094

12
my c k my c k Y›l 4 Say› 94 • 26 Kas›m 2009 • 1 TL Yaklafl›k 2 milyon kamu çal›flan› 25 Ka- s›m’da hayat› durdurdu. KESK öncülü¤ün- de gerçekleflen 1 günlük uyar› grevi ülke genelinde oldukça etkili oldu. Ulafl›m hiz- metleri durma noktas›na gelirken hastane- lerde acil servis hizmetleri d›fl›nda hizmet verilmedi. Okullarda ifl b›rakan ö¤retmenle- re, ö¤renciler de destek verdi. Birçok okul- da veliler ö¤rencileri grev nedeniyle okula göndermezken, illerde yap›lan eylemlere ö¤retmenlerle ö¤renciler el ele kat›ld›. Ver- gi daireleri vergi toplamad›. Posta hizmetle- ri yap›lmad›. Otoyol gifleleri çal›flmad›. Üni- versitelerde greve yo¤un kat›l›m sa¤lan›r- ken, birçok üniversitenin kap›s›na grev ve boykot pankartlar› as›ld›. Kamu çal›flanlar›n›n grevi, sabah erken saatlerde trenlerin sefere ç›kmamas› ile bafl- lad›. ‹stanbul ve Ankara baflta olmak üzere tüm ülkede tren seferleri durduruldu. Bal›- kesir’de hareket etmek isteyen treni durdu- ran befl sendikac› k›sa bir süre gözalt›nda tutuldu. ‹stanbul’da sabah›n erken saatlerinden itibaren iflyerleri önünde, mahallelerde toplanan grevciler yürüyüflleri Çapa ve Sir- keci’de oluflturulan iki kolda toplanarak Be- yaz›t Meydan›’na yürüdü. Beyaz›t Meyda- n›’nda yap›lan eyleme, yaklafl›k 20 bin kifli kat›ld›. ‹stanbul’daki eyleme ulafl›m zamlar›- na karfl› tepkiler damgas›n› vurdu. Eyleme gelen binlerce kifli yap›lan zamlar› protesto için toplu tafl›ma araçlar›na paras›z bindi. Ankara’da ise yaklafl›k on bin kifli Ziya Gö- kalp Caddesi’nde toplanarak eylem yapt›. Ziya Gökalp Caddesi'nde toplanan kamu emekçilerine destek için yürüyen ö¤rencile- re polis biber gaz› ile sald›rd›. Ö¤rencilerin tafl ve sopalarla karfl›l›k verdi¤i sald›r›da çok say›da ö¤renci çeflitli yerlerinden yaraland›. ‹zmir’de Konak’ta yap›lan eylem oldukça coflkulu geçerken, kentte hayat adeta felç oldu. Yap›lan uyar› grevi tüm Türkiye’de ha- yat› durdururken, halk greve büyük destek verdi. Halk grev nedeniyle çocuklar›n› okul- lara göndermedi, hastanelere gitmedi, trenlere binmedi. Birçok mahallede ve kent merkezinde kamu emekçileriyle omuz omuza, paras›z e¤itim ve sa¤l›k talepleriyle yürüyerek bir halk grevine giden yolun ilk tafllar›n› döfledi. Uyard›k, halk grevine do¤ru ilk ad›m Okmeydan› yol gösteriyor ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin metrobüslere yapt›¤› zamma tepkiler giderek büyüyor. Tepkiler, para vermeden metrobüse bin- me eylemlerine dönüflürken eylemlerdeki yo¤un kat›l›m ‹stanbullular›n bu zamlar› geri ald›makta kararl› oldu¤unu gösteriyor ‹BB’nin 16 Kas›m’da yapt›¤› metrobüs zamlar›na karfl› bas›n aç›klamalar›yla bafllayan tepkiler, daha sonra halk›n genifl kat›l›m gös- terdi¤i do¤rudan eylemlere dönüfltü. Zamlar› boykot eden binlerce ‹stanbullu metrobüslere para vermeden binmeye bafllad›. Halk›n para- s›z ulafl›m hakk›n› kullanmas›na tahammül ede- meyen ‹BB, eylemlerin yayg›nlaflmas›na met- robüs duraklar›na polis dikerek karfl›l›k verse de halk›n tepkisi karfl›s›nda ifllevsiz kald›. Okmeydan› Hastanesi’nde Dev Sa¤l›k-‹fl’e üye olduklar› gerek- çesiyle iflten at›lan 18 tafleron sa¤l›k iflçisinin ifle geri dönme ve sendikal› çal›flma hakk› için bafllatt›klar› direnifl 45. gününde baflar›yla sonuçland›. Toplum- sal muhalefetin son derece c›l›z oldu¤u ve emek mücadelesi ad›na birkaç istisna d›fl›nda di- renifllerden sonuç elde edeme- menin neredeyse kural haline geldi¤i göz önüne al›n›rsa tüm ülkenin gözü önündeki Okmey- dan›’ndan gelen bu kazan›ma dikkatli bakmak gerekiyor. Yol belli, ad›mlar› h›zland›ral›m Sayfa3’te Sayfa 2’de GDO açl›¤›n ta kendisi... Fatma Genç Sayfa 5’te ‹flçinin kalbine giden yol Tufan Sertlek Sayfa 7’de Okmeydan› direniflinin ard›ndan Erhan Günefl Sayfa 9’da Topu taca atmadan Ferda Koç Sayfa 3’te 15 Günlük Siyasi Gazete Hiçbiriniz aklanamazs›n›z! Meclis kürsüsünden gerici faflist katliamlar› sözüm ona elefltiren AKP, siyasi gelene¤ini ve iktidar›n› o katliamlarda bizzat görev alarak inflaa etti. Muhalefetin faflistli¤i iktidar› demokrat yapmaz Emekçinin ücreti yerinde sayarken ulafl›ma, do¤algaza zam ya- pan, muayene hizmetlerini paral› hale getiren, artan iflsizlik ra- kamlar›na ‘hamdolsun’ diyen AKP’yi kriz bahanesi aklayamaz R. TAYY‹P ERDO⁄AN DEN‹Z BAYKAL DEVLET BAHÇEL‹ BEfi‹R ATALAY B‹NAL‹ YILDIRIM ONUR ÖYMEN ‘Askerlik yan gelip yatma yeri de¤ildir’ diyen o, pompal› tü- fekle DTP’li av›na ç›- kanlara hak veren o, yüzlerce Kürt çocu- ¤unu hapse t›kt›ran yasay› ç›kartan o... Meclis kürsüsünden at›lan kardefllik nu- tuklar›na niye inanal›m? Halk düflman›, gerici, floven, iflbirlikçi bir iktidar karfl›s›nda halk› savunaca¤›na halk düflmanl›¤›n› kendine bayrak edi- nen, hükümeti de- mokrat olmad›¤› için de¤il ‘yeterince’ fa- flist olmad›¤› için elefltiren muhalefeti halk ne yaps›n? Y›llarca katliamlarla, faflist sald›r›larla ABD’nin hizmetinde yer al›p, flimdi de ik- tidar› Amerikanc›l›kla suçlayan MHP’ye kim inans›n? ‹lle de sa- vafl, ille de ayr›mc›l›k diye bo¤az›n› y›rtan Bahçeli’yi kim ne yaps›n? Aç›l›m›n bayraktarl›- ¤›na soyunup ortal›- ¤a düfltükten sonra, Tunceli’ye Dersim denilemez diyen, Ha- bur’daki karfl›lama gösterisi karfl›s›nda aç›l›m olsun ama halk sevinmesin diyen Atalay’a kim güvensin? Cumhuriyet tarihinin en a¤›r bilançolu tren kazalar›n›n ve en rezil dinleme va- kalar›n›n sorumlusu olan ve bir türlü ye- rinden oynat›lama- yan Y›ld›r›m’›n o koltukta oturmaya devam etmesine kim tahammül etsin? Filistin bombalan›r- ken Türkiye-‹srail dostluk grubundan istifa etmeyen tek milletvekili olan, Der- sim’in bombalanma- s›na, analar›n a¤la- mas›na “Atatürkçülü- ¤ü gere¤i” sahip ç›- kan Onur Öymen’i kim ›slah etsin? Topbafl’›n zamm›na boykot Hükümet GDO’da geri ad›m att› ama ‘Bu bizim üniversitemiz’ AKP hükümeti taraf›ndan 25 Ekim günü ç›kart›lan ve GDO’suz ürünlerin ürün paketinde bunu belirtmesine izin vermeyen yönetme- lik gelen tepkiler üzerine de¤iflti. Yö- netmelik de¤iflti de- ¤iflmesine ama Mec- lis’e getirilecek olan “Ulusal Biyogüvenlik Yasas›” ile GDO’lu tohumla üretimin ser- best b›rak›lmas›n›n yolu aç›l›yor. Uzmanlar GDO’lu ürünlerin aç- l›¤a engel olmayaca¤› gibi ekolojik yaflam› da olumsuz etkileye- ce¤i görüflündeler. Avusturya’da harçlara yap›- lan zamlar›n ard›ndan bafllayan ö¤renci eylemleri tüm Avru- pa’ya yay›l›yor. 17 Kas›m’da Avrupa genelinde yaklafl›k 100 bin ö¤renci soka¤a ç›karak pa- ras›z ve demokratik e¤itim hak- k›n› savundu. Almanya’da ö¤- rencilerin ders boykotuna e¤itim emekçilerinin örgütlü oldu¤u GEW ve kamu emekçileri sen- dikas› Ver.di gibi sendikalar da destek verdi.

Upload: halkin-sesi

Post on 06-Mar-2016

231 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Halkın Sesi - Sayı 94 - 26 Kasım 2009

TRANSCRIPT

Page 1: 094

m yc k

m yc k

Y›l 4 • Say› 94 • 26 Kas›m 2009 • 1 TL

Yaklafl›k 2 milyon kamu çal›flan› 25 Ka-s›m’da hayat› durdurdu. KESK öncülü¤ün-de gerçekleflen 1 günlük uyar› grevi ülkegenelinde oldukça etkili oldu. Ulafl›m hiz-metleri durma noktas›na gelirken hastane-lerde acil servis hizmetleri d›fl›nda hizmetverilmedi. Okullarda ifl b›rakan ö¤retmenle-re, ö¤renciler de destek verdi. Birçok okul-da veliler ö¤rencileri grev nedeniyle okulagöndermezken, illerde yap›lan eylemlereö¤retmenlerle ö¤renciler el ele kat›ld›. Ver-gi daireleri vergi toplamad›. Posta hizmetle-ri yap›lmad›. Otoyol gifleleri çal›flmad›. Üni-

versitelerde greve yo¤un kat›l›m sa¤lan›r-ken, birçok üniversitenin kap›s›na grev veboykot pankartlar› as›ld›.

Kamu çal›flanlar›n›n grevi, sabah erkensaatlerde trenlerin sefere ç›kmamas› ile bafl-lad›. ‹stanbul ve Ankara baflta olmak üzeretüm ülkede tren seferleri durduruldu. Bal›-kesir’de hareket etmek isteyen treni durdu-ran befl sendikac› k›sa bir süre gözalt›ndatutuldu.

‹stanbul’da sabah›n erken saatlerindenitibaren iflyerleri önünde, mahallelerdetoplanan grevciler yürüyüflleri Çapa ve Sir-

keci’de oluflturulan iki kolda toplanarak Be-yaz›t Meydan›’na yürüdü. Beyaz›t Meyda-n›’nda yap›lan eyleme, yaklafl›k 20 bin kiflikat›ld›. ‹stanbul’daki eyleme ulafl›m zamlar›-na karfl› tepkiler damgas›n› vurdu. Eylemegelen binlerce kifli yap›lan zamlar› protestoiçin toplu tafl›ma araçlar›na paras›z bindi.Ankara’da ise yaklafl›k on bin kifli Ziya Gö-kalp Caddesi’nde toplanarak eylem yapt›.Ziya Gökalp Caddesi'nde toplanan kamuemekçilerine destek için yürüyen ö¤rencile-re polis biber gaz› ile sald›rd›. Ö¤rencilerintafl ve sopalarla karfl›l›k verdi¤i sald›r›da çok

say›da ö¤renci çeflitli yerlerinden yaraland›.‹zmir’de Konak’ta yap›lan eylem oldukçacoflkulu geçerken, kentte hayat adeta felçoldu.

Yap›lan uyar› grevi tüm Türkiye’de ha-yat› durdururken, halk greve büyük destekverdi. Halk grev nedeniyle çocuklar›n› okul-lara göndermedi, hastanelere gitmedi,trenlere binmedi. Birçok mahallede vekent merkezinde kamu emekçileriyle omuzomuza, paras›z e¤itim ve sa¤l›k talepleriyleyürüyerek bir halk grevine giden yolun ilktafllar›n› döfledi.

Uyard›k, halk grevine do¤ru ilk ad›m

Okmeydan› yol gösteriyor

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin metrobüslere yapt›¤› zamma tepkiler giderek büyüyor. Tepkiler, para vermeden metrobüse bin-me eylemlerine dönüflürken eylemlerdeki yo¤un kat›l›m ‹stanbullular›n bu zamlar› geri ald›makta kararl› oldu¤unu gösteriyor

‹BB’nin 16 Kas›m’da yapt›¤› metrobüszamlar›na karfl› bas›n aç›klamalar›yla bafllayantepkiler, daha sonra halk›n genifl kat›l›m gös-terdi¤i do¤rudan eylemlere dönüfltü. Zamlar›boykot eden binlerce ‹stanbullu metrobüslerepara vermeden binmeye bafllad›. Halk›n para-s›z ulafl›m hakk›n› kullanmas›na tahammül ede-meyen ‹BB, eylemlerin yayg›nlaflmas›na met-robüs duraklar›na polis dikerek karfl›l›k versede halk›n tepkisi karfl›s›nda ifllevsiz kald›.

Okmeydan› Hastanesi’nde DevSa¤l›k-‹fl’e üye olduklar› gerek-çesiyle iflten at›lan 18 tafleronsa¤l›k iflçisinin ifle geri dönmeve sendikal› çal›flma hakk› içinbafllatt›klar› direnifl 45. günündebaflar›yla sonuçland›. Toplum-sal muhalefetin son derece c›l›z

oldu¤u ve emek mücadelesiad›na birkaç istisna d›fl›nda di-renifllerden sonuç elde edeme-menin neredeyse kural halinegeldi¤i göz önüne al›n›rsa tümülkenin gözü önündeki Okmey-dan›’ndan gelen bu kazan›madikkatli bakmak gerekiyor.

Yol belli, ad›mlar› h›zland›ral›mSayfa3’te

Sayf

a 2’

de

GDO açl›¤›n takendisi...

Fatma Genç

Sayf

a 5’

te

‹flçinin kalbinegiden yol

Tufan Sertlek

Sayf

a 7’

de

Okmeydan›direniflinin ard›ndan

Erhan Günefl

Sayf

a 9’

da

Topu tacaatmadan

Ferda Koç

Sayfa 3’te

15 Günlük Siyasi Gazete

Hiçbiriniz aklanamazs›n›z!Meclis kürsüsünden gerici faflist katliamlar› sözüm ona elefltirenAKP, siyasi gelene¤ini ve iktidar›n› o katliamlarda bizzat görevalarak inflaa etti. Muhalefetin faflistli¤i iktidar› demokrat yapmaz

Emekçinin ücreti yerinde sayarken ulafl›ma, do¤algaza zam ya-pan, muayene hizmetlerini paral› hale getiren, artan iflsizlik ra-kamlar›na ‘hamdolsun’ diyen AKP’yi kriz bahanesi aklayamaz

R. TAYY‹P ERDO⁄ANDEN‹Z BAYKAL DEVLET BAHÇEL‹ BEfi‹R ATALAY

B‹NAL‹ YILDIRIM ONUR ÖYMEN

‘Askerlik yan gelip

yatma yeri de¤ildir’

diyen o, pompal› tü-

fekle DTP’li av›na ç›-

kanlara hak veren o,

yüzlerce Kürt çocu-

¤unu hapse t›kt›ran

yasay› ç›kartan o...

Meclis kürsüsünden

at›lan kardefllik nu-

tuklar›na niyeinanal›m?

Halk düflman›, gerici,

floven, iflbirlikçi bir

iktidar karfl›s›nda

halk› savunaca¤›na

halk düflmanl›¤›n›

kendine bayrak edi-

nen, hükümeti de-

mokrat olmad›¤› için

de¤il ‘yeterince’ fa-

flist olmad›¤› içinelefltiren muhalefeti

halk ne yaps›n?

Y›llarca katliamlarla,

faflist sald›r›larlaABD’nin hizmetinde

yer al›p, flimdi de ik-

tidar› Amerikanc›l›kla

suçlayan MHP’ye kim

inans›n? ‹lle de sa-

vafl, ille de ayr›mc›l›k

diye bo¤az›n› y›rtan

Bahçeli’yi kim ne

yaps›n?

Aç›l›m›n bayraktarl›-

¤›na soyunup ortal›-

¤a düfltükten sonra,

Tunceli’ye Dersim

denilemez diyen, Ha-

bur’daki karfl›lama

gösterisi karfl›s›nda

aç›l›m olsun ama

halk sevinmesindiyen Atalay’a kim

güvensin?

Cumhuriyet tarihinin

en a¤›r bilançolu

tren kazalar›n›n ve

en rezil dinleme va-

kalar›n›n sorumlusu

olan ve bir türlü ye-

rinden oynat›lama-

yan Y›ld›r›m’›n okoltukta oturmaya

devam etmesine kim

tahammül etsin?

Filistin bombalan›r-

ken Türkiye-‹srail

dostluk grubundan

istifa etmeyen tek

milletvekili olan, Der-

sim’in bombalanma-

s›na, analar›n a¤la-

mas›na “Atatürkçülü-

¤ü gere¤i” sahip ç›-

kan Onur Öymen’i

kim ›slah etsin?

Topbafl’›n zamm›na boykot

Hükümet GDO’da geri ad›m att› ama ‘Bu bizim üniversitemiz’AKP hükümeti taraf›ndan 25

Ekim günü ç›kart›lan veGDO’suz ürünlerinürün paketinde bunubelirtmesine izinvermeyen yönetme-lik gelen tepkilerüzerine de¤iflti. Yö-netmelik de¤iflti de-¤iflmesine ama Mec-

lis’e getirilecek olan “UlusalBiyogüvenlik Yasas›” ileGDO’lu tohumla üretimin ser-

best b›rak›lmas›n›n yoluaç›l›yor. UzmanlarGDO’lu ürünlerin aç-l›¤a engel olmayaca¤›gibi ekolojik yaflam›da olumsuz etkileye-ce¤i görüflündeler.

Avusturya’da harçlara yap›-lan zamlar›n ard›ndan bafllayanö¤renci eylemleri tüm Avru-pa’ya yay›l›yor. 17 Kas›m’daAvrupa genelinde yaklafl›k 100bin ö¤renci soka¤a ç›karak pa-ras›z ve demokratik e¤itim hak-k›n› savundu. Almanya’da ö¤-rencilerin ders boykotuna e¤itimemekçilerinin örgütlü oldu¤u

GEW ve kamu emekçileri sen-dikas› Ver.di gibi sendikalar dadestek verdi.

Page 2: 094

26 Kas›m 9 Aral›k 2009GÜNDEM2

Tar›m, do¤ada var olan ürünlerintoplanmas› ve ifllenmesiyle birlikte orta-ya ç›km›flt›r. ‹nsan do¤aya müdahaleeder, do¤adan ald›¤› ürünlere ifllemuygulayarak onu temel ihtiyaçlar›n›karfl›lamak için kullan›r. Tar›m›n enönemli ifllevi biyolojik yeniden üretimiçin beslenme ihtiyac›n› karfl›lamas›d›r.Kapitalizm de, bu ihtiyac› kar elde et-mek amac›yla pazar için üretime çevi-rir. Tar›m›n en önemli ifllevi beslenmeihtiyac›n› karfl›lamas›d›r. Ürünler insan-lar›n beslenmesi için üretilir. Bunun içinde tar›m›n, en temel hak olan beslen-me ihtiyac›n› karfl›lad›¤› için kimin yara-r›na yap›ld›¤› çok önemlidir.

Son dönemde tar›m ve tar›ma yö-nelik politikalar›n yeniden yap›land›rmasürecinde oldu¤u, Dünya Bankas›’n›n2008 y›l› Dünya Kalk›nma Raporu bafl-l›¤›n› “Kalk›nma ‹çin Tar›m” koymas›n-dan da anlafl›lmaktad›r.

Tar›m›n tekrar önemli hale gelmesibu alan üzerindeki denetimin ve üreti-min kontrolünün nas›l sa¤lanaca¤› ko-nusunu da gündeme getirmektedir.Tar›m›n kapitalistin yarar›na yap›labil-mesi için kontrol edilebilir ve denetle-nebilir olmas› gerekmektedir. Tar›m›ndenetlenebilir olmas›n›n yollar›ndan birikapitalizm öncesi biçimlerde oldu¤u gi-bi topra¤a el koymakt›r. Bugün, budenetimi sa¤laman›n yollar›ndan bir di-¤eri olarak da tohum görülmektedir.Sanayi üretiminde makinelerin oynad›-¤› rolü tar›mda tohum oynamaktad›r.Yani tohum, tar›m›n en önemli üretimarac›n› oluflturmaktad›r. fiirketlere ba-¤›ml›, üreticinin flirkete zorunlu k›l›n-mas› için tohumun kimin elinde oldu-¤u önemlidir. ‹flte tam da burada sondönemde hakk›nda önemli tart›flmalaryürütülen GDO (Geneti¤i De¤ifltirilmiflOrganizmalar) devreye girmektedir.Aç›kça ifadelendirilirse; GDO çiftçi/köy-lü ve tar›msal üretim üzerindeki ege-menlik kavgas›d›r. fiirketlerin çiftçi-yi/köylüyü kendilerine ba¤›ml› k›lmakiçin oynad›klar› bir oyundur.

Bu yeni bir oyun de¤il. Tohumu elegeçirmek için flirketler önce hibrit to-humlar›n› gelifltirdiler. Hibrit tohumlar›da 1960’l› y›llarda ABD’de “Yeflil Dev-rim” ad› verilen bir projeyle gelifltirilmifl-ti. Bu tohumlar› sunarken de dünyadabir milyon aç insan› gerekçe gösterdi-ler. Tohumlar›n verimlili¤i artt›rd›¤›n›iddia ettiler. Oysa bu tohumlar hemçok fazla suya ve gübreye ihtiyaç duy-maktad›rlar hem de zirai mücadeleilaçlar› da bu tohumlara özeldi. Yaniüretici, gübre ve zirai mücadele ilaçlar›-n›n al›m› konusunda da tohumu verenflirkete ba¤›ml› k›l›nmaktad›r. Oysa hib-rit tohumlar›n›n yapt›¤› tek fley ürünle-rin besin baz›nda de¤il, kilo baz›ndaart›fl›n› sa¤lamakt›r.

fiimdi de tohumlar›n genlerini de-¤ifltiriyorlar. fiirketler bitkinin genetikyap›s›n› de¤ifltirerek, bir kere olgunlafl-t›ktan sonra bir daha filizlenmesini en-gelleyen bir gen gelifltiriyorlar. Bu ifl-lemden sonra elde ettikleri tohumlarapatent al›yorlar ve tohumun sahibi olu-yorlar. Çiftçi topra¤a bir kere bu tohu-mu ektikten sonra tekrar bu tohumuflirketten sat›n almak zorunda kal›yor.Böylelikle hem çiftçi ba¤›ml› hale getiri-liyor hem de tohum yeni bir kar alan›haline geliyor. GDO’lar› da açl›¤a vebugün yaflanan g›da krizine çözümolarak sunuyorlar. Oysa GDO’lu olarakyetifltirilmifl ürünler insanlar›n beslenmehakk›na karfl› ciddi bir tehdit olufltur-maktad›r. Tar›msal üretime flirketleregemen oldu¤unda, GDO’lu ürünlerinaçl›¤a çare olmaktan çok açl›¤› dahada artt›raca¤› ve sa¤l›ks›z olmalar› se-bebiyle de sa¤l›k harcamalar›n› dahada artt›raca¤› aç›kt›r.

(…)Tohumun üzerinde oynanan oyun-

lar bize Carol Delanay’›n Tohum veToprak kitab›n› hat›rlat›yor. “Erke¤inrahme tohumu b›rakan yarat›c›; kad›-n›n da bunu besleyen toprak oldu¤u-na inan›l›r” diye bir cümle geçiyor ki-tapta. Tohum erkek, toprak da kad›n-sa… Do¤a üzerinde kurulan egemen-lik ile kad›n üzerinde kurulan egemen-lik aras›nda kurulan ba¤ tam da bura-da kendini gösteriyor. Kapitalizm erkekyan›yla tekrar do¤aya ve kad›na direkmüdahale ediyor. Tar›mda yo¤unlukluolarak ücretsiz aile iflçisi olarak kad›nlarçal›flmaktad›r. Tar›msal alanda kad›n›ntarladaki ve ev içi eme¤ine el koyan er-kek ise; tar›ma erkek müdahalesininyeni yüzü GDO’lard›r. Bu yeni yüzüylekapitalizm “do¤a ana”n›n kendisine di-rek müdahalede bulunuyor ve yap›s›n›de¤ifltiriyor, yönlendiriyor ve istedi¤i gi-bi biçimlendiriyor.

Çiftçiler kendi üretim araçlar› üze-rindeki denetimlerini kaybederek, kapi-talizmin kar h›rs›na teslim al›nmak iste-niyor.

Türkiye’de yap›lan tar›m tart›flmala-r›nda küçük mülkiyet yap›s› itibariyle“topraks›z köylü hareketi” ç›kmayaca¤›söylenirdi, belki GDO’larla birlikte “to-humsuz köylü” hareketi ç›kar…

30’a yak›nGDO’lu ürün çeflidivar ama bunun yüzde99’unu m›s›r, soya,pamuk ve kanolaoluflturuyor. GDO’luürünlerden m›s›r, en-düstriyel kullan›m›n›nyan›s›ra hayvan yem-lerinde ve biyoenerjiiçin, kanola da tü-müyle biyoenerji içinkullan›l›yor. AmaTürkiye’de bitkisel

ya¤ tüketiminde dekanoladan yararlan›l›-yor. Pamuk, tekstiliçin üretiliyor. So-ya da geneldeyem kar›fl›mla-r›nda kullan›l›-yor. Yani hemb ü y ü k b a flhem küçük-bafl yemkar›fl›mlar›n›nen önemli ürünle-rinden biri soya.

GDO’lu soya: So-ya ya¤›, sucuk, salam,sosis, köfte gibi k›r-

m›z› etin kullan›ld›-¤› ürünler ve etsuyu tabletleri,

güveç yemek-leri, fliflkebaplar,

f›nd›k-f›st›kezmesi, çikola-tal› ürünler,pastac›l›k ürün-leri, çeflitli unlu

mamuller, süt tozu,haz›r çorbalarda kulla-n›l›yor. GDO’lu m›s›r:GDO’lu m›s›rdan eldeedilen niflasta bazl›tatland›r›c›lar, gazoz,kola, meyve suyu, m›-s›r ya¤›, pasta ve bak-lava gibi ürünlerde,bebek mamalar› vehaz›r çorbalarda bü-yük ve küçükbafl hay-van yemlerinde kulla-n›l›yor.

GDO’lu ürünler, AKP hükü-metinin 25 Ekim’de ç›kartt›¤›GDO’lu ürün sat›fl›n› kolaylafl-t›ran yönetmelikle tekrar günde-me geldi. GDO’lu tar›m›n Tür-kiye’de yap›l›p yap›lmad›¤› yada ne kadar yap›ld›¤› konusun-da kesin bir belirlilik yok.GDO’lu ürün üretmek yasalolarak yasak olmas›na ra¤menözellikle Tekirda¤ Bölgesi’ndeGDO’lu kavun, Çanakkale tara-f›nda da domates yetiflti¤i ku-laktan kula¤a dolafl›yor. Türki-ye’de sat›lan 800’e yak›n g›damaddesinin geneti¤i de¤ifltiril-mifl bir organizma tafl›d›¤› dabilinenler aras›nda.

AKP hükümeti taraf›ndan25 Ekim günü ç›kart›lan veürünlerin ürün paketindeGDO’lu olup olmad›klar›n› be-lirtmesine izin vermeyen yönet-melik gelen tepkiler üzerine de-¤iflti. Yeni yönetmelikte g›daveya yemin yüzde 0,5'ten fazlaGDO içermesi halinde ithalat›-na, ifllenmesine, nakline, da¤›t›-m›na ve sat›fl›na izin verilmezhükmü, “GDO'lardan biri ya dabirkaç›n› içerirse orana bak›l-madan GDO'lu olarak kabul

edilecek. G›da veya yem ‘izinverilmeyen GDO içermesi ha-linde’ ithalat›na, ifllenmesine,nakline, da¤›t›m›na ve sat›fl›naizin verilmeyecek” fleklinde de-¤ifltirildi.

Her ne kadar Geneti¤i De-¤ifltirilmifl Organizmalarla(GDO) ilgili yönet-melik daha “k›rk›-n›” doldurmadande¤ifltirilse deyine de yeniyönetmelikle be-raber GDO’luürünlerin ülke-mize girmesihem serbestleflti-rildi hem de kolaylaflt›r›ld›.Hem de bu serbestlik ve kolay-l›k, GDO karfl›tlar›n›n da do¤-rular› olan “Islah yöntemiGDO’lu üretime göre daha ve-rimli”, “GDO’lu üretim biyoçe-flitlili¤e zarar verir” ile“GDO’lu g›da tüketmem”,“GDO’lu ürün üretimi benimfelsefemle ba¤daflmaz” gibisözleri medyada söyleyen Ta-r›m ve Köyiflleri Bakan› Meh-di Eker’in öncülü¤ünde yap›ld›.

GDO üreticileri bu teknolo-

jinin hem açl›¤a hem de dahaaz tar›m ilac› gerektirdi¤i içinçevre sorunlar›na çare olaca¤›n›iddia ediyor. Fakat bugüne ka-dar yap›lan üretime ve da¤›t›mabak›ld›¤›nda, yap›lan testlerinve yaflanan gerçeklerin duru-mun böyle olmad›¤›n› ortayakoydu¤u biliniyor. GDO’lu g›-

da üretimi patent haklar›gere¤i g›da tekelleri-nin inisiyatifindeoluyor. G›da tekel-lerinin GDO’lu g›-da fiyatlar›n›n kon-

trolünü elinde tutmas›,dünyan›n gelece¤iaç›s›ndan daha fazlaaçl›k do¤urabilecek

bir durum. Çevre sorunlar›naçare olmak flöyle dursun GDOiçeren ürünlerin tohumlar›n›nçevreye kar›flarak, do¤al ürünle-ri etkiledi¤i, GDO’lu ürünlerindo¤al ortama yay›l›p yayg›nlafl-mas› sonucunda böcek nüfusu-nun olumsuz etkilendi¤i ve tümekosistemin çökme noktas›nagelebilece¤i biliniyor.

Ziraat Mühendisleri Odas›Baflkan› Gökhan Günayd›n isekonuyu Türkiye aç›s›ndan de-¤erlendirirken artan nüfusa veazalan ekilebilir alana ra¤menGDO’lu ürün ekiminin açl›¤aengel olamayaca¤›n› söylüyor.Günayd›n çözümün GDO’luürünler de¤il, sulanabilir alanvarl›¤›n›n art›r›lmas›, tar›msalaltyap› sorunlar›n›n çözülmesi,daha düflük maliyetle daha yük-sek verimde üretim yap›labil-mesi oldu¤unu savunuyor.

