mustafaergun.com.trmustafaergun.com.tr/wordpress/.../teblig04samsun2.d…  · web viewİnsan dili...

25
NİTEL VERİLERİN VE YORUMLARIN GÜVENİRLİĞİ FELSEFESİ Mustafa Ergün * Giriş Eğitim bilimlerindeki araştırmalar öğrencilerin, öğretmenlerin veya velilerin belli eğitim konularındaki görüşleri, algıları, tutumları vs. üzerine kendi beyanları veya araştırmacı tarafından geliştirilen ölçeğe verdikleri cevaplara dayanıyor. Bu cevapların kişilerin görüş ve düşüncelerini ne kadar gerçek yansıttıkları önemli bir sorundur. Eğitim bilim araştırmalarında zaten araştırmacıların önyargıları, düşünme ve eylemlerini (ve dolayısıyla hipotezleri ve veri seçimini) yeteri kadar etkilemektedir (buradan bütün bilim kişisel ideolojilere dayanır - all scholarship is ideological- hükmü de çıkartılabilir) (Schilb 1988, Grace 1998). Buna bir de ölçeklere cevap verenlerin sosyal, psikolojik ve özgeçmiş yaşantılarındaki kaygı ve beklentileri eklenince, elde edilen verilerin doğrudan analizlerinin yanı sıra, işlenmesi, gruplanması, yorumlanması gibi olguların yeni baştan değerlendirilmesi ve incelenmesi gerekmektedir. Eğitim bilimi araştırmalarında metin ve ses formatında elde edilen verilerin tek anlama sahip olduğundan hareket ederek yorumlandığını görüyoruz. Bazen güvenirliği artırmak için farklı kodlayıcılar kullanıyoruz ve bunlar arasındaki uyuma bakıyoruz (meşhur Miles/Huberman, Clippendorf Alfa formüllerindeki gibi). Dilbilim ve göstergebilim (semiotik) alanındaki çalışmalar, her metnin kendinden önce üretilmiş metinlerle sıkı bir bağ içinde olduğunu, kişilerin dünyayı algılama biçimlerinden düşünce ve tutumlarına kadar birçok özelliğinin dil tarafından belirlendiğini (dilin tahakkümü) ortaya çıkardı. Dilin gerek iç gerekse dış dünyayı doğru olarak yansıtamadığını, hatta insanların dili bir oyun, bir aldatma aracı olarak kullandıkları da sürekli gündeme getirildi. Dolayısıyla dilsel metinlerin tarihsel, psikolojik ve sosyolojik faktörler tarafından etkilendiğini de biliyoruz. Eğitim alanında acaba gerçek bilgiden giderek uzaklaşılıyor mu? Doğruluğun mutlak doğru değil, * Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü

Upload: doannguyet

Post on 01-Feb-2018

231 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

NTEL VERLERN VE YORUMLARIN GVENRL FELSEFES

Mustafa Ergn[footnoteRef:1]* [1: * Afyon Kocatepe niversitesi Eitim Fakltesi Eitim Bilimleri Blm]

Giri

Eitim bilimlerindeki aratrmalar rencilerin, retmenlerin veya velilerin belli eitim konularndaki grleri, alglar, tutumlar vs. zerine kendi beyanlar veya aratrmac tarafndan gelitirilen lee verdikleri cevaplara dayanyor. Bu cevaplarn kiilerin gr ve dncelerini ne kadar gerek yansttklar nemli bir sorundur. Eitim bilim aratrmalarnda zaten aratrmaclarn nyarglar, dnme ve eylemlerini (ve dolaysyla hipotezleri ve veri seimini) yeteri kadar etkilemektedir (buradan btn bilim kiisel ideolojilere dayanr - all scholarship is ideological- hkm de kartlabilir) (Schilb 1988, Grace 1998). Buna bir de leklere cevap verenlerin sosyal, psikolojik ve zgemi yaantlarndaki kayg ve beklentileri eklenince, elde edilen verilerin dorudan analizlerinin yan sra, ilenmesi, gruplanmas, yorumlanmas gibi olgularn yeni batan deerlendirilmesi ve incelenmesi gerekmektedir.

Eitim bilimi aratrmalarnda metin ve ses formatnda elde edilen verilerin tek anlama sahip olduundan hareket ederek yorumlandn gryoruz. Bazen gvenirlii artrmak iin farkl kodlayclar kullanyoruz ve bunlar arasndaki uyuma bakyoruz (mehur Miles/Huberman, Clippendorf Alfa formllerindeki gibi). Dilbilim ve gstergebilim (semiotik) alanndaki almalar, her metnin kendinden nce retilmi metinlerle sk bir ba iinde olduunu, kiilerin dnyay alglama biimlerinden dnce ve tutumlarna kadar birok zelliinin dil tarafndan belirlendiini (dilin tahakkm) ortaya kard. Dilin gerek i gerekse d dnyay doru olarak yanstamadn, hatta insanlarn dili bir oyun, bir aldatma arac olarak kullandklar da srekli gndeme getirildi. Dolaysyla dilsel metinlerin tarihsel, psikolojik ve sosyolojik faktrler tarafndan etkilendiini de biliyoruz. Eitim alannda acaba gerek bilgiden giderek uzaklalyor mu? Doruluun mutlak doru deil, ie yararllk olduu eklindeki pragmatist felsefe eitimde hala egemen gzkyor. te yandan hala birok insanda inanlar (sadece dinsel deil her trl inan) bilgideki doruluun ana ltlerinden biri olarak duruyor. Gr, tutum ve ilgiler zerine yaplan alma sonularna ok fazla gvenilmesi, bizi, hakikati insann rettii bir duruma m gtryor?

Bilimsel aratrma sonucu elde edilen metinsel verilerin tek anlamlln esas alyoruz. Bu verileri tek anlaml olarak inceleyen metin madencilii ve ierik analizi tekniklerini kullanmaya devam edeceiz. Ancak bilimsel geree tam olarak ulamak istiyorsak, bu verilerin hermeneutik, yap skmcl ve bilginin arkeolojisi teknikleriyle de derinlemesine incelenmesi gerekir. Bu makalede nitel aratrma verilerinin felsefesini yapmaya ve verileri yorumlamadan ve istatistik ilemler yapmadan nce yukardaki bilgi ileme teknikleri asndan deerlendirmeye alacaz.

Hermeneutik (Yorumlama)

Sabahtan akama kadar herkes bir eyleri anlamaya alyor. Anlamadan edemezsiniz. Yabanc bir dnyaya, bir sosyal-tarihi dnyaya atlmz[footnoteRef:2], karmak bir evrende, bir sr anlamlar iindeyiz. Meknn neresinde, zamann neresinde olduunu bilmiyoruz. Her eyi anlamaya ve anlatmaya alyoruz. Bize bir bak as kazandrlm, zneler aras anlamlar oluturulmu, dil ile yaplandrlm; duygularmz, dncelerimiz, eylemlerimiz belirlenmi. Dolaysyla evremizden ve gemiimizden ok bamsz olarak anlayamyoruz. Ama gene de bu belirleyici ortamda kiilerin bedensel-fiziksel yaps, duruu, dn, kayglar, beklentileri, bilinci vs deiik. Btn bunlar da anlamay etkiliyor, kii nce kendini anlyor, kendi yolunu buluyor. Daha nce izilmi yollar, gemilerin denizde brakt izler gibi ksa srede yok olup gidiyor. Anlama, beklentilerimiz, nyarglarmz ve iinde bulunduumuz durum tarafndan da etkilenen pratik bir birey eylemidir. Ama ayn zamanda stesli bir durumdur. Srekli tetikte olmak, plan ve beklentilerimizi srekli deitirmek durumunda kalrz; snrlanmalar, engellenmi hissetme, hayal krklklar... Bazen anlayamazsnz da! renmek srekli pozisyon dzeltmeyi, kendini kontrol ve dntrmeyi gerektirir. [2: Dnyaya atlma ve yukar kp kurtulma metaforlar dnyadaki birok inan sistemlerinde vardr.]

Anlama ve yorumlama ii metinler zerinden yaplr. Metin (text) genellikle eskiden yazl eser ve ifadeler iin kullanlrken (Ayta, 2013) sonralar szl ifadeler, sanat eserleri, mimari eserler, mzik paralar ve hatta baheler, fskiyeler gibi doa grnmleri, insann tm ifade biimleri iin kullanlr oldu (Gadamer 2002).

