temel İslÂm İlİmlerİnİn ortaya ÇikiŞi ve · temel İslâm İlimlerinin ortaya Çıkışı...
Post on 14-Sep-2018
234 Views
Preview:
TRANSCRIPT
-
TEMEL SLM LMLERNN
ORTAYA IKII ve
BRBRLERYLE LKLER
-
ENSAR NERYAT TC. A..
ISBN : 978-605-5309-87-9
Sertifika No: 17576
SLM LMLER ARATIRMA VAKFI
Tartmal lm Toplantlar Dizisi: 76
Tartmal lm htisas Toplantlar Dizisi: V
Kitabn Ad
slm limlerde Metodoloji IV
Temel slm limlerinin Ortaya k ve Birbirleriyle likileri
Yayn Hazrl
Dr. smail KURT Seyit Ali TZ
Editr Proje Koordinatr
Prof. Dr. lyas ELEB
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi
Kapak Tasarm
Halil YILMAZ
Bask:
Pasifik Ofset
Cihangir Mh. Gvercin Cd. Baha Merkezi
Haramidere - Avclar / stanbul, 0212 412 17 00
Sertifika No: 12027
1. Basm
Eyll 2014 / 1000 adet baslmtr.
letiim Adresi:
Ensar Neriyat Tic. A..
Orureis Mah. 12. Sokak No: 40-42 Esenler/stanbul
Tel: (0212) 491 19 03-04 Faks: (0212) 438 42 04
www.ensarnesriyat.com.tr ensar@ensarnesriyat.com.tr
mailto:ensar@ensarnesriyat.com.tr
-
SLM LMLERDE METODOLOJ/USL V
TEMEL SLM LMLERNN
ORTAYA IKII ve
BRBRLERYLE LKLER
Tartmal lm htisas Toplants
18 19 Ocak 2014
skdar Belediyesi
Sabahattin Zaim Eitim ve Kltr Merkezi
Byk amlca-skdar /stanbul
stanbul 2014
-
4
Bu kitap slm limler Aratrma Vakf tarafndan yayna hazrlanm olup teblile-
rin ilm ve fikr muhtev ile dil bakmndan sorumluluu tebli sahiplerine, telf
haklar SAVa, basm organizasyonu ise anlamal olarak Ensar Neriyata aittir.
Toplanty Tertipleyen
Kzta, Kmil Paa Sokak, No. 5; Fatih34080/stanbul
Tel : +90 (0212) 523 54 57 523 74 36 Faks: 523 65 37
Web Site: http://www.isavvakfi.orgisav.org.tr
e-posta: isav@isavvakfi.org isav@isav.org.tr
Bibliyografik Bilgiler:
slm limlerde Metodoloji V Temel slm limlerinin Ortaya k ve Birbirleriyle
likileri / Editr: lyas elebi, 1. bs.stanbul: Ensar Neriyat, 2014
624 s.; 16x23,5 cm.
ISBN : 978-605-5309-87-9
l. Metodoloji, 2. slm limleri, 3. Dier limler, 4. Kltr
200.9 DC20
Bibliyografik niteleme Anglo-American Rules 2 (AACR2)ye gre yaplmtr.
http://www.isavvakfi.org/mailto:isav@isavvakfi.org%20
-
NDEKLER
TAKDM .............................................................................................. 9
AILI KONUMASI
Prof. Dr. lyas ELEB .......................................................................... 11
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
TEBL ve MZKERELER
1. Tebli: Tefsir lminin Ortaya k ve Dier slm limlerle
likisi ..................................................................................................... 17
Prof. Dr. Abdulhamit BRIIK
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
SERBEST MZKERELER
Prof. Dr. smail ALIKAN ............................................................. 105
Prof. Dr. Mustafa ZTRK .............................................................. 111
Prof. Dr. mer KARA ....................................................................... 147
Prof. Dr. Muhsin DEMRC ............................................................... 155
Prof. Dr. Yaar DZENL ................................................................. 161
Prof. Dr. Murat SLN .................................................................... 171
Yrd. Do. Dr. Muhammet ABAY ...................................................... 193
-
6
2. Tebli: Hadis lminin Ortaya k ve Dier slm limlerle
likisi ................................................................................................... 205
Prof. Dr. Ahmet YCEL
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
SERBEST MZKERELER
Yrd. Do. Dr. mer ZPINAR .......................................................... 283
Prof. Dr. Bnyamin ERUL.................................................................. 299
Yrd. Do. Dr. Zian TRCAN ........................................................... 319
Prof. Dr. Salih KARACABEY ............................................................. 323
Prof. Dr. Ahmet YILDIRIM ................................................................ 337
Prof. Dr. smail Hakk NAL ............................................................ 345
Prof. Dr. Mustafa ERTRK ................................................................ 347
Do. Dr. Mehmet ZENEL .............................................................. 351
Yrd. Do. Dr. Recep TUZCU.............................................................. 361
Yrd. Do. Dr. Halit ZKAN .............................................................. 365
3. Tebli: Kelm lminin Ortaya k ve Dier slm limlerle
likisi ................................................................................................... 369
Prof. Dr. lyas ELEB
Ar. Gr. Hayrettin Nebi GDEKL
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi
SERBEST MZKERELER
Prof. Dr. Cafer KARADA .............................................................. 419
Prof. Dr. aban Ali DZGN .......................................................... 437
Prof. Dr. Temel YELYURT ............................................................. 465
-
Do. Dr. Kamil GNE ..................................................................... 473
Do. Dr. Mahmut INAR ................................................................. 479
Prof. Dr. Mevlt ZLER ................................................................... 485
Prof. Dr. Metin ZDEMR ................................................................ 493
Prof. Dr. Yusuf evki YAVUZ .......................................................... 501
4. Tebli: slm Hukuku lminin Ortaya k ve Dier slm
limlerle likisi .................................................................................. 511
Prof. Dr. Hasan HACAK
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
SERBEST MZKERELER
Prof. Dr. kr ZEN ....................................................................... 549
Prof. Dr. Mehmet ERDOAN ........................................................... 555
Dr. Ali Hakan AVUOLU ........................................................... 561
Prof. Dr. Ahmet YAMAN ................................................................. 565
Prof. Dr. brahim Kfi DNMEZ ..................................................... 575
Do. Dr. Tuncay BAOLU .............................................................. 579
GENEL DEERLENDRMELER
Prof. Dr. Ferhat KOCA ...................................................................... 585
Prof. Dr. Mustafa ZTRK ............................................................... 597
Prof. Dr. Mevlt ZLER .................................................................... 603
Prof. Dr. smail Hakk NAL ............................................................ 607
-
8
KAPANI KONUMASI ................................................................. 611
Prof. Dr. lyas ELEB
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
ZETLER
Trke, ngilizce, Arapa ................................................................... 615
KARMA DZN ................................................................................... 621
-
TAKDM
slm limler Aratrma Vakf, 1970 ylnda bir grup i adam ve ilim
adam-akademisyen tarafndan kurulmutur. Bu vakf, birinci derecede
Mslman milletimizi, ikinci derecede btn Mslmanlar ilgilendiren
konularda ortaya kan problemlere zmler retebilmek ve muhta oldu-
umuz deerli lim, mtefekkir ve aratrclarn Allah'n inyetiyle yeti-
mesini temin etmek, hssaten bunlara alma imkn ve vastalarn sala-
mak, bilhassa slm sahalarda gerekli ilm aratrmalar yapmak, yaptrmak,
yaplan aratrmalar halka arz etmek gayesiyle atlm bir admdr. Vakf-
mz, yukarda ifade edilen bu gayelerini gerekletirmek zere mill ve mil-
letleraras tartmal ilm toplantlar dzenlemi, bu toplantlarda sunulan
tebli ve mzkereleri kitap hlinde yaymlayarak toplumumuzun isti-
fadesine sunmaktadr.
Vakfmz, mill ve milletleraras tartmal ilm toplantlar yannda s-
lm limlerde Metodoloji Probleminin aratrld bir dizi Tartma-
l lm htisas Toplantlar da dzenlemektedir.
Vakfmz 2003 ylnda, slm limlerde Metodoloji Problemi ana
bal altnda Din Eitimi, slm Felsefesi, Kelm, slm Mezhepleri
Trihi, Tefsir, Hadis, slm Hukuku, Tasavvuf ve slm Trihi ilim-
lerindeki usl meselelerini ve bu hususlardaki tartmalar ele alm; g-
nmz ilimlerindeki gelimelere paralel olarak bu ilimlerde karlalan
metodoloji problemlerini zme ynndeki teklifleri deerlendirmitir. s-
lm limlerde Metodoloji Problemi ana bal altnda yaplan bu
toplantlarda sunulan tebliler, slm limlerde Metodoloji/Usl
Meselesi-1-2 adyla iki cilt hlinde yaymlanmtr.
Bu alma ile ilgili olarak akademisyenlerimizin teklfleri dorultusun-
da Vakfmz, her ilim dalnn metodolojisindeki problemlerden birinin tart-
lmasn kararlatrm ve bu cmleden olmak zere Hadis, slm Trihi
ve slm Hukukunun mterek problemlerinden olan Metin Tenkidi;
Yeni ve ada bir Tebli Metodolojisi Oluturulmas Meselesi
konularn tartmak zere ikinci bir metodoloji toplants tertiplemi, bu
toplant metinleri de slm limlerde Metodoloji/Usl Meselesi-3
adyla yaymlanmtr.
-
10 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Tartmal lm htisas Toplantlar dizisinin bir devam olarak nsan
radesi ve Kudret-i lhiyye Balamnda Kader Meselesi; Trihte
ve Gnmzde Kredi Uslleri ve Tefsir Nasl Bir limdir? konulu
toplant daha tertiplenmi, bu toplantya ait tebli ve mzkere metinleri
de bir araya getirilerek nsan radesi ve Kudret-i lhiyye Balamnda
Kader Meselesi-III/1, Trihte ve Gnmzde Kredi Uslleri-III/2
ve Tefsir Nasl Bir limdir?- III/3 adyla ayr cilt hlinde yaym-
lanmtr.
Vakfmz Akid ve Kelm lminde Vahyin ve Akln Yeri konulu dr-
dnc ilm ihtisas toplantsn 20-21 Ekim 2012 trihlerinde stanbulda
gerekletirmi olup bu toplantda sunulan iki tebli eitli niversitelerimi-
zin lahiyat Fakltelerinde grev yapmakta olan Kelm Anabilim Dal -
retim yeleri tarafndan mzkere edilmi, toplant metinleri bir araya
getirilerek Akid ve Kelm lminde Vahyin ve Akln Yeri adyla nere-
dilmitir.
Beinci metodoloji Tartmal lm htisas Toplants yine Prof. Dr. lyas
elebinin organizatrlnde 1819 Ocak 2014 tarihlerinde skdar
Belediyesi Sabahattin Zaim Eitim ve Kltr Merkezinde gerekletirilmi,
Tefsi, Hadis, Kelm ve slm Huku limlerinin Ortaya k ve Dier sl-
m limlerle likileri konularnda drt tebli sunulmu ve eitli niversite-
lerimizin lahiyat Fakltelerinde greli hocalarmz tarafndan mzakere
edilmi, toplantnn genel bir deerlendirmesi yaplm, toplant metinleri
Temel slm limlerinin Ortaya k ve Birbirleriyle likileri
adl bu eserde bir araya getirilerek neredilmitir.
Bu vesileyle almada emei geen, madd-mnev desteklerini esirge-
meyen btn kii, kurum ve kurululara minnet ve kranlarmz sunuyo-
ruz.
Prof. Dr. lyas ELEB Prof. Dr. Ali ZEK
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi SAV Mtevelli Heyet Bakan
-
AILI KONUMASI
Prof. Dr. lyas ELEB
Marmara . lahiyat Fakltesi (Proje Koordinatr)
Muhterem Hocalarm, Deerli rencilerimiz!
Temel slm limlerinin Ortaya k ve Birbirleriyle li-
kileri konulu altaymza ho geldiniz. SAVla mtereken d-
zenlemi olduumuz bu toplantnn verimli gemesini Yce Mev-
ldan niyz ediyor, tebli sunacak ve mzkerelerde bulunacak tm
hocalarmza baarlar diliyorum.
Bilindii zere yce kitabmz Kurn- Kerimin nazil olduu
dnemde, slm ilimler olarak adlandrdmz bilgi alanlar henz
teekkl etmi deildi. Disiplin anlamnda tefsir, hadis, kelm ve
fkh gibi ilimler yoktu. Ancak bunlarn her birine konu tekil eden
hayatn kesitleri mevcuttu ve insanlar bu kesitlerdeki ihtiyalarn
yerli kltr ve mevcut gelenee gre bir ekilde karlyorlard.
