Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ yÜksek ... · kütahya ilinin doğusundan...

144
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Ruhi ÖZTÜRK PORSUK ÇAYI ÇEVRE SORUNLARI VE BUNLARIN ÇÖZÜMLENMESİNDE HAVZA YÖNETİMİ ÖNERİLERİ PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI ADANA, 2007

Upload: others

Post on 01-Feb-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ Ruhi ÖZTÜRK PORSUK ÇAYI ÇEVRE SORUNLARI VE BUNLARIN ÇÖZÜMLENMESİNDE HAVZA YÖNETİMİ ÖNERİLERİ

PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI ADANA, 2007

Page 2: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

PORSUK ÇAYI ÇEVRE SORUNLARI VE BUNLARIN ÇÖZÜMLENMESİNDE

HAVZA YÖNETİMİ ÖNERİLERİ

Ruhi ÖZTÜRK

YÜKSEK LİSANS TEZİ PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI

Bu Tez / / 2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği ile Kabul Edilmiştir İmza ……………………… İmza ………………… İmza……….. ………… Prof. Dr. Türker ALTAN Prof. Dr. Suat ŞENOL Yrd. Doç. Dr. Berrin SİREL DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür

• Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

Page 3: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

I

ÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

PORSUK ÇAYI ÇEVRE SORUNLARI VE BUNLARIN ÇÖZÜMLENMESİNDE

HAVZA YÖNETİMİ ÖNERİLERİ

Ruhi ÖZTÜRK

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Türker ALTAN Yıl : 2007. Sayfa: 133 s Jüri : Prof. Dr. Türker ALTAN : Prof. Dr. Suat ŞENOL : Yrd. Doç. Dr. Berrin SİREL

Bu çalışmada, Sakarya Nehri’nin bir kolu olan Porsuk Çayı Havzası’nın mevcut durumu ve günümüzdeki çevre sorunları incelenmiş ve bu konuya ilişkin geleceğe yönelik öneriler geliştirilmiştir. Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve endüstrileşmenin bir sonucu olarak bu iki ilimizin evsel ve endüstri atık suları için alıcı ortam durumundadır. Bitkisel üretimde en önemli kaynak olan toprak; erozyon, amaç dışı kullanım, sanayileşme, kentleşme ve bilinçsiz kullanımı gibi nedenlerden dolayı tahribata uğratılmaktadır. Havzadaki tarım alanlarında su erozyonu söz konusudur. Ayrıca Porsuk Çayı’nın çevresindeki tarım arazilerinde çeşitli zamanlarda taşkın sorunu ile karşı karşıya kalınmıştır.

Çalışmada Porsuk Çayı Havzası’ndaki çevre sorunları ve oluşturdukları etkiler üzerine yapılan çalışmalar incelenerek havzadaki sorunların (kirlilik, erozyon, taşkın, bitki örtüsünün tahribi vb.) çözülmesinde havza yönetimi ilkeleri doğrultusunda çözüm önerileri geliştirilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Havza, Havza yönetimi, Porsuk Çayı, Porsuk Çayı Havzası ve Porsuk Çayı Havzası’nın Çevre Sorunları

Page 4: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

II

ABSTRACT MASTER THESİS

PORSUK CREEK ENVIRONMENTAL PROBLEMS AND WATERSHED

MANAGEMENT SUGGESTIONS IN SOLUTIONS TO THESE PROBLEMS

Ruhi ÖZTÜRK

DEPARTMENT OF LANDSCAPE ARCHITECTURE INSTITUTE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCES

UNIVERSITY OF CUKUROVA

Supervisor : Prof. Dr. Türker ALTAN Year : 2007, Pages: 133 s Jury : Prof. Dr. Türker ALTAN : Prof. Dr. Suat ŞENOL : Yrd. Doç. Dr. Berrin SİREL

In this study, current situation and environmental problems related to watershed of Porsuk Creek which is a tributary stream of the Sakarya River were evaluated. Porsuk Creek which flows south through Kütahya city and center through Eskişehir city is a disposelarea for the waste water resulted from urbanization and industrialization. The soil which is the most important source for crop production has been degraded because of the reasons such as erosion, misuses, industrialization and, urbanization. Both irrigated and dry farming areas in watershed were affected by water erosion. Beside, Porsuk Creek exposed flooding hazard for several times.

In this study, solution suggestions have been tried to developed for environmental problems related to Porsuk Creek watershed and their effects by means of studies which were carried out for solutions to problems related to watershed (pollution, erosion, flooding, destroying vegetation cover etc.) through watershed management principles.

Key words: Watershed, Watershed management, Porsuk Creek, Porsuk Creek

Watershed and Environmental Problems of Porsuk Creek Watershed

Page 5: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

III

TEŞEKKÜR Bu tezin oluşmasında bilimsel katkı ve önerileri için Ç.Ü. Peyzaj Mimarlığı

Bölümü öğretim üyelerinden değerli hocam Prof. Dr. Türker ALTAN’a ve çalışma

sırasında verdiği destekten dolayı Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı

Doç. Dr. Alper Çabuk’a teşekkürlerimi sunuyorum.

Çalışmanın hazırlanması esnasında yardımlarını esirgemeyen Eskişehir

Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Kınacı, Ziraat

Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülcan Kınacı’ya ve Ziraat

Fakültesi Tarla Bitkileri Öğretim elamanlarına teşekkürlerimi sunuyorum.

Çalışma konusu ve çalışma alanı ile ilgili araştırmalardaki katkılarından

dolayı Eskişehir Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden

Ertuğrul Karaş’a ve Dsi III Bölge Müdürlüğü’nden Başmühendis Dilaver Uzun’a

teşekkürlerimi sunuyorum.

Çalışma sırasında verdikleri manevi desteklerden dolayı sevgili eşim Özlem

Öztürk’e ve aileme sonsuz şükranlarımı sunuyorum

Page 6: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

IV

İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ…………….……………………………………………………………………… I

ABSTRACT…………….………………………………………………………….. II

TEŞEKKÜR…………......…………………………………………………………. III

İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………….. IV

ÇİZELGELER DİZİNİ…..…………………………………………………………VII

ŞEKİLLER DİZİNİ….…..……………………………………………………….. VIII

KISALTMALAR….……..………………………………………………………… IX

1. GİRİŞ………………..………………………………………………………….. 1

1.1. Havza Nedir?................................................................................................ 4

1.2. Havza Yönetimi Nedir?................................................................................ 5

1.3. Havza Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar……………….……………………..8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR………………………………………………………11

3. MATERYAL VE YÖNTEM……….……………………………………….…..18

3.1. Materyal…………….………………………………………………….…. 18

3.2. Yöntem……………………………………………………………..……... 20

4. ARAŞTIRMA BULGULARI……………………………………………..….... 22

4.1. Porsuk Çayı Havzasının Doğal Nitelikleri…………………………..……..22

4.1.1. Coğrafi Konumu……..………..…….……………………………….. 22

4.1.2. Jeolojik ve Jeomorfolojik Yapısı.…..…………………………………24

4.1.2.1. Ovalar………………………………………………………..….. 25

4.1.3. Toprak Özellikleri………..…….…………………………………….. 26

4.1.4. İklim…………….…….……….……………………………………... 29

4.1.5. Hidrolojik Yapısı…….……….……………………………………… 34

4.1.5.1. Akarsular……...……………………………………….…….….. 34

4.1.5.2. Kaynaklar……...…………………………………….……….…. 36

4.1.5.3. Barajlar……………………………………………….……….… 36

4.1.5.4. Sığ Kuyular ve Sondaj Kuyuları...…….……………….……….. 37

4.1.5.5. Akiferler……………...……….……………………………….... 38

4.1.6. Bitki Örtüsü………………………………………………………….. 38

Page 7: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

V

4.1.7. Yaban Hayatı..…………………………………………………….… .44

4.2. Porsuk Çayı Havzası Alan Kullanımları ve Sosyo-Ekonomik

Yapısı....………………………………………………………………..…..48

4.2.1. Yerleşim ve Ulaşım……….……………………………………….… 48

4.2.2. Tarım……….………………………………………………….….….. 49

4.2.3. Ormanlar…….……….………………………………………….….... 51

4.2.4. Turizm ve Rekreasyon….………………………………………..…... 52

4.2.5. Endüstri ve Madencilik…….………………………………….……... 55

4.2.6. Korunan Alanlar……….………………………………………….…. 60

4.2.7. Sosyo-Ekonomik Yapısı……….………………………….…………. 63

4.2.7.1.Nüfus……………………………………………………..………. 63

4.2.7.2. Eğitim……………………………………………………..………63

4.2.7.3. Ekonomi…………………………………………………..………64

4.3. Porsuk Çayı Havza Yönetimi…………..…………………………………. 65

4.3.1. Porsuk Çayı Havzasında Geçmişten Bugüne Çevre Sorunları………. 65

4.3.2. Tarımdan Kaynaklanan Çevre Sorunları……….……….…………….69

4.3.3. Sanayi ve Yerleşimden Kaynaklanan Çevre Sorunları.….......………..75

4.3.4. Doğal Bitki Örtüsü ve Diğer Doğal Kaynakların Tahribi ve Sorunları 89

4.3.5. Porsuk Çayı Havza Yönetimi Çalışmaları……..…………………….. 91

4.3.5.1. Porsuk Çayı Havzasında Şimdiye Kadar Yapılmış Olan

Çalışmalar…………………………………………………………91

4.3.5.1.(1). Çevre Kirliği ile İlgili Çalışmalar……………………….... 93

4.3.5.1.(1).(1). Hava Kirliliğine İlişkin Çalışmalar............................93

4.3.5.1.(1).(2). Atık Sulara İlişkin Çalışmalar ……...…………...… 95

4.3.5.1.(1).(3). Diğer Çevre Sorunları İle İlgili Çalışmalar……....... 98

4.3.5.1.(2). Erozyonun Önlenmesi İle İlgili Çalışmalar…….…….… 100

4.3.5.1.(3). Bütüncül Havza Yönetimi Çalışmaları………...……… 106

4.4. Porsuk Çayı Havzası İle İlgili Yapılmış Olan Çalışmalarının

İrdelenmesi ve Değerlendirilmesi………..…………………………….....111

Page 8: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

VI

4.4.1. Porsuk Çayı Havzasının Sorunlarının Saptanarak Öneriler

Geliştirilmesindeki Tutarlılık ve Yeterlilik Açısından İrdeleme ve

Değerlendirmeler………………………………...…………………..113

4.4.2. Bütüncül Yaklaşım ve Bütüncül Ekolojik Çözümler Getirmesi

Açısından İrdeleme ve Değerlendirmeler……………..…………… 115

4.4.3. Uygulanabilirlik ve Uygulamadaki Başarıları Açısından İrdeleme ve

Değerlendirmeler……………………………………………..…….. 116

5. SONUÇ VE ÖNERİLER…………………………………..………………..120

KAYNAKLAR…………………………………………………………..……….. 127

Page 9: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

VII

ÇİZELGELER SAYFA Çizelge 4.1. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem

İstasyonlarının Aylık Ortalama Yağış Değerleri ……..…...…………..30

Çizelge 4.2. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem

İstasyonlarının Aylık Ortalama Sıcaklık Değerleri……… …………... 31

Çizelge 4.3. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem

İstasyonlarının Aylık Ortalama Bağıl Nem Değerleri ………….……..32

Çizelge 4.4. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem

İstasyonlarının Aylık Ortalama Rüzgar Hızı Değerleri ………….……33

Çizelge 4.5. Porsuk Çayı Havzası Arazilerinin Kullanılışı………………...…..…. 50

Çizelge 4.6. Havza İçerisinde Üretilen Ürünlerin Ekim Yapıldığı Alanlar ……….50

Çizelge 4.7. Eskişehir OSB’deki Firmaların Sayısı ……………………………......55

Çizelge 4.8. Eskişehir’de Faal Küçük Sanayi Siteleri ve İşletmelerin Sayısı ….…..56

Çizelge 4.9. Kütahya’da Faal Durumda Olan Firma Sayısı ……………….….……57

Çizelge 4.10. Porsuk Çayı Havzasında Bulunan Madenler ve Rezervleri ……...58-59

Çizelge 4.11. Porsuk Çayı Havzasının Nüfusu ………………………………..….. 63

Çizelge 4.12. Havzanın Kütahya Bölümünde Sulanan Alanlar …………….…….. 70

Çizelge 4.13. Havzanın Eskişehir Bölümünde Sulanan Alanlar ………………..… 70

Çizelge 4.14. Kütahya’da Yıllara Göre Gübre Kullanımı ………………………… 71

Çizelge 4.15. Eskişehir’de Yıllara Göre Gübre Kullanımı ………………………... 72

Çizelge 4.16. Kütahya ve Eskişehir’de 2004 Yılı Pestisit Kullanımı ……….……. 73

Çizelge 4.17. Porsuk Çayı Havzası Su Ölçüm Noktalarında Su Kalitesi ……...….. 75

Çizelge 4.18. Sarısu Havzası Potansiyel Toprak Kayıpları………………………..104

Çizelge 4.19. Porsuk havzası Eskişehir bölümü Ağaçlandırma Miktarları ……….105

Çizelge 4.20. Porsuk havzası Eskişehir bölümü Erozyon Kontrolü Çalışmaları

Miktarları……………………………………………………………106

Çizelge 4.21. Porsuk Barajı Öncesi Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri (yaz)……...107

Çizelge 4.22. Porsuk Barajı Öncesi Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri (kış)……....108

Çizelge 4.23. Porsuk Barajı Sonrası Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri (yaz)..……108

Çizelge 4.24. Porsuk Barajı Sonrası Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri (kış)…..….109

Page 10: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

VIII

ŞEKİLLER SAYFA Şekil 1.1. Entegre Havza Yönetiminin Aşamaları…………………………..…….. 10

Şekil 3.1. Araştırma Alanı (Porsuk Çayı Havzası)…………………………..……. 19

Şekil 3.2. Araştırmanın Akış Şeması…………………………………………..….. 21

Şekil 4.1. Porsuk Havzası…………………………………………….………….... 23

Şekil 4.2. Porsuk Çayı Havzası Toprak Grupları Haritası …………….……... 27

Şekil 4.3. Porsuk Çayı ve Vadisi(Porsuk Barajı Çıkışı) …………… …………......34

Şekil 4.4. Porsuk Çayı Havzasının Beslendiği Yüzey Suları ……….……...…..… 35

Şekil 4.5. Porsuk Havzası Arazi Örtüsü …………………… ………………….... 39

Şekil 4.6. Porsuk Havzası Rekreasyon Alanları…………………………………... 54

Şekil 4.7. Porsuk Havzasındaki Korunan Alanlar………………………………… 61

Şekil 4.8. 1950 lerde Eskişehir ….………………………… …………………….. 66

Şekil 4.9. Porsuk Çayı Havzası Su Ölçüm Noktaları………………………....…. 76

Şekil 4.10. Kütahya Porsuk Kaynakları ……………………………………….…. 77

Şekil 4.11. Kütahya Pissu Arıtma Tesisi Porsuk Deşarjı …………………….…… 79

Şekil 4.12. Kütahya Mezbahası Atıkları ………………..…………………………..80

Şekil 4.13. Eskişehir Girişinde Karacaşehir Regülatöründen Bir Görünüm ….…... 81

Şekil 4.14. Eskişehir Atık Su Porsuk Deşarjı ……………………….……............. 82

Şekil 4.15. Kütahya Kümaş Tesisleri Atık Su Porsuk Deşarjı ……………………..83

Şekil 4.16. Eskişehir Şeker Fabrikası Şlempe Atık Deşarjı ……………………..…84

Şekil 4.17. Eskişehir Mezbahası Atık Deşarjı …………………………………….. 85

Şekil 4.18. Porsuk Çayı Alpu Beylikova Arasından Bir Görünüm ……………….. 86

Şekil 4.19. Magnezit Maden Sahasının Yakın Çevresindeki Bitkilere Etkisi …….. 88

Şekil 4.20. Magnezit Maden Sahası…………………………………………….…. 88

Şekil 4.21. Kütahya Atık Su Arıtma Tesisi………………………………………...96

Şekil 4.22. Kütahya Atık Su Arıtma Tesisi……………………………………… ..96

Şekil 4.23. Eskişehir Atık Su Arıtma Tesisi ……………………………………….97

Şekil 4.24. Sarısu Havzası Erozyon Risk Haritası(Leam Metodu) ……………....102

Şekil 4.25. Sarısu Havzası Erozyon Risk Haritası(Corine Metodu) …………...…103

Şekil 4.26. Eskişehir Mollaoğlu Ağaçlandırma Alanı ………………………….....105

Page 11: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

IX

KISALTMALAR

AB

ABD

Al2(SO4)3

AlCl3

BOİ

CaO,

Ca(OH)2

CBS

ÇEVKO

DİE

DSİ

DPT

EİEİ

ESKİ

Fe2(SO4)3

FeCl3

NO2

NO3

N2 O

NH3

OECD

TEKAM

TMMOB

TOPRAKSU

TUSAŞ

TÜGSAŞ

TÜLOMSAŞ

TSE

UÇEP

WHO

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

:

Avrupa Birliği

Amerika Birleşik Devletleri

Alüminyum Sülfat

Alüminyum Klorür

Bağlı Oksijen İçeriği

Kalsiyum Oksit

Kalsiyum Hidroksit

Coğrafi Bilgi Sistemi

Çevre Koruma Vakfı

Devlet İstatistik Enstitüsü

Devlet Su İşleri

Devlet Planlama Teşkilatı

Elektrik İşleri Etüt İdaresi

Eskişehir Su ve Kanalizasyon İşleri

Demir Sülfat

Demir Klorür

Nitrit

Nitrat

Azotdioksit

Amonyak

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı

Teknoloji Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

Türkiye Mühendisler Mimarlar Odaları Birliği

Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü

Müdürlüğü Türkiye Uçak Sanayi A. Ş.

Türkiye Gübre Sanayi A. Ş.

Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A. Ş.

Türk Standartları Enstitüsü

Ulusal Çevre Stratejisi Eylem Planı

Dünya Sağlık Örgütü

Page 12: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

1

1. GİRİŞ

Türkiye’deki hızlı nüfus artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacının

karşılanması için son yıllarda sulu tarım yoğunlaşmıştır. Aynı zamanda hızlı

kentleşme ve sanayileşme sonucunda sanayi suyu ve içme-kullanma suyunun

sağlanması için talepler artmıştır. Su kaynaklarının ekonomik potansiyelinin

geliştirme aşamasında ise akarsuyun doğal akış rejimine ve ekolojisine müdahale

edilmektedir.

Son yıllarda çevresel kaynakların yoğun ve bilinçsiz kullanımı ekosistemin

dengesinde büyük tahribat yaratmıştır. Bunun sonucunda göller, nehirler, sulak

alanlar, kıyı suları ve yeraltı sularında kirlenme yaşanmış ve bu halen devam

etmektedir. Bu kirlilik ekosistem içerisindeki biyolojik çeşitliliğin hızla yok

olmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Ekosistemde bulunan

her canlının varlığının devamı diğer canlılara bağlıdır ve biyolojik çeşitlilik için

gereklidir. Sürdürülebilir bir kalkınmanın yaşanabilir çevrelerde mümkün olabileceği

kabul edilerek; çevre sorunlarında havzayı esas alan bir yaklaşımla çözüm

getirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır (Karaş, 2005).

Su ve diğer doğal kaynakların yönetimi, ekonomi ve çevre sağlığının

sürdürülmesi için etkili bir yoldur. Bilim insanları ve yöneticilerin doğal kaynakları

korumak için kabul ettikleri en iyi yol, bir havza temelinde onları anlamak ve

çözmektir (Karaş, 2005).

Çevre toprak, su ve hava olarak bir bütün oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu

kaynaklara yapılan müdahalelerin diğerleri aleyhine gelişme göstermesi

kaçınılmazdır ve çevrenin bir bütün olarak ele alınmasını gerektirmektedir (Karaş,

2005).

Havza yönetiminde amaç erozyonu, akarsuları ve taşkınları kontrol altına

alarak daha kaliteli su üretmek için yağış havzasındaki kaynakların düzenlenmesi ve

temiz tutulmasıdır. Havza yaklaşımı, toprak ve su yüzeylerinin her ikisini birden

dikkate alan, hidrolojik olarak tanımlanmış alanlardaki öncelikli kullanımları dikkate

alan, yörede yaşayan halk ve özel sektörün ilgilerini ekolojik bir çevre yönetimi için

koordine edilen bir çalışmadır (Karaş, 2005).

Page 13: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

2

Ülkemiz toprak ve su kaynaklarından verimli ve sürdürülebilir bir biçimde

yararlanılması, nüfus artışı dikkate alındığında daha da önem kazanmaktadır. Bunun

sağlanmasında havza yönetimi bir şanstır, su ve diğer doğal kaynakların

korunmasındaki ilk adımdır.

Son yıllarda Dünya’da ve Türkiye’de su kaynakları giderek azalmaktadır. Bu

da mevcut su kaynaklarının korunmasının önemini artırmaktadır. Ülkemizde doğal

kaynaklar yeterince korunamamakta artan nüfus ve sanayileşme gibi nedenlerle

mevcut kaynaklarda çeşitli sorunlar baş göstermektedir. Bu sorunlardan bazıları, su

kaynaklarının kirlenmesi ve bitki örtüsünün tahribi sonucu erozyonun artmasıdır.

Porsuk Çayı Dünya’nın ve Avrupa’nın en kirli ve sağlık açısından en tehlikeli

nehirleri arasında bulunmaktadır. Porsuk Çayı’nın su ve sediment kirliliği havzada

yaşayan 1.5 milyon insanı etkilemektedir. Zamanla nehir tabanına çöken kirlenmiş

Porsuk sedimentleri nehrin yatağını daraltmakta, taşkın riskini artırmakta ve çevreye

zararlı bakteri ve virüsler yayılmasına neden olmaktadır (Koyuncu, 2005).

Porsuk Çayı Kütahya’ya kadar kirlenmemiş olarak gelir, ancak Kütahya’da

evsel ve endüstriyel atıklarla kirletilmeye başlanmakta ve bu noktadan itibaren kirli

olarak yoluna devam etmektedir. Porsuk Barajı’nda dinlenen suyun kalitesinde bir

miktar iyileşme gözlenmekte ise de Eskişehir girişinde tekrar kirlenen su, Sakarya

Nehri’ne kadar kirlenmiş olarak akışına devam etmektedir.

Porsuk Çayı son 30 yıldaki kentsel gelişme ve endüstrileşmenin bir sonucu

olarak havzada bulunan Kütahya ve Eskişehir illerinin evsel ve endüstriyel

atıklarının alıcı ortamı olması nedeniyle kirlenmiştir (Devlet Su İşleri, 2001a).

Porsuk Çayı havzadaki yerleşim yerleri için içme ve kullanma suyu

sağlamaktadır. Ayrıca tarım alanları için sulama suyu için de kullanılmaktadır.

Ancak son yıllarda bu gereksinmenin giderek artmasına rağmen karşılanması giderek

zorlaşmaktadır.

Eskişehir kent merkezindeki nüfus yoğunluğu ve 50–55 yıldan bu yana

oluşan çevre kirliliği bir sorun olmaktadır. Kentteki çamur birikintileri ve nehir

kenarında biriken sediment yığınları yaşamı olumsuz etkilemektedir. Yöre İnsanı

Porsuk Çayı’nın kirlenmesinden ve kokusundan etkilenmekte ve zarar görmektedir

(Koyuncu, 2005).

Page 14: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

3

Porsuk Havzası üzerinde bulunan önemli yapılardan Porsuk Barajı, havzadaki

kirletici kaynaklardan etkilenmekte, yakın bir gelecekte de doğal arıtma niteliklerini

yitirecektir (Devlet Su İşleri, 2001a). Ayrıca Porsuk Barajı erozyona bağlı olarak

dolmakta ve ekonomik ömrünü tamamlamak üzeredir.

Toprak ve su kaynaklarımızı tehdit eden en önemli sorun olan erozyondur.

Türkiye’de artan nüfus ile birlikte toprak erozyonunda da hızlanma görülmeye

başlanmıştır. Son yıllarda toprak koruma konusunda bazı çalışmalar başlamakla

birlikte, ülke genelinde çok yetersiz kalmaktadır. Erozyona uğrayan toprak miktarı

ile oluşan toprak miktarı arasında denge kurulamadığından, halen her yıl tonlarca

toprak erozyonla kaybolmaktadır. Erozyonla yalnız toprak kayıpları olmamakta, aynı

zamanda erozyona uğrayan topraklar enerji ve sulamada çok önemli girdiler

sağlayan barajlar ve göletlerin ekonomik ömründen önce dolmalarına neden

olmaktadır (Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü, 2005).

Porsuk Çayı ile Porsuk Çayı’nın kolları olan Sarısu, Uluçayır ve Kargın

Dereleri sürekli ve sağanak şeklindeki yağışlar, kar erimesi, yatak yetersizliği ve

bitki örtüsünün gittikçe azalması sonucu Eskişehir ilinde taşkın ve sel

oluşturmaktadır (Devlet Su İşleri, 2001b).

Dağlık arazilerin ormanla örtülü olması oranında akarsuların debisi devamlı

ve düzenli olmaktadır. Alanda erozyon sonucunda kaybolup giden toprağın ve suyun

miktarı mevsim, arazinin eğimi, toprağın fiziksel özellikleri, arazinin çıplak ya da

bitki örtüsüyle kaplı olması, bitki örtüsünün durumu, toprağın işlenmiş olup

olmaması gibi faktörlerle ilgilidir (Tavşanoğlu, 1974 ).

Porsuk Çayı Havzası’ndaki sorunlar 1–1,5 milyon insanı doğrudan bir o

kadar insanı da dolaylı olarak etkilemektedir. Bu çalışmanın hedefi Porsuk Çayı

Havzası’ndaki çevre sorunlarını ve oluşturdukları etkileri ayrıntılı olarak incelemek,

irdelemek ve değerlendirmeler yaparak, bu sorunların çözülmesinde Havza Yönetimi

ilkeleri doğrultusunda çözüm önerilerinin geliştirmektir.

Page 15: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

4

1.1. Havza Nedir?

Havza, biyolojik, fiziksel, ekonomik ve sosyal bir sistemdir. Hidrolojik

anlamda havza, bir göl veya nehre boşalan ya da akıma katkıda bulunan arazi parçası

veya sırt, tepe, gibi topoğrafik özelliklerle kuşatılan alandır (Karaş, 2005). Genel

olarak havza su bölümü çizgisinin sınırladığı ve yağışlarla üzerinde toplanan suların

bir tek çıkışa ulaşabildiği bir arazi parçası olarak tanımlanabilir (Balcı ve Ark, 1993:

Kural,1997’den).

Havza:

ü Yalnızca bir alan değil, arazi parçasıdır.

ü Doğal, sosyal, ekonomik ve kurumsal etmenlerin değiştiği karışık bir yapıdır.

ü Ekonomik açıdan kazanç mekanizmasıdır (Becerra,1995: Yılmaz. 1999’dan).

İnsanların havzalarda yaptıkları faaliyetler (yerleşme, endüstri, inşat, tarımsal

faaliyetler vb.) toprak ve su kaynaklarının miktar ve kalitesini belirler. Sağlıklı

havzalar sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Havzalar içme, sulama, kullanma ve

endüstri için su temin ederler. Yaban hayatının devamı da yine barınma ve beslenme

kaynağı olarak havzalara gerek duyar (Karaş, 2005).

Havzanın anlaşılması, su ve diğer doğal kaynakların korunmasındaki ilk

adımdır. Yaşadığımız havzalar dinamik ve tektir. Havzalar doğal kaynakların bir

araya getirdiği karmaşık bir ağdır ve pek çok bakımdan onu tek yapan özelliklere

sahiptirler (Karaş, 2005).

Büyüklük: Havzanın büyüklüğü onun önemli bir özelliğidir. Bazı havzalar

kendisinden daha küçük iç içe alt havzalara sahiptirler. ABD'nde kabul edilen havza

büyüklüğü 20.234,28 ha. ya da daha küçüktür (Karaş, 2005).

Sınır: Havzanın diğer bir özelliği, onun coğrafik sınırıdır. Sınır havzaya

drene olan ya da ondan uzaklaşan sudan bir sırt ya da benzeri yüksek bir alanla

diğerinden ayrılarak biçimlenir (Karaş, 2005).

Topografya: Alanın eğim durumu ise suyun drenajını doğrudan etkiler.

Drenaj ne kadar hızlıysa toprak erozyonu ve taşkınlardaki artışlar da o oranda

fazladır (Karaş, 2005).

Page 16: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

5

Toprak: Örneğin kum tekstürlü topraklar suyun daha hızlı şekilde toprağa

girmesine neden olur. Bu durum ise yüzey akışın azalmasına ve buna karşılık yeraltı

suyunun artışına neden olur. Kil bünyeli topraklar daha ince tekstürlü olduklarından

suyun infiltre olması o oranda yavaştır. Bu daha fazla yüzey akışa ve toprak

erozyonuna neden olabilir (Karaş, 2005).

1.2. Havza Yönetimi Nedir?

Havza yönetimi, çevreden yararlanılması konusunda insan ve diğer canlıların

gereksinimlerini ve bu ihtiyaçlar arasındaki dengeyi dikkate alan, amaç ve öncelikleri

açıkça belirlenmiş, sağlam bilgi ve teknikler kullanan, etkili yönetim alternatifleri

seçen, yenilikçi eğitim ve öğretim programları geliştiren, güçlü bir liderlik gerektiren,

birçok mesleğin bir arada çalışması sonucu oluşan, planlama ve uygulanması sırasında

alınan kararlardan etkilenen tüm kesimlerin dahil olduğu, çevredeki tüm endişe ve

mücadeleleri entegre eden bir sistem yaklaşımıdır (Karaş, 2005).

Havza yönetimini; ülke planlamasının bir devamı olarak havza içindeki

kaynakların kullanımının planlamasıdır şeklinde de tanımlayabiliriz.

Havza yönetimi, su toplama havzalarında erozyonu ve yamaç arazideki

yüzeysel akışı önleme, sel dere akışlarını kontrol altına alma, havzadaki doğal

kaynakların teknik ve yönetim düzenlemesini yapmak, havza ile ilgili insanların

sosyo-ekonomik yönden bulundukları düzeyden daha iyisine yükseltilmeleri için

havzadaki mevcut kaynakların geliştirilmesi ve yeni kaynakların bulunarak

yararlanılacak duruma getirilmesindeki uğraşlardır (Fisunoğlu, 1993: Yılmaz.

1999’dan).

Havza yönetimi bir yağış havzasında doğal kaynakların özellikle su ve suya

bağlı kaynaklarda, üretim, erozyon, sel kontrolü ve su ile ilgili estetik değerleri de

içine alan çevresel bir korumayı sağlayacak şekilde yönetilmesidir (Özhan,1986:

Kural. 1997’den).

Page 17: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

6

Havza yönetimini; “bir su toplama havzasında doğal kaynakların toplumun

sosyal-kültürel-ekonomik kalkınmalarını sağlayacak şekilde devamlı kullanılmasının

ve geliştirilmesinin planlamasıdır” şeklinde tanımlanmışlardır (Nemlioğlu ve Şimşek,

1993: Kural. 1997’den).

Doğal kaynakların söz konusu olduğu ekosistemlerde yapılacak havza

yönetimi, özellikle doğal dengenin sürdürülmesi veya bozulmuşsa yeniden kurulması

demektir. Yağış havzalarında ise bu duyarlı dengenin devamı ancak doğal bitki

örtüsüyle kaplı alanlarda yapılacak uygulamalarla sağlanabilir.

Havza yönetimi programının planlanması ve uygulanması karmaşıktır.

Fiziksel, biyolojik, ekonomik ve sosyal yönlerini içeren bilgilerin analizine gerek

duyulur. Arazi yönetiminde bitki, toprak ve su ilişkisi, gelişmiş ülkelerde yeterince

anlaşılmıştır. Fakat gelişmekte olan ülkelerde aşırı otlama, umursamaz şekilde

ormanların bozulması ve sınırlı alanlarda tarımsal faaliyetlerle çok büyük alanları

kullanılamaz duruma getirmenin farkında değildirler (Eren,1977: Yılmaz.1999’dan ).

Havza yönetiminin amaçlarını şu şekilde sıralamak mümkündür.

ü Suyu ve ilgili kaynakları yenilemek ve korumak

ü Ölçeklendirilebilir havza yönetimi sağlamak

ü Karar vericilerce ekosistemin fonksiyonunun ve durumunun anlaşılmasını

sağlamak

ü Ekonomik gelişme ve çevresel olayları dengelemek

ü Uygun kaynak yönetimi ve arazi kullanım değişiklikleri tavsiye etmek

Havza yönetimi, aşağı ve yukarı havzada oturanlar tarafından kullanılan doğal

kaynaklar arasındaki bağıntıyı vurgulayan, inançlı bir yaklaşım içeren güçlü bir

planlama aracıdır. Hem ekosistem kavramını hem de ekolojiyle ilgili bilim

prensiplerini pratik uygulama ve sürdürebilir kalkınmaya uygun yaklaşımlara

dönüştürür (Fernandez,1997: Yılmaz.1999’dan).

Havza yönetimi programının başarısı yalnızca teknik, bilimsel veya ekonomik

temellerle olmamaktadır. Aynı zamanda sosyal ve politik etmenler de işin içindedir.

Sosyal gelenekleri ve tavırları anlamalı ve güven verici olmalıdır. Arazi sahiplerinin

yönetim çalışmalarında rol alması önemlidir (Eren,1977: Yılmaz.1999’dan ).

Page 18: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

7

İklim, jeolojik, topoğrafik ve sosyo-ekonomik yapı bakımından Türkiye’nin

büyük yöresel farklılıklar göstermesi, su ve arazi kaynaklarının yönetiminde

karşılaşılan sorunların değişik biçimlerde ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu

sorunlar, Türkiye’de araziden yararlanmada izlenen politika ve uygulamaların tarihi

gelişmesi içerisinde yaygınlaşarak kendine özgü bir nitelik kazanmıştır. Bu nedenle

havza yönetimi tanıtımı ülkemiz şartları için “bir yağış havzasında erozyon ve

taşkınları kontrol altına almak, en yüksek miktar ve kalitede su üretmek için belirlenen

temel amaçlara uygun biçimde sosyo-ekonomik şartları, arazi ve su kaynaklarının

estetik değerlerini de dikkate alarak doğal kaynakların düzenlenmesi ve idaresidir”

şeklinde yapmıştır (Özhan,1986; Kural. 1997’den).

Bu tanıma göre havzadaki toprak, su ve bitki örtüsü gibi doğal kaynaklarının

kullanılmasını doğrudan etkileyen insan, sosyal ve ekonomik ilişkileri ve sorunlarıyla

en önde gelen bir faktör durumundadır. Yağış havzalarının topoğrafik ve hidrolojik

doğal birer arazi ünitesi oluşturmaları amaca daha gerçekçi ve en iyi biçimde hizmet

etmesi de buradan kaynaklanmaktadır. Yağış havzaları, dere akımları, iklim, jeolojik

yapı, toprak ve bitki örtüsü gibi havza faktörlerinin birbiri üzerindeki karşılıklı

etkileşimlerin ortak sonucu veya ürününü oluşturmaktadır (Kural, 1997).

Bir bütün olarak havza yönetimi ve planlanmış uzun vadeli yönetimi havza

içindeki kaynakların işletilmesi ve geliştirilmesi ve çeşitli etkenlerin meydana

getireceği zararlardan korunması faaliyetlerini kapsar. Yapılan faaliyetler toplumun

sürdürülebilir kalkınmasına temel oluşturacak yöresel, bölgesel ve küresel boyutludur

(Kulga,1992; Kural. 1997’den).

“Havza yönetimi çerçevesinde gerçekleştirilen planlamalarda konunun

kapsamı ve içeriği; zaman amaç ve araç gibi değişik boyutları geliştirilen projelerle

tanımlanmaktadır” Havza yönetiminin kapsadığı alan bir bölge, bir nehir, bir ülke

hatta bir kıta olabilir (Kural, 1997).

Page 19: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

8

1.3. Havza Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar

Ekosistemde yer alan her canlının varlığının devamı ekosistemdeki diğer

canlılara bağlıdır ve biyolojik çeşitliliğin devamı için gereklidir. Sürdürülebilir bir

kalkınmanın yaşanabilir çevrelerde mümkün olduğunu kabul edersek ve çevre ile ilgili

her türlü sorunlarda havzayı esas alan bir yaklaşımla çözüm getirilmesi gerektiği

sonucu ortaya çıkar.

Havzayı esas alan su kaynakları yönetimi kavramı 1890 yılında ABD dahili su

yolları komisyonunun çalışmalarıyla başlatılmıştır. ABD Başkanı Theodore

Roosevelt’in desteğiyle kurulan komisyon her bir nehir sistemi için entegre bir

sistemden söz etmiştir. Su kaynakları yönetiminin hedefi enerji üretimi, denizcilik,

akış kontrolü, sulama ve içme suyu gibi amaçlar için su kaynaklarının akıllı ve etkin

kullanımı üzerine ilk yarım yüzyıl boyunca devam etmiştir (Karaş, 2005).

İnsan anlayışı, desteği ve işbirliği olmaksızın her koruma girişimi kaçınılmaz

olarak başarısız olacaktır. İletişim kamuoyuna ve ilgi gruplarına, doğa korumadan

sorumlu olduklarını ve yarar sağlayacaklarını göstermek için bir araçtır. Havza içinde

yaşayan her bireyin; doğa ve biyolojik çeşitlilik de dahil olmak üzere toplumun her

alanında sorumluluk taşıdığının bilincine varmasını sağlamak hedeflenmelidir.

Bir havza temeli üzerindeki programların işletilmesi ve koordinasyonu

çevresel, finansal, sosyal ve idari nedenler için iyi bir anlam taşır. Havzadaki halkın

istekliliği, ekonomik kaynakların kurulması ve güçlenmesi ile maliyeti azaltıcı

tasarruflar da sağlanabilir. Gelişmiş iletişim ve koordinasyon sayesinde havza

yaklaşımı, yapılan çalışmaların karışmasını ve maliyetini azaltabilir (Karaş, 2005).

Entegre Havza Yönetimi; su kaynaklarının, ilgi gruplarının katılımıyla, havza

ölçeğinde ele alındığı bir planlama anlayışıdır. Ülkemizde, kısıtlı su kaynaklarının

akılcı kullanımı için bu yaklaşımın benimsenmesi önemlidir. Bir su havzasında ve onu

oluşturan kollarda su kullanımının farklılığı su rejiminde değişikliklere ve çelişkilere

neden olmaktadır. Bu durum entegre su yönetimini ve işbirliğini gündeme

getirmektedir.

Havza yaklaşımı mevcut kaynaklarla ülkesel, bölgesel ve yöresel seviyelerde

halk ve özel sektör arasındaki takım çalışmasını güçlendirerek çevresel gelişimi artırır.

