akimlar ve deizm - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d266350/2017/2017_ozvarinlia.pdf12...

15
AKIMLAR VE DEIZM VAN/ 201 7

Upload: others

Post on 23-Feb-2021

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

DİN KARŞITI ÇAÖDAŞ AKIMLAR • •

VEDEIZM

VAN/ 201 7

Page 2: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı ~örüşler Hus~sunda Mustafa Sabri Efendi'nin Tavrı 1 355

BATIDAKi NÜBÜVVET KARŞITI GÖRÜŞLER HUSUSUNDA MUSTAFA SABRİ

EFENDi'NİN TAVRI

Ahmet ÖZVARiNÜ •

Mustafa Sabri Efendi'ye göre Allah'a ve ahiret gününe inanan Batılı ilim adamlannın ahiretle arasında sıkı bir münasebet bulunan nübüV\(et meselesine temas etmemeleri şaşılacak bir şeydir.Bu durumda onlara şu hususu sormak gerekir;Dünyada insanlara yapmalan ve kaçınmaları gerekenleri belirten peygamberler olmadığı takdirde,varhğına inanılan ahiretteki mükafat ve cezadan nasıl bahsedilebilecektir.

Mustafa Sabri Mısır'da yazdığı "Allah Teala ve Peygamber Karşısında Aklın, ilmin ve Alemin Mevkii"adh eserinde b~tıhların aklını eleştirerek şunları söylüyor: "Elde ettikleri icatlar sayesinde dünya üzerinde kurdukları ezici üstilnlük ve kibire dayanan milletlerio insan kavimlerinin en akıllıları olduklarını biz kabul ve itiraf edemeyiz.Mülhidlerin akılları yüksek akli hakikatierin başında gelen diyanet meselesini idrakten acziyet gösterenler akıllanyla mümtaz olamazlar.Üstün akıl sahibinde makul olan insan oğluna zulmetmemek,zarar vermemektir.Fazilet ve bilgi itibariyle büyük olan rical-i ukeladan biri "Zulüm etmeme aldım, mazlum ve mağdur olmama da izzet-i nefsim mani oldu." demiştir.Diğer cihetten akıl fısk-u fücur ile çekişmededir.Nitekim Cenab-ı Hak, Kur'an'ı Kerim'de cehennem halkından

nakledilen "Eğer söz dinler,akıl ile hareket eder takımdan olsaydık,cehennem halkı arasında olmayacaktik"lbuyunnuştur.Bütün bu deliliere istinaden,dünyaya sahip olan yeni facir medeniyet sahibi batılıların milletierin en akıllıları olduklannı kabulde biz mazaruz.

Mustafa Sabri Efendi onların maddi alandaki başanların inkar etmemekte şöyle demiştir: "Evet onların akılları maddiyatta ileri gitmiştir; fakat maneviyatta öyle değildir.Dünya işlerine yaramaktaki akıldan, büyük hisseleri vardır.O akıldan,iyilerinden ziyade,kötüleri istifade etmektedir.Bu çeşit akıl meleklerle birlikteademe saygı secdesi·etmesi ilahi emrine karşı gelerek "Ben adernden daha şerefliyim,çünkü beni ateşten,onu topraktan

• Dr. Nevşehir ll Müftü Yard 1 Mül~,67 /lO

Page 3: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

356 / Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Oeizm

yaratbn"2diyen şeytanın aklı çeşitinden olsa gerektir. Çünkü kimsenin nefis ve aklını yaratan Allah-u Teala ile mücadelesini aklı selim tasavvur edemez."

Mustafa Sabri Efendi'ye göre İslamiyet bütün dinlerin en kuwetlisi bir diyanet ve dünyaya galip gelenlere üstünlüğü temin edebilecek akıl gibi bir kuwete tamamen uygun bir nizamdır.Bütün önemli işlerde aklın hakemliğine müracaatı ihmal etmeyiz.Mümkünü müstehilden temyiz hususunda onu yegane hakem kıldığımız gibi peygamberin gönderilmesi harikulade mucizenin ellerinde ızharı bütün mümkünata kadir olan Allah Teala'nın iradesiyle mümkün olduğunu da ona bina ettik diyen Mustafa Sabri şöyle devam etmektedir. "Bütün bunlarla beraber Allah'ın sıratı m üstekimine halkı davet için seçip gönderdiği kullarından (peygamberlerden) insanların istiğna gösteremeyeceklerine işarette bulunduk

Bir hükümdarın idaresi altında bulunan halkın akıl sahiplerinden olması,saltanat sahibinin · memur (peygamber)göndermesinden tebliğ ettiklerine kendi sözlerine itaatları gibi i taatlarından ihtiyaçsız o lamayacağını söyledik"

Nübüwet konusu kelam'ın ana konusu olan Allah'ın varlığından sonra gelir ve tamamen Allah'ın varlığını itiraf etmek üzerine kurulmuştur.

Nübüwete ihtiyacı her zaman dile getiren Mustafa Sabri Efendi peygamberlerin rehber olma özelliklerini dile getirdiği eserinde peygamberlik kurumunun ispatı için üç delil getirmiştir.Birincisi: Allah her şeyin yaratıcısı var olduğundan, insana düşen ilk görev ·yaratıcısının onu sorumsuz bırakmayacağını bilmesidir.Allah insana akıl ye irade vererek onu diğer varlıklardan seçkin kılm ıştır.Aklıyla Allah'ı bulma kabiliyetinde olan insan üzerine bir takım yükümlülükleri düştüğünü de kolaylıkla bilse de akıl bu yükümlülükleri tam ve ayrıntılı olarak belirleyemez.Kimsenin aklı kendi kendini düşünmediği gibi birbirinden farklı görüşlere sahip olan filozoflar ve bilginierin aklı da hak ve batılın hayır ve şerrin ortaya konmasında çeşitli görüşler arasında nangisinin Allah'ın rızasına uygun olup, hangisinin olmadığını bilemezler.Akıl çoğunluğun hak ve doğru olacağını tasdik etmez.Çünkü bu yol parlemento usulüdür.Hakkın ortaya çıkmasını sağlamaz.

ilmi meselelerde yapılan araştırmalar görüşlerin sayısı üzerine bina edilemez.Şayet alınan kararlar her insanın ulaştığı neticeye göre ele alınıp

. uygulanırsa şiraze ve intizam bozulur.Anarşi ortaya' çıkar.İşte bu tereddüt ve şaşkınlık içindeki insan,Allah tarafından kendisine doğru yolu gösteren onun

\ emir ve yasaklarını kendisine ulaştıracak bir resule ihtiyaç duyduğunu bütün kalbiyle hisseder.

