tÜrkİye yazarlar bİrlİĞİ kamu yararina ÇaliŞan bİr ... · ve ardından mehter takımı...

16
2015 Yılı “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” açıklandı Türkiye Yazarlar Birliği ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte düzenlediği 3. Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni 27-29 Kasım 2015 tarihleri arasında Konya’da yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’nde yerli ve yabancı ilim ve fikir adamının katılımıyla gerçekleştirilen bilgi şöleni, Mevlâna Türbesini ziyaret ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Sosyal Düşünce Akademisinin katkısı ile “40 Yıl Sonra Nurettin Topçu Bilgi Şöleni” düzenlendi. Şölende, Nurettin Topçu’nun fikirleri, felsefesi, İslam ve milliyetçilik anlayışı, maarifçiliği ve hikayeciliği hakkında yetkili ilim, fikir adamı ve sanatçılar tebliğler sundu. Programın açılışında konuşan TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan, “tarihî roman” kavramının yeni olmadığını, Türk edebiyatında bu konuda birçok eserin yazıldığını söyledi. Son zamanlarda tarihi roman alanında çok fazla sayıda kitap çalışmasının olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti: “Son zamanlarda çıkan kitaplara bakıyorum ve ‘bu roman mı’ diye kendime soruyor, tereddüt geçiriyorum. Sonra tarihi tarafından bakıyorum, tarihî bir roman olması konusunda da tereddütlere kapılıyorum. Fakat bu kitaplar içerisinde hem ‘roman’ sıfatını hak eden hem de ‘tarihilik’ vasfını taşıyan edebiyat eserleri de bulunuyor. Edebiyat, tarihi de içine alan bir disiplindir. Tarih ilminin malzemesi olan birçok eser, aynı zamanda edebiyat tarihinin de konusudur.” Tarih araştırmacıları ve yazarların dikkat etmesi gerekenlere de işaret eden Mehmet Doğan, “Edebiyatın verimi olan şiir başta olmak üzere, metinleri dikkate almadan tarih yazma çabası, boşa gayret etmek olarak algılanabilir. Tarihi önce arşivlerde, vesikalarda aramak gerekir. Arşiv malzemesi olmayan metinleri tamamen tarihin dışında tutmak da doğru değildir. Edebiyatın tarihleştiği, tarihin edebiyatlaştığı gerçeğini de gözardı etmemek gerekir. Bu noktadan bakınca bütün edebi türler içinde tarihe en çok yakışan, roman türü olmalıdır. Tarihi roman, taşı ve kağıdı, bulunulan zamanda konuşturma sanatıdır.” dedi. TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ise yaptığı konuşmada “Tarihî Roman konusu edebiyatçılar kadar tarihçilerin de ilgisini çeken bir konudur. Konya’da 3. Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni Türkiye Yazarlar Birliği TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR. (RESMİ GAZETE: 22.09.1991) OCAK - ŞUBAT 2016 Şair ve Yazar Vahap Akbaş Anıldı 38. Yıl Sayfa 2’ de Sayfa 10’da Sayfa 9’da Nureddin Topçu Bilgi Şöleni Sayfa 7’ de Sayfa 4’ te Mehmet Akif Ersoy 79’uncu Ölüm Yıldönümünde Anıldı TYB’den Tarihî Roman Ödülleri Sayfa 5’ te

Upload: others

Post on 31-Jul-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

2015 Yılı “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” açıklandı

Türkiye Yazarlar Birliği ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte düzenlediği 3. Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni 27-29 Kasım 2015 tarihleri arasında Konya’da yapıldı.Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’nde yerli ve yabancı ilim ve fikir adamının katılımıyla gerçekleştirilen bilgi şöleni, Mevlâna Türbesini ziyaret ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Sosyal Düşünce Akademisinin katkısı ile “40 Yıl Sonra Nurettin Topçu Bilgi Şöleni” düzenlendi.

Şölende, Nurettin Topçu’nun fikirleri, felsefesi, İslam ve milliyetçilik anlayışı, maarifçiliği ve hikayeciliği hakkında yetkili ilim, fikir adamı ve sanatçılar tebliğler sundu.

Programın açılışında konuşan TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan, “tarihî roman” kavramının yeni olmadığını, Türk edebiyatında bu konuda birçok eserin yazıldığını söyledi.Son zamanlarda tarihi roman alanında çok fazla sayıda kitap çalışmasının olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti: “Son zamanlarda çıkan kitaplara bakıyorum ve ‘bu roman mı’ diye kendime soruyor, tereddüt geçiriyorum. Sonra tarihi tarafından

bakıyorum, tarihî bir roman olması konusunda da tereddütlere kapılıyorum. Fakat bu kitaplar içerisinde hem ‘roman’ sıfatını hak eden hem de ‘tarihilik’ vasfını taşıyan edebiyat eserleri de bulunuyor. Edebiyat, tarihi de içine alan bir disiplindir. Tarih ilminin malzemesi olan birçok eser, aynı zamanda edebiyat tarihinin de konusudur.”Tarih araştırmacıları ve yazarların dikkat etmesi gerekenlere de işaret eden Mehmet Doğan, “Edebiyatın verimi olan şiir başta olmak üzere, metinleri dikkate almadan tarih yazma çabası, boşa gayret etmek olarak algılanabilir. Tarihi önce arşivlerde, vesikalarda aramak gerekir. Arşiv malzemesi olmayan metinleri tamamen tarihin dışında tutmak da doğru değildir. Edebiyatın tarihleştiği, tarihin edebiyatlaştığı gerçeğini de gözardı etmemek gerekir. Bu noktadan bakınca bütün edebi türler içinde tarihe en çok yakışan, roman türü olmalıdır. Tarihi roman, taşı ve kağıdı, bulunulan zamanda konuşturma sanatıdır.” dedi.TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ise yaptığı konuşmada “Tarihî Roman konusu edebiyatçılar kadar tarihçilerin de ilgisini çeken bir konudur.

Konya’da 3. Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni

Türkiye YazarlarBirliği

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR. (RESMİ GAZETE: 22.09.1991)

OCA

K - Ş

UBA

T 2

016

Şair ve Yazar Vahap Akbaş Anıldı

38. Yıl

Sayfa 2’ de

Sayfa 10’da

Sayfa 9’da

Nureddin Topçu Bilgi Şöleni

Sayfa 7’ deSayfa 4’ te

Mehmet Akif Ersoy 79’uncu Ölüm Yıldönümünde Anıldı

TYB’den Tarihî Roman Ödülleri

Sayfa 5’ te

Page 2: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 20162

Tarih yaşanıp geri de kalmış süreç olduğu gibi geleceğe de yön veren bir ibretler kitabıdır. Biz Türkiye Yazarlar Birliği olarak bu konun irdelenmesi için bir aracılık rolü üstleniyoruz.” diye konuştu.Kırlangıç, tarihin geçmişte kalmasından ziyade geleceğe yön vermesiyle de büyük öneme sahip ibretler deryası olduğunu dile getirdi.TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu da Selçuklu anlaşılmadan Osmanlı’nın anlaşılamayacağını vurguladığı konuşmasında bu programın Konya’da gerçekleştirilmesi bizler için çok anlamlı oldu. Tarihimiz bizler için önemli. Son yıllarda tarihe ilgi de artış var. Konya’da tarihi doku yenileniyor.Konya’nın kalbi Bedesten eski görüntüsüne kavuşturuldu. Biliyoruz ki Konya’nın zengin bir kültürel değeri ve romanlara konu olacak bir tarihi var. “dedi.Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötegen ise, belediye olarak fiziki ve sosyal çalışmaların yanında tarihi ve kültürel çalışmalara da büyük önem verdiklerini dile getirdi. Konuşmasında Büyükşehir Belediyesi yayınlarından bahseden Ötegen, “Tamamladığımız Konya Ansiklopedisi’ni Türkiye’ye çok önemli bir çalışma olarak takdim ettik. Salnameleri, kadı sicillerini yayınlıyoruz. Tarih bunların içinde aslında. Biz bunların kilometre taşlarını ilgililere takdim etmeye çalışıyoruz. İnşallah gerek bugünkü yazı yazan araştırmacı kardeşlerimiz, gerekse yarının araştırmacı, roman yazarı, hikâye yazarı adayları, şairleri, aramızda bulunan sanatkârlar bunlardan istifade edecektir diye düşünüyoruz. Bütün bunları medeniyet müdafaasının orta yerinde görüyoruz” diye konuştu.

Cafer Şen “Tarih Denilen Büyük (Meta) Anlatının İktidarı Tarihi Roman(lar)la Kırılabilir; Bir Örnek İskender Pala’nın İslâm Peygamberini Konu Aldığı Romanı ‘Mihmandar’” bildirisini sundu.Oturumun son konuşmacısı Doç. Dr. Murat Kacıroğlu “Cumhuriyet Sonrası Popüler Tarihî-Macera Romanlarda Kemalist Tarih Tezinin Etkisi Üzerine” adlı bildirisini sundu. Birinci günün son oturumu olan 3. oturumun başkanlığını Doç. Dr. Fatih Özkafa yaptı. İlk konuşmacı olan Kerime Yıldız “Romanda Plevne Müdâfaası: Turetski Gambit ve Plevne” başlıklı bildirisiyle Turetski Gambit’in Plevne romanı üzerinden Plevne Müdâfaası’nın yabancı yazarlar tarafından nasıl anlatıldığını inceledi. Ardından konuşan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akif Fidan “Arşiv Kaynaklarına Göre Osmanlı Devleti’nde Bazı Romanların Mahzurlu Bulunma Nedenleri” başlıklı bildirisinde Osmanlı’da basın - yayında yapılan denetimler ve bu denetimeler neticesinde mahzurlu bulunan eserlerin mahzurlu bulunma nedenleri üzerinde durdu. Günün son konuşmacısı olan Doç. Dr. Mehmet Güneş “Yüreği Bosna’da Kalanların Romanı: Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi” başlıklı bildirisini sundu.İkinci gün Konya özel oturumu ile başladı. İlk konuşmacı olan Melahat Ürkmez “Romanların 15. yüzyıl Konyası ve Hz. Mevlana” başlıklı bildirisiyle “Romanda kurgu, imge olurken gerçeklikten ayrı kalmamalıdır.” dedi. İkinci olarak konuşan Fatma Şeref Polat “Neden Tarihî Roman, Tarihî Romanda Neden Konya?” başlıklı bildirisini sundu. Hasan Bayraktar “Şehrin Işıkları” başlıklı bildirisinde tarihî romanda yerin önemini anlattı. “Geçmişin güzelliklerini bugüne taşıyacak en önemli ögelerden biri romandır.” dedi. Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, Fatih Babaoğlu ile birlikte hazırladıkları “Romanda Eşrefoğulları Dönemi: Beğ ve Sultan Romanları” başlıklı bildiriyi sundu. Tarihçi olması nedeniyle çok fazla çalışma yapmasına rağmen romanda aldığı tadı başka bir şeyde alamadığını söyledi.

