xx. yÜzyilda eref b dÜzenlenen yazma dÎnÎ...
Post on 20-Jan-2020
6 Views
Preview:
TRANSCRIPT
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLÂHİYÂT ANABİLİM DALI
İSLÂM TÂRİHİ VE SANATLARI BİLİM DALI
XX. YÜZYILDA ŞEREF BİN HASAN TARAFINDAN DÜZENLENEN YAZMA DÎNÎ GÜFTELER MECMÛASI
(YÜKSEK LİSANS TEZİ)
Aynur DEMİR
DANIŞMAN
Yrd. Doç. Dr. NURİ UYGUN
İSTANBUL, 2007
II
İÇİNDEKİLER
Sayfa No.
ÖNSÖZ……………………………………………………………………………………………………….…….…IV
TABLO LİSTESİ…………………..………………………………………………………………………...……...VII
KISALTMALAR………………………………………………………………………...……………….…..….....VIII
METODOLOJİ……………………………………………………………………………………….…...…………IX
1- GİRİŞ…………………………………………………………………………………….……...………………..….1
1.1 Güfte Mecmûalarının Mûsikî Târihi Açısından Önemi……………………...……………....………2
1.2 XX. Yüzyılda Türk Mûsikîsi ’ne Genel Bakış…………………………………………..……………4
1.2.1 XX. Yüzyılda Türk Din Mûsikîsi…………………………………………..…..…………..7
1.2.1.1 XX. Yüzyılda Câmî Mûsikîsi……………………………………....…………..8
1.2.1.2 XX. Yüzyılda Tekke Mûsikîsi…………………………………..….…………10
1.2.1.2.1 XX. Yüzyılda Mevlevî Mûsikîsi………………………………….12
1.2.1.2.2 XX. Yüzyılda Bektâşî Mûsikîsi……….……………………….…18
1.2.1.2.3 XX. Yüzyılda Mevlevî ve Bektâşî Tarîkatlerinin Dışındaki
Mûsikî…………………………………...…………………...20
A) Kuûdî Tarîkatler …...……………………...…………..……..20
B) Kıyâmî Tarîkatler………..………...…………………………20
1.2.1.2.4 XX. Yüzyılda Âşık Mûsikîsi……………………………………..21
2 - GÜFTE MECMÛASI’NIN İNCELENMESİ………………………….………………………………...………22
2.1 Mecmûa’yı Derleyen el-Hâc Şeref Efendi b. el-Hâc Hasan Efendi Hakkında Bilgi…..........................23
2.1.1 Hacı Şeref Efendi’nin Hocaları………………………….…......…...........................…….24
2.1.1.1 Balat İmâmı Hâfız Hasan Tahsin Efendi……….....................................................…..24
2.1.1.2 Yaşar Baba (Halil Aşkî)…………………………………………………..…………….24
2.2 Nevbe Usûlu (Mecmûa’nın Arasından Çıkan)…………………………….......………..………..…..26
2.2.1 Nevbe’nin Metni……………………………………………………….….……………….26
2.2.2 Nevbe’nin Okunuşu ………………………………………………………………………27
2.2.3 Nevbe’yi Tertîb Eden Üsküdarlı Zâkir Şeyh Ârif Efendi …………………………......30
2.3 Nevbe ………………………………………...……………………………………...………….………30
2.3.1 XX. Yüzyılda Meşhûr Nevbezenler…………………………………………...………....31
III
2.3.2 Nevbe Merâsimi………………………..………………………………….……………….32
2.4 Mecmûa’nın Şekil ve Muhtevâ Açısından İncelenmesi………………………...……….............…...32
2.4.1 Mecmûa’da Adı Geçen Makāmlar ……………………………..………….…….....……33
2.4.2 Mecmûa’da Adı Geçen Bestekârlar…………..…………….…………………………….34
2.4.3 Mecmûa’da Adı Geçen Şâirler……………………………………………………………34
2.4.4 Mecmûa’da Geçen Dînî Mûsikî Formları……………………………...……………..….35
3- MECMÛA-İ ŞUĞL U İLÂHÎ VESÂİRE…………………………………….………………….………………39
3.1 Yaşar Baba’nın Hacı Şeref Efendi’ye Verdiği Zâkirbaşılık İcâzetnâmesi……..………….……….40
3.1.1 İcâzetin Arapça Metni…………………………..…………………………………………40 3.1.2 İcâzet’in Okunuşu…………….…………………………………..……………………….43 3.1.3 İcâzeti’n Tercümesi……………………….……….……………………...……………….44
3.2 Hâfız Hasan Tahsin Efendi’nin Hacı Şeref Efendi’ye Yazdığı İcâzet….………………………..…46
4-GÜFTELER……………………………………………………………………….……………………….……….47 5-FİHRİSTLER……………………………………………………………………………………………………..614
5.1 Mecmûa Sırasına Göre Fihrist………………………………………………………….…..……….615
5.2 Makām Adına Göre Alfabetik Fihrist………………………………………..……….…….………631
5.3 Şiirin İlk Mısrâına Göre Alfabetik Fihrist…………………………………………….……………647
5.4 Şâir & Bestekâr Adına Göre Alfabetik Fihrist…………………………………..…..……………..663
6-SONUÇ VE DEĞERLENDİRME……………………………………………………………………….………679
7- BİBLİYOGRAFYA ………………………………………………………………………………………….…..680
IV
ÖNSÖZ
İnsanlığın varoluşuyla başlayan mûsikî, kâinâttaki ritim ve âhengin ses ve
melodi şeklinde yansımasıdır. İnsanoğlu gerek dînî gerekse dünyevî, duygu ve
düşüncelerini en iyi mûsikî ile anlatabilmiştir. Beşikten mezara hayâtımızın her
safhasında mûsikî; özellikle de dînî mûsikî hep var olmuştur.