İkincisi: İkinci hayatın ve din gününün gelişi,Allah'ın peygamberlerinin varlığının da delilidir.Ahiret hayatının ispatından sonra insanlar dünyad-aki yaptıkları amellerd~n ikinci hayatta sorumludurlar.AIIah'ın peygamberlerinin varlığı onların elindeki mucizeleri ilahi adaletin gereğidir. "Müjdeleyiciler ve uyancılar olarak peygamberleri gönderdik ki, peygamberlerden sonra

2 Araf,7/12

Page 4: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı Görüşler Hususunda Mustafa Sabri Efendi'nin Tavrı 1 357

insaniann Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın."l buyurarak ilahi adaleti tesis etmiştir.

Mustafa Sabri ikinci hayatın varlığı ile peygamberlerin vaı:;lığı arasında birbirinden ayniması imkansız · bir bağ olduğu inancındadır.Bundan dolayı "Allah'a ve ahiret gününe inanıp da Allah'ın peygamberlerini inkar eden Batılı ilim adamlan Ahiret hayatının varlığı ile peygamberlerin varlığı arasındaki açık ittisalejyakınlığa dikkat edemiyorlar."diyerek onla n eleştirir.

Mustafa Sabri "Dünyada neyi yapacağı neyi yapamayacağını insanlara tebliğ edecek bir peygamber göndermeden ahirette ceza almaları bir hükümetin idaresindeki milletine karşı nehy ve emretmediği fiillerden dolayı sorguya çekmesi gibi olmaz mı?" diye sormaktadır.Herkese peygamber olarak kendi aklı kifayet eder demek, hükümetin vacrplere ve yasaklara dair kanunu olmadan milletten neyi yapmasını emrettiği neyi de yasaklarlığını kendi aklıyla bulsun demek gibi iltifata Şayan bir söz değildir. "Peygamber göndermeden azap etmeyiz."4ınealindeki ilahi ketarndan daha doğrusu olamaz.

Ü'çüncüsü:Peygamberlerin varlığı Allah Teala'nın peygamberleri eliyle kevni sünneti aşan harika( mucize) yaratmasının da delilidir.Nübüvvet hakiki bir vakıadir.Tecrübeye dayanır.Nübüvvet sadece peygamber tarafından tecrübe edilir.Nebinin mucizesının · tecrübesi nübüvvetinin tecrübesi yerine ka.imdir.Bilinmektedir ki mucize nübüvvetten ayrılmaz.Akli delil tecrübi delilden daha üstündür.Akli delille Vacibü'l-vücud Allah-u Teala'nın varlığı,tecrübi delille de Vacibü'l-vücud olmayan peygamberlerin varlığı ispat edilir.

Mustafa Sabri'ye göre batıda nübüvvet karşıtı görüş sahiplerinin nübüvveti ihmal etmeleri asla mazur görülemez.Peygamberleri itiraf etmemelerinin ona göre iki sebebi vardır.

Birincisi: Batılı ilim adamlan arasında bazılan ilahiyatta yüksek fikirli olmakla beraber dinsizdirler.

ikincisi:Batıh ilahiyatçıların nübüvvet meselesini ihmal etmelerinde resmi dinlerinin Hıristiyanlık olmasının tesiri bulunduğunu zikreder.Çünkü Hıristiyanlığın Nübüvvet asli mahiyetinden çıkarılıp giydirildiği uluhiyyet elbisesi yüzünden aklila uyuşması ziyan edilmiştir .Aslında müellifimize göre; onların üzerine düşen mutlak olarak nübüvvet meselesini araştırmak ve fikir yürütmekti.Onlar Hz.İsa'nın (as) Hıristiyanlar yanındaki nübüvvete has mani cismiyle bu meseledeki sukutlannda mazur görülemezler.Çünkü dünyadaki semavi din Hıristiyanlıkla başlamaz.O Dinin Hıristiyanlıktan evvel tarihi ve mesih Hz.isa'dan(as) evvel gelip geçen peygamberleri vardır.

Nübüvvet ve Uluhiyyetin her ikisinde de ifsada varmış Hıristiyanlık altidesini belki araştırıp tenkitten geçirmiş olsalar,bu sayede inançlarını düzeltmiş olurlardı.Batılı ilahiyatçılann dinleri İslam olsaydı belki bir dar yere düşmezlerdi. s

3 Nisa,4/165 •ısra,17 /15 5 Mustafa Sabri,Kavlü'l-fasl,s.Sl

Page 5: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

358 f Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

Hıristiyanlıkta nübüwet anlayışı karmaşık olup kesin çizgilerle uluhiyetten ayırt edilmemiş aksine uluhiyetle nübüwet birleştirilmiş ve nübüwet tanrının bedene bürünerek İsa diye kendisini insanlara sunması şeklinde açıklanmıştır.Yahudilikte olduğu gibi Hıristiyanlıkta da Hz.Muhammed'in (sav) nübüvveti kabul edilmez, bu nedenle her iki dinin nübüwet anlayışları hem problemli hem de eksiktir.İslam dininde nübüwet anlayışı tamdır.Çünkü İslamiyetre Hz.Musa (as)ve Hz.İsa (as)dahil bütün peygamberler tasdik edilmekle kalınrnamış aynı zamanda nübüwetlerine tanıklık yapılmış, peygamberlikleri tescil edilmiştir.İslam dinine ait vahiy metni ni oluşturan Kur'an'ı Kerim'de herhangi bir problem yoktur.6

İslam dininde nübüwetle bir dönüm noktasına geldiği peygamberlik müessesesi zirveye ulaşarak kendi varlığına son verdiği belirtilmiştir.Böylece akla daha geniş kapılar açılmıştır.Bir dini diğer ilahi dinlerden ayıran şey getird iği vahiydir.Vahiyle gelen prensip ve hükümler açısından birbirinden ayrı lan dinlerde tek başına bir tanrı inancı yeterli değildir.

