ubak uluslararasi bİlİmler akademİsİ...
Post on 02-Jan-2021
4 Views
Preview:
TRANSCRIPT
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
F
KONGRE TAM METİN KİTABI
EDİTÖR:
GÜLTEKİN GÜRÇAY
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
KONGRE TAM METİN KİTABI
AKDENİZ 1. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR
KONGRESİ
1-3 MART 2019 MERSİN
EDİTÖR: GÜLTEKİN GÜRÇAY
UBAK YAYINEVİ ®
(TC. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINEVİ RUHSAT NUMARASI : 2018/42945)
TÜRKİYE
www.ubak.org.tr www.akdenizkongresi.org/
Bu kitabın tüm hakları UBAK Yayınevi’ne aittir.
Yazarlar etik ve hukuki olarak eserlerinden sorumludurlar.
UBAK Publications – 2019 ©
Yayın Tarihi : 20.03.2019
ISBN : 978-605-69046-2-2
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
KONGRE KÜNYESİ
KONGRE ADI AKDENİZ 1. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ
TARİHİ VE YERİ 1-3 MART 2019
MERSİN
DÜZENLEYEN KURUMLAR
UBAK Uluslararası Bilimler Akademisi
Derneği
KONGRE BAŞKANI
PROF. DR. İSKENDER ASKEROĞLU
DÜZENLEME KURULU BAŞKANI
NADİRE KANTARCIOĞLU
YABANCI KONUŞMACILAR М.Ә. Смагулов (Kazakistan Zhetysu State University)
Tamara Berıdze (Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi)
Ahmad Sharıf Fakhır (Ürdün Jordan University)
Турсунжон Каримова, Равшан Усанов (Hujand Davlat Üniversitesi)
Еремеев Александр ( Rusya Tomsk Devlet Üniversitesi)
Tohfa Nasibova (Azerbaijan Medical University )
Adile Veliyeva (Azerbaycan Tıp Universitesi )
Gultekin Ajalova (Azerbaijan Medical University)
KONGRE DİLLERİ
TÜRKÇE (Tüm Lehçeleri) - İNGİLİZCE - RUSÇA - FARSÇA - ÇİNCE - ARAPÇA
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
121
GÜNEYDOĞU MEDRESELERİNDE FIKIH EĞİTİMİ -TİLLO MEMDÛHİYYE
MEDRESESİ ÖRNEĞİ- 1
Arş. Gör. İbrahim Sizgen
Çukurova Üniversitesi
Prof. Dr. Nasi Aslan
Çukurova Üniversitesi
ÖZET
Medreseler, tarih seyri içerisinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yüksek seviyede
yapıldığı kurumlar olmuştur 3 Mart 1924'te Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunun kabul
edilmesiyle birlikte medreseler kapatılmasına rağmen özellikle Güneydoğu Anadolu’da
geleneksel medrese sistemi gayr-ı resmî bir şekilde varlığını devam ettirmiş; 2012 yılında
yapılan düzenlemeyle Kur’ân kursu adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanarak dini
hizmetlerini sürdürmüştür.
Güneydoğu Anadolu’nun her vilayetinde medreselere rastlamak mümkündür. Ancak
medrese eğitiminin sistematik bir şekilde yürütüldüğü yer denince Siirt/Tillo İlçesinde bulunan
medreseler akla gelmektedir. Tillo’da hali hazırda üç tane medrese vardır: Memdûhiyye,
Mücâhidiyye ve İsmail Fakirullah. Bu medreselerde Kur’an ilimlerinin yanında fıkıh, hadis,
tefsir ve Arap grameri olmak üzere İslam ilim kültür mirasına katkıda bulunacak birçok eser
okutulmaktadır.
Ancak çalışmamızın sınırları çerçevesini geçmemek için medresenin tarihi ile ilgili
kısaca bilgi verildikten sonra özelde Memdûhiyye Medresesindeki eğitim sistemi ve eğitim-
öğretimde yer alan temel unsurlar yanında fıkıh eğitimi sahasındaki rolüne kısaca
değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Medrese, Memdûhiyye, Fıkıh, Siirt, Tillo.