Page 20: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

9

Su kaynaklarına bağlı insanlara kaynakların yönetiminde onların sağlığı,

yaşayabilirliği ve kaliteli bir hayatın anlamını ortaya koyar. Bu gibi aktiviteler ve

yaygın olarak içinde bulunanlar vasıtasıyla havza yaklaşımı sosyal amaçları

karşılamak için gerekli çalışmalarla taahhütleri artırabilir, karmaşıklığı azaltabilir ve

nihayetinde de uzun dönemli çevresel gelişmeyi sağlamayı geliştirebilir, duyarlı bir

topluluk oluşturabilir. Sonuç olarak havza yaklaşımı çevresel olarak sağlam ve havza

amaçlarıyla tutarlı olan yollarda yöresel ve bölgesel ekonomik geçerlilik artışına

yardımcı olur (Karaş, 2005).

Bir akarsu havzasının entegre yaklaşımla yönetiminin aşamaları, Şekil 1.1’de

görülmektedir. Şekil 1.1’de görüldüğü gibi, öncelikle yapılması gereken iş, havzada su

kaynakları açısından problemlerin tanımlanması ve buna göre yönetimden beklenen

amaçların ve tercihlerin belirlenmesidir. İkinci aşamada, havzanın bir bütün olarak

tanımlanması, fiziksel özellikleriyle birlikte sosyal, ekonomik, yasal ve idari

unsurlarının da ortaya konması gerekir. Fiziksel boyutta, havza sisteminde yer alan

tüm elemanlar (akım, kalite, yağış, sediment, toprak kaynakları, arazi kullanımı vs.) ve

bunlar arasındaki etkileşimlerin belirlenmesi söz konusudur. Esas olarak, bu aşama

disiplinler arası bir çalışma gerektirir.

Entegre yönetim yaklaşımında tüm olayların birlikte değerlendirilmesi esas

olduğundan, geçmişteki modeller daha geniş kapsamlı ve karmaşık modellerin

bileşenleri haline gelmiştir. Entegre yönetimin kaçınılmaz bir unsuru da havzanın

alansal boyutta incelenmesini sağlayan görüntüleme, matematik işlem, veri depolama,

çıktı hazırlama gibi pek çok işlevi birlikte yerine getiren Coğrafi Bilgi Sistemlerinin

kullanılmasıdır. Bilgisayar programı niteliğinde olan bu sistemler, yönetimin diğer iki

aracı olan veri ve modellerle entegre edildiğinde, havzanın mevcut veriler veya

girdiler altındaki davranışı, model çıktılarının alanda dağılışı gibi çeşitli işlemleri

gerçekleştirmek mümkün olmaktadır. Veri+model+CBS entegrasyonunun havza

yönetimi açısından sağladığı temel olanak, alternatif yönetim politikalarının veya

yönetim senaryolarının irdelenebilmesidir. Esas olarak yönetim kararları, çeşitli

senaryoların oluşturulup; havzanın verilen kararlara davranışını model veya verilerle

irdelemek ve bunları CBS ile görüntülemek suretiyle sınanmaktadır. Böylelikle daha

iyi ve etkin yönetim planlarının oluşturulması mümkün olmaktadır (Karaş, 2005).

Page 21: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

1.GİRİŞ Ruhi ÖZTÜRK

10

HAVZA SİSTEMİNİN TANIMLANMASI — Sistem Elemanları (Akım, Kalite, Toprak Kaynakları vs) — Elemanlar Arası İlişkiler — Sosyal, Yasal, Ekonomik, İdari Yapı ve Unsurlar

YÖNETİM, AMAÇ ve TERCİHLERİN

BELİRLENMESİ — Sorunların Tanımlanması — Disiplinler Arası Amaçlar — Su Kullanım Amaçları — Sınır Şartları ve Etkiler

HAVZA BİLGİ SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASI

ÖLÇÜM-İZLEME SİSTEMLERİNİN OLUŞTURULMASI

VERİ GÜVENİRLİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

VERİ BANKALARININ OLUŞTURULMASI

VERİ ANALİZLERİ

HAVZA MODELLEMESİ

VERİ - MODEL - CBS ENTEGRASYONU

ALTERNATİF YÖNETİM PLANLARININ

OLUŞTURULMASI — Senaryo Üretimi — Model + CBS Entegrasyonu İle Senaryo İrdelemesi

YÖNETİM MODELLERİNİN OLUŞTURULMASI

UZMAN SİSTEMLERİN GELİŞTİRİLMESİ

MODEL - CBS - UZMAN SİSTEM

ENTEGRASYONU

KARAR VERME

— Seçenek Yönetim Planlarının Kıyaslanması — Risk ve Güvenirlilik Analizi — Belirsizlik Analizi

Şekil 1.1. Entegre Havza Yönetiminin Aşamaları (Karaş, 2005)

Page 22: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

11

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Peker (1958), “Seyhan ve Ceyhan Havzalarında Orman Tahripleri Sebepleri,

Neticeleri ve Bunlara Karşı Alınacak Önlemler Hakkında Araştırmalar” konusunda

Akdeniz ülkeleri ve Türkiye’de olmak üzere Seyhan ve Ceyhan Havzalarında orman

tahripleri bunların nedenleri ve sonuçları, bugüne kadar alınmış ve alınması gereken

önlemler üzerinde durmuştur.

Balaban (1964), “Türkiye’de Su Kaynaklarının Geliştirilmesi ve Problemleri”

konulu araştırmasında artan nüfusun beslenmesinde, tarım sektöründe yaşayan halkın

yaşam düzeyinin yükseltilmesinde su ve toprak kaynaklarından tam kapasitede

yararlanılması ile desteklenen intensif bir tarımın gerçekleştirilmesinin önemli

olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle su kaynaklarının geliştirilmesinin ülke çapında bir

plan içerisinde ele alınmasının zorunlu olduğunu, fakat bu ana planın

hazırlanmasından önce ekonomik, teknik, sosyal, politik ve kuruluş faktörlerine

önem verilmesi gerektiğini savunmuştur. Ülkemizin içinde bulunduğu gerçekler göz

önüne alınarak yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ilk geliştirilmesi yıllarında yapılan

az sayıda pahalı ve oldukça geç yarar sağlayan uzun vadeli projelerden çok ülke

çapına uyumlu bir şekilde yayılan, yararı çabuk görülebilecek kısa vadeli ucuz

projelere öncelik verilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Sönmez (1964), “Türkiye’de Tabiat ve Tabiat Kaynaklarından Faydalanma ve

Koruma Esasları” konulu sempozyumda, “Türkiye’de Toprak, Su ve Bitki

Dengesinin Bozulma Sebepleri ve Genel Yaşayışa Etkisi” adlı bildirisinde su, toprak

ve bitki kaynaklarından faydalanma bakımından su havzalarında, doğadaki düzeni

bozan olayların birbirini olumsuz yönde etkilemeleri sonucunda zararlı etkileri ortaya

çıkmaktadır. Bu nedenle havzada normal düzeni sağlayan havza yönetimi

önlemlerinin alınması, havzanın tamamını içerecek ve havzada etkili olacak şekilde

havzanın yerleşim düzeni içerisinde doğal kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve

değerlendirilmesi gereklidir. Bunda görev alan devlet kuruluşlarıyla bu kaynaklardan

yararlanan insanların bilinçli ve etkili bir biçimde işbirliği içerinde olması gerektiğini

savunmuştur.

Page 23: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

12

Öngel ve Ağaçık (1970) Eskişehir’deki Şeker, Sümerbank Tekstil, Vagon ve

Lokomotif Fabrikaları atık sularındaki kirliliği ve Porsuk Çayı’nın Eskişehir’e giriş

ve çıkış noktalarındaki kirliliği incelemişlerdir. Araştırıcılar bu inceleme sonucu,

Porsuk Çayı’nın Eskişehir’den geçerken kirlendiğini, ana kirletici kaynağın Şeker

Fabrikası atık suları olduğu sonucuna varmıştır.

Ağacık (1971), Sümerbank Tekstil Fabrikası atık sularının kirliliğini ve

kimyasal kontrolünü ele almıştır. Araştırıcı hiçbir arıtma işlemi yapmadan Porsuk

Çayı’na boşaltılan fabrika atık sularının akarsudaki kirliliğe önemli oranda katkıda

bulunduğunu belirtmiş ve atık suların arıtılması için gerekli işlemler dizisini kısaca

açıklamıştır.

Akalan (1974), “Toprak ve Su Muhafazası” konulu kitabında tüm canlıların

yaşamaları için zorunlu ihtiyaç duyacakları toprakların bilgisizlik ve önemsizliklerle

taşınmakta olduğunu vurgulamıştır. Gelecekte önlemler alınmadığı takdirde verimsiz

araziler bakımından dünya çapında patlama ve huzursuzluklara neden olacağını

belirtmiştir. Erozyonun oluşum nedenlerini, tiplerini açıkladığı kitabında toprak

korumanın temel prensibi olan arazilerin kabiliyetlerine göre kullanılması gerektiğini

ve geliştirilmiş toprak ve su yöntemlerini açıklamıştır.

Ağacık (1974), DSİ tarafından Eskişehir’e su sağlamada kullanılması

planlanmış olan Porsuk Barajı’nın Kütahya Gübre Fabrikası artıklarıyla kirlenmesini

incelemiştir. Araştırıcı söz konusu artıklarla Porsuk Çayı’na önemli miktarda nitrat

(NO2) verildiğini ve ileride kirliliğin daha da artarak barajın içme suyu için

kullanılamaz duruma gelebileceğini belirtmektedir.

Curi ve Tanyeri (1974), Porsuk Çayı’nın Eskişehir’den çıkışından sonraki 10

kilometrelik bölümde yaptıkları ölçümleri kullanarak çözünmüş oksijen harcamasını

tahmin için bir matematiksel model geliştirmişlerdir.

Türkman ve Dirik (1974), Eskişehir içme suyu ile ilgili olarak ovadaki

akarsular, yeraltı suları ve kaynak sularının kalitesini incelemişlerdir. İnceleme

sonucu Porsuk Çayı’nın Kütahya Gübre Fabrikası çıkışından sonra nitrat, nitrit, ve

amonyak yönünden kirlendiği, ovadaki bazı kuyularda da oldukça yüksek nitrat,

nitrit, ve amonyak bulunduğu saptanmıştır.

Page 24: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

13

DSİ (1975), tarafından Porsuk Ovası’nın genel hidrojeolojik etüdü sırasında

yapılan analizlerde bazı kuyularda içme suyu standartlarındaki sınırların üzerinde

nitrit (NO2), nitrat (NO3) ve amonyak (NH3) saptandığına işaret edilmektedir. Aynı

etüt sırasında Porsuk Çayı’ndan alınan örneklerde de oldukça yüksek miktarda NO3,

NO2, NH3 saptanmıştır.

Özbek (1976), Porsuk Ovası’ndaki bazı kuyularda Porsuk Çayı’ndan

kaynaklanan kirlenme görüldüğünü, ayrıca şehir merkezindeki sıcak su kaynaklarının

kirlenme tehdidi altında bulunduğunu belirtmiştir.

Dirik (1977), 1974–1977 yılları arasında aylık periyotlarla alınan su

örneklerinin analizi ile Porsuk Çayı’nın kirliliğini incelemiştir. Araştırıcı Porsuk

Çayı’nın evsel ve endüstriyel atıklarla önemli derecede kirlendiği ve doğal

temizlemeye (self purification) rağmen akarsuyun Eskişehir çıkışından sonra organik

olarak kirli kaldığı sonucuna varmıştır.

Enuysal (1978), Sümerbank Tekstil Fabrikası atık sularının kirliliğini

incelenmiştir. Yapılan analizler atık sularının biyokimyasal oksijen ihtiyacı

değerlerinin deşarj standartlarında izin verilen sınırların üzerinde olduğu ve atık

suların Porsuk Çayı’na boşaltılmadan özce arıtılması gerektiğini ortaya koymuştur.

Ilgaz ve Gönenç (1980), İnorganik azotun biyokimyasal reaksiyon ve boyuna

türbülanslı dispersiyon etkisi ile seyrelme mekanizmasını tanımlayan bir

matematiksel model geliştirmişlerdir. Porsuk Çayı’nda yapılan ölçümlerden elde

edilen sonuçlar, aynı veriler için matematiksel modelden elde edilen sonuçlar ile

karşılaştırılmıştır.

Balcı ve Uzunsoy (1980), “Türkiye’de Başlıca Havza Amenajmanı sorunları

ve Bunlarla İlgili Çalışmalar” konusunda yapmış oldukları araştırmada Türkiye’nin

topoğrafik, jeolojik ve iklim şartlarındaki büyük farklılıklarını, su ve toprak

kaynaklarının kullanımı ve yönetimi ile ilgili sorunların özelliklerini ortaya

koymuşlardır. Topografya tarafından büyük ölçüde etkilenen iklim koşulları, bitki

topluluklarının özelliklerini ve dağılışını belirlemektedir. Bu aynı zamanda erozyon

ve sedimantasyon ile su yönetimine ilişkin sorunların özellikleri ve dağılış durumu

ile bağıntılıdır. Nehir havzalarının tamamlayıcı birimlerini oluşturan yukarı havzaları

da büyüklükleri, bulundukları yer ve ekolojik koşulları ile orantılı olarak aynı

Page 25: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

14

sorunları içermektedir. Türkiye’deki havza yönetimi sorunları, arazi kullanma

politikası ve uygulamaların tarihsel sürecinden kaynaklanmaktadır. Kendine özgü

nitelikleri ile Akdeniz dışındaki ülkelerin sorunlarından da kesinlikle farklı olduğunu

savunmuşlardır.

Giritlioğlu (1981), Eskişehir-Porsuk içme suyu projesi ile ilgili olarak Porsuk

Çayı’nın Porsuk Barajı çıkışı ile Eskişehir girişindeki Karacaşehir Regülatörü

arasındaki bölümde 1975–1980 yılları arasında aylık olarak alınan örnekler üzerinde

su kalitesi incelemeleri yapılmıştır. İnceleme sonucunda suyun Avrupa Ekonomik

Konseyi sınıflamasına göre sınıflaması yapılmış ve arıtma sisteminin seçimi

konusundaki öneri belirtilmiştir.

Atalay (1982), Çoruh Nehri’nin ana kollarından olan ve 3420 km²

yüzölçümüne sahip Otlu Çayı Drenaj Havzasında “Otlu Çayı Havzasının Fiziki

Coğrafyası ve Amenajmanı” konusunda yürüttüğü çalışmasında havzanın fiziki

çalışma özelliklerini içerdiği doğal ortam ile burada yaşayan insanların sosyo-

ekonomik durumunu ve havzanın doğal potansiyelini ve sorunlarını ortaya

çıkarmıştır. Havzanın doğal ve insan potansiyeli çerçevesinde ana sorunları çözmeye

yönelik uygulamalı bir araştırma olan bu çalışma Dünya Bankası tarafından finanse

edilen “Erzurum Kırsal Kalkınma Projesi”nin uygulanmasına önemli katkısı

olmuştur.

Eroğlu (1983), Lineer ve dinamik programlama teknikleri kullanarak bir nehir

havzasındaki yıllık arıtma maliyetini en düşük düzeyde tutacak olan optimum arıtma

sonuçlarının bulunması ile ilgili yeni çözüm yolları geliştirmiştir. Geliştirilen çözüm

yolları, Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri üzerinde saptanan gözlem istasyonlarında elde

edilen verilere uygulanmıştır.

Hızal (1983), “Hava Fotoğrafları Yorumlamasının Havza Amenajmanı (Ova

Deresi Havzası) Çalışmalarında Uygulama Olanaklarının Araştırılması” konusunda

yapmış olduğu araştırmada doğal kaynaklarla ilgili araştırmalarda çok yaygın

kullanılan siyah- beyaz hava fotoğraflarından ülkemizdeki havza yönetimi

çalışmalarında da yararlanılabileceğini ortaya koymuştur.

Page 26: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

15

Kaçaroğlu (1991), “Eskişehir Ovası Yeraltı Su Kirliliği” konulu doktora

çalışmasında Eskişehir ovasındaki yeraltı suyu kirliliğinin kaynaklarını ortaya

koyarak yeraltı suyu kirliliğinin düzeyini, alansal yayılımını, mevsimsel değişimini

kirletici kaynaklarlarla yeraltı suyu kirliliği ilişkilerini incelemiştir.

Kural (1997), “Havza Yönetimi ve Çakıt Çayı Projesi Örneğinde

Uygulamaların İrdelenmesi” konulu yüksek lisans çalışmasında, ülkemizin sahip

olduğu doğal kaynakların yönetimine hizmet eden havza yönetiminin kapsamı ve

havza planlamasının yöntem ve ilkelerini incelemiştir. Bu konuların ülkemizdeki

gelişmesi incelendikten sonra, ilk örnek olması bakımından Çakıt projesi havza

yönetimi çalışması tanıtılmıştır. Çakıt projesinin, havza yönetimi ilkeleri ışığında

doğal teknik uygulamaların yanında sosyo-ekonomik sonuçları da dikkate alınarak

bundan sonra yapılması planlanan bölümlerine öneri getirilmiştir. Çalışmada, havza

bazında doğal kaynakların korunması ve yönetilmesi için planlama aşamasında

öncelikle halkın istek ve ihtiyaçlarının dikkate alınmasının şart olduğu ve ayrıca

acilen bir havza yasasının çıkarılması ve havzada çalışacak kurumlar arasında

işbirliğinin oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır.

Yılmaz (1999), “Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi Özelinde

Havza Yönetiminin İncelenmesi” konulu yüksek lisans çalışmasında, havza

yönetiminin değişik ülkelerdeki uygulamaları inceleyerek sonuçlarını ortaya koymuş

ve ülkemizde yapılan Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesindeki

uygulamalar ile karşılaştırmıştır.

Apaydın (2003), “Stabilizasyon/Solidifikasyon Yöntemiyle İyileştirilmiş

Porsuk Nehri Sediment Atık Çamurunun Geoteknik, Fiziko-Kimyasal ve Mikro-

Yapısal Özelliklerinin Belirlenmesi” konulu yüksek lisans çalışmasında, Porsuk Çayı

sediment atık çamurunun stabilizasyon/solidifikasyon yöntemi ile iyileştirilmesi

amaçlanmıştır. Stabilizasyon işlemi için kireç, çimento ve zeolit gibi inorganik esaslı

ilave malzemeler kullanılmıştır.

Serengil (2003), “Havza Bazında Su Kalitesi İzlemesi” çalışmasında

Balabandere Havzası arazi kullanma şekillerinin tekil etkilerini incelemekten ziyade,

kaynağından denize döküldüğü noktaya kadar dere boyunca su kalitesinde

gözlemlenen kümülatif değişimleri ve etkileri değerlendirmiştir.

Page 27: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

16

Bakış Ve Bilgin (2004), “Baraj Hazne İşletme Çalışmalarında Yeni Kriterler”

konulu makalede, bir barajın mansabındaki kısmi havzadan gelen ve kontrol

edilemeyen yağış suyunun taşkın risklerini araştırmışlardır. Bunun için Porsuk Barajı

ile Eskişehir arasında kalan ve baraj mansabında yer alan kısmi havzaya yağan

yağışlardan elde edilen karar verme matrisi, Porsuk Çayı Havzasını örnek

almışlardır.

Gökbulak (2004) “Havza Amenajmanının Gelişimi ve Doğal Kaynak

Sorunlarıyla İlişkisi” çalışmasında havza amenajmanının doğal kaynaklarla ilgili çok

farklı sorunların çözümüne katkıda bulunduğu ve enerji yetersizliğinden gıda

yetersizliğine, su yetersizliğinden erozyon sorununa kadar çok farklı konuların

çözümünde etkin bir rol oynadığını belirtmiştir.

Gökşin (2004), “Kirlenmiş Porsuk Sedimentlerinin İlave Malzemeleri İle

İyileştirilmesi” konulu yüksek lisans çalışmasında Porsuk Çayı’nın farklı

noktalarında alınan dip sedimentleri üzerinde iyileştirme öncesi ve sonrasında

geoteknik, fiziko-kimyasal ve mikro-yapısal özellikleri belirlenmiştir. İlave malzeme

olarak sepiyolit, zeolit, uçucu kül, kireç ve çimento kullanılmıştır. Yapılan deneyler

sonunda Porsuk Çayı sedimentlerinin geoteknik özellikleri, kirlilik durumu ve mikro-

yapısal özellikleri belirlenmiştir.

Meriç (2004), “Su Kaynakları Yönetimi ve Türkiye” konulu makalesinde Su

Kaynakları Yönetiminin, sürdürülebilir verimin havza içinde maksimum kazancın

sağlanacağı ve kullanım önceliklerinin göz önüne alındığı bir tahsisat politikası ile

paylaştırılması gerektiğini ancak bu şekilde her havza için etkin ve verimli bir özgün

yönetim gerçekleştirilebileceğini belirtmiştir.

Karaş (2005), “Havza Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar” çalışmasında

sürdürülebilir kalkınmanın toprak ve su kaynaklarının kullanım amaçlarına uygun

olarak yararlanılması gerektiğini ve etkin bir şekilde Entegre Havza Planlaması ve

Yönetimi uygulamalarını gerektirdiğini belirtmiştir.

Taş (2005), “Yağış ve Havza Karakteristiklerine Bağlı Olarak Kurukavak

Havzası'nın Toprak Erozyonu Tahmin Modeli” konulu yüksek lisans çalışmasında

erozyonun tarım arazilerinin verimliliğini ve sediment oluşumunun barajlar

Page 28: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ruhi ÖZTÜRK

17

üzerindeki etkilerini, Kurukavak Havzası'nın erozyon ve sediment taşınımı farklı

zemin girdileri için WEPP Bilgisayar Programı (Water Erosion Prediction Project)

ile bulunmaya çalışmış ve programdan elde edilen sonuçları irdelenmiştir.

Semerci (2006), “Porsuk Sedimentlerinin Geoteknik ve Kimyasal

Özelliklerinin Belirlenmesi” konulu yüksek lisans çalışmasında Porsuk Çayı su,

sediment ve toprak örnekleri üzerinde sedimentlerin, geoteknik ve kimyasal

parametreleri belirlenmiştir. Elde edilen deneysel bulgular, daha önceki çalışmalarda

elde edilen sonuçlarla karşılaştırılarak, temizleme çalışmalarının önemi ve yeterliliği

gözlemlenmeye çalışılmıştır.

Karakaya ve Gönenç (2006) “Türkiye' de Havzalar Arası Su Transferi İçin

Bir Karar Destek Sistemi Önerisi” konulu makalede mevcut su kaynaklarının

endüstriyel, tarımsal ve kentsel su ihtiyacını karşılayamaması, su kaynaklarının

restorasyonu, kuraklık, mevcut su temin sisteminin performansının ve esnekliğinin

artırılması, enerji üretimi vb. gerekçeler ile su transfer projeleri yapılması sonucu su

kaynaklarının planlanması ve yönetiminde mevcut su transferi ile ilgili, karar

vericilere yardımcı olabilecek, bilimsel verilerle desteklenmiş bir "Karar Destek

Sistemine" ivedilikle ihtiyacı olduğunu belirtmişlerdir.

Page 29: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

3. MATERYAL VE YÖNTEM Ruhi ÖZTÜRK

18

3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal

Araştırma alanı olarak Sakarya Nehri’nin bir kolu olan Porsuk Çayı Havzası

seçilmiştir. Kütahya ve Eskişehir illerinin bir kısmını kapsayan 11188 km2

büyüklüğündeki alan 29° 38’ ve 31° 59’ doğu boylamları ile 38° 44’ ve 39° 99’

kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Doğu-batı doğrultusunda 202 km, kuzey-

güney doğrultusunda 135 km.dir. Kütahya ili sınırları içinde yaklaşık 1250 m.

yükseklikteki kaynaklardan çıkan Porsuk Çayı 405 km. yol izleyerek Sakarya

Nehri’ne karışmaktadır. Porsuk Çayı Havzası Ege, Marmara, İç Anadolu

Bölgelerinin kesiştiği noktada bulunmaktadır. Her üç bölgenin özelliklerini de

taşımaktadır. Araştırma alanının konumu ve sınırları Şekil 3.1. de görülmektedir.

Bu çalışmanın temelini Porsuk Çayı Havzası ve havzanın karşı karşıya

olduğu sorunlar ve bu sorunların çözüm önerileri oluşturmaktadır. Proje alanının

irdelenmesinde DSİ 3. Bölge Müdürlüğünce şimdiye kadar yapılmış çalışmalardaki

1/100.000, 1/250.000, 1/500.000 ölçekli jeoloji, hidrometeorolojik ve genel durum

haritaları ve fotoğraflarından, Eskişehir ve Kütahya İl Tarım Müdürlüğünün toprak

haritalarından yararlanılmıştır. Ayrıca başta DSİ 3. Bölge Müdürlüğü olmak üzere

kamu ve özel kuruluşların Porsuk Çayı Havzası için yaptıkları çalışmalardan

yararlanılmıştır.

Page 30: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

3. MATERYAL VE YÖNTEM Ruhi ÖZTÜRK

19

Şekil 3.1. Araştırma Alanı (Porsuk Çayı Havzası) (www.mta.gov.tr, 2007 Devlet Su

İşleri, 2001b)

Page 31: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

3. MATERYAL VE YÖNTEM Ruhi ÖZTÜRK

20

3.2. Yöntem

Çalışmada havza ve havza yönetimi ve havza yönetiminde yeni yaklaşımlar

kısaca tanımlanmış ve literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra çalışmanın esasını

oluşturan aşağıdaki aşamalar izlenmiştir.

ü Porsuk Çayı Havzası’nın doğal nitelikleri ve alan kullanımlarının

incelenmesi,

ü Porsuk Çayı Havzası’nın doğal nitelikleri ve alan kullanımları arasındaki

çelişkiler, sorunların incelenerek irdelenmesi,

ü Porsuk Çayı Havzası’nın sorunların çözümlenmesi için planlama önerilerinin

geliştirilmesi.

Çalışmanın ilk aşmasında Porsuk Çayı Havzası’nın doğal nitelikleri ve alan

kullanımlarının günümüzdeki durumu ortaya konulmuştur. Araştırma alanının doğal

nitelikleri içerisinde sırası ile Porsuk Çayı Havzası’nın sınırları ve yeri, havzanın

jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, hidrolojik yapısı (akarsular, kaynaklar, havza

üzerindeki barajlar, yeraltı suları) toprak özellikleri, iklim ve yağış durumu, bitki

örtüsü ve yaban yaşamı incelenmiştir. Porsuk Çayı Havzası’ndaki alan kullanımları

bakımından ise tarımsal faaliyetler, yerleşim ve ulaşım, turizm ve rekreasyon,

endüstri ve ayrıca sosyo-ekonomik yapısı incelenmiştir.

Araştırmanın ikinci aşamasında, Porsuk Çayı Havzası’nın doğal nitelikleri ve

alan kullanımları arasında olan çelişkiler incelenmiştir. Daha sonra bu alan

kullanımlarının Porsuk Çayı ve havzası üzerine etkilerinin yarattığı sorunlar

(erozyon, taşkın ve sel, kirlilik) ve bu sorunların ortaya çıkmasına neden olan bitki

örtüsünün bozulması, tarımsal faaliyetler, konut ve endüstrinin yerleşimlerinin

durumu incelenmiştir. Ayrıca DSİ III. Bölge Müdürlüğü ve diğer kurum ve

kuruluşların Porsuk Çayı Havzası’nda yapmış olduğu arazi çalışmaları, raporları

ayrıntılı olarak incelenmiş olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın üçüncü aşamasında araştırma alanı olan Porsuk Çayı Havzası

sorunlarının çözümlenmesi için alınması gereken plan kararları ve çözüm önerileri

verilmeye çalışılmıştır. Araştırmada uygulanan yönteme ilişkin akış şeması Şekil 3.2.

de verilmiştir.

Page 32: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

3. MATERYAL VE YÖNTEM Ruhi ÖZTÜRK

21

Şekil 3.2. Araştırma Yöntemi Akış Şeması

Porsuk Çayı Çevre Sorunları ve Bunların Çözümlenmesinde Havza Yönetimi Önerileri

Porsuk Çayı Havzasının

Doğal Nitelikleri Porsuk Çayı Havzası

Alan Kullanımları ve Sosyal Yapı

• Konumu • Jeolojik ve Jeomorfolojik Yapısı • Toprak Özellikleri • İklim • Hidrolojik Yapısı • Bitki Örtüsü • Yaban Yaşamı

• Yerleşim ve Ulaşım • Tarımsal • Ormanlar • Turizm ve Rekreasyon • Endüstri • Madencilik • Korunan Alanlar • Sosyo-Ekonomik Yapı

Doğal Kaynaklar İle Alan Kullanımları Arasındaki Çelişkiler ve Sorunlar

Bitki Örtüsü Tahripleri ve Yarattığı Sorunlar

Tarım ve Yarattığı Sorunlar

Yerleşimlerden Kaynaklanan Sorunlar

(Konut, Endüstri, Madencilik vb.)

Porsuk Çayı Havzasında Alan Çalışmaları ve Şimdiye Kadar Sorunların Çözümlenmesi İçin

Yapılan Çalışmaların İrdelenmesi

Çevre Sorunları ve Yapılan Çalışmaların Olumlu Plan Kararları ve Uygulamaları

Çevre Sorunları ve Yapılan Çalışmaların Olumsuz Plan Kararları ve Uygulamaları

Porsuk Çayı Havzası Sorunlarının Çözümlenmesi İçin Havza Yönetimi İlkeleri Uyarınca Planlama

Önerileri

Page 33: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

22

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1. Porsuk Çayı Havasının Doğal Nitelikleri

4.1.1. Coğrafi Konumu

Sakarya Nehri’nin bir kolu olan Porsuk Çayı Havzası (Şekil 4.1.), kuzeybatı

Anadolu’da 11188 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. Porsuk Çayı Havzası 29° 38’ ve

31° 59’ doğu boylamları ile 38° 44’ ve 39° 99’ kuzey enlemleri arasında yer

almaktadır. Doğu-batı doğrultusunda 202 km, kuzey-güney doğrultusunda 135 km.

dir.

Porsuk Çayı Havzası’nın batı sınırı, kuzeyden güneye olmak üzere Karaca

Tepe, Kanlıeğrek Tepe, Sınırbeli Tepe, Kale Tepe, Devran Tepe, Türkmen Tepe (1),

Kızıl Tepe, Kertel Tepe, Koca Tepe, Nohutluk Tepe, Türkmen Tepe (2),

Ördekkışlağı Tepe, Türkmen Tepe (3), Murat Dağı ve Ahır Dağı Tepelerini

izlemektedir. Doğu sınırını Sakarya Nehri oluşturmaktadır. Kuzey sınırı batıdan

doğuya doğru Karaca Tepe, Isırganlı Tepe, Metris Tepe ve Sündiken Dağları

tepelerini izlemektedir. Güney sınırı batıdan doğuya doğru Türkmen Dağı,

Ahmetüryan Tepe, Tahtalıbaba Tepe, Yarıkkaya Tepe, Sarıkavakçalı Tepe, Çal Tepe

ve Sivrihisar Dağları tepelerini izlemektedir.

Porsuk Çayı’nın en yüksek kotu 1250 m. civarındadır. Sakarya Nehrine

bağlandığı noktada ise yaklaşık 650 m. dir. Yaklaşık 600 metrelik bir kot farkı

bulunmaktadır. 405 km.lik bir uzunluğu bulunan Porsuk Çayı bazı kısımlarda dik

eğimlere sahiptir.

Page 34: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

23

Şekil 4.1. Porsuk Havzası (www.mta.gov.tr, 2007; Devlet Su İşleri, 2001b).

Page 35: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

24

4.1.2. Jeolojik ve Jeomorfolojik Yapısı

Orta Anadolu’nun batısında yer alan Porsuk Çayı Havzası’nda Paleozoyik,

Mesozoyik ve Senozoyik yaşlı birimler görülmektedir. Paleozoyik yaşlı birimler

metaformik kayalar ile temsil edilir. Mesozoyik üst sisteminde altta metamorfikler ve

ofiyolit, üste doğru karbonat ve karbonatlı kayaların hakim olduğu formasyonlar

bulunur. Senozoyik üst sisteminde, daha çok kırıntılardan oluşmuş çökel birimler

hakimdir. Bunlar içinde karbonatlı kayalar ile volkanik kayalarda görülmektedir.

Bütün bu birimler akarsu vadisi, ovalar ve yamaçlar üzerinde güncel çökeller ile

örtülmüşlerdir. Ayrıca bölgede farklı evrelerde gelişmiş mağmatik etkinlikle granitik

sokulumlar, volkanik lav ve piroklastiklerin oluşturduğu birimlere de rastlamak

mümkündür (Devlet Su İşleri, 2001b).

Anadolu’nun güncel tektonizmasının etkinliğini sürdürmesi ile havza içinde

ve yakınlarında aktif fay zonlar bulunmaktadır. Geçmiş dönemlerdeki tektonik

etkinlikle fay zonları boyunca volkanik etkinlikler gelişmiştir. Bölgedeki bindirmeler

ve normal faylanmaların K-G doğrultulu sıkışmalar sonucu olduğu söylenebilir.

Paleozoyik: Paleozoyik –Alt Triyaş yaşlı olan metamorfikler havza içinde ve

kenarlarındaki yükseltilerde yüzeylenirler. Güneyde Altıntaş ve İhsaniye ilçeleri

çevresinde, kuzeyde ise İnönü ilçesi, Eskişehir merkezi, Alpu ve Mihalıççık ilçeleri

kuzey ve güneydeki sıradağlarda görülürler (Devlet Su İşleri, 2001b).

Mesozoyik: Havzada birçok bölgede gözüken bu formasyonlar daha önceki

çalışmalarda yoğun olarak bulundukları yerlerin isimleri ile adlandırılmışlardır. Buna

göre şu formasyonlar görülmektedir. Karkın Formasyonu, Zeyköy formasyonu,

Çöğürler formasyonu, Kınık ofiyoliti, Granotoyidlerdir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Senozoyik: Konglomera-kumtaşı, marn-kiltaşı, kireçtaşı, bazalt-andezit

lavları ve tüf-tüfit anglomeralar görülür. Düzenli tabakalanma görülmez ve zayıf

çimentoludurlar. Şu formasyonlar bulunmaktadır. Değirmendere formasyonu,

Mamuca formasyonu, Hüyüklü formasyonu, Porsuk formasyonu, Ilıca formasyonu,

Akçay formasyonu, Genç çökeller (Devlet Su İşleri, 2001b).

Page 36: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

25

4.1.2.1. Ovalar

Porsuk Havzası içinde güneyde Aslanapa, Altıntaş, Kütahya ve Köprüören

ovaları ile kuzeyde İnönü, Eskişehir ile kuzeydoğuda Alpu ve Aşağı Porsuk ovaları

yer alır. Bu ovalar tarım yapılan geniş düzlüklerdir.

Kütahya Ovası: İlin kuzeydoğusunda geniş bir çöküntü alanının tabanında

yer alan ova, 93 km2. lik bir alan kaplamakta olup, deniz seviyesinden yüksekliği 930

m.dir. Yer yer genişleyen ve daralan Kütahya Ovası’nın en geniş yeri merkez ilçenin

yer aldığı plato kıyısı ve Porsuk Çayı’nın ova dışına çıktığı kesim arası olup,

yaklaşık 5.5 km.dir. Doğuya doğru gittikçe daralan ovanın genişliği İkizhöyük ve

Siner köyleri arasında 1 km.ye iner. Ova ve çevresinde geçim kaynağı tahıl tarımı ve

bir ölçüde hayvancılıktır (Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, 1999).

Köprüören Ovası: Kütahya Ovası'nın kuzeybatısında ve yine bu ova gibi

kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan, buna karşılık daha küçük ve genişliği

ile uzunluğu arasındaki fark daha az olan (uzunluğu 6 km. genişliği 4 km.)

Köprüören Ovası'nın yükseltisi 1000 m. civarındadır. Felent Çayı ile sulanan ova,

çayın güneyden gelen kollarının oluşturduğu birikinti konileri nedeniyle kuzeye

doğru hafifçe meyillidir (Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, 1999).

Aslanapa ve Altıntaş Ovaları: Porsuk Çayı tarafından sulanan bu ovalar,

kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Aslanapa ve Altıntaş Ovaları geniş bir

çöküntü alanının tabanında gelişmiştir. Altıntaş Ovası’nın ortasını kaplayan bataklık

sonradan kurutulmuştur (Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, 1999).

Porsuk Ovası: Kütahya il sınırından başlar, Porsuk Çayı'nın yatağı boyunca

kuzeydoğu yönünde uzanır. Eskişehir il merkezinden sonra, doğuya yönelir ve

Ankara il sınırına dek sokulur. Porsuk Ovası; kuzeyden Bozdağ ve Sündiken Dağları,

güneyden Sivrihisar Dağları ve Türkmen Dağı'nın doğu uzantılarıyla çevrilir. Ova,

Kütahya il sınırından Eskişehir il merkezine dek oldukça eğimli, dar bir vadi

şeklindedir. "Porsuk Çukurluğu" olarak adlandırılan bu bölüm, il merkezine

yaklaştıkça genişlemeye başlar. Ovanın, Muttalip ve Sultandere Köyleri arasında

yaklaşık 13 km. ye ulaşan genişliği, doğuda Çavlum köyü yakınlarında daralır ve l

km. ye dek iner. Bu boğazdan sonra yeniden genişler ve en geniş durumunu burada

Page 37: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

26

kazanır. Ovanın genişliği, bu yöredeki Sepetçi ve Fevziye köyleri arasında 21 km. ye

ulaşır. Daha sonra yeniden daralmaya başlar. Ova, özellikle Refahiye köyü'nden

sonra dar bir vadiye dönüşür. Batı-doğu yönünde eğimli olan Porsuk Ovası'nda eğim

fazla değildir. Ovanın denizden yüksekliği, Sultandere köyü yöresinde 836 m.

Söğütönü yöresinde ise 835 m.dir. Porsuk Çayı'nın Sakarya Nehri’ne karıştığı yerde,

ovanın yüksekliği 650–700 m. arasında değişmektedir.

İnönü ovası: İnönü ovası 5 km. genişliğindedir. Kuzeyden Sündiken

Dağları’nın uzantıları olan Söğüt Dağı ve Metris Tepe ile çevrilidir. Batıdan ise

Dodurga Dağları, Yörükyayla, Dereyalak, Seyitali, Erenköy, Aşağı Kusfındak,

Yukarı Kusfındak köylerinin çevresi ve Devlet Ormanı ile çevrilidir.

Alpu ovası: Alpu Ovası kuzeye gidildikçe yükselir ve Sündiken Dağları ile

en yüksek kesimi oluşturur Porsuk Çayı’ndan tali kanallara bu ovanın ekseriyetini

sulu tarım yapılmaktadır. Taban suyu da yüksek olan Alpu Ovası İç Anadolu

Bölgesi’nin zengin ovaları arasında yer almaktadır.

4.1.3. Toprak Özellikleri

Havzadaki toprak oluşumu neojen devrinde meydana gelmiş mermer ve

granit intüzyonlarına tesadüf edilmektedir. Ayrışmasından az taşlı derin toprak

meydana gelmiştir. Bölge içerisinde yer yer kalkerli, marnlı, tüflü, bazalt, yeşil granit

kayaçlar bulunmaktadır.

Havza topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir

durumdadır. Ülkemizin ve havzanın jeolojik yapısı ve iklim durumu, topraklarda

yarayışlı potasyum yönünden yeterli düzeyde olmasını sağlamıştır. Topaklar kireç

bakımından zengin, çok zengin kireçli sınıfındadır. Topraklarda tuzluluk bakımından

sorun yoktur (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, 2004).

