tuİÇ yakındoğu bülteni (24-31 ocak 2014)

@tuicdernek | @tuicyadam | #TUİÇ

23-31 Ocak 2014 tarihlerinde Yakındoğu’daki gelişmeler…

Irak Nüfusu Savaşa Rağmen Hızla Artıyor

Irak’ta 2003 işgalden bu yana bazı kaynaklara göre 100 bin bazı kaynaklara

göre 1 milyondan fazla kişi öldü. Aynı süre içinde ülke nüfusunun hızla artarak 25

milyondan 33 milyona çıkması dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletlere göre, Irak’ta

geçen yılki saldırılar ve çatışmalarda 7818 sivil ve 1050 güvenlik görevlisi hayatını

kaybetti. 2013, en fazla can kaybının yaşandığı yıllardan biri oldu. Yine BM’ye

göre, 10 yıldan daha uzun bir süredir süren savaşa rağmen, toplam nüfus

düzenli bir şekilde artıyor. Cambridge Üniversitesi Siyaset ve Uluslar arası

Araştırmalar Enstitüsü’nden Dr. Glen Rangwala ‘‘Sayılar farklı, çünkü farklı şeyleri

sayıyorlar’’ diyor. Şiddetten kaynaklanmayan ölümlerin varlığı da yer alıyor, söz

konusu durumu anlatmak için savaş sebebiyle ortaya çıkan alt yapı sorunu

örnek verilebilir.

Irak Ordusu Bombaladı: 4 Ölü

Irak ordusunun El-Enbar vilayetine bağlı Felluce kentindeki yerleşim birimlerine

düzenlediği bombardımanda 4 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Felluce Devlet

Hastanesi Müdürü Abdusettal Levvas, AA muhabirine yaptığı açıklamada,

Felluce’deki yerleşim birimlerini hedef alan topçu saldırısında 4 sivilin öldüğünü,

18 sivilin de yaralandığını belirtti.

@tuicdernek @tuicyadam

#TUİÇ

Biden’dan Irak’a ‘El Kaide’ Telefonu

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile telefon

görüşmesi yaptı. Görüşmede, Irak’ın terör örgütü El kaide ile mücadelesi ele

alındı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD Başkanı Yardımcısı Joe

Biden’ın Irak Başbakan Nuri el Maliki ile yaptığı görüşmede Irak’ın El-Kaide

bağlantılı Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı mücadelesine ABD’nin verdiği

destek ele alındı. Irak hükümetinin bölgedeki kabileleri El-Kaide militanları ile

mücadele etmek için bir araya getirme çabasını öven Biden, ülkesinin Irak’ın El-

Kaide militanları il mücadelesine desteğin devam edeceğini belirtti.

ABD Irak’a Taarruz Helikopter Satacak

ABD Yönetimi, Irak’a 24 Apache taarruz helikopterinin muhtemel satışı

konusunda Kongre’yi bilgilendirdi. ABD Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) bağlı

yabancı ülkelere silah satışlarını takip eden Savunma Güvenlik İşbirliği

Ajansı’ndan yapılan açıklamada, helikopterlerin Irak Hükümetine olası satışı

konusunda Kongre’nin bilgilendirildiği belirtildi. Irak’a helikopter satışı konusunda

şu ana kadar çekincileri bulunan Senato Dış ilişkiler Komitesi’nin de bu satışı

onayladığı bildiriliyor.


#TUİÇ

İran Petrolü Gitti Irak Petrolü Geldi

Türkiye’nin İran’dan aldığı petrolün oranı bir zamanlar yüzde 51’di. Şimdilerde

yüzde 28.5’e geriledi. Irak’tan giderek artan petrol ithalatı 2012’de yüzde 12

iken yüzde 32’ye tırmandı. İran’dan petrol ithalatında Amerikan ambargosuyla

başlayan düşüş sürüyor. Bir zamanlar petrolün yüzde 51’ini İran’dan alan

Türkiye’nin bu ülkeden yaptığı ithalatın oranı 28.5’e kadar düştü. Doğan

boşluğun önemli oranda Irak petrolleri doldururken, Irak merkezi hükümeti de

Türkiye ile Kürt Yönetimi arasındaki petrol alışverişine yönelik tavrını sertleştirdi ve

‘‘önlem almaktan’’ bahsetmeye başladı.

Irak’ın Yeni 12 İli Olacak

Irak’ın en yakın zamanda 12 yeni ili oluşabilir. Böylece ülkenin il sayısı 30’e çıkmış

olacak. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin hükümeti ülkenin kuzeyi ve batısında

dört bölgeye il statüsünü verme kararı aldı. Yerli gözlemciler ve siyasetçiler olası

değişiklikler konusunda farklı görüşteler. Onlardan çoğu yeni illerin oluşmasının

zaten bütünlük sorunu yaşayan ülkenin dağılmasına yol açacağını zannediyor.


#TUİÇ

Irak’ta Bakanlık Binasına Saldırı

Irak’ın başkenti Bağdat’ta, Ulaştırma Bakanlığına ait bir binaya, 6 intihar

bombacısı bir saldırı düzenledi. İçişleri Bakanlığı sözcüsü General Saad

Maan’nın BBC’ye yaptığı açıklamada, aralarında militanlarında bulunduğu en

az 18 kşinin hayatını kaybettiğini belirtti. Görgü tanıklarının verdiği bilgilere

göre, binanın girişindeki bomba yüklü aracın patlamaması sebebiyle, intihar

bombacılardan bir tanesinin diğer militanlara yolu açmak için, üzerindeki

patlayıcıyı havaya uçurduğu belirtildi. Bakanlık binasına girmeyi başaran bazı

saldırganlar, etraftaki insanları rehin aldı. Saldırıda, 2 intihar bombacısının

üzerindeki bombaları patlatabildiği diğer 4 militanın ise etkisiz hale getirildiği

açıklandı. Rehineler, Irak güvenlik güçleririnin yaptığı operasyonla kurtarıldı.

Şiddetin tırmanışa geçtiği Bağdat’ta ağırlıklı olarak Şii’lerin yaşadığı bölgeleri de

hedef alan bir dizi bombalı saldırı gerçekleştirildi. Irak güvenlik güçleri

tarafından yapılan açıklamada, 6 tane bomba yüklü aracın, 2 saat içerisinde,

farklı noktalarda patlatıldığı yönünde oldu. Yapılan bu saldırılarda, en az 13

kişinin hayatını kaybettiği ve 53 kişinin de yaralandığı açıklandı. Yetkililer ileriki

zamanlarda, siyasi istikrarsızlığa yol açacağı endişesini taşıdıklarını belirttiler.


#TUİÇ

Erdoğan İran’ı Ziyaret Etti İran’ı ziyarete giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolculuk öncesi öncesi

Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. İki yıl aradan sonra İran’a ilk ziyaretini gerçekleştiren Erdoğan, bu buluşmada bölgesel sorunların da ele alınacağını belirterek, 'Bölgesel ve ulusal sorunların hat safhaya ulaştığı böylesi

bir dönemde İran ile temaslarımız daha da önemli bir hale gelmiştir. İran'la temaslarımız son zamanlarda bir yoğunlaşma göstermektedir. İran'da yeni

hükümetin göreve gelmesinden bu yana Dışişleri bakanlarımız hemen hemen her ay karşılıklı ziyarette bulundular. İran Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani de

en kısa zamanda ülkemizi ziyaret edecek. Ayrıca, İranlı muhataplarımızla uluslararası toplantılar vesilesiyle de bir araya geliyoruz. Ülkelerimiz arasındaki

temasların yoğunluğu ve içeriği İran ile ilişkilerimizin geleneksel komşuluk ilişkilerinin ötesine taşındığının bir göstergesidir. Ziyaretim vesilesiyle mevcut

ilişkilerimizi daha ileri bir aşamaya taşıyacak bir adım atıyoruz. Türkiye ile İran arasında yüksek düzeyli işbirliği konseyini kuruyoruz. Bu mekanizma İran'la ikili

ilişkilerimize hiç kuşkusuz yeni bir ivme kazandıracak' şeklinde bir basın açıklaması yaptı. İran ile ikili ticaret hacimlerinin 13.5milyar dolara ulaştığını

belirten Erdoğan, ancak karşılıklı çabalarla 2015 hedefleri olan 30 milyar dolar seviyesine ulaşabileceklerini söyledi. Ancak Erdoğan’ın İran’da Esed ve Suriye

sorunundan hiç bahsetmemesi de dikkatlerden kaçmadı.


#TUİÇ

Türkiye Gazetesi köşe yazarı İsmail Kapan’ın

kaleminden…

«Erdoğan’ın İran ziyareti...»

