türkiye’nin, İlgi alanını bir an Önce para politikasından eğitim ...¼ven... ·...

7
34 www.iktisatvetoplum.com • Ağustos 2018 • Sayı: 94 T ürkiye’nin politika önce- liklerinin belirlenmekte olduğu bir sürecin içinden geçiyoruz. Önceliklerimizi doğru saptamalı ve artık bir an önce adım atmalıyız. Bu genişliği, doğrusu ya, dayanılmaz buluyorum. Bugün için tek bir hususun altını çizmek istiyorum: Yeni teknolojik devrim ile birlikte Türkiye’de büyüme ve istihdam arasındaki ilişki bekledi- ğimizden daha hızlı gevşeyebilir. Neden? Memleketin eğitim siste- minin perişanlığı nedeniyle beşeri sermayenin yeni ortama intibak kabiliyeti düşük olduğu için elbet- te. Büyüme ve istihdam arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için Türki- ye’nin önceliğini, eğitim politikası- na doğru kaydırması gerekiyor. Yeni teknolojik devrim karşısında eğitim politikasının artan önemin- den muradımın ne olduğunu açık bir biçimde de izah etmek isterim. İzah edeyim ki, Türkiye’de tartışma çerçevesini, “Faiz artışı büyümeyi yavaşlatır, istihdam bundan olum- suz etkilenir ve siyaset kaybeder.” biçimindeki fasit dairenin dışına çıkartalım. Büyümenin istihdamlısı var, istihdamsızı var. Türkiye, bir an önce eğitim politikalarını göz- den geçirmezse yakında hepimizi rahatsız edecek bir istihdamsız bü- yüme sürecine girecek gibi duru- yor. Böyle bir ortamda, Türkiye’de zaten yüksek olan çocuk yoksullu- ğu daha da artar. Yeni teknolojik devrim, memleketin gelir eşitsizli- ğini derinleştirebilir. Yeni teknolojiler ille de insanların işlerini kaybetmesine neden olmuyor. Verimliliklerini artırıyor. Ne olacak? Yeni teknolojilerle birlikte istihdam hem azalacak hem de artacak. Verimlilik kesinlikle artacak. Güven Sak TOBB ETÜ [email protected] Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Polikasından Eğim Polikasına Kaydırması Gerekiyor

Upload: others

Post on 24-May-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

34 www.iktisatvetoplum.com • Ağustos 2018 • Sayı: 94

Türkiye’nin politika önce-liklerinin belirlenmekte olduğu bir sürecin içinden

geçiyoruz. Önceliklerimizi doğru saptamalı ve artık bir an önce adım atmalıyız. Bu genişliği, doğrusu ya, dayanılmaz buluyorum. Bugün için tek bir hususun altını çizmek istiyorum: Yeni teknolojik devrim ile birlikte Türkiye’de büyüme ve istihdam arasındaki ilişki bekledi-ğimizden daha hızlı gevşeyebilir. Neden? Memleketin eğitim siste-minin perişanlığı nedeniyle beşeri sermayenin yeni ortama intibak kabiliyeti düşük olduğu için elbet-te. Büyüme ve istihdam arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için Türki-ye’nin önceliğini, eğitim politikası-na doğru kaydırması gerekiyor.

Yeni teknolojik devrim karşısında eğitim politikasının artan önemin-den muradımın ne olduğunu açık bir biçimde de izah etmek isterim. İzah edeyim ki, Türkiye’de tartışma çerçevesini, “Faiz artışı büyümeyi yavaşlatır, istihdam bundan olum-suz etkilenir ve siyaset kaybeder.” biçimindeki fasit dairenin dışına çıkartalım. Büyümenin istihdamlısı var, istihdamsızı var. Türkiye, bir an önce eğitim politikalarını göz-den geçirmezse yakında hepimizi rahatsız edecek bir istihdamsız bü-yüme sürecine girecek gibi duru-yor. Böyle bir ortamda, Türkiye’de zaten yüksek olan çocuk yoksullu-ğu daha da artar. Yeni teknolojik devrim, memleketin gelir eşitsizli-ğini derinleştirebilir.

