11 ocak 2012 42. cÝlt 3. fasÝkÜl ( 260 1. forma / 2. kontrol

3
193 ka ve Sušica köylerinde camilerin bulun- duðunu göstermektedir. Kasabada ise sa- dece 1022’de (1613) yaptýrýlan Kâtib Du- rak Orta Camii ihmallere raðmen günü- müze kadar saðlam olarak gelebilmiþtir. Bir zamanlar önemli bir Türk köyü olan Bansko’da XVI. yüzyýlýn ilk dönemlerine ait Mezid Bey’in (Rumeli beylerbeyi mütefer- rikasý) görkemli türbesi ve tarihî Banitsa (Banica) köyünde XVI. yüzyýl Toygun Paþa Camii de bugüne ulaþabilmiþtir. Ayný köy- de Toygun Paþa Camii karþýsýnda bir Þâ- bânî türbe ve tekkesi ayakta duruyor ve 2010 yýlýnda faaliyet gösteriyordu. Ustrum- ca Osmanlý âlimi, þair ve Celvetî derviþi Derûnîzâde Hulûsi Efendi’nin (ö. 1177/ 1763-64) memleketidir; ancak daha ziya- de Ustrumcalý bir yörük ailesinin oðlu olan meþhur Halvetî þeyhi Sofyalý Bâlî Efen- di’nin (ö. 960/1553) doðum yeri olarak bi- linir. BÝBLÝYOGRAFYA : Evliya Çelebi, Seyahatnâme (Daðlý), VIII, 334- 337; V. Kan®ov, Makedonija Etnografija i Statis- tika, Sofia 1900, s. 459-462; J. Ivanov, Severna Makedonija (ed. D. J. Biserov), Sofia 1906, s. 209- 212; M. Risti@, Strumica, Geografsko-istoriska rasprava, Beograd 1925; M. Pandevski – G. Stoev, Strumica i Strumi®ko niz Istorijata, Strumica 1969; J. Trifunoski, Strumica, Narodni ´ivot i Obi- ®aji, Beograd 1979, s. 16-21; Ayverdi, Avrupa’da Osmanlý Mi‘mârî Eserleri III, s. 241-244; Turski Dokumenti za Istorijata na Makedonskiot Na- rod (ed. Aleksandar Stojanovski), Skopje 1982-95, V/3, s. 29-227; V/5, s. 91-109; N. Clayer, Mysti- ques, état et société: Les halvetis dans l’aire balkanique du la fin du XV e siècle à nos jours, Leiden 1994, s. 70-81; J. McCarthy, Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Mus- lims: 1821-1922, Princeton 1996, s. 145-146; I. Mikul®i@, Srednovekovni gradovi i tvrdini vo Makedonija, Skopje 1996, s. 318-322; a.mlf. – D. Koco, “Arheološki iskopuvanja vo 1973 g. vo Sv. 15 Tiveriopolski macenici, Strumica”, Zbor- nikna Arheolo{kiot Muzej, VIII/9, Skopje 1978, s. 93-104; H. Matanov, Knya´estvoto na Draga- {i: Kam istoriyata na Severoisto®na Makedoni- ja v predosmanski period, Sofia 1997, tür.yer.; V. Popovski – M. Panov, Op•tinite vo Republika Makedonija, Skopje 1998, s. 345-347; Selânik Vilâyeti Salnâmesi, sy. 19, Selânik 1324, s. 299- 301; ^. Tadi@, “Dva ostatka vizantijske arhitektu- re u Strumickom kraju”, Glasnik Skopskog Na- ucnog Dru•tva, III, Skopje 1928, s. 83-96; S. Pa- padopoulos, “Ecoles et associations grèques dans la Macedonine du nord durant le dernier siècle de la domination turque”, BS, III (1957), s. 428- 433; M. Kiel, “Some Little-known Monuments of Ottoman Turkish Architecture in the Macedoni- an Province: Štip, Kumanovo, Prilep, Strumitsa”, GDAAD, sy. 4-5 (1976), s. 153-178; M. Lazarevs- ka, “Orta Djami Strumica, Srednovekovna Crkva so Nekropol”, Arheolo{ki Pregled, XVII, Beograd 1986, s. 260-261; Kåmûsü’l-a‘lâm, II, 890-891; A. Mroševi—, “Strumica”, Enciklopedija Jugos- lavije, Zagreb 1971, VIII, 199-200; a.mlf., “Stru- micko Polje”, a.e., VIII, 200. ÿMachýel Kýel USTUKUS Maddî nesnelerin aslý, ilk basit madde, dört unsurdan her biri anlamýnda felsefe terimi (bk. ANÂSIR-ý ERBAA). ˜ USTULÇE Bosna-Hersek’te tarihî bir kasaba. ˜ Hersek’in güneyinde yer alan Stolac ka- sabasýnýn Osmanlý dönemindeki adýdýr. Her- sek’in merkezi Mostar’dan 35 km. kadar güneyde, deniz seviyesinden 65 m. yük- seklikte daðlarla çevrili bir havzada bulun- maktadýr. Mostar-Dubrovnik ve Capljina- Bile@a yollarýnýn üzerindeki Ustulçe kasa- basýnýn tarihi Ortaçað’lara kadar iner. Ýlk defa 1375’te Vidoški Grad adýyla zikredilir; bu sýrada küçük bir idarî bölge olan Vido- vo Polje’nin merkezidir. 