DOĞAL REFLEKSLER

Bazen hiç farkında olmadan yaptığımız, çok doğal karşıladığımız reflekslerimiz vardır. Ancak bu reflekslerimizin nedenini araştırma gereğini hiç duymayız. Çünkü bu nefes almak kadar, yürümek kadar doğaldır insan yaşamında. Yine de merak edenler için gıdıklanmak, esnemek ve hapşırmanın nasıl meydana geldiğine bir göz atmak istemez misiniz?

GIDIKLANMA:

Gıdıklanma durumunda derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifçikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, vücudun herhangibir yerinde böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifçikler, sinyalleri beyne gönderirler. Gıdıklama ile kan basıncı artarken, nabız ve kalp atışı hızlanır, beynin uyanıklığı fazlalaşır. ‹nsanlar daha çok ayak altı, avuç içi ve koltuk altı gibi bölgelerinden gıdıklanırlar. Bunun nedeni ise bu bölgelerin çok hassas olmasıdır.

HAPŞIRMA: Hapşırma, burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu oluşan psikolojik bir reaksiyondur. Ani, irade dışı, sesli bir şekilde ağızdan ve burundan nefes vermektir. Hapşırmadan önce sinir uçlarının ikaz göndermesi sonucu, burnumuzdan bir salgı gelir, ancak biz bunun pek farkına varamayız. Bu salgının ardından beyine giden ikaz neticesinde baş ve boynumuzdaki kaslar uyarılarak ani nefes boşalması olayı yaşanır. Ses tellerinin olduğu bölüm önce kapanır ve buradaki hava basıncı iyice yükselir. Sonra aniden açılarak hava yüksek bir sesle dışarı verilir. Hapşırığı tutmaya çalışmak ise kesinlikle tavsiye edilmemektedir.

ESNEME:

Esnemenin ardında yatan gerçek, hala tam olarak bilinememektedir. Önceleri esneme, insanın yorgun olduğu zamanlarda kandaki oksijen miktarını artırmak için vücudun yaptığı bir solunum refleksi olarak düşünülüyordu. Yapılan deneylerin sonucunda, esnemenin solunum olayına kısa bir destek verdiği, ancak onun önemli bir fonksiyonu olmadığı tespit edilmiştir.

Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir. Bir esneme ortalama 6 saniye sürmektedir.

MAMAK ÇÖPLÜĞÜ DÜNYAYA ÖRNEK OLUYOR

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başarı ile uyguladığı “Ankara Katı Atık Projesi” ile “Endüstri Parkı”na dönüşen Mamak Çöplüğü, bölgede oluşan kötü imajı silmekle kalmadı, önce Türkiye’deki birçok şehire örnek olurken şimdi de dünyanın dört bir yanına model sunan bir tesis konumuna geldi.

Eskiden Mamak Çöplüğü diye anılan yerde Büyükşehir Belediyesi’nin art arda yaptığı çalışmalarla yepyeni bir yaşam alanı oluştu. Hızla yükselen konutları, trendi yüksek alışveriş merkezleri ve modern otoparklarıyla bölge her geçen gün daha da bir cazibe merkezi haline dönüşüyor.

PROJE BİRÇOK ÜLKEYE SUNULUYOR

Mamak Çöplüğü’nde yaşanan olağanüstü gelişme ve uygulanan projeler, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanında da bu alanda ihtisaslaşan kurum ve kuruluşların ilgi odağı oluyor ve inceleme konusu durumuna geliyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi adına projenin uygulamasını yürüten Invest Trading Consulting Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur, “Ankara Katı Atık Projesi”nin Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Örgütü’nce değerlendirildiğine dikkat çekerek, Dünya Bankası’nın sürdürülen faaliyetlerle ilgili çektiği filmleri birçok ülkeye örnek proje olarak dağıttığını kaydetti.

Geçtiğimiz yıl Mamak Çöplüğü’nü 3 bini yabancı olmak üzere toplam 13 bin ziyaretçinin gezerek, incelemelerde bulunduğunu belirten Ali Kantur, çok sayıda ülkeden aynı projeyi uygulamaları konusunda talep aldıklarını ifade etti.

Şu anda yurt içinde Bursa, Adana ve Konya’da benzer projeleri uyguladıklarını anlatan Ali Kantur, “Ankara Katı Atık Projesi” nde nihai amacın, depolanacak atık miktarını en aza, hatta sıfıra indirerek etrafa vereceği zararı gidermek olduğuna dikkat çekti.

Mamak Çöplüğü’nde çağdaş, sürdürülebilir ve tüm dünyada kabul gören geri kazanım, bertaraf ve ıslah yöntemlerinin başarı ile uygulandığını ifade eden Ali Kantur, kurulan sistemin bir bütün olduğunu söyledi.

Kantur, vahşi depolama sahalarının rehabilitasyonu, düzenli depolama alanlarının projelendirilmesi ve işletilmesi, metan ve diğer gazlardan enerji üretimi, tehlikeli ve tıbbi atıkların bertaraf edilmesi, ambalaj ve hafriyat atıklarının geri kazanımı gibi çalışmaları da eş zamanlı bir dizi faaliyet olarak tanımladı.

Tesiste devam eden çalışmaları en üst düzeyde verime ulaştırmak ve yeni projeler geliştirmek için AR-GE (Araştırma Geliştirme) birimini kurduklarını kaydeden Ali Kantur, AR-GE’nin alternatif metotlar kullanarak enerji üretilmesi, elde edilen ürünlerin miktarını ve kalitesini arttırma konusunda özenle çalıştığını söyledi.

AR-GE PROJELERİNDE ÜRETTİĞİ TEKNOLOJİYİ KULLANIYOR

Proje kapsamında üst düzeyde hizmetin sağlanması için kurulan AR-GE Merkezi, Mamak Çöplüğü ve Sincan Katı Atık Depolama Alanları’nda, çöpün en ince ayrıntısına kadar değerlendiren, aynı zamanda atmosfer ve çevreyi koruyan projeleri geliştiriyor ve uyguluyor.

Çöpün miktarını, niteliğini ve diğer tüm koşulları dikkate alarak yeni ve özgün projeler geliştiren AR-GE, alternatif metotlar kullanarak enerji üretilmesi, elde edilen ürünlerin miktarını ve kalitesini artırma konusunda özenle çalışıyor.

Çöplükte kurulan tesislerde önemli bir özellik de kullanılan tüm teknolojinin AR-GE çalışması kapsamında ülke şartlarına, çöpün niteliğine uygun bir proje ile dizayn edilmesi ve Endüstri Parkı’na dönüşen tesislerde üretilmesi.

38.6 MEGAWAT/SAAT ELEKTRİK ÜRETİLİYOR

“Ankara Katı Atık Projesi” ile Başkent’te sorun olmaktan çıkan çöp, enerji hammaddesi olarak kullanılıyor. Mamak Çöplüğü’nde biriken metan gazının bertarafı için kurulan santral, 16 jeneratörün ürettiği 25.4 Megawatt/saat elektrik enerjisi ve 10 yıllık rezerv kapasitesiyle eşdeğerlerine göre Dünya’nın en büyükleri arasında yer alıyor. Proje kapsamında, Sincan Çadırtepe Katı Atık Depolama Alanı’na taşınan günlük ortalama bin tonun üzerindeki çöpten de sahada kurulan 4 jeneratör ile 14.1 megawat / saat elektrik enerjisi üretiliyor.

Çadırtepe’de üretilen 14.1 megawat/saat elektrik enerjisi Mamak Çöplüğü’nde üretilen 24.5 megawat/saat elektrik enerjisi ile toplam 38.6 megawat/saat elektrik enerjisi ulusal elektrik şebekesine satılıyor.