Kurn, bu alanlarda cahiliye dneminin ortaya koyduu kltr ve
gelenekleri insann ftratna ve onun yaratl amacna uygun bulmu-
yor, beerin dnya ve ahiret mutluluunu temin etmediini beyan
ederek yeni neriler getiriyordu.
slmn nerileri pratikten hareket etmekte, insanlarn evde,
arda, pazarda, i hayatnda cereyan eden tutum ve davranlarn
deitirmekte idi. Gnlk hayatn deimesine paralel olarak da
itikat, ibadet, muamelat ve ahlk alannda nce fertlerin, arkasndan
da toplumun tutum ve davranlar deiiyordu. Hayat olumlu
ynde dntrmeyi ama edinen Kurnda fert ve cemiyet hayat-
nn tm alanlarna ilikin kural ve esaslar getirmi, pratik yntemler
-
12 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
nermitir. slm ilimler de bu kural ve esaslardan hareketle dzen-
lemeler yapma yoluna gitmitir. Balangta bu hususlar birbirleri ile
i ie idi ve tm birden bir btn oluturuyordu. Bu nedenle sz
konusu ilimlere konu olan hususlar, Hz. Peygamberin hadislerinde
slm binas olarak ifade edilmitir. Bu ifade din hayatn btncl
yapsn ifade etme bakmndan nemlidir.
Fthatla slm corafyas genileyip Mslmanlar farkl kl-
tr ve geleneklerle kar karya gelince, szkonusu kltr ve gele-
nekleri dntrmek ve bu corafyalarda yaayan insanlar slmla
buluturmak iin yeni metot ve yeni disiplinlere ihtiya hsl oldu.
Hayat teorik ve pratik alanlar olarak ayrlyordu. slmda da buna
paralel olarak teorik ve pratik konulara cevap vermek zere akid ve
fkh ilimlerinin inasna ihtiya duyuldu. Problem balamnda bu
ilimler oluunca, bu defa sz konusu problemlerin temellendirilmesi
yeni yntemlere gereksinim duyuldu. Bunun sonucu olan kelm ve
usl-i fkh ilimleri ihdas edildi. Hem akid ve fkh, hem de kelm
ve usl-i fkh kendilerini dine bal olarak ifade edebilmek iin kay-
nak ve malzemeye ihtiya duydular. Dinin kaynan Allahn kelm
ve Reslnn hadisleri oluturuyordu. Bu defa bunlarn tespit ve
tevili ile megul olan tefsir ve hadis ilimleri ihdas edildi. Bylece
slm binas ikisi malzeme ile, ikisi de problemlerle ilgili olmak zere
drt asldan oluan bir yap ekline brnd. Akid / Kelm ve fkh
/ usul-i fkh temelinden atsna binann iskelet ve nitelerini olutu-
ran yapsn; tefsir ve hadis ise bu yapnn oluturulmasn salayan
demir, kum, akl, imento gibi malzemelerini tekil etti.
Bizce slm binasnn oluturulmasnda sz konusu disiplin-
lerden hi biri ihmal edilemez, darda braklamaz, gereksiz ve l-
zumsuz grlemez. Aralarnda tam bir telzm (karlkl bamllk)
ilikisi sz konusudur. Szkonusu ilimler slmn teori ve pratiinin
kurucu disiplinleridir. Kanaatimizce zamanla bu ilimlerde onlar
oluturan kurucu dnce ve ruhta gevemeler, esnemeler, hatta
ksmen sapmalar oldu. Szkonusu ilimlerin her biri kendinin tekine
bal ve baml olduunu unutarak kendi dnyasn tek bana ina
etmeye kalkt. Bunun sonucunda slm ilimler arasndaki geililik
balar ihmal edildi, zaman zaman unutuldu. Balangta birbirine
kprlerle bal adalar grnts veren bu ilimler arasndaki balar
koptu, adalar arasndaki ulam kprleri yklarak mstakil adack-
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 13
lar olutu. Bu ilikiyi insan bedeni zerinden temellendirecek olursak
esasnda vcudun organlar arasnda tam bir uyum szkonusu ve
birindeki rahatszln dienlerini de etkiledii kabul edilirken, za-
manla bir uzuvda hissedilen rahatszln dier uzuvlarla irtibatnn
olabilecei gz ard edildi. Bunun sonunda problemlerin tehisinde
zorlanlmaya baland. phesiz slm ilimlerin tek sorunu bu deil.
Birok sorunun yannda bunun da devreye girmesi ile problemleri
zmesi beklenen bu disiplinler kendi problemleri ile urar hale
geldiler.
Gnmzde slm ilimlerin nemli sorunlarndan biri ortaya
k srecinde hayatn deiik alanlarn paylaarak ina ettikleri
modler yapy, hiyerariyi ve ortak dili koruyamam olmalardr.
Bu sylediklerimizin tipik rnei ilahiyat fakltelerindeki anabilim
dal sistemidir. Szkonusu yap birbirleri ile ilikisi kopuk, kelime-
nin tam ifadesi ile ihtisas krl oluturmu durumdadr. Bu
krlk halinden kurtulmak durumundayz.
Bu nasl olabilir? Kanaatimce bunun yolu, her anabilim dalnn
ilgilendii zel bilim alannda devam etmekle beraber bunlarn t-
mn derleyip toplayan ve bir arada deerlendiren bir st disipline
ihtiya duyulmaktadr. Mhendislikteki deiik mhendislik alanlar
arasndaki entegrasyonu salayan sistem mhendisliine ve tp
alanndaki deiik bilim dallarnn verilerini bir arada deerlendiren
Akademik Konseye benzer bir st disiplinin oluturulmas gereki-
yor.
Tarihte bu grevi zaman zaman kelm ve usul-i fkhn stlen-
diini gryoruz. Gnmzde her ikisi de bu ilevinden uzaklam
durumdadr. Kurucu ilimler olarak kabul ettiimiz sz edilen drt
disiplinin temsilcilerini bir araya getirmemizden ama, sz konusu
kurucu ruhu bir arada yakalama isteimizdir.
Toplantnn seyri ile ilgili de unlar sylemek istiyorum: ki
gn srecek toplantmzda drt tebli sunulacak ve her bir tebli
yarm gn tartlacaktr. Tefsir, hadis, kelm, fkh eklinde sralad-
mz bu oturumlarda hem her ilim dalnn tedvin artlar hem de bu
srete dier slm ilimlerle ilikisi irdelenecektir. Her oturuma
ilikin teblii sunacak hocamz, o oturumla ilgili bilim dalnn tedvin
sreci ve dierleri ile ilikileri bata olmak zere genel durumla ilgili
-
14 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
bir ereveyi takdim edecek ve bu sunum yaklak bir saat srecektir
ve ksa bir aradan sonra mzakere blmne geilecektir. Bu faslda
bata sunum teblii ve ortaya konan ereve olmak zere, konu b-
tn ynleri ile ele alnacaktr.
Teblicinin dile getirdii hususlarn mzakeresi yannda ihmal
ettii konular da gndeme getirilip tartlmas salanacaktr. Bu
blmn de yaklak bir buuk saat sreceini tahmin ediyorum.
Btn oturumlar bu minval zere gerekleecektir. Sonunda gerek-
letireceimiz deerlendirme oturumu ile altaymz sonlandraca-
z. Bu oturumda konuyu derleyip toplamay, ortak noktalar ortaya
koymay, kurucu ruhu yakalamay ve gnmze k tutmay hedef-
liyoruz.
Ben iki gn srecek bu altaymzn baarl gemesini te-
menni ediyor, lkemizin deiik fakltelerinden zahmet edip dave-
timize itirak eden sizlere teekkr ediyorum. kinci teekkrm ise
bu hizmetlerin gerekletirilmesinde nclk yapan bata slm
limler Aratrma Vakfnn muhterem bakan deerli hocamz Prof.
Dr. Ali zek olmak zere tm vakf alanlarna sunuyor,
saylerinin mekr, hizmetlerinin makbul olmasn diliyorum.
-
18 Ocak 2014 Cumartesi
BRNC OTURUM
(10.30-12.30)
Bakan: Prof. Dr. Muhsin DEMRC
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi
1. Tebli: Tefsir lminin Ortaya k ve Dier slm limlerle
likisi
Teblici: Prof. Dr. Abdulhamit BRIIK
Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi
-
BRNC TEBL
TEFSR LMNN ORTAYA IKII
VE DER SLM LMLERLE LKS
Abdulhamit BRIIK
I. GR
Yce Allah tarafndan nur, hidayet, t, hikmet menba, ken-
disine tutunulacak salam ip gibi sfatlarla vasfedilen Kur'n- Kerm
anlalmak ve yaanmak iin gnderilmi bir kitaptr. Kur'n'n anla-
labilmesi iin yaplacak bir dizi i ierisinde derinliine dnmek,
imal- fikirde bulunmak ve aratrmalar yapmak ncelikli bir yere
sahiptir. Yce Allah, onun anlalmas iin zihn aba gstermeyenle-
ri, dnmeyi (tedebbr) brakmalar sebebiyle kalplerinde kilitler
olan kimseler (Muhammed 47/24) eklinde vasfeder. Kur'n'da yer
alan ve muhataplarn tedebbr ve tefekkr etmesini isteyen ayetler
ayn zamanda onun evrenselliini gsteren delillerden biridir. Zira
bu, genel bir hitaptr ve sadece Kur'n'n ilk muhatab olan Hz. Pey-
gamberi (s.a.), sahabe-i kirm, Arabistan yarmadasndaki dier
muhataplar ilgilendirmemekte, bunlarla birlikte kyamete kadar
gelecek olan herkesi bu ite sorumlu tutmaktadr. Hatta -biraz iddial
bir ifade olmakla birlikte- denilebilir ki Kur'n'n anlalmas iin
zerinde derinliine dnme konusunda mmet-i Muhammed ve
tm insanlk Resl-i Ekrem'den daha fazla bir mesuliyet ve yk al-
tndadr. Zira zaten yce Allah ayetten anlalmas gereken ve o d-
nemde ihtiya duyulan anlamlardan bir ksmn Reslullaha bizzat
Prof. Dr., Marmara nivevsitesi lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal
retim yesi.
-
18 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Cebrail yoluyla bildirmekte adeta Reslullahn akl bir karsamada
bulunmasn istememektedir. zellikle uygulamaya ynelik ayetleri
bu erevede deerlendirmek mmkndr. Belki de Tefsir1 literat-
rnde Kur'n'n lfz ve manasnn ilh olduu eklindeki kanaat
buna dayanmaktadr.
lh dinlerin kayna olan ve Allah'n insanlar arasndan se-
erek grevlendirdii eliler zerinden duyurduu vahiy, kitap veya
sahife eklini alsn veya almasn bata o peygamberi, sonra da pey-
gamberin teblide bulunduu muhataplarn balar. Gelen vahyi red
ve inkr eden, kfir damgasn yiyip ileride ilh cezaya arptrla-
cakken bu vahyi kabul eden ancak gereini yerine getirmede kusurlu
davranan kimseye de fiiline gre karlk terettp edecektir. Vahiy
insan dzlemine indiinde onda, ortaya konulduu zaman ve ere-
ve ile ilgili kurallar cari olur ve insanlar bu kurallara ve artlara gre
sorumlu tutulurlar. Allah'n herhangi bir zaman ve meknda her-
hangi bir peygamberine gnderdii vahyin, gnderilen peygamber
ve kavmi ile snrl olup olmad konusunda baz tartmalar bu-
lunmakla birlikte peygamberlere bildirilen ana ilkeler farkl olmaya-
ca iin ana ilkeler baznda herkesi balamas gerekir. Ancak Allah
dilerse sonradan gnderdii bir peygambere olan vahyi ile nceki
genel veya zel vahyini ve eriatini hkmsz veya geersiz klabilir.
Nitekim bu durum, hikmetinin ve tedricilik prensibinin gerei olarak
tahakkuk ve tekerrr etmitir.
Sz konusu Allah'n Son Peygamberi Hz. Muhammede (s.a.)
gnderdii Kur'n vahyi olunca, bunun kapsaycl ve
kuatlcnn ne olduu ile ilgili de bir eyler sylemek gerekir.
Kur'n bu mesajn evrensel (el-Enm 6/92), mesaj ulatran pey-
gamberin de lemmul (el-Enbiy 21/107; Sebe 24/28) olduunu
bildirmektedir. O peygamberler halkasnn sonuncusu (el-Ahzb
33/40) ve sadece insanlara deil, bisetinden itibaren kyamete kadar
gelecek ve yaayacak olan insan ve cinlere gnderilmi bir peygam-
berdir. Kur'n vahyinden kaynan alan bu din, anlalmaya ve ko-
numlandrlmaya allrken onun bu vasf her zaman aklda tutul-
1 Metinde bir ilim olarak Tefsir kastedildiinde Tefsir eklinde byk
harfli yazlacaktr. Yorum ve yorumlama anlamdaki tefsir kelimesi ise
kk harfli olarak tefsir eklinde yazlacaktr.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 19
maldr. Kur'n' ne sadece kendilerine inen nesle, ne onlardan sonra
gelenlere, ne Arabistana ne de Orta Douya gre yorumlayabiliriz.
O, ufku ak, muhatab ok, mesaj kapsayc, dili zengin bir kitaptr.
Kur'n'n, indii zamandan sonra geen asr ierisinde onlarca
farkl rkn ve dilin bulunduu yerlere kadar ulamas ve buralarda
kendisine yer bulmas, bu dini kabul edenlerin asalet (asl olma) ve
dini sahiplenmede dierlerinden farkl bir ekilde alglanmamas
Kur'n'n ve onun ortaya koyduu dinin bu evrensellii sebebiyledir.
