tİmder dergisi 88.sayı

156

Upload: timder-tesisat-insaat-malzemecileri-dernegi

Post on 25-Jul-2016

260 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

TİMDER Kurucu Üyesi Ali Ergenç, Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu, NPlus Banyo Genel Müdürü Çetin Erol, Mesa Teknik Firma Yöneticisi Hüseyin Salim Işıklı, SE-TA İklimlendirme (in-therm) Şirket Ortağı Taner Tanoğlu, Granitürk Firma Sahibi A. Mahmut Uluçay, Pimtaş İthalat & İhracat Müdürü Neşe varlı Çelik, Kombi Klima Shop Şirket Ortağı Deniz Kaya, Eskihisar İnş. Malz. İst. Bölge Müdürü Adnan Bayır ve Demirhanlar Seramik Şube Müdürü Adem Turgut röportajları, ürün tanıtımları, yapı malzemecileri haberleri, Akademisyen ve Uzmanlardan makaleler yer almaktadır. (Ekim - Aralık 2015)

TRANSCRIPT

Page 1: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 2: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 3: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 4: TİMDER Dergisi 88.Sayı

2

Kün

yeTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır.Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi

İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Ertan Sapankaya ([email protected])Ayazağa Yolu, Cendere Cd. No:9 Maslak / İstanbul

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan ([email protected])Kayışdağı Mh. Bostancı Dudullu Yolu No:40 Kadıköy / İst.

Hukuk Danışmanı:Av. Fırat Barış Kavlak ([email protected])

Yayın & Tasarım Yönetmeni:Orhan Hopa ([email protected])

Kurumsal İletişim Sorumlusu:Yeliz Kılıçaslan ([email protected])

Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk.No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul

Basım Yeri Adresi Telefonu: Matsis Matbaa Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.Tevfikbey Mh. Dr. Ali Demir Cd. No:51 Sefaköy / İstanbul(0212) 624 2111

Basım Tarihi: Yayın Türü: Aralık 2015 Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Mehmet Arslan, Aydın Eşer, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa,Yeliz Kılıçaslan.

İletişim Bilgileri:Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk.No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbulT: (0216) 629 [email protected]

Kapak Fotoğrafı:Orhan Hopa

Mekan:NG Kütahya SeramikKütahya Showroomu

TİMDER Yönetim Kurulu:Ertan Sapankaya, Aydın Eşer, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez,Bahadır Yıldırım, Cemal Kır, Harudyun Biberyan, Kemal Çelik,M. Ali Yedek, Mehmet Arslan, Süleyman Karahan

Ön Kapak İçi: Seranova - UmpaşArka Kapak: SeramiksanArka Kapak İçi: Fırat Boru

01 Kale07 VitrA - Eczacıbaşı Yapı Grubu11 Serel15 Mesa Teknik17 Damla Banyo19 Lucco 21 Petek Banyo23 - 111 EVS Eren Vana26 - 27 EVDEMA29 - 89 NPlus Banyo31 Creavit - Çanakcılar33 Venezia35 Formina - Ece Seramik37 Cresta - Kırali Yapı Ürünleri39 SRC Yapı41 Ege Seramik43 Ideal Standard47 EKPAŞ53 Aknur Endüstri Malzemeleri55 Ge-Ti57 ParexGroup59 NG Kütahya Seramik67 Hitit Seramik69 UNICERA71 Euroser - Sarıbaşlar Seramik73 Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları75 Orka Banyo77 Betaş Granite Ceramic & Mosaic81 Pera Seramik93 Ege Vitrifiye97 Pimtaş101 Penta115 Aydoğdular Yapı117 LÖSEV119 FYM Bagno121 Lider - Özlider127 Bayındır Sağlık Grubu

Page 5: TİMDER Dergisi 88.Sayı

3

İçin

deki

ler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Duayenlerimiz Söyleşi78 82

Haberler 28

Yönetimden 04Ertan Sapankaya

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

Ekonominin Nabzı 08Prof. Dr. Kerem Alkin

Ekonomi Profesörü

Dipnot 06Mehmet Arslan

TİMDER Dergisi Yazı İşleri Müdürü

Ali ErgençTİMDER

Kurucu Üyesi

Erol HacıoğluGraniser

Genel Müdürü

TİMDER’den 10

Etkin Yönetim 116Dr. Atakan Genç

Stratejitek Kurumsal Dan. Hizm.Yönetici Ortak

Hukuken 112Av. Fırat Barış Kavlak

TİMDER Hukuk Danışmanı

Afet Bilinci 124

Aramıza Katılanlar 128

Ürünler 130

İletişimde İletişim 120Almila Dalkılıç

Kişisel Gelişim Uzmanı

İş Hukuku 118Seyfullah Beysülen

İş Hukuku Uzmanı

Bayi Vizyonu 122Çetin Cinemre

SERVİS Eğitim & DanışmanlıkEğitim Uzmanı

Üretici ÜreticiÜretici Üretici86 94 9890

Çetin ErolNPlus Banyo

Genel Müdürü

Taner TanoğluSE-TA İklimlendirme

Şirket Ortağı

Hüseyin Salim IşıklıMesa Teknik

Firma Yöneticisi

A. Mahmut UluçayGranitürk

Firma Sahibi

Satış Hattı 102

Neşe Varlı ÇelikPimtaş

İthalat & İhracat Müdürü

Geçerken Uğradık 106

Adnan BayırEskihisar İnşaat Malzemeleri

İstanbul Bölge Müdürü

Geçerken Uğradık 104

Deniz KayaKombi Klima Shop

Şirket Ortağı

Geçerken Uğradık 108

Adem TurgutDemirhanlar Seramik

Şube Müdürü

Page 6: TİMDER Dergisi 88.Sayı

4

Yöne

timde

nTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

İnşaat Malzemeleri Sektöründe2015 Yılı Değerlendirme ve

2016’ya Bakış

Genel olarak baktığımızda tüm sek-törler için belirsiz bir yıl olan 2015, zor bir yıl oldu. Yurtiçinde Haziran ve Kasım aylarında yaşadığımız ge-nel seçimler tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat malzemeleri sektöründe de hem yatırımların hem satınal-maların duraklamasına sebep oldu. 2014 yılına göre azalan gayrimenkul satışları da iç piyasada sektörümü-zün önüne yine bir engel olarak çıktı. Tüm bunların yanı sıra artan işçilik ve hammadde maliyetleri, kur artış-ları, üretim maliyetlerin de artması-na sebep oldu. Yurtdışı pazarlarında ise yakın coğrafyamızda yaşanan Suriye, Irak ve son günlerde giderek tırmanan gerilimle Rusya krizi sek-törümüzü derinden etkiledi. İnşaat sektörü için potansiyeli her geçen gün artan, ticari ilişkilerin giderek büyüdüğü ve en çok ihracat yapılan 10 ülke arasında yer alan Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi sektörü-müz açısından büyük önem arz edi-yor.

İhracat rakamlarına bakıldığında yı-lın ilk dokuz ayında inşaat malzemesi sektörü yıllık ihracatı yüzde 14,3 dü-şerek 18,7 Milyar Dolar’a gerilediği görülüyor. İnşaat malzemesi sektö-rü yılsonu kapanışının ise 19 Milyar Dolar seviyelerinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Türk müteahhitlerinin yılın ilk dokuz ayında 15,3 Milyar Dolar tutarında 92 proje üstlendiği görülüyor. İnşaat malzemeleri sektörü yılın ilk dokuz ayında yüzde 1,9 küçülürken, cid-di bir düşüşün yaşandığı sektörün 2015 yılını yüzde 1 büyüme ile kapa-tacağını tahmin ediyoruz.

Kayıp yıl tartışmalarına konu olan 2016 yılında, Türkiye ekonomisinde yüzde 3,5’lük bir büyüme beklerken, inşaat sektöründe ise yüzde 2,5 se-viyelerinde bir büyümeyi öngörüyo-ruz.

Seçimler sonrası hükümet kurul-ması ile istikrar konusunda önemli bir adım atılmış, bundan böyle yeni, kapsamlı ve bütünleştirici iç politika-ların bir an önce gündeme alınması

Ertan SapankayaTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

[email protected]

noktasına gelinmiştir. Koşulların kı-rılgan olduğu bir süreçte, kararlı, ba-ğımsız ve itibarlı bir para politikası, sakinleştirici ve güven verici işlevini koruyan bir ekonomi yönetimi piya-salarca bekleniyor. AB standartla-rıyla uyum sağlanması hedefleniyor. Halen yürütülmekte olan ve temel yasaların yeniden düzenlenmesine yönelik olan sürecin, katılım müza-kereleri süresince devam etmesi önemini koruyor.

Geniş bir ticari kültüre sahip ülke-mizde artan nüfus, dünyada yaşanan ve ülkeleri derinden sarsan global krizler ve komşu ülkelerdeki iç sa-vaşlar dünya ticaretini önemli ölçü-de etkiledi. Bizler için de Jeopolitik risklerin önem kazandığı bu süreçte, milletimize özgü müteşebbis, çalış-kan, yaratıcı ve yenilikçi özelliklere sahip iş adamlarımızın değerli kat-kıları ile uluslararası arenada önemli gelişmelerin sağlanacağından hiç şüphe yok. Ancak sektörlerimizin re-kabet gücünün sadece ürettiği ürü-nün kalitesi ile ölçülmediği gerçeği gözden uzak tutulmalıdır. Dünya re-kabet merkezi verilerine göre reka-bet sıralamasında esas teşkil eden faktörlerin 2/3’ünü ulusal kavramlar, 1/3’ünü ise yönetim uygulamaları, çevre ve sağlıktan oluştuğu dikkate alınarak yapısal reformların ne denli önemli olduğunu bir kez daha vur-gulamak isterim.

Bilgi birikimi, müteşebbis iş adamı ve genç nüfusu ile güçlü bir yapıya sahip olan ülkemizde sürdürülebilir başarının güven ve istikrar ortamının devamı ile mümkün olacağını belir-tir, sevgi ve saygılarımı sunarım.

“Dünya rekabet merkezi verilerine

göre rekabet sıralamasında

esas teşkil eden faktörlerin 2/3’ünü ulusal

kavramlar, 1/3’ünü ise

yönetim uygulamaları,

çevre ve sağlıktan

oluştuğu dikkate alınmalı.”

Page 7: TİMDER Dergisi 88.Sayı

Öğretmenler!Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.

Page 8: TİMDER Dergisi 88.Sayı

6

Dip

not

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Mehmet ArslanTİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

[email protected]

Etik konusu felsefenin başlangıcından beri en az 2500 yıldır filozoflar tara-fından tartışılıyor. Birey ve grupların davranışlarını düzenleyen ilkeler veya standartlar topluluğu olarak nitelen-dirilen etik, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenmek ve doğru olanı yapmak olarak adlandırılıyor.

İş etiği ise genel olarak işyerinde neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek ve doğru olanı yapmak şeklinde ifade ediliyor. Bu doğru olanı yakalamak, davranışlarımızda, kararlarımızda paydaşlarla ilişkilerimizi, ürünlerimiz veya hizmetlerimiz üzerindeki etkile-rini dikkate almakla mümkün oluyor. Etik uzmanlarının çoğu evrensel ilke-lerin varlığını savunsalar da bazıları doğrunun, kişiden kişiye ve durum-dan duruma değiştiğine inanıyor. Na-sıl davranmamız gerektiği konusunda ise saygı, dürüstlük, adillik, sorumluluk gibi değerler bize yol gösteriyor.

İş hayatının gittikçe karmaşık ve yo-ğun rekabet yaşanan bir hal alması, firmaların doğru şeyler yapmaları ve bu esnada hem kendilerine hem de diğerlerine zarar vermemek gibi bir sorumluluğa sahip olmaları için, etik bir yönetim anlayışına ihtiyaç doğur-du. Bu ihtiyaca bağlı olarak ortaya çıkan, bir yönetim disiplini olarak ge-lişen iş etiği, ortaya çıkışını ve gelişi-mini 1960’lardaki sosyal sorumluluk hareketine borçlu. İş etiği kavramını açıklamak için pek çok tanım yapıldı. Bu tanımlardan bir tanesi; iş etiğinin ahlaki standartları rasyonel bir şekil-de değerlendirme ve bu standartları iş ortamlarında uygulama süreci ol-duğunu söyler. Bir diğer tanıma göre ise; iş etiğinin iş ortamındaki karmaşık ahlaki ikilemleri incelemek ve çözmek için etik prensipleri uygulama disiplini ve sanatı olduğunu dile getirir. Her iki tanımda da vurgulanan aslında çetin

İş Hayatında Etikiş hayatının düzgün ilerlemesi için etik kavramı altında harcanan çabadır.

21. yüzyılın başında temel konulardan biri olmaya aday etik ve etik kalitesinin iyileştirilme çabalarında; etik, iş etiği, etik kalitesinin ne olduğu ve etik bir iş ortamı yaratmanın uygulanabilir yön-temleri konusunda esaslı kavramlara ihtiyaç vardır. Dahası etik konusunun amaçlarımıza, stratejilerimize, yetkin-liklerimize, kültürümüze, yapıya, gün-lük faaliyetlerimize nüfuz etmesi için bilinçli ve sistematik bir çaba harcan-malıdır. Bu hareketi başlatma görevi ise yöneticilerimizindir. Etik kuralları-nın ve tüm diğer kurumsal politikala-rın çiğnenmesi söz konusu olduğunda ilk önce yargılanan yöneticiler ve firma sahipleridir. Bu nedenle belli bir iş eti-ğine sahip olan iş adamlarının ve yö-neticilerin hem müşterilerine hem de çalışanlarına firmalarında geçerli olan bir iş etiği politikasının olduğunu ve

uygulandığını anlatmak ve göstermek için çeşitli tedbirler almaları gerek-mektedir.

Kurumlarda huzurlu ve verimli iş orta-mını sağlamanın temel koşullarından biri olan etik ilkelere uyma görevi, ilk başta yöneticilere düşüyor. Her lide-rin belli başlı etik kurallar söz konusu olduğunda öncelikle kendisinin bir ör-nek olduğunu çevresine göstermesi gerekiyor. Kimi firmalar iş etiğini uy-gulama konusunda sektörüne büyük bir örnek oluyor ve iş etiği konusunda yapıcı ilerlemeler gösteriyor. Ayrıca bu tip yöneticiler, gerek çalışanları gerek müşterileri tarafından sorumluluk ve dürüstlük açısından çok farklı bir nok-taya yerleştiriliyor.

Etik dışı davranışlar ise günümüz iş hayatında gün geçtikçe artarak görül-meye devam ediyor. Dünyanın değişik bölgelerinde yapılan benzer anketle-rin sonuçlarına göre, ofis çalışanları-nın %46’sı işyerinde her yıl en az bir kere iş etiği kurallarını ihlal ediyorlar. Anket sonuçlarına göre, çalışanların neredeyse yarısının bir ya da birden fazla defa etik dışı hareket ettiği sap-tanmış durumda… İş etiğinin en çok hangi yollarla bozulduğunu ortaya çı-karmayı amaçlayan bir diğer araştır-madan çıkan sonuç ise, %21’lik bir pay ile en çok ihlal edilen noktanın, mas-raflardan kısmak için kaliteyi düşür-mek olduğu ortaya çıkmıştır. Bir diğer en sık yapılan hareket ise %13 ile ofis içinde özel işler ile uğraşmak veya bir yakının hasta olduğunu mazeret gös-tererek işe gelmemek bulunmaktadır. Bunları %9 ile müşterileri yanıltıcı bil-gi vermek ve %3 ile bir iş arkadaşının fikrini çalmak takip ediyor. Rekabetin sınır tanımaz bir hal aldığı günümüz iş hayatında iş etiğine bağlı yönetici olmak ve bu şekilde kalmak da gün geçtikçe zorlaşıyor.

“Etik kurallarının ve tüm diğer

kurumsal politikaların çiğnenmesi söz konusu

olduğunda ilk önce yargılanan

yöneticiler ve firma

sahipleridir.”

Page 9: TİMDER Dergisi 88.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

pro_ilan_TEK SAYFA 230X330_CP.pdf 1 4.11.2015 17:29

Page 10: TİMDER Dergisi 88.Sayı

8

Ekon

omin

in N

abzı

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Prof. Dr. Kerem AlkinEkonomi Profesörü

[email protected]

Başlıktaki ifadelerin sahibi, saygın bir ekonomist olan Dr. Murat Üçer. CFA Society İstanbul’un bir organizasyo-nunda, Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Dr. Murat Üçer ve ben, Bloomberg HT Ekonomi Koordinatörü Gökhan Şen’in moderatörlüğünde, 2016 yılı beklentilerini ele aldık. Entelektüel anlamda hayli zevkli ve derinlikli soh-bette, elbette FED’in faiz artış kararı-nı da konuştuk. Murat Üçer’in analizi, 2008 sonbaharında patlak veren son küresel krizle birlikte, FED ve diğer önde gelen merkez bankalarının ger-çekleştirdiği parasal genişleme so-nucu, gelişmiş ekonomilerden bize doğru ‘itilen’ (push) paranın, FED’in normalleşme adımı ile birlikte, artık ‘itilemeyeceği’. Bu nedenle, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin, bu küresel ölçekte ‘devasal’ likiditenin ar-tık bize doğru ‘itilmeyeceğini’ bilerek, söz konusu küresel likiditeyi ‘çekme’ (pull) adına, strateji oluşturmaları ge-rekiyor.

Başlıkta sözünü ettiğim ‘itme’ ve ‘çek-me’ kelimelerinin İngilizcelerini de yukarıdaki paragrafta parantez içinde yazdım. Çünkü, tam Türkçe ifade, ba-zen İngilizce kelimeyi yansıtamayabili-yor. Sözün özü, artık gelişmekte olan ülkelerin küresel sermaye kaynağına kolayca ve zahmetsizce ulaşabildikle-ri dönem bitiyor. Türkiye dahil, kendi aralarında doğrudan yabancı yatı-rımcı çekme mücadelesi içinde olan ülkeler, şimdi portföy yatırımcısı için de, hatta borçlanma için dahi rekabet edecekler. Bu da, Türk ekonomisinin algısını pozitif ayrıştırmamızdan ge-çiyor. Önümüzdeki dönemde, Türk ekonomisini, hükümet düzeyinde, si-yaset düzeyinde ne ölçüde entelek-

tüel ve şeffaf bir duruşla yönettiğimiz konusunda, algımızı güçlendirecek adımlar atmalı, açıklamalarda bulun-malıyız. Bu nedenle, 64. Hükümet’in, küresel ekonominin yeni koşullarına uygun olarak formatlanmış, rotalan-mış yapısal reformlarının, mikro eko-nomik reformlarının bir an önce ulusal ve uluslararası ekonomi çevreleriyle paylaşmasında sonsuz yarar var.

“Türkiye‘Üçüz Açığı’

iyi yönetmeli”Bu noktada, Türkiye’nin ‘üçüz açık’ sorununu da iyi yönetilmeli. Bütçe açığı, cari açık ve tasarruf açığının iyi-leştirilmesi ve kabul edilebilir düzey-de tutulması adına, atılan ve atılacak adımlar konusunda önemli ipuçları or-taya koymamız gerekiyor. Mali disip-lin konusunda, son 12-13 yılda, takdir edilen bir performans ortaya koyma-mıza rağmen, 2016’dan itibaren mali disiplinden ödün verileceğine dair iddia ve endişelerin, ne kadar haksız ve yersiz olduğunu çok net gösterme-miz gerekiyor. Eylem Planı’nda hane halkının büyük bir bölümünün yaşam standartlarını iyileştirecek adımların, sadece harcama kalemleri olmaları nedeniyle, bütçe performansını tehdit eden adımlarmış gibi algılanmasına izin vermemeliyiz.

Bu nedenle, bütçe açığı ve cari açık açısından, maliye politikasının kamu harcamalarını, Türk ekonomisinin bü-yüme performansı adına, nasıl bir akıl-

la yönettiğimizi izah ederken, maliye politikasının diğer bacağı olan kamu gelirlerini (vergi, özelleştirme ve vergi dışı normal gelirler) de nasıl sürdürü-lebilir kıldığımıza dair adımları, açık-lamaları güçlendirmeliyiz. Cari açıkta da, petrol başta olmak üzere, küresel emtia fiyatlarındaki gerilemenin Tür-kiye için ne kadar önemli bir avantaj sağladığını bilmekle birlikte, ihracatı-mızı güçlü kılacak önlemleri de hızlan-dırmalıyız.

64. Hükümet’in 10 Aralık’taki Eylem Planı’nda ‘ihracat’ başlığının olma-ması beni düşündürdü. Cari açığın iyileşmesi ve 2016-2018 dönemin-de, cari açığın GSYH’ya oranının yüzde 5’i geçmemesi, sadece küre-sel emtia fiyatlarındaki gerileme ile sağlayabileceğimiz bir husus değil. Ödemeler Dengesi’nin muhasebe standartlarındaki sorunların gideril-mesi, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfekçi’nin de ifade ettiği gibi, gümrüklerdeki iyileştirmeler ile ihra-catın hızlandırılması, ihracatçıya veri-len desteklerde, Eximbank’ın sigorta desteğini ve ithalatçı ülke firmalarına desteği geliştirmesi çok önemli. Gü-ney Kore, Japonya gibi ülkelerdeki Eximbank uygulamalarına dikkat et-memiz gerekiyor.

“Tasarruf açığının çözümü‘Bireysel

Emeklilik’”

“Türkiye, 2016 için, kendini pozitif ayrıştırmalı.”

Page 11: TİMDER Dergisi 88.Sayı

9

Ekon

omin

in N

abzı

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Türkiye açısından bir diğer kritik konu ‘tasarruf açığı’. Tasarruf açığının azal-tılması konusunda, Türkiye’nin elinde-ki en önemli koz ‘Bireysel Emeklilik Sistemi’. Kamunun sisteme dahil olan tasarruf sahiplerine ‘devlet desteği’ni en az 5 yıl daha sürdürmesi kritik önemde. Bunun yanı sıra, bu sistem-de biriken kaynağın büyütülmesi adı-na, atıl duran ve sadece Türk hazine kağıtlarına yönlendirilen İşsizlik Si-gortası Fonu ve kıdem tazminatlarının Bireysel Emeklilik Sistemi’ne devri, sermaye piyasasının derinleşmesi ve bu fonlardaki kaynakların Türk ekono-misinin geleceği adına, kritik önemde-ki proje ve alanlarda değerlendirilmesi çok önemli. Türkiye’nin basit anlamda bir ‘tasarruf açığı’ yok; atıl tasarrufların kayıtlı sisteme dahil edilememesinden kaynaklanan bir sorun söz konusu. Bu nedenle, ekonomi yönetimi başta, ‘Türkiye’nin tasarruf açığı’ sorunu var dediğimizde, kendi bindiğimiz dalı ke-siyoruz. Bu hususlara bilhassa dikkat edelim.

Ekim ayı sanayi üretim verisi ve bekle-nenden iyi gelen 3. çeyrek büyümesi, yılın son çeyreğinde de büyüme ve-risinin beklenenden yüksek çıkabile-ceği ihtimalini güçlendiriyor. Yeniden teyit ettiğim Temmuz - Eylül verileri ışığında ve 10 yıldır izlediğim bir ip-tidai metotla yaptığım hesaplamaya göre, 10 Aralık perşembe günü açık-lanan 3. çeyrek GSYH büyümesi için şahsi tahminim yüzde 2,6 ile 2,8 ara-sındaydı. Bu basit tahmin yöntemiyle, 3. çeyrek büyüme tahminim, en kötü 2,2; en iyi 3,8; yüzde 70 olasılık ile 2,6 ile 2,8 arası olarak şekillenmişti. Açıklanan yüzde 4’lük büyüme en iyi büyüme tahminime yakın çıktı. Bunu yakın zamandaki bir yazımda paylaş-mıştım. En iyi tahminime göre, paylaş-tığım beklentimi 1 puan daha aşağı bir tahmine çektiğim için kızdım. 1 Kasım seçimleri öncesi, AK Parti için yüzde 49’u görüp, bunu açıklayamayan ka-muoyu araştırma şirketlerinin duru-muna düştük.

Tarımda yüzde 5 katma değer artı-şı beklentimize katılmayanlar vardı. Bizim iyimser gözüken beklentimizi de aşarak, tarım sektörü 3. çeyrek-te, 2014’e göre yüzde 11,1’lik bir artış

yakaladı ve yüzde 4 büyüme oranına katkı sağladı. Türk halkının 2014 yılına göre, günlük hayatındaki tüketim har-camalarının da yüksek seyretmesi ve ekonomiyi destekleyen kamu harca-maları ile yüzde 4 yakalanmış gözü-küyor. Eğer, Ekim ayı itibariyle yüzde 4,6 artışa işaret eden sanayi üretim verisi, Kasım ve içinde bulunduğumuz aralık ayında da yüksek çıkar ise, 2015 yılının son çeyreğinde de yüzde 3,5 ile 4 civarı bir performans yakalamış bir çeyrek büyüme ile birlikte, yılının bü-tününde 3,5 ile 3,8 arasında bir büyü-meyle 2015 yılını göğüslediğimizi şim-diden düşünebiliriz. Bu arada, 2015 yılı için yüzde 3’ün altında büyüme öngö-ren tüm uluslararası finans kurumları, derecelendirme kuruluşları, hatta IMF dahi, Türk ekonomisinin büyümesi ile ilgili ‘ters köşeye’ yattılar.

“2016 sonukur tahmini

3,10 TL”18 Aralık Cuma günü, Türkiye Cum-huriyet Merkez Bankası (TCMB), 100’e yakın ekonomiste sorarak oluş-turduğu ve 79 ekonomistin cevap-ladığı Beklenti Anketi’nin Aralık ayı versiyonunu açıkladı. Son Beklenti Anketi’nde, 2015 yılı büyüme beklen-tisi ise yüzde 3’ten 3.2’ye yükselmiş. Beklenenden yüksek çıkan 3. Çeyrek büyüme verisi sonrası, bir çok ekono-mistin tahmini yüzde 3,4 ile 3,6 ara-sında yükselmiş iken, TCMB beklenti anketinde tahminler daha kötümser kalmış. 2015 yıl sonu Dolar-TL kur beklentisi ise, bir önceki Kasım anke-tinde 2.93 TL iken, Aralık ayındaki son ankette 2.94 TL olmuş. Bununla birlik-te, İsrail ile anlaşmaya varıldığına dair yeni bir haber ve kalan 10 günde sakin bir ekonomi-politik atmosfer, dolar-TL kurunun yılı 2,88 TL düzeyinde bile kapatmasına sebep olabilir. Yine, ekonomistlerin aralık ayı için tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir ön-ceki Kasım ayı anketinde yüzde 0,22 iken, Aralık anketinde yüzde 0,07’ye gerilemiş. Yani, yılın son ayına yönelik enflasyon beklentisi kısmen iyileşmiş.

Buna rağmen, ekonomistlerin 2015 yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 8.53’e yükselmiş gözüküyor, ki Kasım ayı anketinde yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8.36’ydı. Aynı ekonomistlerin 2016 Ocak ayı TÜFE beklentisi ise, Kasım ayı anketinde yüzde 0,89 iken, Aralık ayı anketinde yüzde 0,94’e yük-selmiş. Yani, 79 ekonomist, 2016 yılına daha kuvvetli bir enflasyon ile gire-ceğimizi düşünüyor. Ekonomistlerin 2016 yılı Şubat ayına yönelik TÜFE beklentisi ise yüzde 0,58. Söz konusu 79 ekonomistin 12 ay sonrası, yani bir anlamda 2016 yıl sonu TÜFE beklen-tisi ise, yüzde 7,42’den yüzde 7,56’ya, 2017 yıl sonu yani 24 ay sonrasına yö-nelik enflasyon beklentilerinin ortala-ması ise yüzde 6,84’ten yüzde 6,86’ya yükselmiş. Yani, TCMB’nin, yüzde 5 enflasyon hedefinin piyasalar ve eko-nomistler nezdinde hiç bir kredibilite-si yok. Piyasaların merak ettikleri bir başka husus ise, neredeyse tümünün süresi dolan TCMB üst yönetimine na-sıl bir atama yapılacağı.

Ekonomistlerin bu yıl sonu için Dolar kuru beklentilerinin ortalaması Ka-sım anketinde 2,9256 TL düzeyinde şekillenmiş iken, Aralık ayı anketin-de 2,9394 TL’ye yükselmiş. 2016 yıl sonu Dolar kuru beklentisi ise 3,0741 TL’den, 3,1044 TL’ye yükselmiş gözü-küyor. Yani, 79 ekonomist, gelecek yıl sonu için 3.3 TL’lerden söz etmemek-te. Benim kendi Dolar-TL kuru tahmi-nim ise tüm 2016 yılı ortalaması olarak 3,08 TL, yıl sonu için ise 3,16-3,20 TL olarak şekillendi. Bu arada, dayanma mücadelesi veren ihracat, buna karşı-lık daha hızlı daralan ithalat ile Kasım ayı anketinde 37,4 Milyar Dolar olarak şekillenmiş olan yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi ise Aralık ayı anketin-de 36,3 Milyar Dolar’a kadar gerilemiş. 2016 yılı sonuna yönelik cari açık bek-lentilerinin ortalaması da 41,1 Milyar Dolar’dan, 39 Milyar Dolar’a gerilemiş. Yani, 79 ekonomist, 2016 yılında da ağır bir cari açık sorunu beklemiyor. Ekonomistler, GSYH büyümesi konu-sunda daha kötümser kalmışlar. 2015 yıl sonu büyüme tahminini yüzde 3’ten 3,2’ye yükseltmişler. Ben ise 3,4 ile 3,6 arası bir büyüme bekliyorum. 79 eko-nomistin 2016 yılı büyüme tahminleri ise yüzde 3,3’den 3,4’e çıkmış.

“2015‘de büyüme yüzde 3,5-3,8’i yakalayabilir.”

Page 12: TİMDER Dergisi 88.Sayı

10

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Yönetim KuruluWavin Pilsa’yı Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu Wavin Pilsa Genel Müdürü Orhun Çapanoğlu’nu İstanbul Ofisinde ziyaret etti. Toplantıya TİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Baki Kartalkaya, Harudyun Biberyan, Cemal Kır, Kemal Çelik, Bahadır Yıldırım, Metin Gültekin, Süleyman Karahan ve Genel Sekreter Nurhan Tanyeli katılım sağladı.

TİMDER Yönetim Kurulu Wavin Pilsa Genel Müdürü Orhun Çapanoğlu’na, TİMDER’in son dönem faaliyetleri hakkında bilgi aktardı. Ayrıca ziyaret esnasında sektördeki gelişmeler, sorunlar, çözüm önerileri ve sektörün kalbinin attığı fuarlar-daki son durum hakkında karşılıklı görüşler iletildi.

Nurhan Tanyeli, Baki Kartalkaya, Harudyun Biberyan, Cemal Kır, Kemal Çelik, Orhun Çapanoğlu, Ertan Sapankaya, Burak Karataş, Kemal Yıldırım, Bahadır Yıldırım, Metin Gültekin, Süleyman Karahan

Page 13: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 14: TİMDER Dergisi 88.Sayı

12

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER, “Ayça Akın’la Hadi Cesaret” Söyleşi & İmza Günü Gerçekleştirdi

TİMDER, 17 Kasım Salı günü İstanbul Dedeman Otel’de; Hadi Cesaret, Yaşa-mak Şart ve Mavi Yol adlı kişisel gelişim kitaplarının yazarı ve kişisel gelişim da-nışmanı Ayça Akın’la, üyelerine özel bir söyleşi gerçekleştirdi.

Kişilerin güçlü bireyler olarak daha do-yumlu ve yüksek kalitede bir yaşam sürmelerini amaçlayan Motivasyon Atölyesi’nin kurucusu olan Ayça Akın, katılımcılara bir buçuk saat süren keyifli bir söyleşi sundu. 

Söyleşide,  “Kişilik özelliklerim neler? Güçlü yönlerim neler? Neden başka-

TİMDER Başkanı Ertan Sapankaya ve Ayça Akın

Page 15: TİMDER Dergisi 88.Sayı

13

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Ayça Akın Kimdir?16 Mayıs 1981’de İstanbul’da doğan Ayça Akın, Kadir Has Üniversitesi Gra-fik bölümünden teknik bilimler dönem birincisi olarak mezun oldu. 3 yaşında doktor hatası nedeniyle JRA (Juve-nil Romatoid Artrit) rahatsızlığına ve sonrasında “engelli” sıfatına sahip olan Akın, 2012 Ocak ayında kendi hayat hikayesini anlattığı “HADİ CESA-RET” adlı ilk kişisel gelişim kitabını yaz-dı. Akın, 2013 ocak ayında “YAŞAMAK ŞART”  adlı ikinci kişisel gelişim kita-bını, 2015 yılında da  “MAVİ YOL”  adlı üçüncü kişisel gelişim kitabını çıkardı. Ayça Akın, insanların hayata bakışları-nı ve hayatlarını değiştirmelerinde ışık olan, büyük cesaret veren yaşam hika-yesi ve başarılarıyla Ntv, Fox Tv, Sabah gazetesi, Alem Fm, Trt Fm başta olmak görsel, basılı ve sosyal medya' da bir çok kez yer aldı. Her Çarşamba City’s Nişantaşı’nda “Ayça Akın ile Bireysel Danışmanlık” etkinliği gerçekleştiren Akın, onlinedanisma.com‘un da uzman yaşam koçu heykadin.com.tr köşe ya-zarı da olan Ayça Akın, aynı zamanda BEDD – Bedensel Engellilerle Daya-nışma Derneği yönetim kurulu üyesi ve de sosyal işler sorumlusu. Akın, “Ayça Akın Motivasyon Atölyesi” (motivasyo-natolyesi.com)'nin de kurucusudur.

ları kadar başarılı olamıyorum? Hayatı-mı nasıl daha keyifli yapabilirim? Daha doyumlu, yüksek kalitede, istediğim gibi bir yaşamı nasıl yaratabilirim?” gibi ce-vapsız olduğu düşünülen sorular üzerin-de duruldu. 

Ayça Akın söyleşisinde, bu soruların cevaplarını, sahip olunan potansiyeli ve yaşam  enerjisini  ortaya çıkarıp güçlü bireyler olarak doyumlu ve yüksek ka-litede bir yaşama sahip  olmak  için yol arkadaşlığı yaptı.

Organizasyonun sonunda TİMDER Başkanı Ertan Sapankaya Ayça Akın’a

teşekkür plaketini takdim etti

Page 16: TİMDER Dergisi 88.Sayı

14

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Yönetim KuruluTeka’yı Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu Teka’nın Mecidiyeköy’de bulunan Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Bekire Yöndem’i ziyaret etti.

Ziyarete; TİMDER Yönetim Kurulu Baş-kanı Ertan Sapankaya, Başkan Yardım-cısı Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Kemal Çelik, Süleyman Kara-han ve Genel Sekreter Nurhan Tanyeli katıldı.

TİMDER Yönetim Kurulu tarafından TİMDER Akademi sponsorları arasın-da yer alan Teka’ya, TİMDER eğitim faaliyetleri ve gelecekte planlanan eğitim projeleri hakkında bilgi veril-di.  TİMDER’in son dönem faaliyetleri hakkında bilgilerin de aktarıldığı top-lantıda ayrıca sektördeki gelişmeler, sorunlar, çözüm önerileri ve sektörün kalbinin attığı fuarlar hakkında karşılıklı bilgi akışında bulunuldu.

Nurhan Tanyeli, Kemal Yıldırım, Ertan Sapankaya, Bekire Yöndem, Kemal Çelik ve Süleyman Karahan

Ataman Erik, Zekeriya As, Kemal Yıldırım, Ertan Sapankaya, Bekire Yöndem,Kemal Çelik ve Süleyman Karahan

Bekire Yöndem

Page 17: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 18: TİMDER Dergisi 88.Sayı

16

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER YönetimiBorusan Mannesmann Bursa

Bölge Müdürlüğü’nü Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Ba-hadır Yıldırım, Baki Kartalkaya, TİMDER Hukuk Danışmanı Av. Fırat Barış Kav-lak,  BURTİMDER Başkanı Yusuf Aydın Eskibozkurt, Yönetim Kurulu Üyesi Taner Tanoğlu  BURTİMDER Genel Sekreteri olan Salim Yılmaz’ı Borusan Mannesmann Bursa Bölge Müdürlüğü’nde ziyaret etti.

Sektörün durumu, bölge piyasasındaki son gelişmeler üzerine görüşen heyet, dernek-lerde gerçekleştirilen son faaliyetler üzeri-ne de değerlendirmelerde bulundu.

Salim Yılmaz, Baki Kartalkaya, Y. Aydın Eskibozkurt, Ertan Sapankaya, Bahadır Yıldırım, Av. Fırat Barış Kavlak ve Taner Tanoğlu

Page 19: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 20: TİMDER Dergisi 88.Sayı

18

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Bursa TV’deydi

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yıldırım ve BURTİMDER Başkanı Yusuf Aydın Eskibozkurt ile birlikte Bursa TV’de Konut Yapı programına konuk oldu. Serdar Ömeroğulları’nın sunduğu program 04 Aralık Cuma günü saat 18:30’da Bursa TV’de yayınlandı.

İstanbul Tesisat ve Doğalgaz Odası TİMDER’i Ziyaret Etti

İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat Kalorifer Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yaşar Biter ve Songül Karaçekiç, TİM-DER Yönetim Kurulu’nu Dernek Merkezi Ataşehir’de ziyaret etti.

Toplantıya TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Kemal Yıldırım, Serdar Dön-mez, Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Üyeleri Cemal Kır ve Baki Kartalkaya katılım sağladı. Ziyaret esnasında sektördeki gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerileri üzerine karşılıklı görüşler iletildi.

Y. Aydın Eskibozkurt, Ertan Sapankaya, Serdar Ömeroğulları ve Bahadır Yıldırım

Page 21: TİMDER Dergisi 88.Sayı

Mükemmel Renkler

new

TT DIAMONTE

Parlak BeyazMat Beyaz

Parlak Limon Sarı

Parlak SiyahMat Siyah

Mat Fildişi

Mat Antrasit

Mat Karamel

Parlak Kırmızı

Parlak Bej

101102

119

108109

124

112

126

105

122

Mat Gri

Mat Moka Mat Nil Yeşili Parlak Fıstık Yeşili

111

127 128 129

Parlak Vanilya Parlak Turuncu115 118

Parlak Mavi 130

Page 22: TİMDER Dergisi 88.Sayı

20

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Hukuk DanışmanıBURTİMDER Üyelerine Konferans Verdi

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Er-tan Sapankaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yıldırım ve Baki Kartalkaya 27 Kasım Cuma günü TİMFED organizas-yonunda Bursa Almira Hotel’de ger-çekleştirilen “Güncel Ticaret Kanunu ve Yenilenen Uygulamalarının Ticarete Yansıması” konulu konferansa katıldı. 

TİMDER Hukuk Danışmanı Av. Fırat Ba-rış Kavlak tarafından verilen konferans

Av. Fırat Barış Kavlak

BURTİMDER üyelerinin ticaret hukuku hakkında bilgilendirilmesi amacıyla ger-çekleştirildi.  Başta BURTİMDER Baş-kanı Yusuf Aydın Eskibozkurt, Yönetim Kurulu Üyeleri ve BURTİMDER üyeleri-nin yoğun ilgi ve katılımıyla gerçekleşen konferans, başarılı ve amacına ulaşan bir etkinlik oldu. BURTİMDER Üyeleri, ticaret hukuku hakkında merak ettikleri tüm konuları Av. Fırat Barış Kavlak’a so-rarak bilgi sahibi oldular. 

Page 23: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 24: TİMDER Dergisi 88.Sayı

22

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Yönetim KuruluSeranit’i Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu Seranit’in Mecidiyeköy’de bulunan Genel Müdürlüğü’nde Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan’ı ziyaret etti. Ziyarete; TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez Yönetim Kuru-lu Üyeleri Kemal Çelik, Süleyman Kara-

Mehmet Arslan, Bahadır Yıldırım, Süleyman Karahan, Kemal Yıldırım, Ertan Sapankaya, Hamdi Altunalan, Kemal Çelik, Serdar Dönmez ve Nurhan Tanyeli

han, Bahadır Yıldırım, Mehmet Arslan ve Genel Sekreter Nurhan Tanyeli katıldı.

TİMDER Yönetim Kurulu, Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan’a, ön-celikle TİMDER’in eğitim faaliyetleri ve gelecekte planlanan eğitim proje-leri hakkında bilgi verdi. Sonrasında

Seranit’in sektöre kazandırdığı son dönem yenilikleri hakkında bilgi alan heyet, yeni ürünleri takdirle inceledi. Ayrıca ziyaret esnasında sektördeki gelişmeler, sorunlar, çözüm önerileri ve sektörün kalbinin attığı fuarlardaki son durum hakkında karşılıklı görüşler ile-tildi.

Page 25: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 26: TİMDER Dergisi 88.Sayı

24

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

TİMDER Akademi2015 Dönemi Eğitimleri Tamamlandı

TİMDER’in eğitim misyonu ile 11 yıl-dır gerçekleştirdiği, TİMDER Akademi 2015 Dönemi eğitimleri tamamlan-dı. 8  Eylül Salı günü Prof. Dr. Serdar Pirtini’nin verdiği “Yapı Malzemeciliğin-de Perakendecilik” eğitimi ile başlayan 2015 dönemi, 17 Kasım Salı günü “Pa-zarlama ve Satış Okulu Vaka Çalışması ve Sınav” ile sona erdi. 

Her biri okul konseptinde gerçekleşen eğitimlerin 2015 döneminde; 2 ana konu altında 12 eğitim konusu ve 2 vaka çalışması gerçekleştirildi. “Pazarlama ve Satış Okulu” ve “Kişisel ve Yönetsel Gelişim Okulu” kapsamında gerçek-leşen eğitimleri Prof. Dr. Kerem Alkin, Prof. Dr. Serdar Pirtini, Prof. Dr. Burak Arzova, Öğr. Grv. Cemal Bozkurt, Öğr. Grv. Erim Hısım, Öğr. Grv. Almila Dal-kılıç, Dr. Zeki Yüksekbilgili, Dr. Atakan Genç, Dr. Gülbeniz Akduman gibi birbi-rinden değerli akademisyenler verdi. 

Page 27: TİMDER Dergisi 88.Sayı

25

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

2015 - 2016

Yaklaşık 250 kişinin katılım sağ-ladığı,  İstanbul Gayrettepe De-deman Oteli’nde gerçekleştirilen eğitimler sonrası yapılan sınavla önceki dönemlerde olduğu gibi, katılımcılara Katılım Sertifikala-rı verilmekle birlikte dereceye giren katılımcılara Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından akredite edilen Başarı Sertifikaları takdim edilecek. Ayrıca programı dere-ce ile bitiren katılımcılar, TİMDER Özel Ödülü ile ödüllendirilecek.

Page 28: TİMDER Dergisi 88.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 29: TİMDER Dergisi 88.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 30: TİMDER Dergisi 88.Sayı

28

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

İstanbul Tesisat ve Doğalgaz OdasıArtema’nın Yenilenen Laboratuvarının Açılışına Katıldı

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun markası Arte-ma, Bozüyük üretim tesislerindeki laboratuvarını genişletip yeni cihazlar ekleyerek, standartları zor-lamaya devam ediyor. Yenilenen laboratuvarın açılışı nedeniyle, 100 kişinin katıldığı bir tören düzenlendi. Fabrika Müdürü Oktay Pehlevan ve Kalite Güvence Müdürü Ali Yoncacılar’ın yaptığı sunumlarla başla-yan törene, Artema bayileri, yetkili servisleri, İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat ve Kalorifer Teknisyenleri Es-naf ve Sanatkarlar Odası’ndan yöneticiler katıldı. Ko-nuşmasında, iş sağlığı, güvenliği ve kalite konularına verdikleri önemi vurgulayan Pehlevan, ziyaretçilere yeni laboratuvarı ve üretim tesislerini gezdirdi. Avrupa’nın ilk 10 üreticisi arasında yer alan Artema; laboratuvarına eklenen yeni cihazlarla, armatür, ak-sesuvar ve gömme rezervuarlarının dayanıklılığını ölçmek için uyguladığı kontrol ve test metodlarını geliştirdi. 45 günde tamamlanan çalışmalarda, 5 mü-hendis ve 24 teknisyenin yanı sıra 2 üst düzey yöneti-ci görev aldı. Günde ortalama 30-40 parça üzerinde testlerin yapıldığı laboratuvarda, ortalama 90.000 çevrim ömür testi tamamlanıyor. Testlerde kullanılan suyun geridönüşümü sağlanarak, çevreci bir yakla-şım sergileniyor. Her gün müşterilere sevk edilmeyi bekleyen ortalama 56 parti ürün için, örnekleme seri üretim kontrolü yapılıyor ve sevkiyat onaylanıyor.

Page 31: TİMDER Dergisi 88.Sayı

23-27 Şubat 2016SALON: 12STAND: 1214

Page 32: TİMDER Dergisi 88.Sayı

30

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Baymak,BES Projesiyle Hedefini Aştı

Baymak’tan Satış ve Pazarlama Ekibine3 Günlük Eğitim ve Eğlence Dopingi

Isıtma ve soğutma sektörünün öncü şirketlerinden Baymak, ni-san ayı başında başlattığı, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan Bi-reysel Emeklilik Sistemi (BES) projesinde yılsonu hedefini şim-diden aşarak büyük bir başarıya imza attı. Nisan 2015’te Garanti Emeklilik ile birlikte başlattığı “yeni nesil enerji verimli kombi sa-tışı yapan bayi ve tesisatçılara BES hesabı açarak kombi başına katkı payı ödeme” projesinde koyduğu 1.000 bayi ve tesisatçıya ulaşma hedefini şimdiden yakalayan Baymak, çıtayı daha da yük-selterek yılsonu hedef rakamını 2 bin olarak revize etti.

Hedef 2017’de 10 bin bayi ve tesisatçıyı ‘BES’lemek Bugüne kadar binin üzerinde bayi ve tesisatçının aileleriyle birlik-te katıldığı bu projede Garanti Emeklilik ile çalışan Baymak, böy-lece hem büyük ailesinin geleceğini güvence altına alıyor hem de bayilerinin iş potansiyellerinin artmasına katkı sağlıyor. Özellikle Anadolu’da büyük ilgi gören kampanya ile ilgili hedef ise 2017 sonunda 10 bin bayi ve tesisatçıya ulaşmak.

“Hem enerji tasarrufuna hem de sermaye piyasalarına kat-kı sağlıyoruz”Baymak Genel Müdürü Ender Çolak, BES projesinin pazarda hız-lı büyümelerini sağlayan en büyük itici güçlerden birisi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “BES uygulamamızın topluma ve ülkemize çok fazla katkısı var. Öncelikle halkımızı sadece enerji verimli ürünleri kullanmaya teşvik ederek, onların ve toplamda da ülkemizin enerji tasarrufuna katkıda bulunuyoruz. Ayrıca serma-

Baymak Satış ve Pazarlama ekibi bol eğitimli, bol bilgili ve bol eğlenceli daki-kaların yaşandığı bir çalıştay geçirdi. 18 Eylül-20 Eylül 2015 tarihinde Baymak’ın Satış ve Pazarlama ekibi için organize ettiği eğitim ve motivasyon toplantısı Kocaeli The Ness Thermal Otel’de ger-çekleşti.

18 Eylül Cuma günü ekip olarak otele giriş yapan çalışanlar, 3 gün boyunca 9:30-16:00 arası Management Center Türkiye’nin en önemli eğitimcilerinden Ufuk Kılıç’tan bayi yönetimi ve satış tek-nikleri eğitimi aldılar. Buna ek olarak ile-tişim ve takım çalışması temalı konular da eğitim konuları arasındaydı. Öğren-dikleri yeni bilgiler ışığında uygulamalı olarak aktif katılım da sağlayan Baymak Satış&Pazarlama ekibi, eğitimler bo-yunca oldukça keyifli dakikalar geçirdi.

ye piyasası araçlarına en uzak kesimleri bireysel emekliliğe teşvik ederek, sermaye piyasalarının gelişimini destekliyoruz. Yani halkımıza hem tasarruf alışkanlığı kazandırıyor hem de onların emekliliklerini garanti altına alarak, ülkemizin sosyal sorunlarından birinin çözümüne destek oluyoruz. Bütün bu yönleriyle aslında bir sosyal sorumluluk projesi yürüttüğümü-zü söyleyebiliriz.”

Boş zamanlarında otelin sunduğu olanaklardan da faydalanan Baymak çalışanları ter-mal havuzlardan yararlandılar ve farklı aktiviteler yaptılar. İkinci günün akşamı özel olarak düzenlenen Karaoke gecesi ise Baymak içinde bilinmeyen yeteneklerin keşfe-dildiği gece oldu. 3 günde hem öğrendiklerini hem de eğlendiklerini belirten çalışan-lar, bundan sonraki sürece tam enerji ve motivasyonla devam edeceklerini söylediler.

Page 33: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 34: TİMDER Dergisi 88.Sayı

32

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Bosch Termoteknik’in Yetkili Servis Teknisyenleri ‘Yeterlilik Belgesi’ Alıyor

Bosch TermoteknikAr-Ge Merkezi’nin Büyük Başarısı

Bosch Termoteknik, tüm yetkili servis personellerinin ‘Doğal Gaz Isıtma ve Gaz Yakıcı Cihaz Servis Personeli (Se-viye 4) - 11UY0032’ sertifikası alması için düğmeye bastı.

Bosch Termoteknik, Çalışma Bakanlığı’nın tebliği uyarınca 2016 Ma-yıs ayında başlayacak uygulamadan önce, tüm yetkili servis personelleri-nin ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olması için gerekli işlemleri başlattı. Şirket, GAZMER işbirliğinde tüm tek-nisyenlerinin mesleki yeterlilik belgesi sahibi olmalarını sağlayacak. Bu doğ-rultuda, ilk sınavlar Bosch Termotek-nik satış sonrası hizmetler servis per-soneli ile gerçekleştirilirken, başarılı olan çalışanlar için sertifikasyon işlem-leri tamamlandı. Bosch Termoteknik Akademi’nin Küçükyalı Uygulamalı Eğitim Salonu’nda gerçekleşen yazılı ve

Bosch Termoteknik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Özel Sektör ArGe Merkezleri Zirvesi’nde büyük gurur yaşadı. Bosch Grubu’nun Manisa’daki fabrikası bünyesinde faaliyet gösteren Bosch Termoteknik ArGe Merkezi, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “ArGe Merkezleri Performans Endeksi 2014” sonuçlarına göre 3. kez üst üste “En başarılı ArGe Merkezi” ödülüne la-yık görüldü.

Manisa’da 10 milyon euroluk yatı-rım hedefiGelişen dinamik piyasa koşullarını göz önünde bulundurarak 80’den fazla mühendis ve teknisyenle dünyaya tek-noloji ihraç ettiklerini belirten Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası ArGe Merkezi Direktörü Saim Kırgız şöyle konuştu: “Tüm tüketici ihtiyaçlarına ve gelir seviyelerine çözüm getiren daha konforlu, verimli ve ekonomik ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. ArGe

uygulamalı sınavlar sonrasında başarılı çalışanlara sertifikaları takdim edildi.

Polat: “GAZMER ile sektörümüzü geliştirecek projelerimiz sürecek”Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat konuyla ilgili şunları söyledi: “Ça-

lışma Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirilen mesleki yeterlilik belgesi için çalışmalarımızı hızlandırdık. Eğitim ve belgelendirme konularında sektörün önde gelen isimlerinden GAZMER ile işbirliği yapıyoruz. Bu kapsamda tüm teknisyenlerimizin mesleki yeterlilik belgesi sahibi olmalarını sağlayacağız”.

