kİmyasal temİzlİk malzemelerİ ve doĞru kullanimi

Post on 17-Jan-2016

314 Views

Category:

Documents

3 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

KİMYASAL TEMİZLİK MALZEMELERİ VE DOĞRU KULLANIMI. KİMYA IŞIĞINDA ÇEVRE VE ÇEVRE SORUNLARI. TEMİZLİK NEDİR? TEMİZLİK MALZEMELERİ NELERDİR? SABUN VE SABUN OLUŞUMU NASILDIR? DETERJAN VE KATKI MADDELERİ NELERDİR? SABUN VE DETERJANLARIN BİLEŞENLERİ NELERDİR? - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

1)1) KİMYASAL TEMİZLİK KİMYASAL TEMİZLİK MALZEMELERİ MALZEMELERİ

VE VE DOĞRU KULLANIMIDOĞRU KULLANIMI

2)2)KİMYA IŞIĞINDA ÇEVRE KİMYA IŞIĞINDA ÇEVRE VEVE

ÇEVRE SORUNLARIÇEVRE SORUNLARI

TEMİZLİK NEDİR?

TEMİZLİK MALZEMELERİ NELERDİR?

SABUN VE SABUN OLUŞUMU NASILDIR?

DETERJAN VE KATKI MADDELERİ NELERDİR?

SABUN VE DETERJANLARIN BİLEŞENLERİ NELERDİR?

AĞARTICI MADDELER NASIL SINIFLANDIRILIR?

SABUN İLE DETERJAN ARSINDAKİ FARKLAR NEDİR?

ÇAMAŞIR SODASI VE ÇAMAŞIR SUYU NEDİR?

KİMYASAL MADDELERİN GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE NASIL SAKLANIR?

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE NEDENLERİ NELERDİR?

SU KİRLİLİĞİ; NEDENLERİ VE ÖNLENMESİ

HAVA KİRLİLİĞİ; NEDENLERİ VE ÖNLENMESİ

GENEL BİYOKİMYASAL ÇEVRİMLER NELERDİR?

2

KİMYASAL KİMYASAL TEMİZLİK TEMİZLİK

MALZEMELERİ MALZEMELERİ VE VE

DOĞRU DOĞRU KULLANIMIKULLANIMI

3

Kimyasal maddeler yalnızca imalat ya da sanayi dallarında

kullanılmayıp, günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir.

Mutfak ve banyoyu temizlediğimiz, çamaşır ve bulaşıkları

yıkadığımız, böcek kontrolü için kullandığımız ve bahçeyi

gübrelediğimiz tüm ürünler, boya, araba ve mobilya cilaları,

yüzme havuzu için kullandığımız klor, benzin, motor yağı,

hidrolik yağ ve LPG kimyasal maddelerdir.

4

Evlerimizde kullandığımız ve kimyasal madde olarak

değerlendirmediğimiz birçok ürün bulunmaktadır.

Sabunlar, şampuanlar, deodorantlar, parfümler, ilaçlar, bitkisel

ilaçlar ve organik temizlik ürünleri.

Kimyasal maddeler zehirli ve yanıcı olabilir ya da

karıştırıldıkları zaman şiddetli tepki verebilirler.

5

Temizlik: Gıda ile temas eden alet donanım ve çeşitli yüzeydeki kir ile gıda artıklarının uzaklaştırılması, bunların mikroorganizmalar için çoğalma ortamı şekline dönüşmesinin önlenmesidir. (Silme işlemi, süpürme işlemi, fırçalama işlemi).

Dezenfeksiyon: Temizlik aşamasından sonra ortamdaki ürüne bulaşma kaynağı olabilecek mikroorganizmaların tümünün öldürülmesi ya da zararlı etkeni yapmayacak en düşük düzeye indirilmesidir

Gıda işletmelerinde temizleme işleminden sonra

dezenfeksiyon uygulanmıyorsa, yapılan temizlikten istenilen fayda

sağlanamaz. Çünkü temizleme işlemi sırasında serbest hale geçen

mikroorganizmalar daha geniş yüzeye yayılarak üremelerini yeni

ortamda da sürdürebilmektedir. Bu yayılmayı önlemek

dezenfeksiyon işlemi ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle işletmede

yapılacak temizliği mutlaka uygun bir dezenfeksiyon işlemi

izlemelidir.