Okumak için linki tıklayınız >>

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ismail-kapan/577945.aspx





10 Yıldır Müzakereleri

Süren Anlaşma İmzalandı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28-29 Ocak 2014 tarihlerinde yaptığı İran ziyaretinde bir ilke imza atıldı. Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması, iki ülkenin de başbakanının bulunduğu bir törenle imzalandı. 10 yıldır müzakereleri süren

bu anlaşma Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşmaları dışında taviz alış verişi yaptığı ilk anlaşma olma özelliği taşıyor. Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması ile

Türkiye'nin bazı tarım ürünlerinde İran'a tarife indirimi vermesi(Ürünler; temizlik ürünleri, ilaç, kozmetik, plastik malzemeler, orman ürünleri, tekstil, hazır giyim, ev

tekstili, mobilya, çelik ürünleri, demir ve demir dışı metaller, buzdolabı, bulaşık makineleri gibi beyaz eşya ürünleri, klimalar ve elektrik-elektronik ürünleri), buna karşılık İran'ın sanayi ürününde Türkiye'ye tarife indirimi sağlaması kararlaştırıldı.


#TUİÇ

İsrail Erdoğan’a tepkili

Erdoğan’ın İran ziyareti İsrail’de tepkiyle karşılandı. Begin-Sedat Stratejik Etüdleri

Merkezi Müdürü Prof. Efraim İnbar ziyaret söz konusu ziyaret için "Bu, nükleer

anlaşmasıyla genişleyen ekonomik ve siyasi trendin devamıdır, Türkiye'nin İran'ın

enerjisine ve pazarlarına, İran'ın ise, yaptırımları bypas etmek için Türkiye'ye

ihtiyacı var" açıklamasında bulundu.

Yemen’deki Suikastın Failleri Belirlendi

Geçen hafta Yemen’de İran diplomatına yapılan suikastin failleri belirlendi.

Suikastin Yemen’de ve İran’da dikkatle incelendiğini belirten Dışişleri Bakanı

yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Sana'da şehit olan İranlı diplomat

Ebulkasım Esedi anısına düzenlenen törende Yemenli yetkililerin yakın

zamanda olayla ilgili detayları paylaşacaklarını bildirdi. Söz konusu olayın içinde

3. Bir ülkenin olduğunu da sözlerine ekledi.


#TUİÇ

“Davos Cenevre’yi gölgede bıraktı”

Suriye probleminin çözümü için yapılan Cenevre-2 konferansına davet

edilmeyen İran’ı, geçtiğimiz günlerde yapılan Davos zirvesinde cumhurbaşkanı Ruhani temsil etti. Zirvede İran’ın doğalgaz kaynaklarını açısından dünyada ilk

sırada, petrol kaynakları açısından da 3. sırada yer aldığını belirtti. Ayrıca İran’ın, dünyanın büyük petrol şirketleriyle yeni anlaşmalara imza atmaya hazırlandığını da sözlerine ekledi. Ülkesine döndükten sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Ruhani, Cenevre-2 konferansının Davos zirvesinin

gölgesinde kaldığını, Suriye meselesinin bu gibi oturumlarla çözülemeyeceğini

söyledi.


#TUİÇ

Iran vs. Israel in Davos: Who Made the Best Impression?

By Peter Coy


http://www.businessweek.com/articles/2014-01-23/irans-hassan-rouhani-vs-

dot-israels-benjamin-netanyahu-at-davos

Iran's Rouhani 'must avoid getting wings clipped'

By Alex Vatanka


http://edition.cnn.com/2014/01/23/business/davos-opinion-irans-rouhani-

must-avoid-wings-clipped/index.html?hpt=imi_r1

http://www.businessweek.com/articles/2014-01-23/irans-hassan-rouhani-vs-dot-israels-benjamin-netanyahu-at-davos
























http://edition.cnn.com/2014/01/23/business/davos-opinion-irans-rouhani-must-avoid-wings-clipped/index.html?hpt=imi_r1

















Mısır

Göstericiler 25 Ocak’ı kutlamak için Tahrir’de

buluştu

Cumhurbaşkanları olan Abdulfetteh Es-Sisi ‘yi seven halk Tahrir’de özgürlüklerini toplamak için buluştu. Tahrir meydanına İhvan’ın girmesine izin vermeyen kolluk kuvvetleri ve ihvan taraftarları arasında zaman zaman yaşanan çatışmalarda 4

kişi hayatını kaybetti. İhvan’a mensup terör grubu Metriyye meydanında çadırlar kurarak, azledilen cumhurbaşkanı Mursi görevine dönene kadar

meydandan ayrılmayacaklarını duyurdu. Ayrıca grup meydana çadırlar kurdu.

Devrimin yıldönümü kutlamalarında ‘Cenaze’

25 Ocak 2011’de gerçekleştirilen Mısır Devrimi’nin 3.yılında oldukça geniş

katılımlı askeri darbe karşıtı protestolarda bir kişi hayatını kaybetmişti. Gösterilerde asker kurşunuyla şehit olan öğrencinin cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreninde Rabia bayrakları ve ‘halk hükümetin düşmesini istiyor’ yazılı dövizler direnişin devam edeceğini gösteriyor. Dikkat çeken bir rapora göre yıldönümü olaylarında 62 kişi asker kurşunu ile hayatını kaybetti. Bakanlıktan

yapılan açıklamada emniyet mensubu ve muhaliflerden oluşan 1100 kişi yaralandı denilirken ölenler ile ilgili bir açıklama yapılmaması dikkat çekti.

Ülkenin çeşitli yerlerinde düzenlenen törenlerde göstericiler polisin ağır müdahalesi ile karşılaştı. Ülkede istikrarsızlık sürüyor.


#TUİÇ

Doğu bölgesi ,İhvan sendikalarının bitirilmesini

istiyor

Mursi döneminde çeşitli kaynaklardan para aktarıldığı ifade edilen sendikaların yolsuzluk yaptığı, Rabia ve Nahda meydanlarında halkı kışkırttığı gerekçesiyle Mısır’ın doğu ilinde toplanan bir grup gösterici yürüyüşe geçti. Ayrıca sendika

asıl 17 üye seçimlerinde hile yapıldığını İhvan’a mensup öğretmenlerin alındığı idea edildi.

Buğday Alımında Anlaşma Sağlandı

Tarım ve Sanayi Bakanı Dr.Mahmud Ebu Şadi, ekmek ve diğer gıda malzemesi yapımında kullanılacak 240 ton Buğday alımının ABD ve Rusya’dan yapacağını

ve 10 gün içerisinde ellerine ulaşacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta anlaşılamayan fiyat konusu Rusya verdiği fiyatla birlikte onun aleyhine gelişse

de daha sonrasında ABD’de fiyat konusun da uyum sağlayarak ortaklardan biri oldu. 180 ton buğday ton başına 298.95 dolara Rusya’dan alındı. 60 ton

buğday da ton başına 299.85 dolara ABD’den alındı.


#TUİÇ

Mısır’da Cumhurbaşkanlığı Adaylığı Yarışı

Başladı

Mısır’da 3 Temmuz’da yaşayan darbenin ardından Cumhurbaşkanlığı görevine getirilen Adli Mansur’un yerine geçecek olan isim için adaylık yarışı başaldı. 27

Ocak’ta geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un mareşallik rütbesi verdiği ve ardından Yüksek Askeri Konsey’den devletin zirvesi için vize alan savunma

bakanı Abdulfettah Es-Sisi’nin adaylığını ilan etmemesine rağmen halk tarafından Cumhurbaşkanlığına kesin gözü ile bakılıyor. Muhammed Mursi’nin

Cumhurbaşkanlığındaki önemli rakiplerinden Ahmet Şefik, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yaptığı açıklamada Sisi’nin adaylığı durumunda yarıştan çekileceğini bildirmişti. 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda 4,8

milyon oyla 3'üncü olarak yarıştan ayrılan Hamdin Sabbahi'nin, önceleri Şefik'e

benzer ifadeler sarfetmesine rağmen adaylık konusunu değerlendirdiği belirtiliyor. Diğer taraftan eski Genel Kurmay Başkanı Sami Anan'ı destekleyen

"Başkanım Ol" kampanyası koordinatörü Halid Adevi, General Anan'ın adaylığını kesinleştirdiğini ancak, bunu yarın resmen açıklayacağını bildirdi.

