9. sınıf bİyolojİeders24.com/pdf/19.pdf · redaksiyon metin Özdemİr elif eker sibel Çetİn...
TRANSCRIPT
Redaksiyon
Metin ÖZDEMİR Elif EKER Sibel ÇETİN
Z.Sibel KARADAVUT Fatma USLU Tolga ÇETİN
I
PAL ME YA YIN CI LIKAn ka ra, 2 014
BİYOLOJİ9. Sınıf
Banu KARAAĞAÇ Bilgehan PERİ
T.C
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
T
alim Terbiye Kurulu Başkanlığı
Öğretim programında yaptığı
son güncelleme doğrultusunda
YENİDEN DÜZENLENMİŞTİR.
BİYOLOJİ
II
PALME YAYINLARI: 796
Biyoloji 9. Sınıf / Banu KARAAĞAÇ – Bilgehan PERİYayın Editörü : Cemil AYANYayına Hazırlama : PALME Dizgi–Grafik Tasarım Birimi: Sakin Çam
Yayıncı Sertifika No : 14142
Palme Yayıncılık © 2014
ISBN : 978–605–355–167–6
Baskı : Tuna Matbaacılık San. ve Tic. A. Ş.
Baskı Tarihi : 2014Basımevi Sertifika No : 16102
Bu kitap 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kısmen ya da tamamen basılamaz, dolaylı dahiolsa kullanılamaz, teksir, fotokopi ya da başka bir teknikle çoğaltılamaz. Her hakkı saklıdır,PALME YAYINCILIK’a aittir.
www.palmeyayinevi.com e-mail: [email protected]
III
“Benim Manevi Mirasım BİLİM ve AKILDIR”
M. Kemal ATATÜRK
IV
Son yıllarda ilk ve ortaöğretimde uygulanmaya başlanan öğretim programlarının
ana felsefesi, yaşam temelli yaklaşımı esas almasıdır. Bu yaklaşımla, soyut gibi algıla-
nan birçok fen kavramı gerçek yaşamla ilişkilendirilmiş, somut hale getirilmiştir. Bu yak-
laşım okullarımızdaki öğretim sürecine tam olarak yerleştirildiği ve uygulandığı zaman
öğrencilerimizin derslere olan ilgi ve motivasyonları ciddi bir biçimde artacaktır. Tüm bu
gelişmelerin sonucu olarak bilişim toplumunun gerektirdiği becerilere sahip, objektif ve
analitik düşünebilen, yaratıcı bir kafa gücüne sahip kuşaklar yetişecektir. Böyle yetişen
genç insanlar, ezberden uzak kalacak, sağlıklı iletişim kurabilme yetileri gelişecek; ken-
dini iyi tanıyan, çevresiyle barışık bireyler olacaktır.
Palme yayıncılığın hazırladığı bu kitap serisinin içeriği yukarıda belirtilen bakış
açısı çerçevesinde oluşturulmuştur. Ayrıca bu kitaplar değişen yeni sınav sistemine
(YGS–LYS) uygun bir niteliğe sahiptir. Üniversite sınavlarında sorulacak soruların kap-
samı ve ağırlık düzeyine uygun bir konu akışı sağlanmıştır.
Bu kitapların hazırlanmasında büyük bir özveriyle bana destek veren Palme Ya-
yıncılık'ın genel müdürü sayın İlhan Budak'a teşekkür ederim.
Palme Yayıncılık'tan çıkan bu kitap serisinin tüm öğrencilere yararlı olması ve on-
ların gelişimine bir katkı sağlaması dileğiyle.....
Cemil AYAN
2014Ankara
EDİTÖRʼDEN
V
Sevgili Öğrenciler,
Liselerde eğitimin 4 yıla çıkarılması ile biyoloji müfredatı yeniden düzenlenmiştir.Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına bağlı kalarak hazırlanan bu kitabın öğrencilereyeni sistemde yardımcı olacağına inanıyoruz. Çünkü iyi bir eğitimin temeli okulda atılır.Bu ise kaynakların doğru seçilmesiyle sağlanır.
Bu kitap hazırlanırken konu anlatımının, akıcı ve sade olması esas alınmıştır. Konuanlatımları resimlerle desteklenirken çözümlü örnekler ile pekiştirilmiştir. Değişen eği-tim sistemine bağlı kalarak hazırlanan etkinlikler ise çalışırken öğrenmeyi, öğrenirkenkeyif almayı sağlamaktadır.
Öğrencilerimizin gelecekte mutlu ve başarılı olabilmeleri, bilim ve teknolojideki ge-lişmelerin onlara doğru bir şekilde aktarılması ile mümkün olacaktır. Biyoloji, bilim ala-nındaki yenilikleri insan hayatına sunan bir bilim dalıdır. Bu kitap hazırlanırken hemteknolojik gelişmeler hem de merak uyandıran sorular göz önünde tutularak öğrencile-rin araştırmaya yönelmesi, kaynaklara ulaşma becerisi kazandırılması düşünülmüştür.Konuların anlatımlarında açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
Uzun süre yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda Palme Yayıncılık kalite-siyle hazırladığımız bu kitapta Palme Yayıncılığın Genel Müdürü Sn. İlhan Budak'a, de-ğerli editörümüz Sn. Cemil Ayan'a teşekkürlerimizi sunarız.
Palme yayınlarını tercih eden tüm meslektaşlarımıza ve sevgili öğrencilerimize ba-şarı dileklerimizle........
2014 Ankara
ÖNSÖZ
Banu KARAAĞAÇ[email protected]
(0533 720 43 72)
Bilgehan PERİ[email protected]
(0532 763 40 26)
VI
İÇİNDEKİLER
BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI VE CANLILARIN
ORTAK ÖZELLİKLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9
Bilimsel Bilginin Doğası ve Biyoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9
Canlıların Ortak Özellikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞİKLER . . . . . . . . . . . .30
İNORGANİK BİLEŞİKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .30
ENERJİ VEREN BESİNLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .45
Karbonhidratlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .46
Yağlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .51
Proteinler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .58
ENZİMLER VE VİTAMİNLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85
Enzimler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85
Vitaminler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .90
NÜKLEİK ASİTLER VE ATP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .111
DNA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .113
RNA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .114
ATP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .116
Sayfa No
CANLILIĞIN TEMEL BİRİMİ HÜCRE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .135
HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .135
HÜCRE ORGANELLERİ VE ÇEŞİTLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .166
CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ VE SINIFLANDIRILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . .205
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI VE PROKAR YOT CANLILAR . . . . . .205
ÖKARYOT CANLILAR VE VİRÜSLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .243
Protista Âlemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .243
Mantarlar Âlemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .247
Bitkiler Âlemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .249
Hayvanlar Âlemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .253
Virüsler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .265∑
YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİÜNİTE 1
CANLILAR DÜNYASIÜNİTE 2
VII
GÜNCEL ÇEVRE SORUNLARI VE İNSAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .293
Çevre Kirliliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .293
Erozyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .300
Orman Yangınları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .301
Ekolojik Ayak İzi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .302
Karbon Ayak İzi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .302
DOĞAL KAYNAKLAR VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN
KORUNMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .303
Doğal Kaynakların Sürdürülebilirliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .303
Biyolojik Çeşitliliğin Önemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .305
Türkiyeʼdeki Biyolojik Zenginliğin Sebepleri . . . . . . . . . . . . . . . . .306
Biyolojik Çeşitliliğin Korunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .307
GÜNCEL ÇEVRE SORUNLARIÜNİTE 3
Sayfa No
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI veCANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
Bilimsel Bilginin Doğası ve Biyoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9Bilim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9Bilimsel Çalışma Süreçleri . . . . . . . . 9Biyoloji ve Tarih . . . . . . . . . . . . . . . 12Biyoloji ve Hayat . . . . . . . . . . . . . . 12Biyolojinin Çalışma Alanları . . . . . . 14Canlıların Ortak Özellikleri . . . . . . . 15Hücresel Yapı. . . . . . . . . . . . . . . . . 15Beslenme. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15Solunum ve ATP Üretimi . . . . . . . . 15Organizasyon. . . . . . . . . . . . . . . . . 16Çevresel Uyarılara Tepki . . . . . . . . 16Metabolizma . . . . . . . . . . . . . . . . . 16Hareket . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Üreme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Boşaltım. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Adaptasyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Büyüme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Homeostasi . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17Protein Sentezi . . . . . . . . . . . . . . . 17Etkinlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20Test . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23Yazılıya Hazırlık Soruları . . . . . . . . 25Bölüm Cevap Anahtarı. . . . . . . . . . 27
CANLILARIN YAPISINDA BULUNANTEMEL BİLEŞİKLER . . . . . . . . . . . . . 30
İNORGANİK BİLEŞİKLER . . . . . . 30Su . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30Asitler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31Bazlar. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32Tuzlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33Mineraller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34Etkinlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36Test . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38Yazılıya Hazırlık Soruları . . . . . . . . 40Bölüm Cevap Anahtarı. . . . . . . . . . 42
ENERJİ VEREN BESİNLER . . . . . . . . 45Karbonhidratlar . . . . . . . . . . . . . . . 46Monosakkaritler . . . . . . . . . . . . . . . 46Disakkaritler . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47Polisakkaritler . . . . . . . . . . . . . . . . 49Yağlar. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51Yağ asitleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 52Trigliseritler . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53Fosfolipitler . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53Steroitler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54Okuma Metni . . . . . . . . . . . . . . . . . 57Proteinler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58Primer Yapı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60Sekonder Yapı . . . . . . . . . . . . . . . . 60Tersiyer Yapı . . . . . . . . . . . . . . . . . 61Kuaterner Yapı . . . . . . . . . . . . . . . . 61Proteinlerin Canlılar içinÖnemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61Düzenli ve Dengeli BeslenmeninÖnemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63Etkinlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65Test 1, 2 ve 3 . . . . . . . . . . . . . . . . 71Yazılıya Hazırlık Soruları . . . . . . . . 77Bölüm Cevap Anahtarı. . . . . . . . . . 80
ENZİMLER ve VİTAMİNLER. . . . . . . . 85Enzimler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85Enzimlerin Yapısı . . . . . . . . . . . . . . 85Enzimlerin Özellikleri . . . . . . . . . . . 86Enzimlerin ÇalışmasınaEtki Eden Faktörler . . . . . . . . . . . . 88Vitaminler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90Okuma Metni . . . . . . . . . . . . . . . . . 93Etkinlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95Test 1 ve 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99Yazılıya Hazırlık Soruları . . . . . . . 104Bölüm Cevap Anahtarı. . . . . . . . . 108
NÜKLEİK ASİTLER ve ATP . . . . . . . 111DNA (Deoksiribonükleik Asit) . . . . 113RNA (Ribonükleik Asit) . . . . . . . . . 114ATP (Adenozin Trifosfat) . . . . . . . 116Etkinlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 119Test 1 ve 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . 123Yazılıya Hazırlık Soruları . . . . . . . 127Bölüm Cevap Anahtarı. . . . . . . . . 130
Sayfa No
YAŞAM BİLİMİBİYOLOJİ
Sayfa No Sayfa No
I. BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI VE BİYOLOJİ
1. Bilim
Bilim sözcüğü Latincede “bilmek” anlamına gelir. Bilim, bir öğrenme yolu olup doğaldünyayı anlamamıza katkı sağlar. Bilim, kendimiz, diğer yaşam formları ve gezegeni-mize duyduğumuz merakımız sonucu ortaya çıkmıştır. Anlamaya çalışmak temel içgü-dülerimizden biridir.
Bilimin kalbinde sorgulama yer alır. Sorgulama, bilgi ve açıklama getirmek için araş-tırma yapmaktır. Bu sırada sıklıkla özel sorulara odaklanılır. Sorgulama, Mendelʼi özel-liklerin nesilden nesile nasıl aktarıldığını araştırmaya yöneltmiştir. Ve günümüzdesorgulama, biyolojik bütünlük ve çeşitliliği moleküler düzeyde anlamamıza yardım edengenomik analizin yürütülmesini sağlayan güçtür. Aslında, sorgulayıcı düşünce, biyolojidekibütün gelişmeleri yürüten bir motordur.
Başarılı bilimsel sorgulamanın formülü yoktur. Araştırıcıların sıkı sıkıya izlemelerigereken bir kural kitabı olan, tek bir yöntem yoktur. Bütün araştırmalarda olduğu gibi,bilim dikkatli planlama, nedenselleştirme, yaratıcılık, işbirliği, rekabet, sabır ve olumsuz-lukların üstesinden gelmek için sürekliliğin yanı sıra zorluklara karşı koyma, macera veşans öğelerini içerir. Sorgulamanın bu denli çeşitli öğelerinin bulunması bilimi, çoğu in-sanın anladığından çok daha az yapılandırmış hale sokmaktadır. Buna rağmen, bilimin,doğayı tanımlama ve açıklamanın diğer yollarından ayıran belirli özellikleri ayrıştırılabilir.
Bilim insanları, bir sorgulama süreci kullanarak, doğal olayların nasıl çalıştığını an-lamaya yeltenir. Bu sorgulama süreci, gözlem yapma, mantıklı bir hipotez kurma ve bun-ları sınanmasını içerir. Sürecin tekrarlanabilir olması gerekir: Bir hipotezin sınanmasısırasında yapılan ek gözlemler, yeni bir hipotezin kurulmasına ya da orijinal hipotezin de-ğiştirilmesini gerektirebilir. Böylece, bilim insanları, doğayı yöneten yasaların en iyi şekildeöngörülmesine giderek daha fazla yaklaşırlar.
2. Bilimsel Çalışma Süreçleri
Bilim insanları, bilgi ve açıklama getirmek için araştırmalar yaparak yani bir sorgu-lama süreci kullanarak doğal olayların doğal nedenlerini anlamaya çalışır. Bu sorgulamasüreci gözlem yapma, mantıklı bir hipotez kurma ve bunların sınanması gibi bir seri ba-samağı içerir.
Bilimsel çalışma sürecinin başında çözümü aranacak problemin net bir şekilde or-taya konulması gerekir. Bilim insanları bu amaçla çeşitli gözlemler yapar ve konuyla ilgilialanda daha önceden yapılmış çalışmalardan yararlanırlar.
Gözlem bilgi toplamak için algılarımızın kullanılmasıdır. Gözlem, ya doğrudan yada mikroskop gibi algılarımızı arttıran araçların yardımıyla dolaylı olarak yapılır. Kayıt al-tına alınmış gözlemler “veri” olarak isimlendirilir. Veriler bilimsel sorgulamaya dayalı bilgiöğeleridir.
Gözlemler, iyi kurgulanmış bir hipotezin kurulmasına yol göstericiliği yapar. Bilimdehipotez, bir soruya verilen geçici bir yanıttı r. Başka bir ifadeyle, bir soruya verilen dene-meye bağlı gerçekçi açıklamadır. Bilimsel bir hipotez, ilave gözlemler ya da deneyler ya-pılarak test edilebilir özellikte kurulmalıdır.
Günlük sorunlarımızın çözümünde hepimiz hipotezler kullanırız. Örneğin, kamp ya-parken el fenerinizin söndüğünü düşünün. Bu bir gözlemdir. Bu durumda sorulacak soruaçıktır. El feneri neden çalışmıyor? Deneyimlerimize dayanarak mantıklı iki hipotez ilerisürülebilir. Bunlardan birincisi, el fenerindeki piller bitmiştir; ikincisi ise el fenerinin am-
9
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI VECANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
10
pulü yanmıştır. Birbirinin seçeneği olan her iki hipotez sizi denemelerle sınayabileceğinizöngörülere götürecektir. Örneğin birinci hipotez, pillerin değiştirilmesinin sorunu çözece-ğini öngörür.
Hipoteze dayalı sorgulama ile ilgili bir kamp yeri örneği.
Gözlemler
Soru
Hipotez #1:Piller bitmiş
Hipotez #2:Ampul yanmış
Öngörü:Pilleri değiştirmek sorunu çözer
Öngörü:Ampulü değiştirmek sorunu çözer
Öngörünün sınanması Öngörünün sınanması
Deney hipotezi doğrulamamıştır Deney hipotezi doğrulamıştır
Dik kat li göz lem ve öl çüm ler bi li me ham bil gi sağ lar.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
11
Bilim insanları kurdukları hipotezleri somut delillerle desteklemelidirler. Bu amaçladeney ve gözlemlere başvurulur. Deney, kontrollü şartlar altında ortaya konan hipotezitest etmek için gerekli verinin toplandığı araştırma sürecidir. Bu araştırma sürecinde kont-rol ve deney grubu olarak adlandırılan iki grup oluşturulur. Kontrol grubu, deney gru-bunda yapılan uygulamanın etkilerinin karşılaştırılması amacıyla kullanılır.
Kontrollü deneylerde ortam şartlarından bir tanesi değiştirilir. Deneyde etkisi araştı-rılan değişkene bağımsız değişken denir. Bağımsız değişkenin değiştirilmesi deneyinsonucunu da etkiler. Bağımsız değişkene bağlı olarak değişen değişkene bağımlı de-ğişken denir. Örneğin ışık renginin fotosentez hızına etkisi araştırılırken diğer tüm şart-lar sabit tutulur ve ışık rengi değiştirilir (bağımsız değişken). Kullanılan ışığın rengine görefotosentez hızında meydana gelen değişim ise bağımlı değişkendir.
Deney ve kontrol grubunun şematik olarak gösterimi
Kontrollü deney sonuçları hipotezi desteklemiyorsa hipotez terk edilir. Kontrollüdeney sonuçları hipotezi destekliyorsa elde edilen çıkarımlar diğer bilim insanları ile pay-laşılır. Bunun için bilim insanları çalışma sonuçlarını bilimsel dergi ve konferanslarda su-narlar. Bu sayede bilim insanları kendi alanlarındaki gelişmeleri takip ederler. Ayrıcayapılan araştırmaların sonuçlarının tekrar test edilmesi, yeni problemlerin tanımlanması,hipotezlerin kurulması ve araştırmaların yapılması için bu paylaşım çok önemlidir.
Bilimde Teoriler ve Kanunlar: Bilimsel teori ve bilimsel kanun kavramları birbirin-den farklı anlamlara sahiptir. Bilimsel bir teori, hipoteze oranla çok daha geniş kapsam-lıdır. Teoriler, doğada gerçekleşen olaylar hakkında yapılan ve arkasında güçlü delillerbulunan açıklamalardır. Bilimsel kanunlar doğal olayların “nasıl” gerçekleştiği sorusunacevap verirken, teoriler kanunları açıklar ve “neden” sorusuna cevap vermeye çalışır. İn-sanlar genel olarak hipotezlerin teoriye dönüştüğünü daha sonra teorilerin yeterli delillerleispatlanması durumunda kanunlara dönüştüğünü düşünür. Ancak bu bir yanılgı olup, teo-riler ve kanunlar arasında bu şekilde hiyerarşik bir ilişki yoktur. Çünkü teori ve kanun farklıbilimsel bilgi türleri olup, teoriler hiçbir zaman kanunlara dönüşmez.
– Kırmızı ışık– 100 ml su– 25°C– Tüm mineraller
– Mor ışık– 100 ml su– 25°C– Tüm mineraller
– Yeşil ışık– 100 ml su– 25°C– Tüm mineraller
– Sarı ışık– 100 ml su– 25°C– Tüm mineraller
Kontrol grubu
Deney grubu
Charles Darwin doğal seçilim teorisini
ileri sürmüştür.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
12
3. Biyoloji ve Tarih
Biyoloji ile ilgili elde edilen bilgiler, tarihsel süreç içerisinde diğer bilim dallarındaki veözellikle teknolojideki gelişmelere bağlı olarak büyük değişim göstermiştir. Biyolojininaşama kaydetmesinde iki önemli etken vardır.
Bunlardan ilki teknolojinin gelişmesidir. Başta mikroskop olmak üzere, canlılarla il-gili çalşımalarda kesin sonuçların alınmasını sağlayan çeşitli aletlerin bulunması hem bi-yolojiden elde edilen bilginin kesinlik derecesini artırmış hem de biyolojinin daha hızlıilerlemesinde etkili olmuştur. Mikroskobun gelişimine paralel olarak kesit almada kullanı-lan aletlerin ve boyama tekniklerinin gelişmesi biyolojik çalışmaların laboratuvar ortamınataşınmasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra, bazı ölçü aletlerinin geliştirilmesi biyolojik araş-tırmaların daha verimli bir şekilde yapılabilmesine olanak sağlamıştır.
Biyolojinin ilerlemesinde etkili olan ikinci önemli sebep ise 17. yüzyılda diğer bilim-lerde kullanılmaya başlayan denyesel yöntemin biyolojide de kullanılmasıdır. Ayrıca fizik,kimya ve matematik gibi alanlardaki keşifler biyolojinin de etkileşim ve gelişimini hızlan-dırmıştır. Aşağıda biyoloji tarihindeki önemli kişilerden bazıları ve yaptıkları çalışmalarverilmiştir.
➢ Andreas Vesalius (1543): “İnsan Vücudunun Yapısı” adlı eserini yayımlamış-tır. Bu çalışma anatomi biliminin akademik bir uğraş olarak kabul edilmesini sağ-lamıştır.
➢ William Harwey (1628): Kalpten başlayan kan dolaşımını doğru olarak tanım-layan ilk bilim insanıdır. Buna göre kalpten pompalanan kan damarlar aracılığıile vücuda girip, yine damarlar aracılığı ile kalbe dönmektedir.
➢ Anton Van Leeuwenhoek (1673): Basit yapılı mikroskobu geliştirerek bakteri-leri gözlemleyen ilk bilim adamı olmuştur.
➢ Charles Darwin (1859): “Türlerin Kökeni Üzerine” adlı kitabını yayımlamıştır.Canlıların ortak bir atadan evrimleşme yoluyla çeşitlendiği görüşünü ortaya at-mıştır.
➢ Louis Pasteur (1881): Bilim ve insanlık tarihinde çok az bilim insanı Louis Pas-teur (Luis Pastör) gibi insan hayatını büyük oranda etkileyen buluşlar ve icatlaryapmıştır. Öyle ki günlük yaşamda bile kullandığımız “pastörizasyon” sözcüğüonun yaptığı buluşlardan sadece birini göstermektedir. Kristaller için yaptığı ku-ramsal çalışmalarının yanında bazı hastalıklara bağışıklık sağlamak için yaptığıçalışmaları, özellikle de “şarbon” denilen diğer adıyla antraks olarak bilinenkoyun ve sığırlarda bulaşıcı olan hastalıkla, kuduza karşı bulduğu aşı Pastörʼündünyanın en ünlü bilim adamlarından biri olmasına katkıda bulunmuştur.
➢ James Watson ve Francis Crick (1953): Birlikte DNA molekülünün yapısınıkeşfetmişlerdir.
4. Biyoloji ve Hayat
Dünya nüfusunun hızla artması ve buna paralel olarak gerçekleşen sanayileşme birçok problemi (gıda sıkıntısı, küresel iklim değişikliği, sağlık sorunları, çevre kirliliği gibi) be-raberinde getirmiştir. Biyoloji hayatı tehdit eden bu sorunların çözümüne katkı sağlayanbir bilim dalıdır.
Genetik araştırmalar tıp ve eczacılık endüstrisine yeniden şekil vermiştir. Böylecehem hastalıkların teşhisi hem de eczacılık ürünlerinin geliştirilmesinde tıbbi yönden pek-çok gelişim sağlamıştır. Bu süreçte genelde protein olmak üzere pek çok eczacılık ürünüelde edilmiştir. Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan insülin hormonu ile mikrobik has-talıklara kaşı kullanılan antibiyotik ve interferonlar protein yapılı eczacılık ürünlerine örnekolarak verilebilir.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
13
Eczane hayvanları olarak keçiler: Bu transgenik keçi antithrombin isimli bir insan kan proteinikodlayan bir gen taşımakta ve bu proteini sütünde salgılamaktadır. Bu proteini sentezleyemedik-leri için nadir bir kalıtsal hastalıktan muzdarip hastaların kan damarlarında kan pıhtıları oluşmak-tadır. Keçi sütünden kolayca saflaştırılan bu protein söz konusu hastaların tedavisinde kullanılmaküzere Birleşik Devletlerde ve Avrupaʼda ruhsatlandırılmıştır.
Belirli mikroorganizmaların kimyasalları belirgin bir şekilde dönüştürebilme yete-nekleri çevrenin temizlenmesinde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Günümüzde biliminsanları mikroorganizmaların değerli metabolik yeteneklerden sorumlu genlerini diğermikroorganizmalara aktarmaktadır. Bu değişime uğratılmış mikroorganizmalar daha sonraçevresel sorunların iyileştirilmesinde kullanılabilmektedir. Örneğin, pek çok bakteri çev-reden bakır, kurşun, ve nikel gibi metalleri alabilir ve bu metalleri bakır sülfat ya da kur-şun sülfat gibi bileşikler haline getirebilir. Bu tür bileşikler kolaylıkla elde edilebilir. Genetiğideğiştirilmiş mikroorganizmalar hem minerallerin elde edildiği madencilikte (özellikle cev-her rezervleri tükendiğinde) ve hem de oldukça zehirli maden atıklarının temizlenmesindeönemli olabilir. Biyoteknologlar aynı zamanda mikroorganizmaları kullanarak su, hava vetoprakta bulunan kirleticileri temizlemeye yönelik çalışmalarda yapmaktadır (biyoreme-diasyon). Bu organizmalar, atık suların arıtılması ve petrol kirliliğinin azaltılması gibi ça-lışmalarda kullanılmaktadır.
Bir petrol kirlenmesinde biyoremediasyon: Alaskaʼdaki petrole bulanmış sahilde bir işçi, gübrepüskürtme işlemini yürütüyor. Bu gübreler, bölgedeki bakterilerin üremesini uyararak, petrolünparçalanmasını (bazı durumlarda, doğal parçalanma süresini beş kata kadar hızlandırarak) baş-latmaktadır. Bu teknik, sahillerdeki petrol kirlenmesinde şimdiye değin geliştirilmiş en hızlı ve eko-nomik yöntemdir.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
14
İnsanlar yüzyıllardan beri bitki ve hayvanları ıslah çalışmalarında kullanmışlardır.Böylece daha kaliteli meyve, daha fazla yumurta, daha fazla et ve süt veren canlı türlerielde etmişlerdir. Son yıllarda gelişen biyoteknolojik yönlemler ile bu tür çalışmalar hız-lanmıştır. Bu durum hızla artan dünya nüfusunun besin ihtiyacını kaşılamak için önemlibir umut kaynağı olmuştur.
5. Biyolojinin Çalışma Alanları
Biyoloji biliminin hem dünyada hem de ülkemizde geleceği son derece parlaktır.Araştırma destek programlarında birinci derecede önceliği olan bir alandır. Dünyada iş po-tansiyeli en fazla olan alanlardan birisidir. Ülkemizde ise biyologlara sunulan çalışma ola-nakları ve önerilen iş kalitesi her geçen yıl giderek artmaktadır. Biyoloji bölümündenmezun olan bireyler lisansüstü eğitim alarak gerek yurt içi gerek yurt dışındaki üniversi-telerde akademik kariyer yapma olanağına sahiptir.
Çok geniş bir alana sahip olan biyolojinin güncel çalışma alanları aşağıda ve-rilmiştir:
➢ Sağlık hizmetleri veren kurum ve kuruluşlarda her türlü tıbbı analizin yapılma-sında, tıbbi araştırma ve destek ünitelerinde,
➢ Çevre koruma, kontrol ve ekolojik planlama ile ilgili alanlarda,
➢ Hidrobiyoloji ve su ürünleri ile ilgili araştırma ve üretim faaliyetlerinde,
➢ Biyoteknolojik çalışma yapan kurum ve kuruluşlarda her türlü araştırma-geliş-tirme ve üretim faaliyetlerinde ,
➢ Milli parklar, Doğa Koruma, Yaban Hayatı Koruma ve Özel Çevre Koruma alan-larında,
➢ Eğitim sektöründe biyoloji veya fen bilgisi öğretmeni olarak,
➢ Tarım ve ormancılık alanlarında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde,
➢ ÇED (Çevre Etki Değerlendirmesi) raporlarının hazırlanmasında,
➢ Gıda kontrol laboratuarlarında,
➢ Biyolojik ürünlerle ilgili standartların belirlenmesinde,
➢ Arıtma tesislerinde,
➢ Kriminoloji laboratuarlarında ve Adli Tıpla ilgili alanlarda,
➢ Biyomedikal çalışma alanlarında,
➢ İlaç ve hammaddelerin üretiminde, kalite kontrolünde, araştırma-geliştirme ça-lışmalarında kariyer yapma imkanları bulunmaktadır.
Prokaryot ve ökaryot hücrelerin genel görünümü
Bakteriler tek hücreli canlılardır.
Çitalar çok hücreli bir canlılardır.
Sitoplazma
Ökaryotik hücre
Çekirdek
Organeller
Prokaryotik hücre
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
15
II. CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Bir parka girdiğinizde canlı ve cansız birçok varlığı birlikte görebilirsiniz.Üzerindeoynadığınız çimler, etrafınızda koşan köpekler, gökyüzüne doğru uzanan ağaçlar canlıvarlıklara; yerlerde bulunan taşlar, sallandığınız salıncaklar ve havada uçuşan balonlar isecansız varlıklara örnek olarak verilebilir. Peki “Canlıları cansızlardan ayıran özelilkler ne-lerdir?” sorusuna nasıl cevaplayabiliriz.
Varlıkların yalnızca bir özelliğine bakarak canlı olup olmadığına karar veremeyiz.Çünkü canlılar çok sayıda canlılık özelliği gösterirler. Aşağıda canlıların sahip olduğu
ortak özellikler maddeler haline verilmiştir.
1. Hücresel Yapı
Tüm canlılar yapısal ve işlevsel bakımdan en küçük birim olan hücre veya hücre-lerden meydana gelir. Canlılar hücre sayılarına ve yapılarına göre gruplandırılabilir.
Bakteri, amip ve paramesyum gibi canlılar tek hücrelidir. Şapkalı mantar, ayçiçeği veinsan gibi canlılar ise çok hücrelidir.
Hücreler yapısına göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere ikiye ayrılır. Prokaryot hüc-relerde çekirdek ve zarla çevrili organeller bulunmaz. Bakteri ve arkebakteri âlemlerindebulunan canlılar prokaryot hücre yapısına sahiptir. Ökaryot hücrelerde, yönetici molekülolan DNA çekirdek içinde bulunur. Bu hücrelerde mitokondri gibi zarlı organeller bulunur.Protista, mantar, bitki ve hayvanlar âleminde yer alan canlılar ökaryot hücre yapısındadır.
2. Beslenme
Tüm canlılar metabolik aktivitelerini devam ettirebilmek için besin maddelerine ihtiyaçduyar. Ototrof organizmalar inorganik maddeleri kullanarak kendi besinlerini üretebilencanlılardır. Örneğin bitkiler güneş ışığını kullanarak ihtiyaç duydukları organik besinlerisentezler. Mantar ve hayvan gibi canlılar ise kendi besinlerini üretemezler. Heterotrof ola-rak adlandırılan bu canlılar, besin ihtiyaçlarını diğer canlıları yiyerek karşılarlar.
3. Solunum ve ATP üretimi
Tüm canlılar besin monomerlerini solunum reaksiyonları ile parçalayarak ihtiyaçduydukları ATP'yi sentezler. Hücrelerde oksijenli ve oksijensiz olmak üzere iki çeşit solu-num gerçekleşir.
Besin monomerlerinin oksijen kullanılmadan parçalanarak ATP'nin sentezlendiği re-aksiyonlara oksijensiz solunum denir. Besinler tamamen parçalanamadığı için enerjiverimi düşüktür. Besinlerin oksijen yardımıyla parçalanarak ATP'nin sentezlendiği reak-siyonlara oksijenli solunum adı verilir. Besin monomerleri daha küçük bileşenlerine par-çalandığı için enerji verimi oksijensiz solunuma göre oldukça yüksektir.
UYARI
Tüm canlılar inorganik maddeleri yaşadığı ortamdan hazır alır. Ototrofcanlılar organik besin monomerlerini inorganik maddeleri kullanaraküretebilirken, heterotrof canlılar diğer canlılardan karşılarlar.
Hücre
3 Hücre. Hücre ad›n› verdi€imiz canl› birimin ifl görmesinde, birçok organel iflbirli€i yapar. Burada, yaprak hücreleri içindeki kloroplastlar belirgin olarak görünmektedirler.
Atomlar
1 Molekül. Burada gördü€ünüz klorofil molekülü, bilgisayardaçizilmifl bir modeldir. Bu mole-kül birçok atomdan oluflur. Bitkilerin yapraklar›nda bulu-nan klorofil, fotosentezi sür-dürecek enerjiyi sa€lamakiçin, günefl ›fl›€›n› yakalar.
2 Organel. Fotosentez süreci, kloroplast ad› verilen hücre organeli içinde organize olmufl birçok molekülü gerektirir (Mikroskopta çekilen bu mikrograftaki büyük yap›, bir kloroplastt›r).
4 Doku. Çok hücreli organiz-malarda hücreler genellikle dokular fleklinde organize olurlar. Dokular, benzer hücrelerin oluflturdu€u ifllevsel birimlerdir.
5 Organ. Akçaa€aç bitkisinin bir organ› olan yaprak birçok farkl› dokunun özgül olarak organize olmas›yla oluflur. Bu dokular aras›nda fotosentetik doku, epidermis ve köklerden yapraklara su ileten vasküler doku vard›r.
6 Organizma. Akçaa€aç bir biyolojik komünite üyesidir. Bir komünite çok say›da farkl› organizma türünü içerir.
Bir bitki türü olan akçaağaçta organizasyon düzeyleri
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
16
4. Organizasyon
Her canlı belirli bir organizasyona sahiptir. Tek hücreli canlılarda organizasyon, hüc-renin farklı kısımlarının farklı görevleri üstlenmesiyle oluşur. Çok hücreli canlılarda isebelirli bir görev için özelleşmiş hücreler dokuları, dokular organları, organlar sistemleri, sis-temlerde organizmayı oluşturur.
5. Çevresel uyarılara tepki
Tüm canlılar çevreden gelen uyarılara karşı tepki gösterirler. Canlıların gösterdiğitepki biçimlerinde farklılıklar görülür. Örneğin tatlı sularda yaşayan tek hücreli bir canlıolan öglena, fotosentez yapabilmek için ışığa yönelir. Bitki köklerinin suya yönelmesi,gözbebeklerimizin parlak ışıkta küçülmesi çok hücreli canlıların gösterdiği tepkilerden ba-zılarıdır.
6. Metabolizma
Hücrede meydana gelen yapım ve yıkım tepkimelerinin tamamına metabolizmadenir. Metabolizma ikiye ayrılır.
a) Anabolizma (Özümleme): Basit moleküllerin birleştirilerek daha karmaşık mo-leküllerin sentezlenmesidir. Bu olaylar sırasında ATP harcanır (endergonik). Fo-tosentez, protein sentezi ve glikojen sentezi anabolik reaksiyonlardır.
Tüm canlılarda olduğu gibi bitkilerde de anabolikve katabolik reaksiyonlar meydana gelir. Foto-sentez ile ürettikleri besinlerin bir kısmını oksi-jenli solunumla parçalayarak enerji üretirler.
Bombacı böceğinin kendini savunmak için gös-terdiği tepki. Bu böcek vücudunda bir karınca ol-duğunu fark ettiğinde, kaynama sıcaklığındaki birsıvıyı karnındaki bezlerden doğrudan doğruya bukarıncaya püskürtür.
Bulunduğu ortama uyum sağlayan bir kar tav-şanı
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
17
b) Katabolizma (Yadımlama): Kompleks moleküllerin daha basit moleküllere par-çalanmasıdır. Sindirim, oksijenli solunum ve oksijensiz solunum katabolik reak-siyonlardır.
7. Hareket
Sünger ve mercan gibi bazı canlılarda yer değiştirme görülmez. Diğer bütün canlı-lar hareket edebilir. Bir hücreli canlılarda hareket için özelleşmiş farklı yapılar vardır. Ög-lenada bulunan kamçı ile paramesyumda bulunan siller buna örnek olarak verilebilir. Çokhücreli canlılarda ise hareket için özelleşmiş organlar bulunur.
8. Üreme
Canlıların sayılarını devam ettirebilmek için yeni bireyler oluşturmasına denir. Eşey-siz ve eşeyli üreme olmak üzere ikiye ayrılır. Eşeysiz üreme ile oluşan canlıların gene-tik yapıları ata canlı ile aynıdır. Bakterilerin bölünmesi, hidranın tomurcuklanması eşeysizüreme örnekleridir. Eşeyli üreme ile oluşan canlıların genetik yapıları ise birbirlerindenve ata canlıdan farklı olur. Böylece tür içi genetik çeşitlilik oluşur.
9. Boşaltım
Canlıların metabolik faaliyetler sonucunda oluşan atık maddeleri vücutlarından uzak-laştırmasına boşaltım denir. Tek hücreli canlılar boşaltım maddelerini hücre zarının üze-rinden atarlar. Tatlı sularda yaşayan paramesyum ve öglena gibi canlılarda fazla sukontraktil kofulla atılır. Bitkilerde bulunan stoma (gözenek) ve lentisel (kovucuk) gibi ya-pılar farklı maddelerin atılımında görev alır. Hayvanlarda ise bu olay için özelleşmiş sis-temler bulunur.
