tk calgi aletlerinin hukmu

Upload: iskenderbey

Post on 06-Mar-2016

234 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

again the same topic

TRANSCRIPT

alg Aletlerinin Hkm

alg Aletlerinin Hkm [Trke-Turkish-]Muhammed Nasruddin el-ElbaniTerceme eden : Muhammed ahin2009 - 1430

: 2009 - 1430

ARKI VE ALGI ALETLERNN HARAM KILINMASINA DAR SAHH HADSLER

Birinci hadis: Ebu Amir ya da Ebu Malik- el-Eariden dedi ki:

mmetim arasnda fercleri, ipei, arab ve alg aletlerini (meazif) helal kabul edecek bir topluluk olacaktr.

Ve birtakm kimseler bir alemin yaknna konaklayacaklar. Kendilerine ait davarlarla yanna gidecek, bir ihtiyac sebebiyle onlara varacak. Onlar (ona): Bize yarn tekrar gel diyecekler. Yce Allah geceleyin onlara hkmn geirecek ve alemi koyacak, dierlerini ise tannmaz hale evirerek kyamet gnne kadar maymunlara ve domuzlara dntrecektir.

Bu hadisi Buhari Sahihinde cezm (kesinlik bildiren) siga ile talik yoluyla kaydetmi ve Kitabul-Eribe (X, 51, 5590, Fethul-Bari)de u szleriyle onu delil olarak gstermitir: Hiam b. Ammar da dedi ki: Bize Sadaka b. Halid anlatt (haddesena), bize Abdur-Rahman b. Yezid b. Cabir anlatt, bize Atiyya b. Kays el-Kilabi anlatt, bize Abdur-Rahman b. Gann el-Eari anlatt dedi ki: Bana Ebu Amir ya da Ebu Malik el-Eari anlatt (haddeseni) Allaha yemin ederim ki bana yalan sylememitir- o Peygamber (s.a) yle buyururken dinlemitir... diyerek hadisi zikretmektedir.

eyhul-slam bn Teymiye, el-stikame (I,294)de unlar sylemektedir:

Oyalayc aletler hakknda Buharinin Sahihinde kesin ifade ile talik yoluyla rivayet ettii ve artna uygun olarak zikrettii rivayeti sahih olarak gelmitir.

Derim ki: Bu tr talik ekil itibariyle taliktir. Nitekim Hafz Irak bu hadisi el-Muni an Hamlil-Esfar (II, 271)de tahric ederken byle demitir. nk muallak hadislerde ounlukla grlen bu hadislerin kendisi ile onlar muallak olarak kaydeden kii arasnda munkat oluudur. Bu talikn bilinen pekok eidi vardr. Bu hadis bunlardan deildir. nk Hiam b. Ammar Buharinin rivayetlerini sahihinde delil olarak gsterdii hocalardan olup, bunu birden ok hadiste delil gstermitir. Nitekim Hafz bn Hacer Fethul-Bari mukaddimesinde Hiamn tercmesini verirken bunlar aklamtr. Buharinin Tedlis (hadisin kusurunu gizlemek) yapt bilinen bir kimse olmamas dolaysyla onun bu hadisi zikrederken dediki ifadesini kullanmas onun an: den, dan demesi yahutta haddeseni: bana anlatt ya da kale li: bana dedi hkmndedir ve bu ileride gelecei zere sahih hadisleri zayf gibi gsteren bn Abdul-Mennann sylediklerine muhaliftir.

Iraknin naklettiimiz sznn bir benzeri de bnus-Salahn, Mukaddimetu Ulumil-Hadis (s.72)deki u szleridir:

Bunun ekli munkata benzer. Fakat hkm onun hkm ile ayn deildir. Bu tr hadisler sahih mertebesinden kp, zayf mertebesine dmezler...

Daha sonra bn Hazmin bu hadisin munkat olmakla illetli olduu iddiasn reddetmektedir. naallah nc blmde szlerinin geri kalan ksm da gelecektir.

Anlatmak istediimiz hadisin Buhari ile hocas Hiam arasnda inkta (senet kopukluu) bulunmaddr. Durum bn Hazmn ve onu taklid eden adalarn syledikleri gibi deildir. Nitekim buna dair aklamalar da yce Allahn izniyle szn ettiimiz blmde gelecektir. Bu hadisin munkat olduu varsaylacak olsa bile bu zerinde durulmas caiz olmayan nisbi bir illettir. nk bu hadis Hiam b. Ammardan o hadisi dinleyen sika hafzlar topluluundan eitli rivayet yollaryla mevsul olarak (kesintisiz senetle) gelmi bulunmaktadr. Durum byle iken hadisin munkat olduuna sarlmaya kalkanlar aka hakka kar direnmektedirler. Tpk sahih bir hadisin zayf bir senedine tutunarak o sahih hadisin zayf olduunu sylemeye kalkan kimse gibidirler. O halde elimizdeki temel kaynaklar arasnda tespit ettiimiz bu gvenilir ahslar szkonusu edelim, sonra dierleri hakknda erhlere ve baka kaynaklara gnderme yapalm.

1. bn Hibban Sahihinde (VIII, 265, 6719) -el-hsan-de unlar sylemektedir:

Bize el-Huseyn b. Abdullah el-Kattan haber verdi dedi ki: Bize Hiam b. Ammar anlatt deyip, hadisi ...alg aletlerini helal greceklerdir blmne kadar zikretmektedir.

Burada sz edilen el-Kattan gvenilir (sika) bir hafz olup ona dair tercme Siyer-u Alamin-Nubela (XIV, 287)de bulunmaktadr.

2. Taberani, el-Mucemul-Kebir, III, 319, 3417de Dalet Musnedul-Mukillin Zehebinin rivayetiyle- el-Munteka (vr. 1-2/a)de unu sylemektedirler:

Bize Musa b. Sehn el-Cevni el-Basri anlatt. Bize Hiam b. Ammar anlatt deyip, Buharinin rivayetine benzer olarak hadisi kaydederler. Taberaninin ayn rivayet yoluyla ed-Dya el-Makdisi, Muvafakatu Hiam b. Ammar (vr. 37/a-b)de rivayet etmi bulunmaktadr.

Burda sz geen Musa ayn ekilde sika bir hadis hafz olup siyer... (XIV, 261)de tercmesi verilmitir. Onunla birlikte Dalec (Muhammed b. smail b. Mehran el-smaili)i de szkonusu etmitir. Dalec de sika ve salam bir hafzdr. Bu ise el-Mustahrecin mellifi (Dalec) el-smailiden baka birisidir.

3. Taberani, Msnedu-amiyyin (I, 334,588)de unlar sylemektedir:

Bize Muhammed b. Yezid b. (asl an: den, dandr). Abdus-Samed ed-Dmeki anlatt, bize Hiam b. Ammar anlatt deyip hadisi zikretmektedir.

Burada ad geen Muhammed b. Yezidin tercmesi Hafz bn Asakirin Tarih-u Dmak (XVI, 124)de ondan bir topluluun rivayeti ile tercmesi verilmi olup, bunun 269 ylnda vefat ettiini szkonusu etmektedir.

4. el-smaili, el-Mustahracu ales-Sahihde onun rivayet yoluyla Beyhaki, Snen (X, 221)de unlar sylemektedir:

Bize el-Hasen b. Sfyan anlatt, bize Hiam b. Ammar anlatt deyip hadisi kaydetmektedir.

Hasen b. Sfyan Horosanl ve Neysaburludur- salam bir hadis hafz olup, bn Huzeyme, bn Hibban ve daha baka hafzlarn hocalarndandr. Tercmesi siyer (XIV, 157-162) ile Tezkiretul-Huffazda zikredilmitir.

Hadisi Hiamdan dinlemi baka drt ravi daha vardr. Bunlar hafz Talikut-Talik (V, 17-19)da, Zehebi onlarn birilerinden Siyer (XXI, 157 ile XXIII, 8)de rivayet etmitir.

Dier taraftan Hiamn kendisi de onun hocas (Sadaka b. Halid)de hadisi tek balarna (mnferiden) rivayet etmemilerdir. Aksine her ikisine de bu hususta mutabaat olunmutur. Ebu Davud, Sneninde (4039) diyor ki: Bize Abdul-Vehhab b. Necde anlatt, bize Bir b. Bekr anlatt. O Abdur-Rahman b. Yezid b. Cabirden (nakletti) deyip, az nce kaydedilen senet ile Ebu Amir yahutta Ebu Malikten merfu bir rivayet olarak u lafzla rivayet etmitir:

mmetim arasnda ince ve kaln ipei helal kabul edecek kimseler olacaktr. Baka birtakm szler daha zikrettikten sonra dedi ki: Onlardan sonrakiler kyamet gnne kadar maymun ve domuzlara dntrleceklerdir.

Derim ki bu bnul-Kayyimin el-ase (I, 260)da hocasna btalut-Tahlil (s. 27)de uyarak belirttii gibi sahih ve muttasl bir isnaddr. Fakat bu hadisteki delil olacak nokta aka ifade edilmemitir. Ona: Ve baz hususlar zikretti ifadeleriyle iaret etmitir sadece. Ancak hafzlardan sika iki kimsenin rivayetinde bu husus aka ifade edilmitir. O da Duhaym lakapl Abdur-Rahman b. brahimdir. O dedi ki: Bize Bir anlatt (haddesena) deyip, az nce kaydettiimiz Buharinin lafzyla hadisi zikretti:

Ferci, ipei, arab ve alg aletlerini helal grecek...

Fethul-Bari (X, 56) ile et-Talik (V, 19)da belirtildii zere bu hadisi Ebu Bekir el-smaili, el-Mustehrac ales-Sahih adl eserde rivayet etmitir. el-smailinin rivayet yoluyla Beyhaki, Snen (III, 272)de zikretmitir.

ki hafzdan dieri ise sa b. Ahmed el-Askalani2dir. O dedi ki: Bize Bir b. Bekr bu hadisi bylece haber verdi. u kadar var ki o (ferc manas verilen kelimeyi) ha ve ze harflerini noktal olarak el-hazz diye rivayet etmitir. Ancak tercih olunan Buhari ve dierlerinin rivayetinde olduu gibi bu iki harfin de noktasz olduudur. Bk. Fethul-Bari, X,55

Hadisi bn Asakir, Tarih-u Dmak (XVIIII, 156)da Hafz Ebu Said el-Heysem b. Kuleyb e-ai, bize sa b. Ahmed el-Askalani yoluyla rivayet etmi olup, hadisi uzunca zikretmitir.

te bu rivayet yolu Hafz bn Hacerin Fethul-Baride zikretmedii bir yoldur. Hatta et-Talibde de bundan szetmemektedir. Muvaffakiyeti dolaysyla hamd Allahadr, ltfundan daha fazlasn dileriz.

Bu mnasebetle unlar syleyelim:

Az nce iaret ettiimiz sahih hadisleri zayf kabul eden kimse Buharinin bu hadisini btn rivayet yollaryla ve mutabaatlaryla Allahtan korkan hatta en azndan insanlardan utanan bir kimseden grlmeyecek ekilde artc, eri br yntemlerle zayf gstermeye kalkmakla kendisinin i yzn ortaya koymutur. O bu yaptklar ile yalan syledii ve tedlis yapt (ayp ve kusurlar gizledii) ilmi kaidelere muhalefet ettii mmetin hafzlarndan hadis tenkitilerinin hkmlerine uymad, onun kendi bilgisizliini onlarn ilmine tercih ettii ortaya kmtr. Bu sz geen ahsn yazd ve rdn, Ribat gazetesinde yaynlad3 bir makalesinde grlmektedir. Ben bu kimseye Silsiletul-Ahadiysis-Sahihann yeni basksnn birinci cildinin sonlarndaki nolu istidrakta genie cevap verdim. an yce Allaha hamdolsun ki bu ciltte yaynlanm bulunmaktadr. Yeni kitabm Daiful-Edebil-Mfredin mukaddimesinde (s. 14-16) ksmen buna iaret etmitim. imdi burada ibret almak isteyenlere ibret olmas iin nemli baz noktalar zetlemenin zorunlu olduu grndeyim. Belki o da bu ibret alanlardan olur.

O Buhari ile hocas Hiam arasnda inkta olmakla hadisin illetli olduunu sylerken bn Hazm taklid etmi ve bu hususta hadis hafzlarnn hakl olarak onun grlerini reddetmelerine haddi aarak ve kibirlenerek- iltifat etmemitir. bn Hazma ek olarak kendinden bir illette uydurmaktadr. Taklit ettii bn Hazm dahil kimse byle bir illetten szetmemitir. O hadisin ravilerinden Ukbe b. Kaysn cehaletini (ravi olarak bilinmediini) iddia etmekte, bu hususta onun tercmesini zikreden ve sika olduunu belirten btn hafzlara muhalefet etmektedir. Hadisin sahih olduunu, senedinin kuvvetli olduunu aka ifade eden ondan fazla hadis hafzna muhalefet de etmitir. Bunlarn ounluu da bu mukallidin taklit ettii bn Hazmn grlerini reddetmitir. O btn bunlar bilmektedir. O bu haliyle o usa dahi bir keidir- diyen darb- meseldeki duruma dmektedir.

Bu zat Buharinin: Filan kii bana dedi sznn filan dedi ki sz gibi olduunu, her ikisinin de munkat hkmnde olduunu ileri srm ve bylelikle Buharinin akl banda bir kimsenin kendisi iin uygun grmedii aka tedlis yaptn ileri srmtr. Hatta byle bir eyi bu cahillii sebebiyle kendisine kar su ileyen kii bile kendisi iin uygun grmez. Aksi takdirde onun da filan kii bana dedi ki szlerini kulland zaman tasdik edilmemesi gerekir. Bilgisizlikten, kendini beenmekten, gururdan ve ilahi yardmdan mahrum kalmaktan Allaha snrz.

Bu kabilden olmak zere o Beyhakinin ve bn Hacerin, Bir b. Bekr yoluyla kaydettikleri rivayette el-Meazif: alg aletleri lafznn var olduunu aktan aa kabul etmemitir. Halbuki bu lafz grld zere bu rivayette vardr.4 Dier taraftan sz geen lafzn yer ald az nce kaydettiimiz bn Asakirin rivayetini de bilmezlikten gelmi, ona hibir ekilde deinmemitir. Halbuki o bu rivayeti bilmektedir. nk bu rivayeti bu hadisin zayf olduunu ileri srerken ifadelerini odaklatrd Silsiletul-Ahadiys es-Sahihada grm bulunmaktadr ve buna benzer daha baka trajediler ve zc hadiseler. Allahtan esenlik dileriz.