1Söz konusu bu çalışmadaki şifâhî bilgiler, Memdûhiyye medresesi müderrislerinden Naim AYDIN Bey ile 20.02.2019 tarihinde yapılan mülakat neticesinde elde edilmiştir. Tebliğde geçen medresenin kurucuları ve hocalarıyla ilgili halkın saygı ifadesi olarak kullandıkları hocaefendi ve seyda terimlerine çalışmamızın akademik olması nedeniyle yer veremedik ve isimleri yalın kullanmak durumunda kaldık. Bölge halkının hassasiyetini dikkate alarak bu durumun anlayışla karşılanacağını umuyoruz.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
122
GİRİŞ
Tarih boyunca Müslümanlar, eğitim faaliyetine önem vermişlerdir. Nitekim Hz
Peygamber’in rehberliğinde yürütülen Mekke’deki Daru’l-Erkâm ve Medine’deki Suffe
medreseleri, vahyin Sahabeye yazdırıldığı ve öğretildiği; daha sonraları ise birçok fakih ve
Kurrâ’nın tedris gördüğü bu yerler İslam eğitiminin icra edildiği iki önemli mekân olarak tarihte
yer almıştır.2 Dolayısıyla medreselerin, İslam camiasına mal olmuş en önemli eğitim kurumu
olduğunu ifade edebiliriz.
Abbâsîler döneminde eğitim-öğretim faaliyeti daha çok cami veya mescit diye
adlandırılan ibadethanelerde halka açık bir biçimde yapılmıştır. Ancak Halife Me’mûn
tarafından yükseköğretim sahasında Bağdat’ta inşa edilen ilk müessese Beytü’l-Hikme’dir.
Şiiliği siyasî arenada egemen kılmaya çalışan uç akımlara karşı Sünnilik paradigmasını
ana arter olarak korumak ve geliştirmek amacıyla Büyük Selçuklu devleti veziri Nizâmu’l-
Mülk 1076 yılında birbirini takip eden Nizâmiyye Medreselerini Bağdat, Belh, Nîşâbûr gibi
farklı yerlere inşa ettirmiştir. Kurulan bu medreseler ile Hasan Sabbah’ın başını çektiği Batınî
ideolojisiyle ilmi sahada mücadele ederek Büyük Selçuklu Devletinin ihtiyaç duyduğu imam,
kâdı, müftî ve muhtesip gibi Devlet teşkilatında ihtiyaç duyulan görevliler yetiştirilmiştir.3
Nizamiyye medreseleri yüksekokul mesabesinde olduğundan bu medreselerde eğitim ve
öğretimde sistematik olarak izlenen bir programın varlığı söylenilemez. Zira her hoca kendine
has üslubuyla dersi işler ve yürütür idi. Ancak bu medreselerde okutulan belli başlı ilimler ya
da dersler vardır. Bunlar şöyledir: Kur’an, Arapça grameri, hadis ilmi ve usulü, Şâfiî fıkhı ve
usulü, İslam borçlar hukuku, veraset ilmi, kelam, akaid ve hitabet… Yirmi yaş ve üstü öğrenci
kabulüne gidilen bu medreselerde eğitim dili Arapçadır. Eğitim süresi ise dört yıl olan bu
medreselerde tedrisat hafta boyu devam eder. Ders saatleri ise mevsimsel olarak belirlenirdi.4
2 Suyûtî, Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed, Hüsnü’l Muhâdara fî Târîhi Mısr ve’l-
Kâhire, Daru İhyâi’l-Kutubi’l-Arabî, Mısır, 1967, I, 181; Baktır, Mustafa, “Suffe”, DİA, XXXVII, 470. 3 Ma’rûf, Nâcî, Neş’etu’l-Medârisi’l-Müstakille fi’l-İslâm, Matbaatu’l-Ezher, Bağdad, 1966, s. 3; Kazıcı, Ziya,
