yürüyüş dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · emperyalbzme boyun emeyen,...

60
E EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK ‘TERÖRBST’TBR! EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK “TERÖRBST”TBR! T T ÜM DÜNYA HALKLARI; “TERÖR B ST” OLUN! B0birlikçi Yunan Hükümeti; Dünya Halklar/n/n Ba0 0man/ Amerika ve Fa0ist AKP Bktidar/na Bhbarc/l/ktan Vazgeç! Emperyalizme ve Fa0izme Kar0/ Sava0mak Suç Deildir! Suçlu Emperyalistlerdir! www.yuruyus.com [email protected] Haftal!k Dergi / Say!: 405 23 ubat 2014 Fiyat!: 1 TL (kdv dahil)

Upload: others

Post on 10-Mar-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

EEMPERYAL ZME BOYUN E MEYEN, EMPERYAL ZM N ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ,

HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK ‘TERÖR ST’T R!

EMPERYAL ZME BOYUN E MEYEN, EMPERYAL ZM N ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ,

HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK “TERÖR ST”T R!PATRON SEND KACILARININ KÜRSÜLERDEN YALANLARLA, PALAVRALARLA

Ç LER KANDIRMALARINA Z N VERMED K,VERMEYECE Z!

Devrimci çi Hareketi ve Direni tekiGreif çileri

D SK’in 47. Y l Kutlamas na zin Vermerdi!

TTÜM DÜNYA HALKLARI; “TERÖR ST” OLUN!

birlikçi Yunan Hükümeti; Dünya Halklar n n Ba Dü man Amerika ve Fa ist AKP ktidar na hbarc l ktan Vazgeç!

Emperyalizme ve Fa izme Kar Sava mak Suç De ildir!Suçlu Emperyalistlerdir!

PATRON SEND KACILARININ KÜRSÜLERDEN YALANLARLA, PALAVRALARLA

Ç LER KANDIRMALARINA Z N VERMED K,VERMEYECE Z!

Devrimci çi Hareketi ve Direni tekiGreif çileri

D SK’in 47. Y l Kutlamas na zin Vermedi!

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftal k Dergi / Say : 40523 ubat 2014

Fiyat : 1 TL (kdv dahil)

Page 2: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Gerçekleri yaz yoruz. Biliyoruz ki, pisli i ancak devrim te-mizler.

Gerçekleri yaz yoruz. Ferhat m z, Enginimiz için gerçek-leri olanca gücümüz ve de öfkemizle hayk r yoruz.

Dergimizin 404. say s stanbul 3 No’lu Hakimli i’nin2014/63 de i ik i no ve 2014/216 soru turma nolu karar iletoplat ld . 4. ve 5. sayfalarda paras z e itim istedi i için tutuk-lu bulunan 2785 ö renciyi, 25 ubat’ta görülecek olan Dev-Genç’lilerin mahkemesini ve “Hayata Dönü ” yalan n yazma-m z suç olarak de erlendirilip toplatma gerekçesi yap ld . Bugerekçelerle, gerçekleri yazd m z için onlarca kez oldu u gibiyine dergimiz toplat ld .

Dergimiz ilk kez toplat lm yor. Bu toplatma karar sonun-cu da olmayacak. Çünkü biz gerçeklerin ve hakl n n sesiyiz.28 y ld r devrimci bas n-yay n alan nda faaliyet yürütüyoruz.Dergimize yönelik sald r lar sadece toplatmalarla s n rl de il.Dergi bürolar m z gece yar lar onlarca kez bas ld . Defalarcakez kapat ld dergimiz. Dergi çal anlar m z içinde gözalt naal nmayan, i kence görmeyen kimse yok. Dergi da t mc la-r m z keyfi gerekçelerle gözalt na al n yor, tutuklan yor. Yü-rüyü Dergisi da tmak, savc l k iddianamelerinin hepsinde enba taki “SUÇ”lar aras nda geçiyor. Yürüyü Dergisi da ttiçin vurulan, felç b rak lan Ferhat Gerçek davas nda Ferhat Ger-

çek’i vuran polise 2,5 y l hapis cezas verilirken, Ferhat Ger-çek’e 3,5 y l hapis cezas veriliyor. Dergimizi da tan EnginÇeber karakollarda, hapishanelerde gördü ü i kencelerle kat-lediliyor.

Yazd m z yaz lar bas n özgürlü ü kapsam nda de erlen-dirilemezmi ! Sizin bas n özgürlü ünden anlad n z ne?Gerçekleri yazmak bas n özgürlü ü anlay n za s m yor mu?Yaz lar m z, kuvvetli suç üphesi içeriyormu ! Ayakkab ku-tular yla milyon dolarlar çalarken kuvvetli suç üphesi yok amagerçekleri yaz nca kuvvetli suç üphesi oluyor, öyle mi?

Dergimizin toplat lmas gerçekleri yazmam z n, halktan yanaolmam z n bedelidir. Yeni bedeller ödeme pahas na da olsa ger-çekleri yazmaya devam edece iz. Dergimizi toplatabilirsiniz,kapatabilirsiniz. Bürolar m z kapatabilirsiniz. Daha da perva-s zla p sokak ortas nda kur unlay p Ferhat Gerçek gibi felç ede-bilir, Engin Çeber- rfan A da gibi katledebilirsiniz. Biz bu be-dellerin hepsini ödemeye haz r z ve ödüyoruz. Gerçekleri yaz-mam za, halka gerçekleri ula t rmam za engel olamazs n z.

Gerçekleri yazmaya, devrimin sesi olmaya devam edece-iz.

SUSMAYACA IZ!Ba ms zl k Demokrasi Sosyalizm çin

YÜRÜYÜ DERG S

DDergimizin 404. Say s Keyfi Gerekçelerle Toplat ld ...Gerçekleri Yazmaya,

Devrimin Sesi Olmaya Devam Edece iz!

Sahibi ve Sorumlu Yaz i leri Müdürü:Mustafa Do ruGenel Yay n Yönetmeni:Emel KeleAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.

Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo lu/ STANBULOfset Haz rl k: Ozan Yay nc l k

Adres: Gülbahar Mah. Cemal SahirSok. Kral Apt. 7/1 B Blok No: 17Daire: 6 Mecidiyeköy / STANBULTel: (0-212) 216 41 78

Faks: (0-212) 216 41 79

Yurtd Büro: Vak f EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Bask : Ezgi Matbaac l k-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançe me / Yenibosna / ST.Tel: (0-212) 452 23 02

Da t m: Turkuvaz Da t mPazarlama San. ve Tic. A. .Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Eurosviçre:6 Frank

Hollanda: 4

Eurongiltere: £ 3

Belçika: 4 EuroAvusturya: 4Euro

www.yuruyus.com [email protected] k Süreli Yerel Yay n

Siyasi Dergi Fiyat : 1 TL

Tel: (0-212) 251 94 35

Page 3: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

İİ ç i n d e k i l e r42 Yozlaşmaya karşı bir alternatif:

Umudun Çocukları Orkestrası

44 Halkların şarkıları sınır tanımaz!

Grup Yorum’a yasak konulamaz!

45 Hepimiz Berkin’iz,hesabını soracağız!

46 Katil polis mahalleden defol!

48 Ferhatların, Enginlerin sesiolmaya, halka gerçekleri

taşımaya devam edeceğiz!

50 Hasta tutsakları hapishanelerdebırakmayacağız!

52 Halkın Hukuk Bürosu avukatıÇHD Genel Başkanı SelçukKozağaçlı şovenist, devrimcidüşmanı Antalya Barosu’nunverdiği ‘Uğur Mumcu Hukuk

Ödülü’nü reddetti!

53 Avrupa’da Yürüyüş: Nazilerintorunları devrimci tutsaklarıyola getiremeyecek!

54 Amerikan işbirlikçisi Yunandevletine sesleniyoruz;bizi bitiremezsiniz!

56 Yitirdiklerimiz...

58 AKP'ye mahallelerimizde yer yok!..

59 Öğretmenimiz...

26 Adalet İstiyoruz:Katliamcıların halkahesap verme dışında bir

seçenekleri yoktur

27 Özgür Tutsaklardan:

Yaşasın halkın adaleti!

28 Hiçbir propagandagerçekleri gizleyecekkadar güçlü değildir!

31 Sansür yasaları boşunadır,gerçeklerigizleyemezsiniz!

34 Orta AfrikaCumhuriyeti’neemperyalistlerin talebiüzerine AKP’den askerdesteği!

35 Sınıf Kini: Moralimizin

gücü ideolojimizdir

36 Kürdistan’da Tek YolDevrim: Uzlaşmakçözümsüzlüktür, çözümdevrimdedir! -2

38 Grup Yorum’a yasak

konulamaz!

40 Grup Yorum açlık grevi

günlükleri

6 Tüm dünya halkları, emperyalizme

karşı "terörist" olun!

8 Bütün okların yöneldiği yerde

onurla yürüyoruz!

11 İstanbul'un tüm yoksul

mahalleleri bizim olacak!

Çeteler halka hesap verecek!

14 AKP’nin özel ordusu: MİT -2

16 Ülkemizde Gençlik: Tutsak

öğrenciler serbest bırakılana

dek mücadelemiz sürecek!

17 Devrimci İşçi Hareketi:

DİH ve direnişteki Greifişçileri DİSK’in 47. yılıkutlamasına izin vermedi

20 İşçi katliamları AKP iktidarının

politikasıdır!

23 Röportaj: Bütün işçiler birleşin!

25 Halk Düşmanı AKP: Tüyü

bitmemiş yetimin hakkını

yiyen Haramizadeler

4 Tüm dünya halklarısiz de ‘terörist’ olun!

Emperyalizme ve FaşizmeKarşı Savaşmak Suç Değildir!

And Olsun ki Bütün Hasta TutsaklarıÖzgürlüğüne Kavuşturacağız!

Dev-GençFaşizmi

Yargılıyor!

İstanbul AdliyesiC Kapısı

23. Ağır CezaMahkemesi

25.02.201410.00

GENÇLİK FEDERASYONU

Page 4: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Yunanistan’da işbirlikçi Samarashükümeti dünya halklarının baş düş-manı katil Amerika ve işbirlikçi faşistAKP iktidarının dayatmasıyla 10 Şu-bat’ta 4 Cepheli’yi gözaltına alarak tu-tukladı.

Tutuklanan 4 Cepheli ömürleriniemperyalizme ve faşizme karşı ba-ğımsızlık ve demokrasi mücadelesi-ne adamış devrimcilerdir.

Yunan halklarının emeğini, alın-terini, topraklarını, namusunu, onu-runu emperyalistlere peşkeş çeken Sa-maras hükümeti Amerika’nın dayat-ması ve faşist AKP iktidarıyla yaptı-ğı pazarlıklar karşılığında Türkiyelidevrimcilere saldırmaktadır.

Tutuklanan dört Cepheli Yuna-nistan yasalarına göre tutukluluk-larını gerektirecek hiçbir suç işle-memişlerdir.

Samaras hükümeti Amerika veTürkiye faşizminin tetikçiliğiniyapmaktadır...

İşbirlikçi Samaras hükümetiTürkiyeli devrimcilere yaptığı busaldırının hesabını Yunan halkları-na verecektir.

Amerika DünyaHalklarının BaşDüşmanıdır!

Dünyanın neresinde olursa olsunaçlıktan ölen her insanın, sebebi neolursa olsun halkların akan her dam-la kanının sorumlusu Amerika’dır.

Burada tek tek Amerika’nın suç-larını saymayacağız; dünyanın tek biryeri yoktur ki, orda Amerikan çıkar-ları için halkların kanı akıtılmamış ol-sun. Sadece 11 Eylül 2001’de ikiz ku-lelere yapılan eylemden sonra olan-lara bakmak yeterlidr.

Milyonlarca insanı açlıktan öl-düren, sefalete mahkum eden, katle-den Amerika, 11 Eylül’de halkların öf-kesiyle karşılaşınca tüm dünya halk-larına savaş açtı.

13 yıldır NATO şemsiyesi altındaişgal ettiği Afganistan’da onbinlerceAfganlıyı katleden Amerika’dır...

Kimyasal, biyolojik silahlar var di-yerek, “Irak halkını Saddam diktatö-

ründen kurtaracağız” diyerek işgal et-tikleri Irak’ta 1.5 milyon Iraklıyı kat-leden Amerika’dır...

“Arap Baharı” adı altında Orta-doğu’yu, Afrika’yı kan gölüne çevi-ren Amerika’dır...

Amerika istediği ülkeye girecek,istediği katliamı yapacak, o ülkeyi ba-basının çiftliği gibisi kullanacak, hal-kın emeğini iliklerine kadar sömüre-cek, açlığa mahkum edecek, amakimse onun kılına bile dokunamaya-cak...

Hayır, bu mümkün değil... Bu eş-yanın tabiatına aykırıdır. Ne kadar kat-lederse etsin, ne kadar zulüm uygu-larsa uygulasın halkları teslim alamaz.

Ortadoğu’dan Afrika’ya, LatinAmerika’dan Asya’ya şöyle ya daböyle halklar direniyor.

En geri halleriyle Irak’ta, Afga-nistan’da, Libya’da, Suriye’de, Af-rika’nın birçok ülkesinde halkların di-renişi emperyalistlerin planlarını alt-üst ediyor. Ülkeleri işgal etmenin,halkları teslim alıp sömürmenin hiçde istedikleri gibi kolay olmadığınıgöstermektedir.

Türkiye Amerika İçinDikensiz Gül BahçesiOlmayacak!

Emperyalistleri topraklarımızdansöküp atmak için bağımsızlık savaşıvermiş bir halkız. Birinci paylaşım sa-vaşında topraklarımızdan söküp attı-

EMPERYALİZME BOYUN EĞMEYEN,EMPERYALİZMİN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN

HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK “TERÖRİST”TİR!

TÜM DÜNYA HALKLARI SİZ DE “TERÖRİST” OLUN

İşbirlikçi Yunan Hükümeti, Dünya Halklarının Baş DüşmanıAmerika ve Faşist AKP İktidarına İhbarcılıktan Vazgeç!

Emperyalizme ve Faşizme Karşı Savaşmak Suç Değildir!Suçlu Emperyalistlerdir!..

ABD Savunma Ba-kanlığı’nın 2012 yılı verilerinegöre, Afganistan’da 154 bin 100,Almanya’da 52 bin 405,Japonya’da 36 bin 763, Hawaii’de22 bin 632 ve Güney Kore’de 19bin 755 ABD askeri görev yapıy-or. ABD’nin Kuzey Afrika, Orta-doğu, Doğu ve Güney Asya’da161 bin 88, Avrupa’da 79 bin 476,Asya’nın doğusu ve Pasifik böl-gesinde 49 bin 121 ve Orta Asya’-da 156 asker bulunduruyor.Türkiye’de ise 47’si kara, 20’sideniz ve NATO üsleriyle birliktebilinen 112 üssü ve 1504 askeri var.

44

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 5: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

ğımız emperyalistler 1950’lerde işbir-likçi tekellerin işbirlikçi iktidarları ara-cılığıyla tekrar ülkemizi işgal ettiler. Yap-tıkları ekonomik, askeri anlaşmalarla1950’lerden beri ülkemizi yeni sömür-geleri haline getirdiler. Halkımızın aç-lığının, yoksulluğunun, faşist terörün başsorumlusu Amerikadır.

Topraklarımızın 35 milyon metrekaresi 112 NATO ve Amerikan üssünedeniyle fiilen işgal altındır.

Ülkemizdeki askeri darbeleri tez-gahlayan, darbecilere destek veren, on-binlerce devrimciyi hapishaneleredolduran, işkencelerde katleden, göz-altına alıp kaybeden, kontrgerillayıörgütleyen, kitle katliamları ger-çekleştiren Amerika’dır.

Bunun içindir ki; savaşımızbaşta Amerika olmak üzere tümemperyalistlerledir.

Dünyayı kan gölüne çevirenAmerika için ülkemiz asla dikensizgül bahçesi olmayacaktır.

122 insanımızın katledildiği F tipihapishane politikalarının mimarı Ame-rika ve emperyalistlerdir.

Amerika tüm dünya halklarınateslimiyeti dayatıyor.

Biz Marksist-Leninist devrimcile-riz. Ezilen tüm dünya halklarının em-peryalizme karşı direnişini örgütlemekistiyoruz.

Emperyalizme veİşbirlikçi Faşistİktidarlara KarşıDirenmek, SavaşmakSuç Değildir

İşbirlikçi Samaras hükümetinintutukladığı Cepheliler emperyalizmeve faşizme karşı ülkemizin bağımsız-lığı, halkımızın kurtuluşu için müca-dele eden devrimcilerdir.

Terör demagojisiyle gerçekler ters-yüz edilemez. Dünyanın neresindeolursa olsun emperyalizme ve faşizmekarşı savaşan devrimcilerin tutsakedilmesi gayrimeşrudur. Halklarıngeleceği için işlenmiş bir uçtur...

Emperyalistler ve işbirlikçi faşistiktidarlar halkların mücadelesini “te-rörist” diyerek en vahşi, en pervasız te-rörle bastırmaya çalışıyorlar...

“Terörist” diyerek gözaltına alıp iş-

kence yapıyorlar... “Terörist” diyerek tutukluyorlar... “Terörist” diyerek, katlediyorlar... “Terörist” diyerek kaybediyorlar... “Terörist” diyerek ülkeleri işgal

ediyorlar...Yunan halkları; Samaras hüküme-

tinin dört devrimciyi tutuklama kar-şılığında nasıl bir faşist iktidarla iş-birliği yaptığını görün...

2002 yılında iktidara gelen

AKP’nin son on yıllık halk düşman-lığı tablosuna bakın...

Son on yıl içinde 87 bin 840 kişi“terörist” denilerek gözaltına alındı.

12 bin 897 kişi “terörist” denile-rek tutuklandı.

9 bin 989 kişi “terörist” denilerekpolis, jandarma ve diğer işkenceci-lerden sistemli olarak işkence gördu.

2 bin 20 kişi “terörist” denilerekfaili meçhul, infaz ve çatışmalarda kat-ledildi.

9 kişi “terörist” denilerek gözal-tına alınıp kaybedildi.

51 kişi “terörist” denilerek polisve jandarma karakolunda işkenceylekatledildi.

Bu rakamların içinde Haziran ayak-lanması ve sonrasında yaşanan gözaltı,işkence ve katliamlar yoktur.

Türkiye, haklar ve özgürlükler ko-nusunda dünyanın geri ülkelerinden bi-risidir.

Türkiyeli devrimciler bu faşist dü-zene karşı karşı mücadele etmektedir.

AKP iktidarının en büyük destek-çisi ise Amerika başta olmak üzere tümemperyalistlerdir.

Amerika’nın hedifimiz olması içinfaşist AKP iktidarına verdiği desteğindışında onlarca neden sayabiliriz...

Katil Amerika 1 Şubat 2013’teAnkara Büyükelçiliği’nde beynineyediği darbenin intikamını almayaçalışıyor. Samaras hükümetinin dev-rimcilere yönelik yaptığı operasyon-lar bizzat Amerikan ajanlarının katıl-dığı, Amerika tarafından dayatılarakyapılan operasyonlardır. Elinizdengeleni arkanıza koymayın.

Terör listelerinizin en başına koyun.Bizi teslim alamayacaksınız.

Avrupa’nın birçok ülkesinde em-peryalistler işbirliği içinde Cepheliler’esaldırıyorlar. Avrupa’nın birçok ha-pishanesinde Cepheli tutsaklar var vehepsinde de Cepheliler direniyor.

Emperyalistlerin en büyük kor-kusu hiçbir koşulda taviz vermedi-ğimiz Marksist-Leninist ideolojimiz

ve bu temelde yürüttüğümüz silahlımücadele anlayışımızdır.

Emperyalistler Marksist-Leninistideolojimizin ve silahlı mücadele çiz-gimizin ezilen tüm dünya halklarınaörnek olmasıdır.

Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinsaldırıları karşısında asla geri adım at-mayacağız.

Silahlı devrimci savaşımızı büyü-teceğiz. Cepheyi, operasyonlarla, tu-tuklamalarla bitiremeyeceklerini tümemperyalistler görecekler... Biz çokoperasyonlar, katliamlar geçirdik.Amerika 4 devrimciyi tutuklayarakkorkularını yatıştıramaz...

Ülkemizden üsleriyle, askerleriyle,ajanlarıyla defolup gidene kadar başdüşmanımız ve öncelikli hedefimizdir.

Emperyalizme BoyunEğmeyen, EmperyalizminÇıkarlarının ÖnündeEngel Olan Her Güç,Her Örgüt, Her Ülke,Her Halk ‘Terörist’tir!

Yunan devletinin işbirlikçi Samarashükümeti dünya halklarının baş düşmanıAmerika ve faşist AKP iktidarının suç-larına ortak olmamalıdır. Emperyaliz-me ve işbirlikçi faşist iktidarlara karşıdirenmek “teröristlik” ise tüm dünyahalklarını “terörist” olmaya çağırıyoruz..

55

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

Page 6: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Emperyalistler, yüz-yıllardır ayak bastıklarıher yere kan, gözyaşı, zu-lüm, işkence, açlık, yok-sulluk götürdü. Halklarıninançlarını, kültürlerini,dillerini, hatta kendileriniyok ettiler.

İki büyük paylaşımsavaşı çıkardılar. Sadecebu savaşlarda milyonlarcainsanın ölümüne sebepoldular.

Paylaşamadıkları, tümezilen dünya halklarınaait olan zenginliklerdi.

Nerede emperyalistler varsa oradaadaletsizlik, eşitsizlik, sömürü, hakgaspları, yalan, hile, katliam... vardır.

Ve bu sömürü düzenlerini devamettirebilmek için terör uyguluyorlar.Savaş, işgal, kriz, kültürel yozlaştırma,baskı, işkence, katliam yani terörünher biçiminin baş mimarları emper-yalistlerdir.

Emperyalistler, sömürü düzenle-rine başkaldıran herkese TERÖRİSTdiyor!

Dünyada atom bombasını kullanantek ülke olan Amerika, halkların ulu-sal mücadelelerini TERÖR olaraktanımlıyor.

Irak'ta kadınlarımızın ırzına ge-çenler, dünya halklarına ahlak dersiveriyor.

Pazar alanlarını korumak için

halkları birbirine kırdıran, sömürü-lerini devam ettirebilmek için BÖLPARÇALA YÖNET taktiğini uygu-layan emperyalistler, direnen halklarınörgütlenmesine TERÖRİZM diyor.

Şiddetin-Terörün ağababaları ken-dilerine Barışın Mimarı derken, hesapsoranlar TERÖRİST ilan ediliyor.

Irak'ı, Afganistan'ı, Libya'yı işgaledenler, halkların tepelerine bombalaryağdıranlar emperyalistler iken, onlaremperyalizme direnenlere, Amerikankarargahlarına feda eylemi düzenle-yen devrimcilere, vatanının bağım-sızlığı için tek varlığı olan canınıortaya koyan vatanseverlere "terörist"diyor.

Ulusal iktidarları yıkmak için NA-TO'suyla, AB'siyle, tankıyla topuylaörgütlenenler; kendilerine karşı ör-gütlenen dünya halklarına geldiğindetahammülsüzce, büyük bir korkuyla

saldırıyorlar.

“Terörist” diyerekgözaltına alıp işkenceyapıyorlar... “Terörist”diyerek tutukluyorlar...“Terörist” diyerek, kat-lediyorlar... “Terörist”diyerek kaybediyorlar...“Terörist” diyerek ül-keleri işgal ediyorlar.“Terörist” diyerek başkaülkelerin yasalarını hiçesayarak devrimcileri ka-çırıyorlar.

Emperyalist terörünkökeninde, dünya halklarının baş-kaldıracakları gerçeğinden duyduklarıkorku vardır. Sömürü düzenlerininbozulacağı korkusundan vahşice-az-gınca terör uyguluyorlar.

Yaşananlar emperyalist saldırgan-lığın pervasızlıkta ulaştığı noktayıgösteriyor. Pervasızlığın başlangıçnoktası, sosyalist sistemin yıkılma-sıdır. Pervasızlığı teorileştiren "tekkutuplu dünya" tanımıdır.

Bunun anlamı, artık emperyaliz-min dünyadaki tek ve mutlak egemengüç olduğudur. Tek kutuplu dünyanınpolitik, kültürel anlamdaki tezahürüise, kendi yönetim biçimini, kendipolitikalarını, kendi kültürünü tümhalklara dayatması olmuştur.

Emperyalizmin tüm tarihi aslındabu dayatmayla şekillenmiştir. Yüz-yıllardır ayak bastıkları her yerde,halkların inançlarını, kültürlerini, dil-

Tüm Dünya Halkları, Emperyalizme Karşı “Terörist” Olun!

... Eğer yeryüzünde anlamlı ve güzel bir şey aranacaksa, işte en anlamlısı; isyan...Doğal bir şey aranıyorsa, işte en doğal olanı; Emperyalizme isyan etme hakkı!Eğer yeryüzünde uğruna her fedekarlığın yapılacağı bir ideal aranıyorsa, işte en sadeolanı; Emperyalizmin, baskının, sömürünün olmadığı bir dünya...Emperyalizmden nefret etmek ve asla boyun eğmemek için milyonlarca nedenimiz var...

Gülnihal YILMAZ

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...6

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 7: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

lerini, hatta kendilerini yoketmiş,kendi kültürlerini, inançlarını, sis-temlerini egemen kılmışlardır. Halk-ların mücadelesiyle, sosyalist dev-rimlerle geriletilen sömürgecilik kül-türü, "tek kutuplu dünya"dan aldığıcüretle yeniden hortlamıştır.

Bugün, bu dayatma, terörizm de-magojisiyle harmanlanmış olarak,tüm dünya halklarına, tekellerin dünyadüzeni önünde boyun eğdirme ama-cıyla sürdürülmektedir.

Önceleri "terörist"ten anlaşılankişilerdi; sonra örgütler terörist ilanedildi, ardından ülkeler terörist ilanedildi, şimdi sıra halkların teröristilan edilmesine geldi. Afganistan hal-kı, Irak halkı, Küba halkı, tüm müs-lüman halklar, terörist!

Bütün halklar, dini ve milliyetine olursa olsun, emperyalizme karşıbirleşmelidir. Dünya halkları, yeşil,kızıl, her renkten kuşakla, Asya'dan,Afrika'dan, Avrupa'dan, Latin Ame-rika'dan emperyalizmi kuşatmalıdır.20. yüzyılın başından bu yana, em-peryalizmle halklar arasında bir "ba-rış" hiç olmamıştır. Sürekli bir savaşhalidir bu. Ve savaşın esası sınıfsaldır.Dünya halkları, kendilerini katleden'Patriot' bombalarıyla, halkların de-ğerlerini yoketmek için televizyonekranlarından hergün beyinlere yağ-dırılan "kültürel" bombalar ve da-yatmalar arasında bir fark olmadığınıbilerek, her alanda, her konuda em-peryalizme karşı direnişi yaygınlaş-tırmalıdır. Emperyalizmin halklarıdinler, milliyetler temelinde bölmesineizin vermeden tüm ezilen halklarbirleşelim ve emperyalizme karşımücadeleyi yükseltelim...

Tek bir insanımızdan dahi nasılkorktuklarına bakın.

Alişan'ın, tek bir feda savaşçısınınyarattığı etkiye bakın!

Obama, İbrahim Çuhadar'ın GaziKarakolu’na yaptığı feda eyleminiörnek göstererek, kendilerine yöneliktehdidin büyüklüğünün farkında ol-duğunu itiraf etti.

Emperyalizme karşı savaşı sonunakadar götürecek olanlar, emperya-lizmle uzlaşmayacak olanlar Mark-

sist-Leninistlerdir.

Bugün emperyalizm, pervasızcasaldırıyorsa, terörünü azgınlaştırı-yorsa, bunun nedeni sosyalist sisteminbaşarısız deneyimleri olmuştur. Kar-şısında yeterince güçlü bir cephe gö-rememesidir. Emperyalizm, dünya-daki tek ve mutlak egemen olduğuinancıyla, kendi yönetim biçiminidayatıyor. Bu yüzden 22 ülkenin ik-tidarını değiştireceğini açıklayabiliyor.

"Benim gibi düşüneceksin, benimgibi yaşayacaksın, benim gibi giyi-necek, benim piyasaya sürdüklerimitüketecek ve benim izin verdiğimsınırlar içinde muhalefet yapacak-sın." dayatmasında bulunuyor.

Ezilen dünya halklarına boyuneğdirebilmek için, direnenleri dizle-rinin üzerine çöktürebilmek için te-rörlerini dayatıyorlar.

Emperyalizm için çıkarlarını tehditeden, düzeni önünde boyun eğmeyenher güç, her ülke, her halk "terörist"tir.

İLAN EDİYORUZ, ASIL TE-RÖRİSTLER EMPERYALİST-LERDİR!

EMPERYALİZME DİRENEN-LER İSE VATANSEVERLERDİR,DEVRİMCİLERDİR...

Kim ki vatanımızı zapturapt altınaalmak isterse pişman olacak!

Zalimleri hiçbir zaman unutma-yacağız!

Zulümleriyle birlikte vatanımızdansöküp atacağız!

Ya vatan toprağımıza gömeceğizonları ya defolup gidecekler!

Bize terörist diyerek, terörlerinimeşrulaştıranları pişman edeceğiz!

Emperyalistler soframızdaki ek-meği istiyor!

Babalarımız işsiz kalıyorsa, ka-dınlarımız çocuklarına bir bardak sütiçiremiyorsa, çocuklarımız yoksul-luktan güdük kalıyorsa, uyuşturucu- fuhuş - kumar bilcümle ahlaksızlıkyozluk insanlarımızın beyinlerini kir-letiyorsa... Ve daha onlarca, yüzlerce,milyonlarca sorun yaşıyorsak bunlarıntek ve en büyük sorumlusu emper-

yalistlerdir.

Zulüm uyguluyorlar... Zalimlikleyönetiyorlar...

Ve biz biliyoruz ki, adalet ile zu-lüm bir yerde barınmaz.

Adalet devrimcilerin elindedir...

Adalet uygulamak terör değildir.

Emperyalizme boyun eğmeyenler,bizzat emperyalistler tarafından te-rörist olarak tanımlanıyor!

Bu tanımı yapanlar ise akıl dışı,obur, katil, ahlaksız, emperyalistler-dir.

Emperyalizme meydan okuyo-ruz!

Kanımızın son damlasına kadaremperyalizme direneceğiz!

Sınıfsız, sömürüsüz, adil ve eşitbir dünya kurana kadar, dünya üze-rinde tek bir Cepheli bile kalsa sa-vaşacağız!

Onurumuza, namusumuza, şere-fimize göz dikmiş zalimlerle aslauzlaşmayacağız! Düşmanlarımızlabarışmayacağız!

Sömürü var oldukça, direniş deolacak!

Kin ve öfkemizle örgütleyeceğizemperyalizme karşı savaşı.

Soyumuz sopumuz emperyalizmedirenenlerin soyudur...

Sömürü düzenini yıkanların so-yundanız...

Emperyalizme başkaldıranlarındalgalandırdığı kızıl bayrağa bakı-yoruz dik alınlarımızla.

Yürüyüşümüz Alişan'ın yürüyüşü,hıncımız Alişan'ın hıncı!

Kurtuluşa kadar savaşacağız...

Emperyalizmi yok edene kadardireneceğiz...

Çağrımız tüm ezilen dünya halk-larınadır:

EMPERYALİZME BOYUN EĞ-MEYEN, EMPERYALİZMİN ÇI-KARLARININ ÖNÜNDE ENGELOLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT,HER ÜLKE, HER HALK “TERÖ-RİST”TİR!

TÜM DÜNYA HALKLARITERÖRİST OLUN!..

77

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 8: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...88

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Amerikan emperyaliz-minin işbirlikçisi Yuna-nistan devleti, Yunanis-tan’da bulunan Halk Cep-helilere saldırılarını sür-dürüyor.

Feda savaşçısı AlişanŞanlı’nın Ankara’da Ame-rikan Büyükelçiliği’ne yö-nelik gerçekleştirdiği fedaeylemiyle, dünya halkla-rının baş düşmanı Ameri-kan emperyalizmi beynin-den vurulmuşa dönmüştü.Elbette Amerika’nın yaptığı katli-amların, dünya halklarına yaşattığıacıların bir hesabı olacaktı. Bununkorkusuyla işbirlikçisi Yunanistandevletiyle birlikte, Yunanistan’da bu-lunan Türkiyeli devrimcilere saldı-rarak intikam almaya çalışıyor em-peryalizm.

Amerikan emperyalizmi kudur-muşçasına dünyanın dört bir yanın-daki Halk Cephelilere saldırıyor. Vebunu işbirlikçileştirdiği devletlerinhükümetleri aracılığıyla yapıyor. Tür-kiye’de işbirlikçi AKP iktidarı ara-cılığıyla, Yunanistan’da ise işbirlikçiSamaras hükümeti aracılığıyla ya-pıyor.

Çünkü Ankara’da Amerikan Bü-yük Elçiliği’ne Alişan Şanlı’nın ger-çekleştirdiği feda eylemi Amerika’nıntüm dengelerini alt üst etti. Tüm sal-dırılarına rağmen teslim alamadığıdevrimci düşünce Amerika’yı karar-gâhında vurdu.

Yaklaşık iki yıldır Yunanistan’dayaşayan Halk Cepheliler faşizmintürlü saldırılarına maruz kaldılar.Komplolarla büroları ve evleri, iş-yerleri basıldı, gözaltına alındı, iş-kencelerden geçirilip, tutuklandılar.Yunanistan'daki Cephelilerin nere-deyse hepsi haklarında iade da-

vaları açılıyor, hatta sokak orta-sından kaçırılıyor ve tamamen ya-sadışı bir şekilde Türkiye faşizmineteslim ediliyorlar. Bütün bu saldırılarartarak devam etmekte Yunanistan’daneredeyse gözaltına alınıp işkence-lerden geçmeyen, hakkında iade da-vası açılmamış Halk Cepheli kalma-mıştır. Son olarak birisi komplo id-dialarla tutuklanan yaklaşık 20 yıldırvatanından uzakta yaşayan OktaySinan Özen ve iki ölüm orucu ga-zisi hakkında da Yunanistan'da iadedavaları açılmıştı. İade davaları he-nüz görülmeyen Halk Cepheliler ev-leri yurtları bilinmesine ve kendi ih-tiyaçlarını bile zor karşılayan gazilerolmasına rağmen işkenceyle gözaltınaalınmışlardı.

Yunanistan devleti, iade saldırı-sıyla başaramadığını bu kez kom-plolarla, terör demagojileriyle yap-maya çalıştı. Yunanistan’da yaşayanTürkiyeli devrimcilere yönelik sonsaldırıCIA, MİT ve EYP işbirliğiyle10 Şubat’ta iki devrimcinin yoldayürürken, iki devrimcinin de evleribasılarak gözaltına alınmasıyla ya-şandı.

Bundan sonraki süreçte Yunanistanpolisi, Türkiye faşizminden öğrendiğikomploculuğu devreye soktu. Basını

da kullanarak Yunanistan’da birterör havası oluşturmaya çalıştılar.Silah, cephanelik vs. söylemleriyleTürkiyeli devrimcileri Yunan hal-kından tecrit etmeye çalıştılar.Televizyonlardan korku ve panikhavası yaratmaya çalıştılar. Dahaiddialar bile belli değilken Türkiyepolisinin servis ettiği "bilgiler"gazetelerde ve televizyonlarda ya-yınlanmaya başladı. Gözaltındaolmamasına rağmen Murat Kor-kut'un adı sürekli teşhir edildi.Üstelik Murat Korkut'un bu yılTürkiye'ye gidip Adalet Bakanlı-

ğı’na gidip geri geldiği yalanları dabir kez daha tekrarlandı. Faşist Tür-kiye açısından bir kara mizah örne-ğidir ki, Murat Korkut'un Türkiye'deolduğunu iddia ettikleri gün, avukatıile birlikte Atina yabancılar polisişubesinde iltica işlemleri ile ilgiliheyetle görüşmekteydi.

Bu terör demagojileri devam eder-ken bir saldırı da Özgür Tutsaklarageldi. Daha önce tutsak edilen veAtina’da Koridallos Hapishane-si’nde tutulan Ahmet Düzgün Yük-sel, Erdoğan Çakır, Hasan Biber,Mehmet Yayla ve Sinan OktayÖzen 13 Şubat tarihinde zorla, iş-kencelerle Larissa Hapishanesi’nesürgün edildiler. Onursuz arama iş-kencesine maruz kalan tutsaklar birde Larissa Hapishanesi’nde birbi-rinden ayrı bölümlere konuldular.

Tutsakların sevk edildiği gününakşamı, yaklaşık 20 yıldır Yunanis-tan’da yaşayan, politik ilticası olanve Yunanistan solu tarafından HalkCepheli kimliğiyle tanınan HasanKoşar, 13 Şubat günü Selanik’te trenistasyonunda, aranması olduğu ge-rekçesiyle gözaltına alındı. Onunlabirlikte tren istasyonunda olan vegünlerdir basında adı hedef gösterilen

Yunanistan Polisi ABD Emperyalizminin Hizmetinde Türkiye Faşizmiİle İşbirliğiyle Türkiyeli Devrimcilere Saldırmaya Devam Ediyor!

BÜTÜN OKLARIN YÖNELDİĞİ YERDE ONURLA YÜRÜYORUZ!

Page 9: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

99

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Murat Korkut’u da HasanKoşar’dan 15 dakika sonragözaltına aldılar.

Polis karakoluna götürülendevrimciler önce polis karako-luna, ardından da siyasi şubeyegötürüldüler. Ne kendilerine nede avukatlarına neden gözaltınaalındıkları söylenmedi, ancaksabaha karşı açıklandı. Her ikiside göz önünde olan ve demo-kratik yasal çalışma yapan dev-rimcilerdir. Kaldıkları yer, yap-tıkları iş bellidir. Haklarında bir so-ruşturma varsa gün içerisinde defa-larca kendilerine ulaşma olanaklarıvardı. Ama öyle olmuyor, ve dahailk andan komplo ortaya çıkıyor. Evve iş adresi belli olan Hasan Koşariçin, adresi belli olmadığı için hak-kında "arama ve tutuklama kararı"çıkarıyor Yunanistan polisi. Ki ner-deyse günün 24 saati aleni şekildepolis takip etmekte, ev ve iş yerininçevresinde sürekli sivil araçlarla bek-lemektedir. Buna rağmen tren garınagelerek gözaltına alınmaları tama-mıyla yaratılmak istenen terör hava-sını güçlendirmek, ABD emperya-lizmine ve Türkiye faşizmine yaranmaçabalarının sonucuydu.

Murat Korkut, uzun süredir Tür-kiye faşizminin burjuva basında, sü-rekli yalan haberlerle afişe ederekhedef gösterdiği, Yunanistan’da yasalolarak kalan ve demokratik faaliyet-lerini sürdüren bir devrimcidir. Yineson operasyonda 10 Şubat’ta Atina’dagözaltına alınanlar arasında göste-rilmiş, fotoğrafları servis edilerektutuklandığı iddia edilmişti. Öncegözaltına alındığı haberi yapıldı,sonra gözaltına alınarak komployutamamlamaya çalıştılar. Ancak MuratKorkut ertesi sabah saat 07.00’daserbest bırakıldı.

Evini, işyerini bildikleri, “PolitikTutsaklarla Dayanışma Komitesi”çalışmaları nedeniyle sık sık yüzyüze geldikleri Hasan Koşar’ı ise,üç yıl önce Selanik’te bir evde, Meh-met Başbağ’ın da şehit düştüğü pat-lama nedeniyle aradıklarını söylemiştipolisler. Aynı olay nedeniyle dahaönce de Nevzat Kalaycı ve Havva

Suiçmez benzer şekilde gözaltınaalınmış, keyfi şekilde tutuklanmışve aylarca tutuklu kaldıkları davadanberaat etmişlerdir. Şimdi de sıraHasan Koşar’a gelmişti. Oysa Koşar,söz konusu davalarda şahit olarakyer almış, Kalaycı ve Suiçmez’ingözaltı takibini yaparak haklarınıaramış ve hapishanelerde onları zi-yaret etmişti. Bütün bu karakol, sav-cılık, hapishane, mahkeme aşamala-rında Koşar’a bir suçlama getiril-memiş, hakkında arama çıkarılma-mıştı. Geçtiğimiz yıl içerisinde de-falarca evi basılmış; gerek bu bas-kınlarda, gerek devrimcilere yönelikbaskıları protesto eylemlerinde de-falarca gözaltına alınmış, yine böylebir arama karşısına çıkarılmamıştır.Şimdi, Yunanistan polisi, Türkiyepolisinin komplolarını aratırcasınasaçma sapan, iddia bile sayılamayacakbir nedenle; "Evinde ele geçen bazıbelge ve bildirilerde parmak izi çık-mış".