Durum byle, bununla birlikte bu rivayetin zayf olduunu ileri sren ve bile bile hakka kar kan bu zata ramen sika bir ravi olan Atiyye b. Kays mnferid olarak rivayet etmi deildir. Aksine bu hususta ona iki kii daha mutabaat etmitir:

Bunlardan birisi Malik b. Ebi Meryem olup, o yle demitir: Abdur-Rahman b. Ganmden rivayete gre o Ebu Malik el-Eariyi Peygamber (s.a)dan yle buyurduunu dinlediini bildirmitir:

Andolsun mmetimden birtakm kimseler ona baka isimler vererek arap iecekler. Balarnn zerinde alglar alnacak (kadnlar tarafndan) ark sylenecektir. Allah onlar yerin dibine geirecek, onlardan maymunlar ve domuzlar yaratacaktr.

Hadisi Buhari, Tarih (I, 1,305)de rivayet etmi ve yle demitir: Bize Abdullah b. Salih anlatt dedi ki: Bana Muaviye b. Salih, Hatem b. Huveysden anlatt, o Malik b. Ebi Meryemden deyip hadisi zikretti.

Kab b. Asm el-Earinin tercmesini (biyografisini) verirken dedi ki: Knyesi Ebu Maliktir. Ebu Malikin adnn da Amr olduu sylenmitir. Sahabilii vardr. (Buhari) dedi ki: Ebu Salih bana dedi ki: Muaviye b. Salihden deyip, hadisi muhtasar olarak rivayet etti. Hadisi tamamyla bn Mace (4020); bn Hibban (1384 Mevarid); Beyhaki (VIII, 295 ve X, 231); bn Ebi eybe, el-Musannef (VIII, 107, 3810); Ahmed, V, 342); el-Mehamili, el-Emali, 101/615; bnul-Arabi, Mucem (vr. 182/a); Taberani, el-Mucemul-Kebir (III, 320-321); bn Asakir, Tarih-u Dmak (XVI, 229-230); Hafz bn Hacer, Talikut-Talik (V, 20-21) Muaviye b. Salihten gelen eitli rivayet yollaryla bu lafzla rivayet etmilerdir.

Derim ki: Bu burda ad geen Malik dnda ravileri sika olan bir seneddir. Malik ancak Hatimin ondan yapt rivayet ile bilinmektedir. Dolaysyla o mehul (hadis rivayet etmekle tannm olmayan) birisidir. Bundan dolay hafz (bn Hacer) onun hakknda: Makbul (bir ravi)dir demitir. Bu da burada olduu gibi mutabaat halinde byledir. bn Hibbann onu es-Sikat (V, 386) arasnda zikretmesine ramen durum byledir. el-Mnzirinin et-Terib (III, 187)de onun hakknda susmasnn dayana da bn Hibbann bu hadisi sahih grmesi olmaldr. Bundan dolay hadisin banda an: den, dan lafzn kullanmtr. bnul-Kayyimin el-ase (I, 347 ve 361)de iki yerde:

Bu sahih bir isnaddr demesinin sebebi de bu olmaldr. leride gelecei zere bn Teymiye de bu hadisi hasen kabul etmitir.

Evet hadis az nce geen ve ileride kaydedeceimiz mutabaat dolaysyla sahihtir. Hadisin mesh (maymun ve domuzlara dndrlmek) cmlesinin Silsiletul-Ahadiysis-Sahiha (1887)de pek ok tan (ahidi) de bulunmaktadr.

Hadisin zayf olduunu belirten bu gururlu ve benim es-Sahiha (90)da aka zikrettiim bu senetteki anlan cehalet sebebiyle zayf oluu ile ikna olmayarak buna Hatim b. Hureysin sika bir ravi oluu ile ilgili phe uyandrma isteini de ekleyerek daha nce iaret ettiimiz makalesinin sonlarnda unlar sylemektedir:

Hateme gelince, onda zayflk ve tartma szkonusudur. Hakknda halimin cehaleti mevzubahistir.

Derim ki: Okuyucu bu kelime canbazlklarna ya da felsefeye dikkat etsin. Son cmledeki cehalet lafz baz imamlarn kulland bir lafzdr. Fakat ileride aklanaca gibi ona itimat olunmamtr. Ondan nceki ifade ise tamamiyle botur, safsatadr ya da tedlistir. nk imamlardan hibir kimse onun zayf olduunu sylemedii gibi: Hakknda tartma szkonusudur da dememitir. Hakknda kullanlan en ileri ifade bn Mainin onu tanmyorum eklindeki szleridir. Bununla birlikte onun rencisi mam Hafz Osman b. Said ed-Darimi onun bu husustaki kanaatini reddetmi, bn Mainden naklettii Tarihinde (101/287) unlar sylemektedir: Hatem b. Hureys et-Tai nasldr dedim. O, onu tanmyorum dedi. Hemen ardnda ise Osman (b. Said):

O aml ve sika bir ravidir demektedir.

Derim ki ilim adamlarnca kabul edilen udur: Bilgi sahibi olan, bilgisi olmayana kar delildir. bn Adi el-Kamil de (II, 439) bundan dolay unlar sylemektedir:

Rivayet ettii hadislerin azlndan tr Yahya onu tanmamaktadr. Onda bir saknca olmadn mit ederim.

te iki imam bu raviyi tanm ve onun sika olduunu belirtmilerdir. Onlara bn Hibbann onun sika olduunu sylemesi (IV, 178) ile bn Sadn: O tannm birisi idi szlerini de eklemek gerekir. Yani o adalet vasf ile tannm birisi idi. Nitekim ben az nce iaret ettiim istidrakte bunun byle olduunu tahkik etmi bulunuyorum. Peki Raslullah (s.a)n hadislerine dil uzatmak pahasna dahi olsa hret arzusunun helake gtrd bu aldanm kimseyi ilmi ve mantki: Bir hususu bilen bilmeyene kar delildir eklindeki kaideye muhalefet etmeye iten nedir?

Onun tedlis yapmasnn ve bana dil uzatmasnn bir paras da az nce naklettiimiz ifadelerinden sonra kulland u szlerdir:

Onun halinin hasen olduunu syleyen kimse ise hakknda konuan kimse gibi olamaz.

O bu ifadeleriyle benim sahiha silsilesinde iaret ettiim yerde kullandm u genel ifade ile sika olduunu sylememe iaret etmektedir:

Derim ki: Malik b. Ebi Meryem dnda ravileri sikadrlar...

Bu durum bylece anlaldna gre onun kaydettiim bu szleri bana nl: Kendi hastaln bana isabet etti de kendisi syrlp kt eklindeki ataszn hatrlatt. nk onun: Durumunun hasen olduunu syleyen ifadesi ile kastettii sika olduunu belirtmektir fakat o bunu kullanmayarak kaydettiimiz ifadeyi kullanmtr. nk eer aka: Onun sika bir ravi olduunu syleyen hakknda konuan kimse gibi deildir demi olsayd bu szleri ile Darimi ve bn Adiyyi kastetmi olurdu. nk az nce getii gibi onun sika olduunu syleyenler onlardr. O bunu sylemeyerek hile ve tedlis yaparak br lafz kullanm, bylelikle okuyuculara halinin hasen olduunu sadece benim sylediim izlenimini vermek istemitir. Gerek ise grld zere- ben bu hususta bakasna tabiyim. O konuda bidat ortaya kartan odur. nk onun: Hakknda konuan ifadesi ile kastettii ise az nce kaydettiimiz bn Mainin: Onu tanmyorum szleridir. Bu ise onun hakknda cerh ya da adalet ifade eden bir bilgi sahibi olmaddr. Byle bir ifade de ne onu cerhetmektir, ne de zayf olduunu sylemektir. Buna dayanlarak onun hakknda: Hakknda konuan ifadesi ilim adamlarnn stlahna gre kullanlmas doru deildir. Sz geen bidatinin kulland onda bir para zayflk vardr ifadesi onun sika olduunu syleyenlerin szleri bir tarafa bn Mainin bu szne dahi muhaliftir. Bylelikle o muravi hakknda btn imamlarn sylediklerine muhalefet etmektedir. O bakmdan kaydettiimiz atasz onun haline uygundur. Kardeine bir kuyu kazan kendisi iine der sz de buna benzer.

Bu ve benzeri trden sz uzattmzdan tr sayn okuyuculardan zr dileriz. ayet sahih snnet dmanlarna cevap vermek, onlarn hilelerini ve tedlis yollarn aa karmak gerei szkonusu olmasayd bunlara ihtiyacmz olmazd.

Dier mutabaata gelince, mutabaat eden kii brahim b. Abdul-Hamid b. Zi Himayenin kendisine Ebu Malik el-Eariden yahut Ebu Amirden diye rivayeti haber verenden yapt u nakildir: Ben Peygamber (s.a) arap ve alg aletleri hakknda sz sylerken dinledim:

Hadisi Buhari burda anlan brahimin tercmesini et-Tarihul-Kebirde verirken bylece rivayet etmekte ve yle demektedir. (I, 1,304-305) Bunu bana Sleyman b. Abdur-Rahman dedi: Bize el-Cerrah b. Melih el-Hamsi anlatt dedi ki: Bize brahim anlatt.

Derim ki ite bu Malik b. Ebi Meryem ile Atiyye b. Kaysn gl bir mutabaatdr. O da onlarn tabakasndandr. Eer ona haber veren kii Abdur-Rahman b. Gann ise aka grld gibi o da her ikisine mutabaat etmektedir. ayet bir bakas ise bu mutabaat yapan mestur (durumu gizli) bir tabiidir ve bu bn Ganna mutabaat etmektedir. ster bu, ister teki olsun bu ahit olarak ve mutabaata gl bir isnaddr. Haberi veren kii mstesna- senetteki btn raviler sikadrlar ve et-Tehzibde tercmeleri vardr. Bundan tek istisna anlan brahim b. Abdul-Hamiddir. O da bn Asakir, Tarih (I, 454-455) ve baka yerlerdeki bir grup sikann (kendisinden) yapt rivayet ile bilinen ve bir grup hafzn sika olduunu belirttii sika bir ravidir. Ebu Cra er-Razi yle demektedir:

Onda bir saknca yoktur.

Taberani el-Mucemus-Sairde:

O mslmanlarn sikalarndan birisi idi demektedir. bn Hibban onu iyi bir ekilde tantm, onu es-Sikat adl eserinde zikredip ona Ebu shak knyesi ile anarak (VI, 13) unlar sylemektedir:

amllarn fakihlerinden idi. Hmsda kad idi. bnul-Mnkedir ve Humeyd et-Tavilden rivayetler yapar. Ondan da el-Cerrah b. Melih ile ehrinin ahalisi rivayette bulunur. mrnn sonlarnda Antarsus (Tarsus)a gitmi ve orada ribat yaparken vefat etmitir.

te adaleti ve sika bir ravi oluu ile alakal olarak brahim hakknda imamlarmzn szleri bunlardr. Peki sahih hadisleri zayf kabul eden zatn bunlara kar tutumu nedir? O btn bunlar grmezlikten gelmitir. Adeti zere bunlara hibir deer vermemitir. Hakknda kendiliinden daha nce kimsenin sylemedii bir gr ortaya koyuvermi ve az nce iaret edilen makalesinin sonlarnda unlar syleyivermitir:

O halde brahim hakknda tartma szkonusudur.6 Buhari, bn Ebi Hatim ve bn Hibbann eserlerinde onun tercmesi bulunmaktadr.

Peki bu adamn bizim imamlarmzn szleri karsndaki bu konumu onun cehalet ve heva zerinde kurulan grn sunmas hakknda okuyucu ne diyecektir? Allahtan esenlik dileriz.

Daha sonra bu hadisin tahric edilmesinde iki fayda grdm:

Birincisi: Buharinin, bn Salihin, Muaviye b. Salihden hadisi rivayetinde: Bize Abdullah b. Salih anlatt dediini gryoruz. Bu kii ise Ebu Salihtir. Daha nce getii zere bir baka yerde: Ebu Salih bana dedi ki ifadesini kullanmtr. te bu Buhariye gre haddesena: bana anlatt ile kale li: bana dedi tabirleri arasnda bir fark grmediinin kati bir delilidir. Yine onun filan kii bana dedi eklindeki ifadesi muttasl olduunu gsterir. Az nce getii gibi hem bu ilmin, hem de dili ayn anda bilmeyen zatn iddia ettii gibi munkat olduunu deil.

Dier faide udur: brahimin ki ravi hadisi rivayet eden sahabinin kimlii hususunda -Ebu Malik el-Eari yahut Ebu Amir szleri ile phe etmitir- hadisi akabinde Buharinin u szleridir:

Ancak bu Ebu Malikten diye bilinir.

Derim ki bu ifadesinde Malik b. Ebi Meryemin kendisi tarafndan bilinen bir ravi olduu incelikli bir ekilde hissettirilmektedir. nk o sahabinin Ebu Malik el-Eari olduunu kesin olarak ortaya koyan rivayetini daha nce getii zere Sahihinde zikrettii hocas Hiam b. Ammarn ve az nce kaydettiimiz brahimin rivayetinin nne geirmitir. Her iki rivayette de sahabinin ismi hakknda phe edilmitir. Eer Buhari kendince Malik b. Ebi Meryemi sika bir ravi olarak grmemi olsayd, onun naklettii rivayeti Hiamn ve brahimin rivayetlerinden ne geirmezdi. Muhtemeldir ki merhum bnul-Kayyim, Malikin rivayet ettii bu hadis hakknda:

Senedi sahihtir ifadelerini kullanrken gznnde bulundurduu durum budur. Dorusunu en iyi bilen Allahtr.

Bu ilk hadis ile ilgili olarak sylenenlerin z udur: Hadis Abdur-Rahman b. Gann etrafnda dnp dolamaktadr. Bu da ittifakla sika bir ravidir. Hadisi ondan yine sika bir ravi olan Kays b. Atiyye rivayet etmitir. Az nce getii zere ona kadar varan isnad da sahihtir. Dier taraftan hadis Malik b. Ebi Meryem ile brahim b. Abdul-Hamid etrafnda dner. O da sika bir ravidir. Her de kesin olarak haram klnan eyler arasnda alg aletlerinden szetmektedirler. Artk bundan sonra hadisin zayf olduunu srarla belirten kimse inat bir mtekebbirdir. Onun hakknda Peygamber (s.a)n u buyruu uygun der: Kalbinde zerre miktar kibir bulunan bir kimse cennete girmez. Bu hadiste u ifadeler de vardr: Kibir hakka kar kmak ve insanlar kmsemektir.