İslamda nübüwet diğer dinlerden farklı ve üstündür.Mesela bir çok dinde peygamberler beşeri misyondan uzaklaştırılıp uluhiyyetin bir nevi tezahürleri haline getirilirken islam'da kesinlikle peygamberlerin hiçbirisinin beşeriyer sınırları üzerine geçirilmed iği üzerinde özellikle durulmuştur.Çünkü Kur'an'ı Kerim'de "Ne mesih Allah'ın kulu olmaktan geri durur ne de yakın melekler 7" "Ben sadece sizin gibi bir beşerim"8 gibi ·ayetlerde bu durum açıktır.Çünkü diğer .dinler nübüweti rububiyyetin bir devamı ya da benzeri sayarken ikisinin arasına sınır koyma şerefini İslam elde etmiştir.9

islama göre nübüwet babadan oğula usulünü takip eden tarikat şeyhleri gibi halef ve tercih yoluyla kimseye verilmez.Halbuki Yahudi geleneğine göre nebi ile tarikat reisi arasında bir fark yoktur. Bu gelenekiere göre birnebi oğluna nübüweti devredebilir.Örneğin İshak (as) nübüweti büyük oğluna devretmek istemiş ise de küçük oğlunun annesi de söz konusu nebinin aşırı yaşlanmış olması sebebiyle kör olmasından istifade ederek onun huzuruna küçük oğlunu götürmüş ve bu hilenin farkına varmayan kör nebi de duayı küçük oğluna etmiş ve nübüwet bu_ küçük oğula, Yakub'alD(as) geçmiştir. u

Batıdaki kavimlere Peygamber Gelmiş mi?

Peygamberlerin hepsinin doğudaki ümmetiere gönderilmesi,batıdaki milletler arasında bir peygamberin ortaya çıkmaması üzerine Ferdi Vecdi,

· (ö.1954) "Batılı milletler semadan inen dini kanunlara ihtiyaç duymazlar,onlar kendi kanunlannı kendileri yapmaya kadirdirler." demiştir.Bu söz üzerine "Batıdaki kavirnlere peygamber gelmiş midir? sorusunun cevabını veren Mustafa Sabri'ye göre; "Peygamberlerin sayısı

Kur'an'ı Kerim'de diğer mukaddes kitaplarda zikredilen sayıya münh~sır

'Yusuf Şevki Yavuz,islamda Peygamberlik lnancı,s.10,"Nübüwet"OIA,c.33,s.285 1 Nisa,4/72 8 Fussilet,41/6 9 Sait özervarlı,Kelamd a Yenilik Arayışları,sı:ı.ı,istanbul,2008 10 Yakub (as) nübüwete layık değilse Allah böyle bir olayı neden uyarmamışl Sorusu aklımıza gelir buna verilecek cevap "Bu bilgilerin yazıldığı kaynak (Tevrat)tahrif edilmiş bir kitap oluşudur". 11 Şehbenzede,Ahmed Hilmi,islamın esası,(sad.Adnan Bülent baloğlu,Halife keskin,s.40,Ankara 1997

Page 6: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı Görüşler Hususunda Mustafa Sabri Efendi'nin Tavrı 1 359

deği ldir.Nitekim Allah-ü Teala 'Daha önce lossalannı sana anlatbğımız peygamberler gönderdik.Anlatmadığımız nice peygamberler de gö~derdik't2ayetinde Allah-u Teala Hz.Peygambere Kur'an'da bazı peygamberlerin lossalan zikrolunup,bazılarının aniatılmadığı

bildirilmiştir.Bundan dolayı zikredilen kitaplarda ismi geçmeyip tarihen de kayıt düşülmeyen peygamberlerin geçmiş zamanlarda batı kavimlerine gönderilmiş olması mümkündür.

Öte yandan batılı kavimler bizim bildiğimiz ve tarihin de kaydettiğine göre kendisiyle konuşulabilir/söz anlayan ve peygamberi karşılayacak derecede §şikar bir medeniyetten uzak yaşamışlardı.Hatta onlara ilim,felsefe ve içinde bulundukları medeniyetler de Doğu'dan naklolunmuştu.

islam peygamberi yakın bir geçmişte Doğu'da ve Batı'da yaşayan bütün insanlığa gönderildi.Sonra bab terakki/yükselme sahasında büyük ilerlemeler katetti.Medeniyette Doğu'nun gıpta ettiği bir dereceye ulaştı, fakat bu medeniyet halis bir dünya medeniyeti idi,nlfıi ve manevi bir ilerlemeden uzaktı.Onlann medeniyetleri,ilimleri ve ilimdeki keşifleri sadece dünyevi sahadaydı.Bu medeniyetin de bütün hedefi din ve ahireti arkalarma bırakarak dünyadaki menfaat ve lezzetlerden nimetlenmekten ibaretti.Bu sebeple en büyük medeni devletlerin .hükümetleri diyaneti merasimler ve gösterilerden ibaret kabul ederler.

Batı'nın en ileri felsefe kabul ettiği Doğu'daki çağdaş ilim adamlarının da çok beğendiği Pozitivizm felsefesinin kurucusu Auguste Comte (ö.1857) "İnsanlar için üç tekfunül derecesi tasavvur eder. Birincisi ve en aşağı derecesi halet-i diniyedir.Ve sona ermeye mahkumdur.Kemal mertebesi olarak baki kalan ise tabiat kanunlannı tetkik ve iştigal

halidir."demiştir.I3İnsan zihninin üç dönemden geçtiğini ve içinde yaşanılan çağın bilim çağı olduğunu söyleyen Comte geçmiş çağlan Teolojik ve Metafizik çağlar diye olumsuz olarak değerlendirir.Böyle bir yaklaşım doğru

değildir.Çünkü geçmiş çağlarda da pekala ilmi düşünce mevcuttu.ı4 ·

1 9.asnn en meşhur İngiliz Filozofu Herbert Spencer(ö.l 903)de ahla lo hayattaki başanlar mikyası ile ölçmekte ve milletierin zaman ve mekanın ihtilaflanyla muhtelif olan hayat nitelikleri adetlere uygun olan ahiakın seçimini tavsiye etmektedir. ıs

Mustafa Sabri'ye göre; Dünyadaki kazançlan nda ileri gitmiş Batılı milletler bu sayılan sebepler neticesi din hususunda çok geri kalmışlar.Başlanndaki akıl sahipleri zeka ve akıl ile uyuşmadığı gerekçesiyle dinlerini tamamen terk etmişler.Makulfakla uygun bir din aramak ve vücubunu idrak hususunda akıllan yetmemiştir. Ayrıca o.nlar arasında akıldan tecerrüd edenlerde az değildir.Şüpheci Filozof Friedrich Hegel(ö.1831) imana aykırı

· şüphecilikte uyuşamadığından dolayı dind&n tecerrüd ettiği gibi akıldan da feragat etmiştir.Bununla beraber tenakuzdan çekinmeyen bu dinsiz adam

12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin Erdem, bazı Felsefe meseleleri,s.107,Konya ,1.999 15 Mustafa Sabri,Mevkıfu' l-akl,cilt 4,s.167

Page 7: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

360 1 Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

Allah'ın bir ve aynı zamanda üç olmak üzere tefsir edilen Testis inancında çelişki bulunduğundan dolayı,Hıristiyanlığı methetmektedir.

