Çukurova Ün İvers İtes İ fen b İlİmler İ enst İtÜsÜa computer system the spacings of the...
TRANSCRIPT
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Kadir YİĞİT EKİM MAKİNALARINDA ELEKTRONİK TABANLI TOHUMLAR ARASI
UZAKLIK ÖLÇME SİSTEMİ
TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI ADANA, 2006
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Kadir YİĞİT
YÜKSEK LİSANS TEZİ
TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI
Bu tez 22/12/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oy Birliği ile Kabul
Edilmiştir.
İmza ............................. İmza .......................................... İmza ........................................
Doç.Dr. Zeliha B.BARUT Yrd.Doç.Dr. A.Musa BOZDOĞAN Yrd.Doç.Dr. Kubilay VURSAVUŞ DANIŞMAN ÜYE ÜYE
Bu tez Enstitümüz Tarım Makinaları Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No:
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ
Enstitü Müdürü İmza ve Mühür
Bu çalışma Ç.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Destekleme Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2005YL24 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
EKİM MAKİNALARINDA ELEKTRONİK TABANLI TOHUMLAR
ARASI UZAKLIK ÖLÇME SİSTEMİ
I
ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ
KADİR YİĞİT
Kadir YİĞİT
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSİ
TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI
Danışman: Doç.Dr. Zeliha Bereket BARUT
Yıl: 2006 Sayfa:67
Jüri: Doç.Dr. Zeliha Bereket BARUT
Yrd.Doç.Dr. A. Musa BOZDOĞAN
Yrd.Doç.Dr. Kubilay VURSAVUŞ
Bu araştırmada, tek tohum ekim makinasında, ardışık düşen tohumlar arası uzaklığı kolay ve hassas bir şekilde ölçebilen elektronik tabanlı bir ölçme sistemi geliştirilmeye çalışılmıştır. Geliştirilen elektronik tabanlı ölçme sistemi, makinadan atılan ve serbest düşen tohumları algılayıcılar vasıtasıyla algılamaktadır. Bu algılamayla, elektronik ölçme sistemi içinde bulunan mikrokontroller ünitesi yardımıyla zaman geçişleri belirlenmektedir. Mikrokontroller ünitesinde tasarlanan program yardımıyla ardışık düşen tohumların zaman farkları mesafeye dönüştürülüp, bu ünitede bulunan seri port yardımıyla bilgisayara aktarılmıştır.
Denemelerde kontrol faktörü olarak yapışkan bant sistemiyle ölçülen veriler kullanılmıştır. Toplanan sıra üzeri tohum aralığı verileri, tek tohum ekim makinasının etkinliğini ortaya koyacak ortalama sıra üzeri tohum aralığı, tohum aralıklarının standart sapması ve varyasyon katsayıları değerlerinin hesaplanmasında kullanılmıştır.
Karşılaştırılan iki test sisteminin sonuçları arasında varyans analizine göre istatistiksel olarak %1 önem seviyesinde farklılık belirlenmiştir. Bu farklılık ilerleme hızı ve dane atım frekansına bağlı olarak değişmiştir.Elektronik tabanlı ve yapışkan bant ölçüm sisteminde elde edilen tohum aralıkları değerlerinin regrasyon katsayısı (R2) 0.7735 olarak bulunmuştur. Regresyon katsayısının 0.7735 çıkması sistemlerin ilişkili olduğu anlamına gelmekte olup sistemin kullanabilirliği hakkında fikir vermektedir.
Anahtar Kelimeler:Ekim Makinaları, Tohumlar Arası Uzaklık, Algılayıcılar, Mikrokontroller
EKİM MAKİNALRINDA ELEKTRONİK TABANLI
TOHUMLAR ARASI UZAKLIK ÖLÇME SİSTEMİ
II
ABSTRACT M.Sc. THESIS
Kadir YİĞİT
DEPARTMENT OF AGRICULTURAL MACHINERY
INSTITUTE OF BASİC AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor:Asc.Prof.Zeliha Bereket BARUT
Year:2006 Pages:67
Jury :Asc.Prof.Zeliha Bereket BARUT
Asst.Prof.Ali Musa BOZDOĞAN
Asst.Prof.Kubilay VURSAVUŞ
In this study, an electronic-based measurement system is used in order to determine the seed spacing uniformity in the single seed drill. The sensor located on the drop point of measurement unit of a planter is connected to a micro-controller or a computer system the spacings of the dropped seeds are measured on time scale. These measured time data are calculated as seed spacings by a computer programme or a micro-controller. The results, obtained on electronic-based measurement system, are compared with the results of spacing uniformity on the grease belt under the same working conditions and the time differences are transfered to a computer via serial port.
In researches, the measured data, on the band with grease, are used as a control factor. The collected data of seed spacing are used to calculate the performance of single seed drill, which gives average seed spacing, standard deviation and coefficient of variation in seed spacing.
Statistically 1% significant difference is found between the results of the two measurement systems (grease belt and electronic-based measurement systems) when variation analyzing is applied. The difference in variation analyzing results changes depending on forward velocity and seed drop frequency. The regression coefficient of the value of seed spacing as a result of electronic-based measurement and grease belt system is calculated (R2) 0.7735. The regression coefficient result shows that the two systems are correlated and it shows the reliability of the electronic-based measurement system. Key words: Drill, Seed spacing, Sensor, Micro-Controller
ELECTRONIC-BASED MEASUREMENT SYSTEM IN
DRILLS FOR SEED SPACING MESUREMENTS
III
ÖNSÖZ
Tek tohum ekim makinalarının etkinliği, tohumları istenen aralıklarda toprağa
yerleştirmesi ile ölçülür. Ekim makinalarının bu etkinliği laboratuar ve tarla
koşullarında ölçülmektedir Tarla koşullarında ölçümler ya doğrudan ekilen
tohumların üzerindeki toprak kaldırılarak ardışık tohumların uzaklıkları ya da toprak
yüzeyine çıkan ardışık bitkilerin aralıkları ölçülerek yapılmaktadır. Laboratuar
koşullarında ise yapışkan bant üzerine düşürülen tohumların aralıklarının ölçümü
şeklindedir. Bu işlemler oldukça zaman alıcı, yorucu ve yeterince hassas değildir. Bu
nedenle tek tohum ekim makinalarının performansını ortaya koyan daha hassas ve
doğru ölçüm yapabilen teknolojik olarak gelişmiş ölçüm sistemlerine gereksinim
vardır.
Bu bağlamda, ardışık düşen tohumlar arası mesafeyi kolay ve hassas bir
şekilde ölçebilen elektronik tabanlı bir ölçme sistemi geliştirilmeye çalışılmıştır.
IV
TEŞEKKÜR
Yüksek Lisans çalışmamın planlaması ve yürütülmesinde bana yol gösteren,
her türlü ilgi ve yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Sayın.Doç. Dr. Zeliha
Bereket BARUT’a en içten teşekkürlerimi sunarım.
Beni teşvik eden Prof.Dr. Veyis TANSI’ya, Prof.Dr. Ali BAYAT’a,
Müdürümüz Doç.Dr.Salih KAFKAS’a ,araştırmanın yürütülmesinde ve uygulamanın
yapılmasında desteklerini gördüğüm mesai arkadaşım Ogr.Görv.Tuncay ALTUN’a
Ögr.Gör. İnci ANDIRAN’a ve mezun ettiğimiz örgencilerimizden Sayın Birol
KIRPIK’a , tez yazımında bana yardımcı olan Müge SALKIM’a ve manevi
desteklerini esirgemeyen Saliha YALÇINA’a , çeviride yardımlarını esirgemeyen
Ögr. Gör. Mehmet YURTAL’a , Tarım Makinaları Bölüm Hocalarına, Tarım
Makinaları Laboratuarı çalışanlarına, çalışmayı destekleyen Çukurova Üniversitesi
Araştırma Fonu’na ve benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen eşime ve
oğluma teşekkür ederim.
V
İÇİNEKİLER
Sayfa ÖZ………………………………………………………………………...... I
ABSTRACT……………………………………………………………...... II
ÖNSÖZ……………………………………………………………………. III
TEŞEKKÜR……………………………………………………………...... IV
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………...... V
ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………. VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………... IX
1. GİRİŞ………………………………………………………………... 1
1.1. Genel………………………………………………………… 1
1.2. Ekim…………………………………………………………. 2
1.3. Sıraya Ekim Makinaları ve Üniteleri………………………... 3
1.3.1. Sıraya Kesiksiz Ekim Yapan Ekici Düzenler……… 5
1.3.1.1. Tek Tohum Ekim Yapan Ekici Düzenler 5
1.3.1.1.(1) Mekanik Tek Tane Ekici
Düzenler………………….
5
1.3.1.1.(2) Pnomatik Ekici Düzenler... 6
1.4. Algılayıcılar………………………………………………...... 8
1.4.1. İndüktif Algılayıcılar………………………………. 9
1.4.1.1. İndüktif Algılayıcıların Özelikleri……... 10
1.4.1.2. İndüktif Algılayıcıların Kesiti………..... 11
1.4.2. Kapasitif Algılayıcılar……………………………... 11
1.4.2.1. Kapasitif Algılayıcıların Özelikleri…..... 12
1.4.2.2. Kapasitif Algılayıcıların Kesiti………... 12
1.4.3. Opto-Elektronik Algılayıcılar……………………... 13
1.4.3.1. Optik Algılayıcılarda Alılama İlkesi…... 14
1.4.3.2. Karşılıklı Algılayıcılar…………………. 14
1.4.3.3. Refrektörlü Algılayıcılar………………. 16
1.4.3.4. Cisimden Yansımalı Algılayıcılar……... 19
VI
1.4.4. Ultrasonik Algılayıcılar……………………………. 20
1.4.4.1. Ultrasonik Algılayıcıların Çalışma İlkesi 21
1.4.5. Fiber-Optik Kablolar………………………………. 21
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…………………………………………… 24
3. MATERYAL VE METOD……………………………….……......... 30
3.1. Materyal……………………………………………………... 30
3.1.1. Mikrodenetleyiciler………………………………... 30
3.1.1. Mikrodenetleyici Bacak Bağlantıları….. 30
3.1.2. RS232 ve DB9 Konnektörü………………………... 33
3.1.3. Max- 232…………………………………………... 34
3.1.4. Kullanılan programlar ve Yazılımlar……………… 35
3.1.5. Karşılıklı Fiber-Optik Fotosel……………………... 36
3.1.6. Hava Emişli Hassas Ekim Makinesi………………. 37
3.1.7. Tohumlar…………………………………………... 39
3.2. Metod………………………………………………………... 40
3.2.1 Mikrokontroller Ünitesi……………………………. 42
3.2.2. Tohum Algılama Ünitesi…………………………... 43
3.2.3. Kontrol Ünitesi…………………………………….. 44
3.2.4. Bellek Ünitesi……………………………………… 45
3.2.5. Bilgisayar………………………………………...... 46
3.2.6. Ekim Makinası Deneme Düzeni…………………... 47
3.2.6.1. Elektronik Tabanlı Ölçüm Sistemindeki
Algılayıcıların Yerleştirilmesi………….
48
3.2.6.2. Yapışkan Bant Sistemi………………… 49
3.2.6.3. Denelerde Kullanılan DAF ve Tohum
Aralığının Hesaplanması……………….
50
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA…………………...... 53
4.1. Sıra Üzeri Tohum Dağılımına Etkili Parametreler…………... 53
4.2. Ölçüm Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansının Sıra Üzeri
Tohum Dağılımına Etkisi…………………………………….
53
4.3. Ölçüm Sistemlerine Göre İlerleme Hızının Sıra Üzeri Tohum
VII
Dağılımına Etkisi………………………………….................. 55
4.4. Ölçüm Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansı ve İlerleme
Hızının Sıra Üzeri Tohum Dağılımına Etkisi………………...
57
4.5. Elektronik Tabanlı Ölçüm Sistemi ve Bant Ölçüm Sisteminin
Karşılaştırılması……………………………………………...
58
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER………………………………………. 60
5.1. Sonuçlar……………………………………………………… 60
5.2. Öneriler………………………………………………………. 61
KAYNAKLAR…………………………………………………………….. 62
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………...... 65
EKLER…………………………………………………………………….. 66
VIII
ÇİZELGELER DİZİNİ
Şekil No Sayfa 3.1. Mikrodenetleyiciler Bacak İşlevi……………………………………. 31
3.2. RS-232 Pinlerinin Görevleri…………………………………………. 34
3.3. Sönmezler PM-01 Model Hassas Ekim Makinası Teknik Özelikleri.. 37
3.4. Karşılıklı Fiber-Optik Algılayıcı Teknik Özelikleri…………………. 38
3.5. Denelerde Kullanılan Tohumların Bazı Fiziksel Özelikleri…………. 39
3.6. Test Sistemlerinde İlerleme Hızlarına Göre Yapışkan Bant Sistemi
Devirleri……………………………………………………………...
51
3.7. Denemelerde kullanılan İlerleme Hızları, Plaka Delik Sayıları ve
Dane Atım Frekanslarına Göre Tohumlar Arası Mesafe…………….
52
4.1. Dağılım Düzgünlüğü Parametrelerinin Varyans Analizi Sonuçları…. 53
4.2. Ölçme Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansının Tohum Dağılım
Düzgünlüne Etkisi……………………………………………………
54
4.3. Ölçme Sistemine Göre İlerleme Hızının Tohum Dağılım
Düzgünlüğüne Etkisi…………………………………………………
56
4.4. Ölçme Sistemine Göre Dane Atım Frekansı ve İlerleme Hızının
Tohum Dağılım Düzgünlüğüne Etkisi……………………………….
