tÜm yÖnlerİyle beledİye gelİrlerİbekad.org/imgs/files/tüm yönleriyle belediye...

13
TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİ Erkan KARAARSLAN Maliye Bakanlığı Muhasebat Kontrolörü I. GİRİŞ Belediyelerimiz, ilk kuruluşundan bu yana amaçlananın aksine mahallî kamu hizmetlerini yürütme yetki ve sorumluluğuna sahip yerinden yönetim kuruluşları olarak değil, verilen görevleri yerine getiren ve merkezî idarenin uzantısı birimler olarak algılanmışlardır. Bu anlayış belediyenin yapılanmasında da kendini göstermiştir. Belediyeler başkan eksenli merkezî bir yapıda teşkilâtlanmışlar ve bu yapı hep süregelmiştir. Bu durum merkezî idaredeki yetersizliklerin ve diğer sorunların mahallî idarelere aynen yansımasına da yol açmıştır. Bu nedenle zaman içinde pek çok mahallî nitelikli görev ve hizmet, merkezî idare kuruluşlarına aktarılırken belediyelerin niçin var olduğu adeta unutulmuştur. Bu gelişmelere karşı köklü bir değişim 5393 sayılı Belediye Kanunuyla getirilmiş bulunmaktadır. Bu Kanun belediyeleri Anayasanın ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının gereklerine uygun gerçek bir yerinden yönetim kuruluşu olarak düzenlemiştir. Bu kuruluşların yetki ve görevleri de bu anlayış çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çalışmada, Belediye Kanunun hükümlerine göre, belediye gelirleri ve bunlardan haczedilemeyecek olanlar, haczedilebilecek olanlar, belediye kanunun bütçe gelirleriyle ilgili maddeleri, iller bankası payının hesaplanmasında kullanılan belediye gelirleriye il özel idaresi ve belediye gelirleri kanun tasarısı değerlendirilecektir. II. BELEDİYE GELİRLERİ a. Tanımı ve Önemi Türkiye’de yerel yönetim birimlerinin gelirleri üç temel kaynağa dayanmaktadır: 1- Yerel yönetimlerin öz gelirleri, 2- Yerel yönetimlerin merkezi yönetim bütçe gelirlerinden aldıkları pay, 3- Yerel yönetimlere merkezi yönetim tarafından yapılan transferler. Belediye Kanununa göre belediye gelirleri şunlardır; a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları. b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay. c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler. d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler. e) Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler. f) Faiz ve ceza gelirleri. g) Bağışlar.

Upload: others

Post on 09-Jul-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİ

Erkan KARAARSLAN

Maliye Bakanlığı

Muhasebat Kontrolörü

I. GİRİŞ

Belediyelerimiz, ilk kuruluşundan bu yana amaçlananın aksine mahallî kamu hizmetlerini yürütme

yetki ve sorumluluğuna sahip yerinden yönetim kuruluşları olarak değil, verilen görevleri yerine getiren

ve merkezî idarenin uzantısı birimler olarak algılanmışlardır. Bu anlayış belediyenin yapılanmasında da

kendini göstermiştir. Belediyeler başkan eksenli merkezî bir yapıda teşkilâtlanmışlar ve bu yapı hep

süregelmiştir. Bu durum merkezî idaredeki yetersizliklerin ve diğer sorunların mahallî idarelere aynen

yansımasına da yol açmıştır. Bu nedenle zaman içinde pek çok mahallî nitelikli görev ve hizmet, merkezî

idare kuruluşlarına aktarılırken belediyelerin niçin var olduğu adeta unutulmuştur.

Bu gelişmelere karşı köklü bir değişim 5393 sayılı Belediye Kanunuyla getirilmiş bulunmaktadır.

Bu Kanun belediyeleri Anayasanın ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının gereklerine uygun

gerçek bir yerinden yönetim kuruluşu olarak düzenlemiştir. Bu kuruluşların yetki ve görevleri de bu

anlayış çerçevesinde ele alınmıştır.

Bu çalışmada, Belediye Kanunun hükümlerine göre, belediye gelirleri ve bunlardan

haczedilemeyecek olanlar, haczedilebilecek olanlar, belediye kanunun bütçe gelirleriyle ilgili maddeleri,

iller bankası payının hesaplanmasında kullanılan belediye gelirleriye il özel idaresi ve belediye gelirleri

kanun tasarısı değerlendirilecektir.

II. BELEDİYE GELİRLERİ

a. Tanımı ve Önemi

Türkiye’de yerel yönetim birimlerinin gelirleri üç temel kaynağa dayanmaktadır:

1- Yerel yönetimlerin öz gelirleri,

2- Yerel yönetimlerin merkezi yönetim bütçe gelirlerinden aldıkları pay,

3- Yerel yönetimlere merkezi yönetim tarafından yapılan transferler.

Belediye Kanununa göre belediye gelirleri şunlardır;

a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları.

b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay.

c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler.

d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek

gelirler.

e) Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler.

f) Faiz ve ceza gelirleri.

g) Bağışlar.

Page 2: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

h) Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler.

i) Diğer gelirler.

Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil

edilen emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından alınır. Bunlardan

büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca pay kesilmez.

Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin son fıkrasına göre, belediyenin;

- Proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri,

- Şartlı bağışlar,

- Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları,

- Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri,

haczedilemez.

b. Belediyelerin Öz Gelirleri

i- Yerel vergi gelirleri

Yerel vergiler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda

düzenlenmiştir.

Belediye Gelirleri Kanununda sayılan ve doğrudan beledilerce toplanan vergiler şunlardır; İlan ve

Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi, Yangın

Sigorta Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisidir.