Havzada çeşitli topraklara rastlamak mümkündür. Alanda alüvyal topraklar,

kolüvyal topraklar, kahverengi topraklar, kırmızı kahverengi topraklar, kahverengi

orman toprakları, kireçsiz kahverengi orman toprakları, hidromorfik alüvyal

topraklar, görülmektedir. Şekil 4.2. de Porsuk Çayı Havzası büyük toprak grupları

haritası verilmiştir.

Page 38: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

27

Şekil 4.2. Porsuk Çayı Havzası Büyük Toprak Grupları Haritası (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2005; Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

Page 39: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

28

Alüvyal Topraklar : Akarsular tarafından askıda taşınarak depolanmış,

genellikle yeni tortul depozitler üzerindeki A-C profili topraklardır. Alüvyal

topraklar, akarsu düzlükleri yan derelerin yüksek arazilerden vadi tabanlarına geçiş

alanlarında, deltalar ve kıyı düzlüklerinde oluşurlar. Mineral bileşimleri, akarsu

havzasının özelliklerine, jeolojisine, erozyon ve birikme devirlerine bağlı olup

heterojendir. Çoğu kireççe zengin topraklardır.

Hidromorfik Alüvyal Topraklar: Bu topraklar sık sık taşkınlara uğrayan

yüksek taban suyuna ve gleyleşmiş profile sahip topraklardır. Havzanın Eskişehir

bölümünde daha çok rastlanır. Topografyaları düz ve çukur, taban suyu yüksek ve alt

katmanları sürekli su ile doygun durumdadır.

Kolüvyal Topraklar : Genellikle dik eğimlerin eteklerinde ve vadi

ağızlarında oluşan A ve C profilli genç topraklar olup, özellik bakımdan çevredeki

yüksek arazilerin topraklarına benzerler. Bu toprakların drenajları iyidir. Tuzluluk ve

sadiklik gibi sorunlar taşımaktadırlar. Havzanın Eskişehir bölümünde görülür.

Kahverengi Topraklar: Daha çok havzanın Eskişehir bölümünde görülür.

Eskişehir topraklarının büyük kısmını oluşturur. Değişik ana maddelerden oluşan

ABC profilli bölgesel topraklardır. Erozyona uğrayanlarda yüksek baz satürasyonu

ve yalnız AC horizonu görülür. Oluşumlarında kalsifikasyon rol oynar, bu nedenle

profillerinde çok miktarda kalsiyum bulunur. A horizonu 10-20 cm kalınlıkta belirgin

gözenekli yapıda ve orta derecede organik maddeye sahiptir. Renk gri kahve veya

kahverengidir. Kahverengi topraklarda bütün profil kireçlidir.

Kırmızı Kahverengi Topraklar: Kırmızımsı kahverengi topraklar çeşitli ana

maddeler üzerinde oluşur. Havzada Eskişehir bölümünde görülür.

Kalkersiz Kahverengi Topraklar: A-B-C profilli topraklardır. Genellikle

yıkanma sonucu olup üst toprak alt toprağa nazaran daha asidik bir karakteredir. Alt

toprakta kalevilik olduğu kadar kireçtaşı üzerinde de oluşabilir.

Kahverengi Orman Toprakları : Porsuk Çayı Havzası’nın geneline

yayılmıştır. Kahverengi orman toprakları kireççe zengin ana madde üzerinde oluşur.

Kahverengi orman toprakları genellikle geniş yapraklı orman örtüsü altında oluşur.

Etkili toprak oluşum sistemleri kalsifikasyondur. Eğimleri dik veya çok dik

derinlikleri sığ ve çok sığdır.

Page 40: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

29

Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları : Havzada bulunan orman

alanlarından yaprağını döken orman örtüsü altında oluşmuştur. Kaba bünyeli,

kalsiyum karbonatça zengin ve bol organik madde içeren topraklar daha çok Kütahya

bölümündedir.

4.1.4. İklim

Porsuk Çayı Havzası İç Batı Anadolu eşiğinde, Ege ve Marmara

Bölgesi’nin ılıman ikliminden İç Anadolu’nun karasal iklimine geçit oluşturan bir

bölgedir. Bu özelliği yağışlarda da görülmektedir. Kışları sert, uzun ve yağışlı,

yazları ise sıcak ve kurak geçer. Genellikle İç Anadolu yağış özellikleri egemendir.

Yağışların %34’ü kış aylarında %31’i ilkbahar aylarında yağar. Kasım ve nisan

ayları arası kar yağışı görülür. Yağışlarda doğudan batıya doğru gidildikçe artış

görülmektedir. Havzada ortalama yıllık toplam yağış metrekareye kilogram olarak

373.8 mm. dir. En çok yağış (az farkla) kış mevsiminde (127.1 mm) olmakta,

İlkbaharda da kış mevsimine yakın yağış (120.7 mm.) olmakta, en az yağış ise yaz

mevsiminde (54.2 mm.) olmaktadır. En çok yağış alan ay 48.6 mm. ile aralık ayı, en

az yağış alan ay ise 6.4 mm. ile ağustos ayıdır. Yılın ortalama 108 günü yağışlıdır.

Sağanak yağışlar daha çok mart, nisan, mayıs aylarında ve genelde öğle saatlerinde

ve öğleden sonra görülür (Çizelge 4.1.) (Devlet Su İşleri, 2001a).

Page 41: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

30

Çizelge 4.1. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem İstasyonlarının Aylık Ortalama Yağış Değerleri (mm) (Devlet Su İşleri, 2001a)

Aylık Ortalama Yağış (mm) AYLAR

İsta

syon

N

o

İsta

syon

un A

Oca

k

Şuba

t

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eylü

l

Ekim

Kas

ım

Ara

lık

Yıllı

k

1386 Alpu 52,3 40,6 45,7 52,5 52,7 28,7 15,1 14,3 16,3 39,4 40,2 57,1 454,8

1478 Altıntaş 46,3 34,9 39,4 38,3 49,6 39,7 21,7 13,6 15,9 36,4 34,5 57,5 427,7

1462 Aslanapa 42,8 34,2 40,9 41,2 46,5 28,0 20,6 13,1 14,8 32,3 36,4 50,5 401,1

122 Bilecik 49,4 43,4 44,4 40,6 49,3 39,3 19,7 11,9 20,3 36,9 38,7 52,5 446,3

702 Bozüyük 53,1 45,3 50,2 46,2 53,4 41,1 17,3 12,3 21,1 39,5 40,5 56,1 476,0

1565 Dumlu pınar 84,4 71,8 65,7 61,6 56,2 36,4 16,9 11,5 16,7 46,9 66,1 91,2 625,4

1145 Emet 65,3 53,3 50,7 41,5 47,7 34,7 18,2 9,4 17,2 32,8 53,1 71,9 495,9

706 Eskişehir 42,1 34,7 37,1 39,1 46,7 34,4 13,1 7,2 16,4 27,1 31,3 47,5 376,7

750 Gediz 87,4 73,2 70,1 57,8 45,7 28,2 16,2 8,7 19,6 40,3 66,3 104 617,5

1481 İhsaniye 47,7 37,5 50,2 43,0 49,3 31,9 14,9 9,1 13,6 34,8 35,8 51,4 419,2

725 Kütahya 73,7 62,0 59,4 50,8 55,7 37,2 19,7 14,4 20,9 39,9 50,4 81,2 565,3

1369 Mihalıççık 66,8 53,1 60,7 55,1 53,8 41,1 19,6 9,7 17,3 33,3 41,2 74,3 526,0

1312 Pazaryeri 53,9 44,2 48,0 43,1 49,4 41,1 27,3 12,8 26,4 49,6 44,6 60,2 500,5

1408 Sabuncu pınar 54,5 42,9 44,9 48,4 56,1 36,6 17,1 13,7 15,0 38,2 47,6 62,2 477,4

726 Sivrihisar 45,0 39,3 41,6 43,1 54,2 31,9 16,0 9,3 16,8 29,1 33,1 48,3 407,7

1307 Söğüt

(Bilecik) 53,4 53,0 54,6 47,3 48,5 39,2 14,7 8,9 15,4 64,7 66,8 80,4 546,7

704 Tavşanlı 53,4 42,6 49,4 48,7 49,3 31,8 22,9 16,7 20,4 41,9 46,8 62,9 486,7

Page 42: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

31

Porsuk Havzası’nda yıllık ortalama sıcaklık 10.8°C dır. Temmuz ayı yılın en

sıcak ayı olup, aylık ortalama sıcaklık değeri 21.4°C dir; ocak ayı ise yılın en soğuk

ayı olup, aylık ortalama sıcaklık değeri -1.5°C dir. Maksimum sıcaklığın 25°C ve

daha yukarı olduğu günlere “Yaz Günleri” denilmektedir. Yaz günleri genellikle

nisan ayında başlayıp ekim ayında sona erer. Maksimum sıcaklığın -0.1°C ve daha

aşağı olduğu günlere de “Kış Günleri” denilmektedir. Kış günleri de genellikle

aralık ayında başlayıp mart ayında sona ermektedir. Havzada yılın en soğuk ayı olan

ocak, aynı zamanda kış günleri sayısının en fazla olduğu aydır. Çizelge 4.2. de

sıcaklık değerleri aylık olarak verilmiştir.

Çizelge 4.2. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem İstasyonlarının Aylık Ortalama Sıcaklık Değerleri (oC) (Devlet Su İşleri,

2001a)

Aylık Ortalama Sıcaklık (oC) AYLAR

İsta

syon

N

o

İsta

syon

un A

Oca

k

Şuba

t

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eylü

l

Ekim

Kas

ım

Ara

lık

Yıllı

k

1386 Alpu -0,3 0,9 4,5 10,7 15,1 19,0 22,2 22,0 17,4 11,8 5,6 1,9 10,9 1428 Altıntaş -1,5 -0,1 3,8 9,6 12,6 17,0 20,0 20,0 15,4 10,0 4,2 0,2 9,3 1462 Aslanapa -1,4 -0,4 3,4 8,5 12,5 17,1 19,7 19,8 15,4 10,0 3,7 0,2 9,0 122 Bilecik 2,4 3,4 6,1 11,3 15,9 19,6 21,7 21,5 18,0 13,7 8,9 4,6 12,3 702 Bozüyük 0,0 1,4 4,7 10,0 14,4 18,1 20,3 19,9 16,1 11,4 6,4 2,5 10,4

1565 Dumlupınar -2,9 -1,7 3,6 8,7 11,8 16,2 19,3 20,1 15,1 10,6 4,0 0,4 8,8 1445 Emet 2,0 2,5 5,5 10,0 14,2 18,3 20,9 21,0 17,5 12,9 7,0 3,5 11,3 706 Eskişehir -0,1 1,2 4,7 10,3 15,1 18,8 21,4 21,2 17,0 12,0 6,5 2,1 10,8 750 Gediz 2,0 3,1 6,1 10,9 15,8 20,2 23,5 23,2 18,8 13,1 7,2 3,8 12,3

1481 İhsaniye 2,0 0,3 2,7 9,3 13,3 17,5 20,6 21,1 17,2 9,6 5,3 0,9 9,8 725 Kütahya 0,2 1,7 4,7 9,9 14,4 18,0 20,4 20,2 16,2 11,7 6,7 2,6 10,6

1369 Mihalıççık -2,1 -1,2 3,2 8,1 12,6 16,3 19,2 19,5 15,9 10,8 4,7 0,0 8,9 1312 Pazaryeri 0,6 2,0 4,7 9,8 13,9 17,9 19,7 19,6 16,1 11,2 6,2 2,4 10,3

1408 Sabuncu pınar -2,2 -0,7 3,3 9,0 12,3 16,8 19,4 19,4 14,5 9,7 3,6 0,0 8,8

726 Sivrihisar -0,2 1,3 5,0 10,2 14,9 19,0 22,1 21,9 18,0 12,8 6,8 2,1 11,2

1307 Söğüt (Bilecik) 1,8 3,0 6,2 11,5 15,5 19,3 21,2 21,0 17,6 13,0 8,1 3,8 11,8

704 Tavşanlı 0,8 2,2 5,0 10,2 14,8 18,6 21,2 20,8 16,9 12,0 6,9 2,9 11,0

Page 43: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

32

Porsuk Çayı Havzası’nın aylık ortalama nispi nem oranları % 44 ile % 82

arasında değişmekte olup, yıllık ortalama nispi nem oranı % 68 dir. Aylık ortalama

nispi nem kış aylarında yüksek, yaz aylarında ise düşüktür. Ancak yalnızca temmuz

ve ağustos aylarında nispi nem % 60 ın altına düşmekte (temmuz % 55, ağustos %

56), haziran ve eylül aylarında % 60, diğer aylarda ise % 60 ın üzerindedir. Nisbi

nemin en yüksek olduğu aylar ise aralık ve ocaktır (% 82). Mart ve haziran

döneminde % 71 - % 60 arasındadır. Açık havalarda, güneşin doğuşu ile beraber

nispi nem hızla düşme gösterir (Çizelge 4.3.).

Çizelge 4.3. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem İstasyonlarının Aylık Ortalama Nispi Nem Değerleri (%) (Devlet Su İşleri, 2001a)

Aylık Ortalama Nispi Nem Değerleri (%)

AYLAR

İsta

syon

N

o

İsta

syon

un A

Oca

k

Şuba

t

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eylü

l

Ekim

Kas

ım

Ara

lık Yı

llık

1386 Alpu 76,9 74,5 68,9 63,5 59,3 53,2 48,1 48,5 50,9 60,9 70,1 77,3 62,7

1428 Altıntaş 65,7 64,9 60,2 54,4 52,4 50,8 50,1 50,0 53,1 60,2 65,6 68,4 58,0

1462 Aslanapa 75,3 72,6 66,5 57,3 51,8 44,4 38,9 39,1 43,0 55,2 68,5 75,2 57,3

122 Bilecik 76,6 73,7 69,7 64,5 65,1 62,5 59,9 60,9 62,8 68,3 71,3 76,2 67,6

702 Bozüyük 81,1 78,0 73,6 68,6 68,2 65,7 63,0 64,8 66,6 72,0 75,4 81,0 71,5

1565 Dumlupınar 79,6 76,6 65,0 58,6 62,6 55,4 50,8 46,0 47,2 59,6 74,1 82,4 64,3

1445 Emet 70,3 67,6 61,5 60,3 60,4 55,7 53,9 54,5 55,9 59,5 63,8 68,6 61,0

706 Eskişehir 81,4 77,8 71,0 64,8 64,0 60,1 55,7 56,4 60,7 67,5 75,1 81,5 68,0

750 Gediz 73,1 70,5 67,3 65,6 61,4 55,9 52,4 54,0 57,1 64,9 69,9 75,0 63,9

1481 İhsaniye 78,0 75,1 74,7 70,7 67,0 57,9 43,4 46,5 46,5 64,7 74,5 81,1 64,7

725 Kütahya 77,3 74,2 68,2 63,4 63,4 61,1 58,0 58,0 61,2 66,8 72,7 78,0 66,9

1369 Mihalıççık 78,7 73,2 64,1 56,6 50,0 46,6 44,1 40,3 41,6 54,2 68,1 80,6 58,2

1312 Pazaryeri 77,7 74,8 69,7 61,2 60,1 57,0 56,9 56,4 59,1 64,3 67,6 74,8 65,0

1408 Sabuncu pınar 82,8 80,1 71,5 61,0 64,7 60,8 60,4 58,8 59,7 68,8 77,7 83,5 70,4

726 Sivrihisar 77,5 73,2 66,5 62,6 60,5 55,1 49,1 50,4 53,5 59,3 68,1 78,2 62,8

1307 Söğüt (Bilecik) 74,8 71,8 66,8 61,1 63,1 62,0 61,1 63,2 64,1 70,6 73,1 76,4 67,3

704 Tavşanlı 76,6 73,4 69,1 66,0 64,2 60,6 58,1 59,1 61,0 66,9 71,1 76,6 66,9

Page 44: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

33

Porsuk Çayı Havzası içinde Bilecik, Bozüyük, Eskişehir, Kütahya, Pazaryeri,

Sivrihisar, Söğüt ve Tavşanlı’da bulunan meteoroloji istasyonlarında gözlenen rüzgar

hızları çizelge 4.4. de verilmiştir. Hızı 1.6 - 3.3 m/sn arasında olan rüzgara hafif

rüzgar, 5.7 - 7.9 m/s arasında olan rüzgara mutedil rüzgar, 10.8 - 13.8 m/sn arasında

olan rüzgara kuvvetli rüzgar, hızı 17.2 - 20.7 arasında olan rüzgara ise fırtına

denilmektedir. Buna göre Porsuk Havzası’ndaki rüzgarlar hafif rüzgar sınıfına girer.

Çizelge 4.4. Porsuk Çayı Yağış Alanı ve Civarındaki DMİ Meteoroloji Gözlem İstasyonlarının Aylık Ortalama Rüzgar Hızı Değerleri (m/sn)(Devlet Su İşleri, 2001a)

Aylık Ortalama Rüzgar Hızı(m/sn)

AYLAR

İsta

syon

N

o

İsta

syon

un A

Oca

k

Şuba

t

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eylü

l

Ekim

Kas

ım

Ara

lık Yı

llık

122 Bilecik 2,3 2,5 2,4 2,5 2,5 2,7 2,8 2,7 2,4 2,0 2,1 2,4 2,5

702 Bozüyük 1,7 1,7 1,7 1,6 1,4 1,3 1,6 1,5 1,3 1,2 1,5 1,8 1,5

706 Eskişehir 2,6 2,7 2,9 2,8 2,5 2,5 2,9 2,7 2,3 1,9 2,0 2,5 2,5

725 Kütahya 2,0 2,2 2,2 2,2 1,9 1,8 1,8 1,7 1,6 1,6 1,7 2,0 1,9

1312 Pazaryeri 1,0 1,1 1,1 1,1 1,0 1,0 1,0 1,0 1,2 1,0 1,1 1,0 1,1

726 Sivrihisar 2,0 2,4 2,5 2,6 2,4 2,7 3,1 2,9 2,5 2,2 2,0 2,1 2,4

1307 Söğüt (Bilecik) 1,6 1,7 1,6 1,5 1,3 1,2 1,3 1,2 1,1 1,2 1,6 1,6 1,4

704 Tavşanlı 1,8 1,9 1,9 1,9 1,7 1,7 1,7 1,6 1,5 1,5 1,6 1,9 1,7

Page 45: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

34

4.1.5. Hidrolojik Yapısı

4.1.5.1. Akarsular

Şekil 4.3. Porsuk Çayı ve Vadisi (Porsuk Barajı Çıkışı) (Orjinal)

Porsuk Havzası’ndaki akarsuları Porsuk Çayı ve kolları oluşturur. Havzanın

yıllık ortalama su potansiyeli 481 hm3. tür. Porsuk Çayı, Murat Dağı eteklerinden

doğar, Porsuk kaynaklarını alıp Kütahya’yı geçtikten sonra kuzeydoğuya doğru bir

yay çizerek Porsuk Baraj Gölü’ne girer ve çıkar. Eskişehir, Alpu, Beylikova, Sarıköy

boyunca doğuya akar ve Beylikköprü civarında Sakarya Nehri’ne karışır. Çayın

büyük kolları, güneyde Kokar Çayı, Murat Çayı, Porsuk Dere, Çat Dere, Değirmen

Dere, Felent Çayı, Kınık Dere, Kuduzlu Dere, Kargın Dere, Uludere ve Musaözü

Deresi oluşturur. Kuzey ve doğuda, Sarısu Çayı, Sarısungur Dere, Muttalip Dere,

Mihalıççık Dere ve Pürtek Dere yer alır. Şekil 4.4. de havzanın beslendiği yüzey

suları görülmektedir.

Page 46: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

35

Şekil 4.4. Porsuk Çayı Havzasının Beslendiği Yüzey Suları (www.mta.gov.tr, 2007;

Koyuncu, 2005)

Page 47: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

36

4.1.5.2. Kaynaklar

Havzada birçok kaynak şeklinde yeraltı suyu boşalımları bulunmaktadır. Bu

kaynakların çoğunluğu içme suyu olarak kullanılmaktadır. Eskişehir içindeki ılıca

kaynağı, Kütahya’nın kuzeydoğusundaki Yoncalı ve Alpu’nun güneyindeki

Uyuzhamamı kaynakları sıcak su kaynaklarıdır. Havza içindeki kaynaklar

faylanmaya bağlı olarak ve geçirimli geçirimsiz litolojik seviye dokunaklarında

çıkmaktadır. Kaynaklarda debiler genelde 20 l/s den yüksek, bazı kaynaklarda 1200

l/s ye kadar ulaşmaktadır. Porsuk Havzası’ndaki kaynakların büyük çoğunluğu

kireçtaşı ve mermerlerden beslenmektedir (Devlet Su İşleri, 2001b).

4.1.5.3. Barajlar

Porsuk Barajı: Sulama ve taşkınları önleme amacı ile Porsuk Çayı üzerine

kurulmuş olan Porsuk Barajı, Türkiye’nin ilk barajlarından biri olup 1949 yılında

yapımı tamamlanmıştır. 1966 yılında bu barajın yükseltilme inşaatı işine başlanmış

ve 1972 yılında bitirilmiştir. Porsuk Barajı’nın yüksekliği 49,70 m. su toplama hacmi

525.000.000 m3. ve göl alanı 23.40 km2. dir. Sulama alanı 41 020 ha. olan baraj,

Eskişehir kentinin yılda 206 milyon metreküp içme ve kullanma suyunu

sağlamaktadır (Semerci, 2006).

Enne Barajı: Porsuk Çayı’nın bir kolu olan, Felent Çayı üzerinde kurulan

Enne Barajı’ndan içme suyu olarak yararlanılmakta olup, Seyitömer Termik

Santrali’nin soğutma ünitelerinde de kullanılmaktadır. Yüksekliği 24,50 m. olup, su

depolama hacmi, 7.000.000 m3. tür (Devlet Su İşleri, 2002).

Darıdere Barajı: Porsuk Çayı’nın kollarından Sarısu Deresi üzerinde inşa

edilmiştir. İnönü ilçe arazisinin sulaması ve Sarısu Deresi’nin taşkınlarını önleme

amacını taşımaktadır.

Musaözü Barajı : Porsuk Çayı’nın kollarından Mollaoğlu Deresi

üzerindedir. Eskişehir’e 27 km. uzaklıktadır. Toplam depolama hacmi 1.55 hm³.tür.

Çevresi mesire yeridir. Sulama sahası 400 ha. dır.

Page 48: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

37

Havzadaki diğer barajlar ise; Akçaköy Barajı Murat Çayı üzerinde

kurulmuştur, Beşkarış Barajı, Kokar Çayı üzerindedir, Kureyşler Barajı Kureyşler

Deresi üzerine kurulmuştur.

Ayrıca Erenköy ve Dereyalak Göletleri de bulunmaktadır. Dereyalak Göleti

sulama amaçlı olarak 1991 yılında tamamlanmıştır. Gölet dolgu tipi yapılmış olup

hacmi 0,390 hm3. tür. Gölet 20 m. yüksekliğe sahip olup 113 ha. sulama alanında

kullanılmaktadır. Sulama amaçlı olarak yapılan diğer gölet ise Erenköy Göletidir.

1994 yılında yapımı tamamlanan gölet 0,613 hm3. hacme ve 30,55 m. yüksekliğe

sahiptir (Devlet Su İşleri, 2002).

4.1.5.4. Sığ Kuyular ve Sondaj Kuyuları

Havzada yeraltı suyu araştırma, içme- kullanma suyu ve sulama suyu amaçlı

çok sayıda sondaj bulunmaktadır. Bu sondajlar genelde ovalarda ve ova yakınlarında

yoğunlaşmaktadır. Altıntaş Ovası’nda 1958–1972 yılları arasında 19 adet araştırma

ve 5 adet içme suyu kuyusu açılmıştır. Sondajlar 13 m. ile 302 m. arasında

değişmektedir. Kuyuların debileri 2,0–21,0 l/s arasında değişmektedir. Ayrıca 205

adet sığ kuyu bulunmaktadır. Kütahya ve Köprüören Ovaları’nda sığ sular genellikle

dere vadilerinde ve düzlük alanlarda açılmış keson kuyulardır. Derinlikleri 6 ile 20

m. arasında değişmekte ve 129 adettir. 7 adet araştırma ve 40 adet içme suyu kuyusu

7 adette drenaj kuyusu bulunmaktadır. Sondajların derinlikleri 28–403 m. debileri

0,5–139.0 l/s dir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Eskişehir- İnönü Ovaları’nda el burguları ile açılmış 6 ile 10 m. arasında 50

adet sığ kuyu bulunmaktadır. DSİ tarafından 22 adet araştırma, 15 adet su temini, 23

adet drenaj amaçlı sondaj bulunmaktadır. Ayrıca başka kurumlar tarafından da 39

adet sondaj kuyusu açılmıştır. Derinlikleri 11 ile 250 m. debileri 10–50 l/s

arasındadır. Alpu Ovası’nda sığ sular sulama amaçlı açılmış ve halk tarafından

açılmıştır ve derinlikleri 1–8 m. arasındadır. DSİ tarafından ve başka kurumlarca

açılan 13 adet araştırma ve 25 adet sondaj kuyusu bulunmaktadır. 30 ile 300 m.

derinlikte ve debileri 0.11–20,0 l/s dir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Page 49: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

38

4.1.5.5. Akiferler

Havzada yeraltı suyu taşıyan formasyonları, mermer, kireçtaşı daneli

sedimanter kayalar (konglomera- kumtaşı) ve bazalt andezit seviyeleri ile ovaları

kaplamış olan geç çökeller oluşturur.

Havzada bulunan ovalardaki yeraltı suları Altıntaş Ovası’nda doğudan batıya

ve güneyden kuzeye, Aslanapa Ovası’nda kuzeybatıdan güneydoğuya, Kütahya

Ovası’nda doğudan batıya, Köprüören Ovası’nda kuzeyden güneye, İnönü Ovası’nda

batıdan doğuya, Eskişehir Ovası’nda genel olarak batı-doğu yönde olan akış,

güneyden ovaya giren Porsuk Çayı ile güneyden ve kuzeydeki Keskin Deresi ve

diğer dereler ile kuzey yönden akışlı yeraltı suyu da ova genel akışına etkili

olmaktadır. Alpu Ovası’nda genel akım yine batı doğu yönündedir. Bütün ovalardaki

yeraltı suyu akarsuları beslemektedir. Ovalardaki yeraltı suları akarsu yakınlarında

1–2 m. ovalarda 25–30 m. derinliğe ulaşmaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

4.1.6. Bitki Örtüsü

Porsuk Havzası arazi örtüsünü gösteren haritada (Şekil 4.5.) görüldüğü gibi

Porsuk Havzası’nın bitkilerle kaplı olduğu alanlar havzanın Kütahya bölümü ile

Eskişehir’in kuzeyi (Mihalıççık) bölümündedir. Havzanın doğusu tarım alanları ile

batısı ise daha çok tarım dışı (çıplak) alanlarla kaplıdır.

Porsuk Çayı Havzası bitki örtüsü; Akdeniz, Avrupa-Sibirya (Öksin) ve İran-

Turan fitocoğrafya bölgelerinin birbirlerine geçiş teşkil ettiği yerde olduğu için her

üç bölgenin bitkileri görülür.

Alanın Eskişehir bölümünün bitki örtüsü, İç Anadolu’nun step bitkileri,

Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu’nun orman bitkilerinin etkisi altında oluşmuştur.

Araştırma alanı step ile orman mıntıkaları arasında bir geçiş bölgesinde

bulunmaktadır. Kurak iklim koşullarına dayanıklı bitkilerin birliği olan step’te yıllık

yağış miktarının yetersiz oluşu nedeniyle sürgünlerin kısa, bodur, köklerin uzun

olması step bitkilerinin gelişmesinin en önemli özelliğidir.

Page 50: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

39

Şekil 4.5. Porsuk Havzası Arazi Örtüsü (http://www.die.gov.tr, 2007)

Page 51: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

40

Sündiken Dağları’nın güney ve doğu yamaçlarında Iran-Turan elementlerinin

oranı bir hayli yüksektir. Sündiken Dağları Karadeniz Bölgesi’nden İç Anadolu

Bölgesi’ne geçişin olduğu yerdedir. Dağların güney ve doğu yamaçlarında Iran-

Turan elementleri egemen olduğu halde yinede dağın floristik spektrumunda üçüncü

derecede yer almaktadır ve şöyledir: Akdeniz elementleri % 25, Avrupa-Sibirya

elementleri % 20, Iran-Turan elementleri % 17 ve diğerleri % 30 civarındadır (Çetik,

1985).

Eskişehir Ovası’ndaki bitki örtüsü şöyledir; Sarısu-Porsuk Vadisi’nde 900 m.

yüksekliğinin altında kalan alanlarda step bitki örtüsü görülür (Ekim, 1977: Çelik.

1994’den). Havzada step bitki örtüsünü Yavşan (Artemisia spp.) ve kekik (Thymus

spp.) gibi karakteristik bitkiler oluşturur (Albek, 1992: Çelik. 1994’den). Eskişehir

Alpu arası düzlüktür. Bu bölümün büyük bir kısmı steptir. Bu geniş düzlüklerde ağaç

mevcut değildir (Çelik 1994: Tunçdilek. 1957’den)

Sündiken Dağı’nın İç Anadolu’ya bakan yönlerinin vejetasyonunda Quercus

cerris, Pinus nigra ssp. pallasiana, Artemisia santonicum, Astragalus micropterus,

Astragalus angustifolius birliklerini tanımlamıştır (Ekim,1977: Çetik. 1985’den).

Sündikenler ve güney platoların Sarısu-Porsuk Vadisi'ne bakan yüzeylerdeki

orman ova zeminine kadar inmiştir. İşte ova tabanına kadar inen ve bazı yerlerde

kısmen de olsa ova zemininde olan orman Tournefort, Kinnier, Fellow (1838)

tarafından bildirilmektedir (Tunçdilek,1957: Çelik. 1994’den).

Porsuk Çayı Havzası orman alanları Sündiken Dağları ve Türkmen

Dağları’nın yüksek kesimlerinde yayılış göstermektedir. Orman sınırı deniz

seviyesinin 900 m. yüksekliklerinden başlar. 1100 m. den başlayan meşe ve ardıç

korulukları 1200–1300 m. den sonra yerlerini karaçama terk eder. Sündiken

Dağları'nın güney yamaçlarında en yaygın ağaç türü olan karaçam ortalama 1200–

1300 metreden başlayıp 1600 m. ye kadar çıkar ve dağın güneyini kuşak halinde

çevirir (Ekim,1977: Çetik. 1985’den).

Türkmen Dağları’nın kuzeyinde 800-900 m. yükseltiler arasında tüylü meşe

(Quercus pubescens), saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris), katran ardıcı (Juniperus

oxycedrus ssp. oxycedrus), kokulu ardıç (Juniperus foetidissima), boylu ardıç

(Juniperus excelsa), alıç (Crataegus pentagyna) ve ateş dikeni (Pyracantha sp.); 900-

Page 52: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

41

1000 m. de karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), saçlı meşe (Quercus cerris var.

cerris), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus), alıç (Crataegus pentagyna),

laden (Cistus laurifolius); 1000-1100 m. de karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana),

laden (Cistus laurifolius), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus) ve saçlı

meşe (Quercus cerris var. cerris); 1100-1200 m’de karaçam (Pinus nigra subsp.

pallasiana), laden (Cistus laurifolius), saçlı meşe (Quercus pubescens) ve mazı meşesi

(Quercus infectoria) yayılış göstermekte bu yükseltiden itibaren katran ardıcına

rastlanmamaktadır. 1200-1300 m. yükseltiler arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp.

hamata), karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), mazı meşesi (Quercus infectoria),

kayın (Fagus orientalis), titrek kavak (Populus tremula), kara gürgen (Carpinus

betulus), kuşburnu (Rosa canina) ve böğürtlen (Rubus canescens) türleri görülmekte,

saçlı meşeye ise 1200 m. den daha yukarılarda rastlanmamaktadır. 1300-1400 m.

arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata), karaçam (Pinus nigra subsp.

pallasiana), kayın (Fagus orientalis), titrek kavak (Populus tremula), mazı meşesi

(Quercus infectoria), adi gürgen, kuşburnu (Rosa canina) ve böğürtlen (Rubus

canescens); 1400-1500 m. yükseltiler arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp.

hamata), gürgen (Carpinus sp.), karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), titrek kavak

(Populus tremula), kuşburnu (Rosa canina) ve böğürtlen (Rubus canescens) yayılış

gösterirken kayın ve mazı meşesi bu yükseltiden itibaren kaybolmaktadır. 1500-1600

m. yükseltiler arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata), titrek kavak (Populus

tremula), kuşburnu (Rosa canina) ve böğürtlen (Rubus canescens) görülürken

karaçam ve gürgene ise rastlanılmamaktadır. 1600-1700 m. arasında sarıçam (Pinus

sylvestris subsp. hamata), kuşburnu (Rosa canina) ve böğürtlen (Rubus canescens);

1700 m. nin üzerinde ise sarıçamın yanı sıra Crataegus, Thymus, Verbascum,

Astragalus, Acanthalimon, Ballota ve Onopordum cinslerine ait türlere

rastlanmaktadır. Genel olarak havzada bu türler görülmekte ise de 800-900 m.

yükseltiler arasında meşe(Quercus ssp.) ve ardıç (Juniperus ssp.) türleri, 900-1200 m.

yükseltiler arasında karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), 1200-1700 m yükseltiler

arasında ise sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata) temel mescereyi oluşturmaktadır

(Güner, 2006).

Page 53: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

42

Türkmen Dağları’nın güneyinde 1000-1100 m. yükseltiler arasında mazı

meşesi (Quercus infectoria), saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris), ateş dikeni

(Pyracantha sp.) ve Makedonya meşesi (Quercus trojana); 1100-1200 m. yükseltiler

arasında karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus

ssp. oxycedrus), saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris), mazı meşesi (Quercus

infectoria) ve Makedonya meşesi (Quercus trojana); 1200-1300 m. lerde karaçam

(Pinus nigra subsp. pallasiana), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus),

saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris), tüylü meşe (Quercus pubescens), mazı meşesi

(Quercus infectoria) ve Makedonya meşesi (Quercus trojana); 1300-1400 m. arasında

karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), laden (Cistus laurifolius), saçlı meşe

(Quercus cerris var. cerris), tüylü meşe (Quercus pubescens), mazı meşesi (Quercus

infectoria) ve katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus); 1400-1500 m.

arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata), karaçam (Pinus nigra subsp.

pallasiana), laden (Cistus laurifolius), saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris), tüylü

meşe (Quercus pubescens), mazı meşesi (Quercus infectoria), katran ardıcı (Juniperus

oxycedrus ssp. oxycedrus) ve kuşburnu (Rosa canina); 1500-1600 m. yükseltiler

arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata), karaçam (Pinus nigra subsp.

pallasiana), titrek kavak (Populus tremula), laden (Cistus laurifolius), mazı meşesi

(Quercus infectoria), tüylü meşe (Quercus pubescens), saçlı meşe (Quercus cerris var.

cerris), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus) ve kuşburnu (Rosa canina);

1600-1700 m. arasında sarıçam (Pinus sylvestris subsp. hamata), karaçam (Pinus nigra

subsp. pallasiana), laden (Cistus laurifolius) ve katran ardıcı (Juniperus oxycedrus ssp.

oxycedrus); 1700 m’den yukarılarda ise sarıçamın yanı sıra Crataegus, Thymus,

Verbascum, Astragalus, Acanthalimon, Ballota ve Onopordum cinslerine ait türler

yayılış göstermektedir. Yine kuzey bakıda olduğu gibi güney bakıda da kesit

üzerinde yukarıdaki türler görülmekte ise de bozkırdan itibaren 1100 m. yükseltiye

kadar meşe (Quercus ssp.) ve ardıç (Juniperus ssp.) türleri, 1100-1400 m. yükseltiler

arasında karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), 1400 m. nin üzerinde ise sarıçam

(Pinus sylvestris subsp. hamata) temel mescereyi oluşturmaktadır (Güner, 2006).

Page 54: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

43

Porsuk Havzası’ndaki dere kenarlarında Acer platanoides, Acer tataricum,

Corylus avellana, Euonymus latifolius, Euonymus europeus gibi higrofil türler

bulunmaktadır (Gökmen,1974: Çelik. 1994’den).

Orman karakteri gösteren nemli dere içlerinde yer yer Carpinus betulus,

Cornus mas bulunmaktadır. Ayrıca Porsuk Çayı boyunca söğüt (Salix spp), kavak

(Populus spp), akçaağaç (Acer spp), iğde (Elaagnus angustofolia) çınar (Platanus

oriantalis) yabani gül (Rosa canina) gruplarına da rastlanır (Ekim,1977: Çelik.

1994’den).

Sündiken Dağları'nın, Türkmenbaba, Eşekli Türkmen Tepesi karaçamla

kaplıdır. Bu kesimde karaçamların arasında, kızılçamlar da bulunmaktadır. Türkmen

Dağı’nın bazı bölümlerinde sarıçam ve meşe ormanları da bulunmaktadır.

Katırtırnağı, böğürtlen gibi bitkilerin oluşturduğu fundalıklara da rastlanır. Eskişehir

Kütahya istikametinde düz ve kil topraklı yerlerde (800 m.) bazen Artemisia

santonicum’un egemen olduğu ova stepleri mevcuttur (Çetik, 1985).

Havzanın Kütahya bölümünde Kütahya’nın doğu ve alçak platolarında step

alanlarının üzerinde karaçam ve meşe türlerinin oluşturduğu kuru orman alanları yer

almaktadır. Kütahya ve çevresinde karaçam (Pinus nigra), meşe (Quercus cerris,

Quercus infectoria, Quercus libani) türleri ile ardıçlardan oluşan ormanlar

bulunmaktadır.

Yellice ve Gümüş Dağları’nın kuzeyinde saçlı meşe (Quercus cerris)

güneyinde ise genellikle ardıç türleri (Juniperus excelsa, Juniperus foetidissima) ve

meşe türleri (Quercus cerris, Quercus infectoria, Quercus libani) bulunur. Ayrıca

Gümüş Dağı’nın kuzey kesiminde Fagus orientalis toplulukları bulunur. Karaçam,

Yellice ve Gümüş Dağları’nın eteklerinde, özellikle doğuda yüksek plato

sahalarında; meşe ise, bu kütlenin batıya doğru devamını oluşturan sahanın alt

kesimlerinde görülmektedir. Yellice ve Gümüş Dağları’nın kuzey eteklerindeki alçak

platolardaki kuru ormanlar genellikle saçlı meşelerden ibarettir. Bu dağların güney

eteklerindeki alçak platolardaki bitki örtüsünün önemli bir elemanı da ardıçlardır.

