ecrin her zaman yaninda...bir varmı,bir yokmu. tarla faresi ve köpekvarmıú. bunlar sürekli...
Post on 28-Feb-2021
7 Views
Preview:
TRANSCRIPT
Yıl: 2019-2020Dönem: 1Sayı: 11
1
Ela ŞAHİN
DOLU DOLU YAŞAMAK
Paylaşıp dayanışmaktır,Mutluluğa atılan bir adımdır,Hayatı dolu dolu yaşamaktır,İnsanları sevip saymaktır sevgi.
Beraberliğin simgesidir,Mutluluğun olduğu yerdedir,Hayatın anlamıdır sevgi,Anlayıp düşünmektir sevgi.
Kötülüğün, mutsuzluğun olmadığı,Kavganın olmadığı yerdedir sevgi,Sevgi akılda olmaz,Sadece kalpte olan bir şeydir sevgi.
Ceyda SOMUNCUOĞLU
HER ZAMAN YANINDA
Gerçek dostlukların elde edilmesi çok zaman alır. Aylar belki yıllarcagerçek dostumuz hangisi, hangi arkadaşımız sır saklar, hangisi benim heranımda sevincimde, üzüntümde, hastalığımda, sağlığımda yanımda olur;bunları düşünmemiz gerekir.
Düşünmekle de kalmayız onu seçeriz onunla zaman geçirir, sırlarımızpaylaşırız bu süreçte onu tanımış oluruz. Sonra karar veririz ki dostumuzmu, sadece arkadaşımız olarak mı kalacak, ya da ikisi de değil. Eğerdostumuz olduğuna karar verirsek her anımızı onunla geçirir, sırlarımızıpaylaşırız. Birlikte, el ele verip her şeyin üstesinden gelebiliriz. Eğeranlatılan gibi bir dostluk kurmak istiyorsanız acele etmeyin. Dostunuzolacak kişiye karar verirken çok düşününüz. Yoksa sizin söylediğiniz herşeyi başkalarına ileten, sizin sadece iyi zamanınızda yanınızda olup kötüzamanınızda hiç sizi tanımıyormuş gibi davranan birini karşınızdabulursunuz. Bunları yapan bir kişi artık sizin iyi zamanınızda bile yanınızdaolmamaya başlar. Ve sizi tamamen bırakıp gider. Sonra olan size olur veartık yeni bir dost seçmek istersiniz fakat seçmekte zorlanabilirsiniz. Çünküdaha önce de bir dost seçmişsinizdir ama sizi terk edip gitmiştir bu yüzdenkorkarsınız. Bir sürü kötü düşünceye kapılırsınız; acaba bu da beni bırakıpgider mi, acaba sırlarımı başkalarıyla paylaşır mı… Bu yüzden dostseçemeyip yalnız kalabilirsiniz. Bu çok normal bir şeydir.
O zaman şunu aklımızdan çıkarmıyoruz, gerçek dostlar seçerkendikkatli oluyoruz. Bir de şunu söyleyeyim üç çeşit dost türü vardır: Herzaman yanında olanlar, sadece iyi zamanında yanında olanlar, bir de hiçbirzaman yanında olmayıp sadece yanında gibi görünenler.
Buğlem KÜÇÜK
KİNLER OLMASIN
Dünyada sevgi, barış, huzur, mutluluk olduğu halde neden kinlenipböbürleniyoruz.
Bir devlette insanlar sevgi, adalet, huzur altında barınırlarsa o devletayakta durur ama tam tersi devlet yöneticileri adil olmazsa ya da oradakihalkı huzurlu bir şekilde yaşatmazsa halk buna isyan eder. Bununsonucunda devlet yıkılma noktasına bile gelebilir. Bu insanlar arasında daböyledir. Birbirimize saygı duyarsak, hak yemezsek ve kötü şeyleryapmazsak iyi geçiniriz ama birbirlerine saygı duymayan, kin besleyen,adil olmayan insanlar anlaşamaz. Bu yüzden kimseye kin beslemeyelim,sevelim, saygı duyalım eğer bunları yaparsak ortamda kargaşalar yaşanmazve mutlu mesut yaşarız.