1444’te kalenin alt tarafýndaki yerleþme Podstolac ismiyle ge- çer. 1466’da Osmanlýlar tarafýndan ele ge- çirilen Ustulçe’nin Slavca “stol” (koltuk) ke- limesinden türediði, kasabanýn hemen dý- þýnda Ošani@i’de Sv. Petar ve Pavle adlý kü- çük Ortodoks kilisesinin yanýnda, Milora- dovi@ ailesinin asilleriyle Hersek Dükü Ste- fan’ýn oturup halkýn þikâyetlerini dinledi- ði, kayaya oyulmuþ bir koltuðun bu adla ilgisi olduðu düþünülür. Kasaba önemli bir ticaret limaný sayýlan Dubrovnik’ten Bal- kanlar’ýn içine doðru uzanan kervan yolu üzerindedir. Ustulçe, Osmanlý döneminde daha ev- vel boþaltýlmýþ küçük bir kale olan Vidoški Grad’ýn kalýntýlarýnýn üzerine önce bir mez- raa þeklinde yeniden iskâna açýldý (1468’- de on bir ve 1477’de on sekiz hýristiyan hâneli), XVI. yüzyýlda bir köy halinde bü- yüdü ve bir sonraki asýrda kasabaya dö- nüþtü. 1499 tarihli tahrir kaydýnda bura- sý “Karye-i Ýstolac tâbi-i Viduþka” þeklinde geçer. Kilerci Yûnus’un zeâmetine dahil bulunan köyde kýrk hýristiyan hânesine kar- þýlýk sekiz müslüman hânesi ortaya çýktý (BA, KK, nr. 697, vr. 14 a ). Bu durum kasaba- da yavaþ yavaþ Ýslâmlaþmanýn baþladýðýna iþaret eder. 936 (1530) tarihli Muhasebe Defteri’nde bu yerleþmede on sekiz müs- lüman, otuz dokuz hýristiyan hânesinin mevcudiyeti belirtilir. Yerel nüfusun Ýslâm- laþma sürecine Hersekli nüfusun büyük bir bölümünün eskiden Bogomil olmasý, Ortodoks ve Katolik otoritelerinin þiddetli zulmüne mâruz kalmasý ve Yavuz Sultan Selim’in bir cami inþa ettirmesi kýsmen üç, hýristiyanlar ve yahudiler için beþ mek- tebi, iki kilisesi, bir sinagogu, bir hamamý ve iki kýþlasý vardý. Osmanlýlar’ýn son dö- neminde Ayverdi’ye göre on üç cami, bir mescid, üç tekke / zâviye ve bir imaret (II. Bayezid’in veziri Koca Mustafa Paþa’ya ait) mevcuttu. Ustrumca kazasýnýn yirmi bir köyünde Ayverdi toplam yirmi bir caminin varlýðýný zikretmektedir. Balkan savaþlarý ve I. Dünya Savaþý dö- neminde Ustrumca ve civarý önce Bulgar- lar, daha sonra Sýrplar, ardýndan tekrar Bulgarlar, Yunanlýlar ve yine Bulgarlar ta- rafýndan iþgal edildi. Müslümanlarýn ve ya- hudilerin çoðu kasabayý terketti ve bir da- ha geri dönmedi. 1913’te II. Balkan Sava- þý esnasýnda Yunan ordusu Ustrumca’ya girdi. Yunanlýlar’ýn geri çekilmesi esnasýn- da kasaba Bulgarlar tarafýndan ele geçi- rildi. Ustrumca ateþe verildi, hemen he- men bütünüyle yýkýldý. Kasaba nüfusunun yarýsýný kaybetti. Bu kayýp sadece Yuna- nistan’dan gelen Bulgar göçmenleri tara- fýndan kýsmen telafi edilebildi. Ayný dö- nemde pek çok Osmanlý eseri geride hiç- bir iz kalmayacak þekilde ortadan kaldýrýl- dý. 1913’ten 1919 yýlýna kadar Ustrumca kasabasý ve bölgesi Bulgaristan Devleti’- ne katýldý. Kasým 1919 tarihli anlaþmay- la (Neuilly sur Seine) Ustrumca kasabasý ve bölgesi daha sonra Yugoslavya’yý teþ- kil edecek olan Sýrp-Hýrvat-Sloven Krallý- ðý’na baðlandý. 1941-1944 yýllarý arasýnda tekrar Bulgar iþgaline uðradýysa da II. Dün- ya Savaþý’nýn ardýndan Yugoslavya’ya bý- rakýldý. II. Dünya Savaþý’ndan sonra moderni- zasyon ve endüstrileþme gittikçe geliþti, kasabanýn nüfusu hýzla arttý. Ayný zaman- da Mareþal Tito sýnýrlarý açarak geride ka- lan pek çok Türk’ün Türkiye’ye göç etme- sine izin verdi. 1953’te kasaba ve civarýnýn toplam nüfusu % 15’i Türk olan 59.015 ki- þi idi. 1961’de bölgenin 65.527 kiþilik nü- fusu vardý ve Türkler’in oraný % 7’ye düþ- müþtü. 1971’de 76.898 kiþilik nüfusun sa- dece % 5’i Türk’tü. Kasabada da durum ayný idi; 1971’de 23.034 kiþilik nüfusun % 7’si müslüman Türk’tü. Köylerde olduðu gibi kasabada da Türkler’in ayrýlmasýndan hemen sonra camiler ve diðer dinî binalar ortadan kayboldu. 1994 yýlýna ait kayýtlar- da Strumica kasabasýnýn nüfusu 33.244 ve ona baðlý köylerle beraber (on köy) 42.953 olarak görülmektedir. Bu nüfusun % 33’ü Makedon, % 5,6’sý Türk, kalaný Sýrp ve Rum- lar’dan meydana gelmektedir. Strumica bölgesinin 1971 tarihli ayrýn- týlý bir haritasý Banica, Bansko, Borisovo, Ednokukevo, Nova Mahala, Sekirnik, Štu- USTULÇE