Ayrıca, belediyeler 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre Emlak Vergisi ve Arazi Vergisi de

tahsil etmektedirler.

ii- Yerel harçlar

Türkiye’de belediyelerin tahsil ettiği yerel harçlar İşgal Harcı, Tatil Günleri Çalışma Harcı,

Kaynak Suları Harcı, Tellallık Harcı, Hayvan Kesimi Muayene ve Denetim Harcı, Ölçü ve Tartı Aletleri

Muayene Harcı, Bina İnşaat Harcı, Kayıt ve Suret Harcı, İmar ile İlgili Harçlar (Parselasyon Harcı, İfraz

ve Tevhit Harcı, Plan ve Proje Tasdik Harcı, Yapı Kullanma İzni Harcı ve Zemin Açma İzni Harcı), İşyeri

Açma İzin Harcı, Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı ve Sağlık Belgesi Harçlarından oluşmaktadır

iii- Harcamalara katılım payı

Türkiye’de belediyeler yaptıkları altyapı hizmetleri karşılığında Yol Harcamalarına Katılım Payı,

Kanalizasyon Harcamalarına Katılım Payı ve Su Tesisleri harcamalarına Katılım Payı adı altında katılım

payları tahsil etmektedir.

Harcamalara katılma payları, Belediye Gelirleri Kanununun 89 uncu maddesine göre, bir program

dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin

tamamıdır. Yani ilgili belediyeden belli bir istekle bir hizmetin yapılmasını talep edenler o hizmetin yerine

getirilmesi için belediye tarafından yapılan giderlerin tümünü karşılamaktadırlar. Eğer yapılan giderler

peşin ödenirse giderlerin %75’i ödenmektedir. Eğer yerine getirilen hizmet için özel olarak devlet yardımı

alınmış, karşılıksız fon tahsis edilmiş veya bağış ve yardım alınmış ise bu şekilde elde edilen tutarlar

giderler toplamından indirilmektedir. Her durumda hesaplanan hizmet giderlerinin toplamı Bayındırlık ve

İskan Bakanlığınca belirlenen rayiç ve birim tutarlarını geçememektedir. Harcamalara katılım payları bina

ve arsalarda bunların vergi değerinin %2’sini geçememektedir. Belediyelerin görüşü alınmak suretiyle

harcamalara katılım paylarını ½’ye (peşin ödemelerde 1/3’e) kadar indirmeye, pay çeşitlerine göre

farklılaştırma yapmaya, payların ödenecek miktarını birlikte veya pay çeşitlerine göre ayrı ayrı olmak

Page 3: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

üzere İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarını da dikkate alarak belediyeler

itibariyle tespit etme konusunda Bakanlar Kurulu yetkilendirilmiştir.

iv- Ücrete tabi işler

Belediyeler Belediye Kanunun sayılan harç ve katılım payı konusu yapılmaya ve ilgililerin

isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için ücret alabilirler. Hangi hizmet için ne kadar ücret

alınacağı belediye meclislerince belirlenir.

Belediye tarafından yapılacak bir hizmetin ücret konusu yapılabilmesi için öncelikle o hizmet için

bir harç veya katılım payı belirlenmemiş olması ve hizmetten yararlanacak kişi veya kişilerin bizzat

belediyeden hizmetin yapılmasını talep etmiş olmaları gerekmektedir.

v- İştirak gelirleri

Belediyeler, kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere

göre yetkili organlarının kararı ile sermaye şirketi kurabilmektedir. İktisadi işletme kurma imkanı olan

belediyeler bu imkanı bir gelir elde etme aracı olarak kullanmaktadırlar.

Belediye Kanununun 70 inci maddesine göre, bu idareler, kendilerine kanunla verilen görev ve

hizmet alanlarında şirket kurabilmektedir. Bu hükümler uyarınca, mahalli idarelerin kendi hizmet ve görev

alanıyla ilgili olmayan; ithalat, ihracat, market, pazarlama, muhtelif malzeme üretimi ve benzeri ticari

konularda faaliyette bulunmak amacıyla şirket kurmalarına imkân bulunmamaktadır.

4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 4 üncü maddesine göre Enerji Piyasası Düzenleme

Kurulu (EPDK)’ndan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye

veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aramaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak

olmaya davet etmek zorundadır. Ayrıca, il özel idareleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri ile

bunların kurdukları birlikler tarafından ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurulması,

mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunulması, 4046 sayılı Özelleştirme

Uygulamaları Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine göre Bakanlar Kurulu'nun iznine tabi bulunmaktadır.

6

Belediyelerin Öz Gelirleri

Öz Gelirler

41%Diğer

59%

c. Merkezi Yönetimin Topladığı Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Yerel Yönetimlere

Aktarılan Paylar

Genel bütçe vergi gelirlerinden yerel yönetimlere pay verilmesi ve kesintilere ilişkin esas ve

usuller temel olarak 02.02.1981 tarih ve 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi

Page 4: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

Gelirlerinden Pay Verilmesine İlişkin Kanun ile 27.06.1984 tarih ve 3030 sayılı Büyükşehir

Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamelerin Değiştirilerek Kabulü Hakkında

Kanunda düzenlenmiştir1.

