türkiye gazetesi ile İhlas kolejinden ortak eğitim kültür eki 17.sayi

1
’N‹N KATKILARIYLA... 14 Kurflun kalem “TÜRK‹YE’N‹N E⁄‹T‹M PLATFORMU” 4 TEMMUZ 2010 PAZAR Sorularnz için: [email protected] fiaban Y›lmaz eçen haftaki yaz›m›zda tercih döneminin ana aktörü olan ö€rencilere yönelik baz› tavsiyelere yer vermifltik. Aday, “Tercih listesi olufltururken nelere dikkat etmeli?” sorusuna cevap vermeye gayret ettik. Bu haftaki yaz›m›zdaysa senaryonun yard›mc› aktörlerine; yani ebeveynlere baz› tav- siyelerimiz olacak. Anne baba olarak, çocuklar›m›z söz konusu olunca duyarl›l›k efli€ini epeyce yük- sek tutar›z. Bu duyarl›l›k, sahiplenme ve kollama içgüdüsünün davran›fllar›m›za yans›mas›d›r as- l›nda. Hiçbir anne-baba çocu€unun yanl›fl kararlar vermesine göz yumamaz. ‹yi niyet gösterisinde, s›n›rlar›n afl›ld›€› zamanlardan birine daha yak- lafl›yoruz. Meslek tercihi ya da gelecek tercihi... Yüz binlerce ö€renci, tercih listesini oluflturmak gibi bir telaflla karfl› karfl›ya flimdi. Liste olufltur- mak kolay da anneyi, babay›, day›y› halay› k›r- madan oluflturmak zor. Kraldan fazla kralc›l›€a hay›r demek epeyce zor. ¥ Çocuğum meslek seçerken ben nerede durmal›y›m? ¥ Tercih listesine katk›m nas›l olmal›? ¥ Çocuğumun geleceği mi, mesleğin ge- leceği mi önemli? ¥ Biz olamad›k, o olsun mu, yoksa onun istediği mi olsun? Bu kritik sorulara cevaplar arayarak, ebe- veynlerin tercih kayg›s›na ›ş›k tutmaya ça- l›şacağ›z. ÇOCU⁄UM MESLEK SEÇERKEN BEN NEREDE DURMALIYIM? Çocuklar›m›zla ilgili bir karar söz konusu olunca genelde son sözü söylemeye meyleden bir tavr›m›z oluyor. Biz, yetiflkin akl›yla düflünür ve onun için en do€ru karar› veririz elbette. Meslek seçimi gibi, bireyin hayat›na yön verecek bir seçimin bu tarzda bir dayatmayla oldubittiye getirilmesini kimse istemez. ‹letiflim ça€›nda ya- flayan bir gençten bahsediyorsak en az onlar›n biz yetiflkinler kadar bilgiye ulaflma mesafesinde olduklar›n› bilmeli ve onlara haks›zl›k etmemeliyiz. En do€rusunu biz biliriz demektense en do€rusunu beraber bulabiliriz diyerek listeye katk› sa€laya- biliriz. Ben de önemliyim dedirtirseniz, siz de önemsenece€inizden flüphe etmeyin. ‹natlaflmadan uzlafl›lan bir tercih listesinde, hata pay›n›n asgariye inece€i unutulmamal›d›r. TERC‹H L‹STES‹NE KATKIM NASIL OLMALI? Gencin meslekle ilgili bilgiye ulaflma flekli önemlidir. Bu ulafl›ma köstek olmak yerine köprü olmay› tercih edebiliriz. Meslekle ilgili bilgiye, genelde kulaktan dolma flekilde ya da popüler kültürün rüzgâr›na kap›larak ulafl›l›yor. Biraz havai düflünceye sahip gençlerse bu tehlikenin ço€u zaman fark›na dahi varam›yor. ‹flte tam bu noktada aileye meslekle ilgili do€ru ve eksiksiz bilgiye ulafl›m› sa€lamak gibi önemli bir ifl düflüyor. Bu ulafl›m çok çeflitli vas›talarla sa€lanabilir. En sa€l›kl› yöntem; ö€renciyi, mesle€in mutfa€›na sokmak ya da aflç›yla buluflturmakt›r. Bunun hari- cinde yap›lanlar, ö€renciye birinci a€›zdan al›nan bilgileri aynen aktarmaktan baflka bir fley de€ildir. ÇOCU⁄UMUN GELECE⁄‹ M‹ MESLE⁄‹N GELECE⁄‹ M‹ ÖNEML‹? Meslek seçiminde tam isabet sa€laman›n formülü, mesle€in gerektirdi€i meziyetlerle bi- reyin yeteneklerini örtüfltürmektir. Bu örtüflme olmad›€› müddetçe seçilen