GERİ DÖNÜŞÜMLÜ ÇÖP EKONOMİYE KAZANDIRILIYOR

Büyükşehir Belediyesi’nin, Başkent’in çöpünü kaynağında ayrıştırarak ekonomiye kazandırdığı proje, ekonomik, daha temiz ve yaşanılabilir bir çevre için güvence oluşturuyor. Başkent’teki geri dönüştürülebilir nitelikteki çöp, Mamak ve Sincan Çadırtepe’deki ambalaj atıkları ayrıştırma tesisinde sınıflandırılarak, ilgili sektöre kazandırılıyor. Mamak ve Sincan Çadırtepe katı atık depolama alanlarında inşa edilen her biri 7 bin metrekarelik tam otomatik iki “Geri Kazanım Tesisi” ayrı ayrı günde bin ton çöpü ayrıştırarak işliyor.

“Geri Kazanım Tesisi”lerinde kağıt, cam, metal gibi geri dönüşümü mümkün olan materyaller sınıflandırılarak ayrıştırılırken, organik evsel atık ise tesiste gübreye dönüştürülerek tarım sektörüne kazandırılıyor.

İNŞAAT VE YIKINTI ATIKLARI DEĞERLENDİRİLİYOR

Mamak Katı Atık Depolama alanına getirilen hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıkları da tesiste kurulan taş kırma ve ayıklama sistemiyle ekonomiye katkı sağlıyor. Tesiste günde ortalama bin ton hafriyat atığı, kullanılacağı sektörün talebine göre farklı boyutlarda kırılarak sınıflandırılıyor.

DOMATES, ÇİLEK VE ORKİDE ÜRETİLİYOR

Mamak Çöplüğü’nde sürdürülen tarımsal çalışmanın sonucu; kış ortasında kızaran domates fidelerinde görülüyor. Özel dizayn edilen serada hormonsuz yetiştirilen domateslerin lezzetini tanıma fırsatı bulan Ankaralı tüketiciler, domates alabilmek için sera önünde sıraya giriyor.

Topraksız tarım uygulamasıyla ekilen salkım domates fideleri seradaki arıların taşıdıkları tohumlarla, hormon kullanılmadan, reçeteli ilaçlarla üründe kalıntı kalmayacak biçimde kontrollü olarak yetiştiriliyor.

SERANIN SÜSÜ ÇİLEK

Mamak Çöplüğü’nü süsleyen diğer bir ürün de serada yetişen çilekler. Çileklerin süslediği 1 dönümlük serada gerçekleştirilen üretim, 5 katlı bir sistemin kullanılmasıyla 5 dönümlük bir alana eşdeğer bir verimlilikle sağlanıyor. Yine topraksız tarım kullanılarak gerçekleştirilen tohumlamanın seradaki arılarla yapıldığı üretim biçiminde, çilek yine hormon kullanılmadan, gerekli vitaminleri sudan alarak yetiştirliyor.

ORKİDE ÇİÇEKLERİ AÇMAYA HAZIRLANIYOR

Mamak Çöplüğü, açmaya hazırlanan orkidelerin de ilgi odağı olma konumunda. Sıcak ve yağışlı iklimi seven ve bunun için sera ortamında uygun koşullar oluşturularak üretilecek orkideler, bir süre sonra Ankaralılar için güzel bir sürpriz olacak.

MAMAK ÇÖPLÜĞÜ’NÜN SÜRPRİZLERİ

Mamak Çöplüğü’nde sürprizler bunlarla da bitmiyor… Gıdadan, enerjiye ve kozmetiğe kadar çok geniş kullanım alanına sahip olduğu düşünülen yosun üretimi de ayrı bir inceleme konusu oluşturuyor. Mamak Çöplüğü’nde yosun serasında, Dünya’nın gelişmiş ülkeleri ile eşzamanlı olarak deneme üretimiyle, atmosferi kirleten organik kaynakların yerine geçecek verimli, temiz bir enerji kaynağının geliştirilmesi amaçlanıyor. Yosunun biyodizel üretim potansiyelinin belirlenmesiyle, biyodizelin gıda tarımına engel olmadan üretilmesinin sağlanması da planlanıyor.

ÇEVRE VE ATMOSFER EN ÜST DÜZEYDE KORUNUYOR

Mamak Çöplüğü’nde uzun yılların birikimiyle kontrol dışı oluşan gazlar çevreye zarar vermeden elektrik enerjisine dönüştürülerek bertaraf ediliyor.

Ankara Katı Atık Yönetimi Projesi’yle ulusal ve küresel ölçekte çevre maliyeti en üst düzeyde korunurken, projenin küresel ölçekte çevreye en büyük katkısı metan gazının bertaraf edilmesi ile sağlanıyor. Atmosfere karışarak sera gazı etkisi ile iklim değişikliğine neden olan gazlardan metan gazı, karbondioksit gazının 21 kat daha fazla ısı tutma özelliği ile dünya için önemli bir tehlike teşkil ediyor. Metan gazının elektrik enerjisine dönüşümü sırasında ortaya çıkan karbondioksit gazı da seraya enjekte edilerek bitkilerin fotosentezinde kullanılarak atmosfere sera gazı salınımı tümüyle önlenmiş oluyor.

EGO OTOBÜSLERINDE HIJYEN ÖN PLANDA

Dünyanın doğalgazlı en çevreci filosu ile takdir toplayan Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü, yolcuların sağlığı için hijyene de önem veriyor. EGO bünyesindeki otobüsler, tüm Başkent uykudayken her gün 300 kişilik bir ekip tarafından yıkanıyor, temizleniyor, 15 günde bir de dezenfekte ediliyor.

Başkent’in toplu taşım yükünün büyük bir bölümünü taşıyan EGO Genel Müdürlüğü, hem çevreyi kirletmeyen hem de sağlığı tehdit etmeyen filosuyla tüm Türkiye’ye örnek oluyor. Doğalgazlı araç sayısı bakımından dünyanın en çevreci filosu özelliği taşıyan EGO otobüsleri, temiz havaya sunduğu katkının yanı sıra iç temizliği ile de dikkat çekiyor.

Kent halkının sağlığını korumak için üzerlerine düşen görevleri yerine getirerek gerekli önlemleri aldıklarını kaydeden yetkililer, 5 bölgede yaklaşık 300 kişinin akşam 21.30 ile sabah 06.00 saatleri arasında otobüslerin temizlenmesi için görev yaptığını dile getirdiler. EGO bünyesinde bulunan 1980 araçtan her gün ortalama 1470’inin sefere çıktığını belirten yetkililer, yılbaşından bu yana yenilenen makineler ile daha itinalı bir çalışma yürüttüklerini dile getirdiler.

HER SABAH TERTEMİZ

Günlük ortalama 600 bin yolcunun kullandığı araçlar, seferleri sona erdikten sonra hem iç hem de dış yüzeyleri olmak üzere ayrıntılı bir şekilde temizlenerek ertesi sabah yeniden vatandaşa hizmet vermek üzere hazırlanıyor.

Her gün yapılan rutin temizlik işleminde öncelikle vakumlu süpürgelerle otobüsler, atılmış veya dökülmüş pisliklerden arındırılıyor. Daha sonra araç sayısına göre bölgelere dağılan yaklaşık 60’ar kişilik temizlik ekibi, tutamakları, koltukları, camları tek tek siliyor. Araç daha sonra dış temizlik için EGO atölyelerinde yapılan otomatik fırçalama sistemine girerek, bir sonraki gün için pırıl pırıl hale getiriliyor. Yağışlı günlerde oluşan aşırı çamur ve kirlilik için de nöbetçi ekipler gündüz kısa süreli bir müdahalede bulunuyor.

İki haftada bir de mutlaka ameliyathanelerde kullanılan temizlik malzemeleri ile dezenfekte edilen araçlar, toplu halde bulunulan, kapalı mekanlarda hızla üreyen virüslerden arındırılıyor. Araçlar haşerelere karşı da 15 gün arayla ilaçlanıyor.