Biz bugn Hicazdan binlerce kilometre uzakta bu tartmal toplan-
tda onu kabullenen mminleri olarak Kur'n' dert ediyorsak ve
onun ortaya koyduu sistem hakknda tartyorsak bu, Kur'n'n
evrensel olma vasf sebebiyledir.
Tefsir ilminin ortaya k ve dier slm ilimlerle ilikisinden
sz edeceimiz bu bildiride bakmz dar bir ereve ile snrl kal-
mayacak; Kur'n'n evrensel bir kitap olduu, rklar ve blgeler ara-
snda bir fark gzetmedii, Kur'n'dan ve onun vahiy destekli tebli-
cisi olan Hz. Muhammed'den (s.a.) kaynan alan slm'n ayn e-
kilde lemmul bir din olduu n kabulnden hareket edilecektir.
Bize gre Kur'n'n anlalmas ve yorumlanmas ile ilgili olan Tefsir
ilmi iin bu bak as hayati nem tamaktadr. Bu grn tersini
savunan ve Kur'n'n indii dnem ile snrl bir kitap olduunu
syleyenler gnmzde slm'n hangi ekilde hayatiyetini srdr-
dn ortaya koymak durumundadrlar. Yani bugn herhangi bir
hayatiyeti olmayan bir slm olmas gerekirdi. Hlbuki doruluu
tartma gtren baz fikirler sebebiyle zerinde menfi kanaatler
serdedilen birka nassn dnda hemen her yeti biz bugn konua-
bilir ve problemlerimizle ilintilendirebiliriz.
Bildirimizde bir yandan Tefsir ilminin ne olduu, hangi ilkeler
zerine oturduu, hangi yntemleri kulland ve hangi tarihte ted-
vin edildii gibi Tefsir ilmine dair konular inceleyecek te yandan
bu ilmin hadis, fkh, kelm gibi alanlarla ilgisi zerinde duracaz.
Konunun erevesinin genilii, ayn konunun baka adan baka
bildirilerde de ele alnacak olmas gibi sebeplerden dolay burada
meselelerin tm ayrntlarna girilemeyecektir. Konunun tm ayrnt-
lar ile ele alnmas iin yzlerce sayfa kaleme almak gerekecektir.
Hlbuki biz burada bildirimizi, tartmay ateleyecek ve alevlendi-
recek konulara hasredeceiz ve ana konular dikkatlere sunacaz.
-
20 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Belki baz ncelikli hususlarda ayrntya girebileceiz. Bildiri ile ilgili
dier bir husus, bildirinin erevesini ilk 3-4 asr ile snrlandrmaktr.
Byle olunca gnmzde yaplan bir ksm tartmalar bundan bin
yl nce de yaplyormu veya yaplm gibi gsterme yoluna gidil-
meyecek, snrlar mmkn mertebe korunmaya allacaktr. Bildiri
mzakere edilirken baz hassas konularn derinlemesi ve etraflca
tartlmas tabii ki mmkn olacaktr.
Konuya girmeden nce dikkat ekilmesi gereken bir baka hu-
sus, Tefsir ilminin dier ilimler ile ilikisinden sz ederken dier
ilimleri sunma biimimiz olacaktr. Bizim temel alanmz Tefsir oldu-
u iin Arap dili, hadis, fkh ve kelm alanlarnda syleyeceklerimiz
bir bakma amatr bir yaklam olarak grlmelidir. Bu konularda
ortaya koyacamz bilgi ve yaklamlarn olgunlamas ve semere
vermesi iin ilgili alanlardaki mzakerecilerin deerlendirmelerine
ihtiya duymaktayz. Biz her ihtimale kar sunacamz bilgilerde ve
deerlendirmelerde ihtiyat elden brakmamaya ve gerekte hi ol-
mayan bir tartmay amamaya alacaz. Bu ilmi toplant bizler-
den her birini Gazzl, bn Teymiyye, ah Veliyyullah gibi pek ok
ilme dair ayrntl malumat olan biri yapmayacak olsa da bunun bir
eksikliimiz olduunu hepimize retecektir. slm ilimler bir b-
tndr ve hepsi birlikte deerlendirildiinde kll sonulara ulalr.
slm limi de fkh veya hadis gibi belli bir alanda daha ok derin-
lese bile dier alanlar da problemlerini ve bunlarn temel zmle-
rini bilecek ekilde bilmesi gereken insandr.
II. LH VAHYN (KURN) NSANLA BULUMA MERHALE-
LER ve BUNUN YORUMLA LKS
Kurn tefsiri, dier kitaplarn ve bilgilerin yorumundan farkl
bir mahiyet arz eder. nk tefsir yce Allah'n, kulu Muhammede
(s.a.) indirdii vahyindeki muradn ortaya karma abasdr. Bu
vahyi ve Kurn' doru anlayabilmek iin onunla ilgili baz hayati
noktalar bilmek gerekir. Bu noktalardan bir ksm biz kullar iin
muamma olmakla birlikte Kur'n'n kendi iaretleri, Resl-i Ekrem'in
verdii bilgiler ve baz beer karsamalar meseleleri bir lde an-
layabilmemizi salamaktadr. Aada ilh vahyin beer dzlemine
inii ve yoruma konu olabilmesi bakmndan geirdii merhaleler
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 21
zerinde ksaca durulacaktr. Bunlar ilh vahye bakmz etkileye-
bilecek olmas bakmndan nemlidir.
A. Vahyin Beer Dzlemine ni Merhaleleri
Kur'n adn alan ilh vahyin biz insanlarn eline ulancaya
dein geen ayr evresi (tenezzlt- vahy) bulunmaktadr. Bun-
lardan ilki Reslullaha gelmeden nceki evredir. Bu evrenin mahi-
yeti hakknda yeterli ve kesin bilgimiz bulunmamakla birlikte eldeki
baz bilgilere ve tahminlere dayal olarak bunu da kendi iinde
aama olarak grebiliriz. Kur'n'n varlk lemine intikali onun
Levh-i Mahfzda2 bulunuu iledir. Bunu balang noktas olarak
kabul ettiimizde Yce Allah'n Kur'n buradan ayrarak veya bu-
radan bir kopya kartarak mahiyetini bilemediimiz bir yolla melek-
lere (Cebraile veya srfile veya bunlarn da iinde olduu zel bir
melek grubuna) intikal ettirmesi (inzl) ilk aamay oluturur. kinci
aama, topyekn olarak meleklere ulaan bu vahyin Allah'n irade ve
dilemesi ile es-sem ed-dnya (en yakn gk veya beytl-izze) deni-
len yere Cebril ve/veya grevli dier melekler tarafndan ulatrl-
masdr. Bu iki aamay tek aama olarak da dnebiliriz. nc
aamada Cebril, vakti gelinceye kadar muhafaza altnda tutulan ve
tabir caizse emanette bulunan Kur'n vahyini (Kur'n') Hz. Mu-
hammed'e (s.a.) peyderpey ulatrmtr. Yani bu aamada Kur'n
vahyi ilk defa insan ile bulumu ve belli artlar dhilinde insann
tasarrufuna, kullanmna, korumasna verilmitir.3
Kur'n vahyinin ikinci evresi Resl-i Ekrem ile balar.
Reslullah (s.a.) kendisine lfz ve manas ile vahyolunan Kur'n'
insanlara tebli etmi ve muhtemelen doru renilmesi ve ihtilafa
dlmemesi amacyla vahyi bu ii iyi yapan ktiplere yazdrm ve
2 lgili yetler: er-Rad 13/39; ez-Zuhruf 43/4; el-Vka 56/77-78; el-Burc
85/21-22; el-Kadr 97/1 vd. (konunun ayrnts iin Bkz., Yusuf evki Yavuz,
Levh-i Mahfz, DA, Ankara 2003, XXVII, 151). 3 Bkz., Abdlhamit Birk, Nzul, DA, stanbul 2007, XXXIII, 308-309.
Muhammed b. Akle Kur'n ilimlerine dair hacimli eserinde Kur'n'n inzal
tenzil ve nzulunu olduka tutarl bir biimde aklamaktadr (Bkz., ez-
Ziyde vel-ihsn f ulmil-Kurn (nr. Muhammed Safa Hakk v.dr.), I-X,
Cmiatu-rika Merkezl-Buhs ved-Dirst, arika (Sharjah) 1427/2006,
I, 151-163).
-
22 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
ilgili ashabna ezberletmitir. Hz. Peygamber (s.a.) ile dorudan ilgili
olarak hayatiyetini srdren Kur'n vahyinin bir kitap eklini alaca
ile ilgili beklentiler ve tahminler olmakla birlikte Kur'n vahyi Resl-
i Ekrem'in salnda Mushaf halini almam bir bakma deiken ve
hareketli yapsn korumutur.
nc evre ise Resl-i Ekrem'in vefat sonrasnda Kur'n
vahyinin cem edilmesi ve iki kapak altna alnmasdr. Bu da kendi
ierisinde iki aamadr. Birincisi Hz. Eb Bekirin (r.a.) Kur'n' ko-
ruma amal olarak cem ettirmesi, dieri ise Hz. Osmann (r.a.)
okuma ihtilaflarn gidermek ve mmeti her bir ynden tek bir Mus-
haf etrafnda toplamak iin oalttrmasdir (istinsah ve teksir).
Kur'n'n anlalmas ve yorumlanmas ile ilgilenen bizler bu evre-
lerden son ikisi ile ilgiliyiz. Zira Kur'n'n Resl-i Ekrem dilinde ve
tebliinde ald ekil bizim iin bir anlam ifade etmektedir.
Aada vahyin Mushaf halini almadan ve Mushaf halini al-
dktan sonra yorum ve uygulama bakmndan nasl bir muameleye
tabi tutulduundan ve tutulmas gerektiinden bahsedilecektir. Tabi
ki buradaki deerlendirmelerimizin dayand baz temeller olmakla
birlikte birtakm ahs karsamalarmz da olacaktr. Biz konuyu ele
alrken bunlar ayrtrmaya zellikle dikkat edeceiz.
B. Kurn Yorumu le likisi Bakmndan Kitaplama (Mus-
haf) ncesi 23 Yllk Vahiy Sreci
Yce Allah son eli olarak setii Muhammede (s.a.) Hira ma-
arasnda vahyetmeye balam ve bu vahiy ay takvimi hesabyla 23
yl kadar srmtr. Vahyi bir sz olarak alan ve onun hfz konu-
sunda bir endie tamayan Hz. Peygamber vahyin yazlmas iin
aba sarf etmi ise de kendisinin vahiy ile ilikisi hep szl olarak
devam etmitir. Yani o gndereni ile ilikinin kesildii bir metin ile
kar karya deildi ve tabir caizse o Allah ile srekli bir diyalog
halinde bulunuyordu. Daha da nemlisi, Rabbi ile diyalog halinde ol-
masna karn ne zaman ne tr bir vahiy geleceine dair bir fikri de yoktu.
Belki Rabbi ona daha nce indirdii vahyin tamamn veya bir ks-
mn geersiz kldn syleyebilirdi. Nitekim Cebrail ile yaplan
mukabelelerin (arza) her birinde Kur'n vahyi gerek ayet ve sure
sralamas olarak gerekse miktar olarak baz kk deiikliklere ve
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 23
farkllamalara urayabiliyordu4. Konuya Kur'n'n tefsiri asndan
baktmzda, Resl-i Ekrem'in daha inmemi vahiy paralarn da
tahmin ederek veya bu konularda Cebrailden ipucu alarak daha
kapsaml deerlendirmeler yapmas ve sonulara ulamas da bekle-
nemezdi. Nitekim onun, sorulan bir soru zerine cevab bir gn
sonra vereceini sylemesi ama bunu Allah'n dilemesi ile ilikilen-
dirmemesi (inallah dememesi) zerine vahyin inmesi 15 gn gecik-
mi ve sonunda Allah onu uyarmtr (el-Kehf 18/23-24). Mekke d-
neminde mriklerin farkl zamanlarda ortaya koyduklar vahiy
beklentileri ve vahye dayal zm talepleri de cevapsz kalmtr.
Resl-i Ekremin kendisi Kur'n ile ilgili detayl yorum denebi-
lecek ok fazla sz sarf etmedii gibi Ashabn da Kur'n ayetlerinin
yorumu sadedinde fazlaca konumasn hatta baz hassas konularda
soru sormasn ho karlamamtr5. Demek istediimiz odur ki
Reslullah Efendimizin vefatndan nce Kur'n'n yorumu iin atla-
cak admlar veya sylenecek szler hep Kur'n'n daha tamamlan-
mam bir vahiy silsilesi olmasyla irtibatldr. Sylenecek szler ve
ileri srlecek yntemler mteakiben gelecek bir veya birka ayet ile
tersyz edilebilirdi. Buna dair baz muahhas bilgi ve rnekleri pay-
lamak istiyorum.
4 Kur'n- Kerm'in Bakara sresinde yer alan nesih ayetine ve Hz. ie
gibi baz sahabeden gelen bilgilere dayanarak, Resl-i Ekrem tarafndan
insanlara tebli edilen vahyin baz ksmlarnn unutturulmu ve arlkl
olarak Medne dneminin sonlarnda gerekleen arzalarda bunlarn okuma
listesinden drlm olabilecei ihtimalini de gz ard etmemek gerekir.