Juniperus excelsa ve Juniperus foetidissima daha ziyade yarı kristalize kireçtaşları

üzerinde yaygındır (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Page 55: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

44

Karaçam ormanları ise dağların genel olarak 1200 m. den yüksek

kesimlerinde görülür. Geniş alan kaplayan karaçam ormanları, kuzeybatıda Sündiken

ve Sivrihisar Dağları, batıda Kütahya-Afyonkarahisar hattının doğusunda Yazılıkaya

Yaylası, Sandıklı ve Murat Dağları’nda yer almaktadır. Diğer kesimlerde karaçam

ormanları parçalar halinde kalmıştır. Meşe ormanları ve toplulukları plato

yüzeylerinde kümeler halindedir (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Havzanın Kütahya bölümünde görülen bitkiler: Pinus nigra (karaçam)

Juniperus excelsa, Juniperus foetidissima (ardıç), Quercus cerris (saçlı meşe),

Quercus infectoria (mazı meşesi), Platanus orientalis (çınar), Tamarix sp. (ılgın),

Eryngium campestre (eşek dikeni), Artemisia campestris (köpek papatyası), Carduus

nutans (eğik diken), Senecio vernalis (imam kavuğu), Leguosia speculum-veneris

(kadın aynası), Helianthemum ledifolium (ay çiçeği, günebakan), Alyssum

desertorum (kuduz otu), Scabioso argentea (uyuz otu), Euphorbia macroclada

(sütleğen), Globularia arientalis (küre çiçeği), Teucrium polium, Ziziphora tenuior,

Astragalus microcephalus (geven), Trigonella aurentiaca, Malva neglecta

(ebegümeci), Acantholimon acerosum (iğneli kardikeni), Bromus squarrossus,

Dactylis-hisbanica (domuz ayrığı), Poa bulbosa (yumrulu salkım otu, yumrulu

tavşan bıyığı), Rumex acetosella (küçük kuzu kulağı), Androsace maxima (büyük

androsas), Paliurus spina–christi (karaçalı), Amygdolus orientalis, Pyrus

elaeagnifoila, Verbascum lasianthum (sığır kuyruğu) (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005).

Havza alanında meşe türlerinden baskın olarak Qercus cerris (saçlı meşe),

Qercus pubescens (tüylü meşe) bulunur. Ardıç türleri olarak Juniperus excelsa,

Juniperus oxycedrus görülür.

4.1.7. Yaban Hayatı

Porsuk Havzası’nda bulunan canlı türleri memeli, kuş, sürüngen ve iki

yaşamlılar türlerini içermektedir. Havzanın Kütahya bölümünde görülen kuş türleri

içinde kartal (Aquila chrysaetos), akbaba (Aegypius ssp.), şahin (Buteo Buteo),

baykuş (Athena sp.) gibi gece ve gündüz yırtıcıları nesli tehlikede bulunan türler

Page 56: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

45

arasında yer almaktadır. Havzada bulunan kınalı keklik (Alectoris chukar), çoban

aldatan (Caprimulgus europaeus), yeşil ağaçkakan (Picus viridis), üveyik

(Streptopolia turtur), ibibik (Upupa epops), yaban kazı (Anser sp.), kuzgun (Corvus

corax), turaç (Frankolinus frankolinus) gibi türler de Türkiye genelinde risk altında

bulunmaktadırlar. Altıntaş Ovası Anadolu’da kalan son Toy (Otis tarda) Kuşlarının

üreme alanlarından biridir ve sadece bu bölgede yaşamaktadırlar. Havza kuş göç

yolları üzerinde yer almaktadır ve ornitolojik açıdan da oldukça zengindir (Kütahya

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Havzada yaşayan kuş türleri:

Atmaca (Accipiter nissus)

Kızıl Şahin (Buteo rifunus)

Kartal (Aquila sp.)

Kınalı Keklik (Alectoris chukar)

Kaya Güvercini (Columba livia)

Gökçe Güvercin (Columba oenas)

Tahtalı Güvercin (Columba palumbus)

Puhu (Bubo bubo)

Orman Baykuşu (Asio otus)

Cüce Baykuş (Otus scops)

Kukumav (Athena noctua)

Alaca Baykuş (Strix aluca)

Yeşil Ağaçkakan (Picus viridis)

Alaca Ağaçkakan (Dendrocopus syriacus)

Büyük Ağaçkakan (Dendrocopus major)

Küçük Ağaçkakan (Dendrocopus minor)

Aksırt Ağaçkakan (Dendrocopus leucotos)

Tarla Kuşu (Alauda arvensis)

Orman Toygarı (Lullula arborea)

Akkuyruk sallayan (Motailla alba)

Arap Bülbülü (Pycnonotus xanthopygos)

Büyük Dağ Bülbülü (Prunella collaris)

Page 57: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

46

Sürmeli Dağ Bülbülü (Prunella ocularis)

Yelpaze Kuyruk (Custicola juncidis)

Çalıkuşu (Regulus regulus)

Benekli Sinekkapan (Muscicapa striata)

Taş kuşu (Saxicola torquata)

Gökardıç (Monticola solitarius)

Karatavuk (Turdus merula)

Baştankara (Parus sp)

Anadolu Sıvacı kuşu (Sitta krueperi)

Kaya Sıvacı kuşu (Sitta neumayer)

Bahçe tırmaşığı (Certhia brachydactyla)

Saka (Carduelis carduelis)

Ketenkuşu (Acanthis cannabina)

Küçük İskete (Serinus serinus)

Serçe (Passer domestricus)

Söğüt Serçesi (Passer hispaniolensis)

Kaya Serçesi (Petronia petronia)

Sığırcık (Stumus vulgaris)

Kestane kargası (Garullus glandorius)

Saksağan (Pica pica)

Kırmızı Gagalı Dağ Kargası (Phyrrocorax phyrrocorax)

Sarı Gagalı Dağ Kargası (Phyrrocorax graculus)

Kuzgun (Corvus corax)

Leş Kargası (Corvus comix)

Ekin Kargası (Corvus frugilegus)

Bozkaz (Anser anser)

Sakarca Anser albifrons

Yeşilbaş Anas plathyrnchos

Kılkuyruk (Anser acuta)

Bıldırcın (Coturnix coturnix)

Sutavuğu Porzana porzana

Page 58: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

47

Sakarmeke (Fulica atra)

Çil (Perdix perdix)

Çulluk (Scolopax rusticola)

Çamur kuşu (Limosa limosa)

Döğüşken (Philomachus pugnax)

Bağırtlak (Pterocles orientalis), dır (Eskişehir İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005; Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Porsuk Çayı, Porsuk Barajı ve havzadaki akarsular ve göletlerde balık türleri

mevcut olup, yüksek rakımlı orman içi akarsularda Alabalık (Salmo trutta) türleri

yaşamaktadır. Bu akarsuların aşağı kısımlarında, barajlar ve göletlerde aşağıdaki

balık türleri bulunmaktadır.

Sazan (Cyprinus carpio)

Bıyıklı balık (Barbus plebejus)

Turna (Esox lucius)

Sazan (Cyprinus carpio)

Yayın (Silurus glanis)

Yılanbalığı (Anguilla anguilla)

Kefal (Leuciskus cephalus)

Sazan (Cyprinus carpio)

Aynalı Sazan, (Cyprinus carpio)

Yayın (Silurus glanis)

Havzada yaşayan aşağıdaki memelilerin yaşama ortamları ormanlar olup

kısmen sazlık ve step bitki örtüsü ile kaplı yerleşim alanlarına uzak mıntıkalarda

yaşamlarını devam ettirmektedirler (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Geyik (Cervus elaphus)

Ayı (Ursus aretos)

Tavşan (lepus europeus)

Kakım, (mustela erminea)

Gelincik (Mustella nivalis)

Sansar (Martes martes)

Sincap (Spermophilis citellus)

Page 59: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

48

Kirpi (Erinaceus concolor)

Kurt (Canis lupus)

Çakal (Canis aureus)

Yaban Domuzu (Sus scrofa scrofa)

Tilki (Vulpes vulpes) dir.

Ayrıca özel yaşama koşullarına ihtiyaç duymayan ve Türkiye’nin her

bölgesinde yaşayan aşağıdaki türleri de görmek mümkündür (Eskişehir İl Çevre ve

Orman Müdürlüğü, 2005)

Kaplumbağa (Testudo graeca)

Kertenkele (Acanthodactylus vulgaris)

Gece Kurbağası (Bufo Viridis)

Orman Faresi (Clethrionomys Glareolus)

Peygamber Devesi (Mantis mautis)

Tarla-orman Faresi (Apedomus mystacinus)

Kara Yılan (Coluber jugularis)

4.2 Porsuk Çayı Havzasının Alan Kullanımları ve Sosyo-Ekonomik Yapısı

4.2.1. Yerleşim ve Ulaşım

Porsuk Havzası’nda iki il ve yedi ilçe bulunmaktadır. Yerleşim alanlarından

Eskişehir kenti eski tarihlerde, verimli bir ovaya bakan ve savunma açısından

avantajlı olan bir tepe yamacında kurulmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında

demiryolunun ovadan geçmesi ile birlikte, kent ilk yerleştiği yamaçtan ovaya doğru

inerek yayılması süreci hızlanmış ve istasyon bu süreçte önemli bir çekim noktası

oluşturmuştur. Kent belli bir gelişme seviyesine kadar merkezi iş alanının çevresinde

dairesel olarak gelişmiş, ancak 1950’lerde tüm ülkenin de içine girdiği sanayileşme

sürecinin etkisiyle, kentleşme hızlanmış ve bu makroform bozularak mekanda

genişleyen bir büyüme sürecine girilmiştir. Sonuçta verimli tarım toprakları zamanla

Page 60: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

49

yerleşim alnının tehdidi altında kalmıştır. Eskişehir ilinde ovalar üzerinde kurulmuş

Alpu, Beylikova, İnönü ve Mihalıççık ilçeleri havza içerisindedir (Eskişehir İl Çevre

ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Yerleşim alanlarından Kütahya ise güneyinde orman alanları ve topoğrafik

engeller, kuzeydoğuda Askeri Hava Alanı, kuzeyde ve batıda tarım toprakları ile kent

genelindeki jeolojik yapısı itibarı ile sıkıntılı olan alanlar, yapılaşmayı engelleyici ve

sınırlayıcı etmenlerdir. Bu sebeple kent doğu batı yönünde lineer bir gelişim

göstermiştir. Havzanın Kütahya bölümündeki diğer yerleşim yerleri Altıntaş,

Aslanapa ve Dumlupınar ilçeleridir. Havzada nüfus il ve ilçe merkezlerinde

yoğunlaşmıştır. İl merkezlerindeki nüfus artarken kırsal kesimin nüfusu azalmıştır.

Bu il ve ilçelere bağlı birçok köy ve kasaba da bulunmaktadır (Kütahya İl Çevre ve

Orman Müdürlüğü, 2005).

Porsuk Havzası’nda karayolu ulaşımı oldukça gelişmiş durumdadır. Bütün

yerleşim birimlerine karayolu ile ulaşılabilir. Havza alanının doğu-batı doğrultusunda

Ankara-Eskişehir-Bursa-Balıkesir karayolu geçer. Yine havzanın kuzey-güney

doğrultusundan İstanbul-Bilecik-Kütahya-Afyon karayolu ülkemizin önemli

karayollarındandır ve havza alanından geçer.

Ankara-İstanbul-İzmir arasındaki demir yolu ulaşımı havzadan geçmektedir.

Eskişehir ana demiryolu hattının kavşak noktasındadır. Ayrıca sivil uçucular için bir

havaalanı da bulunmaktadır. Bu havaalanı Eskişehir de Sivil Havacılık Yüksek

Okulu tarafından eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır.

4.2.2. Tarım

Derin bir toprak tabakası ile kaplı olan Porsuk Çayı Havzası, çok verimlidir.

Havza topraklarının verimli oluşu tarımsal alanda da havzayı söz sahibi yapmaktadır.

Havzada buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç ve şeker pancarı ekimi yapılır.

Ancak ekim yapılan arazilerin kuru arazi olması nedeniyle sahip olunan arazinin

tümüne her yıl ekim yapılamamaktadır. Havzaya düşen yıllık yağış miktarının azlığı

bu olayı kaçınılmaz kılmaktadır.

Page 61: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

50

Porsuk Çayı Havzası’nda tarım yapılan arazileri yıllar itibari ile değişmekle

birlikte % 81,34’ü ekilmekte, % 17,28’i nadasa bırakılmakta, % 0,42’si meyve ve

bağ üretimi ve % 0,96 sında ise sebze üretimi yapılmaktadır (Çizelge 4.5.).

Çizelge 4.5. Porsuk Çayı Havzası Arazilerinin Kullanılışı (ha) (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2005; Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

İLÇELER Tarla (Ekilen) Tarla (Nadas) Meyve Ve Bağ Sebze Kütahya(merkez) 73.106 8.400 638 1.529 Altıntaş 28.276 8.996 130 118 Aslanapa 22.983 3.111 0 38 Dumlupınar 6.895 1.875 81 56 Eskişehir(merkez) 98200 26069 271 1599 Alpu 44915 11152 14 517 Beylikova 24788 4841 2 49 İnönü 13378 2365 20 69 Mihalıççık 41763 10475 613 246 Toplam 354.304 77.284 1769 4.221

Ekim yapılan alanlarında genelde tahıl ve şeker pancarı üretilmektedir. Bunun

yanında sebze ve meyve üretimi de yapılmaktadır. Havzada ekim yapılan tarım

alanlarının büyük çoğunluğunda % 81.62 tahıl üretimi, % 6.93 yemeklik baklagil, %

5.72 endüstri bitkileri, % 0.67 sebze ve % 1.47 meyve ve bağ üretimi yapılmaktadır.

Çizelge 4.6. da havza içerisinde üretilen ürünlerin ekim yapıldığı alanlar verilmiştir.

Çizelge 4.6. Havza İçerisinde Üretilen Ürünlerin Ekim Yapıldığı Alanlar(ha) (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2005; Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

İlçe Adı Tahıl Sanayi bitkileri

Yem Bitkileri

Yemeklik Baklagiller

Sebze

Bağ- Bahçe

Kütahya(merkez) 66590 2486 3276 3377 638 1.529 Altıntaş 22460 3165 957 1890 130 118 Aslanapa 13524 486 615 8317 0 38 Dumlupınar 4270 109 315 2733 81 56 Eskişehir(merkez) 56092 3906 3026 1850 271 1599 Alpu 24045 2990 1100 455 14 517 Beylikova 16765 1271 687 125 2 49 İnönü 8100 894 400 670 20 69 Mihalıççık 22007 1018 75 455 613 246 Toplam 233853 16325 10451 19872 1769 4.221

Page 62: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

51

Porsuk Çayı Havzası’nın Eskişehir bölümündeki arazisinin % 15.1’i düz, %

16.2’si hafif eğimli, % 24.1’i orta eğimli , % 21.9’u dik, % 19’u çok dik ve % 3.7’si

sarptır. Eskişehir arazisinin % 23,41 inde orta derecede, % 25,41 inde şiddetli

erozyon ve % 51,18 inde çok şiddetli su erozyonu tehdidi altındadır (Eskişehir İl

Tarım Müdürlüğü, 2002). Kütahya bölümündeki arazisinde ise % 9,35 inde çok az,

% 10,63 ünde orta derecede % 38,57 inde şiddetli, % 38,63 ünde çok şiddetli

erozyon, % 2,5 inde erozyon riski yoktur (Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

Eskişehir ve Kütahya illerinde hayvancılık da önemli tarımsal faaliyetler

arasındadır. Hayvancılık bölgede oldukça gelişmiş olup, özellikle küçükbaş hayvan

yetiştiriciliği, tarım kesimindeki nüfusun önemli gelir kaynaklarındandır. Her iki ilde

de koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlar ve büyükbaş hayvancılıkla uğraşılmaktadır.

Ayrıca tavukçuluk ve arıcılıkta yapılmaktadır.

4.2.3. Ormanlar

Havzanın Kütahya bölümünde Kütahya Ovası çevresince ormanlar yaygındır.

Bu ormanlara egemen ağaç türleri; karaçam, meşe ve ardıçtır. Ormanlar genellikle

yüksek platolardadır. Bu platolardaki iklim koşullarına çok iyi uymuş olan karaçam,

ormanlarındaki en yaygın türdür. Kütahya Ovası’nın kuzeyindeki Yeşildağ kütlesi ile

bunun eteklerindeki yüksek platolar ve kütlenin batı uzantısını oluşturan tepelik

alanlar karaçam ormanları ile kaplıdır. Ormanın alt katını ardıç türleri oluşturur.

Kütahya Ovası’nın doğusundaki yüksek platolarda karaçam ormanları, araya meşe

türlerinin (özellikle sapsız meşe) girmesiyle karışık orman niteliği kazanır. Kuru

ormanlar daha aşağı kesimlerdeki alçak platolarda da sürer. Yellice ve Gümüşdağ

kütlesinin kuzeyinde daha çok saçlı meşe, güneyinde ise genelde ardıç türleri ve

meşe türleri görülür. Kütahya ovasının kuzeybatısındaki alçak platolar ise tümüyle

karaçam ormanları ile kaplıdır. Yellice ve Gümüşdağ'ın kuzey eteklerindeki alçak

platolardaki ormanlar, genellikle saçlı meşelerden oluşur. Yellice Dağı ve

Gümüşdağ'ın güney yamaçlarındaki alçak platolarda daha çok meşe türleri vardır. Bu

kesimdeki başlıca meşe türleri; mazı meşesi, saçlı meşe, lübnan meşesi olup, ardıç

ağaçlarına da rastlanır (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Page 63: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

52

Havzanın Eskişehir bölümünde orman alanları Sündiken Dağları ve Türkmen

Dağları’nın zirvelerinden sarıçam ağaçları ile başlayıp, aşağıya ve şehre doğru

karaçam ve meşelik alanlarla devam etmektedir. Eskişehir’in % 26’i ormanlarla

kaplıdır. Önemli ormanlık yöreleri Çatacık, Mihalıççık ve Kalabak’tır. Arazi meyili

ortalama % 40-60 arasındadır. Ormanlarının % 78’ü karaçam, % 9’i sarıçam, % 6’ü

kızılçamdır. Geriye kalanı bataklık ormanları olup, bunun da tamamı meşe cinsidir.

Ormanlık alanlarda başlıca karaçam, kızılçam, sarıçam, kayın, kavak, meşe, ardıç, sedir

ağaçları görülmektedir (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

4.2.4. Turizm ve Rekreasyon

Porsuk Çayı Havzası turizm yönünden Türkiye’nin diğer yöreleri ile

karşılaştırıldığı zaman önemli sayılabilecek nitelik ve sayıda turistik yer ve değerlere

sahip değildir. Fakat yinede görülmeye ve değerlendirmeye değer tarihi ve turistik

kaynaklar bulunmaktadır.

Kütahya’da Selçuklu dönemi, Germiyanlı dönemi ve Osmanlı döneminden

kalma çok sayıda cami, külliye, kale, türbe ve hamam bulunmaktadır. Frig Vadisi ve

Aizonai antik kenti Kütahya’daki tarihi yerleşim yerleridir. Dünya’daki ilk borsanın

Aizonai antik kentinde olduğu söylenmektedir (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005).

Havzanın diğer önemli merkezi Eskişehir’de Frig, Hitit, Roma, Bizans,

Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait tarihsel bölge ve anıtlar

bulunmaktadır. İlin tamamına yayılmış olan ve kent merkezinde önemli sağlık

turizmi potansiyeline sahip olan şifalı sıcak ve soğuk sular bulunmaktadır (Eskişehir

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Havza içerisinde bulunan Çavlum köyü Orta Tunç Çağı Mezarlığı

Eskişehir’in 16 km. doğusunda, Alpu Ovası'nda bulunmaktadır. 1995 yılında

Eskişehir Arkeoloji Müzesi tarafından tespit edilen mezarlık, erken Hitit döneminin

en önemli kalıntılarından biridir. Yazılıkaya Frig Vadisi M.Ö 1200 yıllarında

Anadolu’da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturan Frigler

zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır.

Page 64: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

53

Günümüzde Frigya Vadisi olarak bilinen alan Kütahya-Eskişehir-Afyon illeri içinde

yer almaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü havza içerisinde yer almaktadır ve

vadide çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır (www.eskisehirliyiz.biz/).

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Ordular! İlk hedefiniz

Akdeniz’dir. İleri…” komutunu verdiği yer olan Başkomutanlık karargahı Kütahya

Dumlupınar Zafertepe Çalköy’dedir. Başkomutan Milli Parkı’nın bir bölümü havza

içerisindedir. Bu nedenle yakın tarihimizin göstergesi niteliğindedir.

İl topraklarının bir kısmı havza içerisinde kalan Kütahya doğal güzellikler

açısından oldukça zengindir. Anadolu’nun en büyük kuşları olan Toy kuşları

dünyada yalnız Kütahya da üremektedir. Ayrıca Kütahya ilinde birçok kaplıca da

bulunmaktadır. Çinicilik Kütahya’nın simgesi haline gelmiş çok eskiden kalma

kültürel bir değerdir.

Eskişehir'in en eski yerleşim merkezi olan Odunpazarı, Osmanlı Evleri'nin

yer aldığı kültür mirasımızın öğeleri olan sivil mimarlık örneklerindendir.

Odunpazarı eski mahalleleri, dar sokakları, eski evleri ve çeşmeleriyle "Eski Türk

Şehri" görünümünü günümüze kadar korumuştur.

Kütahya’da Çamlıca orman içi dinlenme, Murat Dağı, Vakıf Çamlığı gibi

birçok yer rekreasyon amaçlı kullanılmaktadır. Çamlıca orman içi dinlenme yeri,

Kütahya’nın batısında il merkezine 7 km mesafede 20 ha. lık bir alanda

bulunmaktadır.

Eskişehir’de ise orman fidanlığı, Bademlik, Musaözü Barajı, Kalburcu,

Kalabak orman içi dinlenme, Karataş orman içi dinlenme, Çatacık orman içi

dinlenme, Kalabak Başı, Şöferler Çeşmesi ve Regülatör rekreasyon amaçlı kullanılan

başlıca alanlardır. Musaözü orman içi dinlenme yeri, günübirlik kullanım alanı

olarak kullanılan parkın ortasında bulunan Musaözü Barajı etrafındadır ve 50 ha. lık

bir alanı kaplamaktadır. Çatacık orman içi dinlenme yeri, Mihalıççık ilçesi Çatacık

ormanı ortasında Çatacık mevkiinde 5 ha. lık bir alanda bulunmaktadır. Kalburcu

orman içi dinlenme yeri: Mihalıççık ilçesinde 10 ha. lık alanı kaplayan park olup

rekreasyon amaçlı kullanılmaktadır. Şekil 4.6. da rekreasyon alanları görülmektedir.

Page 65: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

54

1- Regülatör 2- Orman Fidanlığı 3- Musaözü Barajı 4- Bademlik 5- Kalabak Başı 6- Kalabak Ormaniçi 7- Karataş Ormaniçi 8- Şöferler Çeşmesi 9- Çatacık Ormaniçi 10- Kalburcu 11- Vakıf Çamlığı 12- Çamlıca Ormaniçi 13- Murat Dağı Şekil 4.6. Porsuk Havzası Rekreasyon Alanları (www.mta.gov.tr, 2007; Devlet Su

İşleri, 2001b).

Page 66: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

55

4.1.8. Endüstri ve Madencilik

Coğrafi konumunun yarattığı avantaj ile Eskişehir, Anadolu’nun batıya açılan

kapısı durumundadır. Demiryolu ve karayollarının kavşağında olması, tarımda ve

sanayideki gelişmeler ile yeraltı kaynaklarının zenginliği, Eskişehir’i ekonomik

bakımdan önemli bir merkez haline getirmiştir. Eskişehir’in son yıllarda ekonomik

hayatının dinamizminde hiç şüphesiz en önemli pay sanayinindir. Şehir nüfusunun,

kırsal nüfusa göre süratle büyümesi, yetişmiş işgücü varlığı, pazarlara yakınlığı,

enerji ve hammadde kaynaklarının uygunluğu, sanayi için gerekli alt yapı

yatırımlarının yeterli oluşu, bölge sanayisinin giderek gelişmesini sağlamıştır.

Eskişehir’deki Organize Sanayi Bölgesi 32 milyon m2. lik alanı ile ülkemizin

en büyük sanayi alanı durumundadır. Eskişehir İl ekonomisinde sektörlerin payına

baktığımızda ise % 61 ile hizmetler sektörü ilk sırada yer alırken, bunu % 28 ile

sanayi sektörü ve % 11 ile tarım sektörü izlemektedir. Ülkemizin doğal gaz kullanan

ilk sanayi bölgesi durumundadır. Halen EOSB de 207 firma faaliyet göstermektedir.

Ayrıca proje aşamasında 60 firma bulunmaktadır. Tarımsal alandaki ürün yelpazesi

tarıma dayalı sanayinin gelişmesine öncülük etmiştir. Kentte bulunan Türkiye Şeker

Fabrikası, bisküvi ve unlu mamuller üreten çok sayıdaki tesis buna örnektir. Çizelge

4.7. de OSB deki firmaların sayısı görülmektedir (Eskişehir Sanayi Odası, 2006).

Çizelge 4.7. Eskişehir OSB’deki Firmaların Sayısı (Eskişehir Sanayi Odası, 2006).

ESKİŞEHİR OSB'DEKİ FAAL FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI SEKTÖRLER FİRMA SAYISI Makine İmalat Sanayii 48 Orman Ürünleri Sanayii 24 Kimya, Kauçuk ve Plastik Sanayii 32 Taş ve Toprağa Dayalı İmalat Sanayii 16 Gıda Sanayii 20 Metal Eşya Sanayii 44 Hazır Giyim Sanayii 16 Madencilik 7

Page 67: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

56

OSB’nin dışında Muttalıp bölgesinde, Bursa yolu üzerinde Baksan Sanayi

Sitesinde ve Organize Sanayi Bölgesi karşısındaki (EMKO, Teksan, Oto

Galericileri) sitelerinde küçük ve orta boy işletmeler bulunmaktadır. Eskişehir

genelinde farklı iş kollarında önemli potansiyele sahip küçük sanayicilerin ortak

girişimi ile kurulmuşlardır. Çizelge 4.8. de Eskişehir’de faal küçük sanayi siteleri ve

işletmelerin sayısı görülmektedir (Eskişehir Sanayi Odası, 2006).

Çizelge 4.8. Eskişehir’de Faal Küçük Sanayi Siteleri ve İşletmelerin Sayısı

(Eskişehir Sanayi Odası, 2006).

SANAYİ SİTELERİ İŞ YERİ SAYISI Baksan Küçük Sanayi Sitesi 698 Tornacılar ve Oto Tamirciler Küçük Sanayi Sitesi 244 İnan Sanayiciler Küçük Sanayi Sitesi 26 Keresteciler Küçük Sanayi Sitesi 35 Teknik Küçük Sanayi Sitesi 460 Gazeteciler, Matbaacılar Küçük Sanayi Sitesi 46 Emko Mobilyacılar Küçük Sanayi Sitesi 443

Kütahya Organize Sanayi Bölgesi şehir merkezine 13 km. mesafede Alayunt-

Saka köy yolu üzerinde kurulmakta olup, 3.000-46.000 m2. arasında değişen 95 adet

parselden oluşmaktadır. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 88 firmanın 2 adedi

üretime geçmiş bulunmaktadır. Bunlardan biri döküm diğeri sünger imal etmekte

olup, 6 firma da inşaat aşamasındadır. Bu firmalar; 2 adet dokuma ve tekstil sanayi, 1

ateş tuğlası imalat sanayi, 2 çini ve seramik sanayi ve 1 adet inşaat ve yapı

elemanları sanayi kolunda faaliyet göstereceklerdir. Organize Sanayi Bölgesinde; 13

adet gıda sanayi, 15 adet Dokuma ve Giyim Sanayi, 4 adet Orman Sanayi, 1 adet

Kağıt ve Basım Sanayi, 7 adet Lastik ve Plastik Sanayi, 6 adet Kimya Sanayi, 3 adet

Pişmiş Kil ve Çimento Gereçleri Sanayi, 1 adet Döküm Sanayi, 2 adet Demir Dışı

Metaller Sanayi, 4 adet Madeni Eşya Sanayi, 7 adet Elektriksiz Makine Sanayi, 1

adet Tarım Alet ve Makineleri İmalat Sanayi, 5 adet Elektrikli Makineler Sanayi, 17

adet Çini ve Seramik Sanayi ve 2 adet firma İnşaat ve Yapı Elemanları Sanayi

dalında faaliyetlerini göstereceklerdir. Çizelge 4.9. da halen Kütahya’da faal

durumda olan firma sayısı görülmektedir (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü,

2005).

Page 68: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

57

Çizelge 4.9. Kütahya’da Faal Durumda Olan Firma Sayısı (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Eskişehir’in önemli ekonomik kaynaklarından bir diğeri ise, yeraltı

zenginliğidir. İl’de sanayinin gelişiminde ve yıllar içinde ihracatın artışında

madencilik önemli bir yere sahiptir. Eskişehir genelinde bulunan maden

rezervlerinden işletilmekte olan başlıcaları; manyezit, krom, bor, kil, mermer ve

lületaşıdır. Sepiolit madeni de Eskişehir’in önemli yer altı zenginliklerindendir. Bir

tür magnezyum silikat minerali olan sepiolit, doğada tabakalı ve masif olarak

bulunmaktadır (Çizelge 4.10.) (Eskişehir Sanayi Odası, 2006).

Yüksek ihraç potansiyeli olan Krom madeni, Eskişehir’in diğer önemli yer

altı zenginliklerinden biridir. Kimyasal, atmosferik korozyona ve aşınmalara karşı

dayanıklı olduğu için krom, oksitlenme gibi özelliklerinden dolayı çelik ve diğer

maddelerin kaplanmasında, savunma sanayisinde, refrakter malzeme üretiminde ve

çeşitli kimyasallarda kullanılmaktadır.

1930’lu yıllarda işlenmesine başlanan bir başka yer altı kaynağı ise

manyezittir. Modern tekniklerle manyezit çıkartılıp, işlenmesi 1960’dan sonra söz

konusu olmuştur. Manyezit cevheri ağır sanayinin gelişiminde önemli rol oynamıştır.

Ayrıca, magnezyum bileşiklerinden olan refrakter ürünler ise ısıl işlemli proses

sanayisinin önemli yardımcı maddelerinden biridir.

KÜTAHYADA FAAL FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI SEKTÖRLER FİRMA SAYISI Madencilik Ve Taş Ocakçılığı Sanayi (Metal Dışı Madenler,Kömür Dahil, Metalik Maden) 8 Seramik, Porselen Ve Çini Sanayi 44 Şeker, Un, Bitkisel Ve Hayvansal Yağlar Gıda Sanayi 36 Taş ve Toprağa Dayalı İma.San. 20 Orman Ürünleri Ve Mobilya Sanayi (Parke, Kereste, Ambalaj, Ağaç Mobilya, Döşeme Vb) 6 Kimya, Gübre, Lastik, Plastik, Cam, Kağıt Sanayi, (PVC Boru) 13 Dokuma, Giyim, Deri Sanayi 8 Madeni Eşya Ve Makine İmalat Sanayi (Metal Yapı Malzemesi, Kalorifer Kazanı, Egzost) 19 Enerji Sektörü (Termik Ve Hidroelektrik Santralleri) 1

Page 69: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

58

Çizelge 4.10. Porsuk Çayı Havzasında Bulunan Madenler ve Rezervleri (Eskişehir Sanayi Odası, 2006; Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

HAVZADA BULUNAN ÖNEMLİ MADEN KAYNAKLARI VE REZERVLERİ Maden KROM (Cr) Bulunduğu Bölge Eskişehir Genelinde 250 krom zuhuru bulunmaktadır. Rezerv 50.000 ton mümkün, zaman zaman işletilmektedir. Bulunduğu Bölge Eskişehir Genelinde 250 krom zuhuru bulunmaktadır.

Rezerv 5 adet ocakta işletme yapılmakta olup 4.070.000 ton görünür+ muhtemel+mümkün rezerv bulunmaktadır.

Maden MANGANEZ (Mn) Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Göçük Rezerv 5.700 ton görünür+muhtemel olup yatak geçmiş yıllarda işletilmiştir. Bulunduğu Bölge Eskişehir Merkez-Sekiören Rezerv 2.500 Ton görünür+muhtemel Bulunduğu Bölge Etrafşehir (Akoluk) Kütahya Merkez-Andız Altıntaş Rezerv 8045 ton mümkün Maden MANYEZİT (Mg) Bulunduğu Bölge Eskişehir Merkez-Gündüzler, Sepetçi Sahası Rezerv 1.000 ton görünür, 2.000 ton muhtemel Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Beylikahır Sahası Rezerv 2.300 ton görünür, 4.500 ton muhtemel Bulunduğu Bölge Eskişehir Merkez-Martıköy Sahası Rezerv 3.000 ton görünür, 13.000 ton muhtemel, 13.000 ton mümkün Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez -Avdan-Saka-Nusret

Rezerv 1.800.000 Ton Görünür, 2.100.000 Ton Muhtemel, 3.000.000 Ton Mümkün

Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez -Ilıca-Beşçam Rezerv 7.497.058 Ton Gör + muh 3.182.000 Ton Mümkün Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez-Ilıca-Ortacak-ve Turan Ocağı kuzeybatısı Rezerv 4.500.000 Ton Gör + Muh Bulunduğu Bölge Kütahya-Sobran- Türkmentepe Rezerv 22.000.000 Ton Gör +Muh+Mümkün Maden ASBEST (Asb) Bulunduğu Bölge Mihalıççık (Güllükdere) Yatağı Rezerv 30.000 ton mümkün Maden DEMİR (Fe) Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Karaçam yatağı

Rezerv %55 Fe2O3 tenörlü, 520.000 ton mümkün, %40 tenörlü 1.600.000 Ton mümkün

Maden FLOURİT (F) Bulunduğu Bölge Sivrihisar-Beylikova, Kızılcaören Sahası

Rezerv 11.368.075 ton tüvanan olup, Nadir Toprak Elementleri ve barit ile birliktedir.

Maden KAOLEN (Kao) Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Ahırözü, Üçbaşlı, Çamdan, Ayıntepe Yatakları

Rezerv

Ahırözü yatağında 1.725.000 ton görünür, Çamdan yatağından 360.000 ton görünür ve 100.000 ton muhtemel, Ayıntepe yatağında 1.091.000 ton görünür+muhtemel Üçbaşlı yatağında 322.000 ton görünür+muhtemel

Page 70: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

59

Çizelge 4.10. Porsuk Çayı Havzasında Bulunan Madenler ve Rezervleri (Devamı) (Eskişehir Sanayi Odası, 2006; Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Tuğla, kiremit ve seramik üretiminin temel girdileri arasında bulunan kil,

Eskişehir ve çevresinde önemli rezervlere sahip bir hammaddedir. Süpren mermeri

olarak da bilinen, Eskişehir mermeri ve Kütahya’da bulunan 50-55.000.000 m3 lük

mermer de havzanın ekonomik öneme sahip diğer bir yeraltı zenginliğidir.

HAVZADA BULUNAN ÖNEMLİ MADEN KAYNAKLARI VE REZERVLERİ Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Sazak Köyü Rezerv 50.000 ton mümkün Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez-Gevrekseydiköy-Yumruktaş-Kayakuran-Ilıman Rezerv 727.924 Ton Görünür +muhtemel +Mümkün Bulunduğu Bölge Altıntaş-Allıören Rezerv 1.210.000 Ton Görünür Bulunduğu Bölge Altıntaş-Oysu-Çamlıtepe Rezerv 10.904 Ton Muhtemel Bulunduğu Bölge Altıntaş-Balatoğlu-Meşetepe Rezerv 2.500.000 Ton Muhtemel Maden NİKEL (Ni) Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Yunusemre Zuhuru Rezerv Zuhur Maden SEPİYOLİT Bulunduğu Bölge Mihalıççık-Koyunağıl sahası Rezerv Sahadan 500.000 ton üretim yapılmıştır. Maden TALK Bulunduğu Bölge Mihalıççık (Sazak, Biçer) Yatağı Rezerv 11.000 ton görünür, 375.000 ton mümkün Maden DİYATOMİT Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez-Alayurt Rezerv bilinmiyor Maden KALSİT Bulunduğu Bölge Kütahya merkez Maden KÜKÜRT (S) Bulunduğu Bölge Kütahya Merkez -Simav Rezerv 5.000-6.000 Ton Potansiyel

Page 71: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

60

4.1.9. Korunan Alanlar

Porsuk Çayı Havzası’ndaki koruma alanları ve statüleri şunlardır (Şekil 4.7.).

ü Milli Park

Başkomutan Tarihi Milli Parkı: Anadolu’muzu işgal eden devletlerin,

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK komutasında, Türk Milletinin

bağımsızlık aşkı ve mücadele azmi karşısında yok edildikleri ve Türkiye

Cumhuriyeti devletinin kurulmasına temel olan Kurtuluş Savaşımızı kesin zafere

ulaştıran Büyük Taarruz ve Başkomutan Savaşları’nın geçtiği alanları bugünkü ve

gelecek nesillere tanıtmak ve belirlenecek koruma kullanma dengesi içinde,

hafızalarda canlı kalmasını sağlamaya yönelik olarak gerekli tesisin yapılmasını ve

faydalanılmasını sağlamak amacı ile kurulmuştur. Başkomutan Tarihi Milli Parkı

“380 38’ 46” -380 59’ 27” Kuzey enlemleri ile “290 52’ 30”-300 34’ 04” Doğu

boylamları arasında yer almaktadır. Milli park Afyon’dan başlayıp Dumlupınar‘a

kadar 42183 ha. alan oluşturmaktadır. Milli parkın 23328,5 ha. bölümü havza

içerisindeki Dumlupınar ilçesi sınırları içerisindedir (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005).

ü Yaban Hayatı Koruma Alanları ve Yaban Hayatı Geliştirme Alanları:

Mihalıççık-Alpu-Merkez ve Sarıcakaya Geyik Koruma ve Üretme Alanı:

Bir kısmı havza içerisinde bulunan Mihalıççık-Alpu-Merkez ve Sarıcakaya Geyik

Koruma ve Üretme Alanı kuzeyi Mahmuthisar’dan başlayarak Sarıyar Barajı,

Gökçekaya Barajı ve Sakarya Nehri’nin güney kıyısını takiben Mayıslar köyüne,

batısı Mayıslar köyünden Dağküplü’yü takiben Yarımca köyüne, güneyi Yarımca

köyünden Tandır, Sepetçi, Kozlubel, Çardak ve Kozlu köyüne, doğusu Kozlu,

Gözeler, Obruk köyünü takiben Mahmuthisar’a ulaşmaktadır. Koruma alanı 35000

ha kadardır (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Page 72: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

61

1- Başkomutan Tarihi Milli Parkı 2- Mihalıççık-Alpu-Merkez ve Sarıcakaya Geyik Koruma ve Üretme Alanı 3- Altıntaş Toy Kuşları Koruma ve Üretme Alanı4- Türkmen Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Alanı 5- Vakıf Çamlığı Şekil 4.7. Porsuk Havzasındaki Korunan Alanlar (www.mta.gov.tr, 2007)

Page 73: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

62

Türkmen Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Alanı: 10.300 ha. Ormanlık , 775

ha. tarım ve 300 ha. diğer alan olmak üzere toplam 11.375 ha. lık alan koruma

altındadır. Ülkemizde yaşayan geyik türü (Cervus Elaphus)’un doğal yetişme ve

yaşama ortamına sahip, Kütahya merkeze bağlı, Türkmen Dağı Yaban Hayatı

Koruma Alanı Devlet Ormanıdır. Alanda guruplar halinde yaklaşık 350-400 adet

geyik mevcuttur. Mevcut yaban hayvanı türleri : Kurt, çakal, yaban domuzu, karaca,

tilki, tavşan ‘dır. Türkmen Dağı’nda sürekli av yasağı uygulanmaktadır (Kütahya İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Altıntaş Toy Kuşları Koruma ve Üretme Alanı: Türkiye’deki tek üreme

alanları Kütahya Altıntaş arasında, Kuyucak, Yalnızsaray ve Pusan köyleri

sınırlarındadır. Koruma altına alınan alan 19 200 ha. dır (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005).