Programın açılış konuşmalarından sonra, “Tarihi roman”, “Tarih ve roman”, “Tarih ve sinema” ile “Tarih ve edebiyat” gibi konuların ele alındığı bilgi şölenine geçildi.Bilgi Şöleni başkanlığını Prof. Dr. Hayri Erten’nin yaptığı oturumla başladı. Oturumda ilk olarak konuşan Prof. Dr. Mehmet İpçioğlu “Ulusal Kimlik oluşumunda Tarihi Romanların Önemi” başlıklı bildirisini sundu. İkinci olarak konuşan Prof. Dr. Köksal Alver “Geleceğin Tarihini Anlatmak: Rüyada Terakki Romanı” başlıklı bildirisinde tarih ve roman ilişkisini denklemleştiren Rüyada Terakki romanının geleceğe dönük bir roman olduğunu belirtti. “ II. Abdülhamid Devrinde Aydın - İktidar İlişkisi: Hâlid Ziyâ Uşaklıgil’in “Nesl-i Ahîr” Adlı Romanını Yeni - Tarihselcilik Ekseninde Değerlendirme” başlıklı bildirisiyle Bilgin Güngör yeniselciliğe göre bir edebiyat eserindeki kurgunun gerçekliğe uygun olmak zorunda olmadığını söyledi. Aydın - iktidar ilişkisini “Nesl-i Ahîr” romanı üzerinden anlattı. Oturumun son konuşmacısı olan Yrd. Doç. Dr. Özlem Nemutlu “Ahmet Mithat Efendi’nin Romanlarında Roman Kahramanları ve Yazar - Anlatıcının Okudukları Tarih Kitapları, Tarihçiler” başlıklı bildirisinde Ahmet Mithat Efendi’nin romanlarındaki entellektüel ve sıradan insanların anlayış farklılıklarına değindi.Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın yaptığı 2. Oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. Fazıl Gökçek “ Ahmet Mithat Efendi’nin Romanlarında Osmanlı Tarihinin Osmanlıcılık İdeolojisi Bağlamında Yorumu” adlı bildirisini sundu.Oturumun ikinci konuşmacısı Doç. Dr.

Page 3: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 3

Tarihî Roman Ayrımı” başlıklı bildirisinde tarihî roman yazımı ve romanda yazılan tarih arasındaki farka değindi.Ardından konuşan Yrd. Doç. Dr. Selim Somuncu “Tarihsel Bilgi ile Edebiyat Arasında Tarihî Romanın Konumu” başlıklı bildirisini sundu. Bildirisinde ‘Tarihî roman tarihsel gerçekliği uymak zorunda mıdır?’ sorusuna cevap bulmaya çalıştı.Doç. Dr. Yasemin Mumcu “İki Kadın Yazar, İki Devlet Adamı, İki Konak” başlıklı bildirisiyle Sâmiha Ayverdi’nin İbrahim Efendi Konağı kitabı ile Ayşe Kulin’in Veda adlı romanı arasında karşılaştırma yaparak iki farklı eserde yazarların aynı dönemi anlatmasına rağmen eserlerinde farklı işlemeleri üzerine incelemelerde bulundu.Bilgi Şöleninin son konuşmacısı olan Yrd. Doç. Dr. Muammer Ulutürk, “Refik Halit Karay’ın “Yezidin Kızı” Roman adlı bildirisini sundu. Ulutürk konuşmasına Refik Halit Karay’ın hayatı hakkında kısa bilgi verip ardından romanı ‘Yezidin Kızı’ romanından bahsetti. 1934’lü yıllarda Irak’ın durumu hakkında bilgi vermesi ve Yezidilere değinmesi bakımından oldukça önemli bir roman olduğunu altını çizdi. Bildirilerin sunumunun ardından Kapanış ve Değerlendirme Oturumu’na geçildi. Oturumda Hicabi Kırlangıç, Fazıl Gökçek, Abdullah Harmancı, Nazım Elmas, D. Mehmet Doğan, 3 gün boyunca konuşulan, tartışılan konular üzerine değerlendirme yaptılar.İlk olarak Fazıl Gökçek konuştu. Bildirilerin ardından tartışmaların olmasını önemli bulduğunu söyledi. Sempozyum iki veya üç yılda bir yapılmasının önemli olacağını vurguladı.

Nazım Elmas oldu. Elmas “Romancı Baba Baba Romancı Ahmet Mithat’ta Tarihi Roman” başlıklı bildirisini sundu.Günün son oturumu olan 7. oturumun başkanlığını Prof. Dr. Mehmet İpçioğlu yaptı. 7. oturumun ilk konuşanı Prof. Dr. Salih Yılmaz oldu. Yılmaz; “Sovyet Döneminde İdeolojik Bir Araç Olarak Tarihi Roman” Rus edebiyatında tarih - roman ilişkisini Sovyet dönemi üzerinden değerlendirdi. Yrd. Doç. Dr. Müberra Bağcı “Yakın Tarihin Yorumu Olarak “Mübadiller” Romanı” başlıklı bildirisi ile yakın tarihimizin en önemli olaylarından olan ‘Mübadele’yi anlatan romanda göçün nasıl ele alındığını inceledi. Mustafa Dere “Mahur Beste” Romanında II. Abdülhamid ve Dönemi” bildirisiyle Abdülhamit Döneminde yaşanan olayları Mahur Beste romanıyla inceledi. Dere, ‘Mahur Beste’ romanının dönemin insanlarını tamamıyla yansıttığını söyledi.İkinci günün son konuşmacısı Necla Dağ oldu. Necla Dağ “Ahmet Mithat Efendi’nin Tarihi Romanı Süleyman Musli ile Cezmi Romanının Karşılaştırılması” başlıklı bildirisinde Ahmet Mithat Efendi ve Namık Kemal’in romanları üzerinde değerlendirme yaptı. İlk tarihi roman olan Cezmi ile Süleyman Musli’nin karşılaştırmasını yaptı.III. Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni’nin üçüncü gününün ilk oturumu başkanlığını Doç. Dr. Abdullah Harmancı’nın yaptığı oturumla başladı. Günün ilk konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Seçil Dumantepe oldu. Dumantepe “Anlatıcı ve Bakış Açısı Bağlamında Tarih Yazımı ve

Hüzeyme Yeşim Koçak “13. Yüzyıl Konyasından Günümüze Huzur Nefesleri” bildirisini sundu. Romanında Konevî ve taş imgesi üzerine durmasından bahsetti.Aranın ardından, Başkanlığını Yakup Çelik’in yaptığı 5. oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. Ahmet Kazım Ürün oldu. Ürün “Corci Zeyda’nın Romanlarında Tarihî Gerçeklik” başlıklı bildirisinde Corci Zeyda’nın hayatı hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra Zeyda’nın eserlerinde yer verdiği konuları kısaca anlattı. Ürün’ün ardından Yrd. Doç. Dr. Cafer Gariper bildirisini sundu. Yasemin Küçükçoşkun ile birlikte hazırladığı “Romanda Tarih Kurgusu ve İhsan Oktay Anar’ın Suskunlar Romanına Yeni Tarihselcilik Çerçevesinde Bir Yaklaşım” bildiride Suskunlar romanı üzeriden değerlendi. Yrd. Doç. Dr. Yakup Kaya “ Kemal Tahir’in ‘Kurt Kanunu’ Romanı Üzerinden Cumhuriyet Dönemindeki Siyasal Muhalefeti Yeniden Düşünmek” başlıklı bildirisini sundu. Esra Yalazı, Dr. Sultan Deniz Küçüker ile birlikte hazırladığı bildiriyi sundu. “Hellenistik Sonrası Tarih Yazımının Modern Romana Yansıması: Manfredi’nin Büyük İskender Üçlemesi” başlıklı bildiride Manfredi’nin tarihsel gerçekliği saptırmadan anlatması üzerinde durdu.6. Oturumun başkanlığını Prof. Dr. Fazıl Gökçek yaptı. Oturumun ilk konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Mitat Durmuş oldu. Durmuş “Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Ontolojik ve Filogenetik Bir Kayıtlanma Alanı Olarak Tarih ve Kimlik” başlıklı bildirisini sundu. Daha sonra konuşan Yrd. Doç. Dr. Melih Erzen “Deliler Saltanatı Örneğinde Cumhuriyet Devri Popüler Tarih Romanlarında Osmanlı Algısı” başlıklı bildirisiyle Cumhuriyet Devrinde yazılmış Osmanlı tarihi ile ilgili romanlar hakkında konuştu. Romanlarda anlatılan padişah, saray, Osmanlı kadını gibi daha özel konulara da değindi.Doç. Dr. İbrahim Tüzer “Anlatıdan Tarihi Zamana Açılan Bir Kale: “Ciğerdelen” Ve Bir Romancı Olarak Safiye Erol’un Tarih Algısı” başlıklı bildirisini sundu. Safiye Erol’un yazdığı ‘Ciğerdelen’ romanı üzerinden anlatım ve tarih ilişkisini değerlendirdi.6. oturumun son konuşmacısı Doç. Dr. Değerlendirme Oturumu: Abdullah Harmancı, D. Mehmet Doğan, Hicabi Kırlangıç, Fazıl Gökçek, Nazım Elmas

Page 4: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 20164

üç tarihi roman yazarını açıkladı: Melahat Ürkmez, İsmail Bilgin ve Beyazıt Akman. Aşkın Katibi, Diyar-ı Aşk, Gönül Bahçesinde Mevlâna ve Sözcüklerin Nefesinde gibi tarihî romanları olan Melahat Ürkmez’in ödülünü Konya Milletvekili Ahmet Sorgun verdi. Bilhassa Çanakkale ile ilgili romanları ve araştırma ve inceleme eserleri bulunan İsmail Bilgin’in ödülünü Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mücahit Sami Küçüktığlı’dan aldı. İstanbul’un fethini anlatan Dünyanın İlk Günü ve 2. Bayezid dönemini konu alan Son Sefarad romanlarıyla dikkat çeken Beyazıt Akman’ın ödülünü ise Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç verdi.