Şunu unutmayın; birini sevmek zorunda değilsinizdir, fakat saygıduymak zorundasınızdır
Hatice BOSTAN
GERGİN BİR GÜN
Merhaba benim adım Hatice. Ben bugün diş doktoruna gideceğim.Gitmemize yarım saat kalmıştı. Yarım saat geçti ve doktora gittim. Oradasıra beklerken kalbim küt küt atıyordu. Sıra bize geldi içeriye girdik.Doktor amca, benim dişlerime baktı ve bana sen diş teli takmalısın, dedi.Ben neden, diye sordum. Doktor amca, bana dişlerimin yamuk olduğunusöyledi. Ben biraz kötü hissetmiştim. Annemle biraz konuştum ve benisteksiz bir şekilde takmak istiyorum, dedim. Bana diş teli yapılıyordu. İkigün falan geçti. Doktor amca, bizi arayıp diş teli hazır gelip alabilirsiniz,dedi. Biz diş telini almaya gittik. Doktor benim ağzıma diş telini taktı. Zorlada olsa diş telini taktım. Takmak istemiyordum çünkü herkes benimle dalgageçer, diye korkuyordum. Uzun bir süre geçtikten sonra kontrole gittiğimdedoktor bana diş telini çıkarabileceğimi söyledi. Hiçbir şey düşündüğüm gibikötü olmamıştı. Kimse benimle dalga da geçmemişti.
Aysu BÖL
DÖRT MEVSİM
Sonbahar ah ne güzeldir!Yapraklar dökülmüş yerlere,Kuşlar göç etmiş yeni evlerine,Sonbahar ah ne güzeldir!
Kış ah ne güzeldir!Havada süzülen tatlı rüzgar,Yerler bembeyaz, etraf sessiz,Kış ah ne güzeldir!
İlkbahar ah ne güzeldir!Kuşlar cıvıl cıvıl,Yeryüzü gökkuşağına bürünmüş,İlkbahar ah ne güzel!
Yaz ah ne güzeldir!Denize giden insanlar,Oyun oynayan çocuklar,Yaz ah ne güzeldi!
Ecrin EZANDEMİR
2
Hira Nur DEMİRÖZ
DİLİMİZ GELECEĞİMİZ
Türkçemiz her geçen gün bozuluyor,
Dilimize yabancı kelimeler giriyor,
Babaanneler dizini dövüyor,
Dilimiz elimizden gidiyor.
Türkçe, İngilizce, Fransızcaya dönüyor,
Dilimiz elimizden gidiyor,
Atasözlerimizi, ninnilerimizi unutuyor,
Dilimiz elimizden gidiyor.
Düşmanlarımız dilimizi yok ediyor,
İnsanlarımız yabancı konuşuyor,
Türkçemiz yavaş yavaş kayboluyor,
Dilimiz elimizden gidiyor.
Selma DEMİRÖZ
KÜTÜPHANE
Ben 7 yaşımdayken daha önce hiç kütüphaneye gitmemiştim. Oranın nasıl bir
yer olduğunu bilmiyorum. Ablam her zaman kütüphaneye gider, oradan bir sürü
kitap alırdı. Bir gün ablama “Abla beni kütüphaneye götürür müsün?” dedim.
Ablam “Biraz büyü o zaman götüreyim.” dedi. Birkaç defa söyledim yine aynı
yanıt. Neden büyüyünce götürebilirdi ki. Ben de bu soruyu öğretmenime sordum,
“Kütüphaneye sadece büyükler mi gidebiliyor?” dedim. Öğretmenim bana o
zaman hiç unutmayacağım bir söz söyledi: “Kütüphane ne çocuklar için ne de
büyükler içindir. Eğer kitap okumayı seviyorsan ve tabi en önemlisi anlıyorsan
kütüphane o zaman sana açık olur. O zaman büyümüş olursun.” dedi. Ben de bu
sözü gidip ablama söyledim. “Abla ben artık okuduğumu anlıyorum.” dedim. Yine
beni kütüphaneye götürmedi belki ama artık 12 yaşındayım ve kedim hem şehir
hem de hayat kütüphaneme gidebiliyorum…
Elisa ERSÖZ
SEVGİLİ GEZEGENLER,
Ben sizin bildiğiniz sıradan bir çocuğum. Sizi yakından görmeyi çok isterim
fakat sadece uzaya çıkmam ya da teleskopla bakmam gerekir. Ben size hayranım.
