xtb forex - aylık araştırma bülteni ocak raporu

25
Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU Ocak

Upload: xtb-forex-xtb-menkul-degerler-as

Post on 15-Feb-2017

41 views

Category:

Economy & Finance


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Aylık Araştırma Bülteni

Ocak RAPORU Ocak

Page 2: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Amerika Ekonomisi

Kasım ayı seçimlerinden sonra Amerikan ekonomisinde iyileşme beklentisi

en çok hisse senedi piyasasına yansıdı. Seçim sonrası fiyatlamalar hisse

senedi piyasasında yukarı yönlü hareket, tahvil bono piyasasında satışlar

ve Dolar (DXY) endeksinde yükseliş olarak özetlenebilir. Ocak ayına

gelindiğinde, coşku ve acele ile fiyatlamalar sonrasında piyasaların

sabrının denendiği bir döneme giriyoruz. Henüz icra edilmeyen ekonomik

aktiviteyi öncesinde fiyatlamaya başlayan piyasalar 2017 ilk çeyrekte sakin

bir bekleyiş ile gelişmeleri takip edebilecek mi?

Benzer gelişmelerin yaşandığı dönemlere baktığımızda, piyasaların sabrı

konusunda tereddütlerimiz var. Sabırsız davranışlar ilk çeyrekte volatilite

artışı demek ancak tabi ki finansal enstrüman çeşitliliği ile piyasalarda

çareler tükenmez. Örneğin, Amerikan hisse senedi piyasalarının abartılı

yükseldiğini ve bir düzeltme yapacağını düşünüyorsanız. Chicago Board of

Trade (CBOT) de işlem gören S&P500 endeksinin volatilitesini gösteren VIX

(korku) endeksi rekor düşük seviyelerde iken ve satım (put) opsiyonları bu

kadar ucuz iken bu opsiyonlardan satın alarak portföyünüzün bir kısmını

koruma (hedge) altına alabilirsiniz. Endekslerde boğa piyasası sürerken

içinizde biraz endişe varsa ucuza sigorta yapılacak iyi bir dönemde

olduğumuzu hatırlatalım.

2009 senesinden bu yana %2,2 ortalama ile büyüyen Amerikan ekonomisi

iyi bir performans yakaladı. Ancak son dört yılın eğiliminde ilk çeyrek

büyüme rakamında zayıf gerçekleşme gözlemliyoruz. Sön üç yılın ilk

çeyrek büyüme rakamlarında; 2014 %0,9 daralma, 2015 %0,6 ve 2016

%0,5 Gayri Safi Yurt İçi Hasıla artışı olarak özetlenebilir. İlk çeyrek büyüme

rakamlarında zayıf seyrin sebebi hava koşulları ile yavaşlayan ekonomik

aktiviteye bağlanabilir. Kasım ayından bu yana Amerikan Doları’nın güçlü

seyrinin ihracat dezavantajı ile büyümeyi 0,4-0,5 baz puan aşağı

çekebileceğini de unutmayalım. 21 Ocak’ta başlayacak yeni dönem ve

ekonomik icraatlarına gelince, sonuçların kısa sürede alınmasını beklemek

hayalcilik olur.

2017 senesinin Trump politikalarında önceliğin kurumsal vergi

indirimlerine verilmesi bekleniyor. Amerikan ekonomisinde 2009

senesinden bu yana iyileşmenin ikinci Dünya savaşına göre zayıf

kalmasının birden fazla sebebi olmakla beraber işletme yatırımlarının zayıf

seyri önemli bir değişken olarak görülüyor. Trump yönetiminin kurumsal

vergi indirimleri ile denizaşırı ülkelerdeki şirket karlarını ülke içine çekme

planı acaba işletme yatırımlarını ne kadar yukarıya taşıyacak? 2004

senesinde Bush yönetimi benzer bir yöntem ile çok uluslu şirketlerden

karlarını ülkeye getirenlere %35 yerine %5,25 vergi uyguladı. Amaçlanan

bu yöntemle yeni fabrikaların kurulması, araştırma geliştirme

faaliyetlerinin artması ve istihdam piyasasında yeni iş alanlarının

yaratılmasıydı. Yönetim vergi indirimi ile 500 bin yeni iş imkanı hedefler

iken işler beklendiği gibi olmadı. Vergi indirimlerinin karlılık üzerinde $1’lık

etkisi işletme yatırımlarında $0.01’dan az bir artışa yol açtı. Şirketlerin

artan karlılık ile tercihi kendi hisse senetlerini satın almak ve daha yüksek

temettü oranı ile kar dağıtımı olarak özetlenebilir.

Öte yanda, 188 ülke arasında %35 kurumsal vergi oranı olanı ile Amerika

3. Sırada yer alıyor. Yüksek vergi oranları küresel piyasalarda rekabet

Amerika Ekonomisi Ocak 2017

Page 3: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

isteyen Amerikan şirketleri için önemli bir dezavantaj iken önümüzdeki

dönemde bu şirketler daha rekabetçi olabilir. Vergi indirimlerinin işletme

yatırımlarına ve yeni iş imkanına dönüşümü konusuna gelince, Trump

yönetimi bu konuda farklı bir yol izleyebilir.

Gelelim alt yapı yatırımlarına $1 trilyon dolar ve 10 yıla yayılması

öngörülüyor. 2017 senesinde resmi sürecin tamamlanması, mühendislik

çalışmaları, çevresel faktörler ve inşaat firmaları ile kontratların

imzalanması zaman alacak. Dolayısı ile 2017 yılını yok sayıp 9 yıla

taksitlendirme yaptığımızda sene başına $111 milyar dolar düşüyor.

Rakamın yıllık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYIH) üzerinde % 0,4-0,5

civarında pozitif etki yapması bekleniyor.

Sonuç olarak, hem kurumsal vergi indirimleri hem alt yapı yatırımlarının

ekonomik etkisi zamana yayılarak piyasanın sabrını zorlayabilir. Piyasalar

iyimser beklentileri satın almakta acele etmiş olabilir o halde daha ileri

gitmeden bir süre kenarda beklemeliler. Önemli olan, Trump dönemi

yüksek ekonomik büyüme, enflasyon ve ücretlerde artış ile FED’in 2017

yılında üç faiz artırımı yapabileceği görüşü.

Bu şartlar altında ilk çeyrekte olası bir düzeltmeye rağmen döviz piyasaları

eninde sonunda “dolar pozitif” fiyatlamaya dönebilir. Aynı durum tahvil

bono ve hisse senedi piyasası için de geçerli, Ocak etkisinin kalıcı

olmayacağını ve kısa bir düzeltme ardından hisse senedi piyasasının yedi

seneden uzun süren yükseliş trendini sürdüreceğini tahmin ediyoruz.