Merkezimiz için son üç yılda 14,3 Milyon Euro’luk ArGe harcaması gerçekleştiril-di. Bosch Global tarafından Manisa’ya ve Türkiye’ye yapılan bu yatırımların önümüzdeki iki yılda 10 Milyon Euro’yu aşması hedefleniyor. Önümüzdeki yıl-larda bu başarımızı daha da artırarak, Manisa’nın adını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.”

5 yılda üretim adedinde %70 artışTermoteknoloji sektö-ründe patent sayısında Avrupa’da lider konumda bulunan Bosch Grubu’nun başarılı performansına, toplam 21 patent başvu-rusu ve 2 faydalı modelle katkıda bulunan Mani-sa’daki Bosch Termotek-nik ArGe Merkezi, belge aldığı 2010 yılından itiba-ren ortaya konulan proje-lerle üretim adedini %70 artırdı. 2014 yılı içerisinde

15 ArGe projesini başarıyla tamamla-yan Merkez, halen 16 ArGe projesi üze-rindeki çalışmalarına devam ederken, 2015 yılı sonuna kadar 11 yeni ArGe projesini daha devreye sokacak.

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, ayrıca İSİB (İklimlendirme Sanayi İh-racatçıları Birliği) bünyesinde faaliyet gösteren firmalar arasında “En Büyük İhracatçı” unvanına sahiptir.

Page 35: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 36: TİMDER Dergisi 88.Sayı

34

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Danfoss Isıtma Departmanı SemineriAdana’da Düzenlendi

Isıtma, soğutma ve güç elektroniği alanında dünya devi Danfoss, 2015 yılında “Değişi-yoruz, Büyüyoruz, Güçleniyoruz” çalışması kapsamında düzenlediği eğitim ve seminer-lerine, Adana’da ısıtma sistemleri semineri ile devam etti. 11 Kasım Çarşamba günü Adana HiltonSA’da düzenlenen seminere, Adana ve çevre illerden sektörün önde gelen 100 profesyoneli katıldı. Termostatik radyatör vanaları, oda termostatları, döşemeden sulu ve döşemeden elektrikli ısıtma sistemleri gibi Danfoss ısıtma sistemleri & çözümlerinin hem teknik hem de günlük hayatta kullanım faydalarının anlatıldığı seminerde, Danfoss ürün ve çözümlerinin sağladığı avantajlar bölgedeki mühendislerle paylaşıldı.

Danfoss Türkiye’den Isıtma Sistemleri Teknik & Servis Müdürü Sencer Erten ve Isıtma Sis-temleri Bayi Kanalı Müdürü Özgür Oğur’ün katılımıyla gerçekleşen seminerde ayrıca kış ayları yaklaşırken ısıtma tasarrufu yapmanın ipuçları da katılımcılara aktarıldı.

Page 37: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 38: TİMDER Dergisi 88.Sayı

36

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Daikin Türkiye Akademi Belçika’dan Ödülle Döndü

Daikin Türkiye, Daikin Europe tarafın-dan her yıl düzenlenmekte olan ‘Avrupa Servis Semineri’nden bu yıl da ödülle döndü. Başarılı ve örnek uygulama-ların ödüllendirildiği seminerde, Dai-kin Türkiye Satış Sonrası Departmanı, ‘Servis Destek’ kategorisindeki ödülü Türkiye’ye getirmeyi başardı.

Belçika’nın Roeselare kentinde 22 Ekim tarihinde gerçekleşen Avrupa Servis Semineri’nde, Daikin Europe’a bağlı olarak faaliyet gösteren 19 ülkenin ser-vis yöneticileri bir araya geldi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Yeni düşünceler, hızlı aktiviteler, iyi aksiyonlar” sloganı ile Daikin 2020 yılı servis organizasyon gelişiminin değerlendirildiği seminerde teknik yardım, enerji yönetimi, servis yapılanması ve network, yedek parça stok politikası, müşteri ilişkileri yöne-timi ve geleceğin eğitim trendleri gibi pek çok alanda deneyimler paylaşılır-ken aynı zamanda çeşitli workshop’lar düzenlendi. Ayrıca servis yöneticilerinin karşılaştığı örnek olaylar katılımcılarla paylaşıldı.

Toplam 19 ülkenin yer aldığı seminerde, halen yürüttüğü çalışmaları ile büyük beğeni toplayan Daikin Türkiye Akade-mi, verdiği servis eğitimleriyle ‘Servis Destek’ kategorisinde ödüle layık gö-rüldü.

Seminerin ardından düzenlenen gala yemeğinde Daikin Global Servis De-

partmanı Yöne-ticisi Yoshifumi Akashi tarafın-dan takdim edilen ödülü alan Dai-kin Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Departmanı ve Akademi Koordi-natörü Neslihan Yeşilyurt, “Daikin Akademi için yap-tığımız çalışma-ların karşılığını bu şekilde almak bi-zim için onur verici,” dedi.

Daikin Türkiye’nin daha önce de “En İyi Servis Hizmetleri Desteği” ödülünü almayı başardığını hatırlatan Yeşilyurt, hizmet kalitesini artırmaya yönelik ça-lışmaları kesintisiz olarak sürdürdükle-rine dikkat çekti.

Yeşilyurt, Daikin Türkiye’ye ödül geti-ren bu çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Daikin olarak, önem verdiğimiz konulardan biri de ekibimizin eğitimidir. Bunun için Daikin Türkiye Akademi’nin sloganını da ‘Eğitim, gücümüz ve de-ğerimizdir’ olarak belirledik ve Daikin Türkiye Akademi çatısı altında kapsamlı eğitim programları veriyoruz. Daikin Türkiye Akademi 3.900 metrekarelik alanda, 6 teorik ve pratik eğitim salonu, 6 toplantı salonu ile 3 uygulama merke-

zinden oluşan çağdaş eğitim ortamla-rında eğitimlerini gerçekleştiriyor. Dai-kin Türkiye Akademi’nin organizasyonu ve eğitim süreçleri ile sektörüne örnek oluşturacak bir nitelikte olduğunu söy-lemeliyim. Servislerimiz, pratik salon-larımızda cihazlar üzerinde ve sahada uygulamalı eğitimler aldıkları gibi teorik sınıflarda ve e-öğrenme ortamlarında kişisel gelişim eğitimlerini tamamlaya-rak bilgilerini pekiştiriyorlar. Tüm teknik ekibimiz önce ‘Temel Soğutma ve Isıt-ma’ eğitimlerine alınıyor, ardından ürün-lere özgü model bazında teorik ve pratik eğitimler veriliyor. Her eğitim öncesi ve sonrası sınavlar yaparak başarılı olanlar sertifikalandırılıyor. Müşteri memnuni-yeti bizim için önemli olduğundan Da-ikin Türkiye Akademi’de teknik eğitim-lerin yanında kurum kültürü, iletişim ve davranış eğitimleri de veriyoruz.”

Ytong’a Yüzyılın Markası Ödülü

Her üç yılda bir farklı sektörlerdeki markaları ödüllen-diren Verlag Deutsche Standards, üst düzey danışma kurulu tarafından belirlenen en başarılı 250 Alman mar-kası arasından Ytong’u Yüzyılın Markası olarak yeniden seçti.

Berlin’de düzenlenen törende, sağladığı ısı yalıtım ve enerji tasarrufu performansı, hafifliğiyle sunduğu dep-reme dayanıklılık avantajı ve çevreye duyarlı üretimi gibi önemli özellikleri sebebiyle ödüle layık görülen Ytong, geleceğin malzemesi olarak da dünya çapında en çok tercih edilen markalardan biri olarak dikkat çekiyor.

Page 39: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 40: TİMDER Dergisi 88.Sayı

38

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

ECE HoldingAr-Ge Merkezi Tescillendi

Designer Kitchen & Bathroom 2015 Sürdürülebilir İnovasyon Ödülü “Aquablade”

ile Ideal Standard’ın Oldu

Yapı sektörünün önemli markalarını bünyesinde barındıran ECE Holding’in Ar-Ge Merkezi’ne, Bilim Sanayi ve Tek-noloji Bakanlığı tarafından Resmi Ar-Ge Merkezi Belgesi verildi.

14 Ekim’de Sheraton Ankara Hotel & Convention Centre’da gerçekleşen “4. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi ve Fuarı“nda ECE Holding, kurulduğu yıldan bu yana geliştirerek yürüttüğü Ar-Ge faaliyetleri, nitelikli, araştırmacı kadrosu ve sektöre getirdiği yeniliklerle “Ar-Ge Merkezi Belgesi”ni aldı.

Ar-Ge Merkezi Belgesi, çalışmalarını düzenli bir altyapı ve kolektif bir yöntem-le yapan, geliştirdiği yeniliklerle sektöre know-how desteği sağlayan ve Ar-Ge Merkezi bünyesinde çalışan araştırma-cıların ve yardımcı personellerin bilgi bi-rikimi ile ortaya çıkan projelerle hem fir-manın hem de ülkenin gelişimine katkı sağlayan firmalara veriliyor. Bilim Sana-yi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ve-rilen resmi Ar-Ge Merkezi Belgesi, aynı zamanda belgeyi alan firmaların Ar-Ge Merkezi’nin kamu onaylı bir merkez ha-line geldiğinin de göstergesi.

Ideal Standard, devrim niteliğindeki son teknolojisi Aquablade ile Designer Kitc-hen & Bathroom 2015’te “Sürdürülebilir İnovasyon” kapsamındaki ödülün sahibi oldu. Aquablade, jüri tarafından eşsiz ve inovatif durulama/yıkama teknolojisi ile ödüle layık görüldü. Ideal Standard, bu teknoloji ile birlikte banyo çözümlerinde iyi tasarım ile fonksiyonelliği buluştur-ma sözünü tuttuğunu da kanıtladı.

“Sürdürülebilir üretim anlayışı ile sektö-re yenilikler getirmeye devam edeceğiz”Ideal Standard Türkiye Başkanı ve CEO’su Erdem Çenesiz, “Dünya ge-

İleri teknoloji üreten birAr-Ge Merkezi Ece Holding Ar-Ge Merkezi, toplamda 1800 m2 alana kurulu, yeni ürün geliştir-me merkezinden ileri teknoloji seramik-leri laboratuarına, geleneksel seramik geliştirme laboratuarından termal özel-likler laboratuarına ve seramik makine-leri geliştirme laboratuarına varıncaya kadar birçok alanda ileri teknoloji üre-ten bir yapıya sahip.

“Ar-Ge Merkezimizle sektörümü-ze ve ülkemize know-how desteği sunacağız”Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’tan alan ECE Holding Yönetim Kurulu Başka-nı Erdem Çenesiz, bu belgeyi almanın çok kapsamlı bir süreci temsil ettiğini, Ar-Ge merkezlerini teknolojinin, inovas-yonun, üretimin, nitelikli işgücünün ve istihdamın gelişmesine katkı sağlayan en önemli unsurların başında geldiğini belirtti. Çenesiz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen resmi Ar-Ge Merkezi Belgesi’nin sahibi olmak yeni projelerimiz için bizi motive ediyor.

Bu belgeyle birlikte Ar-Ge Merkezimiz kamu onaylı bir merkez haline gelmiştir. Ece Holding Ar-Ge Merkezimiz ile ge-rek sektörümüze gerekse ülkemize sunacağımız hizmetlerle öncü olmayı hedefliyoruz. Ar-Ge merkezinin ku-rulması, firmamızın Ar-Ge altyapısını, üretim yaptığımız tüm alana yansıtabi-lecek teknik desteği sağlaması, nitelikli araştırmacı kadrosuyla bilgi birikiminin gelişmesi için bir avantajdır. Bu sayede sektöründe bilgi üreten ve bu bilgiyi kendi bünyesinde kullanan ve dışarı-ya satan bir sistem kurulmaktadır. Biz de Ece Holding Ar-Ge Merkezi olarak geliştirdiğimiz sistemleri sektöre fayda sağlayacak şekilde know-how desteği olarak sunacağız.”

nelinde kazan-dığımız ödüllere bir yenisini daha eklemekten dola-yı çok mutluyuz. Rimless kanalsız klozetin ve ba-taryalarda kul-lanılan seramik kartuşun mucidi Ideal Standard’ın yeni teknolojisi Aquablade ile Kanalsız klozet teknolojisinde çıtayı çok daha üst seviyeye taşıdık. Tasarru-fa dayalı, sürdürülebilir üretim anlayışı ile sektöre yenilikler getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Page 41: TİMDER Dergisi 88.Sayı

Fabrika MerkezFactory Center

2015

Page 42: TİMDER Dergisi 88.Sayı

40

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Ege Seramik’eMarkalaşmada Liderlik Ödülü Verildi

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) inovasyon kültürünü her alana yaymak amacıyla 3-5 Aralık 2015 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdiği ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda iş adamları, giri-şimciler ve mucitler gibi önemli konuk-lar, katıldıkları konferans ve panellerde inovatif olmanın tüyolarını verdiler. İno-vasyon Kongeresi olarak da adlandıran organizasyonun son gününe Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da ka-tılarak konunun önemine dikkat çekti. 3 gün süren etkinliklere 50 bin kişinin katılımıyla yeni bir rekor kırıldı.

1972 yılında kurulduğu günden bu güne sektörde adından başarılı bir şekilde söz ettiren Ege Seramik, geliştirdiği ürünler ve verdiği satış sonrası hizmetlerde son teknoloji kullanarak sektöründe yenilik-çilik ve girişimcilik örnekleri sergiledi. 43 yıllık bir Türk markası olan Ege Se-ramik bu çalışmalarından dolayı Türkiye İnovasyon Haftası’nda “Markalaşmada Liderlik Ödülü”ne layık görüldü. Ödülü

Ege Seramik adına Ege Seramik Yö-netim Kurulu Başkan Vekili ve İbrahim Polat Holding CEO’su Baran Demir, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden aldı.

Ödül töreninden sonra açıklamalar-da bulunan ve inovasyon süreci adına neler yaptıklarını belirten CEO Baran Demir; “Kurulduğumuz günden itiba-ren Türkiye’nin markalaşma yolunda önemli adımlar atmış örnek şirketlerin-den biriyiz. Bu günlere kolay gelmedik. Markalaşma yıllar alan bir süreç. İtibarı-nı koruyabilmek ise başka bir süreç. Bu süreçlerde karşılaştığımız her zorlukta ülkemize kattığımız değer, çalışanları-mızın bize inançları ve hedeflerimiz aklı-mıza geldi. Hiç durmadık ürettik. Marka-mıza bağlılığı artıracak ve değer katacak yaratıcı faaliyetlerle satış kanallarımızı genişlettik. Bu çabalarımızın karşılığın-da Ege Seramik Türkiye’nin yurtdışında bilinen ilk 100 markası arasına girmiş

akabinde aldığımız bu Markalaşma Li-derlik Ödülü de bizi gururlandırmış ve hedeflerimize ulaşma yolunda büyük motivasyon kaynağı olmuştur. Yeni neler yapabiliriz düşüncesini hiç unutmadan hep daha ileriye nasıl gideriz sorusunu kendimize sorduk. Bizi bu noktaya bu amaçlar taşıdı. Şuan sektöre birçok yeni-lik taşımış en deneyimli firmalarından bi-riyiz. Bugün yaptığımız çalışmalarımızın meyvesini toplarken birikimlerimizi de yeni nesillere aktarmak en büyük eme-limizdir. Aldığımız ödülde emeği bulunan tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim’’ di-yerek sözlerini noktaladı.

Pakpen, 3. Plastik Boru ve Alt Yapı Sistemlerinde Kalite Semineri’nin Altın Sponsoru Oldu

Pakpen’in Altın Sponsor olduğu Plas-tik Boru ve Alt Yapı Sistemlerinde Ka-lite Semineri, UGETAM tarafından 2-3 Aralık 2015 tarihleri arasında Crowne Plaza İstanbul-Asia Hotel’de düzenlen-di. EPDK, TÜRKAK, TSE, DSİ, GAZBİR, il özel idareleri, belediyeler, su idare-leri ve doğal gaz dağıtım şirketleri gibi sektörün önemli kurumlarının yer aldığı seminere, akademisyenler ve sektörde faaliyet gösteren üretici firmaların tem-silcileri de katıldı. Seminerde, plastik boru ve altyapı sektörlerinde kullanılan son teknolojilerin ele alınmasının yanı sıra sektörün uzmanları, yaptıkları su-numlarla deneyim ve uzmanlıklarını da katılımcılarla paylaştı.

Yeraltı uygulamalarında kullanılan ba-sınçlı su boruları (PE, PVC) ve drenaj borularında yaşanabilen sıkıntılarla birlikte önerilen çözümler; kullanılacak hammaddelerin ve boruların standart-

lara uygunluğunun kontrolü; PE malze-melerin birleştirmelerinde yapılan kay-naklarla ilgili sahalarda yaşanabilecek sorunlar ve çözüm önerileri de seminer-de masaya yatırılan konular arasında.

Altın Sponsor olarak yer aldıkları semi-nerde “Teknik şartnamelerin standar-dize edilmesi” konusunda bir sunum gerçekleştiren Pakpen Kalite ve Ar-Ge Müdürü Serhat Çiftçi, bir bina için ge-rekli birçok malzemeyi bir arada üretme kapasitesine sahip sektördeki tek firma olarak, iddialı oldukları boru alanında da paydaşlarıyla bu seminer aracılığıy-la buluşmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Çiftçi, Pakpen’in önceliğinin ka-lite olduğuna vurgu yaparak, “Üretimini yaptığımız tüm ürün gruplarında olduğu gibi, boru ürün grubumuzda da en say-gın ulusal ve uluslararası kalite sertifika-larına sahibiz ” dedi. Çiftçi sunumunda, farklı kurum ve idarelerin kullanmış ol-

duğu boru teknik şartnamelerine dik-kat çekerek, bu teknik şartnamelerin standartlaştırılmasının boru sektörünün geleceği açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi. Özellikle bazı tek-nik şartnamelerde yer alan ve ulusal ve uluslararası standartlarla çelişen kriter-lerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiği konusunu gündeme getirdi.

Serhat Çiftçi

Page 43: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 44: TİMDER Dergisi 88.Sayı

42

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Form’dan Sektöre 50. Yıl Armağanı:‘Duayenlerin Tanıklığında

Türkiye Klima Sektörü’ Kitabı

Form Şirketler Grubu, 50. yılını Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlediği davetle kutladı. Sektörün önde gelen isimleri-nin katılımıyla gerçekleşen organizas-yonda, Form Şirketler Grubu’nun 50. yılları anısına sektöre armağan ettiği ‘Duayenlerin Tanıklığında Türkiye Klima Sektörü’ kitabının da lansmanı yapıldı.

Gecede konuşma yapan Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu ve Onursal Baş-kanı Bedi Korun, “1965’te Ankara’da 2 kişi olarak 20 m2’lik ofis ve 100 m2’lik atölyemizde mekanik proje çizimi ile başlayıp mekanik taahhüt, imalat ve temsilcilik faaliyetlerine dönüşen çalış-mamızda 50 yıl boyunca birçok değişim yaşadık. Türkiye’nin gelişim süreçlerin-den faydalandığımız gibi, yaşanan bir-çok ekonomik ve siyasal krizin içinden de sağlam bir şekilde çıkmayı başardık. Bu süre içinde Türkiye’de birçok konu-da ilkleri başarmış olmanın gururunu yaşıyoruz.” dedi.

Bedi Korun, “Bu sene 50. yılımız ve-silesiyle çok özel bir projeyi daha ha-yata geçirdik. Türkiye İklimlendirme Sektörü’nün başlangıcı ve gelişmesinin görsel ve sözel kayıt altına alınması için bir çalışma yaptık. “Duayenlerin Tanıklı-ğında Türkiye Klima Sektörü” isimli ki-tabımız bu çalışmanın sonucudur. Bunu yaparken amacımız geçmişe ait bilgi ve deneyimlerin kaybolmadan bir araya getirilebilmesiydi” şeklinde konuştu.

Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ise, “Gerek iklimlendirme, gerek temiz

enerji sektörlerinde bugüne kadar pek çok ilke imza attık, bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.” dedi. Her alanda “verimlilik” prensibiyle hareket ettiklerini ifade eden Tunç Ko-run, “Yaptığımız işlerde, şirket içinde, müşterilerimiz ve topluma sağladığımız faydalarda, her zaman verimliliği ön planda tutuyoruz. Tam da buradan hare-ketle 50. yıl kutlamalarımız kapsamında amacımız toplumsal fayda sağlayacak faaliyetlerimize yenilerini eklemekti. Bunun için Çağdaş Yaşamı Destekle-me Derneği ile birlikte çalışarak, 4 yıllık lise eğitimleri boyunca Türkiye’de farklı şehirlerde yaşayan 50 kız öğrencimize eğitim bursu sağlıyoruz. “Türkiye’nin Güneşleri” olarak adlandırdığımız pro-jenin kapsamını, önümüzdeki senelerde daha çok kız öğrenciye destek vererek

arttırmak hedefindeyiz. Öte yandan uzun süredir devam ettirdiğimiz gibi her yıl farklı üniversitelerden iklimlen-dirme ve makine mühendisliği öğren-cilerine destek bursu sağlamaya da devam ediyoruz. Ayrıca bu sene doğayı korumaya yönelik yaklaşımımız çerçe-vesinde Şile’de 2.000 ağaçlık bir orman oluşturduk.

Bizim için bu seneki önemli faaliyetle-rimizden biri de, bugün sizlerle paylaş-maktan büyük heyecan duyduğumuz “Duayenlerin Tanıklığında Türkiye Kli-ma Sektörü” kitabı. Bu kitabın sek-törden gelecek yeni bilgilerle farklı bir versiyonunu yapmayı, hatta 1990’ları da içerecek ikinci cildini oluşturmayı da hedefliyoruz. dedi. Tunç Korun, “Bun-dan sonra da çalışanlarımızın desteği ve her zaman bizimle olan yenilikçi ru-humuzla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Gecede Form Şirketler Grubu’nun 50. yılına özel olarak hazırlanan kurum-sal film gösterimi de yapıldı. Davetliler için Form Şirketler Grubu’nun 50 yıllık arşivinden alınan fotoğrafların da ser-gilendiği etkinlikte ünlü elektro keman sanatçısı Ceren Aksan da sahne aldı.Form’un eski yeni tüm çalışanlarının da davetli olduğu gecede, “Duayenlerin Tanıklığında Türkiye Klima Sektörü” ki-tabı davetlilere armağan edildi.

Page 45: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 46: TİMDER Dergisi 88.Sayı

44

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Türkiye İMSAD: İnşaat Malzemeleri Sanayicileri “Sürdürülebilirlik” Sözü Verdi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicile-ri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, “Değişen Dün-ya Gelişen Malzeme” temasıyla sektör liderlerinin katıldığı ve gün boyu süren dört oturumda geleceğin dünyasında inşaat ve inşaat malzemeleri sektörleri-nin nasıl bir konum belirlemesi gerektiği masaya yatırıldı.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, İstan-bul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, TürkSMD Yönetim Kurulu Baş-kanı Aytek İtez, İTO Yönetim Kurulu Baş-kan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşmalarıyla açılan zirvede önemli mesajlar yer aldı.

Açılış konuşmalarının tamamlanmasını takiben başlayan zirvede 4 oturum ger-çekleştirildi.

I. Oturum – Değişen Dünya: Yeni Sa-nayi Devrimi, Sürdürülebilirlik, Deği-şimYeni sanayi devrimi, sürdürülebilirlik ve değişim konularının işlendiği ve Micro-soft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik ile Hürriyet/Radikal

Ekonomi Yazarı Uğur Gürses’in katıldığı birinci oturum inovasyon ve sürdürülebi-lir yaklaşımlar üzerinde yükseldi.

Kansu: “İnşaat sektörü, inovasyonla kabuk değiştiriyor, gelişiyor”İnşaat sektörünün inovasyonla ortaya çı-kan yeni malzemelerle sürekli kabuk de-ğiştirdiğini ve geliştiğini söyleyen Micro-soft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, “Sektöre baktığımızda, yapı malzemeleri üretimi ve dağıtımı ile başlayan ve hem mühendislik & mimarlık hem de inşaat alanlarındaki becerimizle Türk firmala-rının uluslararası alanda ciddi oyuncu-lar olmaya başladıklarını gözlemliyoruz. Toplam kalite vazgeçilmez. Firmalar en az fire ile en mükemmel ürünü, en hızlı şekilde müşterilerine, tam zamanında sunacak mükemmel bir tedarik zinciri kurmalı; değişken ekonomik şartlarda şirketin rotasını ve kaynaklarını opti-mumda dengelemeliler. Teknolojinin re-kabette en önemli araçlardan biri olduğu günümüzde ERP/CRM çözümleri firma-nızın en önemli kaynağı insan gücünüz ile süreçlerinizi ve teknolojiyi bir araya getiren sistemlerdir. Bu çözümleri başarı ile uygulayan firmalar pazarda fark yara-tıp, rekabette öne çıkacaklardır” dedi.

Çelik: “Kurumsal ve ulusal sürdürüle-bilirlik stratejisi hayata geçirilmeli”İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı (SKD Türkiye) Ca-

nan Ercan Çelik ise, 2050’de 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun çoğunun gelişmekte olan ülkelerde ya-şayacağına, kente göçün artarak devam edeceğine ve en önemlisi iklim değişik-liğinin yarattığı sorunların hepimizin ya-şamını daha çok etkileyeceğine dikkat çekti. Çelik, “Sosyal politikaları gözden geçirmediğimiz ve küresel çevresel bile-şenler olan iklimi, ozon tabakasını, eko-lojik yaşam çeşitliliğini gözetmediğimiz takdirde ulusal ve bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği de bir soru işareti ola-rak kalacak. Ülkemizin küresel ekono-mide yerini sağlamlaştırabilmesi için kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stra-tejisinin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi gibi, kalkınma açısından kritik bir sektör olan inşaat sektörünün liderlerini bir araya getiren bir platformun sürdürü-lebilirliği gündemine taşıması son dere-ce önemli ve sevindirici bir adım” dedi.

İnşaata Sanat Çerçevesinden Bakışİlk oturumun ardından Avrupalı tasa-rımcılar Pinar&Viola tarafından yapılan Future Human Habitat konulu özel su-numda inşaata sanat çerçevesinden ba-kış açısı yorumlandı. Tasarımcılar Pınar Demirdağ ve Viola Renate, inşaat sek-töründeki ve onun ötesindeki günümüz zorlukların üstesinden gelinmesi için ihtiyaç duyulan yeni tasarım sistemlerini masaya yatırdı. İkili sosyal ve gezegensel

Page 47: TİMDER Dergisi 88.Sayı

45

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

angajmanları arttırmak ve sürdürülebilir, yaşama dönük geleceğin çözümlerine yönelik vizyonel bakış açılarını katılımcı-larla paylaştı.

II. Oturum – Değişen İhtiyaçlar: Dün-yadaki Değişimin Yapılaşmaya ve Yapılara EtkileriZirve’nin “Değişen İhtiyaçlar: Dünyadaki Değişimin Yapılaşmaya/Yapılara Etkile-ri” konulu ikinci oturumunda Nevzat Sa-yın Mimarlık Hizmetleri NSMH Kurucusu Nevzat Sayın, Özyeğin Üniversitesi, Ma-kina Bölüm Başkanı / Enerji, Çevre Ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. Pınar Mengüç ve Kentsel Strateji Proje Geliştirme ve Danışmanlık Kurucu Ortağı, Şehir Plancı A. Faruk Göksu ko-nuşmacı olarak yer aldı.

Kentleri Yeniden DüşünmeliyizKentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, yaptığı konuşmada kentlerin ge-leceğe hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kentlerimizin pek çoğunun kompakt gelişimi ile kont-rolsüz büyümenin ortaya çıkardığı so-runların bugün başta ulaşım, standart-ları düşük çevreler, açık alan yetersizliği gibi önemli sorunların yanı sıra kentlerin yönetim sorununu da ortaya çıkardığını belirten Göksu, ‘Kentlerimizin kontrol-süz büyümesi akıllı büyüme ve akıllı kent kavramının önemini son yıllarda günde-me taşımıştır. Akıllı kent kavramının en temel ilkesinin iyi yönetim ve kaynak-ların etkin kullanımıdır. Maalesef, yerel yönetimler akıllı kent kavramını tekno-loji odaklı projeler olarak algılamakta ve akıllı bina ölçeği olarak ele almaktadır. Aksine bölge ve kent sistematiği içinde vizyon, tasarım ve sosyal etki temalarının öncelikli ele alındığı yeni kent yönetim modelleri tartışmaya açılmalıdır.”

Nanoteknolojik ilerlemeler çığır açacakeldeki malzemeye dayanan geleneksel mühendislik tasarımlarının değiştirile-rek, malzeme tasarımından yola çıkan bir anlayışa dönüşmesi gerektiğine de-ğinen Enerji, Çevre ve Ekonomi Merke-zi Direktörü Prof. Dr. M. Pınar Mengüç, “Özellikle nanoteknolojideki ilerlemeler yeni malzemelerin istediğimiz özellikler-de üretilmesine imkan verebiliyor. Ben-ce bilimsel olarak üst düzeyde yapılacak olan çalışmaların kullanıcıya taşınması ile enerji kullanımında, harmanlanma-sında ve verimliğinde oldukça köklü değişiklikler bekliyor olacağız. Bu deği-şiklikler tüm dünyada binalarda ve en-düstriyel uygulamalarda bir çığır açma yolunda. Aynı gelişmeleri ülkemizde de yaygınlaştırmamız bu konulardaki bilgi

birikimini ve üniversite-sanayi işbirlik-lerini arttırarak gerçekleşecektir” diye konuştu.

III. Oturum - Değişen Beklentiler: Malzeme Sektöründen Beklentiler7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin üçüncü oturumunda ise malzeme sek-töründen beklentiler gündeme taşındı. GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yar-dımcısı Haluk Sur, Ural Mühendislik İs-tanbul Grup Direktörü Süha Öneş ve Ön-cüoğlu Mimarlık Yönetim Kurulu Üyesi Önder Kaya oturum konukları oldu.

Sur: “Malzeme üreticileri yeşil ve do-ğayı destekleyen malzemelere yönel-meliler”Her konuda olduğu gibi inşaatta da za-man içinde tüketici alışkanlıklarının de-ğiştiğini söyleyen GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sur, ko-nuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “ Dünyada nüfus hızlı bir şekilde artıyor. Var olan nüfusun %50’sinde kentleşme, diğer ya-rısında kırsallaşma hakim. 2020 yılında kentleşme oranı %70’leri bulacak bu da kaynakların git gide azalacağının göster-gesi. Kaynakların azalması ise yeşil bina ihtiyacını artıracak bu da yeşil binaların değerini artıracak. Yabancı yatırımcılar bunun farkında olacaklar ki, yeşil bina-ya çok daha fazla yatırım yapıyorlar. Bu algıyı Türkiye’de oluşturmak için inşaat sektörüne çok iş düşüyor. Yeşil Binanın özellikleri, ne gibi yararları olduğu halka anlatılarak bu bilinç aşılanmalı. Malzeme üreticileri ise yeşil ve doğayı destekleyen malzemelere yönelmeli.”

IV. Oturum - Değişimi ve Geleceği YönetmekKırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçe-ci, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak ve Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın katılımıyla gerçekleşti-rilen son oturumda değişim ve gelecek yönetimi yerel yönetimler açısından ele alındı.

Sürdürülebilirlik için imzalar atıldıSürdürülebilirliğe verdiği önemi paylaş-mak ve toplumu sürdürülebilir bir ge-leceğe taşımak için, inşaat malzemesi sektörünün bu hedefi sahiplenmesini ve iyi uygulamaları yaygınlaştırılarak sek-törün katkısını artırmayı anahtar olarak gören Türkiye İMSAD, zirve konuşmala-rının ardından “Sürdürülebilirlik Sözü”ne imza attı. Bu bildirge ile Türkiye İMSAD üyeleri “Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik İlkeleri”ni benimseme sözü verirken Su Yönetimi, Enerji Yönetimi Verimliliği ve İklim Değişikliği, Sorumlu Üretim, İşgü-

cü ve İstihdam ile Ürünler ve Sistemler parametrelerine uyumluluk vaadi vermiş oldu.

Tasarımın en iyileri seçildiKentsel mekan kalitesinin ve yaşanılabi-lirlik düzeyinin arttırılmasını yarışmalar aracılığı ile desteklemek ve özendirmek amacıyla düzenlenen bu yıl ilk kez Tür-kiye İMSAD Kentsel Tasarımda Kalite Ödülleri de Zirve kapsamında sahipleri-ni buldu. Seçici Kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucu, Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Fikir Projesi ile Mimarlar Büşra Al, İlker İğdeli ve Berrin Özdemir ile projeyi yarışma-ya açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ödül verildi. Kentin önemli bir bölümünde mevcut olan imar planının yürürlüğünü durdurarak, yarışma yöntemi ile kentsel tasarımla yeni bir planlamanın oluşması-na fırsat tanıyan ve kısıtlı olanaklarla bu süreci gerçekleştirerek “Söke Belediyesi İmar Planlamasına Esas Kentsel Yenile-me Eksenli Fikir Projesi Yarışması”nı dü-zenleyen Söke Belediyesi’ne ise Jüri Özel Ödülü verildi.

SBE16 ISTANBUL Ekim 2016’daZirvede Türkiye ilk kez Türkiye İMSAD’ın organizatörlüğünde gerçekleştirilecek SBE16 ISTANBUL Konferansı’nın da lansmanı yapıldı. 2000 yılından bu yana dünyada 50’den fazla ülkede yapılmakta olan The Sustainable Built Environment Conference Series çerçevesinde SBE16 ISTANBUL Konferansı, 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ana teması “Akıllı Metropoller – Sürdürülebi-lir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler” olarak belirlenen konferansa ilişkin bilgiyi konferanslar se-risinin uluslararası direktörü Nils Larsson verdi.

Konferans çerçevesinde; hükümetler arası iklim değişikliği raporunda 2050 yı-lına kadar Akdeniz bölgesinde ortalama sıcaklıkların 1°C ila 2°C, Türkiye’de ise 2,5°C ila 4°C artacağı öngörüsüne kar-şılık olarak Türkiye’nin iklim değişikliği kapsamındaki ulusal vizyonu sunulacak. Türkiye bu kapsamda iklim değişikliği politikalarını kalkınma politikalarıyla en-tegre etmiş, enerji verimliliğini yaygınlaş-tırmış, temiz ve yenilenebilir enerji kay-naklarının kullanımını arttırmış ve iklim değişikliğiyle mücadeleye özel şartları çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yüksek yaşam kalitesiyle refahı tüm va-tandaşlarına düşük karbon yoğunluğu ile sunabilen bir ülke olma vaadinde buluna-cak.

Page 48: TİMDER Dergisi 88.Sayı

46

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Yapıların Görünmez Kahramanı Kalekim, ‘Batimat Fuarı’nda Teknik Çözümleriyle Fark Yarattı

Fransa’nın başkenti Paris’te 2-6 Kasım 2015 tarihlerinde düzenlenen Ulusla-rarası İnşaat Endüstrisi Fuarı ‘Batimat 2015’te yerini alan Türkiye yapı kimya-salları sektörünün önde gelen markala-rından Kalekim; teknik yapıştırıcılar, ısı ve su yalıtımı ürünleri, iç ve dış cephe boyaları ile hazır renkli sıvalardan olu-şan en yeni ürünlerini, dünyanın dört bir yanından gelen profesyonel ve tüketici-lerle buluşturdu.

Yapı sektöründe 42. yılını kutlayan Kalekim’in, köklü Ar-Ge tecrübesiyle geliştirerek ilklere imza attığı ürünleri-ni ‘teknik çözüm’ konseptiyle sunduk-larını belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Faaliyet gösterdiğimiz iş kollarında lider ve yenilikçi çizgimizden ayrılmadan ürün gamımızı, sektördeki trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını gözete-rek yeni ürünler ile genişletiyoruz. Bu-gün 70 ülkeye ürünlerini sunan Kalekim olarak, uluslararası pazarda büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Zorlu kış şartlarında mükemmel çö-zümİlk kez İstanbul’daki Yapı Fuarı 2015’te lansmanı yapılan, -10 °C’de dahi yapı-lara uygulama imkanı sağlayan Winter-tech teknolojisi ile zorlu kış şartlarında mükemmel çözümler sunduklarını vur-

gulayan Altuğ Akbaş, Kalekim Winter-tech ile artık kışın inşaatların durması gibi zorunlulukları ortadan kaldırdıkla-rını belirtti.

Kale Boya ile yaratıcı uygulamalarKale Boya’nın, sıradanlıktan uzaklaş-mak isteyenlere özel, zenginleştirilmiş dekoratif ürün gamını ziyaretçilerin beğenisine sunduklarını ifade eden Al-tuğ Akbaş, “Zengin doku ve renk seçe-nekleri sunan İstanbul Efekt Serisi’nin yanı sıra, tasarımcılara ilham veren Artcrete, Betonart Fresh ve Camsıva ile yaşam alanlarına farklılık kazandırı-yoruz. Fuar süresince birbirinden farklı

ve yaratıcı uygulamaları Kalekim standın-dan ziyaretçilere ulaştırdık” dedi.

Isı yalıtım sistemi ile yüzde 50 tasarruf Kale Mantolama markasıyla geliştirdikleri ısı yalıtım sistemi ile doğalgaz ve elektrik faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf sağladıklarına dikkat çeken Altuğ Akbaş, şunları söyledi: “Yalıtım sistemimiz, sağla-nan tasarrufla birkaç yılda maliyetini karşı-layıp, binanın ömrü boyunca tasarruf sağ-lamaya devam ediyor. Kale Mantolama ile garanti altına aldığımız binalarda yaşayan tüketiciler, ısıtma ve soğutma amacıyla yapılan harcamalarda yarı yarıya tasarruf elde ediyor.”

Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş

Page 49: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 50: TİMDER Dergisi 88.Sayı

48

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

KONTİMDERYeni Dernek Binasını Hizmete Açtı

TİMFED’in son üyesi olan ve kuruluş ça-lışmalarını Eylül ayı itibariyle tamamla-yan KONTİMDER’in yeni dernek binası 19 Aralık Cumartesi günü açıldı. Konya Ticaret Merkezi’ndeki dernek binasının açılışına; Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üye-si Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası (KSO) Meclis Başkanı Tahir Şahin, TİM-FED Başkanı Kemal Çelik ve TİMFED Yönetim Kurulu Üyeleri başta olmak üzere iş dünyası ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden geniş katılım sağlandı.

Açılış töreninden önce KONTİMDER ve Kızılay işbirliğiyle hazırlanan insani yar-dım TIR’ı dualarla Bayırbucak bölgesine uğurlandı. Yardım Tır’ının uğurlanma-sının ardından KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Başaran’ın ardından TİMFED Yönetim Kurulu Baş-kanı Kemal Çelik ve ardından KTO Baş-kanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk konuşma yaptı.

KONTİMDER Başkanı Osman Başaran, “Derneğimizi açarak sorumluluk aldık. Şimdilik 130 üyeye ulaştık. Hedefimiz 300 üyeye ulaşmak. Yönetimimizin 34,5 yaş ortalaması var. Bunu 40’ın üzerine çıkarmamayı hedefliyoruz. 2023 hedef-leri doğrultusunda daha da büyüyerek inşaat, elektrik ve tesisat sektöründe ülkemize katma değer sağlayacağız.

Paydaşlarımızla sektörün önünü açarak toplantı, panel, fuarlar düzenleyeceğiz. Tüketicilerin KONTİMDER üyelerini ter-cih edecek güveni oluşturacağız” şek-linde konuştu.

Kendisinin de Konya, Bozkır’lı olduğu-nu ifade eden TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik “Konya’dan çıkan bir kardeşinizim. Bundan cesaret ala-rak Osman kardeşimizle bir çalışma başlattık. Bugün de bu çalışmalarımızın meyvelerini verdiğini görüyoruz. Os-man kardeşimiz çok başarılı bir iş ada-mı. STK’lara büyük önem veriyor. Biz de ona yapmış olduğu çalışmalarda gerekli tüm desteği vereceğiz.” diyerek TİM-FED olarak KONTİMDER yönetimine güvendiklerini ve her zaman yanlarında olduklarını ifade etti.

Son olarak söz alan KTO Başkanı Sel-çuk Öztürk ise dernek binasından övgü ile bahsederek hayırlı olsun dileklerini iletti. Ekonomik gelişmelerden Bahse-den Öztürk, “Türkiye 2015 yılının ikinci yarısına ekonomik ve siyasi sıkıntılar-la girdi. Bizde bu süreçte sanayiciler olarak endişelendik, ancak çok şükür artık ekonomimiz pamuk ipliğine bağlı değil. Biz Türk ekonomisi olarak kendi-mize güvenmeliyiz. Üreticimize güven-

KONTİMDER Başkanı Osman Başaran TİMFED Başkanı Kemal Çelik

Page 51: TİMDER Dergisi 88.Sayı

49

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

KTO Başkanı Selçuk Öztürk

meliyiz. İnşaat sektörü Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biridir. İnşaatın alt sektörlerinden olan tesisat sektörü de yine aynı şekilde önem taşıyor. Bu sektörün büyüme hızını şahsen çok önemsiyorum. Hem iç piyasada bü-yürken hem de uluslararası piyasada ihracat artışını sağlayan bir sektör” diye konuştu.

İşbirliğinin önemine de değinen Öz-türk “Osman kardeşimin konuşmasın-da KONTİMDER’i sektörün referans kuruluşlarından biri haline getirmek istediklerini söyledi. Biz mesleki der-nekleri ve kuruluşları çok önemsiyoruz. Türkiye’de kalite anlayışı sektörlerin hızlı büyümesinden dolayı kolay oluş-muyor. Biz Konya Ticaret Odası olarak KONTİMDER ve TİMFED ile yapılabi-lecek tüm organizasyonlarda beraber çalışmaktan büyük mutluluk duyaca-ğız” dedi.

Page 52: TİMDER Dergisi 88.Sayı

50

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

NG Kütahya Seramik200. Mağazasını İstanbul Ümraniye’de Açtı

NG Kütahya Seramik’in İstanbul’daki iş ortağı Taşkent Yapı’nın yeni mağaza-sı 12 Kasım Perşembe günü görkemli bir törenle hizmete açıldı. Türkiye’nin dört bir yanında 200’ü bulan mağaza sayısıyla önemli bir ilke imza atan NG Kütahya Seramik sektördeki rakiplerini geride bıraktı.

NG Kütahya Seramik Kurucu Başkanı Nafi Güral’ın, Yönetim Kurulu Başkanı

Erkan Güral’ın ve Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın katılımlarıyla ger-çekleşen açılışa, iş dünyasından birçok önemli isim katıldı.

Açılışta NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, “Bugün sadece 200. mağazamızın açılışını ger-çekleştirmiyoruz aynı zamanda bir mut-luluğu bir gururu paylaşıyoruz. Ülkemiz için bizim hedefimiz daha nice 200

mağazanın açılışını gerçekleştirmektir. Burada aslında önemli olan bir mağa-za açmak değil işimizi severek yapmak ve o mağazaya hayat vermek, can ver-mektir. İşini seven insanlarla çalışmak büyük bir ayrıcalıktır. Ülkesinin gelişi-mine gönül verenlerin düşünceleri hep aynıdır. Hedefimiz var gücümüzle en iyisini yapmak. Seramik sektörünün en iyisi olmak amacıyla çıktığımız bu yolda bugün dünyanın önde gelen markaları arasında yer alıyorsak başarılarımızda değerli iş ortaklarımızın payı çok bü-yüktür. Ümit ediyoruz ki bu mağazamız hem Ümraniye’ye hem de Türkiye’ye ekonomik anlamda güzel katkılar sağla-yacaktır.” dedi.

Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “NG Kütahya Seramik yıllardan beri bildiğimiz sevdiğimiz bir markadır. NG Kütahya Seramik’in Ümraniye’deki ma-ğazası Taşkent Yapı, inşaat sektöründe

Kemal Yıldırım ve Erkan Güral

Bilal Yıldırım, Hıdır Yıldırım, Erkan Güral ve Remzi Yıldırım

Page 53: TİMDER Dergisi 88.Sayı

51

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

hızla gelişmekte olan Ümraniye’miz için güzel bir istihdam oluşturacaktır. Her yeni iş yeri açılışı ülke ekonomisine kat-kı sağlayacağı için bizleri sevindirir. Üm-raniye’deki 292.000 yapının 160.000 tanesi son 11 yılda yapılmıştır. Bu ge-lişme Ümraniye’nin %60 oranında bü-yüdüğünü göstermektedir. Ümraniye artık finans, ticaret ve büyük şirketlerin yönetim merkezi haline gelmiştir. NG Kütahya Seramik’in yeni mağazası Taş-kent Yapı mağazası da bu gelişime katkı sağlayacaktır. Mağazamızın açılışı ülke-mize hayırlı uğurlu olsun. Allah helal bol kazançlar versin.” Dedi.

Modern mimarisiyle dikkat çeken ma-ğaza, farklı yaşam alanlarının sergilen-diği mekân tasarımları, seramik moda-sının en yeni trendleri, müşterilerinin konforu düşünülerek yaratılmış özel alanları, kafeteryası ve otoparkıyla zi-yaretçilere rahat ve keyifli bir alışveriş ortamı sağlıyor.

Ümraniye Belediye BaşkanıHasan Can

Cemal Kır, Nurhan Tanyeli, Kemal Yıldırım, Nihat Baş, Erol Baran, Ayhan Önalan ve Ali Rıza Yıldırım

Page 54: TİMDER Dergisi 88.Sayı

52

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Seranit Grup, İstanbul Beykoz Bayisinin Açılışını Gerçekleştirdi

Seranit Grup, Trabzon BayisininAçılışını Gerçekleştirdi

Seranit Grup, İstanbul Beykoz bayisi-nin açılışını gerçekleştirdi. Seranit Grup Başkanı Hamdi Altunalan, Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba, Serra Seramik Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mandıracı, Se-ranit Porselen Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Altay’ın katılımı ile yapılan açılış töreni, Beykoz halkı ve iş çevreleri tarafından ilgi gördü. Bey-koz Tahta Bacak Bayisi, aldığı ödüller ve belgelerle kalitesi her platformda tescil-lenen Seranit Grup’un Seranit Porselen ve Serra Seramik ürünlerinin satışını gerçekleştirecek.

“Ar-Ge yatırımlarını önemsiyoruz”Seranit Grup Başkanı Hamdi Altunalan, açılışta yaptığı konuşmasında şirket ola-rak Ar-Ge’ye verdikleri öneme değindi. 2014’te sektöründe Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan şirket olduklarının altını çizen Hamdi Altunalan, bu konumlarını 2015 ve sonrası için de sürdürdüklerini bildirdi. Sektörde üst segmentte var ol-manın Ar-Ge’ye yatırım ve yeni inovatif ürünlerde olduğuna inanan bir kurum olduklarına dikkat çeken Hamdi Altuna-lan, “Bu nedenle yenilikçi ürünler üzeri-ne çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Seranit Grup, Trabzon bayisinin açılı-şını gerçekleştirdi. Trabzon İl Emniyet Müdürü Murat Köksal, Trabzon Valiliği İl Özel Kalem Müdürü Faruk Tosun, AK Parti Trabzon Milletvekili Av. Salih Cora, Seranit Grup Başkanı Hamdi Altunalan ve Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba katılımı ile yapılan açılış töreni, Trabzon halkı ve iş çevreleri tara-fından da büyük ilgi gördü. Aldığı ödül-ler ve belgelerle kalitesi her platformda tescillenen Seranit Grup’un Seranit Porselen ve Serra Seramik ürünlerinin satışı, 700 metrekarelik bir alana sahip Trabzon Kahvecioğlu – ACK Bayisi’nde gerçekleştirilecek.

“Piyasaya damgamızı vuracağız”Bayi açılış töreninde konuşan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba ise, “Seranit olarak hacimsel açı-dan sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyü-meyi hayata geçirirken; yenilikçi, yük-sek kaliteli ve fark yaratan üst segment ürünlerimiz ile de piyasaya damgamızı vurmak istiyoruz” dedi.

Hedeflerinin ürün kalitesi ve satış hac-

minin yanı sıra tasarım ve yenilikçilikte de lider olmak olduğunu kaydeden Ece Ceylan Baba, “Bunun için de yeni trend-leri yakından takip ediyoruz. Seranit Porselen’de tasarım anlamında Türkiye için yeni dokunuşlar hazırladık ve buna devam ediyoruz. Porselende doğallığı ve sadeliği şık bir şekilde yansıtan farklı tasarımlar sunarken, Serra Seramik’te ise yılın trendlerini ürünlerimize yansıtı-yoruz” diye konuştu.

Page 55: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 56: TİMDER Dergisi 88.Sayı

54

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Seranova 15. Yılını İş Ortakları ile Birlikte İzmir’de Kutladı

2000 yılında “daima en iyisi” olmak hedefi ile sektörde yerini alan Serano-va Seramik 15. Kuruluş yıldönümünde başarı ve kalitesiyle hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarında kendini ispat etmiş bir dünya markası olarak 03-05 Aralık 2015 tarihleri arasında Euphoria Aege-an Resort Hotel İzmir / Seferihisar’da gerçekleştirdiği toplantıya Seranova nın Türkiye genelinde bulunan iş ortakları eşleri ile katıldı.

“Seranova Yıldızlarıyla Buluşuyor” adı altında gerçekleşen organizasyonda bayilere 2016’nın yeni serileri fuar ta-dında bir özel bir alanda tanıtıldı, ürün-

lerin teknik özellikleri, yurtiçi ve yurtdışı pazar koşulları ve pazarlama stratejileri hakkında detaylı bilgiler verildi. Panel görüşmelerde bayilerin talep ve öneri-leri alınarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.

04 Aralık günü yapılan toplantıya katılan Doç. Dr. Deniz Gökçe Türkiye ekonomi-sini 2016’da bekleyen gelişmeler, sera-mik sektörünün ekonomiye kattığı bü-yük başarılar ile ilgili sunumunu bayilerle paylaştı. Karşılıklı söyleşi tadında geçen bu sunumdan bayiler oldukça memnun kaldı. Bayilerin eşleri ile birlikte katıldığı Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan’ın karşılık-

lı söyleşi tadındaki sunumundan ise tüm katılımcılar memnun kaldı. Sektörde 15. Yılını kutlayan Seranova Seramiği AKP Uşak Milletvekili Alim Tunç toplantıya katılımlarıyla onurlandırdı.

Düzenlenen Gala gecesinde 2015 Se-ranova Seramik Yetkili Satıcı Birincisine ve tüm Bölge Birincilerine ödülleri veril-di. Seranova Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Alper, Yönetim Kurulu Üyeleri ve iş ortaklarıyla birlik-te Seranova seramiğin 15. yıl pastasını kestiler. Ödül töreninin ardından Latif Doğan’ın sahne aldığı gece coşkulu ve eğlenceli bir şekilde devam etti.