Sizin her şeyden farklı ışıldayan renklerinizi görmek isterdim. Bir gün param
olursa uzaya çıkmak ve sizi görmek isterim.
İşte benim hayatım: Babamı iki yaşında iken kaybettim. Annem ile beraber
yaşıyoruz. Hiç de paramız yok. Ama biriktirmeye başladım. Halam, dayım,
amcam, her bayram bana para verirler. Acaba ne zaman sizi görebilirim. Şimdi de
biraz güneş ve yıldızlar hakkında kısa bir bilgi vereceğim;
Güneş seni zaten her gün görüyoruz. Fakat içindeki göz yakan ışınlarından
dolayı sana bakınca gözlerim yanıyor. Senin kokunu içime çeker tüm isteklerimi
karşılarım.
Sevgili Ay, sen parlıyorsun. Her gezegen birbirinden güzel işte son bir şey
söyleyeceğim sizi çok seviyorum. Sevgilerimle…
Zehra ÇAPRAK
BİZ KİMİZ
Uzun boynumla bilinirim,
Dört bacağım var benim ,
Kahverengidir beneklerim,
Acaba ben neyim?
Suda yaşayabilirim,
Farklı türlerim var benim,
Tatlı suda, tuzlu suda yaşayabilirim,
Acaba ben neyim?
Karada, suda yaşayabilirim.
Kimim zararlı kimim zararsız,
Küçükken balık sanmayın beni,
Acaba ben neyim?
Dokuz canım var benim ,
Dört ayak üzerine düşerim,
Yumakları çok severim,
Acaba ben neyim?
Zeynep ERGÜN
ARKADAŞINI DÜZGÜN SEÇ
Bazı arkadaşlar hayatı boyunca hep yanında olurlar senin, ama bazı arkadaş
sandığın insanlar vardır. Senin sadece mutlu olduğun zamanlar yanında olurlar.
Üzgün olduğunda ilk onlar seni terk ederler. Her zaman kendini mutlu hissettiğin
zamanlarda sen onları dost zannedersin fakat arkadaşlarını iyi seçmen gerek çünkü
senin dost zannettiklerin, senin üzgün olduğun zamanlarda seni ilk terk edip giden
oluyorlar. Ben hayatta hep yanlış arkadaşlar seçtim. Dost bildiklerim benden nefret
etti ve gitti. En iyisi hiç arkadaşının dostunun olmaması; çünkü hiçbiri bizim ne
zaman ağlayıp, ne zaman mutlu olduğumuzu bilmez. En iyi arkadaşın kendin ol ki;
seni en kötü zamanında bırakıp gitmesin.
Ecrin BOSTAN
EN GÜZEL MEVSİM
Geldi yine sonbahar,
Okullar bu mevsim başlar,
Sonbahar gelince,
İçimizi neşe kaplar,
Geldi yine sonbahar,
Hazırlandı kışlıklar,
Gelince sonbahar,
Kapandı kapılar.
Geldi yine sonbahar,
Döküldü yapraklar,
Bahar temizliği yapıldı,
Sobalar yakıldı.
Geldi yine sonbahar,
Kalpler hızlı çarpar,
Sobalarda kestaneler,
Afiyetle yenirler.
HiranurDEMİRÖZ
3
Cemre TUTAR
YEMYEŞİL AĞAÇLAR
Rengi kokusu huzur verir insana,
Herkesin içini ferahlatır,
Çocukları sevindirir,
Yemyeşil ağaçlar
Üstlerinde uçan cik cik kuşlar,
En büyük neşe olur insana,
O ağaçların ormanın ışıltısı parlaklığı,
Bütün hüzünleri unutturur insana.
