türkiye'de traktör ve İş makinaları Üretimi tractor and construction

YILYE

AR: 1

3 SA

YIIS

SUE:

61

EYLÜ

LSEPTEMBER- EKİMOCTOBER 2011

TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS

growth is going on

2 8 7

Türkiye’de Traktör ve İş Makinaları

Üretimi

Münir YavuzMan Kamyon ve Otobüs San. A.Ş., CEOCEO of Man Kamyon ve Otobüs San. A.Ş.

Tedarik sanayimiz co-design yetkinliklerini geliştirmeliSupply industry should improve its co-design skills

Tractor and Construction Machinery Manufacturing in Turkey

üyelerimize üye katıyoruz!

4 Eylül September - Ekim October 2011 www.taysad.org.tr

TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGANIZE

Sevgi ÖzçelikTAYSAD Kurumsal İletişim UzmanıCorporate CommunicationSpecialist

Türkiye’de makineleşmenin, ta-rım üretiminin çağdaşlaşması-nın ve Türkiye’deki sanayileş-menin simgesi sayılan traktörü, bu sayıda ana konumuz yaptık. Türkiye’de traktör üretimine iliş-kin durum, gelişmeler ve pazara dair bilgilerin yer aldı-ğı bir dizi röportaj dergimiz sayfalarında sizi bekliyor. Türkiye’nin önde gelen traktör üreticileri; Başak Traktör Genel Müdürü Kayhan Çalıca, Erkunt Traktör Genel Mü-dürü Zeynep Erkunt Armağan, Hattat Tarım Makinala-rı Genel Müdürü Abdullah Akkuş, Tümosan Motor ve Traktör Pazarlama Müdürü Taylan Gürbüz, Türk Traktör Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sedat Tezerişener’e bizleri detaylı bilgilendirdikleri için teşekkür ediyoruz. Hidromek Genel Müdürü Hasan Basri Bozkurt ise pazarın diğer bir tarafından iş makinaları sektöründen değerli bilgiler verip, yorumlarını aktardı.

Öte yandan “Yerli Otomobil“ konusundaki son gelişme-ler de dergimizin ilk sayfalarından itibaren gündemimizde yer aldı. OSD’nin konuya ilişkin raporu ve ardından sana-yicilerimizin ve onların temsilcilerinin yaptıkları açıklama-lara mümkün olduğunca yer vermeye çalıştık. Ardından TAYSAD Almanya Temsilcimiz Ahmet Yılmaz, 64. Ulus-lararası Frankfurt Otomobil Fuarı’nın ardından edindiği izlenimleri yazdı. Ahmet Yılmaz yazısında yalnızca Fuar’ın nabzını tutmakla kalmayıp, Türk Otomotiv Tedarik Sana-yii açısından da çok önemli tesbit ve değerlendirmelerde bulundu.

Man Kamyon ve Otobüs Sanayi CEO’su Münir Yavuz ise, MAN’ı, yaptıkları çalışmaları ve gelecekte sektörü nelerin beklediğini anlattı.

Faydalı olacağını umduğumuz içeriğimiz için iyi okumalar diliyoruz. Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle...

Türkiye'de Traktör ve İş Makinaları Üretimi

Tractor and Construction

Machinery Manufacturing in

Turkey

In this issue we focused on tractor, which is the symbol of automation, modernization in agriculture and in-dustrialization in Turkey. A number of interviews on the present situation of tractor market in Turkey, recent deve-

lopments and information on the mar-ket can be found in the following pages. We would like to thank to prominent tractor ma-nufacturers of Turkey; Başak Traktör General Manager Kayhan Çalıca, Erkunt Traktör General Manager Zeynep Erkunt Armağan, Hattat Agri-cultural Equipments Generam Manager Abdul-lah Akkuş, Tümosan Motor and Tractor Mar-keting Manager Taylan Gürbüz, Turk Traktor’s Assistant General Manager on Purchasing Sedat Tezerişener for their contributions and elaborations. Hasan Basri Bozkurt, Hidromek’s General Manager, also provided us with infor-mation on construction equipments sector.

On the other hand “local automobile” is again on our agenda from the very beginning of our magazine. OSD’s report on the issue and com-ments of our industrialists and their represen-tatives can also be found. Germany Liasion Ah-met Yılmaz shared his observations and ideas on 64th International Frankfurt Automobile Fair. Yet he did not only elaborated on the fair but also shared some really important insights for Turkish automotive supply industry.

MAN CEO Münir Yavuz told us about MAN’s ac-tivities and his comments on the sector’s future. Since we believe all are useful, we wish you a good reading. Wish you to meet in the next is-sue.

İÇİNDEKİLER CONTENTS


TAYSADDERGİ MAGAZINE

Yıl Year: 13 Sayı Issue: 61Eylül September - Ekim October 2011

Sahibi Publisher:TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı For TAYSAD, Chairman of the Board of Directors:Celal Kaya

Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:Özlem Gülşen Arkan

Yayın Kurulu Editorial Board:Celal KayaDr. Mehmet DudaroğluÖzlem Gülşen ArkanSevgi Özçelik

İçerik Content:Mavi İçerik Grubu

Editör Editor:Ayşe Uyguner, [email protected]

Reklam Advertisement:Murat Dilicioğlu, [email protected]ırtına Arısoy, [email protected]

Yönetim Yeri Management Centre:TOSB - TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad. No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480 Kocaeli - TürkiyeTel: +90 262 658 98 18Faks: +90 262 658 98 39www.taysad.org.tr [email protected]

Yapım Production:Mavi Tanıtım ve İletişimAyrılık Çeşme Sok. No: 122Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbulTel: +90 216 418 59 31Faks: +90 216 348 95 [email protected]

Baskı Printed by:Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21Otosanayi 4. Levent-İstanbulTel: +90 212 280 00 09

Çeviri Translation:Burçin Yeşiltepe

Kapak Cover:Mavi Tanıtım

Ulusal - Türkçe/İngilizce - İlmi -İki Ayda Bir Yayımlanır Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.TAYSAD Dergi parayla satılmaz.All publishing rights reserved by TAYSAD and the content may be quoted by indicating source. Advertisements are the liability of advertising firms. Opinions are the liability of writer. TAYSAD Magazine is distributed free of charge.

Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri DerneğiTAYSAD CLEPA üyesidirTAYSAD is a Member of CLEPA

C L E P A

TAYSAD DERGİ’DENFROM TAYSAD MAGAZINE

Sevgi ÖzçelikTAYSAD Kurumsal İletişim UzmanıCorporate Communication Specialist

Türkiye'de traktörve iş makinaları üretimiTractor and Construction Machinery Manufacturing in Turkey

10 TAYSAD’DAN MESAJMESSAGE FROM TAYSAD

Celal KayaTAYSAD Yönetim Kurulu BaşkanıChairman of the Board, TAYSAD

Gelecek için hayalleriniz nedir?What are your plans for future?

12 SEKTÖRDEN HABERLERNEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR

Otomotiv sanayi firmalarının 2011 yılı 9 aylık üretimleriProduction of automotive manufacturers in the first 9 months of 2011

Sektöre kısa bir bakışSector Overview

13 Dünya otomotiv sektörü krize direniyorWorld automotive sector resists the crisis

14 Opel Combo Kasım'da banttan inecekOpel Combo comes off from theline in November

15 Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 61 artışVehicle Registrations increased by 61 percent

16 Türkiye’de üretilen yeni ticari PraticoNew Commercial Vehicle in Turkey: Practico

18 Oyak Renault 3 milyonuncu motoru ürettiOyak Renault manufactured its 3 millionth motor

19 Dünyanın Ar-Ge devleri arasında4 Türk şirketi4 Turkish Companies amongst World’s R&D majors

20 Yerli otomobile adım adım...Steps towards local automobile

22 Türk işçisi ve tedarik sanayicisi yerli otomobil için hazırTurkish workers and suppliers are ready for local automobile

23 İhracat rekoru zorlayacakExport records to force

24 TürkTraktör, 600 bininci traktörünü banttan indirdi600.000th tractor of Türk Traktör is out from the band

26 Temsa ve Otokar'a ödülTemsa and Otokar award

28 TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİTAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE

Ahmet YılmazTAYSAD Almanya Temsilcisi,exTim GmbH Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD Germany RepresentativeChairman of the Board of exTim GmbH

Trendler...Trends...

32 TÜRK OTOMOTİV ENDÜSTRİSİTURKISH AUTOMOTIVE INDUSTRY

Münir YavuzMan Kamyon ve Otobüs San. A.Ş.CEOCEO of Man Kamyon ve Otobüs San. A.Ş.

Tedarik sanayimiz co-design yetkinliklerini geliştirmeliSupply industry should improve its co-design skills

İÇİNDEKİLER CONTENTS


"Hızlı, kaliteli ve ucuz üretim başarıyı getirir"“Quick, quality and low cost production bring success”

Kayhan ÇalıcaBaşak Traktör A.Ş.Genel MüdürGeneral Manager of Başak Traktor A.Ş.

38 "Tasarım ve Ar-Ge gücümüz bizi rekabette öne çıkarıyor""Design and R&D strength provides us competition power”

Zeynep Erkunt ArmağanErkunt Traktör Sanayi A.Ş.Genel MüdürGeneral Manager of Erkunt Traktör Sanayi A.Ş

36 TÜRKİYE’DE TRAKTÖR VEİŞ MAKİNALARI ÜRETİMİTRACTOR AND CONSTRUCTION MACHINERY MANUFACTURING IN TURKEY

42 "Hedefimiz yüksek kaliteli ürünleri çiftçimizle buluşturmak"“We aim to meet high quality products ”

Abdullah AkkuşHattat Tarım MakinalarıGenel MüdürGeneral Manager of Hattat Tarım Makinaları

46 Ulusaldan evrensele uzanan marka: TÜMOSANUlusaldan evrensele uzanan marka: TÜMOSAN

Taylan GürbüzTÜMOSAN Motor ve Traktör San. A.Ş.Pazarlama MüdürüMarketing Manager of TÜMOSAN Motor ve Traktör San. A.Ş.

100 TAYSAD ÜYELERİTAYSAD MEMBERS

94 ÜYELERDEN HABERLERNEWS FROM MEMBERS

52 "Tedarikçiler ile uzun dönemli ilişki kurmak şirket kültürümüzdür"“Long term supplier relations lay beneath our company culture”

Sedat TezerişenerTürkTraktör, Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür YardımcısıTürkTraktör, Deputy General Manager of Purchasing

56 İhracatta daha fazla pay elde etmenin yolu: MarkalaşmaBranding is the key to high export shares

Hasan Basri BozkurtHidromekGenel MüdürGeneral Manager of Hidromek

60 TAYSAD’DAN HABERLERNEWS FROM TAYSAD

AB yeni trend ve segment: Mikro AraçAutomotives 'micro car' trend

64 Tarım sektörünün en büyük buluşması sona erdi

68 Bursa üye toplantısıgerçekleştirildiBursa member meeting

74 AutoTurkey 2011 KonferansıAutoTurkey 2011 Conference

76 TAYSAD, Almanya’da yeni kurulan otomotiv kümelenmesine üye oldu

78 Türk otomotiv endüstrisinin Fransa çıkarmasıEQUIP AUTO 2011 shows the auto industry is fighting fit

84 10. Eskişehir Kalite Şöleni10th Quality Symposium in Eskişehir

86 Mercedes Benz Türkiye A.Ş. Tedarikçi BuluşmasıMercedes Benz Turkey Supplier Day

88 7. KOBİ'ler ve Verimlilik Kongresiİşletmelerin 2023 Vizyonu tartışıldı2023 Vision of Enterprises elaborated at 7th SMEs and Efficiency Congress

TCG Heybeliada gemisi donanmaya katıldıHeybeliada joined Turkish Navy

90 SAVUNMA SANAYİDEFENCE INDUSTRY

TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD


Celal Kaya

TAYSAD Yönetim Kurulu BaşkanıChairman of the Board of TAYSAD

Gelecek için hayalleriniz nedir?

versitesi tesis etmek. Sonra... şu çayırın bir kenarında, muradına ermiş insanla-rın huzur ve saadetiyle oturup kahvemi içerken, bir işaretle yüzlerce tayyarenin birden havalandığını görmek“ cevabını veriyor.

İlk Yerli Uçak

1936 yılında havacılık sanayiinin ilk te-mellerini atmaya başlayan Nuri Demi-rağ, ilk iş olarak 10 yıllık devreyi kapsa-yan bir program hazırlattı. Bu program gereği, Besiktaş Barbaros Hayrettin İskelesi’nin yanında Tayyare Etüd Atöl-yesini kurdu. Bu tayyare atölyesi kısa bir sürede dev bir fabrika haline geldi. Yeşilköy’de Elmas Paşa çiftliğini tayyare meydanı yapmak için satın aldı. 1000 x 1300 metre boyutlarında düz bir tayya-re alanı yaptırdı. Bunun bir örneği de o sıralar Avrupa’nın en modern havaalanı olan Amsterdam’da vardı. 1937-1938 yılları içinde Türk Hava Kurumu, 10 okul uçağı ve 65 planör siparişinde bulundu. İstanbul fabrikalarında yapılan ilk yer-

Saygıdeğer Üyelerimiz, Değerli Okurlarımız,

uTürk Havacılık Sanayi’nin önderi Nuri Demirağ’ın, başlığımıza da taşıdı-ğımız, bu soruya verdiği cevap eminim birçok TAYSAD üyesi sanayicinin mut-luluk nedenleriyle aynıdır. Nuri Demirağ, 17 Ağustos 1941 tarihli Tasvir-i Efkâr Gazetesi’nde yayınlanan bu röportajında gelecek tasavvurları sorulduğunda:

“Evvela bu müesseseyi fevkalede ge-nişletmek, 1 milyon 200 bin liraya mal olacak büyük Yeşilköy Gök Lisesi’ni kur-mak... Divriği’de binlerce genci sinesine alacak; telsizciliği, motorculuğu, pilotlu-ğu, mühendisliği, paraşütçülüğü vesaire 12 şubeyi ihtiva edecek şekilde Gök Üni-

li Türk uçağı, 1941 yılı Ağustos ayın-da Nuri Demirağ’ın doğduğu yer olan Divriği’ye uçarak gidip gelmişti. Halkı da heyecanlandıran bu tür gösterilerin ya-rarlı olduğunu düşünen Nuri Bey, Eylül ayında 12 uçaklık bir filoyu, Bursa, Kü-tahya, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ ve Malatya rotasında uçurarak halka kendi tayyarelerimizle göklerimizi kendimizin koruyabileceğini göstermek ve onlara inanç vermek istemiştir.

Nu.D.38 tipi yolcu uçağı, tamamen Türk mühendis ve işçilerinin ortaya çıkardık-ları Türk tipi bir uçaktır. 6 kişilik yolcu ucağının çift pilot kumandası bulunmak-tadır. Saatte 325 kilometre hız yapabil-mekte ve 1000 km. uçabilmektedir. An-cak Türk Hava Kurumu, Nuri Demirağ’ın fabrikalarına sipariş vermiş olduğu bu uçakları almaktan vazgeçmiştir. (*)

Nuri Demirağ

Türkiye Cumhuriyeti demiryolları inşa-atının ilk müteahhitlerinden ve Cumhu-

Distinguished Members,

Dear Readers,

uProminent figure of Turkish Aviation Industry Nuri Demirağ’s answer to this question may be exactly the same as reason for happiness for many TAYSAD member industrialists. Nuri Demirağ an-swered the questions from an interview published in Tasvir-i Efkar Newspaper dated 17 August 1941.

‘First to extent the issue and built Yeşilköy Sky Highschool, which is going to cost us 1.200.000 million liras... then found Sky University, which is going to provide

What are your plans for future?

www.taysad.org.tr Eylül September - Ekim October 2011 11

riyet devrinin ilk sayılı milyonerlerinden olan Nuri Demirağ, servetini kalkın-ma yolunda büyük işlere yatırmış, bu memleketten kazandığı paranın yine bu memlekete faydalı işlerde kullanılması gerektiği düşüncesiyle hareket etmiştir. Öyle ki; Türk Teyyare Cemiyeti’nin uçak temini için çareler aradığı ve 10 bin lira temin edip gönderen yerleşim merkezi veya kişilerin adlarını uçaklara verdiği dönemlerde O’nun yaklaşımı: “Benden bu millet için birşey istiyorsanız, en mü-kemmelini istemelisiniz. Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfünden beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabri-kasını yapmaya talibim“ olmuştur. Ve Nuri Demirağ 10 bin lira bağışla bir uça-ğa ismini yazdırmamakla bir tarih yazdı. Kendi fabrikasında, kendi teknisyenleri,

kendi sermayesi ile ürettiği uçağa ismini marka yaptı: Nu.D.

Hayatı, idealleri ve eylemleriyle ilham kaynağı Nuri Demirağ’ı yeteri kadar anlatabilmek bu sayfalara sığmaz. Fa-tih M. Dervişoğlu’nun kaleme aldığı ‘Türkiye’nin Havacılık Efsanesi: Nuri De-mirağ’ adlı çalışma, bu satırlara da kay-naklık etti.

Uçaktan Traktöre

Türkiye’de traktör üretiminin tarihi 1941 yılında kurulan Etimesgut Uçak Fabrikası ile 1948’de kurulan Uçak Mo-toru Fabrikası’ndaki üretimlerin sona erişi ile başlıyor. İlkin 1952’de Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilen her iki fabrika, ardından Minneapolis-Moline adlı şirkete bırakılmıştır. Üretim 1955’lerde montaj olarak başlamıştır.

Daha sonraki yıllarda yerli parça oranla-rı da artmıştır. 1985’te yerli parça kul-lanım oranı yüzde 95’e kadar çıkmıştır. Artık traktörün bütün parçaları (motor blok ve silindir kafaları dâhil) ülkemizde yapılabilmektedir.

Son Söz: Yerli Marka Otomobil

Türkiye’nin ilk yerli marka uçağı Nu.D. ve ilk yerli otomobili Devrim tecrübeleri, başarma azmimiz ve yeteneğimiz ko-nusunda hiçbir engel olmadığını açıkça göstermektedir. Bugüne değin kırmızı yanan ışık bizce artık geçişi göstermek-tedir. t

Saygılarımla...

(*) “Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Bülteni”, Yıl:1 sayı: 4 sayfa: 27

education in 12 different fields of study like radio operations, motor, pilot, engi-neering, parachuting and etc... After that sitting here by the water with the peace of happy people, drinking my coffee and watch hundreds of planes land off...‘

First National Plane

Nuri Demirağ’s first step was to prepare a plan for ten years time. This program was required the founding of Plane Test Workshop, which was located next to Bar-baros Hayrettin Harbor in Beşiktaş. This workshop soon became a huge factory and Demirağ, bought Elmas Paşa farm in Yeşilköy to build an airport. He construct-ed a 1000*1300 sqm wide airport, which had a similar example in Amsterdam, the most contemporary airport of Europe at that time. In between 1937 and 1938, Turkish Aviation Association ordered 10 study planes and 65 gliders. The first Turk-ish plane was produced at İstanbul facili-ties; flew to Divriği, where Nuri Demirağ was born, and back in August 1941.

Nuri Demirağ believed in that such demon-strations were cheering up the public and in September he sent a fleet of 12 planes to Bursa, Kütahya, Ankara, Eskişehir, Kon-ya, Adana, Elazığ and Malatya, in order to show the public that we can protect our air space and they can believe in us.

This plane, which was a Nu.D.38, was completely produced by Turkish engi-neers and workers. With a capacity of 6 passengers and double pilot control, its maximum speed was 325 km per hour and could fly up to 1000 kilometers.

However Turkish Aviation Association re-linquished its orders on those planes. (*)

Nuri Demirağ

Nuri Demirağ was one of the first con-tractors of railway constructions and first millionaires of the Republic. He spent his fortune for development and acted on the basis of what had been win in this coun-try should be spent in this country ideal. Furthermore, when the Turkish Plane As-sociation were looking for money to buy planes, and naming the planes after the donors’ names or place they were from, he said: If you want anything from me for this country you should ask for the most perfect. If a country could not live without

a plane, then please don’t ask others to provide this vehicle. I am ready to build the factory for those planes. And Nuri Demirağ put his name in history instead of putting on a plane with 10.000 liras of donation. He created his own plane brand, Nu.D., which was built at his own factory, by his technicians and capital.

It is not possible to tell about Nuri Demirağ in such short lines. Fatih M. Dervişoğlu’s book “Turkey’s Aviation Legend: Nuri Demirağ” was also the source of these lines.

From Plane to Tractor

The history of tractor production in Tur-key starts in 1948, right after the end of production in Etimesgut Plane Factory, which was founded in 1941. Following the Turkish Machinery and Chemicals Industry, in 1952 Minneapolis-Moline Company took over two factories. The production started in 1955 as assemblies and then local part rates were increased. In 1985, localization rates were up to 95 percent and today all parts and com-ponents of a tractor can be produced in Turkey.

Final Saying: Local Automobile Brand

First Turkish plane Nu.D. and first Turk-ish automobile Devrim showed us that nothing can stop us about our success objective and skills. What was not pos-sible until today is now possible.

Regards...t

Nuri Demirağ


SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTORFi

rmal

arC

om

pan

ies

Oto

mo

bil

Pas

s. C

ar

% K. K

amyo

nL.

Tru

ck

% B. K

amyo

nM

. Tru

ck

% Kam

yon

etP

ick

Up

% Oto

bü

sB

us

% Min

ibü

sM

ini-

Bu

s

% Mid

ibü

sM

idi-

Bu

s

% Tra

ktö

rF.

Tra

cto

r

% To

pla

mT

ota

ls

A.I.O.S. 1.154 61 594 0 870 34 3.165

BMC 2.243 9 376 7 2 0 2.621

Ford Otosan 6.890 28 196.497 55 13.006 86 216.393

Hattat 3.527 11 3.527

Honda Türkiye 10.605 2 10.605

Hyundai Assan 65.909 14 65.909

Karsan 334 18 1.529 6 12.881 4 76 1 2.014 13 16.954

M. Benz Türk 14.118 57 2.236 43 16.354

Man Türkiye 1.233 24 1.233

Otokar 359 0 523 10 113 1 1.149 45 2.144

Oyak Renault 245.356 51 245.356

Temsa 408 22 552 0 768 15 521 20 2.731

Tofaş 87.339 18 145.419 41 232.758

Toyota 67.528 14 67.528

Türk Traktör 30.001 89 30.001

Toplam 476.737 100 1.896 100 24.780 100 356.302 100 5.212 100 15.133 100 2.542 100 33.528 100 917.279

Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up

Otomotiv sanayi firmalarının 2011 yılı dokuz aylık üretimleriProduction of automotive manufacturers in the 9 months of 2011

Eylül’de otomobil üretimi yüzde 7 arttıEylül ayında otomotiv sektöründe üretim yüzde 7.1 artışla 96 bin 453 adetten 103 bin 280 adete yükseldi. Traktör satışlarıyla birlikte rakam 107 bin 198 oldu.

T oplam pazar 2010 yılı aynı ayı-na göre yüzde 5 oranında azaldı ve 64 bin adet düzeyine geri-

ledi.2011 yılı Ocak-Eylül döneminde otomobil pazarındaki artış 32 düzeyin-de gerçekleşti ve pazar 412 bin adede yükseldi. Diğer taraftan, 2011 Eylül ayı otomobil satışları 2010 yılı aynı ayına göre yüzde 6 oranında azaldı. Bu durum, kredi hacmini daraltmaya yönelik olarak TCMB’ ının ekonomiyi soğutmak amacı ile kredileri daraltma üzere almış olduğu kararlar yanında, Türk Lirasındaki değer kaybının özellikle otomobil satışlarında-ki artış hızını olumsuz olarak etkilemeye devam ettiğini göstermektedir.

Temmuz ayından bu yana otomobil ve hafif ticari araçlarda talebin önemli oranda gerilemesinde, seçim sonrasında vergi artışı, kredi daralması olacağı gibi beklentileri nedeni ile talebin öne çekil-mesinin de etkili olduğu düşünülmekte-dir.2011 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre hafif ticari araç pazarındaki artış yüzde 24 düzeyinde gerçekleşti ve pazar 190 bin adet düzeyine yükseldi.

2011 yılı Eylül ayında bir önceki yıla göre hafif ticari araç pazarı yüzde 6 oranında azaldı ve 20 bin adet düzeyine gerile-

di.2011 yılı Ocak-Eylül döneminde 2010 yılı aynı dönemine göre kamyon paza-rı yüzde 77 gibi önemli oranda artarak 29 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otobüs pazarı ise yüzde 84 oranında arttı ve 1.970 adet oldu. 2011 yılı Eylül ayında bir önceki yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 30 oranında arttı ve 3.610 adet düzeyine yükseldi.

B dönemde, toplam üretim 884 bin ade-te, otomobil üretimi ise 477 bin adete yükseldi. 2011 yılı Ocak-Eylül dönemin-de toplam üretim yüzde 13 artışla 884 bin adede yükseldi, otomobil üretimi ise yüzde 8 artışla 477 bin adet oldu. 2011 yılı Ocak-Eylül döneminde üretim büyük kamyonda yüzde 101, midibüste yüzde 40, minibüste yüzde 36, otobüs-te yüzde 35, küçük kamyonda yüzde 34, kamyonette yüzde 15 oranında arttı. Bu dönemde, traktör üretimi ise yüzde 57 oranında artarak 34 bin adet oldu. t

Bu yılın 9 aylık döneminde oto-motiv ana ve yan sanayi ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarak, 13 milyar 832 milyon 11 bin 88 dolara ulaştı. 2010 yılının aynı döneminde oto-motiv ana ve yan sanayi ihracatı 11 milyar 631 milyon 208 bin 345 dolar olmuştu.


Otomotivin önlenemez yükselişiDünya otomotiv pazarının bu yıl geçen yıla oranla yüzde 5,3 oranında artışla 79,5 milyon adete yükselmesi öngörülüyor. 2012 yılında ise pazarın yüzde 10,2 oranında artışla 87,6 milyon adete çıkacağı tahmin ediliyor.

The world automotive market is expected to increase by 5,3 percent when compared to last year and realized as 79,5 million units. In 2012, expectations indicates 10,2 percent increase which will result with 87,6 million units.t

World automotive sector resists the crisis

O tomotiv araştırma kuruluşlarından J.D Power’ın 2011 yılı ikinci çeyrek otomotiv pazarı tahminlerinden der-lenen bilgilere göre, dünya otomotiv pazarının geçen

yıla oranla yüzde 5,3 oranında artarak 79 milyon 451 bin adete yükseleceği tahmin ediliyor.

2012 yılında ise dünya otomotiv pazarının bir önceki yıla oranda yüzde 10,2 artışla, 87 milyon 574 bin adete ulaşması bekleniyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık 6,9 milyar olduğu dikkate alındığında bu, 2012’de her 78 kişiden birinin aracını değiştireceği ya da yeni araç alacağı anlamına geliyor. Tahminlere göre, bu yıl otomo-tiv satışlarında yüzde 17,8’lik düşüş ile kan kaybedecek Japonya, 2012’de yüzde 25,0 ile satışını en çok artıran ülke olacak.

2012’de otomotiv satışlarında en fazla artışı Japonya’dan sonra yüzde 13,6 artışla Asya-Pasifik, yüzde 12,5 ile Kuzey Amerika, yüzde 7,4 ile Doğu Avrupa ülkeleri, yüzde 6,3 ile diğerleri, yüzde 5 ile Mercosur ülkeleri (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay), yüzde 2 ile de Batı Avrupa ülkeleri izleyecek.

Satışlarda 31 milyon 579 bin ile Asya Pasifik ülkeleri ilk sırada yer alacak. Bunu, 17 milyon 797 bin ile Kuzey Amerika ve 15 milyon 206 bin ile de Batı Avrupa ülkeleri takip edecek.

Dünya toplam otomotiv üretimi ise geçen yıla oranla yüzde 4,5 artarak, 81 milyon 671 bin adete yükselecek. Böylece dün-ya üretimi 2011 yılında da yeni bir rekor seviyesine ulaşmış olacak. 2012 yılında ise dünya otomotiv üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 10,8 artışla 90 milyon 462 bin adete ulaşması bekleniyor.t


SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR

Opel Combo Kasım'da banttan inecekTofaş'ın Bursa'daki fabrikasında imal edilecek Opel Combo'dan yıl sonuna kadar 6 bin adet üretilecek.

New improvements and investments

for Opel Combo, which is going to

be manufactured in Bursa according

to agreement between Fiat & Opel,

finalized in August. Opel Combo will

come off the line in November and

it will be manufactured for Opel and

Vauxhall in new Fiat Doblo platform.t

Opel Combo comes off from the line in November

F iat ve Opel arasında yapılan an-laşma gereği Bursa’da üretilecek Opel Combo için bantlarda ge-

rekli yatırım ve geliştirmeler, Tofaş fab-rikasında tatile girilen Ağustos ayında tamamlandı.

Yeni Fiat Doblo platformunda, Opel ve Vauxhall markaları için üretilecek hafif ticari araç modeli Opel Combo, Kasım ayında bantlardan inecek.

Tofaş; Cargo, Combi ve Panorama karo-ser versiyonlarına sahip olarak imal edi-lecek yeni araçtan, 2011 sonuna kadar 6 bin adet üretim yapacak ve ihraç edecek.

2018’e kadar 250 bin adet üretilecek

Fiat-Opel işbirliğiyle 2018 yılına kadar 250 bin adet üretilecek Opel Combo, Ocak 2012’den itibaren ABD, Kanada, Meksika hariç Avrupa ve tüm diğer pa-zarlarda satışa sunulacak. Yılda ortalama

40 bin adetlik yeni araç ile Tofaş, Fiat Doblo bandındaki üretim kapasitesini 2012’de 160 bin adete çıkarmış olacak.

Tofaş, 2012 yılında Yeni Fiat Doblo üre-tim kapasitesini 160 bin adete çıkaracak. Yılda ortalama 40 bin adet Yeni Fiat Doblo bazlı Opel Combo, Tofaş’ın Bursa fabrikasındaki bantlardan inecek.

Öte yandan Tofaş, Opel Combo araç üretim planlarına paralel olarak çalışan sayısını kademeli olarak artırarak, 8 bine çıkardı. Yıl başından itibaren bin kişilik ek istihdam yaratan Tofaş’ın Bursa fabrikası, bu yılın Mart ayında 3 vardiyalı üretime geçti. Fabrikada halen bu şekilde üretime devam edildiği öğrenildi.

Şu anda 400 bin adetle Türkiye’nin en büyük üretim kapasitesine sahip oto-motiv fabrikası olan Bursa fabrikasında, halen yüzde 84 seviyesinde olan kapa-site kullanım oranının Opel ve Vauxhall markaları için yapılacak üretimle daha da yukarılara çıkacağı belirtildi.

Fiat Doblo üretiminde, 120 Türk yan sa-nayi firmasının çalıştığı, Fiat Doblo pro-jesiyle birlikte Tofaş’ın 360 bin adet olan yıllık üretim kapasitesinin 400 bin adete çıkarıldığı bildirildi.t

AB'den Volkswagen-MAN evliliğine yeşil ışık

A B Komisyonu Avrupa’nın oto-motiv devi Volkswagen’in kamyon üreticisi MAN’la bir-

leşmesine izin verdi.

AB’den yapılan açıklamada, iki Alman şirketinin birleşmesinin Avrupa pazarın-da etkin rekabete ciddi bir engel oluş-turmayacağı vurgulandı.

Açıklamada, birleşmenin ardından orta-ya çıkacak şirketin ağır vasıta ve otobüs pazarında Daimler (Mercedes), Volvo, Iveco, DAF, Solaris ve VDL gibi güçlü

rakiplerle yarışmaya devam edeceği belirtildi.

Temmuz ayında MAN’ın yüzde 55,9 hissesini satın alan Volkswagen, kont-rolü altında bulunan İsveçli Scania’yı da bu yakın işbirliğine dahil ederek yılda 1 milyar euroya yakın tasarruf sağlamak istiyor. AB Komisyonu, Volkswagen-Scania birleşmesine 2006 yılında izin vermişse de bu evliliğe MAN’ı da dahil etmek isteyen Volkswagen işlemi ger-çekleştirmeden beklemeyi tercih et-mişti.

AB'den Volkswagen-MANevliliğine yeşil ışık

AB Komisyonu Avrupa'nın otomotiv devi Volkswagen'in kamyon üreticisi MAN'la birleşmesine izin verdi.t

Daha önce Scania ile birleşen Volkswagen bu birleşmeye MAN'ı de dahil edecek.


Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 61 artışTrafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bu yılın ilk 7 ayında 758 bin 123'e çıktı.

Vehicle registrations increased by 60.8 percent when compared to last year and realized as 758.123 units. At the same period 128.786 vehicles, that equal to 102.8 percent increase, unregistered. The number of vehicles in traffic increased by 54.2 and realized as 629.337.t

Vehicle Registrations increased by 61 percent

T rafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bu yılın ilk 7 ayında ge-çen yılın aynı dönemine göre yüzde 60.8 artarak 758 bin 123’e çıktı. Aynı dönemde trafikten kaydı silinen taşıt sa-

yısı yüzde 102.8 artışla 128 bin 786’ya, trafikte artan taşıt sayısı yüzde 54.2 artarak 629 bin 337’ye çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayı Motorlu Kara Ta-şıtları İstatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2011 Ocak-Temmuz döneminde 758 bin 123 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan araç sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60.8 arttı. Trafikte artan taşıt sayısı ise geçen yılın aynı dönemi-ne göre yüzde 54.2 artarak 629 bin 337’ye çıktı.

Temmuz ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı toplam 15 milyon 724 bin 940 adet taşıtın yüzde 50.3’ünü otomobil, yüzde 16.2’sini kamyonet, yüzde 15.7’sini motosiklet, yüzde 9.2’sini traktör, yüzde 4.6’sını kamyon, yüzde 2.5’ini minibüs, yüzde 1.4’ünü oto-büs, yüzde 0.2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

2011 Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 124 bin 363 taşıt içinde otomobil yüzde 48.5 pay ve 60 bin 302 adet ile ilk sırada yer alırken, otomobili yüzde 21.8 pay ve 27 bin 50 adet ile motosiklet, yüzde 20.9 pay ve 25 bin 975 adet ile kamyonet, yüzde 3.8 pay ve 4 bin 672 adet ile traktör takip etti. Temmuz ayında trafiğe kaydolan araçların yüzde 5.1 pay ve 6 bin 364 ade-dini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluştur-du. Temmuz’da bir önceki aya göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 32 arttı.

Bu artış otomobilde yüzde 38.8, minibüste yüzde 10.7, otobüste yüzde 8.3, kamyonette yüzde 57.6, kamyonda yüzde 17.3, mo-tosiklette yüzde 22.5 olarak gerçekleşti. Özel amaçlı taşıtlarda yüzde 5.2, traktörde ise yüzde 29.7 azalış gözlendi.t



Türkiye’de üretilen yeni ticari PraticoFiat, Türkiye’de üretilen yeni ticari Pratico ile yeni bir segment yaratarak ticari pick-up pazarından yüzde 10 pay almayı hedefliyor.

T ofaş’ın Bursa’daki fabrikasında yaptıkları 10 milyon Euro’luk ya-tırımla Pratico’nun doğduğunu

anlatan Fiat Marka Direktörü Okan Baş, “Doblo ve Fiorino’nun hafif ticari araç pazarında yarattığı yeni segment gibi bir başarıya imza atarak, açık kasa kamyo-net pazarında da yeni bir sayfa açmayı hedefliyoruz” dedi. Bu araçtan yılda 2 bin adet ihraç edeceklerini söyleyen Baş, “Girmediğimiz bir tek pickup pazarı kal-mıştı şimdi ona da giriyoruz. Türkiye’de hafif ticari içindeki pickup segmentinden yüzde 10’luk pay almak istiyoruz.” diye konuştu.

Süspansiyonu Alfa Romeo’dan

Türkiye’de hafif ticari araç pazarının yak-laşık yüzde 8’lik bölümünü kamyonet-lerin oluşturduğunu anlatan Baş şunları söyledi: “Bu oran yılda ortalama 18-20 bin adet civarında bir büyüklük anlamına geliyor. Bu segment çok hızlı yükselmi-yor ama Türkiye’nin gelişimi ve lojistik ihtiyaçların daha da artmasıyla beraber, daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Bi-zim buradaki iddiamız önümüzdeki yıl bu segmentten toplamda yüzde 10’luk pazar payı almak. Yani başlangıç olarak

2 binlik bir hedefimiz var. Ancak biz mev-cut pickup segmentinden daha varklı var olmak istiyoruz. Çünkü pickup segmenti çok fazla ekonomiklik bekleyen tüketici-nin olduğu bir yer. Biz buraya kullanım ekonomisi sağlayan iki model yerleştiri-yoruz. Özellikle yakıt tüketimi konusun-da yüzde 50’ye varan ekonomi maliyeti sağlayacağız. Alfa Romeo’nun Julietta modelindeki süspansiyon sistemini, bu araçta kullanıyoruz. Bu sayede konfor ve güvenlik sağlarken, aracın yükleme kapa-sitesi 1000 kilograma kadar çıkıyor.”

İsmi Türkiye’ye özel

Pratico isminin tamamen Türkiye’ye özel olduğunu ifade eden Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Araç yurtdışı pazarlarda Fiat Doblo Work-up ismiyle yer alıyor. Sadece Türkiye pazarına özel olarak Pra-tico isminin kullanılmasına karar verdik. Yeni kamyonet modelimiz için en uy-gun ve doğru şekilde ifade etmenin ona ‘Pratik O’ demek olduğunu düşündük. Bu aracı kasalı satarak müşterimize kolaylık sağlayacağız. Anlaştığımız yerli bir fir-maya istediğimiz kalite standartlarında ürettirdiğimiz yük kasası, garanti kapsa-mında olacak ve müşterilerinin kasa için koşturmasına gerek kalmayacak.”

Fiorino boyutlarında da bir pick-up üretilebilir

PRATICO modelinin tamamen Türkiye’de doğduğunu anlatan Okan Baş, “Bu ürün tamamen Türkiye’de doğdu. Doblo’dan daha farklı neler yapabiliriz diye tartışır-ken ortaya çıktı. O anlamda Avrupa’ya ihracatımıza et katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Pratico ismini Türkiye’de özellikle lojistik sektörde daha hızlı faa-liyet gösterebilmek için yüksek manevra kabiliyetine sahip araç geliştirirken böy-le bir isim koyduk. Ancak Pratico’nun ihracattaki ismi Doblo Workup olacak” dedi. Minicargo’nun da uzakdoğudan gelen ve daha çok Anadolu’da kullanan micro-pickup modellerle rekabet edecek bir pick-up versiyonunun üretilmesinin mümkün olabilieceğini belirten Baş, “An-cak bu araç çok kısıtlı bir sayıda kalır. Şu anda bunun için bir planımız yok ancak gelecekte böyle bir model üretilebilir” diye konuştu.t

Fiat’s Brand Director Okan Baş said that Practico born after a 10 million Euros investment in Bursa factory of Tofaş and said: We are aiming to start a new era in open cache truck market like Doblo and Fiorino did in light commercial vehicle market. This was the only market we were not in and now we want to get a 10 percent share from the pickup segment. Baş also said that they will export 2.000 units per annum. t

New Commercial Vehicle in Turkey: Practico

Fiat Marka Direktörü Okan Baş

Kompakt dış ebatlarıyla yeni pick-up versiyonun, yüksek kal-dırım taşları ile dar yollar gibi sı-kışık ve güç durumlarda şehirde kolay kullanıma imkan vereceği belirtilirken, aracın uzunluğunun 2.3 metre, genişliğinin 1.86 met-re ve yük yüzeyinin 4 metrekare olacağı kaydedildi.



Oyak Renault 3 milyonuncu motoru ürettiElektrik motorlu Fluence ZE'nin seri üretim çalışmalarına hız veren OYAK Renault Otomobil Fabrikaları'nın, termik motor üretimini de bütün hızıyla sürdürdüğü ve 3 milyonuncu motorunu ürettiği bildirildi.

Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu

O yak Renault Genel Müdü-rü Tarık Tunalıoğlu, OYAK Renault’un Bursa’daki üretim

tesislerinde düzenlenen törende yaptı-ğı konuşmada, OYAK Renault Otomobil Fabrikaları’nın, kurulduğu günden gü-nümüze otomobil üretiminin yanı sıra mekanik faaliyetlerini de gerçekleştiren, bu konuda yüksek yatırımlar yapan bir üretici olmanın ayrıcalığını bugün bir kez daha yaşadığını söyledi.

Tunalıoğlu, motor, vites kutusu ve şasi üretiminin meşakkatli işler olduğunu vur-gulayarak, şunları kaydetti: “Türkiye’de bulunan otomobil üreticisi firmaların çoğunun faaliyet göstermediği bu alanda 40 yılı aşkın süredir faaliyetlerimize ara-lıksız devam ediyoruz.

3 milyonuncu motorumuz, OYAK Rena-ult Mekanik Fabrikası’nın Renault Gru-bu içerisinde de Türk otomotiv sanayi içerisinde de ulaştığı başarıyı ve bundan sonra ulaşacağı başarıları göstermesi açı-sından çok önemlidir.’’

Motor üretimi ve ihracatı iki katına çıktı

1969’da kurulan OYAK Renault Oto-mobil Fabrikaları, 1973 yılında, döne-min ekonomik ve teknik şartlarına göre çok yenilikçi ve ileri görüşlü bir kararla benzinli C motor üretimine başlayarak Türk otomotiv sanayinde seri olarak ilk otomobil motoru üreten kuruluş oldu. 1973-2000 yılları arasında toplam 1 mil-yon 200 binden fazla benzinli C motor üretildi.

1999 yılında yeni nesil enjeksiyonlu K motorların üretimi için yeni bir motor üretim hattının devreye alınmasıyla OYAK Renault, Türkiye’nin ilk çevreci motorlarını üretmeye başladı.

Bu hatlardan çıkan 8 supaplı 1.4 ve 1.6, 16 supaplı 1.4 ve 1.6 yeni nesil benzinli

motorlar OYAK Renault’nun ürettiği Re-nault 19, Megane, Symbol, Clio ve Yeni Renault Symbol’lerin yanı sıra Fransa, İspanya, Slovenya, Kolombiya, Arjan-tin, Malezya, Romanya’da üretilen Kan-goo, Clio, Megane’ları ya da Logan ve Sandero’ları donatarak dünya yollarına çıktı. 2009 yılı itibarıyla benzinli motor üretimine dizel motorların da katılma-sıyla OYAK Renault’un motor üretimi ve ihracatı kısa sürede iki katına çıktı.

Motor Departmanı’nda son nesil çok noktadan enjeksiyonlu 1.4 8 ve 16 supap, 1.6 16 supap, değişken supap zamanla-malı (VVT) benzinli ve 1.5 8 supap Com-mon Rail dizel K motorlar üretiliyor. Mo-tor departmanı 3 ekiple yüzde 50’si dizel olmak üzere, saatte 73, haftada 10 bin adet motor üretim kapasitesine sahip.

Vites Kutusu Departmanı Symbol, Clio, Fluence ve Megane HB modellerinde kullanılan vites kutularının işlenmesi ve montajını gerçekleştiriyor ve halen 3 ekiple haftada 6 bin vites kutusu üreti-yor.