Page 57: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 58: TİMDER Dergisi 88.Sayı

56

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Serel Seramik IF Desıgn Award Tasarım Yarışması 2015’de 2 Ödüle Layık Görüldü

SEREL Seramik ürünleri Almanya’nın en prestijli tasarım yarışması olan IF Design Award tasarım yarışması 2015’de, Banyo Kategorisi’nde 2 ödüle layık görüldü. Toplamda 17 kategori-den 3209 başvuru alan organizasyonda 1124 ürün ödül ile taçlanmıştır. SEREL Tasarım Ekibi, fonksiyonel ve yenilikçi yaklaşımlarla sunduğu tasarım değeri yüksek ürünleriyle uluslararası plat-formda birçok başarıya imza attığı gibi ülke içerisinde de önemli başarılarına yenilerini eklemeye devam ediyor.

Zafer Doğan, Aldonat Sunar, Ali Yıl-dız, Didem Durmaz ve Metin Murat Elbeyli’den oluşan SEREL Tasarım Ekibi; 2012 yılından itibaren toplamda kazanmış olduğu 13 tasarım ödülü ile başarısını hem ülkemizde hem de ulus-lararası alanlarda ispat etmiştir. Ekip başarının sırrı olarak; “Estetik ve fonk-siyonu birleştiren tasarım ürünlerimize özenli dokunuşlar ile yaklaşıyor ve şe-killendiriyoruz, dolayısı ile özellikle son zamanlarda aldığımız ödüller ve elde ettiğimiz bu başarıların n

tesadüfi olmadığını düşünüyoruz. Ban-yo çözümlerinde, her zaman yenilikçi olmayı hedefliyoruz ve çıktılarımız da genellikle önemli yenilikler barındırıyor. Yine de tasarımlarımızı, bizce diğerle-rinden ayıran en önemli nokta, Ana-dolu insanının yaratıcılığına, zekâsına, hissiyatına ve emeğine değer veren ve yücelten bir organizasyonun, Elginkan topluluğunun bireyleri olarak, kültürü-müzü fonksiyon ve çağdaş estetik ile çizgilere taşıyor ve yaşatıyor olmaktır.”

Page 59: TİMDER Dergisi 88.Sayı

www.parexgroup.com.tr

Yaşayan Yüzeyler

Parex Beton Tamir veKoruma Sistemleri

Page 60: TİMDER Dergisi 88.Sayı

58

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMFED Yönetim Kurulu Toplantısı İstanbul’da Gerçekleştirildi

TİMFED Yönetim Kurulu toplantı-sı, 11 Eylül Cuma  günü İstanbul’da Kuruçeşme’den hareket eden tekne tu-runda  gerçekleştirildi.  Toplantıya TİM-FED Üyesi TİMDER, TİMKODER, BUR-TİMDER, ANTİMDER, KONTİMDER ve Elazığ Temsilciliği katıldı.

Toplantıya TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik, Başkan Yardım-cısı  Yunus Altun, TİMFED Yönetim Kurulu Üyeleri Ertan Sapankaya, Ay-dın Eşer, Serdar Dönmez, Mehmet Ali Yedek, Eyüp Topal, Cemal Kır, Bahadır Yıldırım, Baki Kartalkaya,

Emin Ayar, A. Harun Şahin, Tekin Yetiş, Yusuf Aydın Eskibozkurt, İl-han Kurtar,  TİMDER’den Süleyman Karahan,  BURTİMDER’den  Zeke-riya Yılmaz, Salim Yılmaz, Levent Kara,  Taner Tanoğlu,  ANTİMDER’den Ahmet Bilgiç, Arzu Akıncı, Tolga Al-kan,  Elazığ Temsilcisi Asım Civelek, KONTİMDER’den Osman Başaran, Barış Özcan, Mustafa İbalı, Ersin Ars-lan, Ahmet Yasin Bilen, Mustafa Polat, Tarık Altındağ, Hızır Korkmaz, TİM-DER Hukuk Danışmanı Av. Fırat Barış Kavlak ve Genel Sekreter Nurhan Tan-yeli katılım sağladı.  

TİMFED’in öncelikli hedefleri arasında yer alan ülke sathında yayılmasının son ayağı olan KONTİMDER’in kurulması ve gelişimi hakkındaki detayların görüşüldüğü toplan-tıda, kat edilen hızlı yol herkesi mutlu etti. Toplantı da ayrıca Elazığ Temsilciliği’nin de yol haritası üzerinde konuşuldu. 

Eşsiz İstanbul Boğaz manzarası eşliğinde gerçekleştirlen toplantı sonrasında heyet teknede keyifli bir akşam yemeği yiyerek, bol bol sohbet etme fırsatı yakaladı. Heyet, gecenin sonunda İstanbul Boğaz manza-rasının verdiği büyülenmişlikle toplu bir hatıra fotoğrafı çektirdi.

Page 61: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 62: TİMDER Dergisi 88.Sayı

60

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMFED Ekim Ayı ToplantısıDenizli’de Gerçekleştirildi

TİMFED Yönetim Kurulu toplantısı 22  Ekim  Perşembe  günü Denizli  Ane-mon Otel’de gerçekleştirildi.  Toplan-tı TİMFED Üyesi TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD ve  KONTİMDER’in katılımla-rıyla gerçekleşti.

Toplantıya TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik, Başkan Yardım-cısı Sedat Doğaç, Yönetim Kurulu Üye-leri Ertan Sapankaya, Serdar Dönmez, Mehmet Ali Yedek, Baki Kartalkaya, Emin Ayar, Murat Tuncer,  TİMDER Yö-netim Kurulu Üyesi Süleyman Karahan, DİMSİAD’tan  Tahir Dinç,  Mesut Aygö-ren, Ahmet Çine, Ferruh Dalkılıç, Emre Boz, Murat Tekeli, Süleyman Çeliker, Muttalip Karagündüz, Mehmet Yıldız, Barış Yıldız  KONTİMDER Yönetim Ku-rulu Başkanı Osman Başaran, Yönetim Kurulu Üyeleri; Barış Özcan, Mustafa İbalı, Ahmet Yasin Bilen, Hüseyin Uslu, Alper İnan, Fahri Şenozan, Tarkan Ecer-kale, TİMFED Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Üyelerinden Mustafa Dikkaya ve TİMFED  Genel Sekreteri Nurhan Tan-yeli katılım sağladı.

Osman Başaran

Mesut Aygören Serdar Dönmez, Mustafa Dikkaya Emin Ayar, Sedat Doğaç

Sedat Doğaç, Kemal Çelik, Ertan Sapankaya

Page 63: TİMDER Dergisi 88.Sayı

61

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMFED Yönetim Kurulu Kalden Yapı Market’i Ziyaret EttiTİMFED Yönetim Kurulu, DİMSİAD üyelerinden Kalden Yapı Marketi ziyaret etti. Sektör hakkında keyifli bir sohbetin gerçekleştiği ziyarette, TİMFED Heyeti Denizli’deki sektör gelişmelerini de ye-rinde dinleme fırsatı yakaladı.

TİMFED Yönetim Kurulu Laodikya Antik Kenti’ni GezdiTİMFED Yönetim Kurulu,   MÖ 1. yüz-yılda Batı Anadolu’nun en önemli ve en büyük ticaret, finans merkezi konumun-da olan Laodikya Antik Kenti’ni ziyaret etti. TİMFED Heyeti, önemini uzun yıl-

lar koruyan bu antik kentin, Denizli’nin tekstil alanında çok büyük başarılar yakalamasının temellerinin bu bölgede 2300 yıl öncesinden atılmasını kanıtla-yan bu eşsiz şahaser karşısında büyü-lendiler.

Laodikya Antik Kentteki büyük sanat eserlerinin MÖ 1. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. Romalılar da Laodikya’ya özel bir önem vermişler. İmparator Ca-racalla zamanında Laodikya’da bir seri kaliteli sikke basılmış. Laodikya halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıt-sal yapı yapılmış. Laodikya’daki kazılar

1961-1963 yılları arasında Kanada Que-bec Laval Üniversitesi’nin araştırmacıları tarafından, Profesör Jean des Gagniers yönetiminde yapılmış ve çok ilginç bir çeşme yapısı bütünüyle ortaya çıkarıl-mış. Bu başarılı çalışmalar, özellikle çeş-me yapısı üzerine çok iyi etüdler kapsa-yan bir bölümle birlikte yayımlanmış.

Page 64: TİMDER Dergisi 88.Sayı

62

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMFED Aralık Ayı ToplantısıKonya’da Gerçekleşti

TİMFED Yönetim Kurulu Toplantısı 19 Aralık Cumartesi günü Konya’da ger-çekleştirildi. Toplantıya TİMFED Üyesi TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD, BUR-TİMDER, ANTİMDER, KONTİMDER katıldı.

KONTİMDER’in yeni merkez binasın-da gerçekleşen toplantı KONTİMDER Üyelerine açık olarak geniş katılımlı ger-çekleştirildi.

İlk olarak TİMFED’in öncelikli hedefleri arasında yer alan ülke sathında yayılma-nın son ayağı olan KONTİMDER’in yeni dernek merkezi açılışının yapılması ve kısa zamanda gerçekleştirdiği etkili fa-aliyetlerin görüşüldüğü toplantıda, geli-nen nokta herkesi mutlu etti.

Toplantı sonrası heyet değerli bir reh-ber eşliğinde kısa bir Konya şehir turu atarak Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. Ardından heyet, Konya’nın yöresel ye-meklerinin eşsiz lezzetlerinden oluşan bir menünün hazırlandığı akşam yeme-ğini keyifli bir sohbet eşliğinde yedi.

Ziyaretin tarih itibariyle Şeb-i Arus dö-nemine denk gelmesi sebebiyle heyet Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçek-leştirilen Sema Gösterilerine katılarak, unutulması güç bir törene tanıklık etti.

Toplantıda TİMFED’e bağlı derneklerin üyelerine avantajlar sunacak TİMFED Card projesi Taha Çiftci tarafından tanıtıldı

Page 65: TİMDER Dergisi 88.Sayı

63

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Kemal Çelik, Osman Başaran’aaçılış hediyesi takdim etti

Osman Başaran, Kemal Çelik’e günün anısına hediyelerini takdim etti

Tarkan Ecerkale KONTİMDER Yönetim Kurulu adına Osman Başaran’a hediyelerini takdim etti

TİMDER Başkan YardımcısıKemal Yıldırım

ANTİMDER Başkanı İlhan Kurtar veDİMSİAD Başkanı Sedat Doğaç

TİMKODER BaşkanıYunus Altun

BURTİMDER BaşkanıY. Aydın Eskibozkurt

KONTİMDER BaşkanıOsman Başaran

Page 66: TİMDER Dergisi 88.Sayı

64

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMFEDPakpen Üretim Tesislerini Ziyaret Etti

19 Aralık Cumartesi günü aylık olağan yönetim kurulu toplantısı için Konya’ya gelen TİMFED Yönetim Kurulu Pakpen’in üretim tesislerini ziyaret etti.

Ziyarete TİMFED Yönetim Kurulu Baş-kanı Kemal Çelik, Başkan Yardımcıları Yunus Altun, Sedat Doğaç, Muhasip Üye Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yıldırım, Baki Kartal-kaya, Cemal Kır, İlhan Kurtar, Mehmet Ali Yedek, Murat Tuncer, Ertan Sa-pankaya, Serdar Dönmez, Tekin Yetiş, Temel Aktay, Yusuf Aydın Eskiboz-kurt, TİMDER’den Süleyman Karahan, TİMKODER’den Zekeriya Fındıkoğlu, Ercan Yılmaz, İsmail Kulak, Birol Öztürk, Fatih Ayhan, Fatih Yavuklu, Mehmet Çalışkan, Sertaç Köleli, DİMSİAD’dan Mehmet Yıldız, Muhtalip Karagündüz, Osman Özçelik, Süleyman Çeliker, Fa-toş Güzel, BURTİMDER’den Zekeri-ya Yılmaz, Cengiz Eker, Levent Kara, KONTİMDER’den Osman Başaran, Osman Ulular, Mustafa Polat, Hüseyin Uslu, Ersin Arslan, Yaşar Önel, Mustafa Sırrı Hancı, Barış Özcan, Tarık Altındağ, Galip Yarar, Hasan Hüseyin Başman, Sertaç Tuza, Hasan Karaca, Cüneyt Tat, R. Raşit Dağ, S. Alper İnan, İ. Altan Ak-taş, Hasan Faruk Şahin, Tarkan Ecerka-le, Mustafa Yanartaş, Necip Işık, Emre Olgun, Fahri Yıldız ve Genel Sekreter Nurhan Tanyeli katıldı.

Paksu Yönetim Kurulu Üyeleri Sertaç Tuza ve Seda Tuza’nın evsahipliğinde

Page 67: TİMDER Dergisi 88.Sayı

65

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

öncelikle kahvaltıda ağırlanan heyet, sonrasında üretim tesislerini gezdi. Pakpen’in değerli misafirperverliği ile üretim tesislerinde yaklaşık bir saat-lik gezi gerçekleştiren heyet, Üstyapı Boru Üretim Müdürü Ali Dural, Pakpen Boru Grubu Bölge Yöneticisi Hayrettin Demirci, Kalite Müdürü Serhat Çiftçi, İş Güvenliği Uzmanı Burak Türker’den de-taylı bilgiler aldı.

Page 68: TİMDER Dergisi 88.Sayı

66

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Tosyalı Holding2016’ya Yeni ve Dev Yatırım Kararıyla Giriyor!

Turkuaz Seramik’tenEğitime Bir Destek Daha

Türkiye’nin global demir-çelik üreticisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Tosyalı Holding, ithalatı ikame edecek yeni ve dev bir yatırıma hazırlandığını açıkladı. Bugüne kadar ülkemizde hiç üretilmeyen “boyuna dikişli LSAW boru” üretimi için yatırım kararı alan ve Sanayi Bakanlığı ile ön görüşmeleri tamamla-yan holding, bu konuda dünyadaki sayılı üreticiden biri olacak.

Et kalınlığı 40mm ve 60 inch çapa kadar boyuna dikişli LSAW boru için 2016’da başlayacak yatırımın sadece 1 yıl için-de tamamlanması planlanıyor. Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, petrol ve gaz hatlarında da kul-lanılan bu boruların bugüne kadar ithal edildiğini, ancak yatırım tamamlandı-ğında tesisin yıllık 500 bin ton kapasi-teyle çalışacağının altını çiziyor.

Petrol ve Gaz Hatlarında daKullanılacakİlk olarak TANAP’ta ortaya çıkan LSAW

Turkuaz Seramik tarafından Tahirini Duran – Dudu Gümüş Ortaokulu’na ya-pılan vitrifiye yardımı kapsamında okul yöneticileri Turkuaz Seramik yetkilileri-ni ziyaret etti. Verdikleri destek için çok mutlu olduklarını belirten Okul Müdürü Ayhan Telli Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Üyesi Emre Özkaya’ya teşekkür plaketi takdim etti.

Okul Müdürü Ayhan Telli ‘’Okulumuza verilen her destek çocuklarımızın gele-ceği açısından oldukça önemli. Turkuaz Seramik yöneticilerine hem okulumuza hem de eğitime verdikleri tüm destek-ler için bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

Eğitim alanında yaptıkları yardım çalış-malarına önümüzdeki dönemde de hız kesmeden devam edeceklerini belirten Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Üye-

boru ihtiyacının özellikle petrol ve gaz hatlarında önemli olduğunun altını çizen Tosyalı, “Türkiye’nin bu tür enerji proje-lerinde dışa bağımlılığını ortadan kaldı-racağız” diye vurguluyor. %100 Tosçelik Spiral Boru Üretim Sanayi A.Ş. tarafın-dan yapılacak bu yeni yatırımla hedef, 2017’de boruları sevk eder hale gelmek.

Yatırım kararıyla ilgili açıklama yapan Fuat Tosyalı sözlerine şöyle devam edi-yor:

“Bir sanayi yatırımcısı olarak sorumlu-luklarımızı yerine getiriyor ve Türkiye’nin ihtiyacı olan tüm katma değerli ürünleri ülkemiz sınırları içinde üretmek için ça-lışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu konuda 2015’in başında Japonya’nın lider şir-keti Toyo Kohan ile temellerini attığımız Tosyalı Toyo A.Ş. yatırımı, ülkemizin kat-ma değerli ürünlerde dışa bağımlılığı-nın kaldırılması açısından büyük önem taşıyor. Şimdi LSAW boru ihtiyacı için planladığımız bu yeni yatırımla birlikte

Türkiye’de üretilemeyecek hiç bir boru kalmayacak. Denizin altından da, dağ-ların tepelerinden de geçecek boruları üreteceğiz.”

si Emre Özkaya “Kayseri’de başlattığı-mız okul yenileme çalışmaları Turkuaz Seramik olarak en önem verdiğimiz konular arasında yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın önderliğinde köy okulları-nın tuvaletlerini yenilemelerini sağlıyo-

ruz ve minik öğrencilerimizi daha sağ-lıklı şartlara kavuşturuyoruz. Bugüne kadar 27 okula vitrifiye desteği sağla-yarak okul tuvaletlerini yeniledik. Önü-müzdeki dönemde de bu çalışmalarımı-za devam edeceğiz” diye bilgi verdi.

Page 69: TİMDER Dergisi 88.Sayı

Duvar: 9.7x9.7 cm Retrica (Porselen Karo)Yer: 20x120 cm Legend Work (Porselen Karo)

Page 70: TİMDER Dergisi 88.Sayı

68

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Türkiye Seramik Federasyonu:“Asgari Ücret Artışı Emek Yoğun Sektörlerin

Rekabet Gücünü Doğrudan Etkileyecek”Emek yoğun sektörlerin başında gelen seramik sektörü adına, asgari ücrette yapılacak artış ile ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Seramik Federasyo-nu Başkanı Ahmet Yamaner, Türkiye’ye sağladıkları net katma değerin büyüklü-ğü, minimum ithal girdisiyle maksimum ihracat yapılması ve yarattıkları istihdam sebebiyle asgari ücrette yapılacak artı-şın kendileri kadar ülkemizi de doğrudan etkileyeceğini belirtti.

net katma değer sağlayan bir sektörüz. Dolayısıyla, işçinin eline geçen net as-gari ücrete yapılacak artış, asgari ücretle çalışan binlerce kişi adına ve bu kişilere istihdam sağlayan seramik sektörü adı-na da kuşkusuz önemli bir gelişme ve memnuniyet sebebidir. Ancak, yapılacak artışın ülkemizin ekonomik denge ve di-namikleri gözetilerek, üreticiler üzerine ilave yük getirmeden ve dünya üzerinde dereceye girmiş bu sektörün rekabetçi-liğine zarar vermeden gerçekleştirilmesi federasyonumuza üye olan 2 binden faz-la firma adına en büyük arzumuzdur.”

Maliyetin Tamamıyla İşletmelere Yüklenmesi Son Derece Olumsuz Sonuçlar DoğurabilirAçıklamasını rakamlarla detaylandıran Yamaner, “Türkiye’de iş gücü maliyeti üzerindeki istihdam vergileri, halihazırda OECD ortalamasına kıyasla yaklaşık 10 puan daha yüksektir. Bugün itibariyle, asgari geçim indirimi dahil çalışanların eline geçen 1.000 TL asgari ücretin iş-verene maliyeti 1.496 TL’dir. Net 1.300 TL’lik asgari ücretin işverene maliyeti 1.995 TL’ye ulaşacaktır. Bu da işletmeler için %35’lik bir artışa karşılık gelmekte-dir. Enflasyonun yıllık % 7-8 mertebele-rinde seyrettiği bir ekonomik yapıda bir çırpıda böylesi bir ilâve artışı işletmele-rin karşılayabilmesi çok güçtür. Özetle, net asgari ücretin 1.300 TL seviyesine çıkartılması ve yaratacağı maliyetin iş-letmelere yüklenmesi son derece olum-suz sonuçlar doğurabilecektir. İç ve dış

pazarlarda rekabet gücünün azalması, ihracatın düşmesi; asgari ücretle ge-çinenler de dahil tüm gelir gruplarının alım gücünün azalması ve kayıt dışılığın artması istihdam ve enflasyon üzerinde oluşacak olumsuzluklardan sadece bir-kaçı olarak gösterilebilir” diyerek sözle-rine devam etti. “Yapılacak artışın sade-ce işletmelere yüklenmesi, rekabet gücü sıralamasında ülkemizin daha da geri-lemesine, Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden olan seramik ürünlerinin alıcı bulamamasına da neden olacaktır. Çözüm olarak, asgari ücrete uygula-nan SGK primi, gelir vergisi ve işsizlik sigortası primi gibi konularda yapılacak düzenlemelerle hem işçinin eline geçen net asgari ücretin hedeflenen rakama çıkması, hem de bu artışın tamamının işletmelere yüklenmemesi sağlanabilir.”

Ücretlendirme Kadar Verimlilik de Önemli Sadece seramik sektörü için değil emek yoğun tüm sektörler için verimliliğin de önemli olduğuna değinen Yamaner, “Üc-retler kadar odaklanılmasında yarar bu-lunan diğer bir alansa verimliliktir. Sana-yide ücretlerin verimliliğe kıyasla iki kat hızlı artışı, istihdam artışının önündeki en büyük engellerden biridir. SGK prim yükü gibi ücret dışı işgücü maliyetlerinin hafifletilip, OECD ortalamasına indiril-mesi ve ücret artışlarında verimliliğin dikkate alınması, rekabetçi ve sürdürüle-bilir bir ekonomi için önemli bir gerekli-liktir” dedi.

“Türkiye Seramik Federasyonu üyeleri toplamda 12 Milyar TL’lik iş hacmine ve 1,5 Milyar Dolarlık ihracat rakamına sa-hip. Türkiye, seramik sektörünün iki ana kolu olan vitrifiye banyo ürünlerinde Av-rupa lideri, yer ve duvar seramikleri ala-nında ise Avrupa üçüncüsü. Biz, 1 Dolar-lık girdi ile 20 Dolarlık ihracat yapabilen,

TSF Başkanı Ahmet Yamaner

VitrA ve Artema,German Design Awards’tan ödüllerle döndü

VitrA ve Artema’nın tasarımdaki yetkin-liği, dünyanın saygın ödüllerinden “Ger-man Design Awards 2016”da bir kez daha onaylandı. German Design Co-uncil tarafından düzenlenen yarışmada VitrA’nın Dejavu serisi seramikleri “Ban-yo ve Sağlık”, Terra Nova serisi “Yapı ve Malzeme”, Memoria Blackserisi ise “Mobilya ve Seramik” kategorilerinde

ödüle layık görüldü. Artema; su tasarruf-lu silikon perlatörü ve kolay temizleme özelliğiyle banyolara rahatlık getiren Bra-va armatür serisiyle, “Özel Mansiyon” al-maya hak kazandı. 2012 yılından bu yana dünya çapında başarılı tasarım profesyo-nellerini bir araya getiren German Design Awards’ın ödül töreni, 12 Şubat 2016 tari-hinde Frankfurt’ta gerçekleştirilecek.

Page 71: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 72: TİMDER Dergisi 88.Sayı

70

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Ticaretin Kalbi UNICERA’da,UNICERA, 23–27 Şubat ’ta Tüyap’ta

Tüyap tarafından organize edilen, Türki-ye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesi-sat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİM-DER) iş birliğiyle düzenlenen, UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fu-arı geniş ürün yelpazesi ve CERAMIC-TECH Seramik İşleme Teknolojileri özel bölümü ile 28.kez profesyonelleri bir araya getiriyor.

28 yıldan bu yana sürekli büyüyen ve yenilenen yapısıyla dünyanın önem-li fuarları arasında yer alan UNICERA, yarattığı yeni işbirlikleri ile müşteri ve paydaşlarına yeni ufuklar açılmasına, sektörün rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlıyor. 2016’da da fırsatlar ya-ratmaya devam eden fuar, 22 ülkeden 300’ün üzerinde firma ve firma temsilci-liğini 11 salon 98.000 m2 kapalı sergile-me alanında ağırlayacak.

Dünyanın gözü UNICERA’daMevcut pazarların yanı sıra hedef pazar ağını geliştirmeyi ilke edinen UNICERA, uluslararası arenada yaptığı tanıtım ve tutundurma faaliyetleri ile sektöre yeni iş ortakları kazandırıyor. Amerika, Al-manya, Dubai, İtalya, Rusya, Makedon-ya, İran ve Sahra Altı Afrika ülkelerinde faaliyet gösteren uluslararası sektörel yayınlarda, şehir merkezi, havalimanı gibi önemli noktalardaki reklam alan-larında ve dijital mecralarda yürüttüğü reklam çalışmaları ile her yıl global plat-formda dikkatleri üzerine çekmeye de-vam ediyor.

Küresel pazarların kilit oyuncusu UNICERATürkiye’nin sektöründe Avrasya’ya açı-lan ticaret kapısı UNICERA, jeopolitik konumu ile yeni işbirlikleri ve etkin stra-tejilerin oluşturulmasında önemli rol oy-nuyor. Hızla gelişen küresel pazarlarda güçlü ve kilit oyuncu haline gelen sek-tör, giderek büyüyen üretim kapasitesi, modern teknoloji yatırımları ve yüksek kalite avantajları sayesinde dünya pa-zarındaki rekabet gücünü artırmaya de-vam ediyor.

Dünyanın tek çatı altında entegre üre-tim yapan en büyük fabrikalarına sahip olan sektör, teknoloji ve tasarım odaklı geliştirdiği inovatif ürünleri ile önemli bir tedarik merkezi konumunda yer alıyor. UNICERA, dünya markaları ile sektöre her geçen gün ivme kazandırmaya de-vam ediyor.

Ürün çeşitliliğinde liderYeni trendlerin ışığında hazırlanan tasa-rımların ilk kez dünya pazarında görü-cüye çıktığı UNICERA, ürün çeşitliliğin-de lider olma özelliği ile dikkat çekiyor. UNICERA, zemin ve duvar kaplamaları; seramik, granit, mermer, mozaik, doğal taş, banyo ürünleri ve aksesuarları; vit-rifiye ürünler, armatürler, havlupan ve dekoratif radyatörler, mutfak ürünleri ve aksesuarları ziyaretçilerin beğenisine sunacak.

UNICERA, aynı zamanda ziyaretçilerine

uygulama aşamasında kullanılan tüm teknoloji ürünlerini; seramik makinele-ri, makine yedek parçaları, yan sanayi ürünleri, hammaddeler ve kimyasalları CERAMICTECH Seramik İşleme Tek-nolojileri özel bölümü ile birebir incele-me fırsatı sunuyor.

Ticari trendler ve sektörün talepleri-ni yakından takip eden UNICERA, 23 - 27 Şubat 2016 (Salı-Cumartesi) ta-rihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 5 gün boyunca gezilebile-cek.

Daha detaylı bilgi ve online davetiye için: www.unicera.com

Page 73: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 74: TİMDER Dergisi 88.Sayı

72

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

VitrA İnovasyon Merkezi, 3 Yıl Üst Üste Sektörünün En Başarılı ArGe Merkezi Seçildi!

VitrA İnovasyon Merkezi; Bilim, Sana-yi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2014 yılı ArGe Merkezleri Performans Endeksi Değerlendirmesi kapsamında, “Sektör Bazında En Başarılı Ar-Ge Merkezleri” sıralamasında, “Seramik ve Refrakter” sektöründe en başarılı ArGe Merkezi seçildi. Böylece VitrA İnovasyon Merke-zi, 3 yıl üst üste 1.lik ödülüne layık gö-rüldü. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu İnovasyon Direktörü Boğaç Şimşir, 1.’lik ödülünü; “4. Özel Sektör ArGe Mer-kezleri Zirvesi”nde yapılan bir törenle, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’tan aldı. 

Ödül vesilesiyle bir açıklama yapan Ec-zacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu İnovasyon Direktörü Boğaç Şimşir, “2011 yılında, 15 Milyon TL’lik yatırımla Bozüyük’te kurduğumuz ve halen 75 kişilik bir ekibin çalıştığı VitrA İnovasyon Merkezi’nde, her yıl 50’ye yakın ArGe projesini ger-çekleştiriyoruz. Grubumuzun tüm faali-yet alanlarında geliştirdiğimiz yeni ürün-

lerle pazarda fark yaratıyoruz. Sektör bazında 3 yıl üst üste inovasyon lideri olmamızın getirdiği sorumlulukla, kulla-nıcılara değer sağlayan ürünlerimizdeki yenilikçi yönleri artırmaya devam ede-

ceğiz. Önümüzdeki yıllarda liderliğimizi sürdürüp, VitrA İnovasyon Merkezi’ni dünya çapında yeniliklerle anılan bir değere dönüştüreceğimize inancımız tam.” dedi.

Mesleki Yeterlilik BelgesiWeber’den!

Saint-Gobain Weber, Weber Akademi bünyesindeki uzman ekibi ile, Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda yapılan değişiklik esaslarına göre 2015 yılından itibaren inşaat ve tesisat ustaları için alımı zorunlu hale getirilen “Mesleki Ye-terlilik Belgesi”ne yönelik yapılandırdığı eğitimlerine Kasım ayı itibari ile başladı.

MYK (Mesleki Yeterlilik Kurumu) mev-zuatlarına uygun olarak düzenlenen eğitimlerden ilki, 4-6 Kasım 2015 ta-rihleri arasında 16 Seramik Karo Uy-gulama Ustasının katılımıyla Ankara Sincan’da bulunan Türkiye-Yol-İş İntes Eğitim Şantiyesi’nde gerçekleştirildi.

Weber Akademi ekibi tarafından verilen eğitimlerde, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) mevzuatına uygun ve “Mesleki Yeterlilik Belgesi” alımlarına yönelik İş

Sağlığı ve Güvenliği ile Seramik Karo Kaplamacılığı konularında teorik bilgiler aktarılırken uygulamalara da yer verildi.

Eğitimin ardından belgelendirme için TÜRKAK tarafından onaylanmış INTES MYM tarafından sınav yapıldı. Teorik ve uygulama olarak iki aşamadan oluşan sınavda ustaların Mesleki Yeterlilik Bel-gesi alımına hak kazanmaları için yet-kinlikleri değerlendirildi.

Weber Akademi bünyesinde “Mesleki Yeterlilik Belgesi” eğitimleri kapsamın-da, “Seramik Karo Uygulamacıları”nın yanı sıra “Isı Yalıtımı Uygulamacıları” ve “Su Yalıtımı Uygulamacıları”na yönelik eğitimler de düzenleniyor.

Mesleki Yeterlilik Sınavı öncesi eğitim şartı aranmamakla birlikte mesleğinde

kendisini yeterli gören ve tecrübesine güvenen tüm ustalar, direkt onaylanmış kuruluşlar olan Ankara’da Intes MYM ve İstanbul’da Tebar ya da Belgetürk’e başvuru yapabiliyor.

Saint-Gobain Weber, Weber Akademi bünyesinde düzenlediği “Mesleki Yeter-lilik Belgesi” eğitimleri ile yapı sektörün-de nitelikli iş gücünü arttırmaya yardım-cı olurken, hem tüketiciyi hem de ülke ekonomisini desteklemeyi hedefliyor.

Page 75: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 76: TİMDER Dergisi 88.Sayı

74

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

3. Zeki Yurtbay Tasarım YarışmasıRekor Katılımla Sonuçlandı

Yurtbay Seramik’in “Doğadan Sanata Sen Tasarla” sloganı ile seramik sek-töründe moda yaratabilecek özgün ta-sarımları ortaya çıkarmak, “tasarımcı” kimliğinin güçlenmesine yardımcı ol-mak amacıyla düzenlediği 3. Zeki Yurt-bay Tasarım Yarışması sonuçlandı.

Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleşen değerlendirme toplantısında, Prof. Ay-şegül İzer (MSGSÜ GSF Grafik Tasarım Bölüm Başkanı), Prof. İnci Deniz Ilgın (Marmara Üniversitesi GSF Dekanı), Prof. Sevim Çizer (DEÜ GSF Seramik ve Cam Tasarımı Bölüm Başkanı), Ta-mer Nakışçı (Tasarımcı, Studio Nakışçı) ve Sinan Canpolat’tan (Mimar, Yurtbay Seramik Pazarlama Md. Yrd.) oluşan jüri, 307 projeyi inceledi. Yaptıkları kapsamlı değerlendirmeler sonucunda ödül grubunu belirleyen jüri, yarışmanın gördüğü yoğun ilgiden memnun kaldı-ğını ifade etti. Doğa temasını seramik ile başarılı bir şekilde buluşturan, fikir ve tasarım olarak farkını ortaya koyan eser sahiplerinin geleceğe dair umut verdiği-ni belirtti.

19 Aralık’ta Yurtbay Seramik Bayi Toplantısı’nda gerçekleştirilen törenle dereceye giren yarışmacılara ödülleri

verildi. Eser sahipleri toplamda 20 bin 500 TL para ödülünün sahibi oldu. Ya-rışmanın birincisine ayrıca UNICERA 2016 Uluslararası Seramik Banyo Mut-fak Fuarı’nda, Yurtbay Seramik standın-da tasarımının üretilerek sergilenmesi imkânı sağlanacak.

Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerin Mimarlık, Güzel Sanatlar, Sanat ve Ta-sarım Fakülteleri’nde öğrenim gören önlisans, lisans ve yüksek lisans öğren-cilerinin yenilikçi fikirlerini keşfetmek, özgün tasarımları seramik sektörüne

kazandırmak amacıyla düzenlenen ya-rışmada bu yıl öğrencilerden doğadan alınan malzemeler ile üretilen seramiği, doğadan esinlenerek şekillendirmeleri, doğanın sundukları ile insan üretiminin ara kesitinde tasarlamaları istendi.

Yarışmaya 48 farklı üniversiteden, 13 farklı bölümden katılım oldu. www.do-gadansanatasentasarla.com web sitesi üzerinden 1.320 ön başvuru alındı, 307 proje teslim edildi. Jüri değerlendirmesi sonucunda dokuz eser sahibi ödül al-maya hak kazandı.

Bien AilesineBir Yenisi de İzmir’de Eklendi

Bien’in İzmir Narlıdere’de açtığı yeni bayinin açılış törenine ilgi yoğun oldu. 21.10.2015’te düzenlenen törende açılışı Meclis Eski Başkanı Köksal Toptan, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çal-kaya ve Bien Satış Grup Başkanı Metin Savcı gerçekleştirdi. Açılışa, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Savaş Akıncı, Muğla Vali Yardımcısı Ali Barış, Bien Kanal Geliştirme Müdürü Ebru Şener ve Bien Yöne-ticileri de katıldı. İzmir’in Narlıdere, İnciraltı Kavşağı’nda cadde üs-tünde bulunan bayi 1.5 dönüm arazi üzerine kurulmuş ve yaklaşık 150 m2’lik tek katlı butik mağaza konseptinde kurgulanmıştır.

Bien’in 60’a yakın birbirinden özel ürününün sergilendiği mağazada 10 tane canlı mekan bulunuyor. Çevre dostu, yenilikçi ve tasarıma önem veren Bien’in yeni mağazasında teşhir ettiği ürünler arasın-da öne çıkanlar ise Seramik Sağlık Gereçleri ürün grubu, Wedding Collection, Beton ve Marmol koleksiyonları oldu.

Page 77: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 78: TİMDER Dergisi 88.Sayı

76

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Türkiye İnovasyon Haftası’nda Wavin Academy Örnek Başarı Öyküsüyle Yer Aldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tara-fından; Ekonomi Bakanlığı desteğinde bu yıl 3.cüsü düzenlenen ve Hollanda’nın partner ülke olduğu Türkiye İnovasyon Haftası Dünyada ve Türkiye’de fark ya-ratan profesyonelleri, akademisyenleri ve öğrencileri bir araya getirdi. 3-4-5 Aralık tarihlerinde, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte kendi alanında uzman, onlarca yerli ve yabancı konuşmacı fark yaratan hikâyelerini din-leyicilere aktardılar.

Etkinlikteki en dikkat çeken konuşma-lardan birisi de 3 Aralık Perşembe günü Business Models Inc. Şirketinin CEO’su ve dünyaca ünlü strateji uzmanı Patrick Van Der Pijl tarafından yapılmıştır. Pat-rick, strateji ve inovasyona ilişkin yeni vizyonuyla insanlara ve kuruluşlara il-ham vererek kendi iş modellerine tama-men değişik bir perspektiften bakmala-rını sağlamaktadır. Patrick, insanların ve firmaların fikirlerini değiştirmeleri için projelerinde strateji ve inovasyon için Vizyon Tuvali, İş Modeli Tuvali, Bağlam Tuvali ve Değer Önerme Tasarımcısı ve Birlikte Yaratma Teknikleri gibi çeşitli yeni ve görsel araçlar kullanmaktadır. 2009 yılında piyasaya sürdüğü “Busi-ness Model Generation” kitabıyla en çok satanlar listesinde yer alarak yaklaşık 1 milyonluk satış âdetine ulaşan Patrick, Toyota, Fujitsu, ING Bank, Microsoft, 3M ve bunun gibi 300’den fazla firmaya iş modeli kurma ve strateji geliştirme ko-nularında danışmanlık yapmıştır.

Patrick’in “İnovatif İş Modelleri Ta-sarımı” konuşmasında Wavin Pilsa bünyesinde yer alan Wavin Academy en başarılı iş modelleri konusunda ör-nek gösterilmiştir. Bir hayalden, ör-nek başarı hikâyesine dönüşen Wavin Academy’nin sektör için nasıl eşsiz bir model olduğu detaylı olarak konferans-ta tartışılmıştır. Wavin Pilsa Genel Mü-dürü Orhun Çapanoğlu’na göre: Plastik boru sektöründe tesisatın uzun yıllar so-runsuz olarak çalışması, yapılan monta-

jın kalitesiyle doğrudan orantılıdır. Hatalı yapılan montajlar sektördeki en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çık-maktadır. Sektörde var olan bu soruna çözüm olarak Wavin Pilsa, uygulamayı yapan ustaları eğitimden geçirerek sek-törde bir ilki başarmıştır. 2014 yılında Adana’da kurulan Wavin Academy, ön-celikle bir sosyal sorumluluk projesidir.Wavin Academy’nin temel amacı, Wa-vin Pilsa’nın iş ortaklarını sürekli olarak eğitip, mekanik tesisatın sorunsuz ve doğru yapılmasına katkıda bulunmaktır. Açıldığı günden bu yana 5.000’in üze-rinde misafiri ağırlayan Wavin Academy, teknoloji ve yenilikleri en hızlı şekilde müşterilerine tanıtmak ve plastik boru tesisatlarının doğru şekilde uygulanma-sını sağlamak için aktivitelerine yoğun bir şekilde devam etmektedir.

Wavin Pilsa olarak yeniliğin hayatın vaz-geçilmez unsuru olduğunu benimsiyor ve müşterilerimizin sorunlarına yönelik çözümlerimizin stratejik iş planlarımı-zın en önemli parçasını oluşturduğuna inanıyoruz. Örnek başarı hikâyesiyle bu denli büyük bir etkinlikte yer almanın haklı gururunu yaşayan firmamız, gele-ceğe yön verecek yeni projeleri hayata geçirmek için de büyük bir azimle çalış-malarına devam etmektedir.

Page 79: TİMDER Dergisi 88.Sayı

Golden Cam MozaikFarklı Ebat ve Renklerde Çeşitleri Mevcuttur

Inox Metal MozaikFarklı Ebat ve Renklerde Çeşitleri Mevcuttur

Tenlight MozaikFarklı Ebat ve Renklerde Çeşitleri Mevcuttur

Seçim Sizin!İster Cam Mozaikler, İster Inox Metal Mozaikler, İster Golden Mozaikler

Firüzköy Bağlariçi Cad.Aytenler-1 İş MerkeziNo:89 Avcılar / İstanbul

Tel: 0 212 428 31 00 Pbx Faks: 0 212 428 16 [email protected]

www.betasseramik.com www.betascammozaik.com www.betapool.com

CAM MOZAİK GRANİT, SERAMİKZEMİN DEKORUDUVAR DEKORUBORDÜR

kalitemiz ve güvencemizle gönül rahatlığıyla yıllarca her mekanda kullanabilirsiniz.

Yeni Sezon Ürünler , Daha Modern TasarımlarDoğadan Esinlenen Etkileşimler

betascammozaik

Page 80: TİMDER Dergisi 88.Sayı

78

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Ali ErgençTİMDER

Kurucu Üyesi

Adana’da doğdum. Polis memuru bir babanın çocuğuyum. 3 kız kardeşim var. Ailenin tek erkek çocuğu olmam sebebiyle göz bebeği olarak büyüdüm.

Babamın görev yeri değişikliği nede-niyle 1950 yılında İzmir’den İstanbul’a geldik ve 50 yıldır İstanbul Sarıyer’de yaşıyorum. Fenerbahçe Spor Klübü’ne

bağlı bir sporcuyum. İzmir’de lise son sınıf öğrencisiyken katıldı-ğım bir yarışmada birinci olmuştum. Sonrasın-da İktisat Fakültesi’nde okurken Fenerbahçe Spor Klübü’nden gelen yetkililerle anlaştım ve bu yıl klübe bağlı 50. yı-lımı kutlayacağım. Üni-versite hayatım boyunca hem okudum, hem spor hayatımı devam ettir-dim hem de kumaşçı bir arkadaşımızın yanında çalıştım. 1975 yılında İktisat Fakültesi’ni bitir-dikten sonra iş hayatına atıldım.

“Ör-Er İnşaat Malzemesi olarak pi-yasada belli bir dönem Türkiye 3.’sü sıralamasında iş yaptık. Bir dönem bu sıranın hiç bozulmamasından dolayı piyasadaki dostlarımız, ken-di içinizde sıralamayı bir değiştirin diye bize takılıyorlardı.”1975 yılında Koçtaş’ta işe başladım. Rahmi Koç’la sağlam bir aile dostluğu-muz vardı. Mustafa ve Ali Koç elimde büyüdü desem yeridir. Koç ailesi o dö-nem Anadolu Hisarı’nda oturuyordu. Motorla Avrupa yakasına geçer, çocuk-ları bana emanet ederlerdi. Çocukların bana emanet oldukları bir gün onları ilk defa futbol maçına götürdüm. Ali Sami Yen Standı’nda Fenerbahçe – Galatasa-ray maçıydı ve çocuklar için unutulmaz bir gün oldu. Koç Grubu’nda 5 sene çalıştım. Sonrasında ayrıldım ve 1980 yılında kendi şirketimi kurdum. Ör-Er İnşaat Malzemeleri olarak piyasada belli bir dönem Türkiye 3.’sü sıralama-sında iş yaptık. O dönem Koçtaş, Isısan

TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli ve Ali Ergenç eski fotoğrafları üzerinden anıları yad ediyorlar

Page 81: TİMDER Dergisi 88.Sayı

79

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

ve Ör-Er şeklinde bir sıralama vardı. Bir dönem bu sıranın hiç bozulmamasın-dan dolayı piyasadaki dostlarımız, ken-di içinizde sıralamayı bir değiştirin diye bize takılıyorlardı. O dönem çalıştığım üretici firmalardan bir tanesiyle yaşa-dığım ciddi bir sorun sonrasında iş ha-yatım kötü etkilendi. Yaşanabilmesi güç bir olay yaşadım. Bu olay sonrasında da iş hayatımı sonlandırdım. O dönem edindiğim tüm mal varlığımla piyasaya tüm borcumu temizleyerek 2009 yılın-da sektörden ayrıldım. Şuanda Sarıyer Belediyesi’nde Başkan Danışmanı ola-rak görev yapıyorum aynı zamanda da Sarıyerliler Derneğinin Başkanıyım.

TİMDER’i ilk kurmaya karar verdiğimiz-de insanlarda bir korku vardı. Çünkü o dönem üreticilerin bir tekeli vardı. Hangi üretici ile çalışıyorsanız sadece onunla çalışacaktınız ve o ne derse onu yapma zorunluluğunuz vardı. Bir başkasının malını vitrininde dahi görseler bayiliğini iptal ediyorlardı. Biz böyle bir dönemde TİMDER’i kurmaya karar verince ve et-rafımızda sektörün en üst tabakası bir-leşince üreticiler ses çıkaramadı ama bu örgütlenmeden son derece rahatsız oldular. Bu süreçte bana 5-6 ay kadar bir ambargo uyguladılar. Mal vermedi-ler, sevkiyatlarımı yapmadılar ve ciddi bir sıkıntı yaşattılar. TİMDER’in kuruluş amacını, neler yapmak istediğini bir tür-lü anlatamadık. Ancak pes etmedik ve kendimizi anlatmaya devam ettik. Son-

rasında onlar da aslında sektöre faydalı bir örgüt olduğumuzu anladılar ve ka-bullendiler. Ancak TİMDER’in kuruluş döneminde en ciddi zararı gören kişi ben oldum.

Bir fuar organizasyonun hem sektö-re hem de derneğimize ne kadar ya-rar sağlayacağının bilinciyle, o dönem TİMDER adına başlattığımız ilk faaliyet fuar organizasyonu oldu. İlk fuarımızı Mecidiyeköy’de 350 - 400 m2‘lik kü-çük bir yerde yaptık. İkinci fuarımızı ise Harbiye Hilton’da yaptık ve ilgi ilk fuara göre çok daha fazlaydı. Üçüncü fuarı ise CNR’da yaptık. Bana göre ilk gerçek fuarımız CNR’da gerçekleştirdiğimizdir. Sonrasında CNR ile yaptığımız toplan-tıda Yapı Endüstri Merkezi’nin fuarımızı

istediğini öğrendim. Bunun üzerine ya-şanan olumsuzluklarla TÜYAP’la gö-rüştük, anlaştık ve bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadan geldik. Sektörün ilk zamanlarında İtalya Avrupa’nın fuar merkeziydi, bugün ise Türkiye’de o mer-kezlerden bir tanesi konumunda ve bu-nun yaratıcısı TİMDER. TİMDER’in fuara iyi sahip çıkması, her geçen gün geliş-tirmesi bugün UNICERA’yı bu noktaya taşıdı. Önümüzdeki aylarda UNICERA Fuarı’nın 28.’sini gerçekleştireceğimiz için çok mutluyum.

“TİMDER’in varlığı, sektörde

oluşturduğubirlik kavramı hepimiz için

büyükdeğer taşıyor.

TİMDER sektör adına ortak

hareket etme noktası oldu.”

“O dönem üreticilerin bir tekeli vardı.Biz böyle bir dönemde TİMDER’i kurmaya

karar verince son derece rahatsız oldular.”

Page 82: TİMDER Dergisi 88.Sayı

80

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

TİMDER’in varlığı, sektörde oluştur-duğu birlik kavramı hepimiz için büyük değer taşıyor. TİMDER sektör adına or-tak hareket etme noktası oldu. Birlikte hareket edildiği zaman üreticiler de ona göre adım atmak zorunda kalıyor. TİM-DER gibi bir örgütlenme olmasa firma-lar bireysel hareket etmek durumunda kalacaklar ve o zaman etkileri, gücü olmayacak. Bu birlik anlayışına verile-bilecek en güzel örnek o yıllarda yaşa-dığımız bir anı olur. Üreticilerimizden bir tanesi derneğin ilk kurulduğu yıllar-da biz satıcılarla bir dönem bağlantısı yaptı. Belirlenen fiyat üzerinden dönem bağlantısı ödemelerimizi yaptık. Ancak üretici anlaşılan fiyat üzerinden bu bağ-lantıyı yapamayacağını ifade etti. Bağ-lantıyı yaptığımızı evrakları verdiğimizi söylememize rağmen kabul etmedi. Bunun üzerine tüm Türkiye’yi davet etti-ğimiz, Ankara’da bir toplantı yaptık. Tüm Türkiye’den satıcılar geldi ve bayilikleri bırakacaklarını ifade ettiler. Bunun üze-rine üretici geri adım attı ve anlaştığımız fiyat üzerinden malları geri verdi. Tabi o dönem TİMDER Başkanı olmam vas-fıyla ben üreticiler nezdinde kötü adam oldum ve bazı zorluklar yaşadım. An-cak tek tesellim bugün inşaat sektörü Avrupa’nın en büyüklerinden bir tanesi oldu ve İtalya’yla rahat rekabet eder bir konumdayız.

“TİMDER’de kimse koltuk sevdası taşımıyor, amaç sadece sektöre hiz-met etmek. İki senede bir derneğe başkan ve yönetim değişikliğiyle heyecan geliyor.” TİMDER’i kurduğum zaman bir kural koydum, hiç kimse bir dönemden faz-la başkanlık yapmayacak. Bu kural 28 yıldır uygulanıyor ve TİMDER’in bugün

bu noktaya gelmesinde bu kuralın çok büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Çünkü TİMDER’de kimse koltuk sevdası taşımıyor, amaç sadece sektöre hizmet etmek. İki senede bir derneğe başkan ve yönetim değişikliğiyle heyecan geli-yor.

Geçmişe dönüp baktığım zaman sek-törde yapmak isteyip de yapamadığım bir şey olduğunu göremiyorum. 2009 yılında şirketimi kapadım. Sektörde zor sıkıntılı günler yaşadım ama hiçbir za-man TİMDER’in Başkanı olmam gibi bir gücü kullanmadım. Çünkü derneğimiz bizim için ve sektörümüz için çok de-ğerli. Sektörümüz bugün bu hale gel-diyse küçük de olsa bir payım olduğunu düşünüyorum ve bundan dolayı da bü-yük bir mutluluk duyuyorum.

Sivil toplum kuruluşları ülkemiz için büyük önem taşıyor ve Türkiye’de ör-gütlenme adına bir takım işler yapılıyor.

Ancak ülkemizde sivil toplum kuruluşla-rının başına gelen kişilerin yapılan her işi bireysel olarak kendilerine mal edip sonrasında da koltuklarını arkadan ge-lenlere devir etmemeleri sivil toplum örgütlerinde kısır döngüye sebep olu-yor. Bu konuda bugün bir sürü örnekler var. Bir dernek kuruluyor, bütün eş dost çevre oraya toplanıyor. Sonrasında ya siyasette milletvekilliği ya bakanlık der-dine yada piyasada farklı işler yapmanın peşine düşüyor. Bu yüzden ülkemizde henüz tam rayına girmiş bir sivil toplum anlayışı olduğuna inanmıyorum. Ancak ümitsiz de değilim.

Sektöre vereceğim en önemli mesaj boylarını aşan işlerde mutlaka çok dik-katli davransınlar. Kaldırabilecekleri yü-kün altına girsinler, kaldıramayacakları yükün altına asla girmesinler. Hacimleri çerçevesinde iş yapsınlar. Özellikle bü-yük projelerde güvendikleri insanlarla paylaşarak iş yapsınlar.

Page 83: TİMDER Dergisi 88.Sayı

“Değişen tasarımlar, değişmeyen kalite”

Merkez / Head Ofce:

Güzelyurt Mah. Yıldırım Beyazıt Cad. Mor Menekşe Sitesi A1 Blok D:5 Esenyurt / İstanbul

+90 (212) 854 10 42 (pbx)

+90 (212) 854 10 45

Fabrika / Factory:

Etili Köyü 17420 Çan / Çanakkale

+90 (286) 423 26 00 (pbx)

+90 (286) 423 26 06

www.peraseramik.com

[email protected]

Page 84: TİMDER Dergisi 88.Sayı

82

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Erol HacıoğluGraniser Granit Seramik San. ve Tic. A.Ş.

Genel Müdürü

1954 doğumluyum. İş hayatına üni-versitedeyken 1977 yılında Elginkan Holding’de başladım. 1992 yılında El-ginkan Holding’de Genel Müdür Yar-dımcısı iken Söğüt Seramik’e geçtim. 1998 yılına kadar Söğüt Seramik’te çalıştıktan sonra Abdurrahman Akar-su ile ithalat işi yaptım. Ardından NG Kütahya’da çalıştıktan sonra 2000 yı-lında Termal Seramik’e geçtim. 2006 yılında ise Kazancılar ailesinden gelen teklifle Graniser’de çalışmaya başladım.