Yerel yönetim birimlerinden büyükşehir belediyelerine, belediyelere ve il özel idarelerine Kanunla

belirlenen oranlarda genel bütçe gelirlerinden pay ayrılmaktadır. Daha önce de ifade edildiği üzere, 2380

sayılı Kanuna göre Türkiye genelinde toplanan genel bütçe vergi gelirlerinden il, ilçe ve belde

belediyelerine %6, il özel idarelerine ise %1.12 oranında pay verilmektedir. Bu paylar, her ay Maliye

Bakanlığınca, genel bütçe vergi gelirlerinden pay ayrılmayacak gelir kalemleri ve istisnalar çıkarıldıktan

sonra, hesaba dahil edilecek matraha %6 ve %1.12 oranları uygulanarak hesaplanmakta ve tahsilatı

izleyen ayın sonuna kadar İller Bankasına aktarılmaktadır. İller Bankası da 15 gün içinde sadece nüfus

kriterini esas alarak bu payları belediyelere ve il özel idarelerine dağıtmaktadır.

d. Merkezi Yönetim Bütçesinden Yapılan Transferler

Merkezi yönetimin yerel yönetimlere yaptığı transferler genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan

paylarla sınırlı değildir. Her yıl bütçe kanunlarında yer alan belediyelere yardım koduna konulan

ödenekten Maliye Bakanı tarafından ihtiyacı olan belediyelere yardım yapılabilmektedir. Ancak bütçe

imkanları ile yapılan bu transferler son yıllarda içinde bulunulan ekonomik koşullar dolayısıyla oldukça

sınırlı ölçüde kalmaktadır.

III. HACZEDİLEBİLECEK BELEDİYE GELİRLERİ

Belediye gelirlerinin çeşitleri, Mahalli İdareler Detaylı Hesap Planında 800- Bütçe Gelirleri

Hesabının ve 600- Gelirler Hesabının detaylarında yer almaktadır. Bu gelir çeşitlerinden;

- Merkezi yönetim bütçe gelirlerinden yerel yönetimlere aktarılan paylar,

- Merkezi yönetim tarafından yerel yönetimlere yapılan transferler,

- Belirli bir proje karşılığı olmadan elde edilen borçlanma gelirleri,

- Belediyenin kendisi tarafından tahsil edilmeyen vergi, resim ve harç gelirleri,

- Şartsız bağış ve yardımlar,

- Teşebbüs ve mülkiyet gelirleri,

- Faiz gelirleri,

- Kişi ve kurumlardan alınan paylar,

- Para cezaları,

- Taşınmaz satış gelirleri,

- Taşınır satış gelirleri,

- Diğer sermaye satış gelirleri,

- Alacaklardan yapılan tahsilat

- Diğer çeşitli gelirler,

Haczedilebilir.

Belediyenin; Proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri; Şartlı bağışlar; Kamu

hizmetlerinde fiilen kullanılan malları; Belediyenin kendisi tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç

gelirleri; ise haczedilemez.

Bu nedenle haczedilemeyecek gelirler ile haczedilebilecek gelirler aynı banka hesabında ve banka

1 Bilindiği üzere 3030 sayılı Kanunun yerini 2004 yılının Temmuz ayında çıkarılan 5216 sayılı Kanun almıştır.

Page 5: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

hesabının aynı yardımcı hesap kodunda izlenmemelidir. Bu gelirler birbirinden ayrılarak izlenmelidir.

IV. BELEDİYELERİN ÖZ GELİRLERİNİ DOLAYISIYLA HACZEDİLEMEYECEK

GELİRLERİNİ ARTIRMA İMKANLARI

Yukarıda da anlatıldığı üzere belediyelerin merkezi yönetimden aldığı belediye payları ve

transferler haczedilebilmekte ancak belediyelerin kendisi tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç

gelirleri haczedilememektedir. Bu nedenle belediyelerin öz gelirlerini artırmaları son derece önemlidir.

Belediyelerin öz gelirlerinin olması gerekenden daha düşük noktada bulunmasının nedenleri şunlardır;

1 Belediyelerin öz gelirlerinin olması gerekenden daha düşük bir noktada bulunmasının başlıca

nedeni, bazı vergi ve harçların maktu olarak belirlenmesi ve zaman içinde bunların

güncelleştirilmemesidir.

2 Belediyelerin öz gelirlerinin düşük olmasının bir başka nedeni de, vergi, harç ve ücretlerinin

güncellenmemesi yanında tarh, tahakkuk ve tahsil için gerekli altyapının oluşturulmamasıdır.

3 Gerekli altyapının oluşturulmasına ilave olarak belde halkına vergi bilincinin anlatılması;

vatandaşlık ve yönetime katılma ve maliyeti paylaşma sorumluluğunun ve bilincinin anlatılması

da gereklidir.

4 Ayrıca bazı fiyatlandırılabilir belediye hizmetlerinin belirlenmesi ve bu hizmetler karşılığında

belirli ücretlerin toplanması belediye gelirlerini artırabilecek bir unsurdur.

5 Tüm bunların yanında belediyeler kaynak yaratabilecek yeni vergi ve pay kaynakları üzerinde

çalışılabilir. Özellikle turistik bölgelerde uygulanabilecek konaklama vergisi ile belediye sınırları

içinde maden ve orman işletme gelirlerinden belediyelere pay verilmesi veya artırılması üzerinde

düşünülebilir.

V. BELEDİYE KANUNUNUN BÜTÇE GELİRLERİ İLE DOĞRUDAN İLGİLİ

HÜKÜMLERİ

Burada Belediye Kanununun bütçe gelirleri ile doğrudan ilişkili olan 2 maddesinden söz etmek

gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nu önceki yıl belediye bütçe gelirleri ile belediye personel

istihdamı ve belediyenin borçlanması arasında doğrudan ilişki kurulmuştur.

a. Belediye Gelirleri ile Personel İstihdamı Arasındaki İlişki

Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı

Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak

miktarın yüzde otuzunu aşamaz.

Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu oran yüzde kırk olarak uygulanır. Yıl içerisinde

aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu

oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye

kadar yeni personel alımı yapılamaz.