Trabzon’u son y›llarda gazetemanfletlerine tafl›yan olaylar bu gü-zel Karadeniz kentinde toplumsalak›l ve vicdan›n Türkiye’nin birçoknoktas›na göre çok daha fazla ze-delendi¤ini gösteriyordu. Devrimcigençlere linç girifliminden RahipSantoro cinayetine, oradan HrantDink’in katline kadar ad› bu kent-le özdeflleflen olaylar, Trabzon’utoplumsal gericilik ve çetecilik aç›-s›ndan çok daha özel bir yere otur-tuyordu. Solun ve toplumsal muha-lefetin uzun y›llard›r süren sistem-li çabalarla çökertildi¤i kent adetagerici fliddetin kalesi olmufltu. An-cak yine Trabzon’da bir süredirilerici, devrimci gençlerin i¤neylekuyu kazarak inatla yürüttükleri ça-balar, bu kentle ilgili ezberleri boz-maya bafllad›. Trabzon’daki ogençlerden, özellikle de Ö¤renciKolektifleri’nden bahsediyoruz…

Kolektifçiler son dönemdeki ça-

l›flmalar›yla etkisi Karade-niz Teknik Üniversite-si’nden ç›kan bütün birkente, hatta ülkeye, hattabölgeye yay›lan bir dina-mik harekete dönüfltü. On-lar art›k Trabzon’un akl›n›ve vicdan›n› y›lmadan ye-niden infla etmeye giriflmifldurumdalar. Trabzon ülke-nin gündemine onlar saye-sinde art›k sadece zaliminyan›ndaki gerici eylemler-le de¤il, mazlumun yan›n-daki ilerici ve halkç› ey-lemlerle de gündeme geli-yor.

Onlar› en son ‹srailBüyükelçisi’ni üniversite-lerinden kovduklar› eylem-lerinde gördük. Eylem yi-ne tüm politik ezberleribozdu, Trabzon’un ve ül-kenin toplumsal vicdan›n›noluflturulma mücadelesinebir tafl daha koydu. Gezi-nin bafllar›nda samimiyet-siz gerici gruplar›n yapt›¤›eylemlerin yerini ilerici,anti-emperyalist gençlerineylemi al›yordu. Bu, kent-te büyük bir çatlak yaratt› ve ‹sra-il’in emperyalist-siyonist politikala-r›na kimlerin gerçekten karfl› oldu-¤unu, onlarla kol kola yürüyenlerinyüzlerini ortaya koydu. Eylem son-ras›nda Trabzon’daki birçok sa¤grubun eylemi elefltirmesi bununkan›t›yd›. Öte yandan ABD ve ‹s-rail’in politikalar›yla sorunu olanancak bunlar› halkç› bir siyasetlebirlefltirmeyen ulusalc› kesimler

için de eylem, bu mücadelenin na-s›l yürütülece¤i noktas›nda ö¤reticive heyecan verici oldu. AKP kur-maylar›n›n eylem sonras›ndakiaç›klamalar› ise AKP’nin ‹srail kar-fl›s›ndaki gerçek tutumunu deflifreetmek aç›s›ndan büyük önem tafl›-yordu.

Eylemin etkisi yaln›zca Trabzonve Türkiye ile s›n›rl› kalmad› Or-tado¤u’ya da yay›ld›. ‹srail devleti

eylem üzerine d›fliflleri bakanl›¤›n-daki sözcüleri arac›l›¤›yla aç›klamayapmak zorunda kald›. Eylem böy-lece birçok Arap ülkesinde de gün-deme gelmifl oldu. AKP bu ‘zordurum’ karfl›s›nda net tav›r koya-mazken baflta Filistin olmak üzereArap ülkelerinin halklar› da emper-yalizm ve siyonizm karfl›s›nda Tür-kiye’de ilerici ve halkç› yoldafllarasahip olduklar›ndan yeniden haber-

dar oldular.Kolektifçiler gazetemize gönder-

dikleri aç›klamada mücalelerine hertür engellemeye ve bask›ya ra¤mendevam edeceklerini belirttiler.“Yapt›k, yine yapaca¤›z” dediler.Hiç flüphemiz yok. Ve Kolektifçi-ler bunu sürdürdükçe Trabzon’unve Türkiye’nin ak›l ve vicdan›n›nözgürleflmesinde onurlu ve zor birgörevi yerine getirmifl olacaklar.

Meclis’e getirilecek olan “Ulusal Biyo Güvenlik Yasas›” ile GDO’lu tohumla üretimin ser-best b›rak›lmas›n›n yolu aç›l›yor. “GDO’lu ürün üretimi benim felsefemle ba¤daflmaz” di-ye demeçler veren Bakan Mehdi Eker ise söyledikleriyle çeliflmeye devam ediyor

GDO’lu ürünler GDO’lu besinler

Bitkilerin geneti¤i aflama aflamanas›l de¤ifltiriliyor?

Bitkilere yeni özellikler kazand›ran bir genin bitkiye aktarmada izlenen yol için bir tafl›y›c› kullan›l›yor vegenellikle bir bakteri seçiliyor, virüse eklenen antibiyoti¤e dayan›kl›l›k geniyle bakterileriyle yeni bitki gelifl-tirilip üretime geçiliyor. ‹flleyifl flematik olarak yukar›daki gibidir. (Ntvmsnbc.com’dan al›nm›flt›r)

n Tohumlar›n patentleme izni tohum flir-ketlerine verilerek, çiftçilerin hasattan tohu-ma ay›rma haklar› ellerinden al›n›yor. Bitkiüretme hakk› bilindi¤i gibi ilk önce selektördairelerinin kapat›lmas›, ard›ndan d›flar›dantohum al›m›n›n serbest b›rak›lmas›yla k›s-men budanm›flt›.

n fiirketler y›llard›r do¤ada do¤al koflullardayetiflen ve süreklili¤ini sa¤layan bitkileringenleriyle oynad›ktan sonra bitkilerdekide¤iflim nedeniyle patent alarak“Bitkinin sahibi benim ” diye-rek bir tür gen korsanl›¤› ya-p›yor.

n fiirketler, geneti¤i de¤iflti-rilmifl ürünler “açl›¤a çare,çiftçiye bol kazanç getirir” di-yorlar. Bu kocaman bir kuyruk-lu yaland›r! Birçok ülkede ve birçokürün üzerinde yap›lan araflt›rmalarda ürün-lerin veriminin düfltü¤ü görüldü.

n Bu da do¤ru de¤ildir. Hemen Paragu-ay’dan örnek verelim. Paraguay, geneti¤ide¤ifltirilmifl soya ekim alan› bak›m›ndandünyada yedinci s›radad›r. Fakat Paraguayköylülerinin yüzde 40’› yoksulluk s›n›r›n›nalt›nda yaflamaktad›r.

n Örne¤in Arjantin’de yap›lan bir araflt›r-maya göre GDO’lu ürünler ekildikten sonraihtiyaç duyulan zirai ilaç ihtiyac› 5 kattanfazla artm›flt›r. GDO’lu ürünlerin patentleritekel oluflturan g›da flirketlerinde olaca¤›için fiyat inisiyatifi tamamen onlar›n elinde

olacak.

n Kimyasal girdilerin yan›nda geneti¤i de-¤ifltirilmifl tohumlar›n da topra¤›n yap›s›n›bozdu¤u belirlenmifltir. Bacillusthurigiensi-sin (Bt)toksinleri geneti¤i de¤ifltirilmifl ürün-lerin örne¤in m›s›r›n içinde % 25 oran›ndabulunmaktad›r. Bunlar topra¤› zehirler.

n Do¤an›n kendi içinde olufltur-du¤u üretim zincirinin her

bir halkas› di¤erine ek-lemlenerek do¤ay›ayakta tutar. Bu do¤a-n›n yaflam› için gerekli-dir.

n Sadece bitkisel üretimde de-¤il hayvan yetifltiricili¤inde de kulla-

n›lan ve genetik yöntemlerle elde edilenhormonlar felaketlere neden oluyor. Genmühendisli¤i yöntemleriyle üretilen BSThayvan yetifltiricili¤inde tüketiliyor.

n Gelecek üç y›l›n temel besin maddeleri-nin g›da flirketleri taraf›ndan dünya borsala-r›ndaki ifllemlerle sat›n al›nd›¤› söyleniyor.GD’li tohumlar›n g›da k›tl›¤›na ve g›da fiyat-lar›n›n artmas›nda da etkili oldu¤u ortada.

n Geneti¤i de¤ifltirilmifl soyan›n insanlardaalerji oluflturdu¤u kesinleflmifltir. Geneti¤ide¤ifltirilmifl patatesleri yiyen farelerin ba¤›-fl›kl›k sisteminin ciddi biçimde bozuldu¤uda tespit edilmifltir. * Çiftçi-Sen‘in yaz›s›ndan k›salt›lm›flt›r

10 soruda GDO

GDO verimlili¤iartt›r›r m›?

Geneti¤i de¤ifltirilmifl tohum-lar yoksullu¤a çare midir?

‹laç kullan›m›n› azalt›r, ilaçfiyat›n› düflürür mü?

Geneti¤i de¤ifltirilmifl tohumüretimi topra¤a zarar verir mi?

GD tohumlar biyolojik çeflit-lili¤e zarar verir mi?

Gen Mühendisli¤ibaflar›l› m›d›r?

G›da kriziyle genetik tohumüreticilerinin iliflkisi var m›d›r?

Geneti¤i de¤ifltirilmifl ürün-ler sa¤l›kl› m›d›r?

Canl›ya sahip olmak mümkün müdür ?

Çiftçilerin hasattan tohumunuay›rma hakk› ihlal ediliyor mu?

açl›¤a çare de¤il

KTÜ Ö¤renci Kolektifi’nin gerçeklefltirdi¤i eylem tüm politik ezberleri bozdu, Trabzon’un ve ülkenin toplumsal vicdan›noluflturulma mücadelesine bir tafl daha koydu. Ortado¤u halklar› da Türkiye’deki ilerici ve halkç› yoldafllar›ndan haberdar oldu

‹srail Büyükelçisi Levy’nin ç›kt›¤› Karadeniz gezisi her ne kadar kafalarda soru iflaretleri yaratsa da, Levy gitti¤i her ilde plaketlerle karfl›land›. Siyo-nist ‹srail’in temsilcisini yumurtalarla üniversitelerine sokmayan KTÜ Ö¤renci Kolektifi üyeleri ise Özel Güvenlik Birimleri’nin sald›r›s›na maruz kald›

Trabzon vicdan›n› onlarla sar›yorGDO açl›¤›n ta kendisi…

Fatma GENÇ

Page 3: 094

GÜNDEM 326 Kas›m

9 Aral›k 2009

Erdo¤an, Kürtleri CHP ve MHP ile korku-tarak kendi aç›l›m siyasetine ikna etmeyeçal›fl›yor. Ancak çal›flmalar›n ilkbahar so-nuna kadar devam edece¤ini söyleyerek

hem parti içinde hem de seçmen kitlesi aç›s›ndanbu konudaki ifllerinin ne kadar zor oldu¤unu itirafetmifl oluyor. AKP’nin istiflare toplant›s›nda söyle-nenler bunun aç›k ifadesi. Bu arada AKP, ‹zmir’deDTP konvoyuna yap›lan sald›r›y›, tahrik unsuruolarak niteledi¤i konvoyun Kürt niteli¤ine ba¤lad›ve faturay› Kürtlere kesti. Hala aç›l›m›n psikolojikhaz›rl›¤›n›n a¤›rl›kla yafland›¤› bu süreçte belli kibu tür sahneleri görmeye devam edece¤iz. Busahnelerin tam da DTP’nin Öcalan’›n cezaevi ko-flullar›ndaki de¤ifliklikle ilgili itirazlar›n› dile getirdi-¤i günlerde olmas› manidar. AKP, Kürt sorunun-daki aç›l›m›n s›n›r›n› CHP üzerinden çizdi. Aç›l›mCHP raporlar›n› (SHP’nin 1990 ve CHP’nin 1996Tunceli ve 1999 Do¤u-Güneydo¤u raporlar›) afl-mayacak. Yani anadilde e¤itimi kapsamayacak,s›n›r› Kürtçe seçmeli derste kalacak. “Kürtlerinkendi özel okullar›nda anadilde e¤itim yapabil-me” noktas›na kadar bile ilerlemeyecek. Ancak Kürt halk› da bar›fl taleplerini her gün so-kaklarda ifade etmeye devam ederek sürecindo¤rudan siyasal muhatab› oldu¤u gerçe¤ini can-l› tutuyor. Sol siyasal güçler aç›s›ndansa, Kürt ha-reketinin söylem ve eylemlerini onaylamakla ye-tinmeyi saymazsak, sürece “analiz etmenin” öte-sinde müdahil olma s›k›nt›s› çekildi¤i aç›k. Bu s›-k›nt›y› giderecek, özellikle bat›da y›llard›r ekilen›rkç› ve floven tohumlar› söküp atacak ve (en son‹zmir’de oldu¤u gibi) her zaman yedekte tutula-cak olan flovenist provokasyonlar› bofla ç›kartacakaktif bir politik hatt›n yarat›lmas›, bu t›kan›kl›¤›nafl›lmas›nda anahtar olabilir. ‹lerici toplumsal mu-halefet örgütleri ve emek örgütleri aç›s›ndan gö-rev, floven politikalar karfl›s›nda, baflta emek ze-mini olmak üzere kardeflleflme düzlemlerini inflaetmek. AKP de emek örgütlerinin bu zemininflimdilik en önemli örgütleri oldu¤unun fark›nda.Bu yüzden “aç›l›m” s›ras›nda KESK’teki Kürtemekçi önderlerini hedef alarak böyle bir zeminininflas›n› engellemeye çal›flt›. Solda yaflanan tart›fl-malarsa, Kürt sorununda sosyalistlerden baflkaeflitlikçi ve özgürlükçü tutum alabilen bir siyasalyaklafl›m bulunmad›¤›n› aç›kça gösterdi. Gerek li-beralizmin gerekse ulusalc›l›¤›n ideolojik etkisin-deki sol etiketli yaklafl›mlar›n ilerici kitleler üzerin-deki etkisinin k›r›lmas› için sosyalistlerin do¤ruyaklafl›m› güçlü biçimde öne ç›kartacak ad›mlar›acilen atmas› gerekli.‹stanbul’daki büyük Alevi mitingi ise geçti¤imizhafta sonu onbinlerce kiflinin kat›l›m›yla gerçek-leflti. Ancak en son olarak yaflanan Onur Öymen

vakas›na ra¤men bile Alevilerin CHP’den kopabil-mesi de, CHP’yi de¤ifltirebilmesi de kolay görün-müyor. CHP’den kopabilmek alternatif ba¤›ms›zbir siyasal insiyatif yaratmak anlam›na geliyor. BirAlevi partisi kurmak ve 10 Aral›k hareketi gibi ye-ni sol liberal giriflimlerle birlikte “gerçek sosyal de-mokrat parti” iddias›yla kurulacak partilerle birlefl-mek gibi seçenekler aras›nda kesinleflmifl bir ter-cih ortada görünmüyor. CHP’yi de¤ifltirme ihti-mali ise Baykal taraf›ndan çoktan ortadan kald›r›l-m›fl durumda. Asl›nda Alevilerin yüzünü sola dö-nerek ve düzend›fl› bir insiyatif alarak ilerici ad›m-lar atabilmesi mümkün. Ancak Alevi ço¤unlu¤u-nu karakterize eden model tam da Kemal K›l›çda-ro¤lu taraf›ndan temsil ediliyor: ‘Müzmin AKPkarfl›t›, Kürt sorununda Baykal’la özdefl, Alevi ko-nusunda sadece talepkar ve siyasal iktidar iddi-as›ndan yoksun bir CHP partizan›’. Oysa Alevilertarih boyunca düzend›fl›na itilmifl olmalar› nede-niyle düzen karfl›t› bir gelene¤e sahip olmufl, dev-rimci hareketlerle bir duygudafll›k içerisinde ola-gelmifllerdir. Aleviler siyasal idealleri do¤rultusun-da ba¤›ms›z ve düzend›fl› bir insiyatif almad›kça“zorunlu din dersleri kald›r›ls›n, Diyanet la¤vedil-sin ve Mad›mak müze olsun” talepleri, ilerici özel-liklerine karfl›n, AKP’vari aç›l›mlar›n etraf›nda çak›l›kalacak. AKP de bunu gördü¤ü için, 2010 y›l›n›nilk yar›s›nda bu konuda ad›mlar at›laca¤›n› söyle-yerek Alevi aç›l›m›ndaki umutlar› sürdürüyor. Ale-vi Çal›fltay› ile ilgili komisyonlar kurulmas›, Alevidedelerine ödenek verilmesi, din kitaplar›n›n yeni-den düzenlenmesi gibi konular› tart›fl›yor, hattaaç›l›m›n s›n›rlar›n› Romanlara kadar geniflletiyor. Kürt Aç›l›m›, Alevi Aç›l›m› gibi konular etraf›ndabir gündem mühendisli¤i yap›larak baflka gün-demlerin bast›r›lmas› sa¤lanabiliyor. HükümetKürtlere ra¤men Kürt Aç›l›m›, Alevilere ra¤menAlevi aç›l›m› gibi gündem mühendisli¤i teknikle-riyle insiyatifi elde tutmaya çal›fl›rken GDO, 2010bütçesi, asgari ücret, zamlar (toplu ulafl›m, elek-trik, do¤algaz vd), sa¤l›kta ve e¤itimde hak gasp-lar› gibi halk›n gerçek gündemlerini bast›rmayaçal›fl›yor. T. Erdo¤an, “geliyorlar GDO’dan bindiri-yorlar, geliyorlar öbür taraftan domuz gribinden.Bunlar› art›k gündemimizden düflürmemiz laz›m”diye s›zlanmakta kendince hakl›. Çünkü o da bili-yor ki, GDO tart›flmas› AKP’nin tar›mdaki Ameri-kanc› y›k›c› politikalar›n› ve g›da politikalar›n› sor-gulamaya kadar ilerleyecek. (GDO’lar›n yüzde90’› ABD kökenli tekeller taraf›ndan üretiliyor). Domuz gribi konusunda ise gündem Baflbakan›nda katk›lar›yla hala afl› olup olmamaya s›k›flt›r›lm›fldurumda. Baflbakan kendisinin ve ailesinin riskgrubunda bulunmad›klar› için afl› olmayaca¤›n›söylerken asl›nda bir gerçe¤i itiraf ediyor. Domuz

gribi gibi salg›n hastal›klarda en büyük riski, yok-sulluk, dengeli ve yeterli beslenememek, kötü ya-flam koflullar›, sa¤l›k hizmetine ulaflamamak olufl-turuyor. Kral dairelerinde a¤›rlanan baflbakan›nve ailesinin böyle bir sorunu yok. Salg›na karfl› çö-züm, okullar›n tatil edilmesi ya da sadece ilaç te-kellerine milyon dolarlar kazand›ran afl›lama ile s›-n›rl› de¤il. Sorunun özü herkese insanca yaflayabi-lece¤i yeterli ücretle yaflam koflullar›n›n ve sa¤l›khizmetine eriflebilme olanaklar›n›n sa¤lanmas›n-da. Sorunun as›l çözümü, salg›n hastal›klar›n enciddi yay›lma alan› olan okullarda e¤itime yeterlibütçe ayr›lmas›, yeterli say›da ve kadrolu hizmetlipersonel istihdam edilmesi. Okullara su, sabun,temizlik ihtiyaçlar›n sa¤lanmas›, okullarda sa¤l›kpersoneli bulundurulmas› gibi son derece basit veolmas› gereken koflullar›n gerçeklefltirilmesi.

***2010 Bütçesi ya da nereden geliyorbu de¤irmenin suyu?AKP hükümeti krizin Türkiye’yi çok az etkilemifloldu¤unu iddia etse de üretim sektörü 13 ayd›rgerilemeye devam ediyor. Milli gelir düflüyor vebütçe 2001 krizinden sonra tarihinin en büyüka盤›n› veriyor. Resmi rakamlarla 3 milyona ulaflaniflsiz say›s› gerçekte 6 milyonu geçti. Ama iflsizliködene¤inden yararlanan iflçi say›s› sadece 279bin. TÜ‹K rakamlar›na göre Türkiye her sabahuyand›¤›nda yiyecek ekme¤i olmayan 1 milyon400 bin vatandafla ve resmi yoksul ilan edilen 12milyon 170 bin kifliye sahip. 2010 bütçesiAKP’nin ekonomi politikalar›n›n ve tercihlerininfoto¤raf›n› veriyor. Bütçe açl›k, yoksulluk ve iflsizli-¤i tali sorunlar olarak görerek, sermayenin ihti-yaçlar›na göre biçimlendiriliyor. Dolayl› vergiler,yani tüketimden al›nan vergiler vergi gelirlerininüçte ikisini oluflturuyor. Böylece vars›llar›n biriktir-dikleri servet tümüyle vergi d›fl› b›rak›l›yor. Gelirvergisinin büyük bir k›sm›n›n ücretlilerden al›nd›¤›da düflünülürse, sermayenin büyük karlar› vergi-lendirilmiyor. AKP hükümeti ise, 2010 bütçesindea盤› kapatmak için ard› ard›na zam yapmaya giri-fliyor. Bir sonraki y›l yap›lacak olan genel seçimlerde düflünüldü¤ünde 2010 y›l›nda AKP’nin hemyoksullaflt›rma politikalar›na h›z verece¤i, hem dehalk›n ümü¤üne daha da basmak için sa¤l›k, e¤i-tim, yerel yönetimler ve istihdam alan›nda yap›saldüzenlemelere dönük ad›mlar ataca¤› belli. ‹stan-bul’da metrobüs ücretlerine ve elektri¤e yap›lanfahifl zamlar, do¤algaza yap›lmas› planlanan yüz-de 50’nin üzerindeki zam iflin daha bafllang›c›.Yani bu sürecin kapkaçç›lar›, Topbafl ve di¤erleriiflbafl›nda olacak. Temel yaflamsal ihtiyaçlara yö-nelik bu sald›r›lar, direnifl barikat›n›n nereye kurul-

mas› gerekti¤ine de iflaret ediyor. Katk› paylar›,ulafl›m zamlar›, enerji zamlar›… Metrobüs zamla-r›na karfl› solun ortak eylemde de¤ilse bile ortakak›lda birleflerek bafllatt›¤› basit eylemler, uzunzamand›r gelifltirmeye çal›flt›¤›m›z muhalefet çiz-gisi aç›s›ndan olumlu iflaretler say›lmal›. 25 Kas›m grevi gerek örgütlenme süreci, talepleri,bileflenleri, gerekse kitleselli¤i ile önemli sonuçlarortaya koydu. Binlerce kamu emekçisi ülkenindört bir yan›nda ifl b›rakarak, alanlarda kitlesel bi-çimde AKP’nin yoksulluk ve gericilik politikalar›nakarfl› tepkisini ifade etti. Kamu çal›flanlar› hareke-tinin ilk y›llar›ndaki kitleselli¤i ve coflkusunu hat›r-latan bu güçlü ses güvencesiz iflçilerin, grevi boy-kotla selamlayan gençli¤in, mahallelerden haklar›-na sahip ç›kan yoksullar›n sesiyle birleflti. KESK’in1 günlük uyar› grevi, KESK içerisinden gerçekle-flen bozucu etkilere ra¤men, krize karfl› ilk büyükeylem olarak sadece kamu çal›flanlar›n›n de¤il,ücretlisi, sözleflmelisi, tafleron iflçisi tüm çal›flanla-r›n taleplerini ortaklaflt›rabildi¤i ölçüde baflar›l› po-litik sonuçlara ulafl›labilece¤ini gösterdi. E¤itim,sa¤l›k, ulafl›m, vergi daireleri, belediyeler k›sacas›neoliberalizm taraf›ndan piyasalaflt›r›lan tüm ka-musal hizmetler alan›nda kamu çal›flanlar›n›n mü-cadele hedefleri tüm yoksul emekçi kesimlerin ta-lepleriyle ortaklaflt›. Dolay›s›yla verilen mücadelede, bu grev de halk›n do¤rudan öznesi oldu¤ubir halk grevinin gereklili¤ini ve olanaklar›n› gös-terdi. Bu eylemlerin ve mücadelenin bileflenleri-ninse haklar› gasp edilen tüm emekçiler ve yok-sullar oldu¤u aç›k. Emekçilerin ve mücadeleninyolu, y›llarca kamu emekçilerine bask› uygulayan,asl›nda egemenlerin uygulad›¤› politikalar›n des-tekçisi olan ve tek varl›k nedeni kamu emekçileri-nin fiili-meflru-militan mücadele çizgisini ortadankald›rmak olan baz› “sendika”lardan geçmiyor.Kimi “fikri sabit” anlay›fllar›n tüm bozucu direnç-lerine ra¤men, toplumsal hareket sendikac›l›¤›,güçlü bir sendikal hareketin de, güçlü bir halk ha-reketinin de gelece¤ine iflaret ediyor. Kamuemekçilerinin mücadele tarihi KESK ve ilericiemek örgütlerinin do¤ru bir temelde ve do¤rupolitikalarla örgütlendi¤inde tüm emekçilerin ta-leplerini ortaklaflt›rarak toplumsal bir hareketedönüfltürme gücüne sahip olduklar›n› gösteriyor.Bütün bunlar, AKP hükümetinin emekçilere yöne-lik sald›r›lar›n› her alanda h›zland›rd›¤› bir dönem-de, farkl› alanlardan geliflen emek ve hak müca-delelerinin birleflerek iktidara meydan okuyacak,geri ad›m att›racak ve onu alafla¤› edecek bir po-tansiyel tafl›d›¤›n› göstermektedir. fiimdi gerekliolan, bu politik ufukla, hak ve emek mücadelele-rini bütünlefltirecek bir çizginin yarat›lmas› ve dev-rimci önderli¤inin oluflturulmas›d›r.

Yol belli, ad›mlar› h›zland›ral›m

T

‹stanbul Büyükflehir Be-lediyesi metrobüse 16 Kas›mgünü zam yapt›. ‹BB Baflka-n› Kadir Topbafl zamma ge-rekçe olarak maliyeti vemetrobüsü kullanan yolcusay›s›n›n çoklu¤unu gösterdi.Zamla birlikte metrobüs kul-lan›m bedeli 1,5 liradan 2liraya ç›karken, indirimli bi-letler de 0,85 liradan 1 lira-ya ç›kt›. Ayl›k akbillerde s›-n›r 200 biniflten 160’a indi-rildi. Metrobüse biniflte çiftbilet uygulamas›na geçifllebirlikte zaten 160’a indirilenayl›k binifl say›s› fiilen 80’edüflmüfl oldu.Zam varsa boykot da var

Zamlara karfl› tepkiler isegecikmedi. Metrobüs durak-lar›na yap›lan yürüyüfller vebas›n aç›klamalar› ile baflla-yan tepkiler, metrobüslereakbil basmadan binme ey-lemlerine dönüfltü.

TKP’li ö¤renciler 16 ve17 Kas›m’da, Dayan›flmaev-leri üyeleri de 19 Kas›m’daakbil basmadan Mecidiyeköymetrobüs dura¤›ndan metro-büslere bindi. 22 Kas›m’daise Sefaköy metrobüs dura-

¤›nda buluflan Halkevleri,TKP, ÖDP, Al›nteri ve EHPüyeleri metrobüse paras›zbinme eylemi yapt›.

Halkevleri, Ö¤renci Ko-lektifleri ve Liseli GençUmut 23 Kas›m’da Mecidi-yeköy metrobüs dura¤›ndaulafl›m zamm›n› boykot etti.Kolektifçiler metrobüs dura-¤›na gelirken Taksim’dekimetroya da akbil basmadanbindi. Metrobüs duraklar›ndayap›lan konuflmalar sonucubine yak›n kifli giflelerdenakbil basmadan geçerekmetrobüslere bindi. Halkev-ciler akbil basmadan metro-büse binme eylemlerinin er-tesi gün de devam edece¤i-ni duyurdu.

Halkevciler ve Kolektif-çiler Mecidiyeköy metrobüsdura¤›nda 24 Kas›m günüde boykottayd›. Duraktabekleyen di¤er yolcularlabirlikte ulafl›m zamm› pro-testo edildi. Halk›n paras›zulafl›m hakk›n› kullanmas›natahammül edemeyen ‹BB,çareyi metrobüs istasyonunuçevik kuvvetle doldurmaktabuldu. Polisin tüm engelle-

meleri halk›n tepkisiyle kar-fl›laflt›. Halkevci ve Kolektif-çiler turnikelere do¤ru yöne-lince polis turnikelerin önü-nü açmak zorunda kald›.Bunun üzerine durakta bek-leyen di¤er yolcular da Hal-kevciler ve Kolektifçilerlebirlikte metrobüse akbil bas-madan bindi.‹BB’ye yumurta

Metrobüs zamlar›na karfl›yap›lan eylemler bas›n aç›k-lamalar› ve boykotlarla s›n›r-l› kalmad›. Zamlar› protestoeden Halkevi üyeleri 20 Ka-s›m günü ‹BB binas›n›n gi-rifl kap›s›n› yumurta ya¤mu-runa tuttu.

Zam Topbafl’a az geldiTepkiler devam ederken

Topbafl, belediye bütçe gö-rüflmelerinde metrobüsü ucuzbuldu¤unu belirtti ve yak›n-da “ne kadar mesafe o ka-dar para” uygulamas›na ge-çilece¤ini duyurdu.

‹BB 1 Haziran’da ulafl›-ma yüzde 15 zam yapm›flve 13 Haziran’da da akbil-lerdeki metrobüs aktarmala-r›n› kald›rarak gizli zamyapm›flt›. ‹BB’nin ilk zamla-r›na karfl› 11 Haziran’dayüzlerce kifli akbil basmadanmetrobüslere ve metrolarabinerek ulafl›m zamm›n›boykot etmiflti.

Metrobüs kaz›¤›Metrobüs hatt›, ‹stan-

bul’un trafik sorununa çareolaca¤› iddias›yla 77 gündeyap›ld› ve 9 Eylül 2008’dehizmete aç›ld›. Hizmete aç›l-d›¤› tarihten bugüne kadarmetrobüs hatt›, t›pk› seçimdönemlerinde parke tafllar›-n›n de¤ifltirilmesinde yaflan-d›¤› gibi defalarca asfaltlan-d›. Tanesi 1 milyon dolaraal›nan 60 metrobüsün 37’si,hatt›n plans›z bir flekilde ya-p›lmas›ndan kaynaklanan tra-fik s›k›fl›kl›¤› ve metrobüsaraçlar›nda oluflan ar›zalarsebebiyle ‹ETT garajlar›ndabekletiliyor.

Metrobüs çilesiAna arterlerdeki di¤er

otobüs hatlar›n›n iptal edil-mesiyle birlikte metrobüsler-le kapasitesinin üzerindeyolcu tafl›nmaya baflland›.Böylece ‹stanbullular›n met-robüs maceras› çileye dönüfl-tü. Ayr›ca ana ulafl›m arter-lerinde ya emniyet fleritlerikapat›larak ya da yollar da-ralt›larak yap›lan hatlar, tra-fik s›k›nt›s›n› çözmek biryana yeni trafik sorunlar›yarat›yor. Ulafl›m altyap›s›yolcu tafl›ma kapasitesinegöre planlanmayan ve yete-rince genifl olmayan istas-yonlar özellikle ifle gidifl ge-lifl saatlerinde h›nca h›nçdoluyor. Duraklardaki y›¤›l-maya karfl› metrobüs say›s›artt›r›l›nca da trafik yavaflla-yarak durma noktas›na geli-yor. Yolun dar olmas› ise,herhangi bir metrobüs ar›zayapt›¤›nda hatt›n tamament›kanmas›na sebep oluyor.

Böylece trafi¤i rahatlat-ma iddias›yla yap›lan metro-büsler ‹BB’nin ulafl›m poli-tikas›n›n iflas etti¤ini göste-riyor.

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin metrobüs zamlar›na tepkiler giderek büyüyor, neredeyse hergün metrobüslereparas›z binme eylemleri yap›larak zamlar boykot ediliyor. Boykotlara halk›n kat›l›m› her geçen gün art›yor

Halk›n ulafl›mhakk› sermaye-ye yol olmaz

Alp Tekin Babaç[email protected]

Yollarda her geçen gün onlarca in-san ölüyor. ‹nsanlar›m›z trafik kazala-r›ndan de¤il yanl›fl ulafl›m politikalar›n-dan dolay› ölüyor. AKP hükümeti iseulafl›m politikalar›yla övünüyor.

