ureter rejeneration:the proper scaffold has to be defined itfurology
TRANSCRIPT
Dr. Yasin YİTGİN
GİRİŞ Üreter rekonstruksiyonu, radikal
sistektomi ve iatrojenik yaralanmalar sonrası kullanılmakta
Doku mühendisliği teknikleri, laparoskopik yaklaşım ile birleştiğinde ameliyat süresini kısaltarak surviye katkı sağlayabilir.
Üreter rekonstruksiyonu için ideal materyal;
-Hücre büyümesi ve göçünde uygun şartları taşımalı, non-immunojenik, nonpermeable
Çalışmanın Amacı
Üreter rekonstruksiyonu için kullanılan çatı materyallerini karşılaştırmak
-rat aortik ark(AAM) -sentetik poly(L-lactide-co-caprolactone) (PLCL)
GİRİŞ
İlk aşamada çatı iskeleti ile proksimal üreter konstruksiyonu yapıldı ve pasajın devamlılığı gözlemlendi.
İkinci aşamada defektif üreter rekonstruksiyonu ile proksimal ve distal segmentlerde anastomoz değerlendirildi.
Materyal ve Metod
Çatı iskelet yapısı
PCLC degradasyon testi
Sitotoksik inceleme
Hücre büyüme analizi
Cerrahi prosedür
Üriner konduit konstruksiyonu
Üreter segment rekonstruksiyonu
Böbrek boyutundaki değişiklikler
Histolojik ve immunohistokimyasal analiz
İstatistiksel analiz
7
Gruplar 1-Distal üreter A)AAM B)PCLC 2-Midüreter A)AAM B)PCLC
SONUÇLAR(çatı iskeleti)
Deselülarizasyon sonrası kesitlerdeki aortik dalların hücre debris kalıntıları görülmedi.
Elektron mikroskop taraması: deselülarize olan aortik dalın yüksek gözenekli yapısı gözlendi
- Fiber kalınlığı: 0.9 – 2.45 μm- Duvar kalınlığı: 60 – 100 μm Nanofibröz iskelet yapısı da yüksek
gözeneklilik gösterdi(%78): aortik dala göre daha küçük porlar ve yüksek fiber dansitesi; aortik daldan farklı olarak demet yapılarının olmaması
9
SONUÇLAR(PLCL degradasyon testi) Fare peritonu içerisine PLCL
implantasyonu – 6 hafta sonra – iskelet gelişmiş vasküler yapıya sahip alıcı dokusuyla kaplandı.
Makrofaj ve lenfosit hücresi görülmedi – enflamatuar reaksiyon yok
11
SONUÇLAR(PLCL degradasyon testi)
SONUÇLAR(PLCL degradasyon testi) A – D: vasküler yapı E: kollajen fibril demetlerinin
yıkılmış dokunun yerini alması F: nanomateryal kalıntısı G: prolifere olan elemanlar arası
sınır bağ dokusu H: uygun kan damarları oluşumu
SONUÇLAR(sitotoksik tahlil)
İnkübasyonu takiben 24 ve 48 saat sonrası aselüler aortik ark ve PLCL nanomateryalde sitotoksik reaksiyon görülmedi
72 saat sonra PLCL nanomateryal inkübasyonu sonrası hafif sitotoksik reaksiyon izlendi
Mikroskopik analizde hücre morfolojisinde kontrol grupla tedavi gören grup arası farklılık gözlenmedi
14
SONUÇLAR(hücre büyümesi analizi)
AAM – tek tabaka halinde büyüme
PLCL – tek hücreden iskeleti kaplayacak şekilde birkaç tabaka oluştu.
SONUÇLAR(cerrahi prosedürler)
üriner konduit yapısı Cerrahi nedeniyle eksitus yok İdrar sızdırma tüm vakalarda
gözlendi(deri düzeyinde) Grup 1A’da 2 , grup 1B’de 5 fare
takip süresini tamamladı Takipte hiçbir vakada adezyon
görülmedi
17
SONUÇLAR(cerrahi prosedürler)
üriner konduit yapısı Gros incelemede AAM’nin nativ üretere
daha iyi entegre olduğu görüldü. Doğal üreter kullanımı operasyon
sonrası 1 hafta içinde stenoz, obstrüksiyon ve idrar akım inhibisyonuna neden oldu.
Nanofibröz iskelet yapısı doğal üretere göre daha kötü integrasyon gösterdi.
1 vakada üreter operasyon sonrası 28. günde normal üreter yapısı gösterdi.
SONUÇLAR(cerrahi prosedürler)
üriner konduit yapısı Grup 1B’de 3 vakada üreterin açık
olduğu gözlendi, yalnız 1 vakada idrar akışı net olarak görüldü. Bu vakada IVP üreter-PLCL-konduit bileşkesinin orta derece hidronefroz ve üreter gerilmesi ile sonuçlandığını gözlendi
SONUÇLAR(cerrahi prosedürler)
üreter segment rekonstrüksiyonu Eksitus görülmedi Grup 2A’da 4 , grup 2B’de 6 fare
takip sürecini tamamladı. Grup 2A’da 1, grup 2B’de 4 vakada
patent üreter-iskelet anostomozu görüldü.
