tmmob harİta ve kadastro mÜhendİslerİ odasi ...nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve...

82
112 11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007 BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI HEYELANLARIN SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİ: KUTLUGÜN KÖYÜ(TRABZON) HEYELANI ÖRNEĞİ T. Bayrak 1 , M. Atasoy 2 , O. Demir 3 1 Aksaray Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Aksaray, [email protected] 2 Aksaray Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Aksaray, [email protected] 3 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Trabzon, [email protected] ÖZET Ülkemizde, oluşma sıklığı ve verdiği zararlar açısından heyelandan en fazla etkilenen bölge Doğu Karadeniz bölgesidir. Bölgede sıkça meydana gelen heyelan olayı önde gelen doğal afettir. Karadeniz Bölgesindeki hızlı nüfüs artışı sonucunda heyelan riski yüksek alanların yerleşime açılması, meydana gelen heyelanların daha fazla ekonomik kayıplara, yaralanmalara ve ölüm olaylarının artmasına neden olmuştur. Heyelan çalışmaları konum-zaman ilişkisi, sosyo-ekonomik kayıplar, çevresel etkiler ve zararların azaltılmasıyla ilgili alanları kapsayan disiplinler arası çalışmayı gerektiren bir konudur. Üç boyutlu, zamana ve konuma bağlı karmaşık bir problem olan heyelanların sosyo-ekonomik etkilerinin belirlenmesinde farklı bilim dallarının beraber çalışması ve sonuçların birlikte yorumlanması gerekir. Bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi, Trabzon ili, Çağlayan ilçesinde heyelanlı bir bölge olan Kutlugün köyünde heyelanların sosyo-ekonomik etkilerinin belirlenmesi çalışmaları yapılmıştır. Çalışma alanı öncelikle 18 aylık GPS ölçüleriyle izlenmiş ve heyelanın güncel durumunu belirlemek için jeodezik yöntemlerle deformasyon analizi yapılmıştır. Bu bağlamda tesis edilen bir jeodezik ağ yardımıyla heyelanın miktarı yanısıra heyelanın hızı ve ivmesi belirlenmiştir. Mevcut ve yapılan jeolojik çalışmalarla arazideki heyelanın tanımı ve sınıflaması yapılmıştır. İlave olarak heyelana neden olan etkenler belirlenmiştir. Heyelanın iklim koşulları ile olan ilişkileri araştırılmıştır. Mevcut durum belirlendikten sonra esas amaç olan heyelanın neden olduğu sosyo-ekonomik etkiler kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. Bu bağlamda 1973 ve 2002 yıllarına ait fotoğraflar kullanılarak arazinin kullanım durumu, mülkiyet sınırlarındaki değişim, bitki örtüsündeki değişim, yapılaşma vs. tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda

Upload: others

Post on 13-Oct-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HEYELANLARIN SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİ: KUTLUGÜN KÖYÜ(TRABZON) HEYELANI

ÖRNEĞİ

T. Bayrak1, M. Atasoy2, O. Demir3

1Aksaray Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Aksaray, [email protected] Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Aksaray,

[email protected] Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Trabzon,

[email protected]

ÖZET

Ülkemizde, oluşma sıklığı ve verdiği zararlar açısından heyelandan en fazla etkilenen bölge Doğu Karadeniz bölgesidir. Bölgede sıkça meydana gelen heyelan olayı önde gelen doğal afettir. Karadeniz Bölgesindeki hızlı nüfüs artışı sonucunda heyelan riski yüksek alanların yerleşime açılması, meydana gelen heyelanların daha fazla ekonomik kayıplara, yaralanmalara ve ölüm olaylarının artmasına neden olmuştur.

Heyelan çalışmaları konum-zaman ilişkisi, sosyo-ekonomik kayıplar, çevresel etkiler ve zararların azaltılmasıyla ilgili alanları kapsayan disiplinler arası çalışmayı gerektiren bir konudur. Üç boyutlu, zamana ve konuma bağlı karmaşık bir problem olan heyelanların sosyo-ekonomik etkilerinin belirlenmesinde farklı bilim dallarının beraber çalışması ve sonuçların birlikte yorumlanması gerekir. Bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi, Trabzon ili, Çağlayan ilçesinde heyelanlı bir bölge olan Kutlugün köyünde heyelanların sosyo-ekonomik etkilerinin belirlenmesi çalışmaları yapılmıştır.

Çalışma alanı öncelikle 18 aylık GPS ölçüleriyle izlenmiş ve heyelanın güncel durumunu belirlemek için jeodezik yöntemlerle deformasyon analizi yapılmıştır. Bu bağlamda tesis edilen bir jeodezik ağ yardımıyla heyelanın miktarı yanısıra heyelanın hızı ve ivmesi belirlenmiştir. Mevcut ve yapılan jeolojik çalışmalarla arazideki heyelanın tanımı ve sınıflaması yapılmıştır. İlave olarak heyelana neden olan etkenler belirlenmiştir. Heyelanın iklim koşulları ile olan ilişkileri araştırılmıştır. Mevcut durum belirlendikten sonra esas amaç olan heyelanın neden olduğu sosyo-ekonomik etkiler kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. Bu bağlamda 1973 ve 2002 yıllarına ait fotoğraflar kullanılarak arazinin kullanım durumu, mülkiyet sınırlarındaki değişim, bitki örtüsündeki değişim, yapılaşma vs. tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda

Page 2: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11�11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Kutlugün heyelanının köy halkını sosyal ve ekonomik yönden oldukça fazla etkilemiş olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra heyelanın yaklaşık 250 bin nüfuslu Trabzon ilinin su ihtiyacını karşılayan içme suyu boru hattını da tehdit ettiği görülmüştür.

Anahtar Sözcükler: Heyelan, Çevre, Sosyo-ekonomik etkiler, Hava fotoğrafları.

Page 3: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11�11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HEYELAN ANALİZLERİNDE COĞRAFİ AĞIRLIKLANDIRILMIŞ REGRASYON (CAR)

METODU

A. Erener, H. Ş. B., DüzgünJeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi , Ankara [email protected], [email protected]

ÖZET

Heyelanların neden olduğu afetler toplumsal, ekonomik ve çevresel olarak büyük kayıplara yol açabilmektedir. Heyelanların değerlendirilmesi için farklı birçok yaklaşım vardır. Bunlar genel olarak nitel ve nicel metodlar olarak iki ana başlık altında toplanabilir. Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan değerlendirme için en çok tercih edilen metodlardan biridir. İstatistiksel metodlar, son yıllarda heyelan değerlendirmede, parametreler arasındaki mekansal ilişkiyi ele alarak önemli bir gelişim göstermiştir. Heyelanların oluşumu yerel ölçekte değişim gösterdiği için, sinir ağları veya logistic regrasyon gibi global modeller lokal ölçekli değişimleri dikkate almamaktadır. Ayrıca logistic regrasyon analizleri tüm alanda var olmayabilecek global veya ortalama bir ilişkiyi bulmaktadır. Fakat heyelan oluşumuna neden olan parametreler arasında mekansal korelasyona bağlı lokal bir değişim vardır. Bu nedenle bilinen istatistiksel metodlar, parametrelerin mekansal korelasyon yapısını modelleyemediği için heyelana duyarlı alanların belirlenmesinde yetersiz kalmaktadırlar. Bu nedenle heyelan tehlike analizleri Coğrafi Ağırlıklandırılmış Regrasyon (CAR) metodu ile geliştirilmiştir. Coğrafi Ağırlıklandırılmış Regrasyon (CAR) metodu mekansal analizlerde güçlü bir anlatım metodudur. Lokal detayların anlaşılmasında ve global modellerin maskelediği lokal değişimlerin meydana çıkarılmasında kullanılmaktadır. Regrasyon katsayıları, her bir mekansal bölge için hesaplanmaktadır. Böylelikle her bir parametrenin heyelan oluşumuna lokal etkisi ve değişimi incelenebilmektedir. CAR modeli Sayısal yükseklik modelinden çıkarılmış eğim, bakı ve eğrilik, Landsat Uydu görüntüsünden çıkarılmış çizgisellik ve bitki örtüsü parametreleri dikkate alınarak Norveç te More and Romstal alanına uygulanmıştır. Heyelan oluşumunu açıklama kabiliyeti CAR kullanımı ile yükseldiği görülmüştür.

Anahtar Sözcükler: Heyelan, Coğrafi Ağırlıklandırılmış Regrasyon (CAR), Tehlike Analizi

Page 4: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11�11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XI.OTURUM KARTOGRAFYA Oturum Başkanı : Prof. Dr. Erdal KOÇAK

Çok Ajanlı Sistemler ve Kartografik GenelleştirmeMelih BAŞARANER, Mehmet SELÇUK

Kartografik Görüntüleme ve Üretimde Mekansal Veritabanı DesteğiAbdülvahit TORUN, S. ÇOBANOĞLU

Topografik Haritaların Üretim ve Sunumunda Pafta İçerikli İşaretler Tablosu KullanımıBülent ÇETİNKAYA, S. ASCAN, Y. S. ŞENGÜN, O.N. ÇOBANKAYA

Türkiye Coğrafi Adlar Uzmanlar Kurulu Faaliyetlerinin TanıtılmasıAhmet ALTIPARMAK, Ahmet SARAÇ, Selman ÇOBANOĞLU, Abdulvahit TORUN

Page 5: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

ÇOK AJANLI SİSTEMLER VE KARTOGRAFİK GENELLEŞTİRME

M. Başaraner, M. SelçukYıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kartografya Anabilim Dalı, İstanbul {mbasaran,

selcuk}@yildiz.edu.tr

ÖZET

Mekansal bilginin farklı ayrıntı düzeylerinde modellenmesi ve görselleştirilmesine yönelik karmaşık bir işlem olan kartografik genelleştirmenin otomatikleştirilmesi, bilgisayar ve enformasyon (bilgi) bilimlerine ilişkin ileri tekniklerin kullanımını gerektirmektedir. Bir yapay zeka tekniği olan çok ajanlı sistemler, karmaşık durumlarda amaca uygun karar verme yeteneklerinden dolayı son yıllarda çözülmesi güç genelleştirme problemleri için tercih edilmektedir. Bu yazıda, kartografik genelleştirme açısından çoklu ajan yaklaşımı incelenmekte ve nesne yönelimli mekansal veri tabanı üzerinde çoklu ajan yaklaşımı kullanılarak geliştirilmiş bir genelleştirme yazılımı ve uygulamadaki kullanımından söz edilmektedir.

Çok ajanlı sistemler, ajan (etmen) adı verilen varlıkların birbirleriyle etkileştiği sistemlerdir. “Ajan” kavramı, üst düzey amaçları gerçekleştirmek için kendi bilgisini, becerilerini ve diğer kaynakları kullanarak konumlandığı ortamı algılayan ve üzerinde hareket eden problem çözme varlığı anlamına gelir.

Çok ajanlı sistemler, global tutarlılığı güvence altına alırken, ajan yapısı içinde bilgiyi kuşatarak özerklik sağlarlar. Ajanlar, verilen bir problemi çözmeyi hedefleyerek onları özerk ajanlara dönüştüren bireysel yeteneklere sahiptir. Bir ajanın, ulaşacağı amaçları ve bu amaçlara ulaşmak amacıyla tetikleme mekanizmaları vardır. Ajanlar; bireysel amaçlarını ve bütün sistemin amaçlarını karşılamak için birbirleriyle iletişim kurarlar, işbirliği yaparlar, koordinasyon sağlarlar ve görüşürler. Bir ajan, amacına ulaşıncaya kadar - ki bu durağan denge durumuna ulaştığı anlamına gelir - algılama, muhakeme, karar, aksiyon döngüsü içinde sürekli döner.

Genelleştirme için, her ajanın harita tasarımı ile ilişkili spesifik görevler setini yerine getirme yeteneğine sahip olduğu bir ajanlar seti tanımlanabilir. Her ajanın işlemleri, “kabul edilebilir tasarım”ın ne olduğu ile kısıtlanır. “Kabul edilebilir tasarım”, kabul edilebilir olanın ne olduğunu tanımlayıp ajanın aktivitelerini kısıtlayan/düzenleyen

Page 6: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

çok sayıda kavramsal düzeyde “tasarım politikası” fikrinden doğmuştur. Ajanlar; başarıları ve başarısızlıklarını paylaşarak birlikte kollektif olarak çalışırlar.

Genelleştirme işlemi boyunca üç farklı ajan kullanılır: mikro ajanlar, mezo ajanlar ve makro ajanlar.

Mikro ajanlar, ayrık binalar ya da yollar gibi bağımsız harita nesnelerini gösterir. Mikro ajan, yalnızca kendinden sorumludur. Kendi geometrisinin özelliklerini kontrol eden kısıtlamalara ve kendi geometrisini değiştirebilen planlara sahiptir. Mikro ajanlar, normal olarak diğer herhangi bir nesneyi etkilemez ve normal olarak kendilerini yok etmezler.

Mezo ajanlar, bina grupları ya da yol alt ağı gibi nesne gruplarını kontrol etmek için kullanılır. Mezo nesne, örneğin binaların birbiriyle ve yakın yollar ile kesişmemesini, istenmeyen yolların ve binaların silindiğini güvence altına almaktan sorumludur. Mezo ajan, kendisiyle bağlantılı nesne gruplarını kontrol eden kısıtlamalara ve nesne grupları üzerinde işleyen planlara sahiptir.

Nesne gruplarının genelleştirilmesi esnasında, mezo ajan; çiftlik, endüstriyel alan ya da yol ağının alt setinin içerikleri gibi bina ya da yolların küçük bir grubundan oluşturulur. Mezo ajan içindeki ayrık binaların ve yolların her biri, mikro ajan olur. Genelleştirme işlemi, mezo ajanı tetikler. Mezo ajan da mikro ajanlarını kontrol eder. Bu, kendi iç kısıtlamalarına uymak için mikro ajanlara talimat vermeyi kapsar.

Mezo ajan, geçici bir nesnedir ve genelleştirme işleminin sonunda yok edilir. Mikro ajanlar, coğrafi veri tabanına ait gerçek dünya nesneleri oldukları için kalırlar.

En üst düzey, yaşam döngülerini tetiklemeden önce üst düzey mezo ajanların kısıtlamalarını oluşturarak kullanıcı gereksinimlerini ileten tek bir makro ajana sahiptir.

Anahtar Sözcükler: Kartografya, coğrafi bilgi sistemleri, çok ajanlı sistemler, kartografik genelleştirme, nesne yönelimli mekansal veri tabanı

Page 7: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11�11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KARTOGRAFİK GÖRÜNTÜLEME VE ÜRETİMDE MEKANSAL VERİTABANI DESTEĞİ

A. Torun, S. ÇobanoğluHarita Genel Komutanlığı, Kartografya Dairesi, 06100 Cebeci/Ankara abdulvahit.torun; [email protected]

ÖZET

Müşterek Harekat Haritalarından (Joint Operations Graphic-JOG; 1/250.000) kara serisi haritalar kara-hava ortak harekatında, hava serisi haritalar ise görerek seyrüsefer, kısa mesafe hava desteği, taktik hava/kara ve helikopter harekatında kullanılmaktadır. Harita Genel K.lığında halen devam eden yeni kara ve hava serisi JOG haritaların üretiminde Vektör Akıllı Harita (Vector Smart Map - VMAP L-1) veritabanından yararlanılmaktadır. VMAP L-1 veritabanının kaynağı temel olarak orta ölçek için tanımlanan yoğunluğa uygun JOG serisi haritada yer alan verilerdir. Bunlar sınır, rölyef, hidrografya, endüstri, fizyografya, yerleşim yerleri, ulaşım, altyapı ve bitki sınıfından bilgilerdir. Bu örtüşme sayesinde, VMAP-L1 veritabanı 1:250000 ölçekli JOG haritaların üretiminde kullanılabilmektedir. NATO sayısal veri değişim standartlarına uygun olarak JOG sayısal ürün tanımına göre geliştirilmiş ve VMAP-L1 veritabanını girdi olarak alan bir ticari yazılım ile; VMAP L-1 verilerinin düzenlenmesi, JOG standartlarına göre oluşturulan görüntüleme bilgi-tabanı kullanılarak kartografik görüntüleme yapılması, oluşturulan harita görüntülerinin doğrudan renk ayrım filmlerini elde etmek için Postscript dosya haline getirilmesinden oluşan iş akışı yönetilmektedir.

Daha önce büyük ölçekli haritaların genelleştirilmesi ve havacılık bilgilerinin eklenmesi yoluyla klasik yöntemde üretilen ilk iki seri JOG hava serisi haritalar halen ESRI PLTS/MPS yazılımının uyarlanmasıyla sayısal olarak üretilmektedir. Üçüncü seri JOG haritalar veritabanı destekli kartografyacılık yöntemleri ile üretilmektedir. Veritabanına dayalı kartografik görüntüleme ile farklı ürün geliştirmeyi kolaylaştırmakla birlikte veritabanı modelinde değişiklik yapılmadığından veriler arasındaki tutarlılık korumaktadır. Uygulanan üretim modelinde, Sayısal Arazi Modeli (Digital Landscape Model - DLM) olan VMAP L-1 veritabanı şeması, Sayısal Kartografik Modeli (Digital Cartographic Model - DCM) oluşturan JOG kural-tabanı (rule-base), Sayısal Yazı Modelinin (Digital Annotation Model - DAM) yanısıra bu modellerin kullanılan yazılımı içinde birbiriyle bağıntısı çalışmanın temelini oluşturmaktadır.

Page 8: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

11�11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Bu yazıda, kartografik üretim akışının yanı sıra, söz edilen yazılımın Türk JOG serisi haritaların üretimine uygun hale getirilmesi, kartografik görüntülemeye temel oluşturan VMAP-L1 veritabanı ve kartografik görüntüleme bilgi tabanı hakkında bilgiler ile veritabanı destekli kartografyacılık konusunda edinilen deneyimler sunulmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Topografik harita, mekansal veritabanı, VMAP, kartografik görüntüleme

Page 9: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TOPOGRAFİK HARİTALARIN ÜRETİM VE SUNUMUNDA PAFTA İÇERİKLİ İŞARETLER

TABLOSU KULLANIMI

B. Çetinkaya, S. Aslan, Y.S. Şengün, O.N. ÇobankayaHarita Genel Komutanlığı, 06100 Cebeci/Ankara [email protected]

ÖZET

Klasik harita üretim teknikleri ile üretilen topografik haritalarda kullanılan lejant, üretim kısıtlamalarından dolayı sabit bir yapıda olup her pafta için aynıdır. Pafta kitabesinde lejant için ayrılan bölümdeki yer sıkıntısından dolayı lejantta, yalnızca en çok kullanılan ve önemli olan detaylara ait bir kısım semboller ile tanımlarının yer alması mümkün olmaktadır. Bu durum ise, haritanın okunurluğunu ciddi oranda etkilemekte ve klasik lejantta sembolü olmayan detaylar ancak uzman harita kullanıcıları ya da sembol kitapçığı olan kullanıcılar tarafından doğru olarak okunabilmektedir. Özellikle 1990’lı yıllardan sonra ivme kazanan bilgisayar teknolojisindeki baş döndürücü gelişmeler, diğer birçok bilim dalları gibi haritacılık bilimini de etkilemiştir. Klasik harita üretim teknikleri, yerini bilgisayar destekli harita üretim tekniklerine bırakmıştır.

Sayısal verilerin varlığı ve bilgisayar destekli harita üretim tekniklerin kullanımı, üretimde paftanın detay içeriğine göre değişken lejant kullanımını olanaklı kılmaktadır. Bu durumda lejant, sadece pafta içerisinde bulunan detaylara ait sembolleri içerebilmektedir. Dolayısıyla pafta kitabesinde kullanılan lejant, dinamik bir yapıda olmakta ve pafta içeriğine göre her pafta için değişik olabilmektedir. Kitabede lejant için ayrılan bölüm, paftanın içerdiği detay çeşitliliği durumuna göre yeterli olmayabilmektedir. Bu durum, benzer tür detaylara ait sembollerinin gruplandırılarak aynı satırda gösterilmesi ve lejantta gösterilecek detayların sembollerine önceliklerin verilmesi ile aşılmaktadır. Ayrıca paftada bazı detayların varlığında, o detay grubuna ait paftada olmayan diğer detayların sembollerinin de lejantta gruplandırılarak birlikte verilmesi, uzman olmayan harita kullanıcılarının detayı, benzer detay türleri ile kıyaslama yaparak haritayı daha iyi algılaması sağlanmış olacaktır. Bu çalışmada, 1:25.000, 1:50.000 ve 1:100.000 ölçekli topografik haritaların üretiminde pafta içerikli dinamik lejant kullanımı irdelenmiş ve yazılan yazılım ile otomatik olarak bir uygulaması gerçekleştirilmiştir. Sonuç ürün ve çalışmanın, topografik haritaların üretiminde doğrudan kullanılabileceği ve haritanın okunurluğun artırılmasına olumlu katkılar yapabileceği değerlendirilmektedir.