57
IX
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil No Sayfa 1.1. İndüktif algılayıcıların manyetik etkisi……………………………… 10
1.2. İndüktif algılayıcı kesit görünüşü……………………………………. 11
1.3. Kapasitif algılayıcıların kapasitif alan etkisi………………………… 12
1.4. Kapasitif algılayıcı kesit görünüşü…………………………………... 13
1.5. Karşılıklı algılayıcılarda verici ışının yapısı………………………... 14
1.6. Refrektörlü algılayıcılarda ışığın yansıması…………………………. 16
1.7. Refrektörlü algılayıcılarda ışığın prizmatik olarak yansıması………. 16
1.8. Yansıtıcılı algılayıcının alıcı özelliği……………………………….. 17
1.9. Yansıtıcılı algılayıcıların cisimleri algılaması……………………….. 18
1.10. Cisimden yansımalı algılayıcılarda yüzey rengine göre algılama
mesafesi………………………………………………………………
20
1.11. Cisimden yansımalı algılayıcılarda yüzey boyutuna göre algılama
mesafesi………………………………………………………………
20
1.12. Ses enerjisinin yansıması……………………………………………. 21
1.13. Karşılıklı ve cisimden yansımalı fiber-optik kablo………………...... 22
2.1. Tohumlar arası mesafe ölçme sistemi üniteleri……………………… 25
2.2. Tohumlar arası mesafe ölçme sistemi algılayıcı kısmı……………… 25
2.3. Yapışkan bant ve elektronik sistem test düzeneği………………….... 26
2.4. Ekici ünitelerden tohum akışını algılayan algılayıcı devresi………... 27
2.5. Tohum akışı cihazını test etmek için geliştirilen model……………... 28
3.1. AT89S8252 Mikrodenetleyici uçları………………………………… 30
3.2. Mikroişlemci blok diyagramı……....................................................... 33
3.3. RS-232 Dişi ve erkek konnektörü…………………………………… 34
3.4. Max-232 Bacak bağlantıları ve elektronik devre……………………. 35
3.5. Proteus 6.0 Lite programının bilgisayardan görünüşü………………. 36
3.6. Sönmezler PM-01 model hassas ekim makinası…………………...... 38
3.7. Tek tane ekim makinası 16 delikli plaka…………………………...... 39
3.8. Test sisteminde kullanılan mısır tohumları………………………...... 39
X
3.9. Elektronik tabanlı tohumlar arası mesafe ölçme test cihazı…………. 40
3.10. Ekim makinalarında elektronik tabanlı tohumlar arası mesafe ölçme
test cihazı……………………………………………………………..
41
3.11. Elektronik tabanlı ölçme sistemi baskı devre şeması……………….. 41
3.12. Mikrokontroller ünitesi görünüşü……………………………………. 42
3.13. Mikrokontroller ünitesi elektronik devre şeması……………………. 43
3.14. Tohum algılama ünitesinde kullanılan fiber-optik kablolar…………. 44
3.15. Kontrol ünitesinin görünüşü……………………………………......... 44
3.16. Kontrol ünitesi elektronik şeması………………………………......... 45
3.17. Bellek ünitesinin kart üzerinden görünüşü…………………………... 46
3.18. Bilgisayar ekranında görülen Emilatör terminal görünüşü………….. 47
3.19. Tohumlar arası mesafe ölçümünün yapıldığı test sistemleri………… 48
3.20. Elektronik tabanlı ölçüm sisteminde algılayıcıların görünüşü………. 49
3.21. Tohumlar arası mesafe ölçümünün yapıldığı yapışkan bant sistemi… 50
4.1. Ölçüm sistemlerinin dane atım frekanslarına göre sıra üzeri tohum
dağılımına etkisi……………………………………………………...
54
4.2. Ölçüm sistemlerine göre dane atım frekanslarının tohum aralığına
etkisi…………………………………………………….....................
55
4.3. Ölçüm sistemlerine göre ilerleme hızının tohum aralığı
düzgünlüğüne etkisi………………………………………………......
56
4.4. Ölçüm sistemlerine göre hız ve dane atım frekanslarının tohum
dağılım düzgünlüğüne etkisi…………………………………………
58
4.5. Elektronik tabanlı ölçüm sistemi (E) ile bant ölçüm sistemi (B)
arasındaki ilişki……………………………………………………....
59
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
1
1. GİRİŞ
1.1. Genel
Modern tarım; kaynağa dayalı üretimden, teknoloji ve organizasyona dayalı
üretime geçişi ifade eder. Bu süreçte tarımsal mekanizasyon kavram olarak, tarımsal
üretim işlemlerinin mekanik araçlarla yapılmasıdır. Bir başka deyişle tarımsal
mekanizasyon; toprak işleme, ekim, dikim, gübreleme, sulama, bitki koruma, hasat,
harman gibi üretim işlemlerini hızlandıran bir üretim teknolojisidir. (Yavuzcan ve
ark., 2001).
Üretimin artırılması demek; birim alandan daha çok ürün elde etmek
demektir. Bunun için birim alandaki bitki sayısının artırılması ve her bitkinin
faydalanabileceği "Yaşama Alanının" küçültülmesi gerekir. Ancak bir bitkinin
yaşama alanı ise istenildiği kadar küçültülemez. Çünkü her bitkinin gelişebilmesi için
yeteri kadar ışık, hava, nem, sıcaklık ve besin maddelerini sağlayabilecek optimum
bir yaşama alanına ihtiyacı vardır (Barut, 2006). Optimum yaşam alanı için
tohumların sıra üzeri uygun aralıklarla bırakılması gerekmektedir. Özelikle pamuk,
mısır, soya, ayçiçeği gibi çaba bitkilerinin ekiminde sıra üzeri tohum aralıkları büyük
önem taşımaktadır (Kumar ve Durairaj, 2000).
Teknolojik yönden gelişmiş ülkelerde, tarımda çalışan nüfusun, toplam nüfus
içindeki ortalama %5 gibi düşük oranına ancak tarımın makinalaşması ile
ulaşılabilmiştir. 21.yüzyıla kısa süre kaldığı şu dönemde, gelişen dünya ile rekabet
edebilmesi ve çağdaşlık seviyesini yakalayabilmesi için Türk tarımının da kısa
zamanda makinalaşması gerekmektedir (Zeren, 1991).
Üreticinin bir ekim makinasını ekim öncesi istenilen değerlere göre
ayarlaması, ekim esnasında bazı değerleri görebilmesi, kötü performans durumunda
üreticiyi uyarması ve bu değerleri kaydetmesi verim açısından önemlidir.
Sanayide ve endüstriyel üretimin bir çok evresinde yüzlerce elektrikli,
elektronik ve mikroişlemci tabanlı cihazlarla iç içe yaşıyoruz. İnsan yaşantısını
kolaylaştıran bu cihazlar aynı zamanda çok düşük hatayla çalışmakta, yüksek verim
elde edilmekte ve aynı zamanda herhangi bir makinanın düzgün kalibrede çalıştığı
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
2
test edilmektedir. Bu teknolojiden yararlanmak tarımda tohum ekiminde, tohumların
düzgün şekilde ve düzgün aralıklarla toprağa yerleştirilmesi açısından önemlidir.
Bu tür cihazların otomatik olarak çalışmasını sağlamak için algılayıcı ve
dönüştürücü adı verilen devre elemanlarından faydalanılır. Günümüzde bütün
nesneleri algılayabilecek algılayıcılar imal edilmiştir. Bu algılayıcı elamanlarını
kullanarak kolaylıkla çok küçük nesneler algılanabilir. Algılanan bu nesneler
kolaylıkla mikroişlemciyi uyaracak elektronik sinyallerine dönüştürülebilir
(Raheman, ark., 2003).
1.2. Ekim
Doğa içerisinde rüzgar, kuş, karınca, vb. etkenlerle sessizce kendiliğinden
gelişen ekim işlemi insanoğlu tarafından keşfedilince, insanlığın sosyo-kültürel
yaşamında büyük bir değişime neden olmuştur. Bitkisel üretimin döngüsünü
sağlayan ekim, ana bitkiyi oluşturacak tohumların çimlenme ve çıkış özeliklerine
uygun olarak toprağa yerleştirilip üzerinin kapatılması işlemidir.
Ekimde yüksek verim için gerekli koşul, iyi bir çimlenme ve çıkıştır.
Çimlenmeye etkili faktörlerden olan sıcaklık, su ve oksijene uygun miktar ve oranda
hazır duruma gelmesinde en önemli etken ise ekim derinliğidir. Toprağa yerleştirilen
tohum ile toprak üst yüzey arasındaki düşey uzaklık olan ekim derinliğinin çok fazla
ve az olması çıkış üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Çok yüzeye ve
derine düşen tohumlar çimlenme ve çıkış için yeterli şartları sağlayamadıklarından
düzgün bir çıkış elde edilmemekte ve olumsuz durum verime yansımaktadır. Bu
nedenle ekim derinliğinin eşit tutulması, eş zamanda bitki gelişimi ve yüksek verim
açısından önem kazanmaktadır.
Verimi etkileyen diğer bir faktör de her bir bitkinin sahip olduğu yaşam
alanıdır. Bitkilerin sağlıklı büyüyüp olgunlaşabilmesi için yeterli, su, ışık, sıcaklık,
hava ve besin maddelerini sağlayabileceği bir yaşam alanına gereksinimi vardır.
Uygun ve yeterli bir yaşam alanı için tohumlar eşit aralıkla toprak içerisine
yerleştirilmelidir. Böylece her bitki ile rekabetten kaynaklanan strese girmeden,
yetişme süresince tüm gereksinimlerini topraktan sağlayabilir. Ancak birim alandaki
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
3
bitki sayısının azalması alan veriminin düşmesine neden olacaktır. Yaşam alanının
küçülmesi ise birim alandaki bitki sayısının artışına neden olurken, bitki başına
verimi düşürecektir (Barut, 2006). Özelikle sıra üzeri tohum aralığı üretim
maliyetlerini ve ürün verimini doğrudan etkilemektedir (Barut ve Özmerzi, 1997).
Her çevre ve bitki için ayrı bir yaşam alanın ve dolaysıyla birim alan için bitki
sıklığının belirlenmesine yol açmaktadır.Uygun bitki sıklığı, birim alana atılacak
tohum sayısıyla, başka bir deyişle ekim normuyla belirlenir
Ekim normu, birim alana ekilebilecek tohum miktarı olarak bilinir ve
aşağıdaki eşitlik yardımıyla hesaplanır;
Q = 103.b.h / s.ç ....................................................................(1.1)
Q : Ekim Normu (kg/da),
b : Tohumluğun bin dane ağırlığı (kg/1000 tohum),
h : Birim alanda istenilen bitki sayısı (bitki/m3),
s : Tohum sarfiyatı (%),
ç : Tohumluğun çimlenme gücü (%)’ dür.
1.3. Sıraya Ekim Makinaları ve Üniteleri
Farklı çeşit ve büyüklükteki tohumları, ayarlanan ekim normlarında birbirine
paralel sıralara ekebilen makinalardır. Küçük tohumlu yem bitkilerinden, büyük
tohumlu baklagil tohumlarına kadar her türlü tohumu ekebilecek özelikte çeşitli tip
sıraya ekim makinaları geliştirilmiştir.Yöntemlerin makinaların farklılığına
karşın,ekim tekniği açısından sıraya ekim makinalarında bulunması gereken temel
özelikler aşağıdaki gibidir ( Mutaf, 1984; Tezer ve Zeren, 1995; Ülger, 1982).
• Oluşturulan ekim sıraları birbirinden eşit uzaklıkta olmalı,
• Ekici düzenler tarafından atılan tohum miktarları ekim süresince
değişmemelidir. Sıralara atılan tohum miktarları arasındaki fark %5
aşmamalı,
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
4
• Tohumlar sıralar üzerine düzgün bir şekilde dağılmalıdır; özellikle tek
dane ve ocaklara ekimde tohumların sıra üzeri uzaklıkları ayarlanabilmeli
ve birbirine eşit olmalı,
• Makine agroteknik isteklere uyabilecek geniş sınırlar içerisinde ekim
normlarına ayarlanabilmeli,
• Arazi eğilimleri ve makinedeki titreşimler ekim normuna ve tohumların
bir örnek ekilisine etkili olmamalı,
• Ekici ayaklar ekilecek tohumların uygun ekim derinliklerine göre
ayarlanabilmelidir ve tohumlar aynı derinliğe bırakılmalı,
• Ekimde tohumlarda çimlenmeyi olumsuz etkileyebilecek mekanik
zedelenmeler meydana gelmemeli,
• Tohum sandığının, ekici düzen ve diğer parçaların temizlenmesi, bakım
ve ayarları kolay olmalıdır.
Sıraya ekim makinasında bir depo içerisinde taşınan tohumlar, ekici düzen
tarafından ayarlanan ekim normlarında alınarak tohum borsusuna gönderilir.
Tohumlar buradan agroteknik özeliklere uygun olarak açılmış çizerlere iletilir ve
üzeri yumuşak bir toprak tabaksı ile kapatılarak ekim işlemi tamamlanır.
Sıraya ekim makinaları ekilecek tohumluğun çeşidine, uygulanacak ekim
yöntemine, toprak ve iklim koşullarına göre çeşitli parçalardan oluşmaktadır.
Bununla beraber sıraya ekim makinalarında bulunan genel parçalar; tohum deposu
(sandığı), ekici düzen, tohum borusu, çizi açıcı ayaklar, baskı tekerleği, hareket
iletim sistemi, derinlik ve ekim normu ayar düzeni, çatı ve tekerleklerdir.
Ekim makinasının en önemli parçasını ekici düzenler oluşturur. Çünkü ekim
tekniğine en uygun bir ekimin yapılabilmesi birinci derecede ekici düzenlere
bağlıdır. Bu düzenler, depo içindeki tohumları belli miktarda alır ve tohum borusuna
ve çizerlere bırakılır.Ekim makinalarının gelişim süreci içerisinde çeşitli ekici
düzenler ortaya atılmıştır. Günümüz tarımında en çok kullanılan düzenler sıraya
kesiksiz ekim yapan ekici düzenler, ocağa (kümeye) ekim yapan ekici düzenler ve
tek tek tohum eken ekici düzenledir (Barut, 2006).
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
5
1.3.1. Sıraya Kesiksiz Ekim Yapan Ekici Düzenler
Günümüz tarım tekniğinde daha çok tahıl, baklagil ve yem bitkilerinin
ekiminde kullanılan bu düzenler ekimde sürekli akış sağlayan tiplerdir.Bunlar içinde
en yaygın olanları oluklu makaralar, dişli makaralar, içten kertikli bilezikler, santrifüj
etkili, pnömatik dağıtmalı ve helezonlu makaralı ekici düzenlerdir.
1.3.1.1. Tek Tohum Ekim Yapan Ekici Düzenler
Her çeşit tohumun ekimi için geliştirilen bu düzenler ,tohumları ayarlanan
sıra üzeri uzaklıklarda tek tek ekebilecek hassasiyettedir.Tek tohum ekici düzenlerin
diğer ekici düzenlere göre sağladığı bazı önemli avantajlar vardır.
• Sıraya kesiksiz ekime göre tohumluk tüketiminde önemli korunum sağlar,
• Ekim derinliği daha tekdüze ve bunun sonucunda makinalı hasat kayıpları
daha azdır,
• Her bitki için en uygun yaşam alanı sağlar,
• Seyreltme işgücü gereksinimini ortadan kaldırır.
• Hastalıklı ve zararlılara dayanıklı ,çimlenme gücü yüksek tohumluk
kullanımını verim artışı sağlar.
Tek tohum ekici düzenler yapısal farklılık olarak mekanik ve pnömatik olmak
üzere iki ana gruba ayrılır.