mesle€in ne kazanç durumu ne de popülaritesi ifle yarar. Çünkü mesle€in bu iki özelli€i bireye olan uygunlu€uyla de€er kazan›r. Bunu bir örnekle aç›klayacak olursak; üzerinize denemeden ald›€›n›z bir kazak ne kadar pahal› ya da modaya uygun olursa olsun iflinize yaramayacakt›r. B‹Z OLAMADIK, O OLSUN MU, YOKSA ONUN ‹STED‹⁄‹ M‹ OLSUN? Hepimizin yapabildikleri de yapamad›klar› da var. Bu insan›n do€as›nda olan gayriihtiyarî bir durumdur. Ebeveynler olarak meseleye bu çerçeveden bakmak, hem kendimizi hem de gençleri rahatlatacakt›r. Neden mi? Bu sayede geçmifle yönelik ukdelerimizi, “Sen baflarma- l›s›n!” anlay›fl›yla telafi etmeyi düflünmeyiz belki. Yani daha aç›k ifadeyle “Ben olamad›m, sen ol!” davetiyesine gerek kalmaz. Herkes de is- tedi€i davete icabet eder. G 2 3 4 1 ÖZEL TAVS‹YELER: ∂ Dayatmac olmayn, payla- mc olun. ∂ “Ben olamadm, sen ol!” duy- gusallndan vazgeçin. ∂ “Hiç duymadm, o da ney- mi?” sorusu sorunu çözmez. ∂ “Para kazanamazsn, i bula- mazsn!” diyerek balamayn. ∂ “Sana göre deil!” ilk cümle- niz olmasn. ∂ “Hayattaki tek umudum sen- sin!” yüklemesi ar gelebilir. ∂ “Kurulu tezgâh devam ettirir- sin.” davetiyse çok klie mi artk? B irkaç sene önce internette ilginç bir vi- deoda unlar izledim: Evin salonunda iki yalarnda bir erkek çocuu bara çara alyor, kendini yerden yere vu- ruyor ve yan gözle de kanepedeki annesini sü- züyordu. Belli ki yaplmasn istedii bir ey vard; fakat hiç oral olmayan anne kalkp baka bir odaya geçti. Çocuun alama sesi önce azald ve bir süre sonra tamamen kesildi. Dikkatini çe- kecek kimse olmad için enerjisini tasarruflu kullanmak istedii belliydi. Sonra odalar dola- maya balad. Anneyi aryordu. Girdii bir odada karalt fark edince hemen kendini yere atp yay- garay bast. O karaltnn evin köpei olduunu görünce de gülmeye balad. Çocuklar, çou zaman ebeveyne yaptrmak istedikleri eyler için bu numaray yapar. Pek çok anne baba da maalesef bu tuzaa düer. Bu tür durumlara ilgisiz kalndn görmek “Yazık deil mi parmak kadar çocua, alamaktan helâk olacak! ” düüncesi ile merhametsizlik gibi düü- nülebilir. Ama söz konusu, çocuun gelecei ol- duu için “ilaç acı; ama ifası tatlı ” gerçei ile hareket etmek iin doru olan yönüdür. Bir ksm anne baba da -ki bunlar genelde çalan ebeveyndir- çocuklar ile yeterince ilgile- nemediklerini düünür. Bu suçluluu biraz olsun bertaraf edelim diye çocuun olur olmaz her is- teine boyun eerler. Öyle ya da böyle hiçbir zaman “hayr” cevab duymam çocuk, ileriki yalarnda, emri hemen yerine getirileceinden çok emin olarak snrsz isteme eilimi gösterebilir. “Hayr” cevab ile ilk karlatnda da öfke nö- betleri geçirerek çlgna dönebilir. “Gak dedim mi su, guk dedim mi ekmek” verilen, terlemesin diye bir elinde havlu, dier elinde çorba ka ile arkasnda dolanlan ve ol- madk soytarlklar yaplan ilgi odandaki çocuk, böyle bir saltanatn ve elencenin bitmesini asla istemez. Ancak, zamanla okula balayan ve sosyal hayatn içine giren bu çocuklarn geri vitesi olmad için bu tür çocuklar hayatlarn yönlendirme konusunda manevra yeteneinden mahrum kalrlar ve kendilerini ciddi sorun yumaklar içinde bulurlar. Doyumsuz yetien çocuk, fedakârlk nedir bil- mez, skntya gelemez, sorumluluk alamaz. ükretmek ve