transplantasyonda non-hla antİkorlar...transplantasyonda non-hla antİkorlar dr. eren erken...

38
TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011, Dalaman

Upload: others

Post on 27-Feb-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR

Dr. Eren ErkenÇukurova Üniversitesi Tıp FakültesiRomatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA

22.4.2011, Dalaman

Page 2: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

NON-HLA ANTİKORLAR

� HLA özdeş böbreklerin reddinde, alıcıda HLA sistemi dışında farklı antijenleri hedefleyen patojenik antikorların varlığı, son otuz yıldır kabul edilen bir husustur.

� Non-HLA ilişkili hümoral immünite, yakın zamanda kolloboratif transplantçalışmalarında, büyük çaplı allograft alıcısı kohortlarında teyid edilmiştir.

� Non-HLA ab’larının karakterizasyonu oldukça zordur.� Antikorlar alloantijenleri nadiren tanırlar, ancak çoğunlukla otoantijenlere karşı oldukları görülmektedir.

� Bazı otoimmün hastalıklarda olduğu gibi, non-HLA antikorlar tanısal açıdan yararlı olabilir, fakat bir efektör mekanizmayı göstermeyebilir.

� Non-HLA Ab’ların saptanması, antijen özgüllüklerinin ve potansiyel patojenitelerinin saptanması önemlidir.

� Bu Ab’ların rejeksiyonda ve diğer allograft zedelenmesine yol açan mekanizmalardaki rolü belirlenmelidir.

Page 3: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

POST-TRANSPLANT HUMORAL OTOİMMÜNİTE

� Spektrum: Tüm solid organ allograftlarında transplant ile indüklenen otoantikorlar bildirilmiştir.

� İnsidans: %10 ile %100 arasında bildirilmiştir.

� Hedef otoantijenler: Çeşitlilik gösterir.� Yaygın antijenler: Nükleer antijenler

� Dokuya veya organa özgül otoantijenler: Kardiyak miyozin

� Bir bireyde çok sayıda otoantijen rol oynayabilir.

� Transplantta çeşitli hedef proteinlere karşı otoimmünite; çoğu zaman spesifik otoantijeni tanıma ile değil, grefte non-antijen-spesifik yanıtlarla ortaya çıkmaktadır.

Page 4: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

NON-MHC ALLO-ANTİJENLER VE ANTİKORLAR

� Anti-endotel hücre antikorları

� MICA

� Dokuya özgül antijenler� Vimentin

� Kardiyak miyozin

� Kollagen V

� K-α1 tubulin

� Angiotensin reseptörü tip I

� Glomerul bazal membranı (GBM)

� Doğal antikorlar ve iskemi reperfüzyon zedelenmesi

Page 5: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

ANTİ-ENDOTEL HÜCRE ANTİKORLARI (AECA)

� Hiperakut, akut ve kronik renal ve kardiyak rejeksiyonlarda belirgin vasküleranormallikler görülmektedir.

� AECA; çeşitli antijenik determinantları tanıyan heterojen bir grup otoantikordur. Renal ve kardiyak allograftlarda, endotel zedelenmesinden sorumlu tutulmaktadır.

� Akciğer transplantında AECA, septal kapiller endoteli hedefleyebilir.� Önceden var olan endotel zedelenmesi veya viral infeksiyonlar (CMV), poliklonal AECA yapımını indükleyebilir.

� Önceden HLA paneline sensitize olmuş renal transplant alıcılarında AECA sık görülür.

� Endotelde var olan Ag’ler: ABO grubu, HLA sınıf I ve II, minör histo-kompatibilite Ag’leri, diğer polimorfik non-HLA antijenler.

� Endotel Ag’leri vasküler yatağın konumuna bağlı olarak heterojenite gösterir.� Allograft patolojilerinde AECA’arı saptayacak standart yöntemler yoktur.

Page 6: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

ANTİ-ENDOTEL HÜCRE ANTİKORLARI (AECA)

� AECA’lar, endotel hücre aktivasyonuna, apoptoz ve hücre zedelenmesine yol açarlar.

� Çeşitli endotel Ag’lerini hedefleyen IgM ve IgG antikorlar saptanmıştır.� Pretransplant AECA akut renal Rj. ve greft ömründe azalma ile ilişkili bulunmuştur.