Anahtar Sözcükler: Topografik harita, Kitabe, Lejant, Sembol, Otomasyon

Page 10: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRKİYE COĞRAFİ ADLAR UZMANLAR KURULU FAALİYETLERİNİN TANITILMASI

A. Altıparmak, *A. Saraç*,*S. Çobanoğlu*, *A. Torun*,*İçişleri Bakanlığı, Ankara;

*Harita Genel Komutanlığı,Ankara Coğrafi Adlar Uzmanlar Kurulu,İçişleri Bakanlığı,Bakanlıklar/Ankara [email protected], [email protected], selman.cobanoğlu; [email protected]

ÖZET

Coğrafi bilgiye ilk erişim coğrafi ad ile olmaktadır. Coğrafi adlar Coğrafi Bilgi Sistemleri ve mekansal sorgulamada ilk adımda coğrafi adlar kullanılmaktadır. Bu nedenle güncel coğrafi adların açık ve tutarlı kullanımı yalnızca kartografik/topografik amaçlar için değil ülke ve bölge idaresi ve her ülkenin ekonomi, posta hizmeti, telekomünikasyon, sağlık ve risk yönetimi, arama kurtarma faaliyetleri, ulaşım, turizm, medya ve eğitim gibi kendi ihtiyaçları için de önemlidir.

Coğrafi adlar haritalarda ve konumsal veritabanlarında yer alan doğal ve insan yapısı varlıklar hakkında literal (Anlamsal) konumsal ve kategorik bilgi taşırlar.Konum bilgisi iki parçadan oluşmaktadır.;konum (örneğin coğrafi koordinat enlem-boylan) ve varlığın mekansal uzanımıdır.Kategorik bilgi varlığın diğer varlıklarla olan sınıf farlı ve kendi sınıfı içindeki hiyerarşisini tanımlamaktadır. Konum ve kategorik unsurlar kategorik uzman bilgi birikimi ile çözülmektedir. Oysa harita ile doğru bilgi iletişimi sağlamak için literal ve mekansal uzanımın ele alınmasında daha fazla bilgi donanımı ve uzmanlık gerekmektedir. Coğrafi bir varlığın harita üzerinde gösterilmesi ya da coğrafi adın literal anlamı ile başka dilde söylenişi hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir konumdur.

Türkiye’de 1940 yılında düzenli olarak başlatılan coğrafi adların standartlaştırılması çalışmaları 1949 tarih ve 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu ile yerleşim birimlerinin kurulması, bunların bağlılıkları ve coğrafi adların standartlaştırılması konuları yasal zemine oturtulmuştur. Bu kanuna dayanarak 1952 yılında coğrafi adların standartlaştırılması konusunda çalışmak üzere İhtisas Komisyonu kurulmuş olup 1978 yılına kadar faaliyetini sürdürmüştür. Konuyla ilgili çalışmaları düzenlemek amacıyla 1983 yılında “Ad Değiştirme Uzmanlar Kurulu Kuruluş ve Çalışma İlke ve Usulleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmış ancak verimli çalışma yapılamaması nedeniyle yönetmelik 1985 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.

Page 11: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Son olarak 1949 tarih ve 5442 sayılı İller İdaresi Kanununun 2. maddesine dayanılarak, Temmuz 2004’te İçişleri Bakanlığı Onayı ile “ Coğrafi Adlar Uzmanlar kurulu Çalışma Esas ve Usullerine İlişkin Yönerge” yürürlüğe girmiştir. Bu kurulun üyeleri arasında konuyla ilgili bakanlık ve kurum temsilcileri vardır. Coğrafi Adlar Uzmanlar kurulu BM kararları (1967-1/4, 1972-11/31, 1977-111/16 vd.) ile de tavsiye edildiği gibi ülkemiz sınırları içinde ve çevresindeki deniz ve denizaltı topografyası ve diğer ülkelerdeki ve gezegen dışı coğrafi yerlerin Türkçe adlandırılması ile görevlendirilmiştir. Yukarıda verilen tarihsel kronolojide görüldüğü üzere Türkiye’de coğrafi adların standartlaştırılması ulusal ve yasal düzlemde sürdürülmektedir.

Bu çalışmada Türkiye’de coğrafi adların standartlaştırılması, tarihsel gelişim, mevzuatı görevler, faaliyetler ve tüm bunların uluslararası çalışmalarla ilintisinin yanı sıra coğrafi adların standartlaştırılmasının yararları ve bu konuda harita ve kadastro alanında çalışmaların rolleri üzerinde durulmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Coğrafi ad, coğrafya dil, kartografya

Page 12: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12311. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XIII.OTURUM JEODEZİ III Oturum Başkanı : Prof. Dr. Onur GÜRKAN

Tokat Modelinde GPS/Nivelman Yöntemi İle Geoit Belirlemede Deterministik ve Geoistatistik Yöntemlerin KarşılaştırılmasıServet YAPRAK, Ersoy ARSLAN

İstanbul Modelinde GPS/Nivelman Yöntemi İle Geoit Belirlemede Deterministik, Geoistatistik ve Bulanık Mantık Yöntemlerin KarşılaştırılmasıM.YILMAZ, Servet YAPRAK, Ersoy ARSLAN

Polinomsal Yükseklik DönüşümüOrhan KURT, Ozan ARSLAN, Haluk KONAK

Korelasyonlu GPS Baz Bileşenlerin Robust Bifaktör İndirgeme Modeli İle Dengelenmesi Mevlüt YETKİN, Cevat İNAL, Cemal Özer YİĞİT

GPS Tekniği İle Ölçülen AGS Ağlarında Kuramsal Olarak Standart Sapma ve Güven Aralıklarının Bulunmasına İlişkin Dört Boyutlu Bir Fonksiyonun Açınımı ve Olası SonuçlarıKazım MELİKOĞLU

Page 13: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12411. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TOKAT MODELİNDE GPS/NİVELMAN YÖNTEMİ İLE GEOİT BELİRLEMEDE DETERMİNİSTİK

VE GEOİSTATİSTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

S. Yaprak1, E. Arslan2

1Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat Meslek Yüksekokulu, Harita Kadastro Programı, Tokat, [email protected]İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, İstanbul,

[email protected]

ÖZET

GPS tekniği ile WGS84 referans elipsoidi sistemine dayalı olarak jeodezik amaçlar üç boyutlu coğrafi koordinatlar: elipsoidal enlem (φ), boylam (λ) ve elipsoidal yükseklikler (h), olarak elde edilirler. Ancak çoğu mühendislik çalışmasında elipsoidal yükseklikler yerine, çoğunlukla geoide göre tanımlanan ortometrik yüksekliklere (H), gereksinim duyulur. Bu nedenle, GPS tekniği ile elde edilen elipsoidal yüksekliklerinin ortometrik yüksekliklere dönüştürülmesi gerekmektedir.

Geoit karmaşık bir yüzeydir ve matematiksel olarak kolayca tanımlanamaz. Yeryuvarının şeklinin 1872 yılında Listing tarafından tanımlanması ve Geoit olarak adlandırmasından sonra, bu şeklin belirlenmesi jeodezinin önde gelen çalışma alanlarından birisi olmuştur.Bir referans yüzeyi olarak yükseklik sistemlerinde kullanılacak bir geoide güncel teknolojiyi kullanan herkesin ihtiyacı vardır; çünkü geoit, yüksek presizyonlu jeodezik koordinatlar ile uydularla elde edilen konumlar arasındaki doğal bağdır. Bu nedenle uydu tekniklerinin rasyonel kullanılmasında geoit önemli bir altyapıdır Geoit modelleri yerel, bölgesel veya küresel alanlar için geliştirilebilir

Ortometrik yüksekliklerin elde edildiği nivelman ölçmeleri oldukça fazla zaman ve işgücü gerektiren, uygulanması zor ve ekonomik olmayan bir ölçme tekniğidir. Bu nedenle de bir mühendislik projelerinde, ortometrik yüksekliklerin elde edilmesinde, en uygun bir çözüm sağlamamaktadır. Bu olumsuzluktan dolayı, çalışma alanında nivelman ölçmelerini minimum düzeye indirecek çözümlerin kullanılması gerekmektedir. GPS ölçmelerine çalışma alanında gereksinim duyulan doğruluğu sağlayacak bir geoit modelinin kullanılması; uygulanabilir ve en uygun bir çözümdür. BÖHÜY’ye göre ortometrik yüksekliklerin hesabında geoit modelinin kullanılması için önerilen yöntemler aşağıdadır.

Page 14: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12511. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

− TG99A geoidinin doğrudan kullanılması,− TG99A geoit modelinin yerel GPS/Nivelman geoit ölçüleriyle güncelleştirilerek kullanılması,− Baz vektörlerinde elipsoit ve TG99A geoit yükseklik farklarından elde edilen ortometrik yükseklik farklarının bir nivelman ağı şeklinde dengelenmesi,− Yerel GPS/Nivelman geoit modelinin oluşturulması.

Bu çerçevede bu çalışmanın amacı günümüz jeodezik uygulamalarının en önemli problemlerinden biri olan yerel alanlarda geoidin hassas bir şekilde belirlenmesi için uygulanabilir yöntemleri karşılaştırmak ve buradan en uygun sonucu veren yöntem ve/veya yöntemleri bulmaktır.

Tokat İlinde sağlıklı bir jeodezik ağın olmaması nedeni ile öncelikle 1996,1999 ve 2002 yıllarında kısmi olarak ölçülmüş olan Tokat GPS nirengi ağları 1 adet TUTGA (CORD),iki adet C1 (H3610001 ve H371001) noktaları ile TUTGA ağına bağlanarak birlikte dengelenmiş ve 70 noktalı GPS nirengi ağı oluşturulmuştur. Ayrıca 1996,1999 ve 2002 yıllarında bölümler halinde yapılmış olan nivelman ölçüleri şehrin güneyinden ve doğusundan geçen iki adet TUDKA noktasına (A-3(DN3) A50(DN60)) bağlanmış ve birlikte dengelenerek 70 noktadan oluşan nivelman ağı noktalarının yükseklikleri hesaplanmıştır.

Tokat İli Mücavir Alanı sınırlarını kapsayacak şekilde kütle dağılımını iyi karakterize eden ortometrik yükseklikleri(H) ve elipsoidal yükseklikleri(h) bilinen 38 nokta dayanak noktası olarak seçilmiştir. GPS/Nivelman yöntemi ile geoit yükseklikleri bilinen bu noktalardan geoit yüzeyi yaratılarak 13 adet test noktası için deterministik ve kriging enterpolasyon yöntemleri ile geoit yükseklikleri hesaplanmıştır. Bu enterpolasyonlarla 13 test noktası için hesaplanan geoit yükseklik değerleri, bu değerlerin modelden farkları, farkların KOH değerleri, maksimum, minimum fark değerleri hesaplanmıştır. Lokal alanlarda GPS/Nivelman yöntemi ile geoit yüzeyi belirlemede deterministik ve geoistatistik yöntemler karşılaştırılmıştır. Bu enterpolasyonlar sonucu oluşan her geoit yüzeyi için geoit yükseklik haritası hazırlanmıştır.Uygulamada ArcGIS 8.3 yazılımının Geostatstical Analyst modülü kullanılarak tüm deterministik ve geoistatistik enterpolasyonlar bu yazılımla gerçekleştirilmiştir.

Anahtar cümleler: Geoit, deterministik, kriging, GPS/Nivelman

Page 15: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

İSTANBUL MODELİNDE GPS/NİVELMAN YÖNTEMİ İLE GEOİT BELİRLEMEDE

DETERMİNİSTİK, GEOİSTATİSTİK VE BULANIK MANTIK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

M.Yılmaz1, S. Yaprak2, E. Arslan3

1Harran Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Şanlıurfa, [email protected]

2Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat Meslek Yüksekokulu, Harita Kadastro Programı, Tokat, [email protected]İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, İstanbul,

[email protected]

ÖZET

GPS tekniği ile WGS84 referans elipsoidi sistemine göre jeodezik amaçlar için üç boyutlu coğrafi koordinatlar: elipsoidal enlem (φ), boylam (λ) ve elipsoidal yükseklikler (h), elde edilirler. Ancak çoğu mühendislik çalışmasında elipsoidal yükseklikler yerine, genellikle geoide göre tanımlanan ortometrik yüksekliklere (H), gereksinim duyulur. Bu nedenle, GPS tekniği ile elde edilen elipsoidal yüksekliklerinin ortometrik yüksekliklere dönüştürülmesi gerekmektedir.

Ortometrik yüksekliklerin elde edildiği nivelman ölçmeleri, oldukça fazla zaman ve işgücü gerektiren, uygulanması zor ve ekonomik olmayan bir ölçme tekniğidir. Bu nedenle de mühendislik projelerinde, ortometrik yüksekliklerin elde edilmesinde, uygun bir çözüm sağlayamamaktadır. Bu olumsuzluktan dolayı, çalışma alanında nivelman ölçmelerini minimum düzeye indirecek çözümlerin kullanılması gerekmektedir. GPS ölçmelerine çalışma alanında gereksinim duyulan doğruluğu sağlayacak bir geoit modelinin kullanılması; pratik ve uygulanabilir bir çözümdür. BÖHÜY’ye göre ortometrik yüksekliklerin hesabında geoit modelinin kullanılması için önerilen yöntemlerden biri de Yerel GPS/Nivelman geoit modelinin oluşturulmasıdır.

Bu çalışmanın amacı günümüz jeodezik uygulamalarının en önemli problemlerinden biri olan yerel alanlarda geoidin presizyonlu bir şekilde belirlenmesi için deterministik, geoistatistik enterpolasyon ve bulanık mantık yöntemini kullanmak ve yöntemleri karşılaştırarak, buradan en uygun sonucu veren yöntem ve/veya yöntemleri bulmaktır. Bu çalışma 40° 45’ 11” ile 41° 29’ 11” enlemleri ve 27° 57’ 36” ile 29° 41’ 50” boylamları arasında ve elipsoidal yükseklikleri de 1.439 m ile 484.981 m arasında

Page 16: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

değişen İstanbul Metropoliten Alanında gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalarda 200 nokta model noktası olarak alınmış, hesaplamalarda kullanılmayan 50 nokta ise hesaplamaların kontrolu için test noktaları olarak seçilmiştir. Çalışmada deterministik ve geoistatistik enterpolasyonlar ArcGIS 8.3 Geostatistical Analyst yazılımında bulanık mantık yöntemi de Matlab programı kullanılarak hesaplanmıştır.

Anahtar sözcükler: Geoit, deterministik enterpolasyon, kriging, bulanık mantık, Matlab

Page 17: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12811. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

POLİNOMSAL YÜKSEKLİK DÖNÜŞÜMÜ

O. Kurt1, O. Arslan1, H. Konak1 1 Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected]

2 Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected] Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected]

ÖZETOrtometrik yükseklikleri bilinen noktalarda yapılan GPS (Global Positioning System) gözlemelerinden yararlanarak elde edilen Lokal Geoit yardımı ile sadece GPS ile elde edilen nokta yüksekliklerinin ortometrik yüksekliklere dönüştürülmesine yükseklik dönüşümü yada GPS nivelmanı denir. Yükseklik dönüşümünde çeşitli yöntemler kullanılmasına karşın en yaygın dönüşüm modeli polinomsal dönüşümdür. Bu çalışmada, polinomsal yükseklik matematik modelinin oluşturmasında dikkat edilmesi gereken durumlar ve son zamanlarda yükseklik dönüşümü problemlerinin çözümünde sıklıkla kullanılmakta olan Yapay Sinir Ağları (YSA) Modellerinin gerçekçi ve tutarlı sonuçlar verip vermediği, her iki yükseklik sisteminde de yükseklikleri bilinen eşlenik noktaların yükseklik doğrulukları üzerinden tartışılacaktır.

Büyük alanları kapsayan (şehir, bölge yada ülke) mühendislik amaçlı projelerde önemli bir yer tutan ortometrik yüksekliklerin elde edilmesi, pahalı ve zaman alıcı bir işlemdir. Bunun nedeni geometrik nivelman, hassas nivelman ve belli ararlıklarda yapılması gereken gravimetrik ölçmelerin emek yoğunluğudur. Bu ölçmeler sonucunda elde edilen dayanak (referans) noktalarının doğrulukları kullanılan geometrik nivelman ölçme yöntemine göre değişeceğinden karma (heterojen) bir yapı göstermektedir. Bu heterojen yapı göz ardı edilir ve uygulamadaki deneyimler göz önünde bulundurulursa, dayanak noktalarının (Rs) elde edilen yükseklik doğruluklarını ortalama ≈±0.5cm civarında kabul edilmesi bu çalışma açısından bir sakınca doğurmaz.

Bir şehri, bölgeyi yada ülkeyi kapsayan çalışmalarda daha hızlı, güvenilir ve benzer yapıda (homojen) doğruluk sağlayan GPS ölçülerinin statik olarak değerlendirilmesi sonucunda elde edilen yatay konum doğrulukları ortalama ≈1cm civarında iken, elde edilen elipsoit yüksekliklerin doğrulukları yatay konum doğruluğunun iki katı olan ≈±2cm civarındadır.

Elipsoit yüksekleri (h) ve ortometrik yükseklileri (H) bilinen dayanak noktalarında elde edilen geoit yükseklikleri (N); yükseklik dönüşümünün ölçülerini oluştururlar ve doğrulukları kendisini oluşturan bileşenlerin doğrulukları ile kısıtlıdır. Çok iyi bilinen

Page 18: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

12911. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

N=h–H bağıntısına hata yayılma kuralı uygulanırsa mN≈(22+0.52)0.5≈±2cm olur. Başka bir deyişle; Geoit yüksekliklerinin doğruluğu GPS ile elde edilen yükseklik doğruluğuna bağlıdır. Bu doğruluktaki ölçüler ile elde edilecek olan yükseklik dönüşümü parametrelerinden yararlanarak kestirilen yeni geoit yüksekliklerinin (Nk) doğruluğu iyimser bir tahminle mNk≈±2cm ve buna bağlı olarak kestirilen yeni ortometrik yüksekliklerin (Hk=hk–Nk) doğrulukları da mHk≈(22+22)0.5≈±3cm olarak elde edilecektir. Kestirilen ortometrik yükseklikler hangi yöntem kullanılarak elde edilirse edilsin, ulaşılabilecek öncül duyarlıkların güvenirliği bu çerçevede kalacaktır.

Bu çalışmada EGM96 (Earth Geopotential Model 1996) şehir, bölge ve ülke düzeyinde simülasyonla üretilen geoit yükseklikleri yardımıyla polinomsal yüzey modelinin doğruluğu tartışılacaktır. Tartışmalar;

Polinomsal yüzeyin derecesi çalışma bölgesi büyüklüğüne göre standartlaştırılabilir mi?

Sabit noktalarda elde edilen geoit yüksekliklerinin doğrulukları yüzeyin derecesini belirlemede etkili midir?

Kullanılan polinomsal yüzey modeli iyileştirilebilir mi?

Polinomsal yüzey modeli yerine daha iyi yüzey bulunabilir mi?

Bu çalışmada, yaygın olarak kullanılan polinomsal yükseklik dönüşümün derecelerinin belirlenmesi aşamasında; ulaşılan sonuçların iyileştirilmesine yönelik uygun dönüşüm modellerinin geliştirilmesi ve dönüşüm işlemleri sonucunda istenilen doğruluğa ulaşabilmesi için öncül doğrulukların hangi sınırlar altında tutulabileceği hakkında önerilerde bulunacaktır.

Anahtar Sözcükler: Ortometrik Yükseklik, Elipsoit Yüksekliği, Polinomsal Yükseklik Dönüşümü.