Anlama metni oluturann niyetinde mi, yoksa yorumcunun zihninde mi aranmaldr? Schleiermacher ve Dilthey gibi dnrler anlam metni oluturann dncesinde aramlar ve bunun iin de aktrn dncesini grmeyi, gerekirse onun asndan metni yeniden retme/canlandrma/dnme (maksatlk/intentionalism) iinin yaplmasn savunmulardr. Baka dnrler de metni oluturann niyetinin nemli olmadn, metin olgusunun oluturandan bamsz olarak, zaten yorumlayan tarafndan yaplmakta olduunu sylemilerdir (Uluktk 2009). Anlam sabit deildir, nitekim her yorumcunun belli bir metne farkl anlamlar vermesi bundandr. Kutsal metinlerin yorumunda bunu grmek kolaydr. Bilindii gibi Hristiyanlk nce Ortodoksluk ve Katoliklik olarak ayrlm, Katolik gr daha sonra Protestan anlayn dourmutur. slam dininde de deiik mezhep ve tarikatlarn ortaya kmas, hep kutsal metinlerin farkl yorumlamalarndan kaynaklanmtr. Tarihi olaylar da bu ekilde yorumlanabilmektedir. rnein Fatih'in karde katlini meru gren yaklamn o dnemin artlarnda ve Fatih'in zihninde yorumlayanlar olduu gibi, bugnk yorumcularn verdii anlamda deerlendirenler de vardr. Dolays ile aslnda eylem ile yorumcu arasnda dinamik bir sre sz konusudur.

ok eski zamanlardan beri hemen her kltrde dini metinlerin eitli ekillerde yorumlanma biimlerine rastlanmaktadr. nce kutsal metinlerin tefsirleri, daha sonra nemli dini kitaplarn erhi, dini kitaplardan hukuki kanunlar karma ve bu hukuki metinlerin yorumlanmas geleneinden edebi metinlerin aklanma ve yorumuna giden byk bir gelenektir hermeneutik.

Schleiermacherle birlikte (1805 ylndan itibaren) hermeneutik teoloji sahasndan karak evrensellemi ve genel anlamda szl-yazl btn metinler iin kullanlmaya balanmtr. lk defa anlamann koullarn sorgulayan Schleiermacher; hermeneutiin kendisine kadar uzanan izgisinde bir krlmaya yol amtr. Zaten yntemin edebiyata da aktarlmas bu dneme rastlar (Toprak, 2003).

Schleiermacher hermeneutik alanna iki yntem getirmitir: Gramatik yorumlama ve psikolojik yorumlama.

Gramatik yorumlama, bir metnin ya da sylemin anlamn yalnzca onun dili asndan, yani metnin semantik ve sentaktik yaps balamnda deerlendirmektir. Gramatik yntemde, tek tek kelimelerinden balayarak metnin cmleleri ve btn halindeki anlam analiz edilir. Yani burada nce en kk unsurlarna ayrarak analiz ve daha sonra da metnin btnlne doru sentez vardr.

Psikolojik yorumlamada ise, metni oluturan kiinin niyetini -yazarn ortaya koyduundan bile daha doru- anlama esastr. Bu psikolojik yaklam, bizi metnin olutuu tarihi artlarn incelenmesine gtrr. Yani burada hem metin d ortam ve bilgiler hem de metni oluturann zgemii, mensubu olduu toplumun kltrel tarihi gibi faktrler anlama ve yorumlamada etkin hale gelir. Yorumcu burada sezgisel olarak kendini metni retenin yerine, o dneme, o ortama koymaya alr (Toprak 2003). Yani psikolojik yorumda yazarn esas niyetine ulamak iin o dnemin sosyal ve tarihi artlar ile dnmek gerekir. Bazen de o dnemin artlar askya (paranteze) alnp kendini bamszlatrarak dnmek daha farkl anlama ve yorumlara olanak salar. Yani metnin mesajn tayan zgn balamn dna karak salt psikolojik yorumlama da yaplabilir (Bilen 2002).

Schleiermacherden sonra rencisi Diltheyin almalar ile hermeneutik manevi bilimlerde insan davranlarn anlama faaliyeti olarak sunulmu ve G.Misch, J.Wach, H.Freyer, E.Rothacker, F.W.Bollnow gibi dnrler aracl ile gelitirilmitir (Ayta 2013).

Dilthey, Schleiermacherden farkl olarak anlamay bir yorum teknii olarak deerlendirmitir (zcan, 2000, Dilthey 1999). nsan dnyadaki dier canllardan niteliksel olarak farkl olduundan, onun davranlar doa yasalarnn tek dzelilii tarafndan kuatlp aklanamaz. nsan davran ekonomik, politik, tarihsel, corafi, aile, deer yarglar, gelenek ve grenekler gibi birok boyutu olan bir ortamda oluur. Metinlerin yorumunda, insann umut, korku, beklenti, heyecan gibi durumlar; iinde yaadmz dnyann farkl ekillerde alglanabilmesi, mensup olduumuz inan ve dnce gelenekleri, iinde bulunduumuz tarihsel, ekonomik, siyasi ortamlar son derece etkilidir (Tatar 2004). Bu nedenle Dilthey doa evreni ve manevi evren ayrmna gider. Diltheye gre doada olan fiziksel olaylar pozitif bilimlerle aklayabiliriz, ama manevi evreni sadece anlayabiliriz ("die Natur erklren wir, das Seelenleben verstehen wir")[footnoteRef:3] (Bourgeois 1976, Schurz 2002, Anl 2010). Bireyin eylemleri ve dnceleri bir anlamlar dnyasnda yer alr ve o anlamlar dnyasnda ekillenir. Bireyin hayattaki en nemli eylemi, kendisini ve dnyay anlama abasdr (Uluktk, 2011). Diltheyin iaret ettii manevi bilimlerde insan davranlar doa bilimlerindeki gibi sadece nedensellikle aklanamaz, insan birok deerle iie yaad iin onu anlamak gerekir. Dilthey, hocas Schleiermacher gibi, metni reten kiinin psikolojisini etkileyen sosyal artlar da anlamaya almtr. [3: Hatta doa bilimlerinde bile anlama ve yorumlamann nemli bir yeri vardr. Faye, J. 2007, Interpretation in the Natural Sciences. : EPSA07: 1st Conference of the European Philosophy of Science Association (Madrid, 15-17 November, 2007). http://philsci-archive.pitt.edu/3736/1/Interpretation_in_the_Natural_Sciences.doc]

Nietzsche, insann mutlak gerei kavrayacak ve bilgi ortaya koyacak yeterlilikte bir organ olmadn savunur (Nietzsche 2003). nsan hakikati kavrayacak yeterlilikte olmasa da, yaamn srdrmek iin hakikate inanmaya ve anlamaya ihtiyac vardr. Nietzsche, perspektivizmi, yani kiinin dnyay ancak kendi ufkundan, kendi perspektifinden yorumlayabileceine ilikin dncesini, bilgisel alanda savunulabilecek tek gr olarak ne srer (elik 2013). nsan kendisini ne kadar nesnel grrse grsn, bilme etkinlii sonunda ulat yine kendi biyografisi olacaktr (Nietzsche 2007). Nietzscheye gre, znenin kendini aarak, yani tarihsel-toplumsal koullarn ve dilin belirleyiciliini aarak, bir eyler grmek ve bilmek istemesi kesinlikle imknszdr (Nietzsche 2009). Nietzsche, dilsel etkinlikte szcklerin anlam sabitlediini, oysa bu szcklerin herkes tarafndan paylalabilecek hibir sabitlik ve ortak anlam tamadna dikkat eker. Yaamn ak ierisinde anlam srekli deimekte ve bu bakmdan, yorumlar da sonsuz sayda olabilmektedir. Nietzsche, her anlamann her zaman farkl tarzda anlama olduuna ve metnin anlamnn yazarn niyeti ile snrlanamayacana dikkat ekmitir.