Batı'nın dinsiz akıllılannın ne halde olduklan bu örneklerden anlaşılıyor.Dindarlan ise baba ve dedelerinden miras aldıkları aslı bozuk bir din~ saplanmış bulunmaktadırlar.Dinlerinin akıl ile bir münasebeti, Hz.Isa'nın( as) tebliğ ettiği d inin aslı ile de bir yakınlığı kalmadığı gibi bu mühim konularla ilgili fikir yürütmeyen insanlar geneli oluşturur.Akıl ile Hıristiyanlığın ittifakının olmadığını idrak eden dindar akıllıianna gelince onlar bu meselede dininaklın üzerinde olduğunu iddia ile itizarda bulunmaktadırlar.

Batı'nın en büyük ve en akıllı Filozofu Descartes(ö.1650) "Dini hakikatler tabiatıyla aniaşılamadığından aklın alanından uzakta kalması

· vaciptir."diyerek bu iddiayı tasdik etmişti.Filozofun büyük aklı bu iddia'nın din için faydalı değil,hem akıl hem din için zararlı olduğunu, kendisinin de böyle bir tasdikle aklından feragat eqenlere ittihak etmekten başka bir şey yapmış olacağını idrak edememişti.ı6

· Mustafa Sabri'ye göre; Aklın ve her şeyin üstünde yalnız dinin sahibi ve kurucusu Allah-u Teala vardır.Akıl ile müşerref kıldığı yaratıkianna dini farz eden de odur.Dindar Batı' akıllıları tıpkı mülhidlerin dini alaya aldıkları gibi dini akli hücumlara hedef kabul ederek küçümsemektedirler.Batı sanat ve ticarette ilerlemiş olmasına rağmen makul d ine karşı göz yummuş ve din sahasından Batı ile Doğu arasındaki mesafe boyunca uzaklaşmışlar.İslam dinini kabul etmek üzere yaklaşımda · bulunacaklarına ona düŞman kesilmişlerdirPBütün ileriemelere rağmen Batı ne zaman Hz.Muhammed'in(sav) nübüvvetini kabul etmeye hazır olur,dini de aklıyla ittifak ederse o zaman Hz.Muhammed'in (sav)ümmeti olmaya hak kazanır.Eğer nübüvvet sanat ve ticaret olsaydı,en büyük peygamberler Batı memleketlerinden çıkardı.18

Mucize

Mustafa Sabri Efendi'nin nübüvvet konusuyla ilgili olarak önem verdiği konuların başında mucize kavramı gelir.Ona göre her peygamberin mucizesi vardır ve peygamberler nübüvvet davalarının ispatı ıqın mucize göstermişlerdir. 19 Nebi olan zata,peygamber olduğuna dair Allah tarafından bir işaret bir nişane verilmelidir.Bu işaret ve nişan da mucizedir.Mucize dışında hiç bir şey hakiki nübüvvetin ,işareti olamaz.ıo Mucize Dünyada ona karşı meydan okuyanların benzerini getirmekten aciz kalışıyla birlikte nübüvvet iddiasında

··bulunan kişinin doğruluğunu göstermek için harikulade bir işin ortaya çıkmasıdır. 21

16 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l·akl,cilt 4,s.178 17 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l·akl,cilt 4,s.168 ıs Batılı düşünürlerin Islam dinine itirazları farkettirmeden ustaca olmuştu.Müslüman aydınlar içinde Batılılar gibi düşünenler i:ıldu,buda mucizeler ve nübüwet meselesinde taraftar buldular.Batılı ilim adamları kevni mucizeieri imkansız kabul edip,inkar ediyorlardı.ayrıca peygamberliğin vehbi değil kesbi yani sonradan kazanılan bir mertebe olduğunu iddia ediyorlardı.Bkz.Ramazan ei-Buti,islam Akaidi,s.134-234 19 Ahmet özvarinli,Mustafa· Sabri Efendi' nin Nübüwet anlayışı,(DT)Kayseri,2016,s.47 20 Mustafa Sabri,mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.157 21 Temel Yeşilyurt, islam Akaidinin Ana umdeleri,s.SO

Page 8: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı Görüşler Hususunda Mustafa Sabri_ Efenqi'n_in _Tavrı 1 361

Mustafa Sabri'ye göre;"Mudze,eri inkar,nübüvveti inkann alameti mahsusasıdır.Bütün bu inkarlann esası,yeni ilmin 'Harikulade olaylar' namıyla bir şey kabul etmemesine dayanmaktadır.'.' ·

Kur'am Kerim mucizeler . hakkında: bazen . hak,beyyinat,ayet-i ~bra,sulta.n,burhan ve Furkan ta_birferin_i . -kullanıyor.M,ustafa ~ab~i . __ Efendi nübüvvetle ·bağlantılı olarak mucize komisunöa · şunlan söyler: Müslümanlar 1400 . senelik müddet zarfında; Allah'a, . riıeleklerine,inzal .kf~planna, peygamberlerine, o peygamberlerin· mucizeleri ne,· is na dı doğru olarak Allah'ın kitabına ve "Nebevi hadislere" emirler,nehiyler,ahiret ahvali ne varsa hepsine iman etmişlerdi.Uzun asırlar boyunca varlığı,beşer kudreti haricinde ızhar ettikleri mucizelerle,Allah tarafından desteklendiideri hakkında bütün müminlere küçük bir şek ve şüphe anz olmamıştı. Onları mürninler hiç tereddüt göstermeksizin,Allahın Musa'yı( as) iradesinin tebliğine memur edip yed-i beyza bahşeylediğine,elindeki asasını yere atınca yılana dönüşerek Firavun'un beraberindeki sihirbazların sihirlerini kapıp yok _ ediverdiğine,denize vurunca,deniz her biri dağ büyüklüğünde dalgalara ayrılıp kuru bir yol haline geldiğine,Hz.Musa (as)ve ona tabi olanların geçip Firavun ve ordusunun denizde boğulduklanna inanmışlardır.