Ödül alan romancılarımız ile ödülleri hakkında konuştuk. Melahat Ürkmez “Ben öncelikle Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı Mehmet Doğan beyefendiye, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Hicabi Kırlangıç beyefendiye ve diğer genel merkezde çalışan, buraya misafir olarak gelen büyüklerime çok çok teşekkür ederim. Ödüller insan hayatında çok önemli yere sahiptir. Benim ilk yazdığım hikayeyle aldığım ödül beni öyle motive etti ki hemen arkasından yazdığım romanım ödül aldı. Ama bu ödül benim hayatımda en önemli yere sahip desem yanlış olmaz. Roman dalında olması Türkiye Yazarlar Birliği’nin vermesi çok önemli. Benim için motive edici oldu.” dedi.İsmail Bilgin “Düzenlenen program ve bana verilen bu ödül çok önemli. Bu konunun geleneksel olması da önemli Mehmet hocamın dediği gibi. Burada bizim için asıl önemli olan unsur yaptıklarımızın, yazdıklarımızın günün birinde mutlaka takdir edilmesi. Bu yazarlar için çok önemli ama asıl önemli olan bu işin zahmetini çekmiş olanların gün ışığına çıkarılması ve en önemlisi de şevk ve destek verilmesi. Bu benim için çok önemli o yüzden… Benim de bazı ödüllerim var ama bu Türkiye Yazarlar Birliğinden aldığım ödül, en manidar en güzel ödüllerden bir tanesi. Bunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Türkiye Yazarlar Birliği’ne ve Konya Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Abdullah Harmancı da, edebiyatla tarihi bir araya getiren tek tür roman değildir aynı zamanda öykü de bu işlevi yerine getirir. Bugün sunulan Seçil Dumantepe’nin “Anlatıcı ve Bakış Açısı Bağlamında Tarih Yazımı ve Tarihî Roman Ayrımı” başlıklı bildirisi ve Selim Somuncu’nun “Tarihsel Bilgi ile Edebiyat Arasında Tarihî Romanın Konumu” başlıklı bildirisiyle kuramsal boyutun da ele alınmasının önemli olduğunu vurguladı. Nazım Elmas da, uzman kişilerin titiz çalışmaları kitap hâline getirildiği zaman daha da değerli olacağını, bu vesile ile işin sadece görünen kısmı değil devamında gelecek olan kısım da önemli olduğunu vurguladı. D. Mehmet Doğan ise yaptığı değerlendirmede, “ Etkinliğin bütününe bakıldığı zaman faydalı geleceğe dönük bir program oldu.” dedi.Doğan; “Bu bilgi şölenini düzenlemekteki amaçlarımızdan birisi Türkiye’de akademinin çok hızlı büyümesi ve bu içe kapanması karşısında akademisyenlere alan açmak. Kültürde devamlı, sürekli olan önemlidir. Tarihî roman alanının masum bir alan olmadığı kanaatindeyim. Objektifliğin, tarafsızlığın önemli olduğunu fakat riayet edilmediğin düşünüyorum. Tarihi roman dalında üç büyük roman ödülü vermek istedik. Bu sefer mümkün oldu. Kitabı da inşallah çok vakit geçmeden, en kısa zamanda çıkarmaya çalışacağız.” diye konuştu.Kapanış ve değerlendirme oturumunun başkanlığını yapan TYB Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, katılımcılara teşekkürlerini sunarak bilgi şölenini bitirdi. Şölen toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Tarihî Roman ÖdülleriTarihî romanları ile tanınan üç yazara Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni’nde ödül verildi. Türkiye’de ilk defa verilen “tarihî roman ödülleri” Melahat Ürkmez, İsmail Bilgin ve Bayazıt Akman’ın oldu.3. Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni Türkiye Yazarlar Birliği ve Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi’nin ortaklığı ile 27-29 Kasım tarihlerinde Konya’da yapıldı. Şölenin 2 . gününde Türkiye’de ilk defa tarihî roman ödülleri verildi. TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan tarihî roman ödüllerinin takdim töreninde bir konuşma yaptı. Doğan, son yıllarda Türkiye’de çok sayıda tarihî roman yayınlandığını, bunların içinde bazı gerçekten güzel eserlerinde bulunduğunu fakat büyük bir çoğunluğunun tarihî roman sıfatını hak etmediğini söyledi. Romanın kolay okunurluğu ile tarihî konu ve şahsiyetlerle ilgili bilgilenme ihtiyacının bir tarihî roman furyasına yol açtığını söyleyen Doğan, “bütün ilmî ve edebî faaliyetler zihin inşasına yönelik olarak görülebilir. Bilhassa tarihî roman sahasında bu daha fazla dikkat çekiyor. Tarihin gerçekliğinden koparılarak çarpıtılması, böylece zihinlerimizin bulandırılması hâli ile karşı karşıya kalıyoruz. Hatta bu sahada bazı “proje tarihî roman”ların piyasaya sürüldüğünü düşünüyoruz. Çok sayıda tarihî romancı içinden üç tanesini bu faaliyet çerçevesinde ödüllendirerek yapmak istediğimiz tarihi gerçeklikten kopmadan güzel eserler veren üç yazarımıza kamu oyunun dikkatini çekmektir.”Doğan daha sonra ödüle layık bulunan

Page 5: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 5

Beyazıt Akman “Türkiye’de tarihî roman alanında son yıllarda büyük bir patlama yaşanıyor. Nicelik olarak çok fazla eser var ama nitelik anlamında kaliteli eserler üretiliyor mu bu çok büyük bir soru işareti. O yüzden bu tür sempozyumlarda özellikle Türkiye Yazarlar Birliği gibi önemli bir kurumun ödüle layık gördüğü eserler ya da ön plana çıkarmak istediği eserleri ödüllendirmesi önemli bir şey çünkü etraf da tarihî romandan geçilmiyor. Bu yüzden hangileri nitelikli eserlerdir okurda da kafa karışıklığına neden oluyor. Beni burada bu ödüle layık gördükleri için teşekkür ederim” dedi.

Vefatının 40.Yılında Nureddin Topçu Bilgi Şöleni

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Sosyal Düşünce Akademisinin katkısı ile “40 Yıl Sonra Nurettin Topçu Bilgi Şöleni” düzenlendi.

Şölende, Nurettin Topçu’nun fikirleri, felsefesi, İslam ve milliyetçilik anlayışı, maarifçiliği ve hikayeciliği hakkında yetkili ilim, fikir adamı ve sanatçılar tebliğler sundu.

Açılışta TYB Kurucu Başkanı Mehmet Doğan, İBB Kültür Dairesi Başkanı Abdurrahman Şen, TYB Genel Başkanı Hicabi Kırlangıç, Milli eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, Prof. Musa Kazım Arıcan, Prof.Dr. Recep Şentürk, Dr. Mehmet Sılay ve eski bakanlarımızdan Prof.Dr. Sami Güçlü birer konuşma yaptı.

Yenikapı Mevlevihanesi /Medeniyetler İttifakı Enstitüsü’nde gerçekleşen açılışta konuşan TYB Kurucu Başkanı Mehmet Doğan, Nurettin Topçu’nun düşünce dünyamız için önemine işaret etti.

Uzun süren çalışmaların sonucunda bilgi şöleninin ortaya çıkmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Doğan, “Üç gün içinde Topçu’nun neredeyse her yönü, fikirleri, maarifçiliği, muallimliği, dergisi, tesirleri, onun farklı fikirleri üzerinde

yapılan tartışmalar hakkında bildiriler var” dedi.

Bilgi Şölenindeki konuşmaların program sonrasında kitaplaştırılacağını söyleyen Doğan, Nurettin Topçu’nun vefatından sonra unutulduğunu, kitaplarının on yıl kadar bir süre basılmadığını hatırlatarak “Topçu’ya yönelik artan ilginin bir entelektüel ilgi olduğunu söyleyebiliriz, geniş halk kitlelerine yayılan bir ilgi değil” ifadelerini kullandı.

Açılışta konuşan TYB Genel Başkanı Hicabi Kırlangıç, Nurettin Topçu’nun kendisindeki karşılığı, “Aklıma bir muhalif derviş kimliği, aslında dertli bir aydın kimliği geliyor. Bireysel oluşumları toplumsal geleceğe yatırım olarak düşünen bir mütefekkir, dini ve medeniyeti daha çok bu dünya nizamı için, bireysel yetişmeyi de ahiret için tasavvur eden bir Müslüman, dünya ve ahiret muvazenesini sağlamaya, ilmiyle amil olmaya çalışan bir ilim adamı, batıyla doğuyu karşılaştırmak, batıyla doğu arasına sıkışmış toplumun dertlerine çare aramak Topçu vasıtasıyla benim zihnime geliyor” cümleleriyle anlattı.

İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Nurettin Topçu’nun bir millete şeref vermeye yeten isimlerin önde gelenlerinden olduğunu belirterek,

Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Melahat Ürkmez'e ödülünü takdim ediyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mücahit Sami Küçüktığlı, İsmail Bilgin’e

ödülünü takdim ediyor.

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr Hicabi Kırlangıç Beyazıt Akman’a ödülünü takdim ediyor.

Page 6: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 20166

“Nurettin Topçu’nun fikirleri, düşüncesi, yazdıkları, söyledikleri, hayatı, yaşantısı bugün hala pırıl pırıl gençlere, yeni nesillere hala ve bizlere ışık tutacak bir hazine. Umuyoruz ki bu toplantı, kırk yıl sonra bir vefa olmanın, kayıtlara geçecek bir anma programı olmanın ötesinde onu anlamamıza ışık tutacak bir rehber olsun” açıklamasında bulundu.

Programa katılan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili ise, Nurettin Topçu’nun “Muallim tüccar değildir” sözünü vurgulayarak, medeniyet yapacak muallimler yetiştirmeye olan ihtiyacı hatırlattı.

Öğle arasında ise, Nurettin Topçu’nun Kozlu mezarlığındaki kabri ziyaret edildi.

18 Aralık Cuma günü gerçekleştirilen Beşir Ayvazoğlu’nun yöneticiliğini yaptığı ilk oturumda Prof.Dr. İsmail Kara, Nurettin Topçu’nun hayat hikayesini, Mehmet Doğan, Nurettin Topçu’da din, tarih, toprak, Doç.Dr. Fatih Birgül de Bir Şahit ve taraftar olarak Nurettin Topçu’yu anlattı.

Nurettin Topçu’nun Anadolu Siyaseti ana başlıklı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın yöneticilik yaptığı ikinci oturumda Tanıl Bora, Nurettin Topçu’da Anadolu siyaseti, Sol ve Milliyetçilik, Prof.Dr. Kurtuluş Kayalı Şehir ve Köy arasında Nurettin Topçu, Lütfi Bergen, Nurettin Topçu’da şehir-köy kavramları ekseninde sosyalizm teklifi konulu bildiriler sundu.

Nurettin Topçu Bilgi Şöleni etkinlikler ikinci ve üçüncü gün TYB İstanbul Şubesi salonlarında devam etti. Prof.Hilmi Uçan’ın yönetiminde gerçekleşen ilk oturumda Ercan Yıldırım, Hayri

Kırbaşoğlu ve Kenan Çağan konuşmacı olarak katıldı.

Nurettin Topçu’nun Anadoluculuğu çevresinde yoğunlaşan bir konuşma yapan Ercan Yıldırım, Topçu’nun muhalif bir duruş sergileyen önemli bir düşünür olduğunu söyledi.

Hayri Kırbaşoğlu, Nurettin Topçu ile Ali Şeriati ile karşılaştırma yaptığı konuşmasında her iki düşünürün de sıkıntılı bir dönemde büyük işler başardıklarını, her iki Aydın insanın ülkelerinde yaşadıkları sıkıntılı süreçten çıkış yolları için maarif ve düşünceye ağırlık vermeleri gerektiğini söyledi.