Ana Hatları İle İslam Eğitim Tarihi, İstanbul, 1983, s. 51; Kayadibi, Fahri, “Fatih Sultan Mehmet
Döneminde Eğitim ve Bilim”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı, 8, İstanbul, 2003, s. 2;
Kayapınar, Hasan-Korkmaz, Ömer, “XVI. Yüzyıl Osmanlı Medreselerinde Fıkıh Eğitimi (Sahn-ı Seman ve
Süleymaniye Örneği)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 54, X, 2017, 1012. 4 Aybakan, Bilal, “Bağdat Nizâmiye Medresesi’nin İlk Müderrisi Ebû İshak eş-Şîrâzî (476/1083)”, İslam
Medeniyetinde Bağdat (Medînetü’s-Selâm) Uluslararası Sempozyum, II, İstanbul 2011, 699-715; Gökmen,
Aysun, Eğitim ve Bilim Tarihinde Nizamiye Medreselerinin Yeri ve Önemi, Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Antalya, 2018, s. 20-31.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
123
Bu açıklamalara binaen medreselerin Büyük Selçuklu Devleti döneminde kurumsal kimlik
kazandığını ifade etmek mümkündür.
Osmanlı Devletinde ise ilk medrese faaliyeti 1330 yılında Orhan Gazi ile başlamıştır.
Zira Orhan Gazi fethettiği İznik’teki iki kiliseden birini camiye diğerini ise medreseye
dönüştürmüştür.5 Osmanlı dönemi medreselerinden en önemlisi Fatih Sultan Mehmed Han
zamanında kurulan Sahn-ı Semân medreseleridir. Bu medreselerin eğitim müfredatını tanzim
eden kişi dönemin önemli bilim adamlarından kuşkusuz Ali Kuşçu’dur. Bahse konu eğitim
müfredatı adeta bir “kanunname” şeklindedir. Bu da Sahn-ı Seman medreselerindeki
müfredatın ciddi olduğunu göstermektedir. Söz konusu medreseler, yüksek dereceli medreseler
olarak kayda geçmiştir. Zira İmam Buhârî’nin el-Câmiu’s-Sahîh’i, Hanefî fakihlerinden
Merğinânî’nin el-Hidâye’si ve daha birçok ansiklopedik eserin bu medreselerde okutulduğuna
dair bilgilere yer verilmiştir.6 Sahn-ı Seman medresesinden mezun olanlar, ilmiye sınıfından
addedildiklerinden dolayı müderris, kadı, imam ve hâkim gibi vazifelerde görevlendirilmiştir.7
Tebliğimizin ana konusunu oluşturan Tillo medreseleri ise (Memdûhiyye Medresesi),
her ne kadar kanunnamelerle yürütülen birer Nizamiye veya Sahn-ı Seman medreseleri gibi
güçlü bir sistematiğe sahip olmasa da bu medreseler, İslâmî ilimlerin Arapça temel kaynaklar
muvacehesinde tedrisi sahasında sunmuş olduğu hizmet kalitesi ve bu uğurdaki misyonu
açısından Anadolu’da faaliyet gösteren diğer medreselere nazaran daha disiplinli kabul
edilmiştir.8
Bu çalışmamızda, Tillo’da yer alan medreselerden Memdûhiyye medresesinin tarihçesi,
talebe kabul şartları, eğitim müfredatı, talebe-hoca ilişkisi ve söz konusu medresede okutulan
fıkıh kitapları hakkında kısaca bir incelemede bulunacağız.