Gadamer, temel eseri Hakikat ve Yntemde, anlama ve yorumlama probleminin yalnzca anlambilimlerine zg bir problem olmadnn altn izdi (Gadamer 2009). O, mutlak arayn ve nesnel bilgi iddialarn reddederek, gelenek ve nyarg kavramlarnn zerinde kurduu felsefi hermeneutikle farkl bir hakikat tasarm gelitirdi. Biz bir eyin anlamna ulamaya altmz her an aslnda kaynanda nyarglarmzn bulunduu, nyarglarmzn ekillendirdii bir n-anlamayla nesnemize yneliriz. nyarglarmzdan ne kadar kanmak istersek isteyelim, dnyay ya da herhangi bir eyi onlardan tamamen yaltlm ekilde anlama ve yorumlamamz mmkn deildir. Aksine, dnyaya almzn koulu nyarglarmzdr; hatta Gadamere gre, tarihsel gerekliimizi oluturan ey yarglarmzdan ziyade nyarglarmzdr (Gadamer 2009). Bir eyi tecrbe etmeninin koulu ncelikle nyarglarmzdr; karlatmz ey, nyarglarmz araclyla bize seslenir. Dolaysyla, gnmze kadarki bilim anlaynda benimsenen nyarglardan kanma tavrnn ve nesnellik iddialarnn geersiz olduu grlmektedir. Bu bakmdan nyarg, anlama ve yorumlamay temelden etkileyen, bununla birlikte deiime de ak olan merkez edir. nyarglarn gzden geirilmesi noktasnda, yani anlamak iin kendisine yneldiimiz ey ile girmi olduumuz diyalog srecinde, meru-retken nyarglar ile meru olmayan-yanltc nyarglarla karlarz (Nesterova 2004). Bunlar birbirinden ayrabilirsek yanl anlamadan kanabiliriz. Gadamer yanltc nyarglarmzdan kandmz ve sorgulayc bir tutum benimsediimiz takdirde yeni anlamlara, yeni ve gvenilir bilgilere ulaabileceimizi belirtir.

En bata insann dnd ve konutuu dilin kendisi en temel nyargmzdr. Dil, bu dnya iindeki varlmzn temel ileyi modu ve dnyann oluumu ile ilgili her eyi iine alan bir formdur. Dnyaya ilk ynelim, bir dili renmekle gerekleir ve insann dnya hakkndaki tm bilgisine dil araclk eder (Gadamer 2002b). Dil, varln deneyimlendii bir oyun olarak dnldnde, sadece oyuncular tarafndan oynanan bir dil oyunu deil, oyuncularn oyunun iine ekildii ve artk oyunun kendi kendini dndrd oynad bir oyun haline gelir.

Anlama ve yorumlama sadece bilimlerle deil, genel olarak her trl insan deneyimiyle ilgilidir. Hermeneutiin grevi, sadece konumaya ve yazya deil, tm insani yaratmlara anlamn sokulmu olduundan hareketle bu anlam yeniden okumaktr (Gadamer 2003). Anlama, tarihsellik zelliine sahip bilinli varlklar olan insann dnya ile ilikiye girmesinin temel yoludur. nsan kendini ancak kendi tarihinden hareketle anlar. Bu bakmdan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein), kendini bilmenin kouludur (elik 2013).

Gadamere gre, anlamak iin kendisine yneldiimiz her trl metinde, farkl geleneklerle diyalog iine girer ve bu diyalog araclyla kendi durumumuzdan ok farkl bir durumla kar karya geliriz (Gadamer 2002a). Bu sre ierisinde farkl bir gelenein temsilcisi olarak karda bulunan nesne de, bu nesneyi anlamaya alan zne de karlkl olarak birbirlerini etkiler, deitirip dntrrler.

Hermeneutiin ilkelerinden biri, her anlamann eksik ve farkl bir anlama olmasdr. Anlama ulamak iin srdrlen bu yorumlama etkinliinin sonunda ortaya konan, her iki tarafn da katld, her iki tarafn da karlkl olarak birbirinin snrlarn belirledii bir diyalog srecinin rndr (Nesterova 2004). Bu, benim olan ile baka olann birliidir. Dolaysyla, anlama batan sona tarihsel etki altnda bir olaydr (Gadamer 2009). Gadamerin ufuklarn kaynamas ifadesiyle ortaya koyduu bu dnce, gemile bugn arasndaki sonsuz, snrsz diyaloa iaret eder. Gadamere gre, ufuklarn kaynat ortamda yaplan her anlama yorumlamadr; anlama, yorumcunun zihnindeki tasarma baldr; dolaysyla anlama srecinde yorumcunun retken katks sz konusudur. Anlama, gemi ve gelecein birbirlerine araclk ettii bir gelenek aktarmnn gereklemesi olaydr. Yaadmz u anda gemi ve gelecek ayrlamaz biimde iie girmitir. Anlama, gemiin gelecee yanstlmas, gelecekle kurduu badr.

Gadamer'in yorumbilgisine gre, bakalarnn davranlarnn ya da bunlarn sonularnn anlam, onlarn bu davranlar hakkndaki dncelerinden olumaz. Bunlarn anlam, bizim (ya da baka yorumcularn) bakalarnn yaptklarna yklediimiz (ya da ykledikleri) anlamdr (Fay 1996). Gadamerin hocas Heidegger de anlamn ortaya konmas ve gelitirilmesini ancak yorumla olanakl gryor. Anlam iin, anlamaya altmz eyle zaten nceden bir anlam btnln paylayor olmamz gerekir. Dolaysyla yorumlama bu ilikiselliin belirledii n-kavraylar (Vorgriff) ya da n-varsaymlar (Voraussetzung) ilenerek gereklemektedir (Tsai 2011). Gadamerci analize gre anlam, sadece yorumland zaman ortaya kyor ve her yeni yorumla birlikte yeniden douyor (Fay 1996). Farkl yorumcularn yorum ufuklar farkl olacandan, anlamn yeni boyutlar da ortaya kacaktr. Bunun anlam udur: edimlerin ve bunlarn sonularnn anlam, sadece zamanla deimekle kalmayacak, ayn zamanda da asla kesin eklini alamayacaktr.

Hermeneutik Fenomenoloji: Fenomenoloji, yaadmz ve bilincimiz tarafndan yaplandrlan tecrbelerdir. Hermeneutik anlamlandrma ve yorum sanatdr (Abulad, 2007). Hermeneutik disiplini, yorumun yntemsel ilkelerini ortaya koymaya alr. Felsefi hermeneutiin, felsefi metinleri anlama ve yorumlama, insan davranlar ve eserlerinin anlalmas ve insann kendi varolusal temellerini anlama zere farkl kullanm alan vardr. Genel olarak ise hermeneutik metinleri anlama, yorumlama ve aklama faaliyetidir. Kimi zaman okuyucunun nesneler ve olgulara ykledii anlam ile yazarnkiler rtmeyebilir. Bu teknii kullanan, metindeki ifadeleri yeterli grmez, onu aklamak ve anlalr hale getirmek ister. Anlamlandrma srekli deien, srekli yeni grlere ak bir olgudur. Hermeneutik Fenomenoloji ise anlamlandrdmz, srekli gzden geirdiimiz, yeniden yorumladmz deneyimlerimizi inceler. Aslnda fenomenoloji ve hermeneutiin her ikisi de birbirini gerektiriyor (Ricoeur 2009). M.van Manen, hermeneutik fenomenolojiyi bir aratrma metodu olarak incelemitir (Friesen vd 2012). Bu metot, dier fenomenoloji biimlerindeki deneyimi ve bilinci aratrmacnn kltrel ve tarihi kklerinden ayrmak ilemini reddeder. O, anlamlar yorumlama ve yeniden yorumlamaya nem verir. Nesnelerden ziyade anlamlarna nem verir (understand the object, but its meaning, Levinas 1987), bu nedenle de estetie, dilin edebi ve iirsel kullanmna dikkat eder (we are language).

Fenomenolojiyi Husserlin felsefi zmleme metodu (ktem 2005) olmaktan gnlk yaamdaki kiinin yaantlar ve bilinci dzeyine getiren Heideggerdir. Bizim dnyadaki varlmz bizi anlama ve yorumlama durumunda sorularla kar karya brakyor. nsan hayatndaki her trl dini, ahlaki, sosyal, estetik, psikolojik yaantlar doru biimde (nyarglardan uzak, inan ve kabullerin askya /paranteze alnarak) anlamlandrabilmesi, analiz edip tasvir ve yorumlama yapmas esastr. Bu yaplan iler zneldir ve olgulara ilikin kuramlar ortaya koyma gibi bir anlay yoktur (Yldrm ve imek, 2011). Yaantlar alglama, anlama ve yorumlamada kiinin anlam haritas ve yaantnn getii koullar son derecede nemlidir (Sofuolu, 2009). Dolaysyla fenomenolojik aratrmalarda hem bireylerin znellii hem de oradan elde edilen verileri analiz eden ve yorumlayan aratrmacnn znellii st ste biner. nsanlar dlarnda cereyan eden olaylar duyu organlaryla alr, kendi i dnyalarna gre alglar ve anlamlandrr, dolaysyla yeniden yaratrlar (Slattery 2012). Her birey, eylemlere ve nesnelere ykledii anlamlarla hayatn ina etmektedir. Fenomen, darda (veya ierde) olan gerek ey deil, bilincin onu anlama ve yorumlamasdr. rnein su, doru, gzel, sevgi gibi kavramlar tamamen bir yorum meselesidir (eitimde de neler retileceinden nasl retileceine kadar byk lde deien yorum ve anlaylar vardr). Aratrmac bizzat fenomenin iine girip durumu ierden anlamaya alr (ifti 1999).