Geri zellikle modern dnemde neshin unutturma eklindeki trne iddet-
le kar kldn ve bunun zayf rivayetlere dayal bir iddia olduu ileri
srlmtr (Konunun ayrnts iin Bkz., Abdurrahman etin, Nesih,
DA, stanbul 2006, XXXII, 580). 5 Burada sahabe soru sormaktan iddetle men edilmitir, bu sebeple
Reslullaha hi soru sorulmamtr gibi bir iddiada bulunmuyoruz. Nite-
kim Kur'n- Kerm bize pek ok konuya dair sorular sorulduunu, Cibril
Hadisi de soru sormann bir bilgi elde etme yolu olarak tebcil edildiini
gstermektedir. Burada soruyu yasaklama veya en azndan iyi karlamama
durumu daha ok israrl anlamsz sorular ve mteabih trnden insann
cevap verildiinde bile tatmin olamayaca sorular iindir. Ya da vahyin
devam ettii sre iinde sahabeyi kendilerini vahyin akna brakp
Reslullah (s.a.) takip etmeleri noktasnda eitmektir.
-
24 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Bir faraziye olarak syleyecek olursak, mesela eer Reslullah
Efendimiz ve Ashab -o dnemde Kur'n'da bir hkm bulunmamas
yani hkmszlk sebebiyle- Medne dneminin balarnda mevcut
durumdan yola karak kadn iin esas olann rtsz olmalar, iffe-
tin kadn iin her eyden nemli olduu, rtnn sadece zahiri bir
aksesuar olduunu syleselerdi ve bu konuda balayc ifadeler kul-
lansalard hem Reslullah (s.a.) hem de Ashab zor durumda kalmaz-
lar myd?
Daha muahhas bir rnek verecek olursak, mesela iki (ikinin
zararl olduu fakat iyi ynleri de bulunduu zararnn faydasna
gre ok ok fazla olduu) ile ilgili inen ilk ayeti (el-Bakara 2/219)
merkeze alp bu sanki niha hkm imi gibi yorumlar yaplsayd
sonradan daraltc hkm getiren iki ayet nasl izah edilebilirdi. Hat-
ta inen ilk yetlere yaplan balayc yorumlardan sonra 2. ve 3.
sradaki nsih yetler (en-Nis 4/43; el-Mide 5/90) geldiinde ve
baz dier nesih olaylarnda nesih konusunu dillerine dolayp Mu-
hammed dn sylediini bugn nakzediyor, deitiriyor diyerek
eletirilerde bulunan Yahudi ve mnafklar bu defa mensuh ayetlere
ynelik yaplan kati tefsirleri de problem etmezler miydi?
Konuya dair kanaatin netlemesi iin nc bir misal vermek
istiyoruz. Sad b. er-Reb (r.a.) kendisine kar serkelik yapan ei
Habbeye (r.anha) bir tokat atmt. Babas Zheyr (veya Zeyd) kz
Habibeyi alarak Resl-i Ekrem'e geldi ve Kzm onunla evlendir-
dim ama o kzma tokat att diyerek damad Sad ikyet etti.
Reslullah (s.a.) bu yaplana kar ksasa (kocaya tokat atlmas)
hkmederek onlar gnderdi. Daha onlar fazla uzaklamadan
Reslullah onlara seslenerek geri dnmelerini istedi ve onlara,
Cebrilin Erkekler kadnlar zerine kavvmdrlar/hkimdirler... yetini6
getirdiini bildirdi ve sonra yle buyurdu:
6 Nis sresi 34. yetin metni u ekildedir:
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 25
Biz bir i (zm) diledik Allah da bir i (zm) diledi. Allah'n di-
ledii ey daha hayrldr7
Kurtub Nis sresinin bu 34. yetini tefsir ederken baka bir
rivayet daha nakleder. Buna gre Hz. Peygamber'in (s.a.) ksas
yetinin varlna dayanarak ksasa hkmetmesinden hemen sonra
daha mtekiler fazla uzaklamadan Sana vahyi tamamlanmadan
nce Kur'n ile acele etme/acele hkm verme yeti (Th 20/114)8
nzil olmu ve Resl-i Ekrem ksas hkmn kaldrm, peinden de
nz (itaatsizlik, serkelik) hlinde olan kadnn dvlmesi hkm-
n de ieren Nis sresi 34. yeti inmitir.9
Reslullah Efendimizin Kur'n'n tamamn szl olarak tefsir
ettiini syleyenlerin nasl bir eliki ierisinde olduu bu ksa ak-
lamadan net bir ekilde anlalmaktadr. Hlbuki Allah Resl ko-
nuyu ok iyi kavram, kendisi din konularda zellikle de ahkm ile
ilgili meselelerde balayc tarzda ok fazla konumam, ashabnn
da bu noktada dikkat etmesini tenbih etmitir. Ancak ahlk konu-
larda ve toplumlarn helkine sebep olan meselelerde mevcut Kur'n
bilgiyi geniletme trnden konumalar yapt bilinmektedir. Bun-
larda bile, verilen bilgilerin bir ksm beer gc ile elde edilemeye-
cek mahiyette olduundan Cebrilin onu bilgilendirdiine hkme-
debiliyoruz. Mesela Reslullahn (s.a.), Ashbul-Uhdd konusunu
anlatrken verdii Allah'a bal gen rneini kendi bana bilmesi
imknszdr. Zira olay ok nce cereyan etmitir ve rivayette yer alan
ayrntl bilgiler bu kssann kaynann kendisi olmad izlenimi
vermektedir.10 Nitekim bu kssa Kur'n- Kerm'de de zetle anlatl-
maktadr (el-Burc 85/4-10).
7 Rivayetin ayrnts iin Bkz., Ebl-Hasan Ali b. Ahmed en-Nsbr el-
Vhid, Esbbn-nzl, Matbaatu Hindiyye, Kahire 1315, s. 111-112 [Eb'l-
Ksm Hibetullah b. Selamenin en-Nsih ve'l-mensh adl kitabyla birlikte]. 8
9 Muhammed b. Ahmed el-Kurtub, el-Cmi li ahkmil-Kurn (nr. Abdul-
lah b. Abdlmuhsin et-Trk), I-XXIV, Messesetr-Risale, Beyrut
1427/2006, VI, 278-279 10 Mslim, "Zhd ve'r-re-k'ik", 73; Tirmiz, "Tefsir", 77; Ahmed b. Hanbel,
Msned, VI, 16-18.
-
26 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Kur'n vahyinin nzlnn tamamlanmam olmas ve slm
toplumunun teekkl sreci ierisinde bulunmas sebebiyle Kur'n'
snrl bir ekilde yorumlayan Reslullah (s.a.) efendimiz bu davran-
ile Kur'n' ihmal etmi ve onun yorumunu belirsiz ve kapal halde
brakm deildir. ok gl bir i btnl ve mantksal tutarll
olan Kur'n'n anlalmasnda ve yorumlanmasnda Resl-i Ekrem'in
hirete intikali ile iinden klmayacak bir kargaa yaanmas ve
mmetin ne yapacan bilememesi de sz konusu olmayacaktr.
Reslullah (s.a.) tarafndan Yemene vali olarak grevlendirilen
Muaz b. Cebel rnei11 gibi rnekler aslnda Resl-i Ekrem'in eiti-
minden geen ashabn yine onun tarafndan oluturulan slm top-
lumunu ileriye gtrmesinin veya yeni bir toplum ina etmesinin hi
te zor olmayacan gsteriyordu. Kur'n- Kerm'de yer alan Siz
insanlar iin karlm hayrl bir mmetsiniz, yilii emreder ktl
yasaklarsnz. (l-i mrn 3/110. Ayrca bk. el-Bakara 2/143; l-i
mrn 3/104-105) ve Muhammed Allah'n elisidir. Onunla beraber bu-
lunanlar (ashab) kfirlere kar ok sert, kendileri arasnda ise ok merha-
metlidirler (bk. el-Feth 48/29) gibi ayetler de Ashabn rdn
ispat ettiini ve baz skntlar kacak olsa da mmetin bekasnn
salanaca kanaatini veriyordu.
O halde Kur'n'n, Reslullah (s.a.) hayatta iken tam bir btn-
lk ierisinde batan sona ilgili btn konular ayrntl bir ekilde ele
alan bir tefsirinin yaplmasna gerek yoktu. Zaten Kur'n metninin
korunmas konusunda bile bir endie duymayan Reslullahn
Kur'n'n belki de sonraki nesilleri ilgilendiren anlamlarnn kendisi
11 Resl-i Ekrem Yemene kad olarak grevlendirdii Muza orada ne ile
hkmedeceini sormu o da srasyla Allah'n Kitab, Reslullahn Snneti
ile hkmedeceini bunlarda hkm bulunmazsa kendi reyi, itihad ile
karar vereceini bildirmitir. Onun bu cevabna Resl-i Ekrem ok sevinmi
ve bu cevaplar karsnda Allah'a hamd etmitir. (Konunun ayrnts iin
ilgili hadislere Bkz., Eb Dvud, Akziye, 11; Tirmizi, Ahkm, 3).
bn Teymiyye bu rivayeti Kur'n'n en iyi tefsir yollar adn verdii yerde
anar, kitap ve snnetle birlikte kendi gr ile amel etmesini syler ama
Muzn etehid ra'y sz zerinde durmaz. Hlbuki bize gre bu onun
bu rivayeti naklettii balama uymamaktadr (Takiyyddin Ahmed bn
Teymiyye, Mecmu Fetv eyhil-slm Ahmed bin Teymiyye (nr.
Abdurrahman b. Muhammed b. Ksm), I-XXXVII, Mecmaul-Melik Fehd li-
Tbatil-Mushafi-erf, Medne 1435/2004, XIII, 364).
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 27
hayatta iken ortaya kmas iin bir endie tadn gremiyoruz.
Hatta onun uygulamalar bunun tam aksi istikmettedir. Kur'n'n
pek ok Mekk sresinde bulunan el-hurfl-mukattaa ile ilgili riva-
yet kaynaklarnda Resl-i Ekremden gelen sadece bir rivayetin ol-
mas onun da bu harflerin anlamlar ile deil de Kur'n harflerinin
fazileti ile ilgili olmas12, Hz. Eb Bekir ve Hz. mer gibi sahabenin
de bu harflerin manas konusunda bir aklama yapmaktan geri
durmas onlarn Kur'n'n derinliine tefsiri noktasnda aceleci ve
tedirgin olmadklarn gstermektedir.
C. Metinleme (Mushaf) Dnemi Ve Sonrasnda Yorum A-
sndan Kurn Vahyine Yaklam
Hz. Peygamber'in (s.a.) vefat Ashab ve onlardan sonra gele-
cekler iin Kur'n ve slm asndan yeni bir dnemin baladn
gsteriyordu. Hz. Eb Bekirin Dikkat edin! Her kim Muhammed'e
tapyor idiyse bilsin ki, Muhammed lmtr ve her kim de Allah'a tapyor
idiyse bilinsin ki Allah diridir, asla lmez.13 eklindeki beyan ve ardn-
dan okuduu yetler14 sadece siyas ve itima olarak deil, din ola-
rak da artk bir devrin kapandn gsteriyordu. Zira dinin ana kay-
na olan ilh vahiy onu alan kiinin dnya ile ilikisini kesmesi ile
tamamlanm oldu. Zaten inen bir yet (el-Mide 5/3) dinin nas kay-
na olarak tamamlandn bildirmekteydi. Aslnda Reslullah
Efendimiz salnda bu yeni dnemin hazrlk safhasn balatrca-
sna Kur'n- Kerm'i ini zamanna gre deil de Cebrilin direktif-
leriyle tamamen yeni bir sralamaya tabi tutuyordu. Kur'n-
Kermin okunu sralamas es-sebut-tuvel denilen byk yedi sure
ile balyor, min ve mesn ile devam ediyor ve mufassal ile son
12 Bkz., Drim, Fezill-Kur'n, 1; Tirmiz, Fezill-Kur'n, 16. 13 Eb Abdullah Muhammed bn Sad, Kitb't-Tabakti'l-kebr (nr. Ali
Muhammed mer), I-X, Mektebetl-Hnc, Kahire 1421/2001, II, 233-234;
Buhr, Fezils-Sahbe, 5. 14 Konuyla ilgili iki ayetin (ez-Zmer 39/30; l-i mrn 3/144) metinleri u
ekildedir:
3333
3111
-
28 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
buluyordu.15 stelik Reslullah (s.a.) bunu zaman olarak belki de
Kur'n vahyinin tamam inmeden yapmt. Demek ki o tarihte ilh
planda ngrlen bir dizili var idi. Yani o, yce Allah'tan Cebril
araclyla ald emirleri uygulayarak inen vahyi nce yetler ek-
linde birbirinin peinden dizerek sreleri oluturmu, sureleri de
birbirinin peinden sralayarak mushaf vcuda getirmiti.
Hadis kaynaklar Resl-i Ekrem'in Kur'n srelerini sral
okuyuuna ve bunlarn srasn syleyiine dair hadislerle doludur.