Yeni personel alımı nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu

tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faiziyle birlikte belediye başkanından tahsil edilir. Personelin her

türlü alacakları zamanında ve öncelikle ödenir.

Belediyenin personel gideri toplamı, tüm kurumsal kodlar için analitik bütçe sınıflandırmasındaki

ekonomik kodlamanın birinci düzeyinden bulunabilir. ABS de 01.Personel Giderleri toplamı belediyenin

toplam personel giderini verir. Gerçekleşen en son yıl bütçe gelirleri içinde gelir kesin hesap cetveline

bakılmalıdır. Gelirlerin tespitinde bütçe gelirlerinden ret ve iadeler bir indirim kalemi olarak mutlak

suretle dikkate alınmalıdır.

b. Belediye Gelirleri ile Borçlanma Arasındaki İlişki

Page 6: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68. maddesi borçlanma ile ilgilidir. Söz konusu madde de;

“Belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve

esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir:

a) Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında

Kanun hükümleri çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı

amacıyla yapılabilir.

b) İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme plânını bu bankaya

sunmak zorundadır. İller Bankası hazırlanan geri ödeme plânını yeterli görmediği belediyenin kredi

isteklerini reddeder.

c) Tahvil ihracı, yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri

uyarınca yapılır.

d) Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip

oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213

sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu

miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır.

e) Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip

oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre

belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç

borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının

salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir.

f) Belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddî kaynak gerektiren alt yapı yatırımlarında

Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilen projeleri için

yapılacak borçlanmalar (d) bendindeki miktarın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Dış kaynak gerektiren

projelerde Hazine Müsteşarlığının görüşü alınır.

Yukarıda belirtilen usûl ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri

daha ağır bir cezayı gerektirmeyen durumlarda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun görevi kötüye

kullanmaya ilişkin hükümleri uygulanır.

Belediye, varlık ve yükümlülüklerinin ayrıntılı bir şekilde yer aldığı malî tablolarını üçer aylık

dönemler hâlinde İçişleri Bakanlığına, Maliye Bakanlığına, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığına ve

Hazine Müsteşarlığına gönderir.” denilmektedir.

Bu hükümlere göre Belediyenin toplam borç stoku (iç borç, dış borç ve diğer borçlar toplamı)

kesin hesaptaki bütçe gelirleri toplamının Yeniden Değerleme oranı ile çarpımının 1,5 katını

geçemeyecektir.

Yıl içinde yapılan iç borçlanmalarda ise kesin hesaptaki bütçe gelirleri toplamının Yeniden

Değerleme oranı ile çarpımının yüzde onuna kadar olan kısmı belediye meclisinin kararı ile yüzde onunu

geçen iç borçlanma ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı

ile yapabilecektir.

Yıl içinde yapılabilecek iç borçlanmalarda meclis kararı ile yapılabilecek kısım son derece net ve

kesindir. 2007 yılı bütçe geliri 100 birim olan belediye ancak 10,72 birim belediye meclisi kararı ile

borçlanma yapabilir. Bu borçlardan bir kısmının ödenmiş olması meclis üye tam sayısının salt

Page 7: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı olmadan sadece meclis kararı ile borçlanma

yapılmasına imkan sağlamaz.

VI- İLLER BANKASI PAYININ HESAPLANDIĞI GELİR ÇEŞİTLERİ

a.Giriş

İller Bankası, Cumhuriyet döneminde kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması çalışmalarının

bir ürünü ve bu dönemde yerel yönetimlere verilen önemin bir göstergesi olarak oluşturulmuştur. 1933

yılında kurulan Belediyeler Bankası'nın 1945 yılındaki yeniden yapılanması şeklinde oluşturulan İller

Bankası, belediyelere sadece finansman desteği sağlamakla kalmamış, altyapı yatırımlarının ilgili

belediyeler adına uygulanmasını sağlayarak, özellikle küçük ölçekli yerleşim birimlerindeki belediye

hizmetlerinin daha etkin yürütülmesine önemli katkılar sağlamıştır.2

İller Bankası, kuruluşundan bu yana teknik uygulamaya dönük görevlerinde belediyelerin temel

destekleyicisi olmuştur. Kentsel yatırımların finansmanını sağlayan ve bu yatırımların gerçekleştirilmesini

doğrudan üstlenen Banka, yerel yönetim maliyesi sisteminde yönetici, yönlendirici, üretici, yüklenici,

denetleyici gibi çeşitli işlevleri de üstlenerek, süreç içerisinde etkinliğini artırarak sürdürmektedir.

b. İller Bankasının Görevleri

İller Bankasının Görevleri 4759 sayılı İller Bankası Kanunu’nun 7. maddesinde sayılmıştır. Söz

konusu maddeye göre Bankanın görevleri şunlardır:

a) Mahalli kamu hizmetleriyle ilgili tesisler, yapılar ve diğer işler vücuda getirmelerini

kolaylaştırmak,

b) İdare ve kurumların istemleri üzerine harita, plan, proje, keşif ve etütleri yapmak veya

yaptırmak, idare ve kurumların vücuda getirecekleri tesis ve yapılardan mahallince yaptırılmasına imkan

olmayan veya Banka tarafından toplu olarak yapılmasında fayda bulunanları, yatırım programları içinde

meydana getirmek, idare ve kurumların istemleri aranmaksızın bunların Banka yatırım programında yer

alan işlerinden hibe veya fon yardımlarının katkısıyla gerçekleştirilecek olanları Banka eliyle yapmak

veya yaptırmak;

c) Bankadan alınan kredilerle yapılan işlerden 13/7/1972 tarihli 1609 sayılı Kanunla yapım ve

denetlemeleri Bayındırlık Bakanlığına verilenler dışında kalanların isteme ve imkana göre fenni nezaret ve

denetlenmesini üzerine almak;

d) İdare ve kurumlara gerekli olacak makine, aletler ve edevat, gereç ve eşyadan temin

edebileceklerini bu idare ve kurumlara satmak veya kiralamak;

e) Şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı yolundaki plan ve programların gerçekleştirilmesini

desteklemek amacıyla bunlara, kendi tüzüğünde yazılı esas ve şartlara göre kredi sağlamak,

f) İdare ve kurumların banka aracılığıyla sigorta ettirmek isteyecekleri menkul ve gayrimenkul

malları sigorta ettirmektir.

