x 5 8 p 0 p 6 4 1 2 m n İ s p s i web sitemizi ziyaret etmeyi … · 2019. 9. 3. · bakanı...

12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 01 29 NİSAN 2019 PAZARTESİ - Y›l: 12 Say›: 508 İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TARİHİN AZİZ HATIRASINA ISSN-2146-085X web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com Kosova Türkleri Milli Bayramı münasebetiyle Kosova başbakanlığında tören düzenlendi TürkİYe Ve romanYa ekonomide stratejik ortak Sayfa 8’de Prof. Dr. Ata ATUN GİDİŞAT PEK İYİ DEĞİL! ¥ TicAReT Bakanı Ruhsar Pekcan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Romanya İş ve Yatırımı Forumu"na katıldı. Pekcan, Türkiye ile Romanya’nın 1990 yılından bu yana karşılıklı ekono- mik ve ticari ilişkileri artırdığını ifade ederek, 2011'den itibaren Romanya ile stratejik ortak olun- duğunu söyledi.Pekcan, Türk iş insanlarını Romanya'da iş yapma- ya davet ederken aynı zamanda Türk iş insanlarını da Romanya'da iş yapmaya davet ettiklerinden bahsetti. 10’da Haradinaj’dan Kosova Türkleri’ne teşekkür ¥ kOSOvA Başbakanı Ramush Haradinaj’ın himayesinde yapılan töre- ne, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Bölgesel Kalkınma Bakanı Rasim Demiri, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Çağrı Sakar, Türkiye’nin Prizren Başkonsolosu Eylem Altuntya, Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç, milletvekil- leri Müferra Şinik, Fikrim Damka ve meclisteki diğer topluluk milletvekilleri, Kosova ve Kosova’daki Türk kurum ile kuruluş temsilcileri katıldı. Kosova Türkleri’nin bayramını kutlayan ve gelişmesinde gösterdiği başarılar nede- niyle tebrik eden Başbakan Ramush Haradinaj, törende yaptığı konuşmada, Kosova Türklerinin dil, kamu kurumla- rında temsili, Kosova’da Türk topluluğu- nun karar alma sürecindeki rolünde ilerleme sağlandığını belirterek, Kosova devletinin konsolidasyon sürecinde gös- terdiği gayretten dolayı Kosovalı Türklerine teşekkürlerini ifade etti. 4’te Sırbistan'da iktidara deSTek miTingi ¥ SıRbiSTAN'ıN başkenti Belgrad'da, "Sırbistan'ın Geleceği" sloganıyla iktidara destek mitingi düzenlendi. Başkentteki meclis bina- sı önünde düzenlenen ve son 20 yılın en büyük mitingi olarak nite- lendirilen "Sırbistan'ın Geleceği" mitingine, ülkenin dört bir yanından yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı açık- landı. Vucic, Sırbistan'ın, SNS'nin ikti- dara geldiği dönemde tarihte ilk kez bütçe fazlası verdiğini aktararak, "İktidara geldiğimizde küllerle değil közle karşılaştık. Önce o közleri sön- dürdük, sonra Sırbistan'ı küllerinden doğurttuk." ifadelerini kullandı. ¥ Müslüman ve Ortodoks cemaatlere ilk kez bu yıl maddi destek- te bulunma kararı alan hükümet bunun için bütçeden 20 milyon 770 bin leva ayırdı. Nüfusu 7 milyonun altında olan ülkedeki yaklaşık 850 bin kişilik Müslüman cemaatinin giderleri için 5 milyon 770 bin leva (19 milyon 233 bin lira) ayrıldı. Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin ihtiyaçlarını karşılamak için de 15 milyon leva (50 milyon lira) ödenek sağlanacak. İktidardaki Bulgaristan'ı n Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) ile muhalefet konumunda olan ve üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (HÖH) ortak girişimiyle onayla- nan karar, parlamento- da grubu bulunan milli- yetçi partilerin tepkisine yol açmıştı. 5’te borisov dini cemaatlere pARA YAğdıRdı AiR AlbAniA ilk seferine çıktı ARNAvUTlUk’UN, Türk Hava Yolları ortaklığında kurulan ilk ulusal hava yolu şirketi “Air Albania”, İstanbul Havalimanı’ndan Tiran’a ilk uçuşunu gerçek- leştirdi. Tam kapasiteye geçmesinin ardından İstanbul Havalimanı’na gelen ilk yabancı hava yolu şirketi olma özelliği taşıyan Air Albania, İstanbul’dan Arnavutluk’un başkenti Tiran’a günde 2 sefer düzenleyecek. İlk uçuş dola- yısıyla İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali M Kontuarı’nda tören düzen- lendi. Air Albania Genel Müdürü Sinan Dilek, ilk uçuş dolayısıyla duyduğu memnuniyeti dile getirdi, “Air Albania Türk Hava Yolları’nın yüzde 49’la bir iştiraki. Aslında Türkiye ve Arnavutluk arasındaki ikili stratejik ortaklık neticesin- de meyve vermiş, 9 aylık bir çalışma süresinden sonra uçuşlarına başlayan ve gele- cek hedefleri büyük olan bir şirket” dedi. 11’de

Upload: others

Post on 16-Feb-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 01

    29 NİSAN 2019 PAZARTESİ - Y›l: 12 Say›: 508

    İz. P

    İM. P

    P 10

    4

    600 YILLIK TARİHİN AZİZ HATIRASINA

    ISSN-2146-085X

    web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...www.balkangunlugu.com

    PËRFITONI GRANT DERI NË 20% TË VLERËS SË KREDISË Mbështetur nga:

    Kr�uar nga:

    Kosova Türkleri Milli Bayramı münasebetiyleKosova başbakanlığında tören düzenlendi

    Türkİye ve romanyaekonomide stratejik ortak

    Sayfa 8’deProf. Dr. Ata ATUN

    GİDİŞAT PEK İYİ DEĞİL!

    ¥ ticAret Bakanı Ruhsar Pekcan,Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) tarafından düzenlenen"Türkiye-Romanya İş ve YatırımıForumu"na katıldı. Pekcan,Türkiye ile Romanya’nın 1990yılından bu yana karşılıklı ekono-mik ve ticari ilişkileri artırdığınıifade ederek, 2011'den itibarenRomanya ile stratejik ortak olun-duğunu söyledi.Pekcan, Türk işinsanlarını Romanya'da iş yapma-ya davet ederken aynı zamandaTürk iş insanlarını da Romanya'daiş yapmaya davet ettiklerindenbahsetti. 10’da

    Haradinaj’dan KosovaTürkleri’ne teşekkür

    ¥ koSovA Başbakanı RamushHaradinaj’ın himayesinde yapılan töre-ne, Türkiye Dışişleri Bakan YardımcısıFaruk Kaymakçı, Kosova KamuYönetimi Bakanı Mahir Yağcılar,Bölgesel Kalkınma Bakanı Rasim Demiri,Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi ÇağrıSakar, Türkiye’nin Prizren BaşkonsolosuEylem Altuntya, Mamuşa BelediyeBaşkanı Abdülhadi Krasniç, milletvekil-leri Müferra Şinik, Fikrim Damka vemeclisteki diğer topluluk milletvekilleri,Kosova ve Kosova’daki Türk kurum ilekuruluş temsilcileri katıldı. KosovaTürkleri’nin bayramını kutlayan vegelişmesinde gösterdiği başarılar nede-niyle tebrik eden Başbakan RamushHaradinaj, törende yaptığı konuşmada,Kosova Türklerinin dil, kamu kurumla-rında temsili, Kosova’da Türk topluluğu-nun karar alma sürecindeki rolündeilerleme sağlandığını belirterek, Kosovadevletinin konsolidasyon sürecinde gös-terdiği gayretten dolayı KosovalıTürklerine teşekkürlerini ifade etti. 4’te

    Sırbistan'da iktidaradeStek mitingi¥ SırbiStAn'ın başkentiBelgrad'da, "Sırbistan'ın Geleceği"sloganıyla iktidara destek mitingidüzenlendi. Başkentteki meclis bina-sı önünde düzenlenen ve son 20yılın en büyük mitingi olarak nite-lendirilen "Sırbistan'ın Geleceği"mitingine, ülkenin dört bir yanından

    yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı açık-landı. Vucic, Sırbistan'ın, SNS'nin ikti-dara geldiği dönemde tarihte ilk kezbütçe fazlası verdiğini aktararak,"İktidara geldiğimizde küllerle değilközle karşılaştık. Önce o közleri sön-dürdük, sonra Sırbistan'ı küllerindendoğurttuk." ifadelerini kullandı.

    ¥ Müslüman veOrtodoks cemaatlere ilkkez bu yıl maddi destek-te bulunma kararı alanhükümet bunun içinbütçeden 20 milyon 770bin leva ayırdı. Nüfusu 7milyonun altında olanülkedeki yaklaşık 850bin kişilik Müslümancemaatinin giderleri için5 milyon 770 bin leva(19 milyon 233 bin lira)ayrıldı. Bulgar OrtodoksKilisesi’nin ihtiyaçlarınıkarşılamak için de 15

    milyon leva (50 milyonlira) ödenek sağlanacak.İktidardaki Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçinYurttaşlar (GERB) ilemuhalefet konumundaolan ve üyelerininçoğunluğunu Türklerinoluşturduğu Hak veÖzgürlüklerHareketi’nin (HÖH)ortak girişimiyle onayla-nan karar, parlamento-da grubu bulunan milli-yetçi partilerin tepkisineyol açmıştı. 5’te

    borisov dini cemaatlerepArA yAğdırdı

    Air AlbAniA ilk seferine çıktıArnAvutluk’un, TürkHava Yolları ortaklığındakurulan ilk ulusal hava yoluşirketi “Air Albania”,İstanbul Havalimanı’ndanTiran’a ilk uçuşunu gerçek-leştirdi. Tam kapasiteyegeçmesinin ardındanİstanbul Havalimanı’nagelen ilk yabancı hava yoluşirketi olma özelliği taşıyanAir Albania, İstanbul’danArnavutluk’un başkentiTiran’a günde 2 seferdüzenleyecek. İlk uçuş dola-yısıyla İstanbul Havalimanı

    Dış Hatlar Gidiş Terminali MKontuarı’nda tören düzen-lendi. Air Albania GenelMüdürü Sinan Dilek, ilkuçuş dolayısıyla duyduğumemnuniyeti dile getirdi,“Air Albania Türk HavaYolları’nın yüzde 49’la biriştiraki. Aslında Türkiye veArnavutluk arasındaki ikilistratejik ortaklık neticesin-de meyve vermiş, 9 aylık birçalışma süresinden sonrauçuşlarına başlayan ve gele-cek hedefleri büyük olanbir şirket” dedi. 11’de

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 02

    2 29 Nisan 2019PazartesiBalkan Haberleri

    UDEF tarafından "Doğudan Batıya Adil Bir Dünyaya" sloga-nıyla 51 ülke ve 91 şehirde gerçekleştirilen uluslararası öğrencibuluşması Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da da yapıldıSARAYBOSNABALKAN GÜNLÜĞÜ

    Uluslararası Öğrenci DernekleriFederasyonu (UDEF) tarafın-dan "Doğudan Batıya Adil BirDünyaya" sloganıyla düzenlenen "12.UluslararasıÖğrenci Buluşması" Bosna Hersek'te

    gerçekleştirildi. Anadolu Ajansı’nın(AA) "Global İletişim Ortağı" olduğuve 51 ülke, 91 şehirde gerçekleştirilenetkinlik kapsamında, yabancı öğrenci-ler Uluslararası Saraybosna Üniversi-tesi'nde (IUS) buluştu. Etkinliktekonuşan UDEF Öğrenci Birlikleri Ko-ordinatörü Tolga Demiryol, Türki-ye'de 203 ülkeden 150 bin yabancı

    öğrencinin eğitim gördüğünü aktara-rak, "UDEF, 15 yıldır yabancı öğrenci-lerle olan çalışmalarını yürütmektedir.Dünyaya barış ve kardeşliğin hakimolmasını istiyoruz." ifadelerini kul-landı. Organizasyonun final progra-mının 4 Mayıs'ta İstanbul'dayapılacağını anımsatan Demiryol,Bosna Hersek etabının gerçekleşme-

    sine katkı sağlayan tüm Türk kurumve kuruluşlarına teşekkür etti. IUSRektörü Prof. Dr. Ahmet Yıldırım dauluslararası öğrenci buluşmasına evsahipliği yapmaktan duyduğu mem-nuniyeti dile getirerek, "Daha çok ya-bancı öğrencigörmek, üniversitemizin kültürel zen-ginlikler kazanmasını istiyoruz." dedi.

    Sancaklı gençler YTB’Yİ zİYareT eTTİ

    ANKARABALKAN GÜNLÜĞÜ

    Yurtdışı Türkler ve AkrabaTopluluklar Başkanlığı(YTB) desteğiyle yürütülen“Balkan Gençlik Okulu” programıkapsamında Sırbistan’ın Sancakbölgesinden gelen gençler, YTB’yiziyaret etti. YTB Başkanı AbdullahEren, Balkan coğrafyasının Tür-kiye için büyük önem arz ettiğinedikkat çekerek, programın Tür-kiye ve Balkan ülkelerinde yaşa-yan gençlerin ortak projeleryürütmesine katkı sağlayacağınıkaydetti. Yurtdışı Türkler ve Ak-raba Topluluklar Başkanlığının

    desteğiyle yürütülen “BalkanGençlik Okulu” programı kapsa-mında Sırbistan'ın Sancak bölge-sinden gelen gençler YTB’yiziyaret ederek, Başkan AbdullahEren ile bir araya geldi. BalkanGençlik Okulu programının bütünBalkan ülkelerinde uygulandığı-nın altını çizen Eren, gençlere yö-nelik projelere büyük önemverdiklerini belirtti. Balkan coğraf-yasının Türkiye için önem arz etti-ğini dile getiren YTB BaşkanıEren, özellikle Balkan ülkelerindeyaşayan Müslüman toplumununtecrübesinden yararlanmak iste-diklerini ifade etti. Anadolu Ajan-sı’nın haberine göre; Avrupa’nınhuzuru için Balkanlar'ın istikrarı-

    nın önemli olduğunu söyleyenEren, “YTB olarak gençlere büyükönem veriyoruz. Aynı zamandaönem verdiğimiz coğrafyalardanbir tanesi de Balkan coğrafyası.Balkanlar aslında Avrupa’nın göz-bebeği. Bir Avrupa ülkesinde ya-şayan Müslümanlar olaraksizlerin tecrübeleri çok önemli.Dünyanın ve özellikle Avrupa’nınhuzuru için Balkanlar'ın istikrarıçok önemli. Biz Türkiye olarak buistikrara katkı sağlamak için buprogramı yapmaya karar verdik.Sadece Sırbistan Sancak bölge-sinde değil, Balkanlar'ın her ülke-sinde ‘Balkan Gençlik Okulu’projesini hayata geçirdik” diye konuştu. 

    Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) deste-ğiyle yürütülen “Balkan Gençlik Okulu” programı kapsamında

    Sırbistan’ın Sancak bölgesinden gelen gençler, YTB’yi ziyaret etti

    EDİRNEBALKAN GÜNLÜĞÜ

    10. Balkan Çocuk Şenliği kutlama-ları kapsamında, Bulgaristan,Bosna Hersek, Romanya, Sırbis-tan, Moldova, Yunanistan, Kırklarelive Çanakkale'den Edirne’yegelen çocuklar ValiEkrem Canalp’i zi-yaret etti. EdirneValiliği’nde dü-zenlenenprogramda,ülke bay-raklarını veyöresel kı-yafetlerinigiyen 6ülke 2 şe-hirdengelen çocuk-lar, Vali EkremCanalp ile birarayageldi. Edirne ValisiEkrem Canalp, TürkiyeCumhuriyeti'nin kurucusu UluÖnder Gazi Mustafa Kemal Ata-

    türk'ün TBMM'nin açıldığı günü ço-cuklara armağan ettiğini belirterek,"Ülkemizde tüm dünya çocukları bu-luşurken; bizler de bu sene 10. Bal-kan Çocuk Şenliği'nde, Balkanülkeleri ve çevre illerden çocukları-mızı ilimizde ağırlayacağız. Bu bay-ram vesilesiyle, her zaman ifade ve

    iddia ettiğimiz gibi Edir-ne'nin Balkanlar'ın

    barış, ekonomi vekültür başkenti

    olma hedefineçocukları-mızla bir-likte eminadımlarlayürümek-teyiz. Buduygu vedüşünce-

    lerle;TBMM'nin

    açılmasına ön-derlik eden Gazi

    Mustafa KemalAtatürk başta olmak

    üzere kurtuluş mücadelesiuğrunda can veren şehitlerimizi rah-metle anıyorum” dedi. 

    EdİrnE VAlİsİ’nİn BAlKAnlı KonuKlArı

    TİKA’dAn TİrAn’A sAğlıK

    yArdımıTİRANBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Türk İşbirliği ve KoordinasyonAjansı Başkanlığı (TİKA) tarafın-dan Arnavutluk acil servis hiz-metlerine 5 ambulans hibe edildi.Arnavutluk Sağlık ve Sosyal GüvenlikBakanlığı önünde düzenlenen törene,Arnavutluk Sağlık ve Sosyal GüvenlikBakanı Ogerta Manastirliu, TİKA Baş-kan Yardımcısı Prof. Dr. Birol Çetin,Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi MuratAhmet Yörük, TİKA Tiran KoordinatörüNecip Özay Özütok ile ülkedeki sağlıkkurumlarının temsilcileri katıldı. BakanManastirliu, TİKA’nın Arnavutluk’takidesteklerinin çok boyutlu ve birçok sek-törde olduğunu söyledi. Sağlığın öne-mine dikkati çekerek Türk hükümeti ileTİKA’nın Arnavutluk sağlık sektörünesağladığı doğrudan destekleri nedeniyleteşekkürlerini ifade eden Manastirliu,“TİKA tarafından hibe edilen 5 ambu-lans ulusal acil durum filosuna katılarakacil servise ihtiyaç duyulan kırsal alan-larda hizmete eklenecek.” diye konuştu.TİKA Başkan Yardımcısı Çetin de TİKAolarak yıllık 100’den fazla ülkede top-lam 2 bin proje hayata geçirdiklerinedikkati çekti.Arnavutluk’un yerinin başka olduğunu,dost ve akraba ülke olarak değerlendir-diklerini söyleyen Çetin, “Biz Türk dev-leti ve milleti olarak tümihtiyaçlarınızda yanınızdayız. Bundansonra da devam edeceğiz. Bugün maale-sef dünyadaki bütün sorunlar silahla,savaşarak çözülmeye çalışılıyor. Fakatbiz Türkiye olarak bunun çaresinin, ila-cının paylaşma kültüründe yattığını bi-liyoruz. Paylaşarak dünyadaki buekonomik problemleri giderebiliriz,verme kültürünü öğretmeliyiz genç ne-sillere de” ifadelerini kullandı.

    "12. UlUslararası Öğrenci BUlUşması"

    Bosna Hersek'te

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 03

    29 Nisan 2019Pazartesi 3Balkan Haberleri

    VIÇITIRINBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Kosova Türkleri MilliBayramı kutlamalarıkapsamında, ÇeşmeDerneği’nin 13. Kuruluş yılıvesilesiyle Berat Maxhuni’nin“Türk Kültürünün Sadık Ka-pısı Çeşme Derneği” kitap ta-nıtımı gerçekleştirildi. TarihiVıçıtırın Kalesi’nde gerçekle-şen etkinliğe, halk büyük ilgigösterdi. Etkinliğin açılış ko-nuşmasını yapan Tertipleme

    Kurulu Başkanı ve Kamu Ba-kanı Mahir Yağcılar, “bizleriburada bir araya gelmemizevesile olan Sayın Berat Max-huni’ye ve Çeşme Derneği’neteşekkür ediyorum. Buradabizlerle birlikte bulunanların,bizler için çok değerli bir günolan Kosova Türkleri MilliBayramını kutluyorum. Bu-rada kitap tanıtımını yapmakiçin bir araya geldik. Türk di-linde bir eser daha vermeninheyecanını ve gururunu yaşa-maktayız. Bu eserin ve etkin-

    liklerimizin gerçekleşmesindebizlere desteklerini sunan Ko-sova Hükümeti’ne ve TürkiyeCumhuriyeti’ne teşekkür edi-yorum. Daha bir sürü yenieserimizi verebilmemize ve-sile olacak birlik ve beraberli-ğimiz her zaman daim olsun”dedi. Türkiye CumhuriyetiKosova Büyükelçisi ÇağrıSakar da, “burada sizlerle be-raber bulunmaktan dolayıçok mutluyum. Bu benimgörevim süresince ilk defaVuçıtırn’a gelişim. Sizler, Tür-

    kiye ile Kosova arasında ensağlam, en güzel ve en sa-mimi köprülerden birisininkurulmasına vesile oldunuz.Bu etkinlik de birlik ve bera-berlik için en iyi fırsatlardanbiridir. Türkiye CumhuriyetiKosova’ya her alanda destekverecektir; zira sizlerin refahıbizim de refahımızdır. Bura-dan yeni kitabının tanıtımınıyapan Berat Maxhuni veÇeşme Derneği’nin kuruluşyıl dönümünü kutluyorum”ifadelerini kullandı.

    Kosova Türkleri Milli Bayramı kutlamaları kapsamında, Çeşme Der-neği’nin 13. Kuruluş yılı vesilesiyle Berat Maxhuni’nin “Türk Kültü-rünün Sadık Kapısı Çeşme Derneği” kitap tanıtımı gerçekleştirildi

    ÜSKÜPBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Türk sanatçılar, Arnavut-luk’un başkenti Tiran’dadüzenlenen 17. Uluslar-arası Opera Festivali “MarieKraja”da ikincilik ve üçüncü-lük ödüllerini aldı. Tiran’dakiOrtodoks Katedrali KültürMerkezi’nde düzenlenen festi-valin finaline Arnavutluk Kül-tür Bakanı Elva Margariti,Türkiye’nin Tiran BüyükelçisiMurat Ahmet Yörük ve eşi Ay-şegül Erdal Yörük ve çok sa-yıda davetli katıldı. DevletOpera ve Balesi Genel Müdür-lüğü sanatçılarından Ezgi Ka-rakaya “Marie Kraja” ikinciliködülüne layık görüldü. FaikMansuroğlu da Arnavut sa-natçı Nina Muho ile üçüncülüködülünü paylaştı. Türkiye’denHatice Zeliha Kökçek’in de ka-

    tıldığı festivalde birincilik ödü-lünü Güney Koreli Dongo Kimelde etti. Festivalin jüri üyeli-ğini, etkinliğin onur konuğuDevlet Opera ve Balesi GenelMüdürü Murat Karahan’ınyanı sıra Arnavutluk ve farklıülkelerden önemli sanatçılaryaptı. Tiran’da daha önce kon-

    serler düzenlediğini ve yenidenburada bulunmaktan duyduğumemnuniyeti dile getiren Kara-han, “Bir Türk olarak Tiran’dakendimi evimde hissediyo-rum.” dedi. Festivalin kalite-sine dikkati çeken Karahan,Arnavutluk Ulusal Opera veBale Tiyatrosu ile iş birliği için

    yetkililerle görüştüğünü ak-tardı.Arnavutluk Ulusal Operave Bale Tiyatrosu ve festivalinkurucusu Zana Çela da festi-vali 1999’da birkaç sanatçı ilebaşlatmayı düşündüklerini dilegetirerek, festivalin genç sa-natçı ve şarkıcıların vokalle-riyle salonu ısıttığını söyledi.

    Türk sanatçılara Arnavutluk’takiOpera Festivali’nden ödül

    TİKA Razgrad Okuma Evi’ni onardıRAZGRADBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Isı ve Enerji Verimliliği ProjesiniRazgrad Okuma Evi’nde uy-gulayan TİKA, Bulgaristan dailk defa kendi logosu ile projesi-nin açılışını yaptı. Razgrad ValisiGünay Hüsmen, TİKA Balkanlarve Dogu Avrupa Daire BaşkanıDr. Mahmut Çevik, Türkiye’ninBurgaz Başkonsolosu Nurayİnöntepe, sanatçı, akademisyenve kursiyerlerin katıldığı açılış tö-reninde TİKA Proje Tabelası ValiHüsmen ile TİKA BADA BaşkanıÇevik tarafından açıldı. www.ti-mebalkan.com’a göre: açılışta ko-nuşan Vali Günay Hüsmen:“Bugün, TİKA tarafından yenile-nen 1869 Razgrad Okuma Evi bi-nasını açtık. Bir süre önce, Okumaevi yönetimi 1954’te inşa edilenbinanın onarım ihtiyacını benimlepaylaştı. Bu onarımın destek ihti-yacını karşılamak için Ankara’ya

    gittim. Bugün bu proje Bulgaris-tan Başbakanı Boyko Borisov ileTürkiye Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan arasındaki iyi iş-birliği nedeniyle gerçekleşti. İkiülke arasındaki işbirliğinin ne an-

    lama geldiğini pratikte göreceği-mizden eminim. Asil jest için, Tİ-KA’ya ve iyi ilişkileri bu bağışımümkün kılan iki ülkenin liderle-rine teşekkür ediyorum. Yapıla-cak diğer üç projelerimiz; Yarıda

    kalan Tsar Boris kilisesininin in-şaatının tamamlanması, RusçukÜniversitesi Razgrad Şube BinasıYalıtım Projesi, ve İsperih Beledi-yesi’nin Sokak Aydınlatma Proje-leridir” ifadelerini kullandı.

    Kosova Türkleri Bayramı Vıçıtırın Kalesi’nde kutladı

    Deli olaylar başlayalı, size birfıkramızı bile anlatmadım. Bude-li olaylar nedir sorarsanız(bizde yerel bir fabrikanın 3D bulaşıkdeterjanı vardı, o yüzden aklımageldi) darbe-dolar-deprem üçlüsü.Daha önce biri anlattı mı bilemiyo-rum, ama anlatacağım fıkrayı çok hoşbuldum.

    Kadın, hoca efendinin yanına ağlaya-rak geliyor (Nasrettin hariç olmaküzere, herhangi bir hoca efendi olabi-lir).– Aman hoca efendi, benim köpeğimrahmetli oldu. Senden ricam, cenaze-sini yıkayıp namazını kıldırır mısın?– Ablaaa, baksana, it gebermişse ge-bermiş, ona ne rahmetli denir, ne decenaze namazı kılınır… Nerden çıktıo?– Aman muhterem Hocam, gözünüseveyim, kıldır şu cenaze namazını,ben de rahat olayım, huzura kavuşa-yım. Bizim evde yatıp kalkıyordu, bi-zimle aynı sofraya oturuyordu, bir aileferdi sanki. Bak, para mara umu-rumda değil, bu hizmet için bin birdolar (bu bin bir rakamı masallardahikâyelerde sembolik, ondan bu ra-kamı seçtim, yoksa gerçek kişilerle veolaylarla hiç alakası yok) hazırladım,helal olsun…Hoca efendi kadına bakmış, elindekidolarlara bakmış, bıyığını sıvazlamış,birden gözlerinden seller akmaya baş-lamış:– Allah rahmet etsin! Peki, ablacığım,rahmetli köpek efendi hastalığındaçok çekmiş miydi?

    RAHMETLİ BABAMINMÜSLÜMANLIK

    DERSLERİ

    Üniversite mezuniyetinden hemensonra, asistanlığa başlayana kadar boşdurdum. Boş derken, part-time gaze-tecilikle uğraştım, ama ana mesleğimbelliydi. Annemle babamın çevresi devardı, fakat torpil çek, falanla görüşdiyemezdim. Falan yere beni tavsiyeedin bile diyemezdim. Deseydim, ba-bamdan o kadar fırça yerdim ki…Aklımın ucundan geçseydi bile, di-lime hiçbir zaman düşmezdi. Herzaman, böyle ufak tefek torpiller sözkonusu olunca, illa ki haram işlemekistersen git domuz eti ye, içki iç, bo-şuna namaza durma, elin hakkına gir-mekten daha güzel derdi. Benim de işyeri hakkım yok mu sorsaydım, bunubildiklerinle elde edeceksin derdi.Nasıl elin hakkına girebilirim, not or-talamam yüksek, pratiğim de iyi…İyiyse, hakkın varsa, nasibin de olur.Yani, aklıma böyle bir torpil istemesigelse, oracıkta, aklımın ucunda ba-bamla diyalog kurardım, olası tartış-maya hazırlık yapardım… Herseferinde de yenilmiş olacağımı anla-yınca bir kere bile ağızımdan kaçır-madım.