Page 19: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

13011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KORELASYONLU GPS BAZ BİLEŞENLERİN ROBUST BİFAKTÖR İNDİRGEME MODELİ İLE

DENGELENMESİ

M.Yetkin1, C.İnal1, C.Ö.Yiğit1

1Selçuk Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Ölçme Tekniği Anabilim Dalı, Konya myetkin – cevat - [email protected]

ÖZET

Konum belirleme veya mühendislik yapılarındaki deformasyonları belirlemek gibi amaçlarla kurulan jeodezik ağlarda doğrultular, kenarlar, yükseklik farkları veya baz vektörleri gibi çeşitli ölçüler En Küçük Kareler yöntemiyle dengeleme yapılarak değerlendirilmekte ve ağdaki noktaların koordinatları hesaplanmaktadır. Günümüzde klasik jeodezik ağların yerini GPS ağları almaya başlamıştır. Klasik ağlar gibi GPS ağları da En Küçük Kareler yöntemi ile değerlendirilmektedir. En Küçük Kareler yöntemi gerek ölçü uzayındaki (kaba hatalı ölçüler) gerekse de tasarım uzayındaki (kaldıraç noktası) uyuşumsuzlara karşı duyarlıdır. Dengelemede kurulan katsayılar matrisinin (tasarım matrisi), sütunları arasında yakın bir lineer bağımlılığın olması da sorun oluşturabilmektedir. Bu nedenle En Küçük Kareler yöntemine çeşitli alternatifler veya onu tamamlayıcı kestiriciler üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Ölçü uzayında uyuşumsuz ölçü, tasarım uzayında kaldıraç noktası olması durumunda yada tasarım matrisiyle ilgili olarak lineer bağımlılık gibi çeşitli problemlerle karşılaşıldığında klasik En Küçük Karelerden daha iyi sonuçlar veren kestiriciler geliştirilmiştir.

Jeodezik ağların değerlendirilmesinde stokastik modelin düzgün bir şekilde kurulması önemlidir. Yaptığımız jeodezik ölçülerin bağımsız ve özdeş dağılımlı olması homoskedastiklik olarak adlandırılır. Buna karşın ölçü hatalarının varyansı belli bir parametreye göre değişebilir. Bu durumda heteroskedastizite olarak adlandırılır. Öte yandan stokastik modelin oluşturulmasında varyanslar bu şekilde ele alınırken ölçüler arasındaki korelasyonda ihmal edilmemelidir. 2 alıcı ile yapılan GPS ölçülerinde

baz bileşenleri ( ZYX ∆∆∆ ,, ) birbirleriyle korelasyonlu olmaktadır. Korelasyon katsayıları ölçü süresi veya baz uzunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Robust istatistik yöntemler ile GPS ağları değerlendirilirken her bir iterasyonda varyans – kovaryans matrisi dolayısıyla ağırlık matrisi yeniden hesaplanacağı için kullandığımız robust yöntemin baz bileşenleri arasındaki korelasyon katsayılarını değiştirmemesi gerekir.

Page 20: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1�111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Jeodezik uygulamalarda korelasyonlu ölçülerle sıkça karşılaşılmaktadır. Uyuşumsuz ölçü belirlemede en önemli problemlerden biri düzeltmelerin korelasyonlu olmasıdır. Bir ölçünün düzeltmesi oluşurken diğer ölçülerin hatalarından da etkilenir. Buna En Küçük Kareler yönteminin yayma etkisi denir. Bu yüzden uyuşumsuz ölçü araştırması yaparken iyi bir ölçü kötü bir ölçü olarak belirlenebilmekte (batma etkisi) veya tam tersi kötü bir ölçü iyi bir ölçü (maskeleme etkisi) olarak çıkabilmektedir. Bu durum korelasyonlu ölçülerde daha anlamlı olmaktadır. Bundan dolayı robust parametre kestiriminde ölçüler arasındaki korelasyonun mükemmel bir şekilde ele alınması gerekir; korelasyonlu GPS ölçülerinin bifaktör indirgeme modeli ile değerlendirilmesi önerilmektedir.

Bu çalışmada, kırılma noktası, kaldıraç noktası, etki fonksiyonu, güvenilirlik gibi kavramlar, Robust M kestiriciler, BIBER kestiricisi, robust – ridge kestiricisi ve bifaktör indirgeme modeli gibi En Küçük Kareler yöntemine alternatif çeşitli yöntemler incelenmiş ve korelasyonlu ölçüler için uyuşumsuz ölçü olması durumunda klasik En Küçük Karelerden daha iyi sonuç veren bifaktör indirgeme modelinin GPS baz vektörlerinin değerlendirilmesinde kullanılabilirliğini araştırma amacıyla bir simülasyon çalışması yapılmıştır. Varyans – Kovaryans matrisi ve ağırlık matrisinin oluşturulmasında farklı robust istatistik yöntemlerden yararlanarak elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapılan çalışmalarda bifaktör indirgeme modelinin En Küçük Karelerdeki yayma etkisi dezavantajından daha az etkilendiği ve elde edilen nokta koordinatlarının gerçek değerlere En Küçük Karelerle bulunan sonuçlardan daha fazla yaklaştığı görülmüştür. Bifaktör ağırlık elemanlarından oluşan yeni eşdeğer ağırlık matrisi simetriyi ve baz bileşenleri arasındaki orijinal korelasyon katsayılarını korumaktadır.

Anahtar Sözcükler: Robust parametre kestirimi, Korelasyonlu ölçüler, Bifaktör indirgeme modeli, Uyuşumsuz ölçü, GPS ağı

Page 21: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

13211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

GPS TEKNİĞİ İLE ÖLÇÜLEN AGS AĞLARINDA KURAMSAL OLARAK STANDART SAPMA VE

GÜVEN ARALIKLARININ BULUNMASINA İLİŞKİN DÖRT BOYUTLU BİR FONKSİYONUN AÇINIMI VE

OLASI SONUÇLARI

K. MelikoğluHarita Kadastro Yüksek Mühendisi,Ankara, [email protected]

ÖZET

Ön koşul olarak yaklaşık 400 km karelik bir alanı ölçmek için arazide tesisini yaptığımız AGS ağının içinde birim kenar uzunluğun oransal hatası 1/400 000 olsun istiyoruz. Bu oran birim kenarın ölçüsünde 2.5 mm, 20 km bir bazda ise 50 mm öngörü hatası yapar. GPS ile ölçülen 20 km kenarlarda aranan inceliği elde edebilmek için oturum süresini bilmeliyiz. Bu bildirinin içeriğinde birim bazda 2.5 mm inceliği elde etmek için dört noktada eş zamanlı yapılan ölçü süresinin ne olabilecği ve diğer sonuçlar araştırılacaktır.

Kenar uzunlukları 15 – 20 km olan ve GPS (Global Positioning System) tekniği ile ölçülen dört noktalı AGS (Ana GPS Ağı ve noktaları) ağlarının da kenar ölçü hassasiyetinin değişik bir yöntem ile bulmasını incelersek; Teknik Yönetmenlikdeki gibi GPS ölçülerinin oturum süresi iki saat ve kayıt aralığı onbeş saniye olsun. Bağımsız bir bazın uzunluğunu ölçmek için bu süre içerisinde dörtyüzseksen kayıt yapılır. Buda 480 ölçüsü demektir. Düşünce modelimizi kurmak için yapılan kayıt değerlerini eşit sayıda oniki ayrı gruba ayıralım. Her bir grupta 40 kayıt (40 ölçü) bulunacak şekilde; birinci gruba b1, ikinci gruba b2 ve onikinci gruba ise b12 diyelim. Her bir grup içerisindeki kayıtlardan yaklaşık değerlerde olmak üzere 40 adet baz değeri elde ederiz. Her bir grubun aritmetik ortalamasını alalım. Birinci grubun ortalamasına (b1), ikinci grubun ortalamasına (b2), ve onikinci grubun ortalamasına ise (b12) diyelim. Böylece bağımsız bir baz için oniki farklı ortalama baz değerimiz olur. Oniki farklı bazdan uygun bazı seçmek için elimizde oniki değişik olası yol vardır. Daha sonra bu işlemler AGS ağının geri kalan üç bazı içinde tekrarlanır. Bir bazı oniki gruba ayırmıştık. Bir bazdan en uygun bazı seçmenin oniki değişik yolu vardı. Öyle ise dört baz içinden birli ikili üçlü ve dörtlü gruplar içeren en uygun birimdeki bazı seçmenin ise dört üzeri oniki (412) değişik yolu olur.

Page 22: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Dört baza ilişkin farkların sayı doğru üzerindeki dağılımı normal dağılım görünümündedir. Kuramsal olarak aynı birimde olan ”n” adet uzunlukdaki büyüklüklerin aritmetik ortalaması; ”n” adet uzunlukları “m” gruba ayırarak bulduğumuz aritmetik ortalama değerlerinden bulunacak genel aritmetik ortalama değirine eşittir. Bu düşünceden hareketle; her hangi bir fonksiyonun yukardaki modelimize uyması için dört değişkenli ve onikinci dereceden bir fonksiyon olması yeterlidir.

Bu bildirinin içeriğinde dört değişkenli ve onikinci dereceden bir F(U) fonksiyonun açınımı yapılacaktır. Bu açınım için; sayı doğrusu üzerinde yirmibeş sutun ve doksanbir satırı olan bir tablo hazırlanır. Bu tablo içersine ve sayı doğrusu üzerindeki artı ve eksi tamsayıların altına gelecek şekilde bir iki üç ve dört değişkenli 455 adet altküme ile bu kümelerin katsayıları yerleştirilir. Sonra değişkenler bire eşitlenerek katsayılar sayı doğrusu üzerine indirgenenir. Bu indirgeme sonucu sayı doğrusu üzerinde yirmibeş adet alt küme elde edilir. Bu kümelerin sayı doğrusu üzerindeki dağılımı normal dağılım görünümündedır.

Sayı doğrusu üzerindeki katsayılardan dağılımın aritmetik ortalaması 13 ve standart sapması ise 2.4mm olarak bulunur. Standart sapmanın bir iki üç ve dört birimine karşılık gelen değerleri, dört değişkenin birlikte dağılımından bulunan dört değişkenli ve en büyük katsayılı kümenin genel dağılım içerisindeki yüzdesi ile hataların bir iki üç ve dört bazda meydana gelme olasalıkları, bazlardan herhangi birini sıfır hata ile ölçülebilmesi için yüzde miktarları, ayrıca teorik olarak elde edilen bu ölçü kriterlerine göre başka sonuçlar bulunacaktır.

Page 23: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Page 24: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XIII.OTURUM CBS II Oturum Başkanı : Doç. Dr. Çetin CÖMERT

UKVA İçin Tapu ve Kadastro Web Servislerinin Tasarımı ve GeliştirilmesiHasan Tahsin BOSTANCI, Çetin CÖMERT, Halil AKINCI

İzmir Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Adres Bilgi Sistemi ÇalışmalarıZeynep ÖZEGE, Lütfi ÜNAL

Ulusal Tabanlı Adres Bilgi Sistemi İçin İdari Birim Yapısının Konumsal ModellenmesiArif Çağdaş AYDINOĞLU, Volkan YILDIRIM, M. ÖZENDİ

Yol Ağlarının Çoklu Gösterim Yaklaşımı Temelinde Modellenmesi Ahmet Özgür DOĞRU, N. Necla ULUĞTEKİN

Toplam Kalite YönetimiHikmet ATEŞ, Gül BATUK

Page 25: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

13611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

UKVA İÇİN TAPU VE KADASTRO WEB SERVİSLERİNİN TASARIMI VE GELİŞTİRİLMESİ

H.T. Bostancı1, Ç.Cömert2, H. Akıncı3

1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gümüşhane Mühendislik Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, [email protected]

2Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Trabzon [email protected]

3Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, [email protected]

ÖZET

Türkiye’de konumsal veri üreten kurumların çoğu verilerinin sayısal ortama aktarılmasını sağlamıştır. Ama bu yapılırken bilimsel temellere dayalı uzak görüşlü ulusal bir politika benimsemek yerine günlük siyasi – politik koşullar içerisinde hareket edildiğinden konumsal verinin sayısal ortamlarda depolanmasının ötesine geçilememiştir. Buna bağlı olarak da konumsal veriye erişim, kullanım kolaylığı, sorgulama ve analiz olanakları, bütünleşik uygulamalar gerçekleştirebilme ve veri paylaşımı olanakları son derece yetersiz kalmıştır.

Oysaki günümüz beklenti ve sorunlarının birbiri ile ilişkili ve bütünleşik doğası karşısında hızlı, sağlıklı ve ekonomik çözümlere ancak, konumsal verinin “yatay” ve “düşey” doğrultularda etkin bir biçimde paylaşılması ile ulaşılabilir. Yatay doğrultuda veri paylaşımı ile kastedilen, farklı amaçlara hizmet eden ve farklı tipte veri ile çalışan kurumlar arası veri paylaşımıdır. Düşey doğrultuda veri paylaşımı ise, verinin yerel, bölgesel, ulusal ve hatta global düzeylerde paylaşımıdır. Bunun için de “birlikte işlerlik” altyapılarına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç özellikle son on yılda yalnızca konumsal veri ve servisler alanında değil, e-iş gibi diğer bütün alanlarda çok belirgin bir biçimde ortaya çıkmıştır. Konumsal açıdan, anılan birlikte işlerlik altyapıları, “Konumsal Veri Altyapıları (KVA)” olarak adlandırılmaktadır. Aslında son birkaç yıldır duyulmaya başlanan “KVA” dan çok daha eski bir terim olan Ulusal Konumsal Veri Altyapısı (UKVA) ile, bir ülke genelini kapsayan KVA kastedilmektedir. UKVA, ülke genelinde tüm kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör ve konumsal veri ile iş yapan bütün kesimler arasında “birlikte işlerliği” sağlayacak ve vatandaşlar dahil ilgililere, gereksinim duydukları veri ve servislere “anlık” erişim ve kullanım olanağı tanıyacak bir altyapıdır.

Page 26: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

13711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Dolayısıyla UKVA’ da yer alan bütün kurumların gerekli çalışmaları yaparak KVA’ nı eş zamanlı olarak hazır hale getirmeleri gerekmektedir. Özellikle temel veri sağlayıcı kurumlardan birinin hazır olmaması sistemi işlemez hale getirerek, UKVA’ yı işlevsiz kılacaktır. Türkiye’deki en önemli sorunda budur; Konumsal Veri Altyapılarının en önemli dayanağı olan Tapu ve Kadastro Veri Altyapısı hala oluşturulamamıştır. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) 2000 yılında TAKBİS projesi yürürlüğe koymuştur. Projenin temel hedefi; “konumsal harita bilgilerine dayalı olarak tapu sicilindeki mülkiyet ve kadastro bilgilerini oluşturmak ve tüm sektöre arazi bilgi sistemi mantığında doğru, güvenilir ve güncel bilgileri sunmak” olarak belirlenmiş ve ilk etapta Tapu ve Kadastro verilerinin sayısal ortamlara aktarılması hedeflenmiştir. Fakat tapu bilgilerinin aktarımı tamamlanmakla birlikte kadastral veriler için çalışmalar hala sürmektedir. Henüz veri aktarım aşaması tamamlanamamış olan TAKBİS’le online işleyişin ve kullanıcıların istedikleri veri ve servislerin standartlara uygun ve çevrim içi olarak ne zaman gerçekleştirileceği belirsizdir.

Konumsal Veri Altyapılarının kurulması ve birlikte işlerliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar Dünya genelinde kurumlar ve yazılım firmaları bazında da sürdürülmektedir. Dünya genelindeki kaplama alanı ve veri paylaşımı olanaklarından ötürü Internet, Coğrafi bilgi dağıtımı ve paylaşımı için son derece uygun bir platform olarak görüldüğünden çalışmalar Internet odaklı çözümler üzerinde yoğunlaşmıştır. İnternet üzerinden coğrafi veriler genel bilgi kaynaklarından derlenip yönetilebilmekte ve kullanıcı toplulukları arasında paylaştırılabilmektedir. Farklı programlama dilleri kullanılarak geliştirilen, ağ üzerinde faklı yerlerde bulunan ve farklı platformlara sahip bilgisayarlar üzerinde koşan uygulamaların, belirli görevleri yerine getirmek için, birlikte işleyebilmelerini sağlayan çeşitli sistemler ve yazılım mimarileri geliştirilmiştir. Şu an oldukça popüler ve yaygın olan yazılım mimarisi, Servis Yönelimli Mimari ya da kısaca SyM olarak adlandırılmaktadır. SyM, uygulamaların son kullanıcılara servis olarak sunulduğu dağıtık sistemleri gerçekleştirmek için bir yaklaşımdır. Web servisleri, SyM’yi gerçekleştirmenin en iyi ve şu anki en popüler yollarından biri olarak kabul edilmektedir. Web servisi, belirli bir görevi gerçekleştirmek için internet üzerinden çağrılabilen bir uygulama olarak tanımlanabilir.

UKVA’nın işlevselliği için Tapu ve Kadastro’nun birlikte işlerlik altyapısının gerçekleştirilmiş olması zorunluluğu ortadadır. Fakat bu “gerçekleştirim” salt yazılım sektöründen beklenildiğinde kuşkusuz ki her yazılım firması kendi ürünü ekseninde bir çözüm ortaya koymaya çalışacaktır. Buda açık sistemlerin felsefesine ters düşmektedir. Çözümün sistem spesifik olmaması ve yazılımdan bağımsız olması gerekmektedir. TAKBİS projesinde, böyle bir birlikte işlerliği gerçekleştirmenin en iyi yollarından biri olan Web Servis algılaması bulunmamaktadır. Buradan hareketle

Page 27: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

yapılan çalışmada önce Tapu ve Kadastro’nun sağladığı veriler, veri sağladığı kuruluşlar ve diğer kullanıcılar ile kullanıcı gereksinimleri belirlenmiş daha sonra Tapu ve Kadastro’nun iç işleyişi de dikkate alınarak belirlenen hizmetleri sunacak olan Web Servisleri belirlenerek tasarlanmış ve bazıları gerçekleştirilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Konumsal Veri Altyapısı, Birlikte İşlerlik, Web servisleri

Page 28: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ COĞRAFİ ADRES BİLGİ SİSTEMİ ÇALIŞMALARI

Z.Özege¹, L.Ünal²¹ İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Müdürlüğü, İzmir [email protected]

² İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Müdürlüğü, İzmir [email protected]

ÖZET

İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ nin Konak ve Gaziemir Belediyeleri için kurmuş olduğu Coğrafi Adres Bilgi Sistemi projesinin, 5216 sayılı yasa ile genişleyen ve 50 km yarıçaplı yetki alanındaki 19 ilçe ve 38 ilk kademe belediyesi ile köylerini içine alacak şekilde yürütülmesi kapsamında, Birlikte Çalışabilirlik Esasları çerçevesinde yapılan stratejik, teknik ve idari çalışmalar bildirinin konusunu oluşturmaktadır.

Proje Belediyemizin 2006 Stratejik Planlama çalışmaları içerisinde değerlendirilmiş ve tüm birimlerimiz ve ilçe belediyeler ile görüşülerek proje kapsamında maliyet-incelik-zaman ölçütleri göz önünde bulundurularak hangi ek verilerin toplanabileceği tartışılmıştır.

Bu kapsamda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince çıkarılan Adres ve Numaralamaya İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının Belediye ve Köyler için toplanmasını öngördüğü numarataj verileri dışında, her binanın yol cephe fotoğrafları, herhangi bir birimin su abone numarası, işyeri adları, yol ve yol donanımları (standart trafik işaret levhaları, trafik işaret levhalarının fiziksel durumu, sinyalizasyon sistemi, yapay kasisler, yaya alt ve üst geçitleri, hemzemin geçitler, kapalı veya açık otoparklar, taksi, dolmuş, kamyon, kamyonet, otobüs durak ve depoları, kulübeleri, metro durakları, yolların kullanımı, yol malzemesi, bilgileri ulusal standartlardaki kod ve sembolojisi ile birlikte mevcut halihazır haritalar ve uydu görüntülerinden faydalanılarak sahadan toplanıp mevcut Coğrafi Adres Bilgi Sistemi (CABS) veri tabanı ile bütünleştirilmesi kararlaştırılmıştır.

Toplanan diğer verilerin; İZSU Abone Bilgilerinin eşleştirilmesi, şehrin önemli binalarının, yeleşim merkezlerinin ve yollarının üç boyutlu görselleştirilmesi, reklam levhalarının alanlarının belirlenmesi, ukome kararlarının uygulanması, trafik yönetim sisitemi, trafik levha yenileme çalışmalarında envanter bilgilerinin oluşturulması, ulaşım bilgi sistemi, araç takip sistemi, gürültü kirliliği haritalarının oluşturulması çalışmalarında kullanılması planlanmıştır.

Page 29: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

14011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Toplanacak tüm verilerin CABS ile bütünleştirilmesi ile birlikte Belediyenin içi birimleri ve dış kurumlar ile paylaşımı konusunda da gerekli veri tabanı ve paylaşım mimarisi proje kapsamında değerlendirilmiştir.

Buna gore bu proje ile değişik birim ve ilçe belediyelerden gelen verilerin bütünlüğü bozulmadan, her birim ve ilçenin yetki alanına göre veri girişlerinin yapılabilmesi, kullanıcı yetki yönetimi, kullanıcı izlerinin tutulması, veri tarihçesinin tutulması gibi güvenlik önlemlerinin yanı sıra veri giriş sisteminde de yapısal bir değişiklik gerçekleştirilecek, doğrudan veri tabanı kullanımı yerine web servislerinin kullanımına geçilecektir.

