toplumumuzdakİ genel eĞİlİm iŞÇi partisiuzun yıllar peşmergelik yapan mustafa, 1975...

40
0208 342 70 70 07816 646 345 11 Salisbury Promenade Green Lanes, Ldn, N8 0RX E: [email protected] - W: www.ersans.co.uk KAZA Mi YAPTiNiZ ? Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz telgraf.co.uk HAFTALIK HABER GAZETESİ 31 MAYIS 2017 ÇARŞAMBA Hanna Bohman: Kadının Ezilen Olma Pozisyonu YPJ İle Değişti Müzisyen Gizem Altınordu: Afrika’dan İran’a Ritmin Yetenekli İsmi Barış Celiloğlu: Hesaplaşma Olmadan Toplumun Yarası Kapanmaz Erem Kansoy’ın röportajı sayfa 12-13’te Suna Alan’ın röportajı sayfa 15’te Övgü Kaya’nın röportajı sayfa 33’te sayfa 39’da sayfa 8’de Haberin devamı sayfa 10-11’de Nawshirwan Mustafa li Londonê hat bîranîn Meclîsa Gelê Kurd Kongreya Xwe Li- darxist Serokê Tevgera Goran Nawshirwan Mustafa yê ku berî deh rojan li Silêmaniyê jiyana xwe ji dest dabû, li Londonê hat bîranîn. Bi sedan hezkiriyên Mustafa tevlî bîranîna li salona The Landmark Hotel bûn. Meclîsa Gelê Kurd Ya Brîtanya li bajarê Not- tinghamê kongreya xwe lidarxist. Di kongreyê de Evrîm Yilmaz û Alican Erkol wekî hevser- okên meclîsê hatin hilbijartin. Berdewama nûçeyê di rûpelê 36´an de ye Berdewama nûçeyê di rûpelê 37´an de ye SAYI 552 Birleşik Krallık genelinde 8 Haz- iran’da yapılacak genel seçimlere bir hafta kala Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki fark kapanıyor. Birleşik Krallığın en önemli seçim- lerinden birisi olarak kabul edilen 8 Haziran seçimleri için sandığa gidip oy kullanma çağrısı yapan toplum temsilcileri, kendisine yakın gördüğü demokrat adaylara oy verme çağrısı yaptı. Seçimlerle ilgili kurum temsilcileri, aktivist, sağlıkçı, akademisyen ve hukukçu gibi toplumun farklı kesim- lerinin görüşlerini sizler için topar- ladık. Toplumun genel eğilimi İşçi Partisi’nden yana olsa da, kararsız olanlar da var. Muhafazakar Par- ti’den olan rahatsızlıklar dile getiril- irken, İşçi Partisinden de daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade ediliyor. İşçi Partisi ‘Azınlık değil, çoğun- luk için’ sloganıyla açıkladığı seçim manifestosunda sosyal politikalar, kamulaştırma, ücretsiz eğitim ve sağlık en çok ön plana çıkan konular oldu. Sosyal politikalar ve kamusal hizmetlere destek için 48.6 milyar Sterlin harcanacağı belirtiliyor. TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSi Kuzey İngiltere’de yaşayan yüzlerce Kürt, Manchester’da DAİŞ terörünü kınamak ve Manchester Arena’da hayatını kaybedenlerin yakınları ve İngiliz halkıyla dayanışmak için St Ann Square’de bir araya geldi. Anmaya katılan yüzlerce Kürdistanlı üzerinde “Man- chester’i seviyoruz, birlikte daha güçlüyüz” yazılı büyük pankart açtı. Haberin devamı sayfa 14’de ŞEVAL SAM & ÖNDER YILDIRIM BARIŞ, KARDEŞLİK DEMOKRASİ ŞÖLENİ

Upload: others

Post on 02-Mar-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

0208 342 70 7007816 646 34511 Salisbury Promenade Green Lanes, Ldn, N8 0RXE: [email protected] - W: www.ersans.co.uk

KAZA Mi YAPTiNiZ ? Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz

telgraf.co.ukHAFTALIK HABER GAZETESİ

31 MAYIS 2017ÇARŞAMBA

Hanna Bohman: Kadının Ezilen Olma Pozisyonu YPJ İle Değişti

Müzisyen Gizem Altınordu: Afrika’dan İran’a Ritmin Yetenekli İsmi

Barış Celiloğlu: Hesaplaşma Olmadan Toplumun Yarası Kapanmaz

Erem Kansoy’ın röportajı sayfa 12-13’te

Suna Alan’ın röportajı sayfa 15’te

Övgü Kaya’nın röportajı sayfa 33’te

sayfa 39’da

sayfa 8’de

Haberin devamı sayfa 10-11’de

Nawshirwan Mustafa li Londonê hat bîranîn

Meclîsa Gelê Kurd Kongreya Xwe Li-darxist

Serokê Tevgera Goran Nawshirwan Mustafa yê ku berî deh rojan li Silêmaniyê jiyana xwe ji dest dabû, li Londonê hat bîranîn. Bi sedan hezkiriyên Mustafa tevlî bîranîna li salona The Landmark Hotel bûn.

Meclîsa Gelê Kurd Ya Brîtanya li bajarê Not-tinghamê kongreya xwe lidarxist. Di kongreyê de Evrîm Yilmaz û Alican Erkol wekî hevser-okên meclîsê hatin hilbijartin.

Berdewama nûçeyê di rûpelê 36´an de ye Berdewama nûçeyê di rûpelê 37´an de ye

SAY

I552

Birleşik Krallık genelinde 8 Haz-iran’da yapılacak genel seçimlere bir hafta kala Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki fark kapanıyor. Birleşik Krallığın en önemli seçim-lerinden birisi olarak kabul edilen 8 Haziran seçimleri için sandığa gidip oy kullanma çağrısı yapan toplum temsilcileri, kendisine yakın gördüğü demokrat adaylara oy verme çağrısı yaptı.

Seçimlerle ilgili kurum temsilcileri, aktivist, sağlıkçı, akademisyen ve hukukçu gibi toplumun farklı kesim-lerinin görüşlerini sizler için topar-ladık. Toplumun genel eğilimi İşçi Partisi’nden yana olsa da, kararsız olanlar da var. Muhafazakar Par-ti’den olan rahatsızlıklar dile getiril-irken, İşçi Partisinden de daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade ediliyor.

İşçi Partisi ‘Azınlık değil, çoğun-luk için’ sloganıyla açıkladığı seçim manifestosunda sosyal politikalar, kamulaştırma, ücretsiz eğitim ve sağlık en çok ön plana çıkan konular oldu. Sosyal politikalar ve kamusal hizmetlere destek için 48.6 milyar Sterlin harcanacağı belirtiliyor.

TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM

iŞÇi PARTiSi

Kuzey İngiltere’de yaşayan yüzlerce Kürt, Manchester’da DAİŞ terörünü kınamak ve Manchester Arena’da hayatını kaybedenlerin yakınları ve İngiliz halkıyla dayanışmak için St Ann Square’de bir araya geldi. Anmaya katılan yüzlerce Kürdistanlı üzerinde “Man-chester’i seviyoruz, birlikte daha güçlüyüz” yazılı büyük pankart açtı. Haberin devamı sayfa 14’de

ŞEVAL SAM & ÖNDER YILDIRIM

BARIŞ, KARDEŞLİK DEMOKRASİ ŞÖLENİ

Page 2: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

HABERLER02 31 MAYIS 2017

Yayın Koordinatörü Alaettin Sinayiç[email protected]

Haber Merkezi Dilan AlmazErem KansoyEsra TürkSuna AlanSuzan Doğan

Reklamlarınız için: Nimet [email protected]

Haberleriniz için: [email protected]

Soru ve Görüşleriniz için: [email protected]

Telefon020 9230 838 – 0742 948 1490

Web: www.telgraf.co.uk

HAFTALIK HABER GAZETESİ ROJNAMEYA NÛÇEYAN A HEFTANE

Geçtiğimiz hafta Süleymaniye’de yaşamını yitiren Goran lideri Nawshirwan Mustafa başkent Londra’da anıldı. Londra merkeze bulunan The Landmark Hotel’de yapılan anmaya binden fazla Kürdistanlı katıldı.

Uzun bir süre Londra’da tedavi gören Nawshirwan Mustafa, 19 Mayıs’ta Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde vefat etmişti. 3 Eylül 2016 tarihinde Londra’ya te-

davi için gelen Mustafa Mayıs ayının başın-da Kürdistan’a geri dönmüştü. Mart ayında eşi vefat eden Mustafa sağlık durumundan kaynaklı cenazeye katılamamıştı.

Pazar günü Londra merkezde bulunan The Landmark Hotel’de yapılan anmaya Kürdistan’ın dört parçasından binden fa-zla kişi katıldı. Nawshirwan Mustafa’nın büyük posterleriyle süslenen salonda ağıtlar okunurken, Mustafa’nın fotoğrafının önünde

mumlar yakılıp karanfiller bırakıldı. Mustafa için yapılan saygı duruşundan

sonra hayatını anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Kürdistan’ın dört parçasından siyasi parti temsilcileri anmada birer kısa konuşma yaptı. Yapılan konuşmalarda Mustafa’nın tüm yaşamını Kürdistan’a adadığı ve son nefesine kadar özgür Kürdistan için mü-cadele ettiği ifade edildi.

Nawshirwan Mustafa Londra’da AnıldıGeçtiğimiz hafta Süleymaniye’de yaşamını yitiren Goran lideri Nawshirwan Mustafa başkent Londra’da anıldı.

Güney Kürdistanı’nın önemli siyasi si-malarından olan Nawshirwan Mustafa 1944 yılında Süleymaniye’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Süleymaniye’de tamam-layan Mustafa, 1967 yılında Bağdat Üniver-sitesi’nin Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu.

Üniversite eğitiminin ardından yurtdışına giden Mustafa, Avusturya’da yüksek lisans yaptı. Siyasete daha ilköğrenim yıllarında ilgi duyan Mustafa, ilk olarak Kürdistan Öğrenciler Birliği’ne katıldı. Kısa sürede birliğin yönetimine gelen Mustafa, 1967 yılında, üniversiteden mezun olur olmaz Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Süley-maniye il örgütüne üye olarak katıldı. Musta-fa, 1969’da Rizgarî (Kurtuluş) adlı derginin sahipliğini ve genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Uzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat Partisi’nin peşmerge savaşından vazgeçm-esi ve iç karışıklık yaşaması sonrasında Celal Talabani ve Ali Asker’in katılımıyla, 1 Haziran 1975’te Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni kuran 3 hareketin birinin lideriydi.

Siyasete başladığı Kürdistan Demokrat Partisi’nden ayrılmasının hemen sonrasında Komela olarak bilinen Kürdistan Emekçiler Hareketi’ni kuran Mustafa, YNK’yi kurun-caya kadar bu hareketin genel sekreterliğini yürütüyordu. Mustafa, kurucusu olduğu YNK’nin 2006 yılına kadar Genel Sekreter Yardımcılığı görevini de üstlendi. YNK’deki iç sorunlar nedeniyle Goran Hareketi’ni kur-madan önce aktif görevlerinden geri çekilen Mustafa, Goran Hareketi’ni kurduğu 2009 yılına kadar Londra’da kalmayı tercih etti.

2009 yılında Goran Hareketi’ni kur-du. Hareket kısa zamanda özellikle Soran bölgesinde etkili oldu ve parlamentoda güçlü bir biçimde yer aldı. Son seçimlerde YNK’den daha fazla oy alan Mustafa’nın si-yaset, edebiyat ve tarih üzerine birçok kitabı var. Mustafa’nın 1981 yılında evlendiği eşi Şule Ali 17 Mart 2017’de hayatını kaybet-ti. Londra’da tedavisi sürdüğü için cenaze törenine katılamayan Noşirvan Mustafa’nın Nima, Çiya ve Çira isminde 3 çocuğu var.

Nawshirwan Mustafa kimdir?

Page 3: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

0331 MAYIS 2017

0208 342 70 70 07816 646 345Ground Floor, The Coliseum, 11 Salisbury Promenade,Green Lanes, London, N8 0RXEmail: [email protected]: www.ersans.co.uk

Minicab sürücüleri için aynı gün PCO lisanslı kiralık araç temin edilir*

DAVALARINIZ SERPİL ERSAN YÖNETİMİNDE ÖZENLE TAKİP EDİLİR

KAZA DAVALARIAraba / Minicab Kazaları

İşyeri Kazalarıve Diğer Kazalar

GÖÇMENLİK DAVALARIEvlilik / Nişan VizesiAnkara Antlaşması

Turist VizesiSürekli Oturum Başvurusu

CONVEYANCINGİşyeri Alımsatım Ev Alımsatımı

AİLE HUKUKUAile Hukuku

Boşanma davalarıAyrılıkÇocuk

Aile içi şiddet

ERSAN&CO SOLICITORS

KAZA Ml YAPTlNlZ ?Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz

*Terms and Conditions apply

İngiltere Barosu’nun verdiği Lexcel Kalite Belgesi ışığında hizmet vermektedir.

Avukat Serpil Ersan ile hukuk programı Euro Star ekranlarında

Page 4: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

HABERLER04 31 MAYIS 2017

Kuzey Londra’da Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası vesilesiyle, “Cumartesi Anneleri Yalnız Değildir ve Kayıplar Bu-lunsun, Failler Cezalandırılsın” sloganıyla bir eylem düzenlendi.

Londra’nın Wood Green bölgesinde Cumartesi günü yapılan eylemde gözaltın-da kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. HDK-İngiltere tarafından organize edilen eylemde yapılan açıklamada ’25 yıldır inat ve ısrarla yakınlarının akıbetlerini soran Cumartesi Anneleri hafızamız, vicdanımız ve onurumuzdur’ denildi.

Mayıs 1996’da İstanbul’da yapılan 1’inci Uluslararası Gözaltında Kayıplar Ku-rultayı’nda alınan kararla ‘17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası’ olarak ilan edilmiş-ti. Cumartesi Annelerinin 1995 yılından beri yaptığı oturma eylemleri ise 634’üncü haftayı geride bıraktı.

Wood Green kütüphanesi önünde düzen-lenen eylemde yapılan açıklamada, zaman aşımı diyerek mahkemeler tarafından kapa-tılan dosyaların, insanlık tarihinin bilincinde asla kapanmayacağı ifade edildi.

‘‘25 yıldır ‘kayıplar bulunsun, failleri cezalandırılsın’ diyerek, inat ve ısrar-la çocuklarının, eşlerinin ve yakınlarının akıbetini soran aileler, kaybedilen yakın-larını anmak için sokakları ve meydanları

aşındırarak aslında ülkenin zulüm, baskı ve şiddet tarihini kayda geçirdiler.

17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftasında; kaybedilen, işkencel-erde yok edilen ve faili meçhul olarak kayıtlara geçirilen, insanlarımızın akıbetini soracak ve sorumluların cezalandırılması talebimizi yüksek sesle haykırmaya devam edeceğiz. ‘Zaman aşımı’ diyerek dosyaları kapatanlar bilmelidirler ki; insanlık tari-hinin bilincinde o dosyalar asla kapanmay-acaktır.

HDK-İngiltere olarak, bu mücadeleyi omuzlarında taşıyan tüm Cumartesi Anne-lerini, onları asla yalnız bırakmayan sol, so-syalist, yurtsever kamuoyunu, insan hakları ve özgürlük savunucularını selamlıyoruz.”

‘Cumartesi Anneleri Hafızamız, Vicdanımız ve Onurumuzdur’

Page 5: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

0531 MAYIS 2017 HABERLER

Genel Seçimler: May Kabul Etmeyince, Liderler Canlı Yayına Ayrı Ayrı Katıldı

Önümüzdeki hafta yapılacak genel seçim-ler öncesinde Başbakan Theresa May ve ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, Salı akşamı ayrı ayrı katıldıkları özel televizyon yayınında halktan gelen soruları yanıtladı. Liderlerin beraber tel-evizyon tartışmalarına katılması geleneği de May’den kaynaklı bu seçimlerde gerçekleş-medi.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’e özel-likle dış politika, Kuzey İrlanda konusunda geçmişte takındığı tutum ve vergi artır-ma planları konusunda sorular yöneltildi. Muhafazakar Parti lideri Theresa May de önerdiği sosyal güvenlik reformlarını savunurken, kendisine birkaç kez Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ay-rılması konusunda fikir değiştirip değiştir-mediği soruldu.

May’in rakipleriyle birlikte tartışma pro-gramlarında yer almayı kabul etmemesinden dolayı liderler izleyicilerin karşısına ayrı ayrı çıktı.

Sky News ve Channel 4 kanallarından yapılan özel yayına çıkma sırası yazı-turay-la belirlendi. Bunun sonucunda İşçi Partisi lideri Corbyn seyircilerin karşısına ilk lider olarak çıkma hakkını kazandı.

‘Ülke zengin ile fakir arasında bölünmüş’

Stüdyoda bulunan konuklar her iki lidere de sorular yöneltti. Bir esnaf, Corbyn’in ku-rumlar vergisini artırma ve özel okul ücret-lerine KDV getirme gibi vaatlerini “acımasız ve basiretsiz politikalar” sözleriyle eleştirdi.

Bu eleştiriler üzerine İşçi Partisi lideri de, “Bu ülke, en zengin ile en yoksul arasında çok fena bir şekilde bölünmüş durumda” dedi ve kendisini eleştiren kişiye çocuğunun okula aç gitmesinden ve “aşırı kalabalık” sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını sordu.

Corbyn’e ayrıca geçmişte Kuzey İrlanda konusunda takındığı tutumla ilgili de soru-lar yöneltilirken, bir izleyici ana muhalefet liderini ayrılıkçı İrlanda Cumhuriyet Or-dusu’nun (IRA) üyeleri için düzenlenen anma törenine katılmakla suçladı.

Corbyn ise 1970’li ve 80’li yıllarda “di-yalog” arayışında olduğunu ve katıldığı öne sürülen törenin “Kuzey İrlanda’da yaşamını yitiren herkes için” yapılan bir saygı duruşu olduğunu belirtti.

Corbyn’e son dönemde geçmişte IRA lid-erleri ile yaptığı görüşmeler ve bu örgüt ile Hamas konusundaki görüşlerinden dolayı diğer partiler tarafından eleştiriler yöneltili-yor.

Ana muhalefet lideri, “İngiltere’ye yönelik bir saldırı hazırlığında olan bir teröriste karşı” insansız hava aracıyla oper-asyon düzenleme emri verip vermeyeceği yönündeki bir soruya ise net bir yanıt ver-medi:

“Öyle bir şey olursa, o zamanki koşulları

görmek gerek. Kanıt olmadan farazi bir soruyu yanıtlayamazsınız. Bu, tamamen farazi bir soru.”

Corbyn’e ayrıca üst üste AB’den çıkış süreciyle ilgili de sorular yöneltildi. Ref-erandumda ayrılma yönünde oy kullanan bir seçmen göç üzerindeki denetimlerin artırılmasını isterken, AB’de kalınmasını destekleyen bir kişi de mevcut durumla ilgili memnuniyetsizliğini dile getirdi.

Corbyn, göç konusunda herhangi bir sayısal hedef vermezken, İşçi Partisi’nin ücretlerin aşağı çekilmesini engellemek için çalışacağını söyledi. AB’de kalma yönünde oy kullanan ve mevcut durumdan memnuni-yetsiz olan kişiye de “referandumdan çıkan gerçekliği kabul etme” çağrısında bulundu.

May’e sosyal güvelik sorularıCorbyn’in ardından canlı yayına katılan

Başbakan May’e de Muhafazakar Parti’nin sosyal güvenlik sisteminin finansmanıyla ilgili önerdiği reformlar hakkında sorular yöneltildi. Bir seyirci, son dönemde yaşanan “bunama vergisi” tartışmalarıyla ilgili bir soru sordu.

Muhafazakar Parti’nin seçim manifes-tosunda evinde bakım hizmeti alan kişil-erin hayatını kaybettikten sonra evlerinin değeri oranında devlete ödeme yapılmasını öngören bir düzenleme yer alıyor.

Kanser gibi hastanede tedavi görenleri yükümlülük altına almayan bu düzenleme, demans gibi evde bakım gerektiren rahatsı-zlıkları olanları etkileyecek olmasından dolayı “bunama vergisi” olarak isimlendi-riliyor.

May, gelen tepkiler üzerine bu planın açıklanmasından dört gün sonra istenilen katkı düzeyine bir üst sınırlama getiri-leceğini açıklayarak, parti manifestosundan belirtilenden farklı bir yol izleyeceğini bey-an etti.

Anketlere göre İşçi Partisi ve Mu-hafazakar Partisi arasındaki fark kapandı

Yapılan kamuoyu yoklamalarında Muha-fazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki farkın kapanmasında bu tartışmaların rol oynadığı belirtilirken, açıklanmış seçim manifesto-sunda daha sonra değişiklik yapılması da May’i eleştirilerin odağına oturttu.

May, evde bakım görenlerin ödemesi gereken miktara bir üst limit getirileceğini teyit ederken, bunun ne kadar olacağını ise söylemedi.

Başbakan ayrıca, bu üst limitin tespiti konusunda yardım dernekleri ve seçmen-lerin görüşlerinin alınmasıyla hazırlanacak olan bir tavsiye belgesinin yayımlanacağını ifade ederek, reform yapılmaması halinde sosyal güvenlik sisteminin “çökeceğini” be-lirtti.

Kaynak: BBC

Page 6: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

06 31 MAYIS 2017

Bilgi & Kayıt Günleri 10 & 17 Haziran'da gerçekleşecektir.

Page 7: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

0731 MAYIS 2017

SINAV TARİHLERİMİZ 18 Mayıs’17, Perşembe 25 Mayıs’17, Perşembe 1 Haziran 17, Perşembe 7 Haziran 17, Perşembe

HABERLER

Britanya Kürt Halk Meclisi Kongresini Gerçekleştirdi

Ülke genelindeki tüm meclislerin çatı örgütü olacak Britanya Kürt Halk Meclisi Pazar günü kongresini gerçekleştirdi.