J. J. Rousseau’ya göre mûsiki, “sesleri kulağa hoş gelebilecek şekilde terkib
etmek sanatı”dır.1 L. V. Beethoven ise, mûsikîyi, “İnsanı Allâh’a en fazla yaklaştıran
ve bütün felsefelerin de üstünde bir şey” olarak târif etmiştir. Mevlânâ Celâleddîn-i
Rûmî ise bütün târiflerin üstünde: “Mûsikî, Allâh âşıkları için rûhun gıdası olmuştur.
Zira mûsikîde sevgili ile birleşme ümidi mevcuttur”2 diyerek, rûhun önemini ve mûsikî
ile etkileşimini en güzel şekilde özetlemiştir.
Târiflerden de anlaşılacağı üzere, mûsikînin ana unsuru, güzel, etkileyici ve
ölçülü sestir. Güzel sese ve ritme duyarlı olma, insanoğlunun tabiatında vardır. Hz.
Dâvûd Aleyhisselâm, sesi ile etkili bir peygamberdi. O’nun nağmelerinden diğer
varlıklar bile etkilenirdi.3. Fıtrat4 dîni olan İslâm, güzel sesi övmüştür5. Hz. Muhammed
Aleyhisselâm’ın, Kur'ân’ı güzel sesle okumayı tavsiye eden bir çok hadisi vardır.
İslâm’ın ilk yıllarında, Bilâl-i Habeşî, sesinin güzelliği ve etkileyiciliğinden dolayı ezan
okumakla görevlendirilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de de; çirkin, ölçüsüz, kaba ve gürültülü
1 Feyha Talay, Mûsikî Târihi, İstanbul, 1959, s.7 2 Talay, s.7 3Allâh (cc), Sâd Sûresi, Âyet 17–19’da: “ Rasûlüm onların söylediklerine sabret, kulumuz Dâvûd’u, O kudret sâhibi zâtı hatırla. O hep Allâh’a yönelirdi. Doğrusu biz sabah akşam O’nunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları O’nun emri altına vermiştik. Hepsi O’na yönelmiştir.” buyurmaktadır. Bkz: Kur’ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli, (Haz: Prof. Dr. Ali Özek, Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Doç. Dr. Ali Turgut, Doç.Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrâhim Kâfi Dönmez, Doç. Dr. Sadrettin Gümüş), TDV-Y, Ankara, 1993, s. 453 4 Kur’ân-ı Kerîm, Rûm Sûresi, Âyet 30’da: “Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allâh insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allâh’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler” buyrulmaktadır. Bkz : a.g.e, s. 406 5 Hz. Muhammed (a.s), kendisine güzel sesle Kur’ân okuyan Ebû Mûsâ’ya hitâben: “Yâ Ebâ Mûsâ! Muhakkak sana Dâvûd Peygamber’in mizmarlarından (nağmelerinden) bir mizmâr (nağme) verilmiştir.” buyurmuştur. Bkz: “Kitâbu Fadâilü’l-Kur'ân”, Sahîh-i Buhârî ve Tercemesi“, (çev: Mehmed Sofuoğlu), Ötüken Y., İstanbul, 1988, c.XI, s. 5140-5141
V
sesler hoş karşılanmamıştır.1 Bu sebebten sesli dînî ritüellerde güzel ses aranan
özelliklerden olmuştur.
Dînî mûsikî, dînî yaşantıyı güzelleştiren, yapılan ibâdetten ve hayattan zevk
almayı sağlayan rûhânî bir mûsikîdir. İlâhî, şuğul, na‘t, temcid, âyin ve durak, tevşih,
savt, nefes, tekbir, tesbih, salâ, ezan vs., Türk Din Mûsikîsi’nin en önemli
formlarındandır.
Dînî mûsikî güftelerini içine alan güfte mecmûaları, derlendiği dönemin
özelliklerini yansıtması açısından çok önemli antolojilerdir. Bu bakımdan, Türk Din
Mûsikîsi güftelerinin çeşitli dönemlerde yazılı örneğini teşkil eden güfte mecmûaları bu
işin erbâbı ve icrâcıları tarafından günümüze ulaştırılmıştır.
İşte, “Mecmûa-i Şuğl u İlâhî Vesâire” orijinal adıyla XX. yüzyılın başına âit
olan elinizdeki bu eser, adından da anlaşılacağı üzere dînî mûsikîmizin önemli
formlarını ihtivâ eden, Türkçe ve Arapça güftelerden oluşan hacimli bir elyazması
mecmûadır.