Bu projede kullanılacak veri modelini oluşturan ve veri tabanı (ibb-cbs) sunucusunda Oracle 10g ortamında bulunan tüm İzmir Adres verisi, ilçe belediyelerden gelecek verilerin bütünlüğü bozulmadan ortak katmanlarda tutulacak şekilde düzenlenecek ve bu amaçla mevcut veri setleri, katmanlar ve tablolar yeni yapıya dönüştürülecektir.

Mevcut kullanımda Büyükşehir Belediyesinde bulunan ibb-cbs sunucusu üzerindeki Konak İlçe Belediyesine ait numarataj bilgileri; Konak Belediyesi, Valilik Kriz Merkezi, İBB Aykome Müdürlüğünün ortak kullanıma sunulmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesinin İzmirNET projesi kapsamında yeraltına döşediği Fiber Optik omurga üzerinden gerçekleştirilen bu bilgi alış verişinin, İzmirNET proje kapsamında olan yerler dışında kiralık hatlardan gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

Diğer taraftan Coğrafi Adres Veri Tabanındaki bilgilerin, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince kurulan Ankaradaki Ulusal Adres Veri Tabanına Adres ve Numaralamaya ilişkin Yönetmelikte öngörülen Standart Adres Veri Biçimine dönüştürülerek bir defaya mahsus olmak üzere aktarılması konusunda yetkililerle gerekli mutabakata varılmış ancak sonrasında belediyelerdeki kullanıcılar tarafından CABS Veri Tabanında yapılan güncellemelerin aynı anda Ulusal Adres Veri Tabanında gerçekleşmesi için gerekli hukuki ve teknik altyapı konusuda tam bir anlaşmaya varılamamıştır. Bu konuda üç Büyükşehir Belediyesinin (İstanbul, Ankara ve İzmir) ortak hareket etmesi oldukça önem kazanmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Coğrafi Adres Bilgi Sistemi, Ulusal Adres Veri Tabanı, Stratejik Planlama, Birlikte Çalışabilirlik

Page 30: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1�111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

ULUSAL TABANLI ADRES BİLGİ SİSTEMİ İÇİN İDARİ BİRİM YAPISININ KONUMSAL

MODELLENMESİ

A. Ç. Aydınoğlu 1, V. Yıldırım 2, M. Özendi 3 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, GISLab, 61080 Trabzon

1 [email protected] [email protected] [email protected]

ÖZET

Günümüzde, Bilgi ve İletişim Teknolojileri’ndeki gelişmelerin paralelinde, çevremizdeki tüm bilgilerin önemli bir kısmını oluşturan Coğrafi Bilgi’nin düzenli ve paylaşılabilir kullanılması, arazi yönetiminden çevresel analizlere kadar çeşitli uygulamalara önemli katkılar sağlamaktadır. Ulusal düzeyden yerelde mahalle ve köye kadar idari birimleri ve adres bilgisini temsil eden coğrafi veri katmanlarının farklı kurumlarda ortak kullanılabilecek yapıda modellenmesi, nüfus ve demografiden halk sağlığı ve çevreye kadar birçok alanda planlama ve karar destek sağlamaktadır.

Türkiye’de idari birimler merkezi ve yerel idarelere ait olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Merkezi idareye ait idari birimler, Ülke, Bölge, İl, İlçe, Bucak ve Köy gibi isimlerle; yerel idareler, Büyükşehir, Şehir, İlçe ve Belde Belediyesi gibi isimlerle adlandırılmaktadır. Ayrıca kamu kurumlarının sorumluluk bölgeleri ve hukuki niteliği olmayan coğrafi bölgeler de tanımlanmıştır. Türkiye’de idari yapının tanımlanması ve veritabanlarında ifade edilmesinde kurumlar tarafından farklı yaklaşımlar uygulanmaktadır. İdari Yapı’nın hiyerarşik olarak ifade edilmesinde ve numaralandırılmasında, kamu kurumlarında ortak bir standart tanımlama ve kodlama sistemi mevcut değildir. Adres bilgisi, vatandaşlar ve kamu kurumları tarafından farklı kullanım şekilleri ile tanımlanmakta, basit ve kabul edilmiş standart bir yapı oluşturulamamıştır.

Bu çalışmada, Türkiye’deki yasal durum ve hiyerarşik yapıya göre mevcut idari yapı, uluslararası düzeyde ve Avrupa’daki idari birim sınır haritalarının üretilmesi ile ilgili projelerde belirlenen standartlar da dikkate alınarak, diğer kurum ve kuruluşlarla bütünleşik çalışabilecek idari birim kodlama sistemi ve coğrafi veri modeli geliştirilmiştir. Türkiye’deki cadde/sokak’ların isimlendirilmesi, mevcut adres kullanımı ve 25.04.2006 tarih 5490 sayılı “Nüfus Hizmetleri Kanunu” ve bu kanunun 69. maddesine dayanılarak hazırlanan 31.07.2006 tarih 26245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Adres Numaralamaya İlişkin Yönetmelik” dikkate alınarak,

Page 31: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

14211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

yönetmeliğin uygulanabilirliği ve eksiklikleri belirlenmiştir. Kentlerde idari birim modeliyle bütünleşik olarak kullanılabilecek Adres ve Numarataj yapısı, konumsal veri katmanı olarak kullanılmak üzere modellenmiştir.

Örnek uygulamada, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması’na göre TR90 bölgesi olarak ifade edilen Trabzon, Rize, Giresun, Ordu ve Gümüşhane illeri idari birimlerine ait konumsal ve öznitelik verileri, üretilen İdari Birim Modellemesi’ne göre ArcGIS geodatabase ortamında modellenmiştir. Pilot uygulama ile TÜİK, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, Belediyeler, vb. kurumlardan gelen veriler ile bütünleşik uygulamalar geliştirilerek veri paylaşımı olanaklı hale gelmiştir. Trabzon kent örneğiyle de Kent Bilgi Sistemleri uygulamalarında farklı birimlerin ortak kullanabileceği adres modeline uyumlu yol ve bina katmanları üretilmiştir. Böylece, idari birimleri ve sokak/caddeyi temsil eden konumsal veri katmanları, farklı kurum/kuruluşlar tarafından veri paylaşımına olanaklı olarak kullanılabilmekte, arazi yönetiminden demografik ve ekonomik analizlere kadar birçok tematik uygulamada etkin bilgi yönetimini desteklemektedir.

Anahtar Sözcükler: CBS, konumsal veri standardı, idari birim, adres bilgi sistemi, numarataj

Page 32: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

YOL AĞLARININ ÇOKLU GÖSTERİM YAKLAŞIMI TEMELİNDE MODELLENMESİ

A.Ö. Doğru, N.N. Uluğtekin1İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kartografya Anabilim Dalı, İstanbul, dogruahm@

itu.edu.tr, [email protected],

ÖZET

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) uygulamalarında; farklı disiplinlerden, farklı amaç ve istekteki kullanıcılar görev almaktadır. Bu da söz konusu uygulamalarda kullanılan verinin organizasyonunu güçleştirmekte ve veri yoğunluğu, çözülmesi gereken bir sorun olarak gündeme gelmektedir. Diğer taraftan uygulamalarda aynı yeryüzü fiziksel gerçekliğinin farklı amaç ve ölçeklerde modellenmek istenmesi de aşılması zor olan sorunları gündeme getirmektedir. Bu tür sorunların aşılması amacıyla yapılan çalışmalarda yeryüzü gerçekliğinin çoklu gösterimi ilkesini temel alan farklı bir gösterim ve buna bağlı olarak da veritabanı yaklaşımı ortaya atılmıştır. Çoklu gösterim yaklaşımı, tek bir olgunun ya da varlığın tek bir sistem içerisinde farklı boyutlarda (çözünürlük, ölçek, doğruluk, zaman vb.) bir çok defa modellenmesi, gösterilmesi ve kullanılmasıdır. Çoklu Gösterim Veritabanları (ÇGVT) olarak adlandırılan bu yaklaşımda, uygulamaya yönelik farklı amaç ve ölçekteki gösterimlerin, tek bir veritabanından otomatik genelleştirme ile türetilmesi ve daha sonra güncelleştirilmesi amaçlanmaktadır. Günümüzde bir çok ülkede ÇGVT konusunda çalışmalar yapılmakta ve mevcut sistemlerin bu yaklaşıma göre yeniden tasarlanması üzerine durulmaktadır. Bu kapsamda ÇGVT’nin uygulama alanı olan CBS ve navigasyon gibi çeşitli konularda araştırmalar sürdürülmektedir.

Çalışma kapsamında araç sürücülerinin bir sistem dahilinde yönlendirilmesini amaçlayan araç navigasyon sistemlerinde temel hesaplama ve analizlerin gerçekleştirildiği yol ağlarının tasarımı, çoklu gösterim veritabanları perspektifinde incelenerek söz konusu veritabanı yapısı temel bileşenleri ile örneklendirilmiştir. Bu kapsamda yol ağlarının, algılanması en zor parçalarını oluşturan kavşak yapıları ele alınmıştır. Halihazırda kullanılmakta olan kavşak sınıflandırmaları incelenmiş ve bu sınıflandırmalar dikkat alınarak navigasyon haritaları için uygun tasarım modellerine yönelik bir araştırma yapılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda kavşaklar, geometrik özellikleri ve topolojik özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Geometrik özelliklere göre yapılan sınıflandırmadan yola çıkılarak navigasyon haritalarında uygulama

Page 33: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

sırasında kullanılması öngörülen gösterim seviyelerine uygun olarak her kavşak için o kavşağın farklı seviyelerdeki gösterimleri elde edilmiştir. Navigasyon uygulamasında kullanılan temel analizlerin (en kısa yol, en uygun yol belirleme, yakınlık analizleri vs.) çizge kuramı (graph theory) temelinde gerçekleştirildiği dikkate alınarak elde edilen kavşak gösterimleri çizge halinde tanımlanarak gerekli matematiksel bağıntıları sağlanmıştır. Çalışmanın son aşamasında çizge kuramı yaklaşımı ile tanımlanmış kavşakların farkı gösterimleri arasındaki ilişkiler tanımlanarak seviyeler arası geçişlerin koşulları tanımlanmıştır. Sonuç olarak bu çalışma ile navigasyon amaçlı bir ÇGVT uygulamasında kapsamında kullanılmaya hazır yol ağları hazırlanmıştır.

Anahtar Sözcükler: Yol ağları, çoklu gösterimler, çizge kuramı, navigasyon.

Page 34: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

H. Ateş1 , F. Batuk2

1Emi Harita Bilgi İşlem Ltd. Şti., İstanbul, [email protected]ıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, İstanbul [email protected]

ÖZET

Gelişmiş ülkelerde bilgi toplumuna geçiş sürecinde, son dönemde, önemli aşamalar kaydedilmiştir. e-Dönüşüm Türkiye Projesi, ayrıca projenin 47 ve 36 nolu eylemleri ile tanımlanan TUCBS oluşturmaya yönelik altyapı hazırlık çalışmaları ile ülkemiz, bilgi toplumu olma hedefine yönelmiştir. Bu bağlamda, mekansal verinin toplanmasından paylaşıma sunulmasına kadar tüm süreçler gözden geçirilmektedir. e-Yönetim bir amaç ise, güncel ve kullanılabilir nitelikteki mekansal veriye erişim gereksiniminin, her zamankinden daha fazla olacağını kestirmek zor olmayacaktır.

e-Yönetim çağında, kente hizmet vermekle görevli tüm disiplinlerdeki proje çalışmaları CBS teknolojisi kullanılarak yapılmalıdır. Mekansal verilerin birbirleri ile ilişkili olarak kullanılabilmesi için bu bir ön koşul olmalıdır. Temel veri olan halihazır harita verisi de bu koşula uygun olarak, yeniden veri işleme zorunluluğu gerektirmeden, mevcut ve olası kullanıcılarının (müşterilerinin) talep ettiği yeni kriterlere uygun olarak, kaynak israfını en aza indirecek bir yaklaşımla, gerekli doğruluk kriterlerini sağlayan, en hızlı, en ekonomik yöntemler seçilerek, ilk seferde belirlenen kalitede üretilmelidir. Mekansal veri üretimi taleplerinin oluşturduğu baskı ortamında, elektronik araç, gereç ve yazılım kullanımının ötesinde, ileri yönetim yaklaşımlarını da kullanmak, harita ve harita bilgilerini üreten kuruluşlar için bir başarı şartıdır.

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve fakat benzer kalite anlayışı ile yönetilen kurum ve kuruluşlar, gelirlerinin %20-25’ini kalitesizlik maliyeti olarak kaybetmektedir. Emek yoğun özellikleri de olan mekansal veri üretiminde, ifade edilen oranın daha düşük olmayacağı kestirilebilir. Mekansal verinin üretim ve kullanım oranı arttıkça, o’nun kalitesizliğinden korunma arayışlarının da arttığı görülmektedir. Kaliteyi, ürün ortaya çıktıktan sonra saptamak riskli ve pahalı bir yaklaşımdır. Üretim süreçleri, hatalı ürünün ortaya çıkmamasını sağlayacak biçimde tasarlandığında, kalite düzeyini sağlayacak çalışma ortamı, personel yeterlilikleri belirlenerek uygulandığında ve süreç öncesinde, boyunca ve süreç sonunda denetlendiğinde toplam maliyet en aza inecektir. Tüm bu bileşenlerin yönetilmesi gerektiğine göre, kalitenin sağlanması bir yönetim problemidir.

Page 35: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

14611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Bu bildiride mekansal veriye ait güncel sorunların çözümünü sağlayacak yönetim yaklaşımı olarak Toplam Kalite Yönetimi Yaklaşımı sunulmuştur. Bileşenleri, kurum ve kuruluşlara kazandıracakları, Kalite Yönetim Sistemi tasarlanırken mekansal veriye özel koşulların dikkate alınması ön görülmüş ve bu bağlamda mekansal veri özellikleri incelenmiştir. ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, mekansal veri üretimi yapan kuruluşlar özelinde incelenmiştir.

Anahtar kelimeler: CBS, Toplam Kalite Yönetimi

Page 36: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

14711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XIV.OTURUM JEODEZİ IV Oturum Başkanı : Prof. Dr. Haluk KONAK

Farklı Jeodezik Uzay Tekniklerin Kombinasyonu ve VLBI İntra-Teknik Kombinasyonun DeğerlendirilmesiEmine TANIR, Johannes BOEHM, Harald SCHUH, Juergen KUSCHE

GPS Ölçümlerinin Değerlendirilmesinde Farklı Faz Kombinasyonlarının KullanılmasıHüseyin KEMALDERE, Hakan KUTOĞLU, Çetin MEKİK

IGS Ağı Ölçeğinde GPS Konum Belirleme DoğruluğuÇetin ENGİN, D. Uğur ŞANLI

C1 Ve C2 Noktalarının Hızlarının KestirilmesiOrhan KURT, Cankut Dağdal İNCE, Murta Selim CEPNİ

Page 37: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

FARKLI JEODEZİK UZAY TEKNİKLERİN KOMBİNASYONU VE VLBI İNTRA-TEKNİK KOMBİNASYONUN DEĞERLENDİRİLMESİ

E. Tanir1,2, J. Boehm1, H.Schuh1, J.Kusche3

[email protected], [email protected], [email protected], [email protected] Technische Universitaet Wien, Institut für Geodaesie und Geophysik, Viyana/Avusturya

2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisligi Bölümü, Trabzon/Türkiye3Delft University of Technology, Delft Institute for Earth Observation and Space Systems (DEOS), Delft/Hollanda

ÖZET

IAG-Uluslararası Jeodezi Birliği’nin GGOS-Global Jeodezik Gözlem Sistemi projesi yerin geometrisi, yerin gravite alanı ve yerin dönüklüğü gibi temel jeodezik parametrelerin belirlenmesi amacıyla farklı jeodezik tekniklerinin, modellerin ve yaklaşımların entegrasyonunu sağlamaktadır. Farklı jeodezik uzay tekniklerinden (VLBI-Very Long Baseline Interferometry, SLR/LLR- Satellite/Lunar Laser Ranging, GNSS-Global Navigation Satellite System, DORIS-Doppler Orbitography and Radio-positioning Integrated by Satellite) elde edilen bütün ortak parametrelerin kombinasyonu ve karsılaştırılması, intra-teknik çözümler arasındaki sistematik hataları anlamak ve yüksek duyarlıklı ve tutarlı sonuçları elde etmek gibi çeşitli maksatlar için gereklidir.

IERS ve katılımcı gruplardaki prosedür her bir ölçü tekniğine ait ölçülerinin ve/veya parametrelerinin kombinasyonunun IGS (Uluslararası GNSS Servisi), ILRS (Uluslararası Laser Ranging Servisi), IVS (Uluslararası VLBI Servisi) ve IDS (Uluslararası DORIS Servisi) gibi ilgili teknik servislerin her birinin Analiz Koordinatörleri intra-teknik kombinasyonu gerçekleştirmektedir. Inter-teknik kombinasyondan ITRS Kombinasyon Merkezleri (DGFI-Deutsches Geodätisches Forschungsinstitut, IGN-Institut Géographique National, NRCan-Natural Resources, Canada) sorumludur.

Bu çalışmada, iki adımlı kombinasyon analizi olarak adlandırılan yeni bir VLBI intra-teknik kombinasyonu algoritması öneriyoruz. İlk adımda her bir Analiz Merkezi sonuçlarına ait varyans bileşenleri birleştirilmiş dengeleme modelinde S-transformasyonu uygulanmasıyla koordinat parametreleri ile birlikte kestirilir. İkinci adımda, kondisyonu bozuk birleştirilmiş normal denklem matrisindeki kararsızlık etkisini azaltmak için regularizasyon işlemi uygulanır. Regularizasyon parametrelerinin hesabı için Varyans Bileşeni Kestirimi (VCE-Varyans Component

Page 38: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Estimation) ve Genelleştirilmiş Çapraz Onaylama (GCV-Genelleştirilmiş Cross Validation) yöntemleri kullanılmıştır.

Bu çalışmada farklı beş VLBI Analiz Merkezi BKG (Federal Agency for Cartography and Geodesy, Leipzig, Germany), GSFC (Goddard Space Flight Center, Greenbelt, USA), SHA (Shanghai Astronomical Observatory, China), USNO (U.S. Naval Observatory, Washington D.C., USA) ve DGFI (German Geodetic Research Institute, Munich, Germany) tarafından sağlanmış olan farklı VLBI analiz sonuçlarındaki bilinmeyen parametrelere ait öncül bilgiler ve kestirimler, normal denklemler ve varyans faktörleri ve bilinmeyen ve ölçü sayıları gibi sonuçlara ait bazı istatistiksel bilgiler kombinasyon için veri olarak kullanılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Uzay Jeodezisi, VLBI, Intra-teknik Kombinasyon, Varyans Bileşeni Kestirimi, Regularizasyon.

Page 39: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

15011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

GPS ÖLÇÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE FARKLI FAZ KOMBİNASYONLARININ

KULLANILMASI

H. Kemaldere1, H. Kutoğlu2, Ç. Mekik3

1Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Zonguldak [email protected]

2Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Zonguldak [email protected]

3Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, Zonguldak [email protected]

ÖZET

GPS ile jeodezik konumlamada en uygun ölçme yöntemi statik bağıl konumlamadır. Statik bağıl konumlamada, uydularla konumu belirlenecek yer noktaları arasında gerçekleştirilen faz farkı gözlemlerinden yararlanılır. L1 ve L2 sinyallerinden elde edilen bu faz farkı gözlemleri, bağıl koordinatların hesabında doğrudan doğruya kullanılabileceği gibi, bunların değişik kombinasyonlarıyla da sonuca gitmek mümkündür. Bunun bir sonucu olarak, elde edilecek koordinat bilgilerinin duyarlıkları çözümde yararlanılan faz kombinasyonuna bağlı olacaktır. Bu çalışmada, L1/L2 faz farkı gözlemleri, onlardan elde edilen iyonosferden bağımsız Lc ve geniş ve dar bant Lw/Ln faz kombinasyonlarının baz uzunluğuna bağlı duyarlık değişimleri araştırılmıştır. Bir çok çalışmada, orta uzunluktaki bazlarla oluşturulan jeodezik ağlara odaklanıldığından, bu uygulamada da International GPS Service (IGS) Gözlem Ağı noktalarından meridyene dik ve meridyen doğrultusunda bir grup test noktası seçilmiş ve bu noktalar kullanılarak orta uzunlukta bazlar oluşturulmuştur. Seçilen bu noktaların yüksek doğruluklu koordinatları bilindiğinden, faz farkı çözümlerinin doğruluk değişimlerini de inceleme olanağı sağlanmıştır. Bazların farklı faz kombinasyonları ile çözümlerinde en iyi sonuç, iyonosferden bağımsız çözüm yapan Lc frekansı ile elde edilmiştir.