Nottingham’da düzenlenen kongreye Reading, Nottingham, Hull, Brighton, Don-caster, Liverpool, Manchester, Londra, Birg-mingham gibi kentlerden toplam 11 bölgeden 170’in üzerinde delege ve davetli katıldı. Saygı duruşu, divan oluşumu ve siyasal gündem değerlendirmesi ardından Londra Kürt Halk Meclisi tarafından hazırlanan Britanya geneline ait 2016 Mayıs-2017 Mayıs faaliyet raporu okundu ve tartışma-lara geçildi. Örgütlülüğün büyütülmesi için ne tür çalışmalar yapılması gerektiğine il-işkin delegelerden görüşler alındı. Kürtçe dilinin daha yaygın ve etkin kullanılmasının önemine de vurgu yapıldı.

Tartışmalar ardından seçime geçildi ve Britanya Kürt Halk Meclisi’nin eşbaşkanları ile disiplin ve denetleme kurulu da seçildi. Britanya Halk Meclisi Eşbaşkanlığı’na Evrim Yılmaz ve Alican Erkol seçilirken, 3’ü asıl 2 yedek olmak üzere beşer kişilik disiplin ve denetleme kurulu da delegelerce göreve getirildi.

Kongre ardından gazetemize konuşan Britanya Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı Evrim Yılmaz, çalışmalara ilişkin görüşler-ini paylaştı. Yıllara yayılan emeğin bu yıl ciddi bir örgütlülükle kendisini meclislerde ifade ettiğini belirterek, alanlarda ciddi bir hareketlilik ve örgütlenme ile önemli bir düzeye geldiğini ifade etti. “Asıl iş bundan sonra başlıyor. Önderliğimizin geliştirmiş olduğu demokratik ulus, kadın özgürlükçü ve ekolojik paradigma doğrultusunda özgür kadın kimliği ile demokratik konfederal sis-temin inşasını Britanya’da hedefledik. Buna da bu kuruluş kongremizle girdik. Tüm alan-larda öz savunma bilinci ile öz yönetimler-imizi genişleterek daha güçlü, örgütlü ve ahlaki-politik toplumu yaratmak hedeflerim-iz arasındadır. Britanya artık daha güçlü ve örgütlü bir toplum olma yolunda ilerliyor. “

Alican Erkol & Evrim Yılmaz

Page 8: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

08 31 MAYIS 2017

00 44 7740 349824

MR EFTAL KILINÇ

Facebook : facebook.com/veleto�cial

Instagram : instagram.com/veleto�cial

Twitter : twitter.com/veleto�cial

Youtube : youtube.com/velettv

TALİP GÖRENwww.stitchxstitch.co.uk

020 8776 5887

2-3 HAZİRAN 2017 BROADWAY HALL THEATRE’DAŞEVVAL SAM ve ÖNDER YILDIRIM’ın

katılımlarıylaBARIŞ, KARDEŞLİK DEMOKRASİ ŞÖLENİ

2-3 HAZİRAN 2017 - 17:00-22:30 BİZLERİ ONURLANDIRACAK DEĞERLİ SANATÇILARIMIZIN KATILIMLARI İLE

BROADWAY THEATRE Catford, SE6 4RU CALL : 0208 690 1000 - 0208 314 9473CATFORD BROADWAY HALL’da GERÇEKLEŞECEK ETKİNLİĞİMİZE TÜM HALKIMIZIN KATILIM ve DESTEKLERİNİ BEKLERİZ.

www.glddslsa.org www.tilesdiy.com www.broadwaytheatre.org.uk

GİRİŞLER ÜCRETLİDİR. BİLET ÜCRETİ : £30 KAPIDA GİRİŞ ÜCRETİ : £40

KAPIDA GİRİŞ ÜCRETİ : £40

HALİT EKREM, FFA, FAIFA, FFTASenior [email protected]

505 Lorship London SE22 BJWwww.ekrem.co.uk

Tel:020 8693 4100Fax:020 8693 3923

Ekrem & Co

[email protected]

Page 9: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

0931 MAYIS 2017 HABERLER

Milletvekili Adayları Kürt Toplumu Merkezini Ziyaret Etti

Birleşik Krallık genelinde yapılacak par-lamento seçimlerine bir hafta kala adayların çalışmaları hızla devam ediyor. İşçi Parti-si ve Yeşiller Partisi milletvekili adayları Londra Kürt Halk Meclisi üyeleriyle bir-araya geldiler.

İşçi Partisi Hackney milletvekili Diane Abott ve Haringey milletvekili adayı Cath-erine West ile birlikte Yeşiller Partisi İsling-ton adayı Caroline Russel Cumartesi günü Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkez-inde, Kürt Halk Meclisi üyeleriyle biraraya gelerek çalışmalarını anlattılar. 8 Haziran’da yapılacak erken genel seçimlerde İşçi Partisi ile Muhafazakar Partisi’nin adayları yoğun bir tempo ile çalışırken, anketlere göre partil-er arası fark da kapanmış durumda.

Londra Kürt Halk Meclisi eşbaşkanları İbrahim Yahli ve Devrim Has’ın da hazır olduğu toplantıda önce adaylar kendilerini tanıttı.

30 yıldır Hackney North seçim bölgesinden milletvekili olan Diane Abbott ilk sözü alarak 8 Haziran seçimlerinin önemine değinip Jere-my Corbyn’e yönelik saldırılara dikkat çekti.

‘Corbyn, politikaya yeniden heye-can getirdi’

“8 Haziran seçimleri Birleşik Krallık’ın geleceği açısından tarihi öneme sahip. Mu-hafazakar Parti’nin tekrardan iktidar ol-ması bizim gibi toplumlar açısından çok kötü sonuçları olacaktır. Jeremey Corbyn’ın uzun yıllara dayanan bir Kürt dostluğu var. Corbyn büyük bir değişimi temsil ediyor. So-syalist kişiliğiyle toplumu ve gençleri yenid-en seçimlerle ilgilenmeye çekiyor. Politikaya yeniden heyecan getirdi. Bu yüzden ana akım medya ve sağ partiler tarafından bu kadar yoğun bir saldırı altında.”

Yeşiller Adayı: Birçok seçim bölgesinde İşçi Partisi lehine çekildik

Londra Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi olan ve Yeşiller Partisi’nden İslington millet-vekili adayı olan Caroline Russel da, Corbyn’e yönelik saldırılara dikkat çekerek, MI5’ın si-yasetçilerle uğraşması yerine ülkenin güven-liğine yoğunlaşması gerektiğini ifade etti.

Jeremy Corbyn’in aday olduğu bölgeden milletvekili adayı olan Russel, Brexit’in ülkeyi ikiye böldüğünü ve göçmenlerin ülk-eye ekonomik katkısının çok önemli olduğunu ifade etti.

“Muhafazakar Parti’inin insan hakları boyutuyla uluslararası ilişkileri çok sorunlu. Türkiye ile yapılan silah ticareti de bu anlam-

da kabul edilemez. Türk devletinin bu silahları Kürtlere karşı kullanacağı kesin. Bu anlamda Muhafazakar Parti’nin mutlaka yenilmesi gerek, riskli olan yerlerde İşçi Partisi’ni, Lib-eral Demokratları destekleyin. Bizler birçok seçim bölgesinde İşçi Partisi lehine çekildik. Bu bir bedeldir, ve bizler Muhafazakarların iktidar olmaması için bu bedeli ödeyeceğiz.”

Catherine West: Muhafazakarlar halkın dertlerini anlamaktan uzak

2015 yılından bu yana Haringey’in Horn-sey-Wood Green seçim bölgesini temsilen parlamentoda olan ve aynı zamanda İşçi Par-tisi’nde gölge dışişleri bakanı olan Catherine West, Muhafazakar Partisi’nin topluma büyük bedeller ödettiğini ve bu gidişata dur demek için herkesin 8 Haziran’da sandık başına git-mesi gerektiğini ifade ederek konuşmasına başladı.

“Sosyal yardım, sağlık ve eğitim gibi önemli alanlarda yapılan kesintiler toplumu çok ciddi sıkıntılarla yüzyüze bıraktı. Sadece Haringey’de 600’den fazla öğretmen işinden oldu. Konut krizi giderek büyüdü.”

Muhafazakar Partisi’nin Türkiye’deki hukuksuzlukları görmezden geldiğini ifade eden West, sadece daha fazla ticaret yapma çabası içerisinde olduğunu dile getirdi.

“Türkiye’deki hak ihlalleri her gün biraz daha kötüye gidiyor. İktidar Partisi sadece ticari ilişkiye yoğunlaşmış durumda. Bizim iktidarımız döneminde Türkiye ile olan il-işkilerimizde önceliğimiz insan hakları ve demokrasi olacak. Türkiye’nin hak ihlaller-ine son vermesi için uluslararası düzeyde girişimlerimiz olacak. Türkiye’nin tabi old-uğu bir çok uluslararası antlaşma var ve bun-ların birçoğu ihlal edilmesine rağmen halen bu yönlü bir girişim yok. Bizler bu kurulları işletmek için çaba içerisinde olacağız.”

‘500 bin Sterlin maaş alan birisi eme-kçinin halinden anlamaz’

Merkez medyada çalışan gazetecilerin ve Muhafazakar Partili milletvekillerin emekçi kesimin sorunlarını anlamaktan uzak old-uğunu söyleyen West, konuşmasına şöyle devam etti; ‘‘Birçok kesintinin mimarı olan eski maliye bakanı George Osborne 500 bin sterlin maaş alıyor, ama açlık sınırında olan insanlarımızın yardımlarından kesinti yapıyor. Birçok küçük esnaf ta büyük ekono-mik kriz içerisinde. Onların da sorunları bizim gündemimiz de olacak. Birçok Kürt vatandaşımız da küçük işletme sahipleridir. Büyük şirketler internet üzeri büyük satışlar-la sıfır vergi ödüyor, bunların hepsi bizim yoğunlaşacağımız konuları.’’

Page 10: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

Birleşik Krallık genelinde yapılacak par-lamento seçimlerine bir hafta kaldı. Kürdistanlı ve Türkiyeli toplum seçim-

lere biraz ilgisiz. Birleşik Krallığın en önemli seçimlerinden birisi olarak kabul edilen 8 Haz-iran seçimleri için sandığa gidip oy kullanma çağrısı yapan toplum üyeleri, kendisine yakın gördüğü demokrat adaylara oy verme çağrısı yaptı.

Seçimlerle ilgili kurum temsilcileri, aktiv-ist, sağlıkçı, akademisyen ve hukukçu gibi toplumun farklı kesimlerinin görüşlerini sizler için derledik. Toplumun genel eğilimi İşçi Par-tisi’nden yana olsa da, kararsız olanlar da var. Muhafazakar Parti’den olan rahatsızlıklar dile getirilirken, İşçi Partisinden de daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Dr. İbrahim Yahli / Londra Demokratik Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı

‘Kürt toplumunun önceliği dış politikadır’

Burada yaşayan Kürt toplumumuzun önce-liklerini sıralarsak, en önde bu seçimden beklenti-si anlamında, en önemli öncelliği olası dış poli-tikadaki bir değişikliktir. Bu dış politikadaki değişiklik daha çok Birleşik Krallığın Türki-ye’yle olan ilişkilerini yeniden gözden geçirm-esi beklentisidir. Bilindiği gibi Birleşik Krallık

Türkiye’nin kuruluşundan bu yana, Türkiye’yle stratejik bir ortaklık geliştirmiştir. Fakat Brex-it’ten bu yana bu ortaklık düzeyi daha önemli bir noktaya taşırılmak istenmektedir. Bu anlamda Türkiye’yle yakın zamanda ciddi ekonomik ve iş birliği yapılmasına karar verilmiştir. Silah satışı ciddi oranda yükselmektedir. Daha önce Avrupa Birliği’nin bir parçası olmasından kaynaklı İn-giltere hükümeti Türkiye üzerine bazı baskıları uygulayabilmekteydi. Fakat şu anki hükümet bu konuda çok duyarsız yaklaşmaktadır. Yakın za-manda Türkiye Kürdistan’daki yıkım ve insan hakları ihlallerine karşı ciddi anlamda bir duy-arsızlık ve umursamazlık şu anki Birleşik Krallık hükümetinde mevcuttur. Aynı zamanda son 3 yıldır Türkiye’nin tüm Kürt halkının önderliği pozisyonunda olan Sayın Öcalan’la görüşmeler yapılmamaktadır. Bu anlamda baskılar olmasına rağmen İngiltere hükümeti hiçbir girişimde bu-lunmamaktadır.

İkinci anlamda genel olarak İngiltere’nin Or-tadoğu politikası üzerine beklentiler mevcuttur. Bu da, şu an Suriye’de devam etmekte olan iç savaş konusunda İngiltere daha çok statükonun yanında yer almaktadır. Koalisyonun bir parçası olmasına rağmen yereldeki gelişmeleri tanımam-aktadır. Şu an Rojava dediğimiz Kuzey Suri-ye’deki Kürtler ciddi anlamda bir savaş yürütme-ktedirler. Koalisyonun ciddi ortakları olmasına rağmen, İngiltere hükümeti onları daha resmi bir düzeyde tanımak konusunda herhangi bir girişim-de bulunmamıştı, bunun işaretleri de yoktur.

Bu iki alanda, muhalif partilerden beklentileri vardır Kürt partilerin. Şu an İşçi Partisi lideri olan Jeremy Corbyn, çok eski bir Kürt dostudur. Fakat genel olarak İşçi Partisi’nde bu anlamda tatmin edici bir bilgi ve politika daha belirlememiştir. Hatta yakın zamanda şu an İşçi Partisi’nde aday adayı olan bazı Türkiyeli milletvekilleri, Türki-yeli işverenler yakın zamanda Birleşik Krallığın Türkiye’yle daha iyi bir ilişki geliştirmesi konu-

sunda tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu da Kürt halkında İşçi Partisi’ne yaklaşımlarda ciddi tedir-ginlikler yaratmaktadır.

Tüm bunların yanında, tabi ki buradaki toplumumuzun bu ülkedeki gelişmelerinden yana kaygıları da vardır. En büyük kaygısı geçen seneki referandumdan bu yana yükselen bir ırkçı dalgadır. Bizim kendi kurumlarımız zaman zam-an sözlü ve mektuplar yoluyla ırkçı saldırılara maruz kalmıştır. Birçok üyemiz kendi işyerl-erinde de dışarıda da ırkçı muamelelere maruz kalmışlardır. Bu anlamda bu hükümetin Avrupa Birliği’nden ayrıldıktan sonra geliştireceği poli-tikalar önemlidir.

Üçüncü önemli konu da, ekonomi, sağlık ve sosyal alanda yürütülen politikalardır. Şu an var olan hükümet ciddi bir kesinti politikasıyla sosyal alan ve sağlık alanda halkımıza ciddi baskılar uy-gulamaktadır. Bizim Kürt toplumumuz daha çok orta sınıf ve küçük düzeyde işyeri sahipleridir. Orta sınıf çok ciddi anlamda sosyal kesintilerden etkilenmektedir ve kamusal alanda yapılan kesin-tiler ve ekstra vergilerde küçük düzeyde işveren olan toplumumuzu ciddi bir şekilde etkilenmek-tedir.

Fakat tüm bunların yanında kime oy vere-cekleri konusunda ciddi bir beklenti ve soru mevcuttur. İşçi Partisi şu an daha çok umut veren bir parti olmasına rağmen daha tatmin edici bir politika ortaya koyamamıştır.

Sefaret Yaman/Hukukçu - Miya SolicitorsMutlaka sandık başına gidilmeli

Türkiyeliler ve Kürdistanlılar: Hassasiyetlerimize ve İhtiyaçlarımıza Cevap

Olacak Demokrat Adayları Destekleyelim8 Haziran genel seçimleri ortaya çıkaracağı

sonuçlar açısından Britanya’da yapılan son yıl-ların en önemli seçimlerinden biridir. Birleşik Krallık’ta Brexit’ten sonra ne olacağı kaygısını yaşıyorken, her geçen gün hiçbir yerde güvende olmadığımızı hissediyor, sağlık ve eğitim ve so-syal yardımlara ilişkin çok ciddi ödenek kesintil-eri tartışılıyorken, hepimizin geleceğini belirleye-cek yöneticileri seçmek ve bu sorunlara çözümler üretmek her zamankinden daha fazla önem taşı-maktadır. Çok basit ve genel bir mantıkla bakmak gerekirse eğer, acil olarak görmeniz gereken ma-halle doktorunuzu(GP) görebilmek için haftalar-ca beklemek zorunda kalmak istemiyorsanız ya da gittiğiniz acil serviste 5 saat kuyrukta bekle-mek zorunda kalmak istemiyorsanız, çağırdığınız ambulansın gelmesinin saatler sürmesi geleneğini sevmiyorsanız, çocuğunuzun eğitimi için artık kaygılanmak istemiyorsanız, yaşlandığınızda bakıma ihtiyaç duyduğunuzda cebinizde ne ka-dar para olduğuna bakılmaksızın ihtiyacınız olan bakım ve yardımı almak istiyorsanız, emeğinizin karşılığını almak ve geleceğe kaygısızca bakmak istiyorsanız sizin de bu seçimlerde söyleyecek bir şeyinizin olması gerektiğini düşünüyorum. Desteklediğiniz kişi ya da partinin kazanamaya-cağını düşünseniz bile sizin kullanacağınız oyla size muhalif olan parti bir eksik oy alacaktır.

Fero Fırat/Aktivist

‘Jeremy’ e verilecek her oy sağa bir tokattır’

HABERLER10 31 MAYIS 2017

Page 11: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

1131 MAYIS 2017 HABERLER

mento dışındaki konuşmalarında eleştirmiştir. Bu noktadan hareketle, Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi’nin seçim başarısı, hem buradaki Kür-tlerin hayatına olumlu bir etkisi olacak, hem de Britanya’nın Kürt ve Kürdistan’a yönelik politi-kalarında bazı olumlu değişikliklere yol açacağı kanısındayım.

Dursun Laçin-Halkevi

‘İşçi Partisi’nin imajı Jeremy Corbyn ile yenilendi’

Muhafazakar Parti’nin iç ve dış politikadaki açmazları, brexit politikalarıyla AB üyeliğinden referandumla çıkma kararı ve bir türlü bu kararın pratikleşememesi, ya da referandum sonuçlarında hiç de beklenildiği gibi AB’den çıkmanın kolay olmadığını görmesi bu durumunda hükümeti der-in bir krize sokması böyle bir erken seçim kara-rını aldırmıştır. İngiltere’de de aynı ABD’deki gibi demokratlar ve cumhuriyetçilere benzeyen iki temel geleneksel parti vardır: Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi’dir. Tony Blair’den kalan İşçi Partisi kendi imajını Jeremy Corbyn’le yeniledi. Corbyn, İşçi Partisi içerisinde Blair’den sonra en iyi bilinen, ilkeli duruşa sahip, sosyalist kimliği-yle öne çıkmıştır. Bu yönüyle de hem göçmen-lere hem de ülkede değişim yanlısı, AB’de kal-mak isteyen kesimler için bir umut. Bu anlamda İşçi Partisi’nin daha kapsayıcı politikaları hem ülke genelinde hem de iktidar partisi içerisinde yaşanan krizden çıkmanın bir arayışı ya da fırsatı olmuştur.

Uzun yıllardır burada yaşayan toplumumuz, -Kürt olsun, Türk olsun ya da Alevi olsun- nasıl ki Türkiye’de yapılan seçimlere, canla başla katılıyorsa aynı şekilde buradaki seçim-leri de önemseyip bu heyecanla katılmalıdır. Yaşadığımızın yerin değişimine direkt katılmak gerekiyor. 25-30 yıldır buradayız , buraya ait ol-mama ruh halinden çıkmak gerekli. Gördüğüm kadarıyla toplumumuzun burada büyüyen genç kesimin dışında kimse de bir heyecan ve hareket yok. Şimdi elbette başta ülkedeki değişimler önemlidir ama burası da önemsenmelidir.

Dr. Meryem Kaya / NHS

‘NHS en sıkıntılı dönemini yaşıyor’

Dokuz yıldır NHS’te pratisyen doktor olar-ak çalışıyorum. Personel, yatak, araç, ameliyat süreleri gibi kaynak ve araçlar açısından NHS’te sürekli problemler olmuştur, fakat bu son birkaç yıl hükümetin kesintileri ve yetersiz bütçe ayırıl-masından kaynaklı NHS en sıkıntılı dönemini yaşamaktadır. Yeterli sayıda mahalle doktoru-GP yok, randevu için hastalar haftalarca beklemek zorunda kalıyor. Hastanelerin yatak sayısı ye-tersiz, insanlar saatlerce yatak bekliyor ya da ameliyatlar iptal ediliyor. İşçi Partisi hem seçim manifestosunda hem de sözlü olarak, insanların sosyoekonomik durumuna bakmaksızın herkese eşit düzeyde sağlık güvencesi ve NHS’ye daha fazla bütçe ayırma sözü verdi. Umudum odur ki

kazanırlar ve bu sözlerini tutarlar.

İsrafil Erbil/Britanya Alevi Federasyonu

‘Bizi destekleyenleri biz de destekleyelim’

8 Haziran Britanya erken seçimleri, daha çok iktidarın muhalifleri hazırlıksız yakalamak için verdiği bir karardır diye düşünülüyor. Bizim de takip ettiğimiz kadarıyla bu görüş çokta yabana atılmamalıdır.

Sonuç itibari ile seçim kararı alındı ve tüm partiler var gücüyle iktidar olmak için mücadele ediyor.