inde gene insanlarn olaylar alglama, yorumlama ve anlatmasnn youn olduu metotlar arasnda etnometodolojik analiz yntemi de saylabilir. Etnometodologlara (Douglas, Schutz, Garfinkel ve Goffman) gre sosyal olaylarn ya da bireylerin davranlarnn anlalmas iin insanlarn olaylar alglay biimlerinin analiz edilmesi gerekmektedir. Bu anlaya gre davranlarn gerisinde insanlarn bireysel amalar ve sahip olduklar deer yarglar vardr. Etnometodolojik analizde aratrmac kendisini gnlk yaamlarn incelemi olduu bireylerin yerine koymakta ve bu kiilerin davranlarn, alglarn ve topluma bak alarn anlamaya almaktadr. Etnometodolojik analiz, bireylerin kendi durumlarn nasl algladklarn ve tanmladklarn aratrmaktadr. Dolaysyla bu analiz biiminde bireylerin znellii ve alg dnyas ne kmaktadr (Glesne,2012; zdemir, 2011).

Eitim aratrmalarnda hermeneutik: amzda etkili olan post-modernizm ve eitim program alanndaki yeniden kavramsallatrmaclk akm, nedensel aklama fikrinden insan eylemlerini yorumlayan hermeneutik bir anlamaya ynelmitir. Yeniden kavramsallatrmaclk akm eitim uygulamalarn eletirel ve hermeneutik olarak yeniden anlamaya almtr (Krbaolu Kl ve Bayram 2014, Kale 1995). Eitim aratrmalarnda tek tek zel durumlar incelenmeye, anlalmaya ve aklanmaya allr. rencinin ve retmenin bireysellii sz konusu olduunda, her ne kadar snf veya gruplar halinde yaplsa bile, rencinin biriciklii (uniqueness), her rencinin tek tek incelenmesi ve ilgilenilmesi durumunu ortaya koymaktadr. ada eitim akmlarnda grlen zellikle ocuk merkezli eitim hareketi (Ayta, 1972), ancak eitim olgusunun hermeneutik teknii ile incelenmesi sonucu anlalr ve uygulanabilir fikirler verecektir.

Gadamer hermeneutii, eitim alannda da baz teorik almalar yaplmasna ilham vermitir (Rashford 2009, Margini 2013, Margini 2015). S.Gallagher, Gadamer hermeneutiine dayal bir lml bir eitim teorisi gelitirdi. Epistemolojideki anlama ile hermeneutikteki anlama birbirinden farkl; birisinde zihinsel bir ilem, hermeneutikte ise dnyada bulunma durumu, her eye bir bak, bir insan eylemi, bir eye yabanc veya tandk-bildik olmaya, fark ve mesafeye gre bir yorumlama imkn sunuyor. renmede de bu hermeneutik halka son derece nemlidir. renirken zihnimizdeki tandk paralarla tanmadmz paralar aydnlatmaya alrz. nyarglarmz yeni ve farkl olanlar ayrr. Yeni renmeler nceki renmeler tarafndan artlandrlr. Gallagher her renme deneyimini hermeneutik bir deneyim olarak gsteriyor (Gallagher 1992). Ama anlama ve renme ayn deneyimler mi? Anlama tandk ile yabanc arasndaki bir gerilimden (anlama gerilimi) doar. Zihin bu gerilimi nasl zyor ve yabanc anlalr hale geliyor gibi sorunlar hala aklanmay bekliyor.

Bilginin Arkeolojisi

Hermeneutik hem yorumlanacak metin ve nesnenin retilmesini hem de anlama ve yorumlamasn etkileyen birok faktrn olduuna iaret ediyordu. Foucault, bireylerin dorudan bilgi sistemleri tarafndan oluturulduunu, iktidarlarn bireyleri yarattn ve srekli gzetlediini savunmutur. Her dnemin hem teorik hem de pratik hayatn oluturan ve ynlendiren bilgi sistemleri (episteme) vardr. Yani belli bir dneme ait dnsel-kltrel dzen ve kodlar vardr. Toplumun ve insanlarn yaantlarna ve sylemlerine bu kltrel ifreler yn verir[footnoteRef:4]. Bu ifreler Kantn a-priorileri veya Kuhnun paradigmalar gibidir. Tarihsel gelime ierisinde bir episteme baka bir episteme ile yer deitirebilir; bu, nceki epistemenin kural ve formllerini geersiz klar (Foucault, 2004). Bir dnemin epistemesi, o dnemin dncesinin yaps olarak ortaya kar ve bu durum elbette bilimsel dnce iin de byledir. Episteme, bilincin ve bilindnn belirli bir dnemdeki genelliini kapsar. Klasik yzyllar olan 17. ve 18. yzyllar ile modern denilen 19. ve 20. yzyllarn farkl bilgi sistemleri (epistemeleri) vard. Foucault bu dnemlerin epistemeleri hakknda derinlemesine zmler yapt. Bilginin Arkeolojisi dedii bu zmleme yntemi ile psikiyatrinin arkeolojisini yaparak Deliliin Tarihini yazd, tbbi bakn arkeolojisi olarak Kliniin Douunu ve insan bilimlerinin arkeolojisi olarak Kelimeler ve eyler adl eserlerini yazd. Yapt almalarda da temel olarak iktidar-bilgi sistemi ilikilerini ele almtr. Deliliin Tarihinde delilik zerinde akln iktidar; Kliniin Douunda doktorlarn hastalar zerindeki iktidar; Hapishanenin Douunda hukuksal aygtn sulular zerindeki iktidar ve Cinselliin Tarihinde bireylerin bedenleri ve hazlar zerindeki iktidar [4: Hatta tabi bilimler bile tarihi olarak ekillenir. Thomas Kuhnun paradigmalar bunun gstergesidir (Kuhn,)]

ktidar, znelerin dnce ve davran yaplarna nfuz ederek onlarn yaamlarn pratikletirmelerini salar ve bunu da srekli denetler ve ynlendirir. Foucaultya gre modern zne, yani birey bu dorultuda yaratlmtr. zne, iktidar-bilgi ilikilerinin tam ortasndadr; zneleri tarihsel gler retmektedir ve dolaysyla farkl koullar farkl zneler yaratmaktadr (elebi 2013). Tarih st, akn bir zne yoktur; her dnemin yaratt zneler vardr. Dolaysyla Foucault, niyetleri ve metinde sakl olan anlamlar aa karmak ve yazlm olandan baka bir metin oluturmak isteyen hermeneutik almalar kabul etmez (Foucault, 2005; Foucault, 1999). Aslnda bu hermeneutik yntem, metinler hakknda kuku duyarak ie balamakta ve metinlerden farkl bir gemi ve gelecek oluturmaya girimektedir. Oysa sylenen eyler tam sylendikleri haliyle ele alnp incelenmelidir (Balc 2015). Hatta zne ve sylem deil, bu ifadeyi ortaya karan koullar incelenmelidir, nk znelere o sylem dayatlmaktadr (Foucault, 1999).

