uluslararasi - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d138879/2004/2004_sivastt.pdf · 5 frig plastik...

26
ULUSLARARASI .. .. . TURK DUNYASI INANÇ . . . MERKEZLERI KONGRESI . . BILDIRILERI 23-27 EYLÜL 2002 ANKARA - 2004

Upload: truongtram

Post on 06-Mar-2019

220 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ULUSLARARASI .. .. .

TURK DUNYASI INANÇ . . .

MERKEZLERI KONGRESI . .

BILDIRILERI

23-27 EYLÜL 2002

MERSİN

ANKARA - 2004

FRİGLERDE ANA TANRİCAl MA TAR KUBİLEYA ~

TAPINIMINA AİT KÜLT ANlTLARI ÜZERİNE

YENİGÖZLEMLER

Taciser TÜFEKÇl SlV AS*

"Haydi gidin Gallalar, Cybele'nin yüksek korulanna hep beraber, hep

beraber·gidin, Dindymus'un salıibesinin gezgin takırnı ... Gidin hep beraber,

izleyin Frigya'daki Cybele'nin evini~korulannı tannçanın, ziller çalar orada,

davullar yankılanır, Frigyalı flütçü ağır ağır çalar kıvrık flütüyle, sarmaşıklar

dalanmış başlanın sallar ·hızlı ca Maenadlar orada, derin inleyişlerle kutlarlar

orada kutsal ayinlerini, orada dolanıp durur tannçanın gezgin alayı: bir an ön­

ce oraya gitmek yakışır bize hızlı danslarla ... " (Catullus LXIII).!

Tohumun toprakla hayat bulmasını kadının doğurganlığı ile bağdaştıran

Ana Tannça inancı, Anadolu topraklannda köklenen ve M.Ö. 7. bin yıldan

itibaren çağlar boyunca adeta genetik bir inanç olarak nesilden nesile, top­

lumdan topluma geçen_güçlü bir inanç olmuştur.2 M.Ö. 1200'1erden itibaren

dalgalar halinde Makedonya ve Trakya üzerinden Boğazlar yoluyla Anado­

lu'ya göç eden Trak kökenli Frigler de yeni yurtlan Anadolu topraklarında

Ana Tannça'ya güçlü duygularla bağl~şlardır.3 Friglerin "Matar/Ana"

'-' '(ard. Doç. Dr, Anadolu Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, 26470 ESKIŞEHIR. [email protected]

Catullus. tr. F.W.Cornish, Harvard Vni. (Loeb),l966.

2 Ayrıntıh bilgi için bkz. E. O. James, The Cult of the Mother-Goddess. An Archaeological and Documentary Study. New York-London 1959; M. Gimbutas, The Language of the Goddess, San Francisco 1989; F.lşık, Doğa Ana Kubaba. Tannçaların Ege'de Buluşması, İstanbul 1999; L. E. Roller, In Search of God the Mother. The Cult of Anatolian Cybele, California 1999.

3 Friglerde Ana Tanrıça inancının kökenini Trakya'ya dayandıran farklı bir göıiiş için bkz. L. E. Roller. "The Phrygian Mather Goddess and her Thracian Connections", Thrace and the Aegean, 8th International Congress ofThracology. Sofıa 2002, voi.II, 683-694.

935

veya "Matar areyastin, Matar k.ubileye 1 kubeleya" olarak hitap ettikleri4 Ana

Tannça, Frig dininde adeta tek tanrı olarak tapınım gören ve Frig sanatında

ilconografik olarak betimlenen5 en büyük İlahi Ana'dır.6 O, insanoğlu için

yaşamın kaynağı, doğanın, doğurganlığın, bereketin kendisidir. Doğayı, tüm

canlılığı ve verimliliği ile simgeleyen evrensel bir niteliğe sahiptir. Bu bağ­

lamda Matar Kubileya kültünde, gök kubbenin altındaki uçsuz bucaksız do­

ğa, ulu dağlar ve yalçın kayalar, bütünü ile tanrıçanın tapınağını oluşturmaktadır.

4 Tannça'nın ismi Paleo Frig on yazıtın yedisinde tek isim olarak "Matar/Ana", ikisinde "kubileya/kubelaya", birinde ise "areyastin" epiteti ile birlikte yazılmıştır. Yazıdar için bkz. Cl. Brixhe-M. Lejeune, Corpus des Inscriptions Paleo-Phrygiennes I-ll, Paris 1984, matar: M-Ol c, M-Old I, M-Old II, M-Ol e, W-Ol b, W,03, W-06; kubileya/kubeleya: W-04, B·Ol; arayastin:W-Ola; "areyastin"in anlamı bugün için bilinmemektedir. "kubileya/kube· leya" nın ise Friglerde dag anlamına geldigi bildirilmekle birlikte bunun belli bir dagı belirten toponym olup olmadıgı kesin degildir. Aynntılı bilgi için bkz. Cl. Brixhe, "Le N om de Cybele", Die Spracbe, 25 (1979), 40-45.

5 Frig plastik sanatında tarınça, başında yüksek polos, üzerinde ayak bileklerine kadar uzun elbise giyimli, ayakta duran, olgun bir kadın görünümünde ve çogu kez bir mimari çerçeve içinde gösterilmiştir. Aynntılı bilgi ve örnekler için bkz. M. J. Mellink, "Comment~ on a Cult Relief of Kybele from Gordion", Beitrage zur Altcrtuınskunde Kleinasiens. Festsc~rift für K. Bittel, ed. R. M. Boehmer, H. Hauptmann, Mainz 1983, 349-360; F. Naumann, Die Ikonograpbie der Kybele in der Phrygischen und der Griecbischen Kunst, Istanbuler Mitteilungen Beiheft 28, Tübingen 1983; M. N. van Loon, Anatolla in the Earlier First Millennium B.C., Leiden-New York-Kobenhavn-Köln, 1991 , 29-34 ; L. E. Roller, "The Phrygian Character of Kybele: The Formatian of an Iconography and Cu lt Ethos in the Iron Age", ID. Anadolu Demir Çağları Sempozyumu Bildirileri, ed. A. Çilingiroğlu, D. French, Ankara 1994, 189-195; Frig Ana Tanrıça betimlerindeki Dogu, yerli Anadolu özellikleri için ayrıca bkz. F. Işık, "Batı Uygarlıgının Kökeni. Erken Demirçag Dogu-Batı Kültür ve Sanat llişkilerinde Anadolu", Türk Arkeoloji Dergisi, XXVIII (1989), 5 vdd.