Mecmûa, hem Balat İmâmı Hasan Tahsin Efendi ve hem de son zâkirbaşılardan
Halil Yaşar Baba’dan icâzetli El-Hâc Şeref Efendi tarafından derlenmiş olup, bir
zâkirbaşının, âyin esnâsında icrâ edeceği çeşitli tekke mûsikîsi formlarında bestelenmiş
(ilâhi, durak, nefes, şuğul, âyin, tevşih vs.) güftelerden müteşekkildir.
Prof. Dr. Mustafa Tahralı’nın fotokopi nüshası olarak bize verdiği bu
mecmûanın orijinal nüshası, Nûreddin-i Cerrâhî Âsitânesi son zâkirlerinden Hâfız
Kemâl Tezergil’in (ö:1997) vefâtından sonra metrûkâtı arasından çıkmıştır. Mecmûanın
şimdiki sâhibinin Fahreddin Dal’dır2
Yakın târihimizin önemli güfte mecmûalarından olan bu eseri, özellikle
muhtevâsının genişliği ve yazı üslûbundaki zaman zaman değişkenlik arzeden
yapısından dolayı, üzerinde hayli zaman sarfederek çalıştık.
1 Kur’ân-ı Kerîm, Lokmân Sûresi, Âyet 19’da Allâh : “Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” buyrulmaktadır. Bkz: a.g.e, s. 411 2 Mahmud Erol Kılıç, “Sultân-ı Zâkirân Yaşar Baba ve Bir Zâkirbaşılık İcâzeti” İstanbullu, İstanbul, Ocak 1999, sayı: 4, s.82
VI
Çalışmalarımda bana her türlü imkânı fazlasıyla sağlayan, kütüphanesinden
ve bilgilerinden azamî derecede istifâde ettiğim çok muhterem danışman hocam Yrd.
Doç. M. Nuri Uygun’a sonsuz minnet ve şükranlarımı arzediyorum.
Ayrıca çalışmalarımın gidişâtında her zaman fikirlerinden feyz aldığım
saygıdeğer hocam Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan’a; tez konusunu teklif eden, tezimin daha
ilk aşamalarında bana yol gösteren çok değerli hocam Prof. Dr. Mustafa Tahralı’ya;
teknik konularda benden yardımlarını ve fikirlerini esirgemeyen sevgili arkadaşım, Ar.
Gör. Ayşe Başak İlhan’a; şuğullerin okunuş ve yazılışında bilgilerine başvurduğum
sayın Prof. Dr. İsmâil Durmuş ve Sayın Ar. Gör. Dr. Halil İbrâhim Kaçar’a; ayrıca
muhteşem mekânı ve eserlerinden istifâde ettiğim İSAM’ın değerli kurucu ve
çalışanlarına; gerek lisans gerekse yüksek lisans eğitimim süresince benden maddî-
mânevî desteklerini esirgemeyen âileme, her zaman gönül desteği veren eşime ve
çocuklarıma ayrıca teşekkürlerimi sunar ve bu çalışmanın ilgilenenlere faydalı olmasını
temennî ederim.
İstanbul, 2007 Aynur DEMİR
VII
TABLO LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 1: Üzerinde Tez Çalışması Yapılan Dînî ve Dindışı Güfte Mecmûaları….. 3
Tablo 2: Dînî Mûsikî Formları……………………………………………………. 8
Tablo 3: Yüzyıllara Göre Mevlevî Âyini Besteleri……………………………………... 13
Tablo 4: Mevlevî Âyini Bestelerinin Yüzyıllara Göre Sayısal Cetveli………………….. 17
Tablo 5: XX. Yüzyıldaki Meşhûr Nevbezenler…………………………………… 31
Tablo 6: Mecmûa’da Geçen Makāmlar ve Kaç Kez Bestelendiğini Gösteren Tablo 33
Tablo 7: Mecmûa’da Adı Geçen Bestekârlar ve Bestelerinin Sayısı……………….. 34
Tablo 8 Mecmûa’da Adı Geçen Şâirler ve Mecmûa’daki Şiirlerinin Sayısı………. 34
Tablo 9: Mecmûa’da Geçen Formlar ve Sayısı……………………………………… 38
VIII
KISALTMALAR
abk. : Ayrıca bakınız
a.g.m : Adı geçen makāle
Bkz. : Bakınız
BTMA : Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi
CDTA : Cumhûriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi
Çev. : Çeviren
d. : Doğumu
DİA : Diyânet İslâm Ansiklopedisi
Dnş. : Danışman
DT : Doktora Tezi
H. : Hicrî
İK : İlâhiyyât-ı Kenân, Yusuf Ömürlü
İSAM : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi
İTÜ : İstanbul Teknik Üniversitesi
İ-YKB : İlâhiler-Yapı ve Kredi Bankası, 1986
Ktp. : Kütüphâne
m. : Milâdî
M.n : Müellifin notu
MA : Mevlevî Âyinleri, Sadettin Heper
MEB.Y : Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları
MEKK : M. Ekrem Karadeniz Koleksiyonu
MÜ-SBE : Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
MZM : Mustakimzâde'nin "Mecmûa-i İlâhiyyât" Adlı Güfte Mecmûası, Şengül Sağman
nr. : Numara
Nşr. : Neşreden
ö. : Ölümü
REM : Rûşen Efendi’ nin XIX. Yüzyılda Yazılmış “Mecmûa- i İlahiyyât” Adlı Güfte Mecmûası, Sevgi Hatice Sağman
s. : Sayfa
ŞM : Şuğuller Mecmûası
TCM-GMMM : Türk Câmî Mûsikîsi ile Mukâyeseli Olarak İstanbul Gayri Müslimlerinde Mâbed Mûsikîsi
TDV-Y : Türk Diyânet Vakfı Yayınları
trc. : Tercüme eden
Ünv. : Üniversite
Y : Yayınevi
YLT : Yüksek Lisans Tezi
IX
METODOLOJİ
1. Bu güfte mecmûası üzerinde çalışırken, özellikle şuğullerin yazımında pek
çok imlâ hatâlarının bulunduğunu gördük. Bunun nedeni, semâî olarak (dinleme
yöntemi ile) kaleme alındığından ve uzun yıllar Türk ağızlarında dolaşmaktan dolayı
neredeyse kurallar dışı kalmış bir metin haline gelmiş olmasıdır. Bu hatâları en aza
indirebilmek için, güfteleri, üzerinde tez çalışması yapılmış çeşitli eserlerle
karşılaştırdık.