18 Şubat günü çıkarıldığı mah-kemede, kendisi ve avukatına sa-vunma fırsatı dahi verilmeden, "kendievinde bulunan parmak izi" tek delilolarak gösterilerek tutuklandı. Buiddiayı ciddiye alarak, Hasan Koşar'ıtutuklayan savcı ve hakim kimlerin"adaletini" temsil ediyorlar, talimat-larını yerine getiriyorlar! Kuşkusuzbütün operasyonlarda işbirliği yap-tıkları Amerikan emperyalizmi, Tür-kiye faşizminin talepleridir bunlar!

Hasan Koşar’ın tutuklanması esa-sında bir suçun cezalandırılması de-ğildir. Onun tutuklanması Türkiyefaşizmine ve Amerikan emperyaliz-mine karşı mücadele eden Türkiyelidevrimcilerin sahiplenilmesinin, on-

ların haklarının savu-nulmasının, baskılara,işkencelere, hukuksuz-luklara karşı mücadeleedilmesinin cezalandı-rılmak istenmesidir.Halk Cephelilere veYunan halkına yönelikbir gözdağıdır. Terördemagojileri ve tutuk-lama terörüyle Türki-yeli devrimcileri Yunanhalkı ve solundan tecrit

etme çabasıdır. Çünkü Yunanis-tan’daki Halk Cepheliler, Cephe tar-zıyla verdikleri mücadeleyle Yunanhalkına, soluna da nasıl mücadeleverileceğini öğretmektedir.

Atina’da10 Şubat’ta gözaltına alı-nan 4 Türkiyeli devrimci 12 Şubatgünü savcılığa, 14 Şubat günü desorgu hakimliğine çıkarıldılar. Tümkomploculuklarına, yaratmak iste-dikleri terör havasına rağmen Yunanhalkı ve solu mahkemeyi sahiplen-diler.

Selanik’te Hasan Koşar’ın mah-kemesine ise 100’e yakın Yunanistanlıkatıldı, emperyalizm ve faşizmle iş-birliğini, hukuksuzluğu, komplocu-luğu protesto etti.

Sloganlarla mahkemeye getirilen4 Türkiyeli devrimci burada slogan-larla karşılandılar. Polisin tıklım tıkışdoldurduğu adliye binasının önü bek-leyen Halk Cephelileri tarafındanmiting alanına çevrildi. Polisin tümyaptırımları geri tepti. Türkiye halk-larının onurlu evladı 4 Türkiyeli dev-rimci Atina’da 14 Şubat’ta çıkarıl-dıkları sorgu hakimliğince tutuklan-dılar. Ve tamamen keyfi bir şekildeayrı ayrı hapishanelere götürülerek,savunma hakları gasp edildi. Dilinibilmedikleri bir ülkede birbirle-rinden tecrit edildiler. Bu yalnız-laştırma politikası, devrimcileri sin-dirmeye, düşüncelerinden vazgeçir-meye direnişlerini kırmaya yönelikpolitikadır.

Türkiye'de 19-22 Aralık 2000'debüyük bir katliamla açılan F tipitecrit hücrelerinin temel nedeni debuydu. Ancak tutsaklar buna 122şehit pahasına 7 yıl süren Ölüm

Page 10: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...110

Orucu direnişi ile cevap vermiş veZaferle çıkmışladır. Özgür Tutsakgeleneğinden gelen Yunanistan'da 10tutsak, kendilerine yönelik bu baskıve tecrit politikasını karşı direne-ceklerini, dayatmaları kabul etme-yeceklerini buna karşı direneceklerinibildirdiler.

Yunanistan Halk Cepheliler de18 Şubat günü avukatlarıyla birliktebasın toplantısı düzenlediler. Basındaçıkan haberlerin hepsinin polis eliyleservis edildiğini anlatan Halk Cep-heliler emperyalizme karşı mücade-lenin meşruluğunu bir kez daha an-lattılar. Yunanistan hükümetinin iş-birlikçiliğine ve operasyonun Ame-rikan operasyonu olduğuna değindiler.AKP ve onun talan düzenine karşımücadele etmenin terörizm değilonur olduğunu anlattılar. Yine Halk

Cepheliler tüm saldırılara rağmentutsaklarını, Türkiyeli devrimcilerisahipleneceklerini yeni kampan-yalar düzenleyerek mücadelelerinibüyüteceklerini ve Samaras hü-kümetini teşhir edeceklerini ilanettiler.

Konuşmalarının devamında HalkCepheliler "Yunanistan devleti, iş-birlikçi Samaras hükümeti, Türkiyefaşizmi ile sürdürdüğü işbirliğineson vermelidir. Faşizm ve emperya-lizm ile işbirliği suçtur. Faşizme veemperyalizme karşı, özgürlük, de-mokrasi, adalet ve bağımsızlık mü-cadelesi veren devrimciler yargıla-namaz.

Vazgeçmeyeceğiz, baş eğmeye-ceğiz. Zulüm varsa, direniş de hepvar olacak. Amerikan emperyalizmine yaparsa yapsın, dünya halkları

Amerikan emperyalizmine karşı di-renmeye, ondan hesap sormaya de-vam edeceklerdir.

İşbirlikçi Yunanistan devleti, Ame-rikan emperyalizminin işbirlikçisi,Türkiye faşizminin maşası olmaktanvazgeçmelidir. Tutuklanan Türkiyelidevrimciler serbest bırakılmalıdır.Yunanistan’da yaşayan Halk Cephe-liler üzerindeki baskılara bir son ver-melidir.

Yargılanması gerekenler Türkiyelidevrimcileri değil, Yunan halkını veTürkiye halklarını bugün açlığa,yoksulluğa, yozluğa, işkencelere mah-kûm eden işbirlikçileri iktidarlar veonların efendileri Amerikan emper-yalizmidir." diyerek mücadelelerindenvazgeçmeyeceklerini asıl korkmasıgerekenin emperyalizm ve Türkiyefaşizmi olduğunu söylediler.

Yunanistan’da 10 Şubat’ta2’si yoldan, 2’si ise ev baskı-nından olmak üzere 4 devrim-cinin gözaltına alınmasını veuluslararası saldırıya cevap ola-rak Halk Cepheliler 13 Şubat’taİstanbul’da Yunanistan Konso-losluğu önünde eylem yaptı. İs-tiklal Caddesi üzerinde bulunankonsolosluk önünde 4 otobüsleçevik kuvvet polisleri ve onlarcasivil polis Halk Cephelileri bek-liyordu. Eylemde “AmerikanEmperyalizminin İşbirlikçisi Yu-nanistan Türkiyeli DevrimcilereSaldırmaktan Vazgeç!/Halk Cep-hesi” yazılı pankart açıldı. Basınaçıklaması okunmadan önce kısabir konuşma yapıldı.

Konuşmada: “Adalet Bakan-lığı’na Lavlı saldırı düzenleyenMurat Korkut’un yakalandığı”

şeklindeki haberlerin asıl-sız olduğunu, bu haberlerleamaçlarının katletmek ol-duğunu anlatıldı. MuratKorkut’un Yunanistan’dademokratik mücadele ver-diği ve oturma iznine sahipolduğu vurgulandı. Konuş-

manın ardından “Türkiyeli Dev-rimciler Serbest Bırakılsın, Kah-rolsun Amerikan EmperyalizmiYaşasın Mücadelemiz, BaskılarBizi Yıldıramaz” sloganları atıldıve basın açıklamasına geçildi..Açıklamada şunlara yer verildi:“Halk Cepheliler bulunduklarıher alanda Amerika’nın katilyüzünü teşhir edip halka dev-rimci değerleri taşıyorlar. Halk-ları ortak düşman Amerika’yakarşı örgütlüyoruz. İşte Ameri-ka’nın rahatsızlığı tam da bun-dadır. Bugün Yunanistan’da Tür-kiyeli devrimcilere yönelik ope-rasyonda 4 Türkiyeli devrimciningözaltına alınmasının nedeni bu-dur” denildi. Açıklamanın ar-dından atılan sloganlarla eylembitirildi.

Yaklaşık 1 aydır Ankara'nın en işlekcaddesi olan Sakarya Caddesi'nde özgürtutsaklarla dayanışma amacıyla stant açanTAYAD'lı Aileler, 13 Şubat’ta standa “ABDİşbirlikçisi Yunan Hükümeti Sabrımızı Sı-namayın! Gözaltına Aldığınız TürkiyeliDevrimcileri Serbest Bırakın – TAYAD”imzalı ozalit asarak, “Yunan Samaras Hü-kümetinin ABD'nin direktifleriyle devrim-cileri gözaltına almasını ve keyfi sürgünsevkleri” halka teşhir etti. Özgür tutsaklarındirenerek ürettiği ürünlerin halka ulaştırıldığıstantta Yürüyüş ve Tavır dergilerinin tanıtımıve dağıtımı ile Grup Yorumun Halkın ElleriAlbümü halka ulaştırıldı.

Ankara'da Dev- Genç'liler Yunanistan'dagözaltına alınan devrimciler için Kızılay'daafiş çalışması yaptı

15 Şubat’ta Ankara'da olan Dev - Genç'li-lerin serbest bırakılması ve ABD İşbirlikçisiYunan Hüküme-ti tarafından tu-tuklanan Türki-yeli devrimcile-rin serbest bıra-kılması talebiylebasın açıklamasıyapıldı. Açıkla-maya 12 kişi ka-tıldı.

Dünya Halklarını Amerikan Emperyalizmine

Karşı Örgütleyeceğiz

Dünya Halklarını Amerikan Emperyalizmine

Karşı Örgütleyeceğiz

ABD İşbirlikçisi Yunanistan Devleti Sabrımızı Sınamayın!

Page 11: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

İstanbul'un Tüm Yoksul Mahalleleri Bizim Olacak!

Çeteler Halka Hesap Verecek!

Gülsuyu Gülsuyu

Page 12: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Çetelere, uyuşturucuya, yozlaş-maya karşı verilen mücadelede 2013Eylül ayında Gülsuyu’nda çetelerinsaldırısı sonucu Hasan Ferit Gedik’inşehit düşmesinin ardından yozlaşmayakarşı verilen mücadele bayrağı dahada yükseklere taşındı.

Önce Gazi Mahallesi’nde yoz-laşmaya karşı yürüyüş gerçekleşti-rilmiş ardından da Hasan Ferit Ge-dik’in mezarı başında and içilmişti.Ve ardından yozlaşmaya karşı İstan-bul’un Armutlu, Okmeydanı mahal-lelerinde de binlerce insan dillerindeve yüreklerinde “Hasan Ferit Gedik,Birol Karasu Ölümsüzdür” slogan-larıyla sokakları adımladı ve adım-lamaya devam ediyor.

Yozlaşmaya karşı verilen bu mü-cadele kapsamında 16 Şubat’ta Sa-rıgazi’de binler Hasan Ferit’in hesa-bının sorulacağı kararlılığıyla sokak-lardaydı.

Günler öncesinden mahallenin du-varları yürüyüşün çağrı afişleriyle do-natılarak mahalledeki evlerin kapılarıtek tek çalındı. 16 Şubat’ta ise SarıgaziCemevi önünde toplanan 4000 kişininönünde temsili Cephe milislerindenoluşan tek tip birliği kızıl sancaklarıylayerlerini aldı. Tek tip birliğinin ardında“Hepimiz Hasan Ferit’iz ÖldürmekleBitmeyiz” pankartı ardında 4000 kişikortej oluşturdu. Mahalle içerisindeyapılan yürüyüşün ardından DemokrasiCaddesi’ne çıkıldı. Demokrasi Cad-desi’nde ve mahalle içerisinde yürüyüşekatılanlarla 4 bin kişi hep birlikteUmudun adını haykırarak yozlaşmayakarşı mücadeleyi bir kez daha dilegetirdiler.

Yürüyüş sırasında Sarıgazi Kay-makamlığı’na gelindiğinde ise katilpolisin akrepleri, çevik kuvvetleri ilehalkı tedirgin edercesine kaymakamlıketrafını kuşattığı görüldü. Demokrasi

Caddesi’nden Sarıgazi merkeze çıkanHalk Cepheliler buradan festival ala-nının yanına gittiler. Burada yapılanaçıklamada Hasan Ferit Gedik’in birdevrimci olduğu ve çetelere karşı ve-rilen mücadelede şehit düştüğü ancakçetelere ve yozlaşmaya karşı müca-delenin sonuna kadar devam edeceğisöylendi. Halk Cephesi adına yapılanaçıklamanın ardından Hasan FeritGedik’in dedesi Mustafa Meray sözaldı. Mustafa Dede konuşmasında“Hasan Ferit’in hesabını Parti-Cephesoracak bunu biliyorum” diyerek hal-kın adaletine olan inancını bir kezdaha dile getirdi.

Eylemin sonunda bir gün önceGülsuyu’nda çeteler tarafından silahlısaldırıya uğrayan muhtar adayı SinanErdem’i sahiplenmek için Gülsuyu’nagidileceği çağrısı yapıldı.

Yapılan konuşmaların ardındansona eren eylem boyunca “Titre Oli-garşi Parti Cephe Geliyor”, “HasanFerit Gedik Ölümsüzdür”, “BirolKarasu Ölümsüzdür”, “Katil PolisMahalleden Defol” ve “Çeteler HalkaHesap Verecek” sloganları atıldı.

Biten yürüyüşün ardından SinanErdem'i bacağından vuran çetelerekarşı Gülsuyu'na gidildi.

Kana DoymayanÇetelerdenHesap Soracağız!

Sinan Erdem, 15 Şubat'ta işyerindeçalıştığı sırada çeteler tarafındanişyeri basılarak, "Mahalleyi sen mikurtaracan lan?" deyip ayağına kurşunsıktılar. Çetelerin asıl hazımsızlığıHalk Cephesi'nin Gülsuyu'nda sür-dürdüğü mücadele. Erdem'e yöneliksaldırı, mahalledeki varlıklarının teh-likeye girmesine karşı duyduklarıkorkunun bir göstergesi...

Sarıgazi yürüyüşünden sonra, yü-rüyüşe gelen araçların hepsi Gülsu-yu'na yönlendirildi... Çetelerin sal-dırısının yarattığı öfke ile insanlarsavaşa gider gibi gittiler Gülsuyu'na.Hasan Ferit gibi, çetelerle çatışmaihtimaline karşı, ödenecek bedellerigöze alarak, geride kalanlarla veda-laşıp araçlara bindi insanlar.

Sarıgazi yürüyüşüne katılan 300kişi çetelere karşı Gülsuyu'nu sahip-lenmek üzere çıktı yola. Bu sıradaHalk Cepheliler, mikrofondan yap-tıkları konuşma ile "Herkes Gülsu-yu'na gitmeli, Hasan Ferit için gitmeli,mahallemizin onuru, namusu içingitmeli" denildi. İnsanlar tek tek oto-büslere bindi.

Gülsuyu Son Durak’ta inen HalkCepheliler, üzerinde “Sinan ErdemOnurumuzdur” yazılı pankart açarakGülsuyu halkının toplandığı MustafaBakkal’a doğru kortej oluşturup yü-rüyüşe başladı. Yürüyüş sırasındaHasan Ferit Gedik’in katledildiği yerolan Heykel’den geçilirken HasanFerit’in hesabının sorulacağı, meydanıabluka altına alan polise karşı dahainançlı ve kararlı olarak bir kez dahahaykırıldı.

Halkın, Mustafa Bakkal’da SinanErdem’e destek olmak için toplandığısırada çeteler halkın üzerine ateşaçarak, kaçtı.

Çetelerin saldırısına rağmen Mus-tafa Bakkal’dan aşağı Fatma Hanım’adoğru Halk Cepheliler halkla birlikteyürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş bo-yunca “Sinan Erdem Onurumuzdur,

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...112

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 13: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Hasan Ferit Gedik Ölümsüzdür, Çe-telerden Hesap Sorduk Soracağız”sloganları atıldı. 300 kişinin katıldığıyürüyüşte çetelerin yoğun bulunduğuFatma Hanım’dan geçilerek UmudunAdı haykırıldı.

Gülsuyu halkı, yürüyüş sırasındaevlerinin balkonlarından Halk Cep-helilere alkışlarla, el sallayarak destekoldu. Yürüyüş sırasında, çetelertarafından bacağından vurulan SinanErdem'in evinin önüne gidildi. Er-dem'in kızı evin önüne çıkarak birkonuşma yaptı ve kitlenin görüntü-sünü çekti. Gösterilen sahiplenmedençok mutlu olduğunu, bu görüntüleri

babasına izleteceğini söyledi.

Son Durak’ta başlayan yürüyüştekrar Son Durak’a gelinmesiyle sonaerdirildi.

Binlerce Hasan Ferit OlupBataklığı Kurutacağız!MilyonlarcaHasan Ferit Olacağız

Birol Karasu ve Hasan Ferit'tenaldıkları güçle yozlaşmaya karşı mü-cadeleyi büyüten Halk Cepheliler 16Şubat’ta Sarıgazi'de yapılacak olanyürüyüşün çalışmaları çerçevesinde;Demokrasi Caddesi'nde 13.00-16.00ve 18.00-20.00 saatleri arası sesliçağrılar yaparak stand kurdular. Stant-ta 500 bildiri halka ulaştırıldı.

İnönü Mahallesi’nde Halk Cephesiönlüklerini giyip slogan ve ajitasyoneşliğinde Hasan Ferit'in mektubu veyürüyüşe çağrı bildirisi evlere tektek dağıtıldı, 300 ev ziyaret edildi

ve mektuplar verildi.

13 Şubat’ta, Merkez Mahallesi,İnönü Mahallesi ve Meclis Mahalle-si’nde kapı çalışması yapıldı. Evleretek tek bildiri ve mektup dağıtıldı, ai-leler 16 Şubat’ta Sarıgazi'de yapılacakolan yürüyüşe davet edildi. DemokrasiCaddesi'nde 13.00-16.00 ve 18.00-20.00 arası sesli çağrılar yapılarakstand kuruldu. 600 bildiri dağıtıldı.

Meclis Mahallesi’nde halk ço-cuklarını katleden ve AKP'nin seçimbürosunu koruma altına alan işkencecipolisler, halka bildiri dağıtan HalkCephelilere kimlik tespiti yaparakçalışmalarını engellemeye çalışmasınarağmen çalışmalar sürdü.

15 Şubat'ta Sarıgazi'de Cepheliler,Atatürk Mahallesi, İnönü Mahallesive Demokrasi Caddesi'ne yazılamalaryaptı. 1 adet “Umudun Adı DHKP-C” 1 adet “DHKP-C” ve 3 adet“DHKC” şeklinde yazılamalar yapıldı.

İMO 21. Dönem Olağan Genel Kurulu 15 Şubat’taİnşaat Mühendisleri Odası Kültür Kongre MerkeziTeoman Öztürk Salonu'nda gerçekleşti. Çağdaş Mühen-disler Grubu, Meslekte Birlik ve Meslekte Birlik Grubuaday listelerini sunarken, genel kurul daha başlamadanMeslekte Birlik Grubu başkan adayı Haziran Ayaklanmasışehitlerinin fotoğraflarının kaldırılmasını istedi. Salondanyoğun tepkilerin alınması ve divan başkanının bu talebireddetmesi üzerine resimler kaldırılmadı.

Divan kurulunun seçimi ile başlayan genel kuruldivan başkanının AKP'nin yolsuzluk ve talan politikalarınakarşı yaptığı bir konuşmayla devam etti. Ankara şubebaşkanının genel sürece dair tahlillerini içeren açılış ko-nuşmasının İşçi Partisi'nden bir yöneticinin konuşmayaptırılması Demokrat Mühendisler tarafından protestoedildi ve salon bu kişinin konuşmasının bitimine kadarterk edildi. Tabipler Odası’na dönük AKP saldırıları ko-nusunda da bilgilendirmenin yapıldığı genel kuruldamesajlar okundu. Bu mesajların arasında faşizmin örgütlügüçlerinden MHP'nin de olması dikkat çekti ve DemokratMühendislerin konuşmalarında da bu çelişkiye yer verildi.Ankara Şube yönetiminden bir kişi dönem çalışma ra-porunu sunduktan sonra, Demokrat mühendislerdenNecat Özgür mesleki ve demokratik anlamda mevcutyönetimin bu dönemdeki eksikleri üzerine bir konuşmayaptı. 3. konuşmanın ardından öğle yemeği için ara ve-rildi.

2. oturumda Ankara şube başkanı Selim Tulumtaş'ıneleştirilere cevap vermesinin ardından, İsmail OzanDemirel'in ve Mustafa Kızıl'ın bu dönemde faşizmekarşı birlik olunmasının gerekliliği ve bu süreçte odayönetimiyle görüşmelerin nasıl sonuçlandığından bah-sedildi. İvme Dergisi, Demokrat Mühendisler, ÇağdaşMühendisler, Genç-İMO ve Devrimci Gençlik Dergisistantları açıldı.

Halkın Mühendis Mimarları adına yapılan konuşmadafaşistlerle asla uzlaşılmayacağını, Haziran Ayaklanmasışehitleri ve tüm devrim şehitlerinden alınan güçleİMO’daki kastlaşmış yapı eleştirilirken AKP’nin saldı-rılarına karşı birlik olunması gerektiği vurgulandı. 7 saatsüren ve 150 kişinin katıldığı, son oturumda ise 87kişinin katıldığı genel kurul, listelerin divana sunulmasınınardından bitirildi.

Genel kurul sonrası yapılan seçimlerde Çağdaş Mü-hendisler Grubu kazandı. Seçimin yapıldığı okulun bah-çesinde masa açan Halkın Mühendis Mimarları “AKP’ninSaldırılarına TMMOB’u Tasfiyesine ve Rant YasalarınaKarşı Mücadeleye” yazılı pankartların önünde, AKP’ninsaldırılarına karşı mücadele etmenin temel alınması ge-rektiğini belirten bildiriler dağıttılar. Seçim günü boyunca1200 bildiri dağıtıldı.

Bildiri dağıtımı sırasında bir sivil faşistin gelip bildirialıp Halkın Mühendis Mimarlarının gözü önünde buruş-turup çöpe atması sonucunda bu kişi okul dışına atıldı.

Tasfiye ve Rant Yasalarına Karşı Mücadeleyi Halkın Mühendisleriyle Büyütüyoruz

13

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 14: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...114

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

MİT kanununda yapılacak deği-şikliklerin neyi içerdiğini yazımızınbirinci bölümünde yazmaya başla-mıştık.

AKP saldırı yasalarını bir bir mec-lise getirip ciddi hiçbir muhalefetlekarşılaşmadan geçiyor. İnternet yasatasarısı meclisten geçen hafta geçmiştive bu hafta Cumhurbaşkanlığı’ndaonaylandı. Hemen ertesi gün MİTyasası meclise getirildi...

MİT kanununda yapılacak deği-şikliklere ilişkin yazımızın ikinci bö-lümünde kaldığımız yerden devamediyoruz.

6- Tasarıda yapılacak deği-şiklikle; "Mad. 4/h bakanlıklar ilekamu kurum ve kuruluşlarında görevalacak üst kademe yöneticilerdenmüsteşar, genel müdür, vali, büyükelçi,en az genel müdür veya üst düzeyin-deki müstakil birim amirleri ile bun-ların yardımcıları ve yurtdışı teşki-latında sürekli görevlendirilecek per-sonel ile MİT'te çalıştırılacaklar hak-kında güvenlik soruşturması yapmak."

Bununla AKP kadrolaşmasını dahasistemli yapabilecektir. Ayrıca bu ku-rumlardaki kişilerin fişlenmesi yasalhale getirilmiş olacaktır. Bir yerdegüvenlik soruşturması yapılıyorsa;bunun, kişilerin yasadışı takibininyapıldığının kabulü anlamına geldiğiaçıktır. Yoksa bu mevkideki kişilerinkanunen işledikleri suçları varsa adlisicil kayıtlarında göründüğü ve me-muriyetten atıldıkları açıktır. Kişilerininançları, ailesi, AKP’ye yakınlıkları,geçmişi ve istihbarat notları bu so-ruşturmada etkili olacağı açıktır.

Bugün AKP kadrolaşmaları, ilyönetimleri veya diğer kurumlarınınraporlarıyla yapmaktadır. Fakat bunarağmen belli kanunlardan kaynaklıistemediği kişileri bu görevlere ge-tirmek zorunda kalmaktadır. Bu dü-

zenleme ile “güvenlik soruşturma-sından geçemedin” denilerek, buengel hukuken aşılmış olacaktır. Buraporlar AKP yandaşlarının raporla-ması ile yapılacağı açıktır. Bu şekildeyandaşların elleri daha fazla güçlen-dirilmiş olacak ve daha fazla kişiyehükmetmeleri sağlanacaktır.

7- Beşinci maddeye eklenen “( )kurul kararı Başbakan'ın onayı ileyürürlüğe girer ( )” ibaresi ile Baş-bakan’ın tek adamlığı ve kurulunkendisine bağlılığı kabul edilmiş ol-maktadır. Yasanın 5. maddesinde yeralan Milli İstihbarat KoordinasyonKurulu (MİKK), sadece Başbakan'ınonayı ile karar ve faaliyette buluna-bilecektir. Hali hazırda yürürlüktebulunan yasada Cumhurbaşkanı, MilliGüvenlik Kurulu (MGK), Genelkur-may Başkanı ve Başbakan’ın MİTve MİKK hakkında bilgilenme veön kontrol yetkisi var iken, söz konusutasarıda bu yetkinin sadece Başba-kan’a ait olduğu belirtilmektedir.

8- "Mad. 6/c- MİT mensuplarıkolluk kuvvetlerine tanınmış hakve yetkileri kullanabilir. Kolluk yet-kisinin kullanımına dair usul veesaslar yönetmelikle düzenlenir."

Oligarşi içinde silahlı güçler bir-birlerine karşı “kanunlardaki yetkileriben kullanıyorum” gerekçesiyle ken-dilerine müdahale edilmesini engeller.Asker, polis, MİT birbirine güçlerinidevretmek istemez. Bu düzenlemeile MİT amir konumuna geliyor.

AKP istediğinde bir bölgede kol-luk hizmetini tamamen MİT’e dev-redebilecektir. Bunun onlara faydasıkendisi için kurtarılmış özerk bölgeleryaratmak ve tamamen kendi deneti-mini sağlamaktır. Bu şekilde işlenensuçlar daha rahat kapatılacaktır.

Halka karşı işlenen suçlar arta-caktır. Kanunun genelinde tanınan

yetkiler düşünüldüğünde olaylarınörtülmesi ve suçluların cezasızlığıdaha kolay hale getirilmiş olacaktır.Çünkü bu kanunla MİT’çilerin yar-gılamalarına özel düzenleme getiril-miştir.

Bu madde ile MİT bizzat kendisigözaltı, yakalama yaparak; doğ-rudan soruşturmaları aracısız ya-pabilecektir. Bu şekilde iktidarkimi isterse, onu gözaltına alıp, tu-tuklaması için mahkemelere gön-derebilecektir.

9-"Mad. 6/b bakanlıklar, yargıorganları, diğer tüm kamu kurum vekuruluşları, kamu kurumu niteliğin-deki meslek kuruluşları, özel hukuktüzel kişileri ile tüzel kişiliği olmayankuruluşların görevleri kapsamındaelde ettikleri her türlü bilgi veyaveriyi devlet istihbaratının oluştu-rulması amacı ile talep edebilir. Bubilgi ve veriler MİT'e aktarılır. İlgililermevzuatta yer alan özel düzenlemeleriöne sürerek bilgi ve veri vermektenkaçamaz.

Bu talepler hakkında 04.12.2004tarihli 5271 sayılı Ceza MuhakemesiKanunu'nun 157. maddesi uygulan-maz. Bu bilgi belge ve veriler19.10.2005 tarihli 5411 sayılı Ban-kacılık Kanunu'nun 73. maddesi kap-samında sırrın ifşası sayılamaz."

"Mad. 6-j: MİT bu kanunda be-lirlenen görevleri yerine getirirken,kamu kaynağı kullanan kurum vekuruluşlara ait bilgi işlem merkezle-rinden ve iletişim altyapılarındanfaydalanabilir."

Bu düzenleme ile kişisel verileringizliliği hakkı tamamen kaldırılmışolmaktadır. MİT isteyince herkes herşeyi vermek zorundadır. Her kurumMİT’in dairesi gibi çalışmak zorundakalacaktır. Burada özel veya kamukuruluşu olması önemli değildir. Koo-

AKP’nin ÖZELORDUSU: MİT 2. BÖLÜM

Page 15: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

115

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

peratiften ev alınması belgeleri, mes-lek kuruluşundaki kayıtlar, banka ka-yıtları, doktor görüşmeleri yani aklagelebilecek her şey MİT tarafındanistenebilecek ve kullanılacaktır. Birkişinin ana okulda ne yediği bileMİT tarafından istendiğinde “bunuvermiyorum” deme diye bir şey ol-mayacaktır. Bunun yapılması içindeherhangi bir gerekçeye veya mahkemekararına ihtiyaç bulunmamaktadır.Bu şekilde kişilerin özel hayatlarıdiye bir şey kalmayacaktır. Bu veri-lerin tehdit ve karşı taraftakinin ber-taraf edilmesi için kullanılacağı açıktır.

10- Mad. 22- “MİT Müsteşarlığı;2886 sayılı devlet ihale kanunu, 4734sayılı kamu ihale kanunu ile 6085sayılı Sayıştay kanununa dahil de-ğildir. Her türlü mal ve hizmet alımlarıyapım işlerine dair usul ve esaslaryönetmenlikle düzenlenir."

"Muafiyetler" başlıklı Mad. 23-"MİT'in ihtiyaçları kapsamında yurt-dışından ithalat veya hibe yoluylatemin edilecek her türlü malzeme,araç, gereç, silah, teçhizat, mühimmat,makine, cihaz ve sistemleri ve bunlarınaraştırma, geliştirme, eğitim, üretim,modernizasyon ve yazılım ile yapım,bakım ve onarımlarında kullanılacakyedek parçalar, akaryakıt ve yağlar,hammadde malzeme, gümrük vergisi,özel tüketim vergisi, katmadeğer ver-gisi ile diğer her türlü vergi, resim,fon, prim ve harçlardan muaftır. Bumuafiyetle, müsteşarlık adına yurt-dışına onarım ve modernizasyon, ba-kım, mehrece, iade değiştirme mak-sadıyla kati çıkış, geçici çıkış, bedelsizithalat ve giriş işlemlerinde de kul-lanılır. MİT'in asli görevlerinin yü-rütülmesinde ihtiyaç duyduğu hertürlü cihaz, sistem, araç, gereç, silah,silah malzemesi, mühimmat ve mal-zemelerin ithalatında ve yurtdışınaçıkış aşamalarında, kamu kurumve kuruluşlarından gerçek ve tüzelkişilerden alınması gereken izin veuygunluk belgeleri aranmaz. MİTher türlü mal ve hizmet alımı ileyapım işleri veya projeler için her-hangi bir izne tabi olmaksızın gelecekyıllara yaygın yüklemeye girişebilir."

Bu madde ile MİT'ten hesap so-rulamayacaktır. MİT istediğini alıp

istediğini satabilecektir. Uyuşturucu,silah kaçakçılığı yasal hale getiril-miş olacaktır. Bunlara ihtiyaç vardenilmesinin önünde hiçbir engelbulunmamaktadır.

MİT istediği şekilde silahlanabi-lecek ve istediği aracı hiçbir kayıtatabi olmadan alabilecektir. “Ben şunualıyorum” dediğinde, buna karşı hiçbirşey yapılamayacaktır. Envantere tabiolmayan silahlarla cinayet işlendi-ğinde bunun kayıtlarına ulaşılmasıimkansız olacaktır. AKP kendisineözel birlikler kurabilecektir. Bu yapılaristenilen her türlü silahla donatıla-caktır.

Ayrıca düzenleme yolsuzluk ya-pılmasını ve yandaşlarının zengin-leşmesini sağlayacaktır. MİT tara-fından yapılan alımların denetim dı-şında olacağından bunların yapılmasıbu kurum sayesinde daha olanaklıhale gelecektir.

11-Mad. 26/b- “MİT mensuplarıhakkında 3713 sayılı kanunun 10.maddesine göre kurulan ağır cezamahkemelerinin görev alanına girensuçları işledikleri iddiasıyla açılandavalar; Adalet Bakanlığı'nın teklifiüzerine Hakimler ve Savcılar YüksekKurulu'nca Ankara ilinde görevlen-dirilecek özel yetkili ağır ceza mah-kemesinde görülür. Bu mahkemedegörülecek davalar, 3713 sayılı ka-nunun 10. maddesinde öngörülen so-ruşturma ve kovuşturma usulü uy-gulanır. Bu mahkemenin görev ala-nına giren işlerde, hakim tarafındanverilmesi gerekli kararları almak bukararlara karşı yapılan itirazları in-celemek ve sadece bu işlere bakmaküzere yeteri kadar hakim görevlen-dirilir."

Bu kadar yetkili bir kurumun yar-gılamadan da kurtulması için özelinözeli mahkemeye ihtiyaç olduğu ke-sindir. AKP işlediği suçların yargı-lamasını önlemek için bu düzenlemeyiyapmıştır. Bunun için özel hakimleratamaktadır. Bu hakimlerin yapacağıyargılamanın sonucu baştan bellidir.“Gizli bilgi var, milli güvenlik sözkonusu” denilerek beraat kararı ve-rilebilecektir. Gözlerden uzak yargı-lama yapılarak hukuksal kılıf oluş-

turulmuş olacaktır.

12-Soruşturma izni. “Mad. 26-MİT mensuplarının veya belirli birgörevi ifa etmek üzere kamu görevli-leri arasında başbakan tarafındangörevlendirilenlerin, görevlerini ye-rine getirirken, görevin niteliğindendoğan veya görevin ifası sırasındaişledikleri iddia olunan suçlardandolayı ya da 5271 sayılı kanunun250'nci maddesinin birinci fıkrasınagöre kurulan ağır ceza mahkemele-rinin görev alanına giren suçları iş-ledikleri iddiasıyla haklarında so-ruşturma yapılması, başbakanın iz-nine bağlıdır. MİT personeli ile MİTtarafından görev verilen diğer kişiler,görev alanındaki örgütün suç oluş-turan eylemlerinden sorumlu tutula-maz."

Bu düzenlemede “MİT yeterli ol-maz” diye düşünülerek, direk Baş-bakan’ın görevlendirdiği tanımı ge-tirilerek suç işleyecek kişileri Baş-bakan koruyacaktır. Bu kişiler adamdahi öldürseler Başbakan izin ver-mediği sürece gözaltına alınmaya-caktır. Haklarında bir delil olduğundaveya soruşturma başlandığı anda bukonudan bilgi sahibi olunacak ve ge-rekli önlemler alınacaktır. Bu şekildebu kişiler hakkında işlem yapılama-yacaktır.

Ayrıca suç işleyen bir kişi oldu-ğunda eğer gözaltına alınmış olsabile Başbakan “bu kişiyi ben görev-lendirdim” diyerek istediği kişiyikurtarabilecektir. Bu kanun maddesinisadece muhaliflere karşı faaliyet yü-rütenleri korumak olarak düşünme-mek gerekir. Ayrıca kendi dünya gö-rüşü olan bir yapılanmada bulunanbir kişide bu şekilde korunacaktır.Kontrgerilla yapılanması içindebir olay açığa çıktığında Başbakanistediği kişiyi kurtarabilecektir.

Bu kanun kontrgerilla örgüt-lenmesinin önünü açacaktır. Buyapılanmalar “iç düşmana karşı sa-vaşıyorlar” denilerek MİT tarafındankurulup suç işlemelerinin önü yasalolarak açılmış olacaktır.

13- "İade ve takas. Mad. 26-c.Türk Ceza Kanunu'nun 2. kitap 4.Kısım 7. bölümde tanımlanan suç-

Page 16: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

2785 tutsak öğrencinin ser-best bırakılması için başlatılankampanya ülke genelinde tümhızıyla devam ediyor.

İzmir: İzmir Dev-Genç’liler 19 Şubat’ta 2785öğrencinin serbest bırakılmasıiçin Bornova Metro çıkışındaeylem gerçekleştirdi. Eylem-deki açıklamada şunlar belir-tildi: "2785 öğrenci halka ya-pılan zulme ve AKP faşizminekarşı çıktığı için, ülke toprak-larının Amerika’ya satılmasınahayır dediği için F Tipi hüc-relere atılıyor. Parasız eğitimistemek, üniversitelerde polisterörüne karşı çıkmak suç sa-yılarak yoldaşlarımız ailele-rinden, okullarından tecrit edil-miştir. Bizler AKP’nin ada-

letsizliğine, zulmüne boyuneğmedik eğmeyeceğiz.

Bizler bu teröre dur demekiçin tutsak yoldaşlarımızın ya-nında olmaya devam edeceğiz.Dev-Genç'liler yılmadı yılma-yacak" denilerek açıklama bi-tirildi. Basın metninin okun-masının ardından Dev-Gençmarşı okunarak “Tutsak Öğ-renciler Serbest Bırakılsın, Ya-şasın Dev-Genç Yaşasın Dev-Genç’liler” sloganlarının ar-dından eylem sonlandırıldı.Eyleme 10 kişi katıldı.

Eskişehir: Eskişehir’deDev-Genç'liler 16 Şubat’taAdalar’da masa açtı. Tutsak2785 öğrencinin serbest bıra-kılması için imza toplandı.Masaya gelen halka demokra-tik haklarını kullandıkları; pa-rasız eğitim, sınavsız bir ge-lecek istedikleri, YÖK’e hayırdedikleri için tutsak edilen öğ-renciler ve Berkin Elvan an-latıldı.

Masada Grup Yorum ’unHalkın Elleri albümü ile Yü-rüyüş Dergisi’nin dağıtımı dayapıldı.

Ülkemizde Gençlik

lardan dolayı tutuklu veya hükümlübulunanlar MİT müsteşarının talebi,adalet bakanının uygun görüşü vebaşbakanın onayı ile başka bir ülkeyeiade edilebilirler veya başka bir ül-kede tutuklu veya hükümlü bulunan-larla takas edilebilirler."

Ülkemizde ajanlık faaliyeti yü-rütenlerin korunmasının önü açıl-maktadır. AKP emperyalistler tara-fından yapılan ajanlık faaliyetleri sı-rasında, bir olay kazara açığa çıkarsa,bu kişileri bu kanunla kurtarabile-cektir. Bu kişiler yargılanmadan ül-kesine iade edilecektir. Ayrıca yapı-lacak kirli operasyonlarda MİT’in

pazarlık yapma olanağı daha fazlaolacaktır.

Sonuç olarak AKP, MİT’te ya-pılan değişikliklerle halka karşı sa-vaşta MİT’e sınırsız olanaklar tanı-maktadır. Halka karşı savaşta hertürlü suçu işleyecek ve tam bir ko-ruma kalkanı ile korunacaktır.

Ancak şunu hemen belirtelim;MİT bugüne kadar onlarca, yüzlerceprovokasyon, kaçırma, kaybetme,katletme, işkence, sorgulama vb. hertürlü saldırının bizzat planlayıcısı,uygulayıcısı olmuştur. Bu düzeninmahkemeleri onları hiçbir zamanyargılamamıştır. Herhangi bir yasal

düzenlemeye de gerek duyulmadandevlet tarafından korunmuştur.

Ancak bu düzenlemeler halkakarşı suç işleyenleri koruyamaz. Dü-zenlemede yapılanların hepsi yıllardırdenenmiş yöntemlerdir. Devrimcilerve halkımız bu baskılara rağmen mü-cadeleyi sürdürmektedir. Düzenlemekendi çelişkilerini açığa çıkarmaktadırve oligarşi içindeki güç kazanma ça-balarıdır. Bu çabalar boşunadır. Halkakarşı suç işleyenler halkın adaletinehesap vereceklerdir. Bundan kurtul-mayı önleyecek bir araç daha bulu-namamıştır.

Bitti

Tutsak Öğrenciler Serbest Bırakılana Dek Mücadelemiz Sürecek

Trakya Üniversite-si’nde tutsak öğrencilerserbest bırakılsın, YÖK’e hayır dedikleri için,rehberlik ve dayanışma masaları açtıkları için,Ali İsmail Korkmaz’ı andıkları için, afiş astıkları,pankart astıkları, bildiri dağıttıkları için 70’e yakındevrimci demokrat öğrenciye geçen ay açılan so-ruşturmalarda birçok öğrenciye 2 hafta ile 6 ayarasında uzaklaştırma cezaları verildi. Yapılan bufaşist saldırıya karşı Dev-Genç'liler 18 Şubat’tabasın açıklaması yapacaklar. 17 Şubat Pazartesigünü de öğrencileri basın açıklamasına çağırmakve bu faşist saldırıları teşhir etmek için Dev-Genç'liler Trakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleş-kesi'nde bildiri dağıtımı yaptılar. 1 saat süren ça-lışmada 150 adet bildiri öğrencilere ulaştırıldı.