6 Fıiglerin Ana Tanrıça kültü, zaman içinde önce Yunanlılar ve daha sonra Romalılar tarafından benimsenmiş, kendi tapınımlan ile bütünleştirilmiştir. Yunan ve Roma kay­naklannda çoğun lukla Meter (Ana), Meter Thea (Tarınlann Anası), Magna Mater (Büyük Ana), Mater Deum fv!agna Idaea (Tanrılarm lda Dağlı Büyük Anası) olarak adlandırılan tannça, ayrıca, Fıigçe epiteti kubileya/ kubeleyş'dan türedigi kabul edilen Kybele veya Cybele olarak da saygı görmüştür. Yunan ve Roma dünyasındaki Kybele tapınırolan hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. M. J. Verma.~eren, Cybele and Attis.The Myth and the Cult, London 1977; Ö. Çapar "Roma tarihinde Magna Mater (Kybele) Tapınımı" , Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 29/1-4 (1971-1978), 167-190 ; G. S. Gasparro, Sateriology and Mystic Aspects in the Cult of Cybele and Attis, Leiden 1985; L. E. Roller, In Search of God the Mother. The Cuıt of Anatelian Cybele, Califomia 1999, 119 vdd.

936

Ne yazık ki bugün için Matar Kubileya ve onun gizemli kült törenleri hakkında bilgi veren çok az sayıda dini içerikli Frig yazıtı bulunmaktadır. Bir kaç satırdan oluşan bu yazıtlar, okunmakla birlikte bazı kelimeler ve isimler dışında henüz anlaşılamarnaktadır.7 Bu nedenle, Frig yerleşmelerinin giriş­

leıinde veya yakın çevresinde, tab~atın ortasında, su kıyısında, yol ya da tar­la kenarında ana kayadan yontulriıuş -ister anıtsal, ister küçük ölçekli, fasad, altar ve nişlerden oluşan- kült anıtları, otantik Frig dini tapınımlarımn -şim­dilik- en önemli tanıkları durumundadırlar.8 AnaTanrıça 1 Matar Kubile­ya kültü ile bağlantılı ve tanrıçanın gizemi henüz tam olarak çözülemeyen ri­tüellerine tanıklık eden bu anıtlar, aym zamanda Frig kültür ve sanatımn, ka­ya rrıimarisinin, en çarpıcı ve en özgün eserlerinin başında gelmektedir.

Anıtların. hemen hemen hepsi EskişehiT (Dorylaion), Afyonkarahisar (Akroenos) ve Kütahya (Kotyaion) il sırurları içinde ve Dağlık Frigya olarak

adlandmlan kesimde yoğunlaşmıştır.9 Bölgede halen devam etmekte oldu­ğumuz araştırmalarda, Dağlık Frigya'nın dışında, Eskişehir'in doğusunda

Sivrihisar dağları ile Arayit dağı çevresinde de yeni anıtlar saptanmıştır. 10

7 Kaya anıtlan, anakaya ve taş bloklarm Uzerine kazınmış olan yazıtlarda, tannçanın isminin yanı sıra Midas, Ates ve ~aba özel isimleri de geçmektedir. Bu şahsiyetterin Frig kraliyet ailesinin üyeleri olup tannçanm kültü ile yakın ilişki içinde bulunduklan düşünülmektedir.

L. E. Roller, a.g.e., 65 vdd, 108 vdd.

8 Anıtlann tarihlendiri lmesi konusunda farklı görüşler vardır. Ancak, genel olarak M.Ö. 8. yüzyıl ile M.Ö. 6. yüzyıl arasında yapıldıklan kabul edilmektedir. T. Tüfekçi Sivas. Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar İl Sınırları İçindeki Pbryg Kaya Arutları,

.Eskişehir 1999. 206 vdd. tablo VII. 9 Daglık Frigya'ıun merkezinde Türkmen dagı silsilesi yer alır. Doğusunu Seyitgazi ilçesi

sınırlar. Güney ucu Köhnüş vadisine, batısı Sabuncupmar nahiyesi civarına, kuzeyi ise Gökçekısık köyü ve çevresine kadar uzanır. Aynntılı bilgi ve harita için bkz. C. H. E. Haspels, The Highlands of Phrygia. Sites and Monuments. I:The Text; ll:The Plates, Princeton. New Jersey 1971,20 vdd., res. 493; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e.,5 vdd .. harita I-II.

10 Bu ara~urmalarda bölgede, Frig kült anıllannın yanı sıra yeni Frig yerleşmeleri ve kaya mezarları da bulunmuşnır. Bkz. T. Tüfekçi Sivas, "New Phrygian Rock Cut Monuments from Western Phrygia and Observations on their Cult Functions", V. Anadolu Demir Çağları Sempozyumu Bildirileri, 6-10 A~stos 2001 Van (baskıda); T. Tüfekçi Sivas, "Eskişehir, Kütahya,Afyonkarahisar llleri 2001 Yılı Yüzey Araştırması", 20. Araştırma Sonuçlara Toplantısı , Ankara 2002 (baskıda); H. Sivas,"Eskişehir-Yenisofça Köyü'nden Yeni bir Frig Kaya Mezarı", Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt:l. Sayı:3, Eskişehir 2002, 323-333.

937

Bu anıtlardan Fasadlar, kendilerine özgü mimari karakterleri ile Frig

kaya mimarlığımn en özgün ve en etkileyici apıt grubunu oluşturmaktadırlar.

Tamamen Frig yaratıcı gücünün ürünü olan akroterli, beşikçatılı fasadlar, as­

lında, geleneksel Frig ahşap mimarisinin ana kayadaki birer yansımasıdır.

B unlar, en güzel ve en anı ts al örneklerini başkent Gordion 'dan tanıdığımız

megaronlannl ı kayaların dikey yüzlerine oyulmuş ön cephesini temsil et­

mektedirler ve boyutlarına göre Anıtsal Fasadlar ve Küçük Fasadlar olmak

üzere iki alt gruba ayrılırlar. 12 Çoğu kez bir tepe akroteri ile taçlandınlmış,

üçgen alınlıklı beşikçatı; kareye yakın ön cephe duvarı ve her iki yanında an­

te/yan duvarlan simgeleyen çerçeveler; kapıyı simgeleyen, çoğunlukla iki kademelİ çerçeve ile çevrelenmiş dikdörtgen niş, fasadiarda değişmeyen üç

ana mimari bölümdür (Resim:l).l3

Fasadlar, boyutların algılanması bakımından kayaya 3 şekilde yontul­

muşlardır: İki boyutlu amtlar (Midas Anıtı,l4 Bitmemiş Anıt,I5 Areyastis

Anıtı, 16 Maltaş Anıtı 17); kaya kütlelerinin yan yüzleri düzeltilerek izleyici­

de üç boyutlu derinlik hissi uyandıran amtlar (Bahşayiş Anıtı, ı 8 Aslankaya

Anıtı, ı 9 Deliklitaş Anıtı20); gerçek ölçülerine bağlı tamamen ana kayadan

1 1 R. S .. Young, "Gordion: Phrygian Construction and Architecture", Expedition, 2/2 (1960), 2-9; R. S. Young, "Gordion: Phrygiiın Construction and Architecture", Expedition, 4/4 (ı 962), 2- ı 2.