sabretmek onun için çok yabanc kavramlardr. Bencil ve tahammülsüzdür. Her eyi kar taraftan bekledii için salkl bir iliki kurmas çok zordur. Bata ebeveyni olmak üzere herkesle problem yaar. Dünyann merkezinin kendi olduu varsaymyla herkesten özel ilgi ve sayg bekler. Bunu göremediinde de depresif ve mutsuz olur. Böyle insanlarn aile, i ve sosyal hayatnda sürekli sert ini ve çklar vardr. Bütün bunları yaamamak için çocua sa- dece olması gerektii gibi davranmak yeterlidir. Ne bir fazla ne bir eksik... Aksi takdirde ilerleyen yata onu memnun etmek için sürekli peinde dolaan; ancak bir türlü yaranamayan, azarlanan, itilip kaklan ve dudaklarnda Münir Nurettin’in: “Dönülmez akamn ufkundayz vakit çok geç” arksn terennüm eden zavall bir ihtiyarck olmak kaçnlmaz olacaktr. Efendiler ve Köleleri AZM AKSOY Etkili yorum HATI LI TAHTA MEHMET AL‹ DO⁄AN R ÖZLÜ SÖZ: “Örenmek için sor, sknt vermek için deil.” Hazreti Ali (r.a.) BABA, BOB’NN BENDEN AKILLI OLDUUNU SÖYLERDN HEP... BUGÜN OKULA BENM YERME ONU GÖNDERDM... Anne ve babalar, söz konusu çocuklar› olun- ca duyarl›l›k eşiğini epey abart›r. Hatta on- lar›n seçim yapmas›na dahi izin vermez. En uy- gun mesleği aile seçer ve çocuk yönlendirilir, mutlu olup olmayacağ› sorgulanmaz bile... SINAV BAfiARISI! Seviye: Üniversite Ders: Eitim felsefesi Snav: Bütünleme Snav u sorudan ibarettir: “Bildiiniz iki soruyu yazp cevaplaynz.’’ Yalnz bir sorun vardr. Derse hiç devam etmemi örenci dersin içeriini hiç bilmemektedir. Dolaysyla kendine sorabilecei iki adet soru da bulamamaktadr. Beyninin de- rinliklerinden, dönemin ilk dersine girdiini hatrlar. Bu derste duyduu cümleden de yeterli veriyi alm. Soru 1: lk Milli Eitim bakanmz kimdir? Cevap: Hasan Ali Yücel Soru 2: Hasan Ali Yücel kimdir? Cevap: lk Milli Eitim bakanmzdr. lem tamamlanmtr... Snav sonucu:100 ∂ Bir i adam arkada Japonya’da top- lantdaym. Masada herkes srayla kalkp, konuma yapyormu. Arkada, yanndaki yal Japon’a dönmü ve “Ne söylemem, nasl konumam lazm?” diye sormu. Ja- pon, “Konumana gerek yok, hafifçe eil, herkesi selamla; yeter!” demi. Sra i adamna gelmi. Kalkm, hafifçe selam verip yerine oturmu. Yemee katlanlar bu hareketi uzun uzun alklamlar. Der- ken ikinci tur konumalar balam. adam bu defa rahatm, çünkü ne yapa- can biliyormu. Sra kendisine ge- lince yerinden dorulmu, önce saa, son- ra da sola eile- rek selam vermi. Birden salonda buz gibi bir hava esmi. adam telala yann- daki ihtiyar Japon’a dönmü ve sormu: “Nerede yanl yaptm acaba?” Cevap il- ginç olmu: “Uzun konutun!” (Tepe Gru- bu eski Yür. Kur. Bak. Ali Kantur) HATIRINIZ OLSUN Paylamak istediklerinizi bize yazn. ‘Hatrl Tahta’da hatrnz olsun. [email protected] BABAM HER fiEY‹ B‹L‹R M‹ ACABA JAPONYA’DA H‹TABET ¥ 6 yanda: Babam her eyi biliyor. ¥ 10 yanda: Babam çok eyi biliyor. ¥ 15 yanda: Ben de babam kadar biliyorum. ¥ 20 yanda: u muhakkak ki; babamn öyle pek fazla bir ey bildii yok. ¥ 30 yanda: Bir kere de babamn fikrini sorsam fena olmayacak. ¥ 40 yanda: Ne de olsa, babam baz eyleri biliyor. ¥ 50 yanda: Babam her eyi biliyor. ¥ 60 yanda: Ah, babam ha- yatta olsayd da kendisine dana- bilseydim. Tatil: Kula€a en hofl gelen sözcüklerden. Ekşimsi sözlük: TERC‹H HAKKINI O’na çok görmeyin!