Temizlenmiş ve dezenfekte edilmiş yüzeylerdeki bakteri

sayısı;YÜZEY BAKTERİSAYISI

Kirli yüzey 10.000.000 adet/cm²

Temizlenmiş yüzey 10.000 adet/cm²

Dezenfekte edilmiş yüzey 10 adet/cm²

Temizlik Malzemeleri

8

Sabun Sabun Nedir?Nedir?

9

Sabun temizlikte kullanılan maddelerden bir bölümüne verilen

genel addır.

Kimyasal bakımdan sabun ise basitçe yağ asitlerinin sodyum

(Na) yada potasyum (K) tuzlarından meydana gelen

bileşiklerdir.

Sabun halk dilinde yağlı,kirli şeyleri temizlemek için kullanılan

bir maddedir.

10

SABUN OLUŞUMU

Bir esterle bir bazın sabun (sodyum stearat) oluşturmak üzere verdiği tepkimeye sabunlaşma denir. Günümüzde sabunlaşma terimi genel olarak herhangi bir esterin bazik hidrolizi için kullanılır.

11

C17H35COOC2H5+NaOH C17H35COO- Na+ + C2H5OH

Etil stearat Sodyum stearat Etil alkol

SABUN KİRİ NASIL TEMİZLER:

Sabun molekülleri 2 kısımdan oluşur. Suyu seven kısmı, suyu sevmeyen

kısmı. Suyu seven kısım molekülün baş kısmını, sevmeyen kısmı da kuyruk kısmını oluşturur. Sabunlar, uzun bir

apolar hidrokarbon zinciri ve bir polar

uç (-COO-) taşırlar.

Sabun suda çözündüğünde bazik bir çözelti oluşturur. Oluşan baz kiri yumuşatır. C17H35-COONa → C17H35-COO- + Na+

Kirler,genel olarak apolar yapıda olan yağlardır.

Sabun ile su karşılaştığında sabunun polar ucunu, su moleküllerini çeker. Ancak sabunun apolar ucu da

elbisede yumuşamış olan apolar kiri sarar.Su molekülleri sabunun anyon kısmını çeker ve

böylece kir ortamdan çözeltiye geçmiş olur.NOT: Sert sularda özellikle Mg+2 ve Ca+2 iyonları vardır. Sabunlardaki anyon kısmı bu katyonlarla bileşik oluşturarak çökerler. Bu sebeple sabunun önemli kısmı çökmüş olur. Yumuşak sularda sabun daha fazla temizler.

Deterjan Deterjan Nedir?Nedir?

14

Kir sökücü anlamına gelmektedir.Sabun dışındaki tüm temizlik

malzemelerini kapsamaktadır.

Petrol ve türevlerinden elde edilmektedir.

Temizleme ve arıtma özelliği vardır.

Yüzey aktif özelliği olan deterjanlarda hidrofob kısmı genelde

8-18 karbon içeren düz veya dallanmış zincirlidir.Yapıda bazen

benzen halkası da bulunabilmektedir.

El,yüz,vücut temizliğinde kullanılmamaktadır.

Deterjanın en önemli özelliği sert sularda bile köpürebilme

özelliği gösterebilmesidir.

CH3(CH2)10CH2OSO2ONa

15

Deterjan Katkı Maddeleri

Kompleksleştiriciler

Ağartıcılar ve Stabilizatörler

Korozyon önleyiciler

Optik beyazlatıcılar

Kolloidal taşıyıcılar

Köpük ayarlayıcılar

Dolgu maddeleri (nem çekiciler ve topaklamayı önleyiciler)

Dezenfektanlar

Parfüm

Ovucular, enzimler ve diğer aktif madde katkıları ve hidroklorikasit(HCl).

16

Sabun Ve Deterjanların Bileşenleri

Yüzey Aktif Maddeler:

Suda veya sulu bir çözeltide çözündüğünde yüzey

gerilimini etkileyen (çoğunlukla azaltan) kimyasal bileşiklerdir.

Yüzey aktif maddeler aynı zamanda iki sıvı arasındaki yüzeyler

arası gerilimi de etkiler.

Sulu çözeltiler için yüzey aktif maddeleri; organik asitler,

alkoller, esterler, eterler, aminler ve ketonlar şeklinde

sıralayabiliriz.

17

18

Anyonik Aktif Maddeler

Suda çözündüklerinde hidrofil uçları anyon oluşturur.

Deterjanlar genellikle anyon aktif madde içerirler.