“1.2 Milyon m2 ile işe başladıkları üretim, 2004 yılına geldiklerinde 21 Milyon m2’lere çıktı.”Kazancılar Bitlis’ten İzmir’e göç eden tekstilci bir ailedir. Bir dönem çok popü-ler olan Rodi Jeans’in sahipleri idi. 1998 yılında farklı alanlara yatırım yapma yö-nünde görüşmelerimiz oldu. Özellikle granit seramik alanında yatırım yapma-ları konusunda sektörle ilgili görüşlerimi paylaştım. Sektörün bu alanda gelişime açık olduğunu, ihracata elverişli olduğu-nu aktardım. Ardından granit seramik-

ten seramiğe yönelme kararı aldılar. Ben de satış ve üretime tecrübeli bir uzman yerleştirdim, gerekli makinelerin anlaş-masını gerçekleştirdim. 1999 yılında 1.2 Milyon m2 ile başladıkları üretim, 2004 yılına geldiklerinde 22 Milyon m2’lere çıktı. Bu boyutta bir kapasite artışı ciddi bir başarının göstergesiydi.

“2012’nin Mayıs ayında Graniser’in %75’ni Bancroft’a 75 Milyon Do-lara devir ettik. Daha sonra EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) geldi ve yaptıkları 10 Milyon Euro yatırımla Graniser %100 yaban-cı sermayeye dönüşmüş ilk firma oldu.”2006 yılında tekrar göreve geldiğim-de yapılacak çok şey vardı. Daha çok ihracata ağırlık vererek firmayı belli bir konuma taşımayı planladık. Graniser o dönemde iç pazara yönelik faaliyet gös-teriyordu. İhracat oranı oldukça düşüktü ve zorlu bir dönemden geçiyorduk. O nedenle uluslararası arenada kendimizi tanıtmak ve firmayı öne çıkarmak için

uluslararası pazara çıkmaya karar verdik. 2008 yılında tanıştığımız Londra Mer-kezli Bancroft’la 2010 yılında yeniden bir görüşme sağladık. Bancroft iş planları-mızı inceledi ve belirttiğimiz rakamların gerçekleştiğini görerek satın almaya karar verdiler. Böylece 2012’nin Mayıs ayında Graniser’in %75’ni 75 Milyon Do-lara Bancroft’a devrettik. Ardından Avru-pa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD’nin yaptığı 10 Milyon Euro yatırımla Graniser %100 yabancı sermayeye dönüşmüş ilk firma oldu. Bancroft gibi fonlar belli bir sürenin sonunda firmayı satışa çıkartır-lar. Biz de şu anda Graniser’i tekrar ulus-lararası arenada satışa sunuyoruz.

Graniser bugün %57 ihracat payıy-la 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçek-leştiriyor. İhracatımızın %25’ini Kuzey Amerika’ya, %35’ini yaşanan ekonomik krize rağmen Avrupa’ya yapıyoruz. Yu-nanistan, Romanya, Azerbaycan, İsrail gibi önemli pazarlarda %25 ihracat payı-mızla sektörde oran olarak ilk sırada yer alıyoruz.

Page 85: TİMDER Dergisi 88.Sayı

83

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

İç piyasada ise 55 bayimizle faaliyet gösteriyoruz. Bayilerin %95’i ise sadece Graniser ürünlerini satıyor. Önümüzdeki dönemde bayi sayımızı belli bir oranda artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca ihracata yönelik ek kapasite ihtiyacımız doğrul-tusunda yeni bir yatırıma başladık. 2016 yılının ikinci yarısında faaliyete geçecek yatırımla üretimimizin %65’ini ihracata ayırıyoruz. 2.8 Milyon m2 büyük ebat üretim yatırımımızla, 46.5 Milyon Dolar olan ihracatımızı 60-65 Milyon Dolara taşıyacağız. Ardından önümüzdeki 5 yıl-lık iş planımızda ise granit yatırımı ger-çekleştireceğiz.

Graniser bugün %90-95 kapasiteyle çalışan bir firma. Dolayısıyla Graniser’in gelecek planları doğrultusunda stratejik bir ortağın firma için doğru olacağına inanıyoruz. Türkiye ekonomisi açısın-dan bakıldığında da fondan çok stratejik bir ortağın daha doğru bir karar oldu-ğunu görüyoruz. Öte yandan, geçen yıl 46.5 Milyon Dolar, 2013 yılında 42 Mil-yon Dolar, 2012’de 38 Milyon Dolar ve 2011’de 33 Milyon Dolar ihracat yaptık. Bu rakamlar yönetime geldiğimizden beri ihracatımızı %300 artırmayı ba-şardığımızı ortaya koyuyor. Ancak ih-racat konusunda önemli bulduğum bir konuyu paylaşmak istiyorum. İhracatta önemli olan evet satmaktır, ancak sat-mayı fiyat kırmak olarak algıladığınız zaman, ülke imajına zarar vermekten başka bir şey yapmış olmazsınız. Sektö-rümüzdeki tüm üreticilerin bunu çok iyi anlaması gerekiyor.

Dünya seramik sektörüne baktığımız zaman 12 Milyar m2’ye yakın bir üretim görüyoruz. Türkiye dünya üretiminde 8. sırada yer alıyor. Çin 5.7 Milyar m2 ile ilk sırada bulunuyor. Ardından Brezilya 870 Milyon m2, Hindistan 750 Milyon m2, İran 500 Milyon m2, İspanya 420 Milyon m2, Endonezyo 390 Milyon m2, İtalya 360 Milyon m2 ve Türkiye 320 Milyon m2 ile geliyor. Kullanımda ise Türkiye 10. sırada bulunuyor. Kullanım sıralaması üretim sıralamasına yakın, ancak İtalya ve İspanya’da kullanımın az olduğunu görüyoruz. Bu ülkelerin yeri-

ne Suudi Arabistan, Vietnam, Rusya ve Amerika alıyor. Ardından 10. sırada Tür-kiye geliyor.

Geçen seneki rakamlar itibariyle iç pi-yasada 220 Milyon m2 seramik tüke-tildi. Yıllar itibariyle Türkiye’de seramik sektörüne baktığımızda, 2005 yılında iç piyasada 145 Milyon m2 tüketim söz konusuyken, 95 Milyon m2 ihracat ya-pıldığını görüyoruz. 2014’e geldiğimizde ise iç piyasada 220 Milyon m2 ürün tü-ketilirken, 85 Milyon m2 ihracat yapıldığı görülüyor. Dolayısıyla sektör iç piyasay-la büyüyor ve maalesef ihracatta geriye gidiyor. Diğer yandan, mevcut rakam-lar gösteriyor ki, bu yıl iç piyasada 10 Milyon kadar bir gerileme olacak, ama ihracat 75 Milyon m2’lerde kalacak. Bu tablo bizim büyüyen ihracat pazarından yeterli payı alamadığımızı ortaya koyu-yor. Buna istinaden yakın geçmişten örnek vermek gerekirse, 2005’li yıllarda 96 Milyon m2 olan ihracat rakamlarımız-la dünya seramik sektöründen %5 pay alırken, 2015’e geldiğimizde bu rakamın 75 Milyon m2 ile %2.5’a düştüğünü gö-rüyoruz.

Dünya ihracat rakamlarına baktığımız zaman ise Çin’in 7.5 Milyar Dolar ile ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Ardından 4.4 Milyar Dolarla İtalya ve 3 Milyar Do-larla İspanya geliyor. Sıralamada bizim önümüzde 114 Milyon m2 ile İran var, ama tutar olarak bizim altımızda bulunu-yor. Bununla birlikte, metrekare olarak

baktığımızda Çin’in 1 Milyar 150 Milyon m2 ihracat yaptığını görüyoruz. Ardın-dan 320 Milyon m2 ile İspanya, 310 Mil-yon m2 ile İtalya, 114 Milyon m2 ile İran’ın ihracatı geliyor. İran satışını en çok Irak’a yapıyor. Aynı zamanda çok düşük fiyat-larla Afganistan ve Gürcistan’a ürün veriyor. İran’ın ardından Türkiye geliyor. Ancak üçüncü ve dördüncü sıra ara-sındaki farkın ciddi boyutta olduğunu görüyoruz. Türk seramik sektörü 2014 yılını 600 Milyon Dolarla tamamladı. 2014 yılında toplam 20 Milyar Dolarlık pazardan %3 pay alabildik. 2015’e gel-diğimizde ise bu oranın %2.5’a indiğini görüyoruz. Türkiye bu farkı çok kolay kapatabilir. Hatta büyümemiz için ka-patmak zorundayız. Bu noktada sektö-rümüz bir zorlanma yaşamayacak, çün-kü Türkiye toplam tüketiminin sadece %2’sini ithal ediyor.

İhracat pazarı ise her geçen sene bü-yüyor. 2015 yılında ihracat pazarının 2.7 Milyara ulaşması bekleniyor. Ancak maalesef her geçen yıl bu pastadan daha az pay alıyoruz. Bunun nedenleri-nin başında dengesiz doğalgaz artışları geliyor. Seramik sektöründe enerjinin toplam payı kojenerasyonunuz olup ol-madığına bağlı olarak %32 ila 45 ara-sında değişir. Maliyette önemli bir paya sahip olan doğalgaza yapılan darbeli zamlar ne yazık ki sektörü geriletiyor. 2007’de 104 Milyon m2 olan ihracat rakamlarımız, 2008’de doğalgaza yapı-lan %75 zamla 2009 yılında 67 Milyon

“2005’li yıllarda 96 Milyon m2 olan ihracat rakamlarımızla dünya seramik sektöründen %5 pay

alırken, 2015’e geldiğimizde ise bu rakamın75 Milyon m2 ile %2.5’a düştüğünü görüyoruz.”

Page 86: TİMDER Dergisi 88.Sayı

84

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

m2’ye düşmüştü. Aynı şekilde 2012 yı-lında gerçekleşen zamlar sonrasında da 94 Milyonlardan 2014’te 85 Milyonlara düştük. Ancak ihraç pazarlarımız, do-ğalgaza %75 zam geldiği için ürünle-rimizin fiyat %30 arttı gibi bir durumu kabul edemez. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde böyle bir zam yaşanmıyor.

“Türk malının gerçekten tanınması ve dünya pazarında yer etmesi

hepimize bağlı. Bu konuda

firmaların ciddi emek vermesi,

bunu firma kültürlerine

yerleştirmesi lazım. Biz

Graniser olarak bunu yaptık.

Bunu müşteriye ve ürüne önem vererek yaptık.”

Sektörümüzde Türkiye’nin markalaş-ması son derece önemli bir konudur. Fakat Türkiye’de bazı firmaların takındı-ğı tutum nedeniyle bu hedefe ulaşmak-ta güçlük çekiyoruz. Mevcut durumda 450 Milyon m2 kapasitemiz bulunuyor. Kapasitenin ise %66’sını değerlendire-biliyoruz.

Firmalar yeni yatırımlar yapıyor. Yapılan yeni yatırımlarla birlikte hem iç piyasada

ürün satmayı hem de ihracat yapmayı istiyoruz. Ancak satış yaparken bazı kri-tik hatalar yapılıyor. 7.5 Dolara satılan bir mal için 6 Dolar teklif veriliyor. Bu tablo dış pazarda ülke imajımızı sekteye uğ-ratıyor, hatta geriye götürüyor. Çünkü ürünü sattıran sadece fiyat değil, servis, satış sonrası destek gibi etkenlerdir. Ni-tekim müşteri ürünü düşük fiyatla alıp memnun kalmadığında yine size dönü-yor, ancak siz kaybettiğiniz pazarınızı ancak düşük fiyatla geri alabiliyorsunuz. Bu durum ülke imajınızda ciddi kayıpla-ra sebebiyet veriyor.

Bugün dünyaya baktığımız zaman İtalya’da sektörü sürükleyen 15 tane firma görüyoruz, 16 değil. İspanya’da da sektörü sürükleyen 7 firmadır, 8 değil. Bu nedenle ülkemizde de bu konuda bazı firmalara çok büyük görev düşüyor. Türk malının gerçekten tanınması ve dünya pazarında yer etmesi hepimize bağlı. Bu konuda firmaların ciddi emek vermesi, bunu firma kültürlerine yerleş-tirmesi lazım. Graniser olarak biz bunu yapıyoruz. Müşterilerimize ve ürünleri-

mize önem vererek bunu yapıyoruz. Bu yönde neler yapmamız gerektiğini plan-lamış bulunuyoruz. Ayrıca ihracat yaptı-ğımız ülkelerin pazarlarını analiz ediyor, zaman zaman ihracat destinasyonları-mızı değiştiriyoruz. Örneğin bundan 7 sene önce Azerbaycan’a 1.5 Milyon m2, Romanya’ya 1.5 Milyon m2, Gürcistan’a 700-800 Bin m2 ürün satışı gerçekleşti-riyorduk. Bu ülkelerde fiyatlar düşmeye başlayınca ve pazarlarda istikrarsızlık sezince diğer ülkelere yöneldik. Öte yandan, bugün Amerika ciddi bir pazara sahip bulunuyor. Amerika’da şu anda kişi başına kullanım 0,7 m2, ülkemizde ise 3 m2 olduğunu düşünürseniz, 300 Milyon nüfusta 2 m2 kullanmaya başladıkları zaman 600 Milyon m2 bir pazar olaca-ğını görebilirsiniz. Dolayısıyla o pazar-da yer almamız gerekiyor. Bu nedenle ABD pazarına yöneldik ve o pazara yö-nelik ürünleri hayata geçirdik. Şu anda Graniser’in Amerika’ya giden ürünlerin %20’sini gerçekleştiriyor. Amerika şu anki rakamlarla 150-160 Milyon m2 üre-time ihtiyaç duyan büyük bir ihracat pa-zarı ve bu pazarda herkese yer var.

Page 87: TİMDER Dergisi 88.Sayı

85

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

“Amerika’da geçen sene satılan top-lam konut sayısı 5.4 Milyon adetti. Orada büyüyecek olan bir pazar var. Şu anda orada halı hakim, ama ya-vaş yavaş hijyen dolayısıyla serami-ğe geçiş var.”Türkiye’de geçtiğimiz yıl 220 Milyon m2 inşaat ruhsatı alındı. 2013’de ise bu rakam 175 Milyon m2 düzeyindeydi. Bu yıla geldiğimizde ise inşaat ruhsatı 180 Milyon m2’lerde kalacak, hatta 170 Mil-yon m2’lere düşecek gibi gözüküyor. 9 aylık rakamlara baktığımız zaman geçen sene 175 Milyon m2 olan ruhsat alımı, bu sene 9 aylık rakamlarla 132 Milyon m2 seviyesinde bulunuyor. Ciddi bir düşüş söz konusu ve bu düşüşün sektörümü-ze yansımasının 8-9 ay sonra olacağını öngörüyoruz. Bu durumdan iç pazarın olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz.

Bu yıl Türkiye’de 1 Milyon 300.000 adet konut satışı gerçekleşmiş bulunuyor. Ruhsatlarda düşüşe rağmen konut sa-tışlarındaki artış ise olumlu. Geçen sene bu rakam 1 Milyon 150 Bin adetti. Ge-çen sene 540 Bin, ondan önceki sene 529 Bin ilk el satışı oldu. Bu yıl ilk el satışı ise 600 Bin olacak. ABD ile kıyas-ladığımızda Amerika’da ilk el satışının 1 Milyon 740 Bin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bizim ilk el satışımızdan 3 katından fazlasına karşılık geliyor. Biz iç pazarda 220 Milyon m2 kullanırken, Amerika’nın 670 Milyon m2 kullanması gerekiyor. Bu nedenle Amerika önemli bir pazar ve Amerika’ya ihracat bizim için çok değerli.

Sektörümüz açısından yeni ihracat pazarları büyük önem taşıyor. Bütün aktörlerin yeni pazarlara odaklanması gerekiyor. Ancak maalesef geçen sene 600 Milyon Dolar olan satışlarımız, bu sene 500 Milyon Dolar olarak gerçek-leşecek. Diğer yandan, Türkiye’de atıl olan %35-40’lık bir kapasite söz ko-nusu. Oysa dünya pazarından %5 pay alsak, bu pay 1 Milyar Dolara karşılık gelirdi. Çünkü karşımızda 20 Milyar Do-larlık bir pazar duruyor. Ancak şu an bu oranı da yakalayamıyoruz.

Sektörümüz açısından uluslararası fu-arlar son derece önemli. Nitekim artık UNICERA uluslararası bir fuara dönüştü ve bu gelişme bizi çok memnun ediyor. İspanya için CEVISAMA ne ise UNICE-RA da hemen hemen o seviyeyi yaka-lamaya başladı. CERSAIE kadar olmasa da CEVISAMA’yı yakalamayı başardı. Dolayısıyla UNICERA’dan ihracat müş-

terimiz açısından beklentimiz büyük. Birçok ülkeden gelen insanlar, birçok yeni firma ile tanışma imkanına sahip oluyor. Bu nedenle UNICERA, tüm Türk firmaları için büyük önem arz eden bir fuar haline geldi.

Son dönemde tartışılan fuarın zaman-lamasıyla ilgili konuyu bağımsız bir kuruma inceletmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Müşteri davranış biçimi, müşteriler neden hoşlanır, ne zaman gelmek isterler, ne zaman görüşmek is-terler, bu konularda kendi içimizde tar-tışmaktan çok müşteri görüşü almakta yarar görüyorum. Bu yaklaşımın, bu tarz bir çalışmanın verimliliği artıracak bir araştırma olduğu kanaatindeyim. Sade-ce müşterilerin değil, fuarın verimliliği açısından da potansiyel müşterilerin görüşünün alınması ve sonrasında tarih konusunda karar alınması gerekir diye düşünüyorum.

“UNICERA’dan ihracatmüşterimiz açısından

beklentimiz büyük. UNICERAtüm Türk firmaları için büyük

önem arz eden bir fuarhaline geldi.”

Page 88: TİMDER Dergisi 88.Sayı

86

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Çetin ErolNPlus Banyo Ürünleri Ltd. Şti.

Genel Müdürü

Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık bö-lümü mezunuyum. 1996 yılında ahşabın ve mobilyanın kokusunu alınca ahşap işine gönülden bağlandım. Mesleğe ofiste proje çizerek yada şantiyede çalı-şarak da devam edebilirdim ama ben bu yolu seçmedim. İşin mutfağında tasa-rımdan başladığım için ahşaptan kopa-madım ve 19 yıldır bu sektörde devam ediyorum. Mobilya sektörü bana daha farklı bir tat verdi. Hem üretim hem tasa-rım süreçlerinin her bölümünde bulun-dum. Öte yandan yöneticilik tarafında satış ve idari işlerle ilgili dönem dönem bir çok bölümde görev aldım. Sektörün büyük markalarında önemli bölümlerde yöneticilik görevi yaptım. Türkiye’nin en büyük şirketlerinde 2000’e yakın cari yönetim yaparken, yapı ürünleri sektöründe birçok firmayla da irtibat halinde oldum. Belli bir noktaya geldi-ğime inandıktan sonra da profesyonel hayatta kendi kanatlarımla uçmaya ka-rar verdim. İnsan belli bir doygunluğa ulaştıktan sonra girişimcilik ruhu içini kemiriyor, manevi tatminlerde bir çatış-ma olabiliyor ve o çatışmaları aşabilmek için yaptığım işlerde kendi kararlarımı alma yönünde ilerledim.

“Her konuda sürekli istişare halin-deyiz ve üçümüz de tüm detaylara hakimiz. Yaptığımız iş bölümü ile birbirimizi tamamlar şekilde çalışı-yoruz.”NPlus’ı Barış Efe ve Recep Kınay’la bir-likte 1 Eylül 2014 tarihinde kurduk. Üçü-müzde yıllardır bu sektöre gönül veren kişileriz. Ortaklarımın ikisi de geçmiş dönemde birlikte çalıştığım mesai arka-daşlarım. Üçümüzde sektörde bir firma-ya bağlı çalışırken, birlikte kendi işimizi yapma fikri ortaya çıktı ve hepimiz buna sıcak baktık. Sonuç olarak ortaya NPlus çıktı. Geçmişten gelen üretim, satış ve idari tecrübelerimizle bu işi yapabilece-ğimize güvenerek bu yola çıktık. Hem üretim hem satış süreçlerinde birlikte ilerliyoruz. Recep Bey üretimin başında, Barış Bey ve ben muhasebe, finans ve satış konularını yürütüyoruz. Her ko-nuda sürekli istişare halindeyiz ve üçü-

müzde tüm detaylara vakıfız. Yaptığımız iş bölümü ile birbirimizi tamamlar şekil-de çalışıyoruz. Bu işe ilk olarak 40 m2’si ofis, 80 m2’si üretim olan 120m2’lik bir alanda başladık. Daha sonra bunu 250 m2’lik bir üretim alanına taşıdık. 1 Mart 2015 itibariyle de 4000m2 olan mev-cut tesisimize geçtik. Çalıştığınız alan büyüdükçe aynı oranda iş hacminiz ve personel sayınız da artıyor. Yerin verdi-ği imkanlar neticesinde işinizi daha hızlı ilerletebiliyorsunuz. Yeni yerimize geç-meden önce üretim miktarlarımız aylık 250 setken şu an 1000-1200 set aralı-ğında üretim hacimlerine sahibiz. Yapı-lacak bazı yatırımlarla, bu rakamlarımızı sektörün gelişimiyle de paralel olarak koyduğumuz hedefle 1500 sete çıkar-mayı planlıyoruz. Zamana yaymış oldu-ğumuz belli hedeflerimiz var ve bu he-defler doğrultusunda hareket ediyoruz. 3 ortak olarak çok hızlı hareket eden bir

“Ahşabın ve mobilyanın kokusunu alınca ahşap işine gönülden

bağlandım.”

Page 89: TİMDER Dergisi 88.Sayı

87

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

yapıya sahip değiliz, daha temkinli daha yavaş ilerlemekten yanayız. Hızlı büyü-menin getirdiği olumsuz sonuçları geç-mişte yaşamış olduğumuz deneyimleri-mizden bildiğimiz için sağlam ve emin adımlarla ilerlemenin hem finansal hem de işletme açısından faydalı olduğuna inanıyoruz.

“Artık zamanla yarışıyoruz. Eskiden insanlar banyolarda daha fazla vakit geçirebiliyordu. Bugün hızlı kulla-nım noktaları olmaya başladı.”Ağırlıklı olarak banyo mobilyası üre-tiyoruz. Ürün gamımızda yaklaşık 60 model var. Bu sayı renk alternatifleriyle birlikte 139’u buluyor. Farklı ürün grup-larımız var. Tasarımlarımızda tezgah üstü lavabo, seramik lavabo ve cam lavabo kullanmayı tercih ediyoruz. Biz genellikle minimal tasarımlar yapıyoruz. Tasarımlarımızı yaparken nihai tüketici-nin ihtiyaç ve beklentilerini göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz. Tasa-rım sürecinde çalışanlarımızın da dü-şüncelerini sorar fikirlerini alırız. Çünkü onlar da bizim için potansiyel tüketicidir. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar ve geçmiş deneyimlerimizi göz önünde bulundurduğumuzda şuanki ürün ga-mımızın getirdiği satış sonuçları, doğ-ru ürün grupları üzerinde çalıştığımızı gösteriyor. Satış verileriyle de bunun doğru orantılı olduğunu görebiliyoruz. Kendimizi sürekli geliştiriyor ve özellik-le ürün tasarımına çok önem veriyoruz. Türkiye’de son dönemde AR-GE ve ÜR-GE’ye yapılan yatırımların farkındayız. Bu konuda görev alan arkadaşlarımızla birlikte bütçemizle orantılı olarak bizde çalışmalar yapıyoruz. İlerleyebilmek, ve gelişmek adına fuarları ve sektörel yayınları dikkatli takip ediyoruz. Ayrıca müşterilerimizi ve satış noktalarına pe-riyodik ziyaretler gerçekleştiriyoruz.

“Firmaların büyümesi ve rekabet gücünü arttırması ihracat için yeni imkanları ortaya çıkarmasına bağ-lıdır.”Dünyada siyasi sınırların yeniden ya-pılanması, yeni tüketici pazarlarının açılması, yeni ticari anlaşmaların ya-pılması ihracat için yeni imkanlar orta-ya çıkartmıştır. Bugüne baktığımızda ekonominin küresel boyutta olduğunu görüyoruz. Dünya pazarında ki fırsatla-rı yakalamak ve bu fırsatları kendi lehi-mize çevirmek doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Firmaların bü-yümesi ve rekabet gücünü arttırması bakımından ihracat yapmak önem arz etmektedir.

Biz tasarımlarımızda ufkumuzu geniş tutup, geleceği düşünerek, nihai tüketi-cinin ihtiyaçlarının nasıl şekilleneceğini öngörerek, hayat koşullarımızı da göz önünde tutarak üretimler yapıyoruz. Ar-tık çok hızlı bir yaşam sürüyoruz. Ban-yolar çok hızlı kullanım noktaları olmaya başladı. Eskiden banyolarda insanlar çok daha fazla vakit geçirebiliyordu. Şimdi ise hem ekonomik hem ulaşım gibi ko-nulardan dolayı güne çok hızlı başlama-mız gerekiyor. İnsanlar güne başlarken de banyolarda en hızlı, en rahat, en pra-tik kullanımları sağlayıp banyo mekanını terk etmek istiyor. Bizde orada en rahat edebilecekleri, kolay kullanabilecekleri, isteklerine, amaçlarına uygun çözümler üretmeye çalışıyoruz. Tasarımında beğe-nilerin sonu yok ama biz herzaman çağa ayak uydurup, kendimizi geliştiriyoruz.

“Vermiş olduğumuz hizmetin kalite-sini sürekli iyileştirmeliyiz. Çünkü hizmet kalitesinin iyi olduğu noktada satışın da arkasından artarak gele-ceği kanatindeyiz.”Bir işletmenin değişen koşullara daha kolay adapte olmasını sağlamak için işletmenin belli zaman dilimleri içinde değerlendirilmesi, kalite, fiyat ve per-formans sürecinin devamlı iyileştirilmesi gerekmektedir. Artan rekabet ortamında işletmelerin rakipleri karşısında ayakta kalabilmeleri için bu değerlendirmeler ışığında gerekli düzenlemeler yapma-ları önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletme yaşamak istiyorsa müşteri istek ve beklentilerine hemen cevap vermeli, ürünün kalitesinden tutun da teslimatına kadar devamlı ilerleme içinde olmalıdır.

İhracat, proje ve bayi kanalı olmak üze-re üç ana kolda hareket ediyoruz. Diğer firmaların aksine yapı market kanalında bulunmuyoruz. Uzun vadeli planlarımız arasında yapı market kanalı ile çalışma planımız yok. Satış ve karları artırmak, dünya pazarlarından pay almak, pa-zar dalgalanmalarını dengede tutmak, Rekabet gücünü artırmak için ihracata ağırlık veriyoruz. Suudi Arabistan, Ür-dün, Cezayir, Fransa, Kuzey Irak, Kıbrıs, Tunus, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Fas, Umman, Libya ihra-cat yaptığımız ülkeler arasında. Bal-kan ülkeleri, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde pazarlama faaliyetlerimiz devam ediyor.

Islak hacim kavramının en önemli tema-sı banyodur. Özellikle yapı sektörü ve banyo mobilyası üreticilerinin üzerinde çalıştığı platformdur. 80’li yıllarda kulla-nılan banyo çözümlerine dönüşmüştür.

Fonksiyonel banyo mobilyasında he-defimiz; kullanıcının ihtiyaçları ve is-teklerini göz önünde bulundurularak, iyi planlanmış, estetik açıdan kullanıcıyı tatmin edebilecek, esnek ve yenilikçi tasarımlar yapmak. Fonksiyonellik aynı zamanda size konforu da beraberinde getirecektir.

Günümüzde ekonomik ve sosyal iler-lemelere bağlı olarak müşteri istek ve ihtiyaçlarının en iyi şekilde tatmin edil-mesi büyük önem kazanmıştır. Ancak, işletmelerin bu önem doğrultusunda, müşterinin istek ve ihtiyaçlarına uygun ürünü planlaması, geliştirmesi, fiyat-landırması, tutundurması ve etkin da-

Page 90: TİMDER Dergisi 88.Sayı

88

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

ğıtım kanallarıyla kullanıma hazır hale getirme çabaları yeterli olmamaktadır. Çünkü günümüz müşterileri, satın alma kararı verirken bilgi toplayan, bu bilgile-ri organize edip eylem tarzı konusunda seçenekler üreterek, bunlardan uygun olanını tercih eden kişiler olarak kar-şımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, pazar-lama sadece üretim öncesi ve sürecini, satış öncesi ve anını kapsamamaktadır. Pazarlama çabalarının satış sonrasının da, satışın sürekliliğini sağlamak ama-cıyla devam etmesi gerekmektedir.

“Geleceğe yönelik stratejik planla-rımızı uzun dönemli ve somut he-defler doğrultusunda hazırlıyoruz. Satış ve üretim planlarınıda buna göre oluşturuyoruz.”2015 inşaat ve yapı malzemeleri sektö-ründe zor bir yıl olarak geçti. Peraken-de ağında da satışların önce ki yıllara oranla düşük olduğunu görüyoruz. Biz hedeflerimizi yüksek tutmadığımız için bugün ulaşmış olduğumuz satış hacmi bizi tatmin ediyor. Seçim ortamından sonra piyasaların açılacağı ve olumlu seyirine döneceği kanatindeyiz. Belli dönemler de oluşan krizler, ekonomik yavaşlamaya sebep olabiliyor Türki-ye’deki verilere de baktığınız zaman in-şaat sektörünün ekonominin lokomotifi olduğunu, sürekli ivme katarak yüksel-diğini görürsünüz. Diğer yandan kentsel dönüşüm projelerinin alt yapı çalışmala-rının tamamlanması ve projelerin haya-ta geçirilmesi inşaat sektörünün yüzünü güldürdü. 2015 yılında markalaşmış inşaat firmaları kentsel dönüşüm ofisle-rini açtı ve çalışma alanı olarak kentsel dönüşüm projelerine odaklandı. Kent-sel dönüşüm inşaat sektörünün tüm alt sektörlerine canlılık ve hareket ge-tirerek ivme katmıştır, Türkiye’de gay-rimenkul ve inşaat sektörünün gelişimi için önemli bir süreçtir.

Kısa vadeli planlar etrafında hareket et-meyi çok uygun bulmuyoruz. Geleceğe yönelik stratejik çalışmalarımızı uzun dönemli ve somut hedefler doğrultu-sunda hazırlıyoruz. Satış ve üretim plan-larınıda buna göre yapıyoruz.

UNICERA Avrupa’nın en iyi düzenle-nen ihtisas fuarlarından birisi olmakla beraber yurt dışında da markalaşarak her geçen yıl büyümenin haklı gururunu yaşamakta ve yaşatmaktadır. Fuar ziya-retçi profili genel anlamda söyleyecek olursak Banyo, Seramik ve Mutfak ala-nında ki yeni tasarımları, teknolojik iler-lemeyi merak eden, yeni iş fırsatlarını değerlendirmeyi düşünen, katılımcı fir-malarla yüz yüze tanışmak ve görüşmek isteyen bir kitleden oluşuyordu. Konuya bu açıdan baktığımızda UNICERA gibi ihtisas fuarlarının firmalar açısından önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. Çün-kü ticari ihtisas fuarları, günümüz pazar koşullarında üretici ile tüketicileri, kar-şı karşıya getirebilen aktivitelerin en önemlisidir.

UNICERA; yeni ürünleri analiz etmek, marka bilinirliğini arttırmak, yeni pazar-lar keşfetmek, kurumsal imajı güçlen-dirmek adına doğru hazırlanmış bir fuar. Ayrıca üreticilerin, tasarımcıların, ziya-retçilerin bir araya geldiği önemli bir ile-tişim platformu. Fuara ilk defa bu sene katıldık. Yeni gelişmelerden haberdar olmak ve pazar ile iletişim kurmak fua-ra katılım hedefimizdi. İhracat açısından baktığımızda da düşündüğümüzün çok üzerinde yabancı ziyaretçimiz oldu.

Bulunduğumuz noktaya yılların vermiş olduğu birikim, deneyim ve tecrübe ile geldik. Hedefimiz; markamızı ve ürünle-rimizi rakiplerden farklı kılarak, tüketici belleğinde iyi ve kalıcı bir yer edinme-sini sağlamak. Bu doğrultuda çalışma-

larımıza ara vermeden devam ediyoruz. Marka konusunda ilk adım isim seç-mektir. Bugüne kadar yaptığımız her işte başarı kazanmış olmamızın vermiş olduğu cesaretle bundan sonrada yapa-cağımız işler adına bizi yansıtan bir isim arıyorduk. Pozitif, ayrıcalıklı, daha fazla anlamına gelen ve uluslararası arenada da kabul görecek Nplus’ı bulduk.

Nplus’ın markalaşma yolunda farklı bir duruşu var. Güvenilen ve hizmet ideali olan yeni bir üretici olarak benimsendi-ğimizi ve desteklendiğimizi görmek bizi mutlu ediyor.

2016 yılının bizim için daha iyi bir yıl ola-cağını ümit ediyoruz. Yatırımlarımızı bu doğrultuda devam ettiriyoruz. 2015 yılı rakamlarımızın %40-50 daha yukarısın-da üretim ve satış hacmi hedefliyoruz.

İnşaat sektörüne baktığımız zaman müteahit firmalardaki tedarikçi anla-yışıda değişmeye başladı. Eskiden tek bir üreticiyle görüşülür çözüm üretilirdi. Son yıllarda bu durum değişti. Mutfak mobilyası, banyo mobilyası, kapı, par-ke, ahşap gibi tüm bu ürün gruplarını tek bir üreticiden tedarik edilirken şimdi işibilen, tecrübesi ve gücü olan sıkıntı yaşamayacakları, değişik alternatifler üretebilen farklı firmalara vermeye baş-ladılar. Bizce bu doğru bir yaklaşım çün-kü herkes uzmanlaştığı konuda daha hızlı çözümler üretir. Bunun olumlu so-nuçlarını biz de almaktayız.

Sektörde birçok üretici kanadına bak-tığımızda ürettiği ürünün dışında ta-mamlayıcı ticari ürün gruplarına da gir-diklerini görüyoruz. Bunun esas alanda odaklanma sıkıntısı yaşatabileceği inancındayız.

Ana konuda eksiklikler olduğu zaman verdiğiniz hizmet yetersiz kalıyor. Fir-malar bunun farkında olamıyor. Biz ihti-sasımız olan ahşap sektöründe özellikle de banyo mobilyası üretmenin hedefi içinde kalacağız. Herkes kendi bildiği işi iyi şekilde yaptığı zaman tatlı rekabet ortamı doğar ve herkes dahil olur. Bu bir yarıştır, ben rekabet ortamında küçük veya büyük herkesin belli bir pay aldı-ğını düşünüyorum. Bazı dönemlerde siz öne geçersiniz, bazı dönemlerde reka-bet ettiğiniz diğer meslektaşlarınız öne geçerler. Ancak rekabet sayesinde her-kes gelişir, daha iyi işler ortaya koymak için daha çok çalışır.

“2016’da mevcut rakamlarımızın %40-50 daha yukarısında üretim ve satış hacmi hedefliyoruz.”

Page 91: TİMDER Dergisi 88.Sayı

23-27 Şubat 2016SALON: 12STAND: 1214

Page 92: TİMDER Dergisi 88.Sayı

90

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Hüseyin Salim IşıklıMesa Teknik Tesisat San. Tic. Ltd. Şti.

Firma Yöneticisi

Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisli-ği mezunuyum. Sonrasında Amerika’da çelik konstrüksiyon ve işletme üzerine master yaptım. Sektöre beni abim yön-lendirdi. Kendisi İsrail kökenli izolasyon süzgeçleri üretip satan bir firmada Ge-nel Müdürlük ve Satış Müdürlüğü göre-vini yürütüyordu. İsrail’liler 2008 yılında İsrail’e geri dönüş kararı alınca, yolumu-za yanlız devam ettik. 2008 yılından son-ra ürün portföyümüzdeki belli kalemlere yoğunlaşarak süzgeç üzerine ihtisaslaş-tık. Bizim çıkış felsefemiz süzgeç üzeri-neydi hala da öyledir. Izolasyon süzgeç-leri yanında tesisat süzgeçlerini getirdik, tesisat süzgeçleri kendi içinde dağıl-maya başlayınca ve özellikle piyasanın istekleri doğrultusunda süzgeç üzerine ihtisas yapan bir firma olmaya karar ve-rerek ağırlığımızı bu doğrultuya verdik. Onun yanına ürün portföyümüze drenaj kanalları girdi, ayrıca çatıdaki yüksek debi tahliye gerektiren ve zeminde ağır yük taşıyan polimer kanallar girdi. Hep piyasanın istekleri doğrultusunda iler-ledik ama kökenimiz itibariyle izolasyon süzgeçlerinden başlayıp süzgeç üzerine ihtisas yapan bir firma halini aldık.

İzolasyon süzgeçleri sektöründe %80 civarında bir pazar payına sahibiz. Te-sisat süzgeçlerinde Türkiye’de 2015 yı-lında %23-26 aralığında bir pazarımız var. 36 ülkeye sürekli olarak ihracat ya-pıyoruz. 2016 yılı, siyasi ortamı beklen-tilerimiz doğrultusunda giderse, ihracat yaptığımız ülke sayısını 42-43 ülkeye çıkarma hedefimiz var. Şu anda bunun için alt yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim genel satışımızın %25’ini ihracat oluşturuyor. Bu payı %40’a çıkarabilir-sek, hem yurt dışında bilinirlilik adına iyi olacak hem de hedeflediğimiz noktaya gelmiş olacağız. Sadece 75-80 Milyona üretim yapmıyoruz, etrafımızdaki ülke-ler ile birlikte 800 Milyonluk bir nüfusa

hükmediyoruz. Bu bağlamda bir yandan Moskova’da diğer yandan Dubai’de bir projede olmaya çalışıyoruz. Bu hem çok keyifli hem de çok zor olabiliyor. Çünkü Körfez pazarında rakibiniz sadece bu kı-talardan insanlar olmuyor, Amerika’dan da lojistik olarak yerleşmiş firmalar pa-zarınızda sizinle rekabet eder hale geli-yor.

Ürün gamı olarak baktığımızda bizim rakibimiz Çin değil. Bizim homojen ya-pımız plastik ve paslanmaz üzerine, paslanmazda ilk sırada Almanya geliyor. Plastik ise dünyanın her yerinde fiyat olarak genelde aynı segmentte oluyor. Bu nedenle biz Avrupa ile yarış ediyoruz.

“75-80 milyona üretim yapmıyoruz, etrafımızdaki ülkelerle birlikte 800 milyonluk bir nüfusa

hükmediyoruz.”

Page 93: TİMDER Dergisi 88.Sayı

91

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Sektörün gelişimine baktığımız zaman 2006 yılına kadar bizim yaptığımız süz-geç bazında Avrupalı üretici firmaların Türkiye pazarındaki etkinliği %70-80’di. Şuanda bu oranı %5’lere kadar düşür-düğümüzü ve bu durumdan son dere-ce memnun olduğumuzu söyleyebiliriz. Türkiye’de üretim yapan diğer meslek-taşlarımızla birlikte yerli üretimde kaliteyi yukarı çektik. Kaliteyi yukarıya çekmek zorundaydık çünkü karşımızda Alman-ya gibi güçlü bir rakip vardı. Dünya pi-yasasında Alman ürünü dendiği zaman kaliteli üründür diye bir algı var. Ancak geldiğimiz noktada bu algı artık Türkiye için de geçerlidir. Biz bunu kendi adımı-za başardığımıza inanıyoruz. Bugün sa-dece belirli bir önyargıyı aşamadığımız için Antalya’da ki 6 ve 7 yıldızlı otellere Türkiye’de üretilen süzgeç giremiyor. 5 yıldızlı oteller dahil ürettiğimiz ürünler her yerde kullanılıyor. Yurt dışı paza-rında da aynı algı var. Biz meslektaşlar olarak orta altı ve orta üstünü temsil ediyoruz. Almanya’da yapılan bir ürünü, biz Türkiye’de daha çabuk daha kolay uygulama yapılabilir hale getiriyoruz. Al-manya’daki ürünün uygulamasını yapan ustayla, Türkiye’de uygulayan ustanın tamamen mantaliteleri farklıdır. Bizim ustamız işi iyi yapmak ister ama müm-kün olduğu kadar çabuk yapmak ister. Bizde onun çabuk yapabilmesi için bi-zim tabirimizle malı Türkiyelileştiriyoruz. Ortadoğu pazarında biz Avrupalı üreti-cilere çok zarar verdik. Pazar paylarının %20-30 civarını Türkiye’ye kaptırdılar. 2009’dan 2016’ya kadar geçen süreçte malzeme konusunda daha iyiye gittiği-mizi düşünüyoruz ve bu oranı daha da arttırmaya niyetimiz var. Hedefimiz Av-

rupa ve biz mücadelemizi Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da ve Balkanlar’da veriyo-ruz. Avrupa’daki iş hacmi minimum se-viyelere düştü. Onların da haklı olarak pazar paylarını arttırmak için gittikleri yerler bizim gittiğimiz yerler oluyor. Biz bu noktalarda Türkiye’nin konumunun avantajını kullanıyoruz. Daha çabuk daha hızlı teslimat avantajımızı kulla-nıyoruz. Buradan kısa sürede, Türki Cumhuriyetlere, Kafkaslar’a, Ürdün’e Dubai’ye Katar’a veya Fas’a Tunus’a Cezayir’e malzeme gönderebiliyoruz. En fazla sekizinci gün gemiden indiri-liyor. Onlarda mesafe biraz daha fazla olduğu için biz daha avantajlı oluyoruz.

Sektörümüz için konuşmak gerekirse, kendinizi yenilemezseniz geride ka-lıyorsunuz. 15 sene önce ürettiğimiz malzemeler artık kullanılmıyor. Insan-ların özellikle depremden sonra kalite algısı yükseldi. İhracatımız 150 Milyar Dolar diye konuşuluyor. 10-15 Milyar Dolardan 150 Milyar Dolara gelirken biz bir şeyler yaptık ama Avrupa’nın ve Çin’in pazarından çaldık. İllaki bunun o ülkelere satış veya ekonomik anlamda bir yansıması olacaktır. Biz Türk ihra-catcısı olarak gittiğimiz yeri kolay kolay bırakmıyoruz. İkili ilişkilerimiz çok daha iyi. Avrupalı’ya göre birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Örneğin UNICERA Fuarı’na bakıyoruz, Avrupalı gelmeye başladı. Bizi artık dikkate alıyorlar ve bizim satış ve iletişim kültürümüzü anlamaya ça-lışıyorlar. Çin’in kendi pazarı olduğunu kabul ediyoruz ama Çin, hedefimiz veya rakibimiz değil.

Projelerle de çalışığımız için bazen pro-

jelere yönelik butik çalışmalar da yapa-biliyoruz. Ancak bizim asıl konumuz seri üretim. 2010 yılından bu yana projelerle de temas halinde olduğumuz için özel üretim yapmamız gereken konularda butik çalışmalar da yaptık. Butik çalış-malar bizi bir adım daha öne çıkarırken, üretim açısından da belli noktalara taşı-yor. Bu bağlamda bu çalışmalar öğretici nitelikte oluyor. Farklılık yaratması açı-sından da zor ama bir o kadar da keyifli oluyor.

Ürün portföyümüzü izolasyon süzgeç-leri, tesisat süzgeçleri, drenaj kanalları, duş süzgeçleri, banyo aksesuarları ve duş setleri olarak 6’ya böldük. Banyo aksesuarları ve duş setleri bizim yeni girdiğimiz bir alan. Piyasada birlikte yol aldığımız arkadaşların bizi teşvikiy-le girdik. Süzgeç üzerine ihtisas yapma pozisyonundan ayrılır gibi gözüksek de hiç bir zaman ayrılmayacağız. Aksesu-arda artık ne kadar çok gamınız genişse müşteriye o kadar çok hitap etme şansı-nız oluyor. Şu anda bize göre ciddi tonaj-larda plastik ve paslanmaz sarfiyatımız var. Drenaj kanalları ihracatında dünya çevresini 5 defa dolaştık desek yeridir. Ama en çok gururlandığımız olgu, yurt-dışında, bir alışveriş merkezinde veya bir otelde, MESATEKNİK logolu ürünle-ri uygulanmış olarak görmek oluyor. Bu da bizler için, verdiğimiz mücadelede bir nebze de olsa gurur kaynağı oluyor.

“Meslektaşımız olan Alman senede 2-3 milyon Euro’yu AR-GE’ye ayıra-biliyor ama biz o rakamları ayırama-yız. “Biz AR-GE’mizi abimle birlikte gezerek,

“Avrupalı firmaların Türkiye pazarındaki etkinliği %70-80’di. Şuanda bu oranı %5’lere kadar

düşürdüğümüzü ve bu durumdan son derece memnun olduğumuzu söyleyebiliriz.”

Page 94: TİMDER Dergisi 88.Sayı

92

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

görerek yapıyoruz. Bir ürüne girece-ğimiz zaman beraber karar veriyoruz. Ondan sonra ekipteki arkadaşlarla pro-jelendirmeye geçiyoruz. Ocak ayında herkesin kaban giydiği bir dönemde, misal bayi gezimizde Tayland’a gidip denize girmenin hesabını yaparken, sa-hilde bir tane drenaj kanalının detayıyla ilgileniyorsanız eğer bu, işinizi seviyor-sunuz demektir. İşin ilginci o an sizinle orada olan bayilerinizde sizinle birikimi-ni paylaşıyor. Biz işimizi çok seviyoruz ve başarının da bu şekilde geldiğine inanıyoruz. Gelişmenin geliştirmenin en önemli noktası işi sevmekten geçiyor. Hep daha fazlasını daha iyisini nasıl ya-parız diye kafa yoruyoruz. Sürekli yurt-dışı fuarları geziyoruz. En son İtalya’da meslektaşlarımızın neler yaptığını göz-lemledik. Bugün Avrupa’daki firmalar da Türkiye’ye fuara gelip neler yapıldı-ğını inceliyor. Avrupa’da bizim ürettiği-miz duş süzgeçleri, paslanmazlardan yapılıyordu. Belki Avrupa’da ilk yapan biziz, plastik olarak yaptık aynı kalitenin üstünde olduk. Aynı estetiği aynı özelliği vermeye çalışıyoruz ve şu anda Avru-pa plastik yapıyor. Hep birbirimizi takip ediyoruz. Aslında endüstriyel yatırım yapmak gerekiyor. Belki çok acı ama bi-zim meslektaşımız olan Alman senede 2-3 milyon Euro’yu Ar-Ge’ye ayırabiliyor ama Türkiye’de piyasa koşulları daha farklı.

Satışlarımızı bayi üzerinden yapıyoruz. Projeler için proje takip departmanımız mevcut. Türkiye geneli satış ağımız ta-mamlanmış durumda. Bölgesel toptan dağıtım yapan firmalar yanında hemen hemen her ilde beraber yol aldğımız yol arkadaşlarımız mevcut. Sevkiyatları-mızı İstanbul’dan yapıyoruz. 7 bölgenin 7’sinde de dağıtım yapabilecek arka-daşlarımız yada bizim kendi personeli-miz var.

Fuarlar sektör için büyük önem taşıyor. Çünkü fuarlarda herkes birbirine geliyor gidiyor. Herkes birbirinin ne yaptığını görüyor. Fuarlar bizim için de son dere-ce önemli. Her yıl Dubai fuarına katılıyo-ruz, 2015 yılı Mart ayında da Frankfurt’ta Sodex’teydik. UNICERA da bizim 2009 yılından beri aralıksız olarak keyif alarak katıldığımız bir fuar. Biz UNICERA’da

yerli ve yabancı çok güzel dostluklar edindik, çok güzel işler yaptık. Bu işi ka-zan kazan felsefesiyle yaptık ama bizim için öncelik gelen ekip arkadaşlarımızla beraber olabilmek. Bugün ne yaptıysak ekibimizle birlikte yaptık. Ekibimizden bir arkadaşımızın tabiriyle biz bir Mesa karakteri oluşturduk. Kendimize ait bir aile, satış, şirket kültürümüz var. Biz yol arkadaşlarımızla çok ahenkli bir çalışma içerisindeyiz. Hepsine teker teker teşek-kür ediyoruz. UNICERA her zaman yurt içi ve yurtdışından gelen katılımın ve zi-yaretçinin arttığını gördüğümüz efektif, sonuca yönelik güzel bağlantılar yaptı-ğımız fuar oluyor.

“Her sene ciromuzun %15-20’sini yeni ürünler yeni kalıplar için finans-mana ayırıyoruz. Bunu yapmak zo-rundayız, yapmazsak liderliğin keyfi olmuyor.”Yenilenmediğimiz sürece eskimeye baş-larız. İster istemez değişim gösteriyoruz. Bir gerçek var, varolan ürünü değil yeni olan ürünü yapmaya çalışıyoruz. Yeni bir ürün yaparak karlılığımızı ve müşterimi-zin karlılığını arttırmayı hedefliyoruz. Va-rolan üründe zaten herkes aynı şeyi üre-tiyor. Bugün piyasada üreticide, satıcıda kar marjı kalmadığından şikayet ediyor. Herkes aynı şeyi yapınca en alttaki de en üstteki de satış karını düşürmeye başla-dı. Biz yeni ürünler bularak bu kısır dön-güyü aşmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar elimizden geldiğince bunu yapmaya ça-lıştık. Her sene ciromuzun %14-17’sini yeni ürünler, yeni kalıplar için finansma-

na ayırıyoruz. Bunu yapmak zorundayız, yapmazsak liderliğin keyfi olmuyor. Sizi takip eden meslektaşlarınızla aranızda-ki mesafeyi korumak zorundasınız. O yüzden her sene yeni yatırım yapmak zorundayız. Fark yaratmaya devam edeceğiz, başka da çaremiz yok.

“Bizim inşaat firmalarımız, dün-ya inşaat piyasası sıralamasında %13’ün içinde yer alıyor.”İnşaat sektöründe, 2016 yılı için bir dur-gunluk olacağına inanıyoruz. Bizim ken-di içimizde yaptığımız 3 senelik değer-lendirmelerde, 2017 ve 2018 yıllarının istikrar şartıyla bir miktar daha yukarı çıkacağını tahmin ediyoruz. En büyük sıkıntımız çevremizde oluşan siyasi savaşlar. Türkiye’deki üretici firmaların %80-90’ı Kuzey Afrika, batı veya doğu komşularımız ve Orta Doğu’ya ihracat yapıyordu. Şu anda gittikleri ülkelerin çoğunda savaş var. Belirli bir seviye-ye geldik, buradan geriye gidemeyiz. Daha ileriye gitmemiz gerekiyor ama o da lojistik şartlardan dolayı bizim eli-mizde değil diye düşünüyoruz. Peşimiz-den güçlü üretimle gelen bir Hindistan var. Bizim inşaat firmalarımız, dünya inşaat piyasası sıralamasında %13’ün içinde yer alıyor. 225 üyeli Enr Record içerisinde 32-33 tane yerli müteahhit firmamız var. Dünya inşaat piyasasının %15’ine dokunuyoruz. Savaşlar ve siya-si belirsizlikler nedeniyle farklı kanalla-ra yoğunlaşmaya devam etmek lazım. Afrika’nın belli bir dönemde öne çıkaca-ğını düşünüyoruz.