10. Adaptasyon
Bir canlının bulunduğu ortamda yaşama ve üreme şansını arttıran kalıtsal özellikle-rin tümüne adaptasyon denir. Çöl gibi kurak bölgelerde yaşayan kaktüslerin iğne yapraklıolması, bukalemunun bulunduğu ortama göre renk değiştirmesi adaptasyon örnekleridir.
11. Büyüme
Tek hücreli canlılarda büyüme sitoplazmanın hacimce artması ile gerçekleşir. Çokhücreli canlılarda ise büyüme olayı hücre bölünmesi sonucu olur. Bitkilerde büyüme sı-nırsızken, hayvanlarda ise sınırlıdır.
12. Homeostasi (İç Denge)
Bir organizmanın kararlı bir iç çevre ve dengeye sahip olmasına homeostasi denir.Çevre şartlarının değişmesine rağmen, canlılar iç dengelerini sürekli olarak sabit tutmayaçalışır. Örneğin koşan bir bireyde, solunum sonucu açığa çıkan ısının fazlası terleme iledış ortama atılır. Böylece vücut ısısının yükselmesi ve enzimlerin bozulması engellenmişolur.
13. Protein Sentezi
Prokaryot ve ökaryot hücrelerin tamamında ribozom organeli bulunur. Bu nedenletüm canlılarda protein sentezi gerçekleşir. Canlılar DNA'larındaki genetik bilgiye göreamino asitleri birleştirip, kendilerine özgü yapıda olan protein moleküllerini üretirler.
€ €
min Pr
n glikoz Glikojen n H O
n A o asit otein n H O
Gliserol Ya asiti Ya H O
1
1
1 3 3
Katabolizma
Anabolizma
Katabolizma
Anabolizma
Katabolizma
Anabolizma
2
2
2
+ -
+ -
+ +
^ ]
] ]
h g
g g
UYARI
İnorganik maddelerin organik maddeye dönüşümü sadece ototrof can-lılarda gerçekleşir. Kendine özgü organik madde üretimi (protein sen-tezi) ise bütün canlılarda ortak olarak gerçekleşir.
(a) Dü zen. Can lı lı ğın bü tün özel lik le ri, bu ya -kın çe kim ay çi çe ğin de gö rül dü ğü gi bi, or- ga ni zma nın sa hip ol du ğu üst dü zey de kiya pı sal dü zen den kay nak la nır.
(b) Üre me. Or ga niz ma lar ken di benze ri olanbir can lı oluş tur mak üze re ço ğalırlar. Can- lılar sa de ce canlılardan türer. Bu ra da, Ja- pon yaʼda ya şa yan bir ma kak ve yav ru sugö rül mekte dir.
(c) Bü yü me ve ge liş me. DNA şek lin de ki ka- lıt sal prog ram lar, bir or ga niz ma nın ait ol- du ğu tü re öz gü özel lik le ri oluş tu ra rak,onun bü yü me ve ge liş me şek li ni yö ne tir.Bu ra da Cos ta Ri caʼda ya şa yan bir kur ba -ğa tü rü ne ait emb ri yo la rı görülmektedir.
(d) Ener ji kul la nı mı. Or ga niz ma lar ener ji yidı şa rı dan alır ve onu çok de ği şik iş leryap mak üze re dö nüş tü rür ler. Bu ya ra sasa gu aro k ak tü sü nün nek ta rı nı ya kıt ola- rak al mak ta dır. Ya ra sa uç mak ve di ğer iş- le ri ni yap mak için ge rek li gü cü, be sin de kimo le kül ler de de po lan mış olan ener ji densağ lar.
(f) Çevresel uyarılara tepki verme. Birazsonra sindirilecek olan bu cırcır böceği,Venüs sinekkapanın kapan oluşturacakşekilde değişikliğe uğramış yapraklarınınyüzeyindeki tüy hücrelerini uyardığında,“kapana düşmüştür”. Bitki bu çevreseluyarana, hızla kapanı kapatarak cevapvermiştir.
(g) Ho me os ta si. Dış or tam da ki de ğiş ken li ğekar şı lık, or ga niz ma nın iç or ta mı nı be lir li sı nır- lar içinde de ğiş mez tu tan dü zen le yi ci me ka- niz ma lar var dır. Bu dü zen le me ho me os ta siola rak ad lan dı rı lır. Bu ör nek te gö rü len si yahkuy ruk lu tav şa nın ge niş ku lak la rın da ki kanda mar la rın da akan kan mik ta rı nın dü zen len- me si, ısı kay bı nı sü re kli ola rak de net ler. Hay- va nın vü cut sı cak lı ğı nın ho me os ta si si ne buşe kil de bir kat kı sağ la nır.
(e) Ev rim sel uyum. Ev rim, or ga niz ma lar ileon la rın çev re le ri ara sın da ki et ki le şi min bir so- nu cu dur. Ev ri min so nuç la rın dan bi ri si, or ga- niz ma la rın çev re le ri ne uy um sağ la ma la rı dır.Kış lık tüy le ri ne bü rün müş bu be yaz–kuyrukluorman tavuğunun be yaz tüy le ri, onu kar lakap lı çev re de he men he men gö rün mez kıl- mak ta dır.
Canlılığın bazı özellikleri
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
18
a) Bakteri âleminin üyeleri, çok çeflitli ve yayg›n olan prokaryotlard›r.
c) Protista Âlemi bir hücreli ökaryotlarla bunlar›n nispeten basit çok hücreli akrabalar›n› içerir. Bu foto¤rafta havuz suyunda yaflayan protist örnekleri görülmektedir. Bilim adamlar› evrim ve çeflitlili¤i daha iyi temsil edebilecek flekilde, protistleri birkaç âleme bölüp bölemeyeceklerini tart›flmaktad›rlar.
d) Fungi Âlemi k›smen üyelerinin beslenme biçimine göre tan›mlan›r. Burada gördü¤ümüz mantarlar organik maddeleri parçalad›ktan sonra, monomerlerini emerler.
b) Arkelerin birço¤u, tuz gölleri ve kaynar su kaynaklar› gibi yeryüzünün olağanüstü koşullara sahip ortamlarında yaflarlar. Moleküler kan›tlar, arkebakterilerin ökaryotlara (bakterilere oldu¤undan) daha yak›n oldu¤unu göstermifltir.
e) Plantae (Bitkiler) Âlemi burada gördü¤ümüz lâleler gibi fotosentez yapan, çok hücreli ökaryotlar› içerir.
f) Animalia (Hayvanlar) Âlemi di¤er organizmalar› yiyen, çok hücreli ökaryotlar› içerir.
BAKTERİ ÂLEMİ
ÖKARYOT
ARKELER ÂLEMİ
PROTİSTA ÂLEMİ MANTARLAR ÂLEMİ
BİTKİLER ÂLEMİ HAYVANLAR ÂLEMİ
PROKARYOT
Canlıların altı alemi
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
19
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen ifadeler ile tamamlayınız.
1. Çekirdeği ve bir zarla çevrili organelleri olmayan hücrelere ............................... hücre adı verilir.
2. Basit yapılı moleküllerin birleştirilerek daha kompleks moleküllerin sentezlenmesine ............................... denir.
3. Bir organizmanın kararlı bir iç çevre ve dengeye sahip olmasına ............................... denir.
4. ............................... organizmalar inorganik maddeleri organik maddelere çevirerek kendi besinlerini sentezlerler.
5. Bir hücredeki yapım ve yıkım tepkimelerinin tamamına ............................... denir.
6. Kompleks moleküllerin daha basit moleküllere parçalanmasına ............................... adı verilir.
7. Bir soruya verilen denemeye bağlı gerçekçi açıklamaya ............................... denir.
8. Prokaryot ve ökaryot canlıların tamamında ............................... organeli bulunur.
9. Genel önermelerden yola çıkarak özel sonuçlara ilişkin çıkarımlar yapılması ............................... yaklaşımını ifade eder.
10. Tüm canlılarda yapısal ve işlevsel bakımdan en küçük birim ............................... olarak adlandırılır.
11. Bir canlının bulunduğu ortamda yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerin tümüne ............................... denir.
12. Protistalar, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar âleminde bulunan canlılar ............................... hücre yapısına sahiptirler.
13. Bilimsel bir ..............................., hipoteze oranla çok daha fazla bulgu tarafından desteklenir ve geniş kapsamlıdır.
14. Canlılarda gerçekleşen ............................... üreme sonucunda genetik çeşitlilik ortaya çıkar.
15. Bir hipotezden mantık yoluyla çıkarılan sonuçlara ............................... denir.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
➢ hipotez ➢ tümdengelim ➢ hücre ➢ katabolizma
➢ anabolizma ➢ ototrof ➢ teori ➢ tahmin
➢ metabolizma ➢ prokaryot ➢ ökaryot ➢ homeostasi
➢ adaptasyon ➢ ribozom ➢ eşeyli
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
20
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına "D", yanlış olanların yanına "Y" harfi yazınız.
1. Bitki hücrelerinin glikozun fazlasını nişasta olarak depolaması anabolik bir olaydır.
2. Bir hipotez eldeki verileri kapsamalı ve sınanabilir özellikte olmalıdır.
3. Veriler, kayıt altına alınmış gözlemlerdir.
4. İnorganik maddeler olan mineralleri ototrof canlılar üretebilirken, heterotrof canlılar dış ortamdan hazır alırlar.
5. Biyoloji, diğer bilim dalları ve teknolojideki gelişmeleri takip eden dinamik bir bilimdir.
6. Ribozomda amino asitlerin birleştirilerek, protein molekülünün sentezlenmesi katabolik bir olaydır.
7. Tek hücreli canlılarda büyüme mitoz bölünme ile sağlanır.
8. Oksijenli solunumda besin monomerleri, oksijensiz solunuma göre daha iyi parçalandığından üretilen ATP miktarı daha fazla-
dır.
9. Eşeyli ve eşeysiz üremede genetik çeşitlilik ve birey sayısı artar.
10. Adaptasyonlar kalıtsal olmadığı için bir sonraki nesile aktarılamaz.
11. Fotosentez yapan ökaryot hücrelerde klorofil pigmenti kloroplast organelinde bulunur.
12. Tüm canlılar kendilerine özgü organik madde üretimini gerçekleştirir.
Aşağıda canlılara ait bazı özellikler verilmiştir. Canlılarda ortak olarak bulunan özelliklerin yanındaki kutulara (✓), ortak olmayanözelliklerin yanındaki kutulara (X) işareti koyunuz.
a. İnorganik maddelerden organik madde sentezleme.
b. Yönetici molekül olan DNA'nın çekirdekte bulunması.
c. İnorganik maddeleri yaşadığı ortamdan hazır alma.
d. Besin monomerlerini solunum reaksiyonları ile parçalayarak ATP üretimi.
e. Belirli bir görev için özelleşmiş hücrelerden oluşan dokular içerme.
f. Çevreden gelen uyarılara tepki gösterme.
g. Aktif hareket ile yerdeğiştirme.
h. Çok sayıda hücreden oluşma.
Etkinlik – 2 Doğru–Yanlış SorularıBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
Etkinlik – 3 Ortak Özellik BulmaBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
21
Aşağıdaki şemada canlılar arasındaki organizasyon küçükten büyüğe doğru sıralanmıştır. Bu şemada verilen anahtar kelimeler-den yararlanarak boş olan kutuları uygun şekilde doldurunuz.
Aşağıdaki tabloda altı farklı âleme ait bazı canlılar verilmiştir. Fotoğrafların altındaki boşluklara, ilgili canlıların hücre yapısınıprokaryot ya da ökaryot olarak yazınız.
Etkinlik – 4 Kavram SıralamaBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
Organizma
e : ...............................
d : ...............................
c : ...............................
b : ...............................
a : ...............................
Atom
Etkinlik – 5 Eşleştirme Bilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
a) ……………………………………… b) ……………………………………… c) ………………………………………
d) ……………………………………… e) ……………………………………… f) ………………………………………
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
22
1) B 2) C 3) D 4) B 5) E 6) A 7) D 8) B
TEST–1
1. Aşağıdakilerden hangisi bilim insanlarının sahip olduğuözelliklerden biri değildir?
A) Sorgulayıcı olma
B) Otoriteye bağlı kalma
C) İyi bir gözlemci olma
D) Tarafsız olma
E) Meraklı ve şüpheci olma
2.
Ökaryot bir hücrenin temel kısımları yukarıda numaralandırı-larak verilmiştir.
Bunlardan hangileri prokaryot hücrelerde de bulunur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
3. Aşağıdaki alemlerden hangisinde bulunan canlılar pro-karyot hücre yapısına sahiptir?
A) Mantar B) Bitki C) Protista
D) Bakteri E) Hayvan
4. Aşağıdaki gözlemlerden hangisi sayısal bir veri örneğideğildir?
A) Su 100 °C de kaynar.
B) Çam ağaçları iğne yapraklıdır.
C) Bitkinin boyu bu yıl 25 santimetre daha uzamıştır.
D) Enzimler % 15ʼin altında su içeren ortamlarda etkinlik gös-teremez.
E) Mide özsuyunda bulunan HCIʼnin pHʼsı 1ʼdir.
5. Aşağıdaki özelliklerden hangisi tüm canlılarda ortak ola-rak görülmez?
A) Çevresel uyarılara tepki gösterme
B) Metabolik aktiviteye sahip olma
C) Solunumla ATP üretimi
D) Nükleik asit içerme
E) İnorganik maddeyi organik maddeye çevirme
6.
Yukarıdaki deney düzeneğinde saf suya bırakılan,
I. kalsiyum,
II. nişasta,
III. protein
moleküllerinden hangileri bağırsak torbanın içine geçe-bilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
7. Bir bilim insanı “Eğer Trypanosoma paraziti uyku hastalığınınnedeni ise, bu hastalığa yakalanmış insanların tümündeTrypanosoma paraziti bulunmalıdır.” görüşünü ileri sürmüştür.
Bilim insanı bu görüşü ileri sürmeden önce,
I. kontrollü deneyler düzenleme,
II. hipotez kurma,
III. veri toplama
sorgulama süreçlerinden hangilerini gerçekleştirmiş ol-malıdır?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
8. Tüm canlılarda,
I. fotosentez ile besin üretimi,
II. ribozomda protein sentezi,
III. üyelerini kullanarak yer değiştirme
olaylarından hangileri ortak olarak gerçekleşir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Hücre zarı (I)
Sitoplazma (II)
Çekirdek (III)
Ba€›rsak torba
Saf su
23
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
9.
Yukarıda iki farklı bireye ait anabolizma ve katabolizma mik-tarlarının grafikleri verilmiştir.
Buna göre;
I. Metabolik faaliyetler yaşam boyu devam eder.
II. Yaşlı bireylerde katabolik olaylar daha fazladır.
III. Genç bireylerde yapım olayları, yıkım olaylarından fazla-dır.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
10. Bilimsel bir teori ile ilgili,
I. Doğruluğu kesin olarak kanıtlanmıştır ve çürütülemez.
II. Hipoteze oranla daha geniş kapsamlı ve açıklama gücüdaha yüksektir.
III. Sadece kanıtlanmış hipotezlerden oluşur ve yeni hipo-tezlere açık değildir.
IV. Hipoteze oranla çok daha fazla kanıt tarafından destek-lenir ya da doğrulanır.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
11. Bilimsel sorgulama sürecinde kullanılan tümdengelimyaklaşımı ile ilgili,
I. Hipotezler kurulduktan sonra hipotezleri test etmek içinkullanılır.
II. Gözlemlerin toplanması ve analiz edilmesine dayananmantığa dayalı genellemelerdir.
III. Hipotezlere dayalı yapılan deney ve gözlemlerden nasılsonuçlar beklenmesi gerektiği konusunda tahminler yap-mayı sağlar.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
12.
Yukarıda bir bitki hücresinin gerçekleştirdiği bazı metabolikaktiviteler verilmiştir.
Bunlardan hangileri katabolik olaylardır?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
13. Hipotez kavramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisiyanlıştır?
A) Deney ve gözlemlerle sınanabilir olmalıdır.
B) Probleme özgü geçici çözüm yolu oluşturmalıdır.
C) Eldeki tüm verileri kapsamalıdır.
D) Tahminlerin yapılmasına imkân tanımalıdır.
E) Diğer tüm hipotezler tarafından desteklenmelidir.
14. Bitki ve hayvanlar ile ilgili,
I. ökaryot hücrelerden oluşma,
II. güneş enerjisini kullanarak besin üretme,
III. kendine özgü organik madde sentezleme,
IV. çok sayıda hücreden oluşma
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) I ve II B) I ve III C) I, III ve IV
D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV
15. Bilimsel sorgulama sürecinde bir bilim insanının yapmasıgereken ilk iş aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Gözleme dayalı soru sorma
B) Hipotez kurma
C) Tahminde bulunma
D) Teori geliştirme
E) Kontrollü deneyler düzenleme
Glikoz Niflasta
ATP
I II
III
Genç birey
Miktar
Yafllı birey
Miktar AnabolizmaKatabolizma
24 9) E 10) D 11) C 12) B 13) E 14) C 15) A
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
25
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
1. Çok hücreli canlılara ait aşağıdaki organizasyon düzeylerini kutucukların içine numaralar yazarak basitten karmaşığa doğrusıralayınız.
2. Aşağıda verilen metabolik olaylardan anabolizma örneği olanların yanındaki kutucuğa “A” harfi, katabolizma örneği olanla-rın yanındaki kutucuğa “K” harfi koyunuz.
1. Fotosentez
2. Oksijenli solunum
3. Glikojen sentezi
4. Oksijensiz solunum
5. Nişasta hidrolizi
6. Yağ sentezi
3. Aşağıdaki numaralandırılmış kutucuklarda bazı canlı örnekleri verlimiştir. Kutucuk numaralarını kullanarak aşağıdaki soru-ları cevaplayınız.
a) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangilerinde yaşamsal olayların tümü bir hücrede gerçekleşir? ..............................
b) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangileri ökaryot hücre yapısına sahiptir? ..............................
c) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangilerinde büyüme, mitoz bölünme ile sağlanır? ..............................
d) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangileri organlara sahiptir? ..............................
Hücre
Doku
Organel Organ
Organizma Molekül
1. Kurbağa 2. Bakteri 3. Öglena
4. Şapkalı mantar 5. Amip 6. Kaktüs
Robert HOOKE
........................................................
........................................................
........................................................
Anton Van LEEUWENHOEK
........................................................
........................................................
........................................................
Louis PASTEUR
........................................................
........................................................
........................................................
Gregor MENDEL
........................................................
........................................................
........................................................
Theodor SCHWAN
........................................................
........................................................
........................................................
Charles DARWİN
........................................................
........................................................
........................................................
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
26
4. Aşağıdaki bilim insanlarının bilime katkılarını ve buluşlarını araştırarak görsellerin altındaki boşluklara yazınız.
1. Çekirdeği ve bir zarla çevrili organelleri olmayan hücrelere prokaryot hücre adı verilir.
2. Basit yapılı moleküllerin birleştirilerek daha kompleks moleküllerin sentezlenmesine anabolizma denir.
3. Bir organizmanın kararlı bir iç çevre ve dengeye sahip olmasına homeostasi denir.
4. Ototrof organizmalar inorganik maddeleri organik maddelere çevirerek kendi besinlerini sentezlerler.
5. Bir hücredeki yapım ve yıkım tepkimelerinin tamamına metabolizma denir.
6. Kompleks moleküllerin daha basit moleküllere parçalanmasına katabolizmaadı verilir.
7. Bir soruya verilen denemeye bağlı gerçekçi açıklamaya hipotez denir.
8. Prokaryot ve ökaryot canlıların tamamında ribozom organeli bulunur.
9. Genel önermelerden yola çıkarak özel sonuçlara ilişkin çıkarımlar yapılması tümdengelim yaklaşımını ifade eder.
10. Tüm canlılarda yapısal ve işlevsel bakımdan en küçük birim hücre olarak adlandırılır.
11. Bir canlının bulunduğu ortamda yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerin tümüne adaptasyon denir.
12. Protistalar, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar âleminde bulunan canlılar ökaryot hücre yapısına sahiptirler.
13. Bilimsel bir teori hipoteze oranla çok daha fazla bulgu tarafından desteklenir ve geniş kapsamlıdır.
14. Canlılarda gerçekleşen eşeyli üreme sonucunda genetik çeşitlilik ortaya çıkar.
15. Bir hipotezden mantık yoluyla çıkarılan sonuçlara tahmin denir.
1. Bitki hücrelerinin glikozun fazlasını nişasta olarak depolaması anabolik bir olaydır.
2. Bir hipotez eldeki verileri kapsamalı ve sınanabilir özellikte olmalıdır.
3. Veriler, kayıt altına alınmış gözlemlerdir.
4. İnorganik maddeler olan mineralleri ototrof canlılar üretebilirken, heterotrof canlılar dış ortamdan hazır alırlar.
5. Biyoloji, diğer bilim dalları ve teknolojideki gelişmeleri takip eden dinamik bir bilimdir.
6. Ribozomda amino asitlerin birleştirilerek, protein molekülünün sentezlenmesi katabolik bir olaydır.
7. Tek hücreli canlılarda büyüme mitoz bölünme ile sağlanır.
8. Oksijenli solunumda besin monomerleri, oksijensiz solunuma göre daha iyi parçalandığından üretilen ATP miktarı daha fazla-
dır.
9. Eşeyli ve eşeysiz üremede genetik çeşitlilik ve birey sayısı artar.
10. Adaptasyonlar kalıtsal olmadığı için bir sonraki nesile aktarılamaz.
11. Fotosentez yapan ökaryot hücrelerde klorofil pigmenti kloroplast organelinde bulunur.
12. Tüm canlılar kendilerine özgü organik madde üretimini gerçekleştirir.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
Etkinlik – 2 Doğru–Yanlış SorularıBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
D
D
D
Y
D
Y
Y
D
Y
Y
D
D
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
27
a. İnorganik maddelerden organik madde sentezleme.
b. Yönetici molekül olan DNA'nın çekirdekte bulunması.
c. İnorganik maddeleri yaşadığı ortamdan hazır alma.
d. Besin monomerlerini solunum reaksiyonları ile parçalayarak ATP üretimi.
e. Belirli bir görev için özelleşmiş hücrelerden oluşan dokular içerme.
f. Çevreden gelen uyarılara tepki gösterme.
g. Aktif hareket ile yerdeğiştirme.
h. Çok sayıda hücreden oluşma.
Atom → Molekül → Organel → Hücre → Doku → Organ → Organizma
Etkinlik – 3 Ortak Özellik BulmaBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
X
X
✓
✓
X
✓
X
X
Etkinlik – 4 Kavram SıralamaBilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
Etkinlik – 5 Eşleştirme Bilimsel Bilginin Doğası ve Canlıların Ortak Özellikleri
a) Ökaryot b) Ökaryot c) Prokaryot
d) Ökaryot e) Ökaryot f) Prokaryot
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
28
1.
2. 1. Fotosentez
2. Oksijenli solunum
3. Glikojen sentezi
4. Oksijensiz solunum
5. Nişasta hidrolizi
6. Yağ sentezi
3.
a) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangilerinde yaşamsal olayların tümü bir hücrede gerçekleşir? (2, 3 ve 5)
b) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangileri ökaryot hücre yapısına sahiptir? (1, 3, 4, 5 ve 6)
c) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangilerinde büyüme, mitoz bölünme ile sağlanır? (1, 4 ve 6)
d) Numaralandırılmış canlıların hangisi ya da hangileri organlara sahiptir? (1, 4 ve 6)
4. Robert Hooke: Mikroskopta incelediği mantar kesitinde gördüğü yapılara “hücre” adını vermiş ve hücre kavramını ilk kez tanımla-mıştır.
Anton Van Leeuwenhoek: Basit yapılı mikroskobu geliştirerek bakterileri ilk keşfeden ve mikroskobik canlıları ilk inceleyen bilim in-sanıdır.
Louis Pasteur: Mayalanma olayından ve bulaşıcı hastalıklardan mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtlamış; kendiliğinden tü-reme (abiyogenez) hipotezini çürütmüş; pastörizasyon yöntemi, kuduz ve şarbon aşısını bulmuştur.
Gregor Mendel: Bitkiler üzerinde yaptığı incelemelerle kalıtımın temel yasalarını ortaya koymuş ve kalıtım biliminin öncüsü olmuş-tur.
Theodor Schwann: Tüm hayvan dokularının hücrelerden oluştuğunu belirlemiştir. Ayrıca bitki ve hayvan hücrelerinin temelde aynıyapıda oldukları sonucuna ulaşarak hücre teorisinin temelini atmıştır.
Charles Darwin: Canlıların ortak bir atadan evrimleşme yoluyla çeşitlendiği görüşünü ileri sürerek evrim teorisinin temellerini atmış-tır.
Hücre Organel Organ Organizma Molekül Doku
3 2 5 6 1 4
A
K
A
K
K
A
1. Kurbağa 2. Bakteri 3. Öglena
4. Şapkalı mantar 5. Amip 6. Kaktüs
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
29
Su molekülünün yapısı: (–) yüklü olan oksi-jen atomu, (+) yüklü hidrojen atomlarını okla-rın gösterdiği yönde kendine çeker.
Su molekülleri arasındaki hidrojen bağları:Bir su molekülündeki hidrojen atomu ile diğersu molekülündeki oksijen atomu arasında hid-rojen bağı kurulur. Böylece su molekülleri bir-birine tutunur (Kohezyon).
Yüzey gerilimi: Çok sayıda hidrojen bağı so-nucu oluşan yüzey gerilimi su hemipterinin suüzerinde yürümesine olanak sağlar.
HO
H
δ–
δ+
Hidrojenba€›
O
HH
H2O
δ+ δ+
δ– δ–
CANLILARIN YAPISINDA BULUNANTEMEL BİLEŞİKLER
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
30
I. İNORGANİK BİLEŞİKLER
Canlıların yapısında bulunan bileşikler inorganik ve organik olmak üzere ikiye ayrı-lır. Canlı hücreler doğadan aldıkları bu maddeleri doğrudan kullanabildiği gibi bu mad-delerin yapısını değiştirerek kendine özgü bir forma da dönüştürebilir.
İnorganik bileşikler genellikle karbon atomu içermeyen moleküllerdir. Canlılar inor-ganik maddeleri vücutlarında üretemedikleri için doğadan hazır olarak alırlar. Küçük ya-pılı olduklarından sindirime uğramadan hücre zarından geçebilirler. Enerji vermezler.Hücrelerin yapısına katılabildiği gibi metabolik faaliyetlerin düzenlenmesi ve yıpranan do-kuların onarılması gibi olaylarda da görev alırlar.
A– Su
Canlıların temel maddelerinden olan su, hücrelerimizin büyük bir kısmını oluşturur.Miktarı canlıdan canlıya değişebileceği gibi aynı canlının farklı dokularında bile farklılıkgösterebilir. İnsanlarda kan plazmasının % 90' ı sudan oluşurken, kemik dokuda bu oran% 20' lere kadar düşebilir.
Su iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşmuştur. Nötr bir molekül olan suyun(+) yüklü hidrojen atomları ile (–) yüklü oksijen atomları arasında bir çekim kuvveti olu-şur.
Suyun bazı özellikleri ve canlılar için önemi
Kohezyon kuvveti ve yüzey gerilimi
Su molekülleri hidrojen bağları ile birbirine bağlanarak bir arada kalırlar. Bu durumkohezyon olarak adlandırılır. Suyun farklı bir moleküle tutunmasına ise adhezyon denir.Suyun bitkilerin odun borularının duvarlarına tutunması bir adhezyon örneğidir. Bitkilersuyun bu iki özelliğini kullanarak topraktan aldıkları suyu yerçekimine zıt yönde taşıyarakyapraklarına ulaştırır.
Suyun yüzeydeki hücreleri arasında oluşan kuvvete yüzey gerilimi denir. Bazı bö-cekler bu özelliği kullanarak su üzerinde yürüyebilir.
• Su
• Asitler
• Bazlar
• Mineraller
• Tuzlar
• Karbonhidratlar
• Ya€lar
• Proteinler
• Enzimler
• Vitaminler
• Nükleik asitler
• ATP
Canl›lar›n Temel Bileflenleri
‹norganik Bileflikler Organik Bileflikler
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
31
Buharlaşmaya bağlı soğuma: Suyun yük-sek buharlaşma ısısı, terin buharlaşmasına bağlıolarak vücut yüzeyinin serinlemesine neden olur.
Bu zun su üze rin de yüz me si ve çev re nincan lı lar için uy gun lu ğu: Yü zey de yü zen buzta ba ka sı alt ta ki sı vı su yun so ğuk ha va ile te maset me si ni ön le yen bir ba ri yer oluş tu rur. Bu ra dagör dü ğü müz kril adı ve ri len omur ga sız lar Gü neyKu tup De ni zi ̓nin buz ta ba ka sı al tın da ya şar lar.
Özgül ısısının yüksek olması
Su sıcak havadaki ısıyı soğurur ve kendi içinde depolanmış ısıyı daha soğuk olanhavaya verir. Bu özelliği sayesinde su, hava sıcaklıklarını kararlı hale getirir ve bir ısı ban-kası olarak görev yapar. İnsan vücudunun sıcaklığının belirli sınırlar içinde sabit kalma-sında suyun bu özelliği önemli görev yapar.
Buharlaşması
Suyun sıvı halden gaz haline geçmesi buharlaşma olarak adlandırılır. Suyun bu-harlaşabilmesi için belirli miktarda ısıyı soğurması gerekir. Bu nedenle terleme vücuttansu ile beraber bir miktar ısıyı da uzaklaştırır. Böylece vücut ısısının yükselmesi engel-lenmiş olur.
Çözücü özelliği
Su birçok reaksiyonda çözücü olarak görev yapar. Bu özelliğinden dolayı su kandamadde taşınımı, metabolik atıkların seyreltilmesi ve atılımı ve besinlerin sindirimi gibi bir-çok olaya yardımcı olur.
Donma özelliği
Soğuk havalarda göl gibi su kütlelerinin yüzeyleri donar. Buzun yoğunluğu suya göreaz olduğundan buz dibe batmaz ve suyun yüzeyinde kalır. Yüzen buz kütleleri alttaki suyuyalıtarak onun donmasını önler. Böylece donan su yüzeyinin altında canlıların yaşamasımümkün olur.
B– Asitler
Bir çözeltinin hidrojen iyonu (H+) derişimini artıran bileşikler asit olarak adlandırılır.Asitler mavi turnusol kağıdını kırmızıya çevirir. Laktik asit organik, hidroklorik asit (HCl)inorganik asitlere örnektir.
Saf suya dökülen hidroklorik asit H+ ve Cl– iyonlarına ayrışır. H+ iyonu derişimininartması çözeltiyi asidik hale getirir.
Saf su HCl H+ + Cl–
HCl
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
32
Suda çözünmüş bir protein. Protein gibiçok büyük moleküller bile eğer yüzeylerinde ye-terli miktarda iyonik ve polar bölgeler varsa, suiçinde çözünürler. Su molekülleri ile çevrelenmişpembe renkli kütle, çözünebilen bir protein mo-lekülünü temsil etmektedir.
Asit yağmurlarının ormanlar üzerindekietkileri. Kuzey Carolinaʼdaki Mitchell Dağıʼndaçok sayıda ağacın ölümü doğrudan ya da dolaylıolarak yağmur, kar ve sis şeklinde inen asit yağ-murlarından kaynaklanmaktadır.
Sumolekülü
Protein
C– Bazlar
Suda çözündüklerinde hidroksil iyonu (OH–) veren maddelere baz denir. Bazlar kır-mızı turnusol kağıdını maviye çevirir. Metilamin organik bazlara, sodyum hidroksit (NaOH)ise inorganik bazlara örnektir.
Saf suya dökülen sodyum hidroksit Na+ ve OH– iyonlarına ayrışır. OH– iyonu-nun derişiminin artması çözeltiyi bazik hale getirir.
pH Cetveli
Bir çözeltinin asitlik ve baziklik derecesini ölçmek için, hidrojen (H+) iyonunun derişimininbir ölçümü olan pH cetvelinden yararlanılır. pH cetveli 0–14 arasındadır. pH'ın 7 olmasıçözeltinin nötr olduğunu ifade eder. pH 7' den 0'a gidildikçe asitlik artar. pH 7'den 14'e gi
dildikçe ise baziklik artar.
Vücudumuzda hücre içi ve dışı sıvıların pH'ının belirli sınırlar içinde kalması çokönemlidir. Çünkü biyolojik moleküller (enzim gibi), pH değişimlerinden çok çabuk etkile-nir. Bu nedenle vücudumuzda pH'ın sabit kalmasını dengeleyen mekanizmalar gelişmiş-tir.
Saf su NaOH Na+ + OH–
NaOH
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Nötr
Asidik Bazik
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
33
Bazı sulu çözeltilerin pH'ları
14
13
12
11
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0
Ya€ çözücü temizlik maddesi
Çamafl›r suyu
Amonyakl› temizliks›v›s›
Magnezyumhidroksit s›v›s›
Deniz suyu
Saf su
‹nsan kan›
‹drar
Domates suyu
Sade kahve
Ya€mur suyu
Sirke, bira, flarap, kola
Mide s›v›s›,limon suyu
pH Ölçe€i
Nötral[H+] = [OH–]
Asi
dite
art
›fl›
[H+
] > [O
H– ]
Baz
iklik
art
›fl›
[H+
] < [O
H– ]
Tampon Çözeltiler
Asit karşısında baz, baz karşısında asit gibi davranarak sulu çözeltilerin pH değeri-nin değişmesini önleyen çözeltilere tampon çözelti denir.
Kanımızın pH'ı 7,4 civarındadır. Kan pH'sı 7 ye düşen ya da 7,8'e yükselen bir insanbirkaç dakikadan fazla hayatta kalamaz. Kanda bulunan karbonik asit (H2CO3) gibi tam-ponlar, pH' daki dalgalanmaları önler.
Kandaki asitlik azalırsa karbonik asit hidrojen (H+) ve bikarbonat iyonlarına
ayrışır. Artan H+ iyonları kandaki asitliği artırarak normale dönmesini sağlar.
Kandaki asitlik artarsa bikarbonat iyonları fazla olan hidrojen iyonlarını kendine bağ-lar ve asitlik azalarak normale döner.
D– TuzlarAsitlerle bazlar birleşerek tuzları oluşturur. Asitler bazlar ile karıştırıldığında asidin H+
iyonu ile bazın OH– iyonu birleşip su açığa çıkar. Asit ve bazların yapısındaki diğer iyon-ların birleşmesiyle de tuzlar oluşur.
Hücrelerde ve hücreler arası sıvılarda çeşitli mineral tuzları bulunur. Tuzlar sıvı or-
tamda anyon ve katyonlarına ayrılır. Klor (Cl–) ve bikarbonat anyonlara, sodyum
(Na+) ve kalsiyum (Ca++) katyonlara örnek olarak verilebilir.
HCO3-` j
H CO H HCO2 3enzim
3++ -
H HCO H CO3enzim
2 3++ -
HCl NaOH NaCl H OAsit Baz Tuz 2
Su$+ +
HCO3-` j
_
Na+
Na+ _
_Cl–
Cl–
+
++
_+
–
Polar su moleküllerinineksi yüklü oksijenleri
sodyum katyonlar›(Na+) taraf›ndan
çekilirler.
Su moleküllerininart› yüklü
hidrojenleriklor anyonlar›na(Cl–) tutunurlar.
Sofra tuzu kristalinin su içinde erimesi. Çözüneniyonların her biri ayrı hidrasyon kabuğu adı veri-len ve su moleküllerinden oluşan bir küre ile çev-relenmiştir.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
34
Kalsiyum eksikliği Raşitizm hastalığına neden olur.
Flor eksikliği diş çürümelerine yol açar.
İyot eksikliği guatr hastalığına neden olur.
E– Mineraller
Canlıların yapısında az da olsa minerallere gereksinim duyulur. Mineraller vücudun
% 4 gibi çok küçük bir kısmını oluşturmalarına rağmen yaşamsal olayların düzenlenebil-
mesi için besinlerle birlikte vücuda alınması gereklidir. Vücuttaki minerallerin en önemli
bazı fonksiyonları arasında kanın ozmotik basıncını ayarlama, vitamin ve hormon gibi
moleküllerin yapısına katılma, kas kasılmasında ve sinirlerde uyartı iletiminde rol oynama,
bazı enzimlerin yapısına katılarak katalizör görevi yapma yer alır. İnsanlar kalsiyum, po-
tasyum, demir, iyot, flor ve magnezyum gibi minerallere değişen miktarlarda ihtiyaç duyar.
Şimdi başlıca minerallerin insan sağlığı açısından önemini inceleyelim:
Kalsiyum: Kalsiyum minerali, büyük oranda kemik ve dişlerin yapısına katılır. Ayrıca
kasların kasılması, kanın pıhtılaşması, sinir hücrelerinin çalışması ve enzimlerin çalış-
ması üzerinde de etkilidir. D vitamini bağırsaklardan kalsiyum emilimini kolaylaştırır. Bu
nedenle D vitamini eksikliği yeterince kalsiyum emilimini engeller. Çocuklarda kalsiyum
ve D vitamini eksikliğine bağlı olarak kemiklerde yumuşama ve eğrilme, kaslarda zayıf-
lama şeklinde belirti gösteren “raşitizm” hastalığı ortaya çıkar. Yetişkin bireylerde ise kal-
siyum eksikliğine bağlı olarak “ostemalazi” denilen kemik yumuşaması hastalığı görülür.