Etkileri ve sudaki çözünürlükleri sıcaklıkla artar.

Çok köpürürler.

Su sertliklerinden olumsuz etkilenirler.

-CSO3- veya SO3-

19

Katyonik aktif maddeler

Sudaki çözeltileri katyon iyon oluşturur.

Kir çıkarma özellikleri zayıf olduğundan temizlik ürünleri

üretiminde kullanılmaz.

Anyonik aktif maddelerle karıştırıldıklarında birbirlerini

nötralize ederek çöker ve özelliklerini kaybederler.

Dezenfektanlar ve çamaşır yumuşatıcılarının üretiminde

kullanılırlar.

-N(CH3)+ veya C5H5N+

20

Non-İyonik Aktif Maddeler

Suda çözündüklerinde herhangi bir iyon oluşturmazlar.

Anyonik ve katyonik aktiflere oranla daha pahalıdır.

Su sertliğinden etkilenmemeleri önemli özelliklerindendir.

İyi bir yıkama maddesidir.

Alkali ortamda temizlenmemesi gereken malzemelerin

temizliğinde tercih edilir.

Yağlı kirlerin çıkarılmasında oldukça etkilidir.

Düşük sıcaklıkta bile iyi performans gösterirler.

-(OCH2CH)nOH

21

Amfoterik Aktif Maddeler

Yapılarında hem anyon hem katyon aktif maddelerin

yumuşatma özelliğini taşırlar.

Temizleme güçlerinin yüksek olmasına karşın,yapılarının ve

üretimlerinin karmaşık olması nedeni ile daha çok kozmetik

sanayisinde kullanılırlar.

-N(CH3)(CH2)2COO-

22

Sertlik Bağlayıcılar

Temizlik ürünleri maliyetinde önemli yer tutar. Sudaki kalsiyum(Ca) ve magnezyum(Mg) tuzlarını bağlayarak temizlik üzerindeki olumsuz özelliklerini ortadan kaldırır.Sert suyla yapılan temizliklerde,kireç yüzeylerde birikerek çamaşırların grileşmelerine ve yıpranmalarına;bulaşık makinelerinde temizlik performansının düşmesine,enerji kayıplarına ve hijyen riskin artmasına yol açar.En yaygın olarak kullanılan sertlik bağlayıcılar sodyum tripoli fosfat’tır(Na5P3O10).

23

24

Alkaliler

Alkalinite bir ortamdaki OH¯ iyonlarının yoğunluğunu verir.

Deterjan içindeki alkaliler yıkama ortamındaki OH¯ iyonlarının

yoğunluğunu,dolayısıyla pH’ ını yükselten maddelerdir.

Kirler asidik olduklarından ve alkali ortamda daha kolay temizlendiğinden

yıkama ve temizlik ortamları genelde alkali ortamlardır.

Alkalinite yıkama ortamında gerek kirini gerekse yüzeyin negatif elektrikte

yüklenmelerine,dolayısıyla birbirini iterek kirin yüzeyden ayrılmasına

yardımcı olur.

Alkalinite,çamaşır yıkama ortamında pamuk,keten gibi doğal elyafların

genişlemesine ve kabarmasına yaradığından içlerine yerleşmiş kirlerin

yıkama suyu ile temaslarını ve temizlenmelerini kolaylaştırır.

Alkalinite,yağ türü kirlerde bulunan yağ asitlerini sabuna dönüştürerek

temizler.

25

Ağartıcı Maddelerin Sınıflandırılması

Özellikle çamaşır temizleyicilerinin vazgeçilmez kimyasalları arasındadır.Ancak yanlış kullanımlarında yüzeyleri yıpratıp,zarar verebilir ve çamaşırların ekonomik ömrünü kısaltabilir.

26

27

28

Klorlu Ağartıcılar

Sıvı veya toz olarak iki halde bulunabilirler.

Çamaşır suyu (sodyum hipoklorid-NaClO) ülkemizde yaygın

olarak kullanılan en ucuz ve en etkili ağartma maddesidir.

Dezenfeksiyon özelliği vardır.

Üretiminde kullanılan su içinde ağır metal iyonları,konulduğu

ambalaj içinde yabancı maddeler olmamalı ve üretiminde

kullanılan sodyum hidroksit,klor gazından tamamen

arındırılmalıdır.

Aksi durum çamaşır suyunun bozuşarak içindeki aktif klorun

azalmasına yol açar.