� AECA ile uyarılan endotel h’lerde VCAM-1 ve ICAM-1 aktive olmaktadır.� Renal transplantta; pretransplant IgG AECA’nın apoptoza yol açtığı, sitotoksikolmadığı, greftin akıbeti ile ilişkili olmadığı bildirilmiş.

� Kardiyak transplantta; AECA ile allograft vaskülopati ilişkisi gösterilmiş olup, Non HLA Ab’lar, antikor aracılı Rj için yüksek risk oluşturmaktadır.

� AECA mevcut crossmatch yöntemleri ile saptanamaz.� XM-One Assay: Endotel hücre flow sitometri crossmatch tekniği: Donörkanında öncül endotel hücrelerin Tie-2 antikoru ile kaplı magnetic beadleraracılığı ile saptanması. Pretransplant donor reaktif AECA, renal allograft Rjhastalarında yüksek oranda saptanmış.

Page 7: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

MICA ve MICB

� MICA ve MICB: Major Histokompatibilite Kompleks (MHC) Klas I zinciri ile ilişkili gen A ve gen B antijenleri

� Bu antijenler hücre yüzey glikoproteinleri olup, HLA sınıf I molekülleri ile az miktarda bir sekans homolojisi gösterir ve β2- mikroglobulin ile bağlantı kurmaz.

� MICA; endotel h, barsak epitel h, deri kökenli fibroblastlar, keratinositler ve monositlerde yapısal olarak eksprese olur. Lenfositlerde uyarı sonucu indüklenebilir.

� MICA: Polimorfik (>68 MICA alleli mevcut). Rj ve iskemi-reperfüzyonzedelenmesinde endotelde ekspresyonu artar. Transplant alıcılarında dolaşımda solubl MICA artmaktadır.

� MICA Ab’ları hiperakut, akut ve kronik Rj ile ilişkili bulunmuştur.� MICA Ab C4d pozitif olan kronik allograft zedelenmesinde değil, C4d negatif olanda gösterilmiş olup; Ab aracılı rejeksiyonu başlattığı kesin değildir.

Page 8: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

MICA

� Donor spesifik anti-HLA Ab’dan farklı olarak; MICA/B komplemanıfikse etmez, C4d pozitifliği nadiren görülür.

� MICA/B Ab’lar, potansiyel hedef hücreler üzerindeki ligandlarıaktive edebilirler ve NK hücre sitotoksisitesinde rol oynar.

� MICA/B, NK hücre, CD8 sitotoksik T hücresi ve γδ-T-hücresi yüzeyindeki NKG2D immün reseptörünün ligandı olarak işlev görür.

� MICA antikorları:� Kalp, böbrek, pankreas transplantasyonunda akut ve kr. Rj ile ilişkili.� Pre ve post transplant MICA antikorları allograft ömrünü kısaltabilir. � HLA uyumsuz akciğer transplantında oluşan immün yanıt sonucu, akciğer epitel hücrelerinde eksprese olan MICA antijenine karşı antikor gelişebilmektedir.

Page 9: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

MICA

� Doku faktörü: Non-HLA antikorları, arter duvarında veya duktal epitelde kısa ve uzun süreli yapısal değişikliklere katkıda bulunarak, daralmaya ve pıhtılaşmaya yol açarlar.

� MICA Ab içeren hasta serumlarının, ve rekombinan MICA antikorlarının böbreğin mikrovasküler endotelinde protrombotik fenomen oluşturduğu gösterilmiştir. Burada MICA Ab’nun etki mekanizması:� Doku faktörü ve plazminogen aktivatör inhibitörü ekspreyonunu arttırması

� Trombomodulin ve perlekanı azaltması ile açıklanmaktadır.

Page 10: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

NKG2D-NKG2D-L etkileşiminin organ transplantasyonundaki potansiyel rolü

� A) Allograftta NKG2D ligandları upregüle olarak, NKG2D+ NK hücrelerce algılanır ve organa karşı sitotoksisiteye yol açar.

� B) Greftten çözünür MICA/B saçılır. Bu çözünür form, CD8+ T ve NK h’lerde NKG2D’nin endositozuna ve yıkımına neden olarak, sitolitik yanıtı engeller ve greftin kabulünü destekler.