12 Aynntılı bilgi ve bibliyografya için bkz. T. Tüfekçi Sivas, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar İl Sınırları İçindeki Phryg Kaya Anıtları , Eskişehir 1999, 40 vdd.

13 Bkz. T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., şekil ı.

14 C. H. E. Haspels, a.g.e., 73 vdd., res. 8-13, 5 10; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 52 vdd., lev.9-23; D. Berndt, Midasstadt in Phrygien, Mainz 2002, 8 vdd., res. 8-16.

15 C. H. E. Haspels, a.g.e., 77 vdd., res. 14-15. 513.2-3; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 66 vdd., !ev. 24-29: D. Berndt, a.g.e, I 8 vdd., res. 22-25.

I6 C. H. E. Haspels, a.g.e., 79 vdd., res. 83-84, 513. I, 5 I4; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 43 vdd., lçv. 2-7.

I7 C. H. E. Haspels, a.g.e., 85 vd., res. I57-I58, ?I9, 520.I-3; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 86 vdd .. !ev. 49-54.

I 8 C. H. E. Haspels, a.g.e., 8 I vd., res. I 24-1 25; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 7 I vdd., !ev. 30-41. 19 C. H. E. Haspel s, a.g.e., 87vd., res. 186-191, 523; T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 100 vdd., !ev.

58-69. 2° C. H. E. Has~eis, a.g.e., 76 vdd., res. 210-2I4, 5I 1-512; T. Tüfekçi Sivas, a.;e., ı 10 vdd.,

lev. 70-79.

938

yontulmuş üç boyutlu yapılar (Değirmen Anıtı2 ı) . Bu anıtlan n büyük bir ço­ğunluğunda çatı elemanlan, ante 1 yan duvarlar ve cephe duvarı çoğunlukla geometrik, bazen de bitkisel motiflerle bezenmiştir. Kabartma ve oyma ola­rak işlenen bu motifler, aslında, benzerleri ahşap mobilya örneklerinde sıkça görülen geleneksel Frig ahşap işyiliğinin taşa uyarlanan örnekleri olup22 ta­mamen Frig estetik zevkini yaıisıtmaktadırlar. 23

Kapıyı simgeleyen dikdörtgen niş, bütün fasadiarda yapının odağıdır.

Özellikle anıtsal fasadların nişlerinde (Midas Amtı, Bahşayiş Amtı, Maltaş

Anıtı, Deliklitaş Amtı, Aslankaya Amtı ), gerçek kapı fonksiyonunu yansı­

tan lento, dışa taşkın hatıl uçlan, kapı kanatları, kapı mil yuvası gibi ahşap

mimari elemaıılar aynen taşa kopya e.dilrniştir (Resim: 2). Fasadiann bir kıs-

2 ı C. H. E. Ha~pel~. a.g.e., 86 vdd .. re~. 160-166, 520.4. 521; T. Tüfekçi Sivas. a.g.e., 80 vdd ..

lev. 42-47; Haspels tarafından incelenerek plan ve kesit çizimieri yapılan anıt. büyiik

olasılıkla Eskişehir-Afyonkarahisar karayolu altında kalmıştır. Günümüzde anıta ait toprak

üzerinde her hangi bir iz yoktur. Bununla birlikte Daskyleion kazılarında ele geçen

Kybele'ye ait ta~ tapınak modeli ile Afyon Arkeoloji Müzesinde sergilenmekte olan

yayınlanmamış Frig tapınak modeli bu tip yapılann minyartir örnekleri olarak orijinal

durumlan hakkında açık bir fıkir vermektedir. Bir başka benzer tapınak modeli de Gaziantep Arkeoloj(Müzesinde sergilenmektedir. Daskyleion tapınak modeli için bkz. N. llkaya. "Tomris Bakır ile söyleşi: 2500 yıllık ilk resmi doğal park. Paradeisos". Bilim ve

Ütopya, Sayı :78, Aralık 2000. sayfa 73; Gaziantep tapınak modeli için bkz. G. de

Francovich, Santuari e Tombe Rupestri deli' Antica Frigia, Roma ı 990, 97. res. ı 20,

123a.

22 Frig ahşap işçiliği ve mobilyalan için bkz. R. S. Young, "Phrygian Fumirure from

Gordion ". Expedition, ı6/3( ı 974), 2- ı 3; E. Simpson-R. Payton. "Royal Woo~en Fumirure

from Gordion". Archaeology. 39/6 (ı986), 40-48; E. Simpson." The Phrygian Artistic

Intelect". Source, VII/3-4 (ı988), 24-42 ; E. Simpson. K. Spirydowicz. V. Dorge. Gordion. Ahşap Eserıer, Ankara ı 992; E. Simpson. "Phrygian Furniture from Gordion".

The Furniture of Western Asia: Ancient and Traditional, ed. G. Herrmann. Mainz

1996, 187-209.

23 E. Simpson, Gordion'da Büyük Tümülüs ve P tümülünde ele geçen şimşir ve ardıç ağaçlanndan yapılmı§ geometrik bezemel i .~ervis sehpalan ile Frig kaya fasatlannı bezerne

ve form olarak karşılaştırarak,servis sehpalannın. aslında kaya rasatlannın ahşaptan

yapılmış, taşınabilir birer ver~iyonları olduklannı düşünmektedir. E. Simpson. "Symbols

on the Gordion Screens", XXXIV. Uluslararası Assir iyoloji Kongresi (6-ION!l/1987-

lstaııbul), Ankara, ı 998, 630-939.

939

rrunda (Aslankaya Anıtı,24 Küçük Kapı Kaya Anıtı,25 Büyük Kapı Ka­

ya Anıtı,26 Kurncaboğaz Kapı Kaya Anıtı27), nişin içinde, geleneksel Frig

ikonografik özelliklerini yansıtan Ana Tannça kabartması bulunmaktadır

(Resim:3). 2002 yılında Eskişehir çevresinde sürdürdüğümüz yüzey araştır­

malarırnızda, niş içinde Ana Tannça kabartmasının yer aldığı yeni bir küçük

fasad saptadık.