18 Şubat’ta Dev-Genç'liler Trakya Üniversi-tesi’nin devrimci öğrencilere karşı başlattığı faşistsaldırılara karşı Ayşekadın Yerleşkesi önündebasın açıklaması yaptılar. Açıklamada: “BizlerDev-Genç'liler olarak faşist saldırılara asla boyuneğmedik ve eğmeyeceğiz. Başta Trakya Üniver-sitesi rektörü Yener Yörük olmak üzere, üniversiteyönetimi bu faşist saldırılara son vermelidir. So-ruşturmalar, cezalar geri alınmalıdır. Üniversitekapıları bizlere kapatılamaz, bizleri susturamaz-sınız. Sonuna sonuncumuza kadar mücadelemizedevam edeceğiz” denildi. Açıklamanın ardından40 dakika oturma eylemi yapıldı. Öğrenciler vehalk Dev-Genç'lilerin yanına gelerek bilgi aldı.

Eylemde sloganlar atılarak, “Gündoğdu, Hak-lıyız Kazanacağız ve DEV-GENÇ” marşları söy-lendi.

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

16

Soruşturmalar Cezalar Geri Alınsın!

Ankara

Page 17: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

117

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

13 Şubat günü DİSK’in 47.kuruluş yıldönümü çeşitli eylemve etkinlikler kutlandı. Kutlamalarıkimin, nerede, nasıl yaptığı dasendikal anlayışlarının aynasıoldu.

DİSK’e bağlı sendikalardanNakliyat-İş kuruluş yıldönümün-de Şişli Meydanı’nda toplanarakKazova işçilerinin direniş içindekurdukları DİREN!KAZOVAKAZAK VE KÜLTÜR-DİHmağazasına yürüdüler.

DİSK yönetimi ise DİSK’in47. kuruluş yıldönümü için kok-teyl düzenlemeyi tercih etmişti.

Şişli Kent Kültür Merke-zi’nde düzenledikleri kokteylile kuruluş yıldönümünü kutla-yacaklardı. Kısacası içkiler içi-lecek, sarhoş olunacak veDİSK’in işçilerin mücadelesiiçinde ne mevziler kazandığı,“çağdaş sendikacılığı” anlatıla-caktı. Programları ve planları ha-yatın gerçeklerine çarptı ve baş-ladıkları gecelerini iptal etmekzorunda kaldılar.

Çünkü DİSK’in başındaki pat-ronlar yüzünden DİSK sadece 6ay içinde 4 kez işçiler tarafındanişgal edilmişti.

Son olarak hakları için direnenve fabrikayı işgal eden GREİFişçileri de DİSK’i işgal etmişlerdi.

Soruyoruz; Neden?

Neden DİSK işçiler tarafın-dan işgal ediliyor?

DİSK’in verdiği “radikal” ve“militan” mücadeleyi işçiler an-lamıyor mu? Elbette böyle değil.

Ama patron haline gelen DİSKyöneticileri kendi gerçekliklerinigörmedikleri için olsa gerek ya-pamadıkları gece için açıklamayayınlamışlar.

Yaptıkları açıklamada esas ola-rak DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKE-Tİ’ne saldırıyorlar. Çünkü kutlamakokteyllerinde programlarını en-gelleyen DEVRİMCİ İŞÇİ HA-REKETİ’dir. DİSK ve Genel-İş’in patron başkanı Kani Bekokonuşma yapacağı zaman konuş-ma yapması engellenmiştir. DEV-RİMCİ İŞÇİ HAREKETİ ve sa-

Devrimci İşçi Hareketi ve Direnişteki Greif İşçileri DİSK’in 47. Yılı Kutlamasına İzin Vermedi

DİSK’in 47. kuruluş yılını kutlayanpatron sendikacıları kürsüye çıkıp bolbol “sınıf sendikacılığı”ndan dem vu-rup yalanlarla işçileri kandıracaklardı!

İşçi sınıfı mücadelesi adına gerçekolan, söyleyecekleri tek bir kelime yoktu

Örneğin DİSK Genel Başkanı KaniBeko çıktığı kürsüden şunları konuş-mayacaktı:

AKP’nin tutukladığı devrimci avu-kat Taylan Tanay ve devrimci işçi Ber-na Yılmaz’ı neden işten attı?

Şişli Belediyesi’nde neden işçilerinçıkarttığı listeyi değil de patron Musa-tafa Sarıgül’ün listesini desteklediğini.

İzmir İzelman’da 10 bin işçinin top-lu sözleşmesini neden sattığını

Fabrika işgali yapan kendi üyeleriGREİF işçilerini neden yalnız bıraktık-larını

Burunlarının dibindeki KAZOVAdirenişini neden bir gün bile ziyaret et-mediklerini

6 ay içinde işçilerin neden 4 kez ge-len merkezi işgal ettiklerini

Bölge başkanlıklarını neden kapat-tıklarını

1 Mayıs’ta polis barikatını görünceişçileri nasıl dağıttıklarını

Haziran Ayaklanması’nda polis ba-rikatını görünce işçileri neden yarıyoldasatıp kaçtıklarını anlatmayacaklardı!

Patron Sendikacılarının Kürsülerden Yalanlarla,

Palavralarla İşçileri Kandırmalarınaİzin Vermedik, Vermeyeceğiz!

Page 18: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...118

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

londa bulunan GREİF iş-çilerinin protestoları so-nucunda DİSK yönetimikokteyllerini iptal etmekzorunda kalmışlardır. Ar-dından da geceyi iptal et-melerine ilişkin açıklamayayınlamışlardır. Yaptıklarıaçıklamaya cevap vermezorunluluğu nedeniyle debu açıklama yapılması ih-tiyacı hissedilmiştir.

DİSK patronları açık-lamalarında DEVRİMCİİŞÇİ HAREKETİ için “DİSK üyesiolmayan bir grup” demektedir. YaniDİSK’in patronlarına göre DİSKhakkında sadece DİSK üyeleri ko-nuşabilir. Oysa bu patronlar DİSK’intarihini bilmediklerini gösteriyorlar.Belirtelim DİSK halkındır. DİSKhakkında işçiler, devrimciler herkeskonuşabilir. Devrimcilerin söz söy-lemek için burjuvazinin bürokrasisinesığınmaya ihtiyaçları yoktur. Dev-rimcileri ilgilendiren halkın müca-delesinin gelişimidir. Olaylara da butemelde bakarız. Böyle baktığımızdada DİSK yönetiminin patron icraat-larının bu tarihe yabancı olduğunugörüyoruz. En başta adı DEVRİMCİdiye başlayan bir konfederasyonuniçinde asla kabul edilemeyecek pratikbu patron sendikacılarına aittir.

ÖNCELİKLE BELİRTELİMGECEDE HEDEF DİSK DEĞİLDİSK’İN BAŞINA ÇÖREKLEN-MİŞ PATRON SENDİKACILA-RIDIR!

DİSK’İN İÇİNDE BÖYLE PAT-RON SENDİKACILARI OLA-MAZ!

Ama DİSK yönetimi protestonunDİSK’e yönelik olduğunu söylüyorlar.Böyle yaparak DİSK içindeki işçileridevrimcilere karşı kışkırtmaya,kemikleştirmeye çalışıyorlar.

Başaramazlar.

DİSK yönetimi açıklamalarındaboyunlarını aşan, iddialı şeyler söy-lemişler. “DİSK’İN DEĞERLERİVE GELENEKLERİ, SENDİKALDEMOKRASİ, ÖRGÜT VE SINIFDİSİPLİNİ” gibi kendilerinin tama-men yabancı oldukları şeyler söylü-

yorlar. Ve zaten bizim eleştirilerimizinzemini de budur.

Yine DİSK’in patronları kendi-lerini dev aynasında sanıyorlar kiboyunlarını çok çok aşan laflar et-mişler; Hükümetin önündeki enönemli engel “DİSK ve DİSK’intemsil ettiği mücadele anlayışı vegeleneği” imiş.

Kıdem tazminatı hakkının gaspıise “DİSK’in mücadelesi sonucu”engellenmiş. Halkımız der ki; bunakargalar bile güler. Kıdem tazmina-tının gasp edilmesini engellemek içiniki basın açıklaması dışında ve birde genel grev tehditleri üfürmenindışında ne yaptınız? Tekellerin, em-peryalizmin ihtiyaçları için dayattığı,işçileri daha rahat sömürmek içindayattığı kıdem tazminatının kaldı-rılmasını iki basın açıklamasıyla gerialdırabiliyorsanız keşke 5 basın açık-lamasıyla devrim yapıp herkesi kur-tarsaydınız! İşte DİSK’in başındakipatron sendikacılarının faşizmden,sınıf mücadelesinden, demokrasiden,hak arama bilincinden anladığı bukadar. Mücadeleden de anladığı bukadar. İki basın açıklaması! ZatenAKP hükümeti de çok korktu ve“aman Kani ağabey yapma, bizkıdem tazminatı tasarısını geri çe-kiyoruz” dedi. Görüldüğü üzereDİSK yönetimi sadece kendisini ko-mik duruma düşürüyor. Faşizminkendi yasalarını bile dikkate almadığı,işçilerin yasalarda-kağıt üstünde yazılıhaklarına bile tahammül edemediğikoşullarda kesinlikle militan ve ra-dikal bir mücadele hattı izlemek ge-rekir. Mücadelenin meşruluk teme-

linde yürütülmesigerekir. Çünkü AKPhükümeti yasal ala-nı tamamen ortadankaldırmıştır. Böylebaktığımızda daDİSK’in başındakipatron sendikacıla-rının AKP hüküme-tini değil ürkütmek,dikkatini bile çek-meyeceği açıktır.Zaten AKP hükü-meti de bunu bil-mekte ve sendika-

larla istediği gibi oynamaktadır.

Örneğin işkolu istatistikleriniyeniden açıklama tehdidini yap-maktadır. Bilmektedir ki işkolu ista-tistikleri yeniden yayınlansa birçoksendikanın yetkisi düşecektir. BunaDİSK’e bağlı sendikaların tamamıdahildir. Bu nedenle artık DİSK’inpatronlarının blöf yapma durumudahi yoktur. Hele anlamını bile bil-meden söyledikleri sınıf sendikacı-lığıyla hiç ilgileri yoktur. Azıcık sınıfsendikacısı olma iddiasında olan birsendika yöneticisi en azından niyebenim yöneticisi olduğum sendikabu kadar işçiler tarafından işgalediliyor diye düşünür?

Kani BEKO ve arkadaşlarınınböyle bir kaygıları yoktur. ONLARINKAYGILARI BELEDİYE BAŞ-KANI DOSTLARINDAN AZARİŞİTMEMEKTİR.

İzmir’de sendika üyesi 10.000 iş-çiyi toplu sözleşme masasında sa-tanlar Kani BEKO ve arkadaşla-rıdır.

İşçiler bu satışı bildikleri içinsendika binasını işgal edip KaniBEKO ve arkadaşlarını dövmüş-lerdir. İşçiler greve çıkmadan önceuyarı amaçlı iş bırakmışlar, bunu du-yan Kani BEKO işçileri azarlamıştır.Kani BEKO iş bırakma eylemininbaşlamasından sonra İzmir BüyükşehirBelediye Başkanı’nın kendisini azar-ladığını söylemiş ve işçilere kızmıştır.Şimdi bunu nasıl açıklayacağız?

DİSK ve Genel-İş Sendikası’nınGenel Başkanı belediye başkanı ta-rafından azarlanıyor? Belediye başkanı

Page 19: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

119

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

kim? İşveren yani patron.O sınıfsal çıkarına uygunhareket ediyor. Peki, KaniBEKO kim? Sendika yö-neticisi, yani işçilerin hak-larını korumakla görevliörgütlenmenin başkanı. Birsendika başkanı nasıl olurda patronun kendisini azar-lamasını kabul edebilir?

Kani BEKO ve arka-daşları ne anlama geldiğinibilmedikleri sınıf sendi-kacılığı tanımını kullana-caklarına kendi pratiklerine bakma-lıdırlar. Neyin sendikacısı olduklarıağızlarından çıkan kelimelerde değilpratiklerindedir. İşte Kani BEKO vearkadaşlarının birkaç icraatı;

-Şişli Belediyesi’nde belediyebaşkanının emir ve talimatlarıyla ha-reket eden, işçileri sürmekle, iştenattırmakla tehdit eden Mevsim Gürl-evik’e karşı verilen mücadelede be-lediye başkanının yanında yer al-mışlardır. İşçiler şube yönetimininbelediye tarafından belirlenmesineve sendika şubesinin belediye tara-fından yönetilmesine karşı mücadeleetmişler, kendi listelerinin seçimi ka-zanmasını sağlamışlar ama KaniBEKO ve arkadaşlarının müdahale-siyle seçimi kaybetmişlerdir. Salondakazandıkları ilan edilen seçim polisçağırıldıktan sonra değiştirilerek kay-betmişlerdir. Belediye önünde çadırkurduklarında Kani BEKO, RemziÇalışkan ve Hüseyin Yaman İstan-bul’a gelip Şişli Belediyesi yöneti-miyle görüşmüşlerdir. Çadır direni-şinde olan işçilere bakmamışlardırbile.

-Genel-İş Genel Merkezi Şişli iş-çileri tarafından işgal edilip açlıkgrevi başladığında işçilere karşı mü-cadele etmişlerdir. İşçilerin, kapıla-rının önünde açlık grevi yapmalarınısadece izlemişlerdir.

-Şişli Belediyesi’nde BelediyeBaşkanı destekli bir aday çıkartıpişçilerin karşısına dikmişler, bu ada-mın seçimi kazanmasını sağlamış-lardır.

-AKP operasyonuyla tutsak edi-len Av. Taylan TANAY ve Berna

YILMAZ’ı işten atmışlardır. AKPoperasyonun sürdürücüsü olmuş-lardır.

-İzmir’de 10.000 işçiyi toplu söz-leşme masasında satmışlar, sorum-luluğu şube başkanlarına atarak ken-dilerini sıyırmışlardır.

-Genel-İş bölge başkanlıklarınısendika tüzüğüne aykırı olarak ka-patınca iki bölge başkanının açlıkgrevi yapmasına neden olmuşlardır.Bölge başkanlarının yaklaşık 70 günsüren açlık grevi eylemlerini izle-mişlerdir.

-1 Mayıs’ta halk polisle çatışırkenDİSK yönetimi polise “… İşçininönünü açın, işçiler evlerine gide-cekler…” demiştir.

-Taksim’de halk ayaklandığındaDİSK, Elmadağ’dan Taksim’e yü-rüme kararı almıştır. Elmadağ’dapolis önlerini kesince halkı polis kar-şısında bırakıp kaçmışlardır. Bununnedeni sorulduğunda da “… Portakalgazı kanser yapıyor, işçilerimizinkanser olmasını istemedik…” de-mişlerdir.

-Silivri’de örgütlü Genel-İş Sen-dika şubesi toplu sözleşme görüş-melerine başlamak üzere iken ola-ğanüstü genel kurul kararı aldırarakişçileri ortada bırakmışlardır.

-Devrimci işçi Türkan ALBAY-RAK Genel-İş Sendikası’na üye olmakistemiş ancak talebi genel merkez ta-rafından ret edilmiştir. Ret gerekçesininnedeni ise iş yerinde toplu sözleşmeyapmak için gerekli çoğunluğun sağ-lanmadığıdır. Yani Kani BEKO yö-netimindeki Genel-İş Sendikası yö-netimi işçilerin kendi arasında örgüt-

lenme yaptıktan sonrave toplu sözleşmeyapma çoğunluğunusağladıktan sonra sen-dikaya üye olmalarınıbeklemektedir. Hal-kımız da bunlar gi-biler için “armut piş,ağzıma düş” der…

Bu pratik patronsendikacılığı pratiği-dir. DEVRİMCİİŞÇİ HAREKETİ buanlayışa karşı müca-

dele etmektedir. Böyle bir anlayışınsendikalarda hele ki DİSK’te hiçyeri yoktur. Ama patron sendikacılığıanlayışı DİSK’in bünyesini tamamensarmıştır. Çağdaş sendikacılık deni-lerek sınıf sendikacılığından tamamenuzaklaşılmıştır. CHP’li belediyelerinizniyle buralarda örgütlenilmiştir.Başka da bir örgütlenme çalışmasıyapmamışlardır.

Bu ne sınıf sendikacılığıdır ne deçağdaş sendikacılık. Bu düpedüz pat-ron sendikacılığıdır ve DİSK’in için-den sökülüp atılması gereken bir vir-üstür.

Bu anlayışın ne mücadele etme,ne işçilere yeni haklar kazandırmane de işçilerin mevcut haklarını ko-ruma hedefi olamaz.

Bunların bekledikleri mikrofonkarşısında konuşmak, polis gördü-ğünde ise kaçmaktır. İşçilerin bu sen-dikacılardan bekledikleri bir şey yok-tur. Zaten bu anlayış sendikaları da-raltmaktadır. Artık işçilerin sendika-lara güvenleri kalmamıştır. Bu ne-denle Kani BEKO ve arkadaşlarınadiyoruz ki; sendikacılık yapacaklarsadoğru dürüst yapmalılar. Dilde sınıfsendikacısı pratikte patron sendikacısıolmak mümkün değildir. Çünkü sınıfmücadelesi daha da keskinleşecektir.Arada bir yer kalmayacaktır. Sendi-kalar işçilerin örgütüdür. Sendikalarıişçiler yönetmelidir. Ve işçiler deKani BEKO gibi patron sendikacı-larından kurtulup yönetimi ellerinealacaklardır.

DEVRİMCİ İŞÇİHAREKETİ

Page 20: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...220

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

İşçi katliamları devam ediyor. Fa-şist AKP iktidarı inşaat alanında“devrimler” yaptığını vurguluyor.Yaptırdıkları yüksek katlı binalardacan güvenliği olmadan yüz binlerceişçi çalıştırılıyor. İktidar başta ol-mak üzere hiçbir milletvekiliTBMM’de işçi katliamlarını günde-me getirmiyor.

Kendine işçi savunucusuyum di-yen birçok milletvekili, işçiler için kı-lını kıpırdatmıyor. Bu işçi katliamla-rının bir yenisi de 15 Şubat’ta ger-çekleşti. Şişli Abide-i Hürriyet Cad-desi 91 numarada eski bir bina, ote-le dönüştürülürken, çürük olan ko-lonların yıkılması ile 6 çalışan işçidenAbbas Adıyaman ve Ali Bayır yara-landı. Kolonların çökmesi ile işçiler-den Abbas Adıyaman, göçük altındakaldı. Göçük altından çıkarılan işçi-nin Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıl-dığı ve durumunun ağır olduğu bil-dirildi.

Akşam Şişli Etfal Hastanesi'ndetoplanan Siirtli olan Abbas Adıya-man’ın akrabaları ve Devrimci İşçiHareketi’nden insanlar hastane önün-de bekleyişlerini sürdürdü. Burada işarkadaşları ve akrabaları kısa açıkla-malar yaptı.

İnşaatta çalışan bir işçi ise olayı şusözlerle anlattı: “Biz eve gitmek içinüzerimizi değiştirdik. O sırada patrongeldi. Bugün bu kolonlar yıkılmadankimse gitmeyecek dedi. Hatta kimi-mizi zorla katlara çıkartıp çalıştırdı.Kendisi de daha sonra inşaatın kapı-sına oturarak kimseyi dışarı çıkart-madı.”

Daha sonra patronun yıkılan ko-lonları ortadan kaldırmak için polisinvincini getirdiğini duyan işçiler ve ai-leler yıkılan binanın oraya gidip vinç-leri durdurup araçların üzerine çıka-rak: "Patronunuz buraya gelmeden bizburadan ayrılmayacağız” dedi. Birsaat kalan aileler ve işçiler daha son-ra hastane önünü geçti.

Şişli Belediyesiİş CinayetlerineÖnlem Alsın!

Fuat Gökçe isimli Şişli Belediye-si temizlik işçisi çöp kamyonuna çöpatarken; çöp içindeki floresan ampu-lünün patlaması sonucu gözündenağır yaralandı. Fuat Gökçe'nin, sağ gö-zünde %95 görme kaybı oluştu ve gö-zünü tamamen kaybetme riskiylekarşı karşıya kaldı. Suat Aykanatisimli temizlik işçisi de çöp kamyo-nuna elini kaptırdı ve iki parmağı kı-rıldı.

Yaralanan işçileri sahiplenmek vesorumlulardan hesap sormak için bi-raraya gelen Şişli Belediyesi İşçileriMeclisi ve Devrimci İşçi Hareketi,Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Has-tanesi önünde 13 Şubat’ta basın açık-laması yaptı: “Türkiye’de her 6 da-kikada bir iş kazası meydana gel-mekte, her iki buçuk saatte bir 1 ça-lışan sakat kalmakta, her altı saatte 1çalışan da hayatını kaybetmektedir.Dünyada ise her yıl 1,2 milyon insaniş cinayetlerinde ve meslek hastalık-ları sonucu hayatını kaybetmekte-dir... Bu katliamlar kaderimiz değil-

dir. İktidar bize şükretmemizi, sab-retmemizi tavsiye ediyor. İş kazala-rının kader olduğunu, alın yazısı ol-duğunu söylüyor. Yalan söylüyorlar.İş cinayetlerinde işçilerin binlerleölmesinin nedeni patronların kar hır-sıdır. Patronlar daha fazla kar ede-bilmek için iş güvenliği önlemlerinepara harcamıyor… Bugünümüz vegeleceğimiz ellerimizdedir. Birleşe-lim, örgütlenelim, mücadele edelim vekazanalım” denilerek, “İş Kazala-rında Taşeronluğa Karşı Örgütlenelim,Direnelim, Kazanalım!”, “Köle De-ğil İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!”sloganları atıldı. Açıklamadan sonratopluca yaralı işçiler ziyaret edildi.

Ayrıca, 14 Şubat'ta da Devrimciİşçi Hareketi, Şişli Belediyesi’ninönlem almaması sonucu oluşan ka-zalarda yaralanan belediye işçileriniziyaret etti.

Devrimcilerin ve İşçilerinKanı Pahasına KurulanDİSK’i PatronSendikacılarınaBırakmayacağız

Devrimci İşçi Hareketi, 13 Şu-bat’ta, DİSK’in 47. kuruluş yıldönü-mü dolayısıyla Şişli Kent KültürMerkezi’nde düzenlenen gecede pat-ron sendikacılarını teşhir etti.

Programda kürsüye Genel-İş veDİSK’in Genel Başkanı Kani Beko çı-kınca, DİH’lilerden 20 kişi “Genel-İşTarafından İşten Atılan DevrimciAvukat Taylan Tanay İşe Geri Alın-sın" yazılı pankartı açarak kürsüyü iş-

İşçi KatliamlarıAKP İktidarının Politikasıdır!

Şişli’dekiçöken bina Greif DİH Tiyatro

Page 21: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

221

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

gal ettiler. Devrimci işçiler Kani Be-ko’nun elinden mikrofonu alarak; “DİSK’in genel başkanı olduğunusöyleyen Kani Beko devrimci düş-manlığı yapmaktadır. Devrimcilerisendikalardan tasfiye etmeye çalışanpatron sendikacılığına izin vermeye-ceğiz, her yerde bizi görecekler”dedi.

Bu konuşmayı patron sendikacılarımikrofonu kapatıp engellemeye ça-lışarak, DİH’lilerin pankartını da çal-dılar. DİH’lilerin ısrarı sonucundaKani Beko sahneden inmek zorundakaldı. Bir saate yakın sloganlarla sü-ren işgal eyleminde DİH’lileri sah-neden indirmek için ışıkları söndürenyetkililer amaçlarına ulaşamayıncaprogramı iptal ettiklerini açıklayarakarkalarına bile bakmadan kaçtılar.

Greif işçileri de DİH’liler ile bir-likte sahneye çıkarak konuşma yap-tıktan sonra DİH’liler dışarda bir ba-sın açıklaması yaparak “DİSK işçi-lerindir. Patron sendikacılığı yapanKani Beko ve Genel-İş Genel Merkezyöneticileri ve onun gibileri sendi-kalardan temizleyecek ve DİSK’iadına ve geçmişine yakışır bir sendi-ka örgütü yapıncaya kadar mücade-lemizi sürdüreceğiz” dediler."YaşasınDevrimci İşçi Hareketi, İşçiyiz Hak-lıyız Kazanacağız" sloganlarıyla ey-lemlerine son verdiler.

Direnişimizi MarşlarımızHalaylarımızlaBüyütüyoruz

İstanbul Dudullu’da bulunan veAmerikan tekellerine ait 1500 işçininçalıştığı Greif Çuval fabrikası işçile-ri taşeron firmaya karşı çıktıkları veDİSK çatısı atında işveren ile yapılansözleşmede sendika ve işverenin şart-larını kabul etmedikleri için 10 Şu-bat’ta başlatıkları direnişlerini sür-dürüyor. Yakın zamanda Kazova iş-

çilerinin başarılı mücadele örneğindensonra şimdi direniş Greif işçileriylesürüyor. 17 Şubat’ta işçilerin yaptı-ğı program işçilerin mücadeleye iliş-kin konuşmaları, halaylar, türkü vemarşlarla coşkulu geçti. Fabrikanın gi-rişinde işçilerin karşılamasından son-ra yine işçilerin oluşturduğu kori-dorların içinden geçerek programınyapıldığı salonda yer almak bile di-renişi büyütüyor…

Üretecek PaylaşacakDirenecek Kazanacağız

Bir yıl önce hakları için direnişebaşlayan Kazova işçileri halka ver-dikleri sözü tutarak kooperatif kuru-luş işlemlerini başlattılar. PatronlarSomuncu ailesi tarafından 4 aylık ma-aşları, kıdem ve ihbar tazminatları ça-lınan Kazova Tekstil işçileri 27 Şubat2013 tarihinde direnişe başlamışlar-dı. Talepleri haklı ve meşru idi...Halkın yardımlaşma ve dayanışmasıKazova işçileri için bir sorumluluk-tu aldılar ve bunu halka açıkladılar…Küba’da genç milli takıma ve Bask ül-kesi takımına forma göndererek em-peryalizme meydan okudular. Küçükölçekli de olsa enternasyonalist da-yanışma örneği yarattılar. Dünyahalklarını kanser yapan GDO’lu to-humla üretim yapan tekellere meydanokuyarak yerli tohumlarla sebze –meyve üretme kararı aldılar. Martayında çimlendirilecek tohumlar Ma-yıs ayında halkımızın da katılımıylaDiren Kazova Kazak ve Kültür’ünbahçesinde ekilecek.

Devrimci İşçi Hareketi’nin yaptı-ğı açıklamaya göre: “Diren Kazova –DİH Üretim Kooperatifi’nin ana tü-züğü noterde kurucu işçilerce imza-landı… Kooperatifte işçilerin başın-da emeklerini çalan bir patron olma-yacak. İşçiler kendileri yönetecek, üre-tecekler. Elbette bu kooperatif işlet-

mesi halkımızın dayanışmasıyla bü-yüyecek. Kazova işçileri de direniş-lerin içinde olacaklar. Direnenlerin ya-nında olacaklar. Kazova işçileri dehalkın mücadelesinin içinde olacak”denildi.

Halkın SanatçılarıDirenen İşçilerle Birlikte

Kazova İşçileri, Hakan Yeşil-yurt’un yeni çıkarttığı "Bize Kalan"adlı albümünün Şişli Kent KültürMerkezi’nde 12 Şubat’ta yapılan ta-nıtım konserine katıldılar. Hakan Ye-şilyurt’un sanatçı dostlarının ve se-venlerinin katıldığı gece coşkuylabaşladı. Yeni albümünden şarkılarokuyan Yeşilyurt, Kazova işçilerininde salonda olduğunu duyurarak işçi-lerin yanında olduğunu belirtip, işçi-leri selamladı. Gündoğdu Marşı’nıKazova İşçileri için söyleyen Yeşil-yurt, 16 Mart’ta da devrimci işçiler-le, sanat meclisinin birlikte direnen iş-çiler için bir gece yapacağını ve tümgelirinin direnen işçilere gideceğini buyüzden tüm sanatçıları da aralarındagörmek istediğini duyurdu.

Direne DireneKazanacağız!

Senepa Stampa işçileri 14 Şubat’tagaspedilen haklarını alıncaya kadar di-renişe başladıklarına dair bir açıklamayaptılar. İşçiler, Senepa Stampa fabri-kası yönetiminin meşru, yasal hakla-rını istedikleri için kendilerini işten çı-karttığını, 4 Haziran 2013’te 3 aylık birsözleşme yaptıkları halde bu sözleşmebittiğinde ise kadro güvencesi veril-diğini ve tüm haklardan yararlanabi-leceklerinin söylendiğini belirttiler.Ancak aradan geçen zamana rağmenfabrika işçileri kadroya almadığı gibiasgari ücretin altında bir ücret verdi vemesai paralarını ödemedi. Bu konularlailgili fabrika müdürüyle görüşen işçi-

DİSK Kuruluş Şişli Hastanesi

Page 22: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...222

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

ler, müdürün onlara kadro verilmeye-ceğini söylediğini fakat bazı işçilerinkadroya alındığından bilgileri oldu-ğunu belirtiyor. Bunun üzerine işçiler,kadroya alınıncaya ve tüm sosyalhakları verilinceye kadar mücadele ka-rarı aldı.

Senepa Stampa işçilerinin yap-tıkları açıklamada: “Biz biliyoruz kison sözü daima hakları için direnen-ler yazıyor. Bunu Cansel Malatyalı,Türkan Albayrak, Doluca işçisi Yıl-maz Şahin, Kazova direnişlerindesomut olarak gördük. Bizde SenapaStampa fabrikası işçileri olarak işimizitüm haklarımızı da almış olarak geriistiyoruz. Bu haklı taleplerimiz ger-çekleşene kadar çadır direnişine baş-lıyoruz” denildi.

Senapa işçilerinin çadır direnişinin4. gününde AKP’nin katil polisleri vebelediyesi öğlen saatlerinde direniş ça-dırına saldırarak fabrika önünde bu-lunan çadırı ve pankartları sökmeye ça-lışırken, İşçiler buna karşı direndiler

.

Tiyatro GönüllerArasında Bağ Kurar

İstanbul Sarıyer’de çalışma yapanDevrimci İşçi Hareketi Sarıyer Bele-diyesi Kültür Merkezi’nde yapılacak

olan tiyatronun çalışmalarına devamediyor. 15 Şubat’ta Sarıyer Belediye-si’nde Bahçeköy işçileriyle görüşenDİH’liler burada 10 tane tiyatro dave-tiyesi dağıttılar. Aynı gün Sarıyer’in işçimahallelerinden Dağevlerine de gidenDİH’liler burada da 15 davetiye da-ğıttılar. Tiyatroya çağrı yaptılar. 16 Şu-bat Pazar günü ise DİH’liler Armut-lu’da tiyatroya çağrı bildirileri dağıta-rak çalışma yaptılar. Çalışma sırasın-da yaklaşık 200 bildiri dağıtıldı.

İşçiyiz HaklıyızKazanacağız

Devrimci İşçi Hareketi, Esen-yurt/Kuruçeşme’de 13 Şubat’ta ak-şam vardiya çıkışında UKİNOX, Bİ-LİŞİM KİMYA ve GEZER fabrika-larında “Devrimci İşçi Hareketi – Hu-kuk Komisyonu” tanıtımı için el ila-nı dağıttı.

Kazanmak İçinBirleşmektenDirenmekten BaşkaYol Yoktur

İstanbul'da 17 Şubat’ta Sarıyer Be-lediyesi Kültür Merkezi’nde Tiyatro Si-murg’un Ah Şu Tersaneler oyunu sah-

nelendi. Devrimci İşçi Hareketi’nin dü-zenlediği tiyatro gösteriminde oyu-nun oynanacağı sahneye “İşçiyiz Hak-lıyız Kazanacağız-Devrimci İşçi Ha-reketi” yazılı pankart asıldı. Oyun ön-cesi yapılan konuşmada sömürü anla-tıldı ve mücadele çağrısı yapıldı. DİH’liTürkan Albayrak tarafından yapılan ko-nuşmanın ardından sahneyi tiyatro Si-murg aldı. İş kazalarını ve işçi ölüm-lerini anlatan oyunda Ayamama Dere-si taştığında kapalı kasa bir kamyonunkasasında katledilen 7 işçi kadın anla-tıldı… Maden ocaklarında göçük al-tında kalan işçiler… Tersanelerde pat-ronların kar hırsı için önlem almama-ları nedeniyle katledilen işçiler anla-tıldı… DİH adına yapılan konuşmada:“Önce birlik olmalıyız. Aramızdaki ay-rılıkları, farklılıkları bir kenara bırakıpbir araya gelmeliyiz. Birlik güçtür.Atalarımız birlikten kuvvet doğar de-miştir. Bir elin nesi var iki elin sesi vardemişlerdir. Birliğimiz gücümüzdür.Patronlar bizi ezerken, sömürürkenayırım yapmıyorlar. Hepimiz birimiziçin diyerek, birimiz hepimiz için di-yerek birleşmeliyiz. Birimize yapılansaldırının acısını yüreğimizde hisse-derek örgütlenmeliyiz” denildi. Tiyat-roya 120 kişi katıldı.

Adaletsizlik Varsa Halkın da Adaleti Olduğunu Unutmayın

Devrimcilere işkence yapmakla nam salan Bahçelievler75. Yıl Karakolu'na yapılan eylem sonucunda 10 Aralık2012'de Nebiha Aracı yaralı olarak tutuklanmış ve iş-kenceyle katledilmek istenmişti. Katledilmesini önlemeamaçlı bir işkenceciye yönelik düzenlenen uyarı eyle-minden de Nurgül Acar da tutuklanmış ve aynı davadanyargılanmaya başlamışlardı.

13 Şubat’ta İstanbul Adliyesi’nde görülecek olan mah-kemesine destek amaçlı Halk Cepheliler Adliyenin C ka-pısı önünde bir araya gelip eylem yapmak istedi. AKP’ninişkenceci, katil polisleri tarafından saldırıya uğradılar. HalkCepheliler C kapısı dışına kadar yerlerde sürüklenerek,işkence yapılarak çıkartıldı. Burada halka çağrılarda bu-lunan Halk Cepheliler: “İşte AKP’nin adaleti, bizden kor-kuyor, halk savaşçılarını sahiplendiğimiz için en yasal hak-kımız olan eylem yapmamıza izin vermiyorlar” dendi. Ar-dından yarım saat oturma eylemine başlayan Halk Cep-heliler polislerin saldırılarını teşhir eden sloganlar attılar.Oturma eylemi “Zafer Yakında”, “Haklıyız Kazanacağız”ve “Bize Ölüm Yok” marşları söylenerek sonlandırdı.

Devrimci TutsaklarSerbest Bırakılsın

Hatay-Antakya’da 15 Şubat’ta Sümerler Semt Paza-rında “Devrimci Tutsaklar Serbest Bırakılsın” ve “Ada-let İstiyoruz” talebiyle basın açıklaması düzenlendi.Açıklamada: “AKP iktidarı devrimcileri tutuklayarak halk-tan tecrit edebileceğinisanıyor ama yanılıyor.Devrimciler halkın enonurlu evlatlarıdır. Vehalk her daim evlatlarına,devrimcilere sahip çık-mıştır. Devrimci tutsaklar;Ahmet ATILGAN, Yıl-maz VİRANER, OrhanÇAPAR ve Bahar UÇU-CU serbest bırakılsın.Devrimci tutsaklar onu-rumuzdur!” denildi. Açıklamadan sonra yarım saatlik otur-ma eylemi yapıldı. Oturma eyleminde “Gün Doğdu”,“Haklıyız Kazanacağız” marşları söylendi. Halkın da des-tek verdiği eylem 35 dakika sürdü.

Page 23: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Devrimci İşçi Hareketi öncülü-ğünde sürdürülen Kazova direnişiiçinde yer alan işçi Dursun Ceylanve Nurten Yaman ile, direnişleriningeldiği aşama üzerine yaptığımız rö-portajı yayınlıyoruz.

Nurten Yaman16 senelik Kazova işçisi

Yürüyüş: Bize en başındanitibaren Kazova direnişinikısaca anlatır mısınız?

Önceden 300 kişiydik. 1-2 senelikişçilerimizin hepsi çıktı. Son sene 94işçiye düştü. 4 aylık maaşlarımızı ala-madık. Tazminatlarımızı da alamadık.Bizi bir hafta izne gönderdiler. Gerigeldik baktık ki makinelerimizin çoğugitmiş. Remayöz gitmiş, singerler git-miş, ütüler gitmiş. Bir haftanın içindehepsini almış gitmişler. Bir tek koton,dokuma eski hurdaları bırakmışlar.Geldik fabrikada başımız döndü, ca-nımız sıkıldı, niye böyle oldu... Baştanbize, vereceğim dedi, kandırdı bizi.Maaşlarımızı, 4 aylık tazminatlarımızı...Biz çalışırken Nes Triko diye kardeşinebir yer ayırdı, 22 makineyi oraya koydu.Biz de yine iyi niyet ki hiç sormuyoruz.Meğerse baştan planlamış her şeyi.Geldik, öyle bulunca canımız sıkıldı,avukatlar tuttuk, çıktık dışarı eylemlerebaşladık. Eylemlere başlayınca avu-katlarımız yanımızdalardı tabiki.

İki ay sonra çadırı kurduk. Bu ikiayın içinde patronun önde gelen üçadamı Erol Balıkçı, Ümit Özden, MuratÇapkın 40 ton ipliği kaçırmışlar. Jene-ratörü almışlar. Onlar aylıklarını aldı.Biz sokaklarda süründük. İki ay sonraçadırımızı kurunca başladık Şişli’denBomonti’ye yürüyüşe. Şubat’ın başındadirenişe başladık. Çadırımızı kurduk,içinde bayağı bekledik. Patronumuzdanşöyle bir şey geldi bize, “makinelerisize hediye ettim, alın” dedi. Biz defabrikayı işgal edince dedik, makinelerialalım, madem bize hediye etmiş. Bizde üç tane kamyon getirdik, bir tanede vinç. Bunları alırken bu sefer dededi ki, “özel eşyalarımızı çalıyorlar,hırsızlar” Polisler, çevik kuvvet dolduyanımıza. Çevik kuvvet dolunca biziifade almaya götürdüler savcılığa. Gittiksavcılığa verdik ifademizi. Dedik böyleböyle... Bize hediye etti. Biz de sözüneinandık getirdik. Neyse geri götürdülermakinaları. Yine biz devam ettik çadırdabeklemeye. Sonradan avukatlarımızişlemleri yaptı. İki kez kanun yoluylamakineleri çıkarttık. Yer tuttuk GürselMahallesi’nden. Makineleri oraya gö-türdük. Mağaza açtık. Kazaklarımızısattık, makinelerimizi yaptırdık. Biriki kazak ürettik onları da satışa sunduk.Şimdi de kültür merkezi, kira derkenkooperatifin masrafları derken yineelde avuçta yok. Ama yine de gele-cekleri biraz daha netleştiriyor. Sevindikhayırlısıyla bir de kooperatifi de ku-rarsak belki o zaman bir iş sahibi olu-ruz, bir güzel çalışma olur. Şimdi dahaiyi hem oturuyoruz, hem mağazamızamüşterilerimiz geliyor üç beş bir şeykazanıyoruz.

Yürüyüş: Önce işgal ve üretim,şimdiyse bir mağaza ve kültürmerkezi açıldı. Direnişin bunoktaya gelmesini bekliyormuydunuz?

Hiç beklemedik, aklımızda yoktubiz direnirken. Yürürken herhangi biryerden gelip patron bize para verecekdiye beklerken, direnişle sonuç burayageldi. Bekledikçe büyüdü de büyüdü.Arkadaşlar, çevremiz yardım etti. Ma-ğaza, direniş mağazası oldu. Mağa-zadan da daha büyüyor şimdi kültürmerkezi oluyor. Hocalarımız gelipdersler verecek.

Direniş boyunca halkın büyük des-teği oldu. Bu destek halen sürüyor.Sadece ülkemizden değil uluslararasıboyutta bir dayanışma var.

Eskiden başımızda patron vardı,“çabuk çabuk” derdi biz de hiç önü-müze bakmadan çabucak çalışırdık.Ama şimdi daha bir rahat. Üretip ül-kemiz ve halkımız için daha kalitelive ucuz mal üretmek istiyoruz.

Yürüyüş: Bu kültür merkezive mağazayla neyiamaçlıyorsunuz?

Yapılıp da bir güzel hocalarımızda gelip bir şeyler verdiğinde o zamandaha iyi anlarız.