� C) Allograftta eksprese olan MICA Ag’nin, anti-MICA Ab’larını algılaması, akut ve kronik Rj riski ile ilişkili bulunmuştur.

� D) Belirli inflamatuvar koşullarda (IL-12, IL-15, IL-18), NK h’ler olgunlaşırve aktive olur. IL-15 NKG2D’yi upregüle ederek, greftte eksprese olanNK2D’ye uyumunu sağlar.

� E) Böylece NK h’ler otolog ve heterolog DH’lerin gelişimini uyarır. NK h’lerve olgun DH’ler karşılıklı etkileşirler (MHC ekspresyonu ve Ag sunumudahil), sitokinlerle birbirini uyarırlar.

� F) NK h’ler Treg h’lerin ekspansiyonunu (NKG2D etkileşimi ile) azaltarak,solid organ naklinde toleransı da azaltır.

Page 11: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

NKG2D-NKG2D-L etkileşiminin organ transplantasyonundaki potansiyel rolü

American Journal of Transplantation 2009; 9: 251–257

Sua´ rez-A´ lvarez et al.

Page 12: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

VİMENTİN

� Vimentin: Endotel, damar düz kası, aktive trombosit ve makrofaj, renal tubul h., mezangial h., renal stromal h,’de eksprese olan bir non-polimorfik intermedier filamenttir.

� İstirahatteki lökositlerde vimentin sitozolik yerleşim gösterir; aktive trombosit, makrofaj, apoptotik nötrofil ve lenfositlerinise yüzeyinde eksprese olur.

� Anti-vimentin Ab greft Rj için tek başına yeterli olmayabilir. Ancak, alloimmün yanıta katkıda bulunur.� Anti-vimentin Ab vimentin pozitif trombosit, lökosit ve endotel hücresine bağlanarak; greftin mikro dolaşımında kompleman birikimine ve lökosit-trombosit agregasyonuna neden olur.

Page 13: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

VİMENTİN

� Kalp ve böbreğin akut ve kronik allograft rejeksiyonunda otoimmün vimentin reaksiyonları görülmektedir.

� Kalp transplantasyonu sonrası yüksek titreli anti-vimentin Ab + (AVA+) olanlarda, ilk 2 yılda allograft vaskülopatisi gelişme riski yüksek bulunmuş.

� Kalp transplantasyonu hastalarında vimentine özgül CD8+ T hücreleri de vimentine karşı otoimmünitede rol oynamaktadır.

� Renal transplant hastalarında vimentine karşı otoimmün yanıt, çoğunlukla renal allograft kaybına eşlik etmektedir.

Page 14: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

KARDİYAK MİYOZİN (CM)

� CM; allograft Rj’da rol oynayan, kalbe spesifik bir antijendir.

� Pretransplant miyozin otoantikorlarının, akut kardiyak transplant Rj ile ilişkili olduğu gözlenmiştir.

� Allograftın alloimmün zedelenmesi esnasında açığa çıkan CM’nin otoreaktif CD4+ yardımcı T hücreleri tarafından tanındığı ve otoreaktif CM antikoru yapımının uyarıldığı görüşü hakimdir.

Page 15: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

KOLLAGEN V (Col V)

� Akciğer transplantasyonu sonrası Col V’e karşı hücresel ve hümoral yanıtlar, bronşiolitis obliterans sendromuna (BOS) yol açmaktadır.

� Col V interstisiyel olup, normal dokuda ekspoze olmaz. Col V, iskemi reperfüzyon zedelenmesinde veya akciğer transplantının interstisiyel dokusunda açığa çıkar.

� Col V reaktif T hücreleri, Rj’da rol oynamaktadır.

� Col V ilişkili hücresel zedelenmede, Th17 hücreler sorumlu tutulmaktadır. IL-17A ve diğer lokal inflamatuvar sitokinler, monosit ve nötrofillerin toplanmasına neden olarak rejeksiyonu uyarmaktadır.

� Th17 aracılı akut akciğer transplantı Rj, CD4+ Col V spesifik regülatör T hücrelerin adaptif transferi ile önlenebilmektedir.

Page 16: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

K-α1 TUBULİN

� K-α1 tubulin; hava yolu epitel hücrelerinde eksprese olur ve GTP ile yapısal olarak ilişkilidir.