KİŞİSEL TEDBİR DE ÖNEMLİ

Yetkililer, titizlikle gerçekleştirilen tüm bu temizliğin yanında vatandaşlara da halk sağlığı için uyarılarda bulunuyor. Toplu taşım araçlarını çok sayıda insanın kullandığına işaret eden yetkililer, virüslerin hızla yayıldığı kış aylarında

vatandaşların çok daha dikkatli olmalarını öneriyorlar. Özellikle nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalığı olan vatandaşların maske ve eldiven takmaları noktasında hassas davranmalarını rica eden yetkililer, her gün on binlerce kişi tarafından kullanılan araçlara çöp atılmaması ve temiz kullanım noktasında da dikkatli davranılmasını, davranmayanların uyarılmasını istiyorlar.n

BAŞKAN GÖKÇEK, 400 TWITTER TAKIPÇISI ILE BULUŞTU...

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yeni yılın ilk günlerinde Twitter’da takipçi sayısının 400 bini aşması üzerine planladığı yemekli toplantıyı gerçekleştirdi. Toplantıda Başkan Gökçek, yemeğe katılanların Belediye ile ilgili çeşitlikonulardaki sorularını detaylı cevaplandırdı.

Altınpark ANFA B Salonu’nda düzenlenen toplantıya Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen 400’ün üzerinde twitter takipçisi katıldı. Toplantıya daha önce katılacağı duyurulan Gazeteci-Yazar Ahmet Hakan ise rahatsızlığı nedeniyle gelemedi.

Düzenlenen yemekli toplantıda konuklarını ağırlayan Başkan Gökçek, takipçilerinin her geçen gün artan yoğun ilgisine teşekkür etti. Twitter takipçilerine Ankara yemeklerinden oluşan özel bir menü hazırladıklarını söyleyen Başkan Gökçek, kendinin doğma büyüme Ankaralı olduğunu ve Ankara yemeklerinin sunulduğu bir lokantanın açılarak, Ankara kültürünün tanıtılmasını çok arzu ettiğini söyledi.

Sosyal paylaşım ağı Twitter’ı en etkin kullanan yerel yöneticiler arasında Türkiye’de bir numara olan Başkan Gökçek, toplantıda öncelikli olarak Büyükşehir Belediyesi’nin projelerini anlattı, soruları cevaplandırdı.

“DÖRDÜNCÜ BÜYÜK MEDYA DURUMUNA GELDİM”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal paylaşım ağı Twitter’daki takipçi sayısının 417 bini aştığını belirterek, “Twitter’ın çok önemli bir iletişim aracı olduğunu düşünüyorum. Buradan görüşlerimi, düşüncelerimi paylaşıyorum. Belediye çalışmalarıyla ilgili soruları ve şikayetleri anında cevaplandırıp değerlendiriyorum” dedi.

Sosyal medyadaki takipçi sayısıyla en fazla okuyucusu olan “Dördüncü büyük medya” durumuna geldiğini söyleyen Başkan Gökçek, “Sosyal medya çok önemli.

Sosyal medyanın önemini kavrayamayanlar Türkiye’de ciddi manada olayları geriden takip ediyorlar demektir” diye konuştu.

Üniversite öğrencisinden, üniversiteden yeni mezun olana, doktordan mühendise, öğretmenden radyo programcısına, ev kadınından esnafa kadar farklı meslek dallarından ve genellikle gençlerin oluşturduğu takipçileri ile bir araya gelerek sohbet eden Başkan Gökçek, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı ve yapacağı projeler başta olmak üzere, alt ve üst yapı, ulaşım, sosyal ve kültürel projeler ile siyasi yaşamı hakkında bilgiler verdi.

“HAKSIZ SUÇLAMALARA

ANINDA CEVAP

VERİYORUM”

Twitter hakkındaki düşüncelerini dile getiren Başkan Gökçek, “Bana yapılan haksız suçlamalara buradan anında cevap verebiliyorum. Takip edenler sayesinde oldukça rahat bir şekilde kendimi ifade edebiliyorum” dedi.

Yemek ve buluşma için teşekkür eden takipçilerinin sorularını da içtenlikle yanıtlayan Başkan Gökçek, 25-30 yıldır siyasetin içinde olduğunu belirterek, mesai saatleri dışında twitter kullandığını söyledi. Başkan Gökçek, ODTÜ’den geçecek yol ile ilgili bir soruyu cevaplarken, mimarlar odasının mesleki bir oda olmaktan çıkarak ideolojik bir grup haline geldiğini söyledi.

“ODTÜ’DEN GEÇECEK

YOLU TÜM ANKARALI

KULLANACAK”

ODTÜ’den geçecek yolu tüm Ankaralının kullanacağını ve Ankara trafiğini o bölgede büyük oranda rahatlatacağını kaydeden Başkan Gökçek, açılacak yolla ilgili projenin kendisi döneminde değil, Murat Karayalçın döneminde hazırlandığını, ancak o dönemde buna ses çıkartmayanların şimdi bu yolun açılmasına karşı çıktığını bildirdi.

4 AY SONRA ANKARA’DA

PEK ÇOK DEĞİŞİKLİK

GÖRECEKSİNİZ

Kastamonu’ndan gelen bir takipçinin, “Cumhuriyet döneminde yapılanlarla kendi döneminizde yapılanları kıyaslar mısınız? Niye İstanbul yerine Avrupa’yı örnek alıyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Başkan Gökçek, “İstanbul yerine Avrupa’yı tercih ediyorum diye bir şey söz konusu değil. Dünyada kendini

yenileyen şehirleri örnek alıyorum. Ankara’da 4 aydan sora pek çok değişiklik göreceksiniz” dedi.

Başkan Gökçek, Ankara’da son yıllarda meydana gelen değişiklikleri özetle anlatırken, şunları söyledi:

“Belediye Başkanı olduğumda Ankara’da düşen yeşil alan miktarı 2,8 idi, şimdi ise 18.9 metrekareye çıktı. Hava kirliliği korkunç boyutlardaydı. Şu anda Dünyanın en yeşil ve çevreci otobüs filosu Ankara’da, 1090 tane solo, 250 tane körüklü doğalgazlı otobüsümüz var. Dünyada bu kadar doğalgazlı otobüsü olan başka bir şehir yok. Dünyada yapılan en büyük kentsel dönüşüm projeleri Ankara’dadır. 164 tane sosyal ve kültürel projesini uygulayan, yine dünyanın en büyük projelerini uygulayan tek kent Ankara’dır. 8 büyük parkımız var, şimdi iki tane daha büyük park yapılıyor. Kuzey Ankara ve AOÇ ile park sayısı 10 tane olacak. Avrupa Parlamentosu’ndan 4 büyük ödülü 8 yıl içinde alan tek belediyeyiz. Lıvcom ödüllerinden de 4 ödül aldık. Buna da hemen kulp taktılar tabi. Cumhuriyetin ilk 79 yılı ile bugünleri kıyaslamak mümkün değil. Kızılay’ı yeniliyoruz, ihaleyi tamamladık ışıklandırma yapacağız.”

Ankara’da öğrenim gören Makedonyalı bir öğrenci, “Avrupa’da birçok şehre gittim, Dünyayı gezdim ama bu kadar halkla iç içe olan başka bir belediye başkanı görmedim” diyerek Başkan Gökçek’e duygu ve beğenilerini dile getirdi.

Gazeteci Ahmet Hakan: “Gerçekten

orada olmak istiyordum”

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, 400 takipçisi ile bir araya geldiği toplantıya Gazeteci-Yazar Ahmet Hakan da katılacaktı. Ancak, Hakan’ın rahatsızlığı nedeniyle buluşmaya gelemediği bildirildi.

Başkan Gökçek, yemek öncesi yaptığı kısa açıklamada, daha önce buluşmaya katılacağı duyurulan Gazeteci - Yazar Ahmet Hakan’ın kendisini arayarak, ağır bir gribal enfeksiyon geçirdiğini, bu nedenle toplantıya katılamayacağını söylediğini bildirdi.

