tÜrkİye’de hİdroelektrİk sektÖrÜnde paydaŞ...
TRANSCRIPT
wwf.ORg .TR • TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
2014
HİDROELEKTRİK ÜRETİMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN YAYGINLAŞMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ
ANALİZ
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
w
Hazırlayanlar WWF-Türkiye adına araştırmayı Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nilay Çabuk Kaya ve Doç. Dr. Feryal Turan ile sosyolog Zeynep Buyan Kop ve sosyolog Beril Özer yürütmüştür.
Katkıda Bulunanlar Eren Atak / WWF-TürkiyeBuket Bahar Dıvrak / WWF-TürkiyeAyşe Filiz Kolat / StatkraftIşıl Onan / Statkraft
Yayına HazırlayanBerivan Dural / WWF-Türkiye
Tasarım:Eray Makal / 12punto
BaskıOfset
Kapak FotoğrafıApalaş Dağları, Massachusetts, Kuzey Amerika © Getty Images Turkey
Bu yayının tamamı ya da herhangi bir bölümü, WWF-Türkiye’nin İzni olmadan yeniden çoğaltılamaz, basılamaz. © Metin ve grafikler: 2014 WWF-Türkiye Tüm hakları saklıdır.
WWF-TürkiyeBüyük Postane cd. No:19 Garanti han Kat:5Bahçekapı- Fatih 34420 İstanbulTel : 0212 528 20 30 Faks: 0212 528 20 40
ISBN: 978-605-9903-02-8
Bu çalışma, WWF-Türkiye ile Statkraft işbirliğinde yürütülen veTürkiye’deki hidroelektrik üretiminin sürdürülebilirlik ilkeleriçerçevesinde gerçekleştirilmesini teşvik etmeyi amaçlayan “Türkiye’de Sürdürülebilir Hidroelektrik Üretimine Doğru” başlıklı proje kapsamında gerçekleştirilmiştir.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 3
İÇİNDEKİLERGİRİŞ
1.PAYDAŞ ANALİZİ: UYGULAMA1.1.Paydaş Nedir?
1.2.Paydaş Analizi Nedir?
1.3.Türkiye'de Hidroelektrik Sektöründe Paydaş Analizi Çalışması
1.3.1.Amaç
1.3.2.Hedefler ve Kapsam
1.3.3.Metodoloji
1.3.4.Hidroelektrik Sektörü ile İlişkili Paydaşlar ve Hedef Kitle Seçimi
2.ARAŞTIRMA ÇIKTILARI2.1.HES’lerle ilgili Genel Görüş ve Değerlendirmeler
2.2.Farklı Paydaş Gruplarında HES’lerle ilgili Görüşler
2.3.Paydaşların HES’lerle ilgili Görüşleri: Özet Değerlendirme
2.4.Paydaşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorun Tespitleri
2.5.Farklı Paydaş Gruplarının HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri
2.6.Paydaşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri: Özet Değerlendirme
2.7.HES’lerle ilgili Mevzuatın ve Politikaların Değerlendirmesi
2.8.Çözüm Önerileri
2.9.Paydaşların Birbirleri Hakkında Düşünce ve Algıları
2.9.1.Paydaş Gruplarının Sorumluluk Değerlendirmesi
2.9.2. Kamu ve Özel Sektörün Görev ve Sorumluluklarını Yerine Getirmede Etkinlik Değerlendirmesi
2.9.3 .Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Yöre Halkının Süreçlere Katılımlarının Değerlendirmesi
2.10.Paydaş Grupları Arasında Ortak Görüşler, Çatışma Nedenleri ve Çözüm Önerileri
2.10.1.Ortak Görüşler
2.10.2.Çatışma Nedenleri
5
8
8
8
8
8
9
10
12
16
16
17
21
23
23
28
30
31
37
37
38
39
41
41
41
4TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2.10.3.Paydaşlar Arasında Çatışma Analizi
2.10.4.Ortak Çözüm Önerileri
2.11.Paydaşlar Arasında İşbirliği ve Ortak Düşüncenin Oluşturulması
2.11.1.Paydaşlar Arasında İşbirliği
2.11.2.Paydaşlar Arasında Ortak Düşüncenin Geliştirilmesi
2.12.Paydaşların Etki ve Önemlerinin Analizi
2.13.Paydaşlar ve Katılımcılık
3.DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER3.1.Değerlendirme
3.2.Öneriler
43
44
45
45
46
48
49
50
50
52
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 5
GİRİŞTürkiye’de artan enerji ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılması artık devlet politikalarından biri haline gelmiştir. Ancak, yenilenebilir enerji payındaki bu artış daha çok hidroelektrik sektöründe gözlenmektedir. 2012 yılı itibarıyla elektrik üretiminin %27’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığı ülkemizde, bu dilimin %90’ını hidroelektrik üretimi oluşturmaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde hidroelektrik odaklı üretimin yakın gelecekte de devam edeceği görülmektedir. Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi Belgesi’nde “2023 yılına kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek hidroelektrik potansiyelinin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılması sağlanacaktır” ifadesi yer almaktadır. Buna göre 2014 yılı itibarıyla, o yıla kadar işletmeye alınmış olan toplam 461 adet HES bulunmaktadır; 823 HES ise proje aşamasındadır.
HES yapımının son yıllarda ivme kazanması birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Paydaşlar arasında farklı söylem ve talepler olduğu ve bazı durumlarda ilgili taraflar arasında fikir ayrılıkları olduğu gözlenmektedir.
Tartışmalar genel olarak, doğal kaynakların nasıl kullanılacağı ve kaynaklar üzerinde söz söyleme hakkına kimin sahip olduğu noktasında yoğunlaşmaktadır. Yöre halkları, üzerinde yaşadığı, kaynaklarını kullandığı vadi ve dereler üzerinde hakkı olduğunu dile getirirken; resmi yetkililer, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamada bu kaynakların kullanılmasının ülke menfaatine olduğunu, dolayısıyla desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Kamuoyuna yansıyan tartışmalara bakıldığında ilk algı; dernekler, odalar, birlikler gibi sivil toplum kuruluşları, diğer sivil tabanlı yapılanmalar ve yöre halklarından oluşan taraflar ile devlet kurumları, hidroelektrik sektöründe yatırım yapan şirketler ve çevre danışmanlığı yapan firmalar arasında bir “kutuplaşma” olduğu yönündedir.
İlgili taraflar arasında, HES’lerin çevresel etkilerini bertaraf etmek veya azaltmak amacıyla iletişimin kurulmadığı bu süreçte zaman nehirlerin aleyhine çalışmaktadır.
WWF-Türkiye, nehirlerin sağlığının ve biyolojik çeşitliliğin korunması için HES’lerin planlama, yapım ve işletim süreçlerinde sürdürülebilir hidroelektrik ilkelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine inanmaktadır. Bunun gerçekleşmesi için, ilgili aktörlerin çözüm odaklı bir zeminde bir araya gelerek nehir ekosistemlerini korumaya yönelik adımları tartışmaları ve ortak hareket konusunda hemfikir olmaları gerekmektedir. Bu çerçevede WWF-Türkiye, HES’lerin çevresel etkileri konusu özelinde farklı paydaş gruplarının konuyla ilgili algısını, düşüncelerini, çözüm önerilerini ve birbirleriyle olan etkileşimlerinin çerçevesini araştırmıştır.
Bu çalışma, WWF-Türkiye ve Statkraft ortaklığında yürütülmekte olan ve ülkemizdeki hidroelektrik üretiminin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde gerçekleşmesini teşvik etmeyi hedefleyen “Türkiye’de Sürdürülebilir Hidroelektrik Üretimine Doğru” projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir.
WWF-Türkiye adına araştırmayı Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nilay Çabuk Kaya ve Doç. Dr. Feryal Turan ile sosyolog Zeynep Buyan Kop ve sosyolog Beril Özer yürütmüştür.
6TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 7
Kam
ilet Vadisi, Arhavi, A
rtvin © O
ğuz Kurdoğlu
8TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
1.1 Paydaş Nedir?En genel anlamı ile paydaş, proje sürecinden veya proje sonuçlarından, doğrudan veya dolaylı olarak, olumlu veya olumsuz etkilenen ve proje sürecine etki edebilecek aktörlerdir. Diğer bir deyişle paydaş, projeden etkilenebilen veya projeyi etkileyebilen kişiler, gruplar, kurumlar veya organizasyonlardır. Paydaşlar meşru hakları ve yasal çıkarları olan özel ve tüzel kişilikler olabildiği gibi, yapılanlar ile bağlantısı olan herkes olabilir.
1.2 Paydaş Analizi Nedir?Paydaş analizi, öncelikle mevcut bir sorunla veya uygulamayla ilgili tüm paydaş grupların belirlenmesi, daha sonra bu grupların sorunla veya projeyle ilgili ilişkilerinin, güçlerinin, etkilerinin ve katılım stratejilerinin belirlenmesidir.
Paydaşların katılımı, bilgiye dayalı karar almayı ve uygulamanın daha ilk aşamalarında bir algı birliği oluşturulmasını sağladığı gibi, farklı paydaşların projeyi izleyebilmesi bakımından da şeffaflık sağlar.
Genel olarak paydaş analizi aşağıdaki aşamaları içerir:
1. Paydaşların belirlenmesi
2. Paydaşların ilgilerinin ve çıkarlarının tespit edilmesi
3. Paydaşların güçlerinin ve etkilerinin saptanması
4. Paydaş katılımı stratejisinin oluşturulması
Paydaş analizinde temel sorular şu şekilde belirtilebilir:
• Her bir paydaşın projeyle/ sorunla ilgisi nedir? • Ne tür sorunlar var? Nelerin iyileştirilmesi gerekiyor? Bu sorunlar en çok kimleri etkiliyor?• Bu süreçten, projenin hayata geçirilmesinden olumsuz etkilenecek paydaşlar var mı? Varsa bu paydaşların kayıplarının/ mağduriyetlerinin azaltılması için neler yapılabilir?• Bu sorunun çözümünden en çok (olumlu veya olumsuz) kimler etkilenecek?• Paydaşlar arasında olası bir çatışma var mı? Varsa nasıl çözülebilir? • Çözüme en çok kimler katkıda bulunabilir, kimler karşı çıkabilir?• Kimlerle beraber çalışılabilir?• Paydaşların sürece katkıları nelerdir?
1.3 Türkiye'de Hidroelektrik Sektöründe Paydaş Analizi Çalışması
1.3.1 Amaç
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de hidroelektrik sektörüyle ilgili paydaşların -HES’lerin toplumsal etkileri kapsam dışı tutularak- planlama, inşaat ve işletme aşamalarında HES’lerin yol açtığı çevresel etkiler konusundaki görüşlerinin, konuya olan yaklaşımlarının ve diğer aktörlerle olan ilişkilerinin kapsamının anlaşılması, bilimsel olarak ortaya konması ve çözüme yönelik önerilerin getirilmesidir.
1. PAYDAŞ ANALİZİ: UYGULAMA
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 9
1.3.2 Hedefler ve Kapsam
Çalışma kapsamında görüşülen paydaşlar, hidroelektrik sektörünün gelişimiyle ilgili olarak ekolojik, sosyoekonomik ve kültürel temalar altında birçok hususu dile getirmiştir. Ancak çalışma ekolojik çerçeveye yönelik olduğundan, raporda sadece HES’lerin çevresel etkileri konusundaki görüşlere odaklanılmıştır.
Çalışma için üç ana hedef belirlenmiştir:
1. Paydaşların konu ile ilgili algılarının, görüşlerinin ve çözüm önerilerinin saptanması
2. Paydaşların konuya ilişkin etki düzeylerinin, aralarındaki etkileşim biçimi ve düzeyinin saptanması
3. Nehir ekosistemlerinin sağlığını ve biyolojik çeşitliği korumak için hidroelektrik sektöründe öne çıkan konuların ve atılması gereken adımların çerçevesinin çizilmesi
Daha sonra bu hedefler altında sonuçlara ulaşmayı sağlayacak sorular belirlenmiştir.
Tablo 1 Türkiye'de Hidroelektrik Sektöründe Paydaş Analizi Çalışması – Hedefler ve Kapsam
Hedefler Kapsam
1.Paydaşların HES Planlama ve Uygulama Süreçlerinin Çevresel Etkileri Konusundaki Düşüncelerinin Tespit Edilmesi
2.Paydaşların HES Planlama ve Uygulama Süreçlerinin Çevresel Etkileri Konusundaki Etkilerinin ve Aralarındaki İletişimin Saptanması
3.Hidroelektrik Sektörünün Çevresel Etkilerini Azaltmak İçin Öne Çıkan Konular/Atılması Gereken Adımlar
HES’lerle ilgili genel düşünceler nelerdir?
HES’lerin çevresel etkileri konusundaki algılar/ görüşler nelerdir?
HES planlama ve uygulama sürecinden beklentiler nelerdir?
Türkiye’de HES’lerle ilgili mevzuatın, ÇED düzenleme ve uygulamalarının, enerji ve çevre politikalarının ve denetim süreçlerinin; nehir ekosistemlerinin sağlığı ile biyolojik çeşitliliği korumadaki yeterliliği konusunda ne düşünülmektedir?
Paydaşların, HES’lerin yapım ve işletme sürecinde ilgili aktörlerin görevleri rolleri yerine getirmedeki etkinlikleri konusunda görüşleri nelerdir?
Paydaşlara göre, hangi paydaşlar süreçte daha etkilidir? Nasıl etkilidir?
Paydaşlar arasında anlaşmazlık, ortak görüş ve ortak çözüm alanları nelerdir?
İşbirliği öngörülmekte midir? İşbirliği yapması öngörülen kurum/ kuruluşlar hangileridir?
Hidroelektrik sektörünün çevresel etkilerinin bertarafı/ azaltımı ve akarsu ekosistemlerinin korunması konularında hangi hususlar ön plana çıkmaktadır?
HES planlama ve uygulama süreçlerinin çevresel etkileri konusunda çözüm önerileri var mıdır? Varsa nelerdir?
10TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
1.3.3 Metodoloji
Araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma teknikleri kullanılarak veri toplanmıştır. Böylece, sadece istatistiksel yöntemlerle ölçülemeyen sosyoekonomik fenomenlerin de açığa çıkması sağlanmıştır. Veri toplamak için aşağıdaki yöntemler kullanılmıştır:
1. Literatür Taraması: Hidroelektrik sektörüyle ilişkili raporlar, makaleler, medya haberleri vb. taranmıştır.
2. Odak Grup Toplantıları: Hidroelektrik sektörü ile ilgili paydaşların bir araya gelerek tarafsız bir kolaylaştırıcı yönetiminde fikir alışverişinde bulunması ve konuyu tartışmaları sağlanmıştır.
3. Derinlemesine Mülakatlar: Hedef kitlede yer alan paydaş gruplarından temsilcilerle ayrıca bire bir mülakatlar yapılmıştır. Yerelde mülakatlar, kıyaslama yapabilmek için HES yapımının yoğun olduğu ve tartışmalarla kamuoyu gündeminde aktif yer alan bir bölgeyi temsilen Rize’de ve HES yapımının olduğu ancak kamuoyu gündeminde yer almayan bir bölgeyi temsilen Adana illerinde yapılmıştır.
4. Anket Çalışması: Hedef kitlede yer alan kurum ve kuruluşlarda çalışan 810 kişiye e-mail ortamında anket gönderilmiştir (Bakınız Tablo 4).
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 11
Tablo 2 Türkiye’de Hidroelektrik Sektörü ile ilgili Paydaşlar – Genel Analiz
Paydaşlar
Özel Sektör (yatırımcı ve yüklenici firmalar)
Hidroelektrik Sektöründeki İşlevleri
Hidroelektrik sektöründe yatırım yapma, inşaat ve işletme süreçlerinde yer alma
Sivil Toplum Kuruluşları
Doğa koruma konusunda faaliyet yürütme, alan ve tür savunuculuğu yapma
Akademi/Araştırma Kuruluşları
Hidroelektrik ve/ veya doğa koruma konuları ile ilişkili bilimsel çalışmalar yürütme
Kredi veren Kurum/Kuruluşlar
Hidroelektrik yatırımlarına kredi desteği sağlamak/ destek için gereken koşulların çerçevesini çizme
Çevre Danışmanlık Firmaları
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları kapsamında projelerin olası olumsuz etkilerini belirlemek ve etkilerin bertarafı/ azaltımı için tedbirlerin çerçevesini çizmek
Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ Kuruluşlar
Karbon emisyonu azaltımına katkı veren projelere sertifika ve/ veya danışmanlık vermek/ sertifika için kriterler geliştirmek
Yöre Halkı
Projelerden doğrudan, olumlu (yeni iş imkânları vb.) ve/ veya olumsuz (çevre kirliliği, su kalitesinde bozulma, ormansızlaşma, gürültü vb. etkilerden kaynaklı) etkilenen gruplar
Siyasi Partiler Politikaları belirlemede etkinlik
Hidroelektrik sektöründen Kazanç Sağlama
+ (Üretilen elektriğin satışından elde edilen gelir)
+/- (+: HES projelerinde dö-ner sermaye üzerinden akademik uzmanlık sunmak-tan kaynaklanan kazançlar
+ (Yatırımcının kredi geri ödemelerinden sağlanan kazanç)
-
-
+
+
+/- (+: Yöre halkının projelerde çalıştığı durumlar)
-
HES projesinin uygulandığı alana bağımlılık derecesi
+/ - (+: Akarsu seviyesinin iklim değişikliği vb. nedenlerle düşmesi durumunda elektrik üretiminin azalması)
+/ - (+: Bazı STK’lar yöreden olduğu için alana bağlılıkları bulunabilmektedir.)