Hadisi Mslim ve bakalar rivayet etmi olup ve gayetul-meram (98/114)de tahrici yaplmtr.

kinci hadis: Enes b. Malik (r.a)dan dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

Dnyada da, ahirette de lanetlenmi iki ses vardr: Nimet srasnda zurna sesi ve musibet srasnda bir inleme. Hadisi Bezzar Msnedde (I, 377, 795, Keful-Estar)da ylece rivayet etmektedir: Bize Amr b. Ali anlatt, bize Ebu Asm anlatt, bize ebib b. Bir el-Beceli anlatt dedi ki: Enes b. Maliki yle derken dinledim deyip hadisi zikretti. Ad ed-Dahhak b. Mahled olan- Ebu Asm yolu ile de rivayet edilmitir. Bunu Ebu Bekr e-afii er-Rubaiyyatda (II, 22/a ez-Zahiriye ktphanesinde yazma)de ve ed-Dya el-Makdisi, el-Ehadiysul-Muhtare (VI, 188, 2200-2201)de rivayet etmilerdir.

el-Bezzar dedi ki: Biz bu hadisi Enesden diye sadece bu isnad ile biliyoruz.

Derim ki: el-Mnzirinin (IV, 177)de belirttii zere ravileri sikadrlar. El-Heysemi de (III, 13)de ona tabi olmutur. Fakat ebid b. Bir hakknda ihtilaf vardr. Bundan dolay hafz (bn Hacer) hakknda Muhtasaru Zevaidil-Bezzar (I, 349)da unlar sylemektedir:

ebidin sika bir ravi olduu sylenmitir. Et-Takribde de yle demektedir:

Doru szl birisidir. (Bazan) hata da ettii olur demektedir.

Derim ki: O halde sened hasendir. Hatta bundan sonraki senet dolaysyla da sahihtir.

Bu hususta sa b. Tahman, Enesden diye ona mutabaat da etmitir.

Bunu bnus-Semmak ondan gelen hadislerin bataraflarnda (vr. 87/b-yazma)de rivayet etmitir.

Burada sz edilen sa, Buharinin rivayetlerini ald ravilerden olup, sika bir ravidir. Muni, ez-Zehebide de belirtildii gibi. el-Askalani yle demektedir:

Doru szl birisidir. bn Hibban onun hakknda olduka ileri ifadeler kullanmtr. Bunda sebep ise bakas hakknda (benzer eyleri) uygun grmediklerinde aranmaldr.

O halde Allaha hamdolsun ki hadis sahihtir.

Ayrca bu hadisin kendisi ile kuvvet kazand bir ahidi daha vardr. Bu da Cabir b. Abdullahn, Abdur-Rahman b. Avfdan diye naklettii hadistir. O dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

Ben alamay yasaklamadm. Fakat ben ahmak ve gnahkar iki sesi yasakladm: Birisi oynama ve oyalanma namesi srasndaki ses ve eytan zurnalar, dieri ise musibet halindeki ses yzlere vurmak, yakalar yrtmak ve eytan inlemesidir.

Hadisi Hakim (IV, 40); Beyhaki (IV, 69), uabul-man (VII, 241, 1063 ve 1064); bn Ebid-Dnya, Zemmul-Melahi (vr. 159/1-Zahiriyye ktphanesi); el-Acurri, Tahrimun-Nert (201, 63)de, Beavi, erhus-Snne (V, 430-431); Tayalisi, Msned (1683); bn Sad, Tabakat (I, 138); bn Ebi eybe, el-Musannef (III, 393); Amd b. Humeyd, el-Muntehab minel-Musned (III, 8, 1044)de Muhammed b. Abdur-Rahman b. Ebi Leyla, Ata b. Cabirden gelen rivayet yollaryla kaydetmilerdir. Onlardan bazlar Abdur-Rahman (b. Avf) szkonusu etmemektedir. Bu hadiste bir de olay nakledilmektedir. Bunu Tirmizi (1005 numaral hadis olarak Cabirden muhtasar olarak rivayet etmi ve yle demitir:

Hasen bir hadistir. Bununla bn Ebi Leylann durumu dolaysyla hasen li gayrihi olduunu kastetmektedir. Zeylai de Nasbur-Raye (IV, 84); bnul-Kayyim, el-ase (I, 254)de de bunu kabul etmitir. Hafz bn Hacer, Fethul-Bari (III, 173-174)de bir ey sylemeyip benimsedii kaide gerei kuvvetli olduuna iaret etmi olmaktadr. Heysemi, Mecmauz-Zevaid (III, 17)de unlar sylemektedir:

Hadisi Ebu Yala ve el-Bezzar rivayet etmi olup, senedinde Muhammed b. Abdur-Rahman b. Ebi Leyla vardr ki hakknda (tengit mahiyetinde baz) szler vardr. Hafzn kaydettiimiz bir toplulua hadisi nispet ettikten sonra ed-Diraye (II, 172)deki u szlerine gelince:

Hadisi ayrca el-Bezzar ve Ebu Yala bir baka yoldan rivayet ederek yle demilerdir: Cabirden, o Abdur-Rahman b. Avfdan... Hadisi ayrca Hakim bir baka rivayet yoluyla yine Abdur-Rahman b. Avfdan rivayet etmitir. Onun bu ifadeleri bu kimseler tarafndan bn Ebi Leylann dndaki bir yoldan kaydedildii izlenimini vermekte ise de durum byle deildir. Btn mesele undan ibarettir. Hadisi kimisi Cabirin Peygamber (s.a)dan diye zikrettii msned bir rivayeti olarak deerlendirmi ve olay naklederken Abdur-Rahman (b. Avf)dan szetmitir. Kimisi de az nce getii zere bizzat Abdur-Rahman b. Avfin msned olarak naklettii bir rivayeti olarak deerlendirmitir. Doruyu en iyi bilen an yce Allahtr.7Bir uyar: Deerli okuyucu hadis imamlarndan bunu rivayet edenlerin okluunu ve bunun pekok kaynakta iki byk sahabi Enes ve Abdur-Rahmandan yer aldn grm bulunuyoruz. Buna yakn ve metninde bir para fazlalk bulunan nc bir hadis daha vardr. Senedi ileri derecede zayf olduundan tr onu burada zikretmedim. Bu hadisin tahricini Silsiletul-Ahadiysid-Daife (4095)de yaptm.

Btn bunlarla birlikte bn Hazm risalesinde (s.97):

Onu kimin rivayet ettii bilinmiyor demektedir.

el-Muhalla adl eserinde bunu da pekitirerek (IX, 57-58) unlar sylemektedir:

Biz bu hadisin bir rivayet yolunu bilmiyoruz. Muhaddisler bunu bu ekilde mutlak olarak zikretmilerdir. Bu ise hibir deer ifade etmez.

te bu Hafz b. Abdul-Hadinin, bn Hazm hakknda syledii u szlerin doruluuna dair pekok delilden bir tanesidir:

Hadisin sahih ve zayf olduu ile ravilerin durumlar hakkndaki aklamalarnda oka yanlr.

Nitekim daha nce bn Hazmn az nce geen Buharinin hadisinin zayf olduunu belirtmesi ile alakal olarak es-Sahihada da bu szleri Hafz b. Abdul-Hadiden nakletmi idim.

te uyank akl sahibi okuyucular Gazali hocaefendinin ilim adamlarnn mertebeleri ile bu ilimdeki uzmanlklarnn farklln bilmediini yahutta algy haram klan btn hadisleri zayf kabul ederken bn Hazma dayanmakla hevasna uymu olduunu renmi olmaktadr. Evet bu ilimde onun durumu budur. Fakat Gazali bununla yetinmiyor, ileri derecede bir bilgisizlikle yahutta hevasn daha da pekitirerek sz geen bn Hazmn: Bu bir ey deildir ifadesini senedi hibir ey deildir diye ar bir bilgisizlikle tahrif etmi bulunuyor. Buna dair aklamalarmz nszde getiinden tr ayn szleri bir daha tekrar etmiyoruz. bn Teymiye deerleri eseri el-stikame (I, 292-293)de unlar sylemektedir:

Bu hadis arknn haramlna dair delil olarak gsterilen hadislerin en iyileridir. Nitekim Cabir b. Abdullahdan rivayet edilen mehur lafzyla yledir: Nimet esnasndaki oyun ve elence sesi ile eytann zurnalar. Peygamber (s.a) nimet halindeki byle bir sesi yasaklad gibi musibet esnasnda kartlan sesi de yasaklamtr. Nimet halindeki ses ise ark sesidir.

nc hadis: Abdullah b. Abbas (r.a)dan dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

Muhakkak Allah bana arab, kumar, kubeyi (davul ya da zar) haram kld ya da bana lafz olmadan- haram kld. Sarholuk verici hereyde phesiz haramdr.

Hadisi Abdullah b. Abbasdan, Kays b. Habter en-Neheli rivayet etmitir. Bunun da iki yolu vardr:

Birincisi: Ali b. Bezimeden: Bana Kays b. Habter en-Neheli anlatt (haddeseni). Ondan (bn Abbas)dan naklen...

Bunu Ebu Davud (3696), Beyhaki (X, 221), Ahmed, Msned (I, 274), el-Eribe (no: 193), Ebu Yala, Msned (2729) Yine ondan bn Hibban, Sahih (5341), Ebul-Hasen et-Tusi, el-Erbain (vr. 13/a zahiriyye); Taberani, el-Mucemul-Kebir (XII, 101/a-b, 12598 ve 12599)da Sfyandan, o Ali b. Bezimeden yoluyla: Sfyan dedi ki: Ali b. Bezimeye: Kube nedir? diye sordum, o: Davuldur dedi.

Dier rivayet yolu ise: Abdul-Kerim el-Cezeriden, o Kays b. Habterden u lafzla rivayet edilmitir:

phesiz Allah ikiyi, kumar, kubeyi ki o davuldur- haram kld ve buyurdu ki: Sarholuk verici herey haramdr.

Hadisi Ahmed (I, 289) ve el-Eribe (XIV)de, Taberani (12601), Beyhaki (X, 213-221)de rivayet etmilerdir.

Bu, burada zikredilen Kaysdan gelen iki yoluyla sahih bir senettir. Kaysn sika bir ravi olduunu Ebu Zra, Yakub, el-Marife (III, 194), bn Hibban (V, 308), Nesai, Hafz, et-Takribde belirtmilerdir. Zehebi, el-Kaifde sadece Neseinin onu sika kabul ettiini belirtmekle yetinmi ve kendisi de bunu bylece kabul etmitir. Bundan dolay eyh Ahmed akir, Msneddeki notlarnda iki yerde (IV, 158 ve 218)de sahih olduunu belirtmektedir. bn Hazm ise istisna olarak el-Muhalla (VII, 485)de mecrul bir ravi olduunu belirtmektedir. Halbuki bir grup sika ravi ondan hadis rivayet etmitir. Bu hadis bn Hazmn zikretmedii ve alg aletlerinin haram klnmas hususunda zayf kabul ettii hadisler arasnda kaydetmedii hadislerdendir. Bundan sonra gelecek hadis de byle.

Drdnc hadis: Abdullah b. Amr b. el-As (r.a)dan rivayete gre Raslullah (s.a) yle buyurmutur:

Muhakkak aziz ve celil olan Allah ikiyi, kumar, kubeyi ve el-ubeyray (dardan yaplan bir iki) haram klmtr. Sarholuk veren herey de haramdr.

Bunun rivayet yolu vardr:

Birincisi el-Velid b. Abededen gelmitir. Adnn Amr b. Lebid b. Abede olduu da sylenir, o yolla bu lafzlarla gelmitir.

Hadisi Ebu Davud (3685), Tahavi, erhu Meanil-Asar (II, 325), Beyhaki (X, 221-222), Ahmed (II, 158, 170), Eribe (207); Yakub el-Fesevi, el-Marife (II, 519); bn Abdil-Berr, et-Temhid (V, 167); el-Mizzi, et-Tehzib (XXXI, 45-46)da Muhammed b. shak, bn Lehia ve Abdul-Hamid b. Cafer yoluyla rivayet etmitir. de Yezid b. Ebi Habibden ondan (Velidden) diye rivayet etmilerdir.

Bunlarn ilki el-Velid b. Abede derken, dier son ikisi Amr b. el-Velid b. Abede diye ismini vermilerdir. eyh Ahmed akirin Allahn rahmeti zerine olsun- Msned (IX, 241)deki notunda tahkik ettii zere tercih edilen budur. Orada yle demektedir:

ki kiinin tek bir ahsn ismini doru bellemi olma ihtimali daha yksektir... Oraya baknz.

Yine Muhammed b. shak eer aka tahdis (haddesena gibi) bir lafz kullanacak olursa baka ravilere muhalefet ettii takdirde huccet saylmaz. Hele burada anane (an lafzn kullanarak) hadisi nakletmise nasl huccet kabul edilebilir. (Bununla Amr b. el-Velid b. Abede eklindeki ismin daha tercih edildiine dikkat ekilmektedir. eviren-)

Durum byle olduuna gre burada sz geen Amr b. el-Velidin hali nedir? Zehebinin el-Mizandaki: Ondan Yezid b. Ebi Habibden baka bir kimse rivayet etmemitir. szleri onun mehul bir ravi olmasn gerektirmektedir. Fakat Yakub b. Sfyan onu el-Marife adl eserinin Sikatul-Msriyyi: Msrl sika raviler blmnde (II, 519) zikretmektedir. Ayn ekilde bn Hibban onu Sikatut-Tabiin (Tabiinin sika ravileri) (V, 184)de zikretmi bulunmaktadr. te bundan dolay Hafz bn Hacer et-Takrib adl eserinde: Saduk: Olduka doru szldr demitir.

Buna gre hadis hasen li zatihi yahut en azndan hasen li gayrihidir. Hatta daha nce geen hadisler ve ileride gelecek hadisler dolaysyla sahihtir.

kinci rivayet yolu: bn Vehbden gelmektedir: Bana bn Lehia, Abdullah b. Hbeyreden haber verdi. O Ebu Hureyreden... ya da: Hubeyre el-Aclani, Abdullah b. Amrn azadlsndan, o Abdullah b. Amr b. el-Asdan rivayete gre kendileri mescidde bulunduklar bir gn Raslullah (s.a) yanlarna kp yle buyurdu:

phesiz Rabbim bana ikiyi, kumar, kubeyi ve hnnini (tamburu) haram kld. Kube ise davul demektir.

Hadisi Beyhaki (X, 222); Ahmed (II, 172)de ylece rivayet etmilerdir: Bize Yahya anlatt (haddesena), bize bn Lehia anlatt deyip bu lafzlar zikretmektedir. Ancak o yle demitir: Ebu Hbeyra el-Klaiden, o Abdullah b. Amrdan... eklinde phe etmeden ve mevla (azadls) lafzn zikretmeden kaydetmilerdir.