Ulafl›m politikalar› tarih boyuncadevletin emperyalist kapitalist sistemeeklemlenme biçiminin sembolü olmufl-tur. Bugün de AKP ulafl›m politikalar›y-la bu misyonu devam ettiriyor.

‹lk olarak Abdülhamit dönemindeyap›lan demiryollar›, Osmanl›’n›n sö-mürgelefltirilmesinin simgesi oldu. Odönemde yap›lan demiryollar›, Osmanl›topraklar›ndaki kömür, pamuk gibihammaddelerin limanla ba¤lant›s›n›sa¤l›yordu. Cumhuriyet döneminde ise“demir a¤lar” olarak tan›mlanan demir-yollar›, ulusal ekonomi inflaas›n›n sim-gesi oluyordu. 1950’li y›llarda MarshalPlanlar› çerçevesinde h›z verilen karayo-lu yat›r›mlar›, Türkiye’nin iki kutupludünyada emperyalist kapitalist kampaentegrasyon sürecinin alameti farikas›y-d›. 1980’lere gelindi¤inde petrol krizisebebiyle tüm dünya karayolu yat›r›m-lar› durdurulurken, Türkiye’de otoyollaryap›lmaya baflland›. Böylece neolibera-lizmle yeni yeni tan›flmaya bafllayanTürkiye halklar›, efl zamanl› olarak oto-yollarla da tan›flt›. 2000’li y›llarda neoli-beral politikalar giderek olgunlafl›yordu.Bu dönemin nevi flahs›na münhas›r yolbiçimi ise bölünmüfl yol ya da AKP’lile-rin tabiriyle “duble yol” oldu.

AKP hükümeti duble yollar›n trafikkazalar›n› azaltt›¤›n› iddia etse de du-rum tersini gösteriyor. Trafik kazalar›azalmad›¤› gibi ço¤al›yor, ayr›ca mali-yeti yüksek olan duble yollar›n bedelide halk›n s›rt›na yükleniyor.

Bugün yolcu tafl›mac›l›¤›n›n yan›s›ramal tafl›mac›l›¤›n›n da sa¤land›¤› dubleyollar, tafl›tlar›n daha h›zl› gitmesinisa¤lasa da herhangi bir güvenlik önle-mi al›nmad›¤› için kaza riskini azalm›-yor.

Ülkemizde yollar, sermayenin ç›kar-lar› do¤rultusunda ve güvenlik(*) se-bebleriyle yap›l›yor. Petrol s›k›nt›s›n›nyafland›¤› dönemde otoyol yap›m›nagiriflilmesi, ekonomik krize karfl›n getiri-sinden çok götürüsü olan bölünmüflyol yap›m›; kriz içerisindeki petrol flir-ketlerine, inflaat ve otomotiv sektörünenefes ald›rman›n arac› oluyor. Yaflanansel felaketlerine ra¤men 3. köprü ›srar›da bunun bir kan›t›d›r.

AKP’nin duble yol ata¤› petrol en-düstrisinin, inflaat flirketlerinin ve oto-motiv sektörünün ekme¤ine ya¤ sürer-ken, halk nezdinde gösteriflten ibaretkal›yor. 2002’den beri yap›lan yollarneredeyse her sene onar›lmak zorundakal›yor. Çünkü, sadece basit bir yol ge-niflletme çal›flmas› yap›l›yor. AKP döne-minde, y›lda 2 bin kilometre bölünmüflyol yap›l›yor ancak her y›l 18 bin kilo-metre asfalt tamiri yap›l›yor. Örne¤in,Avrupa ülkelerinin ço¤unda oldu¤u gi-bi, yollarda a¤›rl›kl› olarak beton kulla-n›lm›fl olsayd›, hem daha az petrol ithaledilecekti hem de yollar 20 kat dahadayan›kl› olacakt›.

Ülkemizin ulafl›m altyap›s›n›n nere-deyse tamam›n› oluflturan karayolu ta-fl›mac›l›¤›, pahal› ve güvensizdir. Kara-yolu yap›m›nda kullan›lan asfalt petrol-den elde edilir ve petrol gerek tafl›ma-c›l›¤› gerekse de ifllenmesi bak›m›ndanmasraf› yüksek olan bir hammaddedir.Maliyetten kaç›nan idareler, kalitesizyollar yaparlar, bu da yollar›n ve yollar-da kullan›lan araçlar›n bak›m maliyetiniartt›r›r. Öte yandan karayolunda kulla-n›labilen tafl›tlar benzin ile çal›fl›r ki, buda yine petrole iflaret eder. Kesintisizher yere ulaflabilmesi bak›m›ndan avan-tajl› olan karayolu, trafik kazalar› sebe-biyle telafisi imkans›z zararlar olufltur-maya en yatk›n ulafl›m biçimidir. Kara-yollar›n›n, yük tafl›mac›l›¤› konusundada maliyeti yüksektir. Yol sath› ne ka-dar genifl olursa olsun, araçlar›n kapasi-telerinin küçük olmas› maliyeti artt›r›r.Her yeni yol ya da artan flerit say›s›; de-miryolu ya da deniz yolu etkinlefltiril-medi¤i için yeni trafik problemleri orta-ya ç›kart›r.

Karayoluna nazaran, çok daha eko-nomik ve güvenli olan demiryoluna ya-t›r›m halen yap›lm›yor. Yat›r›mlar yap›l-sa da cüzi miktarda kal›yor. Bu durumraylar de¤iflmedi¤i için h›zl› trenlerinraydan ç›kmas›na sebep oluyor. Ayr›caüç taraf› denizlerle çevrili olmas›na ra¤-men, deniz yollar› Türkiye’den daha azgeliflmifl baflka bir ülke daha yoktur.

‹nsan yarar› gözetilerek yap›lan top-lu ulafl›m; ölüm riskini ve maliyeti enaza indirdi¤i için, bireysel ve kâr amac›güden ulafl›mdan çok daha tercih edi-lebilir durumdad›r.

Yollar yap›l›rken petrol endüstrisi-nin, otomotiv ve inflaat flirketlerinin ç›-karlar› yerine halk›n ulafl›m hakk› göze-tilmelidir. Yollar, halk›n paras›z, güvenlive sa¤l›kl› biçimde ulafl›m› esas al›narakyap›lsayd›; ne büyük maliyetlere gerekolurdu ne de milyonlarca insan›m›z ha-yat›n› kaybederdi.

(*)Yollar sadece sermaye ç›kar› gö-zetilerek yap›lm›yor. Devlet, herhangibir bölgeyi kontrol alt›nda tutmak, ora-da oluflabilecek herhangi bir itaatsizli¤igidermek ad›na, kolluk güçlerini bölge-ye kolay flekilde sevk etmek için de yolyapm›flt›r.

Topbafl zamm›na boykotTopbafl zamm›na boykot

Raylar eski tren yeniH›zl› tren kullan›lmaya bafllasa da alt yap› hiz-metlerine gerekli harcamalar yap›lm›yor. Bak›-m› yap›mayan raylar kazalara davetiye ç›kart-maya devam ediyor. Ankara-Eskiflehir seferiniyapan h›zl› tren 12 Kas›m’da Eskiflehir yak›nla-r›nda raydan ç›kt›. Kazada ölen ya da yarala-nan olmad›. Ulaflt›rma Bakan› kaza için “Ciddibir konu de¤il” dedi. 22 Temmuz 2004 günü Sakarya’n›n Pamuko-va ilçesindeki h›zl› tren kazas›nda 42 kifli öl-müfltü

Page 4: 094

GÜNDEM4 200926 Kas›m9 Aral›k

R‹ZE’DE YASADIfiI HES PROJES‹

Tutuklu KESKüyeleri için 14 Kas›mgünü Kars’ta düzen-lenen eyleme polissald›rd›. Polis sald›r›s›sonucu 32 KESKüyesi gözalt›na al›n›r-ken, KESK üyesi birkad›n kuca¤›ndaki bebe¤iyle birlikte gözalt›naal›nd›. A¤r›’da ise KESK üyeleri, 25 Kas›m gre-vi için halka ça¤r› yapmak amac›yla duyuru ya-parken polis engeliyle karfl›laflt›.

BEBE⁄‹ B‹LE GÖZALTINA ALDILAR

E¤itim-Sen ‹s-tanbul fiubeleri Fa-tih Adliyesi önündebir bas›n aç›klamas›yaparak, AKP kad-rolaflmas›na boyune¤medi¤i için davaaç›lan ö¤retmen ‹l-kay Özalp’e destek oldu. Dava gününün "24Kas›m Ö¤retmenler Günü" olmas› yap›landestek eylemine ayr› bir anlam katarken, ey-lemde 25 Kas›m Grevi’ne de ça¤r› yap›ld›.

Rize’nin Çayeli il-çesi Senoz Vadisi Ko-ruma Platformu ta-raf›ndan ‹stanbulBa¤larbafl›’nda dü-zenlenen eylemdeyöredeki hidroelek-trik santraller (HES) protesto edildi. Platformsözcüsü Mustafa Aky›ld›z HES’lere karfl› davaaçt›klar›n› ve kazand›klar›n› ancak projeleri yü-rüten firmalar›n yasad›fl› biçimde çal›flmalar›n›sürdürdü¤ünü söyledi.

Kars ve A¤r›’da KESK’e bask›SenozlulardanHES eylemiTK‹P ÜYES‹NE YARGISIZ ‹NFAZ

TK‹P üyesi AlaattinKarada¤, 19 Kas›m akfla-m› ‹stanbul Esenyurt’takatledildi. Emniyet Mü-dürü Hüseyin Çapk›n,Karada¤’›n polisle girdi¤içat›flma neticesinde öl-dü¤ünü iddia ederken,görgü tan›klar› polislerinKarada¤’a atefl açarakyaralad›klar›n›, ard›ndan bir sivil polis taraf›n-dan katledildi¤ini ifade etti.

Alaattin Karada¤ katledildi‹ZM‹R’DE TKP’L‹LERDEN EYLEM

ABD savafl ge-misi USS Bataan‹zmir liman›na de-mir atarak 3 bin500 asker ilekentte üç günlükmola verdi. ABDaskerleri ‹zmir sokaklar›nda e¤lenirken, baz›esnaflar›n kap›lar›na ABD bayra¤› asmas› dik-kat çekti. ABD askerlerinin bulundu¤u bar›nönünde toplanan TKP’liler ise askerlere yu-murta atarak bu durumu protesto etti.

ABD askerlerine yumurta

Universiteden baflka her fleye benziyor

Allah ‘iyili¤ilini’ versin Tayyip Hasta mahpuslara özgürlük!

Üniversiteleri birer AVM’ye çeviren uygulamalar karfl›s›nda üniversiteliler eyleme geçti. Yap›lan zamlara karfl› Sivas Cum-huriyet, Y›ld›z Teknik ve ‹stanbul Teknik Üniversitelerinde eylemler ve boykot vard›, ögrenciler isyandayd›

Halkevleri’nin Kad›köy’de kur-du¤u Halk Kürsüsü’nde yapt›¤› ko-nuflma yüzünden hakk›nda “Baflba-kan’a hakaret” suçlamas›yla davaaç›lan Alper Atefl’le birlikte liseö¤rencisi M.B.G.’ye de ayn› suçtandava aç›ld›.

Halkevleri’nin krizin y›k›m›nakarfl› halk›n tepkilerini dile getir-

mek amac›yla kurdu¤u Halk Kür-süsü’nde konuflanlar AKP’nin krizekarfl› politikalar›n› elefltirerek, elek-trik ve do¤algaz zamm›ndan iflsiz-li¤e, üniversite harçlar›ndan pahal›-l›¤a kadar tüm sorunlar›n› dile ge-tirmiflti. Kürsüde konuflan AlperAtefl, “Tüpümüz bitti, banyo yap-maya arkadafl›ma gidiyorum. Bu

halde yafl›yoruz. Tay-yip Allah belan› ver-sin” demiflti. Atefl’inard›ndan konuflanM.B.G. ise AKP’nin‹srail politikas›n› elefl-tirerek, “Neden Kon-ya’daki ‹srail pilotlar›-n›n e¤itimine ve an-laflmalara son vermi-yorsun? Böyle mi olu-

yor kahramanl›k? O zaman Allahbelan› versin!” demiflti.

Çevrede bulunan polisler Ateflve M.B.G.’nin konuflmalar› üzerinetutanak tutarak, Atefl ve M.B.G.’yi“Baflbakan’a hakaret etmekle” suç-lad›. Hakaret etmedi¤ini ve Atefl’inkonuflmas›ndan etkilendi¤ini ifadeeden M.B.G., “Hakaret diye anla-fl›lm›fl. Öyle de¤ildi. Bir çaresizlikdurumuydu. Sadece sitem ettim”dedi.

Gültepe Endüstri Meslek Lise-si’nde okuyan 17 yafl›ndakiM.B.G.’nin duruflmas› Kad›köy1’nci Çocuk Mahkemesi’nde görü-lecek. Alper Atefl ise 10 Mart2010’da Kad›köy 4’üncü SulhMahkemesi’nde hâkim karfl›s›na ç›-kacak.

‹nsan Haklar› Derne¤i’nin aç›k-lamas›na göre Türkiye’deki hapisa-nelerde 2009’daki hasta mahpussay›s› 300 civar›nda ve bunlar›n39’u a¤›r hasta. Bunlar›n 10'u kan-

ser hastas›, 3'ünün belden afla¤›s›felçli, 3'ü Vernike Korsakoflu, di-¤er 13'ü kemik erimesi, tümör gi-bi de¤iflik hastal›klar tafl›yor. Bumahpuslar›n tedavileri hapishane

koflullar›nda yete-rince yap›lamad›-¤›ndan, hastal›klar›giderek a¤›rlafl›yor.

Hasta mahpus-lar›n yan›s›ra2009’da 9’u hasta-l›ktan 21 kifli ha-yat›n› kaybetti.Hayat›n› kaybeden12 kifli için “inti-har etti” denilsede intihara gerekçeg ö s t e r i l em e d i .2008’de de 37 ki-

fli hayat›n› kaybetmiflti. Hasta mahpuslar›n ço¤unun mu-

ayenesi gerek jandarmalar gereksehapishane personeli taraf›ndan en-gelleniyor. Kelepçeli ve asker ne-zaretinde muayene olmak isteme-yen mahpuslar›n tedavileri yap›lm›-yor. Baz› doktorlar kelepçeli mu-ayeneyi reddetse de mahpus, jan-darma taraf›ndan kelepçeli muaye-neyi kabul eden doktorlara götürü-lüyor. Bunun d›fl›nda sadece Kürt-çe bilmek, doktora “han›mefendi”fleklinde hitap etmek de muayeneyap›lmamas›n›n gerekçelerinden.

Mahpuslar›n hastal›klar› ancakyak›nlar›n›n mektuplar›ndan ö¤reni-lebiliyor. Muayeneleri engellenenmahpus say›s›n›n daha fazla olabi-lece¤i ihtimalini güçlendiriyor.

Üniversiteleri iflletme sayanlar›nfikri ilerlemeleri üniversiteleri adetabirer Al›fl Verifl Merkezi’ne (AVM)çevirdi. Kantinler Bebek’teki lüks ka-feteryalar› aratmazken, kampusleriniçinde bofl bulunan her yer birer ma-¤azaya çevriliyor. Biraz da abartarakRektörlükler yak›nda ö¤rencilerin ne-fes almalar›na dahi bir ücret belirle-yecekler diyesi geliyor insan›n.

Üniversiteliler elbette bu durumkarfl›s›nda sessiz kalm›yorlar. Onlarda örgütledikleri boykotlarla, eylem-lerle üniversitelerin birer iflletme ola-mayaca¤›n› cümle aleme gösteriyor-lar. Sivas’ta kantin boykotu

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde14 Kas›m’da Ö¤renci Kolektifleri

kantin zamlar›na karfl› bir eylem yap-t›. Kolektifler Merkez Kafeterya’dazamlar› protesto etmek için bir tiyat-ro gösteri düzenlediler.

Y›ld›z’da ödev flifresi varY›ld›z Teknik Üniversitesi’nde ise

ilginç bir geliflme yafland›. Üniversi-te yönetimi bir ilke imza att›. Ö¤ren-

cilerin ödev yapabilmek için flifrealarak bir siteye girmeleri gerekiyor.Yaln›z bu site hemen özel bir flirke-te devredildi. Ö¤renciler bu siteye gi-rebilmek için bu özel flirkete 55 TLpara ödemek zorundalar. Ö¤rencilerde bu durumu yapt›klar› eylemle pro-testo etti. Ö¤renciler uygulamay› pro-testo etmek için derslere girmediler.Rektörlük henüz geri ad›m atmad›.Ö¤renciler ise eylemlerini sürdüre-ceklerini söyledi. ‹TÜ’de 2 günlük uyar› boykotu

‹TÜ’de ise yüksek kantin fiyatla-r›na karfl› 19-20 Kas›m’da 2 günlükuyar› boykotu örgütlendi. Boykotakat›l›m yüksek olurken ö¤rencilerlekantin sahipleri aras›nda zaman za-man gerilim yafland›.

Kad›köy’de kurulan Halk Kürsüsü’nde “Allah belan› versin Tayyip” diyen Alper Atefl’le birlikte liseö¤rencisi M.B.G.’ye de “Baflbakana hakaret” suçlamas›yla dava aç›ld›

Kanser hastas› Güler Zere tahliye edildi ancak hapishanelerdeki hasta mahpuslara yönelik muaye-ne ve tedavi engeli sürüyor. ‘39 a¤›r hasta mahpus’, tahliye edilmedikleri için ölümü bekliyor

Ö⁄RETMENLER GÜNÜ’NDE

13 Kas›m 2009 Cuma gü-nü Meclis’te k›yamet kopmad›.Oysa o gün Meclis tarihininen önemli oturumlar›ndan biriyap›l›yordu. AKP hükümetinin“Milli Birlik ve Kardefllik Pro-jesi” olarak adland›rd›¤› “Kürtaç›l›m›” görüflülecekti. Sokak-larda gerilim sürekli t›rmand›-¤› halde, Meclis’te “yaprak k›-m›ldam›yordu”. fiehit aileleri,CHP, MHP ve baz› dernekler,“aç›l›m” karfl›t› floven gösteri-leri t›rmand›rm›flt›. Zaman za-man bu gösteriler, Kürt düfl-manl›¤›na ve kitlesel linç va-kalar›na dönüflüyordu. Ufak te-fek a¤›z dalafllar›n› saymazsak,normal zamanlarda sudan ba-hanelerle olay ç›karan, birbirle-rinin üzerine yürüyen milletve-killerini bir itidal, bir sakinlikkaplam›flt›.

‹flin s›rr› Baflbakan Erdo¤ank ü r s ü y e

ç›k›nca çözüldü. Erdo¤an,Meclis’e de¤il, halka seslendi-¤ini söyledi. Muhalif parti mil-letvekillerini, yani TBMM’yimuhatap alm›yordu. Kürt otu-rumu, izlenme rekorlar› k›ranbir televizyon program›na, bü-tün partilerden konuflmac›larsaekranlar› bafl›ndaki seyircilereseslenen propagandac›lara dö-nüflmüfltü. Birbirlerini mat et-meye, halktan puan toplamayaçal›fl›yorlard›. Anlafl›lan, 2011seçim konuflmalar› bu dönemerken bafllam›flt›.Sistemin s›n›rlar› görüldü

Bu manzara, rejim aç›s›n-dan halk›n en yüksek siyasaliradesi olan TBMM’nin, ülke-nin en acil sorunu olan Kürtsorunu karfl›s›ndaki iktidars›zl›-¤›n›n itiraf›d›r. Ülkenin temelsorunlar› karfl›s›nda yo¤unlafla-

rak ciddi, güve-nilir çal›flmalaryapmas› gere-ken Meclis,aç›kças› görev-sizlik karar› ve-riyordu. Topu ge-lece¤e f›rlat›yor,yetersizli¤ini, bofl

kardefllik laflar›yla,›rkç›-floven kahra-manl›k nutuklar›ylave ciddi sol bir mu-halefetin olmad›¤›koflullarda demokra-si ve aç›l›m nutuk-

lar›yla geçifltiriyordu.Üstelik bu tutum, liberal si-

vil toplum kurulufllar›, TOBB,TÜS‹AD, MÜS‹AD gibi ser-maye örgütlerince ve iktidaryanl›s› medya organlar›nca,“tarihte bir ilk”, “bu bir dev-rim”, “tabular y›k›l›yor” gibidestek aç›klamalar›yla daolumland›. Çünkü onlar aç›l›-m›, Türkiye’nin Ortado¤u’dave sermayenin bölge pazarla-r›nda önünün aç›lmas› olarakde¤erlendiriyorlar.

Oysa 13 Kas›m 2009 Cu-ma günü Meclis oturumundaolumlanan, Kürt düflmanl›¤›n›n,flovenizmin ve ›rkç›l›¤›n artma-s›d›r. ‹ki kardefl halk›n her ge-çen gün birbirine düflman halegetirilmesi ve buna sürekli pi-rim verilmesidir. Hiç arkas›kesilmeyen ölümler, askerioperasyonlar, çocuk ölümlerive sürekli dolan hapishaneler-dir. Demokratik hak ihlalleri,Kürt dili üzerinde bask›lar vesürekli artan hak gasplar›d›r.Çünkü Meclis, temel görevi veelinde oldu¤u halde bu sorun-lar› çözmeye çal›flmay›p lafoyunlar›yla ifl geçifltirdi.Laf de¤il somut ad›m gerek

Bu “tarihsel oturum” birkez daha gösterdi ki, aç›l›mflovlar› ve floven k›flk›rtmalar›nyafland›¤› böyle bir dönemdehalklar›n kardeflleflmesi, laf de-¤il emek ister. Her iki halk›n

yoksul emekçi s›n›flar› ve on-lar›n örgütlü iradesi kendi kar-deflleflme ve bar›fl içinde birarada yaflama sorununu sahip-lenmeden bu yönde ciddi ça-l›flmalar yap›lamaz. AKP’nin“Yaradandan ötürü sevgi gös-terdi¤i” Kürtlerin liberal-tekümmetçi aç›l›ma ihtiyac› yok.Yine Kürtlerin, CHP veMHP’nin dayatt›¤› “tek millet-çi” kardeflli¤ine de ihtiyac›yok. Kürtlerin eflitli¤e, özgür-lü¤e, demokrasiye ve elleriniuzatt›klar›nda hemen yan› ba-fl›ndaki kardefl halk›n emekçiellerine ihtiyac› var.

Meclisteki “tarihi” oturumda görüldü ki, egemenler iktidar›yla muhalefetiyle seçimlere kilitlenmifl, tirbünlere sesleniyor. Somut bir ad›m yok, bolbol laf var. AKP’nin süreçte sermayeye aktif rol vermesi ise, aç›l›m›n halk›n de¤il sermayenin “Kürt sorunu”nu çözmeyi hedefledi¤ini kan›tl›yor

Kardefllik isteyen bunu yapmaz

Aç›l›ma sadeceBaykal inan›yor

Aç›l›m›n “sivil” aya¤›n› sermaye temsilcileri oluflturuyor. Kürt sendikac› ve halk önderlerine göz açt›rmayan AKP aç›l›m turlar›n› patronlarla sürdürüyor.

Polis, 19 Kas›m’da Terörle Mücadele Kanunu (TMK)ma¤duru çocuklar için TBMM önünde Kay›p HarflerMasal› adl› oyunlar›n› oynamak isteyen Sahne D›fl› So-kak Tiyatrosu’na, ‘Buras› Meclis, sahne de¤il’ diyerekizin vermedi. Hükümet, “aç›l›m” kapsam›nda yüksek ceza-lara çarpt›r›lan çocuklar›n ma¤duriyetini gidermeyi ele al›r-ken, polisin tiyatro gösterisine karfl› tahammülsüzlü¤üdikkat çekti. Tiyatro ekibi, oyunlar›n› Yüksel Caddesi’ndesergiledikten sonra “Oyunumuza izin vermeyen, bir oyun-dan korkan bu zihniyet elbette tafl atan çocuklardan da kor-kacakt›r. Biz TMK ma¤duru çocuklar için özgürlük istiyo-ruz. Çocuklar çocuktur efendiler!” diyerek da¤›ld›.

AKP taraf›ndan gündeme geti-rilen aç›l›m konusuna en sert mu-halefet CHP ve MHP’den geliyor.MHP’nin geleneksel çizgisi gözönüne al›n›nca bu çizgiyle tutarl› birpolitik tav›r ald›¤› söylenebilir. Fakataç›l›ma karfl› ›rkç› söylemin dozunuperde perde artt›ran CHP’nin mu-halefetini ve itiraz gerekçelerini an-lamak mümkün de¤il.

Aç›l›m konusunda AKP henüztek bir somut ad›m atmazken, aç›-l›m oturumu diye lanse etti¤iTBMM görüflmelerinde dahi de-mokratik bir özün bulunmad›¤› or-taya ç›kmas›na ra¤men BaykalAKP’yi yeterince faflist olmamaklaelefltiriyor. “Öcalan’› muhatap al›-yorlar, Ulus devleti temellerindensars›yorlar, teslim olmaya de¤il tes-lim almaya geldiler (kandil grubu-nun geliflini kastederek)” Baykal’›n

son bir ayda aç›l›m konusunda yap-t›¤› de¤erlendirmelerden birkaç›.AKP’nin aç›l›m konusunda bolcareklam, biraz edebiyat ve bolca ta-rihi gönderme d›fl›nda henüz hiçbirad›m atmad›¤› düflünülünce Baykalve CHP’nin aç›l›ma dair neyi görüpneye itiraz etti¤i merak konusu.

Kardefllik emek isterKardefllik emek ister

Sürgün ö¤retmene destek

Page 5: 094

‹NSANCA YAfiAM 5

Devrimci Sa¤l›k ‹flçileri Sendika-s›’na üye olduklar› için iflten at›lan ‹s-tanbul-Okmeydan› Hastanesi iflçileriile dayan›flma için 18 Kas›m’da etkin-lik düzenlenmiflti. Etkinlikten birkaçgün önce direnifl baflar›yla sonuçlan›piflçiler iflbafl› yap›nca “dayan›flma flen-li¤i” “zafer flöleni” haline geldi.

Etkinli¤e aileleriyle gelen iflçilermarfllar› ve türküleri birlikte söyledi-ler, halay çektiler. Bir ara sanatç› Fev-zi Kurtulufl Avusturya ‹flçi Marfl›’n›söylemeye bafllay›nca yumruklar›n›havaya kald›rarak yapt›klar› yürüyüflgörülmeye de¤erdi. Sosyalizm keli-mesini hiç yüksünmeden ba¤›ra ba-¤›ra söylüyorlard›. “Direne Direne Ka-zand›k” diye ba¤›r›rken yüzlerindekihakl› gurur anlat›lacak gibi de¤ildi.Allah’›n tafleron iflçilerine bakar m›s›-n›z? Nereden nereye!... Dün paspa-s›n bezi kadar k›ymeti olmayanlarbugün haks›zl›k düzenine baflkald›r›-da millete örnek olmaya çal›fl›yorlar.

‹flte sadece bir iflçi olmaktan “s›n›fbilinçli iflçi” olmaya geçifl böyle birfleydir. Dün “sadece ekme¤imi kaza-nay›m da baflka bir fley istemem, neben kimseye bulaflay›m, ne kimse ba-na” diyen s›radan bir vatandaflkenbugün çolu¤unun, çocu¤unun ihti-yaçlar›n› karfl›layabilmek, ailesinin yü-züne bakabilmek için düzenle kavgaetmek zorunda kald›¤›n› görüncekavgadan kaçmayan “iflçi s›n›f›”mertebesine yükselmektir s›n›f bilinci.

Bunlar› düflünürken geçti¤imizaylarda iflçi meseleleriyle ilgili kat›ld›-¤›m bir toplant›da benim gibi misafirolan bir konuflmac›yla sohbetimizihat›rlad›m. 55 yafl civar›nda, 1970’liy›llarda iflçi mücadelelerinde bulun-mufl bir kifliydi, bu mevzulara da çokkafa yormufl, yaz›lar› yay›nlanan,emek harcayan birisi…

Biraz umutsuzca iflçilerin s›n›f bi-lincine kavuflmas›n›n önündeki en-gellerden bahsediyor, alçak sesle flöy-le m›r›ldan›yordu: “Herhalde gidip ›s-rarla, anlataca¤›z, anlataca¤›z, yay›n-lar›m›z› okutaca¤›z… Baflka yoluyok.”

Haks›zl›¤a karfl› mücadele edendevrimcilerin halka gerçekleri anlat-ma meselesi eskiden çok önemsenir-di. Zira 1980 öncesi dönemde dev-rimcilerin söyleyecekleri sözleri dev-rimcilerden baflka kimse a¤z›na al-mazd›. Devrimciler devrimci, milliyet-çiler faflist, fleriatç›lar fleriatç›, zengin-ler zengin, yoksullar yoksul… Kimsekimsenin rolünü çalmaz, herkes ken-di diliyle konuflurdu. Devrimcilerinsöyledi¤i sözler SÖZ idi ve namuslu,dürüst bütün emekçilerin, yoksul hal-k›n kap›s›n› açard›. Evet SÖZ kap›açard›.

Oysa bugün hepimiz biliyoruz ki,“at izi it izine kar›flm›fl” durumda.Herkes demokrat, herkes laik, herkesmilliyetçi, herkes insan haklar› savu-nucusu… Herkes ‹srail’e düflman,ABD’den nefret ediyor. Sözün hiçbiray›r›c› özelli¤i yok. Binbir kanall› tele-vizyonlardan, gazetelerden, internet-ten çuvalla söz ak›yor insanlar›n be-yinlerine… Art›k neredeyse herkesher fleyi biliyor ama sanki hiçbir fleyinfark›nda de¤iller…

Söylemek istedi¤im art›k insanlar›tokat yemifl gibi sarsacak sihirli söz-cüklerin olmad›¤›. Art›k SÖZ’ün kap›açacak gücü yok. Art›k ilmek ilmekörülecek bir mücadele var. Hayat›ngerçe¤inde yaflayan, bedenen ve ru-hen bu gerçekli¤i paylaflan devrimci-lerin mücadelesi. SÖZ art›k ancakMÜCADELEN‹N gitti¤i yere gidebile-cek, MÜCADELE, SÖZÜ s›rt›nda tafl›-yacak ve insanlar›n akl›na, kalbinegötürecek. SÖZ ak›lda B‹L‹NÇ, yürek-te ‹NANÇ olacak.

‹flçiler, emekçiler mücadeleyle bu-lufltukça yürekleri ve gönülleri aç›la-cak. Aç›lan gönüllere eflitlik ve adaletmücadelesinin tertemiz havas› dola-cak. G›rtla¤›m›za kadar zulme, hak-s›zl›¤a, riyakarl›¤a, namussuzlu¤a gö-müldü¤ümüz bir dünyay› temizlemekiçin…

26 Kas›m9 Aral›k2009

15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n

Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüUmar KARATEPE

n

Telefon-Faks0 212 245 90 37

n

Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3

BEYO⁄LU/‹STANBULn

Bas›ld›¤› YerTaflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb.San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)

[email protected]

Gebzelilerin 13 Kas›m’daBüyükflehir Belediyesi önün-de yapt›klar› eylemden son-ra Belediye, mahallelilerinr›za göstermedi¤i hiçbir de-¤iflikli¤in mümkün olmad›¤›-n› söyledi. Büyükflehir Bele-diyesi’nin sözüne karfl›nGebze Belediyesi somut biraç›klama yapmad›. Mahalle-liler ise, kentsel dönüflümprojesi iptal edilinceye, ev-lerinin y›k›lmama garantisiverilinceye kadar mücadele-lerini sürdüreceklerini belir-tiyor. Kad›nlar yine en önde

Cumhuriyet Mahalle-si’nde bar›nma hakk› müca-delesinin bafl›n› kad›nlar çe-kiyor. Kad›nlar, efllerinin ve

akrabalar›n›n itirazlar›na ra¤-men evleri ve gelecekleriiçin mücadeleye kat›lm›fllar.Mücadeleden önce haklar›-n›n fark›nda olmayan kad›n-lar flimdi Ar›zl›l› depremze-delerin s›k›nt›s›n› da payla-

fl›p onlara ve di¤er y›k›mma¤durlar›na destek olunma-s› gerekti¤ini belirtiyor. Ma-halleli kad›nlar, Büyükfle-hir’in sözlerini seçim yat›r›-m› olarak görüyorlar.