c. İller Bankasının Sermaye Yapısı ve İller Bankasına Pay Ayrılmayacak Belediye Gelirleri

İller Bankasının sermayesi aşağıdaki kaynaklardan toplanır.

2 Ahmet BERK, “İller Bankası ve Yerel Yönetimler,” Sayıştay Dergisi, sayı.48: 75.

Page 8: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

a) İl özel idareleri ve belediyelerin, yıllık gelirleri tahsilatı ile bu idarelere genel bütçe vergi

gelirlerinden verilen payların yüzde beşi;

Bu pay bir önceki bütçe yılı içinde elde edilmiş bulunan kesin tahsilat üzerinden

hesaplanmaktadır. Ancak hesaplama yapılan tahsilata aşağıda belirtilen kalemlerden yapılan gelir

tahsilatları dahil edilmemektedir:3

Her türlü taşınır ve taşınmaz mallarının satış bedelleri,

Geri alınan paralar,

Devlet tarafından belli işlere sarf edilmek üzere tahsisen yapılan yardımlar,

Bayındırlık Bakanlığı emrinde toplanan fonlardan yapılan bağış ve yardımlar,

Her türlü avanslar ve borçlanmalar,

Giderlere katılma karşılıkları,

Geçen yıllardan devreden nakit mevcutları,

Yatırımlar için ayrılan paralardan artan miktarlar,

Kanunlarda veya tüzüklerde tahsisi mahiyette kullanılacağı belirtilen paralar.

b) İl özel idareleriyle belediyelere bağlı tüzel kişiliği haiz olan veya olmayan ve katma bütçeli

idare ve kurumların ve birliklerin, bağlı bulundukları idare bütçelerine intikal etmeyen gelirlerinden

kazanç vergisi çıktıktan sonra kalan safi kazançlarının yüzde beşi;

c) İl özel idarelerince, arazi ve bina vergileri tahsilatından köy idareleri sermaye payı adı ile

ayrılacak yüzde üçler;

d) Bankanın yıllık safi kazancından köy idareleri sermaye payı olarak ayrılacak yüzde otuzlar;

e) Bütçeden veya diğer herhangi bir yerden yapılacak her türlü yardımlar;

f) Belli bir tahsis yeri gösterilmeksizin veya sermayeye katılmak üzere yapılacak bağışlar;

g) Özel kanunlarla banka sermayesine eklenmek üzere sağlanacak para ve ayınlar.

a, b, c ve d fıkralarında yazılı sermaye paylarının ayrılmasına esas olacak gelir tahsilatı ve safi

kazanç, sonuçları belli olan son bütçe yılı içinde elde edilmiş bulunan tahsilat ile son bilançodaki safi

kazançtır. d,e,f,g fıkralarında belirtilen gelirler, banka sermayesi tamamlandıktan sonra, ihtiyat akçesi

hesabına geçirilir.

Bankanın başlangıç sermayesi tümüyle yerel yönetimler tarafından sağlanırken, borç sermayesinin

tamamına yakın bölümü de merkezi yönetimin verdiği fonlardan oluşmaktadır. Kanunun 19. maddesine

göre genel kurul tarafından onanan bilançoya göre meydana çıkan safi kazanç;

% 10 adi ihtiyat akçesine

% 5 Olağanüstü ihtiyat akçesine,

% 30 Köy sermaye payı olarak sermaye hesabına,

% 55 Köy kalkınmalarına yardım etmek üzere Köy kalkınma payına

3 Erkan Karaarslan, “İller Bankası Paylarının Muhasebeleştirilmesi,” Mali Kılavuz Dergisi, sayı.35 (Ocak - Mart

2007), 44

Page 9: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

ayrılmaktadır. İlgili yardım yapılacak köyler Bayındırlık ve İskan Bakanlığı talimatı ile yönetim

kurulu tarafından kararlaştırılır

VII- MUHASEBE TEKNİĞİNİN VERDİĞİ İMKANLARLA BELEDİYE BÜTÇE

GELİRLERİ DAHA FAZLA GÖSTERİLEBİLİR Mİ?

a. Giriş

Yeni muhasebe sisteminde, nakit esasında bütçe gelirlerini kayıt ve takip etmek için “800-Bütçe

Gelirleri Hesabı” ve Bunlardan yapılan ret ve iadeler içinde “810- Bütçe Gelirlerinden Ret ve İadeler

Hesabı” ve bu hesaplar karşılığında kullanılan “805- Gelir Yansıtma Hesabı” kullanılmaktadır.

Tahakkuk esasında gelirleri takip etmek için “600-Gelirler Hesabı” kullanılmaktadır.

Bütçe gelirleri hesabının alacak bakiyesi ile bütçe gelirlerinden ret ve iadeler hesabının borç

bakiyesi arasındaki fark her zaman gelir yansıtma hesabının borç bakiyesine eşit olmak durumundadır.

Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri gereği tahakkuk ettirilen her türlü gelir işleminin tahsil

edilip edilmediğine bakılmaksızın “600 Gelirler Hesabı”na kaydı gerekmektedir. Tahakkuk eden gelirlerin

tahakkuk ve tahsilatı arasında genellikle bir zaman farkı olduğundan bütçe gelirleri hesabı ile gelirler

hesabı birbirinden farklılık arz etmektedir. Gelirler hesabı ile bütçe gelirleri hesabı arasındaki diğer bir

fark da bütçe geliri olarak tanımlanan her işlemin gelirler hesabında; gelirler hesabında tanımlanan her

işlemin de bütçe gelirleri hesabında tanımlanmamış olabileceğidir. Mesela bütçedeki ödeneğine

dayanılarak verilen bir alacağın tahsili bütçe geliri olarak tanımlanmakta iken, bu durum genel kabul

görmüş muhasebe ilkelerine göre bir gelir işlemi olarak değil varlık unsurları arasındaki bir akım olarak

tanımlanmaktadır. Aynı şekilde döviz cinsinden takip edilen varlıklarda kur değişikliğinden kaynaklanan

artışlar gelir işlemi olarak tanımlanırken, bu durum bütçe kanunlarına göre bütçe geliri olarak

tanımlanmamaktadır.

Gelirlerin tahakkuku “120 Gelirlerden Alacaklar Hesabı”na borç kaydı yapılmak suretiyle yapılır.

Bu hesap nakit esaslı muhasebede “Gelir Tahakkuklarından Borçlular Hesabı”na tek düzen muhasebe

sisteminde ise “Alıcılar Hesabına” karşılık gelmektedir. İlgili servislerce tahakkuk bordroları ile ya da

tahakkuk fişleri veya diğer bir doküman ile muhasebe servisine bildirilen gelirlerden alacak tahakkukları,

düzenlenecek muhasebe işlem fişiyle “120-Gelirlerden Alacaklar Hesabı”na borç kaydedilerek tahakkuk

kayıtları yapılır. Burada unutulmaması gereken gün içindeki gelirlerden alacak tahakkuklarının mutlaka

gün sonuna kadar muhasebe servisine bildirilmesinin gerekliliğidir.

İlgili servislerce muhasebe servisine bildirilen takibe alınmış alacaklar, düzenlenecek muhasebe

işlem fişi ile gelirlerden takipli alacaklar hesabına borç, ilgisine göre gelirlerden alacaklar hesabı veya

gelirlerden tecilli ve tehirli alacaklar hesabına alacak kaydedilerek takip kayıtları yapılır. İlgili servislerce

takibe alma işlemi gün sonuna kadar muhasebeye bildirilir.

Mevzuatı gereğince vergi, vergi dışı gelir ve sermaye geliri alacaklarından içinde bulunulan mali

yılsonunu geçmeyen bir süre ile tecil veya tehir edilen tutarlar ile dönem sonunda tecil ve tehir süresi bir

yılın altına inen tutarlar “122-Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı”nda izlenir. Gelir olarak

tahakkuk eden tutarlardan kaynaklanan alacaklardan bir yıl veya normal faaliyet döneminden daha uzun

bir sürede tahsili öngörülenler ise “222-Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı”nda izlenecektir.

b.Muhasebe Tekniğinden Yararlanarak Bütçe Gelirlerini Fazla Gösterme İmkanları

i- Bağış ve yardımlar

Page 10: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

5018 sayılı Kanunun Bağış ve Yardımlar Başlıklı 40. Maddesinde; “Kamu idarelerine yapılan her

türlü bağış ve yardımlar bütçelerine gelir kaydedilir. Nakdi olmayan bağış ve yardımlar, ilgili mevzuatına

göre değerlemeye tâbi tutularak kayıtlara alınır.

Kamu yararına kullanılmak üzere kamu idarelerine yapılan şartlı bağış ve yardımlar, dış

finansman kaynağından sağlananlarda 28.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak

kaydıyla, hizmeti yapacak idarenin üst yöneticisi tarafından uygun görülmesi halinde, bütçede açılacak bir

tertibe gelir ve şart kılındığı amaca harcanmak üzere açılacak bir tertibe ödenek kaydedilir. Bu ödenekten

amaç dışında başka bir tertibe aktarma yapılamaz.

Bu ödeneklerden malî yıl sonuna kadar harcanmamış olan tutarlar, bağış ve yardımın amacı

gerçekleşinceye kadar ertesi yıl bütçesine devir olunarak ödenek kaydedilir. Ancak, bu ödeneklerden

tahsis amacı gerçekleştirilmiş olanlardan kalan tutarlar, tahsis amacının gerçekleştirilmesi bakımından

yetersiz olanlar ile yılı bütçesinde belirlenen tutarı aşmayan ve iki yıl devrettiği halde harcanmayan

ödenekleri iptal etmeye genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Maliye Bakanı, diğer kamu

idarelerinde üst yönetici yetkilidir.

Bağış ve yardımlar, kullanılmadığı veya amaç dışı kullanıldığı için geri istenildiği takdirde,

bütçeye gider kaydıyla ilgilisine geri verilir. Şartlı bağış ve yardımın zamanında kullanılmaması nedeniyle

doğacak zararlar ile amaç dışı kullanım nedeniyle yapılan harcamalar sorumluluğu tespit edilenlere

ödettirilir.” denilmektedir. Söz konusu hükme dayanılarak geliştirilen muhasebe tekniği gereği bağışı alan

kamu idaresi bunun karşılığında bütçe geliri kaydı yapmakta yapan kamu idaresi ise herhangi bir bütçe

gideri kaydı yapmamaktadır.