Anahtar Sözcükler: GPS, GPS Ölçümlerinin Değerlendirilmesi, Statik Bağıl Konumlama, Faz Kombinasyonları.

Page 40: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1�111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

IGS AĞI ÖLÇEĞİNDE GPS KONUM BELİRLEME DOĞRULUĞU

Ç. Engin1, D. U. Şanlı2

1 Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected] Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Jeodezi Anabilim Dalı, İstanbul,

[email protected]

ÖZET

Son yıllarda yapılan çalışmalar GPS konum belirleme doğruluğunun baz uzunluğundan çok alım/ölçüm süresine bağlı olduğunu göstermektedir. Tabi bunun için temelde baz noktaları arasındaki troposferik etkinin belirlenmesi, IGS hassas yörüngelerinin kullanılması ve başlangıç faz bilinmeyeninin kesin çözümünün yapılması gerekmektedir. Yine yapılan çalışmalar yukarıdaki öngörülerin 20-300 km baz uzunluğu ve 4-24 saat gözlem süreleri için elverişli olduğunu vurgulamakta, gözlem süresi 4 saatin altına indiğinde başlangıç faz bilinmeyeninin yeterli doğrulukta kestirilememesi ve troposferik anomaliler nedeniyle çözüm doğruluğunun düştüğü vurgulanmaktadır. Bu çalışmada GIPSY yazılımı kullanılarak IGS (International GNSS Service) ağı sıklığında yani baz uzunluğunun 300 ile 3000 km arasında değiştiği global ölçeklerde GPS’in doğruluğu test edilmiş ve elde edilen sonuçlar yukarıda sözü edilen çalışmaların sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Elde edilen bulgular global ölçeklerde de konum belirleme doğruluğunun mesafeden çok ölçüm süresine göre değiştiğini doğrulamakta ancak daha önce geliştirilen modeller baz uzunluğu 600 kilometreyi geçtiğinde yetersiz kalmaktadır.

Anahtar Sözcükler: GPS doğruluğu, statik GPS, IGS Ağı, baza bağlı doğruluk, ölçüm süresine bağlı doğruluk

Page 41: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

15211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

C1 ve C2 NOKTALARININ HIZLARININ KESTİRİLMESİ

O. Kurt1, C. D. İnce1, M.S. Cepni1

1 Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected] Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected]

1 Kocaeli Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kocaeli, [email protected]

ÖZETDinamik bir kabuk yapısına sahip olan ülkemizde, değişmez olarak kabul ettiğimiz dayanak noktaları zaman içerisinde hareket etmektedir. Söz konusu dayanak noktalarının zamana bağlı konum değişimleri izlenebilmekte ve belirlenebilmektedir. Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği’nin (BÖHHBÜY) yürürlüğe girmesi ile birlikte, TUTGA noktalarına bağlı olarak üretilen yeni C1 (Ana GPS Ağı, AGA) ve C2 (Sıklaştırma GPS Ağı, SGA) noktalarının ölçme anındaki (T) konumlarının belirlenmesinin yanı sıra başlangıç epoğundaki (To) konumlarının da belirlenmesi koşulu gelmiştir. Bu durum, yeni üretilen noktaların hız bileşenlerinin, TUTGA noktalarına ait hız bileşenlerinden enterpolasyonla kestirilmesi zorunluluğu getirmektedir Nokta hızları, genellikle üç boyutlu birinci dereceden bir yüzey modelleriyle kestirilmektedir. Bu modeller kolaylıkla kurulabilmelerine karşın model bilinmeyenlerinin çözümü aşamasında iki önemli sorunla karşılaşılmaktadır:

1) Her bir koordinat bileşeninin hızı için üç bilinmeyen parametreye ihtiyaç duyulur. Üç hız bileşeni olduğundan hesaplanması gereken parametre sayısı dokuza çıkar. Bütün parametrelerin birlikte düşünüldüğü model için oluşturulan düzeltme denklemlerinin katsayılar matrisinin rankkı üçtür. Modelin tamamı bir bütün olarak tek anlamlı çözülemez. Her bir hız bileşenine ait parametreler ayrı ayrı hesaplanmalıdır.

2) Üç boyutlu kartezyen koordinatlarla çalışıldığı için katsayılar matrisinde kondisyon problemi oluşur. Bu problem düzeltme denklemlerinin katsayılar matrisinde sütun normlandırma işlemi yapılarak giderilmelidir.

Bu çalışmada, TUTGA noktalarının yanı sıra sıklaştırma noktaları için de hız bileşenlerinin kestirilmesinin sakıncaları ve bu konuda göz önünde bulundurulması gereken jeodezik sınırlamalar ele alınacak; kullanılmakta olan yüzey (hız) modellerinin başarısı tartışılacak ve çözüm yöntemlerine yönelik öneriler sunulacaktır. Örnek bir Jeodezik Ağ Uygulaması üzerinde de hız kestirim modelleriyle ile ulaşılan sonuçlar ayrıntılı olarak irdelenecektir.

Anahtar Sözcükler: Hız kestirimi, Doğrusal Bağımlılık, Matris Kondisyonu, En Küçük Kareler.

Page 42: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XIV.OTURUM UZAKTAN ALGILAMA Oturum Başkanı : Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER

Kuraklığın Tuz Gölündeki Tuz Rezervine Etkisinin Zamansal Uydu Verileri İle Analizi Cankut ÖRMECi, Semih EKERCİN

Türkiye Su Havzalarının CBS ve Uzaktan Algılama Teknolojileri İle Yönetimi İçin Bir Yaklaşım.Ahmet Özgür DOĞRU, Filiz BEKTAS BALÇIK, N.Necla ULUĞTEKİN, Çiğdem GÖKSEL, Idil ASLAN ALATON, Derin ORHON

GEOEYE-1 Uydusu Genel TanıtımıCenap DEMİR

Safranbolu’daki Tarihi ve Kültürel Mirasın Yüksek Çözünürlüklü Ikonos Görüntüsü Kullanılarak Nesne-Tabanlı Otomatik Çıkarımı Aycan Murat MARANGOZ, Serkan KARAKIŞ, Gürcan BÜYÜKSALİH

Pan-Sharp Landsat 7 Etm+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı Ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması Murat ORUÇ, Aycan Murat MARANGOZ, Serkan KARAKIŞ

Page 43: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KURAKLIĞIN TUZ GÖLÜNDEKİ TUZ REZERVİNE ETKİSİNİN ZAMANSAL UYDU VERİLERİ İLE

ANALİZİ

C. Örmeci1, S. Ekercin2

1İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Uzaktan Algılama Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

2Aksaray Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Aksaray, [email protected]

ÖZET

İç Anadolu Bölgesinde yer alan Tuz Gölü, Türkiye’nin ikinci büyük gölü olup ülkemiz için önemli bir doğal kaynaktır. Tuz Gölü’ndeki su derinliği, göle güneyden ulaşan Konya ana tahliye kanalının deşarj olduğu bölge dışında, çoğunlukla 1–50 cm arasında değişmektedir ve göl tabanı 1–30 cm arasında ince tuz tabakası ile kaplıdır. Tuz Gölü’nde bulunan T.C. TEKEL Genel Müdürlüğü tarafından kurulan (ve 2005 yılında tamamı özelleştirilen) 3 adet tuz işletmesinden yılda yaklaşık 750.000–1.000.000 ton arasında tuz elde edilmektedir ki bu miktar, Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümüne karşılık gelmektedir. Bu konuda %30, 55, 64 gibi farklı oranlar çeşitli kaynaklarda zikredilmektedir.

Tuz Gölü’nü besleyen kaynaklardan başlıcaları yeraltı suları ve yağışlardır. Yeraltı sularının göl çevresinde yıllardır, tarımsal sulama amaçlı olarak (ve kontrolsüz şekilde) kullanılmasına yağışlardaki azalmanın eklenmesiyle göldeki su rezervinde, 1987–2005 ylları arasında 1\3 (üçte bir) oranında azalma meydana gelmiştir.

Bu çalışmada, su rezervindeki bu azalmanın, göldeki tuzla kaplı olan alanlara etkisi araştırılmıştır. Zamansal Landsat ve Spot uydu verilerininin kullanıldığı çalışma üç aşamada gerçekleştirilmiştir:

İlk aşamada, Tuz Gölü ve çevresinde 10–22.Haziran.2006 tarihleri arasında kapsamlı bir arazi çalışması gerçekleştirilmiştir. Landsat-5 uydusunun 20.Haziran.2006 tarihindeki üst geçişini de kapsayan söz konusu arazi çalışmasında eş-zamanlı spektroradyometre ölçmeleri yapılmış ve tuz içeren toprak yapısı yerinde incelenmiştir. Bu şekilde, göldeki suyun buharlaşması, tuzun oluşumu ve su düzeyi ile oluşan tuz miktarı arasındaki ilişki hakkında önemli bilgiler elde edilmiştir.

Page 44: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Görüntü işleme tekniklerini içeren ikinci aşamada, kullanılan tüm uydu görüntüleri geometrik olarak düzeltilmiş ve UTM (Universal Transform Mercator) koordinat sistemine dönüştürülmüştür (WGS 84, Dilim 36). Daha sonra, eş-zamanlı olarak algılanan, yer ve uydu verilinin karşılaştırılabilir hale getirilmesi amacıyla radyometrik düzeltme işlemi uygulanmıştır.

Üçüncü aşamada, zamansal uydu verileri kullanılarak, özellikle 90lı yıllardan sonra Tuz Gölü ve çevresinde etkisini attıran kuraklığa bağlı olarak oluşan su rezervindeki azalmanın tuzla kaplı alanlara etkisi araştırılmıştır.

Birlikte yorumlanan uydu görütüleri ve yersel ölçmeler, su rezervindeki azalmaya bağlı olarak, göldeki tuzla kaplı alanlarda 1987–2005 yılları arasında çok ciddi oranda azaldığını göstermektedir. Gölün özellikle orta kısmı ve batı kıyısında çölleşmenin başladığı, 1975 ve 1987 yıllarında mevcut iken 2005 yılında su ulaşmayan bölgelerde artık, tuzun da oluşmadığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlar göz önüne alınarak bu çalışmada, yersel ölçmelere ilave olarak gölün, güncel uydu verileri ile sürekli olarak izlenmesi ve incelenmesi önerilmektedir. Bu şekilde elde edilecek sonuç verilerin, geleceğe yönelik planlar için hızlı, güvenilir ve ekonomik bir kaynak (altlık veri) olacağı düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Tuz Gölü, Uzaktan algılama, Landsat, Spot, spektroradyometre.

Page 45: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

15611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRKİYE SU HAVZALARININ CBS VE UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ İLE YÖNETİMİ İÇİN

BİR YAKLAŞIM.

A.Ö. Doğru1, F. B. Balçık1, N.N. Uluğtekin1, Ç. Göksel1, I. A. Alaton2, D. Orhon2

1İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, İstanbul, [email protected], [email protected], [email protected], [email protected]

2İstanbul Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, İstanbul, [email protected], [email protected]

ÖZET

Önemli iklimsel değişikliklerin yaşandığı bu yıllarda doğal su kaynaklarının gün geçtikce azalması ve mevcut kaynakların dolaylı ya da doğrudan kirletilerek kullanılmaz hale getirilmesi insanlığın karşılaştığı en önemli problemlerden biridir. Küresel ısınmanın da etkisiyle hızla yok olmaya yüz tutan doğal kaynaklarımızın sınırlı kapasiteleri gelecek yıllarda sosyo ekonomik sistemin mevcut su arzını karşılamakta yetersiz kalacak ve yakın gelecek için öngörülen “su savaşları” bir senaryo olmaktan çıkıp gerçek olacaktır. Bu olumsuz gelişmeleri önlemek için ekonomik ve çevresel faktörlerin dengesini gerektiren sürdürülebilir gelişme ve yönetim stratejilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Sürdürülebilir bir çevresel yönetim programının geliştirilmesi hiç kuşkusuz su kaynaklarını ve artık su üretim ve arıtım bilgilerini de içeren etkin ve güncel bir veritabanı uygulamasının geliştirilerek kullanıma sunulmasıyla mümkün olacaktır. Böylelikle havzalar uygun ölçeklerde ele alınarak gerekli önlemler alınabilecek ve eylem planları hazırlanabilecektir. Bu kapsamda güncel teknolojilerin kullanılması bir zorunluluk olmakla birlikte böylesi çalışmalar ancak disiplinler arası planlandığı taktirde verimli sonuçlara ulaşılabilecektir.

Uzaktan Algılama Teknolojisi (UAT) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) karar vericiler tarafından çevresel değişimlerin global olarak izlenmesi ve yorumlanması amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. Güncel veri elde etmede, verilerin işlenmesinde ve farklı veri gruplarının birlikte değerlendirilmesinde veri tabanı mantığı çerçevesinde önemli olanaklar sağlayan söz konusu teknolojiler tüm dünyada sürdürülebilir bir gelişme için etkin olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada da UAT ve CBS entegrasyonu Türkiye’deki hassas su havzalarının ve acil planlama çalışmalarına ihtiyaç duyulan bölgelerin belirlenmesi ve bu bölgelerin mevcut durumlarının analizi için kullanılmıştır. Aşamalı olarak gelişen bu çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır:

• Türkiye su havzalarının GIS ortamında genel değerlendirmesi• Genel değerlendirme sonucunda belirlenen en hassas havzanın CBS ve UAT

kullanılarak araştırılması.• Örnek bölgede detaylı çalışmaların yürütülmesi.

Page 46: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

15711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Gerçekleştirilen çalışmanın ilk bölümünde, ulusal kurumlardan elde edilen ve tablolarda toplanan su havzalarına ait bölgesel veriler (havzaların demografik bilgileri, atık su üretim ve arıtma faaliyetleri, arıtma tesisleri, arıtma kapasiteleri vb.) Türkiye havzalarına ilişkin geometrik veri ile CBS ortamında ilişkilendirilerek havzaların mevcut durumlarına ilişkin genel değerlendirme yapılmıştır. 26 su havzası üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda en fazla atık su üretilen Küçük Menderes ve Marmara havzalarından Marmara havzası nüfus yoğunluğu ve yoğun endüstriyel faaliyetleri nedeniyle en hassas bölge olarak elde edilmiştir. Söz konusu bölge, çalışmanın bir sonraki aşamasında uzaktan algılama verileri kullanılarak ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu kapsamda 2000 tarihli Landsat 7 ETM görüntüleri kullanılarak bölgenin arazi örtüsü ve arazi kullanımı bilgileri çıkartılmıştır. Bölgenin tamamı 4 farklı Landsat uydu görüntüsünden meydana gelmektedir. Bu görüntüler öncelikle 1/25 000 ölçekli standart topografik haritalar kullanılarak referanslandırılmıştır. Ortak koordinatlara sahip olan görüntüler mozaiklenmiş ve Marmara havzası resmi sınırlarına göre kesilmişlerdir. Elde edilen yeni görüntü kontrolsüz sınıflandırma yöntemi kullanılarak arazi örtüsü ve kullanımı sınıflarına ayrılmıştır. Hava fotoğrafları da kullanılarak yapılan sınıflandırma sonucunda bölge su, orman, yerleşim, diğer 1 (tarım alanları ve boş alanlar) ve diğer 2 (açık maden alanları, yollar, endüstriyel alanlar) olmak üzere beş ana sınıfta değerlendirilmiştir. Sınıflandırmanın doğruluk değerlendirmesi hata matrisleri kullanılarak ortaya konmuştur. Genel doğruluk ve kappa sabiti hesaplanmıştır. Yapılan çalışmada atık su kaynaklarının endüstriyel faaliyet ve yerleşim alanlarında daha fazla olacağı gerçeğinden yola çıkılarak İstanbul metropolü üzerine daha detaylı inceleme yapılması ve 2000 yılına kadar yapılan arıtım planlama çalışmalarının UAT ve CBS teknolojileri ile bütünleşik olarak yorumlanarak yapılacak olan yeni faaliyetler için öngörülerde bulunulmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda İstanbul’un 16 yıllık bir zaman dilimindeki gelişimi 1984, 1992 ve 2000 tarihli Landsat uydu görüntüleri kullanılarak izlenmiştir. Bu görüntüler de önce rektifiye edilmiş ve sonrasında ISODATA kontrolsüz sınıflandırma yöntemi kullanılarak sınıflandırılmışlardır. Bu aşamada elde edilen sınıflandırma kategorileri ise yerleşim, su ve diğer olarak belirlenmiştir. Diğer sınıfı bos alan, orman; yeşil alan ve tahrip edilmiş alan sınıflarını içermektedir. Bu dönemde yapılan arıtma faaliyetlerine ilişkin veriler ve bilgiler geometrik veriler ile ilişkilendirilerek çevre uzmanları ile birlikte hazırlanan CBS’de yapılan mekansal analiz ve sorgulamalar sonucunda çeşitli çıkarımlarda bulunulmuştur. Çalışmanın tüm aşamalarının analiz sonuçları tematik haritalar aracılığıyla sunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Uzaktan Algılama, CBS, Kartografya, Havza Yönetimi, Arıtma Faaliyetleri.

Page 47: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

SAFRANBOLU’DAKİ TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIN YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ IKONOS

GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK NESNE-TABANLI OTOMATİK ÇIKARIMI

A. M. Marangoz1, S. Karakış2, G.Büyüksalih3

1 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fot. Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

2 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Karmu Ölçmeleri ABD, Zonguldak, [email protected]

3 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

ÖZET

Safranbolu Şehri, Türkiye’deki, ev mimarisi, anıtları ve yerleşim değerlerini bir arada sunabilen kültürel miraslardan biridir. Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarının mimarisini barındıran bu şehirde, 1120’si koruma altına alınmış sayısız kültürel eser yer almaktadır. Safranbolu bir bütün olarak, zengin kültürel mirası ve bu mirası koruyabilme gayreti dolayısıyla 1994 yılında, UNESCO (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization) tarafından değerlendirilerek Dünya Kültürel Miras listesine alınmıştır. Şehir gerçek ismini, barındırdığı kültürel evlerden almıştır.

Bir kültürel mirasın sadece iyi korunabilmesi değil, onun kayıt altına alınabilmesi ve uzun süre boyunca yaşatılabilmesi de gerekmektedir. Bu amaçla, son yıllarda yaygın şekilde kullanılan yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinden sınıflandırma yaklaşımları ve ilişkili görüntü işleme teknolojilerinden yararlanılabilmektedir. Bahsedilen uydu görüntülerinin zengin bilgi içeriği, klasik piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımlarında uygun sonuçlar verememektedir. Bu yüzden, bu kısıtlamayı ortadan kaldıran ve yeni bir yaklaşım olan nesne-tabanlı görüntü analizi kullanılmaktadır. Bu yaklaşım, yapıyı, dokuları ve spektral bilgileri birlikte dikkate alır. Sınıflandırma aşaması, komşu piksellerin gruplandırılmasının, sınıflandırmanın sonraki basamağında ele alınabilir anlamlı bölgelere dönüştürülmesi ile başlamaktadır.

Bu çalışmada, Safranbolu’daki tarihsel, kültürel ve sanat yapılarının konumları ile karakteristiklerinin belirlenmesi için test alanına ait pan-sharp IKONOS görüntüsü, nesne-tabanlı görüntü analizi yazılımı olan eCognition v.4.0.6 yazılımı kullanılarak

Page 48: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

segmentlere ayrılmış ve sonrasında kültürel bina detayları sınıflandırılmıştır. Elde edilen sınıflandırma sonuçları, arazi kontrolleri de yapılarak, mevcut sayısal haritalar ve hava fotoğrafları ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca sınıflandırma doğrulukları sunulmuş ve yorumlanmıştır. Yapılan bu çalışma sonucunda, kültürel detayların yaklaşık %80’inin otomatik olarak çıkarılabildiği görülmüştür. Çıkarılan sonuçlardan görülmüştür ki, Safranbolu’daki kültürel miras alanlarının nesne-tabanlı otomatik sınıflandırma yaklaşımı kullanarak kayıt altına alınması başarılı biçimde yapılabilmekte, bu alanın korunması ve yeniden canlandırılması amacıyla oluşturulacak bir bilgi-yönetim sistemi için herhangi bir Coğrafi Bilgi Sistemi ortamına kolaylıkla entegre edilebilmektedir.

