2013-2014 bahar - adt-mimalıktasarımkuram · oscar niemeyer. 14 the representation of the...

18
1

Upload: phamdung

Post on 26-Jan-2019

215 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

1

2

3

2013-2014 Bahar

Architecture Design & TheoryMimari Tasarım ve Kuram

Doç. Dr. Funda Uz, Prof. Dr. Ayşe Şentürer

Arzu Eralp502121438

4

5

Bu almanak, geçici olma durumunu kendine sorun edinmiştir. Modernizmin doğuşundan XXI. yüzyıl kentlerine kadar geçici olma durumu ile bağlantı kuran önemli mimari izleklerin deşifresini, ait oldukları dönemin önemli mimari projeleri üzerinden tarif eder.

Yapılar üzerinden anlatılan geçicilik olgusu, sadece mimarlık ürünlerinin değil, dönemlerin, akımların, fikirlerin geçiciliğine de vurgu yapar. Almanak genelinde negatif bir kavram hissi veren geçici olma durumu, almanağın sonlarına doğru kendine yeni bir yer aramaktadır.

6

Teknolojinin hızla gelişmesi, toplumun alışkanlıklarında ve estetik beğenisinde hızlı değişimleri ortaya çıkarır. Yenilik artık bir gereksinim haline gelmiştir. Sanayiciler tüketimi yüceltmek adına yeni olanın daima iyi olduğunu önerir, kullanılan eşyalar ihtiyaç gözetmeksizin sürekli olarak yenilenir. Artık değişimin kendisi ihtiyaç haline gelmiştir.

Modernite sınırları ve keskin tanımları olan bir dönemi işaret etmezken, tarihsel bir akış olarak tanımlanabilir. Rönesans ve Reform hareketleriyle bağlantılıdır, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişi önemli bir kırılma olarak kabul eder. Corbusier’e göre modernite, yeni şeyler kurma, gelenekten kopma halidir. Habermas ise modernitenin başka bir devre sırtını yaslamadığından, gelenek ve ilahi oterite de dahil olmak üzere dayanak almadan kendi prensiplerini oluşturduğundan söz eder.

Baudelaire geçiciliği modernitenin bir şartı olarak tanımlar.

Yıkılan, New York Penn Station 1910-1963

Mevcut, New York Penn Station1968 -

53 yıl[ ]

7

Geçiciliğin, tarihi red etme eğilimi, tarihi yağmalamayı meşru kılmayı arzular. Olağanüstü hızlanan zamansal kaymalara karşı, önlenemez değişme isteği bir anlamda, “özgün” olanla taklit olan arasındaki ayracı silip atar. Tarihi olan, eski olan, çağa ayak uydurmayan yani yeni olmayan değersiz kılınmaya başlanmıştır.

‘‘Sonuçta, modern olanı geçici deneyimler yoluyla algılıyoruz. Modern mimarlığın geçiciliğini ise tarihi bir kentte, geleceği simgeleyen ve kentin eski dokusundan radikal olarak koparılmış bir durumla karşılaşılması olarak açıklayabilirim.’’ (Erkmen, 1996)

Modern dünyanın kenti bitmiş bir kent değildir, sürekli bir değişim, bir geçiş ve geçicilik alanıdır, bazen de yok-yer olarak tanımlanır. Sürekli değişim içerisinde olan bir kentin mimari ve kentsel belleği yıkılır ve yeniden üretilir, burada bellek kavramının anlam değiştirmesi söz konusur.

Modernite nasıl ‘yeni’ kavramını yepyeni bir tanıma kavuşturur ve ‘yeni’ olana içeriğinden özerk bir

değer atfederse, karşıtını da aynen biçimlendirir. Yani eski de sadece eski olduğu için anlamlı olur

çıkar. Modern koruma-restorasyon disiplini böyle doğacaktır. Amaç, eskiyi eskimişliğiyle korumaktır;

çünkü tarihselliğini veren o eskimişlik halidir.

Uğur Tanyeli, 2011

8

Baudelaire’e göre modernite;“.. .zamanın gelip geçiciliğidir; mekanların bir görünüp bir kaybolmasıdır; umulmadık, apansız deney-imlerdir. Zaman da mekan da bütünlük sunmaz, .. Fragmanlara parçalanmışlardır. Her bir fragman değişik ve yenidir; hep şimdiye aittir, anlıktır.”

9

Mekân kavramının değişmesi ile modernizmin savunduğu tekil kentine karşı çıkış, Michel Foucault’nun “hetorotopia” kavramında ifadesini bulur. (Foucault, 1986: 24). Hayalini kurduğumuz ancak gidilmesi mümkün olmayan yerdir bu.