Şasi Departmanı’nda ise OYAK Renault’ta üretilen araçlarda kullanılan ön ve arka takım parçaları işleniyor ve ön ve arka takımın montajı yapılıyor. Ayrıca üreti-len araçların motor beşiği ve dingillerin kaynakları gerçekleştiriliyor. Şasi Depart-manı ise halen 3 ekiple haftada 6 bin 500 ön-arka takım montajı yapıyor.

OYAK Renault Otomobil Fabrikaları, bu-gün Renault firmasının Batı Avrupa dışın-daki en büyük iştiraki konumunda bulu-nuyor. Kaporta-montaj ve mekanik-şasi fabrikaları, uluslararası lojistik merkezi ve Ar-Ge merkezinden oluşan OYAK Rena-ult, Renault Grubu’nun dünya çapındaki 38 üretim merkezinden biri. Bu fabrika-lar, yıllık 360 bin otomobil ve 450 bin motor üretim kapasitesine sahip.t

Accelerating its mass production for Fluence ZE for international markets, Oyak Renault also continues its thermal motor production and manufactured its 3th million motor. In his speech at the ceremony held in Bursa facility, Oyak Renault General Manager Tarık Tunalıoğlu said that Oyak Renault Automotive Factories have been operating not only in automobile production but also in the field of mechanical activities and they have been experiencing the privilege of being a high rated investor manufacturer in this area. t

Oyak Renault manufactured its 3 millionth motor


Ar-Ge devleri arasında 4 Türk ŞirketiDünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan şirketler sıralamasında Koç Holding 562’nci, TOFAŞ 939’uncu, Vestel 968’inci ve Ford Otomotiv bin 232’nci oldu.

Koç Holding ranked as 562nd, Tofaş as 939th, Vestel as 968th and Ford Automotive ranked as 1232th amongst the companies with highest R&D expenses.t

4 Turkish Companies amongst World’s R&D majors

A B Komisyonu’nun 2010 yılı verilerini dikkate alarak ha-zırladığı Ar-Ge devleri raporunda Türkiye’den ilk kez 3 şirket ilk bine girmeyi başardı.

Geçen yılki sıralamada 505’inci olan Koç Holding, Ar-Ge harca-malarını az da olsa düşürünce bu yılki sıralamada 562’inciliğe geriledi.

2009 yılındaki 13 milyar 64 milyon avroluk cirosunun 118,4 milyon avrosunu araştırma geliştirme faaliyetlerine ayıran Koç Holding’in geçen yıl yüzde 4 düşüşle 117,9 milyon avroluk Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdiği belirtildi.

Koç Holding ve FIAT ortaklığı TOFAŞ da 2009 yılında 111,2 mil-yon avroluk Ar-Ge harcamasını geçen yıl 58 milyon avroya dü-şürünce, küresel sıralamada 529’unculuktan 939’unculuğa indi.

Türkiye’nin önde gelen ihracatçılarından Vestel Elektronik, 2009 yılında 42,9 milyon avroya ulaşan Ar-Ge yatırımlarını geçen yıl yüzde 25 artışla 56 milyon avroya çıkardı. Vestel bu sayede bin 96’ncılıktan 968’inciliğe tırmandı.

AB Komisyonu’nun geçen yılki sıralamasında yer almayan Ford Otomotiv ise bu yılki sıralamada 40,1 milyon avroluk Ar-Ge har-camasıyla bin 232’nci oldu. Ford Otomotiv’in Ar-Ge harcamala-rının bir önceki yıla göre yüzde 49 arttığı bildirildi.

AB Komisyonu’nun verilerine göre geçen yıl en çok Ar-Ge har-camasını 7,2 milyar avroyla İsviçreli ilaç devi Roche gerçekleş-tirirken Amerikalı rakibi Pfizer 7 milyar avroyla ikinci sırayı aldı; yazılım devi Microsoft 6,7 milyar avroyla üçüncü oldu.t



Yerli otomobile adım adım...Yerli otomobil raporu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'e sunuldu.

B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün yerli otomobil ra-poruyla ilgili düzenlediği basın

toplantısında, Türkiye’nin otomobil sek-töründeki 50 yıllık deneyimi sonucunda yerli bir marka ve model oluşturma ça-lışmalarının başlatılmasını istediklerini söyledi.

Türkiye’nin hem iç pazarının hem de dış şartlarda Türkiye’nin yükselen konumu-nun bu sektörde adım atmayı gerekli kıldığını anlatan Ergün, ‘’Bunun için ilk biraraya geleceğimiz kişiler Türk otomo-tiv sektöründe sanayici olan arkadaşları-mızdı. OSD ile biraraya geldik, bu 50 yıl-lık birikimin bize ne fırsatlar sunduğunu, böyle bir şey yapabilmek için nasıl bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu, kendilerinin ortak bir görüş oluşturup oluşturamaya-cağı konusunda bir değerlendirme yap-tık’’ dedi.

OSD’nin bunun için kendilerinden bir süre istediğini kaydeden Ergün, çünkü bir sivil toplum örgütü çatısı altında topla-nan bu kişilerin aynı zamanda birbirine rakip ve başka yabancı ortakları olan firmalar olduğunu kaydetti. OSD’nin de bir ‘’rekabet öncesi işbirliği çalışması’’ gerçekleştirdiğini ifade eden Ergün, şöy-le konuştu: “8 aya yakın bir zamandır bu çalışmayı arkadaşlar sürdürdüler. Ayrın-tılı bir çalışma yaptılar. Sonuç itibariyle teknik, yani tasarımdan üretim safhala-rına varana kadar, A’dan Z’ye her şeyinin Türkiye’de üretileceği bir modelin veya onun biraz daha farklı modellerini... Nasıl bizim yan sanayimiz başka ülkelerin mar-kalarına parça satıyorsa, bizim ortaya koyacağımız modele, markaya da başka ülkenin yan sanayisinden parçalar alabi-liriz. Bunun ortaya çıkaracağı maliyetleri arkadaşlarımız çalıştılar.’’

Satış ve pazarlama boyutu

Konunun ikinci boyutunun pazarlama ve satış boyutu olduğunu anlatan Ergün, iç pazar, yakın pazarlar ve Avrupa pazarla-rında bu otomobilin yer bulabilmesi için nasıl bir çalışma yapmak gerektiğini ve bunun maliyetlerinin de çalışmada yer

aldığını söyledi. Üretilmesi planlanan otomobilin, pazarda en geniş kitlelere hitap eden bir otomobil olması üzerinde çalıştığını belirten Bakan Ergün, “Yaklaşık 20-25 bin TL’lik maliyeti olan bir otomo-bilin üretimi, tasarımı, pazarlanması iç pazar açısından ortalama hesaba katıldı ve üretimle ilgili çalışmalar bu çerçevede yapıldı’’ diye konuştu.

Bu çalışmanın bir fizibilite raporu olma-dığına vurgu yapan Ergün, OSD başka-nıyla ‘’bu iş neden yapılamaz’’ konusun-da değil, ‘’bu çalışma nasıl yapılabilir’’ üzerinde konuştuklarını ve çalışmanın da bu çerçevede yapıldığını bildirdi. Ergün, ‘’’Arkadaşlarımız nasıl yapılabileceğine dair bir yol haritasını önümüze koymuş olacak, yaptıkları çalışmadan dolayı ken-dilerine teşekkür ediyorum’’ dedi.

Bakan Ergün OSD tarafından hazırlanan rapordan, yerli otomobil projesinin ‘’ger-çekleştirilebilir bir proje olarak’’ algıla-dıklarını söyledi.

OSD’nin çalışmasının çok iyi değerlen-dirileceğini ve hükümet olarak bundan sonraki adımlarını OSD’nin önlerine koy-muş olduğu fırsatları ve riskleri görerek değerlendireceklerini kaydeden Ergün, ‘’Her şeyi güllük gülistanlık gösteren bir çalışma istemedik. Zorluklarını da gö-relim istedik. Çünkü güçlükler elbette olacaktır. Yani bazı konularda yüksek ya-tırım maliyetleri belki ortaya çıkacaktır. Çok ciddi bir küresel rekabet var, eğer küresel pazarlara çok agresif bir açılma düşünülüyorsa ona göre bir maliyeti or-taya çıkacak’’ dedi.

Küresel rakiplerin tutumlarının da süreç-

te dikkate alınması gerektiğini kaydeden

Bakan Ergün, bugün Japonya’nın veya

Çin’in ürettiği gibi 8-10 milyon veya 3-5

milyon adet otomobil, bir marka üretme

noktasında olmadıklarını, bugün itibariy-

le ilk 4 yılda 200 bin aracın üretildiği ve

satıldığı bir modelin esas alacaklarını bil-

dirdi. Ergün, B ve C segmentinde olacak

yerli otomobilin 4 yıl içerisinde 200 bin

adet üretilmesinin planlandığını vurgula-

dı. t

Automotive Industry Association’s report on local automobile submitted to Minister of Science, Industry and Technology Nihat Ergün.

The minister said that they want to commence activities for a local brand and model after 50 years of experience in the automotive sector. Ergün emphasized that taking this step is a must after Turkey’s increasing position both in domestic market and external circumstances and said: Turkish automotive industrialist were the first ones we should discuss on this. We came together with OSD and made an evaluation on what are the opportunities we have after 50 years of experience; what do we need to do to achieve this and whether they can establish a mutual point of view. t

Steps towards local automobile


Yerli otomobile Mustafa Koç'tan yanıt geldiKoç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Traktör’ün töreninde söylediği “Yerli otomobil üretecek babayiğitler çıkar” sözlerine yanıt geldi.

B aşbakan’ın ilk olarak Ocak ayında gerçekleşen 40’ıncı Genel Kurul’da dile getirdiği çağrıyla ilgili Mustafa Koç, yerli otomobille ilgili ortakları Fiat tarafında görüşme-

ler yaptıklarını söyledi. Bu konuda Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e rapor sun-duğunu hatırlatan Koç, “Biz de özellikle Fiat tarafında ortağımız-la görüşmeler yapıyoruz. Konu henüz daha çok ham” dedi. Koç, OSD raporunda 2.5 milyar Euro olarak açıklanan yerli otomobil maliyetine ilişkin de, “Bu, yerli otodan ne kastedildiğine bağlı” dedi. Bugün kimsenin yüzde yüz bir otomobili kendi ülkesinde yerli üretmediğini belirten Koç, şanzıman, motor gibi bazı ak-samların ortak olarak kullanıldığını hatırlattı.

“Bu tip avantajlardan da faydalanmak lazım. Biz de üzerimize dü-şeni yapmaya çalışacağız” diye devam eden Koç, şunları kaydetti: “Herhalde bu bir konsorsiyum şeklinde olacak. Ama herhangi bir şey söylemek için daha çok erken. Çünkü bu kolay bir şey değil. Ayrıca bunun tarifini iyi yapmak lazım. Bunun satış sonrası servi-si, satış ağı var... Maliyeti belirli bir ölçüde tutturamazsanız, çok yüksek olabiliyor. Biz bunun içindeyiz. Hepsini biliyoruz. Tabii herkesin arzusu böyle bir şey yapılabiliyor olması. Ama göründü-ğü kadar kolay bir iş değil.”

Koç, “Bakan Ergün, raporda yer alan maliyeti yüksek buldu. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?” şeklindeki sorusuna ise “Sa-yın Bakan öyle söylediyse herhalde bildiği bir şey vardır. Ama kendisiyle yakın temas halindeyiz. Rakamları kendisiyle OSD ola-rak paylaştık. Çalışmalar devam ediyor’’ yanıtını verdi. Koç, bu tür bir projenin kamu desteği olmadan mümkün olmayacağının da altını çizdi. İç pazarda potansiyel olduğunu ifade eden Koç, “Burada ölçek çok önemli. Bugün bir modelden ancak 30 bin tane üretebiliyorsunuz, satabiliyorsunuz pazarda. Dünyadaki bütün mevcut markalar da burada. Dolasıyla zor bir pazar” dedi.t

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç



Türk işçisi ve tedarik sanayicisi yerli otomobil için hazırRenault, Hyundai, Fiat ve Toyota gibi dünyanın önde gelen otomotiv şirketlerine üretim yapan Türk işçisi, yerli otomobil için düğmeye basılmasını bekliyor.

R enault markasının üretimine ev sahipliği yapmaya başlayarak otomotiv sektörüne giren Tür-

kiye, bugün otomobil, kamyon, otobüs, kamyonet ve traktör üretimleriyle yılda 1 milyon adedi aşan imalatıyla dikkati çekiyor.

Fransız Renault’un dışında, Güney Kore-li Hyundai, İtalyan Fiat ve Japon Toyota gibi otomotiv devlerine üretim yapan Türk otomotiv sektörü, artık kendi mar-kasına hizmet etmek istiyor. Bursa, Koca-eli, Kayseri ve Konya başta olmak üzere birçok şehirde civatadan, fara, koltuktan, vites kutusuna kadar otomobil için ge-rekli parçaların yüzde 90’ını üreten Türk işçisi ise bilgisi ve tecrübesiyle vardiyaya dünden hazır.

Bursa: Görev verilsin gerisi kolay

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Mo-torlu Taşıtlar, Parça ve Aksamı İmala-tı Komitesi’nin Başkanı Hüseyin İleri, Bursa’nın otomotivde ileri bir şehir ol-duğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Motora kadar bütün parçaları üretebili-riz. Şu anda bile bir otomobil için gerekli parçaların yüzde 80’inden fazlasını kar-şılarız. Talep gelmesi durumunda bütün parçalar rahatlıkla üretilebilir. Bursa’da 500’ün üzerinde yan sanayi firması var ve hepsi de yerli araç için hazır. Yıllardır dünya markalarına hizmet veren Bursa, yüzde 100 yerli marka için elini taşın altına koymaya hazır. Alt yapımızla oto-mobilin en küçük vidasından kaportasına kadar tamamına yakınını üretmeye hazı-rız. Yeter ki, yerli otomobil için bize görev verilsin.”

Kocaeli: Alt yapı ve birikimiz var

Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Ha-lil İbrahim Keleş de Türkiye’nin kendi otomobilini üretecek ve dünya paza-

rında markalaşacak güçte olduğunu söy-ledi. Kocaeli’nin hali hazırda Hyundai ve Honda’ya üretim yaptığını anımsatan Keleş, “Yerli otomobilin üretilmesine uy-gun alt yapı ve birikime sahibiz. Kocaeli otomotiv sanayisinde rüşdünü ispat et-miştir. Yüzde 100 yerli otomobili üret-mek için ülke olarak bütün gerekliliklere sahibiz. Sadece iyi bir organizasyon ve kararlı bir başlangıç gerekiyor. Kocaeli, uluslararası standartlarda lojistik merke-zi olmasıyla da otomotiv sanayi için en uygun yer.”

Konya: Ana üretimi rahat kaldırırız

Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Bü-yükhelvacıgil ise Türkiye’nin yerli araç üretme hedefine katkıda bulunmaya ha-zır olduklarını dile getirerek, şunları söy-ledi:

“Otomotiv yan sanayinde Türkiye’nin en önemli motor supap, motor piston, dişli ve conta fabrikaları Konya’da bu-lunmakta. Özellikle oto kaloriferi, fren ve aksamları, hidrolik pompa, süspansiyon parçaları, oto cam ile döküm ve dövme parçalar başta olmak her türlü yedek par-ça ilimizde rahatlıkla üretiliyor. Konya, çok rahat otomotiv ana sanayi yatırımını kaldıracak bir yapıya da sahip.”

Kayseri: Motoru bulduk sıra üretimde

Geliştirdiği tek silindirli motoru Ulusla-rarası Patent Enstitüsünden onaylatan Kayserili Sanayici Hasan Basri Özdamar da “Yüzde 100 Türk motoru”nun seri üretime geçebilmesi için girişimlerinin sürdüğünü belirterek, bu motorun yerli otomobil üretiminde kullanılmasını arzu ettiğini dile getirdi.

Devlet büyüklerinin kendisinden bulduğu motoru yerli otomobilde kullanmasını istediğini aktaran Özdamar, “Motoru bulduk, şimdi sıra yerli otomobilin üre-timde” dedi. t

Turkey is catching attraction with

its more than 1 million units of

production in automobile, truck, bus,

pickup and tractor. Turkish automotive

sector, which manufactures for South

Korean Hyundai, Italian Fiat and

Japanese Toyota in addition to France’s

Renault, now wishes to serve its own

brand. Turkish workers, who have the

know-how and experience through

manufacturing more than 90 percent

of the components like capscrews,

frontlights, seats and gear box, have

already been ready for shifts.t

Turkish workers and suppliers are ready for local automobile


İhracat rekoru zorlayacakTİM verilerine göre, Ekim ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 10.64 artışla 11 milyar 877 milyon dolar olurken, yılın 10 ayında yüzde 20.18 artışla 111 milyar 380 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2011 ihracatı, 132 milyar dolar gerçekleşen 2008 ihracatını geçebilir.

T ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Ekim ayı ihracat rakam-larını Hakkari’de Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ka-tılımıyla yapılan toplantıda açıkladı. TİM verilerine göre,

son 12 aydaki ihracat 132 milyar 584 milyon 534 bin dolar oldu. Ekim ayında en fazla ihracat yapan sektör, 1 milyar 796 milyon 947 bin dolarla otomotiv endüstrisi oldu. Bu sektörü 1 milyar 402 milyon 266 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 1 milyar 323 milyon 636 bin dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon, 1 milyar 323 milyon 616 bin dolarla çelik sektörü takip etti.

Türkiye’nin, Ekim ayında toplam ihracatının yüzde 82.23’ünü gerçekleştiren sanayi grubunda yüzde 10.12 artışla 9 milyar 766 milyon 312 bin dolarlık, yüzde 14.95’ini oluşturan tarım grubun-da yüzde 17.79 artışla 1 milyar 775 milyon 101 bin dolarlık ve yüzde 2.83’ünü oluşturan madencilik grubunda ise yüzde 6.45 azalışla 335 milyon 796 bin dolarlık ihracat yapıldı.

Otomotiv yine lider

Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 61.88 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı, yüzde 15.13 ile oto-motiv endüstrisi alırken, sektörün geçen ay ihracatı yüzde 6,12 oranında arttı. Otomotiv endüstrisinin 10 aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.68 artışla 17 milyar 15 milyon 694 bin dolara çıktı. Sanayi mamulleri içinde otomotiv endüstri-sinden sonra ikinci en büyük payı yüzde 11.14 ile alan hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün Ekim ayında ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.39 oranında azalırken, çelik sektörünün ihra-catı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,74 artarak 1 milyar 323 milyon 616 bin dolara çıktı.

En yüksek ihracat artışı yüzde 50.84 ile süs bitkilerinde gerçekle-şirken, bu sektörü yüzde 37,89 ile mücevher, yüzde 35.34 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller, yüzde 31.98 ile hububat, bakli-yat, yağlı tohumlar ve mamulleri takip etti.. t

TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi



TürkTraktör, 600 bininci traktörünü banttan indirdiKoç Holding ve CNH ortaklığı ile, 1954’ten bu yana Türkiye tarımına yön veren TürkTraktör, 600 bininci traktörünü; 26 Eylül 2011, Pazartesi günü gerçekleştirilen törenle banttan indirdi.

K oç Holding Yönetim Kurulu Baş-kanı Mustafa V. Koç ve CNH Yönetim Kurulu Başkanı ve Fiat

CEO’su Sergio Marchionne ev sahipliğin-de, Ankara TürkTraktör fabrikasında dü-zenlenen TürkTraktör 600 bininci trak-tör teslim töreni; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ba-kanı Mehmet Mehdi Eker’in katılımları ile gerçekleşti. Başbakan, üretilen 600 bi-ninci traktörü; Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Ünlüce Köyü’nde buğday, mısır, pa-muk ve karpuz üreticisi Mehmet Ali Gül ve ailesine teslim etti.

Mustafa V. Koç: “TürkTraktör ger-çek yerli traktörü üretmektedir…”

Sözlerine terör eyleminde yaşamını kay-beden şehit ve sivil yurtdaşlarımızın aile-lerine başsağlığı dileyerek başlayan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mus-tafa V. Koç törende yaptığı konuşmada,

TürkTraktör delivered its 600.000th tractor out from the production band with a ceremony hosted by Koç Holding CEO Mustafa V. Koç and CNH Chairman and Fiat CEO Sergio Marchionne held at Ankara TürkTraktör factory with the participation of Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan, Minister of Science, Industry and Education Nihat Ergün and Food, Agriculture and Livestock Mehmet Mehdi Eker. The tractor delivered to corn, wheat, cotton and melon producer Mehmet Ali Gül and his family, who lives in Adana, Yüreğir, Ünlüce.t

600.000th tractor of Türk Traktör is out from the band

TürkTraktör ürünlerinin ülkemizin haklı gurur kaynağı olduğunu vurgulayarak; “TürkTraktör, imal ettiği traktörlerin mo-torunu, transmisyon, ön ve arka akslarını, fabrikasında kendi üretmekte ve kalan diğer aksamı da Türk otomotiv yan sa-nayinden almakta ve yüzde 90’ı geçen yerlilik oranı ile gerçek yerli traktörü üretmektedir.

Traktörde motordan sonra en önemli parça transmisyondur. Bu yıl sonu itiba-riyle TürkTraktör’de 5 çeşit transmisyo-nu, bu tesislerde üretmiş olacağız” dedi.

Türkiye’deki motor üretiminin önemi-ne dikkat çeken Koç; “Motor imalatı TürkTraktör’ün yıllardır en önemli ürün-lerinden biri oldu. Son yıllarda motoru-muzu daha geliştirerek Avrupa’da uygu-lanan emisyon kurallarına uygun hale getiren ilk üretici olduk” şeklinde konuş-tu. TürkTraktör’ün 1954’ten bu yana, ger-çekleştirdiği üretimle Türkiye tarımının gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra ihracatı ile de gurur kaynağı olduğunu dile getiren Koç; “TürkTraktör, ülkemiz otomotiv sanayinin ilk fabrikası olması yönü ile ülkemiz sanayisi için önemli bir

T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan


tesis. Gelişmiş özellikleri ile TürkTraktör fabrikamız; sadece ülkemizin en büyüğü değil, Avrupa’nın da en büyük traktör fabrikalarından biri oldu. En önemli parça ve aksamları burada üreterek hem yerel yan sanayimizin gelişimine yön verdi, hem de kalıcı bir rekabet avantajı yarat-mayı başardı” dedi.

90 ülkeye ihracat yapıyor

Konuşmasında TürkTraktör’ün ihracat performansını değerlendiren Mustafa V. Koç; “TürkTraktör’ün diğer bir üstünlüğü de bazı traktör modellerini geliştirmesi ve imalatının sadece Türkiye’de, Türk-Traktör fabrikasında yapılması ve dünya-nın 90’dan fazla ülkesine buradan ihraç ediyor olmasıdır. TürkTraktör bugün, 250 ana model ve 500 değişik tip traktör üretmektedir. Ürettiğinin yüzde 30’dan fazlasını ihraç etmekte, ve ülkemiz eko-nomisine çok önemli katkı sağlamakta-dır” dedi.

Türk Traktör’ün kaliteli üretimi, güçlü Ar-Ge kadrosu, verimli işçiliği ve CNH ile olan mükemmel işbirliği neticesinde iki yıl önce başlattıkları “utility traktör” pro-jesine dikkat çeken Mustafa V. Koç sözle-rini şöyle sürdürdü: “Proje geçtiğimiz ay tamamlanarak üretime başladı. Böylece dünya traktör pazarları için ürettiğimiz platform sayısı ikiye çıktı. Bu; ülkemiz otomotiv sanayisinin, mühendislerimizin ve CNH ile mükemmel işbirliğimizin çok güzel örneğidir. Bu yeni projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”

TürkTraktör’ün çiftçilere en iyi hizme-ti verebilmek için, traktörler ile birlikte kullanılan ve ülkemizde üretilen ekipman üreticileri ile de anlaşmalar yaptığını vur-gulayan Mustafa V. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknik yönden gelişmelerini

sağlayıp, ülkemizin her yerinde; tarla-da, bağda, bahçede verimli çalışma nasıl yapılır, eğitimler organize edip, çiftçinin daha fazla verim alması için çalışmalar yapıyoruz.”

Mustafa V. Koç, 2008 sonrası dönemde Türkiye’de traktör talebinde ciddi bir ar-tış gözlemlediklerini de anlatırken sözle-rini şöyle sürdürdü: “Öncelikle global kriz sonrası hükümetimizin aldığı önlemler doğrultusunda Türkiye çok önemli bir büyüme yakaladı ve bu olumlu gelişme-den tarım sektörü de pay aldı. Çiftçimiz sağlanan desteklerden memnun, daha modern, daha güçlü traktörler talep edi-yor. Gelecek dünyada tarım, ülkelerin en önemli yaşamsal avantajı olacaktır, tarım sektöründe yaşanan bu gelişmeler hepimizi çok memnun ediyor. Bu olumlu durumun kalıcı ve sürdürülebilir olması en önemli hedefimiz.”

Törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; “TürkTraktör’ün 600 bininci

traktörünü banttan indireceğimiz bu tö-rende bulunmaktan memnuniyet duy-duğumu vurgulamak istiyorum. Bugüne kadar doksanın üzerinde ülkeye ihracat yapan TürkTraktör benimle yaştaş. 54 doğumluyum, TürkTraktör de 54 do-ğumlu. Yarım asırı aşkın süredir çiftçi-mizin en yakın dostlarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye’nin ilk üretici oto-motiv şirketi olan TürkTraktör’ün yarım asır önce yıllık bin adet üretim yaparken bugün yıllık 35 bin rakamına ulaştığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu başarı öykü-sünde emeği geçen herkesi kutluyorum.

Hükümet olarak yerli ve küresel yatı-rımcılar arasında kesinlikle bir ayrım gözetmiyor her yatırımı her üretimi her istihdam kapısı açan işvereni aynı ölçü-de sahipleniyoruz. Özellikle uzun yıllar-dır ülkemizde faaliyet yapan firmaları kendi firmalarımız gibi görüyoruz. Türk Traktör’ü de Türk İtalyan ortağı gibi de-ğil de yerli firmalarımızdan biri gibi kabul ediyoruz.”

Törende konuşan Bilim, Sanayi ve Tekno-loji Bakanı Nihat Ergün; “TürkTraktör’ü bu büyük başarısından dolayı, kutluyo-rum. Bu dönemin başarısında özel sek-törün enerjisinin ve üretim becerisinin önemli bir önemi var. Firmalarımız bü-yüdükçe ülkemiz daha da fazla kalkı-nıp zenginleşmektedir. TT’nin özellikle son yıllarda sürekli artan performansı bu sözlerimin en önemli delilerinden biridir. 500 bine daha 4 yıl önce ulaşan TT’nin bugün 600 bine ulaşması son de-rece değerli bir olaydır. 54 yılda 500 bin TürkTraktör’den, son 4 yılda firmanın 100 bin traktör üretmesi tüm toplumun sahip olduğu gücü ve enerjiyi ortaya ko-yuyor.” dedi.t



Temsa ve Otokar'a ödül

Belçika'nın Kortrihk kentinde 2 yılda bir düzenlenen Avrupa'nın en büyük otobüs fuarı Busworld, Türk üreticiler Temsa ve Otokar'ı ödüllendirdi.

B elçika Başbakanı Yves Leter-me ve Adalet Bakam Stefaan De Oerck’in katılımıyla Kortrijk

Kinepolis’te düzenlenen ödül töreninde Temsa, HD 9 modeliyle kompakt otobüs dalında “büyük ödül” kazanırken, Otokar Kent LF modeliyle jüri özel ödülüne la-yık görüldü. Temsa adına ödülü firmanın Ar-Ge Direktörü Sedat Kuş ve Otokar’ın ödülünü CEO’su Serdar Görgüç aldı.

Belediyeler, tur operatörleri, uluslararası kuruluşlar ve meslek örgütleri temsilcile-rinden oluşan uluslararası jüri, farklı dal-larda Van Hool, Iveco ve Mercedes’in de bazı modellerini ödüllendirdi.

Temsa’nın krizden etkilenen ve maliyet-lerini düşürmek isteyen müşterileri için tasarladığı kompakt otobüs sınıfındaki MD 9, üretim aşamasında 6 kez kalite kontrolünden geçerek sıfır hatayla ope-ratörlere sunuluyor. Kısa mesafeli tur operatörlerine yakıt tasarufu ve düşük bakım maliyetleri avantajı sağlayan MD 9’un 40 koltuğa kadar olan yolcu kapa-sitesi MD 9 Intercity modelinde 12’si ayakta olmak üzere 47 yolcuya ve MD 9

Busworld’an Temsa and biggest biannual bus fair of Europe Busworld awarded Turkish manufacturers TEMSA and Otokar.

The award ceremony took place in Belgium’s Kortrijk Kinepolis and participated by Belgium Prime Minister Yves Leterme and Minister of Justice Stefaan De Oerck. TEMSA received grand prize in compact bus category with its HD9. Otokar received jury prize with its Kent LF model. TEMSA’s R&D director Sedat Kuş and Otokar CEO Serdar Görgüç received the awards.t

Temsa and OtokarAward

Lowentry modelinde 37’si ayakta olmak üzere 63 yolcuya yükseliyor.

Temsa Üst Yöneticisi Tamer Ünlü, MD 9 modelinin hikayesini anlatırken “Bugüne dek daha yüksek, daha uzun daha gös-terişli yapan daha çok satardı. Biz tam tersini düşündük içine oturan yolcu aym lüksü ve konforu hissedip rahat yolculuk yapsın ama ille de otobüsün hareketi için 50 kişiyi, 60 kişiyi bulmak gerekmesi. Operatörler daha küçük adetlerle insan-ları aynı rahatlıkla taşıyabilme esnekliği kazansın, ille büyük uçaklar ve büyük otobüsler gerekmesin, turistler küçük otellere de gidebilsin” şeklinde konuştu.

Otokar Üst Yöneticisi Serdar Gör-güç ise belediye tipi Kent modelleriyle Avrupa’da iddialı olduklarım belirterek “Kent’in Avrupa’da da benzerleri var ama bu modelimiz Avrupa’daki rakiple-rinden çok daha farklı özelliklere sahip. Daha mukavemetli, daha güvenilir ve işletme masraflan daha düşük. Bu ürü-nümüzü Avrupa’da tanıtmaya başladık.

Avrupa’daki büyük, orta ölçekli ve küçük belediyeler için uygun bir alternatif ola-cağım düşünüyoruz” dedi.

Görgüç, emisyon seviyesi Avrupa’daki yasal limitlerin oldukça altında olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce de kullanılan Kent modeli hakkında, “iddialı bir ürünümüz, ondan çok şeyler bekliyo-ruz” ifadesini kullandı. Serdar Görgüç, Paris merkezli olarak geçen ay faaliyete geçen Otokar Avrupa yapılanmasından çok umutlu olduklarını ve 5 yıl içinde Avrupa otobüs pazarında yüzde 5 paya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. t

Otokar CEO’su Serdar Görgüç

Temsa Üst Yöneticisi Tamer Ünlü

TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE


Ahmet Yılmaz

TAYSAD Almanya Temsilcisi,exTim GmbH Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD Germany RepresentativeChairman of the Board of exTim GmbH

Trendler...ğına hep beraber tanık olduk. Şimdilerde Alman otomobil üreticilerinin küresel ataklarına şahit olmaktayız.

Geçen ay gerçekleşen 64. Uluslarara-sı Frankfurt Otomobil Fuarı, bize oto-motivdeki gelişmeler, trendler açısın-dan bazı ipuçları vermekteydi. Fuar, bir yandan Avrupa’daki kriz tartışmalarının tam merkezinde yapılırken adeta ‘krizi’ yok sayıyor, diğer yanda da “gelecek seridedir” fuar mottosu ile araç üretim mimarisi, teknik seviye ve tabii gelecek dönem modeller hakkında önemli bilgi-ler veriyordu.

Fuarın gözdeleri

Fuarda genel trende uygun olarak Al-man üreticilerin hegemonyası ilk dikkati çeken durumdu. BMW firması; i3 ve i8 modelleri ile elektrikli ve hafifletilmiş araçlarda kendini gösterirken, Audi fir-ması da A2’nin yenilenmiş konsepti ile adeta yarışa hazır olduğunu göste-riyordu. Mercedes firması CLS ve SLS serilerinden dizayn tecrübelerini küçük segmente taşımaya hazır hale gelmiş, yeni B-Klas modelleri dizayn ve moto-rizede dinamiklik kazanmış. Mercedes A-Klas modelini Mart 2012’de Cenevre fuarında görücüye çıkaracak. VW’nin Bratislava’da üretilecek olan küçük seg-ment aracı Up trendi yakalamış görün-mekte. Up’ın elektrikli araç modeli 2013

yılında üretilecek. Tabii diğer üreticilerin modellerini de -örneğin Hyundai i30 gibi Golf’a rakip araç- göz ardı etmemek ge-rekiyor ama fuarın “highlights” araçları Alman üreticilerden.

Fuar çıkışlı trende yönelik bazı tespit ve değerlendirmeler yapmak gerekirse; Alman otomobil üreticilerinin elektrikli araç/modellerde henüz lider pozisyon-ları yok, süreci biraz geriden takip et-tiklerini söyleyebiliriz. Almanların 2013 ve sonrasına yönelik model hesapları yaptıklarını da belirtmek gerekir. Şu an çok daha fazla mevcut motor-aktarma organlarının optimizasyonu ve araç ha-fifletmeye ağırlık verdikleri görülüyor. Örneğin motor konusunda, yeni jeneras-yon motorlarda ‘Downsizing’ kendini ka-bul ettirmiş görünmektedir. Downsizing ve yeni teknolojiler sayesinde araç yakıt tüketiminin 2015 yılına kadar yüzde 30 oranında azaltılabileceği belirtiliyor. Yeni malzeme kullanımı, yeni teknolo-jiler doğrultusunda gerçekleşen ‘araç hafifletme’ konusu da başlı başına bir alan olmakla birlikte elektrikli araç için olmazsa olmaz koşullardan biridir.

Gözde yan sanayiler

Bu sene fuarda eskisine oranla daha faz-la yan sanayi firması yer aldı. Otomotiv katma değerinde yan sanayi firmalarının oranı geçmişe nazaran arttığı ve bu tren-

Şu an dünyanın birçok ülkesin-de/bölgesinde önümüzdeki dönem otomotivin yıldız ül-kelerinin kim olacağı yönünde

tartışmalar yaşanmaktadır. Tüm branş-larda önemli avantajlar sağlayan BRIC ülkelerinden beklentiler yükselmek-te, otomotiv alanında da bu ülkelerde önemli hareketliliklere tanık olmaktayız. Dünyanın önde gelen otomobil üretici-lerinin bu ülkelerdeki angajmanları/yatı-rımları artarak devam etmektedir. Hatta bu yatırımlar ve bunun sonuçlarının kısa dönem sonrasında dünya otomobil li-derleri sıralamasında bir değişikliğe ne-den olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Amerika’nın üç büyüklerinin ve ardından da dünya lideri Toyota’nın neler yaşadı-


din devam edeceği herkes tarafından bi-linmektedir.

Yukarıda belirttiğim trende uygun olarak yan sanayi firmalarının motor, aktarma organları ve araç hafifletme yönündeki optimizasyon çalışmaları büyük ölçü-de yan sanayi firmalarının katkıları ile gerçekleşmektedir. Örneğin motor ko-nusunda ana sanayilerin yanı sıra ZF, Mahle ve FEV Motor Teknik firmalarının projelerini sayabiliriz. Başka hangi firma-lar fuarda neyi sergiledi diye kısaca göz atacak olursak;

Kolbenschmidt Pierburg, kompakt hale getirdiği ‘Range Extender’i sergiledi. Webasto firması elektrikli araçlar için geliştirdiği CO2 nötral kalorifer ve elekt-rik üreten hafifletilmiş solar tavan mo-dülünü, Leoni firması bakır kablo yerine Alüminyum’dan üç boyutta formlanabi-len kablolar ve Georg Fischer Automo-tive firmasıda Alüminyum yerine mag-nezyum kullandığı kapakları sergiledi. Bosch, TRW, Johnson Controls, Behr fir-malarının da stand’ları görmeye değerdi.

Fuarda kriz tartışmaları

Gerek IAA fuar öncesi gerekse de fuar esnasında herkesin merakla beklediği sorunun yanıtı, Avrupa’daki mevcut ‘kri-zin’ otomobil sanayiyi nasıl etkileyece-ği üzerine idi. Üretici firmaların (ana ve yan sanayi) üst düzey yöneticilerinin 2011/2012 için ortak kanısı;

l 2011 sonuna kadar bir daralma bek-lenmiyor, hatta aksine hedeflerin üstünde rakam yakalanacağı tahmin ediliyor,

Finans piyasalarında yaşanan türbülans ve konjonktür sıkıntı-ları otomobil endüstrinin bilindik kendine güvenen, dik başlı duru-şunda ilk yaraları açmaya başladı.

Daimler’in şefi Dieter Zetsche’ye göre 2012 yılı beklentileri için sektörde bü-yümenin yavaşlayacağı yıl olacaktır. Ama Zetsche’ye göre, küresel ekonomi derin bir kriz içine girmeyecek. Politika-cıları güven oluşturmak ve güvenli bir çerçeve yaratmak gibi zorlu bir görevin beklediğini ve yeni bir güvensizliğin reel ekonomiyi etkileyeceğini belirten Zets-che, “Daimler’in 2020 hedefini BMW ve Audi firmalarının önüne geçmek ve lüks segmentte liderliği ilan etmektir” diyor.

Volkswagen (VW) YK Başkanı Martin Winterkorn’a göre de 2012’de risklerin artacağı, otomobil satışlarının otoma-tik gerçekleşmeyeceği bir yıl olaca-ğı öngörüsünde bulunurken VW’nin buna rağmen büyüyeceğinin altını çi-ziyor. Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi olan VW, Avro krizinden do-layı Avrupa’nın güney ülkelerinde arz-talep’te dengesizlikleri hesaba katarken VW’nin en büyük firmalarından Audi 2012 için büyüme bekliyor ve üretim adetlerinin 1,3 milyon adet üzerinde gerçekleşmesi planlanıyor. Audi’nin şefi Stadler 2012 yılı Audi’nin büyüme yılı olacaktır diyor.

BMW’nin finanstan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Eichiner, BMW’nin olası kriz senaryolarına karşı donanımlı oldu-ğunu belirtirken ‘2008 krizi gibi bir kriz ile karşı karşıya kalsalar bile firmanın bu defa bunu daha az hasarlı geçireceğini ve önümüzdeki dönem sadece büyüme temposunda bir yavaşlık bekledikleri-ni belirtiyor. BMW’nin1 ve 3 serisinde maliyetleri esnek üretim yapılarından dolayı yüzde 7-9 arasında düşürdükle-ri ve araç finansman yapılarını yeniden yapılandırmaları BMW’yi güçlü kılıyor.

BMW firmasının başka üretici firmalara motor sevkiyatı/satışı olduğu biliniyor. Şimdilerde iflasa sürüklenen Saab fir-masına da 2012 yılında motor sevkiyatı yapılacaktı ama siparişin geri çekilme-sinin BMW’ye fazla yara açmayacağı söyleniyor.

Ford-Avrupa’nın şefi Stephen Odell, 2011 rakamları için hala iyimser oldu-

ğunu ama tüketicinin Avrupa’nın ge-nel ekonomik durumu konusunda şu an piyasaya güven duymadığının altını çiziyor. Hem özel hem de iş hayatın-da en kötü şeyin ‘güvensizlik ortamı’ olduğunu bu nedenle politikacıların bir an evvel Euro krizinin giderilme-si için reçeteleri yazmaları gerektiğini ve bu reçetedeki ilaçlar acı dahi olsa gün geçmeden uygulamaya konulması gerektiğini belirtiyor. (Aslında bu ifa-de tüm Amerikan kaynaklı firmalarda aynı). Bay Odell, gelecek yıl büyüme de bir yavaşlama beklediklerini ve Ford Avrupa’nın hedefinin Batı Avrupa paza-rında mevcut yüzde 8,4’lük pazar payını korumak hatta bunu bir miktar artırmak olduğunu ve bunu da yeni modeller ve bunlardaki teknoloji ile sağlayacaklarını belirtiyor. Ford resesyondan çıkmış ve yatırım yapıyor. Yatırımlara devam edi-lecek sinyali veriliyor. Ford için hala sı-rası ile İngiltere ve Almanya pazarı çok önem taşıyor.

Opel firması 2011 yılında 1,3 milyon adet ve önümüzdeki yılda 100 bin adet

Kim, ne diyor?

Dieter Zetsche

Ford

TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE


l2012 için büyümede bir yavaşlama bekleniyor. Ama bu yavaşlama kesin-likle 2008 krizindeki gibi bir duruma yol açmayacak, bu konuda herkes hemfikir,

lAlman otomotiv sanayi (ana ve yan sanayi) Almanya dışında daha faz-la büyüyecek. İç Pazar büyümese de çok fazla daralmayacak. Almanya’nın yurtdışındaki kendi firmalarından baş-ta olmak üzere ithalatı artacak,

l2012 yılında Almanya’da otomo-tiv inovasyon projeleri artacak, hız kazanacak. Hem şirketlerin hem de Cluster’lerin bu yönde aktiviteleri şimdiden hız kazandı.

Sonuç

Genel olarak, otomotiv devleri ve dev yan sanayi firmalarının Türk firmalarına ilgisi artmaktadır. Fuardaki gelişmele-re bakarak, Türk yan sanayi firmalarına yapılacak ilk tavsiye, Ar-Ge projelerine daha fazla ağırlık vermeleri olacaktır. Bu alanda küresel proje ortaklıkları, şirket ortaklıkları veya satın almalar hız kazan-malıdır. Ar-Ge ve inovasyon potansiyeli olmayan firmalarımızın artık yarından itibaren piyasada şansları azalacaktır.

Bir başka açıdan bakıldığında, Avrupa pazarı önümüzdeki dönem daralsa dahi bu pazarda payımızı artırabileceğimi-zi söyleyebilirim. Çünkü halihazırda bu pazardaki oranımız teknik seviyemize göre çok düşük. Daha fazla Avrupa’ya ve Almanya’ya önem verilmeli!t

daha fazla araç satış hedefini koruyor. Opel’in bazı modellerinin çok iyi sattığı biliniyor.

YAN SANAYİ

Almanya’nın önemli dev yan sanayi fir-maları önümüzdeki dönem bir ‘soğuma’ yaşanacağından hareket ediyorlar.

Bosch firmasının şefi Franz Fehren-bach şu an konjonktürün kırılma ya-şamadığını, frene basılacak bir durum olmadığını ama çok dikkatli olunmasını tavsiye ediyor. Otomotiv endüstrinin gelecek dönem rotayı belirleyecek bir

dizi karar eşiğinde olduğunu belirten Fehrenbach, aşırı borçlanmış sanayi ül-kelerindeki konsolideden kaynaklı talep gerilemesi olacağını hatta gelişmekte olan ülkelerde de otomobil satışlarının gerileyeceğini ama bunun konuşuldu-ğu kadar büyük etkisinin olmayacağı-nı bu nedenle kısa dönemde borsa ve faiz endekslerindeki esnekliklere dikkat edilmesini uzun vadede sektörün ino-vasyon projelerine daha fazla ağırlık vermesi gerektiğini söylüyor.

Continental firmasının Yönetim Ku-rulu Başkanı Degenhart’ta 2012 için bir ‘soğuma’ bekliyor’ ama bunun derin bir krize dönüşmeyeceği inancında. Conti cirosunun bu sene en az %10 seviye-sinde artacağını öngörüyor.