1. Memdûhiyye Medresesinin Kısa Tarihçesi ve Talebe Kabulü
1.1. Tarihçesi
5 İpşirli, Mehmet, “Medrese (Osmanlı Dönemi)”, DİA, Ankara, XXVIII, 2003, 328. 6 Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin İlmiyye Teşkilatı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1988,
s. 9. 7 Hızlı, Mefail, “Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, Uludağ, XVII, Sayı 1, 2008, 27-28; Zengin, Salih Zeki, Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim
Kurumlarında Dine Eğitimi ve Öğretimi, Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Kayseri, 1997, s. 8. 8 Memduhoğlu, Adnan, “Osmanlı Dönemi Siirt Medreseleri ve Toplumsal Hayata Katkıları”, Uluslararası
Osmanlı Medreseleri Sempozyumu (Eğitim, Yönetim ve Finans), Sakarya, 2017, s. 81-82.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
124
Her mezhep veya fikrî hareketin ya da herhangi bir faaliyetin belli bir kurucusu diğer
bir ifadeyle sâiki olur, vakıa olarak da olmak durumundadır. Söz konusu Memdûhiyye
Medresesi’nin kurucusu da Şeyh Bedreddin Aydın olarak kabul edilir.
Şeyh Bedreddin henüz dünyaya gelmeden önce ilim erbaplarından olan babası Şeyh
Kâmil ile dedesi Şeyh Cemil’in Tillo’da yürüttükleri tasavvûfî ve ilmî faaliyetlerden dolayı
Diyarbakır’da kurulan İstiklal mahkemelerinde yargılanmışlardır. Yargılamayı yürüten hâkim
Aydın ailesini Diyarbakır’ın Ergani ilçesine oradan Burdur, İstanbul ve son olarak ta Manisa’ya
sürgününe hükmetmiştir. İşte bu sürgün hayatı neticesinde tasavvuf terbiyesi geleneğinden
gelen Şeyh Bedreddin 22 Şubat 1945 tarihinde Manisa’da dünyaya gelmiştir.
Şeyh Bedreddin Hoca Efendi dört yaşındayken ailesi, ülke genelinde çıkarılan genel af
sayesinde Manisa’dan Tillo’ya dönerek ilim ve irşat faaliyetlerini ata diyarında yürütme kararı
almışlardır. Dört yaşından sonraki hayatını tarihi seyir içinde ilmin otorite olduğu Tillo
merkezinde sürdüren Şeyh Bedreddin, akranları gibi oyun ve eğlence hevesine kapılmayıp
tamamen kendini fennî ilimler yanında dînî ve tasavvûfî ilimlerde de yetiştirmiştir. Kâdirî
tarikatına mensup olan babasının postnişinlik makamına layık görülen Şeyh Bedreddin,
babasının dedesi olan Sultan Memdûh Hz.lerine nispet ettiği söz konusu Memdûhiyye
Medresesini inşa ederek “Seyda” (baş müderris) sıfatıyla ilmî, tasavvûfî ve edebî faaliyetlerini
hâl-ı hazırda sürdürerek birçok talebe yetiştirmiştir.
Söz konusu medrese başlangıçta iki oda ve bir mutfaktan müteşekkil idi. Ancak ülkenin
farklı bölgelerinden gelen ilim talebelerinin sayısı gün geçtikçe artınca talebelerin rahat bir
ortamda ilim tahsili yapabilmeleri için ilk kurulan medresenin hemen yanına ortası açık, iç
avlusu, mescidi, yemekhanesi ve diğer müştemilâtı bulunan iki katlı medrese inşa edilmiştir.
Yoğun ilgi üzerine ileriki tarihlerde talebelerin sayısında beklenenden ziyade bir artış olunca
inşa edilen bu medresenin üzerine iki kat daha ilave edilmiştir. Araştırma konumuz olan
medrese son haliyle yüz seksen talebeyi barındırma kapasitesine sahiptir.
1.2. Medreseye Talebe Kabulü
Günümüzde belli sistematiğe sahip her fakülte, kurs veya özel okullar da olduğu gibi bu
medresede de belli başlı talebe kabul kriterleri vardır.