Ağaçlara bakmak bile yeter,
Bakınca insan neşelenir zaten,
Tek bir ağaç değil de bir sürü olsa,
Ne güzel olur hayat yemyeşil bir dünya ile.
Merve ARSLAN
KIŞ HAZIRLIKLARI
Kış hazırlıklarını biliyor musunuz? Çok
değişiktir. Mesela tarhana kış vakitlerinde çok
içilen çorbadır.
Tarhanayı hiç içmeyen var mı bence yoktur
değil mi? Ben fazla sevmiyorum ama içiyorum
hem sağlıklı hem iç ısıtıcı. Siz sevmiyorsanız bir
kere bile olsa için ya da arkadaşlarınızla buluşup
anneniz yaparsa içebilirsiniz. Bunu unutmayın
hastaysanız her zaman için tek tarhana değil her
çorba güzel. Bir de erişte diye bir makarna var. O
da çok güzel ve yine o da çok sağlıklı. Peyniri
sevmeyenler var ama eriştenin içinde çok güzel
oluyor. Kış hazırlıklarını unutmayın.
Yaşasın kış hazırlıkları, yok olmasın hiçbir
zaman.
Ela Nur ÜNAL
AĞAÇLARIN ÖNEMİ
Ağaçlar can verir toprağa. Nefes verir insanı rahatlatır. Dağlar, ırmaklar,
kuşların cıvıltısı, sincaplar ve yeşillikler hepsi çok güzel. Ama insanlar bunların
kıymetini bilmiyor. Mangal külünü, cam şişeleri, sigara izmaritlerini, doğaya
atıyor ve orada yangın çıkmasına neden oluyorlar. Doğaya zarar veriyor ve doğayı
yok ediyorlar. Hayvanların yuvasını dağıtıyor ve onları yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya bırakıyorlar. Siz siz olun doğayı kirletmeyin!
Azra Nur SOMUNCUOĞLU
KÜÇÜK YAVRU KUŞ
Bir gün dışarıda kardeşimle oyun oynuyordum. Ağaçtaki kuş yuvasının
düştüğünü gördüm. İçinde üç tane yavru vardı. Yavrulardan ikisi kendini
kurtarmıştı ama bir tanesinin kanadı kırılmış olduğunu gördüm. Hemen babama
söyledim. Babam geldi, baktı. Kuşu veterinere götürdük. Veteriner kuşun kanadını
sardı. Kuşların annesi yoktu. Biz de onları beslemeye karar verdik. Kuşlara yuva
aldık. Yaralı kuşun ilacını he gün sürüyorduk. Yaralı kuşun kanadı, iyileşmişti.
Artık kuşları salma vakti gelmişti. Babama sordum:- Baba bu yavrular bir daha hiç
gelir mi? diye. Babam eminim ki bir gün gelecektir, dedi ve babamın dediği gibi
oldu. O yavrular geldi ve ben onları besledim. Günler aylar geçti ve o üç yavru
büyüdü, yaşlandı ve öldüler. Ben de onları son yolculuklarına uğurladım. Bundan
sonra da gördüğüm hayvanlara yardım ettim.
Ahmet İLHAN
KORKAK TAVŞAN
Memleketin birinde güzel bir orman
varmış. Ağaçları yeşil, meyveleri çokmuş.
İçinde binlerce hayvan mutlu bir şekilde
yaşarmış. Yalnız içlerinde bir hayvan
mutsuzmuş. Bu korkak tavşanmış, tavşan çok
korkakmış. Yuvasından hiç çıkmazmış. Gece
gündüz bir saldırıya uğrayacağından korkarak
yaşarmış. Uyurken bile korkudan gözleri açık
uyurmuş. Dostları tavşana cesaret vermek
isterlermiş. Ne var korkacak bak biz de
dışarıdayız. Bize bir şey olmuyor, demiş
arkadaşları. En sonunda tavşan demiş ki :
-Ben yiğit biriymişim de haberim yokmuş.