Upload: others

Post on 07-Nov-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

193

ka ve Sušica köylerinde camilerin bulun-duðunu göstermektedir. Kasabada ise sa-dece 1022’de (1613) yaptýrýlan Kâtib Du-rak Orta Camii ihmallere raðmen günü-müze kadar saðlam olarak gelebilmiþtir.Bir zamanlar önemli bir Türk köyü olanBansko’da XVI. yüzyýlýn ilk dönemlerine aitMezid Bey’in (Rumeli beylerbeyi mütefer-rikasý) görkemli türbesi ve tarihî Banitsa(Banica) köyünde XVI. yüzyýl Toygun PaþaCamii de bugüne ulaþabilmiþtir. Ayný köy-de Toygun Paþa Camii karþýsýnda bir Þâ-bânî türbe ve tekkesi ayakta duruyor ve2010 yýlýnda faaliyet gösteriyordu. Ustrum-ca Osmanlý âlimi, þair ve Celvetî derviþiDerûnîzâde Hulûsi Efendi’nin (ö. 1177/1763-64) memleketidir; ancak daha ziya-de Ustrumcalý bir yörük ailesinin oðlu olanmeþhur Halvetî þeyhi Sofyalý Bâlî Efen-di’nin (ö. 960/1553) doðum yeri olarak bi-linir.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Evliya Çelebi, Seyahatnâme (Daðlý), VIII, 334-337; V. Kan®ov, Makedonija Etnografija i Statis-tika, Sofia 1900, s. 459-462; J. Ivanov, SevernaMakedonija (ed. D. J. Biserov), Sofia 1906, s. 209-212; M. Risti@, Strumica, Geografsko-istoriskarasprava, Beograd 1925; M. Pandevski – G. Stoev,Strumica i Strumi®ko niz Istorijata, Strumica1969; J. Trifunoski, Strumica, Narodni ´ivot i Obi-®aji, Beograd 1979, s. 16-21; Ayverdi, Avrupa’daOsmanlý Mi‘mârî Eserleri III, s. 241-244; TurskiDokumenti za Istorijata na Makedonskiot Na-rod (ed. Aleksandar Stojanovski), Skopje 1982-95,V/3, s. 29-227; V/5, s. 91-109; N. Clayer, Mysti-ques, état et société: Les halvetis dans l’airebalkanique du la fin du XVe siècle à nos jours,Leiden 1994, s. 70-81; J. McCarthy, Death andExile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Mus-lims: 1821-1922, Princeton 1996, s. 145-146; I.Mikul®i@, Srednovekovni gradovi i tvrdini voMakedonija, Skopje 1996, s. 318-322; a.mlf. –D. Koco, “Arheološki iskopuvanja vo 1973 g. voSv. 15 Tiveriopolski macenici, Strumica”, Zbor-nikna Arheolo{kiot Muzej, VIII/9, Skopje 1978,s. 93-104; H. Matanov, Knya´estvoto na Draga-{i: Kam istoriyata na Severoisto®na Makedoni-ja v predosmanski period, Sofia 1997, tür.yer.;V. Popovski – M. Panov, Op•tinite vo RepublikaMakedonija, Skopje 1998, s. 345-347; SelânikVilâyeti Salnâmesi, sy. 19, Selânik 1324, s. 299-301; ^. Tadi@, “Dva ostatka vizantijske arhitektu-re u Strumickom kraju”, Glasnik Skopskog Na-ucnog Dru•tva, III, Skopje 1928, s. 83-96; S. Pa-padopoulos, “Ecoles et associations grèques dansla Macedonine du nord durant le dernier sièclede la domination turque”, BS, III (1957), s. 428-433; M. Kiel, “Some Little-known Monuments ofOttoman Turkish Architecture in the Macedoni-an Province: Štip, Kumanovo, Prilep, Strumitsa”,GDAAD, sy. 4-5 (1976), s. 153-178; M. Lazarevs-ka, “Orta Djami Strumica, Srednovekovna Crkvaso Nekropol”, Arheolo{ki Pregled, XVII, Beograd1986, s. 260-261; Kåmûsü’l-a‘lâm, II, 890-891;A. Mroševi—, “Strumica”, Enciklopedija Jugos-lavije, Zagreb 1971, VIII, 199-200; a.mlf., “Stru-micko Polje”, a.e., VIII, 200.