ZF Şefi Hans-Georg Haerter’de iyim-serler arasında. ZF de tıpkı Conti gibi ciroda yüzde10’luk bir büyüme bekli-yor. ZF firması inovatif çalışmalarına hız verdi. t

Trends...

There are discussions going on all around the world on who will be the next star of the automo-tive. BRIC countries are being

expected the winner with all their ma-jor advantages in almost every aspect. We also witness major developments in those countries, like major automotive manufacturers’ increasing investments and organisations are going on in these countries. Indeed we can say that these investments and their results may end

up with changes in the world’s automobile leader’s rank. We have already seen what happened to top three of USA and world leader Toyota. We now witness to Ger-man manufacturers’ global attacks. Last month’s 64th International Frankfurt Au-tomobile Fair showed us many tips about the developments and trends in automo-tive. On the one hand the fair was like try-ing to show there is no crisis and on the other hand it provided much important knowledge about the future models, tech-

nical levels and production architectures

with its motto “Future comes as standard”.

Highlights of the Fair

Hegemony of the Germans was very ap-

parent in the fair. BMW showed off with its


i3 and i8 models. Audi proved it’s ready for the competition with its renewed concept A2. Mercedes seemed ready to provide its experience from CLS and SLS series to smaller segments and gained dynamism both in design and motorisation of its new B-Klas models, which will be launched in March 2012 in Geneva. VW’s new segment vehicle UP also seems to catch the trends. Up will be manufactured in Bratislava and its electric model’s manufacturing will start in 2013. Of course other models from other manufacturers cannot be ignored, like rival of Golf from Hyundai’s i30, but it should be admitted that highlight vehicles of the fair were from the German manufac-turers.

In order to make some evaluation on the trends of the fair, we can say that German automobile manufacturers do not have any leading position in their electric ve-hicle/models and they are a little bit left behind in that aspect. Germans consider 2013 and beyond on their models and now they are focusing on existing motor – transfer components optimisations and lighter vehicles. It seems that downsizing is a trend in new generation motors, and it is foreseen that a 30 percent decrease in fuel consumption until 2015 would be enabled through new technologies and downsiz-ing. Lighter vehicles with new materials are a completely different area on its own but it is conditional for electric cars.

Supply Industries In Demand

There were more suppliers than any other years. Everybody is aware of that suppliers’ contribution to added value in automotive

is now much higher and this trend will con-tinue to increase. As I already mentioned above the optimisation and lightening ac-tivities are going on with the contributions of suppliers, e.g. ZF, Mahle and FEV Motor Technics’ projects on motor.

To summarize who showed what: Kol-benschmidt Pierburg exhibited Range Ex-tender, which is now compact. Webasto

exhibited its electric producing solar tavan module and CO2 neutral radiator for elec-tric vehicles. Leoni displayed its 3D shaping cables instead of bakır cables. Georg Fisher displayed its magnesium based pelmets. Bosch TRW, Johnson Controls and Behr’s stands were also catchy.

Crisis Discussions in Fair

The question of the day was what will happen to European automotive after the crisis. Major automotive and supply manu-facturers’ common prediction for 2011-2012 is like that; No shrinking in 2011 and furthermore high numbers than the objec-tives are being expected. In 2012 a slower growth may occur but it will not be like in 2008 crisis. Everyone agrees on that. Ger-man automotive (supply and manufactur-ing) will grow outside the Germany. Do-mestic market will not grow but will not decrease either. Export will increase. In 2012 innovative projects will increase and speed up. Both companies and clusters are now focusing on those activities.

Final saying

In general terms, major automotive com-panies’ and supply companies’ interest on Turkey is getting higher and higher. Ac-cording to the developments and trends of the fair, Turkish companies should focus on R&D activities first. They should increase global partnerships, cooperation and pro-curements. Companies with no R&D and innovation potential would no longer be a part of the future markets.

Though it will shrink down, still we have a chance to increase our share in European markets because our rate in this market is still low when compared to our techni-cal level. We should prioritize Europe and Germany.t

TÜRK OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ TURKISH AUTOMOTIVE INDUSTRY


Münir Yavuz

Man Kamyon ve Otobüs San. A.Ş., CEOCEO of Man Turkiye

MAN’ın Türkiye’deki 45 yıllık gelişimini kısaca aktarabilir misiniz?

1966’da, MAN araçlarının itha-latını yapan Türk şirketi Ercan Holding, kısaca MANAŞ olarak bilinen, MAN Kamyon ve Otobüs

Sanayi A.Ş.’yi İstanbul’da kurmak için MAN ile birleşmiş. Bu birleşmeyle MAN Nutzfahrzeuge (MAN Ticari Araçlar Gru-bu) şimdiki adıyla MAN Truck & Bus AG, ilk kez Almanya dışında bir ülkede üreti-me başlamış.

Tedarik sanayimiz co-design yetkinliklerini geliştirmeli

Türkiye’de kamyon üretim kararının alınmasından hemen sonra otobüs üre-timi de gündeme gelmiş ve1968 yılında da üretimine başlanmış.

1984 yılında Ankara’da kurulan motor fabrikası daha sonraki yıllarda yaşanan krizler nedeniyle kapatılmış. 1995 yılın-da MAN, payını yeniden yüzde 30 se-viyesine çıkartarak yönetimi devralmış ve şimdiki fabrikamızın ilk temellerini atmış. 1996 yılında Ankara’daki motor fabrikası arsa ve binalarını da satın ala-rak, İstanbul’da bulunan kamyon ve oto-büs fabrikasını Ankara’ya taşımış.

2006 yılına kadar kamyon ve otobüs üretimini gerçekleştiren tesisimiz, 2006 yılında alınan karar ile, bugünkü adıyla MAN Truck & Bus AG otobüs üssü ol-muştur.

MAN’ın diğer otobüs fabrikalarından farklı olarak, kompakt ve teknolojik ya-pısı doğrultusunda MAN Türkiye Ankara üretim tesislerinde profil olarak başla-yan üretim prosesi, tamamlanmış oto-büs olarak sonuçlandırıyor.

Ankara fabrikamızda şehir içi (belediye otobüsleri), şehirlerarası seyahat ve tu-rizm otobüsü üretiyoruz.

MAN Türkiye birçok ilklere imza atmış-tır. 1986 yılında Türkiye’deki ilk körüklü otobüsü ve 2006 yılında da Türkiye’deki ilk doğalgazlı otobüsü üretmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediyesi için üret-tiği 1200 adet doğalgazlı otobüsler, şu anda dünyadaki en büyük doğalgazlı şe-hir içi otobüs filosudur.

2010 yılında Ar-Ge merkezi olan ve Türkiye’de tasarlayacağı otobüsleri üret-meyi de hedefleyen MAN Türkiye, Ar-Ge merkezi bünyesinde, test ve ölçüm cihazlarının yatırımlarını da tamamla-mış durumda. MAN Türkiye’nin Ar-Ge çalışmaları, aynı zamanda Türkiye’de üretilen diğer araçların geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

45. Yıl önce MANAŞ’ın kurulma nedeni olan, Türkiye’nin kamyon ve otobüsler için ideal bir pazar olma durumu bugün de geçerliliğini koruyor. Türkiye’nin je-ografik konumunun sağladığı avantaj ise, yıllar geçtikçe Ankara üretim merkezinin ihracat yaptığı ülkelerin sayısında bir ar-tış yaşanması ve bugün 40’ın üzerinde ülkeye ihracat yapar konuma gelmesin-de göz ardı edilmeyecek bir etkendir.

45 yıllık yolculuk süresince, o dönemlerden beri sizinle beraber çalışan tedarikçileriniz var mı? Tedarikçilerinizle birlikte hangi projelerde ve hangi şartlarda çalışıyorsunuz?

25 yılın üzerinde olup halen büyük bir heyecanla birlikte çalıştığımız değerli yan sanayicilerimiz bulunmaktadır. Ana hedeflerimizden bir tanesi yan sanayici-lerimiz ile bağımızı güçlü kılmak ve uzun vadeli her iki tarafın da çıkarlarını koru-


yan bir ilişki kurmak üzerinedir. Geçmiş dönemlerden bugüne doğru süreci kont-rol ettiğimizde firmalarımız ile geçmişte ağırlıklı olarak yerlileştirme projelerinde ciddi çalışmalar yaptık . Bugünlerde ar-tık yeni araç projelerinde ortak tasarım çalışmalarına birlikte imza atmaya çalı-şıyoruz.

45 yıllık tecrübe ve bilgi birikimine sahip olarak, tedarik sanayicilerine neler öneriyorsunuz?

Tedarik sanayicilerinin; Co-Design yete-nekleri artırmaları gerekiyor.

Yeni malzemeler ve üretim yöntemle-ri konusunda çalışma yapmaları lazım. Çünkü rakiplerimiz boş durmamakta. Bugün üretim yapıyor olabiliriz fakat kendimizi geleceğe, bundan beş ya da on yıl sonrasına hazırlamalıyız.

Ana sanayi ile çok yakın çalışmalı ve özellikle malzeme ve üretimleri yöntem-leri konusunda ana sanayileri yönlendir-meleri gerekiyor.

Ana sanayi ile aynı paralelde kalite ça-lışmaları yerine getirmeleri ve kendi yan sanayicilerini de bu yönde eğitmeleri gerekiyor.

Ar-Ge ve tasarım çalışmalarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Hedef ve projelerinizden söz edebilir misiniz?

MAN Truck & Bus AG köklü bir araştırma geliştirme bilgi ve tecrübesine sahip bir firmadır. Şirketimiz bir Alman firması-dır. Almanlar mühendislikte yarışa biz-den çok öncelerde başlamışlar. Otomo-tiv bilgi ve tecrübesi olarak bakıldığında bir de yanına Alman disiplinli çalışma tarzı da eklendiğinde mühendislikte ve mühendislik ile ortaya çıkan ürünlerde kendilerini her yönüyle farklı kılan ürün-ler ortaya koyabilmişler. Öncelikli hede-fimiz Ankara’daki Ar-Ge Merkezimizi bu yapı içinde rekabet edebilir bir seviyeye ulaştırmaktır.

2000’li yıllar ile başlayan dönemde Türk Otomotiv Sanayinin gerçekleştirdiği atı-lım, devletimizin Ar-Ge faaliyetlerine verdiği destek ile gerek yabancı ortak-lı, gerek yüzde yüz yabancı sermayeli şirketlerin yurtdışındaki mühendislik merkezlerinde gerçekleştirdiği bir takım Ar-Ge ve Ürün Geliştirme faaliyetlerini Türkiye’ye kaydırdıklarını gördük.

MAN dünyanın birçok ülkesinde üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Ankara,

MAN Ticari Araçlar Grubu için stratejik öneme sahip bir üretim yeridir. Yolcu otobüsleri ile şehir içi toplu taşıma oto-büsleri açısından deneyim merkezimizin kalesidir. En güvenilir ve gelişmiş oto-büsleri üretecek bilgi ve deneyim burada bir arada yer almaktadır. Mühendislikte ise merkezi bir yapı takip edilmektedir. Deneyimli personeli ile MAN Türkiye önümüzdeki dönemde Ankara’daki te-sislerinde ürettiği otobüslerin Araştırma ve Geliştirmesinde de söz sahibi olmayı hedeflemektedir. Bu amaçla 2010 yı-lında Ar-Ge Merkezimizi kurduk. Halen Ar-Ge merkezimizde 108 personelimiz görev yapmaktadır. Üretimde eriştiğimiz kaliteyi, otobüs tasarımında da göstere-ceğiz. İki adet otobüs geliştirme projesi-ne başladık. Hedefimiz modülerliğin ön planda olduğu, Avrupa Pazarında giderek artan oranda daha ekonomik araçlara olan talebe cevap verebilecek otobüsleri Ankara’daki Ar-Ge Merkezimizde Münih

mühendislik merkezi ile işbirliği içinde gerçekleştirmek.

Hedefimiz MAN’ın önümüzdeki dönem-de Ürün Yaşam Çemberi Takvimine pa-ralel olarak daha fazla projeyi Ankara Merkezli olarak yürütmek. Ankara’daki merkezimizdeki analiz ve test imkanla-rını arttırmak.

Merkezimizde çalışan personelin önü-müzdeki dönemde sadece Türkiye’ye özel araçların geliştirmesinin yanında MAN’ ın sahip olduğu geniş ürün gamın-daki ihtiyaç duyulan her aracın gelişti-rilmesinde söz ve pay sahibi olmaktır. Ar-Ge yapılanmamızı bu hedefe uygun olarak gerçekleştirmekteyiz. Bu hedefe ulaşmamızda bize destek olacak en bü-yük güç, tecrübesi ve bilgisi ile yan sana-yimiz olacaktır.

Ülkemizin son 50 yılında otomotiv sektörü size göre nasıl gelişti? Gelecekte ana ve tedarik sanayi olarak sektörü neler bekliyor?

Türk otomotiv sektörü 1960’li yıllarda el emeği yoğun montaj işçiliği ile başlamış-tır. 1970’lerde yan sanayimizin temelleri atılmaya başlanmıştır. Bu yıllarda imalat teknolojisinde gelişmeler sağlanmaya başlanmış ve yerli piyasayı doyuracak kalite seviyeler yakalanmıştır.

Yıllar 1980’leri gösterdiğinde, imalat yöntem ve teknolojilerinde ciddi sıç-ramalar başlamıştır; mekanize montaj ekipmanları kullanılmaya başlanmış, fabrikalar piyasa taleplerine göre es-neklik gösterebilmeyi öğrenmişler, ima-lat proseslerini daha iyi tasarlamaya ve daha da önemlisi kalite normlarını

Kalite, maliyet ve verimlilikteki artılarımızı sürdürebilir hale getiren yönetim sistemlerini devreye almalı ve güçlendirmeliyiz. Artık her zeminde ve her zaman söylenegeldiği üzere, Ar-Ge yatırımlarımızı artırmalıyız. Ana sanayiler tasarımlarını daha çok Türkiye’ye taşımalı ve yan sanayilerimizde Co-Design yetkinliklerini geliştirerek pastadaki paylarını artırmalıdırlar.

TÜRK OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ TURKISH AUTOMOTIVE INDUSTRY


uluslararası seviyelere taşımaya başla-mışlardır. 1990’lı yıllar ihracatın başla-dığı ve uluslararası kalite normları olan ISO 9000 ve ISO 14000’lerin gündeme girdiği yıllar olmuştur. Bu yıllarda kalite, üretim ve maliyet alanlarındaki avantaj-larımız sürdürülebilir rekabet güçlerimiz olmaya başlamışlardır. Bu yıllar imalat mühendisliğinden, tasarım mühendisli-ğine geçmeye başladığımız yıllar olmuş-tur.

Avrupa ile serbest ticaret anlaşması ile başlayan 2000’li yıllar, Türk Otomotiv Endüstrisinin olgunlaşmaya başlaması-nı sağladı. Artık tasarımın günlük rutine girmesi ile birlikte, ana ve yan sanayileri-miz bu yönde yatırımlara başladılar.

Özellikle 2011 yılında yayınlanan “Oto-motiv Sanayi Strateji” belgesi ile Ar-Ge faaliyetleri teşviklendirilmeye başlan-dı ve bununla birlikte Ar-Ge yatırımları ciddi bir şekilde artmaya başladı. Geri-ye dönük tüm bu süreçleri değerlendir-diğimizde ve sonuç olarak günümüze baktığımızda, oldukça güçlü bir sektör olduğumuzu söyleyebilmekle beraber, bazı fırsatları kaçırmamız nedeniyle hak-kettiğimiz yerde olmadığımızı da söyle-mek istiyorum. Süreci bizimle paralellik arz eden Dünya devi otomotiv markaları varken bizim yok…

Geleceğe bakarsak, Türkiye mevcut sta-tüsü ve teşvikleri ile, yatırım, imalat ve tasarım alanlarında yakın coğrafyasında rakip tanımayacak kadar avantajlı bir konumdadır. Yerli ve yabancı sektör ya-tırımcıları için umut vaat eden bir orta-mımız var.

Öncelikle kalite, maliyet ve verimlilik-teki artılarımızı sürdürebilir hale getiren yönetim sistemlerini devreye almalı/güçlendirmeliyiz. Ve artık her zeminde ve her zaman söylenegeldiği üzere, Ar-Ge yatırımlarımızı arttırmalıyız. Ana sa-nayiler tasarımlarını daha çok Türkiye’ye taşımalı ve yan sanayilerimizde Co-Design yetkinliklerini geliştirerek pasta-daki paylarını artırmalıdırlar.t

Supply industry should improve its co-design skillsCould you please tell us about 45 years of MAN in Turkey?

In 1966, Ercan Holding, the im-porter of MAN vehicles at that time, merged with MAN in order to es-tablish MANAŞ, which is the MAN

Truck and Bus Industry, in Istanbul. After this merger, MAN Nutzfahrzeuge started to manufacture outside of Germany for the first time. In 1968, bus production started in Turkey and the motor factory in Ankara, established in 1984, closed due to many crises.

In 1995, MAN took over the management with a 30 percent increase in its share and founded today’s factory. In 1996, the company moved Istanbul facilities to An-kara. In 2006 our facility became MAN Truck & Bus AG bus base.

Our production process ends up with complete buses, which starts as profiles in production facilities. We produce inner city buses, intercity and tourism buses. MAN Turkey is the pioneer of many de-velopments such as the first hooded bus and first natural gas using bus in 2006. Those buses with natural gas have been being used by Ankara Metropolitan Mu-nicipality are the biggest fleet of the world with a 1200 units.

In 2010 MAN Turkey became an R&D center and aimed to produce the buses that would be designed in Turkey. Test-ing and measurement tools investments are now also finalized for the center. We believe the center will also contribute to other vehicles to be produced in Turkey.

Turkey is, as it is used to be 45 years ago, still a very suitable market for trucks and

buses. Her geographic advantage, increas-ing export countries are important factors of her becoming an exporter to more than 40 countries.

Do you have any suppliers working with for 45 years? In which conditions and projects are you working with the suppliers?

There are suppliers we have been working with for more than 25 years. One of the main objectives we have is to build a win-win relation with our suppliers and main-tain stronger relations. We conducted seri-ous localisation projects with our suppliers and nowadays we are working on mutual designs for new projects.

What do you suggest to the suppliers after 45 years of know-how?

Suppliers should improve their co-design skills and work on new material and pro-duction techniques. Because our rivals never stop and though we manufacture today we should prepare ourselves for the next 10-15 years. Suppliers should work closely with automotive industry and guide the industry specifically on materials


and production methods. They also should provide the same quality level as the au-tomotive industry and train their suppliers accordingly.

Could you please tell us about your R&D activities? What are your objec-tives and projects?

MAN Truck & Bus AG is an old company with the know-how on R&D. This is a Ger-man company and as everyone knows Ger-mans started the race on engineering far before us. Not only this engineering know-how but also the discipline of German culture enabled them to provide differ-ent, unique products. Our priority, in that sense, is to make our R&D center more competitive. After 2000’s Turkish automo-tive sectors breakthrough, state support to R&D, we saw companies moved their ac-tivities in international engineering centers to Turkey.

MAN has many production facilities all around the world but Ankara has a strate-gic importance for the commercial vehicle group. Our experience in passenger buses and inner city buses are our most impor-tant advantages. We have the know-how and experience to build most reliable and developed buses here. In engineering we are a little bit centralised. Additionally with the experienced staff, MAN Turkey also wants to have a word in R&D of buses it produced in Ankara. For that reason, we established our R&D center, which has 108 staff. We will transfer our production qual-ity to bus designs. We started to two bus projects. Our aim is a modular bus that will meet economic requirements of European market and to design it with our Munich engineering center.

We also aim to conduct more projects

in Ankara in line with product life cycle calendar, as well as increase our test and analysis opportunities. Our staff profile is structured according to our objective to involve all staff to every possible process both for the MAN’s product gum and any other special vehicle for Turkey. And sup-ply industry will be critical for us to achieve this objective.

How the development line of Turkish automotive sector was in the last 50 years and what do you expect from fu-ture both for automotive and supply industry?

Turkish automotive sector started with handy work in 1960’ and in 1970’s; with the developments in manufacturing tech-nologies and higher quality levels enabled the foundation of the sector. In 1980’s major breakthroughs in manufacturing techniques and technologies came out like usage of mechanised assembly equip-ments, flexibility of the factories, better

design of the production processes and moreover international quality standards.

With the ‘90’s international quality stand-ards, ISO 9000 and 14000 came into agenda. Our production and cost advan-tages became our sustainable competi-tion powers. And we entered into the era of design engineering from the production engineering.

In 2000’s FTA with Europe enabled matu-ration of Turkish automotive industry. With the daily routine of design, automotive and supply industry directed their investments on that issue.

After “Automotive Strategy Document” of 2011, R&D activities are encouraged and investments on R&D are increased accord-ingly. When we look to those 50 years in the light of those developments we can say we are a strong sector yet we are not at where we should be due to some missed opportunities. There are other countries experienced the same progress with us and they have major brands but we don’t.

If we look into future, Turkey is very ad-vantageous in its close geography in terms of production and design with its existing situation, state supports, and investment. We have a hopeful environment for the local and foreigner investors. We should first strengthen and activate management systems that make our assets like quality, cost and efficiency more sustainable. And we should, as its always been said, increase our R&D investments. Automotive industry should move its designs to Turkey and sup-pliers should improve their co-design skills and increase their share in the cake.t

TÜRKİYE’DE TRAKTÖR VE İŞ MAKİNALARI ÜRETİMİ TRACTOR AND CONSTRUCTION MACHINERY MANUFACTURING IN TURKEY


Kayhan Çalıca

Başak Traktör A.Ş.Genel MüdürGeneral Manager of Başak Traktor A.Ş.

Fabrikamız 1914 yılında DA-TA Demir Araba - Tahta Araba fabri-kası olarak Adapazarı’nda kurul-muştur.

1944 yılında Türkiye Zirai Donatım Kurumu’na bağlı SAZ (Sakarya Alat-ı Ziraiye) unvanıyla Türk çiftçisinin tüm tarım alet ve makinaları ile diğer ihtiyaç-larını üretmeye devam etmiştir. 1962 yılından itibaren Ford marka traktörlerin ithalatını, 1968 yılından itibaren aynı marka traktörlerin üretimini yapmıştır.

1976 yılında STEYR firmasıyla yapılan anlaşma çerçevesinde STEYR markası ile traktör üretimine başlanmış, 1996 yılın-dan itibaren Başak markası ile traktör üretimine devam edilmiştir.

13 Haziran 2003 tarihinde kurulmuş olan Başak Traktör İş ve Tarım Makinala-

rı Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne 25 Temmuz 2003 tarihinde özelleştirme kapsamında devredilmiş olup o tarihten buyana aynı unvan ile ticari faaliyetini devam ettir-mektedir.

Sakarya’da bulunan fabrikamız 250 bin m² alan üzerinde 35 bin m² kapalı alan-da üretim yapmaktadır.

Fabrikamız özelleştirmeden bu yana ge-çen sekiz yıldır üretimini aralıksız olarak sürdürmektedir. Yıllık üretim kapasi-temiz 1.000 – 1.500 adettir. Traktörü-müzün ana parçaları olan Motor, Şan-

zuman, Hidrolik Donanım ana parçaları fabrikamızda işlenmekte ve toplanmak-tadır. Çiftçimiz tarafından bu özellikleri yani yerli katkı payının fazla olması ve düşük yakıt sarfiyatı nedeniyle tercih edilmektedir.

2010 yılı ikinci yarısından itibaren to-parlanma sürecine giren fabrikamız Ar-Ge çalışmaları kapsamında traktörlerde kullanılacak motor emisyon değerlerinin Euro-3 standartlarına uydurulması ama-cıyla gerekli çalışmalara başlanmış ve sonuçlandırılmıştır.

2011 yılında şirketimiz çiftçi istek ve beklentilerini dikkate alarak çalışmalara hız vermiştir. Üretim miktarımız plan-lı bir şekilde artırılmakta çiftçilerimizin yoğun istek ve taleplerini karşılamak için çalışmaktayız.

Hedefimiz kapasitemizi daha da artıra-rak iç ve dış pazardaki payımızı yükselt-mektir. Hedefimiz doğrultusunda azim ve kararlılıkla ilerlerken bizlere özveriyle destek olan çalışanlarımız ve çiftçileri-mizden destek almaktayız.

Başak Traktör A.Ş. olarak kısa vadeli pla-nımız;

Üretim sistem yatırımlarını gerçekleş-tirerek, toplam kalite bilinciyle, müşteri memnuniyetini sağlayarak üretim mik-

"Hızlı, kaliteli ve ucuz üretim başarıyı getirir"

Kayhan Çalıca

1988 yılında T.Z.D. Kurumu STEYR traktör fabrikasında Kalite Mühendisi olarak çalışmaya başladı. 1990 yılında Japonya’da Metal İşleme ve Kalite eğitimi aldı. 1991 yılında Yan Sanayiden sorumlu mühendis olarak aynı kurumda çalışmaya devam etti. 1998 yılında Kalite Müdürü olundu. T.Z.D. Kurumu traktör fabrikası 2003 yılında özelleşerek BAŞAK TRAKTÖR A.Ş. adını aldı 2011 yılında Başak Traktör A.Ş.ye Genel Müdür olarak atandı.


tarlarını artırmaktır. Daha ucuz, daha hızlı ve kaliteli üretim başarıyı getire-cektir. Dünya pazarlarından pay almak da öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu firmamızın pazarlama gücünü arttıraca-ğı gibi, iç piyasadaki genel ve mevsimsel dalgalanmalardan olumsuz etkilenmeyi azaltacaktır.

Firmamız Türkiye’de traktör üretimin-de en tecrübeli şirketlerden birisi olup, traktör üretimini yüzde 100 yerli olarak, Türkiye’nin önde gelen tedarikçi firma-ları ile birlikte gerçekleştirmektedir. Bu firmalar ile (Örneğin; Hema, Compe-nanta, Valeo, Bosch, Federal Mogul gibi) yaklaşık 30 yıldır çalışmaktayız. Biz bu uzun süreli ilişkimizden çok memnun olup, önümüzdeki yıllarda, daha da ge-liştirerek devam ettirmeyi planlamakta-yız. Mümkün olduğunca ithal yerine iç tedarikçileri tercih edip, sektörün teda-rikçilerimizle beraber gelişmesine katkı sağlamak istemekteyiz. Bunun bize iç ve dış pazarlarda güç kazandıracağına inan-maktayız. Elbette kalite ve fiyatta reka-betçi olma şartıyla.

Ar-Ge tasarım çalışmalarımız yerli üre-tici olmamızdan dolayı kesintisiz olarak devam etmektedir. Üretmekte olduğu-

muz tüm tiplerin tasarımları firmamıza aittir. Şu anda Euro 3 tip onaylı model-lerimiz pazarda olup bunlar 47 HP ile 85 HP güç aralığında tarla ve bahçe versi-

yonları ile çiftçimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek traktörlerdir. Gelecek seneler içinde tasarım ve prototip çalış-malarımız devam etmektedir.t

“Quick, quality and low cost production bring success”

Founded in 1914 in Adapazarı un-der the name of DA-TA, the com-pany changed its name once again in 1944 and moved on under the

name of SAZ. In 1962, the company start-ed to import Ford tractors and in 1968, started production of the same brand. In 1976, within the context of the agreement with STEYR, tractor production, under the STEYR brand, started. This production went on with Başak brand after 1996.

Başak Tractor Construction and Agricul-tural Equipments is founded on 13 June 2003 and have been operating through privatization since 25 July 2003. Our fa-cility in Sakarya is built on 250 thousand sqm area and operations are going on the 35 thousand sqm wide closed area. Since the privatization our factory has been op-erating non-stop and our annual capacity is around 1000-1500 units. Main compo-nents of the tractors are being produced

and assembled in our factory and this fea-ture, which is higher localization rate, as well as its low fuel consumption, makes our products favourite amongst the farm-ers.

Within the context of R&D activities, op-erations for harmonizing motor emission values with Euro-3 standards have final-ized. In 2011, our company accelerated

its operations in line with the needs and wishes of the farmers. Our production capacity is being increased gradually and we are aiming to meet demands of our farmers. Our objective is to increase our capacity and accordingly our share in domestic and foreign markets. We have our support from our staff and farmers.t



Zeynep Erkunt Armağan

Erkunt Traktör Sanayi A.Ş.Genel MüdürGeneral Manager of Erkunt Traktör Sanayi A.Ş

Otomotiv sektörüne parça üretir-ken, 2004 yılında ilk kez Türk mar-kası traktör üretimine yöneldiniz? Bu süreç nasıl gelişti?

Bizde ilk yerli tasarım traktörü üretme heyecanı 2003 yılında ortaya çıktı. Bu heyecanımızın somut temelleri vardı. Tarım-

sal anlamda kendine yetebilen az sayıda ülkeden biriydik. Buna rağmen yerli bir traktör markamızın olmayışı ülkemiz adına hem tezat hem de önemli bir ek-siklikti. Bu yönüyle baktığımızda, bizim

traktör üretimine geçişimiz yalnızca ti-cari değil, milli bir mesele olarak da gö-rülmeli. Erkunt Traktör’ü tamamen yerli sermayeyle kurma kararımız da bununla ilgiliydi. Heyecanımız Türkiye için bir şey yapmak, hepimize bir şeyler kazan-dıracak bir işin altına girecek olmamızdı. Bir yıl kadar süren çalışmaların ardından 2004 yılının Eylül ayında ilk Erkunt’u Türk çiftçisiyle buluşturduk. 6-7 yıl gibi kısa bir zaman içinde, bu alanda varıla-bilecek en ileri noktaya geldik. 25’in üze-rinde markanın bulunduğu bir kulvarda ilk üçe girdik. Kurulduğumuz günden bu-güne sektörün en hızlı büyüyen markası-yız. Ürün kalitemizle yol açıyoruz. Genç ve dinamik kadromuzla ilklere imza atı-yoruz. Hızla büyümeye devam ediyoruz. Yıllık 13 bin traktör üretme kapasitesine sahip Ankara’daki fabrikamızda, 40’a ya-kın farklı model traktörün yanı sıra, hem kendi traktörlerimiz, hem de dünyadaki

diğer önemli traktör üreticileri için hid-rolik kaldırıcı üretimi yapıyoruz. Üretti-ğimiz traktörle de Türkiye’nin otomotiv-de yerli marka üretme hedefine hizmet ediyoruz.

Bu yıl ISO sıralamasına girmemiz de hızlı ve kalıcı büyümemizin bir sonucu. İkinci 500’de yer almak hem bizim için, hem de ilk Türk markası olduğumuz için Türk traktör sektörü için önemli bir adım ve başarıdır.

Ülkemizde traktör üretimi ve pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Traktör sektörü Türkiye’de 1953 yılında üretimine başlanan ilk lisanslı traktör-den beri, uzun yıllar dışa bağımlı bir sek-tör olarak faaliyet göstermiştir. Bugün sektöre bakıldığında yaklaşık 25 farklı markanın kendilerine pazar payı oluş-turabilmek için rekabet halinde olduğu görülmektedir. Dünya üzerinde tarım açısından kendi kendine yetebilen 7 ül-keden biri olan ülkemizde, son derece önemli topraklara sahip olduğumuz göz önüne alınırsa, bu kadar çok markanın pazarda yer bulmaya çalışması elbette şaşırtıcı değildir.

Tarım sektörü Türkiye’nin bel kemiği-dir ve ekonomik büyümeye devamlı ve

Yeni tasarımlarımızda ya da ürün geliştirme aşamalarında, önemli tedarikçilerimizle el ele çalışıyoruz elbette. Çünkü, üretimine talip oldukları parçalar kendi ihtisas konuları. Tabii ki pratik tecrübe ve bilgi birikimi her zaman teorik çalışmaların önünde gider. Bu sebeple kabin, klima, güvenlik konuları gibi özel ve önemli konularda mutlaka tedarikçilerimizle beraber çalışıyoruz tasarımlarımızın üzerinde.

"Tasarım ve Ar-Ge gücümüz bizi rekabette öne çıkarıyor"


sabit katkı yapan en önemli sektördür. Türkiye, traktör üreticileri için önemli ve büyük bir pazar. Tarım sektörü ile il-gili yaşanan sıkıntılar ve hızlı toprak bö-lünmelerine rağmen hala tarımsal ürün açısından kendi nüfusunu besleyen sayılı ülkelerden birisi olmaya devam ediyo-ruz.

Bugün dünyadaki traktör pazarının yüz-de 5’ini Türkiye pazarı oluşturmaktadır. Başka bir deyişle, dünyada yılda yaklaşık 1 milyon adet traktör satılmaktayken, bu sene ülkemizde 55 bin adet traktörün satılacağı öngörülmektedir. Sektör son yıllara göre en iyi zamanını yaşamakta-dır. Malumunuz, tarım sektörü yapı iti-bariyle her türlü doğal, siyasi ve ekono-mik değişiklikten çabuk etkilenmektedir. Bu nedenle tarım sektörüne bağlı olarak, traktör satışları da ciddi iniş çıkışlar gös-terebilmektedir.

Ar-Ge ve tasarım çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?

Kalabalık bir tasarım ekibimiz var. Çok genç ve çok yaratıcı tasarımcılarla ça-lışıyoruz. Tasarımın bizim için anlamı, çiftçimize ekonomik olarak katkıda bu-lunan, çiftçimizin ihtiyacı ile tam anla-mıyla örtüşen ve beklentisini karşılayan traktörleri üretmektir.

Bu yönümüzle, tasarım ve Ar-Ge gücü-müz bizi rekabette öne çıkarıyor. Ar-Ge ve Ür-Ge’ye ayırdığımız bütçe azımsan-mayacak bir büyüklükte. Bugüne kadar 8-10 milyon TL civarında Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımı gerçekleşmiştir.

Türk otomotiv tedarik sanayini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tedarik sanayi ile hangi projelerde bir arada çalışıyorsunuz?

Çok gelişmiş ve rekabetçi tedarikçiler ol-duğu gibi, çok ciddi gelişme alanı olan, henüz kalite anlayışını bağlı olduğu üre-ticinin koyduğu normlardan ayrı ifade edemeyen tedarikçiler de olduğunu gö-rüyoruz piyasada. Bildiğiniz gibi, bizim diğer şirketimiz, yani Erkunt Sanayi A.Ş. Döküm ve Makine Fabrikaları, dünya otomotiv sanayinin önemli bir tedarikçi-si. Samimiyetle belirteyim, traktör ima-latı işine girerken, birlikte çalışacağımız

tedarikçilerin hiç yoksa yarısının Erkunt Döküm kadar iyi olacağını ümit etmiş-tim. Ancak bu konuda hayal kırıklığına uğradımızı söyleyebilirim. En üzüldüğüm konu, tedarikçilerin, tek tedarikçi olduk-larını anladıklarında uyguladıkları yanlış fiyat politikaları ve sürdürülebilir kıla-madıkları dengesiz kalite standartları. Bir ay boyunca hiç bir kalite sorunu olma-dan temin ettiğiniz parçaları, takip eden ay devamlı iade etmek zorunda kalma-mız, tahmin edersiniz ki ana sanayinin de üretimini onarılmaz ölçüde aksata-bilmektedir. Ancak yanlış anlaşılmasın, sektörde çalışan tüm tedarikçiler böyle demek istemiyorum ama epey sıkıntılı çalışılanlar olduğu da bir gerçek.

Yeni tasarımlarımızda ya da ürün geliş-tirme aşamalarında, önemli tedarikçile-rimizle el ele çalışıyoruz elbette. Çünkü, üretimine talip oldukları parçalar kendi ihtisas konuları. Tabii ki pratik tecrübe ve bilgi birikimi her zaman teorik çalış-maların önünde gider. Bu sebeple ka-bin, klima, güvenlik konuları gibi özel ve önemli konularda mutlaka tedarikçileri-mizle beraber çalışıyoruz tasarımlarımı-zın üzerinde.

Türk otomotiv sanayinin geleceğinin nasıl şekilleneceğini görüyorsunuz?

Bugünlerde gündemdeki en önemli konu Türk markası bir otomobil üretebilmek. Ne kadar kısa sürede bu hayal gerçeğe dönüşür, hatta dönüşebilir mi bilemi-yorum ama ben de Türkiye’nin bir oto-



mobil markası olması gerektiğine kalben inanan insanlardan birisiyim. Aslında zamanında bir markamız vardı : Anadol. Gönül isterdi ki Anadol devam etmiş ve sektöre öncülük yapmış olsaydı. Bugün Başbakanımız dahil kimsenin kıymetli vaktini almazdı bu konu. Çünkü en zoru ilki başarmaktır, gerisi zaten piyasa gere-ği kendiliğinden gelecektir.

Biz, otomotivin en önemli dallarından birisi olan Traktör’de aynı adımı attık. Bir Türk markası yaratmak için yola çıktık. Kolay mıydı? Elbette değildi ama imkan-sız olmadığını gösterdik herkese.

Sıkıntıları bir bir aştık ve bugün piyasa-da 3.isim Erkunt Traktör. Demek ki çaba sarf edince olabilirmiş. Otomobil üreti-minin başlangıç yatırımı tabii ki traktöre

göre çok daha yüksek olacak, çünkü üre-tim sayılarının fazlalığı bunu gerektire-cek ancak Türkiye’de bunu yapabilecek, bu sermayeyi koyabilecek girişimcile-rimiz var. Mühendislerimiz de artık çok yetkin, çok yaratıcı. Tecrübe birikimleri kayda değer. Üniversiteler de sanayi ile işbirliği kavramını gayet iyi öğrendiler, başarılı uygulamaları mevcut. Bütün bu faktörleri bir araya getirebilirsek gele-

"Design and R&D strength provides us competition power”Though you were producing com-ponents for automotive sector, you directed towards first Turkish brand tractor manufacturing. How did this happen?

It was 2003 when the idea and thrill first came out. Despite Turkey is an agriculture country, we thought lack of a Turkish brand tractor is

both a minus and an opposite. In that sense we think this is not a matter of commercial initiation but also a national one. This is why we founded Erkunt Trac-tor only with local capital. After a year of preparation in 2004 we introduced first Erkunt to Turkish farmers. In 6-7 years we achieved what can be achieved in such a short time. We became one of the top three where more than 25 brands are competing. We are the fastest grow-

ing brand of the sector. We lead our rivals with our product quality and our young and dynamic staff. Our Ankara facility has an annual capacity of 13.000 units and we both produce almost 40 different tractor brands and hydrolic lifter for world’s major tractor manufacturers.

We are serving Turkey’s local brand aim with the tractors we manufacture. Being a part of ISO rank, which is an important step and achievement for Turkish tractor sector, is a result of our quick and sustain-able growth.

What do you think about tractor man-ufacturing and market in Turkey?

This was a dependent sector since 1953, first licensed tractor production in Turkey. Our country is one of the seven in agri-culture in the world. And considering our

extremely important lands it is not shock-ing to see that today almost 25 different brands are competing in the sector.

Agriculture is the skeleton of Turkey and it’s continuously contributing to growth. Despite agricultural sectors’ problems and quick land separations we are still one of few countries produce enough agricul-tural product for its population.

Turkey is an important market for tractor manufacturers and it actually composes 5 percent of total market in the world, which means 55.000 of 1.000.000 tractors to be manufactured this year will be sold in Tur-key. The sector experiences its best times in recent years. As it’s known, agriculture sector can quickly affected by political, social and natural changes and therefore tractor sales can change accordingly.

Müşteri memnuniyeti, Erkunt Traktör için son derece önemli bir konu. Hatta başarımızın altında yatan felsefe bu. Biz, bir firmanın müşterisine verdiği satış sonrası hizmetin o firmayı güvenilir bir konuma yerleştirdiğine inanarak yola çıktık. Satış sonrası hizmeti kurulduğumuz ilk günden beri ihmal etmedik. Bu çabalarımız sonucunda da Türkiye’de ilk defa TS-ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti ve Şikâyet Yönetim Sistemi Belgesi’ni alan firma olduk


cekte otomotivin tüm dallarında kendi markalarımızı görmemek için bir sebep olduğunu düşünmüyorum, inanmıyo-rum.

TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti ve Şikayet Yönetim Sistemi belgesine sahipsiniz. Bu süreci ve bu sürecin sonucunda elde ettiklerinizi bize aktarabilir misiniz?

Müşteri memnuniyeti, Erkunt Traktör için son derece önemli bir konu. Hat-ta başarımızın altında yatan felsefe bu. Biz, bir firmanın müşterisine verdiği sa-tış sonrası hizmetin o firmayı güvenilir bir konuma yerleştirdiğine inanarak yola çıktık. Satış sonrası hizmeti kurulduğu-muz ilk günden beri ihmal etmedik. Bu çabalarımız sonucunda da Türkiye’de ilk defa TS-ISO 10002 Müşteri Memnuniye-ti ve Şikâyet Yönetim Sistemi Belgesi’ni alan firma olduk, sektöre bir yenilik daha getirdik. Bu belgeyi Türkiye’de alan ikinci otomotiv firması, ilk traktör üreticisiyiz.

Müşterimizden gelen en ufak bir uyarı, istek, şikayet o kadar ciddi olarak ele alı-nıyor ve o kadar çabuk çözümleniyor ki.. Bunun için önemli bir yatırım yaparak ciddi bir sistem kurduk, Genel Müdürden

kapıdaki güvenlik görevlisine kadar her-kesin bu konudaki görev ve sorumluluk-larını tanımladık ve aksatmadan uygu-luyoruz. Düzenlediğimiz ücretsiz bakım günleriyle Türkiye’yi karış karış gezdik, geziyoruz. İki yılda 3 milyon km yol kat ettik ve bu kadar alanda, binlerce çift-çiyle bire bir görüştük, onları dinledik. Çiftçileri dinlemek ve bilgilendirmek için sürekli fırsatlar yaratıyoruz.

Daima “önce müşteri mutluluğu” diyo-ruz. Birkaç cümleye sığdırmaya çalıştı-ğım bu anlayış aslında uygulaması yoğun bir çaba ve özveri isteyen, altında gerçek anlamda inanç yatan bir sistem. Ama bu

çabamızın neticesini aldığımız yüzlerce teşekkür mektubunda görüyoruz.

Öte yandan müşterimizin sesini dinle-menin başka bir faydasını da yeni ürün-lerimizin tasarımını yaparken görüyoruz. Erkunt traktörler bu vesile ile çiftçile-rimiz ile birlikte tasarlanan traktörler oluyorlar. Sonuç olarak da yeni model-lerimizi piyasaya sürdüğümüzde inanın bekleme listesi oluşturmak zorunda kalıyoruz. İşte, inanarak uyguladığımız Müşteri Memnuniyeti felsefesinin 2 ta-rafa da kazandıran böyle güzel bir neti-cesi var. Bundan daha güzel bir edinim olabilir mi?t

You have TS ISO 10002 Customer Sat-isfaction and Complaint Management System certificate. Can you please tell us about this process and its results?

Customer satisfaction is quite important for Erkunt Tractor, indeed this is what lies beneath our success. We believe in that af-ter sales services make a company reliable and therefore we never neglect after sales services. This ended up being first tractor manufacturing company that received

TS-ISO 10002 Customer Satisfaction and

Complaint Management Systems certifi-

cate. Any complaints from our customers

are being handled carefully and solved

quickly. We seriously invested on that and

established a major system for that. From

General Manager to the Guard at the front are aware of their responsibilities.