Anahtar Sözcükler: Safranbolu, Kültürel miras, pan sharp IKONOS görüntü, Nesne-tabanlı görüntü analizi, Sınıflandırma

Page 49: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

PAN-SHARP LANDSAT 7 ETM+ GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK PİKSEL-TABANLI VE NESNE-TABANLI SINIFLANDIRMA YAKLAŞIMLARININ

KARŞILAŞTIRILMASI

M. Oruç1, A. M. Marangoz 2, S. Karakış3

1 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fot. Müh. Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

2 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri ABDalı, Zonguldak, [email protected]

3 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

ÖZET

Bu çalışmada, Zonguldak test alanındaki belirli arazi örtüsü sınıflarının, piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı görüntü analizi yaklaşımları kullanılarak elde edilen sınıflandırmalara esas olan sonuçlar test edilmiştir. Test alanına ait Landsat 7 ETM+ görüntüsünün 6 spektral bandları ile pankromatik bandın birleşimiyle pan-sharp görüntüsü üzerinden sınıflandırma yapılmış ve yer gerçeği verileri, test alanındaki mevcut haritalar, hava fotoğrafları, kişilerle olan iletişim ve alınan bilgilerden elde edilmiştir. PCI Geomatica v9.1.6 yazılımı ile test edilen piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımında, ilk olarak kontrolsüz sınıflandırma algoritmasının, test alanındaki mevcut olası aday spektral sınıflardaki öncelikli bilgiyi sağladığı görülmüştür. Buna bağlı olarak sonrasında, kontrollü sınıflandırma, minimum distance (en yakın uzaklık), parallelepiped (paralel yüz) ve maximum likelihood (en yüksek olabilirlik) gibi üç farklı yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Diğer yandan, yüksek çözünürlüklü görüntülerin sınıflandırılmasında tatmin edici sonuçlar veren ve yeni bir sınıflandırma yaklaşımı olan nesne-tabanlı görüntü analizi de bu çalışmada orta çözünürlükteki görüntü kullanılarak eCognition v4.0.6 yazılımı ile analiz edilmiştir.

Uygulama sırasında birçok farklı parametre setleri, görüntü segmentasyonu ve sınıflandırıcı olarak kullanılan en yakın komşu yaklaşımı test edilmiştir. Kullanılan görüntünün sınıflandırma işlemleri sonucunda elde edilen veriler, nesne-tabanlı

Page 50: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

yaklaşımının, çoğu arazi örtüsü sınıfları için, üretici ve kullanıcının yüksek doğruluğunu içerdiği sonuçlardan dolayı, klasik piksel-tabanlı sınıflandırma algoritmalarından daha kullanılabilir olduğunu göstermiştir. Testlere bağlı olarak, sınıflandırma doğrulukları verilmiş ve karşılaştırma sonuçları sunularak yorumlar yapılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsü, Arazi örtüsü, Piksel-tabanlı sınıflandırma, Nesne-tabanlı sınıflandırma, Segmentasyon

Page 51: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Page 52: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16311. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XV.OTURUM FOTOGRAMETRİ Oturum Başkanı : Prof. Dr. Ferruh YILDIZ

Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Tekniklerinin Topografik Harita Üretimindeki Yeri ve Önemi Mahmut ÖZBALMUMCU

Hava Fotoğraflarından Yarı Otomatik Olarak Detayların Belirlenmesi İçin Bir YaklaşımOktay EKER, Dursun Zafer ŞEKER

Tarihi Köprülerin Digital Fotogrametri Tekniği Yardımıyla ModellenmesiEmin Özgür AVŞAR, Umut AYDAR, Dursun Zafer ŞEKER

SAR Görüntülerinden Üretilen İnterferometrik ve Stereo İncelenmesi Sayısal Yükseklik Modellerinin Kalitesinin İncelenmesi Saygın ABDİKAN, Füsun BALIK ŞANLI, Zübeyde ALKIŞ, Ayhan ALKIŞ

Kestirim Yöntemlerinin Sayısal Yükseklik Modeli Üzerindeki UygulamalarıEmine ALKANALKA, Bülent BAYRAM

Raster ve Vektör Haritalardan Elde Edilen Sayısal Verilerin Doğruluğunun İki Boyutta İrdelenmesiEminnur AYHAN, Aslan DİLAVER, Özlem ERDEN, Sibel UZUN

Page 53: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16411. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

FOTOGRAMETRİ VE UZAKTAN ALGILAMA TEKNİKLERİNİN TOPOĞRAFİK HARİTA

ÜRETİMİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

M. ÖzbalmumcuDoktor Mühendis Albay, Harita Genel Komutanlığı, Fotogrametri Dairesi Başkanlığı [email protected]

ÖZET

Topoğrafik yeryüzünün ölçümü, ölçekli olarak çizimi ve gösterimi, amaca uygun muhtelif ölçekli topoğrafik haritaların üretimi, insanoğlunun yüzyıllardır en önemli ilgi, merak ve uğraş alanlarından birisi olmuştur. Başlangıçta tamamen yersel yöntemler olarak adlandırılan, jeodezik, takeometrik ve topoğrafik yöntemlerle uygulanan ölçme ve haritacılık faaliyetleri, son yıllarda fotogrametri ve uzaktan algılama tekniklerinin gelişmesiyle birlikte, havadan alınan resimlerle ve uzay bölümünde faaliyet gösteren uydulardan alınan görüntülerle uygulanmaya başlamıştır.

Fotogrametri; yersel kameralarla yerden alınan resimler ve daha yaygın kullanılan şekliyle uçağa yerleştirilen kameralarla havadan çekilen resimler üzerinde yapılan ölçümlerle, yeryüzü topoğrafyasının şekli ve biçimini belirlemeye ve haritasını üretmeye yarayan bir tekniktir. Fotogrametri tekniğinin matematiksel temelleri yaklaşık bir asır önce ortaya konmasına rağmen, fotogrametri tekniği ilk yıllarda yerden alınan resimlerle ve yersel fotogrametri yöntemi şeklinde uygulanmış; özellikle 1930’lu yıllardan itibaren hava kameraları ve uçakların geliştirilmesiyle birlikte, hava fotogrametrisi yöntemleri haritacılık çalışmalarında yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.

Uzaktan algılama; arada herhangi bir fiziksel temas ve bağlantı olmaksızın, özellikle uzay boşluğunda faaliyet gösteren uydu sistemlerine yerleştirilen çeşitli algılayıcı, tarayıcı ve kamera sistemleriyle, cisimlerin, objelerin ve topoğrafik yeryüzünün özellikleri ve biçimini belirleme tekniğidir. Uzaktan algılama tekniğinin temelleri yaklaşık yarım asır önce ortaya konmasına rağmen, haritacılık alanındaki uygulamaları, ilk uydu görüntüleme sistemlerinin çeyrek yüzyıl önce uzaya fırlatılmasıyla birlikte gerçekleştirilmiştir.

Fotogrametri yöntemi; ışık ve enerji ile ilgili olan elektromanyetik spektrumun genellikle görünür ışık bandındaki çok dar bir aralıkta alınan görüntüler, yersel ve

Page 54: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16511. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

hava fotoğrafları ile ilgili olmasına karşın, uzaktan algılama yöntemi; elektromanyetik spektrumun görünür ışık dâhil, mikro dalga ve radyo dalgaları arasında ve dışında kalan tüm dalga boyu bantları ve bölgelerinde alınan görüntülerle ilgilidir. Daha açık ve anlaşılır bir ifadeyle, uygulayıcılar arasında, fotogrametri yöntemi genellikle yerden ve havadan alınan resimlerle (fotoğraflarla), uzaktan algılama tekniği ise uydu görüntüleri ile uygulanan teknikler olarak bilinmektedir.

Ülkemizde ve dünyada, son yarım yüzyıldan başlayarak günümüze kadar, birçok ülkede 1/25.000 ve 1/50.000 ölçekli temel harita serilerinin üretiminde, yersel yöntemlerle birlikte genellikle fotogrametri tekniği kullanılmış; son yıllarda meydana gelen önemli teknolojik gelişmelerle birlikte, büyük ölçekli haritalar olarak nitelendirilen 1/1.000–1/10.000 arası ölçeklerdeki topoğrafik haritalar da fotogrametrik yöntemlerle üretilmeye başlanmıştır.

Uydu görüntüleri ve buna bağlı olarak uzaktan algılama teknikleri; başlangıçta, çözünürlük düzeylerinin oldukça düşük olması nedeniyle, meteoroloji, okyanus bilimi, buzul hareketleri ve denizcilik gibi çok genel amaçlı hizmetlerde kullanılmış; çözünürlük düzeylerinin ±5–20 metre düzeyine ulaşmasıyla birlikte, 1/50.000–1/250.000 arası ölçeklerdeki topoğrafik harita üretimi ve revizyonunda kullanılmaya başlanmış; son birkaç yıldır uydu görüntülerinin çözünürlüklerinin ± 1 metre ve altına düşmesi neticesinde, 1/25.000 ve daha büyük ölçekli topoğrafik haritaların üretimi ve revizyonunda da kullanılabileceği yönünde görüşler ortaya atılmıştır.

Günümüzde, özellikle 1/50.000, 1/25.000, 1/10.000 ve 1/5.000 ölçekli topoğrafik haritaların üretiminde; fotogrametri ve uzaktan algılama teknikleri ve buna bağlı olarak hava fotoğrafları ile uydu görüntülerinin sürekli olarak birbiriyle mukayese edildiği; bir yöntemin diğerinin yerini alabilmesi yönünde gayret ve çabaların gösterildiği, bu yönde yaklaşımlar sergilenerek iki yöntemin birbirlerine göre üstün ve zayıf taraflarının ortaya konmaya çalışıldığı; genellikle uygulama eksikliklerinin olması nedeniyle çoğu kez sağlıklı değerlendirmelerin yapılamadığı gözlenmektedir. Harita üreten/üretimini yaptıran kişi ve kuruluşlar arasında zaman zaman 1/1.000–1/10.000 arasındaki büyük ölçekli topoğrafik harita üretimlerinin yapılmasında yersel yöntemlerle fotogrametrik yöntemlerin de birbirleriyle karşılaştırıldığı, bu konuda da önemli tartışmalar yaşandığı ancak sağlıklı bir sonuca ulaşılamadığı görülmektedir.

En basit anlatımla fotogrametri tekniği, topoğrafik yeryüzü üzerindeki obje ve detayları geometrik olarak belirlemeye olanak sağlarken; uzaktan algılama tekniği, içerdiği sayısal görüntü işleme teknikleri, spektral analiz, sinyal analizi vb. yöntem ve algoritmalar sayesinde, yeryüzünün görünen biçiminin belirlenmesi, mevcut detay

Page 55: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

ve objelerin teşhis edilmesi özellikleri yanında, görülemeyen ancak herhangi bir şekilde algılanan özelliklerinin ve öznitelik bilgilerinin ortaya çıkarılmasına da olanak sağlamaktadır.

Sayılan nedenlerden ötürü, yeryüzünün görüntülenmesi, incelenmesi ve haritalanmasına olanak sağlayan fotogrametri yöntemi ve bu yöntemle alınan resimler ile uzaktan algılama tekniği ve bu teknikle alınan uydu görüntülerini birbirinden kesin sınırlarla ayırmak ve sürekli birbiriyle mukayese etmek yerine, her iki yöntemin de farklı amaçlarla kullanılabileceğini belirtmekte büyük yarar vardır.

Bu yazıda; fotogrametri ve uzaktan algılama tekniklerinin, buna bağlı olarak hava fotoğrafları ve uydu görüntülerinin haritacılık uygulamaları ve topoğrafik harita üretimindeki yeri ve önemi hakkında bilgiler verilmiş, biri diğerinden üstün tutulmaksızın her iki yöntemin ve kullanılan veri kaynaklarının üstün ve zayıf tarafları tespit edilmeye ve birinden diğerine geçişi mümkün kılan durumlar ortaya konmaya çalışılmış, her iki yöntemin de gelecekteki yeri ve önemi hakkında öngörülerde bulunulmuş ve muhtemel beklentiler sunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Fotogrametri, uzaktan algılama, hava fotoğrafı, uydu görüntüsü, topoğrafik harita, öznitelik bilgisi.

Page 56: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HAVA FOTOĞRAFLARINDAN YARI OTOMATİK OLARAK DETAYLARIN BELİRLENMESİ İÇİN BİR

YAKLAŞIM

O. Eker1, D.Z. Şeker2, 1Harita Genel Komutanlığı, Teknik Hizmetler Başkanlığı, Ankara, [email protected]

2İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

ÖZET

Harita üretimi ve Coğrafi Bilgi Sistemlerinin (CBS) oluşturulması için gerekli olan vektör veriler, hava fotoğrafları üzerinden, çok uzun zamandır klasik yollarla ve operatörler tarafından elle kıymetlendirilmektedir. Bilgisayar teknolojisi ve dijital görüntü işleme alanlarındaki gelişmeler, günümüzde bu işlemlerin otomatikleşmesine olanak sağlamaktadır. Otomatikleşmenin hedefi hızı arttırmak ve değerlendirme masraflarını azaltmaktır. Bu kapsamda yapılan araştırma çalışmaları, öncelikle, yüzey kaplaması, geometrik şekil, genişlik gibi karakteristik özelliklere sahip olan ve modellenebilen detayların (yol vb.), dijital görüntülerden otomatik ve yarı otomatik olarak çizilmesi üzerine yoğunlaşmıştır.

Otomatik ve yarı otomatik olarak detay çizme ve görüntüler üzerinde sınıflandırma işlemlerinde kullanılan yöntemlerden biri de görüntü bölümlemedir (image segmentation). Görüntü bölümleme, tıbbi görüntüler üzerinde detay çıkarma ve yorumlama konularında çok sık başvurulan bir yöntemdir. Son yıllarda, görüntü üzerindeki bölümleme sonucunda elde edilen yüzeylerin görüntü üzerinde gelişmesini ve yayılmasını sağlamak için Düzey Kümesi ve Hızlı İlerleme (Level Set and Fast Marching) yöntemleri başarıyla kullanılmaktadır.

Bu çalışmada; dijital hava fotoğraflarından çizgisel ve alansal detayların sınırlarının ve merkez hatlarının yarı otomatik olarak belirlenmesini sağlayan bir yöntem ve bu yöntemin uygulamaya konmasına yönelik geliştirilen bir yazılım tanıtılmıştır. Geliştirilen yöntem, görüntü bölümleme ve düzey kümesi algoritmalarının birlikte kullanılmasına dayanmaktadır Yöntemin uygulanabilirliğinin araştırılması amacıyla 1:4000 ve 1:35:000 ölçekli siyah beyaz hava fotoğrafları üzerinde yarı otomatik detay çizme işlemleri gerçekleştirilmiştir.

Page 57: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16811. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Elde edilen sonuçlar, bu yöntemin geliştirilmesi durumunda harita üretiminde ve coğrafi bilgi sistemleri için veri toplamada başarılı bir şekilde kullanım alanları bulabileceğini göstermiştir.

Anahtar Sözcükler: Fotogrametri, otomatik detay belirleme, görüntü bölümleme, düzey kümesi yöntemleri.

Page 58: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

16911. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TARİHİ KÖPRÜLERİN DİGİTAL FOTOGRAMETRİ TEKNİĞİ YARDIMIYLA MODELLENMESİ

E. Ö. Avşar1, U. Aydar2, D. Z. Şeker3

1İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul [email protected]İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul [email protected]

3İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul dzseker@ins,itu.edu.tr

ÖZET

Harita üretimi amaçlı olmayan fotogrametrik uygulamaların çoğu mimarlık fotogrametrisi uygulamalarıdır. Mimarlık Fotogrametrisinin en genel kullanımı yapıların restorasyon projeleri için rölevelerinin hazırlanması amaçlıdır. Binlerce yıllık uygarlık tarihi içinde insanın doğrudan veya doğa ile birlikte yarattığı ve bizim bugün “Kültür Mirası” diye adlandırılan eserleri koruma, çağımızda insanlığın ortak sorunu olarak kabul edilen ve üzerinde önemle durulan bir olgudur.

Anadolu yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle tarihi ve kültürel önemi yüksek mimari yapılara sahiptir. Gerek antik çağlardan gerekse Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar birçok eser varlığını korumuştur. Anadolu medeniyetlerinin toplumun bilimsel, kültürel ve sanatsal gelişimine de katkısı olmuş ve böylece birçok bilim adamı, mimar, mühendis ve sanatçı yetişmiştir. Şüphesiz ki bu kişilerin en önemlilerinden biri de Mimar Sinan’dır. Mimar Sinan, Osmanlı mimarlığında altın bir çağa imza atan üstün yetenekli bir mimar ve sanatçıdır. 1538 yılında getirildiği hassa baş mimarlığı görevini 50 yıl boyuncu kesintisiz yerine getirmiş ve küçüklü büyüklü 350’den fazla yapıya imzasını atmıştır. Tüm bu eserler arasında su kemerleri, köprüler ve camiler büyük öneme sahiptir.

Bu çalışmada; Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Kapuağası Köprüsü çalışma alanı olarak belirlenmiştir. 16. yüzyılda Haramideresi üzerine yapılmış olan köprü, Sinan’ın yaptığı köprüler arasında İstanbul’a en yakın olanıdır. Üç kemerli olan köprü; yaklaşık olarak 75 m uzunluğunda 6 m genişliğindedir. Edirne-İstanbul yolu üzerinde yeni köprünün yapılması ile kullanım dışı olmuştur.

Bu çalışmada; öncelikle tarihi köprü, yersel fotogrametrik tekniklerle digital olarak fotoğraflanmıştır. Köprüyü oluşturan her bir taşın 2B ve 3B koordinatları dijital resimlerden dijital fotogrmetrik değerlendirme tekniğiyle elde edilmiştir.

Page 59: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Bu koordinatlar köprünün değişik ölçeklerde rölevelerin üretilmesi amacıyla kullanılmıştır. Bu veriler ayrıca köprünün sanal modelini üretmek içinde kullanılmıştır. Üretilen sanal modelden “avi” formatında kısa bir video yapılmıştır. Bu model ve video; geleneksel yöntemlerle çok zor ve zaman alıcı olan kültürel mirasın korunması ve dokümantasyonun yapılması çalışmalarının, bu çalışmada belirtilen tekniklerle yapılmasının avantajlarını ortaya koymaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sanal Gerçeklik, 3B Modelleme, Yersel Fotogrametri, Tarihi Yapılar

Page 60: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

SAR GÖRÜNTÜLERİNDEN ÜRETİLEN İNTERFEROMETRİK VE STEREO SAYISAL

YÜKSEKLİK MODELLERİNİN KALİTESİNİN İNCELENMESİ

S. Abdikan1, F. Balık Şanlı2, Z. Alkış3, A. Alkış4

1Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

2Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

3Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

4Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

ÖZET

Doğru, hızlı bilgi üretilmesi, geleceğe ait kestirim hesaplarının yapılması, çevre ve kentsel planlama ile arazi kullanımına çok büyük yardımcı olması bakımından uydu görüntüleri arazi yapısı hakkında geniş bilgi sağlamaktadır. Aktif ve pasif algılama sistemine sahip uzaktan algılama, geniş alanları kapsaması bakımından araziye ait sayısal yükseklik bilgisinin üretilmesinde sıkça kullanılmaktadır. Aktif algılama sitemi, kendi ışın kaynağını ürettiği için pasif algılama sistemine göre avantajları vardır. Tüm hava koşullarında ve gece, gündüz görüntü alımı en önemli özelliğidir.

Bu çalışmada İnterferometrik SAR (İnSAR) ve Stereo SAR çiftlerinden üretilen sayısal yükseklik modellerinin (SYM) kalitesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Uygulama için C bandında ve yatay yatay (HH) polarizasyonda alınan stereo SAR ve İnSAR RADARSAT görüntüleri kullanılmıştır. Bu amaçla stereo SAR çiftinden ve İnSAR çiftinden üretilen SYM ler karşılaştırılmıştır. Doğruluk analizleri, 1/25.000 ölçekli haritadan üretilen SYM referans alınarak belirlenmiştir. SYM üretiminde yer kontrol noktaları (YKN) kullanılmış ve nokta sayısı arttıkça sonuç ürün değerlerinin de arttığı belirlenmiştir. Her iki yöntemde de eğim arttıkça doğruluk azalmaktadır. Ancak stereo yöntem düz alanlarda daha iyi sonuç verirken interferometrik yöntem yüksek bölgelerde daha iyi sonuç vermiştir.