Öncelikle kapasite sınırlı olmasından dolayı öğrenci kabulü için medresede boş
kontenjanın olması gerekir. Boş kontenjanın olması durumunda medreseye ilim tahsiline gelen
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
125
talebe mîr (haftalık medreseden sorumlu müderris) tarafından Şeyh Bedreddin’in oğlu Şeyh
Hayreddin’in9 huzuruna getirilir. Şeyh Hayreddin hocanın tayin ettiği komisyon tarafından ilim
öğrenmeye gelen talebe adayı zekâ, kabiliyet ve ilim tedrisine ehil olup olmama gibi
hususlardan mülakata tabi tutulur. Komisyon tarafından olumlu görüş beyan edildiği takdirde
talebe adayı –kabiliyeti varsa- önce hafızlığa alınır. Hafızlık eğitimini bitirmesi durumunda da
öncelikle Arap dili ve gramerine ait ilimleri tedris etmesi için medresede görevli müderrislerden
birine emanet edilir. İlim tedrisi yaklaşık olarak yedi yıl sürer ve sonunda günümüzün diploması
anlamına gelen icâzetnâmeyi almaya layık görülür.
2. Medresenin Eğitim Müfredatı
Medresedeki anlayışa göre her şeyin başı edep olduğu gibi ilmin başı da temeli de edebe
dayanmaktadır. Dolayısıyla talebenin ilimde huzurla aşama kat edebilmesi için öncelikle edebe
riayet etmesi gerekir. Nitekim Yunus Emre Hz.lerinin Gezdim Halep ile Şam’ı, Eyledim ilmi
talep, Meğer ilim bir hiç imiş, İlla edeb illa edeb” dizesi bu hususta dikkat çekmektedir. Buna
binaen Memdûhiyye medresesinde ilim murad eden talebeye öncelikle Ta’lîmu’l-Muteallim ve
Eyyuhe’l-Veled adlarında ilim adabına yönelik eserler okutulur.
İlim adabına yönelik okutulan bu derslerden sonra talebe müderris tarafından Emsile,
Binâ, İzzî, Sa'dinî, Avâmil, Zurûf, Terkîb, Sa'dullah es-Sağir, Kevâkibü'd- Durriyye, Şerhu'l-
Muğnî, Hallu'l-Me'âkıd, Şerhu'l-Katr, el-Behcetu’l-Merdiyye (Suyûtî) ve Mollâ Câmî gibi
Arapça dil gramerini konu edinen sarf-nahiv ilmine dair eserleri ders olarak sırasıyla okur. Bu
eserleri okuyan talebe harekesiz Arapça eserleri suhûletle okuyabilmekte ve ayrıca karşısına
çıkan birbirinden farklı Arapça eserleri anlamlandırabilmektedir.
Arapça sıra kitapları diye nitelendirilen bu eserleri okuyan talebe daha sonra mantık
ilminden İsâğûcî, Muğni Tullâb, Fennârî, Kavlu Ahmed, Şerhu'ş-Şemsiyye gibi eserleri
okuyarak şer’î meseleleri muhakeme etme gücünü kazandırmak adına ders olarak
okutulmaktadır. Bu eserlerde mantıkın genel prensip ve ilkeleri geniş çaplı olacak şekilde
incelenmiştir. Dolayısıyla bu eserleri okuyan talebenin zihin dünyası harekete geçmekte ve
birçok ilmî sahada muhakeme edebilme istidadını elde etmektedir.
9 Memdûhiyye Medresesinin Baş müderrisidir. Medresenin idaresinden sorumlu kişi olduğundan dolayı eğitim
müfredatı, disiplini, tertibi gibi maddi-manevi işlerini yürütür ve koordine eder.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
126
Akâid ilmine dair ise, İbrahim el-Lekkânî’nin Cevheretü't-Tevhîd adlı eseri
okutulmaktadır. Bu eser özellikle Eş’arî kelam inancını ele almaktadır. Usûlü’l-Fıkıhta ise Şâfiî
fakihlerinden olan İmam Sübkî’nin Cem’ul-Cevâmi’ adlı çalışması müderrisler tarafından
talebeye ders olarak verilmektedir.10
3. Medresede Okutulan Fıkıh Eserleri
İmam Ebû Hanîfe’nin tanımladığı üzere fıkıh, kişinin lehine ve aleyhine olan hükümleri
bilmesidir.11 Bu tanımdan hareketle hemen hemen her medresede fıkıh tedrisine büyük ölçüde
ihtimam gösterilmiştir.