2. Şuğul güftelerinde, okuyucunun karşılaştırma yapabilmesi için diğer
kaynaklardan tesbit edebildiklerimizi de dipnotta belirttik.
3. Şuğul metinlerini hazırlarken, hem Türkçe alfâbeyle yazılmış metni, hem de
orijinal yazma metninin kopyasını ilâve ettik. Böylece okuyucuya orijinal metinle
karşılaştırma yapma imkânı verilmiş oldu.
4. Bütünlüğü ve mânâyı çok belirgin şekilde bozan kelime ve cümleleri
araştırarak aslına uygun yazmaya çalıştık.
5. Bütünlüğü ve mânâyı bozmayan farklı söyleyişleri değiştirmedik.
6. Orijinal metni çevirirken birebir transkripsiyon işâretleri kullanmadık.
7. Sessiz Ayn’ı( ع( , ters virgül(‘) ; sessiz Hemze’yi( ء ( ,(’) işâretleri ile gösterdik.
8. Kalın harfleri (a,u,ı) sesleri ile ince harfleri (e,ü,i) sesleriyle göstermeye
çalıştık.
9. Şuğullerde Kaf (ق ) ve Ğayn )غ( harflerinden sonra med harflerinden elif (ا)
ve vav (و) geldiğinde bu harflerin kalınlığını ve uzunluğunu belirtmek için (ā) ve (ū)
harflerini kullandık. Kāle, kūlû gibi.
10. Güfte yazarlarını, şiirlerde geçen mahlâslarından, ya da diğer kaynaklardan
tesbit ettik. Bestekârı ve güfte yazarı belirtilmemişse, (?) işâreti koyduk.
X
11. Müellifin not olarak verdiği bilgileri “(Mn.) Müellifin notu” başlığıyla
dipnota ilâve ettik.
12. Mecmûa’nın orijinali 551 sayfadan müteşekkil olup sayfalar
numaralanmıştır. Bu sebepten ayrıca varak numarası koyma ihtiyâcı duymadık. Fakat
orijinal sayfa numaralarını tezimizin sağ üst köşesinde verdik.
13. Güfteleri orijinal sıralamaya göre yazdık.
14. Sayfanın alt orta kısmında da tezin sayfa numaraları bulunmaktadır.
15. Mecmûa’da bestekârı belirtilen güfte sayısı oldukça azdır. Bu sebepten
fihrist hazırlarken güfte yazarı ve bestekârı birlikte verdik.
16. Güftelerin mecmûada belirtilen makāmda veya başka makāmlarda bizim
tesbit edebildiğimiz besteleri mevcutsa, bunları dipnotlarda belirttik.
17. Mecmûa’nın içinde mevcut olan ve önemli bir belge niteliği taşıyan
icâzetnâmeyi ve nevbeyi de “Mecmûa-i Şuğl u İlâhî Vesâire” nin girişinde verdik.
18. Tezden kolay istifâde edilebilmesi için alfabetik fihristler yaptık.
19. Sonuç ve Değerlendirme ile tezimizi sona erdirdik.
1
1- GİRİŞ
2
1.1 Güfte Mecmûalarının Mûsikî Târihi Açısından Önemi
Güfte mecmûaları, Türk mûsikîsi târihi ve kültürü açısından yazıldıkları ve
derlendikleri dönemin bir bakıma aynası olma özelliği taşır. Henüz nota yazımının
yaygın olmadığı geleneksel Osmanlı-Türk toplumunda besteler, sadece sözlü meşk
yoluyla hâfızaya alınır, üstâd-talebe zinciriyle, yeni kuşaklara aktarılırdı. Maalesef her
dönemde aynı hassâsiyet gösterilmediği için binlerce Türk mûsikîsi bestesi
unutulmuştur. Fakat güftelerin zaman zaman yazıya geçirilmiş olması sevindiricidir.
Güfte mecmûalarını derleyen şahısları incelediğimizde çoğunun geniş bir mûsikî
kültürüne sâhip, çeşitli sanat dallarında uzmanlaşmış, âlim, ârif, şeyh, zâkirbaşı, zâkir
vb. kişiler olduklarını görmekteyiz.