1.3.1.1.(1). Mekanik Tek Tohum Ekici Düzenler
Mekanik hassas ekici düzenler, tohumu belli sıra aralığı ve belli sıra üzeri
mesafelere ekebilen tek tohum ekim makinalarında kullanılır. Bu ekici düzenler,
ekim makinası tekerleğinden aldığı hareketle tohum deposu altındaki tohum
hücresinde çalışırlar. Tohum hücresinden ekici düzen tarafından tek tek alınan
tohumlar kendi aralığı ile çizi ayarları tarafından acılan çiziye iletilir. Arkadan gelen
ara baskı tekeri tohumu toprağa bastırır ve kapatıcılar tohumun üzerini gevşek toprak
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
6
tabakasıyla kapatarak konik baskı tekerinin geçişiyle ekim işlemi tamamlanır.
Yaygın kullanılan mekanik tek tohum ekici düzenler;
• Yuvalı çarklar
• Delikli çarklar
• Kaşıklı çarklar
• Çift çarklar
• Bant çarklar
• Kıskaçlı ekicilerden oluşmaktadırlar.
Mekanik tek tohum ekici düzenlerin başarısı ilerleme hızını, tohum ile
yuva/delik arasındaki boyut uyumuna, tohumluğun sınıflandırılmış olasına
bağlıdır.Aynı şekil ve boyutta olmayan havuç şeker pancarı gibi tohumların mekanik
tek tohum ekici düzenlerle hassas olarak ekimi söz konusu değildir. Şekli düzgün
olmayan ve çok küçük tohumların bu tip düzenlerle hassas olarak ekilebilmesi için
kaplama yapılarak tohum 2-4 mm çapında küre haline getirilir (Özmerzi, 1996). Bu
düzenlerde sıra üzeri tohum aralığı ekicilerin dönü hızı veya ekicilerdeki delik, kaşık
veya kıskaç sayısı değiştirilerek ayarlanır.
1.3.1.1.(2). Pnomatik Ekici Düzenleri
Mekanik hassas ekici düzenlerde karşılaşılan tohum ve yuva yada delik
boyutlarının kesin uygunluğu, tohum dağılım düzgünlüğünün bozulmaması için
düşük ilerleme hızında çalışma, tohumluğun iyi sınıflandırılmış ve düzgün şekilli
olması, çok küçük tohumların kaplamadan ekilmemesi gibi sakıncaları ortadan
kaldırmak için pnömatik tek tohum ekim düzenleri geliştirilmiştir.
Bu düzende tohumun depodan alınıp çiziye kadar taşınması traktör kuyruk
milinden hareket alan bir aspiratörün oluşturduğu vakumlu hava ile yapılır. Tohumlar
düşey düzlemde dönene delikli tohum plakasına vakumla tutunarak düşme noktasına
kadar taşınır. Düşme noktasında vakum kesildiğinden tohumlar kendi ağırlığı ile
ayağın açtığı çiziye tek tek düşer.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
7
Delikli plaka, tohum deposunun alt yanında yer alan hücreyi ikiye
bölmektedir. Hücrenin bir yanı , vakumlu hava kanallarının bulunduğu hava
hücresini diğer yanı ise depodan gelen tohumların bulunduğu tohum hücresini
oluşturmaktadır. Tohum plakası üzerindeki deliklerin çapı tohum boyutlarından daha
küçüktür. Plakanın arka yüzünden etki eden vakumlu hava delikler üzerinde
tohumların tutulmasını sağlar. Ekim makinası tekerleğinden hareket alan plakanın
dönüşüyle tutulan tohumlar yukarı doğru taşınır. Bazen tohum deliği tam olarak
kapatamamasından dolayı aynı deliğe birden fazla tohum tutunabilmektedir. Çoklu
tohum ekimini önlemek için tohumların özelliğine göre ayarlana bilen bir sıyırıcı
kullanılarak, fazla tohumların hücreye geri düşmesi sağlanır. Böylece her delikte bir
tohum taşınmış olur. Plakanın dönmesiyle tohumlar ekici ayağın üstündeki düşme
noktasına gelirler.Bu arada delik üzerine etki eden vakum kanallarının olmaması
nedeniyle havanın emme etkisi kesilir ve bir iticinin etkiyle tohum deliği terk ederek
açılan çizi içine düşer. Bu tip pnömatik ekici düzenlerde plaka üzerinde delikler
genellikle bir sıra dizilmekle birlikte teknolojisi biraz daha gelişmiş makinalarda
tohum plakası üzerinde iki veya üç sıra halinde birbirlerinin boşluklarına gelecek
şekilde delikler açılmaktadır. Bu tip çok sıralı diziliş,plakanın düşük devirle
çalışmasını sağladığı için tohum dağılım düzgünlüğü daha iyi olmaktadır.
Pnömatik etkili diğer bir itici düzen , üzerinde emme deliklerinin bulunduğu
kanatlı bir çarktan oluşmaktadır. Deliklerin bulunduğu çember ile kanatlar tek parça
şeklinde yapılmış olmasına karşın, hareket yönünde bakıldığından yan yana
yerleştirilmiş oldukları görülür. Burada delikler tarafından tutulan tohumların
kanatlara geçmesi, mekanik ekici düzenlerden kaşıklı çarklarda olduğu gibi
gerçekleşir .Bir kanaldan deliklerin bulunduğu bölmeye akan tohumlar hava akımı ile
deliklerde tutulurlar ve yukarı doğru taşınırlar bir delik üzerinde birden fazla tutulan
tohumlar çapraz şekilde yerleştirilmiş sıyırıcılarla geri düşürülür en üst noktada
deliklere etki eden hava akımı kesilir ve tohum aradaki açıklıktan, yönlendirme
plakası üzerinden yuvarlanarak kanatlar arasına düşer. Bu kez kanatlar tarafından
taşınan tohum ekici ayak üzerindeki açıklıktan çiziye bırakılır (Ülger ve ark, 1996).
Tek tohum ekicilerinde ekim normu (sıra üzeri tohum aralığı), delik sayısı
farklı tohum plakası kullanarak veya plakanın dönü hızı değiştirilerek ayarlanır.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
8
1.4. Algılayıcılar (Sensörler)
Günlük yaşamda ve endüstriyel üretim süreçlerinde yüzlerce elektrikli ve
elektronik aygıtlarla iç içe yaşıyoruz. İnsan yaşantısını kolaylaştıran, üretimi
kolaylaştıran bu cihazların otomatik olarak çalışmasını sağlamak için sensör
(algılayıcı ) ve tranducer (dönüştürücü) adı verilen elemanlardan yararlanılır.
Mikro-elektronik teknolojisindeki hızlı gelişme yeni bir buluş ve yeni bir
uygulama tipi geliştirilmesine olanak sağlamaktadır (Anonymous, 2005).
Günümüzde her türlü unsuru algılayacak algılayıcılar (sensörler)
geliştirilmiştir. Endüstride en sık kullanılan algılayıcılar aşağıdadır.
1. İndüktif
2. Kapasitif
3. Hız
4. İvme
5. Hava Hızı
6. Akım
7. Öteleme
8. Isı Akıntısı
9. Nem
10. Ani Sarsıntı
11. Ses Basıncı
12. Gerilme
13. Sıvı Seviyesi
14. Işık
15. Nükleer Radyasyon
16. Basınç
17. Sıcaklık
18. Tork
19. Açı
20. Fark
21. Kızıl Ötesi
22. Kütle
23. Parlaklık
24. Elektromanyetik
25. Fotokondaktif
26. Termoelektrik
27. Fotovoltik
28. Fotokondaktif
29. Potonsiyometrik
30. Piezoelektrik
31. Ultrosonik
32. Elektro-Optik
Algılayıcılar tarafından algılanan değerler bir şey ifade etmez.Yani
algılayıcıların algıladığı bilgiler başka elemanlarla ( taransistör, tristör, triyak, op-
amp, diyot vb. ) kullanılabilir hale getirilir.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
9
Özetlersek ortamdaki bir değişikliği algılayan elamanlara sensör, algılanan
değeri başka bir enerjiye çeviren elemanlara da transducer denilmektedir. Bu
nedenle bu elemanlar hep birlikte kullanılır. Algılayıcıları birbirinden farklı birçok
sınıfa ayırmak mümkündür.En çok sınıflandırmada baz alınan değerler ; ölçülen
büyüklük ve çıkış büyüklüğü, besleme gerilimidir.
Genelde mekanikte en çok kullanılan algılayıcılar; yer değiştirme, indüktif,
kapasitif, foto-elektrik ve ultrasonik algılayıcılar kullanılmaktadır (Anonymous,
2005; Anonymous, 2006a).
1.4.1. İndüktif Algılayıcılar
Tüm otomatik işlemlerde üretimin akışı ve makine hareketlerinin, geri
besleme bilgisi olarak denetleyici birimlere aktarılması için sensörlere kesinlikle
gerek vardır. İndüktif ve kapasitif algılayıcılar çok geniş bir malzeme çeşidini
dokunmadan algılamak için uygundur.
İndüktif yaklaşım anahtarı, iletken malzeme içerisinde girdap akımı
kayıplarının neden olduğu bir rezonans devresinin kalite faktöründeki değişikliğin
fiziksel etkisinden yararlanır. Bir LC osilatörü 100 kHz. ile 1 MHz. arasında yüksek
frekanslı bir elektromanyetik alan oluşturur. Şekilde 1.1’de görüldüğü gibi alan
herhangi bir yöne yönelmeden, sargı eksenine göre simetrik biçimlenir. Bununla
beraber gerçekte, yalnızca akım taşıyan iletkenden oluşan bir sargı kullanılmaz ve
yüksek geçirgenliği olan Ferit malzeme yardımıyla elektromanyetik alana, istenilen
doğrultuda bir yön vermeye çalışılır (Şekil 1.1).
Ferit çekirdek üzerine yerleştirilen sargının manyetik alanı sensör etrafında
yoğunlaşmış olur. Özellikle duyarlı bir hale gelen sensörün etkin alanının ön
tarafında meydana gelir. Eğer sargı ve Ferit çekirdek ayrıca bir metal ekranla
çevrilmiş ise manyetik alan tümüyle sensörün ön tarafındaki alanda sınırlanmış olur.
Böylece sensörün kenarları anahtarlama özelliğini etkilemeden tümüyle metalle
çevrilebilir.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
10
Şekil 1.1 İndüktif algılayıcıların manyetik alan etkisi
Eğer bir iletken malzeme, yaratılan elektromanyetik alan içine girerse,
indüksiyon yasasına göre malzeme içinde girdap akımları oluşur ve osilatör
devresinden enerji çeker.
Osilasyon devresini sınırsız bir enerji ile beslemek olası olmadığı için
yaklaşım anahtarının etkin alanının içine bir iletken malzeme girdiği zaman
osilasyon bozulur ve bu gerilim kolaylıkla değerlendirilebilecek bir sinyale
dönüştürülür.
1.4.1.1. İndüktif Algılayıcıların Özelikleri
Bir indüktif sensör tüm iletken malzemeleri algılayabilir. çalışması ne
mıknatıslanabilir malzemelerle nede metallerle sınırlıdır. Salınan elektromanyetik
alana dayalı çalışma ilkesinden dolayı yaklaşım anahtarı, cisimlerin hareket edip
etmemelerine bakmadan onları algılar. İndüktif sensör birkaç mikrowat’lık bir
elektrik enerjisi ile çalıştığından yarattığı yüksek frekanslı alan radyo gürültüsünü
artırmaz. Ayrıca hedef cisim üzerinde ölçülebilecek kadar çok ısınma olmaz.
Sensörün cisim üzerinde manyetik bir etkisi yoktur. Tüm pratik uygulamalarda hedef
cisim her türlü etkiden uzaktır.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
11
1.4.1.2. İndüktif Algılayıcıların Kesiti
Şekil 1.2’de bir İndüktif algılayıcının iç yapısını göstermektedir. İndüktif
algılayıcılar led gösterge, muhafaza, sensör, elektriksel devre, ekran ve elektriksel
beslemeden oluşmaktadır.
Şekil 1.2. İndüktif algılayıcıların kesit görünüşü
Bu, sensöre vibrasyon ve darbelere karşı ayrıca aynı oranda da neme
karşı iyi bir koruma sağlar. Böylece endüstrinin her yerinde kullanılabilir ve sağlam
siviç gereksinimini karşılar (Anonymous, 2005).
1.4.2. Kapasitif Algılayıcılar
Kapasitif Sensör, bir kapasitörün elektrik alanına yaklaşan cismin neden
olduğu kapasite değişikliğini algılayan siviç’tir. Şekil 1.3’de bir plaka kondansatör
elektrik alanı görülmektedir. Elektrik alanının en yoğun olduğu kısım sadece hedefin
giremeyeceği bölgedir. Yoksa, birbirine bakan iki plakadan oluşan yapı gerekli
olacaktır. Fakat bu plakaların çalışma ilkesinden yararlanabilmek için plaka kapasitör
Şekil 1.3.’de görüldüğü gibi geliştirilmiş ve sensörün bir tarafında toplanmıştır. Bu
durumda, elektromanyetik alan içine yaklaşan bir cismin yarattığı 0.1 pF
dolaylarındaki çok küçük kapasite değişimleri uygun olan bir yöntemle
değerlendirilmeli ve bir sayısal anahtarlama sinyaline dönüştürülmelidir.
1. GİRİŞ Kadir YİĞİT
12
Şekil 1.3. Kapasitif algılayıcıların kapasitif alan etkisi
1.4.2.1. Kapasitif Algılayıcıların Özellikleri
Bu kapasitif, bir osilatör devresinin parçası olarak geliştirilmiştir. Kapasitörün
değeri uygun büyüklükte olmalıdır. Bir cisim elektromanyetik alan içine girerse,
kapasite hafifçe artar ve osilasyon koşulu gerçekleşir. Osilatör yüksek genlikle
salınmaya başlar. İndüktif yaklaşım anahtarlarında olduğu gibi düşük ve yüksek
salınım genliği arasındaki fark veya bozulan salınım devre tarafından değerlendirilir
ve sayısal çıkışa dönüştürülür.
Kapasitif sensör plastik, cam, seramik, su, yağ gibi maddeleri, iletken veya
iletken olmayan malzemeleri algılayabilir. Ayrıca, şüphesiz ki topraklanmış veya
topraklanmamış tüm iletken malzemeleri algılar. Bir potansiyometre yardımı ile
yapılan ince hassasiyet ayarı, belirli malzemeleri algılayabilmesini sağlar.
1.4.2.2. Kapasitif Algılayıcıların Kesiti
Kapasitif algılayıcıların kesiti Şekil 1.4’de görülmektedir. Algılayıcının
yapısında genel olarak led, potansiyometre, kompanizasyon elektrotu, muhafaza,
elektronik devre ve elektriksel besleme bulunmaktadır.