Yaad dnemin rn olan znelerin neler syleyebilecei ve nasl anlayp yorumlayacan nemli lde o dnem artlar belirler. znelerin syleyebilecekleri sylemin (discourse) snrlar vardr. Bu snrlar da o dnemdeki iktidar aygtlar belirler[footnoteRef:5]. Foucaultun sylemi herhangi bir kiinin syledii cmleler deildir; snrlar ve syleme koullar belli olan bir ifade alanndaki, ifade a iindeki sylemlerdir (Foucault 1999). Dolaysyla Foucault her nne gelenin istedii gibi konuamad ortamlarda, az saydaki znenin seyrek yapt sylemleri inceler. Snrlarn dnda sylenenler, iktidar aygtlar tarafndan geersiz ya da deersiz klnr ve anlamszlatrlr (Foucault 1999). rnein sistem bir kiiyi doktor sayarsa o alanda alabilir ve yapaca iler ve sylemleri de bellidir. Kendi bana, rasgele bir ifade deil, belli bir sistem ve btn iindeki ifade kastediliyor. Foucaultu metot her metni incelemez. rnein bir devlet sylemi allyorsa meclis tutanaklar, mahkeme karar ve gerekeleri, gazete haberleri ve ders kitaplar, parti tzkleri, raporlar, hukuki metinler, otobiyografiler gibi ariv metinlerinden yararlanlr. Sylem, paradigma gibi bir kavramdr (rnein, tbbi sylem). Foucault burada bilimsel sylemi belirleyen ve yaplandran kurallar btnn deifre etmeye alr. [5: Bu kuramda sylemin de dil gibi kurallar ve dzeni vardr. Foucaultun sylemin dzeni zerine grleri birok eletirel dilbilimciye yol gstermitir. Bugn sylem analizi iinde Foucaultcu sylem analizi diye bir alt disiplin vardr.]

ktidarlar kendi egemenliklerini srdrecek bilgi retirler ve bu bilgilerle bakalar zerinde kontrol salarlar, onlar disipline ederler (Foucault 2003). Foucault, bilginin bakalar zerine yklenen bir iktidar olduunu, buna bal olarak da bakalarn tanmladn ne srer. Ona gre bilgi, zgrlemenin nn keserek gzetlemeye, dzene sokmaya, disipline etmeye ynelik bir kip halini alr (Sarup, 2004). ktidarlarn yetitirip yetkilendirdii zneler, kendi grev ve pozisyonlarna uygun, o sylem alannn mmkn kld eyleri sylerler. Mfredatta anlatlan ve retilenler kadar anlatlmayp retilmeyenler de nemlidir, zira "ideoloji metinde, zarif sessizlikler biiminde yer alr." retmenler ne syledikleriyle olduu kadar ne sylemedikleriyle de rencilerinin dncelerinin, deerlerinin ve seimlerinin ekillenmesine yardmc olur (Ergn, 2015).

Foucault bilginin ve kavramlarn varolu koullarn tarihsel bir perspektifle aratrr. Foucault bu yntemle dnce sistemimizin ve kullandmz kavramlarn bir tarihini yapar. Bu aratrmann sonucunda ortaya kan ey, belirli bir dnce ve kavramn, tarihin belirli bir dneminde ortaya kan ok zel koullar tarafndan belirlendiidir. Foucault'ya gre bilgi vardr, nesne yoktur. Nesneler (eyler) o dnemde egemen sylem tarafndan oluturulur. Bir nesneyi ortaya karan kurallar, o nesneyi dierlerinden ayran ifadeler vardr. Yani nesneleri sylem biimlendirir ve dayatr (bilgi nesneleri). Sylem deitiinde nesne de, ilikiler de deiir. Bilgi nesneye ait deil, nesne bilgiye aittir (Foucault 2013).

Kendi yntemiyle Batnn dnce tarihini yeniden yazan Foucault, sylem adn verdii znelerst bir yapnn belirli bir mekn ve zamanla snrlandrlm dnemlerde an tm bireylerini belirlediini, o an dncelerini u ya da bu kiinin aa vurmasnn o znelerin baars olmadn, tinin szcs konumunda yer alan kiinin yerinde bakalarnn da olabileceini syler (Foucault 1999).

Foucaultnun almalarn ve dnce biimini belirleyen ikinci yntem soybilimdir (genealogy). Foucault, sylemsel oluumlar ve bunlarn ortaya k ve deime kurallarn tespit ederken arkeolojiyi, sz konusu sylemsel pratiklerin iktidar ilikilerine nasl baland, tm iktidar alanlarnn analiz edilmesi ve mmkn nesneler alannn incelenmesinde soybilimi kullanr. Belirli sylem ve pratikler, iktidarn karmak i dngsndeki eitli varolusal eklemlenmelerle oluur. Soybilim bize bu bantlar aklar. Yani soybilim belli koullar altnda znelerin nasl oluturulduunu aklamaya alr. Bunu yaparken de zneleri incelemek yerine onu oluturan koullar, kurallar ve bunlarn nasl ilediklerini ortaya kartlr. Dolaysyla, tarihsel bir dnce sisteminin zel koullar tarafndan belirlenen belirli bir sylem ve onun rettii hakikati ortaya karan arkeolojik yntem ve bu sylemlerin yaratt iktidar etkilerini aa karmak iin dilsel olan ve dilsel olmayan alanlar arasndaki isel ilikiyi analiz eden soybilim birbirini tamamlayan iki yntemdir (Alata 2012). Yani kabaca arkeoloji sadece sylemsel olan ifadelere, soybilim ise pratiklere odaklanr.

Foucault, hermeneutiin niyet ve arka plan aratrmalarna kar ksa da, konuan zneye ynelik tm referanslar askya alarak sylemlerdeki dzenlilikleri ortaya koymaya ve dzensizlikleri aklamaya alr. Yani onun belirledii sylemsel dnemlerde ideal, srekli ve przsz bir dzen olmad, burada dzensizliklere de rastlanabileceini ortaya koyar (Foucault, 1999).

Yapskmclk/Yapbozumculuk (Dekonstrksiyon)

Jacques Derrida, Nietzsche ve Heidegger'in balattklar Bat dncesini eletirme izgisini izleyerek, Bat felsefesinin geleneine ynelik farkl bir eletirel okuma gelitirmeye almtr (Frnc Orman 2015). Derrida kullanmakta olduumuz dilin belirsiz olduunu, dolaysyla bugn dnyada yaanan tm sorunlarn temelinde dil sorunu olduunu, Foucault gibi, dilin onu konuan znenin bir ilevi olmadn savunmutur.

Heidegger, dilin insana ait bir ey olmadn, tersine insann dile ait bir ey olduunu ne srer; bu anlamda insan dili deil, dil insan konuturur. Yani Heidegger'e gre -geleneksel olarak savunulann tam tersine- dncenin dili belirlemesinden ok dilin dnceyi belirlemesi sz konusudur. Heidegger'in bu saptamalarnn nda Derrida, yapskmn tekniini gelitirmitir. Zaten Derrida'nn kulland "yapskm" terimi (deconstruction) dorudan doruya Heidegger'in Varlk ile Zaman'da (1927) kulland Almanca destruktion teriminin Franszcaya evirisidir (Heidegger 2008; Kkalp 2008, Eser 2015).

Derridann bir baka k noktas F.de Saussouren klasik gsteren/gsterilen eklindeki dil anlaydr. Gsteren ve gsterilen bir kdn veya metal parann iki yz gibidir. Gsteren dildeki kelimeler ve ifadelerdir (ses ve yaz), gsterilen ise nesneler deil kavramlardr (Gsterge ise gsteren ve gsterilenin ikisine birden denilmektedir)(zmakas 2010). Gstergeler nesnel bir eyin karl deildir, bu nedenle anlamlar srekli deiir. Dolaysyla dil tamamen zihinsel bir olaydr ve d dnyann nesnellii ile dorudan balants yoktur (dil, nesneleri paranteze almtr) (Ylmaz 2007). Gsteren dorudan doruya gsterilene bal deildir. Bir gsteren incelenirken bir gsterilenler yn ile karlarz. Bu da anlamn tek bir gstergeye dayanamayaca ve sabitlenemeyeceini ortaya karr. Dil, sabit bir yapya sahip deildir. Derridaya gre Gsterilen ile gsteren arasnda bir ayrm yoktur (zmakas, 2010). Ancak anlamlarn birbirinden ve anlamszdan snrlarla ayrlmas, farklarn ortaya konmas gerekir. Ancak bu arada anlam ve anlamszlk temelsiz kalmakta ve insan zihni dilin dipsiz uurumuna dmektedir (Derrida 1999).

Derridann yapskmc tekniinin bir baka kayna, modernizm eletirisi ve postmodern sylemdir. Postmodernist anlamlandrma biiminin temeli Derridann gsterge anlaydr. Postmodernizm modern dnemlerde oluan her eyi sorgulayarak kendisine bir alan amaya almtr. Hibir eyi mutlaklatrmaz ve btn bilgilerden phe eder. Postmodernizm bir kaosa, bir karkla, zmszle dikkat eker ki, Derridann metinler zerinde yapt da budur. Postmodernist bir okuma, herkesin kabul ettii genel-geer kurallar kabul etmez, sorgular; yazlan yeniden tekrar tekrar okur ve eletirir. Bu ekliyle Postmodernizm aslnda insan, evreni, nesneleri ve bunlarn varlk nedenini anlamlandramamann sancsdr (Uan 2009).