Kuzören-Tavuk Pınarı Anıtı olarak isimlendirdiğimiz fasad (Resim: 4), Eskişehir'in Günyüzü ilçesine bağlı Kuzören köyü yakınlarında Tavuk Pı­

narı mevkiinde bulunmakt~dır. Üçgen alınlıklı, beşikçatılı olup 1.25~n. yük­sekliğinde, 1.20m. genişliğindedir. Anıtın yarısı, niş içindeki tanrıça kabart­masının başı ve gövdesinin üst kısrru, dinarnit ile patiatılarak tahrip edilmiş­tir. Kopan çatı ve cephe duvarına ait kabartmalı parçalar, anıtın hemen önün­deki defıne çukuruna düşmüştür. Tannçanın başındaki yüksek polosunun iz­leri, uzun elbisesinin dış konturları ve paralel dikey yiv ile belirtilmiş pileli etek ucu korunmuştur. Eteğin altından dışarı doğru çıkan ayak uçları görül­mektedir.

Bu fasadlarda, tapınağın kapısı ardına kadar açılrruştır ve tannçanın, eel­lanın arka duvarı önünde duran heykeli görülmektedir. Diğer bir deyişle, bu­rada devamlı bir epifani olayı canlandınlmıştır. Kişi, görmediği ama düşledi­

ği tanrısım epifani olayıyla sembolik de olsa her an görebilmektedir. Bazı fa­sadlarda ise, nişin arka duvarı önünde tavanda ya da tabanda büyük olasılık­la tannça heykelinin veya idolünün yerleştirildiği yuvalar bulunmaktadır (Midas Anıtı,28 Maltaş Anıtı,29 Sümbüllü Amt30). Bu anıtlarda, nişin içi­

ne olasılıkla belirli dönemlerde düzenlenen ritiiel törenler sırasında tannça heykeli yerleştirilmekteydi. Yani, tapınağın kapısı ancak belirli zamanlarda

açılmaktaydı ve tannça kült töreni süresince ibadet edenlere görünmekteydi.

24 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., lev. 66, 69.

25 T. Tüfekçi Sivas, a.g.~., Iev. 107-108. 26 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., lev. 103-105.

27 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., I ev. 100-1 O 1.

28 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e. !ev. 19.

29 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., Jev. 53.

30 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., lev. 92-93.

940

Özellikle anıtsal fasadiann yakın çevresinde sürdürdüğümüz araştırma­

larda, bu anıtların işlevsel kimliğine ışık tutacak yeni bulgular saptadık .. Gör­

kemli Midas-Amtı'ndan başladığımız bu çalışmalarda, yaptığımız inceleme

ve ölçümler, bizi fasadın bulunduğu alanın orijinal durumu hakkında bugüne

kadar düşünülenden daha farklı bi'r öneri sunmaya sevk etti. Burada anıtın iş­

lendiği kaya kütlesi, kuzey yanda fasadın konturu boyunca akroter bizasın­

dan nişin üst bizasına kadar dikey olarak traşlanarak kabaca düzeltilmiştir

(Resim:5). Bu seviyeden itibaren kaya, aşağı doğru genişleyerek doğal zemin

ile kayn~şmaktadır. Üst tarafında beş adet dar ve kısa kaya basamağı bulun­

maktadır. Bugün güçlükle fark edilen basamaklar, eski fotoğraflarda çok da­ha belirgindif.31

1936 ve 1937 yıllarında, arntın önünde yapılan arkeolajik kazılarda ku­

zeye doğru meyilli bir avlu (17 .00 m. X 19.00 m.), hemen güneyinde sürun­

lu bir galeri ye ait ana kayaya oyulmuş düzgün bir taban (17 .00 m .X 2.50 m.)

ile 4 adet sütun kaidesi (1.00 m X 1.00 m X 0.25 m.), fasadın 2.50 m. güne­yinde büyük bir niş (3.10 m./2.95 m.X 2.48 m. X 1.45 m.) ve 1.50 m. kuze­

yinde bir kaya odası gün ışığına çıkartılmıştır.32 Bir çok bilim adarm gibi bu­

rada üzeri kapalı bir galerinin bulunduğunu kabul etmekteyiz. Bununla bir­

likte, zeminin kuzey yö.ndeki eğimi göz ardı edilerek anıtın her iki yanındaki ölçüler karşılaştırıldığında, kuzey uçtaki basamaklar ile güney uçtaki büyük

nişin hemen hemen aynı bizada ve fasada aynı uzaklıkta olmaları bizi bir baş­

ka düşüneeye yöneltmektedir: simetiiye önem veren bir mimari anlayışta biz,

bunun bir rastlantı olamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle, Friglerin mimari­

d_e teras sistemini büyük bir başarıyla ve yaygın olarak kullandıklannı dikka­

te alarak, bu anıtı üç boyutlu bir derinlik içinde algılamak istiyoruz. Buna gö-

3l Krş. A. Gabriel. Krş. A. Gabriel, Phrygie, Exploration Archeologique IV. La Ci te de

Midas, Architecture, Paris 1965, lev. 26. a-b; Gabriel. önce bunları anıt ile kuzeyindeki

Kırkgöz Kayalıgı ardSında uzanan bir duvara ait taş yuvalan olarak düşünmüş, daha sonra

bu fikrinden vazgeçerek fasadın yapımı sırasında iskele olarak kullanıldıklarını ileri

slirmüştiir. A. Gabriel. a.g.e., 5, 60, res. 2, 33; Gabriel'in her iki görüşüne de karşı çıkan G.

de Francovich ise, bu basarnaklann Ana Tannça'yı simgeleyen sembolik bir anlama sahip

olduklan görüşündedir. G. de Francovich, a.g.e., 92 vd.

32 Kazı çalışmalan hakkında aynnolı bilgi ve foto~aflar için bkz .• A. Gabriel, a.g.e., 63 vdd ..

lev. 32-34: C. H. E. Haspels, a.g.e., 75 vd .• res. 10-13.

941

re, burada her iki yanda üzeri kapalı birer galeri, ortada üzeri açık bir avlu ve

arkasında da bir anıtsal fasaddan oluş-an büyük bir kült alanının varlığını dü­şünebiliriz (Resim: 6).33 İkinci galeri, avlu tabanını oluşturan ana kayanın,

doğal meyili dolgu yapılarak düzeltildikten sonra, güneydeki galerinin tam

karşısına, teras üzerine inşa edilmiş olmalıdır. Bizans dönemine kadar uzanan

tahribatlardan dolayı34 teras ve i.izerind.eki galeriden geriye herhangi bir iz

kalmaması doğaldır. Bununla birlikte, plan üzerinde karşılaştırıldığında bu­

gün sağ yan yüzde, zeminden yaklaşık 5 m. yükselete bulunan basamakları,

varlığını düşündüğümüz ku.zeydeki galerinin üst örtüsü ile bağlantılı kılmak

pek de yanlış bir görüş olmasa gerekir.