Tahvil bono piyasasına gelince, Avrupa ve Asya piyasalarından gelebilecek

alımlara rağmen 2017 senesinde oranların yükselme eğiliminde olacağını

düşünüyoruz.

FED “Dot Plot”

Fed üyelerinin ortalama beklentisi 2017 yılında politika faizinin 1,375

(şimdiki 0,625) 2018 yılında 2,125 ve 2019’da 2,875 olacağı yönünde

birleşiyor. Fed üyelerinin tahminlerinde değişimin sebebi Trump’ın 1

trilyon dolarlık altyapı yatırım projesi, vergi indirimleri ve deregülasyonlar

olarak görülebilir.

Yeni kabine ve hükümet politikalarını bir kenara bırakıp sadece ekonomik

veriler üzerinden bir değerlendirme yaptığımızda; Amerikan ekonomisinde

2017 yılında işsizlik oranı yüzde 4’e gerilerken sanayi üretiminde

iyileşmenin önümüzdeki birkaç yılda devam edeceği beklentisi var. Ayrıca,

ISM Satın Alma Yöneticileri Endeksi de ekonominin genişlediğini işaret

ediyor. Kısaca, 2017 yılının ilk aylarında yeni politikalar ile bir şaşkınlık

yaşansa da genel olarak Amerika için görünümün olumlu olduğunu

anlıyoruz.

Amerika Ekonomisi Ocak 2017

Page 4: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

ABD 10 Yıllık Tahvil Faiz Oranları

Temmuz ayı başında 1,32 seviyesine kadar gerileyen Amerika 10 yıllık

tahvil faiz oranı bugünlerde 2,54 civarında işlem görüyor. Kasım ayından

başlayarak altı hafta boyunca yükselen oranlar yedinci haftada geriledi.

Hızlı yükselişin ardından oranlarda yaşanan geri çekilmenin devamı

gelebilir. Aralık ayının son iki haftasında yapılan fiyatlamalar düşük işlem

hacmi ile gerçekleştiğinden iyi bir gösterge olmayabilir. Ocak ayının ikinci

haftasında başlayacak fiyatlamaları daha çok önemsiyoruz.

2 ve 10 yıllık tahvil faiz oranları arasındaki spread

2 ve 10 yıllık tahvil faiz oranları arasındaki spread Ağustos ortasından bu

yana yükselişe geçti. Önümüzdeki iki senede iyileşen ekonomik koşullar ile

FED faiz artırımları, 2 yıllık tahvil faiz oranlarını 1,20 seviyesine taşırken 10

yıllıklar 2,54 civarında işlem görüyor.

Amerika 10 yıllık tahvil faiz oranı ve S&P500 Endeksi

Geçmiş yıllarda Amerikan ekonomisi iyileşiyor FED faiz artırımları

hızlanabilir denince tahvil faiz oranları yükselir ve hisse senedi piyasasında

satışlar hızlanırdı. İki piyasa arasındaki negatif korelasyon Kasım ayından

bu yana yerini pozitife bıraktı. Nedeni, yeni ekonomi yönetiminin şirketler

ve hisse senedi piyasası dostu olacak politikaları olarak görülüyor.

S&P 500 Endeksinde 10 ve 200 günlük HO farkı açılıyor

Öte yanda, Amerika ekonomisine ilişkin 2017 beklentileri olumlu iken

küresel ekonominin kayda değer bir büyüme rakamı yakalaması zor.

Amerika Ekonomisi Ocak 2017

Page 5: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Avrupa Ekonomisi

Avrupa bölgesi ekonomisinde 2017 yılında artan siyasi belirsizlikler

önemli bir yer ediniyor. Brexit sürecine dair yol haritasını yeni yılda

açıklayacak olan Theresa May’in ardından dikkatler Almanya ve Fransa

seçimlerine çevrilecek. İngiltere’de alınan Brexit kararı, ABD’de Trump’ın

Başkan seçilmesi ve İtalya referandum sonucu popülist söylemlerin daha

ön planda olacağı bir döneme girdiğimizi gösteriyor. Ancak artan risklere

rağmen Avrupa ekonomisi 2017 yılına pozitif bir başlangıç yapabilir.

Avrupa’nın lokomotif ekonomisi Almanya’da üretici enflasyonunda

görülen artış, enflasyonda yükselişin sinyalini veriyor. Nitekim Avrupa

Merkez Bankası (ECB) da son yayınladığı ekonomik bültende enflasyondaki

artışın devam edebileceğine dikkat çekti. Almanya’da Üretici Fiyat endeksi

(ÜFE) Kasım ayında son üç yılın ilk yıllık artışını kaydetti. Aşağıdaki grafikte

görülen ÜFE artışının temel sebebi ise yükselen enerji fiyatları.

ECB tarafından uygulanan gevşek para politikası ve petrol fiyatlarında

yaşanan toparlanma, enflasyonda yaşanan yükselişin temel nedeni olarak

gösterilebilir. Tüm bu gelişmeler bir araya getirildiğinde, Almanya’da

tüketici enflasyonunun 2017 yılında yüzde 1,5’e Euro Bölgesi’nde ise

yüzde 1,3’e yükselmesi bekleniyor. ECB’nin hedeflediği enflasyon

seviyesinin yüzde 2 olduğu düşünülürse, bu derece hızlı bir toparlanmayı

bölge ekonomisi adına olumlu buluyoruz.

Avrupa Bölgesi enflasyon bekleyişi

Yukarıdaki grafikte de görüldüğü üzere son aylarda Avrupa Bölgesi

enflasyon bekleyişinde yukarı yönlü hareket hızlandı. Ocak-Eylül

döneminde petrol fiyatlarında yükselişe kayıtsız kalan enflasyon Eylül

ayından itibaren petrole ayak uydurmuş görünüyor.

Avrupa Ekonomisi Ocak 2017

Page 6: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Petrol fiyatları ve Avrupa’da enflasyon

Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ise piyasa için bir nevi sürpriz oldu

diyebiliriz. Banka faiz değişikliği gerçekleştirmedi ki bu beklentiler

içerisindeydi. Buna rağmen grafikte de görüldüğü gibi ECB’nin bilançosu

2014 sene ortasından bu yana artan ivme ile genişlemeye devam ediyor.

Avrupa Merkez Bankası bilançosu

Varlık alım programının süresi ise Mart 2017’den Aralık 2017’ye uzatıldı.

Tüm bu gelişmeler piyasa için sürpriz değil. Ancak, tapering (varlık alım

programının kademeli olarak azaltılması) kararı tahmin edilenden önce

geldi. Toplantıda alınan karara göre, varlık alım programı Nisan ayından

itibaren 60milyar Euro’ya düşürülecek.