ÿMachýel Kýel

– —USTUKUS

Maddî nesnelerin aslý,ilk basit madde,

dört unsurdan her biri anlamýndafelsefe terimi

(bk. ANÂSIR-ý ERBAA).˜ ™

– —USTULÇE

Bosna-Hersek’te tarihî bir kasaba.˜ ™

Hersek’in güneyinde yer alan Stolac ka-sabasýnýn Osmanlý dönemindeki adýdýr. Her-sek’in merkezi Mostar’dan 35 km. kadargüneyde, deniz seviyesinden 65 m. yük-seklikte daðlarla çevrili bir havzada bulun-maktadýr. Mostar-Dubrovnik ve Capljina-Bile@a yollarýnýn üzerindeki Ustulçe kasa-basýnýn tarihi Ortaçað’lara kadar iner. Ýlkdefa 1375’te Vidoški Grad adýyla zikredilir;bu sýrada küçük bir idarî bölge olan Vido-vo Polje’nin merkezidir. 1444’te kalenin alttarafýndaki yerleþme Podstolac ismiyle ge-çer. 1466’da Osmanlýlar tarafýndan ele ge-çirilen Ustulçe’nin Slavca “stol” (koltuk) ke-limesinden türediði, kasabanýn hemen dý-þýnda Ošani@i’de Sv. Petar ve Pavle adlý kü-çük Ortodoks kilisesinin yanýnda, Milora-dovi@ ailesinin asilleriyle Hersek Dükü Ste-fan’ýn oturup halkýn þikâyetlerini dinledi-ði, kayaya oyulmuþ bir koltuðun bu adlailgisi olduðu düþünülür. Kasaba önemli birticaret limaný sayýlan Dubrovnik’ten Bal-kanlar’ýn içine doðru uzanan kervan yoluüzerindedir.

Ustulçe, Osmanlý döneminde daha ev-vel boþaltýlmýþ küçük bir kale olan VidoškiGrad’ýn kalýntýlarýnýn üzerine önce bir mez-raa þeklinde yeniden iskâna açýldý (1468’-de on bir ve 1477’de on sekiz hýristiyanhâneli), XVI. yüzyýlda bir köy halinde bü-yüdü ve bir sonraki asýrda kasabaya dö-nüþtü. 1499 tarihli tahrir kaydýnda bura-sý “Karye-i Ýstolac tâbi-i Viduþka” þeklindegeçer. Kilerci Yûnus’un zeâmetine dahilbulunan köyde kýrk hýristiyan hânesine kar-þýlýk sekiz müslüman hânesi ortaya çýktý(BA, KK, nr. 697, vr. 14a). Bu durum kasaba-da yavaþ yavaþ Ýslâmlaþmanýn baþladýðýnaiþaret eder. 936 (1530) tarihli MuhasebeDefteri’nde bu yerleþmede on sekiz müs-lüman, otuz dokuz hýristiyan hânesininmevcudiyeti belirtilir. Yerel nüfusun Ýslâm-laþma sürecine Hersekli nüfusun büyükbir bölümünün eskiden Bogomil olmasý,Ortodoks ve Katolik otoritelerinin þiddetlizulmüne mâruz kalmasý ve Yavuz SultanSelim’in bir cami inþa ettirmesi kýsmen

üç, hýristiyanlar ve yahudiler için beþ mek-tebi, iki kilisesi, bir sinagogu, bir hamamýve iki kýþlasý vardý. Osmanlýlar’ýn son dö-neminde Ayverdi’ye göre on üç cami, birmescid, üç tekke / zâviye ve bir imaret (II.Bayezid’in veziri Koca Mustafa Paþa’ya ait)mevcuttu. Ustrumca kazasýnýn yirmi birköyünde Ayverdi toplam yirmi bir camininvarlýðýný zikretmektedir.

Balkan savaþlarý ve I. Dünya Savaþý dö-neminde Ustrumca ve civarý önce Bulgar-lar, daha sonra Sýrplar, ardýndan tekrarBulgarlar, Yunanlýlar ve yine Bulgarlar ta-rafýndan iþgal edildi. Müslümanlarýn ve ya-hudilerin çoðu kasabayý terketti ve bir da-ha geri dönmedi. 1913’te II. Balkan Sava-þý esnasýnda Yunan ordusu Ustrumca’yagirdi. Yunanlýlar’ýn geri çekilmesi esnasýn-da kasaba Bulgarlar tarafýndan ele geçi-rildi. Ustrumca ateþe verildi, hemen he-men bütünüyle yýkýldý. Kasaba nüfusununyarýsýný kaybetti. Bu kayýp sadece Yuna-nistan’dan gelen Bulgar göçmenleri tara-fýndan kýsmen telafi edilebildi. Ayný dö-nemde pek çok Osmanlý eseri geride hiç-bir iz kalmayacak þekilde ortadan kaldýrýl-dý. 1913’ten 1919 yýlýna kadar Ustrumcakasabasý ve bölgesi Bulgaristan Devleti’-ne katýldý. Kasým 1919 tarihli anlaþmay-la (Neuilly sur Seine) Ustrumca kasabasýve bölgesi daha sonra Yugoslavya’yý teþ-kil edecek olan Sýrp-Hýrvat-Sloven Krallý-ðý’na baðlandý. 1941-1944 yýllarý arasýndatekrar Bulgar iþgaline uðradýysa da II. Dün-ya Savaþý’nýn ardýndan Yugoslavya’ya bý-rakýldý.