Hedefimiz; belki torunlarımızı ço-cuklarımızı getiririz. Belki biz de öğ-reniriz... Mağazanın içini yol gibiyaptık. Çünkü burayı kaldırımda ka-zandık. Müşteriler dışarıdan gelince“bu ne?” diyorlar. Biz de diyoruz ki“bu işleri biz kaldırımda kazandıkşimdi de yine kaldırımda devam edi-yoruz” Neşeli güzel geçiyor. Müşte-rilerimiz de geliyor, dertlerimizi sor-duklarında da “halimizden mutluyuziyiyiz” diyoruz. Satışımız da güzelgidiyor. Arkadaşlarımızla da dertleri-mizi paylaşıyoruz. Eve de gidiyoruzöncesinden daha iyiyiz. Ortam bir gü-zelleşti aydınlandı. Buraya arkadaş-larımız geliyor dertlerimizi soruyor,ya da kendi dertlerini bizimle paylaş-mak istiyor, biz de paylaşıyoruz. Güzelgidiyor gayet iyi.

Röportaj

Bütün İşçiler Birleşin! Bizi Kimse Sömürmeden,

Kendi Kendimize Çalışarak, ÜreterekGeçimimizi Sürdürebiliriz

Nurten Yaman

23

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 24: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Yürüyüş: Eklemek istediğinizbaşka bir şey var mı?

Açılışta arkadaşlarımız da defilede10 tane kazak giydi, defilemiz degüzel oldu. 500 kişiden fazlaydı çokalışverişimiz oldu.

Şubat’ın 16’sında bir açılışımız daolacak destek amaçlı. Yine orada dagörüşürüz. Bu arada bizim dokuma ma-kinalarımız bozuk. Halkımız bize yardımedecek çünkü burası halkın yeri.

***

Dursun Ceylan, 13 yıldırKazova’da çalışıyor...

Yürüyüş: Önce işgal ve üretim,şimdiyse mağaza vekültür merkezi açtınız.Direnişin bu noktayagelmesini bekliyor muydunuz?

Şimdi anlatıyorlardı avukatlarımızişte böyle yaparsak sahiplenen çok ola-caktır. Biz tamam diyorduk ama bu şe-kilde böyle olacağını, gerçeği konuşmakgerekirse bu kadar beklemiyorduk. Hane var, işte adam gelir işte bizim halkişte hatır destek için gelir alışveriş yapargider, acaba bu gidenler daha bize dönermi bir tereddütümüz vardı. Ama bazısüreçten sonra Antalya’dan, Ankara’dan,Bursa’dan, İzmit’ten gelen kişiler des-teklediklerini, “televizyondan izledim,gazetelerde okudum, destek amaçlı gel-dik” dedikleri anda ben tamam dedimbiz artık yalnız değiliz. Halk bizi sahip-lendi, bunun sonuna kadar gideceğiz.

Yürüyüş: Kooperatifkuracağınızı açıkladınız vebir de satış mağazası vekültür merkezi açtınız.Kooperatif üretim tarzını nasıldeğerlendiriyorsunuz?

Şimdi en azından üzerinden jan-

darma etkisi vardı, meselabir patron, bir ustabaşı, şefvar üzerinde şefin yardım-cısı, fabrikada bir işçinindört beş tane patronu vardır.Örneğin başında bir şefvardır, şefinin müdürü var-dır, müdürün patronu vardır.Patronun oğlu vardır, ye-ğeni vardır, vardır yani...

En azından şimdi ba-şında patron yok bir işi bi-lerek yaparsın, orda işi isteyerek ya-parsın. Şimdi çalıştığın kendi emeğinyani herkes çalıştığını eşit şekilde bö-lüşecek mesela ay sonunda patron banapara verir mi vermez mi, maaş alacağımmı, alamayacağım mı, onun hesabınıyapmazsın, burada az alırsın çok alırsın,hedefimiz adaletçe patron olmadan,insan gibi yaşamak, yani düzenli birmaaş almak. Mesela ben ay sonu geldiğizaman işte kiramı nasıl ödeyeceğim,faturamı nasıl ödeyeceğim ona kaygıduymamalı. Ha biz aşırıda istemiyoruz.Bu adam şimdi birden patrona özeniyorpatron olsa zaten anlaşamayız. Çünküpatron olsa on bir tane patron olmasılazım. Ee şimdi on bir tane patron birarada yürür mü? Mümkün değil, bizonun için mülkiyete karşıyız. Biz mül-kiyet istemiyoruz, herkes eşit şartlardamaaş alacak, adam gibi insan gibi maaşalacağız, hayatımızı böyle sürdürmeyidüşünüyoruz. Bunu da başaracağımızainanıyorum.

Yürüyüş: Diren KazovaKazak ve Kültür Mağazası ileneyi amaçlıyorsunuz?

Mağazayla şunu hedefliyoruz, şuanda üretim yapmadık, üretim yapmayabaşladığımız zaman, daha yeni makinalar

almayı düşünüyoruz. Ma-kinaları aldığımız zaman dayeni eleman almayı düşü-nüyoruz. Mesela işsiz çok,bu işlerden anlayan yapa-bilecek eleman alacağız. Ele-man deyince işçi zaten, he-pimiz işçiyiz biz onlarınüzerinden bir üstünlük yap-mayacağız. Bize işe gire-cekse çalışma şartlarımızbu, çalışma süremiz bu, al-

dığımız maaş bu biz ne alıyorsak sende onu alacaksın. Tabii beraber çalışa-cağız. İlerde işimiz daha açılacak dahabüyüyecek. Bu sefer çevre büyümesilazım, açılmamız lazım. Mesela bu illaki triko üzerine değil de başka bir işüzerine olabilir. Mesela Yunanistan’danbir teklif geldi bize. İşgal fabrikasından.Onlar temizlik maddesi üretiyorlarmış,bizde triko. Mesela onlarla takasa gire-biliriz. İşte koyarız mağazaya, işte buda Yunanistan’daki işgal fabrikasındanişçilerin yaptığı temizlik malzemesi de-riz. O da satılır.

Yürüyüş: Onlar da aynışekilde…

Onlar da aynı şekilde bizim ka-zakları satacaklar. Hedefimiz o.

Tabii zor bir süreç, kolay değil yani.Hiçbir şey kolay değil. Sil baştan baş-lıyoruz, sıfırdan. Neyle karşılaşacağımızıtam olarak bilmiyoruz. Zaten bizimkaybedecek bir şeyimiz yok ki. Kay-bedecek bir şeyimiz kaldı mı? Yok!Benim zaten çadır kurulunca da paramyoktu. Orada 50 milyar param kaldı.Kalsın! Ne yapayım? Ben ne yapayım?Bir işe gireyim. İş ya yürümezse? Yü-rümezse bile “denedik ama olmadı.”En azından içinde bir şey kalmaz. Ha,ben paramı alamadım patrondan. Uğ-raştım ama alamadım. Direndim amaalamadım. Ama direndim. Ne de olsaiçinde bir şey kalmaz. Böyle oturupbeklemektense, “patron benim paramıverir mi, vermez mi… şu anda benimiçin para önemli değil. Yani zaten üze-rimde bir şey yok. Ama ne oldu? Direnişbize birçok şeyi öğretti bu yaştan sonra.Pişman değilim yani.Bir sene boyuncaeve gittiğim 2 ay var ya da yoktur.Vaktin tamamı çadırda ya da fabrikadageçmiştir. Dursun Ceylan

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...24

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 25: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Tüyü bitmemiş yetimlerinhakkını yiyen AKP iktidarı, Van'da

ölen Muharrem bebeğin de katilidir...

Bir taraftan ateşler içinde yanan vebabasının kucağında ölüme terk edi-len Muharrem bebek, diğer taraftamilyon dolarları iç eden AKP veonun haramizadeleri...

17 Aralık'tan bu yana hergün birdeğil birkaç yolsuzluk olayı ile kar-şılaşıyoruz.

Dinleri, imanları bu kadar mı paraolur insanın dedirtircesine kire, pasa,çamura batmış adamlar peynir ekmekyer gibi rüşvet alıyorlar rüşvet veri-yorlar...

Basına yansıyan son rüşvet pa-zarlığı Sabah ve ATV’nin kurtarılmasıiçin yapılan “salma” operasyonu...

Bacanağı ile hırsızlıkları ortaya çı-kan eski Ulaştırma Bakanı BinaliYıldırım, inşaat şirketlerinin patron-larını PTT lokaline topluyor ve “sal-ma” yapıyor.

Kaz gelecek yerden tavuk esir-genmez diyen bu adamlar hiç çekin-meden dolarları veriyorlar.

Nakit sıkıntısı yaşayanlara yaşa-mayanlar akıl veriyor, hemen git,vakit kaybetmeden Ziraat Banka-sı’ndan kredi al ve payına düşeni verdiyorlar...

Elinde bir dosya ile grup toplan-tısına başlayan Kemal Kılıçdaroğluelindeki dosyadan okuyor...

ATV ve Sabah’ın kurtulması içinBaşbakan Erdoğan, 21 Temmuz 2013günü müteahhitleri arıyor ve diyor ki“ondan sonra bizim evde bir toplantı ya-palım. Sen Faruk’a da söyle o da gel-sin.” Cemal Kalyoncu “tamam Fa-ruk’da alır gelirim” diyor ve gidiyorlar...

Görüşmenin konusunu öğreniyor-lar. Sabah ve ATV’nin işini hallede-cekler... Çalık zor durumda bizim birşey yapmamız lazım, diyorlar. Oturu-yorlar biz bu işi çözeriz, buraya para-

yı nasıl aktarı-rız,diye düşünü-yorlar. Ve kararveriyorlar birgrup müteahhide salma salla-yacağız...”

‘Salma sal-layıcı’nın başıBinali Yıldı-rım.

Kimin ne kadar vereceğine ka-rar veriyor.

Mehmet Cengiz, 100 milyon do-lar, veririm diyor.

Celal Kolağlu, 100 milyon dolar,oda veririm diyor.

Ve devam ediyor Nihat Özdemir100 milyon dolar,

İbrahim Çeçen 100 milyon dolar...Bunun yüz derisi daha kalınlaşmış veşöyle diyor “üçüncü havaalanına be-nide dahil ederseniz 150 veririm...”

Böylece iki ay içinde 630 milyardolar topluyorlar...

Gırtlaklarına kadar pisliğe bat-mış bu adamların kendi aralarındakikonuşmaları ise ne oldukları, nasıl birkişiliğe sahip olduklarını daha doğ-rusu para için babalarını bile sata-caklarını gösteriyor.

“Kardeşim sen verdin ama senihale aldın. Ben ihale de almadım benniye veriyorum buparayı diyor...”

Diğeri karşılıkveriyor... “Biz alış-tık bir hafta sonrasen de normalkarşılarsın...”

Başka birisi deşöyle devam edi-yor “Biz de o ka-dar keriz değiliz.Verilmesi gereki-yor ki veriyoruz.”

‘Salma’nın başı Binali YıldırımRadikal Gazetesi’nin haber müdürüÖmer Şahin’le yaptığı görüşmede“yaptığım her işin hesabını veri-rim” diyor tam yalancı pehlivan.Her şey ortada ama o hala kuyruğu-nu dik tutmaya çalışıyor...

Halk düşmanları... Yediğiniz içti-ğiniz tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır.Yoksul halkın çocukları hastaneye gö-türülemediği için ölüyor. Acilde ço-cuk üniteleri olmadığı için ölüyor...Yollar kardan kapandığı için ölü-yor... Ölülerimiz çuvallar içinde ta-şınıyor.

Konuştukları paralara bakın; yüzmilyon dolarlardan bahsediyorlar...Ve bunlar rüşvet... “Biz de o kadar ke-riz değiliz” diyen alçak, karşılığında nealacağını biliyor... Yüzmilyon dolarrüşvet veren bir müteahhit milyar do-larları garanti altına almış demektir.

DüşmanıHalk

AKP

Tüyü Bitmemiş Yetimin Hakkını Yiyen Haramizadeler...

Halkı Seçimlerle Aldatmanızaİzin Vermeyeceğiz

Nurtepe Mahallesi’nde 12 Şubat’ta, esnafları ziyaretederek göz boyamaya çalışan Saadet Partisi belediyebaşkan adayı ve yalakaları Halk Cepheliler tarafın-dan halka teşhir edilerek mahalleden kovuldu.Ankara’nın Kızılay Selanik Caddesi’nde 14 Şubat’taseçim çalışması yapmak için masa açmak isteyenAKP’lilere Halk Cepheliler tarafından izin verilmedi.Çevreden geçen insanlar AKP’nin masalarını dağıtanCephelilere alkışlarla destek verdi.

25

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 26: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Osman Özbek, Aytaç Yalman,Zeki Bingöl, Burhan Ergin ile 19-22Aralık Hapishaneler Katliamı’nındiğer askeri siyasi sorumluları... ka-çacağınız hiçbir yer olmayacak. Em-peryalizmin ve işbirlikçilerinin çıkarıiçin diri diri yaktınız en sevdikleri-mizi. Bunun için özel bombalar,özel silahlar kullandınız.

Ve elbette katliam için özel plan-larınız vardı. Üst üste planlar hazır-ladınız. Operasyondan iki ay öncebaşladınız hazırlıklara. Nasıl katle-deceğinizi planladığınız gibi kat-liamı nasıl gizleyeceğinizi de plan-ladınız, kaç kişinin öleceğini he-saplayıp, adli tıp kurumlarında ke-fenler beklettiniz.

Başaramadınız. Tutsaklar direne-rek hem daha fazla insanın katledil-mesini önlediler, hem de siyasi kim-liklerini korudular. Katlettiniz, fakatelinizde sadece korkularınız kaldı.

Korkularınız nedeniyle kaçıyor,korkularınız nedeniyle yalanlar söy-lemeye devam ediyorsunuz. Korkun.

OSMAN ÖZBEK, korkmayadevam etsin.

Jandarma Genel Komutanlığındatümgeneral olarak katliamın harekatemrini veren kişidir. “Ben de olayla-rı vatandaşlar gibi sadece basından ta-kip ettim. Olay yerini bilmem. Ancakbu tür operasyon olaylarında o yerinvalisi, savcısı ve jandarma birliğininoperasyon yapılması için takviye bir-lik istemesi halinde bu talepler bize ge-lir… bize gelen talebi biz de sadeceilettik. Bunun dışında olayla ilgili be-nim başkaca bilgim yoktur… MGK’nında gündemine gelmiş ve operasyon ya-pılması kurulda görüşülmüş ve hükü-mete bu konuda bir tavsiye kararı alın-mış. Kurulda ben olmadığım içinbunu daha sonra öğrendim” diyereksuçunu saklamaya çalıştı.

AYTAÇ YALMAN, korkmayadevam etsin.

Aytaç Yalman, 20hapishaneye birdenoperasyon yapılma-sı için planlar hazır-layan, “CezaevleriMüdahale HarekatEmri”ni imzalayıphapishanelere gön-deren kişidir. Ger-çekler ortaya çıkıncasuçunu yalanlarla üs-tünden atmaya kal-kışmıştır. “Hatırla-dığım kadarıyla Ada-let Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçiş-leri Bakanlığı’nın koordinasyonu veMilli Güvenlik Kurulu’nun kararı ileoperasyon yapılmasına karar veril-di. Benim görevim sadece operas-yonun sınırları, maksadı, mekan vezamanı koordine etmekti… yapılanoperasyon yetkili mercilerin emriy-le yapılmıştır. Devlet kararıdır” di-yerek sorumluluğu devlete atmıştır.

ZEKİ BİNGÖL, korkmaya de-vam etsin.

Bayrampaşa Hapishanesi’nde yüz-başı olarak görev yaptı. Katliamın ha-zırlanmasından bitiş anına kadar bil fiiliçindedir. Katliamın hazırlık toplantı-larına, tatbikatlarına katıldı. 6 kadınınnasıl yandığını seyretti. Delillerin yo-kedilmesi ve saklanması işini üstlen-di. Sahte tutanaklar düzenledi. Katli-amdan sonra bunları bir bir anlatmasınarağmen tanık sıfatıyla dahi ifadesialınmadı. Kendisine özel korumalartahsis edildi. Bayrampaşa davasının gö-rüldüğü mahkemeye gelen bilgileregöre Başbakanlık Koruma Hizmetle-ri Yönetmeliği, TSK Koruma Hiz-metleri Yönetmeliği kapsamında hak-kında tehdit bilgileri olduğu gerekçe-siyle koruma altında olduğu belirtildi.Ayrıca İstanbul Valiliği’nin kararıyla2012 yılının başından bu yana özel ko-ruma statüsünde olduğu belirtildi. Do-layısıyla sadece yanına koruma veril-memiş, adres bilgileri, kendisine ula-

şılabilecek tüm bilgiler özel olarak sak-lanmaktadır. Buna karşın hakkındazorla getirme kararı çıkartıldığı haldemahkemeye getirilmiyor. Kaçıyor.

BURHAN ERGİN, korkmayadevam etsin.

Bayrampaşa katliam çetesinin ba-şındaki isimdir. Bayrampaşa Hapis-hanesi’nde kullanalan özel silahlar,özel bombalar Ankara Jandarma ÖzelAşayiş ekibinindi. Bayrampaşa Ha-pishanesi’nde kullanılan müdahaleekibi denen ekibin başındaki isimdir.Vahşetin başındaki adam olmasınarağmen hakkında ifadesi dahi alın-maksızın takipsizlik kararı verildi. Su-çunu bildiği için gizlenmeye çalışıyor.

Sadettin Tantan, HikmetSami Türk; Korkun!

Katliamın siyasi sorumluluğunuyürüttüler. Dönemin İçişleri Bakanıolan Saddettin Tantan ile döneminAdalet Bakanı olan Hikmet SamiTürk katliamın toplantılarına katılıphazırlığı yürüttüler. Kaç kişinin öle-ceğinin hesabını yaptılar. Katliamdansonra beklediklerinin altında kişininöldüğünü görünce şaşırıp, kaç ölümbeklediklerini açıkladılar.

Katliamdaki suçları açıklanmayabaşlandığında Tantan, “Hükümet ka-rar verdi, savcıların gözetiminde uy-gulandı. İyi hazırlanmış, başarılı bir

Katliamcıların,Halka Hesap Verme Dışında

Bir Seçenekleri Yoktur

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...26

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 27: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

operasyon yapıldı. Bireysel kara-rım değil hükümetin kararıydı.Devlet herkesin gözü önünde mu-hafazası altındaki insanları nasılyakar” dedi.

Hikmet Sami Türk de aynı şe-kilde “Konu MGK’da görüşüldü,devlet operasyon kararı aldı. ‘Ha-yata Dönüş’, Adalet Bakanlığı’nındeğil, devletin kararıdır” dedi.

Katillerin tümü kendilerininsorumlu olmadığını, katliamıMGK kararı ile devletin yaptığınısöylediler. Kimdir ki devlet? MGKve devlet bu katillerin toplamındanoluşmuyor mu? Birlikte karar alıp,birlikte uyguladılar. Katliamdakisuçları açığa çıkınca yana döne üçmaymunu oynuyorlar. Sözde hiç-bir sorumluluk üstlenmemiş, hiç-bir görevi yürütmemişler. Sizingibi katiller suçları ortaya çıkıncaahmakça yalanlar söyleyip, kaçıp,gizlenmek dışında bir şey yapa-mazlar. Öyle yapıyorlar.

Tüm bu kişilerin beyanı üzeri-ne mahkeme MGK’ya yazı yazıpkatliam hakkındaki kararları olupolmadığını sordu. MGK “Operas-yona ilişkin hiçbir karar almadık”şeklinde cevap verdi. Savcısındanbakanına, bakanından askerine hep-si “MGK kararı vardı” derken,şimdi MGK, “böyle bir kararımızyoktu” diyor. Hepsi korkusundansöyleneni yalanlamak zorunda ka-lıyorlar. Hani denir ya “öyle bir ya-lan söyle ki gerçek ortaya çık-sın”… işte onların yalanları, ger-çeğin kendisini ortaya koyuyor.

Evet korkuyorlar, korkuları bumahkemeler değil, televizyon tel-evizyon gezip katliamı anlatanZeki Bingöl ve diğerleri bu düze-nin onları yargılamayacağını bili-yorlar. Asıl korkuları halkın ada-let mücadelesi ve hesap sormakararlılığıdır. Sevdiklerimizi yak-tınız, o ateş halkın öfkesinde yan-maya devam ediyor. O ateşin ay-dınlığında sizden hesap soracağızve katillerin hepsi hesap verince-ye kadar “adalet istiyoruz” diyehaykıracağız..

Biz, halkın adaletini gerçekleştirmekavgasında tutsak düşen Özgür Tut-saklarız. Nice saldırıya, işkenceye, kat-liama ve tecrite rağmen bu isteğimizdenvazgeçmedik: Adalet istiyoruz

Adalet istemek, emperyalizm ve iş-birlikçilerinin halkımıza çektirdikleriacılara, sömürü ve zulme son vermekisteğidir. Adalet demek, Amerika’sın-dan Avrupa’sına emperyalistlerin kan-lı ellerini, Anadolu'muzdan söküp at-maktır. Adalet demek, halka kalkan fa-şist elleri kırmaktır.

Berkin Elvan’a çektirilen acıla-rın, Roboski’de parçalanan gençleri-mizin, 19 Aralık’ta diri diri yakılan yol-daşlarımızın, haziran ayı şehitlerininhesabının sorulmasıdır adalet.

Ödenen hiçbir bedeli, dökülen kanı,mezarsız ölülerimizi unutmadık ve aslaunutmayacağız: Adalet İstiyoruz

BİZ, halkın adaletinin elleriyle 19Aralık Katliamı’nın sorumlularındanHikmet Sami’nin yakasına yapışan Di-dem Akman’ız. Tek başına Gazios-manpaşa Meydanı’na çıkıp devrimcişiddetin diliyle yoldaşını sahiplenenNurgül’üz. Engin Çeber’in katille-rinin üstüne yürüyen Erdal Dalgıç’ız.Hasan Selim’iz. Fedayı kuşanan İb-rahim Çuhadar’ız. Anti-emperya-list, anti-Amerikan adalet anlayışı-mızı kuşanan Şanlı Alişan’ız. Halk ço-cuklarının beyinlerini sokaklara akı-tanlardan hesap soran MuharremKarataş’ız, Muharrem’in omuz ba-şındaki Serdar’ız. Sultan’ız, Nebi-ha’yız ve daha nicesiyiz. Ki büyük su-çumuz malumdur; Adalet istiyoruz!

Halkı sömüren, halka zulmeden,halkı yozlaştırmak için her şeyi yapano emperyalist ve faşist elleri kırmadan

adaletin sağlanamayacağı-nı iyi bilenleriz. Bu köh-ne düzende adalet yok.Adaleti biz sağlayacağız.

Emeğin en yüce değer, emekçininiktidar sahibi ve halkın her şeyin en gü-zeline layık olduğu yeni bir hayatkuracağız.

Adalet, hesabı sorulmamış tek biracı bile bırakmamaktır. Adalet, gide-rilmemiş tek bir haksızlığın bile kal-mamasıdır.

Halkın adaleti, halka zarar veren,halkın kanını döken, halkı yoksulluğa,işsizliğe, sefalete mahkum edenlerdenhesap sormaktır.

Halkın Adaleti, halkın intikamıdır.BİZ, adalet istiyoruz. Ve adalet, bu-günün dünyasında bu topraklarda an-cak ve ancak, emperyalizme karşıbağımsızlık, faşizme karşı demokrasi,kapitalizme karşı sosyalizmin zaferiylegerçekleşebilir.

BİZ, işte bu uğurda tutsak düştük.

Emperyalizm ve işbirlikçileri hal-kın adaletini temel alan devrimci dü-şüncelerimizi yok edebilmek için, diridiri yakmaktan tecrite uzanan kanlıyelpazede ellerinden gelen her şeyi de-nediler. Ama başaramadılar.

Halkımızın adalet arayışını yokedemediler. Halkın adaletinden vaz-geçmedik. Vazgeçmeyeceğiz

Uyduruk ve göstermelik yasal de-ğişiklikler değil, gerçek adalet istiyo-ruz. Biz. Adalet için savaşmaya devamedeceğiz.

Emperyalizme karşı adalet, Ana-dolu’nun bağımsızlığıdır.

Faşizme karşı adalet, halkın ikti-darıdır.

Kapitalizme karşı adalet, sos-yalizmdir.

122’lerimizin huzurunda bir kezdaha haykırıyoruz:

YAŞASIN HALKIN ADALETİ

Özgür TutsaklardanÖzgür Tutsaklardan

YaşasınHalkınAdaleti!

27

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 28: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Emperyalizmin ve işbirlikçioligarşinin halklara saldırı bi-çimlerinden biri de dezenfor-masyondur.

Egemen sınıfların iktidarıele geçirmek, iktidarlarını ko-rumak ve sürdürmek için hiçbirzaman vazgeçmeyecekleri biryöntemdir. Halka karşı sürdü-rülen psikolojik savaşın temelaraçlarından, hem de en önemliaraçlarından biridir.

Dezenformasyon, yanlış bil-gilendirme ve gerçeklerin çar-pıtılmasıdır. Özü yalana dayananyanıltıcı propagandadır. Olay veolguların egemenlerin çıkarına uy-gun şekilde aktarılmasıdır.

Faşizm, kendi sınıfsal özünügizleyebilmek ve kitle tabanı yara-tabilmek için her türlü araç ve yön-temi kullanır. Her türlü yalanı söyler,her türlü provokasyonu yapar, hertürlü iftirayı atar. Kitleler yazılı,görsel, işitsel her türlü araçla sistemlibir bombardımana tabi tutulur. Bur-juvazinin dezenformasyonla istediği,dünü unutup sadece bugünde ya-şayan, günübirlik düşünen, ken-dinden başka hiçbir şeyi umursa-mayan bencil, sormayan, sorgula-mayan insan tipidir.

Yalan ve demagoji üzerine yük-selen ideolojik ve kültürel saldırıile kitlelerde bilinç çarpıklığı, kül-türel yozlaşma, değer yitimi ya-ratılır. Amaç, kitleleri ideolojik ola-rak mevcut düzene karşı çıkama-yacak duruma getirmektir. Bunu,baskı ve terörle yaptıkları gibi, ya-lana, iftira ve demagojilere sarılarak,milliyetçiliği kışkırtarak, halklarıinanç, ulus, milliyet olarak birbirinedüşürerek, böl-parçala-yönet poli-tikalarıyla da yaparlar.

Faşizmin Gerçeklere Tahammülü Yoktur FaşizmGerçeklerden Korkar

Faşizm gerçekleri çarpıtma-dan, gerçekleri söyleyenler sus-turulmadan iktidarını sürdüre-mez. Elindeki askeri ve teknikgücüne rağmen, baskı ve sömü-rüsünü, adaletsizliğini, ahlak-

sızlığını, halk düşmanlığını, ideo-lojik olarak çürümüşlüğünü giz-lemek için yalan ve demagojiyedayanan propaganda ve dezen-formasyona başvurur. Bunun içinbütün olanaklar kullanılır. Bu ola-naklar çoğunlukla da sömürücüegemen sınıfların gazeteleri, der-gileri, televizyonları, okullarıbaşta olmak üzere bütün iletişimve eğitim araçlarıdır.

Sınıflar mücadelesinde, ege-menlerin halkın üzerine sürdüğüpanzerlerin, işkencelerin, hapis-hanelerin, cezaların amacı ne ise,halkın beynine, kültürüne, duyguve düşüncelerine, değerlerine sal-dırı aracı olarak kullandığı tel-evizyonlar, gazeteler, dergiler deaynıdır. Medya, dezenformasyo-nun taşındığı en önemli ve enetkin araçlardan biridir ancakdezenformasyon sadece medyaylasınırlanamaz. Medya dışında daçok çeşitli araç ve biçimler vardır.Nevzat Tarhan “Psikolojik savaş”adlı kitabında; “Psikolojik savaşınsaldırı ve savunma silahı; propa-ganda, eğitim ve provokasyondur.Cephanesi ise; söz, yazı, resim,broşür, e-posta şeklindeki bilgidir.Bu savaş tarzının amacı, insanlarıikna etmek ve onları değiştir-

HİTLER’in sağ kolu, ölünceye kadar ya-nında kalan ve düşmanları tarafından dahidünyanın gelmiş geçmiş en büyük propa-ganda dehası sayılan Dr. Goebbels’in ku-ramlarından bazıları...

İnsanların beyin tembelliğine dayanarakhareket edin...Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır.Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk osöylemin nereden geldiğini unutur ve kendifikri gibi benimser.

Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olur-sa o kadar etkili olur.

Halk büyük yalanlara, küçük yalanlaragöre daha çabuk inanır.

Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığı-nızı asla kabul etmeyin.

Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.

Kendinizi savunmak yerine karşınızdaki-leri sürekli savunmada bırakın.

Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötügiden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın.

Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir.Çünkü onları kandırmak kolaydır.Sanki bunların aynısını yapan biri var gibiTürkiye’de...”

(Yalçın Bayer 14 Şubat 2014 Hürriyet)

“Yalan Söyleyin, Mutlaka İnanan Çıkacaktır!”

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...28

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Hiçbir Yalan Gerçeğin Yerini Alacak Kadar,Hiçbir Propaganda Da Gerçekleri

Gizleyecek Kadar Güçlü Değildir!..

Page 29: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

mektir. Yöntemi de beyin yıkama-dır” diyor.

Saldırı ve Katliamlar, Dezenformasyonve FaşistPropagandalarla Başlar

Halklara yönelik bütün büyüksaldırılarda, mutlaka, basın-yayınve iletişim araçlarıyla yapılan kap-samlı bir dezenformasyon operas-yonu vardır. Hitler faşizminin ikti-dara gelişinden emperyalizmin Yu-goslavya saldırısına, Irak’ın işgaledilmesine, Suriye’ye düzenlenenkomploya, Romanya’daki karşı-dev-rimci darbeye, ülkemizde, 1955’in6-7 Eylül’ünde İstanbul’da Rumlara,1934’de Trakya‘da Yahudilere yapılansaldırılara, Kahramanmaraş, Sivas-Madımak, Çorum, Kanlı Pazar Kat-liamlarına, Trabzon’daki TAYAD’lı-lara linç saldırısına, 1977 1 Mayıs’ına,19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nakadar bütün büyük saldırılar dezen-formasyon operasyonları ve faşistpropagandalarla yapılmıştır. Faşistpropagandada başvurulan demagoji,araç ve yöntemler her ülkenin ulusal,dinsel, kültürel özellikleri ve müca-delenin gelişimine göre biçimlenir.Amaca ulaşmak için yalan, iftira,komplo, hırsızlık, ahlaksızlık her araçve yöntem mübahtır. Dil, din, inanç,ulus, milliyet hepsi araçtır. Bugünbunun en iyi örneği; yalancı, iftiracı,din maskesi kullanarak her kılığagiren takiyeci, din tüccarı AKP ikti-darıdır. Her türlü hile, tehdit, komplo,iftira onlardadır. Her türlü yalan, al-datma, demagoji onlardadır.

İftira, Yalan, Komplo ve Demagoji AKP’nin Sınıfsal Karakteridir

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın veAKP’li bakan ve milletvekillerinin,kendi tabanlarını, ayaklanan halkakarşı kışkırtmak için ortaya attığı id-diaların iftira ve yalan olduğu, halkıbirbirine düşürme amaçlı olduğu birkez daha kanıtlandı.

Erdoğan, Haziran Ayaklanması’na

saldırmak için ilk olarak, halkın diniinançları ve duyguları üzerinde etkiliolacağını düşündüğü “Dolmabah-çe’de camiye ayakkabı ile girdiler,camide bira içtiler” yalanını ortayaattı ve Cami müezzinini 6 saat bo-yunca baskı ile yalan ifade vermeyezorladı.

Ancak müezzinin; “Din adamıyımyalan söyleyemem, içki içildiğinigörmedim. Burada içki içilmedi”demesiyle oyun bozuldu. Komplobaşarılı olmadı. Halk, AKP’nin ya-lanlarına kanmadı. AKP, bu iftiradanistediği sonucu alamayınca yalanlarınve komplonun arkası kesilmedi vebu kez de “Kabataş’ta 70-100 kişilikbir grubun, yanında 6 aylık bebeğiolan başörtülü bir kadını taciz ettiği,saldırdığı, yerlerde sürüklediği” ya-lanını attılar ortaya. “Başörtülü kız-larımızı, başörtülerinden tutmak su-retiyle onları yerlerde sürükleyenlerbunun hesabını nasıl verecekler?”diye tehditler yağdıran Erdoğan; 11Haziran 2013 günü iftiralarını yeniyalanlarla besleyerek “Çok önemlibir yakınımın gelinini, Başbakanlıkofisimin yanında, yerlerde sürün-dürdüler, kendisini, çocuğunu tacizettiler. Bu mudur özgürlük? Yakı-nımın gelininin başörtüsüne küçükabdestlerini yaptılar” diyor ve ya-zılmasın, tartışılmasın diye görün-tülerin MOBESE kameralarındaolduğunu, infiale neden olmamasıiçin saklandığı yalanını söylüyordu.Birçok AKP Milletvekili gibi MehmetMetiner de “Emin olunuz ki kame-ralardaki o görüntüler elimizde veo görüntüleri Türkiye toplumuyla

paylaşsak, bu iktidarın so-rumluluk duygusuyla alakalıçok daha farklı gelişmelerolabilir” diyerek yalana ortakoldu. Halkı tahrik etmeye,ateşi körüklemeye çalıştı.

Yalandı; çünkü Erdoğan’ınyaratmak istediği tam olarakinfialdi zaten. Başbakan Er-doğan’ın infiale sebep olurdiye saklandığını söylediğiMOBESE kayıtları KanalD’de yayınladı. İddiaların dayalan olduğu apaçık çıktı or-taya.

Görüntüler hiç de Erdoğan’ın dediğigibi değildi. Ne kucağında çocuğuolan başörtülü kadına saldırı, nede taciz olayı vardı görüntülerde.Hepsi Başbakan Erdoğan ve bakanla-rının komplocu kafasının ürünüydü.AKP, söylediği yalan ve iftiraların al-tında kaldı. Suçüstü yakalanmalarınarağmen hala utanmadan yalan söyle-meye de devam ediyorlar. Halktanözür dileyeceği yerde hala gazetelere,yazarlara öfke kusuyor, hakaret veküfür ediyor; “Attığınız manşetlerdoğru değil. Sizler Adli Tıp Raporla-rını nerenize koyacaksınız. Bu raporune yapacaksınız” diye höykürüyor.

AKP’nin Tarihi,İftira, Yalan, Kışkırtma, Katliam TarihidirKökleri Kanlıdır

Oligarşik devletin iftiralarla pro-vokasyon yaratıp halkı din, mezhep,milliyet temelinde kışkırtması yeni de-ğildir. AKP’nin köklerinde, iftira, kom-plo, kışkırtma, katliam vardır. AKPtarihi, yalan ve iftiralarla, komplolarlahalkları birbirine düşmanlaştırma, kır-dırma tarihidir. Bu tarihte yalan ve if-tiralarla halklar birbirine düşmanlaştı-rılmaya çalışılmış ve kendine “müs-lümanım” diyenler bu katliamlardakullanılmıştır. AKP, Haziran Ayaklan-ması’nda da iktidarını korumak içinalçakça bir komplo tezgahladı. Halklararasına düşmanlık tohumları ekmek,halkları birbirine düşürmek istedi. Amahalkımız bu oyuna gelmedi.

29

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 30: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

AKP, Uygulama ve Politikalarıyla Kanlı Tarihin Takipçisidir

6-7 Eylül 1955; İstanbulEkspres Gazetesi Rumları işaretederek “Atamızın Evi Bomba-landı” yalanını başlık yaptı. Oysabombayı atan “MAH” yani bu-günkü “MİT”ti. Bu yalanla İs-tanbul’da Rumlara ait 5000’denfazla ev ve işyeri, 73 Rum Orto-doks Kilisesi yakıldı, tahrip edildi.Ölümler yaşandı, kadınlara tecavüzedildi, Rumların mallarına el koymakve onları kovmak için devlet tarafın-dan tezgahlanan saldırı İslamcılarayaptırıldı.

Kanlı Pazar 1968-1969Devrimciler, Demirel iktidarınındavet ettiği ABD’nin 6. Filo’sununaskerlerini Dolmabahçe’den denizedökmeyi planlarken dönemin İs-lamcı yazarlarından Mehmet ŞevkiEygi; “Büyük fırtına patlamaküzeredir, Müslümanlar ile kızıl ka-firler arasında topyekün savaş ka-çınılmaz hale gelmiştir... Müslü-man kardeşim, sen bu savaşta bi-taraf kalamazsın” şeklindeki pro-vakatif yazılarıyla İslamcı grupları“6. Filo’ya yayır ” diyen devrimci-lere karşı kışkırtı. Polis güdümün-deki satırlı, silahlı güruh Dolma-bahçe ve Beyazıt camilerinde top-lanarak ABD deniz filosunu protes-to eden devrimcilere saldırdılar. Ta-rihe “Kanlı Pazar” olarak geçensaldırıda 2 devrimci şehit düştü,200 kişi yaralandı.

Maraş Katliamı-24 Aralık 1978

Faşistler, Çiçek Sineması’na “Gü-neş Ne Zaman Doğacak” filminigetirdiler. Faşist Ökkeş Kenger si-nemaya bomba attı ve “komünistlersinemayı bombaladı” iftirası yayıldı.Aynı günlerde, Cuma namazlarında,camilerde “Oruç ve namazla hacıolunmaz, bir Alevi öldüren beş seferhacca gitmiş gibi sevap kazanır”vaazları verilirken diğer yandan halkıtahrik etmeye çalışan faşist ve dinciler,

“Allah için Alevileri, gavurları vu-run, evlerini yakın. Solcuları öldü-rün. Polis ve asker durdurursa dö-nün onları da vurun” diyerek büyükkomployu hazırladılar. Maraş’ta butahrik ve propagandalar sonucu 111kişi katledildi, binin üzerinde insanyaralandı. 552 ev ve 289 işyeri yakılıpyıkılarak tahrip edildi.

Muğla Ortaca, Malatya, Çorum,Sivas ve daha onlarca katliam devleteliyle adım adım yalan ve iftira kam-panyası başlatılarak gerçekleştirildi.İşte AKP de uygulama ve politikala-rıyla, yalan ve iftiralarıyla bu kanlıtarihin takipçisidir.

Komplocu, İftiracı AKP’nin BorazanıAydın ve GazetecilerinSonu Pişmanlıktır

Tekellerin basın yayın organları,dezenformasyon operasyonların ortağıolduğu için, yalanlar ortaya çıktıkça,sanki her seferinde ilk kez oluyormuşgibi bir hava yaratır, hatta kınar,eleştirir ve hızla bunları unutturmakiçin başka suni gündemler yaratır.

AKP’nin sözcülüğüne soyunanmedya ve iktidarın gözüne girmeyeçalışan gazetecilerden bazıları ‘başörtülükadına saldırı’ iddiası üzerine köşeleriniyalanlarla donattılar. Başını İsmet Ber-kan, Nihal Bengisu Karaca, Balçiçekİlter, Rasim Ozan Kütahyalı, EyüpCan, Abdülkadir Selvi, Aslı Aydıntaşbaş,Elif Çakır ve çok sayıda gazeteci hepbir ağızdan “Çok ama çok acı biröykü”, “Gezi’cilerin başörtülü anneyesaldırısı”, “vandallar, magandalar,provokatörler” diyerek, kraldan çokkralcı oldular. Görüntüleri izlediklerini

ve iddiaların doğru olduğunuyazarak felaket tellallığı yapmayasoyundular.

Yalanları piyasaya sürenler,yalanlarının bir gün, bir biçimdeaçığa çıkacağını da bilerek ha-reket ederler. Onlar için esasolan o an istedikleri sonucu eldeetmek, günü kurtarmaktır. AKPve Erdoğan’ın yalan ve iftirala-rının, komplolarının peşine düşenyazarlar “Bir gün gerçek açığa

çıkar rezil oluruz” demeden, haberindoğruluğunu araştırma zahmetinde bilebulunmadan iktidarın kışkırtma, pro-vokasyon yaratma, halkı birbirine dü-şürme çabalarına çanak tuttular. Yalanıgerçek gibi göstermek ahlaksızlıktır.Kanal D’nin video görüntülerini ya-yınlamasının ardından durumu kur-tarmaya dönük özürvari sözler, üzgüngörünümler, “kadının beyanını esasaldık” sözleri bu gerçeği değiştirmez.

Haziran Ayaklanması’ndaki vahşisaldırılar üzerine “Polise talimatıkim verdi” sorusuna Başbakan TayyipErdoğan; “Ben verdim. Polisimizkahramanlık destanı yazdı” diyecevap verdi. Ayaklanma sürecindeErdoğan’ın “kahraman” polisleri 6kişiyi katletti. 12 kişi gözünü kay-betti. 20 kişinin kafası gaz bom-baları ya da sopalarla kırıldı. 8bine yakın insan yaralandı. 4 bin900 kişi gözaltına alındı. Binlercekişiye işkence yapıldı. Bu saldırılarda3 bin ton kimyasal madde katılmışsu, 150 bin adet gaz bombası kul-lanıldı… Adı geçen bu köşe yazarlarıbunların peşine, iktidarın iftirasınınpeşine düştükleri kadar gitmedilerbu gerçeklerin üzerine. Tam tersineiktidarın iftira ve yalanlarının tellalıoldular. İktidarın suç ortağı oldular.AKP oyun kurdu, bunlar da oynadılar.