Yukarıdaki grafik, EUR/USD paritesinin ECB kararına verdiği reaksiyonu

gösteriyor. Toplantı tarihine kadar Euro’da yaşanan hızlı yükseliş, büyük

ölçüde tapering söylentilerinin gündeme gelmesinden kaynaklanmıştı.

Ancak varlık alım programını azaltma kararına rağmen Euro hızla değer

kaybetti ve şu an gündemdeki yeni soru “parite 1,00 olur mu?”.

Euro’da yaşanan hızlı değer kaybında temel etken, merkez bankasının

kullandığı “güvercin ton” oldu. Tapering kararına rağmen banka, gerekli

gördüğü takdirde daha fazla parasal genişlemeye gitmekten

çekinmeyecek. Öte yanda; yaklaşan Almanya ve Fransa seçimleri ile

Avrupa bankacılık sektörü, Euro üzerinde baskı yaratmaya 2017 yılında da

devam edebilir.

Avrupa Ekonomisi Ocak 2017

Page 7: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Şüphesiz ki son dönemin ana gündem maddesi İtalya bankacılık sektörü.

Özellikle İtalya referandumu ardından daha fazla gündeme gelen Banka

Monte dei Paschi di Siena SpA (Monte Paschi), yatırımcılar yoluyla

sermaye artırımı gerçekleştirmekte başarılı olamadı. Bunun ardından

hükümet, 20 milyar Euro büyüklüğünde bir kurtarma paketi üzerinde

anlaşmaya vardı.

Son dönemde sıkça gündeme gelen bir diğer banka ise Deutsche Bank.

ABD tarafından kesilen 14 milyar Dolar tutarındaki ceza, bankanın

kredibilitesinin sorgulanmasına yol açmıştı. ABD ile anlaşan banka, ceza

tutarı olarak 7,1 milyar Dolar ödeme yapacak ki bu durum Deutsche Bank

için olumlu. Ancak, ECB’nin uygulamaya devam ettiği gevşek para

politikası Avrupa bankacılık sektörüne zarar vermeye devam edebilir. Öte

yanda; Avrupa’da yaklaşan seçimler, hem Avrupa Birliği’nin (AB) siyasal

yapısı hem de ECB’nin para politikası açısından önemli.

Almanya 10 yıllık tahvil faiz oranı

Almanya’da 24 Haziran İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış kararı ile

negatife dönen 10 yıllık tahvil faiz oranı Eylül ayından itibaren yükselişe

geçti. Aralık ayında özellikle İtalya bankacılık sektörüne ilişkin endişeler ile

Almanya tahvillerine gelen alımlar oranların gerilemesini sağladı. Almanya

ve Avrupa Bölgesi enflasyon bekleyişi tahvil bono piyasasında ki

fiyatlamalara yansırken devamı büyük ölçüde piyasanın risk alma iştahına

bağlı görünüyor.

Avrupa Ekonomisi Ocak 2017

Page 8: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

İngiltere Ekonomisi

Brexit kararı ardından hızla değer kaybeden Sterlin’in İngiltere ekonomisi

üzerindeki enflasyonist etkisi sürüyor. Kasım ayında artan giyim ve petrol

fiyatları, tüketici enflasyonu artış hızının tahminlerin üzerinde

gerçekleşmesine yol açtı. Ekim ayında yüzde 0,9 olan Tüketici Fiyat

endeksi (TÜFE) artış hızı Kasım ayında yüzde 1,2 seviyesine gerçekleşerek,

2014 yılı Ekim ayından bu yana en hızlı yükselişini kaydetti.

Yukarıdaki grafikte dikkat çeken asıl detay ise, girdi maliyetlerinde görülen

hızlı yükseliş. Petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş ve değer kaybeden

Sterlin etkisiyle ithal ürün fiyatları Kasım ayında yıllık yüzde 15’e yakın

artış kaydetti. Aşağıdaki grafik girdi maliyetleri ile artan petrol fiyatları

arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Ancak, petrol fiyatları enflasyonu etkileyen

faktörlerden yalnızca bir tanesi olarak görülüyor.

Şüphesiz ki maliyetlerde yaşanan bu hızlı yükseliş önümüzdeki süreçte

ürün fiyatlarına yansıyarak tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü

baskıyı arttıracak. Aşağıdaki grafik, 3 aylık dönemde üreticilerin beklediği

fiyat artışını gösteriyor.

İngiltere Ekonomisi Ocak 2017

Page 9: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Bu hızlı yükselişten rahatsız olan İngiltere Merkez Bankası (BoE) daha fazla

parasal genişleme ile Sterlin’in değer kaybedebileceğinden endişeli.

Kurum bu sebeple son iki toplantısında, para politikası kararlarında ‘çift

yönlü’ hareket edebileceğinin sinyalini verdi. Banka Aralık ayı

toplantısında piyasaya sürpriz yapmadı ve para politikasını korudu.

Böylece faiz oranı rekor düşük seviye olan yüzde 0,25’te varlık alım

programı 435 milyar seviyesinde sabit bırakıldı.

İngiltere 10 yıllık tahvil faiz oranı

Brexit sonrası ekonomik verilerin beklenen ölçüde bozulmayışı Ağustos

ayından itibaren tahvil bono faiz oranlarına yükseliş yönünde yansıdı. Zayıf

Sterlin’in enflasyonu yukarı taşıdığını da unutmamak gerekiyor. Öyle ki

hızlanan enflasyon İngiltere Merkez Bankası (BoE) tarihi düşük seviyede

“0,25” politika faizini yukarı çekebilir beklentisi yarattı. Aralık ayı

toplantısında banka enflasyon için marjı olduğunu söyleyerek bu

beklentiyi kırdı. 2016 yılının ikinci yarısı beklenenden iyi olabilir ancak

2017 senesinin İngiltere ekonomisi için siyasi ve ekonomik birtakım riskler

barındırdığını biliyoruz. Kısaca “dereyi görmeden paçaları sıvamamak”

gerekiyor.

İngiltere Ekonomisi Ocak 2017

Page 10: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Türkiye Ekonomisi

MSCI Gelişen Ülke para birimleri endeksi

MSCI gelişen ülke para birimleri endeksinde 23 Kasım düşük seviyesi 1492

iken o tarihten bu yana endeksteki yukarı gitme çabası dikkat çekiyor. 200

günlük hareketli ortalama 1518’in aşılması ile endeks önce 1521 ardından

1526 seviyesini test edebilir. Yükselen petrol fiyatları üretici ülkelerin para

birimlerinin değer kazanmasını sağlarken, FED sonrası 2017 yılı için banka

faiz artırımlarına hız verebilir endişesi endeksi tekrar 1500 sınırına taşıdı.