We travelled throughout Turkey with our free of charge maintenance days. In two years time we travelled 3 million km. and we met thousands of farmers. We are trying to create opportunities to meet farmers. We always put customer satis-faction first. This understanding I’ve been trying to explain with a few words is ac-tually a system of effort and devotion, of which’s results are apparent in hundreds of appreciation letters.

On the other hand, we also see the ben-efit of listening to customers in our de-sign processes. This makes our tractors that are co-designed with customers. As a result we should create waiting lists when we launch our new models. This customer satisfaction philosophy makes both sides winners. Do you know any-thing more useful? t



Abdullah Akkuş

Hattat Tarım MakinalarıGenel MüdürGeneral Manager of Hattat Tarım Makinaları

Türkiye'de traktör üretimini ve pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyadaki traktör üretimi ve pazarıyla ülkemizi nasıl kıyaslarsınız?

Tarımsal çeşitliliğin ve verimli-liğin yüksek olduğu bir ülkede bulunmaktayız. Bu sebeple dün-yada sayılı tarım ülkelerinden

biri konumundayız. Fakat son yıllarda ülkemizde erozyonlar, kuraklaşmalar, verimli toprakların azalması gibi sorun-lar ile karşı karşıyayız. Verimli toprak-ların azalması çiftçilerimizi daha küçük tarım alanında daha verimli çalışmaya itmektedir. Bu da teknolojik traktörlere olan ve olacak ihtiyacı göstermektedir.

Ülkemizde, büyük ve küçükbaş hayvan-cılık son yıllarda önem kazanmaya baş-

lanmış ve teknoloji gerektiren özel çift-liklerin sayısı da gün geçtikçe artmıştır. Bu durumda paralelinde yüksek beygir gücünde, son teknoloji traktör ihtiyacını bize göstermektedir.

2010’da başlayan traktör ve tarım ekip-manlarına ihtiyaç ve talep 2011 yılın-da zirveye ulaştı diyebiliriz. Türkiye’nin yıllık traktör üretimi ortalama 40.000 adettir. 1,3 milyon traktör parkına sahi-biz. Ancak bu parktaki traktörlerin yüzde 43’ü 25 yaş ve üstü traktörlerdir. Bu se-beple traktör parkının yenilenme ihtiya-cı çok açıktır.

Bildiğiniz gibi son yıllarda Türkiye’de ra-kip firması sayısı gün geçtikçe artmıştır ve artış her geçen gün devam etmek-tedir. Bu yükselen trendi teknolojisi ile, ürün gamı ile, yedek parçası ile servisi ile yakalayabilen firmalar koşmaya devam edeceklerdir.

Diğer taraftan sektörün canlanmasının ve büyümesinin devam etmesine, devle-tin yapacağı destekler yardımcı olacak-tır. Ülkemizde; maalesef mazotun, sula-ma için gerekli suyun, diğer ülkelere göre pahalı olması çiftçimiz için büyük maddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu nedenle yakıt tüketiminde tasarruf traktör sektö-rü için çok önemli hale gelmiştir.

Bunun yanında uzun süredir tüm trak-tör firmaların beklediği hurda indirimi bulunmaktadır. Bu indiriminin sektörü-müzde büyük canlılık getireceği kanısın-dayım.

Hattat Tarım Makinaları’nın kuruluşundan bugüne gelişimini aktarabilir misiniz?

Hattat grubu ilk defa, 1976 yılında Ford Motor Grubu ile traktör faaliyetleri-ne başlamıştır. 1980 yılına kadar ithal, 6.400 traktör Türk çiftçisine verilmiştir.

1980 yılından sonra, ilk traktör üretimi-ne Kayseri’de başlanmış olup, Ford Mo-tor Grubu ile lisans anlaşmasının bittiği 1992 yılına kadar devam edilmiştir.

"Hedefimiz yüksek kaliteli ürünleri çiftçimizle buluşturmak"

Abdullah Akkuş

1960 Bayburt doğumlu olan Abdullah Akkuş, Uzel'in değişik departman ve şirketlerinde 22 yıl çalıştı. Son olarak Polonya’daki Irsuz fabrikasının alınması sürecinde bulundu. 2009 yılı Ağustos ayından itibaren Hattat grubunda Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. Son 2 yıldır Hattat Tarım Makinaları Genel Müdür’ü olarak görev yapmaktadır.


İleri teknolojilerle yoluna devam ede-ceği fabrikasının inşaatına 1998 yılın-da başlamış ve 2001 yılında Tekirdağ / Çerkezköy’deki üretim tesisleri açılmış-tır. 2001’de Romanya UTB firması ile imzalan anlaşma sonucunda, 2002 de Universal marka traktörlerde yurt içi sa-tışlarına başlanmıştır.

Her geçen yıl, bünyesine yeni markalar kazandırmaya çalışan Hattat Tarım Ma-kinaları A.Ş Valtra ile lisans anlaşması imzalamış ve 2004 yılında Valtra marka traktör üretimini gerçekleştirmiştir.

Kendi markasını yaratma arzusu ile Ar-Ge çalışmalara başlayan şirketimiz, 2007 yılında bu hedefine ulaşarak Hat-tat Marka A serisi traktörler üretmeye başlamıştır.

Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bağ, bahçe, meyve tarımı önem kazan-mıştır. Bu doğrultu da küçük ölçekli, ma-nevra kabiliyeti yüksek, özel donanımlı profesyonel traktör ihtiyacını fark eden Hattat Tarım, 2007 yılında bir İtalyan markası olan Ferrari ile Distribütörlük anlaşması yapmıştır.

Başarılarının meyvelerini 2009 yılında ilk Hattat markalı traktörleri Polonya, Irak ve Şili’ye ihraç ederek toplamaya başla-yan şirketimiz, 2010 yılında Hattat A se-risi traktörler, Polonya’da yılın traktörü ve yılın kabin tasarım ödülünü, İrlanda da ise pulluk şampiyonası birincilik ödü-lünü almıştır.

Traktör üretiminde Türk tedarik sanayi ile birlikte yürüttüğünüz projeler var mı?

Biz Hattat Tarım olarak çiftçimize yüz-deyüz yerli üretim sunma ve Türk eko-nomisine katkıda bulunma hedefi ile ha-reket eden bir firmayız. Şu an bile yüzde 85’i yerli, nadir traktör üreticisi firma-lardan biriyiz. Yerlilik konusunda Türk tedarikçilerimizden de gerekli destekleri almaktayız. Traktörlerimizi bir yandan donanım bir yandan da tasarım olarak mükemmel seviyeye getirip, müşteri beklentilerini karşılamaya çalışmakta-yız. Bu sebeple ileriki dönemlerde farklı bir görünüm ve daha yüksek teknoloji ile donattığımız ürünlerle müşterilerimizin karşısına çıkmayı planlıyoruz.

Parça tedarikinde süreciniz nasıl işliyor? Tedarik sanayini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yıllık üretim kapasitemiz 20.000 olarak belirlediğimiz firmamız, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 164 firma ile

çalışmaktayız. Tedarik ettiğimiz ürün-lerin yüzde 40’ını Hattat Holding’in bir kurumu olan Hema Endüstri A.Ş. oluş-turmaktadır. Müşterilere kaliteli ürünler sunmak için otomotiv sanayinin öncü isimleri ile işbirliği yapmaktayız. Valtra traktörlerimizde en uzun ömürlü olan Sisu motorları, Hattat markalı traktör-lerimizde ise kendini dünya çapında kanıtlamış Perkins marka motorları kul-lanmaktayız. Hedefimiz yüksek kaliteli ürünleri çiftçimizle buluşturmaktır. Bu yüzden de sektöründe kendini ispatlamış firmalarla çalışmaktayız.


Faaliyetlerine 2006 yılında başlayan Ar-Ge bölümümüz,2 007 yılında ilk yerli traktörünü üretmeyi başarmıştır. 4 yıl gibi kısa sürede çalışmalarına büyük bir ivme katıp, tüm opsiyonları ile birlikte 194 çeşit traktörün satışını gerçekleş-tirir durumdayız. 50 yıllık markaların ürün çeşitliğine karşısında, sektörde kısa zamanda en geniş ikinci ürün yelpazesi-ne sahip firma olarak bir ilke imza attık. Her geçen gün çiftçilerimizde gelen ta-lepler doğrultusunda ürün gamımızı ar-tırmaktayız. Örneğin son aylarda tek ve çift çeker olmak üzere 50’den 78 beygir gücüne kadar farklı transmisyon ve ak-sesuar seçeneklerinde ürettiğim bahçe

traktörlerimiz ile ürün gamını tamamla-mış ve pazardaki farklı ihtiyaçlara sahip müşterilerimizin taleplerini karşılamış bulunmaktayız. Satışına başladığımız çok amaçlı ve Bahçe traktörlerimize çift-çimizde gelen tepkiler gururverici.

2012 ve sonrası için hedef ve projelerinizden söz edebilir misiniz?

2010 yılında ivme kazanan traktör sek-törü 2011 yılında da büyümeye devam etmektedir. İlerleyen yıllarda da bu bü-yümenin devam edeceğini öngörmekte-yiz. Pazardaki bu büyümeyle doğru oran-tılı olarak üretim kapasitemizi arttırmayı planlıyoruz. Pazardaki farklı ihtiyaçları karşılamak için sahip olduğumuz ürün gamımızı genişleterek, tüm çiftçilerimi-ze, yüksek teknolojili, yakıt tüketimi az, yüzde yüz yerli üretim traktör sahibi ol-mayı vaat ediyoruz.

Müşteri memnuniyetini gerçekleştirmek ve bunun devamlılığını sağlamak önce-likli hedefimizdir. Bu nedenle mevcut bayi ve servis ağımıza yenilerini ekle-yerek müşterilerimize daha çok bölgede daha hızlı hizmet vermeye çalışacağız. Müşteri hattımız 7-24 tüm çiftçilerimize hizmet vermeye devam edecektir. Gülen müşteri sayısını arttırabilmek tek hede-fimiz.

Müşterilerin ihtiyaçlarına en uygun ürünleri üretmek için pazarlama bölümü, pazardaki talepleri göz önünde bulundu-rarak aldığı verileri Ar-Ge bölümümüzle paylaşmakta ve pazarlama- Ar-Ge işbir-liği ile yeni ürün tasarımlarımız son hızla devam etmektedir. Ayrıca mevcut olan ürünlerimizde de gerekli iyileştirme ça-lışmaları yapılarak kendimizi sürekli ge-liştirme çabası içerisindeyiz. t



Can you please tell us about Hattat Agricultural Equipments since its foundation?

Hattat Group entered the trac-tor business after the license agreement signed in 1976 with Ford Motor Co. and pro-

vided 6.400 imported tractors to Turkish farmers until the end of 1980. After this year, first tractor manufacturing started in Kayseri and continued until the 1992 when the license agreement ended. In 1998, the new facility’s, where the oper-ations would go on with high tech equip-ments, construction had started and in 2001 Çerkezköy facility of the company started its operations. Following the agreement with Romania’s UTB Com-pany in 2001, Universal branded tractors were in the market in 2002. The com-pany continued its efforts to increase the brands and in 2004 produced Valtra branded Tractors.

Based on the idea of developing a com-pany brand, R&D activities started in the company and in 2007 this objective was achieved with the production of Hat-tat brand A series tractors. As in the en-tire world, garden and fruit agriculture becomes more and more important in Turkey. In that sense Hattat Agriculture identified the need for small scaled spe-cial equipped professional tractor with high maneuverability and made a distri-bution agreement with Italian brand Fer-rari. These success stories yielded with exporting first Hattat brand tractors to

Poland, Iraq and Chile in 2009. In 2010 Hattat A series tractors are recognized as the tractor of the year and the cabin de-sign of the year in Poland, in addition to being the champion of plow champion-ship in Ireland.

What about your supply processes? How do you manage that and what do you think about the supply industry?

We identify our annual capacity as 20.000 units and we work with 164 suppliers from Turkey and outside of Turkey. 40 percent of our supplies come from Hema Endüstri A.Ş, which is a part of Hattat Group. We are cooperating with prominent brands of the automotive industry in order to pro-vide high quality products to our custom-ers. We are using Sisu motors for Valtra brand tractors and Perkins branded mo-tors for Hattat tractors.

Our aim is to meet our farmers with high quality products. Therefore we are paying attention to work with companies whom proved themselves in the sector.

Can you also tell us about your R&D and design activities?

R&D department started its operations in 2006 and produced its first tractor in 2007. At the end of 4 years accelerating the works shortly we are now able to sell 194 different tractors with all available options. We made a first by having the widest second product variety in the sec-tor against the product variety of 50 years old brands. We are widening our product

gum day by day based on the demands of our farmers.

We recently finalized our product gum with garden tractors that are manufac-tured in different transmission and acces-sories options ranging from 50 to 78 HP and we are now able to meet any different demand from the market. Demands and comments from customers for those trac-tors make us proud.

What can you tell us about your 2012 and beyond objectives and projects?

The sector accelerated in 2010 and con-tinued its growth in 2011. We expect this growth to continue in the next years. In line with the growth in the market, we are planning to increase our production capacity. By widening our product gum, we promise all farmers high tech, low fuel consumption levels, hundred percent lo-cal tractors. Our priority is to establish and maintain the customer satisfaction. There-fore we are increasing our authorized serv-ices and we will try to provide services in many regions. Increasing number of happy customers is the only objective of our call center, which is available 7/24.

Our marketing department collects data based on the demands from the market and shares them with R&D department in order to manufacture the most suit-able products. The new product designs, arise from this cooperation, are moving on. Besides we are continuously trying to improve ourselves conducting required improvement studies.t

“We aim to meet high quality products”



Türkiye traktör pazarının gelişimi

Ekonomik kriz nedeniyle Türki-ye traktör pazarı, 2009 yılında 2008 yılına göre yüzde 49 ora-nında daraldı. Traktör sektörün-

deki daralma ekonominin geneline göre daha yüksek oldu.Bu tablonun ortaya çıkmasında, çiftçilerin son 3 yıldır ku-raklık nedeniyle düşük verim almaları ve gelir kaybetmeleri de önemli rol oynadı.

2006 yılından 2009 yılına kadar olan 3 yılda traktör pazarı yüzde 65 oranında küçüldü.

2010 yılı traktör pazarı için tam bir bay-ram havası içinde geçti. Uygun geçen ik-lim koşullarına bağlı olarak hasat erken yapıldı, rekolte yüksek gerçekleşti, çift-çilerin gelirlerinde artış oldu.

Ayrıca 2010 yılı Eylül ayında yapılan re-ferandumdan çıkan sonuçlar çiftçilerin tarımsal sektöre, ekonomik ve politik is-tikrara olan güvenlerini artırdı. Belirtilen faktörler çiftçilerin psikolojisini ve satın alma isteklerini olumlu yönde etkiledi Buna bağlı olarak, yurt içi talepte dikkate değer artış oldu.

2010 yılında traktör satışları 2009 yılına göre yüzde 162 oranında arttı.

2011 yılında söz konusu olumlu seyir

devam etmektedir. TÜİK verilerine göre 2011 yılı ilk 8 ayında 40.483 adet trak-tör satışı gerçekleşti. Yıl sonu itibariyle satışların 55 bin adet civarında olacağını ön görmekteyiz.

Türkiye traktör pazarı ve rekabet

2001 yılında sadece 4 marka yurt içi pa-zarda rekabet ederken, bu rakam 2011 yılında 36’ya yükseldi. Günümüzde he-men hemen dünyadaki tüm traktör mar-kaları Türkiye piyasasında bulunmakta-dır.

Dünya traktör pazarında Türkiye önemli bir konumdadır. Kuzey Amerika, Avrupa, Latin Amerika, Hindistan ve Pakistan’ın ardından Türkiye, traktör satışlarının en yoğun gerçekleştiği ülkeler arasındadır. Örneğin 2006 yılında dünya pazarında 1.125.405 adet traktör satıldı.

Bunun 239 bin adedi Kuzey Amerika’da, 178 bin adedi Avrupa’da, 202 bin adedi Çin’de, 318 adedi ise Hindistan’da ger-çekleşti.

Türkiye ise 42 bin adet satışla önemli bir pazar olduğunu gösterdi.

2005’e kadar olan yıllarda yurt içi trak-tör pazarı, genel olarak farklı segment-te ve değişik ürün talebine karşılık az sayıda üreticinin ve ürünün olduğu bir yapıya sahipti. 2005 akabinde, özellikle TÜMOSAN’ın özelleştirme sonrası sek-törde göstermiş olduğu başarılar dolayı-sıyla bu yapı kırıldı.

TÜMOSAN’ın tarihçesi

TÜMOSAN Motor ve Traktör San. A.Ş., motor tahrik ve aktarma organları ve benzeri teçhizatı imal etmek amacıyla 1975 yılında Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliğinde kuruldu.

Fiat ile 10 yıllık lisans sözleşmesi kapsa-mında 1979 yılında dizel motor ve trak-tör üretimine başlandı.

Lisans sözleşmesi 1989 yılında sona er-dikten sonra TÜMOSAN olarak üretime devam etmiştir. 2004 yılında ise özelleş-tirilmiştir.

Taylan Gürbüz

TÜMOSAN Motor ve Traktör San. A.Ş.Pazarlama MüdürüMarketing Manager of TÜMOSAN Motor ve Traktör San. A.Ş.

Ulusaldan evrensele uzanan marka: TÜMOSAN


TÜMOSAN üretim teknolojisi

l Tarla ve bağ-bahçe traktör üretim kabiliyeti

lYılda 45 000 adet traktör üretim kapasitesi

l3-4-6 silindir dizel motor üretim kabiliyeti

lYılda 75 000 adet motor üretim kapasitesi

lTransfer tezgâhlarda seri üretim

TÜMOSAN’da üretim ve satış

Üretim faaliyetine başladığı yıldan özel-leştirilmesinin yapıldığı 2004’e kadar geçen 18 yılda ürettiği traktör sayısı 10.046 adet iken, 2011 yılında ayda 1.200 adet traktör üretim ve satış ra-kamlarına ulaşmış bulunmaktadır.

TÜİK tarafından yayımlanan trafik kayıt verilerine göre 2011 yılı ilk 8 ayında pa-zardaki toplam traktör satışı 40.483 adet olarak gerçekleşti. TÜMOSAN ise bu dö-nemde 5773 adet traktör satışı yaparak pazardaki payını %15’e çıkarmayı başar-dı. TÜMOSAN’IN 2011 Eylül ayı sonuna kadar BAYİLERİNE sattığı traktör sayısı ise 7.517 âdet oldu. TÜMOSAN 2011 yılı satış hedefi ise 11 bin adet traktördür.

TÜMOSAN, halihazırda Cezayir, Fas, Ür-dün, Filistin ve Irak ağırlık olmak üzere ihracatına devam ediyor. Romanya ve Kuzey İrlanda ile de ihracat sözleşme-leri yapılarak, Kasım 2011’de ihracata başlanacaktır. Halihazırda yıllık ihraç edilen traktör sayısı 300 adete ulaşmış olup, sürekli olarak artmaya devam et-mektedir. Özelleştirildiği 2004 yılın-da TÜMOSAN pazar payı yüzde 0.7 iken gelinen aşamada yaklaşık yüzde 2100 büyüme kaydederek 2011 yılı toplamında yüzde 15’e ulaşmıştır. 36

firmanın rekabet halinde olduğu Türkiye pazarında, TÜMOSAN söz konusu pazar payı ile 2. sırada yer almaktadır.

Ar-Ge konsepti ve çalışmaları

Ar-Ge yönetim ve organizasyonu: TÜMOSAN üretim tesisleri, bulunduğu lokasyon itibariyle otomotiv sanayine ve otomotiv teknolojileri alanlarında eğitim sunan ve üniversite sanayi iş-birliği içinde Ar-Ge faaliyetleri yürüten akademik platformlara uzak konumda-dır. Bu durum yetişmiş, donanımlı per-sonel istihdamını da güçleştirmekte olup fabrikada yerleşik kalifiye uzman temin ve idame maliyetlerini de menfi yönde etkilemektedir. Söz konusu nedenlerle fabrika sahasının Ar-Ge çalışmalarının yürütülmesi açısından uygun bir ortam olmadığı değerlendirilmiştir.

Ar-Ge ve Proje Yönetim Müdürlüğü’nün

İstanbul merkez ofis bünyesinde oluştu-rulması ile yürütülmekte olan faaliyetle-rin ihtiyaç duyduğu kadroya sahip olun-muş, üst düzeyde teknik ve akademik alt yapı, insan gücünün kaynağına ulaşılmış; çalışanların lisans, yüksek lisans ve dok-tora yapma olanakları temin edilmiş ve firmamızca benimsenen üniversite-sanayi işbirliği modelinin uygulanması için İTÜ-OTAM ile koordineli çalışmalar ortamı yaratılmıştır.

İTÜ-OTAM & TÜMOSAN işbirliğinde gerçekleştirilen Ar-Ge projeleri

TÜMOSAN dizel motorlarında FAZ III (Stage III) emisyon standardına uyum sağlamak için yeni modellerin gelişti-rilmesi

Proje 4.167.564 dolarlık bir bütçeye sa-hip olup TÜBİTAK/TEYDEB tarafından desteklenmiştir. Proje 2007 yılında baş-lamış olup 2010 haziran ayında tamam-lanmıştır.

TÜMOSAN traktör motorlarının gürül-tü seviyesinin düşürülmesine yönelik Ar-Ge çalışmaları ve prototip üretimi

TÜBİTAK tarafından onaylanmış pro-je 1.226.752 dolarlık bütçeye sahiptir. 2010 Nisan ayından başlayarak 2012 Ekim ayına kadar devam etmesi planlan-mıştır.

Bu proje, motor gürültüsünün azaltılma-sına yönelik OTAM’da motorun gürültü haritası çıkarılması, gürültü kaynakları-

Geçmişten günümüze

TÜMOSAN uygulamaları

l1990 yılı öncesine kadar 4 silindirli

kamyonet motor üretim ve satışı

l3-4 silindirli traktör-jeneratör-

endüstriyel motor üretimi

l48-95 bg aralığında 10 farklı seride

118 farklı modelde traktör üretimi



nın tespitinin ardından motor gürültüsü-nün indirgenmesine yönelik çalışmaları içermektedir.

TÜMOSAN dizel motorlarının “MR Process” yanma mekanizması kullanı-larak LPG ve CNG yakıtlı motorlarına dönüştürülmesine yönelik tasarım, prototip üretimi ve sanayi uygulama çalışmaları

Söz konusu proje TÜBİTAK tarafından onaylanmış ve destek kapsamına alın-mıştır. Proje 2011 yılı ocak ayında başla-mış olup 2013 yılı aralık ayında bitmesi hedeflenmektedir. TEYDEB tarafından onaylanmış proje bütçesi 1.458.000 do-lardır.

Bu proje, yerli üretim TÜMOSAN trak-törlerinde ve jeneratörler ile endüstride kullanılan dizel motorlarında perfor-mans ve verimliliği yükseltmek, egzoz gaz ve gürültü emisyonlarını düşürmek amacıyla benzin ve dizele göre daha ucuz olan LPG ve CNG yakıtlarının kul-lanılmasına yönelik teknolojik altyapının geliştirilmesi, tasarım, prototip üretimi ve sanayi uygulama çalışmalarını içer-mektedir.

Projede, TÜBİTAK-TEYDEB destekli “TÜ-MOSAN dizel motorlarında FAZ III emisyon standardına uyum sağlanması için yeni modellerin geliştirilmesi” pro-jesinde kazanılan deneyimlerden istifa-de edilecektir.

Teorik, ön tasarım ve deneysel-laboratuvar çalışmalar için itü teknopar-kında faaliyet gösteren otam’dan (oto-

motiv teknolojileri araştırma merkezi) hizmet alınacaktır.

San-tez projesiMakina Fakültesi, Makina Mühendisli-ği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ra-fig Mehdiyev tarafından hazırlanan, “TÜMOSAN dizel motorlarının LPG dönüşümünde, karışım oluşumu ve yanma işlemlerinin teorik ve deneysel çalışmalarla kalibrasyonu” başlıklı pro-je, üniversite bünyesinde yüksek lisans ve doktora tez konusu olarak çalışılmak üzere belirlenmiş olup, söz konusu proje san-tez projesi olarak kabul edilmiştir. Projenin ortağı olarak TÜMOSAN top-lam bedelinin yüzde 25’lik kısmını nakdi olarak üstlenmektedir.

Mükemmeliyet merkeziSavunma sanayii müsteşarlığı (SSM) tarafından yayımlanan güç grubu mo-tor geliştirilmesi ve entegrasyon projesi kapsamında TÜMOSAN ve İTÜ iş birliği içerisinde olup söz konusu proje kapsa-mında ulusal tank motoru geliştirilme-sine yönelik ortak hareket etme kararı almışlardır. TÜMOSAN geliştirilen proje modelini SSM’e arz etmiştir. TÜMOSAN & İTÜ üniversite-sanayi işbirliğinde

hâlihazırda yürüttüğü ortak çalışmala-rı söz konusu GGGP kapsamında daha da pekiştirmek ve ileriye dönük bir tek-noloji alt yapısı, bilgi birikimi sağlamak istemektedirler. Bu kapsamda, teknoloji kazanım yükümlülüğünün sağlıklı bir şe-kilde yerine getirilmesi amacıyla İstan-bul Teknik Üniversitesi’nin katılımıyla bir bilgi kazanım mekanizması oluştu-rulması yönünde ortak çalışma kararı alınmıştır.

Bu bağlamda İTÜ yerleşkesi içinde ortak bir mükemmeliyet merkezi oluşturulma-sı ve bu merkez içinde TÜMOSAN Ar-Ge mühendisleri ile itü öğretim görevlileri-nin projelerde ortak çalışması yönünde anlayış birliğine varılmıştır.

TÜMOSAN - İTÜ ortaklığı ile kurulacak ve ticari hüviyeti olan mükemmeliyet merkezi’nde, TÜMOSAN Ar-Ge mühen-disleri, İTÜ öğretim görevlileri ve TDS mühendisleri, GGGP aşamalarındaki planlamalara göre belirlenmiş görevler-de ortak çalışmalar yapmaları öngörül-mektedir.

Tedarik sanayi ile iş birliği

TÜMOSAN, ulusaldan evrensele uzanan bir marka olma vizyonu ile hareket et-mekte ve müşteri beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda yüksek kalite ve perfor-mansa sahip ürünleri doğru zamanda ve uygun maliyetle üretip sunmayı hedef-lemektedir. Bunu sağlayabilmek için de sürekli ve kontrol altında süreçlerimizi ve ürünlerimizi geliştirmemiz gerek-mektedir. Söz konusu anlayış içinde te-darikçiler ve sizin tedarikçilerle olan iş birliğiniz önem arz etmektedir. Üretim sürecinde üretici ve yan sanayi bir bütü-nü oluşturmaktadır.

TÜMOSAN, tedarikçilerin uzmanlıkla-rından faydalanmak ve onların uzman-lıklarının daha da artırılması için hedef çıktı üzerine odaklanmakta ve diğer alt ürün gruplarında belirlenen tanımlanmış speklerde kalite standartları, performans garantileri, dayanıklık gibi kriterler doğ-rultusunda tedarikçinin kendi kontrolü-ne bırakmaktadır.

İş birliği çerçevesinde tedarikçiler ta-rafından getirilen öneriler de dikkate alınarak daha nitelikli daha az maliyetli süreçler ve ürünler de oluşturulmak-tadır. Diğer bir açıdan da TÜMOSAN alt yüklenicilerini de yönlendirerek on-ların daha teknolojik, daha kaliteli ve daha kurumsal bir yapıda ilerlemesini sağlamaktadır.t

2010 yılında yüzde 11 olan TÜ-MOSAN pazar payı yüzde 3 artış göstererek yüzde 14’e ulaşmıştır. 36 firmanın rekabet halinde olduğu Tür-kiye pazarında TÜMOSAN pazar payı ile ikinci sırada yer almaktadır.



Turkish tractor market and competition

In 2001 there were only 4 brands in the market and now there are 36. Almost every tractor brand is available in Turkey, since our

country has an important place in the market. She is one of the biggest countries in where tractors sales are high. In 2006, 1.125.405 units of tractors sold and 239 thousand of those were to North America, 178 thousand units were to Europe, 202 thousand units were to China, 318 thousand units were to India and 42 thousand units to Turkey makes us important. In around 2005 the market had a structure composed of high demand and less manufacturers. But after 2005, with the success of Tümosan after privatization, this structure was broken.

Production and Sales at Tümosan

In between years of 1986 – 2004, when the privatization took place, Tümosan produced 10.046 units of tractors. In 2011 monthly production numbers are realized as 1.200 units. According to TUIK data, in the first seven months of 2011 total tractor sales realized as 36.458 units. Tümosan’s share in that number is 5.720 units. Tümosan sold 7.517 units by the end of September

2011. Sales objective of the company for 2011 is 11.000 units.

Tümosan continues its export operations, specifically in Algeria, Jordan, Morocco, Palestine and Iraq. Export operations in Romania and North Ireland will start in November 2011 after the finalization of agreements. Export units are 300 at the moment but this is increasing. In 2010

Tümosan’s market share was 11 percent and it increased by 3 percent and realized as 14 percent in 2011. Tümosan is in the second place in the market. In 2004 market share was 0,7 percent and today it is increased by 2100 percent and realized as 15 percent.

R&D concept and activities

Tümosan production facilities are geographically far away from universities, which are in university, industry partnerships, and provide education on automotive industry and technologies. This leads to lack of employment of well educated qualified employees and has a negative impact over the recruitment of qualified experts. For that reason R&D activities are moved to Istanbul headquarters, in where now required personnel are recruited and high level of technical and academic infrastructure is enabled. Graduate study opportunities are provided for the staff and coordinated work environment with ITU – OTAM, in order to implement university-industry partnership models, is also provided.t

A national brand reach outs globe: Tümosan



Sedat Tezerişener

TürkTraktör, Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür YardımcısıTürkTraktör, Deputy General Manager of Purchasing

Türkiye’de traktör üretimini ve pa-zarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplam otomotiv üretiminde ve pazarında traktör üretiminin yeri konusunda bilgi verebilir misiniz?

Dünyanın 7. büyük tarım ül-kesi olan Türkiye’nin, traktör pazarının son dönem seyrine baktığımızda; 2010 yılında kriz

sonrasında başlayan canlanmanın; 2011 yılında hem çiftçi, hem de üreticiler açı-

sından çok olumlu ve verimli bir ortam hazırladığını gözlemliyoruz. Bu yıl; hasat döneminin verimli geçmesi, rekoltenin iyi olması, tarıma sağlanan desteğin kuvvetlendirilmesi gibi tarımı etkileyen bütün faktörlerin; uyumlu ve en iyi şekil-de seyrettiği bir yıl oldu. Bu doğrultuda, TÜİK trafik kayıtlarına göre Türkiye trak-tör pazarı, 2011 yılı ilk 7 aylık dönemde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 133 oranında artış gösterdi. 2010 yılında 2009 yılına göre yüzde 162 oranında bü-yüyen pazarın 7 ayda elde ettiği bu so-nuç, sektörün kaydettiği güçlü yükselişi ortaya koyuyor. 2011 yılı ilk 7 aylık dö-nemde toplam 36.387 adet traktör satışı gerçekleşti. Bu yükselişe paralel olarak yurt içi satışlarında artış yakalayan Türk-Traktör, son 12 aylık satış adetleri baz alınarak yapılan değerlendirmede, New

Holland ve Case IH markaları ile yüzde 52 pazar payına sahip olarak pazar lideri konumunu korumaya devam ediyor.

Otomotiv pazarı ve traktör pazar birbi-rinden oldukça farklı özellik ve etkinliğe sahip; bu nedenle kıyaslama yapmak pek doğru olmayacaktır. Fakat TürkTraktör, 2010 yıl sonunda 28.348 adet traktör üreterek otomobil üreticisi olan firmalar (Tofaş, Renault, Otosan, Toyota, Hyun-dai, Karsan, Honda, Mercedes ve Temsa) arasında üretimde 6. sırada yer alarak, bu listeye girebilen tek traktör üreticisi oldu.

Dünyadaki traktör üretimi ve pazarıyla ülkemizi nasıl kıyaslarsınız?

Dünya traktör pazarıyla Türkiye pa-zarını karşılaştırabilmek için birçok alt kategoriyi incelemek gerekiyor. Bunla-rın arasında ülkelerin tarımda sağladığı istihdam oranı, dünya ekonomilerine katkıları, tarımsal yapı ve üretimleri, ihracat düzeyleri, verimlilik oranları ve makineleşme düzeyleri ön plana çıkıyor. Bütün bu kriterler göz önünde bulundu-rulduğunda; Türkiye’nin istihdam düze-yi, tarımsal işletme sayısı, ürün çeşitliliği ve verimi, ihracat oranı gibi konularda

Yeni model traktör tasarım çalışmalarında, gerek mevcut traktörler üzerinde geliştirme çalışmalarında, bir takım komponentlerin tasarımında yurt içi tedarikçilerimiz ile işbirliği yapmaktayız. Motor ve şanzıman dışında kalan parçalarda bu işbirliği yoğunlaşmaktadır. Motor soğutma sistemi, klima, susturucu, trim, kaporta ve plastik parçalar, tedarikçilerimizle birlikte çalışarak geliştirdiğimiz parçalardan ilk akla gelenlerdir.

"Tedarikçiler ile uzun dönemli ilişki kurmak şirket kültürümüzdür"


yüksek ve güçlü bir performans sergile-diği görülüyor.

Türkiye, modern tarım ülkelerine naza-ran daha fazla yol kat etme gerekliliği-ne karşın; dünya pazarında etkin bir rol oynamaya başladı. Türkiye pazarı, satı-lan traktör adedi bakımından dünyanın en büyük 10 pazarı arasında yer alıyor, hatta bu sıralamada ilk 5’e girdiğimiz yıllar bile oldu. İç pazarın volatilesine bağlı olarak, üretim araçlarımızı kon-solide edebilmemiz adına ihracatımızı güçlendirmek, şirketimiz için önem teş-kil ediyor. 90’ı aşkın ülkeye, güçlü bir ihracat aktivasyonu gerçekleştiriyoruz. Yarım asrı aşkın bir süredir traktör üre-tilen Türkiye’de, düşük teknolojiden orta teknolojiye; ve şimdi de yüksek tekno-lojiye geçiş yaşanıyor. Tarım bilincinin yerleşmesi, makineleşme, modern tarım teknoloji ve metotlarının uygulanma-sı, traktör ve tarım ekipmanlarının ka-litesinin artması gibi faktörler bu rolü daha da güçlendiriyor olacak. Bu nok-tada Türkiye’de 25 yaş üstü traktörlerin hurda teşviği kapsamına alınması büyük önem taşıyor.

Türk Traktör’ün kuruluşundan bugüne kadar gelişimini kısaca aktarabilir misiniz?

1954 yılında kurulan TürkTraktör, Türkiye’nin ilk üretici otomotiv kurulu-şudur. 8 Mart 1955 yılında Türkiye’nin ilk traktörünü üreterek, tarımsal üre-timde yerli payını arttırmaya yönelik ilk adımı atmış oldu. 2004 yılında hal-ka açılan TürkTraktör’ün 57 yılı aşkın geçmişinde; 1979 yılında Türkiye’nin ilk traktör ihracatını gerçekleştirmek, Türkiye’de TS ISO/IEC 27001 belgesini alan ilk şirket olma, en gelişmiş ve yeni-likçi tarım teknolojilerini sunmak ve ilk Ar-Ge merkezine sahip olmak gibi bir-çok ilk yer alıyor. TürkTraktör, Ortakları Koç Holding A.Ş. ile dünyanın en büyük traktör ve zirai ekipman üreticilerinden CNH’in desteğiyle Traktör Sektöründe Türkiye’nin ilk ve tek esnek üretim hat-larına sahip olmanın yanı sıra, otomas-yon uygulanan ısıl işlem, boya ve montaj tesislerine ve güçlü üretim teknolojisine sahiptir. Tasarımını TürkTraktör ve CNH mühendisleri ile teknisyenlerinin yaptığı New Holland ve Case IH markalarıyla, dört ana seride, 48 HP-98 HP aralığında geniş opsiyon seçeneklerine sahip trak-törler üretmektedir.

Yalnızca Türkiye’nin en büyüğü değil, Avrupa’nın da en büyük fabrikaları ara-

sında yer alan TürkTraktör; bugüne ka-dar dünyanın 90’dan fazla ülkesine ihra-cat gerçekleştirerek, 2010 yılı sonunda. 8.938 adet traktör ihraç ederek, bu ra-kam ile OSD’ye kayıtlı firmalar arasında ihracatta 8. sıraya yerleşti. Son 3 yıldır yüzde 50’nin üzerinde pazar payı ile Tür-kiye pazarının lideri konumunda olan TürkTraktör, yerli üretim konusunda dünya da etkili bir yer edinmeye devam etmektedir. Aynı zamanda bugün 2 bin-den fazla kişiye istihdam sağlamaktadır.

Traktör üretiminde Türk tedarik sanayi ile birlikte yürüttüğünüz projeler var mı? Parça tedariğinde süreciniz nasıl işliyor? Tedarik sanayini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gerek yeni model traktör tasarım çalış-malarında, gerek mevcut traktörler üze-rinde geliştirme çalışmalarında, bir ta-kım komponentlerin tasarımında yurt içi tedarikçilerimiz ile işbirliği yapmaktayız. Motor ve şanzıman dışında kalan parça-larda bu işbirliği yoğunlaşmaktadır. Mo-tor soğutma sistemi, klima, susturucu, trim, kaporta ve plastik parçalar, teda-rikçilerimizle birlikte çalışarak geliştirdi-ğimiz parçalardan ilk akla gelenlerdir. Bu cironun yüzde 80’ini Türkiye’ de yerleşik 154 tedarikçiden temin edilen parçalar oluşturmaktadır. Tedarikçilerimizin is-

tenilen kalite ve standartta üretim yap-ması, finansal probleminin olmaması, sürdürülebilinir rekabetçi fiyat seviyesi-ne sahip olması, teslimat performansı ve verimlilik sahip olmaları gereken nitelik-lerdir. Tedarikçiler ile uzun dönemli ilişki kurmak Şirket kültürümüzdür. Traktör pazarı, doğası gereği, ciddi anlamda de-ğişkenlik gösterebilmektedir, dolayısı ile tedarikçilerimizin değişen üretim tem-pomuza uyumu olmazsa olmazımızdır. Türk tedarik sanayi, ana sanayi ile para-lel olarak son dönemde önemli bir atılım yaparak, beklentileri karşılama yönünde ciddi gelişme göstermiştir. Bu sebeple, lojistik avantajını da dikkate alarak yerli tedarikçiler ile olan işbirliğimizi arttır-maktayız.

Ar-Ge ve tasarım konusundaki çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?

TürkTraktör olarak Ar-Ge’nin en önem-li yatırım unsurlarından biri olduğunun farkında olarak, çalışmalarımızı ve ürün geliştirmemizi de bu anlayış doğrultu-sunda planlıyoruz. TürkTraktör, CNH’in Ar-Ge Merkezlerinden birisi olarak Case IH ve NewHolland markalarının TDD ve JX PRO modellerinin küresel üretim üssü konumunda bulunuyor. Ar-Ge merkezi-mizin küresel ölçekte etkin olduğunun bir diğer göstergesi de, uluslararası pa-zarlarda satılmak üzere New Holland ve Case IH markaları için tasarladığımız ve Ankara’daki tesislerimizde üretimini ger-çekleştirdiğimiz özgün traktör modelle-rimizdir. Yıllar içinde Ar-GE Merkezi’ne yatırım yaparak; makine, trasnmiyon, soğuk oda testi ve araç dinamiği simü-lasyonu için performansı yüksek, en son nesil CAD yazılımı test programlarını ge-liştirdik. Buna ek Ar-Ge merkezinde bu yıl içerisinde, teknik ve mühendis olarak 60’a yakın çalışanımıza da yatırımlar yaptık. Sektörün, Sanayi Bakanlığı tara-fından tescilli ilk Ar-Ge merkezine sahip olmaktan gurur duyuyoruz.

2012 ve sonrası için Türk Traktör’ün hedef ve projelerinden söz edebilir misiniz?

En önemli önceliğimiz, 3 yıldır sahip ol-duğumuz lider konumumuzu sürdürme-miz olacaktır. Bunun yanı sıra, 2011’de traktör sektörünün yaşadığı ivmenin 2012’ye de etki edeceğini düşünüyoruz. 2012’de de traktör üretimi başta olmak üzere tarım ekipmanları üretimine ve iç pazar satışının yanı sıra, ihracat etkinlik-lerimize odaklanıyor olacağız.t

Sedat Tezerişener

ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, mesleki hayatına 1984 yılında TürkTraktör ve Ziraat Makineleri A.Ş.’de Metod Mühendisi olarak başladı. Sırasıyla Makina Atölyesi Müdürlüğü, Üretim Planlama ve Takip Takım Müdürlüğü ve Sektörler Müdürlüğü görevlerinin ardından, 2003 yılından bu yana Satınalma’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.



What do you think of tractor produc-tion and market in Turkey? Can you please tell us about the share of trac-tor manufacturing in total automo-tive production and market?

Turkey is the 7th biggest agri-culture country of the world and when we look to the recent developments in the market we

see that recovery in 2010 after the crisis led to a very efficient and hopeful en-vironment in 2011 both for the farmers and the manufacturers. Actually 2011 has really been a smooth and optimum year due to factors like productive har-vest, higher yielding and strengthening state supports for agriculture. Based on TUIK’s data, the market increased by 133 percent in the first seven months of 2011, when compared to last year. In 2010 it had increased by 162 percent and this additional seven months’ results shows the sector’s strong rising. 36.387 units of tractor sold in the first seven months of 2011

Can you please compare Turkish trac-tor manufacturing and market with the world?

In order to do that many sub categories, such as agricultural employment of the countries, contribution of the sector in the world economy, agricultural struc-ture and productions, export rates, pro-ductivity rates and mechanization levels, should be reviewed. When considered all those criteria, Turkey has a high and strong performance in terms of employ-ment level, agricultural organisation number, product variety and efficiency, and export level.

Turkey, now, has a more efficient role in the world market despite there are a lot of things to do. Turkey is one of the biggest 10 markets of the tractor world, even more it is now in the top five. Based on the mobility of domestic market, it is important for our company to strength-en our export in order to consolidate production vehicles. We are exporting more than 90 countries. Tractors have

been being produced in Turkey for more than 50 years and a transition from mid level technology to high technology is now in progress. Factors like awareness on agriculture, automation, implementation of modern agriculture technologies and methods, increasing quality of tractors and agricultural equipments strengthen this role. Therefore clunkers incentive for tractors more than 25 years old is quite important for Turkey.

Can you please tell us about Turk Trak-tor from its birth to today?

Being as the first manufacturer institution in the field of automotive in Turkey, Turk-Traktor has been operating since 1954. The company produced Turkey’s first trac-tor on 8th of March 1955 as a first step to

raise its share in agricultural production. Being the first tractor exporter of Turkey in 1979, becoming the first company in Turkey to receive the TS/ISO IEC 27001 certificate, presenting the most devel-oped and innovative agricultural technol-ogies, and having the first R&D center of the sector are the firsts that compose 57 years of TurkTraktor, the shares of which went public in 2004. TurkTraktor owns the first flexible production lines in Turkey, as well as the automated heat treatment, painting, assembly facilities and potent production technology with the support of its partners Koç Holding and CNH Glo-bal NV, one of the world’s largest tractor and agricultural product manufacturers. The company produces New Holland and Case branded tractors that have 4 main series, which are between 50-95 HP range and enriched by a wide variety of options, and designed by TurkTraktor and CNH en-gineers.