Kentsel mekân değişen algılar çerçevesinde “hiper mekânlar” olarak üst üste yığılmakta, kesişmekte ya da yan yana durmaktadırlar (Harvey, 1997: 64). Kişi geçmiş, bugün ve yarın bağlantısı kuramaz hale gelir. “Zamansız ve mekânsız insan tipi” ortaya çıkar. Maddi anlamda yerin anlamı yitmekte, manevi anlamda ise aidiyet kavramı sarsılmaktadır.

‘’Kullanımdan düşme, bir tekniğe dönüşmeden önce, çeşitli incelemelere konu olmuştu. Konunun uzmanları, nesnelerin kullanım sürelerini iyi bilirler: bir banyo, üç yıl; bir oturma odası, beş yıl, bir yatak odası takımı, sekiz yıl; bir dükkan, bir otomobil, vs. üç yıl.’’ (Jacobs, 1961) Jacobs, nesnenin kullanım ömrünün bilinçli olarak sınırlandırıldığından bahseder, yaratılan tüketim toplumu değişimi ve geçici olanı dert edinmez.

Modernizmle başlayan sosyal ilişkilerdeki değişim, postmodernizmle yerini, tutunum ve birliğin, geçici tecrübelerin ve yüzeysel estetik etkilerin temel oluşturduğu kentsel yaşama bırakır. Kent bölgelerinde yaşayanlar çok fazla hareketli olma eğiliminde olduklarından, bunlar arasındaki bağlar, göreli olarak zayıftır. İnsanlar her gün birçok farklı etkinlik ve durum içinde yer alırlar, kent yaşamı kırsal kesimden daha hızlıdır (Giddens, 2000: 507).

Üretken olanın yerleşik değil, göçebe olduğu öne çıkmıştır (Foucault, 1986: 22-27).

41 yıl[ ]Karayolları 17. Bölge BinasıMehmet Konuralp, Salih Sağlamer1972-2013

10

Kent bu bağlamda, farklılıklar ve benzerlikler ekseninde inşa edilen ve istenildiği zaman da terk edilen, değiştirilen bir yapıdadır. Postmodernizm, gelip geçicilik, farklılık, süreksizlik ve kargaşayı bütünüyle benimser. Yaşam stillerinin ve kimlik yapılarının tüketim odaklı inşa edildiği postmodern dönemde, kimlikler, değişken ve kolayca terk edilebilecek şekilde biçimlenmektedir. Her şey bir anlıktır.

Modernizm, ilk çıktığı zaman bütün üslupları sonlandıracak üslup olarak görülmekteydi. Doğuşundan yaklaşık 50 yıl sonra, tarihi göz önünden kaldırmaya çalışan ve tüm biçimleri” geometrik elemanlara indirgeyen tasarım felsefesi, kimilerince modernizmin çoktan öldüğünü ilan etmekteydi. Buradaki geçici olma durumu hiç geçmeyeceği iddia edilen modernizme atıfta bulunmaktadır.

Psiko-coğrafya: ‘‘...belirli yasaların ve -bilinçli organize edilmiş ya da edilmemiş- coğrafi çevrelerin, bireylerin duygu ve davranışları üzeirndeki spesifik etkilerini konu alan bir çalışnadır.’’

Guy Debord, 1955

akm - istanbul akm - ankara

1946 - 1981 -

11

1955-1972Minoru Yamasaki

Pruitt–Igo

e

Savaş sonrası doğan konut ihtiyacı, hızlı ve seri konut üretimini ortaya çıkarır. Geleceğe bakma isteği dönemi etkisi altına alır.

Lefebvre, mekan üretiminin doğal bir süreç değil, tarihi ve sosyal bir süreç olduğundan bahseder. Kent, sosyal ve politik sahneler olarak tnaımlayabileceğim bir sürü mekanı içerisinde barındırmaktadır. Adorno, Benjamin için yazdığı biyografide, anın devasa büyüklüğünden bahsederken, nesnelerin önemine dikkat çeker. Yaşantının anları ve yaşanmışlık, öznenin kente dair belleğini oluşturmaktadır.

‘‘Modern mimarlığın öldüğü gün’’Charles Jenks

18 yıl[ ]

12

Walter Benjamin, şehir yaşamının insan üzerindeki yabancılaştırıcı etkisinden söz eder. Şehir, caddeler, büyük mağazalar, geniş bulvarlar, artan baskı ve araç kullanımı şehir insanının algısını zorlamaya başlar.