MSCI Gelişen Ülke piyasaları endeksi

Öncesinde beraber hareket eden S&P500 endeksi ve gelişen ülke

piyasaları endeksi, 08 Kasım seçimlerinden bu yana farklılık gösteriyor.

Amerikan ekonomisine ilişkin olumlu bekleyiş ile yükselen S&P 500

endeksine karşı MSCI gelişen ülke piyasaları endeksi önce geriledi ve

bugünlerde yatay seyrediyor. 14 Aralık ve FED stresinin geride kalması ile

gelişen ülke piyasaları arayı kapatmak isteyebilir. Bir başka bakış açısı ile

S&P 500 endeksinde bir düzeltme yaşandığı takdirde gelişen ülke

piyasaları aynı oranda değer kaybetmez.

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 11: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

2017 senesinde Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sektörü

Yükselen faiz oranları,

Değer kaybeden Türk Lirası,

Ekonomik (GSYIH) Yavaşlama,

Geri Dönmeyen Alacaklar,

Fonlama Maliyeti Baskısı.

Türk Lirası’nın değer kaybının sürmesi mali sektörün borç verme maliyetini

artırırken ekonomiye zarar verebilir. TCMB kurun yüksek seviyelerini

koruması halinde 2017 yılının ilk çeyreğinde ekonomiye negatif

yansıyacağını öngörüyor. Önümüzdeki iki sene boyunca iyileşen ekonomik

görünüm ile FED faiz artırımının hız kazanacağı düşünülürken, sermaye

çıkışları devam edebilir. TCMB’nin yabancı para rezervlerinin düşük olması

sebebi ile bankanın döviz piyasasına direkt müdahalesi beklenmiyor.

Yükselen kurun finans sektörü dışındaki şirketleri de zora sokacağı aşikar.

Ayrıca enerji sektöründe yükselen petrol fiyatları cari açığın finansmanını

zorlaştırıyor. Yabancı portföy yatırımlarında çıkış, yükselen petrol fiyatları

ve yüksek kur etkisi ile artan girdi maliyetlerini bir araya koyunca

karşımıza negatif bir tablo çıkıyor.

08 Kasım sonrası tahvil bono piyasasından çıkış hızlandı

08-30 Kasım tarihinde yabancı yatırımcılar tahvil bono piyasasında net 678

milyon dolar satış yaptılar. 02 Aralık haftasında bu rakam 85 milyon dolar

09 Aralık haftasında 143 milyon dolar olurken yılın dördüncü çeyreğinde

şu ana kadar tahvil bono piyasasında ki yabancı satışı 2 milyar Dolar

üzerindeydi. Bu şartlarda Türk Lirası’nın %14 üzerindeki değer kaybına

şaşırmamak gerekiyor.

Banka kredi faiz oranları ve fonlama maliyeti

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 12: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Merkez Bankası borçlanma maliyetini yükseltirken bankacılık sektörüne

düşük maliyetli kredi baskısı ile banka kredi faiz oranları ve fonlama

maliyeti arasındaki fark son 14 ayın en düşük seviyesine geriledi. Neticede

bankacılık sektörü kardan yemeye başladı ve Kasım ayında sektördeki

hisse senetleri yaklaşık %10 değer kaybetti.

Beş yıllık bono ihalesi ortalama faiz

12 Aralık tarihinde yapılan beş yıllık bono ihalesinde ortalama faiz oranı

“11,51” ile tarihi yüksek seviyelerde gerçekleşti. TL’nin hızla değer

kaybetmesi, ekonomik verilerde bozulma ve FED faiz artırım beklentisi ile

yabancı yatırımcıların tahvil bono piyasasındaki çıkışları sürüyor. Ekim

ayından bu yana devlet iç borçlanma senetlerinde yabancı yatırımcıların

satış tarafında olduğunu ve TL cinsi bono pozisyonların %20 altına

gerilediğini görüyoruz. Neticede yabancıların pozisyonu 2012 yılından bu

yana en düşük seviyede gerçekleşmiş oldu.

Türkiye 10 yıllık tahvil faiz oranı

15 Aralık’ta görülen 11,66 yükseği sonrasında oranlarda geri çekilme yaşandı. Tekrar tek haneli rakamların geri gelmesi kısa vadede zor görünüyor.

Ekonominin Nabzı Kaç Atıyor “Bankacılık Sektörü”

Türk Lirası ve sektörün sermaye rasyosu

Kasım ayı başından bu yana Türk Lirası Dolar karşısında %15 değer

kaybederken tahvil bono piyasasında faiz oranları son çeyrekte yaklaşık

170 baz puan yükseldi. Türk Lirası’nın %10 değer kaybı beş büyük

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 13: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

bankanın sermaye rasyosunu 47 baz puan aşağı çekebilir. Tahvil bono

piyasasında oranların 100 baz puan yukarı gitmesinin sektörün

sermayesine vereceği zarar ise 15 baz puan olarak tahmin ediliyor.

Moody’s ardından 2017 yılında Fitch’in kredi notunu yatırım yapılabilir

seviyeden aşağı çekmesinin mali sektöre vereceği sermaye zararı ise 100

baz puandan fazla olabilir.

Bankaların Taşıdıkları Devlet İç Borçlanma Senetleri Dağılımı

Bankalar için bir başka risk unsuru portföyde taşıdıkları Devlet İç

Borçlanma Senedi (DIBS) getirilerinde yaşanan yükseliş ve bunun getirdiği

ek maliyet. Türk bankalarının yılın üçüncü çeyreğinde taşıdıkları devlet iç

borçlanma senetlerinin miktarı 85 milyar Dolar ile sektördeki varlık

dağılımı içerisinde %11,3 seviyesine ulaşıyor. Bu oran Avrupa bölgesindeki

bankaların iki katını ifade ediyor. Akbank’ın ikinci çeyrek bilançosundan

sonra yaptığı açıklamaya göre, oranlardaki 100 baz puanlık bir artış

sermaye rasyosunu 25 baz puan aşağı çekiyor.

Türkiye Fitch’den yatırım yapılabilir kredi notunu kaybederse

Fitch Ağustos ayında Türkiye’nin hükümet borçlanmasına ilişkin görünümü

negatife çekti. Bir sonraki adım junk “çöp” seviyesine çekmek olur ise

bankacılık sektöründe sermaye ve borç verme marjinleri üzerindeki baskı

artabilir.

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in ülke kredi notunu indirdiği

senaryoda bankaların çekirdek sermayesi içerisindeki riskli varlıkların

oranını gösteren Tier1 sermaye rasyosu 110 baz puan gerileyebilir.