TurkTraktor has not only the biggest fa-cility of Turkey but also one of the big-gest one amongst the factories in Europe. The company became 8th amongst the exporter companies that are registered to OSD through exporting more than 90 countries and exporting 8.938 units in 2010. More than 50 percent of the total market share in Turkey belongs to Turk-Traktor, which proved itself in the world in terms of local production.t

“Long term supplier relations lay beneath our company culture”



Hasan Basri Bozkurt

HidromekGenel MüdürGeneral Manager of Hidromek

Hidromek A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne gelişimini aktarabilir misiniz?

Hidromek, Hasan Basri Bozkurt tarafından 1978 yılında ku-rulmuştur. İlk yıllarda traktöre monte yükleyici kazıcı ataş-

manları yaparak işe başlayan HİDRO-MEK firması 1978 yılındaki kuruluşun-dan bu güne kadar geçen süreçte sürekli yatırımlar yaparak iş makineleri üretim

sektöründe ciddi anlamda söz sahibi olan ve en son üretim teknolojilerini kullanarak estetik, ergonomik ve perfor-mans açısından dünya standartlarında iş makineleri üreten bir firma konumuna gelmiştir.

Üretmekte olduğu iş makinelerinde ya-kalamış olduğu kalite seviyesi ve tüm yurda yayılmış satış sonrası destek bi-rimleri ile müşterilerinin beğenisini toplayan Hidromek bugün Türkiye’de önemli pazar payına ulaşmıştır.

Hidromek, Ankara’da 3, İzmir Ege Ser-best Bölgesi’nde 1 adet olmak üzere 4 üretim fabrikasında yaklaşık toplam 175 bin m² arazi üzerinde kurulu tesislerinde üretim yapmaktadır.

Müşterilerine daha çabuk hizmet vere-bilmek amacıyla lokal birimlere önem

veren Hidromek, Türkiye içinde 12 ilde ve Türkiye dışında da Barselona bölge müdürlüğü bulunmaktadır. Yurt içindeki 60’a yakın yetkili servisi ile birlikte bü-yük illerde kendine ait satış sonrası hiz-met birimleri ile müşterilere anında satış sonrası hizmet verilmektedir. 1000’in üzerinde çalışanı ile tam müşteri mem-nuniyetinin sağlanmasını amaçlayan HİDROMEK mevcut organizasyonunu her geçen gün daha da güçlendirmekte-dir.

İhracat pazarında daha fazla pay elde etmenin koşulları size göre nelerdir?

Hidromek olarak şu an İspanya’dan Gü-ney Afrika’ya, Rusya’dan Avusturalya’ya kadar 5 kıta 50 ülkede faaliyet gösteri-yoruz. Yurtdışında da başarılı bir şekilde ülkemizi temsil eden Hidromek 50’ye yakın ülkeye ihracat yapmakta olup; bu global varlığını daha da pekiştirmek için İspanya’da kendine ait satış ve sa-tış sonrası hizmet veren tesisini hizme-te sunmuştur. Hidromek olarak ileride, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Orta Avru-pa başta olmak üzere küresel çapta tüm dünyada olmak istiyoruz. Bizce ihra-catta daha fazla pay elde etmenin yolu “Markalaşma”dır. Bunun yanında lojistik

Hidromek olarak şu an İspanya’dan Güney Afrika’ya, Rusya’dan Avusturalya’ya kadar 5 kıta 50 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Yurtdışında da başarılı bir şekilde ülkemizi temsil eden Hidromek 50’ye yakın ülkeye ihracat yapmakta olup; bu küresel varlığını daha da pekiştirmek için İspanya’da kendine ait satış ve satış sonrası hizmet veren tesisini hizmete sunmuştur. Hidromek olarak ileride, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Orta Avrupa başta olmak üzere küresel çapta tüm dünyada olmak istiyoruz.

İhracatta daha fazla pay elde etmenin yolu: Markalaşma


ihracatın önündeki potansiyel engel-lerden biridir. Özellikle Afrika ve diğer okyanus ötesine olan ihracatta nakli-ye için uzun zaman beklemek zorunda kalıyoruz. 3 tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen uluslararası gemi taşı-macılığında öncelikli nokta olmadığımız için gemi ile nakliyede süre açısından sı-kıntı yaşıyoruz. Bir başka koşul da tabi ki rekabet gücümüzün artması, yani fiyat. Ürettiğimiz ürünlerle dünyaca büyük markalarla rekabet ediyoruz, ancak Av-rupalı üreticiler başta olmak üzere ilgili devletler tarafından verilen destekler çok daha fazla.

Ülkemizde ve dünyada iş makinaları sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de iş makinesi sektörünün güç-lü yanları bizce; Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, Türk Sanayisinin uluslar arası standartlarda ve kalitede üretim yapabilmesi, Genç insan gücünün varlı-ğı, Sanayi altyapısı ve sanayi üretiminin çeşitliliği olarak sıralanabilir.

Ancak tabi, Türkiye’de imalat yapan bir yerli üretici olarak ülkemizdeki iş ve in-şaat makineleri üretiminde karşılaşılan önemli sorunları da var. Bunların başın-da;

1. Nicelik ve nitelik olarak eğitilmiş iş gücü eksikliği: Bu eksiklik teknik per-sonel sınıfında önemli boyuta ulaş-mıştır. Özellikle iş makineleri imalatı alt sektöründe yoğun olarak kullanılan sistemlerde (hidrolik, mekatronik gibi) ve disiplinlerde (endüstriyel tasarım gibi) teknisyenden mühendise kadar iyi eğitilmiş teknik personel sıkıntısı ciddi boyutlardadır. Devletin eğitim politika ve sistemleri bu açığı kapatacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.

2. Gelişmiş bir yerel yan sanayi eksikli-ği: İş makineleri üretim süreci tüm dün-yada bir seri üretim montaj bandının, ürüne ait parça ve komponentlerden oluşan girdilerle beslenmesi şeklinde yapılmaktadır. Bu girdilerin bir kısmı iş makinesi üreticisi tarafından üretilirken (çoğunlukla çelik konstrüksiyon aksam) özellikle hidrolik, elektrik, mekanik ve elektronik aksam yan sanayiden temin edilmektedir. Bu yan sanayinin ana üre-timin yapıldığı ülkede yeterli nitelik ve nicelikte bulunması iş makinesi üretici-sinin tedarik zincirine hız ve maliyet dü-şümü şeklinde pozitif olarak yansımakta ve genel rekabetçilik düzeyini artırmak-tadır.

Özellikle Japonya depremi sonrasında yurtdışı malzeme tedariğinde yaşadığı-mız ciddi sıkıntıdan dolayı yerel sana-yi desteğinin eksikliği belirgin bir hale gelmiştir. Satışta ciddi talepler varken kaynak probleminden dolayı talepler karşılanamamış ve atıl bir kapasite oluş-muştur.

İş makinesi sektöründe ülkemiz yerel yan sanayisi gelişmiş batı ülkelerindeki düzeyin oldukça altında bulunmaktadır.

3. Küresel rakiplere nazaran rekabet-çi olmayan üretim girdi maliyetleri: Özellikle enerji, ulaşım ve ham madde girdi maliyetleri ülkemizde global rakip-lerimizle karşılaştırıldığında daha yüksek seviyelerde bulunmaktadır.

4. Yatırım ve işletme sermayesi için gerekli finansman imkânlarının dar ve pahalı olması.

5.İhracat pazarlarında alıcılara sunula-bilecek rekabetçi finansman kaynakla-rı için Devlet desteği bulunmaması.

6.Yerli üreticiler için başta kamu sek-törü alıcıları olmak üzere kuvvetli bir iç pazar desteği bulunmaması.

Türkiye’de iş makinaları sektörünün gelişmesi için neler yapılabilir?

Yerli bir üretici olarak Türkiye’ de fa-aliyette bulunmak için gerçekten çok büyük zorluklara göğüs germeniz gere-kiyor. Hele bir de dünya standartlarında bir ürün üreterek, global anlamda re-kabete giriştiğinizde işiniz bir kat daha zorlaşıyor. Çünkü rakiplerinizin kendi ül-kelerinde devletin ve o ülkenin gelişmiş ekonomisin sağladığı birçok avantajların bir çoğuna ne yazık ki ülkemiz üreticileri sahip olamıyor. Bu nedenle rakiplerinizle eşit olmayan şartlarda rekabet etme du-rumunda kalıyorsunuz. Şu anda iş maki-nası sektörünü irdelediğimizi göz önüne aldığımızda, yerli üretimin hiçbir dönem

Hasan Basri Bozkurt

1947 yılında Erzincan'ın Kemaliye ilçesinin Başpınar beldesinde doğdu. İlk öğretimini Kemaliye'de tamamladıktan sonra Ankara'da Endüstri Meslek Lisesi Makine bölümünü bitirdi. Daha sonra 1971 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi'nin makine mühendisliği bölümünden mezun olup lisansüstü eğitime devam ederek Yüksek Makine Mühendisi ünvanını almaya hak kazandı. 1973 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü’nde makine mühendisi olarak göreve başladı. Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde 4 yıl hizmet verdikten sonra Karayolları teşkilatındaki görevinden ayrılarak 1978 yılında şu anda Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmakta olduğu Hidromek firmasını kurdu.



alternatifsiz olmadığı, aksine ithal ürün-lerin yerli üretim olmadığı dönemlerde bu boşluktan dolayı çok ciddi avantajlar sağladığı bu sektöre yabancı olmayan herkes tarafından gayet iyi bilinmekte-dir. Sonuçta o makina dünyada kabul görmüşse ve üzerinde bir Türk markası yazıyorsa, bunu öncelikle kendi insa-nımız desteklemelidir. Made in Turkey algısı da yerli üretimin kalitesinin geliş-mesiyle hızla iyileşmektedir.

Hidromek olarak yurtdışındaki ilk pro-jemiz İspanya’da açtığımız ilk yurtdışı ofisimiz. Bu ofis vasıtasıyla dünyaya yepyeni bir açılım yaptık ve gerçek bir ihracat atağına geçtik.

Yurtiçindeki önemli bir projemiz ise Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütü-len ve vizyonu “10 yılda 10 dünya mar-kası yaratmak” olan TURQUALITY prog-ramı çerçevesinde şirketin operasyonel ve organizasyonel yetkinliği, finansal performansı ve markasının elde etmiş olduğu uluslar arası gücünü kapsayan konulardaki performansı dikkate alınan HİDROMEK, TURQUALITY programı-nın destek kapsamına giren ilk 33 firma arasında yer alarak sertifikasını almıştır. Turquality ile var olan kurumsallaşma-

mızı daha profesyonel boyutlara taşı-mak, uluslararası düzeyde markalaşma, vizyonumuz doğrultusunda hedef koy-ma ve var olan potansiyeli en iyi şekilde kullanma gibi konularda önemli bir des-tek kazanmış olduk.

Hidromek 2010 yılı verilerine göre kazı-cı yükleyici ürün grubunda yüzde 37 ile pazar lideri konumundadır. Buna göre Hidromek, kazıcı yükleyici üretiminde Avrupa’da ilk 5 firma arasındadır.


Hidromek olarak mühendislik ve Ar-ge faaliyetlerine ve özellikle de üniversi-te sanayi işbirliğine önem veriyoruz. Bu kapsamda bünyemizde Türkiyenin önemli üniverisitelerinden akademis-yenlerimiz bizimle çalışıyor, doktora master seviyesindeki öğrenciler, projele-rini Hidromek’in gerçek bir projesi üze-

Branding is the key to high export shares Can you please tell us about Hid-romek A.Ş. from its birth to today?

Founded by Hasan Basri Bozkurt in 1978, Hidromek commenced its operations mounting back-hoe and loader attachments

on farm tractors. Since that time, the company became a global scaled com-pany in terms of aesthetic, ergonomy and performance in the construction equipments sector through continuous investments and using latest production technologies. Its customer satisfac-tory quality level and after sales serv-ices throughout the country enabled the company to reach an important market share in Turkey. The company operates on 175.000 sqm area, which is composed of 4 production facility – 1 in İzmir and 3 in Ankara. Hidromek fo-


rinde uygulama fırsatı buluyorlar. Ürün-lerimizde kendi tasarım gücümüz hiçbir lisans kullanmadan geliştiriyoruz. Hid-romek olarak müşterilerimizin görüşleri ve değerlendirmeleri ile geliştirdiğimiz, “Gen” serisi ekskavatörler ile müşte-ri beklentilerine tam anlamıyla karşılık verebilmek için tasarımda 4E (Economy –Ekonomi, Ergonomy – Ergonomi, Ease of use – Kullanım kolaylığı, Endurance – Dayanıklılık) prensibini ön plana koyduk.

Hidromek olarak özellikle tedarikçile-rimizle birlikte ürün geliştiriyoruz. Son olarak, Hidromek ürün gamında yer olan HMK 102B modelinde dünyanın en önemli Şanzıman & Aks üreticile-rinden Alman ZF firması ve yine sayılı motor üreticilerinden olan John Deere firması ile geliştirilen ürünü müşterilere sunmaktadır. Bu çalışma ile Hidromek müşterilerine, iyileştirilmiş vites geçiş aralıkları ile daha konforlu çalışma imka-nı, 5 ileri vites ile birlikte seyahat halinde yakıt ekonomisi, uzun bakım periyodları ile düşük işletme giderleri, LSD ve difran-siyel kilidi özelliklerine ile daha iyi yüke giriş performansı, patenaj önleyici sis-temleri sunmaktadır.

Yeni Meastro Beko Loder serisi perfor-

mans ve konfora öncelik veren ope-ratörler tarafından tercih edilmekte-dir. Yüksek donanım ürün tercihi olan müşteriler tarafından seçilen Hidromek Beko loderları yüksek çalışma ağırlığı (HMK102B 8.9 ton, HMK102S 9.1-ton), Yeni Tasarım Maestro Kabin, 20’’ ön lastik ( HMK 102B), Ön yükleyicide kazı konumuna dönüş sistemi, Radyo-CD-MP3 player, kolluk ve koltuk başlı-ğıyla lüks koltuk gibi standart özellikler sunmaktadır.

2012 ve sonrasına yönelik hedef ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Hidromek, 2012 yılının sonunda 45 ton üstü ekskavatörümüzü ve yıkım maki-nemizi ürün gamını dahil edeceğiz. Ay-rıca 2013 yılında 25-30 ton aralığında

bir ekskavatörümüzü de ürün gamımıza sokarak ekskavatör ürün gamını büyük oranda kapsamış olacağız. Ayrıca, yine ekskavatör müşterilerimizin talebi doğ-rultusunda lastik tekerlekli yükleyiciler geliştirmek ve çeşitlendirmek konusun-da da uzun vadeli planlarımız bulunmak-tadır.

1000’in üzerinde çalışana sahip olan Hidromek, Istanbul Sanayi Odası tarafın-dan yapılan “ 2010 yılı 500 büyük sanayi kuruluşu anketi” sıralamasında 231 Mil-yon TL’lik cirosu ile Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında özel firma-lar arasında 251., kamu kuruluşlarının da dahil olduğu listede 261. olmuştur. Bir önceki yıla göre sıralamada 200 sıra ilerleyerek önemli bir büyüme gösteren Hidromek önümüzdeki yıl ilk 200 firma arasında olmayı hedeflemektedir.t

cuses on local units in order to accelerate the service speed and therefore it has 12 provincial directorates in Turkey and one regional directorate in Barcelona. Besides 60 authorized services are still serving to the customers in major provinces of Tur-key. Hidromek also have more than 1000 employees and keeps strengthening its existing organisation to reach 100 per-cent customer satisfaction.

Can you please tell us about your R&D and design activities?

We focus on R&D, design and specifi-cally university-industry partnerships. In that sense, academicians of well known universities of Turkey, PhD and ms stu-dents find the opportunity to implement their projects within Hidromek. We do not use licenses in our products, which are sole our design. With our “GEN” series excavators, which we developed through discussions with our customers, we high-lighted the 4 E principle, i.e. Economy, ergonomy, ease of use and endurance.

We develop our products with our sup-pliers. We have recently presented HMK

102B model with Germany’s ZF and John Deere. This enabled Hidromek custom-ers, more comfortable driving opportu-nity with better transmission periods; fuel economy while driving with 5 forward gears, better performance with LSD and axle gear lock features and low main-tenance costs with longer maintenance periods.

What can you tell us about your 2012 and beyond objectives and projects?

We will include our excavator and de-construction equipment for 45 tonnes

and over by the end of 2012. Besides we

will also include another excavator for

25-30 tonnes in 2013. Additionally we

have projects and plans on developing

and varying rubber-wheeled loaders.

We are 251st of the biggest 500 industry

institution of Turkey, which were ranked

by Istanbul Chamber of Commerce, and

our rank is 261 at the list which also

include public institutions. We moved

further by 200 rank, which is a quite

growth indicator, and we aim to be in

the first 200 companies.t

TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD


AB yeni trend ve segment: Mikro Araç

Önümüzdeki yıllarda özellikle AB içindeki gelişmiş pazarlarda hakimiyetini artıracağı öngörülen A altı segment olarak adlandırılan “Mikro Araç pazarı” konusunda 'Avrupa'da Mikro Araba Pazarının Stratejik Analizi' adlı değerli bir çalışma yapan Frost & Sullivan firması ile birlikte organize edilen seminer 13 Eylül 2011’de TAYSAD’da gerçekleştirildi.

Avrupa’da Mikro Araba Paza-rının Stratejik Analizi semi-neri, 13 Eylül 2011 tarihinde TAYSAD’da gerçekleştirildi.

TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Sev-gi Özçelik moderatörlüğünde gerçekleş-tirilen seminerde TAYSAD adına Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Kalkan açı-lış konuşmasını yaptı. Seminerde, 2011 otomotiv sanayi değerlendirmesi ve 2012 öngörülerini Frost & Sullivan Pa-zar Araştırmaları Yöneticisi Melih Nalcı-oğlu aktardı. Seminerde ayrıca Frost & Sullivan Türkiye Genel Direktörü Philipp Reuter Mikro Araç Pazarı Stratejik Analiz Sonuçları konusunda bilgi verdi.

Philipp Reuter, Frost & Sullivan Türkiye Genel Direktörü

Melih Nalcıoğlu, Frost & Sullivan Pazar Araştırmaları Yöneticisi

Avrupa’da üç yıl içinde 60’tan fazla mikro araba modeli piyasaya çıkmak için hazır

Dünyanın en büyük 10 otomobil üreti-cisinden yedisi içinde olmak üzere 30’u aşkın sektörel kuruluş mikro araba üre-timine odaklanıyor. Frost & Sullivan’ın yeni araştırmasına göre mikro araba

segmenti önümüzdeki dönemde oto-motiv sanayinin en önemli gelir kaynağı olmaya aday görünüyor.

Danışmanlık ve araştırma kuruluşu Frost & Sullivan’ın yeni araştırmasına göre önümüzdeki üç yıl içinde Avrupa paza-rında mikro araba segmenti, 10 büyük global üreticiden yedisinin dahil olduğu 30’u aşkın sektörel kuruluş açısından en önemli gelir kaynağı olma yolunda iler-liyor. Halihazırda çok daha sıkı emisyon normları ve güvenlik donanımı gereksi-nimleriyle karşı karşıya kalan mikro ara-ba segmenti, özellikle çarpışma testleri açısından yüksek güvenlik kalitesine sa-hip olacak.

Frost & Sullivan’ın “Avrupa’da Mikro Araba Pazarının Stratejik Analizi” başlık-lı çalışmasına göre, 2013 yılında içinde dört tekerlekli motorsikletler de dahil ol-mak üzere 60’tan fazla modelin piyasa-ya sunulmasının beklendiği belirtiliyor. Önümüzdeki üç yıl içinde “A altı” seg-ment araçların tamamının ise 10 büyük otomotiv üreticisinin yedisi tarafından toplam 19 model olarak piyasaya çıka-rılacağı öngörülüyor. Öte yandan, A altı araç segmentinin karakteristik açıdan A segment araçlarına dikkat çekici şekilde


TAYSAD Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Kalkan

benzerlikleri sebebiyle dört tekerlekli motorsiklet pazarına kıyasla daha hızlı büyüme göstermesi bekleniyor.

Hem ekonomik hem çevreci

Frost & Sullivan analistleri, mega şehir-lerin genişlemesi, mobilizasyon trendle-ri, düşük emisyonlu ve düşük tüketimli araçlara yönelik büyüyen ilginin büyük otomotiv üreticilerini küçük araba seg-mentine yönelttiğini belirterek, buna paralel olarak Avrupa’da yeşil çevre po-litikaları, hükümet sübvansiyonları, park ücretlerinden muafiyet ve sürüş için ehliyet yerine araç tip onayının yeterli olması gibi faktörler dolayısıyla küçük araba segmentinin patlama yapacağını vurguluyor.

Avrupa’da alternatif yakıtla kullanı-lan araçlara olan ilginin yanında şehir merkezlerinde yaşanan yoğun trafik sorunu ve otomobil sahiplerinin artan harcamaları nedeniyle küçük araç sa-tışlarının yedi kat artması bekleniyor. Frost & Sullivan analistlerinden Melih Nalcıoğlu 2017 yılına kadar İngiltere ve Almanya’nın toplamda pazarın yüzde 40’ına sahip olarak , pazarın önde gelen oyuncularını belirtiyor.

Çoğu elektrikli olacak

Piyasaya çıkması merakla beklenen mik-ro arabaların yüzde 75’inin elektrikli araç olması öngörülüyor. Ancak fazla uzun mesafe gidememeleri ve sınırlı süratleri en önemli dezavantajları olarak gösteri-liyor. Diğer yandan, büyük otomobil üre-ticilerinin daha sıkı emisyon normları ve yükselen güvenlik düzeyi şartlarını A altı

TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Sevgi Özçelik

Automotives 'micro car' trendMore than 60 micro-car model within the next three years will be released in Europe.

Growth Consulting, and Re-search (Growth Consul-tancy & Research), Frost & Sullivan’s’’organizations Mi-

cro Car Market in Europe according to research titled Strategic Analysis’’, in 2013, more than 60 in the four-wheeled motorcycles, including the specified model will also be released.

Micro-car segment in the automotive industry in the next candidate to be the most important source of income shown in the next three years, according to research in the European micro-car market segment, including seven of 10 major global producer of more than 30 sectoral organization is moving towards becoming the most important source of income.

Currently, more stringent emission norms and safety equipment require-ments of the micro-car segment is fac-ing, particularly in terms of crash tests, would have high safety quality.

The research within the next three years, A six-segment vehicles by all seven of the 10 largest automotive manufacturer is expected to extract a total of 19 models on the market.

On the other hand, the characteristic point of a six-vehicle segment, a seg-ment of a four-wheeled vehicles are also very interesting because of similarities in the motorcycle market is expected to show faster growth in comparison.

VISHWAS Shankar, an analyst at Frost & Sullivanendüstri, the expansion of mega-cities, mobilization trends, inter-est is growing for low-emission vehicles and low-consumption small cars seg-ment addressed by specifying the major automotive manufacturers, in parallel with this green environmental policies in Europe, government subsidies, ex-emption from parking fees and driver’s license for driving due to factors such as vehicle type-approval instead of the small car segment, the explosion would be enough said.



Shankar, indicating that the major au-tomobile manufacturers closely follow developments in these segments in more than 30 models and 2011 Geneva Motor Show 2010 Paris Motor Show being ex-hibited at fairs noted that the signs are also very interesting for the future.

Most will power

According to the survey, to launch the highly anticipated electric vehicle is

about 75 percent of the predicted micro-cars. However, the limited speeds and over longer go a long distance was cited as the most important disadvantages. On the other hand, major automobile manu-facturers and the rising level of security requirements more stringent emission norms for implementation of a six-seg-ment carried great importance.

A six-vehicle subsidy or discounts faydalanmıyor Unlike traditional passen-

ger cars, as a result, the manufacturer is facing diminishing profit margins.

Therefore, they are electrically powered four-wheeled motorbike with exemp-tions, automobile manufacturers are also an advantage. As a result, different mod-els, four-wheel electric bikes, and then upgraded to a six-vehicle sales by engine torque and power seems to be able to move the point of explosion. Indeed, the major manufacturers of traditional pas-senger cars to the problems of the increas-ing cost of investments is a new generation of business models has focused.

Europe, Renault, PSA Peugeot Citroen, the car maker Tata Motors and many more mi-cro-car with a six-segment input Stressing that tools Shankar, all the roads of Europe in the coming period will start the transfer of small vehicles underscores.t

segmente uygulaması büyük önem taşı-yor. Frost & Sullivan analisti Melih Nal-cıoğlu konuyla ilgili olarak üreticilerin yüksek maliyet sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu, bunun çözülmesi gereken bir problem olduğunu vurguluyor.

A altı araçların aksine geleneksel binek otomobiller sübvansiyon ya da indirim-lerden faydalanmıyor, bunun sonucu olarak üreticiler azalan kar marjlarıyla karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla elektrik-le çalışan dört tekerlekli motorsikletlerin sahip oldukları muafiyetler, otomobil üreticilerine de avantaj sağlıyor. Sonuç olarak farklı modellerde dört tekerlekli elektrikli motorsikletlerin ve ardından motor torku ve gücü yükseltilmiş A altı araçların satışlarını patlama noktasına taşımak mümkün görünüyor. Nitekim geleneksel binek araçların artan maliyet sorunlarına karşı büyük üreticiler yatı-rımlarını yeni nesil iş modellerine odak-lamış durumda bulunuyor.

Frost & Sullivan Türkiye Direktörü Phi-lipp Reuter, Avrupa’da gelişen mikro araç pazarının, imalatçı ülkeler listesinde başı çeken Türkiye’ye çok olumlu getiri-leri olacağını söylüyor ve bu fırsatın çok

önemli olduğunu, göz ardı edilmeyeceği-ni sözlerine ekliyor. Reuter mikro araçla-rın Türkiye’de yaygınlaşalacağına inan-mayanlara da şunları söylüyor: “Bundan birkaç sene önce kimse Amerika’da mik-ro araçların kullanılacağına inanmıyordu ama oldu. Yakın bir zamanda Türkiye’de de yaygınlaşacak ve şehirlerde mikro arabalar görmeye alışacağız.“

Frost & Sullivan Turkiye analistlerinden Melih Nalcıoğlu ise İstanbul’da bugüne kadar 8 adet şarj istasyonun inşa edil-diğini, yıl sonuna kadar 12 istasyonun daha tamamlanmasının planlandığını belirtti.

Avrupa’da Renault, PSA Peugeot Citro-en, Tata Motors ve daha birçok otomo-bil üreticisinin A altı araçlar ile mikro araba segmentine giriş yaptığını vur-gulayan Reuter, önümüzdeki dönem-de Avrupa’nın tüm yollarında küçük araçların devrinin başlayacağının altını çiziyor.t

PETROFER ENDÜSTRİYEL YAĞLAR SAN. VE TİC.A.Ş. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi 10008 Sokak No:1, 35620, Çiğli- İzmir/ TÜRKİYE

Tel: +90 232 376 84 45 (pbx), Fax: +90 232 376 79 42, www.petrofer.com.tr - [email protected]

FLENDER APPROVALISO 9001 ISO 14001 TSE EN ISO/IEC 17025TS/ISO 16949 FM APPROVAL

HER ŞEY FİYAT DEĞİLDİR….

PETROFER Soğutma Sıvılarının Avantajları:

Otomotiv, otomotiv yan sanayi, uçak sanayi, basınçlı döküm ve demir çelik sektörlerinde…

l Takım ömrünü uzatır,lBanyo ömrünü uzatır,lİşletme hızını arttırır,lMakineyi temizler,lMakine ve parçaları korozyondan korur,lDuruşları azaltır,lİşletme maliyetlerini düşürür.



Tarım sektörünün en büyük buluşması sona erdiBursa 9'uncu Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı ('BURTARIM 2011) ile Bursa 4'üncü Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı'nı, yurtiçi ve yurtdışından 32 ülkeden 166 bin 827 ziyaretçi gezdi. TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen fuarlar, 14-18 Eylül tarihleri arasında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Fuarlara TAYSAD Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Kalkan, Üye İlişkileri Sorumlusu Murat Dilicioğlu ve Proje Sorumlusu Bahadır Altaş katıldılar.

Tüyap Bursa Fuarcılık Anonim Şirketi tarafından, TARMAKBİR Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği işbirliği, T.C.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Bir-liği, TMMOB Ziraat Mühendisleri Oda-sı, Bursa İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Bursa Ziraat Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Bir-liği, KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşlet-meleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası deste-ği ile hazırlanan BURTARIM 2011, Bursa 9. Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı ile BURSA 4. HAYVAN-CILIK VE EKİPMANLARI FUARI, 14 – 18

Eylül 2011 tarihleri arasında Bursa Ulus-lararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde ger-çekleştirildi.

Düzenli olarak büyüyerek gelişen, 8 ayrı salonun yanı sıra 30 bin m² açık sergi-leme alanı ve 40 bin m2 kapalı alan ile birlikte rekor katılımla toplam 70 bin m² alanda, 32 ülkeden 615 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla hazırla-nan, sektörün en büyük buluşması olan Bursa Tarım ve Hayvancılık Fuarları’nı; yurtiçi ve yurtdışından toplam 32 ülke-den 166.827 kişi ziyaret etti. Bölgenin en büyük tarım ve hayvancılık fuarları olma özelliği taşıyan ve kendi konusun-da Avrupa’nın en büyük fuarları arasın-da yerini alan Fuarlarda; Salon 1, 3 ve 5’de Tarımsal Mekanizasyon, Salon 2’de Hayvancılık ve Ekipmanları, Salon 4 ve 6’da Bitkisel Üretim, Salon 7’de Bahçe


Ekipmanları, Danışmanlık, Finans ve İl-gili Sivil Toplum Kuruluşları, Salon 8’de Tarımsal Mekanizasyon, Bitkisel Üre-tim ve Hayvancılık, 9. bölüm olan Açık Sergileme Alanı’nda ise ülkemizin ve dünyanın en önemli üretici ve ithalatçı traktör ve biçerdöver firmaları yer aldı. Ürün çeşitliliğini ve verimliliği artıran teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri tüm ilgililere topluca sunan Fuarlar süresince katılımcı firmalar sektördeki yeniliklerini ilk defa fuar alanımızda tanıtıldı.

Fuarlarımızda, Almanya, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Dubai, Fransa, Güney Kore, Gürcistan, Hindistan, Irak, İran, İspan-ya, İsrail, İsviçre, İtalya, KKTC, Lübnan, Macaristan, Makedonya, Mısır, Polonya, Romanya, Rusya, Slovenya, Suriye, Tu-nus, Uganda ve Yunanistan’dan davetli iş adamlarına ve yurtiçinden 75 ilden 1500’e yakın otobüs organizasyonu ile gelen ilgililere ve profesyonellere ev sa-hipliği yapıldı. Yapılan organizasyonlar ile çiftçilerin, mekanizasyon ekipman-ları, zirai donanımlar, hayvancılık ekip-manları alım satımı yapan kurum yetki-

lilerinin katılımcı firmalar ile iş bağlantısı kurmaları sağlandı.

Fuarlar ile eş zamanlı olarak; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi işbirliğinde, akademisyen ve ziraat mü-hendislerinin katılımıyla, 16 - 17 Eylül 2011 tarihlerinde “Bursa Tarım Paneli” düzenlendi. Söz konusu panelde; geç-mişten günümüze tarım ve hayvancılık sektörünün durumu, sorunları, çözüm-leri ve fırsatları, tarımsal üretimin en önemli unsurları olan üreticilerin ve çiftçilerin örgütlenme sorunları, örgüt-lenmede yeni yaklaşımlar gibi konu baş-lıkları uzmanlar ve akademisyenler tara-fından ele alındı.

Fransız ve İtalyan İş Adamı Heyetleri İlk Defa Bursa’da Yer Aldı!

15 Eylül 2011 Perşembe günü, Türk Ta-rım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) ve Fransa Tarım Makina-ları İmalatçıları Birliği (AXEMA) işbirliği ile, “Türkiye - Fransa Tarımsal Mekani-zasyon Çalışma Toplantısı” düzenlendi.

Fransa’dan gelen firma yetkilileri katı-lımcı firmalarımız ile görüşerek iş bağ-lantıları kurdu.

15 Eylül 2011 Perşembe ve 16 Eylül 2011 Cuma günü, kuruluşumuz Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. ve İzmir İtalyan Ti-caret Odası Derneği işbirliği ile organi-ze edilen ikili iş görüşmeleri gerçekleşti. Özel olarak ayrılan alanda, İtalya’dan gelen firma yetkilileri katılımcı firmalar ile distribütörlük anlaşması yapmak, mal çeşitliğini artırmak için partner firma bulmak, ithalat ve ihracat yapmak, üre-timde işbirliği yapmak ve pazar araştır-ması sağlamak amacı ile iş görüşmeleri yaptı.

3500 köye 350.000 kitap sloganıyla, T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Denizbank işbirliğinde hazırlanan ‘Tarım Bilgi Seti Projesi’ kapsamındaki kitap setleri teslim töreni fuar alanında ger-çekleşeti. Fuarda ayrıca, T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından dü-zenlenen tarım ve insan konulu fotoğraf yarışmasında dereceye giren eserler fuar süresince sergilendi. t



OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Atölyesi açıldıTefrişadı TAYSAD tarafından gerçekleştirilen Otomotiv Endüstrisi İhracatçı Birliği (OİB) Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri Atölyesi eğitim ve öğretime açıldı.

2010 – 2011 yılı eğitim ve öğre-tim döneminde faaliyete geçen OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin Bilişim Teknolojileri

Atölyesi açılış töreni 23 Eylül 2011 ta-rihinde gerçekleşti. Törene OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu ve Yöne-tim Kurulu Üyeleri Müfit Karademirler ve Hakan Doğu, TAYSAD Yönetim Kuru-lu Başkanı Celal Kaya ve Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Mehmet Dudaroğlu, Gökhan Tunçdöken, Aptullah Saner, Genel Sek-reter Özlem Gülşen Arkan ve Genel Sek-reter Yardımcısı Cüneyt Kalkan ile birlik-te Bursalı sanayiciler ve okul öğrencileri katıldı.

Lise Müdürü Uğur Nikbay açılış konuş-masında 2010-2011 döneminde eğiti-me başlayan okulda ilk yıl 180 öğrenci ile öğretime başladıkları bu sene ise 178

öğrencinin kesin kayıt yaptırdıkları be-lirtti. Lisenin faaliyete başlangıcından bu güne desteklerini esirgemeyen OİB yet-kilileri ve yardımda bulunan kuruluşlara teşekkürlerini iletti.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sa-buncu konuşmasında sosyal sorumlu-luk olarak gerçekleştirdikleri ve TBMM tarafından 2010 yılında Üstün Hizmet

Ödülü’ne layık görülen bu projenin sek-tördeki eksiklikleri tamamlama konu-sunda önemli rol üstleneceğini kaydetti. Otomotiv sektörünün kalbinde OİB Tek-nik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin Bursalı sanayicilerin ilgisini yoğun bir biçimde çektiğini hatırlatan Sabuncu, sektöre fayda sağlayacak bireylerin yetişmesi için birçok firmaya bugüne kadar sağla-dıkları destekler için teşekkür etti. OİB


TAYSAD Başkanı Celal Kaya OİB Başkanı Orhan Sabuncu

Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi atöl-yelerine bugüne kadar, TAYSAD’ın yanı sıra, Tofaş, Bosch A.Ş., Bosch Rexroth, Karsan, Coşkunöz, Oyak Renault, Ford, Martur ve Valeo tarafından destek sağ-landığını belirtti. Sabuncu, Başkanımıza da özellikle teşekkürlerini ileterek, des-teklerin devamını talep etti.

TAYSAD Başkanı Celal Kaya konuşma-sında, OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun olarak üniversite öğ-renimini tamamlayan öğrencilerin oto-motiv sektöründe işlerinin hazır olduğu-nu ifade etti.

Sektörün kendi elemanını yetiştirmede OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin sanayiciye büyük katkı sağlayacağını kaydeden Başkanımız, sektörün gerek-sinimlerini karşılayacak bireylerin bu okuldan çıkacağından emin olduğunu, Türkiye’de bir ilk olan bu okula katkıla-rının devam edeceğini sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Bilişim Tek-nolojileri Atölyesi eğitim ve öğretime açıldı.t

OIB Technical and Industrial Vocational High School’s IT Workshop OpenedOIB Technical and Industrial Vocational

High School’s IT Workshop, which’s furbished by TAYSAD, opened for education. TAYSAD President Celal Kaya said in his speech that all graduates of the school whom also completed their university education are now ready to work for automotive industry.t



Bursa üye toplantısıgerçekleştirildiTAYSAD Bursa Üye Toplantısı, BUSİAD – Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği işbirliği ve katkıları ile 23 Eylül 2011 tarihinde BUSİAD Evi’nde gerçekleşti. Toplantıya, TAYSAD üyeleri ve BUSİAD Otomotiv Grubu Üyelerinin yanı sıra üniversite temsilcileri ile diğer sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcileri de katıldılar.

Toplantının açılış konuşmasını BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oya Çoşkunöz Yöney ger-çekleştirdi.

Oya Çoşkunöz Yöney, açılış konuşması-na, TAYSAD Bursa Üye Toplantılarından birine evsahipliği yapmaktan memnuni-yet duyduğunu belirterek başladı.

Otomotiv sektörünün, Türkiye ihra-catındaki liderliğini devam ettirdiğine değinen Yöney, “sektörün içinde olan bizler de lider olmanın sorumluluğunu

taşıyoruz. 20 milyar dolar ihracat, 20 milyar dolar ithalat ve bunun yanına yerli yedek yarça pazarını koyduğumuz-da 50 milyar dolarlık bir sektör haline geldik” dedi.

Sektörün katkılarıyla resmi bir belge ha-line gelen “Otomotiv Stratejisi”ne göre gelecek yılların yol haritasının belirlenir-ken, bir çok aksiyonun da hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

TAYSAD Başkanı Celal Kaya


BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oya Coşkunöz Yöney

Otomotiv sektörünün üretim kabiliyeti-nin yanına, geliştirme ve tasarım kabili-yetini de eklemek gayretinde olduğunu vurgulayan Oya Coşkunöz Yöney, ana ve yan sanayinin, siyasi otoritenin desteği ile Ar-Ge merkezlerini kurarak, tasarımcı olma arzularını somut hale getirdiklerini belirttiler.

Devlet desteği ile araç test pisti, çarpma testleri, rüzgar tüneli gibi yatırımların gerçekleştirildiğinde, otomobil tasarımı için gerekli alt yapının hazır olacağının altını çizdi.

Oya Coşkunöz Yöney “Bizlerin de öze-leştiri konusu yaptığımız ve Hükümetin çok üzerinde durduğu yerli bir otomo-mobilin hayata geçmesi ideali bu yatı-rımlardan sonra belki gerçekleşebilir,,, en azından bu yatırımlar yerlilik oranın artmasına olumlu katkıda bulunacaktır.” açıklamasında bulundu.

Dünyada otomobil üretiminin Çin’de yoğunlaştığını hatırlatan Oya Coşkunöz Yöney, Çin iç pazarının 2015 yılında 18 milyon adede ulaşacağı bilgisini verdi. Bu kadar büyük bir pazara karşılık ka-pasite fazlalığı olacağını aktararak, Çin otomobil üretiminin bir çok küresel pa-zarı istila edeceği öngörüsünde bulana-

rak, bu durumun sanayicileri endileşen-dirdiğini aktardı.

Oya Coşkunöz Yöney, “Türkiye olarak otomotivde 2023 yılı hedefi olan 75 milyar dolarlık ihracata nasıl ulaşacağı-mız ciddi bir sorun gibi durmakla birlikte, önümüze hedeflerin koyulmuş olması vizyonlarımıza katkı sağlamaktadır. Sek-törel yol haritasının ve aksiyonlarımızın da belirlenmesi halinde imkansız değil-dir.” dedi.

Otomotiv ihracatına da değinen Oya Coşkunöz Yöney, 2011 yılında ihracatın arttığını, bunun yanında binek otomobil satışlarında ithal araç oranının da hızla yükselerek yüzde 70’ler oranına yaklaş-tığını anımsattı.

Yerli üretimde, satışların, hafif ticari araçlarda yüzde 56, ağır ticari araçlarda yüzde 72 oranında olduğunu aktararak,

bu oranların bir yandan binek otomobil satışlarında gittikçe artan ithalatı den-gelediğinden söz etti. Bu verilere rağmen toplam araç satışının yüzde 60’ının ithal olduğunun altını çizdi.

İç pazardaki gelişmeleri de değerlendi-ren Oya Coşkunöz Yöney, 2011 yılında iç pazardaki araç satışlarının 900 bin adete ulaşıp bir rekor kırılacağı tahmin edilmektedir. Ancak yıllık geliri 10 bin doların üzerinde olan ve 75 milyonluk bir ülkede iç pazarda en az 2 milyon adet araç satışının olması beklenmeli-dir.” dedi.

BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ali İhsan Yeşilova



TAYSAD Başkanı Celal Kaya, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oya Coşkunöz Yöney

Toplam iç pazarın artışındaki engellerin başında otomobil üzerindeki vergilerin başta olmak üzere, bazı ekonomik geliş-meler ve büyük şehirlerde giderilemeyen trafik ve park sorunları gibi nedenlerol-duğunu vurguladı.

2011 yılının ilk sekiz ayında 810 bin ara-cın üretildiğini belirterek, geçen yılın ilk sekiz ayına göre yüzde 15’lik bir üretim artışına ulaşıldığını hatırlatarak, “2011 yılı toplam araç üretimi 1,2 milyon adet olarak öngürülmektedir. Üretimin yüz-de 65’i ihraç edilmektedir. Bu dönemde, otomotiv sanayinin toplam ihracatı ise 13,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş-tir.” dedi.

2010 yılının aynı dönemine göre oto-motiv sanayinin toplam ihracatının yüz-de 22 oranında arttığını aktaran Yöney, ana sanayi ihracatının yüzde 15, yan sanayinin ihracatının ise yüzde 32 ora-nında arttığını belirtti. Almanya, Fransa ve İtalya’nın ihracat yapılan ülkeler ara-sında ilk üç sırayı aldığını hatırlatarak, Rusya’ya olan ihracatın ise yüzde 67 ile dikkat çektiğini ifade etti.

Yan sanayinin ihracat artışının önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Yöney, “otomotiv ana ve yan sanayi olarak bir ayırım yapılması doğdu olmasa da yan sanayinin gerek doğrudan yaptığı ihra-cat, gerekse araç üzerinde dolaylı yaptığı ihracat ile ülkemiz ekonomisindeki öne-mini bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.

2012 için iyimser bir yorum yapmak istediğini belirten, Oya Coşkunöz Yö-ney, “Adına kriz demesek de durağan bir dönem bizi bekliyor, içimize dönüp vizyon tazelemek, uzun vadeli stratejik planlarımıza kilitlenmek, Ar-Ge ve ürün geliştirle faaliyetlerimize odaklanarak, yeni pazarlara açılmak için ‘bir fırsat yılı’ olacak gibi görünüyor. Bu nedenle şir-

ketlerimizin kısa vadeli kararlarında çok dikkatli, kaynak israfında da çekinerek özenli olması gerekmektedir.” açıklama-sında bulundu.