Artık tavşan da avlanmaya başlamış. Hayat
onun düşündüğü gibi korkunç değilmiş.
Ormanda özürce koşmak, zıplamak çok hoşuna
gitmiş. Kendine yeni arkadaşlar edinmiş.
Ömrünün sonuna kadar, ormanda mutlu
yaşamış.
Zeynep OSLU
BENİM KÜÇÜK KARDEŞİM
Elleriydi minicik ,
Ayakları küçücük,
Sürekli ağlar durur,
Benim küçük kardeşim.
Ağzında emzikle,
Altında bezi ile,
Çamur, toprak dinlemez ,
Emekler durur kardeşim.
Akşamları uyumaz,
Yattığı yerde durmaz,
Ağzına alır her şeyi,
Benim tatlı kardeşim.
Zeynep Yarensu YILMAZ
OYUN
Oyun ne de güzel,
Oyundan iyisi yoktur,
Oyunla doldu bahçeler,
Oyundan iyisi yoktur.
Yakar top, futbol ya da seksek,
Bunlardan iyisi nere bulunur,
Çocuklar koşun koşun oyuna,
Oyundan iyisi yoktur.
Bahçemizde oyun,
Okulumuzda oyun,
Dışarıda oyun,
Her yerde oyun.
Ceylin ARSLAN
Rukiyesu DEMİRCİ
4
İMTİYAZ SAHİBİÖmer PEKER
GENEL YAYIN YÖNETMENİMehtap ÖZLÜ
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜNurcan AKKUŞ PEKTAŞ
OKUL ADRES TELEFONSABİHA ŞAŞMAZ İLKÖĞRETİM KURUMLARI
Esenboğa Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi No:1 PK: 06760 Çubuk/ANKARA 0 312 827 11 68
YAYIN KURULUKübra ASLAN
Seyhan YILMAZGÖRSEL DANIŞMANRabia YILDIZ
Eyşan SOMUNCU
DÖRT İŞLEM
Artıdır benim adım,
Toplamada kullanılırım,
Matematiğin ilk adımıyım,
İşlemleri tamamlarım.
Eksidir benim adım,
Sayıları çıkartırım,
Bir çizgi atın,
Ve beni kullanın.
Eşittir benim adım,
Tüm işlemlerde kullanılırım,
Sayıların olmazsa olmazıyım,
Bir işlem varsa orada ben de varım.
Bölüdür benim adım,
Bölme işlemi yaparım,
İki ise elemanım,
Sonuç sayının yarısıdır.
Çarpıdır benim adım,
Sayıları çarparım,
Kaç ise elemanım,
O sayıyı katlarım.
Seda KÜÇÜK
TARLA FARESİ İLE KÖPEK
Bir varmış, bir yokmuş. Tarla faresi ve köpek varmış. Bunlar sürekli
kavga ederlermiş. Bir de bahçıvanları varmış. Bahçıvan onları ne kadar
uyarsa da onlar yine söz dinlemezlermiş. Bu yüzden bir gün çok kötü
kızmış. Onlar da çok korkmuşlar bundan sonra bir daha kavga
etmemeye söz vermişler. Bir daha da kavga etmemişler, iyi bir dost
olmuşlar.
Sonra bahçıvan bunlardan ayrı bir eve taşınmış ama fare ve köpeğin
de haberi yokmuş. Fare ve köpek bahçıvanı aramaya başlamış. Bir de
onların yardımcıları varmış. Onun adı da Minnoş imiş. Bu Minnoş
onlara çok yardımda bulunurmuş. Bu yüzden onu çok severlermiş. O da
çok mutluymuş. Yine bahçıvanı ararken onlara çok yardım etmiş. Bu
yüzden onu ödüllendirmeye karar vermişler. Ona bir kese dolusu altın
vermeyi düşünüyorlarmış. Ama sonra vazgeçmiş köpek. Ona altın
vermeyelim, demiş. Belki biz ona altını verince kaçarsa, demiş köpek.