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
13
Şekil 1.4. Kapasitif algılayıcıların kesit görünüş
1.4.3. Opto-Elektronik Algılayıcılar
İndüktif ve kapasitif sensörlere ek olarak, günümüz otomasyon teknolojisinde
opto-elektronik sensörler gittikçe daha önemli olmaktadır. Bunlar, dokunmasız
makine hareketlerini algılamaktadır. Makinalarda ve fabrikalarda farklı ürünleri
emniyetli olarak algılama olanağı sağlar.
Optik sensörler yüksek performansları ve gittikçe küçülen tasarımları ile ivme
kazanmaktadır. Çünkü, büyük olmalarından dolayı indüktif ve kapasitif sensörlerle
çözülemeyen uygulamalarda kullanılabilirler.
Büyük indüktif ve kapasitif sensörlerde, sensörle hedef cisim arasındaki en
uzun mesafe 60 - 100 mm dolaylarındadır. Fakat optik sensörler küçük boyutlarda
bile birkaç metrelik alanı kontrol edebilir. Bu sensörler üç farklı algılama ilkesine
göre sınıflandırılabilir. Karşılıklı sensörler, yansıtıcılı sensörler ve cisimden
yansımalı sensörler. Her algılama ilkesi aşağıda ayrıntılı anlatılan farklı özelliklere
sahiptir (Anonymous, 2005 ; Anonymous, 2006a).
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
14
1.4.3.1. Optik Algılayıcılarda Algılama İlkesi
Dokunmaksızın bir cismi ışık (optik) yardımıyla algılama, sonra elektronik
olarak değerlendirme ve sinyale dönüştürme demektir.
Kızıl ötesi ışık olası dış kaynakların etkilerine karşı olabildiğince çok
bağışıklık kazandırmak için çeşitli nedenlerle kullanılır.
Birincisi; alıcı olarak kullanılan transistör en yüksek duyarlılığa kızıl ötesi
ışıkta sahiptir.İkincisi; çok küçük toz parçalarının çapından daha uzun dalga boyu
olan ışığın hiçbir sorunla karşılaşmadan bu parçacıkları geçmesi olayından
yararlanılır. Kirlenme ve toza karşı koruma sağlamak uzun dalga boylu ışınım (UV
değil IR) kullanımının nedeni budur. Üçüncüsü, kızıl ötesi ışık kullanımıyla sensörler
görülebilir aralıktaki dış ışık kaynaklarından daha az etkilenir.
1.4.3.2. Karşılıklı Algılayıcılar
Belli konumda bir kızıl ötesi diyotun verici olarak ve ikinci konumda alıcı
olarak foto-transistör (veya foto-diyot) yerleştirilmesidir. Bir cismin alıcı ile verici
arasındaki düz yolu kestiği her zaman, alıcı transistörün elektriksel tepkisi değişir.
Şekil 1.5. Karşılıklı algılayıcılarda verici ışının yapısı
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
15
Şekilde 1.5’de verici ışının yapısını ve alıcının duyarlılığını göstermektedir.
Montaj yapılırken verici alıcının yolunda olmalı (ışın yolu, sensörün algılama
mesafesine ve ±1.3o ile ± 10o arasındaki bakış açısına bağlıdır) ve alıcı vericinin
yolunda olmalıdır. Alıcı ile verici öyle bir şekilde ayarlanmalıdır ki bir optik eksen
üzerinde aralarında doğrudan kesişme olmalıdır. Alıcıya giden ışını tümüyle kesmek
için algılanacak cismin boyutları en az bu etkin bölge (optik eksen) kadar olmalıdır.
Göz önünde bulundurulması gereken nokta; algılama alanının (etkin bölge) sürekli
olarak faydalı alandan daha küçük olmasıdır.
En uzun mesafe, toza ve kirlenmeye karşı en büyük aşırı kazanç, (çalışma
güvenilirliği için) verici ile alıcının optik eksen üzerinde olası en iyi şekilde
ayarlanmasıyla sağlanır.
İki veya daha fazla karşılıklı sensörün yan yana bağlanması durumunda,
birbirlerinden etkilenmemelerine özen gösterilmelidir. Bunun için sensörler arasında
bırakılması gereken en az uzaklık, verici ile alıcı arasındaki uzaklığa ve ışın
yollarının bakış açısına bağlıdır.
Birkaç sensör yan yana bağlanacağı zaman alıcı ile vericinin değişimli
montajı iyi bir çözüm olabilir.
Karşılıklı sensörlerin özellikleri aşağıda özetlenmiştir:
o Işık vericiden alıcıya tek yönlü yol aldığı için uzun algılama mesafesi,
o Optik eksen başından sonuna kadar geniş çalışma aralığı,
o Optik eksen boyunca kesin anahtarlama noktası,
o Montajı ve bağlantısı gereken iki ayrı birim,
o Şeffaf cisimlerde emin olmayan algılama,
o Mat cisimlerde emin algılama ,
o Emniyetli çalışma için kesinlikle doğru ayarlama gereklidir.
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
16
1.4.3.3. Refrektörlü Algılayıcılar
Diğer bir tip fotosel, yansıtıcılı sensör olarak adlandırılır. Verici ile alıcı bir
kılıf içine yerleştirilmiştir ve izlenecek alanın bir tarafına monte edilir. Diğer tarafta
ışık bir yansıtıcı (reflektör) yardımıyla yansıtılır (Şekil 1.6).
Eğer yansıtıcı yüzeyi düz olursa ve optik eksene tam dik olarak
yerleştirilmemişse yansıyan ışık asla alıcıya ulaşmaz. Hatta dik ayarlamada bile
alıcıya doğru sadece küçük bir ışık yansır. Buna engel olmak için özel yansıtıcı
kullanılır. Yani prizmatik yansıtıcı. Prizmatik yansıtıcıda gelen ışık ışını sürekli
olarak ışığın yayıldığı yöne doğru geri yansıtılır (Şekil1.7).
Şekil 1.6.Refrektörlü algılayıcılarda ışığın yansıması
Şekil 1.7.Refrektörlü algılayıcılarda ışığın prizmatik olarak yansıması
Bu yansıtıcılar büyük yansıma kayıpları olmadan verici ışınına 15o lik açıyla
yerleştirilebilir. Normal düz yansıtıcılarda durum oldukça farklıdır. Çünkü ışın
sürekli olarak dik açısına göre yansıtıcıya çarptığı açıyla geri yansıtılır. Bu durum
yansıtıcılı sensörlerle, düz yansıtıcı kullanılırsa büyük sorunlarla karşılaşılacağını
gösterir.
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
17
Şekil 1.8. Yansıtıcılı algılayıcının alıcı özelliği
Şekil 1.8’de yansıtıcılı sensörün alıcı özelliğini göstermektedir. Etkin alan,
yansıtıcı çapına eşit olana kadar yansıtıcıya yaklaştıkça büyür. Eğer cisim yansıtıcıya
yakın bir noktada algılanacaksa en azından yansıtıcı alanın tümünü kaplamalıdır.
Cisim sensöre yakın olacaksa daha küçük olabilir.Yansıtıcılı sensör aşağıdaki
özelliklere sahiptir;
1. Bazen sadece alıcının duyarlılığı değiştirilerek şeffaf cisimler
algılanabilir.
2. Olası en yüksek çalışma güvenilirliğini sağlamak için mat cisimleri
algılamada alıcı (karşılıklı veya yansıtıcılı) duyarlılığı maksimuma
ayarlanmalıdır.
3. Normal olarak yansıtıcı cisimler algılanamaz.
Ancak, yansıtıcılı sensörler çok iyi ayarlandıkları zaman yansıtıcı cisimleri
algılayabilir. Sensörü ve yansıtıcıyı cisme göre çapraz ayarlayarak, cismin yansıttığı
ışının alıcıya gelmemesi sağlanabilir. Böylece yansıtıcı cisimler emniyetli olarak
algılanabilir (Şekil 1.9).
Böyle zor cisimler için polarizasyon filtreli yansıtıcılı sensörler daha uygun
olurlar. Bu tür yansıtıcılı sensör vericisinin yaydığı ışık, normal olarak rasgele
yönlendirilmiş dalga yapısına (osilatör yönü) sahiptir.
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
18
Şekil 1.9.Yansıtıcılı algılayıcıların cisimleri algılaması
Polarizasyon filtresi sadece belli doğrultuda yönlendirilmiş ışığın yayılmasını
sağlar. Eğer bu ışık yansıtıcı bir cisme (paket folyosu, cam, ayna) çarparsa yansıma
yönlendirmeyi değiştirmez. Yansıyan ışık alıcı yönüne doğru yol alır. Fakat alıcının
ön tarafında, ilk filtreye göre dikey ayarlanmış ikinci bir polarizasyon filtresi,
(çözümleyici) aynı kılıf içine yerleştirilmiştir. Bu ışının alıcıya ulaşmasına engel
olur. Sensör cismi algılar (yani "geri gelen yansıyan ışın yok").
Fakat ışın bir prizmatik yansıtıcıya çarparsa depolarize edici etkisinden
dolayı, iletilen ışığın polarizasyonu yaklaşık 90 derece döndürülür. Böyle
değiştirilmiş ışık yansıtıcıdan alıcıya giderken ikinci polarizasyon filtresinden
geçerek alıcıya ulaşır. Bunun anlamı; yansıtıcılı sensörün algılama alanı içinde hiçbir
cisim (yansıtıcı yada yansıtıcı olmayan) yoktur.
Polarizasyon filtreli yansıtıcılı sensörlerle kullanılmak üzere özel olarak
üretilen yansıtıcı kağıt da depolarize edicilik özelliğine sahiptir. Fakat algılama
mesafesini optimize etmek ve aşırı kazanç sağlamak için kağıt sürekli olarak lens
sistemine (polarizasyon filtreleri) dik olarak yerleştirilmelidir.
Normal olarak, polarizasyon filtreli sensörler kızıl ötesi ışık değil de kızıl ışık
diyotu ile çalışırlar. Çünkü kullanımdaki polarizasyon filtreleri ancak görülebilir ışık
spektrumunda yeteri kadar iyi çalışırlar.
Filtreler ve kızıl ışık yayan diyot nedeni ile sensör algılama mesafesi ayni tip
normal sensörlere göre %50 kısalır (Anonymous, 2005 ; Anonymous, 2006a).
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
19
1.4.3.4. Cisimden Yansımalı Algılayıcılar
Cisimleri opto-elektronik olarak algılamanın üçüncü yöntemi; Cisimden
yansımalı tip sensörlerdir. Burada da verici ve alıcı aynı kılıf içine yerleştirilmiştir.
Fakat cisimden yansımalı sensörler; bir prizmatik yansıtıcı veya yansıtıcı
kağıttan yansıyan ışıkla değil de hedef cisimden yansıyan ışıkla çalışır. Bu indüktif
ve kapasitif yaklaşım anahtarları çalışma ilkelerine benzeyen tek opto-elektronik
algılama ilkesidir.
Onlarda cismi doğrudan algılar , eğer cisim varsa yaklaşım anahtarı algılar
cisim yoksa yaklaşım anahtarı algılamaz.
Cisimden yansımalı sensörlerin önemli avantajları şunlardır;
o Monte edilecek sadece bir sensör,
o Yanlış ayarlama ve yansıtıcı kirlenmesi yoktur.
o Şeffaf cisimler karşılıklı ve yansıtıcılı sensörlerden daha iyi
algılanabilir.
Cisimden yansımalı algılayıcılarında bazı dezavantajları vardır. Bunlar;
cisimden yansıyan ışığın değerlendirilmesi ve algılaması nedeni ile cismin algılaması
büyük oranda cisim yüzeyinin özelliklerine bağlıdır. Genel olarak cisimlerin
yansıtma oranının daha düşük olmasından dolayı, verici ile alıcı arasındaki ışının
açıkça kesildiği (alıcıda kızıl ötesi ışık var /yok), karşılıklı ve yansıtıcılı sensörlere
göre olası maksimum algılama mesafesi daha kısadır. Cisimden yansımalı sensörde,
alıcıya ulaşan kızıl ötesi ışık, anahtarlama noktasına doğru artar.
Kolaylıkla anlaşılabileceği gibi, daha büyük bir cisim küçük olandan ve
yansıtıcı beyaz olan Cisim mat siyah olandan daha fazla ışık yansıtır. Dolayısıyla
algılama mesafesi cismin boyutlarına ve rengine bağlıdır (Şekil 1.10).
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
20
Şekil 1.10. Cisimden yansımalı algılayıcılarda yüzey rengine göre algılama mesafesi
Şekil 1.11. Cisimden yansımalı algılayıcılarda yüzey boyutuna göre algılama mesafesi
Cisimden yansımalı sensörlerde algılama mesafesi büyük oranda algılanacak
cismin yüzey ve renk özelliklerine bağlıdır (Şekil 1.11).
Opto–elektronik sensörler algılama mesafeleri ile karşılaştırıldıklarında çok
küçük boyutlardadır. Dış etkilere karşı büyük oranda bağışıklıkları vardır. Nem
girişine ve tümüyle reçine ile doldurulduklarından harici vibrasyona karşı da
korunmuşlardır (Anonymous, 2005).
1.4.4. Ulrasonik Algılayıcılar
Ultrasonik algılayıcılar genellikle robotlarda engellerden kaçmak, navigasyon
ve bulunan yerin haritasını çıkarmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu türden
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
21
çalışmaları ilk olarak, Polaroid firması Ultrasonik sensörü kullanarak ve bunu bir
aletin içine koyup kamera uzaklığını anlayan sistem geliştirmiştir.
1.4.4.1. Ultarasonik Algılayıcıların Çalışma Özelikleri
Ultrasonik uzaklık algılayıcıları, piezoelektrik transducerden gelen 40khz
ultrasonik sesin kısa darbelerini yayarak çalışmaktadır. Ses enerjisinin küçük bir
kısmı sensörün önündeki cisimlerden yansıyarak dedektöre yani farklı bir
piezoelektrik transducere gelir (Şekil 1.12). Alıcı yükselteci yansıyan işareti
mikrokontrolöre gönderir. Sinyalin havadaki hızına bağlı olarak mikrokontrolör,
cisimlerin ne kadar uzakta olduklarını zamanlama prosessi koşarak belirler.
Şekil 1.12. Ses enerjisinin yansıması
1.4.5. Fiber Optik Kablolar
Fiber-optik bağlanmış optik sensörler. Fiber-optikler, çok küçük cisimlere ve
çok sıcak veya çok sulu ortamlara ışığı iletebilir. Yayılan veya yansıyan ışık ,fiber–
optik içinde çok fazla sayıdaki toplam yansımalarla iletilir. Şekil 1.13’de
görülebileceği gibi karşılıklı veya cisimden yansımalı sensörler olarak çalışabilirler.