Üye toplantısını, BUSİAD üyeleri ile bir-likte yapan TAYSAD Yönetim Kuruluna ve TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Celal KAYA’ya, bilgilerini bizimle paylaşan sayın konuşmacılara ve katı-lımcılara ayrı ayrı çok teşekkür ederim.” dedi.

Toplantının açılış konuşmasını ger-çekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya; 15 Eylül tarihinde açılışı gerçekleşen IAA Frankfurt fuarın-daki çarpıcı gelişmelere değindi. Çevreci araçlar, yeni konseptler, yeni malzeme-

Ekonomist Dr. Yaşar Erdinç

Valeo A.Ş. Genel Müdürü Hakan Doğu


Roland Berger Strateji Danışmanlık firması Genel Müdürü Erkut Uludağ Nobel Otomotiv Doğu Operasyon Direktörü Hakan Doyran

ler konularındaki hızlı gelişime dikkat çeken Kaya sanayimizi önümüzdeki yıl-larda önemli bir değişim sürecinin bekle-diğini vurguladı. Yerli marka konusunda-ki görüşlerini de katılımcılar ile paylaşan Kaya; sıfırdan bir yatırım veya var olan bir markanın segmenti şeklinde konunun gelişebileceğine değindi. Kaya konuşma-sında; Otomotiv Sektörü Strateji Planı, 2023 İhracat Vizyonu, otomotiv test pisti yatırımı gibi konulara da değindik-ten sonra sektörün önümüzdeki dönem beklentilerine dikkat çekti.

Konuk konuşmacı Ekonomist Dr. Yaşar Erdinç konuşmasının ilk bölümünde, Dünyadaki ekonomik gelişmeleri de-ğerlendirerek özellikle otomotiv sana-yimizin en büyük pazarı olan Avrupa Birliğindeki gelişmelerin sanayimizi nasıl etkileyeceği noktasında geleceğe yöne-lik varsayımlarını katılımcılar ile pay-laştı. Konuşmasının ikinci bölümünde

de Türkiye ve para piyasalarına değinen Erdinç “Dünya ekonomilerinde ikinci bir durgunluk ve hatta dip dönemi hali ha-zırda başladı. Avrupa’da taşlar yerinden oynamıştır. Bu hikaye Yunanistan ile bit-mez. Alman ekonomisi de ciddi biçimde yavaşlamıştır. Son çeyrekte büyüme eksi olacaktır. Bu nedenle firmalarımıza öne-rilerimi şu şekilde sıralayabilirim; Firma-lar, stok ve alacak yönetimine yoğunlaş-malıdırlar.

Alacakları; risksiz, orta riskli, en riskli ola-rak üç gruba ayırmakta fayda vardır.

Yapılacak en büyük hatalardan biri Ciro’yu artırma çabası olur.

Stoklar 2009 Yılı ortalama seviyelerine çekilmeli.

Yeni yatırımlarda bin defa ölçüp bir defa kesmelidir.” dedi.

Toplantının diğer konuk konuşmacısı Roland Berger Strateji Danışmanlık fir-ması Genel Müdürü Erkut Uludağ ise 2025 vizyonu için fırsatlar ve zorluklar başlıklı sunumunda, otomotiv sektörünü etkileyen mega trendler neler olacak? Bu trend doğrultusunda tedarik sanayimizin stratejileri hangi yönde olmalı? Olası ge-lecek senaryolar nelerdir? soruları hak-kında görüşlerini katılımcılar ile payla-şarak; “Önümüzdeki 15 yıl içerisinde otomotiv sanayisi tüm dünyada tarihin-deki en büyük dönüşüme uğrayacaktır. Bu dönüşüme uyumun ve fırsatlardan yaralanmanın anahtarı tüm şirketler için esnek ve dışa dönük bir yapıyla mümkün olacaktır. Özellikle değişen pazarlarda düşük maliyetli araçlar önem kazanacak, gelişmiş pazarlarda ise araç mülkiyeti azacak ve kentlerde araç taleplerini eko-sistemler yönlendirecektir. Bu araçların büyük bir çoğunluğunu elektrikli araçlar oluşturacaktır.”dedi.

Ran Oto A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Kazangil



Toplantıda son konuk konuşmacı olarak yer alan Nobel Otomotiv Doğu Operas-yon Direktörü Hakan Doyran da yurtdışı şirket satınalmaları konusundaki şirket deneyimlerini paylaştı.

Doyran konuşmasında “Türk Otomotiv Sanayisinin gelişimi ile beraber 1996 yı-lından beri arayış içerisindeydik. Lisans ya da ortaklıkla hareket alanının daral-ması nedeniyle büyümek için yurtdışın-dan satınalmayı hedefledik.

Bu süreçte kendimizi de etüd etme fır-satını yakaladık. Satınalma bizim için tanınma, kadro ve tecrübelerimizi de ge-liştirme imkanı sağladı. Ancak satınalma süreci bir çok değişkenin rol aldığı uzun bir süreç.

Bu nedenle tavsiyemiz, içeriden veya dışarıdan kişilerle iyi bir takım oluştura-rak İK, Finansal, IT, satış v.b. tüm para-metlerde sorunları tespit ederek çoğunu kapanıştan önce çözmektir. En önemlisi sadece bina ya da makinenin alınmadığı-nı bilerek yeni işler, insan kaynağı, firma itibarı, bilgi ve teknoloji, itibar, büyüme ve nakit yaratma potansiyeli gibi konu-

lara ilave olarak müşteri fikrini almak satınalmanın başarılı bir şekilde sonlan-masını sağlamaktadır.” dedi.

Toplantı bitiminde Dernek adına TAY-SAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya tarafından BUSİAD Yönetim Kurulu Baş-

kan Vekili Oya Coşkunöz Yöney’e, ev sa-hipliği ve destekleri için teşekkür plaketi takdim edildi.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ce-lal Kaya, konuk konuşmacılar Dr. Ya-şar Erdinç’e, Erkut Uludağ’a ve Hakan Doyran’a katılımları ve faaliyetlerimize verdikleri desteklerden dolayı günün anısına plaket takdim etti.

Toplantının sonunda yer alan soru cevap bölümünde ise BUSİAD Yüksek Danış-ma Kurulu Başkanı Ali İhsan Yeşilova, BOSCH İK Direktörü Lami Yağlarcıoğlu, Figes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt, Ran Oto A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Kazangil, Valeo A.Ş. Genel Müdürü Hakan Doğu ve Hisarlar A.Ş. Ge-nel Koordinatörü Haluk Selvi gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.t

Bursa member meeting

TAYSAD Bursa member meeting held at BUSIAD with the contributions of BUSIAD on 23rd of September 2011. TAYSAD members, BUSIAD Automotive Group Members, and representatives from NGOs and universities attended the meeting. t

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya ve Ekonomist Dr. Yaşar ErdinçTAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya ve Roland Berger Strateji Danışmanlık firması Genel Müdürü Erkut Uludağ

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya ve Nobel Otomotiv Doğu Operasyon Direktörü Hakan Doyran

Figes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt



AutoTurkey 2011 KonferansıAutoTurkey 2011 Konferansı 26-27 Ekim tarihlerinde Divan İstanbul Asya Otelinde gerçekleşti Konferansta, 300’e yakın ulusal ve uluslararası firmanın Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü, Lojistik - Satınalma – Mühendislik - İhracat ve İthalat Müdürleri biraraya gelerek sektördeki son gelişmeleri paylaşma ve değerlendirme imkanı buldular.

İki gün boyunca süren etkinliğin ilk gününde OSD (Otomotiv Sana-yi Derneği) Genel Sekreteri Prof.Dr.Ercan Tezer’in açılış konuşması

ve “Türk Otomotiv Sanayine Kapsam-lı Bir Bakış” konulu sunumundan sonra Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Bosch Sanayi Genel Müdürü Steven Yo-ung, Toyota Türkiye CEO’su ve Başkanı Orhan Özer, MAN Lojistik Grup Müdürü Ufuk Doğrusöz, Erdemir Pazarlama Di-rektörü Başak Tav, Türkiye’deki yatırım-ları, büyüme stratejileri ve tedarik zinciri ile işbirlikleri hakkındaki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Öğleden sonra gerçekleşen oturumlarda ise OTAM Başkanı Prof.Dr.Ali G.Göktan başkanlığında, “Yeni Teknolojiler” konu-lu panelde BMW Güney Avrupa Bölge-si Uluslararası Satınalma Müdürü Eşref Mermer ve Prof.Dr.Ali G.Göktan’ın su-numları yer aldı. İTÜ Makina Mühendisli-

ği Bölümü’nden Prof.Dr.Cem Soruşbay’ın yönettiği oturumda, TEMSA Ar-Ge Genel Müdürü Hüseyin Ceyhan, Oracle TCA İş Uygulamaları Ülke Direktörü Reşan Yü-ner ve Atlas Copco iş Geliştirme Müdürü Ulf Finnman söz aldı.

Panelde özellikle Türk tedarikçilerinin Ar-Ge konusundaki gelişimi, sanayi-üniversite işbirliği ve Türk araştırma topluluklarının güçlendirilmesi konuları ele alındı.

“Tedarik Zinciri Optimizasyonu” başlıklı paralel oturuma UTI Orta Asya & Bal-kanlar Bölgesi Yönetici Direktörü Ab-dullah Yeşil başkanlık etti. GM Europe Güneydoğu Avrupa Satınalma & Teda-rikçi Kalite Müdürü Wim Wuyts, Avon Automotive Tedarik Zinciri ve Lojistik Müdürü Barış Melek Doğan yaptıkları sunumlarda tedarikçi seçme yöntemleri ile kalite standartlarını koruyarak üretim kapasitesini arttırma konularına değindi.

UTI Worldwide Otomotiv Kıdemli Baş-kan Yardımcısı Jens Möller tarafından yönetilen oturumda ise Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Güven Özyurt, Orhan Holding Satınalma ve Tedarik Zinciri Di-rektörü Zafer Kabatepe, Avon Automo-tive Tedarik Zinciri ve Lojistik Müdürü Barış Melek Doğan, Continental Tedarik Zinciri Strateji Direktörü Michael Petri, UTI Orta Asya & Balkanlar Bölgesi Yöne-tici Direktörü Abdullah Yeşil konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda OEM’ler, te-darikçiler ve hizmet sağlayıcılar için te-darikçi kümelenmesinin faydaları detaylı olarak tartışıldı.

Oyak Renault Dış İlişkiler Departman Müdürü Hakan Tandoğdu tarafından ya-pılan “Binek Araç Pazarının Gerçek Po-tansiyelinin Değerlendirilmesi” konulu sunumun ardından Çukurova Üniversi-tesi Otomotiv Mühendisliği Bölüm Baş-kanı Prof. Dr. Kadir Aydın yönetiminde “Türkiye’nin Elektrikli Araç Üretim Üssü Olarak Önündeki Fırsatların, Engellerin ve Karşı Görüşlerin Değerlendirilmesi” konulu oturum gerçekleştirildi. Oturum-da Renault Mais Elektrik Motorlu Araç Proje Koordinatörü Ümit Çevik, İnci Akü CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Paker, Oyak Renault Dış İlişkiler Depart-


man Müdürü Hakan Tandoğdu konuş-macı olarak yer aldı. Oturumda çevreci araçların önümüzdeki yıllardaki gelişim süreci, altyapı, teknoloji ve ölçek sorun-ları ile geliştirilmesi gereken yönler ele alındı.

Etkinliğin ikinci gününde, Çukurova Üni-versitesi Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Kadir Aydın tarafından yapılan açılış konuşması ertesinde TAY-SAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen Ar-kan tarafından gerçekleştirilen “İhracat için kaliteli üretim- Neden otomotiv parça tedarikçileri Türkiye’yi seçiyor ve 2023 hedeflerine ulaşmada TAYSAD üyelerinin önemi” konulu sunumda, TAYSAD üyeleri ve dernek faaliyetleri hakkında bilgiler verildi. Üyelerinin Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgiler payla-şan Arkan, 2023 ihracat hedefleri ve bu hedefleri gerçekleştirmek üzere yapılan çalışmaları anlattı.

Mercedes Benz Türk A.Ş. Direktörler Ku-rulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz “Merce-des Benz’in uygulamadaki yeni yatırım-ları- bölgeye olan bağımlılığımızın ispatı, tahmin edilebilir sonuçlar elde etmek, diğer gelişmeler ve bunları uzman teda-rikçi ağımızdan üstün kalite ile üretme-mizi nasıl sağlamaya devam edeceğiz” konulu sunum gerçekleştirdi.

Tofaş Tedarik Zinciri Direktörü Altan Aytaç “Tofaş örnek vaka: Türkiye’de ba-şarılı esnek tedarik zincirinin nasıl kuru-lacağının incelenmesi” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Açılış sunumlarının ardından İran Khod-ro (IKCO) Tedarik Zinciri Strateji Müdürü Mohammed Reza Valadi başkanlığında OEM açık oturumu gerçekleştirildi. OEM açık oturumuna, Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı (Satınalma) Cengiz Kabatepe, BMW Güney Avrupa Bölge-si Uluslararası Satınalma Müdürü Eşref

Mermer, GM Güney Doğu Avrupa Satı-nalma & Tedarikçi Kalite Müdürü Wim Wuyts ve Tofaş Tedarik Zinciri Direktörü Altan Aytaç katıldı.

Honda Türkiye Fabrika Direktörü & Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Sümer, “şirkette kaliteyi, maliyeti, sevkiyatı, yö-netimi ve iş güvenliğini iyileştirmek için Honda’nın yönetim ve üretim temelle-ri” konulu sunumunda Honda’nın örnek uygulamaları hakkında detaylı bilgiler verdi.

Continental Global Tedarik Zinciri Di-rektörü Michael Petri “Küresel markalar neden öncü uluslararası otomotiv ürün-leri için Türkiye’yi seçiyor” konulu sunu-munda Türkiye’nin potansiyeli ve güçlü yönleri hakkında bilgiler verdi.

Chery Mermerler Yöneticisi Muhittin Kora “Chery’de fabrika güncelleme ve üretim önizleme” konulu sunumun-da Çin hakkında genel bilgiler verdi ve Chery’in Türkiye’de gerçekleştireceği yatırım hakkındaki son gelişmeleri pay-laştı.

Öğle yemeği ertesinde iki farklı başlık ile panellere devam edildi.

İlk panelde “Tedarik zinciri esnekliği” başlığı altında, Orhan Holding Satınalma ve Tedarik Zinciri Direktörü Zafer Kaba-tepe “Türkiye’de üstün kalitede üretimin sürdürülebilmesi için Orhan Holding’in tedarikçi bulma ve geliştirme yönetim-leri”, İran Khodro (IKCO) Tedarik Zinciri Strateji Müdürü Mohammed Reza Vala-di “Otomotiv parçaları üreticilerinin İran otomotiv sanayi ve geliştirilmesiyle ilgili karşılıklı işbirliği olanaklarının değer-lendirilmesi”, Gemport Genel Müdürü İsmail Hakkı Taş “Gemport, küresel ihra-cata açılan kapı-Marmara’nın otomotiv devlerinin stratejik ortağı” konulu su-numlar gerçekleştirdi.

İkinci panelde ise “İhracat ve dağıtım fırsatları” başlığı altında Farplas CEO’su Ömer Burhanoğlu “ Farplas küresel ihra-cat için yerel inovasyonları değerlendi-riyor- tüketici beklentilerinin üzerinde kalmak” ve Safkar Grup Genel Müdürü Nuri Ünver “Küresel bir tedarikçi en-düstrisi olma yolundaki fırsatlar, zorun-luluklar ve tuzaklar” konulu sunumları ile yer aldı.

OYDER Genel Sekreteri Tamer Atsan Başkanlığında “Ulusal pazarı ve dağıtım kanallarını geliştirmenin Türk sanayisine katkıları” temalı açık oturumda Gefco Genel Müdürü Fulvio Villa, Nissan Tür-kiye Genel Müdür Yardımcısı İlkim San-caktaroğlu ve Volvo Car Network & İş Geliştirme Direktörü Ziya Serimazin ko-nuşmacı oldu.

Johnson Controls International Automo-tive Türkiye Genel Müdürü Murat Bay-san “gelişmekte olan pazarlar ve yerel tedarikçilerin önemi- önemli uluslara-rası ticaret ilişkilerini oluşturma, öncü bir tier-one tedrikçiden örnekler” konu-lu sunumunda firmalarının bölgesel ve küresel uygulamaları hakkında bilgiler verdi.

TAYSAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen Arkan başkanlığında “TAYSAD üye sayısı büyüme görünümü- gelecek ihracat he-deflerinde ilerleme tahminleri ve etkile-ri” temalı açık oturumda Farplas CEO’su Ömer Burhanoğlu, Safkar Grup Genel Müdürü Nuri Ünver, Johnson Controls International Automotive Türkiye Genel Müdürü Murat Baysan ve Atlas Copco İş Geliştirme Müdürü Ulf Finnman konuş-macı oldular ve düşüncelerini katılımcı-lar ile paylaştılar. Oturumda “Türk oto-motiv sanayinin 2023 ihracat vizyonu” doğrultusunda hükümetin, sanayinin ve paydaşların yapması gerekenler ele alın-dı. t



TAYSAD, Almanya’da yeni kurulan otomotiv kümelenmesine üye olduTAYSAD Başkanı Celal Kaya'nın gösterdiği hedef ve “Ar-Ge ile Küresele“ vizyonu kapsamında, 2011 yılının başında faaliyete geçen TAYSAD Almanya temsilciliğinin girişimleri, ilk meyvelerini vermeye başladı. Almanya Temsilcisi Ahmet Yılmaz’ın uzun süredir yürüttüğü görüşmeler sonucunda TAYSAD, Wolfsburg bölgesinde kurulan otomotiv kümelenmesinin üyesi oldu.

Volkswagen şirketinin 4 fabri-ka ve Holding merkezinin bu-lunduğu, Continental, Gummi Jager, Woco, Johnson Cont-

rols, Bosch, Faurecia gibi firmaların fa-aliyet gösterdiği; VW’nin kardeş firması Wolfsburg AG’nin de partner olduğu Hannover-Braunschweig-Göttingen-Wolfsburg Metropol Bölgesinde otomo-tiv kümelenmesi (Automotive Cluster) kuruldu.

Aşağı Saksonya Ekonomi Bakanı Jörg Bode’nin açılış konuşmasını yaptığı ve 200’ün üzerinde firma temsilcisinin ka-tılımı ile 25 Ekim 2011’de Hannover’de kurulduğu ilan edilen kümelenmeye (Cluster) TAYSAD Almanya Temsilciliği de üye oldu.

Otomotiv kümelenmesine evsahipliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Aşağı Saksonya İşverenler Federasyonu Genel Müdürü Dr. Volker Müller yaptığı konuş-mada, kümelenmenin her yönü ile hem bölgeye hem de global otomotiv en-düstrisine yeni değerler katacağını ifade ederek, kümelenmenin küresel ilk üyesi-nin TAYSAD olduğunu belirtti.

Katılımcılara, TAYSAD Almanya Temsil-ciğini tanıtan Dr. Müller bu işbirliğinden beklentilerinin yüksek olduğunu dile ge-tirdi.

TAYSAD Almanya Temsilcisi Ahmet Yıl-maz, kümelenmenin faaliyet gösterdiği bölgenin güçlü yönlerini şu şekilde ifade etti: “VW ve Conti gibi önemli şirketle-rin varlığının yanısıra, aktarma organları, elektronik, kauçuk ve plastik sanayi gibi

ürün gruplarında önemli bir yetkinliğe sahiptir. VW firmasının Hannover bölge-sindeki önemli yetkinliklerinden bir ta-nesi olan ticari araç üretimi ve gelişmiş tedarik zinciri altyapısı da güçlü yönler-den bir tanesidir.”

TAYSAD Almanya Temsilciliği bu küme-lenmede aktif görev alarak, üyelerimizi kümelenmede yer alan üye firmalar ile buluşturmak amacı ile karşılıklı görüş-meler düzenlenmesi için çalışmalar ya-pacaktır. Ayrıca teknik seminer ve çalış-taylara katılırak; paylaşılan bilgilerin ve birikimlerin üyelerimize aktarılması yö-nünde faaliyetler geliştirecektir.t



Türk otomotiv endüstrisinin Fransa çıkarmasıTürkiye’nin otomotiv ticaretinde önemli partnerlerinden olan Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ve yaklaşık bin 800 firmanın iştirak ettiği Equip Auto 2011 Otomotiv Yan Sanayi Fuarı’na Türk firmaları büyük ilgi gösterdi.

Bu yıl 11-15 Ekim 2011 tarihleri arasında Fransa’nın başkenti Paris’te 36.’cısı gerçekleştirilen Equip Auto Fuarı’na, TAYSAD’ı

temsilen Genel Sekreter Yardımcısı Cü-neyt Kalkan katıldı.

TAYSAD, “Otomotiv İhracatçiları Birliği” OİB tarafından tahsis edilen 35 metreka-

relik alanda, OİB ise, bin metrekarelik bir alanda fuarda yer aldı.

18 tanesi TAYSAD üyesi olmak üzere, 28 firmanın milli katılım çerçevesinde içinde yer aldığı Equip Auto Fuarı’na Türkiye’den 15 firma bireysel olarak ka-tıldılar. Çeşitli ülkelerden1.800 civarında firma da fuara katıldılar.

Equip Auto’dan alınan bilgiye göre yüzde 30’u yabancı olmak üzere 96 bin kişi ta-rafından ziyaret edildiği ifade edilmiştir.

Geçtiğimiz yıllarda 7 farklı holde katı-lımcılar fuara iştirak ederken 2011 yılın-da 5. ve 6. Hol olmak üzere toplam 2 hol olarak fuar düzenlenmiştir. Bunun nede-ni katılımcı firmaların önceki yıllara göre daha az alanlar ile fuara katılmalarıdır.

TAYSAD Standı Otomotiv İhracatçıları Birliği Standı


TAYSAD standını Fransa’nın Türk Büyükelçiliği ziyaret etti Clepa Aftermarket Direktörü Josef Frank TAYSAD standını ziyaret etti

TAYSAD standında Koreli sanayici ve Şahap Aktaş Sa-Ba TAYSAD standını ziyaret etti

Equip Auto 2011 Fuarı hakkında

2003 2005 2007 2009 2011

Katılımcı Ülke Sayısı

47 52 49 48 50

Toplam Katılımcı Sayısı

1935 2083 2070 1318 1800

Milli Katılımcı Sayısı

79 94 59 45 28

Bireysel Katılımcı Sayısı

40 45 17 18 15

Toplam Ziyaretçi Sayısı

131.139 137.566 104.137 91.160 96.000

Toplam ithalatının yüzde 36’sını otomo-tiv sektörünün oluşturduğu Fransa’da, fuarın Türk firmalarının ihracat payını artırması anlamında büyük önemi bulu-nuyor. Equip Auto 2011 Fuarı’nda bu yıl ilk kez otomotiv sektörü hakkında etkin-lik alanı düzenlendi. OİB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Kabatepe tarafından Türk otomotiv sektörünü anlatan bir konfe-rans verildi. Equip Auto 2011’de, fuarı ziyaret eden pek çok ülke vatandaşının yanı sıra temsilcileri de Türk otomotiv endüstrisi hakkında bilgi edindi. Fuara katılan tüm TAYSAD üyelerinin stand-larında ziyaret edilerek görüşme imkanı

Maysan Mando TAYSAD standını ziyaret etti



Aydınlar Yedek Parça San. ve Tic. A.Ş. Ditaş Doğan Yedek Parça İmalat ve Teknik A.Ş.

Dönmez Debriyaj San. ve Tic. A.Ş. Eku Fren Kampana ve Döküm San. A.Ş.

Aktaş Hava Süspansiyon Sistemleri A.Ş. Asaş Filtre San. ve Tic. A.Ş.

bulunuldu. Fuarda katılımcı olarak yer alan TAYSAD üyelerinin ortak görüşü, Equip Auto 2011 fuarının, mevcut müş-terileri ile görüşme imkanı sağlayan bir ortam sunduğunun yanı sıra Kuzey Af-rika ülkeleri ile çalışan ya da çalışma potansiyeli taşıyan üyelerin bu fuara katılıma devam etmeleri gerektiği yö-nündeydi.

Fuara görevli olarak katılan Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Dış Ti-caret Uzmanı Mustafa Tuzcu ve UIB Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Kolba-şı ile fuarın genel bir değerlendirmesini

yapıldı. Bundan sonraki yıllarda Equip Auto Fuarı’na katılım için yapılacak ça-lışmaların gözden geçirilmesi, talep edi-len alanlarla ilgili görüşmeler yapıldı.

TAYSAD’ın gündeminde yer alan Brezil-ya, Güney Afrika gibi fuarlara da daha yoğun katılımın gerçekleşmesi için neler yapılması gerektiği üzerine fikir alışve-rişinde bulunuldu. OİB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Kabatepe ile yapılan gö-rüşmede, Türkiye’nin Ortadoğu’da sa-tış sonrası pazarlarda yeni bir merkez haline geldiğini vurgulandı. Kabatepe, “Fransa’nın toplam ithalatının yüzde

36’sını otomotiv ürünleri oluşturuyor. Bu durum Türkiye’nin lider sektörü oto-motiv için de, ülkenin ne kadar önemli bir pazar olduğunun apaçık göstergesi. Ayrıca Fransa, coğrafi konumunun yanı sıra Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerle olan bağı nedeniyle de alternatif pa-zarlara ulaşmada kilit bir öneme sahip” dedi. Equip Auto 2011’e Türkiye’nin yanı sıra, Çin, Tayvan, Tayland, Hindistan, İngiltere, ABD, Fas, Brezilya, Arjantin, İspanya, Kore, Çek Cumhuriyeti, Tunus ve Romanya gibi ülkeler de milli katılım sağlandı. t


Kale Oto Radyatör San. ve Tic. A.Ş

Ran Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.

Koneks Piston Gömlek İmalat San. ve Tic. A.Ş.

Olimpia Oto Camları San. ve Tic. A.Ş.

Estaş Eksantrik San. ve Tic. A.Ş. İnci Akü San. ve Tic. A.Ş.

Equip Auto 2011 Fuarına katılan TAYSAD üyeleriAktaş Hava Süspansiyon, Asaş Filtre, AYD – Aydınlar, Ditaş Doğan, Dönmez Debriyaj, Eku Fren Kampana, Estaş, İnci Akü, Kale Oto Radyatör, Koneks Piston, NSK Rota, Olimpia Oto Cam, Profil Sanayi, Rapro Kauçuk, Sismak, Tutanlar, Yenmak, Yiğit Akü

EQUIP AUTO 2011 shows the auto industry is fighting fit

By the time it closed, the EQUIP AUTO 2011 trade fair had recorded over 100,000 visitors (10% up), 30% of them from abroad. The figures once more confirm EQUIP AUTO’s outstanding draw as the worldwide trade show that brings together the whole of the automobile production chain from original design to maintenance.

In fact the 2011 EQUIP AUTO brought in more visitors than in 2009 in a concentrated five-day format; better still, the show confirmed its worldwide status

with 30,000 visitors coming from outside France. These international visitors make it particularly representative of world markets and the great growth points of the international automobile industry: they came from the European Union, North Africa, Eastern Europe and Asia, as well as other regions.

When interviewed, exhibitors In each of the various sections all said the number and quality of contacts made were very high; they praised the excellent business climate, which kept the 1,800 firms present very busy all across the 100,000m² of exhibition space (25% up on 2009).



Sismak Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.

Yenmak Motor Gömlek San. ve Tic. A.Ş.

Tutanlar Motorlu Araçlar Tic. A.Ş.

Yiğit Akü Malzemeleri Nak. San. ve Tic. A.Ş.

Profil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Rapro Kimya Turizm Bilişim San. ve Tic. A.Ş.

The detailed visitor statistics will be prepared in the next few days, and will be available to the press at the start of November along with the findings of the survey used by the three partners that own and run EQUIP AUTO (FIEV, FFC and Comexposium) to investigate visitors’ and exhibitors’ detailed perceptions as well as the figures on business done.

The success of EQUIP AUTO – inaugurated by Eric Besson, France’s Industry Minister – was also evident in the buzz around the many special events, not least those of the EQUIP AUTO workshop sessions, the Coachwork discussion, the Technical

Inspection/MOT area, the Further

Education conference, the GreenTech

Electromobility Forum and the Round

Table discussions of the Aftermarket

Forum.

We should also mention the inventive

vigour of the exhibitors who submitted

so many concepts and products for the

spotlight of the Grands Prix Internationaux

de l'Innovation Automobile – this year’s

adjudication panel of eighty journalists

from thirty countries awarded prizes to

twelve companies.t



10. Eskişehir Kalite ŞöleniKalDer Eskişehir Şubesi tarafından 12 Ekim 2011 Çarşamba günü düzenlenen 10. Eskişehir Kalite Şöleni gerçekleştirildi.

Öncü Sektörlerle Gelecekte Fark Yarat teması ile gerçekleş-tirilen şölende, geleceği ya-kalamada öncü sektörlerden

otomotiv sektörü, Eskişehir’in de önemli dinamiklerinden havacılık sektörü ve ülkemizin dışa açılımında ayrı bir bo-yut kazanan eğitim sektörünün ve bilgi yönetiminin gelecek kurgularının neler olduğu bu sektörlerin önemi temsilcile-rinin katılımları ile tartışıldı.

Şölende, otomotiv sektörü hakkındaki görüşler “Otomotiv Sektörünün Gele-cek Tasarımı” başlığı altında düzenle-nen oturum ile katılımcılar ile paylaşıldı. Başkanlığını OİB - Otomotiv Endüst-risi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu’nun yaptığı oturumda, Ford Otosan A.Ş. Genel Müdürü Nuri Kamil Otay ve TAYSAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen Arkan otomotiv sektörü hakkın-da görüşlerini katılımcılar ile paylaştılar.

Otomotiv Sektörünün Gelecek Tasarı-mı oturumunda katılımcılar, otomotiv sektöründe orta vadede beklentilerin neler olduğunu ele aldı. Oturumun diğer önemli bir konusunu ise kriz dönemini otomotiv sektörünün nasıl değerlendire-rek, kalite çalışmalarını bu dönemde na-sıl yönettikleri hakkında bilgiler verdiler.

Hibrit ve elektrikli otomobiller konusun-da sektördeki gelişmelere de değinilen

oturumda, otomotiv sektöründe Ar-Ge’nin önemi üzerine açıklamalarda bu-lundular. Bunun dışında oturumda; Yerli marka bir otomobil üretmenin rasyonel-liği nedir? Üniversite öğrencilerinden otomotiv sektöründe kariyer düşüne-ceklere öneriler neler olabilir? sorularına yanıt arandı.

Oturum Başkanı Orhan Sabuncu, oto-motiv sektörünün ülkemizin lider sektö-rü olduğuna değinerek, liderliğinin sade-ce üretim gücü ile değil yetişmiş insan kaynağı ve yeni teknolojiler ile birleştir-diği Ar-Ge tecrübesinden kaynaklandığı-na değindi.

Konuşmacılardan Ford Otosan A.Ş. Ge-nel Müdürü Nuri Kamil Otay panelde, sektörün yaşanan global krizden doğal olarak en çok etkilenen sektörlerden bi-risi olduğunu ancak Türkiye’nin özellikle çalışma disiplini, üreterek yaşamayı öğ-renmesi ve gelişen Ar-ge yetenekleri ile bu ortamdan yükselen bir trend ile çıktı-ğını belirtti. Küresel krizin sektörün yo-ğun çalıştığı AB pazarının yanında alter-

natif pazarlarında değerlendirilmesine yol açtığını hatta bu dönemde ABD’ye ihracat yaparak süreci Ford Otosan adı-na faydaya çevirdiklerine değindi. Elekt-rikli araçlar konusunda da çalışmaların devam ettiğini, ancak Ford olarak firma-larının ilk hedefinin mevcut fosil yakıtlı araçların verimini arttırarak emisyon oranlarında iyileştirme olduğu belirtti. Yerli marka araca da değinen Otay, yerli araçta global marka yaratmanın ancak doğru segmentte yeterli üretim adedi ile mümkün olacağına vurgu yaptı. Üretim konusunda bir sıkınrının olmadığını be-lirten Otay, işin kilit noktasının pazarla-ma kısmı olduğunu belirtti. Panelin son bölümünde Ford Ar-Ge bölümünün bin-kişilik bir büyüklüğe ulaştığını belirterek, “Her yıl özellikle Ar-Ge Merkezi’mizde büyümeye devam edeceğiz. Burada yer alan mühendis arkadaşlarımız için bü-yük bir imkan söz konusu.Sektörümüz ile daha yakından ilgilenerek kendilerini hazırlarlarsa otomotiv onlar için önemli fırsatları ortaya çıkaracaktır.” dedi.

TAYSAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen Arkan’da otomotiv sanayimizin kriz dö-nemi ile birlikte verimlilik çalışmalarına

KalDer’s Eskişehir branch held 10th Eskişehir Quality Symposium on 12 October 2011. The symposium convened under the “Create Difference in future with leading sectors”. Sector representatives elaborated on the future of automotive sector, aviation sector as one of the most important dynamics of Eskişehir, training sector as a whole other different story in building foreign relations and the future of IT. t

10th Quality Symposium in Eskişehir

Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, KalDer Başkanı A. Hamdi Doğan, TAYSAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen Arkan, OİB Başkanı Orhan Sabuncu


ve insan kaynaklarının gelişimine önemli yatırımlar yaptığını, TAYSAD’ın verdiği eğitimler ve gerçekleştirdiği projeler ile üyelerine destek olduğunu belirtti. Yer-li marka konusuna da değinen Arkan, “Yerli marka konusu son dönemde en popüler konumuz. Hükümetimizin bu konudaki yaklaşımını olumlu buluyor ve destekliyoruz. Kapsamlı çalışma yapan paydaş derneğimiz OSD rekabet öncesi işbirliğinin etkin bir örneğini sergilemeyi başararak raporu Bilim, Sanayi ve Tek-noloji Bakanımız Nihat Ergün’e sundu. Ülkemizde bir aracın yüzde 80’I yapılı-yor. Dolayısı ile bu konu tamamen yatı-rım ve pazarlama işidir. Ülkemizde hali hazırda üretim yapan markalarımızdan birisi farklı bir konsept olarak bu yatı-rımı yapabilir. Dünyada artık araç plat-formları ön plana çıkmaktadır. Örneğin 2 – 3 marka rahatlıkla bir araya gelerek aynı fabrikada aynı platformu kullanarak araç üretmekte her biri bu aracı kendi markası ile kendi dağıtım kanallarını kul-lanarak satabilmektedir. Sıfırdan marka yaratmak yerine daha sinerji yaratacak bir yaklaşımla da yerli marka yaratılabi-lir.” dedi.

İnsan kaynakları konusuna da değinen Arkan, “Sektörümüz ülkemizde önümüz-deki 15 -20 yıl daha mühendislik alanı öncü rol oynayacaktır. Ar-Ge çalışmaları daha da önem kazanacak, mühendisliğin yanı sıra Bilişim Teknolojileri konusunda da yetişmiş elemana olan ihtiyaç arta-caktır. Küresel bir sanayi olduğumuz için İnsan Kaynaklarımızın minimum 1 -2 ya-bancı dil bilmesi, gelişmeye açık olması bizler açısından son derece önemlidir. Sanayimizin ayrıca büyük ölçüde yetkin mavi kaynağa da ihtiyacı vardır. Bu ne-denle de hem üniversiteler hem de mes-lek, teknik ve endüstri liseleri ile olan işbirliklerimizi çok önemsiyoruz.” dedi.t

Kros Otomotiv Maysan Mando

TAYSAD üye ziyaretleri

Danışma ve Destek Grubu Toplantısı TAYSAD’da Yapıldı

TAYSAD Yönetiminde uzun süre Başkanlık, Başkan Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği ya-parak görev alan isimlerden olu-

şan TAYSAD Danışma ve Destek Grubu, bu yılki ikinci toplantısını 16 Eylül 2011 tarihinde dernek merkezinde yaptı.

TAYSAD Başkanı Celal Kaya’nın ev sa-hipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, TAYSAD Başkan Vekili Dr.Mehmet Du-daroğlu, TAYSAD Yönetim Kurulu Üye-leri Mustafa Zaim, Gökhan Tunçdöken ve Alper Kanca, TAYSAD Denetleme Kurulu Üyesi Dr. Hamdullah Merdane ve Danışma-Destek Grubu Üyeleri Ahmet Arkan, Ahmet Bayraktar, Ömer İltan Bil-gin, Ömer Burhanoğlu, Mehmet Tiryaki, Tamer Taşkın ve Yunus Çiftçi yer aldı.

Otomotiv sanayinin dünü, bugünü ve geleceğinin görüşüldüğü toplantıda,

TAYSAD’ın da her yönü ile içinde yer aldığı çalışmalar olan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji ve Eylem Planı, 5746 no’lu Ar-Ge Teşvik Yasası, Türkiye’deki Test İmkanları, Otomotiv Sanayindeki Mevcut Veriler ve Gelecek Öngörüleri, Yerlilik Oranı ve Yerli Marka konuları de-ğerlendirildi.

Toplantıda, Türkiye’nin yerli araç üre-timi konusunda geri dönülmez bir yola girdiği vurgulanırken, yerlilik oranlarının da mutlaka artırılması ve bunun için de Ar-Ge çalışmalarına daha çok önem gös-terilmesi gerektiği ifade edildi.

Yürürlükteki Teşvik Yasası ile ilgili olarak TAYSAD’ın yaptığı çalışmaların detayla-rının da aktarıldığı toplantıda, 2012 yı-lında en az 50 TAYSAD üyesinin Ar-Ge Merkezi unvanına sahip olmasının he-deflendiği de belirtildi.t



Mercedes Benz Türkiye A.Ş. Tedarikçi BuluşmasıMercedes Benz Türkiye’nin İstanbul – Hoşdere’deki tesislerinde gerçekleştirilen ve MBT’nin tüm tedarikçilerinin davetli olduğu toplantıya yaklaşık 350 kişi katıldı.

Tedarikçi toplantısının açılışını gerçekleştiren Mercedes Benz Türkiye Satınalma Direktörü Ce-lil Kayserilioğlu, Mercedes Benz

Türkiye A.Ş. Tedarikçi Buluşması’nın programı hakkında bilgiler verdi.

Toplantının açılış konuşmaları; Daimler Otobüs Satınalma Direktörü Dr. Dagmar Schulenburg, Mercedes Benz Türkiye Di-rektörler Kurulu Başkanı Wolf - Dieter Kurz, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Mehmet Dudaroğlu, Mercedes Benz Türkiye Otobüs Üretim Direktörü Klaus Pfeifer tarafından gerçekleştirildi.

Daimler Otobüs Satınalma Direktörü Dr. Dagmar Schulenburg sunumunda

Daimler’in kamyon ve otobüs satınalma organizasyonu hakkında bilgiler verdi. Daimler’in kamyon ve otobüsün global büyüme hedeflerini, öngörülerini ve yeni pazarlardaki çalışmaları hakkında bil-giler veren Dr. Schulenburg, Daimler’in beklentilerini gerçekleştirmek için teda-rikçilerinin çok önemli bir rol oynadığını ifade etti. Tedarikçilerden Daimler ilkele-rine uyma konusunda verdikleri desteğin devam etmesine talep eden Dr. Schulen-burg, tedarikçi iletişim ağının önemini ifade etti. Daimler’in önümüzdeki dö-nemdeki beklentileri ve bu beklentileri gerçekleştirmek için tedarikçilerine ver-dikleri taahhütleri anlatan Schulenburg, Daimler Tedarikçi Portalı’nın yapısını aktararak sunumunu tamamladı.

Mercedes Benz Türkiye Direktörler Ku-rulu Başkanı Wolf - Dieter Kurz sunu-munda 2011 yılının MBT için oldukça başarılı bir yıl olduğunu belirtti. Kamyon ve otobüs fabrikalarında 2011 yılında MBT’de yaşanan gelişmeleri paylaşan

Kurz, satış ve üretim rakamlarını aktardı. Türkiye’nin gerçekleştirdiği büyüme ora-nı ile dünyada çok dikkat çeken bir ülke olduğunu ifade eden Kurz, 2012 yılında da 2011 performansını yakalayacaklarını belirtti.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Mehmet Dudaroğlu konuşmasında, otomotiv sanayinin ihracat, üretim ve satış bilgilerini paylaştı. Türkiye’de üre-tilen otobüslerin yüzde 43’ünün, kam-yonların ise yüzde 57’sinin Mercedes Benz Türk tarafından üretildiğini belirtti. TAYSAD Üyelerinin Ar-Ge Merkezi kur-ma çalışmaları hakkındaki gelişmeleri aktaran Dudaroğlu, siyasi iradenin oto-motiv sanayini ve yatırımlarını destekle-me konusunda oldukça kararlı olduğunu belirtti. Bu durumun Daimler tarafından bir kez daha değerlendirmesi gerektiği-ni belirtti. Otomotiv sanayinin özellikle binek araç, motor ve şanzıman grubu it-halatları nedeniyle ilk 8 ayda 2,3 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini belirten

Mercedes Benz Türkiye Direktörler Kurulu Başkanı Wolf - Dieter Kurz TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Mehmet Dudaroğlu

Daimler Otobüs Satınalma Direktörü Dr. Dagmar Schulenburg Mercedes Benz Türkiye Satınalma Direktörü Celil Kayserilioğlu


Dudaroğlu, Ekonomi Bakanlığı ile ger-çekleştirilen Girdi Tedarik Stratejisi hak-kında da bilgiler verdi. Otomotiv sanayi-nin 2023 yılı ihracat hedefinin 75 milyar USD olduğunu ve bunu sağlamak için de 4-5 yeni otomotiv üretim tesisi ya-tırımının yapılması gerektiğini belirten Dudaroğlu, otomobil üretimi konusunda da Daimler’den Türkiye’de binek araç üretimi yatırımı beklediklerini ifade etti.

MBT Otobüs Üretim Direktörü Klaus Pfe-ifer konuşmasında, 2000 – 2011 yılları

üretim bilgilerini paylaşarak Daimler’in sosyal sorumlulukları ve çalışanların sosyal motivasyonuna yönelik aktivileri hakkında bilgiler verdi. Yeni atık yöneti-mi yatırımları ve enerji tasarrufu çalış-maları ile Hoşdere fabrikasının örnek bir fabrika olduğunu belirtti.

Açılış konuşmalarının ardından tedarikçi firmalar gruplarak ayrılarak Satınalma, Finans, Kamyon ve Otobüs Geliştirme, Otobüs Kalite Güvence, Otobüs Lojistik, Kamyon Maliyet Planlama ve Kamyon Tedarikçi Yönetimi yetkilileri tarafından bilgilendirildi. t

MBT Otobüs Üretim Direktörü Klaus Pfeifer

350 participants from MBT’s suppliers attended the meeting, which was held at Hoşdere facility of MBT. The meeting commenced with the opening speeches of Daimler Bus Purchasing Director Dr. Dagmar Schulenburg, Mercedes Benz Turkey Chair of Board of Directors Wolf - Dieter Kurz, TAYSAD Vice President Dr. Mehmet Dudaroğlu, Mercedes Benz Turkey Bus Production Director Klaus Pfeifer. t

Mercedes Benz Turkey Supplier Day

4-6 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti-rilen toplantı, Bilim, Sanayi ve Tekno-loji Bakanlığı’nın evsahipliğinde yapıldı.