Konu trajik bir örnekle açıklanacak olursa Bir Büyükşehir Belediyesi bağlı idaresine 50 milyon

YTL değer biçtiği arsayı şartsız devretmiş bir müddet sonra bağlı idare aynı arsayı aynı bedelle

Büyükşehire devretmiştir. Yapılacak kayıtlar şunlardır;

Büyükşehir belediyesinin arsa devrindeki kaydı;

------------------------------------ / ------------------------------------

630- Giderler Hesabı 50.000.000.

250- Arsa ve Araziler Hesabı 50.000.000.

------------------------------------ / ------------------------------------

Bağlı idarenin arsa devrinin kaydı;

------------------------------------ / ------------------------------------

250- Arsa ve Araziler Hesabı 50.000.000.

600- Gelirler Hesabı 50.000.000.

805- Gelir Yansıtma Hesabı 50.000.000.

800- Bütçe Gelirleri Hesabı 50.000.000.

------------------------------------ / ------------------------------------

Bağlı idarenin arsayı devrettiğinde yapacağı kayıt;

------------------------------------ / ------------------------------------

Page 11: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

630- Giderler Hesabı 50.000.000.

250- Arsa ve Araziler Hesabı 50.000.000.

------------------------------------ / ------------------------------------

Büyükşehir belediyesinin arsayı devraldığında yapacağı kayıt;

------------------------------------ / ------------------------------------

250- Arsa ve Araziler Hesabı 50.000.000.

600- Gelirler Hesabı 50.000.000.

805- Gelir Yansıtma Hesabı 50.000.000.

800- Bütçe Gelirleri Hesabı 50.000.000.

------------------------------------ / ------------------------------------

Görüldüğü gibi hiç karşılıksız bir bütçe gideri olmadan her iki idarede çok önemli bir bütçe

gelirini hesaplarına yazma imaknlarına sahiptir. Bu bütçe geliriyle personel istihdamının, borç stoğunun

ve yeni borca girmenin önündeki tüm engelleri aşabileceklerdir. Bunun gibi muhasebe sisteminde farklı

gelir kodlarına olsa dahi mükerrer gelir yazma imaknları da vardır. Bu son derece yanlış muhasebeleştirme

tekniklerinden biran önce vazgeçilmesi gerekmektedir.

b.Payların Bütçe Gelirlerinden Düşülmemesi

5018 sayılı Kanunun Gelirlerin Dayanakları Başlıklı 37. Maddesinde; “Genel yönetim

kapsamındaki kamu idarelerinin topladığı vergi, resim, harç ve benzeri gelirlerden diğer idare, kurum ve

kuruluşlara verilecek paylar, geliri toplayan kamu idaresi bütçesine bu amaçla konulacak ödeneklerden

karşılanır. Malî yıl içinde kullanılabilecek ödenek miktarı, ilgili kanun hükümleri uyarınca tahsil edilen

miktar dikkate alınarak hesaplanacak pay miktarını geçemez. Hesaplanan pay tutarının, bu amaçla tahsis

edilen ödenek tutarını aşması halinde, aradaki farkı geçmemek kaydıyla ödenek eklemesi yapmaya genel

bütçe kapsamındaki idarelerde Maliye Bakanı veya tarh ve tahakkuka ilgili mevzuatına göre yetkili

idareler diğer idarelerde üst yöneticiler yetkilidir.” denilmektedir.

Bu hüküm gereği önceki muhasebe uygulamalarında gelirden düşmek suretiyle muhasebeleştirilen

paylar bütçe gideri haline dönüştürülmüş ve bu konuda ödenek kullanımında üst yöneticiye

imkanlar tanınmıştır. Bu uygulama net bütçe gelirlerini artırmaktadır.

VIII- BELEDİYE GELİR KESİN HESAP CETVELİ

Kamu hizmetlerinin cinsi ve tutarı ile bu hizmetleri karşılayacak kamu gelirlerinin toplanması

hakkında karar verme yetkisine “Bütçe Hakkı” denilmektedir. Bir devletin tam egemenliğe sahip

olabilmesi için, ülkesinin tüm mali işlemlerinin devlet elinde merkezileşmesi, tüm gelirlerin devlet

bünyesine girmesi ve tüm harcamaların da devlet tarafından yapılması gerekmektedir

Bütçe hakkı, demokrasilerin tarihi oluşum ve gelişim sürecinde, ulusların egemenliklerini, kamu

gider ve gelirleri üzerindeki yetkilerini parlamentonun kullanımına devretmesiyle sistemleşmiş ve mali bir

müessese olarak Anayasalarla düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde nerelere hangi kamu hizmetleri

için ne miktarda harcama yapılması gerekeceğine ve bu harcamalar nedeniyle halka ne gibi mali

yükümlülükler yükleneceğine millet adına karar verilmekte, meclisler ön izinle yürütme organına bütçe ile

öngörülmüş gelirleri toplama, masrafları yapma ve borçlanma iznini vermekte, bu iznin sağlıklı bir şekilde

yerine getirilip getirilmediği ise kesin hesap sürecinde denetlenmektedir.

Belediyelerde “Gelir Kesin Hesap Cetveli”ni sağlıklı bir şekilde elde etme ile ilgili ciddi sıkıntılar

yaşanmaktadır. Aşağıda gelir kesin hesap cetvelinin muhasebe hesaplarından hangi formül kullanılarak

Page 12: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

elde edileceği verilmektedir. Bu yöntem dışında gelir kesin hesabını elde etmek de mümkün değildir.

IX- İL ÖZEL İDARELERİ VE BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU TASARISININ

DEĞERLENDİRİLMESİ

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 1981 tarihli olup, o günün koşullarına göre düzenlenmiştir.