    Çocukluğumda dinimi ara sıra gitti-ğim Elifba kursuyla evdeki büyükle-rimden öğrenmiştim. Gözyaşı akıtan,cezbelenen vaizler yoktu SosyalistYugoslavya’da. Rahmetli babam dadinini annesinden öğrenmişti. Elifbakursuna bile doğru dürüst gidememiş,ortaokul çağında Foça’daki evden ay-rılıp Saraybosna’ya okumaya gelmiş.Kuzenleri II. Dünya Savaşı’ndan öncebile kızılımsıydı. Hele de komünizmgelince… II. Dünya Savaşı sırasında,Sırp ırkçı Çetnik askerleri babamınbabasını öldürmüş, annesi ise ikihalam ve amcamla Saraybosna’yamuhacir olarak gelmiş. Babam bir araPartizan askeri. Kiralık bir ev tutuyor-lar, kirası ne kadar az olursa olsun,yine de babaannemin getirdiği altınlarkira masraflarında, karaborsadan al-dığı un-şeker-yağda çabucak eriyor.Savaş bitince babam öğretmenlik lise-sinden mezun, kimya mühendisliğinebaşlıyor. Ancak genç öğretmen olarakbir köye atanmış (devletin emrine tabiolmak zorunda), akabinde Saraybos-na’ya geri gelmiş. ‘Yoldaşları’ hemenbir lojman teklif ediyorlar, hani kısabir öğretmenlik döneminden sonra birilkokul kurucu müdürü olmuş, yirmiliyaşlarında, az değil… Şehir merke-zinde devletin el koyduğu, savaş sıra-sında Naziler tarafından toplamakamplarına götürülmüş Yahudilerindaireleri, savaştan sonra kaçmış veyasavaş zulümlerinden dolayı mahkûmedilmiş Ustaşaların da daireleri boşduruyormuş. İşte onlardan birini teklifetmişler. Babam mutluluktan uçarak okiralık eve gelmiş, annesine durumuanlatmış. Nihayet rutubetli kiralıkevden, kiradan kurtulacaklarmış. An-

    nesi abdest almış, elinde Kur’an:“Kitap üstüne yemin ediyorum, biri-nin malına mülküne konarak hakkınagireceğime, dördünüzü kefene sarılıgörmeyi tercih ederim.” Ağır vebüyük söz. Üstüne bir şey denmez.Rahmetli babamın Müslümanlık anla-yışı bu sözün üzerinde kurulmuş.

    Çalışmaya başladığımda da ilk maaşı-mın ne kadar olacağını merak ettim,babamın yanında ağzımdan kaçırdım.O kadar öfkelenmiş, bağırmış: eme-ğim boşuna gitti, kimi yetiştirdim,eğitim sektöründe veya akademik ça-lışmalarda para düşünülmez, konuşul-maz, bunun gibi işlerde idealistleriçalıştırmak lazım, para mara düşünen-leri değil.

    Yıllarca okuduğum kitaplardaki Müs-lümanlığı da babamın Müslümanlı-ğına benzetiyordum. Hani,peygamber örnekleri, İbrahim Ethem,evliyalar, mutasavvıflar… HazretiYusuf Mısır’a sultan olduğunda kar-deşlerine, babasına akraba ilişkilerin-den dolayı buğday vermemiş. Hakettikleri kadar vermiş. Diğer ihtiyacıolanlara verdiği kadar. Her yerde gör-düğüm örneklerde tevazu, yardımse-verlik, doğruluk, dürüstlük, kulhakkına saygı vardı. Bu sıfatların neti-celeri olan, gizli âlemden gelip gizle-nen kerametleri sırf bu sıfatlarıvurgulayan simgeler olarak algılamış-tım.

    BAB-I ABİ ERBABI

    Zaman değişti. Bu zamana kadar sa-dece kitaplarda gizli ve nadir insan-lara gösterilen kerametler aleminağızında sakız gibi çiğnenmeye başla-mış. Keramet sahibi olduklarını iddiaedenler bu küresel köyün her tarafın-dan fışkırıyor. Rüyalarda Peygam-ber’i görüyorlar, mesajlaraktarıyorlar… Az kalsın Peygamberonlara tweet attıracak, Facebook du-rumlarını dikte edecekti.

    İslamiyet’in, maneviyatın bu kadarcanlı olduğu bir dönemde anlamadı-ğım bir şey var: Kitaplarda okuduğumeski mutasavvıf ve âlimler biat vere-cekleri kişilerden zahiri ilimleri, ma-kamı, hırsı, mal-mülkü terk etmeleriniisterlerdi. Hizmet et, gayret ver, nasi-bini alırsın derlerdi. Keramet sahibi(hatta daha da üstün) olduklarını iddiaeden hocalar ise müritlerini zahiriilimlere, paraya, dünya kazanmayateşvik ediyorlar. Eskiler talibin birçokkaynak okumasını, uzun süre tefekküretmesini, tekke matbahında pişmesini,diğer gönül insanlarının ilminden isti-fade etmesini talep ediyorlardı. Zama-nımızda bilgi de, maneviyat da hazırçorba gibi oldu, poşet yerine kendidersini/makalesini/kitabını veriyor,sıcak suda karıştır iç, artık yolculu-ğunu tamamlamış oldun. Sınav soru-ları verilir, eğitim seviyesidüşürülür… Eskiler emeğiyle geçini-yormuş, zamanımızdakiler ise mürit-lerini satranç figürleri yerinekullanarak belirli yerlere yerleştiriyor,onlardan aldıkları haraçla geçiniyor-lar. Eskiler saygıyla iktidardakilerenasihat veya eleştiriyle yaklaşıyordu.Şimdikiler çanağını yalayarak iktidar-dakinin koynuna (saray erkânına diyeoku) girmek istiyor, olmazsa, ayakla-narak bizzat iktidara veya belli ma-kamlara gelmeye çabalıyorlar.

    Sadık Yalsızuçanlar’ın roman kahra-manı Diyamandi’nin Yaman Dede’yedönüşmesine sebep, bir Müslümanlagayrimüslimin davasına bakan kadı-nın Müslümanın haklı olması yönün-deki arzusu ve pişmanlığı. Birdüşünce için pişmanlık bir tarafta,“benimki bu yere gelsin” uğruna tu-zaklar, oyunlar, haksızlıklar diğer ta-rafta. Önemli görevlerin “bizimcemaatten/takımdan/taraftar ekibin-den/müzisyen hayranlarından” ehil ol-mayana verilmeleri… Yeter ki güçlübir abin olsun, kapısına yaslanır geçi-mini sağlarsın. Önemli zannettiğin ki-şilerle fotoğraf çektirir, sosyalmedyada paylaşırsın. Kafanda mesle-ğinden bir zerre bilgi kalmamışsa, sı-navlarını kopya çekerek mezunoldunsa, alın teri ile bir okuldan çıka-nın, işini bilenin hakkını çiğnedinse…“Bir kez gönül yıkdın ise, bu kıldığınnamaz değül, Yetmiş iki millet dahielin yüzün yumaz değül”.

    Yorgunum ve bu tezatlarda Müslü-manlığı arıyorum. Para ile alınmaz,tek onu biliyorum.

    MÜSLÜMANLIĞIARARKEN

    Saadet NEBİ

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 04

    4 Kosova Haberleri 29 Nisan 2019Pazartesi

    PRİŞTİNE/BALKAN GÜNLÜĞÜ

    Ülkü Ocakları Eğitim ve KültürVakfı Genel Başkanı Sinan Ateş,KDTP Genel Başkanı ve KosovaKamu Hizmetler Bakanı Mahir Yağcı-lar’ın resmî daveti üzerine Balkan top-raklarına ziyarette bulundu. GenelBaşkan Sinan Ateş, Makedonya Kalkan-delen’de Harabati Baba türbesini, ardın-dan Makedonya Büyükelçiliği’ni ziyaretederek Müsteşar Umut Lütfi Öztürk’ünmisafiri oldu. Ardından Vizyon Üniversi-tesi’ni ziyaret ederek Üniversite RektörüProf.Dr. Fadıl Hoca ile bir araya geldi.Sinan Ateş, Gostivar’da Türk gençleri ilebuluştu. Buradaki gençlere, Ülkü Ocak-ları tarafından çıkarılan yayınlardan he-diye etti. KDTP Genel Başkanı ve Kosova KamuHizmetler Bakanı Mahir Yağcılar’ınresmî daveti ile Kosova Başbakanlığındadüzenlenen 23 Nisan Kosova Türk millibayramı kutlamalarına katılan ÜlküOcakları Eğitim ve Kültür Vakfı GenelBaşkanı Sinan Ateş, Kosova BaşbakanıRamush Haradinaj ve Kosova’daki Türktemsilcileri ile bir araya geldi. AyrıcaAteş, Priştina Devlet Üniversitesi Türko-loji Bölüm Başkanı Prof.Dr.İrfan Mo-rina’ya ziyarette bulundu.Balkanlarda çeşitli ziyaretlerde bulunanAteş, kalabalık bir heyetle Sultan1.Murad Hüdavendigar türbesini ziyaretetti. Ateş, Sultan 1.Murad Hüdavendi-gar’ın türbesinden Türkiye’ye şu mesajıyolladı: “Nizam-ı Alem İ'lay-ı Kelimatul-lah davası için buralara kadar gelip Allahdavasını yayan ceddimiz Sultan MuradHüdavendigar Hazretlerinin Koso-va'daki türbesindeyiz. Sultan MuradHazretlerinin iç organları burada metfun-dur, vücudu ise Bursa'dadır. DolayısıylaBursa ile Kosova ebediyen kardeştir. Ko-sova'dan Bursa'daki kardeşlerime, Türki-ye'deki kardeşlerime selam olsun!”

    Ülkü Ocakları Kosova’ya Bakan Yağcılar’a gitti

    Kosova TürKlerimilli bayramı kutladı

    PRİZRENBALKAN GÜNLÜĞÜ

    İstanbul Kartal Anadoluİmam Hatip Lisesinin YurtDışı Türkler ve Akraba Top-luluklar Başkanlığının desteğiile gerçekleştirdiği “Bilim Sey-yahları Projesi”, Kosova’da dabüyük ilgi gördü. Kartal Ana-dolu İmam Hatip Lisesi tara-fından hazırlanarak, Balkanlarturuna çıkan “Bilim SeyyahlarıProjesi” Kosova’da ilgiyle kar-şılandı. Tarihi Prizren şehrindevatandaşlarla buluşan bilimseyyahları, Prizrenlilere tekno-lojiyle dolu bir gün yaşattı.Anadolu Ajansı’nın haberinegöre; projenin açılışı Prizren'inŞadırvan Meydanı'nda gerçek-leşti. Açılışa Yurt Dışı Türklerve Akraba Topluluklar Başkan-lığı Kosova Masası SorumlusuErkan Girişit, Kartal Anadoluİmam Hatip Lisesi Müdürü

    Mithat Tekçam, Kosova Ulus-lararası Maarif Okulları Priz-ren Okul Müdürü Ali SedatAslan, Kosova Alauddin Med-resesi Müdürü Yakup Çunaku,öğretmenler ve çok sayıda öğ-renci katıldı. Balkanlar turunun ilk durağınıoluşturan Prizren’de bilim sey-yahları, gerçekleştirdikleri bi-limsel faaliyetlerle halkınbeğenisini topladı. “Bilim eğ-lence dünyasını keşfedin” slo-

    ganıyla bilime ilgi duyanlar,bilim alanındaki çeşitli etkin-likleri yakından izleme fırsatıbuldu. Programda fizik,kimya, matematik, robotik,teknoloji, buluş, arkeoloji, mi-marlık, tarih, coğrafya gibifarklı alanlarda olduğu gibiresim ve film gibi sanat alanla-rından da içerikler yer aldı. Et-kinlikler Kosova'nın yanı sıraArnavutluk ve Karadağ’da dagerçekleştirilecek. 

    Prizren’de bilim seyyahlarına yoğun ilgi

    PRİŞTİNEBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Kosova’nın dört bir ya-nından gelen KosovalıTürk öğrenciler, 23Nisan Kosova Türkleri MilliBayramı vesilesiyle Ko-sova Meclisi’ni ziyaretetti. Kosova’da Türkçeeğitimin yapıldığı 5ayrı belediyedengelen Türk öğrenciler,Kosova Meclisi’ni şen-lendirdi. Öğretmenleri-nin eşliğindeki öğrenciler

    Kosova Meclisi lobisinde Ko-sova ve Türk bayraklarını dal-galandırarak, renkligörüntülere sahne oldu. Öğret-menler ve öğrenciler Meclis zi-

    yareti vesilesiyle oldukça heye-canlıydılar. Türk öğrencilerdaha sonra Kosova Meclisigenel kurul salonuna geçerekBakanlar ile milletvekillerininkoltuklarına oturdu. Meclis

    kürsüsünden öğrencilere ses-lenen Kosova Demokra-

    tik Türk Partisi(KDTP) Genel Baş-kanı ve KosovaKamu Yönetimi Baş-kanı Mahir Yağcılar,

    öğrencilerin 23 Nisangününü kutlayarak, eği-

    timlerinde başarılar diledi.