Yeni teknolojiler ille de insanların işlerini kaybetmesine neden olmuyor. Verimliliklerini artırıyor. Ne olacak? Yeni teknolojilerle birlikte istihdam hem azalacak hem de artacak. Verimlilik kesinlikle artacak.

Güven SakTOBB ETÜ[email protected]

Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim Politikasına Kaydırması Gerekiyor

Page 2: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

35Sayı: 94 • Ağustos 2018 • İktisat ve Toplum

n Grafik 1: Robotlar hakikaten işimizi elimizden alıyorlar

Kaynak: Pichler,Petropoulos ve Chiacchio (2018), Calculations based on Eurostat, EU Klem

Not: Daireler, göz önünde bulundurulan yerel işgücü piyasalarının göreceli büyüklüğünü (çalışma çağındaki nüfus) temsil eder.

Yeni Teknolojik Devrim, Büyüme ve İstihdam Arasındaki İlişkiyi Zayıflatıyor

Yeni teknolojik devrimin işgücü piyasasına olası etkileri ile ilgili olarak çalışmalar yayımlanıyor. Yapılan çalışmalar, bildiklerimize odaklı. Elbette mühendislerin yaratıcı enerjilerinin serbest kaldı-ğı bu ortamda ummadığımız değişiklikler de ola-cak. Ama onları bilmediğimizi daha bilmiyoruz (we don’t know we don’t know). İktisat alanında konu ile ilgili yapılan ampirik çalışmalar daha çok sanayideki otomasyonun toplam istihdam açısından sonuçlarına odaklanmış görünüyor. Neden? Analiz yaparken, öncelikle her zaman bildiğimizi bildiklerimizden (we know we know) başlıyoruz işe. Sonradan bilmediğimizi bildikle-rimizi değerlendirmeye katıyoruz. Bilmediğimizi bilmediklerimiz hep dışarıda kalıyor. Bu da öyle.

Bu yıl Haziran ayında Avrupa Birliği ülkelerinin düşünce ku-ruluşu Bruegel’in web sitesinde bir çalışma yayımlandı. “Sana-yi Robotlarının AB Ülkelerin-de İstihdam ve Ücrete Etkisi: Yerel İşgücü Piyasası Analizi” başlıklı çalışmayı David Pich-ler, Georgios Petropoulos ve Francesco Chiacchio yapmış. Adından da anlaşılabileceği gibi konu, yeni teknolojik dev-rimin yapıtaşlarından biri olan bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) (ICT-information and communications technologies) ile alakalı. Sanayide otomasyo-nun yeni adı olan dijitalleşme, kendisini robotlaşma ve sen-tetik zeka (AI-artificial intel-ligence) ile birlikte gösteriyor. Önceden Alman-lardan mülhem Sanayi 4.0 diyorduk. Biz daha başlayamadan Sanayi 5.0 oldu o bile. Bu çalışma-da da esas olarak BİT kaynaklı dönüşüm ve yatı-rımlar dikkate alınıyor. Bildiklerimizi biliyoruz.

Pichler, Petropoulos ve Chiacchio (2018), aslında daha önce Amerika için yapılan Acemoğlu, Rest-repo (2017)’de ortaya konulan yerel işgücü piya-saları yaklaşımı ile yapılmış bir çalışma. Dolayı-sıyla sonuçları karşılaştırmak mümkün. Çalışma,

1997-2005 yılları arasında altı Avrupa ülkesinde robotların etkisine odaklanmış. Bu ülkeler Alman-ya, Finlandiya, Fransa, İspanya, İtalya ve İsveç. Bu arada, Türkiye’nin daha şimdiden otomasyon sürecinin dışında olmadığını da bir kenara not edin lütfen. Sanayi 4.0 derken, zaten hadise oluyor şirketler kesiminde.

İki temel sonuç çıkıyor çalışmadan. Birincisi, aşa-ğıdaki grafikten de görebileceğiniz gibi “Robotlar hakikaten, işimizi elimizden alıyorlar.”. Kullanıma alınan her bir sanayi robotu 3,4 kişinin işini kay-betmesine neden oluyor. Kullanılan robot miktarı arttıkça istihdam kaybı da artıyor. Acemoğlu-Res-tepo (2017) her bir sanayi robotu ile ortaya çıkan istihdam kaybını 6,2 olarak bulmuştu. Burada etki daha az ama önemli gibi duruyor. Bu ilk nokta.