Başkan Gökçek, toplantıda Ahmet Hakan’ı telefonla arayarak, konuşmasını katılımcılara dinletti. Ahmet Hakan da salonu dolduran katılımcılara, telekonferanstan duygularını dile getirirken şunları söyledi: “Herkese merhaba, gerçekten ben de orada olmak istiyordum. Şu an çok hastayım. Sizlerle ve Melih Başkan’la orada olmayı çok isterdim. İnşallah bir dahaki sefere toplantınızda yanınızda olurum” diyerek konuşmasını tamamladı.

KARNE SENDROMUNA DIKKAT

İlköğretim ve lise öğrencileri 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının ilk yarı yıl tatiline girdiler. Uzmanlar, çocukların başarılarının ölçülü bir şekilde ödüllendirilmesi gerektiğini belirterek, karnesinde zayıf bulunan bir çocuğa karşı da kıyaslama yapılmadan, sorunun nedenleri üzerinde durularak davranılmasının önemini vurguluyorlar.

Ailelerin; nasıl bir karne ile karılaşacaklarını az çok tahmin edebildiklerinin altını çizen uzmanlar, öğrencilerin bu dönemde değerlendirilme kaygısı yaşadıklarını bunun da “Karne Sendromu”na neden olabileceğine dikkat çekiyorlar. Başarısız karne getiren çocukların anne babalarının öncelikle “Ortada bir sorunun” olduğunu kabullenerek, çözüm yollarını aramalarının en uygun davranış olacağını ifade eden uzmanlar, “Öğrencinin kişiliği değil, karnesi ve aldığı notlar kritik edilmeli, mutlaka kendisinin çok değerli olduğu hissettirilmelidir. Öğretmenlerle iletişime geçilmeli, yakın arkadaşları ile görüşülmeli, varsa çevre baskısından ve uygun olmayan ortamdan korunmalıdır” dediler.

“Karne döneminde çocuklara nasıl davranmalı” sorusu yönelttiğimiz uzmanlardan aldığımız yanıtlar şöyle:

Başarısız karne karşısında

ebeveynler nasıl bir tutum

içinde olmalı?

Çocuğun karnesini görmeden önce yorumda bulunulmamalıdır. Örnek olarak, “karnede zayıfın olursa eve gelme ha!”, “zayıfın olursa sana tatil yok!” … gibi yanlış yaklaşımlar bireyin kişilik gelişimini zedelemektedir. Oysa ki çocuğunuzun yaşama sevinci ve hayatı yorumlayışı, güvenilirliliği, saygılı olması, sosyal ilişkilerindeki başarısı ve sağlığı karne başarısından çok daha önce gelmektedir. Bunun yerine “karneni al gel ailecek bir değerlendirmede bulunuruz” şeklinde, ne olursa olsun, ailenin çocuğunu sevdiği ve yanında olduğu mesajını veren ifadeler kullanılmalıdır. Kötü karneye sert tepki göstermek ve çocuk ile diğer insanların yanında alay etmek geri dönüşü olmayan olumsuz etkilere neden olabilir. Aşağılanan çocuk okuldan soğuyabilir. Özellikle ilköğretim 1. kademedeki çocuklar için ailenin ve çevrenin onayını almak özgüven gelişimi için çok önemlidir. Bu nedenle karneler değerlendirilirken çocuğu teşvik edici ifadeler kullanılmalıdır.

Çocuğun başarısızlığı nasıl

değerlendirilmelidir?

Başarısızlık nedenleri çocuğun onurunu zedelemeden iyi tahlil edilmelidir. Okuldan mı, aileden mi, öğretmenden mi olduğuna bakılmalıdır. Çocuğun ruh dünyasında sıkıntı oluşturan bir takım psikolojik sebepler mi var veya dikkat eksikliği gibi yapısal bir takım bozukluklar mı etkili oluyor. Bütün bunlar

değerlendirilmelidir. İlköğretim, birinci kademeden ikinci kademeye, 8. sınıftan liseye, çocukluktan ergenlik dönemine geçişler önemlidir. Taşınma sonucu şehir ve okul değişikliklerinde uyum süreci yaşandığı da bir gerçektir.

Başarılı karne getiren çocuğa

nasıl davranılmalı?

Başarıyı aşırıya kaçmadan takdir edip ödüllendirmek oldukça önemlidir. Örneğin, yaşına uygun olmayan, aile bütçesini zorlayacak abartılı maddi hediyeler alınmamalıdır. Çünkü bu durumda; her başarısında ya da yerine getirmesi gereken sorumluluklarında bile aileden sürekli maddi karşılık bekler duruma gelebilir. Onun için karneyi ödüllendirirken çocuğu fark etmek, takdir etmek gibi manevi ödüllendirmeler, çocuğun ihtiyaçlarına uygun, makul maddi ödüllerle desteklemek ruhsal gelişimi için daha sağlıklı olur.

BAŞKAN GÖKÇEK’TEN “YARıNıN LIDERLERI”NE ÖĞÜTLER

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Yarının Liderleri Projesi” kapsamında Türkiye’nin 7 farklı üniversitesinde okuyan yaklaşık 250 öğrenciyle bir araya gelerek, “Yönetileni Anlama” ile “Medya ve Lider İlişkisi” konularında deneyimlerini aktardı.

Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Gökçek, Eskişehir Anadolu, Eskişehir Osmangazi, Sakarya, Bolu Abant İzzet Baysal, Kayseri Erciyes Üniversitesi, Ankara Yıldırım Beyazıt ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden gelen öğrencilere 19 yıldır devam eden Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki çalışmalarını, liderlik vasıfları, medya ve lider arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği konularını, yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak anlattı.

Konuşmasına, “Yönetileni Anlamak” konusunu, kenti ve personeli yönetmek başlıklarıyla anlatarak başlayan Başkan Gökçek’in, yarının lideri olmaya aday gençlere ilk tavsiyesi, “bir siyasetçinin halka rağmen siyaset yapamayacağı” oldu.

Ankara’da 4 dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmasının ve seçilmesinin nedeninin hakla iç içe olmasından kaynaklandığını ifade eden Başkan Gökçek, “Belediye başkanlığım 19 yıldır devam ediyor. Bu kırılması zor bir rekor olarak görülüyor. Ben hep halkın isteklerini ön planda tuttum, hep halkın içinde oldum. Bunun dışında halka rağmen siyaset yapanlar siyasetten silinirler” dedi.

Bir liderin genç, yaşlı, çocuk, kadın, engelli, zengin, fakir demeden herkesin farklı farklı olan ihtiyaçlarına göre siyaset üreterek ona göre çözümler ortaya koyması gerektiğinin altını çizen Başkan Gökçek, “Her birinin ayrı ayrı sorunları vardır. Bunların hepsini görmek zorundasınız. Hiçbirini küstürmeden cevap vermek durumundasınız. Bunların arasındaki dengeyi korumak lazım. Ama bunların içinde de en önemlisi engellilere her zaman sahip çıkmalısınız” diye konuştu.

Başkan Gökçek, ‘Yanlışım Yoktur’ diyen kişinin, lider olamayacağını ifade ederek, “Lider hakkında yapılan tenkitleri mutlaka önemsemeli, kabul ederek değerlendirme yapmalıdır” görüşünü vurguladı.

YÖNETİCİLİK HEM ZOR HEM KOLAY BİR İŞ

Liderin yönetici olarak mesai arkadaşlarına karşı bazı prensipleri uygulaması gerektiğini söyleyen Başkan Gökçek, “Lider, çalışma arkadaşlarına karşı en başta adaletli ve dengeli olmalıdır. Çalışanla çalışmayanı ayırt etmelidir. Başarıyı takdir etmeli, yanlışı ve çalışmayanı cezalandırmalıdır. Çalışanlarının işten kaynaklı yaşayacakları sorunlar karşısında arkasında olacağına dair güven vermelidir. Yanındakilerin potansiyelini bilmeli, bunun açığa çıkmasına izin vermelidir. Başarılı olmak için iyi bir ekiple çalışmak gerektiğini bilmedir. Yöneticilik buradan bakınca öğreninceye kadar zor, öğrendikten sonra ise oldukça kolaydır” dedi.