Mecmûa müellifleri, eserlerini derlerken kendi dönemlerinde bestelenmiş
güftelerin yanı sıra, daha önceki dönemlerde bestelenmiş eserleri de mecmûalarına
alarak bir nevi bugünün antolojilerine benzeyen eserler oluşturmuşlardır. Bazı güfte
mecmûalarında, güftelerin makāmları, şâirleri, bestekârları ve usûlleri hakkında da bir
takım bilgilerin verilmiş olduğunu görüruz. Bu bilgiler sâyesinde, mûsikîşinâsların
kendi dönemlerinde hangi şâirlerin eserlerine beste yaptıkları, ne gibi makāmları tercih
ettikleri, hangi formda eserler besteledikleri, meslekleri, eğitim ve hayat tarzları
hakkında, hem mûsikî târihi hem de edebiyat, sanat ve kültür târihi açısından önemli
ipuçları elde ederiz.
Lâtin alfâbesinin kabûlünden önce, gerek yazma gerek matbû, Osmanlı alfâbesi
ile bir çok güfte mecmûası yazılmıştır. Bu mecmûaların büyük bir kısmı kütüphânelerde
ve özel koleksiyonlarda gün yüzüne çıkmayı beklemektedir. Sâdece İstanbul
kütüphanelerinde tesbit edilebilen, dînî ve dindışı mûsikî bilgileri ve güftelerinin
bulunduğu üç yüzü aşkın yazma nüshadan bahsedilir1. Bu rakamlara yurt içi ve yurt
dışı kütüphâne ve özel koleksiyonlarda mevcût, el yazması, tesbit edilemeyen diğer
mecmûalar da eklenirse bu sayının 1000’in üzerinde olacağı muhakkaktır. Maalesef
güfte mecmûalarının geçmişten günümüze bir envanterinin yapılmamış olması, mûsikî
târihi açısından büyük bir eksikliktir.
Aşağıda günümüze kadar dînî ve dindışı güfte mecmûaları ile ilgili yapılan tez
çalışmalarından tesbit edebildiklerimizi veriyoruz:
1 Nuri Özcan, XVIII. Asırda Osmanlılar’da Dînî Mûsikî, (Dnş. Prof. Dr. Muammer Kemal Özergin), MÜ-SBE (DT), İstanbul, 1982, s. IX
3
Tablo 1: Üzerinde Tez Çalışması Yapılan Dînî ve Dindışı Güfte Mecmûaları
Tezin Adı Yazarı Fakülte Yer Yıl Danışman
XVIII. Asırda Osmanlılarda Dînî Mûsikî -DT Nuri Özcan
MÜ-SBE İstanbul 1982
Muammer Kemal Özergin
Hâfız Post Güfte Mecmûası (Türkçe Güfteler)-YLT Nilgün Doğrusöz
İTÜ-SBE İstanbul 1993
Selâhattin İçli
Türk Din Mûsikîsinde Arapça Güfteli İlâhîler (Şuğuller)-YLT
Mehmet Emin Altıntop
MÜ-SBE İstanbul 1993 Nuri Özcan
Hânende Mecmûası’nın İlk Yedi Makāmının Eserlerinin Güfteleri'nin Osmanlıca’dan Çevirisi ve İncelenmesi-YLT
Mustafa Doğan Dikmen
İTÜ-SBE İstanbul 1994
Eser Ciner Çolakoğlu
Türk Din Mûsikîsinde Na‘t, Tesbih ve Temcidler-YLT Recep Tutal
MÜ-SBE İstanbul 1994 Nuri Özcan
XVIII. Yüzyıla Âit Bir El Yazması Mecmûada Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT Erdoğan Karataş
MÜ-SBE İstanbul 1995 Nuri Özcan
Abdulkādir Merâgî Hayâtı, Eserlerinin Usûl ve Güfte Açısından İncelenmesi-YLT Seda Kent
İTÜ-SBE İstanbul 1995
Câhit Atasoy
XVIII. Yüzyıla Ait Bir El Yazması Mecmûada Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT
Mehmet Emin Soydaş
MÜ-SBE İstanbul 2001 Nuri Özcan
Rûşen Efendi’nin XIX. Yüzyılda Yazılmış Mecmûa-i İlâhiyât Adlı Güfte Mecmûası-YLT
Sevgi Hatice Sağman
MÜ-SBE İstanbul 2001 Nuri Uygun
XIX. Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir Yazmadaki Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT Fâtih Öznur
MÜ-SBE İstanbul 2001 Nuri Özcan
XIX.Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir Yazmadaki Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT
Cem Murat Derya Dişçi
MÜ-SBE İstanbul 2001 Nuri Özcan
Müstakimzâde’nin Mecmûa-i İlâhiyât Adlı Güfte Mecmûası-YLT Şengül Sağman
MÜ-SBE İstanbul 2002 Nuri Uygun
XVIII. Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir El Yazması Mecmûadaki Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT Uğur Önen
MÜ-SBE İstanbul 2004 Nuri Uygun
18. Y.Y.’da Yazıldığı Tahmin Edilen Bir El Yazması Mecmûadaki Dînî Mûsikî Güfteleri-YLT Hatice Tokdemir
MÜ-SBE
İstanbul 2006
Hasan Aksoy
4
1.2 XX. Yüzyılda Türk Mûsikîsi’ne Genel Bakış
XX. yüzyılın mûsikî açısından en önemli faaliyeti, târihî ve kültürel değeri olan
dînî ve lâ-dînî eserlerin tesbit edilmesi olmuştur. XIX. yüzyılda da bu gibi çalışmalar
yapılmış, fakat ilgisizlik yüzünden bir çok çalışma gün yüzüne çıkarılamamıştır.1
XX. yüzyılda Abdülkādir Töre, Ali Rızâ Şengel, Hüseyin Sâdeddin Arel,
İsmâil Hakkı, Kâzım Uz, Halil Can, Ahmed Adnan Saygun, Ekrem Karadeniz… gibi
mûsikîşinâslar, oldukça zengin bir nota arşivi oluşturmuşlar, ancak bunların sadece bir
kısmı neşredilebilmiştir. Derlenen bir kısım eserleri ilk defa neşretme başarısını,
İstanbul Konservatuvarı gösterebilmiştir. Bu kurum daha önceleri Dârülelhân adıyla
faaliyet göstermekteydi.