Anan, 25 Ocak devrimi sırasında Genel Kurmay Başkanlığı görevini yürütüyordu. Muhtemel Cumhurbaşkanı adayları içinde öne çıkan bir diğer isim de olarak

Abdulmunim Ebu'l Futuh öne çıkıyor. Futuh, 2012 seçimlerinde aldığı 4,06 milyonluk oyla yüzde 17'lik halk desteği sağlamıştı.


#TUİÇ

Mısır’dan Afrika Birliği’ne

“Gözlemci Olma” Çağrısı

Cibuti eski başbakanı ve Afrika Birliği Mısır Üst Düzey Komisyonu Üyesi Dileita Muhammed Dileita, Mısır makamlarının, cumhurbaşkanlığı seçimlerini izlemesi

için Afrika Birliği'ne davet gönderdiğini belirtti. AA muhabirine konuşan eski Cibuti Başbakanı Muhammed Dileita, Mısırlı yetkililerin, anayasanın referandumda evet oyu almasının ardından yapılması planlanan

cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Afrika Birliği'ne gözlemci olması için davet

gönderdiğini söyledi. Afrika Birliği'nin konuya ilişkin tutumunu açıklamayan Dileita, söz konusu davetin Arap Birliği ve Avrupa Birliği'nin yanı sıra Afrika Birliği'ne de yapıldığını aktardı. Dileita, "Komisyon, Afrika'da oynadığı rolü

yeniden yerine getirebilmesi için,Mısır'a, ülkede yaşanan son olayları aşması noktasında yardımcı olmaya çalışıyor" dedi. Dileita, içeriğine dair bilgi

vermeden, Afrika Birliği'ne bağlı Barış ve Güvenlik Komisyonu'na Mısırla ilgili

raporun sunulduğunu kaydetti. Afrika Birliği Komisyonu, Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz'da askeri darbeyle

görevinden alınmasının ardından 5 Temmuz'da, bu ülkenin üyeliğini askıya almış, Kahire yönetimi de pek çok ülkeye gönderdiği temsilcileriyle konumunu açıklamaya çalışmış ancak sonuç alamamıştı. Afrika Birliği Komisyonu Başkanı

Nkosazana Dlamini-Zuma'nın kararıyla, 8 Temmuz'da Mısır'da yaşanan

gelişmeleri takip etmek üzere, eski Mali Başbakanı Alpha Oumar Konaré başkanlığında, Botswana eski Cumhurbaşkanı Festus Mogae ve Cibuti eski

Başbakanı Dileita Muhammed Dileita gibi isimlerin yer aldığı Afrika Birliği Mısır Üst Düzey Komisyonu oluşturulmuştu.


#TUİÇ

Mursi’nin Yargılanması

Mısır'da darbeyle görevden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, avukat Selim Avva'yı, "hapishane baskınları" iddiasıyla açılan davaya bakan mahkemenin yetkili olmadığını beyan eden dilekçeyi mahkeme heyetine sunmakla görevlendirdi. Savunma heyeti sözcüsü Avukat Muhammed Ed-Demati, düzenlediği basın toplantısında, 30 Ocak Perşembe günü duruşması

görülen "hapishane baskınları" davasında Mursi ile bir araya geldiklerini

belirterek, "Cumhurbaşkanı Mursi, Selim Avva'ya sınırlı vekalet verdi. Bu vekâlet, sadece mahkemenin davayı görme yetkisi olmadığını beyan eden dilekçeyi mahkeme heyetine sunma görevini içeriyor" dedi. "Prosedür gereği avukat

tayin etti" AA muhabirine konuşan Mursi'nin oğlu avukat Usame Mursi de babasının mahkemeyi kesinlikle tanımadığının altını çizerek, "Sayın

Cumhurbaşkanı, kendisini savunması için hiçbir şekilde avukat tayin etmeyecek. Avukat Avva'yı ise prosedür gereği, mahkemenin bu davayı

görme yetkisinin olmadığını beyan etmesi için vekil tayin etti. Çünkü 2012 Anayasası'na göre meşru cumhurbaşkanı bu şekilde yargılanamaz" diye konuştu. Usame Mursi, babası Muhammed Mursi'ye avukat tutulmaması durumunda mahkeme tarafından avukat tayin edileceği konusunda da

"Mahkeme dilediğini yapsın. Mursi'nin tutumu değişmeyecek, mahkemeyi asla tanımayacak. Bu ve diğer davalar hükümsüzdür" ifadelerini kullandı. Bunun

dışında 3 davadan daha yargılanan Mursi, 2012 Anayasası'nın 152. maddesi uyarınca yargılanmayı reddediyor.


#TUİÇ

Mursi, Davasında Rabia İşareti

Mursi ve 131 tutuklu, salondaki cam kafese alındıktan sonra mahkemeyi tanımadıklarını ifade ederek mahkemeye sırtlarını dönerek Rabia işareti yaptı.

Mursi, 3 Temmuz’dan itibaren bu yargının hiçbirini tanımadığını söyledi ve ekledi. ‘Ben Mısır’ın tek meşru cumhurbaşkanıyım.’dedi. Zaman zaman Mursi’nin

bulunduğu cam kafesin mikrofonu kesildi. Duruşma 22 Şubata ertelendi.

Mısır’da “Ensar Beyt El Makdis” Operasyonu

Mısır'ın kuzeyindeki Sina bölgesinde patlayıcı yüklü iki aracın imha edildiği bildirildi. Ordu Sözcüsü Albay Ahmed Muhammed Ali, internetteki kişisel hesabı

üzerinden yaptığı açıklamada, Sina'nın kuzeyindeki Şeyh Zuveyd ve Ariş

kentlerinde saldırı hazırlığında olduğu anlaşılan Ensar Beyt el-Makdis örgütüne ait iki aracın, güvenlik birimlerinin bulunduğu bölgelere doğru hızla yaklaştığının

fark edilmesi üzerine imha edildiğini belirtti. Şeyh Zuveyd ve Ariş kentlerinde Ensar Beyt el-Makdis örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendiğine işaret

edilen açıklamada, imha edilen araçlarda büyük miktarda patlayıcı madde bulunduğunun anlaşıldığı kaydedildi. Mısır ordusu, askerleri ve sivilleri hedef alan

saldırılar sebebiyle bir süredir Sina'da operasyonlar gerçekleştiriyor.


#TUİÇ

Mübarek’in Kitabı Kahire Kitap Fuarı’nda

Mısır'ın devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, "Şifre" isimli kitabıyla uzun bir aranın ardından yeniden kamuoyunun gündemine geldi. Mısır'da Ocak 2011

devrimi sonrası Cumhurbaşkanlığı görevini bırakmak zorunda kalan Mübarek'in

"Şifre.. Hüsnü Mübarek'in Anıları: Ekim 1973-Haziran 1967" isimli kitabı, 22 Ocak'ta açılan Uluslararası Kahire Kitap Fuarı'nın raflarında yerini aldı. Mübarek,

kitabında "Altı Gün Savaşı" (1967) olarak bilinen İsrail ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye arasında geçen savaş, sonrasında İsrail'in Mısır'ın topraklarının bir kısmını işgal etmesi ve 1973 Arap-İsrail Savaşı'nı kapsayan zaman dilimde Hava Kuvvetleri Komutanı olarak yaşadıklarını kaleme aldı. AA muhabirine konuşan kitap eleştirmeni Hüsameddin Es-Seyyid, Mübarek'in Ocak 2011

devriminden sonra kitabıyla yeniden kamuoyunun karşısına çıkmasını, "Ülkedeki askeri müdahale ve ardından oluşturulan siyasi ve toplumsal atmosferde böyle

bir gelişme bekleniyordu" dedi. "Kültür ve Kimlik" temasıyla 22 Ocak'a açılan 45'inci Uluslararası Kahire Kitap Fuarı, 6 Şubat'a kadar kitapseverlerin ziyaretine

açık olacak.