İyi bir liderin başarılı olması için çağın gerekliliklerine göre, mutlaka kendini yenilemesi, ufkunu açmasının zorunlu olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, “Liderler çağın gereklerini yerine getirerek, mutlaka kendini yenilemelidir. Çağı takip etmelidir. Prensip edinmişimdir. Ben kendimi yenilemek için fuarları gezerim. En keyif aldığım yerlerdir. Geçtiğim günlerde uzun süre Çin’de kaldım. Gezmediğim yer kalmadı. Gittiğim yerlerde belediyecilik hakkında gördüğüm şeylerden de bu yıl Ankara’ya katacağım çok şey olacağına inanıyorum. Mutlaka fuarları gezin, teknolojiyi takip edin, ufkunuzu açmak için oldukça önemlidir. Takip etmemek çağı yakalamamak anlamına geliyor. 4 yaşındaki torunumun teknolojik becerisine sahip olmayan siyasiler var. Liderin mutlaka otorite sahibi olması gerekir. Hem sizi sevmeleri hem de korkmaları lazım.”

MEDYA HÜKMETMEYİ SEVER

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Medya ve lider” konu başlığı altındaki derste ise medyanın genel tutumunu yaşadıkları üzerinden örneklerle anlatarak, hem eleştirdi hem de aradaki ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunda ki görüşlerini aktardı. Başkan Gökçek, medyanın en büyük özelliğinin “hükmetmeyi sevmesi” olduğunu ifade ederek, “Doğruyu her zaman kendilerinin bildiğini sanırlar. Medyanın en büyük özelliği; ilk önce sizi suçlar, ilmeği boynunuza takar, çeker, sizi asar ondan sonra söyleyeceğiniz bir şey var mı diye sorar. Ama ben, beni kimsenin dövmesine, asmasına izin vermem. Haklıysan, adaletliysen galip gelmemen mümkün değil” dedi.

Medya için iyi olan, olumlu olan şeylerin değil, kötü olan, moral bozucu şeylerin haber olduğuna dikkat çeken Başkan Gökçek, prensip olarak ise canlı yayınlara çıkmayı tercih ettiğini çünkü bant yayınlarında kurduğu 24 cümlenin arasından çekilen 3 cümlenin tamamen farklı anlamlara gelecek şekilde montajlanarak verildiğini ve böylece söylediğinin anlamının içeriğinin değiştiğini bildirdi.

Kendisinin de gazeteci kökenli olduğunu, bütün yaşanan olumsuzluklara karşın gazeteciler arasında çok iyi arkadaşları olduğunu ve hepsini de sevdiğini vurgulayan Başkan Gökçek, “Elbette kavga da edeceğiz ama birbirimizi seveceğiz. Ve iftira atmayacağız” diye tamamladı.

Başkan Gökçek’in “Yönetileni Anlama” ile “Medya ve Lider İlişkisi” konulu konuşmasının ardından öğrenciler Başkan Gökçek’e twitterdan, belediyeciliğe, liderlik ve başarıları üzerine merak ettikleri bir çok konuda soru sordular.

Bir öğrencinin, “Twitter’dan sizi yakında takip ediyorum. İkna kabiliyetinizin çok yoğun olduğuna inanıyorum. Hakaret eden insanlar, sonra özür diliyorlar. Bunu nasıl başarıyorsunuz?” şeklindeki sorusuna, Başkan Gökçek şu cevabı verdi:

“Bazıları Twitter’dan çok ağır küfürler ve hakaretler ediyorlar. Bana oy vermeyebilirler, sevmeyebilirler ama asla hakaret edemezler. Çok sayıda sol görüşlünün de çok ağır eleştirileri oluyor ama asla bloklamıyorum. Ama iftira ve hakaret ederlerse buna elbette cevap veriyorum… Hakaret edenlerden özür dilemelerini istiyorum. Bunun karşılığı cezası şudur diyorum. Karşı taraftan da istediğim gibi özür dilemeleri halinde ben de kendilerine teşekkür ediyorum.”

“Başka bir görevi düşünüyor musunuz? Mesela bir bakanlık gibi” diye soran bir diğer öğrenciye Başkan Gökçek, “Ben yerimden memnunum. Allah bir dönem daha müsaade eder, Başbakan uygun görür, halkım görmek ister oy verirse aday olurum. Bana bir dönem daha lazım, çünkü çok büyük projelerim var. Bunlar Tema park, bulvarlar, fuar alanı, inanç ve tarihi müzelerin yapılması projeleridir. Ben bunları bitirip de gitmek istiyorum. Nasipte varsa yapacağım. Bu bizim istediğimiz bir şey ama nasipte varsa olur” dedi.

TELEFERİK İHALESİ İPTAL EDİLDİ

Başkan Gökçek bir başka soru üzerine de bugünkü ihale sisteminin yanlış olduğunu belirterek, bir örnekle bunu şu şekilde anlattı: “Teleferik yapacaktım. Şentepe’den başlayacaktık. 4 duraklık kısa bir mesafe olacaktı. 3,5 kilometrelik bir mesafede. O sistemi ihaleye çıkarttık. Adamlardan önce fiyat tespiti istedik. Adamlar bize bu sistemin 20 milyon Euroya çıkacağına dair fiyat verdiler. Hatta bunun içinde pazarlık payının da olduğunu söylediler. Yüzde 30 civarında da bir pazarlık payı düşünmüştük. Anladığımız kadarıyla 2 firma kendi aralarında anlaşmışlar. Birisi 38 verdi, biri 42 milyon Euro verdi. Bu durumda teleferik ihalesini iptal etmek zorunda kaldık. Haliyle insan üzülüyor. Yapmak istiyorsun, yapamıyorsun. Maalesef 2 gün önce olan bu olay bayağı canımı sıktı. Bu tür olaylar bizim sık sık başımıza geliyor. Bu nedenle önceden elemeli ihalelerin Türkiye de sorun yarattığını düşünüyorum.”

Başkan Gökçek daha sonra öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirdi ve bir süre de öğrencilerle makamında sohbet etti.

RAYLAR ÜZERINDEN YıLDA 100 MILYON YOLCU TAŞıNDı

Ankara’da, Türkiye’nin en güvenli, modern ve hızlı toplu taşım aracı Ankaray ve Metro ile bir yılda Türkiye nüfusunu aşkın yolcu taşındı. Metropollerin vazgeçilmez toplu taşım aracı olan metro ve Ankaray’ı, bir yılda toplam 94 milyon 494 bin 156 yolcu kullandı. Serbest biniş kartı sahiplerinin de eklenmesiyle bu rakam 100 milyona yaklaşıyor.

Başkent raylı sistemlerinin diğer bir dikkat çekici yönü ise geçen yıl kat ettiği mesafe oldu. Bir yılda 2 milyon 771 bin 145 kilometrelik yol yapan Metro ve Ankaray, Dünya’dan 384 bin 403 kilometre uzaklıktaki Ay’a neredeyse 3,5 kez gidip geldi.

RAYLAR ÜZERİNDE GÜVENLİ VE HIZLI SEYAHAT

Büyükşehir Belediyesi’nin Başkentlilerle 30 Ağustos 1996’da tanıştırdığı Ankaray ile 27 Aralık 1997’de hizmete sunduğu metro, raylar üzerinde hızlı, güvenli ve modern seyahat imkanıyla göz dolduruyor. Her yıl milyonlarca vatandaşın işlerine, okullarına gitmek veya arkadaşlarıyla buluşmak için kullandığı Dikimevi-AŞTİ arasındaki 11 istasyonla hizmet veren Ankaray ve Kızılay-Batıkent arasında 12 ayrı istasyona ulaşma imkanı tanıyan metro, 2012 yılındaki istatistiki verileriyle dikkat çekiyor.