29

Aktif klor sabitlikleri ve ağartma işlemlerinde klorun kontrollü

salınımını sağlamaları daha güvenilir olduklarının

göstergesidir.

Klor bazlı ağartıcıların etkinlikleri yıkama suyu

sıcaklığına,yıkama ortamında serbest halde bulunan ağır metal

iyonlarının miktarına,temas süresine ve yıkama ortamının pH’

ına göre değişir.

30

Oksijenli Ağartıcılar

Toz ve sıvı halde bulunabilir.

Toz olanları temizlik ürünü içinde bulunabileceği

gibi,deterjandan ayrı ve ona ilave olarak da kullanılabilir.

Sodyum perborat ( NaBO3-nH₂O) formülüne sahip

beyaz,akışkan bir tozdur.

Stabil bir ağartma maddesi olduğu; organik ve yüzey aktif

maddeler,parfüm vb. ile reaksiyona girmediği için temizlik

ürünleri içine kolaylıkla eklenebilir.

31

Yıkama ortamında sıcaklık ve alkalinitenin etkisiyle hidrojen

peroksit (H₂O₂) açığa çıkararak serbest kalan oksijen ile

ağartma işlevini yerine getirir.

Hidrojen peroksit,likit bir oksijenli ağartıcıdır ve konsantrasyonu

genellikle %25-35 arasındadır.En iyi sonucu 85°C’ nin

üzerindeki sıcaklıklarda ve pH 9.5-11 aralığında verir.Bu sıcaklık

değerinin altında kullanıldığında pH en az 10.5 olmalıdır.

Su sıcaklığının 60°C’ nin altında olduğu işletmelerde veya

yıkama koşullarında klorlu,üstünde ağartıcılar kullanılmalıdır.

Klor bazlı ağartıcılar asidik ürünlerle birlikte kesinlikle

kullanılmamalıdır.Çıkacak zehirli ve tahriş edici klor gazları

insan sağlığı için son derece tehlikelidir.

32

33

Perasetik Asit(PAA)

Çevresel sakıncalar nedeni ile klor bazlı ağartıcılar yerine

perasitik asit bazlı dezenfektanların kullanımı giderek

yaygınlaşmaktadır.

Bu ürün perasetik asit(CH3COOOH),hidrojen

peroksit(H2O2),asetik asit(CH3COOH) ve suyun dengeli bir

karışımından oluşur.

Boyar maddeler ve optik ağartıcılara zarar vermez.

Maksimum performans için 60-70°C sıcaklık aralığında

kullanılmalıdır.

34

İndirgen Ağartıcılar

Okside edici ağartıcıların tam aksi yönde iş görürler.

Lekeden oksijen absorbe ederek rengini kaybetmesine neden

olurlar.

Doğru kullanımda birçok boya,mürekkep ve meyve lekesini

çıkarır.

Metalleri oksitlenmeye karşı korumak için temizlik ürünleri

içerisine silikatlar eklenmiştir.

35

KOROZYON ÖNLEYİCİLER

Temizlik işlemlerinde kullanılan kimyasalların

makinelerin metal aksamına zarar vermemesi için kullanılan

kimyasal maddelerdir.

Metalleri paslanmaya karşı korurlar.

36

Temizlik Maddeleri Fiziksel ve Kimyasal İşlevlerine Göre

Şu Şekilde Sınıflandırılabilir;

· Çözücüler : Soda(NaHCO3), su, benzin(C9H2O), gazyağı, alkol.

· Temizleyiciler : Sabun ve sentetik temizleyiciler (deterjan).

· Ovucular ve emiciler : Tuz, ovucu tozlar vb.

· Alkaliler : Amonyak(NH3), karbonat(CO3), soda vb.

· Asitler : Sitrik asit(C6H8O7), asetik asit(CH3COOH), okzalik asit(H2C2O4),

tartarik asit(C4H6O6), tuzruhu.

· Ağartıcı ve dezenfektanlar : Hidrojen peroksit(H2O2), (oksijenli su),

klorlu ağartıcılar (çamaşır suyu), naftalin(C10H8) vb.

· Parlatıcılar

37

38

SabunSabun

DeterjanDeterjan

39

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ???BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ???

40

Çamaşır Sodası

Çamaşır sodası olarak bilinen sodyum karbonat(Na₂CO₃)katı ve

sıvı yağları,kir ve pek çok petrol ürününü etkin olarak

temizleyen ve doğayı kirletmeyen bir maddedir.