Bahşayiş anıtının (Resim: 7) yakın çevresinde devam ettiğimiz çalışma­

larda, sel sularının ortaya çıkardığı yenii kalıntılar, burada birbiri ile ilintili

bazı mimari bölümlerden meydana g~len bir yapı kompleksinin bulunduğu­

nu göstermiştir. Planda görüldüğü üzere (Resim:8), A ı, 2 düzleştirilmiş ma­

sif kaya kütlelerinden oluşmaktadır.35 4.10-5.40 m. yüksekliğindeki bu küt­

lelerden sağdakinin (A 2) üzerinde, 0.70 rn.çapında; 0.47 m. derinliğinde bir

çukur yer almaktadır. Bu, büyük olasılıkla Matar Kubileya'nın ki.ilt törenle­

rinde sıvı libasyonlar için kullanılrnaktaydı. B ı, 2, 3 bölümleri, anıtsal fasad

ile önündeki iki hasarnaklı platform ve sağındaki -olasılıkla- bir rnekandan

meydana gelmektedrr. C bölümü ise, geçmişte anıta ulaşan hasarnaklı bir gü­

zergahın varlığını açık olarak göstermektedir.

Deliklitaş Anıtı'nın (Resim:9) çevresindeki kayalık alanda yaptığımız

araştırmalarda da duvar izleri ile ana kayaya oyulmuş temel yuvaları ve ka­

ya mekanı saptanmıştır. Burasının dikdörtgen bir avlu (A), anıtsal fasad (B)

ve sekili bir mekandan (C) meydana gelen büyük bir kompleks olduğu anla­

şılmaktadır (Resim: 10).

33 D. Bemdt kitabında bu görüşümüzü benimseyerek, tarafımızdan yapılan restirusyon den­

emesini kullanmıştır. D. Bemdt, a.g.e., 10, res.l4.

34 Aı1ıtın sağında zemin seviyesinde bulunan kaya odası ile anıtın sağ yan çerçevesinin hemen

altınada bulunan kavisli sığ niş Bizans döneminde açılmıştır. C. H. E. Haspels,.!l.g.e., 235 vd.

35 Daha önceki araştırmacılar, bu kütleleri bitinimeden bırakılmış iki anıt olarak nitelendir­

ınişlerdir. C. H. E. Haspels, a.g.e., 81.

942

Midas Anıtı, Bahşayiş Anıtı ve Deliklitaş Anıtı'nın önünde saptanan ge­ıiş avlular ve yan mekanlar, anıtsal fasadların sadece iki yada üç boyutta al­~lanan tek bir. yapıdan ziyade birer kült kompleksi olduklarını açık bir şe­::ilde göstermektedir. Bu kompleksler, töreniere katılanları içine alan, töreni ıönetenleri ve katılımcıları kucalctayarak onları çevreden soyutlayıp, sadece ~izemli ritüel törenine ve tannya yönelten, diğer bir tanımla inananları tan­ıyla bütünleştiren ibadet yerleridirler. Bu bakımdan, anıtsal fasadların asıl :imliğini Matar Kubileya'ya adanmış, resmi karakterli gerçek birer açık ha­ra tapınağı olarak düşünmek gerekir. Buralardaki dini törenierin niteliği ve rapılış şekli konusunda kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Ancak, ıunlann, Ana Tannça'nın kimliği ve F~g toplumunun yaşam şekli çiftçilik­e özdeşleşen, bolluk ve bereketle ilgili törenler olduğunu düşünmek yanlış ılınasa gerekir. Nitekim, aşağıda sunduğumuz bazı antik çağ yazarlannın Cybele 'ye düzenlenen törenlerle ilgili naklettikleri bilgilerde bu konuda ip

ıçlan bulmak mümkündür:

" ... Frigyalılar, tannnın kışın uyuduğuna ve yazın uyandığına inanarak, JŞın ona ninniler söylerler ve yazın onu uyandırmak için şarkı söylerler, ~akhos duacılan tarzında ... "(Plutarklıos, İsis et Osiris, 378, E-F)

" ... Tragedia ozanı Diogenes 'Semele' adlı kitabında diyorki: Asialı Cybele'nin türban takari . kadınları, zengin Frigyalıların kızları, davullarla, :ükremelerle ve iki ellerindeki bronz zillerle hareket ederek gürültülü bir şe­ilde tannların hakimesine ayin düzeıılediklerini işitmiştim ... "(Athenaeus, )eipnosophistae, XIV -636)

. " ... Gidin hep beraber, izleyin Frigya'daki Cybele'nin evini, korularını annçanın, ziller çalar orad~ davutlar yankılanır, Frigyalı flütçü ağır ağır ça-3.f kıvnk flütüyle, sarmaşıklar delanmış başlarını sallar hızlıca Maenadlar •rada, derin iııleyişlerle kutlarlar orada kutsal ayinleriııi, orada dolanıp durur ınnçanın gezgin ala yı..." (Catullus, XLIII)

" ... Kybele'ye gelince, eski zamanlarda onlar (Frigyalılar) altarlar yaptı-3.f ve her yıl ona kurban törenleri düzenlediler ve sonra onun için Frigya'da, 'essinus'da görkemli bir tapınaJ.c inşa ettiler ve saygı gösterdiler, en parlak )renleri yaptılar. Kralları Midas, bütün bu ibadetlerde yer alarak saygısım ;österdi ve tannçanın heykelinin yanına panterler ve aslanlar . yerleştirdiler, ira, genel kanıya göre tannça ilk önce bu hayvanlar tarafından ernzirilmiş­i ... "(Diodoros Siculus, Bibliothekes Historikes, III, 59, 8)

943

Bu anlatımlardan, Frigli çiftçi halkın, doğanın canlandığı, tohumun top­

raktan baş verdiği ilkbahan, müzik...e<şliğinde-coşkulu törenlerle karşıladığı; bereketli geçen hasat mevsiminin sonunda, düzenlediği törenlerde Ana'sına

şükranlarını sunduğu; Frig kralı Midas'ın da bizzat bu töreniere katılarak yü­

ce Ana'ya saygı ve bağlılığını gösterdiği anlaşılmaktadır. Antik kaynaklarda kral Midas'dan Kybele'nin oğlu olarak bahsedilmesi;36 Midas Anıtı'ndaki yazıtlarda da Ma tar ve Mi das isimlerinin birlikte geçmesi, 37 hem dini tören­

Ierin resmi karakterini, hem de Frig kralının Ana Tannça kültünde ve kült tö­

renlerinde önemli bir görev üstlendiğini açık olarak ortaya koymaktactır.38

Matar Kubileyakültü ile bağlantılı kült anıtlannın fasadlardan sonra ge­

len en özgün grubunu Kaya Altarları/Sunaklar oluşturur. 39 Arkeoloji lite­

ratüründe yaygın şekliyle kaya tahtlan ya da hasarnaklı altarlar olarak tanım­

lanap40 bu anı tl ar, alçak kaya kütlelerinden yontulmuş üç boyutlu yapılardır.