#TUİÇ

Mısır’da Darbe Cephesinde Bölünme İhtimali

Mısır'da Yüksek Askeri Konsey'in, Savunma Bakanı Abdulfettah Ss-Sisi'ye

Cumhurbaşkanlığına adaylık vizesi vermesinin ardından daha önce darbeye destek veren "30 Haziran cephesinde" farklı ittifakların kurulabileceği ve

bölünme yaşanabileceği ihtimalini gündeme getirdi. 2012 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3'üncü olan Halk Akımı Platformu Başkanı Hamdin

Sabbahi,Sisi'nin, Cumhurbaşkanlığı adaylığında en şanslı kişi olduğu yönünde görüş bildirmişti. Ancak Platformdan dün yapılan açıklamada farklı bir söylemin öne çıktığı dikkati çekti. Açıklamada, Yüksek Askeri Konseyi'in Sisi'ye adaylık için

destek vermesi "Cumhurbaşkanlığı seçimine ve hazırlıklarına yapılmış açık bir müdahale, demokrasi ve siyaset geleneğiyle bağdaşmayan bir adım" olarak

yorumlandı. Askeri müdahaleye destek veren ve darbe sürecinin önemli aktörleri arasında yer alan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) önde gelen liderleri arasında yer alan Sabbahi'den gelen son açıklamalar, seçimde aday olacağı

yönündeki beklentileri güçlendirdi. Öte yandan eski Genelkurmay Başkanı Sami

Anan'ın da adaylığını açıklamasının ihtimal dâhilinde olduğu, bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde darbeye destek veren cephede yeni bir çatlağın

oluşacağı ifade ediliyor. Eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi ise "30 Haziran cephesinin" hedeflerini gerçekleştirdiği ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan)

yönetimine son verdiği için parçalanma tehlikesinin söz konusu olmadığını savundu. İhvan'a yakın kaynaklar, Anan'ın ülke içindeki ve dışındaki İhvan

yetkilileriyle görüşüp seçimde destek istediğini ve bunun karşılığında da teşkilata, aralarında derneğin kapatılması kararının kaldırılmasının da

bulunduğu bir dizi imtiyaz sunmayı vadettiğini belirtti. Ancak İhvan'ın bu talebi geri çevirdiği ifade edildi.


#TUİÇ

Hamas’tan Mısır’a Tepki

Hamas Hareketi, Mısır'ın "içişlerine karıştığı" yönündeki suçlamalarını araştırmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ya da Arap Birliği gözetiminde "Gerçekleri Araştırma Komisyonu" kurulması çağrısında bulundu. Hareket tarafından

yayınlanan yazılı açıklamada, "Hamas'ın korkacağı ya da gizleyeceği birşey

yok. Hareket, her vesileyle konumunu açıkça ortaya koydu. Kurulduğu tarihten bu yana hiçbir Arap ve İslam ülkesinin içişine karıştığını kanıtlayacak durum söz konusu olmamıştır" ifadesi kullanıldı. Ulusal güvenliğin her ülke için kırmızı çizgi

olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Gazze'de ambargo altındaki bir hareketin stratejik derinliği ve dış dünyaya açılan tek kapısı konumundaki bir ülkedeki istikrarsızlıktan beslenmesi mümkün değildir. Hamas bütün mesaisini

İsrail işgaline karşı harcamaya devam edecektir" denildi. Mısır yargısının Hamas'ı

Mısır'daki iç krize dâhil etmeye çalışmasının kınandığı açıklamada, Mısır Başsavcılığı'nın hareket hakkındaki suçlamalarına son vermesi istendi.

Başsavcılık, "hapishaneler baskını" davasında, askeri darbeyle görevinden alınan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı

(İhvan) ve Filistinlilerin de aralarında bulunduğu 131 kişiyi, ülkenin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne zarar verecek eylemlerde bulunmak, Vadi'n Natrun, El-

Merc ve Ebu Zabel hapishanelerine saldırarak Hamas, Hizbullah ve İhvan mensuplarının kaçmasına imkân sağlamakla suçlamıştı.


#TUİÇ

Suriye

Cenevre-2’de Sona Gelindi

Suriye muhalefeti ile rejim temsilcilerinin 22 Ocak’ta başlayan Cenevre-2 görüşmelerinden halen sonuç alınamadı. 39 ülkenin katılımıyla başlayan

Cenevre-2 görüşmelerinin ilk turunda sona gelindi. Muhaliflerin katliam belgelerini masaya getirdiği barış görüşmelerinin 7. gününde tarafların şiddet

konusunu ele aldıkları bildirildi. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonunun (SMDK) sözcüsü Luey Safi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'de halkın değişim, demokrasi ve özgürlük talebiyle yolsuzluklara karşı

barışçıl gösteriler başlattığını, rejimin ise önce kurşunlarla, ardından tanklarla ve sonra savaş uçakları ile karşılık verdiğini ortaya koyduklarını belirtti ve ayrıca

“Rejim tarafından işlenmiş olan katliamları konuştuk. Hedef alınan bölgelerden biri Türkmen azınlığın yaşadığı bölgeydi. Burada kadın ve çocuklar rejime bağlı

milisler tarafından katledildi" diye konuştu. Suriye rejimi müzakere heyetiyle yaptıkları görüşmede Cenevre Bildirisi üzerinde tartışmayı sürdürdüklerini ancak

geçiş yönetimi konusunda büyük görüş farklılıkları olduğunu söyleyen Safi, "Şiddetin son bulması, bir geçiş yönetiminin kurulması ile olabilir. Burada rejimle

ayrılıyoruz. Rejim, Cenevre Bildirisi'ndeki unsurları ele alırken, geçiş yönetimini en sona bırakmak istiyor. Bu yanlış bir sıralamadır. Bu, atı arabanın arkasına koymaktır. Cenevre Bildirisi'ndeki tüm unsurları uygulamaya geçirmeyi

sağlayacak olan geçiş yönetimidir. Eğer Cenevre-1'i uygulayacak inandırıcı bir yönetim oluşturulmazsa hiçbir şey olmayacaktır." diye konuştu. Suriye rejimi, Cenevre Bildirisi temelinde konuların teker teker ele alınması gerektiğini, ilk

konunun da "terörizmle mücadele" olması gerektiğini öne sürdü. Muhaliflerse önceliğin "geçiş yönetiminin" kurulmasına verilmesini istiyor ve tüm sorunların

ancak bu şekilde çözülebileceğini vurguluyor. 2.tur görüşmelerinin 10 Şubat’ta başlayacağı öngörülüyor.


#TUİÇ

TSK’dan IŞID’e Fırtına Topu

Suriye Sınırında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile çatışan IŞİD birliklerinin

attığı bir havan mermisi dün sabah saatlerinde Çobanbey Hudut

Karakolu yakınlarına düştü. Havan mermisinin Kilis-Elbeyli’nin

karşısındaki Suriye topraklarında hareket halinde olan IŞİD’e bağlı

güçler tarafından atıldığı belirlendi. Bu sırada Türk karakoluna silah

atışı yapıldığı da tespit edildi. Bunun üzerine bölgede konuşlu bulunan

tanklar ve 40 kilometre menzile sahip Fırtına obüslerle IŞİD mevzileri

top ateşine tutuldu. Türk askerinin yoğun tankçı ve topçu ateşi

sonucu IŞİD güçlerine ait bir pikap, bir kamyon ve bir otobüs tahrip

edildi. Askeri kaynaklar yapılan tespitlerde her üç aracın da

kullanılamaz hale geldiğini bildirdi.


#TUİÇ

Humus’ta Abluka ve İnsani Yardım

Operasyonu

Cenevre -2 Konferansı'nda gündeme gelen ancak bir sonuca bağlanamayan

Suriye'nin Humus kentinde 13 mahalle, yaklaşık bir buçuk yıldır kuşatma altındayken 4 bini aşkın sivil abluka nedeniyle açlık sıkıntısı çekiyor. Humus Valisi

Talal Al-Barrazi, kuşatma altında bulunan Humus’ta insani yardım operasyonunun başlayacağını açıklamıştı. Ancak Şam’ın İnsani Yardım

Konvoylarını beklettiği iddiaları üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada bunun gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Suriye Muhalif ve

Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Sözcüsü Luey Safi, Suriye muhalefetinin Cenevre Anlaşması temelinde kendi çözüm planını sunduğunu açıklamıştı. Muhalefetin sunduğu plana uygun olarak Özgür Suriye Ordusu’nun Halep

yakınlarındaki üç köyün kuşatmasını kaldırmaya hazır olduğunu ifade eden Safi, insani yardım gelmeden Humus’tan kadın ve çocukların çıkmasına karşı

olduklarını vurguladı. Bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten muhalif, “İnsanlar önce yardımı almalı, sonra gitmek isteyip istemediklerini seçmeli.”

ifadesini kullandı. Yüzölçümü olarak Suriye'nin en büyük kenti, nüfus bakımından da 3'cü kenti olan Humus'ta 13 mahalleye giriş çıkış yapılamıyor. Suriye'nin

başkenti Şam ile sahil bölgesi arasında stratejik bir öneme sahip olan Humus, Lübnan'a olan sınırıyla da Hizbullah için önemli bir kent olarak görülüyor.

Muhalifler için de büyük öneme sahip olması nedeniyle Suriye'de olayların başlamasından bu yana Humus'ta büyük yıkımların yaşandığı biliniyor.