(Akbank, Garanti, Halkbank, İşbank)

Türk bankalarının not indirimine duyarlılığı

Altı büyük Türk bankasının dört tanesi riskli varlık oranını belirlerken

Fitch’in ratingini kullandıklarını belirttiler. 19 Ağustos tarihinde Fitch ülke

görünümünü durağandan negatife çekerken politik istikrarın

sağlanamaması ve küresel şartların kötüleşmesi durumunda not indirimi

gelebileceğini ifade etti. Bu senaryo bankaların Türk Lirası dışındaki

varlıkları üzerindeki riskin ikiye katlanmasına ve Tier 1 sermaye

rasyosunda ortalama 120 baz puan artışa sebep olabilir.

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 14: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Finans kesimi dışındaki şirketler ve Türk Lirası

Türk Lirası’nın değer kaybının döviz cinsi borcu olan finans kesimi dışındaki

şirketler için de olumsuz olduğunu ve ekonomiyi durgunluğa

sürükleyeceğini unutmayalım. Şirketlerin yabancı para cinsinden

kredilerinin toplam içindeki oranı %40.

TCMB Yabancı Para Cinsinden Rezerv Miktarı

TCMB’nin yabancı para cinsinden rezervlerinin yeterli miktarda olmayışı

ve doğrudan müdahale ihtimalinin zayıf olması ile parasal sıkılaştırma

2017 yılında da sürebilir. 2016 yılında bankanın rezervleri %10 artışla 106

milyar dolar iken IMF 2017 yılı için rezervlerin 126 milyar dolar tavsiye

ediyor.

Gelişen Ülkelerin Döviz Rezervi Dağılımı

Amerikan seçimlerinden sonra 2017 yılı için artan FED faiz artırım

beklentisi Türkiye, Malezya ve Güney Afrika’da yabancı para cinsinden

rezervlerin de düşük olması sebebi ile sıkı para politikalarına ihtiyaç

olduğunu gösteriyor. IMF’nin tahminlerine göre bu ülkelerde yabancı para

cinsinden döviz rezervleri 2017 yılında %85 altına düşebilir. IMF tarafından

bu ülkeler için tavsiye edilen %100-150.

Türk Bankacılık Sistemi ve Şüpheli Alacaklar

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 15: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Bankacılık sektörü için bir diğer tehdit yavaşlayan ekonomi ve TL

üzerindeki baskı ile geri dönüşü olmayan kredilerde ne kadar artış

gerçekleşeceği konusu? Türkiye’de geri dönüşü olmayan krediler bu sene

%15 artış ile üçüncü çeyrekte 18,4 milyar Dolara yükseldi. Bu miktar

toplam borç oranının %3,3 üne tekabül ediyor. Son beş senenin en yüksek

seviyesi olan bu oran içerisinde küçük ve orta boy işletmelerin payı %25’e

kadar çıkıyor. Yakın takipteki kredilerde ise varlıklarda bozulma olabilir ve

provizyon ihtiyacı olabilir endişesi ile üçüncü çeyrekte %20 civarında artış

gerçekleşti.

Türk bankacılık sektöründe şirketlere verilen kredilerin %40’ı yabancı para

cinsinden ve kurdaki dalgalanma ile kredi riski artıyor. Yakın takipte olan

kredilerde Yapı Kredi, Akbank ve Garanti ortalaması %4 olarak görünüyor.

Türk Şirketleri Net Döviz Açık Pozisyonu

Türkiye’de yerleşik şirketlerin net döviz cinsi borcu 201 milyar Dolar iken

bu rakam bankalar ve ekonomik büyüme için risk teşkil ediyor.

Mali sektör dışındaki Türkiye’de yerleşik finans dışı sektörün borçluluk

oranı son altı senede nerede ise üçe katlayarak 402 milyar Dolar’a ulaştı.

Özel sektörün döviz cinsinden borcu Temmuz ayında 201 milyar dolar

olarak açıklandı. Özel sektörün borçluluk oranı 2010 yılında %12 iken

bugünlerde borçluluk GSYIH’nın üçte birini oluşturuyor.

Bankaların finansal olmayan şirketlere verdikleri krediler toplamın

içerisinde %75 pay edinirken bunun %40’ının yabancı para cinsinden

olduğu anlaşılıyor. Bankaların şirket kredileri dağılımında %67 Garanti,

İşbank%73 ve Halkbank %77 olarak dağılıyor

Şirketlerin Sendikasyon Kredileri 83 Milyar Dolar

Türkiye’de yerleşik şirketlerin taşıdığı 83 milyar dolar sendikasyon

kredisinin %64’ü dolar bazlı ve bunların yarısı 2010 ile 2014 yılları arasında

alınmış. 2014 sene sonundan itibaren Türk Lirası Dolar karşısında %25

değer kaybetti. Öger Telekom Eylül ayında 4,75 milyar dolarlık taksit

ödemesini gerçekleştiremedi. 2017 yılında TL’nin %5 ve üzeri değer

kaybedeceği varsayımı ile Türk şirketlerinin sendikasyon kredileri geri

ödemelerinde zorlanacağını öngörebiliriz.

Türk Telekom’un %55 ile en büyük ortağı olan Öger Telekom olayında

etkilenen yurt içi bankalar Garanti (1 milyar), Akbank(1,5 milyar).

Citigroup, JP Morgan ve Deutsche Bank diğer konsorsiyum üyeleri.

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 16: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Türk Bankalarının Vadesine Göre Dolar Cinsi Borç Ödemeleri

14 Aralık FED faiz artırımı ve 2017 için artan faiz artırım beklentisi ile

bankaların Dolar cinsi ödemelerini daha maliyetli hale getiriyor. Bankaların

“48 milyar dolarlık” ödemesinin %20’sinin vadesi 2017 yılında doluyor.

Garanti ve Akbank’ın ödemeleri bunların başında geliyor. Bankalar vade

uzatımında başka bir para birimi örneğin Euro kullanabilirler.

Garanti, İş Bankası, Akbank, Yapı Kredi ve Vakıfbank’ın olduğu beş büyük

bankanın 6,8 milyar Dolar vadesi 2017 yılında dolacak olan borç ödemesi

var. Bu borçların yaklaşık %40’ı 2011 ve 2013 yılları arasında ihraç edilmiş.

Bu dönemde Türk Lirası’nın %25 üzerinde değer kaybı refinansman riskini

artırıyor.