Ayrca Cebril ile yaplan arzalar ve zellikle de son arza Kur'n'n
nzul srasna gre deil de sahabenin, hatta Resl-i Ekrem'in de
nceden bilmedii bir tarzda sralandn gsteriyordu. Nitekim
Reslullah efendimizin vefatndan sonra Kur'n Hz. Eb Bekir tara-
fndan korunma amal olarak cem edilmiken insanlar Kur'n-
Kerm'i ondaki sralamaya gre deil de son arzada kesinleen sra-
ya gre okumaya devam etmiler, Hz. Osman ise sadece bu durumu
tescil ettirip kayt altna almtr. Zeyd b. Sabit bu her iki ie neza-
ret ederken hangisinin ne maksatla yapldn bildii iin yle dav-
ranm ve bu konuda hibir aykr ses kmamtr. Teravih namazla-
rnn 20 rekat olarak cemaatle klnmas esnasnda elde resmi bir
Mushaf olmamasna ramen uzun ve sral okumalarn olduu, sa-
habe ve tbinun imamn arkasnda okunan tilaveti takip ettii unu-
tulmamaldr. Sral olmayan bir kitabn okunmas mmkn olmaya-
ca iin sahabenin uzun Kur'n okumalarnda hi armakszn
Resl-i Ekrem tarafndan ortaya konan ayet ve sure srasn takip
ettiklerini grmekteyiz. Mushaf almasn mmet arasndaki telaf-
fuz ihtilaflarn gidermek iin yapan Hz. Osmann bu abas sadece
var olan herkesi balayacak ekilde yeniden ortaya koymaktan ba-
ka bir ey deildir. Yani Hz. Osman kendisine kadar geen takriben
13 senelik zaman iinde okunagelen Kur'n'n mansus sralamasn
tespitten te bir ey yapmamtr. Zaten ashab arasnda bu noktada
bir tartmann ktna da ahit olunmamtr.
Bizim bu konuya bu kadar nem atfetmemiz bunun Kur'n'n
tefsiri ile ok nemli bir ilikisinin olmasndandr. Zira ok erken
dnemde balayan nazml-Kur'n ve iczl-Kur'n tartmala-
r ve almalar Kur'n'n mevcut tertibi merkeze alnarak yrtl-
15 Mesela bk Ahmed b. Hanbel, el-Msned, IV, 107.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 29
mtr. Batan itibaren gnmze dein yazlan Kur'n tefsirlerinin
khir ekseriyetinin hatta tamamnn Mushaf tertibine gre olmas ve
byk byk mfessirlerin biz Mushaf tertibini esas alyoruz ama
aslna bakarsanz yeni bir sralama ve tertip olsa Kur'n- Kerm daha
iyi anlalr ve yorumlanrd gibi bir teklifte bulunmamalar Mushaf
tertibinin alternatifsiz olduu ve iyice kabul grdnn baka bir
delili olarak alnabilir. Fahreddin er-Rznin et-Tefsrl-Kebr diye
anlan byk tefsiri Kur'n'n manss tertibini anlam rgs itibariy-
le delillendirmeye alrken Burhneddin el-Biknin Nazmd-drer
f tensbil-yi ves-sveri16 Kur'n tertibinin Kur'n tefsirinde esas
alnmas gerektiini muahhas olarak ortaya koymutur.
Kur'n- Kerm'in Resl-i Ekrem'in vefat ile tamamlandnn
kesin olarak anlalmasndan ve kendine zg bir sralama ile Mus-
haf haline gelmesinden sonra ashab, zellikle de tbin ve tebe-i
tbin Kur'n' bu yeni dizilii zerinden anlamaya ve yorumlamaya
balamlardr. Camilerde yaplan Kur'n tefsiri dersleri de Kur'n'n
bu sralamasna gre yrtlyordu. Tbindan Hasan- Basrnin
Basra mescidinde verdii Kur'n tefsiri dersleri bunun en ak rne-
idir.
Kur'n'n Mushaf halini almas ile artk Kur'n'a daha btn-
cl yaklama mmkn hale geldi ve bir ayetin aklamas iin o
yetin ncesine ve sonrasna (siyak-sibak) baklr oldu, baz konu ve
kavramlar iin mushafn baka yerlerine ve baka surelerine bakma
balad. Hlbuki daha nce bu i bu kesinlikte ve derinlikte mmkn
olamyordu. Kur'n'n i btnl ve Kur'n'n bir ksmnn dier
ksmn tefsir ettii gibi hususlar artk tereddde yer brakmayacak
tarzda Mslmanlarn gndemine girdi. Hlbuki bu hususlar Resl-i
Ekrem'in salnda ve Kur'n'n gerek muhteva gerekse sralama
olarak tamamlanmad bir zamanda ayn katiyette ele alnamyor-
du. Buna dair baz rnekleri bir nceki bahiste vermitik.
Durumu u ekilde de dillendirebiliriz: Reslullah efendimizin
bir beer olarak bu dnyada ebedi olarak kalmayacana ve kendisi-
ne kyamete kadar yaama ve varln srdrme imkn verilen
Kur'n' bu vakte kadar yorumlama imkn verilmediine gre onun
bu dnyadan ayrlmasndan sonra Kur'n- Kerm'in bana neyin
16 I-XXII, Haydarabad 1978.
-
30 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
gelecei konusu nemli olmaktayd. Resl-i Ekrem bu sorunun ceva-
bn dnyada verircesine davranm, bir yandan kendisi Kur'n-
Kerm'in szl yorumu noktasnda zaruret dna kmam te yan-
dan da ashabn gelecek iin eitmitir. Ayrca Kur'n'n anlalmas
ve yorumlanmas iin de prensipler ve esaslar koymutur. Bir yan-
dan Reslullahn dnyadan ayrlna zlen sahabe te yandan
Kur'n'n ve snnetin aralarnda bulunmas ile teselli buluyorlard.
Nitekim o da hayatta iken kendilerine iki ey braktn, bunlara
sarldklar takdirde asla saptmayacaklarn ifade buyurmutur. Bu
iki ey Kur'n- Kerm ve kendisinin snnetidir.
III. MDEVVEN BR LM OLMADAN NCE TEFSR
nsan ile ilgili olan konularda daha iin banda tam bir m-
kemmelliin olmas beklenmez. G yolda dizilir tabiri olumsuz
baz armlar tasa da insann ortaya koyduu dncelerin ol-
gunlama seyri ve zaman dnldnde olduka uygun dmek-
tedir. Nitekim Allah Hz. deme btn kelimeleri retmesine ve
onu meleklerle yapt imtihanda baarl klmasna ramen nce
eytann desisesi karsnda yenik dm sonra da bu hatasn nasl
telafi edeceini bilememitir. Btn isimleri renmi olmasna ra-
men gnah ilemisini mteakip Allahtan ald yeni bilgi-
ler/kelimeler sayesinde Ona tevbe etmi ve iinde bulunduu skn-
tdan kurtulabilmitir.
Kur'n' insana, onu iyi ve gzele ulatrmak iin gnderen y-
ce Allah'n Kur'n'n tam anlamyla ve doru bir ekilde anlalmas
iin insann eline drt ba mamur bir yntem tututurmas da mm-
kn idi. Ancak hikmetinin gerei Allah bye yapmam Kur'n'n
anlalmas ile ilgili yntemin baz unsurlarn dank bir biimde
ortaya koymutur. Allah Kur'n' anlama ve yorumlama yntemiyle
ilgili bir dayatmada bulunsays bile bunun ne lde kabul grp
uygulanaca da ayr bir problem olarak karmza kard. Hz.
deme tm kelimeler retildii eytann da tehlikeli olduu sy-
lendii halde farkl bir davran ortaya koymas baz eylerin zaman-
la olgunlatn gstermektedir.
te btn bunlar Kur'n'n yorumu anlamnda kullanlan
Tefsir ilminin biri tedvin ncesi olmak zere iki aamasnn olduu-
nu gstermek iin sylemi bulunuyoruz. Kur'n indiinde onun
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 31
nasl anlalp yaanacana dair bir endie olmamtr. Zira Resl-i
Ekrem bunu kitab gnderenin problemi olarak grm ve sk sk
Cebrail yoluyla bilgilendirilmi, sahabe ise sktklar yerde kendile-
rine Reslullahn destek vereceini dnmlerdir. Belki de bu
sadece Kur'n'n anlalmas ve yorumlanmasnda deil inanca ve
uygulamaya dair konularda da byle olmutur. Bu alanlarda kayt
altna alnm sistematik bir yapnn ortaya kmamas normal bir
sre olduu iin bu sre bu ekilde ilerlemitir. Aada Kur'nn
mahiyetinden bahsedip Kur'n tefsirinin tedvin ncesi merhaleleriyle
ve bu dnemde Kur'n yorumunun hangi ilkeler zerine oturduuy-
la ilgili bilgiler vermeye alacaz.
A. Hz. Peygamber Ve Kurn Tefsiri
Allah'n son vahyi iin setii ve hazrlad Hz. Muhammed
(s.a.) zek, kavray ve meramn ifade bakmdan son derece ileri bir
seviyede idi. Onun bu durumunu bir yandan Kur'n- Kerm ortaya
koymu, bir yandan da bizzat Reslullahn kendisi ifade etmi, sa-
habe de Reslullahta grdklerini, hissettiklerini ve onunla birlikte
yaadklarn bize aktarmtr. Allah, Hz. Peygamber'i sadece Kur'n'
alp tebli etmekle grevlendirmemi, ona Kur'n' aklama ve uy-
gulama grevi de vermitir17. Ancak, yukarda da akladmz gibi,
onun bu grevini yapmasnda snrsz bir yetkiye sahip olmad da
bilinmektedir. O kendisini Rabbine teslim etmi, Rabbi de gerek do-
rudan gerekse Cebrail aracl ile ona neyi nasl yapacan bildirmi
ve gstermitir18. Bu ifade ile onun dini konularda ve Kur'n'n ak-
lanmasnda hibir dahlinin bulunmadn ve hibir ynlendirme
hakknn olmadn sadece robot gibi programlanan eyi yaptn
sylemek istemiyoruz. Tabii ki Reslullah (s.a.) yksek zeks ve
stn kabiliyetleri ile kendisinin tasarrufuna braklan alanlarda s-
lm' yorumlama ve tatbik etme bakmndan bir yetkinlie sahipti.
Mteaddit uygulamalar ve yorumlar arasnda says ok olmayan
yanlmalarnda da Allah onu uyarmtr.
17 en-Nahl 16/44, 64; el-Ahzb 33/36. 18 Mesela Bkz., el-Maide 5/99; el-Enm 6/50; er-Ra'd 13/40; en-Nahl 16/82;
en-Nr 24/54; Ysn 36/17; e-uar 42/48; et-Tebun 64/12.
-
32 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Kurn tefsirinin temelleri asndan nemli konulardan biri de
Hz. Peygamber'in tefsirinin deeri ve Kurn'n ne kadarn, hangi
ekilde tefsir ettiidir. Teknik terimleriyle sylemek gerekirse,
Reslullh (s.a.) yapm olduu yorumlar ile Kurn'n mcmelini
beyan [mevcut haliyle anlam kapal kapal kalan ve aklanmasna
ihtiya duyulan yetleri aklamas], mutlakn takyid [yet mutlak
bir ifade ekliyle gelmi olsa bile kastedilen ey snrl olduunda
Reslullhn buna iaret etmesi], mkilini tavzh [eliki gibi gz-
ken yetler arasnda bir eliki olmadn gstermesi], mbhemini
beyan [lafzlardaki kapall gidererek yet ile kime ve neye iaret
edildiini gstermesi], umumunu tahsis [lafz veya ibare genel ol-
makla birlikte kastedilen zel ise Reslullhn bunu bildirmesi] ve
neshini beyan [yetler arasnda bulunan birbirinin hkmn ortadan
kaldrma durumlarna iaret etmesi] etmi, yer yer de muhtelif tr-
den aklamalar yapmtr19
Hz. Peygamber'in (s.a.) Kurnn ne kadarn tefsir ettii ko-
nusuna gelecek olursak bununla ilgili olarak iki temel gr bulun-
maktadr. Genel gr Resl-i Ekremin Kur'n- Kerm'in az bir
ksmn szl olarak tefsir ettii eklindedir. zellikle rey ve diryet
ekol ierisinde yer alan limler tarafndan dillendirilen ve tefsir
kitaplarnda uygulanan bu gr aslnda sahabeye kadar uzanan eski
bir grtr ve salam dayanaklar vardr. Zaten biz yukarda Resl-
i Ekrem'in Kur'n'n tamamn neden tefsir etmedii ile ilgili bilgi
vermitik. Burada konuyu farkl alardan ksaca yeniden ele almakta
yarar gryoruz.
Hz. ieden gelen Peygamber (s.a.) Cibrilin kendisine ret-
tii sayl yet dnda Allah'n kitabndan herhangi bir ey tefsir
etmezdi eklindeki bir rivayet20 Resl-i Ekrem'in tefsirinin kayna
ve miktar ile ilgili ilk elden bir bilgi olarak karmza kmaktadr.