Upload: ihlas-koleji-ihlas-college

Post on 22-Jul-2015

133 views

Category:

Education


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Türkiye Gazetesi ile İhlas Kolejinden Ortak Eğitim Kültür Eki 17.Sayi

’N‹N KATKILARIYLA... 14

Kurflunkalem“TÜRK‹YE’N‹N E⁄‹T‹M PLATFORMU”

4 TEMMUZ 2010 PAZARSorular�n�z için: [email protected]

fiaban Y›lmaz

eçen haftaki yaz›m›zda tercih döneminin ana

aktörü olan ö€rencilere yönelik baz› tavsiyelere

yer vermifltik. Aday, “Tercih listesi olufltururken

nelere dikkat etmeli?” sorusuna cevap vermeye

gayret ettik. Bu haftaki yaz›m›zdaysa senaryonun

yard›mc› aktörlerine; yani ebeveynlere baz› tav-

siyelerimiz olacak. Anne baba olarak, çocuklar›m›z

söz konusu olunca duyarl›l›k efli€ini epeyce yük-

sek tutar›z. Bu duyarl›l›k, sahiplenme ve kollama

içgüdüsünün davran›fllar›m›za yans›mas›d›r as-

l›nda. Hiçbir anne-baba çocu€unun yanl›fl kararlar

vermesine göz yumamaz. ‹yi niyet gösterisinde,

s›n›rlar›n afl›ld›€› zamanlardan birine daha yak-

lafl›yoruz. Meslek tercihi ya da gelecek tercihi...

Yüz binlerce ö€renci, tercih listesini oluflturmak

gibi bir telaflla karfl› karfl›ya flimdi. Liste olufltur-

mak kolay da anneyi, babay›, day›y› halay› k›r-

madan oluflturmak zor. Kraldan fazla kralc›l›€a

hay›r demek epeyce zor.

¥ Çocuğum meslek seçerken ben nerede

durmal›y›m?

¥ Tercih listesine katk›m nas›l olmal›?

¥ Çocuğumun geleceği mi, mesleğin ge-

leceği mi önemli?

¥ Biz olamad›k, o olsun mu, yoksa onun

istediği mi olsun?

Bu kritik sorulara cevaplar arayarak, ebe-

veynlerin tercih kayg›s›na ›ş›k tutmaya ça-

l›şacağ›z.

ÇOCU⁄UM MESLEK SEÇERKEN BEN

NEREDE DURMALIYIM?

∂ Çocuklar›m›zla ilgili bir karar söz konusu

olunca genelde son sözü söylemeye meyleden

bir tavr›m›z oluyor. Biz, yetiflkin akl›yla düflünür

ve onun için en do€ru karar› veririz elbette.