Anahtar Sözcükler: Stereo SAR, İnterferometrik SAR, SYM, RADARSAT

Page 61: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KESTİRİM YÖNTEMLERİNİN SAYISAL YÜKSEKLİK MODELİ ÜZERİNDEKİ

UYGULAMALARI

E. Alkanalka1, B.Bayram2

1Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]ıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Anabilim Dalı,

İstanbul, [email protected]

ÖZET

Sunulan çalışmada fotogrametrik yöntemlerle elde edilen sayısal yükseklik modeli (SYM) verilerinin, uydu görüntüsünde bulut gelmesi, parlaklık, yıpranma, vb. nedenlerle eksik olduğu bölgelerinin kestirim algoritmaları kullanılarak gerçeğe en yakın değerlerin üretilmesi ve bu amaca en uygun kestirim metodunun araştırılmasıdır. Ayrıca en uygun kestirim metodunu bulduktan sonra grid aralığının seçimi, veri olmayan kısımda bırakılan bilinen nokta sayısının önemi ve SYM verisi olmayan alan büyüklüğü hususlarının elde edilen yeni değerlerin doğruluğuna etkisi de ayrıca incelenmiştir.

Çalışma 5 ana bölüm ve eklerden oluşmaktadır.Bu çalışma ile SYM’lerinin kestirim yöntemlerinden, özellikle Kriging, Yarıçapsal Tabanlı Fonksiyon (Radial Bases) ve Ağırlıklı Ortalamalar Yönteminin (Inverse Distance) kullanılabilirliği kanıtlanmaya çalışılmıştır. Bu yöntemlerin uygulamaları, istatistiksel değerler ile kanıtlanmıştır.Sunulan çalışmada Golden Surfer 8.0, Erdas Imagine 8.7 ve çeşitli ara yüz programları kullanılmıştır. Ayrıca seçim bölgesi olarak adlandırılan ve veri olmadığı farz edilen düz ve dağlık kısımları tanımlayabilmek için nokta seçimi işlemi yapılmıştır. Söz konusu nokta seçimi faaliyetleri esnasında, gereksiz verilerin (örneğin bulut gelen bölge) çıkarılması amacıyla geliştirilen kısa ara yüz programlar kullanılmıştır. Erdas Imagine 8.7 programı; uydu görüntülerinin görüntülenmesi, seçim bölgelerinin tespit edilmesi, SYM verilerinin ara yüz programlarının kullanıldığı excel formatına dönüştürülmesi vb. işlemler için kullanılmıştır. Golden Surfer 8.0 programı ise; ara yüz programları ile ayıklanmış, çalışmada kullanılacak eksik olan SYM verilerinin çeşitli kestirim yöntemleri ile istatistiksel olarak yeniden üretilmesi aşamasında bir araç olarak kullanılmıştır. Golden Surfer 8.0 programının tercih edilmesinin nedeni, daha fazla kestirim yöntemini içermesidir.

Page 62: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17311. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Sonuçta; maden jeoistatistiği dalında, jeodezi çalışmalarında, iklim değişikliğinin, eğimli bir arazide erozyon ile kaybolan toprak derinliğinin değişiminin, deniz göl ve benzeri su kaynaklarının altındaki kirliliğin değişiminin hesaplamalarında, vb. alanlarda uygulama alanı bulmuş kestirim yöntemlerinin fotogrametri çalışmalarında da SYM verileri üzerinde kullanılması kanıtlanmaya çalışılmıştır.

En uygun kestirim yöntemi olarak düz alanlarda 1474 adet noktada ± 0.78 m ve dağlık alanlarda 5945 adet noktada ± 12.5 m ile Kriging yöntemi, daha sonra radial bases yöntemi bulunmuştur. Seçim bölgesi olarak tanımlanan SYM verisi olmayan alanlarda bırakılan, bilinen nokta sayısının fazla olması kestirim algoritmalarının doğruluğunu arttırmakta, aynı yüzey özelliklerine sahip bölgelerde seçim bölgesi kısımların büyümesi ile doğruluk azalmaktadır. Asıl önemli konu, yüzeye ait yükseklik dağılımının kendi içinde hamojen olması her zaman için doğruluğu arttıran en önemli olgu olmasıdır. Minimum ile maksimum yükseklik farkının daha düşük olduğu veride uygulanan kestirim metodunun doğruluğu daha yüksektir. Örneğin düzlük alanlarda bu fark küçük iken, dağlık alanlarda yüksektir. Buna bağlı olarak da genel bir ifade ile düzlük alanlarda uygulanan kestirim algoritması ile orijinal yüzeye daha yakın sonuçlar elde edilmektedir. Bu tez çalışmasında kullanılan kestirim metotlarından istifade edilerek, SYM verisinin eksik veya hatalı olduğu durumlarda, eksik olan kısımlara doğruluğu yüksek yeni veriler elde edilebilir. Bu sayede masraf ve zaman tasarrufu sağlanacaktır. Örneğin bir uydu görüntüsü üzerine bulut gelmiş ise bunun SYM’ni elde edebilmek için tekrar uydunun o bölgeden geçmesi beklenmeyecek ve tekrar görüntü alımı ile maddi masraftan kaçınılmış olacaktır. Ülkemizde kriging veya yarıçapsal tabanlı fonksiyon yöntemini kullanarak SYM elde eden bir kuruluş veya özel şirket bulunmamaktadır. Elde edilen tüm bu sonuçlarla en uygun kestirim algoritması ve bu algoritmaya etki eden etmenler ışığında askeri ve sivil alanlarda yapılacak çalışmalara ışık tutması bilimsel olarak hedeflenmiştir.

Anahtar Sözcükler: Sayısal yükseklik modeli, yüzey kestirimi, kriging

Page 63: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17411. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

RASTER VE VEKTÖR HARİTALARDAN ELDE EDİLEN SAYISAL VERİLERİN DOĞRULUĞUNUN

İKİ BOYUTTA İRDELENMESİ

E.Ayhan1, A.Dilaver2,Ö.Erden3, S.Uzun4

1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl., Fotogtametri Anabilim Dalı, Trabzon, [email protected]

2Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl., Jeodezi Anabilim Dalı, Trabzon, [email protected] 3Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl., Fotogtametri Anabilim Dalı, Trabzon,

[email protected] 4Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl., Jeodezi Anabilim Dalı, Trabzon, [email protected]

ÖZET

Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte, sayısal bilgi üretme veya farklı amaçta bilgi sistemlerini oluşturma gibi pek çok jeodezik faaliyetin yerine getirilmesinde, her türlü sayısal veriye ulaşmak giderek önem kazanmaktadır. Bu amaçla, pafta altlıklarının sayısallaştırılması ve fotogrametrik sistemler, sayısal veri üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Mevcut paftalar üzerinden sayısal verilerin elde edilmesi aşamasında, operatörlerden kaynaklanan sistematik hataların yanı sıra, sayısallaştırıcı ve altlıklarda oluşan deformasyonlar, kenarlaştırma problemleri gibi birçok sorunla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bahsedilen hata kaynakları, bu yolla elde edilecek sayısal verileri olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer bir sayısallaştırma yöntemi olan fotogrametrik sistemler ise, sayısal veriye güncel olarak ulaşma açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Fotogrametrik sistemlerle elde edilen veriler, operatör tatbik hatası ve analog resimlerin taranması sırasında tarayıcıdan kaynaklanan hatalardan etkilenmesine rağmen, paftaların sayısallaştırılmasında karşılaşılan deformasyonlar ve kenarlaştırma problemlerinden bağımsızdır. Bu durumda, hava fotoğraflarından ve sayısallaştırma sonucunda elde edilen verilerin kalitesinin ve veri işleme yönünden ne derece kullanılabilir olduklarının irdelenmesi gerekmektedir.

Bu çalışmada, uygulama alanı olarak KTÜ kampüsü seçilmiştir. Çalışma kapsamında öncelikli olarak, KTÜ kampüsüne ait pafta sayısallaştırılmıştır. Sonraki aşamada; aynı bölgeye ait iki hava fotoğrafı kullanılarak oluşturulan stereo model üzerinden fotogrametrik harita üretilmiştir. Mevcut sayısal yükseklik modeli yardımıyla, bu hava fotoğraflarının ortofoto haritaları elde edilmiştir. Hava fotoğraflarıyla üretilen bu raster haritalar ve sayısallaştırılmış vektör haritalar üzerinden alınan verilerin kalitesi,

Page 64: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17511. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

doğrulukları karşılaştırılmıştır ve karşılaştırma sonucunda elde edilen farkların istatistiksel dağılımları incelenip, sonuçlar irdelenmiştir.

Anahtar Sözcükler: Fotogrametri, Ortofoto, Sayısallaştırma, Doğruluk

Page 65: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Page 66: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

XV.OTURUM CBS III Oturum Başkanı : Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELİK

Hekim ve Harita Mühendislerinin Ortak Paydası CBS: Epidemioloji UygulamasıN.Necla ULUĞTEKİN, Ahmet Özgür DOĞRU, Seval ALKOY

Coğrafi Bilgi Sistemleri İle İstatistiksel Kanser Haritalarının Üretilmesi: Trabzon ÖrneğiH. Ebru ÇOLAK, Tahsin YOMRALIOĞLU

Türkiye Tarihi Bilgi SistemiM. Zeki COŞKUN

Mekansal Bilgi Sistemler İle Sahne ModellemesiNagihan GÜRKAN, Rahmi Nurhan ÇELİK

Nesne-Tabanlı Detay Çıkarımlarından Elde Edilen Vektör Ürünün CBS Ortamına Aktarılması ve Mevcut Diğer Verilerle BütünleştirilmesiAycan Murat MARANGOZ, Zübeyde ALKIŞ, Gürcan BÜYÜKSALİH

Yüksek Çözünürlüklü Uydu Görüntülerinden Otomatik ve Yarı-Otomatik Yol Obje Çıkarım Metotları ve CBS’de KullanımıMehmet ALKAN, Eray CAN

Page 67: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17811. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HEKİM VE HARİTA MÜHENDİSLERİNİN ORTAK PAYDASI CBS: EPİDEMİOLOJİ UYGULAMASI

N.N. Uluğtekin1, A.Ö. Doğru1, S. Alkoy2

1İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kartografya Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected], [email protected],

2 Bölge Sağlık Kurumu, İstatistik ve Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Birimi, Sadabad Cad. No.30, Kağıthane, İstanbul, Türkiye

ÖZET

Salgın hastalık bilimi olan epidemioloji, hastalıkların ortaya çıkış sebepleri ve yayılımını araştırarak kontrol altına alma konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalarını zaman ve konum elemanları ile bütünleşik olarak yürüten epidemiologlar günümüzde çalışmalarını daha planlı bir şekilde yürütmek amacıyla gelişmiş bilgisayar teknolojilerini de kullanmaktadırlar. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), bu kapsamda sıklıkla tercih edilmektedir. Mekansal bilgi bilimcileri ile yürütülen ortak çalışmalar ile nerede ve ne zaman sorularının açıklamasına, o bölgelere hizmet götürülmesine, en ekonomik çözümlerin bulunmasına ve hastalıkların önlenmesi yönünde toplumsal araştırmaların yapılmasına olanak sağlanmaktadır. Sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir şekilde oluşturulan sistemler ile mekansal verilerin epidemiolojik amaçlar için kullanılabilirliği artmakta böylece ortaya çıkan sonuçların hızlı algılanması ve hastalığın önlenmesi konusunda önemli kolaylıklar sağlanmaktadır. Çünkü epidemiolojik amaçlı özel bir veri tabanı oluşturarak sorgulama ve analiz yapmak için uygun bir sistem olan CBS, sadece verilerin saklanıp analiz edilmesinde değil aynı zamanda etkin bir şekilde sunulması için de vazgeçilmez bir araçtır. CBS, sağlık organizasyonları için günlük işlerden daha uzun vadeli çalışmaların planlanması ve güncelleştirilmesine yardımcı olmakla birlikte etkin olarak geliştirilmiş bir CBS ile organizasyonlar arası eşgüdüm ve diğer teknolojiler ile iletişim olanağını sağlanabilmektedir. Halk sağlığı da böylesi bir entegrasyon ile incelenebilecek bir konu olup, çalışma alanına göre her ölçekten mekansal, istatistik ve öznitelik veriyi işleyip analiz eden bir yaklaşımı gerektirmektedir. Tüm bu işlevleri bünyesinde barındıran CBS ile herhangi bir hastalığın coğrafi kökeni ve yayılımı haritalanabilmekte, büyük ölçekten küçük ölçeğe kadar halk sağlığı programlarının günlük işlemlerini ve yönetimsel çalışmalarını epidemiolojik haritalar aracılığı ile desteklenebilmektedir.

CBS’nin Türkiye’de epidemioloji çalışmalarında kullanılması oldukça yeni bir uygulama alınıdır. Kamusal amaçlı bir çok CBS projesi yapılmasına karşın

Page 68: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

17911. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

epidemiolojik uygulamalara üniversiteler dışında pek rastlanmamaktadır. Çünkü ülkemizde epidemiolojistler genellikle klasik yöntemleri kullanmaktadır. Bir dizi çalışmanın genel olarak özetleneceği bu çalışmada salgın hastalık bilimi ile uğraşan doktorların ve mekansal veri organizasyonu, yönetimi ve sunumu ile ilgili uzmanların birlikte yürüttükleri çalışmalara örnekler verilecektir. Bu kapsamda, çalışmanın ilk bölümünde epidemioloji bilimi ve bu konuda yapılan çalışmaların mekansal veri bazında bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Çalışmanın ilerleyen bölümlerinde İTÜ Kartografya Anabilim Dalı’nda tıp doktorları ile birlikte ortaklaşa yürütülen epidemiyolojik CBS uygulamalarından örnekler verilecektir. Bu kapsamda İstanbul Gaziosmanpaşa ilçesinde meydana gelen kızamık salgınına ilişkin araştırmalar, yine İstanbul’da Bölge Sağlık Kurumunca yürütülen aşılama çalışmalarının CBS ile irdelenmesine yönelik uygulamalar ve son olarak da yine İstanbul’da hava kirliliğine bağlı olarak görülen hastalık ve ölüm vakalarının CBS ortamında irdelenmesi çalışmalarından genel olarak bahsedilerek bu uygulamalara ilişkin örnekler verilecektir. Gaziosmanpaşa çalışmasında Bölge Sağlık Kurumu, İstatistik ve Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Biriminden temin edilen 04.02.2001 tarihinden 27.07.2001 tarihine kadar 25 ayrı sağlık kuruluşunda yapılan anketler aracılığıyla toplanmış veriler kullanılmış. Yine benzer şekilde diğer örneklerde de tıp doktorları tarafıdan yürütülen çalışmaların verilerinden yararlanılmıştır. İkinci örnekte kullanılan aşılama verileri İstanbul’un tüm ilçelerinde istatistiksel LOT Tekniği kullanılarak toplanmış ve genel olarak CBS ortamında değerlendirilmiştir. Hava kirliliği akut hastalıkların ilişkisinin araştırıldığı çalışmada ise beş yıl boyunca dört mevsim düzenli olarak yaplan hava kalitesi ölçümleri ile aynı dönemde bildirilen hastalıklar ve ölüm oranları CBS ortamında değerlendirilmiştir. Söz konusu çalışmalara ait veriler İstanbula ait geometrik veriler ile ilişkilendirilerek mekansal sorgulama ve analizler yapılmış, çalışmaların sonuçları haritalar ile sunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Epidemioloji, CBS, kartografya, sağlık hizmetleri.

Page 69: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

18011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İSTATİSTİKSEL KANSER HARİTALARININ ÜRETİLMESİ:

TRABZON ÖRNEĞİ

H.E. Çolak 1, T. Yomralıoğlu2

1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, GISLab, Trabzon, [email protected]

2Karadeniz Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, GISLab, Trabzon, [email protected]

ÖZET

Kanser günümüzde öldürücü etkisini sürdüren önemli hastalıkların başında gelmektedir. Tüm dünyada kansere yakalanma sıklığı ve kanserden ölüm oranı giderek artmaktadır. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü tarafından kansere karşı önlem politikaları gelişirilmiştir. Ülkemizde ise kanser konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından Kanser Kontrol Programı (KKP) oluşturulmuş ve bu kapsamda ülkemizdeki kanser vaka seyrinin izlenmesi amacıyla “Kanser Kayıt ve İnsidansı” Projesi başlatılmıştır. Bu proje ile öncelikle ülkenin kanser yükünün belirlenmesi, sonrasında da kansere karşı önlem çalışmaları için gerekli stratejilerin oluşturulması hedeflenmiştir.

Kansere karşı kontrol stratejilerinin geliştirilmesi ve kanser kontrol programının uygulamaya aktarılabilmesi için öncelikle kanser vakalarının zaman içindeki coğrafi değişimlerinin çevresel etkenlerle birlikte incelenmesi gereklidir. Bu gibi değişimlerin incelenebilmesi için de, öncelikle mevcut kanser vaka dağılımları mekansal olarak doğru bir şekilde belirlenmelidir. Kanserin hangi coğrafi bölgelerde ne sıklıkla görüldüğü, kanser türlerinin çevresel anlamda dağılımı ve hangi bölgelerde ne gibi kanser türleri ile daha sık karşılaşıldığı gibi konularda bilgi sahibi olunabilmesi açısından kansere ilişkin istatistiksel haritalara gereksinim vardır. Böylece kansere karşı kontrol stratejilerinin hangi bölgelerde ve nasıl olması gerektiği yönünde güvenilir ve sağlıklı veri altlıkları ile sunulması sağlanacaktır. Ayrıca karar vericiler için de doğru karar verme seçenekleri artırılmış olacaktır.

Bu çalışma ile amaçlanan, kanser vaka dağılımlarını Coğrafi Bilgi Sistemleri yardımıyla üretilecek kanser haritaları üzerinden izlenmesi ve kanser yoğunluk bölgelerinin belirlenerek, bu bölgelerde kanser yapıcı etkenlerin araştırılması için gerekli konumsal analizlerin yapılmasına yol açmaktır. Bu yöntemle kanser türleri ile çevresel tehdit

Page 70: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1�111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

bölgeleri arasındaki ilişkiler belirlenebilir ve ülkemizde uygulanmaya çalışılan Kanser Kontrol Programını yönlendirecek altlık haritalar oluşturulabilmektedir.

Bu çalışmada Trabzon İli’ndeki kanser vaka dağılımının CBS ile incelenmesine yönelik bir veritabanı tasarlanarak, yerleşim birimlerindeki kanser vakaları ile farklı özelliklere sahip istatistiksel tabanlı tematik haritalar üretilmiştir. Yerleşim birimlerinin yer aldığı harita altlıkları üzerinde kanser vaka dağılımları gösterilerek, kanser vakalarının coğrafi anlamda dağılımlarının irdelenme olanağı sunulmuştur. Her bir yerleşim birimindeki kanser büyüklük ölçütü olan insidans değerleri nüfus bilgilerine bağlı olarak irdelenmiş ve bu insidans büyüklüklerine göre kanser yoğunluk haritaları hazırlanmıştır. Ayrıca il’e ait dijital topografik harita kullanılarak, kanser türlerinin arazi yükseklikleri ile ilişkilerinin incelenmesi açısından konumsal tabanlı istatistiksel analizler gerçekleştirilmiş, sonuç ürünler tematik haritalar olarak üretilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Kanser Haritası, Konumsal Analiz, İstistiksel Harita, Trabzon.

Page 71: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

18211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRKİYE TARİHİ BİLGİ SİSTEMİ

M. Z.Coşkunİstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Ölçme Tekniği Anabilim Dalı, İstanbul, [email protected]

ÖZET

Coğrafi Bilgi Sistemi, günümüz uygulamalarında kullanılan ve ihtiyaç duyulan bilgi sistemlerindendir ve konumla olan temel ilişkisi nedeniyle Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliğini doğrudan olarak ilgilendirmektedir.

İnsanoğlu, eğitim tarihi boyunca, matbaanın icadından bu yana, televizyonun sınıfta kullanılmasına kadar öğretim araçları, yönetim ve sistemlerinde iyileştirme yapabilmek için sürekli çaba sarf etmiştir. Buna rağmen, yıllarca kapalı, kendi içine dönük ve kendi başına sınıf yapısı, “bir sınıf-bir öğretmen” modeli eğitimin en karakteristik uygulama şekli olagelmiştir. Ancak zaman zaman bu temel kalıptan sapmalar olduğu da bir gerçektir. Örneğin ünite kitapları, ekiple öğretim gibi. Bununla beraber, bu çeşit girişimler önemli problemler yaratmıştır. Bu problemleri köklü biçimde çözümleyebilecek bir yöntem geliştirmek de yakın zamana kadar mümkün olmamıştır.