Çalışmadan çıkan ikinci sonuç ise aşağıdaki Gra-fik 2’de yer alıyor. Buna göre BİT yatırımları art-tıkça toplam istihdam aslında artıyor. Ya da şöyle demek lazım, 1997-2005 arasında BİT yatırımları ile toplam istihdam arasında pozitif korelasyon olduğu görülüyor. Bakın şimdi bilmediğimizi bil-diklerimizden giderek spekülasyon yapabilecek bir alan çıkıyor ortaya. Önce çalışmada söylenen-leri aktarayım sonra bu konu ile ilgili bir kaç delil de ben sunacağım.

Page 3: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

36 www.iktisatvetoplum.com • Ağustos 2018 • Sayı: 94

Peki, nasıl oluyor da oluyor? Çalışma, iki tür et-kiden söz ediyor, yeni teknolojik devrim çerçeve-sinde BİT söz konusu olduğunda. Birincisi, dün insanlar tarafından yerine getirilen görevlerin ye-rini alan teknolojiler kaynaklı dönüşüm. Özellikle literatürde işgücü piyasalarının ortasının boşal-ması (hollowing out), orta becerili olanların işini kaybetmesi diye tabir edilen hadise esasen bu. Şimdilik AI ile güçlendirilmiş robotlar, yalnızca ezberlediklerini biteviye tekrarlamayı biliyorlar. Etki böyle. Yarın AI, ML’den (Makine Öğrenme-si-machine learning) RL’ye (Takviyeli, Belirsiz-lik Şartlarında, Öğrenme-reinforcement learning) geçtiğinde daha karmaşık görevleri de makinelere devretmek mümkün olmaya başlayacak. Burada-ki negatif etki hep olacak. Azalmayacak, artacak. Beceri seviyesi yüksek olanları da kapsayacak bir süreç, AI süreci.

İkinci etki ise belli tür becerilerin verimliliğini ar-tıran tamamlayıcı teknolojilerden kaynaklanıyor. Bir nevi, iPad’in, insanların verimliliğini artırması ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde, yeni iş kolları da çıkıyor. Ben mesela mühendislikle insani bilimleri bir-leştirecek yeni bir alanın şekillenmekte olduğu-nu görüyorum. Sosyal medya analizleri yaptıkça mühendislerin becerilerine olan ihtiyaç artıyor.

Yeni teknolojiler ille de in-sanların işlerini kaybetmesine neden olmuyor. Verimlilikle-rini artırıyor. Ne olacak? Yeni teknolojilerle birlikte istihdam hem azalacak hem de artacak. Verimlilik kesinlikle artacak. Çalışma bir nevi böyle diyor.

Şimdi buradan Türkiye için birkaç sonuç çıkartayım, mü-saadenizle. Tam da iktisadi önceliklerimizle ilgili ciddi kararların arifesinde iken ku-laklara küpe olsun. Birincisini en başta da söyledim. Büyüme ile istihdam arasındaki eskiden bildiğimiz bağ giderek daha da gevşeyecek gibi duruyor. “Faiz artışı büyüme düşmanıdır, is-tihdam karşıtıdır.” diye kestir-meden kanaat beyan edenlerin işi zorlaşacak. Öyle görünüyor

ki, “Yeni teknolojiler, büyüme düşmanı değildir ancak, kesinlikle bildiğimiz manada istihdam karşıtıdır.” Hâlbuki siyaset, büyümeyi esasen is-tihdam yarattığı için sever. Türkiye gibi genç nü-fusun iş bulması gereken, genç işsizliğinin yük-sek olduğu bir memlekette konu elbette daha da önemli olacak.