Meslek seçimi gibi, bireyin hayat›na yön verecek

bir seçimin bu tarzda bir dayatmayla oldubittiye

getirilmesini kimse istemez. ‹letiflim ça€›nda ya-

flayan bir gençten bahsediyorsak en az onlar›n

biz yetiflkinler kadar bilgiye ulaflma mesafesinde

olduklar›n› bilmeli ve onlara haks›zl›k etmemeliyiz.

En do€rusunu biz biliriz demektense en do€rusunu

beraber bulabiliriz diyerek listeye katk› sa€laya-

biliriz. Ben de önemliyim dedirtirseniz, siz de

önemsenece€inizden flüphe etmeyin. ‹natlaflmadan

uzlafl›lan bir tercih listesinde, hata pay›n›n asgariye

inece€i unutulmamal›d›r.

TERC‹H L‹STES‹NE

KATKIM NASIL OLMALI?

∂ Gencin meslekle ilgili bilgiye ulaflma flekli

önemlidir. Bu ulafl›ma köstek olmak yerine köprü

olmay› tercih edebiliriz. Meslekle ilgili bilgiye,

genelde kulaktan dolma flekilde ya da popüler

kültürün rüzgâr›na kap›larak ulafl›l›yor. Biraz havai

düflünceye sahip gençlerse bu tehlikenin ço€u

zaman fark›na dahi varam›yor. ‹flte tam bu noktada

aileye meslekle ilgili do€ru ve eksiksiz bilgiye

ulafl›m› sa€lamak gibi önemli bir ifl düflüyor. Bu

ulafl›m çok çeflitli vas›talarla sa€lanabilir. En

sa€l›kl› yöntem; ö€renciyi, mesle€in mutfa€›na

sokmak ya da aflç›yla buluflturmakt›r. Bunun hari-

cinde yap›lanlar, ö€renciye birinci a€›zdan al›nan

bilgileri aynen aktarmaktan baflka bir fley de€ildir.

ÇOCU⁄UMUN GELECE⁄‹ M‹

MESLE⁄‹N GELECE⁄‹ M‹ ÖNEML‹?

∂ Meslek seçiminde tam isabet sa€laman›n

formülü, mesle€in gerektirdi€i meziyetlerle bi-

reyin yeteneklerini örtüfltürmektir. Bu örtüflme

olmad›€› müddetçe seçilen mesle€in ne kazanç

durumu ne de popülaritesi ifle yarar. Çünkü

mesle€in bu iki özelli€i bireye olan uygunlu€uyla

de€er kazan›r. Bunu bir örnekle aç›klayacak

olursak; üzerinize denemeden ald›€›n›z bir

kazak ne kadar pahal› ya da modaya uygun

olursa olsun iflinize yaramayacakt›r.

B‹Z OLAMADIK, O OLSUN MU,

YOKSA ONUN ‹STED‹⁄‹ M‹ OLSUN?

∂ Hepimizin yapabildikleri de yapamad›klar›

da var. Bu insan›n do€as›nda olan gayriihtiyarî

bir durumdur. Ebeveynler olarak meseleye bu

çerçeveden bakmak, hem kendimizi hem de

gençleri rahatlatacakt›r. Neden mi? Bu sayede

geçmifle yönelik ukdelerimizi, “Sen baflarma-

l›s›n!” anlay›fl›yla telafi etmeyi düflünmeyiz belki.

Yani daha aç›k ifadeyle “Ben olamad›m, sen

ol!” davetiyesine gerek kalmaz. Herkes de is-

tedi€i davete icabet eder.

G

2

3

4

1

ÖZEL TAVS‹YELER:

∂ Dayatmac� olmay�n, payla-

��mc� olun.

∂ “Ben olamad�m, sen ol!” duy-

gusall���ndan vazgeçin.

∂ “Hiç duymad�m, o da ney-

mi�?” sorusu sorunu çözmez.

∂ “Para kazanamazs�n, i� bula-

mazs�n!” diyerek ba�lamay�n.

∂ “Sana göre de�il!” ilk cümle-

niz olmas�n.

∂ “Hayattaki tek umudum sen-

sin!” yüklemesi a��r gelebilir.

∂ “Kurulu tezgâh� devam ettirir-

sin.” davetiyse çok

kli�e mi art�k?