Derim ki: Beyhakinin rivayetindeki ravilerin hepsi sikadrlar. (Abdullah b. Amr)n azadls mstesna, onu tanmyorum. Muhtemeldir ki o bizzat Ebu Hubeyrenin kendisidir. O da Tacilul-Menfaade belirtildii zere mehul bir ravidir. Dorusunu en iyi bilen Allahtr.

nc yol: Ferac b. Fedaleden, o brahim b. Abdur-Rahman b. Rafiden, o babasndan, o Abdullah b. Amrdan merfu olarak (Peygamber efendimize nisbet edilerek) u lafzla rivayet edilmitir:

phesiz Allah mmetime ikiyi, kumar, el-misr (denilen dar, arpa ya da budaydan yaplan bir ikiyi), kubeyi, knnini (tamburu) haram klm ve bana vitr namazn ilave olarak vermitir. Yezid b. Harun dedi ki: Knninden kast barbat (bir eid ud)lardr.

Hadisi Ahmed Msned (II, 165-167)de Eribe (212-214)de, Taberani, el-Mucemul-Kebir (XIII, 51-52, 127)de rivayet etmilerdir.

Derim ki: Abdur-Rahman b. Rafi zayf olduundan tr bu da zayf bir senettir. Abdur-Rahman b. Rafi et-Teluhi el-Kadi diye bilinir. Ferac b. Fedale ve hocas brahim b. Abdur-Rahman ise raviler arasnda babasndan rivayet ettii belirtilmektedir. Ona dair ayr bir tercme bulamadm. Bununla birlikte az nce kaydedilen rivayet yollar ile ahidler baka rivayet yoluna ihtiya brakmayacak kadar hayrl ve yeterlidir.

Beinci hadis: Kays b. Sad (r.a)dan Peygamber (s.a)n sancan tard- rivayete gre Raslullah (s.a) byle demitir. Yani az nce geen bn Amrn mevlasnn rivayet ettii hadisi zikretmi- ve yle demitir: el-Gubeyra (dardan yaplan iki) ile sarholuk verici her ey haramdr.

Hadisi Beyhaki (X, 222)de Muhammed b. Abdullah b. Abdil-Hakem yoluyla rivayet etmitir: Bize bn Vehb bildirdi (embeena) Bana Leys b. Sad ve bn Lehia, Yezid b. Ebi Habibden haber verdi. O Amr b. el-Velid b. Abededen, o Kays b. Saddan deyip lafzlar zikretti. Amr b. el-Velid dedi ki: Bana da Abdullah b. Amr b. el-Asdan da onun gibi bir rivayet ulamtr (beleani). Ancak Leys rivayetinde el-Knnin (tambur) lafzn zikretmemitir. Taberani de el-Mucemul-Kebir (XIII, 15,20)de Yezidden bir baka yoldan bu ekilde rivayet etmitir.

Derim ki bu Yezid b. Ebi Habibin, Amr b. el-Velidden mnferid olarak rivayette bulunduuna dair bilgimizle birlikte ravileri sika olan hasen bir isnaddr. Bu isnadda kendisi ile az nce kaydedilen drdnc hadisin Abdullah b. Amrdan gelen rivayeti ile kendisi arasnda senette bir kopukluk olduu hissedilmektedir. Fakat ben Kaysn naklettii bu hadisi Abdur-Rahman b. Abdullah b. Abdil-Hakemin Futuh-u Msr (s. 273)de ylece rivayet ettiini grdm: bn Lehiadan, o Yezid b. Ebi Habibden, o Amr b. el-Velid b. Abededen, o Kays b. Saddan rivayetine gre Raslullah (s.a)... yanlarna kt deyip, hadisi zikretmekte ve yle demektedir: Bize babam Abdullah b. Abdil-Hakem anlatt (haddesena) kimi zaman Amr b. el-Velid ile Kays arasna: Ona ulatna gre ifadesini de zikrettii grlmtr.

Derim ki: Muhammed b. Abdullah b. Abdil-Hakemin rivayeti ile Abdur-Rahman b. Abdullah b. Abdil-Hakemin rivayeti arasnda ihtilaf vardr. Her ikisi de doru szl iki kardetir fakat birincisi daha mehurdur. O inkta Amr b. el-Velid ile Abdullah b. Amr arasnda gstermiken, dieri Amr b. el-Velid ile Kays b. Ubade (Sad olmaldr) arasnda gstermitir. Birincisinin daha doru olma ihtimali vardr. nk o bn Lehia ile birlikte Leys b. Sad da zikretmektedir. Leys de sika bir hafzdr. Oysa kardei sadece bn Lehiay zikretmektedir. bn Lehia ise bilinen trden zayf bir ravidir. Dorusunu en iyi bilen Allahtr.

Hadisin baka bir rivayet yolu daha vardr. Bunu Ubeydullah b. Zahr, Bekr b. Sevadeden, o Kays b. Saddan (Peygamber efendimize) merfu olarak u lafzla rivayet etmitir:

phesiz an mbarek ve yce olan Rabbim bana arab kubeyi (davulu), knnini (tamburu) haram kld. El-beyra (diye bilinen dardan yaplan bir iki)den de saknn. nk o dnya ikisinin te biridir.

Hadisi bn Ebi eybe, Musannef (VIII, 197, 4132)de, Beyhaki, Ahmed (III, 422)de, Eribe (27)de, bn Abdil-Hakem, Futuh-u Msr (273)de, Taberani, el-Mucemul-Kebir (XVIII, 352, 897)de rivayet etmilerdir.

Derim ki: Hadisin bu isnad Ubeydullah b. Zahrn zayfl dolaysyla zayftr. Bundan tr hafz Irak, Tahricul-hya (II, 272)de hadisin zayf olduunu belirtmi ve sadece Ahmed tarafndan rivayet edildiini sylemitir. Fakat ikinci, nc ve drdnc hadislerin deiik rivayet yollarna deinmedii gibi bu hadisin birinci rivayet yoluna da deinmemitir. Bu ise byle bir hafz iin ileri derecede bir kusur olarak deerlendirilir. Bilhassa o Gazalinin sz ile ilgili tahricleri yapmak sadedindedir. Gazali blbln ve dier kularn seslerini dinlemekte herhangi bir gr ayrl bulunmadn belirttikten sonra buna ubuk, davul, def ve bakalarn kyas etmektedir. Bununla birlikte bu kyas daha nce kaydettiimiz hadislere muhaliftir. Ayrca nassn olduu yerde itihad olmaz eklindeki usul kaidesine de aykrdr. Bununla beraber daha sonra u szleri ile doruya meyledip, gzel bir i yapmtr:

Bunlardan ancak eriatte men edildiine dair buyruklarn yer ald oyalayc eyler (menahi), telli alglar ve zurnalar mstesnadr.

Derim ki: Bu istisna bize unu hissettirmektedir: Gazali mesela eriat koyucunun davulu menettiini belirten nassa vakf olmamtr. Bundan dolay benim grme gre Hafz Iraknin bu istisna cmlesi dolaysyla hadisleri tahric ederken davulun haram klnmas hususunda ak ifadeler tayan az nce kaydettiimiz hadislerin bir blmn zikretmeliydi. Ubeydullah b. Zahrn bu hadisi ve benzeri zayf hadisleri tahric etmekle yetinmemeli, sonra da bunlarn akabinde: Hepsi de zayftr demeliydi. Her ne kadar bunlardan nce Buharinin alg aletlerini helal kabul etmeye dair hadisini rivayet etmi, bn Hazmn bu hadisi zayf kabul etmesini, Ebu Davudun ve el-smailinin onu mevsul olarak rivayet ettiini belirterek reddetmi olsa bile. nk belirttiim tahricin yaplmas haramlk ifade eden bu hadisin delaletini glendirir. zellikle bn Hazm onu taklit edenler delaletini iptal edecek ekilde tevil etmi bulunuyorlar. te bu sahih hadis ileride gelecei zere- onlarn hadisin delaletini iptal etmelerinin nn kesmektedir. nk hadisler aka grld gibi birbirini aklar ve birbirini destekler.

Bununla birlikte durum ne olursa olsun hafzn yapt tahric eyh Abdul-Vehhab es-Sbki Tabakatu-afiiyya el-Kbra adl eserinde mam Gazalinin tercmesini verirken yaptklarndan daha iyi eyler yapmtr. Sbki sz geen eserinde (IV, 145-182) at ayr bir blmde hya kitabnda yer alp da herhangi bir senedini tesbit edemedii hadisleri biraraya getirmi, bu blmde (s. 158) belirtilen istisnadan melahi (oyalayc eyler) telli sazlar ve zurnalar yasaklayan hadis lafz ile zikretmektedir. Buharinin zikrettii hadisi farketmemi olmas gerekten garip bir hadisedir. Onun daha baka hadisler hakknda da benzer deerlendirmeleri vardr. Bu tr hadislerin herhangi bir aslnn olmadn kabul etmemitir. Bir kimse ark ile sesini ykseltecek olursa mutlaka Allah onun omuzlar zerine ona iki eytan gnderir... hadisi gibi oysa bu hadisi Taberani ve bakalar rivayet etmitir. Bu hadis Silsiletul-Ahadiysud-Daife (931)de tahric edilmi olup, ileride de gelecektir. Yine Peygamber efendimizin Aieye syledii: Sen Habelilerin oyunlarn seyretmek ister misin? diye buyurduu hadis de sahih bir hadis olup bunu Nesai ve bakalar rivayet etmitir. Bu hadisin tahrici Adabuz-Zifaf (272-275)de Aie (r.anha)n Buhari ve Mslim tarafndan rivayet edilen hadisi dolaysyla tahric etmitim ki vaktiyle ben buna bakalarnca sabit olan pekok ziyadeleri de katm idim. Sonra bunu ayrca Silsiletul-Ahadiysis-Sahihada mstakil olarak kaydetmeyi uygun buldum. Buna sebep ise Sbkinin ve o silsilede (3277) numarada sz edilen pekok kimsenin bu hadisi inkar etmi olmalardr. Davulu haram klan bu hadislerin tahricinin sonlarnda hatrlatmamz yerinde olacak husus udur: mam Ahmed bu hadislerin shhatine iaret etmitir. el-Hallam, el-Emr bil-Maruf adl eserinde (s. 26) ondan yle dediini rivayet etmektedir:

Ben davulu mekruh gryorum. Kube denilen ey de odur. Raslullah (s.a) onu nehyetmitir.

Ayn ekilde Hafz bn Hacer, et-Telhis (IV, 202)de de bu hadisi ad geen bn Abbas, bn Amr, Kays b. Sad b. Ubade adndaki ashab- kiramdan tahric etmekle shhatine iaret etmi bulunmaktadr.

Altnc hadis: mran b. Husayndan dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

mmetim arasnda kazf (semadan atlan helak edici atlar), mesh (suret deiimi) ve hazf (yerin dibine geirilme) grlecektir.

Ey Allahn Rasl bu ne zaman olacak diye sorulunca yle buyurdu:

alg aletleri ortaya kar. arkc cariyeler oalr ve araplar iilecei vakit. Hadisi Tirmizi Fiten blmnde (no: 2213); bn Ebid-Dnya, Zemhul-Melahi (vr. 1/b); Ebu Amr ed-Dani, es-Sunenul-Varide fil-Fiten (vr. 39/a ve 40/b)de, bnun-Neccar, Zeylu Tarih-i Badad (XVIII, 252)de, Abdullah b. Abdul-Kuddus yoluyla rivayet etmilerdir. O dedi ki: Bana Ame, Hilal b. Yesardan, o ondan (mran b. Husayndan) diye rivayet etmitir. Tirmizi dedi ki:

Bu hadis el-Ameden, o Abdur-Rahman b. Sabitden, o Peygamberden diye mrsel olarak da rivayet edilmitir. Bu garip bir hadistir.

Derim ki Abdullah b. Abdul-Kuddus dndaki ravileri sikadrlar. Hafz (bn Hacer) yle demektedir:

O doru szl birisidir, rafzilikle itham edilmitir. Ayn ekilde hata da ederdi.

Derim ki: Rafzi oluunun hadisine zarar yoktur. Hatasndan ise ileride aklayacamz zere bu hadisi iyice hfz ettiini destekleyen mtabaatlar ya da ahitleri ile hatasndan da emin olunur.

Tirmizinin muallak olarak rivayet ettii Amein mrselini Ebu Amr ed-Dani (vr. 40/b)de Hammad b. Amr, o el-Ameden bylece rivayet etmitir diye mrselini vasletmi (kesintideki raviyi gstermi) olmaktadr.

Fakat burada sz edilen Hammad metruk bir ravidir. bn Abdil-Kuddusa tercih edilemez. Ancak Leys b. Ebi Sleym, ed-Danide yer alan (vr. 37/b ile 39/a)deki rivayette el-Amee mutabaat etmitir.

Leys her ne kadar zayf bir ravi olmakla bilinmekte ise de ona da mutabaat edilmitir. bn Ebid-Dnya (vr. 2/b)de unlar sylemektedir: Bize shak b. smail anlatt dedi ki: Bize Cerir Eban b. Talibden anlatt. O Amr b. Murreden, o Abdur-Rahman b. Sabatdan naklen dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki deyip hadisi zikretti.

Derim ki: Bu ise mrsel sahih bir isnaddr. Btn ravileri sika olup, Mslimin kendilerinden rivayet ald kimselerdir. Bundan shak b. smail mstesnadr ki o da Talakani nisbetiyle bilinir. Ebu Davudun hocalarndandr. O sikadr demitir.

Darakudni de byle demitir. Osman b. Hurrezat ise:

Sikadr, sikadr demitir.

Daha sonra bu hadise bir baka mtabi daha buldum. bn Ebi eybe (XV, 164, 19391)de yle demektedir: Veki, Abdullah b. Amr b. Murreden o babasndan bunu bylece rivayet etmitir.

Derim ki bu ceyyid bir isnaddr. Abdullah b. Amr b. Murre bazan hata etmekle birlikte saduk (olduka doru) birisidir.

Bir baka yoldan mrsel ve mevsul olarak da rivayet edilmitir. Bu daha sahihtir. Ebul-Abbas el-Hemedani, Umare b. Raidden, o el-Gazi b. Rabiden diye hadisi (Peygamber efendimize) refederek yle demektedir:

Bir topluluk koltuklar zerinde oturmakta iken maymunlara ve domuzlara dntrlecektir. Buna sebep ise onlarn iki imeleri, ud almalar ve cariyelerin ark sylemeleridir.

Hadisi bn Ebid-Dnya (vr. 2/b)de rivayet etmitir. Onun rivayet yoluyla bn Asakir Tarih-u Dmek (XII, 582)de rivayet etmi ve yle demitir:

Ebul-Abbas diye zikredilen bu ahs Utbe b. Ebi Hakimdir.

Derim ki: Hafz hakknda yle demektedir:

Doru szl olmakla birlikte oka hata eder. Ancak Hiam b. el-azz ona muhalefet ederek o babasndan, o dedesi Rabiadan diye hadisi nakletmitir. Rabia dedi ki: Raslullah (s.a) yle buyururken dinledim:

mmetimin sonlarnda hazf (yerin dibine geirilmek), kazf (semadan helak edici atlarn yaplmas) ve mesh (suret deiimi) olacaktr.