Türkiye’de ilk kez Ankara’da gerçekleştirilen ve raylar üzerinde seyahatin adresi teknoloji harikası trenlerle seyahat eden Başkent-liler, güvenlik kameralarıyla 24 saat izlenen, engelliler için düzenlenen, güvenlik elemanlarıyla güven içerisinde korunan istasyonlarda da huzur içerisinde yolculuk etmenin ayrıcalığına erişebiliyorlar.

RAYLI SİSTEMLERDE ÇARPICI RAKAMLAR

Gündüzleri taşıma ve güvenlik, geceleri de bakım ve onarım hizmetleriyle gece-gündüz yoğun bir çalışmanın yaşandığı Ankaray ve metroya ilişkin en çarpıcı rakamı 2012 yılında taşıdığı yolcu sayısı oluşturdu. Bir yılda toplam 94 milyon 494 bin 156 yolcu ile Türkiye nüfusundan fazla vatandaşa hizmet veren teknoloji harikası trenler, metro ve Ankaray’ın Başkent toplu taşımındaki önemini ortaya

koydu. Bu rakamlar yaklaşık 5 milyon kişiyi bulan serbest biniş kartı sahiplerinin de eklenmesiyle 100 milyona ulaştı.

14 bin 661 kilometrelik bir güzergahta hizmet veren metroyu daha fazla kişi kullandı. Geçtiğimiz yıl 56 milyon 631 bin 842 yolcu metro ile seyahat ederken, bu rakam 8 bin 527 kilometrelik güzergahta hizmet veren Ankaray’da 37 milyon 862 bin 314 kişi olarak belirlendi. Sabah saat 06.00’da başlayan ve gece saat 00.00’a kadar devam eden seferleriyle Başkentlileri şehrin değişik noktalarına taşıyan Başkent raylı sistemlerinden Ankaray, geçtiğimiz yıl 61 bin 40 sefer yaparken, metroda bu rakam 59 bin 19 oldu.

AY İLE DÜNYA ARASINDAKİ MESAFENİN 7 KATI

33 adet vagon ile 11 dizi halinde hizmet veren Ankaray ve 108 vagon ile 18 dizi olarak çalışan metroya ilişkin diğer bir dikkat çeken veri de bir yılda katettikleri mesafeye ilişkin oldu.

Ankaray ve metro, geçtiğimiz yıl raylar üzerinde toplam 2 milyon 771 bin 145 kilometrelik mesafe katetti. Bu rakam, Dünya ile uydusu olan Ay arasındaki mesafe olan 384 bin 403 kilometrenin tam 7 katına tekabül ediyor.

BAŞKENT’IN SEYIR TERASı 50. YIL PARKI

50.Yıl Parkı”, Cebeci Ertuğrul Gazi Mahallesi sırtlarındaki konumu ile kentin merkezinde... Park, 130 bin metrekarelik yemyeşil alanın 4 ayrı noktasına konulan seyir dürbünleriyle Başkent’in her noktasının kuşbakışı görülebileceği, ayrıcalıktaki bir güzelliğe sahip.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çevre düzenlemesi ve restorasyon çalışmaları sonrasında “Başkent’in Şehir Terası” güzelliğine kavuşan 50. Yıl Parkı; yeşil alanları ve kafeteryasında çay keyfiyle Başkent’in doyumsuz manzarasının izlenebildiği seyir teraslarıyla ayrı bir görünüm sunuyor Ankaralılara…

Bölge halkının ve Başkentlilerin “Çamlık” adıyla da bildiği park, vatandaşların aileleri ile birlikte rahatlıkla gidip zaman geçirebilecekleri, kafeteryalarında çay keyfiyle dinlenebildikleri, piknik yapabildikleri bir mekan haline getirilmiş durumda.

50. Yıl Parkı’nda, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmelerini sağlamak için herşey düşünülmüş. Yaklaşık 130 bin metrekarelik büyük bir alanda bulunan parkta 3 bin 500 metrekarelik ve bin 300 metrekarelik iki ayrı gölet ve dereler ile suyun engebeli alanda akışı Başkentli vatandaşları ayrı bir hayal dünyasına götürüyor.

Parkın en yüksek noktası olan bu bölgeden kaynak bulan sular, derelerle aşağıdaki göletlerde toplanıyor. Bu göletlere bağlı olan dereler, küçük köprüler, 2 adet su havuzu ve 3 kollu şelale göz kamaştırıyor.

YEŞİLLİĞİN İÇİNDE

PİKNİK ALTERNATİFİ…

Parkın özellikle uç kesimlerine 210 adet kamelya ile banklar konularak bölgenin doğal dokusuna uygun, hem dinlenme hem de piknik yapma alternatifi sunuluyor. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin diktikleri sayısız ağaç ve oluşturdukları çim alanlarla var olan yeşil doku daha da zenginleşmiş.

Parkta çeşmeler, bin 100 metrekarelik 4 çocuk oyunu alanı ile 1 adet de buz pateni pisti bulunuyor. Çocuklar için tasarlanmış yaklaşık 10 bin 500 metrekarelik mini lunapark önünde bulunan ve parkın en yüksek tepesinden şehrin kuşbakışı seyredilebildiği çay bahçesi de Başkentlilerden büyük ilgi görüyor. Parkın 4 ayrı noktasında ise seyir dürbünleriyle şehrin enfes manzarası seyredilebiliyor. Gençlerin faydalanabileceği 2 adet halı saha ve yaya yolları yapılırken, 13 kondisyon aleti bulunan fitness center de bu prestij parka gelen ziyaretçilere yaz - kış demeden spor yapabilme olanağı sunuyor. Ayrıca park, eski karanlık halinden kurtarılarak, 820 adet modern aydınlatma direği ile ışıl ışıl bir ortama kavuşturulmuş.

TÜRKİYE’NİN

EN UZUN

BAYRAK DİREĞİ

Parkın en yüksek ve her taraftan rahatlıkla görülebilen yamacında halıdan yapılan bir Türk Bayrağı var. Türk Bayrağının yanı sıra park alanında, Türkiye’nin en uzun bayrak direği yer alıyor. 110 metre uzunluğundaki bayrak direği kentin her yanından rahatlıkla görülebiliyor.

BÜYÜKŞEHIR’IN KUZEYDE PARLAYAN YıLDıZı ÇUBUK AILE YAŞAM MERKEZI

Büyükşehir Belediyesi, 2008 yılında hizmete açtığı Aile Yaşam Merkezi ile 7’den 70’e yüzlerce Çubukluya eşsiz fırsatlar sunuyor. Çubuk halkının kültürel, sosyal ve sportif ihtiyaçlarını karşılamak üzere 7 katlı modern bir yapıda hizmet veren

Aile Yaşam Merkezi’nde, tüm yaş gruplarına yönelik çeşit çeşit olanaklar tanıyor.

Merkezde, müzik yeteneği olan ve geliştirmek isteyen herkese bağlama, gitar ve org, bilgisayar kullanmayı öğrenmeyi hedefleyen üyelere bilgisayar, sağlıklı yaşam için spor, Anadolu’nun kültürel zenginliği ile ilgilenenler için halkoyunları kursları düzenleniyor. Çocuk Kulübü bünyesinde açılan İngilizce, Matematik, Türkçe, Sosyal Bilgiler etüt kurslarında öğrenciler okulda öğrendiklerini tekrar etme ve bol bol soru çözme imkanı buluyor. Dil konusunda kendini geliştirmek isteyen veya açık öğretim okuyan Gençlik Merkezi ve 24 yaş üstü üyeler ise İngilizce kurslarına katılıyor.

KÜTÜPHANE DE VAR

OYUN ODASI DA…

Kursların yanı sıra üyeler, serbest zamanlı faaliyet birimlerinden de faydalanıyor. Sinema salonunda her yaş grubu üyeye film gösterimleri yapılıyor. Bilardo, mini golf, air hockey, masa tenisi, masa futbolu, photoplay oyunlarının yer aldığı oyun salonunda üyeler yaşamlarına eğlence de katıyor. Zengin bir kitap arşivine sahip kütüphane birimi ve üyelerin internet kullanımına imkan veren internet salonları da merkezde yoğun ilgi gören hizmetler arasında yer alıyor.