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
22
Şekil 1.13.Karşılıklı ve cisimden yansımalı fiber-optik kablolar
Gerçekte, ışınların yansımasından daha çok kırılması olan toplam yansımayla
ilgili daha detaylı bilgi aşağıda verilmiştir. Bir şeffaf ortamdan daha mat bir ortama
geçen ışık ışını, kırılma yasalarına uygun olarak kırılır.
Kırılma, aynı zamanda geliş açısına bağlı olmakla birlikte ışınlar sürekli
olarak geliş açısının dikine (temas noktasında ortam sınır yüzeyine dik çizgi ) doğru
kırılır.
Basit olarak, bu ilkeden yararlanarak opto-elektronik sensörlerin ışığı
otomatik olarak fiber optik içinde tutulur. fiber optiğin kendisi çok ince bir camdan
veya plastik fiberden oluşur ve etrafını saran ortam havadır. Eğer ışık ,böyle bir
fibere çarparsa (çok geniş bir açıda olmamak koşulu ile) toplam yansıma yöntemi ile
sınır yüzeyi boyunca iletilir. Fiberin sonunda, başta çarptığı şekilde yayılır. Tam bir
fiber–optik, fiberlerin kırılmaması için kaygan yağla kaplanmış binlerce bunun gibi
fiberden oluşur. Bu fiber optiği esnek ve genel kullanımlara uygun yapar. Fiber–
optik kaplamaları normal olarak PVC veya esnek alüminyumdan yapılır. Plastik
kaplamalar normal çevre koşullarında (+80 oC’ye kadar ve nemli ortamlarda)
kullanılmaya uygundur ve alüminyum kaplamalar yüksek sıcaklıktaki ( +290 oC ’ye
kadar) uygulamalarda kullanılabilir. Ayrıca, yüksek sıcaklık ve ıslak ortamların
birlikte bulunduğu özel uygulamalar için de çözüm vardır: silikon koruyucu tüp
içinde alüminyum kaplamalı fiber–optik genel olarak, fiber–optikler cam fiberlerden
oluşur. Çünkü cam sıcaklığa, asit ve alkali gibi kimyasal maddelere karşı
1.GİRİŞ Kadir YİĞİT
23
dayanıklıdır, plastikten daha az yıpranır ve böylece bastırma daha azdır. Fakat
dezavantajı yüksek fiyatıdır. Ayrıca, camdan güzel fiber–optikler yapmak plastikten
yapmaktan daha zordur (Şekil 1.13).
Cam veya plastikten yapıldığına bakılmaksızın fiber-optik kullanırken
aşağıdaki noktalara özen göstermek gerekir;
o Fiber –optikleri bükülmemesi gerekir.
o Fiber–optikleri aşırı sıkılmaz.
o Çok aşındırıcı ortamlara uzak olmalıdır.
o Fiber–optikleri aşırı gerilme altında bırakılmazlar ve asla baskı altında
iken monte esilmezler.
o Fiber–optikleri aşırı kıvrılmazlar.
o Uç parçası bakır kablolarda olduğu gibi sıkılmaz .
o Bir cisim üzerindeki birkaç fiber-optik, birbirini etkileyebilir. Bu
nedenle aralarındaki uzaklığa dikkat edilmelidir.
o Fiber–optikler ışık iletimi için özel birimlerdir. Kullanıcı tarafından
geliştirme girişimi yapılmamalıdır.
Uygun fiber–optikli sensörler, çok küçük cisimlerde iyi ve emin algılama
olanağı için oldukça kullanılışlıdır (Anonymous, 2005 ; Anonymous, 2006a).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
24
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Schrottmair (1976), ekim makinalarının etkiliğini belirlemek farklı
makinalarda kullanılmak üzere sıra üzeri tohum aralığını pratik olarak ölçebilen
elektronik bir sistem geliştirilmiştir. Düşen tohumlar uzunluk olarak zaman olarak
ölçülmüş ve aşağıdaki eşitlik yardımıyla sıra üzeri tohum aralıkları hesaplanmıştır.
z =1/(n*p) .....................................................................(2.1.)
i =n/m .....................................................................(2.2.)
V =n*d*m= π *d*n/i .....................................................................(2.3.)
z = π *d/(i*d*V) .....................................................................(2.4.)
K = π *d/i*p .....................................................................(2.5.)
z =K/V .....................................................................(2.6.)
K =V*z =So ......................................................................2.7.)
Burada;
z :Ardışık iki tohum arasındaki zaman (s),
n :Ekici plakanın devir sayısı (min-1),
p :Plakadaki delik sayısı (adet),
i :Transmisyon oranı,
m :Ekim makinasının tekerleğinin devri (min-1),
d :Ekim makinasının tekerleğinin çapı (m),
V :İlerleme hızı (m/s),
K :Makine sabiti,
So :İstenen sıra üzeri tohum aralığı (m)’dir.
So, istenen transmisyon oranı ve delik sayısına göre değişmektedir. S/So
oranı 1 olduğu zaman sıra üzeri tohum dağılım düzgünlüğü idealdir. Fakat
uygulamada her zaman için bunu yakalamak güçtür. Bu ölçüm seti kullanılarak
yapılan araştırmada, hassas ekim makinası ile iki tip (küçük-yassı ve büyük-
yuvarlak) mısır tohumlarının ekim olanakları üzerinde çalışılmıştır. Araştırmada So
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
25
10 cm olarak seçilmiştir. Uzun daneli mısır tohumları ile yapılan ekim denemeleri
sonunda, ikizlemenin diğer mısır çeşidine göre daha fazla olduğu saptanmıştır. S/So
0 ile 0.25 arasında değişmiştir. Düşük ilerleme hızlarında (1-1.25 m/s) tohum
dağılımı daha iyi olmasına karşın yüksek ilerleme hızlarında (>2.25 m/s) dağılım
bozulmuştur.
Müller j. ve ark. (1994), tohum aralığı hesaplamasında kullanılan yapışkan
bant sisteminin, maliyet ve iş yoğunluğuna neden olduğundan dolayı bunun yerine
tam otomatik bir ölçme sitemi geliştirmişlerdir. Sistemde; algılama ünitesi,
mikroişlemci ünitesi ve verilerin okunması için bilgisayar ünitesinden meydana
gelmiştir Algılama için görülen iki düzlemde toplam 40 adet sensörden
faydalanmıştır (Şekil 2.1; Şekil 2.2).
Şekil 2.1. Tohumlar arası mesafe ölçme sistemi üniteleri
Şekil 2.2. Tohumlar arası mesafe ölçme sisteminde algılayıcı kısmı
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
26
Opto- elektronik sistemi test edebilmek için 5 metre uzunluğunda yapışkan
bant sistemi kullanmışlardır. Tohumlar arası gerçek mesafeyi elle ölçmüşlerdir.Elle
ölçülen değerler alındıktan sonra yapışkan bent sitemi ile opto- elektronik sensör
karşılıklı test edilmişlerdir (Şekil 2.3).
Şekil 2.3. Yapışkan bant ve elektronik sitem test düzeneği
İki metot da buğday ve arpa tohumlarının standart sapmaları %5
seviyelerinde bulunmuştur. Bant sistemindeki hata % 5 den biraz büyük olduğundan
dolayı sistem kabul edilebilir olarak kabul edilmiştir.
Tohumlar arası mesafenin iyileştirilmesi ön şartın tohum dağılım
düzgünlüğü olduğu ve bununda laboratuar şartlarında hızlı ve güvenilir bir şekilde
olması gerektiği yazılmıştır.
Koç ve ark. (1987), pnömatik ve mekanik ekim makinalarında çıplak şeker
pancarı ekimi için bir opto-elektronik sensör geliştirmişlerdir. Test yönteminde 3,5,7
km/saat de yapılmıştır. Algılayıcılar yapışkan bant sitemi ile tohum borusu altındaki
boşluğa tohum düşmeden algılanma olayının gerçekleşmesi için yerleştirilmiştir.
Test sistemde tohumlar arsı 8 cm deki denemelerde hız 3-7 km/saat de hata % 5
önem seviyesinde bulunmuştur. Çalışmaya başlanıldığında küçük tohumları
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
27
algılayacak sensör bulunmasında zorluk çekilmiştir.Sensörün cevap süresi 0,5 msn
olup sistemin hesaplanan süresi zaman aralığı 37-160 msn teorik olarak
hesaplanmıştır. Sensörün bütün tohumları algılamada yeterli olduğu ancak
algılanmayan tohumların az olduğu yazılmıştır. Önemli olmasına rağmen bazı
tohumların algılama aralığının dışına çıktığı bu sorununda sensör sayısının
arttırılarak çözülebileceği yazılmıştır.
Sonuç olarak bu elektronik sistemin yapışkan bant siteminin yerine
kullanılabileceği ifade edilmiştir.
Hofman ve ark. (1998), tohumun geçişini belirlemek için bir ekici ünitenin
tohum borusu üzerine bir optik lazer sensör bağlantısı yapmışlardır. Ekici ünitenin
çalışma hızı ve tohumlar arası düşme zamanı belirlemek için bir mikrobilgisayar
borduyla bir optik sensör kullanmışlardır. Tohum düzgünlü, ekici ünitenin hızı ve
tohumlar arası mesafe kaydedilerek belirlenmiştir.
Raheman ve Singh (2003), ekim makinalarının ekici ünitelerinden tohum
akışını algılayan ışık engelleme tekniğine dayalı bir sensör geliştirmişlerdir.
Algılayıcı ekim makinasının tohumların serbest düştüğü kısma montajlanmıştır.
Bu sensör; bir foto transistör, bir gerilim bölücü, bir IC 4033B entegre, yedi
parçadan meydana gelen bir gösterge ve bir kızılötesi yayıcıdan meydana gelmiştir.
Devrenin elektriksel şeması Şekil 2.4’deki gibidir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
28
Şekil 2.4. Ekici ünitelerden tohum akışını algılayan algılayıcı devresi
Cihazı test edebilmek için geliştirilen bir modelle farklı ilerleme hızındaki
buğday, mısır ve hardal tohumları gres yağ ile kaplı bant üzerine düşürülmüştür
(Şekil 2.5).
Geliştirilmiş sensör, buğday ve hardal tohumlarını %18 hatayla başarıyla
algılamıştır. Bu hatalar kısa bir zaman aralığında çoklu tohumlamayı
algılayamadığından oluşmuştur.
Mısır tohumları için %10 hata bulunmuştur. Tarla çalışması yapılmamasına
rağmen geliştirilmiş sensör tohum akışını algılama potansiyeline sahiptir. Böylece
ölçme cihazının çalışabilirliğini operatör kolayca bilebilir.
Display
Tohumlar
Foto transistör
Foto transistör
Tohum borusu
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kadir YİĞİT
29
Şekil 2.5. Tohum akışı cihazı test etmek için geliştirilmiş model
Bu çalışmanın sonucunda yapışkan banda düşürülen tohum sayıları ile
elektronik algılayıcının algıladığı tohum sayıları arasında fark belirlenmiştir. Bu fark
buğday ve hardal için %18, mısır için ise %10’un altında olmuştur. Mısır
tohumlarının sayımında hatanın daha az olması ardışık düşen tohumlar arasındaki
sürenin fazla olmasından kaynaklanmıştır.
Tohum toplama kovası
Ana çatı Bant Ekici mil Ekici silindir
Yükseklik ayar kolu
Ekici ünite
Tohum toplama kovası Elektrik motoru
Hız kontrol ünitesi Tohum algılama sensörü Bant
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
30
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Mikrodenetleyicler
Tek yongada yerleşik bilgisayar olarak tanımlayabileceğimiz
mikrodenetleyici bu çalışmada fiber optik algılayıcıdan gelen veriyi toplama,
saklama, hesaplama ve istenilen noktaya veri gönderme işleminde kullanılmıştır.
Dünyada çeşitli firmalar tarafından değişik isimlerde mikrodenetleyiciler
üretmekle beraber uygulamada daha çok 8051 ve 8052 seri mikrodenetleyici ailesi
kullanılmaktadır. Bu çalışmada 8052 ailesinden Atmel tipi AT89S8252
mikrodenetleyici entegresi kullanılmıştır (Axelson, 2000).
3.1.1.1. Mikrodenetleyici Bacak Bağlantıları
8052-BASİC mikrodenetleyicinin 8051 ailesine ait 8052 mikrodenetleyicisi
yer almaktadır. İlk defa 1980 yılında İntel tarafından üretilen 8051
mikrodenetleyicisi günümüze kadar değişik başka firmalarca başka markalar altında
üretilen binlerce mikrodenetleyicide temel oluşturmuştur.Bunlar arasında ilk akla
gelenler Philips, Siemens, Dallas, OKİ, Fujitsu, Harris, ,Atmel vb.dir. Atmel 8052
ailesinin görünüşü ve pin bağlantısı şekildeki gibidir (Şekil 3.1.). Bacak işlevleri ise
aşağıdaki çizelgede görülmektedir (Çizelge 3.1).
Şekil 3.1. AT89S8252 mikrodenetleyici uçları
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
31
Çizelge 3.1. Mikrodenetleyici Bacak İşlevleri
Pin
Sembol Giriş/Çıkış
Fonksiyon
1 P1.0-T2 Giriş/Çıkış
Port 1,Bit 0 Timer2 External İnput
2 P1.1-T2 (EX) Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 1 Timer2 External Reload
3 P1.2 Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 2
4 P1.3 Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 3
5 P1.4 Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 4
6 P1.5 Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 5
7 P1.6. Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 6
8 P1.7. Giriş/Çıkış
Port 1, Bit 7
9 Reset
Giriş Reset System
10 P3.0-RXD Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 0 Serial Receive
11 P3.1-TXD Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 1 Serial Transmit
12 P3.2-İNT0 Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 2 External İnterrupt 0
13 P3.3-İNTO1 Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 3 External İnterrupt 1
14 P3.4-T0 Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 4 Timer 0 External İnterrupt
15 P3.5-T1 Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 5 Timer 1External İnterrupt
16 P3.6-WR Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 6 Writte Strobe for External Memory
17 P3.7-RD Giriş/Çıkış
Port 3, Bit 7 Read Strobe for External amaemory
18 XTAL1 Giriş İnverting Oscilatör Amplifier ( Cristal)
19 XTAL2 Çıkış İnverting Oscilatör Amplifier ( Cristal)
20 VSS
Giriş Circuit Ground
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
32
21 P2.0-A8 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 0 Adress Bit 8
22 P2.1-A9 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 1 Adress Bit 9
23 P2.2-A10 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 2 Adress Bit 10
24 P2.3-A11 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 3 Adress Bit 11
25 P2.4.-A12 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 4 Adress Bit 12
26 P2.5-A13 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 5 Adress Bit 13
27 P2.6-A14 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 6 Adress Bit 14
28 P2.7-A15 Giriş/Çıkış
Port 2,Bit 7 Adress Bit 15
29 PSEN Çıkış Program Store Enable Read Strobe for External Program Memory
30 ALE Çıkış Adress Latch Enable 31 EA Giriş External Access Enable For Program
Memory 32 P0.7-AD7 Giriş/
Çıkış Port 0,Bit 7 Adress/Databit 7
33 P0.6-AD6 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 6 Adress/Databit 6
34 P0.5-AD5 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 5 Adress/Databit 5
35 P0.4-AD4 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 4 Adress/Databit 4
36 P0.3-AD3 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 3 Adress/Databit 3
37 P0.2-AD2 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 2 Adress/Databit 2
38 P0.1-AD1 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 1 Adress/Databit 1
39 P0.0-AD0 Giriş/Çıkış
Port 0,Bit 0 Adress/Databit 0
40 VCC Giriş Supply Voltage
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
33
Mikrodenetleyiciler birçok elektronik malzemelerin birleşmesiyle
oluşturulmuştur. İşlevi ve görevi bakımından blok diyagramı Şekil 3.2’deki gibidir
(Anonymous, 2006b).