Göçmen toplumlar olarak bizlerden oy talep eden partilere önceliklerimizi anlatmaya ve tale-plerimizi hatırlatmaya çalışıyoruz. Partilerin ulu-sal ve uluslararası politikalarından ziyade kendi yaşadığımız bölgelerin ve halkımızın öncelikleri ve ihtiyaçları konusunda milletvekili adaylarını bilgilendiriyoruz.

Aleviler olarak özellikle talebimiz Britan-ya parlamentosunda kurulan ve “Alevi Se-kreteryası” olarak bilinen (APPG for Alevis) gu-rubunun devam etmesini sağlamaktır. Çünkü bu sekretarya sayesinde Alevi toplumunun bazı siya-si, politik, kültürel ve inançsal talepleri ve politik arenadaki temsiliyetleri yerine getirilmektedir. Halkımızdan ricamız Sekreterya’ya destek vere-cek olan bölge milletvekillerimizi desteklemeleri ve onlara bu nedenle kendilerini desteklediklerini de bildirmeleridir.

Ali Kılınç/ Tohum Kültür Merkezi

‘İşçi Partisi kazanırsa hakim sınıflara hizmet eder’

Bizler İngiltere’de yaşayan göçmenler olarak 8 Haziran günü bir kez daha oy kullanmaya gide-ceğiz. Ve burada karar vermemiz gereken nokta Jeremy Corbyn liderliğinde ki İşçi Partisi’nin yanında mı, yoksa emperyalist, ırkçı ve savaş par-tisi olmasından dolayı karşısında mı duracağız. Unutmayalım ki bir partiye oy verirken sadece ona liderlik eden kişilik üzerinden değerlendirme yapamayız. Bizler açısından cevap net, yanında yer almayacağız, çünkü bu parti sağ-liberal koal-isyonu kesintiler ile tüm sosyal haklarımızı bir bir gasp ederken, sendikalar ile birlikte ciddi bir direniş gerçekleşmesinin önünde durdu. Geçmiş süreçte ki pek çok açıklamalarından biliyoruz ki aslında kendileri de kesintilere karşı değill-erdi, tek eleştirileri zamana yaymadan kısa süre içinde yapılmasıydı. Tüm sendikaları arkasına alan İşçi Partisi isteseydi hayatı durdurup, bu ke-sintilere ve hak gasplarına engel olabilirdi. İşçi Partisi, göçmenler ve sınır koruması noktasında da emperyalist İngiliz devletinin politikalarının karşısında durmamakta. Bu konuda yumuşak bir parti olarak görünmek istememektedir. Bugün İşçi Partisi seçimleri kazansa da yapacağı tek şey İngiltere hakim sınıflarının çıkarlarına hizmettir. Bundan dolayı tarihi, geçmişi belli olan İşçi Par-tisi’ni değil, bulunduğumuz yerellerdeki ilerici,

demokrat adayları desteklemeliyiz.

Feyzullah Cinpolat / DAY-MER

‘Öncelikli talebimiz NATO’nun dağıtılması’

İngiltere seçimleri baskın bir seçim ama burada esas bu baskın seçimi gerektiren şeyin ne olduğudur. İngiltere, AB içerisindeki pay-laşımdan payının düşmesi sonucu Brexit kara-rı aldı. Brexit kararından sonra da dünyadaki gelişmelere paralel olarak yeni bir pazar arayışı-na girdi. Bu pazar arayışının içerisine atanmış bir hükümetle gitmemek için, siyasi olarak da elini güçlendirmek için erken seçime gitme kararı aldı. Bu seçimlerden çıkacak sonucu bilmiyoruz tabi, ama benim kişisel görüşüm şu: Bizim ta-leplerimizi yansıtan bir seçim propagandası var mı? Ona bakacağız. Mesela bugüne kadar hep reformlar talep edildi. Ama bence reform değil, köklü çözüm önerileri olmalı. Mesela solun, so-syalistlerin, muhaliflerin talebi olan; ücretsiz eğitim, sağlık hizmeti, herkese barınabileceği ev ve herkese iş olanağı yaratabilecek bir taleplerim-izin olması gerekiyor.

Bugüne kadar her iktidar bir takım konut tale-plerinde bulundu, kimisi eğitim talepleri biraz il-eri biraz geri çekti, kimisi sağlıkla biraz iyilikler, bir özdeşleştirme ya da devletleştirmeler yaptı. Ama bizim talebimiz işçinin, emekçinin, halkın talebi: Öncelikli talebimiz uluslararası suç örgütü olan, savaş örgütü olan NATO’nun dağıtılması. Daha sonra Avrupa Birliği’nin bir siyasi sömürge aracı olmaktan çıkarılması, İngiltere’de herkese ücretsiz eğitim, haklarının tanınması, özelleştiril-melerin kaldırılması. Bizim bu taleplerimize sıcak bakan, onları karşılayan adayları desteklemem-iz gerekiyor. Bugüne kadar yan yana mücadele ettiğimiz kesimlerin de talepleri budur. Kimisi bunların bir kısmını talep eder durumunda. Ama biz bunların hepsini istiyoruz, kırıntı istemiyoruz, tamamen bize, halka refah getirecek adayların olmasını istiyoruz. Bu adaylar varsa bunları destekleyeceğiz, yoksa desteklemeyeceğiz.

1990’lı yıllarda neoliberal ekonomik progra-ma boyun eğen sosyal demokrat partiler, 2008 yılında gerçekleşen ekonomik krizle birlikte Avrupa’da etkisiz olmaya başladılar. Yunanistan ve İspanya’da merkez sol partiler dağılma eğli-mi gösterdi. Syriza ve Podemos radikal taleplerle yığınların odağı oldular. İngiltere’de ise farklı bir gelişme yaşandı. Jeremy Corbyn, İşçi Partisi’nin lideri olmak için yarışa dahil olduğu andan iti-baren onbinlerce genç parti üyesi oldu. Jeremy bir yılın içinde iki defa partinin sağ kanadını ezip geçerek partinin lideri olması bu sosyal hareke-tin sayesinde oldu. 8 Haziran’da gerçekleşecek olan seçimde Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi’ni desteklemenin tarihsel önemi tamda bu sosyal hareketin parçası olmakla ilgilidir. Bir sosyalist olarak neoliberal doğmanın alternatifi “Keynesçi ekonomik model” olmadığını bili-yorum. Gerçek çözümün sistemin alaşağı edil-mesiyle mümkün olduğunu bilmekle beraber bu seçimde Jeremy Corbyn liderliğindeki İşci Par-tisi’ne oyumu vereceğim. Muhafazakar Parti’nin ırkçılığı, kesintilere (hastaneler, okullar) devam edeceğini, emperyalist emeller için dış müda-halelerde bulunacağından ve Türk hükümetinin dostu olmaya devam edeceğinden ise adım gibi eminim. Jeremy’e verilen her oy hem Muha-fazakar Partiye hem de İşçi Partisi’ndeki sağa atılacak muazzam bir tokat olduğunu unutmadan sandık başına gidelim.

Dr. Janroj Yılmaz Keleş/Akademisyen- Middlesex Üniversitesi

‘İşçi Partisi’nin seçim vaatleri ilgiyle karşılanıyor’

Başbakan Theresa May’in erken seçim açıklaması ile hızlı ama kısa sürecek olan bir seçim döneminden geçiyoruz. Theresa May’in erken seçim kararı almasının temel nedeni par-lamentoda büyük bir çoğunluğa ulaşarak Brit-anya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılışı sırasında elini güçlendirmek ve de sosyal devlet anlayışını budamak. Bu seçimlerde Brexit, göçmenler, yaşlıların bakımı, konut sorunu, NHS ve eğitim konuları tüm partilerin seçim programlarında ye-rini aldı ve tartışmaların çoğu da bu konular üze-rinde yürütülüyor.

Kürt dostu Jeremy Corbyn’in liderliğini yaptığı İşçi Partisi asgari ücretin yükseltilmesi, NHS’e yatırım yapılarak daha iyi bir sağlık sisteminin oluşturulması, konut sorununun çözmek için ko-nut yapımına öncelik vermesi, eğitime yatırım yaparak gençlerin fırsat eşitliği ve dikey sosyal hareketliliğinde etkin bir şekilde yararlanmalarını sağlayacağını belirtiyor.

Her ne kadar medya Jeremy Corbyn’ne karşı konumlansa da sosyal adalet ve fırsat eşitliğine dayalı olan Corbyn’in seçim vaatleri son günlerde geniş kesimler tarafından ilgiyle karşılanmakta. Bunun dışında İşçi Partisi’nin sert bir şekilde Brexit’e karşı olması ve Avrupa ülkeleri arasında var olan serbest dolaşımı sınırlamayacağına dair seçim vaatleri, giderek yüksek milliyetçi, ırkçı ve göçmen karşıtı anlayışlara pek prim vermey-eceğinin önemli işaretleridir.

Hiç kuşkusuz, Kürtler için bu seçimin en önemli özelliği, yıllarca Kürt halkının kendi ül-kesinde karşılaştıkları ırkçı ve baskıcı anlayış ve devletleri eleştiren Jeremy Corbyn’in İşçi Par-tisi’nin lideri olarak seçimde yarışmasıdır. Jer-emy 1980’lerden beri hep Türkiye’de var olan anti-demokratik rejimlere karşı tavır almış ve de Kürt halkının Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de karşılaştıkları ayrımcı ve ırkçı politikaları hem parlamentodaki çalışmalarında hem de parla-

Page 12: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

Şu anda işe yaradığımı hissediyorum. Bu işin bir parçası olmaktan çok mutluyum. Şimdi daha iyi bir in-

sanım, diyebilirim. Sadece hava tüketen bir birey değil, bir şeylere faydalı olan bir in-san olmayı başardığımı düşünüyorum” bu sözler Kürt kadınlarının DAİŞ’e karşı ver-diği mücadeleden etkilenip YPJ’ye katılan Hanna Bohman’a ait.

Hanna Bohman, özellikle kadınların eşit-lik ve özgürlük mücadelesinden etkilen-ip Rojava’ya gitti ve gördükleri ardından YPJ’ye katılma kararı verdi.

YPJ saflarında birçok bölgede DAİŞ’e karşı savaşan, farklı alanlarda da görev alan Bohman, “Rojava’da aslında tam da tüm hayatım boyunca aradığım şeyi buldum. Bir soruna çözüm olabilmek için savaşmak, bana kendimi faydalı, işe yarar bir insan olarak hissettirdi” diyor.

Londra’da görüştüğümüz ve Batılı bakışı birçok kez eleştiren Bohman, şimdilerde yeniden Rojava’ya dönmeye hazırlanıyor.

Dünya, Bohman’ı Türk basınının “Ka-nadalı manken YPJ’ye katıldı” haberleriyle tanımıştı. Zira Bohman, Güney Afrika’nın yoksul ülkesi Zambia’da doğması ardından ailesiyle birlikte Kanada’ya göç etmiş, gençlik yıllarında ise çeşitli ajanslarda mod-

el ve sinema oyuncusu olarak çalışmıştı. Bohman’ın modelliği oldukça kısa sürmüştü ama Rojava’da DAİŞ’e karşı mücadeleyi boşa çıkartmak isteyen medya organları için bu durum bulunmaz nimetti.

Bohman, bu haberlere de tepkili: “Basının bunu neden yaptığını anlayabiliyorum aslın-da. Hepsi Batılı okuyucu kitlesinin dikkatini çekmek istiyor. O yüzden işte beni de “YPJ’li manken” diye haber yaptılar. Oysa benim Rojava’ya gitme amacım, Kürtlerin mü-cadelesine ortak olmak; bunun modellikle bir alakası yok.”

Bohman’la Rojava’ya gidişini, moti-vasyonunu ve yaşadıklarını konuştuk.

- Rojava’ya gitmeye nasıl karar verdi-niz?

- Dürüst olmam gerekirse Rojava’ya git-memin en büyük sebeplerinden biri Kana-da’da yetişmiş olmam. Kanada’da çok rahat ve sorunlardan uzak yetiştik; aslında “İn-sanlığa olan borcumu ödemeliyim” hissiyle Rojava’ya gitme kararı aldım.

Zambia’da çok fakir bir bölgede dünyaya geldim ve ailemin nasıl zorluklar yaşadığını biliyorum. Kanada’da hiçbir zorlukla yü-zleşmeden büyümüş olmak ise büyük şan-stı. Bunun oluşturduğu vicdanla Rojava’ya gittim.

- YPJ’ye neden katıldınız?- İki nedenden: Birincisi, bu kadınların

savaşıydı; ikincisi ise Rojava’daki kadın-lar, tüm dünyanın ve Ortadoğu’nun kadın-larının hakları, eşitliği ve özgürlüğü için savaşıyordu.

- Rojava’da hangi bölgelerde bulund-unuz? YPJ’deki göreviniz, pozisyonunuz neydi?

- Rojava’nın hemen hemen her yerine ayak bastım. Başta Kobanê, Til Temir. Geçtiğimiz yıl da Kobanê’de gezici ve denetleyici kon-trol birliğiyle çeşitli bölgelere gittim. Halkla ilişkiler ve basın alanında çalıştım. Ayrıca

yaklaşık 7 ay boyunca da keskin nişancı birliğinde görev aldım. Şu sıralarda medikal birliklere katılım çabasındayım. YBT’ye (Yekîneyên Bijîşkê Taktîkî, Taktik Doktorlar Birliği) katılıp sağlıkçı alanındaki boşluğu doldurmaya katkı sunmak istiyorum.

- YPJ’ye katılım kararı ardından hiç çelişkiye düştüğünüz, “Keşke yapmasay-dım” dediğiniz zamanlar oldu mu? Um-duğunuzu, aradığınızı Rojava’da bula-bildiniz mi?

- Hiçbir zaman pişman olmadım; aksine şu

Hanna Bohman: ‘Kadının Ezilen Olma Pozisyonu YPJ İle Değişti’

Erem Kansoy

ÖZEL ROPÖRTAJ12 31 MAYIS 2017

Hanna Bohman

Page 13: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

- Sizi Rojava’da en çok şaşırtan ne oldu?

- Cinsiyet eşitliği beni hem çok etkiledi hem de çok şaşırttı. Beklemiyordum. Bir Batılı olarak Ortadoğu’yu böyle hayal et-memiştim ama inanın ki çok şaşırdım. Rojava’daki kadın-erkek eşitliği, diyebilir-im ki dünyanın başka hiçbir yerinde yok. Şunu çok net söyleyebilirim ki, Güney Kürdistan’dan tutun Kanada’ya kadar dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir yönetim biçimde kadın-erkek ilişkisi Rojava’daki eşitlik düzeyine ulaşmış değil.

Batılı kültürde kadın ve erkeklerin eşit olduğunu zannediyoruz. Fakat inanın, du-rum böyle değil. Gerçekten cinsiyet eşitliğini görmek isterseniz Rojava’ya bakmalısınız. Bu beni Rojava’yla ilgili en çok şaşırtan şey oldu.

Rojava’ya ilk gittiğimde sanki her şey normal ve olması gerektiği gibiymiş gibi hissettim. Bir kadın olarak içimde hep ken-dimi savunma hissi oldu. Rojava’ya ikinci gidişimde bu duygu yarı yarıya düştü. Son gittiğimde ise artık bir kadın olarak kendi-mi Batı’da Rojava’da olduğundan daha fa-zla savunmam gerektiğini hissettim. Çünkü Rojava’da kadınlar ile erkekler eşit.

- En mutlu eden şey peki?- Tabii ki arkadaşlarım. Rojava’daki ark-

adaşlarımın çoğu Kürtler. Çünkü yabancı savaşçılar içinde çok drama oluyor; gerek-siz konuşmalar, birbirini çekememek... Ben de bu hataya düşmüştüm ve bu gerek-siz tartışmaların içinde yer aldığım oldu. Pişmanım ve buna bir daha izin vermey-eceğim. Fakat Kürtler öyle değil, sizinle samimi dostluklar kuruyorlar. O yüzden de en yakınlarım Kürtler oldu.

Bu gidişimde Rojava’da sadece görevimi yapacağım; gereksiz spekülasyonlara, ded-ikodulara meydan vermeden Kürt mücade-lesi için gereken neyse onunla uğraşacağım. Ve tabii ki bunu canım kadar sevdiğim Kürt dostlarımla yapacağım.

- Kobanê’ye sayısız kez gitmişsiniz. Oraya dair gözlemleriniz neler?

- Evet, birçok kez bulundum. Şehrin çok

anda “İyi ki yapmışım” diye düşünüyorum. Sadece anlık pişmanlıklarım olmuştu, halen de oluyor. İnanın bir aileniz varken ölümle burun buruna gelmeniz size anlık da olsa pişmanlık duygusu verebiliyor ama genel anlamıyla bakınca hiç pişman olmadım ve görevime devam etmek için geri dönüyorum.

Rojava’ya gitmeden önce işe yarar bir insan olmak çabasındaydım. Rojava’ya giderkenki amacım da buydu. Dünyayı daha yaşanır bir yer haline getirmek için verilen mücadelenin parçası olmanın bana daha iyi hissettireceğini düşünmüştüm. Ve evet, Ro-java’da aslında tam da tüm hayatım boyun-ca aradığım şeyi buldum. Bir soruna çözüm olabilmek için savaşmak, bana kendimi fay-dalı, işe yarar bir insan olarak hissettirdi. Dünyada herkesin görmek isteyeceği sevgi ve barış için yürütülen savaşın bir parçası olmak, bana kendimi özel hissettirdi. Bun-dan dolayı diyebilirim ki, evet, Rojava’da aradığımı buldum.

- Rojava’nın çoğunlukla hangi bölgeler-inde kaldınız?

- 6 hafta Til Hemis’te görev yaptım. Bura-da intihar saldırısı yapmak isteyen DAİŞ‘lil-eri gözetleme görevindeydim. 6 hafta boyun-ca da Til Temir bölgesinde Şehîd Qamişlo Operasyonu’nda bulundum ve ön saflarda çatıştım. Kobanê’de birçok sefer bulundum ve orada da çeşitli görevler aldım. Yine Şedadê bölgesinin güneyinde bazı opera-syonlara katıldım; o operasyonlarda sayısız köy ve mezra DAİŞ’in elinden kurtarılarak özgürleştirildi. Daha sonra 3 aylık bir dönem için Kanada’ya geri döndüm; çünkü çok fa-zla kilo kaybetmiş ve yorgun düşmüştüm. Daha sonra Rojava’ya geri dönerek Qamişlo Şehîd Fîraz Operasyonu’nda keskin nişancı olarak görev aldım. Operasyon öncesinde YPG Akademisi’nde de kısa süre yeniden bulundum ve Kürtçe dersleri aldım.

- Rojava’da sizi en çok zorlayan ne oldu?

- Özellikle arkadaşlarımın öldüğünü görmek. Bu en acı tarafı. Kaldıramadığım bir başka üzüntü ise tanıdığım birilerin-in kaybolması. Çünkü orada kaybolmak demek, DAİŞ’in eline düşmüş olabillir-siniz demektir. O barbarların insanlara neler yaptığını aklınıza getirdiğinizde bu, inanın katlanılamaz bir acıya dönüşüyor. Tanıdıklarınızın, sevdiklerinizin cansız be-denlerini dahi bulamamak ya da hayatta mı, değil mi bilememek, beni orada en çok zor-layan şey oldu.

büyük bölümü ciddi yıkıma uğramış, kul-lanılamaz hale gelmişti. Kobanê, Rojava’da-ki en hayat dolu şehirlerden biri. Evet, çok büyük bir yıkımla yüzleşti ama şu anda Kobanê yaralarını sarıyor ve yeniden inşa hızla devam ediyor.

Şunu da belirtmek istiyorum: Kobanê gün gelecek ve Ortadoğu’da bir başkent olarak görülecek. Çünkü buradaki çok kültürlülük ve ayrıca DAİŞ’e karşı savaş, Kobanê’yi dünyanın gündemine taşıdı. Şimdi işimiz, bu kenti yeniden inşa etmek.

- YPJ’ye katılma kararınız, özellikle mesleğiniz dolayısıyla çok tartışıldı ve ilgi gördü. Rojava’ya giderken nasıl bir yaşamı geride bıraktınız? Ne için bırak-tınız?

- Ben geride benim için önemli olan hiçbir şeyi bırakmadım. Mesleğimin sürekli öne çıkarılmasından büyük rahatsızlık duyuy-orum. Ben sadece mankenlik de yapmadım, farklı mesleki alanlarda çalıştım ve film sek-töründe de görevler aldım. Fakat Batılı basın ve özellikle de saldırgan Türk basını mank-enliğimi ön plana çıkararak aslında kendince Rojava’daki mücadelemizi boşa çıkarmaya çalışıyor. Buna izin vermeyeceğim.

Kanada’dan Rojava’ya giderken arkam-da ailemden başka önemli hiçbir şey bırak-madım. Rojava’ya çok pahalı evler, arabalar ya da lüks bir yaşantıyı geride bırakarak da gitmedim. Kaybedecek hiçbir şeyim ol-madığını fark ettim ve öyle gittim. Çok sevdiğim bir işim yoktu; yaşadığım yeri de çok sevmiyordum. Rojava’ya gittikten sonra ise daha da geliştiğimi ve kendimi bulduğu-mu, mutlu olduğumu gördüm.

- Rojava, özellikle Kobanê direnişi esnasında da dünya dergilerine hep “güzel görünümlü YPJ’li kadınlarla” kapak oldu; birçok kişi bu yaklaşımın “esasa dair tartışma olmadığı için” yanlış olduğu eleştirisini yaptı. Bu tartışmalara nasıl bakıyorsunuz?

- Basının bunu neden yaptığını anlaya-biliyorum aslında. Hepsi Batılı okuyucu kitlesinin dikkatini çekmek istiyor. O yüzden işte beni de “YPJ’li manken” diye haber yaptılar. Oysa benim Rojava’ya gitme amacım, Kürtlerin mücadelesine ortak ol-mak; bunun modellikle bir alakası yok. Gerçekten bu konunun böyle gündeme gelmesinden çok rahatsızım fakat dediğim gibi medyanın neden böyle yaptığını da an-lıyorum.