Hiçbir yalan gerçeğin yerini ala-cak kadar, hiçbir propaganda isegerçekleri gizleyecek kadar güçlüdeğildir. Gerçek devrimcidir. Erdo-ğan’ın, bakanlarının, yandaş yazarlarınsöylediklerinin, yazdıklarının yalan veiftira olduğu ortaya çıktı ama utanma-dılar. Çünkü ar duygusu taşımak onurluinsanların işidir.

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...30

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 31: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

AKP’nin meclisten geçireceği-birçok yasada olduğu gibi internetegetirilen sansür yasasıyla ilgili demücadele etmek yerine, halkın tepkisiAbdullah Gül umut olarak gösteri-lerek pasifize edildi. Reformizm,Kürt milliyetçileri, sendikalar, odalar,halkın öfkesini, faşizme karşı mü-cadeleyi büyütmek yerine Cumhur-başkanı Abdullah Gül’ü umut olarakgöstermeleri neredeyse artık her olay-da gelenek haline geldi...

İnternet konusunda da bir kezdaha aynı şey yapıldı. AKP, sokağaçıkan halka bir kez saldırınca bu öf-keyi büyütmek yerine tüm reformist-ler tarafından adeta Gül, halka umutolarak gösterildi...

Alın size Abdullah Gül!... Alayeder gibi “iyi yanlarını neden gör-müyorsunuz” diyerek internete san-sür yasasını “2 maddeyi değiştirmesözü aldım” diyerek hiç bekletmedenimzaladı.

İnternet alanındaki bilgilerin, dö-kümanların, görüntülerin yayınlan-masının yasaklanması hakkında yasa7 Şubat 2014 tarihinde meclistengeçmişti, Cumhurbaşkanı da 18 Şu-bat’ta Macaristan’dan döner dönmezimzaladı. Resmi Gazete’de yayınla-nınca yürürlüğe girecek.

Aslına bakarsanız resmiyet ka-zanmasına gerek kalmadan yasaklarınuygulanmaya başladığını görüyoruz.Örneğin şu sürekli tartışılan BaşbakanErdoğan ve Kızı Sümeyye Erdoğan’aait olan ve Urla bölgesinde bulunankaçak villalarla ilgili telefon kayıt-larına ilişkin kayıtlar silinmiş. Şuyasadışı kaçak yapılar oldukları içinbelediye meclisinin yıkılmasına kararverdiği fakat yıkacak “babayiğit”bulamadıkları villalar...

Bu ve benzeri yolsuzluk, hırsızlık,basın yayın kuruluşlarını yönlendirme,talimat verme gibi iktidarın keyfi veyasadışı işlerini sansürleme ihtiyacıduyuyor. Sadece iktidarın borazanına

dönüşen,

AKP’nin propa-gandasını yapan fakathalkın yaşadığı so-runları ya da uğra-dıkları saldırılarıgörmezlikten gelenihale medyasını,haberi internet si-telerinden öğren-meyi yeğliyor.Sosyal medya bil-gilenme ve haber-leşme alanı olarakkullanım oranıciddi şekilde arttı.Türkiye İstatistikK u r u m u ’ n u n(TÜİK) rakamla-rına göre Türki-ye’de internet kul-lanan nehir yüzde49.1’dir. Yani heriki evin birindeinternet var. Aynıaraştırmaya göreher dört kullanı-cıdan üçünün deinternette “haber, gazete veya der-gi” okuduğunu gösteriyor. Bu oranlar2013 yılına ait ve bu oran hızlı birbiçimde artmaktadır. AKP bunun far-kında, kabusu olan Haziran Ayak-lanması’nın yarattığı korku nedeniylebu alanı da sansürlemeye kalkışıyor.Bu sansürler ve yasaklar, korkusunuyatıştırma yöntemleridir. Kanunu tar-tıştırmadan hızlı bir biçimde yasa-laştırmak için daha önce hazırlananbir torba kanunun içine monte ettiler.

İnternet alanındaki sansürle ilgilimaddeleri 35 kanun ve 2 kanunhükmünde kararnamede değişiklikyapan ve 125 maddeden oluşantorba kanunun içine yerleştirdiler.Normalde kanun maddelerinin tektek oylanması gerekirken torba kanunbölüm bölüm oylanıyor. Böylecehızlı bir biçimde yasallaşıyor. Bununlabirçok yasak ve değişiklik 2 günde

yasalaştı. Yasaya göre internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyleözel hayatın gizliliğinin ihlal edil-diğini iddia eden kişiler, Telekomi-nikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB)başvurarak doğrudan, içeriğe erişiminengellenmesi tedbirinin uygulanma-sını isteyebilecek.

Kabul edilen maddelere göre, in-ternette yer sağlayıcı, yer sağladığıhaber içeriğini, haberdar edilmesihalinde yayından çıkarmakla yükümlüolacak. Yer sağlayıcının bu aşamadaitiraz etme hakkı yok. Önce içeriğikaldıracak sonra itiraz edebilir.

Yer sağlayıcı, yer sağladığı hiz-metlere ilişkin trafik bilgilerini yaniinternet kullanıcılarının hangi siteleri,o sitelerde hangi sayfaları ne kadarsüreyle takip ettiklerini, kimlerle te-masta olduklarını en az bir yıl ve ikiyıldan fazla olmamak üzere yönet-

SSANSÜR YASALARI BOŞUNADIR GERÇEKLERİ GİZLEYEMEYECEKSİNİZ

Uyan Berkin Barikat Başına

İnternet yasaklamaları karşısındahalk susmadı. Taksim’de binlerce

kişi polisin TOMA’larına karşıbarikatlarıyla direndi...

TOMA’nın üzerine yazılan ‘Berkin’yazısı, TOMA’lara karşı bedenleriyle

direnen halkımızı yasakların, faşist terö-rün teslim alamayacağının göstergesidir!

31

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 32: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

melikte belirlenecek süre ka-dar saklamak zorundadır. Bubilgilerin doğruluğunu, bü-tünlüğünü ve gizliliğini sağ-lamakla yükümlü olacak. Yersağlayıcılar yasal ihbarcıolacaklar. Devlet insanlarıbuna göre fişleyecek.

Yer sağlayıcı bildirimdebulunmaz veya bu düzenle-medeki yükümlülüklerini ye-rine getirmezse yer sağlayıcıhakkında TİB tarafından 10 binTL’den 100 bin TL’ye kadar idaripara cezası verilecek.

Erişim sağlayıcı, erişimi engellemekararı verilen yayınlarla ilgili olarakayrıca alternatif erişim yollarını en-gelleyici tedbirleri almakla yükümlüolacak.

Erişim Sağlayıcıları Birliği ku-rulacak. Birliğin merkezi Ankaraolacak. Birlik; Elektronik HaberleşmeKanunu kapsamında yetkilendirilentüm internet servis sağlayıcıları ileinternet erişim hizmeti veren diğerişletmecilerin katılmasıyla oluşan vekoordinasyonu sağlayan bir kuruluşolacak. Birliğe üye olmayan internetservis sağlayıcıları faaliyette bulu-namayacak. Bu birliğin devletin sansürve izleme birliği olacağı anlaşılmak-tadır. Ayrıca bu birliğe sadece öngö-rülen engelleme ve denetleme altya-pılarına sahip firmalar üye olabilecekve birliğe üye olmayanlar internetservisi veremeyecek. Bu da irili ufaklıbirçok şirketin kapanmasına, sadecebüyük şirketlerin yer sağlayıcı olma-sını sağlayacaktır. İnternet sayfası sa-yısının azalmasını, devletin kontrolve denetimi daha kolay bir şekildegerçekleştirmesini sağlayacaktır.

Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin,erişim sağlayıcıya gönderdiği, içeriğeerişimin engellenmesi kararı en geç4 saat içerisinde erişim sağlayıcı ta-rafından yerine getirilecek.

Ticari amaçla olup olmadığınabakılmaksızın bütün internet toplukullanım sağlayıcılar, TİB’in konususuç oluşturduğunu söylediği içeriklereerişimin engellenmesi ve kullanımailişkin erişim kayıtlarının tutulmasıhususlarında yönetmelikle belirlenen

tedbirleri almakla yükümlü olacak.

Belirtilen yükümlülükleri ihlaleden ticari amaçla toplu kullanımsağlayıcılarına, ihlalin ağırlığına göreuyarma, bin Türk lirasından 15 binTürk lirasına kadar idari para cezasıverme veya üç güne kadar ticari faa-liyetlerini durdurma cezalarından bi-rine karar vermeye mahalli mülkiamir yetkili olacak.

Hakime başvuru yapılması duru-munda, hakim yalnızca kişilik hakkınınihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım,bölüm ile ilgili olarak (URL, vb şek-linde) içeriğe erişimin engellenmesiyöntemiyle kararını verecek. Zorunluolmadıkça internet sitesinde yapılanyayının tümüne yönelik erişimin en-gellenmesine karar verilemeyecek.Sulh ceza mahkemesinin kararını sü-resinde yerine getirmeyen sorumlukişi, 500 günden 3 bin güne kadaradli para cezası ile cezalandırılacak.

Yargıyı Devre DışıBırakacak Sansür veİzleme KurumlarıYaratıyorlar

Siber güvenlikle ilgili olarak kamukurum ve kuruluşları ile gerçek vetüzel kişiler tarafından alınacak ön-lemleri belirlemek, hazırlanan plan,program, rapor, usul, esas ve stan-dartları onaylamak ve bunların uy-gulanmasını ve koordinasyonunu sağ-lamak amacıyla Siber Güvenlik Kurulukurulacak. Bu kurul ne yapacak tamolarak ifade edilmiyor. Ancak bazıönlemler belirleyip uygulayacağınagöre mahkeme yerine geçip kararlaralacağa benziyor. Zaten Siper SublarlaMücadele Kanunu var. Bunlarla mü-cadele için kurulu polis teşkilatı ve

savcısı var. Buna rağmen bukurula ihtiyaç duyuyorlarsabu kurul yine kendini mah-keme yerine koyup kararlaralacak. Zaten bu kanunun ençok dikkat çeken yönü yargıkararına ihtiyaç duymadanidareye istediği zaman ve doğ-rudan internet erişimini en-gelleme yetkisi.

Hakimler TİBPersonelinin, BaşkanınınSuç İşlediğini TespitEderse DoğrudanSoruşturma Açamayacak

Düzenlemeye göre TİB personeli,kanunlar kapsamındaki görevleriniyerine getirirken görevin niteliğindendoğan ya da görevin ifası sırasındaişledikleri iddia olunan suçlardandolayı haklarında cezai soruşturmayapılması, Telekominikasyon İletişimBaşkanı için bakanın, diğer personeliçin ise kurum başkanının izninebağlı olacak. Dolayısıyla keyfi en-gellemeler, dinlemeler, izlemeler yap-tıklarında onları kimse soruşturama-yacak. Ayrıca kamu kurum ve kuru-luşlarında çalışanlar kurumlarının,hakim ve savcılar ise kendi muvafa-kati ile geçici olarak TİB emrindegörevlendirilebilecek. Bu görevleriesnasında suç işlerlerse yine soruş-turulmaları izne tabi olacak. MİT’egetirdikleri korumanın aynısını TİBbaşkanına ve personeline getiriyor.

Özel Hayat Bahane AmaçYolsuzlugu Sansürlemekİnternet ortamında yapılan yayın

içeriği nedeniyle özel hayatın gizli-liğinin ihlal edildiğini iddia eden ki-şiler, örneğin Erdoğan, TİB'e başvu-rarak doğrudan, içeriğe erişimin en-gellenmesini tedbirinin uygulanmasınıisteyebilecek. Onun talimatı ile 4saate ilgili bilgiler silinecek, TİB,kendisine gelen bu talebi uygulanmaküzere Erişim Sağlayıcıları Birliğinebildirecek. Birlik, tedbir talebini engeç 4 saat içinde yerine getirecek.Talep daha sonra sulh ceza hakiminin

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...332

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 33: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

kararına sunulacak. Hakim vereceğikararı en geç 48 saat içinde açıklaya-cak. Aksi halde, erişimin engellenmesikararı kendiliğinden kalkacak. Hakimkararını verirken duruşma açmayacak,savunma beklemeyek bitmeyecek,dosya üzerinden karar verecek.

Başbakan Erdoğan, bu yasaklarıözel hayatı korumak adına yaptıkla-rını, interneti sansürlemediklerini,özgürleştirdiklerini söyledi. Hatta budüzenlemelere karşı çıkanları “pornolobisi” ilan etti.

Aynı Başbakan, Deniz Baykal ileilgili görüntü kayıtları çıktığında de-mişti ki “Bu özel hayat değil... Kendieşiyle mi bir şey oluyor da özeloluyor.... Bu geneldir genel... genelahlaksızlıktır” şimdi kendi ses ka-yıtları çıkınca, yaptıkları pisliklerinkayıtları çıkınca özel hayat kavramınıkeşfettiler. Hırsız, ahlaksızların özelhayatı korumak gibi bir kaygıları ola-maz. Özel hayat sansürün bahanele-ridir. Bunu istedikleri gibi yorumlayıpyaptıkları hırsızlıkların, kirli işlerininaçığa çıkmasını engellemektir.

“Porno lobisi” söylemi ile gerçeğiçarpıtmaya çalışıyorlar. Bu yasa pornositelerini kapatmak için kullanılma-yacak, bunu yapmak için yeni bir

yasaya ihtiyaç yok. Mevcut yasadaidarenin zaten “müstehcen” olarakdeğerlendireceği yayınları derhal vedoğrudan durdurma yetkisi var. Bu-nun için varolan yasada da yargıkararı istenmiyor.

Tek Amaç Sansürdür!Tek Neden HalktanKorkularıdır!

Türkiye’de erişimi engellenen in-ternet sitesi sayısı 20 Ocak 2013 iti-bariyle 40 bin 582 olarak belirlen-miştir. Engelleme kararlarının yüzde90’ı mahkeme kararı olmaksızın, Te-lekomünikasyon İletişim Başkanlığıtarafından, 2007’de çıkarılan 5651sayılı kanuna dayanılarak verilmek-tedir. AKP’nin övdüğü 2013 Avrupailerleme raporu bu konuda şu tespitiyapmış; “Kamu görevlilerinin basınüzerindeki baskısının devam etmesi,yaygın oto sansür, eleştirel gazete-cilerin işten çıkarılmaları, internetsitelerinin sık sık yasaklanması veifade ve basın özgürlüğünün uygu-lamada görsel işitsel alandaki dü-zenleyici makam tarafından ve yar-gının yaklaşımı nedeniyle engellen-mesi dâhil olmak üzere, sorunlar de-vam etmektedir… İnternet sitelerinin

orantısız kapsam ve süreyle yasak-lanması devam ettmiştir. Telekomü-nikasyon İletişim Başkanlığı (TİB),yasaklanan internet siteleri ile ilgiliolarak, Mayıs 2009’dan bu yana biristatistik yayımlamamıştır.”

Bu yeni düzenleme ile TİB’in yet-kileri daha da genişletilip, korunduğunagöre internet sitelerinin kapatılması,haberlerin sansürlenmesi daha da ar-tacaktır. Mahkeme kararı olmadan in-ternet sitelerinin kapatılması İnsanHakları Evrensel Sözleşmesi’ne, Av-rupa İnsan Hakları Anlaşması’na veAnayasa’ya aykırı olmasına, bu ko-nuda girmek için özel çaba göster-dikleri Avrupa Birliğin’den eleştirialmalarına rağmen böyle bir düzen-lemeye ihtiyaç duymalarının tek nedenikorkudur. İktidarı kaybetme, halkahesap verme korkusudur. Faşizm, kor-ku nöbetlerini saldırıyı arttırmakla gi-dermeye çalışır. AKP korkusundaninterneti sansürlemeye kalkıştı.

AKP korksun, korkmada haklıdır.Bu halk yeniden ayaklanacaktır. İn-terneti kesmeniz hiç işe yaramaya-caktır. Halkın yaratıcı gücü kendineyeni bir yol bulacaktır. Daha öncekidevrimlerde internet yoktu fakat halkgerici iktidarları yıktı. Sizin de sonunuzdiğerlerinden farklı olmayacaktır.

AKP’nin işkenceci polisleri, AlibeyköyEyüp Haklar Derneği’ne gelip giden HalkCepheli Seçkin Ertaş’ı son bir aydır yakındantakip ederek taciz etmeye çalışmaktadır. 17Şubat’ta açıklama yapn Eyüp Haklar Derneği;“Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İstanbulEmniyet Müdürlüğü’ne bağlı sivil polislerarkadaşımızı defalarca takip ederek korkut-maya, baskı altına almaya çalışmışlardır. Ken-disini takip eden polisleri fark etmesine veuyarmasına rağmen işkenceci polisler peşinibırakmamışlardır.

Halk Cepheli Seçkin Ertaş’ın başına ge-lebilecek herhangi bir şeyin sorumlusu Eyüpİlçe Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul EmniyetMüdürlüğü’ne bağlı işkenceci polislerdir. Ar-kadaşımızın saçının teline zarar gelirse hesabınısoracağız!” denildi.

İzmir’de Haziran Ayaklan-ması’nda tutsak düşen dev-rimcilerin 13 Şubat’ta mah-kemeleri görüldü. Mahkeme-den önce tutsak ailelerinin yap-tığı açıklamadan sonra mah-keme salonuna girildi.

Öğleden sonraki duruşmayakatılan aileler ve Halk Cephe-liler salona giren 5 Özgür Tut-

sağı sloganlar ve alkışlarla karşıladı. Yarım saat süren mahkemedeAKP’nin faşizmi ve adaletsizliği teşhir edildi. Savcının tahliye ta-lebine uyan mahkeme heyeti 5 Halk Cepheli tutsağı tahliye etti.Tahliye sonrası “Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer”, “DevrimciTutsaklar Onurumuzdur” sloganları atıldı. Mahkemenin ardındanadliye önünde halay çekildi. Ve tahliye olan tutsakları almak içinhapishane önüne gidildi. Tahliye olanların isimleri şunlardır: FarukERDOĞAN, Ulaş ARSLAN, Mehmet Barışcan YALÇIN, HicriSELVİLER, Miraç VAHİÇ

Bu Daha BaşlangıçKorkunuzu Büyütmeye Devam Edeceğiz!

Polis TerörüneBoyun Eğmeyeceğiz

333

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 34: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...334

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Avrupa emperyalizmi Orta AfrikaCumhuriyeti (OAC) yağmalamakiçin işbirlikçi hükümetlerden yardımistediğini basından öğrendik. AvrupaBirliği (AB), Orta Afrika Cumhuri-yeti’nde “Hıristiyan milislerin Müs-lümanlara yönelik soykırım yaptığı”iddiasıyla asker göndermek için ha-zırlık yaptıklarını açıkladılar. AB’ninDış İlişkilerden Sorumlu YüksekKomiseri Catherine Ashton da Dış-işleri Bakanlığına mektup yazarakTürkiye’nin OAC için kurulacak mis-yona ne gibi katkılar sağlayabilece-ğine dair değerlendirmeleri sormuş.Mektubun ulaşmasından sonra dakonu hakkında açıklamalar yapanDışişleri Bakanı Davutoğlu Türki-ye’nin asayişin sağlanması için birçokAfrika ülkesine katkıda bulunduğunu,Gambiya’da polis teşkilatına eğitimverip, destek sağladığını, Türkiye’ninşu an için nihai bir karara varmasınınsöz konusu olmadığını, ancakOAC’de özellikle Müslümanlara yö-nelik katliamları durdurmak için ya-pılacak çalışmalara katkı yapmayaçalışacağını söyledi.

Ne tür yardımda bulunacaklarınıaçıklamadılar. Fakat Avrupa emper-yalizmi asker gönderilmesini istiyor.Çıkan haberlere göre Brüksel’deFransız Tümgeneral Philippe Pontieskomutasında hazırlık çalışmaları baş-lamış ve müdahaleye katılacak ül-keleri belirleme amacıyla bir toplantıdüzenlenmiş. Toplantıya AB ülkele-rinin yanı sıra Türkiye, ABD, Ka-nada, Gürcistan, Norveç ve Sır-bistan da katılmış. Toplantı da Tür-kiye’den ‘sahada ya da karargahtagörev yapacak’ askeri katkı talepedildiğini belirtilmiş. Türkiye’nin butoplantıda olumlu ya da olumsuz gö-rüş bildirmediği söyleniyor. Fakatişbirlikçi AKP’nin müdahale için is-tekli olduğu, efendilerinin isteklerineuymak için istekli ve pazardan pay

kapma hırsı olduğu yaptıklarıaçıklamalardan anlaşılmaktadır.

Avrupa Emperyalizmi mü-dahaleyi meşru kılmak için in-sani yardım kılıfına sokuyor.AKP ise müslüman kardeşle-rimiz soykırıma uğruyor söy-lemini kullanıyor.

“İnsani Yardım” Adı Altında Yağmalama

Orta Afrika Cumhuriyeti’ndebir iç savaş yaşanmaktadır. Bu-nun temel nedeni emperyalizminülkedeki politikalarıdır. OAC 1887'debaşlayarak 73 yıl Fransız sömürgesialtında yaşadı, 1960'ta sözde bağım-sızlığına kavuştu. Fakat emperyalizmebağımlılık, yoksulluk, yolsuzluk devametti. Emperyalizm çıkarları tehlikeyedüştükçe etnik, dinsel çatışmaları alev-lendirdi. OAC madeni kaynaklar açı-sından çok zengin bir ülke. Elmas veuranyum arama şirketleri daha çokFransızların ellerinde. İktidarı ellerindebulundurmak isteyen hükümetler Fran-sa’nın desteğini arkasına almak zo-rundalar, aksi durumda darbelerle ik-tidarları ellerinden alınıyor.

Bir önceki dönem iktidarda olanFrançois Bozizé Fransa’nın desteğiile iktidar oldu. Çin ile ilişkileri ge-liştirmesi üzerine darbe ile iktidarıMüslüman olan Seleka grubunun ba-şındaki Michel Djotodia aldı ve ken-dini başkan ilan etti. Orada yaşanansorunun müslüman kıyımı olduğusöyleniyor. Asıl sorun bir din çekiş-mesinden çok elmas başta olmaküzere ülkedeki kaynakların bölüşül-mesi mücadelesidir. Çatışmayı kö-rükleyen Fransa hakimiyetini sağ-lamak için, 5 Aralık 2013’te BirleşmişMilletler’den aldığı izinle Afrika Bir-liği ile birlikte Orta Afrika Cumhu-riyeti’ne askeri müdahalede bulun-maya başladı ve vatandaşlarını ko-

ruma bahanesiyle hazırda tuttuğu400 kişilik askeri birliğinin büyük-lüğünü hızla 1600’e çıkardı.

Avrupa Birliğinin ülkeye müda-hale etmesindeki neden ise ülkeninavrupa için statejik bir noktada bu-lunması ile Afrika genelinde, baştaÇin olmak üzere, Kore, Japonya,Hindistan, Brezilya, Endonezya gibiülkelerin bölgede nüfuz kazanması,ABD'nin Afrika açılımı yaratacağıendişelerden kaynaklanmaktadır. İn-sani yardım yalandır. Emperyalizminçıkarları zarar gördüğünde ülkedebizzat darbeler organize eden yineemperyalizmdir. Ülkeyi sömüren, ta-rım alanlarını maden araması nede-niyle yok eden, kendisine yetecekgıda üretmesini engelleyen, maddikaynaklara el koyarak halkı aç bırakanemperyalizmden başkası değildir.

Türkiye açısından da durum farklıdeğildir. Tayyip Erdoğan ve ekibiAfrika üzerinde özel çalışmalar yü-rütmekte, oradaki pazara dahil olmayaçalışmaktadır. Afrika’ya sık sık zi-yaretler düzenlemektedir. Örneğin2013’ün başında 300 işadamı ileAfrika turu düzenledi. Kıtada üçyılda 19 büyükelçilik açtı. Sahra'nıngüneyindeki Afrika ile ticaretini 10yıl gibi kısa bir süre içerisinde onkat artırdı. Haziran Ayaklanması gün-lerinde de hatırlanırsa Fas, Cezayir,

Orta Afrika Cumhuriyeti’ne Emperyalistlerin Talebi Üzerine AKP’den Asker Desteği!

Emperyalist Tekellerin Çıkarları İçin Halk Çocuklarının Akıtılacak Kanı Yok!

Page 35: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

335

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Tunus turuna çıkmıştı. Bu turuna180 firmadan 200’den fazla tekeliyanında götürmüştü. Yine Libya veTunus’a emperyalist güdümlü, arapbaharı etiketli müdahalenin savu-nucu olmuş, buralarda iktidar eldeğiştirmesi sonrasında ekonomikilişkileri örmeye başlamıştır.

Erdoğan bir konuşmasında de-mişti ki “Dışa açık bir ekonomiolarak Türkiye, bölgesel ve küreselhadiseleri çok yakından takip ediyor,bölgesel ve küresel istikrarı, kendiistikrarı için kaçınılmaz bir şart ola-rak görüyor. Irak huzursuzken bizhuzurlu olamayız, Lübnan mutsuzkenbiz mutlu olamayız, Mısır, Tunus, de-ğişirken biz buna bigane kalamayız.Libya kan ağlarken, Libya gözyaşıdökerken biz elimiz kolumuz bağlıoturup seyredemeyiz.”

Evet, asıl amaç “bölgesel ve kü-resel istikrar”dır. Yani emperyalizminve AKP’nin ekonomik çıkarlarıdır.Bu çıkarlar tehlikeye girdiğinde Su-riye’de yaptıkları gibi müdahale edinçığlıkları atıyorlar. AKP Tunus’dakiiktidar değişiminden sonra, yatırımimkanlarına girişmiştir ve mevcut hü-kümetle 21 ayrı ekonomik anlaşmaimzalamıştır.

215 şirketi Tunus’a taşımıştır.Yine 2012 Nisan ayında Afrika ülke-lerine ihracat yüzde 43 oranında artışgöstermiş, bu ayda en yüksek artışhızı Libya'ya yaşanmış, Libya'ya ih-racat 50 kat artmıştır. Bununla birliktekısa ciddi çatışmaların yaşandığı,siyasi gerginliğin devam ettiği Irak’aotomotiv ihracatı yılın ilk çeyreğindeyüzde 121, Libya’ya ise yüzde 173arttırmıştır.

Sonuç olarak, insanların açlığı yada katliam AKP’nin umurunda değil-dir, AKP’nin derdi ne insanlık ne demüslümanlıktır. Gönüllü uşaklık ya-parak, emperyalizmden arta kalacakkırıntıların peşindedir. Amerikan em-peryalizminin Suriye’de kendisinebiçtiği rolü canla başla nasıl sahip-lendiyse, Afrika yada başka ülkelerdede kendisine verilecek görevi yerinegetirecektir. Müslüman soykırımı söy-lemiyle emperyalizmin istediği hertürlü yardımı yapacaklardır.

İşkenceciler Cephelilere gözal-tında; "Neyiniz var? Bir moral üs-tünlüğünüz var, moral üstünlüğünükaptırdık size" diyorlar.

Bu sözler işkenceci katillerin nasılkorktuklarının dışa vurumudur. Busözler itiraf ve yalvarmadır.

Biz, bizi aç bırakanlara, bize iş-kence yapanlara, bizi katledenlerekarşı SINIF KİNİMİZLE nefes alıpveriyoruz. Sınıf kinimizle yatıyoruz.

Evet, biz moralimizi haklılığı-mızdan ve meşruluğumuzdan alıyo-ruz.

Haklı olmak, yanaklarımızdakicoşkudur.

Meşru olmak gözlerimizin ışıltı-sıdır.

Biz Alişanlarımızın, Muharrem-lerimizin ve bütün şehitlerimizin ya-rattıkları değerlerle besleniyoruz.

Şehitlerimizin vatan ve halk sev-dasıyla nefes alıp veriyoruz.

Bizim, vatanımızın ve halkları-mızın özgürlüğü için canını verenlerinve bu uğurda gülümseyerek kendinifeda edenlerin gözlerindeki coşkuylaışıldıyor gözlerimiz.

Moralimizin gücü inancımızdır.Beslendiğimiz değerlerdir.

Moralimizin gücü ideolojimizdir.

Ya sizler, işkenceci katiller.

Dünya halklarını katleden em-peryalistlere hizmet ederek dünyanınayıbını taşıyor gözleriniz.

Ülkemiz emekçi halklarının eme-ğini, alınterini, kanını, canını sömü-renlerin bekçiliğini yaparak ve buhırsızların, soysuzların, ahlaksızların,

şerefsizlerin, vatan hainle-rinin iktidarını koruyarakve de uğurlarına ölerek in-sanlığın yüz karasını, pis-liklerini taşıyorsunuz üstü-

nüzde.

Ölülerin, işkence görenlerin, ek-meği sofrasından çalınanların, sö-mürülenlerin gözleri üstünüzde.

Bizim gözlerimizdeki SINIFKİNİ, bizim gözlerimizdekiÖFKE, beyninizdeki kanı donduru-yor. Moralsizliğiniz korkunuzdandır."Biz korkuyoruz" deme cesaretinibile gösteremiyorsunuz.

Çook suçlusunuz çok!

Evine ekmek almaya giden Berkinevlatlarımızın beynini kaldırımlaraakıtmanız, çanaklarını yaladığınızalçaklardan daha da alçak olduğu-nuzun kanıtıdır.

Halklarımız için, vatanımız içinbağımsızlık ve özgürlük isteyen Er-dallarımız’ı, Hasan Selimlerimiz’i,Hasan Feritlerimiz’i, Muharremle-rimiz’i nasıl katlettiğinizi düşünün.

Yüreklerini yangın yerine çevir-diğiniz anaları, babaları, kardeşleridüşünün.

Biz açık, çook açık söylüyoruz.Bizim beynimizdeki sınıf kinimizşehitlerimizin intikamını almadanbitmez.

Bizim sınıf kinimiz halklarımızınekmeğini çalanlardan, işkence ya-panlardın intikamımızı almadan bit-mez.

Bizim sınıf kinimiz, halklarımızıve vatanımızı özgürleştirmeden bit-mez.

Korkunuzu çook çok büyütece-ğiz.

Korkun bizden, sınıf kinimizden.

Moralimizin Gücüİdeolojimizdir

Page 36: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Kürt milliyetçileri yıllardır Tür-kiye devrimci hareketini Kemalizminetkisi altında kalmakla, “sosyal şo-ven”, “özel savaş kliğinin aleti” ol-makla suçlamış, küçümsemiş ve aşa-ğılamıştır.

Devrimcileri Kemalizmle özdeş-leştirerek, eleştiri adı altında her tür-lü hakareti, küfrü, aşağılamayı ken-dinde hak görmüştür.

Oysa Türkiye devrimci hareketi-ni Kemalizmle eleştiren Kürt milli-yetçi hareketin son 21 yılı oligarşiy-le uzlaşma arayışı içinde geçmiştir.

Aşağıda Kürt milliyetçi hareketinAbdullah Öcalan İmralı’ya konul-madan öncesi ve sonrasına ilişkinbazı örneklerini aktaracağız. Öcalanİmralı öncesi ne söylemişse İmra-lı’dan sonra tam tersini söylemeyebaşlamıştır... Kemalizm konusundada aynı şeyi yapmıştır.

“Turkiye Cumhuriyeti tarihinde,PKK’yi dışında tutarsak, şimdiye ka-dar hiç bir başarılı ve kalıcı muha-lefet ortaya çıkmadı. Kemalizm zeh-ri Turkiye’de adeta gunluk yenilenyemek ve gunluk içilen su ya da te-neffus edilen havadır. Bu zehirdenarınmak... bu Emniyet’in, MİT’in veÖzel Harp Dairesi’nin kontrolu dı-şına çıkabilmek, devrimin sağlam te-melini atmak kadar değerli ve ge-reklidir... Daha çok söylenebile-cekleri bırakıp, bu solun bir örne-ğine bakmakta yarar var. Bu örnek,Turk solu içinde devrim yapma id-diasında en keskin söyleme ve bazıeylemlere sahip DHKP-C’dir.” (7

Şubat 1996 Özgur Politika, HuseyinSavaş)

***

“Kemalizm ve Siyonizm ikiz kar-deştir... Kemalizm halklar duşmanı,faşist bir ideolojidir.”

“Kemalizm kendi faşist dikta-toryasını ‘cumhuriyet’ adıyla ikti-darlaştırmıştır... faşizmi bile solla-mıştır.”

“M. Kemal’in... komploculuğu,eklektizmi, lumpenizmi, kendinehas faşizmi, vandallığı, taklitçiliği,caniliği bu cumhuriyette vucut bul-muştur.

Çunku TC, onun eseridir. Hitlerve Mussolini’den de önce faşistturu bir rejim mimarı oldu. Hitler’inM. Kemal’den ‘öğretmenim’ diyebahsetmesinin nedeni budur.”

***

“Biz Kemalistleri oldukça iyi ta-nıyanlardan birisiyiz. Onların diliy-le politika yapmak, onların diliyle sa-vaşı yurutmek bizim uzmanlaştığımızbir alandır. Bu adamları yola getir-mek başlı başına buyuk bir yaratıcı-lıktır.” (Ali Fırat, Özgur Halk, S. 74)

Nedir peki Kemalistlerin dili?Milliyetçilik, pragmatizm, amacaulaşmak için her şeyi kullanmak. Kı-sacası burjuva politikacılığı. Abdul-lah Öcalan’a göre Mustafa Kemal“iyi bir ittifakçıdır, taktikçidir.” (A.Öcalan, Serxwebun, S.187)

Yukarıda aktardıklarımız Kürtmilliyetçi hareketin Abdullah Öca-lan’ın İmralı’da tutsak edilmeden

önce Kemalizm hakkındaki düşün-celeri ve aynı zamanda sola saldırmagerekçesi olmuştur.

Evet, THKP-C’den DHKP-C’yeParti Cephe çizgisinin 44 yıldır Ke-malizme bakış açısı çok açık ve net-tir.

Kemalizmin emperyalizme karşıtavır alışını savunuyoruz ve savun-maya devam edeceğiz. Kemalistleranti-emperyalist yanları olmaklabirlikte, kapitalizmi savunurlar.Doğası gereği emperyalizmle dahasonra içli dışlı olmuşlardır. Bu yan-larını reddediyoruz, mahkum ediyo-ruz, ya siz?.. Kemalizm üzerine dün-den bugüne neler söylediğinizi, altalta koyup karşılaştırın... Öcalan’ınİmralı savunmalarında Kemalizmhakkındaki söylediklerine bakın...

“Kemalist” derken neyi mahkumediyorsunuz, sadece Turk milliyet-çiliğini mi?

Eğer öyle ise madalyonun diğeryuzunde Kemalizmin tipik taklitçisiKurt milliyetçiliği vardır.

Her şeye “Kurt merkezli” bak-mak; her şeye ezen-ezilen gerçeğinegözlerini kapayıp “ulus” temelindebakmak, bunlar milliyetçiliğin ka-rakteristik özellikleridir.

Bugun artık, “Turkleri Anado-lu’ya biz getirdik, Kurtuluş Savaşı’nıbizim sayemizde kazandılar. Kurtlerolmasa yaşayamazlar” gibi birçokifadeyi kullanarak kendine yer aç-maya çalışan, yalnızca dil ve kulturmucadelesi verip kapitalizmel birçelişkisi olmadığını söyleyen kafa ya-pısı, katıksız Kemalisttir... Kema-lizmin Kurtler’e uyarlanmış hali-dir.

Bu kafa yapısı egemen guç oldu-ğunda, kaçınılmaz olarak şovenistolur.

Dunyada hiç bir devrimci guç, hiçbir zaman, mucadele ettiği egemenguce; “gel benimle birlikte ol, Or-tadoğu’ya Kafkaslar’a Balkanlar’aaçılalım, istikrarı sağlayalım, içte vedışta guçlenelim” dememiştir.

Abdullah Öcalan, Kemalizm’ebunları söylerken tutuklandıktan son-ra “ben de Ataturk milliyetçisiyim”

Uzlaşmak Çözümsüzlüktür

Çözüm Devrimdedir!

THKP-C’yi ve Devrimci Hareketi “Kemalizm”inEtkisi Altında Kalmakla Eleştiren Kürt Milliyetçi

Hareketten Kemalizm’e Övgüler! -2

Tek Yol DevrimTek Yol DevrimKürdistan’daKürdistan’da

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...36

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 37: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

337

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

diyerek Kemalizme övgüler dizmiştir.

Cumhuriyetin veÖcalan’ın Dört İlkesi

“Turkiye Cumhuriyeti demo-kratik, laik, sosyal bir hukuk dev-letidir...”

Bu, gelmiş geçmiş tum iktidarla-rın tekrarladığı, en sık da Demi-rel’in ağzından duyduğumuz bircumledir. Aşağıdaki cumleler deÖcalan’a ait: “Gerçek anlamda, özuneuygun biçimde cumhuriyetin demo-kratik, laik, sosyal, hukuk devleti pay-dasında birleşilmelidir.

“Biz herhangi bir Kurt hareke-ti değiliz. Esas olarak bizler demo-kratik, laik, sosyal, hukuk hareke-tiyiz.” (22 Haziran Özgur Politika,İmralı açıklamasından)

Kısacası, birkaç rötuş yapılsın, bi-zim savunduğumuz da bu duzendenfarklı değil. Bu dediklerinin hiçbiri-ni Avrupa reddetmez, Amerika da,oligarşi de reddetmez.

Tabii bu noktaya gelmek için,geçmişin başaşağı edilmesi gerekiyor.Bunu da yapıyor Öcalan.

Mustafa Kemal’den ve Kurt is-yanlarından başlıyor.

“Bu dönemde (1920’lerin baş-ları) Kurtlerin olumsuz biçimdegundemden duşmesi, Anti-Kurtluk’ten kaynaklanmıyor. Baş-langıçta duşunulen, özgurlukleriesas alan bir Kurt reformudur.

Ataturk bunu 1924 İzmit Mula-katı’nda açık ve kapsamlı olarak be-lirtmektedir. İsyanlar bu imkanıengellemekle kalmıyor; cumhuri-yetin korunmasına gösterilen özennedeniyle Batı’daki diğer bir çokayaklanmada görulduğu gibi aşırı-ya kaçan ezilmelere de yol açabili-yor... Eskiye, mahalli çıkarlara da-yalı feodal önderlikler, kendileriylebirlikte Kurt halkı için de yıkımla so-nuçlanan bir sureci yaşıyorlar. ... Busurecin en son isyanı PKK adıylagellişiyor.” (Özgur İnsan Savunma-sı, 22 Haziran)

***

Kurt isyanları inkar etmenin öte-sinde, mahkum ediliyor. Kemalist

kuçuk burjuva diktatörluğunun mil-liyetçiliğinden bile söz etmiyor. Suç-lu Kurtler. Kendileri yaptılar, kendi-leri “ezildiler”. Eğer Kurtler isyan et-meseydi, özgurlukleri esas alan birKurt reformu yapılacaktı.

Kurt İsyanları da, Gençliğin 70’li Yıllardaki Mucadelesi de İnkar Edilip Devlet Politikası Savunulmaktadır

“Ataturk’un kurduğu Cumhuriyetietkilense bile ne Hitler’in Almanya’sı,ne Stalin’in Rusya’sı gibi, cumhuri-yeti aşırı totaliter kılmak istemedi,Fethi Okyar ile ikinci liberal denemeolan Serbest Fırka olayında da kar-şımıza çıkar. Liberal bir cumhuriyetgelişmesinden yanadır ama, bunu fel-sefi ve toplumsal temelini yakalamagucunden yoksundur. Daha sonrakiKurt isyanları için de yapabileceği-miz yorum ayrı çizgidedir. Hatta, ye-rel guçlerin alışageldikleri genel ni-zama gelememe, alışageldikleri ba-şına buyruk yaşam ve sınırlı yaban-cı etkisi rol oynar ki, gelişen ve git-tikçe guçlenen Cumhuriyet karşı-sında başarı şansları olamazdı.”

“PKK’nin kuruluş yılları; SoğukSavaşın katı ideolojik kamplara ay-rılmış... yıllardır. Ayrıca anarşikyanı ağır basan, demokratikleşmeyipek tanımayan gençliğin; sağ-solkamplara alabildiğine parçalandığıbir surecin damgasını taşır.”