Oturuma konuk olarak katılan Hareket Dergisinin son dönem yöneticisi Ezer Erverdi ise Nurettin Topçu ile ilgili hatıralarını anlattı.

Mustafa Orçan’ın yönettiği ikinci oturumda Ali Osman Gündoğan, Hüseyin karaman, Selahattin Turan, Hüseyin Öztürk konuşmacı olarak katıldı. Ali Osman Gündoğan, Topçu’nun insan, ahlâk ve adalet kavramları üzerinde çok durduğunu kaydederek, günümüzde

insanın kaybolduğunu, şahsiyetin silinip gittiğini söyledi.

Uzun süre yakınında bulunan Emin Işık hoca da farklı bir Nureddin Topçu portresi çizdi.

İkinci gün Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın yönetimindeki ‘Nurettin Topçu’nun Din ve Tasavvuf Anlayışı’ ana başlıklı beşinci oturumda Dr.Mustafa Kök, Nurettin Topçu Günümüz Din Anlayışlarına ne Söyler, Yusuf Turan Günaydın Nurettin Topçu’ya yöneltilen eleştiriler, Prof. Dr.Mustafa Kara, Nurettin Topçu bir sufi miydi, Asım Öz de Nurettin Topçu’dan Hareketle Öze dönüş başlıklı bildirilerini sundu.

40. Yılında Nurettin Topçu Bilgi Şöleninin üçüncü günü düzenlenen 6. oturumda Nurettin Topçu’nun Edebiyatı ve Sanatı üzerinde duruldu. Prof.Dr. Turan Koç’un yöneticilik yaptığı oturumda Prof. Hilmi Uçan, Nurettin Topçu’da Gurbet Duygusu ve Sanat, Mehmet Can Doğan, Hareket dergisinin 1938-49 arasında Diğer Dergiler Arasındaki Yeri, Dr.İbrahim Demirci de, Nurettin Topçu’nun “Kullandığı Dil ve Türkçesi” konulu bildirileri sundu.

Kapanış ve Değerlendirme oturumunda söz alan TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan da üç günlük Bilgi Şöleninin değerlendirmesini yaptı. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür eden Doğan, üç gün boyunca dinlediği konuşmalardan böylesi güzel ve önemli bir etkinliğe imza atılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı ve Dr. Mustafa Kök’ün kısa değerlendirmelerinden sonra katılımcılar arasında şölenle ilgili görüşlerini beyan etmek isteyenlere söz verildi.

Page 7: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 7

Türkiye Yazarlar Birliği Yönetimi, 22-26 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen 100 yıl sonra Çanakkale İlim Heyeti Projesine katkılarından dolayı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül’ü makamında ziyaret etti.TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan Yardımcısı Ferhat Koç ile TYB Vakfı 2. Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz’unda bulunduğu ziyarette, Çanakkale’nin ruhunu en iyi yansıtan Mehmet Âkif’in “ Çanakkale Şehitlerine” şiirinin Osmanlı hattı ile yazılmış sanat eseri levha YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül’e takdim edildi.

Mehmet Akif Ersoy 79’uncu Ölüm Yıldönümünde AnıldıAnma törenine TYB Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Yazarlar Birliği Mütevelli Heyet Başkanı ve Kurucusu Mehmet Doğan, Çağrı Okullarının yöneticileri, öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.Taceddin Dergâhı’nda ki anma töreni Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.Programda bir konuşma yapan TYB Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Mehmet Akif Ersoy’un edebi kişiliğinin yanı sıra çok zor hayat şartları altında yazdığı İstiklal Marşı’nın önemine vurgu yaptı.Daha sonra, Çağrı Okulları edebiyat öğretmeni Onur Tan ve öğrenciler birlikte İstiklal Marşı’nı okudu.Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı ve Mehmet Akif Ersoy Araştırmaları Merkezi Başkanı

D. Mehmet Doğan’da etkinlikte bir konuşma yaptı.Doğan konuşmasında; Mehmet Akif Ersoy’un yeri doldurulamaz bir şahsiyet olduğuna dikkat çekerek, “ Âkif, Ankara’ya İslam şairi sıfatıyla çağrılmıştır. Ekim 1920’de halkı ve askeri heyecanlandıracak bir milli marşa ihtiyaç duyulduğu fikri ile düzenlenen yarışmada 724 şiirin içerisinden 6 tanesi seçiliyor. Ancak bu 6 şiirin de istenen özelliklere sahip olamadığı sonucuna varılıyor. Böylesine hassas bir dönemde ümit ve iman gücünü kuvvetlendirecek

bir marşı ancak O’nun yazacağına olan inanç ile Âkif’e teklif götürülüyor. Âkif, aldığı bu görevle iki gün içerisinde İstiklâl Marşı’nı yazıyor. Bu ebedî şiiri yazan Âkif, kendi ahlakının gereğini yaptı, yarışmaya girmedi ve para ödülünü almadı. İstiklâl Marşı, zaferin yaşandığı bir coşku ile yazılmadı, aksine zor zamanlarda ümitsizliğin hakim olduğu bir dönemde yazıldı” diye konuştu.Program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve yapılan dualarla son buldu.

YTB Başkanı Bülbül’ü Ziyaret

Page 8: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 20168

TÜRK

İYE

YAZA

RLA

R Bİ

RLİĞ

İ OCA

K - Ş

UBA

T 20

16 F

AA

LİYE

TLER

İ

* Faaliyetlerimizde muhtemel aksamalar durumunda yapılacak değişiklikler ve ek faaliyetler ayrıca duyurulacaktır.

OCAK ŞUBAT

1 OCAK CUMA 11.00 Basın Toplantısı: Yılın Yazar Fikir Adamı ve Sanatçıları Açıklanıyor 01 ŞUBAT PAZARTESİ “18:30 Mesnevi Okumaları

Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu”

04 OCAK PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Hicabi Kırlangıç” 02 ŞUBAT SALI 18.30 Sinemasalı’da Türk

Sinemasından bir film gösterilecek

05 OCAK SALI 18.30 Sinemasalı’da Türk Sinemasından bir film gösterilecek 03 ŞUBAT ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıAdem Karafilik-Vedat Güneş ile Hoşça Bak Kendine”

06 OCAK ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Adem Karafilik ile Cesaretimi Kıran Neydi?”

06 ŞUBAT CUMARTESİ“13.30 Cumartesi SohbetleriŞairler MeclisiHazırlayan: İbrahim Eryiğit”

09 OCAK CUMARTESİ

“13.30 Cumartesi SohbetleriŞairler MeclisiHazırlayan: İbrahim Eryiğit”

08 ŞUBAT PAZARTESİ “18:30 Mesnevi OkumalarıYrd. Doç. Dr. Yakup Şafak”

11 OCAK PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Adnan Karaismailoğlu” 09 ŞUBAT SALI 18.30 Sinemasalı’da Avrupa

Sinemasından bir film gösterilecek

12 OCAK SALI 18.30 Sinemasalı’da Avrupa Sinemasından bir film gösterilecek 10 ŞUBAT ÇARŞAMBA “18.30 Kişisel Gelişim Konferansı

Veysel Karafilik ile İnsan ve Kalite”

13 OCAK ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıFatih Koşan ile 3K - Kalabalık Karşısında Konuşma”

13 ŞUBAT CUMARTESİ“13.30 Cumartesi SohbetleriOkuyan KalemHazırlayan: Zehra Yücel”

16 OCAK CUMARTESİ

11.00 TYB Ankara Şubesi 5. Olağan Genel Kurulu 15 ŞUBAT PAZARTESİ “18:30 Mesnevi Okumaları

Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç”

18 OCAK PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Mustafa Aşkar” 16 ŞUBAT SALI 18.30 Sinemasalı’da Asya

Sinemasından bir film gösterilecek

19 OCAK SALI 18.30 Sinemasalı’da Asya Sinemasından bir film gösterilecek 17 ŞUBAT ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıCemalettin Avgan ile Nefes - Beden - Zihin”

20 OCAK ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıFunda Ekiz ile Kendi Sağlığının Koçu Ol”

20 ŞUBAT CUMARTESİ“13.30 Cumartesi Sohbetleri3 Kitap 3 YazarHazırlayan: Yılmaz Erdoğan”

23 OCAK CUMARTESİ

“13.30 Cumartesi Sohbetleri3 Kitap 3 YazarHazırlayan: Yılmaz Erdoğan”

22 ŞUBAT PAZARTESİ “18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Adnan Karaismailoğlu”

25 OCAK PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Zülfikar Güngör” 23 ŞUBAT SALI 18.30 Sinemasalı’da Belgesel

gösterimi yapılacak

26 OCAK SALI 18.30 Sinemasalı’da Belgesel gösterimi yapılacak 24 ŞUBAT ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıDr. Uğur Elaman ile İslam Medeniy-etinde Ev”

27 OCAK ÇARŞAMBA

“18.30 Kişisel Gelişim KonferansıDr. Uğur Elaman ile Gençlik Eğitiminde Peygamber Modeli”

27 ŞUBAT CUMARTESİ“13.30 Cumartesi SohbetleriGüfteden BesteyeHazırlayan: Ulviye Saltur”

30 OCAK CUMARTESİ

“13.30 Cumartesi SohbetleriGüfteden BesteyeHazırlayan: Ulviye Saltur”

29 ŞUBAT PAZARTESİ “18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Mustafa Aşkar”

www.tyb.org.tr - facebook.com/tyb1978 - twitter.com/tyb1978

Page 9: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 9

Türkiye Yazarlar Birliği 2015 yılında ülkemizde yaşanan kültür, sanat ve düşünce hayatındaki gelişmeleri değerlendirerek, “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları”nı yılın ilk günü açıkladı.

TYB’nin 34 yıldır yılın yazar, sanatçı ve fikir insanlarına ödül verdiğini kaydeden Genel Başkan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, “Bu ödüller ülkemizde kurumsallaşan sayılı ödüllerdendir. Ödüllerin maddi yönü bulunmasa da geride bırakılan yılın içinde öne çıkan kalem, sanat ve fikir erbabını tespit edip kamuoyunun ve toplumun dikkatine sunmak bakımından önemi kültür sanat çevrelerinde sıklıkla ifade edilmiştir.” diye konuştu.