ü Doğa Koruma Alanı:

Vakıf Çamlığı (Abdulgaffar Acatay Ormanı): Alanı 685 ha. dır. Bu çamlık

Dünya üzerinde sadece bu yöremizde bulunan Ehrami karaçam (Pinus ssp.

pallasıana var pyramidata ) ve Ebe çamı (pinus nigra ssp. pallasiana var. şeneriana)

türlerinin bulunmasından dolayı 08.06.1988 tarihinde koruma altına alınmıştır.

Ehrami karaçam Vakıf Çamlığı’nda 1050-1150 m. yükseltiler arasında doğal olarak

yayılmıştır (Yücel, 2005)

ü Sit alanları:

Eskişehir’de Çavlum Köyü Orta Tunç Çağı Mezarlığı, Odunpazarı

Kentsel Sit Alanı, Yazılıkaya Frig Vadisi’nin bir bölümü havza içerisinde bulunan

önemli sit alanlarıdır. Ayrıca Altıntaş ve Dumlupınar ilçelerinden çıkan kaynakların

birleşiminden doğan Porsuk Çayı, Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma

Kurulu tarafından etrafında 100 m. şeridi 3. derece sit alanı ilan edilerek koruma

altına alınmıştır.

Page 74: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

63

4.1.10. Sosyo-Ekonomik Yapısı

4.1.10.1. Nüfus

Proje alanında nüfus il merkezlerinde yoğunlaşmış durumdadır. Eskişehir

nüfusu 1990 yılında toplam nüfusun % 56.2, Kütahya nüfusu toplam nüfusun % 17.8

ini oluşturmakta iken 2000 yılında bu oran Eskişehir de % 58,40 , Kütahya da ise %

20,16 ya yükselmiştir. Başka bir anlatımla Eskişehir ve Kütahya havzadaki nüfusun

% 78,56 sını barındırmaktadır. Porsuk Havzası’ndaki nüfus kentlerde artarken,

kasaba ve köylerde azalmıştır. Çizelge 4.11. de Havzanın nüfus artışı görülmektedir.

Çizelge 4.11. Porsuk Çayı Havzası’nın Nüfusu (Eskişehir Sanayi Odası, 2006; Kütahya Sanayi Odası, 1999; Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Havzada Bulunan Yerleşim Yerlerinin Nüfusu 2000 Genel Nüfusu 1990 Genel Nüfusu

İlçeler Toplam Şehir Köy Toplam Şehir Köy Eskişehir (Merkez) 519.602 482.793 36.809 447926 413082 38844 Alpu 16.727 5.708 11.019 18679 5087 13592 Beylikova 10.506 5.420 5.086 12689 5995 6694 İnönü 9.331 5.180 4.151 9377 4399 4978 Mihalıççık 18.696 4.706 13.990 23376 4473 18903 Kütahya (Merkez) 207.905 166.665 41.240 176184 130944 45240 Altıntaş 25.271 6.375 18.896 25152 5604 19558 Aslanapa 13.094 2.348 10.746 15420 2235 13185 Dumlupınar 5.494 3.310 2.184 6840 3559 3281 Toplam 826.626 682.505 144.121 735643 575.378 164.275

4.2.7.2. Eğitim

Havzada bulunan Eskişehir kentinde Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir

Osmangazi Üniversitesi, Kütahya’da ise Dumlupınar Üniversitesi olmak üzere 3

üniversite bulunmaktadır. Okuma yazma oranı % 95 in üzerindedir. Havzadaki illerin

genelinde yaklaşık 250000 öğrenci okullarda eğitim-öğrenim görmektedir. Bulunan

üniversiteler ve üniversitelere bağlı fakülte ve yüksekokullar havzada dışardan

öğrenci göçüne neden olmaktadır.

Page 75: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

64

4.2.7.3. Ekonomi

Eskişehir ülkemizin gelişmiş sanayisi olan sayılı illerinden biridir. Toplumsal

ve ekonomik gelişmişlik açısından DPT’ ye göre Türkiye’nin 6. ili, yaşam düzeyi

bakımından Birleşmiş Milletler’e göre Türkiye’nin 3. ilidir. Sanayisi coğrafi konumu

nedeniyle Marmara Bölgesi’nin alternatifi olarak gelişim göstermiştir. Eskişehir’de

özellikle konfeksiyon, yapı gereçleri, seramik, makine imalat, metal eşya, gıda sanayi

dallarında yoğunlaşma görülmektedir. Eskişehir sanayi alt yapısı, iki üniversitesi,

yetişmiş iş gücü ve ham madde kaynaklarına yakınlığı ile yatırımların çekim

merkezlerinden biri olmuştur. Demiryolu ve karayolu bağlantılarının kavşak noktası

halindedir. Tarım ve hayvancılık Eskişehir ilinin ekonomik faaliyetlerinden ve

değerlerinden biridir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Havzanın diğer önemli yerleşim merkezi Kütahya’dır. Kütahya ilinde

geleneksel olarak çini, seramik ve porselen üretimi yapılmaktadır. Türkiye’nin en

büyük ve en ünlü porselen üretimi yapılan tesisleri Kütahya’da bulunmaktadır.

Bunun dışında Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nde yoğun olarak faaliyet

gösteren ve Kütahya ekonomisine yön veren sektörler ve sanayi dalları şunlardır;

ü Toprağa dayalı sanayi dalları: Çini, Seramik, Cam, Porselen, Kiremit, Tuğla

ü Tarıma dayalı sanayi dalları: Gıda işleme tesisleri, Et entegre tesisleri, Şeker

üretim tesisleri, Gübre üretim tesisleri.

ü Orman ürünleri sanayi

ü Diğer sanayi dalları: Tekstil, Enerji üretimi, Kömür üretimi, Bor üretimi, ve

diğer türlerin üretimi

Havza alanı ve yakın çevresi maden yatakları bakımından zengindir. Başlıca

maden yatakları, mermer, kükürt, kalsit, diyatomit, talk, sepiyolit, nikel, kaolen,

florit, demir, asbest, manyezit, manganez, kromdur. Bu madenler bu bölgemizin

gelişimine önemli katkı sağlamaktadır.

Page 76: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

65

4.3. Porsuk Çayı Havza Yönetimi

4.3.1. Porsuk Çayı Havzasında Geçmişten Bugüne Çevre Sorunları

Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre kıta içi yüzeysel su kategorisine

göre akarsular, 4 ana sınıfa ayrılmıştır (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, 2004).

a) I.Sınıf: Yüksek kaliteli su.

b) II. Sınıf: Az kirlenmiş su.

c) III. Sınıf: Kirli su.

d) IV. Sınıf: Çok kirlenmiş su olarak tanımlanmaktadır.

Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son

yıllardaki gelişme ve endüstrileşmenin bir sonucu olarak bu iki ilimizin evsel ve

endüstri atık suları için alıcı ortam durumundadır. DSİ III Bölge Müdürlüğü

ölçümlerine göre Porsuk Çayı, kaynak bölgesi ile Kütahya kent merkezi arasında II.

sınıf, Kütahya kent merkezinden Porsuk Barajı’na kadar ise IV. sınıf su kalitesinde

akmaktadır. Porsuk Barajı çıkışında II. ve III. sınıfa düşen su, Eskişehir kent

merkezinden sonra IV. sınıf seviyelerine düşmekte ve bu su kalitesiyle Sakarya

Nehri’ne bağlanmaktadır. Mevcut durumu ile Porsuk Çayı Türkiye’nin en kirli

çaylarından biridir. Oysa Porsuk Çayı 1950’li yıllarda Eskişehir halkının balık

tuttuğu, yüzdüğü ve kıyılarında eğlendiği temiz bir akarsuydu (Şekil 4.8. )

Page 77: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

66

Şekil 4.8. 1950 lerde Eskişehir (www.eskişehir.gov.tr)

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) içme suyu ve kanalizasyon dairesi,

Dünya Sağlık Örgütü (WHD) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın mali ve

teknik desteği ile 1978-1980 yılları arasında Porsuk Çayı’nın kirliliğini incelemiştir.

Bu çalışmada, Porsuk Çayı’nda kirlenmenin Kütahya-Eskişehir arasındaki Porsuk

Barajı’nda dinlenen sudaki organik kirliliğin bir miktar azaldığı, Eskişehir’deki evsel

ve endüstriyel atıkları aldıktan sonra tekrar ağır şekilde kirlendiği ortaya çıkmıştır

(DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Eskişehir’de 1894 yılında temeli atılan bugünkü adıyla TÜLOMSAŞ

Fabrikası bir kamu kuruluşu olup, onu Şeker Fabrikası (1933), Sümerbank Dokuma

Fabrikası (1956) izlemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında özel sektörün özellikle un ve

toprak sanayinde başlattığı sanayileşme faaliyetleri 70’li yıllarda metal eşya ve

makine imalat sanayine de yönelmiş, teşvik tedbirlerinin özendirici olduğu

dönemlerde sektörel bazda yatırımların sayısı artmıştır. Ülkemizin tek uçak motoru

Page 78: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

67

fabrikası (TUSAŞ) havza içerisindedir. Ülkemizin en büyük kapasiteli buzdolabı

(ARÇELİK) ve kompresör fabrikaları Eskişehir’dedir. Aynı tarihlerde özel sektörce

büyük ölçekli un, kiremit, taş ve toprağa dayalı üretim yapan kiremit ve tuğla

fabrikaları kurulmuştur.

Gelişen sanayi ve buna bağlı olarak yarattığı istihdam kentte yeni yerleşim

alanlarının açılmasına neden olmuş ve kent, kuzey batı yönünde gelişmiştir.

Sanayide çalışan nüfusun yanı sıra, devlet kuruluşlarında ve askeri üste görevli çok

sayıda memurun kent bünyesinde yer alması, bu dönemde Eskişehir’e memur ve işçi

kenti kimliği kazandırmıştır. Kentte hızlı nüfus artışı ve sanayileşmeye bağlı olarak

konut sayısı artmıştır.

Kütahya yeraltı kaynakları yönünden çok zengin bir ildir. Sanayi de buna

paralel olarak gelişmiştir. Kütahya’da 1950-1960 yılları arasında önemli sanayi

tesisleri kurulmuştur. Bunlar TEAŞ Tunçbilek Termik Santrali (1954), Kütahya

Şeker Fabrikası (1954), Yıldız Enteğre Gübre Fabrikası (1954), sanayi tesislerinin

kuruluşuna bağlı olarak kentsel nüfus artış hızı ülke ortalamasından fazla olmuştur.

Kütahya’da 1960-75 döneminde toprak ve seramik sanayi dalında yapılan yeni

yatırımlarla birlikte kentleşme artmıştır. Bu tarihlerde TÜGSAŞ Azot Fabrikası

(1961), TEAŞ Seyitömer Termik Santrali (1969), Kütahya Manyezit İşletmeleri A.Ş.

(1972), Gimsan Gediz İplik ve Mensucat A.Ş. (1972), Kütahya Porselen Sanayi A.Ş.

(1974), 1975 sonrası ise Gediz Ambalaj Sanayi A.Ş. (1982), Heriş Seramik ve

Turizm Sanayi A.Ş. (1989) faaliyete başlamışladır. Yine havzanın önemli kenti

Kütahya’da da sanayi ile birlikte nüfusta da artış görülmüştür. Sanayi ve yerleşimin

artması sonucu porsuk çayının kirliliği zamanla artış göstermiştir (Kütahya Ticaret

ve Sanayi Odası, 1999).

Havzadaki kent nüfuslarının kırsal nüfusa göre hızla büyümesi, yetiştirilmiş iş

gücü potansiyelinin varlığı, havzanın coğrafi bakımdan önemli yerleşim alanlarına ve

pazarlara yakınlığı, enerji ve hammadde kaynaklarının uygunluğu, sanayi için gerekli

altyapı yatırımlarının yeterli olması ve ulaşım kolaylıkları, bölge sanayisinin giderek

gelişmesini sağlamıştır. Bu da sanayi ve evsel atıklar için alıcı olan Porsuk Çayı’nın

kirlenmesine yol açmıştır.

Page 79: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

68

1950’lerde başlayan ve tüm ülkenin de içine girdiği sanayileşme sürecinin

etkisiyle, kentleşme hızlanmıştır. Havzanın hızlı sanayileşmesi, göç alması, nüfus

artışı ve konut ihtiyacı verimli tarım topraklarının zamanla yerleşim alnının tehdidi

altında kalmasına ve yerleşime açılmasına neden olmuştur (Çabuk, 2006).

Porsuk Çayı Havzası’nda yer alan yerleşim yerlerinin atık su arıtma tesisi

deşarjları, bazı ana endüstrilerden yapılan noktasal özellikle deşarjlar, tarımsal arazi

ve meralardan gelen kirletici kaynaklar önem taşımaktadır. Katı maddeler, bitki besin

maddeleri (azot ve fosforlu bileşikler), pestisitler, ağır metal ve iz elementler

toplamda su kalitesini kötü yönde etkilemektedir.

Eskişehir’de taşkına neden olan akarsular, Porsuk Çayı ile kolları olan Sarısu,

Uluçayır ve Kargın dereleridir. Sürekli ve sağanak şeklindeki yağışlar, kar erimesi,

yatak yetersizliği ve orman örtüsünün gittikçe azalması taşkını meydana getiren

nedenler olmuştur. Porsuk ve diğer üç kolundan biri veya birkaçı ilkbaharda normal

debilerinin çok üstünde su getirerek taşkına sebep olmaktadır. Gelen suyun miktarına

ve süresine bağlı olarak şehir içinde ve tarım arazilerinde değişik zararlar

oluşmaktadır. Bir veya daha çok koldan gelen taşkın sularının aynı zaman içinde

şehirden geçmesi hasarı büyümektedir (Devlet Su İşleri, 2002).

Eskişehir’de meydana gelen taşkınlar can ve mal kayıplarına neden olmuştur.

Taşkın yağışları 5 yıllık yineleme değerine yakındır. Eskişehir kent merkezinde

yaşayan nüfus ve ticari işletmelerin artması nedeniyle geçmişte olan taşkınların aynı

boyutlarda olması durumunda verecekleri zarar doğal olarak daha fazla olacaktır.

Eskişehir ilinde her yıl genellikle 13-22 Nisan tarihleri arasında her gün sürekli yağış

görülmektedir. 1984 yılı 15 Nisan itibariyle 29.5 mm. yağış gözlenmiştir. Sel

baskınları 1949, 1950, 1953, 1964, 1970, 1984, 2001 gibi çeşitli tarihlerde meydana

gelmiştir. Bunlardan 5-7 Mart 1950 tarihinde meydana gelen sel baskınında 17 mm.

yağış ve kar erimesi neticesinde Porsuk ve Sarısu, Uluçayır ve Kargın Dereleri

yükselmiş, Sarısu ve Porsuk Çayı Vadisi sular altında kalmıştır. Feyezan 6 Mart

sabahı Eskişehir il merkezine gelmiş ve 300 ev yıkılmış, 43 ev tamir edilemez

duruma gelmiş, 6 tuğla fabrikası, bir cam ve bir döküm fabrikası ayrıca bir hastane

ve bir okul hasara uğramıştır. Can kaybı 7 kişiyi bulmuştur. Seller ovada da etkisini

göstermiş ve 200 000 da. ekili arazi sular altında kalmıştır (Devlet Su İşleri, 2002).

Page 80: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

69

Taşkın ve sellerdeki en büyük neden bitki örtüsünün yetersizliği, yağış

rejiminin düzensizliği, dere yataklarının sedimentlerle dolması ve dar olmasıdır.

Etkileri ise tarımda verim düşüklüğü ve yerleşim alanlarının da zarar görmesidir.

Porsuk Barajı 1971 yılında yükseltilerek, barajdan olabilecek taşkın böylece

önlenmiştir. Ancak 17 Aralık 2001 tarihinde aşırı yağışlar meydana gelmiş ve sular

aşırı derecede yükselmiş, şehirde bazı işyerleri sular altında kalmıştır (Eskişehir İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Taşkın ve sellerin bir diğer nedeni de Porsuk Çayı’na çöken sedimentlerdir.

1964 yılında Eskişehir’de büyük bir sel felaketi meydana gelmiştir. O dönemde inşa

edilen Porsuk Barajı’nın yapımından sonra, en büyük tehlikenin Porsuk yatağında

biriken çamurlar (sedimentler) olduğu rapor edilmiştir. DSİ raporlarına göre, bu

çamurların temizlenmesi ihmal edilirse her an taşkın tehlikesinin olabileceği ifade

edilmiştir (Koyuncu, 2005).

4.3.2. Tarımdan Kaynaklanan Çevre Sorunları

Porsuk Çayı’ndaki kirliliğe önemli bir etkiye yol açan faktörde tarımsal

faaliyetlerdir. Porsuk Çayı Havzası içinde önemli sulama alanları mevcuttur ve

yenilerinin de yapılması planlanmaktadır. Sulamadan dönen sulardaki zengin azot ve

fosfor bileşikleri Porsuk Çayı ve Porsuk Barajı’nda kirliliğe neden oluşturmaktadır

(Devlet Su İşleri, 2001b).

Havzadaki kirliliğe neden olan bir diğer neden de havza içindeki alanlarda

yapılan sulamalardır. Bu sulamalardan sonra kullanılan gübrelerden azot, fosfor gibi

elementler su sistemine karışmaktadır. Fosfatlar suda çözünüp, kolayca topraktan

yıkanamazlar. Fosfatlar toprağın kil bölümü tarafından tutuldukları için kil ile

birlikte taşınırlar. Genellikle sulanan tarım alanlarında veya yüzeysel akışa geçen

yağış sulan ile taşınmaları söz konusudur (Devlet Su İşleri, 2001b).

Tarımsal üretim amacıyla aşırı derecede sulama yapılması toprakların

tuzlanmasına veya çoraklaşmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra kurak ve yarı

kurak bölgelerde bitkilerin su ihtiyacını karşılamak amacıyla verilen suda bulunan

çözünebilir tuzlar, zamanla topraklarda birikerek önemli tarımsal problemlere sebep

Page 81: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

70

olmaktadırlar. Toprakta biriken tuzlar, tohumların çimlenmesi ve bitkilerin

gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir (Saygılı, 1994).

Çizelge 4.12. Havzanın Kütahya Bölümünde Sulanan Alanlar (Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

Tarım havzanın Eskişehir kısmında önemli bir ekonomik aktivedir. DSİ

tarafında yapılmış olan sulama kanalları ile ovanın büyük bir bölümü sulanmaktadır.

DSİ verilerine göre 1985 ve 1986 yıllarında Eskişehir ve Alpu Ovalarında 115000

hektar tarım alanında sulama yapılmaktadır (DSİ, 1987: Kaçaroğlu. 1991’den).

Çizelge 4.13. Havzanın Eskişehir Bölümünde Sulanan Alanlar (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

Eskişehir Arazisi Sulanabilir ve Sulanan Alan (ha)

Sulamaya Elverişli Alan 202.609 Toplam Sulanan Alan 127.159 DSİ Sulama 54.355 Çiftçi İmkanları İle Sulanan Alan 45.295 KHGM Sulaması 27.509 KHGM Sulaması Göletten 2.085 KHGM Sulaması Yer Üstü 13.267 KHGM Sulaması Yer Altı 12.157

İlçenin Adı Toplam Sulanabilir Alan (Ha)

Toplam Sulanan Alan (Ha)

Devlet Sulamaları (Ha)

Halk Sulamaları (Ha)

Merkez 28.500 7.500 4.000 3.500 Altıntaş 21.000 11.300 555 10.745 Aslanapa 15.000 1.450 430 1.020 Dumlupınar 3.000 276 216 60

Page 82: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

71

Tarım sektöründe toprağın verimini artırmak amacıyla uygulanan doğal ve

yapay gübreler yüzey sularında ötrofikasyona neden olmaktadır. Zirai mücadele için

kullanılan ilaçlamalarda havadaki ilaç zerrelerinin rüzgarla sulara taşınması veya

pestisid üretimi yapan fabrika atıklarının durgun veya akarsulara boşaltılması

sonucunda su kaynaklarımız pestisitlerle kirlenmektedir. Diğer yandan, kimyasal

gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı da zaman içinde toprağı çoraklaştırmakta ve

yine doğal çevrim ile gerek su kirlenmesi ve gerekse diğer etkileri ile olumsuzluklar

yaratmaktadır (Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004). Ovalarda yapılan tarımda gübre

ve ilaç kullanımı oldukça yaygındır (Kaçaroğlu, 1991).

İşlenen tarım alanlarında, uygun bir ekim nöbeti uygulanmamaktadır. Bu

nedenle, ekilen bitkilerin verimliliklerini en azından aynı seviyede tutabilmek için de

bilinçsiz ve aşırı dozlarda gübre ve ilaç kullanılmaktadır.

Çizelge 4.14. Kütahya’da Yıllara Göre Gübre Kullanımı (Ton) (Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

YILLAR 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003

AS (%21) 1.025 2.346 942 992 1.410 1.230 980 764 889 893

AN (%26) 10.823 16.805 14.997 16.430 21.344 17.863 18.368 14.445 13.669 16.582

AN (%33) 631 2.261 1.385 694 234 110 418 283 653 1.249

ÜRE 925 4.302 2.870 2.390 3.054 3.016 2.270 1.123 2.767 4.033

TSP 1.313 928 871 1.912 526 338 344 164 160 229

DAP 3.029 4.107 3.744 6.299 4.520 3.871 5.206 2.462 2.862 4.475

20.20.0 5.531 8.264 18.931 14.303 16.070 15.043 17.372 11.653 13.961 17.320

20.20.0+Zn 0 0 0 0 225 47 321 287 184 459

15.15.15 131 338 578 61 64 110 144 89 176 293 15.15.15+Zn 0 0 0 0 14 477 2 0 0 266

12.30.12 0 0 0 0 2.358 1.307 1.239 303 1.533 1.130

25.5.0 0 17 0 0 0 0 0 0 0 0

8.24.8 680 7.708 4.218 1.043 6 0 0 0 0 0 Potasyum Nitrat 0 0 0 18 4 5 7 3 1 0,1

Potasyum Sülfat 0 0 0 0 2 0 0 0 0 0

Kalsiyum Nitrat 0 0 0 0 2 0 0 0 0 0

TOPLAM 24.088 47.076 48.536 44.142 49.833 43.417 46.672 31.576 36.855 48932,1

Page 83: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

72

Havzanın Kütahya bölümünde tarımda aşırı gübreleme ve ilaçlamadan oluşan

kirlilik toplam kirliliğin çok azını oluşturmaktadır. Yine bu bölümünde tarımdan

kaynaklanan kimyasal kirliliğin önlenmesi amacıyla Porsuk Baraj Gölü Havzası’nın

organik tarıma açılması projesi uygulamaya konulmuştur (Kütahya İl Tarım

Müdürlüğü, 2004).

Gübreler toprağa fazla miktarda verildiğinde azotlu gübrelerde nitrat ve nitrit

iyonu fosfatlı gübrelerde fosfor kirliliğine yol açmaktadır (Kütahya İl Çevre ve

Orman Müdürlüğü, 2005).

Çizelge 4.15. Eskişehir’de Yıllara Göre Gübre Kullanımı (Ton) (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2004). YILLAR 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003

AS (%21) 2.797 1.880 1.928 2.829 1.167,85 1465,65 1465,65 2546,2 2673,0

AN (%26) 19.667 24.835 32.866 24.668 1.8427,2 14527,2 14527,23 17709,8 12366,3

AN (%33) 7.459 3.983 2.045 2.811 3.297,0 6073,4 6073,4 7243,5 14873,8

ÜRE 14.650 12.971 12.823 17.942 9.717,15 10804,5 10804,5 11176,5 11451,0

TSP 2.392 6.121 2.891 2.031 254,10 200,75 200,75 530,05 949,2

DAP 962 2.652 3.148 1.925 1.211,2 2115,8 2115,8 2570,93 3920,85

20.20.0 8.994 1.856 16.377 8.253 5.075,7 5541,75 5541,75 3758,05 4341,9

20.20.0+Zn - - - - - 8.037,3 6363,95 5789,85 6586,15

15.15.15 962 2.652 3.148 1.925 1.211,2 2115,8 2115,8 2570,93 3920,85

15.15.15+Zn - - - - 264 8,8 63,45 63,45 157,65

12.30.12 - - - 352 1.117 1.117 6697,6 5256,9 5256,9

8.24.8 16.295 15.756 7.515 - - - - - - Potasyum Nitrat 4 34 41 78 27,25 8,4 12,2 12,2 22,3

Potasyum Sülfat 8 25 33 27 2,4 17,8 17,75 0 0

Kalsiyum Nitrat - - - - - - 4 0,8 21,25

TOPLAM 74.190 72.765 82.815 62.839 41.772,05 52.034 56.000 59.228 66.520

Page 84: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

73

Tarımsal mücadele ilaçlarının başında yer alan pestisitler ya doğrudan

doğruya toprak yüzeyine ve içine ya da bitki veya tohum üzerine uygulanırlar. Bitki

yüzeyine püskürtülen veya dökülen ilacın önemli bir bölümü toprağa düşer. Toprağa

düşen ilaç toprak tipi, çözünebilirlik, kalıcılık ve iklim faktörlerine bağlı olarak

zaman içinde hareket ederek yüzey ve yeraltı sularına sürüklenir (Kütahya İl Tarım

Müdürlüğü, 2004).

Çizelge 4.16. Kütahya ve Eskişehir’de 2004 Yılı Pestisit Kullanımı (Eskişehir İl Tarım Müdürlüğü, 2005; Kütahya İl Tarım Müdürlüğü, 2004).

TÜKETİLEN MİKTAR (KG - LT) İLAÇLAR Kütahya 2004 Yılı Eskişehir 2004Yılı

İnsektisitler 29.514 40.770 Fungisitler 35.835 88.772 Herbisitler 87.456 337 Akarisitler 474 1.210 Diğerleri 201 206 TOPLAM 153.480 131.295

Toprağa muhtelif şekillerde geçen bitki koruma ilaçlarının mikroorganizma

faaliyetlerine normal tatbikat dozlarındaki denemelerde zararlı bir etkisi

görülmemiştir. İnsektisitler, fungusitlerin toprakta kalıcı özellikleri yoktur.

Herbisitlerin bazılarının toprakta kalıcı özellikleri oldukları nitrifikasyonu hafif

olarak engelledikleri şeker pancarı, ayçiçeği, nohut gibi tarım ürünlerinin

yetiştirilmesini engelledikleri yapılan denemelerde tespit edilmiştir (Eskişehir İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Porsuk Çayı’nın Eskişehir bölümündeki ovalarda yoğun tarımsal faaliyetler

yapılmaktadır. Bu faaliyetler havzanın tarımsal kimyasallar ile kirlenmesine neden

olmaktadır. Buna rağmen Porsuk Çayı, pestisit ve PAH bileşenlerinin değeri

bilinmemektedir. Ayrıca havza topraklarında ve geri dönen sulama sularında da

yeterli bulgu yoktur. Bu nedenle tarımsal kirlenmenin boyutu havzada tam olarak

belli değildir (DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Zirai mücadele için kullanılan ilaçlamalarda havadaki ilaç zerrelerinin

rüzgarla sulara taşınması veya pestisid üretimi yapan fabrika atıklarının durgun veya

akarsulara boşaltılması sonucunda su kaynakları pestisidlerle kirlenmektedir. Diğer

Page 85: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

74

yandan, kimyasal gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı da zaman içinde toprağı

çoraklaştırmakta ve yine doğal çevrim ile gerek su kirlenmesi ve gerekse diğer

etkileri ile olumsuzluklar yaratmaktadır. Porsuk Çayı’ndan alınan sularda özellikle

demir ve krom açısında yüksek değerler görülmüştür. Ayrıca dipte biriken

çamurlarda çok yüksek miktarlarda ağır metalleri taşıdığını göstermektedir. Bu da

insan sağlığı için önemli bir tehdit olarak görülmektedir.

Havzada tahıl üretimi en fazla yapılan üründür. Bunun sonucunda tarım

alanlarında anız yakılması havza arazilerinde rüzgar ve su erozyonunun

bulunmasından dolayı anız yakma işleminin erozyonu teşvik ettiği ve toprak kaybını

artırdığı söylenebilir. Ayrıca kontrolsüz yakma işlemleri nedeniyle ürün artıklarının

yakılması geniş tarla yangınlarına sebep olmakta ve tabii vejetasyonu tahrip

etmektedir. Bütün bunlarla birlikte yangın sonucunda ortaya çıkan duman atmosfere

karışarak havanın kirlenmesine neden olmakta ve tabii dengeyi bozmaktadır (Saygılı,

1994).

Sanayileşme, nüfusun hızla artması ve köyden şehre göçün başlaması, yeni

yerleşim alanlarına olan ihtiyacı artırmıştır. Bunun sonucu olarak şehirlerde plansız

ve kontrolsüz yapılaşmalar olmuş ve şehir çevresindeki tarım arazilerine doğru

yayılmaya başlamıştır. Şehirlerin etrafındaki bağ, bahçe ve tarla arazileri büyük bir

hızla yerleşim bölgelerine dönüşmüştür. Yerleşim alanları civarındaki tarım

arazilerinin arsaya dönüşmesi ile değerinde meydana gelen ani artış karşısında, bu

arazilerin tarımda kullanılması güçleşmektedir. Şehir merkezleri ve şehrin büyüme

yönü verimli tarım toprakları üzerinde olmuştur. Halen her yıl yüzlerce hektar tarım

toprağı ya şehirleşmeye ya da sanayileşmeye açılmaktadır. Bu düzensiz kentleşme

beraberinde altyapı yetersizliğini, tarım topraklarının kaybını ve yeşil alan yokluğunu

getirmektedir (Baysal, 2006).

1960-1995 yılları arasındaki 35 yıllık dönemde, Eskişehir kent merkezindeki

arazilerin yaklaşık 2/3'ünün yerleşim yeri olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu

alanlar, I. ve II. sınıf tarıma elverişli arazilerdir (Özbek, 2004).

Page 86: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

75

4.3.3. Sanayi ve Yerleşimden Kaynaklanan Çevre Sorunları

Gerçekte sanayinin çevre üzerindeki olumsuz rolü belki diğer tüm

faktörlerden çok daha fazladır. Ülkemizde özellikle sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları

ile su kirliliğine ve dolaylı olarak yine su kirliliğine bağlı, toprak ve bitki örtüsü

üzerinde aşırı kirlenmelere neden olduğu ve hızlı bir şekilde çevrenin tahribine yol

açtığı bilinmektedir.

DSİ’nin Porsuk Çayı üzerindeki ölçüm noktalarında (Şekil 4.9.) yaptığı

ölçümlerine göre; Porsuk Çayı Kütahya ve Eskişehir kentlerinin yerleşim ve sanayi

kuruluşları tarafından kirletildiği ve ölçüm noktalarında su kalitesinde belirli oranda

kötüleşme olduğu görülmektedir (Çizelge 4.17.) (Devlet Su İşleri, 2001a).

Çizelge 4.17. Porsuk Çayı Havzası Su Ölçüm Noktalarında Su Kalitesi (Devlet Su İşleri, 2001a).

ÖLÇÜM NOKTALARI Ç.O. (mg/lt)

BOİ (mg/lt)

NH3-H (mg/lt)

NO2-N (mg/lt)

NO3-N (mg/lt)

Top-P (mg/lt)

Fekal Koliform

I I I II I II IV Kütahya Pis Su Arıtma Tesisi Öncesi ve Sonrası II II III IV I IV IV

II II III IV I IV IV Kütahya Azot Fab. Öncesi ve Sonrası II II III IV I IV IV Çalca. II II III IV I IV IV Sabuncupınar Köprüsü III III III IV I IV IV Porsuk Barajı I I II III I IV I

Vişnelik I I II III I IV III

I I II III I IV III Eskişehir Şeker Fab. Öncesi ve Sonrası II III IV IV I IV IV

III III IV IV I IV IV Eskişehir Pis Su Arıtma Öncesi ve Sonrası III IV IV IV I IV IV Alpu III IV IV IV I IV IV Beylikova III IV IV IV I IV IV Yunusemre III III IV IV I IV IV Sazılar III III IV IV I IV IV

Page 87: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

76

Şekil 4.9. Porsuk Çayı Havzası Su Ölçüm Noktaları (www.mta.gov.tr, 2007; Devlet

Su İşleri, 2001a).

Page 88: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

77

Şekil 4.10. da görüldüğü gibi Porsuk Çayı kaynaklarında temizdir. Porsuk

Çayı Kütahya Pissu Arıtma Tesisleri öncesine kadar sadece tarımsal alanlardan ve

evsel nitelikli atıklardan gelen az miktarda bir kirlilik yükünü taşımaktadır. Kütahya

Pissu Arıtma Tesislerinden gelen deşarj ile kirlilik yükü yoğun bir şekilde

artmaktadır. Bunu Kütahya Şeker Fabrikası, Güral Cam, Kütahya Azot Fabrikası

(TÜGSAŞ), Kütahya Porselen ve Seyitömer Termik Santrali atıkları izlemektedir.

Şekil 4.10. Kütahya Porsuk Kaynakları (Devlet Su İşleri, 2003).

Kütahya Pissu Arıtma Tesisleri tamamlanıncaya kadar atıklarını doğrudan

Porsuk Çayı’na veren Belediye Mezbahası arıtma tesisleri tamamlandıktan sonra,

atıklarını bu tesise vermektedir. 1981 yılına kadar atıklarını doğrudan Felent Çayı’na

veren Kütahya Şeker Fabrikası, arıtma tesislerinin yapımından sonra arıtmadan çıkan

atık suyu Porsuk Çayı’na vermekteydi. 1994 yılında yol yapımı nedeni ile arıtma

tesisleri yıkılmış, fabrika atıklarını doğrudan Kütahya Pissu Arıtma Tesisleri'ne

Page 89: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

78

vermiştir. Arıtma tesisleri çok yükleme nedeni ile çalışamaz duruma geldiğinden,

1995 yılında fabrika tekrar arıtma tesislerini kurarak kapalı devre çalışma yoluna

gitmiştir.

Kütahya Azot Fabrikası, NH3 kullanarak azot oksitler, nitrik asit, amonyum

nitrat, amonyum sülfat ve polietilen torba üretimi yapmaktadır. Fabrikanın, kömür

cürufu atıkları, 1988 yılından sonra DSİ'nin yaptığı toplama göletine verilmektedir.

Amonyak, nitrit, nitrat içeren sıvı atıkları ise atık kanalıyla direk olarak Porsuk

Çayı’na verilmektedir. Kütahya KÜMAŞ Manyezit Fabrikası'nın kapalı devre çalışan

arıtma sistemi olduğundan Porsuk Çayı’na atık vermemektedir. Fabrikanın öğütme

ve yıkama tesislerinden gelen çamurlu sular çöktürme havuzlarında (3 adet)

kademeli olarak bekletilmektedir. Çökelmeden sonra su tekrar sisteme verilerek

kullanılmaktadır. Seyitömer Termik Santrali'nin atıkları, arıtıldıktan sonra Güvez

Deresi’ne verilmektedir. Güvez Deresi ise Beşdeğirmen mevkiinde Porsuk Çayı’na

karışmaktadır. Güral Porselen Fabrikası’nın arıtma sistemi mevcut değildir, Felent

Çayı sonrası Porsuk Çayı’na atıklarını vermektedir. Kütahya Porselen Fabrikası’nda

ise çökeltim havuzları olmasına rağmen yeterli olmamakta ve sıvı atıklarını Porsuk

Çayı’na vermektedir. Tüm bu tesislerden çıkan atıklar, Porsuk Çayı ile birlikte

taşınarak Porsuk Baraj Gölü’ne kadar ulaşmaktadır. Yapılan ölçümlerde barajın

mansabında büyük bir iyileşme gözlendiği belirtilmektedir. Ancak, barajdan çıkan

sular bu kez Eskişehir'den kaynaklanan evsel ve endüstriyel atıklarla kirletilmektedir

( Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Porsuk Baraj Gölü’nde dinlenerek kirlilik yükünü bir miktar azaltan Porsuk

Çayı, Eskişehir bölümünde Sarar Giyim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. atıkları,

TÜLOMSAŞ Eskişehir Lokomotif Fabrikası atıkları, Eskişehir Şeker Fabrikası

atıkları, Eskişehir Belediye Mezbahası atıkları, Eskişehir 1. Hava İkmal Bakım

Merkez Komutanlığı atıkları, Eskişehir Organize Sanayi atıkları, Ford Otomotiv

atıkları, Demircanlar Yağ Sanayi, Eskar Et Kombinası, Paşlıgil Süt Sanayi, Güven

Süt atıkları, Eskişehir Belediyesi Kanalizasyon atıkları, Sulama Kanallarından gelen

atıklar ve Beylikova Dersan Deri İşleme Sanayi atıklarıyla yoğun bir şekilde

kirletilmeye devam edilmektedir (DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Page 90: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

79

Kütahya evsel atıkları 1992 yılına kadar doğrudan Porsuk Çayı’na

verilmekteydi. Yapımı tamamlanan Kütahya pissu arıtma tesisleri 1992 yılından

sonra faaliyete başlamıştır. Aktif Çamur Yöntemi ile çalışan tesis biyolojik arıtma

yapmaktadır. Ancak tesisin düzenli ve tam olarak çalışmadığı görülmektedir. Düzenli

çalıştığı zamanlarda pissu % 95–98 oranında arıtılabilmektedir. Şekil 4.11. ve Şekil

4.12. de Kütahya Pissu Arıtma Tesisi ve Mezbahasının atıklarının Porsuk Çayı’na

deşarjları görülmektedir (Devlet Su İşleri, 2002).

Şekil 4.11. Kütahya Pissu Arıtma Tesisi Porsuk Deşarjı (Devlet Su İşleri, 2003).

Page 91: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

80

Şekil 4.12. Kütahya Mezbahası Atıkları (Devlet Su İşleri, 2003).

Porsuk Çayından Eskişehir girişinde Karacaşehir Regülatörü (Şekil 4.13) ile

sağ ve sol ana kanallar vasıtası ile Eskişehir ve Alpu Ovaları sulanmaktadır. Bu

sulama kanallarının Eskişehir içinden geçen bölümleri özellikle evsel nitelikli açık

atık kanalizasyon gibi kullanılmaktadır. Bu nedenle her iki kanal çok kirlidir ve

karaciğer hastalıkları, kolera, solunum yolları enfeksiyonu, tetanos, gizil kangren,

tifo gibi hastalık yapan virüsleri içermektedir. Eskişehir kanalizasyon sistemi,

kanalların geçtiği bazı bölgelerde olmadığından kanalizasyon atıkları bu kanallara

verilmektedir. Eğer bu bölümlerde kanalizasyon tamamlanırsa, bu sulama

kanallarında suyun kalitesinde iyileşme olacağı beklenmektedir (DSİ, 1998:

Koyuncu. 2005’den).