“Ekibimizden bir arkadaşımızın tabiriyle, biz bir Mesa karakteri oluşturduk. Kendimize ait bir aile, satış,

şirket kültürümüz var. Biz yol arkadaşlarımızla çok ahenkli bir çalışma içerisindeyiz.”

Page 95: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 96: TİMDER Dergisi 88.Sayı

94

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Taner TanoğluSE-TA İklimlendirme, Isıt. ve Soğ. Sist. İnş. Taah. Müh. San. Tic. Ltd.

Şirket Ortağı

1982 yılında Bursa’da doğdum. Top-lumu daha iyi analiz edebilmek adına üniversite başvurumda 16 tercih ara-sında tek tercih olarak Uludağ Sosyo-loji bölümünü seçtim. Hem iş hem okul hayatımı aynı anda sürdürdüm. Babam-dan devraldığım Isıtma Taahhüt işimizi 2. jenerasyon olarak bir kademe daha yukarı taşıyarak bölgesel distribütörlük-ler aldık ve Güney Marmara Bölgesinde aktif pazarlama ağı oluşturduk. Başta iklimlendirme cihazları olmak üzere, tüm inşaat malzemeleri ve yardımcı malzemelerin dağıtıcılığını yapıyoruz. 32. senemize geldiğimiz işletmemizde sektöre gelen yeniliklere öncülük etme-yi amaç ediniyoruz.

Se-Ta iklimlendirmenin kuruluşu bizim için çok önemlidir. Ortağım aynı za-manda kız kardeşim Seçil Tanoğlu ile 2. jenerasyon olarak bizi yansıtabilecek bir şirket kurmayı ve bu şirkette üretim, ithalat ve ihracat yapmayı amaçladık. Başlarda ithal olarak getirdiğimiz ürün-lerin fonksiyonel olarak artık yeterli ol-madığını ve yenilikler olması gerektiğini düşündük. Fikirlerimizi yurtdışı partner-

lerimiz ile paylaştık ama yeniliklere kapalı olmaları bizi kendi ürünümüzü üretmeye yönlendirdi. Hiç de fena ol-madı. Bu sayede Türkiye’de ilk yerli oda termostatını üretmiş olduk.

Tasarımlarımızı, fikirlerimizi ve yeni-liklerimizi ortaya koyabileceğimiz ve tamamen bizi yansıtacak olan ürünleri tasarladık. Bunu yaparken geçmişte edindiğimiz CRM arşivimizin büyük kat-kısı oldu. Bu sayede müşterilerimizin ne istediğini öğrenip tasarımlarımızı onla-rın ihtiyaçlarına göre yaptık.

Se-Ta İklimlendirmede üretimini yaptı-ğımız ve Türkiye’deki ilk yerli ürün olan oda termostatı en önemli ürünümüzdür.

Oda termostatı başlığı adı altında oda termostatları birçok fonksiyonlar ekle-yerek kullanım alanını genişlettik. Bu sayede endüstriyel pazara da hitap ede-bilmeyi başardık.

Oda termostatlarımızı satış kanalında desteklemek amacı ve partnerlerimizin talepleri doğrultusunda ticari ürünleri de ürün gamımıza dahil ettik. Termostatik vana, havlupan, panel radyatör vb. ürün ile Türkiye’deki partnerlerimize ürün yel-pazemizi genişleterek sunuyoruz.

Ar-Ge sürecini kendi bünyemizde geliş-tirmeyi amaç edindik. Tasarımlarımız ve yazılımlarımızı kendi mühendislerimiz ile geliştiriyoruz.

“Fikirlerimizi yurtdışı partnerlerimiz ile paylaştık ama yeniliklere kapalı

olmaları bizi kendi ürünümüzü üretmeye yönlendirdi.”

Page 97: TİMDER Dergisi 88.Sayı

95

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Üretici ve üniversitelerin birlikte proje yürütmesi her zaman arzuladığımız bir şeydi. Fakat yatırımcı olarak bizler her şeyin hızlı sonuçlanmasını isterken, üni-versiteler bu konuyu biraz daha yavaş ve temkinli değerlendiriyorlar. Önemli olan 2 tarafı bir noktada uzlaştırmaktı ve bu konuda başarılı da olduk. Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ile gerçekleştirdiğimiz ilk toplantımızda, projemizi duyunca oldukça heyecan-landılar. Ve projenin içerisinde olmak is-tediklerini bildirdiler. Aynı şekilde BTSO ile yaptığımız görüşmelerde Bursa’da böyle bir üreticinin başarılı olabilmesi için ellerinden ne geliyorsa yapmaya hazır olduklarını ilettiler.

Tasarımlarımız, fikirlerimiz kısacası pro-jemizi dolu dolu hazırlamış olmamız on-ları gerçekten mutlu etmişti ki daha ilk görüşmede bize evet dediler. Uludağ Üniversitesi ile birlikte yaptığımız çalış-malarda onların da katkılarıyla projemiz şekillendi ve bugünkü halini aldı. Son kullanıcının hemen hemen her istediği-ne yanıt verebilecek olan in-therm Oda Termostatını tamamladık.

Satış pazarlama faaliyetleri konusunda avantajlıydık ki bunu zaten en başından biliyorduk. Diğer şirketlerimizin pazar-daki payı ve bilinirliği bizlerin işini ko-laylaştırdı. Ve hali hazırda olan satış ağı üzerinden satışlarımıza başladık.

Katılımcı olarak katıldığımız fuarlarda son kullanıcılara ulaşmayı başarabildik. Henüz proje aşamasındaki inşaat fir-malarının ilgisini çekerek projelerinin alt yapılarını oda termostat sistemine göre dizayn etmeleri konusunda tavsi-yelerde bulunduk. Ve bu alt yapı sistemi sayesinde yapabilecekleri otomasyon ile projelerine katma değer sağlayabile-cekleri konusunda hem fikir olduk.

Tabii ki bir de e-ticaret tarafı var bu pa-zarlama faaliyetlerinin. E-ticaret ucu bu-cağı olmayan çok geniş bir pazar. Ve bu konuda deneyimli olduğumuzu söyleye-bilirim. Kendi web sitelerimiz sayesinde ürünlerimizi kullanıcılarımıza çok net bir şekilde anlatabildik. Aynı zamanda çok

kısa zamanda kullanıcılara ulaşabilmek adına bizlere e-ticaretin çok faydası oldu. Tabi ki sadece kendi sitelerimizde değil Türkiye’de bu konuda aktif olan web siteleri ve firmaları analiz ettik. Bu firmaları web sitelerinin kalitesine, ürü-nümüzü tam olarak anlatabilmesine ve müşteri memnuniyetine göre seçtik. Türkiye’de e-ticaret adına yapılan çok şey var ama bunların altyapıları olma-dığı için pazarda %5 ile %10’u başarılı oluyor, kalanlar ise belli bir süre sonra kayboluyor. Bir ülkede e-ticaretin tam anlamıyla kullanılabilmesi için 5 kriter vardır; ülke genelinde internetin yay-gınlığı, ülke genelinde internetin hızı,

ülke genelinde kargo firmalarının yay-gınlığı, kargo firmalarının hızı ve düşük maliyetleri, bankacılığın ve kredi kartı sisteminin yaygınlığı önemlidir. Türkiye bu 5 değerlendirmede 1. grup içerisine giriyor. Ve e-ticarette başarı kaçınılmaz oluyor. Bu sebepten dolayı yerli ve ya-bancı birçok firma Türkiye’de web site-lerine ciddi yatırımlar yapıyor.

Tabi ki sosyal medya çalışmaları da göz ardı edilemez. Bu konuda sosyal medya çalışmalarına çok önem vermekteyiz. Son kullanıcılara sadece ürünü satıp ilişkimizi sonlandırmak yerine iletişim halinde kalıyoruz. Ürünlerimizi nasıl

“Uludağ Üniversitesi ile birlikte yaptığımız çalışmalarda onların da katkılarıyla projemiz şekillendi ve bugünkü halini

aldı. Son kullanıcının hemen hemen her istediğine yanıt verebilecek olan in-therm Oda Termostatını tamamladık.”

Page 98: TİMDER Dergisi 88.Sayı

96

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

daha iyi kullanabileceklerini, ürünleri-miz hakkında bilinmeyenleri ve bizdeki yenilikler konusunda onları haberdar ediyoruz. Sadece ürünümüz ile ilgili de-ğil aynı zamanda her konuda tasarruf hakkında pratik bilgiler paylaşımlarımı-zın, dikkate değer takipçisi olduğunu söyleyebilirim.

Son kullanıcının e-ticarette ürünümüzü aldıktan sonra servis desteği almaksızın montajını kendi yapabilmesi için basit montaj kılavuzları ve hatta videoları en çok ilgi görenler arasında. Kullanıcılar internetten izledikleri montaj videosu ile ürünlerinin montajını kolayca yapa-biliyor.

“Bayilerimizi seçerken sadece ürün satışı yapan değil aynı zamanda ürün hakkında kullanıcılara tam ve net bilgi veren firmaları tercih etme-ye çalışıyoruz.”Bayi ağımızda dikkat ettiğimiz en önem-li unsur müşteri memnuniyeti. Bayileri-mizi seçerken sadece ürün satışı yapan değil aynı zamanda ürün hakkında kul-lanıcılara tam ve net bilgi veren firmaları tercih etmeye çalışıyoruz. Bu sayede son kullanıcı memnuniyetinden kaynak-lı yeni müşterilerle buluşmak kaçınılmaz oluyor. Yeni teknolojik gelişmeleri, yeni modelleri bekleyen bir müşteri kitle-miz bile mevcut. Sık sık bize yöneltilen sorular ve tavsiyelerde yeni modelde istedikleri özellikleri ve ne zaman yeni modellerin çıkacağı konusunda soru ve tavsiyeler alıyoruz.

“O kadar yeni bir iş yapıyoruz ki bazı kelimelerin Türkçe’de karşılığı olmaması bile bizim için problem olabiliyor. Türkçe’ye yeni kelimeler eklemeye ve açıklamaya çalışıyo-ruz. Hatta bu kelimeleri hazırladığı-mız bloglarda yazılı ve görsel olarak açıklıyoruz.”in-therm oda termostatını üretirken ilk amacımız nasıl tasarruf sağlayabilece-ğimize yönelikti. Hala bu amaç adına ça-lışmalara devam ediyoruz. Oda termos-tatı sadece bu konuyla ilgilenen kişilerin bildiği bir ürün. Birçok inşaat projesine gittiğimizde bu konu hakkında bilgileri olmadığını görüyoruz. Amacımız ola-bildiğince çok kişiye dokunup önce oda termostatının ne olduğunu daha sonra da kendimizi anlatmak. O kadar yeni bir iş yapıyoruz ki bazı kelimelerin Türkçe’de karşılığı olmaması bile bizim için problem olabiliyor. Türkçe’de karşı-lığı olmayan bu kelimeler yanlış anlaşıl-malara ve problem çözmede zorluklara neden olabiliyor. Bizler de Türkçe’ye

yeni kelimeler eklemeye ve açıklamaya çalışıyoruz. Hatta bu kelimeleri hazırla-dığımız bloglarda yazılı ve görsel olarak açıklıyoruz. Hedefimizi in-therm’i ulusal bir marka olarak yurtdışında en iyi şe-kilde temsil etmek ve bunu yapmaya da başladık. in-therm markasını yenilik ve teknolojik kelimeleri ile özdeşleştirmek istiyoruz.

Türkiye’de inşaat sektörü tüm hızıyla doğru ve yanlışlarıyla devam ediyor. Einstein’ın kendime hayat felsefesi olarak aldığım bir sözünü sizlere biraz yumuşatarak söyleyebilirim: “Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar bek-lemek hatalıdır”. Türkiye‘de inşaat sek-törü o kadar hızlı gidiyor ki bazen; “du-

run bunu da yapmalıydınız!” yada “bunu yapmayı unuttunuz” demek istiyorum. O kadar güzel projeler ortaya çıkıyor ki hayran kalıyorsunuz ama bu kadar gü-zel projelerde o kadar basit hatalar ya-pılıyor ki “bu olmamalıydı” diyorsunuz. Türkiye’de inşaat sektörü biraz daha planlı olarak giderse hiçbir sorun olma-yacak. Projeler devam ederken tabi ki maliyetler göz önünde bulundurulmalı ama bazı konularda maliyetler hiçe sa-yılmalı. Diğer yandan gerçekten güzel projeler çıkıyor ve bu projeler ufak fark-larla zaten diğerlerinden kendilerini ayı-rıyorlar. Bu projeleri yapan firmalar daha projeleri bitmeden yeni projeler için ta-lep topluyorlar. Bu şekilde çalışan firma-ları bizler her konuda desteklemeliyiz.

“Türkiye‘de inşaat sektörü o kadar hızlı gidiyor ki bazen; “durun bunu da yapmalıydınız!” yada “ bunu yapmayı

unuttunuz “ demek istiyorum.”

Page 99: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 100: TİMDER Dergisi 88.Sayı

98

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

A. Mahmut UluçayGranitürk Serajet Seramik San. Ltd. Şti.

Firma Sahibi

2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül terör olaylarından sonra Indiana Üniversi-tesinde ki İşletme eğitimimi yarıda bı-rakıp Türkiye’ye geri döndüm. Babam Mehmet Uluçay’ın kuruluş ve yatırım-larını yaptığı Umpaş Holding’in, Umpaş seramik işletmesinde o zamanki Genel Müdür Nejat Uygun Bey’in tavsiyesiyle Seramik sektörünü tam kavrayabilmek için işin imalatta, yani mutfağından sektöre adım attım. Nejat Bey öncelik-le ürünü tanımam gerektiğini böylelikle satışı daha rahat yapabileceğimi nasihat etti. Hammadde hazırlamada, massenin oluşumuna, fırınların sırlama bölümleri gibi tüm bölümlerde 4 ay kadar çalış-tım. Paketlemeye kadar her bölümde hem gözlemde bulundum hem çalıştım.

Sonrasında Genel Müdür’ümüzün iz-niyle Uşak’ta ki fabrikadan ihracat bölü-müne yani İstanbul’a geldim. Öncelikle Ortadoğu ülkeleriyle ilgili çalışmaya başladık. O zamanki ihracat Ortadoğu ülkelerine çok fazla değildi. Benimse heyecanım ve aktif ticaret istediğim vardı. Bu nedenle Umpaş Seramik’ten ayrılıp kendi işimi yapmaya karar ver-

dim. İlk işe başladığımda Çin’e gidecek uçak biletimden başka bir sermayem de yoktu. 2002 yılında kendi işim üzerinde araştırmalar yapmak üzere Çin’e gittim. Kafamda iki sektör üzerinde yoğunlaş-mıştım. Gelecekte ticaretin kayacağı elektronik sektörü ve seramik, armatür üzerine araştırmalar yaptım.

“Alıp satmaktansa, imalatçılığın bitmeyen bir ömrü olduğuna karar verdik ve şuan ki işletmemizin te-melini oluşturan makineleri getir-dik.”Üzerinde durduğumuz diğer bir sektör seramik karolarda 2002 yılında Türki-ye’deki seramik fiyatları m2’si 5 Dolar iken, Çin’de bu fiyat 1 dolardı. O dö-nemlerde Çin’e karşı fon, gözetim, kota gibi uygulamalar yoktu. Ancak babamın Çin’den Türkiye’ye seramik ithalatının

sektöre büyük darbe vuracağı konu-sundaki ikazları üzerine, bir üst grup olan porselen karolara yöneldik. İlk ithalatımızda bize maddi manevi des-teğini esirgemeyen İstanbul’da Emek Yapı Süleyman Karahan, Ankara da Temka Temel Kahya vasıtasıyla 60x60 parlak porselen karo ve armatür, duş setleri üzerine oldu. Çin’de ofis ve ev ki-ralayarak kalite kontrolünü bizzat ken-dimiz yaptık. Tüm Türkiye genelinde satış ağı kurup, 2009 yılına kadar dağı-tımını yaptık. Ancak 2008’deki dünyayı etkileyen ABD kaynaklı ekonomik kriz-de, Türkiye’deki işler son hızla devam ederken ithalatçının işi birden karıştı ve istikrarsızlaştı. Bu şekilde alıp satmak-tansa, imalatçılığın bitmeyen bir ömrü olduğuna karar verdik ve şuan ki işlet-memizin temelini oluşturan makineleri getirdik.

“5000 m2 bir alan da işlerimizi rahat rahat yapmak istiyoruz ancak İstanbul

şartlarında bu mümkün değil.”

Page 101: TİMDER Dergisi 88.Sayı

99

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Firmamızda; balıksırtı kenarlı merdiven basamağı ve süpürgelikleri yaptığımız bir makine grubu, mozaik ve çoklu ke-sim üzerine ve precut olarak bilinen sa-dece çizgi olan işleri yapan bir makine grubu, seri ebatlayabilecek ve tek bir seferde kesme yapabilen bir makine grubu ve CNC waterjet makinamız var. Seramik ebatlama konusu o dönemde yaygın yapılan bir iş değildi, aksesuara girdiği için fabrikalar da bu işi yapmıyor-du. Bu nedenle ithalat yaptığımız bayi ağımıza artık bu işi yaptığımızı bildirdik ve numuneler gönderdik. Sonrasında yavaş yavaş merdiven basamağı, sü-pürgelik, fileli mozaik ve ebatlama gibi malzemelerin talebi gelmeye başladı. 60x60 üretilen ürünlerin farklı ebatları olmadığı için mimarlar ve inşaat firma-ları bizden talep etmeye başladılar. Bu şekilde işimiz bir ivme kazandı, projele-re girdik.

Büyük bir projenin konutlarına 150.000 adet süpürgelik için teklif yaptık. Süpür-gelik yapma esnasında kırma paylarının bize verecekleri ücretle neredeyse aynı olacağını buna karşılık hem süpürgelik-lerinin balıksırtı, daha düzenli ve ebatları aynı olan bir iş teslim edeceğimizi an-lattık ve ikna oldular. Artık mimarlar ve inşaat sahipleri ürünleri standart ebat-larla kullanmak istemiyorlar. Herkesin kullandığı ebatları kullanmak istemiyor, farklı bir şeyler yapıp öne çıkmak istiyor-lar. Mesela 60x120 ebatlarını 40x120, 20x120 gibi ebatlamak ve değişik şey-ler ortaya çıkarmak istiyorlar. Sadece kesim yapan birkaç firma olmasına rağmen, kesilen karoların fabrika kali-tesinde butik olarak rektifiye edilmesini sadece firmamız yapmaktadır.

Waterjet makinasıyla yapılan dekoratif göbek, özel şekillendirme gibi ürünle-ri dışarıya fason olarak yaptırıyorduk. Bizden kaynaklanmayan şikayetler ve gecikmeler neticesinde, bayilerimiz-den konuyla ilgili şikayet almaya baş-ladığımız noktada 2012 yılında ilk CNC Waterjet makinamızı aldık. Bunu ba-yilerimize de duyurduk. Kendilerine göbek yada farklı bir motif için gelen müşterilerini geri çevirmemeleri, ya-pabileceklerini iletmeleri konusunda bilgilendirdik. Çünkü bayilerin ortalama fiyatla sattıkları ürünlerin yanı sıra özel ürün çalışmaları onlara daha çok kar

sağlıyor. Daha çok kar sağlayan bayi de işletmesini daha ileriye taşıyabiliyor. Bu bizlerin ve bayilerin gelişmesi, ilerleme-si anlamına geliyor.

İstanbul gibi metropolde, her adrese hizmet verecek konumda olan Dudullu bölgesinde 800 m2’lik bir alanda bayi-lerden gelen malları hem ön depola-ma, hem imalat, hem de imalat sonrası ürünlerin tekrar paketlenip sevkiyata hazır hale getirilebileceği bir alanda iş yapıyoruz. Baktığınız zaman İstanbul şartlarında üretim olarak iyi bir alan-da çalışıyoruz ama bize yetmiyor. En az 5000 m2 bir alan da işlerimizi rahat rahat yapmak istiyoruz ancak İstanbul şartlarında bu mümkün değil. Şehir dı-şına gitmemiz gerekiyor ki, o zamanda bu custom design dediğimiz insanların kendi özel ürünlerinin ebatlama için en yakın sanayi alanı olan Gebze’ye dahi getirmeleri zaman ve mesafe olarak mümkün değil. Bizim de burada bir toplama alanı oluşturup şehir dışına sevkiyat yapmamız, müşteriye yeni bir maliyet getireceği için İstanbul için-de hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu sene ortasında hem İtalya hem de Uzakdoğu’dan aldığımız yeni makinele-rimiz Ocak-Şubat ayı gibi gelecek. Şu-anda kullandığımız makinalarımızın bi-raz daha gelişmiş hali olan bu makinalar daha çok otomatik olup, insan hatasını en aza indirgeyip daha hızlı çalışmamıza olanak sağlayacak. Personel hatası, fire kaybı, iş ve zaman kaybını aza indirmek için bu yatırımı yaptık.

Biz aynı zamanda fileli mozaik de ya-pıyoruz. Ebatlar 3x6cm, 5x5cm mo-zaikten 10x10cm fileleyebileceğimiz mozaikler kare şekilli ve çubuk moza-ik dediğimiz telis / muretto şekildeki 3x60cm vb. üretmekteyiz. Bu ürünler genelde tezgah arasına, klozet arkala-rına, duş içlerine kullanılmakta. Precut dediğimiz sistemle ürün üzerine sadece derz çizgisi açarak mozaik görüntüsü veriyoruz. Bu normal fileli mozaiğe göre daha ekonomik ve fire payı neredeyse sıfır oranında oluyor. Firmamızın belli kalıp modelleri var. Seramikler kesil-dikten sonra kurutulup, kalıplara dizilir, sonrasında file ve tutkalla yapıştırılır. Müşterimizin istediğine göre farklı ebat-lar istenirse yeniden kalıp yaptırıp buna göre fileli mozaik de yapıyoruz.

Ebatlama da yapıyoruz. Bazen fab-rikaların ürettiği parti mallarda ebat farklılıkları olabiliyor. Fabrikalar bunu ambalajlarında belirtiyor. Karoların ke-silerek küçültülmesi mümkün olmuyor. Ebatlarda farklılık gösteriyor. Fakat fir-mamızca karoların kenarlarının rektifiye makinasıyla kalibrasyon yaparak stan-dart bir ebat elde edebiliyoruz. Seramik fabrikaları bu tür butik ebatlama işini, miktarın az olmasından dolayı yapmıyor ancak bize yönlendiriyorlar.

Ülkemizdeki bir çok Seramik Fabrikası 60x60, 80x80 ve 60x120cm ürün üre-tiyor. NG Kütahya Seramik 120x240 gibi bir çok alan ve kulanım yeri için harikulade ebat üretiyor. Bu ülkemiz

“Bayilerin ortalama fiyatla sattıkları ürünlerin yanı sıra özel ürün çalışmaları onlara daha çok kar sağlıyor.”

Page 102: TİMDER Dergisi 88.Sayı

100

Üre

tici

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

için büyük bir başarıdır. Mimarlar çok sevdikleri bu ürünleri, istedikleri ebat-larda; diyagonel, yamuklar, karışık gibi şekillerle üretip dekorlarını tamamla-mak istiyorlar. Bu ürünler artık bir panel oldu. Önceden betopan vardı artık sera-pan oldu. Bu ürünleri 2 metreye 3 metre waterjet tezgahımızda istenilen ölçüde ebatlayabiliyoruz. Artık müşteri ne ebat isterse yapılabiliyor. Diğer profil maki-namız olan balık sırtı dediğimiz makina-da ise 60x120’den veya diğer ebatlar-dan, müşterilerimizin istediği merdiven basamaklarını yapabiliyoruz. İnsanların basamaklardan düştüğü zaman sivri uç-lardan zarar görmemesi veya herhangi bir cisim düştüğünde taşa zarar gelme-mesi için bu şekilde yapılması gerekiyor.

Artık birçok projede mimarlar veya son kullanıcılar köşelerde çıta kullanmadan 90 derece dönüşler tercih ediyor. Biz taşların arkasından 45 derece traşla-yarak dönüşler sağlıyoruz. Duvarda, asansör cephelerinde, banyo duvarla-rında bu dönüşleri yaparak, başka bir malzeme kullanmadan çözüme kavuş-turuyoruz. Artık cephelerde de alümin-yum komposit panel yerine seramik çok kullanıyoruz. Bununla ilgili de zikof dedi-ğimiz, karonun arkasına açılı kanal açma makinamız var.

Türkiye’de şuanda bu işi yapan 2-3 tane daha firma var. Fakat bu firmalar belli bazı konularda uzmanlar, sadece mozaik yada kesim yapıyorlar. Bu alan-da kullanılan makinalar pahalı, yatırım

yaptığınız zaman da geri dönüş uzun zaman alıyor. Bizim makinalarımızın şuanda en ucuzu 100.000 TL civarında. Diğer firmalar usta makinası dediğimiz 7 - 8.000 Liralık el makinalarıyla bu iş-leri yapıyor. El makinalarından 2-3 tane alıp, her makina için bir kişi çalıştırarak günde 40-50 metre mal kesiyorlar ve ebat standartları yok. Biz profesyonel makinalarımızla günde çok rahatlıkla bir vardiyada 900-1000m2 mal kesip rek-tifiye edebiliyoruz. Çok yoğun olursak, üç vardiya çalıştığımızda 2500m2’lere kadar çıktığımız zamanlar da oluyor. İşin aciliyetine göre vardiya sayısını belirle-yebiliyoruz.

Makinalarda ebat standardı olmuyor. Çoğu müşterimiz bizi arayıp ebatlar için, kesin garantisi var mı diye soruyorlar. Müşterilerimize ebatlama yaptığımız işlerde rektifiye edilmemiş yani kalib-rasyon yapılmamış hiçbir ürünü kullan-manızı tavsiye etmeyiz diye uyarıyoruz. Bazı müşterimiz sadece kesim bütçesi kısıtlı olduğu için düz kesim olsun istiyor fakat biz tavsiye etmiyoruz. Çünkü önce kesiliyor, kesildikten sonra kalibrasyon makinasına giriyor, orada tam ebatı

çıkıyor. Pahı varsa üzerinde o pah da veriliyor. Sadece kestiğimiz zaman risk müşteriye ait, ebat garantisi vermeyiz. Çünkü 10 tane karo doğru çıkar, bir tane karo yanlış çıkar o zaman bütün o döşe-meyi bozar. Sonra hangi karoda yamuk olduğu bulunamaz. Fabrikalar nasıl rek-tifiye ediyorsa biz de o şekilde rektifiye ediyoruz.

Yeni yatırım hedefimiz ise kullandığımız makinaların daha üstün özellikli ve uzun ömürlü olanlarını bizzat kendimiz imal etmektir. Kendi tesislerimizdeki kulla-nım tecrübelerimizi de harmanlayarak dünya da seramik işleme makinelerini Türkiye kalitesiyle sunmak istiyoruz. Bunların yanı sıra kullanılan elmas kesi-ciler, abrasivler gibi sarf malzemelerini de ülkemizde üreterek, seramik fabrika-larına sunacağız.

Sektörde yaklaşık irili ufaklı 32 tane fabrika var, bunlarda ortalama 5-6 hat-tı var. Aşağı yukarı Türkiye’de 170-180 tane hat var. Türkiye’de bu makinaları yapan makina fabrikası yok. Makina üretimi sektörün bel kemiği olması ge-rekirken, aksine çok büyük eksikleri var. SERKAP’ın bu konuya bir öncülük et-mesi gerekiyor. SERKAP aynı zamanda üretim kalitesi konusunda da bir kontrol mekanizması sağlamalı. TSE standart bir şablon üzerinden bir yere kadar kontrol sağlıyor. Ancak Türk serami-ğinin adının korunması için bu kontrol mekanizması büyük önem taşıyor.

Biz seramiğimizi mimarlara ve son kul-lanıcılara düzgün lanse edemiyoruz. Malzeme bilgisi maalesef mimar ve müteahhitlerde tam yok. Porselen alıp, dışarda kullanabilir mi diye soruyorlar. Porseleni yerde, gökte, duvarda, çölde, buzullarda istediğin yerde kullanabilir-sin. On binde beş su emmesi var artık. Su emmeyen demir gibi bir şey diyebili-riz. Demirin bile genleşmesi var, bunun yok. Mimarlara bu ürünlerin eğitim sü-resince bilgisi verilmesi gerekiyor. Bu ürünlerin kullanılabilir yerleri artacağı için tüketimi daha da artacak, daha lüks tüketim malzemesi haline gelecektir. Karoların her türlü şekilde kesilip işle-nebileceği olanaklarını sektörümüzün belli başlı tanıtım dernekleri halkımıza anlatmalıdır.

“Yeni yatırım hedefimiz ise kullandığımız makinaların daha üstün özellikli ve uzun ömürlü olanlarını

bizzat kendimiz imal etmektir.”

“Sektörde yaklaşık irili ufaklı 32 tane fabrika

var, bunlarda ortalama 5-6

hattı var. Aşağı yukarı Türkiye’de 170-180 tane hat

var. Türkiye’de bu makinaları

yapan makina fabrikası yok.”

Page 103: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 104: TİMDER Dergisi 88.Sayı

102

Satış

Hat

tıTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Neşe Varlı ÇelikPimtaş Plastik İnş. Malz. San. ve Tic. A.Ş.

İthalat & İhracat Müdürü

1986 yılında Gebze doğdum. İlk ve orta öğretimimi Gebze’de, üniversite eğiti-mimi Bursa’da tamamladım. Şuanda da Okan Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bö-lümünde Yüksek Lisans eğitimime de-vam ediyorum. İş hayatına birkaç farklı firmanın Dış Ticaret departmanında görev alarak başladım. Ancak Pimtaş A.Ş. benim için milattır. 2010 yılından bu yana Pimtaş A.Ş.’de üstlendiğim görev ve sorumluluklar işe yönelik stratejik bakış açısı ve istenilen sonuçları elde etmek için sistemsel bir yönetim geliş-tirmemi sağladı. Yaklaşık 5,5 yıldır bu-lunduğum Dış Ticaret departmanında, iki yıldır İthalat & İhracat Müdürü olarak görev yapıyorum.

“Gebze Plastikçiler Organize Sa-nayi bölgesinde bulunan 25.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda yıllık toplam 20.000 ton üretim ka-pasitesi ve 300’ü aşkın tecrübeli ça-lışanımızla hizmet veriyoruz.”Pimtaş Plastik, 1977 yılında kurulmuş

olup, üretime başladığı andan itibaren plastik inşaat malzemelerinin; endüst-riyel, yüzme havuzları, akvaryumlar, arıtma tesisleri, tarımsal alanlar ve özel projelerde kullanılmak üzere kendine özgü tasarımını ve imalatını yapan, plas-tik sektöründeki uluslararası kuruluşlar-dan biridir. Gebze Plastikçiler Organize Sanayi bölgesinde bulunan 25.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda yıllık toplam 20.000 ton üretim kapasitesi ve 300’ü aşkın tecrübeli çalışanımızla hizmet veriyoruz. Pimtaş Plastik olarak 1977 yılından beri müşterilerimize daha kaliteli ürünler ve hizmetler sunabilmek için üretiyor ve her geçen yıl kendimizi yeniliyoruz.

Üretime ilk başladığımızda üretim ka-pasitemiz ve ürün yelpazemiz bu kadar güçlü ve geniş değildi. Şu anda üretime ilk başladığımızda konfeksiyon imala-tı olarak yapılan tüm ürünleri şuanda enjeksiyon makinelerinde üretiyoruz. 7000 farklı çeşit (Boru, Ek parça, Küre-

sel Vana, Kelebek Vana, Çekvalf, Rakor, Havuz ve Tesisat teknik ekipmanları) ürün yelpazemiz ile arıtma tesislerinde, havuzlarda, sulama, akvaryum, gölet ve aquapark tesisatlarında hizmet veriyo-ruz.

TUBİTAK-Sanayi Ar-Ge destek prog-ramı kapsamında yeni geliştirdiğimiz ürünlerin inovasyon özelliklerini en üst seviyeye çıkarıyor. Destek kapsamın-daki projemiz son teknoloji makineler, en son standartlara uygun kalıplar ve en modern üretim teknikleri ile destekleni-yor. Tasarımdaki modüler parça dizaynı en önemli inovasyonlardan biridir. Bu sayede ek parça ve vanalar kullanılaca-ğı boru hattı sistemi ile aynı plastik mal-zemeden yapılabiliyor. ( PVC-U, PVC-C, ABS, PP, HDPE veya PVDF vb. ) Geç-miş yıllarda gerçekleştirilmiş olan özgün tasarımlardan bazıları; küresel vanalar, kelebek vanalar, single vanalar, çalpara çek valf, yaylı çek valf, pissu çek valfleri Ar-Ge çalışmalarında sahip olduğu bilgi

Page 105: TİMDER Dergisi 88.Sayı

103

Satış

Hat

tıTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

birikimi ve dokümantasyon tekniğiyle yatırım projeleri ile eş zamanlı olarak her türlü kalıp, makine tasarım ve üre-timini gerçekleştirebiliyor. Full otomatik üretim teknolojileri ve otomasyon uy-gulamaları sayesinde insan gücü en aza indirgenerek üretim yapılmakta ve kul-lanılan ERP sistemi aracılığı ile tüm ma-kineler tek tek kontrol edilebiliyor. Fir-mamız 7/24 non-stop çalışıyor, sürekli gelişen üretim teknolojilerini yakından takip ediyor ve firmamıza katkı sağla-yacağına inandığımız yenilikleri bün-yemize kazandırıyoruz. Pimtaş A.Ş.’nin ana hedefi olan kurumsallaşma ilkesi doğrultusunda; insana dayalı yönetim-den, sisteme dayalı yönetime geçişi sağlamak için ERP Sistemi ”Kurumsal Kaynak Planlaması” uygulamasını tat-bik ediyoruz.

“Kurulduğumuz ülke sınırları içeri-sinde; hizmet, kalite, hızlı teslimat, müşteri memnuniyeti ve üretim çe-şitliliği gibi özellikler ile pazar lideri olmayı başardık, gelişen zamanda da liderliğimizi korumayı amaçlıyo-ruz.”Kurulduğumuz ülke sınırları içerisinde; hizmet, kalite, hızlı teslimat, müşteri memnuniyeti ve üretim çeşitliliği gibi özellikler ile pazar lideri olmayı başar-dık, gelişen zamanda da liderliğimizi korumayı amaçlıyoruz. Gelecek dö-nemdeki hedeflerimiz arasında; mar-ka tanınırlığını arttırmak, konuşulan dil çeşitliliğini arttırarak daha çok pazara hakim olabilmek, gelişen teknoloji ve ürün çeşitliliğini yakından takip ederek müşterilerin ihtiyaçlarına en hızlı şekil-de yanıt vermek, web sayfası üzerinden online satış işlemlerinin aktive edilme-si, sektörümüzle ilgili fuarları yakından takip ederek daha önce de olduğu gibi

gelecek yıllarda da katılmak, bayilikler vermek ve anlaşmaları yazılı hale getir-mek, uluslararası geçerliliği olan sertifi-kaları bünyemize eklemek gibi sayısını daha da uzatabileceğimiz hedeflerimiz var.

Bir ülkeye ya da firmaya bayilik verme-den önce uzun bir çalışma dönemi ge-çiriyor, aktivitelerini gözlemliyor pazar-daki payı kendi satış ekibimiz ile ölçerek akabinde anlaşma yapmaya karar verir hale geliyoruz. Bayilerimiz ile birlikte yurtdışında pek çok farklı bölgede top-lu seminerler düzenliyoruz. Yurtdışı ta-nıtım çalışmaları bayilerimiz tarafından düzenleniyor, bizlerde bu çalışmalara katılım gösterip gerekli gözlemleri ya-pıyoruz.

“Geçmişte fiili olarak gerçekleştir-diğimiz satış artışının önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesi kaçınılmaz bir beklentidir tüm reel veriler bize bu sonucu veriyor.”Pazarlama ve satış hedeflerini ülke sı-nırları içerisinde olduğu gibi ülke dışın-

da da sunmayı ve dünya ülkeleri arasın-da da büyümeyi ve markalaşmayı hedef ediniyoruz. Geçmişte fiili olarak gerçek-leştirdiğimiz satış artışının önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesi kaçı-nılmaz bir beklentidir tüm reel veriler bize bu sonucu veriyor.

Bilindiği üzere, inşaat sektörü ülkemiz-de ekonominin lokomotifi konumun-daki sektörlerin başında geliyor. İnşaat sektörü, konut başta olmak üzere, okul, fabrika, hastane gibi her türlü bina ile yol, köprü, baraj gibi her türlü altya-pı hizmetlerini de içeriyor. Bu sebeple ekonominin genel eğilimleri, inşaat sek-törünün gelişme hızı ile doğru orantılı bir seyir izliyor. Örneğin İTO verilerine göre 2015 yılında ülkemiz genel büyü-me rakamı %8,5 olurken, inşaat sektörü % 11,2 büyüme oranı ile ülke ekonomisi adına da bir mihenk taşı olduğunu ispat-lamıştır.

“2015 yılında ülkemiz genel

büyüme rakamı %8,5 olurken,

inşaat sektörü %11,2 büyüme

oranı ile ülke ekonomisi adına

da bir mihenk taşı olduğunu ispatlamıştır.”

Page 106: TİMDER Dergisi 88.Sayı

104

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Deniz KayaKombi Klima Shop Tic. A.Ş.

Şirket Ortağı

Tüccar bir aileden gelmekteyim. Doğal-gazın Türkiye’ye geleceğini öğrenmem-le birlikte 1988 yılında üniversitede Makine Mühendisliğini tercih ettim. Asıl hedefim aileden gelen ticaret altyapımı-zı kurumsallaştırarak devam ettirmekti. Makine Mühendisliği öğrenimim sonra-sı kurumsal firma tecrübesi kazanmak için sektörün önde gelen firmaları Koç-taş ve DemirDöküm’de çeşitli kademe-lerde görev aldım. Profesyonel çalışma hayatımda elde ettiğim deneyimler so-nucu 2006 yılında Dikey Isı Firması’nı kurarak ticarete başladım.

Ülkemizde elektronik marketler, yapı marketler ve internetin yaygınlaşma-sıyla tüketici talep ve beklentilerinin de değiştiğini fark ettim. Tüketicilerin git-tiği mağazada birden fazla markayı gö-rüp, karşılaştırıp, ihtiyacına uygun ürünü satın almanın konforunu yaşadıklarını gözlemledim. Bu değişim iklimlendirme sektörüne de yansıdı. Sektördeki bu ge-lişim ve değişime paralel olarak sektöre olan sorumluluğum gereği Kombi Klima Shop’u kurmaya karar verdim. Aslında sektör ile Mayıs 2012 tarihinde pay-laşmış olmamıza rağmen Kombi Klima Shop konsepti, bizim üzerinde uzun za-

mandır çalıştığımız bir yapılanma. Yeni konseptimizin yapı taşlarını oluşturan toptancı bayilikleri 2011 yılında, Türki-ye tek dağıtıcılıklarını da 2012 yılında alarak sektörle Kombi Klima Shop’u paylaştık. Böylece tek noktada çoklu çözüm sunmuş olduk.

Kombide %6, Hermetik Şofbende %7 pazar payına sahibiz. Termosifon ve Klimada ise beyaz eşya üreticilerinin dikkatlerini çekmeyi başardık, hatta bu ürünlerde de Türkiye tek dağıtıcılığı için üreticilerle görüşmelere başladık. Sek-törde önemli üreticiler ile Kombi Klima Shop’a özel marka veya model anlaş-maları yaptık.

Türkiye tek dağıtıcı olduğumuz marka-larda ise; Baykan’a Sky Kombi modelini

ürettirdik. Immergas’dan Alpha markalı Hermetik ve Premix Yoğuşmalı Kom-bileri getirttik. Koşulsuz 7 Yıl Garanti ile pazara sunduk. Altus Kombi ürün ga-mımızı genişlettik. Bitermik Kombi, çift eşanjörlü Hermetik Kombi ve Premix Yoğuşmalı Kombi olmak üzere 3 çeşit Altus kombi modelini lanse ettik.

Bankalar ile güçlü anlaşmalar yaptık. 8 banka ile iş ortaklarımıza DBS ile na-kit fiyatına 150 güne kadar vadeli alım imkanı, “%0 (Sıfır) Komisyon, 9 Taksit” uygulaması ile tüm bireysel kredi kartla-rına ve tüm taksitlere komisyonsuz satış imkanı sunmaya başladık. Daha büyük depo, daha geniş ofis ve daha çok stok ile daha hızlı, kurumsal ve kaliteli hizmet için taşındık. İş ortaklarımıza özel B2B sayfası hazırladık. İş ortaklarımız ken-

“Sektördeki gelişim ve değişime paralel olarak sektöre olan

sorumluluğum gereği Kombi Klima Shop’u kurmaya karar verdim.”

Page 107: TİMDER Dergisi 88.Sayı

105

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

dilerine özel şifre ile online satış ve tah-silat, ödeme, fiyat görme, sipariş verme ve cari ekstre görme gibi Kombi Klima Shop ile ilgili tüm süreçlerini buradan yürütmekte ve takip edebilmekte.

Türkiye genelinde toplam 161 Kombi Klima Shop konseptli mağazamız var. 81 ilin 72’sinde 1500’e yakın firmaya sa-tış yapıyoruz.

Büyüyen, gelişime açık ve sürekliliği olan bir sektördeyiz. İçinde sanayici, mühendis ve usta barındıran nitelikli kişilerin çalıştığı bir sektör, dolayısıyla ortalama kalitenin çok üzerindeyiz.

Sektörümüz, cirosal büyüklüğü ile de ekonomik anlamda da popüleritesi bu-lunmaktadır. Tabi ki nitelikli bir iş yap-mak, yaptığın işin sürekli olması hatta nesillere taşınması güzel birşey. Ticari ve sektörümüzle ilgili yasa düzenleyici kuruluşlar, eksiklikleri giderirse her-kesin daha da mutlu olduğu bir sektör olacaktır. Bu arada bizlere düşen, yeni koşullara uyum sağlamaktır. Yenilene-bilir Enerji Sistemleri – Sistem Klima vb. özellikle doğalgaz & kombili kat kalori-feri işi yapan firmaların, yeni ürünlere ve sistemlere adapte olmaları, sistem çözümleri konularında kendilerini geliş-tirmelerinde fayda var diye düşünüyo-rum. Gelecekle ilgili sorunu olan değil, fırsatlara açık ve devamlılığı olan bir sektördeyiz. Dünyadaki en büyük mar-kaları da ülkemizde faaliyet gösteriyor olmaları, hatta üretim yapıyor olmala-rı büyük fırsat. Her zaman olduğu gibi yasa düzenleyicilere ve üreticilere bü-yük iş düşmekte, Avrupa’daki gelişim-lere uyum sağlamamız yeterli bence, fazlasını bizler yaparız zaten.

Teknolojiyi kullanıyoruz; iş ortaklarımız ile aramızdaki süreçleri minize ederek kolaylaştırdık. Bunun için 3D güvenlik-li B2B sayfamızı yaptık. İş ortaklarımız, B2B sayfamız üzerinden güvenli olarak tahsilat yapabiliyorlar ve anlık olarak da yaptıkları tüm işlemleri görüp, cari he-saplarına yansımalarını takip edebiliyor-lar. Akıllı telefon kullananlar için Kombi Klima Shop Mobil Uygulamamızı devre-ye aldık. Bu uygulama ile iş ortaklarımız kullandıkları akıllı telefonlar üzerinden

müşterilerine anında fiyat verebiliyor, POS cihazı taşımıyor, cari hesabını an-lık takip edebiliyor,her an her yerden sipariş verebiliyor ve müşterinin kredi kartından hemen tahsilat yapabiliyor.

Her markayı satıyoruz; iş ortaklarımız, önceden kendi sattığı marka dışında son kullanıcıya bir öneri yapamıyordu.Bu da satış kaybı yaşamasına neden oluyordu. Şu an bizim sunduğumuz B2B sistemimizle her markayı rahatça pazarlıyor ve satış yapabiliyorlar.

Stoklu çalışıyoruz; iş ortaklarımızın herhangi bir marka talebiyle gelen tü-keticilere satış yapabilmesini sağlamak için marka gamımızı genişlettik. Tabii ki marka gamını genişletmek tek başına yeterli olmuyor. Biz ayrıca her marka-da stoklu çalışarak iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını anlık karşılıyoruz. Bu da iş ortaklarımızın tüketici karşısında daha güvenilir hizmet vermesine olanak sağ-lıyor.

Rekabetçi fiyatlar sunuyoruz; Günü-müzde tahsilat yöntemleri değişti. Kre-di kartı ile satış buna paralel olarak da tahsilat %60 seviyesine yükseldi. Biz de bu noktada %0 (Sıfır) komisyon 9 Taksit kampanyası yaptık. Bankalarla güçlü iş ortaklıklarımız var. Bu sayede finansal çözümler sunacak kampanya-

lar yapıyoruz. Sektörde üreticilerin bile uygulayamadıkları tüm kredi kartlarına, tüm taksitlere ve tüm ürün gamımıza 0 komisyon 9 taksit yapıyoruz.

İş ortaklarımızın karlılıklarını arttırıyo-ruz; Türkiye genel dağıtıcıklarını aldık. Bu ürünlerde yaptığımız fiyatlama ya-pımızla iş ortaklarımızın karlıklıklarını arttırmayı hedefledik. Altus Kombiler, Baykan Kombiler, Alpha Kombiler gibi Türkiye tek dağıtıcısı olduğumuz ürün-lerde iyi fiyatlatlandırma yapısı kurarak iş ortaklarımızın karlılıklarını artırdık.

Üreticilerden ve iş ortaklarımızdan ürün gamımızı daha da genişletme ko-nusunda talepler alıyoruz. Bizim yakın gelecekte ısı pompası, radyatör, tesisat malzemesi, kazan.... gibi sektörle ilgili ürünleri de ürün gamımıza alarak ısıt-ma-soğutma sektöründe ana tedariçi olma yolunda hedeflerimiz var.

TİMDER, sektörümüzün hizmet kalitesi-ni arttıracak eğitimler düzenliyor, bu üc-retsiz eğitimleri gerçekten çok başarılı buluyorum. Ayrıca sektördeki firmala-rın genel giderlerini düşüren faaliyetler yapmalarını da sektörümüz için atılan çok değerli adımlar olarak görüyorum. TİMDER’in bu faaliyetlerinin artarak devam etmesi TİMDER’den en büyük beklentim diyebilirim.

“Türkiye genelinde toplam 161 Kombi Klima Shop konseptli mağazamız var. 81 İlin 72’sinde 1500’e

yakın firmaya satış yapıyoruz.”

Page 108: TİMDER Dergisi 88.Sayı

106

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Adnan BayırEskihisar İnşaat Malzemeleri A.Ş.

İstanbul Bölge Müdürü

1975 yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Ankara’da ta-mamladıktan sonra üniversiteyi Süley-man Demirel Üniversitesi’nde okudum. Evli, biri on diğeri dört yaşında iki oğlum var. Sektörle tanışmam 2001 yılında Ali Rıza Onat inşaat firmasında çalışma-ya başlamamla oldu. Eskihisar ailesine 2004 senesinde katıldım.

Eskihisar İnş. Malz. San. ve Tic. A.Ş. 1981 yılında M. Rifat Hisarcıklıoğlu ta-rafından Ankara’nın meşhur sokağı

Rüzgarlı’da kuruldu. Kurulduğu günden bugüne kadar, dürüstlük ve güvenilirlik ilkeleri üzerine kurduğu iş anlayışı ve ta-kım çalışması ile büyümesini sürdürmüş ve bugün 13 firma ve 300 çalışanı ile

birlikte inşaat mal-zemeleri ticareti, inşaat yatırımları, dış ticaret, alışve-riş merkezlerinin yapımı ve işlet-mesi, otomotiv ve tarım sektöründe faaliyet göstererek ülkemize hizmet etmeye devam etmektedir. Şir-ketimiz çok geniş bir ürün yelpazesi ve müşteri portfö-

yüne sahiptir. Satışını ve pazarlamasını yaptığımız başlıca ürün grupları; çelik boru ve profil, plastik boru, sıhhi tesisat malzemeleri, armatürler, seramik ve vit-rifiye ürünleridir.

Seksenli ve doksanlı yıllarda, enflasyon oranları çok yüksek olduğundan dolayı firmalar stoklarındaki mallardan para kazanabiliyordu. Rekabet günümüzdeki gibi yoğun ve acımasız değildi. Dola-yısıyla karlılıklar da yüksekti. Firmalar sattıkları maldan zevk alıyordu çünkü para kazanıyorlardı. En önemlisi de gali-ba şimdi daha iyi anlaşılıyor, o zamanlar gerçekten bir samimiyet ve güven orta-mında ticaret yapılıyordu.

Günümüzde ticaret yapmak gerçek-ten çok zor. Yerli üreticilerin yanında

“Rekabet günümüzdeki gibi yoğun ve acımasız değildi.

Dolayısıyla karlılıklar da yüksekti.”

Adnan Bayır, M. Rifat HisarcıklıoğluEskihisar 10. yıl plaketi (31.12.2014)

Page 109: TİMDER Dergisi 88.Sayı

107

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

ithal ürünlerin de pazara girmesi, ürün çeşitliliğini artırmakla beraber firmalar arasında kıyasıya bir rekabete yol açtı. Fabrikaların sahaya direk olarak girip ürünlerini pazarlaması ve özellikle de ürünlerini satabilme adına projelere fi-yat vermesi, biz bayileri karlılık anlamın-da ciddi sıkıntılara soktu. Özellikle proje işlerinde garantör olarak kullanılan biz bayilerin karlılıklarını artırmak anlamın-da üreticilerimizden parayı müteahhit-lere değil bayilerine kazandırmalarını istemek en doğal hakkımız diye düşü-nüyorum. Biz satıcı firmaların diğer bir sıkıntısı da son yıllarda iyice artan öden-meyen çek ve senetler. Ödenmeyen çeklerle ilgili hapis cezasının kalkması maalesef ticareti içinden çıkılmaz bir hale soktu.

Rekabetin çok yoğun olduğu günümüz-de hizmet odaklı çalışıp, müşterilerimi-ze zamanında kaliteli ve uygun fiyatlı mallar vererek kurulduğumuz günden bugüne kadar ve bundan sonraki dö-nemlerde de asla vazgeçmeyeceğimiz dürüstlük ve güvenilirlik ilkeleri üzerine kurmuş olduğumuz iş anlayışı ve takım çalışmasıyla müşterilerimize hizmet et-meye devam edeceğiz.

Eskihisar İnşaat Malzemeleri Ataşehir Ekibi

“Biz satıcı firmaların diğer bir sıkıntısı da son yıllarda iyice artan ödenmeyen çek ve senetler. Ödenmeyen çeklerle

ilgili hapis cezasının kalkması maalesef ticareti içinden çıkılmaz bir hale soktu.”

Üyesi olduğumuz TİMDER’in şu ana ka-dar düzenlemiş olduğu toplantılar, spor turnuvaları, konferanslar ve fuar etkin-liklerinin sektörümüzdeki firmaların ta-nışıp kaynaşması açısından çok faydalı olduğunu düşünüyor ve bu etkinliklerin bundan sonra da artarak devam etmesi-ni diliyoruz. Sektörümüz, bilindiği üzere ülkemiz ekonomisinin dinamik ve lokomotif sek-törlerinden biri olup, özellikle son yıllarda

“Kentsel Dönüşüm” projelerinin hayata geçirilmesi ile birlikte daha da öneme haiz olmuştur. Bu sebeple sektördeki sorunlarımızın kamuoyunda dile getiril-mesi, haksız rekabet riskine karşı korun-ma tedbirlerinin alınması ve ana üretici firmalarla biz bayilerin ilişkilerinin olumlu yönde artarak devam ettirilmesine yöne-lik çalışmaların sürdürülmesi konusunda üyeleriniz olarak bizlerin de desteğiyle derneğimizin daha da aktif olarak faali-yette bulunması en büyük beklentimizdir.