-
-
-
-
-
+
Kamu Kurum/Kuruluşları
Karar alma, uygulama, izleme ve denetim süreçlerinde yasal sorumluluk ve yetki
+ (Lisans, izin ve kaynak kullanım bedeli gibi gelirler)
1.3.4 Hidroelektrik Sektörü ile İlişkili Paydaşlar ve Hedef Kitle Seçimi
Bu çalışmada paydaşlar, ‘hidroelektrik sektörüyle doğrudan veya dolaylı ilgili olan tüm kişi, kurum ve kuruluşlar’ olarak tanımlanmıştır.
Bazı paydaşlar projelerin uygulanmasında etkili ve/ veya sorumlu tarafları, bazıları nihai yararlanıcıları bazıları da doğrudan etkilenen grupları oluşturmaktadır.Birinci dereceden ilgili paydaşların belirlenmesinde hidroelektrik sektörüyle olan ilişkiler veya sektördeki işlev ve roller temel alınmış ve bu paydaşların hidroelektrik sektöründen gelir elde etme veya alana bağımlı olma durumlarının analizi yapılmıştır.
Türkiye’de hidroelektrik sektörüyle ilgili paydaşlar aşağıdaki şekilde gruplandırılmıştır:
1. Kamu Kurum/ Kuruluşları (merkezi ve yerel teşkilatlar) • Yasal düzenleme önerisi getirme ve politika geliştirmeden sorumlu olanlar • Uygulamadan sorumlu olanlar • İzleme ve değerlendirmeden sorumlu olanlar
2. Özel Sektör • Hidroelektrik sektöründe yatırım yapan firmalar • Yüklenici firmalar (inşaat ve elektromekanik)
3. Sivil Toplum Kuruluşları • Dernekler, vakıflar, platformlar, odalar, birlikler
4. Akademi/ Araştırma Kuruluşları5. Kredi veren Kurum/ Kuruluşlar6. Çevre Danışmanlık Firmaları7. Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ Kuruluşlar8. Yöre Halkı9. Siyasi Partiler
Hidroelektrik sektörüyle ilişkili paydaş grupları belirlendikten sonra, bu grupları temsilen odaklanılacak kişi, kurum ve kuruluşlar seçilerek “hedef kitle” oluşturulmuş ve her paydaş grubunun yeterli derecede temsil edilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Yöre halkı geniş bir paydaş grubunu oluşturduğundan ve yerel dinamikler geniş bir yelpaze sergilediğinden, yöre halkının görüşleri Rize ve Adana illerinde sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan görüşmeler aracılığı ile çalışmaya yansıtılmıştır.
Çalışma kapsamında belirlenen ve çalışmanın odaklandığı hedef kitle aşağıdaki tabloda verilmiştir. Hedef kitlede yer alan kurum ve kuruluş temsilcilerinden anket, odak grup toplantısı veya derinlemesine mülakatlar aracılığıyla veri toplanmıştır.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 12
Tablo 3 Türkiye’de Hidroelektrik Sektöründe Paydaş Analizi - Çalışmada Veri Toplanan Hedef Kitle
1. T.C. Orman ve Su İşleriBakanlığı
2. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
3. T.C. Enerji ve Tabii KaynaklarBakanlığı
4. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
5. TBMM Komisyonları
10. Çevre DanışmanlıkFirmaları
11. Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ Kuruluşlar
12. Siyasi Partiler
6. Sivil Toplum Kuruluşları
8. Özel Sektör
9. Kredi veren Kurum/Kuruluşlar
Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü
Su Yönetimi Müdürlüğü
Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü
TBMM Çevre Komisyonu
Dernekler ve vakıflar (çevre, biyolojik çeşitlilik, doğa koruma ve yenilenebilir enerji konularında faaliyet gösteren)
Türkiye genelinde farklı üniversitelerin aşağıdaki fakülte ve bölümleri ile enstitüler hedef alınmıştır:
Hidroelektrik yatırımı yapan şirketler
Yatırımcı firmaların kurmuş olduğu dernekler
BankalarUluslararası Finans Kuruluşları
Meslek odaları (çevre ve hidroelektrik konularıyla ilgili faaliyet gösteren)
Orman Mühendisliği Fakültesi
Yerel STK'lar (Rize ve Adana illerinde)
Su ürünleri Fakültesi
Biyoloji Bölümü
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Çevre Mühendisliği Bölümü
Jeoloji Mühendisliği Bölümü
Çevre ve enerji konularında çalışan enstitüler
Orman Genel Müdürlüğü
Çevre ve Şehircilik Genel Müdürlükleri
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Orman ve Su işleri Bölge Müdürlükleri
Devlet Su İşleri Bölge Müdürlükleri
7. Akademi
14TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 15
Gathega B
arajı, New
Sout W
ales, Avustralya ©
Global W
arming Im
ages / WW
F-Canon
2. ARAŞTIRMA ÇIKTILARI
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 16
2.1 HES’lerle ilgili Genel Görüş ve Değerlendirmeler
Anket çalışması, derinlemesine mülakat, odak grup toplantıları veya literatür çalışmaları, paydaşların HES’ler hakkında farklılaşan görüşlerini ortaya koymuştur. HES’lerin yapılmasını olumlu bulanlar, Türkiye’nin enerji kaynaklarının sınırlı olduğunu ve enerjide yüksek oranda dışa bağımlı olunması nedeniyle ülkemizin kendi kaynaklarını kullanması gerektiğini belirtirken, HES’lerin yapımını sorgulayan paydaşlar ise HES’lerin olumsuz çevresel etkilerini ön plana çıkarmaktadır.
Çalışmada paydaşların HES’lerle ilgili olumlu ve olumsuz düşünceleri araştırılmıştır. Paydaşlara göre HES’lerin en önde gelen olumlu yanlarından biri, ülkeye enerji ve ekonomik katkı sağlamasıdır. Olumsuz yanlarının başında ise çevre tahribatına yol açmaları gelmektedir.
Tablo 4 Paydaşlara göre HES'lerin Olumlu ve Olumsuz Yanları
HES’lerin olumlu yanlarına ilişkin görüşler
1. Ülkeye enerji ve ekonomik katkı sağlar2. İş olanakları sağlar3. Yerel düzeyde ekonomik katkısı vardır4. Sel ve taşkına karşı koruma sağlar5. Yaşam kalitesinin artmasını sağlar
HES’lerin olumsuz yanlarına ilişkin görüşler
1. Çevre tahribatına yol açar2. Biyolojik çeşitliliği olumsuz etkiler3. Yöre halkının geçim kaynaklarının kaybına yol açar4. Farklı paydaşlar arasında çatışmaya neden olur
Hedef kitlede çoğunluk, HES’lerin çevresel etkilerinin derecesini projeye, planlama sürecine ve inşaat ve işletme süreçlerinde kullanılan yöntemlere bağlı olarak değerlendirmektedir. Bunu takip eden görüş, HES’lerin ciddi çevresel etkileri olduğu ve bu etkilerin telafi edilemeyeceği yönündedir. HES’lerin ciddi çevresel etkileri olmadığını düşünen katılımcı sayısının çok az olduğu gözlenmiştir.
PAYDAŞLARIN %76’SI HES’LERIN ÇEVRESEL
ETKILERININ DEREcESINI
TAMAMEN PROjEYE, PLANLAMA SÜREcINE
VE UYGULAMADA KULLANILAN
YÖNTEMLERE bAĞLAMAKTADIR.
%76
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 17
2.2 Farklı Paydaş Gruplarında HES’lerle ilgili Görüşler
1. Kamu Kurum/ Kuruluşları (Merkezi ve Yerel Teşkilatlar)Hedef kitlede yer alan kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, çoğunlukla HES’lerin ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak aynı zamanda bunun planlanarak ve sürdürülebilir şekilde yapılması gerektiğini de birçok kişi vurgulamıştır. Görüşme yapılan kişiler konu hakkında bilgi sahibi olup, HES’lerin yapılmasında kurumlarının önemli görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.
Görüşülen kamu kurum temsilcileri HES’lerin yapılmasını desteklerken uygulamada bazı sorunların yaşandığını kabul etmektedir. Burada önemli olan nokta, kamu kurumlarının, hükümetin/ iktidar partisinin belirlemiş olduğu enerji politikalarını uygulamak zorunda olmalarıdır. Diğer bir deyişle kamu kurumları, politika oluşturma sürecinde görüşlerini belirtmektedir; ancak her zaman etkili olamamakta ve kurum olarak belirlenen politikaları uygulamaktadırlar.
Kamu kurumlarının sorumlulukları bazen birbirleriyle uyum içinde olmamaktadır. Örneğin, koruma ile ilgili uygulamaları yürüten kurumlarla hidroelektrik sektörü ile ilgili uygulamaları yürüten kamu kurumlarının uygulamalarının uyuşmadığı durumlar olmaktadır. Bir koruma alanının bütünlüğünü etkileyecek bir lokasyonda HES yapılma kararının verilmesi, hidroelektrik üretimi süreçlerinden sorumlu kurumlar ile korumayla ilgili konularından sorumlu kamu kurumları arasında görüş ayrılığına neden olabilmektedir.
2. Özel Sektör HES yatırımı yapan şirket temsilcileri genellikle enerji üretiminde dışa bağımlılığın azaltımı ile HES’lerin kalkınmaya katkısı gibi HES’lerin olumlu etkilerini vurgulamışlardır. Ancak uygulamada uygun olmayan proje örneklerinin olduğunu, bu projelerden dolayı bütün yatırımcılar hakkında genel bir olumsuz yargı oluştuğunu, bu nedenle uygunsuz yatırımların önlenmesini talep ettiklerini dile getiren görüşmeciler olmuştur. Enerji sektöründe daha önce yatırımlar yapmış ve sürdürülebilirlik konusuna önem veren firmalar ile daha önce bu konuda yatırımları olmayan küçük ölçekli yatırımcılar arasında farklılıklar bulunduğu söylenebilir. Küçük firmaların hem deneyim hem de finansal yönden eksikliklerinin olması uygulamada daha fazla sorun çıkmasına neden olmaktadır. Diğer bir deyişle, kâr amacı dışında kalan konulara öncelik vermeyen şirketlerin durumu sorun oluşturmaktadır.
• Ülkenin artan enerji ihtiyacı
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
• Temiz enerji
• Yerli kaynak
18TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
3. Sivil Toplum KuruluşlarıSivil toplumun her kesiminin HES’lerle ilgili aynı düşüncede olduğunu söylemek mümkün değildir. Bazı sivil toplum kuruluşları hiçbir şekilde HES’lerin yapılmamasını savunurken, etkin planlama, uygulama, katılım ve denetim mekanizmalarının sağlanması koşuluyla HES’lerin yapılmasına olumsuz bakmayan sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır.
Bazı sivil toplum kuruluşları, HES’ler başta olmak üzere doğal yaşam alanlarını tahrip eden projelere karşı faaliyetlerini demokratik, yasal ve hukuksal mücadele ile verdiklerini belirtmiştir. HES’lerin yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşları, şu ana kadar yapılan HES’lerin vadilere, derelere ve doğal yaşam alanlarına geri dönülmez zararlar verdiğini ve bunların ilgili bakanlıklar tarafından görmezden gelindiğini ileri sürmektedir. Bu kuruluşlar, HES’lerin sürdürülebilir biçimde yapılmasının söz konusu olamayacağını, HES’lerin geri dönülmez zararlarının önlenmesi için HES yapımından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulamıştır. HES’lerin yapımına karşı olmadığını belirten sivil toplum kuruluşları ise koşulların iyileştirilmesi şartını öne sürmektedir. Görüşme gerçekleştirilen sivil toplum kuruluşlarından biri HES’lerin yarattığı olumsuzluklara dikkat çekmekle beraber, mümkün olan en az zararla ‘doğanın kaynaklarından’ da yararlanılması gerektiğini belirtmiştir.
Bazı sivil toplum kuruluşları, özelleştirme ve kapitalizm karşıtlığı bağlamında HES’lerin yapılması ile suyun metalaştığını ve elektriğin kamusal bir hizmet olarak ele alınması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Yerelde kurulan platformların temel söylemi ise, sudan elde edilmeye çalışılan enerjinin alternatifi olduğu, oysa doğanın alternatifi olmadığı yönündedir. Ayrıca, suyun ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için üzerinde hakka sahip olduğu doğal bir varlık ve ekolojik sistemin bir parçası olduğunun altını çizmektedirler. HES uygulamalarından önce var olmayan platform vb. yapılanmaların, HES'lerin yapım ve işletim süreçlerinde yaşanan sorunlara tepki olarak ortaya çıktığı göz önünde bulundurulmalıdır.
• Enerji üretimi
• Dışa bağımlılığın azaltımı
• Kalkınma• Yerelde sosyoekonomik refaha katkı (HES’lerin yapıldığı
alanda daha önce yolu olmayan köylere yol yapımı ile ulaşımın sağlanması, elektrik üretiminden yerelde kullanım faydası vb.)
• Olumsuz proje örneklerinin süreci olumsuz etkilemesi
Özel Sektörün (yatırımcı firmalar) HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 19
4. Akademi/ Araştırma KuruluşlarıGerek basında yer alan tartışmalardan gerek yapılan görüşmelerden, sivil toplum kuruluşlarında gözlendiği gibi fikir ayrışmaları olduğu gözlenmektedir. Akademisyenlerin görüşlerinin tek bir ortak noktada toplandığını söylemek güçtür. Özellikle hidroelektrik sektörüyle ilişkili alanlarda araştırmalar yürüten akademisyenler HES yapımını desteklerken, bazı akademisyenler HES yapımına karşıdır. Bazı akademisyenler ise HES’lerin uygulanabilirliğinin çevre dostu yapılmalarına bağlı olduğunu ifade etmektedir. Ancak genelleme yapmak gerekirse, akademisyenlerin HES yapımı ile ilgili değindikleri hususların başında planlama olmadan HES yapım sürecinin başlamış olması ve HES’lerin bazı durumlarda geri dönülmez ekolojik bozulmalara yol açmasının geldiği söylenebilir. Bu çalışma kapsamında görüşme yapılan kişilerden bazıları HES’lerin ‘uygulanabilir’ bir enerji olduğunu; ancak uygulamalarda çok sorun yaşandığını belirtmiştir. HES’lerin ekosisteme verdiği zararlar altı çizilerek vurgulanmıştır.
Tablo 5 Sivil Toplum Kuruluşlarının HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
Sivil toplum kuruluşlarının hemfikir olduğu düşünceler
• Projelerin planlama sürecinin, nehirlerin sağlığını gözeten biçimde yürütülmemiş olması, kümülâtif etkilerin göz ardı edilmesi.
• Yatırım sayısının çok fazla olması ve bu nedenle hem nehir hem de nehirle ilişkili karasal ekosistemlerde tahribatın boyutunun artması
• Sürecin bilimsellikten uzak olması• Yatırımların akarsu ekosistemi ve biyolojik çeşitlilik üzerinde tehdit oluşturması• Su kalitesinin bozulması• Bir nehir kolu üzerinde birden fazla (ardışık) HES yapılması nedeniyle dere yataklarının
susuz kalması • Enerji politikalarının koruma konusunda yetersiz olması• Katılımcılığın yetersiz olması
• Koruma önceliklerinin göz ardı edilmesi
• Suyun metalaşması; ‘varlık’ olduğu göz ardı edilerek ‘kaynak’ olarak değerlendirilmesi ve kâr amaçlı kullanılması
• Suyun projelerle kontrol altına alınması • Suyun özel sektör tarafından sahiplenilmesi
• Özel sektöre 49 yıllığına su kullanım hakkı devrinin önümüzdeki süreçte elektrik üretimi dışında sulama, içme, kullanma suyu hakları olarak da devrinin söz konusu olması endişesi
• Kamusal hizmet anlayışla sunulması gereken elektrik enerjisine serbest piyasa yaklaşımının hakim olması
• Enerji ve ekonominin dışa bağımlı hale gelmesi (yabancı sermaye yatırımları nedeniyle)
HES yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşlarının yukarıda belirtilenlere ilave düşünceleri
Akademi/ Araştırma Kuruluşlarının HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
• Havza bazında bir planlama olmadan HES yapım sürecinin başlamış olması
• Ekosistem bütünlüğü üzerinde ciddi olumsuz etkiler
20TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
5. Kredi veren Kurum/ KuruluşlarKredi veren kurum/ kuruluşlarla yüz yüze görüşme yapılamamıştır; anket katılımı kapsamındaki görüşler değerlendirmeye alınmıştır.