Hikâye dalında Handan Acar Yıldız, İnatçı Leke kitabıyla; Şiirde, İrfan Çevik, Derkenar Şiir kitabıyla; Romanda Yasemin Karahüseyin, Zan romanıyla; Denemede, Hasan Akay, Ehlidildeniz kitabıyla; Fikirde, Leyla İpekçi, Güzelin 1001 Yüzü eseriyle; Araştırmada, Nuh Arslantaş, Mısır’da Türkler, Araplar ve Yahudiler adlı kitabıyla; İncelemede, H. Harika Durgun, Ahmet Mithat Efendi ve Edebiyat adlı kitabıyla; Edebî Tenkitte, Ali K. Metin, Şiirin Adaleti adlı kitabıyla; Hatırat’ta, Ahmet Fırat, Torosların Ehmeti adlı eseriyle; Dilde, Recep Alpyağıl

2015 Yılının “ Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” Açıklandı

Rıza Tevfik, Kâmûs-ı Felsefe “Felsefe Sözlüğü”, İsmail Fenni Ertuğrul, Lûgatçe-i Felsefe “Felsefe Terimleri Sözlüğü”adlı eserleriyle; Gezide, Enver Arpa, Afrika Seyahatnamesi adlı kitabıyla; Tercümede, Sevgican Toy Teysseyre, Ebedi Mutlak: Alman Romantizmi Edebiyat Kuramı, Jean-Luc Nancy ve Philippe Lacoue Labarthe’dan ile; Biyografide, Muammer Gül, Selahaddin Şark’ın En Sevgili Sultanı adlı eseriyle; Çocuk Edebiyatında, Semerkand Çocuk Yayınları (Yıl boyunca yayınladıkları kitaplarıyla); Şehir Kitaplarında, S. Burhanettin Kapusuzoğlu, Bozoknağme (Dem Bu Demdir-Yozgat’a Güzelleme) adlı eseri ile; Basın Fikirde, Mehmet Seyfettin Erol, Milli Gazete’deki yazılarıyla; Basın - Fıkra dalında Mehmet Şeker, Yenişafak’taki yazılarıyla; Basın-Röportaj’da Fadime Özkan, Star Gazetesi’ndeki röportajlarıyla ödüle layık görüldü.

Dergi yayıncılığında, İtibar; Elektronik Yayıncılıkta, izdiham.com; TV Kültür Programında Her Kişi Niyetine, Mustafa Akar & Furkan Çalışkan, Ülke TV; Tiyatro’da, Şirin Aktemur Toprak, Neşe’Dert’Aşk’la; Radyo programında Fatih Çıtlak & Nesibe Sarıhan, “Aşk ve Ahlâk” TRT Radyo 1; Sinema dalında, Emre Konuk Çırak adlı filmi ile Türk Müziğin’de, Gönül Paçacı, Yıl içindeki çalışmalarıyla; Kamu yayıncılığında Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları; Özel yayıncılıkta Ankara Okulu Yayınları ödüle layık görüldü.

Ayrıca kültür, ilim ve sanat hayatımıza uzun süreli katkılarından ötürü Yılmaz Özakpınar (Prof. Dr.), Bahattin Karakoç ve Nuri Gürgür’e Üstün Hizmet Ödülü verilmesi kararlaştırılmıştır.

Page 10: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 201610

ama birçok başarıya imza attığını sonradan öğrendiğini söyledi.

Dr. Mehmet Sılay ise Akbaş’ın farklı özelliklerini anlatan bir konuşma yaptı. Sılay, “Abdül Vahap Akbaş, son derece nazik bir insandı. Ahlak adamıydı. İslam estetiğinin davranışlarında, sesin de ve sözünde tebellür ettiği güzel bir mümindi. Bugün kendisi sussa da kitapları kıyamete kadar konuşulacaktır. Sesi, boş kubbede hoş bir seda olarak kalacaktır. O tam bir kitap dostuydu. Daima merhametli, nur yüzlü ve mütebessimdi. Onun üslubunu örnek alan genç şairlere daima yol gösterici oldu. Allah rahmet eylesin.” diye konuştu.

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Sekreteri şair İbrahim Eryiğit ve Toplantıyı yöneten Dr. Cengiz Kalkan’da, Akbaş’ın sanatsal ve insani yönüne ilişkin birer konuşma yaptılar.

Sanatçı Kenan Sayacı, Abdül Vahap Akbaş’la İstanbul Üniversitesi Edebiyat bölümünde sınıf arkadaşı oluklarını belirttikten sonra, o yıllardan vefatına kadar geçen süre içindeki dostluklarını anlattı. Konuşmasının ardından şiirlerinden bestelenmiş şarkılardan oluşan bir küçük konser verdi.

Konuşmaların öncesinde Türkiye Yazarlar Birliği’nin hazırladığı Vahap Akbaş Kitabı toplantıya katılanlara hediye edildi.

Etkinliğe, Türkiye Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Ferhat Koç ve Başdanışman İbrahim Ulvi Yavuz da katıldı.

de ilgili vererek şöyle konuştu: “ Son seyahatımiz Mehmed Âkif içindi. Kosova Yunus Emre Merkezi Mehmed Âkif’i baba yurdunda yad etmek için TYB’ye başvurdu. Bizde Vahap Akbaşı davet ettik. İbrahin Eryiğit ve Ahmet Fidan’la birlikte Kosova’ya gittik. Murat Hüdavendigar’ın kabrini ziyaret ettik. Priştina’da, Prizren’de, İpek’de konuşmalar yaptık, Vahap şiirlerini okudu. Son olarak Mehmed Akif’in babasının köyüne, Suşistsa’yi gittik. Dönüşte Vahap kardeşimiz rahatsızlandı. Eserleriyle, hizmetleriyle ve hatıralarıyla yaşayacağından şüphem yok. Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Güçlü’ de yaptığı konuşmada; Abdül Vahap Akbaş’ın İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak çalıştığı dönemde birlikte çalışmadıklarını

Şair, yazar ve gönül insanı Abdül Vahap Akbaş için anma etkinliği düzenlendi.

Türkiye Yazarlar Birliği ve Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte hazırladıkları program 5 Aralık 2015 Cumartesi saat 19:00 da Çorlu Anadolu İmam-Hatip Lisesinin konferans salonunda gerçekleştirildi.

Etkinliğe, şairin ailesi, akrabaları ve arkadaşlarının yanı sıra geniş bir izleyici topluluğu katıldı.

Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan burada yaptığı konuşmada; “Abdül Vahap Akbaş, 1970’lerde yazı hayatına atılan nesilden. Tanışıklığımız o yıllara gidiyor. TYB kurulduktan sonra ilk üye olanlardan birisidir. Yazarlar Birliği’nin birçok faaliyetinde beraber olduk. Türkiye’de, Türkistan’da, Balkanlarda yol arkadaşlığı ettik. O bir vazife adamı idi. Vazifesini hakkıyla yapardı. Onun şiirleri, hikayeleri, romanları, denemeleri yanında edebiyat tarihimizi ilgilendiren çalışmaları da önemlidir. O’nun bilhassa büyük şairimiz Mehmed Âkif’in eserleri ve hayatı üzerinde yaptığı çalışmalar büyük önem taşıyor. O Mehmed Âkif’i örnek olarak seçmişti. Kendisi de Mehmed Âkif tabiatlı idi.” dedi.

Doğan konuşmasında, Abdül Vahap Akbaş’ın da katıldığı Kosava ziyaretiyle

Şair ve Yazar Vahap Akbaş Anıldı

Page 11: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 11

Batılılaşma İhaneti kitabı 40 yaşında…İlk yayınlanışının 40. yılında Batılılaşma İhaneti’nin özel baskısı yapıldı.

İlk baskısı Ekim 1975’te yapılan Batılılaşma İhaneti kitabı 40 yaşında… Çok az kitap düşünce dünyamızı bu ölçüde etkiledi. Bu öncü kitapta ilk defa cesaretle öne sürülen görüşler zamanla yaygın bir kamuoyunun malı oldu. Tabular yıkıldı, putlar kırıldı.

Efsane kitap kırk yıl boyunca defalarca basıldı, yüzbinlere ulaştı. Darbe dönemlerinde baskı sayısı konulmadan çoğaltıldı. Bugünü hazırlayan zihniyet dönüşümde Batılılaşma İhaneti’nin müstesna bir yeri var.

Yenişafak Kitap 100. sayısı dolayısıyla ilan ettiği “En iyi 100 yazar 100 kitap” listesinde az sayıdaki fikir kitabı arasında Batılılaşma İhaneti de yer alıyor.

İlk yayınlandığında soldan-sağdan bir çok ünlü yazar (Mete Tunçay, Fethi Naci, Cemil Meriç, Ergun Göze....) kitapla ilgili takdir ifade eden yazılar yazdı. O yıllarda ünlü düşünürümüz Cemil Meriç’in asistanlığını yapan, ona sürekli kitap okuyan Murat Yerlikhan Batılılaşma İhaneti’nin Cemil Bey’in üzerinde nasıl bir tesir hâsıl ettiğini şöyle anlatıyor:

“Türkçe ile ilgili bir yazı hazırlıyor. Başlığı ‘Kale Düşerken’. Ben çalışmaya gelirken D. Mehmet Doğan’ın ‘Batılaşma İhaneti’ isimli kitabını yanımda götürmüştüm. Yazıya ara verdik, Mehmet Doğan’ın kitabını hemen okuduk. Çok beğenmişti. Yazının başlığını şöyle değiştirdi: Düşmeyen Kale.”

Batılılaşma İhaneti’nin yayınlanışının 40. yılında Yazar Yayınları efsane kitabın özel bir baskısını hazırladı.

Yazar Yayınları / 0312 232 05 71-72 / www.yazaryayinlari.com / [email protected]

Yarına Ders Çıkarmak(Yakın tarihe yeniden bakmak isteyenlerin başvuru kitabı)

Yazar Yayınları’nın Dün-Yarın Kitapları Dizisi’nden çıkan “Yarına Ders Çıkarmak -Konuşmalar”; Türkiye’nin yakın tarihini merak edenler veya hatırlamak isteyenler için ilginç bir kaynak niteliği taşıyor.

Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Erdemir; 1987-1998 döneminde, Siyasi parti başkanları, bakanlar, yargı mensupları, akademisyenler, gazeteciler, yazar, şair ve sivil toplam kuruluşlarının başkanları ile yaptığı röportajları kitap haline getirdi.

Sunuş yazısını AK Parti Grup Başkanvekili Prof. Dr. Naci Bostancı’nın yazdığı kitap; “ Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı Medreselerini, kitabeleri balyozlarla parçalayan valilerin amacı neydi? Türkiye’de hangi ülkelerin ajan faaliyetleri var? Sınır güvenliğimizi sağlamak için kimler toprak talebinde bulundu? Başbakan Tansu Çiller, Aleviler için vaat ettiği üç trilyonu kime ya da kimlere verdi? Kırıkkale Silah Fabrikasındaki patlamayı ve Kahramanmaraş olaylarını hangi ülkenin ajanları yaptı? Savaş esnasında, Bosna Hersek’e silah satışı neden engellendi?” gibi dönemin önemli sorularına bilinenlerden farklı cevaplar da sunuyor.

“Yarına Ders Çıkarmak -Konuşmalar” kitapçılardaki yerini aldı. Eser, Yazar Yayınları’ndan da temin edilebilir.

Yazar Yayınları : 0312 232 05 71-72 / www.yazaryayinlari.com - [email protected]

Doğan “Kelimelerin Seyir Defteri’ni AnlattıTYB İstanbul Şubesi’nin ‘Kitabın Ortasından Söyleşiler’ başlıklı etkinliğe katılan D.Mehmet Doğan, Yazar Yayınlarından çıkan ‘Kelimelerin Seyir Defteri’ kitabını anlattı.