Çay›roval›lar, evlerine

nas›l sahip ç›kmalar› gerek-ti¤ini kendi yöntemleriylebulmufllar. Proje ilk günde-me geldi¤inde muhtarl›¤›nönünde toplanan binlercemahalleli ilk tepki olarakmahalle içinde bir yürüyüfl

yapm›fl. Daha sonra müca-delelerini dayan›flma içindesürdürmek için bir dernekkurmufllar.Gebze, Dikmen’i örnek al›yor

Mahalleliler derneklerini

kurduktan sonra y›k›mlarkarfl›s›nda evlerini savunan-lar› araflt›rm›fl ve DikmenVadisi halk›n›n verdi¤i mü-cadeleyi görmüfller. Gebzeli-ler, Dikmenlileri daha ya-k›ndan takip ederek nas›lmücadele ettiklerini gömüfl-ler. Sonras›nda da kendiyöntemleriyle mücadelelerineh›z kazand›rm›fllar.

Sadece evlerine sahipç›kmak için de¤il, mahalle-lerinde olmayan sa¤l›k oca-¤›, krefl, pazar yeri, çocukpark› için de mücadele edil-mesi gerekti¤ini savunanAdem Yavuz ve Cumhuriyetmahalleleri sakinleri, 5 Ara-l›k’ta bir dayan›flma etkinli-¤i yapacak.

Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki AdemYavuz ve Cumhuriyet mahalleleri sa-kinleri 2 Haziran’dan beri kentsel dö-nüflüm projesine karfl› mücedele ve-riyor. Daha önce üç kere Gebze Be-lediyesi önünde eylem yapanmahalleliler 13 Kas›m günü,Kocaeli Büyükflehir Beledi-yesi’ne yürüdü. BelediyeBaflkan›yla görüflen mahal-leliler projenin rafa kald›r›ld›-¤›na dair söz ald›lar. Bu,Adem Yavuz ve Cum-huriyet mahallerindeyürütülen bar›nmahakk› mücadele-sinin ilk kaza-n›m› oldu

Meryem Gündüz 1977 y›l›nda Çay›rova’ya gelmifl. Bölgeye ilk yerleflenler-den Gündüz; elektrik, su, kanalizasyon, yol gibi hizmetleri mahalleliler ola-rak kendi çabalar›yla yapt›klar›n› söylüyor.

Kocaeli’nde 21 Kas›mgünü eski milletvekilleri,akademisyenler, avukatlar,kurum baflkanlar› ve mü-hendisler bir araya gele-rek Bar›nma Hakk› içinDemokratik Müdahale Gi-riflimini oluflturdu. GiriflimAr›zl›’da depremzedeler-den yana olma konusundagörüfl birli¤ine vard›.

Giriflim, depremzedele-rin yaflam koflullar›na ilifl-kin yapt›¤› araflt›rmaya

dayanarak depremden ön-ce kirac› olanlardan yer-lefltirildikleri konutlar içinayl›k 220 milyon lira is-tenirken, depremden önceev sahibi olanlardansa 75lira al›nd›¤›n› söylüyor.Giriflim ayr›ca, Do¤alAfet Yönetmeli¤i’nde ki-rac› lehine olan hüküm-lerle birlikte konut hakk›üzerinden bir dava açma-y› hedefliyor. Giriflim,Ar›zl› konutlar›n›n flartl›

hibe oldu¤unu ve hukukimücadelenin yan›nda dep-remzedelerin ak›beti içinçözüm önerilerini de tar-t›flt›rmay› hedefliyor.

14 Kas›m’da, deprem-zedeler ile görüflen Vali,2011’e kadar depremzede-ye dokunulmayaca¤›n›söyledi ve depremzedelereTOK‹ konutlar›n› önerdi.Depremzedeler hiçbir ko-flulu belli olmayan TOK‹konutlar›n› kabul etmedi.

Kocaeli halk› depremzededen yanaAr›zl›l› depremzedeleri konutlar›ndan at›p bürokratlar› yerlefltirmeye çal›flan Valilik, konutlar›n› polis ablukas›na alsa da,medya yoluyla kent çap›nda depremzedeleri karalama kampanyas› yürütse de, ço¤unluk depremzedelerden yana

Halk yürüdü y›k›mlar rafa kalkt›Halk yürüdü y›k›mlar rafa kalkt›

Halkevleri Engelli Haklar› Atölyesi 22 Ka-s›m günü ‹stanbul’daki Baflbakanl›k Çal›flmaOfisi önünde eylem yapt›. Engelliler, sakatl›kmaafl›n›n asgari ücret seviyesine çekilmesi ge-rekti¤ini söyledi. Engellilerin istihdam sorunu-na da de¤inen Engelli Haklar› Atölyesi, devlet-te engellilere ait olan bofl kadrolar›n doldu-rulmas›n› talep etti. Engelliler ayr›ca özgür im-za haklar›na dokunulmas›n›n insanl›k d›fl› birdurum oldu¤unu da ifade etti.

Engelliler, 4. Özürlüler fiûras›'nda Engelli-ler Konfederasyonu Baflkan› Turhan ‹çli’ninu¤rad›¤› sald›r›n›n, AKP’nin engellilere olantutumunu yans›tt›¤›n› söyledi. fiûra’da baflba-kan’›n korumalar›, ‹çli’ye sald›rm›fl ve sustur-maya çal›flm›flt›.

Atölye, engellilerin kendileriyle ilgili karar-larda söz ve karar hakk›n›n k›s›tlanmamas›gerekti¤ini dile getirdi.

Domuz gribi afl›s›n›n güveni-lirli¤i tart›flmas›na cevap olabile-cek net sonuçlar gelmeye baflla-d›.

Dünya Sa¤l›k Örgütü’nünson aç›klamas›na göre: Domuzgribi [‹nfluenza A/H1N1v] 206ülkeye yay›lm›fl ve 15 Kas›m2009 itibariyle 6770'den fazlaölüme neden oldu. Örgüte göre65 milyon kifliye çeflitli tipte

(canl› virüs, katk›l›, katk›s›z) afl›uygulanm›flt›r. Çin Halk Cum-huriyetinden al›nan bilgilere gö-re 11 milyon kifli afl›land›ktansonra 15 kiflide ciddi yan etkigörüldü ve 2 kifli öldü. Alman-ya’da katk›l› ve katk›s›z 2 ayr›afl› ›smarlanmas› ve de katk›s›zafl›lar›n orduda ve devlet görev-lilerinde kullan›lmas›n›n planlan-mas› üzerine Almanya T›p Bir-

li¤i (Türkiye’dekiTTB’nin benzeri)katk›s›z afl›lar›n ge-beler ve çocuklarayap›lmas›n› önerdi.Domuz gribi afl›s›n-da kullan›lan katk›AB ülkelerinde bafl-ka afl›larda y›llard›rkullan›lmaktayd› vede bu nedenle do-muz gribi afl›s›n›nda normal mevsimgribi afl›s› ile benzeryan etkisi oldu¤udüflünülüyor.

Domuz gribi afl›s›n› Kas›m ay›n›n bafl›ndan itibarengrip hastal›¤› geçirenlerin yapt›rmas›na gerek yok. Sa¤-l›kl› eriflkin nüfus risk grubu içerisinde de¤il.

fiu anda risk grubuna afl› yap›lmas›n› önermek d›-fl›nda bir seçene¤imiz yok. K›sa vadede elimizdeki si-lah bu afl›. Yan etkilere ise yarar ve zarar hesab› ileyaklaflmak zorunday›z.

Sonuç olarak: fieker, ast›m, kronik bronflit, kalpyetmezli¤i gibi sürekli hastal›¤› bulunanlar; kanser te-davisi ya da vücut direncinin azalt›c› ilaç kullananlar,gebeler ve 6–36 ay aras› çocuklar e¤er hala grip ge-çirmediyse afl› yapt›rmas›nda yarar olan grubu olufltu-ruyor. Gebeler ve çocuklarda seçenek varsa katk›s›zafl› yapt›rmak en iyi seçenek gibi görünüyor.

Domuz gribi afl›s› tart›flmas›n›n iki ana ne-deni var:

Birincisi, 1976’da ABD’de bir askeri üstebafllayan domuz gribi salg›n› üzerine ülke ça-p›nda 40 milyon kiflinin afl›lanmas›. Bu afl›la-ma kampanyas› sonucu 400 kiflide kas güç-süzlü¤ü ve felce kadar giden bir hastal›k (gu-illane barre sendromu) görülmesi ve bunlar-dan 30’unun ölmesi.

‹kincisi ise, Körfez Savafl› Sendromu ola-rak isimlendirilen bir hastal›k. 1991’de KörfezSavafl›’nda askerlik yapan ABD ve ‹ngiltereliaskerlerde daha sonra çeflitli flikayetler vehastal›klar ortaya ç›kar. Bu flikayetler aras›ndayorgunluk, kas kontrolu ve denge kayb›, bel-lek sorunlar› yan›nda multipl skleroz gibihastal›klar saptan›r. Baz› araflt›rmac›lar bu tab-lodan, afl›daki katk› maddesiskualeni sorumlu tutar. fiu andaABD’de skualen kullan›m› ya-sakt›r ve afl› da de¤ifltirilmifltir.

Türkiye’deki domuz gribiafl›s›n›n içinde de skualen bulu-nuyor. Skualen katk› maddesiafl›da daha az virüs kullanarakdaha yüksek ba¤›fl›kl›k sa¤lama-ya yarar. Böylece daha çok afl›üretilebilmektedir. Ancak, biliminsanlar› aras›nda Skualenin yanetkiye yol aç›p açmad›¤› konu-sunda görüfl birli¤i yok veAB’de 10 y›ld›r milyonlarcadoz afl›da kullan›lm›flt›r.

Donald Rumsfeld Afganistan ve Irak sald›r›lar›n›nfikir babas› ve de Irak’ta Ebu Garip Cezaevinde Irak-l›lara yap›lan iflkencelerin de sorumlusu. Ayn› Rums-feld domuz gribine karfl› kullan›lan 2 ilaçtan birininpatentine sahip olan firman›n en büyük orta¤›.

Rumsfeld bu flirkette büyük bir hisseye sahip vedomuz gribi salg›n›ndan sonra serveti 10 milyon dolarcivar›nda art›fl gösterdi.

Bu tablo bize ilaç flirketlerinin bu ifli halk›n sa¤l›¤›için de¤il de kar elde etmek için yapt›¤›n› aç›kçagösteriyor. Di¤er türlü dünyada milyonlarca insan›nölümüne sebep olan birinin sa¤l›¤›m›z› düflünüp ilaçüretimi yapt›¤›n› düflünmek mümkün de¤il.

Engelleyemezsiniz!

Kimler afl› yapt›rmal›?

Domuz gribi afl›s› nedentart›flma yarat›yor?

Afl›lama kampanyalar›nda neler oluyor

‹flgalin sorumlusu domuzgribinden zengin oldu

DomuzGribi

“Özellikle yoksulluk nedeniyle, ye-terli ve sa¤l›kl› beslenme, bar›nma,›s›nma koflullar›, temiz yaflam alan-lar› ve çal›flma ortamlar› olmayan,

sa¤l›k hizmetlerine paras›zl›k nede-niyle ulaflamayan on milyonlar, en

büyük ve as›l risk grubudur”2009 H1N1 Virüsü ‘Domuz Gribi’ Salg›n› veYoksulluk Toplant›s› Sonuç Bildirisi ‘nden

‹flçininkalbine giden yol

Tufan SertlekDev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri

Page 6: 094

‹flçiler krize direniyorEMEK6

Yaklafl›k 11 ayd›r di-renifllerini sürdüren Sin-ter Metal iflçilerine fabri-ka müdürü ve adamlar›taraf›ndan 16 Kas›m gü-nü sald›r› düzenlendi.Direniflçi iflçiler tehditedildi. 13 Ka-s›m Cuma günügörülen ve Martay›na ertelenen“ifle iade dava-s›” sonras› iflçi-lerin daha bek-l emeyece¤ in i

düflünen Sinter patronu,iflçilerin hala direnmeyedevam ettiklerini görün-ce, adamlar›n› kap›önünde eylem yapan ifl-çilerin üzerine yollad›.Patronun adamlar› tek

kad›n direniflçiiflçi olan LaleBalta’ya fillisald›r› bulunur-ken di¤er iflçile-re de silah gös-tererek tehditler-de bulundu.

Sinter direniflçilerine sald›r›Karfl›yaka Belediye-

si'nin iflten ç›kard›¤› KentA.fi. iflçileri aileleriylebirlikte ‹zmir-Çankaya'da-ki CHP il binas›n› iflgaletti. ‹flçiler, ifle geri dö-nünceye kadar binay›terk etmeyeceklerini aç›k-lad›. Genel ‹flSendikas› ‹z-mir 5 No’lufiube Baflkan›Mehmet Ç›narise, iflçilerineylemi, sendi-

kan›n inisiyatifi d›fl›ndayapt›klar›n› söyledi. ‹flçi-lerden Mehmet ‹flçi yap-t›¤› aç›klamada, “CHPbizi muhatap almad›, an-cak bu flekilde muhatapalacaklar›n› düflündü¤ü-müz için il binas›n› iflgal

ettik” dedi.‹flçi, taleple-rini, “Biziflimize geridönmek isti-yoruz” diyeözetledi.

CHP’yi iflgal ettilerMilli E¤itim Bakan-

l›¤›’n›n yetersiz atamapolitikalar›ndan ma¤durolan yüzlerce ö¤retmen23 Kas›m’da saat19.00’da Taksim tram-vay dura¤›nda buluflupGalatasaray’a kadar biry ü r ü y ü fldüzenledi.Yürüyüfle,gelece¤inö¤retmen-leri olarak,‹ s t a n b u l

Üniversitesi Hasan AliYücel E¤itim Fakültesive Marmara Üniversite-si Atatürk E¤itim Fakül-tesi ö¤rencileri de kat›l-d›. Ö¤retmenler ad›naAli R›za Çam bir bas›naç›klamas› okudu. Ey-

lemde e¤itimekeçileri tara-f›ndan haz›r-lanan bir so-kak tiyatrosu-da sergilendi.

Ücretli köle olmayaca¤›zTürk-‹fl'e ba¤l› Tez-

Koop-‹fl Sendikas› ileMigros Ticaret A.fi. iflve-renli¤i aras›nda yürütülentoplu ifl sözleflmesi görüfl-meleri greve günler kalaanlaflmayla sonuçland›.Tez-Koop-‹flS e n d i k a s ›T‹S sürecin-de 24 Kas›mgünü greveç›kacaklar›n›ilan etmiflti.Migros iflve-

reninin yapt›¤› ça¤r›ylabirlikte 21 Kas›m günümasaya oturuldu. Görüfl-meler anlaflmayla sonuç-land›. Anlaflma sonucunagöre Tez-Koop-‹fl üyeleri-nin T‹S'den do¤an farkla-

r›n›n bir bö-lümünün bay-ram öncesi,kalan bölü-münün de y›lsonuna kadarödenmesi ka-rarlaflt›r›ld›.

Migros’ta anlaflma var

‹flsizlik psikolojisininmetalaflt›r›lmas›

Mustafa Eberlikö[email protected]

Son günlerde tart›fl›lan en önemlikonulardan birisi de yükselen iflsizlik ra-kamlar› ve bunun sonucunda ortaya ç›-kan psikolojik durum. Egemen cephetaraf›ndan iflsizlik, ya krizin geçici etki-lerine ya da iflçilerin niteliksizliklerineba¤lan›yor. Baflbakan ve Bakanlar ç›k›p“iflsizlik yok mesleksizlik var” diyor. Ar-d›ndan da mesleki gelifltirme kurslar›aç›yor, meslek liselerini “memleket me-selesi” haline getirerek eme¤in “nitelik-li” hale gelmesi için projelere imza at›-yorlar.

‹flsizlik sorunu ve yaratt›¤› psikolojikdurum da tart›flmalara konu oluyor. ‹fl-sizli¤in nedeni; tam da sermayenin iste-di¤i biçimlerde kavramlara bulanarakiflçilerin kendi suçlar›ym›fl gibi ortayakonuyor.

Sermaye sürekli olarak ucuz emekpeflindedir. Bunun da yolu istedi¤i ko-flullarda ve “niteliklerde” kullanabilece-¤i emek miktar›n›n haz›rda olmas›d›r.Artan iflsizlik ne Baflbakan› ne de pat-ronlar› rahats›z eder. Tam tersine haz›r-da, yani boflta bekleyen emek arz›n nekadar çoksa bu sermaye için iyi bir du-rumdur.

ABD’li sosyolog araflt›rmac› RichardSennett kapitalist sistemin sürekli ola-rak küresel emek arz›n›, otomasyon veyafllanma yönetimini öne sürerek iflçilerüzerinde ifle yaramazl›k kabusu yaratt›-¤›n› ve yaratt›¤› kabus sayesinde sür-dürdü¤ü ideolojik sald›r›da baflar›yaulaflt›¤›n› tespit etmifl. Bugün Türki-ye’de yaflanan iflsizlik kabusu da bun-dan baflka bir fley de¤il. E¤itim sistemide bu amaca hizmet ederek; büyük sa-y›larda istihdam edilemez e¤itimli gençya da en az›ndan e¤itildikleri alanda is-tihdam edilemez gençler yarat›yor.

“‹flsizlik psikolojisi” diyebilece¤imiziflçiler üzerinde yarat›lan kabus, iflçilerinher an yaflad›klar› iflsiz kalma korkular›,iflsiz kal›nca aileleri ve çevreleri taraf›n-dan baflar›s›zl›kla suçlanacaklar› düflün-cesi güvencesizlefltirmenin de önünüaç›yor. ‹flçiler, sermayenin ideolojik sal-d›r›s› karfl›s›nda devletten sosyal güven-ce talep etmek yerine bireysel olarakkendini kurtarma derdine düflüyor vekendisine dayat›lan her türlü bask›y›kabulleniyor. ‹flçilerin ifllerini bu flekildekoruma refleksi güvencesiz ve tafleronçal›flma biçimlerini büyütüyor. A¤ustosay›na dair aç›klanan rakamlara göre is-tihdamdaki toplam 22 milyon 108 binkifliden 10 milyon 105 bin kiflisini her-hangi bir sosyal güvenlik kurumunakayd› bulunmadan ifline devam ediyor.

Di¤er taraftan ise iflçilerin örgütsüz-leflmesi, bireyselleflmesi ve korkular› yi-ne sistem taraf›ndan metalaflt›r›larak,bu alana yönelik yeni bir pazar organi-ze ediliyor. Organize edilen bu pazardaiflsizlik psikolojisi sorun alan› haline ge-tirilerek, psikologlar yoluyla çözüm ara-n›yor. Bankalar ve finans kurulufllar›kollar› s›v›yor ve hemen mevcut çal›flan-lara yönelik ileride iflsiz kalmalar› duru-munda yararlanabilecekleri “iflsizlik te-minatl› hayat sigortas›” piyasaya sürü-yor. Türkiye’de ilk defa 2008 y›l›ndahayata geçen iflsizlik teminatl› hayat si-gortas› ürünlerinde talep patlamas› var.Halkbank, Finansbank, Garanti, TEB,Akbank, Koç Finans, Cardif ve Gen-worth gibi flirketlerin hizmet verdi¤i sis-teme bugüne kadar 1 milyon 800 bineyak›n kifli baflvurdu ve sisteme ödenentoplam prim miktar› 431 milyon lirayaulaflt›.

Sermayenin bu ideolojik sald›rganl›-¤› ve metalaflt›rma süreci karfl›s›nda ifl-çilerde oluflan güvensizlik sürekli sa-vunma psikolojisi ile yaflamalar›na yolaç›yor. Savunma psikolojisi ise süreklilikkazand›¤›nda toplumsal çürüme ve çö-zülmeye neden oluyor. Bu da her günbas›ndan takip etti¤imiz aile içi fliddet,cinayet, tecavüz gibi sonuçlar› ortayaç›kar›yor.

Bu noktada ilerici emek örgütlerinedüflen görev, iflsizlik sorunu karfl›s›ndaderhal harekete geçmektir. Sermayenas›l ki iflsizlik kabusunu metalaflt›rarakdaha ucuz iflgücü elde etmek için ifl-sizlik sorununu ilerici emek örgütleri dedaha fazla ifl güvencesi daha fazla sos-yal güvence taleplerini iflliyerek günde-mine almal›d›r.

AKP’nin kriz politikalar› her gün birimizi daha iflsiz b›rak-maya, sofram›za giren bir dilim ekme¤i ufaltmaya ve biz-leri güvencesiz çal›flmaya mahkum etmeye devam ediyor

Her gün ifl güvenceleri yok edilen, iflsiz b›rak›lan, ücret-leri ödenmeyen ve açl›¤a mahkum edilen iflçiler ise di-renifllerini sürdürüyor

26 Kas›m9 Aral›k 2009

‹flçiler krize direniyor

Özellefltirmelere karfl› tepki büyüyor

Emeklilerhareketegeçti

Düzelece¤i iddia edilen ekonomik kriz devam-l›l›¤›n› ve etkilerini sürdürüyor. Bafllang›çta bu krizbizi te¤et geçer diyen Baflbakan Tayyip Erdo¤an bugünlerde de “en az zarar› biz görüyoruz” diyerekkendini ve halk› avutmaya çal›fl›yor. Oysa iflyerlerin-de ve sokaklarda yaflanan gerçekler, halk›n art›k busöylemlerle avutulamayaca¤›n› gösteriyor bizlere.Her gün iflten at›lma korkusuyla çal›flan, 5-6 ayd›rücretlerini alamayan, sigortas›z çal›flt›r›lmaya mah-kum edilen iflçiler için art›k b›çak kemi¤e dayand›.Gün geçmiyor ki yeni bir direnifl, yeni bir grev ha-beri duymayal›m. Emekçiler haklar› için sokaklar››s›tmaya bafllad›lar.

fieker fabrikalar›n›n özellefltirilmesi için ihale süreci tamamlan›rken fieker-‹fl Sendikas› öncülü¤ünde iflçi-lerin eylemleri sürüyor, iflçiler 400 bin imzay› Baflbakan’a verilmek üzere sendikalar›na teslim etti

Emekliler geçti¤imiz hafta yapt›klar› 4günlük dönüflümlü açl›k grevinin ar-d›ndan toplad›klar› imzalar› Meclis’egötürdüler

fieker fabrikalar› özellefliyor. Özel-lefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›'n›n (Ö‹B)19 Kas›m’da ihaleye ç›kartt›¤› Türkfle-ker'e ait Çarflamba, Çorum, Kastamo-nu, K›rflehir, Turhal ve Yozgat fabri-kalar› için 9 kurumun teklif verdi¤i,al›nan tekliflerin ‹hale Komisyonu ta-raf›ndan de¤erlendirilmesini müteakip,teklif sahipleri belirli bir program çer-çevesinde pazarl›k görüflmelerine davetedilecekleri aç›kland›. fieker fabrikala-r›n›n özellefltirilmesi karfl›s›nda direnen

iflçileri ise fleker fabrikalar›n›n bulun-du¤u tüm illerde 15 Kas›m Pazar gü-nü çeflitli eylemler yapt›. Yap›lan ey-lemlerin en büyü¤ü K›rflehir’de gerçek-leflti. K›rflehir Ahi Stadyumu önünden

yürüyüfle bafllayan fleker fabrikas› iflçi-leri Ahi Meydan›’na kadar yaklafl›k 2bin kiflinin kat›ld›¤› bir eylem yapt›.

Özellefltirme ihalesinin yap›ld›¤› 19Kas›m’da ise fieker ‹fl Sendikas› Ge-nel Merkezi fleker fabrikalar›n›n özel-lefltirilmesi hakk›nda bas›n aç›klamas›yapt›. fieker ‹fl Sendikas› Genel Bafl-kan› ‹sa Gök taraf›ndan bas›n aç›kla-mas› okunan eylemde fleker iflçileri"GDO'lu m›s›r flekeri istemiyoruz"pankart› açt›lar.

Geçti¤imiz hafta aç›klananveriler ›fl›¤›nda AKP iktidar› dö-neminde 2002-2009 aras›ndaelekti¤e yüzde 86.2 zam geldi¤iaç›kland›. Yap›lan elektrik zamla-r›na karfl› halk›n tepkisi gün begün büyürken fiyat-lar›n art›fl kriterinedair bir aç›klama Zor-lu Grubu’ndan geldi.Zorlu Grubu ad›na ya-p›lan aç›klamada elektriközellefltirmelerinin sermayeninistedi¤i fiyatlara düflürülmemesidurumunda bunun ac›s›n›n halk-tan ç›kaca¤› belirtildi.

‘Demokrasi ve emek mücadelesindenemekli olunmaz’ diyerek yola ç›kanD‹SK/Emekli-Sen üyesi emekliler insancayaflam talepleri için mücadelelerini sürdürü-yor. ‹nsanca yaflam talepleri için imza top-layan emekliler, 14 Kas›m’da da 4 gün sü-ren dönüflümlü açl›k grevi yapt›lar. Açl›kgrevinin bitiminde ise Ankara, ‹zmit, ‹stan-bul, Bursa, Bolu ve K›rklareli Emekli–Senyönetici ve üyeleri TBMM’ye yürüyüfl dü-zenlediler. 18 Kas›m’da yap›lan yürüyüfl so-nunda emeklilerden oluflan 6 kiflilik heyettaleplerini ve imzalar›n› Meclis’e sundular.

Emekliler, y›llard›r ç›kar›lmayan intibakyasas›n›n derhal ç›kar›larak emekli ayl›klar›aras›ndaki farl›l›klar›n giderilmesini talepediyor. Tabiî ki emeklilerin talebi yaln›zcabununla s›n›rl› de¤il. Emekliler ayn› zaman-da y›llard›r ödenmeyen TÜFE ve KEY ala-caklar›n›, kamu çal›flanlar›na verilip, emek-

lilere verilmeyen ek ödemelerin emeklilerede verilmesini, emekli ayl›klar›n›n 6 aydabir sadece TÜFE art›fl› kadar artt›r›lmas›uygulamas›na son verilerek ülkenin büyü-mesinden emeklilere de pay verilmesini veemekli sendikalar›n›n taraf olarak kabuledilece¤i statü yasas›n›n biran önce ç›kar›-larak emekliler ad›na toplu sözleflme yap-malar›n›n sa¤lanmas›n› istiyorlar.

Emekliler kendilerine dair taleplerin ya-n› s›ra sa¤l›k hizmetlerinin piyasalaflt›r›lma-s›na ve özellefltirilmesine de karfl› ç›karaktoplumsal taleplerini ifade ediyor. 2010 büt-çesinden kendilerine ayr›lan pay›n art›r›lma-s›n› da talep eden emekliler, flehir içi ved›fl› ulafl›mda indirimli seyahat imkan› veemekliler için çeflitli tur ve organizasyonla-r›n düzenlenmesini istiyorlar.

Emekliler ad›na bir aç›klama yapanEmekli-Sen Genel Baflkan› Veli Beysülenkurulduklar› ilk günden bu yana engelleme-lerle karfl›laflt›klar›n› ifade ederek 14 y›ld›rhukuksuzlukla mücadele ettiklerini söyledi.Bu ülkenin emeklilere vefa borcu oldu¤unudile getiren Beysülen, "Ülkeyi yönetenler buvefa borcunu ödemek istiyorlarsa, emeklile-ri görmezden gelmek yerine, onlar›n insan-ca yaflamalar› için taleplerini kabul etmeli-dirler" dedi.

Torgem tersanesinde ücretleri ödenmeyen Limter-‹fl Sen-dikas›na üye iflçiler bir direnifl bafllatt›. Direnifllerini Torgemtersanesi önünde kurduklar› çad›rda sürdüren iflçiler ailele-riyle beraber yürüdükleri Kaymakaml›k’tan bir sonuç alama-d›. 20 Kas›m’da Varkan Akdeniz isimli gemide çal›flan ifl-çiler ve ARK GEM‹ isimli tafleron flirketinde çal›flan kay-nakç›lar gemiyi iflgal ettiler. Di¤er iflçilerin de çal›flmayarakdestek verdi¤i gemi iflgaline polis müdahale etmeye çal›flt›.

Mu¤la'n›n Bodrum ‹lçesi'nde, DS‹ 21'inci Bölge Müdür-lü¤ü taraf›ndan 7 ay önce bafllayan Bodrum Acil ‹çme Su-yu Projesi inflaat›nda çal›flan 200 iflçi, 5 ayd›r ücretleri ve-rilmeyince eylem yapt›. fiantiye binas›n›n yolu, ifl makine-leri ve kamyonlarla kapat›ld›. Firma yetkilisinin flantiyeden

ç›k›fl›na izin vermeyen iflçiler, toplam 1 milyon 200bin TL'ye yak›n alacaklar›n›n ödenmemesi halindeeylemlerini yükselteceklerini söyledi.

‹flçiler gemi iflgal etti

DS‹ iflçileri yol kapatt›

Bir yandan iflçiler sigortas›z çal›flmaya mahkum b›rak›-l›rken bir yandan da tepkiler büyüyor. ‹zmit’te bir flirketteçal›flan ve sigortalar› yap›lmayan iflçiler ifl b›rakarak duru-ma tepki gösterdi. S›rma–Pepsi ‹zmit Da¤›t›m’da çal›flan ifl-çiler, sosyal güvenlikten yoksun çal›flt›r›lmalar›na ve mesaiödemesi yap›lmamas›na tepki olarak ifl b›rakt›. Ahmet Ba-¤›flo¤lu’na ait iflyerinde sigortalar›n›n yap›lmay›p mesaileri-nin ödenmedi¤ini söyleyen iflçiler, iflverenle tart›flt› veçal›flmay› durdurdu. Geri dönmeyeceklerini dile getiren ifl-çiler, SGK’ya flikayette bulunacaklar›n› da duyurdu. ‹flçi-ler ifl b›rakmalar› karfl›s›nda kendilerine "haklar›m›z› al-

d›k" içerikli bir ka¤›t imzalatmaya çal›flan iflverenleuzun süre tart›flt›.

Sigorta haklar›n› istediler

Sanayi üretim endeksi 9 Kas›m’da 104,1 olarak aç›klan-d›. 2005 y›l›nda 100 birim mal üretildi¤i varsay›m›na daya-l› bu rakam, bir ay öncesine göre üretimin de¤iflmedi¤ini,bir y›l öncesine göre ise yüzde 8,6 darald›¤›n› gösteriyor.Sektör baz›nda üretim rakamlar›na bak›ld›¤›nda ise daha va-him bir tablo ile karfl›lafl›l›yor. Son iki ay içinde giyim,ana metal, makine ve teçhizat, enerji, ka¤›t ve mineralürünler sektörleri yüzde 10 daralma yafland›.