Tillo ve çevresinde yaşayan halkın mezhebi Şâfiî olması münasebetiyle özellikle Şâfiî
fıkıh kitapları bu medresede okutulmaktadır. Zira bu medresede okuyan talebelerin büyük
çoğunluğu Güneydoğu Anadolu çevresinden müteşekkildir. Bu açıdan müntesibi oldukları
Şâfiî mezhebine bağlı kalarak talebelere Şâfiî fıkhı derslerine ağırlık verilmektedir. Bundan
maksat ise, yaşadıkları çevrede görevli olduklarında halkın fıkıh sahasında karşılaştıkları fıkhî
meselelerine kolaylıkla çözüm üretebilmektir.
Şafiî fıkhına yönelik Memdûhhiyye medresesinde okutulan eserler arasında el kitabı
niteliğinde olan Ebû Şücâ’ın Ğâyetül-İhtisâr’ı, İbrahim el-Beycûrî’nin Hâşiyetü'l-Bâcûrî’si,
Ebûbekir ed-Dimyâtî’nin İ'ânetu't-Tâlibîn’i ayrıca Hatîb eş-Şirbînî’nin Muğni’l-Muhtâc’ı ve
Nevevî’nin el-Mecmû’ adlı eseri daha çok tercih edilen fıkıh eserleri arasındadır. Ancak
Memdûhiyye medresesi, diğer mezheplere mensup talebeleri almasıyla birlikte fıkıh tedrisinde
Şâfiîlikle yetinmemiş; Hanefî fıkhı sahasında da tedris faaliyetlerini yürütmektedir. Örneğin,
Şürunbilâlî’nin Merâki’l-Felâh’ı, Mevsılî’nin el-İhtiyâr’ı ve İbn Nüceym’in el-Bahru’r-Râik
adlı eseri Hanefî mezhebine yönelik okutulan eserlerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.
Bu eserler İbâdât (tahâret, necâset, abdest, namaz, zekât ve hac konuları), Muâmelât
(alış-veriş, rehin, borç, havale, miras gibi konuları) ahvâlu’ş-Şahsıyye (aile hukuku, nikâh, talak
ve muhâlaa gibi konuları) ve son olarak da hudûd (had, kısas, ta’zir suçu ve cezaları) konularını
ihtiva etmektedir.
10 Memduhoğlu, “Geçmişten Günümüze Tillo Medresesi ”, Medrese Geleneği ve Modernleşme Sürecinde
Medreseler Uluslararası Sempozyumu, 5-7 Ekim 2012-2013, II, 140-141. 11 Pezdevî, Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Hüseyin, Keşfu’l-Esrâr ‘an Usûli Fahri’l-İslâm, Dersaadet
Kütüphanesi, İstanbul, ts, I, 5.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
127
SONUÇ
Şeyh Bedreddin hoca riyâsetinde kurulan Memdûhiyye medresesi edinmiş olduğu
misyon ve vizyonuyla İslâmî ilimler sahasında Arapça eğitim veren medreselerden biridir.
Medresede izlenilen eğitim müfredatı bizzat “Seyda” tarafından belirlenir. Talebe kabul
şartlarını yerine getiren her talebe bu müfredata bağlı kalmak zorundadır. Belirlenen müfredata
bağlı kalarak disiplinli ve özverili bir şekilde kendini eğitime motive eden talebe takriben yedi
yılın sonunda Seyda tarafından icâzete layık görülür. İcâzet alan talebeye mucâz denilir. Mucâz
olan kişi, Seyda’dan tefsir, hadis, fıkıh gibi islâmî ilimleri okur ve bu sahada ihtisas sahibi olur.