***

Öcalan İmralı’da şöyle diyordu:“Turkler, Turkiye uluslaşmasının kö-keniydi buna da itiraz olunamazdı vedoğaldı. Devletin temel kurucu gucuolarak başka turlu de olunamazdı.Herkesin bu uluslaşmada yerini al-ması Ataturk’un ‘Ne MutluTurkum’ demesinin de tarihi anla-mı buydu.”

Söylenenlerin Turkçesi, oligarşi-nin yıllardır tartıştırdığı gibi ne iduğubelirsiz bir “ust kimlik” anlayışına fitolunması, bunun Turkluk olmasındakarar kılınması, “Ataturk milliyetçi-

liği”nin faziletlerinin keşfedilmesidir.

Bizim Yapacağımız İşler Türkiye’nin Bölgede Büyük Sıçrama İmkanına Kavuşması Anlamındadır

“Atatürk’ün 20’lerde çok güzeldüşünceleri var. O çok iyi biliyor ki,isyanlar gelişirse dış müdahale de ke-sin gelişecek. O zaman cumhuriyetdiye bir şey kalmaz. Ayrıca İç Ana-dolu’da 10’a yakın isyan var. Bun-ların hiçbirisi milliyet isyanı değildi.Bu isyanlar bastırılırken özel olarak“Kürdün ezilmesi” diye bir şey yok.Bizim yapacağımız işler Türkiye’ninbölgede büyük sıçrama imkanına ka-vuşması anlamındadır. Yapacakla-rımız Kemalizm’e aykırı değildir.”

Öcalan bu sözleri inanarak mısöylüyor? Hayır!.. Ona bunları söy-leten milliyetçi bakış açısıdır. Milli-yetçilik devrimci değil, burjuva ideo-lojisidir. Kendine güvensizdir, fay-dacıdır. Öcalan, “Kemalizm’e aykı-rı değildir” derken oligarşiye güvenvermek için söylüyor...

***

“Turkiye bir buyuk politikaya ka-rar vermelidir... Tıpkı, Alparslan, Ya-vuz Sultan Selim ve Mustafa KemalAtaturk gibi karar vermelidir... Meseletarihi olarak olduğu gibi tum Kurtle-ri dostluğa, kardeşliğe çekmek,Abdulhamid’in, Mustafa Kemal’inyaptığı kadar yapmak.” (Öcalan)

Sonuç olarak; Kürt milliyetçi ha-reket kuruluşundan bugüne kadarher şeyde olduğu gibi Kemalizmkonusunda da dün söylediklerininÖcalan İmralı’ya getirildikten sonratam tersini söylemeye başlamıştır.Adeta oligarşiyle uzlaşmak için Ata-türk’ü yeniden keşfettiler dersek ye-ridir. Oysa yıllardır Türkiye solunuözellikle de devrimci hareketi “Ke-malizimle” suçlamış, aşağılamakiçin kullanmıştır.

AKP’nin iktidar olmasıyla pekfazla gündemlerine almasalar da Ke-malizmle ilgili tespitleri kökten de-ğişmiştir...

Page 38: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

AKP kendisinden olmayan, ken-disine muhalif olan tum sanatçılarıhedef alıyor. Tiyatroları kapatıyor,özel tiyatroların ödeneklerini kesiyor,filmlerden desteğini çekiyor, oyun-cuları dizilerden çıkarttırıyor, hey-kelleri yıktırıyor, şarkıları yasaklıyor.Gezi’ye katılan sanatçıları yandaşbasınına hedef aldırıyor, linç kam-panyaları örgutluyor, çeşitli bahane-lerle gözaltına aldırıyor. Muhalif,devrimci sanatçıları tutuklatıyor yada şu an grubumuza olduğu gibiyurtdışına çıkış yasağı koydurarakcezalandırmaya çalışıyor.

Grup Yorum’u veTurkuleriniHapsedemezsiniz

Grup Yorum uyeleri Ali Aracı,Ayfer Ruzgar, Sultan Kavdır veSeçkin Aydoğan hakkında, çeşitlimahkemeler tarafından “yurtdışınaçıkış yasağı” kondu. Sözkonusumahkemelere defalarca başvuru yap-mamıza rağmen bu yasak kaldırıl-madı. Tum halkımızın tanık olduğu,17 Aralık 2013’de AKP’ye yöneliktarihin en buyuk hırsızlık ve yolsuzluk

operasyonunda yargılananlar hak-kında verdiği yurtdışı yasağını kal-dırdı! İşlenen suç çok açık ve belgeliolduğu halde sanıkların tamamı hak-kında, istisnasız hepsi hakkındakitum denetimli serbestlik ve yurtdışıçıkış yasaklarını kaldırdı mahkemeler.Ama Grup Yorum’a yönelik yasağıısrarla surduruyorlar...

AKP adım adım tum kurumlarıele geçirmeye devam ediyor. Şimdide yargıyı kullanarak istediğini ya-pıyor.

Ama şurası çok açık; tum guçgösterilerine rağmen yine de korkuyorbizden. Korktuğunu AKP GençlikKolları Genel Merkezi’nin Kasım-2013 tarihli raporundan da görebili-yoruz. Bizi önce terörist ilan ediyor,sonra “ağırlık merkezine vurulacakdarbelerle” yok edilmesi gerekenbir grup olarak ilan ediyorlar GrupYorum’u. İşte AKP’nin “demokrat-lığı”. Ancak faşist bir kafanın sarfedeceği sözlerle dolu bu rapor…

Bununla sınırlı değil AKP’ninGrup Yorum duşmanlığı ve yasadı-şılığı. Bu sene Harbiye AçıkhavaTiyatrosu’nda konser yapmak için

İBB Kultur AŞ’ye başvuruda bu-lunduk. Ancak yetkililerden ‘GrupYorum’a Harbiye’yi vermeyecekle-rinin, hiçbir belge de imzalamaya-caklarının’ cevabını aldık. Her yeribabalarının çiftliği olarak göruyorlar.Ve duşmanca duygularla, yasadışıda olsa konserimizi engellemeye ça-lışıyorlar.

29 yıldır turlu baskılara, saldırılararağmen yuruyuşumuze devam edi-yoruz. Gözaltına alındık, tutsak edil-dik, işkencelerden geçirildik, kulturmerkezimiz basıldı, konserlerimizyasaklandı, çıkmamış albumumuzçalındı...

Saldırıların hiçbir biçimiturkulerimizi söylememizin, hal-kımıza gerçekleri anlatmamızınönune geçemedi.

Ne kavga için atan yureklerimizidurdurabildiler, ne de ureten beyinle-rimizi teslim alabildiler. Her defasındayenildiler, yenildiler, yenildiler...

Biz Grup Yorum’uz 29 yıldır kav-ganın turkulerini yapıyoruz. 29 yıldırAnadolu’muzu, ezilen halklarıntumunun alınterinin ıslattığı topraklarıkarış karış geziyoruz yureklerimizdeki

Grup Yorum Üyelerine Yurtdışı YasağınınKaldırılması İçin;

AKP’nin Sanata Saldırılarının Son Bulması İçin;Bir Aylık Açlık Grevi Yapıyoruz!..

GRUP YORUM’AYASAK KONULAMAZ!

HHALKLARINŞARKILARI

SINIR TANIMAZ !

Page 39: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

sevdayla. 29 yıldır adımlıyoruz yolları“dunyanın öbur ucunda bir insanaatılan haksız tokada” olan öfkemiz-le...

Dunyadaki ezilen halklarla da-yanışmamızı engelleyemeyeceksi-niz!

“Tum baskıyı ulke içinde tutar,ezer geçerim...” hesabı mı yapıyor-sunuz? Ama bunu başaramadınız,başaramayacaksınız. Biz enternas-yonalizmin sadece bir slogan olma-dığını ilan ediyoruz, işte bundan kor-kuyorsunuz.

Irak’ta canlı kalkan olduk, Suriyehalklarının yanında yer aldık, RosaLuxemburgların katledilişlerinin yıl-dönumlerinde Almanya’da olduk...Halkların Uluslararası DayanışmaSempozyumu’nda Amsterdam’da yeraldık...

Che özetlemiş; gerçekten insanolan herkes, başkasına atılan tokatınacısını kendi yanağında duymalıdır.

İnsanlık tarifi mi arıyorsunuz, iştebudur. Sevgimiz de, nefretimiz debu tanımın içindedir. Dunyadaki ezi-len halklar; katliamcı, işkenceci,hırsız olduğunuzu yuzunuze haykı-racak... İşte bu yuzden yurtdışı yasağıkoyuyorsunuz,

“Katliamlar, işkenceler, hırsızlıklaryanıma kar kalır” hesabı yapıyor-sunuz. Ama gerçekler, sizin yalanla-rınızdan çok daha guçludur. Buyuzden korkuyorsunuz...

Bu tavrımız sadece saldırıya uğ-rayan halklarla dayanışma olarakgörulmemelidir. Bu tavır, doğrudanulkemiz halklarının geleceği açısındanda zorunlu bir tavırdır. Çunku em-peryalistler tarafından Irak’a, Sudan’a,Afganistan’a veya başka bir yere atı-

lan bombalar, esas olarak bizim top-raklarımızı ve geleceğimizi de tehditetmektedir. Bombaların bizim ulke-mize de duşmesini engellemek, tav-rımızın guçluluğune ve zayıflığınagöre biçimlenecektir. Bizim ulkemizeduşecek bombaları da engellemekiçin enternasyonalist dayanışmayıbuyutmek için mucadele ediyoruz.

Grup Yorum YurtdışınaNeden Çıkıyor?

Biz devrimci sanatçılarız. Ezilenhalkların mucadelesinin birer sıraneferiyiz ve bu mucadelenin turkule-rini söyluyoruz. Emperyalizmin as-keri, siyasi, ideolojik, kulturel tumsaldırılarına karşı bir Sanat Cephe-siyiz. Emperyalizm Ortadoğu’da,Afrika’da, Latin Amerika’da,Asya’da, Avrupa’da saldırıyor. İştetam da bu nedenle Irak’ta 14 yaşındaAmerikan askerlerinin tecavuzuneuğrayan Abir’in; Latin Amerika’yıemperyalizme dar eden komutanChe’nin; Siyonist İsrail hucrelerindekiFilistinli tutsakların; Arapların, Kurtle-rin, Latin Amerikalıların turkusudur;“Biz buraya dönmeye değil, ölmeyegeldik” diyen Mahirlerin turkusudurdilimizden, enstrumanlarımızdandökulen... Ve dunya halklarıyla da-yanışma, ortak duşmana karşı ortakmucadele tarihsel ve siyasal sorum-luluğumuzdur. Bu sorumluluğumuzgereği 29 yıldır yurt dışında sayısınıhatırlayamayacağımız konserler, ey-lemler örgutledik. Örgutlemeye dedevam ediyoruz.

Biz vatanseveriz... BağımsızTurkiye istiyoruz… Biz enternasyo-nalistiz... Başka uluslara karşı herturlu önyargıyı, kuçumsemeyi, yoksaymayı reddediyoruz...

Biz halkımızı seviyoruz... Halkı-mızın mucadelesini dunya halklarıylapaylaşmak için yurtdışına çıkıyo-ruz...

AKP de işte bu nedenlerle yurt-dışına çıkışımızı engellemek isti-yor...

“Sanat, duşmana karşı savunmadave saldırıda mucadele aracıdır” diyenPablo Picasso da omuz başımızda-dır.

Nazım Hikmet’in sözunu, RuhiSu'nun sazını bu gune taşıyanlarızbiz. Biz halkın sanatçılarıyız. İdil'iz,Ayşe Nil ve Ayşe Gulen’iz. Sanatı-mızla, geleceğin yolunu aydınlatanSanat Cephesiyiz. Bize gucunuz yet-mez...

Hiçbir guç ezilen dunya halklarıyladayanışmamızı engelleyemedi, en-gelleyemeyecek! Turkulerimiz sınır-ları aşıp, yasakları delip Avrupa’da,Asya’da, Ortadoğu’da ve dunyanındört bir yanında emperyalizme karşıdirenen halkların yureğine akmayadevam edecek.

Bu taleplerle 14 Şubat’tan iti-baren, 1 ay sureyle açlık grevin-deyiz!

Grup Yorum Üyeleri HakkındaVerdiğiniz Yurtdışı Çıkış Yasakla-rını Kaldırın!

Sanata ve Sanatçılara YönelikBaskılara Son Verin

SINIR, YASAK TANIMAYANTÜRKÜLERİMİZ

KAZANACAK!

TÜRKÜLER SUSMAZ,

HALAYLAR SÜRER!

KAHROLSUN EMPERYALİZMYAŞASIN HALKLARIN

ULUSLARARASI

DAYANIŞMASI

İletişim: 0 538 587 59 08

Page 40: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

14 Şubat 2014: 1. GünBugün bir aylık açlık grevine baş-

layacağız. Günler öncesinden çalış-malarına başladık. El ilanları, duyu-rular, internet çağrıları, ailelerimizleneden açlık grevi yaptığımız üzerinesohbetler. Bir gün öncesinde, İdil'inaileleriyle bir araya gelerek akşamyemek yedik, ardından türkülerimiziçaldık söyledik.

Coşkuluyuz, bu coşkumuzu yi-tirmeden son hazırlıklarımızı yapı-yoruz. Bir grup öncesinden KazovaMağazası'nı düzenlemek için gitti.Pankartımız bu kez farklı, bir kari-katür var boydan boya, duvarı yarıpçıkan bir portre var... “TürkülerimizSınır Tanımaz! Grup Yorum'a YasakKonulamaz!” yazıyor pankartta...

İşlerimizin yoğunluğu arasında,öğlen yemeği saatini geçiriyoruz.Eylemin başlamasına bir saatimizvar alelacele yemek hazırlıyoruz vebir süre için son kez hep birlikteöğlen yemeğini yiyoruz.

Kazova Mağazası'na geldiğimizdemisafirlerimiz karşılıyor bizi. On-larcası gözümüzün içine bakıyor; ai-lelerimiz, sanatçı dostlarımız gelmiş...Yönetmen Semir Aslanyürek, mü-zisyenler Hakan Yeşilyurt, Barış Gü-ney, heykeltıraş Ayla Turan. Kazo-va'nın sokağında apartmana çıkmışinsanlar, bir süre sonra tencere tava

çalmaya başlıyorlar. Okuyoruz basınaçıklamamızı yaklaşık yüz kişi var,açlık grevine başladığımızı ilan edi-yoruz. Onurluyuz, şarkılarımızın, tür-külerimizin onurunu yere çalamadılaryine. Onurluyuz, Grup Yorum'un ta-rihine yeni bir direniş halkası eklemeküzere yola koyuluyoruz... Bir ay de-yip, duraksayanlara mücadele tari-himizi anlatıyoruz.. 122 şehidimizi,yüzlerce gün aç kaldıklarını, nasılmücadele ettiklerini...

Kazova işçileri de yanımızda. Di-renişi ilmek ilmek, emek emek örenve kendi işlerinin patronu olan işçilerşimdi mağazalarının önünde yeni birdirenişi ağırlamak üzere hazır bulu-nuyorlar... Tecrübeliler ve direnişinonurunu taşıyorlar. Gözlerinden an-lıyoruz...

Açıklamamızın ardından mağazave kültür merkezi olarak kullandıklarıyere geçiyoruz. Adeta sığamıyoruz,o kadar çok dinleyici dostumuz, ai-lemiz yanımızda. Bizimle birlikte,burada herkes ev sahibi… Herkesbir yanından tutuyor işin, pankartınasılması, çayın demlenmesi, etrafındüzenlenmesi.

Çayın hazırlanmasıyla oturuyoruzmasanın etrafına, bağlamımızı, gita-rımızı alıyoruz. Türkülerimizi, şar-kılarımızı söylemeye başlıyoruz hepbirlikte... Akşama kadar gelenimiz

gidenimiz hiç eksik olmuyor, akşam19.00'da Galatasaray Lisesi önündeHalkın Elleri albümümüz için sonbir tanıtım konseri düzenleyeceğiz.Ziyaretçilerimizi oraya davet ediyo-ruz... Akşam Taksim'e yürüyerek git-meye karar veriyoruz ve yola koyu-luyoruz. İstiklal Caddesi'nden itibarenönlüklerimizi giyiyoruz ve açıklamayapacağımız alana vardığımızda alkış,ıslık ve sloganla karşılanıyoruz. Birkez daha heyecanla doluyor yüreği-miz. Bu duyguların tarifi çoğu zamanmümkün olmuyor... Yağmur yağıyorbardaktan boşanırcasına. Fakat yak-laşık iki yüz elli kişi bir an olsun ay-rılmıyor eylemden. Coşku giderekartıyor. Anlatıyoruz neden açlık gre-vinde olduğumuzu, Grup Yorum'un29 yıllık mücadelesini anlatıyoruz.Alkışlar tüm İstiklal Caddesi'ndenduyuluyor. Kafelerden insanlar al-kışlıyor. Türkülerimizi, marşlarımızısöylüyoruz ve tüm dostlarımızı Ka-zova'ya davet ederek oradan ayrılı-yoruz. Yolda, duygularımızı düşü-nüyoruz ve bu duyguları ancak mü-cadele ettikçe taşıyacağımızı düşü-nüyoruz.

Kazova'ya sırılsıklam olmuş birhalde dönüyoruz. Bu akşam buradahep birlikte kalacağız. Açlık grevinebütün Yorum olarak başladık, destekolarak sanatçı dostumuz Barış Güneyde bizimle. Destek açlık grevi yapı-

Grup Yorum Açlık Grevi GünlükleriGrup Yorum Halktır, Susturulamaz!

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...40

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 41: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

yor... Bir de izin vermememize rağ-men İdil Halk Tiyatro’sundan gençbir arkadaşımız burada "korsan" açlıkgrevinde. Kazova işçileri hepimizekazak vermek istiyor, onlara yük ol-mak istemiyoruz. "Burası hepimizinmağazası yukarıda kazaklar dururkensiz burada ıslak oturursanız, biz rahatedemeyiz" diyorlar. Yoksul mahal-lelerimiz, halkımız bir armağan ha-zırlamış bize onu gönderiyorlar birde notla birlikte... Bu minyatür birgitar ve içindeki notta "Büyük aile-mizin başeğmeyen sesi, sizleri çokseviyoruz. Bu onurlu direnişinizdebizler de sizinleyiz. Mahalleliler ola-rak hepinizle gurur duyuyoruz" ya-zıyor...

Gün içinde Çayan Mahallesi'ndenve Kazova işçilerinden gelen çiçek-lerimizi yerleştiriyoruz... Yavaş yavaşburaya yerleşiyoruz. Akşam da birtoplantı yapıp genel şekliyle bir haf-tayı programlıyoruz. 24 saatin so-nunda açlık grevini bitireceğiz Alihariç hepimiz bir hafta dönüşümlüyapacağız. Bu haftanın dönüşümlüekibinde Sultan, Seçkin ve Muharremvar... İnterneti takip ediyoruz, dinle-yicilerimizin cümleleri bizi mutluediyor. Küçük bir sistem kurup ilkkez internetten canlı yayın yapıyoruz.Bu buraya gelemeyip yüreği bizimleatan dinleyicilerimizle bizi bütün-leştiriyor adeta..

Gecenin ilerleyen saatlerinde, bizbize kalıyoruz, sohbet ediyoruz veyaklaşık üçe kadar şarkı türkü söy-lüyoruz.

15 Şubat 2014: 2. GünSabah heyecanla uyanıyoruz. Bi-

razdan misafirlerimiz gelmeye baş-lar... Gece biraz soğuk geçiyor fakatbu sorun olmuyor... Gazeteleri oku-yarak başlıyoruz güne. Haberlerimizibir pano yapmak üzere kesiyoruz.El birliğiyle temizlik yapıyoruz vebu esnada misafirlerimiz gelmeye

başlıyor. İbrahim'in babası Ahmetamcamız Kayseri'den geliyor bizi zi-yarete. Kazova işçileri geliyor he-yecanla, ev sahibi olmanın onurunugörüyoruz yüzlerinde. Daima gü-lümsüyorlar bize... Kazova mağa-zasına gelip bizim orada direnişteolduğumuzu görenlerle sohbete ko-yuluyoruz. Bu esnada mağazadanalışveriş yapmayı da ihmal etmiyorziyaretçilerimiz. Direniş, direnişi bü-yütüyor yani...

Hakan Yeşilyurt bugün de ziyaretegeliyor bizi ve dinleyicilerimizle bir-likte şarkılarımızı türkülerimizi söy-lemeye başlıyoruz. Coşkumuz, moralmotivasyonumuz yerinde. Açlık gre-vinden kaygı duyan dostlarımız bizigörünce bu kaygısını terk ediyor...Sanatçı dostlarımız Mehmet Esatoğlu,Hale Üstün ve Hamit Demir de geli-yor bir süre sonra. Tiyatro Simurg'danHale Üstün Enver Gökçe'nin KirtimKirt şiirini okuyup canlandırdı. BerkinElvan'ın ablası elinde bir çiçek venotla geliyor ziyaretimize, çiçeğinüzerindeki notta “Grup Yorum halktırsusturulamaz! Elvan Ailesi” yazıyor.Çok mutlu oluyoruz umudun çocuğuBerkinimiz’in ailesini yanımızda gör-düğümüze.

Redhack destek için açlık greviyapacağını açıklıyor ve tüm kitlesiniGrup Yorum'la dayanışmaya davetediyor...

Bu gün akşam saatlerinde Şişli'dehemen yakınımızda bir inşaat çöktü,ziyaretçilerimiz hemen yardıma koş-tular. Ama polis kimseyi yaklaştır-mıyordu... İnşaat sahipleri enkazıkaldırma telaşına düşmüşlerdi... Ak-şam 24.00’a kadar misafirler sürekligeldiler...

16 Şubat 2014: 3. GünAçlık grevinin 3. günündeyiz. İlk

ziyaretçilerimiz Kamu EmekçileriCephesi'ydi. Birçoğu hakkında GrupYorum konserine gitmek, bilet da-ğıtmak vb. suçlamalar getirilerek tu-tuklanmışlardı. Çok kısa süre öncetahliye olan Kamu Emekçileri Cep-heliler o “büyük” suçlarını tekrar iş-leyip soluğu bizim yanımızda alı-yorlar... Sohbete koyuluyor ve soh-betin bir yerinde memurların çocuk-

larından, aynı zamanda Grup Yo-rum'un öğrencisi olan Deniz, "Yaşa-mak Şakaya Gelmez" şiirini ezbereokuyor bizlere...

Bugün sabah dokuzdan itibarenRedhack, Zula Dergisi editör ve ya-zarları ayrıca Grup Yorum dinleyi-cilerinin bazıları bir günlük destekaçlık grevine başladı...

Bugün Direnen Goldaş işçileribizi ziyaret etti ve kapının önündebirlikte bir açıklama gerçekleştirdik.Goldaş işçilerinin ardından, kitleselolarak Galatasaray taraftar grubu Kı-zılaslan'lar geldiler. Ve giderken birsürprizle bize besteledikleri küçükşarkılarını söylediler... TAYAD’lı ai-lelerimiz geliyor ziyarete... Slogan-larla giriyorlar mahallemize ve gelipsarılıyorlar tek tek bizlere. Örgüleriylegelmişler, bir yandan örgü örüyorlar...TAYAD’lı analarımız ve babaları-mızla şarkılar türküler söylüyor. Bunuaynı zamanda canlı yayınlıyoruz.Canlı yayınımızı 210 kişi izliyor. Biryandan da mesajlar geliyor; Trab-zon'dan, Almanya'dan, Londra'dan...TAYAD’lı ailelerle birlikte “Bir OğulBüyütmelisin”, “Onurumsun”, “Seninİçin”, “Düşenlere” şarkılarımızı söy-lüyoruz. Çok dar bir alan olmasınarağmen halay kuruluyor.

Bugün bulunduğumuz sokaktakomşularımıza bildiri dağıttık. Vedirenişimizi anlattık. Hepsi olumlukarşılayarak, ziyarete gelecekleriniifade etti.

Fotoğraf ve Sinema Emekçileride bir derslerini burada yaptılar.Pazar günü çok yoğun geçiyor...

Seçkin, Sultan, Muharrem veAli'nin açlık grevinin üçüncü günübugün.

Misafirlerimiz, şekerler, bitki çay-ları getiriyor. Telefonumuz hiç sus-muyor, herkes arayıp desteklerini su-nuyor. Destek açlık grevinde bulunanZula Dergisi editörleri bizi ziyaretegeliyor.

İdil Kültür Merkezi Kürtçe müzikgrubu Denge Hevi de bizi ziyaretegelenler arasında. Onlarla da Kürthalkının şarkılarını söylüyoruz...

Üçüncü gün de böylece sona eri-yor...

41

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 42: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...442

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Kapitalizm sadeceemeği değil, dünya üze-rinde yaşayan her şeyisömürüyor, çalıyor. Herşeyi kar uğruna yok edi-yor.

Doğayı yok ediyor;Orman alanlarını

adım adım parselliyor,zehirli gazlarını arıtma-dan salarak atmosferiyok ediyor, dereleri, göl-leri kurutuyor, atıklarıyladenizleri kirletiyor. En güzel sahillerieline geçiriyor, halka kapatıyor.

Hayvanları yok ediyor;Antarktika’dan Afrika’ya vahşi

hayvanların derileri, kürkleri, dişleriuğruna soyunu kurutuyor, nesilleriniyok ediyor.

Bitkileri yok ediyor;Kendi tohumlarını satmak için

doğal ürünlerin ekimini yasaklıyor,kotalarla sınırlıyor, GDO’lu, hor-monlu ürünlerle dolduruyor dört biryanı. Sattığı ürünlerle hastalık saçı-yor.

Teknolojik gelişimi yavaşlatıyor;Elinde kalan eski teknolojileri

satmak için yeni keşiflerin halka su-nulmasını engelliyor. Meslek sırrıile formülleri gizliyor, herkesin buformülleri bilip çok daha geliştirme-sini engelliyor. Patent yasalarıylabaşkalarının yeni formüller, tekniklergeliştirmesini engelliyor.

Kapitalizm insanlığın gelişiminiengelliyor, durduruyor.

Bütün bunları dizginsiz, kontrol-süz, doyumsuz bir sömürü ile yapıyor.Milyarlarca insanı en ağır işlerde,karnını zar zor doyuracak koşullardaçalıştırıyor.

Düşmanlığı sadece doğaya, hay-vanlara, bitkilere ve yetişkin insanlaradeğil... Kapitalizm çocuklarımıza dadüşman.

Yoksul halk çocuklarını 8 – 10yaşından itibaren ağır işlerde çalış-maya mecbur bırakıyor. Çalışma ya-

şını yasalarla sürekli aşağılara çekiyor.Onların minicik, gelişmeye muhtaç,kırılacak dal gibi olan bedenleriniucuz iş gücü olarak görüyor. Kimi-lerini çocuk yaşta evlendiriyor. Ça-resizlik içinde kalan kimileri sokaktamendil satıyor, kimileri de çareyitiner torbalarında arıyor.Şu istatistik her şeyi anlatıyor:Dünyada her 5 dakikada 165 ço-

cuk, açlıktan ve tedavi edilebilir has-talıklardan dolayı ölüyor.İşte böyle bir dünya yarattı kapi-

talizm. Sadece en temel ihtiyaç olanbesine ulaşamadığı için, çok kolaytedavi edilebilecek hastalıklardan do-layı, o basit tedaviye bile ulaşamadığıiçin ölüyor çocuklarımız.

Onların bedenlerini ya kar edeceğiyerler olarak görüyor, ya da tedavibile olamayıp ölüp gitsinler istiyor.

Bunların hiçbiri olmazsaçeteleşsinler, mafyalaş-sınlar istiyor. Bu akıldışı sistemi sorgulaya-masınlar, bu akıl dışısisteme karşı mücadeleedemesinler diye bilgi-den mahrum kalmala-rını, kör cahil yetişme-lerini istiyor.

Eğer kör cahil ol-mamışsa, kendi düze-nine karşı başkaldırmış-

sa, çocuk olmasına bakmıyor, sıkıyorkafasına kurşunu, gaz bombasını.Berkin gibi, Uğur Kaymaz gibi so-kaklara akıtıyor beyinlerini.

Sosyalizm, kapitalizmin bütün buyok edici yönlerine etkili alternatiflersunabilecek tek düzen. Doğadan vahşiyaşama, yetişkin insanlardan çocuk-lara kadar yeryüzünün tüm sorunlarınıçözme iddiasıdır sosyalizm. İnsanlarınsadece ekonomik sorunlarını değil,sosyal, kültürel, siyasal tüm sorun-larına etkili çözümler üretmenin adı-dır.

Kapitalizm varlığını ve sürdürü-lebilirliğini nasıl ki insanları cahil-leştirmesinden, yozlaştırmasından,inançsızlaştırmasından, umutsuzlaş-tırmasından, edilgenleştirmesindenalıyorsa, sosyalizm de tam tersineinsanın gerçek bilgiyle dolu olma-sından, sorgulayabilmesinden, üret-mesinden, umut dolu olmasından,coşku dolu olmasından alacak.

Bu nedenle çocuklarımızı bilgiyle,sevgiyle, kültürle, sanatla, istediğiuğraşı yapabilir, istediğini seçebilirhalde yetiştireceğiz.

Ama çocuklarımızın etkin, güçlükişiler olması konusunu sosyalizminkuruluşundan sonraya ertelemeye-ceğiz. Kapitalizm çocuklarımızı yoz-laştırarak ayakta kalıyor. Yozlaştırmasilahını elinden alacağız. Yoksul ma-hallelerde yaydığı yozlaşmayı, de-ğersizleşmeyi, çeteleşmeyi, uyuştu-rucuyu; yerlerine kendi değerlerimizikoyarak etkisiz kılacağız.

YOZLAŞMAYA KARŞI BİR ALTERNATİF:UMUDUN ÇOCUKLARI ORKESTRASI

Page 43: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

443

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Umudun Çocukları Orkestrası budüşüncelerle atılmakta olan somutbir adım. Şimdi ilk aşamada Ok-meydanı’nda hayata geçiriliyor. Amaçbir senfoni orkestrası kurmak. Ma-hallenin ve çevre mahallelerin ço-cuklarının bu orkestra içinde ücretsizolarak müzik eğitimi almasını sağ-lamak. Enstrümanları da ücretsiz ola-rak dağıtıp, hiçbir maddi karşılıkbeklemeden orkestrada olmalarınısağlamak. Ve sistemli olarak verilecekolan eğitimle bu orkestranın bir par-çası olmalarını sağlamak. Bu orkes-trayla mahallede, başka mahallelerde,konser salonlarında, adım adım başkaşehirlerde ve başka ülkelerde kon-serler vermek amaçlanıyor.

Enstrümanları ücretsiz dağıtabil-mek için, müzisyenlere yönelik “ikin-ci enstrümanını umudun çocuklarıylapaylaş” kampanyası yapılıyor. Ayrıcatüm masraflarımızı karşılamayı hal-kımızla dayanışma içinde olarak çö-zümler üretebiliyoruz. Hiçbir aşamadaorkestradaki çocuklara maddi bir yü-kümlülük oluşturmamak için özenleçalışılıyor.İlk olarak sadece bir mahallede

başlayan çalışmayı önümüzdeki yıl-

dan itibaren birkaç mahalleye dahayaymak, daha sonra İstanbul’un bir-çok mahallesine yaymak, Anado-lu’nun değişik illerine yaymak esashedef. Böylece onlarca orkestra ku-rulmuş olacak. Bu orkestralardakiyüzlerce kişi içinden karma orkes-tralar kurulacak.

Orkestrada şimdilik keman, viyola,çello, kontrbas, flüt, klarnet, obua,ritim, bağlama ve gitar enstrüman-larıyla çalışılacak. Zamanla bu ens-trümanların sayısı artacak.

Bu orkestrada yeni bir eğitim tek-niği de uygulanacak. Normalde tümeğitim sistemlerinde ya batı eğitimiveriliyor, ya doğu eğitimi veriliyor.

Bunlardan birisini tercih etmeniz ge-rekiyor. Ayrıca genellikle tek bir ens-trümanla sınırlı tutuluyor. UmudunÇocukları Orkestrasında hedeflenen;hem klasik müzik çalabilen, hemhalk müziği çalabilen, hem doğuhem batı tekniğini öğrenmiş, kendienstrümanı dışında ritim aleti de ça-labilen, vokal de yapabilen, piyanoda çalabilen çocuklar yetiştirmek.

Orkestranın kayıtları tamamlandıve 2 ay önce eğitime başlandı. 2hafta içinde enstrümanlarla eğitimegeçilecek.

Bu orkestra ile kültür sanatın yok-sul halk çocukları için de bir hak ol-duğunu, kültür – sanatı yozlaşmayakarşı etkin olarak kullanabileceğimizigöstermek istiyoruz. Bu halkın ço-cuklarına fırsat verildiğinde neleribaşarabileceklerini, nelere imza ata-bileceklerini göstermek istiyoruz.

Onların hakkının açlık, hastalık,ölüm, ağır işlerde çalışmak, evlen-dirilmek, kör cahil yetiştirilmek değil;ekmek, süt, sağlık, bilimsel eğitim,oyun, yeteneklerini geliştirecek, be-cerilerini geliştirecek faaliyetler ol-duğunu göstermek istiyoruz.

Umudun Korolarıyla Haykıracağız "Bağımsız Türkiye İstiyoruz" Diye!

Hatay da Grup Yorum Korosu çalışmaları devam ediyor. 12 Şubat’taHatay Güzel Sanatlar Lisesi'ndeki gençlerle tanışıldı. Okula gidip müzik bö-lümündeki liseli gençliğe Grup Yorum ve Grup Yorum’un Hatay’da kuracağıGrup Yorum Korosu hakkında bilgi verildi. Çalışma liseli gençlik tarafındanilgiyle karşılandı. Çalışma bitiminde 14 öğrenci kayıt yaptırdı. Ayrıca GrupYorum Korosu’nun duyurusunu yapmak için 11-12 Şubat’ta Antakya merkezdeve Samandağ’da afişleme çalışması yapıldı. Samandağ ilçesindeki liselerdede bildiri dağıtımı yapıldı. Toplam 100 afiş asıldı.

16 Şubat’ta Grup Yorum Hatay Korosu ilk kez bir araya geldi. Koronunyeni öğrencileri ilk ders için toplandığında, öncelikle Grup Yorum’un Hatay’dabaşlattığı koronun amacı anlatıldı. Hataylı gençlerle tanışarak, birleşerekGrup Yorum’un sesinin daha gür çıkacağından bahsedildi. Hep birlikte sofrakuruldu. Çay ve kek ikram edildi. Ardından hep birlikte “Koro” filmi izlendi.Film gösteriminin ardından ders sona erdi. Grup Yorum Hatay Korosu Haziran

Ayaklanması şehitlerinden Ahmet Atakan’ın an-masına katıldı.

Ayrıca, Hatay'ın Dursunlu Beldesi'nde HalkCepheliler ve Liseli Dev-Gençliler 17 Şubat'ta ya-zılama yaptı. Yazılamalarda "Ali, Ahmet, Abdo'nunKatilleri Cezalandırılsın - Halk Cephesi", "Adaletİstiyoruz - Halk Cephesi" ve çok sayıda "Cephe","Dev - Genç" yazılaması yapıldı.

Pir Sultan AbdalGezi Parkı

İsmini İstiyoruzAlacağız!

Çorum Pir Sultan Abdal Derneğiüyeleri eski Cumartesi Pazarı alanınayapılan parka “Pir Sultan AbdalGezi Parkı” isminin verilmesi içinyaklaşık bir yıldır mücadele veri-yorlar. Bu çerçevede 12 Şubat’tapark çevresi, Esnafevleri cami çev-resi ve Bahabey Caddesi üzerindeyapılan çalışma ile üzerinde “PirSultan Abdal Gezi Parkı İsmini İs-tiyoruz Alacağız” yazılı olan toplam80 afiş asıldı. Ayrıca aynı gün Bah-çelievler Polis Karakolu civarına,Pir Sultan Abdal Gezi Parkı ve çev-resine “Pir Sultan Abdal Gezi Parkı!Parkımızın İsmini Kazanacağız!”yazılamaları yapıldı.

Page 44: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...444

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Halkların Şarkıları Sınır Tanımaz!Grup Yorum’aYasak Konulamaz!

Grup Yorum, üzerindeki baskılarave yurtdışı yasaklarına karşı açlık gre-vine başladı. 14 Şubat’ta Diren! KazovaKazak ve Kültür mağazası önündeyapılan basın açıklamasında, yurtdışıyasaklarına karşı bir ay boyunca tümüyelerinin açlık grevinde olacaklarınıilan etti. Grup Yorum üyelerinden AliAracı bir ay süreyle açlık grevindekalacak, diğer üyeleri ise birer haftalıkdönüşümlü olarak açlık grevinde bu-lunacak. Bir hafta boyunca Diren!Ka-zova mağazasında gerçekleşecek olanaçlık grevi daha sonra başka kültürmerkezlerine taşınacak ve bir ay bo-yunca devam edecek.

100 kişinin katıldığı basın açıkla-masına sanatçılardan Hakan Yeşilyurt,Semir Aslanyürek, Barış Güney veAyla Turan katıldı. Grup Yorum ele-manı Ezgi Dilan Balcı, okuduğu basınaçıklamasında neden açlık grevi yap-tıklarını ve uğradıkları baskıları anlattı.

Okunan açıklamanın ardından da-yanışma sloganları atıldı ve GrupYorum türküleri eşliğinde halaylarçekildi.

Ayrıca Grup Yorum‘un yeni albümüHalkın Elleri'ni halka ulaştırmak ama-cıyla bir ay süresince GalatasarayLisesi önünde gerçekleştirdiği kon-ser-eylemlerin sonuncusu bu haftaaynı gün onlarca kişinin katılımıylagerçekleşti. Grup Yorum'un yurtdışıyasaklarına karşı açlık grevine başla-masının yarattığı coşku ve sahiplenmeyi

yağmur engelleyemedi. Onlarca kişiyağmur altında Grup Yorum türküle-riyle halaya durdu. Grup Yorum yaptığıaçıklama ile açlık grevi eylemlerinindaha başlangıç olduğunu, mücadele-lerine zafere kadar devam edeceklerinisöyledi. Eylemin ardından Grup Yo-rum'la birlikte dinleyicileri açlık grevinigerçekleştirdikleri Diren!Kazova-DihKazak ve Kültür mağazasına geçerek,eylem bitirildi.

Sınır Yasak TanımayanTürkülerimiz Kazanacak!

Grup Yorum'un 14 Şubat'ta baş-lattığı açlık grevine destek büyüyor.

TAYAD’lı Aileler:Kurulduğu günden bugüne hep

Grup Yorum’la olan TAYAD, destekamacıyla 14 Şubat'ta Şişli merkezde10 farklı otobüs durağına Grup Yo-rum’un 1 aylık açlık grevi duyuru-sunun olduğu ozalitler astı. Ayrıca,16 Şubat'ta Diren!Kazova Kazak veKültür Merkezi'nde 1 aylık açlık gre-vine başlayan Grup Yorum üyeleriniziyaret ettiler.

TAYAD’lı analar kızıl bantlarıylaen önde yürürken Kazova mağaza-sının bulunduğu sokağa girildiğinde''Grup Yorum Halktır Susturulamaz,Devrimci Sanat Yasaklanamaz! Tür-küler Susmaz Halaylar Sürer, HastaTutsaklar Serbest Bırakılsın" slogan-ları atıldı. Mağazanın girişinde GrupYorum üyeleri TAYAD’lıları alkışlarlakarşıladılar.

Kamu Emekçileri Cephesi: 11 aylık tutsaklıklarının ardından

27 Ocak'ta tahliye olan Kamu Emek-çileri Cephesi üyesi memurlarla 16Şubat'ta Taksim'de kahvaltı düzenledi.Kahvaltıya tahliyelerin aileleri dekatıldı. Kahvaltıdan sonra hep birlikteKazova işçilerinin açtığı Diren!Ka-zova Kazak ve Kültür-DİH mağaza-sına ziyarete gidildi. Burada açlıkgrevinde olan Grup Yorum üyelerive Kazova işçileri ziyaret edildi. Hepbirlikte çay içilerek sohbet edildi.

Kamu Emekçileri Cephesi, 9 Şu-bat'ta 22 kişiyle gerçekleştirdiği ilkziyaretten sonra ikinci ziyaretini 16Şubat günü gerçekleştirmiş oldu. 9Şubatta yapılan ziyarette tahliyeolan devrimci memurlardan DursunDoğan ve Akman Şimşek, Kozavaişçileri ile ilgili duygu ve düşünce-lerini dile getiren bir konuşma yap-tılar. Avukat Behiç Aşçı, Kazo-va'nın projelerinden bahsetti. Kazo-va işçileriyle yapılan sohbettensonra Kamu Emekçileri Cephelimemurlar Kazova işçilerinin üretti-ği kazaklardan satın aldılar.