� Hücrelerde mikrotubuller oluşturur ve hücre yapısının devamlılığına katkıda bulunur.

� Hücre yüzeyinde normalde eksprese olmaz, epitel hasarı sonucu açığa çıkan K-α1 tubulin, otoimmün yanıta katkıda bulunur.

� Akciğer transplantasyonu sonrası, HLA sensitizasyonunun olmadığı alıcılarda, anti-K-α1 tubulin Ab’larının bronşiolitis obliterans sendromu (BOS) ile kuvvetli ilişkisi olduğu saptanmıştır.

Page 17: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

ANGİOTENSİN II RESEPTÖRÜ TİP 1 (AT1R)

� AT1R; glomerullerde angiotensin II için esas reseptördür ve arteriyel kan basıncını ve tuz dengesini ayarlar.

� Proksimal tubul fırçamsı kenarında ve bazolateral membranında; ayrıca damarlarda, böbreğin diğer komponentlerinde eksprese olur.

� Angiotensin II-AT1R sisteminde aşırı reaktivite olması; hipertansiyona, kardiyak, renal ve vasküler değişiklikler sonucu kardiyovasküler komplikasyonlara yol açar.

� İnsan AT1R geni 3. kromozomdadır. Bazı AT1R geni polimorfizmlerinin (A1166C); artmış angiotensin II yanıtı ile ve çeşitli kalp ve böbrek patolojileri ile ilişkisi gösterilmiştir.

� Ağır vasküler Rj ve malign hipertansiyonu olan ve anti HLA Ab bulunmayan renal allograft alıcılarında, agonistik AT1R-Ab varlığı saptanmıştır. Bu antikorlar preeklampsi hastalarında da görülür ve benzer mekanizmalar öne sürülmüştür.

Page 18: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

ANGİOTENSİN II RESEPTÖRÜ TİP 1 (AT1R)

� AT1R antikorlarının, komplemanı fikse eden IgG1 ve IgG3 izotipinde olduğu belirlenmiş olmakla birlikte, AT1R –Ab aracılı rejeksiyon patogenezindekomplemandan bağımsız mekanizmalar ön plandadır.

� AT1R antikorlarının ERK kinaz fosforilasyonu , AP-1 ve NFκB aktivasyonu sonucu doku faktörü ve reaktif oksijen radikallerinin oluşumuna yol açtığı, böylece inflamatuvar cevapları uyararak rejeksiyona katkıda bulunduğu gösterilmiştir.

� AT1R antikorları tesbitinde öne sürülen bioassay , zahmetli bir yöntemdir. Yakın zamanda, transplant öncesi bu antikorların saptanabilmesi için ELISA yöntemi geliştirilmiştir. (Duyarlılık %100, özgüllük %88)

� AT1R-Ab pozitif hastalarda, antikorun plazmaferezle uzaklaştırılması ve hastanın farmakolojik AT1R blokajı ile tedavisi; renal fonksiyon ve greft ömrü üzerinde olumlu sonuçlar sağlamaktadır.

� Alıcılarda transplant öncesi AT1R-Ab taranması, preemptif tedaviye ışık tutabilir.

Page 19: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Transplant böbreğinde vasküler rejeksiyon oluşumunda Angiotensin Tip I Reseptör aktivatörü antikorların (AT1R-AA) rolü ile ilgili olası mekanizmalar

� İskemi-reperfüzyon zedelenmesi (I/RZ) ve transplant sonrası alloantijene bağlı immün uyarılar, oksidatif stres ve inflamatuvar cevaplara yol açar.

� Bu kolaylaştırıcı faktörler, endotelde homeostatik dengeyi değiştirebilirler veya antikorun hedef reseptöre bağlanmasının biyofiziksel özelliklerini değiştirebilirler. Böylece AT1R-AA atağına duyarlılık artar.

� AT1R-AA endotel disfonksiyonuna yol açarak; vazokonstriktif arteriel cevaba, efektör hücre transmigrasyonuna neden olabilir; veya prokoagülatör duruma yol açabilir. Tüm bu mekanizmalar, hipertansiyon ve vasküler Rj. patogenezinde rol oynar.