Sanayi küçülüyor

‹flsizlik rakamlar› artt›kça milyonlarca çal›flan› iflsiz kalmakorkusu sard›. Krizi her bak›mdan avantaja çevirmeyi bilenpatronlar ise harekete geçti. Kimisi iflçiler üzerinde bask›lar›art›rarak maliyetleri azaltma yoluna giderken kimisi de iflsizkalma korkusunu metalaflt›rarak yeni pazarlar oluflturdu. Ma-liyetleri azaltma derdine giren patronlar›n dayatmalar› sonu-cu sigortas›z çal›flma rakamlar› 10 milyon 105 bini buldu.‹flsizlik teminatl› hayat sigortas› ürünlerine ise talep patla-mas› yafland›. ‹lk defa 2008 y›l›nda hayata geçen sistemebugüne kadar 1 milyon 800 bine yak›n kifli baflvurdu.Halkbank, Finansbank, Garanti, TEB, Akbank, Koç Finans,Cardif ve Genworth gibi flirketlerin hizmet verdi¤i sistemeödenen toplam prim miktar› 431 milyon liraya ulaflt›.

Sigortas›z iflçide art›fl

TÜ‹K taraf›ndan aç›klanan rakamlara göre son bir y›liçinde resmi iflsizlerin say›s› 927 bin kifli artarak 3 milyon429 bin kifli oldu. ‹flsizlik oran› ise 3,2 puanl›k art›flla yüz-de 13,4 seviyesinde gerçekleflti. Yine TÜ‹K'e göre, kay›td›-fl› istihdam edilenlerin oran›, A¤ustos 2009'da 2008 y›l› ay-n› dönemine oranla 0,4 puanl›k art›flla yüzde 45,7 oldu. Bafl-bakan Erdo¤an ise yükselen iflsizlik rakamlar› karfl›s›nda "Enaz iflsizlik bizim iflsizlik" diyerek kendini avutmaya çal›flt›.

‹flsiz say›s› art›yor

Zorlu’dan tehdit

Page 7: 094

Okmeydan› yol gösteriyorOkmeydan› E¤itim ve Araflt›r-

ma Hastanesi’nde sendikal› olduk-lar› gerekçesiyle iflten at›lan 18iflçinin ya¤mur, çamur, so¤uk de-meden 45 gündür sürdürdükleridireniflleri zaferle sonuçland›. Ok-meydan›’nda kazanan asl›nda sa-dece 18 iflçi de¤ildi. Okmeyda-n›’nda kazanan her yerde filizle-nen iflçi direniflleri, her yerde gü-vencesiz çal›flan iflçiler, kriz, sen-dikal› olmak gibi bahanelerle ifl-ten at›l›p iflsiz kalanlar, doluumutlarla bofl sofralar kuran yok-sullard›. Okmeydan› E¤itim veAraflt›rma Hastanesi’nde çal›flt›k-lar› tafleron flirketten ücretlerinialamad›klar› için Dev Sa¤l›k-‹flSendikas›’na üye olan ve yapt›k-lar› eylemle ücretlerini alan iflçi-lerin sevinçleri kursaklar›nda kal-m›fl, 18 iflçi sendikaya üye olduk-lar› gerekçesiyle iflten ç›kart›lm›fl-t›. ‹flten ç›kart›lan iflçiler sendika-lar›n›n deste¤iyle 2 Ekim’de birdirenifl bafllatt› ve tam 45 günboyunca her gün sabah mesaibafllang›c›ndan akflam mesai biti-mine kadar eylemleriyle hastaneönünde çal›flma haklar›na sahipç›kt›lar. Okmeydan› direnifli bir yol k›lavuzu oldu

Okmeydan›’nda elde edilen za-fer yaln›z bafl›na çal›flma hakk›n›ntekrar kazan›m› de¤il ayn› zaman-da 45 gün boyunca yürütülen mü-cadele ile iflçi direniflleri için birk›lavuz anlam› tafl›yor. 45 günboyunca ya¤mura çamura so¤u¤ara¤men direnifllerinden taviz ver-meyen iflçiler yapt›klar› birçokeylemle de direnifllerini görmeyengözlere göstermeyi, duymayan ku-laklara duyurmay› baflard›lar. IMF

Türkiye’ye geldi, ellerinde pan-kartlar› toplant› yapt›klar› KongreVadisi’nin kap›s›na dayand›lar, ‹s-tanbul’da düzenlenen tüm miting-lere yanlar›na eflleri ve çocuklar›-n› al›p geldiler, yetmedi Anka-ra’ya gittiler, hem de iki kez. ‹l-kinde u¤runa mücadele ettikleriçal›flma haklar›n› di¤er hak müca-deleleriyle Halkevleri mitingindebirlefltirdiler, ikincisinde bu keztafleron çal›flt›rmaya karfl› tümTürkiye’den gelen bin tafleronsa¤l›k iflçisiyle birlikteTBMM’nin önüne kadar yürüdü-ler, taleplerini ilettiler.

‹flçiler direniflleri boyunca hiçyaln›z kalmad›lar. Okmeydan› di-renifli di¤er devam eden iflçi di-reniflleriyle dayan›flarak büyüdü.‹flçilerin direniflleri boyunca ayn›hastanede çal›flan SES üyesi sa¤-l›k emekçileri iflçileri hiç yaln›zb›rakmad›. Konfederasyonlar›D‹SK de iflçileri hiç yaln›z b›rak-mad›, her eylemlerinde yanlar›ndaoldu. Ayn› flekilde ‹stanbul TabipOdas›’ndan doktorlar iflçilerle di-reniflleri boyunca dayan›flmalar›n›sürdürdü. Okmeydan› Halkevi iseaçt›klar› yoksul sofralar›na koy-duklar› bir tas çorbay› her gün

ö¤len iflçiler-le paylaflaraken güzel daya-n›flma örne¤inigösterdi.

Direniflçi iflçile-rden Fatma Çelik,“eme¤imize, hastane-mize ve sendikam›zasahip ç›kt›k, kazand›k”sözleriyle asl›nda yap›landireniflin özünü çok iyi an-lat›yor. Okmeydan› iflçileriçoktan ifllerinin bafllar›ndasendikal› birer iflçi olarak çal›fl-maya bafllad›lar bile.

Okmeydan›direniflinin ard›ndan

Erhan GüneflDev Sa¤l›k-‹fl E¤itim ve Örgütlenme Uzman›

Okmeydan› Hastanesi’nde Dev Sa¤-l›k-‹fl’e üye olduklar› gerekçesiyle ifltenat›lan 18 tafleron sa¤l›k iflçisinin ifle geridönmek ve sendikal› çal›flma hakk› içinbafllatt›klar› direnifl 45. gününde bafla-r›yla sonuçland›. Toplumsal muhalefe-tin son derece c›l›z oldu¤u ve emekmücadelesi ad›na birkaç istisna d›fl›ndadirenifllerden sonuç elde edememeninneredeyse kural haline geldi¤i gözönüne al›n›rsa tüm ülkenin gözü önün-deki Okmeydan›’ndan gelen bu kazan›-ma dikkatli bakmak gerekiyor.

Egemenlerin belirledi¤i siyasal gün-demlerin bas›nc› alt›nda halk›n yaflam-sal sorunlar›ndan gelen mücadele ç›k›fl-lar› kendi aralar›nda politik bir eksendebirleflebilmifl de¤il ve do¤al olarak daegemenler üzerinde belirli bir siyasalbas›nç oluflturam›yor. Bunun gerçekle-flebilmesi ise aç›k ki do¤ru sorunlarüzerinde do¤ru politik ç›k›fllarla tek tekmücadele mevzilerinin derinlefltirilme-sinden ve ço¤alt›lmas›ndan geçmekte-dir.

Okmeydan›’na bu temelde bak›ld›-¤›nda “kazan›mdan” kastedilen fleyinsadece iflçilerin ifllerine geri dönmeleriolmad›¤› anlafl›lacakt›r. ‹flten ç›karmala-r›n pervas›zca art›r›ld›¤› bir dönemdeAKP’nin el alt›ndan yürüttü¤ü “sa¤l›ktamaliyet azaltma” gündemine darbe vu-rulmufltur. Öte yandan tafleron çal›flt›r-man›n dikensiz gül bahçesi olmad›¤›,baflta AKP olmak üzere Sa¤l›k Bakanl›-¤›’n›n ve flirketlefltirilen hastane yöne-timlerinin “bu iflten” kolayca s›yr›lama-yaca¤› gösterilmifltir. Di¤er taraftanyüzlerce hastanede çal›flan yüz binlercetafleron iflçi için mücadele inanc› güç-lendirilmifltir.

Geleneksel sendikal merkezler tara-f›ndan gerek örgütlenmesi tercih edil-meyen gerekse örgütlenemez, yan ya-na getirilemez denilen tafleron sa¤l›k ifl-çilerinin örgütlenmesi için çaba harca-yan Dev Sa¤l›k-‹fl, gerçekten de emekçis›n›flar içerisinde örgütlü hareket etme-si en zor kategorilerden birisi olan tafle-ron sa¤l›k iflçilerini örgütlemifl, yan ya-na getirmifl ve bir direnifl bafllatm›flt›r.Bunda esas itibariyle garipsenecek biryan yok. As›l dikkat edilmesi gerekennokta gerek gündelik yaflamlar› gerek-se siyasal yaklafl›mlar› itibariyle gerici,faflizan, pragmatist ve ataerkil özellikle-ri son derece geliflkin iflçilerin (türbanl›ve türbans›z kad›nlar dahil) direnifltekiiradi durufllar› ve politik geliflimleridir.“Ekmek kavgas› de¤il mi, bunda da ga-ripsenecek bir fley yok!” denilebilir.Ama bundan önce iflçilerin mücadelesüreci içerisinde nas›l de¤iflim göster-diklerine, sadece kendi bireysel hayat-lar›nda de¤il, toplumsal sorunlar üzeri-ne de “bilinç s›çramalar›” yaflad›klar›nade¤inmek gerekir.

Örne¤in domuz gribi vakalar›ndagörüldü¤ü gibi tafleron sa¤l›k iflçileriölümle en burun buruna olan kesimioluflturmaktad›r. Keza ilk ölüm haber-lerinin içerisinde 2 tafleron sa¤l›k iflçisibulunmaktayd›. Okmeydan› iflçisi dahaönce belki de dikkatini bile çekmeye-cek olan bu konuda gösterdi¤i refleks-le AKP’nin insana, emekçiye de¤er ver-meyen yüzünü eylemlerinde görünürk›lm›flt›r. Bir baflka örnekte, “IMF Ok-meydan› iflçisinin iflten ç›kart›lmas›d›r”slogan›yla kongre vadisine yürüyen DevSa¤l›k-‹fl üyesi Okmeydan› iflçileri bütünyoksullar›n, iflsizlerin sesi olmay› baflar-m›flt›r. 18 Ekim’deki “Sa¤l›kta masalbitti!” mitinginin, 25 Ekim’de Halkevle-ri’nin "krizin yaratt›¤› toplumsal y›k›mkarfl›s›nda haklar›m›z için birlefliyoruz"diyerek örgütledi¤i mitingin en dikkatçeken unsuru yine onlar oldu. YineHalkevleri arac›l›¤›yla Okmeydan› halk›Okmeydan› iflçisiyle yoksul sofralar›n›45 gün boyunca paylaflarak örne¤iney›llard›r pek rastlanmayan “mücadelebiçimlerine” yeniden hayat verdi. DevSa¤l›k-‹fl’te örgütlü Kofluyolu Hastanesiiflçileri bir an olsun Okmeydan› iflçileri-nin yan›ndan ayr›lmad›lar. Okmeydan›direniflinin baflar›yla sonuçlanmas›n›narkas›nda bunun gibi onlarca ayr›nt›bulunmaktad›r.

Bu enerji kendisini 7 Kas›m’da DevSa¤l›k-‹fl’in Ankara’da düzenledi¤i sa¤-l›kta tafleron çal›flt›rma karfl›t› mitingdenet bir flekilde bir kez daha gösterdi.Dev Sa¤l›k-‹fl emin ad›mlarla s›n›f mü-cadelesinin en dinamik cephesini örü-yor. Okmeydan› bu cephenin önemlibir zincirin olmufltur.

Bursa Uluda¤ ÜniversitesiHastanesi’nde çal›flan tüm tafle-ron iflçiler maafllar› yat›r›lmad›¤›için 17 Kas›m’da saat 8.00’den10.00’a kadar oturma eylemiyapt›. Tafleron iflçilerin tamam›-n›n kat›ld›¤› eylem sebebiyleameliyathanede ameliyatlar yap›-lamad›, poliklinik hizmetleri ve-rilemedi. “Maafllar yat›r›ls›n”,“Tafleron sa¤l›¤a zararl›d›r” slo-

ganlar›n›n at›ld›¤› eyleme hastayak›nlar› da destek verdi. ‹flçilermaafllar yat›r›lmad›¤› taktirde er-tesi gün de rektörlük önündetekrar bir eylem gerçeklefltire-ceklerini söyledi. Oturma eylemi-nin ard›ndan bir bas›n aç›klama-s› yap›ld›. ‹flçilerin eylemi hemencevap buldu ve iflçilerin maafl›ayn› gün akflamüstünden itibarenyat›r›ld›.

D‹SK Baflkanlar Kurulu 18-19Kas›m’da yap›lan toplant›lardansonra zamlara karfl› bir kampanyayürütme karar› ald›. Türkiye'nin ifl-sizlik, yoksulluk, eflitlik ve özgürlüksorunlar› için “Sessiz ve seyirci kal-mayaca¤›z” diyen D‹SK ad›na kam-panya duyurusunu Genel BaflkanSüleyman Çelebi yapt›.

Çelebi, iflçilerin “kiralanmas›”üzerine kurulu “Özel ‹stihdam Bü-rolar›”n›n yeniden gündeme geldi-¤i, ‹flsizlik Sigortas› Fonu'nun ser-mayeye aktar›ld›¤›, Sa¤l›kta Dönü-flüm Projesi'nin bir kaos yaratt›¤› or-tamda Baflkanlar Kurulu'nunönemli kararlar ald›¤›n› ifade etti.Çelebi, “D‹SK, iflten ç›kar›lmalara vezamlara karfl› 'AKP elini ekme¤im-den çek. Zamlara hay›r' içerikli birkampanya bafllat›lmas›n› kararlafl-t›rm›flt›r” dedi.

Çelebi, kampanya kapsam›ndaafifller, bildiriler, iflyeri toplant›lar›,bas›n aç›klamalar›, pazar eylemleri,

mahalle çal›flma-lar› ve miting-ler yap›laca¤›-n› duyurdu.Çelebi, di¤erkonfederas-yon ve mes-lek örgütleriile görüflme-

ler yap›laca¤›n›ifade etti.

Ankara’da binler “Açl›¤a, Yoksullu¤a,‹flsizli¤e ve Zamlara Hay›r” mitingindebulufltu. 25 Kas›m’da gerçeklefltirilecek“halk grevine” ça¤r› yap›lan eylemdezamlar›n geri al›nmas›, sosyal güvenlikhizmetlerinin paras›z ve nitelikli olaraksunulmas›, iflten ç›karmalar›n durdurulma-s›, fazla çal›flt›rma uygulamas›n›n yasak-lanmas› gibi talepler öne ç›kt›.

Saat 13.00’te Gençlik Park›’nda topla-narak Kolej Meydan›’na yürüyen yaklafl›k3 bin kifli “25 Kas›m’da grevdeyiz”,“Krizin faturas› patronlara”, “AKP meza-ra halk iktidara”, “Paras›z e¤itim, paras›zsa¤l›k” sloganlar›yla taleplerini dile getir-di. Kolej Meydan›’nda gerçeklefltirilenmiting devrim mücadelesinde yitirilenleran›s›na sayg› durufluyla bafllad›.

Zamlar geri al›ns›n, krizin faturas›n›patronlar ödesin

Kürsüden ilk olarak 6 ayd›r tutuklubulunan 22 KESK üyesinin serbest b›ra-k›ld›¤› duyurusu yap›ld›. Ard›ndan mitingtertip komitesi ad›na konuflan KESK fiu-beler Platformu Dönem Sözcüsü Tu¤rulÇulfa; krizin ard›ndan elektrik, su, do¤al-gaz gibi yaflamsal ihtiyaçlara yap›lanzamlar ve e¤itim, sa¤l›k gibi alanlardayaflama geçen uygulamalar›n sermaye le-hine, toplum aleyhine oldu¤unu vurgula-d›. Zamlara, iflsizli¤e, güvencesizli¤e,sendikal bask›lara karfl› 25 Kas›m’da gre-ve gideceklerini belirten Çulfa, tüm hal-k› greve destek vermeye ça¤›rd›. Miting,konuflmalar›n ard›ndan Grup Günyü-zü’nün konseri ile sona erdi.

Tutuklu KESK’liler serbestYasad›fl› örgüt üyeli¤i iddias›yla 5 ay

25 gündür 22’si tutuklu bulunan 31KESK’linin yarg›land›¤› davan›n iki günsüren ilk celsesi 19-20 Kas›m tarihlerinde‹zmir’de görüldü.

20 Kas›m gecesi geç saatlerde sonaeren davan›n ilk duruflmas›nda tutuklubulunan tüm KESK’liler tahliye edildi.Aralar›nda KESK Kad›n Sekreteri SongülMorsümbül, E¤itim-Sen Kad›n SekreteriGülçin ‹sbert, E¤itim-Sen eski Kad›nSekreteri Elif Akgül Atefl, KESK eskiGenel Sekreteri Abdurrahman Daflde-mir’in de bulundu¤u 22 KESK’li tahliyeedildi.

Davan›n ikinci duruflmas› 2 Mart2010'a ertelendi.

Direne direne kazand›k

Zamlara karfl›Ankara’damiting yap›ld›Ankara’da aralar›nda Türk-‹fl, KESK,D‹SK ve TMMOB’nin de bulundu¤uçok say›da demokratik kitle örgütü vesiyasi parti 21 Kas›m’da “Krize, ‹flsiz-li¤e, Açl›¤a, Yoksullaflt›rmaya, Zam-lara Hay›r” dedi

EMEK 7

Okmeydan› yol gösteriyor26 Kas›m

9 Aral›k 2009

Okmeydan›’nda iflten at›lan Dev Sa¤l›k-‹fl üyesi iflçiler 45 günlük direnifllerini zaferle sonuçland›rd›. Di¤er iflçi direniflleriyledayan›flarak büyüyen Okmeydan› direnifli ülkenin her yerinde güvencesiz çal›flan iflçilere, iflsizlere, yoksullara yol gösteriyor

Bursa’da iki saat uyar› yetti

Geçti¤imiz sene K›z›lay’›n çe-flitli birimlerinde ve Çapa K›z›layKan Merkezi’nde Dev Sa¤l›k-‹flsendikas›na üye olduklar› gerekçe-siyle iflten at›lan sa¤l›k emekçile-ri bafllatt›klar› hukuki mücadeleyikazand›. Yarg›tay 9. Hukuk Daire-si’nde devam eden dava 5Ekim’de sonuçlanmas›na ra¤mensa¤l›k emekçileri hala ifllerine bafl-lat›lmad›. Durumu protesto etmek

için 17 Kas›m’da Çapa K›z›layKan Merkezi önünde bir eylemyapan Dev Sa¤l›k-‹fl, K›z›lay yö-netimine “K›z›lay baban›z›n mal›de¤il”, kafan›za göre davranmay›n,iflçilerin hukuki kazan›mlar›n› ye-rine getirin” mesaj› verdi. Eylem-de bas›n aç›klamas›n› iflten at›ld›-¤› günden bu yana mücadelesinisürdüren sa¤l›k emekçisi FundaKelefl okudu.

K›z›lay baban›z›n mal› de¤il

Tafleron çal›flt›rman›n yasaklan-mas›n› isteyen Dev Sa¤l›k-‹fl’e üye23 iflçi 13 Kas›m’da saat 8.30’daÇukurova Üniversitesi Balcal› Has-tanesi Poliklinikleri’nin önünde biraraya gelerek 15 km uzakl›ktakiflehir merkezine tek s›ra halindeyürüdü. Çok say›da iflçinin ve sa¤-l›k memurunun üniversite ç›k›fl›nakadar birlikte yürüyerek destek

verdi¤i 23 iflçiyi SGK önünde debirçok sendika ve kitle örgütü kar-fl›lad›. SGK önünde yap›lan eyle-me polis müdahale ederek iflçilerinher birine Kabahatlar Kanunu ge-re¤i ceza kesmek istedi. Fakat ifl-çiler kararl› bir durufl göstererekpolisin uygulamas›na müsaade et-mediler. SGK önündeki bas›n aç›k-lamas›n› Mustafa Hotlar okudu.

Dev Sa¤l›k-‹fl 18 Kas›m’da Ça¤la-yan’da bulunan Figaro Salon’da birgece düzenledi. Saat 20.00’de baflla-yan geceye yaklafl›k 300 kifli kat›ld›.Direniflteki Okmeydan› E¤itim veAraflt›rma Hastanesi iflçileriyle daya-n›flma amac›yla düzenlenen gece 16Kas›m günü elde edilen kazan›mlacoflkulu bir zafer gecesine dönüfltü.Tüm gece boyunca iflçiler “Direne di-rene kazand›k” slogan›n› att›. 45 günya¤mur çamur demeden onurlu birdirenifl yapan tafleron sa¤l›k iflçileri, di-reniflleri sonucunda elde ettikleri za-ferlerini aileleriyle beraber kutlad›. Okmeydan› iflçisi yaln›zde¤ildi

Sinevizyon gösterimi ile bafllayangecede “Krize karfl› tek yol s›n›f müca-delesi” pankart› aç›ld›. Geceye bafltaD‹SK, SES ve TTB temsilcileri olmaküzere birçok kurum ve siyasi partitemsilcileri kat›larak iflçilere destekverdi. Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Baflkan› Ar-

zu Çerkezo¤lu, D‹SK Genel SekreteriTayfun Görgün, ifle dönen iflçilerdenFatma Çelik ve Dev Sa¤l›k-‹fl E¤itim veÖrgütlenme Uzman› Kamil Kartal s›ra-s›yla birer konuflma yapt›lar. Çerke-zo¤lu’nun konuflmaya bafllad›¤› esna-da Kartal Kofluyolu Yüksek ‹htisas E¤i-tim ve Araflt›rma Hastanesi’nde çal›-flan Dev Sa¤l›k-‹fl üyesi tafleron sa¤l›kiflçileri salona, “Okmeydan› iflçisi yaln›zde¤ildir!” sloganlar›yla girdi. Dahasonra tüm iflçiler hep bir a¤›zdan “di-rene direne kazand›k” slogan›n› att›-lar.

Yap›lan konuflmalar›n ard›ndan s›-ras›yla sanatç› Hilmi Yaray›c›, BeflikHalkoyunlar› Toplulu¤u, Fevzi Kurtu-lufl ve Eme¤e Ezgi müzik grubu sahneald›. ‹flçiler ve aileleri sanatç›lar›n çald›-¤› parçalarla halay çekti horon tepti.45 gündür direniflte olan iflçilerdenNail ve Süleyman birer fliir okuyarakgeceye renk katt›lar. Dayan›flma gece-si iflçilerin hep birlikte söyledi¤i marfl-larla sona erdi.

Balcal›’da mücadeleye devam

Okmeydan›’nda sendikal› olduklar› için iflten at›lan 18 tafleronsa¤l›k iflçisi ile dayan›flmay› büyütmek amac›yla düzenlenengece, hafta içi elde edilen kazan›mla zafer gecesine döndü

Sessiz ve seyircikalmayaca¤›z

Page 8: 094

‘Bu bizim üniversitemiz’200926 Kas›m

9 Aral›k8 DÜNYA

Avusturya’da bafllayanö¤renci eylemlerinin 1968ö¤renci hareketlerini and›r-d›¤› ifade edilirken, eylem-ler Almanya’daki ö¤rencile-ri de harekete geçirdi. Al-manyal› ve Avusturyal› ö¤-renciler “e¤itimin ticarilefl-mesine hay›r” diyerek para-s›z e¤itim hakk› için birçokkentte sokaklara döküldü.Ö¤renciler haftalard›r sür-dürdükleri mücadeleye de-vam edeceklerini aç›klar-ken, Almanya E¤itim Ba-kanl›¤› geri ad›m atarak,kredilere zam yapaca¤›n›aç›klad›.Sermayeye de¤il bilimebütçe

Avusturya’da E¤itimBakan›’n›n 2008’de kald›r›-lan harçlar›n tekrar yürürlü-¤e konulaca¤›n› aç›klamas›-n›n ard›ndan Viyana Üni-versitesi büyük amfisinin(Audimax) iflgaliyle baflla-yan ö¤renci ey-l em l e r i ,K l a g e n -furt, Linz,Graz veS a l z b u r gkentlerinde-ki üniversi-telerde amfiiflgalleriyle devam etti. Ey-lemlerin 1968 ö¤renci hare-ketine benzerli¤i ile dikkatçekerken, hükümetin e¤itim

politikalar›n› protesto etmekiçin düzenlenen yürüyüfleyaklafl›k 50 bin kifli kat›ld›.Ö¤rencilerin E¤itim Baka-n›’na gönderdi¤i mektupta“bankalara ve ifl çevrelerinede¤il, üniversitelere kaynakaktar›lmas›”, “üniversitelerindemokratiklefltirilmesi” ve“harçlar›n kald›r›lmas›” ta-lepleri öne ç›kt›.E¤itim sat›l›k de¤il

Avusturya’n›n ard›ndanAlmanya’ya yay›lan ö¤ren-ci eylemleri s›ras›nda ö¤-renciler, e¤itim koflullar›n›niyilefltirilmesi talebiyle 35kentte amfileri iflgal etti.Ö¤rencilerin ders boykotu-na e¤itim emekçilerinin ör-gütlü oldu¤u GEW ve ka-mu emekçileri sendikas›Ver.di gibi sendikalar dadestek veriyor. E¤itiminmetalaflt›r›lmas›na karfl› ol-duklar›n› ifade eden ö¤ren-ciler, e¤itim kurumlar›nda

ekonomik kay-g›lar›n yeri ol-mad›¤›n› vurgu-luyor. EylemlerAvrupa’yayay›ld›

Eylemlerinen çok Alman-

ya ve Avusturya’da yo¤un-laflt›¤› bildirilse de, ‹ngilte-re, Fransa, ‹sviçre ve Hol-landa’da da amfilerin iflgal

edildi¤i ifade ediliyor. Al-manya’da iflgalleri planla-yanlar›n aktar›mlar›na göreAvrupa’da 93 flehirde pro-testolar›n ard›ndan üniversi-teler iflgal edilmifl durumda.100 bin ö¤rencisokaktayd›

Ö¤renci eylemleri 17Kas›m’da düzenlenen pro-testo gösterisiyle zirveyeulafl›rken, Almanya’n›n50’ye yak›n flehri ile Avus-turya’da birçok flehirde bü-

yük ö¤renci yürüyüflleri dü-zenlendi. Sadece Alman-ya’n›n baflkenti Berlin’de20 bine yak›n ö¤rencininkat›ld›¤› eylemler, Köln,Freiburg, Potsdam, Mainzkentleri ile Avusturya’n›nViyana, Graz, Linz veInnsbruck flehirlerinde yo-¤unlaflt›. Her iki ülkedekieylemlere kat›lan ö¤rencile-rin say›s›n›n yüz bini geç-ti¤i tahmin ediliyor.Hükümetten geri ad›m

Almanya’n›n Nieder-sachsen Eyalet E¤itim Ba-kan› Lutz Stratmann üni-versitelerdeki lisans prog-ramlar›n›n yeniden düzenle-nece¤ini söylerken, Alman-ya Federal E¤itim Bakanl›-¤› taraf›ndan 20 Kas›m’dayap›lan aç›klamada ö¤rencikredilerinin 1 Ekim2010’dan itibaren önemlibir miktarda art›r›laca¤› ifa-de edildi. Her dört ö¤renci-den birinin ald›¤› ö¤renci

kredisi en son 2008 y›l›ndayüzde 10 art›r›lm›flt›. E¤i-tim Bakanl›¤› ayr›ca ö¤ren-ci kredisi ile birlikte yenibir ulusal burs program›gelifltirmeyi planlad›klar›n›aç›klad›. Hükümet üniversi-telere 34 milyon Avro öde-nek ayr›laca¤›n› aç›klarken,ö¤renciler üniversitelerin ih-tiyac›n›n bunun en az 30kat fazlas› oldu¤unu ifadeederek mücadeleye devamedeceklerini ifade etti.

Filistin yönetimi devlet kurumlar›n› oluflturarak tek tarafl› devlet ilan etmeye haz›rlan›yor. Yönetim BM’den destek ara-y›fl›n› sürdürürken, ABD bu giriflimi desteklemeyece¤ini aç›klad›. ‹srail ise yerleflimleri ilhak etmekle tehdit ediyor

‹srail’in iflgal alt›ndakitopraklardaki yerleflimleri ge-niflletmeyi durdurmamas› üze-rine t›kanan bar›fl görüflmele-rinden umdu¤unu bulamayanFilistin Yönetimi Baflbakan›Selam Feyyad tek tarafl› ola-rak devlet ilan etmeye haz›r-land›klar›n› aç›klad›.

Feyyad, Newsweek’e ver-di¤i röportajda kurumsal yap›-lanmay› tamamlayarak iki y›liçerisinde devlet kurmak içingereken bütün alanlarda yet-kin kurumlar oluflturmay›planlad›klar›n› söyledi. Buplanlara her türlü kurumundahil oldu¤unu ifade eden

Feyyad, örnek olarak merkezbankas› görevi yürüten birmali ifller kurumu kurduklar›-n› ve bu kurumun ABD’lidenetçilerin denetiminden geç-ti¤ini belirtti. ‹nsanlar›n ken-dilerini ilk Siyonistlere ben-zetti¤ini söyleyen Feyyad,çevresindekilere sürekli “‹srail1948’de kurulmad›. 1948’dedevlet ilan edildi. Fakat budevletin kurumlar› 1948’denönce vard›” dedi¤ini vurgula-d›.BM’den destek aray›fl›

Di¤er yandan Filistin Dev-let Baflkan› Mahmud Ab-bas’›n tek tarafl› devlet ilan›

konusunda ABD ve Avrupadevletleri ile müzakere etti¤inibelirtiliyor. Filistin yönetimiayr›ca BM Güvenlik Konse-yi’nden 1967 s›n›rlar›nda birFilistin devletinin ba¤›ms›zl›-¤›n› isteyeceklerini aç›klad›.ABD’den ret,‹srail’den tehdit

ABD D›fliflleri Bakanl›¤›konuyla ilgili olarak “Filistindevletinin kurulmas›n› destek-liyoruz. Ancak bunun en iyiyolu taraflar aras› müzakere-dir” aç›klamas›n› yaparken,‹srail yönetimi Bat› fieria’da-ki Yahudi yerleflimlerini ilhaketmekle tehdit etti.

Atina Politeknik Üniversitesi önünde toplanan binlerce kifli36 kiflinin katledildi¤i Politeknik direniflini and›

Yunanistan’›n baflkenti Ati-na’da Politeknik direniflinin36’nc› y›ldönümünde binlercekifli soka¤a ç›kt›. Atina Politek-nik Üniversitesi önünde toplananbinlerce kifli emperyalizm karfl›-t› sloganlarla ABD Büyükelçili-¤i’ne yürüdü. Direnifl s›ras›ndahayat›n› kaybedenleri anmaküzere k›rm›z›ya boyanan ve üze-rinde karanfiller bulunan bir Yu-nan bayra¤›n›n tafl›nd›¤› yürü-yüfl, ABD büyükelçili¤i önündesona erdi. Yürüyüflün sona er-mesinden sonra polisin baz›anarflist gruplara sald›rmas› so-nucu çat›flma ç›kt›¤› bildirilir-ken, eylemcilerin polise tafllakarfl›l›k verdi¤i ifade edildi.

Politeknik’in özgürsavaflç›lar›

Yunanistan’da 21 Nisan1967’de darbe yaparak yönetimeel koyan Albaylar Cuntas›’nakarfl› Atina Politeknik Üniversi-tesi ö¤rencileri 14 Kas›m1973’te üniversiteyi iflgal ederekdirenifle geçti. Gençli¤in direni-flinin ard›ndan birçok eylem ger-çekleflirken, 16 Kas›m akflam›40 binden fazla insan Genelkur-may binas› önünde gösteri yap-t›. 17 Kas›m’da üniversiteye sal-d›ran darbeciler, üniversiteninduvarlar›n› tanklarla y›karak 36ö¤renciyi katletti. Ancak halkdirenifliyle zay›flayan Cunta,Temmuz 1974’te sona erdi.