Page 110: TİMDER Dergisi 88.Sayı

108

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Adem TurgutDemirhanlar Seramik ve Yapı Malz. San. Tic. Ltd. Şti.

Şube Müdürü

1976 yılında Bayburt’ta doğdum. Orta okulu İstanbul’da, üniversite-yi Trabzon’da İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde okudum. Askerlikten son-ra kısa bir dönem endüstriyel temizlik ürünleri sektöründe, pazarlama satış bölümünde çalıştım. Sonrasında Ham-za Bey’in Ataşehir mağazasının kuruluş döneminde beni davet etmesiyle inşaat sektörüne adım attım ve 13 yıldır yöne-ticilik görevini yürütüyorum. İnşaat sek-

törü bilgi ve deneyimimin olmadığı bir sektördü ancak eşim, ailem ve etrafım-daki insanların vasıtasıyla da bu sektöre tamamen yabancı değildim. Bu nedenle

kendimi geliştir-mem ve sektöre adapte olmam hızlı oldu. Sektö-rümüz büyük ve gelişime açık ol-duğu için sürekli öğrenme ihtiyacı gerektiriyor. Yö-neticilik gibi bir göreviniz varsa da öncü olmak du-rumundasınız. Bu nedenle kendinizi sürekli yetiştirme-niz ve geliştirme-niz gerekiyor.

Demirhanlar Seramik 50 yıllık ticari geç-mişi olan bir firmadır. Öncesinde başka sektörlerde de faaliyet yürütüyordu ancak şuan halen otomotiv, inşaat ve yapı sektöründe faaliyet gösteriyoruz. 2000 yılından itibaren de yapı sektö-ründe ağırlığımızı arttırdık. Bünyemizde 2 farklı ilde 3 tane mağaza, toplamda 5.000 m2’ye yakın showroom alanı, top-lam 50’ye yakın personelimiz var. 3 tane farklı noktada 1000 m2 kapalı, 18.000 m2 açık alanda lojistik depomuz var. Sektördeki rakiplerimizden farklı olarak çok güçlü bir lojistik ağına sahibiz. Lojis-tik ağımızı sektördeki yoğun rekabetten ayrışmak adına güçlü tuttuk. Farklılı-ğımız bizim için artı bir maliyet olsa da bunun sonucunda güçlü ve sağlıklı bir müşteri portföyümüz var. Önceliğimiz her zaman müşteri memnuniyeti ve bu konuda sınırsızız.

“Lojistik ağımızı sektördekiyoğun rekabetten ayrışmak adına

güçlü tuttuk.”

Page 111: TİMDER Dergisi 88.Sayı

109

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Yurt içinde bir çok satış noktasına, yurt dışında da bir çok ülkeye satış yapa-bilme gücüne sahibiz. Ağırlıklı olarak Afrika’ya ihracat yapıyoruz. Afrika yapı sektörü için gelişime açık bir ülke ol-duğu için bu pastadan payımızı alma-mız gerektiğini düşünüyoruz. Afrika’da satış noktalarımız var ancak daha da geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Seranit, NG Kütahya ve Kale Seramik’in ana bayisiyiz. Aynı zamanda 30’a yakın firmayla partner olarak çalışı-yoruz. Ataşehir mağazamız NG Kütahya Seramik mağazası, Gebze merkezimiz-de Kale Seramik, NG Kütahya ve Sera-nit olarak ayrı ayrı mağazalarımız var.

“Sektörde öncü olmak, gelişime ayak uydurmak için mağazalarımızı sürekli güncel tutuyoruz. Ana ba-yiliğini yaptığımız tüm markaların yeni ürünlerini fabrikada üretildiği zaman showroom’larımızda sergi-leriz.”10 yıllık dönemde baktığımız zaman ülkenin lokomotifi olan sektörümüzün gelişim trendini baş döndürücü şekilde hızlı bir ivmede görüyoruz. Bizde sek-tördeki bu gelişimi yakalayıp hatta bu gelişimin önünde olmaya çalışıyoruz.

Bu sektörde öncü olmak, gelişime ayak uydurmak için mağazalarımızı sürekli güncel tutuyoruz. Ana bayiliğini yaptığı-mız tüm markaların yeni ürünlerini fab-rikada üretildiği zaman showroom’la-rımızda sergileriz. Mağazamızı bazı dönemlerde senede 2-3 defa komple yenilediğimiz bile oluyor. Sürekli müş-terilerimiz mağazalarımızdaki yenilen-meyi hemen fark ediyor, bu da satışımızı kolaylaştıran bir duruma sebebiyet ve-riyor.

Son dönemde müşterilerin beklentileri de değişti. Özellikle perakende müş-terisi hayal ettiği banyoyu, mutfağı bi-zim showroom’umuzda görmek istiyor. Eğer bu sektörde öncü olmak istiyor-sak, biz de onlara bunu göstermek zo-rundayız. Hızı çok yüksek bu değişim trendine ayak uydurmak bizler için çok zor. Seramik ağır ve bu nedenle uygula-ması zaman alan zor bir ürün. Seramiğin üretiminden, depoya ulaşmasına kadar geçen bir süreç var ve bu zaman alan bir döngü. Ancak gelişim o kadar hızlı ilerli-yor ki sürekli yeni ürünler, yeni standlar, geniş teşirler derken bizleri yoran bir sü-reç yaşanıyor. Her ne kadar yorucu olsa da bu koşturmaca bizlere keyif verirken aynı zamanda zinde tutuyor.

“Son 2-3 yıldır doğallığın getirdiği mermer ve ahşap dokular seramik sektöründe etkin durumda. Ahşap ve doğal taş dokusu, seramikle çok bütünleşen bir tema.”

Ataşehir mağazamızda ana bayiliğini yaptığımız NG Kütahya Seramik, yenilik konusunda son yıllarda en öncü firmalar arasında yer alıyor. NG Kütahya sürekli ürün yelpazesini yeniliyor, yeni ebatlar geliştiriyor ve ürün konusunda hep gün-cel kalıyor. NG Kütahya’nın yurt dışında ve giderek ülkemizde de yaygınlaşan büyük ebat üretimi konusundaki yatırı-mı yeni fabrikası da sektörümüz için bü-yük bir kazançtır. Özellikle son 2-3 yıldır doğallığın getirdiği mermer ve ahşap dokular seramik sektöründe etkin du-rumda. Ahşap ve doğal taş dokusu, se-ramikle çok bütünleşen bir tema. Şuan çalıştığımız firmalar ve müşterilerin de istek ve beklentileri bu yönde ilerliyor. Bu trend 2 yıldır devam ediyor, 2-3 yıl daha devam edeceğini öngörüyoruz. Sürekli değişim içinde olan bir sektör olduğumuzu düşündüğümüzde bir süre sonra bu trend de değişecektir. Önü-müzdeki yıllarda sektörün etkin olacağı alanlardan biri de dış cephede seramik

Page 112: TİMDER Dergisi 88.Sayı

110

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

kaplama olacak. Hem uygulanabilirli-ği hem uygulandıktan sonra sorunsuz ürün olması sebebiyle tercih edilecek bir kalem olduğunu düşünüyoruz.

“Türkiye’nin seramik

sektöründeki gelişimi dünya standartlarıyla

yarışıyor. Pazar payı da

her geçen gün artıyor.”

İnşaat sektöründe önümüzdeki 4-5 yıl-da hızlı gelişimin devam edeceğini ön-görüyoruz. Ülkemizde sürekli konut ih-tiyacı var. Arkadan gelen genç bir nesil var. Bu nedenle önümüzdeki 4-5 yılın inşaat ve yapı sektörü açısından hızlı olacağını düşünüyoruz. Buna ilave ola-rak kentsel dönüşüm son 2-3 yıldan beri hızlı bir şekilde ilerliyor. Kentsel dönü-şüm konusundaki ivmenin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını düşünüyo-ruz. Bunun da sektöre katkısı olduğunu düşündüğümüzde önümüzdeki özellikle 5 yıl yapı sektörü açısından hızlı olacak.

Gelişen teknolojiyle beraber yeni ürün gelişimlerini de göreceğiz. Türkiye’nin seramik sektöründeki gelişimi dünya standartlarıyla yarışıyor. Pazar payı da her geçen gün artıyor. Bizim için en büyük pazarlardan bir tanesi Ortadoğu özellikle de Afrika pazarı gelişen bir pa-zar buradaki payımız da her geçen gün artıyor ve artmaya da devam edecek.

Rekabet konusunda sektörde faaliyet gösteren firmalara büyük yük düşüyor. Kısır rekabet hepimiz için karsız satışlar demek oluyor. Sektörümüzde hizmet edebilmek, var olabilmek adına maale-sef çok yüklü giderlerle karşılaşıyoruz. Sektörün maliyetleri çok yüksek dola-yısıyla iyi noktalarda olmanız, iyi mağa-

zalar yapmanız, senede birkaç defa ma-ğaza yenilemeniz lazım. Karsız satışlar aslında sektörün gelişiminin önündeki en büyük problem. Bu nedenle müş-teriyi fazla mağdur etmeden rekabetçi fiyatlarla devam etmemiz gerekiyor.

“Sektörün en büyük sıkıntılarından biri olarak gördüğümüz ve gelecek yıllarda da katlanarak devam ede-ceğini düşündüğümüz yetişmiş ele-man konusunda TİMDER’e büyük görev düşüyor.”TİMDER’in sektörümüzdeki en etkin dernek olduğunu düşünüyoruz. Sektö-rün bir araya gelmesi, örgütlenmesi açı-sından TİMDER’in çok etkin olduğunu görüyoruz. Sektörün en büyük sıkıntıla-

rından biri olarak gördü-ğümüz ve gelecek yıllar-da da katlanarak devam edeceğini düşündüğü-müz yetişmiş eleman konusunda TİMDER’e büyük görev düşüyor. Şirketlerin büyük he-defleri var ama bunları gerçekleştirebilmek için çalışma arkadaşlarına ihtiyaç var. Eğitim almış profesyonel kişilerin sektörümüze kazandı-rılması bizler için bü-yük önem taşıyor. Bu nedenle gerek çalışan elemanlara yönelik, ge-rekse yeni çalışan sağ-lama adına TİMDER’in gerçekleştirdiği faaliyet-ler bizler için büyük yarar sağlıyor.

Page 113: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 114: TİMDER Dergisi 88.Sayı

112

Huk

uken

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Av. Fırat Barış KavlakTİMDER Hukuk Danışmanı

[email protected]

İş hukukunun doğuş ve gelişmesi-nin temel nedeni iş ilişkilerinde dahi güçsüz durumda olan işçinin korun-ması kaygısıdır. İş hukuku tarihi, baş-langıçta bu hukuk dalının çok güç çalışma koşulları altında bulunan iş-çileri korumak amacıyla doğduğuna ve gelişme sürecine girdiğine tanık-lık etmektedir. İş hukukunun doğuş ve gelişiminde olduğu gibi bugün de bu hukuk dalında işçinin korunması ilkesi belirli ölçüde geçerliliğini koru-maktadır.

İşçinin korunması zorunluluğu, işçi-işveren ilişkisinin özünde yer alan bazı özelliklerden kaynaklanır. İşçi-işveren ilişkisinin temel özelliği iş-çinin işverene bağımlı çalışmasıdır. Her şeyden önce, geçimini sağlaya-bilmek için genellikle alacağı ücret dışında bir olanağa sahip bulunma-yan işçi sermayeyi elinde tutan iş-verenin ekonomik bağımlılığı altın-dadır. İşverenin ekonomik ağırlığına karşı bir denge kurabilmek amacıyla işçinin korunması bir zorunluluk ola-rak ortaya çıkar.

İş hukukunun işçiyi koruma amacı anayasal eşitlik ilkesine aykırı düş-mez. Çünkü kurumsal olarak işçi ve işvereni eşit kabul etmek pratikte kaçınılmaz bir biçimde bu ilişkinin güçsüz tarafı olan işçi aleyhine eşit-sizlik yaratır. Bir Yargıtay kararında da belirtildiği gibi, anayasa gelenek-sel anlamdaki eşitlik yanında sosyal adalet düşüncesine yönelen bir baş-ka eşitlik anlayışı da öngörülmüştür.

İşçinin korunması ilkesi sosyal devlet anlayışına uygun olarak anayasanın 49. maddesinin 2. fıkrasında ‘Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükselt-mek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği ön-lemeye elverişli ekonomik bir ortam

İŞ HUKUKUNDAEŞİT DAVRANMA İLKESİ

yaratmak ve çalışma barışını sağla-mak için gerekli tedbirleri alır’ denil-mek suretiyle açık bir biçimde ifade edilmiştir. Anayasanın izleyen mad-delerinde de işçileri koruyucu yönde sosyal haklar anayasal güvence altı-na alınmıştır.

İş Hukukunda Sözleşme Özgürlü-ğünün Sınırlandırılmasıİş ilişkilerini düzenleyen mevzuatta büyük ölçüde emredici kurallar yer almaktadır. Bunun nedeni, işverenler karşısında güçsüz durumda bulunan işçileri, sınırsız sözleşme özgürlüğü-nün yaratabileceği olumsuz çalışma koşullarına karşı koruma endişesidir. Devletin emredici hükümler getir-mek yoluyla işçileri koruması, aynı zamanda kamu düzeninin sağlan-ması ve sürekli kılınması düşüncesi-ne de dayanır. Çünkü bu şekilde sos-yal denge kurulabilecek, ekonomik ve sosyal yaşamda toplum yararına uygun bir düzen ve uyum sağlanma-sı amacına ulaşılmış olacaktır.

Ancak, iş hukukunda kamu düzeni-ne ve emredici kurallara verilen an-lam genel hükümlerden farklı olup, bu hukuk dalının özelliğine uygun bir değişime uğramıştır. İş akdi ile kuru-lan işçi-işveren ilişkisinde emredici kuralların sözleşme özgürlüğünü sınırlaması diğer sözleşmelerden farklı bir biçimde ortaya çıkar. Borç-lar hukuku çerçevesinde emredici hükümlere aykırı sözleşmeler ge-çersizdir. Oysaki iş mevzuatında yer alan emredici kurallardan temelde işçiyi korumaya yönelik olanlar sa-dece işçi aleyhine değiştirilemezler. Buna karşılık bu tür emredici hü-kümlerin aksi işçilerin lehine olmak koşuluyla her zaman sözleşmelerle kararlaştırılabilirler.

Bu husus Yargıtay’ın şu kararında açıkça dile getirilmiştir: İş Kanunu-

na ait hükümlerin, kural olarak, nisbi nitelikte emredici hükümler olduğu şüphe dışıdır. Şu anlamda ki, iş ka-nununda öngörülen haklar işçi için asgari olup bir taban teşkil eder; bu tabanın üstüne çıkılabilir, lakin altına inilemez. Bir başka söyleyişle, kamu düzeninin sınırlayıcı etkisi, kural ola-rak, sadece işveren için söz konusu-dur. (7)

Özetle iş hukukunda, işçi lehine yo-rum ilkesi çerçevesinde yorum ya-pılmalı ve işçilerin hakları aynı ölçü-de gözetilmelidir.

Eşit İşlem Yapma Borcuİşyerinde çalışan işçilere eşit dav-ranma ve eşit değerdeki işlerde çalışan işçilere eşit çalışma koşul-larını uygulama, çağdaş iş hukuku-nun tanıdığı, genellikle hakkaniyet esasına dayandırılan bir borçtur. İş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşme-sinin yapılması, uygulanmasında göz önünde bulundurulacak olan eşitlik esası ile işverenin eşit işlem yapma borcunun hukuki kaynağını Ana-yasa’daki eşitlik ilkesi (m.10) ile İş Kanunu’ndaki eşit davranma (m.5) oluşturmaktadır.

İşveren işyerinde çalışan işçilere kural olarak eşit işlem yapmak, eşit çalışma koşullarını uygulamak zo-rundadır. İşveren, haklı nedenler olmadıkça işyerinde çalışan işçiler arasında çalışma koşulları açısından herhangi bir ayrım yapamaz.

Eşit işlem borcu, işverenin tüm işçi-lerine mutlak bir biçimde eşit davra-nacağı anlamına gelmez. Eşit dav-ranma yükümlülüğü aynı nitelikteki işçiler için söz konusudur. İşveren gerek işçinin yaptığı iş, uzmanlığı, öğrenimi, kıdemi gibi objektif ne-denlere gerek çalışkanlık, yetenek, liyakat gibi subjektif nedenlere da-

Page 115: TİMDER Dergisi 88.Sayı

113

Huk

uken

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

yanarak farklı çalışma koşulları uy-gulayabilir.

Nitekim Yargıtay’a göre de ‘Bu il-kenin amacı, aynı durumdaki işçiler arasında farklılık yaratmamaktır.’ ‘işverenin işçiler arasında, gerek objektif ve gerek subjektif nitelikle-ri, pozisyon, görevin önemi, çalışma şartları vs. nedenlerle farklı ücret, prim veya sosyal hak ödemesinin, eşit davranma borcuna aykırılık teş-kil etmeyeceğini de kabul etmek ge-rekir’.

Anayasanın 10. maddesini temel alan İş Kanunu’nda, Kanuna ilişkin madde gerekçelerinde açıklandığı üzere, çalışma hayatındaki hukuki çerçeveyi belirlemek, Türkiye tara-fından onaylanan Birleşmiş Milletle-rin ‘Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrım-cılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne ve Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlamak amacıyla, işçilere eşit dav-ranma ilkesi esaslarına yer verilmiş-tir.

Eşit işlem yapma zorunluluğu, huku-kun, temelini hakkaniyet esasından alan en genel ilkeler arasında yer alır. Söz konusu ilke anayasanın 10. maddesinde genel olarak düzenlen-miştir. Adı geçen maddenin 1. fıkra-sına göre ‘Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayı-rım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’. Aynı şekilde, 7.5.2004 tarihli ve 5170 sayılı yasayla anayasanın 10. maddesine eklenen 2. fıkrada da şu hükme yer verilmiştir: ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağ-lamakla yükümlüdür’. Bu anayasal ilkeler iş kanununun 5. maddesinin 1. fıkrasında ‘İş ilişkisinde dil, ırk, cin-siyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz’ denilmek suretiyle iş ilişkileri bağlamında tek-rarlanmıştır. Ayrım yapma yasağı sa-dece sayılan hallerle sınırlı olmayıp, benzer nedenlerle de işveren eşit işlem yapma borcunu ihlal edeme-yecektir.

İş Kanunu 5. maddesinde düzenle-nen eşit davranma ilkesinin, hukuki yaptırımı da düzenlenmiştir. Bu ko-nudaki hükümlere göre, iş ilişkisinde veya sona ermesinde eşit davranma ilkesine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uy-gun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. Ancak işçi bir ihlalin varlığını ispat etmekle yükümlüdür. İşçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durum ortaya koydu-ğunda, işveren bunun mevcut olma-dığını ispat etmekle yükümlü olur. (m.5/VI ve VII )

Eşitlik KavramıEşit davranma ilkesi ile eşit haklara sahip olma ilkesi arasında öz itibariy-le fark yoktur. Ancak eşit davranma bir yükümlülüğü, eşit haklara sahip olma bir hakkı ifade eder. İş huku-kundaki eşit davranma ilkesi, anaya-sal bir buyruk olan eşit haklara sahip olma ilkesiyle içerik olarak tamamı ile aynıdır.

İş hukukundaki eşit davranma ilkesi de temelini doğal hukuktaki ada-let fikrinin somutlaşmış biçimi olan ‘eşitlik’ ilkesinde bulur. Eşit davran-ma ilkesi de genel eşitlik ilkesinin bir uygulama hali, doğal bir sonucudur. Eşitlik bir durumu, eşit davranma ise bir eylemi ifade eder. Eşitlik ilkesi, duruma göre somut biçimde değer-lendirilmeli ve yasa koyucu, farklı durumlara farklı işlem uygularken bu ilkeyi bozmamalıdır.

Alman Federal Anayasa Mahkeme-si, ‘genel eşitlik ilkesi’nden hak ve özgürlükleri koruyucu ilkeler çıkar-makta. Mahkemeye göre, eşitlik il-kesi yasayıcıyı, yalnızca eşit olanları eşit olmayan işleme tabi tutmama değil, aynı zamanda en azından belli durumlarda farklı durumda olanları eşit işleme tabi tutmama yükümlülü-ğü altına sokar.

Eşit İşlem Yapma Borcunun Uygu-lama Alanı ve Sınırıİşe almada işverenin eşit işlem yap-ma yükümlülüğü kural olarak söz

konusu değildir. Çünkü, iş akdinin kurulmasında hangi işçiyle işi en ve-rimli ve uyumlu bir biçimde yürüte-bileceğini belirleme yetkisi işverene aittir. Bu da onun anayasa ile güven-ce altına alınan girişim ve sözleşme özgürlüğünün (m. 48) bir gereğidir. Bunun gibi, eşit davranma borcunun ortaya çıkabilmesi için kural olarak işçi ile işveren arasında bir hukuki ilişkinin bulunması gerekir, henüz bu ilişki kurulmadan eşit davranma ilke-si kural olarak istenemez.

İşe almada cinsiyet nedeniyle ay-rım yapılması yasaktır. İş Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasında işvere-nin ‘iş sözleşmesinin yapılmasında’ cinsiyet ve gebelik nedeniyle farklı işlem yapamayacağı öngörülmüştür. Bu nedenle örneğin çok sayıda işçi alınacak bir işyerinde, aranan nite-liklere sahip kadınlar bulunmasına karşılık işe alınan işçilerin sadece erkekler arasından seçilmesi olayın özelliğine göre cinsiyet nedeniyle bir ayrım yapıldığını gösterebilir.

İşçi ile işveren arasında kurulmuş olan iş akdinin türü nedeniyle işve-ren eşit işlem yapmaktan kaçına-maz.

İş Kanunu’nda işverenin ücret konu-sunda cinsiyet ayrımı nedeniyle fark-lı işlem yapamayacağı ayrıca düzen-lenmiştir. İşveren, eşit işlem yapma borcu gereği sadece kadın ve erkek işçiler arasında değil aynı durumda bulunan tüm işçiler arasında ücret, ikramiye ve diğer sosyal yardımların verilmesi konusunda kural olarak bir ayrım gözetemez.

Ancak, objektif ve subjektif nitelikler nedeniyle işçilere farklı ücretlerin, ikramiyelerin ve sosyal yardımların ödenmesi eşit davranma ilkesine aykırılık oluşturmaz.

Bunun gibi, işveren bazı özellikleri göz önünde tutarak sosyal yardımla-rın verilmesinde bazı gruplandırma-lar yapabilir. İkramiyeyi veya sosyal yardımı, örneğin sadece işyerinde önemli sorumluluk taşıyanlara, ağır

“İş hukukundaki eşit davranma ilkesi de temelini doğal hukuktaki adalet fikrinin somutlaşmış biçimi olan

‘eşitlik’ ilkesinde bulur.”

Page 116: TİMDER Dergisi 88.Sayı

114

Huk

uken

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

ve tehlikeli işlerde çalışanlara, uz-man ya da vasıflı işçilere, belirli bir kıdeme ulaşmış olanlara, evlilere yahut belirli sayıda çocuğu olanlara verebilir. İşveren her ne kadar bu gibi gruplar oluşturmakta serbest ise de bu grupların oluşturulmasında keyfi davranamaz ve haklı nedenler olma-dıkça aynı gruptaki işçiler arasında ayrım yapamaz. (23)

Tüm işçilere eşit ölçüde (seyyanen) ücret zammı yapılıyorsa işçilerin ni-teliklerine bakılmaksızın eşit işlem görmeleri ve bazılarının zam dışında bırakılmaması gerekir. Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu bir kara-rı inceleyerek durumu biraz daha netleştirelim. 9 HD. 9. 2. 2004, E. 2003/12524- K. 2004/ 167 sayılı kararına göre ‘Çalışan işçilere zam yapılmış iken, davacı işçiye emek-liye ayrılacağı dikkate alınarak zam yapılmaması eşit davranma ilkesine aykırıdır. Davacı, kıdem tazminatı farkı ve Sosyal Sigortalar Kurumu-na eksik ücret bildiriminden doğan maaş kaybı isteminde bulunmuştur. Mahkemece dava red olunmuş, ka-rar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İş hukukunda eşit davranma ilkesi, işverenin işçilerine keyfi olarak fark-lı davranmaması, aynı durumdaki işçilere haklı ve ahlaka uygun ne-denler yok ise eşit işlem yapmasını ifade eder. Anılan ilkelerin hukuki dayanakları İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (m. 2, 23), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (m. 2, 4, 19), Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 100, 111, 118 sayılı sözleşmeleriy-le 19828 Anayasası’nın 12 ve 45. maddelerine dayanır. Eşit davranma ilkesinin uygulandığı alanlardan biri de ücrettir. İşyerinde işçilere ücret ödemek konusunda genel bir uygu-lama var ise işveren keyfi olarak iş-çiler arasında ayrım yapamaz. Böyle bir davranış Medeni Kanunun ikinci maddesinde yer alan dürüstlük ku-ralına aykırıdır. Somut olayda, dava-lı işveren nezdinde çalışan işçilere Ocak 2000 tarihi itibari ile % 21 ile % 46 arasında zam yapılmış iken, davacı işçiye emekliye ayrılacağı dikkate alınarak zam yapılmamıştır.

Bu durum gerek uluslararası sözleş-meler gerek iç hukuk mevzuatımızca korunan eşit davranma ilkesine ve dürüstlük kuralına aykırıdır. Mahke-mece, davacının kıdemi ve yaptığı iş göz önünde tutularak emsal işçiye

göre ücret zammı belirlenmeli, bir hesaplamaya tabi tutulmalı ve sonu-cuna göre karar verilmesi gerekir-ken; sözü edilen ilkeler göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde hü-küm tesisi hatalı olup bozmayı ge-rektirmiştir’.

Karardan da anlaşılacağı üzere işve-renlerin keyfi uygulamalar sonucu yaptıkları davranışlar eşit davranma ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Yapılan davranışlar haklı bir gerek-çeye dayanmalıdır.

Aynı şekilde 21. 09. 1992 tarih ve E. 1992/2267 – K. 1992/10314 sayılı 9 HD. sinin bir kararında da ‘Yönetim Kurulunca çalışan tüm personele seyyanen zam yapıldığında, zammın bazı işçilere uygulanmaması işvere-nin eşit işlem yapma borcuna aykırı düşer’.

İşveren yönetim hakkını kullanırken ve disiplin cezası uygularken de eşit işlem yapma borcuna uygun davran-malıdır. Örneğin, işin dağıtımında, kapı denetimine ilişkin talimatlarında işverenin işçiler arasında bir ayrım yapmaması gerektiği gibi disiplin suçunu işleyenlere farklı disiplin ce-zaları uygulamaması gerekir.

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca iş-veren iş akdinin sona ermesinde de eşit işlem yapma borcuna uygun davranmak zorundadır. Adı geçen yasanın 5. maddesinin 6. fıkrasında iş ilişkisinde veya sona ermesinde işverenin eşit işlem yapma borcunu ihlal etmesi halinde, işverene yap-tırım uygulanacaktır. İşverenin eşit işlem borcunu ihlal ederek belirtilen nedenlerle sözleşmeyi sona erdir-mesi duruma göre fesih hakkının kötüye kullanılması, geçersiz veya haksız fesih hakkının kötüye kulla-nılması, geçersiz veya haksız fesih niteliği taşıyabilir.

Öğretide de genel kabul edilen gö-rüş, iş sözleşmesinin feshinde işve-renin eşit davranma borcunun söz konusu olmadığı yolundadır.

İş sözleşmelerinin feshi hallerinde eşit işlem yapma borcu söz konu-su edilemez. İşveren fesih hakkının geçersiz bir sebeple veya kötüye kullanılması dışında, aynı durumdaki işçilerden istediği işçinin iş sözleş-mesini, süreli fesih bildirim yoluyla

son verebilir (m. 17). Sözleşmenin haklı nedenlerle feshinde de durum aynıdır (m. 25). Örneğin, üç işçinin devamsızlığı halinde işverenin bun-lardan sadece birinin iş sözleşmesini sona erdirmesi, öteki ikisini ise çalış-tırmaya devam etmesi mümkündür. Önemli olan, işverenin fesih hakkının kötüye kullanılmaması gereğidir.

Kanaatimce, sözleşmenin feshinde işverenin kural olarak işçileri arasın-da eşit davranma borcu yoktur. Zira, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde iş ilişkisini kurma hakkına sahip olan işveren, yine sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bu ilişkiyi sona erdi-rebilme imkanına da sahip olmalı-dır. Bu anlamda kişisel ilişki kuran iş sözleşmesinde işverenin çalıştırdığı işçiler ile söz konusu ilişkisinin de-vamını sürdürebilmesine de imkan sağlanmalıdır. İşyerinde bulunan iş-çilerin kişisel özellikleri, bu ilişkinin devamında önemli bir yer tutar. Bu anlamda, işyerinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinde işverene seçim / takdir hakkı vermek emredici düzenlemeler ve sözleşme-sel kararlaştırmalar saklı kalmak kay-dı ile uygun olsa gerektir.

Yargıtay uygulamasına gelince, Yar-gıtay, iş sözleşmesinin feshinde işve-renin eşit davranma borcuna uyması gerektiği görüşündedir. Karara göre ‘Davacı işçi işyerinde kendisi gibi ça-lışan diğer işçilerin de imzası bulunan bir dilekçe ile işyeri Bölge Müdürlü-ğüne doğrudan başvurarak işyerinin verimli çalışmasını önlediğini, çalı-şanlar arasında eşit davranmadığını, şikâyetler yapılmasına yol açtığını bil-direrek bazı temennilerde bulunmuş-tur. Dilekçe içeriğinin incelenmesin-den Bölge Müdürüne her hangi bir hakaret yapılmadığı sonucuna varı-lamamaktadır. Bu bakımdan davalı işverenin davacının sözleşmesini fes-hetmesinin haklı nedene dayandığını kabul etmek olanağı yoktur. Bir an için hakaretin mevcut olduğu kabul edilse dahi davalı işverenin dilekçe-yi imzalayanların tamamının işlerine son vermemiş yalnız, davacı işçinin işine son vermiştir. Böyle bir davranış İş Hukuku’nun eşit işlem yapılmasına ilişkin kuralına aykırılık oluşturulur. Bu durumda feshin haksız olduğu kabul edilerek bilirkişi tarafından he-sap edilen ihbar ve kıdem tazminat-ları değerlendirilmek sureti ile hüküm altına alınmalıdır’.

Page 117: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 118: TİMDER Dergisi 88.Sayı

116

Etki

n Yö

netim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Dr. Atakan GençStratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri

[email protected]

StratejilerMükemmel Süreçlerle

Başarıya Ulaşır Stratejik planlamaların yapılması kadar bu planların hayata geçirilmesi de zor bir iştir. Stratejik planın hayat bulması bir şirketin operasyonel düzeyinde gerçek-leşir. Bir başka açıdan şirketin alt süreç-lerini işleten operasyonel birimler strate-jilerin hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynarlar.

Süreç aralarında öncelik ilişkisi bulunan faaliyetler bütünü olarak tanımlanmak-tadır. Aynı zamanda, süreçler girdileri an-lamlı çıktılara dönüştürürler. Dolayısıyla işletmelerin yapıtaşları ve onları ayakta tutan dinamikler olarak anlamlandırıla-bilirler. En basit şekilde girdiyi işleyerek çıktıya dönüştüren bir üretim süreci ör-nek olarak ele alınabilir (Şekil 1).

recidir. Uygulama ve kontrol, süreçler-de sürekli iyileştirme yapabilmemiz yol gösterici adımlardır. Bu nedenle, şirke-tin amaçlarına ne derece ulaşabildiğini takip edebilmesi amacıyla performans göstergeleri tespit edilir. Ancak, bu nok-tada önemli olan sadece bu performans göstergelerinin belirlenmiş olması de-ğil, bununla birlikte göstergelerdeki değişimleri doğrudan etkileyecek olan süreçlerin de tanımlanıp tanımlanma-dığıdır.

Şekil 2’de görüldüğü üzere stratejiler bir şirketin misyon, vizyon ve amaçlarına ulaşmak için hangi yolu izleyeceklerinin ifadesidir. Stratejiler için atanmış hedef-lerin gerçekleşmeleri ise performans göstergeleri ile takip edilir. Bu hedefleri gerçekleştirecek ve performans gös-tergelerindeki değişimleri doğrudan etkileyecek süreçler tanımlanır. Süreç-lerin tanımlanmaması veya tasarlanma-ması halinde stratejilerin uygulamaya konulması mümkün olamayacaktır.

Şekil 1. Üretim Süreci

Girdi Çıktı

FeedBack

Üretim

Girdisi kil hamuru olan bir seramik üre-tim sürecini düşündüğümüzde çıktı olarak seramik yapı malzemesi elde edilmektedir. Bu en temel operasyon-dur. Burada en önemli nokta işletmenin çıktılarından elde ettiği sonuçları daima daha başarılı noktaya ulaşabilmek için geri besleme (feedback) olarak kullana-bilmesidir. Böyle bir işletmede hammad-de tedarikinden ürün dağıtımına kadar bir çok sürecin eşzamanlı ve etkileşimli çalışması neticesinde ortaya bir katma değer çıkmaktadır. Bu katma değerdeki artış işletmenin tepe yönetiminin etkin stratejik planlarıyla büyük bir ivme ka-zanabilir ancak diğer taraftan planların etkinliği ancak süreçlerde karşılığını bul-masıyla gerçekleşebilir.

Stratejik planlama misyon, vizyon, stra-tejik amaçların ve stratejik hedeflerin belirlenmesini içermektedir. Ancak, planlama süreci kadar önemli olan bir diğer konu da uygulama ve kontrol sü-

uğrama olasılığı oldukça yüksektir. Bu sorunun üstesinden gelmek süreç ana-lizi çalışmalarını bir an önce başlatmak ve müşteri/paydaş beklenti analizleri ile belirlenecek performans göstergeleri ile şirketi yönetmek ile mümkündür.

“En önemli nokta işletmenin çıktılarından elde ettiği sonuçları

daima daha başarılı noktaya

ulaşabilmek için geri

besleme olarak kullanabilmesidir.”

Şekil 2. Stratejiler ve süreçler ilişkisi

ÇıktıGirdi

Stratejiler

Performans Hedef Göstergeleri

Süreçler

Misyon,Vizyon veAmaçlar

Süreçlerin mükemmel tasarlandığı şir-ketlerin stratejilerini uygulama nokta-sında diğerlerinden her zaman önde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Süreçlerini iyi tasarlamamış şirketlerin ise her ne kadar stratejik planları olsa da bu stratejik planların başarısızlığa

Göstergelerin tespiti yapılırken, süreç performans göstergeleri ve şirket per-formans göstergeleri ayrı değerlendiril-melidir. Süreç performans göstergele-rinden stratejik olanlar şirket düzeyinde ele alınabilmekle birlikte asıl perfor-mans göstergelerinin belirlenmesinde EFQM mükemmellik modelindeki baş-lıklardan yararlanılması kapsam dışı bir konunun kalmaması açısından önemli-dir.

Şekil 2’de gösterildiği üzere, süreçlerin performans göstergelerindeki deği-şimler ile takibini ve iyileştirilmesini, bu göstergelerin stratejilerini ne derecede uygulayabildiklerini izah edecek şekilde kullanmayı başaran şirketler vizyonları-na doğru daha emin adımlarla ilerleye-ceklerdir.

Page 119: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 120: TİMDER Dergisi 88.Sayı

118

İş H

ukuk

uTİ

MD

ER

Der

gisi

88.

Say

ı / E

kim

- A

ralık

201

5

Seyfullah Beysülenİş Hukuku Uzmanı

İş güvencesi uygulaması çalışma yaşamı-nın önemli konusu olmuştur. İş güvencesi, İş Kanunu’na çalışma yaşamının sorunsuz yürümesi için konulmuştur.

Neden sorunsuz bir iş yaşamı istenir?İnsan yaşamının belirleyici unsuru, içinde bulunduğumuz yaşamın genel verileri baz alındığında, çalışma yaşamıdır. Yaşamın sürdürülmesi için çalışma zorunluluğun-da olan insanlar, çalışma süresi içinde huzurla çalışırlarsa kendilerinden bekle-nen performansı verirler ve bu durumda çalıştıkları işyeri ve genel olarak çalışanın yaşamı bir düzen içinde sürer.

Uluslararası Çalışma Örgütü ve İş Kanunu bunu esas alan Uluslararası Çalışma Ör-gütü de bu alanda yer alan önemli bir söz-leşme ile işçinin, işveren tarafından işten çıkarılmasını yani iş sözleşmesinin feshini, bir düzen altına almak istemiştir.

4857 sayılı İş Kanunu da bu sözleşme esaslarını ülkemiz koşullarına uygulamış ve bir düzenleme yapmıştır. Düzenleme-nin eksikliği fazlalığı, değişik bakış açıla-rından tartışılmış ve tartışılmaktadır. Biz bu yazıda, özellikle işçiden kaynaklanan nedenlerin en önemlilerinden bir olan “performans” konusu üzerinde durmak istiyoruz.

Performans Nedir?İş Kanunu’nda, iş güvencesi uygulama-sı, Yargıtay denetimine bırakılmıştır. İlgili maddeler incelendiğinde, bunlarda kesin hükümler göremezsiniz. Bundan amaçla-nan, değişen güncel koşullar karşısında, yargı denetiminin koşulları rahat değer-lendirmesi ve sabit kalan kanun madde-lerinin yaşamın akışı karşısında yetersiz kalışının önlenmesidir.

Yargıtay kararlarında performans ile ilgili çokça görüş vardır.

Performansın ne olduğu ve nasıl değer-lendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak de-nilir ki, performans, belirlenen amaçlara yönelmiş etkinlik düzeyidir. Burada be-lirlenen amacın sağlanabilmesi için, ge-rekli ölçütlerin bulunması ve bu ölçütlerin karşıladığı olanaklarla amacın gerçekleş-mesi söz konusudur. İşte çalışanların bu amaçlara ne kadar etkinlikle ulaştıklarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi için bir analiz süreci uygulanır.

İŞ GÜVENCESİ İLE İLGİLİ BAZI GÜNCEL KONULAR

Performans değerlendirmesi, işveren ve çalışan arasında bir işbirliği ve uyum gerektirir. Bu işbirliği ve uyum, çalışanın kendini geliştirmesi ve işinde verimi artır-ması için önemlidir.

Performans değerlendirme süreci; amaç-ların belirlenmesi, performansı değer-leme, bilgilendirme, geri dönüşüm ve bunun çalışanlarla paylaşılması ve ge-rektiğinde yeni amaçların belirlenmesi ve performansı geliştirici fırsatlar yaratılma-sını sağlamaktır.

İnsan Kaynakları ve PerformansPerformans değerlendirme insan kay-nakları biriminin önemli bir görevidir.Çalışanların kendilerini geliştirmeleri ba-kımından performans değerlendirmesi önemli bir araçtır.

İşyerinde uygulanacak performans de-ğerlendirmesi, bazı koşullar içermelidir. Bunları kısaca sayarsak;

Değerlendirme adil olmakla beraber, etkileri de adil olmalıdır.

Değerlendirme ölçütleri şeffaf olmalı-dır.

Değerlendirme sonuçları, çalışanlara kendi durumlarını ölçebilmelerini sağla-malıdır. Değerlendirme sonucu ödül ve ücret bakımından motivasyon getirmeli-dir.

Performans değerlendirmesinde, çalı-şanın becerisi ile beraber, yönetimin ver-diği destek, organizasyon ve kaynakların uygunluğu da dikkate alınmalıdır.

Performansın İş Güvencesi Hükümle-rindeki Yeriİş güvencesinin amacı, çalışanın iş söz-leşmesinin sona ermesinde, işveren ta-rafından keyfi olabilecek davranışların önlenmesidir. Bu nedenle, iş sözleşmesi-nin feshi, iki ana geçerli nedenle sınırlan-mıştır.

Bunlardan biri, işyerinden kaynaklanan nedenlerdir, burada çalışan ancak işye-rinde meydana gelen olumsuzluklardan etkilenme durumundadır. Çalışandan kaynaklanan bir olumsuz durum yoktur. Bu halde işveren, işyerinden kaynaklanan olumsuz ve çalışanı etkileyen durumu bel-geleyecektir.

İkinci durum performans konusunu yakın-dan ilgilendiriyor. “İşçinin yetersizliğinden kaynaklanan nedenler” iş sözleşmesinin feshi için söz konusu olacaksa, bu çalı-şandan beklenen performansın gösteri-lememiş olması anlamına gelecektir.

Yasada öngörülen iş güvencesi sistemi-nin amacı, burada yapılacak değerlendir-menin iyi niyetli olmasını içerir. Yargıtay, bu nedenle yapılacak bir feshin, “son çare” olmasını vurgulayarak ön görmek-tedir. Bu değerlendirme objektif iyi niyet kuralları çerçevesinde yapılmalıdır. Bu kural, işyerinde aynı işi yapanlar için aynı kuralların uygulanmasıdır.

Çalışanlara verilecek üretimle ilgili he-defler de gerçekçi olmalıdır. Çalışanın kapasitesi ile verilen hedeflerin uyumlu olup olmadığı da yargı tarafından denet-lenmektedir. Örneğin; verilen hedeflere ulaşabilmek için işçiye verilmesi gereken eğitimin belgelenmesi bunlardan biridir.

Sayılan ölçütler, çalışanın görev tanımına, verimine, işverenin kurumsal ilkelerine ve işyeri koşullarına uygun olarak objektif ve somut biçimde ortaya konmalıdır.

Performans değerlendirmesi uygun formlar ile belgelenmelidir.

Bazı Yargıtay Kararları“Buna göre de işyerinde performans değerlendirme sistemi geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. İşveren, ulaşılması bek-lenen hedefleri belirleyen sınırların altına düşüldüğünü, performans ve verim bek-lentisinde haklı olduğunu iddia ediyorsa, bu beklentiyi doğrulayacak eğitim ve iş koşullarının da iyileştirilmesi gibi per-formans arttırıcı olanakları sağladığını da kanıtlamalıdır” (9. HD., 27.04.2009, 2009/11775 ve 9. HD., 12.05.2008, 2008/12004, w w w.yargitay.gov.tr, 23.02.2012).

“Çalışanlarca tutulan ve performansının düşük olduğuna dair tutanağın hangi ob-jektif standartlara dayandığı kanıtlanmış değildir. Söylediği belirtilen sözler de feshi gerektirir ağırlıkta değildir. Tüm bu sebepler geçerli fesih nedeni olabilirse de yasada sınırlı sayıda sayılan haklı fesih se-bepleri içinde yer almamaktadır. (9. HD., 05.03.2008, 2008/11480, www.yargitay.gov.tr, 23.02.2012)”.

Page 121: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 122: TİMDER Dergisi 88.Sayı

120

İletiş

imde

İlet

işim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Almila DalkılıçKişisel Gelişim Uzmanı

[email protected]

Herkesin; sahip olmak istediği, bu uğur-da neredeyse hayatının tamamını işe, çok çalışmaya ve ölümüne başarıya odakladı-ğı en büyük hedef.

Peki ama kolay mı başarıya ulaşmak? Ya da yalnızca çok çalışmak başarı için ye-terli mi?

Doğru işi mi yapıyorsunuz? Hayatınızda en mutlu olduğunuz günü düşünün lüt-fen, yalnız çok düşünmeyin aklınıza ilk gelen genellikle doğrudur prensibinden yola çıkarak baktığımızda sonuçlar bizi şaşırtmıyor çünkü… Hayatınızın en mut-lu anında ne yapıyordunuz? Eğer o dü-şündüğünüzü günümüzde bir şekilde ya-pıyorsanız mutlu bir çalışansınız, uzaktan yakından alakası yok diyorsanız; oturup düşünmeniz gereken şeyler var demektir.

Size kendimden bir örnek vereyim: Be-nim bu hayatta kendimi en mutlu his-settiğim an Türkiye çapında düzenlenen Üniversiteliler arası Müzik Yarışması’nda hem bateri çalıp hem de şarkı söyleyerek aldığım ‘En İyi Enstrümantalist’ Ödülü idi. Eğitim hayatında 17. yılına giren ve işini inanılmaz seven, aşkla yapan bir eğitim-cinin bunu söylemesini yadırgamayın. Neden mi? Çünkü ben müzikten hiç vazgeçmedim, mesleğimin yanı sıra hep araya bir yerlere sıkıştırdım bateriyi ve sunuculuğu…

İşte hal böyle iken eğitimlere gittiğim an herkesin ilk dikkatini çeken şey benim ödüllü bir baterist olmam oldu / oluyor. Daha beni tanımadan, farklı olduğumu düşünmeleri için yetiyor ‘ilk ödüllü bayan baterist’ unvanına sahip olmam.

Gelelim size; düşündünüz mü? En mutlu anınızda uğraştığınız iş ile ilgili bir şeyler yapıyor musunuz şu an? Öyleyse şanslı-sınız, değilse acil olarak hemen o işle ilgili bazı çalışmalar yapmaya başlayın hiç va-kit geçirmeden…

Unutmayın ki hayatınızda en mutlu ol-duğunuz an yaptığınız iş, sizin en başa-rılı olacağınız iştir.

Başarılı olmak istediğiniz şeylerin bir listesini çıkarın, sonra yeni bir sayfa açın ve ona da başardığınız şeyleri yazın; ba-şaramadıklarınızın karşısına oklar ve mi-nik çizimlerle bir zihin haritası oluşturun ve nedenlerini yazın ve resimleyin. Her şeyi yazılı olarak görmek çok önemli…

Detaylı bir aksiyon planı hazırlamanızı öneririm;

Hedeflerinizin her bölümü için, adım adım detaylı aksiyon planı hazırlayın.

Pek çok hedef, ne zaman ne yapılacağı planlanmadığından başarısızlığa uğrar.Yapacağınızı planlayın ve planladığınızı yapın.

Abartmayın! Yani gereğinden fazla he-def ile çalışmayın. Aynı anda çok fazla hedef üzerinde çalışmayın. Başlamak için 1-3 arası hedef uygun olacaktır.

Hayatınızı seçimleriniz belirler. Dün yap-mış olduğunuz tercihler fakındaysanız bugününüzü belirledi, bugünkü tercihle-riniz ise yarınınızın temelini oluşturacak. Beş yıl sonra nerede olacağınızı yine siz belirliyorsunuz aslında… Öncelikle ba-şarı kazanmak için ‘İnanmak’ en önemli koşul. Kendinize inanın ama bütünüyle, bu sadece güvenmek ile ilgili değil. Gü-venmek inanmaktan sonra gelir.

Şanssızlığından şikayet eden kişiler asla başarıya ulaşamazlar. Şansınızı zorlayın, elinizden geleni yapın ve şans kapınızın yakınından geçerken onun size uğra-mak istemesini sağlayın.

“Her günü topladığınız hasata değil, ek-tiğiniz tohumlara bakarak değerlendi-rin.” Robert Louis Stevenson

Elinizden geleni yaptınız, bir türlü ol-muyor. Tamamdır ısrar etmeyin, siz elinizden geleni yaptınız eminsiniz, ol-mamışsa vardır bir hayır. Üstelemeyin, kendinizi yıpratmayın olur mu?

Yürümeyen bir plana takılıp kalmayın, hayat akıp gidiyor.

Ünlü Şarkıcı ve Sinema oyuncusu Frank Sinatra’ya bir röportaj sırasında gazete-ciler sorar: “Nasıl Sinatra olunur?”Frank Sinatra, büyük düşünmenin, ne yaptığını ve nereye gittiğini bilmenin ba-şarısındaki önemini belirten şu açıkla-mayı yapar: “Meslek hayatımı planladım. Sahneye çıktığım ilk günden itibaren bugün ulaştığım yere çıkmayı kafama koymuştum. Bu, bir şirkette ayak işlerin-de çalışan bir delikanlının kendini daha o günden şirketin patronluk koltuğunda oturur görmesi gibi bir şey.”

Mazeret bulmayanlar tarih yazarlar.Harry Forsha’nın çok sevdiğim bir sözü var: “Vizyonunuzu oluşturun ve onu sistematik biçimde izleyin. Başarının garantisi yoktur. Ancak, eğer hiçbir şey yapmazsanız, hiçbir şey başaramayaca-ğınızın garantisi vardır… Hangisinden başlamak istersiniz?

Deha Einstein’ın matematiksel başarı formülü aslında her şeyi ne kadar basit ve net bir anlatımla özetliyor. Eğer ‘a’ hayatta başarıyı gösterirse formül şu şekildedir:

a = x+y+zBu formülde (x) çalışmayı, (y) de dinlen-meyi gösterir. “Peki (z) neyi gösterir?” diye sordukla-rında büyük fizik bilgini formülü şöyle tamamlar: “(z) de çenenizi tutmayı” :)

Bir sonraki yazım “Başarıya doğru 2. Adım” ile devam edecek… O zamana dek başarıyı kovalamaya devam… :)

BAŞARIYA DOĞRU1. ADIM

Page 123: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 124: TİMDER Dergisi 88.Sayı

122

Bay

i Viz

yonu

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Çetin CinemreSERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı

[email protected][email protected]

İnovasyon; yenilik yapmak anlamına ge-len bir kavramdır. Son yıllarda bir reka-bet aracı veya silahı olarak öne çıkmıştır. Kişi veya kuruluşlar ürün veya hizmetle-rinde yenilik yaparak fark yaratabilirse, rekabet gücü kazanırlar. Yenilik yapmak iki şekilde olabilir:

Pazara yeni bir ürün veya hizmet sunmak,

Var olan ürün veya hizmete yeni özel-likler katmak.

Günümüzde insanlar daha rahat, kolay ve hızlı yaşamak istemektedirler. İno-vasyonun amacı da bunu sağlamaktır. İnsanların “insanca” yaşamalarına katkı yapmak, hayatı daha anlamlı, faydalı ve mutlu kılmaktır.

İnovasyonun gerekleri şöyle sıralanabilir:

Farklı düşünmek. Bu, inovasyonun te-melidir. Yenilik yapmak isteyen kişi veya kuruluşlar, rakiplerinden farklı bir bakış açısına sahip olmalıdır. Bakış açısının farklı olması yanında geniş olması da önemlidir.

Hayal gücü. Bazı yenilikler hayal etmek-le başlar. İnsanoğlunun yaptığı yenilik-lerin temelinde hayal gücünün etkisi tartışılmaz.

Yaratıcılık gücü. Her insanın yaratıcılık gücü vardır. Bu gücün ortaya çıkarılması ve kullanılması, bir çok yeniliğin yolunu açar.

Geleceği görmek. Gelecekte insanların nelere ihtiyaç duyacağını öngörmek. Buna “ileri görüş” veya “öngörüş” (viz-yon) denir.

Eski köye yeni adet getirmek. Kültürü-müzde bunun iyi bir şey olmadığı vur-gulanır; ama yenilik yapmak kurallar,

İNOVASYON“İnovasyon yapmak, insanların

yaşam ve iş yapma tarzını değiştirmek demektir. ”

kalıplar veya kültürel değerler (adetler, gelenekler) dışına çıkmadan başarıla-maz. Artık eski köye yeni adet getirilme-lidir. İnovasyon için bu şarttır.