IVP’de üreter traktı görülmeyen vakalarda makroskopik incelemede HN ve üreter gerilimi gözlendi.
SONUÇLAR(cerrahi prosedürler)
üreter segment rekonstrüksiyonu AAM – mükemmel üreter
integrasyonu
PLCL – nativ üreterle integrasyon yok
Tüm test edilen iskelet yapılarının boyunun yaklaşık %30 kısaldığı görüldü.
SONUÇLAR(histolojik inceleme)
Grup 1: operasyondan 28 gün sonra pürülan enflamatuar infiltrasyon ve RTA. Sadece 1 vakada bu reaksiyon düşük oranda ve tüm vakaların %50inden daha azında renal tübüler dilatasyon görüldü.
Grup 2: enflamasyon + HN. Renal tübüller iskelet türüne ve operasyona bağımlı olmadan genişlemiş olarak gözlendi.
SONUÇLAR(histolojik inceleme)
Grup 1: - AAM: enflamatuar infiltrasyon + düz
kas tabakası ve epitelyal tabaka rejenere olmadı
- PCLC: fokal düz kas yapıları ve epitel mevcut
Grup 2: her iki grupta(AAM ve PCLC) düz kas yapısı ve epitel tabakası görüldü. Buna rağmen fibrozisin eşlik ettiği enflamatuar infiltasyon da mevcut
SONUÇLAR(histolojik inceleme)
Grup 1: - 1A: rejenerasyon yok- 1B: düz kas tabakası rejenere oldu Grup 2: her 2 grupta rejenerasyon
görüldü. Hücre migrasyonu, büyümesi, kaotik kas hücre grupları ve kas demetleri oluşumu izlendi.
25
SONUÇLAR(istatistiksel inceleme)
İskelet tipi ve rekonstrüksiyon arasında bağımlılık yok(AAM:p=0.09 PLNL:p=0.12)
Grup 1 de 2 fraksiyon analizi arasında fark anlamlıyken(p=0.045), grup 2 de anlamlı fark bulunamadı(p=0.06).
PLNL iskelet tipi gruplara ayırım yapılmadan AAM’ye göre rekonstrüksiyon açısından anlamlı üstün bulundu(p=0.01).
TARTIŞMA
Bu çalışmada üriner konduit konstrüksiyonu ve üreter segment rekonstrüksiyonu karşılaştırılmıştır.
Doğal rat aselüler aortik ark vs eriyebilir sentetik polyester PLCL (poly L-lactide-co-caprolactone) den yapılmış tübüler nanofibröz iskelet
Bunları birbirinden ayıran iki ana faktör var:
Porozite(geçirgenlik) ve nemlilik
TARTIŞMA
Biyolojik materyaller bize daha iyi bir hücre kolonizasyonu sağlarken idrara daha geçirgen oldukları için çevre dokuda irritasyona neden olmaktadır.
Nanofibröz materyaller için ise tam tersi geçerli.
29
TARTIŞMA
Biyomateryeller bize çevre dokuyla hızlı bir integrasyon sunarken nanofibröz sentetik maddeler yabancı cisim enfeksiyonu açısından bir risk faktörü olarak göze çarpmaktadır.
Maximum performans için porozite,nemlilik ve kalınlık optimal noktada buluşmak zorunda
TARTIŞMA
PLCL implantasyondan 6 hafta sonra omentumun vasküler yapılarıyla sarılmaktadır.
Bu çalışmada nanofibröz iskelet hücre ekimi yapılmadan kullanılmış ve asellüler aortik arka göre daha iyi bir üriner kondüit sağlamış, ancak nativ dokuya uyumu daha kötü
Konstrüksiyon için kullandığımız iskelet çapı kondüitin patensi açısından çok önemli.
TARTIŞMA
Geutjes ve arkadaşlarının 10 dişi domuz ile yaptıkları(4 ünde hücre ekimi var 6 sında yok) çalışmada bir farklılılık saptanamamış.
30 tavşan üzerinde yapılan başka bir çalışmada hücre ekimi yapılan 26 tavşanın takibinde ciddi bir komplikasyon oluşmadı. Kontrol grubundaki 6 tavşandan 4 ü öldü.
TARTIŞMA
Üreter rejenerasyonu için ilk deneme köpekler üzerinde yapıldı. İnsan veya maymundan elde edilen umblikal kordon siklofosfamid ile muamele edildikten sonra köpeklere yerleştirildi.
Sadece 1 vakada iyi prognozla beraber 3 yıllık sağ kalım gözlendi.
34
35
VARILAN SONUÇ
Uygun çatı iskelet kullanımı remodellingi uyarabilir.
Bu çalışmada urotelyum rejenerasyonu her iki materyelde de görülmüştür.
Urotelyumun kendini yenileme kapasitesi çok yüksek olduğundan kullanılan materyalde nonpermeable özellik önem taşımaktadır.