� Diğer taraftan AT1R-AA, tubul epitelini ve renal interstisiyel hücreleri etkileyerek; lokal inflamasyonu arttırır. Sonuçta lokal ASH ile Ag sunumu artar ve /veya Th1 sitokinlerin ve inflamatuvar kemokinlerin yapımı artar. Tüm bu mekanizmalar, hücresel Rj. patogenezinde rol oynar.

Page 20: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Transplant böbreğinde vasküler rejeksiyon oluşumunda Angiotensin Tip I Reseptör aktivatörü antikorların (AT1RAA) rolü ile ilgili olası mekanizmalar

Page 21: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

DİĞER NON-HLA ANTİKOR HEDEFLERİ

� Anti-ICAM-1: Kalp transplantasyonlarında, nonpolimorfikICAM-1 rezidülerine karşı endotelyal IgM antikorları görülebilmektedir.

� Anti-GBM: Proteinüri gelişen renal transplant alıcılarında; GBM’de yer alan heparan sulfat proteoglikanlarına (agrin ve perlakan) karşı IgG Ab’ları saptanabilmektedir. Anti-agrin Ab (+) olan hastalarda GBM duplikasyonu görülebilmektedir. Anti-GBM Ab pozitif hastaların çoğunun, önceden rejeksiyonatakları geçirdiği görülmüştür. Deneysel modellerde, siklosporin ile Anti-GBM antikor cevabının engellenmesi, bu antikorların oluşumunda akut Rj’un katkısı olduğunu göstermektedir.

Page 22: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

DOĞAL ANTİKORLAR VE İSKEMİ REPERFÜZYON ZEDELENMESİ (İRZ)

� İskemi –reperfüzyon zedelenmesi (İRZ) patogenezinde IgM doğal antikorlarının rol oynadığı gözlenmiştir.

� İRZ deneysel hayvan modellerinde; iskemik dokuların reperfüzyonunda, otoreaktif doğal IgM antikorlarının uyardığı kompleman aracılı akut inflamatuvar yanıtın yer aldığı gösterilmiştir.

� Kompleman eksikliği olan farelerde İRZ gelişmemektedir.

� Hipoksinin dokuda neoantijen ekspresyonuna yol açtığı ve bu antijenlere doğal antikorların bağlanması sonucu hücre göçü ve kompleman aktivasyonunun uyarıldığı görüşü hakimdir.

� İskemik endotele bağlandığı düşünülen potansiyel doğal antikorlar: Kas kökenli olmayan miyozin ağır zinciri Tip II A ve C’ ye karşı IgM antikorları.

Page 23: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Non-HLA Antikorların Moleküler Hedefleri, Allograft Tipleri ve Rejeksiyon Tipleri

ANTİKOR HEDEFİ ALLOGRAFT TİPİ REJEKSİYON TİPİ

MICA Böbrek, kalp, pankreas Hiperakut, akut, kronik

Vimentin Kalp Kronik

AT1R Böbrek Akut

ICAM-1 Kalp ?

Dragun D: Transplantation, 2008, 86/8,1019-1025

Page 24: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

GREFT REDDİNDE ALLOİMMÜNİTE VE OTOREAKTİVİTE MEKANİZMALARI

� Alloimmün yanıtlar� Direkt yol: Donör ASH üzerindeki allogenik MHC sınıf I ve II Ag’lerinalıcı T hücrelerine sunulması sonucu alloreaktif sitotoksik T hücre ve alloantikor aracılı akut Rj gelişmesi.

� İndirekt yol: Donör alloantijenleri ve/veya self antijenlerin alıcı ASH’lerile işlenmesi ve alıcı T hücrelerine sunulması sonucu kronik Rjgelişmesi.

� Dokuya özgül otoimmün yanıtlar� Alloreaktivite sonrası otoimmün yanıtlar gelişir.� AlloAg ile uyarılan T hücreleri, patojenik otoreaktif T hücrelerine dönüşür.

� Greftin, alıcı CD4+ T hücreleri ile mükerrer karşılaşması sonucu self tolerans bozulur; otoantijenlere karşı hümoral yanıtlar oluşur ve otoimmünite gelişir.

Page 25: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Greftin reddinde alloimmünite ve otoimmünite etkileşimleri

� Direkt ve/veya indirekt alloantijen tanıma yolları ile başlatılan alloreaktif T ve B hücresi aracılı greft hasarı sonucu alloantijenler ve self antijenler açığa çıkar.