6. Çevre Danışmanlık FirmalarıÇevre konusunda danışmanlık hizmeti veren ve ÇED raporu hazırlayan şirket temsilcileri HES’lerin enerji sağlamadaki önemini vurgulamakla beraber, kendi deneyimlerine dayanarak doğal yaşama zarar veren birçok olumsuz uygulama örneği gözlemlediklerini belirtmişlerdir.
Görüşme yapılan firma temsilcilerinin hepsi Türkiye’nin enerji sorunları hakkında bilgi sahibidir. Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamada HES’lerin önemli olduğu konusunda ise fikir birliği bulunmamaktadır. Bazı görüşmeciler, HES yapımına karşı olmasalar da uygulamada ortaya çıkan sorunlar nedeniyle şu andaki HES yapım sürecinin doğru olmadığını ve bu şekilde sürdürülmemesi gerektiğini düşündüklerini belirtmiştir.
ÇED raporu hazırlayan firmalara bakıldığında, kendi içinde farklılık gösterdikleri gözlenmektedir. Görüşme yapılan şirket temsilcilerinin bir bölümü, bazı firmaların uluslararası standartlara göre ÇED raporu hazırlayacak kapasiteye sahipken diğerlerinin aynı kapasitede olmadığını vurgulamıştır.
Görüşülen firmalar, ÇED yönetmeliği ve ÇED raporları kapsamında çerçevesi çizilen tedbirlerin uygulamada ne derece dikkate alındığının tartışmaya açık olduğunu belirtmiştir.
HİDROELEKTRİK ENERjİNİN ÜLKE İÇİN GEREKLİ
OLDUĞUNU DÜŞÜNEN PAYDAŞLARIN ÇOĞU,
MEVcUT UYGULAMALARIN bU ŞEKLİYLE DEVAM
ETMESİNİN bEDELİNİN AĞIR OLDUĞUNA
DİKKAT ÇEKİYOR.
Kredi veren kurum/ kuruluşların HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
• Kümülâtif etki analizinin olmaması
• HES projelerinin tamamlayıcı unsurları olan iletim hattı çekimi, yol yapımı gibi faaliyetlerin, HES projelerinin ÇED kapsamı dışında tutuluyor olması
• Katılımcılığın etkin olmaması
• ÇED’e tabi olmayan projelerde katılımcılığın hiç olmaması
Çevre Danışmanlık Firmalarının HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
• Enerji ihtiyacı
• Ülkemizin enerjide dışa bağımlı olması
• Yenilenebilir enerji kaynağı
• Ekonomiye katkı
• Olumsuz uygulama örnekleri
• Doğa üzerinde olumsuz etkiler
• ÇED firmalarının, ilgili mevzuatın öngördüğü asgari şartları sağlıyor olmalarıyla beraber, kapasitelerinin aynı olmaması. Bu durum nedeniyle, bir HES projesinin çevresel etkilerini bertaraf edecek, en aza indirecek veya azaltacak en etkin tedbir alternatiflerini sunamayan ÇED raporları üretilebilmektedir.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 21
7. Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ KuruluşlarGörüşme yapılan kuruluş temsilcisi, karbon sertifikası almak amacıyla kendilerine başvuran yatırımcıların kendi belirledikleri kriterler doğrultusunda HES’lerin yapılmasını desteklediklerini ve HES’leri yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirdiklerini belirtmiştir.
Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ Kuruluşların HES’lerle ilgili Ön Plana Çıkan Görüşleri
• Yenilenebilir enerji
• Temel kriterlere uyum gerekliliği
2.3 Paydaşların HES’lerle ilgili Görüşleri: Özet Değerlendirme
Paydaşların HES’ler hakkındaki görüşleri ‘HES’lerin sağladığı faydalar’ ve ‘yapımları sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar’ temelinde şekillenmektedir. Uygulamada ortaya çıkan olumsuzlukların bazı paydaş gruplarında HES’lere karşı genel olarak olumsuz bir tavır takınmalarında önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Mevcut uygulamalar bir anlamda ‘anti-HES’ denebilecek bir oluşumun ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Görüşülen paydaşların çoğunluğu HES yapımına karşı olmasalar bile mevcut uygulamaları desteklemediklerine ve bu şekilde HES yapımının devam etmesinin bedellerinin ağır olduğuna dikkat çekmiştir.
Kamu kurum ve kuruluşları, yatırımcı firmalar, ÇED firmaları ve karbon sertifikası veren kuruluşlar HES’lerle ilgili olarak hidroelektriğin ‘yenilenebilir enerji’ olması başlığı altında birleşmektedirler. ‘Yerli kaynak’ ve ‘enerji açığı’ vurgusu daha çok kamudanve yatırımcı firmalardan gelmektedir.
ÇED firmaları, enerji ihtiyacı olduğu fikrine katıldıklarını söylemekle birlikte, olumsuz çevresel etkileri olan projelerin altını çizmekte ve ÇED raporlarına uyulmadığı durumlar olduğunu belirtmektedir. Yatırımcı şirketler de da ÇED firmaları gibi, olumsuz uygulama örneklerini vurgulamaktadır. Olumsuz projeler nedeniyle kamuoyunda oluşan HES’lere dair önyargının yöre halkıyla iletişimlerini olumsuz yönde etkilemesi üzerinde durmaktadırlar. ÇED firmaları olumsuz uygulamaların daha ziyade biyolojik çeşitlilik üzerindeki, yatırımcı ise işbirliği ve katılım üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır denilebilir.
Sivil toplum, akademi ve kredi veren kurumlar HES’lerin çevresel etkilerine odaklanmaktadırlar; planlama, ÇED mevzuatı, ÇED uygulama süreçleri ve ekosistem bütünlüğünü etkileyen unsurlar bu taraflarca ön plana çıkarılmaktadır.
Sivil toplum kuruluşları HES’lerle ilgili olarak ayrıca daha üst başlıkta enerji politikalarına da vurgu yapmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının kendi içlerinde ayrışmasının daha ziyade enerji politikaları değerlendirmesi üzerinden olduğu söylenebilir. Bazı sivil toplum kuruluşları elektriğin özelleştirilmesi, yabancı sermaye yatırımının önünün açılması ve suyun metalaşması üzerinden enerji politikalarını eleştirirken, bazı sivil toplum kuruluşları bu hususlar konusunda karşıt bir söylem geliştirmemekte; mevcut enerji politikalarının koruma önceliklerini göz ardı etmesi konusuna odaklanmaktadır.
‘HES yapımına karşı olan platformlar ile HES yapımına karşı olmayan; ancak HES yapımı için şartlar öne süren sivil toplum kuruluşlarının ortak olduğu nokta suyun ekolojik bir unsur ve yaşayan bir varlık olduğu görüşüdür’ öngörüsünde bulunmak mümkündür.
TÜM PAYDAŞLARIN ORTAK OLARAK bENİMSEDİKLERİ
SORUN, TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDEKİ
YATIRIMLARIN HAVZA bAZINDA PLANLAMA
KAPSAMINDA OLMAMASIDIR.
22TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Yeni
lene
bilir
Ene
rji
Olu
msu
z U
ygul
ama
Örn
ekle
ri
ÇE
D F
irm
alar
ının
Tek
nik
Kap
asit
eler
i
Doğ
a Ü
zeri
nde
Olu
msu
z E
tkile
r
Ene
rji P
olit
ikal
arı (
Öze
lleşt
irm
e, y
aban
cı
yatı
rım
)
Eko
sist
emle
r Ü
zeri
nde
Olu
msu
z E
tkile
r
Suyu
n M
etal
aşm
ası v
e K
âr A
maç
lı K
ulla
nım
ı
Sivil t
oplum
Kurul
uşları
(H
ES ya
pımına
kar
şı olan
)
Ene
rji P
olit
ikal
arı (
Kor
uma
önce
likle
rini
n gö
z ar
dı e
dilm
esi)
Eko
sist
emle
r Ü
zeri
nde
Bir
çok
Olu
msu
z E
tkile
r
Kat
ılım
cılı
k
Küm
ülât
if E
tki
ÇE
D K
apsa
mı
Kat
ılım
cılı
k
Şekil 1 Farklı paydaş gruplarında Türkiye’de hidroelektrik sektörü gelişimi konusunda ön plana çıkan konu başlıkları
Çevre
danış
manlık
firm
aları
Yerl
i Kay
nak
Yeni
lene
bilir
Ene
rji
Ülk
enin
Ene
rji İ
htiy
acı
Uyg
ulam
ada
Soru
nlar
Yerl
i Kay
nak
Kal
kınm
a
Olu
msu
z P
roje
Örn
ekle
ri
Yeni
lene
bilir
Ene
rji
Tem
el K
rite
rler
e U
yum
Kamu
Ku
rumlar
ıÖz
el Sek
törYa
tırımc
ı Yükl
enici
Firma
lar
Karbo
n Sert
ifikası
ver
en Ku
ruluşl
ar
Kredi v
eren k
uruluş
lar
Sivil t
oplum
Kurul
uşları
(H
ES ya
pımına
karşı
olm
ayan)
Akade
mi
Yöre
Halkı
(HES
yapım
ına
karşı o
lan)
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 23
2.4 Paydaşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorun Tespitleri
Sorunların anlaşılması, çözüm yollarının ve gelecek için yapılması gerekenlerin saptanması açısından önem taşımaktadır. Çalışmada yer alan tüm paydaşların sorunlar hakkında bilgisi olduğu gözlenmiştir. Paydaşlar tarafından HES’lerin çevresel etkileri konusunda birçok farklı sorun gündeme getirilmiştir. Paydaşlar kendi deneyimleri ve bakış açıları temelinde bazı sorunları daha fazla ön plana çıkarmışlardır; ancak hemen hemen her paydaş grubu yaşanan bütün sorunlara değinmiştir.
Tüm paydaşların ortak olarak benimsedikleri sorun, hidroelektrik sektörü gelişiminin havza bazında planlama kapsamında olmamasıdır. Havza planlaması olmadan ve projelerin kümülâtif etkileri ortaya koyulmadan gerçekleştirilen HES projelerinin ekosistemleri olumsuz yönde etkilediği birçok görüşmeci tarafından bir sorun olarak dile getirilmiştir.
Paydaşlar tarafından belirtilen diğer sorunların başında, izleme ve denetimlerin yetersiz olması, uygulama sırasında karşılaşılan sorunların nasıl çözüleceği konusunda belirsizliklerin olması, uzmanlardan görüş almada karşılaşılan zorluklar, kamu kurumlarında uzmanlığın bazı durumlarda yeterli olmaması gibi konular gelmektedir.
2.5 Farklı Paydaş Gruplarının HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri
1. Kamu Kurum ve Kuruluşları (Merkezi ve Yerel Teşkilatlar)Kamu kurum temsilcileri, cansuyu ve balık geçitleri gibi uygulamalarda karşılaşılan sorunların yanı sıra kendi kurumlarındaki yetersizlikler ve planlama, izleme ve denetimde ortaya çıkan sorunları dile getirmişlerdir.
Tablo 6 Kamu Kurum ve Kuruluşlarının HES’lerin Çevresel Etkileri Konusundaki Sorunlara Yönelik Görüşleri
Konu Açıklama
Planlama
Cansuyuuygulaması
Balık geçitleri Balık geçitlerinin etkin olmadığı durumlar oluyor. Bu soruna, HES yatırımcısı şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi neden oluyor.
Kamu kurumlarının kapasitesi / iş yükü
Kurumlar arasında görev ve yetki çatışması çözümsüzlüğe neden oluyor. Yatırım sayısının fazlalığı personelin iş yükünü artırıyor. Bunun sonucunda izleme ve
denetim mekanizmalarında ve sorunların çözümlerinde sorunlar yaşanıyor. Projeler merkezde onay aldıktan sonra yerel teşkilatlara ulaşıyor ancak denetim
mekanizmalarının merkezde yeterince etkin belirlenmemesi zorluklara neden oluyor. Personelin teknik kapasitesinin yetersiz kaldığı durumlar oluyor ve üniversitelerdeki
uzmanların teknik kapasitesinden yararlanılamıyor.
HES yapımının etkin planlama kapsamında uygulamaya geçirilmemiş olması sorunların temelini oluşturuyor.
Cansuyu uygulaması konusunda yeterli teknik kapasite mevcut değil. Cansuyu uygulaması farklı gruplar arasında anlaşmazlığa neden oluyor. ÇED veya Ekosistem Değerlendirme raporunda belirtilen cansuyu miktarı dereye salınsa bile, bunun yetersiz kaldığı durumlar oluyor. Ancak cansuyunun yetersizliği
konusunda şikâyet olduğunda, bu raporlarda hesaplanan miktar bilimsel rakamlar kabul edildiğinden, bu durum karşısında kamu kurumları şikâyetlere müdahil olamıyor.
24TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2. Özel Sektör (Yatırımcı ve Yüklenici Firmalar)Yatırımcı şirket temsilcilerinin özellikle vurguladıkları husus, bir sorunla karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilememeleri ve çözüm için uzman görüşü almada sorun yaşadıkları olmuştur. Yatırımcılara göre bir diğer sorun, bazı olumsuz HES uygulamaları nedeniyle HES’lere ve yatırımcıya karşı geliştirilmiş önyargı yüzünden yöre halkıyla iletişim kurulamamasıdır.
Tablo 7 Özel Sektörün HES’lerin Çevresel Etkileri Konusundaki Sorunlara Yönelik Görüşleri
Konu Açıklama
Planlama Devlet tarafından planlama ve lisanslama sürecinin yeterince titizlikle yapılmaması sorunların temel nedenini oluşturuyor.
ÇED Mevzuatı ÇED mevzuatı standardının yeterli olmaması olumsuz çevresel etkilerin boyutunu artırıyor.
Kamukurumlarınınkapasitesi/ iş
yükü
Teknik destek gerektiren konularda (özellikle balık geçidi yapımı) hem merkezi hem yerel kamu kuruluşlarından yeterli desteğin alınamadığı durumlar oluyor. Bunun temel nedenleri kurumlarda teknik kapasitenin ve personel sayısının yeterli olmaması.
Olumsuz proje uygulamaları
Teknik donanımı olmayan şirketlerin yatırımları çevre üzerinde tahribata neden oluyor.
Bu tür yatırımlar, daha önce hiç bir HES yatırımı bulunmayan bölgelerde bile HES’lerle ilgili olumsuz/ karşıt algıya neden oluyor. Bu durum yatırımcı ile yöre halkı arasında sağlıklı bir diyaloğun kurulmasını baştan engelliyor.
Toplumdaki yanlış algılar
Toplumun HES’lerle ilgili eksik veya yanlış bilgilendirildiği durumlar oluyor (Örneğin, suyun sadece hidroelektrik amaçlı değil, tüm kullanım hakkının şirketlere devredildiği gibi). Doğru olmayan bu kanılar bazen aşılamıyor. Halkın katılımı toplantılarının yapılmaması halkın taleplerinin projelere yansıtılmasını engelliyor. Oysa bu toplantılarda verilen görüşler yatırımcı tarafından taahhüt edileceğinden halk tarafından olumlu bir araç olarak kullanılabilir.
Bilgiye erişimKamusal bilgilere (havza planları, akış gözlem istasyonu verileri vb.) yatırımcı, ÇED firmaları ve halk ulaşamıyor.
KatılımcılıkHalkın katılımı konularına genellikle eğer yatırımcı dış kaynaklı bir kredi alıyorsa kredi veren kuruluşun kuralları gereği özen gösteriliyor. Bunun dışında süreç özensiz işliyor.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 25
3. Sivil Toplum KuruluşlarıHES’lerin yapılması ile ortaya çıkan ekolojik/ çevresel sorunlarla ilgili olarak faaliyette bulunan bazı sivil toplum kuruluşları birçok farklı soruna değinmiştir. HES yapım süreci geri dönülmez ekolojik tahribatlara yol açtığı için bir an önce projelerin yapımının durdurulması gerektiğini vurgulayanlar olmuştur. Projelerin etkin bir planlama kapsamında yapılmaması, kümülâtif etkilerin bilinmemesi, ÇED sürecinin ve denetimin etkin yürütülmemesi ve cansuyu, balık geçitleri ve ÇED mevzuatı konularındaki yetersizlikler dile getirilen sorunlar arasındadır.