II. Dünya Savaþý’ndan sonra moderni-zasyon ve endüstrileþme gittikçe geliþti,kasabanýn nüfusu hýzla arttý. Ayný zaman-da Mareþal Tito sýnýrlarý açarak geride ka-lan pek çok Türk’ün Türkiye’ye göç etme-sine izin verdi. 1953’te kasaba ve civarýnýntoplam nüfusu % 15’i Türk olan 59.015 ki-þi idi. 1961’de bölgenin 65.527 kiþilik nü-fusu vardý ve Türkler’in oraný % 7’ye düþ-müþtü. 1971’de 76.898 kiþilik nüfusun sa-dece % 5’i Türk’tü. Kasabada da durumayný idi; 1971’de 23.034 kiþilik nüfusun %7’si müslüman Türk’tü. Köylerde olduðugibi kasabada da Türkler’in ayrýlmasýndanhemen sonra camiler ve diðer dinî binalarortadan kayboldu. 1994 yýlýna ait kayýtlar-da Strumica kasabasýnýn nüfusu 33.244 veona baðlý köylerle beraber (on köy) 42.953olarak görülmektedir. Bu nüfusun % 33’üMakedon, % 5,6’sý Türk, kalaný Sýrp ve Rum-lar’dan meydana gelmektedir.

Strumica bölgesinin 1971 tarihli ayrýn-týlý bir haritasý Banica, Bansko, Borisovo,Ednokukevo, Nova Mahala, Sekirnik, Štu-

USTULÇE

42. CÝLT 3. FASÝKÜL (260) 1. Forma / 2. Kontrol11 Ocak 2012

194

USTULÇE

öncülüðünde Karadaðlý büyük bir çete gru-bu, Ustulçe’nin 20 km. kadar doðusunda-ki Predolya kasabasýna saldýrýp þehri tah-rip etti. Þehir hiçbir zaman yeniden inþaedilmedi, bugün sadece on evin bulundu-ðu küçük bir köy konumundadýr. Ustul-çe, Predolya’nýn yýkýmýndan kazançlý çýktý.1100-1200 civarýnda sakiniyle bölgenin enbüyük yerleþim birimi haline geldi. Evli-ya Çelebi’nin hýristiyanlarýn varlýðýndan sözetmemesi, kasabanýn nüfusunun tama-mýyla müslümanlardan oluþtuðuna iþareteder. Bununla beraber harabe durumda-ki Ortaçað dönemi kalesinden de bahset-mez.

1683-1699 savaþlarý döneminde Hersekbölgesine yönelik saldýrýlar arttý. Aðustos1687’de Nikola Novkovi@ komutasýndaki5800 kiþilik askerî birlik Ustulçe bölgesimüslümanlarý tarafýndan bozguna uðra-týldý. 1106’da (1694-95) baþka bir Venedikkuvveti Radnica yakýnlarýnda bir savaþtayenildi, birliðin kumandaný, bayraklarý vesilâhlarý ele geçirildi. Bu olaylarýn hiçbi-rinde Ustulçe’deki müstahkem mevki ve-ya kaleden bahsedilmemiþtir. 1699 Karlof-ça Antlaþmasý’ndan sonra Ortaçað döne-mine ait Ustulçe Kalesi’nin kalýntýlarý ye-niden ele alýnýp büyük ölçüde geniþletildi.Ayný zamanda daha güneydeki Trebinjeadlý küçük mezraada tamamen yeni birþehir kuruldu. Ustulçe’de yeni binalar ya-pýldý. Hacý Ali Salihovi@ 1730’da Bregavanehrinin kýyýsýna Hamam mahallesinde bircami inþa ettirdi. Hacý Sâlih Bure 1145’te(1732-33) Podgrad mahallesinde cami yap-týrdý. Cami 1227’de (1812) Ali Aða (dahasonra Hersek’in ünlü veziri Ali Paþa Rýd-vanbegoviç) tarafýndan yenilendi. Kitâbe-si þair ve Ustulçe Kadýsý Ýbrâhim Vehbi Ze-ki@ tarafýndan yazýlmýþtýr. 1154’te (1741)Kaptan Ýsmâil Šari@, Kumluk mahallesin-

de yeni bir cami, Ustulçe çarþýsýnda yirmidükkân inþa ettirdi ve 83.000 akçe baðýþ-ladý. Kaptan Ýsmâil 1731-1761 yýllarýnda Us-tulçe’nin askerî kumandaný idi. VakfiyesiSaraybosna’daki Vakýflar Müdürlüðü’ndemevcuttur. Ustulçe Kalesi 1760’ta cepha-ne deposuna isabet eden bir yýldýrýmla bü-yük ölçüde tahribata uðradý. 1760-1762yýllarýnda kale yeniden yapýldý ve bugün-kü âbidevî boyutlarýný kazandý. Yavuz Sul-tan Selim zamanýndan kalma (1519) Ca-reva (Hünkâr) Camii XVIII. yüzyýlda yeter-siz kalýnca 1203’te (1788-89) büyütüldü vegeniþ ölçüde yeniden inþa edildi. Caminingüzel bir þadýrvaný olup hazîresinde Ustul-çe’nin önemli ailelerinin üyeleri (Ljubovi@,Šari@ ve Rýdvanbegovi@ gibi) gömülüdür.Caminin kitâbesinde kurucu olarak “Ce-nâb-ý hazret-i Sultan Selim, Mýsýr fâtihi”ibaresi geçer.