Coğrafi bilgi sistemlerinin yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla eğitim alanında da yeni gelişmelerin olacağı bir gerçektir. Bu çalışmada, orta öğretim kurumlarında okutulan tarih dersinin konumla olan ilgisi düşünülerek, bu konuda bir Türkiye Tarihi Coğrafi Bilgi Sistemi oluşturma hedefine yönelik olarak, pilot proje niteliğinde bir uygulama çalışması hazırlanmış ve coğrafi bilgi sistemlerinden eğitim konusunda nasıl yararlanılabileceği gösterilmeye çalışılmıştır.

Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) konusunun ayrı bir uzmanlık alanı olması nedeniyle, uygulama çalışmasında “öğrenme” konusundaki teknikler kullanılmamıştır.

Anahtar Sözcükler: Tarih, Coğrafi Bilgi Sistemi, CBS, Eğitim

Page 72: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

MEKANSAL BİLGİ SİSTEMLER İLE SAHNE MODELLEMESİ

N. Gürkan1, R.N.Çelik2

1Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi, İstanbul, [email protected]İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Jeodezi Anabilim Dalı, İstanbul,

[email protected]

ÖZETTeknolojinin ilerlemesiyle ve çeşitli ihtiyaçlarla doğan bilgi sistemleri ve grafik verinin üç boyutlu görselleştirilmesi, kullanım alanı olarak tüm hayatı kapsamaktadır. Etrafımızdaki tüm nesneleri üç boyutlu olarak algılıyor olmamız gerçeğe yakın görüntüler yaratmak isteyen bilgisayar programları için bir hedef belirledi. Zaman içinde animasyonlarla gelişimini sürdüren bu sistemler günümüzde iki boyutlu bir ekranda; 3. –boyutu illüzyonlarla gerçekçi, bir şekilde yaratması açısından önemli aşamalara gelmiştir. Bir an durup etrafımıza baktığımızda nesneleri görerek algılar ve beynimizde onlarla ilgili bazı sorgulamalar yaparak bu nesneleri tanımlarız, birbirleriyle ve bizimle olan ilişkilerini kurarız. Etrafımıza baktığımız sırada içinde bulunduğumuz mekan bir tiyatro sahnesi de olabilir.

Bu proje çerçevesinde bir tiyatro sahnesinin üç boyutlu modeli oluşturulmuş ve çeşitli mekan uyuşumu sorunlarının ortadan kaldırılması başta olmak üzere bir çok açıdan kullanılır olması amaçlanmıştır. Üzerinde, dekor ve ışık çalışmalarının gerçekleştirilebildiği bu model; sahnede çalışmanın mümkün olmadığı durumlar için çözüm olması açısından önemlidir. Ayrıca tasarlanan bilgi sistemi ile sahne bilgilerine hızlı ve doğru bir şekilde ulaşılabilmesi, aynı zamanda da çeşitli sorgu ve analiz işlemlerinin yapılabilmesi kurgulanmıştır.

Tiyatro geçmişten günümüze hayatın değişen koşullarından etkilenerek ve hayatı da etkileyerek değişimini sürdürmüştür. Bu değişim içerisinde sahneleme ve yaratım tekniklerinin farklılık göstermesinin yanı sıra kullanılan sahne yapıları da değişmiştir. Bugün çeşitli oyun yapıları ve teknikleri içerisinde bir çok oyun sergilenmektedir. Bu noktada temelde yapısal olarak önem taşıyan sahne yapıları; dekor kullanımı, ışık kullanımı gibi süreçleri de etkilemektedir. Bu çalışmanın başlangıcı dekor ve ışık tasarımlarını destekleyecek ve aynı zamanda sahnede bulunulamayan durumlarda sahnede çalışılıyor gibi gerçekçi bir model üzerinde çalışılmasını sağlamak olarak şekillemiştir. Bu noktada hedeflenen modelin gerçeği yansıtması gerekliliği bu çalımannın bir mühendislik çalışması olmasını gerekli kılmıştır. Ancak Jeodezi ve

Page 73: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Fotogrametri mühendislerinin kullandığı ölçme yöntemleri ile elde edilebilecek bu doğruluk ve model üzerinden kurgulanacak mekansal bilgi sistemi çalışmanın da temelini oluşturmuştur. Bu bağlamda çalışmanın içerdiği katı cisimler ve bu cisimlerin ışık ve zemin ile kurduğu ilişkiler çalışma kapsamına üç boyutlu coğrafi bilgi sistemlerinin de eklemlenmesini zorunlu kılmıştır. Çalışma bu anlamda üç boyutlu bir Coğrafi Bilgi Sistemi tasarımını da kapsamaktadır. Kurgulanan sistemin içerisinde sahnenin üç boyutlu yüksek doğruluğa sahip modeli ve sahnenin sözel bilgileri bulunacaktır. Bu bileşenlerin entegrasyonu sonucunda ulaşılmak istenen nokta, sahne içinde üç boyutlu uzayda sorgulamaların yapılabilmesidir. Yapılan çalışma sonunda bir tiyatro sahnesi 3 –boyutlu olarak modellenmiş ve bu modelin üzerinden 3 –boyutlu bir mekansal bilgi sistemi tasarımı yapılmıştır.

Oluşturulan 3 boyutlu model sayesinde sahne ortamında çalışmalar yapacak kişinin sisteme yapacağı girdiler ışığında sahne ve salona ait model üzerinde ışık ve dekor ilişkili çalışmalar gerçekleştirebilecek, bir yandan da salon modeli üzerinde yapacağı sorgulamalarla görüş analizleri ve çözümlemeler elde edebilecektir.

Kurgulanan bu sistemin genel amaçlı kullanım hedefinin yanında uluslararası festivallerde kullanılması ve yurtdışından gelen tiyatro grupların sergileyecekleri oyuna ait çalışmaları henüz salona gelmeden bulundukları ortamda gerçekleştirebilecekleri bir veri seti sunmayı da amaçlamaktadır.

Bu çalışmada hedeflenen Türkiye’deki tüm sahneler için bir Coğrafi Bilgi Sitemi oluştuturlması ve kullanıcının bu sistem üzerinden oyunu için en uygun seçimi yapabilmesine olanak sağlamaktır. Tiyatro oyunlarını sergileyen ekiplerin ötesinde tiyatro seyircisi açısından da bilet satışı ve seyircinin oryantasyonu gibi alanlarda müdahale ve yaklaşımlar taşıması çalışmanın geliştirilmeye ve boyutlandırılmaya uygun olduğunu göstermektedir. Bildiride model ve tasarımı gerçekleştirilen bilgi sistemi ve kullanım alanları konusunda yapılan çalışmalar tartışılmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sahne modelleme, 3D GIS, Mekansal Bilgi Sistemleri, Tiyatro sahnesi

Page 74: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

NESNE-TABANLI DETAY ÇIKARIMLARINDAN ELDE EDİLEN VEKTÖR ÜRÜNÜN CBS ORTAMINA AKTARILMASI VE MEVCUT DİĞER VERİLERLE

BÜTÜNLEŞTİRİLMESİ

A. M. Marangoz1, Z. Alkış2, G. Büyüksalih3

1 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fot. Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

2 Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Fotogrametri ve Uzaktan.Algılama ABD, İstanbul, [email protected]

3 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, Zonguldak, [email protected]

ÖZETGünümüzün uydu teknolojileri alanındaki gelişmeler, özellikle büyük alanların kapsamlı olarak incelenmesine ve bu bağlamda doğru, güvenilir ve kapsamlı güncel bilgilerin en hızlı şekilde üretilmesine olanak tanır hale gelmiştir. Böylece özellikle kentsel alanlardaki hızlı gelişimleri takip edebilmekte ve bu gelişimleri yönlendirme stratejileri oluşturulabilmektedir. Bu bağlamda, otomatik sınıflandırma yaklaşımları günümüzde özellikle görüntülerden detay çıkarımı, arazi değişiminin belirlenmesi ve mevcut harita bilgilerinin revizyonunun yapılması için gerekli hale gelmiştir. Yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinden harita yapımı ya da bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) veritabanının oluşturulması ve güncellenmesi için bu görüntülerden CBS’ye yönelik nesne-tabanlı detay çıkarımı, son yıllarda uzaktan algılama çalışmalarında sıkça uygulanmaktadır. Ayrıca nesne-tabanlı analiz sonuçlarından elde edilen ürünler coğrafi tabanlı olduğu için bir bilgi sistemine aktarılabilmekte, sorgulanabilmekte ve çeşitli stratejik analizler yapılabilmektedir.

Bu çalışmada, Zonguldak test alanını kaplayan yüksek çözünürlükteki pan-sharp QuickBird uydu görüntüsü üzerinden yol ve bina detayları, eCognition v4.0.6 yazılımı ile nesne-tabanlı yaklaşım kullanılarak otomatik olarak çıkartılmıştır. Elde edilen sonuçlar vektör ürün haline getirilmiş ve bir bilgi sistemi ortamına aktarılması sağlanmıştır. Bu vektör ürün, test alanının mevcut 1/5000 ölçekli topoğrafik haritaları, görüntünün ekran üzerinden elle sayısallaştırması sonucunda elde edilen vektör ürünleri ve diğer raster verileriyle birlikte bu CBS ortamında karşılaştırılarak analiz edilmiş, sonuçlar sunularak yorumlanmıştır. Bu bağlamda, test alanına ait raster ve vektör verilerle birlikte CBS tabanlı analiz ve karşılaştırmalarının yapılması, güncel durumun ortaya koyması açısından önem taşımaktadır. Böylece Zonguldak’ın kentsel

Page 75: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

18611. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

oluşum sürecinde analizi yapılarak ileriye yönelik projeler için bir sayısal altlık oluşturulması sağlanmış olacaktır.

Çalışmada son olarak, yüksek bilgi içeriğine sahip pan-sharp QuickBird görüntüsünün, hem geometrik, hem de semantik içeriğinden yararlanarak, günümüz yerel yönetimler ve kamu tarafından kullanılmakta olan büyük ölçekli temel haritaların (örneğin 1/5000 ölçekli) güncelleştirilmesindeki sorunlar ortaya konmuş ve gerekli yorumlar yapılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Pan-sharp QuickBird görüntü, Nesne-tabanlı detay çıkarımı, Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS), veri tabanı, Güncelleme

Page 76: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

18711. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN OTOMATİK VE YARI-

OTOMATİK YOL OBJE ÇIKARIM METOTLARI VE CBS’DE KULLANIMI

M. Alkan*, E. Can** Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

[email protected], [email protected]

ÖZET

Günümüzde birçok uygulamalı alanında yüksek çözebilirlikli uydu görüntüleri yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu uygulama alanlarından biri de yol, bina gibi objelerin yüksek çözebilirlikli uydu görüntülerinden çıkarılmadır. Bu çıkarımlar otomatik ve yarı-otomatik yapılabilmektedir. Bunlara ek olarak, elle sayısallaştırma yöntemiyle de obje çıkarımı gerçekleştirilebilmektedir. Uydu görüntülerinden elde edilen objeler, yeni bir CBS uygulaması gerçekleştirme veya mevcut CBS uygulamalarında güncelleme işlemlerinde kullanılabilmektedirler. Bu çalışmada, Zonguldak test alanında Quickbird ve Ikonos uydu görüntüleri kullanılarak yol objelerinin otomatik, yarı-otomatik ve elle çıkarımları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, ilgili test alanında sayısal halihazır haritadan elde edilmiş yol orta ekseni verileri bulunmaktadır. Uydu görüntülerinden elde edilen tüm sonuçlar mevcut halihazır yol verisiyle ve birbiri arasında karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Son olarak, uydu görüntülerinden obje çıkarımının CBS’de kullanımı ve önemi ele alınacaktır.

Page 77: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Page 78: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

POSTEROTURUMUI 1- Harita Mühendisliği Eğitiminde Yabancı Dil Umut GÜNEŞ SEFERCİK, D. SEFERCİK 2- Kampüs Nivelman Ağında Kısa Baz Uzunluklarında Jeoit Yüksekliklerinin Karşılaştırılması Ayhan CEYLAN, O. KAYA

3- Amerika Birleşik Devletlerindeki Cors Programı Erol YAVUZ, Nihat ERSOY 4- Helmert Ortometrik Yüksekliklerin Belirlenmesi Nazan YILMAZ 5- Türkiye Dönemsel PDOP ve GDOP Değişim Haritalarının Oluşturulması İbrahim KALAYCI, Özşen ÇORUMLUOĞLU, Serkan DOĞANALP, Bayram TURGUT 6- Mühendislik Yapılarının Dinamik Davranışlarının Regresyon Analizi İle Tanımlanması Hediye ERDOĞAN, Engin GÜLAL, Burak AKPINAR, Ercenk ATA, 7- Eğri Minare’nin Deformasyonunun Nedenlerinin Araştırılması Ve Jeodezik Ve Fotogrametrik Yöntemlerle İzlenmesi Temel BAYRAK, H. M. YILMAZ, Murat YAKAR

8- Sualtında Akustik Konumlandırma Ömer AYDIN, Halil ERKAYA, R.Gürsel HOŞBAŞ, N.Onur AYKUT

9- Üç Boyutlu Karayolu Güzergah Optimizasyonunda Karar Destek Sistemi Olarak Genetik Algoritmaların Kullanımı Nursu TUNALIOĞLU, Taylan ÖCALAN 10- Yüksek Hızlı Karayolu Projelerinde Yeni Geometrik Tasarımlar Eray CAN, Şenol KUŞÇU

Page 79: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

19011. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

11- Uzunluk Ölçüleri İle Geriden Kestirmede Akarsu Yöntemi Veli AKARSU

12- Kadastro Parsellerine Üçüncü Boyutun Kazandırılması: Trabzon Hızırbey Örneği Osman DEMİR, A.E.ÖZÇELİK

13- CBS’de Kullanılmak Üzere Sayısallaştırılan Verilerin Geometrik Topolojik Hatalarının Otomatik Olarak Düzeltilmesi İsmail Ragıp KARAŞ, Fatmagül BATUK

14- Hava Lazer Tarama Tekniği İle Sayısal Arazi Modeli Üretimi Fevzi KARSLI, O. KAHYA

15- Günümüzde Uzaktan Algılama Uygulamalarına Genel Bir Bakış Ali Can DEMİRKESEN

16- Digital Yersel Fotogrametrinin Hacim Hesabında Kullanılması H.MURAT YILMAZ, MURAT YAKAR

17- Ortogörüntü Üretiminde Yer Kontrol Noktası Seçimi ve Sonuçlara Etkisi Hüseyin TOPAN, Murat ORUÇ, M. Güven KOÇAK

18- Pan-Sharp Quickbird Görüntüsü Kullanılarak Nesne - Tabanlı Görüntü Analizi ve Ekran Üzerinden Elle Sayısallaştırma Yöntemlerinin Karşılaştırılması Serkan KARAKIŞ, Aycan Murat MARANGOZ, Hüseyin TOPAN, H. ŞAHİN

19- Sayısal Yükseklik Modelinin Ortofoto Üretimine Etkisi Eminnur AYHAN, Özlem ERDEN, Gülçin ATAY

20- Almus Fay Zonu’nun Uzaktan Algılama ve Sam Teknikleri İle İncelenmesi Önder GÜRSOY, Şinasi KAYA, Kaan Şevki KAVAK

21- Radar İnterferometri Tekniği İle SYM Üretimi Ve Doğruluk Değerlendirmeleri Umut Güneş SEFERCİK

22- Toprak Erozyonu Modellemesinde Uzaktan Algılama; Ganos Dağı Örneği Berk ÜSTÜN

Page 80: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1�111. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HARİTA MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNDE YABANCI DİL

U. G. Sefercik1 , D. Sefercik2

1Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Zonguldak2Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Yabancı Dil Hazırlık Programı Bölümü

[email protected] , [email protected]

ÖZET

Bilindiği üzere günümüzde harita mühendisliği eğitiminde yabancı dilin önemi her geçen gün artmaktadır ve özellikle yurtdışı bazında çağdaş standartlarda bir mühendis olmanın temel kurallarından biride yabancı dil bilgisidir. Yeni harita mühendisi olmuş gençlerimizin büyük bir kısmı yurtdışında hizmet veren özel şirketlerde görev yapmakta ve yabancı dil konusunda büyük sıkıntı yaşamaktalardır. Bu nedenle Zonguldak Karaelmas Üniversitesi bünyesinde 2003 yılı itibariyle mühendislik eğitiminde zorunlu hazırlık sınıfı uygulaması başlatılmıştır ve halen bu uygulama devam etmektedir. Uygulamanın başladığı 2003 yılından bu yana özellikle mesleki yabancı dil derslerinde yüksek oranda olmasada bir başarı artışı görülmüştür ancak bu yeterli değildir. Ne yazikki bu uygulamada yabancı dilde öğrencilerimizi istenilen seviyeye getirememiştir. Peki harita mühendisliği eğitimi alan öğrencilerin yabancı dil seviyeleri başka ne şekillerde yükseltilebilir? Öğrencilere yabancı dil en verimli şekilde nasıl öğretilebilir?

Bu çalışmada, çağımızda harita mühendisliğinde yabancı dilin yeri ve önemi, harita mühendisi olmaya aday bir öğrencinin görmesi gereken yabancı dil eğitimi, öğrenciye yabancı dilin en verimli şekilde öğretilebilmesi için uygulanması gereken öğretim teknikleri ve yabancı dilin mezun olduktan sonra öğrencilere ne gibi faydalar getireceği gibi konular araştırılmış ve önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Yapılan bu çalışmanın özellikle halen harita mühendisliği eğitimi alan öğrenciler için bir rehber olacağı düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Harita Mühendisliği, Yabancı dil, Öğretim, Zorunlu hazırlık sınıfı

Page 81: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

19211. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KAMPÜS NİVELMAN AĞINDA KISA BAZ UZUNLUKLARINDA JEOİT YÜKSEKLİKLERİNİN

KARŞILAŞTIRILMASI

A. Ceylan1, O. Kaya2

1Selçuk Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.Bölümü, Ölçme Tekniği Anabilim Dalı, Konya, [email protected] ve Yurtlar Kurumu, Jeodezi ve Fot. Yük. Müh.

ÖZET

Gerek mühendislik uygulamaları gerekse bilimsel amaçlı çalışmalar için nokta yüksekliklerinin veya noktalar arası yükseklik farklarının belirlenmesi konusu Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliğinin önemli uğraş alanlarından birisidir. Yükseklik belirleme teknikleri kullanılan ölçme aletlerine uygulanan ölçme yöntemlerine göre genel olarak, geometrik, trigonometrik, barometrik ve GPS-nivelman olarak sınıflandırılabilir.

GPS-nivelman yöntemi en güncel tekniktir. GPS ile jeosentrik kartezyen koordinat sisteminde üç boyutlu koordinatlar veya koordinat farkları elde edilebilmektedir. Kartezyen koordinatlar seçilen referans elipsoidine (WGS84) göre dönüşüm yapılarak jeodezik enlem, boylam ve elipsoidal yüksekliklere dönüştürülebilir. Elipsoidal yükseklikler geometrik anlamdadır. Elipsoidal yüksekliklerin pratik kullanımları için ortometrik yüksekliğe dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu dönüşüm için jeoit yüksekliklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Jeoit yüksekliklerinin belirlenmesinde gravimetrik yöntem, astrojeodezik yöntem ve analitik yöntem (yüzey geçirme) uygulanmaktadır.

Jeoit tüm yeryuvarı için istenen çözünürlük ve doğrulukta modellendirilememektedir. Bu nedenle ulusal ölçekteki yükseklik belirleme gereksinimlerinin karşılanması amacıyla Harita Genel Komutanlığınca TG99, TG99A ve TG03 gibi çeşitli jeoit modelleri geliştirilmiştir.

Bu çalışmada Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampus Alanı içinde oluşturulan bir test ağındaki geometrik nivelman ve GPS ölçüleri yardımıyla jeoit yükseklikleri hesaplanmıştır. Ayrıca ağ noktalarının TG03 jeoit yükseklik değerlerinden yararlanılarak baz uzunluklarına göre ölçülen ve modelden elde edilen jeoit yükseklikleri karşılaştırılmıştır. Aralarındaki değişimin kısa baz uzunlukları

Page 82: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ...Nicel metodlardan, heyelan oluşumu ve parametreler arası ilişkiyi kurma temeline dayalı istatistiksel metodlar; güvenilir heyelan

1��11. Türkiye Bilimsel Harita ve Teknik Kurultayı / 2-6 Nisan 2007

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

için anlamlı olmadığı belirlenmiştir. Sonuç olarak kısa bazlarda, elipsoidal yükseklik farklarının nivelman yükseklik farkı olarak kullanılabileceği belirlenmiştir.

Anahtar Sözcükler: GPS-Nivelman, Ortometrik Yükseklik, Elipsoidal Yükseklik, Jeoit Yüksekliği