#TUİÇ

Lübnan

Lübnan’ın Kabine İhtiyacı

Amerika Birleşik Devletleri Lübnan Büyükelçisi David Hale geçtiğimiz günlerde

Başbakan Saad Hariri ile görüştü. Daha sonra Özgür Yurtsever Hareketi Michel Aoun, İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat ve Başbakan adayı Tammam Salam’ ziyaret eden Hale kabine oluşumuna dair sorunları dile getirdi. Devlet

başkanlığı seçimleri için tüm partilerin katılımının gerektiğini söyleyen Hale hükümete de çeşitli uyarılarda bulundu. Bazı kaynaklarda yer alan haberlere

göre ise hükümetin oluşturulması için yapılan uluslararası çağrılara rağmen, bunu

bozmaya yönelik iç hizipler olduğu belirtildi. Bu noktada kabinenin ilk görevinin Lübnan’da gerçekleşen mezhep çatışmaları patlamalarını kontrol altına almak

ve özellikle Suriye krizinin olumsuz etkilerini gidermek olduğu ifade edildi.

Lübnan’da El Kaide ve ISIS

Lübnan merkezli El-Kaide bağlantılı Sünni militanlardan oluşan El Nusra Cephesi Irak- Suriye İslam Devleti(ISIS)’ne sadakat sözü verdiğini açıkladı. Silahlı Şii grup

Hizbullah’a ait karargâhların kendileri için hedef olduğu belirtilirken Lübnan’daki Sünniler de bu bölgelerden uzak kalmaları konusunda uyarıldılar. Yapılan bu

açıklamadan önce de ortaya çıkan Ebu Seyif Ensari isimli bir kişinin ses kaydında ISIS lideri Ebubekir Bağdadi’ye duyulan sadakat ve bağlılığın dile getirildiği ifade

edildi. Şeyh Ömer Bekri adında Trablus merkezli bir İslamcı ise bu hareketlerin Lübnan’da El Kaide varlığına dair kesin işaretler olduğunu dile getirdi. Lübnan Eski Başbakanı Said Hariri ise ISIS' ın açıklamasına tepki gösterirken vatansever hiçbir Lübnanlının bu tip çatışmalar içinde yer almayacağını ve hiçbir şekilde taraf olmayacağını belirtti. Nusra Cephesi’nin ise günler öncesinde yaptığı bir açıklamada Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde dört kişinin öldürüldüğü

bombalı saldırıyı üstlendiği beyan edildi.


#TUİÇ

Kuveyt, Lübnan’a Yardıma Hazır

Kuveyt emiri Şeyh Sabah El Ahmed, Lübnan’ın yaşadığı problemlerin üstesinden gelebilmesi için yardıma hazır olduklarını ifade etti. Fuad Sinyora’ya “

Lübnan’ın yüz yüze olduğu sorunları aşabilmesi için Kuveyt daima yanındadır” diyen Sabah, Lübnan’ın istikrarlı kalacağından ve ilerleyen aşamalarda gelişeceğinden umutlu olduğunu yaptığı açıklamalara ekledi. Kuveyt’in

Lübnan’a ve Lübnanlılara yardım konusunda gönüllü olduğu beyan edilirken

Sinyora ise Kuveyt devletine daima Lübnan’ın yanında olduğu ve destek verdiği için duyduğu minnettarlığı dile getirdi.

Salam’dan İstikrar Uyarısı

Başbakan adayı Tammam Salam, Lübnan’ın istikrarının tehlikede olduğunu

belirterek, yeni bir hükümet oluşumunu geciktirmenin tehlikeleri konusunda uyardı. El- Ahbar adlı gazetesine verdiği demeçte bombalama olaylarının

ülkede yol açtığı istikrarsız duruma dikkat çekerken mezhep çatışmaları nedeniyle de Lübnan’ın tehdit altında olduğunu belirtti. Özgür Yurtsever

Hareketi’nin bunu bir tehdit olarak görmemesine dikkat çeken Salam, durumun bir zorunluluk haline geldiğinin özellikle altını çizdi. Geçici bir hükümet

oluşumunu savunan Salam politik güçler tarafından dayatılan geçici bir hükümet oluşumuna hazır olduğunu da açıklamalarına ekledi.


#TUİÇ

UNIFIL Lübnanlı ve İsrailli Yetkililerle Üç Taraflı

Görüşme Yaptı

Lübnan BM Geçici Kuvvetleri birçok konuyu görüşmek üzere Lübnan ve İsrail Ordularının üst düzey yetkilileri ile bir araya geldi. UNIFIL’e göre toplantı Mavi

Hat, hava ve kara ihlallerini ve Ghajar köyünden İsrail güçlerinin geri çekilmesi konularını kapsayan BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına değindi.

Tümgeneral Paolo Serra olumlu nişan ve operasyonlar alanında barış ve güvenliğin korunmasında ve düşmanlıkların durdurulması için UNIFIL ile işbirliğinden dolayı övgüye layık görüldü. Üçlü toplantı Naqoura BM

karargâhında gerçekleşti

Geagea, Nötr Bir Hükümetin Gerekliliğini

Doğrulamaktadır

Lübnan Kuvvetleri lideri Samir Geagea tüm politik hükümetleri kucaklayabilecek olan nötr bir kabinenin kurulmasına dair görüşlerini savundu. “Nötr bir kabine, başkanlık seçimlerini daha olanaklı kılacaktır” diyen Geagea

siyasi kabinenin oluşturulması için çabalar yorucu olsa da Lübnan halkının partiler üstü bir hükümet oluşumunu kabul edeceğini belirtti. Bir koalisyon hükümeti kurmak için arabuluculuk çabalarının devam ettiği bilinmektedir


#TUİÇ


#TUİÇ

Lübnan’da yaşanan son gelişmeleri okumak için linki tıklayınız… http://mideastafrica.foreignpolicy.com/posts/2014/01/29/the_vocabulary_of_sectarian

ism

http://mideastafrica.foreignpolicy.com/posts/2014/01/29/the_vocabulary_of_sectarianism




#TUİÇ

İsrail

Kimse bize İsrail’i sevmeyi öğretemez

Filistin topraklarındaki İsrailli yerleşimcilerin çözüm halinde hangi devlete tâbi olacakları sorunu, İsrail hükümetinde kriz yarattı. Başbakan Binyamin Netanyahu “İsrailliler Filistin kontrolünde de yaşayabilir” dedi. Koalisyon ortağı olan Yahudi

Evimiz Partisi lideri Naftali Bennett bu sözleri “Ülke güvenliğine tehdit” diye yorumladı. Jerusalem Post’un Başbakanlık ofisinden bir kaynağa dayandırdığı

habere göre bu yoruma Netanyahu’nun cevabı çok sert oldu. Netanyahu’nun Bennett’e gönderdiği mesajda şöyle dediği bildirildi: “Bu tür sorumsuzca

açıklamaları yapan biri ya özür dilemeli, ya da istifa etmelidir. Kimse bize İsrail’i sevmeyi ya da İsrail’in güvenlik önceliklerini öğretemez.”

Türkiye ile İsrail ilişkileri normalleşiyor

İsrail'in Mavi Marmara saldırısı sonrasında Türkiye ile İsrail arasında gerilen ilişkilerin normalleşmesi için başlatılan müzakerelerde taraflar anlaşmaya çok

yaklaştı. Türkiye, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için özür, tazminat ve Gazze'ye ambargonun kaldırılması ön şartlarını getirmişti. Özür talebi ABD Başkanı

Obama'nın İsrail ziyareti sırasında karşılanmıştı. Taraflar daha sonra tazminat

görüşmelerine ağırlık vermişti. Son görüşme İsrail tarafının isteği ile Aralık ayı başında İstanbul'da yapılmıştı. Görüşmeler olumlu bir havada geçmiş ancak

tazminat miktarı üzerinde mutabakata varılamamıştı. Üst düzey bir yetkili geçtiğimiz aylarda “Tazminat ile ilgili gelişme olmasını bekliyoruz. Çeşitli

nedenlerle bir duraklama yaşadık, sonuna geliyor gibiyiz. Birkaç aydan kısa da olabilir, geçebilir de” sözleri ile sürecin kesilmediğine dikkati çekmişti. Öte yandan üçüncü şart olan Gazze'ye ambargonun kaldırılması için de İsrail

yönetimi küçük de olsa adım atıyor. Kendi iç kamuoyunu rahatsız etmeden adım atmak isteyen Tel Aviv yönetiminin Gazze'de Türkiye tarafından yapılan 150 yataklı Türk-Filistin Dostluk Hastanesi için malzeme girişine 'hayır' demediği

öğrenildi.