    Kosova Meclisi’nde Türköğrencilerin sesi yankılandı

    PRİŞTİNE/BALKAN GÜNLÜĞÜ

    Kosova Türkleri Milli Bayramımünasebetiyle Kosova başba-kanlığında tören düzenlendi. Ko-sova Başbakanı Ramush Haradinaj’ınhimayesinde yapılan törene, TürkiyeDışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kay-makçı, Kosova Kamu Yönetimi BakanıMahir Yağcılar, Bölgesel Kalkınma Ba-kanı Rasim Demiri, Türkiye’nin PriştineBüyükelçisi Çağrı Sakar, Türkiye’ninPrizren Başkonsolosu Eylem Altuntya,Mamuşa Belediye Başkanı AbdülhadiKrasniç, milletvekilleri Müferra Şinik,Fikrim Damka ve meclisteki diğer top-luluk milletvekilleri, Kosova ve Ko-sova’daki Türk kurum ile kuruluştemsilcileri katıldı. Kosova Türkleri’ninbayramını kutlayan ve gelişmesindegösterdiği başarılar nedeniyle tebrikeden Başbakan Ramush Haradinaj, tö-rende yaptığı konuşmada, KosovaTürklerinin dil, kamu kurumlarındatemsili, Kosova’da Türk topluluğununkarar alma sürecindeki rolünde iler-leme sağlandığını belirterek, Kosovadevletinin konsolidasyon sürecindegösterdiği gayretten dolayı KosovalıTürklerine teşekkürlerini ifade etti.Türkiye Dışişleri Bakan YardımcısıFaruk Kaymakçı da törende yaptığı ko-nuşmada, “ Kosova kendisini oluşturanyapılardan bir tanesi olan Türk top-lumu için böylesi bir gün ilan ederek,aslında Avrupa’da coğrafya olarakküçük de bir ülke olsa çok büyük birörnek sergiliyor. Bizim Avrupa ‘da veAvrupa Birliği’nde (AB) görmek istedi-ğimiz de bu. Etnisitesi, dini mezhebi neolursa olsun, tüm toplumların birlikte

    ve huzur içinde yaşayabilmesidir” ifa-desini kullandı. Kosova’nın bunun çokiyi örneği olduğuna işaret eden BakanYardımcısı Kaymakçı, “Kosova’nınbayrağındaki 6 yıldız, Kosova’nın temeltaşlarını yansıtıyor ve bu 6 yıldızınhepsi burada kardeşlik, huzur, dostlukiçinde olduğunu görmekten memnuni-yet duyuyoruz. Kosova’daki Türk top-lumunu, Türkiye ile Kosova arasındaçok sağlam bir köprü olarak görüyoruzve daha da güçlenmesini umut ediyo-ruz” dedi. Kosova’nın tüm ülkelerce ta-nınması için ve tüm uluslararasıkuruluşlara üye olması için de elerin-den gelen her türlü desteği sürdürecek-lerini belirten Bakan YardımcısıKaymakçı, “ Dostluk ve kardeşliğimizindaha da güçlenmesini arzu ediyoruz.Kosova ile birlikte her türlü terör örgü-tüne karşı PKK’dan FETÖ’ye kadartüm terör örgütlerine karşı ortak müca-dele etmemiz Avrupa’da barış, huzurve istikrar için çok önemli” ifadesinikullandı.Kosova Türkleri Milli Bayramı Tertip-leme Kurulu Başkanı, Kosova Demo-

    kratik Türk Partisi (KDTP) Genel Baş-kanı ve Kamu Yönetimi Bakanı MahirYağcılar da bugünün birlik ve beraber-lik günü olduğunu hatırlatarak, “Bugü-nün vatanımız Kosova’ya var olansevdamız ve kendi topluluğumuza varolan sevdamızın nişanesidir “ dedi. Bu-

    günün Kosova ile Türkiye arasındakiilişkiler için de ayrı bir anlam taşıdı-ğını kaydeden Bakan Yağcılar, hükü-mete, topluluklara yönelik gelişmestratejiler ile dillerin eşit uygulan-ması, Türk dilinde eğitimin gelişmesiiçin çabalara yoğunluk katarak des-teklerine devam etmesi çağrısındabulundu. Kosova’da Türklerin yaşa-dığı belediyelerde Kültür Merkez-leri’nin yapımına gerekduyulduğunu kaydeden Bakan Yağ-cılar, Türk işletmeleri ve tarımcılarasübvansiyon sağlanmasını talep etti.Kosova Meclis başkan yardımcısıMüferra Şinik konuşmasında Koso-va’da azınlıktaki topluluklara hükü-metin ayırdığı fonların geçen yıl 1milyom 800 bin Euro’dan bu yıl 2milyon 500 Euro’ya çıkarıldığına işa-ret ederek, Mamuşa Belediyesi’ndesel felaketinden sonra büyük destek-

    ler sunulduğunu belirtti. Bu fonlardanevsizlere ev yapımının gerçekleştiğini,sivil toplum kuruluşlarının projelerinindesteklendiğini kaydeden Şinik, kültürmerkezlerin yapımına devam edilece-ğini söyledi.

    Kosova Türkleri MilliBayramı münasebetiyle

    Kosova başbakanlı-ğında tören düzenlendi

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 05

    5 29 Nisan 2019PazartesiBalkan Haberleri

    BELGRADBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da,"Sırbistan'ın Geleceği" sloganıylaiktidara destek mitingi düzen-lendi. Genel başkanlığını SırbistanCumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'inyaptığı iktidardaki Sırp İlerleme Par-tisi (SNS) tarafından düzenlenen mi-tinge, Cumhurbaşkanı Vucic,Başbakan Ana Brnabic, Dışişleri Ba-kanı İvica Dacic ve Meclis BaşkanıMaja Gojkovic'in yanı sıra Bosna Her-sek Devlet Başkanlığı Konseyi Baş-kanı Milorad Dodik ile MacaristanDışişleri Bakanı Peter Szijjarto da ka-tıldı. Başkentteki meclis binasıönünde düzenlenen ve son 20 yılın enbüyük mitingi olarak nitelendirilen"Sırbistan'ın Geleceği" mitingine, ülke-nin dört bir yanından yaklaşık 150 binkişinin katıldığı açıklandı. Cumhur-başkanı Vucic, burada yaptığı konuş-mada, Sırbistan-Kosova diyaloğu,NATO bombardımanı, ülke ekono-misi ve Bosna Hersek'in iki entitesin-den biri olan Sırp Cumhuriyeti (RS)ile yakın ilişkilerden bahsetti. Sırbis-

    tan'ın gelecek vizyonunu mitinge katı-lan vatandaşlarla paylaşan Vucic, Sır-bistan'ın, SNS'nin iktidara geldiğidönemde tarihte ilk kez bütçe fazlasıverdiğini aktararak, "İktidara geldiği-

    mizde küllerle değil közle karşılaştık.Önce o közleri söndürdük, sonra Sır-bistan'ı küllerinden doğurttuk." ifade-lerini kullandı. Ülkede "5 milyondanyalnızca biri" sloganıyla aralık ayın-

    dan bu yana devam eden hükümetkarşıtı protestoya değinen Vucic, "Bu-rası demokratik bir ülke. Kimse so-runlarını baltalarla, urganlarla veşiddetle çözemez." diye konuştu.

    Vucic’ten Belgrad’dagöVde gösterisi

    SOFYABALKAN GÜNLÜĞÜ

    Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı,Sofya’da gerçekleştirilen Bul-garistan ve yurt dışından aşırısağ örgütlerinin buluşması etkinli-ğinden dolayı duyduğu öfkeyi dilegetirdi. Dışişleri Bakanlığından ya-pılan yazılı açıklamada Bulgaris-tan’ın çeşitli şehirlerinde ölümilanları ve Adolf Hitler’in propa-ganda afişlerinin asılmasının yanısıra vandallar tarafından anıtlarave kamu binalarına Nazi sembolle-rinin çizilmesini, kaba bir provo-kasyon ve Bulgar toplumununahlakına ve Bulgaristan’ın tarihinebir saldırı olarak nitelendirildi.www.timebalkan.com’a göre; açık-lamada şu ifadeler yer aldı: ”Ya-

    bancı düşmanlığı, anti-semitik veırkçı mesajlar veren bu tür eylem-leri, bir kez daha kesinlikle ve şid-detli bir şekilde kınıyoruz. Bu türbir sinizmin tezahürlerinin ülke-mizde yeri yoktur ve her türlü fa-natizme ve aşırılıkçılığa her zamankarşı çıkmış olan halkımızın değer-lerini yansıtmaz. Nefret ideolojisi,tezahürleri ile birlikte kanunun cid-diyetle uygulanması gereken bireylemdir. Bu, bakanlığın ülkedekiolası tüm anti-semitizm, yabancıdüşmanlığı, ırkçılık ve nefret söy-lemlerini engellemek için her türlüçabayı gösterdiği ve göstermeyedevam edeceği Bulgaristan hükü-meti ve yetkili kurumlarının ortakbir taahhüdüdür. Bu, Avrupa vedünya çapındaki süreçler çerçeve-sinde yapılan aktif iş birliği yoluylada yapılan bir şeydir”

    SOFYABALKAN GÜNLÜĞÜ

    Bulgaristan hükümeti ilk kez buyıl aldığı kararla Müslüman veOrtodoks cemaatlere bütçeden20 milyon 770 bin leva (yaklaşık 70milyon lira) kaynak aktaracak. Bulga-ristan hükümetinden yapılan yazılıaçıklamaya göre, nüfusu 7 milyonunaltında olan ülkedeki yaklaşık 850 binkişilik Müslüman cemaatinin giderleriiçin 5 milyon 770 bin leva (19 milyon

    233 bin lira) ayrıldı. Bulgar OrtodoksKilisesi’nin ihtiyaçlarını karşılamakiçin de 15 milyon leva (50 milyon lira)ödenek sağlanacak. Anadolu Ajan-sı’nın haberine göre; Başbakan BoykoBorisov yaptığı açıklamada, dini cema-atlere değer verildiğini belirterek, "Sa-yemizde Paskalya bayramı öncesipapazlarımız maaşlarını alabilecek"dedi. Parlamento mart ayında Bulga-ristan Müslümanları Başmüftülüğü-nün eski dönemlerden biriken 8milyon levalık (yaklaşık 27 milyon lira)borcunu 10 yıl vadeyle ödemesini ka-

    rarlaştırmıştı. İktidardaki Bulgaris-tan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar(GERB) ile muhalefet konumundaolan ve üyelerinin çoğunluğunu Türk-lerin oluşturduğu Hak ve ÖzgürlüklerHareketi’nin (HÖH) ortak girişimiyleonaylanan karar, parlamentoda grububulunan milliyetçi partilerin tepkisineyol açmıştı. GERB milletvekilleri, kara-rın esas amacının Bulgaristan Müslü-manları Başmüftülüğüne desteksağlayan Türkiye Diyanet İşleri Baş-kanlığı’nın etkisini sınırlandırmak ol-duğunu öne sürmüştü.

    KASTAMONUBALKAN GÜNLÜĞÜ

    Aydın, Kastamonu Üniversitesi TürkDünyası Uygulama ve Araştırma Mer-kezince Bilgehan Bilgili Merkez Kütüp-hanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen,“1913 Batı Trakya Cumhuriyeti ve Lider Dr.Sadık Ahmet Paneli”nin açılışında, Osman-lı’nın Batı Trakya’da yüzyıllar boyunca hükümsürdüğünü hatırlattı. Batı Trakya ve Balkancoğrafyasının kadim bir Türk yurdu olduğunuvurgulayan Aydın, “Osmanlı’nın yüzyıllarcahüküm sürdüğü bu coğrafyada yaşayan azın-lıklar, 18. yüzyıldan itibaren artan mikro milli-yetçiliğin tesiriyle Türklere karşıayaklanmışlardır.” diye konuştu. Trakya’dakalan Türklere baskı yapıldığını belirten Aydın,şöyle devam etti: “Bu coğrafyadaki soydaşları-mız, o tarihlerden bugünlere kadar asimilasyonpolitikaları başta olmak üzere birçok sıkıntı ya-şamışlardır. Bugün bu baskı ve zulüm devamedebilmektedir. Batı Trakya Türkmenleri liderirahmetli Dr. Sadık Ahmet, hakları Yunanistantarafından gasbedilen Batı Trakya Türklerinindertlerini dünyaya duyurmaya çalışan vatansevdalısı bir dava adamıdır”

    Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da, "Sırbistan'ın Geleceği" sloganıyla iktidaradestek mitingi düzenlendi. Başkentteki meclis binası önünde düzenlenen veson 20 yılın en büyük mitingi olarak nitelendirilen "Sırbistan'ın Geleceği" mi-tingine, ülkenin dört bir yanından yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı açıklandı

    Dr. Sadık Ahmet Kastamonu’nda anıldı

    Ahmet GÖKSAN

    YOLUN ULUSALI

    “Rum’lar, Türk tarafına Anayasanın 13maddesinin değiştirilmesini önerdiklerigün, Türk halkına saldırı hazırlıklarını dabaşlatmışlardı”. 1979

    Dr. Fazıl KÜÇÜK

    Amerikan yönetiminin başında bu-lunan kişi geçtiğimiz günlerde ku-yuya bir taş daha atarak GolanTepeleri’nin İsrail’e ait olduğunu söylü-yordu. İsrail’in 1967 yılında Suriye’ye aitolan Golan Tepeleri’ni işgali BM Güven-lik Konseyi’nin 477 sayılı kararının aksinebu açıklamayı yapması zaten gergin olanbölgenin daha da gerilmesine neden olu-yordu. Bu taş atması yetmiyormuş gibibazı akıl daneler Golan Tepeleri’nin işga-lini Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’ayaptığı yasal müdahale ile eşit tuttuğununtürküsünü çığırıyordu. Bu yönlü yaklaşımıöne çıkaranlara elmalarla armutların topla-namayacağını söylemekle yetineceğiz.Bunun bir adım ötesinde ise samanla sapıkarıştırmak olarak dileyenler de alabilirler. İngiltere’nin AB’nden boşanması isteğiboyut kazanarak devam ediyor. Gelinennokta adı geçen ülkenin yeni evlenen geli-nin baba evinden ayrılarak yeni evine gi-derken yaşadığı duygusu ile bire birörtüşüyor. İngilizlerin bir bölümü kalalımderken diğer bir bölümü ise boşanma da-vasının bir an önce sonuçlanmasının hesa-bını yapıyor. Bu gelişmeler yaşanırken Fransa’nın enönde gideni Bay Macron Ermeni savlarınıdestekleyen bir kararı açıklıyordu. FransaParlamentosu aldığı yeni bir kararla 29Ocak 2001 tarihinde itibaren bu savlarıkabul ettiğini duyuruyordu. Bundan böyle24 Nisan günü “Ermeni soykırımını AnmaGünü” olarak kutlanacaktır. Paris’te resmidevlet töreni yapılmasının kabul edilme-sine karşın diğer kentler ve bölgelerdekikutlamalar yerel idari amirlerin sorumlulu-ğuna bırakılıyor.Bugüne değin dost olduğuna inanmadığı-mız Fransa alınan bu kararla TürkiyeFransa ilişkilerini de dinamitlenmesinekatkı vermiş oluyor. Yaşanan bu olay em-peryalist ülkelerle dostluğun kurulamaya-cağını aldıkları bu kararla bir kez dahakanıtlamış oluyorlar. Onların bu çıkışla-rına karşın bilimsel verilerle yanıt verme-nin doğru bir tavır olacağının bilinmesiniistiyoruz. Bundan böyle şu ülke bunuyaptı. Diğeri de bağlayıcı olmayan kararaldı. Hukuki bir değeri yok söylemlerinibir köşeye bırakarak yukarıda da değindi-ğimiz çıkışlarla zemin kazanmamız gereki-yor. Bilim üreten kuruluşlara da büyükgörev ve sorumluluk düşüyor.Önümüzdeki Mayıs ayında yapılacak olanseçimlerden sonra AP yeniden şekillene-cek. Bu arada Bay Nikos Anastasiyadis’inson dönemde sıklıkla bazı söylediklerin-den çark ediyor görüntüsü veriyor olma-sını hedef şaşırtma olarak değerlendirmekgerekiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşantlaşmaları ile kurulmuş olan düzeni yık-tıklarını unutarak aynı oyunu bir kez dahagündeme taşıyor olma oyununun inandırıcıolmadığını bir kez daha kanıtlamış oluyor.Yeni çözüm modeli olarak desantrilize fe-derasyon üzerinden yetkilerin paylaşılmasıile bütün kararlarda olumlu oya gerek kal-mayacak ve sürdürülebilir bir devlet yapısıyaratılacağını söyleyebiliyor. Bu yönlü bir önerinin yapılıyor olmasıMakarios’un 30 Kasım 1963 günlü tehditiçeren öneri demetinde yazılanlarla bire birörtüşmektedir. Başta eski Akel Genel Yaz-manı Bay Dimitris Hristofyas’ın seçilme-den önce katıldığı bir toplantıda, “KıbrısTürk’lerine uluslararası hukukun tanıdığıen üst düzey azınlık hakkı vereceğiz” söy-lemini de doğruluyor. Bay Anastasiya-dis’in bu söylemi aynı tarladadolaştıklarının da göstergesidir. Böyle biryapının kurulması sonrasında KıbrısTürk’lerinin hiçbir önerisinin işleme kon-mayacağını konsa bile kabul edilmeyece-ğini özellikle kaydetmek durumundayız.Bu hedeflerini de gizlemiyorlar.Rumların düşündükleri Birleşik Kıbrıs’ınbu şekilde kurulacağını müzakere süre-cinde dillendiriyorlar. Bu gerçek biliniyorolmasına karşın sözcük oyunları ile zamankazanıyorlar. Oynamakta oldukları buoyunun görülmesi gerekiyor. Buna karşınKıbrıs Türk’leri olarak bizlerde nasıl bizçözümden yanayız nasıl bir çözüm istiyo-ruz. Bu hususu daha fazla zaman yitirme-den sorgulamamız gerekiyor. Buna koşutel ele vererek zaman boşa harcamadanUlusal Konseyi kurarak çalışmalara başla-mamız gerektiğini zorunlu görüyoruz. Ül-kemizin bu yaklaşıma gereksinimiolduğunu ısrarla vurguluyoruz. Ada’da kalıcı olmamıza giden yolun Ulu-sal Konsey’in kurulmasından geçtiğininbilinmesi gerekiyor.