- Kürt kadınları son dönemlerde ‘Jine-oloji’ kavramını yoğun bir biçimde gün-demine aldı. Bu konuda sizin gözlemler-iniz nelerdir?

Batılı toplumlar için Jineoloji, tam bir ders. Bunu Batılılar da çok iyi anlamalı ve okumalı, örnek almalı. Batı’daki birçok insan devlet yönetimiyle mutlu ve düzeni değiştirmek istemiyor. Yetiştirilme biçim-lerinden dolayı insanlar, sistemin aksak-lıklarını göremiyor. Öcalan’ın Jineoloji-yle ortaya koyduğu fikir, kadınları olduğu gibi tüm toplumu da geliştiriyor, eksikleri görüyor. Yeniliklere de açık. Elbette daha çok gelişmeli ama şu haliyle bile Batılı yak-laşımdan çok önde olduğunu söyleyebilirim.

- Rojava’daki kadınların özgürlüğünü biraz daha somut anlatabilir misiniz?

- Rojava’da YPJ, kadınları birliklere katılmak için zorlamıyor. Fakat bakın, ora-

da kadınlar, özellikle DAİŞ‘in türemesi ardından yıllardır yüksek dört duvar ar-asında yaşıyor. YPJ’yle birlikte kadınlar, yaşamlarının kontrolünü kendilerinin al-abileceğini anladı. Bunu gerekli görmeye başladılar ve pratikle uygulamayı başardılar. Şu anda YPJ’de kadınlar, erkeklerle mini-mum iletişim içinde. Ortadoğu’da kadınların yüz yıllardır ezilen olma pozisyonunu YPJ tamamıyla değiştirdi diyebiliriz. Bu Batı’da işlemez belki ama Ortadoğu’da, Rojava’da işe yaradı.

- İki yıldır bu savaşa hem tanık oluyor hem içinde yer alıyorsunuz. Bu süreç size ne kattı? Sizde ne değiştirdi?

- Şu anda işe yaradığımı hissediyorum. Bu işin bir parçası olmaktan çok mutluyum. Şimdi daha iyi bir insanım, diyebilirim. Sa-dece hava tüketen bir birey değil, bir şeylere faydalı olan bir insan olmayı başardığımı düşünüyorum. Bu durumdan kendi çıkarımı sağlamıyorum, bunu yaparak zengin de ol-muyorum. Narsistçe duyulmak istemek de değil bu ama evet, popülerliğiniz artabiliyor; fakat bunları kendim için değil Kürtler için yapıyorum.

- Ülkenizde insanlar YPG/YPJ’ye nasıl bakıyor?

Kanadalıların çoğu Rojava ve Kürtlerle ilgili herhangi bir bilgiye sahip değil. Batılı medya organları gerçekleri anlatmıyor. Neden mi? Çünkü Türklerle çıkar ilişkileri var. Bu nedenle de Kanadalılar ve genel olarak Batılılar, gerçekleri göremiyor, Kür-tleri tanıyamıyor. Kanada sanki bir balonun içinde gibi; uzakta insanlar, evet DAİŞ’i duymuş ama ne olup bittiğinden hiç haberi yok.

- Peki Kanada devletinin yaklaşımı?- Kanada devleti Rojava’yla ilgili ne

düşünüyor, bilmiyorum ama edindiğim te-crübeyle diyebilirim ki birçok devlet çalışanı elbette DAİŞ tarafında değil özgürlük mü-cadele veren Kürtlerin tarafında. Ama dev-letin resmi olarak Kürtlere hiçbir desteğini görmedim. Bireysel diyelim; bireysel olarak Kanadalılar Kürtleri destekliyor. Başbakanın Kanada jetlerini bölgeden geri çektiğini de biliyorum. Kanada Türkiye’yle çok fazla çıkar ilişkisi de kurmuş değil ama yine de neden böyle sessiz anlamış değilim.

1331 MAYIS 2017 ÖZEL ROPÖRTAJ

Rojava’daki kadın-erkek eşitliği, diyebilirim ki dünyanın başka hiçbir yerinde yok.

Page 14: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

HABERLER14 31 MAYIS 2017

Kuzey İngiltere’de yaşayan yüzlerce Kürt, Manchester’da DAİŞ terörünü kınamak ve Manchester Arena’da hayatını kaybedenler-in yakınları ve İngiliz halkıyla dayanışmak için St Ann Square’de bir araya geldi. An-maya katılan yüzlerce Kürdistanlı üzerinde “Manchester’i seviyoruz, birlikte daha

güçlüyüz” yazılı büyük pankart açtı. Meydanı ziyarete gelenler, hayatını kay-

beden 22 kişinin anısına, meydanı çiçeklerle donattı. Manchester halkı, günlerdir St Ann Square’de bir araya gelip, saldırıda hayatını kaybedenleri anıyor, dayanışma mesajlarını ve DAİŞ terörüne karşı tepkilerini dile ge-

tiriyor.PKK, YPG/YPJ, PYD bayrakları ve

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan flamalarıyla anmada yerini alan Kürtler, üzerinde “Manchester’i seviyoruz, bir-likte daha güçlüyüz”, “Manchester halkı yalnız değildir” sözlerinin ve Rojava’da

yaşamını yitiren YPG’lilerin fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıdılar.

Saygı duruşundan sonra, birlikte getirilen çiçekler alana bırakıldı ve anma yerinin il-erisinde bulunan Albert Square’e kadar bir yürüyüş gerçekleştirildi.

Kürdistanlılar:Manchester’i Seviyoruz, Birlikte Daha GüçlüyüzAnmaya katılan yüzlerce Kürdistanlı üzerinde “Manchester’i seviyoruz, birlikte daha güçlüyüz” yazılı büyük pankart açtı.

İngiliz Savaşçı: Uluslararası Dayanışma Halen Güçlü

Güvenlik Kaynakları: Ülkede 23 Bin Potasiyel Cihatçı Var

İngiltere’den DAİŞ’ e Hava Harekatı: ‘Manhcester’dan Sevgiler’

Güvenlik Seviyesi “En Yüksek” Seviyeden “Ciddi” Seviyeye Düşürüldü

Uzun bir süredir Rojava’da YPG safların-da savaşan İngiliz savaşçılar Manchester saldırısında yaşamlarını yitirenleri andı.

YPG saflarında savaşan İngiliz gönüllülerden Macer Gifford sosyal me-dya hesabından paylaştığı notta, diğer İngiliz savaşçılarla Raqqa yakınında olduklarını be-lirtti. Diğer İngiliz Jac Holmes ve Rojhat ile çekilen fotoğrafların altına paylaşılan notta şunlar belirtildi; ‘Tüm duygularımız

Ulusal basının güvenlik birimlerine dayandırdığı haberde Birleşik Krallık’ta 23 bin potansiyel cihatçı olduğu açıklandı.

Manchester saldırganı Libya Asıllı Sal-man Abedi’nin İngiliz istihbarat servisi MI5 tarafından takip edildiğinin öğrenilmesi son-rası, istihbarat servislerinin zaafı gündeme gelirken, hükümet ve istihbarat kaynakları medyaya şoke edici bilgiler verdi. İstihbarat kaynaklarına göre Birleşik Krallık’ta 23 bin aşırı fikirlere sahip ‘potansiyel cihatçı’ yaşark-en, bu rakamın içinden aşırı tehlike arz eden 3 bin kişinin aktif olarak izlendiği ifade edildi.

İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ta bulunan savaş uçaklarının DAİŞ hedeflerini vurduğu bildirildi. DAİŞ hede-flerine atılan bombaların üzerine, “Manhces-ter’dan sevgiler” yazıldı.

‘Love from Manhcester’Telegraph’ın haberine göre, Kıbrıs’ta yer

alan İngiltere’ye ait hava üssünden havalanan Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait uçakların, DAİŞ hedeflerini vurduğu bombaların üzer-inde bir takım mesajlar yazdı.

Başbakan Theresa May, geçtiğimiz hafta Manchester’daki terör saldırısından sonra en yükseğe çıkarılan terör tehdidinin “ciddi” se-viyeye düşürüldüğünü açıkladı.

Ciddi seviye, terör tehlikesinin yüksek old-uğu ancak her an olabilme ihtimali olmadığı anlamına geliyor.

Hafta ortasından bu yana da polis güçler-ine ek olarak kalabalık cadde ve istasyonlarda

Manchester terör saldırısında yaşamlarını yitirenlerle beraber. Birçoğumuz buraya Britanya hükümetinin bu konudaki yetersiz girişimlerini protesto etmek ve uluslararası dayanışmanın gücünü göstermek için geld-ik.’’

Gifford mesajında Britanya hükümetine de çağrı yaparak YPG ve SDF’ye silah yardımı ile beraber insani yardım ve siyasi destek yapmasını istedi.

20 bin kişinin ise güvenlik güçleri tarafından soruşturmadan geçtiği öğrenilirken, bu kişil-erin daha az risk taşıdığı öğrenildi.

22 kişinin öldüğü Manchester saldırısıyla ilgili soruşturma ise devam ediyor. Saldırıyı düzenleyen 22 yaşındaki Libya asıllı Salman Abedi ve saldırıyla ilişkili olduğu düşünülen 11 kişinin sorguları sürerken, 14 farklı bölgede aramalar devam ediyor. İngiliz istih-barat servisi MI5, yaptığı açıklamada saldırıyı gerçekleştirilen terör ağının neredeyse tama-mının çözüldüğünü ve halkın sokaklarda ra-hatça dolaşabileceklerini duyurdu.

Sosyal medyada paylaşılan görsellerden birine göre, DAİŞ’ i vuracak uçaklara yükle-nen bombalardan birinin üzerinde “Love from Manchester”, “Manhcester’dan sevgil-er” yazıyor.

İngiltere Savunma Bakanlığı’nın, sosyal medyada yayılan görselin gerçek olduğunu teyit ettiği kaydedildi.

Daha önce Paris’te düzenlenen saldırıların ardından, Fransa Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklarda da benzer fotoğraflar çekilmiş, so-syal medyada paylaşılmıştı.

askerler de bekletiliyor.Başbakan May, dün sabah gerçekleştird-

ikleri güvenlik toplantısından sonra yaptığı açıklamada, son 24 saat içerisindeki polis faaliyetlerinin terör tehdidinin düşürülm-esinde etkili olduğunu kaydetti.

May, Manchester saldırısı ile ilgili olarak arama ve sorgulama ve gözaltıların olacağına dikkat çekti.

Page 15: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

1531 MAYIS 2017 HABERLER

Hollywood filmlerindeki prob-lemi görmek için Lion filminin ortasında ve sonunda olanlara

iyi bakmak gerekiyor. Film yarısına kadar alt yazılı ve Hol-

lywood aktörleri olmadan gidiyor. Ama Sarro’nun evlat edinilme işleminden sonra Hollywood A list aktörler sahn-eye çıkıyor ve altyazılı bir Uluslararası filmden altyazı gerektirmeyen İngilizce konuşulan bir Hollywood filmine dönüşüyor.

Problem filmde dilin değişmesi değil, o sadece bir ayıraç işlevi görüyor. Çünkü öylece bir dünyadan diğerine geçiyor gibiyiz. Zaten bu filmin kahra-manı Sarro için de geçerli. İşte bu film-in başarısı diye düşünenler olabilir ama değil.

O zamana kadar gerçek insan-lar ve gerçek, içten duyguları izley-ip filmin kahramanları ile soluk alıp verirken Sarro’nun büyümesi ile bir-likte tanıştığımız insanlar yüzlerine maskeler takmış rol yapan oyunculara dönüşüyor. Dev Patel’inden, Rooney

Mara’sına, Nicole Kidman’ına kadar. İki dünya ve filmin iki yarısındaki fark o kadar keskin ki sahneler o kadar duygusal olsa da izleyeni etkilemiyor. Film zaten o saatten sonra kötüleşmeye başlıyor.

Bu durumu sadece kötü aktörlük ile açıklayabilir miyiz? Burada kötü aktörlük-ten başka bir şeyler var. O da yabancılaşma ve yabancılaşmanın farklı ülke, kültürlerdeki yaşanma şekli ve derecesi ile onun ekrana yansımaları ile bağlantılı. Yabancılaşmanın toplumları ve kişileri nasıl etkilediğini film-ler bize çok iyi yansıtabiliyor.

Kapitalizmin daha gelişkin olduğu ülkel-erdeki yabancılaşma, bireyselliğin tüket-im merkezli şekillenmesi ile ne kadar da toplumsal bağlılık ve bağımlılıktan kopma anlamında doğru bir yörüngeye bizleri sok-sa da, duygulardan, şefkatten, birlikteliğin zengin bir dayanışma içerisinde gelişme-si gibi insani ve insanlığı yücelten durum-ların gelişmesine izin vermiyor. Tabii bu duyguları yok edemiyor ama bu duyguların içerisini boşaltıyor. Böyle olunca sanki de “ruhunu kaybetmiş” bireylerin bir araya ge-tirdiği kocaman toplulukların mesafeli bir-likteliklerinin oluşturduğu kültürel yaşamlar

oluşuyor. O yüzden Hollywood filmlerinde ya da

bazı Avrupa filmlerinde bu yabancılaşmış bireylerin ya o yabancılıklarını ya da ya-bancılıklar içerisinde insanlığın ortak du-ygularına seslenmeye çalıştıkları filmleri izliyoruz. Fakat sorun şu ki, onlar ne kadar da çok duyguları yansıtmaya çalışsınlar, yansıtılanlar “rol” yapılan, içerisi maskel-erle, örtülerle kapanmış, bir türlü özüne inemediğimiz duygular oluyor. Sevgi, aşk, paylaşım, doğruluk, şefkat, acı, ölüm gerçek duygular olmaktan çıkıp insanların bunlardan durmadan kaçtığı, ve sanatın da bu kaçma mekanizmaları için kullanıldığı görüntüde yaratıcı ama aslen basit ve belli kalıplar içinde yönetilen sadece bir nefes alma sürecine dönüşüyor.

Bunun benim üzerindeki etkilerini Lion filmi bittikten sonra filmin dayandığı gerçek kişilerin ekrana yansımaları ile farkına vardım. Filmin sonunda gerçek Sar-ro’yu, onu evlat eden annesini (Nicole Kid-man’ın canlandırdığı karakter), ve gerçek annesinin buluşmasını izliyorsunuz. Onları görür görmez hemen şunu hissediyorsunuz ‘ya bunlar hiç de filmde anlatıldığı gibi çe-

kici, güzel ve akıllı görünmüyorlar” ve he-men ekrandan yok olmalarını istiyorsunuz yani kurgu gerçekten çok çok daha çekici geliyor. Sarro karakterini oynayan Dev Pa-tel’in üçgen, kaslı vücudu ve yakışıklı yüzü değil de şişmanca ve patatese benzeyen bir Sarro ile karşılaşıyorsunuz. Nicole Kidman gibi çekici bir kadın değil de yaşlı ve yine şişmanca bir kadın ve Sarro’nun annesini canlandıran masum, güzel yüzlü anne ile karşılaşmak yerine sarı dişleri olan yaşlı ve ‘sıradan’ bir anne karşınıza çıkıyor.

Hollywood bizi ‘gerçek’, içten duygu-lar yaşamaktan uzaklaştırmakla kalmıyor, olduğumuz halin ve olunanın ne kadar da kabul edilmez ve uzaklaşılması gereken şeyler olduğu yanılgısına itiyor. İnsani iyi ve yücelten iyiliklerin, duyguların, içten-liğin yerini güzel vücutlar, estetik diş görünüşler ve onların kurgusal, duygusal yansımaları alıyor. Ve bunların hiçbiri “ru-hlarımızı” zenginleştirmiyor aksine bizleri hem kendimizden, hem toplumlardan hem de doğadan her geçen gün daha da çok uzaklaştırıyor.

Lion filmi ve Yabancılaşma Üzerine

Mahir GüdenPsikoterapist

[email protected]

Afrika’dan Fas ve İran’a oradan da Bal-kanlar’a uzanan geniş bir müzikal yolculuğa sahip Trakyalı genç müzisyen Gizem Al-tınordu, geçen yıl Eylül ayında Londra’ya yerleşti. Don Kipper, Nepalli Namlo ekibi, Balkan grubu Raka ve Ege Müziği yapan Near East Collective gibi bir çok projede yer alan müzisyen Altınordu, bir de kadın-lardan oluşan bir perküsyon ekibi projesi yürütüyor. Genç müzisyen Gizem Altınordu gazetemizin sorularını yanıtladı.

- Müziğe ilginiz ilk nasıl başladı? Doğduğunuz büyüdüğüz kültürel ortamın müzik ile haşır neşir olmanızda payı var mıydı sizce?

- Muhakkak doğduğumuz yer, büyüdüğümüz ortam hikayemizin bir

bölümünü ister istemez etkiliyor. Ben Trak-ya’da annemin köyünde büyüdüm. Köyün bir kısmı Pomaklardan, diğer kısmı Roman-lardan oluşuyordu. Sürekli müzikle iç içey-dik zaten.

- Müzikal yolculuğunuzdan bahseder misiniz biraz? Eğitim aldınız mı? Neler yaptınız? Yine kimlerle çalıştınız?

- Üniversitede profesyonel olarak perküsyon çalmaya başladım. Bir sürü öğret-menim, ustam oldu ama alaylıyım. Kon-servatuvara gitmedim. Uzun süre otostopla gezdim, Afrika’da perküsyon eğitimi aldım. Fas’ta ve İran’da hem yerel müzisyenlerle çalıştım, hem de yerel perküsyon sazlarını öğrendim. Balkanlar’da uzun zaman kaldım. Orada da bir sürü müzisyenle çalışma im-kanı buldum. Sonra Türkiye’ye döndüm. Simurg’la bir dönem çaldım ve şimdi burada

olsam bile Andan İçeri ve Mızıkçı Melodil-er’le çalışmalarım sürüyor.

- Bir kadın olarak perküsyon çalmanıza yönelik ne tür tepkiler ile karşılaştınız? Siz bir kadın olarak ne hissediyorsunuz perküsyon çalarken?

- Açıkçası, müzisyenler arası rekabet genel-likle kadının başına patlıyor, eğer perküsyon ya da renk sazı çalıyorsanız. Ama köye, ufak yerlere gidince insanlar bir kadının en-strüman çaldığını görünce çok mutlu oluyor-lar. Şehirde, tanıdık bildik insanlarda bile bir kadının orada oluşu, ön plana çıkışı, erkek arkadaşlarda bir erillik yaratıyor, genelde. Ama bu benim enstrümanıma daha fazla sarılmamı, hatta bunu daha çok kadınlarla paylaşmamı, kadınlarla daha fazla iş yapmak istememi sağladı.

- Londra’ya ne zaman yerleştiniz? Bu-radaki çalışmalarınızdan bahseder misin-iz?

- Londra’ya geçen sene Eylül’de yerleştim. Biraz da şanslı geldim demek ki, hemen bir sürü ekiple çalışmaya başladım. Don Kip-per’le çalışma yürütüyordum. Şimdi Nepalli Namlo ekibiyle, Balkan grubu Raka’yla ve Ege Müziği yaptığımız Near East Collective ile çalışıyorum.

- İleriye yönelik çalışmalarınız var mı? Bizimle paylaşır mısınız?

- 2 Temmuz’da Clissold Park’ta DAY-MER Kültür ve Sanat Festivali’nde sahne alacağız. Bir yandan kadınlardan oluşan bir perküsyon ekibi kurmak için uğraşıyorum ve çok iyi gidiyor. Muhtemelen Eylül ayı gibi yeni eki-pler ile de konsere çıkmaya başlayacağız.

Afrika’dan İran’a Ritmin Yetenekli İsmiMüzisyen Gizem Altınordu:

Suna Alan

Page 16: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

16 31 MAYIS 2017

Page 17: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

1731 MAYIS 2017 ROPÖRTAJ

TFL, mobil taksi uygulaması Uber’in lisansını sadece 4 aylık olarak uzattı. Bu karar Uber’in tümden Londra’da sona erdi-rebileceği tartışmalarına neden oldu. Uber’in Londra’daki çalışmalarına devam etmesi için izin verilip vermeyeceği tartışmaları sürüyor.

Uber, 2012 yılında lisans alarak Lon-dra’daki çalışmalarına başlamıştı. Uber’in Londra’da varlığını sürdürüp sürdürmeye-ceği tartışmaları devam ederken, şirkete TfL (Londra’nın ulaşımdan sorumlu kurumu) tarafından 4 aylık geçici lisansın verildiği belirtildi.

GMB sendikasından yapılan açıklama-da, Uber sürücülerinin, yolcuların sağlığına ve güvenliğine zarar verecek şekilde fazla çalışma saatlerine sahip oldukları iddia edil-

Ülke genelinde fakir ve yoksullara hiz-met veren 2 bin 24 gıda bankası olduğu açıklandı.

Bağımsız Yiyecek İçecek Yardım Net-work’unun yaptığı araştırmanın sonuçları İngiltere’de ihtiyaç sahiplerine hizmet veren 2 bin’in üzerinde gıda bankası olduğunu or-taya koydu. İhtiyacın her geçen gün arttığına dikkati çekilirken, 2016-2017 yılları arasın-da 1.2 milyon yiyecek paketinin yardıma ih-tiyacı olanlara ulaştırıldığı ifade edildi.

The Guardian gazetesi, acil yiyecek yardım paketlerinin haftalık olarak ihtiyaç sahiplerine verildiği ve talebin her geçen gün attığını belirterek, yardımın 1373 merkezden dağıtıldığını vurguladı.

erek yasal işlem başlatılması istenmişti.Lisanslı Taksi Sürücüleri Birliği Genel

Sekreteri Steve McNamara, Uber’in TfL’in aylar önce sorduğu sorulara halen yanıt vermediğini belirterek, buna rağmen şirkete verilen geçici lisansın hukuka aykırı olduğunu sözlerine ekledi.