Söz konusu medresede fıkıh eğitimi alanında, talebenin ve yaşadığı çevrenin mezhebini
dikkate alarak bizzat Seyda ya da müderrisler tarafından ders olarak okutulur. Talebe, okuduğu
fıkıh eserleri sayesinde halkın dini duygularına tercüman ve bir nebzede olsa karşılaştığı
meselelerle ilgili cevap bulur.
Memdûhiyye medresesinde donanımlı bir tarzda eğitim gören talebe, mucâz olduktan
sonra gerekli resmi şartları yerine getirerek Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından farklı kadrolara
yönelik açılan sınavlarda üstün başarı göstermişler ve bu kadrolarda görevlendirilmişlerdir. Bu
talebeler imkân dâhilinde gittikleri her yere medresede öğrendikleri ilmî faaliyetlerini taşıyarak
bağlı bulundukları birim veya kursları güzide birer medreselere dönüştürerek aktif bir şekilde
rol almışlardır.
KAYNAKÇA
Aybakan, Bilal, “Bağdat Nizâmiye Medresesi’nin İlk Müderrisi Ebû İshak eş-Şîrâzî
(476/1083)”, İslam Medeniyetinde Bağdat (Medînetü’s-Selâm) Uluslararası Sempozyum, II,
İstanbul 2011.
Baktır, Mustafa, “Suffe”, DİA, XXXVII, 469-470.
Gökmen, Aysun, Eğitim ve Bilim Tarihinde Nizamiye Medreselerinin Yeri ve Önemi, Yüksek
Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Antalya, 2018.
Hızlı, Mefail, “Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler”, Uludağ Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, Uludağ, XVII, Sayı 1, 2008.
www.akdenizkongresi.org ISBN : 978-605-69046-2-2 KONGRE TAM METİN KİTABI
UBAK ULUSLARARASI BİLİMLER AKADEMİSİ 2019
128
İpşirli, Mehmet, “Medrese (Osmanlı Dönemi)”, DİA, Ankara, XXVIII, 2003.
Kayadibi, Fahri, “Fatih Sultan Mehmet Döneminde Eğitim ve Bilim”, İstanbul Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı, 8, İstanbul, 2003, ss. 1-18.
Kayapınar, Hasan-Korkmaz, Ömer, “XVI. Yüzyıl Osmanlı Medreselerinde Fıkıh Eğitimi
(Sahn-ı Seman ve Süleymaniye Örneği)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 54,
X, 2017, ss. 1010-1021.
Kazıcı, Ziya, Ana Hatları İle İslam Eğitim Tarihi, İstanbul, 1983.
Ma’rûf, Nâcî, Neş’etu’l-Medârisi’l-Müstakille fi’l-İslâm, Matbaatu’l-Ezher, Bağdad, 1966.
Memduhoğlu, Adnan, “Osmanlı Dönemi Siirt Medreseleri ve Toplumsal Hayata Katkıları”,
Uluslararası Osmanlı Medreseleri Sempozyumu (Eğitim, Yönetim ve Finans), Sakarya, 2017.
“Geçmişten Günümüze Tillo Medresesi ”, Medrese Geleneği ve Modernleşme Sürecinde
Medreseler Uluslararası Sempozyumu, 5-7 Ekim 2012-2013, II, ss. 135-149.
Pezdevî, Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Hüseyin, Keşfu’l-Esrâr ‘an Usûli Fahri’l-İslâm,
Dersaadet Kütüphanesi, İstanbul, ts.
Suyûtî, Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed, Hüsnü’l Muhâdara fî
Târîhi Mısr ve’l-Kâhire, Daru İhyâi’l-Kutubi’l-Arabî, Mısır, 1967.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin İlmiyye Teşkilatı, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara, 1988.
Zengin, Salih Zeki, Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim Kurumlarında Dine Eğitimi ve Öğretimi,
Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, 1997.
top related