    [email protected]

    sofya’daki nazi gösterisineBakanlıktan tepki geldi

    Bulgaristan'da dini cemaatlereBütçeden destek

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 06

    6 29 Nisan 2019PazartesiBalkan Haberleri

    İkinci Dünya Savaşı sonrasındaortaya çıkan siyasi tablo, VasilLevski’nin çok da haksız ol-madığını ortaya koyuyor. ÇünküAvrupa’nın ortasına DemirPerde’nin inmesi ve Soğuk Savaşyılları, Balkanlar için yeni bir dö-nemin başlangıcıydı. Dünya ikiideolojik kampa bölünürken, Bal-kan coğrafyası Yunanistan hariçSovyetler Birliği’nin etki alanıiçinde kaldı. Ancak reel politika-nın; tarihi bağlar ya da ideolojikbirliktelikten çok daha önemli ol-duğu da bu dönemde açıkça gö-rüldü. Enver Hoca Arnavutluk’ta,J.B. Tito da eski Yugoslavya’dasosyalist rejimler inşa etse deMoskova’ya karşı mesafeli bir çiz-gide ilerlemeyi tercih ettiler. Tiranve Belgrad’ın sosyalist ama Sov-yet karşıtı tutumunda Stalin’e du-yulan güvensizlik de önemli birfaktördü. Bu iki ülke, Doğu Blo-ğu’nun askeri kanadı VarşovaPaktı’nda dahi yer almadı. Bulga-ristan ve Romanya içinse budurum geçerli değildi.Sömürgecilik ve endüstri devri-miyle birlikte Batı Avrupa hızlazenginleşirken, çatışma alanınadönüşen ve siyasi istikrarın sağla-namadığı Balkan coğrafyası yaşlıkıtanın en yoksul bölgesi olarakkalmıştı. Aslında bu, bugün içinde geçerli bir durum. Bu açıdanbakıldığında, dönemin yöneticikadrolarının Sovyet bloğunadoğru meyletmesinde, toplumsaltaleplerden çok, sosyalizmin önesürdüğü iktisadi kalkınma mode-linin yarattığı illüzyonun daha et-kili olduğu söylenebilir. Bugün debenzer bir durum geçerliliğini ko-ruyor. Tüm bölge ülkelerininAB’ye tam üyelik için can atıyorolmasının temel nedeni yine eko-nomik beklentiler. Eğer AB içinedüştüğü buhranı aşıp bu ülkele-rin ekonomik beklentilerini karşı-layamazsa, Balkan ülkelerindeyeni eksen kaymaları görülecek-tir. Rusya’nın dış politika strateji-lerini belirleyen kadroların da oanı dört gözle beklediği aşikâr.Soğuk Savaş yıllarına dönecekolursak, bu ideolojik hamilik ev-resinin fazla uzun sürmediğinisöyleyebiliriz. Bunun ilk nedeniiktisadi alanlarda beklentilerinkarşılanamamış olması. İkinci ne-deniyse 1956 yılında Budapeşteve 1968 yılında Prag’da yaşanan-lar. Her iki olayda da; Mosko-va’nın doğrudan ve kanlımüdahaleleri, Balkanlar’daki sos-yalist ülkelerde, Sovyet yaklaşı-mın Rus emperyalizminingömlek değiştirmiş hali olduğukonusunda içten içe bir şüpheyiberaberinde getirdi. Aslında budurum, Sovyet cumhuriyetle-rinde bile sorgulanıyordu. Herkestarafından kabul görecek bir tes-pitte bulunmanın zor olduğu vegeniş bir tartışma gerektiren bukonuda, eşitlik söylemi üzerinekurulan Sovyetler Birliği içeri-sinde Rusların “eşitler arasındabirinci” olma statüsünün zamanlaön kabul haline geldiğini söyle-mekte fayda var. Tıpkı Pansla-vizm düşüncesinin zamanla“Panrusçu”, Avrasyacı görüşlerinde zaman zaman “Avrusyacı” birçizgiye kayması gibi.1968 yılında Çekoslovakya’ya ya-pılan müdahale Brejnev Dokti-rini’nin bir sonucuydu. YaniMoskova, rejimin tehlikeye düş-tüğü anlarda dışarıdan yapılacakbir askeri müdahaleyi hak olarakgörüyordu. Bu yaklaşım, Mos-kova ile Sofya ve Bükreş arasın-daki ideolojik bağlarınsorgulanmasını da beraberinde

    getirdi. Soğuk Savaş yıllarındaMoskova’nın öncülüğünde DoğuBloğu içerisinde tesis edilen Kar-şılık Ekonomik YardımlaşmaKonseyi (CO- MECON) de Bal-kan ülkelerinde beklenen refahdüzeyine erişilmesi için faydasağlayamamıştı. Bu nedenle, Mi-hail Gorbaçov döneminde Brej-nev Doktrini’nden vazgeçildi.Sovyetler Birliği içinde ‘şeffaflık’ve ‘yeniden yapılanma’ politikasıuygulayan Gor- baçov, Balkan-lar’daki müttefikleriyle olan iliş-kilerinde de daha özgürlükçü biryaklaşım sergiledi. Ancak bu poli-tikalar, sadece Sovyetler Birli-ği’nin dağılma sürecinihızlandırmakla kalmadı, aynı za-manda Balkan ülkelerinin de ara-larında bulunduğu Doğu Avrupaülkelerinde değişimin önünü açtı.

    EKSEN KAYMASI

    9 Kasım 1989 günü Berlin Du-varı’nı yıkmak için akın eden ka-labalık, sadece kenti ikiye bölenbir duvarı yerle bir etmiyor, Avru-pa’yı birbirinden ayıran DemirPerde’yi de ortadan kaldırıyordu.Çok geçmeden Po-lonya’da başla-yandönü-şüm,do-minoetki-siyletümDoğuBloğu ülke-lerine yayıldı.Değişimden Balkanülkelerini de nasibini aldı. Ro-manya, Bulgaristan ve Arnavut-luk’ta sosyalist rejimler bir biryıkıldı. Yugoslavya ise 20. yüzyı-lın son günlerinde kanlı bir iç sa-vaşa sürüklendi. 1991 yılının sonugeldiğinde Sovyetler Birliği deartık tarih sahnesinden silinmişti.Sovyetler Birliği’nin ardılı olanRusya Federasyonu, eski Yugos-lavya’daki iç savaş süresince, ta-rihi ve kültürel bağları öneçıkararak Sırbistan’ın yanında yeraldı. Ancak ortaya çıkan sonuç vegerçekleşen uluslararası müda-hale Rusya’nın bir dönem arkabahçesi olarak gördüğü Balkancoğrafyasında alacağı yenilgilersilsilesinin başlangıcıydı. İç savaş,Dayton Barış Anlaşması ile sonbulurken, Balkanlar’ın siyasi hari-tası değişmişti. Üstelik bu durumdeğişimin son halkası değildi.1999 yılında bu kez Kosova krizi

    patlak verdi. Rusya, Sırbistan’ayine güçlü bir siyasi destek verdi.Moskova’nın bu açık desteğinerağmen NATO, krize müdahaleetmekten çekinmedi. 1999 yılındaBelgrad’ın bombalanması ve Sırp-ların silah bırakmayı kabul etmekzorunda kalması, Rusya’nın Bal-kan coğrafyasındaki imajını dahaönce görülmemiş bir biçimdesarstı.Eski Yugoslavya’da bunlar olur-ken, Moksova’nın eski müttefik-leri Romanya ve Bulgaristan’da

    ise Avro-Atlantik kurum-larla bütünleşmek

    için geçiş dö-nemi çok-

    tanbaşla-mıştı.Bu ül-kelerönce-

    likleserbest

    piyasa eko-nomisine geçe-

    rek Rusya’ya olaniktisadi bağımlılıklarına sonverdi. Kuşkusuz bu geçiş dönemi,yaklaşık 45 yıl sosyalizmle yöne-tilmiş tüm bölge ülkeleri için san-cılı geçti. Kaldı ki aynı sancılarıBoris Yeltsin yönetimindekiRusya da yaşıyordu. Ekonomiksıkıntılar, Rusya’nın kendi sorun-larına gömülmesine ve Balkan-lar’daki çıkarlarını koruyacakadımları bir türlü atamamasınayol açtı. Oysa 1993 yılında kabuledilen ‘Yakın Çevre’ doktrini,Kremlin’in Balkanlar’daki eskimüttefiklerini de kapsıyor ve bubölgelerin Rusya’nın etki alanıiçinde kalmasını öngörüyordu.Balkan ülkelerinde, sosyalistdönem boyunca rejim muhalifiolmak suçlamasıyla devre dışı bı-rakılmış ya da hapse mahkûmedilmiş kişilerin, rejimin çökme-sinden sonra birer kanaat önderiolarak kabul görmesinin de bu ül-

    kelerinin yüzlerini hızla Batı’yaçevirmesinde etkili olduğunuunutmamak gerekiyor.2000’li yılların başında yaşananlarise Rusya’nın uzun yıllar boyuncatelafi edemeyeceği bir geri çekil-meyi işaret ediyor. Bugün -birazda iç politikadaki konjonktüreldurum nedeniyle- Türkiye’deoluşan “Putin ile yeniden eski gü-cüne kavuşan Rusya” algısı, Bal-kan coğrafyasında yaşanangerçeklerle pek örtüşmüyor. Bal-kanlar’daki gelişmelerle ilgiliKremlin’den yapılan ses tonuyüksek açıklamaların sahada birkarşılığının olup olmadığı da ayrıbir muamma. Bu sav, elbette Rus-ya’nın Balkanlar’daki etkisinin ta-mamen sıfırlandığı anlamınagelmiyor. Ancak geçmişle kıyas-landığı Kremlin’in bölgedeki pekçok mevziiyi, yakın vadede gerialınamayacak biçimde kaybettiğide aşikâr.Her şeyden önce geçmişte Var-şova Paktı’nın birer üyesi olanRomanya ve Bulgaristan artıkbirer NATO üyesi. İttifak üyeleriarasındaki tüm anlaşmazlıklararağmen NATO’nun Balkan ülke-lerini içine alan genişleme süreci,Rusya’nın muhalefetine rağmenkararlılıkla devam ediyor. Nite-kim genişleme, 2004 yılında Bul-garistan ve Romanya’nınüyeliğiyle sınırlı kalmadı. 2009’daHırvatistan ve Arnavutluk, geçti-ğimiz yıl da Karadağ NATO’yaüye oldu. Bir diğer Balkan ülkesiMakedonya da NATO üyeliği içinYunanistan ile yaşadığı isim soru-nun çözüme kavuşmasını bekli-yor. Son dönemlerde, hem Üsküphem de Atina yönetimleri,Rusya’yı isim sorunu konusundavarılan anlaşmayı sabote etmeyeçalışmakla suçluyor.