Fare de ona uyarak o da vazgeçmiş. Sonra hayır, sakın vazgeçme yoksa
bizi terk eder bence demiş, fare. Sonra Minnoş’a altın vermeye karar
vermişler. Altınlarını biriktirip Minnoş’un yanına gitmişler. Minnoş’la
konuşmuşlar. Sen bize çok yardım ettin, biz de sana bu yardımlarının
karşılığında altın vermeye karar verdik, demişler. Minnoş ise ben bunu
kabul edemem çünkü siz bana zaten yardımlarımın karşılığını beni
severek, bana saygı duyarak veriyorsunuz bu yüzden bu altınları kabul
edemem, demiş. Köpek ile farenin ısrarlarına rağmen Minnoş o altınları
almamakta kararlıymış ve öyle de yapmış. Köpek ile fare bu altınları ne
yapsak diye düşünürken yeni bir ev alalım, demişler. Zaten evleri de
artık eskimişti. Kısa süre içinde yeni bir ev bulmuşlar ve eşyalarını
toplamaya başlamışlar. Her zaman olduğu gibi Minnoş yine çok yardım
etmiş. Ev aldıkları altınların birazı artmıştı. O altınlarla da Minnoş için
bir şeyler yapmaya karar vermişler. Ne yapsak diye düşünürken
akıllarına Minnoş’ a yeni kıyafetler almaya karar vermişler. Yeni
kıyafetler almak için Minnoş’ u ikna edip alışverişe çıkmışlar.
Yeni kıyafetler aldıktan sonra Minnoş, köpek ile fareye çok teşekkür
etmiş. Minnoş bundan çok kısa bir süre sonra ölmüş. Köpek ve fare çok
üzülmüş. Minnoş ile yaşadıkları güzel anıları akıllarına getirerek
acılarını dindirmeye çalışmışlar.
Zeynep OSLU
MERYEM VE MOLİ
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Adı Meryem’miş. Meryem ailenin tek
çocuğuymuş. Annesi ile babası tek çocukları olduğu için onun her
istediklerini yaparmış.
Bir gün Meryem’in arkadaşının köpeği varmış. Meryem de köpeği çok
sevmiş. Eve gidince de annesine ben bir köpek istiyorum, demiş. Annesi
kıramamış hemen barınağa gidip oradaki köpeklere bakmış. Sonra çok tatlı
küçük bir köpek varmış. Köpek korkak ve masum duruyormuş. Meryem
köpeğe biraz baktıktan sonra ben bunu almak istiyorum, demiş. Annesi emin
misin? Bu çok korkak demiş. Meryem de eminim bunu alalım, demiş.
Köpeği alıp eve gitmişler. Köpek biraz korkuyormuş. Sürekli Meryem ‘ in
yatağının altına giriyormuş ama Meryem ona sevgi dolu sözler söylediğini
duyunca biraz kafasını çıkartmış. Meryem elini uzatınca köpek biraz ürkmüş
ama şansını denemek için geri çekilmemiş. Meryem, parmaklarını tüylerinin
arasında gezdirince çok rahatlamış. Meryem’ e güvenebileceğimi anlamış.
Dışarı çıkmış. Meryem köpeğin adını Moli koymuş. Moli ve Meryem
beraber kırlarda dolaşmışlar, oyun oynamışlar beraber büyümüşler.
En sonunda Meryem 17 yaşına girmiş. Moli de epey büyümüş. Moli ile
Meryem de beraber parkta yürürken hasta bir köpeğin yanından geçmişler.
Eve dönünce Moli hasta olmuş. Günler geçmiş ama iyileşmemiş. En
sonunda Moli ölmüş. Meryem, günler boyu üzülmüş. Hep anılarını
hatırlayıp onu yaşatmış.
Aysu BÖLÜK
Dergimizin yayınlanması için katkıda bulunan Esenboğa Sosyal Yardımlaşma Eğitim Ve Kültür Derneği’ ne teşekkür ederiz.
top related