Page 92: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

81

Şekil 4.13. Eskişehir Girişinde Karacaşehir Regülatöründen Bir Görünüm

Eskişehir kent merkezindeki kanalizasyon sisteminin % 80’lik kısmı

tamamlanmıştır. Tamamlanan bu kanalizasyon sistemi ile atıklar, Eskişehir pis su

arıtma tesislerine iletilmektedir. Kalan %20’lik kanalizasyon atıkları Porsuk Çayı’na

verilmektedir. Eskişehir pissu arıtma tesisleri inşaatı ESKİ tarafından Temmuz 1993

de başlatılmış ve 1998 yılında tamamlanmıştır. Aktif Çamur Sistemi ile arıtma yapan

bu tesis, günde 75000 m3. pissu arıtma kapasitesine sahiptir. Kanalizasyon sistemi ile

arıtma tesislerine ulaştıran atık sular düzenli çalıştığı zamanlarda % 95-99 oranında

arıtılabilmektedir. Şekil 4.14. de Eskişehir ili atık sularının Porsuk Çayı’na deşarjı

görülmektedir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Page 93: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

82

Şekil 4.14. Eskişehir Atık Su Porsuk Deşarjı (Devlet Su İşleri, 2003).

Kütahya Şeker Fabrikası 1981 yılına kadar atıklarını Porsuk Çayı’nın bir kolu

olan Felent Çayı’na doğrudan veren Kütahya Şeker Fabrikası bu tarihten sonra

arıtmadan çıkan suyu Porsuk Çayı’na vermekteydi. Yol yapımı nedeniyle arıtma

tesisi yıkıldıktan sonra atıklarını Kütahya arıtma tesislerine vermiş ancak aşırı

yükleme sonucu tesis çalışamaz hale geldiğinden 1995 yılında tekrar arıtma

tesislerini kurarak kapalı devre çalışma yoluna gitmiştir (Semerci, 2006).

Kütahya Tügsaş Gübre Fabrikası kömürden elde edilen hidrojen gazı ile

havadan elde edilen azot gazı kullanılarak amonyak üretmektedir. Amonyak

kullanarak azot oksitler, nitrik asit, amonyum nitrat, amonyum sülfat ve polietilen

torba üretimi yapmaktadır. Fabrikanın iki tür atığı bulunmaktadır. Bunlar katı ve sıvı

atıklardır. Katı atık olarak kömür cürufu atıkları 1988 yılında DSİ’nin yaptığı

toplama göleti tamamlandıktan sonra bu gölete verilmiştir. Fabrikanın sıvı atıkları ise

atık kanalıyla doğrudan Porsuk Çayı’na verilmektedir. Bu atıklar içerisinde

amonyak, nitrit, nitrat içerdiği bilinmektedir (Devlet Su İşleri, 2001b).

Page 94: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

83

Kümaş Manyezit Fabrikası’nda kapalı arıtma sistemi olduğundan arıtmadan

çıkan atık su tekrar arıtma sistemine geri dönmektedir. Ancak Şekil 4.15 de Kümaş

Fabrikasının atık sularının Porsuk Çayı’na deşarjı görülmektedir.

Şekil 4.15. Kütahya Kümaş Tesisleri Atıksu Porsuk Deşarjı (Devlet Su İşleri, 2003).

1965 yılından bu yana faaliyetini sürdürmekte olan Sümerbank Basma

Fabrikası, 1998 yılında özelleştirilmiş ve Sarar Giyim ve Tekstil Sanayi olarak

faaliyetlerine devam etmektedir. Proses, içme ve kullanma suyunu derin kuyulardan

çekmektedir. Sıvı atık miktarı 2500 m3/gün’ dür. Sıvı atıklar, ön çöktürme ve PH

ayarlaması işlemine tabi tutulduktan sonra belediye şehir kanalizasyonuna

verilmektedir. Bu işlemlerle atık su kanalizasyona verilme standardına indirilmesi

öngörülmektedir (Semerci, 2006).

Page 95: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

84

Şekil 4.16. Eskişehir Şeker Fabrikası Şlempe Atık Deşarjı (Devlet Su İşleri, 2003).

Eskişehir Şeker Fabrikası şeker pancarından beyaz şeker, melas ve ispirto

üretmektedir. Kampanya ağustos ayında başlamakta ve 6 ay devam etmektedir.

İspirto Fabrikası ise bütün yıl çalışmaktadır. Porsuk Çayı’na verilen atıklar, pancar

yıkama ünitesinden ve İspirto fabrikasından gelmektedir. 1993 yılına kadar sadece

pancar yıkama ünitesinden gelen atıklar belirli bir işleme tabi tutularak (atık su

havzalarına alınıp, parçalama ve oksidasyon işleminden geçirilerek) Porsuk Çayı’na

verilmekteydi. Birkaç kez geçici tedbirler alınmışsa da bunlardan bir verim

alınamamıştır. Fakat 1993 yılında İspirto fabrikası atıkları (şlempe atıkları) için bir

arıtma sistemi devreye sokulmuştur. Bu sistem, şlempedeki organik yükü büyük bir

oranda azaltarak Porsuk Çayı’na verilmektedir (Şekil 4.16.). Arıtma tesislerinden

çıkan ürün ise değerlendirilmektedir. Şeker fabrikasının atık su miktarı 6000 m3/gün’

dür. Zaman zaman fabrikanın atık sularının, su kirliliği kontrol yönetmeliğinde

belirtilen değerlere uygun olmadığı görülmektedir (DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Page 96: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

85

Şekil 4.17. Eskişehir Mezbahası Atık Deşarjı (Devlet Su İşleri, 2003).

Eskişehir belediye mezbahası, atıklarını Porsuk Çayı’na vermektedir. Atık su

miktarı 70 m3/gün’dür tesisin hiçbir arıtma tesisi yoktur (DSİ, 1998: Koyuncu.

2005’den) (Şekil 4.17.).

Tülomsaş Eskişehir Lokomotif Fabrikası 1993 yılına kadar atıklarını belirli

işlemlerden geçirdikten sonra (yağ tutma, siyanür giderme gibi) fabrikanın hemen

önünden geçen Porsuk Çayı’na vermekteydi. Kanalizasyon sistemi tamamlandıktan

sonra yine aynı işleminden geçirerek kanalizasyon sistemine verilmektedir.

Fabrikanın atık su miktarı 100 m3/gün’dür (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü,

2005).

Eskişehir 1.Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığına ait fabrika ve

atölyelerin atık su miktarı 50 m3/gün’dür. Atık sular, yeterli arıtma yapıldıktan sonra

Porsuk Çayı’na verilmektedir (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi 31 milyon m2 toplam alana

genişleyebilecek 240 adet kuruluş için projelendirilmiştir. Organize sanayi atıklarını,

Page 97: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

86

şeker çiftliği mevkiinden Porsuk Çayı’na 3 ayrı kanaldan vermektedir. Arçelik

Fabrikası hariç diğer fabrikaların arıtma tesisleri yoktur (DSİ, 1998: Koyuncu.

2005’den).

Şekil 4.18. Porsuk Çayı Alpu Beylikova Arasından Bir Görünüm (Orijinal)

Beylikova Dersan Deri İşleme Sanayi Eskişehir’in Beylikova ilçesinde

faaliyetini sürdürmektedir. 1980 tarihinde üretime geçmiştir. Günde 500–700 adet

kuzu derisi işlemektedir. Suyunu yüzeysel bir kuyudan (6m. derinlik) temin

etmektedir. Fabrika atıkları için arıtma üniteleri vardır. Arıtmadan çıkan katı atıklar

kurutulup yakılmaktadır. Sıvı atıklar 100 ton/gün debiyle Porsuk Çayı’na

verilmektedir (DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Arıtılmadan deşarj edilen sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları su kirliliğine yol

açmakta ve buna bağlı olarak da toprak ve bitkiler üzerinde kirlenmelere neden

olmaktadır. Düzensiz şehirleşme ve yoğun nüfus artışıyla şehirlerde alt yapı sorunu

ortaya çıkmıştır. Yeraltı sularımız da bulundukları katmanlardan kaynaklara veya

bazı sanayi atıklarıyla sulama içme ve kullanma sularına karıştığı görülen

Page 98: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

87

kirliliklerin, insan sağlığı ve tarımsal faaliyetler açısından küçümsenmeyecek kadar

olumsuz etkiler verdiği görülmektedir. Yeraltı sularında kirliliği en fazla

kanalizasyon hatlarında meydana gelen kaçaklar oluşturmaktadır ( Kütahya İl Çevre

ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Kentlerin kanalizasyon sistemlerinden ve endüstri atık su sistemlerinden

gelen pis sularla tarımsal üretim amacıyla toprakların sulanması birçok sorunların

ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu pis sular kolay ayrışabilir organik maddelerin

yanı sıra çeşitli tuzlar, iz ve ağır metaller, azot ve fosfor gibi besin maddeleri, çeşitli

yapay organik maddeler, deterjan kalıntıları içermektedir. Bu pis atıklardan dolayı

toprakların besin maddesi statüsü ve dinamiği değişmekte, sulardaki askıdaki katı

maddelerin topraklara devamlı yığılması ile su geçirgenliği gibi fiziksel nitelikleri

bozulmakta, toprakta doğal olarak bulunmayan ve düşük düzeylerde bulunan

fenoller, antrasen türevleri, deterjan molekülleri gibi maddeler toprakta

zenginleşmekte ve bunların besin maddeleriyle insanlara ulaşması çeşitli zararlara

neden olmaktadır. Ayrıca ağır metaller bitkilerin gelişmesini engellemekte ve kirli

sularda çeşitli patojen mikroorganizma, virüs vb. hastalık etkenleri bulunduğundan

bunlarla yapılan sulamalarda halk sağlığı bakımından riskli durumlar ortaya

çıkabilmektedir (Saygılı, 1994).

Eskişehir İli düz bir ova üzerine yayılmıştır. Öncelikle şehir merkezi ve

şehrin büyüme yönü verimli tarım toprakları üzerinde olmuştur. Halen her yıl

yüzlerce hektar tarım toprağı ya şehirleşmeye ya da sanayileşmeye açılmaktadır. Bu

bölgelerde de düzenli bir yapılaşma söz konusu olmayıp özellikle yeşil alana yer

vermeyen bitişik nizama yer verilmektedir. Bu düzensiz kentleşme beraberinde

altyapı yetersizliğini, tarım topraklarının kaybını ve yeşil alan yokluğunu meydana

getirmektedir ( Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Havzada bulunan maden yataklarının fazla olması Porsuk Havzası üzerine ve

bitkilerine olumsuz etki yapmaktadır (Şekil 4.19.). Madencilik faaliyetleri çevre

kirliliğinin oluşumunda en büyük tahribatı doğal doku üzerine yapmaktadır. Maden

sahalarının hazırlanması ve ham maddenin çıkarıldığı yerlerde topografik yapı

değişmekte, bunun sonucu yüzeysel ve yer altı su kaynakları başta olmak üzere

olumsuz etkiler oluşmaktadır (Şekil 4.20.).

Page 99: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

88

Şekil 4.19. Magnezit Maden Sahasının Yakın Çevresindeki Bitkilere Etkisi (Orijinal)

Şekil 4.20. Magnezit Maden Sahası (Nemli-Eskişehir) (Orijinal)

Page 100: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

89

Havza da bulunan gelişmiş iller olan Kütahya ve Eskişehir’de önemli bir

sorun gürültüdür. İnsan çevresini ciddi bir şekilde tehdit eden sanayileşme ve modern

teknolojinin ilerlemesiyle ortaya çıkan çevre sorunlarından biri de gürültü kirliliğidir.

Gürültü kirliliğine zemin oluşturan faktörler arasında sanayileşme, plansız

kentleşme, hızlı nüfus artışı, bu konularda yeterli eğitimin verilememesi ve

ekonomik imkansızlıklar sayılabilir.

4.3.4. Doğal Bitki Örtüsü ve Diğer Doğal Kaynakların Tahribi ve Sorunları

Çelik’in (1994) Uslu (1959) ’a dayanarak bildirdiğine göre İç Anadolu’nun %

50–55 ini kaplayan ormanın tahrip sonucu azalarak % 7–8 civarına düştüğünü

kaydetmektedir. İç Anadolu step alanını çevreleyen ve yer yer step içerisindeki

yüksek alanlarda adacıklar halinde karaçam, meşe, ardıç ve diğer yabani meyve

ağaçlarının bulunması, bu alanların park görünümlü kuru ormanlarla kaplı olduğunu

ve ağaç örtüsünün tahribi ile step vejetasyonu tarafından işgal edildiğini gösterir.

İklimin kuraklaşmaya meyletmesi, tahrip edilen orman alanlarında ağacın

yetişmesini güçleştirmiştir. Bu bakımdan, step alanlarının genişlemesinde biyotik

faktörlerin yanında iklim faktörünün de çok önemli etkisi bulunmaktadır.

Kütahya Ovası ve çevresinde dağların kuzey yamaçlarının yüksek kesimleri

ve vadi içlerindeki yarı nemli karaçam ormanlarının dışındaki ormanların tahrip

edildikleri alanlarda meşe ve ardıçların hakim olduğu ormanlar bulunur. Kütahya

Ovasındaki step alanı da, orman tahribi ile gelişmiştir. Bölgenin vejetasyonu, ot,

ağaçlı step ve orman topluluğu olmak üzere üç ana formasyona ayrılabilir. İç

Anadolu’nun çevresindeki yüksek alanlar üzerinde ormanların tahribi ile gelişmiş

step alanları, karaçam ile karışım yapan meşe ormanları ve saf karaçam ormanları

bulunur. Meşe toplulukları, genellikle antropojen step alanlarında ve step ile orman

arasında geçiş bölgesinde bulunur. Karaçam ormanları ise dağların genel olarak 1200

m. den yüksek kesimlerinde görülür. Geniş alan kaplayan karaçam ormanları,

kuzeybatıda Sündiken ve Sivrihisar Dağları, batıda Kütahya - Afyonkarahisar

hattının doğusunda Yazılıkaya Yaylası, Sandıklı ve Murat Dağlarında yer almaktadır.

Diğer kesimlerde karaçam ormanları parçalar halinde kalmıştır. Meşe ormanları ve

Page 101: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

90

toplulukları plato yüzeylerinde kümeler halindedir (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2004).

Ormanlar çeşitli memeli, kuş ve böcek türleri için ekolojik bir yaşam ortamı

sağlamaktadır. Binlerce yıldır insanların bilhassa Anadolu halkının, tarla açma ve

kaçak kesim gibi biyotik faktörlerle ormanları yok etmeleri, bu habitatlarda yaşayan

bir çok hayvanın doğal yaşama ortamlarını kaybetmelerine neden olmuştur.

Günümüzde bu alanlar, insan etkileri nedeniyle giderek daralmış ve yaban hayatı için

elverişsiz konuma düşmüştür.

Türkiye meraları ve çayırlarında şiddetli ve düzensiz otlatma sebebiyle bitki

örtüsü ikincil ve üçüncül türlerden meydana gelmektedir. Özellikle kurak ve yarı

kurak iklimin egemen olduğu İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki meralarda

bitki örtüsü % 70 oranında azalmıştır ve bu bölgedeki şiddetli toprak erozyonu var

olan alanları giderek daha da verimsizleştirmektedir.

Türkiye’deki ve Porsuk Havzası’ndaki çayır ve meraların genel olarak

sorunlarını şu şekilde sıralayabiliriz.

ü Bitkisel üretim amacıyla kullanılması

ü Aşırı otlatma

ü Erken ve geç otlatma

ü Çayır ve mera iyileştirme ve yönetim çalışmalarındaki yetersizlikler

Çayır ve meralarda yaşanan bu olumsuzluklar, dolaylı olarak orman

ekosistemine de zarar vermektedir. Çayır ve meralarda yeterince beslenemeyen

hayvanlar ormanlarda otlatılmakta ve orman ekosisteminin yenilenme imkanını

ortadan kaldırmaktadır. Toprak erozyonunun hız kazanmasında, topografik ve iklim

koşullarının yanı sıra çayır-mera ve otlak arazilerinin yeteneklerine uygun

kullanılmamasının çok büyük bir rol oynadığı görülmektedir (T.C. Çevre ve Orman

Bakanlığı, 2004).

Çayırlar ve meralar, gerçekte çok sayıda işlevi aynı zamanda görebilen

ekosistemlerdir. Bir yandan hayvanlara besin kaynağı sağlarken, öte yandan da

biyolojik çeşitlilik yönünde yaşamsal önemde ortamlardır. Ancak, çayırlar ve meralar

Türkiye özelinde toprak ve su kaynaklarının korunması yönünden de önemlidir. Bu

çok yönlü önemine karşın kamuoyu, çayır ve meraların hayvancılık kesimi yönünden

Page 102: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

91

gördüğü işlevi üzerinde durmaktadır. Türkiye hayvancılığında mera hayvancılığının

% 70’lik bir ağırlığa sahip olması doğal olarak çayır ve meraların bu işlevini öne

çıkartmıştır (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, 2004).

4.3.5. Porsuk Çayı Havza Yönetimi Çalışmaları

4.3.5.1. Porsuk Çayı Havzasında Şimdiye Kadar Yapılmış Olan Çalışmalar

Havzalarda yapılan toprak işleme, gübreleme, sulama, ilaçlama, ağaç kesimi

veya dikimi, hasat, depolama yapılarının inşası gibi faaliyetlerin tümü havza

yönetiminin konuların teşkil eder. İnsanlar tarafından yürütülen bu faaliyetlerin

bazıları (toprak işleme, ağaç kesimi, yangın, sulama ve inşaat gibi) tabiatta var olan

dengeyi bozucu etki yaratmaktadır. Havzalarda yürütülen araştırmalarının başlıca

hedefi, toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması ve uzun dönemli

olarak bu kaynaklardan yararlanılmasıdır.

Porsuk Çayı Havzası’nda havza yönetimi çalışması bulunmamaktadır.

DSİ’nin 2001 yılında yapmış olduğu “Porsuk Havzası Su Yönetim Projesi” havzanın

tümünü kapsayan bir çalışmadır. Bu çalışmada “Porsuk Barajı Rezervuarı” ve “Su

Kalite Gözlem” çalışmaları yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar Porsuk Çayı su

kirliliği üzerine yapılmıştır. Ayrıca projede Porsuk Havzası ve Barajı’nda karşılanan

su ihtiyaçları belirlenmiştir.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) içme suyu ve kanalizasyon dairesi,

Dünya Sağlık Örgütü (WHD) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın mali ve

teknik desteği ile 1978-1980 yılları arasında Porsuk Çayı’nın kirliliğini incelemiştir

(DSİ, 1998: Koyuncu. 2005’den).

Porsuk Havzası’nda Kütahya ve Eskişehir AGM müdürlükleri tarafından

ağaçlandırma ve erozyon kontrolü amaçlı fidan dikimi yapılmaktadır. Yapılan

çalışmalar 3 yıl bakımı yapıldıktan sonra AGM müdürlükleri tarafından Eskişehir

Orman Genel Müdürlüğüne devredilmektedir. Yapılan ağaçlandırma ve erozyon

kontrolü çalışmaları havza yönetimi içerisinde yapılmamaktadır.

Page 103: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

92

Havzada TOPRAKSU tarafından 2005 yılında yapılan ve Porsuk Çayı’nın bir

kolu olan Sarısu Havzasında çeşitli modellerde erozyon haritalama çalışması

yapılmıştır. Erozyon haritaları erozyon konusunda yapılacak çalışmaların daha iyi

sonuç vermesi için bir ön veri sağlamaktadır.

Kütahya ve Eskişehir arasında sulama, taşkın kontrolü, içme ve kullanma

suyu amacıyla Porsuk Barajı inşa edilmiştir. Barajın gövde hacmi 224000 m3. gövde

yüksekliği 49.7 m. normal su kotunda göl hacmi 446 milyon m3. alanı 23,4 km2.

sulama alanı 41020 ha. yıllık içme suyu 206 milyon m3.dür. Barajın kendisi Eskişehir

ili, gölü ise Kütahya ili toprakları içinde yer almaktadır. Porsuk Baraj Gölü’nde tatlı

su balıkçılığı da yapılmaktadır. Barajda toplanan su, Eskişehir’in güneybatısındaki

Karacaşehir Regülatörü’nden ayrılan sağ ve sol kanallar ile sulamaya verilmektedir

(www.dsi.gov.tr).

Porsuk Çayı sedimentleri düzenli olarak Devlet Su İşleri tarafından daldırma

kepçelerle taranmaktadır. Yürütülen bu çalışmalarda Porsuk Çayı tabanında biriken

sedimentler temizlenmekte ve Porsuk yatağı genişletilmektedir. Eskişehir

Büyükşehir Belediyesi Porsuk Çayı ve çevresini sadece kent merkezinde olmak

üzere “Kent Gelişim Projesi” kapsamında 2003 yılından itibaren temizlenmeye

başlanmıştır (Koyuncu, 2005).

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Büyük Porsuk Projesi”

kapsamında Porsuk ve Sarısu Havzaları’ndan gelen kum ve çamurun kent içindeki

yatağı doldurmasını önlemek amacıyla, Eskişehir kent merkezi girişine kum ve

çamur tutucu tesisi inşa edilmiştir. Böylece Eskişehir kent merkezinde önceki

yıllarda oluşan çamur birikmeleri de bir derece azaltılmış olacaktır ( www.eskişehir-

bld.gov.tr, 2006).

Büyükşehir Belediyesi Kentsel Gelişim Projesi kapsamında Eskişehir’in

kuzey ve güney semtlerinden geçen sulama kanallarında yenileme çalışmalarını

başlatmıştır. Eskişehir’in içinden geçen ve kirliliği nedeniyle insanların şikâyet ettiği

sulama kanallarında tıpkı Porsuk Çayı gibi "Kentsel Gelişim Projesi” paketine dahil

edilerek çalışmalara başlanmış, kanalların çamur dolu olan zeminini temizlenmeye

başlanmıştır. Temizlenen kanal yatağı ve yanlarını sulama kanalları için özel

üretilmiş beton finişeri kullanarak betonla kaplanmaktadır. Zemin temizliği ve beton

Page 104: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

93

kaplama çalışmaları tamamlandıktan sonra kanalların iki yanında yeşil alanlar ve

peyzaj düzenlemesi çalışmaları yapılacaktır ( www.eskişehir-bld.gov.tr, 2006).

Kütahya içinde bulunan şehri kat eden dereler yağış anında taşıdıkları yüksek

miktarda suyu tıkanmalar nedeniyle Felent ve Porsuk Çaylarına taşımaktadırlar.

Tıkanmaların sonucunda da çevrelerindeki mahallelerde su baskınları meydana

gelmektedir. Bu sorunun çözümü için ilk etapta Porsuk Çayı çevresi ıslah edilerek

ırmak yatağı rahatlatılmıştır. Devlet Su İşleri ve Kütahya Belediyesi işbirliği ile

yapılacak dere ıslahı çalışmaları ile uzun vadeli olarak şehrin su baskınların önüne

geçmek için çalışmalara başlanmıştır (www.kutahya.bel.tr, 2007).

4.3.5.1.(1). Çevre Kirliği ile İlgili Çalışmalar

Çevre kirliliği dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün artan

boyutlarıyla hava, su ve toprak kirlenmesi olarak önemini korumaktadır. Belli

bölgelerdeki aşırı nüfus yoğunlaşması, plansız sanayileşme ve çarpık kentleşme ile

aynı zamanda kaynakların gereksiz ve aşırı kullanımı sonucu oluşan atık ve artık

maddelerin miktarı çeşit ve özellikleri son yıllarda öylesine artmıştır ki hiç bir önlem

alınmadan ve kontrolsüz bir şekilde alıcı ortamlara atılan bu atıkları, doğanın kendi

kendine özümlemesi çoğu kez mümkün olmamakta ve çevre kirliliği günümüzde

artarak sürmektedir.

Porsuk Çayı Havzası içinde toprak kirliliği ile ilgili önemli bir çalışmaya

rastlanmamıştır. Yapılan çalışmalar hava kirliliği ve su kirliliği üzerinde

yoğunlaşmıştır.

4.3.5.1.(1).(1). Hava kirliliğine İlişkin Çalışmalar

Hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan

sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zararlı olabilecek derişim ve sürede

bulunmasıdır. Bu tanımda dikkati çeken önemli nokta "zararlı olabilecek" ifadesidir.

Bu ifade zarar kavramının hava kirlenmesinde yeterli açıklıkta ve kesin olarak

belirlenememesinin bir sonucudur. Hava kirliliğinin etki şekli ve derecesi yaş,

Page 105: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

94

dayanıklılık gibi kişisel faktörlere bağlıdır. Tanımda kullanılan diğer önemli terim ise

süredir. Hava kirlenmesinde kirleticilere maruz kalma süresi oldukça büyük önem

taşımaktadır. Bazı kirleticiler düşük derişimlerde çok uzun sürede olumsuz etki

yaparken diğer bazı kirleticilerin düşük derişimleri uzun sürede insanlarda ölümcül

sonuç doğurmaktadır ( T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, 2004).

Kütahya ilinin en önemli çevre sorunlarının başında hava kirliliği gelir.

Bunun ortadan kaldırılması için yakın vadede en uygun çözüm ısınma ihtiyacının

doğalgaz giderilmesi olarak görülmektedir. Kütahya Belediyesi’nin % 10 hisse ile

ortağı bulunduğu Çinigaz firması 05.03.2004 tarihinde şehir içersinde doğalgaz boru

hattı döşeme faaliyetlerine başlamıştır. 2004 yılı itibariyle İl Merkezinde 20 km.

polietilen boru, 10 km. çelik boru döşenmiştir (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2004).

Eskişehir İl merkezinin zamanla büyüyüp gelişmesi sonucu yerleşim alanı

içinde kalan büyük endüstri kuruluşları da teknolojilerinin eski olması ve

kullandıkları yakıt nedeniyle hava kirliliğinin artmasına sebep olmuştur. Bu nedenle

Mahalli Çevre Kurulunun 02.12.1994 tarih ve 10 nolu kararı ile 11 büyük kuruluşa

doğalgaza geçme zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca Mahalli Çevre Kurulu Kararları

ile doğalgaz projesi tamamlanmış, konutlarda da doğalgaz kullanımına geçilmesi için

değişik tarihleri kapsayan süreler verilmiş ve genelinde doğalgaz kullanan abone

sayısı 2000 yılı sonu itibariyle ile 65.106’ya, 2001 yılı sonu itibarı ile 76.838’e, 2002

yılı sonu itibarı ile 91.588’e ve 2004 yılı sonu itibarı ile 106.513’e ulaşılmıştır

(Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Eskişehir için temiz hava planlarının yapılması, temiz ve kaliteli yakıta

dönüşüm planlarının hazırlanması ve kararlı bir şekilde uygulanması ilk defa Mahalli

Çevre Kurulunun 20.02.1995 tarih ve 12 nolu kararından sonra gerçekleşmiştir

(Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Anadolu Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi,

Osmangazi Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü, Eskişehir Büyükşehir

Belediyesi, İl Çevre Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Eskişehir Çimento Fabrikası ve

Eskişehir Şeker Fabrikası’ndan seçilen konusunda uzman kişilerden oluşturulan

komisyon, ülkemizde kömür çeşitleri ile ithal edilebilecek kömürleri her yönüyle

Page 106: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

95

incelemiş, araştırmış ve bir “Kömür Komisyon Raporu” hazırlamıştır. Raporun

sonucunda kaloriferli binalarda ithal taş kömürü, sobalı evlerde SOMA+18 Lavvar

ve kok kömürü kullanılması tavsiye edilmiştir. 20.02.1995 tarih ve 12 nolu Mahalli

Çevre Kurulu Kararının devamı niteliğindeki 19.06.1998 tarih ve 5 nolu, 06.07.1999

tarih ve 3 nolu Mahalli Çevre Kurulu Kararları ile de aynı yakıt programı ve alınan

tedbirlere devam edilmiş ve şehir merkezinde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütünce

belirlenen hedef değer (120 mg/m3) altına indirilmiştir (Eskişehir İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2005).

4.3.5.1.(1).(2). Atık Sularla İlişkin Çalışmalar

Kütahya ili kanalizasyon sistemi ana kolektörde toplanıp atık su arıtma

tesisine bağlanmıştır. Atık su arıtma tesisi evsel arıtmaya yönelik aktif çamur

sisteminden oluşmuştur. Tesis kapasitesi 3322 m³ / saattir. Çıkış suyunda % 98

oranında arıtma yapılabilmektedir. Üç vardiya olarak çalışan tesislerden çıkan

organik maddeler (çamur) kurutulduktan sonra gübre olarak kullanılmaktadır. Arıtma

tesisi atık su deşarjını Porsuk Çayı’na yapmaktadır (Kütahya İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü, 2004).

Kütahya İl Belediye sınırları içinde Yoncalı ve Ilıca da dahil olmak üzere

yaklaşık 200 km. uzunluğunda kanalizasyon sistemi mevcuttur. Yeni gelişme

alanlarının da ihtiyaçları göz önüne alınarak her yıl ortalama 10 km. yeni

kanalizasyon hattı ilave edilmektedir. Şehir kanalizasyon hatlarından toparlanarak

gelen atık sular Belediye Atık Su Arıtma Tesisinde arıtılmaktadır. Atık sular arıtım

işleminden sonra Porsuk Çayı'na deşarj edilmektedir. Tesisten çıkan arıtma çamuru

ise beltfiltrede susuzlaştırıldıktan sonra tesis sahasında toplanmaktadır (Kütahya İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2004). Şekil 4.21. ve Şekil 4.22. de Kütahya atık su

arıtma tesisi görülmektedir.

Page 107: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

96

Şekil 4.21. Kütahya Atık Su Arıtma Tesisi (Devlet Su İşleri, 2003).

Şekil 4.22. Kütahya Atık Su Arıtma Tesisi (Devlet Su İşleri, 2003).

Page 108: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

97

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi atık suları, Şehir Kanalizasyon Arıtım

Tesisleri tamamlandıktan sonra Büyükşehir Belediyesiyle yapılan protokol gereği tek

bir kanaldan istenilen limitlerde kanalizasyona verilmektedir. Sarar Tekstil A.Ş.

boyalı ve kimyasal madde içerikli atık sularını Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde

ön görülen standartlara getirip şehir kanalizasyonuna bağlatmıştır. TÜLOMSAŞ

Lokomotif ve Motor Sanayi madensel eriyik içeren sanayi atık sularını arıtma

tesislerinde arıtarak şehir kanalizasyonuna vermektedir. TUSAŞ Uçak Sanayi atık

sularını arıtma tesisinde arıtarak şehir kanalizasyonuna vermektedir.

Şeker Fabrikası iki türlü atık bırakmaktadır. Pancar yıkamadan artan çamurlu

atık sular havuzlarda çöktürülerek Porsuk Çayı’na verilmektedir. İkinci tür atık;

şeker pancarı melasından ispirto elde ederken oluşan şlempedir. 1.Hava İkmal ve

Bakım Fabrikası atık sularını arıtma tesislerinde arıtarak Su Kirliliği Kontrol

Yönetmeliğindeki standartlara getirip Porsuk Çayı’na vermektedir (Eskişehir İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005). Şekil 4.23. de Eskişehir Atık Su Arıtma Tesisi

görülmektedir.

Şekil 4.23. Eskişehir Atık Su Arıtma Tesisi (Devlet Su İşleri, 2003).

Page 109: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

98

Porsuk Çayı Havzası’nda bulunan yerleşim yerlerinden Kütahya ve Eskişehir

dışındaki ilçe, kasaba ve köylerde arıtma tesisi bulunmamaktadır. Havzada bulunan

ilçeler yasaya göre arıtma tesislerini 2016 yılına kadar yapmaları gerekmektedir.

Ayrıca Eskişehir atık su arıtma tesisinin kapasitesi yeterli olmayıp 2009 yılına kadar

kapasitesini artırması gerekmektedir.

4.3.5.1.(1).(3). Diğer Çevre Sorunları İle İlgili Çalışmalar

Artan nüfus, gelişen sanayileşme ve yükselen hayat standardı sonucunda

üretilen katı atıkların miktarlarında da artış gözlenmiş ve kompozisyonları

değişmiştir. Nüfus artışı tüketimin artmasına, yaşam standartlarının yükselmesi de

tüketim alışkanlıklarının değişmesine neden olmaktadır. Atık kompozisyonlarındaki

değişim daha çok kağıt, karton, cam, metal ve plastik gibi değerlendirilebilen

atıkların çöp içindeki oranının artışı; organik atıklar ile kül ve cüruf oranlarının ise

azalışı şeklinde olmuştur. Sonuçta miktarları gittikçe artan katı atıklar, önemli bir

çevre sorunu haline gelmiştir ( T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, 2004)

Yaklaşık 12 yıldır şehir merkezinde oluşan evsel, endüstriyel, tıbbi, tehlikeli

ve zararlı katı atıklar, hafriyat ve inşaat molozları herhangi bir ayrıma tabi

tutulmadan Seyitgazi karayolu üzerinde bir vadi tabanı ve kuru dere yatağına

dökülerek dozerle yayılmakta ve zaman zaman toprakla örtülmektedir. Yaz aylarında

günde yaklaşık 400 ton, kış aylarında ise kül ve cüruf nedeniyle 500 ton’u aşan katı

atıkların bertaraf edildiği mücavir alan dışındaki depo sahasında yaklaşık 1 m.

kalınlığında oldukça geçirimli, çatlaklı bir yapıda kalker ve marn tabakaları

bulunmaktadır. Yaklaşık 950–1000 m. yükseltiye sahip olan çöp depolama alanında

oluşan sızıntı suyu günümüzde kontrolsüz bir şekilde kuzey istikametinde Mamuca

köyü ve Organize Sanayi Bölgesi yönüne doğru dere yatağına akarak yeraltına

sızmaktadır. Çöp tepesinin diğer tarafında ise (güney yönü) katı atığın önünü

kapattığı dere yatağında yaklaşık 1 m. derinliğinde 800 m² dolayında bir gölet alanı

oluşmuştur. Çöp tabanının sıvılaşmasına yol açarak bir heyelanın önlenmesi, metan

gazının kontrol altına alınabilmesi ve ayrıca yeni ve düzenli bir katı atık bertaraf

sahasının oluşumu için çalışmalar sürdürülmektedir. Çevre Bakanlığınca da çöp

Page 110: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

99

depolama sahası ile ilgili ön fizibilite yapılmıştır. 2002 yılı sonu itibarı ile

Büyükşehir Belediyesince atıkların depolanması yönünde proje üretimi yapılmasına

rağmen düzenli depolama ile ilgili somut bir adım atılamamıştır (Eskişehir İl Çevre

ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Kütahya ilinde sanayi, ticaret, sosyal hizmet ve buna benzer alanlarda,

evlerdeki çeşitli aktiviteler sonucunda katı atıklar meydana gelmektedir. Uygun

değerlendirme ve geri kazanma yöntemlerinin tespiti için katı atıkların miktarlarının

belirlenmesi, sınıflandırılması ve özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Kütahya

ilindeki yerel yönetimlerin atıkların değerlendirilmesi konusunda planlı bir

çalışmaları bulunmamaktadır (Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Kütahya Belediyesi çevre zararını kısmen bertaraf açısından ilkel

yöntemlerle, tesviye ettiği depolama sahası üzerinde gaz tahliye galerileri ve bacaları

uygulamakta ve kapattığı bölgeleri ağaçlandırarak zararları azaltma gayreti içindedir.

Kütahya merkez ilçenin atıkları, yedi göller bölgesinde depolanmaktadır (Kütahya İl

Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Katı atık geri dönüşüm projesi ile ilgili Eskişehir’de ÇEVKO, İl Çevre

Koruma Vakfı, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyesi, Osmangazi ve Anadolu

Üniversiteleriyle birlikte Eskişehir Valiliğinin koordinatörlüğünde bir toplantı

yapılmış, ortaklaşa bir protokol imzalama kararı alınmıştır. Protokolün

imzalanmasından sonra Tepebaşı Belediyesi projenin başarılı olmasında en önemli

etkenlerden biri olan halkı bilinçlendirmek ve eğitmek amacıyla ilk ve orta dereceli

okullarda TEKAM ve Anadolu Üniversitesi işbirliği ile eğitim programı oluşturarak,

uygulamayı başlatmıştır. Tepebaşı Belediyesi sınırları içinde bulunan bir çok okulda

atık kağıt ve ambalaj atıklarının geri kazanımı konusunda seminerler verilmiştir.

Odunpazarı Belediyesi tarafından da halkın yeniden kazanım konusundaki eğitimi,

bilinçlendirilmesi amacıyla toplantılar düzenlenmiş, toplantılara katılan yönetici,

kapıcı ve mahalle sakinlerine projenin tanıtımı yapılmış, katı atıkların çıkarılacağı

gün ve saatler belirtilmiş ve daire sakinlerine poşet, afiş, broşür dağıtımı yapılmıştır

(Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Katı atıkların geri dönüşümü projesinin başarılı olmasında atıkların

toplanması için plastik torbaların ve caddelere konulacak kumbaraların finansmanını

Page 111: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

100

karşılamak için TEKAM sponsor olarak bir doğalgaz firması ile anlaşarak torbaların

bedava dağıtılmasında aracılık etmiştir. 4 Aralık 1996 tarihinde Odunpazarı

Belediyesi de ÇEVKO ve İl Çevre Koruma Vakfı ile benzer protokolü imzalayıp,

geri kazanılabilir atıkları toplama projesinde Yenikent’i pilot bölge kabul etmiştir.

Aynı gün Tepebaşı Belediyesi de Hoşnudiye – Cumhuriyet mahallerinde aynı projeyi

başlatmıştır. Her iki belediyede pilot bölgelerde geri dönüşebilen atıkları diğer

çöplerden ayrı özel bir araçla dağıtılan torbalar içinde toplayacaktır. Toplanan bu

atıklar sınıflandırılıp pazarlanarak elde edilen gelir Eskişehir Çevre Koruma Vakfına

verilmektedir. Ayrıca çöp depolama sahasında Atık Geri Kazanım Tesisi planlanmış

ve inşaatı bitirilmiştir (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

4.3.5.1.(2). Erozyonun Önlenmesi İle İlgili Çalışmalar

Türkiye’de erozyona uğrayan toprak miktarı ile oluşan toprak miktarı

arasında denge kurulamadığından, halen her yıl tonlarca toprak erozyonla

kaybolmaktadır. Erozyonla yalnız toprak kayıpları olmamakta, aynı zamanda

erozyona uğrayan topraklar elektrik ve sulamada çok önemli girdiler sağlayan

barajlar ve göletlerin ekonomik ömründen önce dolmalarına neden olmaktadır. Son

derece dinamik bir karakter taşıyan mevcut ve potansiyel toprak erozyonunu doğru

olarak hesaplamaya her zaman ihtiyaç duyulmaktadır (Toprak ve Su Kaynakları

Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005).