Hadisin isnadndaki Cafer bn Muhammed ez-Zbeyr ile ilgili baz
19 Reslullh'n Kur'an' yorum ekilleri iin Bkz., Suat Yldrm, Peygambe-
rimizin Kur'n' Tefsiri, I-II, Akademi Yaynlar, stanbul 2006, I, 99-233. 20 Muhammed b. Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber: Cmiul-beyn an tevli
yil-Kur'n (nr. Abdullah b. Abdlmuhsin et-Trk), Dru Hicr lit-Tbati
ven-Ner, Riyad 1423/2003, I, 78-79, 83; Ebl-Fid smil bn Kesr, Tefsr'l-
Kur'ni'l-azm (nr. M. brahim Benna v.dr.), stanbul 1984, I, 18.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 33
deerlendirmeler yaplm ve onun mnkerl-hads olduu sy-
lenmi21 ise de hadis kaynaklar zerinde yaplacak ksa bir aratrma
Reslullah Efendimizin tefsirlerinin gerekten az olduunu gsterir.
Ktb-i Tisa ile bunlar dnda kalan hadis kaynaklarnda yer alan
Kur'n tefsirine dair merfu hadisler mkerrerleri atldktan sonra ok
az sayda kalmaktadr.22 Bunlar ile Kur'n- Kerm'in tamamn tefsir
etmek yle dursun onda birini bile tefsir etmek mmkn deildir.
zellikle kevn yetler ve Kur'n kssalar ile ilgili Reslullah ve sa-
habeden gelen bilgi ok azdr. Taber, Hz. ieden nakledilen bilgiyi
deerlendirirken bunu Resl-i Ekrem olmakszn Kur'n- Kerm'in
bir ksmnn anlalamayaca noktasnda delil olarak kullanr ama
o Resl-i Ekrem'den hi denecek kadar az tefsirin sadr olduunu da
kabul etmez.
lk 3 hatta 4 asr ierisinde telif edilen rivayet tefsiri trnden
eserlerde yer alan tefsire dair merfu hadisler de bir hayli azdr. Riva-
yet tefsirlerinin ilklerinden olan bn Cerr et-Taberye (. 310/922) ait
Cmiul-beynda bulunan merfu veya merfu hkmndeki rivayetle-
rin says 3000 kadardr. Bu ise, tefsirdeki toplam rivayetlerin % 7.8i
demektir. Benzer durum bn Eb Htimin (. 327/938) tefsiri iin de
geerli olup Hz. Peygamber'e ulaan rivayetlerin tefsire dair tm
rivayetlere oran % 4 kadardr23. Gerek Taber gerekse bn Eb
21 bn Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber, I, 79 d.not 3. Fazl Hasan Abbasn
(Bkz., et-Tefsr: essiyytuh vet-ticahatuhu, Mektebetu Dendis, Amman
1426/2005, s. 136-137) bu rivayetin isnad ve metni zerinde yapt deer-
lendirmeler bizce tutarl deildir. Zira Cebrilin Resl-i Ekrem'e rettii ile
Kur'n' tefsir etmesi din zerinde asl tasarruf yetkisinin Allah'a ait olduu
gerei ile rtmektedir. Zira Reslullahn yorumunun onun dndaki
kimselerin yorumu ile kyas edildiinde bu ikisinin katlik-zannlik ve bala-
yclk bakmndan edeer olmad aka grlr. Reslullah Kur'n ile
ilgili olmad halde hurma aalarnn alanmamasn syleyince sahabe
buna hemen balayc gz ile bakp uymu ve iin banda sorgulamam-
tr. Hlbuki Reslullah dini konularda ok konumam ve Kur'n ayetleri ile
ilgili yapaca ok fazla yorum ile kyamete kadar gelecek insanlarn Kur'n
ile ilgilenmeleri nne bir engel gibi kmak istememitir. 22 Fazl Hasan Abbasn yorumu iin Bkz., et-Tefsr: essiyytuh vet-
ticahatuhu, s. 137. 23 Mehmet Akif Ko, snad Verileri erevesinde Erken Dnem Tefsir Faaliyetle-
ri: bn Eb Htim (. 327/939) Tefsiri rneinde Bir Literatr ncelemesi,
Kitabiyat, Ankara 2003, s. 107.
-
34 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Htimin tefsirinde yer alan merf rivayetlerin sadece az bir ksm
Kur'n'n mkil noktalarn zen uzun aklamalar iermemektedir.
Suat Yldrm Peygamberimizin Kur'n' Tefsiri isimli kitap ince-
lendiinde de bu gerek grlecektir.24
Bedreddin ez-Zerkenin (. 749/1392) ve Celaleddin es-
Sytnin (. 911/1505) grn naklettii25 Kad emseddn el-
Huveyy (. 637/1240) de Resl-i Ekremin tefsirinin miktarn az
olarak gstermekte, Allah ve Reslullahdan bir ey duymaks-
zn/almakszn (yani bu iki kaynaktan bir aklama olmad takdir-
de) yaplan tefsirin kesinlikle caiz olduunu ifade etmektedir.
Fahreddn er-Rznin (. 606/1210) talebesi olan el-Huveyyinin ad
geen limlerce nakledilen ifadesi aynen yledir:
24 Burada Resl-i Ekrem, ashab ve nde gelen tbin tarafndan ortaya
konan tefsirlerin ilk dnem mfessirlerince kullanmna bakp muahhas bir
deerlendirmesini yapmak faydal olacaktr. mam bn Cerr et-Tabernin
225 ylnda doup 310 ylnda vefat ettii, mm Eb Mansr el-Mturdnin
hicr 230-240 arasnda doup 333 ylnda vefat ettii, bn Eb Htimin de 240
ylnda doup 327 ylnda vefat ettii dnlrse bu ilk dnem mfessiri
birbirleriyle akrandrlar ve aralarndaki doum yl fark 15 seneyi geme-
mektedir. Vefat tarihleri de ayn ekilde yakndr. Ayn tarihte rivayet ar-
lkl tefsirler ortaya koyan Taber ve bn Eb Htimi ile rivayeti de kullanan
fakat dirayet yn ar basan bir tefsir yazan (yapan) Mturdnin Kur'n'n
mkillerini zme bakmndan ne derecede baarl olduklar bugn tarafsz
bir gzle deerlendirilecek olsa mam Mturdinin tefsirinin daha baarl
olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Zira ilk ikisi adeta ayetlerin tefsiri ile ilgili
karar ve tercihi okuyucuya brakmken mam Mturd kendisi tercihte
bulunup karar vermi ve mkili halletmeitir. leride bunlara dair baz
rnekler vermek istiyoruz.] 25 Eb Abdullah Bedreddin Muhammed b. Bahadr Zerke, el-Burhn f
ulumi'l-Kur'n (nr. Yusuf Abdurrahman el-Maral v.dr.), I-IV, Darul-
Marife, Beyrut 1410/1990, I, 108-109; Celaleddin Abdurrahman es-Syt, el-
tkn f ulmil-Kurn (nr. Mustafa Db el-Bua), I-II, Dru bn Kesr, Beyrut
1407/1987, II, 1193.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 35
Gerek ilk kapsaml Kur'n ilimleri kitabn yazan Zerke, ge-
rekse bu yolda onu takip eden Syt de Hz. Peygamber'in Kur'n'n
az bir ksmn tefsir ettiine dair kanaat tar.26 Mesela ayn zamanda
hadis limi olan Syt Zerkenin 41. blmde tefsiri 4 ksma ayra-
rak syledii ilk ksm olarak da Hz. Peygamber'in (s.a.) tefsirini
tantt alntdan sonra yle der:27
Ben de derim ki: (Hz. Peygamber'in tefsirine dair nakledilip)
Sahih olan ok azdr. Dahas bu rivayetlerden merf olan azln en
ileri derecesindedir. Bunlarn tamamn kitabmn sonunda inallah
nakledeceim
Sytnin el-tkn isimli eseri Zerkenin el-Burhn kadar da-
kik ve dikkatle yazlm olmad bu sebeple de kendi gr ile
bakasndan naklettikleri birbirine kart iin baz kimseler onun
tersi bir gr sahibi olduuyla ilgili el-tkndan bilgiler nakletmek-
tedirler. Hlbuki burada verdiimiz alnt zel olarak Resl-i Ek-
rem'in tefsirinin miktarnn tartld bir yerde sylendii ve kendi-
si el-tknn sonunda verecei bilgilere atfta bulunduu iin daha
nemlidir (Bu bilgiler de sebeb-i nzla dair hadisler hari toplam 45
sayfadr).28 Bakasndan nakil mi yoksa kendi gr m olduu
belli olmayan yerler yerine onun bu gr alnp kullanlmaldr.
En geni Kur'n ilimleri kitabn yazan Muhammed bn Akle
el-Mekk (. 1150/1737) 146. konunun (en-Nev) adn lmu Tefsril-
Kurn bil-Ehdsis-Sahha [el-Vride anin-Neb] eklinde vermi
ve burada salam kaynaklarda yer alan Kur'n tefsirine dair her tr-
den rivayet bir araya getirilmitir. Buras toplam 236 sayfa (244-480
aras) tutmu ama dipnotlarn genilii sebebiyle 115 sayfa kadar
kabul edilmelidir.29 147. konunun (en-Nev) adn ise lmu M Vere-
26 Zerke, el-Burhn, I, 108. 27 Syt, el-tkn, II, 1205. 28 Syt, el-tkn, II, 1237-1292. 29 bn Akle, ez-Ziyde vel-ihsn, VIII, 244-480.
-
36 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
de anin-Neb (s.a.) minet-Tefsril-Musarrahi bi-Rafih leyhi (Ne-
bi sallallahu aleyhi ve selemden varid olup ona nisbeti tasrih edilen
tefsirlerin ilmi) eklinde vermi ve burada Resl-i Ekremden
Kur'n tefsiri olarak gelen tm merf bilgiler sre dzenine gre
verilmitir ki miktar 40 sayfa kadardr.30 bn Akle iyi bir hadisidir
ve bykl bn Cerr et-Tabernin tefsiri kadar olan bir rivayet
tefsiri de yazmtr. el-Cevherl-manzm. adndaki bu eser yaknda
basldnda onun konuya hakimiyeti grlecektir. Burada o szl
rivayetlerle birlikte Kur'n'n tefsiri iin Resl-i Ekrem'in uygulama-
larn da kullanmtr. Ancak onun Kur'n ilimleri kitabnda nakletti-
i hadisler miktar bakmndan hi te abartlmayacak bir seviyededir.
Hz. Peygamber'in (s.a.) tefsirinin miktar ve Kur'n'n ne kada-
rn tefsir ettii ile ilgili ikinci gr daha ok bn Teymiyyenin (.
728/1328) ifadelerinden sonra konuulur olmutur. bn Teymiyye
tarafndan yksek sesle dillendirilen fakat kayna Taberi31 ve nce-
sine kadar giden bu gre gre Resl-i Ekrem Kur'n- Kerm'i as-
habna aklamtr, zira bu onun zerine vaciptir. Eer byle olma-
m olsayd yce Allahn Reslullh'a ykledii teybin grevinin
(bk. en-Nahl 16/44, 64) bir manas kalmazd32. Ashabn bir ksmndan
gelen Kurn'n on ayetini ilim ve amel olarak Hz. Peygamberden
renmedike dier on ayete gemedikleri yolundaki bilgi ve onlarn
Biz Kurn' ilim ve amel olarak birlikte rendik eklindeki ifade-
leri33 buna delil olarak getirilmektedir. Bu yaklam ilk anda ihatal
bir bak gibi gelse de tefsirin miktarn gsterme bakmndan her-
hangi mahhas bir delile dayanmadndan ve pratikte bir asl bu-
lunmadndan tamamen teorik bir gr olarak ortaya kmaktadr.
lgili yetlerin Reslullh'a ykledii Kurn' aklama grevinin
Kurn'n tamamn btn ayrnts ile aklamay zorunlu klan bir
mahiyette olduu farzediliyor olsa gerektir. Zira gerek bu gre
30 bn Akle, ez-Ziyde vel-ihsn, IX, 6-88. 31 bn Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber, I, 82-83. 32 bn Teymiyye, Mukaddime f uslit-tefsr, Dr'-am li't-Trs, Beyrut
1408/1988, s. 63. 33 Bkz., Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 410; Eb Abdullah bn'l-Beyyi Mu-
hammed Hakim Nisaburi, el-Mstedrek ale's-Sahihayn, I-IV, Mektebet'n-
Nasri'l-Hadisiyye, Riyad 1968, I, 557; bn Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber, I,
74-75.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 37
meylettii hissedilen Tabernin gerekse bu gr ok net bir ifade
ile ileri sren bn Teymiyyenin eserleri zerinde yaplan almalar
Kurn'n her bir yeti iin getirilmi en az bir hadisin olduunu or-
taya koyacak mahiyette deildir. Bu durumda bu gr fiili bir da-
yanaa dayanmamaktadr. Ayrca hem Hz. Peygamber'in szlerini
toplayan hadis kaynaklar hem de bunlardan da istifade ile yazlan
rivayet tefsirleri isnad Reslullh'a ulaan yeterli rivayet ortaya ko-
yamamlardr. Ashabn nde gelenlerinden azmsanamayacak kada-
rnn kendilerine anlam sorulan bir yet veya kelimeyi bilmedikleri-
ni sylemeleri hatta Hz. merden gelen ve ok nemli olan ve uygu-
lamaya dair bulunan riba yetinin Resl-i Ekrem tarafndan ak-
lanmadn ortaya koyan rivayet34 teorik olarak Kur'n- Kerm'in
tamannn onun tarafndan tefsir edilmediini ispat etmeye yeter
durumdadr.35 bn Teymiyye ve ondan sonra gelen baz baka limle-
rin Reslullhn Kurn'n tamamn tefsir ettii iddias bir bakma
kendi dini bak alarn glendirmeye ynelik olsa gerektir. Zira
bunlar genellikle Kurn' Resl-i Ekrem ve ashabn szleri dnda
bir bak as ile ve reyle tefsiri ho grmemekte ve dinin mutlak
olarak Resl-i Ekrem ve ashaptan gelen bilgilere dayandrlmas ge-
rektiini savunmaktadrlar. Gnmzde bu gr bir ideoloji eklini
de ald iin neredilen birok kaynakta yksek sesle dillendirilmek-
tedir. Konuya tutarl bir bak getirmenin gerei de ortadadr.