Potasyum: Potasyum minerali, sinir hücrelerinin çalışmasında, vücut sıvılarında
asit-baz dengesinin korunmasında, kalp ritminin düzenlenmesinde ve protein sentezinde
etkilidir. Ayrıca sodyum ile birlikte vücudun su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur. Po-
tasyum eksikliğine bağlı olarak dolaşım bozukluğu, yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, mide
bulantısı, kabızlık, karın ağrısı, kramplar ve kalpte ritim bozuklukları gibi belirtiler gözle-
nebilir. Potasyumun aşırı miktarda alınması ise başta böbrekleri ve kalbi etkiler. Ayrıca kas
zayıflaması ve kalp ritminin bozulması gibi rahatsızlıklara da neden olur.
Demir: Demir minerali, kana renk veren hemoglobin ve çizgili kaslardaki miyoglobin
pigmentinin üretimi için gereklidir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan ko-
runmaya yardımcı olur. Demir eksikliğine bağlı olarak “demir eksikliği anemisi” yani “kan-
sızlık” ortaya çıkar. Ayrıca konsantrasyon bozukluğu, halsizlik, kalp çarpıntısı, yorgunluk,
uyku, üşüme, solgunluk, sinirlilik, bağışıklıkta zayıflama gibi sorunlara yol açar. Genellikle,
bebeklerde ve çocuklarda demir ihtiyacı daha fazla olduğu için özellikle bu dönemlerde
yeterli miktarda demir alınmalıdır. Demir fazlalığı ise damar sertliğine, hücrelerin erken
yaşlanmasına ve yağlanmasına neden olur.
İyot: İyot minerali, tiroit bezinden salgılanan tiroksin hormonunun yapısında görev
alır. Ayrıca zihinsel fonksiyonlar için gereklidir ve enerji elde etmede rol oynar. Eğer be-
sinlerle birlikte yeterli miktarda iyot alınmazsa, tiroksin hormonu az saglılanır ve tiroit bezi
büyüyerek “guatr” denilen hastalığa yol açar. Ayrıca iyot eksikliğine bağlı olarak zeka ge-
riliği, gelişim bozukluğu ve kısırlık gibi sağlık sorunları da ortaya çıkar.
Flor: Flor minerali, diş ve kemik sağlığı için önemlidir. Diş çürümelerini önler. Ke-
mikleri güçlendirerek kemik kırılmalarını ve kemik erimesini engeller. Flor eksikliğinde diş
çürümesi hızlanır ve kemiklerde zayıflama görülür. Flor fazlalığı ise dişlerde sararmaya
ve diş minesinin tahrip olmasına neden olur.
Mineral Ana Besinsel Kaynak Vücuttaki Bazı Temel İşlevleriEksikliğindeki Muhtemel
Belirtiler
Kalsiyum (Ca)Süt ürünleri, koyu yeşil sebzeler,baklagiller
Kemik ve diş oluşumu, kan pıhtı-laşması, sinir kas işlevleri
Büyüme geriliği, kemik yoğunlu-ğunda muhtemel azalma
Fosfor (P) Süt ürünleri, et, tahılKemik ve diş oluşumu, asit-bazdengesi, nükleotit sentezi
Güçsüzlük, kemiklerden mineralkaybı, kalsiyum kaybı
Kükürt (S) Birçok kaynaktan proteinBazı amino asitlerin yapısında yeralma
Protein eksikliği belirtileri
Potasyum (K)Et, süt ürünleri, çoğu meyve vesebze, tahıl
Asit-baz dengesi, su dengesi, sinirişlevleri
Kas güçsüzlüğü, felç, bulantı, kalpyetmezliği
Klor (Cl) Sofra tuzuAsit-baz dengesi, mide sıvısı olu-şumu, sinir işlevi, osmotik denge
Kas krampları, iştah azalması
Sodyum (Na) Sofra tuzuAsit-baz dengesi, su dengesi, sinirişlevi
Kas krampları, iştah azalması
Magnezyum (Mg) Tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler Kofaktör, ATP ile ilgili tepkimeler Sinir sistemi bozuklukları
Demir (Fe)Et, yumurta, baklagiller, tahıllar,yeşil yapraklı bitkiler
Hemoglobin ve elektron taşıma sis-temi bileşeni
Demir eksikliği anemisi, güçsüz-lük, bağışıklıkta zayıflama
Flor (F) İçme suyu, çay, deniz ürünleriDiş (muhtemelen kemik) yapısınınkorunması
Diş çürümelerinde hızlanma
Çinko (Zn) Et, deniz ürünleri, tahılBazı sindirim enzimleri ve diğerproteinlerin bileşeni
Büyüme geriliği, deri pullanmasıve şişmesi, üreme yetersizliği, ba-ğışıklıkta zayıflama
Bakır (Cu)Deniz ürünleri, baklagiller, fıstık,sakatat
Demir metabolizmasında enzim ko-faktörü, melanin sentezi, elektrontaşınması
Anemi, kemik ve kalp damar siste-minde değişiklikler
Manganez (Mg) Fıstık, tahıl, sebze, meyve, çay Enzim kofaktörü Anormal kemik ve kıkırdaklar
İyot (I) Deniz ve süt ürünleri, iyotlu tuz Tiroit hormonları bileşeni Guatr (tiroit büyümesi)
Kobalt (Co) Et ve süt ürünleri B12 vitamini bileşeniB12 vitamini eksikliği benzeri belir-tiler dışında hiçbir şey
Selenyum (Se) Deniz ürünleri, et, tahılEnzim kofaktörü; E vitamini ile an-tioksidan olarak ortak çalışma
Kas ağrısı, muhtemelen kalp kasıbozulması
Krom (Cr)Bira mayası, karaciğer, denizürünleri, et, bazı bitkiler
Glikoz ve enerji metabolizmasındagörev alma
Glikoz metabolizmasında bozulma
Molibden (Mo) Baklagil, tahıl, bazı sebzeler Enzim kofaktörüAzotlu bileşiklerin atılmasında dü-zensizlik
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
35
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen ifadeler ile tamamlayınız.
1. Su moleküllerinin hidrojen bağları ile birbirine bağlanarak bir arada kalmasına ............................... denir.
2. Suda çözündüğünde H+ iyonu veren maddelere ............................... denir.
3. İnsan vücudunda demir minerali eksikliğinde ............................... hastalığı oluşur.
4. ............................... lar kırmızı turnusol kağıdını maviye dönüştürür.
5. Canlıların temel bileşenlerini oluşturan su, asitler, bazlar, tuzlar ve mineraller ...........................................................ler olarak ad-
landırılır.
6. İnsanlarda iyot minerali eksikliğine bağlı olarak tiroit bezinin aşırı büyümesi sonucu ............................... hastalığı ortaya çıkar.
7. Suyun yüzeydeki hücreleri arasında oluşan kuvvete ............................................................ denir.
8. Çocuklarda kalsiyum minerali ve D vitamini eksikliğine bağlı olarak ............................... hastalığı ortaya çıkar.
9. Suyun sıvı halden gaz ha line geçmesi ............................... olarak adlandırılır.
10. Asit karşısında baz, baz karşısında asit gibi davranarak pH değişimini önleyen çözeltilere ............................... çözelti adı verilir.
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanındaki kutucuğa “D”, yanlış olanların yanındaki kutucuğa “Y” harfi yazınız.
1. İnorganik maddeler küçük yapılı olduklarından sindirime uğramadan hücre zarından geçebilir.
2. pH 7ʼden 14ʼe doğru gidildikçe baziklik artar.
3. Su buharlaşırken belirli bir miktarda ısıyı soğurduğundan terlemeyle vücuttan su ile beraber bir miktar ısı da uzaklaştırılmış olur.
4. Asitler ile bazlar birleşerek tampon çözeltileri oluşturur.
5. Su moleküllerinin birbirine tutunmasına kohezyon, farklı bir moleküle tutunmasına ise adhezyon denir.
6. Demir minerali, kana renk veren hemoglobin ve çizgili kaslardaki miyoglobin pigmentinin üretimi için gereklidir.
7. Suyun özısısı düşük olduğundan, sudaki sıcaklık değişimleri hızlı olmaz.
8. İnsanlarda flor minerali eksikliğinde diş çürümesi hızlanır.
9. İnorganik bileşikler, hücrenin metabolik faaliyetleri sırasında enerji verici olarak kullanılır.
10. Kalsiyum ve fosfor mineralleri kemiğin yapısına katılır.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama Sorularıİnorganik Bileşikler
➢ yüzey gerilimi ➢ baz ➢ raşitizm ➢ kansızlık ➢ guatr
➢ tampon ➢ inorganik bileşik ➢ kohezyon ➢ asit ➢ buharlaşma
Etkinlik – 2 Doğru–Yanlış Sorularıİnorganik Bileşikler
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
36
Aşağıda birbirleri ile bağlantılı Doğru/Yanlış tipinde ifadeler içeren tanılayıcı dallanmış ağaç tekniğinde bir soru verilmiştir. A ifa-desinden başlayarak her Doğru ya da Yanlış cevabınıza göre çıkışlardan sadece birini işaretleyiniz.
Aşağıda verilen inorganik bileşikler ilgili kavramları ve bu kavramlara ait açıklamaları örnekteki gibi eşleştiriniz.
Etkinlik – 3 Tanılayıcı Dallanmış Ağaçİnorganik Bileşikler
Etkinlik – 4 Eşleştirmeİnorganik Bileşikler
Sodyum, klor, potasyum, demir, iyot,flor, kalsiyum gibi minerallerin, yaşam-sal olayların düzenlenebilmesi içinbesinlerle birlikte vücuda alınmasıgereklidir.
Kalsiyum ve fosfor kemik ve dişlerinyapısına katılır.
D Y
D Y D Y
D Y D Y D Y D Y
1. ç›k›fl 2. ç›k›fl 3. ç›k›fl 4. ç›k›fl 5. ç›k›fl 6. ç›k›fl 7. ç›k›fl 8. ç›k›fl
Sodyum, klor ve potasyum insan vücu-dunda asit-baz dengesinin sağlanmasın-da görev yapar.
İyot minerali eksikliğindeguatr hastalığı görülür.
Flor minerali ihtiyacı daha çokiçme suyu ve deniz ürünlerin-den karşılanır.
D vitamini bağırsaklardankalsiyum emilimini kolaylaş-tırır.
Kükürt, DNA ve RNA’nınyapısında bulunur.
Tamponçözelti
A.1. Suda çözündüklerinde hidrok-sil iyonu (OH–) veren madde-lere denir.
2. Suyun farklı bir moleküle tu-tunmasını sağlayan kuvvetedenir.
3. Asit ve bazların tepkimeye girmesisonucu oluşan maddelere denir.
4. Asit karşısında baz, baz karşısındaasit gibi davranarak sulu çözeltilerinpH değerinin değişmesini önleyençözeltilere denir.
TuzB.
AdhezyonC.
BazD.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
37
38
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1 1. Canlıların temel bileşenleri, inorganik ve organik moleküller
olarak ikiye ayrılır.
İnorganik moleküller ile ilgili verilen;
I. Küçük yapılı olduğundan sindirime uğramadan hücre za-rından geçebilirler.
II. Solunumla parçalanmaları sonucunda bol miktarda ATPüretilir.
III. Canlı vücudunda üretilemediklerinden, dış ortamdanhazır olarak alınırlar.
özelliklerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III
2. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi inorganik yapılıdeğildir?
A) Mineral B) Vitamin C) Su
D) Asit E) Tuz
3.
Üç farklı minerale ait yukarıdaki tabloya göre;
I. Hayvansal kaynaklı besinlerde potasyum bulunmaz.
II. Demir eksikliğinde hemoglobin üretimi aksar.
III. Kalsiyum, iskeletin yapısına katılır.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
4. Asit ve bazlarla ilgili aşağıdaki özelliklerden hangisidoğru değildir?
A) Asitler suda hidrojen iyonu (H+) vererek iyonlaşan madde-lerdir.
B) Bir çözeltinin asidik ya da bazik olma durumu pH değeri ileifade edilir.
C) Bazik bir çözeltinin pH değeri 7 ile 14 arasında olabilir.
D) Saf suyun pH değeri 7 olup, nötrdür.
E) Tüm asidik ve bazik maddeler inorganik yapılıdır.
5. Aşağıdakilerden hangisi, suyun insan vücudundaki temelgörevlerinden biri değildir?
A) Metabolik atıkları seyreltilmesi
B) Besinlerin sindirimine yardımcı olması
C) Enerji verici olarak kullanılması
D) Kanın yapısına katılıp, taşıyıcı olarak görev yapması
E) Vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutması
6. Aşağıdaki kavramlardan hangisi “su moleküllerinin hidrojenbağları sayesinde birbirlerini çekerek bir arada kalmasını”ifade eder?
A) Yüzey gerilimi B) Kohezyon
C) Adhezyon D) Terleme
E) Buharlaşma
Mineral Besin kaynağı Vücuttaki işlevi
Kalsiyum
(Ca)
Süt ürünleri, baklagiller,
koyu yeşil sebzeler
Kemik ve diş oluşumu,
kan pıhtılaşması,
sinir ve kas işlevleri
Demir
(Fe)
Et, yumurta, baklagiller,
tahıllar, yeşil yapraklı
bitkiler
Hemoglobinin yapı-sına katılma, elektrontaşıma sistemi bileşeni
Potasyum
(K)
Et, süt ürünleri çoğumeyve ve sebze, tahıl
Asit baz dengesi, sudengesi, sinir işlevleri
1) D 2) B 3) D 4) E 5) C 6) B
TEST–1
39
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
7. Aşağıda bir pH cetveli gösterilmiştir.
Buna göre, pH cetvelinde pH değerleri belirtilen X ve Ymaddeleri aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
X Y⎯⎯⎯⎯ ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
A) HCl NaOH
B) Limon Kan
C) HCl İdrar
D) Limon Çamaşır suyu
D) Domates Amonyak
8. • Isı tutucu özelliği ile vücut sıcaklığının düzenlenmesineyardımcı olur.
• Polimer besinlerin parçalanmasında kullanılır.
• Enzimlerin çalışabilmesi için ortamda belirli bir oranda bu-lunmalıdır.
Yukarıda bazı özellikleri verilen molekül, aşağıdakilerdenhangisidir?
A) Protein B) Mineral C) Su
D) Vitamin E) Tuz
9. İnorganik bileşikler olan mineraller ile ilgili,
I. Bazıları bağırsakta kimyasal sindirime uğrar.
II. Düzenleyici olarak görev yaparlar.
III. Hücrelerin yapısına katılabilirler.
IV. Birinin eksikliğini diğeri giderebilir.
yorumlarından hangileri yapılamaz?
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) III ve IV
10. Su molekülünün özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerdenhangisi yanlıştır?
A) Birçok madde için çok iyi bir çözücü olması
B) Molekülleri arasında hidrojen bağlarının kurulması
C) Ortam sağlayarak besinlerin sindirimine yardımcı olması
D) Düşük özısıya sahip olduğu için yavaş soğuması
E) Isıyı soğurarak buharlaşması
11. İnsan vücudunda,
• klor, mide özsuyunun üretiminde ve hormonların çalış-masında,
• sodyum, sinir hücrelerinde uyartı iletiminin sağlanma-sında,
• potasyum kalp ritminin düzenlenmesinde
etkilidir.
Bu minerallerle ilgili,
I. Klor mide epitel hücrelerinde sentezlenir.
II. Sodyum eksikliğinde sinir hücrelerinin uyartı iletiminde ak-sama meydana gelir.
III. Potasyum eksikliğinde kalbin ritmik çalışması bozulur.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
12. Bir insanda bazı hastalıkların tıbbı tanısının konulabilmesiiçin,
I. idrar,
II. dışkı,
III. kan
hangilerinin pHʼsine bakılması gerekir?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
13. İnorganik bileşiklerle ilgili olarak,
I. enerji kaynağı olarak kullanılmama,
II. metabolik faaliyetlerde düzenleyici olarak görev alma,
III. ototrof canlılar tarafından sentezlenebilme
özelliklerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
1 20 3 4 5 6 7 8
X Y
NÖ
TR
9 10 11 12 13 14
ASİDİK BAZİK
7) A 8) C 9) C 10) D 11) D 12) C 13) B
1. Aşağıdaki tabloda dört minerale ait bazı özellikler verilmiştir. Tabloyu kullanarak aşağıdaki bilgilerden doğru olanların ya-nına (✓), yanlış olanların yanına (X) işareti koyunuz.
a. Demir eksikliğinde hemoglobin üretimi azalacağından kansızlık ortaya çıkar.
b. Potasyum ihtiyacı sadece hayvansal kaynaklı besinlerle karşılanabilir.
c. Süt ürünlerinde kalsiyum, potasyum ve iyot mineralleri bulunur.
d. Kalsiyum eksikliği, iskelet sisteminde bozuklukların ortaya çıkmasına neden olur.
e. Sinirsel işlevlerin düzenli devam etmesinde kalsiyum ve potasyum mineralleri görev yapar.
f. Potasyum eksikliğinde tiroit bezinin büyümesine bağlı olarak guatr hastalığı oluşur.
2. Aşağıdaki numaralı kutucuklarda canlıların temel bileşenlerinden bazıları verilmiştir. Kutucuk numaralarını kullanarak aşa-ğıdaki soruları cevaplayınız.
a) İnorganik yapılı bileşikler hangi numaralarla gösterilmiştir?
b) Organik yapılı bileşikler hangi numaralarla gösterilmiştir?
c) Hangi bileşiklerin solunumda parçalanması sonucu ATP üretilebilir?
d) İnsan vücudundaki hücrelerde en fazla bulunan bileşik hangisidir?
Mineral Ana besinsel kaynak Vücuttaki bazı temel işlevleri Eksikliğindeki muhtemel belirtiler
Kalsiyum (Ca)Süt ürünleri, koyu yeşil seb-zeler, baklagiller
Kemik ve diş oluşumu, kanpıhtılaşması, sinir ve kas iş-levleri
Büyüme geriliği, kemik yoğunlu-ğunda azalma
Demir (Fe)Et, yumurta, baklagiller, ta-hıllar, yeşil yapraklı bitkiler
Hemoglobin ve elektron ta-şıma sistemi bileşeni
Anemi, güçsüzlük, bağışıklıkta za-yıflama
Potasyum (K)Et, süt ürünleri, çoğumeyve, sebze ve tahıl
Asit – baz dengesi, su den-gesi, sinir işlevleri
Kas güçsüzlüğü, felç, bulantı, kalp-yetmezliği
İyot (I)Deniz ve süt ürünleri, iyotlutuz
Tiroit hormonları bileşeni Guatr (tiroit büyümesi)
1. Proteinler 2. Mineraller 3. Asitler
4. Bazlar 5. Karbonhidratlar 6. Su
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
40
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
3. Aşağıdaki kelimeleri uygun yerlere yazarak kavram haritasını tamamlayınız.
4. Aşağıdaki şemada bazı sulu çözeltilerin pH değerleri verilmiştir. Şemaya göre aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların ya-nına (✓), yanlış olanların yanına (X) işareti koyunuz.
a. İnsanın vücudunda hem asidik hem de bazik sıvılar bulunur.
b. pH değeri 0'dan 7'ye doğru yaklaştıkça sulu çözeltilerin asitliği artar.
c. Çamaşır suyu gibi temizlik ürünleri asidik özellik gösterirler.
d. Yağmur suyu asidik özellikte iken, deniz suyu bazik özellik gösterir.
e. Limon suyunun pH değeri süte göre daha küçüktür.
f. Nötr çözeltilerin H+ ve OH– derişimleri eşittir.
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
NötrBaziklik artarAsitlik artar [H+] = [OH–]
pH ölçe€i
Mideözsuyu
Limonsuyu
Domatessuyu
Ya€mursuyu
Süt Safsu
Kan Çamaflırsuyu
Ya€ çözücütemizlik
maddeleri
Denizsuyu
Sabun
1. 2.
3. 5.
4.
İNORGANİKBİLEŞİKLER
ASİT SU TUZ BAZ MİNERAL
Kırmızı turnusol kağıdınımaviye çevirir.
Asit ve bazların tepkime-ye girmesi sonucu oluşur.
Vitamin, hormon ve bazıenzimlerin yapısına katılır.
İnsanlarda kan plazması-nın % 90’nını oluşturur.
Mavi tunusol kağıdınıkırmızıya çevirir.
41
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. Su moleküllerinin hidrojen bağları ile birbirine bağlanarak bir arada kalmasına kohezyon denir.
2. Suda çözündüğünde H+ iyonu veren maddelere asit denir.
3. İnsan vücudunda demir minerali eksikliğinde kansızlık hastalığı oluşur.
4. Bazlar kırmızı turnusol kağıdını maviye dönüştürür.
5. Canlıların temel bileşenlerini oluşturan su, asitler, bazlar, tuzlar ve mineraller inorganik bileşikler olarak adlandırılır.
6. İnsanlarda iyot minerali eksikliğine bağlı olarak tiroit bezinin aşırı büyümesi sonucu guatr hastalığı ortaya çıkar.
7. Suyun yüzeydeki hücreleri arasında oluşan kuvvete yüzey gerilimi denir.
8. Çocuklarda kalsiyum minerali ve D vitamini eksikliğine bağlı olarak raşitizm hastalığı ortaya çıkar.
9. Suyun sıvı halden gaz ha line geçmesi buharlaşma olarak adlandırılır.
10. Asit karşısında baz, baz karşısında asit gibi davranarak pH değişimini önleyen çözeltilere tampon çözelti adı verilir.
1. İnorganik maddeler küçük yapılı olduklarından sindirime uğramadan hücre zarından geçebilir.
2. pH 7ʼden 14ʼe doğru gidildikçe baziklik artar.
3. Su baharlaşırken belirli bir miktarda ısıyı soğurduğundan terlemeyle vücuttan su ile beraber bir miktar ısı da uzaklaştırılmış olur.
4. Asitler ile bazlar birleşerek tampon çözeltileri oluşturur.
5. Su moleküllerinin birbirine tutunmasına kohezyon, farklı bir moleküle tutunmasına ise adhezyon denir.
6. Demir minerali, kana renk veren hemoglobin ve çizgili kaslardaki miyoglobin pigmentinin üretimi için gereklidir.
7. Suyun özısısı düşük olduğundan, sudaki sıcaklık değişimleri hızlı olmaz.
8. İnsanlarda flor minerali eksikliğinde diş çürümesi hızlanır.
9. İnorganik bileşikler, hücrenin metabolik faaliyetleri sırasında enerji verici olarak kullanılır.
10. Kalsiyum ve fosfor mineralleri kemiğin yapısına katılır.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama Sorularıİnorganik Bileşikler
Etkinlik – 2 Doğru–Yanlış Sorularıİnorganik Bileşikler
D
D
D
Y
D
D
Y
D
Y
D
42
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
CEVAPLAR
43
CEVAPLAR
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Etkinlik – 3 Tanılayıcı Dallanmış Ağaçİnorganik Bileşikler
Etkinlik – 4 Eşleştirmeİnorganik Bileşikler
Tamponçözelti
A.1. Suda çözündüklerinde hidrok-sil iyonu (OH–) veren madde-lere denir.
2. Suyun farklı bir moleküle tu-tunmasını sağlayan kuvvetedenir.
3. Asit ve bazların tepkimeye girmesisonucu oluşan maddelere denir.
4. Asit karşısında baz, baz karşısındaasit gibi davranarak sulu çözeltilerinpH değerinin değişmesini önleyençözeltilere denir.
TuzB.
AdhezyonC.
BazD.
Sodyum, klor, potasyum, demir, iyot,flor, kalsiyum gibi minerallerin, yaşam-sal olayların düzenlenebilmesi içinbesinlerle birlikte vücuda alınmasıgereklidir.
Kalsiyum ve fosfor kemik ve dişlerinyapısına katılır.
D Y
D Y D Y
D Y D Y D Y D Y
1. ç›k›fl 2. ç›k›fl 3. ç›k›fl 4. ç›k›fl 5. ç›k›fl 6. ç›k›fl 7. ç›k›fl 8. ç›k›fl
Sodyum, klor ve potasyum insan vücu-dunda asit-baz dengesinin sağlanmasın-da görev yapar.
İyot minerali eksikliğindeguatr hastalığı görülür.
Flor minerali ihtiyacı daha çokiçme suyu ve deniz ürünlerin-den karşılanır.
D vitamini bağırsaklardankalsiyum emilimini kolaylaş-tırır.
Kükürt, DNA ve RNA’nınyapısında bulunur.
1. a. Demir eksikliğinde hemoglobin üretimi azalacağından kansızlık ortaya çıkar.
b. Potasyum ihtiyacı sadece hayvansal kaynaklı besinlerle karşılanabilir.
c. Süt ürünlerinde kalsiyum, potasyum ve iyot mineralleri bulunur.
d. Kalsiyum eksikliği, iskelet sisteminde bozuklukların ortaya çıkmasına neden olur.
e. Sinirsel işlevlerin düzenli devam etmesinde kalsiyum ve potasyum mineralleri görev yapar.
f. Potasyum eksikliğinde tiroit bezinin büyümesine bağlı olarak guatr hastalığı oluşur.
2.
a) İnorganik yapılı bileşikler hangi numaralarla gösterilmiştir? (2, 3, 4 ve 6)b) Organik yapılı bileşikler hangi numaralarla gösterilmiştir? (1 ve 5)c) Hangi bileşiklerin solunumda parçalanması sonucu ATP üretilebilir? (1 ve 5)d) İnsan vücudundaki hücrelerde en fazla bulunan bileşik hangisidir? (6)
3.
4.
a. İnsanın vücudunda hem asidik hem de bazik sıvılar bulunur.
b. pH değeri 0'dan 7'ye doğru yaklaştıkça sulu çözeltilerin asitliği artar.
c. Çamaşır suyu gibi temizlik ürünleri asidik özellik gösterirler.
d. Yağmur suyu asidik özellikte iken, deniz suyu bazik özellik gösterir.
e. Limon suyunun pH değeri süte göre daha küçüktür.
f. Nötr çözeltilerin H+ ve OH– derişimleri eşittir.
✓
X
✓
✓
✓
X
1. Proteinler 2. Mineraller 3. Asitler
4. Bazlar 5. Karbonhidratlar 6. Su
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
NötrBaziklik artarAsitlik artar [H+] = [OH–]
pH ölçe€i
Mideözsuyu
Limonsuyu
Domatessuyu
Ya€mursuyu
Süt Safsu
Kan Çamaflırsuyu
Ya€ çözücütemizlik
maddeleri
Denizsuyu
Sabun
✓
X
X
✓
✓
✓
1. 2.
3. 5.
4.
İNORGANİKBİLEŞİKLER
BAZ
TUZ MİNERAL
SU
ASİT
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
44
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
45
Linus Pouling (1901–1994) oluşturduğu bir pro-tein modeli ile görülüyor.
Günümüzde bilim insanları organik moleküllerinmodellerini oluşturmak için bilgisayarlardan fay-dalanıyorlar.
Şemada monomerlerden polimer sentezi göste-rilmektedir.
Polimerleflme
Monomerler
II. ENERJİ VEREN BESİNLER
Hücrenin % 70 – 95ʼi sudan ibaret olup, geri kalan kısmının çoğu karbon içeren bi-leşiklerdir. Canlı maddeyi cansız maddeden farklı kılan karbonhidartlar, yağlar, proteinler,vitaminler, enzimler, nükleik asitler ve ATP gibi organik moleküllerin tamamı karbon atom-larından oluşur.
Bu bileşiklerin karbon atomları, birbirine ve diğer elementlerin atomlarına bağlıdır-lar. Bu bileşiklerin içeriğinde hidrojen (H), oksijen (O), azot (N), kükürt (S) ve fosfor (P) dabulunmaktadır. Ancak organik moleküllerdeki çeşitliliğin asıl sorumlusu karbon (C) dur.
Doğal organik bileşikler canlı hücrelerde sentezlenir. Hücrelerde enerji hammad-desi, yapı maddesi ve metabolik düzenleyici gibi farklı amaçlar için kullanılabilirler.
Organik bileşiklerin yapıtaşları monomerlerdir. Monomerlerin kovalent bağlarlaoluşturdukları büyük moleküllere polimer denir. Polimer Yunanca bir kelime olup polyçok, meris kısım anlamındadır.
Monomer Polimer
Monosakkarit(glikoz, fruktoz)
Polisakkarit(glikojen, niflasta, selüloz)
Protein(hemoglobin, antikor)
Amino asit(valin, lizin, serin)
Nüleotit(organik baz, fleker, fosfat)
Nükleik asit(DNA, RNA)
CANLILARIN YAPISINDA BULUNANTEMEL BİLEŞİKLER
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
46
! Kelimelerin kökeniMonomer yunanca kökenli bir kelimedir.
Monos tek, meris kısım anlamındadır. Sakkaritlatince kökenli bir kelime olan saccharumdangelir ve şeker anlamındadır. Buna göre mono-sakkaritin anlamı sizce nedir?
Glikoz üzüm şekeridir.
Fruktoz meyve şekeridir.
Karbonhidrat, yağ ve protein moleküllerinin yapıya katılma ve enerji verme gibi ortak ikiözelliği bulunur.
A– Karbonhidratlar
Yapılarında karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarını bulunduran organik bi-leşiklerdir. Genel formülleri (CH2O)n ile gösterilir. Karbonhidratlar hücrelerde iki farklıamaç için kullanılır.
Canlılar metabolik olayları için gerekli enerjiyi öncelikli olarak karbonhidratları kulla-narak sağlarlar. İçerdiği enerji miktarı yağlar ve proteinlerden az olmasına rağmen, solu-num olayı ile parçalanması daha kolay olduğundan hücrelerin enerji üretimindeki ilk tercihikarbonhidratlar olur.
Enerji vermelerinin dışında hücrelerde yapı maddesi olarak da kullanılırlar. Örneğindeoksiriboz DNA'nın, riboz ise RNA ve ATP moleküllerinin yapısına katılır. Kitin böcekle-rin kabuklarını, selüloz ise bitkilerin hücre duvarlarını oluşturur. Glikoz ise protein ve yağ-larla birleşip glikoprotein ve glikolipit olarak hücre zarının yapısına katılır.
Karbonhidratlar monosakkarit, disakkarit ve polisakkarit olmak üzere üç farklı gruptaincelenirler.
1. Monosakkaritler
Basit şekerler olarak da adlandırılan monosakkaritler, karbonhidratların monomer-leridir. Karbon sayıları üç ile sekiz arasında değişir. Hücrelerde en fazla bulunanları beşkarbonlu (pentoz) ve altı karbonlu (heksoz) olanlarıdır.
H Pentozlara örnek olarak riboz ve deoksiriboz verilebilir. Pentozlar yapı mad-desi olarak kullanılır. Riboz RNA ve ATP'nin, deoksiriboz DNA'nın yapısına ka-tılır. Bu moleküller hücrede enerji verici olarak kullanılmazlar.
H Heksozlara örnek olarak glikoz, fruktoz ve galaktoz verilebilir. Bu üç molekülünformülü de C6H12O6'dır. En önemli heksoz glikozdur.
Glikoz;
➢ ATP üretmek için ilk tercih edilen organik bileşiktir.
➢ Beyin hücrelerinin temel enerji kaynağıdır. Kandaki glikoz miktarının azalma-sından en fazla etkilenen beyin hücreleridir.
➢ Sağlıklı insanların 100 ml kanında 90-100 mg glikoz bulunur. Kandaki miktarı in-sülin, glukagon ve adrenalin hormonlarının denetiminde belirli değerler arasındasabit tutulur.
➢ Ayıracı benedikt veya fehling çözeltisidir. Bu çözeltilere kiremit kırmızısı renginiverir.
UYARI
Monosakkaritler monomer yapıda oldukları için sindirime uğramazlarve hücre zarından geçebilirler.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
47
Memeli hayvanların sütünde laktoz bulunur.
Bir deney tüpüne1'er ml glikoz ve be-nedikt çözeltisi ilaveedilip ısıtıldığındatüpün rengi kiremitkırmızısına döner.
Bir deney tüpüne 1ml glikoz çözeltisikonulup ısıtıldı-ğında renk değişimiolmaz.
2. Disakkaritler
İki molekül monosakkaritin glikozit bağı ile birleşmesiyle oluşur. Bu sırada bir mo-lekül su açığa çıkar.
Canlılardaki en önemli disakkaritler maltoz, laktoz ve sükrozdur. Bunlardan maltozve sükroz bitkisel, laktoz ise hayvansal kaynaklıdır.
Disakkaritler büyük moleküller oldukları için hücre zarından geçemezler. Disakka-ritlerin monomerlerine ayrılması, glikozit bağlarının su kullanılarak koparılması ile ger-çekleşir.
UYARI
Küçük moleküllerin birleşirken su açığa çıkarması şeklindeki tepkime-lere dehidrasyon sentezi denir.
GlikozDehidrasyon
HidrolizGlikoz + Maltoz
(Arpa flekeri)
H2O+
FruktozDehidrasyon
HidrolizGlikoz + Sükroz
(Çay flekeri)
H2O+
GalaktozDehidrasyon
HidrolizGlikoz + Laktoz
(Süt flekeri)
H2O+
UYARI
Büyük moleküllerin su kullanılarak monomerlerine ayrıştırılmasınahidroliz denir.
UYARI
Dehidrasyon olaylarında ATP harcanırken, hidroliz olaylarında ATP har-canmaz. Bu yüzden dehidrasyon olayları sadece canlı hücrelerde ger-çekleşirken, hidroliz cansız ortamlarda da gerçekleşebilir.
UYARI
Vücuda alınan fruktoz ve galaktoz karaciğerde glikoza dönüşüp kanakarışır.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
48
HO + H
H2O
HO H
K›sa polimer
Dehidrasyon ile bir su molekülüç›kar›l›r ve yeni bir ba€ kurulur
Uzam›fl polimer
Ba€lanmam›flmonomer
Hidroliz ile bir su molekülüeklenir ve bir ba€ k›r›l›r.
HO
H2O
H1
1 2 3 4
HO H1 2 3 4
2 3 4
HO HHOH1 2 3 4+
(a) Polimer sentezindeki dehidrasyon tepkimesi. Her monomerin eklenmesi bir molekül suyun uzaklaflt›r›lmas› ile gerçekleflir.
(b) Bir polimerin hidrolizi. Hidroliz, dehidrasyonun tersidir. Bu tepkimede bir su molekülünün eklenmesiyle, monomerler aras›ndaki ba€lar k›r›l›r.
Yukarıdaki reaksiyonda her harf farklı bir molekülü simgeleyip ave b monosakkarit, c bitkisel bir disakkariti göstermektedir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) c molekülünde glikozit bağı bulunur.
B) Reaksiyon dehidrasyon sentezidir.
C) a ve b molekülleri hücre zarından geçebilirler.
D) c molekülü maltoz olabilir.
E) d molekülü reaksiyon sırasında oluşan sudur.
c molekülü bitkisel bir disakkarit olduğuna göre maltoz ya da sük-roz olabilir. Her harf farklı bir molekülü simgelediğinden a ve bmolekülleri glikoz ve fruktoz, c molekülü ise sükrozdur.
Yanıt D
a b c d$+ +
Bir hücredeki maltoz ve glikoz miktarlarının değişimi yukarıdakigrafikte verilmiştir.
Buna göre hücreyle ilgili;
I. Hidroliz reaksiyonu gerçekleştirmiştir.
II. Reaksiyon sırasında glikozit bağları oluşmuştur.
III. Bitkisel bir canlıya aittir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
İlgili hücrede,
Maltoz + H2O S Glikoz + Glikoz
reaksiyonu gerçekleşmiştir. Bu bir hidroliz reaksiyonu olup glikozitbağları kopmuştur. Maltoz bitkisel bir disakkarittir.
Yanıt C
Madde miktar›
Zaman
MaltozGlikoz
Patates bitkisi insan besininde nişastakayna€›d›r.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
49
Patates, makarna, ekmek ve havuç gibi besin-lerde bol miktarda nişasta bulunur.
Patates Makarna
Ekmek Havuç
3. Polisakkaritler
Çok sayıda monosakkaritin glikozit bağı ile bağlanması ile oluşan karbonhidratlarapolisakkarit denir.
Polisakkaritlerin temel yapı birimi glikozdur. Glikoz moleküllerinin farklı bağlanması,polisakkaritlerin farklı olmasını sağlar. Polisakkaritlerde binlerce glikoz molekülü bulunur.Örneğin selüloz, 10.000 glikoz molekülünün birbirine bağlanması sonucu oluşan bir po-lisakkarittir.
Polisakkaritler deposal ve yapısal olmak üzere iki farklı gruba ayrılırlar. Nişasta veglikojen deposal, selüloz ve kitin ise yapısal polisakkaritlere örnektir.