Postmodernizmde her eyin znesi, her eyi belirleyen dildir; dilin dnda hibir ey yoktur. nsan dili kadar vardr. Dil oynak ve kaypaktr, bu ise nlenemez. Trkedeki kr szc sadece gz grmeyen anlamna gelmez; kullanld yere ve baka kelimelerle olan birlikteliine gre farkl anlamlar ortaya kar: keskin olmayan (kr bak), az olan (kr fener, kr lamba, kr kandil), ucu ak olmayan (kr yol), basireti az, gr noksan (Kr msn? Grmyor musun?), kt (kr talih), alkanlklar terk edemeyen (krn deneini bellemesi), hedefe ynelemeyen abalama (kr d), kr ktk, kr olas, kr topal, kr krne Bu rnekler gsteriyor ki, dil ve dildeki szckler tek bir anlama, cmleler tek bir yapya indirgenemez. Dil, karmak, snrlandrlamayan yaplardan oluur (Uan 2009). Bu nedenle her ey yorumdan ibarettir. Burada para metaforu da kullanlr; n ve arkas farkldr, bazen ok deer kazanr bazen deeri der. Anlam, baka anlamlara gnderme yaparak rer. Anlam dilin tarihsellii iinde srekli yer deitirir; gstergeler zamanla baka anlam balamlarndan geer, baka anlamlara gelirler. Balamdan balama deien gstergeler zincirinde anlam durmadan deiir. Bylece "anlam oyunu" sonsuz/bitimsiz bir oyuna dnr.

Mutlak gerek yoktur, yorumsamac (hermeneutique) gerek vardr; gerek, anlamlandrma ve yorumlardan insanlarn setikleridir. J.Derridaya gre her gsterge, her farkl balamda farkl anlamlar retecektir (metnin farkl balamlarda tekrarlanabilecei, iterability), bu nedenle de anlam tketilemeyecektir (Balkin 2004). Anlam snrlandrlamaz. Anlam srekli dalp yaylnca, snrlandrlamaynca ve srekli ertelenince de doru anlam, mutlak anlam diye bir ey olamaz. Derrida bylece anlam bolua brakr. Derridann yapskmnde determinist bir alglama ve yorumlama, nedensellik, nesnellik, hiyerarik bir gereklik, tek bir doru yoktur. Yapskm, bir okuma ya da zmleme ynteminden ok bir metnin elikilerinden hareketle yazarn otoritesinin altst edilmesi, metnin yazld ynn aksine doru yeniden yazlmasdr. Yapskm, yapsalc okumann zerine gelitirilmitir. Yapsalc okuma, bir metindeki yapnn incelenmesi, alt elemanlar aras ilikilerin tespit edilmesi, cmledeki yapnn elerinin bulunmasdr. Yapsalclkta anlama byle ulalr. Yapskmc okuma ise metindeki yapnn tutarll, btnl ve geerliliini sorgulamakla birlikte metindeki elikiler, pheler, tutarszlklar, bozguncu rol oynayan metin paralar, ayrntlara girilerek anlamn nasl tkezlediini, metnin mantnn kendisine nasl ters dtn gstermeyi hedeflemektedir (Tre Abac 2015). Kendi iinde tutarl gibi grnen bir metnin, aslnda kendi iinde nasl tutarsz olduu ve anlatmak istedii dnceyi anlatamad ortaya konmaya allr. nsanlar genelde dncelerini tam olarak anlatmazlar, yzlerindeki birok maske gibi dillerinde de birok maske vardr. Bazen ima ederler, kardakinin anlamasn isterler, bazen tersini sylerler; muhakkak ki sylemedikleri sylediklerinden ok daha fazladr. Bazen gerek niyetlerini anlatamazlar, eveler gevelerler. Bazen de duygularn ve dncelerini anlatamazlar, kelimeler kifayetsiz kalr (Orhan Velinin Anlatamyorum iiri).

Yapsalc yntemde metnin yaps merkez olarak alnrken yapskmc okuma metni merkezsizletirir (decentring). Yapskm nemsiz ayrntlara odaklanr ve sylenenin aksine sylenmeyen ama kastedileni bulmaya alr (Zari 2014). Anlam, sylenen kadar sylenmeyenin arsdr. Sylenmeyen her zaman syleneni aar. Sylenmeyenin daima sylenen eyi amas, bizim anlaymzn zamana bal oluunu ve snrlln gsterir. Anlama, zorunlu olarak kelimelere bal bir olaydr; buna ramen kelimeleri aan her ey yine de kelimeler araclyla anlamay kendisine davet eder (Tatar 2004).

Yapskmc okuma, metnin dayand temelin veya temel yargnn tutarszln gstermeye ve bu temel yargnn ikili kartlklara dayandn ortaya koymaya alr. Yapskmclk, metin iinde baka anlamlarn konumasna izin vermektir; yani o metni mmkn olan farkl okumalara amak, metni yazann yanlln gstermektir. Bunu iki ekilde yapmaya alr: tersine evirme (reversal), ve yer deitirme (displacement). Hedef, metindeki sradzeni sarsmak ve baskn kavram bozuma sokmaktr.

Bir metinde kesin bir anlama varlamaz, anlam ancak sklr[footnoteRef:6]. Bu skm sonucunda da tek bir anlam deil, birok anlam ortaya kar. Bir cmleyi okurken akla gelen kukular, nceki cmlelerin anlam, kelimelerin farkl anlamlar vs okuyan birok anlamla ba baa brakr. nsan dili genellikle kartlklar zerine kurulur, ama bunlar da salam deildir ve Derridann yapskmc teknii bu kartlklar bazen ters evirerek bazen yer deitirerek bozuma uratmaktadr. [6: Yap skm almalar, asla eve dnmeyecek olan Ulysses'i beklerken gndz rdklerini gece sken Antik Yunan efsanelerinden Penelopeun abalarna benzetilir (Ylmaz 2007).]

Derrida'ya gre "konuma" ile "yaz" arasnda keskin bir ayrma gitmenin salam bir temeli yoktur; dolaysyla ses-merkezcilik veya sz-merkezcilik denen anlaylar yanltr. Yaz karsnda ses ve sze ncelik ve ayrcalk verilmesi de anlamszdr. Sz-yaz ayrm, metafiziksel bir dncenin rndr (zmakas 2010, Kkalp 2008). Konuma srasnda konuan kiinin syledii szle e-anl bulunmas, konuan kiinin rettii sz ve o sz araclyla anlatmaya alt ey arasnda bir rtme (zdelik) olduunu varsayar. Buna gre, konuma dilindeki szckler hibir aracya konu olmakszn dorudan dncenin anlatmdr ve konuann iinde duyulabilmektedir. Yazl metinler ise, daha sonra her trl anlama ak hale gelir, baka kiiler tarafndan farkl ekillerde yorumlanabilir, zaman getike de farkl anlamlandrma ihtimalleri artar[footnoteRef:7]. Derrida yazl metinler iin sz konusu olan anlam farkll ve eitliliinin aynen konuma srasnda da bulunduunu savunur. Her sz konuan kiinin niyetinin dnda baka yorumlamalara da aktr (zmakas 2010). Dolaysyla yaz da sz de metindir, metnin dnda bir ey yoktur (Derrida, 2011). [7: Bilimsel metinler bile yaznsal metinler gibi, anlam kesin olmayan belirsizlikler tayan, sylemek istediinden farkl eyler de syleyen metinlerdir (Derrida 2011).]

Derrida genel olarak Bat dnce dnyasnn temellerini ykmaya alr; bu dnce dnyasnn temellerini, k noktalarn sorgular, eletirir, yanllarn gstermeye alr. Bat metafiziinin mutlak hakikat araynn yanl olduunu, dilin gerek ve yalann tesinde bir alan olduunu gstermeye alr. Bunun iin dilin yapsn yeniden deerlendirir. Bat metafiziini dilbilimsel bir biimin tahakkm olarak grr. yleyse bu tahakkm amak demek, belirli bir dnme biimini de amak anlamna gelecektir.

Yapskmclk metnin derin yaplarn ayrtrmay hedefliyordu. Derridann bu teknii edebiyat kuram, dilbilim, felsefe, hukuk, sosyoloji, kltr kuram, mimarlk gibi disiplinler bata olmak zere birok alanda yeni almlar getirdi. Bylece yapskmc analiz, ounlukla, yargda balamn nemini ve yargnn balamndaki deiikliklere elik eden anlamdaki birok deiiklii vurgular (Balkin 2009). ou kez hukuki metinlerin belirsizliinden, sosyal yap ve sosyal anlamlarn eitliliinden ve hukuki reti ve delillerin temelde anlamsz olmasndan dolay eletirel hukuk uzmanlar genelde yapskme ynelmilerdir.