Tablo 8 Sivil Toplum Kuruluşlarının HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri
Konu Açıklama
Planlama
Cansuyu uygulaması
Balık Geçitleri
ÇED Mevzuatı
Denetim
Olumsuz proje uygulamaları
HES projeleri havza bazında bir planlama olmadan hayata geçiriliyor ve projelerin kümülâtif etkileri bilinmiyor.
Proje sayısı fazladır ve ardışık projeler dere yataklarında ciddi zarara neden oluyor. Cansuyu uygulaması akarsuların idamesi için yeterli değil. Cansuyunun bırakılmadığı durumlar oluyor.
Balık geçitleri etkin çalışmıyor, balığın akarsudaki hareketi engelleniyor.
Mevzuat akarsuları korumak için yeterli olmuyor. ÇED süreci bürokratik bir süreç olmaktan öteye geçemiyor. Uygulamalar mevzuata uygun biçimde yapılmıyor. ÇED süreci etkin biçimde yürütülmüyor. Projeler ekosistem bütünlüğünü bozuyor; sucul ve ormanlık alanlar tahrip oluyor ve doğal hayat olumsuz etkileniyor. Su kaynakları zarar görüyor ve su kalitesi bozuluyor.
Etkin bir denetim mekanizması yok.
Projenin olumsuz etkisinin büyük olduğu durumlarda itiraz eden grupların varlığına rağmen politik baskılar baskın geliyor.
Yatırımcı şirketler tarafından yürütmeyi durdurma yönündeki yargıkararlarına uyulmadığı durumlar gözleniyor.
İlgili paydaşların görüşleri proje planlarına ve süreçlere yansıtılmıyor.
Politik Etki
Yargı Kararlarına Uygulaması
Katılımcılık
26TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
4.Akademi / Araştırma KuruluşlarıPaydaşlar, HES’lerin plansız şekilde yapılması, sayılarının çokluğu, su kalitesindeki değişimler ve benzeri etkilerden kaynaklı olarak HES’lerin ekosistem bütünlüğü üzerinde yarattığı olumsuz etkilere dikkat çekmektedir. Ek olarak, daha geniş çerçevede koruma mevzuatı ile ilgili sıkıntılar olduğunu da dile getirmektedirler.
5. Kredi Veren Kurum/ KuruluşlarHES yapım ve işletiminde sürdürülebilirlik kriterlerinin göz önüne alınması, kümülâtif etki analizi yapılması ve planlamadan işletmeye kadar tüm aşamalarda paydaş katılımının etkin sağlanması konuları vurgulanmaktadır.
Tablo 9 Akademinin HES’lerin Çevresel Etkileri Konusundaki Sorunlara Yönelik Görüşleri
Açıklama
Planlama
ÇED Mevzuatı
Doğa koruma ile ilgili mevzuat
Olumsuz proje uygulamaları
HES yapımında havza bazında planlama olmaması nedeniyle aynı akarsu üzerinde çok sayıda ardışık proje bulunuyor; bu durum sonucunda akarsu ile ilişkili karasal alanlarda doğal hayat kesintiye uğruyor ve akarsu ekosisteminin bütünlüğü bozuluyor.
Ardışık projelerde bir santralden çıkan su doğal ortamda eski kalitesine kavuşamadan bir diğer santrale giriyor.
Konu
Ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerin bertarafı/ azaltımı için alınması gereken önlemlerin çerçevesi yeterli değil.
ÇED süreci etkin değil ve ‘yapılabilirlik’ onayı ile sınırlı kalıyor.
Mevzuatta koruma ile ilgili somut maddeler olmasına ve 1990’ların sonunda koruma alanı sayısında artış olmasına rağmen eksiklikler var. Örneğin tür ve habitatların korunması konusuna özel bir kanunumuz yok.
Kâr önceliği dışındaki konulara yeterince önem verilmiyor; koruma öncelikleri göz ardı ediliyor.
Uygulamada uyulması gereken tüm kurallar dikkate alınmıyor ve sonucunda ekosistem
olumsuz etkileniyor.
Tablo 10 Kredi Veren Kurum/ Kuruluşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri
Açıklama
ÇED Mevzuatı
Yeni yol açımı, iletim hattı, malzeme ocakları gibi ÇED mevzuatına göre, tek başlarına birer uygulama olarak ele alındıklarında ÇED'e tâbi faaliyetler sayılmakla birlikte, HES projesinin birer parçası ÇED’e tâbi faaliyet sayılmıyor. Bu durum, bu tür faaliyetlerin çevresel etkilerinin azaltılması için gereken tedbirlerin bütüncül biçimde ele alınmasına engel teşkil ediyor. Hassas ekosistemler yeterince göz önüne alınmıyor.
Konu
ÇED kapsamından veya kredi desteğinden bağımsız olarak tüm projelerde uzun soluklu paydaş katılımını sağlayacak alt yapı bulunmuyor; yöre halkı, sivil toplum kuruluşları ve kredi veren kuruluşların planlamadan işletmeye kadar tüm süreçlere katkı vermesi etkin biçimde gerçekleşmiyor.
Katılımcılık
Kümülâtif etki Projeler için kümülâtif etki analizi bulunmuyor.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 27
6. Çevre Danışmanlık FirmalarıÇevre danışmanlık firma temsilcilerinin HES’lerin çevresel etkileri ile ilgili görüşleri HES’lerin inşaat ve işletme süreçlerinde gözlemledikleri farklı noktasal hususlarda yoğunlaşmaktadır.
Tablo 11 Çevre Danışmanlık Firmalarının HES’lerin Çevresel Etkileri Konusunda Sorunlara Yönelik Görüşleri
Açıklama
Planlama HES yapım sürecinin havza bazında planlama dâhilinde olmaması olumsuz çevresel etkilerin boyutunu artırıyor.
Konu
Balık geçitleri
Kamukurumlarının kapasitesi/ iş
yükü
ÇED Mevzuatı
Katılımcılık
Cansuyu konusundaki uygulamalar doğal hayatın idamesi için yetersiz kalıyor.
Balık geçitleri yapılsa bile işlerliği konusu tartışmalı.
İlgili bakanlıklarda konu ile ilgili uzman sayısı yetersiz kalıyor ve bu da uzmanların iş yükünü artırıyor. Bazı birimlerde konunun uzmanı yerine başka branştan bir uzman olması gibi durumlar gözleniyor. Bu durum sonucunda özellikle sorunların çözümünde zorluklar yaşanıyor.
Ek I ve Ek II uygulaması, HES’lerin çevresel etkilerinin boyutunun kurulu güç ile doğru orantılı olduğu gibi bir algı yaratıyor. Ancak, kurulu gücü düşük veya yüksek olsun, projelerin çevreye olan etkilerinin aynı derecede olabileceği hususu mevzuatta göz önünde bulundurulmuyor.
HES inşaatlarını üstlenen taşeron firmaların çevre konusunda kapasitelerinin yeterli düzeyde olmaması inşaat aşamasında çevre tahribatına yol açıyor.İnşaat aşamasından önce endemik, nadir ve nesli tehlike altındaki bitkilerin taşınması, tohumlarının saklanması vb. çalışmaların yapılmaması, hayvanların üreme dönemi dikkate alınmadan inşaat çalışması yapılması biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor.
Yatırımcı, halk ile etkin biçimde temasa geçmiyor; halka kapsamlı (bazen doğru) bilgilendirme yapılmıyor.
Olumsuz proje uygulamaları
Cansuyu uygulaması
28TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
7. Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ KuruluşlarKüresel ölçekte karbon sertifikasyonu yapan bir kurumun Türkiye’deki temsilcisi, kurum olarak hidroelektrik sektörüne yönelik sertifikasyon sürecini Türkiye özelinde yeniden değerlendirmek durumunda kaldıklarını belirtmiştir. Kurumun bu tür bir çalışmaya yönelmesinin nedenleri, Türkiye’deki hidroelektrik üretimiyle ilgili mevzuatın uygulamada yetersiz kalması, ÇED muafiyeti olan projelerin kendilerine başvuru yapması, inşaat ve işletme süreçlerinde sertifikasyon standartlarını karşılamada yetersiz kalan uygulamalarla ve yürütmeyi durdurma kararlarıyla karşılaşılması olmuştur.
2.6 Paydaşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusundaki Sorunlara Yönelik Görüşleri: Özet Değerlendirme
Paydaşlar HES’lerin çevresel etkileri konusundaki sorunlara ilişkin farklı konulara öncelik ve ağırlık vermekle birlikte, birçok konuda ortak görüş içindedir.
‘Planlama’ konusu, üzerinde en çok hem fikir olunan konuların başında gelmektedir. Kamu kurumları, yatırımcılar, çevre danışmanlık firmaları, sivil toplum kuruluşları ve akademiye göre HES yapımının olumsuz çevresel etkilerinin temelinde HES uygulamasının etkin planlama kapsamında uygulamaya geçirilmemiş olması yatmaktadır. Sivil toplum kuruluşları ve akademi, ardışık HES yapımının ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerini ayrıca vurgulamaktadır.
Paydaşların sorun olarak nitelendirdiği diğer hususların başında cansuyu ve balık geçitleri uygulamasında yaşanan sıkıntılar gelmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve çevre danışmanlık firmalarından bazı temsilciler, ilgili mevzuatla düzenlenen cansuyu uygulamasının akarsuların sağlığını koruma konusunda yetersiz bulmakta, kamu kuruluşları cansuyu uygulamaları nedeniyle taraflar arasında yaşanan çatışmaları vurgulamaktadır. Sivil toplum kuruluşları ve çevre danışmanlık firmaları balık geçidi konusunda tıpkı cansuyu konusunda olduğu gibi uygulamaların yetersizliğini dile getirmektedirler. Kamu kurumları, balık geçitlerinin etkin olmaması konusunda yatırımcının üzerine düşeni yapmadığını öne sürerken, yatırımcı gerekli teknik desteği kamu kurumlarından alamadığını ifade etmektedir.
Tablo 12 Karbon Kredisi Sertifikalandıran Kurum/ Kuruluşların HES’lerin Çevresel Etkileri Konusundaki Sorunlara Yönelik Görüşleri
Açıklama
Hidroelektrik sektörüne ilişkin mevzuatın uygulanmasındaki yetersizlikler ve sürdürülebilir hidroelektrik ilkeleri temelinde olmayan HES projeleri, karbon sertifikası için değerlendirme sürecini etkilemiştir. Karbon sertifikası kriterlerini belirlemek için Türkiye’ye özel bir çalışma yapılmak durumunda kalınmıştır; Türkiye’de HES yapım süreçlerinde yaşanan çevresel sorunlar ve nedenleri analiz edilmiş, karbon sertifikası vermek için uygun HES yapım ve işletme kriterleri saptanmış ve projelerde bu kriterlerin sağlanması ön koşul haline getirilmiştir.
Konu
Olumsuz proje uygulamaları
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 29
ÇED mevzuatından kaynaklı sorunlar yatırımcı, kredi veren kuruluş, çevre danışmanlık firmaları, sivil toplum kuruluşları ve akademi tarafından dile getirilmiştir. Yatırımcı, ÇED mevzuatı standardının yeterli olmadığını vurgulamakta, sivil toplum kuruluşları ve akademi, ÇED sürecini bürokratik bir süreç - ‘yapılabilirlik’ onayı - olarak tanımlamaktadırlar. ÇED firmaları, kurulu güç ile çevresel etki boyutu arasında doğru orantı olmadığına, bu nedenle, ÇED mevzuatında Ek I ve Ek II uygulamalarının yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çekmektedir.
Olumsuz proje uygulamalarının ciddi çevresel etkileri olduğu konusunu paydaşların çoğu vurgulamıştır. Yatırımcılar, bu tür olumsuz yatırımlar nedeniyle yöre halkında oluşan karşı görüşü aşamadıklarını ve iletişim kuramadıklarını belirtmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve akademi, bu tür yatırımların ekosistem üzerinde yapmış olduğu tahribata odaklanmaktadır.
Yatırımcı, ancak kredi veren kuruluş desteği söz konusu olduğunda şirketin, halkın katılım süreçlerine özen gösterdiğini belirtirken; kredi veren kurum, proje ÇED’e tabi olsun veya olmasın, katılımın bütün projelerde uygulanması gereken bir süreç olduğunu vurgulamaktadır. ÇED firmaları da halkın kapsamlı bilgilendirmesi konusunda eksiklikler olduğunu belirtmiştir.
Bu konuların dışında, sivil toplum kuruluşları kümülâtif etki konusuna değinmekte, akademi ise üst çerçevede doğa koruma ile ilgili mevzuatın yetersiz olması ve koruma konusuna yeterince öncelik verilmediği hususlarının altını çizmektedir. Sivil toplum kuruluşları ayrıca, denetimin etkin olmaması, politik baskının aşılamaması ve yargı kararlarına uyulmaması konularını vurgulamaktadır.
30TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Akademi
Kamu KurumlarıÇevre Danışmanlık
Firmaları
Sivil Toplum Kuruluşları
Kredi Veren Kuruluşlar
Doğa Koruma ile ilgili Mevzuat
Cansuyu Uygulaması
Balık Geçitleri
Kamu Kurumlarının Kapasitesi/ İş yükü
ÇED mevzuatı Kümülatif Etki
Yargı kararlarına Uyulmaması
Politik Etki
Denetim
Olumsuz Proje Uygulamaları
Katılımcılık
Planlama
Karbon Sertifikası veren Kuruluşlar
Özel SektörYatırımcı Yüklenici
Firmalar
Bilgiye Erişim
Kamuoyunda Yanlış Algılar Kamuoyunda Yanlış Algılar
Şekil 2 Paydaşların HES’lerin çevresel etkileriyle ilişkili sorunlara dair vurguladıkları konu başlıkları
2.7 HES’lerle ilgili Mevzuatın ve Politikaların Değerlendirmesi
HES’lerin çevresel etkileriyle ilgili yazılı kaynakların ve kamuoyuna yansıyan haberlerin taramaları, enerji ve çevre politikaları ile mevzuat konularını da ön plana çıkarmıştır. Bu konular anket çalışmasıyla paydaşların değerlendirmelerine sunulmuştur.
Mevzuat ve ÇED düzenlemelerinin; ÇED uygulamalarının; çevre ve enerji politikalarının akarsu ekosistemlerini korumaya yeterli olup olmadıkları konusundaki soruya yanıt veren paydaşların görüşleri, ‘yetersiz’ ve ‘kısmen yeterli’ seçeneklerinde yoğunlaşmaktadır.
PAYDAŞLARIN ÇOĞUNLUĞUNA GÖRE,
TÜRKİYE’DE HES’LERLE İLGİLİ POLİTİKALAR
VE MEVZUAT AKARSU EKOSİSTEMLERİNİ
KORUMA KONUSUNDA YETERLİ DEĞİL.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 31
Şekil 3Anket katılımcıları tarafından HES’lerle ilgili Mevzuat ve ÇED düzenlemeleri, ÇED Uygulamaları, Enerji ve Çevre Politikalarının Etkinliğinin Değerlendirmesi
2.8 Çözüm Önerileri
Yapılan toplantı ve görüşmelerde birçok paydaş, HES’lerin yapılmasına, ancak havza bazında planlama yapılmasından ve kümülâtif etkilerin belirlenmesinden sonra devam edilmesi gerektiği konusunu dile getirmiştir. Bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, HES’lerin, sürdürülebilir anlayışla yapılması düşüncesine karşı çıktıklarını belirtirken; görüşmecilerin çoğunluğu sürdürülebilir şekilde HES yapılabileceğini ve bunun örneklerinin mevcut olduğunu belirtmiştir.
Yapılan anket çalışmasında, katılımcılardan, mevzuat, ÇED süreçleri, enerji ve çevre politikalarından ‘en az birinin’, akarsu ekosistemlerinin sağlığını koruma konusunda ‘yetersiz’ olduğunu düşünüyorlarsa bu hususun/ hususların güçlendirilmesi için odaklanılması gerektiğini düşündükleri maddeleri işaretlemeleri istenmiştir.
Buna göre, denetimin etkinliğinin sağlanması, HES yapım sürecinde tarafsız, bağımsız ve şeffaf politikaların izlenmesi ve bilimsel ve teknik uzmanların (ör: akademi) planlama, inşaat ve işletme süreçlerine katılımlarının artırılması en çok öncelik verilen konular olmuştur. Bu konuları, korunan alanların koruma güvencesi altına alınması, HES’lerin planlama çerçevesinde yapılması, katılımcılığın sağlanması, kamu kurumlarının teknik kapasitesinin güçlendirilmesi ve plan ve uygulama süreçlerinde projeden etkilenecek olan paydaşlara karşı açıklık ve anlaşılırlık konuları izlemektedir.