Uber’den yapılan açıklamada ise, “Mi-lyonlarca Londralı bir düğmeye basarak Uber ile güvenilir bir yolculuğa çıkıyor. Bin-lerce lisanslı sürücü bu uygulama sayesinde para kazanıyor. Londra’da çalışmalarımızı sürdürme kararının çıkmasını dört gözle bekliyoruz.” sözlerine yer verildi. Uber’e Londra’daki faaliyetlerini sürdürmesi için lisans verilip verilmeyeceği önümüzdeki ay-larda TfL tarafından belli olacak.

İhtiyacın her geçen gün arttığına dikkat çekildiği açıklamada, yardım bankası içinde özel yardım yapan kilise, hastane, çocuk yardım kurumlarının bulunmadığı vurgu-landı.

Londra Queen Mary Üniversitesi’nden Prof Dr. Jon May, son beş yıldır yardıma ihtiyacı olanların sayısının arttığına dikkati çekerek, bunu değişen coğrafya ve fakirliğe bağladı.

Yardım ağının Londra’dan başlayarak İn-giltere’nin her köşesine yayıldığını belirten May, haritanın her geçen gün genişlemesinin İngiltere’de fakirliğin artışının en büyük göstergesi olduğunu iddia etti.

Uber’e Sadece 4 Aylık Lisans İngiltere’de Yoksulluk Hızla Artıyor

Page 18: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

18 31 MAYIS 2017

Page 19: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

1931 MAYIS 2017 YORUM - HABER

Bugün Ortadoğu’da yaşanmakta olan Üçüncü Dünya Savaşı, doğrudan Kapitalist Modernite’nin genelde

200, özelde ise 100 yıldır kendini bölgede inşa etme çabalarının bir parçasıdır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra çizilen suni sınır-larla oluşturulan ulus-devletler bu bağlam-da fonksiyonel olup kriz ve kaos, çelişki ve çatışmayı sürekli yeniden üreten bir araç olmuştur. Ortadoğu’nun kültürel, toplumsal ve siyasal dokusuna uymayan ulus-dev-let modeli günümüzde hem içten hem de dıştan giderek daha fazla çatırdamaktadır. İçte halklar bedenlerine dar gelen bu kalıbı aşmanın çabası içindeyken, dışta küresel modernist sistem de artık istediği düzeyde Ortadoğu’dan faydalanamamaktadır. 20’nci yüzyılın sonunda Büyük Ortadoğu Projesi veya Yeşil Kuşak Projesi gibi adlandırma-larla gündeme gelen neo-emperyalist ve sömürgeci yeniden dizayn çabaları bunun sonucu olarak gelişmektedir.

Şu bir gerçektir: Ortadoğu, eski Ortadoğu değildir. Dış güçler her ne kadar dünyanın bu coğrafyasına nesnelliği dayatmaya de-vam etse de Ortadoğu’nun öznelliği yüz yıl öncesine göre çok daha güçlüdür. Bunun en büyük örneğini Kürtler oluşturmaktadır. Dolayısıyla bugün aktif bir şekilde saha-da bulunan ABD, İngiltere, Rusya gibi dış

güçler, yine bölgesel devletler istedikleri sonucu elde edemiyorlar. Ortadoğu’nun tar-ihsel toplumsal damarı, en fazla da Kürtler şahsında büyük bir direniş içindedir. Nesnel-liğe, sömürgeciliğe, kapitalist emperyalizme teslim olmamaktadır.

Bu gerçek ise toplumsallığın bu en kadim coğrafyasını kendi çıkarları doğrultusun-da dizayn edip küresel kapitalist sistemi inşa etmeye çalışan güçleri yeni bir du-rum değerlendirmesi yapmaya zorlamak-tadır. Geçtiğimiz günlerde İngiltere Lortlar Kamarası Uluslararası İlişkiler Komitesi tarafından yayımlanan 116 sayfalık “Or-tadoğu: Yeni Bir Gerçekçiliğin Zamanı” başlıklı rapor, bunu gösteriyor. Raporun bel-li başlı tespitleri şöyle:

* Bölge çapında geleneksel hiyerarşi ve iktidar kalıpları zorlanıyor. Yeni Or-tadoğu’nun istikrarsız ve kaotik kalma ihtimali yüksektir.

* Ortadoğu bir “dönüşüm çağından” geçmektedir. Dünya savaşından sonra oluşan sınırlar ve sistem parçalandı. Arap baharının yol açtığı sarsıntılar ve eski sis-temlerin çoğunun yıkılması kesinlik duy-gusunu değiştirdi. Bölge simültane yarıl-malar yaşamaktadır.

* Geleneksel iktidar yapıları dışında-ki yapıların etkisi büyümektedir. Siyaset geliştirilirken bu gerçek daha fazla dik-kate alınmalı. Özellikle devlet dışı ve dev-

let altı güçlere odaklanılmalı. * Batı güçleri ve Ortadoğu devletleri

arasındaki denge yeniden kurulmaktadır. Ekonomik gücün küresel merkezi olarak Batı devletlerinden bir uzaklaşma yaşan-maktadır.

* Batılı ulusların yavaşça çekilmesi ned-eniyle bölgedeki otorite ve etkileri de aza-ldı. Dış devletlerin, özellikle de ABD’nin rolünün azalması nedeniyle daha çok uçlu bir Ortadoğu ortaya çıktı. Bölgesel ak-törler daha aktif bir rol üstleniyor.

* Yüzyıl önce çizilen geleneksel devlet sınırlarının aşındırılması Ortadoğu’yu yarı otonom bölgeler ve güçlü vilayetlere bölmüştür. Merkezden uzaklaşan eğil-imler ve devlet yapılarının zayıflaması yeni devlet dışı aktörlerin yükselişini be-raberinde getirmiştir. Gücün devlet dışı ellere dağıtılması hem kompleks hem de tartışmalı bir güç ve etki düzenini yarat-mıştır.

Rapor, İngiltere’nin bölge siyaseti hakkın-da önemli veriler içerdiği için incelenmeye değer. 116 sayfalık bir raporun özetini bir köşeye sığdırmak mümkün değil elbette, ancak raporun esas amacı, Ortadoğu’da yaşanmakta olan değişimleri ortaya koyup siyasi iktidara veya devlet erkine “Yeni Ortadoğu’da oyun kuran veya güç olmak istiyorsak bu yeni koşullar doğrultusunda daha ince bir siyaset ve yaklaşım geliştir-meliyiz” mesajını vermektir. Ki Brexit son-rası Britanya açısından bu daha da mühim bir konu haline gelmektedir.

Son dönemde özellikle Suriye ve Irak’ta dış güçler içinde ABD ve Rusya daha fa-zla öne çıksa da, İngiltere’nin konumu görmezden gelinmemeli ve hafife de alın-mamalı. Özellikle de Suriye’nin güneyinde İsrail ile üslenmesi, yine Irak merkezi hükümeti ve Federe Kürdistan Hükümeti üzerinde geliştirdiği müdahil siyaset daha fazla dikkate alınmalı.

Önümüzdeki süreçte İngiltere’nin Or-tadoğu’da daha etkin olabilmek için Fransa ile işbirliğini geliştirmesi yüksek ihtimal. Hatır-layalım, bundan tamı tamına 101 yıl önce Ortadoğu’daki birinci paylaşım savaşının sonucu olarak geliştirilen Sykes-Picot, bir Britanya-Fransa ortak yapım idi. Raporun içeriğine ve tavsiyelerine bakıldığında İngil-tere, bir kez daha Fransa ile Sykes-Picot’u güncelleme amacındadır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, Ortadoğu eski Ortadoğu değildir.

İngiltere’nin Yeni Ortadoğu RaporuMeral Zin Çiçek - Yeni Özgür Politika

“Yeni Ortadoğu’da oyun kuran veya güç olmak istiyorsak bu yeni koşullar doğrultusunda daha ince bir siyaset ve yaklaşım geliştirmeliyiz”

Page 20: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

20 31 MAYIS 2017TOPLUM - YAŞAM

Çocukların Eğitimleri Bebeklik Evresinde Başlıyor

Suzan Doğan

Konu çocuk olunca insan hem hassas-laşıyor hem ciddileşiyor hem de yüzlerde gülümseme yüreklerde duygusallık

hakim oluyor. Konunun hassas olması onların ne kadar narin olduklarından kaynaklanıyor. Ciddileşiyoruz çünkü onlara gelebilecek her türlü zararı düşünmeye ve buna karşı çözümler üretmeye odaklanma sorumluluğuyla baş başa kalıyoruz. Yüzümüzde güller açıyor çünkü bir gülüşleri bütün dünyamızı değiştirebiliyor. Duy-gusal oluyoruz çünkü bir mucizeden doğan birey-lere can verip, onların hayatla mücadelelerinde beyinlerini, becerilerini, vicdanlarını ve hissi-yatlarını doğru yönlendirebilmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Bütün bunların bilinciyle aldıkları çocuk eğit-imlerini kendi çabalarıyla ve kültürel hassasi-yetleriyle geliştirerek İngiliz hükümetinden de aldıkları desteklerle ailelere aktarmaya çalışan Minik Kardeş Vakfı yetkilileri ve çalışanları, amaçlarını; Türkiyeli toplumun Britanya’da sağlıklı ve başarılı bireyler yetiştirebilmelerine yardımcı olmaya çalışmak olarak aktarıyorlar.

Eğitim seminerleri NHS destekli yapılıyor

Minik Kardeş Vakfı ve Minik Kardeş Çocuk Merkezi Genel Müdürü Nalan Coşar, geçtiğimiz sayıda merkezlerinin kreş hizmeti sun-masının yanı sıra “Toplum Geliştirme Çalışma-ları” başlığı altında Hackney ve İslington Bele-diyeleri ile ortak bazı çalışmalar yaptığına dikkat çekmişti. Bu çalışmaları yürüten toplum uzman-larına NHS’in destek sunduğunu aktaran Coşar, “Toplum Geliştirme Görevlisi Duygu Bozkurt, İlkay Küçük Kubilay, Selda Aygün, Sevil Kotan eğitim ve seminer çalışmalarımızı düzenli ya-pan arkadaşlarımız. Zaman zaman bu ekibimize NHS’den de uzman kişiler katılıp destekleyici bilgiler veriyorlar” dedi.

Düzenledikleri programları yılın belli dönem-lerinde 6 haftalık, 8 haftalık, 10 haftalık, 13 haftalık eğitimler şeklinde verdiklerini aktaran Minik Kardeş Toplum Geliştirme Görevlil-eri İlkay Küçük Kubilay ve Duygu Bozkurt “Yaptığımız eğitimler ve seminerler, ailelerin çocuklara bakış açısını gözden geçirmelerini hedefliyor. Kültürel faktörler doğru bildiğimiz birçok yanlışı görme şansımızı zorlaştırabiliyor. Biz ailelerin; çocuklarının yetiştikleri zaman ve mekanlardaki süreçlerin kendilerininkinden farklı olduğunu görmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Teknoloji kullanımının hayatın bir parçası olduğu bir dönemde, ebeveynlerin çok farklı kültürlerin içinde yetişen çocukların yaşay-abilecekleri sorunları daha iyi anlayabilmelerini sağlayarak, farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.

Ebeveynler için düzenlediğimiz toplantılarda, çocuklarının bebekliklerinden itibaren bir birey olduklarını kabul ederek, onların yaptıkları ve söyledikleri her şeyi ciddiye almalarını ve onlara yaklaşmaları gerektiğinin altını çiziyoruz” ded-iler.

Eğitimler Eylül’de BaşlıyorHer yıl Eylül ayında eğitimlere start verdikler-

ini dile getiren Toplum Geliştirme Görevlisi Du-ygu Bozkurt, “Hamile kadınlar için 6 haftalık doğuma hazırlık sınıfları düzenliyoruz. Çocuk-

ların seks ve ilişkiler hakkında sordukları sor-ulara onların yaşlarına uygun bir şekilde nasıl cevap verilebileceği ile ilgili yine ebeveynlere yönelik 8 haftalık Speakeasy kursunu; Sağlıklı beslenme odaklı 8 haftalık Henry ebeveynlik kursunu; Etnik, kültürel, ailevi ve manevi kökler üzerine kurulu pozitif disiplin odaklı 13 haftalık SFSC ebeveynlik kursunu; Kadınlar için zumba ve pilates de içeren 10 haftalık grup egzersiz sınıfları; 0-5 yaş arası çocuklar için oyun grubu; ilk yardım kursları; konuşma ve dil terapisi ile üretken ve yaratıcı ebeveyn grubu toplantılarını düzenliyoruz” dedi.

Ayrıca Minik Kardeş Çocuk Merkezi’nde bu-lunan duyusal oyun odasının engelli veya özel eğitime ihtiyacı olan çocukların aileleriyle kul-lanımına açık olduğunu aktaran Bozkurt, “Bu oda her çocuk merkezinde bulanan bir yer değil. Biz bu odayı özel olarak tasarladık ve Hackney Ark’tan aldığımız destek ile yaşama geçirdik. Çevre okullardan gelen talepler çerçevesinde bu odamız profesyoneller ve öğrencileri tarafından da kullanılıyor” dedi.

Kubilay “Ebeveynlerin taleplerini karşılamak bizim görevimiz”

Çok büyük bir takım çalışması yaptıklarının altını çizen Toplum Geliştirme Görevlisi İl-kay Küçük Kubilay ise ailelerin kendilerine ul-aşmasını istediklerini belirtti. “Bu ülkede Kürt ve Türk ebeveynler için eğitim düzenleyen ilk kurumuz. Bu kurumun daha da büyümesi ve toplumumuza daha faydalı çalışmaların altı-na imza atması talep yoğunluğuna bağlı bir süreç. Bu nedenle Türkiyeli aileleri kurumumu-za mutlaka bekliyoruz. Çocuklarının eğitiminde attıkları adımlarda bizleri yanlarında görmek onları kendilerine güvenen ebeveynler haline getiriyor. O nedenle akıllarındaki her türlü soru için çocuk merkezimizi arayıp bizlerden ve ark-adaşlarımızdan yardım talep etmelerini bekli-yoruz” diyerek ilkokula başlamadan çocuklara özgüven, oyun becerileri, gelişimini tamamlayıcı her türlü hazırlık evresini bilinçli bireyler olarak vermek ve sağlam temeller üzerine inşa edilm-iş bireyler yetiştirebilmenin kendileri ve toplum için çok önemli olduğunu söyledi.

Çocukların ezber bir sistemle eğitim almasını istemediklerini dile getiren Kubilay, “Her eğitim çalışmamız farklı bilgiler içeriyor. Bu eğitimlere konuşma ve dil gelişimi uzmanı, yeme uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, oyun terapisti gibi farklı profesyonelleri davet ediyoruz. Düzenlediğimiz haftalık programlarımıza katılan ebeveynler-in çocuk yetiştirme konusunda daha bilinçli ve çocuklarını büyütme yolculuklarında daha mutlu bireyler olmalarını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

2002 yılında İngiltere parla-mentosunda oy çokluğu ile kabul edilen ‘Irak’ın işgali’

kararının verildiği gün sokaklara dökülmüştük. Haftalarca okulların önünde, parlamento binası önünde ve sokaklarda protesto gösterileri yaptık. İşgalin başladığı ilk gece sabaha kadar televizyonda canlı olarak bu tarihi hataya tanık oldum. Bir gün, bu büyük suçun yargılan-acağını ve baş suçluların savaş suçu işlemekten yargılanacağını elbette ki biliyorduk ama can kayıplarının, yok olacak hayatların önüne geçmek gerekiyordu.

Yüzbinlerce insanın geceli gündüzlü protestoları, itirazlar, oy vermeme tehditleri, hiç birisi işe yaramadı. Bir coğrafyayı ve mi-lyonlarca hayatı birkaç yüzyıl et-kileyecek bir savaş tam gözümüzün önünde başladı.

John Chilcot ve ekibi tarafından son 7 yıldır bir rapor üzerinde çalıştı. Irak’ın işgalinin başlaması ve orada ortaya çıkan savaşın geçerli bir sebebinin olup olmadığı konusunda araştırma yaptılar. Çı-kan sonuçlar hepimizin yıllardır bildiği, İngiltere’yi bu suça ortak eden Tony Blair’in kendisinin ve dolayısı ile iş bağlantılarının çıkarı-na böyle bir savaşa girdiğini göster-di.

İngiliz gizli servisi MI6’nın Tony Blair’e verdiği istihbaratın aslın-da tamamen yalan olduğu, bu da yetmezmiş gibi Blair’in bu istih-baratı başka kaynaklardan onay-laması gerekirken bunu gözardı ettiği, ve en önemlisi dönemin Amerikan başkanı George Bush ile yaptığı bir görüşmede ‘her du-rumda yanındayım’ dediği kanıtları ile ortaya çıkarıldı. Buradaki ‘her durumda yanındayım’ sözü aslın-da herşeyi özetliyor. Yani ‘sebebi olsun ya da olmasın biz bu istilayı gerçekleştireceğiz ve çıkarlarımızın karşılanmasını sağlayacağız’ demiş oldu.

Blair’in, her savaş suçlusu pişkin siyasetçiden beklenir açıklama-ları da bizi şaşırtmadı. ‘Yine aynı durumda olsam yine aynı kararı veririm’ dedi. Yani açıkça belli ki, o kadar sayfa raporun, konuşulan tanığın, toplanılan kanıtların Blair için hiçbir önemi yok. Yine olsa

yine yapacak. Yine olsa yine mily-onlarca insanın hayatını yok etme-kten çekinmeyecek. Üstelik iron-ik bir şekilde bu adam ‘Ortadoğu Barış Elçisi’ görevini yapıyor. Böyle bir adamı böyle bir elçiliğe getirmek bile barışın tanımına ve varlığına hakaret olur.

Yayınlanan raporun orta say-falarında bir köşede sıkışmış çok önemli bir madde var. BP ve Shell petrol şirketleri dönemin devlet görevlileri ile ticari görüşmel-erde bulunmuşlar. Bu görüşmeler-in varlığı raporda yer almış fakat görüşmelerin ayrıntılarına yer ver-ilmemiş. Bilgi Edinme Özgürlüğü kanunları uyarınca edinilen bilgiye göre bu görüşmelerin ayrıntılarında çok çarpıcı konuşmalar yer alıyor. Bu konuşmalardan en önemli bölümünde ‘Irak büyük bir petrol yatağı. BP Irak’a girmek için can atıyor’ ibaresi yer alıyor.

Aslında basit ve rutin gibi görü-nen bu görüşmede Irak petrolünün ne kadar değerli olduğu, şirketlerin bu petrolün kontrolünü ve satışını alabilmek için neler yapabileceğini gösteriyor. Onca yıllık savaş döne-minde Irak ve çevresinde hayat neredeyse durma noktasına geldi. Eğitim, sağlık, sosyal yaşam, her şey durdu, durmayan birkaç şeyin başında petrol kuyuları geliyor-du. Petrol kuyuları aktif olarak hiç durmadan çalıştılar. Bir taraftan insanların hayatı mahvolurken öte taraftan Bush ve Blair’in üstün destekleri ile petrol kuyuları aktif bir şekilde çalışıp daha çok petrol çıkardı.

Bu rapor bütün insanlığa bir ışık oldu. Kendisini dokunulmaz sanan politikacıların aslında dokunulabil-ir olduğunu gösterdi.

Şimdilerde başbakan There-sa May’in buna benzer savaş yanlısı kararlar aldığını gördük. Ama bununda bir sonu olmalı. Başbakanlığının henüz 1 yılı bile dolmamışken aldığı kararlar ve ülkeyi yönlendirdiği istikamet pek sağlıklı görünmüyor. Savaş çığırt-kanlığı yapan bu gibi zihniyetlere geçit vermek, bunların tekrardan iktidara gelmesine göz yummak bu yükü omuzlarımızdan ömür boyu indirmememize sebep olacaktır.

Aynı hatayı bir kez daha yapar mıyız?

Tom Webb

[email protected]

Page 21: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

2131 MAYIS 2017 ÖZEL DOSYA

PVC’de Üretici Firma Az, Talep ÇokSuzan Doğan

Yaygın deyimi PVC olarak bilinir. Açılımını vermemiz gerekirse Poli Vinil Klorür olarak adlandırılan;

petrol ile tuzdan petrokimya tesislerinde üretilen bir madde diye tanımlayabiliriz PVC’yi. Bu polimer ürünü elde edebilmek için çeşitli katkı maddeleri kullanılır ve yüksek sıcaklıklarda şekillendirilerek plas-tik haline getirilir. Bu ürün sert ve yumuşak olmak üzere iki alanda kullanılabiliyor. Sert olanı yaygın olarak kapı, pencere üretiminde yumuşak olanı ise film ve folyo gibi alanlar-da tüketiliyor.

PVC 1920’li yıllarda sentezlenmiş ama 1930’lu yıllarda kullanılmaya başlanmış. Bu hafta son yıllarda dış cephe kaplamasında da yoğun şekilde kullanılmaya başlayan ama İngiltere’de sadece inşaatların kapı ve cam aksamlarında tercih edilen PVC sektörünü ele alacağız. Bu alanda Londra’da hizmet veren Türkiyeli firmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar küçük bir alanı kapsıyor. Türkiyeli toplumun yoğun yaşadığı Britanya’nın geneline hizmet ver-meye çalışan bu firmalar, yoğunluklarından dolayı müşteri taleplerini karşılamada zaman zaman sıkıntı çekebildiklerini belirterek, her türlü talebi değerlendirmeye çalıştıklarını aktardılar.