Ashab: Hangi sebeple ey Allahn Rasl diye sordu. Peygamber yle buyurdu:

Onlarn arkc cariyeler edinmeleri ve iki imeleri sebebiyle olacaktr.

Hadisi ed-Dulabi, el-Kuna (I, 52)de, bn Asakir, Tarih (XIV, 124-125)da Ahmed b. Zheyr ve bakasnn Ali b. Bahrdan, o Katade b. el-Fudayl b. Abdullah er-Ruhaviden yoluyla rivayet etmilerdir. Katade b. el-Fudayl dedi ki: Ben Hiam b. el-azz... derken dinledim.

Ahmed b. Zheyr ise Ahmed b. Ebi Haysemenin kendisidir. Hafz olu hafzdr. Hafz (bn Hacer) el-sabede, Rabia el-Cureinin tercmesini yaparken hadisi ona nisbet ettii gibi, Fethul-Bari (VIII, 292)de de ona nisbet etmi ve bu eserdeki adeti zere (senedinin) kuvvetine iaret olmak zere onun hakknda bir ey sylemeyip susmutur. Bu rivayette buna deer. nk senedinin ravileri el-Gazz b. Rabia dnda hep sikadrlar. El-Gazz da bn Hibban (V, 294)de sika olarak tespit etmi, bn Asakir de ondan kiinin rivayetini belirterek tercmesini kaydetmitir. Byle bir kimse eer burada olduu gibi muhalefeti olmazsa rivayet ettii hadisleri hasen bir kimsedir. O halde bununla bu hadis sahihtir, zellikle fiten hadisleri ve dierleri arasnda bu hadisin ahitleri dolaysyla kuvveti daha da artar ki bunlardan birisi de Ebu Said el-Hudriden peygambere merfu olarak gelen benzeri hadistir.

Bunu Taberani el-Evsat (6901)de, Sair (1004)de rivayet etmitir. Senedinde Ziyad b. Ebi Ziyad el-Cessas vardr. Et-Takribde belirtildii zere zayf bir ravidir.

Bu ahitlerden birisi de Ebu Hureyrenin merfu olarak rivayet ettii hadistir:

Fey belli bir aznln elinde dolaan bir mal edinilirse... hadisinde u ifadeler de yer almaktadr:

arkc cariyeler, alg aletleri ortaya kt, ikiler iildii vakit...

Hadis Tirmizi (2212); bn Ebid-Dnya (vr. 2/b)de bir baka yoldan rivayet etmilerdir. Tirmizinin rivayet senedi hakknda er-Ravdun-Nadir adl eserde 1004 nolu hadis ile ilgili olarak el-Mikatta (5459); ed-Daife (1727) nolu hadisi kaydederken gerekli aklamalar yapm bulunuyorum.

Bunlardan birisi de Ali (r.a)n u lafzla rivayet ettii hadistir:

mmetim onbe ii ileyecek olursa bela gelip onu bulacaktr... Bu hadiste u ifadeler de yer almaktadr:

kiler iilir, ipekler giyilir, ark syleyen cariyeler ve alg aletleri edinilirse...

Hadisi Tirmizi (2211), bn Ebid-Dnya (vr. 2/1)de rivayet etmilerdir. Hadis hakkndaki deerlendirmeleri el-Mikat (5451) ve er-Ravdun-Nadirde yapm bulunuyorum. bn Ebid-Dnya tarafndan kaydedilmi baka rivayet yollar da vardr.

Ebu Umame (r.a)dan merfu olarak u rivayet nakledilmitir:

Bu mmetten birtakm kimseler yemi ve imi olarak geceyi geirecekler ve maymunlara ve domuzlara dntrlmler olarak sabah edeceklerdir... Bu hadiste u ifadeler de vardr:

Buna sebep iki imeleri, faiz yemeleri, ark syleyen cariyeler edinmeleri, ipek giyinmeleri ve akrabalk balarn koparmalar olacaktr.

Hadisi Hakim (IV, 515), Beyhaki, uabul-man (V, 16); Ahmed (V, 329); bn Ebid-Dnya (I/b); Asbahani, et-Terib (I, 498-499); ayn ekilde Tayalisi (155, 1137)de, ondan naklen Ebu Nuaym, el-Hilye (VI, 295), bn Asakir, Tarih (VIII, 259)da Ferkad es-Sebhi yoluyla rivayet etmitir: Bana Asm b. Amr ondan naklen anlatt diyerek. Hakim ve Zehebi hadisin sahih olduunu belirtmilerdir. Ancak bu su gtrr bir iddiadr. Ben bunu Silsiletul-Ahadiysis-Sahiha (1604)de akladm.

Evet phesiz bu ahitler sebebiyle hadisin bu kadar sahihtir. Bu Ferkadden orada grlecei zere daha baka yollarla da rivayet edilmitir.

Enes b. Malikten dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

mmetim alt eyi helal bellerse artk helak olurlar: Aralarnda lanetleme ortaya karsa, ikileri ierlerse, ipek giyerlerse, ark syleyen cariyeler edinirlerse, erkekler erkeklerle, kadnlar kadnlarla yetinirse.

Hadisi Taberani el-Mucemul-Evsat (I, 59, 1060 benim numaralamam ile-); Beyhaki, uab (V, 377-378)de ondan iki rivayet yoluyla kaydetmilerdir. Beyhaki bu iki rivayet yoluyla hadisi daha da pekitirmitir. Yine bu hadisin Zemmul-Melahi adl eserde ondan gelmi buna yakn iki rivayeti daha vardr. (vr. 2/a ve 3/a) Ben bunlar zikretmeye gerek grmedim, nk o iki rivayette ahid olarak kullanlamazlar.)

Yedinci hadis: Ebu Umameden dedi ki: Raslullah (s.a) buyurdu ki:

arkc kadnlarn satlmas, satn alnmalar, onlarn ticaretinin yaplmas helal deildir. Onlar karlnda alnan bedel haramdr. unlar da syledi-: u: nsanlardan kimisi... bo szleri satn alrlar. (Lokman, 31/6) ayetini sonuna kadar okuyup, bu ayet bu hususta indirildi dedikten sonra unlar syledi:

Beni hak ile gnderene yemin olsun. Bir adam yksek sesle ark syledi mi mutlaka yce Allah o vakit ona omuzlarna kan iki eytan gnderir. Sonra onun gs zerine ayaklarn aralksz vururlar. Bu arada kendi gsne iaret etti- ta ki o susuncaya kadar.

Hadisi Taberani el-Mucemul-Kebir (VIII, 7749, 7805, 7825, 7855, 7861, 7862)de el-Kasm b. Abdur-Rahmann ondan naklen iki rivayet yoluyla kaydetmitir.

Derim ki: Bu iki rivayet sebebiyle ben bu hadisi nceleri es-Sahiha silsilesinde (2922) numara ile kaydetmi idim. Daha sonra bunlardan birisinde ileri derecede zayflk olduunu grdm. Hadisin kuvvetli olduunu sylemekten vazgetim. Ancak ayetin nuzul ile ilgili blm mstesnadr. nk onun ile ilgili ashab- kiramdan birden ok ahid vardr. leride bunlarn bazlar yce Allahn izniyle 8. blmde zikredilecektir.

Li zatihi sahih ve li gayrihi sahih trleriyle bu sahih hadisleri kaydettikten sonra bu husustaki faydann tamamlanmas iin nemli bir meseleyi szkonusu etmemiz mutlaka gerekli olduundan dolay unlar belirtelim:

Hadis alimleri Allah onlara hayrl mkafatlarn versin- bu mmetin peygamberinin mirasn korumak urunda olduka nemli ve ilmi kaideler zerinde durmulardr. Bylelikle bu miras fazlasz ve eksiksiz koruyabilmilerdir. Peygamber (s.a) hakknda sylemedii eyleri sylemek caiz olmad gibi onun sylediklerinin bir kenara atlmas, onlardan yz evrilmesi de caiz deildir. Hak bu ikisinin arasndadr. Nitekim yce Allah: Bylece sizi vasat bir mmet kldk. (el-Bakara, 2/143) diye buyurmaktadr.

phesiz itidalin ve vasat oluun gerekletirilmesi ifrad ile tefrid arasndadr, sahih olan zayf olandan ayrdetmekle mmkn olur. Bu cehalet ya da heva peinden gitmekle olmaz. Ancak ilim ile ve tabi olmakla tahakkuk eder. Ayn ekilde bu Raslullah (s.a)dan gelenin sahih bir ekilde fkhedilmesi ile mmkn olur. Byle bir fkh ise ancak Raslullah (s.a)n sz, fiil ve takrirlerinin bilinmesi ile mmkndr.

Durum byle olduuna gre bu ie ancak fukahadan olan ve ayn zamanda hadisi, hadis usul ilmini bilen yahutta en azndan onlarn izinden giden, onlarn yntemlerini izleyen kimseler bu ie kalkabilir. u beyiti syleyen ne gzel demi:

Hadis ehli Peygamberin ehlidirler

Eer onlar bizatihi kendisi demek deilseler de onun nefesleri ile birlikte olmulardr.

te sbutunun farkl ekillerine ramen8 u mehur hadis ile kastedilenler onlardr:

Bu ilmi sonradan gelen her nesil arasndan onlarn adaletlileri yklenir. Onlar bu ilimden arya gidenlerin tahrifini, batlclarn intihalini, cahillerin tevilini nefyederler. Hatta u sahih hadisle de kastedilenler onlardr: phesiz Allah ilmi insanlar arasndan (onlara ramen) ekip almaz. Fakat alimlerin ruhunu almakla ilmi alr. Nihayet geriye hibir alim brakmaynca bu sefer insanlar cahil bakanlar edinirler. Onlara soru sorulur, onlar da bilgisizce fetva verirler. Bylelikle hem kendileri sapar, hem bakalarn saptrrlar. Hadisi Buhari ve Mslim rivayet etmitir.9Bundan dolay eyhul-slam bn Teymiye, Mecmuul-Fetavada (XVIII, 51) buna dair bir blmde unlar sylemektedir:

Ahkamn delillerini bilmeyen kimsenin szne itibar edilmedii gibi ayn ekilde hadisin shhat yollar ilmini bilmeyenin de szne itibar edilmez. Aksine alim olmayan her kimsenin ilim ehlinin icmana uymak bir grevdir.

Derim ki: lim adamlar iin gizli sakl olmayan hususlardan birisi de udur: Bu icman dayanaklarndan birisi de yce Allahn: Eer bilmiyorsanz zikir ehline sorunuz. (el-Enbiya, 21/7) buyruudur. Hadis ilmini bilmedii iin sahihini olmayanndan ayrdedemeyen bir kimsenin bu hususu bilenlere sormadka onu delil gstermesi caiz deildir. Ayetin nass bunu gerektirmektedir. Dolaysyla Gazalinin ve dierlerinin ada fkhla soyunanlarn yaptklar gibi hadis hakknda bilgisizce sahih ya da zayf olduu hkmn vermenin caiz olmay ncelikle szkonusudur.

Maksat udur: Bu gibi kimseler burunlar dorultusunda giderek hadisin trlerinden bir tr hakknda zayf hkmn vermesinler. Szn ettiimiz bu tr ilim adamlar nezdinde ya hasen hadis, yahut sahih li gayrihi olarak bilinir. Kaydettiimiz altnc hadis ve dierleri gibi. Hadis alimlerinin usl ve kaidelerinden birisi de zayf hadisi oka rivayet yollarnn bulunmas halinde gl kabul etmeleridir. Onlar bunu an yce Allahn kadnn ahitlii hakkndaki: Biri unutursa dierine hatrlatsn diye (el-Bakara, 2/282) buyruundan ve benzerlerinden esinlenerek bu kaideyi koymulardr.

Byle bir kaideyi uygulayabilmek ise ancak bakalar yle dursun- bu erefli ilim ile uraanlarn ok az uygulayabilir. nk bu hadisi, rivayet yollarn, lafzlarn, bunlarn ahit (tank) gsterilecek yerlerini geni bir ekilde bilmeyi gerektirir. ounlukla hadislerin birtakm lafzlar ile ilgili fihristlerin yardmna bavurmak buna yardmc olmayabilir. Bu ancak uzun bir sre bu alanda uraan kimsenin sahip olduu bilgi ile gerekleebilir.

Bu kaide hakknda konuup, yce Allahn kendisine verdii ilim ile bunu pekitirenlerin arasnda bu ii en gzel yapm olan kimse merhum eyhul-slam bn Teymiyenin Mecmuul-Fetava (XVIII, 25-26)deki aklamalardr. Er-Reddul-Mufhim adl eserinde de kaydettiim zere yce Allah onu temize ekip yaynlamay nasip etsin- yle demektedir:

Onlara (hadis alimlerine) gre zayf iki trldr:

Birisi gereince amelin szkonusu olduu zayf hadis. Bu da Tirmizinin stlahnda hasen hadisin benzeridir.

Dieri ise terkedilmesini gerektirecek kadar zayf olan hadis ki vahi diye bilinen hadistir.

Hadisinde oka yanllk yapt iin bir ravi onlara gre zayf olabilir. Fakat ounlukla grlen hali onun shhatli oluu olduundan hadisi ile itibar ve onu destek olarak kullanmak zere byle birisinin hadisini rivayet ederler. nk hadis yollarnn birden fazla ve ok olursa biri dierini pekitirir. Nihayet o yollarla ilim hasl olur. sterse bu eitli yollardan nakil yapanlar gnahkar ya da fask olsunlar. Hele bunlar ilim adam ve adalet sahibi kimseler olurlarsa. Fakat hadislerinde oka yanlma bulunduu takdirde Abdullah b. Lehia gibi- nk o mslman alimlerin byklerindendi. Msrda hakimlik yapard. oka hadis rivayet etmi birisidir. Fakat kitaplar yanmt. O bakmdan hfzndan hadis nakletmeye balad. Bundan tr naklettii hadislerde oka yanllklar ba gsterdi. Bununla birlikte onun hadislerinin ounluunda grlen shhat halidir. Ahmed dedi ki: Ben bazan bir ravinin rivayet ettii hadisi onunla itibar olmak zere yazarm. bn Lehia gibi.

bn Teymiye Allahn rahmeti zerine olsun- bir baka aklamasnda zayf hadisin eitli yollarla glendirilmesinin sebebini, bu husustaki art ve bu kaideye sarlmann gereini aklamaktadr. Fetvalarnda (XIII, 247) unlar sylemektedir:

Mrsel rivayetlerin yollar ok olup da kasti olarak ve (bu ekilde rivayet etmek zer) ittifaktan uzak bulunursa yahutta bu uygunluk kasti olarak (mrsel rivayet edilerek) szkonusu deilse bu hadisler kati olarak sahih olur. nk nakil ya habere mutabk ve dorudur yahutta sahibi tarafndan kasti olarak yalan sylenmi ya da hata edilmitir. Kasti ve hata yoluyla yalandan uzak olduu takdirde hi phesiz o vakit bu sz doru olur.

ayet hadis iki cihetten ya da birok cihetten gelmise (derim ki: bizim bu hadisimiz gibi) ve bu hadisi bildiren iki kiinin onu uydurmak zere ittifak etmedikleri bilinip, byle bir uygunluun kasti olmayp, ittifakla meydana gelmeyecei bilinirse o vakit bu hadisin sahih olduu bilinir. Mesela bir kimse meydana gelmi bir olay anlatrken o olayda cereyan eden sz ve filleri teferruatl bir ekilde aktarr. Birincisi ile anlap ittifak etmedii bilinen bir baka ahs gelerek ilk ahsn zikrettii szleri ve fiilleri ayn teferruatla anlatrsa bu olayn genel olarak gerek olduu kesinlikle bilinir. Eer onlarn herbirisi bu olay kasten yahut hata ederek yalan sylemi ise adeten onlarn herbirisi bu detaylar ile bu olay dierine uygun olarak anlatamaz. nk birinin dieri ile anlap ittifak szkonusu olmadan her ikisinin de byle bir anlatmda ittifak etmeleri adeten mmkn deildir. te bu yolla ya mrsel olduundan yahut onu nakledenin zayflndan tr herbirisi bal bana yeterli olmasa bile bu ekilde deiik cihetleri olup, deiik yollardan gelen birden ok nakillerin genel olarak doru olduu bu yolla bilinir.