XVIII. yüzyýlýn ilk yarýsýnda, 1833-1851yýllarýnda Hersek veziri olan Ali Paþa Rýd-vanbegoviç buraya hâkim oldu. 1813-1814’te Ustulçe kaptaný / mutasarrýfý sýfa-týyla babasýnýn yerini almýþtý. Þubat 1832’-de Ustulçe âsi Gradaçaçlý (Gradaca@) Kap-tan Hüseyin’in askerleri tarafýndan kuþa-týldý, fakat teslim alýnamadý. 1867’de Rusâlimi ve diplomatý Aleksandar Giljferding,Ustulçe’yi ziyaret ettiðinde burasý 3500kiþilik nüfusa sahipti ve önceki durumu-na göre daha da büyümüþtü. Osmanlý yö-netiminin son döneminde Ustulçe’nin SýrpOrtodoks cemaati þehrin doðu tarafýndazarif bir kilise inþa etti. 1878-1918 yýllarýn-daki Avusturya iþgali devrinde daha önceUstulçe’de bulunmayan Katolik cemaatiiçin büyük bir kilise yapýldý. Müslümanla-rýn çoðunun göçmesinden dolayý nüfusuazaldý. 1910’da 423 müslüman hânesi veçoðu Hýrvatlar’la meskûn 203 hâne vardý.II. Dünya Savaþý’ndan önce nüfusunun üç-te ikisinin müslüman olduðu Bosna-Her-sek’in en sevimli ve romantik yerlerindenbiriydi. 1918’de Ustulçe ve bütün Hersekyeni Yugoslavya Devleti’ne dahil edildi. Us-tulçe son dönem divan þairlerinden Her-sekli Ârif Hikmet’in doðum yeridir.

II. Dünya Savaþý’ndan hemen sonra Us-tulçe’nin 2320 sakini vardý. 1948-1991 yýl-larý arasýnda yeni endüstri tesislerinin ku-rulmasýyla nüfus iki katýna çýktý. Bununlabirlikte kýrsal nüfus durgunlaþtý ya da böl-gedeki Mostar, Bile@a, Trebinje gibi þehir-lere yönelen göçten dolayý azaldý. 1991-1995 Bosna savaþý yýllarýnda Ustulçe bü-yük zarar gördü. 1991’de 5530 kiþilik nü-fusu vardý, bunun % 62’si müslüman, %20’si Sýrp, % 12’si Hýrvat’tý. 1993 yazýnýnbaþýnda Hýrvat ordusu Ustulçe’yi sürpriz

yardým etti. Bu caminin temelleri 2001’-de, 1788 yýlýnda oldukça büyütülmüþ olanHünkâr Camii’nin altýnda bulunmuþtur.1585’te kasabanýn 107 hânesinin % 74’ümüslüman olarak kaydedilmiþti. Hakkýn-da fazla bilgi bulunmayan Silâhdar Hüse-yin Paþa tarafýndan 1530-1585 yýllarý ara-sýnda bir han, misafirhane ve hamamýnyaptýrýlmasý, yine ayný kiþi tarafýndan Sul-tan Selim Camii Mektebi’ne bir hoca tayinedilmesi Ustulçe’nin fizikî bakýmdan birmüslüman kasabasý haline gelmesinin baþ-langýcýný oluþturur. Silâhdar Hüseyin vakfýnmütevellisi ve XVIII. yüzyýlda Ustulçe “kap-tanlýðý”ný üstlenen Šari@ ailesinin atasýdýr.Hamam 1993’e kadar mevcuttu. 1745’teinþa edilen Šari@ ailesinin büyük konaðýhâlâ ayaktadýr. 1626’da Vatikan ajaný At-hanasio Georgiceo, çevresinde 150 silâhlýadamý seferber edebilecek birçok evin bu-lunduðu kale kalýntýlarýndan bahseder. Osýrada bu küçük kasaba 500-600 civarýn-da bir nüfusa sahipti; bu rakam 1585’te470 dolayýndaydý.

1664’te Venedik’e karþý Girit savaþý sü-rerken Ustulçe’yi ziyaret eden Evliya Çe-lebi kasabayý etraflý þekilde tasvir eder.Burada bir cami, üç mescid, küçük bir ha-mam, bir han, yirmi dükkân, on su deðir-meni ve meyve bahçeleri içinde 270 taþ evolduðunu yazar. Düþman korkusu yüzün-den pek çok ev gayet iyi tahkim edilmiþ-ti. Burayý “güzel bir kasabacýk” ifadesiyletanýmlayan Evliya Çelebi, bir gün önce Ve-nedik’in Kotor bölgesinden gelen 5000 ki-þilik bir hýristiyan grubunun (uskok) ka-sabayý yaðmaladýðýný ve pek çok müslü-maný köle olarak alýp götürdüðünü, yaký-lan bazý evlerden hâlâ duman çýktýðýný be-lirtir. Kýsa bir süre sonra Hersek Valisi Süh-râb Mehmed Paþa saldýrganlarý tuzaðadüþürüp esir alýnan 300 kiþiyi kurtardý. Yi-ne Girit savaþlarý sýrasýnda Bajo Pivljanin