Yetersiz
Mevzuat ve ÇED düzenlemeleri ÇED uygulamaları Enerji politikaları Çevre Politikaları
Kısmen yeterli
Yeterli Oldukçayeterli
Fikrimyok
Cevapsız
32TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
PAYDAŞLARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ; ETKİN PLANLAMA,
KATILIMcILIĞIN SAĞLANMASI, KAPASİTENİN
GÜÇLENDİRİLMESİ VE SÜREcİN TARAFSIZ,
bAĞIMSIZ VE ŞEFFAF YÜRÜTÜLMESİNİN
SAĞLANMASI YÖNÜNDEDİR.
Şekil 4 Anket katılımcılarına göre HES’lerle ilgili mevzuat, ÇED süreçleri, enerji ve çevre politikalarının güçlendirilmesi için gereken konu başlıkları
UluslararasıSözleşmelere Uyum
Tarafsızlık/ Bağımsızlık/Şeffaflık
Bilimsel/ Teknik UzmanKatkısı
Korunan AlanlarınGüvencesi
Planlama
Katılımcılık
Teknik Kapasite - Kamu
Etkin Denetim
Etik Bürotikİşlemler
İyi Uygulama Örnekleri
İletişim ve İşbirliği
Kurumsal Kapasite -Kamu
Açıklık ve Anlaşılırlık
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 33
Ta
blo
13
Fark
lı Pa
ydaş
ları
n H
ES’
leri
n Ç
evre
sel E
tkile
ri K
onus
unda
Yaş
anan
Sor
unla
ra Y
önel
ik Ç
özüm
Öne
rile
ri
Plan
lam
a/
Uyg
ulam
aK
atılı
mcı
lıkM
evzu
atK
urum
sal v
e Te
knik
K
apas
ite
Den
etim
İşbi
rliğ
iTa
rafs
ızlık
/
Bağ
ımsı
zlık
/ Şe
ffafl
ık
Kam
u K
urum
ve
Kur
uluş
ları
(m
erke
zi v
e ye
rel
teşk
ilatl
ar)
PA
YD
AŞ
LA
R
KO
NU
BA
ŞL
IKL
AR
I
Su h
avza
ları
nın
bir
bütü
n ol
arak
el
e al
ınm
ası
İlgi
li gr
upla
rın
HE
S’le
rden
zi
yade
HE
S’le
rin
proj
elen
dirm
e sü
reci
ndek
i ya
nlış
lara
kar
şı
oldu
ğunu
n di
kkat
e al
ınm
ası
HE
S’le
rin
doğa
ya
zara
r ve
rmey
en
yönt
emle
rle
yapı
lmas
ının
sa
ğlan
mas
ı
ÇE
D s
ürec
inin
da
ha b
ilim
sel
yürü
tülm
esi
Bil
imse
l kri
terl
erin
sü
rece
kat
ılım
ının
sa
ğlan
mas
ı
Kam
u ku
rum
ları
nın
halk
ı bi
lgile
ndir
me
süre
cine
ka
tılı
mın
ın
artı
rılm
ası
Payd
aşla
rın
katı
lım
ını
güçl
endi
rmek
iç
in g
erek
li dü
zenl
emel
er
yapı
lmas
ı
Yeni
düz
enle
mel
er
ile k
ural
ları
ihla
l et
tiği
sap
tanm
ış
yatı
rım
sah
iple
rine
, ya
pmay
ı pl
anla
dıkl
arı H
ES
proj
eler
inde
lisa
ns
veri
lmes
inde
kı
sıtl
ama
yolu
na
gidi
lmes
i
Mev
zuat
ın
sürd
ürül
ebil
irli
k kr
iter
leri
ni
netl
eşti
rece
k, b
ölge
ve
hav
zala
ra ö
zgü
krit
erle
r ge
tire
cek
ve u
lusl
arar
ası
stan
dart
lara
uy
umlu
ola
cak
biçi
mde
ya
pıla
ndır
ılm
ası
İlgi
li pa
ydaş
lara
yö
neli
k eğ
itim
, se
min
er v
e ko
nfer
ansl
arın
dü
zenl
enm
esi
Bil
imse
l uz
man
ları
n te
knik
ka
pasi
tele
rini
n ka
mu
kuru
mla
rına
ak
tarı
lmas
ının
sa
ğlan
mas
ı
Den
etim
hu
kuku
nun
et
kin
işle
rliğ
inin
sa
ğlan
mas
ı
Yör
e ha
lkı,
yere
l yö
neti
mle
r,
sivi
l top
lum
ku
rulu
şlar
ı ve
bil
im
insa
nlar
ı ile
gör
üş
alış
veri
şi
süre
cine
, gi
rilm
esi
34TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Ta
blo
14
Far
klı P
ayda
şlar
ın H
ES’
leri
n Ç
evre
sel E
tkile
ri K
onus
unda
Yaş
anan
Sor
unla
ra Y
önel
ik Ç
özüm
Öne
rile
ri
Plan
lam
a/
Uyg
ulam
aK
atılı
mcı
lıkM
evzu
atK
urum
sal v
e Te
knik
K
apas
ite
Den
etim
İşbi
rliğ
iTa
rafs
ızlık
/
Bağ
ımsı
zlık
/ Şe
ffafl
ık
Öze
l Sek
tör
(H
idro
elek
trik
se
ktör
ünde
ya
tırı
m y
apan
şi
rket
ler
ve
yatı
rım
cı
dern
ekle
ri)
PA
YD
AŞ
LA
R
KO
NU
BA
ŞL
IKL
AR
I
Dev
let t
araf
ında
n pl
anla
ma
ve
lisan
slam
a sü
reçl
erin
in d
aha
titi
z ya
pılm
ası
Olu
msu
z ya
tırı
m
proj
eler
inin
en
gelle
nmes
i
HE
S’le
r ko
nusu
nda
kam
uoyu
nda
oluş
an y
anlı
ş ka
nıla
rın
gide
rilm
esi
ÇE
D s
tand
ardı
nın
ulus
lara
rası
st
anda
rtla
ra
yüks
elti
lmes
i
Kam
u ku
rum
ları
nın
tekn
ik k
apas
ites
inin
ar
tırı
lmas
ı
Sivi
l top
lum
ku
rulu
şlar
ının
hi
droe
lekt
rik
konu
sund
a ka
pasi
tele
rini
n gü
çlen
mes
i (m
evzu
at
ve te
knik
kon
ular
da)
Etk
in
dene
tim
leri
n ol
mas
ı
Süre
cin
uzun
sür
eli
taki
bini
n ya
pılm
ası
Soru
nlar
ı çö
zece
k iş
birl
iği v
e al
t ya
pını
n
oluş
turu
l m
ası
Yarg
ı ka
rarl
arın
ın
dikk
ate
alın
mas
ı/uy
gula
nmas
ı
Payd
aşla
rla
ileti
şim
i gü
çlen
dirm
ek
için
öze
l se
ktör
ve
diğe
r ku
rum
lar
aras
ında
iş
birl
iği
yapı
lmas
ı
Dev
let v
e si
vil t
oplu
m
kuru
luşl
arı
aras
ında
an
laşm
aya
varı
lmas
ı
Sivi
l Top
lum
K
urul
uşla
rıH
avza
baz
ında
ve
kor
uma
önce
likl
erin
i gö
z ön
üne
alar
ak p
lanl
ama
yapı
lmas
ı
Küm
ülât
if e
tkile
rin
sapt
anm
ası
HE
S ya
pım
sü
reci
nin
iyile
ştir
ilm
esi
Payd
aşla
rın
plan
lam
a,
inşa
at v
e iş
letm
e sü
reçl
erin
e,
ener
ji ve
çev
re
polit
ikal
arın
ı ol
uştu
rmay
a ka
tılı
mla
rını
n sa
ğlan
mas
ı
ÇE
D
mev
zuat
ları
nın
güçl
endi
rilm
esi v
e uy
gula
mal
arın
ın
etki
nliğ
inin
sa
ğlan
mas
ı
Bilg
iye
eriş
imin
sa
ğlan
mas
ı
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 35
Ta
blo
15
Fark
lı Pa
ydaş
ları
n H
ES’
leri
n Ç
evre
sel E
tkile
ri K
onus
unda
Yaş
anan
Sor
unla
ra Y
önel
ik Ç
özüm
Öne
rile
ri
Plan
lam
a/
Uyg
ulam
aK
atılı
mcı
lıkM
evzu
atK
urum
sal v
e Te
knik
K
apas
ite
Den
etim
İşbi
rliğ
iTa
rafs
ızlık
/
Bağ
ımsı
zlık
/ Şe
ffafl
ık
Aka
dem
i/A
raşt
ırm
a K
urul
uşla
rı
PA
YD
AŞ
LA
R
KO
NU
BA
ŞL
IKL
AR
I
Tasa
rım
ve
yapı
m s
ürec
inde
bü
tünc
ül n
itel
ik
yöne
tim
i ilk
eler
inin
uy
gula
nmas
ı
HE
S ya
pım
ının
ek
osis
tem
üz
erin
deki
ol
umsu
z et
kile
rini
n be
rtar
afı/
aza
ltım
ı iç
in ö
nlem
leri
n al
ınm
ası
Tür
ve
habi
tat
özel
inde
kor
uma
yasa
ları
nın
çıka
rılm
ası/
m
evcu
t yas
alar
ın
etki
n uy
gula
nmas
ı
ÇE
D s
ürec
inin
‘y
apıl
abil
irli
k on
ayı’
olm
akta
n çı
karı
lmas
ı; sü
reci
n et
kinl
eşti
rilm
esi
Üni
vers
itel
erde
ki
uzm
anlığ
ın s
üreç
lere
da
ha fa
zla
dâhi
l ed
ilm
esi
Pro
jede
ya
pıla
cak
önem
li de
ğişi
klik
leri
n ve
iş
letm
e sü
resi
nce
orta
ya ç
ıkab
ilece
k so
runl
arın
çö
züm
ü iç
in e
tkin
bi
r m
ekan
izm
a ku
rulm
ası
Etk
in
dene
tim
leri
n ya
pılm
ası
ÇE
D’e
tabi
ol
may
an p
roje
ler
konu
sund
a da
hal
kın
bilg
ilend
iril
mes
i, gö
rüşl
erin
in a
lınm
ası
Dah
a et
kin
bir
örgü
tlen
me
yapı
sını
n ku
rulm
ası
Kre
di v
eren
K
urum
/K
urul
uşla
r
Küm
ülât
if e
tkile
rin
sapt
anm
ası
Has
sas
ekos
iste
mle
rin
dikk
ate
alın
mas
ı
Yör
e ha
lkı,
sivi
l top
lum
ku
rulu
şlar
ı ve
uzm
anla
rın
plan
lam
adan
iş
letm
eye
kada
r tü
m s
ürec
e et
kin
katı
lım
ının
sa
ğlan
mas
ı
Pro
jele
rin
ÇE
D
kaps
amın
ın
geni
şlet
ilm
esi
(yol
açı
mı,
ileti
m
hatl
arı v
b. d
âhil
edil
mes
i)
Payd
aş
topl
antı
ları
nda
her
türl
ü so
ruya
açı
k ya
nıt g
etir
ilm
esi
İlgi
li ka
rarl
arda
, ta
sarı
mla
rda
ve
uygu
lam
alar
da
şeff
af o
lunm
ası
36TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Ta
blo
16
Far
klı P
ayda
şlar
ın H
ES’
leri
n Ç
evre
sel E
tkile
ri K
onus
unda
Yaş
anan
Sor
unla
ra Y
önel
ik Ç
özüm
Öne
rile
ri
Çev
re
Dan
ışm
anlı
k Fi
rmal
arıı
KO
NU
BA
ŞL
IKL
AR
I
Plan
lam
ada
eşgü
düm
sa
ğlan
mas
ı, pl
anla
may
ı dev
let
ve ö
zel s
ektö
rün
birl
ikte
yap
mas
ı Pl
anla
man
ın
katı
lım
cı o
lmas
ıB
iyol
ojik
çe
şitl
iliğ
imiz
in
de ü
lkem
iz iç
in
ener
ji ka
dar
önem
li ol
duğu
nun
unut
ulm
amas
ı
Can
suyu
uy
gula
mas
ının
et
kinl
eşti
rilm
esi
ve d
oğal
hay
atın
id
ames
inin
ga
rant
iye
alın
mas
ı
Kam
u ku
rum
ları
nın
tekn
ik k
apas
ites
inin
ar
tırı
lmas
ı Ta
şero
n fir
mal
arın
ın
kapa
site
sini
n ar
tırı
lmas
ı Ç
ED
firm
alar
ının
ka
pasi
tesi
nin
artı
rılm
ası
Etk
in
dene
tim
leri
n ol
mas
ı D
enet
imin
m
utla
ka d
evle
t ta
rafı
ndan
ya
pılm
ası
Pro
jele
rin
tasa
rım
aş
amas
ında
n it
ibar
en ç
evre
sel
etki
leri
n/ r
iskl
erin
tu
tarl
ı, bi
lim
sel v
e şe
ffaf
bir
şek
ilde
ince
lenm
esi v
e pa
ydaş
lara
bu
aşam
ada
gere
kli
bilg
ilend
irm
e ve
pa
ylaş
ımla
rın
yapı
lmas
ı
Kar
bon
Kre
disi
Se
rtifi
kala
ndır
an
Kur
um/
Kur
uluş
lar
Hav
za b
azın
da
plan
lam
a ya
pılm
ası v
e ye
ni
bir
yöne
tim
pla
nı
olm
aksı
zın
yeni
li
sans
ver
ilm
emes
i
Payd
aş
görü
şler
inin
pr
oje
tasa
rım
ına
yans
ıtıl
mas
ı ve
nas
ıl ya
nsıt
ıldığ
ının
pa
ydaş
lara
gö
ster
ilm
esi
Kur
alla
rın
ihla
li ko
nusu
nda
ceza
ları
n ca
ydır
ıcıl
ığın
ın
artı
rılm
ası
Can
suyu
m
ikta
rlar
ının
in
tern
ette
n 24
saa
t gö
zlen
ebil
ir
olm
ası
Yatı
rım
ın y
apıl
acağ
ı yö
rede
ki tü
m ö
zel
veya
kam
usal
ku
rum
ları
n,
sivi
l top
lum
ku
rulu
şlar
ının
ge
niş
kaps
amlı
bilg
ilend
iril
mes
iVe
rile
rin
geni
ş pl
atfo
rmda
pa
ylaş
ılm
ası
Plan
lam
a/
Uyg
ulam
aK
atılı
mcı
lıkM
evzu
atK
urum
sal v
e Te
knik
K
apas
ite
Den
etim
İşbi
rliğ
iTa
rafs
ızlık
/
Bağ
ımsı
zlık
/ Şe
ffafl
ıkP
AY
DA
ŞL
AR
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 37
2.9 Paydaşların Birbirleri Hakkında Düşünce ve Algıları
2.9.1 Paydaş Gruplarının Sorumluluk Değerlendirmesi
Anket katılımcılarına, HES’lerin çevresel etkilerinin bertarafı/ azaltımı konusunda hangi paydaşları doğrudan, hangi paydaşları dolaylı olarak konudan sorumlu gördükleri ve hangi paydaşların konuyla ilgili sorumluluğu olmadığını düşündükleri sorulmuştur.
Soruya yanıt veren katılımcıların büyük çoğunluğuna göre doğrudan sorumlu paydaş kamu kurumlarıdır. İkinci sırada yatırımcı ve yüklenici şirketler, üçüncü sırada ise çevre danışmanlık şirketleri gelmektedir. Kamu kurumları ve yatırımcı şirketler için ‘sorumluluğu yok’ seçeneğini işaretleyen katılımcı olmamıştır.
Sivil toplum kuruluşları, akademi, kredi ve karbon sertifikası veren kurumlar daha ziyade ‘dolaylı’ olarak sorumlu gruplar olarak değerlendirilmiştir. Yanıt veren katılımcıların çoğunluğuna göre (%80) sivil toplum konudan sorumludur (doğrudan veya dolaylı olarak) ve en az sorumluluğu olan grup yöre halkı olarak değerlendirilmiştir.
Şekil 5 Anket Katılımcılarının, Paydaş Gruplarını HES’lerin Çevresel Etkilerinin Bertarafı/ Azaltımı Konularındaki Sorumluluk Bakımından Değerlendirmesi
%0 %10
Kamu Kurumları
Özel Sektör (Yatırımcı)
Özel Sektör (Yüklenici firma)Sivil Toplum
Akademi
Kredi Kuruluşları
Çevre Danışmanlık Firmaları
Karbon Kredi Sertifika KuruluşlarıYöre Halkı
%20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100
Doğrudan Sorumlu Dolaylı Olarak Sorumlu Sorumluluğu Yok
Fikrim Yok Cevapsız
38TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2.9.2 Kamu ve Özel Sektörün Görev ve Sorumluluklarını Yerine Getirmede Etkinlik Değerlendirmesi
Anket çalışmasında HES yapım ve işletme sürecinde kamu kurumlarının farklı görevleri/ rolleri yerine getirmede ne derece etkin oldukları katılımcılara sorulmuştur. Yanıt veren katılımcılara göre kamu kurumları yasal düzenlemeler konusunda çok daha yüksek oranlarda etkin iken, bilgilendirme ve bilgi üretme konularında daha ziyade ‘etkin değil’ veya ‘az etkin’ olarak değerlendirilmiştir.