H Nişasta
Glikozun bitki hücrelerindeki depo formudur. Pirinç, arpa ve mısır gibi bitkilerin to-humlarında, patates ve havuç gibi bitkilerin ise köklerinde depo edilir. Bitkiler, fotosentezile ürettikleri glikozun fazlasını plastidlerinde (lökoplast gibi) nişasta olarak depolarlar.Enerji gerektiğinde nişasta molekülleri glikoza dönüştürülüp kullanılır. Nişasta molekülü-nün ayıracı iyottur. Nişasta ve iyot mavi–mor renk oluşturur.
PolisakkaritDehidrasyon
Hidroliz(n–1)H2O+n (Monosakkarit)
UYARI
Dehidrasyon reaksiyonlarında açığa çıkan su sayısı ile monomerlerarasında kurulan bağ sayısı eşittir.
Deney tüpüne 2 mliyot damlat›n.
Deney tüpünde mavi-morrenk olufltu€una göre,sizce ekmekte hangi
organik molekül bulunur?
Bir deney tüpüne suylaberaber ekmek parçalar›
koyun.
UYARINişasta büyük bir molekül olduğundan hücre zarından geçemez. İn-sanlar besinlerle beraber aldıkları nişastayı sindirerek glikoza dönüş-türülürler. Glikoz küçük bir molekül olduğundan incebağırsaklardaemilerek kana karışır.
Komşu iplikler aras›ndaki dallanma göste-ren bir nişasta molekülü parças›n›n diyag-ram›dır.
Kitin eklembacaklıların dış iskeletini oluşturur.Yukarıda dış iskeletini değiştiren bir ağustos bö-ceği gösterilmiştir.
Kitin güçlü ve esnek ameliyat ipliği yapımındakullanılır. Bu iplik ameliyat yarası iyileşince ken-diliğinden erir.
H Glikojen
Glikozun hayvan hücrelerindeki depo formudur. Besinlerden elde edilen glikozunfazlası karaciğer ve kas hücrelerinde glikojen olarak depolanır. Kandaki glikoz miktarıazaldığında karaciğerdeki glikojen glikoza dönüştürülüp kana verilir. Kas hücreleri depo-ladıkları glikojenleri kendi faaliyetleri için kullanırlar.Glikojen deposu canlıya uzun süreyetecek miktarda değildir. Örneğin insanlarda glikojen bankası yiyecekle beslenmediğitakdirde, bir günde tükenir.
H Selüloz
Bitkilerin hücre duvarında bulunan yapı maddesidir. Suda çözünmez. Glikozları bir-birine bağlayan glikozit bağları farklı olduğundan birçok hayvan selülozu sindiremez. Buyüzden besinlerle alınan selüloz sindirilmeden vücuttan atılır.
H Kitin
Böcek ve örümcek gibi eklem bacaklı canlıların dış iskeletinde bulunan azotlu birpolisakkarittir. Ayrıca mantarların hücre duvarında da bulunur. Saf kitin deri gibi yumuşakolmakla birlikte, yapısına kalsiyum karbonat tuzunun katılması ile sertleşir.
UYARI
Bakteri ve mantarlar da glikozun fazlasını glikojen olarak depolarlar.
UYARI
Otçul hayvanların sindirim sisteminde yaşayan bazı mutualist bakteri-ler selülozu sindiren enzimlere sahiptir. Bu yüzden otçul hayvanlar se-lülozdan faydalanabilir.
Glikojen ve selüloz molekülleri için,
I. deposal polisakkarit olma,
II. dehidrasyon sentezi sonucu oluşma,
III. bitki hücrelerinde sentezlenme,
IV. monomerlerinin glikoz olması
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) I ve III C) II ve IV
D) I, II ve IV E) II, III ve IV
Her iki molekülün monomeri glikoz olup, dehidrasyon sentezi so-nucu oluşurlar. Glikojen hayvan hücrelerinde depo maddesi, se-lüloz ise bitki hücrelerinde yapı maddesidir.
Yanıt C
50
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
B– Yağlar (Lipitler)
Canlıların temel besinlerinden biri olan yağlar karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O)atomlarının birleşmesi ile oluşurlar. Bazı yağlarda fosfor (P) ve azot (N) gibi atomlar dabulunabilir. Ayrıca yağlardaki hidrojenin oksijene oranı karbonhidrat ve proteinlere göredaha yüksektir.
Diğer organik moleküllerden farklı olarak yağların ortak bir monomer çeşidi yoktur.Bu moleküllerin en önemli ortak özelliği suda çözünmemeleri ya da çok az çözünmeleri-dir. Yalnızca kloroform, benzen, eter ve aseton gibi organik çözücülerde çözünürler. Bi-yolojik açıdan önemli olan yağlar; yağ asitleri, trigliseritler, fosfolipitler ve steroitlerdir.
İçerisinde X maddesi bulunanbağırsak torbanın bulunduğu safsuya 5 ml iyot damlatılıp bir sürebekleniyor.
Bu sürenin sonunda bağırsaktorbada mavi – mor rengin oluş-tuğu, saf suda ise renk değişimi-nin olmadığı görülüyor.
Deney sonucuna göre;
I. X maddesi nişastadır.
II. İyot hücre zarından geçebilir.
III. Nişasta hücre zarından geçemez.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
(Nişasta + iyot S mavi – mor renk)
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
Bağırsak torbada mavi – mor renk oluştuğuna göre, X maddesi ni-şasta olup, iyot hücre zarından geçmiştir. Nişasta polimer yapıdaolduğundan hücre zarından geçemez. Nişasta hücre zarından ge-çebilseydi saf suda mavi – mor renk oluşurdu.
Yanıt E
X maddesi
‹yot
Ba€›rsak torba
Saf su
UYARI
Yağlar, karbonhidrat ve proteinlerden daha fazla hidrojen atomu içerir.Bu yüzden solunumla parçalandıklarında daha fazla enerji açığa çıkar.
51
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Kitindeki glikoz monomeri azot içeren bir yangrup taşır (sarı renk ile gösterilen).
CH2OH
HO
H
HH
H
OH
NH
C O
CH3
OH
OH
Ya€ damlalar› (k›rm›z› renkli)
Ya€ molekülü: Bir yağ molekülü bir baş ile üç adet hidrokarbon kuyruktan oluşur. Bu kuyruklar enerji depolar ve yağların hidrofobik davranışından sorumludur.
Memelilerdeki ya€ hücreleri: Memelilerdeki yağ hücreleri yakıt rezervi olarak görev yapan yağ moleküllerini depolarlar. Bu fotoğrafta görülen her yağ hücresi bir yağ damlacığı ile doludur. Bu damlacık çok sayıda yağ molekülünden oluşmuş bir yığın halindedir.
Doymuş yağ ve yağ asidi:Doymuş yağlar oda sıcaklığında yapılarındakiyağ asidi kuyruklarının düz olmasından dolayıkatı halde bulunurlar.
Doymamış yağ ve yağ asidi:Doymamış yağlar, oda sıcaklığında yapılarındakiyağ asidi kuyruklarındaki bükülmelerden dolayısıvı halde bulunurlar.
Stearik asit
Çift bağbükülmeyeneden olur
H Yağ asitleri
Genel olarak 16–18 karbon atomu içeren bir iskelete sahiptirler. Bu iskeletin so-nunda bu moleküle asit özelliği kazandıran bir karboksil (COOH) grubu bulunur. Yağ asit-leri uzunlukları ve karbon atomları arasındaki bağların tek ya da çift olmasına göredoymuş ve doymamış yağ asitleri olmak üzere iki gruba ayrılır.
Karbon atomları arasında tek bağ bulunan yağ asitlerine doymuş yağ asidi denir.Bu moleküllerdeki karbon atomları tamamen hidrojene doymuştur. Moleküle, iskeleti bo-zulmadan hidrojen atomu eklenemez. Doymuş yağ asitleri çift bağ içermediğinden düzzincirler halindedir. Palmitik asit ve stearik asit doymuş yağ asitlerine örnek olarak veri-lebilir.
Doymuş yağ asidi içeren yağlara doymuş yağ adı verilir. Bu yağlar hayvansal kay-naklı olup oda sıcaklığında katıdırlar. Tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı doymuş yağlardır.
Karbon atomları arasında çift bağ bulunan yağ asitlerine doymamış yağ asitleridenir. Bu moleküllerin karbon atomları hidrojene doymamıştır. Doymamış yağ asitleri çiftbağ içerdiğinden düz zincir yerine dallanmış bir yapı gösterir. Bazılarının yapısında bir çiftbağ bulunurken (oleik asit) bazılarının yapısında iki çift bağ bulunur (linoleik asit).
Doymamış yağ asidi içeren yağlara doymamış yağlar denir. Bu yağlar bitkisel kay-naklı olup oda sıcaklığında sıvı halde bulunurlar. Ayçiçek yağı, mısır yağı, soya yağı vezeytin yağı doymamış yağlardır.
CHO
O
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
H
Palmitik asit: Doymufl ya€ asidi oldu€undan karbon atomlar› aras›nda tekli ba€larbulunur ve düzdür.
UYARI
Bitkisel yağların karbon atomları arasındaki çift bağdan birinin koparı-lıp, yerine hidrojen bağlanmasıyla margarinler elde edilir.
52
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Linoleik asit: ‹ki tane çift ba€ içerir.
H C
C
C H
CHO
O
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H H
C
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
H
Oleik asit: Bir tane çift ba€ içerir.
H C
H
C
H
H C
C
H
H C
C
H
H C
C
H
C H
CHO
O
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H
C
H
H H
H H
H H
H H
H Trigliseritler (Nötr Yağlar)
Canlılarda en fazla bulunan yağ çeşididir. Üç molekül yağ asidinin, bir molekül gli-serole (gliserin) ester bağları ile bağlanması sonucu oluşurlar. Bu reaksiyon sırasında üçmolekülde su açığa çıkar (dehidrasyon sentezi).
H Fosfolipitler
Hücre zarının temel bileşenleridir. Proteinlerle beraber hücre zarını oluştururlar.Trigliseritlerden farklı olarak 1 gliserol molekülüne iki yağ asiti bağlanmıştır. Gliserole
bağlanan üçüncü grup ise negatif yüke sahip bir fosfat ve azot içeren bir bazdan
oluşur.
Bir fosfolipit molekülü suyu seven (hidro-filik) bir baş ile suyu sevmeyen (hidrofobik) ikikuyruktan oluşur. Bu yüzden suya bırakılanfosfolipitler kendiliğinden bir araya gelerekfarklı yapılar oluşturabilirler. Miseller ve hücrezarındaki çift tabakalı fosfolipitler bu durumaörnek olarak verilebilir.
UYARI
İnsan vücudunda sentezlenemeyip, besinlerle beraber alınması zorunluolan yağ asitlerine temel (esansiyel) yağ asitleri denir. Omega 3 veOmega 6 temel yağ asitleridir.
H C
H
C
OH
H C
H
OH
H OH
HO C
O
C
C15H31
HO C C15H31
HO C15H31+
O
O
H C
H
C
O
H C
H
O
H O
C
O
C
C15H31
C C15H31
C15H31
O
O
+
H2O
H2O
H2O
+ +1 Ya€1 Gliserol 3 Ya€ asiti 3 H2O
Trigliserit (Nötr ya€) sentezi
PO4-` j
Hidrofilik bafl(Su seven)
Hidrofobik kuyruklar(Su sevmeyen)
Hidrofilikbaş
Hidrofobikkuyruk
SU SU
Misel: Bir fosfolipit damlacığı olanmiselin enine kesiti
Çift tabakalı fosfolipit: Hücre zarındabulunan fosfolipitlerin dizilimi
53
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Doğal steroitler: Östrojen ve progesteron gibihormonlar üreme olayında görev alırlar.
Yapay steroitler: Bir çok sporcu yasak olma-sına rağmen performanslarını artırmak için ste-roit yapılı ilaçlar kullanmaktadır.
(a) Kutup ayısı
(b) Deve
(c) Balina
(d) Ördek
Kutup ayısı, deve, balina ve ördek gibi canlılaryağ depolar.
H SteroitlerSteroitlerin yapısında dört karbon halkası (alttaki şekilde sarı olarak gösterilmiştir) ve
onlara bağlı halde çeşitli işlevsel yan gruplar bulunur. Kolesterol, D vitamini, safra tuzları,erkek ve dişi eşey hormonları ile böbrek üstü bezinin korteks hormonları (kortizol ve al-dosteron) steroitlere örnek olarak verilebilir.
Kolesterol: En önemli steroitlerden biridir. Hayvan hücrelerinin zar yapı-sına katılır. Omurgalı hayvanlarda eşey hormonları dahil bir çok steroit ko-lesterol molekülünden sentezlenir.
Dişi ve erkeklerde steroit yapılı olan östrojen ve testosteron hormonlarının fonksi-yonel grupları birbirinden farklıdır. Moleküler yapıdaki bu minik farklılık omurgalı hayvan-ların dişi ve erkeği arasında anatomik ve fizyolojik açıdan değişiklikler oluşturur.
Yağların Canlılar İçin Önemi
➢ Enerji değeri çok yüksek olan moleküllerdir. İçerdikleri enerji miktarı protein vekarbonhidratların verdiği enerji miktarının iki katı kadardır.
➢ Hücrelerde oksijenli solunumla parçalandıklarında bol miktarda enerji ile bera-ber metabolik su açığa çıkar. Bu yüzden kış uykusuna yatan hayvanlar (ayı),göçmen kuşlar (ördek) ve çöl hayvanları (deve) yağ depolar.
➢ Hücrenin yapısına katılırlar. Hücre zarında glikolipit ve fosfolipit gibi yağlar bu-lunur.
➢ Steroitler hormon ve vitaminlerin yapısına katılarak düzenleyici görevi görür.
➢ Soğuk bölgelerde yaşayan hayvanlarda (balina ve kutup ayısı gibi) deri altındabirikerek ısı kaybını engeller.
➢ İç organların etrafında biriken yağlar, organları mekanik darbelere karşı korur.
CH3
OH
CH3 CH3
CH3H3C
OHCH3
HO
Difli aslan
OHCH3
O
CH3
Östrojen
Testosteron Erkek aslan
54
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
55
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
a) Karbonhidrat b) Ya€
Koyun besin fazlas›n›ya€ olarak depolar.
Enerji depo formu Patates glikozun fazlas›n›niflasta olarak depolar.
Besin kayna€›
Et yedi€imizde, ya€lar›nsindirimi sonucu gliserol ve
ya€ asitleri oluflur.
Patates yedi€imizde, niflastan›nsindirimi sonucu glikoz oluflur.
Hücrelerimizegeçebilen monomer
Gliserol ve ya€ asitlerihücrelerde oksijenli solunum
ile parçaland›€›ndaenerji elde edilir.
Glikoz hücrelerde oksijenlisolunumla parçaland›€›nda
enerji elde edilir.
Enerji eldesi
Yedi€imiz besinlerdekigliserol ve ya€ asitlerinin
fazlas› ya€ dokudatrigliserit olarak depolan›r.
Yedi€imiz besinlerdekiglikozun fazlas› karaci€erde
glikojen olarak depolan›r.
Fazla besinlerindepolanmas›
a) Bitkiler glikozun fazlasını nişasta olarak depolarlar.İnsanlar nişastalı besinleri yedikleri zaman, nişas-tayı sindirip glikoz oluştururlar. Hücrelere geçen gli-koz enerji eldesinde kullanılır. Glikozun fazlasıkaraciğer ve kaslarda glikojene dönüştürülerek de-polanır.
b) Hayvanlar enerji deposu olarak yağları kullanır. İn-sanlar et tükettiklerinde, etin içinde bulunan yağ-ları sindirerek gliserol ve yağ asitlerinedönüştürürler. Bu moleküller hücrelerde enerji kay-nağı olarak kullanılır. Bu moleküllerin fazlası yağdokuda trigliserit olarak depolanır.
Karbonhidrat ve yağların depolanması ve kullanımı
1 molekül trigliseritin yapısında bulunan,
I. gliserol,
II. yağ asidi,
III. ester bağı
molekülü sayılarının karşılaştırılması aşağıdakilerden hangisindedoğru olarak verilmiştir?
A) II > III > I B) II = III > I C) I = II > III
D) III > II > I E) I = II = III
Trigliseritlerin sentezi sırasında bir molekül gliserole üç molekülyağ asidi bağlanır. Bu sırada üç molekül ester bağı oluşup, üç mo-lekülde su açığa çıkar. Yanıt B
Organik bir molekül olan yağlar,
I. trigliserit,
II. fosfolipit,
III. steroit
olmak üzere üç farklı grupta incelenebilir. Bunlardan hangileri hor-monların yapısına katılarak düzenleyici görevi görür?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
Steroitler östrojen ve testosteron gibi eşeysel hormonlarla, böb-rek üstü bezinin korteks kısmından salgılanan kortizol ve aldoste-ron gibi hormonların yapısına katılırlar.
Yanıt C
Aşağıdakilerden hangisi yağları karbonhidratlardan ayırır?
A) Monomerlerden oluşmaları
B) Dehidrasyon sentezi sonucu üretilmeleri
C) Hücre zarının yapısına katılmaları
D) Hücrede enerji verici olarak kullanılmaları
E) Monomerleri arasında ester bağı içermeleri
Karbonhidratlarda glikozit bağı bulunurken, yağlarda ester bağıbulunur.
Yanıt E
56
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
57
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Kağıt, Ç in li ler t a ra fın dan i ca de dil di ği z a man dan
be ri, i n san lar a ra sın da h a ber v e b il gi yi i let mek
için b in ler ce y ıl dır k ul la nıl mak ta dır. F a kat, k a-
ğı dın e v ri mi s ı ra sın da k a tet ti ği yo lun b aş la rı na
dö nü lür se, b u ra da M ı sır lı la rın i ca dı o lan p a pi-
rüs le k ar şı la şı lır. B a tı d il le rin de “ ka ğıt” s öz cü ğü
için k ul la nı lan “ pa per”, “ pa pi er” v b s öz cük le rin
kö ke ni d e p a pi rus’dan g e lir. P a pi rüs b it ki si
(Cype rus p apy rus) N il n eh ri k ı yı la rın da b ol m ik-
tar da y e ti şen b ir s az dır. B u s a zın k a lın g öv de sin-
den, ü ze ri ne y a zı y az mak i çin k ul la nı lan p a pi rüs
el de e di lir. E s ki M ı sır lı lar p a pi rü sü s al, y el ken,
bez, h a sır d ö şe me v e i p y a pı mın da k ul lan mış lar-
dır. E s ki Mı sır lı lar k a ğıt e l de e t mek i çin b it ki nin
göv de si nin e n d ış ta k a lan k at ma nı nı s o yup a tar-
lar dı. G e ri k a lan i ç t a ba ka, s e lü loz ca z en gin b ir
do ku o l du ğu i çin k o lay ca e ği lip b ü kü le bi len v e
üs te lik d a ya nık lı o lan b ir ö zel li ğe s a hip tir. G öv-
de nin i çin de ki b u d o ku i n ce ş e rit ler h a lin de k e si-
lir; s on ra ş e rit ler k e nar la rı b o yun ca ö r tü şe cek
şe kil de, b ir t a ba ka h a lin de y an y a na y er leş ti ri lir -
di. H e men s on ra, b u k a tın ü ze ri ne ç ap raz la ma sı -
na o la cak ş e kil de, i kin ci b ir k at man d i zi lir di.
Da ha s on ra i ş ci ler, y an ya na v e üs tüs te ko nul-
muş b u p a pi rüs ş e rit le ri nin ü ze rin den a ğır a let-
ler g e çi rir ler di. B u i ş lem y a pış kan b ir m ad de
olan n i şas ta nın h üc re le rin d ı şı na s ız ma sı nı s ağ-
lar dı. S ı zan n i şas ta, ş e rit le ri v e ş e rit k at man la rı -
nı b ir bi ri ne y a pış tı rır dı. E l de e di len i n ce
ta ba ka lar g ü neş te k u ru tu lur v e y ü zey le ri c i la la-
na rak d üz leş ti ri lir di. B öy le ce p a pi rüs, ü s tü ne y a -
zı y azılabilir h a le g e ti ri lir di. P a pi rüs s ay fa la rı
bir bir le ri ne u ç u ca y a pış tı rı la rak u zun s ay fa lar
el de e di lir, v e b un lar u zun r u lo lar h a lin de s ak la-
nır dı. B a zı r u lo lar da ki p a pi rüs say fa la rı nın
uzun lu ğu, k e sin ti siz 3 0 m et re yi g e çe bi lir. M ı sır lı-
lar, Yu nan lı lar, R o ma lı lar v e Ç in li ler t a ra fın dan
kul lanılan p apirüs lere v e d iğer b it kiler den e l de
edilen kağıt lara yazıl mış yazılar, in san lığın bin-
ler ce y ıl lık k ül türel e v riminin i z len mesi i çin ç ok
yarar lı b el geler dir. B u e s ki b el geler, g eç miş ten
günümüze uzanan kağıt tan yapıl mış bir patika
gibi, in san lık tarihini an lamamız için bize yol
gös terir ler.
Okuma Metni
Kağıdın Geçtiği Yollar
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
58
C– Proteinler
Canlıların yapısına en fazla katılan organik moleküllerdir. Yapılarında karbon (C),hidrojen (H), oksijen (O) ve azot (N) atomları bulunur. Bazı proteinlerde kükürt (S) ve fos-for (P) atomları da bulunabilir. Proteinler hücrenin yapı ve metabolik faaliyetlerinde görevaldığı gibi zorunlu durumlarda enerji verici olarakda kullanılabilir.
Proteinlerin temel yapı birimi amino asit-lerdir. Bir amino asitin yapısında amino grubu(NH2), karboksil grubu (COOH) ve radikal grup(R) bulunur. Radikal grubun farklı olması aminoasitlerde çeşitliliğe neden olur. Canlılarda bu-lunan 20 çeşit amino asitin radikal grupları bir-birinden farklıdır.
Amino asitlerin yapısı ve değişken gruplar
Amino asitler, kuvvetli bazlar karşısında asit, kuvvetli asitler kaşısında baz gibi dav-ranırlar. Bu yüzden amfoter özellik gösterirler. Amino asitlerin bu özellikleri sayesindehücrelerdeki pH belirli sınırlar içinde tutulup homeostasinin devamı sağlanır.
Amino asitler arasında peptit bağları kurularak proteinler sentezlenir. Peptit bağlarıbir amino asitin amino grubu ile diğer amino asitin karboksil grubu arasında su çıkışıylaoluşur (Dehidrasyon sentezi).
İki amino asit arasında peptit bağının oluşumu
İki amino asitin birleşmesi ile dipeptit, üç amino asitin birleşmesi ile tripeptit, çok sa-yıdaki amino asitin birleşmesi ile polipeptit molekülü sentezlenir.
Tüm amino asitlerdeki amino vekarboksil grupları aynıdır. Radi-kal grup yerine 20 farklı molekülbağlandığından 20 çeşit aminoasit oluşur.
HN
HC C
H
R
O
OHAminogrubu
Radikalgrup
Karboksilgrubu
H N
H
O O H
H
CC
R
H CH3 CH2 OH CH2 SHCH2
NHCH2 OH
Glisin Alanin Serin Tirozin Sistein Tiriptofan
N CC
H
RH
H
OH
ON CC
H
RH
H
OH
O+ N C + H2OC
H
RH
HO
COH
ON C
H
RH
Amino asit Amino asit Dipeptit
Peptit ba€›
Enzim
UYARI
Tüm canlılarda 20 çeşit amino asit bulunmasına rağmen canlılarda bu-lunan proteinler çeşitlilik gösterirler. Bunun nedeni protein yapısına ka-tılan amino asitlerin dizilişi, sayısı ve çeşidinin farklı olmasıdır.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
59
Vejetaryen beslenmesinde temel aminoasitler. Erişkin bir insan, sekiz temel amino asi-tin hepsini mısır ve fasulye yiyerek sağlayabilir.
Eriflkin insanlariçin sekiz temel
amino asit
M›s›r ve di€er
tah›llar
Fasulye ve di€er baklagillerTiriptofan
Methionin
Valin
Threonin
Fenilalanin
Lösin
‹zolösin
Lizin
Protein sentezi DNA'nın kontrolünde ribozom adı verilen organelde gerçekleşir. Buyüzden her canlının protein yapısı kendine özgüdür. Yakın akrabaların genetik benzer-likleri fazla olduğundan, protein benzerlikleri de fazla olur. Bundan dolayı akrabalar ara-sında yapılan doku ve organ nakillerinde başarı şansı fazladır.
Her proteinin amino asit dizilimi kendine özgüdür. Bazen bir amino asitin sıralama-daki yerinin değişmesi proteinin yapısının değişmesine neden olur. Örneğin kırmızı kanhücrelerimizde bulunan hemoglobin proteinindeki altıncı amino asit olan glutamik asit ye-rine kalıtsal bir bozukluk sonucu valin amino asidi gelirse kırmızı kan hücrelerinin şekli de-ğişir ve orak hücre hastalığı oluşur.
Bitkiler protein sentezi için gerekli olan 20 çeşit amino asiti kendileri sentezleyebilir.Ancak, insanlar ve diğer hayvanlar ihtiyaç duydukları amino asitlerden bazılarını kendi-leri üretirken, bazılarını besinlerle beraber hazır olarak almak zorundadırlar. İnsanlardavücutta üretilemeyip, besin yoluyla alınması zorunlu olan amino asitlere temel (esansi-yel) amino asitler denir.
Sıcaklık, pH, tuz derişimi ve basınç gibi etkenler protein yapısını bozar. Bu olayadenatürasyon denir. Denatüre olan proteinlerde lifleri bir arada tutan bağlar kopar ve lif-ler çözülür. Yumurtanın pişirilmesi denatürasyona örnek olarak verilebilir. Çevresel deği-şimler fazla ise protein eski yapısına dönemez. Fakat çevresel değişimler az ise proteineski şeklini alabilir. Bu olaya renatürasyon denir.
1 2 3 4 5 6 7 1 2 3 4 5 6 7
Hemoglobin proteinin amino asit dizilimi nor-mal olduğunda kırmızı kan hücreleri disk şek-linde olur.
Hemoglobin proteininde altıncı amino asitolan glutamik asit yerine kalıtsal bir hata so-nucu valin amino asidi gelirse kırmızı kanhücrelerinin şekli bozulur ve orak hücre has-talığı ortaya çıkar.
UYARI
İnsanlarda on iki çeşit amino asit vücutta sentezlenebilir. Geriye kalansekiz çeşit amino asit temel amino asittir.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
60
Yumurta protein açısından zengin bir besindir.
Yumurtada bulunan proteinler yüksek sıcaklıktadenatüre olur.
Proteinlerin denatürasyonu ve renatürasyonu
Sıcaklığın artması gibi etkiler proteinin kendine özgü şeklini bozar. Bu konumdakiproteinler iş göremez. Eğer protein çözünmüş olarak kalırsa, ortamın fiziksel ve kimya-sal koşulları normale döndüğünde, renatüre olabilir.
Enzimlerin yüksek sıcaklıkta çalışmamasının nedeni sizce ne olabilir?
Proteinler primer, sekonder, tersiyer ve kuaterner olmak üzere dört farklı yapıda ola-bilir. Bunlardan ilk üçü tek bir polipeptit zincirinden oluşurken, kuaterner proteinler iki yada daha fazla polipeptit zincirinin birleşmesiyle oluşurlar.
Primer Yapı
Düz polipeptit zincirlerinden oluşur. Zincirdeki amino asitlerden bir tanesinin değiş-mesi bile proteinin görev yapamamasına neden olabilir.
Sekonder Yapı
Polipeptit zincirinin sarmal şekilde kıvrılmasıyla oluşur. Sekonder yapıda bulunanhidrojen bağları sarmal yapının oluşmasını sağlar.
Denatürasyon
RenatürasyonNormal protein Denatüre protein
pro ser his met lys gly ala
serhis
his
met
glyala
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
61
Tersiyer Yapı
Tersiyer yapıdaki proteinlerde hidrojen bağ-ları ile beraber disülfid köprüleri (S–S) bulunur.Bu bağlarla beraber protein kendine özgü birşekil kazanır.
Kuaterner Yapı
Diğer yapılardan farklı olarak iki yada daha fazla polipeptit molekülününbirleşmesi ile oluşur. Kollojen proteini üçpolipeptit zincirinden oluşurken, hemog-lobinde dört polipeptit zinciri vardır.
Proteinler yapısına göre basit vebileşik olmak üzere ikiye ayrılır. Basitproteinlerin yapısında sadece aminoasitler bulunur (albümin gibi). Bileşikproteinlerin yapısında amino asitlerin dı-şında farklı moleküller de bulunur. Gli-
koprotein, lipoprotein ve nükleoproteinler bileşik proteinlere örnektir. Proteinlerhücrelerde çok farklı amaçlar için kullanılabilir.
Proteinlerin Canlılar İçin Önemi
➣ Enzim ve hormon gibi metabolik olayları düzenleyen moleküllerin yapısına katılırlar.
➣ Vücutta bağışıklığın sağlanmasında görev yaparlar. Akyuvarlarımızın ürettiği antikor-lar protein yapılıdır.
➣ Vücudumuzda yapıya en fazla katılan organik moleküller proteinlerdir. Bu nedenledokuların onarımında da proteinler kullanılır.
➣ Solunum gazlarının taşınmasında görev alırlar. Alyuvarlarımızda bulunan hemoglobinprotein yapılı bir moleküldür. Bu molekül kanın gaz taşıma kapasitesini artırdığı gibikana kırmızı rengini de verir.
➣ Kanın pıhtılaşmasında görev alırlar. Pıhtılaşma reaksiyonlarında görev alan trombo-jen ve fibrinojen molekülleri protein yapılıdır.
➣ Kanın plazma kısmında bulunan albümin ve globulin proteinleri kanın ozmotik basın-cını oluşturarak kan ve doku hücreleri arasında madde alış verişini düzenler.
➣ Kas kasılmasında görev yaparlar.
➣ Uzun süreli açlıklarda karbonhidrat ve yağ depolarının tükenmesi durumunda enerjikaynağı olarak kullanılırlar.
➣ Proteinler insan vücudunda depo edilemez.
Besinlerle yeterli miktarda alınmadığında ortaya çıkan protein yetersizliğininbelirtileri şunlardır:
➣ Enzim ve hormon üretiminin yavaşlamasına bağlı olarak bir çok metabolik olay aksarve büyüme bozuklukları oluşur.
➣ Bağışıklık sistemi zayıflar.
➣ Alyuvar yapımı aksadığından kansızlık oluşur.
➣ Zihinsel gelişim yavaşlar.
➣ Yaralar geç iyileşir.
➣ Doku hücreleri arasında sıvı birikimi olur (ödem).
➣ Kas zayıflaması görülür.
1
2
34
a) Tavuk Eti
b) Süt
c) Peynir
Protein bakımından zengin besinler
UYARI
H Eşit miktarlarının içerdiği enerji miktarı:
Yağ > Protein > Karbonhidrat
H Hücrede enerji için kullanım sırası:
Karbonhidrat – Yağ – Protein
H Hayvan hücrelerinde yapıya katılım miktarı:
Protein > Yağ > Karbonhidrat
UYARI
Karbonhidrat, yağ ve protein moleküllerinin oksijenli solunumda parça-lanmaları sırasında yan ürün olarak karbondioksit ve su açığa çıkar.Proteinlerin oksijenli solunumda kullanılmasında bunlara ek olarakamonyak (NH3) oluşur.
62
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Protein Tipi İşlev Örnekler
Yapısal proteinler DestekHayvanların bağ dokusunda bulunan kollojen ve elastin lifler pro-tein yapılıdır. Keratin ise saç, boynuz ve tırnakların yapısına katı-lır.
Depo proteinleri Amino asit depolanmasıYumurta akında bulunan ovalbumin ve sütte bulunan kazein depoproteinleridir.
Taşıyıcı proteinler Diğer bileşiklerin taşınmasıAlyuvar hücrelerinde bulunan hemoglobin, oksijen ve karbondiok-sit taşınmasında görev alır.
Reseptör proteinlerKimyasal uyaranlara karşıhücresel cevap
Hücre zarında bulunan glikoproteinler hormon gibi maddeleri ta-nımlar.
Kasılma proteinleri HareketKaslarda bulunan aktin ve miyozin protein yapılıdır. Tek hücreli-lerde bulunan sil ve kamçılar kasılma proteinleridir.
Hormon proteinleri Denetleme ve düzenleme Pankreastan salgılanan insülin hormonu kan şekerini ayarlar.
Enzim proteinleriKimyasal tepkimeleri hız-landırmak
Tükürükteki amilaz enzimi nişastayı sindirir.
Savunma protein-leri
Hastalıklara karşı savunma Antikorlar bakterileri yok eder.
Protein işlevlerini gösteren genel şema
63
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşırı ve yanlış beslenme obeziteye yol açar.
Fiziksel aktivite sağlıklı yaşam sürmemizdeönemli bir etkendir.
Fast-food tüketimi, aşırı yağlanmaya ve obeziteyeneden olur.
Düzenli ve Dengeli Beslenmenin Önemi
Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının istediği şeyleri
yemek-içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak ve yaşam kalitesini yükseltmek için
vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak
için bilinçli yapılmasını gereken bir davranıştır. Düzenli ve dengeli beslenme sağlığın te-
melidir. Dengeli beslenme sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmemiz için temel oluşturur. Vü-
cudun büyüme, gelişme ve günlük işlevlerinin sürekliliğinin sağlanması için gerekli olan
besin öğeleri yeterli miktarda alınmaz ise birçok hastalığa da davetiye çıkarmış oluruz. Bu
hastalıklar arasında obezite, insülin direnci ve diyabet de yer alır.
Obezite (şişmanlık), Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlığı bozacak ölçüde yağ
dokularında anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Obeziteye neden
olan etmenler arasında en önemlileri aşırı ve yanlış beslenme, fiziksel aktivite yetersiz-
liği, hormonal ve metabolik etkenler, genetik etmenler ve psikolojik problemler yer alır.
Dünyaʼda giderek yaygınlaşan ve dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline
gelen obezite yaşam kalitesini ve süresini olumsuz etkilemektedir. Günlük yaşamda bi-
reylerin yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık duru-
muna göre değişen günlük enerjiye ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için
alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekir. Yetişkin erkeklerde vücut
ağırlığının % 15-18ʼi, kadınlarda ise % 20-25ʼini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın
erkeklerde % 25, kadınlarda ise % 30ʼun üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır. Sağ-
lıklı bireyler olarak kaliteli bir yaşam sürmek istiyorsak düzenli ve dengeli beslenmeyle bir-
likte hayatımızda fiziksel aktivitelere de düzenli bir şekilde yer vermeliyiz.
Düzenli ve dengeli beslenmeyen, fiziksel aktivite yapmayan bireylerde ortaya çıka-
bilecek hastalıklardan biri de insülin direncidir. İnsülin direnci, vücudun ürettiği insülin
hormonuna yanıt verememesi ya da insülin hormonunun vücudumuzdaki doku veya hüc-
relerde yeterince etkili olamaması durumudur. Obezite, hipertansiyon ve yüksek kan yağı
düzeyleriyle ilişkili olan insülin direnci, vücudun insüline karşı hassasiyeti azaldığında or-
taya çıkar. Obezite, insülin direncine yol açan temel sorunların başında gelir. İnsülin di-
renci problemini çözmenin en etkili yolu kilo vermek ve egzersiz yapmak dolayısıyla
obeziteye neden olabilecek etmenleri ortadan kaldırmaktır.
İnsülin direnci problemi yaşayan bireylerde şeker hastalığı görülme riski oldukça
yüksetir. Kanda bulunan şekerin hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülin
hormonu sayesinde olur. İnsülin hormonu kanda yoksa veya olduğu halde hücrelerce ta-
nınamıyor ve etki gösteremiyorsa (insülin direnci), kandaki şeker hücreye giremediğinden
birikir ve kan şekeri yükselmeye başlar. Bu duruma şeker hastalığı (diyabet) adı verilir.
Diyabet tiplerinden biri olan Tip 2 diyabet, sıklıkla yetişkin ve obez bireylerde görülmek-
tedir. Tip 2 diyabette pankreas insülin üretir fakat insülin direnci nedeniyle vücut bunu ge-
rektiği gibi kullanamaz. Bu durumda doku ve hücreler ihtiyacı olan şekeri alamaz ve
kandaki şeker seviyesi yükselir. Diyabet ciddi bir hastalık olmakla birlikte, dengeli ve dü-
zenli beslenme tedavisi, düzenli egzersiz programlarının uygulanması ve yaşam tarzının
bu doğrultuda değiştirilmesine bağlı olarak kontrol altına alınabilir.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
64
DERS NOTLARI
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
65
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tabloda verilen kavramlar ile tamamlayınız.
1. Glikoz ve fruktoz arasında ............................... bağının oluşması ile sükroz sentezlenir.
2. Bir molekül gliserol ile üç molekül yağ asidinin ester bağları ile birleşmesi sonucunda ............................... sentezlenir.
3. Karbon atomları arasında tek bağ bulunan yağ asitlerine ............................... yağ asitleri denir.
4. Kitin ve ............................... yapısal polisakkarittir.
5. En önemli steroitlerden biri olan ..............................., hayvan hücrelerinin zar yapısına katılır.
6. ............................... hayvansal bir disakkarittir.