B irkaç sene önce internette ilginç bir vi-deoda �unlar� izledim: Evin salonundaiki ya�lar�nda bir erkek çocu�u ba��raça��ra a�l�yor, kendini yerden yere vu-

ruyor ve yan gözle de kanepedeki annesini sü-züyordu. Belli ki yap�lmas�n� istedi�i bir �ey vard�;fakat hiç oral� olmayan anne kalk�p ba�ka birodaya geçti. Çocu�un a�lama sesi önce azald�ve bir süre sonra tamamen kesildi. Dikkatini çe-kecek kimse olmad��� için enerjisini tasarruflukullanmak istedi�i belliydi. Sonra odalar� dola�-maya ba�lad�. Anneyi ar�yordu. Girdi�i bir odadakaralt� fark edince hemen kendini yere at�p yay-garay� bast�. O karalt�n�n evin köpe�i oldu�unugörünce de gülmeye ba�lad�.

Çocuklar, ço�u zaman ebeveyne yapt�rmakistedikleri �eyler için bu numaray� yapar. Pekçok anne baba da maalesef bu tuza�a dü�er.Bu tür durumlara ilgisiz kal�nd���n� görmek “Yazıkde�il mi parmak kadar çocu�a, a�lamaktan helâkolacak!” dü�üncesi ile merhametsizlik gibi dü�ü-nülebilir. Ama söz konusu, çocu�un gelece�i ol-du�u için “ilaç acı; ama �ifası tatlı” gerçe�i ilehareket etmek i�in do�ru olan yönüdür.

Bir k�s�m anne baba da -ki bunlar geneldeçal��an ebeveyndir- çocuklar� ile yeterince ilgile-nemediklerini dü�ünür. Bu suçlulu�u biraz olsunbertaraf edelim diye çocu�un olur olmaz her is-te�ine boyun e�erler. Öyle ya da böyle hiçbirzaman “hay�r” cevab� duymam�� çocuk, ilerikiya�lar�nda, emri hemen yerine getirilece�indençok emin olarak s�n�rs�z isteme e�ilimi gösterebilir.“Hay�r” cevab� ile ilk kar��la�t���nda da öfke nö-betleri geçirerek ç�lg�na dönebilir.

“Gak dedim mi su, guk dedim mi ekmek”verilen, terlemesin diye bir elinde havlu, di�erelinde çorba ka���� ile arkas�nda dolan�lan ve ol-mad�k soytar�l�klar yap�lan ilgi oda��ndaki çocuk,böyle bir saltanat�n ve e�lencenin bitmesini aslaistemez. Ancak, zamanla okula ba�layan vesosyal hayat�n içine giren bu çocuklar�n gerivitesi olmad��� için bu tür çocuklar hayatlar�n�yönlendirme konusunda manevra yetene�indenmahrum kal�rlar ve kendilerini ciddi sorun yumaklar�içinde bulurlar.

Doyumsuz yeti�en çocuk, fedakârl�k nedir bil-mez, s�k�nt�ya gelemez, sorumluluk alamaz. �ükretmek ve sabretmek onun için çok yabanc�kavramlard�r. Bencil ve tahammülsüzdür. Her�eyi kar�� taraftan bekledi�i için sa�l�kl� bir ili�kikurmas� çok zordur. Ba�ta ebeveyni olmak üzereherkesle problem ya�ar. Dünyan�n merkezininkendi oldu�u varsay�m�yla herkesten özel ilgi vesayg� bekler. Bunu göremedi�inde de depresifve mutsuz olur. Böyle insanlar�n aile, i� ve sosyalhayat�nda sürekli sert ini� ve ç�k��lar vard�r.

Bütün bunları ya�amamak için çocu�a sa-dece olması gerekti�i gibi davranmak yeterlidir.Ne bir fazla ne bir eksik... Aksi takdirde ilerleyenya�ta onu memnun etmek için sürekli pe�indedola�an; ancak bir türlü yaranamayan, azarlanan,itilip kak�lan ve dudaklar�nda Münir Nurettin’in:“Dönülmez ak�am�n ufkunday�z vakit çok geç”�ark�s�n� terennüm eden zavall� bir ihtiyarc�kolmak kaç�n�lmaz olacakt�r.