Türkiye'nin iklim ve topografik yapısından dolayı, erozyon olayının oluşması

için çok uygun şartları bulundurmaktadır. Yanlış arazi kullanımları, dik eğimler

düzensiz yağışlara karşın erozyon kontrol önlemlerinin çok yetersiz kalması her yıl

erozyon alanlarının artışına neden olmaktadır. Erozyon problemlerine karşın erozyon

kontrol önlemlerinin alınabilmesi için çok hızlı bir şekilde erozyonun etkili olduğu

alanların belirlenmesi gerekmektedir. Klasik etütlere dayalı yöntemlerle yapılan

erozyon çalışmaları çok uzun zaman gerektirmekte olup maliyet açısından da fazla

yükler getirmektedir.

Porsuk Çayı Havzası’nda erozyonun önlenmesi ile ilgili olarak TOPRAKSU

Müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmada Porsuk Çayı’nın bir kolu olan Sarısu ve

Page 112: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

101

daha küçük bir havzası olan Sarısu Havzası’nda CORİNE, LEAM ve USLE

metodolojileri yöntemleri kullanılarak erozyon risk haritaları hazırlanmıştır.

Kullandıkları parametrelerin sayılarına göre CORINE 4, LEAM 3 ve USLE 5 adet

parametre ile erozyonu haritalamaktadır. Erozyon haritalamada kullanılan bu

yöntemlerin değindikleri parametrelerin alt unsurları da farklıdır. Bu yöntemler

arasında bazı parametreler bakımından benzemekle birlikte, aynı değildir (Toprak ve

Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005).

Erozyonla ilgili karşılaştırmaların aynı düzlemde ölçülebilir,

değerlendirilebilir ve objektif kriterlere dayalı olması gerekir. Haritalama sonucu

elde edilen bilgilerin sadece yorumlanması kendi başına yeterli olmamalıdır. Bu

bilgiler, havza yönetimi kararlarının alınmasında karar vericilere büyük avantaj ve

kolaylıklar sağlar. Zira bu bilgiler, söz konusu problemlerin çözümü yönünde

yapılacak yatırımların türünü (sulama, su getirme, taşıma ve depolama yapısı vb.),

boyutlarını (hacim, alan, uzunluk, ağırlık vb), ömrünü (25, 50, 100 yıl vb) yani

ekonomik boyutunu etkiler. Bundan dolayı pek çok durumda olduğu gibi havza

yönetimi kararlarının ekonomisi, yapılacak tüm faaliyetlerin belirleyici birer

unsurudur (Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005).

Şekil 4.24. ve Şekil 4.25. de Sarısu Havzası erozyon haritaları verilmiştir.

Erozyon haritalamanın başlıca amacı, çeşitli iklim, toprak, topografya, arazi

kullanımı ve bitki örtüsü altındaki havzalardan olan erozyon riskini nicelik ve nitelik

olarak sadece saptamak değil ve aynı zamanda söz konusu riskleri minimize edici

havza yönetimi kararlarını almaktır. Bu genel bakış açısına göre risklerin nitelik ve

nicelik olarak tarif edilebilir olması ve havza yönetimi açısından karar verici

konumda bulunanların söz konusu tariften aynı anlamı çıkarmaları beklenir (Toprak

ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005).

Page 113: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

102

Leam Metodu

Şekil 4.24. Sarısu Havzası Erozyon Risk Haritaları(Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005)

Page 114: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

103

Corine Metodu

Şekil 4.25. Sarısu Havzası Erozyon Risk Haritaları(Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005)

Page 115: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

104

Sarısu Havzası için yapılan bu çalışma sonucu potansiyel toprak kayıplarının

miktarı 0 – 179.9 t/ha/yıl arasında değişmekte olup; havza geneli için ortalama

potansiyel toprak kaybı miktarı 1.88 t/ha/yıl’dır. Havzadaki kullanım türlerine göre

ortalama potansiyel toprak kayıpları tarım arazileri için 3.72 t/ha/yıl, orman arazileri

için 0.04 t/ha/yıl, mera arazileri için 0.33 t/ha/yıl, fundalık araziler için 7.10 t/ha/yıl

ve havza geneli için 1.88 t/ha/yıl olarak saptanmıştır. Havza toprakları için muhtemel

maksimum tolerans değeri olan 11.2 t/ha/yıl değerinin üzerinde potansiyel erozyon

riskine sahip alanların oranı % 4.27’dir. Havza için belirlenecek muhtemel minimum

tolerans değeri olan 2.2 t/ha/yıl veya bunun altında potansiyel erozyon riski taşıyan

arazilerin miktarı ise havza topraklarının % 79.22’lik kısmını oluşturmaktadır.

(Çizelge 4.18.) (Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2005).

Çizelge 4.18. Sarısu Havzası Potansiyel Toprak Kayıpları

Havzanın Kütahya bölümünde 1998 yılında 925 ha, 1999 yılında 250 ha,

2000 yılında 670 ha, 2001 yılında 621 ha, 2002 yılında 720 ha, 2003 yılında 694 ha,

2004 yılında 830 ha, 2005 yılında 480 ha. Tesis çalışması yapılmıştır. Ayrıca 2006

yılında Kütahya İli Merkez, Kükürt, Kızık ,Dedik, Dedeler, Çukurköy, Ayvalı,

Gölcük, Kıranşıh, Çavdarhisar, Yukarısusuz, Yeğinler bölgelerinde toplam 2077 ha.

Alanda ağaçlandırma çalışmaları yapılması için projeler hazırlamış ve İhalesini

yapmıştır. Kütahya AGM Mühendisliği 797 ha. alanda ot alma, çapalama ve teras

onarımı yapılmıştır. Kütahya AGM ağaçlandırma çalışmalarında ibreli fidan olarak

karaçam ve sedir türlerini kullanmıştır. Yapraklı ağaç fidanı olarak meşe ve yalancı

akasya fidanları ağırlıklı olarak kullanılmıştır

Alan Potansiyel Toprak Kaybı (t/ha/yıl) Arazi Kullanım Türü

(Ha) (%) Değişim aralığı Ortalama Tarım 29617.65 44.56 0 – 179.9 3.72 Orman 28592.10 43.01 0 – 82.0 0.04 Mera 6345.83 9.55 0 – 61.6 0.33 Fundalık 1579.72 2.38 0 – 13.20 1.18 Su yüzeyi 331.57 0.50 0.00 0.00 Toplam 66470.82 100.00 0 – 179.9 1.88

Page 116: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

105

Havzanın Eskişehir bölümünde ise 1997 ile 2006 yılları arasında 4299 ha.

alanda ağaçlandırma çalışmaları yapmıştır. Şekil 4.26. da 2002 yılında yapılan

Eskişehir Mollaoğlu ağaçlandırma alanı (97 ha.) görülmektedir. Alanda sedir,

karaçam ve yalancı akasya, kokar ağaç fidanları kullanılmıştır. Alanın tamamı tel çit

ile çevrilerek koruma altına alınmıştır. Ancak alanın bakımı tam olarak yapılmadığı

görülmektedir. Eskişehir’de yapılan ağaçlandırma çalışmaları Çizelge 4.19. de yıllar

itibari ile çıkarılmıştır.

Şekil 4.26. Eskişehir Mollaoğlu Ağaçlandırma Alanı (Orijinal)

Çizelge 4.19. Porsuk Havzası Eskişehir Bölümü Ağaçlandırma Miktarları (Ha) (Eskişehir AGM, 2007)

İlçeler 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Toplam Merkez 887 339 - 110 - 96 141 100 104 487 2264 Alpu - - - - - - 294 - - - 294 İnönü - - 333 - - 97 140 - - - 570 Mihalıççık - - - - - - - - 553 518 1071 Beylikova - - - - - - - 100 - - 100 Toplam 887 339 333 110 - 193 575 200 657 1.005 4299

Page 117: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

106

Havzanın Kütahya bölümünde 1998 yılında 230 ha. 1999 yılında 210 ha.

2000 yılında 150 ha. 2001 yılında 200 ha. 2003 yılında 550 ha. 2004 yılında 200 ha.

2005 yılında 200 ha. alanda erozyon kontrol amaçlı ağaçlandırma ve tesis çalışması

yapılmıştır. Eskişehir bölümünde Alpu ve merkez ilçesinde erozyon kontrolü amaçlı

ağaçlandırma çalışmaları ise toplamda 2164 ha dır.(Çizelge 4.20.)

Çizelge 4.20. Porsuk Havzası Eskişehir Bölümü Erozyon Kontrolü Çalışmaları Miktarları (Ha) (Eskişehir AGM, 2007)

4.3.5.1.(3). Bütüncül Havza Yönetimi Çalışmaları

Porsuk Çayı Havzası’nda bütüncül bir havza yönetimi çalışması

yapılmamıştır. Ancak havza bazında “Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi”

çerçevesinde “Porsuk Çayı Su Modellemesi” ve “Porsuk Baraj Rezervuarı Kirlililiği”

çalışmaları yapılmıştır.

“Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi” ile Porsuk Çayı akımlarının yakın

gelecekte içme, kullanma ve sulama suyu gereksinimlerini karşılayamayacağı ve

akımlardaki kirliliğin büyük sorunlar oluşturacağı açık bir şekilde belirlenmiştir. Bu

nedenle suyun ekonomik kullanımı ve kirletici unsurların atık sularını arıtarak

sisteme bırakmaları, Porsuk Havzası’ndaki sulama projelerinin daha ekonomik

olmasını, daha çok projeye su verilebilmesini ve Eskişehir ve Kütahya gibi büyük

yerleşim yerleri başta olmak üzere yerleşim birimlerinde içme ve kullanma suyu

yetersizliği ile karşılaşılmamasını sağlayacaktır (Devlet Su İşleri, 2002).

Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi çalışmasının amacı Porsuk

Çayı’ndaki mevcut durumu ortaya çıkarmak ve Porsuk Çayı’nın her kesiminde Su

Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği gereğince en kötü ihtimalle II. kalite suyun akmasını

sağlayacak çözüm önerilerini ortaya koymaktır.

İlçeler 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Toplam Merkez 25 30 - - - - - - 114 - 182 351 Alpu - - - - - 470 - 438 205 200 400 1813 İnönü - - - - - - - - - - - - Beylikova - - - - - - - - - - - - Mihalıççık - - - - - - - - - - - -

Toplam 25 30 - - - 470 - 438 319 200 582 2164

Page 118: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

107

Porsuk Çayı Su Modellemesi çalışmaları: Su kalite modeli olarak QUAL-2E

kullanılmıştır. Bu model aynı anda 13 su kalitesi parametresini

modelleyebilmektedir. Bu parametreler Çözünmüş Oksijen (ÇO), Biyokimyasal

Oksijen İhtiyacı (BOİ), Sıcaklık, Alg, Amonyak Azotu, Nitrit Azotu, Organik Fosfor,

Çözünmüş Fosfor, Koliform Bakteri ve 3 adet konservatif parametre ve 1 adet

konservatif olamayan parametredir. Ölçümler yaz ve kış olarak yapılmıştır. Çizelge

21-22-23-24 de porsuk nehri kirlilik yükleri görülmektedir (Devlet Su İşleri, 2002).

Çizelge 4.21. Porsuk Barajı Öncesi Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri(yaz) (Devlet Su İşleri, 2002).

KAYNAK Deb

i m

3 /sn

Sıc

c0 Ç

Ö

mg/

lt

BO

İ m

g/lt

Org

-N

mg/

lt

NH

3-N

m

g/lt

NO

2-N

m

g/lt

NO

3-N

m

g/lt

Org

-P

mg/

lt

Çöz

-P

mg/

lt

Alg

U

g/l

Kol

iform

N

o/10

0ml

Mezbaha- ASAT

3,93 17 6,0 18,3 0,30 3,32 0,11 1,93 0,41 1,25 0,66 10000

Felent Çayı-Şeker Fabrikası

0,40 17 6,5 11,6 0,50 2,20 0,062 0,36 0,22 1,10 1,00 2000

Güral-besler-akdemir

0,06 17 2,0 19,40 0,65 1,35 - - 0,25 0,70 1,00 2000

Tügsaş- Kütahya Porsel.

0,19 17 2,0 39,72 0,50 30,00 2,00 19,34 0,65 1,00 1,00 2000

Seyitömer T.San

0,05 17 8,4 2,40 0,10 0,10 0,01 0,36 0,05 0,23 1,00 2000

Page 119: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

108

Çizelge 4.22. Porsuk Barajı Öncesi Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri(Kış) (Devlet Su İşleri, 2002).

KAYNAK Deb

i m

3 /sn

Sıc

c0 Ç

Ö

mg/

lt B

mg/

lt

Org

-N

mg/

lt

NH

3-N

m

g/lt

N

O2-

N

mg/

lt

NO

3-N

m

g/lt

O

rg-P

m

g/lt

Ç

öz-P

m

g/lt

A

lg

Ug/

l

Kol

iform

N

o/10

0ml

Mezbaha- A.S.A.T. 9,55 10 8,0 18,3 0,30 3,32 0,11 1,93 0,41 1,25 0,69 10000

Felent Çayı-Şeker Fabrikası

0,70 10 6,0 25,7 0,14 1,74 0,06 0,96 0,44 0,66 1,00 2000

Güral-besler-akdemir 0,06

10 6,0 19,4 0,65 1,35 - - 0,25 0,70 1,00 2000

Tügsaş- Kütahya Porsel.

0,19 10 6,0 39,7 0,50 60,0 4,00 19,3 0,65 1,00 1,00

2000

Seyitömer T.San 0,05

10 8,4 2,40 0,10 0,10 0,01 0,36 0,05 0,23 1,00 2000

Çizelge 4.23. Porsuk Barajı Sonrası Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri(yaz) (Devlet Su İşleri, 2002).

KAYNAK Deb

i m

3 /sn

Sıc

c0

ÇÖ

m

g/lt

BOİ

mg/

lt

Org

-N

mg/

lt

NH

3-N

m

g/lt

NO

2-N

m

g/lt

NO

3-N

m

g/lt

Org

-P

mg/

lt

Çöz

-P

mg/

lt

Alg

Ug/

l

Kolif

orm

N

o/10

0ml

Sarısu-Ford Oto 0,75 17 8,6 3,0 0,10 0,20 0,01

6 0,36 0,08 0,30 1,00 2000

Mezbaha 0,05 17 1,0 1000 2,00 5,00 0,30 3,00 0,20 0,75 1,00 800000

Hava ikmal bak. 0,01 17 1,0 20,0 0 18,0 0 4,00 1,00 4,00

1,00 2000

A.S.A.T. 6,44 17 6,0 13,5 0,5 3,60 0,25 1,65 0,20 2,70 0,84 10000 Muttalibdere-demir yağ-eskar

0,26 17 6,0 20,0 0,65 1,35 0 0 0,25 0,70 1,00 2000

Güven süt-dersan 0,01 17 6,0 20,0 0,65 1,35 0 0 0,25 0,70

1,00 2000

Page 120: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

109

Çizelge 4.24. Porsuk Barajı Sonrası Havzadan Gelen Kirlilik Yükleri (kış) (Devlet Su İşleri, 2002).

KAYNAK Deb

i m

3 /sn

Sıc

c0

ÇÖ

m

g/lt

BOİ

mg/

lt

Org

-N

mg/

lt

NH

3-N

m

g/lt

NO

2-N

m

g/lt

NO

3-N

m

g/lt

Org

-P

mg/

lt

Çöz

-P

mg/

lt

Alg

Ug/

l

Kolif

orm

N

o/10

0ml

Sarısu-Ford Oto 1,16 10 8,6 3,0 0,10 0,20 0,01

6 0,36 0,08 0,30 1,00 2000

Mezbaha 0,05 10 0 1000 2,00 80,0 0,30 3,00 0,20 0,75 1,00 800000

Hava ikmal bak. 0,01 10 1,0 20,0 0 18,0 0 4,00 1,00 4,00 1,00 2000

A.S.A.T. 12,15 7 5,28 27,0 0,45 3,30 0,10 1,45 0,12 1,58 0,75 10000

Muttalibdere-demir yağ-eskar

0,98 10 6,0 20,0 0,65 1,35 0 0 0,25 0,70 1,00 2000

Güven süt-dersan 0,01 10 6,0 20,0 0,65 1,35 0 0 0,25 0,70 1,00 2000

DSİ III Bölge Müdürlüğü ölçümlerine göre Porsuk Çayı, kaynak bölgesi ile

Kütahya kent merkezi arasında II. sınıf, Kütahya kent merkezinden Porsuk Barajı’na

kadar ise IV. sınıf su kalitesinde akmaktadır. Porsuk Barajı çıkışında II. ve III. sınıfa

düşen su, Eskişehir kent merkezinden sonra IV. sınıf seviyelerine düşmekte ve bu su

kalitesiyle Sakarya Nehri’ne bağlanmaktadır.

Porsuk Baraj Rezervuarı Kirlililiği çalışması: Porsuk Baraj Gölü içindeki su

kalitesini izlemek amacı ile Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Porsuk Barajı’nda

toplam yedi adet ölçüm ve örnekleme istasyonu seçilmiştir. Bu istasyonlar için

seçilen su kalite parametreleri, rezervuar limnolojisi çalışmalarında kullanılan klasik

parametrelerdir. Uygulanan izleme programı sürekli ve düzenli bir şekilde olmasa da,

izlenen su kalite parametrelerine ait kayıtlı veriler kullanılarak baraj gölündeki

mevcut su kalite seviyesinin tespiti ve değerlendirilmesi mümkün olmuştur. Bulunan

sonuçlar aşağıdadır (Devlet Su İşleri, 2002).

Sıcaklık: Yaz döneminde sıcaklık tabakalaşmasının oluşumu açıkça

görülmektedir. Sıcaklık tabakalaşması olayı ile baraj gölünün üst (epilimnion) ve alt

(hipolimnion) tabakasını birbirinden ayrılmaktadır. Sıcaklık tabakalaşmasının doğal

sonucu olarak, alt tabakada düşük çözünmüş oksijen konsantrasyonları gözlenmekte

Page 121: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

110

ve besin birikimleri oluşmakta; rezervuar su kalitesi madde döngüsü sonucu zaman

içerisinde kötüleşmektedir (Devlet Su İşleri, 2002).

Çözünmüş Oksijen: Çözünmüş oksijen konsantrasyonu değerleri, yüzeyde

alglerin fotosentezi ile aşırı doygun seviyelerde bulunurken, hipolimnion tabakasında

sediment tabakasının yüksek oksijen ihtiyacı ve sıcaklık tabaklaşması ile oksijensiz

bir ortam oluşmaktadır. Hipolimnion tabakasında çözünmüş oksijenin tükenmesi,

oksijensiz (anaerobik) koşulları yaratmakta; bu da suyun kötü tat almasına neden

olmakta, başta balıklar olmak üzere sucul ekosistem bileşenlerinin olumsuz etkilere

maruz kalması sonucunu doğurmaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

Çözünmüş Oksijen Doygunluk Yüzdesi: Bir önceki kısımda da belirtildiği

gibi, çözünmüş oksijen yüzeyde aşırı doygun seviyelerde iken hipolimnion

tabakasında oksijen bulunmamaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

İnorganik Azot, Toplam Azot, Ortofosfat Fosforu: Bu parametrelere ait

değerler baraj girişinden çıkışına doğru bir düşüş göstermektedir. Ayrıca,

parametrelere ait konsantrasyon değerleri dip sedimentin kirletici etkisi ile tabana

doğru bir artış göstermektedir. Yüksek bitki besin değerleri algler gibi sucul

bitkilerin büyümesini hızlandırmakta ve buna bağlı olarak su kalitesi üzerinde pek

çok olumsuz etkiler yaratmaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

Toplam Fosfor: Toplam fosfor konsantrasyonu değerleri dip sedimentinin

kirletici etkisi ile göl tabanına doğru bir artış göstermektedir. Fosfor, alglerin ve

diğer sucul bitkilerin büyümesi için gerekli temel besinlerdendir ve su kalitesinin

kötüleşmesine sebep olmaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

Klorofil-a: Bu parametreye ait değerler baraj girişinden çıkışına doğru bir

düşüş göstermektedir. Klorofil-a ölçümleri, alglerin konsantrasyonlarının dolaylı bir

ifadesi olarak kullanılmaktadır ve 30 mg/lt üzerindeki konsantrasyon değerleri alg

patlamasının mevcudiyetini işaret etmektedir. Porsuk Baraj gölü için ölçülen

klorofil-a konsantrasyon değerleri çok yüksektir. Algler, baraj göllerinde suyun

kalitesini bozmakta ve içme suyu amaçlı su arıtımı için maliyetin yükselmesine

sebep olmaktadır. Ayrıca baraj göllerindeki sediment tabakası oluşumunun kaynağı

aşırı alg büyümesidir. Sediment tabakaları, sürekli bir besin kaynağı olmakta ve

oksijen ihtiyacı ile suyun kalitesini etkilemektedir (Devlet Su İşleri, 2002).

Page 122: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

111

Işık Yoğunluğu: Işık göl su yüzeyinden itibaren en fazla 5. m derinliğe kadar

ulaşabilmekte ve böylece baraj gölünün tamamı belli bir seviyenin altında tamamen

ışıksız bulunmaktadır. Gözlenen bu durum ortamda mevcut yüksek alg

konsantrasyonları ile yüksek seviyedeki bulanıklığın doğal sonucu olarak

değerlendirilmelidir (Devlet Su İşleri, 2002).

4.4. Porsuk Çayı Havzası İle İlgili Yapılmış Olan Çalışmalarının İrdelenmesi ve

Değerlendirilmesi

Porsuk Çayı kirletici kaynaklardan etkilenmiştir. Yapılan Porsuk Çayı Su

Modellemesi çalışmasına göre Porsuk Çayı aşağıdaki su kalitelerine sahiptir.

Sınıf I: Yüksek kaliteli su, (Porsuk Çayı kaynak noktası)

Sınıf II: Az kirlenmiş su, (Porsuk Çayı kaynak noktasından Kütahya’ya

kadar)

Sınıf III: Kirli su,(Porsuk Barajı çıkışından Eskişehir’e kadar)

Sınıf IV: Çok kirlenmiş su.(Kütahya çıkışından Porsuk Barajı’na kadar ve

Eskişehir çıkışından Sakarya Nehri birleşimine kadar)

ü Porsuk Çayı Kütahya ve Eskişehir’de evsel ve sanayi atık suları tarafından

kirletilmektedir.

ü Sudaki kirlenme yapılan arıtmaların yetersiz olduğunu gösterir.

ü Arıtma tesisleri sadece Kütahya ve Eskişehir’de vardır. Diğer yerleşim

alanlarında bulunmamaktadır. Yasaya göre Eskişehir arıtma tesisinin 2009

yılına kadar kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Arıtma tesis yapımı için

ilçe merkezlerinin 2016 ya kadar süreleri vardır. Ancak Porsuk Çayı’nın bu

kadar süresi yoktur.

Porsuk Çayı gibi Porsuk Barajı da havzadaki kirletici kaynaklardan

etkilenmiştir. DSİ III. Bölge Müdürlüğünün 2001 yılında yapmış olduğu çalışmada

Porsuk Baraj Gölü için son beş yıl içerisinde sürdürülen izleme faaliyetlerinden elde

edilen verilerin irdelenmesine göre;

ü Baraj gölünün değişik seviyelerinde ve özellikle de tabana yakın seviyelerde

azot ve fosfor bileşiklerinin konsantrasyonları oldukça yüksektir.

Page 123: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

112

ü Özellikle yaz mevsiminde alg patlamaları olmaktadır.

ü Aşırı miktarlardaki alg oluşumları yüzeydeki çözünmüş oksijen seviyelerini

doyma seviyelerinin üzerine çıkarmaktadır. Diğer taraftan, tabanda bulunan

ve yüksek oksijen ihtiyacı gösteren sediman tabakası sebebi ile tabana yakın

büyük bir kesimde çözünmüş oksijen tükenmiştir.

ü Bulanıklığın yüksek olması sebebiyle baraj gölünün büyük bir kısmı

ışıksızdır.

ü Yaz mevsiminde sıcaklık tabakalaşması mevcuttur. Sıcaklık tabakalaşması,

alt tabaka ile üst tabakayı ayırarak baraj gölündeki kirlilik etkilerini

arttırmaktadır.

ü Mevcut bu özellikleri ile baraj gölü, ötrofik durumdan hipertrofik duruma

geçiş sürecini yaşamaktadır. Baraj gölüne ait pek çok özellik, halihazırda

hipertrofik seviyeye ait limitlere ulaşmıştır. Görüldüğü gibi Porsuk Barajı’nda

yapılan çalışmada tüm parametreler normalinden yüksek çıkmaktadır. Baraj

gölündeki bu kirlilik çıplak gözle görülmektedir.

Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2005

yılında yapılan Sakarya-Porsuk-Sarısu Havzası’nda CORİNE, LEAM ve USLE

Metodolojilerinin Kullanılarak Erozyon Risk Haritalarının Hazırlanması

çalışmasında elde edilen verilere göre: Sarısu Havzası’nın potansiyel erozyon riski

taşıyan arazilerin miktarı % 79,22 dir. Bu oran alanda oldukça yüksek erozyonun

olduğunu gösterir. Porsuk Havzası’nın genelinde erozyonun yüksek olduğu

görülmüştür. Yine bu çalışmaya göre yapılan çalışmalarda kurumlar arası işbirliği

yeterli düzeyde olmadığı belirtilmektedir. Ayrıca Porsuk Havzası’nın tamamında

erozyon haritalama çalışması yapılmamıştır. Yapılan haritalama çalışmasından sonra

erozyonu önleme çalışmaları için uygulama safhasına geçilmemiştir. Erozyonu

önleme çalışmaları havzada yetersiz kalmaktadır.

Havzada erozyonu önleme çalışması olarak ağaçlandırma çalışmaları

bulunmaktadır. Havzanın içinde yapılan ağaçlandırma çalışmalarının yerinde

görülmesi için Eskişehir’e 20 km. mesafedeki Mollaoğlu ağaçlandırma alanı

gezilmiştir. Mollaoğlu ağaçlandırma alanı tel çit ile çevrilmiştir. Teraslama yöntemi

tüm alanda kullanılmıştır. Ayrıca alanda belirli aralıklarla ilerisi için yollar açılmıştır.

Page 124: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

113

Alanda kullanılan ağaç türlerinin havzanın doğal bitkileri olması yapılan çalışmanın

artısıdır. Ancak bakımının tam olarak yapıldığı söylenemez.

Eskişehir kent gelişim projesine göre sel baskınlarının önüne geçmek için

Porsuk Çayı yatağının genişletilme, sediment temizleme ve kanal çevresi

düzenlemesi çalışması yapılmaktadır. Ancak erozyon önleme çalışması üst havzada

yapılması gerekir. Kentteki düzenleme yalnızca gelecek olan zararları ertelemeye

yarar. Kirlenmeyi ve sediment taşınmasını engellemez. Yapılan çalışmalar Porsuk

Çayı’nın tümünü kapsamamaktadır.

4.4.1. Porsuk Çayı Havzasının Sorunlarının Saptanarak Öneriler

Geliştirilmesindeki Tutarlılık ve Yeterlilik Açısından İrdeleme ve

Değerlendirmeler

Porsuk Çayı Havzası’ndaki sorunlar su kirliliği ve nedenleri tespit üzerine

yapılmıştır. Kirliliğin nedeni olarak sanayi ve evsel atıklar gösterilmektedir.

Önerilerde Porsuk Çayı’nın kirliliğini önlemek için yapılmıştır.

ü Sakarya Nehri’nin en önemli kollarından biri olan Porsuk Çayı, hızlı

kentleşme ve sanayileşmenin bir sonucu olarak, diğer bütün büyük çaylarımız

ve nehirlerimiz gibi, ciddi bir kirlilik sorunu ile karşı karşıyadır. Son yıllarda

fark edilmeye başlanan ve üzerine değinilen bu konuda çalışmalar

hızlandırılmış, havzadaki gerek şehirlere gerekse sanayi kuruluşlarına arıtma

tesisleri kurulmuştur. Ancak bunlar kesin çözümler olamamış, kontrolsüz

deşarjlar devam etmektedir.

ü DSİ verilerine göre Porsuk Çayı’nda Kütahya Arıtma Tesisinden itibaren su

BOİ yönünden III. sınıf kalitede akmaktadır ve Porsuk Barajı’na da bu

şekilde bağlanmaktadır. Ayrıca Kütahya ilinin atık sularının % 30’u da

arıtılmadan direkt Porsuk Çayı’na verilmektedir. Porsuk Çayı Kütahya ilinin

sanayi tesisleri içinde de alıcı ortam durumundadır. Bu nedenle Porsuk

Barajı’na bağlanana dek suyun kalitesinde bir iyileşme görülmemektedir.

ü DSİ verilerine göre Eskişehir Atık Su Arıtma Tesisi’nden ve Eskişehir Şeker

Fabrikası’ndan sonra suyun kalitesi yine düşmekte ve Porsuk Çayı BOİ

Page 125: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

114

yönünden maksimum III. ve IV. sınıf su kalitesinde akmaktadır. Diğer bazı

tesisler de yine atık sularını Porsuk Çayı’na vermektedirler (Devlet Su İşleri,

2001a).

ü Porsuk Çayı’nın Eskişehir kent içi geçişinde, taşkınlarda, daha önceden

yapılmış olan köprülerin olacak zararların önlenmesi amacında yetersiz

kaldığı görülmüştür (Devlet Su İşleri, 2002).

ü Havzada gerek Kütahya ilinde, gerekse Eskişehir ilinde Atık Su Arıtma

Tesisleri konvansiyonel tarzda arıtma yapmaktadır. Havza içinde en yetkili

kurumlar olan Valiliklere bağlı İl Çevre Müdürlükleri Porsuk Çayı’na kirlilik

veren evsel atık su arıtma tesislerini ve sanayi kuruluşlarını sürekli olarak

denetlemektedir. Bu denetlemeler sırasında baz aldıkları yönetmelik “Su

Kirliliği Kontrol Yönetmeliği” dir. Yapılan denetlemeler sonucunda hemen

hemen hiç bir kuruluşun alıcı ortam deşarj standartlarına uymadıkları

gözlenmiştir. Yine endüstri kuruluşlarının da çoğunun arıtma tesisleri

olmadığı, olanların da çoğu zaman bu sistemlerini çalıştırmadıkları

saptanmıştır (Devlet Su İşleri, 2001b).

ü Kirliliğe yol açan bir diğer neden de havza içerisinde geniş alanlarda yapılan

sulamalardır. Sulamalardan Porsuk Çayı’na geri dönen sular kullanılan

gübrelerin sonucu olarak azot ve fosfor yönünden oldukça zengindir. Nehir

sistemleri gibi oldukça dinamik sistemlerde bu maddeler önemini yitirirken

baraj gölleri gibi nispeten daha stabil su kütlelerinde çok büyük önem

taşımaktadır (Devlet Su İşleri, 2002).

ü Kalite gözlem istasyonlarında ölçülen koliform bakteri değerleri bazı

noktalarda beklenenin aksine oldukça yüksek çıkmıştır. Bu durum havza

içindeki köylerin ve ufak yerleşimlerin de evsel atık sularını Porsuk Çayı ve

yan kollarına arıtmadan deşarj ettiklerini göstermektedir (Devlet Su İşleri,

2002).

ü Porsuk Çayı Havzası’ndaki kirlenme ile ilgili sorunların çözülmesi için

çalışmalar yapılmakta ancak yeterli sevide olmamaktadır. Çünkü halen

Porsuk Çayı kirli olarak akmaktadır. Kütahya ve Eskişehir illerinin arıtma

Page 126: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

115

tesislerinden sonra Porsuk Çayı’nın kirlilik yüklerinde artış olması arıtma

tesislerinin tam olarak çalıştırılmadığı da göstermektedir.

ü Havzanın esas sorunu olan erozyonla ilgili sorunlar ile mücadele

çalışmaları yapılmamaktadır. Oysa sel baskınlarının ve kirliliğin önlenmesi

için bitki örtüsünün iyileştirme çalışmaları yapılmamaktadır.

ü Bitkisel üretimde en önemli kaynak olan toprak; erozyon, amaç dışı

kullanım, sanayileşme, kentleşme ve bilinçsiz kullanım gibi nedenlerden

dolayı tahribata uğramaktadır. Havzadaki tarım alanlarında gerek sulu

gerekse kuru tarım alanlarında su erozyonu söz konusudur.

4.4.2. Bütüncül Yaklaşım ve Bütüncül Ekolojik Çözümler Getirmesi Açısından

İrdeleme ve Değerlendirmeler

ü Havzada bütüncül bir yaklaşımla yapılmış havza yönetimi çalışması yoktur.

ü Havzada kısmi çözümler için çalışmalar yapılmıştır.

ü Her kurum kendi alanlarında çalışmalar yapmıştır.

ü Bölge insanı yapılan çalışmalarda projelerin içine dahil edilememiştir.

ü Havzada yapılan çalışmalarda doğal çevrenin bütünlüğü, biyolojik çeşitlilik,

su, toprak ve hava gibi doğal kaynakların korunmasına önem verilmemiştir.

ü DSİ tarafında havza içerisindeki tüm sektörlerin suya yönelik talepleri

belirlenmiştir. Havzadaki su kaynakları bu talepler doğrultusunda bütüncül

olarak planlanması yapılmıştır.

ü Su kaynaklarının geliştirilmesinde AB sürecinin etkisi dikkatli bir şekilde

analiz edilmelidir. AB Su Çerçeve Direktifi‘nde "Bütüncül Havza Yönetimi"

olarak tanımlanan su kaynakları yönetimi anlayışı ülkemizin su kaynakları

yönetimi anlayışındaki önceliklerle tam anlamıyla örtüşmemektedir. AB‘nin

önde gelen ülkeleri su kaynakları geliştirme projelerinin büyük bir bölümünü

tamamlamış ve su kaynakları yönetiminin bir diğer safhası olan "mevcut

kaynakların daha etkin kullanılması” “talep yönetimi” ve "çevresel etkilerin

giderilmesi" aşamalarına geçmişlerdir. Bu durum da su kalitesi odaklı bir Su

Çerçeve Direktifi‘nin ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Öte yandan

Page 127: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

116

Ülkemiz sosyo-ekonomik kalkınmaya yönelik makro hedefleri doğrultusunda

ve hızla artan içme suyu, enerji ve tarım suyu ihtiyaçlarını karşılamaya

yönelik su kaynaklarını geliştirme faaliyetlerini tamamlayamamıştır (İnşaat

Mühendisleri Odası, 2006).

4.4.3. Uygulanabilirlik ve Uygulamadaki Başarıları Açısından İrdeleme ve

Değerlendirmeler

Havzada yapılan çalışmalarda Porsuk Çayı’nın kirliliği tam olarak tespit

edilmiştir. Ancak denetimler ve kirliliği azaltıcı çalışmalar tam olarak

yapılamamaktadır.

İstanbul, Ankara ve İzmir’i birbirine bağlayan demiryolu hatlarının Porsuk

Çayı ve Sarısu Çayı Vadisi’nden geçmesi, bu dereler üzerine taşkın kontrolü tesisi

yapılmasını oldukça zorlaştırmaktadır. Porsuk Çayı’nın Eskişehir kenti içinden geçen

kısmının mevcut ıslah edilmiş şeklinin kapasitesi 100 yıl yinelemeli taşkının pik

debisinden çok azdır. Olası bir 100 yıl yinelemeli taşkında önerilen taşkın koruma

tesislerinin yapılmaması halinde Eskişehir kent merkezi taşkından zarar görecektir.

Havzada taşkın ve sel baskını önlemek amacı ile Porsuk Baraj seviyesi

yükseltilmiştir. Yapılan yükseltme Eskişehir’de taşkınları kısmen kontrol altına

almıştır. Yine Sarısu üzerine yapılan Dodurga Barajı da taşkınları önlemiştir.

Taşkınları önlemenin son aşamasında ise porsuk çayı yatağının genişletilmesi ve

temizliğidir. Daha önceleri sadece sediment temizliği yapılırken halen yapımı devam

eden Eskişehir kent geçişi için genişletme çalışmaları yapılmaktadır.

Havzada yapılacak erozyon haritalama çalışması bir ön veri oluşturacağından

erozyon önleme çalışmalarında (ağaçlandırma, teraslama, tarımsal alanların sürümü,

ekimi ve sulanması v.b.) yol gösterici olması bakımından uygulamadaki başarıyı

artıracaktır. Yapılan ağaçlandırma çalışmaları son 10 yıl göz önüne alındığında

15470 ha. lık alanda ağaçlandırma çalışması yapılmıştır. Yapılan çalışma fazla gibi

gözükse de alanın 11188 km2. lik bir alanı kapladığını düşünürsek yapılan çalışmanın

aslında fazla olmadığı görülür.

Page 128: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

117

Mevcut temiz su arıtma tesislerinin yapılan incelemelerinde tesis

kapasitesinin 2045 yılına kadar ihtiyacı karşılayacak şekilde yeterli olduğu

görülmüştür. Arıtılmış su analizleri incelemeleri yapılmış ve suyun içilebilecek

nitelikte standartlara uygun olduğu saptanmıştır. Porsuk Çayı’nda Kütahya’dan

itibaren genel bir kirlilik gözlenmektedir. Bu durum Eskişehir içme suyu kaynağını

tehdit eder niteliktedir. Porsuk Barajı’nda içilemez nitelikte olan suyun, barajın bir

çeşit arıtma tesisi gibi çalışması ve baraj çıkışında da doğal bir şekilde bol miktarda

havalanması ile kalitesi oldukça yükselmekte ve arıtıldıktan sonra içilebilir düzeye

gelmektedir. (Eskişehir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2005).

Temiz su arıtma tesisleri Porsuk Çayı’ndan alınan suyun arıtılarak, TS 266,

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa standartlarında belirlenen limitlere ve

sözleşmede öngörülen özel şartlara uygun olarak tesisi terk edeceği şeklinde

projelendirilmiştir. Görüldüğü üzere Porsuk Çayı’nın kirli olması içme suyu

temininde yapılan masrafı ve işlemi artırmaktadır.

Eskişehir kent merkezinin içme ve kullanma su kaynağı olarak planlanan

Porsuk Çayı’nın su kalitesi üzerinde yaklaşık 25 yıldır çok çeşitli yerli ve yabancı

kuruluşlar ve üniversiteler tarafından çok sayıda araştırma yapılmıştır. DSİ.3.Bölge

Müdürlüğünce yapılan “Porsuk Çayı Pilot Projesi” su kirliliği denetimi konusunda

ülkemizde bir kamu kuruluşunun yürüttüğü ilk sistematik araştırmadır. Bu

araştırmalar özellikle Kütahya Azot Fabrikası’ndan kaynaklanan azot yükünün

Porsuk Baraj Gölü ve Porsuk Çayı su kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri

vurgulanmıştır.