� Zedelenmiş greftten saçılan oto ve alloantijenler, indirekt tanıma yoluyla konağın ASH’lerine (HLA sınıf II molekülleri aracılığı ile) sunularak, orada işlenirler.

� Self antijene karşı otoreaktif hücresel ve hümoral immün cevapların gelişmesinin nedeni; alıcının CD4+ T hücrelerinin, self antijenlere tekrar tekrar maruz kalması ve proinflamatuvar sitokinlerin (IL-2, INFγ, IL-17A) self tolerans eşiğini aşması sonucu otoimmün yanıtların oluşmasıdır.

Page 26: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Greftin reddinde alloimmünite ve otoimmünite etkileşimleri

Current Opinion in Immunology 2010, 22:682–688

Qiuheng Zhang and Elaine F Reed

Page 27: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Non-HLA Ag-Ab aracılı allograft zedelenmesinde mekanizmalar

� Kompleman ve antikor aracılı hücresel sitotoksisite

� Doku faktörü

� Non-HLA antikorlarının sinyal iletici molekül fonksiyonu

� Non-HLA antikorlarının immün cevapların regülasyonu üzerine etkisi

Page 28: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

FIGURE 1. Obliterative transplant vasculopathy is a prototypic

histologic lesion induced by multiple biologic actionsof non-HLA antibodies.

(Transplantation 2008;86: 1019–1025)

Duska Dragun

Page 29: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Non-HLA Antikorların Mikrovasküler Endotele Bağlanması ile Oluşan İmmün Mekanizmalar

� Önceden var olan/indüklenen non-HLA özgül Ab’lar, endotel hücresi (EH) üzerindeki özgül Ag’lerine bağlanırlar. (C’ bağlayan veya bağlamayan Ab’lar)

� Ab bağlanması; çeşitli adezyon moleküllerinin (E- ve P- selektin, VCAM) ve ICAM-1) ve sitokin/kemokinlerin yapımını uyararak, EH’ni proinflamatuvar konuma getirir.

� Doku faktörü (TF) upregülasyonu, heparin sulfat proteoglikanları ve trombomudulinin kaybı sonucu EH prokoagülatif konuma gelir.

� Lökosit ekstravazasyonu artarak devam eder. Non-HLA Ag saçılması ve Ab bağlanması sonucu, fibrin depolanması başlar.

� Oluşan immün komplekslerin ASH’lar tarafından, Fc- veya komplemen reseptörleri aracılığı ile alınması, sonuçta hücresel immüniteyi kolaylaştırır.

Page 30: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Non-HLA Antikorların Mikrovasküler Endotele Bağlanması ile Oluşan İmmün Mekanizmalar

Current Opinion in Immunology 2008, 20:607–613Suchitra Sumitran-Holgersson

Page 31: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Transplant sonrası otoantikor oluşumunda T hücresi yardımı

� A) Doku hasarı: Transplantasyona eşlik eden doku hasarının saklı otoantijenleri açığa çıkarmasıyla, otoreaktif yardımcı T hücresi populasyonunda tolerans kırılır.

� B) Moleküler benzeşme: Direkt yol: Donör ASH yüzeyindeki intakt allo-MHC’leri tanıyan alloreaktif CD4 T h’leri , otoreaktif B h’lerine yardım ederler (T ve B h’lerinin otopeptid epitoplarını birlikte çapraz reaktif algılaması ile).

� C) Otoantijen polimorfizmi: Allograft üzerindeki, T hücresinin hedeflediği otoantijenler, alıcının otoreaktif-B-hücresi hedefleri ile aynı epitoplarıpaylaşabilir. Otoantijenlerin polimorfik varyasyonları, allogenik T hücresi epitoplarını oluşturmak üzere işlenebilir.

� D) Donörün seyahat eden CD4+ T hücresi; transplant sonrası allografttangöç eder ve yüzey MHC II’nin allogenik algılanmasına bağlı olarak gelişen GVH reaksiyonu ile, alıcının otoreaktif B hücrelerine yardım eder.

Page 32: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Transplant sonrası otoantikor oluşumunda T hücresi yardımı

Win TS et al.,Transplantation 2010, 90: 113-120

Page 33: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Greft hasarında otoantikorların olası etkileri

� Otoantikorun endotel hücresine (EH) bağlanması, aynı zamanda C1q ile de etkileşerek klasik kompleman yolunu aktive eder.