7. Küçük moleküllerin birleşirken suyun açığa çıkmasıyla gerçekleşen reaksiyonlara ............................... sentezi denir.
8. Bitkisel yağların hidrojene doyurulması ile ...............................ler elde edilir.
9. Fosfolipitlerin hidrofilik kısmı suyu severken, ............................... kısmı suyu sevmez.
10. Glikozun fazlasını bitki hücreleri ............................... olarak depolar.
11. Kapalı formülleri aynı, açık formülleri farklı olan moleküllere ............................... denir.
12. ............................... RNA ve ATP'nin yapısına katılan beş karbonlu bir şekerdir.
13. ............................... yağ asitlerinin karbon atomları arasında çift bağ bulunur.
14. Nişasta, selüloz ve glikojen gibi polisakkaritlerin monomeri ............................... dur.
15. Deoksiriboz şekeri yönetici molekül olan ............................... nın yapısına katılır.
16. İnsanlarda glikozun fazlası karaciğer ve kas hücrelerinde ............................... olarak depolanır.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıEnerji Veren Besinler
➢ dehidrasyon ➢ kolesterol ➢ doymuş ➢ riboz
➢ nişasta ➢ hidrofobik ➢ trigliserit ➢ DNA
➢ doymamış ➢ glikozit ➢ laktoz ➢ izomer
➢ glikoz ➢ selüloz ➢ glikojen ➢ margarin
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
66
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tabloda verilen kavramlar ile tamamlayınız.
1. Vücutta üretilemeyip, besinlerle beraber alınan amino asitlere ............................... amino asit adı verilir.
2. Isıtma, yüksek basınç ve asit gibi etkenlerin etkisiyle protein yapısının bozulmasına ............................... denir.
3. İki amino asitin ............................... bağı ile birleşmesi sonucu dipeptitler oluşur.
4. Polimer besinlerin su yardımıyla monomerlerine ayrıştırılmasına ............................... denir.
5. Bitkisel kaynaklı olan, ayçiçek ve zeytin yağı ............................... yağlardır.
6. Amino asitlerde çeşitliliğe neden olan ............................... gruptur.
7. Kuvvetli bazlar karşısında asit, kuvvetli asitler karşısında baz gibi davranan moleküllere ............................... denir.
8. İnsülin hormonunun vücudumuzdaki doku veya hücrelerde yeterince etkili olamaması durumunda ortaya çıkan hastalığa
............................... adı verilir.
9. Kısmen denatüre olmuş proteinlerin normal formuna dönmesine ............................... denir.
10. Nötral yağlarda yağ asitleri ............................... bağları ile gliserole bağlanırlar.
11. Hücre zarının yapısına katılan, hormon ve vitamin olarak da görev yapan yağ çeşiti ............................... lerdir.
12. Peptit bağları iki farklı amino asitin amino ve ............................... grupları arasında su çıkışı ile kurulur.
13. İnsan sağlığını bozacak ölçüde yağ dokularında aşırı yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalığa ............................... denir.
14. ............................... ve maltoz bitkisel disakkaritlerdir.
15. Protein sentezi genetik bilgiye göre ............................... organelinde gerçekleşir.
16. İnsülin hormonunun olmaması ya da olduğu halde hücrelerde etkili olamaması durumunda kandaki şeker seviyesinin yükselmesi
durumunda ortaya çıkan hastalığa ............................... denir.
Etkinlik – 2 Boşluk Tamamlama SorularıEnerji Veren Besinler
➢ radikal ➢ sükroz ➢ doymamış ➢ obezite
➢ insülin direnci ➢ temel ➢ amfoter ➢ steroit
➢ hidroliz ➢ diyabet ➢ karboksil ➢ ester
➢ peptit ➢ ribozom ➢ denatürasyon ➢ renatürasyon
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
67
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına "D", yanlış olanların yanına "Y" harfi yazınız.
1. Karbonhidratların yapıtaşı olan monosakkaritler sindirime uğramadan hücre zarından geçebilirler.
2. Dehidrasyon reaksiyonlarında enerji harcanmadığından cansız ortamlarda da gerçekleşebilir.
3. Nişasta molekülündeki glikozit bağı sayısı, sükroz molekülündekinden fazladır.
4. Glikozun fazlasının karaciğerde glikojene dönüşmesi bir hidroliz reaksiyonudur.
5. Karbonhidratların solunumda parçalanmasıyla açığa çıkan enerji miktarı, yağlardan çoktur.
6. Trigliseritlerin yapısında bir molekül gliserol ile üç molekül yağ asiti bulunur.
7. Doymuş yağlar, oda sıcaklığında yapılarındaki yağ asiti kuyruklarının düz olmasından dolayı katı halde bulunurlar.
8. İnsanlar, omega 3 ve omega 6 gibi bazı yağ asitlerini besinlerle beraber hazır almak zorundadırlar.
9. Östrojen ve testosteron gibi eşeysel hormonlar protein yapılıdır.
10. On molekül laktozun sentezi sırasında dokuz molekül su açığa çıkar.
11. Katı yağlar doymuş yağ asitleri, sıvı yağlar ise doymamış yağ asitleri içerirler.
12. Bitki hücrelerinde, hücre zarının temel maddesi selülozdur.
13. İnsanların sindirim sisteminde glikozit ve ester bağları koparılarak glikoz, gliserol ve yağ asiti gibi monomerler oluşur.
14. Sükrozun hidrolizi sonucunda glikoz ve fruktoz oluşur.
15. Selüloz insanlar tarafından sindirilmezken, otçul hayvanlar tarafından sindirilebilir.
Etkinlik – 3 Doğru – Yanlış SorularıEnerji Veren Besinler
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
68
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına "D", yanlış olanların yanına "Y" harfi yazınız.
1. Karbonhidrat, yağ ve protein moleküllerinin canlılarda yapıya katılma ve enerji verme gibi iki temel görevi vardır.
2. Proteinlerin yapı taşı amino asitlerdir.
3. İnsanlar yirmi çeşit amino asitin on iki çeşidini, besinlerle beraber almak zorundadır.
4. Hücrede enerji üretimi için öncelikle karbonhidratlar kullanılır.
5. Tüm amino asitlerdeki amino, karboksil ve radikal gruplar aynıdır.
6. Tüm canlılarda yirmi çeşit amino asit bulunur. Fakat protein sentezi DNA kontrolünde gerçekleştiğinden her canlının protein ya-
pısı kendine özgüdür.
7. Hayvansal hücrelerde yapıya en fazla katılan moleküller yağlardır.
8. Amino asit molekülünde, glikozdan farklı olarak azot atomu bulunur.
9. Karbonhidrat ve proteinlerin fazlası yağ olarak depolanır.
10. Besinlerin verdiği enerji miktarına göre çoktan aza doğru sıralanması karbonhidrat, protein, yağ şeklindedir.
11. Bakteri ve mantarlar glikozun fazlasını nişasta olarak depolar.
12. İnsan vücudunda üretilmeyen amino asitlere temel amino asit denir.
13. Maltozun hidrolizi ile oluşan glikoz miktarı, laktozun hidrolizi ile oluşan glikoz miktarı ile aynıdır.
14. Protein eksikliği sonucunda bağışıklık tepkimelerinin aksaması ve büyüme bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkar.
15. Proteinler primer, sekonder, tersiyer ve kuaterner olmak üzere dört farklı yapıda olabilir.
Etkinlik – 4 Doğru – Yanlış SorularıEnerji Veren Besinler
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
69
Tablodaki kelimeleri uygun yerlere yazarak karbonhidrat çeşitlerine ait kavram haritasını tamamlayınız.
Etkinlik – 5 Kavram HaritasıEnerji Veren Besinler
➢ Nişasta ➢ Riboz ➢ Galaktoz
➢ Laktoz ➢ Glikojen ➢ Kitin
➢ Glikoz ➢ Heksozlar ➢ Maltoz
➢ Pentozlar ➢ Fruktoz ➢ Selüloz
➢ Sükroz ➢ Deoksiriboz
Befl karbonluflekerler
.............…….....……
Altı karbonluflekerler
.............…….....…… .............…….....…… .............…….....…… .............…….....……
Çay flekeri Arpa flekeri Süt flekeri
.............…….....……
RNA ve ATP'ninyapısına katılır.
DNA'nınyapısına katılır.
.............…….....…… .............…….....…… .............…….....…… .............…….....……
Meyve flekeri Süt flekeri Üzüm flekeri
Monosakkaritler Disakkaritler
KARBONH‹DRATLAR
Polisakkaritler
.............…….....…… .............…….....…….............…….....…… .............…….....……
Bitkilerde hücreçeperinin yapısına
katılır.
Karbonhidratlarınhayvan hücrelerindeki
depo formudur.
Böceklerde dıfliskeletin yapısına
katılır.
Karbonhidratlarınbitki hücrelerindeki
depo formudur.
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
70
Aşağıdaki terimleri boşluklara uygun biçimde yerleştirerek metni tamamlayınız.
Bitkiler fotosentez ile ürettikleri glikozun fazlasını lökoplastlarında …………………… olarak depolarlar. Bitkisel besinlerle besleneninsanlar bu molekülü hücre dışında …………………… ederek glikoza dönüştürür. Kanla hücrelere taşınan glikozun fazlası karaci-ğer ve kas hücrelerinde …………………… olarak depolanır. Kandaki glikoz miktarı azaldığında …………………… hücrelerindeki gli-kojen glikoza dönüşüp kana verilir. …………………… hücreleri depoladıkları glikojeni kendileri kullanırlar.
Aşağıdaki I numaralı sütunda protein ve yağlara ait bazı terimler, II numaralı sütunda ise bunlara ait bazı özellikler verilmiş-tir. Verilen özellikleri uygun terimlerle örnekteki gibi eşleştiriniz.
Karaciğer Hidroliz Glikojen Kas Nişasta
Etkinlik – 6 Boşluk TamamlamaEnerji Veren Besinler
Etkinlik – 7 EşleştirmeEnerji Veren Besinler
I II
e Temel amino asit a. Solunum gazlarını taşıyıp, kana kırmızı rengini veren protein
g Denatürasyon b. Amino asitlerde çeşitliliği sağlayan kısım
g Steroit c. Hücre zarının yapısında çift sıralı olarak bulunur
g Radikal grup d. Hormon yapısına katılarak düzenleyici olarak görev yapan yağ çeşidi
g Fosfolipit e. Besinlerle alınması zorunlu olan amino asit çeşitleri
g Doymamış yağ f. İki ya da daha fazla polipeptit zincirinin birleşmesiyle oluşan protein formu
g Hemoglobin g. Olumsuz koşullardan dolayı proteinin özgün şeklini kaybetmesi
g Enzim h. Amino asitlerin azot içeren kısmı
g Kuaterner yapı ı. Biyolojik katalizör olarak görev alan protein çeşidi
gAmino grubu
i. Zeytin ve ayçiçek yağı gibi bitkisel yağlar
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
1) C 2) E 3) A 4) C 5) B 6) D 7) A
TEST – 1
1. Bir bitki hücresinde aşağıdaki karbonhidratlardan hangisibulunamaz?
A) Glikoz B) Selüloz C) Glikojen
D) Nişasta E) Sükroz
2.
Yukarıdaki grafik bir hayvan hücresine aittir.
Bu reaksiyon sırasında,
I. su çıkışı,
II. ATP harcanımı,
III. glikozit bağı oluşumu
olaylarından hangilerinin gerçekleşmesi beklenir?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
3. İnorganik maddeler ile organik maddelerin monomerleriiçin,
I. sindirime uğramadan hücre zarından geçebilme,
II. enerji verici olarak kullanılma,
III. ototrof canlılar tarafından üretilme
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
4.
Bir hayvan hücresinde gerçekleşen reaksiyona bağlı olarak Xve Y maddelerinin miktarında meydana gelen değişimler yu-karıdaki grafikte gösterilmiştir.
X molekülü gliserol olduğuna göre Y molekülü aşağıda-kilerden hangisi olabilir?
A) Glikojen B) Yağ asidi C) Nötral yağ
D) Laktoz E) Protein
5. a + b S c + d
Yukarıdaki reaksiyonda c molekülü dipeptit olduğunagöre;
I. a ve b hücre zarından geçebilir.
II. d molekülü sudur.
III. a ve b'nin toplam ağırlığı c'ye eşittir.
yorumlarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
6. Aşağıdakilerden hangisi yağlara ait özelliklerden biri de-ğildir?
A) Bitkisel yağlar sıvı, hayvansal yağlar katıdır.
B) Deri altında depolanarak vücut sıcaklığını korurlar.
C) Fosfolipitler hücre zarının yapısına katılır.
D) Yapıya en fazla katılan organik moleküllerdir.
E) Bazı hormonlar steroit yapılıdır.
7. Sıvı yağların hidrojene doyurulması ile,
I. margarin,
II. fosfolipit,
III. steroit
moleküllerinden hangileri elde edilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
Miktar
t
GlikozGalaktozLaktoz
Miktar
t
Y
X
71
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
8. Aşağıdaki monomerlerin hangisinde azot atomu bulunur?
A) Gliserol B) Riboz C) Amino asit
D) Glikoz E) Fruktoz
9. Düzenli beslenen bir bireyde,
I. yağ,
II. protein,
III. karbonhidrat
moleküllerinin enerji için kullanım sırası aşağıdakilerdenhangisinde verilmiştir?
A) I – II – III B) II – I – III C) II – III – I
D) III – I – II E) III – II – I
10. Organik moleküllere ait aşağıdaki özelliklerden hangisisadece proteinlere aittir?
A) Azot atomu içerme
B) Düzenleyici olarak görev yapma
C) Enerji verici olarak kullanılma
D) Dehidrasyon reaksiyonları ile sentezlenme
E) Peptit bağı içerme
11.
Yukarıda bir amino asitin kısımları gösterilmiştir.
Bununla ilgili,
I. Amino asitlerde çeşitliliği sağlayan kısım b'dir.
II. a kısmı azot içeren amino grubudur.
III. c peptit bağı oluşumunda kullanılır.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
12. Aşağıdaki karbonhidrat çeşitlerinden hangisinin mono-mer çeşiti birden fazladır?
A) Nişasta B) Laktoz C) Maltoz
D) Selüloz E) Glikojen
13. Canlılarda bulunan,
• Glikoz,
• Yağ asiti,
• Amino asit
gibi organik bileşiklerin,
I. C, H, O atomlarını bulundurma,
II. gerektiğinde enerji verici olarak kullanılma,
III. enzimlerin yapısına katılma
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
14. Glikojen, protein ve yağ moleküllerinin monomerlerini bi-rarada tutan bağlar aşağıdakilerden hangisinde doğruolarak verilmiştir?
15. Sağlıklı bir insanın vücudunda aşağıdaki moleküllerdenhangisi sentezlenemez?
A) Temel amino asit
B) Doymuş yağ
C) Protein
D) Glikojen
E) Hemoglobin
NH2 C COOH
H
Ra
b
c
Glikojen Protein Yağ
A) Glikozit Ester Peptit
B) Peptit Ester Glikozit
C) Glikozit Peptit Ester
D) Ester Glikozit Peptit
E) Peptit Glikozit Ester
72 8) C 9) D 10) E 11) E 12) B 13) B 14) C 15) A
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
1) E 2) D 3) A 4) A 5) E 6) C
TEST–2
1. Aşağıda bazı polimer besinler (I) ve monomerleri (II) verilmiş-tir.
Yapılan eşleştirmelerden hangisi doğru değildir?
2. Sükroz ve selüloz molekülleri için aşağıdaki özelliklerdenhangisi ortak değildir?
A) Glikozit bağı içerme
B) Bitki hücrelerinde bulunma
C) Sentezleri sırasında su oluşumu
D) Hücre duvarının yapısına katılma
E) Yapılarında glikoz bulundurma
3.
Yukarıdaki grafikte eşit miktardaki üç farklı organik molekülüniçerdiği enerji miktarı gösterilmiştir.
Bu moleküller aşağıdakilerden hangisinde doğru olarakverilmiştir?
4.
Yukarıdaki tablo üç farklı organik polimer ve içerdikleri bağ çe-şitlerini göstermektedir.
Bu moleküller ile ilgili;
I. X'in sentezi genetik şifreye göre ribozomda gerçekleşir.
II. Y'nin monomeri gliserol ve yağ asitidir.
III. Z bitki hücrelerinde bulunurken, hayvan hücrelerinde bu-lunmaz.
bilgilerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
5.
Glikozun kullanıldığı yukarıdaki tepkimelerden hangileribitki hücrelerinde gerçekleşemez?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
6. Ökaryot bir hücrede meydana gelen,
• Fotosentez
• Protein sentezi
• Nişasta sentezi
olayları için aşağıdakilerden hangisi ortaktır?
A) Ribozomda gerçekleşme
B) İnorganik moleküllerden organik madde üretimi
C) Anabolik reaksiyonlar olma
D) ATP üretimi
E) Glikozit bağları oluşturma
I II
A) Protein Amino asit
B) Sükroz Glikoz ve fruktoz
C) Nişasta Glikoz
D) Yağ Gliserol ve yağ asiti
E) Maltoz Glikoz ve galaktoz
Organikmoleküller
Miktar
I II III
I II III
A) Protein Yağ Karbonhidrat
B) Yağ Karbonhidrat Protein
C) Karbonhidrat Protein Yağ
D) Protein Karbonhidrat Yağ
E) Yağ Protein Karbonhidrat
Organik polimer İçerdiği bağ çeşiti
X Peptit
Y Glikozit
Z Ester
Niflasta
Laktoz
Maltoz GlikojenGlikoz
II
III
IV
I
73
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
7. Parazit bakteriler hücre dışına sindirim enzimi salgılayamaz-lar. Bu nedenle ortamda bulunan monomer besinleri kullanır-ken, polimer besinlerden faydalanamazlar.
Buna göre parazit bir bakteri içinde,
I. glikoz,
II. amino asit,
III. laktoz,
IV. yağ asiti
besinlerini bulunduran bir çözeltiye bırakılırsa, çözeltidekihangi maddelerin miktarında azalma görülür?
A) I ve II B) III ve IV C) I, II ve III
D) I, II ve IV E) I, II, III ve IV
8. Yağ asitleri ile ilgili;
I. Gliserole ester bağları ile bağlanarak trigliseritleri oluştu-rurlar.
II. Besinlerle beraber alınması zorunlu olanlara temel yağasiti denir.
III. Doymuş olanlarının karbon atomları arasında tekli bağlarbulunur.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
9.
Hücre zarında bulunan fosfolipitlerin dizilimi yukarıda göste-rildiği gibidir.
Bu şemaya göre;
I. X hidrofobik olup suya temas etmez.
II. Y hidrofilik olup suya temas eder.
III. Hücre zarındaki fosfolipitler çift sıralıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
10.
İnsanların bitkisel bir proteini kullanmasına ait yukarıdakişema ile ilgili, aşağıdaki yorumlardan hangisi doğrudur?
A) a hücre dışında gerçekleşir.
B) b'de ATP üretilir.
C) a'da su çıkışı görülür.
D) b hidroliz reaksiyonudur.
E) a'da peptit bağları oluşur.
11. Aşağıdaki karbonhidratlardan hangisi glikozit bağı içerir?
A) Deoksiriboz B) Früktoz C) Maltoz
D) Glikoz E) Galaktoz
12. Proteinlerde gerçekleşen denatürasyon ile ilgili,
I. Geri dönüşümü olmayan bir olaydır.
II. Yüksek sıcaklık gibi etkilerle protein yapısının bozulma-sıdır.
III. Proteinlerin yağa dönüşmesine neden olur.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
13.
Uzun süre açlık çeken bireyin vücudundaki protein, karbon-hidrat ve yağ miktarının zamana bağlı değişimi yukarıdaki gra-fikte verilmiştir.
Grafiğe göre;
I. En son kullanılmaya başlayan organik molekül protein-lerdir.
II. Yağların kullanımı karbonhidratlardan önce, proteinlerdensonra başlar.
III. Depo karbonhidratlar ilk hafta içinde tüketilir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III
su
X
Y
su
Bitkisel protein Amino asit Hayvansal proteina b
Ba€ıl miktar (kg)
Zaman(hafta)
1 2 3 4 5 6 7
ProteinYa€Karbonhidrat
74 7) D 8) E 9) B 10) A 11) C 12) B 13) D
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
1) C 2) D 3) D 4) B 5) A 6) E 7) D
TEST–3
1. Aşağıdaki metabolik olaylardan hangisi bir yadımlamaolayıdır?
A) Karbondioksit ve sudan glikoz sentezi
B) Yağ asiti ve gliserolün nötral yağa dönüşmesi
C) Selülozun monosakkarite dönüşmesi
D) Amino asitler arasında peptit bağının oluşması
E) Glikozdan glikojen sentezi
2. A proteini:
B proteini:
Yukarıda A ve B proteinlerinin amino asit dizilimi verilmiştir.
Buna göre bu iki proteinin yapısının farklı olması,
I. kullanılan amino asit sayısı,
II. amino asitlerin dizilişi sırası,
III. aynı amino asitin tekrar miktarı
özelliklerinden hangilerinin farklı olması ile açıklanabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) II ve III E) I, II ve III
3. Doymuş ve doymamış yağ asitlerinin;
I. Gliserol ile oluşturdukları bağ çeşidi
II. Karbon atomları arasındaki bağ sayısı
III. İçerdikleri hidrojen atomu sayısı
özelliklerinden hangilerinin farklı olması beklenir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
4. Proteinlerin yapıtaşları ile ilgili;
I. Sindirime uğramazlar
II. Ribozomda üretilirler
III. Azot atomu içerirler
yargılarından hangileri doğru değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
5. Bir insanın karaciğer hücrelerinde gerçekleşen,
I. glikoz → amino asit
II. glikoz → galaktoz
III. glikoz → glikojen
dönüşüm olaylarından hangilerinin gerçekleşmesindeazot atomu harcanır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
6. Bir kobaya karbon atomları işaretlenmiş glikoz içeren besinveriliyor. Bir süre sonra, işaretli karbon atomuna farenin;
• karaciğer hücrelerindeki depo karbonhidratlarında
• solunumla atmosfere verdiği CO2' de
• yağ dokusunda
rastlanıyor.
Buna göre glikoz molekülleri ile ilgili,
I. fazlası yağa dönüşebilir.
II. solunum reaksiyonlarında kullanılabilir.
III. anabolizma ve katabolizma olaylarına katılabilir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III
7.
Dipeptit oluşumunun gösterildiği yukarıdaki şemayagöre;
I. İki amino asit arasında peptit bağı kurulmuştur.
II. Dipeptit sentezi sırasında hücredeki su miktarı azalır.
III. Peptit bağı amino asitlerin radikal grupları arasında kuru-lur.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
★& & 9 4 9- - - - -
★ ★ ★& 9 4- - - - -
N CC
H
RH
H
OH
ON CC
H
RH
H
OH
O+ N C + H2OC
H
RH
HO
COH
ON C
H
RH
Amino asit Amino asit Dipeptit
peptit ba€›
Enzim
75
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
8.
Proteinler ile ilgili yukarıdaki şemaya göre;
I. Denatürasyon sonucunda proteinler amino asite dönüşür.
II. Denatüre proteinin normal şeklini alması renatürasyonolarak adlandırılır.
III. Proteinlerin şekli sabit olup, değişime uğrayamaz.
yorumlarından hangileri doğru olur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
9. Aşağıdaki moleküllerden hangisi organik bir molekül de-ğildir?
A) Fosfolipit B) Riboz C) Demir
D) Tripeptit E) Steroit
10. Akrabalar arasında yapılan doku ve organ nakillerinin ba-şarı oranlarının yüksek olması, bu bireylerin,
I. karbonhidrat,
II. yağ,
III. protein
moleküllerinden hangilerinin benzer olması ile doğrudanilgilidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
11. Besinlerle beraber yeterince protein alamayan bir çocuktaaşağıdaki belirtilenlerden hangisi görülmez?
A) Bağışıklığın zayıflaması
B) Yaraların hızlı iyileşmesi
C) Alyuvar yapımının aksaması
D) Zihinsel gelişimin yavaşlaması
E) Büyümenin yavaşlayıp, zamanla durması
12.
İnsanın vücudunda meydana gelen bazı dönüşümler yuka-rıda şematik olarak gösterilmiştir.
Buna göre;
I. Monomer besinler birbirine dönüşebilir.
II. Glikozun amino asite dönüşümünde azot elementi kulla-nılır.
III. Gerekli durumlarda protein ve yağ monomerleri, karbon-hidratların monomerine dönüşebilir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve IID) I ve III E) I, II ve III
13. X birim maltoz, laktoz ve sükrozun bulunduğu bir deneytüpünde gerçekleşen hidroliz reaksiyonları sonucundaoluşan glikoz, fruktoz ve galaktoz miktarları aşağıdakiler-den hangisinde doğru olarak verilmiştir?
14. Ototrof bir canlı,
I. su,
II. mineral,
III. glikoz
moleküllerinden hangilerini dış ortamdan hazır olarakalır?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve IIID) II ve III E) I, II ve III
15. Karbonhidrat, yağ ve protein monomerlerinin oksijenli so-lunumda kullanılması sonucunda,
I. karbondioksit,
II. amonyak,
III. su
moleküllerinden hangileri ortak olarak açığa çıkar?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve IIID) II ve III E) I, II ve III
Denatürasyon
RenatürasyonNormal protein Denatüre protein
Glikoz
Gliserolya€ asiti
Aminoasit
N
N
Glikoz Fruktoz Galaktoz
A) X X X
B) 2X X X
C) 4X 2X 2X
D) 4X X X
E) X 2X 2X
76 8) B 9) C 10) C 11) B 12) E 13) D 14) B 15) C
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
77
1. I. Protein
II. Yağ
III. Karbonhidrat
Yukarıdaki organik bileşikler ile ilgili, aşağıdaki karşılaştırmaları yapınız.
a) Hayvan hücrelerinde yapıya katılım miktarlarını azdan çoğa doğru sıralayınız.
..................................................................................................................................................................................
b) Açlık durumunda enerji için kullanım sırasını yazınız.
..................................................................................................................................................................................
c) Eşit miktarlarının oksijenli solunumda parçalanması ile oluşan ATP miktarlarını çoktan aza doğru sıralayınız.
..................................................................................................................................................................................
2. Bir amino asitin genel formülünü çizerek, içerdiği grupları şema üzerinde gösteriniz.
3. Aşağıdaki terimleri açıklayınız.
a) Hidroliz:
b) Dehidrasyon:
c) Denatürasyon:
d) Temel yağ asidi:
4.
Yukarıda üç farklı deney tüpünde bulunan disakkaritlerin hidrolizi sonucu oluşan monosakkarit sayıları verilmiştir.
Buna göre deney tüplerinde bulunan disakkarit çeşit ve miktarlarını yazınız.
a) I. tüp&
b) II. tüp&
c) III. tüp&
TüpHidroliz sonucu oluşan monosakkarit sayısı
Glikoz Fruktoz Galaktoz
I 10 – 4
II 4 – –
III 16 6 –
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
78
5. Organik bileşiklere ait aşağıdaki tabloyu örnekteki gibi doldurunuz.
6.
Sulu ortama bırakılan fosfolipitlerin kendilğinden biraraya gelerek oluşturdukları iki yapı yukarıda verilmiştir.
Fosfolipitlerin bu şekilde dizilmesinin nedenini yazınız.
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Organik molekül Monomer Bağ çeşidi
Maltoz Glikoz Glikozit
Protein ..............................……… ..............................………
Sükroz..............................………
..............................………..............................………
Trigliserit..............................………
..............................………
..............................………
Glikojen ..............................……… ..............................………
Hidrofilikbaş
Hidrofobikkuyruk
SUSU
SU
a b
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
79
7.
Yukarıda karbonhidratlar ile ilgili bir deney düzeneği verilmiştir.
Deney sonuçlarına göre, aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların yanındaki kutucuklara (✓), yanlış olanların yanındaki ku-tucuklara ise (X) işaretini koyunuz.
a. Deney tüpüne konulan X maddesi nişastadır.
b. Tükürük sıvısında hidroliz enzimleri bulunur.
c. Maltaz enzimin aktivite göstermesi deney tüpündeki su miktarını artırır.
d. Tükürük sıvısındaki enzimler nişastayı monomerlerine parçalamıştır.
e. Maltaz enzimi maltozu sindirerek, glikoz oluşumunu sağlamıştır.
f. Deney düzeneğinde anabolik bir olay gerçekleşmiştir.
8. Aşağıdaki reaksiyonlarda açığa çıkan su miktarlarını yazınız.
a) 100 molekül glikozun kullanıldığı nişasta sentezi
b) 10 molekül gliserol ile 90 molekül yağ asitinin bulunduğu ortamda gerçekleşen trigliserit sentezi
c) 50 molekül amino asitin kullanıldığı protein sentezi
d) 100 molekül glikozun kullanıldığı maltoz sentezi
Bir deney tüpüneorganik yapılı X
maddesi konuldu€undarenksiz bir çözelti olufluyor.
Deney tüpüne iyotdamlatıldı€ında,
çözeltide mavi–morrenk olufluyor.
Deney tüpüne tükürüksıvısı ile beraber bene-dikt çözeltisi ilave edilipbir süre beklendi€inde,
deney tüpündeki mavi –morrenk kayboluyor.
Deney tüpünde maltozusindiren maltaz enzimi
ilave edilip bir sürebeklendi€inde, çözeltide
kırmızı renk olufluyor.
1 2 3 4
Niflasta iyot mavi mor renk
Glikoz benedikt çözeltisi kırmızı renk
$
$
+ -
+
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
80
1. Glikoz ve fruktoz arasında glikozit bağının oluşması ile sükroz sentezlenir.
2. Bir molekül gliserol ile üç molekül yağ asidinin ester bağları ile birleşmesi sonucunda trigliserit sentezlenir.
3. Karbon atomları arasında tek bağ bulunan yağ asitlerine doymuş yağ asitleri denir.
4. Kitin ve selüloz yapısal polisakkarittir.
5. En önemli steroitlerden biri olan kolesterol, hayvan hücrelerinin zar yapısına katılır.
6. Laktoz hayvansal bir disakkarittir.
7. Küçük moleküllerin birleşirken suyun açığa çıkmasıyla gerçekleşen reaksiyonlara dehidrasyon sentezi denir.
8. Bitkisel yağların hidrojene doyurulması ile margarin ler elde edilir.
9. Fosfolipitlerin hidrofilik kısmı suyu severken, hidrofobik kısmı suyu sevmez.
10. Glikozun fazlasını bitki hücreleri nişasta olarak depolar.
11. Kapalı formülleri aynı, açık formülleri farklı olan moleküllere izomer denir.
12. Riboz RNA ve ATP'nin yapısına katılan beş karbonlu bir şekerdir.
13. Doymamış yağ asitlerinin karbon atomları arasında çift bağ bulunur.
14. Nişasta, selüloz ve glikojen gibi polisakkaritlerin monomeri glikoz dur.
15. Deoksiriboz şekeri yönetici molekül olan DNA nın yapısına katılır.
16. İnsanlarda glikozun fazlası karaciğer ve kas hücrelerinde glikojen olarak depolanır.
1. Vücutta üretilemeyip, besinlerle beraber alınan amino asitlere temel amino asit adı verilir.
2. Isıtma, yüksek basınç ve asit gibi etkenlerin etkisiyle protein yapısının bozulmasına denatürasyon denir.
3. İki amino asitin peptit bağı ile birleşmesi sonucu dipeptitler oluşur.
4. Polimer besinlerin su yardımıyla monomerlerine ayrıştırılmasına hidroliz denir.
5. Bitkisel kaynaklı olan, ayçiçek ve zeytin yağı doymamış yağlardır.
6. Amino asitlerde çeşitliliğe neden olan radikal gruptur.
7. Kuvvetli bazlar karşısında asit, kuvvetli asitler karşısında baz gibi davranan moleküllere amfoter denir.
8. İnsülin hormonunun vücudumuzdaki doku veya hücrelerde yeterince etkili olamaması durumunda ortaya çıkan hastalığa insülindirenci adı verilir.
9. Kısmen denatüre olmuş proteinlerin normal formuna dönmesine renatürasyon denir.
10. Nötral yağlarda yağ asitleri ester bağları ile gliserole bağlanırlar.
11. Hücre zarının yapısına katılan, hormon ve vitamin olarak da görev yapan yağ çeşiti steroit lerdir.
12. Peptit bağları iki farklı amino asitin amino ve karboksil grupları arasında su çıkışı ile kurulur.
13. İnsan sağlığını bozacak ölçüde yağ dokularında aşırı yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalığa obezite denir.
14. Sükroz ve maltoz bitkisel disakkaritlerdir.
15. Protein sentezi genetik bilgiye göre ribozom organelinde gerçekleşir.
16. İnsülin hormonunun olmaması ya da olduğu halde hücrelerde etkili olamaması durumunda kandaki şeker seviyesinin yükselmesidurumunda ortaya çıkan hastalığa diyabet denir.
Etkinlik – 2 Boşluk Tamamlama SorularıEnerji Veren Besinler
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıEnerji Veren Besinler
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
81
1. Karbonhidratların yapıtaşı olan monosakkaritler sindirime uğramadan hücre zarından geçebilirler.
2. Dehidroliz reaksiyonlarında enerji harcanmadığından cansız ortamlarda da gerçekleşebilir.
3. Nişasta molekülündeki glikozit bağı sayısı, sükroz molekülündekinden fazladır.
4. Glikozun fazlasının karaciğerde glikojene dönüşmesi bir hidroliz reaksiyonudur.
5. Karbonhidratların solunumda parçalanmasıyla açığa çıkan enerji miktarı, yağlardan çoktur.
6. Trigliseritlerin yapısında bir molekül gliserol ile üç molekül yağ asiti bulunur.
7. Doymuş yağlar, oda sıcaklığında yapılarındaki yağ asiti kuyruklarının düz olmasından dolayı katı halde bulunurlar.
8. İnsanlar, omega 3 ve omega 6 gibi bazı yağ asitlerini besinlerle beraber hazır almak zorundadırlar.
9. Östrojen ve testosteron gibi eşeysel hormonlar protein yapılıdır.
10. On molekül laktozun sentezi sırasında dokuz molekül su açığa çıkar.
11. Katı yağlar doymuş yağ asitleri, sıvı yağlar ise doymamış yağ asitleri içerirler.
12. Bitki hücrelerinde, hücre zarının temel maddesi selülozdur.
13. İnsanların sindirim sisteminde glikozit ve ester bağları koparılarak glikoz, gliserol ve yağ asiti gibi monomerler oluşur.
14. Sükrozun hidrolizi sonucunda glikoz ve fruktoz oluşur.
15. Selüloz insanlar tarafından sindirilmezken, otçul hayvanlar tarafından sindirilebilir.
1. Karbonhidrat, yağ ve protein moleküllerinin canlılarda yapıya katılma ve enerji verme gibi iki temel görevi vardır.
2. Proteinlerin yapı taşı amino asitlerdir.
3. İnsanlar yirmi çeşit amino asitin on iki çeşidini, besinlerle beraber almak zorundadır.
4. Hücrede enerji üretimi için öncelikle karbonhidratlar kullanılır.
5. Tüm amino asitlerdeki amino, karboksil ve radikal gruplar aynıdır.
6. Tüm canlılarda yirmi çeşit amino asit bulunur. Fakat protein sentezi DNA kontrolünde gerçekleştiğinden her canlının protein
yapısı kendine özgüdür.
7. Hayvansal hücrelerde yapıya en fazla katılan moleküller yağlardır.
8. Amino asit molekülünde, glikozdan farklı olarak azot atomu bulunur.
9. Karbonhidrat ve proteinlerin fazlası yağ olarak depolanır.
10. Besinlerin verdiği enerji miktarına göre çoktan aza doğru sıralanması karbonhidrat, protein, yağ şeklindedir.
11. Bakteri ve mantarlar glikozun fazlasını nişasta olarak depolar.
12. İnsan vücudunda üretilmeyen amino asitlere temel amino asit denir.
13. Maltozun hidrolizi ile oluşan glikoz miktarı, laktozun hidrolizi ile oluşan glikoz miktarı ile aynıdır.
14. Protein eksikliği sonucunda bağışıklık tepkimelerinin aksaması ve büyüme bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkar.
15. Proteinler primer, sekonder, tersiyer ve kuaterner olmak üzere dört farklı yapıda olabilir.
Etkinlik – 3 Doğru – Yanlış SorularıEnerji Veren Besinler
D
Y
D
Y
Y
D
D
D
Y
Y
D
Y
D
D
D
Etkinlik – 4 Doğru – Yanlış SorularıEnerji Veren Besinler
D
D
Y
D
Y
D
Y
D
D
Y
Y
D
Y
D
D
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
82
Bitkiler fotosentez ile ürettikleri glikozun fazlasını lökoplastlarında nişasta olarak depolarlar. Bitkisel besinlerle beslenen insanlar bumolekülü hücre dışında hidroliz ederek glikoza dönüştürür. Kanla hücrelere taşınan glikozun fazlası karaciğer ve kas hücrelerindeglikojen olarak depolanır. Kandaki glikoz miktarı azaldığında karaciğer hücrelerindeki glikojen glikoza dönüşüp kana verilir. Kashücreleri depoladıkları glikojeni kendileri kullanırlar.