Eskişehir’de Valilik, belediye, üniversiteler, basın, gönüllü kuruluşlar ve

halkın çok duyarlı ve kararlı tavır almaları sonucu Kütahya Azot Fabrikası asit

pompa kaçaklarını en aza indirmiş, ayrıca amonyak üretim ünitesi de 1993 yılında

kapatılmış ve Gemlik’teki tesisten getirtilen susuz amonyak (% 28 NH3)

kullanılmasına geçilmiştir. Azot Fabrikasınca alınan bu önlemler sonucu Porsuk

Çayı’nda ve netice de Eskişehir ham su arıtma tesisinden şebekeye verilen içme ve

kullanma suyundaki nitrat, nitrit ve NH4 derişimlerinde önemli azalmalar meydana

gelmiştir. Örneğin 1991–1992 ve 1993 yıllarında nitrat düzeyleri 15.92 – 17.3, ve

12.27 mg/lt iken, 2001-2002-2003 ve 2004 yıllarında nitrat derişimleri sırasıyla 4.56

Page 129: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

118

– 4.23 – 4.0 ve 4.32 mg/lt değerlerine düşmüştür. Bu değerler TSE (TS 266, 1997),

Avrupa standardı ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından NO3 için tavsiye edilen 25

mg/lt ve maksimum izin verilen 50 mg/lt. sınırlarının çok altındadır (Oruç, 2006).

Belediyelerde atık yönetimi hizmetleri sadece şehrin temizliği ve atıkların

toplanması olarak algılanmakta, bu sebeple geri kazanım ve bertaraf gibi konularda

yeterli çalışma ve yatırım yapılmamaktadır. Oysa entegre atık yönetimi atıkların

minimize edilmesi, geri kazanılması, kompost veya enerji üretilmesi veya atıkların

yakılması suretiyle nihai bertaraf edilecek atığın azaltılması işlemleri ile eski

depolama sahalarının rehabilitasyonlarını da içeren bir dizi faaliyeti kapsamaktadır.

Atıklar hiçbir işleme tabi tutulmadan doğrudan veya diğer ara işlemlerin yan

ürünleri (kül, kompost artığı vs) olarak depolanmakta veya gömülmektedir. Bir

bertaraf yöntemi olarak yakma, ülkemiz atık kompozisyonu içindeki organik madde

yüzdesinin yüksekliği, kışın artan kül oranı, buna bağlı olarak çöp kalorifik değerinin

düşük olması ve ayrıca yüksek yatırım ve işletme maliyetleri nedeniyle ülkemiz için

uygun bir bertaraf yöntemi değildir. Buna karşılık en ekonomik yatırım ve işletme

maliyetine sahip olması, miktara göre kapasitesinin kolaylıkla artırılabilmesi,

kapatılan arazinin rekreasyon amaçlı kullanılabilmesi ve en önemlisi nihai imha

metodu olması nedeniyle ülkemiz şartlarına en uygun ve önerilen bertaraf yöntemi

düzenli depolamadır. Bununla birlikte, atıkların toplanması ve taşınması hizmetlerini

genel olarak başarıyla yürüten belediyeler, atıkların geri kazanımı ve bertaraflar

konularında halen arzulanan hizmet ve yatırımları yapmaktan uzaktırlar. (T.C. Çevre

ve Orman Bakanlığı, 2004).

Katı atıkların yer seçimi doğru yapılmamış, tekniğine uygun olarak inşa

edilmemiş ve düzensiz depolama yapılan çöp döküm sahaları su, hava ve toprak

kirliliğine yol açmaya başlamışlardır. Bu olumsuzlukları yeraltı ve yerüstü su

kirliliği, toprak kirliliği, depo gazının meydana getirdiği patlama ve yangın riskleri,

görüntü kirliliği, taşıyıcı ve haşere üremesi, çevreye koku ve toz yayılması şeklinde

sıralamak mümkündür.

Porsuk Çayı sedimentleri düzenli olarak Devlet Su İşleri tarafından daldırma

kepçelerle taranmaktadır. Yürütülen bu çalışmalarda Porsuk Çayı tabanında biriken

sedimentler temizlenmekte ve Porsuk Çayı yatağı genişletilmektedir. Temizleme

Page 130: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Ruhi ÖZTÜRK

119

çalışmaları sırasında da cadde ve sokaklarda oluşan döküntüler, hava, su ve toprak

kirliliği ile insan ve çevre sağlığı sorunlarını beraberinde getirmektedir.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Porsuk Çayı ve çevresini sadece kent

merkezinde olmak üzere “Kent Gelişim Projesi” kapsamında 2003 yılından itibaren

temizlemektedir. Büyük Porsuk Projesi kapsamında Porsuk ve Sarısu Havzaları’ndan

gelen kum ve çamurun kent içindeki yatağı doldurmasını önlemek amacıyla,

Eskişehir kent merkezi girişine kum ve çamur tutucu tesisi inşa edilmiştir.

Büyükşehir Belediyesi Kentsel Gelişim Projesi kapsamında Eskişehir’in

kuzey ve güney semtlerinden geçen sulama kanallarında yenileme çalışmaları

kapsamında kanalların çamur dolu olan zeminini temizlenmektedir. Temizlenen

kanal yatağı ve yanlarını sulama kanalları için özel üretilmiş beton finişeri kullanarak

betonla kaplanmaktadır. Zemin temizliği ve beton kaplama çalışmaları

tamamlandıktan sonra kanalların iki yanında yeşil alanlar ve peyzaj düzenlemesi

çalışmaları yapılacaktır. Eskişehir’de yapılan bu çalışmalar kanalları ve porsuk çayı

yatağının güzel görünmesini sağlayacaktır. Eskişehir’de çalışmalar 2003 yılında

başlarken havzanın yukarı kısmı olan Kütahya’da henüz başlamamıştır. Ayrıca bu tür

çalışmalar suyun kirliliğini önlememektedir.

Page 131: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

120

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Su yaşamsal öneme sahip bir doğal kaynaktır ve bu nedenle de ekonomik bir

kaynak olmaktan çok sosyal öneme sahip bir doğal kaynak olarak ele alınmalıdır.

"Her insan sağlıklı ve güvenilir suya erişme hakkına sahip olmalıdır" genel

anlayışının uygulamada geçerli olabilmesi, suya erişme konusunda fırsat eşitliğinin

aynı zamanda tüm toplumsal kesimler için olanak eşitliğine dönüştürülmesi ile

mümkün olacaktır. Bu durumun yaratılamadığı yerlerde öncelikle suya erişmenin bir

insan hakkı olduğu kabul edilmeli ve suyun kamu yararı ilkesi doğrulusunda ve kar

gözetilmeden olabildiğince ucuz olarak yurttaşın kullanımına sunulması

sağlanmalıdır (İnşaat Mühendisleri Odası, 2006).

Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son

yıllardaki gelişme ve endüstrileşmenin bir sonucu olarak bu iki ilimizin evsel ve

endüstri atık suları için alıcı ortam durumundadır. DSİ III Bölge Müdürlüğü

ölçümlerine göre Porsuk Çayı, kaynak bölgesi ile Kütahya kent merkezi arasında II.

sınıf, Kütahya kent merkezinden Porsuk Barajı’na kadar ise IV. sınıf su kalitesinde

akmaktadır. Porsuk Barajı çıkışında II. ve III. sınıfa düşen su Eskişehir kent

merkezinden sonra IV. sınıf seviyelerine düşmekte ve bu su kalitesiyle Sakarya

Nehri’ne bağlanmaktadır. Mevcut durumu ile Porsuk Çayı Türkiye’nin en kirli

çaylarından biridir.

Almanya ve Fransa gibi gelişmiş batılı ülkelerde arıtılan pissu temizlenerek

yeraltı suyuna verilmektedir. Biz bu bilince sahip olmak yerine akarsularımızı

kirletmeye ısrarla devam ediyoruz. Sanayileşmek ve kentleşmek zorundayız.

Sanayileşme ve kentleşmekle birlikte doğal çevre bilinci mutlaka dengede tutulmak

zorundadır. Sanayici yapmış olduğu kirletmenin artık bedelini ödemelidir. Bugün

petrol gibi akan nehirlerimizi arıtma tesisleri kurarak kirlenmenin önüne

geçilmelidir.

Mevcut Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğindeki deşarj standartlarının, Porsuk

Baraj Havzası için yetersiz kalmaktadır. Yönetmelikte evsel atık su arıtma tesisleri

de dahil olmak üzere pek çok sanayi kuruluşu için azot ve fosfor deşarj standardı

bulunmamaktadır. Bu nedenle içme ve kullanma suyu temin edilen Porsuk Barajı

Page 132: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

121

Havzası’nda Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin 10. maddesi uyarınca bir koruma

programı geliştirilmelidir.

Porsuk Baraj Gölü’ndeki su kalitesinin iyileştirilmesi için baraj gölü havza

alanında su kirliliği kontrol uygulamalarının geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi

gerekmektedir. Hem ekonomik açıdan uygun, hem de teknik olarak mümkün

çözümlerin üretilmesi ile kabul edilebilir ve arzu edilen farklı su kalite hedeflerini

gerçekleştirebilmek mümkün olacaktır.

Porsuk Çayı Kütahya ve Eskişehir’den geçerken evsel ve endüstriyel atıklarla

kirletildiği bilinmektedir. Eskişehir’de bütün şehri kapsayan kanalizasyon sistemi

bulunmamaktadır. Porsuk Çayı ve sulama kanallarına yakın kesimlerde evsel atıklar

arıtma yapılmaksızın doğrudan akarsuya ve kanallara verilmekte, diğer kesimlerin

bir bölümünde fosseptik çukurlarında toplanmaktadır. Eskişehir kenti yerleşim

alanına yayılmış olan binlerce fosseptik çukuru yeraltı suyu için önemli bir kirlilik

kaynağı durumundadır (Kaçaroğlu, 1991). Yerleşim alanlarındaki alt yapı çalışmaları

gelecekteki kentlerim gelişim durumları da göz önüne alınarak tamamlanmalıdır.

Porsuk Baraj Havzası’ndaki en önemli iki kirletici kaynak Kütahya ili evsel

atık suları ve TÜGSAŞ Azot Fabrikası’dır. Kütahya İlinde konvansiyonel tarzda

arıtma yapan bir arıtma tesisi mevcuttur. Ancak bu tesisin kapasitesi yetersizdir. Bu

tesisin kapasitesi artırılmalı, ayrıca azot ve fosfor giderimi sağlayan ileri derecede

arıtma birimleri eklenmelidir. Kütahya ilinin atık sularının bir kısmının arıtılmadan

Porsuk Çayı’na bırakıldığı bilinmektedir. İlden yapılan ham atık su deşarjlarına da

izin verilmemelidir. Yine TÜGSAŞ Azot Fabrikası da azot yönünden Porsuk Çayı

için çok önemli bir kirletici kaynaktır. Bu tesisin, atık suları için en ileri arıtma

teknikleri uygulanmalı ve deşarj suyunda azot ve fosfor miktarları minimuma

indirilmelidir.

Kütahya ilinde olduğu gibi Eskişehir ilinde de evsel atık sular için

konvansiyonel tarzda arıtma uygulanmaktadır. Eskişehir ilinde de yakın gelecekte

oluşacak debiye göre tesisin kapasitesi şimdiden artırılmalı ve azot ve fosfor giderimi

sağlayan ileri derecede arıtma birimleri eklenmelidir. Eskişehir ilindeki diğer önemli

kirletici kaynak Şeker Fabrikası’dır. Bu fabrikanın atık sularındada ileri teknolojiye

sahip arıtma uygulanmalıdır.

Page 133: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

122

Havzadaki kirliliğe neden olan bir diğer neden de havza içindeki alanlarda

yapılan sulamalardır. Bu sulamalardan sonra kullanılan gübrelerden azot, fosfor gibi

elementler su sistemine karışmaktadır. Fosfatlar ve azot bileşikleri suda çözünüp,

kolayca topraktan yıkanamazlar. Fosfatlar toprağın kil bölümü tarafından tutuldukları

için kil ile birlikte taşınırlar. Genellikle sulanan tarım alanlarında veya yüzeysel akışa

geçen yağış suları ile taşınmaları söz konusudur.

Havza içinde yapılan sulamalarda Porsuk Çayı’na gelen azot ve fosfor girişi

tarımsal faaliyetlerin kontrolü ve eğitimi ile azaltılabilir. Gereksiz derecede aşırı

kullanılan, zamanında kullanılmayan gübrelerin ve ilaçların uygun zamanda ve bitki

gereksinimi kadar kullanılarak havzadaki su kaynaklarına azot ve fosfor girişi

azaltılabilir.

Havzadaki tarımsal faaliyetlerde gereksiz ve yanlış gübre kullanımının önüne

geçilmelidir. Halka fazla gübre ve ilaç kullanımının üretimi artırıcı etkisinden çok

azaltıcı etkisinin anlatılması gerekmektedir. Bunun çeşitli kuruluşlar, meslek odaları

ve üniversitelerin işbirliği ile yapılması, mümkünse uygulama ile gösterilmesi

gerekir.

Ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olan Eskişehir sulama sistemi,

şebekenin niteliğinin bozulması sebebiyle, aşırı ölçüde su kaybına sebep olmaktadır.

Bundan dolayı da şehir içerisinde taban suyunun seviyesini de yükseltmektedir.

Sulama tesislerindeki bu bozukluğun yanı sıra bir sorunda fazla su kullanımıdır.

Suyun doğru kullanılmaması drenaj problemi bulunan alanlarda suyun yükselmesi ve

topraktaki tuz ve alkalilik problemlerini beraberinde getirmektedir.

Havzadaki sulama sisteminin yenilenerek sulama yöntemi olarak yağmurlama

ve damlama sistemleri geliştirilmelidir. Böylelikle su kaybının önüne geçilebilir.

Sulama kanalları ıslah edilerek ve olası taşkınlarda kullanılabilir.

Havza içindeki kentler Eskişehir ve Kütahya gelişmiş kentlerimizdendir.

Kentlerdeki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan önemli sorunlardan biri de doğal

ortamlar üzerindeki baskının artmasıdır. Bu olay Porsuk Havzası’nda da geçerlidir.

Havzadaki önemli sorunlardan biride tarım alanlarının kentsel arsaya

dönüşerek sanayi ve konut alanlarına kaymasıdır. Havzada yapılacak planlamada

tarım alanları korunmalıdır.

Page 134: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

123

Havzada bulunan yerleşim birimleri özellikle Eskişehir ve Kütahya illerinin

bazı bölümlerindeki evsel atıkların Porsuk Çayı’na deşarjının hiçbir arıtma

işleminden geçmeden bırakılmasının önüne geçilmelidir.

Havzada bulunan küçük yerleşim beldelerinin de atık madde bırakmaları

önlenmelidir. Bu tip yerleşimler için fosseptik tankı uygulamaları kirliliğin önüne

geçilmesinde etkili olacak ve koliform bakterilerinden önüne geçilecektir.

Havzadaki atık sulardan mümkünse arıtımdan sonra geri elde edilen su tarım

alanlarında kullanılmalıdır. Böylelikle su dolaylı yoldan havzadaki su sistemine

karışacaktır.

Havzada atık suların araziye verilmesi için atık suyun içindeki çözünmüş

tuzlar, bor, ağır metal ve benzeri toksik maddeler yörenin iklim şartlarına toprakların

fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine bağlı olarak ortamda birikebilir, bitkiler

tarafından alınabilir veya suda kalabilir. Bu nedenle, arıtılmış atık suların arazide

kullanılması ve bertarafı için, suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametreler

açısından öngörülen sınır değerlere uygunluğunun yanı sıra, bölgenin toprak

özellikleri de dikkate alınmalıdır.

Havza yönetimi kararları genellikle sadece doğru bilgiye dayalı olmayıp aynı

zamanda uzun süreli ve sürdürülebilir olması gerekir. Model kullanılarak yapılan bir

erozyon haritalama çalışması, öngörülen amacı gerçekleştirmede bir ilk adım

olduğuna göre, havza açısından en az bu kadar önemli olan bir diğer husus amaçların

yani havza yönetimi kararlarının saptanmasıdır. Bu kararlar, erozyon için dikkate

alındığında, söz konusu alan için toprak kayıplarını minimize edecek veya azaltacak

önlemlerin belirlenmesi ve nihayet bu önlemlere ilişkin uygulama projelerinin

hazırlanması gerekir.

Porsuk Çayı su kalitesi yükseltilmediği takdirde baraj gölündeki kirlilik

seviyesi artacaktır. Daha sık alg patlaması olması ve diğer kirleticilerin yüksek

konsantrasyonlara ulaşması sonucu baraj gölü suyundaki koku renk ve tat

problemleri ortaya çıkmıştır.

Porsuk Barajı, içme suyunu Porsuk Çayı’ndan sağlayan Eskişehir kenti için

çok önemlidir. Hipertrofik kirlilik seviyesine ulaşan Porsuk Barajı çok yakın bir

gelecekte doğal arıtma tesisi görevini de yitirecektir. Bu durumda Eskişehir ili içme

Page 135: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

124

suyunu Porsuk Çayı’ndan temin edemeyecek duruma gelecektir. Bu nedenle,

özellikle azot ve fosfor gibi bitki besin maddelerini de içeren kirleticilerin yüklerinin

azaltılmalıdır. Porsuk Barajı’na gelen suyun kalitesini artırılmanın en kolay yolu

Kütahya ilindeki kirletici kaynakların önlenmesidir.

Taşkınların en büyük nedeni bazı dönemlerde toprağın kapasitesinin üzerinde

su ile dolması ve yağış olması ile meydana gelir. Porsuk Barajı 1949 yılında

yapılmıştır. Erozyon sonucu toprakla dolduğu kabul edilirse yeni bir baraj

kaçınılmazdır. Ancak yine de erozyonu önleyici tedbirlerle bitkilendirme gibi baraj

ömrü uzatılabilir. Böylelikle barajda toplanacak olan suyun kalitesi de artırılabilir. Su

kalitesi yükselir ise Porsuk Barajı ve Porsuk Çayı’nda yeniden balık yetiştirilerek

havzanın ekonomik yapısına katkıda bulunulabilir.

İnsan anlayışı, desteği ve işbirliği olmaksızın her koruma girişimi kaçınılmaz

olarak başarısız olacaktır. İletişim kamuoyuna ve ilgi gruplarına, doğa korumadan

sorumlu olduklarını ve yarar sağlayacaklarını göstermek için bir araçtır. Bölgede

yaşayan her bireyin; doğa ve biyolojik çeşitlilik de dahil olmak üzere toplumun her

alanında sorumluluk taşıdığının bilincine varması hedeflenmelidir.

Havzadaki sorunların çözümleri birbirine bağlıdır. Çözümleri de birbirleri ile

ilişkili ve bütün olarak düşünülmelidir. Porsuk Çayı’nın kirli olması en önemli

sorunudur. Kirleticiler ise insanlar ve faaliyetleridir. Su kalitesinin yükseltilmesi

insanların yararınadır.

Oysa insan; soluduğu hava, içtiği su ve hayvansal ve bitkisel besinlerle

doğaya bağımlı bir varlıktır. Bu bakımdan diğer canlılarla doğa ile dengeli bir

etkileşim içinde olması gerekir. İşte bu nedenledir ki insan yaşama ortamını kendi

istekleri doğrultusunda değiştirirken, doğadan kopmamaya ve doğa ile karşılıklı

ilişkilerinin sınırını korumaya özen göstermelidir.

Porsuk Çayı Havzası’nın sorunlarının çözülmesi için:

ü Arıtılan su Porsuk Çayı’na verilmemelidir.

ü Yapılacak çalışmalar Porsuk Çayı’nın tümünü kapsamalıdır.

ü Erozyon ve sürdürülebilirlik konuları üzerinde toprak, topografya, bitki

örtüsü, arazi kullanımı ve iklimin etkilerini yansıtacak parsel ve havza

düzeyindeki çalışmalara devam edilmelidir.

Page 136: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

125

ü Erozyonla ilgili havza yönetimi kararlarının uygulanabilir olması için mevcut

erozyon tahmin teknolojilerindeki parametre değerleri ülkemiz şartlarında

yöresel olarak belirlenmelidir.

ü Erozyon haritalama çalışmaları toprak serileri esas alınarak yürütülmelidir.

ü Kurumlar arası işbirliğinin tam anlamıyla sağlanmalıdır.

ü Havzadaki sorunlara veri+model+CBS’nin bir arada olduğu entegre

yaklaşımların kullanımına ağırlık ve öncelik verilmelidir.

ü Çevre korunması ve kirlenmenin önlenmesi sırasında karşılaşılan çeşitli

boyutlardaki sorunların ve etkenlerin tek tek ele alınmasının yanında bütüncül

bir yaklaşımla incelenmesi ve değerlendirilmesi havza genelinde

yapılmalıdır.

ü Arazinin ve doğal kaynakların uzun dönem sürdürülebilirlik ilkesine uygun

olarak sektör ve alt sektörlerle tahsisi yapılmalıdır.

ü Su kaynakları ve bunları besleyen havzaların birlikte ele alınması

sürdürülebilirlik açısından birinci derece önemlidir.

ü Plan uygulamalarının etkilerini izleme ve değerlendirme süreçlerini

tanımlama ve örgütlemenin yanında izleme ve değerlendirme çalışmaları

bağımsız yapılmalıdır.

ü Havzadaki sanayi kuruluşları, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde verilen

deşarj standartlarını sağlayan arıtma tesislerini en kısa sürede inşa etmeli ve

uygulamaya almalıdır.

Havzada yapılacak olan çalışmaların uygulanması aşağıdan yukarı doğru ve

katılımı öngören yönetim anlayışı ile yapılmalıdır. Ancak bu şekilde yapılan

uygulamalardan en fazla fayda sağlanır. Buna göre:

ü Kamu kurum ve kuruluşları, uzmanlar, sivil toplum örgütleri, halk için

planlama yapan ve uygulayan olmaktan vazgeçmekte, halkı kendi projelerini

üreten, kendi olanaklarını proje doğrultusunda seferber eden, uygulayan ve

denetleyen olmaya yönlendirmelidir.

ü Merkez, projeye teknik danışmanlık ve rehberlik şeklinde destek

sağlamalıdır.

Page 137: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ruhi ÖZTÜRK

126

ü Katılımcı yaklaşım bir metot olmaktan çok, bir davranış ve tutum

değişikliğidir. Bilgi paylaşımı, karşılıklı iletişim ve etkileşime dayalı ve

yaşayarak öğrenme ilkesinden yararlanmaktadır.

ü Amaç, havzadaki doğal kaynakların neler olduğunu ve bunların değerlerini

öğrenmek ve öğretmek, doğal kaynak tahribatının nedenlerini açığa çıkarmak

ve bunu önlemek için de yerel olanakları ve devleti harekete geçirmektir.

ü Çiftçi ve köylünün yaşam biçimini, ihtiyaçlarını ve deneyimlerini dikkate

alan, halkla birlikte çözüm üreterek, doğal kaynaklarla geçim alternatifleri

arasında uyum sağlayan ve bu konuda havza yönetim planları yapan ve bu

planları halka benimseten bir anlayışı ifade etmelidir.

ü Projenin analizinde, çözümünde, karar vermede ve uygulamada aktif olarak

yöre halkının katılımı sağlanmalıdır.

Porsuk Çayı sorunlarının çözümü düşünülürken hep su kirliliği göz önüne

alınmıştır. Bu sorunların çözümünde yeterli değildir. Sorunların çözümünde

havzanın bütünü değerlendirilmeli ve yapılacak çalışmalarda havzanın doğal

kaynaklarının (su, toprak, ormanlar, çayır ve meralar) hepsi bir arada düşünülmelidir.

Bu amaçla atılacak ilk adım havzanın tümünün detaylı toprak etüdü ve

haritalamasının yapılması ve bu haritaya dayanılarak, mevcut yerleşimlerin

gelecekteki ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak sürdürülebilirlik ilkesine dayalı

arazi kullanım planları hazırlanmalıdır.

Yapılan tüm çalışmalar sonucunda, Porsuk Havzası problemlerinin farklı

disiplinlerin ve kuruluşların bir arada uyum içinde çalışmaları ile aşılabileceği

görülmektedir. Kütahya ve Eskişehir kentlerini yakından ilgilendiren Porsuk Havzası

Su Yönetimi konusunda yapılan çalışmalarda kurum ve kuruluşlar arasındaki uyum

son derece önemlidir.

Sonuç olarak tüm havza ile ilgili en önemli olgu, ilgili resmi kurumlar

tarafından yapılması gereken denetlemeler ve yaptırımlar olacaktır. Ekonomik zorluk

çeken belediyeler ve endüstri kuruluşları devlet eliyle desteklenmeli ve ileri teknoloji

uygulanan arıtma tesisleri en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Uygulamada sorun

yaratan kuruluşlara caydırıcı cezalar verilmelidir.

Page 138: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

127

KAYNAKLAR

AĞACIK, G., 1971. Porsuk Çayına Karışan Tekstil Fabrikası Artık Sularının

Kimyasal Kontrolü ve Tavsiyesi. DSİ Araştırma ve Geliştirme Dairesi

Raporu No, 525, 19 s. (Yayınlanmamış).

AĞACIK, G., 1974. Porsuk Barajının Kütahya azot Fabrikası Atıklarıyla Kirlenmesi.

DSİ Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu No, 575, 20 s. (Yayınlanmamış).

AKALAN, İ., 1974. Toprak ve Su Muhafazası. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Yayınları. 532 Ders Kitabı:177 Ankara

AKDENİZ, G., 2004. Kirlenmiş Porsuk Sedimentlerinin İlave Malzemeleri ile

İyileştirilmesi. Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans

Tezi, Eskişehir

APAYDIN, N. D., 2003. Stabilizasyon/solidifikasyon yöntemiyle iyileştirilmiş

Porsuk Nehri Sediment Atık Çamurunun Geoteknik, Fiziko-Kimyasal ve

Mikro-Yapısal Özelliklerinin Belirlenmesi, Anadolu Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans Tezi, Eskişehir

ATALAY, İ., 1982. Oltu Çayı Havzasının Fiziki Coğrafyası ve Amenajmanı. Ege

Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi, Yayınları No:11, İzmir

BAKIŞ, R., BİLGİN, M., 2004. Baraj Hazne İşletme Çalışmalarında Yeni Kriterler,

Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi 2004

17(1):79–98 Eskişehir

BALABAN, A., 1964. Su Kaynakları Geliştirilmesi Problemleri. T.M.M.O.B Ziraat

Mühendisleri Odası Yayınları. Sıra No: 16. Ankara

BALCI, A. N., UZUNSOY , O., 1980. Türkiye’de Başlıca Havza Amenajmanı

Sorunları ve Bunlarla İlgili Çalışmalar. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi

Yayınları. İ.Ü. Yayın No: 1844 Orman Fakültesi Yayın No: 195, İstanbul

BAYSAL, D., 2006. Eskişehir Kentsel Yerleşim Alanının Farklı Yıllara Ait Fiziksel

Değişiminin Uzaktan Algılama Yöntemi İle Değerlendirilmesi. Anadolu

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans Tezi, Eskişehir

Page 139: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

128

CELİLOĞLU BEGENİRBAŞ, A. S., 2002. Porsuk Çayı (Kütahya bölümü)'ndaki

Tatlısu Midyesi (Unio sp.)'nde Bazı Ağır Metallerin Araştırılması, Anadolu

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans Tezi, Eskişehir

CURİ, K. V., ve TANYERİ, S., 1974. Nehirlerdeki Özümleme Kapasitesi Üzerine

Genel Analitik Model ve Porsuk Nehrine Uygulaması, Boğaziçi Üniversitesi,

İstanbul

ÇABUK, N., 2006. Coğrafi Bilgi Sistemleri Destekli Stratejik Çevresel

Değerlendirme Çalışması: Eskişehir Kenti İçin Toplu Konut Alanı Yer

Seçimi, Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans Tezi,

Eskişehir

ÇELİK, N., 1994. Eskişehir Yakın Çevresinin Vejetasyonu ve Odunsu Bitkileri

İ.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 115 s. İstanbul.

ÇETİK, A.R., 1985. İç Anadolu’nun Vejetasyonu ve Ekolojisi, Selçuk Üniversitesi,

Konya

DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ. 1995. Çevre İstatistikleri, Havza İstatistikleri

120 s Ankara.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI, 2001. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi

Özel İhtisas Komisyonu Raporu 187 s. Ankara.

DEVLET SU İŞLERİ, 1972. Porsuk-Eskişehir Projesi Planlama Raporu.

Eskişehir.DEVLET SU İŞLERİ, 1975. Eskişehir ve İnönü Ovaları

Hidrojeolojik Etüt Raporu. Dsi Jeoteknik Hiz. ve YAS. Daire Raporu ,49 s.

(Yayınlanmamış).

DEVLET SU İŞLERİ, 2001a. Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi Hidroloji

Raporu, Eskişehir.

DEVLET SU İŞLERİ, 2001b. Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi Nihai Rapor

1/3, Eskişehir.

DEVLET SU İŞLERİ, 2002. Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi, Eskişehir.

DEVLET SU İŞLERİ, 2003. Porsuk Havzası Su Yönetim Planı Projesi, Eskişehir.

DİRİK, M., 1977. Sakarya Nehri, Porsuk Çayı ve Çarksuyu Kirlilik Araştırması. DSİ

Etüd ve Planlama Dairesi Raporu, 20 s. (Yayınlanmamış).

Page 140: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

129

DİZDAR, M.Y.,1984. Küçük Havzalarda Yüzey Akışı Eğri Numarasının Tayini,

Topraksu Genel Müdürlüğü Yayınları No:749, 39 s Ankara.

DUTKUNER, İ., 1999. Erozyon Kontrolü ve Ağaçlandırma, Ekoloji Dergisi Sayı 32

ENUYSAL, M., 1978. Sümerbank Basma Müessesesi Atık Suları Projesi. ODTÜ

Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Ankara

EROĞLU, V., 1983. Porsuk Çayı ve Sakarya Nehrinin Kirlenmesi Üzerine Bir

Araştırma. Doğa Bilim Dergisi (Mühendislik/Çevre), 7, 2, 135–150

ERTUĞRUL, E., 2005. Kütahya İli Uygun Yatırım Alanları Uygulaması, Türkiye

Kalkınma Bankası A.Ş. Araştırma Müdürlüğü, Ankara

ESKİŞEHİR İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ, 2005. Eskişehir İl Çevre

Durum Raporu, Eskişehir

ESKİŞEHİR İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, 2002. Tarım Master Planı, Eskişehir

ESKİŞEHİR İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, 2005. Tarım Master Planı,

Eskişehir

ESKİŞEHİR SANAYİ ODASI, 2006. Eskişehir Kitapçığı, Eskişehir.

GİRİTLİOĞLU, 1981. Eskişehir Porsuk İçme Suyu Projesi, Su Kalite İncelemeleri,

İller Bankası, Ankara

GÜNER, S. T., 2006. Türkmendağı (Eskişehir, Kütahya) Sarıçam (Pinus sylvestris

ssp. hamata) Ormanlarının Yükseltiye Bağlı Büyüme Beslenme İlişkilerinin

Belirlenmesi. Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi,

Eskişehir

GÖKBULAK, F., 2004. Havza Amenajmanının Gelişimi ve Doğal Kaynak

Sorunlarıyla İlişkisi, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri B,

2004,54(1):83-89 İstanbul

HIZAL, A., 1983. Hava Fotoğrafları Yorumlamasının Havza Amenajmanı (Ova

Deresi, Kocaeli) Çalışmalarında Uygulama Olanaklarının Araştırılması.

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A Cilt 33, Sayı:1Ayrı

Baskı. Istanbul

ILGAZ, C., GÖNENÇ, İ.E., Akarsularda Kirlenme Dağılımına Dispersiyonun Etkisi.

TÜBİTAK, Doğa Dergisi, MAG / ÇAG (43 -49) Cilt 4, Sayı 1, sh. 43 -49.

Page 141: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

130

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ODASI, 2006. Su Politikası Kongresi Sonuç Bildirisi,

Ankara

KAÇAROĞLU, F., 1991. Eskişehir Ovası Yer altı Su Kirliliği H.Ü.Fen Bilimleri

Enstitüsü Hidroloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı Doktora Tezi 340 s.

Ankara

KARAÇAL, İ., 2004. Gübrelemede Çevreci Yaklaşımlar, Türkiye 3. Ulusal Gübre

Kongresi, Tarım-Sanayi-Çevre. Tokat

KARAKAYA, N., GÖNENÇ İ.E., 2006 Türkiye' de Havzalar Arası Su Transferi

İçin Bir Karar Destek Sistemi Önerisi, İTÜ Dergisi Seri E: Su Kirlenmesi

Kontrolü, 2006,16(1–3):79–80 İstanbul

KARAŞ, E., 2005. Havza Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar, Topraksu, Eskişehir.

KOYUNCU, H., 2005. Porsuk Nehri Dip Sedimentlerinin Geoteknik ve Kimyasal

Özelliklerinin Belirlenmesi ve Kirlenmiş Sedimentlerin İyileştirilmesi,

Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi 179 s. Eskişehir.

KURAL, S., 1997. Havza Yönetimi Çakıt Projesi Örneğinde Uygulamaların

İrdelenmesi, Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Adana.

KÜTAHYA TİCARET VE SANAYİ ODASI, 1999. Yerel Ekonomi Geliştirme

Programı, Kütahya

KÜTAHYA İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ, 2004. Kütahya İl Çevre

Durum Raporu, Kütahya

KÜTAHYA İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ, 2005. Kütahya İl Çevre

Durum Raporu, Kütahya

KÜTAHYA İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ, 2007. Porsuk Çayı Özel

Hüküm Belirleme Çalışması, Kütahya

KÜTAHYA İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, 2003. Tarım Master Planı, Kütahya

KÜTAHYA İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, 2004. Tarım Master Planı, Kütahya

KÜTAHYA TİCARET VE SANAYİ ODASI, 2007. Porsuk Baraj Gölünün İçme

Kullanma Suyu Havzası Olması Nedeniyle Çevre Mevzuatından

Kaynaklanan ve Tüm Kütahya’yı Etkileyen Problemler, Kütahya

Page 142: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

131

MERİÇ, B. T. 2004, Su Kaynakları Yönetimi ve Türkiye, Jeoloji Mühendisliği

Dergisi, 2004, 28(1):27-38.

OCAK, A., ÇİÇEK, A., ZEYTİNOĞLU, H., MERCANGÖZ, A., 2002. Porsuk Çayı

Suyunun Bazı Tarım Bitkileri Üzerindeki Ekotoksikolojik Etkileri. Ekoloji

Dergisi, Cilt 11, Sayı 45.

ORHON, D., SÖZEN, S. ÜSTÜN, B., GÖRGÜN, E., KARAHAN-GÜL, Ö 2002. Su

Yönetimi ve Sürdürülebilir Kalkınma Ön Rapor, Çevre ve Sürdürülebilir

Kalkınma Paneli. İstanbul.

ORUÇ, N., 2006. Katı Atık, İç Anadolu Çevre Platformu 3.Bölge Toplantısı.

Eskişehir.

ÖNGEL ve AĞACIK, G., 1970. Porsuk Çayına Karışan Endüstri Artık Sularının

Kimyasal Kontrolü ve Porsuk Çayının Kirlenmesi. DSİ Araştırma ve

Geliştirme Dairesi Raporu No, 575, 23 s. (Yayınlanmamış).

ÖZBEK, A. K., 2004. Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı; Erzurum Örneği,

Ekoloji Dergisi Sayı 52,

ÖZBEK, T., 1976. Eskişehir Yöresi Jeoloji-Hidrojeoloji Etüdü. Ankara Üniversitesi

Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara

ÖZTAN, Y., 1974. Doğu Karadeniz Bölümünde (Değirmendere Yağış Havzası)

Arazi Sınıflaması ile İlgili Bazı Havza Özelliklerinin Saptanması, 97 s.,

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi, Trabzon.

PEKER, H., 1958. Seyhan ve Ceyhan Havzalarında Orman Tahripleri, Sebepleri ve

Neticeleri ve Bunlara Karşı Alınacak Tedbirler Hakkında Araştırmalar. T.C.

Ziraat Vekaleti Orman Umum Müdürlüğü Yayınları. Ormancılık Politikası

Serisi. Sıra No:281, Seri No: 16 İstanbul.

RESMİ GAZETE, 1991. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği

SANDIKÇI, A., 1996. Porsuk Nehir Kirliliği, Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Kütahya

SAYGILI, M., 1994. Tarımsal Uygulamalar ve Çevreye Olan Etkileri, Ekoloji

Dergisi Sayı 12

Page 143: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

132

SEMERCİ, H., 2006. Porsuk Sedimentlerinin Geoteknik ve Kimyasal Özelliklerinin

Belirlenmesi. Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans

Tezi, Eskişehir

SERENGİL, Y., 2003. Havza Bazında Su kalitesi İzlemesi: Balabandere Örneği,

Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi Cilt l Vol.:4 - Sayı/No: 2:

Eskişehir

SÖNMEZ, N., 1964. Türkiye’de Toprak ve Su Dengesinin Bozulma Sebebleri ve

Genel Yaşayışa Etkisi. Türkiye’de Tabiat Kaynaklarından Faydalanma ve

Korunma Esasları Semineri. Türkiye Tabiatı Koruma Cemiyeti Yayınları

No:1, Ankara TAŞ, H., 2005. Yağış ve Havza Karakteristiklerine Bağlı

Olarak Kurukavak Havzasının Toprak Erozyonu Tahmin Modeli Anadolu

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans Tezi, Eskişehir

TAVŞANOĞLU, F., 1974. Sel Yataklarının Tahkimi. İ.Ü Orman Fakültesi

Yayınları No: 203, 275 s.İstanbul

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI, 2004. Türkiye Çevre Atlası, Ankara

TOPRAK VE SU KAYNAKLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ,

2005 Sakarya- Porsuk- Sarısu Havzasında CORİNE, LEAM ve USLU

Metodolojilerinin Kullanılarak Erozyon Risk Haritalarının Hazırlanması, 75

s. Eskişehir.

TÜRKMAN, M., DİRİK, M., 1974. Eskişehir İçme suyu İle İlgili Su Kalitesi

Sorunu. Dsi jeoteknik Hiz. ve YAS. Daire Raporu No 103, 3 s.,

(Yayınlanmamış).

ÜSTÜN, G. E., SOLMAZ, A., 2007. Bir Organize Sanayi Bölgesi Atık su Arıtma

Tesisinden Çıkan Atık suların Tarımsal Amaçlı Sulama Suyu Olarak Yeniden

Kullanılabilirliğinin Araştırılması, Ekoloji Dergisi Sayı 62, 2007

YILMAZ, V., 1999. Doğu Anadolu Su Havzası Havza Yönetiminin İncelenmesi,

Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 89 s.

Adana.

YÜCEL, M., Doğa Koruma, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Kitabı

Genel Yayın No: 265, Adana.

Page 144: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · Kütahya ilinin doğusundan ve Eskişehir ilinin içinden geçen Porsuk Çayı son yıllardaki gelişme ve

133

WEB KAYNAKLARI

http://harita.wwf.org.tr

http://www.abce.org.tr

http://www.cekulvakfi.org.tr

http://www.cevreorman.gov.tr

http://www.die.gov.tr

http://www.dsi.gov.tr

http://www.eskişehir.gov.tr

http://www.eskisehirliyiz.biz/

http://www.eskişehir-bld.gov.tr

http://www.ins.itu.edu.tr

http://www.kütahya.gov.tr

http://www.kutahya.bel.tr

http://www.kutahyasanayiticaret.gov.tr

http://www.mta.gov.tr

http://www.su_dünyası.com.tr

http://www.yayed.org

http://www.wwf.org.tr