Çubuk’ta eğitim veren okullarla işbirliği yapan Aile Yaşam Merkezi, serbest etkinlik saatlerinde okulları ağırlayarak ilköğretim öğrencilerine eğitici drama, satranç, halk oyunları, bilgisayar kursları ile oyun ve sinema salonunda eğlenceli vakit geçirme imkanı sunuyor.

SOSYAL SORUMLULUK

İLE GELEN BAŞARI

Merkez, sosyal aktiviteler, seminerler ve faaliyetler ile boş vakitlerin faydalı geçirilmesine öncülük ediyor. Düzenlediği geziler ile ilçe halkından takdir toplayan Aile Yaşam Merkezi, sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde de projelere imza atıyor. Merkez üyeleri ve aileleri ile yapılan sosyal görüşmeler çerçevesinde üye ve ailelere gerekli danışmanlık hizmeti verilerek yönlendirmeler yapılıyor. Ayrıca ikinci el kıyafet toplanarak ihtiyaç sahibi üye ve ailelere dağıtılıyor.

2012 yılında yapılan AB destekli “Engelli hayatların engelsiz başarıları” adlı proje ile engellilere olan duyarlılığını gösteren Çubuk Aile Yaşam Merkezi, engelli üyeleri için de farklı faaliyetler ve seminerler düzenliyor.

Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden de Aile Yaşam Merkezi’nin ilçeye kattığı değerlere dikkat çekerek, övgülerini dile getirdi.

İlçede 3 bin 500’ü üniversitede olmak üzere 24 bin 500 öğrencinin bulunduğuna dikkat çeken Özden, şunları söyledi:

“İlçe, merkeze yakın olmasına rağmen böyle bir sosyal donatı alanı yoktu. Aile Yaşam Merkezi gençlerimizin, çocuklarımızın, yaşlılarımızın, engellilerimizin hem hayat boyu öğrenme sürecine hem spor yaparak sağlıklı kalmalarına hem de eğlenmelerine katkı sunuyor. Melih Başkanımızın bu merkezi ilçemize kazandırması bizim için gerçekten mutluluk verici. Kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum. Merkezin eğitmen ve yönetici kadrosu da gerçekten çok gayretli bir şekilde çalışıyor. Onları da kutluyorum.”

SARAYLı MISAFIRLER AKYURT’U TANıDı

Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş'ın eşi Şenay Ayantaş, Ankara Saray Engelsiz Yaşam ve Aile Danışma Merkezi sakinlerini misafir etti. Saray Engelsiz Yaşam ve Aile Danışma Merkezi'nde kalan 10 çocuk ve 3 eğitmen, Bayan Ayantaş'ın davetiyle hem ilçeyi yakından tanıma hem de dolaşma fırsatı buldu. Kültür Park Ankara Evi'nde çay eşliğinde yenen yemeğin ardından Şenay Ayantaş, misafirlere Ankara Evi ve Kültür Park’ı gezdirdi ve onlara ilçe hakkında bilgi verdi. Misafirler Akyurt’u tanırken, aynı zamanda farklı ve güzel bir gün geçirmenin zevkini yaşadılar.

“ETIMESGUT’UN 30 YıLLıK TESIS IHTIYACı TAMAM”

Etimesgut Belediyesi’nin, 4 yılda 12 sosyal kültürel tesisi ilçeye kazandırdığı bildirildi. Tesislerin bünyesindeki donatılarıyla, ilçenin önümüzdeki 20-30 yıllık ihtiyacını karşılayacağı kaydedildi. Gelinen noktayı “4 yıl öncesinin Etimesgut’uyla şimdiki Etimesgut’u kıyaslamak bile mümkün değil” sözleriyle ifade eden Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Etimesgut’ta çok şey değişti. 4 yılda 30 yıllık tesis ve donatı ihtiyacını karşılayacak yatırım yaptık. Bu yatırımlarımızdan bazılarını tamamladık,

bazılarının inşaat çalışmalarını hızla tamamlıyoruz. Bu yatırımları yaparken, şehrimizin, insanımızın istek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduk. Yalnız bugününü değil önümüzdeki 20-30 yıllık süreç içindeki gereksinimleri de hesaba kattık. Yaptığımız tesislere baktığımızda hepsinin ilçemize ayrı bir değer kattığını görüyoruz. İşte Kent Konseyi Binamız; her yönüyle modern, işlevsel, yıllarca gencimize, kadınımıza, erkeğimize, engellimize ve toplumun tüm kesimlerine hizmet edecek bir yapı olarak dikkat çekiyor. Türkiye’nin en güzel meydanını ilçemize kazandırdık. Atakent Sosyal Tesislerini yaptık. 300-500 kişilik toplantı salonumuz yoktu, yaklaşık bin kişilik modern kapalı salonu ile 3 bin kişilik amfi salonu bulunan kongre ve kültür merkezini tamamlamak üzereyiz. İlçemize ikinci yüzme havuzu ile birlikte eğitim ve yaşam merkezi kazandırıyoruz. Ziya Gökalp Sosyal Tesislerimizi tamamladık, açılışa hazırlıyoruz. Kreş ve gündüz bakımevi ile emekli çay bahçemizin yapımına devam ediyoruz.”

ÇUBUK’A YENI TEMIZLIK VE DENETIM ARAÇLARı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen “Çevre Yatırımları Açılış ve Temizlik-Denetim Araçları Dağıtım Töreni”nde Çubuk’a verilen 115 bin lira değerindeki çöp kamyonunun anahtarını Belediye Başkanı Lokman Özden’e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. Törende yapılan tezahüratlar sonucu Çubukluların bulunduğu bölgeye dönen Başbakan Erdoğan, bir eliyle anahtarı Başkan Özden’e verirken diğer eliyle de Çubukluları selamlayıp, “Çubuk, biz sizinle gurur duyuyoruz” dedi.

Törenin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve anahtar alan 13 belediye başkanı ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, 7 ton kapasiteli çöp toplama aracının Çubuk Belediyesi'ne kazandırıldığından dolayı oldukça mutlu olduğunu söyledi.

Yeni çöp kamyonun ilçeye hayırlı uğurlu olmasını dileyen Başkan Özden, “Araç filomuza yeni bir araç daha kazandırılmış oldu. Belediyemiz bütçesinden harcama yapılmadan ilçeye kazandırılan bu yeni çöp kamyonu hayırlı olsun. Başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey olmak üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar’a, tüm bakanlarımıza, milletvekillerimize ve parti teşkilatımıza ilçem adına sonsuz teşekkür ederim” dedi.

BAŞKAN ŞAHIN’DEN ENGELLI ENES’E YARDıM ELI

Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin, Hasanoğlan mahallesinde yaşayan engelli Enes Kurt’u ziyaret ederek, akülü araç hediye etti.

Geçirdiği trafik kazası sonucu engelli olan 11 yaşındaki Enes Kurt’un ailesinin akülü araç talebini geri çevirmeyen Başkan Gazi Şahin, Enes’i evinde ziyaret etti. Geçmiş olsun dileklerinde bulunan Başkan Şahin, akülü engelli aracını Enes’e hediye etti.

Enes’i, aracın nasıl kullanacağı hakkında bilgilendiren Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin; tedavi sürecinde de yardımcı olmaya çalışacaklarını belirterek, “İnşallah bu tedavilerin sonucunda Enes, eski sağlığına kavuşacak” dedi.