Şekil 3.2. Mikroişlemci blok diyagramı
3.1.2. RS-232 ve DB 9 Konnektörü
Seri olarak gönderilen verinin alınması veya iletilmesini gerçekleştiren
cihazlar arasında bu tür haberleşmenin sağlanabilmesi için geliştirilen bir konnektör
kullanılmıştır (Şekil 3.3). RS232 DB-9 Erkek ve dişi konnektörlerinin pinlerinin
görevleri Çizelge 3.2 ‘de verilmiştir (Anonymous, 2006b).
Yapılan çalışmada mikrodenetleyicinin programı bilgisayardan RS232
konnektörü tarafından iletilmiştir. Ayrıca mikrodenetleyici kartı ve kumanda
kartının haberleşmesini sağlamıştır.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
34
Şekil 3.3. RS-232 DB-9 dişi ve erkek konnektörü
Çizelge 3.2. RS-232 Pinlerinin Görevleri
DB-9 Sinyal Yönü
Sinyal İsmi
3 DTE-DCE Gönderilen Data (Transmitted Data) 2 DCE-DTE Alınan Data (Received Data) 7 DTE-DCE Gönderme önerisi (Request To Send) 8 DCE-DTE Gönderi için temizlik (Clear To Send) 6 DCE-DTE Data set hazır (Data Set Ready) 5 X Sinyal Şasesi (Signal Ground) 1 DCE-DTE Alındı mesajı (Carrier Detect) 4 DTE-DCE Data terminal hazır (Data Terminal Ready) 9 DCE-DTE Telefon çalıyor (Ring Indicator)
3.1.3. Max232
Yaptığım çalışmada kullanılan algılayıcılardan gelen lojik 1 seviyesindeki
bilgiler 14-18 volt arası, lojik 0 seviyesinde ise 0 –3.2 volt değerindedir.
Bu değerler bilgisayara, mikrodenetleyicilere, kumanda panosuna ve
göstergelere zarar verebilir.Bu nedenle çok yaygın olarak kullanılan MAX-232
entegresi kullanılmıştır. Bu entegrenin bacak bağlantıları ve devresi Şekil 3.4’de
verilmiştir (Axelson, 2000).
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
35
Şekil 3.4. Max-232 bacak bağlantıları ve elektronik devresi
Max-232 ‘nin 14-7 numaralı pinler RS-232 çıkışları, 13-8 numaralı pinler
RS-232 girişleri, 11-10 numaralı pinler dış devreden gelen bacaklar, 12-9 numaralı
pinler dış devreye giden pinler, 15 numaralı pin toprak, 16-2–6 numaralı pinler
beleme ve 1-3-4-5 numaralı pinler ise kondansatör bağlantılarıdır.
3.1.4. Kullanılan Programlar ve Yazılımlar
Şema ve baskı devre çizimleri labcenter elektronik firmasının tasarladığı
Proteus 6 Lite programıyla yapılmıştır. Mikrodenetleyici entegresinin işlev ve
programını tasarlamak içinde Bascom programı kullanılmıştır (Anonymous, 2006c).
Devre yapımında kullanılan similasyon programının bilgisayardan görünüşü
aşağıdaki şekildeki gibidir (Şekil 3.5).
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
36
Şekil 3.5. Proteus 6.0 Lite programının bilgisayardan görünüşü
3.1.5. Karşılıklı Fiber Optik Fotesel (Algılayıcı)
İnfra firması tarafından imal edilen ve araştırmada kullanılan bu algılayıcı da;
butonla ayarlanan algılama, yüksek hassasiyet, yüksek anahtarlama frekansı, dar
alanlarda kullanım kolaylığı, yüksek performans, 10mm genişlik, 600mm maksimum
algılama mesafesi, saydam cisim algılanması için yüksek çözünürlük, OFF-Delay
zamanlayıcı, Light-ON yada Dark-ON çalışma, bitişik çalışabilme özelliği (Crosstalk
Prevention), ters polarite , kısa devre korumalı ve güçlendirilmiş ABS gövde
(sıcaklığa dayanıklı) gibi teknik özellikleri bulunmaktadır.
Ölçüm setinde 2 adet karşılıklı fiber-optik algılayıcı kullanılmış olup
tohumların geçebileceği alanlar taranmıştır (Çizelge 3.3.).
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
37
Çizelge 3.3. Karşılıklı Fiber-Optik Algılayıcı Teknik Özelikleri
Besleme Gerilimi 12-24V DC
Anahtarlama Frekansı 1Khz
Anahtarlama Şekli: PNP/NPN
Çıkış Tipi NPN, N.A.+ N.K
Çıkış Gerilimi-Max -----
Çıkış Akımı 80mA
Durum Göstergesi Var
Işık Kuvveti Göstergesi Var
Bitişik Çalışabilme Var
Işık Kaynağı infrared led
Zamanlayıcı: yok
Koruma Sınıfı: IP65
Devre Koruma ters polarite korumalı
Çalışma Sıcaklığı -10+60
3.1.6. Hava Emişli Hassas Ekim Makinası
Denemelerde Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü atölyesinde
bulunan Sönmezler Tarım Makinaları San.ve Tic. Şti. (Adana) yapımı PM-01 model
hava emişli 4 sıralı hassas ekim makinasının bir ünitesi kullanılmıştır (Şekil 3.6).
Değişik tür ve cinslerdeki bitki tohumlarını istenilen sıra üzeri aralığında ekebilecek
şekilde imal edilen makinanın ekici ünitesi düşey tohum plakasından oluşmuştur.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
38
Şekil 3.6. Sönmezler PM-01 model hassas ekim makinası
Denemede kullandığımız hassas ekim makinasının teknik özellikleri
aşağıdaki Çizelge 3.4’deki gibidir.
Çizelge 3.4. Sönmezler PM-01 Model Hassas Ekim Makinasının Teknik Özellikleri Teknik Özelikler Değerler Toplam uzunluk (mm) 2018 Toplam genişlik (mm) 2900 Toplam yükseklik(mm) 1620 Ağırlık (kğ) 800 Ekici ayaklar arası uzaklık (mm) 290-800 Tohum deposu hacmi (dm3) 30,6 Kuyruk mili aspiratör iletim oranı 1/7 Aspiratör devir sayısı (d/min) 3150 Aspiratör kanat uzunluğu (mm) 700 Baskı tekerleği çapı(mm) 320 Kapatma Genişliği (mm) 145 Aspiratör emiş gücü (mbar) 130
Çalışmada delik çapı 5 mm2 olan 4, 8 ve 16 delikli tohum plakaları
kullanılmıştır (Şekil 3.7). Ekim makinası 80 mbar basınç uygulanmış olup 3 farklı
tohumlar arası mesafede çalışma yapılmıştır.Bu mesafeler 43 cm, 21.5 cm ve 10.75
cm dir.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
39
Şekil 3.7 Tek tane atım makinası 16 delikli plaka
3.1.7. Tohumlar
Çalışmada Çukurova yöresinde tarımı yoğun yapılan mısır bitkisi tohumları
kullanılmıştır (Şekil 3.8). Tohumlara ilişkin bazı fiziksel özellikler Çizelge3.5’ de
verilmiştir.
Çizelge 3.5. Denemede Kullanılan Tohumlarının Bazı Fiziksel Özellikleri Boyutlar (mm)
Tohumu a b c
KO (%)
BDA (g/1000 toh.)
Mısır 9.85 ± 0.36 8.16 ± 0.46 4.79 ± 0.28 73.86 272.24 a: tohum uzunluğu, b: tohum genişliği, c: tohum kalınlığı
Şekil 3.8. Denemelerde kullanılan mısır tohumları
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
40
3.2. Metod
Çalışmada oluşturulan elektronik tabanlı ölçüm düzeni hassas ekim makinası,
mikrokontroller ünitesi, tohum algılama ünitesi, bellek ünitesi ve bilgisayar gibi ana
kısımlardan meydana gelmektedir (Şekil 3.9; 3.10).
“
Şekil 3.9. Elektronik tabanlı tohumlar arası mesafe mesafe ölçme test cihazı blok diyagramı
MCU Mikrokontroller
Ünitesi
Tohum Algılama Ünitesi
Bilgisayar
Bellek Ünitesi
AT89S8252
Hassas Ekim
Makinası
Serbest Düşen
Tohumlar
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
41
Şekil 3.10. Ekim makinalarında elektronik tabanlı tohumlar arası mesafe ölçme test cihazı.
Elektronik ölçüm sisteminde oluşturulan devrenin baskı devre şeması Şekil
3.11.’de verilmiştir.
Şekil 3.11. Devre baskı devre şeması
Mikrokontroller Ünitesi
Kontrol Ünitesi
Algılayıcı Anfileri
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
42
Ekim makinasından serbest şekilde düşürülen tohumlar, algılama ünitesine
karşılıklı olarak yerleştirilen fiber-optik algılayıcı tarafından algılanmıştır.
Algılayıcıdaki tohumla ilgili veriler ve bilgiler, tasarlanan uygun programla
mikrokontrol ünitesinde değerlendirilmiştir. Her ünitenin ayrı bir görevi olup
görevleri ve elektronik devre çizimleri aşağıda açıklanmıştır.
3.2.1. Mikrokontreller Ünitesi
Mikrokontreller ünitesine Atmel tipi AT89S8252 tipi entegre kullanılmıştır.
Geliştirilen test cihazı hassas ekim makinasından serbest şekilde düşen tohumu
sayma , düşen ardışık tohumları arası uzaklığı hesaplama ve uzun süreli tohumsuz
geçişlerde operatörü uyarma işlemini yapmaktadır (Şekil.3.12; Şekil 3.13).
Şekil 3.12. Mikrokontroller ünitesi görünüşü
Mikrokontroller ünitesinin program akış şeması, Ek 1 ‘de verilmiştir.
32KB Ram 62256
Mikrokontroller AT 89S8252
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
43
Şekil 3.13. Mikrokontreller ünitesi elektronik şeması
3.2.2. Tohum Algılama Ünitesi
Tohum algılama ünitesinde fiber optik algılayıcı anfisi ve karşılıklı fiber optik
kablo kullanılarak ekim makinasından geçen tohumlar algılanmıştır. Algılamanın
hassasiyetini arttırmak için 2 adet fiber optik algılayıcı ve 2 adet karşılıklı fiber kablo
kullanılmıştır (Şekil 3.14). Algılama sonucunda anfi devresi bir gerilim üretmiş olup
bu gerilim mikrokontrollerı tetiklemiştir.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
44
Şekil. 3.14. Tohum algılama ünitesinde kullanılan fiber-optik algılayıcılar
3.2.3. Kontrol Ünitesi
Şekil 3.15. Kontrol ünitesinin görünüşü
1
1
2
2
1) Algılayıcı anfileri 2) Fiber-optik kablolar
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
45
Yapılan uygulamada kontrol ünitesinin çizimi aşağıdadır (Şekil 3.16).
Mikroişlemcide ölçülen tohum sayısı, iki tohum arasındaki mesafe, bilgisayar
ekranından gözlemlenebilmektedir.
Bu ünitede 4 adet buton ve devrenin çalışıp çalışmadığını gözlemlemek için
2 adet led vardır. Butonlar yardımıyla uygulamada kullanılan ilerleme hızı ayarlan
ve reset görevi yapılmaktadır. F1 butonu hız büyütme, F2 butonu hız küçültme, F3
butonu yedek veya reset butonu, F4 butonunda ise zaman başlangıcı ayarı
yapılmaktadır (Şekil 3.15).
Şekil 3.16. Kontrol ünitesi elektronik şeması
3.2.4. Bellek Ünitesi
Yapmış olduğum çalışmada yapışkan bant üzerine çok fazla sayıda tohumlar
arası mesafeyi bulacağımızdan dolayı mikrokontrollürün belleği yetersiz
kalmaktadır. Bu nedenle bu çalışmamda 512 KB’lık ilave bir bellek ünitesi devreye
eklenmiştir. Bu bellek ünitesinin resmi ve elektrik şeması aşağıdadır (Şekil 3.17). Bu
bellek ünitesinde tohumlar arası mesafe ve algılayıcıdan geçen tohum miktarı
bilgileri kaydedilmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
46
Şekil 3.17. Bellek ünitesinin kart üzerinde görünüşü
3.2.5. Bilgisayar
Mikroişlemdeki ve bellekteki veriler RS-232 den bilgisayarın seri portuna
gelmekte ve Bascom 2.0 programında bulunan Terminal Emilatör menüsünden
gözlenmektedir. Gösterdiği değerler kartta tasarlanan programla istenilen yere,
istenilen dosya isminde ve text uzantılı şekilde kayıt edilmektedir (Şekil 3.18).
Ram kontrol Entegresi
Ram 32KB
Mikrokontroller AT 89S8252
Ram Kontrol Entegresi
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
47
Şekil 3.18. Bilgisayar ekranında görülen Emilatör Terminal görünüşü
3.2.6. Ekim Makinası Deneme Düzeni
Bu çalışmada tasarlanıp geliştirilen elektronik tabanlı ölçüm cihazının
kullanabilirliğini test etmek için Şekil 3.19’da görülen deneme düzeneğinden
yararlanılmıştır. Bu düzenekte tohumlar arası uzaklık, elektronik tabanlı test cihazı
ile belirlenirken aynı anda yapışkan bant sistemiyle de ölçülebilmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
48
Şekil 3.19. Tohumlar arası mesafe ölçümünün yapıldığı test sistemleri
3.2.6.1. Elektronik Tabanlı Ölçüm Sistemindeki Algılayıcıların Yerleştirilmesi
Çalışma yapılan elektronik tabanlı ölçüm sisteminin algılayıcı ünitesi iki
fiber-optik sensörden oluşmuştur. Algılayıcı ünite Şekil 3.20‘de görülen ekici
ünitenin alt kısmına, tohumun serbest düştüğü yapışkan bant sisteminin üstüne
algılayıcıların kayıpsız olarak algılayabileceği seviyede yerleştirilmiştir.