Müslümanlar; Hz.İsa'nın (as)babasız doğduğuna,henüz beşikte bir sabi iken konuştuğuna, anadan doğma amalara nür-ı basan iade ile {görme imkanına kavuşturrnasına "baras"illetine mübtelalara şifa, vermesine Allah'ın izniyle ölüleri dirilttiğine,Yahudilerin öldürme ve asma teşebbüsü üzerine Cenab-ı Hakk tarafından semaya ref olunduğuna ahir zamanda tekrar yere ineceğine Hz.İbrahim'e kavmi cehennem gibi ateşler yakıp onu içine attıkları halde ateşin emr-i ilahi ile yakınayıp Halilullah'a karşı, serin bir selamet sığınağına çevrildiğine,ayın Hz.Muhammed (sav) Efendimiz ıçın yarılıp ikiye bölündüğüne,Peygamberin Mekkedeki Mescidi Haram'dan bir gece vakti Mescidi Aksa'ya intikal ettirildiğine ve gazvelerinde risaletinde döğüşe kalkan jmübarizler halinde birbiri ardınca gelen binlerce meleğin ordularıyla yardıma koşuştuklarına mürninler iman getirmişlerdi.

Mustafa Sabri Efendi mucizeleri inkar eden Batıdaki nübüvvet karşıtı görüş sahiplerini eleştirerek "Allah'a iman davasında bulundukları halde, alemin nizamma aykındır,diye mucizeleri inkara yeltenenlere deriz ki; Nizam-ı alem adı verilen bu kainat manzumesini vaz eden Allah değil midir? Nasıl Allah'ı,kendi irade ve kudretiyle vaz ettiği bir nizama tabi tutmaya çalışıyorsunuz? Kadir ve muhtar olan,vazıı olduğu şeyi istediği zaman değiştirmekten niçin aciz olsun? Şimdiye kadar değiştirmemiş denilecek olursa;bu değiştirmernek Kur'an'ı Kerim'in de teğayyüre uğramayacağını bildirdiği kanununun eseridir ve bize nisbetle böyledir ki manası bizim o nizam-ı alemi tebdil kudretinde olmadığımızı bildirmekten ibarettir.Bu suretle nizam-ı alem mucibince yanmak özelliğine sahip her şeyi ateş yakacaktır.Bizim maslahatımız dahi bu nizamın böylece devamından yanadır. Çünkü işlerimizi ve ihtiyaçlarımızı ona göre tanzim etmiş bulunuyoruz.Yakmak kanunu onu vaz eden halıkı değil,bizleri mukayyed kılar.Yakan ateşi Allah isterse,resulu ve Halili Hz.İbrahim'e (as) karşı serin bir baharistan'a çevirerek peygamberin risaletini destekleyen bir mucize haline koyar ... şeklinde açıklamalar yapar

Page 9: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

362 /Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

Mucizenin doğa yasalanna aykırı oluşu,onun imkansız ve akla aykırı oduğu manasma gelmez.Tabiat kanunları maddenin kendinden kaynaklanmamaktadır ve zorunlu değildir.Bu düzen tabiatı yaratan tarafından verilmiştir.Aynı yaratıcı tarafından bu düzenin askıya alınması ve değiştirilmesi de mümkündür.Bir bilgisayar programını kullanan kimse, o programın yaptığı işlemi değişmez bir düzen gibi görebilir.Oysa o işlem, programemın kodladığı bir şeydir ve programı yapan kişi o kodu değiştire~ilir.Bunun gibi tabiatı yaratırken veya yarattıktan sonra ona bu düzeni veren gücün, bu düzeni dilediği zaman askıya alması bu düzenin dışına çıkan olaylar var etmesi imkansız değildir.ıı

Eşya üzerindeki kanunların değişmezliği kendi zatından gelmeyip Allah'ın iradesiyledir.Allah dilerse bunları değiştirir.Bir otomobili yapan nası l ki onun tasarımında değişiklik yapabilirse tabiat kanunlarını yaratan Yüce Allah da

; istediği zaman o kanunları değiştirebilir.B

Mucize akidesi üç temel kurala dayanır.

İslam alimleri Kur'an'ı Kerim'de geçen bütün peygamber kıssalarına ve bu !kıssalarda anlatılan peygamber mucizelerine,ahiret ahvaline aynı şekilde Kur'an da geçtiği üzere iman ederler. Bu haberlerde vakıa muhalif hiçbir şey tasavvur etmedikleri gibi tevil ve tağyire de muhtaç olmazlar.Çünkü ayetlerde zikredilen o kıssalar kullara verilen haberlerdir. Allah tarafından nesh edilmelerine imkan yoktur; aksi takdirde yalan veya cehaletten başka bir şey olamayacaklarından Cenab-ı Hakk'ın böyle bir töhmetten tenzihi iktiza eder.

Mustafa Sabri Efendi'ye göre mucize akidesi üç esasa itimat eder:

İlk esas: mucizeyi halk eden,mucize elinde zuhura gelen peygamber değil,Allah Teala olduğuna ve o m_ucizeyi yaratmaya ait kudretine,yani aklen muhal olmaması hasebiyle kudreti ilahiye haricinde bulunmadığı esasına dayanır.

İkinci esas: Haddi zatındaki imkanından başka vukuuna dair Allah'ın kitabı Kur'an'ı Kerim gibi hakkında yalan tasawurunun aklın caiz görmediği bir şehadetle müeyyedjdoğrulanmış olduğuna bina eder.Zira tarih,tekzib ve hata edebildiği halde,Cenab-ı Hak için yalan ve hata tasavvuruna imkan yoktur.Nitekim Allah'ın haber verdiği bir şeyin doğruluğu hakkında aklen bir

. rnani bulunmadığı halde "Aklen mümkün değildir"veya ''Kudreti ilahiye icadına kafi değildir" diyerek, bir kimse şek ve şüphede bulunursa küfür irtikab etmiş olur. '

Mucizeler akidesi hususundaki bu iki esas,mucizelerden başka Kur'an'ı Kerim lassaları ve ahiret ah vali ne dair haberler hakkında da geçerlidir.