İdil Halk Tiyatrosuİdil Halk Tiyatrosu oyuncuları 19

Şubat’ta Diren!Kazova Kazak veKültür-DİH Mağzası’nda açlık gre-vinde bulunan Grup Yorum eleman-larını ziyaret etti.

Bir saatten fazla süren sohbetteşarkılar türküler söylendi. İdil HalkTiyatrosu oyuncuları, tutsak oyun-cuları Gamze Keşkek‘in 25 Şubat’tagerçekleşecek mahkemesine çağrıyaptı. Tekrar görüşmek üzere oradanayrıldı.

Halkların Şarkıları Sınır Tanımaz!Grup Yorum’a Yasak Konulamaz!

Page 45: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

8 ay önce polislerin kafasını hedef alarak attığı gaz fi-şeğiyle yaralanan Berkin Elvan, hala komada. Onu vuranpolislerse Halk Cephelilerin ısrarıyla faşizmin mahkeme-lerinde ifade verdiler. Sözleri işkencecilerin hep yaptığışekilde; görmedim, duymadım, bilmiyorum... Halk Cep-heliler aralıksız eylemleriyle adalet aramaya ve suçlulardanhesap sormaya devam ediyor.

İstanbulTaksim: Halk Cepheliler, Berkin’in hesabını sormakiçin 17 Şubat günü Taksim Anıtı önünde eylem yaptılar.İlk eylemde 1 kişi onlarca polisin saldırısıyla, işkenceylegözaltına alındı. “Berkin Elvan Onurumuzdur” ve “15’indeBir Fidan, Berkin Elvan” sloganı atan Halk Cepheliler iş-kencelerle halkın gözleri önünde, halkın tepkisine rağmengözaltına alındı. Hemen ardından 3 Halk Cepheli yenidensloganlarla pankart açtı. Uzun süre pankartı vermemekiçin direnen Halk Cephelilere polis tüm gücüyle saldırdı.Sivil polisler, Gültekin Akgün, Şahin Özşahin, Murat Ak-demir, Aykut Valavani ve Muharrem Çay’ı işkenceylegözaltına aldılar. Polis, işkencelerle gözaltına aldığı HalkCephelilere barikatlarla kapatarak çevik otolarının bekletildiğiyerde işkenceyi sürdürdü. Gözaltına alınan 4 Halk CepheliKaraköy Karakolu’na götürülerek serbest bırakıldı.

Çayan Mahallesi: “Berkin Elvan’ı duymayan kal-mayacak” diyerek Berkin’i anlatmak için Halk Cephelilerinher cuma saat 18.00’da İstanbul Taksim’de yaptıkları yü-rüyüşün duyurusu için 13 Şubat’ta Çayan Mahallesi SokulluCaddesi, Güzeltepe ve otobandaki duraklara toplamda100 adet afiş yapıştırılarak, "Diren Berkin Çayan Seninle"mesajı halka ulaştırıldı.

Bakırköy: Liseli Dev-Genç’liler 11 Şubat’ta BakırköyMeydanı’nda “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran PolisleriAçıklayın” afişleri asarken, bir faşist afişleri parçalamayabaşladı. Liseli Dev-Genç’liler ise faşiste afişleri neden sök-tüğünü sorup Berkin Elvan'ı anlatmaya çalıştı, ama bununsaldırı için yapılmış bir eylem olduğu çok geçmedenanlaşıldı. Biraz sonra çevrede toplanan sivil faşistler arayagirerek Liseli Dev-Genç’lilere saldırdı. Sivil faşistler hainve işbirlikçidir. Liseli Dev-Genç’lilere yapılan bu saldırı

teşhir edilerek he-sabının sorulacağıhaykırıldı.

İzmir: HalkCepheliler 16 Şu-bat’ta Karşıyakaİzban durağınınçıkışında Berkin Elvan için yürüyüş yaptı. “Berkin ElvanOnurumuzdur”, “Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz” sloganlarıatıldı. Karşıyaka halkı, sloganlar ve alkışlarla eyleme destekverdi. AKP’nin katil polisleri yapılan sesli konuşmalar vesloganlarla teşhir edildi. Okunan basın açıklamasındansonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. 25 kişinin katıldığıeylem sloganlarla bitirildi.

Adana: Adana’da İsmet İnönü Parkı'nda 15 Şubat’taHalk Cepheliler 8 aydır komada olan Berkin Elvan içinadalet istemeye devam etti. Açıklamaya sloganlarla veBerkin Elvan hakkında yapılan sesli konuşmalarla başlandı.Halkın ilgisinin yoğun olduğu açıklamada, “Berkin, baştaAmerikan emperyalizmi olmak üzere, tüm emperyalistlerinülkemizdeki baskı, şiddet, sömürü politikaları hayata ge-çirilsin diye işbirlikçi AKP’nin polisi tarafından katledilmekistenmişti” denildi.

Antalya: 15 Şubat’taAttalos Heykeli önündeAntalya Halk CephesiBerkin Elvan için birbasın açıklaması yaptı.Avukat Hakan Evcin'inokuduğu basın açıkla-masında Berkin'in du-rumu ve mahkemelerinadaletsizliği halka an-latıldı. 20 kişinin katıl-dığı basın açıklamasın-dan sonra oturma eylemiyapan Halk Cephelilereçevredeki insanlar dadestek verdi.

HHepimiz Berkin’iz,Hesabını Soracağız!

Halk Cepheliler 9 Şubat 1996’daşehit düşen Meral Akpınar, Ayten Kor-kulu, Fuat Perk’in mezarları başındaanma yaptılar. Saygı duruşuyla başlayananma, şehitlerin özgeçmişlerinin an-latımıyla devam etti. Nasıl şehit düş-tükleri anlatıldıktan sonra “Bağcılar’daÜç Karanfil” ve “Bize Ölüm Yok”marşları söylendi. Ailelerin getirdiğihelva dağıtıldıktan sonra anma bitirildi.Sarıgazi’de yapılan anmaya 21 kişikatıldı.

Devrim ŞehitleriÖlümsüzdür!

45

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Antalya İzmir

Adana

Page 46: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

İşbirlikçi AKP’nin polisi, 13 Şu-bat’ta sabaha karşı Okmeydanı’ndabirçok iş yerinin kapılarını kırarakbaskın düzenledi. Baskınları protestoeden Halk Cepheliler 13 Şubat’taOkmeydanı Mahmut Şevket PaşaSağlık Ocağı önünde toplanarak yü-rüyüş yaptı.

İstanbul polisi 13 Şubat’ta, sabahakarşı Okmeydanı’ndaki esnafın dük-kanlarına ve evlerine baskın düzen-ledi. Baskın sırasında polis içerdekimsenin olmadığını bildiği ve sa-hiplerine ulaşıp kapıları açtırabildiğihalde kapıları kırdı, dükkanları yerlebir etti. Hatta bazı esnaflar yanlarındaolmasına ve anahtar olmasına rağmenkapılarını kırdılar. Polis aramalar sı-rasında, dükkanların içinde bombave silah aradıklarını söyleyerek nasılbir komplo hazırlığı içinde olduğunugösterdi.

Aradıkları ne bomba ne de silahtı.Bu yalanı söylemelerinin nedeni ken-dilerine bir zemin yaratmak, Ok-meydanı halkına gözdağı vermekti.Asıl amaçları Okmeydanı’nda ve İs-tanbul’un yoksul mahallelerinde yoz-laşmaya karşı yürütülen mücadeleyi,halkın bu haklı mücadeleye katılımınıengellemek.

Halk Cephesi, Okmeydanı’ndayapılan bir yürüyüşle polisin keyfi-liğini protesto etti. Yürüyüş sonrasında

yapılan açıklamada Halk Cephesi'ninyozlaşmaya karşı başlattığı kampanyakapsamında, 1 Aralık'ta Gazi Ma-hallesi'nde beş bin kişiyle, 12 Ocak’taKüçükarmutlu’da bin beş yüz kişiyle,27 Ocak’ta ise Okmeydanı’nda yinebin beş yüz kişiyle yürüyüş düzen-lendiği ifade edilerek; “Yozlaşmayakarşı yürütülen mücadelede, Okmey-danı sokaklarında torba tutan, halkçocuklarını uyuşturucuyla zehirleyen,onlarca uyuşturucu satıcısını ceza-landırdık. Okmeydanı sokaklarındakimse elini kolunu sallayarak uyuş-turucu satamaz hale geldi. Devriyeleratarak mahallemizin güvenliğini aldık.Hırsızları yakaladık, kimini bu işiyapmaktan vazgeçirip namusuyla ya-şamaya ikna ettik, uyarılarımıza rağ-men hırsızlığa devam edenleri halkateşhir edip çaldıkları eşyaları sahip-lerine ulaştırdık. Kadın çalıştıran,ahlaksızlığı yayan ve tüm uyarılararağmen mahalleyi terk etmeyenlerkarşılarında halkın meşru şiddetinibuldu. Yoksul halkımızın eline geçenbeş kuruşunu da oyun masalarındaçalan 6 kumarhaneyi kapattırdık.İşte, AKP’nin arsız polisinin taham-mülsüzlüğü bunadır” denildi.

Yürüyüş hazırlığı sırasında,AKP’nin işkenceci polisleri iki akrepile Sağlık Ocağı’nın yan alt yolundangelerek halkın ve Halk Cephelilerin

üzerine gaz bombalarını atarak ma-halleyi gaza boğdular. Yaşanan busaldırının ardından “Katil Polis Ma-halleden Defol” sloganları atan HalkCepheliler pankartlarını açarak yü-rüyüş hazırlıklarına devam ettiler.Bu sırada Okmeydanı halkına yönelikyapılan sesli konuşmalarda polisinhalka yönelik saldırılarına, kurmayaçalıştığı komplolarına karşı hep bir-likte direnilmesi gerektiği anlatıldı.“Yozlaşmaya Karşı Mücadeleyi Bü-yüteceğiz” ve “Baskılar Bizi Yıldı-ramaz” yazılı pankartların açıldığıyürüyüş boyunca Okmeydanı sokak-ları dolaşıldı. Yürüyüşte özelliklebaskın yapılan iş yerlerinin önündengeçildi. Okmeydanı sokaklarında ya-pılan yürüyüş sırasında halkın evle-rinin pencerelerinden Halk Cephelilerialkışladığı gözlenirken, yapılan seslikonuşmalarda halkın da yürüyüşekatılması çağrısı sonucunda yürüyüşte100 kişi yer aldı.

Yürüyüş boyunca “Baskılar BiziYıldıramaz”, “Hasan Ferit GedikÖlümsüzdür”, “Diren Berkin Ok-meydanı Seninle”, “Katil Polis Ma-halleden Defol”, “Okmeydanı Cep-hedir Mücadeledir”, “Mahir HüseyinUlaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, “Kur-tuluş Kavgada Zafer Cephede” slo-ganları atıldı. Yürüyüş sonunda ye-niden Mahmut Şevket Paşa Sağlık

KKatil Polis Mahalleden Defol!AKP’nin Komploları Değil,

Yozlaşmaya Karşı Mücadelemiz Kazanacak!

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...46

Page 47: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Ocağı önüne gelen Halk Cephelileryaptıkları açıklamada AKP’nin “Mil-yonlarca Hasan Ferit Olup BataklığıKurutacağız! Yozlaşmaya Karşı HalkKomitelerinde Birleşelim!” şiarıylayapılan kampanyanın hazımsızlığıile saldırdığını söylediler. Saat20.30’da yapılan açıklamanın ardın-dan eylem sona erdi.

Yunanistan Devleti veİşbirlikçi AKPBizleri Yıldıramaz!

Yunanistan devletinin 10 Şubat’tayapmış olduğu devrimcilere yönelikbaskınlarla yaşanan gözaltı ve tu-tuklamaları protesto eden Halk Cep-heliler, 15 Şubat’ta Okmeydanı’ndabir açıklama yaparak “Yunanistandevleti ve işbirlikçi AKP’yle birlikolan korkaklar bizleri yıldıramaz!”sözleriyle “Öndere Selam, SavaşaDevam”, “Umudun Adı DHKP-C”,"Baskılar Bizi Yıldıramaz!", "BizlerMilyonlarız!", "Yunanistan'daki Göz-

altılar Yeni Komplolar İçin ZeminHazırlığıdır!", "Komplo HazırlıklarınıTeşhir Etmeye, Faşizme ve Emper-yalizme Karşı Mücadelemizi Sür-dürmeye Devam Edeceğiz!" slogan-ları atarak, Yunan devletini teşhir et-tiler. Cepheliler, İstanbul'da Okmey-danı ve Örnektepe’deki eylem bo-yunca polisle çatışarak öfkelerini vedevrimcilere yönelik saldırının he-sabının sorulacağını bir kez dahagösterdiler.

Duvarlar YoksullarınMatbaasıdır!Kana DoymayanÇetelerdenHesap Soracağız!

Cepheliler, emekçi yoksul ma-hallelerinin duvarlarına umudu nak-şetmeye devam ediyorlar.

İstanbul - Çayan:

Nurtepe Çayan Mahallesi’nde de13 Şubat’ta umudun adı duvarlara

nakşedildi. Yapılan yazılamalarda;“DHKC – SPB, CEPHE, DHKP-C,DEV-GENÇ", "Dünyayı Bir Kez deTürkiye'den Sarsacağız", "UmudunAdı DHKP-C", "Çayan CephedirMücadeledir, Yolumuz ÇayanlarınYoludur", "Burası Çayan - Cephe"yazılamaları yapıldı ve yıldızlı orakçekiç çizildi. Gün boyu 21 adet ya-zılama Cepheliler tarafından duvarlaraişlendi.

İstanbul - Gülsuyu:

Devrimcilere yakınlığıyla bilinen,Gülsuyu Mahallesi muhtar adayı Si-nan Erdem'e 15 Şubat'ta çeteler ta-rafından silahlı saldırı düzenlendi.Sinan Erdem'in çalıştırdığı işyerinegiren çeteciler Sinan Erdem'i ağıryaraladıktan sonra mahalleye çoksayıda çevik kuvvet, TOMA ve zırhlıaraçla polis ablukası altına alındı.

İstanbul - Kuruçeşme:

Cepheliler 17 Şubat günü “KatilAKP/CEPHE”-“Hırsız AKP/Cephe”duvar yazısı yaptılar.

Eskişehir’de 14 Şubat’ta Ali İsmail Korkmaz için 28.kez adalet nöbeti tutuldu. 1 saatlik oturma eyleminin ar-dından basın açıklaması okundu. Okunan açıklamada şuifadelere yer verildi: "3 Şubat’ta nöbetimizi Kayseri’detuttuk. Katiller karşılarında binlerce Ali İsmail göreceklerdemiştik; Ali İsmail’in direngenliğini, hayata bağlılığını,sevdasını ve hayallerini kuşanmış olarak, binlerle oradaydık.En başından beri söylediğimiz şey nettir. Göstermelikyargılama değil adalet istiyoruz. Bizler, adaletin a'sınınolmadığı yerde adalet istemeye, sahte yargılamalarınızıteşhir etmeye, oyununuzu bozmaya ve adalet mücadele-mizde yeni mevziler kazanmaya devam edeceğiz.”

Açıklamadan sonra “Ali İsmail Korkmaz Ölümsüz-dür!", "Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak!", "KatilDevlet Hesap Verecek!” sloganlarıyla eylem sona erdi.Eyleme 20 kişi katıldı.

Biz Cepheliyiz,Tekrar Geleceğiz!

Çorum'da Cepheliler, 1 Şubat günü Karşıyaka Cad-desi tarafına “Yolumuz Pir Sultanların Yoludur!”,İpekli Bağlar tarafına “Diren Berkin Seninleyiz!”,“Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın!”,“Erdal DalgıçÖlümsüzdür!”, “İb-rahim ÇuhadarÖlümsüzdür”, “Mu-harrem KarataşÖlümsüzdür”, “Ha-san Ferit GedikÖlümsüzdür” ve birçok yere de “CEP-HE” yazılamalarıyaptılar.

Okmeydanı OkmeydanıÇayan

Ali İsmail’i Vuranlar Halkın Öfkesinden Kurtulamayacak!

47TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 48: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...448

“Yürüyüş Okuyalım Okutalım” kam-panyası çerçevesinde Yürüyüş Dergisiülke genelinde halka gerçekleri taşımayadevam ediyor.

İstanbul Mecidiyeköy: Yürüyüş Dergisi ça-lışanları 13 Şubat’ta Mecidiyeköy’de met-robüs durağının çıkışında işine, okulunagiden halkı gerçeğin sesi Yürüyüş’le kar-şıladılar. Kampanya afişleri ve önlüklerleyapılan çalışmada Yürüyüş'ün tanıtımınıyaptılar.

Haftanın öne çıkan haberleri sesli çağ-rılarla halka aktarıldı. AKP faşizminindağıtımcılarımıza uyguladığı şiddet vesaldırılar anlatıldı.

Bir süredir devam eden Yürüyüş çalı-şanlarının Mecidiyeköy Metrobüs dura-ğındaki dergi satışları haftanın üç günüdevam ediyor. 17 Şubat'taYürüyüş Der-gisi’ni halka ulaştırmak için Metrobüsdurağına giden iki dergi çalışanı biryandan 17 afişi duvarlara asarken diğeryandan Yürüyüş Dergisi’ni halka ulaş-tırmaya başladı. Dergi satışı sırasındasesli konuşmalarla 404. sayının içeriğianlatıldı. Yaklaşık bir saat süren dergisatışında 10 adet Yürüyüş Dergisi halkaulaştırıldı.

Yürüyüş çalışanları 18 Şubat günü dedergilerini alarak Mecidiyeköy Metrobüsdurağına gittiler. AKP’yi teşhir eden yü-rüyüş çalışanları, halkın dikkatini çekti.AKP, kendisi gibi düşünmeyen her kesimesaldırıyor. Bugün en demokratik hak olanparasız eğitim isteyen öğrencilerin tutukluolduğuna değinilerek halka dergimiz an-

latıldı. Bir saat süren dergi dağıtımında 6dergi halkımıza ulaştı.

Alibeyköy: Her hafta bir mahalledeyapılan kahvaltıda bir araya gelen Yürüyüşokurları bu hafta Alibeyköy’deydiler.

Alibeyköy’deki Eyüp Haklar Derne-ği'nde 16 Şubat’ta bir araya gelen dergiokurları hazırlanan kahvaltının yenilme-sinden sonra derginin tarihi hakkındakısa bir bilgi verildi. Devam edilen soh-bette dergi satışı yapılırken nelere dikkatedilmesi gerektiği anlatıldı. Daha öncedergi dağıtımından örnekler verilereksohbet zenginleştirildi. Kahvaltı sonundadergi sayısını iki katına çıkarma hedefikoyuldu. Kahvaltıya 7 kişi katıldı.

Kıraç: 13 Şubat’ta İstanbul KuruçeşmeMahallesi’nin sokaklarına “Ekmek, Adaletve Özgürlük İçin Yürüyüş Okuyalım,Okutalım ” afişleri asıldı.

Şirinevler: 18 Şubat’ta Şirinevler Met-robüs durağı üst geçidinde Halk Cepheliler“Ekmek, Adalet ve Özgürlük için YürüyüşDergisi Okuyalım, Okutalım” şiarlarıyla,sesli konuşmalarla Enginlerin, Ferhatlarınsesi, gerçeğin sesi Yürüyüş Dergisi dağıtımıyaptı.

Ankara - Mamak: Halkımıza ger-çeğin sesini ulaştırmak, Yürüyüş Dergisi’niherkesin okumasını sağlamak için başla-tılan kampanya dahilinde İdilcan KültürMerkezi’nin dışına ve Tuzluçayır Mey-danı’nda bulunan bir apartmanın duvarınaYürüyüş Dergisi ile ilgili pankartlar asıl-dı.

Ferhatların, Enginlerin Sesi OlmayaHalka Gerçekleri Taşımaya

Devam Edeceğiz!

Kıraç

Mecidiyeköy

Bakırköy

Antalya

Page 49: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

449TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

İzmirBuca: 14 Şubat’ta ise İzmir’in Buca ilçe-sinde Yürüyüş Dergisi dağıtımı yapıldı.Dergi dağıtımında halkla birebir konuşuldu,gündeme dair sohbetler edildi. Yapılan dergidağıtımında 25 dergi halka ulaştırıldı.

Çiğli: Yürüyüş Dergisi okurları Çiğli Gü-zeltepe Mahallesi'nde derginin dağıtımı vetanıtımını yaptı. Dergi dağıtımında mahallehalkına AKP faşizminin yaptığı yolsuzluklarve hırsızlıklar, mahallelerde yozlaşmanıngençleri nasıl yok ettiği anlatıldı. 15 Şubat’tayapılan dergi tanıtımında 36 dergi halkaulaştırıldı.

Karşıyaka: 16 Şubat’ta Dev-Genç'lilerKarşıyaka çarşıda Yürüyüş Dergisi masasıaçtılar. Dergi dağıtımında “Ekmek, Adaletve Özgürlük İçin Yürüyüş Okuyalım, Oku-talım”, “Her inançtan, her milliyetten tümhalkımız Yürüyüş sizin sesinizdir Yürüyüşokuyalım, okutalım” sesli konuşmalarla ya-pıldı. Halkın Dev-Genç’lilere ilgisi büyüktü.1 saat süren çalışmada 30 Yürüyüş Dergisihalka ulaştırıldı. Ayrıca 4 Grup Yorum al-bümü dinleyicisine ulaştırıldı.

Edirne: Dev-Genç’liler tarafından Yü-rüyüş Dergisi’ni tanıtmak için 12 Şubat’taTrakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleşkesindemasa açıldı. Masaya gelen insanlara BerkinElvan hakkında bilgi verilirken, Grup Yorum’un yeni albümü Halkın Elleri’nin tanıtımıda yapıldı. Çalışma bitiminde 7 dergi halkaulaştırıldı

Mersin - Kazanlı: 13 Şubat’ta Yürüyüşokurları tarafından dergi dağıtımı yapıldı.Halkla Yürüyüş Dergisi hakkında sohbetedildi. Dergi dağıtımı sonunda 20 dergihalka ulaştırıldı.

Antalya: Yürüyüş Dergisi okurları tara-fından 14 Şubat’ta Antalya cuma pazarındaderginin dağıtımı ve tanıtımı yapıldı. Yapılan

dergi dağıtımında 25 dergi halkımıza ulaş-tırıldı.

Ayrıca, Antalya'da Yürüyüş Dergisi okur-ları kahvaltıda buluştu. 9 Şubat’ta ÇağdaşYaşam Derneği çay bahçesinde yapılankahvaltıya 44 kişi katıldı. Birlikte yapılankahvaltıdan sonra devrimci basınımızınYeni Çözüm’den Yürüyüş Dergisi’ne kadarolan tarihi sinevizyonda gösterildi. Türki-ye’deki devrimci basın tarihi üzerine yapılansohbetlerden sonra kahvaltı bitirildi.

Erzincan: Dev-Genç'liler 17 Şubat’taErzincan Ulalar'da Yürüyüş Dergisi dağıtımıyaptı. Dergi dağıtımında "Ekmek, Adaletve Özgürlük İçin Yürüyüş Okuyalım, Oku-talım”, “Her İnançtan Her Milliyetten TümHalkımız Yürüyüş Sizin Sesinizdir YürüyüşOkuyalım Okutalım" sesli konuşmalar ya-pıldı. Halkın Dev-Genç'lilere ilgisi büyüktü.2 saat süren çalışmada 35 Yürüyüş Dergisihalka ulaştırıldı.

Yürüyüş Dergisi’nin404. Sayısı Toplatıldı,Kararı Tanımıyoruz!İstanbul Cumhuriyet Başsavcılğı’nın ta-

lebi üzerine, İstanbul 3 Nolu Hakimlik(TMK 10. Maddesi ile görevli) tarafındanBağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm İçinYürüyüş Dergisi’nin, 16 Şubat 2014 tarihli,404. sayısının toplatılmasına 17 Şubat’takarar verildi.

Derginin kapakları, 4, 5, 6, 18, 19, 20ve 45. sayfaları sakıncalı bulunmuş hakimliktarafından. “...dergi içeriğinin atılı suç içinkuvvetli suç şüphesi içerdiği anlaşılmakla,yapılan yayının basın özgürlüğü çerçevesindedeğerlendirilemeyeceği” görülmüş ve dergiyeel konulmasına karar verilmiştir… Gerçeklerihalka anlatmaya, örgütlenme çağrısı yap-maya devam edeceğiz. Örgütlü halkımızınzafer müjdesini de vereceğimiz inancıylatüm okurlarımızı Yürüyüş Dergisi’yle da-yanışmaya çağrıyoruz. Yürüyüş Okuyalım,Yürüyüş Okutalım.

İzmir

Esenyurt

Edirne

Cevizlibağ

Şirinevler

MecidiyeköyAnkara

Page 50: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...550

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

AKP yıllardır hapishanelerde tecrit politikaları uygula-yarak sessizleştirme ve imha çabalarıyla hasta tutsakları tektek yok etmeye çalışıyor. Hapishanelerde 162’si ağır olmaküzere tam 544 hasta tutsak ölümle karşı karşıya. Adli Tıp dok-torlarından hapishanede kalamaz raporları alınmasına rağ-men AKP yeni yasalarına ek olarak alınan raporların TerörleMücadele birimlerinden de onaylanması dayatılıyor. TA-YAD’lı Aileler her hafta olduğu gibi bu hafta da Galatasa-ray Lisesi önünde bir araya geldi. TAYAD üyeleri, aynı sa-atte Suriye’deki işbirlikçiler tarafından katledilen Alevileriçin yapılan eyleme destek verdi. Eylemin ardından “HastaTutsaklar Serbest Bırakılsın” pankartını açan TAYAD’lı Ai-leler “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın, Anaların Öfkesi Ka-tilleri Boğacak” sloganlarını atarak açıklama yaptılar. Nai-me Kara’nın yaptığı açıklamada F tipi hapishanelerin açıl-masından sonra ölüm sayılarının arttığını, tecritin tutsakla-rı fiziki ve psikolojik olarak çökerttiğini ve bunun da has-

talıklara sebep olduğunu belirtti. Ardından 2000 – 2013 yı-ları arasında 2304 tutsağın hapishanelerde katledildiğini vehiçbir medya kuruluşunun bunları yazmadığını ekleyerek açık-lamasına son verdi. Ardından Tekirdağ 2 Nolu F tipi Ha-pishanesi’nde hasta tutsak olan İnan Gök’ün durumu anla-tıldı Gök’ün durumunun ciddiyetini durmadan arttırdığınıWernicke korsakoff (yakın bellek hafıza yitimi) teşhisi ko-nulmuş, vücut dengesinin bozulması, algılama idrak sorun-larının, vücutta uyuşukluk, göz titremesi, çift görme gibi so-runları bilinmesine rağmen ve Adli Tıp’ın vermiş olduğu “Ha-pishanede kalamaz” raporuna rağmen Kasım 2001, Nisan2002 ve Kasım 2002 tarihli raporlarına istinaden iki kez daha6 ay ceza infaz ertelemesi kararı aldığı eklendi. Açıklama-ya Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı KemalBülbül ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan De-mir de hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söy-ledi.

Özgür Tutsakların Ziyaret Hakkını GaspEtmelerine İzin Vermeyeceğiz

Sincan F Tipi Hapishanesi'nde bulunan Özgür Tutsak Hüseyin Özars-lan'ın görüşçüsü olmak için başvuruda bulunan Semiha Eyilik'in talebi, "Ce-zaevi ziyaretlerini örgütsel yapı içerisindeki görevlerinden dolayı yaptı-ğı değerlendirilmekte olup, hükümlü tutuklular arasında örgütsel haber-leşme yapabileceği kaçınılmaz olarak değerlendirilmekte, güvenlik gerekçesiile ziyaret etmesi sakıncalı görülüp, görüş listesinden çıkarılmıştır" ge-rekçesiyle reddedildi.

Özarslan, görüşçüsü olarak Eyilik'in adını hapishane idaresine bildir-di. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlğı, Eyilik hakkında araştır-ma yapılmasına karar verdi. Bunun üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlü-ğü'ne yazı yazıldı. Emniyetin yalanlarla dolu raporuyla Eyilik'in, Özars-lan'ın görüşçüsü olamayacağı kararı verildi.

Bunca prosedür, Özgür Tutsakların iletişim hakkını gasp etmek için.Başka bir amaçları yoktur. Çünkü ileri sürdükleri gerekçelerin maddi hiç-bir koşulu yok. Halkın Hukuk Bürosu'ndan Av. Engin Gökoğlu, Eyilik'ingörüşçü olmasını engelleyen hapishane idaresi hakkında Ankara CumhuriyetBaşsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak, "Semiha Eyilik'in sabıka kay-dı yoktur. Buradakolluk görevini kö-tüye kullanmıştır veiftirada bulunmuş-tur. Aynı şekildekolluğun iddialarınıaraştırmadan işlemyapan cezaevi ida-resi de görevi kötü-ye kullanma, suçuydurma ve iftirasuçları işlemiş vemüvekkilinin görüşhakkının elindenalınmasına sebepolmuştur" dedi.

Halkın Temel İhtiyaçları Ücretsiz Olmalı

Kırklareli Halk Komitesi; Kırklareli Bele-diyesi'nin cadde ve sokaklarında başlatmış ol-duğu park-metre uygulamalarına karşı, park-metrenin kaldırılması için oluşturulmuştu. Ve-rilen mücadele sonucunda park-metre kaldırı-larak, başarı sağlandı.

Kırklareli Halk Komitesi, şimdi de 8 Şubattarihinde tuvaletlerin ücretsiz olması için kam-panya başlattı. 8-9 Şubat tarihlerinde 13.00-17.30saatleri arasında her hafta açılan Yürüyüş stan-dının yanında; “Halkın En Doğal ve Zorunlu İh-tiyacını Çözemeyen, Hiçbir Sorunumuzu Çö-zemez. Tuvaletler Ücretsiz Olmalıdır. KırklareliHalk Komitesi" yazılı pankart asıldı.

Kırklareli Halk Komitesi’nin yaptığı açık-lamada:

“-Tuvaletler ücretsiz olmalıdır.-Temizliği ve sorumluluğu belediyenin de-

netiminde olmalıdır.-Engellilerimiz, yaşlılarımız, kadınlarımız

ve çocuklarımız için tehlike oluşturmayacak bi-çimde düzenlenmelidir.

-Temizliği ve güvenliği belediye çalışanla-rı tarafından yapılmalıdır.

Biz Kırklarelililer olarak bu tür hizmetlerinkarşılığını vergi olarak ödüyoruz.

Biz Kırklareli Halk Komitesi olarak so-runların çözümünde halkımızla birlikte müca-delemizi vereceğiz. Tıpkı park-metre de oldu-ğu gibi. İmzalı bildirilerimizden de 1000 adetbildiriyi halkımıza dağıttık. Yine 15-16 Şubatgünleri aynı yer ve saatte 500 bildiri dağıtıldı.Yürüyüş Dergisi ve Grup Yorum’un “Halkın El-leri” albümü de satılıdı.”

AKP’nin Komplocu Katil Polisi,Devrimcileri Tehditleriyle Yıldıramaz

19 Şubat günü İzmir Dev-Genç’in eylem yaptığı sı-rada AKP’nin katil polisleri, devrimcileri kameraya çe-kerek taciz etti. Onları teşhir etmek için katillerin fo-toğraflarını çeken Deniz Kaya’ya katillerden birisi kü-fürler ederek, tehdit etti.

“... Seni bir gün sokak ortasında vurduğumda yine fo-toğrafımı çekebilecek misin?” gibi sözlerle katil ve nekadar ahlaksız olduklarını bir kez daha göstermiştir. Ar-dından diğer katillere “gelin buraya bunu çekin” diye-rek güya korkutacağını düşündü. Bunun üzerine tepki gös-teren ve katilleri teşhir eden devrimciler katillere, “siz-den korkmuyoruz istediğiniz kadar çekin” diyerek kar-şılık verdiler.

Hasta Tutsakları Hapishanelerde Bırakmayacağız!

Page 51: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

551

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Hasta Tutsaklar SerbestB ırak ı ls ın

Eser Morsümbül, Çiğdem Şenyiğit ve Özgür Kara-kaya’nın yargılandığı mahkeme öncesinde TAYAD’lı Ai-leler ve Dev-Genç'liler 18 Şubat’ta, hasta tutsak Eser Mor-sümbül’ün serbest bırakılması için Çağlayan’daki İstan-bul Adliyesi önünde açıklama yapmak istedi.

Ancak polisler daha TAYAD’lılar pankart açarken sal-dırmaya başladı. Dev-Genç’liler ve TAYAD’lı Aileler ya-pılan işkenceyi halka anlattılar ve 19-22 Aralık Katliamı’ylauygulamaya başlanan tecritin bugün de hasta tutsaklarınimhasıyla, ölüme terk edilmesiyle sürdürüldüğü anlatıl-dı. Yapılan açıklamada, AKP’nin 12 yıllık iktidarı boyuncaemperyalizmin hapishaneler politikasını harfiyen uygu-ladığı ve açıldığı günden beri F tipi hapishanelerde 2304tutsağın katledildiği vurgulandı.

Açıklamanın devamında, “Hasta tutsak Eser Mor-sümbül’ün tahliyesi için “Eser Morsümbül Adli Tıp ra-porlarıyla kanıtlanmış pek çok rahatsızlığı olan ve tıbbenhemen serbest bırakılması gereken bir hasta tutsaktır” de-nildi. “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın” ve “Devrim-ci Tutsaklar onurumuzdur” sloganları atılan açıklama ya-rım saatlik oturma eyleminin sonunda Dev-Genç marşıylabitirildi. Mahkemede Eser Morsümbül ve Özgür Karakayatahliye oldu.

Katillerin Yakasını MahşereKadar Bırakmayacağız

Hesap SoracağızNeslihan Uslu, Hasan Aydoğan, Mehmet Ali Mandal

ve Metin Andaç'ın 1998 yılında İzmir’in Çeşme İlçesi Ala-çatı Beldesi’nde kontrgerilla güçleri tarafından kaçırıla-rak katledilmesinin ardından, katliamcılar hakkında davaaçılmadı, "Kovuşturmaya yer olmadığına" değinilerek açı-lan soruşturma hakkında "takipsizlik" kararı verildi.

TAYAD’lı Aileler 19 Şubat’ta konuyla ilgili yazılı açık-lama yaptı. Açıklamada, "Devlet, kaçırıp katlettiği dev-rimcilere, halkın çocuklarına FAİLİ MEÇHUL diyor izinvermeyeceğiz. Kaçırılıp kaybedilen tüm devrimcilerin fai-li bellidir. Faili DEVLET’tir. Katledilme nedenleri dev-rimci olmaları, hakkın, hukukun olmadığı bir düzende hak-ça bir yaşam istemeleridir. İşte faşizmin hüküm sürdüğübir ülkede böyle en demokratik taleplerin karşılığı bile ka-çırılıp, katledilmektir Bu düzenin adaleti ne kadar 'ta-kipsizlik' verirse versin halka karşı işlenen suçlar şimdi-ye kadar 'takipsiz' kalmadı, bundan sonra da kalmayacaktır”denildi.

Ulaş BardakçıMücadelemizde Yaşıyor

Ankara Yüksel Caddesi'nde Ulaş Bardakçı’nın an-masını duyurmak için 14 Şubat’ta Dev-

Genç'liler masa açtı. Masada tutsakürünleri, Yürüyüş Dergisi ve

Anayasa Taslağı halka ulaştı-rıldı. Masaya yoğun ilgi gös-teren halkla Grup Yorum tür-

küleri eşliğinde halaylar çekildi.

Dersim’de PolisHalk Cephelileri Sindiremez

Dersim Halk Cephesi, 17 Şubat’ta açıklama yayın-layarak, Cepheliler üzerindeki baskılardan sorumluolanlar uyarıldı. Açıklamada: “Dersim’de daha önce debirçok kez arkadaşlarımızın ailelerini arayan AKP’ninişkenceci polisleri, şimdi de 2 arkadaşımızı arayarak ka-rakola çağırdı. Dersim’de ki uyuşturucunun, yozlaşmanın,katliamların, her türlü baskı ve zulmün başı olanAKP’nin işkenceci polisleri bilmeli ki bu tür şeylerle bi-zim mücadelemizi engelleyemez. AKP’nin işkenceci pol-islerini uyarıyoruz, arkadaşlarımızın ve ailelerinin üze-rinden kanlı ellerinizi çekin! Karakola çağrılan iki ar-kadaşımızın başına gelebilecek her türlü şeyden AKP’ninişkenceci polisleri sorumlu olacaktır” denildi.

Tehditler Faşizmin KorkusundandırAdana’da 18 Şubat’ta, AKP’nin ahlaksız polisleri Çu-

kurova Üniversitesi’nde okuyan Dev-Genç'li Tuğçe Can’ıarayarak taciz etti. 0507 820 01 93 nolu telefondan ara-yan, adının Süleyman olduğunu söyleyen şahıs; “Ada-na’da siyasi faaliyetler yürüttüğünüz tespit edildi. Ko-nuşmamız lazım” gibi cümleler söyledi. AKP’nin ah-laksız polisi salyalarını akıtarak, arkadaşımıza “Sen gö-rüşmeyi kabul etmedin. O zaman ailene bilgi vereceğiz.Gözümüz üzerinde” diyerek tehdit etti.

Dev-Genç’lilerin yaptığı açıklamada: “Dosttan dadüşmandan da sakladığımız hiçbir şeyimiz yoktur.Tehditleriniz yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdankorktuğunuz içindir. Baskılarınıza, tehditlerinize rağmendaha fazla örgütleneceğiz. Korkunuzu büyütmeye de-vam edeceğiz!” denildi.

Halkın SanatçılarınıSahiplenelim Zulmün Elinden

Çekip Alalım15 Şubat’ta İstanbul/Bakırköy Özgürlük Meyda-

nı’nda, İdil Halk Tiyatrosu Oyuncuları tarafından Gam-ze Keşkek ve Veysel Şahin’in mahkemesine çağrı ya-pıldı.

“Halkın Sanatçılarından çağrı var.”“Halkın Sanatçılarını sahiplenelim, mahkemelerin-

de Çağlayan Adliyesi’nde olalım” denilerek 110 bildi-ri halka ulaştırıldı. Devrimci oldukları için, halkın sa-natını yaptıkları için tutsak oldukları halka anlatıldı.

Ayrıca İdil Halk Tiyatrosu oyuncuları Okmeydanı,Ortaköy, Avcılar, Beykoz, Şişli, Mecidiyeköy ve GaziMahallesi'nde Veysel Şahin ve Gamze Keşkek'in serbestbırakılması ve 25 Şubat'ta Gamze Keşkek için 29 Ni-san'da ise Veysel Şahin için İstanbul Adliyesi'nde olu-nacağını yazan yaklaşık 600 pul yapıştırıldı.

Page 52: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Kurulduğu günden beri hak gasplarına karşı halkınyanında yer alan Çağdaş Hukukçular Derneği hapisha-nelerde uygulamaya konulan camlı avukat görüş yerlerinekarşı 7 Şubat günü Kandıra F Tipi Hapishanesi önündeeylem yaptı. Eylemde ÇHD adına Av. Yelvi Doğan’ınyaptığı açıklamada uygulanmaya çalışılan camlı odalarınyargının savunma ayağına yö-nelik açık bir saldırı olduğunusöyledi.

Açıklamanın devamında:“Bu uygulama Ceza Muha-kemesi Yasası’na göre hemavukat haklarına hem de sa-vunma hakkına karşı bir sal-

dırıdır. Zaten yoğun güvenlik denetimlerinden geçirilenavukatların Avukatlık Yasası’nda yer alan “sır saklamayükümlülüğü” bu uygulamayla fiilen yok ediliyor. Çünküher anın denetlenmesi sonucu avukat-müvekkil sırrınınkalması imkansızdır. Çağdaş Hukukçular Derneği olarak,yeniden dizayn edilen avukat görüş odalarını kabul et-

miyoruz. Hiçbir hukuki dayanağıbulunmayan, avukatlığın gereği gibiifa edilmesine engel teşkil eden,savunma hakkına ağır bir darbevuran bu uygulamayla ilgili olarakher alanda mücadele edeceğimizikamuoyuna duyuruyoruz” denilerekeylem bitirildi.

Selçuk Kozağaçlı, 18 Ocak 2013’teAKP’nin, Halkın Hukuk Bürosu, Çağ-daş Hukukçular Derneği, YürüyüşDergisi, İdil Kültür Merkezi, GençlikFederasyonu gibi devrimci kurumlarayaptığı baskınlar sonucunda komploile tutuklanmıştı. AKP’nin komplosuher yanıyla çökmüştür. Ancak bir yılıaşkın zamandır 5 HHB avukatı halentutuklu.

Antalya Barosu, düzenlediği UğurMumcu Hukuk Ödulu’nü bu sene uğ-radıkları hukuksuzluktan dolayı Halkın Hukuk Bürosuavukatlarından ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’yaverilmesini layık görmüştü...