Pakistan askeri yetkilileri Gü-ney Veziristan’da büyük kent veyerleflim bölgelerini kontrol alt›naald›klar›n› aç›klad›. AncakABD’nin insans›z uçaklarla yapt›-¤› sald›r›lar ve Taliban militanla-r›n›n intihar eylemleri devam edi-yor.

Pakistan Askeri SözcüsüTümgeneral Athar Abbas, 18Kas›m’da Sararogha kentinde ga-zetecilere yapt›¤› aç›klamada, Gü-ney Veziristan’da 16 Ekim’de 28bin askerle operasyon bafllat›lma-s›ndan bu yana 500’den fazla mi-litan›n öldürüldü¤ünü söyledi.Abbas, operasyonda 70 askerkaybettiklerini de belirtti. Pakistanoperasyon s›ras›nda bas›n men-

suplar›n› bölgeye sokmad›¤› için,ölü say›s› ba¤›ms›z kaynaklarcado¤rulanam›yor.

Di¤er yandan 19 Kas›m’daPakistan'›n kuzeybat›s›ndaki Pefla-

ver kentinde düzenlenen intiharsald›r›s›nda en az 19 kifli öldü,

46 kifli de yaraland›. 20 Ka-s›m’da ise ABD’ye ait birinsans›z uça¤›n Pakistan’›n

Afganistan s›n›r›nda gerçeklefltir-di¤i sald›r› sonucu 8 kiflinin ha-yat›n› kaybetti¤i bildirildi.

BM'nin ‹slamabad ofisi, Pakis-tan ordusunun Güney Veziristanbölgesinde operasyonlar›n› yo¤un-laflt›rmas›yla sivil göçlerin art›flgösterdi¤ini, flimdiye kadar 300bin mültecinin kay›tlar›n›n yap›l-d›¤›n›, kay›ts›zlarla birlikte bu sa-y›n›n 400 bine ulaflt›¤›n› aç›klad›.BM, ulusal ve uluslararas› siviltoplum örgütlerine bölgeye yar-d›m ça¤r›s›nda da bulundu.

Filistin’den tek tarafl› devlet haz›rl›¤›

Politeknik direnifli36’nc› y›l›nda an›ld›

Avusturya’da harçlara yap›lan zamlar›n ard›ndan bafllayan ö¤renci eylemleri Avrupa’ya yay›l›yor. 17 Kas›m’daAvrupa genelinde yaklafl›k 100 bin ö¤renci soka¤a ç›karak paras›z ve demokratik e¤itim hakk›n› savundu

n Venezüella’n›nbaflkenti Kara-kas"ta düzenle-nen Birinci SolPartiler Uluslara-ras› Buluflma-s›’n›n kapan›fl› s›-ras›nda, HugoChavez’in ‘5. Sos-yalist Enternasyo-nal’in kurulmas›önerisi gündemegetirildi. Chavez,5. Sosyalist Enternasyonal’in, Karl Marx, Fried-rich Engels ve Vladimir ‹lyiç Lenin’in düflüncele-ri ile Simon Bolivar, Francisco Morazan, Augus-to Cesar Sandino, Ernesto Che Guevara, Salva-dor Allende, Maurice Bishop ve Camilo Torresgibi Latin Amerikal› devrimcilerin düflüncelerinikaynaflt›raca¤›n› söyledi. Bu zamana kadarkienternasyonallerin her birinin kendi konjonktü-rü oldu¤unu vurgulayan Chavez, flimdi dünya-n›n birçok k›tas›nda ve ülkesinde ‘farkl› ve da-yan›flma içinde bir toplum’ için sosyalistlerinumut bayra¤›n› yukar› kald›rd›¤›n› ifade etti.

5’inci Enternasyonal önerisi

n Kuzey K›b-r›s’ta 30 sendi-ka ve demokra-tik kitle örgütü,“göç yasas›n›”protesto etti.Binlerce kiflininkat›ld›¤› eylem-de polis ülke ta-rihinde ilk kez biber gaz› kulland› ve 16 kifliyigözalt›na ald›. Meclis önündeki eylemde gaz-dan etkilenenler ve yaralananlar oldu. Meclisbinas› ile TC Büyükelçili¤i önünden geçen yolutrafi¤e kapatan ve polis engelini aflmaya çal›-flan sendikac›larla polis aras›nda gerginlik mey-dana geldi. Ç›kan arbedede 16 gösterici gözal-t›na al›n›nca gerilim artt›. Eylemciler polise vemeclis binas›na yumurta, domates ve tahtaparçalar› f›rlatt›. Baflbakan Dervifl Ero¤lu'nunfoto¤raf›n›n bulundu¤u bir pankart da atefleverildi. Gerginli¤in artmas› üzerine polis, göste-ricilere biber gaz›yla sald›rd›.

K›br›s’ta iflçilere biber gaz›

n Federe Kür-distan Baflkan›Mesud Barza-ni'nin bürosun-dan yap›lanaç›klamada "bir-leflik bir Kürt or-dusu" oluflturu-laca¤› bildirildi.Barzani, Tem-muz ay›ndakis e ç i m l e r d e nsonra tüm parti-lerin anlaflmayavarmas›n›n ar-d›ndan bölgede, çekirde¤i peflmergelerdenoluflacak birleflik bir ordu kurulmas› karar›n›nal›nd›¤›n› söyledi. Barzani, Amerikan delegas-yonu ile yapt›¤› görüflmede, “Kürdistan’›n bir-leflik tek ordusunun olmas› benim ve Kürt hal-k›n›n bir dile¤idir” fleklinde konufltu. Irak Hükü-meti ise Mesut Barzani'nin, "birleflik bir Kürtordusu" oluflturma plan›na karfl› ç›karken, Kürtyönetimi Barzani'nin yanl›fl anlafl›ld›¤›n› belirte-rek, ‘’ordu de¤il peflmerge güçlerini birlefltir-mek istiyoruz’’ aç›klamas› yapt›.

Barzani Kürt ordusu kuracak

Bat› fieria’da yerleflimmallar›na boykot

n Çin'in kuzeydo-¤usundaki Hei-lungjiang eyaletin-de kömür oca¤›n-da 22 Kas›m’dameydana gelengrizu patlamas›ndaölenlerin say›s›n›n104'e ulaflt›¤› ifadeedilirken 4 iflçininhalen göçük alt›n-da oldu¤u bildirildi.Çin Merkez Tele-vizyonu CCTV'ninhaberine göre, patlaman›n nedenlerinin ortayaç›kar›lmas› için çok yönlü soruflturma bafllat›ld›.Madenin müdürü, müdür yard›mc›s› ve bafl-mühendisi görevlerinden al›nd›. Grizu patla-mas›nda ölen iflçilerin yak›nlar› oca¤›n ait oldu-¤u flirket yetkililerini protesto ederek, kendileri-ne ifl cinayeti hakk›nda bilgi verilmemesine tep-ki gösterdi. fiinhua haber ajans›, yetkililerin 104iflçinin öldü¤ü, 4 kiflinin mahsur kald›¤› söz ko-nusu facian›n nedeni olarak yönetim zafiyetinive güvenlik önlemlerinin yetersiz olmas›n› gös-terdi¤ini bildirdi.

Madende patlama: 104 ölü

n Cezayir millitak›m›n›n GüneyAfrika DünyaKupas› elemele-rinde karfl›laflt›¤›M›s›r’› 1-0 yen-mesi nedeniyleCezayir’de yap›-lan sevinç göste-rileri sonucunda14 kiflinin öldü-¤ü, 254 kiflininyaraland›¤› bildirildi. El Cezire televizyonununinternet sitesindeki habere göre, halk›n Cezayirmilli tak›m›n›n galibiyetini kutlamak için sokakve yollara dökülmesi 175 trafik kazas›n›n mey-dana gelmesine neden oldu. Cezayirli futbol-cular› tafl›yan otobüsün M›s›r’da tafllanmas› vedört Cezayirli futbolcunun yaralanmas› Cezayirile M›s›r aras›nda futbol krizine neden olmufl vemaç›n tarafs›z bir sahada oynanmas›na kararverilmiflti. Sudan’da oynanan maçta, CezayirM›s›r’› 1-0 yenerek, 1986’dan bu yana ilk kezDünya Kupas› finallerine yükseldi.

Kanl› futbol coflkusu

‘Bu bizim üniversitemiz’

‹srail, iflgal alt›ndaki topraklarda Yahudiyerleflimlerini geniflletmeye devam ederken,Filistin yönetimi yerleflimlere karfl› ticari boy-kot bafllatt›. Filistin yönetimi halk› Bat› fieri-a’da yerleflim ürünlerini satan marketleri boy-kot etmeye ça¤›rd›. Yerleflimlerde üretilenürünlerin Filistin pazar›n›n yaklafl›k yüzde15’ini oluflturdu¤unu belirten yetkililer, sat›fl›nsuç oldu¤unu ve bunun s›k› bir flekilde takipedilece¤ini aç›klad›. Stop the Wall kampanya-s› koordinatörüJamal Juma at›-lan ad›m›n do¤ruoldu¤unu belir-terek, “Filistinlilerflunu diyecekler:‘Evlerimizi y›kanbuldozerlerin vehalk›m›z› öldürenmermilerin para-s›n› ödemeyece-¤iz!’.” dedi.Selam Feyyad

Pakistan’da operasyon bitti savafl sürüyorPakistan yetkilileri Güney Veziristan’daki askeri operasyonlar›n baflar›ya ulaflt›¤›n› iddia etsede, ABD’nin insans›z uçak sald›r›lar› ve Taliban’›n intihar eylemleri devam ediyor

Uluslararas› Atom Enerjisi Ku-rumu (UAEK) Baflkan› Muham-med El Baradey’in, ‹ran’›n nükle-er yak›t›n› Türkiye’de depolamas›önerisinin ard›ndan, ‹ran, nükleerprogram› çerçevesinde zenginlefltir-di¤i uranyumu yabanc› bir ülkededepolama önerisini reddetti. ISNAhaber ajans›n›n haberine göre D›-fliflleri Bakan› Manuçehr Mutteki,"Kesinlikle yüzde 3,5'lik yak›t›m›-z› yurtd›fl›na göndermeyece¤iz,ama ‹ran içinde nükleer yak›tla

de¤ifltirmeyi düflünebiliriz" dedi.Di¤er yandan, ‹ran’›n Uluslara-

ras› Atom Enerjisi Kurumundaki(UAEK) Daimi Temsilcisi Ali As-ker Sultaniye, Türkiye ile zengin-lefltirilmifl uranyumun depolanmas›konusunda bir anlaflmay› düflün-meden önce “garantilerin” gereklioldu¤unu söyledi. Sultaniye, ‹ran’-da 200 hastane için zenginlefltiril-mifl uranyuma ihtiyaç duyuldu¤u-nu belirterek, Tahran yönetiminin,karfl›l›¤›nda yak›t almas› yönünde

garantiler verilmedi¤i sürece zen-ginlefltirilmifl uranyumunu Türki-ye’nin geçici bir süre depolamas›-na izin vermeyece¤ini kaydetti.

UAEK baflkan›n›n “‹ran uranyumu Türkiye’de depolas›n” önerisi üzerine, Türk yetkililerin de-polama kapasitesi oldu¤unu aç›klamas›na ra¤men ‹ran’dan gelen aç›klamalar olumlu de¤il

‹ran uranyumu Türkiye’ye göndermiyor

Page 9: 094

DOSYA 926 Kas›m

9 Aral›k2009

May›s 1932'de hükümetyeni bir yasa ç›kard›. Ülketopraklar› 4 gruba ayr›l›yordu:"l Numaral› m›nt›ka Türk kül-türüne mensup nüfusun .yo¤unoldu¤u bölgeler; 2 Numaral›m›nt›ka Türk kültürü içindeasimile edilebilecek yerler; 3Numaral› m›nt›ka Türk kültü-rüne mensup muhacirlerin ser-bestçe yerleflebilece¤i yerler; 4Numaral› m›nt›ka s›hhi, mad-di, harsi, siyasi, askeri, inziba-ti sebeplerle boflalt›lmas› flart,aç›kça iskan ve ikametin ya-sak oldu¤u yerler".

2 Ocak 1936’da bu yasa-ya bir yenisi eklendi: “Tunce-li vilâyetinin idaresi hakk›ndakanun”. Yasa ç›kt›¤›nda “Tun-celi” adl› bir vilayet yoktu.“Tunceli Vilayeti”’nin kurul-mas›na iliflkin yasa, 4 Ocak’taç›kar›ld›. “Tunceli Yasas›”, buile Korgeneral rütbesinde birAskeri Vali atanmas›n› ve buvalinin temyizsiz idam ve kit-le halinde sürgün yapabilmesi-ni öngörüyordu.

“Türkiye’de ‘Zo’ diyenle-ri yok ettik, ‘lo’ diyenleri deben yok edece¤im” diyen“Koçgiri Kasab›” Sakall› Nu-rettin Pafla’n›n damad› Korge-neral Abdullah Alpdo¤an,oluflturulan “yeni il”in ve Der-sim, Bingöl, Erzincan ve Ela-z›¤’› içine alan 4. Genel Va-lilik’in bafl›na atand›.

At›lan bu ad›mlar›n amac›,1935’te yasan›n tasla¤›n› ha-z›rlayan ‹smet ‹nönü taraf›n-dan “imar ve temdin (medeni-lefltirme)” olarak tan›mlan›yor-du.

Yasa ç›k›p komutan atan›ratanmaz “imar” hareketi debafllad›. “Dersim Direnifli”ninönemli merkezlerini kuflatanbir karakollar dizisi!

Jandarma Genel Komutan-l›¤›n›n belgelerinde giriflilenharekat›n izleyece¤i çizgi “ce-saretle” ifade ediliyordu: “Der-sim’in evvela ‘Koloni’ gibinazar› itibara al›nmas›”, “icapeden yerlerde ‘Blok Havuzlar’yap›lmas›” öngörülmüfltü.

“Tunceli Harekat›”n›n “me-denilefltirici” atefli, BeyazDa¤’›n arka yüzündeki Ho-pik’e (havuz) doldurulan bin-

lerce insan›n kurflunlanm›fl veyak›lm›fl cesetlerinde somutlafl-t›. “‹syan” de¤il iflgal!

Necip Faz›l K›sakürek’inrakam›yla 50.000 Dersimli’ninöldürüldü¤ü “Dersim Katlia-m›”n›n, Dersim’deki afliretlerindevlet otoritesine “isyan›” ol-du¤u sav›n›n gerçekle bir ilgi-si yok.

Dersim’de hiçbir zaman bir“devlet otoritesi” kurulmam›fl-t›r ki “isyan” olsun!

Dersim’de devlet otoritesioluflturmaya yönelik giriflimlerTanzimatla bafllam›fl ve 1936-38’e kadar da bafllad›¤›yla kal-m›flt›r.

1847’de “Vilayet Kanu-nu”nu çöpe atan, ’93 harbindeAhmet Muhtar Pafla’ya “Der-sime sefer olur, zafer olmaz”dedirten ve ‹mranl›’dan Dersi-me kadar uzanan bölgedekiKürt afliretlerini fiilen devletotoritesinin d›fl›nda tutmay› ba-flaran yüz y›ll›k baflar›l› bir“direnifl”tir Dersim’i “iflgal veinsans›zlaflt›rma” operasyonu-nun nedeni.

Kürt uluslaflma sürecinin“Dersim ekseni”, büyük toprakmülkiyetinin olmad›¤›, dininbir sömürü ve egemenlik ara-c›na henüz dönüflmedi¤i, yar›göçebe komüncülü¤ünün belir-gin bir üstünlü¤ünün bulundu-¤u bir toplumsal dokunun üze-rinde geliflmesiyle ay›rt edilir.

‹flte bu yüzden, “HamidiyeAlaylar›” Dersim’in semtineu¤rayamam›flt›r. ‹flte bu yüz-den 1915’te “kasab›n b›ça¤›n-dan” kaçan 36 bin Ermeni’yekucak açm›flt›r Dersim Kürdü.‹flte bu yüzden Koçgiri’de is-yan eden ve yenilen Kürt is-yanc›lar› için s›cak bir s›¤›nakolmufltur Dersim…

Yerleflik yaflant›s›n› koru-mak için “yabanc›” devlet oto-ritesini reddeden Dersim Dire-nifli, 20. yüzy›l›n bafl›nda Kürtmilliyetçili¤i hareketlerinin ge-liflmesine paralel olarak, bir“yerli direnifli” olmaktan ç›k-maya, ulusçu bir nitelik kazan-maya bafllad›.

1921’deki Koçgiri ‹sya-n›’n›n “beyni” Alifler, Diyarba-k›r’da kurulan Kürt Teali Ce-

miyeti’nin üyesi Ovac›kl› Bay-tar Nuri, Kürt-Alevi afliretleri-ni federatif bir yap› halindebirlefltirmek için Dersim’e yö-neldiler. Dersim Direnifli’nintart›flmas›z önderi Seyit R›-za’n›n “kurmay heyeti”nde yeralan bu ilk “ihtilalci Kürt ay-d›nlar›”, Koçgiri ‹syan› s›ras›n-da özerk bir “Kürdistan Vila-yeti”nin oluflturulmas› isteminiortaya koymufllar, daha sonrabu taleplerini “ba¤›ms›zl›k”do¤rultusunda gelifltirmifllerdi.

Koçgiri, Dicle-Piran veA¤r› isyanlar›n› kanla bast›randevlet için Dersim bu yüzdenmutlaka “fethedilmesi” gere-ken bir direnifl oda¤› halinegelmiflti.

Dersim’i iflgal ve insans›z-laflt›rmaya yönelik çal›flmalar,1927’de haz›rlanan MAH ra-porlar›ndan bafllayarak,1930’daki Jandarma GenelKomutanl›¤›’n›n kolonizasyonraporuna kadar uzanan sistem-li bir temele sahiptir. Der-sim’in nas›l iflgal edilece¤i,imha ve insans›zlaflt›rman›nhangi yöntemlerle yap›laca¤›,sürgün edileceklerin listesi vehangi yoldan nereye gönderile-cekleri daha 1931’de bellidir.1937 Direnifli ve Tertele

1936’da Dersim “yasakbölge” ilan edildi; girifl ç›k›flizne ba¤land› ve stratejik mer-kezlerinde k›flla-karakollar inflaedilmeye baflland›. DireniflçiDersim afliretleri karakollar›ninflas›n› engellemek için kara-kollar› basarlarken, Seyit R›zave Alifler General Alpdo¤an’akarakol inflas›n› durdurma veKürtlerin ulusal haklar›n› tan›-ma ça¤r›s› yap›yor ve bölge-deki tüm afliretleri birlefltirmeu¤rafl› veriyorlard›.

K›fl›n gelmesiyle ara veri-len karakol inflaatlar›, baharlabirlikte yeniden bafllat›l›ncaDersimliler, 21 Mart’ta HarçikSuyu üzerindeki bir tahta köp-rüyü yakt›lar ve civardaki ka-rakollar› bast›lar. Bunun üzeri-ne Seyit R›za’n›n köyü veçevre köyler bombaland›. K›sabir süre sonra, babas› ad›naharekat›n durdurulmas› talebiniiletmek üzere Hozat’a gidenSeyit R›za’n›n o¤lu B›ra ‹bra-

him, dönüfl yolunda K›rgan’daAlpdo¤an’›n komplosuyla öl-dürüldü.

Bunun üzerine Seyit R›za,K›rgan afliretinin merkezi Sinbuca¤›n› ve karakolunu basa-rak direnifle do¤rudan do¤ruyakat›ld›.

Seyit R›za ve Alifler’in bü-tün afliretleri bir araya getirmeçabalar› sonuç vermedi. Hal-vori-Vank civar›nda bir arayagelerek yemin eden direniflçiafliretlerin say›s› 7 ile s›n›rl›kald›.

Ordunun hava bombard›-manlar› ve May›s’tan itibarenbafllatt›¤› katliamlar ve sürgün-ler, direniflçilerin “tarafs›z” afli-retlere nüfuz etmelerini önler-ken, do¤rudan do¤ruya dire-niflçi afliretler aras›nda pasifle-flen, hatta devlet taraf›na ge-çenler ortaya ç›kmaya bafllad›.

Buldu¤u bütün “çatlaklara”dalan Alpdo¤an, Seyit R›-za’n›n ye¤eni Rehber’i sat›nalarak direniflin kalbine sokul-ma olana¤› elde etti.

Ordunun giriflti¤i kitle kat-liamlar› sivil halk›n a¤›rl›klaKalan ve Kutu deresindeki s›-¤›naklara yerlefltirilmesine ne-den oldu.

Haziran ay›nda Tujik da¤›-n› iflgal eden ordu, da¤›n etek-lerindeki ‹ksor Vadisi’nde ka-d›n ve çocuklar›n s›¤›nm›fl bu-lundu¤u ma¤aralar›n girifllerinebeton dökerek veya içlerinebo¤ucu gazlar salarak binlerce-sini öldürdü.

Yaflanan büyük trajediyidünyaya duyurmak için SeyitR›za, Alifler’den Sovyetler Bir-li¤i’ne gitmesini istedi. AncakAlifler yola ç›kmas›na birkaçgün kala Rehber ve çetesinintuza¤›nda öldürüldü.

A¤ustos’a gelindi¤inde di-renen 6 afliretten yaln›zca iki-si sa¤ kalm›flt›: Seyit R›za veBahtiyarl› Sahan. Bahtiyarl›Sahan, Alpdo¤an’›n sat›n ald›-¤› üvey kardefli taraf›ndan uy-kusunda öldürüldü. Seyit R›zaise Eylül bafl›nda ErzincanValisi ile görüflmeye gitti¤indetutukland› ve Elaz›¤’da idamedildi.

Seyit R›za’n›n önderli¤in-deki direniflin da¤›lmas›n›n ar-

d›ndan Dersim’in boflalt›lmas›plan›na geçilmesiyle, daha ön-ce tarafs›z kalan baz› afliretler1938’de direnifle geçmeye ça-balad›larsa da etkili olamad›.

Dersimi “boflaltma” hare-keti, aç›k bir katliam, bir kit-le k›r›m› olarak yafland›. Halkvadilere, derelere kaçmayazorlan›p uçaklarla bombaland›.Köyler atefle verildi, kaçanlarkurflunland›. Kutu deresi, Laç,Haydaran ma¤aralar›, Ali Bo-¤az›’nda yaflanan vahfleti Der-simliler “Tertele” olarak adlan-d›rd›lar. “Tertele”nin Türk-çe’deki tek karfl›l›¤› ise “Der-sim Katliam›”…

Tertele’nin failleri suçlar›n›unutturmaya çal›flt›lar. ‹smet‹nönü, Celal Bayar, Kaz›m

Orbay, Sabiha Gökçen’in “res-mi geçmifl”lerinden DersimKatliam›nda oynad›klar› roller“ay›klanmaya” çal›fl›ld›.

Dersim direniflçileri ise“uysal koyunlar” gibi gösteril-mek istendi. ‹dam›nda görevyapan ‹hsan Sabri Ça¤layan-gil’in a¤z›ndan Seyit R›za’n›n“Kerbela evlad›y›z, günahs›z›z,ay›pt›r, zulümdür, cinayettir”diyerek sehbaya gitti¤i aktar›l-d›. Seyit R›za’n›n mahkemedesöyledi¤i sözleri Dersim’e b›-rakt›¤› as›l mirast›r:

“Senin yalanlar›nla, hilele-rinle bafl edemedim, bu banadert oldu.

Ben de senin önünde dizçökmedim, bu da sana dert ol-sun!”

Dersim Direnifli’nin önderi Seyit R›za’n›n mahkemede söyledi¤i sözleri Dersim’e b›rakt›¤› mirast›r: “Senin yalan-lar›nla, hilelerinle bafl edemedim, bu bana dert oldu. Ben de senin önünde diz çökmedim, bu da sana dert olsun!”

Sosyalistler, ezilen toplumsal gruplar›nayr›mc›l›¤a, d›fllanmaya, bast›r›lmaya karfl›mücadelelerini, ‘toplumsal devrim’ süreci-nin kaynaklar›, kurucu dinamikleri olarakele al›rlar.

Türkiye sosyalist hareketinin 1960-80’deki yükselifl dönemi, iflçilerin, Kürtlerinve Alevilerin “kurtulufllar›n›” birlikte arad›k-lar› sinerjistik bir atmosferde yafland›. Ör-gütlü iflçiler+Aleviler+Kürtler, uzun y›llar solhareketin s›rt›n›n yere gelmemesinin top-lumsal matemati¤i oldu.

Sosyalist hareket bu dinamikler aras›n-da olumlu bir etkileflim kurmay› uzun za-mand›r baflaram›yor. Topu taca at›p, “bas-k›lardan”, “devletin ayartmas›ndan”, her birkesimin içindeki “kurtlardan”, sosyalist ha-reketin zay›fl›¤›ndan söz ederek “ne yapa-l›m, elden bir fley gelmiyor” demek tabii kimümkün ve hatta inand›r›c›. Ama “maze-ret” sunmak durumu de¤ifltirmiyor. Buköstekleyici tablo sürdü¤ü sürece, ilericitoplumsal hareketin “toplumsal matemati-¤i” sürekli “eksi bakiye” veriyor.

Kürt özgürlük hareketinin “flöyle de¤ilde böyle” olmas› halinde bu sorunlar›n afl›-laca¤›n› söylemek “di¤erleri” için genel ola-rak daha kolay. Kürtlerle iflçi hareketi ya daKürtlerle Aleviler aras›nda birinin “bir ad›mileri”, di¤erinin “bir ad›m geri” atarak “uz-laflt›r›lmas›”, “birlefltirilmesi” yolunun ger-çekçi olup olmamas› bir yana, ilerletici olupolmad›¤› dahi tart›fl›labilir.

Yani Kürt hareketi bar›fl ve birlik mesaj-lar›n› daha inand›r›c› verirse veya iflçi hare-keti Kürt hareketini “aç›ktan a盤a destek-leyen” bir politik tutum al›rsa veya Aleviler,Kürtlerle “kimlik sorunu” ortak paydas›üzerinden buluflmaya öncelik verirlerse, es-ki günlerdeki sinerjistik etki yakalanabilir di-yebilmek kolay de¤il. Bu tipte politik zorla-malar›n genellikle sözkonusu hareketlerinmevcut temelini daraltt›¤› ama bir baflkagüç ve hareket alan› oluflturmad›¤› ortada.

Üzerinde durdu¤umuz sorunun çözü-münde mesafe almam›z› sa¤layabilecekgenel bir yaklafl›m› geçen say›m›zda vurgu-lam›flt›k. Bütün dinamiklerin “geliflme özel-liklerinin incelenmesi; bunlar içerisindeki‘proleter hak hareketlerine özgü’ unsurlar›nay›rt edilmesi ve di¤er hak mücadeleleriylebu öz-nitelikler üzerinden yak›nsamalar›nyarat›lmas›...”

Kürt hareketi içerisinde “proleter hakhareketlerine özgü” unsurlar gelifliyor mu?Elbette… Aksi maddenin tabiat›na ayk›r›.

Bu hareket bir “yoksul halk hareketi”.Halk›n “kendine özgü” yoksullu¤unun be-lirleyici kayna¤› “ulusal bask›” siyaseti olsada, bu yoksullu¤un muhatap oldu¤u ger-çek süreç, neoliberal sömürge kapitalizmin-den baflka bir fley de¤il.

Neoliberal sömürge kapitalizmi ise“yoksul”un “zay›f”›n› “seviyor”. Yani kad›n-lar›, gençleri ve ezilen ulus bireylerini.

Kürt hareketiyle, Türkiye toplumunundi¤er ilerici dinamikleri aras›ndaki kesiflimkümesini iflte bu noktalardan bafllayarakgelifltirmek, geniflletmek çok daha olas› gö-rünüyor. “Kad›n hareketi” deneyimi bu ba-k›mdan çok anlaml› bir noktada duruyor.

Kürt hareketinin “özgürlükçü” niteli¤ien çok Kürt kad›n›nda somutlafl›yor. Kürtkad›n›n “özgürleflmesi” ile Türkiyeli kad›n›n“özgürleflmesi” biri ulusal özgürlükçü, di¤e-ri s›n›fsal kurtuluflçu iki prati¤in buluflmas›anlam›na geliyor. Belki de bu sayede, ›rkç›bir temelde gelifltirilmek istenen “Cumhuri-yetçi Kad›n” hareketi, bir türlü “tutmuyor.”

Örgütlü iflçi hareketi “yeni iflçi kitlele-ri”ni örgütlemeye girifltikçe, iflçi s›n›f› hare-keti içindeki “Kürt sorunu” ile daha yak›n-dan muhatap oluyor. Kürt özgürlük hare-ketinin ayn› zamanda “Kürt iflçisinin özgür-lük hareketi” haline getirilmesi ile Türkiyeliemekçinin kurtulufl mücadelesinin “flove-nizmden kurtulufl” sorunu haline getirilme-si, yeni iflçi hareketinin gelifliminin “mütem-mim cüzü” olarak beliriyor. “Ezilenlerin ör-gütlenmesi”nin bir tipini di¤er tipinin karfl›-s›na de¤il de yan›na koyman›n yollar›n› bul-mak, yeni iflçi hareketinin hem kendisinehem de Kürt özgürlük hareketine ileriyedo¤ru ad›mlar att›rmas›n›n kaç›n›lmaz birdura¤›n› oluflturuyor.

Yoksullu¤a karfl› mücadelenin proleteranlay›fl› olan kamusal alan›n iflçi s›n›f›n›n (ifl-gücü piyasas›na en son kat›lan, en zay›funsurun güçlendirilmesini hareket noktas›olarak ele alan) genel ç›karlar› temelindeyeniden yap›land›r›lmas› mücadelesinin“Kürt iflçi” için ifade etti¤i anlam›n tart›fl›l-mas›, “halkç› kamusall›k” mücadelesinin“Kürtçe”ye çevrilmesi bu alandaki mücade-lelerin bir baflka gelifltirilmesi gereken yö-nünü oluflturuyor. Örne¤in sa¤l›k hakk›mücadelesinin Kürt yoksullar› için ifade etti-¤i özel sorunlar›n belirgin bir a¤›rl›k noktas›olarak ele al›nmas› halinde ortaya ç›kacakyeni-dinamizmi hesaba katmak gerekiyor.

Ben sadece “tan›mlad›¤›m” sorun üze-rine ilk akl›ma gelenleri not ediyorum. Butart›flmay› derinlefltirmek ise her bir alanda-ki devrimcilerin örgütlü çabas›na ba¤l›.

Topu tacaatmadan

Ferda KOÇ[email protected]

Seyit R›za, Alevi veKürt ileri gelenlerinden,uzun y›llara yay›lan Kürtdavas›n›n emektarlar›n-dan ve Dersim Direni-fli’nin önderlerindendir.18 Kas›m 1937’de o¤luve 11 yoldafl›yla birliktebir Pazar gecesi apartopar “yarg›lanarak” 83yafl›nda idam edildi.

Seyit R›za, hayat›n›nsonuna kadar Kürt hal-k›n›n birli¤i ve ÖzerkKürdistan için mücade-le etti. Yeni kurulmaktaolan Ankara hükümetizaten bu vaatlerle Kürt-lerin deste¤ini alm›flt›.Daha önce de 1. DünyaSavafl›’nda Erzincan’da Ruslara karfl› Dersimlilerden destek is-tenmifl; hatta buradaki yararl›l›klar›ndan dolay› Seyit R›za’yamadalya ve “Dersim Generali” unvan› verilmiflti. Ama zafer-den sonra gene her zaman oldu¤u gibi, Dersimliler, tehlikelidüflman olarak görülmeye baflland›.