Şekil 6Anket Katılımcılarının
Kamu Kurumlarının Görev/ Rollerini Yerine
Getirmede Etkinlik Değerlendirmesi
Yanıt veren katılımcılar, özel sektörü (yatırımcı – yüklenici şirketler) proje geliştirme ve uygulamada daha etkin bulurken, izleme konularında orta derecede etkin olarak değerlendirmiştir. Paydaşları bilgilendirme, işbirlikleri kurma ve paydaşların görüşlerini/ sorunlarını dikkate alma konularında ise etkinlik derecesi ‘az etkin’ ve ‘etkin değil’ görüşlerinde yoğunlaşmaktadır.
Etkin Değil Az Etkin Orta Etkin
Etkin Çok Etkin Fikrim Yok
Proje GeliştirmeYasal Düzenleme
Veri Tabanıİzleme ve Denetim
UygulamaPolitika Geliştirme
Bilgi ÜretmeBilgilendirme
İş Birlikleri
Sorun Çözümü
%0 %20 %40 %60 %80 %100
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 39
Şekil 7 Anket Katılımcılarının Özel Sektörün Görev/ Rollerini Yerine Getirmede Etkinlik Değerlendirmesi
2.9.3 Sivil Toplum Kuruluşları ve Yöre Halkının Süreçlere Katılım Düzeylerinin Değerlendirmesi
Katılımcılardan ayrıca sivil toplum kuruluşlarının ve yöre halkının hidroelektrik ile ilgili konularda süreçlere ne derece katılım gösterdiklerini değerlendirmeleri istenmiştir. Yanıt veren katılımcıların çoğu, sivil toplum kuruluşları ve yöre halkının projelerin ve politikaların geliştirilmesi ve uygulanması süreçlerinde yeterince söz sahibi olamadığı konusunda hemfikirdir.
Etkin Değil Az Etkin Orta Etkin
Etkin Çok Etkin Fikrim Yok
Şekil 8 Anket Katılımcılarının
Yöre Halkının Süreçlere
Katılım Düzeyini Değerlendirmesi
0
20
40
60
80
100
Proje geliştirme sürecine katılım
Yasal düzenlemeye görüş verme
Uygulamasürecine katılım
Politika geliştirme sürecinekatılım
Örgütlenme
Etkin Değil Az Etkin Orta Etkin
Etkin Çok Etkin Fikrim Yok
%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100
Projeleri Geliştirme
Uygulama
İzleme
Paydaşların Bilgilendirilmesi
İşbirliği
Paydaşların Görüşlerini/ Sorunlarını Dikkate Almak
40TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Şekil 9 Anket Katılımcılarının
Sivil Toplum Kuruluşlarının Süreçlere
Katılım Derecesinin Değerlendirmesi
TÜM PAYDAŞLAR, ÇÖZÜM KONUSUNDA EN bÜYÜK SORUMLULUĞUN KAMU KURUMLARI, YATIRIMcI
VE ÇED ŞİRKETLERİNE DÜŞTÜĞÜNÜ
DÜŞÜNMEKTEDİR.
0
20
40
60
80
100
Proje geliştirme sürecine katılım
Yasal düzenlemeye görüş verme
Uygulamasürecine katılım
Politika geliştirme sürecinekatılım
Örgütlenme
Etkin Değil Az Etkin Orta Etkin
Etkin Çok Etkin Fikrim Yok
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 41
2.10 Paydaş Grupları Arasında Ortak Görüşler, Çatışma Nedenleri ve Çözüm Önerileri
2.10.1 Ortak Görüşler
Tüm paydaş grupları, Türkiye’de HES’lerin planlama, inşaat ve işletme süreçlerinin nehir ekosistemlerinin sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri olduğu konusunda hemfikirdir.
ORTAK GÖRÜŞHES’lerin nehir ekosistem
sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri
gözlenmektedir.
Akademi
Kamu Kurumları
Çevre Danışmanlık
Firmaları
Sivil Toplum Kuruluşları
Kredi Veren Kuruluşlar
Karbon Sertifikası veren Kuruluşlar
Özel Sektör(yatırımcı/ yüklenici
şirketler)
Şekil 10Tüm paydaş
gruplarının üzerinde hemfikir olduğu görüş
2.10.2 Çatışma Nedenleri
HES’lerin yapım sürecinde farklı paydaş grupları arasında çatışma incelendiğinde, çatışmaya neden olan temel hususların; kamu kurumları, özel sektör (yatırımcı ve yüklenici şirketler) ve çevre danışmanlık firmalarının görev/ sorumlulukları ve uygulamaları etrafında toplandığı gözlenmiştir.
HES yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşlarının bir bölümünün, “suyun metalaşması ve elektrik üretiminin özelleştirilmesi” konusundaki ilkesel karşı duruşu hariç tutulduğunda, HES’lerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini topluma aktaran ve bu konularda faaliyet gösteren paydaşların ortak görüşü şu şekilde özetlenebilir:
Yöre Halkı
42TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
● Kamu kurumları hidroelektrik sektörü gelişimini etkin bir planlama çerçevesinde gerçekleştirmemiştir; proje sayısı fazladır, ardışık HES’lerin akarsular üzerindeki etkileri endişe vericidir, havza üzerindeki kümülâtif etkiler bilinmemektedir ve doğal alanları ve türleri koruma öncelikleri ikinci plana atılmıştır. ÇED süreci, çevresel etkilerin bertarafı/ azaltımı için etkin bir araç olması gerekirken bürokratik bir süreç olarak kalmaktadır.
● Özel sektörün HES yapım ve işletme sürecinde ÇED raporlarında çerçevesi çizilen önlemleri almadığı, uyması gereken kurallara uymadığı uymadığı, dolayısıyla, denetim ve yaptırım sorunu yaşanan durumlar bulunmaktadır. Kâr amacı dışındaki konulara yeterince önem verilmemektedir.
● Çevre danışmanlık firmalarının ÇED raporlarında bilimsel olmayan yaklaşımlara rastlanmaktadır ve etkilerin bertarafı/ azaltımı konusunda kapsamlı bir önlem çerçevesi sunulamamaktadır.
PAYDAŞLAR ARASINDA ÇATIŞMAYA NEDEN
OLAN TEMEL KONULAR
Kamu kurum ve kuruluşlarının hidroelektrik
gelişimi politikaları ve politikaların uygulanma biçimi, doğa koruma yükümlülüğünün
göz ardı edilmesi
Çevre/ Enerji danışmanlık
şirketlerinin kapsamlı ÇED hazırlamaması, raporlarda bilimsel
olmayan yaklaşımlar
Özel sektörün (yatırımcı ve yüklenici
firmalar) HES yapım sürecinde kurallara tam
olarak uymaması, önceliğin sadece kâr olması
Şekil 11 Hidroelektrik sektörüyle ilişkili paydaşlar arasında çatışmaya neden olan temel konular
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 43
KamuKurumları Çevre
DanışmanlıkFirmaları
YöreHalkı
KarbonSertifikası
verenKuruluşlar
AkademiKrediveren
Kuruluşlar
Özel Sektör(Yatırımcı/Yüklenici)
Sivil Toplum(HES
yapımına karşı olanlar)
2.10.3 Paydaşlar Arasında Çatışma Analizi
HES yapımıyla ilişkili paydaşlar arasındaki ilişki incelendiğinde, temel çatışmanın kamu kurumları ve özel sektör ile yöre halkı ve HES yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşları arasında olduğu gözlenmektedir. Bu gruplar dışında kalan paydaşlar, HES’lerin yapımına karşı tarafsız olmakla birlikte uygulamadaki sorunlara dikkat çekmekte ve bu sorunların giderilmesi gerektiğini dile getirmektedir. Sivil toplum kuruluşları arasında HES yapımına karşı olma-olmama durumu ortak bir söylem geliştirilmesinin önüne geçmekte ve bu durum grup içinde ikincil bir çatışma nedeni oluşturmaktadır.
Şekil 12 Hidroelektrik sektörüyle ilişkili paydaşlar arasındaki çatışma analizi
Sivil Toplum(HES
yapımına karşı olmayanlar)
Temel Çatışma
İkincil Çatışma
Çift Yönlü Görüş*
Benzer/ Ortak Amaç
*HES yapımına karşıolmayan ancaksüreçlerinsüreçlerinsürdürülebilirolmasıgerektiğini savunan
44TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2.10.4 Ortak Çözüm Önerileri
HES yapım sürecinin çevresel etkileriyle ilgili sorunların çözümü için bundan sonra yeni HES inşa edilmemesi ve işletmeye açılmaması gerektiğini savunan paydaşlar bulunmaktadır. Bu grupta sivil toplum kuruluşları, yöre halkı ve bazı akademisyenler yer almaktadır.
Bu paydaşların dışında kalan gruplar sorunların giderilmesi için bir dizi çözüm önerisi sunmaktadır ve bazı öneriler üzerinde hemfikirdirler. Buna göre çözüme yönelik üzerinde hemfikir olunan hususlar;
● Hidroelektrik sektörü yatırımlarının nehirlerin sağlığını gözeten bir planlama dâhilinde yürütülmesi ve kümülâtif etki analizi yapılması,
● ÇED mevzuatının güçlendirilmesi ve ÇED raporlarının standardının yükseltilmesi (Örneğin, ÇED raporlarının sadece literatür taramasına dayalı hazırlanması yerine saha çalışmalarına da yeterince yer verilmesinin sağlanması, HES’lerin çevresel etkilerinin bertaraf, en aza indirilmesi veya azaltımı konusunda tüm alternatiflerin değerlendirilmesi ve en uygun yöntemlerin belirlenmesinin sağlanması vb.)
● Koruma önceliklerinin göz önüne alınması,● Etkin denetimin sağlanması,● Sürecin tarafsız, bağımsız ve şeffaf biçimde yürütülmesinin sağlanması,● Katılımcılığın sağlanmasıdır.
ORTAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kamu Kurum ve Kuruluşları:
• Havza bazında planlama dâhilinde HES yapılması • Kümülâtif etki analizi
yapılması• Koruma önceliklerinin dikkate
alınması• Mevzuatın (özellikle ÇED) iyileştirilmesi, mevzuatın ve
denetimin etkin uygulanması• Tarafsızlık/ bağımsızlık/
şeffaflık ilkelerinin uygulanması• Katılımcılığın sağlanması
Çevre/ Enerji Danışmanlık Şirketleri:
Raporların konunun uzmanlarından destek
alınarak kapsamlı biçimde hazırlanması
Özel Sektör (yatırımcı ve yüklenici Şirketler):
• HES yapım ve işletim süreçlerinde sürdürülebilirlik
ilkelerinin uygulanması• Projelere katılımcılığın
sağlanması• Tarafsızlık/ bağımsızlık/
şeffaflık ilkelerinin uygulanması
Şekil 13Hidroelektrik sektörüyle
ilişkili paydaşların HES’lerin çevresel
etkileriyle ilgili sorunların çözümünde
hemfikir oldukları hususlar
PAYDAŞLARA GÖRE TÜM TARAFLAR
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN İŞbİRLİĞİNE
DâHİL OLMALIDIR. KAMU KURUMLARI
bİRÇOK ALANDA DAHA bÜYÜK ORANDA
İŞbİRLİĞI İÇİNDE GÖRÜLMEKTEDİR.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 45
2.11 Paydaşlar Arasında İşbirliği ve Ortak Düşüncenin Oluşturulması
2.11.1 Paydaşlar Arasında İşbirliği
HES’lerin yapım ve işletme sürecinde, akarsu ekosistemlerinin sağlığının ve biyolojik çeşitliliğin korunması için hangi kurumların işbirliği yapması gerektiğine ilişkin görüşler değerlendirildiğinde, paydaşlar tarafından kamu kurumları birçok alanda diğer paydaşlara göre daha büyük oranda işbirliği içinde düşünülmektedir.
Çalışmada görüşülen hiçbir paydaş, diğer paydaşlardan hiçbirini işbirliği dışında tutmamıştır; sadece işbirliği yapmaları gerektiğini düşündükleri paydaşlar arasında farklılıklar gözlenmektedir. Örneğin, veri tabanı oluşturma, proje geliştirme ve uygulama konularında işbirliği daha ziyade kamu kurumları ve akademi arasında öngörülmektedir.
Paydaşlar arasındaki sorunların çözümü konusunda birincil sorumluluk kamu kurumlarında olmak üzere, kamu ve sivil toplum kuruluşu işbirliği önerilmektedir. Bilgilendirme ve farkındalık oluşturma konusunda ise yine kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ön plana çıkmaktadır ama bu konuda birincil sorumluluk sivil toplum kuruluşlarına verilmektedir.
Araştırma ve bilgi üretimi konusunda özel sektöre, yani yatırımcıya kamuyla işbirliği için yüksek oranda rol biçilmekte olması dikkat çekicidir. Bir diğer dikkat çekici husus, akademiye işbirliği için biçilen roldür; akademi, ikinci veya üçüncü aktör olarak her konuda işbirliği içinde olunması gereken paydaş olarak değerlendirilmiştir.
Yöre halkı uygulama, yani HES projelerinin hayata geçirilmesi, enerji/ çevre politikalarının oluşturulması konularında işbirliği için önemli bir paydaş olarak değerlendirilmektedir.
Şekil 14 Farklı Alanlarda Paydaşlar Arasındaki İşbirlikleri Konusunda Görüşler
Proje geliştirme
Veri tabanı oluşturma
Uygulama
Enerji ve Çevre Politikalarının geliştirilmesi
Araştırma ve bilgiüretme
Bilgilendirme/farkındalık oluşturma
Paydaşlar arasındaki sorunların çözümü
Kamu kurumları STK Özel Sektör
Yöre Halkı Akademi Kredi Kuruluşları
46TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2.11.2 Paydaşlar Arasında Ortak Düşüncenin Geliştirilmesi
Paydaşlar arasında HES’lerin çevresel etkilerinin azaltımı için çözüm konusunda ortak düşüncenin oluşturulmasının ne kadar mümkün olduğu konusu, temel çatışma noktasına göre şekillenmektedir. Hidroelektrik sektöründe yatırım yapan şirketler ve HES yapımına karşı görüşteki paydaşlar arasında çözüm konusunda ortak bir payda geliştirmek oldukça zor görünmektedir. HES yapımına karşı olan paydaş grupları en temelde hükümetin uyguladığı enerji politikalarını sorguladıkları için, HES yapımı konusunda kamu kurum ve kuruluşları ile aynı düşünceyi paylaşmamaktadırlar.
Kamu kurum ve kuruluşlarının yatırımcı şirketler ve ÇED şirketleri ile ortak çözümler geliştirmelerinde sorun görünmemektedir. Uluslararası kuruluşların (kredi desteği veren ve karbon sertifikasyonu yapan kurum/ kuruluşlar) ise; kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte ortak bir düşünce çatısı altında çalışmaları mümkün görünmektedir.
Paydaşlar arasında katılımcılığın sağlanması ve ortak düşünce altında birlikte çalışma alanı yaratma konusunda en önemli rol kamu kurum ve kuruluşlarına düşmektedir. Paydaşlar arasında ilişkiler eşit değildir. Örneğin kamu kurum ve kuruluşları ile yatırımcı arasında sürecin işleyişinden dolayı daha yoğun ilişki mevcuttur. Aynı zamanda kamu kurumlarının aldığı kararlar yatırımcı ve ÇED firmalarının neler yapması gerektiğini belirlemektedir.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 47
Ta
blo
17
Payd
aşla
r A
rası
nda
İliş
ki A
naliz
i – H
ES’
leri
n Ç
evre
sel E
tkile
rini
n A
zalt
ımı K
onus
unda
Çöz
üm iç
in O
rtak
Düş
ünce
nin
Gel
işti
rilm
esi
Kam
u K
urum
ve
Kur
uluş
ları
Öze
l Sek
tör
Çev
re D
anış
man
lık
Şirk
etle
ri
Sivi
l Top
lum
K
urul
uşla
rı
(HE
S ya
pım
ına
karş
ı ola
nlar
)
Sivi
l Top
lum
K
urul
uşla
rı
(Uyg
un
koşu
llard
a H
ES
yapı
mın
ı kab
ul
eden
ler)
Aka
dem
iK
redi
/ K
arbo
n Se
rtifi
kası
ver
en
Kur
uluş
lar
KO
NU
BA
ŞL
IKL
AR
I
Kam
u K
urum
ve
Kur
uluş
ları
Öze
l Sek
tör
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Çev
re
Dan
ışm
anlı
k Fi
rmal
arı
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Sivi
l Top
lum
K
urul
uşla
rı (
HE
S ya
pım
ına
karş
ı ol
anla
r)
Çat
ışm
a va
r an
cak
diya
log
kuru
labi
lir
Ort
ak n
okta
bu
lmak
güç
Ort
ak n
okta
bu
lmak
güç
Sivi
l Top
lum
K
urul
uşla
rı
(Uyg
un
koşu
llard
a H
ES
yapı
mın
ı kab
ul
eden
ler)
Baz
ılar
ı ile
diy
alog
ve
orta
klık
olu
ştur
ulab
ilir
Aka
dem
iPa
ylaş
ım v
e or
takl
ık
olab
ilir
Payl
aşım
ve
orta
klık
Kre
di/
Kar
bon
Sert
ifika
sı v
eren
K
urul
uşla
r
Payl
aşım
ve
orta
klık
ol
abil
irPa
ylaş
ım v
e or
takl
ık
Payl
aşım
ve
orta
klık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ıkPa
ylaş
ım v
e
orta
klık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
Payl
aşım
ve
or
takl
ık
48TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
2.12 Paydaşların Etki ve Önemlerinin Analizi
Etki, proje, yatırım veya yatırımın gerçekleştiği alan ile ilişkili karar verme ve uygulama süreçlerinde paydaşların belirleyicilik derecesinin ne olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer bir deyişle, etki; karar verme ve kararların uygulanmasını belirlemedeki gücün bir göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır. Önem ise, proje veya gerçekleştiği alan ile ilişkili karar verme ve uygulama süreçlerinde paydaşların görüşlerinin ve beklentilerinin ne derece sürece dâhil edilmesi gerektiği sorusuyla ilgilidir.