TAYSAD’ı temsilen Genel Sekreter Öz-lem Gülşen Arkan’ın katıldığı toplantı-larda, D-8 ülkeleri ile Türk Otomotiv Sanayi arasındaki ilişkilerin güçlendi-rilmesi için yapılacak olan faaliyetlerin planlanması hedeflendi.

Etkinliğin açılışında MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, TUSKON Baş-kanı Rızanur Meral, TOBB Başkan Ve-kili Murat Yalçıntaş, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner söz aldı. Konuşmalarında, D8 ülkelerinin 1 milyarı aşan nüfusla-rı, verimli doğal kaynakları ve her yıl büyüyen ekonomileri ile dünyada çok önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Başkanlar daha verimli iş-birliklerinin oluşturularak somut pro-jelerin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdiler. Ar-Ge,teknoloji ve ino-vasyon konusunda yatırım adımlarının atılması gerektiği ise ortak görüş olarak ön plana çıktı.

Açılışta söz alan D-8 Genel Sekreteri Widi Pratikto kriz sonrasında dünya-da yaşanan gelişmelere değindi. Sa-nayileşme sürecinin D-8 ülkeleri için önemine değinen Pratikto, gelişmekte olan bu ülkelerdeki büyüme rakamları-na dikkat çekti. Yeni yatırımlar ve yeni işbirlikleri için çok önemli fırsatların olduğuna değinen Pratikto, bir an önce somut işbirliği örneklerini görmek iste-diklerini vurguladı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Bilim, Sa-nayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bu toplantıların yeni projeler için çok önemli bir platform olduğunu ifade et-tiği konuşmasında, D-8 toplantılarının sadece ticari boyutunun değil adalet, demokrasi, insan hakları, barış ve refah gibi konuları da içermesi nedeniyle çok önemli olduğunu da vurguladı.

D-8 ülkelerinin sadece küresel pazarlar-la değil kendi aralarındaki iş hacminin de artması gerektiğini belirten Ergün, bugün istenilen seviyede olunmadığını da belirtti. Ergün konuşmasında, “D-8 ülkeleri ile tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız” diyerek, bu toplantılarda alı-nan kararların da hayata geçmesi ge-rektiğinin altını çizdi.

Toplantının öğleden sonraki bölümün-de D-8 Otomotiv Sanayi Çalışma Gru-bu bundan sonraki ortak faaliyet planı-nı çıkarmak üzere çalışmalarını yaptı. Sonuç raporu hazırlayarak Bilim, Sa-nayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e sundular. t

D-8 Sanayi Bakanları Zirvesi sona erdi

D-8 Sanayi Bakanları Zirvesi'nin kapanış oturumunda konuşan Ergün, D-8 ülkelerinin, ekonomileriyle, doğal kaynaklarıyla ve büyük nüfuslarıyla, oldukça önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Haliç Kongre Merkezi'nde üç gün süren zirve İstanbul deklarasyonunun açıklanması ve aile fotoğrafının çekilmesi ile tamamlandı.



7. KOBİ'ler ve Verimlilik Kongre'si yapıldı

İşletmelerin 2023 Vizyonu tartışıldı25 - 26 Ekim 2011 tarihleri arasında, Dedeman Otel – İstanbul’da düzenlenen geniş katılımlı Kongre’de, bu yıl iş dünyası temsilcileri “İşletmeler İçin 2023 Vizyonu” teması için buluştu...

İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nün KOSGEB işbirliği ile üniversite – reel sektör çalışmala-

rını ve ilişkilerini geliştirebilmek ama-cıyla 2004 yılından bu yana düzenlediği KOBİ’ler ve Verimlilik Kongreleri artık geleneksel hale geldi.

TC Merkez Bankası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın desteklerini alan Kongre’de iki gün boyunca kamu, özel sektör temsilcileri ve akademisyenler KOBİ’leri 2023 yılına taşıyacak önemli bilgileri aktardılar.

Teması ve içeriği yine iş dünyası temsil-cileri, federasyon, dernek, birlik, vakıf vb. sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içeri-sinde oluşturulan Kongre yaklaşık 600 kişinin katılımı ile tamamlandı.

Kongre “2023’e Giderken” temalı Açılış Konuşmaları, İMKB, Türkiye İhracatçılar

Meclisi, İstanbul Sanayi Odası, KOSGEB ve TC Merkez Bankası başkan ve başkan yardımcılarının açıklamaları ile başladı. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’un “Geçmişin Deneyimi ile Geleceği Planlamak” başlıklı konuşması-nın ardından gerçekleştirilen panellerde otuzaltı üst düzey yönetici ve işletme sahibi bilgi ve deneyimlerini paylaştılar.

Kongre’nin ikinci gününde panellere pa-ralel oturumlar olarak düzenlenen Aka-

demik Bildiri Sunumları’nda ise farklı konu başlıklarında, farklı ülke ve şehirler-de faaliyet gösteren işletmelerle çalışıla-rak, uygulama içerikli hazırlanmış bilim-sel çalışmalar, yine Türkiye’nin yanı sıra K.K.T.C. ve Türk Cumhuriyetleri’ndeki üniversitelerden gelen akademisyenler tarafından tartışıldı ve uygulama ile te-ori karşılaştırıldı. Kongre Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Dr. Ha-san Sert ve İKÜ Rektörü Prof. Dr. Dur-sun Koçer’in kapanış konuşmaları ile tamamlandı.

2004 yılından bu yana gerçekleştirilen 6 Kongre’de, finans, ekonomi, maliyet, re-kabet gücü, girişimcilik, KOBİ destekleri, dış ticaret, yönetim, insan kaynakları yö-netimi, üretim ve üretim yönetimi, pa-zarlama, verimlilik konularında yazılan 300’den fazla bildiri ve panellerde yapı-lan sunumlar, Kongre Bildiri Kitabı’nda yerini alarak, Kongre sonrasında üniver-siteler ve Ticaret ve Sanayi Odaları’nın kütüphanelerine gönderilmişti. Bu yıl da aynı şekilde Kongre’de verilen kitap ilgili kişi ve kuruluşlara gönderilmesinin yanı sıra panel sunumları ve bildirilere www.iku.edu.tr/kobikongresi adresinden ula-şılabilecek.

2008 yılında ilki gerçekleştirilen “Eğitime Gönül Veren KOBİ Ödülleri”nin ikincisi yine KOSGEB işbirliği ile sahiplerini bul-du. 2010 – 2011 yılları arasında KOSGEB desteği ile en çok eğitime katılan ilk üç işletmeden Birincilik Ödülü’nü Altınay Robot Teknolojileri, İkincilik Ödülü’nü Kılıçoğlu Makina ve Tekstil, Üçüncülük Ödülü ise Tanay Turizm Otelcilik Ekip-manları aldı.

Bu yıl Kongre bir sosyal sorumluluk pro-jesine de imza atarak Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) ile işbirliği içinde çalıştı ve Kongre’ye her katılan katılımcı için Vakfa bağışta bulunarak, panelist, akademisyen ve katılımcılara KAÇUV sertifikası verdi.t

The congress convened at Dedeman

İstanbul on 25-26 October 2011

under the theme of “2023 Vision for

Enterprises”. t

2023 Vision of Enterprises elaborated at 7th SMEs and Efficiency Congress

Kongre'de düzenlenen"Yükselen Pazarlar" oturumunda Tamer Taşkın sunum yaptı.

SAVUNMA SANAYİ DEFENCE INDUSTRY


TCG Heybeliada gemisi donanmaya katıldı

Yerli imkanlarla üretilen ilk milli savaş gemisi olan TCG Heybeliada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı donanmasına katıldı.

Yerli imkanlarla üretilen ilk milli savaş gemisi olan TCG Heybeliada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı donanmasına ka-

tıldı. İkinci savaş gemisi Büyükada’nın da denize indirildiği törende konuşan Baş-bakan Erdoğan, Türkiye’nin artık dün-yada savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasına girmiş bulunduğunu belirterek, “Herkes bilsin ki, Türk bayrağı denizlerde de okyanus-larda da barışın sembolü olmaya devam edecektir. Milli menfaatlerimiz neyi ge-rektiriyorsa tereddütsüz şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

Milli Gemi (MİLGEM) Projesi’nin ilk ge-misi TCG Heybeliada’nın (F-511) hizme-te alınarak Donanma Komutanlığı kuru-luşuna dahil edilmesi ve projenin ikinci gemisi Büyükada’nın (F-512) denize in-dirilmesi nedeniyle Pendik’teki İstanbul Tersanesi Komutanlığında tören düzen-

lendi. Törene; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ge-nelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora-miral E. Murat Bilgel de katıldı.

Törende konuşan Başbakan Erdoğan, kara bombardımanı yapabilen, su üstü, su altı, hava savunma sistemleriyle do-natılan ve terörist saldırılara yanıt vere-cek özelliklere sahip olan geminin hayırlı olması temennisinde bulundu. Erdoğan, milli savunmanın ancak milli bir sa-

nayi ile mümkün olacağını belirterek, “Türkiye’nin aydınlık yarınları için bütün gücümüzle alın teri dökmeye, eserler kazandırmaya devam edeceğiz. Herkes bilsin ki, Türk bayrağı denizlerde de ok-yanuslarda da barışın sembolü olmaya devam edecektir. Türkiye artık dünyada savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçek-leştirebilen 10 ülke arasına girmiş bulu-nuyor. Ekonomimiz sağlam bir şekilde hedeflerine ilerlerken, dış politikada Tür-kiye her mecrada barışın bayraktarlığını yaparken, savunma sanayisinde de tari-hi bir eşiği bugün aşmış oluyoruz. Artık dünya üzerinde ülkeler dışarıya bağımlı bir şekilde güçlerini idame ettiremiyor. Günümüz şartlarında evrensel değerler-le yerel zenginliklerinizi buluşturamadı-ğınız takdirde, uluslararası rekabetin ge-risinde kalmaya mahkum oluyorsunuz” dedi.

Son 9 yılda hükümet olarak savunma sanayisine yeni bir anlayış getirdiklerini belirten Erdoğan, “Demokrasinizi en ileri standartlara ulaştıracaksınız, kalkınma hedeflerinden asla taviz vermeyeceksi-niz. Bunları yaparken özellikle savunma sanayisinde kendi projelerinizi hayata geçirerek farkınızı ortaya koyacaksınız. ‘Dünyanın gelişmiş ülkeleri kendi sila-hını, kendi helikopterini, kendi savaş gemisini inşa edebiliyorsa Türkiye ne-

The very first national battle ship TCG

Heybeliada joined Naval Forces. Prime

Minister Recep Tayyip Erdoğan said in

his speech at the ceremony, where the

second ship Büyükada also launched,

that Turkey is one of ten countries

in the world whom can design

and produce battleships. He said:

Everybody should know that Turkish

flag is going to be the symbol of peace

both in the seas and the oceans and we

will continue to do what we should to

for our national interests.t

Heybeliada joined Turkish Navy

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan


Sürdürülebilirliğin öncelikli ve önemli olduğu vurgulanan milli helikopter pro-jesinde hedef, tasarımı Türk mühendis-lerce yapılan, alt sistemlerin ülke ihti-yaçlarına göre belirlendiği, uluslararası sivil sertifikasyona sahip, performans ve fiyat açısından rekabet edebilecek bir helikopter tasarlanarak öncelikle Türk pazarına ve dünya pazarına sunmak ola-cak.

Türkiye’nin helikopter kullanımı açısın-dan dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğu halde kendi helikopterini tasarlayacak ve üretecek olması, birçok farklı sektördeki teknolojik gelişmeyi ve büyümeyi de beraberinde getirecek. Toplantıda ortaya konan düşünceye göre, Türk savunma sanayii milli heli-kopter üretimi sayesinde yeni işbirlik-leri geliştirecek, stratejik bir yaklaşım oluşturulacak ve ezberlerin bozulmasını sağlayacak. Milli helikopter hedefinin masaya yatırıldığı özel toplantıda orta-ya konan fikirler yine Atılım Üniversitesi tarafından bilimsel yöntemlerle analiz edilecek, elde edilen sonuçlar üzerinden milli helikopter tasarım ve üretimine iliş-kin olarak temel strateji belirlenecek.t

Moderatörlüğü Yrd. Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin tarafın-dan yapılan toplantıya, Savunma Sanayii Müste-

şarı Murad Bayar, SSM Helikopter Daire Başkanı Köksal Liman, Atılım Üniversite-si Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Özge-noğlu, 70 kamu kurum ve kuruluşundan 150 temsilci katıldı ve yerli helikopter üretimine ilişkin 1.513 fikir üretildi.

Milli Helikopter Projesinde önce "Ortak Akıl" oluşturuluyorTürkiye’nin “2023 Vizyonu” çerçevesinde ortaya koyduğu yeni sanayi hamleleri arasında yer alan “Milli Helikopter” projesi kapsamında yerli helikopterin üretimi, üretim örgütlenmesi, tasarımı ve işletme modeline kadar çeşitli aşamaların konuşulduğu “Ortak Akıl Buluşması” Atılım Üniversitesi’nin desteğinde ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın himayesi ve ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

den bunu yapamasın’ dedik. 9 yılda bu alanda önemli mesafeler katettik. Türk Silahlı Kuvvetlerinin teçhizatlarının yurt içinden karşılanma oranını yüzde 50’ye çıkardık” diye konuştu.

Türkiye’nin 2004-2010 yılları arasın-da dünyada en çok askeri teçhizat ithal eden ülkeler arasında 6. sıradan 14. sıra-ya indiğine dikkat çeken Başbakan Erdo-ğan, Türkiye’nin aynı süre içerisinde as-keri teçhizat ihracatında 27. sıradan 21. sıraya yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, “Sadece kendimiz için üretmedik, dışarı-ya olan satışlarımızı da artırdık. İnsansız hava aracı üreten üçüncü ülke Türkiye olacaktır. Atak helikopterinin de tüm yazılım ve tasarımlarını tamamladık. Bu süreç içerisinde Türkiye F-16 moderni-zasyon merkezi olmuştur. İnşallah daha fazlasını başaracağız” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin denizlerde doğal kaynaklar üzerindeki haklarını savunmak için ge-rekli önlemleri almakta kararlı olduk-larını belirten Erdoğan, şunları söyledi: “Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de giriştiği petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine karşı hemen ge-rekli tedbirlerimizi aldık. KKTC ile New York’ta yaptığınız anlaşmadan sora Piri Reis gemimizi arama faaliyetlerin-de bulunmak üzere bölgeye gönderdik. Bundan sonra da milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa tereddütsüz şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz. Ba-

rışın imkanlarını sonuna kadar değerlen-direceğiz, ülkemizin hukukunu sonuna kadar koruyacağız. Bundan sonra sahip olduğumuz imkanları daha da genişlet-mek, özellikle savunma sanayimizi daha da güçlendirmek için çalışmalarımızı hızlandırarak 2023 hedeflerimize odak-lanmaya devam edeceğiz.”

Daha sonra kürsüye gelen Cumhurbaş-kanı Abdullah Gül de, “Daha önce dışa bağımlı olarak satın almak durumunda olduğumuz bu gemileri, bugün kendi mühendislerimiz, teknisyenlerimiz ve iş-çilerimizle beraber üretmenin gururunu yaşıyoruz. En önemli nokta buna karar vermek, ‘Bunu biz yapacağız’ demektir. Biz bu kararları almakla ülkemizin bü-yüklüğüne yakışır harekete başlamış du-rumdayız. Bir ülkenin güçlü olması, onun toplam milli gücünün güçlü olmasından gelir. Bunun en önemli ayağı o ülkenin ordusudur” dedi.

Gül, özel sektörle yapılan iş birliğinin önemine dikkat çekerek, “Sanayide, bi-limde ve teknolojide çok ileriye giden ülkelerde motor güç savunma sanayisi olmuştur. Türkiye’de de ekonominin, sanayinin ve teknolojinin daha güçlü olmasında savunma sanayisinin katkısı çok büyük olacaktır. Savaş en son tercih edilen bir olaydır. Savaşı kimse tercih et-mez. En kötü senaryo odur ama savaş-mamak için, savaşları önlemek için, barı-şa herkesi mecbur kılmak için savaşa da hazır olmak gerekir” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından TCG Heybeliada hizmete alınarak Donanma Komutanlığı kuruluşuna dahil edilirken, projenin ikinci gemisi Büyükada denize indirildi.t

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

YATIRIM INVESTMENT


YASED: 2011'de 12 milyar dolar doğrudan yatırım girişi olacak

YASED, 2011 yılı İkinci Barometre Anketi sonuçlarına göre, Türkiye'ye 2011 yılında 12 milyar Dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım girişi olacak Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin(YASED), 2011 yılı İkinci Barometre Anketi sonuçlarına göre, Türkiye'ye 2011 yılında 12 milyar Dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım girişi olacak.

YASED, 2011 yılı İkinci Baro-metre Anketi sonuçlarına göre, Türkiye’ye 2011 yılında 12 milyar dolar civarında ulus-

lararası doğrudan yatırım girişi olacak Bu yılın sonuna kadar en fazla yatırım ya-pılacağı düşünülen sektörlerin başında enerji yer aldı. Enerjiyi sırasıyla, finansal hizmetler, sağlık, otomotiv ve yan sana-yi, gıda ve tarım, hızlı tüketim malları, Ar-Ge, bilgi ve iletişim teknolojileri takip etti.

Yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yap-ma kararlarını etkileyen unsurların ba-zında pazar büyüklüğü, kaliteli işgücü ve Türkiye’nin lojistik avantajları geldi. Türkiye’deki uluslararası yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyen ve yatırım ortamının nabzını tutan “YASED 2011 yılı İkinci Barometre Anketi” sonuçları, YASED Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, yönetim kurulu üyeleri ve Genel

Sekreter Özlem Özyiğit tarafından ka-muoyuna açıklandı. YASED 2011 İkinci Barometre Araştırması sonuçlarına göre, yabancı yatırımcılar en çok uluslararası piyasalarda yaşanacak yeni bir finansal krizden tedirginlik duyuyor. Uluslararası finansal krizi, sırasıyla yerel ekonomik dalgalanma, yapısal reformların tamam-lanamaması, büyümenin sürdürülebilir olmaması, yerel siyasi dalgalanma ve AB müzakerelerinde yaşanacak tıkanıklıklar endişesi takip ediyor.

Çalışan sayısında artış bekleniyor

Yabancı yatırımcılara göre dünya ve Türkiye’de ekonomik büyüme yavaşla-yacak, Türkiye’de enflasyon yükselecek, faiz oranları sabit kalacak ve döviz kuru enflasyondan daha hızlı artacak. Ulus-lararası yatırımların önündeki en temel engeli vergi ve teşvik politikaları olarak gören yatırımcılar, doğrudan yatırımlar için dünyada ekonomik ortamın kötüye,

Türkiye’de ise daha iyiye gideceğine ina-nıyor. Ekonomik gelişmeler ışığında önü-müzdeki dönemde yeni yatırım yapmayı planlayanlar ise çoğunlukta ve geçmiş döneme göre oran olarak artmış du-rumda. Araştırmaya katılan yatırımcılar 2011 yılının ilk 6 ayında ciro, üretim, net karlılık ve pazar payı hedeflerini büyük oranda gerçekleştirdiklerini ve önümüz-deki dönemde çalışan sayılarında artış olacağını söyledi.

Yabancı yatırımcı cari işlemler açığına öncelik verilmesini bekliyor

YASED 2011 İkinci Barometre Araştırması’nda ortaya çıkan beklenti-lere göre, cari işlemler açığı, daha önce-ki anketlerden farklı olarak hükümetin önümüzdeki dönemde öncelik vermesi gereken konuların başında yer alıyor.

Türkiye’de uluslararası yatırımların önündeki temel engellerin başında ise “vergi ve teşvik politikaları” geçen se-nelerden farklı olarak birinci sıraya otur-muş durumda. Sırayı “hukuk güvenliği” ve “kayıt dışı ekonomi” takip ederken, yakın gelecekte ele alınması beklenen en önemli mevzuat değişikliklerinin ise ge-lir vergisi kanunu, idari yargılama usulü kanunu ve enerji piyasası düzenlemeleri olduğu vurgulanıyor.

İzzet Karaca

Uluslararası Yatırımcılar DerneğiYönetim Kurulu BaşkanıChairman of the Board of Internatıonal Investors Association


Enerji, yatırımlarda ilk sırada

Yabancı yatırımcıların tahminine göre, Türkiye’ye, 2011 yılında 12 milyar Dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım girişi olacak. Yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapma kararlarını etkileyen un-surların başında ise pazar büyüklüğü, kaliteli işgücü ve Türkiye’nin lojistik avantajları geliyor. Araştırmaya göre, 2011 yılı sonuna kadar en fazla yatırım yapılacağı düşünülen sektör, yine ener-ji olacak. Finansal hizmetleri Yükselen yatırım trendlerinde ikinci sıraya koyan şirketler, sağlık, otomotiv ve yan sana-yi, gıda ve tarım, hızlı tüketim malları, ArGe, bilgi ve iletişim teknolojilerini de gözde sektörler olarak belirliyor.

Yabancı yatırımcı, ekonomik büyümede yavaşlama bekliyor

Anket sonuçlarına göre yabancı yatı-rımcılar, 2011 yılının ilk 6 ayında pa-zar hedeflerinin yüzde 64, net karlılığın yüzde 45, cironun yüzde 48’lik büyük oranda gerçekleştiğini açıkladı. Bu yı-lın ilk 6 ayında çalışan sayısının yüz-de 38’lik oranla aynı kaldığını belirten yatırımcılar, önümüzdeki 6 ayda ise bu hedefi yüzde 48’e yükseltti. Dünya ekonomisinin gelecek 6 ayda yüzde 83 “yavaşlayacağı”nı öngören yatırımcıla-rın sadece yüzde 14’ü, ‘sabit kalacağı’ tahmininde bulundu.

Türkiye’de ekonomik büyümenin yüzde 55’lik büyük oranda yavaşlayacağını dü-şünen yatırımcıların sadece yüzde 36’sı “sabit” kalacağı düşüncesinde. Yatırım-cıların yüzde 55’i önümüzdeki 6 ayda enflasyonun yükseleceğini, yüzde 41’i

aynı kalacağını, yüzde 4’ü ise düşeceği öngörüsünde bulundu. Yabancı yatı-rımcıların yüzde 49’u faiz oranlarının sabit kalacağını, yüzde 39’u yükselece-ğini, yüzde 12’si düşeceğini tahmin etti. Döviz kurunun enflasyondan daha hızlı artacağını düşünenlerin oranı yüzde 40 olurken, enflasyonla paralel seyredece-ğini tahmin edenler yüzde 38 oldu.

İyimserlik sürüyor

Toplantıda, Marmara Üniversitesi öğre-tim üyeleri tarafından YASED Barometre Anketi’nden derlenen YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi’nin 2011 üçüncü çey-rek değeri de 11 Ekim tarihinde açık-landı. YASED Yatırımcı Beklenti Endek-si, önümüzdeki dönemde ekonomik ve finansal ortama ilişkin umutların bir önceki ankete göre bir miktar olumsuz-

laştığını ortaya koysa da, siyasi istikrar konusunda eskiye nazaran çok daha iyimser olunduğu görüldü. Buna göre, YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi, 2011 yılının üçüncü çeyreğinde 70, 78 değe-rini aldı. 2009 yılının ikinci yarısında to-parlanma eğilimine giren endeks, dalgalı bir seyir izlemesine karşın artış eğilimini 2010 yılı sonuna kadar sürdürdü. Endeks, 2011 yılının ilk çeyreğinden itibaren ise düşüş eğilimine girdi. 2011 yılı üçüncü çeyrek endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 0, 47, bir önceki yılın üçüncü çey-reğine göre ise yüzde 2, 2’lik düşüş gös-terdi. Anket çalışmasında endeksin, hem bir önceki yılın aynı dönemine, hem de bir önceki çeyreğe göre yavaşlamasının, Türkiye ekonomisinin büyüme oranında bir yavaşlama sürecinin beklendiğine işaret ettiği belirtildi.

YASED Yönetim Kurulu Bakanı İzzet Ka-raca, hükümete sunmak üzere cari açığa ilişkin hazırladıkları rapor hakkında bilgi verdi. Hükümetin cari açık konusunda bir takım önlemler aldığını bildiklerini dile getiren Karaca, “Kapsamlı bir ça-lışma yapıyoruz. Bu çalışmamızın oda-ğında daha çok, ithalatın azaltılması ve ihracatın artırılması için neler yapılabi-lir? Bunlara bakılacak. Türkiye, üretim yapılabilir yerlileştirme gibi önerilerle geleceğiz. Bu konuyu Sayın Ali Babacan ve Zafer Çağlayan ile de görüştük. On-ların değerlendirmesi ve hükümetin de bizlere destek olması ile bir ekip ruhu ile bu sorunu en aza indireceğimizi düşünü-yorum” dedi.

Yatırımlarda Avrupa ilk sırada

YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, Türkiye’ye gelen uluslararası yabancı yatırımcıların ağırlıklı olarak Avrupa’dan geldiğini gördüğünü belirterek, “Alman-ya, Fransa, Belçika gibi ülkeler var. Sonra İngiltere, Amerika ve Körfez ülkelerin-den girişlerimiz çok fazla. Bu yatırımlar stratejik ve finansal fonların buradaki şirketlere sermaye aktarışı şeklinde ger-çekleşiyor. Bu trendin devam ettiğini görüyoruz” dedi. 2011 ve 2012 yılların-da ise yatırımlarda enerjinin ilk sırada yer alacağını düşündüğünü dile getiren Özyiğit, diğer sektörlerde ise birtakım gelişmelere bağlı olarak yatırımlarda sı-ralamanın mutlaka değiştiğini belirterek, “Sağlık, otomotiv finansal hizmetler ve gıdada, Türkiye’ye olan yatırımların ilk 5 içinde olacağını düşünüyorum” dedi. Özyiğit, 2011 yılında dünyada, doğru-dan yabancı yatırım toplamının 1, 4 tril-yon Dolar olacağını söyledi. t

Otomotivin son derece global bir sek-tör olduğuna işaret eden Ayar, şu de-ğerlendirmede bulundu: “Türkiye de dünyanın en önemli üretim üslerin-den biri. Ülkemizde bulunan 6 marka, dünyanın 65 ülkesinde yatırım yapı-yor. Böyle bir sektörün içindeyiz. Yerli otomobil denildiğinde, bütün kompa-nentleri yerli yapılacak bir otomobilin ortaya çıkmasından bahsetmiyoruz. Yabancı yatırımcıların da mutlaka içinde bulunduğu bir yatırımdan bah-sediyoruz. Yabancı yatırımcılar da bu yatırımın içinde olacaklardır. Bunda hiç şüphe yok.” t

YASED Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Aybar, yerli otomobile ilişkin bir soru üzerine, “Hepimiz yeni yatırımların ola-bileceği beklentisine girdik. Türkiye’deki yatırımcılar, kendi idame yatırımlarını devam ettireceklerini açıklıyorlar. Oto-motiv olarak ekstra bir şey yok şu anda. İki tane sektör, izliyor otomotiv sektö-rünü. Bu sektörlerin otomotivin önünde atılım içinde olacaklar diye değerlendiri-yorum. Türkiye’de yeni model yatırımla-rı devam edecek. Her yeni model yatırı-mının da boyutu belli aslında. O açıdan yeni bir şey yok” yanıtını verdi.

Yerli otomobilin içinde mutlaka yabancı yatırımcılar da olacak

ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS


İnci Lojistik Türkiye'yi Avrupa'ya bağlıyorİnci Lojistik çevreci İntermodel sistemi ile yarınlara köprü kuruyor. 45 feetlik konteyner ile kesintisiz taşıma hizmeti sunuyor. İnci Lojistik Türkiye ile Avrupa’yı çevreci “Denizotobanı”yla birbirine bağlıyor.

İnci Lojistik Eylül ayında başladığı Intermodal Denizotobanı hizme-ti ile İtalya’nın Trieste limanından tüm Avrupa’yı kapsayacak yeni bir

taşıma hizmetini hayata geçirdi. Deniz-yolu ve demiryolu taşımalarının kom-bine edildiği bir taşıma şekli olan Inter-modal ile daha ekonomik ve daha hızlı teslimat süresi elde edilirken, çevreci bir hizmet olması dikkat çekiyor.

Bu servis ile tüm Avrupa ülkelerine 5-7 günde kapıdan kapıya teslimat sağla-nacak olup, uydu takip cihazları ile tüm hareketler uydu üzerinden takip edilebi-lecek. Avrupa’da karayolu taşımalarına getirilen yol vergileri, hafta sonu uygula-nan yürüme yasakları ve tırlara uygula-nan geçiş belgesi zorunluluğunun getir-diği kısıtlamalar bu yeni servisin önemini daha da artırıyor.

İnci Lojistik Genel Müdürü Emrah Gez-gin, bu yeni servis kapsamında tır dorsesi ile aynı ölçülere sahip 45 feetlik kontey-ner ile müşterilerine hizmet verileceğini söyledi. Proje’nin birinci fazında kon-teynerlerin İzmir limanından Ancona ve Trieste Limanına yüksek hızlı gemi ile taşınacağını ve Trieste Limanından Ku-zey İtalya, Avusturya, Almanya’da ana

terminallere blok trenler ile ve bu ter-minallerden müşterilerin istediği gün ve saatte kapı teslimi yapılacağını belirtti.

Emrah Gezgin şöyle devam etti: “In-termodal servisi ile dış ticaretin yoğun olduğu dönemlerde yaşanan tır sıkıntı-sı ortadan kalkacak ve müşterilerimize yıllık bazda sabit fiyat ve düzenli servis imkanı sunacağız. Ayrıca her geçen gün gelişen çevre bilinci şirketleri tedarik zincirinde karbon salınımını azaltmak için projeler üretmeye yöneltmiştir.

Avrupa birliği sera gazının azaltılması için karayolu taşımacılığından deniz ve demiryolu taşımacılığına geçişleri des-teklemektedir. Hedef Avrupa içinde ya-pılan taşıma parkurunun sadece ön ve

son taşımasındaki yaklaşık 200 km bölü-münün karayolu ile büyük bölümünü ise demiryolu ve nehir yolu ile taşınmasını sağlamaktır”

Manisa Organize Sanayi Bölgesi Lojistik alanında gerçekleştirilen, Ulaştırma Ba-kanı Binalı Yıldırım, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın, Milletvekillerinin, MOSB Yönetim Kurulu’nun ve birçok sanayicinin katıldığı yola çıkış törenin-de İnci Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Şerife Eren “Yarınlarımıza daha güzel bir dünya bırakmak için hepimize görev düşüyor. Köklü iş deneyimimizi, global iş kültürü ile harmanladığımız bu çevreci projeyle yarınlara bir köprü kuruyoruz. Uluslararası taşımalarda karbon salını-mını azaltmak için karayolu taşımalarını demir ve deniz yoluna kaydırarak yılda 15 bin ton karbon salınımının azaltılma-sına destek sağlayacağız” dedi.

Konuşmaların ardından İnci Holding Yö-netim Kurulu Başkanı Meral İnci Zaim, Yıldırım’a; İnci Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Şerife İnci Eren ise Karaman’a teşekkür plaketi verdi.

İnci Lojistik Türkiye ve Almanya’da yü-rüttüğü lojistik operasyonları ile müş-terilerine maliyet avantajı sağlayacak, sürdürülebilir çözümlerin başında ge-len Intermodal servisine bu yıl içerisin-de, İzmir limanına ilave olarak Gebze Limanını’da ekleyerek servis kapsamını genişletecektir.t

Inci Logistics’ provided a new transport

service which will cover whole Europe

from Italia’s Trieste harbour via its

Intermodal Seahighway services.

Intermodal is a combined way of

transportation that covers railway

and seaway options with a more

environment friendly, economic and

quicker delivery time. t

İnci Logistics Binds Turkey to Europe


Olgun Çelik kalite ve teknolojiye yaptığı yatırımlara devam ediyor!

Olgun Çelik, sektöründe Avrupa’nın en modern katafo-rez tesisinin kurulumunu Eylül ayı sonunda tamamlandı. Eylül

sonunda devreye giren tesis için yaptığı yatırımla Olgun Çelik sektöründe öncü ve yenilikçi bir firma olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Yatırımla iç ve dış ticari araç piyasasın-daki sürekli artan müşteri kalite beklenti-lerinin de üzerinde korozyon performan-sı sağlayan Olgun Çelik bu nitelikleriyle sektörünün küresel lideri olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Olgun Çelik Genel Müdürü Ahmet Kanbolat yapılan yatırımla ilgili olarak “sektörünün küresel lideri olmaları için büyük önem taşıyan bu tesis için hiç-bir masraftan kaçınmadıklarını” belirtti. Ayrıca yaprak yay teknolojisini yönlen-dirdiklerini vurgulayan Fabrika Müdürü Mehmet Ali Arpacık da “bu yatırım sa-yesinde küresel OEM’lerin teknik şartna-melerinin de üzerinde teknolojiye sahip olduklarını ve bundan gurur duydukları-nı” ifade etti.

OlgunCelik keeps investing in Quality and Technology!

OlgunCelik completes the installation of the most advanced cataphoresis facility of Europe in its sector at the end of September. With the investment accomplished for its facility which will

be got into use at the end of September, OlgunCelik proved once again that it is a leading and innovative company. OlgunCelik obtaining corrosion performance, which is above the continuously-rising customers’ quality expectations in the internal and external commercial vehicle market, through this investment has been proceeding on the track to become the global leader of its sector. OlgunCelik General Manager, Mr. Kanbolat stated concerning this

investment that they did not avoid any

expenditure for this facility carrying a

big significance to become the global

leader of leaf spring industry. Besides,

OlgunCelik Factory Manager, Mr.

Arpacik, who emphasized that they’re

leading the leaf spring industry, said that

they have technology which is higher than

the global OEMs’ technical specifications

by means of this investment, and that

they are proud of this.t

O lgun Çelik, ekibini profesyonel yöneticilerle güçlendirmeye de-

vam ediyor. Son olarak, İş Geliştirme ve Proje Koordinasyon Genel Müdür Yardımcılığı’na Rasim Akyalı’yı katan Olgun Çelik vizyonu olan “dünya yap-rak yay teknolojisini ileriye götürmek” hedefine hızla yaklaşıyor. Yıldız Tek-nik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu olan Akyalı, aynı üniversitede makine mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı. İş hayatı boyunca önemli görevlerde bulunan Akyalı, Ford Otosan’da Araç Tasarımı ve Geliştirme Mühendisliğinde kritik pozisyonlarda yöneticilik görevleri ve Baymak A.Ş’de

Teknik ve Operasyonlar Direktörlüğü yaptı. MBA eğitimini de bu görevleri sı-rasında tamamlayan Akyalı, evli ve bir kız çocuk babasıdır.

New Appointment at OlgunCelik

OlgunCelik keeps strengthening its team with professional executives. Most recently, Rasim Akyali was integrated to OlgunCelik in the position of Assistant General Manager in charge of Business Development and Project Coordination. With this new appointment, OlgunCelik got closer to its target of “advancing the world’s leaf spring technology”. Akyali, who graduated from the department

of Mechanical Engineering at Yildiz Technical University, completed his master’s degree at the same university on the field of Mechanical Engineering, and undertook many important positions during his business life. He worked in the Vehicle Design and Development Engineering department of Ford Otosan in various critical management positions and also as Technical and Operations Director at Baymak A.S. Akyali, who completed his second master’s degree on the field of Business Administration, is married and father of a daughter.t

Olgun Çelik’ten yeni atama



Renault'un kalite ödülü Formfleks'e

Franfurt’ta düzenlenen törende Kalite Ödülü’nü alan Formfleks A.Ş. Yönetim Ku-rulu Başkanı A. Kurtcebe Alptemoçin, Renault Satınalmadan Sorumlu Başkan Yar-dımcısı Christian Vandenhende Renault Nissan Avrupa İç Giydirme Malzemeleri Sorumlu Müdürü Philippe Vaissade ve Renault Mühendislik ve Kaliteden sorumlu Başkan Yardımcısı Odile Desforges ile birlikte.

Renault 2010 yılındaki başarılı çalışmaları nedeniyle aralarında Türkiye’den sadece Formfleks’in bulunduğu sekiz kuruluşa "Yan Sanayi Kalite Ödülü" verdi.

Yan sanayi firmalarının kali-te perfomansları ve Renault sistemine uyum kapasitesi ve katkılarını değerlendirmek üze-

re oluşturulan juri değerlendirme sonu-cunda Erkurt Holding kuruluşlarından olan Formfleks’i parça üretimi ve parça teslimatındaki başarısı nedeniyle “Kalite Ödülü”ne layık gördü.

Geçtiğimiz günlerde Frankfurt Otomo-bil Fuarı sırasında düzenlenen törene katılan Erkurt Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Kalite Ödülü’nü Renault Satın Almadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Vandenhende’den aldı.

Renault Mühendislik ve Kaliteden So-rumlu Başkan Yardımcısı Odile Desfor-ges ve Renault –Nissan Avrupa İç Giy-dirme Malzemelerinden Sorumlu Müdür Philippe Vaissade’nin de hazır bulundu-ğu ödül töreninden sonra bir açıklama yapan Erkurt Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin; Otomotiv Sanayi’nin önemli kuruluşla-rından biri olan Renault tarafından böyle bir ödüle layık görülmelerinin Türkiye açısından, Bursa açısından son derece onur verici bir durum olduğunu belir-

terek ‘’Alınan bu ödül işimizi ne kadar ciddi yaptığımızın bir kanıtıdır. Bu ödül sadece Türkiye’de değil, Avrupa’daki tüm yan sanayi kuruluşları arasında sa-dece Formfleks’e verilmiştir. İç giydirme ve ses izolasyonunda Sıfır iade ile yap-tığımız başarılı üretimin sonucu bizi bu ödüle layık gören Renault yöneticilerine sonsuz teşekkür ediyorum. En büyük te-şekkürüm ise başta Genel Müdür Uysal Lizör olmak üzere Formfleks’in tüm ça-lışanlarınadır. Planlı, programlı ve ciddi çalışmalarımızın karşılığını aldığımız bu

ödül ile kanıtlamış oluyoruz” şeklinde görüşlerini belirtti.

Ödül töreninin açılış konuşmasını ya-pan Renault Satın Alma Organizasyonu (RNPO) Başkanı Christian Vandenhende yan sanayi firmalarının performansına işaret ederek ‘’Renault Özel Ödülü’’nü kazanan firmaların bağlılık, şeffaflık ve hızlı tepki özelliklerinin altını çizdi.

‘’Renault Kalite Ödülleri’’ ni dünya se-viyesinde SPX Service Solutions, Recy-de, Zanini Auto Group Bosch ve Bour-bon kazanırken Avrupa’da Formfleks, Amerika’da Japon NKG, Asya-Afrika’da Güney Koreli Dong Shin Motech aldı.t

Formfleks was one of the eight and

only Turkish supplier, whom awarded

by Renault with “Supplier Quality

Awards”. t

Renault’s quality award went to Formfleks



Directspare ile yedek parça tedariğine yönelik yenilikçi birlojistik sistemi önerisi Avrupa Birliği tarafından çok uluslu araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği 7. Çerçeve Programı kapsamında bulunan ve Türkiye’den Hexagon Studio ile +90'ın da katılımcı olarak yer aldığı DIRECTSPARE projesi, yedek parça üretim ve tedariği konusunda sanayinin sorunlarına yeni bir bakış açısı ile çözüm getirmeye hazırlanıyor.

Günümüzde ürün yaşam dön-gülerinin kısalması, ürünlerin pazara çıkış sürelerinin azal-ması ve yasal zorunlulukların

artmış olması, dolaşımda olan ürün mo-del ve tip sayısında önemli bir artışı da beraberinde getirmekte. Bu durum geniş stok sahaları ve karmaşık lojistik gerek-sinimlerine olan ihtiyacı arttırırken, stok maliyetlerinin de yükselmesine sebep olmakta. DIRECTSPARE projesi; bu so-runlara çözüm üretmek adına talebe da-yalı üretim felsefesini esas alarak yedek parça tedariğine yönelik teknoloji taban-lı bir lojistik sistemi geliştirmeyi, yedek parça üretim ve stok maliyetlerini azalt-mayı, böylelikle de sanayinin rekabetçi gücünü arttırmayı hedefleyen bir proje.

Avrupa’nın bilimsel ve teknolojik teme-linin güçlendirilmesi, endüstriyel reka-betin desteklenmesi ve ülkeler arası iş-birliğinin teşvik edilmesi amacıyla, 1984 yılında 1. Çerçeve Programı ile start alan çerçeve programları, günümüzde 2007-2013 yılları arasında 7. Çerçeve progra-mı ile devam etmektedir. Avrupa Birliği tarafından yaklaşık 50 Milyar Euro’luk bir bütçe ile desteklenen 7. Çerçeve Programı kapsmaında bulunan DIRECT-SPARE projesinde, Türkiye’den Hexagon Studio ve Hexagon Studio’nun kardeş kuruluşu +90’ın yanısıra İsviçre’den Inspire; Almanya’dan Siemens AG, Evo-nik Degussa, BMW, EOS, Fraunhofer; Belçika’dan Flying-Cam; Hollanda’dan BPO Nederland, BPO International, Be-renschot, TNO; Fransa’dan Eurocopter;

İsveç’ten FCubic olmak üzere 7 ülkeden toplam 15 kuruluş yer almaktadır.

Hızlı prototipleme teknolojilerinden faydalanılarak, yedek parça üretim ve tedarik maliyetlerinin azaltılması hedef-leniyor

DIRECTSPARE projesinin önermekte ol-duğu iş modeli, yedek parça taleplerini ekonomik açıdan uygun maliyet sevi-yelerinde karşılamak üzere hızlı imalat teknolojilerinden faydalanma esasına dayanmaktadır. Böylelikle, talep edilen yedek parçanın ihtiyaç duyulan noktaya en yakın yerde üretilmesi ve bu sayede yedek parça ihtiyaçlarının daha hızlı ve ekonomik şekilde tedarik edilmesi müm-kün olabilecektir. Yeni ürünlerin piyasa-ya arzı ile birlikte üreticilerin piyasada ihtiyaca cevap verecek büyüklükte ye-dek parça bulundurma zorunluluğu da böylelikle ortadan kalkacaktır.