#TUİÇ

İsrailli general: Türkiye’de üç El Kaide üssü var

İsrail ordusunda askeri istihbarattan sorumlu olan Tümgeneral Aviv Koçavi, Tel Aviv’de düzenlenen güvenlik konferansında bir harita göstererek Türkiye’de üç El Kaide üssü olduğunu savundu. İddiaları yanıtlayan Türk dışişleri kaynakları ise "asıl tehdidin Türkiye'ye yönelik olduğunu" belirtti. Suriye’ye savaşmaya giden El

Kaidecilerin orada kalmadığını ve NATO üyesi Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçebileceğini öne süren Koçavi’ye, Reuters haber ajansı ulaştı. Koçavi’nin

sözcüsü, haritada kırmızı lekelerle gösterilen yerlerin El Kaide üslerini yansıttığını söyledi. Reuters, haritadan yaptığı çıkarımla bu üslerin Karaman, Osmaniye ve

Şanlıurfa’da bulunduğunu iddia etti.Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tanju Bilgiç, "Türkiye'de El-Kaide terör örgütüne bağlı üslerin bulunduğu" yönünde basında

yer alan iddiaları yalanladı.Bilgiç, "Türkiye'de El-Kaide terör örgütüne bağlı üslerin bulunduğu yönündeki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir durum

söz konusu olamaz" dedi. Türkiye'nin geçmişte El-Kaide terör örgütünün

saldırılarına maruz kalmış bir ülke olduğunu ve halen de bu gruplar tarafından tehdit edildiğini belirten Bilgiç, "Suriye'deki kriz nedeniyle zaman içinde bu

grubun ideolojisinden esinlenen bazı gruplar bölgede varlıklarını pekiştirmişlerdir. Bu grupların faaliyetleri, Türkiye'nin güvenliği açısından da tehdit

oluşturmaktadır" diye konuştu. Bilgiç, "Suriye'deki bu durumdan faydalanan bu gruplara karşı Türkiye, etkin bir biçimde mücadele etmekte ve bu konuda

uluslararası toplumla gerekli işbirliğini yapmaktadır. Türkiye ayrıca BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde El-Kaide ve El-Kaide ile iltisaklı kişi ve gruplara ilişkin yükümlülüklerini hassasiyetle yerine getirmektedir" ifadelerini kullandı.

İsrail'in bu haritası ve iddiaları akıllara hemen, Suriye'deki mazlumlara yardım götüren TIR'ları getirdi. Bu TIR'lar durdurulmuş, TIR'ların el-Kaide'ye yardım

götürdüğü iddia edilmiş ve Türk medyasından bazı yayın kuruluşları da, İngilizce

yayınlarla bunu tüm dünyaya böyle yansıtmaya çalışmıştı.


#TUİÇ

Gürcistan Başbakanı'ndan İsrail'e ziyaret Peres, Gürcü lideri kabulünde yaptığı konuşmada, Filistin'le yürütülen barış

görüşmelerine atıfta bulunarak, "Bir tarafta açık bir pencere var bunu ciddiye alıyoruz ve ertelememeliyiz. Tarihin dörtnala geçmesine ve bu fırsatın

kaçmasına izin vermemeliyiz" dedi. Ziyaretin önemli bir karar dönemine rastladığını belirten Peres, "Çok kolay olmayan bir durum,

nesnel zorluklar var. Bir tarafta açık bir pencere var bunu ciddiye alıyoruz ve ertelememeliyiz. Barış her iki tarafında mirası ve stratejisi. Biliyoruz kolay değil

fakat bölgenin bu kısmına barışı getirmek ve doğru sonuca ulaşmak için büyük güç sarfetmeye devam edeceğiz. Tarihin dörtnala geçmesine ve bu fırsatın

kaçmasına izin vermemeliyiz" diye konuştu. Konuk Başbakan Garibashvili de iki ülke arasında ilişkilerin 2 bin 600 yıl önce Yahudilerin Kudüs'ten Babilliler

tarafından sürülmesinden sonra ilk kez Gürcistan topraklarına ayak basmalarıyla başladığını hatırlatarak, "Gürcistan küçük ama küresel barışın

katkıcısı olan bir ülkedir" ifadesini kullandı.Görüşmenin ardından Başbakanlık binasına geçen Garibashvili, burada mevkidaşı Netanyahu ile biraraya geldi. Netanyahu, görüşme öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında, İsrail-Filistin barış görüşmelerine yönelik mesajlar vererek, "Başbakan olarak 'barış' dediğim zaman yani gerçek barıştan kastım, Filistinli komşularımızdan beklediğimiz nihai olarak İsrail devletinin varlığını Yahudilerin Yahudi devleti olarak tanımalarıdır. 4

bin yıldır bu topraklardayız. Bu karşılığı bekliyoruz" diye konuştu. Garibashvili ise Avrupa Birliği (AB) ile yakında yapacakları serbest ticaret anlaşması sonrası iki

ülke arasında ticaret ve işbirliğine yeni bir ivme kazandırmayı arzuladıklarını ifade etti.


#TUİÇ

Köşe Yazısı: «İsrail ve Gürcistan İlişkileri»

Fikret Ertan

Okumak için linki tıklayınız…

http://www.zaman.com.tr/dunya/gelisen-israil-ve-gurcistan-iliskileri_2196490.html












New York Times'a İsrail tepkisi Boston merkezli olan ve Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren Ortadoğuyu Amerikaya Doğru Yansıtma Komitesi (CAMERA) İsrail aleyhinde yaptığı haberlerden dolayı New York Times gazetesine karşı bir karalama kampanyası başlattı. CAMERA

tarafından başlatılan karalama kampanyasında, New York Times'ın İsrail'e karşı önyargılı haberler yaptığı ve gerçekleri saptırdığı iddia ediliyor. Kurum kampanya

çerçevesinde Amerika'nın büyük caddelerine billboard afişleri astırdı. New York Times gazetesinin ofisinin tam karşısına da bir billboard afişi bulunuyor. Afişte New York Times'a karşı eleştiriler sıralanıyor. Afişteki iddialardan bir tanesi de şu şekilde

"İsrail karşıtı haberler yaparak harika bir gazete mi olacaksınız?”

İsrail Gazze’ye inşaat malzemelerinin girişine izin verdi İsrail Savunma Bakanı Moşe Ya’alon, geçtiğimiz ay yaşanan kar fırtınasında hasar

gören yerlerin onarılması için gerekli malzemenin Gazze’ye gönderilmesine izin verdi. Kasım ayında silah kaçakçılığında kullanıldığını iddia eden İsrail yönetimi Gazze’den İsrail’e uzanan tünelden inşaat malzemelerinin Gazze’ye girişini yasaklamıştı. Pazar günü alınan bu kararla yasak gevşetilerek, bin ton çimentonun girişine izin verilmiş

oldu. İsrail, aralık ayında bazı BM projelerinin gerçekleştirilmesi için çelik ve çimento

geçişine izin vermişti.

Hamas’tan Abbas’a: İsrail’le müzakereleri durdur Filistin’in Gazze bölgesinde yönetimde bulunan Hamas, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’tan İsrail ile müzakerelere bir an önce son vermesini talep

etti.Hamas yönetiminin yaptığı yazılı açıklamada, örgütün Filistin-İsrail çözümünün

temeli olarak “iki halk için iki devlet” ilkesini hiçbir zaman kabul etmeyeceği ifade ediliyor.Açıklamada, Hamas’ın Abbas’a, İsrail’in tanınması durumunda 1967 sınırları

içinde Filistin devletinin kurulması hakkında anlaşmayı imzalama yetkisi verdiği yalanlanıyor.Örgüt yönetimi, Filistin Ulusal Yönetimi’nden “İsrail ile tüm müzakereleri

ve temasları bir an önce durdurmak, İsrail ordusuyla güvenlik alanında işbirliğine son vermek ve cezaevlerindeki tüm Hamas üyelerini serbest bırakmak” talebinde

bulundu.


#TUİÇ

Türkiye'yi Ziyaret Eden İsraillilerin Sayısında

Patlama

Türkiye-İsrail ilişkilerindeki kriz giderilmezken ve bazı İsrailli örgütler Türkiye'yi boykot etmeyi sürdürürken geçen yıl Türkiye'yi ziyaret eden İsraillilerin sayısının bir kat artması dikkat çekici bulundu. İsrailli medya, geçen yıl 165 bin İsrailli'nin İstanbul ve Antalya'ya uçtuğunu, bunun 2012 yılına göre yüzde 96'lık bir artış

anlamına geldiğini belirtiyor.Ynet sitesi, 2013 yılında Türkiye'yi ziyaret eden İsraillilerin sayısı, rekor düzeyine ulaşıldığı 2008 yılından çok daha düşük olsa da bir büyüme eğilimini gösterdiğini vurgularken turist sayısının 2011 yılında 79 bin, 2012 yılında ise 84 binde kaldığını da anımsatıyor.Haberde THY'nın geçen yıl

Türkiye ile İsrail arasında 1 milyon 9 bin yolcuyu taşıyarak İsrail'de faaliyet gösteren yabancı havayolları arasında birinci sıraya yükseldiğine de işaret

ediliyor.