Genel olarak kamu kurum ve kuruluşlarının etkili ve önemli olduğu düşünülür; çünkü bu kurumların karar verme gücü olduğu belirtilmiştir. Ancak bazı kamu kurumu temsilcileri, konu ile ilgili olarak kendi kurumlarının önemli olduğunu, ancak siyasî irade karşısında yetkilerinin yetersiz kaldığını belirtmişlerdir.
Sivil toplum kuruluşlarının ülkemizdeki faaliyet alanlarında her geçen gün artış gözlenmektedir; ancak karar verme yetkileri olmadığı için etkileri sınırlı olmaktadır. HES karşıtı olanlar, platformlar, gruplar şeklinde organize olarak kamuoyu gündemi yaratmakta, baskı unsuru oluşturmakta ve hukuksal mücadele vermektedir. Açılan davalar nedeniyle bazı HES yapımlarının durdurulması veya protestolar sonucunda yatırımcı şirketin yatırımdan vazgeçmesi gibi durumlar olabilmektedir.
Partilerin etki derecesi, iktidar veya muhalefet partisi olmalarına göre değişmektedir. Bazı partiler politikaların oluşturulmasını sağlarken diğerleri sadece bu politikalara karşı görüşlerini dile getirebilmektedirler.
Tablo 18 Paydaşların Etki ve Önem Analizi
ÖN
EM
• STK’lar • Kamu Kurumları • Akademi • Özel Sektör
• Danışmanlık Şirketleri • Danışmanlık Şirketleri • Partiler (Mecliste olmayanlar) • Kredi veren Kurum/ Kuruluşlar • Yöre Halkı • Partiler (iktidarda olanlar)
Etkisi Az -Önemi Az
--------
Önemi Az- Etkisi Fazla
--------
ETKİ
Çok Önemli- Çok Etkili Çok Önemli- Etkisi Az
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 49
2.13 Paydaşlar ve Katılımcılık
Genel olarak paydaşların katılımcılık düzeyi, bilgi akışının sağlanması, planlama aşamasında veya projelendirme süreçlerinde fikirlerinin sorulması, karar verme aşamasında ve yönetimde görüşlerinin kararlara yansıtılması şeklinde belirtilebilir. Türkiye'de hidroelektrik sektörünün gelişim sürecinde katılımcılık konusunda sorunlar gözlenmektedir. HES’lerle ilgili politikaları, mevzuatı ve uygulamaların çerçevesini kamu kurumları belirler; ancak kamu kurumları tarafından alınan kararlar, yatırım yapılan alandan faydalanan veya alanın ekolojik niteliklerinin korunmasını gözeten bütün paydaşları etkilemektedir. Bu nedenle projenin başlangıcından itibaren ilgili tüm tarafların sürece dâhil edilmesi gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bazı yatırımcılar ve çevre danışmanlık şirketleri, kamuya açık olması gereken bilgiye (havzalardaki projelerle ilgili bilgi ve projelerin işletme süreçleriyle ilgili veriler vb.) ulaşmadaki sıkıntıları dile getirmişlerdir. Bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, HES projesi hakkında bilgi verilse bile bunun dışındaki aşamalara katılamadıklarını söylemişlerdir.
Genel olarak tüm paydaşların talep, beklenti ve görüşlerinin önemli olduğu tüm katılımcılar tarafından kabul edilmektedir; ancak tüm paydaş gruplarının katılımının mevcut yapıda nasıl sağlanacağı sorunu ortaya çıkmaktadır.
Tablo incelendiğinde, katılımcılığın sağlanması konusunda en büyük sorumluluğun karar veren ve uygulayıcı olan kamu kurumlarına düştüğü görülmektedir. Kamu kurumlarının katılım konusunda çizeceği çerçeve, gerekeni yapması konusunda yatırımcı için de bağlayıcı olacaktır. Benzer biçimde, yatırımcı için bir diğer bağlayıcı unsur, kredi/karbon sertifikası veren kurumlardan kaynaklanmaktadır; bu kurumların –mevzuatın ötesinde, kendi kurumsal ilkeleri doğrultusunda- katılımcılık konusunda koydukları koşulların çerçevesi önemlidir.
Tablo 19 Paydaşlar ve Katılımcılık
Karar verenler
Uygulayıcılar
Katkıda bulunanlar
Kullanıcılar
• Kamu Kurum/ Kuruluşları
• Kamu Kurum/ Kuruluşları
• Çevre Danışmanlık Şirketleri
• Alanı kullanan tüm kişi ve kuruluşlar
• Akademi• Kredi/ Karbon Sertifikası veren Kurumlar (Yatırım için uyulması gereken ilkelerin çerçevesini çizerek)
• Özel Sektör (yatırımcı-yüklenici firmalar)
50TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
3. DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER3.1 Değerlendirme
Çalışmanın en önemli çıktılarından biri, hidroelektrik sektörüyle ilgili tüm paydaşların Türkiye’de hidroelektrik sektöründeki yatırımların akarsu ekosistemleri üzerinde kimi olumsuz etkilere neden olduğu konusunda hemfikir olmalarıdır. Küresel ölçekte karbon kredisi sertifikalandıran bir kurumun, bazı proje uygulamalarında yaşanan sorunlar nedeniyle Türkiye’ye özel olarak sertifika kriterleri geliştirmek durumunda kalması, HES yapımının çevresel etkileri konusunda ne derece kritik bir noktada olunduğunun bir göstergesi olarak görülebilir.
Çalışmada elde edilen veriler değerlendirildiğinde, hidroelektrik sektörüyle ilişkili paydaşlar arasındaki temel çatışmanın HES’lerin planlanmasındaki sorunlardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Mevcut enerji politikalarını destekleyen ve HES’lerin gerekli olduğunu düşünen paydaşların bile, havza planlaması olmadan ve kümülâtif etkiler göz önüne alınmadan HES yapılmasını doğru bulmadıkları gözlenmiştir.
Tüm paydaşların, HES’lerin çevresel etkileri konusunda bilgi sahibi oldukları saptanmıştır. Hemen hemen tüm paydaşların planlama ve uygulama aşamalarında ortaya çıkan sorunlar hakkında görüşleri bulunmaktadır. Sorunların ve paydaşlar arasındaki görüş farklılıklarının nedeni, konuyla ilgili bilgi eksikliğinden değil, genel enerji ve çevre politikalarından kaynaklanmaktadır. Enerji politikaları, koruma konusunu göz ardı etmekte; çevre politikaları (özellikle ÇED mevzuatı) ekosistemlerin etkin korumasını sağlayamamaktadır. Hidroelektrik sektörü gelişiminin korumayı da gözeten etkin bir planlama yaklaşımı ile tasarlanmış olması, yaşanan sorunların temelini oluşturmaktadır. Proje sayısının fazla olması, ardışık HES’lerin kümülâtif etkilerinin boyutu ve bazı uygulamalarda gözlenen ihlaller ve ihmaller, taraflar arasındaki anlaşmazlığın boyutunu artırmıştır.
Kamu kurumlarının, hidroelektrik sektörü gelişiminin olumsuz çevresel etkileri olduğunu kabul etmektedir. Hidroelektrik sektörünün gelişiminin, havza ölçeğinde planlama çerçevesinde sağlanmasının önemli olduğu konusunda, kamu kurumları da diğer paydaşlarla hemfikirdir. Kamu kurumlarının uygulama, izleme ve denetimden sorumlu birimlerinin özellikle cansuyu uygulaması ve balık geçitleri konusunda sorun yaşadığı gözlenmiştir. Bu durumdan, yükümlülüklerini yerine getirmeyen yatırımcı şirketleri sorumlu tutmaktadırlar. Kamu kurumlarının iş yükünün fazlalığı hem kurumların kendileri, hem de yatırımcı şirketler ve ÇED firmaları gibi diğer paydaşlar tarafından bir sorun olarak dile getirilmektedir. Kamu kurumları ile akademisyenler gibi uzmanlar arasında teknik işbirliği geliştirilmesi gerektiği birçok farklı paydaş tarafından vurgulanmıştır. Özel sektör, planlama ve lisanslama sürecinin daha titiz yapılmış olması gerektiğini, yaşanan çatışmaların devletin etkin planlama yapmamış olmasından kaynaklandığını vurgulamaktadır. Özel sektör temsilcileri, kuruluş amaçlarının kâr etmek olduğunu, uyulması gereken çerçeveyi devletin çizmesi gerektiğini belirtmektedir. Özel sektör içinde fikir farklılıkları olduğu gözlenmiştir; bazı yatırımcı şirketler olumsuz proje uygulamaları olduğunu belirterek kendi şirketlerini, kötü örnek teşkil eden şirketlerden ayrı tutmaktadır. Bu şirketlerin temsilcileri, çevre tahribatı yüksek olan projelerden dolayı bütün yatırımcılar hakkında peşin bir olumsuz yargının oluşmuş olduğunu, bu nedenle kendi proje sahalarında en başından yöre halkıyla diyaloga geçemediklerini dile getirmiştir. Bu şirketler, HES inşaat ve işletim süreçlerinde ihlâl ve ihmalkârlıkların önlenmesini talep etmektedir. Benzer biçimde ÇED şirketleri de yatırımcı şirketleri
TÜM PAYDAŞLAR, HİDROELEKTRİK
YATIRIMLARININ AKARSU EKOSİSTEMLERİ ÜZERİNDE
KİMİ OLUMSUZ SONUÇLARA NEDEN OLDUĞU KONUSUNDA
HEMFİKİRDİR.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 51
gruplamaktadır. Özellikle taşeron şirketlerin, ÇED raporlarında çerçevesi çizilen kurallara uymadıklarını ve teknik kapasitelerinin yeterli düzeyde olmadığını belirtmişlerdir. Özel sektörün altını çizdiği bir diğer husus, kamusal bilgiye erişimdeki güçlük olmuştur; havzalarda planlanan HES yatırımları gibi verilere erişilememektedir. Özel sektörün temas ettiği bir başka konu ise, inşaat ve işletme aşamalarında problem yaşadıkları zaman kamu kurumlarından yeterli teknik desteği alamayışlarıdır. Örneğin, balık geçidi konusunda uzmanlıklarının olmadığını ve kamudan bu konuda yeterince teknik destek alamadıklarını belirten yatırımcılar olmuştur. Hidroelektrik sektöründeki sorunların çözümünde, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapması gerektiğini dile getiren şirketler olmuştur.
ÇED şirketlerinden bazı temsilciler, HES’lerin yapımı sırasında doğal alanlar ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkiler gözlemlediklerini belirtmiştir. Bunun temel nedeni olarak, hidroelektrik sektörünün, etkin bir planlama olmaksızın büyümesine ve kuralları ihlâl veya ihmâl ederek uygulama yapan şirketlere vurgu yapmıştır. Ayrıca, ÇED raporu hazırlayan firmaların hepsinin aynı kapasitede olmadığını da dile getirmişlerdir. ÇED firmalarından gelen bir görüş, kurulu güç ile çevresel etkinin derecesi arasında doğru orantı olmadığı, bu nedenle mevzuatın yeniden düzenlenmesi gerektiği yönündedir. Bu konuda, ya küçük kurulu güce sahip HES’lerin elenmesi, ya ÇED Yönetmeliği Ek I ve Ek II’deki kurulu güç ayrımı kaldırılarak tüm HES projeleri için ÇED sürecinin zorunlu olması şeklinde iki farklı öneri gelmektedir. Kredi veren kurumlar ise, planlanan yatırımların ÇED raporlarının; iletim hatlarını, yol yapım çalışmalarını veya malzeme sağlanacak ocakları da kapsayacak biçimde yeniden yapılandırılması, yöre halkının ve sivil toplum kuruluşlarının, ÇED zorunlu olsun olmasın yapılan tüm projelere katılımının sağlanması gerekliliğini vurgulamaktadır.
Akademi ve sivil toplum kuruluşları ekosistem bütünlüğü konusunun altını çizmektedirler. Bu paydaş gruplarının sorun olarak dile getirdikleri hususlar oldukça fazladır. En temelinde, HES planlama sürecinin koruma önceliklerini göz ardı etmesi, kümülâtif etkilerin bilinmemesi, proje sayısının fazlalığı, ardışık HES’lerin kümülâtif etkilerinin boyutu, ciddi tahribatlara neden olan projeler ve denetimin yetersizliği konularına vurgu yapmaktadırlar.
Akademik camiada gözlenen HES yapımına karşı olma-olmama konusundaki görüş ayrılıkları, sivil toplum kuruluşları arasında daha belirgin olarak gözlenmektedir.Derinlemesine incelendiğinde, doğa koruma ve çevre konularında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ortak görüşleri ‘suyun ekolojik bir varlık' olduğudur. Ancak çatışma konusunu HES yapımına karşı olmaları veya olmamaları oluşturmaktadır. Bazı sivil toplum kuruluşları, HES’lerin sürdürülebilir biçimde yapılmasının söz konusu olamayacağını ve hiçbir koşulda HES'lerin yapılmaması gerektiğini ileri sürmektedirler. Burada akılda tutulması gereken husus, HES yapımına karşı olan sivil oluşumların bir bölümünün, HES'lerin olumsuz çevresel etkilerini bizzat tecrübe etmiş ve bu duruma karşılık olarak bir araya gelmiş bireyler tarafından kurulmuş olduğudur. Diğer bir deyişle, bir etki-tepki durumunun söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. HES yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşları, hukukî yollarla veya protestolar aracılığıyla faaliyetlerini sürdürürken; HES yapımına karşı olmayan sivil toplum kuruluşları, HES’lerin inşa edilebilmesini bir dizi ilâve önlemin alınması koşuluna bağlamaktadır. HES yapımına karşı olan sivil toplum kuruluşlarının bir bölümü, söylemlerini, aynı zamanda, anti-kapitalist bakış açısı üstünde temellendirmekte; suyun ticarileşmesine, elektriğin kamusal bir hizmet olması gerekirken özelleştirilmesine ve su kullanım hakkının devrine karşı durmaktadır.
52TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Paydaşların HES’lerin yapım sürecinde üzerinde hemfikir olduğu sorunlar şu şekilde özetlenebilir:
• Üst çerçevede enerji ve çevre politikaları; doğa korumayı ve paydaş katılımını dışlayan yaklaşım• Hidroelektrik sektörünün havza bazında planlama olmaksızın büyümesi• Proje sayısının fazlalığı ve ardışık HES’lerin kümülâtif etkilerinin boyutu• Kümülâtif etkilerin dikkate alınmamış olması• ÇED mevzuatında ve ÇED uygulamalarındaki yetersizlikler• Uygulamalarda gözlemlenen ihlal ve ihmaller• Sürecin tarafsız, bağımsız ve şeffaf olmaması• Yerel paydaşlara yönelik detaylı bilgilendirmenin yapılmaması, bu paydaşların taleplerinin dikkate alınmaması
3.2 Öneriler
Yapılan analizlere dayanarak HES’ler konusunda yaşanan temel çatışmanın, hidroelektrik sektörünün büyüme politikalarını belirleyen paydaşlar ile HES’lerin hiçbir şekilde yapılmasını istemeyenler arasında olduğu söylenebilir. Çatışmanın temelinde, uygulanan enerji politikaları bulunmaktadır. HES yapım sürecinde çevresel etkilerin ve ekolojik değerlerin gerektiği ölçüde dikkate alınmamış olması ve kâr odaklı yaklaşım, HES'lerin bazı paydaşlar tarafından ciddi biçimde sorgulanmasına neden olmuştur. HES yapımına karşı olan paydaşlar mevcut politikaların düzeltilmesi için baskı yapmaktadır. Çalışma sonucunda bazı sorunların acil olarak ele alınması ve tedbirlerin bir an önce geliştirilmesi gerektiği, bazı sorunların çözümünün ise daha orta vadede mümkün olabildiği; ancak bir an önce bu adımların da atılması için altyapı oluşturmaya başlanması gerektiği gözlenmektedir.