    Mehmet KIZILKAYA

    HUZURLU HAYAT GÜZEL

    AHLAK’TAN GEÇER

    Cenab-ı Allah’ın insanlık için gönder-diği kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’inve Peygamber Efendimiz Hz. Mu-hammed Mustafa’nın (s.a.v) hedef olarakgösterdiği insanca yaşamın adıdır güzelahlâk. Ahlâk, Yüce Allah’ın (c.c) insanı ya-rattığı şeklidir, bozulmamış olan mayadır.Yaratılan insan, kendi fıtratına sahip çıktığıölçüde ahlaklı kalır. İnsan, yaratılış nokta-sında diğer yaratılan canlılarla birçok özel-likte benzeşmektedir. İnsanları diğer tümcanlı mahluklardan ayıran en önemli bir okadar da en mükemmel vasıflardan biri degüzel ahlâktır. Ahlâk alay edilecek, dalga ge-çilecek ve hafife alınacak sıradan bir konudeğildir. Kâinatta insanların etrafını çevre-sini toplumunu bozmadan ve kendileri deyozlaşmadan yaşayabilmeleri ve de huzurlubir yaşamı sürebilmeleri ancak güzel bir ah-lâkla mümkündür. Ahlâk; Yüceler Yücesi Cenab-ı Allah’ın in-sanlara lütfettiği, öncelikle insanca ve kulolarak takınmaları gereken ilahi bir elbiseninkendisidir. Ahlâk, kazanılan değildir, aksinekaybedilmeyenin kendisidir. Ahlâk, aldığınızbir kitaptan okunabilir, kendi zihinlerinizekopyalanabilir lakin ruha asla ama asla kop-yalanamaz. Güzel ahlâk’ı Cenab-ı Allah’ın ayetlerinde,kılınan namazlarda, verilen zekatlarda, kut-sal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ve Efendi-miz’in yolunda gidip onun yaptığı şeylerdebulmamız gerekir. Lakin, Ahlâk’ı özümüzdeve kendi içimizde değil de televizyon kanal-larından ve kitap sayfalarından öğrenmeyebaşladığımızdan bu yana kendi fıtratımızdanuzaklaşmaya başladık. Güzel Ahlâk’ı tv ka-nallarında değil, Yüce Yaradan’ın kutsal ki-tabından öğrenmemiz gerekir. İnsan,Rabb’ine yaklaştıkça üzerindeki ahlâk’i gü-zellikler daha çok belirginleşerek çok özelbir hal alır. Güzel ahlak, Cenab’ı Hakk’ayaklaşan her insanın ruhuna, bedenine ve ya-şamına renk katan en önemli şeydir. Ahlâk’ıgüzel olanın yaşamı özeldir. Ahlâk’ı güzelolanın yolu Cenab-ı Allah’ın helal ettiği yolaçıkar. Cenab-ı Hakk ve Peygamber Efendi-miz Hz. Muhammed Mustafa’yla (s.a.v) kal-ben ve ruhen buluşan kimsedir. Güzel ahlâksahibi insanların en önemli özelliği Peygam-ber Efendimiz’in (s.a.v) ümmetinden oldu-ğunun en önemli belirtisidir. Resulullah(s.a.v) Efendimiz ahlâkla ilgili Hadis-iŞerif’lerinde şöyle buyurmuştur:

    “Kıyamet günü, mü’minin mizahında güzelahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur.Cenab-ı Allah (c.c), çirkin, düşük söz vedavranış sahiplerine buğzeder.”

    “Mü’minler arasında imanca en kamil olanı,ahlâkça en güzel olanıdır. En hayırlınız daeşlerine hayırlı olandır.”

    Yaşadığımız zaman ve zemin, ahlaksızlık tu-fanının her taraftan bastırdığı, toplumları ah-laksızlaştırma operasyonlarının her taraftıyakıp yıktığı bir zamanın içerisindeyiz. Busebeple, Cenab-ı Allah’ın yasakladığı kötü-lüklerden ve çirkinliklerinden uzaklaşmamızgerekir. Cenab-ı Allah’ın emrettiği ve insan-lık için güzel olan şeylerin yapılması gerekti-ğini bilmemiz gerekir.

    “Sen af yolunu tut. İyiliği emret ve cahiller-den de yüz çevir.” (A’raf, 199)

    Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)şöyle buyurmaktadır:

    “Mü’minlerden imanı en mükemmel olanıahlâkı en güzel olanıdır.”

    Güzel ahlâk, ebedi olmayan dünyada ve son-suz ebedisi olan ahiret hayatında insanlara enfaydalı olan şeydir. Kıyamet gününde insantartısına, güzel ahlâktan daha ağır bir şey ko-nulmaz. Güzel ahlâklı mü’min Yüce Al-lah’ın emrettiği güzel şeyleri yapandır.O’nun yolundan giden, emir ve yasaklarınauyandır. O mü’min ki, Cenab-ı Allah (c.c)katından en sevilen mü’mindir. Ahlâk’ıgüzel olanın evi cennettir. Ahlâk’ı güzel ola-nın yolu, Yüce Allah’a ve Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) çıkmaktadır.Hep birlikte Cenab-ı Allah’tan güzel ahlâk’aerişmeyi isteyelim. Çirkin ve kötü ahlâktan,edepsizlikten uzaklaşmayı dileyelim.

    EDEP VE HAYA

    Güzel ahlâk, edep ve hayadır. Edebi ve ha-yası olanın ahlâkı güzeldir. Sizlerin ahlakıKur’an-ı Kerim ahlâkı olsun. Sizlerin ahlâkıEfendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın(s.a.v) ahlâkı olsun. Yüce Allah’tan korkun,Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına uyun,Cenab-ı Allah’ın kutsal kitabına ve Peygam-beri Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.v)inan’ın. Cenab-ı Allah’tan korkanın ahlâkımükemmelleşir. Allah’tan korkmayan kişi-nin ahlâkı çökmüştür. Efendimiz Hz. Mu-hammed Mustafa’yı (s.a.v) kendimize örnekaldığımız da, O’nun ahlâkıyla ahlâklandığı-mız zaman, işte tam da o zaman hem güzelahlâka hem de bütün helal ve güzel olan za-ferlere ulaşmış oluruz. Sizlerin de Efendimiz’in ahlâkıyla ahlâkla-nan kullarından olmanız dileğiyle,Güzel ahlâklı günler diliyorum.

    www.timebalkan.comsitesinden alınmıştır…

    Balkanlar’da küresel rekabetve Rusya’nın mevzi kaybı

    Rusya’nın Balkanlar’da izlediği stratejilerden biri de bumilliyetçi grupların korkularını diri tutmak. Aslında bütün

    Avrupa, Rusya’dan gelen doğalgaza bağımlı durumda

    2

    DEVAM EDECEK...

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 07

    29 Nisan 2019Pazartesi 7Yerel Yönetimler

    Sevgili dostlar! Yazıma Ali Eşmelihocamın kalemiyle başlamak istiyo-rum.

    Yere gökten Ramazan geldi an, cangeliyor,

    Tam yakarken acılar, rahmet-iRahman geliyor!

    Müjdeler bir daha yasın bu çorakyeryüzüne,

    Dönelim cennete, peygamber-iZişan geliyor!

    Kefirin mikrobu ey hasta, uyan,çare değil,

    Uyanan gönle şifa, Hazret-i kur’ angeliyor.

    Sevgili dostlar! Yüce dinimizinen büyük gayelerinden biri,mü’minlerin iç dünyalarını vedış dünyalarını güzel ahlak iledonatmaktır. İşte ramazan-ı şerifteahlakımızı Tanzif etme fırsatını bizesunmaktadır. Sevgili dostlar!Düşünün ki bir çorba yapacağızsuyu ateşte kaynattık tek başına hiç-bir anlam ifade etmez, tatsız verenksizdir, suya çorbanın diğer mal-zemelerini katmamız icap eder, yanisuyu ve diğer malzemeleri bütünleş-tirdikten sonra bir kıvama ulaşır.İnsanda böyledir, insan da ahlak ilebütünleştiğinde anlam kazanır. Buanlamda Ramazan ayı, bizim kuran,sünnet, ahlak ile bütünleşme ayıdır.Bu ayda daha çok Tefekkür ve iba-det etmeliyiz. Nitekim “yüce AllahKuran-ı kerimde “biliniz ki, kalplerancak Allah ı anmakla huzur bulur”buyurur. (er- Ra’d 28).

    HARAMDAN KORUMA

    Bu ayda sadece midemizi değil,gözlerimizi, kulaklarımızı, ayakları-mızı ve bütün azalarımızı haramdankoruma ayıdır. En önemlisi de,Allah’ın ölmüş kardeşinin etiniyemeye benzettiği Gıybetten kendi-mizi korumamız. Sevgili dostlar!Bu ay Rabbimizin bize bahşettiğinimetleri bolca şükrünü yapacağı-mız aydır. Nitekim yüce Mevla‘’sonra o gün (kıyamet günü)nimetlerden hesaba çekileceksiniz’’buyuruyor ( et Tekasür8). Bu ayteravihlere camilere koşma, seherle-re gönül uyanıklığı ile kalkma,kadir gecenin kadrini bilip bolcaistiğfar etme ayıdır. Yine bu ayzekâtı verme infakta bulunma ayı-dır.Bu ayda kulaklar haram işitmeye-cek, gözler harama bakmayacak,mideye haram lokma girmeyecek.İşte bunları tam manasıyla yerinegetirdiğimizde ramazanlaBütünleşmiş olacağız. Tabi ramaza-nı şerifteki halimizi sonraki süreçtede devam ettirmek son dereceönemlidir. Ramazanı en güzel şekil-de ihya ettikten sonra kendimizesormamız gereken.

    BİZDE RAMAZANDAN NE KALDI?

    Ramazan geldi geçti, şimdi bizimlekalan ne? Ramazan ayı ne gibigüzellikler bıraktı neler kazandık.Davranışlarımız, bakışlarımız,konuşmalarımız değişti mi? Önemliolan Ramazan ayındaki halimizidevam ettirebilmek. Sevgili dostlar!Hepimiz bir yolculuktayız gelin hepbirlikte el, ele olup yürüyelimengelleri birlikte aşalım, bir olalımiri olalım diri olalım. Biz bir olur-sak mazlumların gözyaşı diner, bir-lik olursak savaşlar son bulur. İştedostlar Ramazanla bütünleşmekbudur.Bütünleşmek bir olmaktan gelir,düşünün ki öğrenciler sınıfça biretkinlik yapacaklar hepsi bir arayagelir bir olurlar, bütünleşirler veortaya güzel bir etkinlik çıkar. Aksitaktirde tek başına bir etkinlikyapılsa dahi zevksiz ve anlamsızolur. Bütün çabamız bir olmayabütün olmaya ve kaliteli bir insanolmaya harcamalıyız.Rabbim ramazan ayımızı bereketli,huzurlu geçirmeyi nasip eylesin.

    Hüseyin ALİOV

    RAMAZANLABÜTÜNLEŞMEK!

    Mübarek Ramazan ayındaTürkiye' de Şırnak- Uludereilçesi Şenoba Beldesinde 31Mayıs 2017 Çarşamba günü saat 20.56sıralarında düşen helikopterde 13 askeri-miz şehit oldu. Bizleri derin bir acı veüzüntüye boğan bu elim olayda şehit olankahraman komutan ve askerlerimizeAllah’tan rahmet, değerli ailelerine, yakın-larına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile YüceTürk Milleti’ne başsağlığı ve sabır diliyo-rum.Fatih Sultan Mehmet'in, vakıflarınhassasiyetini belirtmek için yayınladığıvakıf duası ve vakıf bedduası konusundane kadar bilgi sahibiyiz; bilmeyenlerehatırlatalım, bilenlere ise tekrarlatalımistedim. Fatih Sultan Mehmet, vakıf dua-sında şöyle der;"Her kimse ki; vakıflarımın bekasına özenve gelirlerinin artırılmasına itina gösterir-se, bağışlayıcı olan Allahu Teâlâ’nınhuzurunda ameli güzel ve makbul olup,mükâfatı sayılamayacak kadar çok olsun,dünya üzüntülerinden korunsun ve muha-faza edilsin..."

    FATİH’İN BEDDUASI

    Vakıf duasının ardından Fatih SultanMehmet bir de beddua yayınlar. Bedduadada Fatih şöyle der;"Allah'a ve Ahiret gününe inanan, güzelve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdikeden, sultan, emir, bakan, küçük veyabüyük herhangi bir kimseye, bu vakfıdeğiştirmek, bozmak, nakletmek, eksilt-mek, başka bir hale getirmek, ihmal etmekve tebdil etmek helal olmaz. Kim onunşartlarından herhangi bir şeyi veya kaide-lerinden herhangi bir kaideyi bozuk biryorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir,iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır,fesh edilmesine veya başka bir hale dön-üştürülmesine kastederse, haram üstlen-miş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikâpetmiş olur. Böylece günahkârlar alınların-dan tutularak cezalandırıldıkları gün Allahonların hesabını görsün, Malik onlarınisteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennemnasibi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır.Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirseonun günahı, değiştirenler üzerindedir.Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayietmez..."Hz. Peygamber döneminden başlayarakvakıf kültürümüz ve geleneğimiz hep sür-müş. Selçuklular, Osmanlılarda daha birarttıkça artmış, çoğaldıkça çoğalmış,müesseseleşmiş. Fatih Sultan Mehmed'levakıf geleneği artık Osmanlı kültürünübelirleyici bir unsur olarak öne çıkmış vehep öyle devam etmiş. Fakat gelin görünki, vakıf bırakanlar yaptırdıkları vakfettik-leri eserleri geride bırakırken onlarınkorunmasını, kollanmasını, yaşatılmasınıistemişler. Bu nedenle geride bıraktıklarıeserlerin bir duvarına ya bir dua, ya dabedduayı asmayı ihmal etmemişler.Yalnızca halk değil, bu geleneğiPadişahlar dahi sürdürmüşler..Fatih Sultan Mehmet, vakıfların ve vakfahizmet edenlerin nelere dikkat etmelerinidua ve beddua ile çok net bir şekilde akta-rırken, vakfa hizmet etmenin önemininaltını çizmiştir. Türkiye' de ve tüm Balkanülkelerinde yaşayan soydaşlarıma en derinselamlarımı ve saygılarımı sunarım.

    Esra BALKAN

    KANUNİ SULTANSÜLEYMAN

    VAKFİYESİ’NDEN

    Balkan çocukları BORNOVA’DA

    ZENİCA/BALKAN GÜNLÜĞÜ

    Türkiye’nin en büyük değerler eğiti-mi programı SEDEP, Bosna Hersek’tedüzenlenen 7. Çocuk Şenliği'ndegönülleri fethetti. Bosna Hersek Cumhuriyeti 7. ÇocukŞenliği Zenica Kentinde yapıldı.Selçuklu Belediyesi’nden konuylailgili yapılan açıklamada, Yunus EmreEnstitüsü’nün ev sahipliğinde düzen-lenen en kapsamlı ve en kalabalıkorganizasyona 7 binden fazla öğrenci-nin katıldığı belirtilerek, "Proje kapsa-mında Bosna Hersek’teki ilköğretimokulları ve liselerde seçmeli ders ola-rak Türkçe öğrenen öğrenciler, Türk

    ve Bosna Hersek bayraklarını dalga-landırarak ecdattan gelen kardeşliğitüm dünyaya gösterdi.İHA’nın haberinegöre; sekiz yıl öncebaşlayan‘TercihimTürkçe’ proje-sinin ilkmezunlarınıverdiği gündegerçekleşenÇocuk ŞenliğindeSelçuklu DeğerlerEğitimi Programı (SEDEP)de Türkiye'yi temsil etti. Kültürelmirasın unsurları olan mehteran ve

    halk oyunları gösterilerinin en güzelörneklerini sergileyen SEDEP Gösteri

    Ekibi, Türk değerlerinin tanıtı-mına katkı sağlarken salo-

    nu dolduran binlerceçocuğa coşku dolu

    bir gün yaşattı.SEDEP böyleceuluslararası alandaüçüncü etkinliğine

    imza atmış oldu. Buçalışma sayesinde

    Bosna Hersek ile olangönül bağı daha güçlen-

    miş olurken, SEDEP ekibiMostar'da bir okulda daha gösteriyapacak" denildi. 