Sözkonusu tedarik yöntemi; büyük de-polama sahalarına duyulan ihtiyacı, yük-sek işletme maliyetlerini, parça yıpran-ma paylarını ve klasik parça üretiminin beraberinde getirdiği yüksek enerji ma-liyetlerini ortadan kaldırmayı hedefle-

mektedir. Bu hedef doğrultusunda küçük ve orta ölçekli işletmeler öncelikli olmak üzere üretici firmaların rekabet gücünün artması amaçlanmaktadır. Projenin bir diğer getirisi de yedek parçaların kullanı-cıya, kullanım alanına ve çevre şartlarına bağlı olarak özel nitelikte geliştirilebilir ve üretilebilir olma olanağını sağlayacak olmasıdır. Yedek parça tedariğinin mer-kez odaklı üretim ve dağıtım yapısından bölge odaklı yapıya geçirilmesinin böl-gesel işsizlik oranlarında azalma sağla-ması projenin bir diğer önemli hedefini oluşturmaktadır.t

The continuously decreasing product life time, decreasing time-to-market and increasing regulatory affairs results with the growing quantity of product types on the market requiring enormous warehouses to keep stock for spare parts, with corresponding high costs and complex logistics. In that sense DIRECTSPARE aims strengthening the industries competitive position by the development of a logistical and technological system for spare parts that is based on on-demand production. This project aims to reduce spare part production and stock costs and accordingly increase the competitive power of the industry.t

Directspare: An innovative logistics system for spare part supply


Tırsan Treyler 35'inci yaşını kutluyor

Tırsan Treyler; yılda 15 bin 800 adet treyler üretim kapasitesi, 4 uluslararası marka ve 500’den fazla ürün çeşidiyle, 48 ülkeye ihracat yapan yüzde 100 Türk sermayeli uluslararası bir firma olarak 35. yaşını kutluyor.

35 yıl önce İstanbul Kartal’da sektöre giriş yapan, 1993 yılın-da Türkiye’nin en büyük treyler fabrikası yatırımından sonra, Al-

manya Goch fabrikası ile uluslararası bir üretici olan ve en son Rusya yatırımları ile hızına hız katan Tırsan Treyler, 2014 hedefleri doğrultusunda her zamankin-den daha iddialı.

Çetin Nuhoğlu: ‘Tırsan Treyler gücünün arkasında 100 bin kişi var’

Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Başka-nı Çetin Nuhoğlu, işinde uzman çalı-şanların, iş ortaklarıyla güvene dayalı çalışma disiplininin ve bir ekip olarak hedefe koşabilmenin sürdürülebilir ba-şarıya ulaşmadaki önemine değinirken, “Tırsan Treyler gücünün arkasında 100 bin kişi var. Bu büyük ekip, yurt dışı te-darikçisinden, ulusal yan sanayicisine, üretim hattındaki kaynakçıdan, Ar-Ge mühendisine, Almanya’da ki müşteri temsilcisinden, Türkiye’deki 20’yi aş-kın satış ve satış sonrası noktalarına ve binlerle yurtiçi ve yurt dışı müşterilerine kadar uzanır. Bu ekibe duyduğumuz gü-ven, TIRSAN olarak her zaman her yer-de müşterilerimizin yanındayız- sözünü verme rahatlığını sağlıyor’ dedi.

2011 yılında Adapazarı tesislerinde 12 milyon Euro’luk yatırım yapan Tır-san Treyler önümüzde ki 2 sene için-de, Türkiye’de yüzde 40 pazar payı ve

Avrupa’nın ilk 3 treyler üreticisi birinden olma hedefine ulaşma yolunda çalışma-larına devam ediyor.

Tırsan Treyler, kendi markasının yanı sıra son on yılda bünyesine kattığı Kässbohrer, Talson ve Hendricks marka-larıyla Avrupa’nın en geniş semi-treyler ürün gamını sunan semi-treyler üreticisi firmadır. Ayrıca 1995 yılından bu yana DAF Trucks N.V.’nin Türkiye münhasır distribütörü’dür.

Kurulduğu 1977 yılından bu yana Türkiye’de treyler sektörüne liderlik ya-pan Tırsan Treyler, sektöre yön veren öncü kimliği ile en yakın rakibinden açık ara önde yoluna devam etmektedir. Tır-san Treyler yıllardır Fortune 500 Türkiye listesinde yer alma başarısıyla Türkiye için yarattığı katma değeri de tescille-mektedir.

2012 yılında 35.yılını kutlayacak olan Tırsan Treyler, ‘Fortune 500 Türkiye’ 2012 yılı listesi için de hedefini şimdiden belirledi; en az 50 sıra yükselmek.

TIRSAN’ın başarısının mimarları müşte-rileri, iş ortakları ve çalışanlarıdır. Müş-terilerinin TIRSAN markasına ve ürün-lerine gösterdiği güven, iş ortaklarının ve çalışanlarının gösterdiği performans sayesinde başarı ortaya çıkmıştır. Tırsan Treyler sürdürülebilir başarı hedefine her yıl ulaşıyor olmaktan gurur duy-maktadır. Tırsan; müşterileri için kalite-li, yenilikçi ve kazandıran ürünler sunan güvenilir iş ortağıdır; rakipleri için takip edilen, sektöre yön verendir; paydaşları için kazandırandır ve çalışanları için gü-ven ve gelecek demektir.

2014 Yılı Hedefi: Avrupa’da İlk Üç Treyler Üreticisinden Biri Olmak

2014 yılı hedefini Avrupa’da ilk üç trey-ler üreticisinden biri olmak olarak belir-leyen TIRSAN, yaptığı teknoloji yatırım-ları ile de çok konuşulmaktadır.

1993 yılında Türkiye’nin ilk ve en büyük treyler fabrikası olarak kurulan TIRSAN Adapazarı fabrikası, hala Türkiye’nin en büyük treyler fabrikasıdır. Fabrika, top-lam 350 bin m2 açık alana ve 65 bin m2 kapalı üretim alanına sahiptir. Yeni teknoloji yatırımları ile büyüyen Ada-pazarı fabrikasında son olarak 16 Nisan 2011’de üretim ek binası, otomasyon yatırımları, test ve prototip merkezinin temeli atıldı. Bu yatırımlar ile TIRSAN, günlük 30 adet olan treyler üretim ade-tini 66 adete çıkarmayı ve yılda 15.800 adet treyler üretmeyi hedeflemektedir.

48 Ülkeye İhracatTırsan Treyler başta Almanya, Polon-ya, Hollanda ve Belçika olmak üzere Avrupa’da pek çok ülkeye ve Kuzey Af-rika, Ortadoğu ve Asya’da dahil olmak üzere toplam 48 den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır.

Tırsan Treyler A.Ş.Tırsan Treyler A.Ş. 1977 yılında taşıma-cılık sektörüne hizmet vermek için ku-ruldu. 1993 yılında ülkemizin en büyük treyler fabrikasını kurdu. 1995’te DAF Trucks N.V. ile ithalat anlaşması imza-layarak DAF Trucks N.V. Türkiye mün-hasır distribütörü oldu. 1998’de GOCH/Almanya’da TIRSAN üretim tesislerinin açılışıyla Avrupa’da Türkiye adına bir ilk olan treyler üretim faaliyetlerine başla-dı.

Son 10 yıl içinde Avrupa’nın önemli semi-treyler üreticilerini bünyesine alan Tır-san, ilk olarak 1893 yılında Almanya’da kurulan ve Avrupa’nın önemli üretici-lerinden Kässbohrer firmasının, Tanker ve Silobas bölümünü 2002 yılında satın aldı. 2003 yılında Hollandalı özel kutu tipi semi-treyler üreticisi Talson ve son olarak 2007 yılında asırlık Alman tanker üreticisi Hendricks Tırsan Treyler ailesi-ne katıldı.

2009 yılında TIRSAN Treyler, DAF Trucks N.V. ile Türkiye’de uzun yıllardır sürdür-düğü başarılı işbirliğini süresiz olarak uzatma kararı aldı ve yeni bir distribü-törlük sözleşmesi imzaladı.t

TIRSAN, with an annual production

capacity of 15.800 units, 4

international brands and more than

500 products, celebrates its 35th year

as an international exporter company

with local capital. t

TIRSAN celebrates its 35th year

Çetin Nuhoğlu

TAYSAD ÜYELERİ TAYSAD MEMBERS


Firma Adı Telefon Faks Ana Sayfa

001 A RAYMOND BAĞLANTI ELEMANLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581058 +90 262 6581073 http://www.araymond.com

002 AKA OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2703300 +90 224 2703301 http://www.akaoto.com.tr

003 AKÇELİK DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3767432 +90 232 3280746 http://www.akcelik.com.tr

004 AKIM METAL SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 5931990 +90 216 5931999 http://www.akimmetal.com.tr

005 AKKARDAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7446630 +90 262 7441873 http://www.akkardan.com

006 AKTAŞ HAVA SÜSPANSİYON SİSTEMLERİ A.Ş. +90 224 5248571 +90 224 2612330 http://www.aktasgroup.com

007 ALBA KALIP VE OTOM. MAK. İML. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6582000 +90 262 6582001 http://www.albakalip.com.tr

008 ALKAN OTOMOTİV PARÇALARI ÜRETİM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6788600 +90 262 6588601 http://www.kanca.com.tr

009 AL-KOR MAKİNA KALIP SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 8765820 +90 212 8765826 http://www.al-kor.com.tr

010 ANADOLU RULMAN İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. +90 380 7355154 +90 380 7355177 http://www.anadolurulman.com.tr

011 APERAM PASLANMAZ ÇELİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 7512914 +90 262 7512923 http://www.uginox.com.tr

012 A-PLAS PLASTİK VE LASTİK SANAYİ +90 224 2610550 +90 224 2610554 http://www.a-plas.com.tr

013 AREVA T&D ENERJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş. +90 262 6483300 +90 262 6412036 http://www.areva-td.com

014 ARFESAN ARKAN FREN ELEMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7510269 +90 262 7510189 http://www.arfesan.com.tr

015 ARGEN OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ ÖZEL ARAÇ İML. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3941725 +90 216 3941511 http://www.argen.com.tr

016 ARIKAN KRİKO VE MAK. SAN. TİC. A.Ş. +90 222 2360770 +90 222 2360774 http://www.arikankriko.com.tr

017 ARKPRES EMNİYET KEMERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 3495490 +90 262 3493793 http://www.arkpres.com

018 ARMETAL MAKİNA METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6445704 +90 262 6445703 http://www.armetal.com.tr

019 ARPEK ARKAN PARÇA ALÜMİNYUM ENJ. VE KALIP SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6589744 +90 262 6589749 http://www.arpek.com.tr

020 ASAŞ FİLTRE SAN. VE TİC. A.Ş. +90 326 4561560 +90 326 4561023 http://www.asasfilter.com

021 ASİL ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2806100 +90 224 2806200 http://www.asilcelik.com.tr

022 ASSAN HANİL OTOMOTİV OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 3176800 +90 262 3651814 http://www.assanhanil.com.tr

023 ASV SAN. VE TİC. KOLL. ŞTİ. +90 212 8867387 +90 212 8867396 http://www.asv.com.tr

024 ATAY MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 5933777 +90 216 5933775 http://www.ataymakina.com

025 ATAYLAR MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 212 6890233 +90 212 6890215 http://www.ataylar.com

026 AUTOLIV CANKOR OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6484600 +90 262 6484601 http://www.autoliv.com

027 AVİTAŞ KOMPOZİT PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3782105 +90 216 3782235 http://www.avitas.com.tr

028 AYDINLAR YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 332 2216400 +90 332 2216401 http://www.aydchassis.com

029 AYGERSAN AYDINLATMA GEREÇLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 312 8154561 +90 312 8154220 http://www.bayraktarlar.com

030 B PLAS BURSA PLASTİK METAL İNŞ. VE TUR. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2610900 +90 224 2610918 http://www.bplas.com.tr

031 BANDO KAYIŞ SANAYİ VE TİCARET (TÜRKİYE) A.Ş. +90 262 6771120 +90 262 6771128 http://www.kaleoto.com.tr

032 BANT BORU SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6774700 +90 262 7514637 http://www.bantboru.com

033 BASKI DEVRE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 3901036 +90 216 3544941 http://www.baskidevre.com.tr

034 BELDESAN OTOMOTİV YAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 3234130 +90 212 3230695 http://

035 BELKA KAUÇUK ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 4111500 +90 224 4111503 http://www.belka.com.tr

036 BELTAN VIBRACOUSTIC TİTREŞİM ELEMANLARI SAN. A.Ş. +90 224 2707100 +90 224 2431436 http://www.beltan.com.tr

037 BEMAG MAKİNA ELEKTRİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7510160 +90 262 7510163 http://www.bemag.com.tr

038 BEŞER BALATACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 4781801 +90 232 4781778 http://www.beser.com.tr

039 BEYÇELİK GESTAMP KALIP VE OTO YAN SAN. PAZ. VE TİC. A.Ş. +90 224 2700600 +90 224 2415200 http://www.beycelik.com.tr

040 BİLEN EGZOST SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3645959 +90 216 3643662 http://www.bilenegzost.com

041 BİRİNCİ OTOMOTİV SAN. A.Ş. +90 216 4661990 +90 216 3647401 http://www.birinciotomotiv.com.tr

042 BODYCOTE ISTAŞ ISIL İŞLEM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 8770300 +90 232 8770301 http://www.istasas.com.tr

043 BORÇELİK ÇELİK SAN. TİC. A.Ş. +90 224 2804000 +90 224 5190130 http://www.borcelik.com

044 BOSAL MİMAYSAN METAL İŞLEME SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7514425 +90 262 7514434 http://www.bosal-mimaysan.com

045 BOSCH FREN SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2610500 +90 224 2610510 http://www.bosch.com.tr

046 BOSCH REXROTH OTOMASYON SAN. VE TİC. A.Ş. GEBZE ŞUBESİ +90 262 6760000 +90 262 6760101 http://www.boschrexroth.com.tr

047 BOSCH SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2192500 +90 224 2192502 http://www.bosch.com.tr

048 BOSİM SAÇ İŞLETME MERKEZİ LTD. ŞTİ. +90 216 5970450 +90 216 3960456 http://www.bostemboru.com

049 CAVO OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ A.Ş. +90 262 7547512 +90 262 7547513 http://www.cavo.com.tr

050 CENGİZ MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6581220 +90 262 6581228 http://www.cengizmakina.com.tr

051 CEVHER DÖKÜM SAN. A.Ş. +90 232 4781000 +90 232 4781010 http://www.cevherdokum.com.tr

052 CHEMETALL SANAYİ KİMYASALLARI TİC. VE SAN. A.Ş. +90 262 6774900 +90 262 6774950 http://www.chemetall.com

053 CHEP KONTEYNER VE PALET LTD. ŞTİ. +90 216 5377730 +90 216 5377737 http://www.chep.com

054 CMS JANT VE MAKİNA SAN. A.Ş. +90 232 3991000 +90 232 3991010 http://www.cms.com.tr

055 COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC. VE SAN. A.Ş. +90 224 5734263 +90 224 5734273 http://www.componenta.com

056 COŞKUNÖZ METAL FORM MAKİNA END. VE TİC. A.Ş. +90 224 2800100 +90 224 2431146 http://www.coskunoz.com.tr

057 CPS OTOMOTİV TEKSTİL SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581800 +90 262 6581807 http://www.c-p-s.com.tr




058 CPS PRESSFORM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581800 +90 262 6581807 http://www.c-p-s.com.tr

059 CRH OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581160 +90 262 6581163 http://www.crh-group.com/

060 ÇAĞATAY KABLO SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 212 7388484 90 212 7388487 http://www.cagataykablo.com

061 ÇAVUŞOĞLU MAKİNA VE OTOM. YAN SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 7591564 +90 262 7591566 http://

062 ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İML. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3111442 +90 216 3111067 http://www.celikel.com

063 ÇETİNPRES OTO YAN SAN. A.Ş. +90 262 6582140 +90 262 6582148 http://www.cetinpres.com

064 ÇİFTEL ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581810 +90 262 6581029 http://www.ciftel-ltd.com

065 ÇİMSATAŞ ÇUKUROVA İNŞ. MAK. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 324 2218400 +90 324 2218404 http://www.cimsatas.com

066 ÇORLU OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 282 6514393 +90 282 6515524 http://www.corluotomotiv.com

067 DELPHI AUTOMOTİVE SYSTEMS LTD. ŞTİ. +90 216 5283000 +90 216 5283102 http://www.delphi.com

068 DELPHI OTOMOTİV SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 4887200 +90 232 4887205 http://www.delphi.com

069 DENET CIVATA SAN. A.Ş. +90 212 5676748 +90 212 4800800 http://www.denetcivata.com

070 DENSO OTOMOTİV PARÇALARI SAN. A.Ş. +90 262 6795700 +90 262 6795757 http://www.denso.com.tr

071 DESTAŞ DİJİTAL ELEKTRONİK SAN. VE TİCARET A.Ş. +90 216 3785703 +90 216 5950811 http://www.destas.com.tr

072 DİTAŞ DOĞAN YEDEK PARÇA İMALAT VE TEKNİK A.Ş +90 216 5457000 +90 216 5451373 http://www.ditas.com.tr

073 DOĞAN LASTİKÇİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7512550 +90 262 7510570 http://www.teknokaucuk.com

074 DOĞAPARK İNŞ. TUR. TEKS. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 4641268 +90 216 4641271 http://www.doapark.com.tr

075 DOĞU PRES OTOMOTİV VE TEKNİK SAN. TİC. A.Ş. +90 224 2190050 +90 224 4111407 http://www.dogupres.com

076 DOSTEL MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7510230 +90 262 7510288 http://www.dostelmakina.com

077 DOW CORNING KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 4677645 +90 216 4673909 http://www.dowcorning.com

078 DÖKSAN BASINÇLI DÖKÜM VE MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6582910 +90 262 6582669 http://www.doksandokum.com.tr

079 DÖNMEZ DEBRİYAJ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3768766 +90 232 3768999 http://www.donmezdebriyaj.com.tr

080 DURDEN PLASTİK ÜRÜNLER VE YAPIŞKAN FİLM TİC. VE SAN. A.Ş. +90 262 6582771 +90 262 6582772 http://dourdin.fr

081 DYTECH DYNAMIC FLUID TECNOLOGIES S.P.A +90 262 3736660 +90 262 3736077 http://www.dayco.com

082 ECOPLAS OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6771560 +90 262 6771569 http://www.ecoplas.com.tr

083 ECS ELEKTRİK ENJ. VE KABLO SİS. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 4111015 +90 224 4111017 http://www.ecselektrik.com

084 EGE ENDÜSTRİ VE TİC. A.Ş. +90 232 4911400 +90 232 4911515 http://www.egeendustri.com.tr

085 EGE FREN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3973600 +90 232 4790208 http://www.egefren.com.tr

086 EGEBANT ZIMPARA VE POLİSAJ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6791313 +90 262 6791300 http://www.egebant.com.tr

087 EKU FREN KAMPANA VE DÖKÜM SAN. A.Ş. +90 262 6581010 +90 262 6581000 http://www.eku.com.tr

088 ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. +90 236 2330600 +90 236 2330602 http://www.elba.com.tr

089 ELMA PLASTİK METAL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 212 8864595 +90 212 8864594 http://www.elmaplastik.com.tr

090 ELRİNGKLİNGER TR OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 224 4932462 +90 224 4932464 http://www.elringklinger.com.tr

091 EMAS ELEKTROTEKNİK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 5492252 +90 212 5492580 http://www.emasas.com.tr

092 EMEK KALIP APARAT VE MAK. SAN. A.Ş. +90 262 6589984 +90 262 6589986 http://www.emekkalip.com.tr

093 ERDEMİR ÇELİK SERVİS MERKEZİ SA. VE TİC. A.Ş. +90 262 6792727 +90 262 6792709 http://www.erdemir-csm.com.tr

094 EREN FREN VE DEBRİYAJ BALATALARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 232 8770412 +90 232 8770586 http://www.erenbalata.com.tr

095 ERKURT TEKSTİL VE YALITIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2610023 +90 224 2610015 http://www.erkurt.com

096 ERLER DIŞ TİC. A.Ş. +90 216 5733858 +90 216 5733857 http://www.impa-imalat.com.tr

097 ERMETAL OTOMOTİV VE EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2802000 +90 224 2610971 http://www.ermetal.com

098 ERSAN KAUÇUK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3042444 +90 216 3042471 http://www.ersankaucuk.com

099 ERSEL AĞIR MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6581340 +90 262 6580527 http://www.ersel.com

100 ERTANLAR MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 222 2360553 +90 222 2360555 http://www.ertanlar.com

101 ESTAŞ EKSANTRİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 346 2181220 +90 346 2181231 http://www.estas.com.tr

102 FABIO HAVA SÜSPANSİYON SİSTEMLERİ VE YEDEK PARÇALARI SAN. TİC. LTD. ŞTİ. +90 224 4110260 +90 224 4110262 http://www.fabio.com.tr

103 FARBA OTOMOTİV AYDINLATMA VE PLASTİK FABRİKALARI A.Ş. +90 212 2564960 +90 212 2561043 http://www.farba.com

104 FARHYM OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 312 3980254 +90 312 3980258 http://www.farhym.com

105 FARLAS OTOMOTİV PAZARLAMA A.Ş. +90 212 2385454 +90 212 2382627 http://www.bayraktarlar.com

106 FARPLAS OTO YEDEK PARÇALARI İML. İTH. İHR. A.Ş. +90 262 6796500 +90 262 6796554 http://www.farplas.com

107 FAURECIA POLİFLEKS OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 4594020 +90 216 4594026 http://www.faurecia.com

108 FCMP TR METAL İŞLEME SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 236 3131251 +90 236 3131651 http://www.kfi.com.tr

109 FEDERAL MOGUL İZMİT PİSTON VE PİM ÜRETİM TESİSLERİ A.Ş. +90 262 2260820 +90 262 2262405 http://www.federalmogul.com

110 FEDERAL MOGUL PİSTON SEGMAN GÖMLEK ÜRETİM TES. A.Ş. +90 212 2926313 +90 212 2926268 http://www.federalmogul.com

111 FERRO DÖKÜM SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş. +90 262 6534260 +90 262 6531852 http://www.ferrodokum.com.tr

112 FESTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 90 216 4441378 +90 216 5850050 http://www.festo.com

113 FICOSA INTERNATIONAL OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 4111450 +90 224 4111458 http://www.ficosa.com

114 FİGES FİZİK VE GEOMETRİDE BİLGİSAYAR SİM. HİZ. TİC. A.Ş. +90 224 2808525 +90 224 2808532 http://www.figes.com.tr




115 FİLKAR OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 332 2390761 +90 332 2390764 http://www.filkar.com.tr

116 FKK GÜNEY OTO LASTİK TAKOZ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 362 2668090 +90 362 2668094 http://www.fkk.com.tr

117 FONTANA PİETRO KALIP SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 5931837 +90 216 5931892 http://www.fontana-group.com

118 GALSAN PLASTİK VE KALIP SAN. A.Ş. +90 262 6777575 +90 262 7512775 http://www.galsan.com

119 GATES POWERTRAIN PLASTİK METAL VE MAKİNE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 232 4559000 +90 232 4559001 http://www.gates.com

120 GKN ESKİŞEHİR OTOMOTİV ÜRÜNLERİ ÜRETİM VE SATIŞ A.Ş. +90 222 2362505 +90 222 2362509 http://www.gkndriveline.com

121 GÖKSAN BASINÇLI DÖKÜM LTD. ŞTİ. +90 216 5932903 +90 216 5932908 http://www.goksankalip.com

122 GRAMMER KOLTUK SİSTEMLERİ A.Ş. +90 224 2193000 +90 224 2197737 http://www.grammer.com

123 GREEN CHEMICALS KİM. MAD. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 4565175 +90 216 4565169 http://www.green-chemicals.com

124 GTB KABLO SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6776200 +90 262 6776258 http://www.gtbotomotiv.com

125 GÜÇLÜ PRES MAK. SAN. TİC. A.Ş. +90 262 6580343 +90 262 6580344 http://www.guclupres.com.tr

126 GÜÇSAN PLASTİK KALIP METAL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 7511801 +90 262 7511889 http://www.gucsanplastics.com

127 GÜNGÖR OTOMOBİL YAN. SAN. A.Ş. +90 262 7511856 +90 262 7510532 http://www.gungorotomobil.com.tr

128 GÜRSETAŞ DÖKÜM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6583001 +90 262 6583011 http://www.ersen.com

129 GÜVEN OTOMOTİV PARÇALARI ÜRETİM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6788600 +90 262 6588601 http://www.kanca.com.tr

130 HANİL CF OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 3496279 +90 262 3496285 http://www.hanilcf.com.tr

131 HASÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 4444140 +90 216 5930890 http://www.hascelik.com

132 HAYES LEMMERZ JANTAŞ JANT SAN. VE TİC. A.Ş. +90 236 2334329 +90 236 2334330 http://www.jantas.com.tr

133 HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. VE TİC. A.Ş. +90 462 3255042 +90 462 3255044 http://www.karceliktas.com.tr

134 HEKSAGON MÜHENDİSLİK VE TASARIM A.Ş. TAYSAD OSB ŞUBESİ +90 262 6732100 +90 262 6580435 http://www.hexagonstudio.com.tr

135 HEMA ENDÜSTRİ A.Ş. +90 282 7581040 +90 282 7581071 http://www.hemaendustri.com

136 HIZLANLAR OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6536140 +90 262 6536141 http://www.hizlanlar.com

137 HİSARLAR MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş. +90 222 4112430 +90 222 4112247, http://www.hisarlar.com.tr

138 HO WON OTOMOTİV İNŞ.MLZ.FİLT.SİST. SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 3715830 +90 262 3715831 http://www.howon.com

139 HP PELZER PİMSA OTOMOTİV A.Ş. +90 262 6489300 +90 262 6589140 http://www.pelzerpimsa.com.tr

140 ISE OTOMOTİV GELİŞTİRME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 382 2159450 +90 382 2159459 http://www.ise-automotive.com

141 ISILSAN MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. +90 264 2767670 +90 264 2758794 http://www.isilsan.net

142 İLERİ MEKANİK MAKİNA KALIP İMALAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6486666 +90 262 6589170 http://www.ilerigroup.com

143 İLKERLER OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 212 6139200 +90 212 6137886 http://www.ilkerler.com

144 İNCİ AKÜ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 236 2332510 +90 236 2332513 http://www.inciaku.com

145 İNELLİ PLASTİK TEKSTİL OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3767500 +90 232 3767113 http://www.inelli.com.tr

146 infoTRON ELEKTRİK VE BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ ÜRETİM VE TİC. A.Ş. +90 216 6510955 +90 216 6510954 http://www.infotron.com.tr

147 İNTER KAUÇUK VE EVA LTD. ŞTİ. +90 212 5151247 +90 212 5151292 http://www.intereva.com.tr

148 İZELTAŞ EL ALETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 4721375 +90 232 4721378 http://www.izeltas.com.tr

149 KALE BALATA OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7440386 +90 262 7440389 http://www.kalebalata.com

150 KALE MAKİNA TESİSAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. +90 216 6251600 +90 216 5930509 http://www.kaleclamp.com

151 KALE OTO RADYATÖR SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 7441852 +90 262 7441275 http://www.kaleoto.com.tr

152 KALIPYANSAN STANDART KALIP ELEMANLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 3781212 +90 216 3782780 http://www.kalipyansan.com

153 KALİBRE BORU SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 3166600 +90 262 3350792 http://www.kalibreboru.com.tr

154 KANCA EL ALETLERİ DÖVME ÇELİK VE MAK. SAN. A.Ş. +90 262 6788600 +90 262 6788601 http://www.kanca.com.tr

155 KANSAİ ALTAN BOYA SANAYİ VE TİC. A.Ş. +90 232 8701470 +90 232 8770070 http://www.kansaialtan.com.tr

156 KAPLAM KAĞIT PLASTİK AMBALAJ SAN. TİC. A.Ş. +90 224 6718482 +90 224 6718483 http://www.kaplam.com.tr

157 KARAT GÜÇ SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6776200 +90 262 6776248 http://www.deltaguc.com

158 KARDEŞ ELEKTRİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 6249204 +90 212 5413559 http://www.kardeselektrik.com.tr

159 KAYNAK TEKNİĞİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6797800 +90 262 6797700 http://www.askaynak.com.tr

160 KERİM ÇELİK MAMULLERİ İMALAT VE TİC. A.Ş. +90 216 5813000 +90 216 5813045 http://www.kerimcelik.com

161 KIRPART OTOMOTİV PARÇALARI SAN. TİC. A.Ş. +90 224 5865350 +90 224 5865353 http://www.kirpart.com.tr

162 KONAK CİVATA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 5611212 +90 216 5611981 http://www.konakcivata.com

163 KONEKS PİSTON GÖMLEK İMALAT SAN. TİC. A.Ş. +90 332 2390800 +90 332 2390615 http://koneks.com.tr

164 KORMAS ELEKTRİKLİ MOTOR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 6601011 +90 216 6601044 http://www.kormas.com

165 KORMETAL SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 6946000 +90 212 5095508 http://www.kormetal.com

166 KROS OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş. +90 274 2662500 +90 274 2662469 http:///krosotomotiv.com.tr

167 LASPAR KAUÇUK YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 224 2806900 +90 224 4842597 http://www.las-par.com

168 LUCAS ELEKTRİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 264 2768750 +90 264 2752891 http://www.lucaselektrik.com169 MAGNA OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 3156875 +90 2623156879 http://www.magna.com170 MAHLE FİLTRE SİSTEMLERİ A.Ş. +90 262 7515301 +90 262 7515310 http://www.mahle.com

171 MAHLE MOTOR PARÇALARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 232 2518694 +90 232 2518695



172 MAJOR SKT OTO DONANIM A.Ş. +90 224 2805400 +90 224 2805444 http://www.majorskt.com

173 MAKERSAN MAKİNA OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 7512505 +90 262 7513580 http://www.makersan.com

174 MAKO ELEKTRİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2195600 +90 224 2195681 http://www.mako.com.tr

175 MAKTEL MAKİNE VE TEL SAN. A.Ş. +90 216 5614580 +90 216 3118388 http://www.maktel.com.tr

176 MAPA CİVATA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 8866677 +90 212 8866675 http://www.mapaclutch.com

177 MA-PA FREN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6580700 +90 262 6580690 http://www.mapaclutch.com

178 MA-PA MAKİNA PARÇALARI ENDÜSTRİSİ A.Ş. +90 262 6580700 +90 262 6580690 http://www.mapaclutch.com

179 MARTUR SÜNGER VE KOLTUK A.Ş. +90 212 3450025 +90 212 3450035 http://www.martur.com.tr

180 MATAY OTOMOTİV YAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 4833550 +90 224 4833564 http://www.matay.com.tr

181 MAYSAN MANDO OTOMOTİV PARÇALARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2431350 +90 224 2435902 http://www.maysanmando.com

182 MEBANT İZOLASYON VE BANT SAN. A.Ş. +90 232 4336071 +90 232 4572073 http://www.mebant.com.tr

183 MECAPLAST OTOMOTİV ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6580478 +90 262 6580487 http://www.mecaplastgroup.com

184 MEKRA LANG OTOMOTİV YAN SANAYİ A.Ş. +90 312 6401216 +90 312 6401225 http://mekra-turkey.com

185 MESA MAKİNA DÖKÜM GIDA SAN. TİC. A.Ş. +90 332 2391872 +90 332 2391876 http://www.mesamakina.com.tr

186 MURAT TİC. KABLO SAN. A.Ş. +90 262 6796700 +90 262 6580210 http://www.muratticaret.com

187 MUTLU AKÜ VE MALZ. SAN. A.Ş. +90 216 3041590 +90 216 3041869 http://www.mutlu.com.tr

188 MUTLU PLASTİK VE AMBALAJ SAN. A.Ş. +90 212 5504582 +90 212 6513039 http://www.mutluplastik.com.tr

189 NEŞE PLASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 6581090 +90 262 6581096 http://www.neseplastik.com

190 NORM CİVATA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3767610 +90 232 3767613 http://www.normcivata.com

191 NURSAN ELEKTRİK DONANIM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 8559300 +90 212 8559304 http://www.nursanelektrik.com

192 OCAK KALIP MAKİNE İMALAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 7512732 +90 262 7512736 http://ocakkalip.com

193 OLGUNÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 236 2330444 +90 236 2331305 http://www.olguncelik.com.tr

194 OLİMPİA OTO CAMLARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6463878 +90 262 6463882 http://www.olimpia.com.tr

195 OMTAŞ OTOMOTİV TRANSMİSYON AKSAMI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6555544 +90 262 6555401 http://www.omtas.com.tr

196 OPAŞ OTOMOTİV PLATİNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 6429050 +90 212 5579097 http://www.opasauto.com

197 ORMETAL YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 6718141 +90 224 6718465 http://www.yaysanteknik.com.tr

198 ORSAN TİCARİ ARAÇ SİSTEMLERİ LTD. ŞTİ. +90 282 6818400 +90 282 6818414 http://www.orsantr.com

199 ORSAN YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 282 6818400 +90 282 6818414 http://www.orsantr.com

200 ORTADOĞU RULMAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 312 2898900 +90 312 2846253 http://www.ors.com.tr

201 OTOPARSAN OTOMOTİV PARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 212 8580143 +90 212 8580146 http://www.otoparsan.com

202 OT-SA OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 5962785 +90 216 3964420 http://www.ot-sa.com

203 ÖZEN PRES MAKİNA VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6581200 +90 262 6581209 http://www.ozenpres.com

204 ÖZKAR OTOMOTİV PARÇALARI İMALAT SAN. A.Ş. +90 262 6580338 +90 262 6580340 http://www.ozkarotomotiv.com

205 ÖZLER PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 4566666 +90 212 4566697 http://www.ozlerplastik.com

206 PAKSAN MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 5505700 +90 212 5505528 http://www.paksan.com.tr

207 PARSAN MAKİNA PARÇALARI SAN. A.Ş. +90 216 4931266 +90 216 4931280 http://www.parsan.com

208 PERSİFLEKS PLS. FAB. LTD. ŞTİ. +90 216 6612290 +90 216 6614228 http://www.otoerbaylar.com.tr

209 PİMSA ADLER OTOMOTİV A.Ş. +90 262 6582778 +90 262 6582786 http://www.pimsaadler.com.tr

210 PİMSA POLİÜRETAN İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3641080 +90 216 3641117 http://www.pimsa.com.tr

211 PLAST MET PLASTİK METAL SAN. İMALAT VE TİCARET A.Ş. +90 216 5405252 +90 216 5403856 http://www.plast-met.com.tr212 PROFİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 224 4842636 +90 224 4842535 http://www.profilsan.com213 RAN OTO YEDEK PARÇA KALIPÇILIK MAKİNA ELEKTRONİK OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 224 6761219 +90 224 6621240 http://www.ranrota.com

214 RAPRO KİMYA TURİZM BİLİŞİM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 4497978 +90 232 4597960 http://rapro.com.tr

215 RİETER ERKURT OTOMOTİV YAN SAN VE TİC. A.Ş. +90 224 4832729 +90 224 4832727

216 RÖZMAŞ ÇELİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 7510826 +90 262 7511314 http://www.rcstr.com

217 RÖZMAŞ METAL SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6771000 +90 262 6771009 http://www.rcstr.com

218 SA-BA ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER İML. VE TİC. A.Ş. +90 216 5931955 +90 216 5931440 http://www.sa-ba.com.tr

219 SAFKAR EGE SOĞUTMACILIK KLİ. SOĞ. HAVA TES. İHR. İTH. SAN VE TİC AŞ +90 232 8333764 +90 232 8333755 http://www.safkar.com.tr

220 SANGO OTOMOTİV ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6796100 +90 262 6796161 http://www.sango-sti.com

221 SAN-PAR KALIPÇILIK PARÇA İMALATI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 216 3072400 +90 216 3075015 http://

222 SARIGÖZOĞLU HİDROLİK MAKİNA VE KALIP SAN. TİC. A.Ş. +90 236 2337050 +90 236 2337047 http://www.sarigozoglu.com.tr

223 SEKİSO OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6580539 +90 262 6580540 http://www.sekiso.com.tr

224 SEL METAL OTOMOTİV VE MAKİNA İMALAT SANAYİ +90 262 7511315 +90 262 7512228 http://www.selmetal.com

225 SENTEZ OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 232 4359410 +90 232 4359497 http://www.sentezotomotiv.com

226 SERVET MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 212 7361886 +90 212 7361891 http://www.servetmadeni.com

227 SIGARTH METAL İŞLEME SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6582601 +90 262 6582605 http://www.sigarth.com

228 SIZMAZ CONTA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 2192113 +90 212 4854146 http://




229 SİSAN SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6582680 +90 262 6582699 http://www.sisansanayi.com

230 SİSMAK OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3280255 +90 232 3280262 http://www.sismak.com

231 SİSTEM TEKNİK SANAYİ FIRINLARI A.Ş. +90 262 6582914 +90 262 6581819 http://www.sistemteknik.com

232 SKT YEDEK PARÇA MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2434100 +90 224 2431424 http://www.skt.com.tr

233 SOM CİVATA SOMUN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 312 2671467 +90 312 2671068 http://www.somas.com.tr

234 STANDARD PROFİL OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 3133100 +90 212 2321936 http://www.standardprofil.com

235 STANDART YAY SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 5495986 +90 212 5495990 http://www.standardyay.com

236 SUPAR SUPAP VE PARÇA SAN. TİC. A.Ş. +90 332 2482394 +90 332 2487521 http://www.supar.com

237 SUPSAN MOTOR SUPAPLARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 3363200 +90 212 5927268 http://www.supsan.com.tr

238 SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 8770212 +90 232 8770217 http://www.superpar.com

239 ŞAHİN MOTOR YATAKLARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6533361 +90 262 6533101 http://www.sahin.com.tr

240 ŞESAN YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6588962 +90 262 6580312 http://www.sesan-semak.com

241 TAEGUTEC KESİCİ TAKIMLAR SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3134010 +90 216 3134050 http://www.taegutec.com.tr

242 TAKOSAN OTOMOBİL GÖSTERGELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 5541525 +90 212 6425297 http://www.takosan.com.tr

243 TANATAR KALIP PRES İŞLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ. +90 222 2360970 +90 222 2360969 http://www.tanatarkalip.com.tr

244 TAYSAN OTO YAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2433516 +90 224 2433515 http://www.erkurtholding.com

245 TDM OTOMOTİV SAN. TİC. LTD. ŞTİ. +90 224 4842573 +90 224 4842493 http://www.tdmtr.com

246 TEFAŞ KİMYASAL VE SERAMİK KAPLAMA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6580220 +90 262 6588202 http://www.tefas.com.tr

247 TEKERSAN JANT SAN. A.Ş. +90 216 4745715 +90 216 4745697 http://www.tekersan.com.tr

248 TEKİŞ TEKNİK EROZYON KALIP SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6580404 +90 262 6580413 http://www.tekiskalip.com.tr

249 TEKLAS KAUÇUK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6484400 +90 262 6417963 http://www.teklas.com.tr

250 TEKNOFOAM İZOLASYON SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 5170956 +90 216 5170957 http://www.teknofoam.com

251 TEKPOL TEKNİK POLİÜRETAN SANAYİ VE TİC. A.Ş. +90 216 3786451 +90 216 3786456 http://www.tekpol.com.tr

252 TELFORM KELEPÇE VE YAY SAN. TİC. A.Ş. +90 262 7514420 +90 262 7514510 http://www.telform.com.tr

253 TEMEL CONTA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 4835409 +90 232 4259269 http://www.temelconta.com.tr

254 TERBAY MAKİNA ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. +90 232 4782525 +90 232 4782526 http://www.terbay.com.tr

255 TEZMAKSAN MAKİNA SA. VE TİC. A.Ş. +90 212 6746010 +90 212 5651842 http://www.tezmaksan.com

256 THYSSENKRUPP OTOMOTİV PARÇALARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6582607 +90 262 6447528 http://www.thyssenkrupp.com

257 TI OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 224 4110110 +90 224 4110111 http://www.tiautomotive.com

258 TI OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. / GEBZE +90 262 6784800 +90 262 6784890 http://www.tiautomotive.com

259 TIR-SAN TREYLER SAN. VE TİC. NAKLİYAT A.Ş. +90 216 5640200 +90 216 3118097 http://www.tirsan.com

260 TİRSAN KARDAN A.Ş. +90 232 4636161 +90 232 4225332 http://www.tirsankardan.com.tr

261 TKG OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2807900 +90 224 4823934 http://www.tkg.com.tr

262 TOKSAN YEDEK PARÇA İMALAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş. +90 224 4111950 +90 224 4111959 http://www.toksanotomotiv.com

263 TOPÇESAN TOPBAŞ ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2612555 +90 224 2610137 http://www.topbasgroup.com.tr

264 TOYOTA TSUSHO EUROPE S.A. - TÜRKİYE GEBZE ŞUBESİ +90 262 6788100 +90 262 6580284 http://www.toyota-tsusho.com

265 TOYOTA TSUSHO OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 262 6788100 +90 262 6580284 http://www.ttesa.net

266 TOYOTETSU OTOMOTİV PARÇ. ÜRETİM VE TİC. A.Ş. +90 262 6588710 +90 262 6588717 http://www.toyetsu.com.tr

267 TOZMETAL TİC. VE SAN. A.Ş. +90 212 8805660 +90 212 8806147 http://www.tozmetal.com

268 TRAKYA CAM SAN. A.Ş. +90 212 3503366 +90 212 3504366 http://www.sisecam.com

269 TRİGO ÇÖZÜM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 3520167 +90 212 3520168 http://www.trigo.net

270 TÜRK HENKEL KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. +90 216 5794000 +90 216 4690748 http://www.henkel.com.tr

271 UÇAR METAL MAKİNE OTOMOTİV PARÇA SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6556018 +90 262 6555915 http://www.ucar.com.tr

272 ULUS METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. +90 262 6771021 +90 262 6771025 http://www.ulusmetal.com.tr

273 USO OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3641090 +90 216 3646547 http://www.uso.com.tr

274 ÜNÜVAR ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 4205000 +90 216 4156507 http://www.unuvar.com

275 VALEO OTOMOTİV SİSTEMLERİ END. A.Ş. +90 224 2700400 +90 224 2610055 http://www.valeo.com

276 VAN PRES DÖKÜM KROMAJ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2431458 +90 224 2431460 http://www.vanpres.com.tr

277 VERİTAS OTOMOTİV SAN. LTD. ŞTİ. +90 282 7264762 +90 282 7251847 http://www.veritas-ag.de

278 YAZAKİ OTOMOTİV YAN SAN. VE TİC. A.Ş. +90 224 2701000 +90 224 5248999 http://www.yazaki-europe.com

279 YEMENİCİ OTOMOTİV VE PARÇALARI SAN. VE TİC. A.Ş. +90 262 6432122 +90 262 6412836 http://www.yemenici.com

280 YENMAK MOTOR GÖMLEK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 332 2489276 +90 332 2484855 http://www.yenmak.com.tr

281 YETSAN OTO KALORİFER VE RADYATÖR SAN. TİC. A.Ş. +90 364 2350413 +90 364 2350415 http://www.yetsan.com

282 YILDIZ KALIP SAN. VE TİC. A.Ş. +90 212 7711515 +90 212 7712898 http://www.yildizkalip.com

283 YİĞİT AKÜ MALZEMELERİ NAKLİYAT SAN. VE TİC. A.Ş. +90 312 2670280 +90 312 2670861 http://www.yigitbattery.com

284 YOĞURTÇUOĞLU KAUÇUK PARÇA SANAYİ +90 224 4823002 +90 224 4823001 http://www.omrubber.com

285 ZATEL PRES DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 3951302 +90 216 3950112 http://www.zatel.com.tr

286 ZF LEMFÖRDER AKS MODÜLLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. +90 232 3981307 +90 232 3981391 http://www.zf.com

287 ZF TÜRK SAN. VE TİC. A.Ş. +90 216 5920750 +90 212 5920764 http://www.zf-group.de

türkiye'de traktör ve İş makinaları Üretimi tractor and construction

Documents