Av. Selçuk Kozağaçlı Antalya Barosu’nun verdiğiUğur Mumcu Hukuk Ödulu’nü almayı reddettiğiniaçıkladı.

Kozağaçlı’nın ödülü reddetmesi gerekçesi ise AntalyaBarosu’nun ırkçı, şoven devrimci düşmanlığıdır.

Bir yıl önce Uğur Mumcu Hukuk Ödulu’nün AvukatMujde Tozbey Erden’e verilmesi layık görülmüş, ancakAntalya Barosu Müjde Tozbey Erden’i Kurt milliyetindenve sosyalist devrimci düşüncelere sahip diye ödülü ver-memişti.

Av. Selçuk Kozağaçlı, Antalya Barosu’nun bu ırkçı,şoven, devrimci sosyalistlere olan düşmanlığından dolayıAntalya Barosu’nun verdiği bu ödülü kabul etmedi.

Kozağaçlı’nın ödülü kabul etmemesi üzerine AntalyaBarosu düzenlemek istediği ödül törenini iptal etti.

Burjuvazi çeşitli adlar altında düzenlediği ödülleri

çürümüş yoz düzenini aklamanın aracı olarak kullanır.Ödül verilmek için genellikle halk tarafından sevilen,demokrasi, haklar ve özgürlükler mücadelesinde bedelödeyen saygın kişiler seçilir. Bu ödüllerle, ödül verilenkişi değil, esas olarak ödül verilen kişi üzerinden kendipropagandalarını yapmaktır. Kendi düzenlerini aklamaktır.

Antalya Barosu’nun amacı da farklı değildir. HHBAvukatı ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı üzerindenkendi ırkçı, şoven, devrimci düşmanlıklarının üstünü ör-tüyor. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının AKP faşizmikarşısındaki tutumu tüm avukatlar için, tüm halkımıziçin örnektir. Faşizmin saldırıları karşısında onurlu birdireniş sergilediler. Düşüncelerinden, inançlarından ödünvermediler. Antalya Barosu vermek istediği ödülle HHBavukatlarının onurlu direnişlerini ve mücadelesini kendiçıkarları için kullanmaya çalışmıştır.

Yoksa aynı baro bir yıl önce ödüle layık görülenbaşka bir avukata Kürt ve sosyalist, devrimci düşünceleresahip olduğu için ödül vermedi. Şimdi bu baronunverdiği ödülün samimiyetinden bahsedilebilir mi?

Halkın Hukuk Bürosu Avukatı ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı

Şovenist Devrimci Düşmanı Antalya Barosu’nun Verdiği‘Uğur Mumcu Hukuk Ödülü’nü Reddetti

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...52

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Müvekkillerimizle Cam FanuslardaGörüşmeyi Kabul Etmiyoruz!

Page 53: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

NNazilerin Torunları DevrimciTutsakları Yola Getiremeyecek

Alman devleti bükemediği eli kırmaya çalışıyor. Öz-gür Tutsak Şadi Özpolat tutsaklığı süresince kendisine da-

yatılan her türlü onursuzluğa ve dayatmaya kar-şı direnişle cevap vermiştir ve her defa-

sında direnişi kazanmıştır.

Bu kez Şadi Naci Özpolat onursuzaramaya karşı açlık grevine başladı.

Anadolu Federasyonu çalışanları18 Şubat’ta, Adalet Bakanlığı’nın

önünde Bochum Hapishanesi’nde faşistbaskılarlara maruz kalan Şadi Özpolat ve

Mönchengladbach Hapishanesi’nde tutsakolan Wernicke Korsakoff hastası Özkan Güzel için pro-testo eylemi yaptı.

Wernicke Korsakoff hastası olan Özkan Güzel’inmengene artığı Norbert Layraf adlı doktorun verdiği ra-por doğrultusunda tutsak edildiğini bir an önce tahliye edil-mesi ve tedavisinin dışarda doktor gözetimi altında ya-pılması gerektiği söylendi.

Avusturya: Avusturya Anadolu Federasyonu tarafın-dan Viyana’da 19 Şubat günü, Şadi Özpolat ile dayanış-mak için Alman Konsolosluğu önünde eylem yapıldı. 13kişinin katıldığı eylem saat 16.30’da sona erdi.

İngiltere: 19Şubat günü İn-giltere’de Al-man elçiliğiönünde protestogösterisi yapıl-dı.

Yapılan pro-testo sırasındaTürkçe ve İngi-lizce Şadi Özpo-lat ile dayanış-ma sloganlarıatıldı.

Halk Cephe-lilerin örgütledi-ği, yaklaşık birsaat süren eyle-me 10 kişi katıl-dı.

Mültecilere YönelikBaskılar Protesto Ediliyor

Almanya’nın Hamburg şehrinde 14 Şubat günü;Lampedusa’dan gelen Afrikalı mültecilere ilişkin kim-lik tespit kontrolleri ve göçmenlerin kaldığı Esso Ev-lerinin boşaltılmasına karşı eylemler devam ediyor.

Anadolu Federasyonu’nun da katıldığı birçok Tür-kiyeli ve Alman sol grupları, göçmen dernek ve kuru-luşları Hamburg’da 14 Şubat günü bir yürüyüş düzen-lendi.

BİZİM BERKİNİMİZBelçika’nın başkenti Brüksel’de 13 Şubat’da, Tür-

kiye Büyükelçiliği önünde “Uyan Berkin Komitesi” ta-rafından bir eylem gerçekleştirildi.

Eylemde, “Hırsız, Soyguncu,Yalancı, İşbirlikçi Faşist AKP;Sabrımızı Sınamayın Ber-kin’in Katillerini Açıkla-yın” yazan pankart açıldı. 20kişinin katıldığı eylem slo-ganlar eşliğinde sonlandırıldı.

Avusturya’da Viyana Üniversitesi’nin NİG Enstitü-sü’nde 15 Şubat’ta, düşünce özgürlüğü ve demokratik mü-cadeleye yönelik devlet baskılarını ele alan bir forum dü-zenlendi.

Forumda avukatlar, serbest gazeteci, hayvan hakları ko-ruyucusu, iltica protesto hareketinin sözcüsü ve Anado-lu Federasyonu temsilcisi kendi mücadelelerini, yaşa-dıklarını ve deneyimlerini paylaştılar.

Avukat Lahner, 2013 yılında iade davası boyunca ya-şanan hukuki süreci anlattı. Alman devleti Özgür Aslan’ınyürüttüğü demokratik faaliyetlerini yasadışı göstermeyeçalıştığı ve dosyada bulunan suçlamaların yaz kampı dü-zenlemek, konser çalışması yürütmek, yasal bir derneğegitmek gibi hepsi demokratik faaliyetlerden ibaret de olsabu çalışmalar üzerinden kriminalize etmeye çalıştığını an-lattı.

Avukat Britta Eder, 129 maddesinin anlamını, ne za-mandan beri vebugüne kadarkimlere karşı kul-lanıldığına ilişkinbilgi verdi. 55 ki-şinin katıldığı fo-rum saat 18.00’dason buldu.

Av ru pa’daDüşünce Özgürlüğü Engellenemez

Avusturya

İngiltere

ŞadiÖzpolat

53

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 54: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Hasan Koşar Yalnız DeğildirPolitik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi, 13 Şubat ge-

cesi haksız yere gözaltına alınarak komployla tutuklan-mak istenen Hasan Koşar’ın mahkemesi için 17 Şubat ta-rihinde Selanik’in Kamara Meydanı’nda masa açarak bil-diri dağıttı.

Ayrıca aynı gün bir dayanışma gecesi yapıldı. Saat20.00’da başlayan geceye yoğun bir katılım gerçekleşti.

Avrupa’da kurumlarımız asimilasyonun karşısındaduran değerlerimizdir. TAYAD İsviçre Komitesi Zü-rich’te 16 Şubat günü, sabah kahvaltısı düzenledi. Kahv-altıya TAYAD’lıların yanı sıra diğer gruplardan ve baş-ka milliyetlerden insanlar da geldiler.

Bundan böyle ayda bir pazar olmak üzere sabahkahvaltısı düzenleme kararı alan TAYAD İsviçre Ko-mitesi, böylece sistemin yaratmış olduğu, tüm hafta işve okul arasında geçen insan hayatının bireyin toplu-ma yabancılaşmasının önüne bir nebze engel teşkil et-mek ve insanları kendi sorunları ve dostlukları çerçe-vesinde birleştirmeye çalışmayı hedefliyor.

16 Şubat günüde her pazar olduğu gibi Berlin Yo-rum Kültür Evi’nde bir araya gelindi.

Kahvaltı sonrası son bir yıldır ülkemizde ve Avru-pa’da yaşanan baskılar üzerine sohbetler edildi.

Yürüyüş DergisiTürkiyelilerin Sesidir

Hollanda’nın Rotterdam şehrin-de 15 Şubat’ta Yürüyüş Dergisi da-ğıtıldı.

Gidilen esnaflardan birisi“Karşıma çıkıp, biz devrimciyizdeyip derginizi verme cesaretinizi çokbeğendim” diyerek dergimizi sahiplendi.

Esnaflara ve evlere yapılan dağıtım sırasında 19 der-gi halka ulaştırıldı.

Maan Katliamı’nın SorumlusuAmerika ve Avrupa Emperyalizmidir

Hollanda Gezi Dayanışması’nın çağrısıyla 15 Şubat’ta,çeşitli devrimci, demokrat ve Alevi derneklerinin katıl-dığı, Suriye'nin Maan şehrinde emperyalizmin tasmalı it-leri işbirlikçiler tarafından yapılan katliamın protesto edil-diği bir miting düzenlendi. 70 kişinin katıldığı eyleme Cep-heliler 20 kişiyle katıldı.

HAMBURGHamburg Altona’da,15 Şubat’ta, “Suriye’de Alevi Kat-

liamına Sessiz Kalma!” adıile düzenlenen bir mitingyapıldı. Saat 15.00’daHamburg’daki Alevi der-nekleri, Demokratik GüçBirliği’nin ve Halk Cephe-si’nin de katıldığı mitingdekatliamı protesto eden ko-nuşmalar yapıldı. Mitingsaat 16.00’da sona erdi. Devrimci Tutsaklar

İçin NöbetteyizTürkiyeli 4 devrimciyi sahiplenmek için Atina Te-

rörle Mücadele Şubesi’nin önünde başlatılan nöbet ey-lemi işbirlikçi Yunan polisinin saldırısına uğradı.

İsmail Zat, pankartı açtığı sırada, Stephan Kancz-ki ise fotoğraf çekimi yaparken gözaltına alındı. Yapılanaçıklamada, nöbet tutmaya devam edeceğiz denildi. Em-peryalizme ve işbirlikçilerine onların katil polislerine,sesleniyoruz. Bizi bitiremezsiniz! Faşizme karşı mü-cadele etmek meşrudur.

Özgür TutsaklaraSevk-Sürgün

SaldırısıAtina Koridallos Ha-

pishanesi’nde bulunan Öz-gür Tutsaklar, 13 Şubat’tasürgün-sevk saldırısına uğ-radılar. Hasan Biber, Er-doğan Çakır, Mehmet Yay-la, Sinan Oktay Özen veAhmet Düzgün Yüksel kal-

dıkları Koridallos Hapishanesi’nden zorla alınarak, yeniyapılan Larissa Hapishanesi’ne götürülen Özgür Tutsaklar,burada da işkenceyle karşılandılar.

Onursuz arama dayatmasına direnen tutsaklara saldı-ran hapishane idaresine Özgür Tutsaklar sloganlarıyla ce-vap verdiler.

Derneklerimiz Ailelerimizin Evidir

Hollanda

Yunanistan Mahkeme Önü

FAŞİZME KARŞI SAVAŞMAK SUÇ DEĞİLDİR! SUÇLU EMPERYALİSTLERDİR!...54

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Page 55: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Yunanistan’da GözaltınaAlınan TürkiyeliDevrimciler Tutuklandı

10 Şubat günü CIA, MİT ve Yunanistihbaratının birlikte Atina’da yaptı-ğı operasyonda, ikisi yoldan ikisi de birev baskınında 4 Türkiyeli devrimcigözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan Türkiyeli dev-rimciler, 12 Şubat günü savcılığa çı-karılmışlardı. 14 Şubat günü ise sor-gu hakimliğine çıkarılan 4 Türkiyelidevrimci mahkeme tarafından tutuk-landı.

Türkiyeli devrimcilerin mahke-mesine destek için yapılan eyleme Yu-nanistan’daki Halk Cepheliler, Yu-nan solundan 15 kişi ve Türkiyelilerkatıldı.

Toplam 25 kişinin katıldığı ey-lemde Gündoğdu marşı söylendi;“Kahrolsun MİT, CIA, Kontrgeril-la!”, “Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mü-cadelemiz!”, “Kahrolsun Emperya-lizm Yaşasın Mücadelemiz!” slogan-ları atıldı.

Türkiyeli devrimcilerin mahke-meye getirilir ve götürülürken attıklarısloganlara, desteğe gelen Halk Cep-heliler de sloganlarıyla karşılık verdiler.

Yunan Devleti’ninEmperyalistlerle veTürkiye Faşizmiyle OlanİşbirlikçiliğiniHer Yerde Teşhir Ediyoruz

Fransa-ParisYunanistan’ın Paris elçiliği önünde

yapılan eylemle Türkiyeli devrimcilersahiplenildi.18 Şubat günü Yunanistanelçiliği önünde yapılan eylemle Samarashükümetinin işbirliği teşhir edildi.

Eylem başlamadan önce elçiliktegörevli bir kişi ile konuşularak sorumlubiri ile görüşmek istiyoruz denildi. Ey-lemin başlayacağı sırada bir kişi ge-

lerek elçilik kapısını kapadı. Mega-fonla yapılan açıklamada Samarashükümetinin Amerika ve Türkiye ileişbirliği yaparak devrimcilere saldır-dığı, Amerika’ya boyun eğerek Tür-kiye ile işbirliği yaparak kardeş Yunanhalkının onurunu ayaklar altına alı-yorsunuz gözaltındaki devrimcileriserbest bırakın denildi. Bildirininokunması bittikten sonra elçilikte birgörevliye bildiriyi vermek için uzunsüreli ısrarla zile basılmasına rağmencevap verilmedi. Okunan bildiri pos-ta kutusuna atıldıktan sonra bir süreslogan atılarak eylem bitirildi.

Almanya-BerlinBerlin’de 18 Şubat’ta, Yunanis-

tan’da son dönemlerde Türkiyeli dev-rimcilere yönelik saldırılar, baskılarAnadolu Federasyonu çalışanları ta-rafından protesto edildi.

Saat 10.30’da başlayan eylemdeyapılan açıklamada; “Samaras hükü-metinin devrimcilere yönelik yaptı-rımlarının faşist Türkiye devletinin is-temiyle olduğu, devrimcilerin komploteorileriyle sokakta, işe giderken, zor-la kaçırılarak gözaltına alındıkları, buyetmezmiş gibi önceden isimleri açık-lanan insanların isimleri açıklandıktan1 gün sonra gözaltına alınmaları bununaçıkça devrimcileri yıldırmaya yönelikpis kokan komplo olduğunun göster-gesidir” denildi. Anadolu Federasyonuçalışanları bu komplo teorileriyle tut-sak edilen devrimcilerin derhal serbestbırakılmasını, Samaras hükümetininişbirlikçilikten vazgeçmesini Yunanhalkını daha fazla küçük düşürmeme-sini istedi.

Almanya-HamburgHamburg Halk Cepheliler 14 Şubat

günü, Yunanistan Konsolosluğu önün-de eylem yaptı. “Tüm Siyasi Tutsak-lara Özgürlük”, “Faşizme Karşı OmuzOmuza” dövizlerinin ve kızıl bayrak-ların taşındığı eyleme, Alman Solu da(Antiemperyalist Blok) destek verdi.

Sloganlar esnasında konsoloslukçalışanlarının, konsolosluğunun pen-cerelerini kapattıkları görüldü. Bununüzerine sloganlarımız daha güçlü birşekilde haykırıldı. Açıklama konso-losluk görevlilerine de verildi.

Yunanistan13 Şubat günü, Politik Tutsaklarla

Dayanışma Komitesi çalışması yürü-ten iki Halk Cepheli 22.30 civarındaSelanik tren garında keyfi şekilde göz-altına alınmıştı. Gözaltına alınanlardanMurat Korkut (Yunan ve Türk burju-va basınında Atina’da gözaltına alı-nanlar arasında olduğu şeklinde ha-berler yapılmıştı) sabah serbest bıra-kılırken, Hasan Koşar tutuklanmıştı.

Politik Tutsaklarla Dayanışma Ko-mitesi, Türkiyeli devrimciler üzerin-deki bu baskı, gözaltı, tutuklamalarason verilmesi, Hasan Koşar’ın serbestbırakılması için Selanik’te bir eylemgerçekleştirdi.

14 Şubat günü saat 18.00’da Ka-mara Meydanı’nda toplanılarak “Ne-rede baskı varsa, direniş haktır” baş-lıklı komite bildirisi dağıtıldı. Ayrıcameydana kurulan ses düzeniyle bildi-ri sürekli okundu.

Saat 19.00’da Kamara Meyda-nı’ndan Türkiye Konsolosluğu’na yü-ründü. Yürüyüşe birçok sol örgüt ka-tılarak destek verdi.

Konsolosluk önünde açıklamanınokunmasının ardından tekrar KamaraMeydanı’na yürünerek sonlandırılanyürüyüşe 120 kişi katıldı.

İngiltereİngiltere Yunanistan Büyükelçiliği

önünde 18 Şubat günü, Halk Cephe-si tarafından Yunan devletinin işbir-likçiliği protesto edildi. Gösteri bo-yunca Türkçe ve İngilizce olarak slo-ganlar atıldı.

Protesto gösterisi sırasında elçilik ça-lışanı bir kişi inip bildiri dağıtan HalkCepheliden bir bildiri alarak içeri girdi.

Amerikan İşbirlikçisi Yunan Devletine Sesleniyoruz;

Bizi Bitiremezsiniz,Vazgeçmeyeceğiz!

555

23 Şubat 2014

Yürüyüş

Sayı: 405

TÜM DÜNYA HALKLARI “TERÖRİST” OLUN!

Page 56: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

2 Mart – 8 Mart

“Belki de ikimizi bir görmek, insanlara adaleti vegerçeği daha çarpıcı gösterebilir.

Hiçbir bağ adaletten daha güçlü olamazinsanlık için.”

Günay Öğrener

YitirdiklerimizBağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Ekim devriminin, sosya-lizmin inşasının ve Nazi iş-galine karşı direnişin ön-derlerinden Josef Vissario-noviç Cugaşvili, tarihe buadıyla değil, örgüt içindealdığı kod adıyla geçti. Kodadı Stalinʼdi. Stalin “çelik”demekti ve onun tüm siya-sal yaşamına çok yakışanbir addı bu. En zor dönem-lerin, zor görevlerin insanıoldu hep. Yılgınlığın, kaçı-şın revaçta olduğu zaman-larda kararlılığıyla öne çık-tı. Umutsuzluk yıllarındasosyalist inşada büyük za-

ferlere önderlik yaptı. Devrimin emekleme yıllarında birörgütçü, sürgünlerden yılmayan bir direnişçi, iktidarındevralınması kavgasında Boşlevik Parti yönetiminde yeralan bir önder, devrimin ardından sosyalizmin inşasınınmimarı, Nazi saldırganlığı karşısında iradesi kırılmayanbir komutan... Stalinʼin yaşamı ve dünya halklarının mü-cadelesinde yüklendiği roller bu sözlerle özetlenebilir.Stalin, yani asıl adıyla Josef Vissarionoviç Cugaşvili,1879'da Tiflisʼte doğdu. 15 yaşında mücadeleye katıldı.1898'de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi Tiflis Örgü-tü'ne üye oldu. Bundan sonrası her devrimcinin yaşadığıaşamalardan, tutuklanmalardan, sürgünlerden geçti.1902'de Kafkasya Birliği Komitesi'ne seçildi. Partide ya-şanan Bolşevik-Menşevik ayrışmasında safını Bolşevik-lerʼin içinde belirledi. Stalin, 1910'dan itibaren partininMerkez Komite üyesi olarak sürdürdü faaliyetlerini. Dev-rimin hemen ardından Kızıl Orduʼda, ulusal sorunun çö-zümünde görevler üstlendi. Lenin'in önerisiyle 3 Nisan1922'de Merkez Komitesi Genel Sekreterliği'ne seçildi.Stalin bu görevi ömrünün sonuna kadar layıkıyla yerinegetirdi. Bu dönemde en önemli sınavını Hitler faşizmininsaldırısı karşısında verdi. Faşizme karşı sosyalizmi sa-vunma kararlılığıyla Sovyet halklarını seferber etti. Em-peryalistler arası bir paylaşım savaşı olarak başlayan sa-vaşın rotası değişmiş, savaş Nazi Almanyası ve Sovyet-ler Birliği nezdinde, halklar ve emperyalizm arasında birsavaş haline dönüşmüştü ve bu savaş, sosyalizmin gele-ceği açısından belirleyici olacaktı. Stalin önderliğindekiKızıl Ordu ve Sovyet halkları işte bu dönemde "Anayur-du Savunma Savaşı"nda destanlar yarattılar. Kızıl OrduSovyet topraklarından Nazilerʼi atmakla kalmayıp, onlarıAvrupa içlerine kadar sürüp bozguna uğrattı. Büyük ölçü-de yıkılmış, tahrip olmuş Sovyetler Birliği'ni yeniden inşaedip ekonomide, sanayide dünyanın en ileri ülkelerindenbiri haline getirmek yine Stalin'in önderliğiyle başarıldı.Önce devrimi, ardından sosyalizmi savunma kararlılığıve uzlaşmazlığı, yaşarken de, öldükten sonra da Stalin'eçok sayıda düşman kazandırdı. Ama düşmanlarının çoğutarihin çöplüğündeler şimdi. Geride kalanları bekleyenakıbet de aynı. Stalin ise, dünya halklarının sosyalizmmücadelesinde yaşamaya devam ediyor.

Josef STALİN

Büyük Direnişʼin 109. şehididir Günay Öğrener. Gü-nay, 18 Kasım 1973ʼte Mersin'de doğdu. Aslen Bur-durludur. Erdemi ve adaleti savunmak için devrimcioldu. Ege Bölgesiʼnde illegal alanda çeşitli görevleraldı. 1995ʼte tutuklandı. 9 yıldır tutsaktı. Tutsaklığı sü-resince üç yoldaşının katledildiği Buca Katliamıʼna ta-nık oldu. 19 Aralık 2000'deki katliamda Uşak Hapis-hanesi'ndeydi. Yoldaşlarından Yasemin Cancı ve

Berrin Bıçkılar yanında şehit düştü. Günay aynı hapishanede alnınakızıl bandı takıp, zulme karşı bedenini tutuşturarak ölümsüzleşti. Tah-liye olmasına sadece 6 ay kalmışken gerçekleştirdi feda eylemini.4 Mart 2004ʼte devrime meşale oldu.

Günay ÖĞRENER

ODTÜ öğrencisi olan Koray Doğan, gençlik mü-cadelesi içinde yer aldı. Bu süreçte THKP-Cʼli oldu.Mahirlerʼin Maltepe Hapishanesiʼnden firar etmesin-den sonra onlara yer bulma, ilişki kurma gibi görev-ler üstlendi. Birçok yılgının mücadeleden kaçtığı ko-şullarda o, partinin neferidir. Bu görevini yerine getir-diği günlerde, 8 Mart 1972ʼde Ankaraʼda polis tara-fından kurulan pusuda, sırtından vurularak katledildi.

Koray DOĞAN

Şenol Şener, Yıldız İDMMAʼda sürdürülen anti-fa-şist mücadelede büyük bir coşkuyla yer aldı. 8 Mart1979ʼda polisin kaldığı eve yaptığı baskın sırasındarahatsızlanarak aramızdan ayrıldı.

Şenol ŞENER

Mazlum Güder, yoksul bir Kürt ailesinin çocuğuydu.Genç yaşında devrim mücadelesine katıldı. Cunta yıl-larında mücadelesini bir tutsak olarak sürdürdü. 3 Mart1983ʼte Elazığ Hapishanesiʼnden tahliye edilmesi ge-rekirken işkencede katledildi.

Mazlum GÜDER

Kadri Güldü, Liseli Dev-Genç içerisinde fedakarçalışmalarıyla tanınan bir devrimciydi. 1980 Martʼın-da İstanbul Kuştepeʼde jandarma tarafından katledildi.

Kadri GÜLDÜ

Mevlüt Çınar, 1979ʼda mücadeleye katıldı. Mart1980ʼde mücadelesini sürdürdüğü Karsʼta bir evde ölübulundu.

Mevlüt ÇINAR

Page 57: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Günay'ımız feda ateşini yakmadan önce şöyle seslenmişti;“Umudumuza ve yoldaşlarıma... Hepiniz biliyorsunuz kiyola çıktığım gün Gültekin'in hedefine yürüyüşü ne kadar sür-dü, benimki ne kadar sürer şu an bilemem demiştim. Bugün133. günümdeyim. 133 günmüş. 1. Ekipler gibi, ilk feda gru-bunda olacağımızı, zaferi asıl bizim şehitliklerimizin getire-ceğini biliyordum. Ve Ölüm Orucu eyleminin zaferi, taarruz-la gelecektir demiştim. Şimdi taarruz zamanı. Bunun için mut-luyum. Saldıran ve eninde sonunda kazanacak tarafta olmanınmutluluğu. Hiç unutmayın umudunuzun iradesi arınmadır, budüzenden sıyrılmadır. Her koşulda o iradenin onurunu ya-şayın, her uyarıda, her eleştiride umudunuzun olmanın mut-luluğunu, huzurunu tadın. Bilin ki bu temizliktir.

Hayran olduğum bir toplum için mücadele ettim. Devrimiçin, sosyalizm için ve nihayetinde komünizm için. Ve bütünbu güzellikleri, özgürlüğü ve gerçek insan olmanın hazzınıise umudumuzun içinde tattım. İnsanın beyin ve kol emeği-nin ilk birleştiği yer devrimciliktir, derler. Ve beynin ve yüre-ğin birlikte attığı yer de burası. Sizleri seviyorum. Çok sev-dim.”

Biz de seviyoruz Günay'ımızı, çok seviyoruz ve çok se-veceğiz. 29 Şubat'ı ve 4 Mart'ı beynimize, yüreğimize kazı-dık.

“29 Şubat 2004... Saat 14.25. Türkülü alevler yükseliyorgökyüzüne. Alevlerin içinde bir güzel(...) Hazırlığının son aşa-masında tarak istedi. Saçını tarayıp ördü ve kesmemizi is-tedi... Kestik... Kırmızı kurdela ve renk renk tokaları vardı.“Bunlarla bağlayalım” dedi. Kestiğimiz saçlarını kurdele vetokalarla bağladık; Ege'ye kavuşturmak üzere... Denizi çokseviyor ve saçlarının Ege'de olmasını istiyordu. Kısacık kal-mıştı saçları... “Nasıl oldum?” Çok güzelsin Günay... Hangiaynaya sığar, hangi ayna anlatabilir senin güzelliğini... Di-renişimizin gücünü, sarsılmaz irademizi, en güzel yarınları-mızın resmini kondurmuşsun yüzüne, durup seyretme vak-ti değil bu güzelliği, nakış nakış yüreklere işleme vakti... Vevakit geldi. Feda vakti... Havalandırmaya çıktık. Tek tek “ve-dalaştık”. Yüreğinin sıcaklığını yüreğimize kattık. “Mektup yaz-dığınız her yere benden selam söyleyin...” Tabii ki söyleye-ceğiz. Selamların sınır, mekan, tel örgü, duvar tanımayacakGünay. Güçsüze güç olacak, düşeni ayağa kaldıracak,güce güç katacak... Gözlüğünü, saatini, bilekliğini çıkardı son-ra. Su istedi, bir iki yudum su içti. Feda vaktiydi artık. Bar-dağı almak için beklememizi istemedi; “Hadi gidin artık” dedi.İçeri girdik, kapıyı kapattık. Su sıkma ihtimaline karşı batta-niyeyi camın önüne gelen iplere mandalladı. Ayakkabıları-nı vermek için kapıyı tekrar hafifçe araladı. Üzerindeki kır-mızı kazağı da çıkardı. İki kaban uzattık Günay'a... Birini aldı.Giydi üzerine.... “Saçlarım Ege'ye tamam mı unutmasınlar...”.Tamam Günay. Ege'nin coşkusu olacak saçların. Gözlerininiçi gülüyordu. Öyle sakindi ki hareketleri... Önce yanındakisıvıları döktü üzerine. Malzemelerden bir öbek hazırladı tu-tuşturmak için. Becerikli ve seriydi hareketleri, her şeyi tektek düşündüğü belliydi. Öbeği tutuşturdu. Alev eline değin-

ce gayrı ihtiyari elini çekti. Tuhaf gelebilir ama belki de böy-lesi bir eylemin en doğal halleri bunlar. Beden kendini tetik-te tutarken, sen kendi iradenle bedenine ne yapması ge-rektiğini söylüyorsun. “... önce kendi beninden çıkmak,onun yerine ideolojik kaynağını koyabilmek gerekir” diyorduGünay. İşte şimdi de gösteriyordu nasıl olacağını. O kaynağıngücüydü, o iradeydi şimdi bedenini feda ateşiyle saran.

Öbek tutuşunca ortasını açtı ve çoraplarını çıkardı. Aç-tığı boşluğa çömelir durumda oturdu. Kafasını da ateşin içi-ne soktu. Der top olmuştu... Tutuşunca, sloganlarına başladı.Kararlı, güçlü haykırıyor, alevlerin arasından zaferi işaret edenparmakları sloganlarına eşlik ediyordu. Alevler bedenini sa-rıp sarmalıyor ama ateşe o hükmediyordu. Sloganlarımız bir-leşti. Direnişimizin sesi Günay'la daha güçlüydü şimdi ve kal-dığımız üç hücrede tek yürek olarak yankılanıyordu. Bir arabirbirimizi duymak için sloganlara ara verdik. Saniyeler sür-dü yalnızca. “Sloganları kesmeyin! slogan atın!” diyordu Gü-nay. “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez” hep birlikte devamettik.

Eylem başladıktan bir süre sonra (belki beş dakika) bel-den aşağısı yanmıştı. Belden yukarısının da yarıdan fazla-sı yanıktı. Kolları çıplaktı. Üstüne giydiği kabanın sadece kü-çük bir bölümü kalmıştı. Saçlarının ve yüzünün bir bölümüyanıktı... Pencereye doğru dönüp gülümsedi ve zafer işaretiyaptı. “Sizi çok seviyorum” dedi. “Biz de seni çok seviyoruz.”Gülümsedi yine... Bundan yaklaşık beş dakika sonra yandönmüştü. Ellerini zafer işareti yapmaya çalışıyordu. Bir eli-ni yapabiliyor, diğeri bir türlü olmuyordu. Bir eliyle diğer eli-ne yardım ediyordu. Kısa bir süre sonra iki elinin de işaretparmakları açık ve kenetliydi artık... Elleri zafer işareti yaparvaziyette kenetlenmişti. Saat üçte eylem idare tarafından farkedilmiş ve koğuşa girilmişti. K3'teki arkadaşları sürükleyerekboş bir hücreye attılar. Artık tamamen baygın durumdaki Gü-nay'ımızı sedyeye koyup götürdüler.

Acılı bir “gidişti”... Gözyaşı akıtmadık. Gözyaşlarımızı öf-kemize, inancımıza, feda ruhumuza kattık... Onurlu bir “gi-dişti”... Yiğitçe, kahramanca “gidişti”... Gözlerden uzak, ses-siz, kimsesiz, duygudan düşünceden, insandan, mekandan,zamandan tecrit edilmiş gün gün öldürmelere karşı ateştenbir direnişti. Direnişin ateşten sesiydi; insanlığımızdan çıkarıpboş bir çuval gibi ölüme terk edemeyeceksiniz, yok ede-meyeceksiniz, teslim alamayacaksınız bizi! Ateşten bir ba-rikat oldum saldırılarınıza, yalanlarınıza, uyduruk masallarınızakarşı! Cesaretiniz varsa gelin, dokunun ateşime! Yürek ister!Elleriniz, dizleriniz titrer; ipini koparmış kabuslara boğulur uy-kularınız. Yürek ister benimle yüzyüze gelmek. İtfaiye hor-tumlarınızın ucundan, gaz bombalarınızın sisleri ardından,silahlarınızın arpacığından bakmak istersiniz bize sadece...Tecrit ve sansür duvarlarının ardında çürütmek, yok etmekistersiniz. Ama başaramayacaksınız!

Ateşten bir manifestoydu; başaramayacaksınız! Çünkü ate-şimle koruduğum insanlığımız, düşüncelerimiz, ideallerimiz,yarınlarımızdır; onlara el süremeyeceksiniz! Ve nefesimiz tec-riti de, sansürü de parçalayana dek ateşlerimizi harlamayayeter. Ve ateşten bir çağrıydı; beyninizdekini parçalayın, di-renişin onurunu paylaşın. Fedayı gördük, o gün... Fedayı ya-şadık, fedayı hissettik. Umudumuzu, irademizi büyüttük; fe-dayı içimize işledik, bir kez daha...

Aslında söylenecek o kadar çok şey var ki... Bu seferlik29 Şubat'a ilişkin tanıklığımızı, duygu ve düşüncelerimizi pay-laşmak istedim. Sizleri Günay'ımızın sıcaklığı ve coşkusuy-la kucaklıyorum.

Uşak Hapishanesi'nden Yoldaşları 14 Mart 2004 Tarihli Mektuplarında

Günay Öğrener'in Feda Eylemini Anlatıyor

Anıları Mirasımız

Page 58: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

558

Yürüyüş

23 Şubat2014

Sayı: 405

Cepheliler, 30 Mart’ta yapılacakyerel seçimler öncesinde, yalan va-atlerle halkı kandırmak için mahal-lelerde seçim bürosu kuran düzenpartilerinin irtibat bürolarına yönelikeylem düzenledi. Okmeydanı ve Bah-çelievler’de MHP ve AKP ilçe binalarımolotoflanarak tahrip edildi.

Düzen partileri, yarattıkları yok-sulluğu unutmamızı ve yeniden ken-dilerini seçmemizi istiyor. Mahalle-rimize uyuşturucuyu, fuhuşu, kumarıyayıyorlar; çeteleri üzerimize salı-yorlar... Sonra gelip diyorlar ki biziseçin. Yalanlara karnımız tok. Yaşa-dığımız tüm zorlukların, açlığımızın,yoksulluğumuzun, işsizliğimizin so-rumlularını mahallelerimizden defe-deceğiz. Halkımızı yalanlarıyla kan-dırmalarına izin vermeyeceğiz.

6 Şubat gecesi MHP’nin Okmey-danı’ndaki seçim irtibat bürosunagiden Cepheliler, bu bilinçle, silah-larını sıkarak, molotoflarla MHP ir-tibat bürosunu mahallelerinde barın-dırmayacaklarını haykırdılar.

İçinde kimsenin olmadığıMHP seçim bürosuna yö-nelik eylemi başarıyla ta-mamlayan Cepheliler, eyle-min ardından geri çekildiler.

9 Şubat’ta İkitelli’deHalk Cepheliler gece saat01.30 civarında AKP’ninTEM Otoyoluna astıklarıseçim pankartlarını bir birsöktüler. Halk Cepheliler

10 Şubat günü ise mahallenin içeri-sindeki ve caddelerdeki MHP pan-kartlarını bir bir sökerek mahallelerdehiçbir düzen partisine çalışma yap-tırmayacaklarını gösterdiler.

10 Şubat’ta İstanbul Kuruçeş-me’de AKP’nin seçim bürosununcamları kırılarak Kuruçeşme’deAKP’nin yeri olmadığı ve çalışmala-rına da izin verilmeyeceği gösterildi.

Ayrıca aynı gün Kuruçeşme’deCephe, mahalle gençliğiyle birliktemahalledeki Sağlık Ocağı karşısınaaçılmak istenen AKP seçim bürosununhazırlıklarını üçüncü kez engelledi.AKP seçim bürosu olarak kullanılmakistenen dükkanın etrafında asılı AKPbayrakları koparılarak yakıldı.

12 Şubat’ta, Çayan Mahalle-si’nde esnafları ziyaret ederek gözboyamaya çalışan Saadet Partisi be-lediye başkan adayı ve yalakalarıHalk Cepheliler tarafından halka teş-hir edilerek mahalleden kovuldu.

14 Şubat’ta ise Bahçelievler Zafer

Mahallesi’ndeki AKP seçim irtibatbürosu 4 Cepheli tarafından molo-toflandı.

Faşist AKP, devrimcilerin bedellerödediği bir mahalle olan Bahçeliev-ler-Zafer Mahallesi'nde seçim bürosuaçtı. Yıldırım Beyazıd Caddesi'ndeaçılan büro, 14 Şubat’ta caddeyi silahve molotoflarla trafiğe kapatan Cep-heliler tarafından molotoflanarak tah-rip edildi. Halkın yoğun ilgisi ve al-kışlarıyla Pazar Pazarına çekilenCepheliler, buradada faşist AKP’ninmahalleye giremeyeceği ve mutlakahesap sorulacağı yönünde konuşmalaryapıldı. Ardından “Mahir HüseyinUlaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, “Kur-tuluş Kavgada Zafer Cephede”,“Umudun Adı DHKP-C” sloganlarıatılarak eylem alanından çekildiler.Eylemden sonra çok sayıda polis vezırhlı araçla gelen katiller sürüsü,yine her zamanki gibi sadece camkırıklarını toplayabildi. Cepheliler:“Biz Cepheliler, her türlü yolla faşistAKP'yi ve temsil ettiği düzeni teşhir

etmeye ve faşizme tüm gücümüzlevurmaya devam edeceğiz” diyerekeylemlerinin süreceğini ifade etti.

Ankara’da ise Kızılay SelanikCaddesi’nde 14 Şubat’ta seçimçalışması yapmak için masa açmakisteyen AKP’lilere Halk Cephelilertarafından izin verilmedi. Çevredengeçen insanlar AKP’nin masalarınıdağıtan Cephelilere alkışlarla des-tek verdi.

Yozlaşmanın, YoksulluğunSorumlusu AKP’ye

Mahallelerimizde Yer Yok!..

Bahçelievler Okmeydanı

Okmeydanı

Page 59: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

Dergimizin 404. Say s Keyfi Gerekçelerle Toplat ld ...Gerçekleri Yazmaya,

Devrimin Sesi Olmaya Devam Edece iz!

ÖÖ retmenimizretmenimiz

ktidara giden yoldasilahl mücadelenin

temel mücadele biçimi oldu u ülkemizde,silahlar m za yön veren

partimizin politik-ideolojik çizgisidir! Bu aç dan silah,

Devrimci Halk ktidar ’n kurmam za hizmet eden araçt r!

Di er bir deyi le, silahlar m za yön veren;amac m z, inanc m z,

beynimizdir! Teti i çeken de parmaklar m z de il,

beynimizdir!

Page 60: Yürüyüş Dergisiyuruyus.biz/pdf/pdf/405.pdf · 2014. 2. 22. · EMPERYALBZME BOYUN EMEYEN, EMPERYALBZMBN ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ, HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER

EMPERYAL ZME BOYUN E MEYEN, EMPERYAL ZM N ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ,

HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK ‘TERÖR ST’T R!

EMPERYAL ZME BOYUN E MEYEN, EMPERYAL ZM N ÇIKARLARININ ÖNÜNDE ENGEL OLAN HER GÜÇ,

HER ÖRGÜT, HER ÜLKE, HER HALK “TERÖR ST”T R!PATRON SEND KACILARININ KÜRSÜLERDEN YALANLARLA, PALAVRALARLA

Ç LER KANDIRMALARINA Z N VERMED K,VERMEYECE Z!

Devrimci çi Hareketi ve Direni tekiGreif çileri

D SK’in 47. Y l Kutlamas na zin Vermerdi!

TÜM DÜNYA HALKLARI; “TERÖR ST” OLUN!

birlikçi Yunan Hükümeti; Dünya Halklar n n Ba Dü man Amerika ve Fa ist AKP ktidar na hbarc l ktan Vazgeç!

Emperyalizme ve Fa izme Kar Sava mak Suç De ildir!Suçlu Emperyalistlerdir!

PATRON SEND KACILARININ KÜRSÜLERDEN YALANLARLA, PALAVRALARLA

Ç LER KANDIRMALARINA Z N VERMED K,VERMEYECE Z!

Devrimci çi Hareketi ve Direni tekiGreif çileri

D SK’in 47. Y l Kutlamas na zin Vermedi!

info

@yu

ruyu

s.com

ww

w.y

uru

yu

s.c

om