yazınsal nitelikli Çocuk kitaplarının Çocuğun gelişim sürecindeki yeri

Upload: canan-aslan

Post on 07-Jul-2018

237 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    1/18

    189 

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    2/18

    190 

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    3/18

    191 

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    4/18

    192 

    YAZINSAL NİTELİKLİ ÇOCUK KİTAPLARININ ÇOCUĞUN GELİŞİMSÜRECİNDEKİ YERİ 

     Arş . Gör. Dr. Canan ASLAN Ankara Üniversitesi E  ğ itim Bilimleri Fakültesi

    GİRİŞ 

    Çocuğun her yönüyle sağlıklı yetişmesi için başta aileye, çevreye, sonra da radyotelevizyon gibi iletişim araçlarına ve elbette eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düşmektedir.Bu bağlamda, yazılı ve görsel birer uyaran olarak “çocuğa göre”lik ilkesine uygun yazılmış  vegelişmiş ülkelerin üzerinde titizlikle durdukları yazınsal çocuk kitapları da çok önemli bir

    işleve sahiptir. Dilin anlatım olanaklarını, zenginliklerini, inceliklerini; kısaca tüm özellikleriniyansıtan ve çocuğa uygun kurguların yer aldığı, onların gelişim özelliklerine uygun bu kitaplar,okulöncesi dönemden başlayarak ortaöğretim çağına kadar uzanan evrede çocuğun dilsel gelişimininyanı sıra, bilişsel, duyuşsal, kişilik ve toplumsal gelişiminde de çok önemli bir etkiye sahiptir.Kendisine göre yazılmış  kitaplardaki kahramanlarla özdeşim kuran çocuk, orada yazarın sezdirmeyiamaçladığı iletilerle, farkında olmadan, bilişsel ve duyuşsal olarak zenginleşecek, kişiliğigelişecek, toplumsal ve kültürel değerlerin yer aldığı kitaplar yardımıyla da içinde bulunduğutopluma ve dünyaya uyum sağlamayı, bu arada farklılıkları görerek hoşgörülü olmayı öğrenecektir.

    Bilişsel gelişim

    Bilişsel alan, bireyin öğrendiği davranışlardan zihinsel yönü ağır basan davranışların bulunduğualandır. Bilişsel gelişim ise, çocuğun, zihinsel beceri ve yeteneklerinde sürece bağlı olarak oluşandeğişikliklerdir. Gander ve Gardiner (2001:166)’e göre bilişsel terimi; bilgiyi, belleği, akılyürütmeyi, sorun çözmeyi, kavramları ve düşünmeyi, yani zihni içine alır. Gander ve Gardiner(2001:207), dil gelişimi ile birçok bilişsel becerinin ilişkili olduğunu belirtir: “Bunların arasındakonuşma seslerini ayırt etme ve anımsama yeteneği, dili dinleyerek kurallarını keşfetme yeteneği,kavramları ses örüntüleriyle birleştirme yeteneği, ses çıkarmaya esas olan kasları kontrol etmeyeteneği, düşünceleri sözcüklere dönüştürme yeteneği vardır. Öte yandan, dil becerileri... dil bilgiiletişimini, özellikle soyut bilgi iletişimini kolaylaştırmaktadır.”

    Norton’a göre, görsel ve işitsel algılar gelişmeden yazının sunduğu iletileri duyumsamak;bellek gelişmeden de yapıtlardaki ilişkileri kavramak olanaksızdır. Ona göre, bilişsel süreçleringelişmesinde yazının önemli bir işlevi vardır. Özellikle çocuk edebiyatı, “gözlemleme”,“karşılaştırma”, “sınıflandırma”, “uygulama”, “eleştirme” yapma olanakları yaratır ve böylece,çocuklarda düşünme ile ilgili bazı temel işlemlerin gelişmesine katkı sağlar (Akt.: Sever, 2003:39).

    Adodo (2001)’ya göre, çocuk için, “gerçek” ile “düşsel olan” birbirine benzer, buluşur ve atbaşıgider. Onun gerçek yaşamıyla düşsel yaşamı aynı yoğunlukta, aynı güçtedir. Bunlar, zorlanmadan,aynı rahatlıkla, aynı güvenle, bütünüyle aynı anlama, birinden ötekine geçebilir. Bir yazınsal türolarak şiir, ona düşler eşliğinde, gerçeğin yolu üzerinde, düş gücünün delice eğlendiği bir evren açar.Böylece de çocukların düş gücünü geliştirir. Popet ve Roques (2002:21)’a göre yazınsal türler,

    özellikle de masal yoluyla anlatma becerisini kazanmak zihinsel (ussal), dilsel, anlatısal vetoplumsal olmak üzere dört tip etkinliğin gelişmesini sağlar. Zihinsel (ussal) etkinlikler şunlardır:

    * Belleğine yerleştirme,

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    5/18

    193 

    * Çözümleme (inceleme, analiz etme),

    * Önceden sezme, kestirme,

    * İlişki kurma,

    * Yapılandırma,

    * Düşselliği geliştirme.

    Okulöncesi dönemdeki çocuklar okumayı bilmediğinden yazınsal metninyalnızca dinleyicileri durumundadırlar. Bu dönem öğrencilerine öykü, masal gibimetinler okumak öncelikle onların bilişsel gelişimlerine katkı sağlar, ussal becerilerinigeliştirir. Alpöge (2003:32)’ye göre, çocuklar kendilerine okunan nitelikli kitaplarsayesinde olayların bir sıra izlediğini ve buna bağlı olarak neden-sonuç ilişkisiniöğrenirler; çünkü öyküler böyle bir sıra içerir. Öykülerin bir başı, gelişmesi ve sonu

    vardır ve genellikle bunlar bir problem ve çözümü üzerine kurulur. Bu tür kitaplarıokuyan çocuk, problemlere nasıl çözüm bulunduğunu görerek, insan yaşamında çokönemli bir yeri olan problem çözme becerilerini geliştirir. Oğuzkan (1993:135)’a göre,problem çözme, yeni olay ya da durumlar karşısında var olan ilişkileri ortaya çıkarma, yeniilişkiler kurma ve güdülen amaca göre belli bir sonuç elde etme işidir. Her şeyden önce bellibir amaca erişmek için karşılaşılan güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik bir diziçabayı içermektedir(Oğuzkan, 1985:127).

    Kanada’nın on eyaletinden biri olan Saskatchewan’da, Eğitim Bakanlığı (1999),ilköğretim 3. sınıf öğrencileri için “Toplumsal İlişkiler, Çatışmaların Çözümü” adlı bir“Model Ünite” hazırlamış; her yerde, özellikle de okullarda var olan ve çeşitli nedenlerlekendini gösteren sorunları çözmede çocuk yazınından yararlanmayı amaçlamıştır. Bu“Model Ünite”ye göre, öğretmenler de ebeveynler gibi, çocuklara sorunları ve çatışmalarışiddete başvurmadan çözmeyi öğretmenin önemini kabul ediyorlar; ancak ders programlarınınçok yüklü ve ağır olduğunu ileri sürerek sorun çözme becerisini sınıfta öğretmedüşüncesini gerçekleştiremiyorlar. Yine bu üniteye göre çatışma ya da sorun, çocuklar içinyazılan yazınsal yapıtlarda, öyküyü sürekli olarak harekete geçiren ve onu başlatanönemli bir öğedir ve çocuk edebiyatı işlenecek durum ve olaylar bakımından oldukçazengindir. Öğrenciler, çeşitli öyküler okuyarak farklı çatışma durumlarınıgörselleştirebilir, öykülerdeki kahraman ve karakterlerle özdeşleşebilirler. Oradakimodelleri gözlemler ve sorunları farklı biçimlerde çözme yollarını görürler. Yazın, ayrıca

    birçok karakterin tepkileri arasında, çocukların bir sorunun farklı yönlerini düşünmelerinede yardım eder. Onlara, yaşamlarında bir sorunla karşılaştıklarında, plan yapmayı,harekete geçmeyi, kendi eylem ve seçeneklerini oluşturmayı ve bunların sonuçlarıüzerinde düşünmeyi öğretir.