Peres’e Davos’tan ödül

İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik

Forumu’nda, yıllardan beri konferansa katılarak barışa, ekonomiye ve teknolojiye yaptığı katkılardan dolayı ‘Davos Ruhu Ödülü’ne layık

görüldü.Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab, Davos tarihinde ilk defa ödül verdiklerine değinerek Peres’i özel bir devlet adamı olarak

nitelendirdi ve kendisine altın bir çan hediye etti.Peres de ödülle ilgili olarak, “Bu çanı Ortadoğu barışı için çalmak istiyorum,” dedi.


#TUİÇ

Tarihi Filistin Köyü

Ayrım Duvarı'nın Tehdidi Altında

Kudüs'ün birkaç kilometre yakınında Beytullahim'e bağlı Battir köyü sakinleri İsrail tarafından inşa edilen Ayrım Duvarı'nın arazilerinden geçmesinden ve tarihi su

kanallarına zarar vermesinden endişe ettiklerini belirtiyor. 6 bin nüfuslu Battir köyü ihtiyar heyeti üyesi Ulyan eş-Şami, Ürdün ve İsrail arasında 1949'da

imzalanan anlaşma gereğince Battir köyü sakinlerine, bölgedeki demiryoluna

zarar verilmemesi kaydıyla 4 bin dönümlük alanda kullanım hakkı tanındığına işaret ederek, "Aynı anlaşma kapsamında İsrail, Osmanlılar zamanında yapılan

ve köyümüzden geçen demiryolunu kullanabiliyor. Ancak İsrail makamları, demiryolunun güvenliğinin sağlanmadığını iddia ediyor. Halbuki1949'dan bu

yana demiryolunun güvenliğine zarar verecek hiçbir hadise yaşanmadı" dedi. Ayrım Duvarı'nın köylerinden geçmemesi için İsrail Yüksek Mahkemesi'ne

başvurulduğunu belirten Şami, davayı kazandıklarını ancak İsrail'in kararı temyize götürdüğünü ve temyiz davasının ocak ayının sonlarında görüleceğini

belirtti.Pek çok tarihi yapıyı bünyesinde barındıran Battir köyünde, Roma devrinde inşa edilen 3 bin yıllık su kanalları, Romalılara ait gözetleme kulesi, kale

ve saray kalıntıları yer alıyor. Osmanlı döneminde yapılan Yafa-Kudüs demiryolunun bir kısmı da bu topraklardan geçiyor.Köy halkı 3 bin yıldır hizmet

veren kanalların kullanımında herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtti.Kaynaktan gelen sular, yaklaşık 400 metre küp su hacmine sahip geniş

bir havuzda toplanıyor. Bir gecede tamamı dolan havuzdaki su, küçük kanallar vasıtasıyla her gün farklı bir ailenin kullanımına tahsis ediliyor. Bölgenin tarihi

dokusunun zarar görmemesi için yürütülen çalışmalar kapsamında Battir köyü, UNESCO Dünya Mirası listesine alınması önerilmiş ancak bu girişim sonuçsuz

kalmıştı.


#TUİÇ

Netanyahu; İsrail'in ABD'nin her tutumunu onaylamak

zorunda değil… İsrаil Bаşbаkаnı Binyаmin Nеtаnyаhu, Tеl Aviv’dе düzеnlеnеn Milli Güvеnlik

Arаştırmаlаrı Enstitüsü yıllık konfеrаnsındа yарtığı konuşmаdа, “Filistinlilеrin İsrаil vаtаndаşı olmаsını vеyа onlаrа hükmеtmеyi istеmiyoruz аncаk Filistin dеvlеti, silаhtаn аrındırılmаlı. Bu hаkimiyеt аlаnlаrının sınırlı olmаsı аnlаmınа gеliyor. Bir dеvlеtin silаhlаrı sınırlаndırıldığındа, bаzı güçlеri dе аzаlır. Bu zаruri durumdur”

dеdi.Filistin-İsrаil müzаkеrеlеrinin sürmеsini önеmsеdiklеrinе işаrеt еdеn Nеtаnyаhu, şunlаrı kаydеtti:“Müzаkеrеlеrin dеvаm еtmеsini önеmsiyor, аnlаşmа sаğlаnmаsı için çаbаlıyoruz. ABD‘nin аnlаşmаyа vаrmаmızlа

ilgilеndiğini biliyorum. Bu аşаmаdа, Filistin yönеtiminin yарmаsı gеrеkеn tаvizlеrlе аnlаşmаyа hаzır olduğunu söylеyеmеm.”ABD Dışişlеri Bаkаnı John

Kеrry’nin yаkındа iki tаrаfа dа sunmаyı рlаnlаdığı tеklifin İsrаil‘in dеğil ABD‘nin tutumunu göstеrеcеğini bеlirtеn Nеtаnyаhu, “İsrаil ABD‘nin hеr tutumunu

onаylаmаk zorundа dеğil” ifаdеlеrini kullаndı.

İsrail’den ABD’ye sert çıkış İsrаil Bаşbаkаnı Binyаmin Nеtаnyаhu, Tеl Aviv’dе düzеnlеnеn Milli Güvеnlik

Arаştırmаlаrı Enstitüsü yıllık konfеrаnsındа yарtığı konuşmаdа, “Filistinlilеrin İsrаil vаtаndаşı olmаsını vеyа onlаrа hükmеtmеyi istеmiyoruz аncаk Filistin dеvlеti, silаhtаn аrındırılmаlı. Bu hаkimiyеt аlаnlаrının sınırlı olmаsı аnlаmınа gеliyor. Bir dеvlеtin silаhlаrı sınırlаndırıldığındа, bаzı güçlеri dе аzаlır. Bu zаruri durumdur”

dеdi.Filistin-İsrаil müzаkеrеlеrinin sürmеsini önеmsеdiklеrinе işаrеt еdеn Nеtаnyаhu, şunlаrı kаydеtti:“Müzаkеrеlеrin dеvаm еtmеsini önеmsiyor, аnlаşmа sаğlаnmаsı için çаbаlıyoruz. ABD‘nin аnlаşmаyа vаrmаmızlа

ilgilеndiğini biliyorum. Bu аşаmаdа, Filistin yönеtiminin yарmаsı gеrеkеn tаvizlеrlе аnlаşmаyа hаzır olduğunu söylеyеmеm.”ABD Dışişlеri Bаkаnı John

Kеrry’nin yаkındа iki tаrаfа dа sunmаyı рlаnlаdığı tеklifin İsrаil‘in dеğilABD‘nin

tutumunu göstеrеcеğini bеlirtеnNеtаnyаhu, “İsrаil ABD‘nin hеr tutumunu onаylаmаk zorundа dеğil” ifаdеlеrini kullаndı.


#TUİÇ

İsrail cumhurbaşkanlığı için Sisi'yi destekliyor İsrail'in eski Savunma Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, ülkesinin Mısır Savunma

Bakanı darbeci general Abdülfettah El-Sisi'nın devlet başkanlığını desteklediğini söyledi, ancak Sisi'nin başarılı olamayabileceği konusunda da uyardı. İsrailli eski

bakana göre, "Müslüman Kardeşler'i çökerten mevcut rejim Sisi başarısız olursa çözülebilir ve bu İhvan'ın Mısır'da daha güçlü ve eskisinden daha kararlı

kontrolünü sağlar."Ben-Eliezer, Sisi'nin başarısızlığının ve Müslüman Kardeşler'in iktidara geri dönüşünün "İsrail ve Batı için kötü haber" olacağını da sözlerine

ekledi.General Sisi, Temmuz 2013'te bir askeri darbeyle seçilmiş başkan Muhammed Mursi'yi devirdiğinden bu yana Mısır siyasetini kontrol ediyor. Mısır

geçici hükümeti darbenin ardından Mursi dahil tüm Müslüman Kardeşler liderlerini tutukladı ve hareketi "terörist" ilan etti.