II. Meşrûtiyet sonrası, bir sarây teşkilâtı olan Muzıka-i Hümâyûn’dan ayrı
olarak,1 Ocak 1917’de Maârif Nâzırı Ahmed Şükrü Bey zamanında vekiller heyeti
karârıyla, bestekâr ve devlet adamı Ziyâ Paşa’nın başkanlığında kurulan Dârülelhân,
mûsikî hocası yetiştirmeye yönelik bir konservatuvardı. Yönetmeliklerinde Batı Müziği
de yer almasına rağmen daha çok Türk mûsikîsi ağırlıklı eğitim yapılmaktaydı.
Öğrenim süresi ilk mektepten sonra dört yıl olarak belirlenen Dârülelhân, “tiyatro” ve
“mûsikî” olarak iki dala ayrılmıştı. Mûsikî bölümünün başkanlığına bestekâr Mûsâ
Süreyyâ Bey, Türk mûsikîsi bölümünün müdürlüğüne de bestekâr Rahmi Bey tâyin
edildi. Burada nazariyât, solfej, Türk din mûsikîsi, Türk mûsikîsi usûlleri ve
enstrümanları (ney, tanbur, kemân, sînekemânı, kemençe, ûd, kânûn, lâvta, kudüm, def),
ğınâ (şan) gibi derslerin yanı sıra viyolonsel, piyano, arp, kompozisyon ve mûsikî târihi
dersleri de yer almıştır. Ayrıca Dârülelhân’ın, ilmî çalışmalar yapmak, henüz notaya
alınmamış eserleri tesbit ederek notaya almak ve yayımlamak, folklor araştırmaları
yapmak gibi görevleri de vardı.2
Dârülelhân’ın Türk Mûsikîsi Bölümü, 9 Aralık 1926’da, Maârif Vekili Mustafa
Necâti döneminde “Sanâyi-i Nefîse Encümeni” tarafından kaldırılmış, daha sonra
“İstanbul Konservatuvarı” adıyla İstanbul Şehremâneti’ne (Belediyesi) bağlanmıştır.
1 S. Nüzhet Ergun, Türk Mûsikîsi Antolojisi-Dînî Eserler, Rızâ Koşkun Matbaası, İstanbul, 1943, c. II, s. 629 2 Nuri Özcan, “Dârü’l-Elhân”, DİA , c.VIII, s. 519, İstanbul, 1993
5
Türk mûsikîsi eğitiminin kaldırıldığı Dârülelhân’da ise sadece Türk Mûsikîsi İcrâ
Heyeti ve Türk Mûsikîsi Tasnif Heyeti’nin çalışmalarına izin verilmiştir.
Cumhûriyet’ten sonra bir dönem belirli bir kesim tarafından Türk mûsikîsine
cephe alınmış, tek sesli-çok sesli tartışmaları ile Türk mûsikîsi küçümsenmek
istenmiştir. Hatta tek sesli diye bir süre radyolarda klâsik Türk mûsikîsinin yayını
yasaklanmıştır.1
Türk mûsikîsine cephe alınan bu olumsuz süreci saymazsak, bundan sonra
Türk mûsikîsinin yeni klâsik dönemi başladı. Değerli teorisyen, bestekâr ve icrâcılarıyla
(Sâdeddin Arel, Suphi Ezgi, Raûf Yektâ, Mesut Cemil, Şerif Muhiddin Targan, Refik
Fersan, Münir Nûreddin Selçuk, Sâdeddin Kaynak), bu dönem klâsik Türk mûsikîsinin
en azından güncelliğinin korunduğu parlak bir dönem oldu.2
1924’den itibaren “Dârülelhân Külliyâtı (sonra-İstanbul Konservatuvarı
Neşriyâtı-)” adıyla yüz seksen adet klâsik Türk mûsikîsi notası neşredilmiş, 1931–1939
yılları arasında İstanbul Konservatuvarı “Târihî Türk Mûsikîsi Eserlerini Tesbit ve
Tasnif Heyeti” tarafından derlenen eserler yayınlanmıştır. Kırk bir aded Mevlevî âyini,
pek çok mevlûd tevşihi, ilâhiler ve Bektâşî nefesleri ile başlayan bu neşriyât sonraki
yıllarda genişleyerek devâm etmiştir. Bu çalışmaların yürütülmesinde heyet üyelerinden
Raûf Yektâ Bey, Zekâizâde Ahmed Irsoy, Muallim İsmâil Hakkı Bey, Ali Rıfat
Çağatay, Suphi Ezgi ve Mesud Cemil büyük bir gayret göstermişlerdir 3.