Cumhuriyet döneminin ilk yapılarından biri olma özelliğini taşıyan Mecidiyeköy Likör Fabrikası’na biçilen ömür 82 yıl oldu. Endüstri Mirası olarak belleklerde yer eden fabrikanın yeri süratle dolduruldu. Fabrika binası yerine yapılan kütlenin şehir içerisindeki aidiyetini ön görmek mümkün mü?

Harvey, ‘‘Köklü değişimin temelinde, modanın, ürünlerin, teknoloji üretiminin, işgücü akımının, ideoloji ve görüşlerin, değerlerin ve uygulama alanı bulmuş faaliyetlerin -tecrübelerin- ortadan kalkması, diğer bir ifadeyle geçici olması yatmaktadır.’’ der. Geçiciliği yeni dönemin özü olarak ifade eder.

82 yıl[ ]Mecidiyeköy Likör Fabrikası1930-2012

13

“Mimarlık hiçbir şeyi değiştirmez... Dünyaya geliriz, herkes kendi küçük hikâyesini yazar ve sonra zaman hepsini yıkar.”

Oscar Niemeyer

14

The representation of the contemporary city is no longer determined by a ceremonial opening of gates, by a ritual processions and parades, nor by a succession of streets and avenues. From now on architec-ture must deal with the advent of technological space-time’’

Virilio, 1986, s544

Le Corbusier, Villa Savoye, 1931

Tekeli, ‘‘ ‘Post’larla anlatılmak istenilen hem bir önemli değişme hem de bir süreklilik. Bir anlamda bir aşılma gösterilmek isteniyor. İkincisi ise birçok şeyin bittiğini ilan ediyor; tarih bitiyor, ideoloji bitiyor, hümanizm bitiyor, avant-garde bitiyor, remsil (representation) bitiyor. Bu bitişlerle de kimi tükenişler anlatılmak isteniyor. ‘‘ (Tekeli, 1993, s.60)

15

Bugün, her şeyin yeni tüketim alanları yaratmak adına kullanıldığı bir yaklaşım hakim. Maddenin kullanım ömrünün sınırlandırıldığı, değişim metronomunun hızlandığı bir dünya tasarlanmış durumda. Yeninin sınırının olmadığı, hızlı üretimin hızlı tüketimi teşvik ettiği, mimari ürünün değersizleştirildiği bu düzen içerisinde ‘‘geçicilik’’ kavramı araştırılmış, yer bulduğu düşünülen dönemlerle ilişkilendirilmiştir.

“... Kent yaşamının değişkenliğini, asabi ritmini, ani, keskin fakat daima gelip geçici olan izlenimlerini anlatır. Böyle olduğu için duyumsal kavrama yeteneğinin aşırı derecede geliştirilmesini, duyarlılığın yeni baştan keskin duruma getirilmesini ve yepyeni bir huzursuzluk ortamını gerektirir.”

16

Süreklilik, parçanın üretimden tüketime gittiği an kadardır, sonrasında geçicilik başlar.Geçicilik kavramının ivme kazandığı aşağıdaki soruları sormak:

• Mimarlık ego, kişisel beğeni, dışavurum ekseninde sıkışırken zamana karşı koymak zorunda mıdır, yoksa geçici olmak esas mıdır?• Gelip geçicilik, fani olma durumu, mimarlığın son kullanma tarihi kişilerin biçtiği kadar mı olmalıdır?

17

• Baudelaire’in dediği gibi mimari ürün şimdiye ait ve anlık ise zamansız mimarlık ürünü üretmek mümkün değil midir?• Corbusier’in Villa Savoye’si, Wright’ın Şelale Evi, Mies’in Farnsworth Evi sonsuza dek belleklerde yer edebilecek midir?

Taksim Meydanı, 11.06.2013

18

KAYNAKÇA

Benjamin, Walter, Pasajlar, çev: Ahmet Cemal, İstanbul, Yapı Kredi Yayınlan, 1992.

Erkmen, A, Zarflar ve Kovuklar: Post Sivil Toplumun Mekanı, Mimarlık, 271, 1996, sf 16-19.

Harvey, David 1989. The Postmodern Condition: an Enquiry into the Origins of Cultural Change, Cambridge Mass. Basil Blackwell.

Uğur Tanyeli, Rüya İnşa İtiraz -Mimari Eleştiri Metinleri, Boyut Yayınevi, 2011

Tekeli, İlhan, Postmodernizm Tartışmaları Üzerine Düşünceler, Ege Mimarlık, 1993, s.60-64.

Virilio, Paul, ‘’The Overexposed City’’, Cambridge, MA: MIT Press, 1986