Böyle gelmiş, ama böyle gitmesin. İno-vasyonun amacı geleceğin dünyasının bugünden farklı olmasını sağlamaktır. Değişim, hayatın ve doğanın özünde vardır. İnovasyon yapmak, insanların yaşam ve iş yapma tarzını değiştirmek demektir.

İyileştirme ve İnovasyonİnovasyon (yenilik) yapmak ile iyileş-tirme yapmak arasında fark vardır. İno-vasyon olmayan bir şeyi ortaya koymak, yani buluş yapmak demektir. İyileştirme ise var olan bir ürün veya hizmeti daha iyi, daha kaliteli yapmak veya sunmak anlamındadır. Var olan bir ürün veya hizmeti iyileştirerek rekabette öne geç-mek olanaklıdır ama rekabet gücünü korumak için yeni ürün ve hizmetler ya-ratmak da gerekir. Çünkü ürün veya hiz-met iyileştirilse bile, zamanla değişen müşteri beklentileri karşısında yetersiz

ÜRÜNHİZMET

İYİLEŞTİRME

ÜRÜNHİZMET

İNOVASYON

kalır. O nedenle sadece iyileştirme veya yenilik yapmak yerine; her ikisi eşza-manlı olarak birlikte yapılmalıdır. İyi-leştirme inovasyona, inovasyon da iyi-leştirmeye engel olmamalıdır veya biri diğerine tercih edilmemelidir. Şirketler bir yandan yenilik yaparken, öte yandan var olan ürün veya hizmetlerini iyileştir-melidir. Gerçek rekabet gücü bu şekilde elde edilir.

“İyileştirme inovasyona,

inovasyon da iyileştirmeye

engel olmamalıdır veya biri

diğerine tercih edilmemelidir”

Yukarıda görüldüğü gibi belli bir ürün veya hizmet için iyileştirme yapılacağı zaman tüm ilgi ve dikkat o ürün veya hizmet üzerinde toplanır. Buna “birleşik

Page 125: TİMDER Dergisi 88.Sayı

123

Bay

i Viz

yonu

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

düşünce” denir. Herkes ürün veya hizme-te odaklanır ve şu sorunun yanıtını arar: Daha iyisini nasıl yapabiliriz? Bu, ürün veya hizmetin kalite düzeyini yükselt-mek, var olan özelliklerini iyileştirmek demektir. İyileştirme yavaş yavaş, kısa adımlar ile ama sürekli yapılan bir çalış-madır. Japonlar, iyileştirme konusunda oldukça başarılı örnekler vermişlerdir.

İnovasyon (yenilik yapmak) ise var olan ürün veya hizmetin dışına çıkarak tama-men yeni (daha önce yapılmayan, pa-zarda eşi veya benzeri olmayan) bir ürün veya hizmet yaratmak demektir. İnovas-yon “ayrışık düşünce”yi gerektirir. Soru şudur: Var olan ürün veya hizmetlerin dı-şında (onlardan başka) hangi ürün veya hizmetleri sunabiliriz? Hayal gücü ve ya-ratıcılık çok önemlidir. İnovasyon bir de-fada uzun bir adım atmak (atılım/sıçrama yapmak) demektir.

İnovasyonun Özellikleriİnovasyonun üç temel özelliği vardır:Fayda. Yeniliğin insanlara fayda sağlama-sı.

Ekonomik değer. Yeniliğin “para” etmesi, yani insanların bunun için para ödeme-ye hazır olması.

Ticari kazanç. Yeniliğin, yeniliği yapan kişi veya kuruluşa para kazandırması.

İnsanlara fayda sağlamayan, ekonomik değeri olmayan ve para kazandırmayan farklılıklar; inovasyon sayılmadığı gibi hiçbir anlamı da yoktur. Bu bağlamda inovasyon yaparken insanların ihtiyaç ve beklentilerinden yola çıkmak gerekir. Yenilik insanların bazı ihtiyaç ve beklen-tilerini karşılamalı ki onlara faydalı ola-bilsin.

Fayda varsa, ekonomik değer de vardır. Çünkü insanlara faydalı olan şeyler de-ğerlidir ve fayda arttıkça değer de artar. Değerli şeyler “para eder”. Ekonomik değeri olan şeyler satılabilir ve karşılı-ğında para (ticari kazanç) kazanılabilir.

İnovasyon için Ar-Ge çalışmalarına önem vermek ve bunun için kaynak ayırmak gerekir. Birçok üretici şirket

kendi bünyelerinde ar-ge merkezleri kurmuştur. Bu merkezlerde geliştirilen yeni ürünler, pazardaki rakip ürünler karşısında rekabetçi özellikleri ile öne çıkarlar. Özellikle iletişim, bilişim ve elektronik sektörlerindeki inovasyon örnekleri hayranlık vericidir. Öyle ki ba-zıları “yok artık” dedirtecek cinstendir. Gelecekte yapılabilecek en büyük ino-vasyon örneklerinden biri, “kablosuz teknoloji” ve bazı cihazların şarj soru-nunun çözülmesi olacaktır. Masaüstü bilgisayar, fax, yazıcı, tarayıcı vb. gibi cihazların birbirine kablosuz bağlana-bilmesi; şarj aletinin tarih olması; hayatı daha da kolaylaştıracaktır.

Daha kolay ve rahat yaşamanın sağlık açısından doğuracağı sonuçlar tartı-şılabilir. Her şey elimizin altında, çaba göstermeden kolayca ulaşacağımız konumda olursa; yerimizden kalkma-dan teknolojik inovasyonlar sayesinde birçok şeyi çözebilirsek; bunun sağlığı-mız için iyi olmadığını bilmeliyiz. Sağlıklı olmanın bedensel etkinlik (action) de gerektirdiği unutulmamalıdır.

“İnovasyon ‘ayrışık düşünce’yi gerektirir.Soru şudur: Var olan ürün veya hizmetlerin dışında

hangi ürün veya hizmetleri sunabiliriz?”

Page 126: TİMDER Dergisi 88.Sayı

124

Afe

t Bili

nci

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Mahmut Çelik AKUT Denetleme Kurulu Üyesi ve Eğitmen

Mahmut Bey, AKUT Arama Kurtarma Derneği eğitmenlerinden birisiniz. AKUT yalnız arama-kurtarma hizmeti vermiyor aynı zamanda afetlere kar-şı toplumumuzu bilinçlendirmek için eğitim ve seminerler de düzenliyor. Bu seminerlerin en önemlilerinden biri Deprem Bilinçlendirme. Deprem hakkında bize de bilgi verebilir misi-niz? Deprem nedir, neden meydana gelir? Evet, AKUT Arama Kurtarma Derneği’nin ülke genelindeki 36 ekibi-nin seminer birimi gönüllüleri okullar-da, halk eğitim merkezlerinde, kültür merkezlerinde, kamu kurumlarında ve benzer toplu yaşam alanlarında halkı-mıza ücretsiz seminerler veriyor. 2000 yılından beri devam eden bir çalışma bu. Yılda ortalama 100 bin kişi ile bu-luşuyoruz. Bunlara ek olarak çeşitli dönemlerde yaptığımız Tır projelerimiz ile ülkemizi il ve ilçe bazında dolaşarak seminerler veriyoruz. Afet Bilinçlendir-me kitapçıkları dağıtıyoruz, deprem si-mülatörümüzde güvenli ev ve güvensiz evi sarsıntı anında görmenizi ve bu sa-yede evinizde gerekli önlemleri almanızı sağlıyoruz. Yine çeşitli yaş gruplarında-ki çocuklara afetlerden nasıl koruna-caklarını tiyatro oyunlarıyla anlatmaya çalışıyoruz. Halkın ve bilhassa çocuk-ların eğitimini son derece önemsiyoruz. Güvenli yaşam kültürünü benimsemiş bir toplum oluşturmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızın uzun vadede güzel so-nuçlar oluşturacağına eminim.

Depreme dönecek olursak; yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar ha-linde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına “DEPREM” denir.

Yerkabuğunu oluşturan levhaların bir-birine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştır-dıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin oldukları yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olan depremlerin hemen büyük çoğun-luğu bu levhaların birbirlerini zorladıkla-

rı levha sınırlarında dar kuşaklar üzerin-de oluşmaktadır.

Artçı ve Öncü Deprem Nedir? Bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük sarsıntılar olur. Bu küçük sarsın-tılara “ÖNCÜ DEPREMLER” denilmek-tedir. Büyük bir depremden sonra da belki birkaç yüz adet küçük deprem ol-maya devam eder. Bu küçük depremler “ARTÇI DEPREMLER” olarak isimlendi-rilir ve büyük depremin oluş anına göre bunların şiddetinde ve sayısında azalım görülür.

Depremden sonra meydana gelen ha-sarlar çeşitli kavramlarla derecelendi-riliyor. Örneğin hafif hasar, orta hasar, ağır hasar nedir?Hafif Hasar: Yapılarda ince sıva çatlak-larının meydana gelmesi ve küçük sıva parçalarının dökülmesiyle tanımlanır.

Orta Hasar: Duvarlarda küçük çatlak-ların meydana gelmesi, oldukça büyük sıva parçalarının dökülmesi, kiremitlerin kayması, bacalarda çatlakların oluşması ve bazı baca parçalarının aşağıya düş-mesiyle tanımlanır.

Ağır Hasar: Duvarlarda büyük çatlakla-rın meydana gelmesi ve bacaların yıkıl-masıyla tanımlanır.

Yıkıntı: Duvarların yarılması, binaların bazı kısımlarının yıkılması ve derzlerle ayrılmış kısımlarının bağlantısını kay-betmesiyle tanımlanır.

Fazla Yıkıntı: Yapıların tümüyle yıkılma-sıyla tanımlanır.

En ufak bir sarsıntıda uzmanlar ekran-lara çıkıp bilhassa nüfusun en yoğun olduğu Marmara Bölgesi için kötü se-naryoları ardı ardına sıralıyor. Bu se-naryoların gerçeklik payı var mı? Ger-çekten depremi önceden tespit etmek mümkün mü?Dediğiniz gibi bunlar senaryo. Mecazi anlamda kullanmıyorum yalnız, senar-yolardan yani olasılıklardan bahseder uzmanlar. Aslında amaç hep aynıdır;

halkı ikaz edip farkında olmaya, tedbir almaya çağırmak.

Depremi önceden tespit etmek konu-su günümüz bilim adamları tarafından halen çok fazla tartışılmakta. Aktif bir fay hattında deprem olabileceği, geçmiş veriler de incelenip bir olasılık hesabı yapılarak öngörülebilir sadece öngörülebilir. Günümüz teknolojisi ile depremin ne zaman, nasıl olacağı ve şiddeti kesinlik belirten ifadelerle veril-mesi mümkün değil. Bilim adamlarının bu konu ile ilgili çalışmaları devam et-mekte. Sizin de söylediğiniz gibi ülkemizde artık hem kamu, hem özel sektör hem de STK alanında pek çok Arama-Kur-tarma ekibi mevcut. Ancak deprem deyince aklımıza gelen ilk ekip halen AKUT… AKUT olarak ulusal ve ulus-lararası platformda kaç depremde görev aldınız? AKUT olarak ulusal ve uluslararası alanda 33 deprem operasyonunda görev aldık. Bunlardan bazılarına ör-nek vermem gerekirse; 1998 Adana-Ceyhan, 1999 Marmara-Gölcük, 1999 Yunanistan-Atina, 1999 Tayvan, 2001 Hindistan, 2003 İran, 2005 Pakistan, 2010 Haiti, 2011 Van, 2015 Nepal dep-remleri AKUT olarak görev yaptığımız hasarlı depremlerden birkaçı. Bu ça-lışmalar insan hayatı kurtarmanın yanı sıra kamu diplomasisi ve ülke tanıtımı açısından da son derece önem arz et-mektedir. AKUT, arama-kurtarma ala-nında dünya standartlarında hizmet eden tamamı gönüllü kadrosu ile ülke-mizi tüm dünyada en iyi şekilde temsil etmektedir.

Ülkemizin deprem haritasından bah-seder misiniz?Tabii ki. Bir görsel ile de desteklemek isterim. Önce sayısal verilere bakalım: T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2014 yılında hazırlanan deprem risk haritasına göre; ülke topraklarımızın % 96’sı, nüfusumuzun % 95’i, sanayi tesislerimizin % 98’i, barajlarımızın % 93’ü deprem riski altında.

AKUT ile Depremi Konuştuk

Page 127: TİMDER Dergisi 88.Sayı

125

Afe

t Bili

nci

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Yukarıdaki haritadan da görebileceği-niz gibi, topraklarımızın % 96’sı deprem riski altında. Derecelere göre vurgula-mam gerekirse;

1. Derecede Bulunan İller:İstanbul, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Isparta, Uşak, Bursa, Yalova, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, Düzce, Bolu, Kara-bük, Çankırı, Bartın, Amasya, Tokat, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Hakkâri, Şırnak, Siirt, Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay, Kırşehir, Kırıkkale.

2. Derecede Bulunan İller:İstanbul, Tekirdağ, Zonguldak, Sam-sun, Erzurum, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Bitlis, Şırnak, Batman, Di-yarbakır, Adıyaman, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Adana, Antalya, Af-yon, Kütahya, Eskişehir, Uşak, Çankırı, Çorum.

3. Derecede Bulunan İller:Edirne, Tekirdağ, İstanbul, Kastamo-nu, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Artvin, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Kah-ramanmaraş, Sivas, Kayseri, Yozgat, Nevşehir, Çorum, Ankara, Konya, Eski-şehir, Antalya, İçel.

4. Derecede Bulunan İller:Edirne, Kırklareli, Sinop, Giresun, Trab-zon, Rize, Artvin, Ankara, Konya, Aksa-ray, Nevşehir, Niğde, Adana.

5. Derecede Bulunan İller:Aksaray, Konya, Karaman, Niğde.

Son derece anlaşılır bir harita bu. Kitlesel afetlerde her şeyi STK, özel sektör veya kamu kurumlarından bek-lemek son derece yanlış değil mi? Vatandaş olarak da hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Elbette… AKUT, JAK, UMKE veya AFAD evinize gelip eşyalarınızı sabitleyecek değil. Bizler size bu bilinci vermeye ça-lışırız, uygulamakla mükellef olanlar siz-lersiniz. Bizler size “ACİL DURUM ÇAN-TASI HAZIRLAYIN” deriz, “içinde düdük, kuru gıda, su, fener, pil, pilli radyo, yedek kıyafet, tapu, kimlik ve ruhsat fotokopi-leri, bebek var ise özel bakım ürünleri, bir miktar para, kullanılan ilaçlar var ise yedek ilaçlarınız olsun” deriz bunları ha-zırlayacak olan sizlersiniz. “Binanızın de-netimlerini yaptırın, estetik ya da maddi kaygılarınızın hayatınızın önüne geçme-sine izin vermeyin” deriz ancak siz almak istediğiniz kadarını alırsınız… Biz AKUT olarak bu algıyı zihinlere yerleştirmek için çocuklardan başlıyoruz ki ileriki ne-siller bu çelişkilerle yetişmesin.

Enkaz altında kalan bir kazazede için ilk 72 saatin yaşamsal önem arz ettiği-ni artık hepimiz biliyoruz. Hiç kimsenin bu durumu yaşamasını arzu etmeyiz ancak enkaz altında kalan bir kazaze-de bu süreyi nasıl uzatabilir? Evet, ilk 72 saat çok önemli çünkü insan bedeninin susuzluğa ve açlığa dayana-bileceği saatler ortalama olarak bellidir. “İlk 72 Saat” bu ortalamalar ile belirlen-miş kritik saatlerdir. Tabii ki kazazedenin nerede, ne şekilde mahsur kaldığı, kana-masının veya kronik bir hastalığının olup olmadığı, alandaki oksijen, kişinin psiko-lojisi ve benzer birçok faktör, süreyi be-lirleyici unsurdur. Ancak şunu söyleyebi-lirim, 1999 yılında AKUT’un tüm ülkeye örnek olarak başlattığı arama-kurtarma seferberliği çok olumlu sonuçlar verdi ve şu an bu alanda dünyanın en çok ve en iyi yetişmiş insan gücüne sahip ülke-lerinden biriyiz. Enkazda kaldıysanız bir ekip mutlaka gelecek ve sizi bulacaktır. Bu ekiplerin sismik-akustik dinleme ci-hazları vardır. Bu cihazlar yerin birkaç metre altındaki bir nefes sesini, su dam-lasını dahi duyabilen aletlerdir. Enkaz altındaysanız nefesinizi ve enerjinizi ta-sarruflu kullanmalısınız. Bağırmak yeri-ne örneğin ayağınız veya elinizle küçük ama ritmik sesler çıkartarak orada ol-duğunuzu bizlere duyurabilirsiniz. Yine ne kadar soğukkanlı olursanız ekiplere

“Ülke topraklarımızın % 96’sı, nüfusumuzun % 95’i,sanayi tesislerimizin % 98’i, barajlarımızın % 93’ü

deprem riski altında.”

Page 128: TİMDER Dergisi 88.Sayı

126

Afe

t Bili

nci

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

o kadar yardımcı olabilirsiniz. Cep tele-fonunuzun şarjını da özel görüşmelerle bitirmemelisiniz gibi pek çok şey söyle-yebiliriz.

Peki senaryoları çoğaltırsak, depre-me sokakta, evde ya da merdivende yakalanırsak neler yapmamız gerekti-ğini ayrı ayrı anlatabilir misiniz? Öncelikle depreme nerede yakalanır-sak yakalanalım panik yapmamalıyız. Depremlerde binalar hasar görmese bile panikten dolayı yaralanmalar ve ölümler gerçekleşmekte. Bir afetle mü-cadele etmenin 3 temel unsuru vardır: Bu unsurlar, Önlem-Hazırlık, Müdahile ve İyileştirmedir. Biz tüm seminerleri-mizde halkımızı olası bir depreme karşı bilinçlendirmek için önlem ve hazır-lık aşamalarından bahsederiz. Kısaca özetlersek önlem ve hazırlık aşamaları:

Yaşadığınız coğrafyanın kaçıncı de-recede deprem bölgesi olduğunu, yaşa-dığınız binanın depreme dayanıklı olup olmadığını bilmeniz gereklidir.

Öncelikle evinizde ve işyerinizde bir acil eylem planı yapmanız ve bu planı çeşitli tatbikatlar ile işler halde tutmanız gerekmektedir.

Evinizde ve işyerinizde devrilebile-cek tüm eşyaların sabitlenmesi gerek-mektedir. Binanız sağlam olsa dahi, bü-yük eşyalar bir sarsıntı anında devrilerek size zarar verebilir yahut çıkış noktanızı kapatabilir. a) Binamızın sağlam olduğunu ve eşya-ların sabitlenmiş olduğunu kabul eder-sek, deprem esnasında depreme nere-de yakalandık ise orada ağırlık merkezi yere yakın sağlam bir eşyaya tutunarak, yat-tutun-korun ya da çök-tutun-korun pozisyonunda depremin geçmesini beklemeliyiz.

Şayet evinizdeki eşyalarınızı sabitleme-diyseniz ne yazık ki bizim önerimiz bu-lunmamaktadır.

Eğer depreme binamızın hemen giri-şinde yakalandıysak; kesinlikle bina-

ya girmemeliyiz. Etrafımızı çevreleyen binaların boyunun en az 1,5 katı kadar uzaklaşmalı, mümkün olan en açık ala-na doğru ilerlemeliyiz. Yüksek bina-lardan, elektrik direklerinden, gerilim hatlarından korunarak çök-tutun-korun pozisyonunda depremin geçmesini beklemeliyiz.

Depreme merdivende yakalandıysak; en yakın olduğumuz kata inmeliyiz ya da çıkmalıyız. Yine yat-tutun-korun ya da çök-tutun-korun yaparak depremin geçmesini beklemeliyiz. Deprem esna-sında kesinlikle merdivenlere, asansör-lere ve balkonlara koşmamalıyız.

Depreme asansörde yakalandıysak; bu tamamen bizim şansımıza ve dep-remin büyüklüğü ile binanın yapısına kalmış bir durumdur. Orada şunu yapın diyebileceğimiz fazla bir seçenek maa-lesef ki yok. Enerjinizi tasarruflu kullanın denilebilir.

Yukarıda sayısal verilerle de belirtti-ğiniz gibi, yazık ki deprem ülkemizin bir gerçeği. Bu gerçeği görmezden gelmek yerine kabul edip bununla bir-likte yaşamayı öğrenmeliyiz. AKUT da tam olarak bunu söylüyor, bunun mü-cadelesini veriyor. Bu alanda Devletin de pek çok politikası var. Genel olarak deprem riski konusunda ve Arama-Kurtarma alanında ülkemizde yapılan çalışmaları, gelinen noktayı değerlen-dirir misiniz? 1999 yılında hepimizi derinden yarala-yan Marmara depremi meydana geldi-ğinde ne yazık ki ülkemizde ne sivil ne kamuya ait arama kurtarma ekibi yoktu. Yalnızca, şimdi AFAD olan Sivil Savun-maya ait 110, AKUT Arama Kurtarma Derneği’ne ait 120 kişi olmak üzere top-lam 230 profesyonel arama-kurtarmacı vardı. Bir de İtfaiye erleri. Teknolojinin şimdiki gibi gelişmediği gibi, elimizde de yeterli alet ve ekipman yoktu. Buna rağmen AKUT olarak bizler 200’den fazla insanı kurtarmayı başardık. Ancak

daha sonraki süreç, hem devletin, hem sivil toplumum hem de özel şirketlerin bir özeleştiriye gitmesi ve çok büyük adımlar atarak yeniden yapılanması ile devam etti. Türk Silahlı Kuvvetleri JAK adında Jandarma Arama Kurtarma, Emniyet Güçleri ÇAKUT adı altında Çevik Kuvvet Arama Kurtarma ekipleri kurdu, İtfaiyeciler donanımlarını artırdı, Sivil Savunma AFAD’a çevrildi ve son derece üst düzey bir yapıya kavuştu. Yüzlerce sivil toplum örgütü ve özel sektör bu alanda hizmet vermek üzere kuruldu. Belediyeler kendi kurtarma ta-kımlarını oluşturdu, muhtarlıklar Mahal-le Afet Gönüllüleri diye bir oluşuma gitti. Büyük şirketlerde, üniversitelerde, has-tanelerde ve pek çok yerde arama-kur-tarmaya gönül vermiş eğitimli personel görebiliyorsunuz. Bunlar gurur verici gelişmeler. Ancak arama-kurtarma, bir afetin şu anki aşamasıdır. Şöyle ki; bir afetin 3 zamanı vardır. Öncesi, şimdi ve sonrası. Ülkemiz “şimdi” safhasında çok ileri bir noktaya ulaştı ancak bir afet için önemli olan zaman dilimi afetin öncesi yani önlenebileceği noktadır.

Devletin, afetin öncesi yapılması ge-rekenlerle ilgili olarak gerçekleştirdiği Kentsel Dönüşüm Projesini AKUT ailesi olarak çok yerinde buluyor ve destek-liyoruz. Ancak bu projenin çıkış nokta-sının “Güven İçinde Yaşanabilir Konut” temini olduğunu yazık ki unutup kâr amaçlı bir planlama yoluna giden vatan-daşlarımız veya müteahhitlerimiz de var.

Toparlayacak olursam; bir afetle mü-cadele etmenin yolu önlem ve hazırlık etaplarını tamamlayarak başlar. Eğer risk analizlerimizi iyi yaparsak, bina-larımızı depreme dayanıklı bir şekilde inşa edersek, alan açmak için kolonları kesmezsek, estetik kaygılarla kirişleri kırmazsak, toplumumuzu afetlere karşı yeterli derecede bilinçlendirip AFETE DAYANIKLI BİR TOPLUM haline getirir-sek, kriz yönetimi yapmak durumunda kalmayız.

“Risk analizlerimizi iyi yaparsak, binalarımızı depreme dayanıklı bir şekilde inşa edersek, alan açmak için

kolonları kesmezsek, estetik kaygılarla kirişleri kırmazsak, toplumumuzu afetlere karşı yeterli derecede

bilinçlendirip afete dayanıklı bir toplum haline getirirsek, kriz yönetimi yapmak durumunda kalmayız.”

Page 129: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 130: TİMDER Dergisi 88.Sayı

128

Ara

mız

a K

atıla

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

(12/

08/2

015

- 01/

10/2

015

tarih

leri

aras

ında

der

neği

mize

yen

i kat

ılan

üyel

erim

izdir.

)

Kur

um A

dıA

dı S

oyad

ıA

dres

İlçe

Şehi

rTe

lefo

nA

k-Se

r Doğ

alga

z Is

ı Sis

tem

leri

Ahm

et A

ktaş

Osm

anga

zi M

h. A

şıro

ğlu

Cd.

No:

72/1

Dar

ıca

Koc

aeli

(026

2) 6

53 9

240

Akt

if M

ühen

disl

ik v

e D

oğal

gaz

Yılm

az K

eklik

Köş

klü

Çeş

me

Mh.

Yen

i Bağ

dat C

d. N

o:18

0/A

Geb

zeK

ocae

li(0

262)

642

022

3

Aky

ıl En

düst

ri M

alze

mel

eri T

aah.

İnş.

San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Ken

an Y

ıldız

Güz

elle

r Mh.

944

Sk.

No:

31G

ebze

Koc

aeli

(026

2) 6

44 8

504

- 05

Asy

a Is

ı End

üstr

i ve

Yapı

Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.D

ursu

n Ç

iftçi

Çırp

ıcı M

h. S

eyit

Niz

am C

d. N

o:44

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 6

64 4

654

Ateş

ler M

utfa

k B

anyo

Met

in K

üçük

ateş

Pın

arte

pe M

h. İs

tanb

ul C

d. N

o:11

/CB

üyük

çekm

ece

İsta

nbul

(021

2) 8

80 9

597

Bag

no C

ucin

a M

utfa

k &

Ban

yoH

asan

Şen

erZu

hura

tbab

a M

h. Y

ücet

arla

Cd.

No:

12/A

Bak

ırköy

İsta

nbul

(021

2) 5

42 1

547

- 48

Bar

an A

hşap

Arz

u Ay

dın

Arz

u Ay

dın

Altı

nşeh

ir M

h. N

atoy

olu

Cd.

No:

10/A

Yuka

rı D

udul

luİs

tanb

ul(0

216)

540

604

3

Baş

er M

ühen

disl

ik E

nerji

- Ya

pı -

İzol

asyo

n - M

ekan

ik -

Tesi

sat İ

dris

Baş

erİd

ris B

aşer

Ort

a M

h. S

oğan

Paz

arı C

d. 6

5/B

Ada

paza

rıSa

kary

a(0

264)

777

255

5 - 2

78 2

626

Baş

oğlu

İnş.

Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Fi

kret

Baş

oğlu

Kav

akpı

nar M

h. A

bdi İ

pekç

i Cd.

No:

235

Pen

dik

İsta

nbul

(021

6) 3

96 8

323

- 397

244

4

Bet

a B

ilişi

m A

.Ş.

Serd

ar A

ydın

lar

Üni

veris

te M

h. S

elvi

Sk.

No:

43/A

Avcı

lar

İsta

nbul

444

4731

Bia

Tas

arım

A.Ş

ağla

r Dön

mez

E5 K

aray

olu

Üze

ri Tü

rksa

n D

urağ

ı Tür

ksan

Cen

ter N

o:29

1 A

Blo

k D

:1Av

cıla

rİs

tanb

ul(0

212)

422

028

8

Biz

ce M

utfa

k Fa

tma

Selv

er D

elik

urt

Har

un D

elik

urt

Ara

bacı

Ala

nı M

h. Ç

ark

Cd.

No:

218

Serd

ivan

Saka

rya

(026

4) 2

74 4

512

Bül

ent M

uştu

Yap

ı Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.B

ülen

t Muş

tuŞe

mse

ttin

Gün

alta

y C

d. N

o:20

8/B

Eren

köy

İsta

nbul

(021

6) 5

65 8

586

Cbc

Mob

ilya

Dek

oras

yon

İnşa

at S

an. v

e Ti

c. L

td. Ş

ti.M

ert Y

ücel

Şem

setti

n G

ünal

tay

Cd.

No:

208/

ATü

ccar

başı

İsta

nbul

(021

6) 4

78 5

190

Çak

ır M

ühen

disl

ik L

td. Ş

ti.Ya

sin

Çak

ırSa

nayi

Mh.

Kum

ru S

k. Ç

arşı

Yap

ı Site

si E

-4İz

mit

Koc

aeli

(026

2) 3

32 2

015

Dar

han

İç v

e D

ış T

ic. L

td. Ş

ti.H

asan

Sar

ıgül

Aydı

nevl

er M

h. K

apta

n R

ıfat S

k. N

o:5

Mal

tepe

İsta

nbul

(021

6) 4

10 0

406

Dem

ir Te

knik

İnşa

at T

esis

at T

aah.

San

. ve

Tic.

Ltd

. Şti.

Hak

an D

emirk

azık

Sahr

ayıc

edit

Mh.

İnön

ü C

d. N

o:8/

1aK

adık

öyİs

tanb

ul(0

216)

363

485

5

Doğ

an M

obily

aH

afis

e D

oğan

Altı

nşeh

ir M

h. N

ato

Yolu

Cd.

No:

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 3

14 2

629

Dor

e M

ob. D

ek. M

alz.

San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Özg

ür Ç

olak

oğlu

Y. D

udul

lu M

h. N

ato

Yolu

Cd.

Bay

rak

Sk. N

o:4

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

314

006

3

E-Ya

pı E

rcan

Dur

maz

Erca

n D

urm

azİs

tikla

l Mh.

Kar

aağa

ç C

d. N

o:53

Ada

paza

rıSa

kary

a(0

264)

271

111

1

Elm

as E

nd. M

alz.

Ltd

. Şti.

Tura

n El

mas

Dem

ircile

r Site

si 1

. Yol

No:

20Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

558

334

8 - 4

9

Emek

Müh

. Paz

. San

. Tic

. Ltd

. Şti

Yaşa

r Özs

oyK

ayış

dağı

Mh.

Aky

azı C

d. N

o:98

/BK

adık

öyİs

tanb

ul(0

216)

365

408

0

Er Y

apı İ

nşaa

t Oğu

zhan

Er

Oğu

zhan

Er

Yeni

yalı

Mh.

Hız

ırrei

s C

d. N

o:18

/AK

örfe

zK

ocae

li(0

262)

526

496

5

Er-E

l Yap

ı Mek

anik

Tes

. Mal

z. S

an. T

ic. E

rdem

Elm

ader

esi

Erde

m E

lmad

eres

iA

rmağ

anev

ler M

h. 2

3 N

isan

Cd.

No:

124

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

534

022

4

Eren

Bor

u P

rofil

San

. ve

Dış

Tic

. Ltd

. Şti.

Hak

kı K

adir

Yeni

gül

Evliy

a Ç

eleb

i Mh.

Rau

f Orb

ay C

d. M

avi S

k. N

o:12

Tuzl

aİs

tanb

ul(0

216)

395

420

2

Erpa

İnş.

Yap

ı Mal

z.Sü

leym

an E

rFa

tih M

h. A

kşem

setti

n C

d. N

o:25

/AK

örfe

zK

ocae

li(0

262)

527

975

6

Frig

o Şa

rk İk

limle

ndirm

eM

aksu

t Tan

rıver

diİb

rahi

mağ

a C

d. G

azile

r Mh.

127

/CG

ebze

Koc

aeli

(026

2) 6

45 1

901

Gül

eç M

edik

al v

e M

üh. H

iz. L

td. Ş

ti.M

usta

fa G

üleç

Adn

an M

ende

res

Cd.

No:

181

Ada

paza

rıSa

kary

a(0

264)

291

085

8

Hal

iç M

ühen

disl

ik D

oğal

gaz

Isı D

anış

ma

- Hak

an K

alm

ışH

akan

Kal

mış

Köş

klüç

eşm

e M

h. Y

eni B

ağda

t Cd.

No:

337/

AG

ebze

Koc

aeli

(026

2) 6

43 6

475

Has

el T

icar

et N

ahit

Akb

eyRe

cep

Akb

eyO

rta

Mh.

Kök

çü Ç

ıkm

azı N

o:21

/CA

dapa

zarı

Saka

rya

(026

4) 2

82 4

224

Hel

gin

Yapı

İnş.

Mlz

. San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Şaba

n To

pkar

aoğl

uD

emirc

iler S

itesi

3. Y

ol N

o:3

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 4

16 7

953

- 54

Hid

roje

t Hid

rofo

r Gen

leşm

e B

oyla

r Akü

mül

asyo

n Ta

nkla

rı Is

ı İth

. İhr

Dış

Tic

. Ltd

. Şti.

Yavu

z C

ansı

zA

nake

nt M

h. A

lem

dağ

Cd.

No:

280-

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 5

23 9

234

- 35

Hila

l Mut

fak

ve B

anyo

Dol

apla

rıA

hmet

Sam

urP

ınar

tepe

Mh.

İsta

nbul

Cd.

No:

35/B

Büy

ükçe

kmec

eİs

tanb

ul(0

212)

880

608

3

Huz

ur M

ağaz

acılı

k Lt

d. Ş

ti.İs

mai

l H. C

aym

azİs

tikla

l Mh.

Ale

mda

ğ C

d. N

o:27

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 5

20 1

530

İlkay

Hav

uzcu

luk

İlhan

Yıld

ırım

Kum

baba

Mev

kii Ü

sküd

ar C

d. N

o: 2

99 (B

P K

arşı

sı)

Şile

İsta

nbul

(021

6) 7

11 0

351

Page 131: TİMDER Dergisi 88.Sayı

129

Ara

mız

a K

atıla

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Kaa

n İn

şaat

Mal

zem

eler

iA

li Se

lman

Yar

Bos

tanc

ı Mh.

Koc

ayol

Cd.

Ak

Apt

. No:

49/B

Bos

tanc

ıK

adık

öyİs

tanb

ul(0

216)

361

698

8

Kar

Tic

. Yap

ı Mal

z.İrf

an K

arİs

tanb

ul C

d. N

o:10

5/A

Yalo

va(0

226)

814

310

1

Kar

o Se

ram

ik D

ünya

sı İn

ş. M

zl. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Er

can

Alp

Kaz

ım K

arab

ekir

Mh.

İmam

Hat

ip L

is. B

ulv.

No:

22G

azio

sman

paşa

İsta

nbul

(021

2) 4

77 2

329

Kio

s Ze

ytin

cilik

İnş.

Hırd

avat

Gıd

a Ta

rım İt

h. İh

r. Sa

n. v

e Ti

c. L

td. Ş

ti.Em

re D

emirk

olG

emiç

Köy

ü İz

nik

Yolu

2. K

m A

sil Ç

elik

Kar

şısı

Orh

anga

ziB

ursa

(026

2) 2

23 4

153

Kop

uz T

ic. Y

apı M

alz.

Süle

yman

Özt

opuz

19 M

ayıs

Cd.

No:

12-1

4G

ölcü

kK

ocae

li(0

262)

413

303

6

Lim

it M

akin

a İm

alat

Paz

arla

ma

San.

ve

Tic.

Ltd

. Şti.

Ahm

et C

an K

avut

Dem

ircile

r Site

si 4

. Cd.

No:

48Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

679

351

7

Lonc

a D

oğal

gaz

İnşa

at E

lekt

rik M

akin

a Ti

c. S

an. L

td. Ş

ti.N

ecm

i İbi

lK

urtu

luş

Mh.

Ban

kala

r Cd.

Çağ

aç P

asaj

ı K:3

No:

59/1

05A

dapa

zarı

Saka

rya

(026

4) 2

78 6

710

Mar

ka M

utfa

k D

ekor

asyo

nEr

ol K

arta

lSa

kary

a C

d. N

o:11

5 Es

ki A

zizi

ye P

olis

Kar

akol

u K

arşı

sıA

dapa

zarı

Saka

rya

(026

4) 2

79 5

525

Min

Yap

ı Mlz

. San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Mah

mut

Pol

atG

azile

r Mh.

İbra

him

ağa

Cd.

No:

127/

BG

ebze

Koc

aeli

(026

2) 6

45 0

095

MR

V Ya

pı M

imar

lıkÖ

mer

Kar

akuş

Zuhu

ratb

aba

Mh.

Yüc

e Ta

rla C

d. N

o:16

/BB

akırk

öyİs

tanb

ul(0

212)

660

604

0

Nes

Yap

ı Mar

ket D

ış M

anto

lam

a Si

stem

leri

Nev

zat O

rman

Mev

lana

Mh.

Vey

sel K

anun

i Cd.

No:

264

Yeni

doğa

nSa

ncak

tepe

İsta

nbul

(021

6) 6

22 5

016

Oky

anus

İnşa

at P

az. İ

mal

at v

e Tu

rizm

Org

. Tic

. Ltd

. Şti.

Aydı

n Ta

nrıv

erdi

Den

izkö

şkle

r Mh.

Pan

ter S

k. N

o:28

Avcı

lar

İsta

nbul

(021

2) 6

94 8

974

Özh

aska

r Mut

fak

Mim

arlık

Tas

arım

Serd

ar Ö

ztür

kci

Den

izkö

şler

Mh.

E-5

Yan

yol Ç

elik

baş

Apt

. No:

55Av

cıla

rİs

tanb

ul(0

212)

593

080

9

Pen

dik

Par

keM

evlü

t Sel

çuk

Yeni

Mah

alle

Men

dere

s C

adde

si N

o:69

/AÇ

ayıro

vaK

ocae

li

Pen

ta E

nerji

Tek

. Tes

. Sis

t. Sa

n. v

e Ti

c. A

.Ş.

Bar

ış U

zunh

anD

emirc

iler S

it. 4

. Yol

. No:

38Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

510

999

1

Ray

mob

i Bay

rakt

ar M

obily

aSa

lim B

ayra

ktar

Yeni

Mh.

Mim

ar S

inan

Cd.

No:

23 S

oğan

lıkK

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

452

529

1

Rose

Con

cept

Hal

il G

ökba

yrak

Sana

yi M

h. K

ozal

ı Cd.

Kum

ru S

k. Ç

arşı

Avm

F B

lok

No:

1İz

mit

Koc

aeli

(026

2) 3

35 1

181

Roya

l Hav

uz B

ak. O

nr. v

e Te

m. H

iz.

Uğu

r Kar

ataş

Osm

anga

zi M

h. F

sm C

d. N

o:10

5/A

Dar

ıca

Koc

aeli

(026

2) 6

53 0

313

Sapa

r Mak

ine

Hırd

avat

Hid

rolik

Pnö

mat

ik S

iste

mle

ri ve

End

üstr

i Mal

zem

eler

i San

.Tic

. Ltd

. Şti.

Ende

r Beh

iç E

rdem

Sulta

n O

rman

Mh.

Yen

i Bağ

dat C

d. N

o:48

2/A

Geb

zeK

ocae

li(0

262)

644

103

1

Sarıh

an Y

apı D

ekor

asyo

n Er

kan

Sarıh

anSe

rkan

Sar

ıhan

Sırr

ı Paş

a M

h. Ç

avda

r Cd.

No:

1/A

Der

ince

Koc

aeli

Sena

tör T

icar

i Yat

ırım

lar v

e Ya

pı A

.Ş. /

Kal

ista

Yap

ıM

ahm

ut K

ırcal

ıG

ökev

ler M

h. 2

312

Sk. N

o:10

Esen

yurt

İsta

nbul

(021

2) 6

84 2

516

- 444

905

9

Süm

er M

ekan

ik T

es. T

ic. T

aah.

Ltd

. Şti.

Ziya

Süm

erIh

lam

ur K

uyu

Mh.

Çan

akka

le C

d. S

abır

Sk. N

o:1

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

614

016

8 - 6

9

Uğu

rum

Yap

ı Mal

z. T

ic. L

td. Ş

ti.A

li İh

san

Koç

akB

ağla

r Mh.

Ata

türk

Cd.

İğde

Sk.

No:

11G

üneş

liİs

tanb

ul(0

212)

550

111

0 - 5

50 0

097

Ulu

soy

Endü

striy

el v

e M

ekan

ik T

es. M

alz.

San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Ali

Cem

Ulu

soy

İbra

him

ağa

Cd.

No:

213/

AG

ebze

Koc

aeli

(026

2) 6

43 8

090

- 91

Ura

llar İ

nşaa

t Taa

h. v

e Ti

c. A

.Ş.

M. O

ğuz

Asl

anD

emirc

iler S

itesi

9. Y

ol N

o:61

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 6

65 6

105

Üna

llar D

.T.M

ve

Isı S

ist.

Tic.

ve

San.

Ltd

. Şti.

Orh

an Ü

nal

Dem

ircile

r Site

si 6

. Cd.

No:

66Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

549

838

3

Üns

al Ç

elik

Ltd

. Şti.

Kem

al Ç

elik

Dem

ircile

r Site

si 9

. Yol

u N

o:44

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 6

79 5

711

Üst

ler İ

nşaa

t Taa

h. v

e Ya

pı M

lzm

. San

. Tic

. A.Ş

.M

uham

met

Üst

übi

Gül

dibi

Mh.

İzm

it C

d. N

o:74

/ASa

panc

aSa

kary

a(0

264)

582

662

8

Vs S

eram

ik S

an. v

e Ti

c. L

td. Ş

ti.Fa

tih B

alcı

Kar

talte

pe M

h. A

ksu

Cd.

No:

5/1

Bak

ırköy

İsta

nbul

(021

2) 5

42 4

061

Yapı

Ser

amik

Hüs

eyin

Cem

Yılm

az v

e O

rt.

Hüs

eyin

Cem

Yılm

azFi

ruzk

öy B

ul. N

o:11

0/C

Avcı

lar

İsta

nbul

(021

2) 6

90 1

673

Yaşa

m P

roje

Müh

. Ltd

. Şti.

İrfan

Kar

ataş

Ale

mda

ğ C

d. N

o:33

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 4

81 9

620

- 21

Yay

Yapı

Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Sı

raç

Yay

Dem

ircile

r Site

si 1

. Yol

No:

61Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

546

108

8 - 5

82 8

580

Yıld

ız İn

ş. S

anay

i Tic

. Ltd

. Şti.

Muh

amm

et Y

ıldız

Ara

bacı

lar S

k. N

o:28

-AYa

lova

(022

6) 8

11 3

456

Yılm

az M

ühen

disl

ik T

esis

at S

an. v

e Ti

c. L

td. Ş

ti.M

usta

fa Y

ılmaz

Vişn

e 2

Mh.

1. C

d. N

o:90

Zek

eriy

aköy

Sarıy

erİs

tanb

ul(0

212)

202

525

2

Ysi D

ayan

ıklı

Tük.

Mal

. Ele

k. T

ur. İ

nş. v

e O

to S

an.T

ic. L

td. Ş

ti.Se

rkan

Özg

enç

Hac

ı Hal

il M

h. Y

eni B

ağda

t Cd.

No:

416

Geb

zeK

ocae

li(0

262)

646

145

3

Zera

y P

last

ik B

oru

Tes.

ve

İnş.

Mal

z. S

an. T

ic. L

td.

Abd

ulka

dir Z

erey

Kar

aağa

ç K

uruş

an Ç

iftliğ

i Mev

kii H

adım

köy

Yolu

No:

15B

üyük

çekm

ece

İsta

nbul

(021

2) 8

58 1

523

-24

Zpla

st Y

apı M

alz.

San

. ve

Tic.

Ltd

. Şti.

Zeka

i Ays

anM

. Aki

f Mh.

Tav

ukçu

oğlu

Cd.

No:

150/

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 5

08 2

927

Page 132: TİMDER Dergisi 88.Sayı

130

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

ACO: Geleceğin Drenaj Sistemlerinin Temeli“Hijyen” Olacak

ACO’nun özellikle gıda endüstrisi ve ti-cari mutfaklara yönelik taahhüdü olan HygieneFirst (Önce Hijyen) felsefe-si ile geliştirerek endüstriye sunduğu ürünler, gıda güvenliğinden hiçbir taviz vermeden maliyet etkinliğini göz önün-de tutuyor. EHEDG (Avrupa Hijyenik Mühendislik ve Tasarım Grubu)’nun bir üyesi olan ACO, ürünlerin tasarım aşa-masından montajına, bakımına kadar tüm safhalarda tam hijyenik karakterini korumasına yönelik çalışmalar yürütü-yor.

Bu çerçevede ACO, HygieneFirst fel-sefesi ile endüstrinin en büyük iki soru-nuna yanıt veriyor: Gıdaların kirlenme riskini en aza indirme ve temizleme ma-liyetlerini iyileştirme.

Drenaj sistemleri, bakteri üreme nokta-ları ve dolayısıyla gıda kirlenmesinin bir nedeni olmaları ile özellikle önem taşı-yor. EHEDG, sadece drenaj sistemlerin-den kaynaklı hijyen problemleri nede-niyle Avrupa’da beşten fazla büyük gıda tesisinin kapatıldığını bildiriyor.

Göz önünde olmayan ve çoğu zaman akıldan çıkan drenaj sistemlerinin ka-litesiz olması, maliyetli temizleme ve bakım işlemlerine, en kötüsü de gıda kirlenmesine yol açıyor.

Hijyenik performansa odaklanan ve gı-dalara temas eden ekipmanlar için ta-sarım ilkelerini uygulayarak tam hijyenik

çözümler sunan ACO, sistemden geçen suyun ekolojik ve ekonomik olarak da yeniden kullanılmasına olanak sağlıyor. ACO, 30 yılı aşkın paslanmaz çelik ima-lat deneyimi ile sürekli teknolojilerini ve proseslerini geliştirerek HygieneFirst felsefesini destekleyerek ürünlerin en yüksek hijyenik performansı sunmaları-nı garanti altına alıyor.

Hijyen her alanda bir sağlık riskiGıda sektörü dışında evlerin banyoların-da kullanılan duş kanallarından, çocuk oyun parklarındaki drenaj sistemlerine kadar pek çok alanda ciddi bir hijyen, dolayısıyla sağlık riski bulunuyor. ACO hijyen felsefesini, toplum sağlığı açı-

sından, etkin temizleme ve suyun kont-rollü atılması veya yeniden kullanılması çalışmaları ile yaşamın tüm alanlarına taşıyor.

Page 133: TİMDER Dergisi 88.Sayı

131

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Artema’danYılbaşı Şıklığı: X-Line

Artema’nın X-Line Serisi, altın renk alternatifiyle banyolara şıklık katıyor. Sağlam, güçlü duruşu ve kategorisinde öne çık-masını sağlayan keskin tasarımlarıyla X-Line, aileler için en iyi performans ve kaliteyi uygun fiyata sunma konusundaki iddiasının yanı sıra sağlam duruşu, dayanıklılığı ve yumuşak hatlı tasarımı sayesinde yıllara meydan okuyor. Artema tasa-rım ekibinin hazırladığı X-Line armatür serisi, ayırt edici tasarı-mıyla suyun akış hızını ayarlayan özel kartuşu sayesinde, %40 oranında su tasarrufu sağlıyor. Lavabo, banyo, eviye batarya-ları seçenekleriyle evin her alanında kullanılabiliyor.

Bien Hijyen’leBanyoları Daha Temiz

Çevre dostu ve doğaya saygılı marka Bien Seramik, yeni bir yıla temiz bir baş-langıç yapabilmemiz ve kendimizi daha iyi daha sağlıklı hissetmemiz için ‘’Bien Hijyen’’başlığı altında yepyeni bir hizmet sunuyor.

Klozet ve lavabolarda hijyenin önemine duyarlılık gösteren Bien Seramik, müş-terilerine özel yeni bir uygulamaya imza attı. Markanın ‘’Bien Hijyen’’ adını verdi-ği bu uygulama ile temizlik üst seviye-lere ulaşıyor. Bien Hijyen isteğe bağlı olarak vitrifiye ürünlerine uygulanıyor. Bien Hijyen lavabo, klozet, bide, pisu-ar ve benzeri vitrifiye ürünlerin bakteri oluşma riski olan yüzeylerine uygu-lanıyor ve ürünlerin temizliğini en üst

seviyeye taşıyor. Ürünlerin yüzeyinde bulunan nano teknolojik gümüş iyonları, bakterilerin hücre yapısını bozarak etki-siz hale getiriyor.

Çevre dostu Bien Hijyen ürünleri nor-malden çok daha az kimyasal malzeme ve su kullanılarak temizleniyor. Size de sağlığın keyfini yaşamak kalıyor...

Page 134: TİMDER Dergisi 88.Sayı

132

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Baymak’tan MagnusYer Tipi Premix Yoğuşmalı Kazan

Baymak Magnus tıpkı diğer Baymak ürünleri gibi ileri teknoloji ile üretilmiştir ve %109,6’lara varan (DIN 4702-8 nor-muna göre) yüksek enerji verimliliği ile dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Mag-nus kazanlar, Baymak’ın piyasaya sür-düğü, kısa zamanda sektöründe önemli yer alan duvar tipi Lectus kazanlar ile benzer çalışma prensibiyle çalışmak-ta, benzer özellik ve ekipmanlara sahip olup, daha yüksek kapasite gereksinim-lerine karşılık verebilecek özelliktedir.

BDR Thermea Grubu’nun prestijli ürünü Magnus daha şimdiden Türkiye’nin çe-şitli illerindeki prestijli projelerde yerini almıştır.

Duvar tipi Lectus kazanların yer tipi karşılığı Tek cihazla 285 kw kapasiteden 1300 kw kapasiteye kadar 12 değişik model-de, binanın ısı ihtiyacına cevap verebilen bu teknoloji harikası, kapasite ihtiyacına bağlı olarak; tek kazan kontrol paneli ile beraber 15 adet kazanı kaskad ola-rak çalıştırabilir. Farklı ısıtma zonlarının ihtiyaçlarını karşılayabilir, farklı proje çözümleriyle farklı ihtiyaçlara cevap ve-rebilir.

Magnus kazanlar 7 bar kazan su çalış-ma basıncı sayesinde 20-23 katlı bina-lar veya daha yüksek katlı binaların ısıt-ması için kullanılabilmektedir. Mekanik tesisatın yapısına bağlı olarak, değişik mekanik tasarımlarla gökdelenlerin bile ısıtması yapılabilir.

Tek kazanla minimum/maksimum 15 adet kazan kaskad bağlanarak her katı 1000 m2 olan gökdelende 70 katlı bir bi-nanın ısıtması karşılanabilir.

Yüksek kapasitesine rağmen kompakt boyutlara sahiptir, nakliye esnasında tekerlekleri sayesinde kolay taşımaya imkan verir. Zemine sabitleme ayakları mevcuttur.

Dünyamızda çevre dostu ürünlerin gi-derek daha da önem kazandığı bir dö-nemde Magnus kazanlar, düşük emis-yon değerleri ile de çevre dostu bir üründür. NOx ve CO2 salınımları son derece düşüktür.

Uzaktan erişim kolaylığı sağlıyorMagnus’un kontrol panosu üzerindeki dijital ekranı sayesinde çalışma/arıza ve kazan set değerleri kolayca görülebili-yor. Dış hava ve oda sıcaklığı referans alınarak, kaskad veya tek kazan olarak kullanım imkanı sağlar, Modülasyonlu olarak kontrol edilebilir. Gidiş-dönüş sıcaklığına bağlı olarak analog sinyaller yardımıyla (0-10V) kontrol edilebilir.