1943 yılında Hüseyin Sâdeddin Arel, İstanbul Şehir Umûmî Meclisi’nin karârı
ile Belediye Konservatuarı’nda Batı mûsikîsini ıslâh ve Türk mûsikîsini ihdas
çalışmaları için görevlendirilmiş, burada Türk mûsikîsi bölümünü kurup beş yıl hizmet
verdikten sonra 1948’de ayrılmıştır. “Türk Mûsikîsi Nazariyatı” adı ile uzun süre
tedrîsâta devâm eden bu bölüm, 13 Ekim 1975’te resmî olarak faâliyete geçirilen,
1982’de İstanbul Teknik Üniversitesi’ne bağlanan Türk Mûsikîsi Devlet
1 Timur Selçuk, “Müzik Dünyamız”, Cumhûriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, c.VI, s. 1476-1477 2 Selçuk, CDTA, c.VI, s. 1476-1477 3 Gültekin Oransay, “Cumhûriyetin İlk Elli Yılında Geleneksel Saray Mûsikîmiz”, CDTA, c.VI, s. 1507
6
Konservatuarı’nda çalışmalarını sürdürmektedir. Burada eğitim, Arel-Ezgi sistemiyle
yapılmaktadır1.
Uzun soluklu olmasa da, Dârülelhân dışında kişisel çabalarla bir çok cemiyet
ve mektepler kurulmuş, buralarda Cumhûriyetin ilk yıllarına kadar Türk mûsikîsi
öğretimi ve icrâsı devâm etmiştir. İstanbul’da Gülşen-i Mûsikî, Terakki-i Mûsikî,
Dârü’l-Mûsikî, Dârü’t-Ta‘lîm-i Mûsikî, Mûsikî-i Osmânî, Şark Mûsikî Cemiyeti,
Üsküdar Mûsikî Cemiyeti, Dârü’l-Feyz-i Mûsikî, İstanbul Üniversitesi Korosu, İstanbul
Belediye Konservatuarı, Ayomak Meşkhânesi, İleri Türk Mûsikîsi Konservatuarı, İzmir
Mûsikî Cemiyeti, Balıkesir Mûsikî Cemiyeti, Ankara Türk Mûsikîsi Derneği Türk
mûsikîsine gönül vermiş sivil kurumlardı. Bu kurumlardan, Üsküdar Mûsikî Cemiyeti,
İleri Türk Mûsikîsi Konservatuvarı ve İstanbul Üniversitesi Korosu bugün de hâla
faâliyetlerine devam etmektedirler. Ayrıca günümüzde de Türk mûsikîsine gönül veren
bir çok yeni mûsiki cemiyetleri açılmış ve faaliyetlerini sürdürmektedirler.2
1950’li yıllarda başlayan Batı’ya yönelik toplumsal değişme ve yozlaşma ile
birlikte, klâsik Türk mûsikîsi de, gazino ve eğlence müziği gibi algılanarak farklı ve
yeni bir tavır ile “Türk Sanat Müziği” adı altında sunulmaya başlandı. Türk Sanat
Resmi, Türk Sanat Romanı, Türk Sanat Edebiyâtı gibi kavramların literatümüzde yer
almamasına rağmen, “Türk Sanat Müziği” kavramı günlük hayatımıza girdi. Klâsik
Türk mûsikîsinin geniş formlu, dev usûl ve makāmlı ağdalı sözlü başyapıtlarının yerini,
basit dizi ve usûllerden meydana getirilmiş küçük şarkı formunda, sözleri kolay
anlaşılabilen, halkın günlük müzik ihtiyaçlarına ve hayat tarzlarına yönelik besteler
yapıldı. Bu bestelerin içinde değerli olanları olduğu gibi değersiz olanları da piyasayı
doldurdu. Söz ve bestelerdeki değişim ve bozulmaya paralel yeni icrâcıların okuyuş,
uslûp ve kıyâfetlerinde de dejenerasyon görülmeye başlandı.3
1 Yalçın Tura, “Cumhûriyet Döneminde Türk Mûsikîsİ”, CDTA, c.VI, s. 1515 2 Oransay, CDTA, c.VI, s. 1501-1506 3 Selçuk, CDTA, c.VI, s. 1476-1477
7
1960’lı yıllar, Arap müziğinin yoğun etkisinde kalmış, yer yer klâsik Türk
müziği ve halk müziği’nin malzemelerini kaynak olarak kullanan, sözleri ve okuyuşuyla
kaderci ve karamsar bir müzik türü olan arabeskin etkisinde kaldı.1
Görüldüğü üzere XX. yüzyılda Türk mûsikîsi, beste ve söz açısından daha
önceki devirlerde olduğu gibi üretken bir devir değildir. Her ne kadar yeni besteler
yapılıyorsa da bu eserlerin, edebî ve fîkrî yönden zayıf ve tarz olarak da hafif kaldıkları,
bestekârların güfte seçimine dikkat etmediği dikkati çeker.