Öndeki basamaklarla tanrıçayı simgeleyen yuvarlak başlı, dörtgen gövdeli

kaya idollerine4 ı ulaşılır (Resim: ı ı-12). İdoller, basamakların gerisinde ka­

ya kütlesinin ortasına, sağına veya soluna tek, ikiz, çift, ya da çoklu gruplar

halinde alçak kabartma olarak işlenmiştir. Bazı altariarda ise stilize edilerek

sadece· kavis şeklinde gösterilmiştir.42 Kabartma idolün yerinde bazen oval

ya da diktörtgen niş vardır. Bu nişlerin içine taşınabilir bir idolün yerleştiril­

diği anlaşılmaktadır.43

36 L. E. Roller. " Mi das and the Gordian Knot", Classical Antiquity, 3/2 (1 984), 267-268.

37 Cl. Brixhe- M. Lejeune, Corpus des Inscriptions Paleo-Phrygiennes.I-ll, Paris 1984, M­Ola. M-Olc, M-Old/I-Il

38 Bu konudaki görüşler için bkz., L. E. Roller, "Phrygian Myth and Cult", Source, Vll/3-4 ( 1988), 43-49; M. Yassil eva, "King Midas and the Phrygian Mother-Goddess". Thrace and the Aegean, 8th International Congress ofThracology, Sofia 2002, vol.II, 901-907.

39 Ayrıntılı bilgi için bkz .. T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 154 vdd.; T. Tüfekçi Sivas, "Ana Tanrıça IMatar Kubileya Kültü ile Bağlantılı Phryg (Frig) Kaya Altariarı Üzerine Yeni Gözlemler", Anadolu Üniversit~si Edebiyat Fakültesi _Del·gisi, Ci lt: 1, Sayı:3, Eskişehir 2002, 335-353.

40 Bu tanımiann analizi için btz., T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 187 vdd.

41 Anadolu'da Ana tanrıça'yı idol şeklinde gösterme geleneği Neolitik Çağa geri giden yaygın gelenektir. Bilgi ve örnekler için bkz. T. Tüfekçi Si va~. a.g.m., 337 vd.

42 T. Tiifekçi Sivas, a.g.m., şek. 1, Res. l-3a. 43 Krş . T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., !ev.! 16.

944

Kaya idolleri, Matar Kubileya'nın Frig sanatındaki antropomorfık be­timlerinin, kayadaki soym yansımalandu ve F. Işık'ın belirttiği gibi salt Frig düşüncesinin ürünüdür.44 Dolayısıyla, idollü altarlan da tamamen Frig kül­

türünün yarattığı özgün anıtlar olarak kabul etmek yanlış olmayacaktır.

İdol ve basamaklar, altarlard~-değişmeyen iki ana elemandu. Tannçanın tapınağını temsil eden özgün Frig kaya fasadlarında niş içinde görülen tann­ça heykeli ya da kabartması, altariarda Matar Kubileya'yı simgeleyen kaya idolüne dönüşmüştür. Tannça, idol şeklinde, kaya ile bütünleşmiş olarak de­vamlı oradadu. Yani kayaların içinde yaşamaktadu. Bu durum, fasadiarda

niş içindeki tanrıça kabartmalan ya yaşatılmak istenen sürekli epifani olayı ile ayın dinsel düşünceyi temsil etmektedir. Altarlarda, idole ulaşan basarnakla­nn pratik bir amacı yoktur. Bunlarla, sembolik olarak tann huzuruna çıkış an­latılıyor olmalıydı. Büyük olasılıkla dini ayinlerde basamaklar üzerine yer­leştirilen sunular ve sıvı libasyonlar ile kişi, manevi bakımdan kendisini tan­nçaya daha yakın hissetmekte, bir anlamda tann katına ulaşmaktaydı. Bu

bağlamda Deliiditaş Anıu (Resim:9-10), Döğer Anıtı45 ve Küçük Kapı Kaya

Anıtı'nda (Resim: 3) fasad önünde uzanan basamaklan da anlam ve işlev açı­sından altadardaki basamaklardan ayn düşünmemek gerekir. Küçük Kapı Kaya Anıtı'nda basamaklar, tannça kabartmasının önünde, dört basamaklı,

üzerinde libasyon çukuru bulunan bir platforma dönüşmüştür. Bu noktada idollü altarlan ve fasadlan, ayın dinsel düşünceyi yansıtan, anlam ve işievde paydaş, biçiJ!lde farklı kült yapılan olarak tanımlayabiliriz.

Köhnüş vadisinde bulunan bir Frig altannda (Resim: 13-14)46 tanrıça

idolünün her iki yanına, ana kayadan, yüksek kabartma olarak oturan iki as­laİı fıgüru işlenmiştir.47 Bu düzenlemeyi, içerik bakımından görkemli Aslan-

44 F. fşık, "Karahisar ve Pentapolis'te Görülmeyen Kybele Izleri", II. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, Afyon 1991,98.

45 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., lev. 1 10-11 1.

46 T. Tüfekçi Siva~. a.g.e., 170 vd.,lev.l47-150 47 Aslan kabartmalı, yazıttı diğer bir Frig kaya altan Çorum Alacahöyük yakınlannda

Kalehisar Tepesi'nde de bulunmaktadır. R. O. Ank, Alacahöyük I, Ankara 1936, 25, res. 34; E. Akurgal, Phrygische Kunst, AnkaTa 1955, 96 vd., res.55, 1ev. 44; Bir grup altarda aslanlar,stilize olarak kavisli idolün her iki yanında adeta kolça~ anımsatan çıkınnlara dönüşmüştür. T. Tüfekçe Sivas, a.g.e., lev. 142,146.

945

ı

kaya Fasadı'nın nişi içinde bulunan, antitetik iki aslan arasında ayakta duran Matar Kubileya kabartmasının, çok stilize bir versiyonu olarak yorumlamak

yanlış olmayacaktır. Bu betim şekli, bir yandan Diodoros Siculus'un anlatı­

mındaki Kybele heykelinin yanına yerleştirilen aslan heykellerinin kayadaki

somut örneklerini teşkil etmesi, diğer yandan anıtların Matar Kubileya kültü

ile yakın bağlantısını açık bir şekilde ortaya koyması bakımından büyük

önem taşımaktadır.