Başkan Şahin, “Yaşlı veya engelliysek bizim için uygun mekanlara ve hayatı kolaylaştıran teknolojiye ihtiyacımız vardır. En önemlisi empatik yaklaşımlara ihtiyacımız vardır” diye konuştu. İnsanların, ben engelli olsaydım bana nasıl davranılmasını isterdim sorusunu yanıtlaması gerektiğini vurgulayan Başkan Şahin, “Engellilere bakış açımız acımak ve yardım etmek değil, onun hakkı olanı vermektir. Yasalar onların bu zorluklarını dikkate alarak onlar için bazı özel hükümler de getirmektedirler. Temel haklardan olan eğitim, sağlık, istihdam, ulaşım ve erişimle sosyal güvenlikle ilgili haklara sahip olduklarını bilmemek mazeret değildir. Onların hakları var ve bu hakları biz gerektiği gibi İlçe genelinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

PURSAKLAR’DA SAĞLıK HIZMETI SÜRÜYOR

Pursaklar Belediyesi, çok sayıda kadın ve çocuğa ücretsiz göz muayenesi ile genel sağlık taraması gerçekleştirdi.

Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı hanımlar lokallerinin düzenlemiş olduğu sağlık hizmeti ile yüzlerce kişiye ücretsiz göz muayenesi, genel sağlık taraması, cilt bakımı ve diş muayenesi imkânı sunuldu.

Kadın ve çocukların yoğun ilgi gösterdiği göz muayenesinde Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin de hemşerilerini yalnız bırakmadı. Hemşerileri ile birlikte göz muayenesi olan Başkan Çetin, belediye olarak sağlık hizmetlerini aksatmadıklarını ve bunu her geçen gün artırdıklarını söyledi. Ücretsiz

muayenelerin özellikle ilçede yaşayanlar için önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Selçuk Çetin, “Sağlık hizmetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Gerek evlerde olan sağlık bakımları gerekse lokallerimizde yaptığımız ücretsiz sağlık hizmetleri takdir görüyor. Hemşerilerimizin sağlığı bizim için önemlidir” dedi.

HAFıZA TEKNIKLERI KONFERANSı

Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Safi Duyar, Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Mental Aritmetik ve Hafıza Teknikleri” konulu bir konferans verdi. Konferansa Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da katıldı.

Konferansta Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Safi Duyar; mental aritmetiğin özel bir durum gerektirmediğini, 4- 12 yaş arası doğru eğitim alan her sağlıklı çocuğun sayısal işlemleri saniyeler içerisinde yapabileceğini vurguladı. Duyar, Mental Aritmetiğin yalnızca matematik zekasına değil, odaklanma, konsantrasyon, öz güven gibi durumlara da yardımcı olduğunu ifade etti. Konferansın ardından Türkiye Hafıza Olimpiyatlarında Mental Aritmetik ve Flash Anzan şampiyonu olarak 3 kupa ve 7 madalya alan 12 yaşındaki İlem Karaca’ya da plaket verildi.

Düzenlenen konferansa ilişkin değerlendirmede bulunan ve Belediye olarak eğitime öncelik verdiklerini belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Bölgedeki tüm okulların eksikliklerini tamamlayıp öğrencilerin daha konforlu koşullarda eğitim almasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bakım ya da onarım işi olan okullara elimizden gelen yardımı yaparak, geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize mağduriyet yaşatmıyoruz” dedi.

MAMAKLı KADıNLAR AILE MERKEZLERINDE FORM TUTUYOR...

Form tutmak ve zinde kalmak isteyen kadınların sayısı Mamak’ta her geçen gün artıyor. Türközü Ahmet Yesevi, Başak ve Yeşilbayır Aile Merkezleri spor salonlarından faydalanan kadınların sayısı 1500’e ulaştı.

Sağlıklı yaşam için spor yapanların ve obeziteyle savaşanların imdadına aile merkezleri yetişiyor. İçerisinde her türlü spor aletinin bulunduğu aile merkezleri spor salonlarında Mamaklı kadınlar form tutuyor.

Profesyonel hocalar eşliğinde çalışan kadınlar spor salonlarında bulunan koşu bandı, kondisyon bisikleti, eliptik bisiklet, leg crul, leg extension, vertical knee, raıse gibi birçok spor aletinden yararlanıyor.

Her yaşta insana uygun bir spor dalının bulunduğunu kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Aile merkezleri içerisinde bulunan spor salonlarımız birçok imkana sahip. Profesyonel spor salonlarında bulunan aletleri aile merkezlerimize getirerek Mamaklı kadınların hizmetine sunduk” dedi.

ATıK YAĞLAR TOPLANıYOR

Dönüşüm İyi Gelecek” sloganı ile yola çıkan Sincan Belediyesi, gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için geri dönüşüm çalışmalarına devam ediyor. Ülke ekonomisi ve doğa için atık yağların geri dönüştürülmesini amaçlayan Sincan Belediyesi, vatandaşı atık yağlarını toplamaya teşvik ediyor. Vatandaşın dikkatini çekmek ve farkındalık oluşturmak için atık yağ toplama makinesi alan Sincan Belediyesi, her litre atık yağ için 1 lira veriyor.

Ambalaj atıkları ve atık pillerin toplanmasında büyük ilerleme kaydeden Belediye, İlçe genelindeki okullar ve önemli noktalara atık yağ toplama makineleri yerleştirmeye başlayarak, vatandaşı atık yağ toplama konusunda bilinçlendirmeye çalışıyor. Atık yağ toplama makinesi 125 litre atık yağ alıyor. Hediye olarak da her litre için 1 lira veren makine ile vatandaşın dikkatini çekmeyi amaçlayan Sincan Belediyesi, ayrıca yetkili firma aracılığı ile de her 5 litre atık yağ karşılığında 1 litre temiz yağ veriyor. Yapılan çalışmalarla geçen yıl 2 bin litre atık yağ toplayan Belediye, bu rakamı artırmayı istiyor.

Atık yağların geri dönüştürülmesi için vatandaştan destek beklediklerini ifade eden Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, “Geri dönüşüm çalışmalarımız vatandaşın duyarlılığı sayesinde büyük ilerleme kaydetti. Bu duyarlılığı atık yağları toplama konusunda da bekliyoruz. Gelecek nesillere musluklardan akan temiz su ve mavi bir deniz bırakmak için el ele vermeliyiz” dedi.

ÇEVRE ÇIÇEKLERI HAREKETI YARıŞMASı

Keçiören Belediyesi’nin, çocukların çevreye duyarlılık bilincini kazanması amacıyla düzenlediği “Çevre Çiçekleri Hareketi Bilgi Yarışması” tamamlandı.

Necip Fazıl Tiyatro Sahnesi’nde düzenlenen yarışma finalini Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim ve Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Yurtoğlu da izledi. Kocatepe, Osman Hamdi Bey, Satuk Buğra ve Yeşiltepe İlköğretim Okullarının kıyasıya çekişmesine sahne olan yarışmayı, Osman Hamdi Bey İlköğretim Okulu kazandı.

Başkan Ak, finalin galibi olan okula projeksiyon cihazı, ikinci olan Satuk Buğra İlköğretim Okulu’na ise laptop bilgisayar hediye ederken, finalde yarışan tüm öğrencilere de kendi imzasını taşıyan ajanda ile kalem verdi.

Düzenlenen finalin ardından dereceye giren tüm çocukları tebrik ederek konuşmasına başlayan Keçiören Belediye Başkanı Ak, “Çok çekişmeli bir yarışma oldu. Çevre Çiçekleri Hareketi 2009 yılında başladı ve 4. yılını tamamladı. Çevre Çiçekleri Hareketi, çevreye duyarlı çocuklarımızın, gençlerimizin ve neslimizin gelişmesi açısından önemli bir proje” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nca sahnelenen “Ben Temiz” adlı oyunu izledikten sonra, Çevre Çiçekleri Hareketi’ni “Bütün Türkiye’ye yayılması gereken bir proje” olarak sahiplendiğini hatırlatan Başkan Ak, “Bu hareket artık Milli Eğitim ile beraber bir bütünlük içinde Türkiye’nin bütün okullarında gösterilecek bir proje haline geldi. Keçiören olarak bu projenin tüm Türkiye’ye yayılmasını ve bunun kaynağında sizlerin olmasını gururla takip ediyorum. Tüm Keçiören’i kutluyorum” diye konuştu.