Ustulçe’den

bir görünüþ

195

mail Aða Sari@ mâlikânesinin (a.g.e., III,382) restorasyonu 2007 baharýnda baþla-týlýp 2010’da tamamlanmýþtýr. Böylece Us-tulçe yeniden canlý bir merkez haline geldi.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Evliya Çelebi, Seyahatnâme, VI, 441-442; H.Gustav Thoemmel, Bescheibung des Vilayet Bos-nien das ist das eigentliche Bosnien nebst tür-kisch Croatien der Hercegovina und Rascien,Wien 1867, s. 131-132; Hamdija Kapidÿi@, “Sto-lac u XVIII vijeka”, Gajret, Kalendar za 1941, Sa-rajevo 1940, s. 126-143; Hamdija Kreševljakovi@,Banje u Bosni i Hercegovini (1462-1916), Sara-jevo 1952, s. 74; a.mlf., Kapetanije u Bosni i Her-cegovini, Sarajevo 1980, s. 224-234; Hazim Ša-banovi@, Evlija ‡elebija Putopis, Sarajevo 1957, II,186-187; M. Vego, Naselja Bosanske Srednjevje-kovne Dr´ave, Sarajevo 1957, s. 124-125; Ayver-di, Avrupa’da Osmanlý Mimârî Eserleri III, s. 479-483; Mehmed Mujezinovi@, Islamska EpigrafikaBosne i Hercegovine, Sarajevo 1982, III, 364-389; Mato Njavro – Sulejman Bali@, Herzegovina,Geschichte, Kultur, Naturschönheiten, Zagreb1985, s. 131-137; Fahruddin Rizvanbegovi@, Be-govina Stolac, Sarajevo 1999, tür.yer.; T. Kolind,“Non-Ethnic Condemnation in Post-War Stolac:An Ethnographic Case-Study of Bosnia-Herze-govina”, The Balkans in Focus: Cultural Boun-daries in Europe (ed. S. Resi@ – B. Törnquist-Ple-wa), Lund 2002, s. 121-134; Ahmed S. Ali®i@, Su-marni popis Sand´aka Bosna iz 1468/69 godine,Mostar 2008, s. 61, 152; M. N. Batini@, “Nekolikopriloga k bosanskoj crkvenoj povjesti”, Starinena sviet izdaje Jugoslavenske Akademija znanos-ti i umjetnosti, XVII, Zagreb 1885, s. 77-150; H. Dju-ri@, “Ali Paša Rizvanbegoviç-Stocanin, Hercego-vacki vezir”, Godi{nica Nikole ‡upi—a, XLVI, Be-ograd 1937; Muhammed Hadÿijahi@, “Die Kämpfeder Ajane in Mostar bis zum Jahre 1833”, Südost-Forschungen, XXVIII, München 1969, s. 123-181;Izet Rizvanbegovi@, “The Results of Former Archa-eological Researches at the Medieval Fortress Vi-doška Tvrdjava at Stolac”, Balcanoslavica, VIII,Beograd 1979, s. 77-92; a.mlf., “Vakufname i Va-sijetnama Ali-Paše Rizvanbegoviça Stoceviça”,POF, LII-LIII (2005), s. 295-328; Fehim Spaho,“Nekoliko novih podataka o Stocu iz XV i XVIstoljeça”, a.e., XXXVII (1987), s. 197-201; SalihTrako – Lejla Gazi@, “Dvije Mostarske Medzmue”,a.e., XXXVIII (1988), s. 97-124; Alexandre Popo-vi@, “Ridwan Begoviç”, EI 2 (Ýng.), VIII, 519-521;S. Ši., “Stolac”, Enciklopedija Jugoslavije, Zag-reb 1971, VIII, 160; a.mlf., “Stolacko Polje”, a.e.,VIII, 160; Hasan Aksoy, “Hersekli Ârif HikmetBey”, DÝA, XVII, 233.

ÿMachýel Kýel

– —USTURLAP( ���Àא�� )

Temel iþleviyýldýzlarýn konumunu belirlemek olan

çok amaçlý astronomi aleti.˜ ™

Usturlap adý, Grekçe astronla (yýldýz)lambanein (almak, yakalamak, ölçmek) ke-limelerinin birleþimiyle oluþan astrolabosveya astrolabondan Arapçalaþmýþtýr. La-tince’deki karþýlýðý astrolabiumdur. Ustur-