Hüseyin Akın’ın yönettiği etkinlikte, bilinmeyen kelimelere ilgisinin orta öğretim döneminde başladığını, kelimeleri araştırmanın çok eğlenceli, eğitici ve faydalı bir şey olduğunu belirten Doğan, şunları söyledi:

“Aslında kelimelerle uğraşmak matematik problemi çözmek gibi bir şey. Bir kelimeyi insan derinlemesine düşünmezse, onun nereden geldiğini ve ne manaya geldiğini pek bilemiyor. Tercümelerde çok hataya rastlıyoruz. Biri, bir kitap tercüme ediyor, bir kelimeyi tercüme ederken, kelimenin birinci anlamını yazmış. Halbuki o kelimenin ikinci, üçüncü hatta bazı kelimelerin yirmiden fazla anlamı oluyor. “

“Bu bir denizcilik kavramı ama bugün Türkiye’de gemiciler bunu kullanmıyor. Gemilerde bu kavramı karşılayan bir şey var. Gemi jurnali, güverte jurnali olarak kullanılıyor. Kanunda da böyle geçiyor ve bunu resmi olarak kaptanın doldurması gerekiyor. Gemide olan biten her şey orada oluyor. Ne zaman kalkıyor? Ne gibi hadiseler cereyan etti? Kanunda var. Yazmak mecburi.”

Mehmet Doğan, seyir defterinin, “Uzay Yolu” dizisinden Türkçe ‘ye geçtiğine işaret ederek, “Uzay Yolu dizisinde bu çok kullanıldı, ‘kaptanın seyir defteri’, diye. Biz o diziyi çok izledik ve sanırım oradan dilimize geçti. Günlük dilde kullanılmaya başlandı ama hala denizciler bunu kullanmıyorlar. Bu ilginç mesela, hiç kimsenin aklına böyle bir değişim olduğu gelmez. Bir vatandaş kaptana sorsa, kaptan bu kavramı hiç duymamış olabilir. Böyle ilginç bir durum” diye konuştu.

Kitabın Ortasından Söyleşiler’ program sonunda Mehmet Doğan katılımcılara yeni kitabını imzaladı.

Batılılaşmaİhaneti

D. Mehmet Doğan

1

Batılılaşma İhaneti D

. Mehm

et Doğan

YAZAR YAYINLARI

YYYAZAR

YAYINLARI

YY YY

BatılılaşmaİhanetiD. Mehmet Doğan

Batılılaşma İhaneti ilk defa 1975 yılında yayınlandı. O tarihten bu yana devamlı ilgi odağı olan ve sürekli basılan bu kitap, geniş bir okur-yazar kitlenin düşünce ve tavırlarının oluşumunda, en azından çağdaş tabulardan kurtulmasında müessir rol oynadı. Batılılaşma İhaneti esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. Kitabın yayınlanışından beri azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır. Yazarı kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüme olmasına bağlamaktadır. Bir mağlubiyetin ideolojisi olan “Batılılaşma”nın doğru değerlendirilebilmesi için Batılılaşma İhaneti mutlaka okunmalı…

40. YIL • ÖZEL BASKI

YARINA DERS

ÇIKARMAK“Konuşmalar”

Mahmut ERDEMİR

Mah

mu

t ERD

EMİR

21 Dün-Yarın Kitapları

YA

RIN

A D

ERS Ç

IKA

RM

AK

• “Konuşm

alar”

Dün-Yarın Kitapları

“Hükümetin mevcut tedbirlerle terörle mücadelede başarılı olacağına inanmıyorum, olmadığı da meydandadır.”

Abdulkadir Aksu

“1950 öncesinde öyle Vali’ler çıkmıştır ki, o güzelim Osmanlı Medreselerini, Kervan Sarayları, kitabeleri balyozlarla parçalamışlardır.”

Gökhan Maraş

“Başbakan Tansu Çiller’in Aleviler için vaat ettiği, bütçeye konulmuş olan üç trilyon ödenek Alevilere verildi mi? Verildiyse kime ve kimlere verildi?”

Hasan Basri Demirhan

“Türkiye’de, CIA, Alman, Rus, Fransız ve Yunanlılar tarafından yürütülen ajan faaliyetleri var. Bunlar devletin içine de sızmışlar.”

Sadık Avundukluoğlu

“Askerleri tahrik eden sivil siyasettir. 27 Mayıs döneminde de, Halk Partisi’nin kaşımaları yok muydu? Eğer ‘yok’ derlerse, o zamanki dergi ve gazeteleri çıkarıp suratlarına çarpmak gerekir.”

Yavuz Donat

“Bosna’da 200 bine yakın insan ölmüşse, kadınların ırzına geçilmişse, Türkiye’de devleti yönetenlerin vahim ihmalleri ve veballeri vardır.”

Adnan Kahveci

“Kahramanmaraş’ta meydana gelen kanlı olayları da, Kırıkkale’deki fabrikanın havaya uçurulması eylemi de Suriye istihbaratı tarafından yapılmıştır.”

Ümit Özdağ

Kelimelerin Seyir Defteri

D. Mehmet Doğan

20

Kelimelerin Seyir D

efteri D. M

ehmet D

oğan

YAZAR YAYINLARI

YYYY

Kelimelerin Seyir Defteri

D. Mehmet Doğan

Büyük ve zengin muhtevalı sözlükleri kamus, okyanus olarak adlandıran bir geleneğe sahibiz. Okyanus “büyük deniz”, “dünya karasını çevreleyen su kütlesi” demek; muhit ve kamus de aynı anlamda. Sözlükler böyle adlandırılınca kelimeleri de bu uçsuz bucaksız denizde seyreden gemilere benzetmek yanlış̧ olmaz. Kelimeler, dilin engin denizinde sürekli hareket halindeler. Bazıları bir zaman bir limana demirlese de, birgün hiç̧ beklenmedik bir şekilde sefere çıkabilir. Unutulmuş̧ sanılan bir kelime birden hayat bulur ve belki de bu ikinci veya kaçıncı olduğunu bilmediğimiz yeni seyrinde daha yaygın bir kullanılışla dile mal olur...

Dille, sözlüklerle, kelimelerle uğraşanlar kelimelerin tarih içindeki seyri konusunda az çok fikir sahibi olurlar. Diller de denizler gibi durağan değildir. Kelimelerin engin dil denizindeki seyri elbette merak konusudur. Bugünün insanı günlük hayatta kullanılan bir kelimenin tarih içinde farklı anlamları olabileceğini pek düşünmez. İşte bu değişik anlamları merak etmeye başladığımız andan itibaren o durgun denizin hareket halinde olduğunu farkederiz. Kelimelerin takip ettiği seyir aslında bizim kültür tarihimizin, medeniyet tarihimizin değişimini ve gelişimini anlamamıza, açıklamamıza yardımcı olur.

Kelimelerin seyri üzerinden bir kültür tarihi yazmak mümkündür. Biz elbette öyle bir iddiada değiliz. Bu kitapla ortaya koyduğumuz, böyle bir amaç uğrunda serbest bir yüzme denemesi olarak kabul edilebilir. Bu sayılı kulacın bile okuyucunun konuya ısınmasına vesile olacağını düşünüyoruz. Daha ötesini tahayyül etmek için bir heyecan uyandırmasını da umuyoruz elbette.

Page 12: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 201612

“Medeniyet Değerlerle Kurulup İdame Ettirilir”14. 10. 2015 tarihinde, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş’ın yönetiminde düzenlenen etkinlikte Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Bayraktar konuşmacı olarak katıldı.

Felsefe ve medeniyet kavramlarının bir madalyonun iki yüzü gibi olduğunu, birini düşündüğünüzde zorunlu olarak diğeri de gündeme gelir diye konuşan Bayraktar, “ Felsefe, bilgi üzerine bilgi veya diğer

bir değişle düşüncenin kendi üzerine katlanması ve kendisini konuşlandırması olarak da betimlenebilir. Medeniyet ise bir organizasyon ve insanlık başarıları bütünü ya da bütünlüğüdür. Medeniyet kurucu unsurlar arasında başta dil ve din olmak üzere felsefe, bilim, sanat, hukuk ve ahlak sayılabilir. Felsefe, medeniyetlere ihtiyaç duydukları eleştirel zihniyeti kazandırmada ve kendisi üzerine bilinç geliştirmede hayati bir rol ve öneme sahiptir.” dedi.

Konuşmasında, medeniyetin değerlerle kurulup idame ettirildiğini belirten Bayraktar, “İnsan ve medeniyet benzeştirilebilir. İnsandan değerleri çıkardığınızda geriye sadece beden hatta daha da ileri gidersek bir ceset kalır.

Bu yüzden değerler bedene hayat veren ruha karşılık gelir. Böylece medeniyet ve felsefe ilişkisi sorgulandığında görülecektir ki, felsefe; medeniyeti ayakta tutan ruhtur, (dini, milli ve insani) değerler manzumesidir.” diye konuştu.

Kurtoğlu:Eserlerimde Farklı Bir Dil ve Üslup KullandımAnkara Şubesi’nin “Cumartesi Sohbetlerinde” şair-yazar Mehmet Kurtoğlu yeni çıkan kitaplarını tanıttı.

Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Yücel’in yönettiği programda konuşan Kurtoğlu, Türkiye’de biyografi yazarlığının çok ezberci ve kalıpçı olduğuna dikkat çekerek metafiziğin trajik şairi Necip Fazıl, Hasret ve Azabın Yazarı Tanpınar, Bir Batı Masalı Shakespeare isimli eserlerinde alışılmış biyografi yazarlığından tamamen farklı bir dil, yol ve üslup kullandığını belirti.

Kurtoğlu konuşmasında, dönemlerini, dönemlerinin buhranlarını, çalkantılarını, araflarını, belki şatafatını, zenginliklerini tam manası ile yaşayan ve eserlerinde yaşatan sanatçıların tek yönlü değil, tüm yönleri ile anlaşılması gerektiğini söyledi.

Trabzon Şubesinde Yahya Demeli Dönemi

Trabzon Şube Başkanlığı’nın Olağan Genel Kurul Kongresi 20 Aralık 2015 Pazar günü saat 16.00 da Trabzon Sanat evi bünyesinde yapıldı.

Üyelerin genel çoğunluğunun yoğun ilgi gösterdiği gözlemlenen kongre de, Divan teşekkülünü müteakip, faaliyet ve denetleme kurulu raporlarının okunup mevcut yönetimin ibrası ile seçimlere geçildi.