Ayrıca bu kanunda yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri güncellenmeyerek belediyelerin öz gelirler elde

etmelerinin önünde önemli engeller çıkarılmıştır. Zaman içerisinde belediyelerin bu konudaki

organizasyonları da yok olmaya yüz tutmuştur.

Ayrıca, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki görev bölüşümünün yeniden

düzenlenmesi, yerel yönetimlere yeni görevler verilmesi, belediye kanununda yeni görev alanları ortaya

çıkması coğrafi büyümeler güncelleme konusunu daha da zorunlu hale getirmiştir.

Bilindiği üzere mevcut gelir yapısında genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar yerel

yönetimlerin en önemli gelir kaynağını oluşturmaktadır. Ancak bu payların dağıtımında sadece nüfusun

kriter olarak kullanılması önemli sorunlara yol açmaktadır. Zaten salt nüfusa dayalı çağdışı bir merkezi

idareden pay aktarma sistemiyle belediyelere pay aktarılıyor olması da son derece hatalı bir uygulamanın

yıllardır devam ettirilmesidir. Pay ayrılmasında nüfus elbette bir kriterdir ve önemli bir kriterdir ama bu

kriterin yanı sıra gece nüfusu gündüz nüfusu, yaz nüfusu kış nüfusu, gelirin elde edildiği yer, sosyolojik ve

coğrafik öncelikler, Coğrafik büyüklük, imkanlar ve sıkıntılar, sanayi ve turizm özellikleri gibi çok sayıda

değişken dikkate alınarak bir pay hesabı yapılmalı ve mutlak surette yerel yönetimlerin merkezi yönetim

bütçesinden aldıkları pay artırılmalıdır. Ayrıca pay hesabı sadeleştirilmeli herkesin hesaplayacağı bir

yöntemle saydam ve hesap verilebilirlik ilkelerine uygun bir şekilde hesaplanmalıdır. Bunların yanı sıra

Page 13: TÜM YÖNLERİYLE BELEDİYE GELİRLERİbekad.org/imgs/files/Tüm Yönleriyle Belediye Gelirleri.pdf · 2015-06-17 · v- İştirak gelirleri Belediyeler, kendilerine verilen görev

pay hesabına dahil olmayan merkezi hükümet gelirleri pay hesabına dahil edilmelidir. Bunlar yapılacak

olursa belediyelerin bugün aldıkları merkezi hükümet payı 3-4 katına çıkacak ve kanunlarla ortaya

konulan işleri gerçekleştirecek adil bir gelir yapısı oluşacaktır. Çeşitli iyileştirmeler olsa dahi İl Özel

İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı burada ifade edilen düzenlemeleri ve iyileştirmeleri

kapsamamaktadır.

Belediyelerin öz gelir imkanları artırılmalı, belediye meclislerine alt ve üst limitleri belirli olmak

kaydıyla vergi koymak yetkisi tanınmalıdır. Tasarıda bu adımlar atılmaktadır. Konaklama vergisi gibi

etkin yeni gelir kaynakları sağlanmaktadır. Ancak vergi koyma yetkisinin kullanımının mutlak surette

denetlenmesi gereklidir.

2464 sayılı kanunun vergi ve harç tarifelerinin tespiti başlığını taşıyan 96. maddesinde “Bakanlar

Kurulu bu kanunda yer alan maktu vergi ve harçların en az ve en çok miktarlarını belirleyen hadleri

birlikte veya ayrı ayrı yahut her vergi ve harçla ilgili tarifelerde yer alan en az ve en çok hadleri birlikte

veya ayrı ayrı on katına kadar attırmaya ve Kanunda yazılı hadlerden az ve bu hadlerin on katından çok

olmamak üzere yeni hadler tespit etmeye ve 21. maddede yazılı Eğlence Vergisi nispetlerini birlikte veya

ayrı ayrı bir katına kadar arttırmaya veya sıfıra kadar indirmeye yetkilidir” diyerek belediyelerin mali

özerkliğini gereksiz yere sınırlandıran bir hüküm getirmekteydi. Taslakta bu hüküm kaldırılarak, “Bu

kanunda alt ve üst maktu miktarları yazılı vergi ve harçların tarifeleri her yıl yetkili idare meclislerince

belirlenir..........” hükmü getirilmiştir. Bu değişiklik mali özerklik açısından önemli sayılabilecek bir

değişikliktir.

Ancak, taslağın mali özerklik açısından yeterli düzenlemeleri içermediği düşünülmektedir.

Taslakta yerel yönetimlerin öz vergileri incelendiğinde daha önceki düzenlemede olduğu gibi yerel

yönetimler yalnızca İlan ve Reklam Vergisi ile Eğlence Vergisi için (biletle girilmesi zorunlu olmayan

yerler için) kanunda alt ve üst sınırları belirlenen tarife çerçevesinde verginin belirlenmesinde takdir

hakkına sahiptir. Halbuki yerel yönetimler mali özerkliklerinin bir gereği olarak kanunda belirlenen alt ve

üst sınırlar çerçevesinde tahsil ettikleri öz vergilerin oranlarını da belirleyebilme yetkisine sahip olmalıdır.

Bu konuda anayasal bir engel bulunmakla birlikte, Anayasa’nın 73. maddesinde yapılacak bir değişiklikle

kanunda sınırı belirlenmek koşuluyla yerel yönetimlere böyle bir yetki tanınabilir. Nitekim son yıllarda

gelişmekte olan ülkelerde bile bu yönde düzenlemeler yapılmıştır. Bunun yanı sıra, harcamalara katılma

payları konusunda da yukarıda belirlenen konularda merkezi yönetimin vesayeti devam etmektedir.