Geleyim ikinci noktaya. Türkiye’nin, nüfusun daha geniş bir kesimini yeni teknolojiler vasıtasıy-la verimlilikleri artabilecek olanlar kategorisine yerleştirmek için şimdiden bir eğitim seferberliği tasarlamaya başlaması gerekiyor. Açayım: Türki-ye’nin, beşeri sermayesini BİT kaynaklı dönüşüm sürecine ve yeni teknolojik devrimin tamamına daha kolay intibak ettirebilmek için bir eğitim reformuna ihtiyacı var. “Eğer eğitim sistemimizi yeni çağın gereklerini dikkate alarak dönüştürme-ye hemen başlamazsak ne olur?” sorusunun bir nevi cevabı ise Dünya Bankasının Dijital Temettü (Digital Dividends) başlıklı, 2016 yılı Dünya Kal-kınma Raporu’nda vardı doğrusu. Yeniden hatır-latayım.

Şimdi lütfen Grafik 3’e bir göz atın. Bu grafik 2016 yılı Dünya Kalkınma Raporu’nun 132. say-fasından alınma. Orada Grafik 2.26 adıyla duruyor

n Grafik 2: BİT yatırımları toplam istihdamı artırıyor

Kaynak: Pichler,Petropoulos ve Chiacchio (2018), Calculations based on Eurostat, EU Klem

Not: Daireler, göz önünde bulundurulan yerel işgücü piyasalarının göreceli büyüklüğünü (çalışma çağındaki nüfus) temsil eder.

Page 4: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

Sayı: 94 • Ağustos 2018 • İktisat ve Toplum 37

hâlâ. Dijitalleşme, BİT, robotlaşma ve AI süreci-nin acil iktisadi politika meselesi olduğu, bu gra-fikte özetleniyor. Yatay eksende, dijitalleşmenin işgücü piyasalarında yol açacağı sarsıntının bo-yutlarını gösteren bir indeks yer alıyor. Yatay eksen bir nevi, her ülke için dijital-leşmeye geçişin maliyeti-ni gösteriyor. İndeks 0’dan 1’e doğru gittikçe dijitalleş-menin o ülke ekonomisine maliyeti artıyor. Türkiye nerede? Türkiye, burada di-jitalleşmeye geçişin işgücü piyasalarında yol açacağı ortalama maliyetin üzerin-de yer alan ülkeler arasında bulunuyor. Ne demek bu? İş gücü piyasamızdaki mes-leklere bakıyorlar ve sonuç işte böyle çıkıyor. Dikkat ederseniz, sanayi ülkeleri endekste hep 1’e daha yakın duruyorlar. Sanayiniz varsa bir nevi daha çok işiniz var. Daha derinden dönüşüyorsu-nuz.

Grafiğin dikey ekseninde ise beşeri sermayenin yeni duru-ma intibak edebilme kabili-yeti yer alıyor. İntibak kabi-liyetini ise işgücünün eğitim kalitesi endeksiyle ayarlan-mış ortalama eğitim süresi gösteriyor. Ortalama eğitim süresi ve kalitesi arttıkça iş gücünün dijitalleşme-ye ve yeni ortama intibak edebilme kabiliyeti de daha yüksek oluyor. Peki, Türkiye’nin burada yeri nedir? Türkiye, yeni teknolojik devrimin işgücü piyasalarında çok telefata yol açacağı, büyüme/istihdam ilişkisinin başkalarına göre daha çok gevşeyeceği ülkeler arasında bulunuyor. 2016’dan beri biliyoruz ama pek konuşmuyoruz doğrusu.

Şöyle de bakın isterseniz; Finlandiya’da dijital-leşme ile birlikte işgücü piyasalarında yaşanacak sarsıntı, Türkiye’nin işgücü piyasalarında yaşa-nacak sarsıntıya eş değerde. Her iki ülkenin işgü-cü piyasalarında benzer büyüklükte bir deprem

olacak BİT ile birlikte. Ancak Finlandiya’nın beşeri sermayesinin BİT kaynaklı dönüşüme in-tibak kabiliyeti, Türkiye’nin beşeri sermayesinin intibak kabiliyetinden çok daha fazla.