Taze kan değişimi yaşandığı izlenen oylamada, Trabzon Şube Yönetim Kurulu Başkanlığına, Yahya Demeli, Başkan Yardımcılığına Kamuran Tuna, Sekreter Üyeliğe Hayriye Nurcan Yazıcı,

Muhasip Üyeliğe Necip Saraçoğlu ve Şube Üyeliğine Salih Cengiz Aydemir getirildi. Şube eski başkanı Haydar Çoruhlu, oluşan yeni yönetime her türlü katkıyı sunacağını belirterek, başarılar dilemesinin ardından söz alan yeni başkan Yahya Demeli, Kurultaya katılan tüm üyelere yaptığı teşekkür konuşmasının devamında, Trabzon Şubesinin tüm şair, yazar ve sanatçılarımızın hizmetinde olamaya devam edeceğini belirtti. Bayrak yarışı niteliğindeki bu hizmetlerin daha ileriye taşınması gayreti içinde olacaklarını vurgulayan Demeli, yeni ve genç yeteneklere de daima açık olduklarını, onları kazanabilmek, şehrimiz ve ülkemiz adına daha aktif çalışmalar yürütebilmek için, Yönetim Kurulu olarak her türlü çabanın sergileneceği yönündeki kararlılığını ifade eden Demeli, “nice yeni çalışmalara imza atılması dileğiyle yola çıkıyoruz” şeklindeki konuşmasını tamamladı.

Ankara Şubesi

Ankara Şubesi

Trabzon Şubesi

Page 13: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 13

Fethi Gemuhluoğlu Dostluk GünleriTYB İstanbul Şubesi ile İBB Kültür Dairesi Başkanlığı, Türkiye’nin fikir ve kültür hayatının çeşitli kademelerinde bulunan merhum Fethi Gemuhluoğlu anısına “Dostluk Günleri” düzenledi.

Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri, 20-21 Kasım tarihlerinde TYB İstanbul Şubesi’nin Sultanahmet Kızlarağası Medresesi’ndeki merkezinde gerçekleşti

Dostlu Günleri açılışına katılan Bakan Nabi Avcı, yaptığı konuşmada Fethi Gemuhluoğlu’nun kendileri için gerçek bir ağabey olduğunu söyledi. Kendi kuşaklarının O’nu gören O’nunla karşılaşan çok şanslı bir kuşak olduğunu söyleyen Nabi

Avcı, Gemuhluoğlu’nun dostluk üzerine attığı tohumların bugün boy verdiğini ve gençliği etkileyen kültür sanat dünyasına katkı sunan pek çok şahsiyetin O’nu bir ağabey olarak gördüğünü ifade etti.

Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri açılışında bir konuşma yapan TYB İstanbul Başkanı Mahmut Bıyıklı Gemuhluoğlu’nun gençlik için neden önemli olduğunu anlattı. Kendisini hiç görmeden tanıdığını ve O’nunla ilgili bir yazı yazdığını söyleyen Mahmut Bıyıklı şunları söyledi.

‘’Son yüzyılda bizi bize çağıran özümüzü hatırlatan yaşadığımız coğrafyanın farkına vardıran şehirlerin de ruhu olduğunu hatırlatan öncülerden birisi de hiç şüphesiz Fethi Gemuhluoğlu’dur. Vakıf insan olmanın bütün hususiyetlerini üzerinde hakkıyla taşıyan bu güzel insan Anadolu’nun bağrından çıkıp büyükşehire gelen vatan evlatlarına gönlünü açmış naif bir şehir beyefendisidir. O, yanına gelen gençleri

musikiye, sanata, edebiyata, mimariye karşı heveslendirdi, yönlendirdi.”

Hüseyin Akın’ın başkanlığını yaptığı ilk oturumda Prof. Dr. Hüseyin Algül, Alaattin Büyükkaya ve Hasan Ali Yıldırım söz aldı ve Gemuhluoğlu’nun çeşitli yönlerini ele alan konuşmalar yaptılar.

Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri’ne Sadettin Ökten, Metin Eriş, Beşir Oğuzbaşaran, Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Abdullah Uçman, İrfan Çiftçi, Emin Işık, Turan Koç, Bestami Yazgan, Sadık Yalsızuçanlar, Bünyamin Yılmaz Nurettin Albayrak gibi akademisyen ve yazar katıldı.

Gemuhluoğlu’nun yazdığı mektuplardan örneklerin de okunduğu Dostluk Günleri’nde Gemuhluoğlu’na ithaf edilmiş şiirlerden örneklerin sunulduğu ‘Şiir Okumaları’ programı da gerçekleştirildi.

Tataristan İzlenimleriTürkiye Yazarlar Birliği Genel Sekreteri İbrahim Eryiğit, Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Güneş ve şair Ali K. Metin, Türkiye Yazarlar Birliğince bu yıl 11’ncisi düzenlenen “Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni” izlenimlerini anlattılar.

TYB Genel Merkez binasını toplantı salonunda gerçekleşen ve daha önce düzenlenen şiir şölenlerinin fotoğraflarının da yer aldığı sunum katılımcıların büyük ilgisini çekti.

Konuşmacılar, Tataristan’ın başkenti Kazan’da 11 incisi yapılan şiir şöleninin

Arapça Kitap Fuarı Büyük İlgi GördüTYB İstanbul Şubesinin ev sahipliğinde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Arapça Kitap Fuarı” Kızlarağası Mehmed Ağa Medresesinde okurların beğenisine sunuldu.

Çeşitli Arap ülkelerinden 50 yayınevinin katıldığı fuarda, Arapça’ya çevrilmiş Türkçe eserler de yer aldı.

Arap dünyasındaki yazarları Türk okurlarına tanıtma ve coğrafyalar arası kültürel etkileşimi artırmak amacıyla düzenlenen fuarda ağırlıklı olarak Ortadoğu, siyaset ve uluslararası ilişkiler konularında önemli eserler yer aldı.

Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği fuara bazı Arap yazarlar konuk olarak katıldı.

genel bir değerlendirmesini yaparak, hem organizasyonun hem de kültür gezilerinin oldukça verimli geçtiğini ifade ettiler.

Programın sonunda bir konuşma yapan Şiir Şöleni Daimi Heyet Başkanı D. Mehmet Doğan, Türk Dünyasındaki şairlerin bir araya gelmesi, yakından tanışmaları, fikir teatisinde bulunmaları ve şiirin birleştirici gücü bakımından şölenlerin büyük önem taşıdığını belirtti.

İstanbul Şubesi

İstanbul Şubesi

Page 14: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 201614

İstanbul Şubesi‘Şule Yüksel Şenler Özel Programı’Ünlü yazar Şule Yüksel Şenler, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin düzenlediği “Şule Yüksel Şenler Özel Programı”na katıldı.

Kızlarağası Medresesi’ndeki etkinlikte konuşan Şenler, “İçinde bulunduğumuz duyguları, ne edebiyat, ne gönül dili, izaha muktedir değil. Bu acize gösterilen vefa dolayısıyla, TYB İstanbul Şubesi’ne ve katılan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Bilali Yıldırım’ın yönetiminde gerçekleşen panele konuşmacı olarak Hasan Aksay, Mehmet Şevket Eygi, Ekrem Kızıltaş, Demet Tezcan, Hasibe Turan ve program koordinatörü olarak Selvi Gül Şahin katıldı.

Etkinlikte konuşan TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, Şule Yüksel Şenler’in bir nesli büyüttüğüne işaret

Kayseri’de Yazar Okulu Açıldı

Kayseri Şubesi, üçüncü dönem “Yazar Okulu” programını başlattı.

07.11.2015 tarihinde etkinliğin tanıtımı için düzenlenen törende konuşan Şube Başkanı Vedat Sağlam; “Geleceğe bırakılacak en güzel hizmet, insan yetiştirmektir. Hele kültür dünyasına insan yetiştirmek gibisi yoktur. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin edebiyatla, kültürle, sanatla

buluşmasını çok önemsiyorum. İnanıyor ve ümit ediyorum ki bu kursiyerler arasından ilerde bu alanda söz sahibi iyi kalemler çıkacaktır. Başvuruda, özellikle gençlerin çoğunlukta olması sevindiricidir. Bu, geleceğe ümitle bakmamız için başlı başına

bir nedendir diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Açılışa katılan Enerji ve Tabi Kaynaklar Eski Bakanı Taner Yıldız da yaptığı konuşmada, “Ekonomik olarak ne kadar zirvede olursanız olun, kültürde, eğitimde yoksanız, varlığınız bir şey ifade etmez” dedi.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenlenen okula üç yüz civarında, değişik yaşlardan, farklı mesleklerden kursiyerler başvurdu. İlk dersin yazar Ahmet Turgut tarafından verildiği kurs, yaklaşık üç ay sürecek.

ederek, “Programı, genç neslin onun mücadelesinden haberdar olması ve onun fikir ve edebiyat dünyamıza kattıklarını idrak etmesi için düzenliyoruz” dedi.

Yazar Hasan Aksay ise Şenler’in yazmaya başladığı 1960’lı yılların Türkiye’nin zorlu dönemleri olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’de erkeklerin bile mücadele edemediği bir dönemde bir kadın olarak cesur yazılar yazmış ve çalışmalar yapmıştır” ifadesini kullandı.

Ekrem Kızıltaş da Şenler’in modern ve sıradan bir ailede yetişen genç bir kız olduğuna değinerek, “Yaşamını sorgulamaya başlıyor ve birtakım cevaplara ulaşıyor. Sonra da ulaştığı bu cevaplar üzerinden ‘benim bulduğum doğruları neden herkes bulmasın’ diyerek yola çıkıyor” dedi.

Gazeteci, yazar Mehmet Şevket Eygi ise Şenler’in yazmaya başladığı dönemle bugünün şartlarının farklı olduğuna değinerek, “Şule hanım, İslam’ın değerleri

olan tesettür konusunda ülkemizde bir çığır açmıştır” yorumunu yaptı.

Yazar Demet Tezcan da Şenler’in hayatını anlatan bir kitap yazdığını aktararak, “Onun hakkında kiminle konuşsam herkes aynı cümleyi söyledi, ‘bu ülkede çığır açmıştır’. Bu sebeple kitabın adını “Bir Çığır Öyküsü” koyduk. Şule abla hakkında verdiğim konferanslarda, onun dönemini gençlere anlatırken, ‘düşünün ki Allah demenin suç olduğu bir dönem’ diye anlatıyorum. Bunu anlamakta zorlanıyorlar” diye konuştu.

Kayseri Şubesi

AdıyamanŞubesiAdıyaman Şubesi Genel Kurulu YapıldıŞube başkanlığına yeniden Mehmet Sait Uluçay getirildi.

Adıyaman Şubesi Olağan Genel Kurulu, 22.12.2015 tarihinde dernek binasında yapıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra divan teşekkülüne geçildi. Müteakiben Divan teşekkülüne geçildi. Verilen teklifin genel kurulca kabul edilmesiyle Divan Başkanlığına Zeliha

Kuştepe, kâtip üyeliklerine de Mustafa Baykan Sarıkaya ve Hacı Yusuf Doğan getirildi.

Protokol konuşmalarından sonra zorunlu organ seçimlerine geçildi.

Türkiye Yazarlar Birliği Adıyaman Şubesi Genel Kurulunda başkanlığına yeniden Mehmet Sait Uluçay seçildi.