Türk Bankacılık Sisteminin Borç Yükü

Türk bankacılık sisteminin dış borç oranı 164 milyar dolar ile ülke

borcunun %40’ını temsil ediyor. Sektörün borcunun yarısının vadesi bir yıl

içerisinde doluyor. Bankacılık sisteminin kısa vadeli borçlarının yeniden

finansmanı yatırımcılar ve kredi derecelendirme kuruluşları için gösterge

olacak. (Bkz. Bloomberg Bankacılık Sektör Raporu)

TCMB Para Politikası ve Enflasyon

Kasım ayında TÜFE bir önceki aya göre %0,52 ile piyasa beklentisinin

altında arttı. Son dört ay gerileyen TÜFE yıllık %7 gerçekleşme ile Mayıs

ayından bu yana en düşük düzeyine geriledi. Yurt içi ÜFE’deki artış ise

Kasım ayında %2 gerçekleşme ile yıllık rakamı %6,41’e taşıdı. Yurt içi

ÜFE’de ki artış 10,61 ile petrol ve doğalgaz % 10,13 ana metaller % 4,41 ile

de diğer mamul eşyalar ve alt sektör kaynaklı olarak görülüyor. Sektör

bazında en çok artış yıllık %8,25 yıllık ile imalat sektöründe iken elektrik ve

0,00

2,00

4,00

6,00

8,00

10,00

12,00

Oca

k

Şub

at

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Tem

mu

z

Ağu

sto

s

Eylü

l

Ekim

Kas

ım

Ara

lık

Tüke

tici

En

flas

yon

u (

Yıllı

k %

)

TÜFE

2015

2016

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 17: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

gaz yıllık % 13,41 ile tek düşüş gösteren sektör olarak karşımıza çıkıyor.

Çekirdek enflasyonda %6,99’luk gerçekleşme ise şimdilik Merkez Bankası

beklentileri ile uyumlu.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) 06 Aralık 2017 para

politikaları konulu sunumunda Türk Lirası’nın değer kaybının negatif

etkisinin yılın ilk çeyreğinde hissedileceğini öngörüyor. Banka 2017 yılının

politika duruşunu enflasyon görünüme karşı sıkı, döviz likiditesinde

dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici olarak tanımlıyor. Bu

çerçevede bankanın 2017 yılı %6,5 enflasyon hedefine ulaşmak için kur

etkisi ile yükselen fiyat artışlarının önüne geçecek para politikası kararları

vermesi beklenebilir.

BIST 100 Endeksi Değerlemesi “Defter Değeri”

Türk hisse senedi piyasasında değerlemeler 2009 Nisan ayından bu yana

yarı yarıya geriledi. Hikayenin bir de diğer tarafı var o tarihten bu yana

Türk Lirası yüzde 55 değer kaybetti. Bir başka deyişle elinizdeki 100 dolar

ile yedi sene öncesine kıyasla iki katı hisse senedi alabilirsiniz. BIST100

endeksi içerisindeki hisse senetlerinin tahmini defter değerinin oranı

yüzde 0,9 ile tarihi düşük seviyelere yaklaştı. Aynı şekilde BIST100

endeksinde fiyat/kazanç oranı da 7,8 ile ekonominin küçüldüğü 2009

düşük seviyelerinde seyrediyor.

Fiyat/Kazanç Oranı

BIST100 Endeksi Teknik Görünüm

İyi bir seviyede alım ve uzun vadede bekleme niyetinde iseniz Ocak 2012-

Mayıs 2013 yükselişinin yüzde 61,8 fibonacci desteği 66,393 beklenebilir.

Kısa vadede BIST100 Endeksinin 200 günlük hareketli ortalama 78,200

üzerine yerleşmesi ile 2017 yılının ilk ayları için daha pozitif bir tablo

öngörüyoruz.

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 18: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

BIST100 Bankacılık Sektörü Performansı Önemli

Bankacılık sektörü BIST100 endeksi içerisinde önemli bir ağırlığa sahip iken

bu tarafta olumlu beklentiler ile yukarı yönlü bir hareket olmadan

BIST100’de yükseliş denemeleri limitli kalıyor. Önümüzdeki haftalarda

küresel piyasalarda gelişen ülke piyasalarına yaklaşımın olumluya döndüğü

bir ortamda BIST100 endeksi de yukarı yönlü hareket etmek isteyecektir.

Bankacılık sektörü endeksinin 200 günlük hareketli ortalama 131 üzerine

çıkması ve yerleşmesi endeksi yukarı taşıyabilir.

Moody’s öncesi ve sonrası Türk Lirası

Gelişen Ülke Para Birimleri Arasında Türk Lirası

Güney Afrika Randı, Rus Rublesi ve Meksika Pezosu ve Türk Lirası’nın

Amerikan Doları karşısında performansının yer aldığı grafikte Türk Lirası

Moody’s not indiriminden bu yana açık ara üst sırada yer alıyor.

Türkiye Ekonomisi Ocak 2017

Page 19: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Emtia Piyasası

Kıymetli Metaller/Altın, 2016 yılına hızlı başladı ancak devamını

getiremeyerek 08 Kasım seçimleri sonrasında havlu attı. Temmuz

ortasında 1375 dolar/ons ile zirve yapan altın fiyatlarını bu seviyeye

taşıyan yatırım amaçlı talepten başka bir şey değildi. 02 Temmuz tarihinde

fon ve küçük spekülatörlerin net uzun pozisyon miktarı 372 bin kontrat

iken son satışlar ile pozisyonlar Şubat ayının düşük seviyesine geriledi.

Yine 02 Temmuz’da 657 bin kontrat olan açık pozisyon miktarı Aralık

ayında 397 bin kontrata geriledi. O tarihten bu yana açık pozisyon

miktarındaki kayıp 260 bin kontrat. Fonların uzun pozisyon miktarında

düşüş aşırıya kaçmış görünse de 52 haftanın dip seviyesi 19,102 kontrat ve

20 Aralık haftasının raporundaki fon net uzun pozisyon miktarı 114,834

kontrat. Gelmek istediğimiz nokta 2017 yılı ilk çeyrekte Amerikan

Doları’nın değer kazanmaya devam etmesi durumunda altın fiyatları 1050

dolar/ons’a kadar gerileyebilir. Bu tarz bir gerileme fon net uzun pozisyon

miktarında 52 haftanın düşük seviyesi 19,000 kontrata kadar gerileme

anlamına geliyor.

2017 yılı genelinde güçlü dolar ve yükselen faiz oranlarının gölgesinde

kalacağını düşündüğümüz piyasanın hep aynı yönde hareket etmesini de

beklemiyoruz. Öte yanda 2016 senesinde yatırım amaçlı talebi tetikleyen

gelişmeleri düşününce, 2017 senesi acaba sorunsuz mu geçecek?