    Bu durumu Türk çocuk yazınından örneklemek gerekirse, Dölek’in “Yeşil Bayır”(1999) adlı kitabında özellikle iki sorun vardır romanı sürükleyen: Atay’ın, arkadaşıBülent’ten gizlice aldığı oyuncak otomobili sezdirmeden nasıl geri verebileceği ve Hüseyin’inhasta annesi için ameliyat parasının nasıl toplanacağı. İlk sorun Atay’ın dedesinin deyardımıyla iletişim becerisi kullanılarak çözülür. İkinci sorun ise, çocukların aralarındaçalışarak topladıkları parayı Hüseyin’in babasına vermeleri ve daha sonra ailelerini de bu

    sürece katmalarıyla çözülür. Bu kitabı okuyan çocuk, kitaptaki kahraman(lar)la

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    6/18

    194 

    özdeşim kurarak yaşamda karşılaşabileceği bu tür sorunları nasıl çözeceğini öğrenecek,bilişsel gelişimin bir basamağını böylece çıkacak, yaşama böyle hazırlanacaktır.

    Çocuk kitapları, çocukların birçok durum, olay ve yer konusunda bilgi vedeneyim edinmelerine de katkı sağlar. Çocuklar, hem kendi ülkelerini hem de değişik

    ülkeleri bu yolla tanıyabilirler. Geçmişte yaşayan insanların yaşam koşullarını görür,şimdi ve gelecekle ilgili yorum yapma olanağı bulurlar. Dayıoğlu, “Kafdağının ArdınaYolculuk” (1998) adlı kurgusal olmayan yazın kitabında, okurla birlikte Singapur’a,Tayland’a, Tayland’ın başkenti Bangkok’a, Filipinler’in başkenti Manila’ya, Japonya’ya,Hong Kong’a, Kore’de bulunan Seul kentine, buralarda yaşayan halklara, inançlara,kültürlere, teknolojilere doğru uzunca bir yolculuk yapar. Bu arada başka halklara özgüo kadar çok şey öğrenir ki okur, bu gezegende kendisinden farklı birçok insan tipiolduğunu, bunlara saygı göstermek gerektiğini bilişsel gelişimin önemli bir ayağı olarak anlar.

    Nitelikli çocuk yazını ürünleriyle beslenen çocuklar, yazarların kitaplarda işlediğikonulardan hareketle düşüncelerini oluşturmaya, doğruyu yanlışı ayırt etmeye ve kendi

    doğrularını yakalamaya başlarlar. En önemlisi ise kendini sevmeyi, kendine değervermeyi, yaşamdan zevk almayı, içinde yaşadığı topluma yararlı olmayı, neyin doğruneyin yanlış  olduğunu öğrenirler; çünkü bu kitaplarda, yaşamdaki sorunlar ve çözümlerisanatçı bakış  açısıyla örneklendirilmiştir. Ak’ın “Mavi Eşofmanlı Adam”ı (Kuşlar KralıNikola, 1996) ve öyküdeki küçük kahraman, çocuk okura, sağlıklı olmanın ne denli önemliolduğunu; sağlıklı olmak için spor yapmak gerektiğini; dünyayı değiştirmenin vegüzelleştirmenin yolunun ağaç dikmekten geçtiğini sezinletmekte; yine böylece çocuğunbilişsel gelişimini desteklemektedir. Yurttaş, “Küçük Çevreciler” (Beyaz Bisiklet, 2000)adlı öyküsünde çevreyi korumanın önemini; Güler ise, “Yeşille Mavinin Ölümü” (AdımÇocukların Olsun, 1991) adlı öyküsünde doğayı kirletmenin nelere mal olabileceğiniduyumsatır. Dölek, “İpekkelebeği” (Kestane Şekeri, 2002) adlı öyküsünde, kozanın neolduğunu, nasıl oluştuğunu, ipeğin bu kozalardan elde edildiğini öğrenir. Gürmen, “Selen’inOrmanı”nda (1999), çocuklara bir yandan, erozyonun ne demek olduğunu, nedenlerini vesonuçlarını doğal bir kurgu içerisinde sunarken, öte yandan da onların ormanlara ve çevreyekarşı bir duyarlık kazanmalarını sağlar (s.37-38). Gürmen’in “Kim Ne Yapar?” (Selen’inDoktor Dedesi, 2002) adlı öyküsü yardımıyla çocuklar çeşitli meslekleri, bumesleklerde çalışanların neler yaptığını, bebeklerin dünyaya nasıl geldiğini, doğum sırasındanelerin yaşandığını, imece kavramının ne olduğunu çok eğlenceli bir yolla öğrenebilirler.Yine Gürmen, “Kaymayı Seven Kış” (Selen’in Doktor Dedesi, 2002) adlı öyküsünde, biryılda kaç mevsim olduğunu, bu mevsimlerin adlarını ve özelliklerini, bir haftada kaç günolduğunu, bu günlerin adlarını ve sırasını, bir yılda kaç ay olduğunu, bu ayların adlarını

    eğlenceli bir dille anlatır çocuğa:Annesi: “Yıl; yaşlı mı yaşlı, ak sakallı, bembeyaz giysili bir dede. Bu yaşlı dedenin dört

    tane çocuğu var. İsimleri de Kış, İlkbahar, Yaz ve Sonbahar. Bu dört çocuk evlendi ve herbirinin üçer tane çocuğu oldu. Yani bizim ak sakallı dedenin tam on iki tane torunu var.Torunların isimleri Ocak, Şubat, Mart diye gidiyor. Sen zaten torun olan ayların isimleriniezbere biliyorsun. Yılın çocukları mevsimler, torunları da aylar oluyor.” (s.49)

    Duyuşsal (Duygusal) Gelişim

    Yazınsal çocuk kitapları, çocuğun duyuşsal olarak gelişmesine, duyguca

    eğitilmesine de hizmet eder; çünkü duyguları; seçtiği sözcüklerle, kurguladığı olaylarla,yarattığı kahramanlarla; bir başka söyleyişle, oluşturduğu kurmaca evrenle en iyi anlatan

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    7/18

    195 

    ve betimleyen kişi sanatçıdır. Öztürk (2001:291)’e göre, “İnsanın düşünsel, bilişsel yanıne denli gelişirse gelişsin, duygular olmadan insan mutluluğu, yaratıcılığı, sanatı vb. kalmaz.Bütün ilişkilerimizde, çevreye ve topluma uyumumuzda bu duygusal yanımız biziyönlendirir; yaşamımıza doyum ya da acı verir.”

    Binyazar (1983:58-59)’a göre, kafanın ve duygunun gelişmediği yerde, kaba güçkendini gösterir, dostça ilişkilerin yerini düşmanca duygular alır. Temel sorun, insanıduyguca ve kafaca geliştirmektir; çünkü kafaca ve duyguca gelişmemiş  bir insan dakendini var edebilmek için başka yollar dener. Çotuksöken (2003:149)’e göre, yazıninsana duygu eğitimi sağlar. Yazınsal yapıtlarda insana ilişkin hemen bütün duyular,belirli bağlamlarda çeşitli görünümleriyle sunulur. Başka bir söyleyişle yazın, insanın bütünduygu yönünü açar, açıklar, belli eder, bildirir. Çotuksöken’e göre, yazarlar olmasaydı,birçok duygumuzun ayırdına varamayacak, onları uygun ortam ve bağlamlardaharekete geçiremeyecek, gerektiğinde de denetleyemeyecek; duyguların yaşamımızakattığı tattan, renkten, sıcaklıktan yoksun kalacaktık.

    Sever (1998:2-3)’e göre, “Çocuğun, gencin yazınsal metinlerle kurduğu iletişim, herşeyden önce bir duygu ve düşünce eğitimidir. Bu süreç, bir duyarlık oluşumuna, zenginliğine;kültürel bilinçlenmeye olanak sağlar. Çünkü, insanoğlunun tüm serüvenleri, yazarın duyarlıkalanına girer; onun duygu, düşünce, düş  ve düşlem gücüyle beslenerek okura aktarılır.Yazarın yarattığı dünyada, okura sunduğu anlam evreninde, insanoğlunun gerçeği sözkonusudur.”

    Yazın, kurgusal gerçeklikte rol alan kahramanların yaşadığı duygular ve bu duygularıyaşayış  biçimleri yardımıyla çocuklara, onların duygularının başka çocuklarda daolduğunu, bunların da doğal ve olağan olduğunu, bir duyguyu her bireyin farklı farklıyaşayabileceğini, duyguları ne tür durumlarda ve nasıl yaşamak gerektiğini gösterir.Nefret, öfke, kin, intikam gibi olumsuz ve yıpratıcı duygularla nasıl baş  etmelerigerektiğine ilişkin ipuçları sunar. Bu arada sevgi, acıma, yardımlaşma gibi duyguların dagüzelliğini sezdirir. Dölek, “Kestane Şekeri” (Kestane Şekeri, 2002) ve “Ömer” adlıöykülerinde, akıl sağlığı bozuk iki insana, Gamsız İbrahim ve Ömer’e karşı yalnızcakahramanları Çetin, Gülden ve Ertan’da değil, çocuk okurlarında da bir acıma duygusuyaratır. “Kahverengi Giysiler” adlı öyküsünde ise, Dölek, okurunda önce mutlu olmaduygusunu yaşatır, sonra mutsuzluğu , hüznü, düş  kırıklığını duyumsatır. Dağlarca,aşağıdaki şiirinde;

    KARDEŞLİK“Birbirimize Karde şim derken

     NedenSu içiyor gibiyiz?

     BirbirimizeKarde şim derken

     NedenTürkü söylüyor gibiyiz?

     BirbirimizeKarde şim derken

     Neden doyuyor gibiyiz?(Kuş Ayak, Açıl Susam Açıl, s.59)

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    8/18

    196 

    sorularını sorarak ve “kardeşim” derken yaşanan duyguları; su içmek, türkü söylemek vedoymak gibi mutluluk verici eylemlerle ilişkilendirerek “kardeşlik” duygusunun öneminivurgular. Çınaroğlu, “Barış  Düşü” (Şiir Gemisi, 1999) adlı aşağıdaki şiirinde, barış sevgisi izleğini ele almış, kurgusuna bir çocuğun gördüğü düşü yerleştirerek çocuklara

    barışın ne denli önemli olduğunu duyumsatmak istemiştir:

    “BARI Ş  DÜ Ş Ü

     Barı ş , yaymı ş eteklerini yeryüzüneGelmi ş yanımıza oturmu ş 

     Barı ş annemiz olmu ş.Unutmu şuz geçmi şleriSava şlar ba ştanba şa silinmi ş Yazıtlardan, betiklerden, belleklerden.

     Barı şa özlem yüklü dizelerTarih öncesi fosiller gibi kitaplarda kalmı ş.

     Herkes dost, herkes mutlu ne güzel…derkenOkula geç kaldım bugün barı ş yüzünden.

     Annem gördü ğ üm dü şü anlamı ş olmalıUyandırmaya kıyamamı ş.” (s.35)

    Yine Çınaroğlu, “Kırda Kabuğu Kırık Kaplumbağa ile Söyleşi” (Şiir Gemisi, 1999) adlışiirinde;

    “Kim yapabilir bunu Sen, bütün kötülere inat Nasıl bunca acımasız olabilir Bö ğ rüne batan kırık kabu ğ unun Nasıl kıyabilir sana Acısına dayan ne olurKabu ğ u kırık güzel kaplumba ğ a? Ölme!

    Kim bilir günün birindeKabu ğ unu kıran ellerYapayalnız kalır da do ğ ada

     Bir kaplumba ğ anın ayak sesini özler.” (s. 49) 

    dizeleriyle, hayvan sevgisini işlemiş, çocuğa bu duyguyu sezinletmek istemiştir.

    Kişilik Gelişimi

    Oğuzkan (1993:86)’a göre, kişilik, “1.Bireyin, toplumsal çevresi içinde karşılaştığıve edindiği izlenimlerle oluşturduğu davranış  özelliği. 2. Bireyin ruhsal ve toplumsaltepkilerinin tümüne verilen ad. 3. Bir kimsenin kendine göre belirgin bir özelliği olmasıdurumu”dur. Ryan ve Bohlin (1999:9)’e göre ise kişilik, bizim düşünsel (entelektüel) veahlaki alışkanlıklarımızın toplamıdır (Akt.: O’Sullivan, 2004:640). Kişilik gelişimi ise,“İç sistemler ile toplumsal etkiler karşısında sürekli uyum yapma durumunda kalanbireyin kişilik yapısı ve biçiminde doğumdan başlayarak olgunluk çağına değin görülendeğişmeler”dir (Oğuzkan, 1993:86). Sever (2003:47)’e göre kişilik gelişmesi,

    “Karşılaşılan sorunlara uygun çözümler üretebilme, duygularını uygun biçimde gösterme,toplumsal çevreye uyum sağlama gibi kişinin geçirdiği bir değişim ve gelişim süreci” olarak

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    9/18

    197 

    değerlendirilebilir. Lickona (1991:51)’ya göre iyi bir kişilik (karakter), iyi olanı bilmekten,iyi olanı istemekten ve iyi olanı yapmaktan oluşur. Öztürk (2001:75)’e göre, insandaevrimsel gelişmeye bağlı olgunlaşma ve öğrenmeye bağlı bireyleşme-toplumsallaşmasüreçleri birbirini etkileyerek kişilik gelişir. Kavcar (1999:4)’a göre, “Kişilik gelişmesi,her insanın kendi eğilimlerine, yeteneklerine göre gelişmesi, hayatta karşılaştığı yeni

    şartlara göre izleyeceği yolu kendisinin seçmesi demektir. Böyle bir hayat ve eğitimanlayışı, insanda çok çeşitli duyma, düşünme ve hareket etme bilincinin bulunmasınıgerektirir. İşte edebiyat bu bilinci uyandırmaya yarayan araçların başında gelir.”Marshall (1994:48)’a göre, yazın öğretiminin görevlerinden biri de öğrencinin görgüsünüzenginleştirmek ve onu değişik yönleriyle insanlığın durumlarıyla ilişkiye sokarak kişiliğinigeliştirmektir.

    Çocuklarda kişilik gelişimi oldukça önemlidir; çünkü çocuklar kendilerini anlamaz,tanımaz ve önemli olduklarına inanmazlarsa başkalarına değer vermeyi de öğrenemezler.Yazınsal çocuk kitapları, sunduğu yaşantı örnekleriyle çocukların kendilerini, yaşam veinsan gerçekliğini tanımalarına ve böylece kendi kişiliklerini oluşturmalarına yardımcı

    olur; çocukların olumlu birer kişilik olarak gelişmelerini sağlar. Sever (2003:48)’e göre,“Çocukların önemsedikleri kişilerin duygu, düşünce ve davranışlarını benimseyipkendilerine özgü davranışlara dönüştürdüğü bir dönemde, kitaplar yarattığı kahramanlarla,öykünebilecek yeni modeller yaratır. Bu modellerin, çocuk gerçekliğine uygun veonların girişimciliğini destekleyecek eylemleri, çocukları da benzer davranışlarıyinelemeye isteklendirir. Bu süreç, çocuklara kendilerini tanımaları, önemli olduklarınainanmaları, başkalarına saygı duymaları gibi kişilik gelişimi için önemli olan yaşantılarıedinme olanağı yaratır.”

    Çocuklar, yazınsal kitaplarda, bazen kendilerine benzeyen bazen de hiçbenzemeyen; bazen benzer bazen farklı duygu ve sorunları yaşayan, kimi zaman kendisiyleaynı kimi zaman da farklı tepkiler gösteren, bazen farklı bazen de benzer beklenti veilgilere sahip karakterlerle buluşurlar; böylece öteki çocukları tanıma olanağı bulurlar.Kendileriyle onları karşılaştırarak kendi duygularını ve yaşadıklarını daha rahat anlar,kendi kişilik özelliklerini öğrenirler. Olumlu karakterlerle özdeşim kuran çocuklar, kendileride böyle bir kişilik geliştirmeye özenebilirler. Bunun dışında kendi yeteneklerinin ya daeksikliklerinin de farkına varırlar. Kısaca, çocuklara yönelik yazınsal nitelikli kitaplar, içindebarındırdığı olumlu ya da olumsuz insan tiplemeleri yardımıyla, çocuğun başkalarını vekendisini tanımasına yardımcı olur. Böylece çocuk, farklılıkların farkına varır, insanı veinsanlar arasındaki kendi yerini öğrenir.

    Çotuksöken (2003:149)’e göre , “Edebiyat, her  şeyden önce insana kendi bireyiniö ğ retir. ‘Ben kimim, neyim, nasıl bir insanım?’ gibi soruları kendimize sordurur. Bizedo ğ rudan yanıt vermese bile, kimi ipuçları sunarak kimi gerçekleri göstererek ya dasezdirerek bir ayna görevi yapar. (…) Edebiyat, insanı insana yakla ştırır. Edebiyat

     yapıtlarında (romanda, öyküde, tiyatro yapıtlarında…) birçok insan tipiyle kar  şıla şırız. Bunların tümü iyi, ahlaklı, yakı şıklı kimseler de ğ ildir. Aralarında kötü, çirkin, ahlaksız,namussuz… pek çok insan tipi de bulunmaktadır. Edebiyat insana tanımadı ğ ı, hayal bileedemedi ğ i pek çok özlemiyle insan tiplerini tanıtmaya çalı şır. Bu tanıtma ve

     yakınla ştırma sürecinde bizde de birtakım duygusal süreçler ya şanmaktadır: Sözgelimiedebiyat yapıtlarındaki kimi tipleri, kahramanları be ğ enir, sever, onlarlaözde şle şirken; kimilerine kızar, öfkelenir, kimilerinden nefret eder, elimize geçse öldürmeyi

    bile dü şünürüz.  İşte edebiyat insanı insana tanı ştırırken duygusal bir çember de olu şturur.”

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    10/18

    198 

    Adodo (2001), çocuğun gelişimiyle ilgili olarak yazınsal bir tür olan “şiir” üzerindedurur. Ona göre, çocuğun büyümek için şiire gereksinimi vardır. Büyümekse,deneyimlerle, heyecanlarla ve düş  gücüyle gelişmektir (yetişmektir). Büyüme, kendisininötesine geçen, kendisinden üstün olan, kendisinin ötesine götüren işte bu doğal yönelmeile olmaktadır. Bir çocuk için yaşam deneyimi, zorunlu olarak kendi çevresinin dar

    sınırlarıyla kapalıdır. Çocuğun aradığı şey, bu sınırların dışına hızlı baskınlar yapma fırsatınıyakalamaktır. İşte şiir, onu onun deneyimsizlik sınırlarının ötesine fırlatmakta, onubilinmeyene, kendisinin ve başkalarının sınırsız düş  dünyalarına doğru sıçramalar yapmayagötürmekte, düşsel olanı geliştirmektedir.

    Deperrois (1999), “Şiirin Kazandırımları” (“Les Enjeux de la Poésie”) başlığı altında,yazınsal bir tür olarak şiirin, çocuğun yaşamında önemli bir rol oynayabileceğini ve çocuktaimgelem yetisini geliştireceğini söyler. Ona göre imgelem yetisi, insan zihninin imgelerüretme ve gerçeğe farklı bir biçimde bakabilme yeteneğidir. Şiirsel dil, eğretilemeler(metafor) ve karşılaştırmalar yardımıyla, duygulanma ve heyecanlar evrenini canlı vesomut kılarak imgelem yetisinin kendini dile getirmesini sağlar. Şiirsel dil, bellekte yaratıcı

    bir dinamizm yaratmak için günlük basmakalıp betimlemeleri darmadağın eder. Buolay, şiiri okurken de dinlerken de yazarken de olur. Tersten söylersek, dinleyicinin yada okurun imgelem yetisi aracılığıyla uyanmıyor olsaydı, şiirsel dil var olmazdı.(…) Şiir, çocuğun imgelem yetisinin beslenmesini ve geliştirilmesini sağlar. Bu daçocuğun kişiliğinin yapılanması, kendisinden emin olması, dünyaya ve öteki insanlara açıkolması açısından önemlidir.

    Michel Cosem (1983), “Okulda Şiir” (“La Poésie à l’Ecole”) adlı yazısında, “Şiir;dünyanın, kendi benliğinin ve başkalarının keşfidir” der (Akt.: Deperrois, 1999). Çocuk,şiirin dünya ile kendi algılaması arasında bir aracı olduğunu deneyim ederek özelliklekendisini ve dünyayı şiir sayesinde daha iyi tanır. Duyulanmaları (heyecanlanmaları) veduyguları yansıtmaya çalışarak yaşamı daha iyi anlatır. Böylece çocuk kendisini vebaşkalarını tanımayı öğrenerek kendi kişiliğini geliştirir. Şiir, yetişkin yaşamının karşısınabiraz daha iyi çıkmak, onu korkusuzca karşılamak için çocuğun kendisini biraz daha iyidonatmasına (dayancını biraz daha artırmasına) katkıda bulunur (Deperrois, 1999).

    O’Sullivan (2004), “Kitaplarla Birlikte Yaşamak: Çocuk Yazınının KişilikEğitiminde Kullanılması” (“Books to Live by: Using Children’s Literature for CharacterEducation”) adlı makalesinde, okullarda öğrencilere kişilik eğitimi vermek için öğretimprogramlarının çocuk yazınıyla bütünleştirilmesi, öğrencilere kişilik eğitimi vermede çocukyazınından yararlanılması gerektiğini savunur. Guroian (1998), karakter eğitimi sürecinde

    öykü kullanılmasının, öğretimden daha etkili olduğunu söyler ve bunu da “ahlaki düşgücü”olarak adlandırır. Guroian, öyküde eğretilemelerin (metafor) kullanılmasına özellikledeğer verir: çünkü, öyküde metafor kullanılması, çocuğun deneyimler ve ahlaki değerlerarasında bağlantı kurmaları açısından önemlidir. Yine Bettelheim (1989) da masallarınkişilik eğitimindeki önemini vurgular (Akt.: O’Sullivan, 2004:641).

    Fransa’da, 20 Şubat 2002 tarihinde yayımlanan yeni ilköğretim programında(Les Nouveaux Programmes de l’Ecole), yazına birinci planda yer verilmiş; yazınsalmetinlerle yapılacak çalışmalar anasınıfından, özellikle de ilkokuldan başlayarak,etkinliklerin merkezine konmuştur. Bu programa göre, yazınsal ve sanatsal kültür,çocuğun kişiliğinin gelişmesini sağlamakta ve onun özerk olmasını

    kolaylaştırmaktadır. Öğrenciye simgesel (sembolik) dünyayı öğretmekte; onda, duyarlığı ve

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    11/18

    199 

    yaratıcı imgelem yetisini geliştirmektedir. (Fransa yeni ilköğretim programı, 2002:13;Cerquiglini, Akt.: Javerzat vd., 2003:9-91).

    Bu söylenenleri somut örneklerle destekleyecek olursak; Dağlarca, çocuklara yönelikyazdığı, “Anneme Verdiğim Söz” adlı şiirinde;

    “Ben güzel olaca ğ ımTa şıyaca ğ ım hep

     Akan suların güzelli ğ ini

     Ben iyi olaca ğ ımEllerim açılacak gece gündüz

     Bir bitki iyili ğ inde

     Ben do ğ ru olaca ğ ımGökten dü şen ta ş gibi

     Do ğ ru” (Kuş Ayak, Açıl Susam Açıl, s.31)

    dizeleriyle, iyi, güzel ve doğru insan olmanın önemine vurgu yapmış, çocuklarakişilik gelişimi açısından önemli olan bu değerleri sezinletmek istemiştir. Sümer, “YaralıSerçe” (Aklımda Kalan Masallar, 2002) adlı şiirsel bir dille yazılmış  masalında,barışseverliğin, kardeşliğin, sevmenin; aydınlık, savaşsız bir dünyada yaşamanın güzelliğiniduyumsatır. Sümer, aynı kitaptaki “Tembeloğlan” adlı masalında ise, tembelliğin çokkötü bir kişilik özelliği olduğunu, tembel insanların hiç kimse tarafından sevilmediğini,bilmediğimiz işlere girişmememiz gerektiğini, alınan sorumlulukların üstesindengereğince gelmenin önemini iletir çocuğa ve Ak Sakallı Top Sakallı Dede’ye, çalışkanlığın,emeğin, yeni düşünceler üretmenin, barışa, kardeşliğe, aydınlığa hizmet etmenin öneminisezdiren şu tümceleri söyletir:

    “Yetene ğ ini eme ğ iyle peki ştirmeyen,

    Çalı şıp sanatını geli ştirmeyen,

     Ne öykü okuyabilir tatlı tatlı,

     Ne duvar örebilir ustalıklı.” (s.65)

    Toplumsal Gelişim

    Yavuzer (2001:81)’e göre toplumsallaşma, bebeğin 3 ay dolaylarında insanlaobjeler arasındaki farkı görerek değişik tepkiler göstermesiyle başlar. Gander veGardiner (2001:297)’e göre toplumsallaşma, “Bireylerin, özellikle de çocukların belirlibir grubun işlevsel üyeleri haline geldikleri ve grubun öteki üyelerinin değerlerini,

    davranışlarını ve inançlarını kazandıkları süreçtir" ve çocuk gelişimindeki en önemlisüreçlerden biridir. Sever (2003:54) toplumsallaşmayı, topluma özgü değerlerin bireylerce

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    12/18

    200 

    kazanılması süreci olarak adlandırır. Bireylerin kişilik gelişimleri toplumsal bir çevredeoluşur. İlk toplumsal ilişki ailede başlar, okulda ve çevrede devam eder. Özellikle anadiliniöğrenip geliştiren bireyler, çevresiyle daha güçlü ilişkiler kurarlar; bunun doğal bir sonucuolarak da yaşadığı toplumla daha uyumlu yaşama becerileri edinirler.

    Toplumsal gelişme, insanların oynadığı farklı toplumsal rolleri anlamayı vebunların farkında olmayı gerektirir. Dünyadaki insanların farklı görüş  açılarının bilincindeolmak, bu süreçte çok önemlidir ve yazın bunun başarılmasına yardımcı olur. Sever(2003:55)’e göre, "Edebiyat yapıtlarıyla kurulan etkile şimde, yazarın biçimlendirdi ğ iöznelli ğ in kayna ğ ı, genellikle ya şadı ğ ı, var oldu ğ u toplumun de ğ erleriyle beslenir. Bazenolumlanan bazen de kar  şı çıkılan bu de ğ erler, okura o toplumun geli ştirdi ğ i, önemsedi ğ idavranı şlara ili şkin ipuçları sunar. Ya şam boyu sürecek ö ğ renmelerin temellendirildi ğ i (0-6

     ya ş) ve desteklendi ğ i (6-12 ya ş  ve üstü) dönemlerde çocuklara seslenen kitaplar, ailesi ve yakın çevresi dı şında da öykünebilecekleri modeller yaratarak onların toplumsalla şmasürecine kalıcı katkılar sa ğ lar."

    Dahrendorf, çocuk ve gençlik yazınının eğitsel amaçlarından birinin“Çocukların ve gençlerin aydınlanmalarını, deneyimlerinin artmasını, önyargılardanarınmalarını ve toplumsallaşmalarını koşutlayarak onların kimliklerini kazanmalarınayardımcı olmak” olduğunu söyler (Akt.: Dilidüzgün, 1996:27). Huneeus (1955)’e göre,yazınsal her metin, simgelediği toplumun kültürel özelliklerini taşıyarak o toplumun yaşamdeneyimlerini yansıttığına göre, bu metinleri okuyan öğrenciler, o toplumun kültürünü veyaşam görüşlerini de öğrenirler (Akt.: Özünlü, 1983:184). Binyazar (1983:62)’a göre,“Okulda öğrenci yazınsal ürünlerle beslenirse, yetiştiğinde, bir kültürel ortama dayabancı kalmayacaktır. (…) Yazar, toplum adına söz söyleyen, gören, algılayan,yorumlayan, uyaran bir kişidir. Çocuk, onun duyarlıklarıyla, onun dünyayıyorumlayışıyla ne denli erken yüz yüze gelirse, o denli yararlı olur.”

    “Okulda Şiir” (“A l’école de la Poésie”) adlı kitabında Georges Jean, “Şiirsel (şiirsi) birmetin yazmak ve hatta onu söylemek, çocuk için kendisini bir başkası olarak görmeninve kendisini kendisine karşı savunmanın bir biçimidir. Benzerlerini ilgilendiren kurgusalresim kişiden yansır. Bu anlamda (bu bağlamda) şiir gibi dilsel bir nesnenin oluşturulması(oluşumu) kişinin toplumsallaşması ve olumlanması gibi bir işleve sahip olabilir. Şiiraracılığıyla çocuklar birbirlerini dinlemeyi öğrenirler. Bir şiirin okunmasında, kişilikoluşmasına bağlı olan kişinin kendisinin doğrulanması (olumlanması) söz konusudur; fakatçocuk kendisini şiir üretmede de gösterebilir. Georges Jean için şiirler çocuklardan, herçocuğun gizlice yaşadığı dramlardan ve sevinçlerden sık sık ve uzun uzun söz ederler (Akt.:

    Deperrois, 1999).Popet ve Roques (2002:20-21)’a göre, çocuğun yazılı metinleri (burada masalı)

    anlatma becerisini öğrenmesi, onda aşağıdaki toplumsal etkinliklerin gelişmesine katkısağlar:

    * Dinlemeyi bilmek ve başkalarının sözlerine saygı göstermek,

    * Bir projeye katılmak ve bu projeyle bütünleşmek,

    * Etkileşimde bulunmak ve birlikte bir şeyler yapmak,

    * Kültürel bir mirası paylaşmak.

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    13/18

    201 

    Yvan ve Dominique (2005)’e göre kitaplar, çocuk için dünyaya açılan birpenceredir. Çocuğun çevresini keşfetmesine yardımcı olur ve onların toplumsallaşmasürecine katkıda bulunurlar. Deperrois (1999) “Benliğin Oluşumu ve Toplumsallaşma” (“LaConstruction de Soi, la Socialisation”) başlığı altında, şunları söyler: “Paul Eluard şöyle

    yazıyor: ‘İnsan şiir sayesinde konuşabiliyor ve yine şiirle nasıl konuşacağınıbiliyor.’ Çocuklar kendilerinde konuşma cesaretini gösteremiyorlar; çünkü onlarınanlatım olanakları sınırlıdır ve bu sınırlılık onların nesneleri yakalayamamasına(kavrayamamasına) varlıklara da ulaşamamasına neden olmaktadır. O halde şiir (şiir sanatı),söyleme gücüdür; çünkü, şiir çocuğun gördüğünü duyumsadığını, düşlediğini anlatmasını(iletmesini) sağlar ve tüm yaşamı boyunca onun toplumsallaşmasına hizmet eder. Onunheyecanlarını dile getirmesini sağlayarak erkin olmasını (özgürleşmesini) ve böylece daha iyiyaşamasını sağlar.

    Kültür, bir halkı karakterize eden şeylerin tümüdür, toplamıdır. İnançlar,davranışlar (tutum), gelenekler, alışkanlıklar, dil, zevkler (beğeniler), düşünceler, teknik

    bilgiler, ahlak anlayışı, adalet, yaşam biçimi, bilim, yazınsal ve sanatsal yapıtlardan oluşur.Kültürleşme ise, “Belli bir kültür yapısına uyma ve o kültürü özümseme süreci”dir (Oğuzkan,1993:92). Kişi, kültürü; başka bir söyleyişle andığımız bu değerleri bir topluluğun üyesiolarak çeşitli yollarla edinir. Yazınsal yapıtlar, bir yandan bireylere örnek yaşamdurumları sunarak, içindeki kahramanların çatışmalarından hareketle onları eğitirken, biryandan da kültürel değerlerimizi, geleneklerimizi, benimsediğimiz ya dabenimsemediğimiz davranışları sezdirir. Popet ve Roques (2002:20-22)’ a göre, özellikleokulöncesi çocuklara seslenen ve yazınsal bir tür olan masal, gerçek bir kültürel gelişmeningarantisidir. Onlara göre masalın sözlü olarak anlatılması, kültürel kalıt öğelerininedinilmesi yoluyla çocuğun düş dünyasını besler ve toplumsal yaşama katılmasını sağlar.

    Yurttaş, “Mavi Bilye” (2001) adlı kitabında, Tarık karakteri aracılığıyla bayrama özgügeleneklerimizi, alışkanlıklarımızı (özellikle Tarık’a yeni kıyafetler alınması, çocuğunbunları yatarken başucuna koyması, bayram sabahı erkenden kalkarak bu yenigiysilerini giymesi, aile büyüklerinin, akraba ve komşuların evlerine bayram ziyaretinegidilmesi, büyüklerin ellerinin öpülmesi, çocuklara harçlık verilmesi, dargın olanlarınbarışması) duyumsatır çocuk okura. Bu kitapta çocuk, bir yandan toplumsal ve ulusaldeğerlerimizi öğrenirken; öte yandan, başına gelen bir hırsızlık olayıyla, yaşamın veinsan gerçeğinin kötü yanlarını da görmekte, bir haksızlığa uğradığında neler yapması,nerelere ve hangi yollara başvurması gerektiğini de öğrenmekte, işte böylece detoplumsallaşmaktadır. “Ülkem’in Renkli Haritası”nda (Balonlar Gökyüzünün Olsun, 1995)

    Güler, kurgusunun başına oturttuğu kahramanı Ülker’e yurdumuzun bir haritasını çizdirir veülkemizin folklor, yeme içme alışkanlıkları gibi kültürel öğelerine doğal bir kurgu içinde yerverir. Çocuk, bu öykü aracılığıyla Diyarbakır karpuzunu, Bursa’da yetişen şeftaliyi, Adana’dayetişen portakalı, Kayseri pastırmasını, İzmir’de yetişen çekirdeksiz üzümü, Erzurumdadaşlarının bar oyununu, bunların demli çay içme alışkanlıklarını, Trabzon’a özgühamsi yemeklerini, burada çok yaygın olarak kullanılan kemençeyi, Konya’dakiMevlana’yı tanıma, en azından bunlardan haberdar olma olanağını yakalar. Bu öyküyardımıyla çocuk, Tuz Gölü’yle, Van Gölü’yle, Karadeniz’iyle, Akdeniz’iyle,başkentiyle, millet meclisiyle, Anıtkabiriyle bölgeleriyle ve bunların özellikleriyle,ırmaklarıyla, dağlarıyla, ovalarıyla, illeriyle, hatta komşularıyla yurduna özgü birçok şeyiöğrenirken bir yandan da kültürel ve toplumsal olarak gelişecektir. “Hıdrellez” (Üşengeç,

    2002) adlı öyküsünde Yener, Hıdrellez gecesinde insanların sokaklara döküldüğünü, ateşleryakıldığını, kasetler çalınıp güllerin dallarına dilek kağıtları asıldığını, sokaklara

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    14/18

    202 

    termoslarla çaylar indirildiğini kültürümüzün bir parçası olarak sezdirir çocuklara. Ilgaz,“Kumdan Betona” (2004) adlı kitabında kültürümüze özgü olan, “koç etinden yapılmış kavurma”dan, “keşkek”ten, “lahana dolması”’ndan, “sütlaç”tan, “pilav” ve “hoşaf”tan(s.16) söz eder. Gürmen, “Doktor Dedem” adlı öyküsünde (“Selen’in Doktor Dedesi”,2002), Selen karakterine şu tümceyi söyleterek bizden olan bir şeyi sezdirir.