Sodyum karbonatın sudaki tepkimesi şöyledir:

Na₂CO₃(k)+H₂O(s) ―>NaOH(suda)+NaHCO₃(suda)

Burada oluşan NaOH yağlar ile tepkimeye girer ve yağların

sabunlara dönüşmesini sağlar.Tepkimede oluşan diğer ürün bir

alkol türüdür.Alkollerin suda çözünür olup ortamda bulunması

sorun oluşturmayacaktır.41

Çamaşır Suyu

Çamaşırdaki kir ve lekelerin çıkmasına yarayan ya da çamaşırı

beyazlatan,özel olarak hazırlanan kimyasal sudur.

Kimyasal formülü, NaOCl; kimyasal adı, sodyum hipoklorittir.

En önemli kullanım alanı beyazlatma(ağartma)dır.

Diğer bilinen beyazlatıcılar,hidrojen peroksit(H₂O₂),sodyum

hipoklorit (NaClO),sodyum perborat mono hidrat

(NaBO₂H₂O₂), sodyum perborat tetrahidrat

(NaBO₂. H₂O₂.4H₂O), sodyum perkarbonat (Na₂CO₃.3H₂O₂) gibi

bileşiklerdir.

42

Tuz Ruhu

Hidoklorik asit(HCl),hidrojen ve klor elementlerinden oluşan,oda

sıcaklığı ve normal basınçta gaz halinde bulunan kimyasal

bileşiktir.

Temizlikte doğru kullanılan %36 lık derişik HCl,tuz ruhudur;sıvıdır.

En yaygın üretimi klor-alkali fabrikalarında olur.Tuzlu suyun

elektrolizi sonucu ortaya çıkan hidrojen ve klor gazlarının su ile

absorbe edilmesiyle elde edilir.Bu reaksiyon sırasında beyaz bir

duman oluşur.Bu dumanın görüntüsünü bir ruha benzettikleri için

oluşan bileşiğe tuz ruhu denilmiştir.

43

Kullanım alanları şöyledir:

Başlıca hidroklorik asit içeren tuz ruhu,çeşitli iş alanlarında

kullanılan bir tür inorganik asittir,

Organik bileşiklerin oluşturulması,

İnorganik maddelerin sanayi dallarında üretilmesi,

pH dengesinin sağlanması için bir çok sanayi alt dalında

kullanılmaktadır.

44

Derişik HCl,organizmalar için büyük tahribata neden

olabilmektedir.Gaz halindeki bir miktar HCl solunumu halinde,tüm

solunum sistemi tahrip edilebilir.Sıvı halde döküldüğü çoğu yüzeyi

eritebilir.

HCl ile çalışırken,eldiven ve koruyucu kıyafetlerin giyilmesi HCl

kaynaklanabilecek tahribatların azaltılmasında veya

engellenmesinde önemlidir.Hidroklorik asit,sodyum hipoklorit ve

permanganat gibi maddelerle etkileştiğinde tepkimeye girer ve

büyük tahribatlara yol açar.

Çamaşır suyu ile tuz ruhu birleşirse Cl₂ açığa çıkar. Cl₂ gazı

oldukça zararlıdır.Bu nedenle tuz ruhu ile çamaşır suyunun

birlikte kullanılmaması gerekir.

NaClO+2HCl―>NaCl+H₂O+Cl₂45

KİMYASAL MADDELERİN GÜVENLİ

BİR ŞEKİLDE SAKLANMA

VE

KULLANILMASINA YÖNELİK

ÖNERİLER?

46

Herhangi bir kimyasal ürünü almadan önce ETİKETİ

OKUYUNUZ! Ürünün doğru kullanımını ve taşıdığı tehlikeleri

öğreniniz.

Evde özellikle çocukların olması halinde, en az tehlike içeren

kimyasal ürünleri SEÇİNİZ.

Kimyasal ürünleri çocukların ulaşamayacağı bir dolaba

KİLİTLEYİNİZ. En tehlikeli ürünleri dolabın en dip kısmında

SAKLAYINIZ. Çocukların meraklı, keşfedici ve iyi tırmanıcı

olduklarını UNUTMAYINIZ.

İmalatçı firmanın TALİMATLARINI İZLEYİNİZ. Ürünü çok

dikkatli bir şekilde TUTUNUZ. Önerilen KORUYUCU gereçleri

kullanınız(eldiven, güvenlik gözlüğü v.b.).