(Yine bn Teymiye diyor ki: )

Bu asln iyice bilinmesi gerekir. Bu hadis, tefsir, meazi insanlarn nakledilen sz ve fiilleri ve daha baka nakledilen hususlarn pekou hakknda kesin hkm verebilmek iin faydal bir ilkedir.

Bundan dolay Peygamber (s.a)dan iki yolla bu ekilde hadis rivayet edilir de bu yollardan herhangi birisinin onu dierinden almad biliniyor ise onun hak olduuna kesin hkm verilir. zellikle bu hadisi nakledenlerin kasten yalan syleyen kimselerden olmadklar bilinirse fakat bununla birlikte onlardan birisinin unutmasndan yahut armasndan, yanllk yapmasndan korkuluyorsa durum byledir.

bn Teymiyenin szlerinin bu son blmlerine yakn ifadeleri Hafz el-Alai, Camiut-Tahsil (s. 38)de zikretmekte ve fazladan unlar da kaydetmektedir:

Hadis iki rivayet yolunun toplamyla hasen derecesine ular. nk bu durumda ravilerin kt hfz korkusu ortadan kalkar ve biri dierini pekitirir, glendirir.

Buna yakn ifadeler bnus-Salahn mukaddimesi ile bn Kesirin bu mukaddimesinden kard muhtasarnda yer almaktadr.

Daha sonra bn Teymiye yce Allahn rahmeti zerine olsun- (s. 352) unlar sylemektedir:

Buna benzer durumlarda mehul ve hfz kt ravinin rivayetinden mrsel hadisten ve benzer rivayetlerden yararlanlr. Bundan dolay ilim ehli bu gibi hadisleri de yazarlar ve yle derlerdi: Bu gibi hadisler bakalarnn olamad ekilde ahit ve itibar iin kullanlmaya elverilidirler...

Daha sonra az nce geen mam Ahmedin: Ben bazan bir adamn hadisini itibar iin yazarm. szn zikretmektedir.

Derim ki: Geen bu aklamalardan ilim talibi nceki hafzlarn hadisleri, senedleriyle rivayet etmelerinin pekok faydasndan bir faydas aka ortaya kmaktadr. Halbuki onlarn bu rivayetleri arasnda senedi zayf olanlar da vardr. Bununla birlikte onlar bu rivayetleri kitaplarna kaydettiler. te bunlar itibar iin temel bir kaynaktr. Mutabaat, birbirini pekitiren ahitleri izlemek (bunun iin gereklidir). stelik bazlarndan terbiyevi, irad edici, doru manalar gibi daha baka faydalar da elde edilebilir. Bunlar herhangi bir kimsenin ilim ehli tarafndan bilindii zere- byle bir rivayeti Peygamber (s.a)a kesin olarak nisbet etmesi iin yeterli gereke olmasa bile byle bir faydalar vardr. Eski ve yeni birtakm heva ehli bu hususta muhalefet halindedirler. Daha nce Gazali hocaefendiye bu risalenin giriinde verdiimiz cevapta akland gibi. Bundan dolay Hafz bn Abdil-Berr et-Temhid (I, 58)de unlar sylemektedir:

Zayf hadis delil olarak gsterilemese bile bsbtn terkedilmez. nk senedi zayf fakat manas sahih nice hadis vardr.

Hulasa senedi itibariyle zayf olan hadis manasnn eriatin nasslarna uygunluu dolaysyla mana itibariyle sahih (doru) olabilir. u hadis gibi: nsanlarn kusurlar ile ilgilenmekten kendi kusuru kendisini alkoyan kimseye ne mutlu.10 Buna benzer daha pek ok hadis vardr fakat bu hadisi Peygamber (s.a)a nisbet etmeyi caiz klmaz.

Hadis bazan mana itibariyle de, lafz itibariyle de sahih grlebilir. Buna sebeb ise onu pekitiren ahitlerdir. Altnc hadis ve ondan nceki baz hadisler gibi. Bu hususu hatrdan karmayalm. Cahillerin grltleri, ktlk kkrtclar sizi bundan alkoymasn. nk bizler yazarlar ok, alimleri az bir zamanda yayoruz. ikayetimiz Allahadr. Allah ile olmadka hibir eye g ve kuvvet yetiremeyiz.

HADSTE GEEN GARB LAFIZLARIN AIKLAMASI

alg aletlerini haram klan hadisleri sralama iini bitirdik. Bu hadislerde eitli lafzlar bulunmaktadr. Bunlarn kimisi el-Meazif: alg aletleri gibi btn alg aletlerini kapsayan delaletleri umumi lafzlardr. Kimisi de bunlarn bir blm hakknda yani onlardan birisi hakknda hususidir. Mesela berabit (ud) lafz gibi.

Nitekim baz ayet ve hadislerde daha baka garip birtakm lafzlar da varid olmutur. Gerekli faydann salanabilmesi iin anlamlarn aklamay uygun grdm. Az nce getikleri yerleri iaret etmekle birlikte bunlar harf srasna gre dzenledim.

1. Erike: Koltuk

Kamusta yle aklanmaktadr: Erike (kelime vezni itibariyle): Sefine: gemi gibidir. Bu adr gibi st rtl bir sedirdir. Yahutta zerinde yaslanlarak oturulan herbir sedir, masa, dektir ya da sslenmi yastkl divan demektir.

2. Evtar (beinci hadis):

Evtar veter kelimesinin oulu olup, yayn kirii ve yayn asld yerdir. Burada ise ud, kanun gibi musiki aletlerini birbirine balayan teller demektir.

3. el-Berabit (altnc hadis):

Berbatn ouludur. Uda benzeyen bir alg aletidir. Arapalatrlm farsa bir kelimedir. Asl berbetdir. Buna sebep ise bunu alan kimsenin bu aleti gsnn zerine koymasdr. Gs de berr demektir. (Nihaye)

4. Betarul-Hak (Birinci hadisin sonlar):

Hak aka ortaya ktktan sonra hakk reddedip, inkar etmek demektir.

5. el-Hirr (birinci hadis):

Ferc demektir. Asl hirh eklindedir, oulu ehrah gelir. (Nihaye)

6. el-Hazz (birinci hadis):

Burada katksz ibriim (ipek)den dokunanlar kastedilmektedir.

7. Dull (altnc hadis):

Bu dulenin ouludur. Bu da tedavl eden maln bakalar darda tutularak belli kimselerin elinde bulundurulmasdr. (Nihaye)

8. Rannetu eytan (ikinci hadis):

Burada kederli ses demektir.

9. Alem (birinci hadis):

Da demektir.

10. el-ubeyra (drt ve beinci hadisler):

Dardan yaplan sarholuk verici bir iecek.

11. amtun-Nass (birinci hadisin sonlar):

nsanlar kmsemek, onlar hakir grmek, haksz yere onlara dil uzatmaktr. ams ile ayn eydir. En-Nihayede olduu gibi.

12. Knni (drdnc hadis):

Habe dilinde tambur demektir. Takni ise onu almaktr. bnul-Arabi bu aklamay yapmtr. asetul-Lehfanda da byledir.

Kamusda yle demektedir: Knnin (vezin itibariyle) sikkin: bak gibi tanbur demektir. Ayrca rumlarn kumar oynadklar bir oyun eklidir.

Derim ki: Burada kati olarak kastedilen birinci anlamdr. nk kumar ayn hadiste de zikredilmi olup, o da meysirdir.

Bu da yayl alg aletlerinden olup, boynu uzundur, yarm yumurta eklinde bir karn vardr. ki ya da teli olur.

13. Kyan (altnc hadis):

Kaynenin oulu olup ark syleyen cariye demektir. Kaynad diye de oulu yaplabilir.

14. Kaynad (bir ve altnc hadisler):

Bir nceki lafza baknz.

15. Kube ( ve beinci hadisler):

bn Abbas ve bn merin rivayet ettikleri hadiste aklamas getii zere davul demektir. mam Ahmed de bunun byle olduunu kesin olarak ifade etmitir. bnul-Kayyim de bu aklamay asede benimsemi ve yle demitir: Bunun barbat (ud) demek olduu da sylenmitir. (Bk. nc madde)

Hattabi, Mealimus-Snen (V, 268)de unlar sylemektedir:

Kube, davul diye aklanmtr. Bunun zar olduu da sylenmitir. Her telli ud ve benzeri lehiv aletleri ve ark kapsamna girer.

Bu hususta baka grler de vardr. eyh Ahmed akir Allahn rahmeti zerine olsun- Msnedde (X, 76)daki notunda bunlar nakletmi, sonra da unlar sylemektedir:

Bu husustaki en gzel ifade ve en kapsaml sz mam Ahmedin, el-Eribe (s. 74/214)deki aklamalardr: Kube, stne abanlan herbir eydir.

16. Mezamir (iki ve beinci hadisler):

Mizmarn ouludur. Bu sonunda kk bir boru bulunan kam ya da madenden bir aletin addr. El-Mucemul-Vasit de byle aklanmtr.

17. Mizr (drdnc hadisin sonlar):

Bu dardan yaplan bir eit ikidir. Arpa ya da budaydan yapld da sylenmitir. (Nihaye)

18. Meazif (birinci hadis eitli yerlerde)

19. Bunlar vurmal def ve benzeri alglardr. Nihayede belirtildii gibi.

Kamusda yle denilmektedir:

Bunlar ud ve tambur gibi elence aletleridir. Tekili zf ya da mizefdir. Mimber ve miknese kelimeleri (vezin itibariyle) gibidir. Azif ise bunlar alan ve ark syleyen kimse demektir.

Bundan dolay bnul-Kayyim el-asede unlar sylemektedir:

Btn elence aletlerine denilir. Bu hususta dilciler arasnda gr ayrl yoktur.

Zehebinin Siyer(-u Alamin-Nubela) (XXI, 158)deki ifadeleri bundan daha aktr.

Meazif: Zurna, tambur, kaval, zil gibi her trl alg aletinin addr.

Buna yakn bir aklama Tezkiretul-Huffaz (II, 1337)de yer almaktadr.

Mslman kardeim bil ki geen hadisler btn ekilleriyle ve trleriyle mzik aletlerinin haram olduuna delalet hususunda pek aktr. Bu hadislerde zurna, davul ve ud gibi bazlarnn ak nass ile ifade edilmesi, dierlerinin de onlara katlp, onlar gibi deerlendirilmesi suretiyle bu ak delalet sz konusu olur. Bunun da iki sebebi vardr:

Evvela el-Meazif: mzik aletleri lafz szlkte btn mzik aletlerini kapsar. Nitekim ikinci blmde bu husus akland gibi biraz sonra bnul-Kayyimden de naklen gelecektir.

kinci husus nee vermek ve oyalayp elendirmek bakmndan anlam itibariyle anlmayanlar aka anlanlar gibidir. Bunu Abdullah b. Abbas (r.a)n u szleri de desteklemektedir:

Def haramdr, alg aletleri haramdr, davul haramdr, zurna haramdr. Bunu Beyhaki (X, 222), Abdul-Kerim el-Cezeri, o Ebu Haim el-Kufiden, o ondan (bn Abbastan) yoluyla zikretmitir.

Derim ki: Eer Ebu Haim el-Kufi diye ad geen zat Sad olarak da adlandrlan Ebu Haim es-Sincarinin kendisi ise bu sahih bir isnaddr. Bu da Abdul-Kerim gibi Cezeridir. Onun kendisinden rivayet yapt da zikredilmitir fakat ben onun Kufeli olduunu zikredeni grmedim. bn Hibbann Sikat (IV, 296)nda belirtildiine gre o Dmakta yerlemitir. Dorusunu en iyi bilen Allahtr.

u kadar var ki: Fercleri, ipei, arab, alg aletlerini... helal belleyecekler eklindeki birinci hadisin bir dereceye kadar aklanmaya ihtiyac vardr. Bu amala unlar syleyebiliriz:

Hereyden nce helal belleyecekler buyruu sz geen drt eyin eran helal olmad hususuna aka delalet etmektedir. Bunlardan birisi de alg aletleri: el-meazifdir. Szlklerde bu arada el-Mucemul-Vasitde- u ifadeler yer almaktadr:

stehalle-eya: Onu helal sayd, helal bildi.

Bundan dolay byk ilim adam eyh Ali el-Kari el-Mirkat (V, 106)da unlar sylemektedir:

Yani birtakm phelerin gevek delilleri szkonusu ederek bu haram olan eyleri helal sayacaklar. Bunlardan birisi de kimi alimlerimizin (hanefi mezhebi alimlerini kastetmektedir) szn ettikleri u husustur: Gya ipek ancak dorudan doruya tene dedii takdirde haram olur. Elbiselerin zerinde giyilecek olursa bunda saknca yoktur. Bu nakli olsun, akli olsun hibir delili olmayan bir kaytlamadr. Peygamber (s.a)n: Kim dnya hayatnda ipek giyinirse, ahirette onu giyinmeyecektir.1 hadisinin mutlakl dolaysyla byle bir kayt szkonusu edilemez. Ayn ekilde baz ilim adamlar aklamas uzun srecek el-Meazif: alg aletleri hakknda bu kabilden iddialar vardr. Halbuki bu hadis yce Allahn: nsanlardan kimisi (insanlar) bilgisizce Allahn yolundan saptrmak ve o ayetleri bir elence edinmek iin bo szleri satn alrlar. (Lokman, 31/6) buyruu ile desteklenmektedir.