Üstelik bilgisayar sistemine bağlanarak; uzaktan erişim ile kazan değerleri ve ayarları kolayca değiştirilebiliyor. Kazan kontrol panelinde PC bağlantısı saye-sinde mümkündür.

Yüksek katlı binalarda dereceyi ar-tıracakMagnus; kazan eşanjörü maksimum 7 bar çalışma basıncıyla yüksek katlı bina-larda kullanım kolaylığı sağlar. Silindirik paslanmaz brülörü ve modülasyonlu fan kontrol sistemi ile beraber enerji tasar-rufu sağlayarak, sessiz çalışır. Kazanlar ısı gücü kapasitesine bağlı olarak % 13-100 oranlarına varan değerlerde modü-lasyon yaparak; yakıt tasarrufu sağlar.

Magnus kazanlar hem çevreci yaklaşımı hem de tüketiciye doğalgaz tasarrufu sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Bu avantajlarıyla Mag-nus kazanlar Türkiye pazarında büyük paya sahip olacaktır. Daha şimdiden Türkiye’nin farklı illerinde prestijli proje-lerde yerini almıştır.

Magnus, yüksek ısı gücü sayesinde farklı mahallerin ısınma ihtiyaçlarına da cevap verebilir. Enerji tasarrufu ve yüksek ve-rimliliği ile “yenilenebilir enerjili binalar-da ve LEED projelerinde” kullanılabilme özelliğine sahiptir. Örneğin hastaneler,

okullar, konut projeler, apartmanlar ve endüstriyel tesislerde yüksek verimiyle enerji tasarrufuna önemli katkı sağla-maktadır.

Magnus Kazan Teknik ÖzellikleriMagnus Duvar Tipi Premix Yoğuş-

malı KazanKapasite : Magnus I 285 Modeli ila

Magnus II 1300 Modeli15 Adet Kazana Kadar Kaskad Çalış-

ma İmkanı Kaskad Sistem Baymak Kazanlar

için RVS Siemens Kontrol Panelleri Tekerlekleri Sayesinde Taşıma Ko-

laylığıTSE ve CE BelgeliEC Uygunluk Deklarasyonu ve Avru-

pa Standartlarına Uygun Geri Akım Klapesi ile Yüksek Güven-

likAl-Mg-Si Eşanjör ile Yüksek Isıl İlet-

kenlik Paslanmaz Çelik Fiber Kaplı Premix

Brülörlü Yakıt & Hava Uygun Oranda Karışım

ve Püskürtme %109,6 Yüksek Verimli (DIN 4702-8

Normuna Göre)%13 İla %100 değerlerine varan

Yüksek Modülasyon Aralığı Full Modülasyon Sıcaklık Sensörleri Kazan Sıcak Su Aralığı 20 °C – 90 °C Donma Korumasına Sahip Çevre Dostu – Düşük Emisyon De-

ğerlerine Sahip (NOx <35 mg/kWh)0,8-7 Bar Arası Kazan Su BasıncıYüksek Katlı Binalarda Tercih SebebiYüksek Güç ve Kapasite Değerlerine

SahipSessiz Çalışma Özelliği – 65 dBA

(Magnus I İçin) Kompakt Boyutlar (72 cm genişli-

ğinde)

Page 135: TİMDER Dergisi 88.Sayı

133

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Creavit ileYeni Yıl Altın Yılınız Olsun!

Doğanın sunduğu ham maddeleri bir-birinden farklı zevk ve ihtiyaçlara göre şekillendirip üreten Creavit, Çiçek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlarıyla yeni yılda banyosunda farklılık arayanların ilk tercihi oluyor.

Creavit; Çiçek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlarla kullanıcıları modern za-manların ayrıcalıklı banyolarında rahat-latıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Yaşamın itici güçlerinden olan güneş ışığının yan-sıması olan altın rengi; çağlar boyunca huzur, sağlık ve güç ile birlikte kullanılı-yor. Altın renginin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden yola çıkan Creavit, ürettiği bu seçkin tasarımlarla kullanıcı-ların ruhuna dokunuyor.

İhtişamın simgelerinden olan altını mi-nimalist çizgilerle dengeleyen Creavit, modern banyolara kusursuz uyumu armağan etmeye devam ediyor. Çi-çek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlar, saflığın, gücün ve zenginliğin ortak bir paydada nasıl bir araya gelebileceğinin hikâyesini anlatarak kullanıcılarını mutlu etmeyi başarıyor.

Page 136: TİMDER Dergisi 88.Sayı

134

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Buderus Logamax Plus GB172i; Üstün Konfor, Yaratıcı Tasarım ve Tasarrufu Buluşturdu

Geniş ürün gamı ile her türlü ihtiyaca çözümler sunan, Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus, yeni seri Buderus Logamax plus GB172i Yo-ğuşmalı Kombi ve Kazanları Türkiye’de de tüketicilerin beğenisine sundu.

İlk kez geçtiğimiz aylarda Almanya’da düzenlenen ISH Fuarı’nda tanıtılan Lo-gamax plus GB172i yoğuşmalı kombi ve kazanlar, bugüne kadar Türkiye’ye ilkleri getiren Buderus’un yenilikçi ürün gamına eklendi. Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, fark ya-ratan tasarımıyla tüketicilerin estetik beklentilerini fazlasıyla karşılarken, ma-liyet yönetimi açısından da birçok avan-taj sağlıyor.

Logamax plus GB172i, ısıtma sektö-rüne yeni bir soluk katacakLogamax plus GB172i Yoğuşmalı Kom-bi ve Kazanlar’ın tanıtıldığı basın top-lantısında konuşan Bosch Termoteknik Türkiye Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat, Buderus’un geniş ürün gamı ve her türlü ısıtma ih-tiyacı için özelleştirilmiş sistem çözüm-leriyle sektörün inovatif ve öncü mar-kalarından biri olduğunu söyledi. Polat, “Tasarımından teknik özelliklerine, mali-yet avantajından yoğuşma teknolojisine kadar benzersiz bir ürün olan Logamax plus GB172i, hafızalara kazınmış klasik kombi imajını yeniden şekillendirecek” dedi.

Türkiye’de pek yakında doğalgaz olma-yan şehir kalmayacağını, uzun zamandır kullanılan kombilerinse değişim zama-nının geldiğini vurgulayan Polat, bunun da ısıtma sektöründe önemli hareketlilik yarattığını kaydetti. Polat, “Her geçen yıl gelişen teknoloji, kullanıcıların tercihle-rinin uzun ömürlü ve güvenilir cihazlar-dan yana olmasını sağlıyor. Bu doğrul-tuda konvansiyonel kombiler pazar payı kaybederken, yerlerini daha ekonomik ve çevre dostu yoğuşmalı kombiler alı-yor” diye konuştu.

Polat, yeni teknoloji ürünü Logamax plus GB172i ile ilgili, “Bizim için daha yapacak çok iş, keşfedecek çok yenilik var. Bugüne kadar olduğu gibi gelecek-

te de insanlık için, yaşam için teknoloji üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Tarhan: “Gelecek önümüzde değil, peşimizde…”Basın toplantısına katılan, Türkiye’de fütürist akımın öncülerinden M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’nin Başka-nı Ufuk Tarhan ise gelecek için gere-kenleri tasarlamanın ve anlamlandırma yetkinliği kazanmanın her zamankinden daha kritik bir hal aldığının altını çizdi. “Yenilenebilir Enerji alanında müthiş atılım ve dönüşümler arifesindeyiz. Di-ğer yandan yeni nesil uzay çalışmaları ışık hızında ilerliyor. Bunların tamamını Nano ve Genetik teknolojilerdeki geliş-meler tetiklemeye devam ediyor. Gele-cek önümüzde değil, peşimizde…” şek-linde konuştu.

Logamax plus GB172i: Hem tasarı-mı hem teknolojisi hem de sağladığı tasarrufla dikkat çekiyorBuderus mühendislerinin titiz çalışma-larıyla tasarlanan Logamax plus GB172i, öncelikle tasarımıyla dikkat çekiyor. Ti-tanyum cam ön paneli, modern çizgiler barındıran özel tasarımı, siyah ve beyaz olmak üzere iki renk seçeneğiyle şık ve kaliteli mekanlara hitap ediyor.

Açılır alt kapağın altında gizli kumanda

ünitesi bulunan kombi, baca gazı içinde bulunan su buharını yoğuşturarak kon-vansiyonel kombilere oranla aynı mik-tarda yakıttan daha fazla ısıtma enerjisi üreterek ekonomik bir kullanım sağlıyor.

Ayrıca Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, Bude-rus mühendisleri tarafından geliştirilmiş olan eşanjör sayesinde kolay kirlenme-diği gibi kolayca da temizleniyor. Böyle-likle bakım aralıkları uzarken maliyetler de minimuma iniyor.

Buderus Logamax plus GB172i Yo-ğuşmalı Kombi ve Kazanlar, hem oda sıcaklığı hem de dış hava sıcaklığına göre ayarlanabilen Logamatic TC100 oda kumandası ile kullanılabiliyor. Bu kumandanın en çarpıcı özelliği, mobil telefona ya da tablete yüklenen bir uy-gulama ile kombiyi, istenilen yerden is-tenilen anda açıp kapatabilmesi.

Bu uygulama sayesinde evler ya da iş-yerlerindeki Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, kilometrelerce uzaktan bile istenilen or-tam sıcaklığına ayarlanabiliyor. Böyle-ce, ısıtma sezonu boyunca gerekli olan ısıtma ihtiyacı kadar ısı üretilirken, hem yakıt tasarrufu hem de ısınma konforu bir arada sağlanıyor.

Page 137: TİMDER Dergisi 88.Sayı

135

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Duravit’ten Ortak Kullanılan Banyolar için Mükemmel Fikirler

Sayısız diş fırçası, açık bırakılmış diş macunu tüpü ve renk renk, çe-şit çeşit havlu. Oda arkadaşınızın oje koleksiyonunu ve soğuk ayakları için kullandığı pembe sıcak su torbasını da ekleyin. Banyolar sadece kişisel hijyen amaçlı bir alan olmakla kalmaz, aynı zamanda günlük olarak kullanılan aksesuarlar için de uygun bir ortam sağlar. Hepsin-den de önemlisi, ortak kullanılan her apartman dairesindeki popüler buluşma mekanıdır. Bu nedenle sade ve işlevsel bir banyo, birlikte ya-şayan kişiler tarafından büyük ilgi görmektedir. Duravit, sadece genç tasarımıyla etkilemekle kalmaz, DuraStyle ve Darling New serilerin-deki giriş seviyesi fiyatlarıyla da şaşırtır.

Özellikle, kurulumu hızlı ve kolay yapılan mobilyalar revaçtadır. Yeter-li saklama alanı ve lavabo kenarları da dâhil geniş yüzeyler olmazsa olmazdır. Çünkü paylaşılan bir apartman dairesinde aynayı nadiren tek başınıza kullanırsınız. Duravit’in kapsamlı banyo serisi DuraStyle, meşe veya Amerikan ceviz ağacı ve uyumlu seramiklerden oluşan mobilya aksesuarlarıyla akıllı bir dolap kombinasyonu sunar. Açık raf, her türlü banyo aksesuarını saklamak için kullanılır. Ekstra düz klozetli ve yumuşak kapanma sistemli asma tuvalet DuraStyle, mükemmel bir şekilde entegre olur. Duravit Rimless modelin temizliği son derece ko-laydır. Temizlik sırasının kimde olduğuna dair tartışmaları da ortadan kaldırır.

Darling New serisi, yaratıcı olasılıklarla doludur. Lavabonun hem kolon ayaklı hem de tezgah altı modeli, diş fırçası ve diğer eşyalar için yeterli alan sağlar. Bu serinin tasarım özelliği, uyumlu yarı dairesel şekildir.

Ortak yaşanan bir apartman dairesinde-ki banyoya sadece en iyi arkadaşınızın salatalık maskesi değil, rengarenk hav-lular, sabunlar ve diğer tekstil ürünleri de renkli dokunuşlar sunar. DuraStyle ve Darling New serilerindeki tüm banyo mobilyaları şimdi, Yeşimden Kayısı İnci-sine 30 farklı tonda mevcuttur. Her oda arkadaşı için doğru yüzey sağlanacak.

İlk özel banyo için kriterler şunlardır: Çok işlevli ve kolay temizlenebilir olma-lı, bol miktarda saklama alanı sağlamalı ve kendi fikirlerinize alan bırakmalıdır. Tek soru, fiyatı. Bu kadar mükemmel bir banyo, tahmininizden çok daha azına mâl olur ve her keseye uygundur. Eğ-lence, daha taşınmadan başlayacak.

Page 138: TİMDER Dergisi 88.Sayı

136

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Çanakkale Seramik ‘Nuxe’ Serisi ile Mekanlara Geometrik Hareket Getiriyor

Gelişmiş üretim teknolojisi ve zengin ürün seçenekleri ile tüketicilerin beğe-nisine hitap eden Çanakkale Seramik, yaşam odaklı tasarımlarıyla sıra dışı banyolar yaratmaya devam ediyor.

Mekanlarında farklılık yakalamak iste-yenler için özel olarak tasarlanan Nuxe serisi, tarzıyla yaşamınıza renk katıyor. Dahası, fırça darbesini hissedeceğiniz, renklerin enerji verdiği çizgili dekorların yanı sıra folklorik ilham kaynaklarıyla seriyi zenginleştiren zarif alternatif-ler sunuyor. Nuxe serisinin günümüze uyarlanmış spiral motifleri de Çanak-kale Seramik’in estetik yorumu ve dina-mizmi ile hayat buluyor.

Seride, 25x75 cm ebadında beyaz, kum, kahve, gri, koyu gri gibi doğal tonlarda-ki rektifiyeli karolar, kırmızı ve mavi gibi daha sıcak tonlarla harmanlanıyor. Çiz-gileriyle tüm banyolara sanatsal bir de-tay getiren Nuxe serisi, birbirine uyumlu bir renk ailesi ile evinizde göz alıcı bir ahenk yaratıyor.

Sıcak Yuvaların Yeni GözdesiDemirDöküm Nitron Condense Yoğuşmalı Kombi

DemirDöküm, ısınma ve sıcak su ihtiyacında maksimum verim ara-yan, kombisini yenilemek veya yeni kombi almak isteyenler için yeni yoğuşmalı ürünü Nitron Condense yoğuşmalı kombiyi satışa sundu. Kullanıcıların beklentileri doğrultusunda geliştirilen Nitron Condense yoğuşmalı kombi üstün özellikleri ile yüksek enerji tasarrufu ve yüzde 103 norm enerji verimliliği sağlıyor.

Sahip olduğu yeni teknolojilerle bu kış evlere ekstra konfor, güven ve maksimum verimlilik vadeden DemirDöküm Nitron Condense yoğuş-malı kombi, kompakt boyutlarıyla kullanıcılarına yer tasarrufu sağlar-ken, metal rengi şık tasarımıyla da dikkatleri üzerinde topluyor. Yeni nesil kumanda paneli ile kullanıcısını karmaşadan kurtaran Nitron Condense yoğuşmalı kombi, istenildiğinde güneş enerji sistemiyle birlikte de kullanılabiliyor. Ürüne ayrıca talep edilirse opsiyonel olarak programlama saati de uygulanabiliyor.

Optimum ateşleme sistemi, bilgilerin okunabilirliğini kolaylaştıran geniş ve arka aydınlatmalı LCD bilgi ekranı, minimum enerji ile mak-simum ısınma ve ilave plakalı ısı eşanjörü ile yüksek kullanım suyu konforu olanağı tanıyan Nitron Condense Yoğuşmalı kombi, tüm DemirDöküm yetkili satıcılarında, evlerine konfor katmak isteyenleri bekliyor.

Page 139: TİMDER Dergisi 88.Sayı

137

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

E.C.A. Mina Serisi ileSu ve Enerji Tasarruflu Armatür Devri Başlıyor

Mina Serisi, banyo, duş, eviye ve lavabo batar-yalarında, yalın formlardan yola çıkarak, enerji tasarrufu sağlayan, uyumlu ve kullanışlı tasa-rımlar sunuyor. Mina Serisi, lavabo ve eviye ba-taryası; ilk açılırken suyu soğukta akıtarak mak-simum su ve enerji tasarrufu sağlıyor. Kombi, şofben gibi su ısıtma sistemlerini tetiklemenin önüne geçen özelliği ile suyun kısa süreli aktığı mekanlarda, ısıtma işlemi için boşa enerji sarf edilmemiş oluyor.

Zorunlu sistem birimlerini, fonksiyonel tasarım çözümlerine dönüştürerek kullanıcının hayatını kolaylaştıran Mina Serisi’nde, banyo bataryası üzerindeki yön değiştirici parça, çıkış ucuna en-tegre ediliyor. Böylece su el duşuna, çıkış ucu 90 derece sola çevrilerek yönlendiriliyor. Bu özellik, dar banyolarda kullanıcıya daha çok alan ve konfor sağlıyor. Seri’nin banyo bataryasında bulunan “cool touch” özelliği sayesinde, sıcak su kullanılırken batarya ısınmıyor. Bu özellik sayesinde banyo bataryasına dokunulduğunda cildin yanması engelleniyor ve özelliği vurgula-yan açma kapama kolu sol tarafta yer alıyor.

İç mekan dekorasyonunda, 20. yüzyılın sonla-rından itibaren öne çıkan minimalist anlayış, E.C.A. Mina Serisi ile yeni bir boyut kazanıyor. E.C.A. Mina Serisi, modern, dinamik çözümle-ri arayanlar için, tasarım değeri yüksek, enerji kaynaklarını verimli ve etkin biçimde değerlen-diren alternatifler sunuyor. Minimum ölçülerde tasarlanmış olan Mina Serisi, ham madde ve alan tasarrufu da sağlıyor. Tüm bu özellikleriyle Mina Serisi, yeşil binalar için ideal alternatifler arasında yer alıyor.

Page 140: TİMDER Dergisi 88.Sayı

138

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Ege Seramik’tenModern Dünyaya Davet

Ege Seramik evlerinizi son moda tasarımlar ve göz alıcı en son teknolojiye sahip ürünler ile değiştirmeye devam edi-yor. İtalya Cersaie fuarında kullanıcıların beğenisine sunulan KYBELE ile artık mekânlar daha sade, daha şık.

40 yıldır seramikte modanın öncüsü firmanın, 30X60, 33X33 ve 45X45 ebatlarda geliştirdiği Kahve, Bej, Fildişi ve Gri renk seçeneklerine sahip KYBELE ile farklı renk farklı çizgileri yaşamınızın içine dâhil edebilirsiniz. Mozaik seçe-neklerine de sahip olan ürün ile yaşam alanlarınızın farklı yerlerinde alternatif desen ve dokulara sahip olabilirsiniz.

Sırlı granit ve mat yapısıyla KYBELE, duvarlarına baştan başa zarafet katmak isteyenler için ideal bir çözüm.

Page 141: TİMDER Dergisi 88.Sayı

139

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Honeywell Akıllı Termostat ile Evinizdeki Kombinin Kontrolü Artık Sizin Elinizde

Kış aylarına girdiğimiz ve soğuk ha-vaların kapımızda olduğu bugünlerde Honeywell’in, kullanıcıların içini ısıta-cak bir haberi var. Honeywell’in pazara sunduğu Honeywell Akıllı Termostat ürünüyle enerji kullanımı ve doğalgaz giderlerinden önemli oranda tasarruf sağlanıyor.

Nerede olursanız olun, evinizin ısısı-nı kontrol edinHoneywell Akıllı Termostat, kullanıcıla-ra evlerinin sıcaklığını istedikleri zaman, istedikleri yerden yaşam biçimlerine göre ayarlayabilme konforunu sunuyor. Sıcaklığın uygun şekilde kontrol edil-mesiyle kullanıcıların korkulu rüyası haline gelen doğalgaz faturalarında da belirgin bir azalma söz konusu oluyor. Honeywell sertifikalı uzman tesisatçılar tarafından ücretsiz ve kolayca montajı yapılan Akıllı Termostat, kombi model-lerinin hemen hemen hepsi ile uyumlu çalışıyor.

Honeywell Total Connect Comfort uy-gulaması ile kullanıcılar evlerinin sı-caklığını dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar kontrol edebiliyorlar. Cep te-lefonu veya tablet gibi akıllı cihazlarla kullanılabilen uygulama ile kullanıcılar

ısıtma sistemlerini istedikleri yerden kontrol edebilirken, birden fazla ter-mostat ve lokasyonu da kontrol etme imkanına sahip oluyorlar.

Kişiselleştirilmiş ısıtma programlarıEvde, işte ya da yolda; fark etmez, kul-lanıcılar evlerinin sıcaklığını Total Con-nect Comfort uygulaması ile uzaktan kolayca kontrol edebiliyor. Honeywell Akıllı Termostat; hayat tarzına ve evi kullanma biçiminize özel ısıtma prog-ramı yaratmaya imkan veriyor. “Bugün

eve geç mi gideceksiniz ya da planla-dığınız zamandan daha mı erken vara-caksınız.” detayları dert etmenize gerek yok. Total Connect Comfort uygulama-sını kullanarak, cep telefonunuz ile evi-nizin kombisini açıp kapatabilir, sıcaklık ayarını düşürebilir ya da artırabilirsiniz.Honeywell Akıllı Termostat evin ne ka-dar sürede ısındığını hesaplayarak tam zamanında devreye giriyor. Oda sıcaklı-ğının istenilen an ideal seviyeye gelme-sini sağlıyor. Honeywell Akıllı Termostat geceleri de hep bir adım önde. Termos-tat uyku düzenine göre ev sıcaklığını ayarlayabiliyor.

Honeywell Akıllı Termostat, kullanıcılara evlerini yaşamları ile eş zamanlı kontrol etme olanağı sunan nesnelerin interne-ti, IFTTT (If This Than That) platformu ile ajandalar ya da sosyal medya plat-formları gibi diğer uygulamalar ve ürün-lerle entegre çalışıyor. IF uygulaması ile ısıtma sistemi kullanıcı evden çıktığında kapanabiliyor veya hava sıcaklığı belir-lediğiniz seviyenin altına düştüğü za-man otomatik olarak çalışabiliyor. İnter-nete bağlanabilen farklı cihazlar, kişinin konum ve sosyal medya hesaplarıyla sonsuz seçenekte programlar oluştura-biliyor.

Page 142: TİMDER Dergisi 88.Sayı

140

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Ideal Standard’dan Yenilikleri ve İşlevselliğiyle Göz Kamaştıran Bir Seri “Tonic II”

Dünyaca ünlü Alman tasarım ofisi Arte-fakt Design Studio tarafından tasarla-nan ve IF Design Award 2015’te ödüle layık görülen Ideal Standard’ın Tonic II serisi, tasarımındaki net çizgilerle uyumlu şıklığın mükemmel dengesi ile banyolara ayırt edici ve estetik bir görü-nüm kazandırıyor.

Tonic II tezgah üstü lavabo ve asma klo-zet, gündelik hayatı kolaylaştırmak için her ayrıntı özenle düşünülerek tasarlan-mış. Tonic II serisindeki lavabolar ise ta-sarımındaki detayları ile dikkat çekiyor. Lavabolar, özel kapaklı lavabo süzgeci ile bütünsel bir görünüm kazanıyor.

%50’ye varan su tasarrufu sağlıyorTonic II Armatür, lavabo, bide, küvet ve duş teknelerini mükemmel tasarımı ile tamamlayan etkileyici batarya ve akse-suarlar sunuyor. Cool Body teknolojisi termostatik yüzeyin hiçbir zaman aşırı ısınmasına izin vermeyerek tam bir gü-venlik oluşturuyor. Ayrıca Click teknoloji ile %50’ye varan su tasarrufu sağlıyor. Tonic II küvetler de farklı ebat ve tasa-rımlarıyla tüm banyolar için mükemmel çözümler sunuyor

Aquablade teknolojisi ile %100 te-mizlik ve hijyen bir aradaTonic II asma klozet, devrim yaratan Aquablade teknolojisi ile tasarım ve hij-yeni banyolarınıza getiriyor. Microslot teknolojisi ile çalışan asma klozet, klo-zet haznesinin üst bölümünden doğru her bir noktayı temizleyecek şekilde su-yun akmasını sağlıyor. Böylelikle klozet haznesinin arka, ön ve yan olmak üzere tüm bölgelerine suyu ulaştırarak %100 temizlik ve hijyen sağlıyor.

Page 143: TİMDER Dergisi 88.Sayı

141

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

ISVEA’danGeçmişi Geleceğe Taşıyan Seri; “Regina”

ISVEA’dan Yaratıcılıkta Yeni Ufuklar AçanBir Seri; “Lunna”

İtalyan şıklığından ilham alarak banyo kültürüne yeni bir soluk getiren Regina, klasik tarzı estetik ve konforla yeniden yorumlayarak modern banyolara uyum sağlayan özel tasarımlar sunuyor. İtalyan ISVEA’nın ünlü tasarımcıların-dan Meneghello & Paolelli Associati tarafından tasarlanan Regina, banyoları evin özel yaşam alanına dönüştürecek kadar etkileyici ve yaratıcılıkta sınırları zorlayan bir seri. Tasarımı zerafetle buluşturuyorAsma Klozet ve Asma Bidesi etkileyici tasarımıyla dikkat çekiyor. Rölyef tasa-rımıyla banyolara zariflik katan Regina klozetler 6 lt fonksiyonlu olup 55 cm uzunluğuyla konforlu kullanım sağlıyor. Regina’nın 93 cm seramik ayaklı zarif lavabosu da klasik banyoları mükemmel bir şekilde tamamlıyor.

İddialı küre formuyla sıra dışı yeniliğin güzelliğini yansıtan Lunna serisi, ya-ratıcılıkta yeni ufuklar açıyor. İtalyan ISVEA’nın ünlü tasarımcılarından Sab-rina Selli tarafından tasarlanan Lunna, tüm detayların yuvarlak formda çalışıl-dığı, görsellikte sınırları zorlayan, sıra dışı ve ikonik bir seri.

Banyolarda sıra dışı bir tasarımHeykelsi formuyla farklı bir görünüme sahip olan Lunna, banyolarında eşsiz bir tasarıma sahip olmak ve özgünlüğü yakalamak isteyenlerin beğenisine su-nuluyor.

Tasarımındaki iddialı çizgiler ile bek-lentilerin çok ötesindeki hayallere hitap eden Lunna, seride yer alan her bir ta-sarımın birbiriyle mükemmel uyumuyla göz kamaştırıyor.

Banyolara derinlik kazandırıyorSeride yer alan banyo dolapları, tasarımı ve konforu ile banyolara ayrı bir hava katıyor. Beyaz lake ve altın beyaz lake renk seçenekleriyle el imalatı hassasiyetinde üretilen Regina Tam Ayak Alt Dolabı ve Regina Boy Dolabı, ihtiyaç duyabileceğiniz her şey için daha düzenli bir yerleşim olanağı sağlayarak geniş depolama imkanı sunuyor. İçten aydınlatmalı ve buğu önleyici özelliğiyle dikkat çeken Regina Ayna ise banyolara daha derin bir görünüm kazandırıyor.

Kusursuz küre formu Lunna’nın lavabosundaki küre formunun keskin çizgilerle birleşimi, tasarımındaki ince zevki fonksiyonellikle birleştiriyor. Lunna klozet ve kapağın mükemmel uyumuyla da kusursuz küre formu yakalanıyor.

Page 144: TİMDER Dergisi 88.Sayı

142

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Kale’den Daha Hafif ve Daha Dayanıklı Mantolama Çözümü: ‘Mantostone’

Kalebodur, ‘Vintage Light’ ile Dinlendirici Mekanlar Yaratıyor

Yapı sektörünün öncü markası Kale, inşaat sektörüne yö-nelik ürün gamında yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Kale’nin geliştirdiği taşyünü levhası hafif yapıştırma ve sıva harcı olan Mantostone, yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor.

Yüksek esneklik ve tutunma gücüne sahip, nefes alabilen, hava koşullarına, suya ve darbelere karşı dayanıklılığıyla farklılık yaratan Mantostone; uygulamada sağladığı kolay-lıklarla da yapıştırma ve sıva harcı olarak sektöre yenilik ge-tiriyor.

Mantostone; sahip olduğu yapıştırma + sıva metrekarede 5,5 - 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüke-timi metrekarede 10 kg olan standart harclara göre, yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkanı sunuyor.

Taşyünü ısı yalıtım levhası ile yapılan standart mantolama-nın ağırlığı metrekarede 17,5 kg’lara çıkarken; Mantostone, bu ağırlığı metrekarede 13,1 kg’a çekip, binaya metrekarede binecek yükün, yüzde 25 daha hafif uygulanmasını sağlıyor.

Kale’nin bu yıl pazara sunduğu Mantostone’un standart ya-pıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde, taşyünü levhalar ile daha sağlam, da-yanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor. Montostone, daha az tüketim sağlamasının yanı sıra nakliye açısından da avantajlı olmasından dolayı çevreye katkıda bulunuyor.

Nitelikli ürün gamıyla yapılara yeni bir boyut kazan-dıran Kalebodur, ‘Seramik Parke’ ürün grubunda yer alan yeni serisi Vintage Light ile birbirinden şık ve kullanışlı yaşam alanları oluşturuyor. Ahşabın sıcak-lığı ve doğallığını günümüz modernizmi ile birleştiren Vintage Light, her karoda değişen özgün tasarımıyla salon ve oturma odası gibi alanlarda derinlik sağlıyor.

Amerikan Cevizinin en güzel yansımasını seramiğin sağlamlığı ile mekanlara taşıyan seri, kullanıcıların, her gün doğanın tam içerisinde uyanmış gibi hisset-mesini ve evinin şıklığını bir adım öteye taşımasını sağlıyor. Vintage Light serisinde sunulan 15x60 cm ebadındaki sırlı porselen karolar, her karoda değişen özgün tasarımlarla mekanlara zenginlik katıyor.

Açık renk Amerikan Cevizi seçeneği ile üretilen Vintage Light, sadece bugünkü trendi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda mekanlar-da özel bir atmosfer yaratıyor. 10 milimetre kalınlığında, derin rölyefli ve kenarlarındaki pahlı yapısıyla masif parkeden ayırt edileme-yen Vintage Light serisi, doğal ahşabın güzelliğini, strüktürlü, derin fırçalanmış mat-parlak yüzey yapısıyla perçinliyor.

Page 145: TİMDER Dergisi 88.Sayı

143

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Kalekim ‘Ultrafuga Flex’ ileÜstün Özellikler Tek Üründe

Kale’den Banyolara Zarafet KatanArmatür Serisi: ‘Brilla’

Türkiye yapı kimyasalları sektörünün öncü ve lider firması Kalekim’in ürettiği, çimento esaslı, silikon katkılı, 2-20 mm derz aralığı için uygun esnek ve daya-nıklı dolgu malzemesi Ultrafuga Flex, mükemmelliyetçi tüketici ve profesyo-nellerin vazgeçilmez seçeneği haline geliyor.

Tüm ebatlardaki seramik, granit, kotto, klinker, cam mozaik, mermer, doğaltaş gibi kaplama malzemelerinin derz boş-luklarının doldurulmasında kullanılan Ultrafuga Flex, havuz, su deposu gibi ıs-lak hacimli mekanlarda, yatay ve düşey uygulamalarda ideal çözümler sunuyor.

Ani ısı değişimlerine karşı dayanıklıDış cephe, balkon, teras, alttan ısıtma-lı sistem, depo gibi yoğun yaya ve yük trafiğinin yanı sıra ani ısı değişimlerinin olduğu yerlerde güvenle kullanılan Ult-rafuga Flex; banyo, duş tuvalet gibi ıslak hacimlerde, mutfak gibi kolay kirlenebi-len mekanlarda özellikle tercih ediliyor.

Kumanda kolları Swarovski kristalli olarak tasarlanan ‘Brilla’ serisi, siyah-altın ve krom renk seçeneği banyolara damga vuruyor. Kuğu formu ile narin bir görünü-me sahip olan serinin siyah ve altın kombini, her sezon tercih edilebilen zaman-sız bir tasarımla sunuluyor.

Kullanıcının banyo keyfini artırmak için geliştirilen ‘Brilla’, hem görsel hem de fonksiyonel anlamda banyoları büyülü hale getiriyor. ‘Brilla’, şık armatürlerinin yanı sıra aksesuarlarıyla da banyolara ışıltı katıyor. Swarovski kristalleriyle süs-lenen aksesuarlar, armatürlerin zarif duruşunu tamamlıyor.

Kolay temizlenen pürüzsüz yüzeyYüksek esnekliğe sahip yenilikçi ürün Ultrafuga Flex, zor kirleniyor, kolay temizleni-yor. 2 mm’den 2 cm’e kadar geniş bir aralıkta uygulamaya imkan tanımasının yanı sıra aşınmayan ve çatlamayan yapısıyla pürüzsüz yüzey sağlarken, donma-çözünme çev-rimine dayanıklılığıyla her türlü yapıda güvenli kullanım sunuyor.

Page 146: TİMDER Dergisi 88.Sayı

144

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

NG Kütahya Seramik’tenTasarımda Sınır Tanımayan Yenilikçi Boyutlar

Notarad Helyos:Hem Şık, Hem Daha Sıcak

Dünyada ilk kez NG Kütahya Seramik tarafından üretilen 9 mm kalınlığında ve 60x160 cm ölçülerindeki tarz sahibi tasarımlar, ya-rattığı kusursuz bütünlük algısı ile yenilik ve işlevselliği mekanlarınıza taşıyor.

Sadeliğin Çarpıcı Etkisi: VİSCONTE Granitin çarpıcı görüntüsünü sadelikle birleştiren Visconte’nin yüzeyinde dinginliği ve fe-rahlığı hissedeceksiniz. 60x160cm ebatlarında tasarlanan Visconte, bulunduğu ortamdaki ışığı yansıtarak iç ve dış mekanlara ben-zersiz bir hava katıyor.

Isıtma sektörüne 2007 yılında katılan NOTA Isı ve Yapı Sistemleri, yaşanabilir me-kanları daha da güzelleştirmek adına devrim niteliğinde adımlar atıyor. Dünyada kul-lanımı giderek yaygınlaşan döküm alüminyum radyatörleri, NOTARAD markasıyla Türkiye’de üretmeye hazırlanan Nota Isı ve Yapı Sistemleri, ısıyı en kolay ileten Helyos modelini piyasaya sürdü.

Mekanın doğasına uyumuyla dikkat çeken Helyos, 6 farklı renk seçeneği ile ortamlara sıcaklık katıyor. Modern hatları ve ısıl enerjiyi en doğru yöntemle yayan tasarımıyla ilgi çeken Helyos, radyatörlerdeki estetik algısını üst düzeye çıkarıyor. Helyos, evde veya işyerinde ısıtılacak alana göre dilim dilim satın alınabiliyor.

Page 147: TİMDER Dergisi 88.Sayı

145

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Penta ileBoğazın Eşsiz Güzellikleri Banyolarda

Türkiye’nin banyo ve armatür sektöründeki devlerinden Penta, suya keyif veren tasarımlarına devam ediyor. İstanbul’un zengin tarihi dokusunu banyolara taşıyan Penta, “Bosphorus Serisi”ni alternatif ürünleriyle genişletiyor. Zerafetle gösterişin buluştuğu tasarımlar.

Bosphorus ChromeZarif, şık tasarımı ve özel krom kaplamasıyla armatür ve aksesuarı takıma dönüştüren seri içerisindeki yirmi beş parça ürünle eksiksiz banyolar oluşturuyor.

Bosphorus Gold ile Altın İhtişamıAltın tarihten günümüze kadar en değerli cevher olmuştur; bunu bi-len ve bu kıymetli cevheri banyolara taşıyan Penta, Bosphorus Gold serisi ile göz kamaştıran banyolar yaratıyor.

Bosphorus Diamond Serisi ile Işıldayan BanyolarPırlantanın ışıltılı dünyasını evlerine taşımak isteyenler için özel olarak üretilen Bosphorus Diamond Serisi ile banyolar kristalize havasıyla artık daha gösterişli. Seri, banyo için tüm armatür ve aksesuarları bir arada sunu-yor. Bosphorus Diamond Lavabo Bataryaları, Ankastre Bataryalar, Ankastre Küvet Bataryaları, Bide Bataryası, serinin armatürleri arasında.

Page 148: TİMDER Dergisi 88.Sayı

146

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Seramiksan’dan Doğal Mermer Dokusunu Desenlerinde Yaşatan Seriler: Asia ve Alaska

Seramiksan’dan Dokusunda Mermerin Zarif Görüntüsünü Yansıtan Bir Koleksiyon: Golden

Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak is-teyenlere özel seçenekler sunan Sera-miksan, Asia ve Alaska serileriyle doğal mermer dokusunu yaşam alanlarına taşıyor.

Ürün gruplarıyla farklı tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan Golden Koleksiyonu’nu tüketicilerinin be-ğenisine sunuyor. Seri, mermer dokusunu barındıran desenle-riyle şıklığı ve zarafeti aynı mekanda buluşturuyor.

Nano teknoloji kullanılarak üretilen ve estetik görünümüyle dikkat çeken seri, giriş çıkış trafiği yoğun zeminlerde kullanıla-biliyor. Golden Serisi, gri ve flora renklerinde, 60x60 ve 60x90 olarak iki farklı ebatta sunuluyor.

Aynı mekanda kullanılan Asia ve Alaska’nın doğal olarak yarattığı kont-rast etki, son derece etkili tasarımlar oluşturulmasına olanak tanıyor. Asia 60x60 ve 60x90, Alaska ise 60x60 ve 30x60 ebatları ile hem iç hem dış me-kanlarda bulundukları alana değer katı-

yor. Seriler parlak yüzeyleriyle de dikkat çekiyor. Serilerin, Seramiksan’ın vitrifi-ye grubundaki koleksiyonları ile yaka-ladığı ahenk göz kamaştırırken, Asia ve Alaska’nın birbirleriyle olan uyumuyla donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.

Page 149: TİMDER Dergisi 88.Sayı

147

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Venezia’danBeyaz Etki

Üretilen her tasarımın bir hayat tarzını yansıtmasına özen gösterildi ve Skyline serisinde eşsiz bir ürün yelpazesi yapıl-dı. Skyline kolleksiyonu işte bu anlayışla tasarlandı. Mutfağınızda beyazın sadeli-ğini ve kromun hiç eskimeyen göz alıcı parlaklığını bir arada sunuyor.

Sıradışı Mekanlar İçin TasarlandıKeskin hatlarla oval hatları birleştiren Venezia Skyline serisi sıradışı tasarım çizgileriyle banyo ve mutfaklarda fütü-ristik detayları ortaya çıkaran bir seri. Tasarımı ile olduğu kadar çevre dostu özelliği ile de dikkat çeken bu seride; banyo bataryası, lavabo bataryası ve mutfak bataryası seçenekleri ile her ih-tiyaca yönelik çözümler sunuluyor.

Oval hatların ön plana çıktığı beyaz göv-desi ve su tasarrufu sağlayan perlatör sistemi sayesinde maximum enerji ve su tasarrufu sağlanıyor.

Page 150: TİMDER Dergisi 88.Sayı

148

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Sizi Yaşama Bağlayan Detaylar Kadar İnceTurkuaz Seramik Ibıza Serisi

Modern ve bir o kadar güçlü tasarım-larıyla vitrifiye sektöründe fark yaratan Turkuaz Seramik 2016 koleksiyonunu tüketicilerle buluşturdu. Ürün portföyü-nün en ince lavabosuyla banyolara farklı bir bakış açısı getiren Turkuaz Seramik, Ibıza serisi ile doğallığı ve doğanın son-suz enerjisini evinize taşıyor. İnce ve modern görüntüsünün yanı sıra este-tik ve formların dışındaki görüntüsü ile banyolara değer katıyor. Banyoların en değerlisi Ibiza serisi ile banyoları zarafetle buluş-turan Turkuaz Seramik, yenilikçi uygula-malarıyla da dikkat çekiyor. 61 cm’den 121 cm’e kadar farklı ebatlarda üretilen Ibıza, her tarz banyoya uyum sağlıyor. Dünya standartlarında kullandığı mal-zemelerle kalitesini ve uzmanlığını göz-ler önüne seren Turkuaz Seramik tasa-rım alanında da farkını ortaya koyuyor.

Page 151: TİMDER Dergisi 88.Sayı

149

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Yurtbay Seramik’ten Duvarların En Yeni Gözdesi: Paper

Taşın Mucize “Doku”nuşları:Mojo

Modern alanlar oluşturan, kraft kağıdı dokusu, üç farklı kumaş dese-ni dekoruyla mekânlara hareketlilik kazandıran Paper, uyumlu renk geçişleriyle dikkat çekiyor. Duvar kağıdı etkisi yaratan Paper, zemin-de düz renkli yer döşemesiyle kombinlenebiliyor. Yurtbay Seramik’in duvar ve zemin kullanımına uygun yeni serisi Paper; mat görünümün-de, kahverengi ve bej renklerinde, 50x50 ebatında satışa sunuldu.

Son yıllarda dekorasyonda trend haline gelen doğal-lık… Taşın doğal havasını evinize taşıyan ise Mojo. Yeni yıl da evinize doğallık ve tazeliği Mojo ile davet edin.

Seçkin mekânlar için este-tik çözümler sunan Yurtbay Seramik’in en yeni serisi Mojo, zemin ve duvar kulla-nımına uygun olarak üretildi. Mojo; antrasit, gri, vizon ve fildişi renklerinde hazırlandı, 15x60, 30x60, 60x60 ebat-larında satışa sunuldu.

Page 152: TİMDER Dergisi 88.Sayı

150

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Şofbenin Mucidi Vaillant’tan“turboMAG”

Villeroy & Boch La Diva’daGüçlü Renkler, El İşçiliği Sanatı ile Buluşuyor

Vaillant, yeni ürünü turboMAG şofben ile kullanıcılarına hem yüksek sıcak su konforunu hem de tasarruflu ve emniyetli kullanımı bir arada sunuyor.

Vaillant turboMAG şofben; sağladığı yüksek güç ve yüksek verim sayesinde hazırladığı da-kikada 14lt’ye varan yüksek sıcak su kapasitesi ile kullanıcısı ile buluşmaya hazırlanıyor. Kompakt tasarımı ve küçük ölçüleri sayesinde her alana ve mekâna kolayca monte edilebi-len turboMAG şofben, elektronik olarak kontrol edilen ateşleme sistemi ve alev modülasyo-nu sistemi ile tasarruflu kullanım sağlıyor. Ergonomik olarak tasarlanan Vaillant turboMAG şofbenin ön panelinde sıcaklık değerleri rahatlıkla okunabiliyor ve kolay ayar imkânı tanıyor.

Konfor ve emniyet bir araHermetik baca sistemi ile tasarlanan Vaillant turboMAG şofben yanma için gerekli havayı dış ortamdan alıyor ve böylelikle güvenli bir kullanım sağlıyor. Ayrıca cihazda bulunan akıllı emniyet sensörleri gaz veya elektrik kesintisi halinde devreye girerek cihazı kapatıyor. Ci-haz akıllı sensörleri ile yanma alevini de kontrol ederek alevin sönmesi durumunda devreye girerek cihazı kapatıyor. Vaillant turboMAG şofbende kullanıcı sağlığı düşünülerek yüksek su sıcaklıklarına karşı termostatik kontrol sağlanmış. Donmaya karşı koruma fonksiyonu ile dış ortam sıcaklığı 5C’nin altında olması halinde cihaz belli aralıklarla otomatik olarak çalıştırılarak donması engellenmekte.

Zarafet ve güzellik sonsuzdur… Asya ve Avrupa’nın el işçili-ğinin çok kültürlü etkilerinden esinlenen La Diva, sofistike ve yenilikçi tasarım fırsatları sunan bir duvar ve zemin konsepti. Her detayında eşsiz kalite ve tasarım anlayışının sergilendiği La Diva, dekorasyon ve mimaride yeni imkanlar yaratıyor.

La Diva karolarda eskitilmiş görünüm, zarif renkler ve altın vurgular dikkat çekiyor. Siyah lale, koyu böğürtlen, inci ve krem tonlarında sunulan La Diva, seladon (Kore seramiği), klasik yeşil ve kadife gri-bej gibi eklenen yeni renkler ile daha taze bir görünüme sahip oldu. Seladon ve gri-bej renkleri tüm ana karolarda, dekorlarda ve bordürlerde mevcut…

Farklı kültürlere özgü çeşitli desenlerin ve formların günümü-ze taşındığı bu tarz, süsleme sanatının benzersiz örneklerini seramikle buluşturması açısından eşsiz bir konuma sahip. Çok çeşitli şekilde eşleşebilen ve kombinlenebilen dekorlar; motifler, çiçek desenleri ve geometrik desenler La Diva’nın can alıcı karakterini ortaya çıkarıyor.

Ana karolardaki zarif çizgili yapı dekor karolarla birleştiğinde mükemmel bir görüntü sergiliyor. Altının elle boyanmasıyla elde edilen eşsiz mozaik şekiller, karoları daha göz kamaştı-rıcı bir hale getiriyor.

La Diva’daki ana karolar ve dekorlar 30X90cm ebatında… 30X30cm ebatında siyah lale mozaikler özel bantlarla sunu-

luyor. Ayrıca farklı ebatlardaki bordürleri, bordür köşe parçaları ve süpürgeliği bulunuyor. 45 x 45 cm ebatlarındaki siyah lale vil-bostone porselen yer karosu, sade ve dekorlu olarak kullanılabi-liyor.

La Diva, tasarım odaklı kişiler ve sofistike iç mimari ve dekoras-yon stilini sevenler için çok çeşitli fikir ve alternatif sunuyor. Ban-yolar, girişler, yaşam alanları, yatak odaları gibi tüm mekanlar için çok uygun…

Page 153: TİMDER Dergisi 88.Sayı

151

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

VitrA’nın SeramikleriEvin Her Yerinde

Londra’dan mutfaklara…Piccadilly SerisiVitrA’nın, ismini Londra’nın ünlü mey-danından alan porselen serisi Picca-dilly, metal çerçeveye dökülen betonun sağlamlık ve katıksızlığını mutfaklara taşıyor. Her türlü çağdaş ortamda zarif ve ağırbaşlı bir görünüm yaratan seri, modern çizgilere klasik bir dokunuş ek-leyen çiçek motifleri ve kesme bordür alternatifiyle, yerlerde ve duvarlarda fark yaratıyor. Hayal edilen mutfağı ya-ratan seramikler, Piccadilly’nin beyaz, bej ve gri renkleriyle, geniş ve modern, sıcak ve masalsı, minimalist ve sade al-ternatifler sunuyor. 60x120 cm, 45x90 cm, 60x60 cm ve 30x60 cm ebatlarında üretilen Piccadilly Serisi; 45x90, 60x60 ve 30x60 cm boyutlarındaki beyaz, gri ve grej dekorlarla tamamlanıyor.

Metal ve ahşabın sıra dışı sadeliği:Uptown SerisiAlışılagelmiş ev dekorasyonlarının dışı-na çıkıp farklılık arayanların ihtiyaçlarını; VitrA’nın Uptown serisi karşılıyor. Son

yıllarda çok popüler olan beton yüzeyleri, porselenin üstün nitelikleri ve dijital baskı teknolojisiyle buluşturan seri; modern dünyanın izlerini taşıyor. Sıra dışı bir sadeliği içinde barındıran ürünler, metal ve ahşapla uyumlu olarak kullanılıyor. Konutların yanı sıra, ticari yapılarda ve dış cephede de kullanılabilen Uptown serisi, beton görünü-müyle şehrin dokusunu mekânlara yansıtırken, kolay temizlenme özelliğiyle rahatlık sunuyor. Krem, vizon, beyaz ve koyu gri renk alternatiflerine sahip seri, 75x150 cm’ye kadar uzanan boyutlarıyla istenilen kombinlerin yaratılmasına olanak tanıyor. Yer ve duvarda kullanıma uygun mat ve parlak yüzey seçenekleri sunan 30x60 ve 30x30 cm ebadında kesme dekorlar ise Uptown serisini tamamlıyor.

Page 154: TİMDER Dergisi 88.Sayı

152

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

8.S

ayı /

Eki

m -

Ara

lık 2

015

Banyolarda Trend:Serel Rita & Sapphire

Minimalist çizgisini “Rita ve Sapphire Serileri”ne de ta-şıyan SEREL, banyolarda modern ve ferah rüzgârlar estiriyor.

Üstün teknolojilerini, farklı ve özel tasarımlarıyla birleş-tiren SEREL, yine kendine özgü sade çizgisini yansıttığı Rita ve Sapphire Serileri ile kullanıcısıyla buluştu. Dik-dörtgen formların ve yu-varlak çizgilerin en modern formlarının yansıdığı Rita ve Sapphire Serileri, kulla-nıcıların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Her iki seri de; Entegre asma klozet, duş teknesi, tezgâh üzeri veya tezgâh üzeri gömme lavaboları ile banyolarda estetiği tercih edenlerin tar-tışmasız seçimi oluyor.

Özgün Lavabo ve Duş Tekneleri İçin: SEREL Rita ve Sapphire... SEREL, Rita ve Sapphire Serisi lavabo-larında kullanıcısına hem gömme hem de tezgâh üstü alternatifler sunuyor. Her iki seride de 60x40 cm ölçülerinde tezgâh ve mobilya ile kolaylıkla uygula-nabilen lavabolar, banyolarda estetiği tamamlıyor.

Rita ve Sapphire Serisi duş tekneleri, standart duş teknelerinin çok ötesinde

konfor sunuyor. Rita Serisi’nde kurulan-ma alanlı veya yere sıfır zemin olarak uygulanabilecek duş seçenekleri bulu-nurken; Sapphire Serisi’nde ise kulla-nım kolaylığı kullanıcıların tercih sebebi oluyor.

SEREL Rita ve Sapphire’den Doğay-la Dost, Hijyenik Ürünler...En son teknoloji ile üretilen SEREL Rita ve Sapphire Serisi asma klozetler, alışı-lagelmiş klozetlerden %35 daha az su ile temizlenme fonksiyonuyla tasarrufa katkıda bulunuyor. Klozetlerde bulunan entegre klozet bataryasıyla sıcak su kul-lanma opsiyonu, ergonominin yanısıra kişisel hijyene de hizmet ediyor.

Kullanıcının hijyen ihtiyacına kapsamlı bir şekilde cevap veren bu özelliklerin yanında SEREL Rita ve Sapphire Serisi ürünler opsiyonel olarak, SEREL’in bak-teri oluşumunu engelleyen inovatif yü-zey teknolojisi SEREL Hygiene + uygu-lamasıyla da temin edilebiliyor. Hijyeni ilke edinen kullanıcılar bu sayede yaşam alanlarında antibakteriyel SEREL ürün-lerini kullanma ayrıcalığı elde ediyor.

SEREL Rita ve Sapphire Serisi asma klozetler, temizlik konusunda son de-rece pratik, kolayca çıkarılıp takılabilen (Serel Easy Release) ve yavaş kapanma özelliğine (Serel Silent Close) sahip SE-REL Beta kapak ile de kullanılabiliyor.

İstenildiğinde tüm klozet kapağı çe-şitlerinde de anti-bakteriyel uygula-ma yapılabiliyor.

SEREL sadece teknolojiyi değil konforu da kulla-nıcısıyla buluştu-ruyor. Banyolarda estetik ve konfor için SEREL Rita ve Sapphire Seri-si ürünler, Türkiye genelinde E.C.A. SEREL Bayileri, Satış Noktaları ve Showroomları’nda kullanıcıya sunul-du.

Page 155: TİMDER Dergisi 88.Sayı
Page 156: TİMDER Dergisi 88.Sayı