Nedir? Türkiye’nin, acilen çözülmesi gereken bir milli eğitim problemi vardır. Şimdi onu tarif et-meye çalışayım. Ortada iki yönlü bir mesele var gibi duruyor. Öncelikle nereye gideceğini bilme-diğimiz bu hızlı dönüşüm döneminde çocukların intibak kabiliyetini artırmaya yönelik daha çeşit-lendirilmiş bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var. Ama öte yandan da bu değişimi, Milli Eğitim Bakanlığı gibi inanılmaz bir merkeziyetçi aygıt ile yapmamız gerekecek. Grafik 4’e bakmanızı öneririm. Doğrusu ya, ben Milli Eğitim Bakanlı-ğının bizatihi kendisinin her tür reform girişiminin temel engeli olduğunu düşünüyorum.

n Grafik 3: Yeni teknolojiler kaynaklı dönüşüme kolay ve zor intibak edebilecek ülkeler

Kaynak: Dünya Kalkınma Raporu (2016)

Ülke Kısaltmaları: AGO: ANGORA; ALB: ARNAVUTLUK; ARG: ARJANTİN; AUS: AVUSTRALYA; AUT: AVUSTURYA; BE: BELÇİKA; BGD: BANGLADEŞ; BGR: BULGARİSTAN; BOL: BOLİVYA; CHE: İSVİÇRE; CHL: ŞİLİ; CHN: ÇİN; CRI: KOSTA RİKA; CYP: KIBRIS; CZE: ÇEKYA; DEU: ALMANYA; DOM: DOMİNİK CUMHURİYETİ; ECU: EKVADOR; ESP: İSPANYA; ETH: ETİYOPYA; FIN: FİNLANDİYA; FRA: FRANSA; GEO: GÜRCİSTAN; GRC: YUNANİSTAN; GTM: GUATEMALA; HUN: MACARİSTAN; IND: HİNDİSTAN; IRL: İRLANDA; IRN: İRAN; KG: KIRGIZİSTAN; KHM: KAMBOÇYA; LTU: LİTVANYA; LUX: LÜKSEMBURG; LVA: LETONYA; MEX: MEKSİKA; MKD: MAKEDONYA; MLT: MALTA; MNG: MOĞOLİSTAN; MUS: MAURİTUS; NC: YENİ KALEDONYA; NIC: NİKARAGUA; NLD: HOLLANDA; NPL: NEPAL; PAN: PANAMA; POL: POLONYA; PR: PORTO RİKO; PRY: PARAGUAY; SL: SİERRA LEONE; SLV: EL SALVADOR; SRB: SIRBİSTAN; SVE: EL SALVADOR; SVK: SLOVAKYA; SYC: SEYŞELLER; TUR: TÜRKİYE; UK: BİRLEŞİK KRALLIK; UKR: UKRAYNA; UZ: ÖZBEKİSTAN; ZAF: GÜNEY AFRİKA

Page 5: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

38 www.iktisatvetoplum.com • Ağustos 2018 • Sayı: 94

Şimdi memleketin beşeri sermayesinin yeni tek-nolojik devrime intibak kabiliyetini artırmamız için bu aygıtta kapsamlı bir reforma ihtiyacımız varsa, Türkiye, yeni teknolojik devrim sürecinde tüm iddiasını kaybetmiş mi sayılır? Ancak reform-dan sonra mı zenginleşme kapıları açılır? Bu da beni üçüncü çıkarımıma getirir: Yeni teknolojik devrime intibak için Türkiye’nin halen yetişmiş insan kapasitesi vardır

Hadisenin farkında olan şirketler için, Türkiye’nin mevcut üniversiteleri, mevcut liseleri, mevcut me-zunları zaten yeterlidir. Bir ülkede zaten binlerce harika okul olmaz, birkaç tane olur. Onlar da şim-dilik bizde var. Örselemek için elimizden geleni yapsak da var. Ankara, İstanbul ve İzmir’de bir elin parmakları kadar iyi üniversite; iki elin par-makları kadar da iyi lise ve ortaokul zaten var. Hem Türk şirketlerini yenilemek için hem de ya-bancı şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere. Dolayısıyla ortada ciddi bir geçiş dönemi proble-mi yoktur, eğitim sistemi açısından bakıldığında.