Temelini Postmodernizm ve yapskmclkten alan metinleraraslk (intertextuality) da dikkate alnmas gereken bir metin zmleme yntemidir. Sz konusu ynteme gre her metin, kendinden nce retilmi metinlerle doal bir ba kurmaktadr; bu dorultuda bir metnin okuyucusu kadar anlam vardr ve her okuma, okuyann bilgi birikimine ve okuma srecine bal olarak deiebilmektedir. Gene burada zikredilmesi gereken bir baka gr de okur merkezli teoridir (reader-response theory). Bu teori, bir metnin anlamnn okurunun onunla yzlemesi srecinde oluturulduu iddiasndadr (Moran, 1994).

Sonu

Bilimsel aratrmalar gerein, sadece gerein ve dorunun peindedirler. Bilimsel bilgi doruluu ve geree uygunluu yaygn olarak kabul grm, an paradigmasna uygun bilgilerdir. Bu tr bilimsel bilgileri elde etmenin de bir metodolojisi vardr.

Sosyal ve beeri bilimlerin aratrma yntemlerinin, cansz maddeler ve doa bilimleri incelemelerinden farkl bir metodoloji gerektirdii eskiden beri biliniyordu. Dolaysyla cansz maddelerdeki neden-sonu ilikilerinin canl ve insan bilimlerinde yakalanamayaca, ancak bir takm olaylara ve meydan okumalara tepkiye baklabilecei, bu tepkinin de her zaman ayn olmad, nk tepkiyi etkileyen kontrol d birok deikenin olduu kabul ediliyordu.

Nitel aratrmalarda gzlemden mlakata, gelitirdiimiz leklerle topladmz bilgilerden saysal ve szel metinlere kadar birok verilerle almaktayz. Genelde leklere verilen cevaplarn doru, samimi ve aratrma yaplan kiinin grlerini doru yansttn kabul ederiz. Ama ou kez rnein verilen notlarn renci baarsn ne kadar doru ltnden anket sorularnn ve cevap klarnn kiilerin grlerini ne kadar doru tespit ettiinden de kuku duyarz. Btn bunlar doru kabul ettiimizde oradaki iliki ve farklar anlamlandran testlerden bizim yorumlarmza kadar doruluundan kukulanacamz birok durum sz konusu olmaktadr. Burada bir de metin denilen ok eitli verilerin farkl yorumlanmasndan gelen hermeneutik kukuculuk herkesin kabul edecei bir bilimsel bilgi oluumunu zorlatrmaktadr.

Mutlak gerek yoktur, ancak insanlarn farkl anlamlandrma ve yorumlar vardr diyen hermeneutik anlay, zerinde altmz verilerin birok farkl kii tarafndan kodlanmasn ve kodlamaya ek olarak yorumlanmasn gerektirir. Dolaysyla sadece aratrma verilerin kodlanmasnda ortak kodlayclar kullanmak gerektii gibi, yorumlanmasnda da ortak yorumcular kullanlmaldr.

Eitim alannda retmenlere uygulanan anketlerden tam doru anlatmlar deil, yasa ve ynetmeliklerin o sylem alannda meru ve doru kld yantlar alyoruz. Bu durumu Foucaultun bilginin arkeolojisi teknii ile yorumlayabiliriz ve yaplacak bir ey yoktur; retmenler yle cevap vermek zorundadrlar.

Nitel aratrmalarda hermeneutik temelde almak gerektii birok kii tarafndan kabul ediliyor (Jardine 1992). Herkes nitel bilimsel aratrmalarda yorumun nemini biliyor, ama bunun yntemi, baarl veya baarsz sonular zerinde bir uzla da hala bulunamamtr (Kerdeman 1998).

Sosyal ve beeri bilimlerde elde edilen bilimsel bilgilerin ve buradan karlan sonu ve nerilerin sorunlarn zmnde ne kadar ie yarad da tartmaldr.

Kaynaklar

Abulad, R.E. 2007, What is Hermeneutics?, Kritike, 1/2, 11-23. http://www.kritike.org/journal/issue_2/abulad_december2007.pdf

Alata, B. 2012, Foucault: Etik znenin Kurulumu, Bilgi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yksek Lisans Tezi

Anl, .F. 2010, Hermeneutik Temelli Tin Doa Ayrm le Hegelin Gerek Btndr Yaklamnn Karlatrlmas, Felsefe Ve Sosyal Bilimler Dergisi, 9, 29-48. www.flsfdergisi.com/sayi9/29-48.pdf

Ayta, K. 2007, ada Eitim Akmlar (Yabanc lkelerde), Ankara: Mevsimsiz yay.

Ayta, G. 2013, Trke Eitiminde Hermeneutiin Kullanm Gerekesi Ve Sonular, Mustafa Kemal niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 10/23, 47-56. http://sbed.mku.edu.tr/article/viewFile/1038000174/1038000049

Balc, A. 2015, Michel Foucaultda metod: Arkeoloji, Soybilim ve Etik, International Journal of Political Studies, 1/1, 26-34. http://openaccess.bilgi.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11411/133/Foucault Etik znenin Kurulumu.pdf

Balkin, J.M. 2004, Yapskm, Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 13/1, 321-332 http://ucmaz.home.uludag.edu.tr/PDF/ilh/2004-13(1)/M16.pdf

Bilen, O. 2002, ada Yorumbilim Kuramlar: Felsefi ve Eletirel Hermeneutik, Ankara: Kitabiyat yay.

Bourgeois, W. 1976, Verstehen in the social sciences, Zeitschrift fr allgemeine Wissenschaftstheorie, 7/1, 26-38. http://link.springer.com/article/10.1007%2FBF01801570

Bravo, H. 2007, Gnmz Felsefesinde Bilgi le Nesnesi Arasndaki liki zerine Birka rnek, Felsefe Ve Sosyal Bilimler Dergisi, 4, 21-41. www.flsfdergisi.com/sayi4/21-42.pdf

elebi, V. 2013, Michel Foucaultda Bilgi, ktidar Ve zne likii, Sosyal Ve Beeri Bilimler Dergisi, 5(1), 512-523. http://www.sobiad.org/ejournals/dergi_SBD/arsiv/2013_1/Vedat_celebi%20.pdf

elik, E.E. 2013. Gadamerin Hermeneutik Ufku Ve Nietzschenin Perspektivizmi, FLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi), 15, 127-144 http://www.flsfdergisi.com/sayi15/127-144.pdf

ifti, A. 1999, Toplumbilimi Yazlar. zmir: Anadolu Yaynlar.

Derrida, J. 1999, Diffrance, (ev. .Szer), Toplumbilim (JacquesDerridazel says), 10. 49-61.

Derrida, J. 2011, Gramatoloji, (ev..Birkan), Bilgesu yay.

Dilthey, W. 1999. Hermeneotik ve Tin Bilimleri (ev: Doan zlem). stanbul: Paradigma Yaynlar.

Ergn, M. (2015). Eitim Felsefesi (5.bask), Ankara: Pegem Yaynlar

Eser, O. 2015, Kta Felsefesinde Yapskm Yaklamnn eviri Olgusuna Etkisi, Uluslararas Sosyal Aratrmalar Dergisi, 38(8). 183-187.

Fay, B. 2001, ada Sosyal Bilimler Felsefesi, "okkltrl Bir Yaklam, (ev. .Trkmen), stanbul: Ayrnt yaynlar

Frnc Orman, T. (2015), Jacques Derrida Dncesinde Dil, Kilikya Felsefe Dergisi, 1, 61-81.

Foucault, M. (2004), Bilimlerin Arkeolojisi zerine: Epistemoloji evresine Cevap, Seme Yazlar 5: Felsefe Sahnesi, (ev. I.Ergden), stanbul: Ayrnt Yaynlar, 139178

Foucault, M. 1999, Bilginin Arkeolojisi. (ev. V.Urhan), stanbul: Birey Yaynclk

Foucault, M. 2003, ktidarn Gz: Seme Yazlar, (ev. I.Ergden), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

Foucault, M. 2005, Etiin Soybilimi zerine: Srmekte Olan almaya likin Bir Deerlendirme, Seme Yazlar 2: zne ve ktidar, (ev. O.Aknhay), stanbul: Ayrnt Yaynlar, 193220

Foucault, M. 2013, Kelimeler ve eyler: nsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi, (ev. M.A.Klbay), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

Friesen, N., Henriksson, C. & Saevi, T. (Ed.) 2012, Hermeneutic Phenomenology in Education, Method and Practice, Rotterdam: Sense Publishers.

Gadamer, H.G. (2002).nsan ve Dil, (ev: Hsamettin Arslan), iinde: nsan Bilimlerine Prolegomena, (Der. ve ev: Hsamettin Arslan). stanbul: Paradigma.