2
1 3
9
4
8
6
5
7
6) Elektronik ünite 7) Algılayıcı anfisi 8) Güç kaynağı 9) Bilgisayar
1) Baskı tekeri 2) Tohum sandığı 3) Ekici ünite 4) Yapışkan bant 5) Algılayıcılar
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
49
Şekil 3.20 Elektronik tabanlı ölçüm sisteminde algılayıcıların görünüşü
Algılayıcılar kısmında bulunan fiber kablo arasından geçen tohumlar,
algılayıcılar tarafından algılanmakta ve algılayıcı kısmının anfi devresinde oluşan
analog sinyal, elektronik kartta bulunan analog-digital dönüştürücü kısmına
iletilmektedir.
3.2.6.2. Yapışkan Bant Sistemi
Elektronik tabanlı ölçüm sisteminin güvenirliğini ortaya koymak amacıyla
tohumlar arası uzaklık ölçümleri yapışkan bant sisteminde de yapılmıştır. Yapışkan
bant ölçüm sistemi; devri ayarlanabilen güç kaynağı (elektrik motoru), bant ve ekim
düzeninden oluşmuştur. Ekici düzen için gerekli 80 mbar’lık vakum basıncı bir
negatif basınç üretecinden sağlanmıştır. Bu bant sisteminde istenen dane atım
frekansında ve ilerleme hızında tohumlar gresli bant üzerine düşmekte, banda
yapışan tohumların arası cm cinsinden şerit metre ile ölçülmüştür (Şekil 3.21).
2 2 2
1
1
1) Algılayıcılar 2) Tohumlar
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
50
Şekil 3.21. Tohumlar arası mesafe ölçümünün yapıldığı yapışkan bant sistemi
3.2.6.3. Denemelerde Kullanılan Dane Atım Frekansı ve Tohum Aralığının
Hesaplanması
Denemeler 0.5 m/s ve 1 m/s’lik ilerleme hızlarında yürütülmüştür. Bu hızları
sağlayacak bant sistemin devir sayısı aşağıdaki eşitlikler yardımıyla hesaplanmıştır
(Schrottmair, 1976).
np =60*Vb/( π *Db) .....................................................................(3.1.)
np = i*nb .......................................................................................................(3.2.)
VP = np 6* π * Dp/60 .....................................................................(3.3.)
Burada;
nb :Banda hareket veren milin devir sayısı (min-1)
Vb :Bant (ilerleme hızı) hızı (m/s)
1
2
5
4
3
1) Elektrik motoru 2) Negatif basınç kaynağı 3) Tohum sandığı 4) Ekici ünite 5) Yapışkan bant sistemi
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
51
Db :Banda hareket veren silindirin çapı (m)
np :Tohum plakasının devir sayısı (min-1)
VP :Deliklerin bulunduğu dairenin (tohum plakasının ) çevre hızı (m/s)
Dp :Tohum plakası deliklerinin merkezinden geçen dairenin çapı (m)
i :İletim Oranı
Test sisteminde banda hareket veren milinin çapı (Db) 27.3 cm olarak
ölçülmüştür. Denemelerde kullanılacak ilerleme hızlarını veren bant mili devir sayısı
Çizelge 3.6’da verilmiştir.
Çizelge 3.6 Test Sistemlerde İlerleme Hızlarına Göre Yapışkan Bant Sisteminin Devirleri
Hız (m/s)
Devir Sayısı (min-1)
1 70
0.5 35
Elektronik tabanlı ölçüm sisteminde ardışık düşen tohumların arası uzunluk
olarak değil zaman olarak ölçülmüş ve aşağıdaki eşitlikler yardımıyla sıra üzeri
tohum aralığı hesaplanmıştır (Barut, 1996).
ti =1/(n*p) ................................................................................(3.4.)
i =n/m ................................................................................(3.5.)
V= π *d*n/(i*60) ................................................................................(3.6.)
So= ( π *d)/(i*p) ................................................................................(3.7.)
ti =So/ Vb ................................................................................(3.8.)
So = Vb * ti ................................................................................(3.9.)
Burada:
ti :Ardışık iki tohum arasındaki zaman (s),
n :Ekici plakanın devir sayısı (min-1),
p :Plakadaki delik sayısı (adet),
i :Transmisyon oranı,
3. MATERYAL VE METOD Kadir YİĞİT
52
m :Ekim makinasının tekerleğinin devri (min-1),
d :Ekim makinasının tekerleğinin çapı (m),
Vb :İlerleme hızı (m/s),
So :İstenen sıra üzeri tohum aralığı (m)’dir.
Yapışkan banda hareket veren silindir ile ekici mil arasındaki iletim oranı 0.5
olup ilerleme hızı ve plaka üzerindeki delik sayısına göre dane atım frekansları
Çizelge 3.7’de verilmiştir.
Çizelge 3.7. İlerleme Hızı ve Delik Sayılarına Göre Dane Atım Frekansları (toh/s)
İlerleme Hızı Delik Sayısı Tohumlar Arası Mesafe Dane Atım Frekansı
(m/s) (Adet) (cm) (toh/s)
4 10.75 1.19 0.5 8 21.50 2.27 16 43.00 4.16
4 10.75 2.27 1 8 21.50 4.16
16 43.00 9.32
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
53
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
4.1. Sıra Üzeri Tohum Dağılımına Etkili Parametreler
Ölçüm sistemlerinin karşılaştırıldığı bu çalışma, iki farklı ilerleme hızına
bağlı olarak, üç farklı dane atım frekansında yapılmıştır. Ölçme sitemi, dane atım
frekansı ve ilerleme hızının tekli, ikili ve üçlü interaksiyon halinde sıra üzeri tohum
aralığı düzgünlüğüne etkilerini ortaya koymak için yapılan varyans analizinin
sonuçları Çizelge 4.1’de verilmiştir.
Çizelge 4.1. Dağılım Düzgünlüğü Parametrelerin Varyans Analizi Sonuçları
Varyasyon Kaynağı
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Ortalamaların Kareleri
F Değeri
Olasılık
Ölçme Sistem (A) 1 1086.105 1086.105 207.9979 0.0000
Hız(B) 1 70.704 70.704 13.5405 0.0005 (AxB) 1 67.83 67380 12.9037 0.0007
Dane Atım Frekansı (C) 2 8174.667 4087.334 782 0.0000 (AxC) 2 1293.771 646.885 7575 0.0000
(BxC) 2 28.323 14.161 123.8838 0.0745
(AxBxC) 2 81.37 40.685 2.712 0.0010
Hata 60 313.303 5.222 7.7915
Toplam 71 11115.623
Varyasyon Katsayısı : %10.45
Yapılan varyans analizine göre ölçme sistemi, ilerleme hızı ve dane atım
frekansı tohum aralığını istatistiksel olarak %1 önem seviyesinde etkilemiştir. Bu
etki tekli (A, B ve C), ikili (AxB, AxC ve BxC) ve üçlü (AxBxC) interaksiyon
şeklinde devam etmiştir.
4.2. Ölçüm Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansının Sıra Üzeri Tohum
Dağılımına Etkisi
Ölçüm sistemlerine göre dane atım frekansının değişimi ortalama tohum
aralığı değerleri arasında istatiksel olarak farklılık yaratmıştır (P<0.01). Sistemlerde
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
54
varyasyon katsayısı %22.26-%5.07 arasında değişmiştir. Elektronik sistemdeki
varyasyon katsayısı %22.26-5.07 aralığında gözlemlenirken yapışkan bant
sisteminde ise %8.39-5.21 aralığında gözlemlenmiştir (Çizelge 4.2).
Çizelge 4.2. Ölçme Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansının Tohum Dağılım Düzgünlüğüne Etkisi SİSTEM DAF X VK (tohum/s) (cm) (%)
1.19 45.356 a 8.39 B(Bant Sistemi) 2.27 21.827 c 5.21
4.16 10.013 e 8.47
1.19 25.628 b 22.26 E (Elektronik Sistem) 2.27 19.303 d 5.07
4.16 8.960 e 11.06
P<0.01
Yapılan LSD testine göre elektronik tabanlı ölçüm sisteminden elde edilen
ortalama değerler ile yapışkan bant ölçüm sisteminden elde edilen ortalama değerler
arasında istatistiksel olarak farklılık oluştuğu belirlenmiştir. Her iki sistemde de 2.27
tohum/s dane atım frekanslarında düşük varyasyon katsayısı (<%5.3) elde edilmesine
karşın 1.19 tohum/s DAF’ında elektronik tabanlı ölçüm sisteminde %22.26 gibi
yüksek bir varyasyon katsayısı değeri hesaplanmıştır (Şekil 4.1).
0
5
10
15
20
25
0 1 2 3 4 5 Dane Atım Frekansı (toh/s)
Var
yasy
on
Kat
sayı
sı (
%)
B(cm )
E(cm )
Şekil 4.1.Ölçüm sistemlerinin DAF’na göre sıra üzeri tohum dağılımına etkisi
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
55
Ölçüm sistemlerinin DAF na bağlı olarak tohum aralığı ortalama değerlerinin
varyasyon katsayısı farklarının düşük olması nedeniyle ölçüm sistemleri arasında
ilişkiyi ortaya koyacak regrasyon analizine gereksinim duyulmuştur. Bu analiz
sonucuna göre elektronik tabanlı ölçüm sisteminde dane atım frekanslarında elde
edilen ortalama tohum aralıkları değerlerinin regrasyon katsayısı (R2) 0.9997 olarak
bulunmuş olup yapışkan bant isteminde ise ortalama tohum aralıkları değerlerinin
regresyon katsayısı (R2) 0.8855’dir. Her iki sistemde dane atım frekansı ile tohum
aralığı arasında ters orantılı doğrusal bir ilişki vardır. Bu da olması gereken beklenen
bir durumdur. Dane atım frekansı arttıkça ölçüm sistemleri arasındaki ölçüm
farklılığı azalmıştır (Şekil4.2).
BX = -11.262DAF + 54.338 R2=0.8855 EX = -5.5964DAF + 32.178 R2=0.9997
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
0 1 2 3 4 5
Dane Atım Frekansı (toh/s)
To
hu
m A
ralığ
ı (c
m)
Bcm
Ecm
Şekil 4.2.Ölçüm sistemlerine göre DAF’nın tohum aralığına etkisi
4.3. Ölçüm Sistemlerine Göre İlerleme Hızının Sıra üzeri Tohum Dağılımına
Etkisi
Ölçüm sistemlerine göre ilerleme hızının değişiminin tohum aralığı ortalama
değerleri arasında istatiksel olarak farklılık yaratmıştır (P<0.01). Sistemlerde
varyasyon katsayısı %40.17-56.87 arasında gözlemlenmiştir. Elektronik sistemdeki
varyasyon katsayısı %42.82-40.17 aralığında gözlemlenirken yapışkan bant
sisteminde ise %56.86-55.87 aralığında gözlemlenmiştir. Varyasyon katsayıları farkı
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
56
0,5 m/s ilerleme hızında %14.40 olurken 1 m/s ilerleme hızında %15.70 değerinde
gözlemlenmiştir (Çizelge.4.2).
Çizelge 4.3. Ölçme Sistemine Göre İlerleme Hızının Tohum Dağılım Düzgünlüğüne Etkisi
SİSTEM
Hız (m/s)
X (cm)
VK (%)
B(Bant Sistemi) 0.5 25.755 a 56.86 1 25.708 a 55.87
E (Elektronik Sistem) 0.5 19.22 b 42.82 1 16.005 c 40.17
30
35
40
45
50
55
60
0,3 0,5 0,7 0,9 1,1 İlerleme Hızı (m/s)
Var
yasy
on
Kat
sayı
sı (
%)
B(cm)
E(cm)
Şekil 4.3. Ölçüm sistemlerine göre ilerleme hızının tohum aralığı düzgünlüğüne etkisi
İlerleme hızı 0.5 m/s’den 1 m/s’ye yükseltildiğinde, ölçüm sistemlerin
dağılım düzgünlükleri arasındaki fark artmaktadır (Şekil 4.3). Diğer taraftan
sistemler kendi içinde değerlendirildiğinde, 1 m/s’lik ilerleme hızında sıra üzeri
tohum dağılım düzgünlüğü 0.5 m/s’lik hıza göre iyileşmektedir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
57
4.4. Ölçüm Sistemlerine Göre Dane Atım Frekansı ve İlerleme Hızının Sıra
Üzeri Tohum Dağılımına Etkisi
Ölçüm sistemlerine göre ilerleme hızı ve dane atım frekansının ikili
interaksiyonu ortalama tohum aralığı değerleri arasında istatiksel olarak farklılık
yaratmıştır (P<0.01). LSD testine göre elektronik ölçüm sisteminin sıra üzeri tohum
aralığı değerleri ile yapışkan bant ölçüm sisteminin değerleri arasında istatistiksel
olarak farklılık oluştuğu belirlenmiştir. Her iki ölçme sisteminde de aynı ilerleme
hızlarında ve 1.19 toh/s frekansında elde edilen tohum aralığı değerleri arasında
önemli farklılık vardır (P<0.01). Ölçüm sisteminin aynı hızlar için diğer iki frekansın
tohum aralığı değerleri arasında istatistiksel olarak farklılık saptanmamıştır (Çizelge
4.4).