“Seyit R›za’y› meydana ç›kard›k. Hava so¤uktu ve etraftakimseler yoktu. Ama Seyit R›za, meydan insan doluymufl gibisessizli¤e ve bofllu¤a hitap etti: - Evlad› Kerbelay›h, bi hata-y›h, ay›pt›r, zulümdür, cinayettir, dedi. Söyleyifl tarz› çok ente-resand›. Çok etkiliydi. Haf›zalar›m›zdan ç›kmad›. Hitabet tarz›karfl›s›nda benim tüylerim diken diken oldu. Bu yafll› adamrap rap yürüdü. Çingeneyi itti. ‹pi boynuna geçirdi. Sandalye-ye aya¤›yla tekme vurdu, infaz›n› gerçeklefltirdi.” (‹hsan SabriÇa¤layangil’in An›lar›, ‹nfaz için Ankara’dan özel olarak gön-derilen Emniyet Müdürü)

Seyit R›za ölmeden önce son iste¤ini söyledi: -Beni o¤-lumdan önce as›n, dedi. T›pk› Seyit R›za gibi Yusufanl› Ka-mer’de, “beni o¤lumdan önce as›n” dedi. O¤ullar›n› dara¤a-c›nda görmek istemiyorlard›. Fakat görevliler tersini yapt›lar.Babalara son anlarda evlat ac›s› yaflatt›lar.

Yoldafl› Baytar Nuri (NuriDersimi) ve dostlar› Seyit R›-za’yla birlikte Alifler, Kürt isyanve direnifl tarihinin bir dönümnoktas›na damgas›n› vurmufl üçyi¤it direniflçi önderden biridir.

Koçgiri’nin Ümraniye nahi-yesinde bir çiftlikte do¤du. Si-vas’ta ö¤renim gördü. AnadiliKürtçeyi ustaca kullanabilmesi-nin yan›nda, Türkçe, Frans›zca,‹ngilizce ve Rusça bildi¤i söyle-nir. Koçgiri-Dersim yöresindeüyesi oldu¤u Kürt Teali Cemi-yeti’nin flubelerini açt›. Jepinadl› gazeteyle ihtilalci fikirleriniyay›nlad›, Kürtçe deyifl ve fliir-lerle “Kürtlük ve Kürdistan” da-vas›n› iflledi, propaganda yapt›.

1. Dünya Savafl›’nda Ruslar

Erzincan’› iflgal etti¤i s›ralarda,Dersim, Malatya, Sivas ve Koç-giri de Özerk Kürdistan’›n ku-ruluflu için mücadele etti. Birmilisle Ovac›k’› bas›p mevcutyönetimi y›karak bir Kürt yöne-timi kurdu. Nisan’da toplananBüyük Millet Meclisi’ndenÖzerk Kürdistan vaatlerine yö-nelik umudunu yitiren Kürtler,1920 Temmuz’unda ayaklan-d›. 1921 bahar aylar›na kadarçat›flmalar sürdü. Alifler çat›fla-rak Dersim’e kadar ilerleyenson direniflçiler aras›nda yer al-d›. Alifler’in dikkat çeken birözelli¤i de, bu süreçte, Kürt di-reniflçilerinin ya¤ma, talan yap-mamalar› ve Türk halk›ndanmasum insanlar› öldürmeme-

leri konusunda Zara’da bildiri-ler yay›mlamas›d›r.

Alifler, 1937 Dersim isyan›-n›n da önderleri aras›nda yeralmaktad›r. Dersim katili Gene-ral Alpdo¤an’›n deyifliyle, Der-sim isyan›nda, “Seyit R›za’n›neli koludur”. Yöre halk›na göreAlifler, Kürt afliretlerinin birlikve dirli¤inden baflka bir fley is-temezdi. Alifler, dönemin dire-nifl hareketlerinde istisna birözelli¤e sahiptir. Kürt ayd›nla-r›n milliyetçi hareketleri, ço-¤unlukla k›rsal direnifllerle bu-luflmaz ve etkisini yitirirdi. Oysabu okumay› çok seven ak›ll› ya-man adam, Koçgiri ve Dersimdirenifllerinin beyni ve teflkilat-ç›s›d›r.

Bu sefer bir akraba evlili¤in-den Kürt kad›n›n›n ve Kürt hal-k›n›n kötü kaderini de¤ifltirenbir ortakl›k ç›k›yor.

Zarife’yle Alifler, hem efl,hem “dava arkadafl›” oluyorlar.Son nefeslerine kadar birbirleri-ne ‘heval’ (yoldafl) diye hitapediyorlar. Dersim isyan›nda bir-likte mevzilendikleri bir ma¤ara-da hain bir tuza¤a düflürülünce-ye dek, ömürlerini “Kürt afliret-lerinin birli¤i ve ba¤›ms›z Kürdis-tan” davas›na ad›yorlar.

Hükümet askerlerinin silahl›birlikleriyle ulaflamad›¤› Dersimda¤lar›nda, hain bir dost eliyletuza¤a düflürülerek öldürülü-yorlar. Kirveleri ve ayn› zaman-da Seyit R›za’n›n ye¤eni olan

hain Rayber (Rehber), para kar-fl›l›¤› toplad›¤› adamlar›yla birlik-te, Zarife ve Alifler’in mevzilen-di¤i ma¤araya ziyaret aldatma-cas›yla bask›n düzenliyor. Tuza-¤a düflürüp öldürdükten sonra,kafalar›n› kesip, Dersim katille-rinden General Abdullah Alp-do¤an’a sunuyor. Aln›ndanöpülerek ve 5 bin lira verilereködüllendirilen Hain Rayber, da-ha sonra mükafatç›lar› ve iflbir-likçileri taraf›ndan o¤lu Ali Hay-dar’la birlikte benzeri bir tuza¤adüflürülerek öldürülecektir.

Rayber in tuza¤›n› sezen Za-rife, Alifler’i uyarmas›na karfl›nyaklaflan sald›r›n›n önüne geçe-mez. Hevaller, kirvelerini çay,tütün ve yemekle karfl›lama ka-

rar› al›rlar. Ama Zarife, ayn› za-manda Dersim da¤lar›nda birgerilla olman›n bilinci ve ihtiya-t›yla silah›n› kuflanarak giriflir,katillerine çay ve yemek haz›rla-ma ifline. Tütünler sar›l›p soh-betler edilirken birden silahlarpatlar.

“fiaflalayan Zarife, kendisinieflinin üstüne atarak, ‘Ew he-valê min e, wî nekujîne!’(“Yol-dafl›m o, onu öldürmeyin!”) di-ye feryat etmifl, fakat öldü¤ünüanlay›nca tabancas›n› çekerekhain Rayber’e atefl etmifl, mer-mi Vankl› Efendi’nin bafl›na isa-bet etmifltir. Rayber, silah›n› buemsalsiz Kürt k›z›na da tevcihederek, onu kocas›n›n cesediüzerine cans›z düflürmüfltür.

Ben fakir bir R›zo’yum

Alifler: Kürt direnifllerinin bir uzun yürüyüflçüsü Zarife: Dersim da¤lar›nda emsalsiz bir Kürt k›z›

Page 10: 094

Sesimiz birleflerek güçlendi25 Kas›m Dünya Kad›na Yönelik fiid-

dete Karfl› Uluslararas› Mücadele Günü ne-deniyle Türkiye’nin farkl› kentlerinde bütünbir haftaya yay›lan etkinlikler yap›ld›. Ankara

Ankara Kad›n Platformu 25 Kas›m içiniki haftaya yay›lan bir etkinlik program›haz›rlad›. Ankaral› kad›n örgütleri ve fark-l› kurumlardan kad›nlar taraf›ndan oluflturu-lan Ankara Kad›n Platformu fliddete karfl›ilk eylemlerini devlet fliddetine dikkat çek-mek üzere 14 Kas›m Cumartesi günü Sin-can Kad›n Hapishanesi’nde yapt›. Ankaral›kad›nlar 17 Kas›m’da ise Büyükflehir Be-lediyesi’nin K›z›lay Güven Park’ta bulunanbinas› önünde bulufltu ve belediyelere gö-rev ve sorumluluklar›n› hat›rlatt›. Kad›nlariyi ayd›nlat›lm›fl sokaklar, güvenli bir ula-fl›m, s›¤›nma evleri ve krefl konusunda be-

lediyelerin sorumlulukla-r›n› yerine getirmesigerekti¤ini belirtti-ler. Belediyeönünde yap›lanaç›klaman›n ar-d›ndan K›z›lay

Postanesi’ne yürünerek buradan belediyele-re yaflanabilir bir kent için kad›nlar›n ta-lepleri hat›rlat›ld›. 25 Kas›m öncesi YükselCaddesi’nde bilgilendirme stantlar› aç›ld›.

21 Kas›m günü Dikmen Vadisi Bar›n-ma Hakk› Bürosu'nda bir araya gelen Va-dili kad›nlar, 22 Kas›m Pazar günü iseDikmen Halkevi’nden kad›nlar, Kad›n Da-yan›flma Vakf›’ndan Asl›han Öztürk’ün ka-t›l›m›yla fliddet hakk›nda söylefliler yapt›lar.Yine ayn› tarihte Yüksel Caddesi’nde An-kara Kad›n Platformu taraf›ndan aç›lanstandlarda ‘Ezber Bozan Sözlü¤ü’ ve‘Utanç Duvar›’ da¤›t›ld›.‹stanbul

21 Kas›m Cumartesi günü Avc›lar Hal-kevi’nde tüm gün kad›nlar›nd›. Film göste-rimiyle bafllayan etkinlik program› gösterimsonras› ‹stanbul Tabip Odas›’ndan SüheylaEkemen, Avukat Dicle Matur ve E¤itimSen 7 No’lu fiube yöneticisi Hikmet fien’inkonuflmac› olarak kat›ld›¤› söylefliyle de-vam etti. Ayn› gün Sefaköy Halkevi’ndebir araya gelen kad›nlar Forum Tiyatro’ylatan›flt›. fiiddet kavram›n› bilince ç›kartan veezilenlerin tiyatrosu yöntemini kullanarakgerçeklefltirilen tiyatro çal›flmas› kad›nlar›nbüyük ilgisiyle karfl›laflt›.

22 Kas›m Pazar günü GaziosmanpaflaHalkevi’nde Dr. Nazmi Algan’›n kat›l›m›y-la kad›n sa¤l›¤› ve fliddet konulu bir söy-lefli düzenlenirken ayn› tarihte Kartal’da isebir söylefli ile medya, kad›n ve fliddet tar-t›fl›ld›.

23 Kas›m Pazartesi günü ise ‹stanbul’unfarkl› bölgelerinden Halkevci kad›nlar Hal-kevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol’un ka-t›l›m›yla fliddetin bilançosunu aç›klad›klar›bir bas›n toplant›s› düzenlediler. fiiddet va-kalar›na iliflkin derledikleri dökümü kamu-oyuyla paylaflan kad›nlar krizin y›k›m›nakarfl› yoksul mahallelerde krefl, çal›flmahakk›, sa¤l›k oca¤› ve s›¤›nmaevi için mü-cadele edeceklerini belirtti.

Ayn› gün akflam saatlerinde Kartal Ka-d›n Platformu bir meflaleli yürüyüfl ve ar-

d›ndan bir kad›n söyleflisi düzenledi.Eskiflehir

Eskiflehir Halkevci Kad›nlar Meclisi 21Kas›m Cumartesi günü açt›klar› stantla tümkad›nlar› fliddete karfl› mücadeleye ça¤›rd›.Adalar Porsuk Bulvar›’nda saat 13.30’daaç›lan stantta bildiri da¤›tan Halkevci ka-d›nlara Eskiflehirli kad›nlardan ilgi büyük-tü. Son zamanlarda krizle beraber artanfliddet olaylar›na dikkat çeken Halkevci Ka-d›nlar bu 25 Kas›m’da sokaklar› bofl b›rak-mayacaklar›n› söyleyerek stant çal›flmas›n›bitirdiler.

Ayn› gün KESK Eskiflehir fiubeleri ÇokAmaçl› Salon’unda, Sendika.Org yazar›Çi¤dem Çidaml› ve Anadolu Üniversite-si’nden Yar. Doç. Dr. Nadide Kark›ner’inkat›l›m›yla bir kad›n söyleflisi gerçeklefltir-di. Halkevci kad›nlar söyleflide kriz ve ka-d›n üzerine tart›flt›.Samsun

Samsun’da Halkevci kad›nlar 25 Kas›m-da ‘Evde ‹flte De¤il Grev’de’ ça¤r›s›yla birbas›n aç›klamas› yapt›. 22 Kas›m Pazar gü-nü saat 14.30’da Çiftlik Caddesi Süleyma-niye Geçidi’nde buluflan Halkevci kad›nlar

25 Kas›m Kad›na Yönelik fiiddete Karfl›Mücadele ve Uluslararas› Dayan›flma Gü-nü’nde KESK taraf›ndan düzenlenen greveat›fta bulunarak kad›nlar› talepleri için so-ka¤a ça¤›rd›.‹zmir

‹zmir Gültepe Halkevi’nde 22 Kas›mPazar günü düzenlenen söylefli ile kad›nayönelik fliddet tart›fl›ld›. Bir psikolu¤un vebir avukat›n konuflmac› olarak kat›ld›¤›söyleflide kad›na yönelik fliddet farkl› bo-yutlarla ele al›nd›. Kad›nlar›n fliddet karfl›-s›nda yapmas› gerekenler tart›fl›ld›.

K‹BELE10 200926 Kas›m9 Aral›k

Kürt siyasetinin önemli figürlerinden birisiolan Leyla Zana, Kürt kad›n hareketinin gelifli-mini ve hareket içerisinde kad›nlar›n özgürlefle-rek kendi kaderlerini nas›l ele ald›klar›n› göste-ren önemli bir örnektir. Zana okuma yazma bil-meyen, erken yaflta evlendirilmifl köylü bir ka-d›ndan TBMM çat›s› alt›ndaki en cesur eylemeimza atm›fl önemli bir siyasi isime dönüfltü.

Leyla Zana, 1961’de Diyarbak›r’›n Silvanilçesinde do¤du, okula gitmek istemesinera¤men henüz 14 yafl›nda, Kürt siyasi hayat›-n›n etkili isimlerinden Mehdi Zana ile evlendi.12 Eylül darbesinde Mehdi Zana’›n 14 y›l süre-cek olan tutukluluk hayat›n›n bafllamas›yla be-raber Leyla’n›n hayat› da de¤iflti. Henüz 19

yafl›ndayken iki çocu¤uyla beraber‘d›flar›da’ kalan Leyla Zana hiç bil-medi¤i Türkçeyi ve okuma yazma-y› eflini ziyaret için gitti¤i hapishaneziyaretleri s›ras›nda ö¤rendi. Bu dö-

nemde kendisi gibi mahpus yak›n› kad›nlarla ta-n›flt›, onlarla birlikte mücadeleyi ö¤rendi.1980’lerin sonunda efli Mehdi’yi ziyaret için git-ti¤i hapishanede tutuklanarak iflkenceye maruzkalmas› Leyla’n›n hayat›n›n dönüm noktas› olu-du. Kad›n oldu¤u için yaflad›¤› ezilmiflli¤e, gör-dü¤ü iflkence ve devlet fliddeti de eklenince ya-flad›¤› sorunlar›n çözümü için bizzat kendisi ini-siyatif almaya karar verdi. Kürt hareketine etkilibir biçimde kat›ld›. 1991’e gelindi¤inde genelseçimlerde aday oldu. Meclise seçim bölgesin-den ald›¤› %84’lük oyla milletvekili olarak girdi.

Leyla Zana Türkiye siyasetine damgas›n› vu-ran eylemini iflte bu seçimlerden sonra yapt›.Kirli savafl›n tüm h›z›yla sürdü¤ü bu dönemdeyemin etmek için TBMM kürsüsüne ç›kan Zanayeminini Kürtçe “Bu yemini Türk ve Kürt halkla-r›n›n kardeflli¤i ad›na ediyorum” sözleriyle bitir-di. Kendisini linç etmek üzere ba¤r›flan ça¤r›flanonlarca erke¤in aras›ndan Meclis Genel Kurul

Salonunda kararl› ad›mlarla yürüyen ve döne-min en cesur eylemini yapan bu genç kad›n›nsadece on y›l önce okuma yazma dahi bilme-yen, mahpushane kap›s›ndaki iki çocuklu gençkad›n oldu¤una inanmak imkans›zd›. Ezenlerinzulmü en s›radan görünenlerin, içindeki isyanateflini yakmaya yetmiflti.

Türkiye siyasal hayat›na yemin eylemiyle im-zas›n› atan Zana, Mart 1994'te tutuklanarakHatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Do¤an ilebirlikte yasad›fl› örgüt üyeli¤iyle suçlanarak 15y›l hapse mahkûm edildi. Bu dört isim özgür-lüklerine AH‹M karar› sonucu ancak 2004 y›l›n-da kavuflabildi.Serbest b›rak›ld›ktan sonra da si-yasete devam eden Zana, bugün halen yapt›¤›konuflmalar ve kat›ld›¤› etkinlikler gerekçe gös-terilerek yarg›lanmaya devam ediyor. Hakk›ndaard› ard›na ç›kan hapis cezalar› bulunuyor. Fa-kat o kendisi gibi ezilen milyonlar›n sesi olmayadevam ediyor.

PO

RT

RE

: L

EY

LA

ZA

NA

Biz bulutolmasak

Her kad›n›n bir dizisi vard›r. S›k› takipçisi olamayabi-liriz ama flöyle bir fragman›na bakar›z en az›ndan ne varne yok diye. Televizyon programlar›n›n ço¤u; reklamlar,diziler, e¤lence programlar›, sabah programlar› kad›nezilmiflli¤ini derinlefltiren bir kültür yayar bunu da biliriz.Biliriz ama yine de kafam›z› boflaltmak, gülmek ve e¤-lenmek ad›na izleriz bu programlar›n birço¤unu.

Bir bulut olsam dizisi de farkl› ismi ve etkileyici mü-zikleriyle bir anda çok izlenenler aras›na giriverdi. Frag-manlar›ndan takip ederken bir iki bölümünü izler halegeldim. Konu flu; Narin (isminden belli) narin bir köy k›-z›d›r. Narin deli bir amca o¤lu, karanl›k do¤uyu ayd›n-latmaya gelen bir adet iyi kalpli doktor ve bir köy ö¤ret-meninin; ki her üçü de Narin’e afl›kt›r, oluflturdu¤u aflküçgeninde savrulup durmaktad›r. Hayat›n› düzgün birbiçimde yaflamas›n›n tek koflulu olan bu üç adamdanbirini seçme süreci izleyiciye anlat›lmaktad›r. Kad›n›nkurtuluflu sa¤lam bir erkek bulmaktan geçmektediryaklafl›m› asl›nda dizinin temelini oluflturuyor ama be-nim bu diziyi elefltirmemin nedeni bunlar de¤il.

Dizinin bir bölümünde Narin amcas›n›n o¤lunun te-cavüzüne u¤rar, bir baflka bölümünde ö¤retmenle ev-lenir ve daha sonra kocas›n›n da tecavüzüne u¤rar. Te-cavüz sahnelerini tüylerimiz diken diken olarak izleriz,nefret ederiz o adamlardan.

Sonra? Sonra o adamlar Narin’e gelip ya özür diler-ler, ya hasta olurlar; yani bir fley gelir bafllar›na. Ve ifltebence televizyonun en kirli oyunu bafllam›flt›r art›k. Otecavüzcü adamlar öyle müzikler eflli¤inde a¤larlar kibir bakm›fl›m ben de a¤l›yorum adamlarla. Yani nere-deyse Narin yak›n›m olsa, affet diyesim gelecek.

Fonda ac›kl› ba¤lama na¤meleri. içimizi ac›tacakcinsten yak›n çekim planlar› derken. “E nolcak ki Mus-tafa’y› da affediversin, çocuk ne kadar çok seviyor onu,o kadar u¤raflt› olmay›nca tecavüz etti” dedirtiyorlar.(bkz. Tv dizi yorumlar›, www. canl›dizi.com) Bunu de-dirten kim mi? Asmal› Konak’ta da ayn› fleyi yapan Me-ral Okay.

Dizilerde kullan›lan müzikler art›k öyle bir sektörünkonusu haline geldi ki, sanat kendisine bile ihanet ha-linde…

Haz›rlayan: Selen Ad›var

Ezenlerin zulmü ens›radan görünenleriniçindekiisyanateflinibileyakar

Krizin, iflsizli¤in, yoksullu¤un sarst›¤› yaflamlar 25 Kas›m’da kad›n dayan›flmas›n›n gücüyle bulufltu. Kad›nlar düzenledikleri etkinlik-lerle ve eylemlerle krizin y›k›m›na, erkek fliddetine, baba bask›s›na, patron tacizine karfl› mücadele edecekleri mesaj›n› verdi

15 Kas›m günü ö¤len saatle-riydi. ‹stanbul’un zengin semtle-rinden Tarabya’da özel güvenlik-li bir sitenin önünde al›fl›lmad›kbir hareketlilik vard›. Birkaç ka-d›n sessiz bir telaflla sitenin gü-venli¤inin biraz ilerisinde bekle-fliyorlard›. Bekledikçe de ço¤al›-yorlard›. Siteye girenler ve ç›-kanlar›n dönüp flöyle bir kafaçevirdi¤i bu kad›nlar biraz son-

ra yanlar›nda getirdikleri pan-kartlar› açarak hep bir a¤›zdanba¤›rmaya bafllad›lar: “Köle de-¤il iflçiyiz, iflçiyiz hakl›y›z kaza-naca¤›z.”

Bu eylem bir ilkti. Bugünedek zengin mutfaklar›nda çal›-flan, parayla çocuklara bakan,evleri temizleyen ve çal›flt›klar›evlerde insanca bir muameledenbile ço¤u zaman mahrum kalan-

lar›n eylemiydi, hatta onlar›n ilkeylemiydi. Çal›flt›klar› evlerdesosyal güvenceden yoksun, iflve-renin keyfiyetine göre belirlenençal›flma saatleri ve ücretleremahkum edilerek çal›flan ev ifl-çisi kad›nlar bir süredir insancakoflullarda güvenceli bir ifl içinörgütleniyordu. Kad›nlar ilk ey-lemlerini iflveren taraf›ndan gay-ri insani muameleye maruz b›ra-

k›lan, ücreti ve tüm haklar› gaspedilerek keyfi bir biçimde ifltenç›kart›lan bir arkadafllar› içinyapt›lar. Arkadafllar›na site gü-venli¤i arac›l›¤›yla iflten ç›kart›l-d›¤›n› ileten, içerde kalan eflya-lar›n› ve ücretini dahi vermeyeniflveren Zeynep Aslan’a karfl›yap›lan eylem sadece ona de¤iltüm ev iflçisi iflverenlerine uyar›niteli¤indeydi. ne dek yok say›

Türk Mühendis MimarOdalar› Birli¤i’ne ba¤l› mes-lek odalar›ndan kad›nlar ça-l›flma yaflam› ve örgütlenmealan›nda yaflad›klar› sorunlarkarfl›s›nda örgütlü mücadeleiçin bir kurultay düzenledi.

Kad›n mühendis, mimar,flehir planc›lar› için bir ilkolan kad›n kurultay› 21-22Kas›m tarihlerinde ‹stanbul,Y›ld›z Teknik ÜniversitesiOditoryumu’nda yap›ld›.

Marmara, Akdeniz, Kara-deniz, ‹ç Anadolu, Ege veDo¤u bölgesi olmak üzeretoplam 6 yerel çal›fltayla ku-

rultay haz›rl›klar›n› yürütenkad›nlar bu bölgelerden ge-len 300’ü aflk›n kad›n›n ka-t›l›m›yla TMMOB örgütlülü-¤ünün kad›n politikas›n› yönverecek kararlara imza att›.

Kurultay’da çal›flmayaflam›na iliflkin düzenlemel-er, do¤um ve emzirme izin-lerinin uzat›lmas›, do¤um iz-ninin yaln›zca kad›n›n de¤ilayn› zamanda erke¤in defaydalanmas›n› sa¤layacakebeveyn izni haline dönüfltü-rülmesi, krefllerin iflyeri vebölgesel bazl› aç›lmas›, kreflaç›lmas› için ön flart olan ifl-

yerinde çal›flan kad›n say›s›yerine çal›flan toplam kiflisay›s›n›n temel al›nmas› veTMMOB’nin bu mücadele-lerde aktif rol almas› kararalt›na al›nd›.TMMOB’da kad›n kotas›

Kurultaya sunulanTMMOB yönetim kurullar›ile organlar›nda kad›n kat›l›-m›n› art›rmak için yönetimkademelerinde en az %35kad›n kotas› uygulanmas›önergesi de TMMOB örgüt-lülü¤üne sunulmak üzerekad›nlar›n alk›fllar› aras›ndakabul edildi.

Teknik dünyan›n kad›nlar› bulufltu

Evlerde temizlik ifli yapan, çocuk bakan ev iflçisi kad›nlar gayri insani çal›flma koflullar›na karfl› direnmek için örgütleniyor. Evlerden sokaklarado¤ru büyüyen bu yeni güç ilk eylemini iflten ç›kart›lan mücadele arkadafllar› için yapt›. Eylemin adresi bir ço¤unun iflyeri olan lüks bir siteydi

Mühendis, mimar, flehir planc›s› kad›nlar çal›flma yaflam›nda sorunlar›n› aflmak veTMMOB örgütünün kad›n politikas›na yön vermek amac›yla kurultay düzenledi

Sesimiz birleflerek güçlendi

Sokakta görünen güç: Ev iflçisi kad›nlar Kader de¤il,ifl kazas›

Ölüm yine en güvencesizolanlar› vurdu. H›z yapan üniver-site ö¤rencisi çevredeki binalardatemizlikçi ve bak›c› olarak çal›flanüç kad›n›n bekledi¤i otobüs dura-¤›na girdi. Kazada üç kad›n iflçihayat›n› kaybetti. 20 Kas›m gece-si Kurtköy’deki villalarda çocukbak›c›l›¤› ve temizlikçilik yapanüç kad›n, evlerine dönmek içinotobüs beklerken, afl›r› h›z yapanbir araban›n dura¤a girmesiylehayatlar›n› kaybetti. Görgü tan›k-lar› kazaya sebep olan Özel OkanÜniversitesi ö¤rencisinin afl›r› h›zyapt›¤›n›, bir süre sonra direksi-yonun hakimiyetini kaybederekFormula Caddesi üzerindeki oto-büs dura¤›na çarpt›¤›n› belirttiler.

Kazada çevredeki villalardaçocuk bak›c›s› ve temizlikçi ola-rak çal›flan ve evlerine dönmekiçin otobüs bekleyen 45 yafl›nda-ki Sultan Aydo¤an, 31 yafl›ndakiMelek Haskan ve 36 yafl›ndakifiakire S›rt›kara hayatlar›n› kay-betti.

Üç kad›n›n ölümü üzerine‹mece Gündelikçiler Birli¤i kaza-n›n yafland›¤› yerde bir eylemyapt›. Eylemde üç kad›n›n ölümü-ne yol açan kazan›n trafik kaza-s› de¤il bir ifl kazas› oldu¤u be-lirtilerek ölümlerden Çal›flma Ba-kan›, yerel yönetim ve patronla-r›n sorumlu oldu¤unu belirttiler.

Page 11: 094

2010 Avrupa KültürBaflkenti logosuyla heryerde karfl›lafl›yoruz ar-t›k. Restore edilen biryap›da, gösterimle-rin yap›lamad›¤› y›-k›m› bekleyenAKM’ nin önündebir panoda, hertürlü etkinlik afifli-nin alt köflesinde,‹stiklal Caddesi’neyol yap›m› içinkonulmufl bir tabe-lada, restoranlardaservis peçetelerininüzerinde. Hayal gü-cünün s›n›rlar›n› zor-layan pek çok alanagirdi Avrupa KültürBaflkenti reklamlar›.Slogan sahne senin

‹stanbul, peki sahnede ger-çekte olup biten ne?‹haleyle sanatç› çal›flt›r›l›r

9 Aral›k günü ‹BB, Mer-ter’deki ek hizmet binas›ndabir ihale gerçekleflecek. Sa-natç›lar 3. kez ihaleyle ‘sa-t›n’ al›nacak. Bütün tepkilerera¤men Maliye Bakanl›¤› uy-gulamay› kald›rmamakta di-retiyor. ‹BB fiehir Tiyatrola-r› Müdürü Mehmet Acarca,“Maliye Bakanl›¤›n›n kadrotalebine cevap vermesi uzunbir süreç” diyor, ancak muh-temelen bunu söylerken sa-natç› ve teknik destek al›m›ihalesinin yeni olmad›¤›n› veüç y›ll›k bir uygulama oldu-¤unu unutuyor. Sanatç›y› ta-fleronlaflt›ran, sanat› metaolarak gören yöneticiler ba-

hanelerle, suçu birbirlerineatarak durumu geçifltirmeyeçal›fl›yor. Sanatç›lar da budurumu kabullenmeye bafll›-yor, tepkileri azal›yor. Üste-lik yöneticilerin kültür ve sa-nata ne kadar ‘önem’ verdik-lerini anlat›p durduklar› 2010Avrupa kültür baflkenti tan›-t›mlar› aras›nda tiyatrocular,yaflad›klar›n› haks›zl›klar› an-latmak dururken, ‹stanbul2010’un vitrinine oturmayaçal›fl›yor, ‹stanbul’u Pazarla-ma Sanat›’n›n baflrol oyuncu-su oluyorlar. ‹flte 2010 Av-rupa Kültür Baflkenti’ndesahnelenen oyun, ‘Sat›l›k Ti-yatrocu.’ Hem de üç y›ld›rgösterimde. Art›k bu oyununperdelerini kapatma vaktigeldi de geçiyor.

m yc k

m yc k

11KÜLTÜR/SANAT26 Kas›m

9 Aral›k2009

‹flçi Filmleri Festivali, Kas›m ay›nda ç›kt›¤›Anadolu yolculu¤unu iki yeni flehirle sürdür-dü.19-24 Kas›m tarihlerinde Batman ve Zon-guldak eme¤in festivalini a¤›rlad›. S›rada Antal-ya, Adana, Mersin, Antakya, Eskiflehir ve Ko-caeli duraklar› var.Zonguldak: Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festiva-li’nin yolu 19-22 Kas›m’da madenciler kentiZonguldak’tan geçti. Zonguldak Belediyesi,

Zonguldak Kültür ve E¤itim Vakf›, TMMOBMaden Mühendisleri Odas›, Makine Mühen-disleri Odas›, Genel Maden ‹flçileri Sendikas› veE¤itim-Sen Zonguldak flubeleri taraf›ndan dü-zenlenen Festival, 19 Kas›m akflam› gerçekle-flen bir aç›l›fl töreniyle bafllad›. Festival kapsa-m›nda ‹flçi ve sinema söyleflisi düzenlendi, Ha-san Seçkin'in emek karikatürleri sergilendi.

Batman: 20-24 Kas›m tarihleri aras›nda ger-çeklefltirilen Festival’i Tek G›da- ‹fl, TMMOB‹KK, Eczac›lar Odas›, Petrol-‹fl, Genel-‹fl, E¤itim-Sen Batman örgütlülükleri, Kadraj Kültür SanatDerne¤i, Batman Tabip Odas›, ve Dev Sa¤l›k-‹flbölge temsilcili¤i düzenledi. Festival’in aç›l›fl et-kinli¤ine Sendika.Org yazar› Çi¤dem Çidaml› veHalkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol da kat›ld›.

nsanl›k tarihine k›rm›z›lar›n enkoyusuyla çizilmifl kara bir tab-lodur “Irk ‹mhas›- Soyk›r›m”.