lap eski dönemlerde teknik anlamýyla kü-resel astronomi problemlerini çözmek, gökcisimlerinin veya herhangi bir yükseltininirtifaýný ölçmek, gündüz ve gece saatleri-ni belirlemek, þehirlerin enlem ve boylam-larýna göre kýble yönünü tesbit etmek,tablolar (zayiçeler) çýkarmak gibi teorik vepratik birçok amaçla kullanýlan astrono-mi aletini ifade eder. Çeþitli türleri vardýr.Hârizmî terimin anlamýný Grekçe aslýnauygun biçimde “mikyâsü’n-nücûm” (yýldýzölçüm aleti) þeklinde vermekte ve Grekçe“yýldýz” anlamýna gelen, astronomi (aster-nûmyâ) kelimesinde de kullanýlan “aster”ile -güya ayna anlamýndaki- “labon”dantürediðini aktarmaktadýr. Hârizmî böyle-ce kelimenin Arapça’daki doðru okunuþu-nun “asterlâb” olmasý gerektiðini ima et-mektedir (Mefâtî¼u’l-£ulûm, s. 253). Ustur-lap tek baþýna kullanýldýðýnda, genelliklepürüzsüz bir düzlem üzerine gökyüzününizdüþümü esas alýnarak imal edilmiþ olandüzlem usturlap (el-usturlâbü’l-musattah / el-usturlâbü’s-sathî) kastedilir.

Ýlkçað ve Ortaçað boyunca yaygýn bi-çimde kullanýlan usturlabýn tarihi Yunanklasik müellifleri tarafýndan Archimedesve Apollonios’a (yaklaþýk m.ö. 200), hattaEudoxous’a (yaklaþýk m.ö. 350) kadar gerigötürülmektedir. Düzlem usturlabýn ilkesiolan gökyüzünün izdüþümüyle ilgili mo-dellemenin en azýndan Hipparchos (m.ö.150) döneminde bilindiðine dair ilmî veri-ler bulunmaktadýr. Batlamyus (ö. 168 [?]),Latin dünyasýnda Planisphaeirum diyebilinen eserinde ayný adla anýlan düzlemusturlabý tanýmlamýþtýr. Ayrýca Ýskenderi-yeli Theon’un (ö. yaklaþýk 405) bu konudayazdýðý ve Ýslâm dünyasýnda erken tarih-lerden itibaren Kitâbü’l-£Amel bi’l-us¹ur-lâb adýyla tanýnacak olan (Ýbnü’n-Nedîms. 327) eserle ilgili mâlûmatýn Severus Se-bokht (ö. 666-667) tarafýndan kaleme alý-nan Süryânîce bir risâlede yer aldýðý bilin-mektedir. Tarihçi Ya‘kubî’nin muhtemelenTheon yerine Batlamyus’a ¬âtü’½-½afâßi¼ve hiye’l-us¹urlâb adýyla izâfe ederek ay-rýntýlý biçimde anlattýðý benzer bir eser-le (TârîÅ, I, 139-140) Severus Sebokht’untanýttýðý düzlem usturlap arasýnda ilginçparalellikler tesbit edilmiþtir. Bunlarýn ya-ný sýra Ýslâm dünyasýnda Yahyâ en-Nahvîolarak bilinen Johannes Philoponus da düz-lem usturlap geleneðinde önemli bir yertutmaktadýr (Ya‘kubî, Sebokht ve Philopo-nus’un verdiði bilgilerin bir karþýlaþtýrma-sý için bk. Neugebauer, XL/3 [1949], s. 243-245). Bu bilginlerin çalýþmalarýyla belirli birgeliþim kaydeden usturlap eski Yunan bi-liminin tanýndýðý Ýran, Suriye ve öteki Do-

bir saldýrý ile aldý ve etnik bakýmdan tama-men Hýrvat Katolik bir þehir haline getir-mek istedi, müslümanlar sürüldü ve tüylerürpertici þartlar altýnda toplama kampla-rýna kondu. Hýrvat ordusu mevcut altý ca-minin beþini havaya uçurdu, kalýntýlarýnýbuldozerlerle daðýttý. Bu camilerin hep-si þehir merkezinde bulunuyordu. Kum-luk mahallesinin uzaðýndaki Sarýca Camiiateþe verildi, büyük bölümü çatýsýz haldeayakta kaldý. Bununla birlikte Katolik veSýrp kiliseleri hasar görmemiþti. DaytonAntlaþmasý’ndan yedi yýl sonra 2002-2003’-te Ustulçe’nin hemen hemen bütün müs-lüman cemaati ve baðlý köylerin ahalisi da-hil 14.000 kiþi evlerine geri döndü. Þehreyerleþenler Sultan Selim Camii’ni yenideninþa ettiler. Mehmet Müezzinoviç’in yayý-nýndan hareketle (Islamska Epigrafika, III,365-389) önemli tarihî kitâbeler tekrar ya-pýldý ve önde gelen ailelerin eski mezar taþ-larý cami avlusuna yerleþtirildi. 2005’te Sa-ri@ Camii dikkatlice ve ince zevkle restoreedilip tekrar ibadete açýldý. 2006’nýn ya-zýnda Ali Paþa Rýdvanbegoviç (Podgradska)Camii de (a.g.e., III, 370-373) ayný itina ileyeniden inþa edilmeye baþlandý ve 2010’-da tamamlandý. Hamam mahallesinde bu-lunan Ustulçe’nin dördüncü camisi HacýAli Salihovi@ Camii’nin inþasý 2008’de ta-mamlandý. 2006’nýn yazýnda Rýdvanbego-viç ailesinin konaklarýndan biri olan Bego-va saray kompleksi restore edildi. 1745’-lerde yapýlan Careva Camii yakýnýndaki Ýs-

USTURLAP

Hacý Ali Camii – Ustulçe / Bosna-Hersek