Cinpolat: Rekabet kişiyi de fir-mayı da geliştirir

Sektörün en eskilerinden sayılan Ada Windows yetkilisi Feyzullah Cinpolat, in-şaat işi ile bu alanda çalışmaya başladıklarını yıllar içerisinde taleplerin yoğunluğuna bağlı olarak uzmanlık alanlarını cam, kapı, çerçeve alanına kaydırmak durumunda kaldıklarını anlattı. Yılların verdiği tecrübe ile her geçen gün alanlarında uzman olabil-mek adına eğitimlere katıldıklarının da al-tını çizen Cinpolat, “Rekabet güzeldir. Hem kişiyi hem firmayı geliştirir. Bizim hizmet verdiğimiz bu alanda da başka firmaların olması sevindirici. Bu alanda hizmet veren firmaların teknolojiyle birlikte kendilerini de yenilemeleri bir zorunluluktur. Bunu yapma-yan geride kalır ve bir süre sonra piyasadan silinebilir” dedi.

Kaliteyi düşük rakamlara yaptırmak mümkün

Geçtiğimiz hafta PVC sektörüne yöne-lik Birmingham’da düzenlenen fuara katıldıklarını da anlatan Cinpolat, yeni aldıkları makinalarla zamandan tasarruf edeceklerini ve daha fazla müşterinin ihti-yaçlarına çözüm bulabileceklerini söyledi. Yeni makinaların bir günde yapılan işi üç saate kadar düşürebildiğini belirten Cinpo-lat, “Yaptığımız iş alanında eskiye nazaran kar payımızda düşüş olduğunu söylemek mümkün. Rekabetten kaynaklı ürünlere gelen zamları müşteriye yansıtamıyoruz. Yeni makine alımlarını da gerçekleştirmek zorunda olduğumuz için elimizde kalan kar rakamları 10 sene öncesindeki rakam-lardan yüzde yüz daha düşük seviyelerde. Ama işimizi seviyoruz ve zaman içerisinde tanınırlığımız arttı ve müşteri müşteriyi ge-tirdi. Bu anlamda şikayetimiz yok” dedi.

Bu ülkenin kalite standartlarının belli krit-erler gerektirdiğini ve bu kriterleri denetley-en kurumlar olduğunu da aktaran Cinpolat, tüketicilerin bilinçli olmalarını ve mühen-dis denetiminde ölçümler alan profesyonel firmalarla çalışmaya dikkat etmelerini önerdi. Ayrıca Cinpolat, yabancı firmaların yüksek fiyatlarla iş yaptıklarına dikkat çek-erek, bugün Türkiyeli firmaların çok kaliteli işler yaptıklarını ve diğer firmalara nazaran çok daha az rakamlarla çalıştıklarının da al-tını çizdi.

Sektörün en yenisi ama talep yüksek

Sektöre en yeni giren firma Best Deal Windows. Özgür Aslan ve Ali Çiftçi’nin birlikte kurdukları firmanın yaklaşık bir buçuk yıllık bir geçmişi var. Firmanın yet-kilisi Özgür Aslan çok küçük yaşlarda bu işe gönül verdiğini ve zaman içerisinde yaşam koşulları gereği Ukrayna, Rusya, İsviçre

gibi ülkelerde bulunduğu süre içerisinde de kendisini bu alanda geliştirmeye çalıştığını anlattı. PVC alanında çeşitli kalitelerde mal-zemeler olduğunu söyleyen Aslan, kendiler-inin Alman ürünlerini tercih ettiklerini ak-tardı. İngiltere ürünlerinin de aynı kalitede olduğunu; 10 yıllık PVC garantisini Alman üreticilerinin de verdiğini ama estetik açıdan bakıldığında daha kaliteli bir görünüm ser-gileyen Alman üretimlerini tercih ettiklerini dile getirdi.

Aslan: Yaptığımız işler kimliğimiz

Aslan, “Bizim sektörümüzde herkes kendi kullandığı ürünü öne çıkarır. Onun en kalite-li olduğunu savunur. Ama ben başka ülkel-erde de yaşadığım tecrübelerden gördüm ki Alman üretimi olan malzeme daha farklı. Ben de UK imalatını tercih edip maliyetimi düşürebilirim. Ama açıkçası bizimle çalışan kişiler ikinci kez aramaktan ve çevreler-indeki kişileri bize yönlendirmekten çekin-miyorlar. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Yaptığımız işler bizim adeta kimliğimiz oluyor. Biz bu işe başladığımız dönemde reklam için ayrı bir bütçe çık-ardık ve broşürler bastırdık, gazete, dergi ve radyolara reklam verelim diye düşündük. Ama sektörde o kadar talep yoğunluğu var ki gelen müşteri taleplerini karşılayalım derken değil reklam yapmak, bastırdığımız broşürleri bile dağıtamadık” dedi.

PVC sektöründe montajın çok önemli un-sur olduğuna da dikkat çeken Özgür Aslan, ürün kalitesini kötü işçilikle sunan firma-ların da bulunduğunu aktararak yaptıkları işe güvendiklerini söyledi.

Altun: Parayı kaybederiz ama müşterimizi kaybetmeyi göze alamayız

PVC alanında 10 senelik deneyime sahip

Mesut Altun ise firmaları Share Windows ve Metal Works’u 2012 yılında bir or-tağıyla birlikte kurduklarını anlattı. Bugün çok önemli müşteri portföyü elde ettikler-ini aktaran firma direktörü Altun, verdikleri hizmetin kalitesine güvendiklerini ve kısa zamanda bu kadar büyüyebileceklerini düşünmediklerini söyledi. Müşterilerinin kendileri için önemini “Parayı kaybederiz ama müşterimizi kaybedemeyiz” cümlesi-yle anlatmaya çalışan Altun, önümüzdeki iki senelik zaman diliminde büyüme çalışmalarına odaklanacaklarını aktardı. Artık mevcut yerlerinin kendilerine küçük geldiğini dile getiren Altun, “Kazancımıza bağlı olarak şu an hizmet verdiğimiz yeri büyütme zorunluluğumuz var. Bu bizim elim-izde olmadan gelişen bir süreç olacak. Yeni yatırımlar çerçevesinde cihazlarımızı da ye-nileyerek çok daha büyük bir alanda hizmet kalitemizi artırmış olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap olmayı hedefliyoruz” dedi.

Feyzullah Cinpolat

Ali Çiftçi & Özgür Aslan

Mesut Altun

Cinpolat: Tüketiciler bilinçli olmalı ve mühen-dis denetiminde ölçümler alan profesyonel firma-larla çalışmalı

Feyzullah Cinpolat ve Ada Windows çalışanları

Page 22: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

22 31 MAYIS 2017

Page 23: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

2331 MAYIS 2017 HABERLER

Manchester Saldırısı ve MI6’in Libya’ya Cihatçı Transferi

Taştekin:

Başta Suriye olmak üzere Ortadoğu üzerine yoğunlaşan deneyimli gaze-teci yazar Fehim Taştekin, bu hafta-

ki köşe yazısında Manchester saldırısının Libya müdahalesi ile bağlantısını ve İngiliz gizli servisi MI6’in rolüne dikkat çekti.

Taştekin’in Gazeteduvar adlı internet si-tesinde yayınlanan yazısının konuyla ilgili bölümü şöyle:

“Önümüzde seri katil soğukkanlılığında sırıtan bir dehşet döngüsü var: Askeri ve si-yasi müdahalelerle cihatçı grupların beslen-diği koşulları yaratan; işler çığırından çıkın-ca ve şiddet kendi sokaklarına ulaştığında teröre karşı sözde uluslararası koalisyon kuran; sivil kayıplarla yeni mağduriyetler yaratan; intikam hislerini körükleyen ve coğrafyadan coğrafyaya sıçrayan bir kısır döngü.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘huysuz bakkal’ tavrıyla üyelerinin aidat borçlarını yüzlerini vurduğu NATO, geçen hafta Brük-sel zirvesinde Suriye ve Irak’taki savaşlara katılma kararı aldı. Naiflikten sahadaki realiteyi göremeyecek kadar yüksekten uçan ‘liberal müdahaleci’ tayfa ile ‘terörle mü-cadele orkestrası’ pek umutlu: IŞİD’in sonu geliyor!

Keşke ama o kadar basit değil.Söz, Amerikan müdahaleciliğini uluslara-

rası topluma mâl etme aracı olmaktan öteye gidemeyen NATO’dan açılınca, ister istemez ittifakın ‘ihtişamlı sicili’ akla geliyor. Libya mesela. 2011’de Batı destekli asilere linç et-tirilen Albay Muammer Kaddafi’nin ülkesi. NATO’cu cihatçıların neşter salladığı bir ameliyat masasında bırakılmış Kuzey Afrika diyarı.

İnsani müdahaleydi NATO’yu sahada-ki cihatçılara kalkan yapan motivasyon. Abartma canım, dünya bir diktatörden kurtuldu ya! Evet kurtuldu ama bir halkın onurunu ve geleceğini yitirme pahasına, bütün varlıklarının talan edilmesi pahasına, parçalanma pahasına. Saddam Hüseyin de bir gün bile yaşamaması gereken bir dik-tatördü. Fakat ABD’nin iktidar ve devlet kurumlarını çökertmesiyle oluşan ürkütücü boşluk, Saddam’ın Irak halkına ödettirdiği bedelin 1000 mislini ödettirdi.

*** Tam da NATO, Suriye ve Irak’ta IŞİD’e

karşı koalisyona katılmaya hazırlanırken IŞİD, Britanya ve Mısır’da dehşet saçtı. Manchester’da Ariana Grande’in konser-ini hedef alan saldırıda 22, Minye yolunda

Kıptileri (Hıristiyanları) vuran saldırıda 29 kişi öldü. İki olayda da saldırganlar Libya bağlantılı çıktı.

Mısır savaş uçakları saldırganların Lib-ya’da eğitildiği gerekçesiyle Derne’de belli hedefleri bombaladı. Mısırlı yetkililere göre son 6 ayda üç kiliseyi bombalayanlar da Libya bağlantılıydı.

Britanyalılar da 22 yaşındaki bombacı Salman Abedi’nin çıktığı Manchester’daki Libyalı topluluğunu deşifre etmeye çalışıyor. Aslında sadece kendi günahlarına baksalar şifreye gerek kalmayacak.

İngilizler, El Kaide’nin Libya şubesi Lib-ya İslami Savaş Grubu’nun Kaddafi’ye düzenlediği başarısız suikast girişiminin ar-kasında, İngiliz dış istihbarat servisi MI6’in olduğunu unutmuşa benziyor. Libya’nın El

Kaidesi, yıllarca Manchester ve Birming-ham’ı mesken edinen Libyalı selefilerce fi-nanse edildi. Devlet de buna göz yumdu.

Suçlamalara bakılırsa 2011’de Arap isyanları patlak verdiğinde MI6, Kaddafi’ye karşı savaşa katılmaları için Libya kökenli Britanya vatandaşlarını yönlendirdi. Usta-ca, çaktırmadan, kendini ele vermeden. Abe-di’nin geçmişini kazıyanlar, şimdi MI6’in Libya’ya cihatçı transferindeki rolünü görüyor. Elde edilen bilgilere göre Abedi, ailesiyle birlikte 2011’de ülkesine dönüp savaşta yer aldı. Abedi Türkiye üzerinden Suriye’ye gidip döndü. Ağabeyi Haşim ile birlikte sonradan IŞİD’e katıldı. Tabutlar Bingazi ya da Trablus yerine Manchester’da kalkınca İngilizler de Libya’daki kirli oyunu konuşmaya başladı.”

Salman Abedi

Fehim Taştekin

Page 24: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

HABERLER24 31 MAYIS 2017

Page 25: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

2531 MAYIS 2017 TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN’DAN

Gezi Parkı’yla başlayan protesto göster-ilerinde ‘kırmızı fular’ taktığı gerekçesiyle tutuklanan Ayşe Deniz Karacagil’in Rak-ka’ya yönelik operasyonda yaşamını yitird-iği belirtildi.

Ayşe Deniz Karacagil, Gezi direnişi sırasında Antalya’daki eylemlere katılmış, kırmızı fular taktığı gerekçesiyle gözaltı-na alınarak tutuklanmıştı. Hakkında açılan

Şengal’e bağlı ve kentin 18 kilometre uzaklığında bulunan Koço köyünde DAİŞ’ in öldürdüğü ve 400’ü aşkın Ezdi’nin cesed-inin olduğu 5 toplu mezar ortaya çıkarıldı.

Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Bakan-lığı Ezdi Temsilcisi Xeyrî Bozan, DAİŞ’ in Şengal saldırısında en çok Koço köyünde katliamlar yaptığını söyledi.

Köyde öldürülenlerin hepsinin Ezdi old-uğunu vurgulayan Bozan, “DAİŞ 15 Ağus-

Ankara’da içlerinde MİT çalışanı ve polis-lerin de bulunduğu 11 kişinin kaçırıldığı ve kendilerinden haber alınamadığı öne sürüldü. Kaçırıldığı belirtilen Turgut Çapan ve Fatih Kılıç’ın aileleri İHD’ye yazılı baş-vuru yaptı. Bunun üzerine İHD, konuya dair girişimlerde bulundu.

DİHABER’den Deniz Nazlım’ın haberine göre, İHD’ye ulaşan bulgu ve iddialar ile kaçırılarak kaybedildiği iddia edilen kişil-erin isimleri şöyle: Sunay Elmas, Ayhan Oran (Eski MİT çalışanı), Mustafa Özgür Gültekin (Rekabet Kurumu çalışanı), Hü-seyin Kötüce (BTİK çalışanı), Turgut Ça-pan (Kapatılan Turgut Özal Üniversitesi çalışanı), Mesut Geçer (Eski MİT çalışanı),

Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönet-meni Kadir Demirel, damadı tarafından öldürüldü. Demirel’in İstanbul Başakşe-hir’de bulunan evinde damadı tarafından

Dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda insanın DAİŞ’e karşı mücadele etmek ve Kürdleri desteklemek için Rojava’ya git-tikleri haberleri gelmekte. Bunların sonun-cusu Yunanistanlı anarşistlerden geldi. Yunanistan’da yayın yapan Eleftheros Ty-pos gazetesi, Rojava’da DAİŞ’le mücadel-eye katılan Yunanistanlı anarşistlerin bir fotoğrafını yayınladı.

Yunanistan’da faaliyet gösteren Uluslar-arası Devrimci Dayanışma Birliği’nden bir grup anarşistin eğitim almak ve tecrübe kazanmak iddiasıyla Rojava’da oldukları

Türkiye’nin davetiyle 16 Nisan referandu-muna gözlemciler gönderen AKPM, resmi gözlem raporunu açıkladı. Raporda temel özgürlüklerin kısıtlandığı, YSK kararının yasaya aykırı olduğu gibi eleştiriler yer aldı. Deutsche Welle’nin haberine göre Türki-ye’deki seçmenlerin Yüsek Seçim Kurulu (YSK) ve diğer devlet otoriteleri tarafından referandumun içeriği konusunda “tarafsız” biçimde bilgilendirilmediğine vurgu yapılan raporda, 15 Temmuz darbe girişimi son-rası ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) ile “gerçek anlamda demokratik bir referandum süreci için gerekli temel özgürlüklerin kısıt-landığı” not edildi.

iki Gezi davasında 103 yıl hapis cezasıyla yargılanıyordu.

ETHA’daki habere göre, MLKP-KKÖ (Marksist Leninist Komünist Parti - Komünist Kadın Örgütü) militanı olan ve Enternasyonal Özgürlük Taburu içer-isinde yer alan Ayşe Deniz Karacagil, Rak-ka bölgesinde DAİŞ ile süren çatışmada 29 Mayıs sabahı hayatını kaybetti.

tos 2014 tarihinde Koço köyünü bastığında 400’den fazla Ezdiyi toplu bir şekilde kat-letmişti. Koço köyünün Şii milis gücü Haşdi Şabi tarafından alınmasıyla köyde 5 toplu mezar bulundu. Bu toplu mezarlarda ne ka-dar cansız beden var bilmiyoruz. Araştırma-lar devam ediyor” açıklamasında bulundu.

DAİŞ, Şengal katliamının ardından 1000 Ezdi kadın ve kız çocuğunu ise kaçırmıştı.

Önder Asan (Öğretmen), Cengiz Usta (Öğretmen), Mustafa Özben (Avukat), Fa-tih Kılıç (Öğretmen), Durmuş Ali Çetin (Polis)

İHD, BM ve Bakanlığa ilettiİHD, konuyu Birleşmiş Milletler (BM)

Zorla veya İrade Dışı Kaybetmeler Çalışma Grubu’na bildirdi. İHD, Turgut Çapan ile il-gili olarak İçişleri Bakanlığı’na başvuru da yaptı. İHD, ismi geçen kişilerin ailelerinin İHD’ye bizzat başvuru yapmasının önemli olduğunu belirtti.

Konuya dair dün CHP Ankara Milletveki-li Şenal Sarıhan,11 kişinin akıbetini Meclis gündemine taşıdı.

bıçaklanarak öldürüldüğü belirtildi. Demirel, Hasan Karakaya’nın vefat etmesinden sonra 14 Mart 2016’da Yeni Akit gazetesinin genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmişti.

bildirildi.Eleftheros Typos gazetesi, anarşist grubun

Rojava’da çekilmiş bir fotoğrafını yayınladı. Habere göre, çatışma bölgesinde bir duvarın önünde görülen Yunan anarşistler şu mesa-jı gönderdi: “Rojava’dan Atina’ya. Mü-cadelenin özgürleştirilmiş toprakları. On-ları almak için kan akıtacaksınız. İşgallere karşı dayanışma.” Öte yandan anarşistlerin Rojava’daki faaliyetlerinin, Yunanistan dev-letini ve istihbaratını da alarma geçirdiği be-lirtildi.

Raporda darbe girişimi sonrası binlerce kişinin işine son verilmiş veya gözaltına alınmış olunmasının “siyasi iklim üzerinde olumsuz etki yarattığı” belirtildi. OHAL kapsamında olağanüstü yetkilerle do-natılan valilerin, bu yetkileri “temel hak ve özgürlükleri daha da sınırlandırmak için kul-landıkları” görüşü ifade edildi. Seçimlerle il-gili yasal çerçevenin referandum konusunda net olmadığı ve “demokratik bir referandum için yetersiz kaldığı” mesajı verildi. Refer-andum kampanyasının finansmanıyla ilgili yasal çerçeve de siyasi partilerin harcama-larının saydam olmaması nedeniyle yetersiz görüldü.

‘Kırmızı Fularlı Kız’ Rakka’da Yaşamını Yitirdi

Ezdilere Ait 5 Toplu Mezar Ortaya Çıkarıldı

MİT Çalışanlarının da Aralarında Olduğu 11 Kişi Kayıp!

Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Öldürüldü

Yunanistanlı Anarşistler Rojava’da

AKPM Referandum Raporunu Açıkladı: OHAL Demokratik Süreci Kısıtladı

Ayşe Deniz Karacagil

Page 26: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

26 31 MAYIS 2017

Page 27: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

2731 MAYIS 2017

Sur’da “Kentsel dönüşüm” adı altında başlatılan yıkımı durdurmak ve Surlular ile dayanışmak amacıyla bir araya gelenler, Sur’un Yıkımına Hayır Platformu’nu kurdu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü’ndeki toplantı sa-lonunda gerçekleştirilen toplantıda, önemli tartışmalar yürütüldü.

‘Kentsel dönüşüm’ yerine ‘yerinden dönüşüm’

Toplantıda, Sur’da “Kentsel dönüşüm” adı altında gerçekleştirilen yıkımın 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Toplantısı’nda (MGK) kararlaştırıldığı ve ilçenin tarihi ve kültürel yapıların yok edilmesi amaçlandığı ifade edildi. Ayrıca yıkım ile birlikte Sur halkının yoksullaştırılması ve göçe zorlan-ması ile demografik yapının değiştirilmesi hedeflendiği, hedeflenen yıkımın sürdürülm-esi durumunda özellikle “Sokağa çıkma yasağı” ilan edilen ve yıkımın yaşandığı bölge kentlerinin tamamına yayılacağına işaret edildi. “Kentsel dönüşüm” adı altında devreye konulan yıkım yerine, “Yerinden dönüşüm” ile yapıların onarılarak tekrar halkın hizmetine sunulması tartışmaları yürütüldü.

Herkes harekete geçmeliToplantıda yapılan önerilerin yanı sıra

HDP ve CHP’nin yıkımın durdurulması-na karşı diplomasi yürütülmesinde eksik kalındığı yönünde eleştirilerde bulunuldu.

Yıkım öncesi yapılan su kesintisi ile birlikte başlayan sağlık sorunları, yıkımın durdurul-ması için yürütülmesi gereken hukuki mü-cadele ve yıkımla birlikte başlayan hak ihlal-lerine dikkat çekilen toplantıda, Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası’na yönelik eleştiriler yapıldı. Yıkım ile birlikte kepenk kapatmak zorunda kalan Sur esnafının durumuna da dikkat çekilerek, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın harekete geçmesi yönünde tartışmalar yürütüldü.

Yıkıma karşı Hayır Platformu kuruldu

Tüm bunların örgütlü olarak yapılması ve yıkıma karşı birlikte mücadele edilmesi amacıyla, toplantıda yürütülen tartışmalar ve yapılan öneriler sonucunda Sur’un Yıkımı-na Hayır Platformu’nun kurulması karar-laştırıldı. Platform çatısı altında bir araya gelecek olan STK, siyasi parti temsilcileri, kadın örgütleri, ekolojistler ve kanaat ön-

derleri, öncelikle yıkımın durdurulması için yürütülecek mücadele kapsamında eylem ve etkinlik takvimini belirleyecek.

Platform bünyesinde Sur halkı ile dayanış-mak amacıyla bugünden itibaren her gün saat 21.00’de gürültü ve ışık söndürme ey-lemi gerçekleştirilecek. Öte yandan “Ek-meğini suyunu Sur halkıyla paylaş”, “Her gün yarım saat karanlıkta kal” ve iftar saatlerinde halk ile birlikte bir araya gelme kampanyalarının startı verilecek.