Acil olarak ele alınması gereken konular şöyledir:
1. Katılımcılığın sağlanması:Kamu kurumları ve diğer paydaşlar arasında yaşanan çatışmanın çözümünde, kamu kurumlarının politikalarında değişme veya diğerlerinin görüşlerini “öğrenme/ önem verme/ paylaşma” temelinde bir değişiklik, bu paydaşlarla ilişki kurmaya olanak verebilir. Hidroelektrik sektörünün büyüme sürecinde, taraflar arasında yaşanan sorunların çözümü için bir an önce, politikaların oluşturulması sürecinde katılımın güçlendirilmesi, bunun için de, farklı paydaşların karar alma sürecine katılabilmesi için zemin oluşturulması gerekmektedir. Tüm paydaşların katılımının ve görüşlerinin dikkate alınarak oluşturulacak planlamaların çözüme katkı sağlayacağı açıktır.
Ancak politikalara katılım sürecini geliştirmek uzun vadeli bir süreçtir. Kısa vadede projeler özelinde, yöre halkının ve alandaki diğer paydaşların kapsamlı ve doğru biçimde bilgilendirilmeleri, görüşlerinin alınması ve görüşlerinin kararlara nasıl yansıtıldığının kendilerine aktarılmasını sağlayacak düzenlemeler oluşturulmalıdır.
Kurulu güçlerine göre projeler incelendiğinde, Ek I listesinde olan ve ÇED sürecine tabi olan HES sayısının toplam HES’lerin %29’u kadar olduğu görülmektedir. HES projelerinin %71’i için seçme-eleme kriterleri uygulanmaktadır. ÇED sürecinden muaf bir projede halkın katılımı konunun dışında bırakılmaktadır. Tüm projelere katılım sağlanmasının önemi göz önüne alınarak ÇED mevzuatı yeniden düzenlenmeli, halkın katılımı tüm projeler için bir zorunluluk haline getirilmelidir.
PAYDAŞLARIN GETİRDİKLERİ ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ; AcİL, ORTA VE UZUN VADELİ
ÖNLEMLER İÇİN bİR YOL HARİTASI VE KİLİT
ROLE SAHİP TARAFLARI ORTAYA KOYMUŞTUR.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 53
Katılımcılığın yanı sıra, kamu kurumlarının tarafsızlık, şeffaflık ve bağımsızlık ilkeleri çerçevesinde hareket etmeleri bir diğer gereklilik olarak kendini göstermektedir. Kamu kurumları sorunları çözme konusunda bir karar alma durumundaysa, bu mekanizmaları bir an önce harekete geçirecek somut adımları atmalıdır.
2. Proje uygulamalarında ihlal ve ihmallerin önüne geçilmesi:Çalışma sırasında, paydaşlar arasında yaşanan çatışmayı daha da şiddetlendiren hususların başında, bazı yatırımcı şirketlerin HES inşaat ve işletme süreçlerinde yaptığı ihlaller ve ihmâllerin geldiği gözlenmiştir.
Birçok HES projesi yapılmış veya yapılması için lisans verilmiştir. Bu nedenle bu konuda denetimlerin etkinliğini artırarak zararın en aza indirilmesi için çaba gösterilmesi gerekmektedir.
Çalışma sırasında birçok paydaş ‘tarafsızlık’ ilkesinin önemini vurgulamıştır. Bu ilke göz önünde bulundurularak, çatışmanın şiddetinin artmaması için denetimin mutlaka devletin sorumluluğunda olması sağlanmalıdır.
Yatırımcının uygulama sırasında kuralları ihlal etmesinin altındaki nedenler analiz edilmeli ve buna göre en kısa sürede çözüm getirecek önlemler saptanmalıdır. Bu konuda yatırımcı şirketlerin kurmuş olduğu derneklerle ve ÇED firmalarıyla fikir-alışverişinde bulunulması önemli görünmektedir. Gerekirse projeleri tamamlama için şart koşulan sürelerin uzatılmasına gidilmeli, kuralsız ve ihmalkâr biçimde proje yapmış firmaların lisansları askıya alınmalı veya başvuruları reddedilmelidir.
3. Korunan ve koruma önceliği olan alanların mutlak biçimde korunması:Korunan veya koruma önceliği olan ekolojik öneme sahip alanların üzerinde tehdit oluşturacak yatırım planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yasalarla koruma altında olan alanların içerisine veya membasına HES yapımı durdurulmalıdır. Bunun yanı sıra, IUCN gibi uluslararası kuruluşların geliştirmiş olduğu kriterlere göre küresel ölçekte ve Avrupa ölçeğinde ekolojik öneme sahip alanlar da bu kapsam dahilinde değerlendirilmelidir. Bu alanların belirlenmesi konusunda üniversitelerin orman fakültesi, biyoloji vb. bölümleri ve doğa koruma konusunda envanter çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılabilir.
4. Hidroelektrik üretiminde lisanssız üretim uygulamasına geçilmemesi:Bir HES projesinin kurulu gücünün düşük olmasının, çevresel etkilerinin daha az olacağı anlamına gelmediği ilgili teknik raporlarda ve çalışma kapsamında farklı paydaşlar tarafından vurgulanmaktadır; kurulu gücü düşük olan bazı projelerin büyük tahribatlara neden olabildiği gözlenmektedir. Bu durum, özellikle sivil toplum kuruluşları tarafından, ‘bu kadar az üretim için doğayı bu kadar çok tahrip etmeye değer mi?’ sorusu üzerinden enerji politikalarının sorgulanmasına neden olmaktadır. Elektrik Piyasası Kanununun 3. Maddesi uyarınca yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, kurulu gücü azami 500 kW üretim tesisi ile mikro kojenerasyon tesisi kuran gerçek ve tüzel kişiler, lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaftır. Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik ise 03.12.2010 tarihli ve 27774 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
54TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
Hidroelektrik sektörü gelişim sürecinde şimdiye kadar yaşanan çatışmalar göz önüne alındığında, hidroelektrik üretiminde lisanssız üretim uygulamasına geçilmesinin çatışmayı daha da derinleştireceği ve konuyu çözülemez bir noktaya getireceği görülmektedir. Kamu kurumlarından temsilciler, enerji politikalarının belirlenmesi süreçlerinde yeterince etkin olmadıklarını ve uygulamalarda taraflarla sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir. Lisanssız hidroelektrik üretimi uygulamasına geçilmesi sonucunda, hidroelektrik sektöründe özellikle uygulama, izleme ve denetimden sorumlu kamu kurumlarının gerek paydaşlarla diyalog gerekse iş yükü yönünden sorunlarının artması oldukça muhtemeldir. Bu konuda en etkin paydaşlar yasal düzenlemeleri yapan kamu kurumları üzerinde baskı unsuru oluşturacak olan sivil toplum kuruluşları ve akademi olarak düşünülmektedir. Ancak bu noktada sivil toplum kuruluşlarının, akademinin veya bu konuda faaliyet göstermek isteyen diğer paydaşların sadece kamuoyuna yönelik faaliyetler düzenlemeleri değil, aynı zamanda kamu kurumları ile temasa geçip karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaları da önem taşımaktadır.
5. Kamusal bilgiye erişimin sağlanması:Başta özel sektör olmak üzere, havzalarda HES projeleriyle ilgili bilgiye (havzadaki proje sayısı, lokasyon vb.) veya konuyla ilgili verilere (akış verileri vb.) ulaşılamaması, paydaşlar tarafından bir sorun olarak dile getirilmektedir. Bu nedenle, bilgiye erişim talep eden paydaşların erişimi için düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
Altyapısının şimdiden oluşturulmaya başlanarak daha orta vadede uygulamaya geçirilmesi gerekli görünen hususlar ise şöyle sıralanabilir:
• Hidroelektrik sektörü gelişiminin Havza Koruma Eylem Planları ve Nehir Havzası Yönetim Planları'nda daha kapsamlı yer almasının sağlanması için, ilgili kamu kurumları ve özel sektör yatırımcı ve işletmecileri arasında işbirliği mekanizmaları kurulmalıdır. Gerekirse bu konuya özel çalışma grupları oluşturulmalı ve akademi, sivil toplum kuruluşları gibi paydaşların bu gruplara teknik destek vermesi sağlanmalıdır.
• Özellikle Doğu Karadeniz ve Akdeniz havzaları gibi HES yapımının yoğun olduğu havzalarda kümülâtif etki analizi çalışmalarına başlanmalıdır.
• Cansuyu uygulamasında yaşanan sorunlar farklı paydaşlar tarafından vurgulanmıştır; sivil toplum kuruluşları ve çevre danışmanlık şirketlerinden bazı temsilciler, mevcut cansuyu tahsis ilkelerini doğal hayatın idamesi için yetersiz bulmakta, kamu kuruluşları ise cansuyu uygulamaları nedeniyle taraflar arasında yaşanan çatışmaları ve kendilerinin taraf olarak zorluk yaşadıklarını vurgulamaktadırlar. Cansuyu uygulamasının bilimsel çalışmalarla güçlendirilmesi ve mevzuatın cansuyu ile ilgili bölümünün yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Sabit bir yüzde üzerinden hesaplanan cansuyu akış uygulaması yerine bugün bilimselliği küresel ölçekte kabul görmüş "çevresel akış" uygulamasına geçiş için çalışmalar başlatılmalıdır.
• Balık geçitleri konusunda özel sektör ve kamu kurumları, uygulamada karşılaştıkları zorlukları dile getirmiş; ÇED firmaları ve sivil toplum kuruluşları, balık geçitlerinin etkin çalışmadığını vurgulamıştır. Yatırımcı firmalarda ve kamu kuruluşlarında bu konuda yeterli teknik donanımın olmadığı yönünde bir izlenim edinilmiştir. Üniversitelerde bu konuda çalışmalar yapan akademisyenler olduğu ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından konu özelinde bir rapor hazırlanmış olduğu (2009) bilinmektedir. Bu konuda, üniversitelerden ve gerekiyorsa yurt dışından uzmanlık desteği ile balık geçitlerinde teknik kapasiteyi
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa 55
geliştirecek ulusal bir eylem planı hazırlanmalıdır. Hidroelektrik sektöründe yatırım yapan firmaların kurmuş olduğu dernekler bu çalışmaların güçlendirilmesine ortak/ destek olabilir.
• İletim hatları, yol yapım çalışmaları veya malzeme ocaklarının işletilmesi gibi faaliyetlerin HES projesinin ÇED kapsamında olmamasının yarattığı sorunlar hem paydaşlar tarafından hem de HES yapımında sorunları analiz eden teknik raporlarda gündeme getirilmektedir. Bu tür faaliyetlerin projelerin ÇED'leri kapsamında olmaması çevresel etkilerin derecesini artırmaktadır. ÇED mevzuatında, projelerin ÇED’e tâbi tutulacak bileşenlerinin kapsamını genişletecek düzenlemeler yapılmalıdır.
• Bazı ÇED firma temsilcileri, ÇED firmalarının kapasitelerinin aynı düzeyde olmadığını, raporlarda bilimsel olmayan yaklaşımlara (örneğin, ‘ciddi etkisi olmayacaktır’ biçimindeki ibarelerin herhangi bilimsel dayanağı olmaması gibi) rastladıklarını belirtmişlerdir. Projelerin çevresel etkilerinin bertarafı/ azaltımı için küresel olarak kabul görmüş ve yaygın kullanılan önlem metotları vardır. Bu tür uygulamalar konusunda ÇED firmalarının bilgi sahibi olması, raporlarda öneri geliştirmeleri bakımından önemlidir. ÇED firmalarının kapasitelerinin uluslararası standarda yükseltilmesi için teknik eğitimler düzenlenmelidir.
• Yaşamlarını olumlu veya olumsuz etkileyecek politikalar oluşturulurken, yörede yaşayan kişilerin görüşlerinin alınmaması önemli bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu paydaşların etkin katılımlarının, bugünkü yasal çerçevede nasıl sağlanacağının tartışılması gerekmektedir. Merkezi kararların bazen çevresel bedellerin artmasına yol açtığı gerçeği dikkate alınmalıdır. Diğer paydaşların karar alma ve uygulama süreçlerine katılımlarının, kamu kurumları tarafından etkin biçimde sağlaması gerekmektedir. Katılımın basamakları uluslararası standartlar örnek alınarak güçlendirilmelidir. Katılımın, hedef kitlenin ‘toplantı salonundaki mevcudiyeti’ olmadığı, yeterli ve doğru bilgilendirmenin yapılması, görüşlerinin alınması, görüşlerinin kararlara yansıtılması ve nasıl yansıtıldığının hedef kitleye geri bildirilmesi olduğu unutulmamalıdır. Katılımcılığın güçlenmesi için kamu kurumlarının katılımcılık konusunda kapasiteleri güçlendirilmelidir. Etkin katılımcılık uygulamaları konusunda kredi veren kurumlarla işbirliği yapılabilir. Aynı zamanda, hidroelektrik sektöründe yatırım yapan şirketlerin kurmuş olduğu derneklerin süreçte yer alması fayda sağlayabilir.
• Kamu kurumlarının yerel birimleri, teknik kapasitelerinin akademik uzmanların desteğiyle güçlendirilmesine gerek duyduklarını belirtmiştir. Bu nedenle hidroelektrik sektöründe faaliyet gösteren kamu kuruluşlarının, yerel teşkilatlarının ihtiyaç duyduğu konu başlıklarının belirlemesi ve bu konularda teknik kapasitelerini güçlendirecek çalışmalar düzenlemeleri önem taşımaktadır. Bu konuda düzenlenecek eğitim, çalıştay vb. faaliyetler için araştırma enstitüleri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından destek alınabilir.
Sorunların çözümü için yukarıda üzerinde durulan konularda; kamu kurumları, ‘sorumlu biçimde ve kurallara uygun’ HES yaptığını belirterek kendini ayrıştıran yatırımcı şirketler, bu şirketlerin kurmuş olduğu sektörel dernekler, kredi veren kuruluşlar, akademi ve HES yapımına karşı olmayan sivil toplum kuruluşları arasında işbirlikleri oluşturulabilir. Konunun kapsamına göre öncülük/ yürütücülük ilgili paydaş(lar) tarafından yapılırken, diğer paydaşlar uygulamaya destek verebilir. Bahsedilen konularda bu paydaşların ortak çalışması ile, hidroelektrik üretiminde yaşanan sorunların çözümünde başarılı çıktılar alınması mümkün görünmektedir.
56TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ Sayfa
KAYNAKLARDevlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), 2009. Balık Geçitleri - Tasarım, Boyutlandırma ve İzleme Raporu.
Derelerin Kardeşliği Platformu Bölge Koordinasyon Kurulu Toplantısı Bildirisi, 2010.
Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi Belgesi, 2009. (http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/Arz_Guvenligi_Strateji_Belgesi.pdf)
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2014. Resmi internet sayfası (www.epdk.gov.tr)
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2013. (http://www.emo.org.tr)
WWF-Türkiye, 2013. 10 Soruda Hidroelektrik Santraller
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
wwf.ORg .TR • TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PAYDAŞ ANALİZİ
1.598
% 27
% 90
443
2012 yılı itibarıyla, yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye’nin toplam elektrik üretimindeki payı
2012 yılı itibarıyla, hidroelektrikten üretiminin yenilenebilir enerji kaynakları içindeki payı
2014 itibarıyla işletilmekte olan HES sayısı
Türkiye’de yapılması planlanan toplam hidroelektrik santral projesi sayısı
TR
%100gERİ
DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ
Burada olmamızın nedeni
WWF-Türkiye’nin misyonu; doğal çevrenin bozulmasınındurdurulması ve insanların doğayla uyum içinde yaşadığıbir gelecek kurulmasıdır. Bunun için WWF-Türkiye; biyolojikçeşitliliği korur, yenilenebilir doğal kaynakların sürdürülebilirkullanımını destekler, kirlilik ve aşırı tüketimin azaltılmasınısağlamaya çalışır.
www.wwf.org.tr
Saf Enerji Üretiyoruz
Avrupa’nın Yenilenebilir Enerji Lideri Statkraft Türkiye’de.Enerji üretiminin tüm süreçlerinde çevresel etkilerimizi gözetiyor, çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışıyoruz.
www.statkraft.com.tr