Yönetim kurulu asil üyeleri şu isimlerden oluştu:

“Mehmet Sait Uluçay, Prof. Dr. Muammer Gül, Mustafa Baykan Sarıkaya, Kerim Baydak ve Zeki Karakaş

Denetim Kurulu’nda ise, Doç. Dr. Süleyman Karacelil, Şemsettin Ağar ve Fahrettin Çelik yer aldı.

Page 15: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Ocak- Şubat 2016 15

Konya Şubesi

Konya Şubesi

TRT İstanbul Bölge Müdürü Doç. Dr. Abdülhamit Avşar, TYB Konya Şubesi’nin düzenlediği programa katılarak önemli açıklamalar yaptı.

Konuşmasında, Selçuklu medeniyetinin Osmanlı Devleti’nin teorisini oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Abdülhamit Avşar, “Selçuklu öyle gelir-geçer bir topluluk değil, medeniyet inşa eden bir topluluktu. Bugün bir çok devletin yer aldığı İslam coğrafyası ilk defa günümüz sınırlarına yakın bir şekilde Selçuklular zamanında bir araya toplanmıştı” dedi.

Selçuklunun medeniyet ve devlet felsefesini anlamadan Osmanlı’yı anlamanın da

mümkün olmayacağını, Osmanlı’nın Selçuklu Devlet geleneği ve temelleri üzerinde inşa edildiğini ve gelişen süreç içerisinde bir Cihan İmparatorluğu haline geldiğini söyleyen Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Osman Turan Bey Türklerin İslamiyet’i kabul edişindeki temel faktörleri anlatırken iki hususun altını çizer. Birincisi İslamiyet’in temsil ettiği yüksek medeniyet ve ahlak anlayışı. İkincisi ise İslamiyet’in sahip olduğu nizam-ı âlem, fütuhat fikrinin

kendi medeniyetlerinde ve kültürlerinde görmüş ve anlamış olmalarıdır.”

Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Gökce tarafından hazırlanan programa Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci, BYEGM İl Müdürü Cemil Paslı, Konya İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, akademisyenler, yazarlar ve öğrenciler ilgiyle takip etti.

Selçuklu Anlaşılmadan Osmanlı Anlaşılmaz

Konya Şubesinde Peygamber Algıları konuşulduTürkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 2015 Kültürel Etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Önkal konuşmacı olarak katıldı.

Konyalıların büyük ilgi gösterdiği etkinlikte Prof. Dr. Önkal, “Peygamber Tasavvurları” konusunda önemli açıklamalar yaptı.

Müslümanlar arasında Hz. Peygamber’e ilişkin en yaygın telakkinin aşırı yüceltmeci tavırla kendini gösterdiğini dile getiren Önkal, bu tavrın temelinde Hz. Peygamber’e olan aşırı sevginin olduğunu söyledi. Her ne kadar sevginin aşırılığı gibi samimi bir çıkış noktasına sahip ise de aşırı yüceltmeci tavrın zaman zaman Hz. Peygamber’i

Ömer Ekinci Micingirt Şanlıurfa’da

ulûhiyet mertebesine çıkaracak algılara götürdüğünü, böyle bir algının ise kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

Hz. Peygamber’in her şeyden önce Allah tarafından seçilmiş bir peygamber olduğunu, birçok ahlaki vasfıyla Allah’ın habibi olduğunu dile getiren Önkal, bütün bu sebeplerle Hz. Peygamber’e ilişkin bu indirgemeci ve basite alıcı tavrın da kabul edilebilir olmadığını söyledi.

Program sonunda konuşmacı Prof. Dr. Ahmet Önkal’a, AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun tarafından günün anısına Katılım Belgesi takdim edildi.

Ziya Gökalp Belgeseli İlgi GördüHarun Özdemir’in Yönetmenliğini, Danışman ve Metin Yazarlığını yaptığı Ziya Gökalp Belgeselinin gösterimi TYB İzmir Şubesinde yapıldı.

21 Kasım 2015, Cumartesi Günü kalabalık bir izleyici topluluğunun ilgiyle izlediği belgesel alın teri, göz nûru bir emeğin eseri olarak büyük beğeni kazandı. Sunumda belgesel filmin Yapımcısı Büşra Özdemir, Film Müziğini yapan Volkan Çelik ve Serap Çelik de hazır bulundu.

82 dakika süren gösterinin bitiminde toplu fotoğraflar çekildi, akabinde Şube Başkanı Mahir Adıbeş, belgesele emeği geçenlere TYB Yayınlarından kitap seti hediye etti.

Bursa Kent konseyi üyesi Şair ve yazar Ömer Ekinci Micingirt, TYB Şanlıurfa Şubesinin konuğu oldu, şiirlerini okudu.

Şube sekreteri Eyyüp Azlal’ın yönettiği programda önce şairin hayatına ilişkin bilgiler verildi, daha sonra ise şairin şiirinden örnekler sunuldu.

Konuk Ömer Ekinci Micingirt’de “Burada, sizlerin arasında bulunmak beni ziyadesi ile mutlu etti. Davetinizden dolayı, etkinliğe katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Programda Micingirt, kendi şiirlerinden okuyarak, katılımcılara şiir ziyafeti sundu.

Şanlıurfa Şubesi

Page 16: TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR ... · ve ardından Mehter Takımı gösterisiyle başladı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir

Türkiye Yazarlar Birliği Kültür ve Sanat Bülteni / OCAK - ŞUBAT 2016

TYB adına sahibi / Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç - Yazı İşleri Müdürü / Mahmut Erdemir Yayın Sorumlusu / Merve Aksakal İdare yeri Sümer 1 Sokağı 11/5 Kızılay-Ankara Tel: +90 312 232 05 71 - 72 www.tyb.org.tr • e-posta:[email protected] • Tasarım mtr tanıtım görsel hizmetler • Baskı Özel Ofset

Türkiye YazarlarBirliği

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR. (RESMİ GAZETE: 22.09.1991)

2 Aralık 205 tarihinde, Sakarya’da Sait Tanış Kültür Merkezi’nde, Yazar Fahri Tuna’nın 15. Kitabı “Yaşa’yan Portreler” paneli düzenlendi.

Panelin birinci bölümünde, Şair Ercan Yıl-maz, Yazar Rüstem Budak ve Akademisyen Yazar Serhat Demirel, “Fahri Tuna portreleri” üzerine konuşarak tahliller yaptılar. İkinci bölümde Yazar Tuna soruları cevapladı. Program, TYB Sakarya Şubesi Başkanı Şair Hasan Topçu’nun konuşması ile başladı.

Yazar Mustafa Turan’ın yönettiği panelde; D.Mehmet Doğan, Zihni Göktay, Ali Haydar Haksal, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar, Prof. Dr. Mustafa İsen, A. Ali Ural, Adem Turan, Adnan Özer, Cahit Koytak, Haydar Ergülen, Hicabi Kırlangıç, Hilmi Ya-vuz, Hüseyin Atlansoy, İhsan Deniz, Mustafa Özçelik, Nurullah Genç, Şakir Kurtulmuş,

Konya Şubesi, günümüzde bir çok ülkenin gündeminde olan insanların sürgün yaşamına ilişkin önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı.

“Sürgün Psikolojisi ve Konya’ya Gelen Siyasi Sürgünler” konulu konferansın konuşmacısı Eğitim Yöneticisi Mustafa Arıcı, sürgün psikolojisini anlatırken konuyu Hazreti Âdem ve Havva’nın cennetten çıkarılması olayı ile başlatıp günümüze kadar bir süreç içerisinde ele aldı.

Sürgünü, yeryüzünde egemen güçlerin güç, sonsuzluk, egemenlik arzusu ve kaygısıyla kendilerine karşı tehdit olarak hissettiği muhalifler üzerindeki davranışı olarak tarif eden Arıcı, günümüzde dünyanın çeşitli ülkelerinde 500 milyon insanın sürgün hayatı yaşadıklarını ifade etti.

Cumhuriyet dönemi siyasi sürgünler konusunun temelinde de malik olma duygusu ve gücün bulunduğunu söyleyen Arıcı, siyasi iktidarın kendi otoritesine karşı çıkanları bu tür bir ceza sistemi ile

Şeref Akbaba, Rasim Özdenören, Hüseyin Su, Sadık Yalsızuçanlar, Necip Tosun İsmet Yedikardeş, İbrahim Zaman gibi sanatçı ve edebiyatçılardan oluşan kitabı Ercan Yılmaz edebiyat ve Türkçe, Rüstem Budak portrelerin sosyolojik değeri ve derinliği, Serhat Demirel ise portrelerin Türk portre edebiyatındaki diğer eserlerle kıyaslaması üzerinde durdu.

yıldırmaya çalıştığını belirtti. Konya’ya sürgün edilenler arasında Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Ali İhsan Sabis Paşa, Süreyya Sami Berker, Vâlâ Nurettin, Kemal Türker, Kerim Sadi, A. Kadir Meriç, Yılmaz Güney ve Ruhi Su gibi isimlerin bulunduğunu belirten Mustafa Arıcı bu sürgenler içinde özellikle A. Kadir Meriç’in Konya için faydalı çalışmalara imza attığını söyledi.

Akademisyenler, yazarlar ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği konferansın sonunda Mustafa Arıcı’ya TYB Konya Şubesi adına katılım belgesini NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hayri Erten tarafından takdim edildi.

Sakarya Şubesi

500 Milyon İnsan Sürgünde

“Yaşa”yan “Portreler” Konuşuldu

Prof. Dr. Ayşe İlker:“Her Hikayecimizin Kurgusu Farklı”

CBÜ Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe İlker, 14 Kasım 2015 tarihinde İzmir Şubesi tarafından düzenlenen programa katılarak “Türk Hikâyeciliği” konusunda bilgiler verdi.

“Son altı-yedi yıldan bu yana, bölümümdeki bitirme ödevlerinde, Türkiye Türkçesinin örnekleri üzerinde, gramer ögelerinden birinin ayrıntılı olarak ele alındığı çalışmalar yaptırıyorum” diyen İlker, “Konuların belirlenmesinde, öğrencilerimi serbest bırakıyorum, istedikleri ve sevdikleri bir yazar üzerinde çalışsınlar istiyorum ve yazar seçimini onlar yapıyorlar.” diye konuştu.

Mustafa Kutlu’nun Hikayelerinde İsim Cümleleri”, “Selim İleri’nin Romanlarında Sıfat-Fiilli Yapılar”, “Tarık Buğra’nın Hikayelerinde Birleşik Cümleler” biçimindeki konu başlıklarının bir değerlendirmesini yapan İlker, anlatılanlar ışığında örneklediğimiz hikayecilerimize bakarsak, isim cümlelerinin kurulma başarısı oldukça yüksektir. Bu hüküm, onların evren ve insan müşahedelerinin yüksek seviyede olduğuna işaret eder. Ancak, her birinin kurgusu yine de diğerinden farklıdır.” dedi.

Konya Şubesi

İzmir Şubesi