Yeterli HAVALANDIRMAYI sağlayınız. 47

Temizlik bezlerini kullandıktan sonra ve çöpe atmadan önce

YIKAYINIZ.

Kimyasal ürünleri kendi orijinal kutularında SAKLAYINIZ.. Tüm

kutuları okunaklı bir şekilde ETİKETLEYİNİZ.

Bazı ilaçların YİYECEK ya da İÇECEKLERE benzediğini

unutmayınız.

Kimyasal maddeleri birbiriyle KARIŞTIRMAYINIZ.

İşiniz için gerekenden daha fazla kimyasal madde

HAZIRLAMAYINIZ.

Kimyasal maddeleri kanalizasyon, tuvalet ya da oluklara

BOŞALTMAYINIZ. 48

GÜNCEL OLAYLAR!!!

Özellikle İsveç’ten alınan “sterisol” isimli dezenfektan cilt

kanseri riskini arttıran bir maddedir ve genelde sıvı sabunlarda

kullanılmaktadır.Maliyeti düşük ve “sterol” adıyla satılan bu dezenfektan cilt kanseri

bakımından oldukça tehlikelidir.

50

Ankara onkoloji hastanesine yapılan başvurular da son 4 yılda “cilt kanseri”

hastalığı sayılarının %94 arttığı gözlenmiştir. Özellikle ucuz sıvı

sabunların kullanımına dikkat göstermek gerekmektedir.

51

EVİNİZDE FORMALDEHİT

Formaldehit pek çok inşaat malzemesi ve ev eşyasında

yaygın olarak kullanılan bir kimyasaldır. Ekositeme ve insan

sağlığına en zararlı maddeler listesinin baş sıralarında yer

almaktadır.Formaldehit her insan üzerinde farklı etkiler

yapabilir.Bazı kişiler orta seviyede Formaldehit'e maruz kalsalar

dahi herhangi bir rahatsızlık hissetmezken,bazı kişiler bu

kimyasalın çok düşük seviyelerden dahi etkilenebilirler. Bu renksiz

gaz aşağıdaki sağlık problemlerine neden olabilir.

52

Formaldehit'in sebep olabileceği muhtemel

sağlık problemleri şunlardir:

Öksürük

Baş dönmesi

Gözlerde yanma,sulanma

Yorgunluk hissi

Baş ağrısı

Mide bulantısı

Cilt lekeleri

Üst solunum yollarında tahriş

Hırıltı

53

KİMYA IŞIĞINDA ÇEVRE

VE ÇEVRE

SORUNLARI

ÇEVRE; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır.

Çevre Kimyası; hava, su ve topraktaki kimyasal türlerin yok oluşlarını, etkilenmelerini, değişimlerini, tepkimelerini ve kaynaklarını inceleyen kimya dalıdır.

İnsan yaşamı çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. Bu denge insanlığın tarihi boyunca çeşitli etkileşimlerin sonucunda oluşmuştur. İnsanın çevresiyle oluşturduğu doğal dengeyi meydana getiren zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar, zincirin tümünü etkileyip, bu dengenin bozulmasına sebep olmakta ve çevre sorunlarını oluşturmaktadır.

55

İnsanların çevre açısından karşı karşıya

kaldığı başlıca problemler şöyle

özetlenebilir:

1-Hava, su ve toprakların her geçen gün artan oranlarda

kirlenmesi ve önemli bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi,

2-Özellikle Büyükşehir ve sanayi bölgelerinin çevre kirliliği

sebebiyle yaşanamaz hale gelmesi,

3-Ozon tabakasının delinmesi,

4-Yerkürenin giderek ısınması,

5-Kanser ve benzeri hastalıkların artması,

6-Doğal kaynakların hızla tüketilmesi, 56

ÇEVRE KİRLİLİĞİ Doğanın temel fiziksel unsurları olan hava, su ve toprak

üzerinde olumsuz etkilerin ortaya çıkması ve canlı öğelerin hayati

fonksiyonlarını, aktivitelerini, eylemlerini olumsuz yönde etkileyen

çevre sorunlarına Çevre Kirliliği adı verilir.