‘Sur’un yıkımına engel olabiliriz’Basına kapalı yürütülen tartışmalar ve

yapılan önerilerden sonra verilen ara ar-dından basın toplantısı düzenlendi. DBP İl Eş Başkanı Zeki Baran ve HDP İl Eş

Başkanı Gülşen Özer’in katıldığı toplantı-da, öncelikle Diyarbakır halkını 31 Mayıs’ta Sur’un Yıkımına Hayır Platformu’nun deklare edilmesi toplantısına katılmaya çağırdı.

Toplantıda konuşan Baran, AKP tarafından Kürd halkına pervasızca saldırılar yapıldığını söyledi. Baran, “Kürde sadece fiziki saldırı yapılmıyor. Kültürüne, tarihine, geçmişine saldırı yapılıyor. Sur önce tank, topla yıkılmak istendi şimdi de kepçelerle yerle bir edilmek isteniyor. Ama bunu ka-bul etmeyeceğiz. Karşı durup, direneceğiz. Sur için ulusal ve uluslararası düzeyde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Umutsuz değiliz, Sur’un yıkılmasına engel olabiliriz” ifadelerini kullandı.

Sur’un Yıkımına Hayır Platformu Kuruldu

Page 28: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

28 31 MAYIS 2017

Page 29: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

2931 MAYIS 2017

Page 30: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

30 31 MAYIS 2017

Page 31: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

3131 MAYIS 2017 TEKNOLOJİ

Geçtiğimiz Cuma günü British Airways hava yolları şirketi yaşadığı önemli bir bilgisayar sitemi sorunundan dolayı 3 gün boyunca hiçbir uçuşunu gerçekleştiremedi. Sistemin ‘bilgisayar sistemi hatası’ kaynaklı olduğu anla-tan yetkililer daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı.

Yaklaşık 40 ışık yılı uzakta bulunan ve birçok yönden dün-yaya benzeyen ‘55 Cancri’ e isimli gezegen üzerinde yapılan araştırmalar bu gezegenin tahmin edildiğinden daha sıcak olduğunu ortaya çıkardı. Gezegenin güneşe bakan tarafı 2,462 derece ve karanlıkta kalan tarafı 1,282 derece olarak hesaplandı.

Gazı kapatıp kapatmadığınız, çiçeklere su vermeyi hatırlamanız, çamaşır makinesini boşaltmanız ve bunun gibi birçok konuda unutkanlığınızın üstesinden gelmeniz tahmin ettiğinizden daha kolay.

Harvard Ünivesitesi’nde bulunan bir grup araştır-macı, yapılması gereken işlerin çok sık görülen eşyalar-la bağdaştırılması durumunda beynin bu işleri çok hızlı hatırlayabildiği sonucuna ulaştılar.

Örneğin evinizin çıkış kapısına asacağınız bir tabloyu beyninizde mutfağınızdaki ocak ile bağdaştırmanız du-rumunda, siz evi her terk edeceğiniz sırada o tabloyu görmeniz size ocağı kontrol etmenizi hatırlatacak. Ya da salonunuzda asılı bir takvimi çamaşır makinesi ile eşleştirmeniz durumunda o takvimi her görüşünüzde aklınıza boşaltmanız gereken bir çamaşır makineniz old-uğu gelecek.

İsminin açıklanmasını istemeyen eski British Airways çalışanı olan bir bilgisayar uzmanının yaptığı bir açıklam-ada, bir elektrik kesintisi sonrası bu olayların yaşandığı, bunun veri senkronizasyonundan kaynaklandığı ve bilgisayar mühendislerinin işlerinin Hindistan’da ki şir-ketlere devredilmesinden sonra bu riskin sürekli olarak var olduğunun bilindiğini açıkladı.

British Airways Bilgisayar Sistemleri Çökmesi Tatilciler Vurdu

Dünya Benzeri Gezegen Tahmin Edildiğinden Daha Sıcak

Hatırlamanız Gereken Günlük İşleri Unutmamanız için Bir Yol Bulundu

Tom Webb

Page 32: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

32 31 MAYIS 2017

Renkli

...Hızlıfikirler

...

üretim...

hizmet...

Renkli

...Kaliteli

...Kaliteli...Hızlı

fikirler...

hizmet...

üretim...

Page 33: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

3331 MAYIS 2017 KÜLTÜR - SANAT

“Artık işkenceler bittikten sonra demokrasi sürecinde bu insanlar mahke-meye çıkarılıyor, cezalandırılıyor, mağ-durlardan ya da mağdurların ailelerin-den özürler dileniyor. Aslında orada bir hesaplaşma ve defteri kapatma durumu söz konusu. Türkiye’de bu olmadı, ol-muyor. Ceza çekilmeyince, hesaplaşma yapılmayınca toplumun yarası da kapan-mıyor.”

Sanatın toplumların yaşamlarına etkisi şüphesiz büyük bir öneme sahip. Her sanat dalı her bireyin dünyasında farklı çağrışımlara vesile oluyor. Bazen bir müziğin uyandırdığı duygu o anın yaşanılırlığı bakımından old-ukça anlamlı olabiliyor. Kimi zaman tuvale nakşedilmiş bir resim, bazen enstantane ile diyaframın buluştuğu o muazzam nokta-lar hafızalarımıza kazınabiliyor. Bazen de duygunun bedende ki jestler ve mimiklerle karşımızda durduğu o muhteşem an. Tiyatro işte bu muhteşem anın en büyük aracısı. Öyle ki kimi zaman hayalini kuramadıklarımızı tiyatro izlerken yaşarız. Tiyatro tüm detay-larıyla bizi başka yaşamların içerisine alır ve sorgulatmayı sağlar. Politik içerikli oyunlar ise toplumda fikirsel elektriklenmenin önünü açarlar. Bu oyunlardan birisi de Ölüm ve Kız’

‘Ölüm ve Kız’, uzun bir diktatörlük döne-minden sonra demokratik yönetime ka-

vuşmuş bir ülkede, politik görüşleri ned-eniyle işkenceye ve tecavüze uğramış bir kadının, işkencecisiyle karşılaştığında ondan öç alıp almama ikilemini gerilimli bir atmos-ferde sahneye taşıyor. Arjantinli yazar Ariel Dorfman tarafından kaleme alınmış, faşizmin toplumlarda açtığı yaraları işleyen oyunun yönetmeni Barış Celiloğlu ile oyun ve sanat hakkında konuştuk.

- Biraz ‘Londra Londra Olalı’ dönemind-en söz edebilir misiniz?

- Dizi; Umut Ulaş Er tarafından (oyuncu ve yönetmen) 13 bölüm olarak yazıldı, çok da iyi kalemi vardır. Birkaç bölümü kendi imkanlarımız ile çekip ATV’ye gönderdik ve çok beğenildi ancak yatırım yapılmadı. Hal-iyle kendi imkanlarımız ile sponsor bulduk. Kısıtlı bir bütçemiz vardı ve prodüksiyon açısından ne yazık ki kaliteli olamadı. Halk da çok sevmişti ama yazık oldu. Çok eğlenerek, keyifle çalıştık ama elinden tutulan bir proje olmadı.

- Sinema mı, tiyatro mu? Neticede ti-yatroda daha sıcak bir tüketim var sine-manın aksine.

Tiyatro benim ilk göz ağrım ama sinemayı da çok seviyorum. Sinema çok kalıcı, yıllar sonra da erişilebiliyor. Tiyatro bambaşka bir tutku.

- ‘Tabutta Rövaşata’ ve ‘Uçurtmayı Vur-masınlar’ Türki Sineması’na kazandırılmış çok önemli iki eser. Buralarda rol almak nasıldı?

- Uçurtmayı Vurmasınlar döneminde çok genç olduğum için farkında değildim. “Hapishanede kadınların olduğu bir rol var ister misin?” dediler, gittim. Tunç Başaran da “tamam” deyince ekibin içine girdim ve ancak o zaman fark edebildim nerede old-uğumu. Tabutta Rövaşata’nın senaryosunu arkadaşım Derviş Zaim yazıyordu ve “Bizim Derviş senaryo yazıyor” diyorduk acıkası. Son-ra Derviş bir oyunda sahnede bizi görünce rol teklif etti ve arkadaşımıza yardım edelim diye başladığımız bir projeydi. Bu kadar iyi ol-acağını tahmin edememiştim doğrusu.

- Gate Theatre, The Young Vic, Arcola

Theatre, Camden People’s Theatre gibi büyük sahnelerde gördü sizi seyirci. Türki-ye toplumuna hitap etmek ile yabancılara hitap etmek arasında bir fark olduğunu düşünüyor musunuz?

- Hiç fark yok aslında. Siz bir karakter yaratıp bir oyunun içinde yer alıyorsunuz. Mesajı ak-tarmak ve temalara değinmek, seyirci ile bir bağ kurmak; bunlar gerçekleştiğinde zaten başarılı ve mutlu hissediyorsunuz. Ama Türk toplumu hislerini açığa vurmaktan imtina etmiyor. Bizim coğrafyamızın insanı coşku-ludur, İngilizler daha formal bir seyirci kitlesi. Onlar seyreder ve gider. Hissetmiyorlar değil ancak hislerini açığa vurma konusunda bizim kadar başarılı değiller.

- Ariel Dorfman, ‘Ölüm ve Kız’ hakkın-da insanlığın çağlar boyunca karşılaştığı sorunları ele aldığını ifade ediyor. Metni yeniden sahneye koymuş bir yönetmen ve oyuncu olarak bunun üstüne ne eklemek istersiniz?

- Oyun, faşizm üstüne. Cuntaların toplum-larda yara açtığı ve bu yaraların nasıl iyileşeceği konusunda sorular soran bir oyun. Faşizm hala devam ediyor, ne yazık ki. Ama oyunun başarısı şurada; faşizmin açtığı yaralar sonucu gelen travmalar nasıl silinir, hala hatırlamak önemli mi, değil mi? Bu sor-uların cevaplarını arıyor ve aratıyor. Aslında biraz da mağdur ve seyirci arasında bağ ku-ruyor ve burada da bırakmıyor ve ekliyor; Mağdur olan da aynı işkence yoluna başvursa ne duruma düşer?

- Oyun aslında Şili’de geçiyor. Buradan yola çıkarak; bu tarihsel bir sorgulamayı ve yargılamayı Türkiye toplumu açısından teşvik edici özelliğe sahip olduğunu anlay-abilir miyiz?

- Ariel Dorfman’ın bunu yazmış olmasını nedeni; –17 yıl sonra kaleme alabilmiş- Şili’de yaşayanların olan şeyleri unutmuş olması. Biz de yıllarca düşünüp planladık ama bu dönemin uygun bir dönem olduğuna karar verdik, hem Türk toplumu hem de dünyada olanlar açısından. Tüm dünyada insan hakları konusunda geriye doğru bir gidiş var.

- Oyunun kadınlar için özellikle anlat-mak istediği bir şey var mı?

- İşkencenin kadını, erkeği asla olamaz, kime, neden ve nasıl yapıldığı asla kıyaslan-amaz ama kadına uygulanan şiddet erkeklere uygulanan şiddetten daha boyutlu. Tecavüz gibi bir boyut var.

- İşkencecimiz ile barışmak mümkün müdür?

- Ariel Dorfman da bu soruyu soruyor. Artık işkenceler bittikten sonra demokrasi süre-cinde bu insanlar mahkemeye çıkarılıyor, cezalandırılıyor, mağdurlardan ya da mağ-durların ailelerinden özürler dileniyor. Aslın-da orada bir hesaplaşma ve defteri kapatma durumu söz konusu. Türkiye’de bu olmadı, olmuyor. Ceza çekilmeyince, hesaplaşma yapılmayınca toplumun yarası da kapan-mıyor.

- Death and The Maiden ilk kez 1990 yılında İngiltere’de sahnelenmiş. İlk kez Türkçe yorumuyla siz ve ekibiniz sahneye koydunuz, nasıl hissediyorsunuz?

- Çok mutluyum, harika bir ekip çalışması yürüttük. Ağırlıklı bir rol oynadığım için be-nim sahnelerime bakacak bir dış göze ihti-yacım vardı ve çok iyi bir kadın yönetmen buldum: Viyanalı Kattharina Reinthaller. Oyunu birlikte yönettik ve çok keyifli bir süreç oldu. Yapımcımız Zeynep Dalkıran’iın her anlamda büyük yardımları oldu. Yönetmen Asistanı Gülseven Akbulut, Set Dizayn Rasa Selemonaviciute ve Oyuncular; Göktay Tosun ve Yener Çelik ile iyi bir ekip çalışması oldu. Ayrıca 10-15 sene evvel şehir tiyatrolarında Işık Yenersu yönetiminde izlemiştim Ölüm ve Kız’ı. O gün kendime; “Bu yaşa geleceğim ve bu rolü oynayacağım” demiştim. Bu hay-ali gerçekleştirmenin de ayrıca mutluluğunu yaşıyorum.

Not: 4 Haziran, saat 20:00’de Arcola ti-yatrosunda gösterilecek ‘Ölüm ve Kız’ İn-gilizce üst yazılı şekilde oynanacaktır.

Bu Haftasonu Nereye Gidelim?

Celiloğlu: Hesaplaşma Olmadan Toplumun Yarası Kapanmaz

Övgü Kaya

The Asahi Shimbun isimli serginin kapıları 16 Haziran tarihine kadar Uzak Doğu sanatı-na ve kültürüne ilgi duyan tüm sanatseverl-ere açık.

The British Museum

ücretsizGİRİŞ

Wicked isimli müzikal 3 Haziran’da sanatsev-erler ile buluşuyor.

12 Haziran’a kadar izlenebilir.

Apollo Victoria Theatre

Odeon CinemaPirates of the Caribbean

£19.50-40

£12.25

BİLET

BİLET

Barış Celiloğlu

Page 34: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

SERi iLANLAR £10ilanlarınızı reklamafnews.com adresine gönderebilirsiniz

Bu sayfada1 kutu ilan

0742 948 1490

4

34 35 ÇARŞAMBA, 19 EKİM 2016 ÇARŞAMBA, 19 EKİM 2016

İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz

£100742 948 1490

İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.

SERi iLANLAR SERi iLANLARBu sayfada1 kutu ilan

Personel AranıyorCash and Carry firmamızda kasa ve

kontrol pozisyonlarında çalışabilecek gece ve gündüz vardiyaları için

personel alınacaktır.

[email protected] email adresinden iletişime geçebilirsiniz.

£100742 948 1490

Bu sayfada1 kutu ilan

TOPCU MOBILE CAR MECHANICHer türlü araba tamiri işleriniz yapılır

REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES

AHMET TOPCU07415106521 07405756462

İletişim: 0796 053 0714 (Mahmut)

İş İlanıTecrübeli Coffee Shop

Şefi aranıyorMille End bölgesinde

Hurdar Hand CraftsEl sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel el sanatları.

Hurdar Sinop Tel:07448 654 828

MERCAN FRUIT AND VEGETABLE

BRANTWOOD ROAD, BRANTWOOD ESTATE UNIT A1/A3 TOTTENHAM, N17 0DX LONDON

07440 041 718

Tottenham’da bulunan Meditaste Takeaway de çalışacak servis

elamanı aranıyor.Tercübe ve ingilizce istenir.

Daha fazla bilgi için 07951033825 (Aslan bey)

10 white hart lane, Tottenham, N17

Servis Elemanı Aranıyor

ACİLENDeneyimli Resoran şefi ve servis elemanı aranıyor.

Yatma yeri verilir.Adres:Cutty Sark Café and Restaurant

38 Greenwıch Church StreetSE10 9BL London

İletişim: Ruslan Usta 07710583091

Eleman aranıyorWaterloo’daki restorana

- grill şefi- et hazırlıkçısı/kasap

olarak çalışacak elemanlar aranıyor

Satılık Restaurant80-90 oturma yeri olan, bölgesinin en iyi Türk

Restaurantı ünvanına sahipLease: 20 yıl - Kira:13.250 (bütün bina)

Business Rate : 0 - Üstünde 3 daireHasting şehir merkezindeLicence; Gece 1’e kadar

Can: 07729430689 Ciddi alıcılar arasın lütfen

Satılık Fish and Chips

270 philip lane, Tottenham’da Kira; 12000 bin

Bussines rate; yok Taking 2000-2500 arası

İletişim: 07453544308

Satılık Offlicence Islington N1 bölgesinde

Kira: 16,000Rates: 4,000

(Oyster ve payzone vardır)

iletişim: 07539593605

AIR CON & ELECTRICSOĞUK ODALAR, AİR CONDITION, ELEKTİRİK

Restaurant, market ve kasaplar başta olmak üzere tüm işyerlerine soğuk odalar ve air conditioning kurulumu, tamir ve bakımı profesyonel ekiplerimiz tarafından yapılır.

Ticari, endüstriyel ve evlere sertifika verilir.

• Commercial Soğutucular• Air Conditioning• Cold Rooms (Soğuk Odalar)• Fridge, Freezer• Elektrik İşleri dahil

Elektric Sertifikası verilir. Approved Certificate Given

[email protected] 367 306

185 Angel Place, Fore Street, Edmonton, London N18 2UD

Bakıcı Aranıyor

‘53 yaşında fiziksel özürlü bayanım, Camden da

yaşıyorum.

Hafta’da 18 saat ve saat’i £12.50 olmak üzre Kürtçe

(Kurmanci) / Türkce konuşan bayan bakıcı arıyorum.Referans

gerekli.’

Kontak:[email protected]

PSYCHE CONSULTANCYPsikolog Dr. Duygu Cantekin

• Psikoterapi• Araştırma• Eğitim• Danışmanlı[email protected]

34 31 MAYIS 2017

Kasiyer Aranıyor

İletişim: 07459036737

Edmonton’da yeni açılan Kings Food Centre adlı markette çalışmak üzere bayan kasiyerler aranıyor.

07745824025ŞAHİN KOŞAR

KEBENC BOOKKEEPING

0745 [email protected]

Şehriban KebencBookkeeping

MutfakBanyoPainting

FREE ESTIMATE

[email protected]

SHINE CONSTRUCTIONCOMPLETE BUILDERS

BUILDING-ELECTRICAL-PLUMBINGLoftPorchExtention

Page 35: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

3531 MAYIS 2017 DÜNYA’DAN HABERLER

NATO Genel Sekreteri Jens Stolten-berg, NATO’nun IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona katılmasına karar verildiğini, ancak muharip bir rol üstlenmeyeceğini ifade etti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel’deki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı’nın ardından alınan kararlara ilişkin basın toplantısı düzenle-di. Ele aldıkları konulardan birinin “terörle mücadele” olduğunu kaydeden Stoltenberg, bu konuda ittifakın çabalarının artırılmasına yönelik bir eylem planı üzerinde mutabık kaldıklarını söyledi.

Afganistan’daki eğitim görevinin devam etmesine karar verildiğini belirten Stolten-berg, bazı ittifak üyelerinin bu misyon için asker gönderme taahhüdünde bulun-masından memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Dünya Ekonomik Forumu, ekonomik sistem üzerindeki baskının azaltılması için gelişmiş ülkelere emeklilik yaşını 70’e çıkarma çağrısında bulundu.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre, ku-ruluşun raporunda, bugün doğanların orta-lama yaşam beklentisinin 100’e çıkacağı ve 2050’ye kadar 65 yaşın üstündeki insanların sayısının üçe katlanarak 2,1 milyara ulaşa-cağı belirtildi.

Dünyanın en büyük emeklilik sistemlerine sahip altı ülkesi; ABD, Japonya, Avustralya, Kanada, Hollanda ve İngiltere ile dünyanın en çok nüfusa sahip ülkeleri Çin ve Hindis-tan’ın incelendiği raporda, insanların daha uzun süre çalışmaması ve daha fazla tasar-ruf yapılmaması halinde, büyük bir krizin yaşanacağı uyarısı yapıldı.

Rapora göre söz konusu sekiz ülkede eme-

70. Cannes Film Festivali’nin ödül töreni, Cannes Festivaller Sarayı’nda yapıldı. Festi-valin en prestijli ödülü Altın Palmiye İsveçli yönetmene giderken, en iyi kadın oyuncu ödülünü de Fatih Akın’ın başrol oyuncusu Diane Kruger aldı.

Törende, Türkiyeli yönetmen Fatih Akın’ın yönettiği “Solgun” adlı filmin başrolündeki Diane Kruger en iyi kadın oyuncu seçildi.

Film, Almanya’nın Hamburg kentin-de yaşayan, bombalı saldırıda eşini ve çocuğunu kaybeden bir kadının hikâyesini anlatıyor.

Venezüella’da devam eden hükümet karşıtı gösterilerde, bir protestocunun daha hayatını kaybettiği bildirildi.

Venezüellalı yetkililer, başkent Caracas’ın 240 kilometre doğusundaki Anzoategui ey-aletinde, önceki gün karnından vurularak ağır yaralanan 20 yaşındaki Cesar Perei-ra’nın hayatını kaybettiğini açıkladı.

Pereira’nı ölümüyle, ülkede mart ayından bu yana devam eden Devlet Başkanı Nico-las Maduro karşıtı gösterilerde ölenlerin sayısının 60 çıktığı belirtildi.

Kuzey Kore’nin yeni bir balistik füze den-emesi gerçekleştirdiği ve füzenin Kore Yarı-madası ile Japonya arasında düştüğü ifade edildi.

Amerika Birleşik Devletleri Pasifik komu-tanlığı söz konusu roketin Kuzey Kore’nin

2017’de 89 kişi yetersiz beslenmekten öldü. Geçen yıl ile kıyaslandığında rakam-larda artış gözleniyor.

Kolombiya Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından hazırlanan son rapora göre 14 Mayıs - 20 Mayıs haftasında ülkede 5 yaşından küçük 8 çocuğun yetersiz beslen-meden öldü. Geçen yılın aynı döneminde 3 ölüm vakasının rapor edildi. Yetkililere göre bir yıl içindeki bu artış endişe verici.