· Üçüncü esas: Peygamberlerin nübüvvet davalarına istinadgah ittihaz etmek,hidayete davetlerinde insanların itimadını temin etmek üzere mucizelere olan ihtiyaçtı r.

:u Ardoğan, Recep, Delillerden temellere.ı.baskı,lstanbul,2014,s.255 23 Bağçeci, Muhittin Kelam ilmine Giriş,Kayseri,1994,s.87

Page 10: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı Görüşler Hususu~da Mustafa Sabri Efendi'nin T~vrı /. ~~3

Gaybl sebeplere dayanan mucizeleri ve hankulade olaylan inkar edenin, gaybi.işlerden olan hakiki nübüvveti de inkar etmesi gerekir.O mucizelerin akıl yanında muhal olmadığı aşikardır. ·

. Mustafa Sabri Efendi Batılı ilim adamlannın sözlerini nakleder.O~aı:a göre; '.'Bjiqin dinler akıl ile ittifak edemez.Çünkü dfn görülmeyen bir halıka,görülmey~n ah~rete,görülmeyen V'ahye,nübüvvete, mucizeye,bas,haşir ve sevaba cennet ve cehenneme ait sevap ve az4ba imandan ibarettir ki hepsi de görülmeyen şeylerdir." onların görüşferine Kur'an'ı Kerim'den delillergetirir.

Allah ve Resulü hakionda küfre sapanlar..Allah ve Resulü arasını ayırmak isteyenler ve bazısına iman ederiz,bazısına iman ebneyiz diyerek ikisi aryısı bir yol tutanlar hakiki kafirlerdir.Biz kafirler için alçalbcı azaplar hazırladık24

Allah'ın ayetleriyle mücadeleye katirierden başkası girişmez,onlann halk içinde gezip dolaşmalan seni aldatmasın .. ıs

Allah'ın kudretini hakioyla takdir etmeyerek "Allah beşere bir şey inzal etmedi dediler.Onlann dediğinden dolayı hüzüntendiğini

biliyoruz;onlar seni yalanlamıyorlar,o zalimler Allah'ın ayetlerini inkar ebnektedirler.26

Allah Teala'yı azarnet ve kudretini meydanda olup bitenleri tecrübeye dayanarak,nübüvvet ve mucizeleri inkar eden gafillerin takdir etmemesine rağmen bu böyledir.Onlar Batılı ilahiyatçılar tecrübenin reyaç bulduğu aklın,kesada uğradığı bir çağda yaşadıklarından yeryüzü ve göklerin mahluk olduğunu, imkanını uzak görüyorlar.Bulunduklan asırda peygamberin gökler ve yeryüzünden büyük olmayan mucizesini görmediklerinden "mümkün değildir.Alemin nizamıyla ittifak edemez"diyorlar.Mustafa Sabriye göre; insanın akıllısı iman terazisinde belli olur.Allah'a iman eden en akılllı, inkar eden ise en ahmak ve cahildir.

Allah'ın varlığına inanan bir kısım insanların gökyüzünü ve yeryüzünü·. yaratmayakadir Cenab-ı Hakk'ın, o yeryüzü ve gökyüzünün bir cüzüne ait küçük bir değişiklikle mucize yaratmasına kadir olacağını itiraf etmemeleri,ahmaklık ve ilhad büyüklüğüyle değilse,daha açık olan muhtelifbir ahmaklıkladır.

Bu hususta Ebui-Ala'nın şiiri ne güzeldir:

"Allah'a iman eden insan akıllı olmalı

İmanını küfürle kanştırmamalıdır"

Sonra mucizeyi inkar,nübüvveti inkarı da gerektirir.Peygamberlere inanıp da,mucizeye inanmayanların ahmaklıkları iki kat olur.Çünkü inandıkları nübüvvet vahiyle başlar.Meydan okumaya yakın olmasa da harikuladeliği

cihetinden mticizedir.Mucizeyi inkar edenler barikulade oluşundan dolayı _ inkar etmektedirler.

24 Nisa,4/150 15 Mümin,40/4 26 Enam,6/9

Page 11: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

364 / Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

İnkarcılar; mucizeyi inkarla,nübüweti inkarın birbirine · şiddetli yakınlığından peygamber mucizelerini k~Ue almayarak peygamberleri alelade insanlar olarak gösteriyorlar.Onların diğer insanlara bir imtiyazı yokmuş gibi davranıyorlar.

Gayba iman etn:ıeyen çağdaş ilim adamlarının aklı,harikaları da kabul etmez. Bunların gayeleri resul ve peygamberleri kendileriyle ayrılmaz bir parça olan mucize ve vahiy gibi hankulade mucizelerden sıyırarak sıradan insanlar seviyesine indirmektir.

Her şeyekadir Allah-u Teala'nın varlığı sabit olduktan sonra mucizenin ve ahiret hayatının ispatı en kolay işlerden sayılır.Batıda Ritchel (ö1889) ve Schleiermacher (ö.l 911) "Mudzelere iman Allah'a imandan ayrılmaz." demişlerdir ki manası Allah'a iman eden mutlaka mucizeye de iman eder demektirP

Stuart Mill (ö.1873) "Tabiat üstü bir varlığa ve onun alemin işlerine müdahalesine iman etmeyen bir insanın barikulade fiilini de mucize olarak kabul etınez;onu mutlaka mucizelikten çıkaracak şekilde tevil eder.Lakin Allah'a iman edildiği takdirde alem üzerindeki tesir ve tahakkümü sade faraziye değil,ciddi bir ihtimal olur."28

Yarattığı insanoğluna peygamber gönderip ona istediğini vahy etmesi peygamberinin elinde asadan yılan yaratması gibi harikuJadelerden bir mucize ızharı Allah-u Teala için güç bir şey olmadığı şüpheden uzaktır.

Batıda İngiliz mantıkçılarından William Stanley John (ö.1882) "Bu alemi yaratan kudret ondan bir şey çıkarma yahut ona bir şey ilavesinden aciz kalamaz onun hakkında akıl yanında tasarlanmamış olduğunu söylemek kolaydır,lakin onun için imkansız denilen şey alemin varlığı derecesinde akla aykırı gelemez değildir."diyerek ne güzel bir iddia da bulunmuştur.