57

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ

Bunlarla birlikte çevre sorunlarının diğer kaynakları şunlardır:

1.  Ormanların tahribi, yangınlar ve erozyon, 2. Aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahribi, 3. Konutlardaki ve işyerlerindeki ısınmadan

kaynaklanan (özellikle kalitesiz kömür kullanımı) hava kirliliği,

4. Motorlu araçlar ve deniz araçları, 5. Maden, kireç, taş ve kum ocakları,

6. Gübre ve zirai mücadele ilaçları, 7. Atmosferik olaylar ve doğal afetler, 8. Kanalizasyon sularının arttılamaksızın alıcı

ortamlara verilmesi ve sulamada kullanılması, 9. Katı atıklar ve çöp, 10.Sulak alanların ve göllerin kurutulması, 11.Arazilerin yanlış kullanımı, 12.Kaçak avlanma, 13.Televizyon, bilgisayar ve röntgen; tomografi

vb; tıbbi cihazların yaygınlaşması ile meydana gelen radyasyon,

14.Endüstriyel ve kentsel kaynaklı gürültü.

60

1. Fiziksel Kirlenme Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın fiziksel

özelliklerinin tamamının, canlı sağlığını tehdit edecek, olumsuz yönde

etkileyecek biçimde bozulması ve değişmesi olayıdır. Fiziksel kirlenme

renk, tanecik boyutu gibi fiziksel özelliklerin değişimine yol açar.

Atmosfere salınan toz, duman gibi kirleticiler havada koyu renkli bir

görünüm ortaya çıkarır. Fabrika atıklarının akarsu ve göllere

boşaltılması ve erozyon nedeniyle hem akarsular daha bulanık görünür

hem de dibi yabancı maddelerle dolar. Ayrıca arazilere atılan çöpler

toprakta fiziksel kirlenmeler meydana getirir.

61

2. Kimyasal Kirlenme

Doğal çevreyi oluşturan toprak, su ve havanın kimyasal

özelliklerinin, canlıların hayati faaliyetlerini olumsuz yönde

etkileyecek şekilde bozulmasıdır.

Örneğin CO2 , SO2 , CO derişiminin artmasıyla havanın kimyasal

özellikleri değişir. Bu türler bir takım tepkimelere de girmek

suretiyle canlı hayatını tehdit eder. Akarsulara atılan ağır metaller

suyun kimyasal bileşimini değiştirir. Tarım ilacı olarak kullanılan

maddelerin toprağın organik yapısına olumsuz etkisi olabilir.

62

3. Biyolojik Kirlenme

Doğal çevreyi oluşturan toprak, hava ve suyun çeşitli zararlı

mikroorganizmalarla kirlenmesi ve bu ortamlardaki canlı hayatı

olumsuz yönde etkilemesidir.

Örneğin tarım alanlarının kanalizasyon sularıyla sulanması

atık sulardaki bir takım zararlı mikroorganizmaların diğer canlılara

geçmesine neden olur.

63

1

SU KİRLİLİĞİ

Yaşamımızda çok önemli bir yeri

olan ve yeryüzünün büyük bir

bölümünü oluşturan suyun

çeşitli nedenlerle kirlendiği

bilinmektedir.

65

SULARA BIRAKILAN

PETROL

FABRİKA ATIKLARI

HAYVANSALVE EVSELATIKLAR

TARIMDAKULLANILAN

GÜBREVE

ZEHİRLER

LAĞIMLARIN SULARA

KARIŞMASI

NEDENLERİ;

67

ÖNLENMESİ

HAVA KİRLİLİĞİ

Hava kirliliği; canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen veya maddi zararlar meydana

getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa

ulaşmasıdır.

KALİTESİZ KÖMÜR KULLANIMI

MOTORLU TAŞITLARIN FAZLA KULLANILMASI

FİLTRESİZ SANAYİ KURULUŞLARI

HAVA KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ;

KİRLİLİĞİNİN ÖNLENMESİ

72

73

Biyosfer

Karbon çevrimi Fosfor çevrimi Azot çevrimi Su çevrimi Oksijen çevrimi

Çevredeki ısı

Isı Isı Isı

Gen

el B

iyokim

yasal

Çevrim

ler

74

Canlıların kullandığı karbonun esas kaynağı karbon dioksittir. CO2 suda (çözünmüş olarak), kayalarda ve atmosferde bulunur. Ancak canlılar bu karbon kaynağından direkt faydalanamazlar. Karbon çevriminin ilk adımı yeşil bitkilerin karbondioksidi atmosferden bünyelerine almasıyla başlar. Güneş enerjisi yardımıyla meydana gelen fotosentez ile CO2, karbonhidratlar olarak bilinen basit gıda bileşiklerine çevrilir. Bitkiler bu bileşikleri daha sonra diğer kompleks bileşikler olan protein ve yağlara çevirebilirler.