Eer Resl-i Ekrem Kurn'n tamamn ashabna aklam ise
bu takdirde iki mesele ortaya kmaktadr: Eer Reslullh'n bu
tefsirinin alternatifi olmayan bir tefsir olduu ileri srlecek olursa
gerek ashab gerekse sonraki gelenler iin bu tefsiri almak ve bunun
zerine bir ey sylememek gerekir. Ancak hem ashbn hem de
34 bn Mce, Ticrt, 58; Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 312. Bata bn
Teymiyye olmak zere baz baka kimseler bu rivayeti tersten okuyarak
aslnda Resl-i Ekrem her eyi tefsir ediyordu ama vakit darl sebebiyle
ge bir dnemde inen bu ayet kald demek istemektedirler ki bu kanaati-
mizce isabetli deildir. 35 Geri bu durum Resl-i Ekrem aslnda Kur'n'n her yetini tefsir edi-
yordu, bu ayet son inen ayetlerden olduu iin yorumlamaya vakit bulama-
m ve vefat etmitir. eklinde de yorumlanmaktadr. Ama bizce Riba konu-
su nemli bir konu olduu iin Hz. mer bu konuyu dierlerinden bamsz
olarak deerlendirmi ve Reslullah'n bu konuyu aklam olmasn te-
menni etmitir.
-
38 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
sonraki nesillerin kendilerine ait grler ortaya koyduu ve Kurn'
kendi szleriyle tefsir ettikleri grlmektedir. Dier ihtimale gre ise
Reslullh ashabna Kurn' aklam ancak ayetlerin alternatif
yorumlar iin ashaba serbestiyet tanmtr. Bu durumda ashaba
tannan bu serbestiyetin sonraki slm nesilleri iin tannmadn
ortaya koyan bir delilin olmas gerekir. Yani Reslullh'n aka
Kurn yorumlama yetkisi sadece benim ashabma tannmtr.
demesi gerekirdi ki Reslullh'dan byle bir bilgi gelmemitir.
Tabernin Kurn zerinde dnmeyi emreden yetleri aklarken
getirdii olumlu bak asnn36 ve selef limlerinin Kurn' tefsir
etme noktasnda yetkin olduklar, Kurn' tefsir etmekten de engel-
lenmedikleri37 yolundaki beyannn yukarda zikredilen dier gr-
yle elitiini de belirtmek gerekir.
Reslullh'n Kurn'n tamamn yorumlamam olduu farz
edildiinde de baz meseleler akla gelmektedir: Sadece Reslullh
dnemindeki muhataplara deil kyamete kadar gelecek olan btn
insanla gnderilen ilh bir kitapta o kitap zerine dnlmesi
emrediliyorsa bu takdirde bu dnme ii her dnemdeki insann
grevi olmaktadr. Eer dnecek kiiler sadece Reslullh'dan ve
onun ashabndan gelen bilgileri alacak ve bunun zerine bir ey ilave
etmeyecek ise bu takdirde bu dnmenin bir anlam kalmayacaktr.
Yok, eer dnme kitap ve snnetin geneline ters dmeyen bir
mahiyet arz ediyor, slmn temelleri ile atmayan bir yapda bu-
lunuyorsa bylesi serbest bir dnmede Reslullh ve ashabdan
gelmeyen bir takm bilgilerin ortaya kmas ve yeni bilgilerin re-
tilmesi kanlmaz olur. Binaenaleyh, Kurn'n tamamnn
Reslullah (s.a.) tarafndan tefsir edildii gr btnyle farazdir
ve indirgemecidir. Bu olsa olsa Reslullah'n (s.a.) Kurn', Kurn'n
indii dnemdeki insanlarn ihtiyacn gz nnde bulundurarak
aklad, bir ksm aklamalar ile de hem o dnem insanlarnn
hem de gelecekteki insanlarn problemini zd eklinde ortaya
konabilir. Reslullhn, ashabn ve tbin neslinin ortaya koyduu
prensipler zerine hareket edip baz yeni metotlar gelitiren
mslman ilim adamlarnn Kurn' yorumlama abas, Kur'n-
Kerm'in evrenselliinin ve Kurn'n kyamete kadar gelecek olan
36 bn Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber, I, 76-77. 37 bn Cerr et-Taber, Tefsrt-Taber, I, 84.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 39
insanlarn problemini zecek bir mahiyet ve muhtevada olduunun
kabul edildiini gstermektedir. slm toplumunun ilerlemesi ve
insanln Kurn'n nurundan istifade edebilmesi Kurn'n insanla-
rn tefsirine ak olmas ve ondan yeni yeni bilgilerin ortaya karabi-
lecei dncesinin kabulne baldr. Aksi takdirde Kurnn lafz-
lar hayatta olsa bile manas ve mesaj ldrlm olur.
bn Teymiyye ile ilgili bir iki hususa daha temas etmek yararl
olacaktr. O asl Fetvsnda bulunan sonradan Mukaddime f uslit-
tefsr adyla da yaymlanan kitabnda bn Abbsn u szn nakle-
der:38
bn Abbstan rivayet edildiine gre o yle demitir: Tefsir
drt vecih zeredir: (Birincisi) Arabn kendi kelm olmas sebebiyle
bildii tefsir; (ikincisi) hibir kimsenin bilmemekle mazur olmad-
/olmayaca (derecede ak olan) tefsir; (ncs) ulemnn bildi-
i tefsir; (drdncs ise) Allah'tan baka hibir kimsenin bilmedii
tefsirdir. Kim bu sonuncu ksmn bilgisine sahip olduunu iddia
ederse o yalancdr.
Reslullah (s.a.) tarafndan Kur'n yorumu noktasnda hak-
knda hayr dua edilen, Abdullah b. Mesd (r.a.) tarafndan ise
Tercmnl-Kur'n olarak adlandrlan Abdullah b. Abbs (r.a.)
tarafndan dillendirilen bu bilgi iyice irdelenirse Reslullah Efendi-
mizin tefsirinin hangi yerde olduu konusu iyice skntya girer. 1.
ksm tefsir Resl-i Ekrem ile de ilgilidir. nk o Araplarn en fasih-
lerindendir. 2. ksm da onun alanna girer. 3. ksm da hakeza onun
alanna girer. 4. ksm ise ancak Allahn Nebisini bilgilendirmesi
durumunda onun tarafndan bilinebilir. Bu durumda Reslullah
dnda kalanlardan bazlar ilk tefsirde Reslullah ile mterek
olabilirler. Bu rivayeti nakleden fakat bir tahlilde ve deerlendirme-
38 bn Teymiyye, Mecmu Fetv, XIII, 384. Ayrca Bkz., bn Cerr et-Taber,
Tefsrt-Taber (Trk), I, 70.
Taber bu rivayetin bir benzerini bn Abbas yoluyla Resl-i Ekremden
nakletmektedir:
"
-
40 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
de bulunmayan bn Teymiyyenin aslnda kendi kendisi ile elitii
anlalmaktadr.
Bir dier konu Fazl Hasan Abbasn syledikleridir. Ona gre
bn Teymiyyenin Reslullaha Kur'n'n tamamn tefsir etmesi
vacip olur ve tefsir etmitir eklinde zetlenebilecek sz yanl
anlalmtr. Hlbuki o Ahsenu turukit-tefsr/tefsir yollarnn en
gzeli dorusu diye bilinen ifadelerinde nce eer bu (Kur'n'n
Kur'n ile tefsiri) sana zor gelirse ( ) [yani bu yolla iin iinden
kamaz isen] o takdirde sana snnet gerekir der ve snnetin dee-
rini anlatr. Sonra da eer tefsiri hem Kur'n'da hem de snnette
bulamaz isen o takdirde bu konuda sahabe kavillerine mracaat
edersin diyerek aslnda Resl-i Ekrem'in tefsirinin Kur'n'n anla-
lmas iin yeterli olmadn sylemi olur. Dier bir ifadeyle bn
Teymiyye Kur'n'n tefsiri baz kereler ne Kur'n'n kendisinde ne
de snnette/Resl-i Ekrem'in szlerinde bulunur demi olur. Zaten
Fazl Hasan Abbas, Nahl sresindeki (16/64) (Ey Resulm!) Biz, sana
bu kitab (Kur'n) srf hakknda ihtilafa dtkleri eyi insanlara aklaman
iin ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.39
yetini Resl-i Ekrem'in tefsirlerinin ihtilafa dlen konularla ilgili
olduunu ve her konunun Resl-i Ekrem tarafndan aklanmadn
delillendirmek iin kullanr. Kald ki Kur'n'a muhatap olan sahabe
ve dier Araplar pek ok eyi gerek dile hkimiyetleri sebebiyle ge-
rekse konunun iinde yaadklar toplum ile ilgili olmasndan dolay
anlyorlard. Bu trl eyleri aklamaya zaten hacet yoktu. O takdir-
de Resl-i Ekrem'in tefsirleri muhataplarn ihtiya duyduklar konu-
lar ve eyler ile snrl idi. Fazl Hasan Abbas kitabnda Muhammed
Hseyin ez-Zehebnin Hz. Peygamber'in tefsir ile ilgili ortaya koy-
duu bilgilerin salam olmadn da ifade eder.40
Aslnda Hanbel gelenek iinden gelen bn Teymiyyenin
Ahmed b. Hanbel tarafndan sylenen ve z tefsire dair rivayetle-
rin isndnn ounlukla zayf ve gayr-i mutemettir anlayna da-
yanan kitbn temelleri yoktur: Mez, melahim ve tefsir41
39 40 Bkz., Fazl Hasan Abbas, et-Tefsr: essiyytuh vet-ticahatuhu, s. 133-136. 41
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 41
sz sebebiyle biraz daha ihtiyatl olmas gerekirdi. Geri Fazl Ha-
sann ifadesiyle bn Teymiyyenin kastettii anlam ve ortaya koy-
maya alt gerek yanstlandan farkl olarak kabul edilmelidir.
Ama yine de bu rivayet sebebiyle Kur'n'n tefsirinin kaynaklar tar-
tmasnn bu minval zere gitmemesi gerekirdi.
Bizim bu konu zerinde bu kadar fazla durmamzn ana sebe-
bi, bu konunun srekli olarak Kur'n'n anlalmas ve yorumlanmas
ile ilgili olarak insanlarn nne bir engel gibi karlmasdr. zellik-
le Suudi Arabistan meneli Selef propagandalar ve neredilen eserler
bu algnn glenmesinde etkili olmutur. Bu evrelerin gayretleriyle,
ilk asrda sylenen ne varsa bunlara uymak bunun dndakileri kle
almamak bir moda eklini almaya balamtr. ahsen ben gerek
Pakistan Uluslararas slm niversitesinde gerekse Katar niversi-
tesinde bulunurken bu trden tartmalara defalarca ahit olmuum-
dur. Pakistanda 1980li yllarn sonundan 2008 yl sonuna kadar
yllarca slm Aratrmalar Fakltesi (Uslddn) dekanl ve hoca-
l yapan el-Ezher meneli Msr asll bir hocann doktora derslerin-
de rencilere bu ynde yapt sk telkinler o vakitler ok fazla
dikkatimi ekmiti. Benzer eilimlerin dier Tefsir ve Hadis hocala-
rnda da olduunu grdm. Selef anlay tebcl edilerek yaplan
bu propagandalar, insanlarn zihn melekelerini kaybedip kendilerini
sadece sylenenleri yapan bir konuma itmeleri gibi ok tehlikeli bir
sonu da dourmaktadr. Aslnda ilk 6-7 asr ierisinde ortaya konan
dirayet ve rey merkezli Tefsir mirasndaki byklk, genilik ve
derinlik, ayrca bunlarn toplum nezdindeki mstesna yeri bu gr
ve yaklam nakzetmektedir.