Kad›n, erkek, genç, yafll›, çocukdemeden kan ak›t›r, kan›n› ak›ta-mad›klar›naysa, evini, topra¤›n›,an›lar›n› s›rt›na yükletip bilinmezyollara koyar. Masa bafl›nda çizi-len bu tablonun imzas›, yine ayn›masada ayn› kanl› ellerle at›l›r…

Tarih: 21 Mart 1937, yer: Dersim.Zaman›n bu tarihinde ve haritan›nbu noktas›nda, 90 bin Kürt katledil-mifl ve niceleri göçe zorlanm›flt›. Bukatliam ve zoraki göç, farkl› dillere,dinlere k›sacas› kendinden olmayanakarfl› beslenen, insan› insana k›yd›ranzavall› bir tahammülsüzlük örne¤idir.Ne ac›d›r ki dünya, çeflitli ülkelerdeve farkl› tarihlerde ayn› tahammül-süzlük örnekleriyle doludur. Yahudi-lere, Filistinlilere, K›z›lderililere, Erme-nilere, Ukraynal›lara, Kamboçyal›lara,Bosnal›lara ve ülkemizde de Kürtlerebeslenen…

Peki ya bizler nas›l tahammülederiz bunca ac›ya. Kimi zamanA¤›tlar yakar, kimi zaman da türkülerbesteleriz. Bazen bir kameran›n kad-raj›nda “k›rm›z› kalem”le çizilen isim-lerin pefline düfleriz… Pekiyi! Yaunutur muyuz yaflananlar›? Elbettehay›r. Bunlar “unutma” demektir as-l›nda, kendimize ve bizden sonra ge-lenlere…

fiivan Perwer, Dersim katliam›naatfen yazd›¤› “Malan Bar Kir” türkü-sünde “Tarihindeki bu kara tabloyuunutma” der. Asl›nda bir türküdenziyade bir hayk›r›flt›r “Malan Bar Kir”.Dersim de evi yak›lan, göçe zorlanan,can› al›nan Kürt çocuklar›n›n yafla-maya olan özlemidir. fiark›, evlerininyüklenerek uzaklara sürülen binlerceinsan›n yakt›¤› bir a¤›t niteli¤indedir.fiivan Perwer’in Helbesten Bijarti 2adl› albümünde yer alan bu a¤›t flusözlere sahiptir Evlerini yüklediler /yaylaya gittiler / deli deli liralar›m /ben deli de¤ildim / beni sen delirttin/deli deli liralar›m

fiark›y› Tara Jaff da arp eflli¤indeyorumlam›fl, Fuat Saka da müzi¤inevrenselli¤i ve birlefltiricili¤ihi MalanBar Kir yorumuyla ortaya koymufltur.

Hayk›r›fllar t›pk› müzik gibi evren-seldir asl›nda. “Bremen Dayan›flmaKorosu” “Türkülerde Anadolu” al-bümlerinde, yaflanan göç olgusunuifllerken “Malan Bar Kir” türküsünüde seslendirir. Müzi¤in birlefltirici gü-cü ve evrenselli¤i bir kez daha kan›t-lan›r. Çünkü onlar›n ülkelerinde, k›rk-l› y›llara damgas›n› vuran, soyk›r›m›nen büyü¤ü yaflanm›flt›r…

Ne yapmal›y›z? Biz, bütün dünya-da ki tüm kara tablolara inat türküleryakmal›y›z. Unutmamak, unutturma-mak ve umut yeflertmek için…

Haz›rlayan: Dilek Ersoy

Festival’in yolu uzuyor

Kas›m ay›n›n 19’u flair EnverGökçe’nin 28. ölüm y›ldönümüydü.Gökçe Ahmet Arif’le beraber halkfliiri gelene¤ini Türkiye edebiyat›n-da ustal›kla sürdüren büyük bir fla-ir olarak an›l›r. Yaflam›na mal ola-cak kadar büyük bedeller ödemesi-ne ra¤men sanat›nda ve yaflam›ndadevrimci düflüncenin izini süren fla-iri anarken hayat› ve mücadelesinibir kere daha okumay› öneriyoruz.

Faflistler camlara yürüdüler /Kürsüleri k›rd›lar, höykürdüler /T›¤ teber flah› merdan / “Tanr›Da¤› kadar Türktü bunlar / H›raDa¤› kadar müslüman” / Ve dekanl› b›çakl› düflman

Enver Gökçe 1920’de Erzin-can’›n E¤in ilçesi’nde Çit Kö-yü’nde dünyaya geldi. Gökçe, he-nüz 9 yafl›ndayken ailesiyle beraberAnkara’ya göç etti. fiair lise y›lla-r›nda edebiyat ö¤retmeninin yönlen-

dirmesiyle Dil, Tarih ve Co¤rafyaFakültesi’ne girerek Türkoloji oku-du. Üniversite y›llar›nda sosyalistfikirlerle tan›flan Gökçe, 1946’dafaflizme karfl› mücadele amac› tafl›-yan Türkiye Gençler Derne¤i'ninkurucular› aras›nda yer ald›. O dö-nem faflist ideolojinin güç kazan-mas›yla beraber Türkiye GençlerDerne¤i faflist güçlerin hedefi hali-ne geldi.

Gökçe, kendi hayat›n› anlatt›¤›metinlerde derne¤e karfl› sald›r›y›“Biz o zaman safça, yirmi otuz ki-fli, bir odac›k yerde topland›k veelimizde sopalarla gelenleri bekle-dik. Turanc›lar sald›rd›. Dernek y›-k›ld› bir kaç saat içinde...” sözleriy-le anlat›r. Bu sald›r› FakülteninÖnü fliirine konu olur.

Bu gün görüfl günümüz / dostkardafl bir arada / telden tele men-dil salla el salla…

Yaflanan sald›r›lar›n ard›ndandernek faaliyetleri nedeniyle EnverGökçe ve üç arkadafl› tutukland›.Enver Gökçe mahpusluk günleriniise daha sonra Ezgi’nn Günlü¤ü veHasret Gültekin taraf›ndan iki fark-l› yorumla seslendirilen Görüfl Gü-nü fliiriyle anlatt›.

Gökçe, dernek davas›ndan bera-at etti, üniversite hayat› boyuncaedebiyatla ilgilenmeyi sürdürdü, ün-lü flair Neruda’n›n eserlerini Türk-çeye çevirdi. Halkevleri taraf›ndanç›kart›lan Ülkü dergisi için çal›flt›.

fiair üniversiteyi bitirdikten son-ra çal›flmaya bafllad›. Ankara ve‹stanbul’da devlet yurtlar›nda çal›fl-t›. 1951 TKP tevkifatlar› bafllad›,onlarca kifliyle beraber Enver Gök-çe’de tutuklan›p a¤›r iflkencelerdengeçtikten sonra mahkemeye ç›kart›l-d› ve 7 y›l hapis cezas›na bir sü-rede sürgün cezas›na mahkum edil-

di. Bu dönem zorlu hapishane ko-flullar› Gökçe’nin sa¤l›¤›n› tedaviedilemez biçimde bozdu. Gökçe ha-pishanede onlarca fliirden oluflan"Yusuf ile Balaban" destan›n› yaz-d›. Parça parça yazd›¤› bu çal›flma-y› d›flar› ç›kartmay› baflarsa da onuemanet etti¤i Ahmet Arif eseri kay-betti. Hapishane günlerini anlatt›¤›bu meflhur çal›flmadan geriye Ah-met Kaya taraf›ndan seslendirilen

“Zaman akar, zaman geçer, / Za-man zindan içinde" dizelerinin deyer ald›¤› bölümler kal›r.

Enver Gökçe hapishane y›llar›-n›n ard›ndan açl›k ve yoksullukçekti. Polisiye bask›n›n da etkisiyleköyüne döndü. fiair, ömrünün kalank›sm›n› k›fllar› köyünde yazlar› isesa¤l›¤› el verdi¤i ölçüde ‹stanbul veAnkara’da geçirdi. 19 Kas›m1981’de hayat›n› kaybetti.

Bir incirçekirde¤inidoldurmazinsanlar

Bir incirçekirde¤inidoldurmazinsanlar

Selda Çiçek’in ilk filmi olan ‹ncir Çekirde¤ini, sinema tekni¤indenöte konusu ve dayan›flmayla üretilmifl olmas› de¤erli k›l›yor

‘Herkesi seveceksin’Enver Gökçe konuflmac› olarak

kat›ld›¤› bir söyleflide iyi bir sanatç› ol-man›n koflullar›n› flu sözlerle anlat›yor-du:“…‹yi bir sanatç› olmak için önce,kendi halk›n› sevmek daha do¤rusubu halk›n içinden bu halk›n en devrim-ci s›n›f›na ba¤l›l›k göstermek içtenliklebunu yapmak flartt›r.

Hayat› tüm yönleriyle seveceksiniz. ‹yilik kötülükleriyle, pisli¤iyle, fakat

seveceksiniz. Suyunu, da¤›n›, topra¤›n›, çevreyi

de kendisi kadar her fleyini seveceksi-niz. Bunu sevdi¤iniz bir sürede, bunla-r› yap›tlar›n›za geçirebildi¤iniz ölçüdebüyük ve yol gösterici olacaks›n›z. “

Sinema emekçisi Selda Çiçek’in ilkuzun metrajl› filmi ‹ncir Çekirde¤i gösteri-me girdi. Sinema Emekçileri Sendikas› Ge-nel Sekreteri olan ve bugüne dek sanatyönetmeni olarak çok say›da film ve dizi-de görev alan Çiçek yönetmen koltu¤unageçti¤i bu ilk filmde kad›n intiharlar›nadikkat çekiyor.

Mardin’de bir ailenin tek o¤lunun ma-y›na basarak hayat›n› kaybetmesinin ar-d›ndan onun ölümünden kendini sorum-lu tutan k›zkardeflinin intihar› ve hayattakalan tek k›z kardeflin de ablas›n›n koca-s›yla evlenmesinin üzerine kurulu olan öy-kü birbirinden farkl› kad›n profillerini anla-t›yor. Kad›n intihalar› üzerine odaklanan

filmde Özgü Namal ve Derya Durmaz bafl-rolde yer al›yor. Yönetmenin ilk filmi ol-mas›n›n dezavantajlar›, kendini filmin ak›-c›l›¤›n›n sekteye u¤ramas› ve yer yer film-de kopukluklar yaflanmas›nda gösteriyor.Fakat yönetmen filmini baflta Kültür Ba-kanl›¤› olmak üzere hiçbir kifli veya ku-rumdan destek almaks›z›n çekti. Fil-min oyuncular ücretlerini giflehas›lat› sonras› almay› kabul et-ti. Sinemada ilk filmini çekenve bunun için toplumsal birsoruna odaklanan Çiçek’in ça-bas›n›n sinema dünyas›ndadayan›flmayla karfl›l›k görmesifilmi daha da anlaml› k›l›yor.

K›fl uykusundan uyanmakTürkiye edebiyat›na yeni so-

luk veren yazarlardan biri olanAyflegül Devecio¤lu üçüncü ki-tab›n› ç›kard›. 2004 y›l›nda KuflDiline Öykünen’i, 2007 y›l›ndaise A¤layan Da¤ Susan Nehirromanlar›n› ç›karan yazar bukitaplar›n›n ard›ndan öykülerin-den oluflan üçüncü kitab› K›flUykusu da Ekim ay›nda yay›n-land›.

Romanlar›nda 12 Eylül’ünyaratt›¤› ölgün ve karanl›k gün-

leri anlatan Devecio¤lu bu ki-tab›nda da darbeyle beraber k›fluykusuna yatmayazorlanan toplumutasvir ediyor. Ki-tapta yazar›n beflöyküsü; K›fl Uyku-su, Veremli, Ziyaret,Bir Öykü Yazmal›-y›m ile Beflmeflelikyer al›yor.

Devecio¤lu bir rö-portaj›nda kitab›n› an-

lat›rken flu sözleri sarf ediyor:'Öyküler gibi kitab›n ismi de

ima etmiyor, aç›k-ça söylüyor. Bizbu ülkede yaralar-la yafl›yoruz. 12Eylül'ün hâlâ hü-küm sürmesi,darbeci generalle-rin, iflkencecile-rin yarg›lanma-m›fl olmas› gi-bi...'

Tiyatro sanatç›lar› haraç mezat

‹flçi filmleri rotas›n›yeni kentlere çevir-di. Festivalin Ana-dolu yollar›ndakidördüncü y›l›nda ikiyeni dura¤› var:maden iflçisininkenti Zonguldak vepetrol emekçisininyaflad›¤› Batman

Kas›m ay›n›n ikinci yar›s›nda Türkiye fliirinin gizli kahramanlar›ndan biri an›l›yor. fiiirleri onlarca ezgiye ha-yat veren yazd›¤› fliirler dilden dile dolaflan, devrimci mücadelesini fliirine tafl›yan bir flair: Enver Gökçe

Kanl› yolun türküsü:“Malan bar kir”

Page 12: 094

Aral›k 2008’den Haziran2009’a kadar geçen 6 ayl›ksürede ifl arayan mühendis,mimar ve flehir planc›s› say›-s› yüzde 33 artarak 14 bin81’e yükseldi. Mühendislik vemimarl›k fakültelerinden 2004y›l›ndan sonra mezun olanla-r›n yüzde 25’e yak›n› iflsiz,çal›flanlar›n ise yüzde 82,4’üyoksulluk s›n›r›n›n alt›nda üc-ret al›yor. Böylesi bir tabloiçerisinde krizin de getirdi¤iy›k›mla birlikte kölece çal›fl-ma koflullar›na mahkum edi-len mühendis, mimar ve flehirplanc›lar› 14-15 Kas›m tarih-lerinde TMMOB Ücretli ‹flsizMühendis, Mimar ve fiehirPlanc›lar› Kurultay›’nda bulufl-tu. Binlerce emekçiye ulafl›ld›

Çal›flmalar›na May›s2008’deki TMMOB GenelKurulu’nda al›nan kararlayaklafl›k bir y›l önce bafllanankurultay kapsam›nda toplam 8ilde (Adana, Ankara, Bursa,‹stanbul, ‹zmir, Kocaeli, Sam-sun ve Zonguldak) yerel ku-rultaylar düzenlenirken, haz›r-l›k toplant›lar›yla birlikte 5 bi-ne yak›n ücretli ve iflsiz mü-hendise ulafl›lm›fl oldu.

Yap›lan haz›rl›k çal›flmala-r› içerisinde Bursa ve ‹stan-

bul’daki hareketlilik göze çar-parken, kurultay sayesinde ifl-yerleri, fabrikalar ve sanayisiteleri ile do¤rudan temas ku-ruldu. Kurultaya yo¤un kat›l›m

Tüm bu yerel çal›flmalar14-15 Kas›m tarihlerinde ‹TÜMaçka Kampüsü Mustafa Ke-mal Amfisi’nde gerçeklefltiri-len kurultaya tafl›n›rken, ikigündeki toplam kat›l›m 800’üaflt›. Kat›l›mc›lar iki gün bo-yunca ücretli mühendis, mi-mar ve flehir planc›lar›n›n ça-l›flma koflullar›, özlük haklar›,iflsizli¤in ve güvencesizli¤inmühendis, mimar ve flehirplanc›lar›na etkileri, kad›nmühendis, mimar ve flehirplanc›lar›n karfl›laflt›klar› so-runlar, örgütlenme ve sendika-laflma gibi bafll›klarda yerel-lerden gelen 40’tan fazlaönergeyi oylayarak kararaba¤lad›. TMMOB YönetimKurulu Baflkan› Mehmet So-¤anc› ve baz› yöneticilerin ka-rar al›nmas›n›n önüne geçmekiçin gösterdikleri çaba ise ka-t›l›mc›lar taraf›ndan tepkiylekarfl›land›.Özellefltirme ve asgari ücret tart›flmas›

Kurultayda haftal›k çal›flmasaatinin 35’e indirilmesi mü-

cadelesinin yürütülmesi, hak-s›z yere iflten ç›kar›lan mü-hendis, mimar flehir planc›la-r›n›n hukuksal mücadelesiniyürütmek üzere hukuk bürola-r› aç›lmas› ve TMMOB düze-yinde oluflturulacak bir daya-n›flma fonundan yararlanmala-r›n›n sa¤lanmas› gibi mücade-le ve dayan›flmaya yönelikkararlar al›nd›. Özellefltirmelerve mühendislik asgari ücretiile ilgili karar önerileri iseuzunca süre tart›fl›ld›. Özellefl-tirmelere karfl›halktan yana birkamulaflt›rma-

n›n olmas› gerekti¤i benimse-nirken, asgari ücret için sunu-lan önerilerde gereken ço¤un-luk sa¤lanamayarak karar al›-namad›. Kurultay›n örgütçüle-ri kurultay›n en büyük eksik-lerinden birinin bu karar›n al›-namamas› oldunu belirtiyor.Daha güçlü ve örgütlü birTMMOB için…

1976 y›l›ndan beri ilk de-fa TMMOB içerisinde ücretliçal›flan ve iflsiz mühendisle-re yönelik bu çapta biretkinlik düzenlenmifl

oldu. TMMOB örgütlülü¤ününyüzde 80’e yak›n›n› oluflturanemekçi mimar, mühendis veflehir planc›lar›n›n mücadelesiiçin kritik öneme sahip olankararlar May›s ay›ndaTMMOB Genel Kurulu’na ta-fl›nacak.

Buradan ç›kacak kararlardo¤rultusunda TMMOB’nindaha güçlü ve etkin bir çizgi

izlemesi yolunda ad›mlarat›labilecek.

Ücretli ve iflsiz mühendisler, 1976 y›l›ndaki ÜçüncüTeknik Elemanlar Kurultay›’ndan tam 33 y›l sonra birkez daha bir araya gelerek TMMOB içerisindeki anamücadele dinami¤i olduklar›n› gösterdiler

Yapacak çok iflimiz var!Bu örgütte ifliniz ne?

Bursa’dan gelen bir kat›l›mc›n›n,kurultay sayesinde daha önce hiç te-mas edilmeyen TMMOB üyelerineulafl›ld›¤› yönündeki sözleri kurulta-y›n gerçek amac›n› da özetliyordu.

Bursa’da 5 ayl›k bir süreçte aktifbir çal›flma yürüten mühendis, mimarve flehir planc›lar› kamu iflyerleri veorganize sanayi bölgelerinde yapt›kla-r› toplant›lar ile ücretli çal›flan mü-hendis, mimar ve flehir planc›lar›nsorunlar›n› ilk a¤›zdan dinleme f›rsa-t› buldu. Oluflturduklar› çal›flma grup-lar› ve düzenledikleri paneller ile ku-rultay sürecini oldukça verimli geçi-ren Bursa delegasyonunun özverili

çal›flmas› kurultaya da aktif bir kat›-l›m olarak yans›d›. Hemen hemen hergündemde söyleyecek sözü olan Bur-sal› kat›l›mc›lar, tart›flmalar›n zengin-leflmesine katk›da bulundu. Kurulta-y›n yaratt›¤› çekim merkezi Bursa’daTMMOB içerisinde emekten yana ta-v›r alan mühendis, mimar ve flehirplanc›lar›n› birlefltirerek, bir arada ça-l›flma kültürünü gelifltirdi.

Bursa’dan gelen kat›l›mc›larla bir-likte kurultaya kat›lan mühendis, mi-mar ve flehir planc›lar›n›n kurultaysonras› ortak görüflü ise, kurultay›nbir bafllang›ç oldu¤u ve daha yapa-cak çok ifllerinin oldu¤uydu.

Bursal› kat›l›mc›lar, haz›rl›k sürecinde TMMOB’nin kitlesi ilebulufltu¤unu belirttiler: “Hiç temas etmedi¤imiz TMMOB üyelerineulaflt›k. Bizlere, TMMOB bu konularla da u¤rafl›yor muymufl dediler”

TMMOB Ücretli-‹flsiz Mühendis, Mimar, fie-hir Planc›lar› Kurultay›’n›n düzenlenme karar›al›nd›¤›ndan itibaren Devrimci Mühendis, Mi-mar ve fiehir Planc›lar›n›n birlikteli¤ini ifadeeden Politeknik taraf›ndan özverili bir çal›flmayürütülerek kurultay süreçleri gelifltirilmeye çal›-fl›ld›. Yerel kurultaylar› do¤rudan örgütleyendevrimci mimar, mühendis ve flehir planc›lar›12-13 Eylül tarihlerinde Akçakoca’da düzenle-

dikleri kamp›n bir gününü kurultay ile ilgili ka-rarlar›n tart›fl›lmas›na ay›rd› ve kurultaylara su-nulan önerilerilerini ortaklaflt›rd›. Yerel kurultay-lardaki tart›flmalarla güncellenen ve kurultaydakitapç›k olarak da¤›t›lan karar önerilerinden as-gari ücret d›fl›ndaki hepsi kurultay kat›l›mc›lar›taraf›ndan kabul edildi. TMMOB içerisindekiemekten ve halktan yana mühendis, mimar veflehir planc›lar›n›n tart›flma ve müdahale plat-

formunu oluflturmak için bundan 1 buçuksene önce politeknik.org.tr sitesi kurulmufl-tu. Ücretli ve ‹flsiz Mühendis, Mimar ve fie-hir Planc›lar› Kurultay›, TMMOB’nin dahagüçlü ve daha örgütlü bir flekilde s›n›f mü-cadelesinin aktif bir bilefleni olmas› gerekti-¤ini savunan devrimci mimar, mühendis veflehir planc›lar›n›n etkin kat›l›m gösterdikle-ri bir süreç olarak gerçekleflti.

Kurultay›n ilk saatlerinde yapt›¤›aç›l›fl konuflmas›nda, karar önergeleri-nin geç haz›rlanmas›, illerden delegeolarak odalar›n seçti¤i kiflilerin gelme-mesi ve önergelerin dilinin geri olma-s› gibi gerekçelerle karar al›nmamas›-n› isteyen So¤anc›, kurultay için ge-len yüzlerce kiflinin iradesini bir an-da yok saymaya çal›flt›.

Kurultay kat›l›mc›lar› taraf›ndangerek kürsü konuflmalar› gerekse al-k›fllarla protesto edilen bu görüfl, se-çilen divan tara-f›ndan dikkatebile al›nmad›.Bu durumüzerine bafltaM a k i n e

Mühendisleri Odas› ‹stanbul fiubesiyöneticileri olmak üzere 40-50 kiflilikbir grup kurultay› terk ederken, ken-dileri ile gelmeyen, odalarda çal›flanteknik görevlilerin isimlerinin belirlen-mesini istediler.

‹kinci günde ise Elektrik Mühen-disleri Odas› (EMO) Yönetim Kuru-lu Eski Baflkan› Hüseyin Yeflil tara-f›ndan, yaklafl›k 60 kiflinin ad›n›nyaz›l› oldu¤u bir dilekçeyle kurultay-da ö¤renci üyelerin de oy kulland›¤›ve karar alma süreçlerinin sa¤l›kl› ol-mad›¤› gerekçesiyle kurultay›n meflruolmad›¤› savunuldu. Dilekçede ad›geçenlerin bir bölümü Divana baflvu-rarak adlar›n›n habersiz yaz›ld›¤›n›belirtirken, bir k›s›m›n›n kurultayahiç kay›t yapt›rmam›fl olmas› ve ‘di-lekçe’ ad› alt›nda verilen ka¤›tta hiçkimsenin imzas›n›n bulunmamas› isedikkat çekti.

Kurultay haz›rl›klar› s›ras›nda tümmali sorumlulu¤un EMO ‹stanbul fiu-besi’ne b›rak›lmas› ile kurultay›n büt-çesinin s›n›rl› tutulmas›na yol açanTMMOB Baflkan› ve baz› yöneticile-rin kurultay s›ras›ndaki bu tav›rlar›kat›l›mc›lar taraf›ndan elefltirildi. Ay-n› yöneticiler çeflitli illerden kurulta-ya kat›l›m sa¤lanmamas› için kat›l›m-c›lar›n yol ve konaklama masraflar›-n› karfl›lamaktan da imtina ettiler.

Üyelerinin yüzde 80’ini oluflturan ücretli ve iflsiz mühendislerin kurul-tay›nda TMMOB Baflkan›, adeta örgütünü karfl›s›na alarak flunlar›söyledi: “Kararlar oylanamaz, oylanmamal›d›r, kabul edilmemelidir.”

TMMOB’DE TARIHIKURULTAY

14-15 Kas›m’da ‹stanbul, iflçis›n›f›n›n birli¤i ve s›n›f hareketininaya¤a kald›r›lmas› mücadelesiaç›s›ndan önemli bir etkinli¤esahne oldu. TMMOB üyesi teknik

elemanlar, çal›flma ya-flamlar› ile ilgili sorunla-

r›n› masaya yat›rarakçözüm yolunda

kararlar ald›lar. K u r u l t a y ,

TMMOB’nin sony›llarda yap›lan en

yüksek kat›l›ml› ve en ni-telikli etkinliklerinden birioldu. Bir meslek örgütüolarak TMMOB’ye de¤i-flik s›n›fsal konumlardakimühendis, mimarlar üye.

Kamuda veya özel sektördeücretli olarak çal›flan veya ifl-

siz olan teknik elemanlar,yüzde 80’lik oranla Birli¤in

a¤›rl›kl› taban›n› oluflturuyorlar.Bu kesim, üretim araçlar›na sa-hip olmayarak ve emek güçleriniücret karfl›l›¤› satarak çal›flmalar›dolay›s›yla nesnel olarak iflçi s›n›f›içinde yer al›yorlar. Son dönem-de bu kesim, çal›flma koflullar›n›na¤›rlaflmas›, ücretlerinin düflmesi,iflsizlikle daha fazla tan›flmalar›sonucu, iflçi s›n›f›n›n gelenekselkesimleriyle somut olarak dahafazla kader birli¤ine itilmifl du-rumda. Ancak, ücretli ve iflsizteknik elemanlar, TMMOB’ye“üyeler” ama gerçek anlamda“örgütlü” de¤iller. TMMOB’de,y›llard›r bu kesime yönelik politi-kalar›n gelifltirilmemifl olmas› veonlar› kapsayacak ad›mlar›n at›l-mamas› sonucu bu yabanc›laflmaortaya ç›km›fl durumda. Teknikelemanlar mevcut halde sendika-larca kapsanam›yor. Sendikalar›ntoplu ifl sözleflmesi yapt›¤› iflyerle-rinde bile ya kapsam d›fl› tutula-rak ya da kendilerinin, eski seç-kinci yaklafl›mlar› nedeniyle sen-dikalar›n uza¤›nda duruyorlar.

Kurultay, sorunlar› gidereka¤›rlaflan ama henüz örgütlü çö-zümler ortaya koyamam›fl teknikelemanlar›n, öncelikle TMMOBörgütlülü¤ünü gelifltirerek önem-li bir ad›m atmas›na vesile oldu.‹ki y›l önce, konu bafll›klar› olarakbenzeyen ancak somut kararlaral›nmas› hedeflenmeyen bir et-kinlik, “Mühendislik, ‹stihdam veÜcretlendirme Sempozyumu”ad› alt›nda yap›lm›flt›. 1974-75-76 y›llar›nda, TMMOB öncülü-¤ünde gerçeklefltirilen teknik ele-manlar kurultaylar›ndan sonra,ilk defa somut bir mücadeleprogram› ortaya koyulmufl oldu.

Kurultay’›n temel bir yaklafl›-m› teknik elemanlar›n di¤eremek güçleri ile beraber müca-dele etmesinin vurgulanmas› ol-du. Ancak iflyerlerinde yaln›zlafl-m›fl bu kesimin dayan›flmac› birtarzda sahiplenebilmesi ve örgüt-lü mücadeleye kat›lmas› içinTMMOB’ye somut görevler detarif edildi. Hukuk bürolar› kurul-mas›, dayan›flma fonu oluflturul-mas›, teknik elemanlar için ifl ta-n›mlar›n›n, yetki ve sorumlulukla-r›n›n ve özlük haklar›n›n belirlen-

di¤i tip sözleflmelerin TMMOB ta-raf›ndan haz›rlanmas› ve uygu-lanmas› için takipçi olunmas›, 6saatlik ifl günü ve haftal›k en faz-la 35 saatlik çal›flma gibi talepleriiçeren 60’tan fazla önerge oyla-narak karara ba¤land›. Ayr›ca ye-rel kurultaylarda da çok vurgula-nan ve Kurultay kararlar›n›n yafla-ma geçirilmesine kritik öneme sa-hip TMMOB iflyeri temsilcilikleriniyaflama geçirilmesi karar› al›nd›.

Asgari ücret konusunda isekarar al›namad›. S›n›f› bölece¤igerekçesiyle, TMMOB’nin hiçbirflekilde asgari ücret “talep etme-mesini” isteyen önergeyle di¤eremek ve meslek örgütleriyle bir-likte belirlenecek insanca yaflamücretinin, TMMOB taraf›ndan as-gari ücret olarak tespit edilmesinive uygulanmas›n› isteyen önerge,2/3 karar ço¤unlu¤una ulaflama-yarak daha sonra tart›fl›lmaya b›-rak›ld›. Kurultay› bir ideolojik po-zisyon ve siyasi çizgi belirleme ze-mini olarak gören yaklafl›m ile so-mut kararlar› TMMOB’nin önünekoyarak bir mücadele program›oluflturmaya çal›flan yaklafl›m ara-s›ndaki fark, baflka baz› kararönergelerinde de ortaya ç›kt›.

Verilen onca emek ortaday-ken TMMOB Baflkan›n›n ve baz›yöneticilerin, kimi önergelerdenrahats›zl›k duyarak, karar al›nma-mas› yönündeki müdahaleleri iti-bar görmedi. Bu müdahale, y›l-lard›r ücretli ve iflsiz mühendis,mimar, flehir planc›lar›n sorunlar›-na duyars›z ve onlar› örgütlemek-te yetersiz kalan, TMMOB yöne-timlerindeki egemen anlay›fl›ngeliflmekte olan dinami¤i de kav-rayamad›¤›n› gösterdi. Emekçikimlikleri ile Kurultaya kat›lanteknik elemanlar geleceklerini el-lerine almak istediklerini dostadüflmana beyan etmifl oldular.

Devrimci mühendis, mimarve flehir planc›lar›, Kurultay fikri-nin ortaya at›lmas› ve TMMOBGenel Kurulu’nda kabul edilmeside dâhil olmak üzere, tüm sürecietkin biçimde sahiplendiler. Ha-z›rl›k döneminde, yerel kurultay-lara oldu¤u gibi Kurultay toplan-t›s›na da, s›n›f›n bir parças› olarakteknik eleman hareketinin yeni-den aya¤a kald›r›lmas›n›n bir ad›-m› olarak müdahale ettiler. So-mut kararlara ve görevlere daya-nan bir mücadele program›n› or-taya ç›karabilmek için çaba gös-terdiler. Bugün art›k bu progra-m›n temelini atan Kurultay karar-lar›, mücadelemizin meflru birbelgesidir. Bu çok önemi bir bafl-lang›çt›r, ama sadece bafllang›ç-t›r. Elimizdeki bu kararlar›n ba¤l›Odalar›n ve flubelerinin genel ku-rullar›nda ve TMMOB Genel Ku-rulu’nda, programatik hedeflerolarak benimsenmesini sa¤la-mak; gerekiyorsa tüzük, yönet-melik de¤iflikliklerinin yap›lmas›-na yol açmak; ve birer birer haya-ta geçirilmesi için militan bir mü-cadele vermek görevi, en bafltabizim omuzlar›m›za yüklenmifltir.

Yolumuz aç›k olsun! Hepimi-ze kolay gelsin!

Yolumuz Aç›k Olsun!

politeknik.org.tr

Devrimci Mühendis-Mimar fiehir Planc›lar› 25 Ekim’de Halkevleri’nin düzenledi¤i“Haklar›m›z için birlefliyoruz” mitingine de kitlesel biçimde kat›lm›flt›

Politeknikten Kurultay’a etkin kat›l›m

Mühendisler s›n›f mücadelesi için bir ad›m öne

TMMOB Yönetim Kurulu Baflkan›

Mehmet So¤anc›