Etkinlik – 5 Kavram HaritasıEnerji Veren Besinler
Befl karbonluflekerler
Pentozlar
Altı karbonluflekerler
Heksozlar Sükroz Maltoz Laktoz
Çay flekeri Arpa flekeri Süt flekeri
Riboz
RNA ve ATP'ninyapısına katılır.
DNA'nınyapısına katılır.
Deoksiriboz Fruktoz Galaktoz Glikoz
Meyve flekeri Süt flekeri Üzüm flekeri
Monosakkaritler Disakkaritler
KARBONH‹DRATLAR
Polisakkaritler
Selüloz NiflastaGlikojen Kitin
Bitkilerde hücreçeperinin yapısına
katılır.
Karbonhidratlarınhayvan hücrelerindeki
depo formudur.
Böceklerde dıfliskeletin yapısına
katılır.
Karbonhidratlarınbitki hücrelerindeki
depo formudur.
Etkinlik – 6 Boşluk TamamlamaEnerji Veren Besinler
Etkinlik – 7 EşleştirmeEnerji Veren Besinler
I II
e Temel amino asit a. Solunum gazlarını taşıyıp, kana kırmızı rengini veren protein
g Denatürasyon b. Amino asitlerde çeşitliliği sağlayan kısım
d Steroit c. Hücre zarının yapısında çift sıralı olarak bulunur
b Radikal grup d. Hormon yapısına katılarak düzenleyici olarak görev yapan yağ çeşidi
c Fosfolipit e. Besinlerle alınması zorunlu olan amino asit çeşitleri
i Doymamış yağ f. İki ya da daha fazla polipeptit zincirinin birleşmesiyle oluşan protein formu
a Hemoglobin g. Olumsuz koşullardan dolayı proteinin özgün şeklini kaybetmesi
ı Enzim h. Amino asitlerin azot içeren kısmı
f Kuaterner yapı ı. Biyolojik katalizör olarak görev alan protein çeşiti
h Amino grubu i. Zeytin ve ayçiçek yağı gibi bitkisel yağlar
1. I. Protein
II. Yağ
III. Karbonhidrat
a) Hayvan hücrelerinde yapıya katılım miktarlarını azdan çoğa doğru sıralayınız. III < II < I
b) Açlık durumunda enerji için kullanım sırasını yazınız. III – II – I
c) Eşit miktarlarınıın oksijenli solunumda parçalanması ile oluşan ATP miktarlarını çoktan aza doğru sıralayınız. II > I > III
2.
3. a) Hidroliz: Polimerlerin su yardımıyla monomerlerine ayrışması
b) Dehidrasyon: Sentez sırasında suyun açığa çıktığı reaksiyonlara denir.
c) Denatürasyon: Sıcaklık, pH, tuz derişimi ve basınç gibi etkenlerin protein yapısını bozmasına denir.
d) Temel yağ asidi: İnsan vücudunda sentezlenemeyip besinlerle beraber alınması gereken yağ asitlerine denir.
4. a) I. tüp&4 laktoz, 3 maltoz
b) II. tüp& 2 maltoz
c) III. tüp& 6 sükroz, 5 maltoz
5. Organik bileşiklere ait aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Radikal grup
NH2 C COOH
H
RAminogrubu
Karboksilgrubu
Organik molekül Monomer Bağ çeşidi
Maltoz Glikoz Glikozit
Protein Amino asit Peptit
SükrozGlikozFrüktoz
Glikozit
TrigliseritGliserolYağ asiti
Ester
Glikojen Glikoz Glikozit
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
CEVAPLAR
83
ÜN
İTE
–1
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
84
6. Fosfolipitlerin baş kısımları hidrofilik olup suya temas eder. Kuyruk kısımları ise hidrofobik olup sudan uzak olacak biçimde birbirle-riyle temas ederler.
7.
a. Deney tüpüne konulan X maddesi nişastadır.
b. Tükürük sıvısında hidroliz enzimleri bulunur.
c. Maltaz enzimin aktivite göstermesi deney tüpündeki su miktarını arttırır.
d. Tükürük sıvısındaki enzimler nişastayı monomerlerine parçalamıştır.
e. Maltaz enzimi maltozu sindirerek, glikoz oluşumunu sağlamıştır.
f. Deney düzeneğinde anabolik bir olay gerçekleşmiştir.
8. a) 100 molekül glikozun kullanıldığı nişasta sentezi (99)
b) 10 molekül gliserol ile 90 molekül yağ asidinin bulunduğu ortamda gerçekleşen trigliserit sentezi (30)
c) 50 molekül amino asitin kullanıldığı protein sentezi (49)
d) 100 molekül glikozun kullanıldığı malto
Niflasta iyot mavi mor renk
Glikoz benedikt çözeltisi kırmızı renk
$
$
+ -
+
Bir deney tüpüneorganik yapılı X
maddesi konuldu€undarenksiz bir çözelti olufluyor.
Deney tüpüne iyotdamlatıldı€ında,
çözeltide mavi–morrenk olufluyor.
Deney tüpüne tükürüksıvısı ile beraber bene-dikt çözeltisi ilave edilipbir süre beklendi€inde,
deney tüpündeki mavi –morrenk kayboluyor.
Deney tüpünde maltozusindiren maltaz enzimi
ilave edilip bir sürebeklendi€inde, çözeltide
kırmızı renk olufluyor.
1 2 3 4
X
X
X
✓
X
✓
CEVAPLAR
85
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Apoenzim ve koenzim birleşerek bileşik enzim-leri oluşturur.
Protein (apoenzim)+
Vitamin (koenzim)
Holoenzim (tam enzim)
Substrat
Enzimyokkengerekliaktivasyonenerjisi
Sükroz glikoz + fruktoz
a) Enzimsiz
Enzim varkengerekli aktivasyonenerjisi
Sükroz
b) Enzimli
glikoz + fruktoz
Enzim kullanılmadı€ı zaman sükrozun glikoz ve fruktoza parçalanmasıiçin gerekli olan aktivasyon enerjisi fazla olup reaksiyon yavafl gerçekleflir.
Sükraz enzimi kullanıldı€ında aktivasyon enerjisiazaldı€ından sükrozun parçalanması daha hızlı olur.
III. ENZİMLER ve VİTAMİNLER
ENZİMLER
Canlı hücrelerde gerçekleşen yapım ve yıkım tepkimelerinin tamamına metabolizmadendiğini daha önce öğrenmiştiniz. Hücrelerdeki metabolik olayların gerçekleşebilmesiiçin tepkimeye girecek moleküllerin aktifleşmesi ve belirli bir enerji düzeyine ulaşması ge-rekir. Kimyasal bir tepkimenin başlaması için gerekli olan minimum enerji miktarına akti-vasyon enerjisi adı verilir.
Kimyasal tepkimelerde moleküller birbirlerine çarparak reaksiyona girerler. Bu yüz-den sıcaklığın artırılması reaksiyona giren moleküllerin kinetik enerjilerini artırdığındanaktivasyon enerjisi daha çabuk aşılır ve reaksiyon hızlanır. Bu yöntem hücrelerde kulla-nılamaz. Çünkü sıcaklığın artması hücre yapısını oluşturan proteinlerin bozulmasınaneden olur ve hücre zarar görür. Bu yüzden hücreler kimyasal tepkimeleri hızlandırmakiçin katalizör adı verilen maddeleri kullanırlar. Katalizör varlığında ilgili moleküller fazlaısıya gerek duyulmadan tepkimeye girebilirler. Katalizörler reaksiyonu hızlandırdığı gibireaksiyon sonunda yapısal bir değişime de uğramaz. Canlı hücrelerde kullanılan katali-zörlere enzim denir.
Enzimlerin Yapısı
Enzimler protein yapılı organik moleküllerdir. DNA'daki kalıtsal bilgiye (gen) göre sa-dece canlı hücrelerde sentezlenirler. Enzimler yapısına göre basit ve bileşik enzimler ola-rak ikiye ayrılırlar.
Basit enzimler: Sadece proteinden meydana gelir. Metabolik aktivite için yar-dımcı bir kısma gerek duymaz. Pepsin ve üreaz bu tür enzimlerdir.
Bileşik enzimler: Protein ve yardımcı kısımdan oluşurlar. Birçok enzim etkinlikgösterebilmek için apoenzim adı verilen protein kısım ile birlikte kofaktör adı verilen pro-tein olmayan moleküllere ihtiyaç duyar. Kofaktörler organik veya inorganik yapılı olabilir.
Enzim aktivitesinde görev yapan Fe+2, Mn+2, Mg+2 ve Zn+2 vb. iyonlar inorganik ko-faktörlerdir. Kofaktörler organik bir molekül ise koenzim adını alır. B grubu vitaminlerinçoğu koenzimlerin önemli bir parçasını oluşturur.
Bileşik enzimlerde apoenzim etki edeceği maddeyi (substrat) belirlerken, koenzim yada kofaktör kısmı enzimlerin esas iş yapan bölümünü oluşturur. Bu kısım enzimin proteinolan bölümünden daha küçüktür.
CANLILARIN YAPISINDA BULUNANTEMEL BİLEŞİKLER
UYARI
Enzimler aktivasyon enerjisini düşürerek reaksiyon hızını artıran biyo-lojik katalizörlerdir.
Besinlerle beraber yeterli oranda vitamin ya da mineral alınmazsa, bazı enzimler işgöremeyeceğinden metabolik aksaklıklar sonucunda bazı hastalıklar ortaya çıkar.
Enzimlerin Özellikleri
1. Enzimlerin etkilediği maddeye substrat denir.
2. Enzim molekülünün sadece belirli bir kısmı substrata bağlanır. Aktif bölge ola-rak adlandırılan bu kısım, apoenzim kısmındaki bir cep ya da oluk görünümün-dedir. Enzimin hangi substrata etki edeceği aktif bölgenin özgün şekli ilebelirlenir.
3. Enzim ve substrat arasında anahtar – kilit uyumu vardır. Bu yüzden her enzim,belirli bir substrata etki edebilir. Enzim substratına geçici olarak aktif bölgedenbağlanır ve enzim – substrat kompleksi (ES) oluşur. Enzimin etkisi ile substratürüne dönüşür. Enzim hiç bir değişikliğe uğramadan reaksiyondan ayrılır.
4. Enzimler hiçbir değişime uğramadan reaksiyonlardan ayrılır. Bu nedenle aynı re-aksiyon çeşidinde defalarca kullanılabilirler. Yapısı bozulan enzimler parçalanırve yeniden sentezlenir.
5. Enzimler genelde belirli bir reaksiyona özgüdür. Bu nedenle her hücrede tep-kime çeşidi kadar enzim çeşidi bulunur.
6. Enzimlerin çoğu tersinirdir. Reaksiyonları çift yönlü gerçekleştirirler. Alyuvar hüc-relerimizde karbondioksit taşınımında görev alan karbonik anhidraz enzimi ter-sinir çalışan enzimlere örnektir.
CO H O H CO2 2Karbonik anhidraz
2 3+
Enzimin etki mekanizması: (1) Substrat enzimin aktif bölgesine geçici olarak bağlanırve (2) enzim – substrat kompleksi oluşur. (3) Substrat ürüne dönüşür ve (4) ürün re-aksiyondan ayrılır. (5) Enzim hiç bir değişikliğe uğramaz.
Enzim
Substrat
Enzim–substratkompleksi
Aktifbölge
Ürün1 2 3 5
4
UYARIBir apoenzim, belirli bir koenzim ya da kofaktörle çalışır. Fakat bir ko-enzim ya da kofaktör birden fazla apoenzimle çalışabilir. Bu nedenlehücrelerde bulunan apoenzim çeşidi, koenzim ya da kofaktör çeşidin-den fazladır.
M + N +E
Enzim
S
Substrat
+ ES
Enzim–substratkompleksi
Ürün
E
Enzim
86
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Bir enzimin katalitik döngüsü. Bu örnekteki sük-raz enzimi sükrozun glikoz ve fruktoza hidrolizinikatalizlemektedir.
Substrat(sükroz)
4 Aktif bölgebaflka birsubstrat
molekülü içinhaz›rd›r.
Fruktoz
Glikoz
Ürünlerserbest b›rak›l›r.
3 Substrat ürünleredönüfltürülür.
2
H2O+
Enzim(sükraz)
1 Substrat aktif bölgeye girer ve zay›f ba€larla buraya ba€lan›r. Bu arada enzim biçim de€ifltirir ve aktif bölgesi substrat› sarmalayacak duruma gelir.(indüklenmifl uyum)
7. Enzimler hücrede üretilir. Hücre içinde ve hücre dışında çalışabilir.
8. Enzimler çok hızlı çalışır. İnsan vücudunda hücresel solunum sonucu zehirli birmolekül olan hidrojen peroksit (H2O2) oluşur. Karaciğer hücrelerinde katalazenziminin varlığında saniyede beş milyon H2O2 , su ve oksijene parçalanabilir.Katalaz enziminin yokluğunda aynı miktarda H2O2' nin parçalanması üç yüz yılsürer.
9. Enzimler genel olarak hücrelerde takım halinde çalışırlar. Bir enzimin ürünüdiğer enzimin substratı olabilir. İnsanlarda nişasta sindiriminde amilaz ve mal-taz enzimleri takım halinde çalışır.
10. Takım halinde çalışan enzimlerin aktiviteleri geri beslenme mekanizması ile de-netlenir. Miktarı yeterli düzeye ulaşan son ürün ilk enzime bağlanarak tepkimeyidurdurur (son ürünün inhibitör etkisi). Hücrede son ürün tükendiğinde takımdakienzimler yeniden çalışmaya başlar.
Geri bildirim mekanizması Takım halinde çalışan enzimlerde miktarı belirli bir dü-zeye gelen son ürün, ilk enzime bağlanarak substratla tepkimeye girmesini engeller vetepkime durur.
11. Aktif enzimler substratın sonuna –az eki getirilerek adlandırılır (Maltaz, lipaz,peptidaz gibi). Pasif enzimler genel olarak –jen ekiyle biter (Pepsinojen, tripsi-nojen gibi).
12. Her enzimin yapımından bir gen sorumludur. Genin mutasyona uğraması, ilgilienzimin sentezini engeller.
UYARISindirim enzimleri tersinir değildir. Reaksiyonları tek yönlü gerçekleşti-rirler.
Ara ürünA
Ara ürünB
Substrat
Enzim 1
Sonürün
Enzim 2 Enzim 3
Sonürün
Geri bildirim
Niflasta H O Maltoz Dekstrin
Maltoz H O Glikoz Glikoz
2Amilaz
Ürün
Substrat2
Maltaz
+ +
+ +
\
\
H O H O 21O2 2
katalaz2 2+
87
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–2
Geri bildirimli inhibisyon. Metabolik yolların bir-çoğu son ürün tarafından açık ya da kapalı du-rumda tutulur. Son ürün metabolik yolun ilkenzimlerinden birisinin allosterik inhibitörü gibidavranır. Bu örnekte izolösin amino asidinin sen-tezlendiği metabolik yol görülmektedir.
İlk substrat(treonin)
Enzim 1(treonin deaminaz)Aktif bölge
artık treoninibağlayamaz.
Ara–ürün A
Ara–ürün B
Ara–ürün C
Ara–ürün D
Son–ürün(izolösin)
Enzim 2
Enzim 3
Enzim 4
Enzim 5
Aktif bölgeyetreonin bağlı
Allosterik bölgede izolösin bağlı
Geri–bildirimliinhibisyon
Enzimlerin Çalışmasını Etkileyen Faktörler
a– Sıcaklık:
Enzimler protein yapılı olduklarından, or-tamdaki sıcaklık değişimlerinden etkilenirler. En-zimin en iyi çalışabileceği sıcaklığa optimumsıcaklık denir. Enzimler genelde 30–40°C ara-sında maksimum etkinlik gösterirler (İnsanda op-timum sıcaklık 37°C dir).
Bir enzimatik tepkimenin hızı belirli bir noktaya kadar, artan sıcaklığa bağlı olarakartar. Bunun nedeni sıcaklık artışından dolayı, substratların hızlı hareket etmesi ve enzi-min aktif bölgesi ile daha sık çarpışmasıdır. Ancak belirli bir sıcaklığın üzerine çıkıldı-ğında enzimler denatüre olduğundan (aktif bölgenin şekli bozulur), enzimatik tepkimeninhızı aniden düşer. Yüksek sıcaklıkta (55–60°C) enzimlerin yapısı bozulduğundan, sıcak-lık normale dönse de enzimler çalışamaz.
Optimumdan düşük sıcaklıklarda enzimin etkinliği azalır, fakat yapısı bozulmaz. Budurumda sıcaklığın belirli bir dereceye kadar artırılması enzimatik tepkimenin hızını da ar-tırır.
b– pH derecesi:
Her enzimin optimum bir pH' sı vardır. Birçok enzimin optimal pH değeri 7 civarındadır.Bazı enzimler asidik, bazıları ise bazik ortamdaoptimal aktivite gösterebilirler. Örneğin midedeprotein sindiriminde görev alan pepsin enzimipH = 2' de yani asidik ortamda iyi çalışır. İnce ba-ğırsakta protein sindiriminde görev alan tripsinenzimi ise pH = 8,5' ta yani bazik ortamda iyi ça-lışır.
c– Enzim yoğunluğu:
Sıcaklık ve pH değerlerinin optimum olduğuortamda yeterli substrat varsa enzim yoğunluğuarttıkça tepkime hızı da artar.
Tep
kim
e h›
z›
Enzim yo€unlu€u
UYARI
Ortamın pH' ındaki ani değişimler enzimlerin denatürasyonuna nedenolabilir.
Tep
kim
e h›
z›
pH7 110
Pepsin Amilaz Tripsin
Tep
kim
e h›
z›
S›cakl›k (°C)
20 40
88
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
d– Substrat yoğunluğu:
Enzim miktarının sabit tutulduğu bir ortamdasubstrat yoğunluğu arttıkça reaksiyon hızı mak-simum bir değere ulaştıktan sonra sabit kalır.Bunun nedeni enzimlerin substrata doymasıdır.
e– Substrat yüzeyi:
Enzimler substratı dış yüzeylerinden başla-yarak etkiler. Bu sebeple substratın yüzey alanıarttıkça enzim etkinliği de artar ve tepkime hızla-nır. Ağızda uzun süre çiğnenen besinlerin sindiri-minin daha kısa sürede tamamlaması buyüzdendir.
f– Su:
Enzimlerin etkinlik gösterebilmeleri için ortamda belirli bir oranda suyun bulunmasıgerekir. Genellikle su yoğunluğunun %15'in altında olduğu ortamlarda enzimler görev ya-pamaz.
g– Kimyasal maddelerin etkisi:
Enzimlerin etkinliğini artıran maddelere aktivatör adı verilir. Aktivatör kimyasal birmadde ya da başka bir enzim olabilir. Kalsiyum ve magnezyum gibi bazı iyonlar aktiva-tör maddelere örnektir.
Enzim etkinliğini azaltan ya da durduran maddelere inhibitör adı verilir. Siyanür,kurşun ve civa gibi ağır metal iyonları inhibitör maddelerdir. İnhibitör maddeler ikiye ayrı-lır. Kompetitif inhibitörler doğrudan enzimin aktif bölgesine bağlanarak enzim ve subs-tratın birleşmesini engeller. Kompetitif olmayan inhibitörler enzimin başka bir bölgesinebağlanıp aktif bölgenin şeklinin değişmesine neden olarak enzimlerin substrata bağlan-masını engeller.
UYARIAnnelerimizin besinleri kurutarak saklaması ve reçellerin uzun süre bo-zulmadan kalabilmeleri su yoğunluğu ile ilgilidir. Bu yöntemlerle su yo-ğunluğu %15 in altına düştüğünden mikroorganizmaların çürümeyeneden olan enzimleri iş göremez. Böylece besinler uzun süre bozul-madan saklanabilir.
Tep
kim
e h›
z›
Substrat yüzeyi
Tep
kim
e h›
z›
Substrat yo€unlu€u
UYARI
Ortamdaki substrat miktarı sınırlı ise enzim yoğunluğu artsa bile reak-siyon bir süre devam eder daha sonra durur. Bunun nedeni ortamdasubstratın kalmamasıdır.
89
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1Substrat
Aktif bölge
(a) Substrat normal olarak enzimin aktif bölgesine bağlanır.
Kompetitifinhibitör
(b) Kompetitif inhibitör substratı taklit ederek enzimin aktif bölgesine bağlanır.
Kompetitif–olmayan inhibitör
(c) Kompetitif olmayan inhibitör enzimin başka bir bölgesine bağlanıp, aktif bölgenin şeklini değiştirir.
VİTAMİNLER
Vücudumuzda düzenleyici olarak görev yapan ve hastalıklara karşı direncimizi artı-ran organik moleküllerdir. Küçük yapılı olduklarından sindirime uğramadan hücre zarın-dan geçebilirler. Organik yapılı olmalarına rağmen enerji kaynağı olarak kullanılmazlar.Büyük bir bölümü enzimlerin yardımcı kısmı olan koenzim olarak görev yapar. Protein,karbonhidrat ve yağ gibi organik moleküller hücre yapısına katılırken vitaminler hücre ya-pısına katılmazlar.
Bitkiler ihtiyaç duydukları vitaminleri sentezleyebilirler. Hayvanlar ise vitamin ihti-yaçlarını yedikleri besinlerden karşılarlar. Bazı vitaminler provitamin olarak alınıp karaci-ğer, bağırsak ya da deride, vücudun kullanabileceği vitaminlere dönüştürülür.
Vitaminler yağda ve suda çözünen vitaminler olmak üzere iki grupta incelenir.
H Yağda çözünen vitaminler:
➢ A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir.
➢ Fazlası karaciğerde depolanır. Bu nedenle eksiklik belirtileri geç görülür.
➢ Aşırı miktarda alınmaları zehirlenmeye neden olabilir.
➢ Besinlerle alınan yağ miktarı yeterli olmazsa, bu vitaminlerin emilim oranı aza-lır.
H Suda çözünen vitaminler:
➢ C vitamini ile B grubu (B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12) vitaminleri suda çözü-nen vitaminlerdir.
➢ Fazlası genelde depo edilemediğinden idrarla atılır. Bu nedenle günlük olarakalınmalıdır.
➢ Vücutta depolanamadığı için eksiklik belirtileri çabuk ortaya çıkar.
A Vitamini
İhtiyacımız olan A vitaminini besinlerle doğrudan ya da provitamin A olarak alırız.Provitamin A karaciğerde A vitaminine dönüştürülüp kana verilir. Görme olayında etkiliolan maddelerin yapısına katılır. Bu nedenle eksikliğinde gece körlüğü ortaya çıkar.Hücre yenilenmesi, mikroorganizmalara karşı direnç sağlanması ve cildimizin güneşinzararlı ışınlarından korunması için gereklidir.
Hayvansal besinlerden balık yağında, süt, peynir ve tereyağında, bitkisel besinler-den havuç, domates ve kayısı gibi sebze ve meyvelerde bulunur.
D Vitamini
Besinlerle alınan provitamin D'den güneş ışığı yardımıyla deri altı hücrelerinde sen-tezlenir. Kalsiyum ve fosforun ince bağırsaktan emilmesini hızlandırır. Kalsitonin hormonuile beraber kandaki kalsiyumun kemiklere geçmesi ve depolanmasını düzenleyerek ke-miklerin sertleşmesini sağlar. Büyüme döneminde bu vitaminin yeterince alınmaması ke-miklerin gerekli oranda sertleşmemesine ve raşitizm hastalığının ortaya çıkmasınaneden olur.
Balık yağında bol, süt ve yumurta sarısında az miktarda bulunur.
UYARI
Birçok vitamin koenzim olarak kullanıldığından, vücuttaki vitamin ek-sikliğinde bazı enzimler görev yapamaz. Buna bağlı olarak bireyde bazımetabolik aksaklıklar ve hastalıklar ortaya çıkar.
90
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Havuçta bol miktarda A vitamini bulunur.
Büyüme döneminde yeterince D vitamini alın-mazsa kemikler yeterince sertleşmediğinden ra-şitizm hastalığı ortaya çıkar.
E Vitamini
Dişilerde yumurtalık, erkeklerde testis gelişiminde etkilidir. Eksikliğinde kısırlık gö-rülür. Antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
Bitkisel yağlarda, et, süt ve yumurta sarısında bulunur.
K Vitamini
Besinlerle alınabildiği gibi kalın bağırsaklarımızda yaşayan bazı yararlı bakterilercede üretilebilir. Kanın pıhtılaşmasında görev yapar. Eksikliğinde pıhtılaşma süresi uza-dığından, kan kaybı artar.
Ispanak, domates, lahana, soya fasulyesi, yulaf ve karnıbahar gibi sebzelerde bu-lunur.
C Vitamini
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve sinir sistemimizin düzenli çalışması için gerek-lidir. Ayrıca bağ doku hücreleri arasında bulunan kollagen proteininin sentezinde görevalır. C vitamininin eksikliğinde skorbit hastalığı oluşur. Diş etlerinin kanaması ve yara-ların geç iyileşmesi skorbitin belirtileridir. Hava ya da ışıkla temas ettiğinde çabuk bozul-duğundan, C vitamini içeren besinlerin taze tüketilmesi gerekir.
Taze sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunur. Portakal, limon, greyfurt, yeşil biber,domates, kuşburnu ve çilek gibi besinler C vitamini bakımından zengindir.
B1 Vitamini (Tiyamin)
Karbonhidrat metabolizması, kalbin çalışması, sinir sisteminin sağlığı ve zihinsel ak-tivitelerin düzenlenmesinde etkilidir. Uzun süreli eksikliğinde kalp yetmezliği, sinir siste-minin bozulması gibi belirtileri olan beriberi hastalığı ortaya çıkar.
Tahıl kabuklarında, bira mayalarında, fasulye ve mercimek gibi besinlerde bulunur.
B2 Vitamini (Riboflavin)
Solunum enzimlerinin yapısına koenzim olarak katılır. Bağırsaklarda demir emilimive görme olaylarında etkilidir. Eksikliğinde görme bozuklukları, deri ve ağızda yaralarortaya çıkar.
Karaciğer, et, süt, tahıllar ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
UYARI
Bilinçsiz antibiyotik kullanımı kalın bağırsaklarımızdaki bakterilere zararverebileceğinden, vücudumuzda K vitamini eksikliği ortaya çıkabilir.
91
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
a) Portakal
b) Limon
Turunçgillerde bol miktarda C vitamini bulunur.
B3 Vitamini (Niyasin = PP)
Sinir sisteminin sağlığı, besinlerden enerji elde edilmesi gibi olaylarda görev alır. Ek-sikliğinde pellegra hastalığı oluşur. Sinir ve sindirim sistemi bozuklukları, deride yaralarve davranış bozukluğu bu hastalığın belirtileridir.
Karaciğer, böbrek, bira mayası, yumurta, bezelye ve kuru fasulye gibi besinlerdebulunur.
B5 Vitamini (Pantotenik Asit)
Strese karşı hormon üretimi, yağ metabolizması, vücudu iltihaplara karşı koruma ilesaç ve cilt sağlığında etkilidir.
Tüm besin çeşitlerinde bulunduğu için eksikliğine bağlı belirtilerin ortaya çıkmasızordur.
B6 Vitamini (Piridoksin)
Amino asit üretimi, kan hücrelerinin üretimi, sodyum ve potasyum dengesinin sağ-lanması, bağışıklık ve sinir sisteminin düzenli çalışması için gereklidir. Eksikliğinde derideyaralar, havale ve anemi görülür.
Taze et ve sebzelerde, karaciğer, balık, böbrek, tohumlar ve yumurta sarısında bu-lunur.
B7 Vitamini (Biotin)
Sinir ve sindirim sistemlerinin çalışmasını düzenler. Saç, tırnak ve cilt sağlığında et-kilidir. Çiğ yumurta bağırsaklarda biotin emilimini engeller. Bu nedenle fazla tüketilme-mesi gerekir.
Tüm besinlerde bulunduğu için eksikliğine bağlı belirtileri görmek zordur.
B9 Vitamini (Folik asit)
Kan hücrelerinin üretimi, hücre yenilenmesi, sinir ve sindirim sistemlerinin çalışma-sında etkilidir. Eksikliğinde anemi, deride yaralar görülür.
En fazla ıspanak yaprağında bulunur.
B12 Vitamini (Kobalamin)
Alyuvar üretimi, DNA sentezi, amino asit üretimi ve hücre bölünmesi için gereklidir.Bitkisel besinlerde bulunmaz.
Bağırsak bakterileri tarafından üretildiği gibi, karaciğer, et, yumurta ve süt ürünlerigibi hayvansal besinlerle de alınabilir.
92
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
B3 vitamininin eksikliğinde ortaya çıkan pellegrahastalığında deride yaralar oluşur.
93
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Mil yon lar ca in san vi ta min alır. Fa kat ni- çin vi ta min le re ih ti yaç duy duk la rı nı ve vü cut- la rı nın on la rı na sıl kul lan dı ğı nı çok az ki şibi lir. Bit ki ler ken di vi ta min le ri nin hep si nibiz zat ken di le ri ya pa bi lir ler. Fa kat in san larve di ğer hay van lar, vi ta min le ri gün lük be- sin le rin de çok az mik tar da da ol sa, al makzo run da dır. Vi ta min ler or ga nik mo le kül ler dirve için de çö zün dük le ri mad de le re gö re sı nıf- lan dı rı lır lar. Dört ta ne yağ da çö zü nen vi ta- min (A,D,E, ve K) ve do kuz ta ne de su da çö- zü nen vi ta min (C vi ta mi ni ve se kiz Bkomp leks vi ta min le ri) var dır. D vi ta mi ni, gü- neş le nil di ği za man in san vü cu dun da sen tez- le nir. Hem D vi ta mi ni hem de B12 (di ğeradıy la ko ba la min), yu mur ta dan ve süt ürün- le rin den sağ la na bi lir. Di ğer bü tün vi ta min lerbit ki ler den alı na bi lir. Bu oku ma par ça sın da,önem li bit ki-tü rev li vi ta min ler olan A vi ta mi -ni ile C ve B-gru bu vi ta min ler (B1, B2 ve ni -asin) ele alın mış tır.
A vi ta mi ni, (di ğer adıy la re ti nol), göz ler- de ki önem li bir gör me pig men ti nin ön cülmad de si dir. A vi ta mi nin ek sik li ği ilk ön cege ce kör lü ğü şek lin de or ta ya çı kar. A vi ta mi -ni cilt sağ lı ğı ve ağız, ba ğır sak ve ak ci ğer le- rin içi ni kap la yan do ku la rın ko ru nup ba kıl- ma sı için de ge rek li dir. Ek sik li ği ha lin de,cilt te bu ru şuk luk ve ku ru ma, iç or gan lar dave ba ğır sak ta en fek si yon lar gö rü le bi lir. Bit- ki ler de tu run cu renk li bir pig ment olan (be ta)-ka ro ten, önem li bir A vi ta mi ni kay na- ğı dır. Yen di ği za man, -ka ro ten ko lay ca emi- len iki mo le kül re ti no le ay rı lır. Tak vi ye (des -tek) ola rak alı nan be sin le re ve içe cek le re -ka ro ten’nin sık ça ila ve edil me si nin se be bibu dur. Son yıl lar da, A vi ta mi nin bir an ti ok si- dant ola rak da gö rev yap tı ğı ko nu su araş tı rıl- mak ta dır. An ti ok si dant la rın hüc re ler de ki vedo ku lar da ki yı kı cı iyon la rı uzak laş tı ra rak,kan ser ve kalp has ta lık la rı ris ki ni azalt tı ğıdü şü nül mek te dir. A vi ta mi ni sa rı, tu run cu veko yu ye şil bit ki ler de ve mey ve ler de bol mik- tar da b u lu nur.
C vi ta mi ni (di ğer adıy la as kor bik asit), birçok ta ze seb ze ve mey ve de, özel lik le li mon vepor ta kal gi bi tu runç gil le rin mey ve le rin de bolmik tar da bu lu nur. Bu vi ta min, hüc re le ri vedo ku la rı bir ara da tut mak için tut kal gi bi gö- rev ya pan ve kol la jen adı ve ri len bir çe şit bağdo ku nun sen te zi için ge rek li dir. Kol la jen de- ri de, ke mik ler de, diş ler de, kı kır dak ta ve kanda mar la rın da bu lu nur. C vi ta mi nin ek sik li ği;diş et le ri nin ka na dı ğı, ke mik le rin kı rıl ganol du ğu ve ya ra la rın iyi leş me di ği skorbit
(scurvy) adı ve ri len bir has ta lı ğa ne den olur.Uzun ok ya nus se ya hat le rin de ki ge mi ci ler,1800’den ön ce ki yıl lar da, özel lik le skorbiteya ka la nı yor du. Son ra İn gi liz do nan ma sı buhas ta lı ğı ön le mek için bü tün ge mi ci le ringün lük be lir li bir doz da li mon ve ya mis ket li- mo nu su yu al ma sı nı is te di. Alın ma sı öne ri lengün lük C vi ta mi ni mik ta rı (RDA) 75-90mg’dır. No bel ödü lü ka za nan kim ya cı Li nusPa uling, 1970’li yıl lar da, gün lük 2000 mg’aka dar C vi ta mi ni alın ma sı nın so ğuk al gın lı -ğı ve vi ral en fek si yon la rı ön le di ği ni ve hat taba zı kan ser le ri te da vi et ti ği ni ile ri sür müş tü.Da ha son ra ki araş tır ma lar bu id di ala rın ba- zı la rı nı des tek le miş tir; an cak, di ğer ba zı araş- tır ma cı lar, gün lük 100 mg’dan faz la alı nan Cvi ta mi ni nin her han gi bir ya rar sağ la mak sı zınvü cut tan a tıl dı ğı nı b e lir tir ler.
B gru bu vi ta min le ri nin hep si, ener ji sağ- la mak için be sin le rin me ta bo liz ma sın da ko- en zim ola rak gö rev ya par lar. B12 ha riç, B-gru bu vi ta min le rin hep si tüm ta hıl lar da,bak la gil ler de, to hum lar da, sert ka buk lu çe- rez ler de ve ye şil yap rak lı seb ze ler de bu lu nur.Ti ya mi nin (di ğer adıy la B1 vi ta mi ni) ek sik li -ği; yor gun lu ğa, unut kan lı ğa, ödem olu şu- mu na ve ya do ku sal şiş me le re ve en so nun dada kalp dur ma sı na ve ölü me ne den olur. Be- ri be ri adı ve ri len bu has ta lık, ana be sin kay- na ğı par la tıl mış pi rinç olan do ğu As ya’daçok yay gın dı. Ti ya min kah ve ren gi pi rinç ka- bu ğun da bu lu nur, fa kat pi rin cin par la tıl maiş le mi s ı ra sın da u zak laş tı rıl mak ta dır.
Ni ya sin (B3 vi ta mi ni) ve ri bof la vin (B2vi ta mi ni) vi ta min le ri nin her iki si de, ko en- zim le ri oluş tur mak üze re nük le otid ler le bir- le şir. Bu ko en zim ler, ener ji me ta bo liz ma sın -da ha ya ti rol oy nar lar. On lar ol ma dan,hüc re ler ölür. Ri bo-f la vin nok san lı ğı baş lı caağız ve göz le ri et ki ler; fa kat ni ya si nin ek sik- li ği vü cut ta ki her or ga nı et ki le mek te dir. Ni ya- sin ek sik li ği pel lag ra de ni len bir has ta lı ğayol açar. Bu has ta lı ğın baş lı ca be lir ti le ri de- ri de bo zul ma lar, unut kan lık, is hal ve en so- nun da ölüm dür. Pel lag ra has ta lı ğı, gün lükte mel be sin kay na ğı mı sır olan böl ge ler deyay gın dır. Bu nun ne de ni de mı sır da ni ya sinbu lun ma ma sı dır. Öte yan dan yer fıs tı ğı çokzen gin bir ni ya sin kay na ğı dır. Gün aşı rı biravuç do lu su yer fıs tı ğı ye nil me si pel lag ra yıön le ye bi lir. En son el de edi len bil gi le re gö reni ya sin, kan da ki ko les te rol dü ze yi ni azalt- mak ta dır. Ne ya zık ki, ni ya sin faz la doz daalı nır sa t ok sik y an e t ki ler g ös ter mek te dir.
Okuma Metni
Vitamin Eksikliğinde Görülen Hastalıklar
94
DERS NOTLARI
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tabloda verilen kavramlar ile tamamlayınız.
1. Enzimlerin etkilediği maddeye ................................. denir.
2. A, D, E ve K ................................. da çözünen vitaminlerdir.
3. Bir reaksiyonun başlaması için gerekli olan minimum enerji miktarına ................................. enerjisi adı verilir.
4. Substratın zayıf kimyasal bağlarla enzime bağlandığı özgül kısma ................................. bölge denir.
5. ................................. enzimler reaksiyonları çift yönlü gerçekleştirirler.
6. Enzimler metabolik olayları hızlandırıp değişime uğramadan ayrıldıkları için biyolojik ................................. olarak adlandırılır.
7. ................................. sıcaklıkta enzimatik tepkimenin hızı maksimum olur.