B. Sahabe ve Kurn Tefsiri
Kur'n'n niine ahit olan sahabe Kur'n' anlama ve yorum-
lama bakmndan mstesna bir yere sahiptir. nk Kur'n'n pek
Bu rivayetin baka varyanslar da bulunmaktadr. Mesela bn Teymiyye
(Mecmu Fetv, XIII, 346) yle bir nakilde bulunur:
Bunu yorumlarken de umur kelimesi yerine asl kelimesinin de
kullanldn bu rivayetler ile daha ok bu konulardaki rivayetlerin mrsel
olduunu ve isnad problemi bulunduunu bildirir. 42 Zerke, el-Burhn, II, 292; Syt, el-tkan, II, 1204.
-
42 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
ok ayeti, iinde yaadklar olgu dnyasnn problemlerine temas
ediyor ve bunlara dair zmler sunuyordu. Ayetler kimin hakknda
inmi ise buna ahit oluyor bylece tanm olduklar ahslar hak-
knda inen Kur'n ayetlerine nfuzlar daha kolay oluyordu. Kur'n'
anlama ameliyesi ierisinde olan sahabeden bazs hakknda da
Kur'n yeti nazil olduu iin, bunlar bu yetleri anlayp yorumla-
maya alrken Kur'n' gnderen Yce Allah ile sevgi ve ballkla-
rnn artmas trnden duygu birliktelii de yayorlard.
Ancak burada bir yanlgya da dmemek gerekir.
Sahbenin tamam Mslman olduktan sonraki hayatlarnn ta-
mamn Resl-i Ekrem'in dizinin dibinde geirmiler, her gn ondan
Kur'n'n anlalmas ve yorumlanmas ynnde ders almlar ve
aldklar bu derslerin kendilerinde oluturduu engin bilgi birikimini
Reslullah Efendimizin vefatndan sonra hi zayi etmeksizin sistemli
bir ekilde Tbina aktarmlar eklinde bir alg da yaratmamal-
yz. 13 yllk Mekke ve 10 yllk Medne dneminde Resl-i Ekrem ile
en ok terik-i mesaisi olan, ilk Mslmanlardan Hz. Eb Bekir (r.a.)
ile aile efradndan olmas sebebiyle Hz. Ali (r.a.) efendilerimizdir.
Tabii ki altnc Mslman olan Abdullah b. Mesd (r.a.), Hz. Pey-
gamber ile akrabalk balar bulunan Hz. Osman (r.a.) ve Hz. mer
(r.a.) de Reslullah ile uzun sre birlikte olan sahabedendir. Fakat ne
olursa olsun saylar 20-30u gemeyen Sahbe dndakilerin
Reslullah ile birliktelii uzun sreli ve ok fazla youn olmamtr.
Kubada oturan Hz. merin inen yetleri ve Reslullah Efendimizin
sz ve davranlarn kendisine aktarmas iin tbn ile nbet konu-
sunda anlamas Medne'ye gitmedii zaman nbetda tbndan
bunlar renmesi43 bizim iin ilgin bir rnektir. Bu rnek iki adan
nemlidir. Yaanan hdise bir yandan ashabdan baz kimselerin ge-
rek inen ayetleri gerekse Reslullahn buyruklarn renmek iin
ok istekli olduunu gsterirken dier yandan da ashabn normal
hayatlarna, i-glerine devam ettiklerini ortaya koymaktadr. Zirai
faaliyetleri veya ticari seferleri sebebiyle Resl-i Ekrem'i gnlerce ve
aylarca grmeyen sahabe de olmutur. Hatta hayatnda onunla bir-
iki gn geirdikten veya bir-iki defa grtkten sonra onu bir daha
grmeyenler de vardr. Hatta onlardan bazs mensuh yet dne-
minde Reslullah ile bulunurken nsih yetin iniine ahitlik ede-
43 Buhr, lim, 27
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 43
memi ve bu durumu sonradan renmitir. Sahabeden bazs da
Reslullah Efendimizden grp duyduklarn sonraki nesillere ak-
tarma frsat bulamamlar bilgi ve mahadelerini kendileriyle bir-
likte mezara gtrmlerdir.
Btn bunlar bize sahabeden Kur'n tefsir etmek iin gelen
bilgilerin az ve snrl olduunu gstermektedir. Bu konuda bir a-
lma yapan Fazl Hasan Abbas, tkn shibi Sytnin sahabeden
mksirlerin (ok rivayette bulunan) says ondur ve bunlar unlar-
dr diyerek verdii listenin gereki olmadn syler. ok sayda
nemli hadis kayna ile bn Eb Htimin tefsirini inceleyen Fazl
Hasan gerein neredeyse Sytnin yapt sralamann aksi oldu-
unu syler. Mesela o Abdullah b. Zbeyrin mksirndan olduunu
sylemesine ramen ondan tefsire dair sadece 3 rivayet gelmitir,
mksirndan gsterilmeyen Abdullah b. merden ise 33 kadar riva-
yet gelmitir. Fazl Hasan ayrca sahabeden fkh ve fetvaya dair gelen
rivayetlerle kyas edildiinde tefsire dair ok az rivayet gelmitir.44
Burada nemli bir konu daha bulunmaktadr. Sahabenin ta-
mam veya ekserisi gerek Mekke gerekse Medne dneminde inen
Kur'n ayetlerini teknik olarak anlyor muydu, yoksa baz ayet ve
surelerin tamamn veya bir ksmn ya da baz ayetlerde geen keli-
me ve kavramlar bilmiyorlar myd? Ayrca ekserisinin dil bilgisi ve
Arap dilinin sz syleme sluplarna hkimiyeti yetlerde anlatlan
dini hakikatleri anlamaya yetiyor muydu? Bu sorular uzatmak
mmkndr. Aada bu konuya dair baz mlahazalar sizlerle
paylamak istiyorum. Kur'n- Kerm geneli itibariyle dili iyi kulla-
nan, gerek lafzlarn ince delletini gerekse szn syleni biimin-
den neyin kastedildiini iyi bilen bir kavme indirilmitir. Ancak
Kurn'n ilk muhataplarnn indirilen her ayeti btn ynleriyle
anladklarn ve kavradklarn iddia etmek mmkn deildir. bn
Haldnun ileri srd, Kurn'n indii dnemdeki Araplarn tama-
mnn Kurn' anlayp bildikleri ynndeki gr45 isabetli deildir ve
44 Fazl Hasan Abbas, et-Tefsr: essiyytuh vet-ticahatuhu, s. 145-149. 45 Bkz., Eb Zeyd Veliyyddin Abdurrahman b. Muhammed bn Haldn,
el-Mukaddime (nr. Abdsselm e-eddd), I-III, Beytl-Fnun vel-Ulum
vel-Adab, Drl-Beyz 2005, II, 363.
-
44 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
bu sebeple eletiriye tabi tutulmutur46. Zira Kur'n- Kerm onlarn
alk olduklar lafzlar ve konular yannda zaman zaman hi duy-
madklar konular, hi duymadklar isimlerle birlikte nlerine ge-
tirmekte, yer yer de bilip kullandklar kelime ve kavramlara yeni
anlamlar katmakta, aka bal olarak anlam geniletmeleri yapmak-
tadr. Bunun tabii sonucu olarak kendilerine indirilen yetlerden bir
ksmn ya hi anlayamyorlar ya da kelime ve slup bilgilerine da-
yanarak ancak yzeysel bir biimde anlyorlard. zellikle Mekke
dneminin ilk yllarnda inen ve ahiret hayatna ar derecede vurgu
yapp yaratl konularn ve feznn derinliklerini allmn dnda
bir slupla ortaya koyan yet ve sreler gerek ilk mslmanlar ge-
rekse henz slma girmemi olan Mekkeliler iin almas zor bir
engel gibi duruyordu. Ragb el-sfahnnin de dedii gibi zellikle
mteabih olarak kabul edilen yetleri ayrntsyla (mufassalan) deil
de anahatlaryla (mcmelen) anlyorlard47. Kurn'n indii dnem-
deki durum tahlil edilmeye allrsa grlr ki muhtelif vesileler ile
bir araya gelen Hicazllardan zellikle panayrlarda okunan iirleri,
yaplan hararetli konumalar dinleyenlerin tamamnn szn derin-
liine nfuz edercesine btnyle anladn sylemek de mmkn
deildir. Bununla birlikte dinleyicilerin ortak yan dinledikleri sz-
lerden derin bir biimde etkilenmeleri ve konumacnn fasih anlat-
mndan manevi bir zevk almalaryd. Kur'n'n muhtevas, slbu ve
kelime uyumu incelendiinde grlr ki Yce Allah, Kur'n'da hem
konu, hem slup hem de kelime dizilii olarak nzl dneminde
yaayan Araplarn zel durumunu hesaba katm ve onlara alk
olduklar dil yapsnda ve anlatm slbunda bir vahiy gndermitir.
Bu da normal olarak onlarn ok dikkatini ekmitir. Konuyla ilgili
itirazlarn bulunmamas hatta Kur'n- Kerm'i dil bakmndan ok
gl bir kitap olarak grmeleri bu dnceyi teyit etmektedir. Buna
gre inen vahyin muhtelif ynlerinden en az biri ilk muhataplarn
durumlarna uygun dyor bu ise onlarn Kur'n- Kerm'e ilgi
duymalarn salyordu. Mriklerin kendi arkadalarn Kur'n-
Kerm'i dinlemekten uzak tutmaya almalar (el-Fussilet 41/26)
46 Bkz., Ahmed Emn, Fecrl-slm, Drl-Kitbil-Arab, Beyrut 1969 (2.
bs.), s. 195. 47 Bkz., Ragb el-sfahn, Tefsrr-Rb el-Isfahn (nr. dil b. Ali e-
idd), I-II, Riyad 1423/2003, I, 424-425. Ayrca Bkz., Zerke, el-Burhn, I, 107.
-
TEFSR LMNN ORTAYA IKII ve DER SLM LMLERLE LKS 45
Kurn'n insanlara etki eden bu ihata edici yaps itibariyledir. Bina-
enaleyh mesajn bir ekilde onlara ulamas maksad gerekletirmek
iin yetiyor ve etkilenme sreci balam oluyordu.
Genel olarak byk bir ksm mmi olan Mekke ve civar
Araplarnn ilgi alanlar ve bilgi dzeyleri hesaba katldnda
Kur'n- Kerm'in baz ayetlerini sadece yzeysel olarak kavramalar,
baz yetlerini ise lfz delaletleri dnda konu olarak anlamamalar
ok normaldir. lk mslmanlarn anlayamadklar konular Resl-i
Ekrem'e sormalar ya da anladklar ksm ile iktifa edip ar soru
sorma yerine pek ok hususu Allah'n kudretine, hikmetine ve irade-
sine hamletmeleri problemi byk oranda zmekteydi. Hadis ve
tefsir kaynaklarndaki rivayetlere bakldnda Resl-i Ekremin zel-
likle gklerden, yeryznn durumundan, dalarn halinden bahse-
den ayetleri btn ayrnts ile anlattndan bahseden rivayetler bir
hayli azdr ve olanlar da olduka genel niteliktedir. Sonradan tefsire
giren isriliyatta bu hususlara dair rivayetlerin orannn fazla olmas
da bu gr teyit etmektedir. Hz. Peygamber'in Kurn'n bu trden
ayetlerini aklama noktasndaki tavr son derecede normal ve hik-
metlidir. Eer onlara bir ksmn bugn bile zemediimiz kevn
ayetleri btn ayrnts ile aklasayd ya anlayamayacaklar iin
slmdan uzaklaacaklard ya da bu aklama onlarn kafasn kar-
trd iin Kurn ile megul olacaklar yerde bu ayrntlar ierisinde
boulup kalacaklard. Kevn yetlerin iaret ettii konular okuma
yazma bilmeyen mm Araplar bir yana toplumda szne itibar
edilen bilgili Araplar tarafndan dahi bilinmemekteydi. Grek ve Hint
dnyasnda Kurn'n iniinden yzyllarca nce tartlan problem-
lerin byk birou o dnem Araplar iin neredeyse hi duyulma-
m konulard.
Sahabenin Reslullah (s.a.) aralarnda iken Kur'n yorumu ile
ilgili davranlar farkl Reslullah vefat ettikten sonra farkl olmu-
tur. Reslullah'n vefatndan sonra dini konularda yeane mracaat
kayna olan sahabeden bazlar aralarnda yaptklar grme ve
tartmalar ile kendilerini gelitirmiler bazlar da Arap dilinin ince-
liklerini ve Arap iirini vasta olarak kullanarak Kur'n'n derin an-
lamlarna nfuz etmeye almlardr. Hz. merin (r.a.) eitli mec-
lislerinde Kur'n zerinde konuulduu ve tartld, bunlardan
bazlarna bn Abbasn (r.a.) da davet edildii bilinmektedir. iir ve
-
46 TEMEL SLM LMLERNN ORTAYA IKII VE BRBRLERYLE LKLER
Arap hitabeleri ile de ilgilenen bn Abbas bir yandan da Yahudi iken
Mslman olan kimselerden Kur'n'da geen kssalara ve kevni ayet-
lere dair srailiyat diye tabir edilen bilgiler alarak nakletmitir. Hz.
Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Mesd,
Muz b. Cebel, Abdullah b. ez-Zbeyr, Eb Eyyb el-Ensr ve Eb
Ms el-Ear gibi onlarca sahabi idar
top related