Uluslararası koalisyona verilen desteğin artırılması kararı aldıklarını söyley-en Stoltenberg, bu çerçevede erken uy-arı gözlem uçaklarıyla daha fazla uçuş yapılacağını, bu sayede de daha fazla isti-hbarat paylaşımında bulunacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “NATO’nun uluslar-arası koalisyonun tam üyesi olmasına karar verdik. Tüm 28 ittifak üyesi halihazırda koalisyonun üyesi. Koalisyonda olmak, NA-TO’nun muharip rol alacağı anlamına gelm-iyor, ancak bizim terörle küresel mücadeleye olan taahhüdümüze ilişkin güçlü bir mesaj gönderiyor. Aynı zamanda, NATO’nun eğit-im ve kapasite inşaası dahil siyasi değer-lendirmelerde rol almasını sağlayacak.”

Stoltenberg, NATO’nun Irak güvenlik güçlerine verdiği eğitime devam edileceğini de kaydetti.

klilik sistemindeki açık 2050’ye kadar 70 trilyon dolardan 400 trilyon dolara çıkacak.

‘Emekli başına çalışan sayısı 4’e düşecek’

Bu süre içinde emekli başına düşen çalışan sayısı da yarı yarıya azalarak dörde düşecek. WEF’in finansal ve altyapı sistem-leri sorumlusu Michael Drexler, ortalama yaşam beklentisinin artmasını küresel ısın-maya benzetti, “Ya şimdi harekete geçeceğiz ya da gelecek nesillerin, çocuklarımızın ve torunlarımızın üzerinde oluşacak dayanıl-maz baskıyı kabul etmek zorunda kalacağız” dedi.

İngiltere’de emeklilik yaşının gelecek yıl 65’e, 2046’ya kadar da 68’e çıkarıl-ması planlanıyor.

Altın Palmiye İsveç’eFestivalin Altın Palmiye Ödülü, İsveçli

yönetmen Ruben Östlund’un “The Square” adlı filmine verildi.

Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un “Mise à Mort du Cerf Sacré” isimli filmi en iyi senaryo ödülüne layık görüldü. Jüri Özel Ödülü de Rus yönetmen Andrei Zviaguint-sev’in “Nelyubov” filmi aldı.

Büyük Ödül’e Fransız yönetmen Robin Campillo’nun “120 battements par minute” isimli filmi layık görülürken, en iyi yö-netmen ödülü “Les proies” isimli filmi ile Amerikalı yönetmen Sofia Coppola’ya ver-ildi.

Venezüella’da gıda kıtlığı, yüksek en-flasyon ve artan suç oranlarından kaynakla-nan toplumsal hoşnutsuzluk, Nicolas Maduro liderliğindeki hükümetin kontrol ettiği Yük-sek Mahkeme’nin, mart ayında Kongrenin yetkilerini elinden aldığını açıklamasıyla sokak protestolarına dönüşmüştü.

Muhalefet, ölümlerden orantısız güç kul-lanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor.

Maduro ise protestolara katılan aşırı sağcı radikallerin suç çeteleriyle iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savunuyor.

doğu sahilinde yer alan Wonsan’dan fırla-tıldığını ve kısa menzilli bir balistik füze olduğunu duyururken, Güney Kore ve Japonya, füzenin yaklaşık 450 km yol al-dıktan sonra Kore Yarımadası ile Japonya arasında düştüğünü belirtti.

2017’de ölen 89 kişinin yarısı kadın. Bu 86 kişinin yüzde 69’unun, 1 yaşın altındaki bebekler oluşturuyor. Rapora göre ölenlerin yüzde 25’ini gelir düzeyi düşük olan yerlil-er, diğer yüzde 25’ini ise yine gelir düzeyi düşük olan Afro-Kolombiyalılar oluşturuy-or. STK’ların verilerine göre Kolombi-ya’daki besin yetersizliğin oranı yüzde 13,2. Ancak bu bu oran bölgelere göre farklılık gösteriyor. Nüfusun yüzde 34,7’sinin yeter-siz beslendiği eyaletler de mevcut.

NATO’dan Koalisyona Katılma Kararı

WEF: Emeklilik Yaşı 70 Olmalı

Cannes’ta Ödüller Sahiplerini Buldu

Venezüella’daki Protestolarda Ölü Sayısı 60’a Çıktı Kuzey Kore’den Yeni Füze Denemesi

Kolombiya Açlık Tehlikesiyle Karşı Karşıya!

Page 36: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

NÛÇEYÊN KURDÎ36 17 GULAN 2017

Ayşe Denîz Karacagîl (Destan Temmûz) di pêngava azadkirina Reqayê de, roja 29’ê Gulanê jiyana xwe ji dest da.

Ayşe Denîz Karacagîl di dema berxwe-dana Geziyê de li Antalyayê tevlî çalakiyan bibû, bi hinceta ku desmala sor bikaraniye hatibû binçavkirin û piştre hatibû girtin. Têkildarî Karacagîl 2 dozên Geziyê hatibû vekirin û 103 sal cezayê girtîgehê jêre hatibû xwestin. Karacagîl di 6’ê Sibata 2014’an de dema ku hate berdan, piştre derbasî qadên azadiyê bibû.

Serokê Tevgera Goran Nawshirwan Mustafa yê ku berî deh rojan li Silêmani-yê jiyana xwe ji dest dabû, li Londonê hat bîranîn. Bi sedan hezkiriyên Mustafa tevlî bîranîna li salona The Landmark Hotel bûn.

Nawshirwan Mustafa yê ku demeke dirêj li paytext Londonê dihat derman kirin, 19´ê Gulanê li bajarê Silêmaniyê yê Başûrê Kurd-

istanê koça xwe ya dawî kiribû. Mustafa jibo dermankirinê 3 îlona 2016´an hatibû Londonê û serê meha Gulana îsal vegeriya-bû Kurdistanê.

Roja Yekşemê serokê Tevgera Goran Nawshirwan Mustafa The Landmark Hotelê ya kul i navenda Londonê ye bi tevlîbûneke girseyî hat bîranîn. Salon bi wêneyên Musta-

fa hat xemilandin û gul û find li derdora wêneyên wî hat rêzkirin.

Bîranîn bi deqek rêzgirtin dest pê kir û bi kilamên şînê berdewam kir. Di bîranînê de ji her çar parçeyên Kurdistanê gel kombû û li ser navê partî û rêxistinan axaftin hatin kirin. Di axaftinan de bal kişandin ser jiyan Musta-fa ya ku bi têkoşînê xemilandî bû.

Keça Desmalsor jiyana xwe ji dest da

Nawshirwan Mustafa li Londonê hat bîranîn

Mustafa di sala 1944´an de li bajarê Silêmaniyê ji dayik bû. Dibistana sere-tayî li Silêmaniyê qedand û sala 1967´an ji zanîngeha Bexdayê mezûn bû. Mustafa paşê jibo lisansa bilind çû Awpstûrya û li wir xwendina xwe qedand. Piştî vegera Kurdistanê Mustafa tevlî Yekîtîya Xwen-devanên Kurdistanê bû.

Nawshirwan Mustafa tevî peşmergeti-ya salan di nav partiyên siyasî de jî xe-batên xwe berdewam kir. Mustafa di sala 1975an de ji Partiya Demokrat ya Kurd-istanê veqetiya û bi Celal Talabanî û Ali Asker re Yekîtiya Niştimanî ya Kurdis-tanê ava kirin.

Mustafa heta sala 2006an wekî alîkarê sekreterê giştî yê YNK´ê berdewam kir û di sala 2009an de Tevgera Goran ava kir. Mustafa di navbera 2006-2009an de li Londonê ma.

Hevjîna Mustafa Şule Ali di Adara 2017´an de jiyana xwe ji dest da. Sê zarokên Mustafa yên bi navê Nima, Çiya û Çira hene.

Nawshirwan Mustafa kî ye?

Page 37: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

Polîsên Îngilîz, di çarçoveya lêpirsîna li ser êrîşa li Manchesterê, roja Duşemê kesekî din jî girtin.

Hat ragihandin, kesekî 23 salî, li Sûs-sex a li başûrê Îngilîstanê hatiye binçavki-rin. Polîsan her wiha li banliyoya Whalley Range ya li başûrê Manchesterê li nava mal-ekê lêgerîn kirin.

Di êvara 22’ê Gulanê de, li salona konserê Arena ya li Manchesterê êrîşeke xwekujî hatibû kirin û li gorî bîlançoya dawî 22 kes-

Meclîsa Gelê Kurd Ya Brîtanya li ba-jarê Nottinghamê kongreya xwe lidarxist. Di kongreyê de Evrîm Yilmaz û Alican Erkol wekî hevserokên meclîsê hatin hilbijartin.

Kongre roja Yekşemê li bajarê Notting-hamê bi tevlîbûna delegeyên ku ji bajarên cûda hatîn pêk hat. Kongreya ku bi deqek rêzgirtin destpêkir, bi nîqaşên rewşa rêx-istînî berdewam kir. Piştî axaftinan rapora salekê hate xwendin û li ser nîqaş hatin ki-rin. Beşdaran jî têkildarî xebatên dîplomasî, ciwan û xwe rêxistinkirinê fikir, pêşniyaz û rexneyên xwe anî ziman.

Di encama hilbijartina hevserokên meclîsê de Evrîm Yilmaz û Alican Erkol wekî hev-serok hatin diyar kirin. Her wiha endamên

Kurdistaniyên li derdora bajarê Manches-terê dijîn bi armanca bîranîna kesên di êrîşa xwekûjî de jiyana xwe ji destdayîn li nav-enda bajêr kombûn. Di bîranîna ku bi sedan Kurdistanî tevlîbûyîn de pankarta ku li ser “Em bi hev re xûrttir in” nivîsî hat hildan û wêneyên şervanên Brîtanî yên li Rojava

an jiyana xwe ji dest da bûn, 116 kes jî birîn-dar bûbûn. DAIŞ’ê ev çalakî li xwe girtibû.

Li Îngilîstanê heta niha 14 kes bi guma-na vê êrîşê hatine binçavkirin. Di çarçoveya lêpirsînê de bav û birayekî êrîşkarê xwekuj Salman Abedî li Lîbyayê hatin binçavkirin.

Wezîra Karên Hundir a Îngilîstanê Amber Rûdd roja Yekşemê ji BBC re axivî û diyar kir, dibe ku hê kesên din ên pêwendiya xwe bi êrîşê re hene, reviyayî bin.

komîsyonan û hevserokên nû soz dan ku li ser bingehê felsefaya Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan kar û xebatên xwe bidin meşandin. Wan her wiha got, ew ê erka xwe bi şêweya herî baş li ser esasê berjewendi-yên giştî yên gelê Kurd pêk bînin.

jiyana xwe ji dest dayîn jî li cihê bîranînê hatin rêzkirin.

Bi sedan Kurdên ji bakurê Ingilistanê, ji bo terora DAIŞ’ê ya li Manchesterê şermezar bikin û piştgiriyê bidin mirovên xizmên wan li Arena Manchesterê jiyana xwe ji dest dayî li St. Ann Squareyê civiyan.

Kurdistaniyan ji bo bîranîna 22 kesên ji-yana xwe ji dest dayî, meydan bi kulîlkan xemiland. Gelê Manchesterê, bi rojan e ku tê St Ann Squareyê, kesên di êrîşê de jiyana xwe ji dest dayî bi bîr tîne, peyamên piştgiri-yê dide û nerazîbûnê nîşanî terora DAIŞ’ê dide.

Kurdan alên PKK, YPG/YPJ, PJAK’ê, flamayên Rêberê Gelê Kurd Abdullah Oca-lan û dowîzên li ser wan nivîsandî “Em ji Manchesterê hez dikin, em bi hev re xurttir in”, “Gelê Manchesterê ne bi tenê ye”, ku wêneyên YPG’yiyan li ser bûn, hilgirtin.

Êrîşa li Manchesterê: 14 kes hatin binçavkirin

Meclîsa Gelê Kurd Ya Brîtanya Kongreya Xwe Lidarxist

Kurdistaniyên Manchesterê jibo bîranîna cangoriyên êrîşa xwekûjî li hev kombûn

3717 GULAN 2017 NÛÇEYÊN KURDÎ

Page 38: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

NÛÇEYÊN KURDÎ38 17 GULAN 2017

Koreya Bakur, fuzeya mesafeya kurt careke din ceriband.

Hat ragihandin, fuzeya hatiye firandin, mesafeya xwe kurt e. Li gorî daxuyaniya artêşa Koreya Başûr, fuzeya bi tîpa Scût ji herêma Wonsan a li peravê rojhilatê welêt hatiye avêtin û bi 450 kîlometreyan çûye.

Fermandariya Amerîkayê ya li Pasîfîk jî ceribandina fuzeyê piştrast kir. Hat gotin, fuze piştî ku bi 6 deqeyan firiya, li derya Japon ketiye xwarê.

Der barê ceribandina nû ya fuzeyê de agahî ji Serokê DYA Donald Trûmp re hate dayin.

Li Girava Sicîlya ya Italyayê, li Taormî-na duh civîna G7 dest pê kir û hê jî didome. Di civînê de li gel mijarên kişwer, terorîzm, bazirganiya navnetewî dankirinên têkildarî Rûsyayê jî hatin axaftin.

Tê gotin di civîna G7 de ku DYE, Kanada, Brîtanya, Elmanya, Fransa, Italya û Japonya endamên wê ne, di mijara germbûna global de ti pêşketin çênebûne.

Serokwezîrê Italyayê Paolo Gentîlonî got di mijara têkoşîna dijî guherînên kişwerî de ti pêşketin nîn e. Gentîlonî got rêveberiya DYE’yê hê ‘di nav xwe de di rewşa şewrê de ye’ û got, ‘’Welatên dî jî ev rewş dane ber xwe. Me angajmana we ya bi Peymana Kişwerê re, ku li Parîsê hatibû qebûlkirin nû kir.’’

Di civînê de, di mijara germbûna global de Trûmp berevajî endamên G7’ê xwedî hel-westeke dijber e, ji bo ku wê helwesta xwe

Serokdewletê Kolombiyayê Jûan Manûel Santos diyar kir, bêçekkirina FARC’ê ku di-hate payin dawiya Gulanê were kirin 20 ro-jan hatiye taloqkirin.

Santos diyar kir ji ber derengmana peyma-na di navbera Neteweyên Yekbûyî û FARC’ê de bêçekkirin wê heta 31’ê Gulanê temam nebe. Serokomar got, ev pêvajo wê di nava 20 rojan de temam bibe.

Santos ragihand, ev rewş wê ti bandorê li ser biryara bê tawîz û peymana vekirî ya di navbera FARC û hikûmetê de neke. Di navbera FARC’ê û hikumetê de Mijdara 2016’an peymana aştiyê hatibû îmzekirin.

7 hezar gerîlayên FARC’ê hene, ku ji ser-hildana gundiyên bê zevî ya Gulana 1964’an derketin holê. Ev bi mebesta bêçekbûnê û vegera li jiyana sivîl di çavderiya Netew-eyên Yekbûyî de li 24 qadan civiyan.

Serokkomarê Kolombiyayê di mijara lo-

Du rayedarên Wezareta Parstinê ya DYA’yê, diyar kir ku sewqiyata çekan a ji bo YPG’ê dane despêkirin. Rayedarekê jî diyar kir ku sewiyata çekan a ji bo YPG’ê beriya 24 saetan destpê kiriye.

Rayedaran agahiyên têkildarî cûrên çekan û bi kîjan rêyan radestî YPG’ê kirine diyar nekirin. Hat diyarkirin ku di nava çekên ji bo YPG’ê hatiye şandin de, çekên mekîneyî, wesayîtên zirxî û bûldozer jî hene.

Hejmara mirovên ji ber karesata lehiyê ya li Srî Lankayê jiyana xwe ji dest dan gihîşt 164 kesî.

Barana dijwar a ku roja Înê dest pê kir, li başûr û rojavayê welêt bû sedem ku lehî rabe û erd bişemite. Li gorî bîlançoya dawî, herî kêm 164 kesî jiyana xwe ji dest dane. Ji ber vê karesatê, bi qasî nîv mîlyon mirov bê cih û war man.

Li gorî daxuyaniya Dîsaster Management Centre (DMC), 104 kes hê winda ne û 88 kes jî li nexweşxaneyê tên dermankirin.

Wekî din, li gorî pêşdîtina servîsên mete-orolojiyê, tê payîn ku rojên Duşem û Sêşemê barana mûsonê bibare. Tirs û fikar hene, baran pêşî li hewldanên alîkariyê bigire.

Artêşa Srî Lankayê ji bo alîkariyê bide mexdûran, ji bo xwarinê û pêdiviyên binge-

Serokdewletê Japonyayê Moon Jae-în, li dijî ceribandina fuzeyê konseya ewlekariyê ya neteweyî civakd.

Sekreterê Giştî yê hikumeta Japonyayê Joshîhîde Sûga nerazîbûn nîşanî ceribandina fuzeyê da û diyar kir, ev yek li dijî biryara Konseya Ewlekariyê ya Neteweyên Yekbûyî ye.

Koreya Bakur di nava 3 hefteyan de ev bû cara sêyemîn ku fuzeyê diceribîne. Ji destpê-ka sala 2016’an û vir ve bi dehan fuze hatin ceribandin. Her wiha, herî kêm 2 fuzeyên serikê nukleerî pê ve ne hatin ceribandin.

ya têkildarî Peymana Kişwerê ya NY’yê piştî civînê diyar bike, girîng e.

Di civîna G7’ê de mijara têkoşîna dijî terorê jî hate nîqaşkirin. Bi deklarasyoneke biçûk ku ji hêla 7 welatan ve hate ragihan-din, bang hate kirin ku li dijî sûcên internetê û tora medya civakî tevdîr werin zêdekirin. Di deklarasyone de hate gotin li dijî weşan û parvekirinên bi propagandaya terorîzmê divê zêdetir hewldan hebin.

Di civînê de dankirinên ji bo Rûsya ku ji ber sedema krîza Ukraynayê DYE û YE’yê anîbûn hate guftûgokirin. Têkildarî ner-mkirina dankirinên aborî û leşkerî yên ji 2014’an ve dom dikin, li gel têkiliya Trûmp a bi Rûsyayê re jî balkêş e ku xwedî helwest-eke tund e.

Yek ji şêwirmendê Trûmp Gary Cohn got berevajî nermkirina dankirinên li ser Rûsya Trûmp xwedî helwesteke ‘tund’ e.

jîstik a di avakirina qadên di behsê de her çendî dijwarî hebûn jî pêvajoya li hev civînê bê kêmasî, bi ewle pêk hatiye. Santos ji bo 20 rojên derengketî got, “Di vê maweya zêde de wê hewl were dayin ku endamên berê yê FARC’ê entegreyî jiyana sivîl û pêv-ajoya bêçekirinê bibin.”

Santo got, ji aştiyê paş ve çûyin ne pêkan e û diyar kir, ji dema peymandanînê ve di navbera FARC’ê de û hêzên dewletê de şer çênebûye. Santos her wiha ragihand, di nav çarçoweya peymanê de nêzî 20 biryarname hatine îmzekirin. Parlamentê biryarname mohr kiribûn. Di van van de ji bo lêpirsîna kesên ku hatine windakirin avakirina unîtey-an û resmîkirina milkê erdan jî hebû.

Di şerê Kolombiyayê de ji 1960’î ve nêzî 260 hezar kes hatine kuştin, nêzî 60 hezar kes hatin windakirin, 7 milyon kes jî neçar ma ku malên xwe biterikînin.

Serokê DYA’yê Donald Trûmp, di despêka meha Gulanê de, beriya operasyona Reqa-yê alîakariya çekdayîna YPG’ê erê kiribû. Hikûmeta Tirkiyeyê nerazîbûna xwe ji vê biryarê re nîşandabû.

Serokkomarê Tirkiyeyê Receb Tayyîp Er-dogan, di hevdîtina xwe ya 16’ê Gulanê ya bi Serokê DYA’yê Donald Trûmp a li Qesra Spî, ev mijar anîbû rojevê.

hîn belav belav bike, helîkopter, keştî û we-sayîtên di nava navê de mîna keştiyê dikarin bigerin, bi kar tîne.

Hikumeta Srî Lankayê banga alîkariyê li qada navneteweyî kir. Hîndîstanê ji bo alîka-riyê keştiyeke leşkerî û tîmeke tenduristiyê şand. Neteweyên Yekbûyî ragihand, ku wê konteynirên avê û tabletên ku avê paqij dike, bişîne. Rêxistina Tenduristiyê ya Cîhanê ragihand, ew ê alîkariya tenduristiyê bişîne ji herêmên ku lehî lê rabûye. Pakîstan jî ji bo alîkariyê bi hikumeta Kolombo re hevdîti-nan dike.

Ev karesat weke lehiya herî giran a 14 salên dawî tê dîtin. Di karesata sala 2003’an a ji ber barana mûsonê de, 250 kesî jiyana xwe ji dest da bûn, 10 hezar xanî xera bû bûn. Di sala 2016’an de ji ber baranê zêdeyî 100 kesî jiyana xwe ji dest da bûn.

Koreya Bakur careke din fuze ceribandLİ G7’ê mijarên kişwer, terorîzm û Rûsyayê derketin pêş

Bêçekkirina FARC’ê 20 rojan hate taloqkirin

DYA, dest bi sewqiyata çekan a ji bo YPG’ê kir

Hejmara mirovên li Srî Lankayê mirin bû 164 kes

Page 39: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

3931 MAYIS 2017

Page 40: TOPLUMUMUZDAKİ GENEL EĞİLİM iŞÇi PARTiSiUzun yıllar peşmergelik yapan Mustafa, 1975 yılında Kürdistan Demokrat ... sınıflarda eğitim almasından mutlu olup ol-madığını

31 MAYIS 2017