� Sonuçta membran atak kompleksi (MAC) oluşarak, hedef EH’ni nekroz yoluyla öldürür; apoptoz da etkili olabilir. MAC’ın sublitik düzeyleri de allograft vaskülopatisine (AV) neden olabilir.

� Hücre lizisinden farklı olarak; otoantikorun endotele bağlanması, hücre içi sinyal kaskatlarını uyararak EH’ni aktive eder. MAC ile hücre yüzeyinde porlar oluşması, IL-1α sinyalini uyararak inflamatuvar adezyon moleküllerini ve prokoagülan mediatörleri upregüle eder. Ayrıca anaflatoksinler C3a ve C5a endotelde eksprese olur; bu da aktinpolimerizasyonunu, adezyon molekülü ekspresyonunu ve vWFsalınmasını uyarır.

� Deneysel çalışmalarda, damarlarda kompleman birikimi nadiren saptanmakta olup, greft hasarında otoantikorun komplemandan bağımsız etkileri daha ön plana çıkmaktadır.

Page 34: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

Greft hasarında otoantikorların olası etkileri

Thet Su Win and Gavin J. Pettigrew

Transplantation • Volume 90, Number 2, July 27, 2010

Page 35: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

NON-HLA ANTİKORLARIN SAPTANMASINDA VE YORUMLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER

� Standart testlerle saptanmaları güçtür.

� Çoğunlukla otoantijenlere karşı gelişmiş olan bu otoantikorlar, nadiren alloantijenleri tanırlar.

� Bazı klinik durumların tesbitinde yardımcı olabilirler, ancak bir efektör mekanizmayı temsil etmeyebilirler.

� Non-HLA antikorların allograft zedelenmesindeki etki mekanizmaları yeterince anlaşılmış değildir.

Page 36: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

TANISAL YAKLAŞIMLAR

� Non-HLA antijenlere yönelik reaktiviteleri ölçebilen özgül, rutin testler yoktur.

� AT1R Antikorları: Biyoassay (zahmetli), hücre temelli ELISA(özgüllük: %100, duyarlılık: %88). Transplant öncesi AT1R antikorlarının taranması, preeemptif spesifik tedaviye yol gösterebilir.

� Non-HLA Ab aracılı erken Rj nadirdir ve mevcut testlerle önceden tahmin edilmesi güçtür.

Page 37: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

TEDAVİ

� Bireysel yaklaşımlarda infeksiyonların ve genetik faktörlerin rölüönemli olabilir.

� Antikor titrelerinin azaltılması� Plazmaferez� İmmün adsorpsiyon� Anti-CD20 Ab (yeterli çalışma yok)� IVIG tedavisi (yeterli çalışma yok)

� Anti-Renin-anjiotensin sistemi (RAS) ilaçlar (renal allograftperfüzyonunu olumsuz etkileyebilir)� ACE inhibitörleri� AT1R bloke ediciler

� AT1R Ab pozitif hastalarda sürekli ACE inhibitörleri veya AT1R blokerleri ve güçlü immünosupresyonun (deplesyonal Ab indüksiyonu, tacrolimus, MMF ve steroidler) ile birlikte uygulanması koruyucu etki göstermiş.

Page 38: TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR...TRANSPLANTASYONDA NON-HLA ANTİKORLAR Dr. Eren Erken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı, ADANA 22.4.2011,

SONUÇ

� Non-HLA antikorlar çoğu zaman allograft hasarının nihai sonucunu belirlemez.

� Bazı risk altındaki organlarda veya alıcılarda şiddetli hasarlar gelişebilir.

� Non-HLA antikorları ile ilişkili patolojilerde açıklama bekleyen ve araştırılması gereken hususlar:� Transplante organda gerçek bir rejeksiyon mu var?� Organ transplantına özgül otoimmün fenomenlerin, allogenik ortamdan fırsat bulup, aşikar hale geçmesi mi söz konusu?

� Non-HLA antikorlar yakın gelecekte mevcut immün cevabın biomarker’ları olarak kullanılabilir ve daha uygun bir immünosupresyona ışık tutabilir.