Hanefi alimlerinden szn ettii grn bir benzeri de onlarn zmden yaplan arabn az da, ou da haramdr. Buna karlk hurma ve baka eylerden yaplan arabn ancak sarholuk veren fazla miktar haramdr eklindeki ayrmlar. bu ok kt bir zahiriliktir. Bunun bir benzeri de cinsel duygular tahrik eden musiki haramdr deyip, dier musikiler helaldr eklinde bir ayrm gzetmektir. Daha nce Ebu Zehra ve onu taklit edenlere mukaddimede verdiimiz cevapta getii zere. Bununla beraber byle bir hkmde gre dayanlarak (nasslara) kaytlar getirilmekte ve eri nasslar iptal edilmektedir. Bundan daha kts Gazali hocaefendinin Buharinin rivayet ettii alg aletleri ile ilgili hadisin akabinde u szleri sylemi olmasdr:

Muhtemeldir ki Buhari tablonun btn paralarn kastetmektedir. Yani ayn zamanda iki, ark ve fsk birarada ihtiva eden toplantlar kastediyor olabilir.

Hocaefendiye diyorum ki: Sen muhtemeldir ki lafzn u yldzn yannda brak.2 nk byle bir gerekelendirme ve byle bir ifade olduka yabancdr. Kendisi arap ve byk bir yazar olmakla birlikte bu byledir. Hem nasl byle olmasn ki o Peygamber (s.a)n szn Buharinin sz ile kartrmakta, Peygamberin szn Buhariye nisbet etmekte. Aka grld gibi bu oka hayreti gerektiren bir ifadedir. Bilemiyorum acaba bu fikri bir hata mdr yoksa kalemin bir yanll mdr? Hangisi olursa olsun biri dierinden kt.Bu birinci husus.

kincisine gelince, byle bir gerekelendirmeyi meazif (alg aletleri)ne dair hadisten sonra gelen trl alg aletlerini haram klan dier hadisler rtmektedir. Altnc hadiste ve ondan sonra kaydedilen ahidlerde suret deiiminin, yerin dibine geirilmenin ve semadan yaan talara maruz kalmann sebebleri arasnda alg aletleri ve arkc cariyeler edinmek olduu aka ifade edilmektedir. Bunlardan birisi de Rabia el-Cureinin rivayet ettii sahih hadistir. Bu hadiste bunun sebebini ashab- kiramn sorduklarndan da szedilmektedir:

Buna sebep ne olacaktr ey Allahn Rasl dediler. Peygamber buyurdu ki: arkc cariyeler edinmeleri ve arap imeleri sebebiyle

mran yoluyla gelen hadiste de yle denilmektedir:

alg aletleri ortaya kar, arkc cariyeler oalr ve araplar iilirse...

nc olarak: bnul-Kayyim asetul-Lehfan adl eserinde Meazif (alg aletleri) hadisini kaydettikten sonra zetle unlar sylemektedir. (I, 260-261):

Hadisin delil olma ekli udur: Meazif (alg aletleri) btn alg aletleridir. Bu hususta dilciler arasnda gr ayrl yoktur. Eer bunlar helal olsayd hibir zaman bunlar helal kabul ettikleri iin onlar yermezdi ve onlarn helal kabul edilmelerini, arabn ve ferclerin helal kabul edilmesi ile birlikte szkonusu etmezdi... Ayrca bu hadiste alg aletlerini helal kabul edenleri yce Allahn yerin dibine geirmekle, onlar maymunlara ve domuzlara dntrmekle tehdit etmektedir. Her ne kadar bu tehdit btn fiiller hakknda szkonusu ise de herbir fiilin yerilmekten ve tehdit edilmekten zel bir pay vardr.

te kapal taraf bulunmayan hak budur.

Sen beni apak yolun zerinde brak.

Ac gerek u ki Gazali hocaefendi ve benzeri davetiler ya da ada yazarlarn kabul ettikleri hkm ve meseleler hususunda hareket noktas olarak benimsedikleri bilimsel bir yntemleri bulunmamaktadr. Fkhi adan da bu byledir, hadis ilmi asndan da byledir. Onlarn btn yaptklar ounlukla hevalara tabi olmakla birlikte kr krne, geliigzel hareketlerdir. Sahih ve ak nasslara muhalefet hususunda bir bakarsnz reylerinin peinden gidenlerle birliktedirler, bir bakarsnz gnmzde sylendii gibi- aklclarla birlikte hareket ederler. Hatta o bu hususta onlar birka etap geride brakmaktadr. stisnasz olarak btn imamlara ve fukahalara muhalefet etmitir. Buna dair baz misalleri nszde kaydetmitik. Kimi zaman onu ar gitmi zahiri imamlarndan birisini sar bir kaya gibi donuk bir zahiri olarak grrsnz isterse bu hususta btn hadis ve fkh imamlarna muhalefet etmi olsun- o sahih olan alg aletleri ile ilgili hadisleri zayf kabul etmekte bn Hazm taklit ettii gibi, bu hadisi batl bir ekilde tevil ediinde de onu taklit etmitir. Fakat bununla birlikte bn Hazm tevil edecei nass semekte ondan daha akll hareket etmitir. O Gazalinin yapt gibi- Buharinin rivayete ettii hadisteki helal belleyeceklerdir, kabul edeceklerdir szn tevil etme cesaretini gstermeyerek, bunun yerine bu lafzn bulunmad Muaviye b. Salihin rivayet ettii hadisi tevil etmitir. Daha nce kaydedildii zere o hadiste u ifadeler de yer almaktadr: Ve balar zerinde alg aletleri alnacaktr... bn Hazm (IX, 57)de unlar sylemektedir:

Bu hadiste sz edilen azap tehdidinin alg aletleri dolaysyla olaca belirtilmemektedir. Nitekim bu tehdidin arkc cariyeler edinmekten tr olduu da yoktur. Zahiren (aka) grldne gre bu tehdit onlarn arab baka bir isim altnda helal kabul etmelerinden dolaydr.

Bununla birlikte bn Hazmn zahir kabul etmesi ak bir zorlamadr. Batl bir tevildir. Daha nceki hadisler ve bn Kayyimin yorumlamas dolaysyla bu byledir. evkani de bu hususta bir baka cevap vermektedir. O Neylul-Evtarda (VIII, 85), bn Hazmn tevilini ona nispet etmeksizin zetle naklettikten sonra bu szler ayn zamanda Gazaliye de ak bir cevaptr- unlar sylemektedir:

Buna yle cevap verilir: Bu hususlarn birlikte zikredilmeleri haram olann sadece bunlarn hep birlikte yaplmas halinde szkonusu olacana delil deildir. Aksi takdirde hadiste (Buharinin rivayet ettii hadisi kastetmektedir). Aka sz edilen zina? ancak iki imek ve alg aletlerini kullanmak halinde haram olur fakat byle bir gerekliliin batl olduu icma ile kabul edilmitir. Buna gre br trls de onun gibi batldr. Yine ayn ekilde yce Allahn: nk o azametli Allaha iman etmezdi, yoksulu yedirmeye de tevik etmezdi. (el-Hakka, 69/33-34) buyruunda da Allaha iman etmemek ancak yoksula yemek yedirmeyi tevik etmemek halinde haram olur demek icap ederdi. Eer gereklilik hususunda sz edilen bu ilerin haram klnmas bir baka delil ile bilinen bir hkmdr denilecek olursa, buna yle cevap verilir: alg aletlerinin haram klnmas da daha nce getii zere ayn ekilde bir baka delil ile de bilinen bir hkmdr. Bununla birlikte byle bir noktaya gelmeyi gerektiren bir husus da yoktur.

Burada hadis-i erifte geen istihlal: helal kabul etmek, helal bellemek, helal bilmek lafznn anlam ile ilgili olarak nemli bir noktaya dikkat ekmek istiyoruz: eyhul-slam bn Teymiye Allahn rahmeti zerine olsun- btalut-Tahlil adl eserinde (s. 20-21, el-Kurdi basks) unlar sylemektedir:

Belki de hadiste sz geen helal kabul etmek yanl tevillerle olacaktr. Onlar Raslullah (s.a)n bunlar haram kldna inanmakla birlikte helal kabul edecek olurlarsa kafir olurlar ve onun mmetinden olmazlar. Eer bunlarn haram olduunu itiraf ediyor iseler bu tr masiyetleri ilemeye devam eden dier kimseler gibi mesh ile (baka yaratklara dntrlmekle) cezalandrlmayabilirler. Bunlar hakknda helal belleyecekler ifadesi kullanlmtr. Bir eyi helal belleyen onun helal olduuna inanarak o ii yapan demektir. Dolaysyla onlarn ikiyi helal kabul etmeleri hadiste belirtildii zere onu baka bir ad ile adlandrmalar demek olur. Onlar haram ikileri imekle birlikte bunlara hamr: arap adn vermeyeceklerdir. alg aletlerini helal kabul etmeleri ise bu gibi aletlerin sadece zevk veren bir sesi iitmekten ibaret olduuna ve bunun da haram olmadna inanmalaryla olacaktr. Kularn nameleri gibi. pei ve dier eitlerini helal kabul etmeleri ise bunun savalara helal olduuna inanmalar ve birok ilim adamna gre sava halinde ipei giymenin mbah olduunu duymu olmalar sonucunda dier hallerini buna kyas etmeleri ile olacaktr. Bu tevil de merhum bnul-Mbarekin haklarnda u beyitini syledii kesim tarafndan grlmtr:

Dini kim bozdu ki krallardan

Ve kt alimlerle abidlerden bakalar.

Ancak bilinen husus u ki Raslullah (s.a) tebli ettikten ilgili yerlerinde bilinip grld zere- bu gibi hususlarn haram olduunu herhangi bir mazeret brakmayacak ekilde aka ortaya koyduktan sonra bu tevil sahiplerine Allaha kar hibir faydas olmaz. MZK ALETLERN MBAH KABUL EDENLERN PHELER VE BU PHELERN CEVABI

Kaydettiimiz sahih hadislerle ve mezhep imamlarnn tercihe deer grleriyle bn Hazmn ve onu taklit edenlerin aslolan mbahlktr eklindeki kaideye sarlmalarn ve mzik aletlerini haram klan herhangi bir nass gelmedii iddiasn rttkten sonra iddia ettii asl kaideyi destekledii hususlar zikretmemiz, sonra da ilim adamlarnn verdii cevaplarla ona karlk vermemiz bu aratrmay ve bundan elde edilecek fayday tamamlayacak bir unsurdur. Bu sebeple diyoruz ki:

bn Hazm sz geen risalesinde (98-99) ile el-Muhalla (IX, 61-62)de iki hadise yapmaktadr.

Bunlarn birisi Aie (r.anha)dan, dieri bn mer (r.a)dan rivayet edilmektedir.

1. Aie (r.anha)n hadisini sadece Mslimin kaydettii rivayet ekliyle zikretmitir. Bu hadisi Buhari de, bakalar da rivayet etmitir. Bu hadisin tahrici Gayetul-Beram (399)da gsterilmitir. Ben bu hadisi Muhtasaru Sahihil-Buhari adl eserimde (508) no ile kaydetmitim. Bu rivayetini Kitabul-Ideynin bandaki rivayet ekliyle onun rivayet ettii bu hadisin Sahih-i Buharide yer alan eitli bablar ve yerlerdeki dalm btn fazlalklar ve ek bilgileri kattm. Bundan dolay ben bu hadisin anlatmn oradan fazlalklar ile ilgili cilt ve sahife rakamlarn zikretmeksizin- nakledeceim. Aie (r.anha) dedi ki:

Raslullah (s.a) yanma geldi. Yanmda [ensarn cariyelerinden iki cariye (bir rivayette: ki arkc cariye) [mina gnlerinde def alyorlard] ensar Buaz gnnde syledikleri arky sylyorlard. (Bir rivayette karlkl syledikleri, dierinde karlkl attklar eklindedir) [Fakat bu iki cariye arkc deildi] (Peygamber) yatan zerine uzand, yzn br tarafa evirdi. Ebu Bekir girdi [Peygamber (s.a) elbisesiyle rtnm halde idi.] (Ebu Bekir) Yksek sesle beni azarlad. [Bir rivayette: O iki cariyeyi azarlad] ve dedi ki: Raslullah (s.a)n yannda eytann zurnas m (alyor) [(ki defa)] dedi.

Raslullah (s.a) ona dnd (bir rivayette: Peygamber (s.a) yzn at) ve onlar brak [ey Ebu Bekir [nk] phesiz herbir kavmin bir bayram vardr. Bu da bizim bayrammzdr] dedi. Yzn br tarafa evirince ben de o cariyelere iaret ettim, onlar da kp gittiler.

Derim ki bn Hazm def ile birlikte ark sylemenin mbahlna dair delil getirerek hadisteki: O iki cariye arkc deillerdi sz ile ilgili olarak unlar sylemektedir:

Deriz ki: Evet fakat Aie (r.anha): O iki cariye ark sylyorlard demitir. Onlarn ark syledikleri sahih olarak sabittir. Onlar arkc deillerdi szleri gzel ark sylemiyorlard demektir. Btn bunlarda delil olacak bir taraf yoktur. Fakat delil Peygamber (s.a)n Ebu Bekirin syledii: Raslullah (s.a)n huzurunda eytan zurnas m szne itiraz etmesindedir. Bylelikle bunun mutlak olarak mbah ve keraheti szkonusu olmayan bir i olduu, buna kar kann hi phesiz hata ettii sahih olarak ortaya kmaktadr.

Buna cevap olmak zere Allahn yardmn dileyerek- diyorum ki:

Bu hadisi dikkatle inceleyecek herkesin aka grecei husus udur: Hadiste bn Hazmn iddia ettii mutlak mbahlk szkonusu deildir. Nasl szkonusu olabilir ki. nk bu mbahlk kk yataki kzlar da, byk kadnlar da hatta erkekleri de kapsar. Ayn ekilde btn alg aletlerini ve senenin btn gnlerini de kapsar. Bu ise olduka ak bir hatadr ve byle bir iddia hadisin tamad manalar ona yklemektir. Bunun sebebi ise iine dt bundan daha ak bir dier yanllktr. O da onun u szleridir:

Delil Peygamber (s.a)n Ebu Bekirin syledii: Raslullah (s.a)n huzurunda eytann bir zurnas m szne kar kmasndadr.

Derim ki: Hadiste sz edilen byle bir kar ktan eser yoktur. aret yoluyla dahi olsa. Hadiste bulunan kar kmak Peygamber (s.a)n Ebu Bekirin cariyelere tepki gstermesinden ibarettir. Peygamber (s.a) da bunu:

nk herbir kavmin bir bayram vardr, bu da bizim bayrammzdr sz ile gerekelendirmi bulunmaktadr.