Çizelge 4.4. Ölçme Sistemine Göre Dane Atım Frekansı Ve İlerleme Hızının Tohum Dağılım Düzgünlüğüne Etkisi
SİSTEM V DAF X VK Bant ve Elk.Sistem (m/s) (tohum/s) (cm) * (%)
1.19 44.762 a 0.29 0,5 2.27 21.966 c 1.02
Bant Sistemi 4.16 10.533 d 3.32
2.27 45.945 a 12.12 1 4.16 21.687 c 7.66 9.32 9.492 d 9.49
1.19 29.967 b 0,96 0,5 2.27 20.132 c 1.47
Elektronik Sistem 4.16 9.668 d 2.62
2.27 21.29 c 24,13 1 4.16 18.474 c 3.32 9.32 8.253 d 11.47
V: İlerleme Hızı, DAF: Dane atım frekansı, X: Sıra üzeri tohum aralığı, VK: Varyasyon katsayısı; * P<0.01
Sistemlerin sıra üzeri tohum aralığı ortalamalarının varyasyon katsayıları
(VK) %24.13-%0.29 arasında değişmiştir. Elektronik sistemdeki varyasyon katsayısı
%24.13‘in altında olurken yapışkan bant sisteminde ise %12.12’nin altında
olmuştur. Her iki sistemdeki en büyük varyasyon katsayısı 1 m/s ilerleme hızındaki
1.19 toh/s dane atım frekansında oluşmuş olup aralarındaki fark %12 seviyesindedir
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
58
(Şekil 4.4). Diğer 0.5 m/s hızındaki dane atım frekanslarında ve 1 m/s hızındaki
2.16-4.32 toh/s frekanslarında varyasyon katsayısı farkları %4.5 seviyesindedir. En
düşük varyasyon katsayısı her iki ölçüm sisteminde de 0.5 m/ ilerleme hızı ve 1.19
tohum/s dane atım frekansında elde edilmiştir. Söz konusu hız ve frekanslarda
varyasyon katsayısı %1’in altında bulunmuştur.
0
5
10
15
20
25
0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5
Dane Atım Frekansı (toh/s) tjkjkjkjttt(toh/s)
Var
yasy
on
Kat
sayı
sı
(%)
BV1 EV1
BV2 EV2
BV1: 0.5 m/s hızında bant sistemi BV2: 1 m/s hızında bant sistemi EV1: 0.5 m/s hızında bant sistemi EV2: 1 m/s hızında bant sistemi
Şekil 4.4. Ölçüm sistemlerine göre hız ve dane atım frekanslarının tohum dağılım düzgünlüğüne etkisi
4.5. Elektronik Tabanlı Ölçüm Sistemi ve Bant Ölçüm Sisteminin
Karşılaştırılması
Çizelge 4.1’de verilen varyans analiz sonuçlarına göre elektronik ölçüm
değerleri ile yapışkan bant ölçüm değerleri arasında istatistiksel. olarak farklılık
oluştuğu için ölçüm sistemleri arasında ilişkiyi ortaya koyacak regrasyon analizine
gereksinim duyulmuştur (Şekil 4.5).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Kadir YİĞİT
59
E= 0,4392B + 6,6629 R2 = 0,7735
0
5
10
15
20
25
30
35
0 10 20 30 40 50
Bant Sistemi ile Ölçülen Tohumlar arası aralık (cm)
Ele
ktro
nik
Sis
tem
ile
Ölç
üle
n T
oh
um
lar
Ara
sı
Ara
lık (
cm)
Şekil 4.5. Elektronik tabanlı ölçme sistemi (E) ile yapışkan bant ölçme sistemi (B) arasındaki ilişki
Bu analiz sonucuna göre elektronik tabanlı ölçüm sistemi ile yapışkan bant
ölçüm sisteminde (B) elde edilen tohum aralıkları değerlerinin regrasyon katsayısı
(R2) 0.7735 olarak bulunmuş ve aralarındaki ilişki;
E=0.4392B + 6.6629
denklemiyle ortaya konmuştur. Elektronik tabanlı ölçme sistemi (E) ile yapışkan
bant ölçme sistemde oluşan sayısal farklılık nedeniyle yukarıdaki eşitlik elektronik
tabanlı ölçme sisteminin kalibrasyonu için önemlidir.
5.SONUÇLAR VE ÖNERİLER Kadir YİĞİT
60
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
5.1. Sonuçlar
Bu araştırmada tek tohum ekim makinalarında kullanılmak üzere tohumlar
arası uzaklığı ölçebilen, algılayıcı, mikrokontroller ve bilgisayardan meydana gelen
elektronik tabanlı bir ölçme sistemi geliştirilmeye çalışılmıştır. Geliştirilen elektronik
tabanlı ölçme sistemi, düşen tohumları algılayıcılar vasıtası ile algılamaktadır.
Ardışık düşen tohumların zaman geçişleri mikrokontroller yardımıyla zaman
geçişleri belirlenmekte ve yine bu çalışma kapsamında tasarlanan program
yardımıyla ardışık düşen tohumların zaman farkları mesafeye dönüştürülmektedir.
Bu araştırma kapsamında geliştirilen elektronik tabanlı ölçüm sisteminin
güvenirliliğini ortaya koymak için elde edilen tohum aralıklarının ortalama değerleri
yapışkan bant sisteminde elde edilen tohum aralıklarının ortalama değerleri ile
karşılaştırılmıştır.
Çalışmada mısır tohumları kullanılarak tek tohum ekim makinasından
düşürülen tohumların ardışık aralıkları, geliştirilen elektronik tabanlı ölçüm sistemi
ile belirlenmiştir. Aynı zamanlı olarak tohumlar yapışkan bant üzerine düşürülerek
ardışık tohum aralıkları bir şerit metre yardımıyla ölçülmüştür. Elektronik tabanlı
ölçme sistemi ve yapışkan bant sisteminde iki farklı ilerleme hızına bağlı olarak üç
farklı dane atım frekansında çalışılmıştır. Ölçülen aralıklar, sıra üzeri dağılım
düzgünlüğünün (ortalama tohum aralıkları, tohum aralıklarının standart sapması ve
tohum aralıklarının varyasyon katsayısı) hesaplanmasında kullanılmıştır.
Karşılaştırılan iki test sisteminin sonuçları arasında varyans analizine göre
istatistiksel olarak %1 önem seviyesinde farklılık belirlenmiştir. Benzer farklılık
ölçüm sistemine bağlı olarak ilerleme hızı ve dane atım frekansında da bulunmuştur.
Sistemler arasında en büyük fark, düşük dane atım frekansında ve düşük
hızda meydana gelmiştir. Bu durum, düşük frekansta bir tohum algılayıcı tarafından
algılanmadığı zaman tohumlar arası aralığın diğer frekanslardaki aralıklardan büyük
olmasından kaynaklanmıştır.
5.SONUÇLAR VE ÖNERİLER Kadir YİĞİT
61
Elektronik tabanlı ölçüm sistemi ile yapışkan bant ölçüm sisteminde elde
edilen tohum aralıkları değerlerinin regrasyon katsayısı (R2) 0.7735 olarak
bulunmuştur. Regresyon katsayısının 0.7735 çıkması sistemlerin ilişkili olduğu
anlamına gelmekte olup sistemin kullanabilirliği hakkında fikir vermektedir.
Bu çalışma ile elektronik ölçüm sistemlerinin ekim makinalarının
etkinliklerinin (tohum aralığı, tohum atım frekansı, ekim normu, atılan tohum miktarı
gibi) belirlenmesinde kullanılabileceği ortaya konmuştur.
5.2. Öneriler
Çalışma sonuçları göz önüne alınarak bundan sonraki çalışmalara ışık
tutması açısından aşağıdakiler önerilebilir:
• Hata oranın azaltılması için elektronik tabanlı ölçüm sisteminde
tasarlanan mikrokontroller entegresinde tasarlanan programdaki
zaman gecikmelerinin minimuma indirilmesi,
• Zaman gecikmesine neden olduğundan dolayı mikrokontroller
entegresi programı tasarlanırken amacın dışında ek programlardan
kaçınılmalı, test analizi amacı dışında ilave programlar yapılmamalı,
• Tohumların geçtiği bölgeler iyi analiz edilmeli ve algılayıcılar uygun
yere konulmalı,
• Tüm tohumları algılayabilecek sayıda algılayıcı kullanılmalı,
• Yüksek dane atım frekansında hassas algılama yapabilecek
algılayıcıların geliştirilmesi,
• Algılayıcı teknolojisinin gelişmesi ile daha az hata ile ekim makinaları
test edilebilecektir.
• Tasarlanan elektronik tabanlı ölçüm sisteminin performansını test
edebilmek için cihazın farklı tohumlar ve farkı makinalarda
kullanılması uygun olacaktır.
62
KAYNAKLAR
ANONYMOUS, (2005). Sensörlerin Çalışma Prensipleri ve Uygulama Alanları.
01.Jun.2005. Online :http://www.voltam.com.tr
ANONYMOUS, (2006a). Algılayıcılar (Sensors-Transducers). 14.May.2006. Online:
http://www.mekatronikkulubu.org/ algilayicilar_sensors_transducers
ANONYMOUS, (2006b). AT89S8252 Datasheets. 12.Sept.2006. Online:
http://www.atmel.com
ANONYMOUS, (2006c). Proteus VSM for 8051/8052. The ProSPICE Simulator.
16.Dec.2006. Online: http://www.labcenter.co.uk/index uk.htm.
AXELSON, J., DİNÇER, G., (2000). Her Yönüyle 8051/52, Bileşim Yayıncılık,
İstanbul, p223.
BARUT, Z.B., ÖZMERZİ, A., 1997. Hava Akımlı Hassas Ekim Makinalarında
Tohum Plakası Delik Şeklinin Ekim Düzgünlüğüne Etkisi. Tarımsal
Mekanizasyon 17. Ulusal Kongresi Bildiri Kitabı, 17-19 Eylül, Tokat. s: 474-
484.
BARUT, Z.B., 2006. TARIM MAKİNALARI 2., Bölüm II., Ekim Makinaları, Ed:
Öztekin, S., Nobel Kitabevi, Adana, s:55-110.
HOFMAN, V., STAFNEY, J. 1998. An Optical Sensor for Rapid Measurement of
Planter Seed Spacing Accuracy. Research Specialist Ag and Biosystems
Engineering. North Dakota State University.
KACHMAN, S. D., SMİTH J. A., 1995. Alternative Measures of Accuracy in Plant
Spacing for Planters Using Single Seed Metering. Transaction of the ASAE
38(2), 379-387.
KOCHER, M.F., LAN, Y., CHEN, C., SMİTH, J.A., 1997. Opto-electronic sensor
system for rapid evaluation of planter seed spacing uniformity. Transactions
of the ASAE, 41(1): 237-245.
63
KUMAR, V., DURAİRAJ, C.D., 2000. Influence of Head Geometry on the
Distributive Performance of Air-assisted Seed Drills. J. Agric. Engng. Res.,
75 (2), 81-95.
LAN, Y., KOCHER, M.F., SMİTH, J.A., 1999. Opto-electronic Sensor System for
Laboratory Measurement of Planter Seed Spacing with Small Seeds. J. Agric.
Engng Res., 72 (2), 119-127.
MUTAF, E., 1984. Tarım Alet ve Makinaları .Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayınları, No: 218, Bornova, İzmir, s: 464.
MÜLLER, J., RODRİGUE, G., KÖLLER, K., 1994. Optoelectronic Measurement
System for Evaluation of Seed Spacining. Hohenheim University , Instiltute
for Agricultrural Engineering in Tropics and Subtropics, Stuttgart, Germany
ÖNAL, İ., 1975. Bir Pnömatik Hassas Ekim Makinası ile Mısır Tohumunun Ekim
Olanakları Üzerinde Bir Araştırma. TÜBİTAK V. Bilim Kongresi TOAG
Tebliğleri, 29 Eylül-2 Ekim, İzmir. s: 253-273.
ÖZMERZİ, A., 1996. Bahçe Bitkilerinin Mekanizasyonu. Akdeniz Üniversitesi
Basımevi,Yayın No: 63, Antalya, s:148.
ÖZMERZİ, A., BARUT, Z.B., 1991. Antalya Yöresinde Pamuk Tarımında
Kullanılan Tarım Alet ve Makinalarının Zaman Tüketimleri Üzerinde Bir
Araştırma.Tarımsal Mekanizasyon 13. Ulusal Kongresi, Konya, s:551-560.
ÖZSERT, İ., ÜLGER, P., 1985. Tahıl Ekim Makinaları Dağıt Düzenleri Üzerinde
Bir Araştırma. Tarımsal Mekanizasyon 9. Ulusal Kongresi, 20-22 Mayıs,
Adana, s:139-149.
RAHEMAN, H., SİNHG, U., 2003. A Sensor for Seed Flow from Seed Metering
Mechanisms. IE(I) Journal-AG, 84(1): 6-8.
SCHROTTMMAIER, J., (1976). Elektronisches Mebverfahren zur Bestimmung der
Körnerverteilung von Saemeschinen. Forschungsberichte der
Bundesversuchsund Prüfungsanstalt für landwirtschaftliche Maschinen und
Geraete, Wieselburg, Heft 4.
KOÇ, T. M., DURSUN, G. İ., 1987. A Research on Seed Sensing Possibilities for
Sugar Beet Seeds with Precision Drill by Means of an Opto-elektronic
64
Sensor. Problems on Agricultural and Forest Engineering, 14th International
Conference, Warsaw, Poland, s:169.
TEZER, E., ZEREN, Y., 1995.Tarımsal Mekanizasyon I. Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Ders Kitabı, No:72, Adana, s: 260.
ÜLGER, P., 1982. Tarımsal Makinaların İlkeleri ve Projeleme Esasları. Atatürk
Üniversitesi Yayınları, No: 605, Ders Kitapları Serisi no: 43, 455 s. Erzurum.
ÜLGER, P., GÜZEL, E., AKDEMİR, B., KAYIŞOLU, B., PINAR, Y., EKER, B.,
BAYHAN, Y., 1996. Tarım Makinaları İlkeleri. Fakülte Matbaası, İstanbul,
s: 435.
YAVUZCAN, H.G., ÇAY, C.İ., 2001. Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Tarımsal
Mekanizasyon ve Tarımsal Üretimdeki Öncelikli Sorunların Çözümünde
Türkiye’nin Rolü.Tarımsal Mekanizasyon 20. Ulusal Kongresi. Bildiriler: 25-
37. Şanlıurfa
YILMAZ, M., YUMAK, H., YILDIZ, E., TEKELİOĞLU, O., UÇART., 1991.
Pnomatik Tektane Ekim Makinalarının Meyve Tohumlarının Ekimde
Kullanılmaları ve Teknik Başarılar Üzerinde Bir Araştırma. ,Van, Y.Y.Ü.
Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:1, No:2, s:163-177.
ZEREN, Y., 1991. Türkiyede Traktör, Biçerdöver ve Tarım İş Makinaları İmalat
Sanayinin Durumu ve Yönelimi.Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Mekanizasyon
Bölümü, Adana, s:30.
65
ÖZGEÇMİŞ
1966 yılında Kadirli’ de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Kadirli’de
tamamladım. Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik
Mühendisliği Bölümünden 1992 yılında Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun
oldum. Sİ-EL Ltd.Şti ve Yiğit Elektrik Ltd.Şti.’de dört yıl Teknik Müdürlük yaptım.
2002 yılında Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitütüsü Tarım Makinaları
Anabilim Dalında Yüksek lisans eğitimine başladım. Halen Çukurova Üniversitesi
Kadirli Meslek Yüksekokulunda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktayım.