yüksek Öğretimde arapça eğitimi -...

36

Upload: others

Post on 26-Jan-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • Yüksek Öğretimde Arapça Eğitimi-2

    Editörler

    Dr Öğr. Üyesi Ahmet Ali ÇANAKCI

    Dr. Öğr. Üyesi Asem Hamdy Ahmed ABDELGHANY

    Dizgi, Mizanpaj ve Kapak Tasarımı

    Dr. Öğr. Üyesi Asem Hamdy Ahmed ABDELGHANY

    Dr Öğr. Üyesi Ahmet Ali ÇANAKCI

    ISBN

    978-625-7057-43-1

    Yayınevi

    Palet Yayınları

    Basım Tarihi

    Haziran 2020

    İletişim Adresi

    PALET YAYINLARI

    Mimar Muzaffer Cad. Rampalı Çarşı No: 42 Meram / Konya

    Tel. 0332 353 62 27

    T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINCI SERTİFİKASI: 44040

    Web:www.paletyayinlari.com.tr

    Web

    http://ilahiyatarastirmalari.balikesir.edu.tr/

    Bu eserde, ‘Kitap Bölümü’ olarak yer alan metinlerin tüm

    sorumluluğu, yazarlarına aittir.

    ورة في هذا الكتاب وما تضمنته من آراء تعبر عن رأي أصحابها وتحت جميع البحوث المنش

    دون أدنى مسؤولية على هيئة هيئة التحرير وجهة نظر ل من األحوال وال تعكس بأي حا، مسؤوليتهم

    .التحرير

    Bu eser, yazılı izin olmaksızın hangi dil ve ortamda olursa olsun materyalin

    tamamının veya bir bölümünün çoğaltılması ve elektronik ortamlarda

    yayımlanması yasaktır. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

  • 160

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerindeki %30 Arapça

    Programın Hadis Derslerine Etkisi Üzerine Nitel Bir

    Araştırma

    Recep Emin GÜL*

    Giriş

    Türkiye’de İlahiyat Fakültelerinin kuruluşunu, 1 Eylül

    1900’de İstanbul’da açılan Dârülfünûn-ı Şâhâne’ye bağlı Ulûm-i

    Âliye-i Dîniyye Şubesi ile başlatmak mümkündür. 1913 yılından

    itibaren Ulûm-i Şer‘iyye adını alan bölümün müfredatı da

    genişletilmiştir. İlk defa 7 Ekim 1925 tarihli Dârülfünûn

    Tâlimatnâmesi’nde İlahiyat Fakültesi ismi yer almıştır. İstanbul

    Dârülfünûn’u 31 Mayıs 1933’te çıkarılan bir kanunla kapatılarak

    yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuş, İlahiyat Fakültesi de

    farklı gerekçelerle kapatılarak yerine İslâm Tetkikleri Enstitüsü

    açılmıştır. 16 yıllık aradan sonra 4 Haziran 1949 tarih ve 5424

    sayılı kanunla Ankara Üniversitesi’ne bağlı olarak yeniden bir

    İlahiyat Fakültesi kurulmuştur.1

    2020 yılı itibariyle Türkiye’de devlet üniversitelerine bağlı

    eğitim-öğretim faaliyetinde bulunan 62 İlahiyat Fakültesi, 25

    İslami İlimler Fakültesi; özel ve vakıf üniversitelerine bağlı 4

    İlahiyat Fakültesi, 4 de İslami İlimler Fakültesi bulunmaktadır.

    Bu fakültelerden Erzurum Atatürk, İstanbul, Kahramanmaraş

    Sütçü İmam, Mardin Artuklu, Marmara, Necmettin Erbakan ve

    Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitelerinin İlahiyat Fakültelerinde;

    Yalova, Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul Sabahattin Zaim

    * Dr. Öğr. Üyesi, Balıkesir Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, [email protected]

    1 Halis Ayhan, “İlahiyat Fakültesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi

    (İstanbul: TDV Yayınları, 2000), 22/70.

  • 161

    Üniversitelerinin İslami İlimler Fakültelerinde %100 Arapça

    eğitim programı bulunmaktadır.2

    Türkiye’deki İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde

    farklı eğitim programlarının uygulandığı görülmektedir.

    Yukarıda geçtiği üzere bazılarında %100 Arapça; az bir

    kısmında %100 İngilizce ve birkaçında da Uluslararası

    programları yer almaktadır. Bunlardan en yaygın olanı ise %30

    Arapça eğitim programıdır. İlahiyat fakültelerine %30 Arapça

    programı 4.12.2008 tarihli ve 27074 sayılı Resmi Gazete’de

    yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi

    ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara

    İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesiyle uygulanmaya başlanmıştır.3

    Yine aynı maddeye göre bu eğitim üniversite senatosunun

    alacağı karar ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile

    verilebilmektedir. Dolayısıyla %30 Arapça programı öncelikle

    fakülte yönetiminin bu kararı alması, daha sonra üniversite

    senatosunun ve Yükseköğretim Kurulunun onayıyla

    uygulanmaktadır. Bu nedenle her fakültede aynı programın

    olmadığını, bunun bir nevi fakülte yönetiminin tercihi olduğunu

    söyleyebiliriz.

    Tespit edebildiğimiz kadarıyla4 Ankara Yıldırım Beyazıt,

    Aksaray, Amasya, Ankara Hacı Bayram Veli, Ankara, Bayburt,

    Bursa Uludağ, Dicle, Dokuz Eylül, Düzce, Eskişehir

    2 Bkz. https://yokatlas.yok.gov.tr/index.php Erişim Tarihi: 12.04.2020

    3 Bkz. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2008/12/20081204-13.htm

    Erişim Tarihi: 12.04.2020 4 Söz konusu bilgiyi tespit edebilmek için fakültelerin internet sitelerinden

    faydalanılmıştır. Ancak bu noktada şu belirtilmelidir ki bazı fakültelerin

    internet sitelerinde müfredat bilgileri, ders planları ve ders içerikleri gibi

    bilgilere ulaşmak oldukça zordur; bazılarında ise bu bilgiler hiç yer

    almamaktadır. Bununla birlikte müfredat bilgisi paylaşan bazı fakültelerin ise

    %30 Arapça program bulunmasına rağmen müfredat dosyasına bu bilgiyi

    eklemedikleri görülmüştür. Tüm bu nedenlerden dolayı İlahiyat ve İslami

    İlimler Fakülteleri’nin internet adreslerini güncellemeleri ilgililerin fakülte

    eğitim programları hakkında doğru bilgiye ulaşmalarını sağlayacaktır.

  • 162

    Osmangazi, Gümüşhane, Harran, Hitit, Karabük, Kilis 7 Aralık,

    Kocaeli, Manisa Celal Bayar, Marmara, Necmettin Erbakan,

    Sakarya, Süleyman Demirel, Şırnak, Tekirdağ Namık Kemal,

    Trakya, Van Yüzüncü Yıl, Bozok, Zonguldak Bülent Ecevit,

    İstanbul 29 Mayıs Üniversiteleri İlahiyat Fakülteleri ile; Afyon

    Kocatepe, Ankara Sosyal Bilimler, Ankara Yıldırım Beyazıt,

    Bilecik Şeyh Edebali, Bitlis Eren, İzmir Kâtip Çelebi,

    Karamanoğlu Mehmetbey, Uşak, İstanbul Sabahattin Zaim

    Üniversiteleri İslami İlimler Fakülteleri olmak üzere toplam 38

    fakültede %30 Arapça programı uygulanmaktadır.

    1. Araştırmanın Amacı ve Önemi

    İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde uygulanmakta

    olan %30 Arapça programın hangi şartlarla ve nasıl

    uygulanacağı konusunda öğretim elemanları arasında bir

    birliktelik bulunması önem arz etmektedir. Bu süreçte bazı

    öğretim elemanlarının dili Arapça olan bir dersin tamamını

    Arapça olarak işlerken; bazılarının ise %30’luk kısmına denk

    gelen bölümünü Arapça işledikleri şeklinde bir problemle

    karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın temel amacı

    İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde uygulanmakta olan %30

    Arapça programın Hadis dersleri açısından uygulanabilirlik,

    verimlilik ve sorunlarının, İlahiyat ve İslami İlimler

    Fakültelerinde Hadis derslerine giren öğretim elemanlarının

    görüşleri çerçevesinde tespit edilmesi ve değerlendirilmesidir.

    İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde uygulanmakta

    olan zorunlu Arapça eğitimin Hadis derslerinin yürütülmesine,

    öğrenciye aktarılmasına ve değerlendirilmesine ne derece etki

    ettiği ve öğretim elemanı tarafından nasıl karşılandığının tespiti,

    söz konusu programın geliştirilmesi ve güncellenmesi açısından

    önemlidir. Böylece yapılan tespit ve teklifler neticesinde, Hadis

    dersleri özelinde İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde söz

    konusu sürecin daha etkili ve aktif yürütüleceği kanaatindeyiz.

  • 163

    2. Araştırmanın Yöntemi

    Bu araştırma temelde nitel5 desen üzerine kurgulanmıştır.

    Araştırma amacına ulaşabilmek için mülakat tekniği

    kullanılmıştır. Mülâkat formu hazırlanırken uzman kişilerden

    yardım alınarak onu çoktan seçmeli, yirmisi açık uçlu olmak

    üzere toplam otuz soru belirlenmiştir. Yapılandırılmış mülakat6

    formlarından elde edilen veriler belirli kategorilere ayrılarak

    metin analizine tabi tutulmuş, elde edilen bulgular

    değerlendirilmiştir.

    Araştırmanın evrenini Türkiye’deki İlahiyat ve İslami

    İlimler Fakültelerinde Hadis Anabilim Dalı kadrosunda görev

    yapmakta olan öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırma

    verileri, İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde görev yapan ve

    bu sayede Arapça Hadis derslerinin işlenmesi ve yürütülmesini

    sağlayan, böylece uygulanabilirlik, verimlilik ve sorunlar

    hakkındaki verilere ulaşmada birincil kaynaklığı teşkil eden

    öğretim elemanları ile yapılan yapılandırılmış mülakatlarla elde

    edilmiştir. Mülakat tekniğinin yapısı gereği katılımcı sayısı

    sınırlı tutulmuş, tüm öğretim elemanlarına ulaşma gereği

    duyulmamıştır. Zira nitel teknikle yapılan araştırmalarda

    örneklem sayısının çokluğundan ziyade örneklem grubunun

    araştırmacının ihtiyaç duyduğu bilgiyi sağlaması daha önemli

    kabul edilmektedir.7 Bundan dolayı çalışmanın örneklemini

    5 Bkz. Ali Yıldırım - Hasan Şimşek, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma

    Yöntemleri (Ankara: Seçkin Yayınları, 2016). 6 Yapılandırılmış mülakat, önceden belirlenmiş bir dizi sorunun yer aldığı ve

    görüşme esnasında esnekliğin ve müdahalenin en aza indirgendiği görüşme

    türüdür. Geniş bilgi için bkz.: Yıldırım - Şimşek, Sosyal Bilimlerde Nitel

    Araştırma Yöntemleri, 130. 7 Yıldırım - Şimşek, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, 125;

    Saharan B. Merriam, Nitel Araştırma Desen ve Uygulama İçin Bir Rehber,

    çev. Selahattin Turan - Derya Yılmaz, (Ankara: Nobel, 2015), 79; Abbas

    Türnüklü, "Eğitimbilim Araştırmalarında Etkin Olarak Kullanılabilecek Nitel

    Bir Araştırma Tekniği: Görüşme”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi

    24 (2000), 547-548.

  • 164

    evreni temsil niteliği olduğu düşünülen, İlahiyat/İslami İlimler

    eğitiminde belli bir geçmişe sahip farklı üniversitelerin

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültesinde görev yapan ve amaçlı

    örnekleme yoluyla tespit edilen 25 öğretim elemanı teşkil

    etmektedir.

    Çalışmanın hazırlandığı esnada hem dünyada hem de

    ülkemizde etkisini gösteren pandemi süreci yaşandığından

    mülakatlar yüz yüze gerçekleştirilememiş ve mülakat formu

    online olarak8 katılımcılara ulaştırılmıştır.

    2.1. Verilerin Toplanması

    Mülakat formunda öncelikle katılımcılara araştırmanın

    amacı ve katılımcılara ait kişisel bilgilerin gizliliği hakkında

    bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra katılımcıların kişisel

    bilgilerini tespit etmek üzere 10 soruya yer verilmiştir. Son

    olarak ise araştırmanın amacına ulaşmasını sağlayacak verilerin

    toplanabilmesi için katılımcılara açık uçlu 20 soru yöneltilmiştir.

    Söz konusu 20 soru %30 Arapça programda öğretim

    elemanlarının yöntemini, programın uygulanabilirliği,

    verimliliği ve sorunlarını tespit etmeye yönelik olarak ve

    sahanın uzmanlarının görüşlerine başvurularak hazırlanmıştır.

    Sanal ortamda doldurulan ve katılımcıyla iletişime olanak

    sağlamayan bu yöntemde soruları genişletme, soru ekleme veya

    katılımcıya müdahale imkânı olmamıştır. Dolayısıyla elde edilen

    bulgulardan yola çıkılarak değerlendirmelerde bulunulmuştur.

    2.2. Verilerin Analizi ve Yorumlanması

    İnternet üzerinden cevaplanan mülakat sorularına ait

    cevaplar her katılımcının genel görüşünü tespit edebilmek

    amacıyla ayrı dosyalar halinde kategorize edilmiştir. İkinci

    8 İnternet üzerinden nitel araştırmanın birçok farklı yolu vardır. Bkz., Yıldırım

    - Şimşek, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, 226. Bizim

    çalışmamızda mülakat formunun hazırlanmasında ve katılımcılara

    ulaştırılmasında “Google Formlar” kullanılmıştır.

  • 165

    olarak Google Formlar’dan yararlanılarak ilk on soruya verilen

    cevapların yüzdelik oranları grafik halinde alınarak çalışmaya

    eklenmiştir. Daha sonra açık uçlu yirmi sorudan her birine tüm

    katılımcıların verdiği cevaplar bir araya getirilmiştir. Devamında

    mülakat soruları yöntem, uygulanabilirlik, verimlilik ve sorunlar

    şeklindeki konulara göre kategorize edilmiştir. Katılımcıların

    sorulara verdikleri cevaplar uygun oldukları başlıklar altında

    metin analizine tabi tutularak değerlendirilmiştir.

    3. Çalışma Evreni Hakkında Genel Bilgiler

    3. 1. Katılımcılar Hakkında Genel Bilgiler

    Kişisel bilgilere dair verileri içeren ilk on sorunun cevabı

    neticesinde bazı verilerin yüzdelik olarak görülmesi, çalışma

    evrenini daha net tanıyabilmemiz adına faydalı olacaktır. Bu

    bağlamda:

    a. Katılımcılardan üçü kadın, yirmi ikisi erkektir:

    b. Yaş bakımından 20-30 yaş arası 3; 31-40 yaş arası 7;

    41-50 yaş arası 8; 51 yaş üstü 7 katlımcı vardır:

  • 166

    c. Katılımcılardan 1-9 yıl arası tecrübeye sahip 13; 10-19

    yıl arası tecrübeye sahip 6; 20-25 yıl arası tecrübeye sahip 2; 26

    yıl üstü tecrübeye sahip 4 kişi vardır:

    d. Katılımcılardan 19’u İlahiyat Fakültesinde; 6’sı ise

    İslami İlimler Fakültesinde görev yapmaktadır:

  • 167

    e. Katılımcıların 3’ü araştırma görevlisi; 13’ü doktor

    öğretim üyesi; 7’si doçent; 2’si de profesör kadrosunda görev

    yapmaktadır:

    f. Katılımcıların hadis derslerine girdikleri sınıfların

    dağılımı şu şekildedir:

  • 168

    g. Katılımcılardan dördünün görev yaptığı fakültede %30

    Arapça programı bulunmazken yirmi birinin görev yaptığı

    fakültede bu zorunluluk bulunmaktadır:

    3.2. Katılımcıların Tanıtılması

    Çalışmada ulaştığımız katılımcıların özellikleri

    birbirlerinden farklılık göstermektedir. Hangi katılımcının ne tür

    özelliklere sahip olduğunu bilmek mülakat sorularına verilen

    cevapları doğru okumak adına önem arz etmektedir. Bu nedenle

    bu başlık altında katılımcılar, kişisel bilgilere dair hazırlanmış

    ilk on soruya verdikleri cevaplar üzerinden tanıtılacaktır.

    Katılımcı 1: 31-40 yaş arasında kadın bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 2 ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 2: 51 yaş üstü erkek bir profesördür. Yüksek

    İslam Enstitüsü mezunudur ve 26 yılın üstünde meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1,

    2, 3 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 3: 51 yaş üstü erkek bir doktor öğretim üyesidir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında meslekî

  • 169

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İslami İlimler Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1, 2, 3 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 4: 51 yaş üstü erkek bir doçenttir. İlahiyat

    Fakültesi mezunudur ve 26 yılın üstünde meslekî tecrübeye

    sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça programı

    olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 2, 3 ve 4.

    sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 5: 20-30 yaş arasında erkek bir araştırma

    görevlisidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1 ve 2. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 6: 31-40 yaş arasında erkek bir doçenttir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1,

    2, ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 7: 20-30 yaş arasında erkek bir araştırma

    görevlisidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 8: 51 yaş üstü erkek bir doktor öğretim üyesidir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İslami İlimler Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 9: 31-40 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

  • 170

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 10: 20-30 yaş arasında erkek bir araştırma

    görevlisidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur, doktora yapmaktadır

    ve 1-9 yıl arasında meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça

    hazırlık sınıfı olan ancak %30 Arapça programı olmayan bir

    İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 2. sınıfların hadis

    derslerine girmektedir.

    Katılımcı 11: 41-50 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1 ve 2. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 12: 41-50 yaş arasında kadın bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1 ve 2. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 13: 41-50 yaş arasında erkek bir doçenttir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 20-25 yıl arasında meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1, 2

    ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 14: 41-50 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olmayan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 15: 31-40 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı olan

  • 171

    ancak %30 Arapça programı olmayan bir İlahiyat Fakültesi’nde

    görev yapmaktadır. 1, 2 ve 3. sınıfların hadis derslerine

    girmektedir.

    Katılımcı 16: 41-50 yaş arasında erkek bir doçenttir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1, 2

    ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 17: 31-40 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1 ve 2. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 18: 31-40 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 2, 3 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 19: 41-50 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1, 2, 3 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 20: 51 yaş üstü erkek bir doçenttir. İlahiyat

    Fakültesi mezunudur ve 20-25 yıl arasında meslekî tecrübeye

    sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça programı

    olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1, 2, 3 ve 4.

    sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 21: 51 yaş üstü erkek bir profesördür. Yüksek

    İslam Enstitüsü mezunudur ve 26 yılın üstünde meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

  • 172

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1.

    sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 22: 31-40 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1, 2 ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 23: 51 yaş üstü erkek bir doçenttir. İlahiyat

    Fakültesi mezunudur ve 26 yılın üstünde meslekî tecrübeye

    sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça programı

    olmayan bir İslami İlimler Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1,

    2 ve 3. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 24: 41-50 yaş arasında erkek bir doktor öğretim

    üyesidir. İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 1-9 yıl arasında

    meslekî tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30

    Arapça programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev

    yapmaktadır. 1 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    Katılımcı 25: 41-50 yaş arasında kadın bir doçenttir.

    İlahiyat Fakültesi mezunudur ve 10-19 yıl arasında meslekî

    tecrübeye sahiptir. Şu an Arapça hazırlık sınıfı ve %30 Arapça

    programı olan bir İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. 1,

    2, 3 ve 4. sınıfların hadis derslerine girmektedir.

    4. Bulgular ve Değerlendirme

    Bu başlık altında katılımcılara yöneltilen sorulara verilen

    cevaplar üzerinden araştırmanın yöntemini açıklarken

    belirlediğimiz yöntem, uygulanabilirlik, verimlilik ve sorunlar

    konu başlıkları hakkında elde edilen veriler kategorize edilecek

    ve değerlendirilecektir.

    4.1. Arapça Hadis Derslerinde Uygulanan Yöntemler

    Katılımcılara yöneltilen açık uçlu sorulardan sekiz tanesi

    doğrudan veya dolaylı olarak öğretim elemanlarının Arapça

  • 173

    hadis derslerinde uyguladıkları yöntemi tespit etmeye yöneliktir.

    Öğretim elemanlarının uyguladıkları yöntemi tespit etmek aynı

    zamanda uygulanabilirlik ve verimlilik değerlerinin

    ölçülmesinde de yardımcı olacaktır.

    Katılımcılara yöneltilen “Verdiğiniz Hadis derslerinin dili

    Arapça mıdır? Arapça ise hangi derslerdir?” sorusuna büyük

    oranda evet cevabı verilirken (1, 3, 4, 5, 7, 8, 11, 15, 17, 18, 19,

    20, 21, 23, 25); on katılımcı ise hayır cevabı vermiştir (2, 6, 9,

    10, 12, 13, 14, 16, 22, 24). İlk on sorudan elde edilen verilerde

    görüldüğü kadarıyla dört katılımcının görev yaptığı fakültede

    zaten %30 Arapça programı bulunmamaktaydı. Bunlara ek

    olarak altı katılımcının görev yaptığı fakültede ise hadis

    derslerinin Arapça olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu

    durum şüphesiz İlahiyat Fakültesi müfredat programı

    hazırlanırken fakültedeki komisyon üyelerinin ders dili Arapça

    olacak dersleri seçmeleriyle ilgilidir. Nitekim %30 Arapça

    programın bulunduğu fakültelerde müfredattaki derslerin

    %30’unun dilinin Arapça olması gerekmektedir. Bu soruya

    Katılımcı 3 tarafından verilen “Çoğu %30 Arapça geçse de

    tercümeler dışında pratik yok. Bu uygulama daha çok hazırlık

    sınıfının zorunlu hale gelebilmesi için yapılmaktadır” yanıtı ise

    aslında yapısal bir probleme ışık tutmaktadır. Zira katılımcı ders

    dilinin Arapça olmasının nedenini fakültede hazırlık sınıfının

    zorunlu hale gelebilmesine bağlamaktadır. Katılımcı burada

    hadis dersi özelinde Arapça okutulan derslerin Arapça

    verilmesini hazırlık programının bir sonucu olarak görmektedir.

    Cevaplar incelendiğinde dikkat çeken diğer bir unsur da Arapça

    olarak işlenen hadis derslerinin genelde Hadis I, II, III ve IV

    olduğu, az sayıda da olsa Hadis Tarihi ve Usulü (19, 20, 21, 25)

    derslerinin de Arapça okutulduğudur.

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinde uygulanan %30

    Arapça programın belki de en problemli noktası Arapça dersin

    tamamının mı Arapça işleneceği; yoksa %30’luk kısmının mı

  • 174

    Arapça işleneceğidir. Zira birçok öğretim elemanının bu hususta

    kesin bir karar veremediği gözlemlenmektedir. Katılımcılara

    yöneltilen “Dersin tamamını mı Arapça işliyorsunuz yoksa

    %30’luk kısmını mı? Yönteminiz nedir?” sorusuna verilen

    cevaplar da bu tespitimizi destekler niteliktedir. Katılımcılar

    büyük oranda dersin %30’luk kısmına denk gelecek şekilde

    Arapça işlediklerini ifade ederken sadece dört katılımcı (5, 20,

    21, 25) dersin tamamını Arapça işlediğini belirtmiştir.

    Katılımcıların bu sorunun yöntem kısmına verdikleri cevaplar

    ise daha çok Arapça hadis metinlerinin okunup şerhi ve

    yorumlanması şeklinde olmuştur (1, 2, 3, 4, 6, 9, 10, 13, 18, 19,

    22, 23, 24). Bazı katılımcılar (8, 12, 15, 16, 17) ise sadece dersin

    bir kısmını Arapça okuttuklarını belirtmekle yetinmişler, hangi

    yöntemi uyguladıkları hakkında bilgi vermemişlerdir. Bir

    katılımcı (19) ise diğer tüm katılımcılardan farklı olarak Hadis

    Tarihi ve Usulü derslerinde de farklı kaynaklardan Arapça

    metinler okuttuğunu; Hadis I dersinde ise hadis literatürünü ve

    gelişimini yansıtan, genel niteliklerini örnek metinler üzerinden

    tanıtıcı ve tahlil edici metinler takip ettiğini ifade etmiştir. Buna

    benzer olarak katılımcılardan biri de (2) hadis metinleri dışında

    hadis ile ilgili kavramları da Arapça olarak okuttuğunu

    belirtmiştir. Aynı zamanda hem %100 hem de %30 Arapça

    programında hadis dersleri verdiğini belirten Katılımcı 11 ise

    %30 Arapça programında dersi Türkçe anlattığını, ancak

    öğrencilerin temel Arapça bilgilerinden kopmamaları için bazı

    Arapça metinler takip ettiğini ifade etmektedir. Elde edilen

    veriler ışığında çoğu öğretim elemanının sadece hadis metni

    okutulan dersleri Arapça olarak işlediği, bu derslerde hadis

    metinlerini Arapça okutarak tercüme ve yorumlama yöntemini

    kullandığı anlaşılmaktadır. Nadiren de olsa hadis kavramlarının

    da Arapça metinden takip edildiği söylenebilir. Bu noktada asıl

    dikkat çeken ise tamamı Arapça takip edilmesi gereken bir

    dersin sadece belli bir kısmının Arapça olarak işlenmesidir.

  • 175

    Derste kullanılan yöntemi tespit etmek amacıyla

    katılımcılara yöneltilen sorulardan birisi de “Arapça hadis

    derslerinde Arapça anlatım yapar mısınız?” olmuştur. On

    katılımcı (1, 5, 6, 8, 9, 11, 12, 13, 18, 22) bu soruya Arapça

    anlatım yapmadıkları şeklinde cevap vermiştir. Bazı katılımcılar

    (3, 4, 15, 17, 19, 21, 24) ise nadiren veya kısmen şeklinde cevap

    vermiştir. Az sayıda katılımcı (2, 7, 16, 20, 25) ise derste Arapça

    anlatım yaptığını ifade etmiştir. Önceki sorulara verilen

    cevaplarla birlikte düşünüldüğünde aslında bu soruya verilen

    cevapların sürpriz olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim yukarıda

    öğretim elemanlarının çoğunun genellikle hadis metnini Arapça

    okutmak şeklinde bir yöntem izledikleri tespit edilmişti. Bu

    nedenle de çoğu öğretim elemanının hadis derslerini Arapça

    anlatmadığı anlaşılmaktadır. Ders dili Arapça olan derslerin

    anlatımının da Arapça yapılması gerektiği hatırlandığında

    programın uygulamaya yansıması noktasında bu durumun bir

    problem olarak karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.

    Öğretim elemanlarının, tamamını veya bir kısmını Arapça

    işledikleri hadis derslerinde hangi kaynakları takip ettiklerini

    tespit edebilmek amacıyla katılımcılara “Hadis Tarihi ve Usulü

    dersinde hangi Arapça eseri/eserleri takip ediyorsunuz?” sorusu

    yöneltilmiştir. Hangi derslerde Arapça eğitim yapıldığıyla ilgili

    yöneltilen soruya katılımcıların büyük çoğunluğunun Hadis

    Tarihi ve Usulü dersini eklememelerine rağmen bu soruya

    verdikleri cevaplarda aslında dersi Arapça işlemeseler de bazı

    Arapça metinleri takip ettikleri anlaşılmaktadır. Yukarıdaki

    soruda sadece 19, 20, 21, 25 numaralı katılımcılar Hadis Tarihi

    ve Usulü dersini Arapça işlediğini ifade etmesine rağmen bu

    soruya verilen cevaplarda az bir kısmı (1, 5, 9, 12, 23, 24) hariç

    tüm katılımcılar takip ettikleri Arapça metin veya eser isimlerini

    zikretmişlerdir. Görüldüğü üzere öğretim elemanlarının çoğu

    dersin dili Arapça olmasa da veya Arapça işlemediğini ifade etse

    de Arapça metin takip ederek aslında dersin belli bir kısmını

  • 176

    Arapça işlemiş olmaktadır. Katılımcıların daha çok Muhammed

    Ebû Zehv, Mahmud Tahhân, Birgivî, Subhi Sâlih, İbn Salâh,

    Ekrem Ziya el-Ömerî gibi isimlerin eserlerinden seçkiler takip

    ettikleri anlaşılmaktadır. Arapça metin okutan katılımcıların

    tamamının tek bir kitabı takip etmek yerine farklı eserlerden

    yararlandıkları sonucu çıkmaktadır.

    Diğer hadis dersleri de dahil edilerek katılımcılara “Hadis

    I-II-III-IV derslerinde hangi Arapça eseri/eserleri takip

    ediyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya verilen cevaplar

    incelendiğinde birçok katılımcının (1, 2, 3, 6, 8, 9, 10, 11, 13,

    15, 21, 22, 23, 24, 25) Kütüb-i Sitte metinlerini takip ettiği

    görülürken; bir kısmının (12, 18, 20) farklı kaynaklardan kendi

    seçtiği hadis metinlerini; iki katılımcının ise (4, 5) Mansur Ali

    Nâsif’in et-Tâcü’l-Câmî‘ adlı eserini takip ettiği sonucuna

    varılmıştır. Burada Katılımcı 19 diğerlerinden ayrılarak bu

    derslerde sadece Kütüb-i Sitte’yi takip etmediğini ve bunun

    gerekçesini şu ifadelerle belirtmiştir: “Ayrıca bu dersleri bir

    Buhari Müslim hadis kitabı okumasına çevirmemeye gayret

    ediyorum. Mesela bu dönem Hadis I dersi Hadis literatürünü,

    çeşitliliğini ve gelişim seyrini izleyebilecekleri şekilde I. asırdan

    7. asra kadar ortaya çıkan literatür örnekleri üzerinden hem

    müellifleri hem de tür olarak literatürü tanıtmaya tahlil etmeye

    çalışıyorum. Şu ana kadar öğrenciler 15 farklı hadis kitap

    türünden metinlerle tanışmış oldular.” Görüldüğü gibi Katılımcı

    19 belli kaynaklarla sınırlı kalmamış, müfredatta işlediği ve

    tanıttığı hadis eserlerinden bölümler takip etmeyi tercih etmiştir.

    Bu anlamda en geniş literatür takibinin bu katılımcı tarafından

    yapıldığını söylemek mümkündür. Kütüb-i Sitte dışında takip

    edilen diğer eserlere bakıldığında ise Nevevî’nin Kırk Hadîs’i ve

    Riyâzü’s-Sâlihîn’i (24); Münzirî’nin Muhtasaru Sahîhi Müslim’i

    (17) ve bir heyet tarafından hazırlanan el-Hadîs ve’l-Hayat (7)

    isimli eser karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu verilerden hareketle

    katılımcılar Arapça işledikleri Hadis I, II, III ve IV derslerini

  • 177

    daha çok hadis metni takip etmek suretiyle yürüttükleri

    sonucuna ulaşılmaktadır.

    Son olarak şunu belirtmek gerekir ki her ne kadar

    katılımcılar ve diğer öğretim elemanları tamamını veya bir

    kısmını Arapça olarak işledikleri hadis derslerinde belli eserleri

    veya seçme metinleri takip etseler de bu durumun bazen

    hazırlanan ders içeriklerine yansımadığı görülmektedir. Zira

    fakültelerin internet sitelerinde yaptığımız tarama sonucunda

    ulaştığımız verilere göre dili Arapça olan bazı hadis derslerinin

    kaynakları arasında Arapça bir eser veya metin seçkisine işaret

    edilmemekte, kaynaklar arasında böyle bir esere yer

    verilmemektedir.9 Buna mukabil dili Türkçe olarak belirtilen

    bazı derslerin kaynakları arasında da Arapça eserlerin yer aldığı

    görülmektedir.10

    Bu durum öğretim elemanlarının internet

    sitelerinde yer alan ders içerikleri ile ilgili bilgileri

    güncellemeleri gerektiğini göstermektedir.11

    4.2. Hadis Derslerinde %30 Arapça Programın

    Uygulanabilirliği

    Herhangi bir dersin öğrenme çıktılarında belirtilen

    hedeflere ulaşılabilmesi için söz konusu dersin en yüksek

    verimlilikte işlenmesi gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için

    ise dersin dilinin, kullanılan kaynakların ve izlenilen

    yöntemlerin uyum içerisinde olması gerekir. Bu nedenle

    katılımcılara “Verdiğiniz hadis derslerinin içeriği ile %30

    Arapça zorunluluğu uyumlu mudur?” şeklinde bir soru

    9 Örneğin bkz., http://debis.deu.edu.tr/ders-katalog/2015-

    2016/tr/tr_1146_1146_1028.html Erişim Tarihi: 23.05.2020. 10

    Örneğin bkz., http://ebs.omu.edu.tr/299972/126442/2692 Erişim Tarihi:

    23.05.2020. 11

    Hadis derslerinin içerikleriyle ilgili kapsamlı bir araştırma için bkz., Bekir

    Tatlı, “Türkiye’de İlâhiyat Dengi Lisans Programlarında Okutulan Hadis

    Dersleri ve Müfredatları”, III. Hadis Anabilim Dalları İhtisas Toplantısı,

    Lisans Programlarında Hadis Eğitimi ve Öğretiminin Problemleri, 24-26

    Ekim 2014, ed. Bekir Tatlı (Adana: 2017), 75-124.

  • 178

    yönelttik. Katılımcıların çoğu (1, 4, 6, 7, 12, 15, 16, 17, 18, 20,

    24, 25) soruya evet cevabı verirken; az bir kısmı (8, 10, 11, 23)

    uyumlu olmadığını; bir bölümü (2, 3, 5, 9, 13, 21) de kısmen

    uyumlu olduğunu ifade etmişlerdir. Bir katılımcı (19) ise Hadis

    Tarihi ve Usulü dersleri için uyumlu olmadığını ancak diğer

    hadis dersleri için uyumlu olduğunu beyan etmiştir. Görüldüğü

    gibi katılımcılar büyük oranda hazırladıkları ders içerikleri ile

    Arapçanın uyumlu olduğunu düşünmektedir. Ancak bu

    görüşlerde özellikle Hadis I, II, III ve IV derslerinde Arapça

    hadis metinlerinin takip edilmesinin etkili olduğunu belirtmek

    gerekir. Katılımcı 19’un ifadeleri de bu görüşümüzü destekler

    niteliktedir.

    Arapçanın hadis derslerinde ve hatta diğer tüm derslerde

    uygulanabilmesinin en temel şartlarından birisi de öğrencinin

    Arapça hazırbulunuşluk düzeyidir. Öğrencinin derslere belli bir

    düzeyde Arapça bilerek gelmesi dili Arapça olan dersin

    sorunsuz işlenebilmesi için temel şarttır. Söz konusu düzeyin

    öğretim elemanları tarafından nasıl değerlendirildiğini tespit

    edebilmek adına katılımcılara “Öğrencilerin hazırlık sınıfında

    aldıkları Arapça eğitimi, Arapça hadis metinlerini okumak,

    anlamak, yorumlamak, değerlendirmek için yeterli midir?”

    sorusunu yönelttik. Katılımcıların tamamı öğrencilerin hazırlık

    sınıfında aldıkları Arapça eğitiminin hadis derslerinin Arapça

    işlenmesi için yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Bu noktada

    Katılımcı 19 bu problemin sebeplerinden birine “Genel

    itibariyle yeterli değil. Bunun sebebi Arapça eğitimlerinin (sarf

    ve nahiv açısından) çok zayıf olmasından değil, hazırlıkta Temel

    İslam Bilimlerinden örnek metinlerle hiçbir şekilde

    tanışmamaları ve yüzleşmemeleridir. Hazırlık eğitiminin klasik

    metinlerle desteklenmesi durumunda sonraki yıllarda öğrencinin

    başarısının daha da artacağını düşünüyorum” sözleriyle işaret

    etmiştir. Görüldüğü gibi Katılımcı 19’a göre öğrencinin

    yetersizliği aldığı eğitimin eksikliğinden değil, derslerin

  • 179

    içeriğinin farklılığından ve uyumsuzluğundan

    kaynaklanmaktadır. Benzer bir görüşü Katılımcı 3 “Hazırlık

    sınıflarında dini metinlere az yer verilmektedir. Öğrenciler sınıf

    geçme sisteminin gevşetilmesi sebebiyle derslere gerekli emeği

    vermemektedirler. Hadis metinleri ise hazırlık Arapçasıyla

    yeterli seviyede çözülememektedir. Öğrencilerin bir kısmı

    hazırlıkta okudukları metinlerin farklı olduğunu

    söylemektedirler” sözleriyle paylaşmaktadır. Katılımcı 3’ün

    sözlerinde dikkat çeken diğer bir unsur ise öğrencilerin de

    mevzu bahis eksikliğin farkında olmaları ve bunu öğretim

    elemanlarına iletmiş olmalarıdır.

    Katılımcıların dile getirdiği bu sorun üzerine yapılmış bazı

    çalışmalar mevcuttur.12

    Bu çalışmalardan birisinde İlahiyat

    Fakültelerinde verilen Arapça eğitiminin yetersiz olduğu, dört

    yıla yayılması gerektiği ve özellikle tefsir, hadis, kelam, fıkıh,

    İslam Tarihi ve Mezhepler Tarihi gibi derslerde kısmen de olsa

    Arapça metin okutulması gerektiği vurgulanmıştır.13

    Burada

    sunulan görüşün hemen ardından %30 Arapça eğitime vurgu

    yapılması dersin tamamının değil %30’luk kısmının Arapça

    işlenmesinin önerildiğini göstermektedir. Oğuz tarafından

    yapılan araştırmada da benzer sonuçlara ulaşılmış ve hazırlık

    sınıfında verilen eğitimin çok yoğun ama buna rağmen ilerleyen

    sınıflar için yetersiz olduğu, Arapça eğitiminin dört yıla

    12

    Örneğin, Mehmet Soysaldı, “Türkiye’deki İlahiyat Fakültelerinde Arapça

    Öğretiminde Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Yolları” EKEV Akademi

    Dergisi 14/45 (Güz, 2010), 247-279; Hasan Soyipek, “İlahiyat Fakülteleri

    Hazırlık Sınıflarında Yürütülen Arapça Öğretimine İlişkin Öğrenci

    Başarılarının Tespit Edilmesi: Isparta İlahiyat Fakültesi Örneği” Süleyman

    Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 32 (2014/1), 71-87; Orhan

    Oğuz, “İlahiyat Fakültesi Hazırlık Sınıfından Sonra Arapça Öğretiminde

    Kesintiye Uğraması Sorunu” Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler

    Enstitüsü Elektronik Dergisi 10/2 (2019) 452-459; İsmail Ekinci, “İlahiyat

    Fakültesi Öğrencilerine Verilen Arapça Hazırlık Eğitimine Dair Bir

    İnceleme” Van İlahiyat Dergisi 7/11 (2019), 144-161. 13

    Soysaldı, “Türkiye’deki İlahiyat Fakültelerinde Arapça Öğretiminde

    Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Yolları”, 273.

  • 180

    yayılması gerektiği ve tefsir, hadis, fıkıh gibi derslerde

    okutulacak metinlerle Arapça eğitiminin desteklenmesi gerektiği

    vurgulanmıştır.14

    Diğer bir çalışmada ulaşılan öğrencilerin

    Arapça dersine olan ilgilerinin %50 civarında olduğu sonucu ise

    aslında sorunun temeline ışık tutar niteliktedir.15

    Zira Arapçaya

    ilgisi olmayan öğrencilerin öğrenme düzeyleri de yeterli

    olmamaktadır. Bununla birlikte konuya öğrenci gözüyle bakan

    bir çalışmada ise öğrencilerin hazırlık sınıfında aldıkları Arapça

    eğitimini yeterli buldukları sonucuna ulaşılmıştır.16

    Bu veriler

    ışığında öğrencilerin eğitimi ve dolayısıyla kendilerini yeterli

    gördükleri Arapça eğitimi konusunda ileriki sınıflarda ders

    aldıkları öğretim elemanları tarafından yeterli görülmedikleri

    sonucuna ulaşılmaktadır.

    Bir önceki soruyla bağlantılı olarak katılımcılara “Sizce

    Hadis dersleri için %30 Arapça zorunluluğu devam etmeli

    midir? Neden?” soruları yöneltilmiştir. Bu soruya katılımcıların

    yarıdan azı (1, 3, 6, 12, 15, 16, 17, 18, 22, 24, 25) evet cevabını

    verirken bir kısmı da (2, 4, 7, 9, 11, 23) devam etmemesi

    gerektiğini belirtmiştir. Üç katılımcının (5, 10, 14) ise bu soruda

    çekimser kaldıkları görülmüştür. Katılımcı 11’in “Etmemelidir.

    Çünkü hem uygulanmıyor hem de öğrenciye fayda yerine zarar

    getiriyor. Düşünsenize, öğrenciniz Türkiye’de Diyanet’te ve

    MEB’te çalışacak ve muhatapları TC vatandaşı olacak ve siz

    ona Türkçe tefsir, hadis, kelam, fıkıh formasyonu

    veremeyeceksiniz. Biz yine Türk hocalar olarak tolere edip dersi

    Türkçe anlatıyoruz. Ancak tek kelime Türkçe bilmeyen Arap

    hocaları tek kelime Arapça bilmeyen Türk öğrencilere derse

    soktuğunuzda asıl fecaat orada başlıyor. Özetle %1 Arapça bile

    14

    Oğuz, “İlahiyat Fakültesi Hazırlık Sınıfından Sonra Arapça Öğretiminde

    Kesintiye Uğraması Sorunu” 458-459. 15

    Soyipek, “İlahiyat Fakülteleri Hazırlık Sınıflarında Yürütülen Arapça

    Öğretimine İlişkin Öğrenci Başarılarının Tespit Edilmesi” 85. 16

    Ekinci, “İlahiyat Fakültesi Öğrencilerine Verilen Arapça Hazırlık Eğitimine

    Dair Bir İnceleme”, 158.

  • 181

    olsa zaman israfı ve mantıksızlık içeren bir uygulama” sözleri

    ise sorunun temeline odaklanmaktadır. Uygulanması gerektiği

    şekilde dili Arapça olan bir hadis dersinin tamamen Arapça

    işlenmesi halinde öğrencinin hadis ile ilgili temel bilgileri

    alamadığı ve bunun da mesleki hayatına yansımalarının olumsuz

    olacağı vurgulanmıştır. Dolayısıyla katılımcının burada dersin

    tamamının Arapça işlenmesine olumsuz baktığını söyleyebiliriz.

    Katılımcı 19 ise “Hadis Tarihi ve Usulü dersi dışında devam

    etmelidir. Tabi burada derslerin muhtevası, planı ve işleniş

    tarzının dersin faydasına doğrudan etki edeceğini göz ardı

    etmeden yapılması durumunda Arapça terminolojiye ve

    kaynaklara hakimiyet açısından öğrenciye katkı sunacağı

    muhakkaktır. Fakat Arapça kısmı hadis metinleri okuma ve

    ibare çözme olarak algılanır ve o şekilde sunulursa öğrencinin

    ders için hedeflenen akademik yeterlilikleri açısından ciddi

    eksiklikler ve sorunlar çıkacaktır” sözleriyle belli hadis

    derslerinde belirli bir plan ve program çerçevesinde Arapçanın

    kullanılması gerektiğini ifade etmektedir. Bu ifadelerden de

    hadis derslerinin tamamının değil %30’unun veya belli bir

    kısmının Arapça işlenmesi gerektiği sonucuna varılabilmektedir.

    Benzer şekilde Katılımcı 13, 17 ve 21 de dersin anlatımının

    Arapça olmaması gerektiğini ancak metin okuma ve çözümleme

    şeklinde işleyişin daha faydalı olacağını ifade etmişlerdir.

    Görüldüğü gibi katılımcıların büyük çoğunluğu hadis derslerinin

    tamamen Arapça işlenmesinin faydalı olmadığını bu nedenle

    sadece belli bir kısmının metin okuma, çözümleme ve

    yorumlama şeklinde Arapça okutulmasının daha faydalı

    olacağını düşünmektedir.

    Herhangi bir dersin yabancı bir dilde işlenebilmesinin

    şartlarından birisi de öğretim elemanının yeterliliğidir. Bu

    nedenle öğretim elemanlarının kendi gözünden bir veri elde

    edebilmek amacıyla katılımcılara “Kendinizi mesleki açıdan

    (Arapça hadis) yeterli buluyor musunuz?” şeklinde bir soru

  • 182

    yöneltilmiştir. Katılımcıların çoğu (1, 3, 6, 8, 10, 11, 13, 15, 17,

    18, 20, 21, 22, 23) bu konuda yeterli olduğunu düşünürken;

    bazıları (4, 5, 7, 9, 12, 16, 19, 24, 25) ise kendilerini kısmen

    yeterli görmektedir. Özellikle Katılımcı 19’un “Arapça ders

    anlatımı açısından hayır” şeklindeki cevabı dikkat çekicidir.

    Öğretim dili Arapça olan bir dersin anlatımının da Arapça

    yapılması gerektiği dikkate alınınca bu noktada öğretici ve

    öğrenci açısından problemlerin olduğu ortaya çıkmaktadır.

    Öğretim elemanlarının yabancı dilde eğitimi yeterlilik düzeyleri

    ile ilgili ikinci olarak katılımcılara “Mesleki gelişim için Arapça

    hadis kitapları ile ilgili literatürü takip eder misiniz?” sorusunu

    yönelttik. Katılımcıların büyük çoğunluğu (1, 4, 5, 6, 9, 11, 12,

    13, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 22, 23) Arapça hadis literatürünü

    takip ettiklerini ifade ederken az bir bölümü (2, 3, 7, 8, 10, 14,

    21, 24, 25) ise kısmen takip ettiğini ifade etmiştir. Görüldüğü

    gibi öğretim elemanlarının dersleriyle ilgili Arapça literatürü

    takip etme düzeyleri yeterli seviyededir. Derslerde hangi

    kitapları takip ettikleriyle alakalı olarak katılımcılara

    yönelttiğimiz soruya verilen cevaplar da bu durumu destekler

    niteliktedir. Dolayısıyla öğretim elemanlarının derslerin Arapça

    işlenebilmesi için yeterli oldukları ancak Arapça anlatımın hem

    dersin anlaşılması hem de pratiklik açısından problemli olduğu

    anlaşılmaktadır.

    4.3. Arapça Hadis Derslerinde Verimlilik

    Dönem içerisinde işlenen herhangi bir dersin en öncelikli

    hedeflerinden birisi öğrenme çıktıları ile ilgili hedeflere

    ulaşabilmektir. Böylece öğrenciye aktarılması gereken bilginin

    aktarılmış olduğu anlaşılabilecektir. Bunun için ise işlenen

    dersin öğrenci için verimli olması gerekmektedir. Biz de bu

    nedenle dili Arapça olan hadis derslerinin verimliliğini dersi

    veren öğretim elemanlarının ifadeleriyle tespit etmeye çalıştık.

    Bu amaçla katılımcılara yöneltilen “Sizce %30 Arapça

    zorunluluğu hadis derslerinde faydalı oluyor mu?” sorusuna

  • 183

    katılımcıların bir kısmı (1, 4, 6, 12, 15, 16, 18, 22, 24, 25)

    faydalı olduğu yönünde görüş bildirirken; bir kısmı (2, 3, 5, 8, 9,

    11, 13, 17) ise bu konuda olumsuz görüş bildirmiştir.

    Katılımcılardan bazıları (7, 17, 19, 20) ise kısmen faydalı

    olduğunu düşünmektedir. Katılımcı 23 ise öğrencinin

    seviyesinin yeterli olduğu durumda Arapça işleyişin de faydalı

    olacağını düşünmektedir. Katılımcı 10 ise öğrenci seviyesinin

    düşük olması nedeniyle dersin dili Arapça olsa dahi Arapça

    işleme imkanı bulamadığından faydasını ölçemediğini

    belirtmiştir. Katılımcı 13 ve 17 ise Arapça anlatımın faydalı

    olmadığını, metin okumanın faydalı olduğunu ifade etmişlerdir.

    Aynı sorunu Katılımcı 11 “Türk öğrenciye ‘%30 Arapça’

    denerek ders anlatılmasının hiçbir faydası olmadığı gibi zararı

    olduğunu düşünüyorum. Hatta bunun bir tür pazarlama

    stratejisi olduğunu düşünüyorum. Dersler Türkçe anlatılsa ve

    sınavlar Türkçe yapılsa öğrencinin istifadesi artar” diyerek

    dikkat çekmektedir. Katılımcı 19 da “Öğrencilerin konuyla ilgili

    alt yapıları ve bilgi düzeyleri çok zayıf olması Türkçe

    anlatıldığında dahi ıstılahlara, hadis usulü terminolojisine

    intibakı açısından zaten önemli bir engel. Üstüne dersin Arapça

    anlatılması dersin muhtevasına ve temel içeriğine intibakı daha

    da zorlaştırmaktadır. Bu nedenlerle, Arapça bir sunumla

    anlatıldığında derste öğrencinin bilmesi gereken önemli konular

    seviye düşürülerek işlenmek durumunda kalınmaktadır”

    ifadeleriyle benzer görüşü paylaşmaktadır. Katılımcıların

    verdikleri bu cevaplardan yola çıkılarak öğrenci seviyesinin

    yetersiz olması nedeniyle hadis derslerinde Arapça anlatımın

    faydalı olmadığı ancak hadis metni okumanın faydalı olabileceği

    sonucuna varılabilir.

    Arapça hadis derslerinin verimliliğini tespit edebilmek

    adına katılımcılara ikinci olarak “Verdiğiniz Arapça hadis

    eğitiminin öğrencilerin hadis kazanımları üzerinde etkili

    olduğunu düşünüyor musunuz? Neden?” sorusu yöneltilmiştir.

  • 184

    Bu soruyla aynı zamanda Arapça yapılan hadis derslerinde hadis

    bilgilerinin öğrenciye hangi oranda aktarıldığı tespit edilmeye

    çalışılmıştır. Katılımcıların bir kısmı (1, 6, 15, 16, 17, 18, 22,

    24, 25) hadislerin ana dilinin Arapça olması ve öğrencinin temel

    kaynaklara inebilmesinden dolayı olumlu etkiden söz ederken;

    az bir kısmı (2, 5, 12, 21) ise öğrenciye olumlu katkılarının

    olmadığını düşünmektedir. Bu katılımcılara göre faydalı

    olmamasının temel nedeni öğrencinin dil yeterliliği açısından

    eksik olmasıdır. Bazı katılımcılar (3, 9, 13, 19, 20, 23) ise

    Arapça hadis derslerinin öğrenci üzerinde kısmen olumlu etki

    ettiğini düşünmektedir. Katılımcı 19 özellikle Hadis Tarihi ve

    Usulü dışındaki derslerde Arapça eğitimin belli bir usul ile

    işlendiğinde öğrenciye daha faydalı olacağını düşünürken;

    Katılımcı 21 ise Hadis Tarihi dersinde Arapça okutulabileceğini,

    ancak Hadis Usulü dersinin mutlaka Türkçe işlenmesi

    gerektiğini ifade etmiştir. Bu noktada katılımcılar arasında ufak

    bir ayrılık söz konusu olsa da asıl faydanın hadis literatürü ve

    metinleri ile ilgili derslerin Arapça işlenmesi hususunda görüş

    birliği bulunmaktadır. Katılımcıların da ifade ettikleri gibi

    özellikle anlaşılması zor olan usul konularında Arapça işlenen

    derslerde öğrencilerin anlama problemi çektiği

    gözlemlenmektedir. Bu etkene bir de öğrencinin Arapça

    seviyesinin yeterli olmaması eklendiğinde sorun daha da

    büyümektedir.

    Öğrencinin katılımıyla birlikte dersin aktif işlenebileceği

    dikkate alınarak katılımcılara “Öğrencilerden Arapça hadis /

    usulü / tarihi metinlerini okumasını ve çevirmesini talep eder

    misiniz? Cevabınız evet ise verimliliği nasıldır?” sorusunu

    yönelttik. Katılımcılardan yarıya yakını (2, 4, 5, 8, 9, 10, 11, 13,

    14, 21, 22, 23) öğrenciden böyle bir talepte bulunmadıklarını

    ifade etmişlerdir. Katılımcı 21 sebep olarak Lisans programının

    yoğunluğundan dolayı öğrenciden metin okumasını talep etmeye

    fırsat kalmamasını göstermiştir. İki katılımcı (15, 18) ise nadiren

  • 185

    böyle bir talepte bulunduklarını belirtmişlerdir. Geri kalan

    katılımcılar ise öğrencilerden hadis/tarihi/usulü metinlerini

    okumalarını ve çevirmelerini talep ettiklerini ifade etmişlerdir.

    Ancak burada dikkat çeken unsur ise bu talepte bulunan

    katılımcıların çoğuna (1, 6, 17, 19, 20) göre verimliliğin düşük

    olmasıdır. Böyle bir usulün öğrenciye faydalı olduğunu düşünen

    katılımcı sayısı ise sadece ikidir (15, 24). Diğer katılımcılar ise

    verimlilik noktasında herhangi bir yorum yapmamışlardır. Genel

    tablodan anlaşıldığı kadarıyla katılımcıların yarısı öğrenciden

    böyle bir talepte bulunmazken; talepte bulunanların büyük kısmı

    da verimliliğin düşük olduğunu belirtmişlerdir. Bu sonuçta

    şüphesiz öğrencilerin Arapça yeterliliklerinin düşük

    görülmesinin etkisi büyüktür.

    Dersin öğrenme çıktılarının olumlu yönde etkilenmesi için

    öğrencinin derse ve derste uygulanan öğrenme yöntemlerine ilgi

    düzeyi de oldukça önemlidir. Arapça hadis derslerinde

    öğrencilerin ilgi düzeyini tespit edebilmek amacıyla

    katılımcılara “Öğrencilerin hadis dersinin Arapça işlendiği

    bölüme ilgi düzeyini değerlendirir misiniz?” şeklindeki soruya

    katılımcıların büyük çoğunluğu (3, 5, 6, 9, 10, 12, 13, 19, 20, 22,

    24) öğrencilerin ilgi düzeyinin düşük olduğu yönünde cevap

    vermiştir. Öğrencilerin ilgisini orta olarak niteleyen katılımcı

    sayısı ise altıdır (4, 7, 15, 17, 21, 23). Sadece üç (1, 18, 25)

    katılımcı öğrencilerin ilgi düzeyinin yüksek olduğunu

    belirtmiştir. Yöneltilen bu soru neticesinde katılımcıların

    olumsuz görüşlerinin sebeplerinden biri olarak Katılımcı 21’in

    “Arapça altyapısı iyi olan az sayıda öğrenci istekli, diğerleri

    için sanki yük” ifadelerinde olduğu gibi öğrencilerin Arapça

    bilgisi ön plana çıkmaktadır. Benzer problemi “Öğrencilerin

    Arapçası zayıf olunca ilgi düzeyi zayıf” sözleriyle Katılımcı 5 de

    dile getirmektedir. Görüldüğü gibi katılımcıların ifadelerinden

    yola çıkılarak öğrencilerin Arapça yeterliliklerinin Arapça

    işlenen hadis derslerine olan ilgi düzeylerini etkilediği

  • 186

    söylenebilir. Yukarıda da işaret edildiği gibi öğrencinin Arapça

    açısından hazırbulunuşluğu ve derste uygulanan yöntemler ile

    hangi metinlerin Arapça okutulacağının ve öğrenciden

    beklentilerin doğru tespiti hem dersin verimliliğini hem de

    öğrencinin ilgi düzeyini artıracaktır.

    4.4. Arapça Hadis Derslerinde Temel Sorunlar

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinde uygulanan %30

    Arapça programın hadis derslerine uygulanmasında ne gibi

    sorunların yaşandığını tespit etmek çalışmamızın temel

    amaçlarından biridir. Söz konusu sorunları öğretim

    elemanlarının gözüyle tespit edebilmek amacıyla katılımcılara

    “Arapça hadis eğitiminde karşılaştığınız/yaşadığınız en önemli

    sorun/lar nedir?” şeklinde bir soru yöneltilmiştir. Katılımcıların

    cevapları arasında en çok ön plana çıkan sorun öğrencilerin dil

    seviyelerinin yetersizliği olmuştur (1, 3, 4, 6, 8, 10, 12, 15, 20,

    21, 22, 23, 24). Katılımcılar öğrencinin Arapça seviyesi yeterli

    olmadığı için dersin anlatılması ve anlaşılmasında problem

    yaşadıklarını ifade etmektedirler. Yine dil problemiyle alakalı

    olarak iki (9, 21) katılımcı da dersin Arapça anlatılmasından ve

    öğrencinin anlayamamasından şikayet etmektedir. Dil

    seviyesindeki bu problemle birlikte belki de yine aynı

    problemden kaynaklı olarak öğrencinin derse olan ilgisizliği de

    iki katılımcı (7, 13) tarafından problem olarak görülmektedir.

    Bunlarla birlikte Katılımcı 2 müfredatın işlenmesi için zamanın

    yeterli olmadığını, bununla birlikte bir de Arapça ve Türkçe

    anlatım yapılmasının imkansız olduğunu belirtmiştir. Katılımcı

    17 ise öğretim yöntemi olarak kullandığı hadis ezberleme

    eyleminin öğrenciler tarafından yerine getirilemediğinden

    şikayet etmektedir. Hadis derslerinin Arapça işlenmesinde

    herhangi bir problem görmeyen tek katılımcı ise Katılımcı

    18’dir. Elde edilen verilerden anlaşıldığı kadarıyla eğitim dili

    Arapça olan hadis derslerinin bir kısmının veya tamamının

    Arapça olarak işlenmesinde karşılaşılan en büyük problem

  • 187

    öğrencinin dil açısından yetersiz olmasıdır. Buna bağlı olarak

    Arapça anlatım yapmanın da ikinci bir problem olduğu

    anlaşılmaktadır. Bu veriler yukarıda işaret edilen

    uygulanabilirlik ve verimlilik konularına doğrudan etki eden

    problemleri ortaya koymaktadır.

    Söz konusu sorunlara katılımcıların çözüm önerilerini

    öğrenmek ve fikir edinmek amacıyla “Arapça hadis eğitiminde

    karşılaştığınız/yaşadığınız en önemli soruna/sorunlara çözüm

    önerileriniz nelerdir?” sorusu yöneltilmiştir. Yukarıda işlenen

    sorunlar ışığında katılımcıların üzerinde en çok birleştikleri

    çözüm önerisi öğrencilerin dil seviyelerinin artırılması, hazırlık

    sınıfında verilen Arapça kalitesinin yükseltilmesi olmuştur (2, 9,

    10, 15, 16, 20, 21). Bu cevaplardan anlaşıldığı kadarıyla

    katılımcılara göre öğrencinin dil seviyesinin yükselmesi

    durumunda hadis derslerinin Arapça işlenebilmesi için herhangi

    bir engel kalmayacaktır. Katılımcıların üzerinde birleştikleri

    diğer bir çözüm önerisi ise hazırlık sınıfında okutulan metinler

    arasına klasik hadis metinlerinin dahil edilmesi olmuştur (1, 3,

    19, 21, 22). Katılımcılar böylece öğrencilerin eğitim hayatlarının

    başından itibaren hadis metinlerine aşina olacaklarını ve böylece

    herhangi bir problem yaşamayacaklarını düşünmektedir. Bu

    öneri, yukarıda ifade ettiğimiz üzere, diğer bazı çalışmalarda da

    gündeme getirilmiş ve önerilmiştir. Katılımcılardan iki tanesi (4,

    23) ise hadis derslerinin tamamen Türkçe olması gerektiğini

    düşünmektedir. Bununla birlikte Katılımcı 19 da özellikle Hadis

    Tarihi ve Usulü dersinin Türkçe olması gerektiğini belirtmiştir.

    Benzer bir öneri Katılımcı 17’den gelmiş ve hadis derslerinde

    sadece metin okumanın Arapça olarak yapılması, diğer

    bölümlerin tamamen Türkçe olması gerektiği ifade edilmiştir.

    Bu önerilerin sebebi de şüphesiz yukarıdan itibaren ele

    aldığımız dil seviyesiyle alakalı problemlerdir. Dersin tamamını

    Arapça işlediğini belirten Katılımcı 25 ise uyguladığı yöntemi

    ve önerisini “Öğrencilere Türkçe kaynak da öneriyorum.

  • 188

    Kendilerini Arapça ifade etmekte zorlanacak olurlarsa Türkçe

    soru sorma imkanı veriyorum. Anlaşılamayan durumlarda

    Türkçe açıklama yapıyorum. Sınavda 20 puanlık bir yorum

    sorusunu ister Arapça ister Türkçe cevaplama seçeneği

    sunuyorum” şeklinde dile getirmektedir. Katılımcı 12 tarafından

    getirilen öneri ise İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinin yapısıyla

    alakalıdır. Nitekim katılımcıya göre öğrenci kontenjanlarının

    düşürülmesi kalitenin artmasının önünü açacaktır. Farklı bir

    öneri de Katılımcı 3’ten gelmiştir. Katılımcıya göre Arapça

    eğitimde zorlanan öğrenciler için Türkçe eğitim veren farklı

    fakültelere geçiş imkanı sağlanmalıdır.

    Son olarak katılımcılara “Konuyla ilgili gerek gördüğünüz

    husus ve öneriler var mıdır?” sorusu yöneltilmiştir.

    Katılımcılardan bazıları (2, 4, 7, 21) bir önceki soruya verdikleri

    cevaplardaki önerileri tekrarlarken, bazıları ise farklı öneriler

    getirmişlerdir. Örneğin, Katılımcı 3 “1. Arapça zorunluluk işi

    ciddi tutulup tezsiz yüksek lisans mezunu sayılma imkanı

    verilebilir. 2. Başarılı öğrencilere Diyanet ve farklı kurumlarda

    az da olsa ayrıcalık tanınabilir. Üç: Tezli yüksek lisanslarda

    Temel İslam İlimleri bölümünde eşitlik halinde tercihte öncelik

    hakkı sağlanabilir” şeklinde üç öneride bulunmaktadır.

    Katılımcı lisans programında zorunlu Arapça eğitimi alan

    öğrencilerin lisansüstü eğitimlerine veya iş hayatlarında bir

    ayrıcalığa sahip olmaları gerektiğini düşünmektedir. Bu,

    şüphesiz öğrencilerin motivasyonunun ve derse olan ilgilerinin

    artmasını sağlayacaktır. Katılımcı 16 ise “Metin merkezli,

    öğrenci sayısı az olan sınıflarda, bütün hocaların konu

    bütünlüğü olacak şekilde ders yapması” önerisinde bulunarak

    hem öğrenci kontenjanının düşürülmesi gerektiğini hem de tüm

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinde ortak bir hadis

    müfredatının takip edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Katılımcının

    diğer dikkat çektiği nokta ise Arapça anlatımdan ziyade metin

    merkezli bir işleyişin tercih edilmesi gerektiğidir. Katılımcı 25

  • 189

    ise “Türkiye’nin birikimini yurt dışına taşıyabilmek, Arapça telif

    yapabilecek ve uluslararası ilmi faaliyetlerde aktif olarak

    bulunabilecek araştırmacılar yetiştirebilmek için İlahiyat

    alanında Arapça ders uygulamalarının katkı sağlayacağı

    kanaatindeyim” ifadeleriyle Arapça işlenen özelde hadis genelde

    ise diğer derslerin faydalı yönüne işaret etmiştir.

    Sonuç ve Öneriler

    Resmi Gazete’de yayınlanan kararla 2008 yılında

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinde uygulanmaya başlanan

    %30 Arapça eğitimi girişte de ifade ettiğimiz gibi tespit

    edebildiğimiz kadarıyla günümüzde 38 fakülte tarafından

    uygulanmaktadır. Gerek ilgili maddenin kapalılığından -bir

    anlamda farklı yorumlara açık olmasından- gerekse henüz bir

    uygulama birliğine varılmamış olmasından dolayı farklı

    fakültelerde farklı şekillerde Arapça eğitimin yapıldığı

    görülmektedir. Fakültelerin internet sitelerinde yer alan ders

    içeriklerine bakıldığında bazı fakültelerin Hadis Tarihi ve Usulü

    dersinin dilini Arapça olarak belirlemişken diğer bazılarının

    Türkçe olarak belirledikleri anlaşılmaktadır. Benzer durum diğer

    hadis dersleri ve hatta tüm müfredat dersleri için geçerlidir.

    İlgili maddede müfredattaki hangi derslerin Arapça

    olacağına ve hangi yöntemle işleneceğine dair herhangi bir

    kısıtlama olmaması da farklı yorumları beraberinde getirmiştir.

    Bu noktada katılımcılarla yapılan mülakatta öğretim

    elemanlarının da bir fikir birliği içinde olmadığı, bazılarının her

    dersin %30’unu Arapça işledikleri, bazılarının ise dersin dilinin

    Arapça olması nedeniyle anlatım da dahil dersin tamamını

    Arapça yürüttükleri anlaşılmaktadır. Şunu belirtmek gerekir ki

    programın %30’unun Arapça olması denince ilk olarak akla

    gelen program içerisindeki derslerin en az %30’unun dilinin

    Arapça belirlenmesi ve tüm dersin Arapça işlenmesi ve

    sınavların da bu dille yapılmasıdır. Ne var ki mülakatta elde

  • 190

    edilen verilerden de anlaşılacağı üzere -en azından hadis dersleri

    özelinde- böyle bir yöntemin uygulanabilirliği son derece

    düşüktür ve uygulanması halinde verimliliği de aynı oranda

    düşük olacaktır. Yine katılımcıların görüşlerinden elde edilen

    verilere göre dersi bu şekilde işleyen öğretim elemanı sayısı da

    oldukça azdır.

    Bulgulara göre öğretim elemanlarının Arapça hadis

    derslerinde uyguladıkları en yaygın yöntem Kütüb-i Sitte eksenli

    hadis metni okumak, tercüme etmek ve yorumlamaktır. Bununla

    birlikte az da olsa hadis literatürünün diğer kaynaklarına

    başvuran katılımcı bulunmaktadır. Ancak hepsinin ortak noktası

    genel olarak hadis metninin okunmasıdır. Dolayısıyla hadis

    tarihi ve usulü, hadis ve rical edebiyatı, güncel hadis tartışmaları

    vb. diğer konularda Arapça metin takibi yok denecek kadar

    azdır.

    Çalışma neticesinde ulaşılan sonuçlardan birisi de

    katılımcıların büyük çoğunluğunun hadis derslerinin tamamen

    Arapça işlenebilmesi için öğrencilerin dil yeterliliklerinin düşük

    olduğunu düşünmeleridir. Katılımcılara göre hazırlık sınıfında

    alınan Arapça eğitimi öğrencilerin hadis derslerindeki metinleri

    anlamaları için yeterli olmamaktadır. Ancak bu sorunun öğretim

    elemanlarının tek başlarına aşabilecekleri bir sorun olmadığını

    belirtmek gerekir.

    Gerek dil yeterliliği problemi gerekse uygulanan yöntemle

    alakalı olsun hadis derslerinde Arapça programın

    uygulanabilirliğinin düşük olduğu anlaşılmaktadır. Bu tespit

    tamamı Arapça işlenecek dersler için geçerlidir. Zira

    katılımcılardan bazılarının da belirttiği üzere öğrencilerin hadis

    metinlerinin Arapça okunup Türkçe açıklanmasıyla ilgili

    bölüme ilgi düzeyleri oldukça yüksektir. Dolayısıyla

    uygulanabilirliğin düşük olduğu asıl nokta dersin Arapça

    anlatımı ve değerlendirmenin de bu dilde yapılmasıdır.

  • 191

    Arapça eğitimin uygulanabilirliğinin düşük olması

    şüphesiz beraberinde verimliliğin düşmesini getirmektedir. Elde

    edilen bulgulara göre öğrenciler Arapçadan korkmakta ve

    anlamadıkları için derse de ilgi göstermemektedirler. Bununla

    birlikte bazı katılımcılar Arapça anlatım konusunda

    kendilerinden kaynaklanan bazı sorunların olduğunu da ifade

    etmişlerdir. Dolayısıyla tüm bunların birleşmesi ve doğru bir

    yöntemin takip edilememesi nedeniyle Arapça hadis

    derslerindeki verimlilik de düşmektedir. Katılımcıların

    ifadelerinde bunu görmek mümkündür.

    Çalışma neticesinde elde edilen bulgular ışığında hadis

    derslerinde Arapça eğitimin yapılabilmesi için önerilerimiz şu

    şekildedir:

    1. %30 Arapça eğitimin ne ifade ettiği net bir şekilde

    belirlenmelidir. Böylece fakülteler arasındaki ve hatta fakülte

    içindeki farklı uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır.

    2. %30 Arapça eğitimi, program içinden seçilen bazı

    derslerin dilinin Arapça olarak belirlenmesi yerine, program

    içerisindeki tüm derslerin %30’unun Arapça olarak işlenmesinin

    sağlanması daha uygulanabilir ve verimli olacaktır. Zira dili

    Arapça olan derslerin işlenişi esnasında tam olarak kurallara

    uyulamamakta, dersler çoğunlukla Türkçe olarak işlenmektedir.

    Bu konuda yetkili makamlarca alınacak kararlar YÖK’e

    bildirilmeli, gerekli düzenlemelerin yapılması talep edilmelidir.

    3. Bir önceki maddeyle bağlantılı olarak program

    içerisindeki her dersin %30 Arapça kısmı, dersin öğretim

    elemanı tarafından belirlenecek dersle ilgili klasik veya modern

    Arapça metinlerle sağlanmalıdır. Bu sayede hem öğrencinin

    dersle ilgili Arapça metinlere aşinalığı hem de öğretim

    yönteminin uygulanabilirliği ve dersin verimliliği artacaktır.

    Araştırmamızın bulgularında görüleceği üzere katılımcıların

  • 192

    ifadelerine göre gayri resmi de olsa halihazırda öğretim yöntemi

    bu şekildedir.

    4. Yetkili kişilerce alınacak kararlarla hazırlık sınıflarının

    özellikle Kıraat/Okuma derslerinin müfredatlarına

    İlahiyat/İslami İlimler Fakültesi lisans programlarında yer alan

    dersler ile alakalı klasik veya modern metinler eklenmelidir.

    Yapılan diğer çalışmaların sonuçları ile birlikte bu çalışmada

    elde edilen veriler de bu gereksinimi ortaya koymaktadır.

    5. İlahiyat lisans programında birçok dersin temel

    kaynağının Arapça olduğu düşünüldüğünde Arapçadan bağımsız

    bir müfredatın olması mümkün değildir. Bu nedenle bazı

    katılımcıların önerisinde olduğu gibi derslerin tamamının

    Türkçe işlenmesinin tercihi yerine Arapça ile ders müfredatı

    uyumlu hale getirilmelidir.

    6. Yapılacak ihtisas toplantılarıyla %30 Arapça işlenecek

    hadis derslerinde uygulanacak öğretim yöntemleri ortak olarak

    belirlenmeli, en azından belli oranda uygulama birliğine

    varılmalıdır.

    7. %30 Arapça işlenecek hadis derslerinde takip edilecek

    metinlerin tespitinde öğrencilerin Arapça yeterlilikleri mutlaka

    dikkate alınmalı, öğrencilerin seviyelerini aşacak metinler

    seçilmemelidir. Böylece hem öğrencinin derse olan ilgisi

    arttırılmış olacak hem de derslerin daha etkin ve verimli bir

    şekilde işlenmesi sağlanacaktır.

    Kaynakça

    Ayhan, Halis, “İlahiyat Fakültesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm

    Ansiklopedisi. İstanbul: TDV Yayınları, 2000, 22/70.

    Ekinci, İsmail, “İlahiyat Fakültesi Öğrencilerine Verilen Arapça Hazırlık

    Eğitimine Dair Bir İnceleme” Van İlahiyat Dergisi 7/11 (2019), 144-

    161.

    Merriam, Saharan B., Nitel Araştırma Desen ve Uygulama İçin Bir Rehber.

    çev. Selahattin Turan - Derya Yılmaz, Ankara: Nobel, 2015.

  • 193

    Oğuz, Orhan, “İlahiyat Fakültesi Hazırlık Sınıfından Sonra Arapça

    Öğretiminde Kesintiye Uğraması Sorunu” Gümüşhane Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi 10/2 (2019) 452-459.

    Soyipek, Hasan, “İlahiyat Fakülteleri Hazırlık Sınıflarında Yürütülen Arapça

    Öğretimine İlişkin Öğrenci Başarılarının Tespit Edilmesi: Isparta

    İlahiyat Fakültesi Örneği” Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat

    Fakültesi Dergisi 32 (2014/1), 71-87.

    Soysaldı, Mehmet, “Türkiye’deki İlahiyat Fakültelerinde Arapça

    Öğretiminde Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Yolları” EKEV

    Akademi Dergisi 14/45 (Güz, 2010), 247-279.

    Tatlı, Bekir, “Türkiye’de İlâhiyat Dengi Lisans Programlarında Okutulan

    Hadis Dersleri ve Müfredatları”, III. Hadis Anabilim Dalları İhtisas

    Toplantısı, Lisans Programlarında Hadis Eğitimi ve Öğretiminin

    Problemleri, 24-26 Ekim 2014, ed. Bekir Tatlı (Adana: 2017), 75-124.

    Türnüklü, Abbas, “Eğitimbilim Araştırmalarında Etkin Olarak

    Kullanılabilecek Nitel Bir Araştırma Tekniği: Görüşme”, Kuram ve

    Uygulamada Eğitim Yönetimi. 24 (2000).

    Yıldırım, Ali – Şimşek, Hasan, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri.

    Ankara: Seçkin Yayınları, 2016.

    İnternet Siteleri

    https://yokatlas.yok.gov.tr/index.php, Erişim Tarihi: 12.04.2020.

    https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2008/12/20081204-13.htm, Erişim

    Tarihi: 12.04.2020.

    http://debis.deu.edu.tr/ders-katalog/2015-2016/tr/tr_1146_1146_1028.html,

    Erişim Tarihi: 23.05.2020.

    http://ebs.omu.edu.tr/299972/126442/2692, Erişim Tarihi: 23.05.2020.