Filozof Male Branch (ö.l715)"Hakiki illet bir tanedir.Zira hak olan Allah birdir.Tabiattaki ve herşeydeki kuvvet ilahi iradeden ibarettir.Mesela eşyaya hareket ve hayat balışerlenin Güneş olduğunu itiraf şirktir.AJiah'a yakın mukarrebin melekler bir araya gelseler bir ağacın yapraklanndan birini hareket edebileceklerine inanmak tenakuzjçelişkidir" demiştir.29

Ebu! Hasen Eşari'nin (ö.936) kurduğu mezhebe mensup olan kelamcılar Male Branch'dan önce "Kainatın hepsi vasıtasız olarak Allah'a nisbet edilir."demişlerve ne güzel söylemişlerdir.3o

Hüseyin Cahit(ö.1957) "Benim yanımda zorluğun başı Allah'a iman mesel.esidir .Allah'a inandıktan sonra dünya ve ahirette hiçbir şeyin vukuunu itiraf etmekte tereddüt göstermem.Ailahın varlığına kanaat getirdikten sonra her şey kolaydır" demiştir.3ı

27 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.26 28 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.26 lJ Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.27 30 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.27 11 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.27

Page 12: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübüwet Karşıtı Görüşler Hususunda Mustafa Sabri Efendi'nin Tavrı 1 365

Mustafa Sabri bu ilhad fikrindeki mantık isti.l<ametini Allah'ın varlığıru kabul etmekle her şeyin kolaylığını söyleyen kişinin id_rak etmesini beğenip takdir etinekle beraber,sünneti tekvin'in yaratıcısı Allah-~ Teala'nın iste~iği

. zaman o sünneti tekYine muhalif mucize yaratmasını kabul hususunda durup daha ileri gitmemesine ve bu cihetten düştüğü gafletten dolayı da acıdığı mı gizleyemem demektedir.Mustafa Sabri'ye göre dünyada Allah'ın varlığı ve delilinin kuvvetine muadilidenk olacak derecede hiçbir şeyin varlığına delil yoktur.Bu hakikat kitabımızı okuyan bütün okuyuculara zahir oldu, demektedir. 32

Müellifimize göre; İnsanlara peygamber göndermek ve o peygamberleri risaletlerinin nişanesi olmak üzere bazı mucizelerle mümtaz kılmak,insanda akıl mucizesini yaratarak insan nevini onunla mümtaz kılmaktan daha kolaydır.Bunun birincisi beşerin kudreti dahilindedir.Saltanat sahibi milletine bir elçi gönderebilir ve onu başkasının elinde olmayan bir fermanla da mümtaz kılar; lakin ona akıl bahşedemez.Bunun içindir ki Batıda Chateu Briand (ö.1848) akıl ile imtiyazından dolayı "İnsan metafiziki bir hayvandır"demiştir.Bu nedenle bizzat insanın kendisi mucize olarak kafidir,Bizim aklın, en büyük mucize olduğu hakkındaki sözümüz üzerine

El-Maan'nin

"Ey Gafil mümtaz olduğun akla sor;

Her alol bir nebidir!"

dediği gibi Akıl peygamber gönderilmesine ihtiyaç bırakmaz demek caiz olmaz.Daha önce bu sorunun cevabını vermiş ve en büyük mucize olan aklı, Allah'ın varlığını ispat gibi en büyük vacibe tahsis etmiş bulunuyoruz33,

Hz.Muhammed'in (sav) Kevni . Mucizeleri Olmadığı iddialarına Cevabı

Hissi mucizeler peygamberimiz hayatta iken insanların gözleriyle görüp şahit oldukları olağanüstü olaylardır.34Hissi dendiğinde duyularla algılanabilir oluşu,kevni denildiğinde de kevn aleminde müşahhas bir fiil oluşu ifade edilmiş olmaktadır.Hz.İbrahim'in ateşe atıldığında ateşin onu yakmaması, hissi ve kevni bir mucizedir.Hissi mucizeler insanların duyulanna hitap eden hıirikulade olaylardır.Bunlara tabiatla ilgileri sebebiyle "kevni mucizeler" de denilmiştir.35

Hz.Peygamberin hissijkevni mucizelerine yönelik Mustafa Sabn'nin Mısırda yaşadığı yıllarda çağdaşı bazı alimler Hz.Peygamberin hissi mucizelerini evrende cari düzen ve yasalara aykırı oluşu nedeniyle reddetmişlerdir.Sadece · akli bir mucize olan Kur'an'ı Kerim'i kabul etmişlerdir.Buna delil olarak da ilk

n Mustafa Sabri, Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.27 31 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.27-28 34 Hulusi Arslan,Sistematik Kelam,Malatya,2012,s.339 lS Halil ibrahim Bulut, Mucize DlA,lstanbui,200S,cilt 30,s.350

Page 13: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

366 / Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

dönem müşriklerinin Hz.Peygamberden mucize taleplerine cevap vermemesini gösterirler.36Mustafa Sabri bu düşünceleri doğru bulmamaktadır.

Öncelikle Birinci olarak Mustafa Sabri'ye göre yüce kitabımız Kur'an'ı Kerim,akılları güzelleştirip rüşde erdirerek onların hidayetini arzu etmektedir.Oysaki Tevrat ve ineili yazanlar Hıristiyanlara mesih isa'nın ilah olduğu ve kainatta tasarruf edeceği fikrini vermişlerdi.Kur'an'ı Kerim ise zikredilen bu akideyi düzelterek her şeyin AIİah'ın elinde olduğunu Allah'ın çeşitli emirleri olduğunda peygambere bildirip onların yerine getirilmesini istediğini peygamberin hiçbir şeyde tasarrufu olmadığını onun Allah'ın kulu ve resulü olduğunu, her şey gibi mucizelerinde Allah'ın gücü ve kudreti dahilinde olduğunu Hz.Muhammed'in(sav) onu kendiliğinden gösteremeyeceğini anlatır.Nitekim Allah-u Teala ona "Bu işte senin yapabileceğin bir şey yoktur.37"buyurmuştur.

Yine müellifimize göre· ikinci olarak:Tevrat ve İncilde ismini yazılı olarak ; buldukları Hz.Muhammed'e indirilen Kur'an'ın bu peygamberin en büyük mucizesi olduğu açıktır.Bütün peygamberlerin mucizelerinden daha efdal olduğuna şüphe yoktur.Çünkü ondan başka kevni mudzeler nübüvvet davasında bir işaret ve vasıta iken Kur'an mucizesi tüm akıl sahipleri için hem vasıta hem de gayedir.Müellifımize göre müşriklerin mucize taleplerini anlatan ayetlerde "Kur'an onlara kafi değil mi,yahut Kur'an onlara gelmedi mi? .. "38denilerek mucizeyi . isteyenlere karşı varid olan azarlama da peygamberin Kur'andan başka mucizeleri olduğunu göstermektedir.Buna ek olarak "Kendilerine apaçık delil gelmedi mi? .. "ayetlerindeki "vav" ve "ev" harfleri Hz.Muhammed'in (sav) Kur'an'dan başka mucizeleri olduğuna işarettir.