Bunun en büyük delili nedir? Mesela bugün Bosch Almanya’da çalışmak için Almanya’ya gitmiş olan binlerce Türk mühendisidir. Biz değerlerini bilmi-yorsak da, Hollanda’da da biliyorlar nitekim.

Türkiye’nin iktisadi politika önceliklerinin ye-niden belirleneceği ciddi bir dönemin içindeyiz. Türkiye, artık “faiz-döviz-kur” üçgeninden çıkıp esas meselelere doğru odaklanmaya başlamalıdır. Türkiye’nin önceliği para politikası değil, eğitim politikasıdır. Yeni teknolojik devrimle birlikte Türkiye’de de büyüme ve istihdam arasındaki iliş-ki giderek gevşiyor. Gevşemeye de devam edecek. Türkiye, büyüme olsa bile istihdam artışının daha da sınırlı kalacağı bir yeni döneme doğru ilerliyor. Bir yanda verimlilik artışları ve büyüme, öte yan-da artan işsizlik rakamları. Bu durumu gidermek için, Türkiye’nin özellikle BİT kaynaklı yeni tek-nolojiler karşısında beşeri sermayesinin intibak kabiliyetini artıracak bir eğitim reformuna yönel-mesi acil önemde bir problem gibi görünüyor.

n Grafik 4: Uluslararası bilgisayar ve enformasyon okuryazarlığı anketi

Kaynak: IEA International Computer and Information Literacy Survey (2013)

Not: Veriler Uluslararası Bilgisayar ve Enformasyon Okuryazarlığı Anketi’nden (2013) (International Computer and Information Literacy Survey-ICILS) derlenmiştir.

Page 6: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

Sayı: 94 • Ağustos 2018 • İktisat ve Toplum 39

Bir süreden beri yeni teknolojik devrimden bahse-diyoruz ama bu yeni şartlarda büyüme ile birlikte istihdam artışını da garantileyecek, eğitim başta, yapısal tedbirleri pek konuşmuyoruz doğrusu. Faiz düşük olursa mesele kalmaz, istihdam artar diye bir gazı kaçmış bir ezber var dillerde, ülke yönetimi değil ama şirket yönetimi için sanki doğ-ru gibi duruyor. Ama bu yeni dünyada olduğu gibi yanlış.

Hatırlatırım; Türkiye, eskiden de “sosyal güven-lik primi düşük olsun, şirketlerin maliyeti azalsın, istihdam artsın.” politikası izlemişti. Ne oldu? Sosyal güvenlik sistemi infilak etti. Hala düzelte-medik. Şirketlerimizin rekabet gücü kazanmasını kendi kendimize engelledik. Not edeyim. Unut-mayın.

Kaynakça- Acemoglu, D., & Restrepo, P. (2017). Robots and

Jobs: Evidence from Us Labor Markets. NBER Working Paper.

- Pichler, D., Petropoulos, G., & Chiacchio, F. (2018). The impact of industrial robots on EU employment and wages: A local labour market approach. Bruegel.

- Fraillon, Schulz, & Ainley. (2015). International Computer and Information Literacy Survey (2013). IEA.

- The World Bank. (2016). World Development Report: Digital Dividents.

Ahlaksız Büyümeİbrahim Semih Akçomak

Page 7: Türkiye’nin, İlgi Alanını Bir An Önce Para Politikasından Eğitim ...¼ven... · 2018-08-13 · ve işleri daha çabuk yapmalarını sağlaması gibi. Buradan, aynı biçimde,

?İktisat Kuramının Geçmişine Bakış

Mark Blaug

Adam Smith’ten John Maynard Keynes’e –aslında David Hume’dan Milton Friedman’a– uzanan bir iktisadi düşünce tarihi kitabı olan bu eser, iktisadi

öğretilerin değil iktisat kuramının tarihi anlatıyor ve kuramsal analize odaklanıyor.

İktisadı AnlamakDani Rodrik

İktisadi Doktrinler TarihiMehmet Selik

İktisadi Analiz Asaf Savaş Akat

Ekonomik Teori ve Analizin Tarihi

Ahmet Ertuğrul