Derim ki: Byle bir gerekelendirme Peygamber efendimizin belaatinden ileri gelir. nk o bir taraftan bu szleriyle Ebu Bekirin alg aletlerine kar kmasn asl bir kaide olarak kabul ettiine iaret etmekte, dier bir adan iki cariyenin def eliinde ark sylemelerini ikrar ettiini aka ifade etmekte bununla bu ilerinin asl ilkeden istisna olduuna da iaret etmektedir. Peygamber efendimiz sanki Ebu Bekire yle demi gibidir: Sen asl kaideye sarlmakta isabetlisin fakat bu iki cariyeye kar kmakta hatalsn. nk bugn bir bayram gndr.

Buna yakn bir aklamay eyh Numan el-Alusinin: el-Ayatul-Beyyinat fi Ademi Semail-Emvat adl eserine yazdm mukaddimesinde zikretmi ve orada (s. 46-47)de u soruyu sormutum: Ebu Bekir (r.a) bu asl ilkeyi nereden kartmtr. Buna karlk yle demitim:

Cevap: O bu ilkeyi Peygamber (s.a)n arknn ve alg aletlerinin haram klnmasna dair retilerinden ve pek ok hadisinden kartmtr. (Daha sonra bu hadislerin nceden kaydettiimiz baz kaynaklarn zikredip, unlar sylemitim: ) Eer Ebu Bekir bunlar bilmemi ve bu hususta apak bir delil zere bulunmam olsayd, Peygamber (s.a)n nne geerek evinde byle ileri derecede bir etki gstermesi mmkn olamazd.1 u kadar var ki o tepki gsterdii bu iin bir bayram gnnde caiz olduu noktas kendisine kapal kalmtr. Bu hususu da Peygamber (s.a) ona: Brak onlar ey Ebu Bekir nk herbir kavmin bir bayram vardr. Bu da bizim bayrammzdr szleriyle aklam idi. Geriye Ebu Bekirin genel olarak gsterdii tepki (Peygamber tarafndan) kabul edilmi olarak kald. nk Peygamber (s.a) bunu takrir etmiti fakat bundan bayramda ark sylemeyi istisna etmiti. O halde ark sylemek bu hadiste belirtilen nitelikler erevesinde mbahtr.

Orada iaret ettiim mukaddimede Peygamber (s.a)n herhangi bir sz takrir ile karlamann nemine delalet eden baka rnekler de zikretmitim. Bunun takririn szkonusu olduu konunun doru bir ekilde anlalmasnn gl nedenlerinden birisi olduunu da belirtmitim. Bunlardan birisi de Bedir kuyusu ve Peygamber (s.a)n orada lm mriklere: Ey filan olu filan... diye seslenmesi, merin ve ondan baka dier ashabn kendisine: Sen ancak ruhlar bulunmayan cesetlerle konuuyorsun demelerini takrir ile karlamakla birlikte onlara: Siz benim szlerimi onlardan daha iyi duyuyor deilsiniz diye cevap verdiine dair hadistir. (Hadisi Buhari ve Mslim rivayet etmitir.) Orada bu olay llerde aslolann onlarn iitmez olduklarna iki ekilde delil gstermitim. u anda onlardan takriri ile ilgili olan ksm beni ilgilendirmektedir. Orada yle demitim (s. 39-42):

Dier hususa gelince: Peygamber (s.a) merin ve dier ashabn llerin iitmediklerine dair kalplerindeki yerleik kanaatlerini ve itikadlarn kabul etmiti. Baz sahabiler bu hususa imada bulunmu, bazlar bunu aka ifade etmiti fakat her iki hususun da aklamaya ihtiyac olduundan unlar syleyelim: mada bulunmalar ashab- kiramn Peygamber (s.a)n kuyuda bulunan llere seslendiini iitmesi zerine: Sen ancak ruhlar bulunmayan birtakm cesetlerle konuursun szleriyle olmutu. Enesden gelen buna yakn bir dier rivayette mer dedi yerine (Ashab) dedi lafz kullanlmtr. ayet onlar bu hususta Peygamber (s.a)dan edindikleri nceden bir bilgiye sahip olmam olsalard. Onlar byle bir eyi ona sylemezlerdi. nceden bir bilgileri bulunmadan acele ederek tepki gsterdiklerini farzedelim. O vakit tebli grevi Peygamber (s.a)n kendilerine bu ekildeki inanlarnn yanl olduunu aklamasn ve eriatte bunun asli bir dayanann olmadn bildirmesi icab ederdi. Hadisin hibir rivayetinde bu kabilden bir aklama grmyoruz. Grld gibi bu ifadede onlarn nceki inanlarna muhalif ve btn ller iin geerli genel bir kaide ortaya konulmamaktadr. Sadece zel olarak kuyuda bulunanlar hakknda haber verilmektedir. stelik bu yine onlara nisbetle mutlak da deildir. bn merin onlar u anda duyuyorlar eklinde aklamas getii zere- ifadesini hatrlayacak olursak (bunun byle olduu anlalr) O halde onlarn duymalar sadece o vakte ve Peygamber (s.a)n onlara sylediklerine hastr. Bu muayyen bir vakadr. Bu olayn genellii yoktur. Onlarn her zaman ve ebediyyen ve kendilerine sylenen hereyi duyduklarna delalet etmemektedir. Ayn ekilde kaytsz ve artsz olarak onlarn dndaki lleri de kapsamaz.

Bazlarnn bunu aka zikretmelerine gelince bunu Ahmedin (III, 287) kaydettii rivayette gryoruz. Enes (r.a) dedi ki: mer onun sesini duyunca ey Allahn Rasl gn sonra m onlara sesleniyorsun? Onlar duyuyorlar m? Yce Allah ise: Sen llere (davetini) duyuramazsn. (en-Neml, 27/81) diye buyurmuyor mu? dedi. Peygamber yle buyurdu: Nefsim elinde olana yemin ederim sizler [sylediklerimi] onlardan daha iyi duyuyor deilsiniz. u kadar var ki onlar cevap veremezler.

Senedi Mslimin artna gre sahihtir.

mer (r.a) sz geen ayetin bu ekilde abuk tepki gstermekte asl dayanak olduunu ve kendilerinin bu ayetin genel ifadesinden kuyudakilerin de bu genel ereve ierisinde olduklarn anladklarn aka ifade etmektedir. te bundan dolay onlar meseleyi zemediler. Bu sebeple iinden kamadklar bu durumlarn zmek iin bu hususu Peygamber (s.a)a aka ifade ettiler. O da kaydedilen aklamasyla bu problemlerini zm oldu.

Bundan aka unu anlyoruz ki: Peygamber (s.a) bata mer (r.a) olmak zere- ashab- kiramn ayet-i kerimeyi kuyudaki lleri de dierlerini de kapsayan ekilde genel erevesi ile bylece anlamalarn takrir ile karlamtr. nk bu anlaylarn reddetmedii gibi kendilerine: Hata ettiniz de dememitir. O halde ayet-i kerime kaytsz ve artsz olarak llerin duymadklarn belirtmektedir. Hatta o, onlarn bu kanaatlerini takrir ile karlam fakat onlar iin kuyudakiler ile ilgili olarak bilmedikleri bir hususu ve syledii szleri gerekten duyduklarn onlara aklamtr. Bu iin ayetin dnda mstesna, zel bir durum ve daha nce getii gibi- Peygamber efendimizin bir mucizesi olduunu aklamtr.

Daha sonra orada unlar da sylemitim:

Buna dikkat edelim ve bilelim ki Peygamber (s.a)n takrirde bulunduu hususlar tesbit etmeye inceliklere dikkat ederek itina gstermek ve bunu delil gstermek fkhn (delillerin inceliklerini anlamann) bir parasdr. nk bilindii zere Peygamber efendimizin takriri de haktr. Aksi takdirde bu olmadan anlay bir ok nass doru bir ekilde kavramaktan uzaklaabilir. Sizi uzaa gtrmeyeceiz. te nnzde bunun delili. Melliflerin ou ve bakalar bu hadisi Bedir kuyusu hadisini- llerin iittiklerine dair delil gstermeyi alkanlk haline getirmilerdir. Onlar Peygamber (s.a)n: Sizler benim duyduklarm onlardan daha iyi biliyor deilsiniz szlerinin zahir anlamna sarlrlar, Peygamber efendimizin ashab- kiramn llerin iitmediine dair itikadlarn takrir ile karladna dikkat etmezler... O halde hadis belirttiimiz hususa dikkat etmek halinde- llerin duymadklarna ve asl kaidenin bu olduuna dair delile dnr. Bu genel kaidenin dna btn genel nasslardaki hal zere ancak nass ile kmak caiz olabilir. Baar Allahtandr.

Aratrmac bir kimse bu kabilden pekok rnek grebilir. Burada u anda bu kabilden hatrma gelen rnekleri kaydetmem faydal olabilir. Bunlar iki rnektir...

Daha sonra bu iki rnei kaydettim. Bunlardan birisi Aie (r.anha)n rivayet ettii bu hadistir. Bu hadisin akabinde (s. 46) unlar sylemitim:

Derim ki: Biz bu hadiste unu gryoruz. Peygamber (s.a) Ebu Bekir es-Sddiykn: eytan zurnas ifadesine tepki gstermemitir. Onun bu ifadesini takrir ile karlamtr. Peygamberin Ebu Bekiri takrir ile karlamas bu iin bir maruf olduuna ve mnker olmadna delil tekil etmektedir. Peki Ebu Bekir byle bir cevab nereden karmtr... Ve daha nce naklettiimiz hususlar kaydettikten sonra (s. 48de) unlar syledik:

Bylelikle Peygamber (s.a), merin llerin duymalarn kabul etmeyiini takrir ile karlad gibi Ebu Bekirin eytann zurnasna tepki gstermesini de takrir ile karlamtr. Peygamber efendimiz birinci husus ile ilgili bir tahsisi szkonusu ettii gibi, Ebu Bekirin bu sz ile ilgili olarak da bir tahsis getirmitir. Bu tahsis sz geen ark sylemenin bayram gnnde mbah olmasn gerektirmektedir. Akladmz bu takriri gznnde bulundurmay farkedemeyen bir kimse btn gnlerde (bu iin) mbah olduunu bu hadisten anladn kabul eder. Gnmzde ada baz yazarlarn houna gittii gibi. Bu hususta onlarn selefi ise bn Hazmdr...

Daha sonra (s. 48-49)da unlar syledim:

Peygamber (s.a)n iki cariyeye tepki gstermedii ise gerektir. Fakat bu bir bayram gnnde olmutu, baka gnleri kapsamaz. Bu birinci husus.

kinci olarak: Peygamber (s.a) Ebu Bekire onlara tepki gstermemesini: Onlar brak szleriyle emredince, hemen arkasndan: phesiz herbir kavmin bir bayram vardr... szlerini syledi. Bu illeti belirten bir cmledir. Bu iin mbah olu illetinin ifade yerindeyse bayramlk olduunun delilidir. Bilindii gibi hkm varl ve yokluu itibariyle illetle birlikte szkonusudur. Bayram gn olmamak suretiyle bu illet ortada yoksa aka anlalaca gibi o gnde ark da mbah olmaz fakat bn Hazm illet delilini kabul etmeyebilir. nk bilindii zere o Delilul-Hitab kabul etmez. Fakat ilim adamlar onun bu grn reddetmilerdir. zellikle eyhul-slam bn Teymiye Mecmuul-Fetavann birka yerinde bunu yapmtr. Fetvalarnn fihristinin ikinci cildine bavurabilirsiniz.

Aie (r.anha)n ark dinlemeye dair hadisi ile ilgili aklamalar gerekten uzad. Bununla birlikte inaallah bunun sakncas yoktur. nk bu hadisin delil olacak yn ak ve nemlidir. O da ilim talibinin Peygamber (s.a)n herhangi bir hususu takrir ile karlamasn gznnde bulundurmas halinde nnde fkhi anlay ve kavray kapsn aar. Bunu yapmadan byle bir kapnn almas szkonusu deildir. te kuyuya atlanlar ile ilgili hadiste durum byledir.

Hulasa: bn Hazmn yanll Peygamber (s.a)n Ebu Bekirin cariyelere tepki gstermesine mutlak olarak tepki gstermi olduunu vehmetmesinden kaynaklanmaktadr. Peygamber efendimizin cariyelerin yaptklarn takrir etmesinden deil. nk byle bir durum mbahln az nce getii gibi- bayram gn ve def ile kaytl olduuna delalet etmekten ibarettir. Btn alg aletleri iin deildir. Ayrca ilim adamlarnn aka ifade ettii gibi kk kz ocuklar hakkndadr. bnul-Cevzi, Telbisu blis (I, 239)da unlar sylemektedir:

Bu iki cariyenin aka anlald zere yalar kkt. nk Aie (r.anha) da kkt, Raslullah (s.a) ise cariyeleri (kk kz ocuklarn) ona doru gnderir ve kz ocuklar onunla birlikte oynard.2

Bundan dolay zannediyorum ki eer bn Hazm byle bir yanlgya dmemi olsayd hkm genelletirmezdi. Benim bu zannm sz geen bu cariyeleri gndermesi ile ilgili hadistir. O bu hadisi zel delaleti noktasnda benimsemi ve bunun umumi olduunu kabul etmeyerek el-Muhalla (X, 75-76)da unlar sylemitir:

Kz ocuklarna zel olmak zere suretlerle (bebeklerle) oynamak caizdir. Bakalarna helal deildir...

Derim ki: Nasslarn arasn telif etmenin gerekli kld fkh ite budur. Buradaki umumi nass ile birlikte hususi nassn bulunmas gibi. phesiz canl varlklara dair suretlerin haram klnmas hakkndaki ak hadisler oktur ve bilinmektedir. bn Hazmn szn ettii kz ocuklarn oyuncaklar bunlardan istisna edilmitir. O fazilet sahibi baz zatlarn yaptklar gibi bu hadisi dier hadislerle attrmamtr. nk byle bir i sz edilen rivayetleri telif etmeye aykrdr. te bn Hazmn mzik aletlerine kar tutumunun da byle olmas gerekirdi. Suretleri haram kld gibi, bunlarn da haram olduunu sylemeli ve bunlardan bayramda def almay istisna etmeliydi. u kadar var ki o bu hususta tevfike mazhar olmam, bu bakmdan alg aletlerinin haram klnmasna dair daha nce kaydedilen hadislere vakf olamamtr. Fakat bu hususta Ebu Bekir (r.a)n Peygamber (s.a)n huzurunda: Raslullah (s.a)n yannda eytann bir zurnas m sz ona yeterli ol