Üçüncü olarak : Peygamberden mucize isteyenler çoğunlukla peygambere karşı koyanlar,tikiz kastedenlerdir.Onlar mucize gösteriise bile kanaat etmez başkasını isterler Allah da taleplerini karşılamaz.Peygamber iman için mucize talebinde bulunsa dahi Allah mucize indirmez.Çünkü "İman etmeyen kavme mucize indirmenin bir faydası olmaz.39"buyurulduğu gibi Allah onların imana gelmeyeceğini bilir ve onlara mucize gösterıneyerek kendisini,müslümanları istihza konusu olmaktan yahut hava olup gitmekten korur .Çünkü onlar dalaleti hak etmişlerdir.

Dördüncü olarak Allah'ın sünneti, kendilerine gönderilen peygambere . eziyet edip,onların mucizelerine inanmayarak kibir ve inatlarında israr eden · kavimlerin cezalandırılması için azap inmesi şeklindedir.Bu husus Kur'an'ı

Kerim'de şöyle belirtiliyor. "Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hale gelip yalanlandıklannı düşündükleri sırada onlara yardımımız geldi de böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi.Azabımız ise suçlulardan geri çevrilmez."40 "Onlar kendilerinden evvel gelip geçmiş kavimlerin o acıklı

36 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.196 37 Ali imran,3/28 38 Taha,20/133 39 Yunus,l0/101 40 Yusuf,l2/110

Page 14: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

Batıdaki Nübü~et Ka~şıtı Görüşl~r Hususunda Mustafa Sabri Efendi'nin Tavrı 1 367 ,;h

günleri gibi · bir gün den başkasını mı bekliyorlar? Deki haydi o günü bekle}ri~ Şüphesiz bende sizinle beraber bekleyenlerdenim.41" ·

Netice olarak Mustafa Sabri'ye göre bu dört madd~de istenip de icabet edilmeyen mucize taleplerinin Hz.Peygamberin müsteşriklerin vehmettikler.i gibi peygamber olmamasından veya onların peşinden giden Mü-slümanların

zannettiği gibi kevni mucize taleblerinin yerine getirilmediği değildir.Aksine buradan Hz.Peygambere kevni mucize verildiği anlaşılmaktadır.

Kur'an,nebevt sünnet ve akıl gibi dinin temel kaynaklarına eserinde yer veren Mustafa Sabri bunlara aykırı söylem ve uygulamalarla mücadele etmiş hayatını islam dini uğrunda mücadeleyle geçirmiştir.Ona göre islam alimleri Kur'an'da geçen bütün peygamber kıssalarına ve bu kıssalarda anlatılan peygamber mucizelerine,ahiret hallerine Kur'an da geçtiği üzere iman ederler ve bu haberlerde gerçeğe aykırı hiçbir şey düşünmedikleri gibi, tevil ve tağyire de ihtiyaç hissetmezler.

Dünya da yapmaları ve kaçınmaları gerekenleri belirten peygamberler olmadığı takdir de varlığına inanılan ahiretteki mükafaat ve cezadan nasıl bahsedilebilecektir.Ailah'ın insana bahşettiği akıl övgü anlamında nebidir.İnsanoğlu dünya da yaptıklarından ahiret gününde hesaba çekileceklerini hatırlatan · peygamberler rchberlikte bulunarak insanlara yardımcı olmuştur.Bu bakımdan vahy ve peygamberlik müessesesi insanlık

tarihi açısından önemi inkar edHemez bir gerçekliktir.Bu bağlamda her Müslümanın üzerine büyük bir sorumluluk düşmekte olduğunu belirterek Kur'an,nebevi sünnet ve aklın ışığında yol almalıdır.

•ı Yunus, l0/102

Page 15: AKIMLAR VE DEIZM - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D266350/2017/2017_OZVARINLIA.pdf12 Nisa,4/164,Tevrat,Tekvin,Bab 25/15-30 13 Mustafa Sabri,Mevkıfu'l-akl,cilt 4,s.168 •• Hüsamettin

368 1 Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

Abdulbaki Muhammed Fuad;el-Mu'cemu'l-Müfehres Li Elfazi'I-Kur'a,n İstanbul, ı 982

Buti Muhammed Said Ramazan ei-Buti,İslam Akaidi çev; Mehmet Yolcu

Bayram İbrahim, Mustafa Sabri Efendi'nin Dini Düşüncesi(DT) İstanbu1,2014

Baloğlu Bülent,Halife keskin,İslamın esası,Şehbenzade Ahmet HilmiAnkara,l998

Bulut Halil İbrahim,"Mucize"DİA,cilt,30,İstanbul

Develioğlu Eerit; Osmanlıca-Türkçe lügat,Ankara,l998

Erdoğan Mehmet, "Fıkıh Ve Hukuk Terimleri",İstanbul,2010

Erdem Hüsameddin, "Bazı felsefe Meseleleri"Konya,l 999

Kuran Yolu Türkçe Meal ve Tefsir DİB,4.Baskı Ankara,2012 ;

Ö:ıVarinli Ahmet, "Mustafa Sabri Efendi'nin NübüvvetAnlayışı"(DT) Kayseri,2016

Özervarlı Said, "Kelamda Yenilik Arayışlan,"iSAM,istanbul,2008

Sabri Mustafa, Mevkıfu'l-akl ve'l-ilm ve'HHem min rabbil alemin ve ibadihi'l mürseliyn Daru ihya'i~-Türasil-arabi,Beyrut,ts.

Sabri Mustafa, Kavlül fasl,Daru's-selam,Mekke,l 986

Yavuz Salih Sabri,İslam Düşüncesinde Nübüvvet,İstanbul,2007

Yavuz Yusuf Şevki,Peygamberlik,DİA,İsta~bul,2007 Yeşilyurt Temel, Tanrının Aşkınlığı Bağlamında Rüyetullah Sorunu,Malatya,20 ı ı

Yeşilyurt İslam Kelamının Ana Umdeleri,Malatya,2001