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış referandumu ve Amerikan seçimleri

yatırımcının güvenli liman arayışını destekledi. Ayrıca FED’de dahil küresel

merkez bankalarının para politikalarına ilişkin belirsizlikler vardı. Amerikan

seçimleri geride kaldı, ekonomi iyileşiyor ve bu sene piyasalar ile FED faiz

artırımı konusunda daha kolay ortak noktada buluşabilir.

Gelelim piyasaların risk iştahını kaçıracak unsurlara, Avrupa Bölgesi’nde

politik ve ekonomik belirsizlikler sürüyor. Almanya, Fransa ve Hollanda için

seçim yılı yetmezmiş gibi bölgenin üçüncü büyük ekonomisi İtalya da bu

kervana katılabilir. İtalya ve İspanyol bankacılık sektörüne ilişkin belirsizlik

yanında negatif faiz oranı etkisi ile sendeleyen diğer mali aracılar

unutulmamalı.

Japonya ekonomisi istenilen toparlanmayı bir türlü gerçekleştiremiyor.

Ayrıca yeni senede gelişen ülke ekonomileri kırılganlıklara daha açık hale

gelebilir. Çin’de yatırıma dayalı büyüme modelinin ekonomiyi ne kadar

ileriye taşıyabileceği konusunda şüpheler de olmalı.

Fiziki altın talebi ve küresel maden üretimi ile arz/talep dengesi ani bir

değişiklik olmadığı takdirde fiyatlarda yükseliş için bahane olmayacak gibi

görünüyor. Anlatmak istediğimiz 2017 senesinde de ön plana çıkan güvenli

liman arayışı ile yatırım amaçlı talep tekrar gündeme gelebilir.

Emtia Piyasası / Altın Ocak 2017

Page 20: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Amerika 10 Yıllık Tahvil Faiz Oranları ve Altın

Yükselen faiz oranları ve fırsat maliyeti 2016 yılının son çeyreğinde altın

fiyatlarının hızla gerilemesini sağladı. Grafikte Amerikan 10 yıllık tahvil faiz

oranlarında yükselişe karşın altın fiyatlarının gerilediğini belirgin bir

şekilde görülüyor.

Altın Dolar Ters Korelasyonu

Altın piyasasına ilişkin durum değerlendirmesi yaparken, Amerikan

Doları’nı göz ardı edemeyiz. Öncelikle dolar/ons cinsi bir değerlemeden

bahsediyoruz ve Dolar talep gördükçe altın almak için sebepler azalıyor.

Grafikte altın/dolar ters korelasyonu net bir şekilde görülürken sadece

Brexit döneminde bu ilişki bozuldu ve ikisi beraber yükseldi.

SPDR Altın Fonu Talebi

Şubat, Mayıs ve Haziran aylarında zirve yapan sonrasında zayıflayan

yatırım fonlarının altın talebi Kasım ayında eksiye dönmüş durumda. Bir

başka deyişle fonlar altın pozisyonlarını azaltma yönünde hareket

ediyorlar.

ABD 10 yıllık tahvil faiz oranları ve altın

Emtia Piyasası / Altın Ocak 2017

Page 21: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

16 Aralık seansında Amerika 10 yıllık tahvil faiz oranları ve altın fiyatları

aynı gün tepki verdi. Önümüzdeki günlerde 10 yıllıklarda tahvil faiz

oranlarında %2,64 üst sınır altın fiyatlarında 1124 dolar alt sınır olur ise

altın piyasasında teknik dengelenme sağlandı diyebileceğiz.

XAU/USD Teknik Analiz

Küresel piyasalarda “7’yi aşan” trendlerin daha kalıcı olduğundan

bahsetmiş miydik? Çin ekonomisi yedi senenin üzerinde yüksek Gayri Safi

Yurt İçi Hasıla (GSYIH) artışı gerçekleştiriyor. Amerikan hisse senedi

piyasaları yedi seneden uzun bir zamandır yükseliyor. Çin ekonomisinde

büyüme küresel ekonomik yavaşlamaya rağmen %6 seyir ile devam

ederken, hisse senedi piyasaları rekor üstüne rekor kırıyor. Gelmek

istediğimiz nokta yedi haftadır gerileyen altın fiyatlarının önümüzdeki

haftalarda da gerilemesi düşüş eğiliminin orta vadeye yayıldığını yönünde

yorumlanabilir.

Endüstriyel Metaller/Bakır

Endüstriyel metaller arasında ekonomik gösterge olarak önemli görülen

bakır piyasası tekrar yatırım bankalarının dikkatini çeker hale geldi. 08

Kasım seçimlerinde artan açık pozisyon miktarı ile hızla yükselen bakır

fiyatları bugünlerde düzeltme yapıyor. Ancak 2017 senesi için arz/talep

dengesine ilişkin beklentiler olumluya dönerken, piyasanın hedef fiyatları

yukarı yönde revize ediliyor.

Önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs, değişen dengeler ile

bakır piyasasının 2017 senesinde 180 bin ton açık vereceğini tahmin

ediyor. Önceki tahminlerde piyasada 360 bin ton fazla beklenirken

Amerika ve Çin kaynaklı talep artışı beklentileri bu derece değiştirdi.

Amerika’da yeni hükümetin ekonomik politikalarında alt yapı

yatırımlarının önemli bir yer tutacağı beklentisi ve Çin talebi iyimser

beklentileri şekillendiriyor.

Goldman Sachs’a göre, bakır fiyatları önümüzdeki altı ay boyunca 6,200

dolar/ton (önceki tahmin 4,800) olabilir. Talepte artış yanında arz

tarafında düşüş beklentisinin de bu tahminlerde etkili olduğunu

görüyoruz. Banka 2017 senesinde bakır arzının %0,4 gerileyeceğini

düşünüyor. Öncesinde %1,7 artış beklenen bakır talebine gelince, %2,2

artabilir. Bir diğer büyük banka Citibank’ın bakır piyasası konusundaki

görüşünün de farklı olmadığını görüyoruz. Citibank, Çin enerji

sektöründeki talebin 2017 senesinde de piyasayı alım yönünde

destekleyeceğini düşünüyor.

2018 ve 2019 senelerine bakınca, yükselen fiyatlar ile maden şirketlerinin

kapasite artışı ve arzı yukarı çekerken Çin talebinin devam edip

etmeyeceği konusunda endişeler var? Yatırıma dayalı büyüme modeli ile

Emtia Piyasası / Bakır Ocak 2017

Page 22: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Çin ekonomisinin daha fazla devam edemeyeceğini düşünen yatırım

bankaları uzun vadede ülkenin bakır talebinin gerileyeceğini düşünüyor.