75

Karbon Çevrimi

76

Havadaki serbest azot şimşek, yıldırım ve yağışlarla toprağa geçer. Ancak havadaki serbest azotun büyük miktarını bazı bakteriler, bazı bitki kökleriyle mavi ve yeşil algler toprağa bağlar. Azot bağlanması sürecinde serbest azot nitratlara ve amonyağa dönüşür. Bunlar yeşil algler ve bitkiler tarafından özümsenir. Topraktan bitkilere geçen azot, besin zinciri yoluyla hayvanlara geçer. Yani, bu bitkileri yiyen hayvanların bedenlerinde bu azot bileşikleri doku bileşiklerine dönüşür.

77

Azot Çevrimi

78

Suyun hareket etmesini sağlayan beş

değişik olay vardır: 1- Yoğunlaşma (kondansasyon),

2- Yağış (precipitation),

3- Toprağa geçiş (Infiltration) ve yeraltı sularının oluşumu,

4- Yüzeysel akıntı (Runoff) ve yüzey suları ile yeraltı sularının

oluşumu,

5- Buharlaşma (Evapotranspiration)

79

Su Çevrimi

80

Oksijen,değişik biçimlere dönüşerek doğada sürekli bir döngü

içerisindedir.Havada gaz,suda ise çözünmüş olarak bulunan

oksijen,serbest halde azottan sonra en çok bulunan

elementtir.Hayvanların ve basit yapılı bitkilerin,solunum yoluyla

aldıkları oksijen hidrojenle birleşince su oluşur.Bu su, daha sonra

dışarıya atılarak doğaya verilir.Ortamdaki karbondioksit,algler ve yeşil

bitkiler tarafından fotosentez yoluyla karbonhidratlara

dönüştürülür,yan ürün olarak da oksijen açığa çıkar.

81

Oksijen Çevrisi

Atmosfer

Atmosfer yeryüzündeki canlı hayatı sürdürmeye yarayan ve yeryüzünü dış uzaydan gelebilecek tehlikelere karşı

koruyan bir battaniye olarak tanımlanabilir. Bitkilerin fotosentezi için karbondioksit diğer canlıların solunumu için gerekli oksijenin kaynağıdır. Ayrıca

hayat zincirindeki önemli elementlerden biri olan azotun da kaynağıdır. Güneş

enerjisiyle buharlaşan suyun atmosferde yoğunlaşmasıyla su çevrimine de katkıda

bulunur.

82

Isı AlışverişiYansıyan ışık (34%)

Okyanusların absorpladığı ışık (23%)

Kara parçalarının absorpladığı ışık (42%)

Fotosentezde kullanılan ışık (0.2%)

Uzaya geri yansıtılan ışık (66%)

83

Küresel Isınma Dünyanın ortalama sıcaklığı

ve CO2 derişimi son 150 yıldır artma eğilimindedir.

Yandaki şekilden de görüldüğü gibi yeryüzünün ortalama sıcaklığı ve CO2 derişimi artma göstermektedir.

Küresel ısınmanın başlıca 2 sebebi vardır.

1. Ozon tabakasının incelmesi 2. Sera gazlarının artışı

84

Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan

güneş ışınlarıyla ısınır. Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit,metan ve su

buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece

dünya ısınır. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına sera etkisi denir.

Atmosferde bu gazların miktarının artması Yerküre'de ısınmayı artırır.

Günümüzdeki tehlike, karbondioksit ve diğer sera gazlarının

miktarındaki artışın bu doğal sera etkisini şiddetlendirmesinde yatmaktadır.

Binlerce yıldır dünyamızdaki karbon kaynakları kararlı kalırken, şimdi

modern insanoğlu aktiviteleri, fosil yakıtların kullanımı, ormanların yok

oluşu, aşırı tarım yapılması, atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit ve

diğer sera gazlarının atmosfere salınmasına sebep olmaktadır.

85

Sera Etkisi

Güneş ışınları CO2

CH4

Dış uzay

atmosfer

Orman yangınları

86

BİLAL ARSLAN

CENNET KENEL

GAMZE İLDEMİR GÜLDANE

TAŞKINOSMAN TIRAŞTUĞBA ERDEM

TEŞEKKÜRLERRR…

top related