8. .................................ler organik yapılı oldukları halde enerji vermez ve sindirime uğramadan hücre zarından geçebilirler.
9. ................................. eksikliğinde kemikler yeterince sertleşemediğinden raşitizm hastalığı ortaya çıkar.
10. B grubu ve C vitaminleri ................................. da çözünen vitaminlerdir.
11. Enzim etkinliğini azaltan ya da durduran maddelere ................................. adı verilir.
12. Midede protein sindirimini sağlayan pepsin enzimi ................................. ortamda maksimum etkinlik gösterir.
13. Enzim ve substrat arasında ................................. uyumu vardır. Bu nedenle her enzim ancak belirli bir substratı etkileyebilir.
14. Kalsiyum ve magnezyum gibi enzim etkinliğini artıran maddelere ................................. adı verilir.
15. ................................. inhibitörler doğrudan enzimin aktif bölgesine bağlanarak, enzim ve substratın birleşmesini engellerler.
16. C vitamini eksikliğinde................................. hastalığı ortaya çıkar.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıEnzimler ve Vitaminler
➢ aktivatör ➢ katalizör ➢ substrat ➢ aktivasyon
➢ vitamin ➢ su ➢ optimum ➢ tersinir
➢ anahtar – kilit ➢ inhibitör ➢ D vitamini ➢ asidik
➢ yağ ➢ kompetitif ➢ aktif ➢ skorbit
95
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına "D", yanlış olanların yanına "Y" harfi yazınız.
1. Yağda çözünen vitaminlerin fazlası karaciğerde depolanır.
2. Sıcaklığın belirli bir değerin üzerine çıkması durumunda, aktif bölgenin şekli bozulur ve enzimler çalışamaz.
3. Enzim miktarının sabit olduğu bir ortamda, substrat yoğunluğunun sürekli artırılması durumunda reaksiyon sürekli hızlanır.
4. Bileşik enzimlerin yapısına katılan mineraller koenzim olarak adlandırılır.
5. Karaciğerde üretilen katalaz enzimi zehirli bir madde olan hidrojen peroksiti, zehirsiz maddeler olan suya ve oksijene çevirir.
6. Her enzimin tersinir özelliği vardır.
7. Enzimler reaksiyonun başlaması için gerekli olan aktivasyon enerjisini düşürerek, hem harcanan ATP miktarını azaltır hem de
reaksiyon hızını artırırlar.
8. Bir koenzim sadece bir apoenzimle çalışabilir.
9. Bileşik enzimlerin apoenzim kısmı bir genin kontrolünde ribozomda üretilir.
10. Metabolik bir reaksiyonda substrat, enzimin aktif bölgesine zayıf bağlarla bağlanarak geçici bir yapı olan enzim – substrat
kompleksi oluşur.
11. Takım halinde çalışan iki enzimden bir tanesinin ürünü diğerinin substratı olur.
12. Enzimler sadece hücre içinde çalışabilir.
13. Midedeki pepsin enzimi bazik, ince bağırsaktaki tripsin enzimi asidik ortamda maksimum etkinlik gösterir.
14. Optimumdan düşük sıcaklıklarda enzimin etkinliği azalır, fakat yapısı bozulmaz.
15. Bileşik enzimlerin yardımcı kısmı organik ya da inorganik yapılı olabilir.
Etkinlik – 2 Doğru – Yanlış SorularıEnzimler ve Vitaminler
96
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Enzim ve substrat yoğunluğu tepkime hızını etkileyen faktörlerden iki tanesidir. Enzim ve substrat yoğunluğuna ait aşağıdaki üçfarklı durum için grafikleri çiziniz.
a) Enzim miktarı sabit, substrat miktarı sürekli artan
b) Enzim ve substrat miktarı sürekli artan
c) Substrat miktarı sınırlı, enzim miktarı sürekli artan
Aşağıdaki tabloda bazı vitaminler ile bu vitaminlerin eksikliğinde ortaya çıkan hastalıklar verilmiştir. Uygun eşleştirmeleri yapı-nız.
Vitamin çeşidi Eksikliğinde görülen hastalık
… A vitamini a. Raşitizm
… B1 vitamini b. Skorbit
… C vitamini c. Kısırlık
… D vitamini d. Kanın geç pıhtılaşması
… E vitamini e. Gece körlüğü
… K vitamini f. Beriberi
Etkinlik – 4 EşleştirmeEnzimler ve Vitaminler
Etkinlik – 3 Grafik ÇizmeEnzimler ve Vitaminler
Tep
kim
e h›
z›
Zaman
Tep
kim
e h›
z›
Zaman
Tep
kim
e h›
z›
Zaman
97
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıda birbiri ile bağlantılı Doğru/Yanlış tipinde ifadeler içeren tanılayıcı dallanmış ağaç tekniğinde bir soru verilmiştir. a ifa-desinden başlayarak her Doğru ya da Yanlış cevabınıza göre çıkışlardan sadece birini işaretleyiniz.
Örneğin; a ifadesinin Doğru/Yanlış olduğu belirtilir. Doğru ise b ifadesine, yanlış ise c ifadesine ulaşılır. b ifadesinin Doğru/Yanlış olduğubelirtilir. Doğru ise d ifadesine, yanlış ise e ifadesine ulaşılır. d ifadesinin Doğru/Yanlış olduğu belirtilir. Doğru ise 1. çıkışa, yanlış ise 2. çı-kışa ulaşılır.
Etkinlik – 5 Tanılayıcı Dallanmış AğaçEnzimler ve Vitaminler
Bileflik enzimler protein veyardımcı bir kısımdan oluflur.
Yardımcı kısımda vitamin ya damineral bulunabilir.
Enzimlerin protein kısmıapoenzim olarak adlandırılır.
Yardımcı kısım vitamin isekofaktör olarak adlandırılır.
Yardımcı kısımda bulunanmineral inorganik bir
maddedir.
Bir apoenzim birden fazlakofaktör ile çalıflabilir.
Apoenzim ve yardımcık›sma birlikte holoenzim
adı verilir.
D Y
D Y D Y
D Y D Y D Y D Y
1. ç›k›fl 2. ç›k›fl 3. ç›k›fl 4. ç›k›fl 5. ç›k›fl 6. ç›k›fl 7. ç›k›fl 8. ç›k›fl
a
b c
d e f g
98
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
TEST–1
Can
lılarda E
nerji D
ön
üşü
mü
ÜN
İTE
–1
Can
lılarda E
nerji D
ön
üşü
mü
ÜN
İTE
–1
Can
lılarda E
nerji D
ön
üşü
mü
ÜN
İTE
–1
ÜN
İTE
–1
Can
lılarda E
nerji D
ön
üşü
mü
Can
lılarda E
nerji D
ön
üşü
mü
ÜN
İTE
–1
Hü
cre–Org
anizm
a ve Metab
olizm
aÜ
NİT
E –
1
99
1. A ve D vitaminleri için,
I. vücuda provitamin olarak alınabilmesi,
II. fazlasının karaciğerde depolanabilmesi,
III. koenzim olarak enzimlerin yapısına katılabilmesi
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
2.
Aynı miktar ve çeşitteki substrat ile başlayan a ve b re-aksiyonlarına ait yukarıdaki grafiğe göre;
I. b'de enzim kullanılmıştır.
II. a'da aktivasyon için harcanan ATP miktarı b'den çoktur.
III. a'daki reaksiyon, b'den daha hızlı gerçekleşir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
3. Bileşik bir enzimin yapısında,
I. vitamin,
II. protein,
III. mineral
moleküllerinden hangileri kesin olarak bulunur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
4.
Yukarıda enzimatik bir tepkime hızının sıcaklığa göre değişimiverilmiştir.
Grafikle ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi doğru değil-dir?
A) b enzimin en iyi çalıştığı sıcaklıktır.
B) a'da sıcaklığın artması tepkime hızını olumlu etkilemiştir.
C) c'de enzim, yüksek sıcaklıktan dolayı denatüre olmuştur.
D) Sıcaklık ve tepkime hızı arasında doğru orantı vardır.
E) a'da sıcaklık artışına bağlı olarak substratların, enziminaktif bölgesine çarpma hızı artar.
5.
Yukarıda enzimatik bir tepkimenin şeması gösterilmiştir.
Bu şemaya göre aşağıdaki yorumlardan hangisi doğrudeğildir?
A) E2'nin ürünü E4'ün substratıdır.
B) Enzimler takım halinde çalışabilir.
C) E2 ve E3 aynı ürünü oluşturmuştur.
D) E1 görev yapamazsa N ve R oluşamaz.
E) E4'ün tersinir özelliği yoktur.
6. Hayvansal bir hücrede gerçekleşen enzimatik bir reaksi-yon tamamlandığında, hücredeki,
I. enzim,
II. ürün,
III. substrat
moleküllerinden hangilerinin miktarı azalır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
L
ME1
R
N
K
E2
E3
E4
Tepkime hızı
Sıcaklıka cb
Aktivasyon enerjisi
ReaksiyonunilerlemesiSubstrat Ürün
a reaksiyonub reaksiyonu
1) E 2) C 3) B 4) D 5) C 6) C
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
7) B 8) A 9) D 10) B 11) C 12) B 13) A 14) B100
7. Aşağıdakilerden hangisi bütün enzimler için ortak birözellik değildir?A) Aktivasyon enerjisini düşürmeB) Asidik ortamda çalışmaC) Peptit bağı içermeD) Reaksiyonu hızlandırmaE) Ürünün yapısına katılmama
8.
Yukarıdaki grafik ve vitaminlerin özellikleri düşünüldü-ğünde hangi vitaminin karaciğerde depolanması bekle-nir?
A) E B) K C) B D) A E) C
9. Mineral ve vitaminler için,
I. inorganik yapıda olma,
II. enzimlerin yapısına katılma,
III. sindirime uğramadan hücre zarından geçebilme
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
10. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi insanın deri hücrelerindegüneş ışığının varlığında üretilebilir?
A) A vitamini B) D vitamini C) K vitamini
D) E vitamini E) C vitamini
11.
Yukarıdaki gibi hazırlanan üç deney tüpünden hangile-rinde glikoz oluşması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
12. Polimer yapıdaki A maddesinin monomeri olan D'ye dönüş-mesi
•
•
•
yukarıdaki gibi gerçekleşir.
Bu şemayla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Bir enzimin ürünü diğerinin substratı olabilir.
B) Bir koenzim sadece bir enzimin yapısına katılabilir.
C) Sindirim enzimleri takım halinde çalışabilir.
D) X2 olmazsa E3 çalışamaz.
E) E1 protein, X1 vitamin yapılıdır.
13. Basit bir enzimin monomerleri arasında,
I. peptit,
II. glikozit,
III. ester
bağlarından hangileri bulunur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
14.
Yukarıda X ve Y enzimlerinin tepkime hızı pH grafikleri veril-miştir.
Grafiğe göre;
I. X enzimi hem asidik, hem de bazik ortamda çalışabilir.
II. X ve Y enzimlerinin ortak çalışabileceği bir pH değeri yok-tur.
III. Y enzimi bazik ortamda optimum faaliyet gösterir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
Tepkime hızı
pH70 14
X enzimiY enzimi
C DE X3 2+
B CE X2 1+
A B E Enzim, X KoenzimE X1 1
$ $+
^ h
Süt(Laktoz)
Süt(Laktoz)
Süt(Laktoz)
Laktaz Maltaz Laktaz
60 °CI
30 °CII
25 °CIII
E
Miktar (mg)
VitaminçeflidiK B A C
Vücuda alınanvitamin miktarıCanlının ihtiyacıolan vitamin miktarı
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
101
1. Bileşik bir enzimle ilgili;
I. Apoenzim kısmı protein yapılıdır.
II. Koenzim kısmında vitamin bulunur.
III. Kofaktör kısmı mineral yapılıdır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
2.
Karaciğerde bulunan katalaz enzimi zehirli bir madde olan hid-rojen peroksiti (H2O2),
reaksiyonu ile parçalayıp su ve oksijen oluşturur.
Buna göre yukarıdaki deney tüplerinden hangilerinde ok-sijen çıkışı meydana gelir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
3. Sabit miktarda enzim bulunan bir deney tüpüne sürekliartan miktarda substrat ilave edilirse, tepkime hızı -zaman grafiği nasıl gerçekleşir?
(Deney başlangıcında tüpte substrat bulunmamaktadır.)
4. Aşağıdaki değişimlerden hangisi enzimatik bir reaksiyo-nun hızını diğerlerinden farklı olarak etkiler?
A) Ortama inhibitör madde ilavesi
B) Sıcaklığın optimum değerin üzerine çıkarılması
C) Ortamdaki su yoğunuğun %15'in altına düşürülmesi
D) Oluşan son ürünlerin ortamdan uzaklaştırılması
E) Asidik ortamda çalışan bir enzimin, bulunduğu deney tü-püne baz ilavesi
5.
Yukarıdaki tabloda bazı özellikleri verilen X ve Y vita-minleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak veril-miştir?
6. •
•
•
Yukarıda üç farklı tepkime verilmiştir.
Bu tepkimelerde görev alan amilaz, erepsin ve sükraz en-zimleri için,
I. glikozit bağlarını koparma,
II. hidroliz reaksiyonlarını katalizleme,
III. proteinlerin sindirimini sağlama
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
Sükroz H O Glikoz Fr ktozu2Sükraz
+ +
Dipeptit H O Amino asit Amino asit2Erepsin
+ +
Niflasta H O Maltoz Dekstrin2Amilaz
+ +
X Y
A) D E
B) A C
C) E D
D) C A
E) K B
Vitamin X Y
Çözündüğü madde Su Yağ
Depo edilebilme Edilemez Edilebilir
Eksikliğinde görülenhastalık
Skorbit Gece körlüğü
Tepkime hızıA)
t
Tepkime hızıB)
t
Tepkime hızıC)
t
Tepkime hızıD)
t
Tepkime hızıE)
t
H O H O 21O2 2
Kat laz2 2
a+
H2O2
Parçakaraci€er
Hafllanmıflkaraci€er
Kıyılmıflkaraci€er
I II III
H2O2 H2O2
1) E 2) C 3) A 4) D 5) D 6) A
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
TEST–2
7) C 8) A 9) E 10) B 11) B 12) C102
7. Yandaki grafikte bir tepkimehızının X faktörüne bağlıdeğişimi gösterilmiştir.
Grafikteki X kısmına,
I. sıcaklık,
II. enzim miktarı,
III. inhibitör madde miktarı,
IV. pH miktarı
değişkenlerinden hangileri yazılabilir?
A) I ve II B) I ve III C) I ve IVD) II ve III E) III ve IV
8. Bileşik enzimlerin yapısında bulunan,
I. mineral,
II. vitamin,
III. protein
moleküllerinden hangileri inorganik yapılıdır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız IIID) I ve II E) II ve III
9. Yandaki deney düzene-ğinde,
• t1 anında maltaz enzimiilave ediliyor.
• t2 anında sıcaklık 60°Cye yükseltiliyor.
Deney sonunda tüpte birmiktar maltoz kaldığına göre, deney düzeneğindeki mal-toz miktarının değişimini gösteren grafik aşağıdakilerdenhangisinde doğru olarak verilmiştir?
10. İçinde maltoz şekeri ile maltaz enzimi bulunan bir deney tü-pünün sıcaklığı sıfırdan başlatılıp kademeli olarak 70°C'yekadar çıkarılıyor.
Bu süreçte tüpteki glikoz miktarının değişimini gösterengrafik aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiş-tir?
11.
Yukarıdaki tepkime dizisinin gerçekleştiği bir bitki hücre-sinde Gen2 mutasyona uğrarsa, hangi maddenin hücreiçindeki miktarında artış görülür?
A) K B) L C) M D) R E) S
12. • Buzdolabında saklanan besinlerin uzun süre çürümediği
• Kurutulan sebze ve meyvelerin, yaş meyve ve sebzeleregöre daha uzun süre saklanabildiği
• Besinleri iyice çiğneyen bir kişide sindirimin daha çabuktamamlandığı
Enzimler ile ilgili yukarıdaki gözlemleri yapan bir öğrenci;
I. Substratın yüzey alanının artması tepkime hızını arttırır.
II. Bazı enzimler asidik, bazı enzimler bazik ortamda çalışır.
III. Ortamdaki su yoğunluğunun azalması enzimlerin çalış-masını olumsuz olarak etkiler.
sonuçlarından hangilerine ulaşabilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
Tepkime hızı
X
25 °C
– 100 mgr maltoz– H2O
M
N
E1
S
R
L
E3 E4
KE2
E5
Gen1
Gen3 Gen4
Gen2
Gen5
Maltoz miktarıA)
Zamant1 t2
Maltoz miktarıB)
Zamant1 t2
Maltoz miktarıC)
Zamant1 t2
Maltoz miktarıD)
Zamant1 t2
Maltoz miktarıE)
Zamant1 t2
Glikoz miktarıA)
Sıcaklık(°C)
Glikoz miktarıB)
Glikoz miktarıC) Glikoz miktarıD)
Glikoz miktarıE)
Sıcaklık(°C)
Sıcaklık(°C)
Sıcaklık(°C)
Sıcaklık(°C)
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
13) D 14) D 15) E 16) A 17) A 18) E 103
13. Bir enzimin sentezi sırasında,
I. amino asit,
II. su,
III. ATP
moleküllerinden hangilerinin miktarı azalır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III
14.
Yukarıdaki deney düzeneğinde A kabına uygun koşullar al-tında ezilmiş karaciğer konulup bir süre bekleniyor.
Bu süreçte,
I. Civanın X yönünde hareket etmesi,
II. A kabındaki H2O2 miktarının azalması,
III. Civanın Y yönünde hareket etmesi
durumlarından hangileri gerçekleşir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
15. Besinlerle beraber yeterli miktarda yağ alamayan bir bi-reyde, aşağıdaki vitaminlerden hangisinin ince bağırsak-taki emiliminde aksaklık görülmez?
A) E B) D C) K D) A E) C
16. Maltoz ve maltaz molekülleri için,
I. glikozit bağı içerme,
II. sentezleri sırasında su oluşumu,
III. ribozomda üretilme
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
17. n tane glikozun kullanıldığı maltoz sentezi (I) ve nişastasentezi (II) sırasında açığa çıkan su miktarları aşağıdaki-lerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
18.
Yukarıda enzimatik bir tepkimenin şeması verilmiştir.
Bu şemaya göre;
I. E2 ve E3 aynı substratı farklı ürünlere dönüştürmüştür.
II. E4' ün tersinir özelliği vardır.
III. İki farklı enzim aynı ürünü oluşturabilir.
yorumlarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
I II
A) n – 1
B) n – 1 n – 1
C) n – 1
D)
E) n n – 1
2n
2n
2n
2n
S
M
N
G
E2
E4
E1
RE3
Civa
X
YH2O2
A kab›
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. Aşağıdaki grafikte enzimatik bir tepkimenin hızının sıcaklığa bağlı değişimi verilmiştir.
a) I. bölgede tepkime hızının artmasının nedenini yazınız.
b) II. bölgede tepkime hızının azalmasının nedenini yazınız.
2. Aşağıda vitamin ve minerallere ait bazı özellikler verilmiştir.
Ortak olan özelliklerin yanındaki kutuya (✓), ortak olmayan özelliklerin yanındaki kutuya (X) işareti koyunuz.
a. Organik yapılı olma
b. Enzim yapısına katılma
c. Enerji verici olarak kulanılmama
d. Ototrof canlılar tarafından üretilme
e. Sindirime uğramadan hücre zarından geçebilme
f. Düzenleyici olarak görev yapma
3. Aşağıda bir öğrencinin yaptığı dört gözlem verilmiştir. Bu gözlemlere dayanarak, enzimlerin çalışmasını etkileyen faktörlerile ilgili ulaştığınız sonuçları yazınız.
a) Besinlerin ağızda çiğnenme süresi arttıkça, kimyasal sindiriminin daha kısa sürede tamamlandığı gözleniyor.
b) Buzdolabında bekletilen sütün tezgâhın üzerinde kalan sütten daha geç bozulduğu gözleniyor.
c) Normal et kısa sürede bozulduğu halde, tuzlanan etin uzun süre bozulmadığı gözleniyor.
d) Döküm sanayinde çalışan bir işçinin, metabolik olaylarından bazılarının daha yavaş gerçekleştiği gözleniyor.
Tep
kim
e h›
z›
Sıcaklık (°C)
20 40 600
I II
104
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
4. Enzimatik bir reaksiyona ait aşağıdaki grafikleri çiziniz.
5. – E1, L molekülünü T molekülüne dönüştürür.
– E2, N ve R moleküllerini birleştirerek L molekülünü sentezler.
– E3, H molekülünü, R molekülüne dönüştürür.
– E4, K molekülünü N molekülüne dönüştürür.
Takım halinde çalışan dört enzimin gerçekleştirdikleri olaylar yukarıda verilmiştir.
Buna göre tepkimede görev alan molekülleri kutuların, enzimleri ise dairelerin içine yazarak aşağıdaki şemayı tamamlayınız.
Sub
stra
tm
ikta
rı
Zaman t1
Ürü
nm
ikta
rı
Zaman t1
Ser
best
enz
imm
ikta
rı
Zaman t1
Enz
im –
sub
stra
tko
mpl
eksi
mik
tarı
Zaman t1
I II
III IV
105
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
6.
Yukarıda X, Y ve Z enzimlerinin aktivite gösterdikleri minimum, optimum ve maksimum pH değerleri verilmiştir.
Buna göre bu enzimlerin pH değişimine bağlı tepkime hızı grafiklerini çiziniz.
7. Aşağıdaki şemada bileşik bir enzime ait olan X, Y ve Z kısımlarının isimlerini yazınız.
Protein
X :.....................
+ Mineral
Y :..................... Z :.....................
Tep
kim
e h›
z›
pH de€eri
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Enzim çeşidiAktivite gösterdiği
minimum pH değeriOptimum pH değeri
Aktivite gösterdiğimaksimum pH değeri
X 6 8 9
Y 2 5 8
Z 8 10 13
106
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
8. 2X birim maltoz, X birim glikoz ve Y birim maltaz enziminin bulunduğu bir deney tüpünde bir süre sonunda maltoz kalmadığı gö-rülmüştür. Buna göre aşağıdaki soruları cevaplayınız.
a) Deney sonunda tüpteki glikoz miktarı nedir?
b) Hidroliz reaksiyonunda harcanan su miktarı nedir?
c) Deney sonunda tüpteki maltaz miktarı nedir?
9.
Yukarıdaki grafik enzim kullanılmayan bir reaksiyondaki enerji değişimini göstermektedir.
Enzim kullanılması durumunda X, Y ve Z değerlerinden hangileri azalır.
Ene
rji
Reaksiyonunilerlemesi
X
Z
Y
Substrat
Ürün
107
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. Enzimlerin etkilediği maddeye substrat denir.
2. A, D, E ve K yağ da çözünen vitaminlerdir.
3. Bir reaksiyonun başlaması için gerekli olan minimum enerji miktarına aktivasyon enerjisi adı verilir.
4. Substratın zayıf kimyasal bağlarla enzime bağlandığı özgül kısma aktif bölge denir.
5. Tersinir enzimler reaksiyonları çift yönlü gerçekleştirirler.
6. Enzimler metabolik olayları hızlandırıp değişime uğramadan ayrıldıkları için biyolojik katalizör olarak adlandırılır.
7. Optimum sıcaklıkta enzimatik tepkimenin hızı maksimum olur.
8. Vitamin ler organik yapılı oldukları halde enerji vermez ve sindirime uğramadan hücre zarından geçebilirler.
9. D vitamini eksikliğinde kemikler yeterince sertleşemediğinden raşitizm hastalığı ortaya çıkar.
10. B grubu ve C vitaminleri su da çözünen vitaminlerdir.
11. Enzim etkinliğini azaltan ya da durduran maddelere inhibitör adı verilir.
12. Midede protein sindirimini sağlayan pepsin enzimi asidik ortamda maksimum etkinlik gösterir.
13. Enzim ve substrat arasında anahtar – kilit uyumu vardır. Bu nedenle her enzim ancak belirli bir substratı etkileyebilir.
14. Kalsiyum ve magnezyum gibi enzim etkinliğini artıran maddelere aktivatör adı verilir.
15. Kompetitif inhibitörler doğrudan enzimin aktif bölgesine bağlanarak, enzim ve substratın birleşmesini engellerler.
16. C vitamini eksikliğinde skorbit hastalığı ortaya çıkar.
1. Yağda çözünen vitaminlerin fazlası karaciğerde depolanır.
2. Sıcaklığın belirli bir değerin üzerine çıkması durumunda, aktif bölgenin şekli bozulur ve enzimler çalışamaz.
3. Enzim miktarının sabit olduğu bir ortamda, substrat yoğunluğunun sürekli artırılması durumundan reaksiyon sürekli hızlanır.
4. Bileşik enzimlerin yapısına katılan mineraller koenzim olarak adlandırılır.
5. Karaciğerde üretilen katalaz enzimi zehirli bir madde olan hidrojen peroksiti, zehirsiz maddeler olan suya ve oksijene çevirir.
6. Her enzimin tersinir özelliği vardır.
7. Enzimler reaksiyonun başlaması için gerekli olan aktivasyon enerjisini düşürerek, hem harcanan ATP miktarını azaltır hem de
reaksiyon hızını artırırlar.
8. Bir koenzim sadece bir apoenzimle çalışabilir.
9. Bileşik enzimlerin apoenzim kısımlar bir genin kontrolünde ribozomda üretilir.
10. Metabolik bir reaksiyonda substrat, enzimin aktif bölgesine zayıf bağlarla bağlanarak geçici bir yapı olan enzim – substrat
kompleksi oluşur.
11. Takım halinde çalışan iki enzimden bir tanesinin ürünü diğerinin substratı olur.
12. Enzimler sadece hücre içinde çalışabilir.
13. Midedeki pepsin enzimi bazik, ince bağırsaktaki tripsin enzimi asidik ortamda maksimum etkinlik gösterir.
14. Optimumdan düşük sıcaklıklarda enzimin etkinliği azalır, fakat yapısı bozulmaz.
15. Bileşik enzimlerin yardımcı kısmı organik ya da inorganik yapılı olabilir.D
D
Y
Y
D
D
D
Y
D
Y
D
Y
Y
D
D
Etkinlik – 2 Doğru – Yanlış SorularıEnzimler ve Vitaminler
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıEnzimler ve Vitaminler
108
CEVAPLAR
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
a, b, c, e ve g ifadeleri doğru; d ve f ifadeleri yanlıştır. Tanılayıcı dallanmış ağaçtaki ifadeleri takip eden öğrenci 2. çıkışa ulaşır.
Etkinlik – 5 Tanılayıcı Dallanmış AğaçEnzimler ve Vitaminler
Tep
kim
e hı
zı
Zaman
a)
Tep
kim
e hı
zı
Zaman
b)
Tep
kim
e hı
zı
Zaman
c)
Enzim miktarı sabit, substrat miktarısürekli artan
Enzim ve substrat miktarı sürekli artan
Substrat miktarı sınırlı, enzim miktarı sürekli artan
Vitamin çeşidi Eksikliğinde görülen hastalık
e A vitamini a. Raşitizm
f B1 vitamini b. Skorbit
b C vitamini c. Kısırlık
a D vitamini d. Kanın geç pıhtılaşması
c E vitamini e. Gece körlüğü
d K vitamini f. Beriberi
Etkinlik – 4 EşleştirmeEnzimler ve Vitaminler
Etkinlik – 3 Grafik ÇizmeEnzimler ve Vitaminler
109
CEVAPLAR
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. a) I. bölgede sıcaklığın artmasına bağlı olarak, kinetik enerjisi artan substrat daha hızlı hareket etmeye başlar. Bu nedenle subsra-tın enzimin aktif bölgesiyle çarpışma sıklığı artar ve reaksiyon hızlanır.
b) II. bölgede sıcaklığın artmasından dolayı enzimlerin protein kısımları özgün şeklini kaybeder (denatürasyon). Aktif bölgesi bozu-lan enzim substratı tanıyamaz ve tepkime hızı yavaşlar.
2. a. Organik yapılı olma
b. Enzim yapısına katılma
c. Enerji verici olarak kulanılmama
d. Ototrof canlılar tarafından üretilme
e. Sindirime uğramadan hücre zarından geçebilme
f. Düzenleyici olarak görev yapma
3. a) Substratın yüzey alanı artıkça, enzimatik tepkimenin hızı artar.
b) Sıcaklığın azalması, enzimatik tepkimenin hızını azaltır.
c) Su yoğunluğunun çok az olduğu ortamlarda enzimler çalışamaz.
d) İnhibitör maddeler, enzimatik tepkimenin hızını azaltır.
4.
5.
6.
7. X: Apoenzim Y: Kofaktör Z: Holoenzim
8. a) 5x b) 2x c) y
9. X ve Y
Tep
kim
e h›
z›
pH de€eri1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Y X Z
N
R
E2 L T
E1
K
E4
H
E3
Enz
im –
sub
stra
tko
mpl
eksi
mik
tarı
Zamant1
IV
Ser
best
enz
imm
ikta
rı
Zamant1
III
Sub
stra
tm
ikta
rı
Zamant1
I
Ürü
nm
ikta
rı
Zamant1
II
✓
✓
X
✓
✓
X
110
CEVAPLAR
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
IV. NÜKLEİK ASİTLER ve ATPİsveçli biyokimyacı Friedrich Miescher 1869 yılında hücre çekirdeğinde asidik özel-
lik gösteren moleküller bulmuş ve bu moleküllere çekirdek asidi anlamına gelen nükleikasitler adı verilmiştir. Başlangıçta sadece hücre çekirdeğinde bulunduğu tespit edilen nük-leik asitlerin, daha sonraları yapılan araştırmalarda prokaryot canlıların sitoplazmasında,ökaryot canlıların ise mitokondri ve kloroplast gibi organellerinde de bulunduğu tespitedilmiştir.
Nükleik asitler karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O), azot (N) ve fosfor (P) atomla-rından oluşan büyük ve karmaşık yapılı organik moleküllerdir. Tüm canlıların kalıtım bi-rimi olmakla beraber hücre yönetiminden de sorumludurlar. Bu nedenle yöneticimoleküller olarak da adlandırılırlar. Hücrelerde DNA ve RNA olmak üzere iki tip nükleikasit bulunur.
Nükleik asitlerin yapı birimlerine nükleotit adı verilir. Çok sayıdaki nükleotidin bir-leşmesiyle nükleik asitler oluşur. Bir nükleotidin yapısında azotlu organik bir baz, beş kar-bonlu bir şeker ve bir fosfat grubu bulunur.
Organik bazın glikozit bağı ile pentoza bağlanmasıyla nükleozit oluşur. Nükleozitinfosfodiester bağı ile fosfat grubuna bağlanmasıyla oluşan yapıya ise nükleotit denir.
Bir nükleotit üç kısımdan oluşur:
1. Azotlu Organik Bazlar
Nükleotitlerin yapısında bulunan organik bazlar pürin ve pirimidin olmak üzere ikiçeşittir.
a. Pürin bazları
Adenin (A) ve Guanin (G) bazlarıdır. Çift halkalı bir iskelete sahiptirler. Adenin veguanin bazları hem DNA hem de RNA' nın yapısına katılır.
b. Pirimidin bazları
Sitozin (S), Timin (T) ve Urasil (U) bazlarıdır. Tek halkalı bir iskelete sahiptirler. Si-tozin hem DNA hem de RNA'nın yapısına katılırken, timin sadece DNA' nın urasil de sa-dece RNA'nın yapısına katılır.
PirimidinlerNH2
CH3CCH
CH
N
NH
OC
Sitozin(S)
HN
OHN
C CH
CC
O
Urasil (RNA’da)(U)
HN
HO
O
C
N
C
CHC
Timin (DNA’da)(T)
PürinlerNH2
NH2
C C
O
C
CCHC
NHHC
CNN
N
N NNH H
NC
Adenin(A)
Guanin(G)
O
Pentoz
Nükleozit
Nükleotit
Azotlu bazFosfat grubu
O
O
CH2P–O
–O
Fosfodiester bağı Glikozit bağı
111
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Suç la rın çö zül me si. Ad li tıp tek nis yen le ri mo le- kü ler “par ma k i zi” oluş tur mak için kan ör ne ği yada di ğer vü cut sı vı la rın dan özüt len miş eser mik- tar da ki DNAʼyı kul la nır lar. Bu fo toğ raf ta ki bo ya lıbant lar DNA par ça la rı nı tem sil et mek te dir. Bubant la rın du ru mu ki şi den ki şi ye de ği şir. DNA tek- no lo ji si nin ad li va ka la rın çö zü mün de kul la nıl ma -sı son yıl lar da çok yay gın ha le gel miş tir.
DNA molekülü suçluların tespitinde kullanılır. Yu-karıda bir cinayet olayında kurbanın ve davalınınDNA moleküllerinin karşılaştırılması verilmiştir.
Farklı canlıların DNA'larında bulunan baz çifti sa-yılarının karşılaştırılması
OrganizmaGenomBoyutu
BelirlenenGen
Sayısı
Mb*Başına
Gen
H. influenzae(bakteri)
1.8 Mb* 1,700 940
S. cerevisiae(maya)
12 Mb 6,000 500
A. thaliana(bitki)
100 Mb 26,000 260
C. elegans(nematod)
97 Mb 19,000 200
D. melanogaster(sirke sineği)
180 Mb 13,000 72
H. sapiens(insan)
3,200 Mb 30,000–40,000 ~10
Daval›n›nkan›
Daval›n›n elbiselerindenal›nan kan
Kurban›nkan›
CANLILARIN YAPISINDA BULUNANTEMEL BİLEŞİKLER
2. Beş Karbonlu Şeker (Pentoz)
Nükleotitlerin yapısına riboz ve deoksiriboz şekerleri katılır. Deoksiriboz DNA'nın,riboz ise RNA'nın yapısına katılır.
3. Fosforik asit (H3PO4)
Nükleotitlerin yapısına katılan üçüncü molekül fosforikasittir. Bu molekül hem DNA hem de RNA' nın yapısına katı-lır.
DNA ve RNA nın yapısında bulunan nükleotitler.
OO
OH
O
–O
P D TO
O
OH
O
–O
P R U
Timin deoksiribonükleotit Urasil ribonükleotit
A
OO
OH
O
–O
P DA
OO
OH
O
–O
P R
Adenin deoksiribonükleotit Adenin ribonükleotit
SO
O
OH
O
–O
P D SO
O
OH
O
–O
P R
Sitozin deoksiribonükleotit Sitozin ribonükleotit
G
OO
OH
O
–O
P DG
OO
OH
O
–O
P R
Guanin deoksiribonükleotit Guanin ribonükleotit
O
P
OH
OHHO
Fosforik asit
UYARI
Nükleik asitler içerdiği beş karbonlu şekere göre adlandırılır.
Deoksiriboz (DNA’da)
(C5H10O4) (C5H10O5)
Riboz (RNA’da)
5 5
4 4
4 3 22
1 1
HOCH2 HOCH2 OH
OH OH
OHO O
H H H H
H HH H
HOH
UYARI
Nükleotitler içerdiği azotlu organik baza göre adlandırılır.
112
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Nükleik asitlerin organizasyonu
DNA zincirinin yapısı: DNA zincirindeki herbir nükleotit azotlu bir baz (A, G, S, T), deoksiri-boz şekeri ve bir fosfat grubundan oluşmuştur.Aynı zincirdeki bir nükleotitin şekeri diğer nük-leotidin fosfat grubuna fosfodiester bağı (kır-mızı çizgi ile gösterilen) ile bağlanır.
Bazlar
Guanin(G)
Sitozin (S)
Adenin (A)
Timin (T)
N
N N
N
N
NO
O
N
H
H
H H
H
NH
H
H
H
H
O
O
CH3
H
NH
HN
N
N
N
H
DNAnükleotiti
O–
P OOO
HH
H
HH
CH2
fieker (deoksiriboz)
Fosfat
O–
O–
P OOO
HH
H
HH
CH2
O
O–
P OOO
HH
H
HH
CH2
O
O–
P OOO
HH
HOH
HH
CH2
O
N N
Şeker–Fosfatiskeleti
Organik baz + Pentoz = Nükleozit
Nükleozit + Fosforik asit = Nükleotit
Çok sayıda nükleotit = Nükleik asit
Nükleik asit + Protein = Nükleoprotein
1. DNA (Deoksiribonükleik Asit)
Yapısında adenin, guanin, sitozin, timin organik bazları, deoksiriboz şekeri vefosfat grubu bulunduran organik bir moleküldür.
DNA Molekülü;
➢ Prokaryot hücrelerin sitoplazmasında, ökaryot hücrelerin çekirdek, mitokondri vekloroplast organellerinde bulunur.
➢ İki zincirden oluşur. Zincirler arasında zayıf hidrojen bağları vardır.
➢ Zincirleri düz olmayıp sarmal bir yapı gösterir. Bu nedenle ikili sarmal olarak ad-landırılır.
➢ Karşılıklı zincirlerinden adenin bazı, timin bazı ile guanin bazı, sitozin bazı ile eş-lenir.
➢ Adenin ve timin bazları arasında iki hidrojen bağı bulunurken guanin ve sito-zin bazları arasında üç hidrojen bağı bulunur.