    Balkan ülkelerinden gelen çocuklar Bornova Belediye Başkanı Dr.Mustafa İduğ’u ziyaret etti. 104 kişilik heyeti ağırlayan Başkanİduğ, heyetin temsilcilerine üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün

    resminin ve isminin bulunduğu fincan takımı hediye etti.

    Balkanlar’da Selçuklu rüzgarı esti

    H.MERKEZİBALKAN GÜNLÜĞÜ

    “Balkan Çiftçi Çocukları 23Nisan’da Türkiye’de” pro-jesi kapsamındaBornova’ya gelen çocuklar BelediyeBaşkanı Dr. Mustafa İduğ’u ziyaretetti. Balkan Eğlencesi’nde, Türkiye’yegelen heyet içinde yer alan 3 folklorekibi sahneye çıktı.Saraybosna Halk Festivali,Makedonya Radoviç Belediyesi,Kosova Kadınlar Derneği, SırbistanSancak Siyenitza Derneği ve GayretDerneği’nin dahil olduğu proje kap-

    samında Türkiye’ye gelen çocuklarİzmir’de olmaktan büyük bir mutlu-luk duyduklarını söyledi. MakedonyaRadoviç Meclis Üyesi Enis Ömer,Saraybosna Devlet Üniversitesi’ndenProf. Dr. Sahudin Kačar, KosovaGüçbirliği Federasyonu BaşkanıMahide Kurt, Uluslararası BalkanKooperatifi Yönetim Kurulu BaşkanıHamza Yavuz, Gayret Derneği ileSjenice Birlik Derneği’nin yöneticileriBaşkan İduğ’a Balkan Eğlencesi’nindüzenlenmesinde verdiği desteklernedeniyle teşekkür etti. SaraybosnaDevlet Üniversitesi’nden Prof. Dr.Sahudin Kačar, Başkan İduğ’u

    Saraybosna’da misafir etmektenbüyük bir mutluluk duyacaklarınıbelirtti.Başkan İduğ, “Atatürk’ün dünyaçocuklarına en büyük hediyesi 23Nisan’dır. Barış, sevgi ve huzur içindünyanın Atatürk gibi liderlere ihti-yacı var” dedi. Başkan İduğ, en kısazamanda iade-i ziyaret yapmak iste-diklerini de dile getirdi. İduğ, heyetintemsilcilerine üzerinde MustafaKemal Atatürk’ün resminin ve ismi-nin bulunduğu fincan takımı hediyeederek, “Kahvenizi içtikçe hem bizihem de Ulu Önderimiz MustafaKemal Atatürk’ü hatırlayın” dedi.

    GİLAN/BALKAN GÜNLÜĞÜ

    Gilan Belediye Başkanı LutfiHaziri, Türkiye’nin PriştineBüyükelçisi Çağrı Sakar ile biraraya geldi. Haziri ve Sakar görüş alış-verişinde bulunurken, ikili işbirliğiningeliştirilmesi içinde sözleşti. www.time-balkan.com sitesinin verdiği bilgileregöre, Gilan Belediye Başkanı LutfiHaziri sosyal medya hesabı üzerindenyaptığı paylaşımda, Büyükelçi ÇağrıSakar’a gerçekleştirdiği ziyaret veGilan’ın kalkınmasına sağladığı destek-ten dolayı teşekkürlerini ifade etti.Görüşmede Lutfi Haziri, TİKA tarafın-dan Gilan’da kısa süre içinde“Ardhmëria 1” çocuk yuvasının yapı-mının başlayacağı müjdesini de verdi.

    Başkan Haziri’denTürkiye’ye şükran ifadesi

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 09

    29 Nisan 2019Pazartesi 9Balkan Haberleri

    İlginç bir baş-lık ve bir okadar da il-ginç bir sıfat.Böyle bir sıfatalayık olabilmekve taşıyabilmekkolay değildir.“Düş yola farkeyleme pa vüseri” mısrasınınsırrına eren , “Ec-dadımızın hey-

    beti maruf-u cihandır ! Fıtrat değişirsanma , bu kan yine o kandır.! “ İştetam da bu tarife ve sıfata haizdir ,“TÜRKİYE ANNE” … Kolay değildir”TÜRKİYE ANNE ” olabilmek. Böylebir sıfat kolay elde edilemez. Vatanse-

    verlik, Çalışkanlık, Tevazu ve Samimi-yet ister. Makedonya’da bu denli çoksevilmek ve saygı duyulmak. Pekikimdir bu “Türkiye Anne”… Böyle birsıfata layık olan kişi Makedonya’nınbaşkentinde T.C Üsküp BüyükelçisiSayın Tülin Erkal Kara Hanımefendi-den başkası değildir. O öyle bir Büyük-elçi ki; Sırça Köşkünde, makamodasında oturmayarak, Makedonya’daki kentleri ve köyleri karış karış dola-şarak soydaşlarımızın ve Müslümanahalinin dertlerini, sıkıntılarını yerindebizzat görerek tespit etmek, onlarlaaynı sofraya oturup yavan ekmeğipaylaşmak, yoksulluklarına bir nebzederman olabilmek, Evlad-ı Fatihan’ınRumeli’de ki torunları ile kucaklaş-mak, onlara bu topraklarda yalnız ol-madıklarını ve TürkiyeCumhuriyetinin her daima onların ya-nında olduğunu yaşayarak hissettir-mek için, Radoviş`e bağlı yoksulEvlad-ı Fatihan mirası köylü kadınlartarafından “Türkiye Anne” sevinç çığ-lıklarıyla karşılanmak kolay değildir.

    SAMİMİ TANIŞMA

    Herkese böyle bir sıfat verilmez hak et-mediysen ezilir ufalanırsın. TC ÜsküpBüyük Elçimiz Sayın Tülin ErkalKara`dan bahsediyorum. Nam-ı Diğer“TÜRKİYE ANNE”. Ben kendisiyle 20Aralık 2016 tarihinde tanışmıştım.Beni o samimi, içten, yapmacık olma-yan, sıcacık, güler yüzlülüğü ile karşı-lamıştı. O gün bu gündür aramızdakisevgi ve saygı adeta baba - kız seviye-sine geldi. Bana manevi babam diyehitap eder. Ben 1968 yılından bu yanaMakedonya`ya çok sık seyahat ederim.Zira benim ailemin yarısı Make-donya`da yaşıyor. Ancak samimiyetle

    söyleyebilirim ki, sadece ben değil Ma-kedonya Türkleri, Makedonya Müslü-manları ve hatta Makedonlar bile,böylesine nazik, çalışkan, güler yüzlü,mütevazı bir Büyükelçi görmediler.Makedonya’da yaşayan soydaşlarımı-zın umudu ve gözü kulağı olmuştur.Özellikle; 15 Temmuz Hain Darbe Giri-şiminin ardından Makedonya`da faali-yet gösteren malum terör örgütünekarşı verdiği mücadele ile adeta tarihyazmıştır. Ben, 21 Ocak 2019 tarihindeMakedonya`ya yaptığım ziyaretimdeilk önce Büyükelçimizi ziyaret ettimKendisine “Yol ve Sıla” isimli, Göç veYol Hikayelerinden oluşan son kita-bımı hediye ettim. Malumunuz se-vinçten gözleri doldu. Çünkü o da birgöçmen ailenin çocuğu. Belçika`nın

    Brüksel şehrinde büyümüş, tahsiliniBrüksel`de tamamlamış, Türkiye`degöz hastalıkları Uzm. Dr. CumhurKara ile evlenmiş ve bir erkek evlatlarıdünyaya gelmiş. Yakın dönemdeBursa`dan milletvekili seçilerekTBMM`de görev yapmış ve ardından ,Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tay-yip Erdoğan tarafından TC Üsküp Bü-yükelçiliğine atanmıştır.

    DEVLET KADINI

    Çok yönlü bir Devlet Kadını, PolitikacıDiplomat… O ; “Ne olacak bu memle-ketin hali “diyenlerden ziyade “Neleryaparsak bu memleket için daha iyiolur.” diyenlerden. Üsküp`te kaldığım4 gün boyunca beni konuk etti. HattaBüyükelçilik Konutunda onurumaakşam yemeği vererek, bana tarifi im-kansız bir bahtiyarlık yaşatmıştır. Kıy-metli Büyükelçimiz 6 Mart 2019 günü,bana büyük bir sürpriz yaparak, Ma-kedonya'nın Üsküp Şehrinden Mani-sa'ya , Beni evimde ziyaret ederekbana tarifi imkansız bir onur yaşattı.Büyükelçim bana 19. yy. dönemine ait"Makedonya Antik Kelebek Broş" Pla-ketini takdim ederek şereflendirdi. Bugüne kadar Manisa'ya gelen ilk T.CÜsküp Büyükelçisi olan Tülin ErkalKARA Hanımefendi, ikamet ettiğim

    Şehzadeler - Adakale Mahallesindekifakirhanemde beni ve ailemi ziyaretetti. Beni 39 yıllık edebiyat ve sanathayatımda pek çok Vali, Belediye Baş-kanları ve devlet adamları evime gele-rek ziyaret ettiler. Ancak bu durum birbaşka.. Büyükelçim ile iki saat boyuncaRumeli Tarihi ve Kültürünü, yazdığımkitaplarımı, ve özellikle Manisa diya-rından Akıncı Beyi Yiğit Paşa Bey ileMakedonya'nın fethine götürülen Sa-ruhan Yörüklerini ve Saruhan ( Manisa)'yı anlattığım "SARUHAN'DAN RU-

    MELİ'YE GÖNÜL KÖPRÜLERİ " veson kitabım "YOL VE SILA"yı konuş-tuk. Nisan ayında Üsküp'te gerçekleş-tireceğim söyleşi etkinliği ve 20-23Haziran 2019 tarihinde Üsküp'te Ulus-lararası Balkan Üniversitesi tarafındandüzenlenecek olan 5. Uluslararası Sos-yal Bilimler Kongresine davet edilmişolmamı konuştuk. "AHDE VEFA" Benher zaman söylüyorum. " Makam sa-hibi olmak başka, İnsan olabilmekbaşka bir şeydir." diye... İşte bu duru-mun en güzel örneği, T.C Üsküp Bü-

    yükelçimiz Tülin Erkal KARA. SayınBüyükelçim, size Şahsım ve ailemadına şükranlarımı sunuyorum. SayınBüyükelçim iyi ki varsınız. İyi ki sizitanımışım. Siz,; Gönül coğrafyamızMakedonya`da soydaşlarımızın tabi-riyle “TÜRKİYE ANNE” oldunuz.Size şahsım, Manisa ve Türkiye Cum-huriyeti adına şükranlarımı sunuyo-rum. Gönül Coğrafyamız sizinle dahamutlu ve gelecekten daha umutlu.Allah Yar ve Yardımcınız olsun. Selamve dua ile Allah’a emanet olunuz…

    İlber Şiyak

    Türkiye anne olabilmekPeki kimdir bu “Türkiye Anne”… Böyle bir sıfata layık olan kişi Makedonya’nın Başkentinde

    T.C Üsküp Büyükelçisi Sayın Tülin Erkal Kara Hanımefendiden başkası değildir.

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 08

    29 Nisan 2019PazartesiBalkan Haberleri8

    Prof. Dr. Ata ATUN

    GİDİŞAT PEK İYİ DEĞİL!

    Kıbrıs konusunun ilginç bir aşamaya gel-diği kesin. Özellikle de Rum tarafında neyapılacağına ve neler yapılması gerekti-ğine dair büyük bir karmaşa hakim. Rum liderle-rin her birinin ağzından farklı bir ses, farklı biryorum çıkıyor. Crans Montana sürecinde BMgenel Sekreteri Guterres’in sunduğu çerçeve an-laşmasını Rum siyasilerin kimi olumlu buluyor,kimi de olumsuz. Gerçekte Rumların ve Yunanlı-ların, Guterres’in taraflar sunduğu çerçeve anlaş-ması içinde yer alan 6 maddenin birincisine“Garantiler, Garantörlük ve TSK’nın adadan çe-kilmesi” maddesini koydurması onlar açısındanbüyük bir başarı. Yıllardır kırmızı çizgi olarak be-lirtilen ve son 42 yıldır bırakın masaya konmasını,tartışılmasına bile izin verilmemiş olan “Garanti-ler, Garantörlük ve Kıbrıs adasındaki TSK’nınvarlığı” şimdi maalesef BM’nin teklif ettiğiçözüm öneri paketleri içinde yer almaya başladı.Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu’nunKKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bit-mesi sonrasındaki ilk haftalar içinde yaptığı “Ga-rantiler Tabu değildir” açıklaması, bugün“Garantiler, Garantörlük ve Kıbrıs adasındakiTSK’nın varlığı” konusunun masaya konmasına,tartışmaya açılmasına ve BM’nin Kıbrıs müktese-batı içinde yer almasına yol açtı. Artık bir daha buüç konu BM’nin Kıbrıs müktesebatının dışına çı-karılamaz. Rumlar bu üç konuyu BM’nin mükte-sebatı içine çekmek için 42 yıl uğraştılar vebaşaramadılar ama bizim Cumhurbaşkanımız veSözcüsü, karşılığında Rumlardan hiçbir taviz al-madan, hiçbir kazanım elde etmeden sadece bazıkişi ve kesimleri memnun etmek amaçlı bu açık-lamayı yaptılar ve şimdi biz bunun ağırlığı altındaeziliyoruz. Meraklıları, aramızdaki nesebi bozuk-lar, Rumları melek olarak tanıtmaya çalışanlar veegemen ve özgür bir KKTC’de yaşamak yerineRum idaresi altında azınlık olarak yaşamayı tercihedenler, hiç üşenmesinler ve 1950 - 1974 yıllarıarasındaki gazeteleri okusunlar. Söz konusu gaze-teler KKTC Meclisinin internet sitesindeki gazeteArşivi’nden indirilebilir veya Lefkoşa MerkezKütüphanesinde ve Girne’deki Milli Arşivinde degazetelerin orijinallerinden okunabilir.      