Altariarın bir bölümünde, tapınıının gereği sıvı libasyonun toplandığı

yuvarlak libasyon çukurlaq. (çap:0.30-0.40 m.; derinlik: 0.18-0.25m.) bulun­

maktadır. Bir grup altarda ise libasyon çukurlarının yerinde, yanın küre for­

munda konveks kabartmalar (çap: 0.10-0.30m.; yükseklik:O.l0-0.05m.) var­

dır. Bunlar, altariann sağında, solunda veya her iki yanında zemine tek ya da

üçlü gruplar halinde yerleştirilmiştir.48 Hem üçlü çukurların hem de konveks

kabartmalarm kaya yüzeyinde üçgen oluşturacak şekilde düzenlenmiş olma­

lan dikkat çekicidir (Resim: 15-16). En erken dönemlerden itibaren kadıı:_ıın

dişilik organının, simgesel olarak üçgen şekli ile ifade edildiği dikkate alın­

dığında49 çukur ve kabartma üçlemelerin tannçanın özünü, yani kadınlığını

ve doğurganlığını simgelediği önerilebilir. Bir gmp altarda libasyon çukurla­

nnın yerinde bulunan, yaiım küre formlu tek ya da üçlü konveks kabartma­

lar da tannçaya yapılan sunuların sembolik bir ifadesi olmalıdır.

Şekil ve form bakırnından önceleri ters kapatılmış libasyon kaselerine

benzettiğimiz50 bu kabartmalan (Resim: 16), bir Hitit metini ve Roma döne­

mine ait bir grup mermer altar ışığında yeniden değerlendirmenin konuya da­

ha açıklık ge~ireceği düşüncesindeyiz. N ini ve İş tan 'mn kış bayramını anlatan

Hitit metininde "üzeri ekmekle kapatılabilen" çukurlardan ve tannçaya yapı­

lan üçlü ekmek sunusundan söz edilmektedir.51 H. Gonnet, Hitit metinlerin­

de bahsedilen "bıçaklarla oyulan" ve "üzeri ekmekle kapatılabilen" bu çukur­

ların , çaplan 0.30-0.40 m. 'yi geçmeyen kaya çanaklan/çukurları olduklan

48 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., Tablo Illa-Ille ve Lev. 118,119,129,131,132,152,158

49 M. Gimbutas, The Language of the Goddess, London 1989,237 vd., 324.

50 T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., ı 9 ı. 51 H. Gonnet Bağana, "Frikya'da Geç Bronz Çağına Tarihlenebilecek Kaya E.~e~leıi Üzerine

Gözlemler", IX. Türk Tarih Kongresi, c.I, Ankara 1986, 277, dp.nt.22.

946

görüşündedir.52 Bu görüş bağlamında biz, Frig altarlannda görülen konveks

kabartmaları, -Hitit metininde geçen- "üzeri ekmekle kapatılmış" libasyon

çukurlarının kayadaki. sembolik yansımalan olarak yorumlamak istiyoruz.

Bir başka de~işle bu kabartmalawı, eskiçağ dinlerinde yaygın bir tann sunu­

su olan ekmek sunusunu53 siiP._g.elediklerini düşünüyoruz. Bu noktada, P. Neve'nin de - H . Otten'ın önerisi ışığuida- Hitit başkenti Hattuşa'da, Kaya 2 üzerinde belirli aralıklarla işlenmiş olan yuvarlak kabartmaları (çap:0.24-

0.27 m; yük:0.08m),54 olası sembolik ekmek sunusu ile bağlantılı kılması55

bizim görüşümüzü desteklemesi bakımından büyük önem taşımaktadır.

Üçlü kabartmaların bire bir örnekleri, Frigya bölgesinde Roma dönemi­

ne ait bir grup mermer altar üzerine de görülmektedir.56 Sunu tablası üzeri­

ne üçgen oluşturacak şekilde işlenmiş olan bu konveks kabartmalar, sornun

~? . .J- H.Gonnet Bağana, a.g.m . . 277; Ayrıca bkz. H.Gonnet Bağana , "Systemes de Cupules, de

Vasques et de Rıgoles Rupestres dans la Region de Beyköy en Phrygie", Aspects of Art and lconography: Anatolia and Its Neigbors. Studies in Honor of Nimet Özgüç, ed. M. J.

Mellink v.d., Ankara 1993, 219 vd.

53 Ekmek sunusunun neolitik döneme dayanan köklü bir gelenek oluşu için bkz. M. Gimbuta~. a.g.e., 147 vd.

54 P. Neve. "Schalensteine und Schalenfelsen in Boğazköy-Hattusa", Istanbuler Mitteilungen, 27/28 (1977/1978), 65 vd., şek. 4b, Jev. J6.3.

5S P. Neve, a.g.rn., 72.

56_T. Tüfekç( Sivas, "Ana Tannça IMatar Kubileya Kültü ile Bağlantılı. Phryg (Frig) Kaya Altariarı Üzerine Yeni Gözlemler", Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 1, Sayı:3, Eskişehir 2002, res. 9.; Üç adet mermer altardan ikisi Eskişehir/ Sivrihisar­Pessinus (Ballıhisar) antik kentindeki açık hava müzesinin deposundadır. Bunlar, Pessinus yakınlarındaki lstiklalbağı köyünde bulunmuş olup,bir tanesinin müze envanter numarası vardır ( 1 no'lu Altar: Env. No. A.55n2.3; Yük: 41.50 cm.; Kaide Gen.: 26.50cmx26.50 cm.; Ön ve Arka Yüzde: Zeus büstü - Karta! ; Yan Yüzler: Boş; Sunu Tablasında:Üçlü konkav kabartma: çap,8cm.; yük, 2.50cm. ; 2 no'lu Altar :Yük: _32cm.; Kaide Gen.: 17cmxl7 cm.; Ön ve Arka Yüzde: Zeus biistü - Boş ; Yan Yüzlerde: Boğa Başı- Bitki (başak?); Sumı tablasında :Üçlü konkav kabartrn.a: çap,7cm.; yük, 3cm). Üçüncü altar, Eskişehir'de Ayhan Oskaylar'ın kolleksiyonunda 1 numaralı eser olarak kayıtlıdır ve EskişehirfMahmudiye ilçesinde bulunmuştur (Yük: 21.50 cm.; Kaide Gen.: l3.50xl3.50 cm.; Karşılıklı yüzlerde: Kybele büstü -Başak demeti; Zeus büstü - Boğa başı; Sunu tablasında :Üçlü konkav kabartrna: çap,5 cm.;yük,4 cm).

947

ekmekleri değilse neyi simgelemektedir?57- Anlam ve biçimdeki özdeşlik

önemlidir: Hitit'ten kök salan gelenek, Frig aracılığı ile hiç değişmeden Ro­

ma'ya geçerek Antikçağ boyunca Frigya topraklarında yaşamaya devam et­

miştir.