➢ Kendini eşleyebilir. Bu olaya replikasyon adı verilir.
➢ Hücre bölünmesi ve protein sentezini denetler.
DNA Modeli
Watson ve Francis Crick 1953 yılında yaptıkları çalışmalar ile ikili sarmal yapıdakiDNA modelini ortaya çıkarmışlardır.
DNA molekülüne ait bazı özellikler aşağıda verilmiştir:
➢ Nükleotit sayısı = Fosfat sayısı = Deoksiriboz sayısı = Baz sayısı
➢ A = T, G = S
➢
➢
➢
➢
A T SG!+ +
A S T , A S G TGPürin Pirimidin+ = + + = +\ [
A T2 hidrojen ba€›
, G S3 hidrojen ba€›
O
O
O
OO
-OP
H2C
O
OH
OH
OH
O
-OP
H2C
O
O
O
OO
-OP
H2C
O
O
OO
O-P
CH2
O
O
OO
-OP
H2C
O
O
OO
O-P
CH2
O
O
OO
O-P
CH2
O
HOO
O-P
CH2
T A
G S
S G
A T
Hidrojen ba€ı
A T
S G
A
S
T
A
G
T
S G
T A
A T
A T
T
G S
A
A
G
S
0.34
nm
3.4
nm
1 nm
T
I. zincir
DNA molekülü
II. zincir
TA 1, G 1S= =
113
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Watson ve Crick'ın DNA modellerinin tanıtımı ileilgili sunumları.
DNA'nın bilgisayarda çizilmiş üç boyutlu yapısı.
2. RNA (Ribonükleik Asit)
Yapısında adenin, guanin, sitozin, urasil organik bazları, riboz şekeri ve fosfatgrubu bulunduran organik moleküllerdir.
RNA molekülü;
➢ Prokaryot hücrelerin sitoplazma ve ribozomunda bulunur. Ökaryot hücrelerinçekirdek, ribozom, sitoplazma ve bazı organellerinde bulunur.
➢ Tek zincirdir. Bu nedenle A = U, G = S olma zorunluluğu yoktur.
➢ Kendini eşleyemez. DNA üzerinden transkripsiyon ile sentezlenir.
➢ Tek zincir olduğundan zayıf hidrojen bağı içermez ( tRNA hariç).
➢ DNA'dan aldığı bilgiye göre protein sentezini gerçekleştirir.
➢ Yapı ve görevine göre mRNA, tRNA ve rRNA olmak üzere üçe ayrılır.
Toplam deoksiriboz sayısı bilinen bir DNA molekülünde bu veri kul-lanılarak,
I. guanin bazı,
II. hidrojen bağı,
III. pürin bazları,
IV. fosfat grubu
sayılarından hangileri hesaplanabilir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
Deoksiriboz sayısı nükleotit sayısına eşittir. Pürin bazları toplamnükleotit sayısının yarısına eşittir. Her nükleotitde bir fosfat grububulunduğundan, fosfat grubu sayısı da hesaplanabilir.
Yanıt E
Bir deoksiribonükleotidin yapısında,
I. timin organik bazı,
II. deoksiriboz şekeri,
III. fosfat grubu
moleküllerinden hangileri bulunmayabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
DNAʼnın nükleotitlerine deoksiribonükleotit denir. Bir deoksiribo-nükleotitin yapısında; azotlu organik bir baz, beş karbonlu bir de-oksiriboz şekeri ve bir fosfat grubu bulunur. Azotlu organik bazolarak adenin, guanin, sitozin veya timinden herhangi biri gelebi-lir. Şeker ve fosfat grupları ise tüm deoksiribonükleotit çeşitlerindeaynıdır.
Yanıt A
114
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Ribozomun yapısı: Protein sentezinin ger-çekleştiği ribozom zarsız bir organel olup büyükve küçük alt birimlerden oluşur.
tRNA'nın yapısı: Tek zincir olmasına rağmenzayıf H bağları ile kendine özgü bir şekil kaza-nır.
U A C
ACC
A U
G C
CG
UA
C G
amino asit ba€lama bölgesihidrojen ba€›
antikodon
mRNA
oluflmasürecindeki polipeptid
küçükalt birim
büyükalt birim
a– Mesajcı RNA (mRNA)
Sentezlenecek proteine ait genetik bilgiyi DNA' dan alıp ribozoma taşır.
b– Taşıyıcı RNA (tRNA)
Sitoplazmadaki amino asitleri alıp, mRNA' daki bilgiye göre ribozoma taşır.
c– Ribozomal RNA (rRNA)
Protein sentezinin gerçekleştiği organel olan ribozomun yapısına katılır.
Ökaryot hücrelerde RNA çeşitlerinin bulunduğu kısımlar ve görevleri
Bulundu€u k›s›m GöreviRNA çefliti
Çekirdekte üretilipsitoplazmaya geçer.
DNA'daki genetikflifreyi ribozoma tafl›r.
Tafl›y›c› RNA (tRNA) Sitoplazmadan ald›€›amino asitleri mRNA'daki
bilgiye göre ribozoma tafl›r.
Mesajc› RNA (mRNA)
Ribozomal RNA (rRNA) Ribozomun yap›s›na kat›l›r.
Çekirdekte üretilipsitoplazmaya geçer.
Çekirdekte üretilipsitoplazmaya geçer.
UYARI
Bütün RNA çeşitleri DNA' daki bilgiye göre (transkripsiyon) sentezlenir.Üretilen RNA' lar enzimler gibi tekrar tekrar kullanılabilir.
115
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
DNA RNA
Nükleotitleri A, G, S, T A, G,S, U
Şekerleri Deoksiriboz Riboz
Zincir sayısı Çift zincirli Tek zincirli
Bulunduğu kısımlarÇekirdek, mitokondri, kloroplast,prokaryotların sitoplazması
Çekirdek, mitokondri, kloroplast, ribozom vesitoplazma
GöreviHücrenin yönetilmesi ve kalıtsalbilginin taşınması
Protein sentezi
Çoğalması Kendini eşler (Replikasyon). DNA üzerinden sentezlenir (Transkripsiyon).
Oluşan hata Kalıtsal olabilir. Kalıtsal olmaz. Farklı bir protein üretilir.
DNA ve RNA'nın karşılaştırılması
3. ATP (Adenozin Trifosfat)
Adenin bazı, riboz şekeri ve üç fosfat grubundan oluşan organik bir moleküldür. Hüc-relerin metabolik olayları için gerekli olan enerjiyi sağlar. Adenin bazı ve riboz şekerininbirleşmesiyle adenozin oluşur. Bu yapıya bir fosfat grubunun bağlanması ile adenozinmonofosfat (AMP), iki fosfat grubunun bağlanması ile adenozin difosfat (ADP), üç fos-fat grubunun bağlanması ile adenozin trifosfat (ATP) oluşur.
ATP molekülünün yapısında iki tane yüksek enerjili fosfat bağı (~) bulunur. Bu bağ-ların kopmasıyla açığa çıkan enerji hücrelerdeki metabolik olaylarda kullanılır.
Hücrede ADP'ye bir fosfat grubunun eklenmesi ile ATP sentezlenir. Bu olaya fosfo-rilasyon adı verilir. Canlılar dört farklı yöntemle ATP sentezleyebilir:
1. Substrat düzeyinde fosforilasyon (fermantasyon ve oksijenli solunum)
2. Oksidatif fosforilasyon (oksijenli solunum)
3. Fotofosforilasyon (fotosentez)
4. Kemofosforilasyon (kemosentez)
ATP molekülü ile hücrenin endergonik ve ekzergonik reaksiyonları arasında enerjitransferi sağlanır.
Endergonik: Enerjinin harcandığı reaksiyonlardır. Biyosentez olayları (yağ, proteinve karbonhidrat sentezi gibi), aktif taşıma, kas faaliyetleri ve sinirsel iletim gibi olaylardaATP harcanır.
Ekzergonik: ATP' nin üretildiği reaksiyonlardır. Oksijensiz ve oksijenli solunum olay-larında ATP üretilir.
ATP H O ADP P Enerjii2+ + +
Adenin Riboz
P P P
3 fosfat grubu
AMP
ADP
ATP: Yüksek enerjili fosfat ba€lar›
116
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Ekzergonik tepkimelerde enerji salınır.
Endergonik tepkimelerde enerji harcanır.
Tepkimenin ilerleyifliMol
ekül
lerin
pot
ansi
yel e
nerji
si
Reaktantlar
Ürünler
ÇIKANenerji miktar›
Tepkimenin ilerleyifliMol
ekül
lerin
pot
ansi
yel e
nerji
si
Ürünler
Reaktantlar
G‹REN enerjimiktar›
117
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
ATP' nin tüketim ve üretimi
ATP molekülü ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru de-ğildir?
A) Beş karbonlu şeker olarak riboz içerir.
B) Yüksek enerjili iki fosfat bağına sahiptir.
C) Aynı dokuya ait bir hücreden diğerine geçebilir.
D) Üretildiği reaksiyonlara fosforilasyon adı verilir.
E) Üretim ve tüketimi tüm canlı hücrelerde ortaktır.
ATP büyük bir molekül olduğundan hücre zarından geçemez.Canlı olan her hücre kendi ATP'sini üretir.
Yanıt C
UYARI
ATP molekülünün üretildiği reaksiyonlara fosforilasyon, harcandığı re-aksiyonlara ise defosforilasyon denir. Fosforilasyon ve defosforilasyonolayları tüm canlılarda ortaktır.
UYARI
ATP molekülü hücre zarından geçemez. Bu nedenle canlı olan herhücre kendi ATP' sini üretir.
ATP
ADP +Pi
Ene
rji
Enerji
Enerjinin a盀aç›kt›€› olaylar
• Oksijensiz solunum• Oksijenli solunum
Enerjinin harcand›€›olaylar
• Biyosentez reaksiyonlar›• Sinirsel iletim• Aktif tafl›ma
Ekzergonik Endergonik
ATP Döngüsü: Hücre içinde yıkım tepkimele-rinden (katabolizma) alınan enerji ADPʼnin fosfo-rile edilerek, ATP oluşturulmasında kullanılır.ATPʼde depolanan enerji birçok hücresel işin ya-pılmasını sağlar. Dolayısıyla, ATP hücreninenerji–veren süreçlerini enerji–kullanan süreçle-rine bağlar.
Hücre iflleri içinenerji
Katabolizmadan sa€lanan enerji
ADP +
ATP
Pi
118
DERS NOTLARI
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tablodaki verilen kavramlar ile tamamlayınız.
1. ................................ beş karbonlu bir şeker olup RNA ve ATP'nin yapısına katılır.
2. DNA molekülünde ................................ ve ................................ nükleotitleri arasında üç hidrojen bağı bulunur.
3. Adenin ve guanin bazları çift halkalı bir iskelete sahip olup, ................................ bazları olarak adlandırılır.
4. Nükleik asitlerin yapıtaşlarına ................................ adı verilir.
5. DNA molekülünün aynı zincirindeki bir nükleotitin şekeri diğer nükleotidin fosfat grubuna ................................ bağı ile bağlanır.
6. Hücre bölünmesinin öncesinde DNA'nın kendini eşlemesine ................................ denir.
7. ................................ sentezlenecek proteine ait genetik bilgiyi DNA'dan alıp ribozoma taşır.
8. RNA'nın yapısına katılan ................................ nükleotidi, DNA'nın yapısına katılamaz.
9. DNA üzerinden RNA sentezine ................................ denir.
10. Bitkilerde gerçekleşen fotosentez olayında ................................ ile ATP üretilir.
11. Aktif taşıma ve protein sentezi gibi enerjinin harcandığı reaksiyonlara ................................ reaksiyon denir.
12. ADP'ye bir fosfat grubunun eklenmesi ile ATP sentezine ................................ denir.
13. ................................ bazlarına örnek olarak sitozin, timin ve urasil verilebilir.
14. Bir nükleotidin organik baz ve şekerden oluşan kısmına ................................ denir.
15. ................................ sitoplazmadan aldığı amino asitleri, genetik şifreye göre ribozoma taşır.
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıNükleik Asitler ve ATP
➢ replikasyon ➢ pirimidin ➢ pürin ➢ fosfodiester
➢ riboz ➢ guanin ➢ transkripsiyon ➢ nükleozit
➢ mRNA ➢ urasil ➢ tRNA ➢ fosforilasyon
➢ endergonik ➢ nükleotit ➢ sitozin ➢ fotofosforilasyon
119
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına "D", yanlış olanların yanına "Y" harfi yazınız.
1. RNA molekülündeki hatalar kalıtsal olabilir.
2. ATP'nin yapısında iki tane yüksek enerjili fosfat bağı bulunur.
3. Nükleik asitlerin yapısında sekiz çeşit nükleotit bulunur.
4. DNA molekülünün karşılıklı zincirlerinde guanin bazı, sitozin bazı ile eşlenir.
5. Aynı dokuya ait iki hücre arasında ATP alış verişi gerçekleşebilir.
6. DNA molekülündeki pürin bazlarının sayısı, toplam nükleotit sayısının yarısı kadardır.
7. Bir insan hücresinin çekirdek ve mitokondrisinde bulunan DNA'ların nükleotit dizilimi aynıdır.
8. DNA molekülünün tek zincirindeki adenin / timin oranı her zaman 1'e eşittir.
9. Guanin ve sitozin arasında bulunan zayıf hidrojen bağı sayısı, adenin ve timin arasındaki zayıf hidrojen bağı sayısından çok-
tur.
10. DNA molekülü çift, mRNA molekülü tek zincirden oluşur.
11. rRNA, ribozom organelinin yapısına katılır.
12. DNA molekülündeki deoksiriboz sayısı fosfat sayısının iki katıdır.
13. Sitozin organik bazı deoksiriboz şekeri ile bağ kurabilirken, riboz şekeri ile bağ kuramaz.
14. Guanin ve deoksiriboz şekeri sayıları bilinen bir DNA molekülünün hidrojen bağı sayısı hesaplanabilir.
15. RNA'nın bir zincirindeki adenin nükleotidinin karşısına urasil nükleotidi gelir.
Etkinlik – 2 Doğru / Yanlış SorularıNükleik Asitler ve ATP
120
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıda DNA ve RNA'ya ait bazı özellikler verilmiştir.
Venn diyagramı üzerinde bu özellikleri karşılaştırınız.1– Çift zincirden oluşur.
2– Riboz şekeri içerir.
3– Nükleotidlerden oluşur.
4– Oluşan hata kalıtsal olabilir.
5– Kendini eşleyemez.
6– Adenin bazı içerir.
7– Çekirdekten sitoplazmaya geçebilir.
8– Fosfat grubu içerir.
Aşağıdaki kavramları boşluklara uygun şekilde yerleştirerek metni tamamlayınız.
ATP molekülünün yapısında ……………………… adı verilen azotlu organik bir baz, beş karbonlu şeker olan ……………………… ve üç
……………………… grubu bulunur. ATP molekülünden bir fosfat grubu koparılırsa ……………………… iki fosfat grubu koparılırsa
……………………… molekülleri oluşur. ATP'nin üretildiği reaksiyonlara ……………………… adı verilir.
➢ Fosforilasyon ➢ AMP ➢ Riboz ➢ Adenin ➢ Fosfat ➢ ADP
Etkinlik – 4 Boşluk TamamlamaNükleik Asitler ve ATP
Etkinlik – 3 Venn DiyagramıNükleik Asitler ve ATP
DNA RNA
121
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
Aşağıda birbiri ile bağlantılı Doğru/Yanlış tipinde ifadeler içeren tanılayıcı dallanmış ağaç tekniğinde bir soru verilmiştir. a ifa-desinden başlayarak her Doğru ya da Yanlış cevabınıza göre çıkışlardan sadece birini işaretleyiniz.
Örneğin; a ifadesinin Doğru/Yanlış olduğu belirtilir. Doğru ise b ifadesine, yanlış ise c ifadesine ulaşılır. b ifadesinin Doğru/Yanlış olduğubelirtilir. Doğru ise d ifadesine, yanlış ise e ifadesine ulaşılır. d ifadesinin Doğru/Yanlış olduğu belirtilir. Doğru ise 1. çıkışa, yanlış ise 2. çı-kışa ulaşılır.
Etkinlik – 5 Tanılayıcı Dallanmış AğaçNükleik Asitler ve ATP
Nükleik asitler nükleotit adıverilen birimlerden oluflur.
DNA'nın yapısına katılannükleotitler, RNA'nın yapısına da
katılabilir.
Bir nükleotit, azotlu organik baz,befl karbonlu fleker ve fosfat
grubundan oluflur.
Deoksiribonükleotitlerinyapısında deoksiriboz
flekeri bulunur.
Ribonükleotitlerin yapısındariboz flekeri bulunur.
Nükleotidlerin yapısındadört çeflit organik
baz bulunur.
Fosfat grubu hem DNA hem deRNA nükleotidlerinin
yapısına katılır.
D Y
D Y D Y
D Y
1. ç›k›fl 2. ç›k›fl 3. ç›k›fl 4. ç›k›fl 5. ç›k›fl 6. ç›k›fl 7. ç›k›fl 8. ç›k›fl
a
b c
d e f g
D Y D Y D Y
122
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
123
1. Ökaryot bir hücreye ait,
I. çekirdek,
II. sitoplazma,
III. mitokondri,
IV. kloroplast
kısımlarından hangilerinde DNA molekülü bulunur?
A) I ve II B) III ve IV C) I, III ve IV
D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV
2.
Watson–Crick DNA modeline ait yukarıdaki şemaya göre;
I. Tek zincirdeki guanin ve sitozin sayıları eşittir.
II. İki zincirin bir arada kalması hidrojen bağları ile sağlanır.
III. Birinci ve ikinci zincirdeki nükleotit sayıları eşittir.
sonuçlarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
3. ATP molekülünün yapısında aşağıdakilerden hangisi bu-lunmaz?
A) Adenin bazı B) Fosfat grubu
C) Deoksiriboz şekeri D) Fosfat bağı
E) Ester bağı
4.
Yukarıdaki tabloya göre X, Y ve Z organik bileşikleri aşa-ğıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
5. DNA molekülüne ait nükleotitlerin hidrolizi sonucu aşağı-dakilerden hangisi oluşamaz?
A) Guanin B) Adenin C) Fosfat
D) Timin E) Riboz
6. Aşağıdakilerden hangisi DNA ve RNA molekülleri için or-taktır?
A) Sarmal yapıda olma
B) Eşlenerek sayısını artırma
C) Timin bazı içerme
D) Ribozomun yapısına katılma
E) Fosfodiester bağı içerme
7. Aynı hücrede bulunan iki farklı nükleotitin içerdikleri,
I. fosfat,
II. pentoz çeşidi,
III. organik baz çeşidi
yapılarında hangileri farklılık gösterebilir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
I II III
A) ATP RNA DNA
B) DNA ATP RNA
C) RNA DNA ATP
D) ATP DNA RNA
E) RNA ATP DNA
Organik madde Pentoz şekeri İçerdiği organik bazlar
I Riboz A
II Deoksiriboz A, G, S, T
III Riboz A, G, S, U
P P
P P
P P
I. zinciri II. zinciri
DNA molekülü
TA
AT
G S
H ba€ı
1) C 2) A 3) C 4) D 5) E 6) E 7) D
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
TEST – 1
8) C 9) B 10) C 11) A 12) B 13) D 14) B 15) A124
8. DNA, RNA ve ATP moleküllerinde,
I. monosakkarit içerme,
II. hücre yönetimini sağlama,
III. fosfat grubu içerme
özelliklerinden hangileri ortak olarak gözlenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
9.
Yukarıdaki organik madde ile ilgili aşağıda verilen bilgi-lerden hangisi doğru değildir?
A) Riboz şekeri içerir.
B) Üretildiği reaksiyonlara defosforilasyon denir.
C) Organik bazı adenindir.
D) İki tane yüksek enerjili fosfat bağı içerir.
E) Tüm canlı hücrelerde üretilir.
10. DNA molekülü ile ilgili aşağıdaki oranlardan hangisi herzaman 1'e eşit olur?
A) B)
C) D)
E)
11. RNA çeşitleri ile ilgili,
I. zayıf hidrojen bağı içerme,
II. tekrar tekrar kullanılabilme,
III. transkripsiyon ile sentezlenme
özelliklerinden hangileri ortak değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
12.
Yukarıda verilen DNA molekülündeki hataların düzeltil-mesi için gerekli olan timin sayısı kaçtır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
13. Riboz + X + = Ribonükleotit
Deoksiriboz + Y + = Deoksiribonükleotit
Yukarıda RNA ve DNA molekülüne ait iki farklı nükleotit veril-miştir.
Buna göre X ve Y yerine aşağıdakilerden hangisi yazıla-bilir?
14. Aynı sayıda nükleotit bulunduran DNA ve RNA molekül-lerinin,
I. pentoz sayıları,
II. zincir uzunlukları,
III. fosfat sayıları
özelliklerinden hangilerinin farklı olması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
15. DNA yapısına katılan adenin nükleotidi ile RNA yapısınakatılan adenin nükleotidinde bulunan,
I. azotlu organik baz,
II. pentoz,
III. fosforik asit
moleküllerden hangilerinde farklılık gözlenir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
X Y
A) Timin Guanin
B) Adenin Urasil
C) Timin Sitozin
D) Sitozin Adenin
E) Guanin Urasil
H PO3 4-
H PO3 4-
G A S A S A T
T A G G T G
T
Pürin sayısıTimin sayısı
Fosfat sayısıGuanin sayısı
Deoksiriboz sayısıFosfat sayısı
Sitozin sayısıAdenin sayısı
Deoksiriboz sayısıPirimidin sayısı
P P P
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
125
1. RNA molekülü ile ilgili,
I. Üç çeşit pirimidin bazı içerir.
II. Yapısındaki pentoz şekeri ribozdur.
III. Hücre bölünmesinden önce kendini eşler.
ifadelerinden hangileri doğru değildir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
2. Eşit sayıda nükleotit içeren iki DNA molekülündeki,
I. adenin,
II. hidrojen bağı,
III. deoksiriboz,
IV. pirimidin bazları
sayılarından hangileri farklılık gösterebilir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
3. ATP, DNA ve RNA moleküllerinde aşağıdakilerden hangisiortak olarak bulunur?
A) Deoksiriboz B) Guanin
C) Riboz D) Adenin
E) Urasil
4. Aşağıdakilerden hangisi ekzergonik bir reaksiyondur?
A) Protein sentezi B) Aktif taşıma
C) Oksijenli solunum D) Hücre bölünmesi
E) Glikojen sentezi
5. Nükleik asitlerin organizasyonuna ait,
I. nükleotit,
II. nükleoprotein,
III. DNA,
IV. nükleozit
birimlerinin küçükten büyüğe doğru sıralaması nasıl ol-malıdır?
A) I – IV – III – II B) II – III – I – IV
C) III – II – IV – I D) IV – I – II – III
E) IV – I – III – II
6.
Yukarıda DNA'ya ait bir nükleotit verilmiştir.
X, Y ve Z kısımları için;
I. X ve Y arasında glikozit bağı bulunur.
II. Y altı karbonlu bir şekerdir.
III. Y ve Z arasında fosfodiester bağı bulunur.
yargılarından hangileri doğru değildir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
7. Aşağıda prokaryotik beş hücreye ait nükleotit dizilimleri veril-miştir.
Bunlardan hangisinde meydana gelen hatanın kalıtsalolma ihtimali yoktur?
A) G – A – A – S – G – A
B) T – A – G – S – S – A
C) A – G – S – U – A – S
D) A – G – T – A – S – G
E) S – A – G – A – T – T
8. • DNA'daki nükleotit çeşidi sayısı → X
• Nükleik asitlerde bulunabilecek organik baz sayısı → Y
• Nükleik asitlerdeki toplam nükleotit çeşidi sayısı→ Z
Nükleik asitlere ait X, Y ve Z sayıları aşağıdakilerden han-gisinde doğru olarak verilmiştir?
X Y Z
A) 5 5 5
B) 4 5 8
C) 4 4 5
D) 4 4 8
E) 4 4 4
XY
Z
PentozOrganik baz
1) D 2) A 3) D 4) C 5) E 6) E 7) C 8) B
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
TEST–2
9) A 10) B 11) D 12) A 13) D 14) D 15) B126
9. Fosfat sayısı bilinen bir DNA molekülünde bu veri kulla-nılarak,
I. deoksiriboz,
II. hidrojen bağı,
III. adenin
sayılarından hangileri bulunabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III
10. Bir deoksiribonükleotit zincirinde aşağıdaki yapılardanhangisi bulunmaz?
A) Deoksiriboz şekeri
B) Peptit bağı
C) Timin bazı
D) Fosforik asit
E) Glikozit bağı
11. Eşit sayıda nükleotit içeren üç farklı DNA molekülünün
oranları,
I. 2
II.
III. 1
olarak saptanmıştır.
Bu DNA moleküllerindeki hidrojen bağı sayılarının azdançoğa doğru sıralaması aşağıdakilerden hangisinde doğruolarak verilmiştir?
A) I – II – III B) I – III – II
C) II – I – III D) II – III – I
E) III – I – II
12. 600 tane pürin bazı içeren bir DNA molekülündeki toplamnükleotit sayısı kaçtır?
A) 1200 B) 1500 C) 1700
D) 1900 E) 2000
13. DNA ve RNA molekülleri içerdikleri,
I. fosforik asit,
II. pirimidin bazları,
III. pentoz şekeri,
IV. pürin bazları
yapılarından hangilerine bakılarak ayırt edilebilirler?
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) III ve IV
14. DNA molekülü ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden han-gisi yanlıştır?
A) Pürin bazlarının toplamı, pirimidin bazlarının toplamınaeşittir.
B) İki polinükleotit zincirinden oluşur.
C) Guanin nükleotit sayısı sitozin nükleotit sayısına eşittir.
D) Sahip olduğu üçlü hidrojen bağı sayısı ikili hidrojen bağısayısından her zaman çoktur.
E) Adenin nükleotit sayısı timin nükleotit sayısına eşittir.
15.
Yukarıda DNA molekülünün bir kısmı verilmiştir.
Buna göre DNA'nın ikinci zincirinin nükleotit dizilimi aşa-ğıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) ATGSAG B) TASSAG
C) ATGGTS D) TASGTS
E) TASSTG
AT
G S AG 1. zincir
2. zincir
21
TS
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1.
Yukarıda DNA molekülüne ait bir zincirin nükleotit dizilimi verilmiştir. Buna göre aşağıdaki soruları cevaplayınız.
a) Bu zincirin karşısındaki zincirin nükleotit dizilimini çiziniz.
b) Bu zincirdeki pürin sayısının pirimidin sayısına oranını bulunuz.
c) Karşı zinciri ile oluşturacağı toplam hidrojen bağı sayısı kaçtır?
d) Bu zincirde bulunan organik bazlardan hangisi RNA'da bulunamaz?
2. Aşağıdaki organik moleküldeki numaralı kısımların isimlerini yazınız.
I. ……………………………………
II. ……………………………………
III. ……………………………………
IV. ……………………………………
V. ……………………………………
VI. ……………………………………
I II
P P P
III
IV
V
VI( : Yüksek enerjili fosfat ba€lar›)
G A S T T A T G A
127
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
3. mRNA, tRNA ve rRNA'nın protein sentezindeki görevlerini yazınız.
a) mRNA : ………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
b) tRNA : ………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
c) rRNA : ………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
4.
Yukarıda nükeik asitlerin yapısında bulunan bir nükleotit çeşidi verilmiştir.
Bu nükleotit ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden doğru olanın yanındaki kutuya (✓), yanlış olanın yanındaki kutuya (X) işa-reti koyunuz.
a. İçerdiği baz pirimidin grubuna aittir.
b. Pentoz yerine riboz ya da deoksiriboz yazılabilir.
c. Fosfat inorganik, pentoz organik yapılıdır.
d. Sadece DNA'nın yapısına katılabilir.
e. Pentoz ve organik baz arasında fosfodiester bağı bulunur.
f. Guanin nükleotiti ile hidrojen bağı kurabilir.
O
O
OH
O
–O
PD T
Fosfat Pentoz Organik baz
128
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
5. Aşağıdaki Yapılandırılmış Gridʼte bir DNA molekülünde bulunan yapılar kutucuklarda numaralandırılarak gösterilmiştir. Ku-tucuk numaralarını kullanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.
a) Pirimidin grubunu oluşturan bazlar hangi numaralar ile gösterilmiştir?
b) Bir deoksiribonükleotidin yapısında bulunabilecek moleküller hangi numaralar ile gösterilmiştir?
c) Bir deoksiribonükleotidin yapısındaki bağlar hangi numaralar ile gösterilmiştir?
d) İki polinükleotit zincirini karşılıklı bir arada tutan bağ hangi numara ile gösterilmiştir?
6. Bir DNA molekülüne ait aşağıdaki oranları yazınız.
a) ?
b) ?
c) ?
d) ?
e) ?
7. Nükleik asitlere ait aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
RNA DNA
İçerdiği şeker
Nükleotit çeşitleri
Zincir sayısı
Prokaryot hücrede bulunduğu kısım
Kendini eşleyebilme
Deoksiriboz sayısıFosfat sayısı
=
Pirimidin sayısıPürin sayısı
=
Deoksiriboz sayısıPirimidin sayısı
=
Pürin sayısıFosfat sayısı
=
Toplam nükleotit sayısıPürin sayısı
=
1. Ester bağı 2. Fosforik asit 3. Adenin bazı
4. Deoksiriboz 5. Hidrojen bağı 6. Timin bazı
7. Sitozin bazı 8. Glikozit bağı 9. Guanin bazı
129
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. Riboz beş karbonlu bir şeker olup RNA ve ATP'nin yapısına katılır.
2. DNA molekülünde guanin ve sitozin nükleotitleri arasında üç hidrojen bağı bulunur.
3. Adenin ve guanin bazları çift halkalı bir iskelete sahip olup, pürin bazları olarak adlandırılır.
4. Nükleik asitlerin yapıtaşlarına nükleotit adı verilir.
5. DNA molekülünün aynı zincirindeki bir nükleotidin şekeri diğer nükleotitin fosfat grubuna fosfodiester bağı ile bağlanır.
6. Hücre bölünmesinin öncesinde DNA'nın kendini eşlemesine replikasyon denir.
7. mRNA sentezlenecek proteine ait genetik bilgiyi DNA'dan alıp ribozoma taşır.
8. RNA'nın yapısına katılan urasil nükleotidi, DNA'nın yapısına katılamaz.
9. DNA üzerinden RNA sentezine transkripsiyon denir.
10. Bitkilerde gerçekleşen fotosentez olayında fotofosforilasyon ile ATP üretilir.
11. Aktif taşıma ve protein sentezi gibi enerjinin harcandığı reaksiyonlara endergonik reaksiyon denir.
12. ADP'ye bir fosfat grubunun eklenmesi ile ATP sentezine fosforilasyon denir.
13. Pirimidin bazlarına örnek olarak sitozin, timin ve urasil verilebilir.
14. Bir nükleotidin organik baz ve şekerden oluşan kısmına nükleozit denir.
15. tRNA sitoplazmadan aldığı amino asitleri, genetik şifreye göre ribozoma taşır.
1. RNA molekülündeki hatalar kalıtsal olabilir.
2. ATP'nin yapısında iki tane yüksek enerjili fosfat bağı bulunur.
3. Nükleik asitlerin yapısında sekiz çeşit nükleotit bulunur.
4. DNA molekülünün karşılıklı zincirlerinde guanin bazı, sitozin bazı ile eşlenir.
5. Aynı dokuya ait iki hücre arasında ATP alış verişi gerçekleşebilir.
6. DNA molekülündeki pürin bazlarının sayısı, toplam nükleotit sayısının yarısı kadardır.
7. Bir insan hücresinin çekirdek ve mitokondrisinde bulunan DNA'ların nükleotit dizilimi aynıdır.
8. DNA molekülünün tek zincirindeki adenin / timin oranı her zaman 1'e eşittir.
9. Guanin ve sitozin arasında bulunan zayıf hidrojen bağı sayısı, adenin ve timin arasındaki zayıf hidrojen bağı sayısından çok-
tur.
10. DNA molekülü çift, mRNA molekülü tek zincirden oluşur.
11. rRNA, ribozom organelinin yapısına katılır.
12. DNA molekülündeki deoksiriboz sayısı fosfat sayısının iki katıdır.
13. Sitozin organik bazı deoksiriboz şekeri ile bağ kurabilirken, riboz şekeri ile bağ kuramaz.
14. Guanin ve deoksiriboz şekeri sayıları bilinen bir DNA molekülünün hidrojen bağı sayısı hesaplanabilir.
15. RNA'nın bir zincirindeki adenin nükleotidinin karşısına urasil nükleotidi gelir.Y
D
Y
Y
D
D
D
Y
Y
D
Y
D
D
D
Y
Etkinlik – 2 Doğru – Yanlış SorularıNükleik Asitler ve ATP
Etkinlik – 1 Boşluk Tamamlama SorularıNükleik Asitler ve ATP
130
CEVAPLAR
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1– Çift zincirden oluşur 2– Riboz şekeri içerir 3– Nükleotidlerden oluşur 4– Oluşan hata kalıtsal olabilir
5– Kendini eşleyemez 6– Adenin bazı içerir 7– Çekirdekten sitoplazmaya geçebilir 8– Fosfat grubu içerir
ATP molekülünün yapısında adenin adı verilen azotlu organik bir baz, beş karbonlu şeker olan riboz ve üç fosfat grubu bulunur. ATP mo-
lekülünden bir fosfat grubu koparılırsa ADP iki fosfat grubu koparılırsa AMP molekülleri oluşur. ATP'nin üretildiği reaksiyonlara fosforilasyon
adı verilir.
a, c, d, e ve g ifadeleri doğru, b ve f ifadeleri yanlıştır. Tanılayıcı dallanmış ağaçtaki ifadeleri takip eden öğrenci 3. çıkışa ulaşır.
DNA RNA
1, 4 2, 5, 73, 6, 8
Etkinlik – 4 Boşluk TamamlamaNükleik Asitler ve ATP
Etkinlik – 3 Venn DiyagramıNükleik Asitler ve ATP
Etkinlik – 5 Tanılayıcı Dallanmış AğaçNükleik Asitler ve ATP
131
CEVAPLAR
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
1. a) Bu zincirin karşısındaki zincirin nükleotit dizilimini çiziniz. STGAATAST
b) Bu zincirdeki pürin sayısının pirimidin sayısına oranını bulunuz.
c) Karşı zinciri ile oluşturacağı toplam hidrojen bağı sayısı kaçtır? 21
d) Bu zincirde bulunan organik bazlardan hangisi RNA'da bulunamaz? Timin
2.
I. Adenin II. Riboz III. Fosfat IV. AMP V. ADP VI. ATP
3. a) mRNA : DNA'dan aldığı genetik şifreyi ribozoma taşır.
b) tRNA : Sitoplazmadan aldığı amino asitleri mRNA'daki şifreye göre ribozoma taşır.
c) rRNA : Ribozomun yapısına katılır.
4.
a. İçerdiği baz pirimidin grubuna aittir.
b. Pentoz yerine riboz ya da deoksiriboz yazılabilir.
c. Fosfat inorganik, pentoz organik yapılıdır.
d. Sadece DNA'nın yapısına katılabilir.
e. Pentoz ve organik baz arasında fosfodiester bağı bulunur.
f. Guanin nükleotiti ile hidrojen bağı kurabilir.
O
O
OH
O
–O
PD T
Fosfat Pentoz Organik baz
45
X
X
✓
✓
X
✓
I II
P P P
III
IV
V
VI( : Yüksek enerjili fosfat ba€lar›)
132
CEVAPLAR
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1
5.
a) Pirimidin grubunu oluşturan bazlar hangi numaralı ile gösterilmiştir? (6 ve 7)
b) Bir deoksiribonükleotidin yapısında bulunabilecek moleküller hangi numaralar ile gösterilmiştir? (2, 3, 4, 6, 7 ve 9)
c) Bir deoksiribonükleotitin yapısındaki bağlar hangi numaralar ile gösterilmiştir? (1, 2 ve 8)
d) İki polinükleotit zincirini karşılıklı bir arada tutan bağ hangi numara ile gösterilmiştir? (5)
6. a)
b)
c)
d)
e)
7.
Deoksiriboz sayısıFosfat sayısı
1=
Pirimidin sayısıPürin sayısı
1=
Deoksiriboz sayısıPirimidin sayısı
21
=
Pürin sayısıFosfat sayısı
2=
Toplam nükleotit sayısıPürin sayısı
21
=
RNA DNA
İçerdiği şeker Riboz Deoksiriboz
Nükleotit çeşitleri A, G, S, U A, G, S, T
Zincir sayısı Bir İki
Prokaryot hücrede bulunduğu kısım Sitoplazma ve ribozom Sitoplazma
Kendini eşleyebilme Görülmez Görülür
1. Ester bağı 2. Fosforik asit 3. Adenin bazı
4. Deoksiriboz 5. Hidrojen bağı 6. Timin bazı
7. Sitozin bazı 8. Glikozit bağı 8. Guanin bazı
133
CEVAPLAR
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI
Yaşam
Bilim
i Biyo
loji
ÜN
İTE
–1