Efendiler veKöleleri

AZM� AKSOY

Etkiliyorum

HATI LI TAHTAMEHMET AL‹ DO⁄AN

R ÖZLÜ SÖZ:“Ö�renmek için

sor, s�k�nt� vermek için

de�il.” Hazreti Ali (r.a.)

BABA, BOB�’N�N BENDEN AKILLI OLDU�UNU SÖYLERD�N

HEP... BUGÜN OKULA BEN�M YER�ME

ONU GÖNDERD�M...

Anne ve babalar, söz

konusu çocuklar› olun-

ca duyarl›l›k eşiğini

epey abart›r. Hatta on-

lar›n seçim yapmas›na

dahi izin vermez. En uy-

gun mesleği aile seçer

ve çocuk yönlendirilir,

mutlu olup olmayacağ›

sorgulanmaz bile...

SINAV BAfiARISI!Seviye: ÜniversiteDers: E�itim felsefesiS�nav: BütünlemeS�nav �u sorudan ibarettir: “Bildi�iniz

iki soruyu yaz�p cevaplay�n�z.’’ Yaln�z birsorun vard�r. Derse hiç devam etmemi�ö�renci dersin içeri�ini hiç bilmemektedir.Dolay�s�yla kendine sorabilece�i iki adet

soru da bulamamaktad�r. Beyninin de-rinliklerinden, dönemin ilk dersine girdi�inihat�rlar. Bu derste duydu�u cümledende yeterli veriyi alm��.

Soru 1: �lk Milli E�itim bakan�m�z kimdir?Cevap: Hasan Ali YücelSoru 2: Hasan Ali Yücel kimdir?Cevap: �lk Milli E�itim bakan�m�zd�r.��lem tamamlanm��t�r...S�nav sonucu:100

∂ Bir i� adam� arkada� Japonya’da top-lant�daym��. Masada herkes s�rayla kalk�p,konu�ma yap�yormu�. Arkada�, yan�ndakiya�l� Japon’a dönmü� ve “Ne söylemem,

nas�l konu�mam laz�m?” diye sormu�. Ja-pon, “Konu�mana gerek yok, hafifçe e�il,

herkesi selamla; yeter!” demi�. S�ra i�adam�na gelmi�. Kalkm��, hafifçe selamverip yerine oturmu�. Yeme�e kat�lanlar

bu hareketi uzun uzun alk��lam��lar. Der-ken ikinci tur konu�malar ba�lam��. ��

adam� bu defa rahatm��, çünkü ne yapa-ca��n� biliyormu�.S�ra kendisine ge-

lince yerindendo�rulmu�,

önce sa�a, son-ra da sola e�ile-

rek selam vermi�.Birden salonda buzgibi bir hava esmi�.

�� adam� tela�la yan�n-daki ihtiyar Japon’a

dönmü� ve sormu�:“Nerede yanl�� yapt�m acaba?” Cevap il-

ginç olmu�: “Uzun konu�tun!” (Tepe Gru-bu eski Yür. Kur. Ba�k. Ali Kantur)

HATIRINIZ OLSUN

Payla�mak istediklerinizi bize yaz�n.‘Hat�rl� Tahta’da hat�r�n�z olsun.

[email protected]

BABAM HER fiEY‹ B‹L‹R M‹ ACABA

JAPONYA’DAH‹TABET

¥ 6 ya��nda: Babam her �eyi biliyor. ¥ 10 ya��nda: Babam çok �eyi biliyor. ¥ 15 ya��nda: Ben de babam kadar biliyorum. ¥ 20 ya��nda: �u muhakkak ki; babam�n öylepek fazla bir �ey bildi�i yok. ¥ 30 ya��nda: Bir kere de babam�n fikrini sorsam fena olmayacak. ¥ 40 ya��nda: Ne de olsa, babam baz� �eyleri biliyor. ¥ 50 ya��nda:Babam her �eyibiliyor. ¥ 60 ya��nda:Ah, babam ha-yatta olsayd� dakendisine dan��a-bilseydim.

Tatil: Kula€a

en hofl gelen

sözcüklerden.

Ekşimsi sözlük:

TERC‹H HAKKINIO’na çok görmeyin!