Piyasanın bu konudaki tereddütlerini anlıyoruz. Diğer tarafta, Dünya’da

Amerika ardından diğer gelişmiş ülkelerin de ekonomik canlanma için alt

yapı yatırımlarını öne çıkarması bu tabloyu değiştirebilir.

08 Kasım seçimleri öncesinde düşen arz ve 2017’de küresel ekonomik

iyileşmeye paralel artan bakır talebinin fiyatları yukarı çekme ihtimalinden

bahsetmiştik. Bir başka bakış açısı ile fiziki emtia olan bakırda yılın son

çeyreğinde 2017 yılı beklentilerinin satın alınmaya başlayacağını

benimsemiştik. Bu nedenle bakır yükümlülüğü olan ticariler korunma

amaçlı pozisyon açabilir görüşümüz de malumdu. Trump’ın projeleri ile bu

hareket hızlandı hatta bir miktar aşırıya kaçtı. Bu furya kaçtı mı ne yapmalı

diye düşünüyorsak? Geri çekilmeler fırsat olarak bilinerek ileriye dönük

yükümlülükler korunma altına alınabilir. Bunun için geç kalındığını

düşünmüyoruz arada yaşanan düzeltmelere rağmen piyasada yukarı yönlü

fiyat hareketi 2017 senesinde devam edebilir.

LME üç ay vadeli bakır fiyatları

Fiyatlar yükseliyor açık pozisyon miktarı yükseliyor

LME stoklar CFTC kısa pozisyon ve fiyatlar

Eylül ortasından itibaren London Metal Exchange (LME) stokları düşerken

CFTC’de fonların kısa pozisyon miktarı azalıyor ve bakır fiyatları yükseliyor.

06 Aralık tarihinin derinlik raporunda fonların bakır net uzun pozisyon

miktarı 56,391 kontrat ile 52 haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Gelinen

seviye ile bakır piyasasının Derinlik Raporu’na göre aşırı alım bölgesinde

olduğunu söyleyebiliriz.

Emtia Piyasası / Bakır Ocak 2017

Page 23: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

LME 3 ay vadeli bakır fiyatları

Kaynak Bloomberg

28 Kasım tarihinde 6045 dolar/ton’a kadar yükselen bakır fiyatları bu

tarihten sonra geri çekiliyor. 24 Ekim-28 Kasım yükselişinin %38,2 fibo

düzeltme seviyesi 5500 dolar/ton ilk destek seviyesi olurken korunma

amaçlı alımlar için 5500-5350 aralığı fırsat olabilir. Yukarı yönlü hareketin

devamı için ise ilk önce 12 Aralık yükseği 5900 dolar/ton ardından 6045

seviyesinin geçilmesi gerekiyor.

Emtia Piyasası / Bakır Ocak 2017

Page 24: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

Enerji Piyasası

ENERJİ PİYASASI/HAM PETROL

30 Kasım toplantısında OPEC ve Rusya’nın üretim kısıntısı kararı Brent

Petrol fiyatlarını 55,00 dolar/varil üzerine taşıdı. Üretim kesintisi kararı

petrol arzını Ocak ayı seviyesine taşıyor. Öte yanda 2017 yılına ilişkin

küresel ekonomik büyümenin hız kazanacağı beklentisi var. Üretim

kısıntısı ve artan petrol talebi ile piyasada dengelenme hız kazanabilir.

Sonuçta piyasada 2017 ve 2018 yılında petrol fiyatlarında yükseliş

beklentisi yaygınlaşıyor. Ticariler için önerilen 50,00 dolar/varil civarına

geri çekilme hedge (korunma) amaçlı alımlar için fırsat olarak

görülebileceği.

Bu süreçte birtakım fiyatlarda yükselişin önüne geçecek birtakım risklerin

olduğunu hatırlatalım. OPEC üretim tavanını günlük 32,5 milyon varil

olarak belirledi. Rusya 300 bin varil diğer OPEC dışı ülkeler 300 bin varil

üretim kesintisi yapacak. OPEC tarafında 1,2 milyon varil üretim

kesintisinde Suudi Arabistan’ın payı fazla görünüyor. OPEC dışı ülkelerin

üretim kısıntısı konusundaki dağılımı da 09 Aralık toplantısında netliğe

kavuştu. Yeni senede kararın uygulamaya konulma aşamasında ne kadar

başarılı olunduğu fiyatlar üzerinde etkili olabilir. Rusya’nın 300 bin varil

üretim kesintinin teknik nedenler ile zamana yayılması bekleniyor.

Katılımcı diğer ülkelerin yürütmede 30 Kasım kararlarına uyup uymadığı

konusu ise bir komite ile gözlenecek. 25 Mayıs 2017’de yapılacak

toplantıda ise üretim kısıntısına devam edip edilmeyeceği konusunda

karar verilecek.

2017 senesi için piyasanın bakacağı bir başka gelişme ise Amerika’da kaya

gazı ve petrolü üreten şirket sayısında yaşanacak değişim. 23 Aralık

haftasında üretime dönen şirket artışı ile rakam 523’e ulaştı.

Amerika kaya gazı ve petrolü üreten şirket sayısı

Yükselen petrol fiyatları ile sektörde üretime dönen şirket sayısında artış

ve Amerika, Çin ve Kanada’nın bu karar içinde olmadığını hatırlatalım.

OPEC toplantısı ardından Brent Petrol fiyatlarında yükselişin WTI petrole

göre daha fazla olması buna bağlanabilir. Son aylarda Amerika’nın petrol

ihracatı artıyor.

Piyasada iyiler ve kötüleri bir araya getirip bir değerlendirme yapıldığında

arada yaşanan düzeltmelere karşı 2017 ve 2018 için petrol fiyatlarında

yükselişin devamı beklenebilir. Bu dönemde Dolar Endeksinde geri

çekilme de yukarı yönlü hareketi destekleyecek bir başka gelişme olarak

karşımıza çıkıyor.

Enerji Piyasası /Petrol Ocak 2017

Page 25: XTB Forex - Aylık Araştırma Bülteni Ocak RAPORU

YASAL UYARI - LEGAL DISCLAIMER

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sayfalarda yayınlanan görüş, yorum, haber veya öneriler nedeniyle ortaya çıkacak ticari kazanç veya kayıplardan XTB Menkul Değerler A.Ş. sorumlu değildir. Buradaki yazı, görüş ve yorumlar sayfa ziyaretçilerini bilgilendirme niteliği taşımaktadır. Rapor sayfalarında yayınlanan hiçbir yazı, görüş, resim, analiz ve diğer sunumlar izin alınmadan yazılı veya görsel

basın organlarında yayınlanamaz. 2016 Yılı 3. Çeyrek Kazanç Kayıp Oranı: %40 - %60

XTB MENKUL DEĞERLER Araştırma Departmanı