Frig kaya mimarlığında en basit, en sade kült arııtlarını nişler oluştur­

maktadır. Bunlar, genellikle kayaların dik yüzeylerinde, bazıları yerden ula­

şılabilecek yükseklikte bulunan oval veya dikdörtgen sığ oyuklardır.58 Arka

duvarlarında tanrıça heykelciğirıin veya. idolünün yerleşterildiği yuvalar ya

da tanrıça kabartması bulunmaktadır (Resim: ı 7-ı 8). Büyük bir bölümünde,

öndeki kaya yüzeyi düzeltilerek olasılıkla sunular için küçük bir platform

oluşturulmuştur. Mimari elemanlar bakırnından farklı gibi görünselerde iş­

levsel olarak fasad ve altarlarla aynı amaca hizmet eden bu anıtları, ş'apel ni­

teliğinde, yol, su kaynağı ya da tarla kenannda günlük tapınırn yerleri olarak

nitelendirmek yanlış olmasa gerekir. 2001 yılı yüzey araştırmalannda tarafı­

mızdan saptanmış olan Kütahya/Fındık Köyü Kaynak Kutsal Alanı, aynı ka­

ya kütlesi üzerinde yer alan kaya idolleri, küçük fasadı, altariarı ve nişleri ile

Frig kült anıtlanmn işlevdeki paydaşlığını açık olarak gözler önüne sermek­

tedir.

Kaynak Kutsal .Alanı (Resim: ı9-20), Kütahya merkez ilçe köylerinden

Fındık köyünün hemen yanı başındaki Frig yerleşmesi Fındık Asar Ka­

le'nin59 yaklaşık 200m. güneydoğusunda yer almaktadır. Burada, tepelerden

süzülerek gelen yağmur ve kar suları ile beslenen kaynak suyunu, hemen ya­

m başındaki tarlalara taşıyan arıa kayadan oyulmuş 75m. uzunluğunda, 0.70-

0.30 m. derinliğinde iki kademelİ su kanalı bulunmaktadır. Kanalı sınırlayan

kaya kütlesinin üst kısmında dört adet kaya idolü il·e on adet kaya altan var­

dır. Kayalığın dikey yüzüne ise bir adet küçük fasad ile iki adet dikdörtgen

niş işlenmiştir. Tipik Frig kült anıtları ile donatılan bu alan, Matar Kubile­

ya'ya adanmış bir k~ynak kutsal alanı olmalıdır ve bugünkü bilgilerimize

57 Roma dönemi Anadolu mezar stellerinde ve Roma sanannda betimlenen ekmek çeşitleri ve sunulan için bkz. T. Wujewski, Anatolian Sepulchral Stelae in Roman Times, Paznan 1991, 30vdd.

58 Ayrıntılı bilgi ve örnekler için bkz. T. Tüfekçi Sivas, a.g.e., 174vdd., !ev. 159, 165.

59 C. H. E. Haspels, a.g.e., 30-31, 68-70, res.215-216, 504-505.

948

göre, Fıig yayılım sahası içinde bir benzeri şimdilik bilinmemektedir. Gele­

ceğini toprağa bağlayan Frigli çiftçi halkın yaşam şekli düşünüldüğünde, Ma­

tar Kubileya kültünde, tanının can darnan olan akarsu ve kaynaklann büyük bir öneme sahip olduğu açıkça anlaşılacaktır.60

. y Sonuç olarak, Frig kült anıtlannın bir arada genel olarak mimari ve iş-

levsel değerlendirmesi yapıldığında, mimari kimliğin anıtın verdiği hizmetin

boyut ve hacmine göre değişerek görkemli veya mütevazi ölçülerde olduğu

anlaşılmaktadır. Anıtsal fasadiarda devletin kuralcı gücü, hükmedici, ezici

yönü daha ilk bakışta hissedilmektedir. Midas Anıtı'na devletin tüm ağırlığı

yansırnıştır ve kişi, bu anıtta devleti, egemen gücü derhal algılayabilmekte­

dir. Küçük fasadlar, altarlar ve nişler Ise yerel yönetici, mülk sahibi ve nere­

deyse aile içi şapel niteliğinde kült yapılar olmalıydılar. Bu nedenle, daha

mütevazi boyut ve görünüme sahiptirler. Burada asıl amaç, tapınım olduğu

için ki.iltün gerektirdiği mimari elemanlar, abartısız ama yerli yerinde işlen­

mişlerdir.

60 Frig anıtlan ile su kaynakları arasındaki ilişki için aynca bkz. R. D. Barnett, "The Phrygian

Rock Façades and Hittite Monuments", Bibliotheca Orientalis, X/3-4 (1953), 80 vdd. ; L. E. Roller, In Search of Go d the Mother. The Cult of Anatelian Cybele, Califomia 1999,

43.

949

Resim:l Yazılıkaya-Midas Anıtı.

Resiın:2 Döğer-Aslankaya Arutı Kapı Detayı.

950

Resiın:3 Döğer-Küçük Kapı Kaya Anıtı

Resiın:4 Günyüzü-Kuzören Tavuk Pınarı Anıtı

951

Resim: 5 Yazılıkaya-Midas Anıtı. Açık Hava Kült Kompleksi

952

LV Resiın:6 Yazılıkaya-Midas Anıtı. Açık Hava Kült

Kompleksi Restirusyon Denemesi

Resim:7 Gökbahçe-Bahşayiş Anıtı. Açık Hava Kült Kompleksi

n

--__....-............ , - "' ·~".!!"'!!.." -----~ ....------·-··-·-·-·. ---:-· ··-.-

Resiın:S Gökbahçe-Bahşayiş Amtı. Açık Hava Kült Kompleksi Planı

953

Resim:9 Tavşanlı-Deliklitaş Arutı. Açık Hava kült kompleksi

Resim:lO Tavşanlı-Deliklitaş Arutı. Açık Hava kült Kompleksi Planı

954

Resim:ll Yazılıkaya-Midas Kenti. BüyükAltar

Resim:12 Yazılıkaya-Midas Kanti. İdollü Basamaklı Altar.

955

Resim: 13 Köhnüş Vadisi-Aslanlı Altar

Resim: 14 Köhnüş Vadisi-Aslanlı Altar Plan ve Kesit Çizimi

956

Resim lS: Y azılıkaya-Mi~as Kenti Libasyon Çukurl u Al tar

Resim:16 Demirli Köyü- Menekşekayalar Altarı

957

Resim:17 1nli-Deliktaş Nişi

Resim:18 Yazılıkaya-Midas KentiNişi

958

Resim:19 Fındık Köyü Kaynak Kuts~l Alaru Genel Görünümü

lesiın:20 Fındık Köyü Kaynak Kutsal Alaru Genel Görünümü

959