    NESEBİ BOZUKLAR

    Bugün KKTC’de 1958 yılında ve 1974 sonra-sında Türkçeleştirilen yer isimleri, eski Rumcaisimlerine dönüştürülsün demekten çekinmeyennesebi bozukların Osmanlı döneminden kalan384 yıllık yer isimlerinin 1950-1955 yılları ara-sında, Türklerin protestolarına rağmen yerel yöne-timlerde çoğunluk oylarını oluşturan Rumlartarafından nasıl değiştirdiklerini okumaları ve öğ-renmeleri gerekmektedir. 1960 yılından beridirUluslararası kurallara uygun olarak elimizde tut-tuğumuz “Türkiye’nin garantörlüğü”, 1960 Ana-yasasının EK I, Madde 4.ünde yer alan“Türkiye’nin fiili müdahale hakkı” ve 1974 yı-lında adaya ayak basarak tüm Kıbrıslı Türklerincanını kurtaran ve aradan geçen 43 yılda güvenli-ğimizi sağlayan “ ürk Silahlı Kuvvetlerinin ada-daki varlığı”nı hiçbir koşulda tartışmamamız vedeğiştirmememiz gerekmektedir. Böylesi bir de-ğişikliğin sonucunda ne olacağını kestirmek güçdeğil. Canlı örneği Girit adasının durumu önü-müzde. Merak edenler “Girit Faciası”nı okuyarak,KKTC’de  “Garantiler, Garantörlük ve Kıbrısadasındaki TSK’nın varlığı” olmaması duru-munda başımıza nelerin geleceğini net bir şekildeöğrenebilirler…

    İlber ŞİYAK

    DEBRELİ VİLDAN

    FAİK EFENDİ

    Biz Türkler; 3 Kıta’da hüküm sür-müş tarih yazmış olan şanlı ecda-dın torunları olarak, maalesefkendi tarihimizi yazamadık, okumayı dasevmediğimiz için de öğrenemedik.Maalesef bizler millet olarak kitap oku-mayı nedense pek sevmiyoruz! Nekadar acı bir durum değil mi? Oysa ki;tarihini ve kültürünü bilmeyen ve unu-tan milletlerin güçlü olarak dünya coğ-rafyasında güçlü bir vaziyette varolmaları imkansızdır. Sizler, günü-müzde Makedonya’nın en batı ucundayer alan, Mavrovo- Rostuşe Beledi-yesi’ne bağlı, “Prisoynitsa Köyü”nün is-mini daha önce hiç duydunuz mu?Sanırım pek çoğunuz duymamışsınızdır.Zira bu köy o kadar küçük ve bir okadar da şirindir ki yerini haritada bilezor bulursunuz. Eğer izniniz olursa, bensizlere bu küçük ve şirin köyde dünyayagelmiş, çocukluğunu, gençliğini buköyde geçirmiş, Serbest Göç anlaşma-sıyla 60’lı yıllarda anavatan Türkiye’yegöç etmiş ve yıllar sonra doğup büyü-düğü köyüne muhteşem bir cami inşaettiren, İzmirli İş adamı Hacı Demir Ta-hiroğlu’ na hemşerisi olarak teşekküretmek istiyorum.Ve bir de; Bu şirin mi şirin, küçük müküçük Rumeli köyünde doğmuş veçocuk yaşında ailesiyle birlikte Tür-kiye’ye göç etmiş olan, İslam dininebüyük hizmetleri olan, öyle muhterembir zat yetişmiştir ki bu mübarek zatınhayat hikayesini okuyunca eminim kisizler de çok şaşıracak ve hayrete düşe-ceksiniz.

    8 YAŞINDA GÖÇ

    Kendisi adını Vildan Faik bin İslam ed-Debrevi olarak vermektedir. İslam alim-lerinden olan Ebul – Ula Mardin, Vil-dan Faik’n uzun yıllar İstanbul –Üsküdar’da oturduğu için ÜsküdarlıVildan Faik Efendi olarak meşhur oldu-ğunu söylemiştir. Makedonya’nın Ma-nastır Vilayetinin Debre-i BalaSancağı’na bağlı Rekalar Kazası’nınPrisojnica ( Prisoynitsa ) Köyünde,Rumi takvime göre 1269 yılında, Miladitakvime göre 1853 yılında dünyaya gel-miştir. Henüz 8 yaşında iken babası veannesiyle birlikte Türkiye’ye göç ederekİstanbul’un Üsküdar semtine gelip, Va-lide Atik mahallesinde yaşayan amcasıHoca Yakup Efendi’nin yanına yerleşti-ler. İlk tahsilini Ispartalı Hoca HafızSabri Efendi’den yaptıktan sonra, 12 ya-şında iken Kuran -ı Kerim’i ezberledi veHafız oldu. Rumi 1329, Miladi 1911 yı-lında, Valide Sultan Dershanesi’neMüdür oldu. Bu görevinde 1914 yılınakadar kalmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanın-dan sonra Meşrutiyeti güçlendirmekamacıyla “Arnavutluk İttihatKulübü”nün ve “Cemiyet- i İttihadiye”nin kararı ve “Bab – ı Ali”nin tensihi ileManastır ve İşkodra vilayetlerine gön-derilerek Heyet -i Nasıha’nın başındaiki ay vazife yapmıştır.1838 yılında As-keri Toptaşı Rüştiyesinde Farsça veArapça Hocalığı yapmıştır. Debreli Vil-dan Faik Efendi zamanının büyük tefsiralimlerindendir. Vildan Faik Efendi, 4Temmuz 1925 yılında İstanbul’un Üs-küdar Semtinde, Hacı Hansa Hatun Ma-hallesi, Selvilik caddesindeki evindevefat etmiştir. Allah’ın rahmeti üzerineolsun…

    ÜSKÜP/BALKAN GÜNLÜ�Ü

    Kuzey Makedonya'nın baş-kenti Üsküp'te "AnkaraKültür Günleri" etkinliğidüzenlendi. İçişleri Bakanlığı SivilToplumla İlişkiler Genel Müdür-lüğü’nce desteklenen Balkan Kül-türleri İttifakı Derneği’nce(BAKİDER) düzenlenen etkinliğe,Türkiye'nin Üsküp BüyükelçiliğiDin Hizmetleri Müşaviri MuratAlkan, ülkedeki sivil toplum ku-ruluşu (STK) temsilcileri, öğrenci-ler ve davetliler katıldı. Etkinlikkapsamında kurulan stantlardakonuklara cam işçiliği, çömlekçi-lik, ebru sanatı ve okçuluk sporu

    gösterildi. Stantlarda Kültür Ba-kanlığı, Türkiye Maarif Vakfı,MÜSİAD, Karabük Üniversitesi,Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversi-tesinin yanı sıra Anadolu Ajansıfoto muhabirlerinin Türkiye'nindört bir köşesinden drone ile çek-tiği fotoğrafların yer aldığı "Gök-yüzünden Türkiye" kitabıtanıtıldı. Tanıtımların ardındanyerel STK'lerle BAKİDER ara-sında "Uluslararası GençlikSTK'leri Kardeşlik, Birlik ve Kal-kınma Platformu" kuruldu. BAKİ-DER Başkanı Emin Bajric, AAmuhabirine yaptığı açıklamada,projelerinin asıl amacının bölge-deki STK'ler tarafından oluşturu-

    lan platform olduğunusöyledi. Platforma Kuzey Make-donya, Sırbistan, Karadağ veBosna Hersek'ten yaklaşık 20'şersivil toplum kuruluşunun kaydol-duğunu dile getiren Bajric, "Yüz-yıllar boyunca nasıl bir aradayaşadıysak, nasıl dedelerimiz gö-nüller arasında köprüler kurduy-salar biz de onların yolundadevam ediyoruz." dedi. Platformaracılığıyla Türk ve BalkanSTK'lerinin iş birliği içinde proje-ler yürüteceğini anlatan Bajric, buetkinlikle hedeflerinin Balkanhalkları ile Türkiye'deki halklarıbirbirine yakınlaştırmak oldu-ğunu söyledi.

    ANKARA/BALKAN GÜNLÜ�Ü

    Türkiye'deki şehir hastanele-rinin bir benzerini Kösten-ce'de inşa etmeyehazırlanan Romanya'nın SağlıkBakanı Sorina Pintea, AnkaraŞehir Hastanesi'nde inceleme-lerde bulundu. Sağlık Bakanlı-ğı’ndan yapılan açıklamaya göre,II. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp(GETAT) Kongresi’ne katılmaküzere Türkiye'de bulunan Pin-tea'ya, incelemelerinde SağlıkBakan Yardımcısı Halil Eldemir

    eşlik etti. Bilkent'teki Şehir Hasta-nesi'nde yetkililerden bilgi alanPintea, Kardiyovasküler Cerrahive Onkoloji Hastaneleri ile Rad-yoloji bölümlerini gezdi ve tedavigören hastalarla sohbet etti. Pin-tea, ziyaretin ardından Sağlık Ba-kanı Fahrettin Koca ile yaptığıgörüşmede, hastanede verilensağlık hizmetinden oldukça etki-lendiğini ifade etti. AnadoluAjansı’nın haberine göre; konukSağlık Bakanı, Türkiye'nin sağlıkalanında elde ettiği gelişmelerintakdire şayan olduğunu, kendile-

    rinin de benzer Kamu-Özel İş Bir-liği (KÖİ) modeliyle yatırımlaryapmak ve bu konuda Türki-ye'nin tecrübelerinden faydalan-mak istediklerini kaydetti. İkiülke hükümetleri arasında imza-lanacak bir anlaşma ile TürkiyeCumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ko-ordinasyonunda Romanya'nınKöstence şehrinde KÖİ modeliylebir hastane kurulması çalışmala-rının hızla sürdüğünü belirtenPintea, Haziran2019'da anlaşma imzalanmasınıöngördüklerini ifade etti.

    Romanya Sağlık Bakanı, Şehir Hastanesi'ni gezdi

    “Sancak’ın asırlık hak mücadelesi” konuşuldu

    Türkiye'deki şehir hastanelerinin bir benzerini Köstence'deinşa etmeye hazırlanan Romanya'nın Sağlık Bakanı SorinaPintea, Ankara Şehir Hastanesi'nde incelemelerde bulundu

    H.MERKEZ�/BALKAN GÜNLÜ�Ü

    İzmir’de yaşayan emekliresim öğretmeni MehmetNuri Öncüler, 1900'lü yıllardaBalkanlar'da yaşayan TürklerinTürkiye'ye dönmek zorunda kal-ması ile Sinop'a gelen dedesininailesinin yaşadığı zorlukları an-lattığı 'Elveda Manastır' adlı ro-manını yayımladı. Emekliolduktan sonra 7 kişisel resimsergisi açan Öncüler, edebiyatayönelerek 4 de roman yazdı, biribasıldı. İlk romanı olan ElvedaManastır’da dedesi, kardeşi vededesinin annesi Şevket Ana’nınBalkanlar’dan Sinop’a gelmele-rini ve hayata tutunma öykü-sünü anlatan Öncüler, kenditopraklarını özleyen fakat geridönemeyen bu insanları konualıyor. Kendi isminin de dedesiNuri’den geldiğini anlatan Ön-cüler, annesinin bu ismi kendi-sine verdikten sonra "Umarımsenin hayatın ondan daha güzelolur" dediğini söyledi. DHA’nınhaberine göre; aynı zamanda ro-

    manında, dedesi Nuri’nin Ma-nastır'da öğretmenlik yaptığını,sonraki yıllarda Mustafa Ke-mal’in 18 Mayıs 1919’da Sinop’auğradığında dedesini görüp ya-nına çağırarak "Nerelisin" diyesorduğunuve "Manas-tırlıyım" ce-vabınıalınca, "Göz-lerinden ta-nıdım"karşılığınıverdiğini an-latıyor. Ro-manı gerçekbir hikaye-den esinle-nerek ve 4aylık biraraştırma so-nucundayazdığından bahseden MehmetNuri Öncüler, "1900’lü yıllardaOsmanlı İmparatorluğu Balkan-lar’da söz sahibi. Balkanlar’ınfarklı bölgelerinde 2 milyonayakın Türk yaşıyor. Fakat Os-

    manlı Birinci Dünya Savaşı’nadoğru yaklaşırken gücünü kay-bediyor. Bunu fırsat bilen Ruslar,Bulgar, Sırp ve Yunan cephele-rine destek vererek Balkanlar’dayaşayan Türkleri sürmeye başlı-

    yorlar. Türk-lerAnadolu’yagöç ediyor,Şevket Ana daailesini topla-yarak Sinop’ayerleşiyor.Orada Os-manlı zabitiolan büyükoğlu, hafız vemanastırdaöğretmen olanküçük oğluNuri ile ha-yata tutun-

    maya çalışıyor. Romanda buinsanların 1900’lü yıllarda Ma-nastır’da nasıl yaşadıklarını vesürgünden sonra Anadolu’dakivarolma savaşlarını anlattım"diye konuştu.

    Dedesinin göç hikayesini anlattığı roman yazdı

    Üsküp'te "Ankara Kültür Günleri"

    KIRKLARELİ/BALKAN GÜNLÜĞÜ

    Kırklareli Üniversitesi’nde (KLÜ)“Sancak’ın asırlık hak mücade-lesi” konferansı düzenlendi.www.timebalkan.com’a göre: BalkanAraştırmaları Uygulama ve AraştırmaMerkezi tarafından Kayalı Kampü-sü’nde düzenlenen konferansa konuş-macı olarak, araştırmacı- yazar DavutNuriler katıldı. Nuriler konuşmasındakaleme aldığı “Sancak’ın Asırlık HakMücadelesi” kitabı hakkında bilgi verdi.Balkanlar’ın, 19. asırdan itibaren köleci-lik ve sömürgecilikle yeni coğrafyalardapazar aradığını anlatan Nuriler, “Farklıdini ve etnik toplumların asırlarca barışiçinde yaşadığı bölge, milliyetçi ve ayrı-lıkçı akımlar, Batılı devletler ve Rus-ya’nın desteği ile yükseliş döneminegirmişti. 19. asrın ilk yarısında önce Yu-nanistan ve Sırbistan Osmanlı’dan kopa-rılarak bağımsız bir devlet halinegetirilmiş, zamanla bu iki ülkeyi, Kara-dağ, Bulgaristan ve diğerleri takip et-mişti. 20. asırda 1. Dünya Savaşı, 2.Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemle-rinde çok önemli devlet liderlerinin güçgösterileri yaptığı, faşizme, ı