Gadamer, H.G. 2002a, Metin ve Yorum, Hermeneutik ve Humaniter Disiplinler, (ev. Ve Derl. H.Arslan), stanbul: Paradigma Yaynlar

Gadamer, H.G. 2002b, Hermeneutik ve Logosentrizm, Hermeneutik ve Hmaniter Disiplinler, (Der-ev., H.Arslan), stanbul: Paradigma Yaynlar.

Gadamer, H.G. 2003, Hermeneutik, Hermeneutik zerine Yazlar, (ev. D.zlem) stanbul: nklap Yaynlar, 2003

Gadamer, H.G. 2009, Hakikat ve Yntem, (ev. H.Aslan, .Yavuzcan), stanbul: Pradigma yay.

Gallagher, S. 1992, Hermeneutics and Education, Albany: State University of New York Press.

Glesne, C. (2013). Nitel Aratrmaya Giri. (2. Bask). Ali Ersoy & Pelin Yalnolu (ev. Edt.). Ankara: An Yaynclk

Grace, G. 1998, Scholarship and ideology in education policy studies, International Studies in Sociology of Education, 8:1, 135-140, http://dx.doi.org/10.1080/0962021980020015

Heidegger, M. (2008), Varlk ve Zaman (ev. K.H.kten), stanbul: Agora Yaynclk

Henderson, D.K. 1993, Interpretation and Explanation in the Human Sciences, Albany: SUNY Press. https://books.google.com.tr/books?id=Tmd5yszl64oC

Henriksson, C, & Friesen, N. 2012, Hermeneutic Phenomenology, N. Friesen et al. (eds.), Hermeneutic Phenomenology in Education, Rotterdam: Sense Publishers. 114.

Jardine, D. 1992. Reflections on education, hermeneutics, and ambiguity: Hermeneutics as a restoring of life to its original difficulty. . William F. Pinar & William M. Reynolds (Eds.), Understanding curriculum as phenomenological and deconstructed text, New York: Teachers College Press. 116-129.

Kale, N. (1995). Postmodernizm- Hermeneotik ve Eitim. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Dergisi, 28/1-2, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/486/5727.pdf

Kerdeman, D. 1998, Hermeneutics and Education: Understanding, Control, And Agency, Educational Theory, 48/2. 241-266. http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1741-5446.1998.00241.x/pdf

Krbaolu Kl, L., Bayram, B. 2014, Postmodernizm ve eitim, Uluslararas Trke Edebiyat Kltr Eitim Dergisi, 3/1 368-376. http://www.tekedergisi.com/Makaleler/1663429569_23k%c4%b1l%c4%b1%c3%a7.pdf

Kuhn, T.S. 2010, Bilimsel Devrimlerin Yaps, (ev. N.Kuya), stanbul: Krmz Yaynlar

Kkalp, K. 2008, Bat Metafiziinin Dekonstrksiyonuna Ynelik ki Yaklam: Heidegger ve Derrida, Uluda niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Doktora Tezi

Levinas, E. 1987. Language and proximity. Collected philosophical papers. Dordrecht: Martinus Nijhoff.

Magrini, J.M. 2013, A "Fundamental Theory" of Education Grounded in Ontology? A Phenomenological Rejoinder, Reconstruction: Studies in Contemporary Culture, 14/2. 17-44. http://reconstruction.eserver.org/Issues/142/Magrini.shtml

Magrini, J.M. 2015, New Approaches to Curriculum as Phenomenological Text: Continental Philosophy and Ontological Inquiry, New York: Palgrave Macmillan.

Moran, B. (1994). Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, stanbul: Cem Yaynevi.

Nesterova, S. 2004, Hans-Georg Gadamerin Hermeneutiinde Bir Anlama Modeli Olarak Diyalog, Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi (http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/290/582.pdf)

Nietzsche, F. 2002, Tarih zerine, ev. N.Bozkurt, stanbul: Say Yaynlar.

Nietzsche, F. 2003, en Bilim, (ev. L.zar), stanbul: Asa Yaynlar.

Nietzsche, F. 2007, nsanca, Pek nsanca I, (ev. M.Tzel), stanbul: thaki Yaynlar

Nietzsche, F. 2009, Yunanllarn Trajik anda Felsefe, (ev. G.Ayta), stanbul: Say Yaynlar.

ktem, . 2005, Fenomenoloji ve Edmund Husserl'de Apaklk (Evidenz) Problemi, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi, 45,1. 27-55. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1257/14459.pdf

zcan, Z. 2000. Teolojik Hermentik. stanbul: Alfa Yaynlar.

zdemir, M. (2010). Nitel Veri Analizi: Sosyal Bilimlerde Yntembilim Sorunsal zerine Bir alma. Eskiehir Osmangazi niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11/1, 323-343.

zmakas, U. 2010, Peirce, Saussure ve Derridada Gsterge Kavram, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe Anabilim Dal Yksek Lisans tezi

Rashford, J.M., 2009, Considering Hans-Georg Gadamer's Philosophical Hermeneutics as a Referent for Student Understanding of Nature-of-Science Concepts. Dissertation, Georgia State University, http://scholarworks.gsu.edu/msit_diss/51

Ricoeur, P. 2009, Yorumlarn atmas: Hermenoytik zerine Denemeler, c.1, (ev. H.Arslan), stanbul: Paradigma Yaynclk.

Sarup, M. (1995). Postyapsalclk ve postmodernizm, (ev. A.Gl), Ankara: Ark Yaynlar.

Schilb, J. 1988, Ideology and Composition Scholarship, Journal of Advanced Composition, Vol. 8, No. 1/2, 22-29. http://www.jstor.org/stable/20865638

Schurz, G. 2002, Erklren und Verstehen: Tradition, Transformation und Aktualitt einer klassischen Kontroverse, Philosophische Vorverffentlichungsreihe an der Universitt Erfurt, https://www.phil-fak.uni-duesseldorf.de/fileadmin/Redaktion/Institute/Philosophie/Theoretische_Philosophie/Schurz/papers/2002b2.pdf

Slattery, M. 2012. Sosyolojide Temel Fikirler. (ev. .Tatlcan) Ankara: Sentez Yaynclk.

Sofuolu, N. 2009, Alfred Schutz'un Fenomenolojik Sosyolojisi ve Din Sosyolojisine Uygulanabilirlii. zmir: Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe ve Din Bilimleri A.B.D. Doktora Tezi.

imek, H. & Yldrm, A. 2011, Sosyal Bilimlerde Nitel Aratrma Yntemleri, Ankara: Sekin Yaynclk

Tatar, B. 2004, Hermentik, stanbul: nsan Yaynlar.

Toprak, M. 2003, Hermeneutik ve Edebiyat, stanbul: Bulut Yaynlar.

Tsai, W.-D. 2011, Die ontologische Wende der Hermeneutik, Heidegger und Gadamer, Inaugural-Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades der Philosophie an der Ludwig-Maximilians-Universitt Mnchen (https://edoc.ub.uni-muenchen.de/12956/1/Tsai_Wei-Ding.pdf)

Tre Abac, ., (2015). Tahsin Ycelin Aramak Adl yksnn Yapskmc Bir Okumas, Turkish Studies, (Prof. Dr. efik Yaar Armaan), 10/12. 1143-1154. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/2015678401_61T%c3%bcreAbac%c4%b1%c3%96zlem-tde-1143-1154.pdf

Uan, H. 2009, Modernizm/Postmodernizm Ve J.Derridann Yapskmc Okuma Ve Anlamlandrma nerisi, Turkish Studies, 4(8). 2283-2306. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/533080359_116-u%c3%a7anhilmi1413(D%c3%bczeltme).pdf

Uluktk, M. 2009, Anlam ve Yorumun Ufuklar: Gadamerde Ufuklarn Kaynamas ve Gelenek, Hece Dergisi, 149, 49-59. https://www.academia.edu/3026299/ANLAMIN_VE_YORUMUN_UFUKLARI_GADAMERDE_UFUKLARIN_KAYNA%C5%9EMASI_VE_GELENEK_HECE_DERG%C4%B0S%C4%B0_SAYI_149_2009

Ylmaz, . 2007, Derrida'nn Metafor Kullanm, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yksek Lisans Tezi (https://www.academia.edu/11122865/DERRIDA_NIN_METAFOR_KULLANIMI_-_idem_Ylmaz)

Zari, M. (2014). Gstergebilim ve Yapbozumdan Postmodernist Yapsal Eletiriye. Turkish Studies, 9(12), 751-767.