    “Saygımızı göstermek için ve daha sonra annemden azar i şitmemek için elini öpmeyeçalı şırdık; ama o yalnızca yana ğ ından öpmemize izin verirdi. Elini asla öptürmezdi.” (s.7) Dağlarca da aşağıdaki şiirinde yine, bize özgü bir değeri, “bayram”ın gelişini şudizelerle anlatır:

    BAYRAMLA

    Uzaklaşırım bütün oyuncaklardanBütün masallara karışırımBayram yaklaşırken.

    Büyürüm de kimse anlamazKolay yürürüm yollardaBayram yaklaşırken.

    Düşünürüm güzel bir aydınlıkAnneme, karşıki eve, giden vapuraBayram yaklaşırken.

    Azalır geceUzar uzar gündüzBayram yaklaşırken.

    Yeni bir şey gelir banaBelki bir giysi belki bir arkadaş Bayram yaklaşırken.

    Dağlarca, Kuş Ayak, s. 40

    Deperrois (1999)’ya göre, çocukların dinlediği şiirler, bazen onlara öteki çocuklardan,arkadaşlarından daha fazlasını söylerler. Zaten şiirlerin sınıfta kullanılmasının önemibüyüktür; çünkü bu şiirlerin, sınıfta ortak bir belleğin (ortak bir anının) oluşmasında ve anababadan kalan anının devamının sağlanmasında payı (katkısı) vardır. Yazın, çocuğuntoplumsallaşma sürecinde önemli bir yeri olan ulusal ve evrensel değerleri öğretir: Edebiyatyapıtları okurlarda yerine göre ulusal, yerine göre de evrensel değerlerin bilgisini vebilincini kazandırır. Edebiyat yapıtları yerine göre bir bildiriyi aktarım ya da sezdirimyoluyla verir, kimi zaman bir duyguyu aşılar, kimi zaman da insanları bir eylemeyönlendirir. Biz, kimi edebiyat yapıtlarıyla toplumumuzun genel bir görünümü konusundabirtakım bilgiler, gözlemler ve duygular yükleniriz.

    Toplumsallaşma, yalnızca kendi ulusal değerlerini öğrenmek ve bunlarıiçselleştirmek değildir; öteki kültürleri de tanımak ve özümsemek demektir. Çocuğun

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    15/18

    203 

    toplumsallaşmasına yardımcı olmak için, onun, öteki kültürlerden insanları ve onlarınyaşam biçimlerini, kültürel değerlerini anlatan yabancı çocuk yazını ürünlerinden debeslenmesini sağlamak gerekir. Böylece çocuk, öteki toplumlara özgü değerleri ve kültürelöğeleri de görmüş  olacak ve daha geniş  anlamda toplumsallaşacaktır. Kendisinden ve aitolduğu toplumdan başka toplumların da olduğunu görecek, kültürler arası farklılıkları

    özümsemeye, farklı inançları görüp kabullenmeye, hoşgörü duygusunu geliştirmeye, kısaca,demokratik değerlerini geliştirmeye küçük yaşlardan itibaren başlayacaktır. Alpöge(2003:33)’ye göre çocuklar, kitaplar aracılığıyla farklılıkları sezinler; kültürler arasındakideğişiklikleri görür, insan ilişkilerini, duygu ve düşünce örneklerini tanıklık eder,karşılaştırma yoluyla öteki insanlara göre kendilerini tanır ve kendi kişilik özelliklerinibilirler. Mendoza ve Debbie (2001), “Erken Çocukluk Dönemi için Yazılan ÇokkültürlüResimli Çocuk Kitaplarının İncelenmesi: Olanaklar ve Güçlükler” (“ExaminingMulticultural Picture Books for the Early Childhood Classroom: Possibilities andPitfalls”) adlı yazılarında, resimli çocuk kitaplarının, özellikle erken çocukluk yaşlarındagittikçe artan bir öneme sahip olduklarını söylerler. Kurgu, şiir ve kurmaca olmayan yazıntürünün, küçük çocuklara bilgi kazandırma, onların yazıyla içli dışlı olmalarını sağlama,

    onları eğlendirme ve kendi bakış açılarından başka bakış  açıları kazanmaları gibi birçokolanak sunduğunu belirtirler. Özellikle çokkültürlü resimli çocuk kitapları, onlara etnik,ırksal ve kültürel grup çeşitliliğini gösterir, bu yolla çocukların başkalarını anlamalarınaolanak ve fırsatlar yaratır. Bizim yazarlarımız da geleceğin demokratik bireyiniyetiştirmek adına, öznel kurgularında yabancı kültürlere yer vermeli, onlara ilişkinfarklılıkları duyumsatmalıdır. Dayıoğlu, “Amerika’ya Yolculuk” (1990) adlı, yukarıdayazarların sözünü ettiği kurgusal olmayan yazınsal kitabında, çocuk okuruna Amerika’yı,Amerika toplumunu, bu toplumun özelliklerini, yaşam biçimini anlatarak çocuğa farklıtoplumlara, onların yaşayış  biçimlerine özgü bilgiler vererek onun evrensel olaraktoplumsallaşmasına katkı sağlar. Ilgaz, “Bacaksız Tatil Köyünde” (2000) adlı kitabında,farklı bir yaşam biçimini, farklı bir beslenme alışkanlığını, farklı bir dili, kısaca farklıbir kültürü tanıtır çocuk okura. Fransız bir aile vardır kitapta. Kitaba konulan kimiFransızca tümceler yoluyla bu ailenin dilinin Fransızca olduğu, bizden farklı olaraksalyangoz yedikleri, farklı bir yaşam biçimleri olduğu sezinletilmiştir çocuğa. Ilgaz buyolla, çocuklara bizlerden farklı olan “ötekileri” de göstermeye çalışmış, onları insanailişkin farklılıklarla buluşturmuştur. Bu da çocuğun kişilik ve toplumsal gelişimi, demokratikdeğerleri içselleştirmesi ve onda daha küçük yaşlardan başlayarak hoşgörüduygusunun gelişmesi bakımından önemlidir.

    SONUÇ

    Tüm bu söylenenlerden çocukların gelişiminde edebiyat yapıtlarının çok önemli biretkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu etki, ilk çocukluk döneminden başlar, ilköğretimsonlarına dek sürer. Elbette, bu etkinin olumlu olabilmesi için çocuğun her yönüyle niteliklikitaplarla buluşturulması gerekmektedir. Ancak, bugün Bakanlığımızca önerilen 100 temeleser sorunu gündemdedir. Bu kitapların çocuğun gelişimi açısından ne kadar etkili olduğuya da çocuğu ne yönde geliştireceği şüphelidir. Bu kitapların çoğunda çocuk, çocuğaözgü durum ve yaşantılar, kısaca “çocuğa göre”lik ilkesine uygun özelliklerbulunmamaktadır. Her şeyden önce çocuğun anlayabileceği bir dil yoktur. Kısaca, bukitaplar, günümüz çocuğunun gereksinim ve beklentilerine yanıt vermemekte, bugünönemli bir gelişme içinde olan Türk çocuk yazınını yansıtmamaktadır. Bu

    nedenle, özellikle anne ve babaların, öğreticilerin kitap seçiminde çok titizdavranmaları gerekli, hatta zorunludur.

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    16/18

    204 

    YARARLANILAN KAYNAKLAR

    Adodo, Ketline (2001) “Etude sur la poésie, la tradition orale et la littérature au Togo etProgramme d’initiation pour les élèves de l’école primaire” / Document presented at theUNESCO Regional Meeting on Art Education, Port-Elizabeth, South Africa, (Bu

    yazı, http://portal.unesco.org/culture/es/filedownload.php/11fda3aa06b6c51dd36a1ed38b0d42aaadodo.pdf. bilgisunar adresinden alınmıştır.)

    Ak, Sevim (1996) Kuşlar Kralı Nikola. İstanbul: Uçanbalık Yayını.

    Alpöge, Gülçin (2003) “Çocuk Edebiyatının Çocuk Gelişimine Katkısı”. Çoluk Çocuk,sayı:24, s.32-33

    Binyazar, Adnan (1983) "Anadili Öğretiminde Yazınsal Alanlara Açılım" TürkDili. Ankara: TDKYayını, sayı: 379-380, AÜ Basımevi, s.57-72.

    Çınaroğlu, Ayla (1999) Şiir Gemisi. İstanbul: Uçanbalık Yayını.

    Çotuksöken, Yusuf (2003) “Anadili Öğretiminde Edebiyatın Yeri ve İşlevi”Çağdaş  Türk Dili, Sayı:184.

    Dağlarca, Fazıl Hüsnü (1999) Kuş Ayak, Açıl Susam Açıl. İstanbul: Doğan Kitapçılık.

    Dayıoğlu, Gülten (1990) Bambaşka Bir Ülke - Amerika’ya Yolculuk. Ankara: ÜnerYayını.

    Dayıoğlu, Gülten (1998) Kafdağının Ardına Yolculuk. Ankara: Üner Yayını.

    Dayıoğlu, Gülten (2000) Fadiş. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.

    Deperrois, Caroline (1999) “Pourquoi et Comment Faire de la Poésie au Cycle III? DesActivités autour de la Poésie Comme Support Possible à la Maîtrise de la Langue , auDéveloppement de l’Enfant et à l’Enrichissement de son İmaginaire.” Mémoireprofessionnel (PE2 – C) (Directrice du Mémoire: Mme Potoczny) IUFM Académiede Montpellier Site de Nîmes (Bu yazı 24.02.2006 tarihinde,http://www.acnancymetz.fr/petitspoetes/HTML/BUREAUENSEIGNANTS/BUREAUDOC/ MemoPE/memo7.pdf  adresinden alınmıştır.)

    Dilidüzgün, Selahattin (1996) Çağdaş Çocuk Yazını. İstanbul: Yapı Kredi Yayını.

    Dölek, Sulhi (1999) Yeşil Bayır. Ankara: Bilgi Yayınevi. Dölek, Sulhi (2002) KestaneŞekeri. Ankara: Bilgi Yayınevi.

    Gander, Mary J. ve Harry W. Gardiner (2001) Çocuk ve Ergen Gelişimi. (Yay. Haz.: B.Onur) Ankara:İmge Kitabevi.

    Germain, Claude (1993) Evolution de l’Enseignement des Langues: 5000 ans d’Histoire.Paris: Clé International.

    Güler, Mehmet (1991) Adım Çocukların Olsun. İstanbul: Çocuk Vakfı Yayıncılık.

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    17/18

    205 

    Güler, Mehmet (1995) Balonlar Gökyüzünün Olsun. Ankara: Türkiye İş Bankası KültürYayını. Gürmen, Aysel (2002) Selen’in Doktor Dedesi. İstanbul: Uçanbalık Yayını.

    Gürmen, Aysel (2000) Selen’in Ormanı. İstanbul: Uçanbalık Yayını.

    Ilgaz, Rıfat (2000). Bacaksız Tatil Köyünde, İstanbul: Çınar Yayıncılık. Ilgaz, Rıfat(2004). Kumdan Betona, İstanbul: Çınar Yayıncılık.

    Javerzat, Marie Claude vd. (2003) Livres et Apprentissages à l’Ecole. Paris: HachetteLivre. Kavcar, Cahit (1999) Edebiyat ve Eğitim. Ankara: Engin Yayınevi.

    Lickona, T. (1991) Education for Character: How Our Schools Can Teach Respect andResponsability. New York: Bantam.

    Marshall, Julia (1994) Anadili ve Yazın Öğretimi. (Çev.: Cahit Külebi) Ankara: BaşakYayınları. Mendoza, Jean ve Debbie Reese (2001) “Examining Multicultural Picture

    Books for the Early Childhood Classroom: Possibilities and Pitfalls” Early ChıldhoodResearch Practice, Volume 3, Number 2.

    Oğuzkan, A. Ferhan (1985) Orta Dereceli Okullarda Öğretim, Amaç, İlke, Yöntem veTeknikler.Ankara: Emel Matbaacılık.

    Oğuzkan, A. Ferhan (1993). Eğitim Terimleri Sözlüğü. Ankara: Emel Matbaacılık.

    O'Sullivan, Sheryl (2004). Books to Live by: Using Children's Literature for CharacterEducation. The Reading Teacher, 57, no7, 640-645.

    Öztürk, Orhan (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Ankara: Feryal Matbaası.

    Özünlü, Ünsal (1983) “Yabancı Dil Öğretiminde Yazınsal Metinlerin Yeri veKullanılması” Türk Dili. Ankara: TDK Yayını, Sayı: 379-380, AÜ Basımevi, s.178-190.

    Popet, Anne ve Evelyne Roques (2002) Le Conte au Service de l’Apprentissage de laLangue. Paris: Editions RETZ.

    Sever, Sedat (1998) “Demokratik Kültür Bilinci Edinimi Sürecinde Dil veEdebiyat Öğretimi.” Yaşadıkça Eğitim, Sayı:56, s.2-6.

    Sever, Sedat (2003) Çocuk ve Edebiyat. Ankara: Kök Yayıncılık.

    Sümer, Dinçer (2002) Aklımda Kalan Masallar. Ankara: Bilgi Yayını.

    Yavuzer, Haluk (2001) Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna Çocuk Psikolojisi.İstanbul: Remzi Kitabevi.

    Yener, Mavisel (2002) Üşengeç. İstanbul: Bu Yayınevi. Yurttaş, Hüseyin (2001) MaviBilye. Ankara: Bilgi Yayını.

    Yurttaş, Hüseyin (2000) Beyaz Bisiklet. Ankara: Bilgi Yayınevi.

  • 8/18/2019 Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının Çocuğun Gelişim Sürecindeki Yeri

    18/18

    Yvan, Rogg ve T. Dominique (2005) “Les İmages dans la LittératureEnfantine”. http://p7app.geneve.ch:8007/ f30405/article.php3?id_article=38. 

    Ministère de l'Éducation de la Saskatchewan (1999) “3e année, Les relations sociales,La résolution de conflits, Unité Modèle” (Bu yazı 04.09.2006 tarihinde,

    http://www.sasked.gov.sk.ca/docs/francais/hygiene/elem/relat. html adresinden alınmıştır.)

    Les Nouveaux Programmes de l’Ecole, 2002,http://www.education.gouv.fr/presse/2002/  programme/ecole dp.htm.