İsrail’den bir ilk: Türk Yahudi’sine ‘Gönüllü Yardımsever’ ödülü

İsrail Hükümeti’nin her yıl verdiği ’Gönüllü Yardımseverler’ ödüllerden bir tanesini

bu sene ilk kez bir Türk Yahudi’si almaya hak kazandı. Çeşitli ülkelerin göçmenleri arasından, hükümete gelen yüz kırk teklif içinden, sadece on dört

kişi bu ödüle layık görüldü. Türkiyeliler Derneği’nin yaptığı müracaat sonrasında, bu on dört ödülden bir tanesini, ‘Gönüllü Yardımsever’ Moiz Sustiel almaya hak kazandı.Ödülün sahibi faaliyetlerini şu şekilde özetledi:”1993 yılında bu ülkeye geldim. Amacım hayatıma yeni bir yön vermek, yeni bir sayfa açmaktı. Lisanı öğrenmek ve iş hayatına atılmak için birçok zorluklarla karşılaştım. Zorlandığım

konularda danışabileceğim bir merci yoktu. Zaman içinde, şimdiki eşim Miri’yi tanıdım ve hayatımı yoluna koydum. Bu süre içinde, Türk Yahudilerinden hiç kopmadım. İhtiyacı olanlara zorlandıkları konularda destek olmak amacı ile

önceleri tek başıma, sonraları Türkiyeliler Derneği’ne katılarak yardım elini uzattım. Lisan kurslarına gitmeye vakti veya olanakları olmayan kişilere, online

lisan kursları açtım. Haftanın iki günü de gönüllü arkadaşlarımın yardımı ile

İbranice kursları açtık.”Ayrıca video paylaşım sitelerinde Moiz Sustiel’in online İbranice dersleri de bulunuyor.


#TUİÇ

“Hiçbir İsrailliyi evinden etmeyeceğim” Davos’ta katıldığı Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan İsrail Başbakanı

Netanyahu, Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinde oturan hiçbir İsrail vatandaşını evinden çıkarmayacağını belirtti. İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen

Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) katılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu cuma günü düzenlediği basın toplantısında hiçbir İsrail vatandaşını evinden çıkarmayacağını açıkladı. Netanyahu, Ürdün Vadisi ile ilgili kararlılığı ile ilgili

sorulan soruları, “Hiçbir yerleşim birimini boşaltmaya ya da hiçbir İsrail

vatandaşını evinden çıkarmaya niyetim yok,” şeklinde cevapladı. Basın toplantısının ardından Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile bir araya gelerek İsrail-Filistin barış müzakereleri hakkında görüştü. Netanyahu toplantı sonrası Kerry’nin amacının tarafları bir taslak anlaşma imzalamaya zorlamak

değil, barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilebilmesi için fikirlerini ortaya koymak olduğunu belirtti. Netanyahu ayrıca İsrail’e karşı sürdürülen ekonomik boykotların yerleşim birimlerinden kaynaklanmadığını belirterek, “Uluslararası

şirketler İsrail’e yatırım yapma konusunda gayreti içindeler,” dedi. Filistin delegasyonunun bu hafta Washington’a giderek Kerry ile yapacağı

görüşmenin ardından, taslak anlaşmanın temel konularıyla ilgi tüm parametrelerin belirlenmesi bekleniyor. Cuma günü basın toplantısı düzenleyen Kerry de konuşmasının önemli bir kısmını İsrail-Filistin barış sürecine ayırdı. Kerry,

barış görüşmelerinin bir neticeye varmaması halinde her iki tarafın da zarar

göreceğini vurguladı. Kerry, “Eğer görüşmeler başarısız olursa, İsrail’in demografik dinamikler nedeniyle bölgede bağımsız bir Yahudi Devleti olarak

kalması zorlaşacak. Filistin Yönetimi de bağımsız devlet olmak yolundaki bu son şanslarını riske atmış olacaklar,” diye konuştu. Netanyahu ve Abbas ile taslak anlaşmanın ana maddeleri üzerinde çalışmalarına devam ettiğine değinen Kerry, “Herkesin yararına olacak barışı sağlamak iki liderin elinde,” diyerek

sözlerini noktaladı.


#TUİÇ


#TUİÇ Karel VALANSİ’nin kaleminden

«Harita üzerinden sorunu görmek»

Okumak için linki tıklayınız

http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=89840#.Uuw5Ux2ZRVL

http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=89840.Uuw5Ux2ZRVL

http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=89840.Uuw5Ux2ZRVL

Kitap Önerisi…

Suudi Arabistan’dan Mısır’a 4 Milyar Dolar

Daha Yardım

Mısır’ın geçiş hükümetinin başbakanı Hazım Biblavi önümüzdeki hafta Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek. Gezide ele alınacak konuların başında Riyad yönetiminin Mısır'a göndermesi beklenen ek yardım olacağı bildirildi. El

Cezire'nin Mısır medyasından aktardığı habere göre, nakit ve petrol ürünleri şeklinde olacak yardımın 4 milyon doları bulabileceği belirtiliyor. Darbeden

sonra yardım Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, Mısır'da 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından Mısır'a, 4 milyar doları petrol ürünleri

olmak üzere toplam 15,9 milyar dolar yardım göndermişti.

Suriye’den Suudi Arabistan ve Türkiye’ye Ağır

Suçlama

Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikdad, Suudi Arabistan'ın farklı uyruklardan 450 tutukluyu Suriye'de cihat etmeleri şartıyla serbest bıraktığını ve mahkumların

Türkiye üzerinden Suriye'ye girdiğini iddia etti. Cenevre'de Suriye krizine çözüm

arayışları sürerken Esad rejiminin heyetinden Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal el-Mikdad, terörist grupların ülkeye Türkiye yoluyla girdiğini iddia etti. Mikdad

düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin teröre destek verdiğini ileri sürdü. Suudi Arabistan'dan farklı uyruklardan 450 tutuklunun

Suriye'de cihat etmeleri şartıyla serbest bırakıldığını ve bu kişilerin Suriye'ye girdiğini iddia eden El-Mikdad, daha sonra bu sayının binleri bulduğunu öne

sürdü.


#TUİÇ

Suudi Arabistan'da "Corona Virüsü«

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, ağır Akut solunum yolu yetersizliği sendromu

(SARS) hastalığının türevi olduğu saptanan corona virüsü sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının 59'a yükseldiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, Riyad kentinde ikamet eden ve corona virüsü

yüzünden ölen kişinin 60 yaşında olduğu belirtilirken, 2014 yılında yaşanan bu ikinci ölüm vakasıyla Eylül 2012 tarihinden itibaren hayatını kaybedenlerin sayısının 59'ya

yükseldiği ifade edildi. Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesinde rastlanan corona virüsü, akciğerleri ve böbrekleri tahrip ediyor. Bağışıklık

sistemini çökerten virüsün uzun süreli yakın temasla bulaştığı ifade ediliyor. Kaynağı hakkında yeterli bilgi olmayan virüse karşı henüz koruyucu aşı veya antibiyotik ilaç

tedavisi bulunmuyor.

Irak İran ile beraber Suudi Arabistan’ı petrol

piyasasında daraltmayı planlıyor

İngiliz düşünce kuruluşu “Chatham House” tarafından düzenlenen “Ortadoğu’da enerji piyasası” konulu konferansta konuşan Enerji işlerinden sorumlu Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin El Şehristani, Irak’ın önümüzdeki 10 yıllık dönemde petrol üretim hacmini günlük 9 milyon varile çıkarmayı planladığını belirtti. Şu anda bu rakam 3

milyon varil olma özelliği taşıyor. Şehristani bununla ilgili olarak “Biz dünyanın ekonomik büyümesinin yakıt ihtiyacı olduğunu anlamaktayız” ifadelerine yer verdi. Irak için buna benzer girişimler yakıt piyasasında lider konumunda bulunan Suudi

Arabistan’ı piyasada daraltma olasılığı ve ülkedeki iç çatışmalar sonucunda hemen hemen tamamen tahrip olan ekonomi ve altyapıyı yoğun bir şekilde eski

haline döndürmeye başlama çabası olarak değerlendiriliyor. İngiliz petrol şirketleri

BP ve Royal Dutch Shell Şehristani’nin sunduğu proğramda aktif olarak katılabilecekler.


#TUİÇ


#TUİÇ

Editör

Halime GÜMÜŞ

Tasarım

Yasin ERDOĞMUŞ

Haberler

Şinasi Batur, Yusuf Atay,

Kevser Oğuz, Ceren Çetinkaya, Ahmet Ataş,

Rumeysa Terzioğlu, Fatma Esma Uygun

tuİÇ yakındoğu bülteni (24-31 ocak 2014)

Documents