1.2.1 XX. Yüzyılda Türk Din Mûsikîsi
XX. yüzyıl, dînî mûsikî bakımından önceki dönemlere nazaran pek verimli
geçmese de dînî mûsikîye hakkıyle vâkıf olan bir hayli bestekârımız yetişmiştir.
Nakşbendiyeden Emir Buhârî Dergâhı şeyhi Mesud Efendi (ö: 1908), Koca
Mustafa Paşa hânikâhı şeyhlerinden Kutbî Efendi (ö:1913)2, Yeniköylü Hâdî Bey (ö:
1917), Hüseyin Hâlid Bey (ö: 1920), Ahmed Avni Konuk (ö: 1938), Safvetî Efendi
dergâhında şeyhlik, Hüdâî ve Nasûhî dergâhlarında zâkirbaşılık yapmış olan Said Özok
(d: 1854), dînî eserleriyle tanınan ve bu sahada epeyce beste üreten Zekâîzâde Hâfız
Ahmed Irsoy (ö:1943), Muzikalı Yusuf Bey nâmıyla tanınmış Yusuf Dağseven
(d:1871), Üsküdarda Rifâiyeden Çarşamba dergâhı şeyhlerinden Hayrullah Tâceddin
(d:1883), Süleyman Erguner (ö:1953), Ulvi Erguner (ö:1974), lâdînî besteleriyle meşhûr
olmalarına rağmen dînî eserler de veren Raûf Yektâ, İsmâil Hakkı Bey, Kâzım Uz,
İzzeddin Hümayî (d: 1875), Fehmi Tokay (d:1889), Hüseyin Sâdeddin Arel (ö: 1955),
Sâdeddin Kaynak (1961), Suphi Ezgi (ö:1962), Kemâl Batanay (ö:1981), Cinuçen
Tanrıkorur (ö:2000), Ahmed Hatipoğlu, Yalçın Tura bu asrın değerli bestekâr ve
mûsikîşinasları arasındadır.
Dînî mûsikî iki başlık altında incelenebilir. Fakat, dînî mûsikî formlarını tam
bir genellemeye tâbî tutamayız. Zira tekke mûsikîsinde yer alan bir form, câmî
mûsikîsinde; bir tarîkatte görülen icrâ şekli, başka bir tarîkatte de görülebilir. Ya da tam
tersine aynı kategoride yer aldıkları halde aynı formların görülmediği durumlar da
1 Selçuk, CDTA, c.VI, s.1476-1477 2 Ergun, c.II,s.643-653
8
vardır. Meselâ, tekke mûsikîsi kategorisinde yer alan Bektâşîlik ve Mevlevîlik’te, farklı
formlarda besteler icrâ edilir.
Tablo 2: Dînî Mûsikî Formları
DÎNÎ MÛSİKÎ
A-Câmî Mûsikîsi
Ezan, salât (salâ), kāmet, Kur’ân
kıraati (İhlâs, aşr-ı şerîf), namâz
içinde ve dışındaki kırâatler,
tesbîhât, mahfel sürmesi, duâ,
münâcât, na‘t, ilâhîler (temcîd ,
tevşîh, cumhûr), tekbir , telbiye
(Hac’da), şuğl, savt, istiğfar,
cumhûr müezzinliği, mevlid,
mi‘râciyye, Cumâ gülbankı, vb.
B-Tekke Mûsikîsi
(Genel olarak)
Âyin, na‘t, münâcât, kıraat, ilâhî, durak, tevşîh,
şuğl, mersiye, nefes, gülbank, kasîde, nevbe, savt,
ism-i celâl, dua vs.
a)Mevlevî
Na‘t, kıraat, gülbank,
semâ âyini
(mukâbele), sazla icrâ
edilen baş taksim,
peşrev, terennümler,
son peşrev, son yürük
semâî ve son taksim,
vb.
b)Bektâşî
Nefes, cem âyini,
mersiye, gülbank vb.
c) Âşık Mûsikîsi ve
Diğerleri
Na‘t, münâcât, şuğul,
savt, nevbe, ilâhîler,
salât, istiğfar, na‘t,
durak, Kur'ân tilâveti,
vb.
1.2.1.1 XX. Yüzyılda Câmî Mûsikîsi:
Câmî mûsikîsi, farz ve nâfile ibâdetler çerçevesinde gelenekte hicrî yılbaşı esas
alınarak, belirli zamanlarda sözlü olarak icrâ edilen rûhânî bir mûsikîdir.
9
Gelişimini engelleyecek hiçbir mâni bulunmadığı halde XIX. yüzyılda câmî
mûsikîsine ilgi, eski dönemlerde olduğu kadar yoğun değildir. Maalesef bu meslekle
uğraşanların geleneksel bilgileri koruyup, gelecek nesillere aktarmada titiz
davranmamaları yüzünden câmî mûsikîsinin bir çok güzel örnekleri unutulup,
kaybolmuş; kalanların bir kısmı ise günümüze bozularak ulaşmıştır.1
XX. yüzyılın ilk çeyreğinden sonra, başta Raûf Yektâ, Abdülkādir Töre,
Sâdeddin Nüzhet Ergun, Suphi Ezgi ve Halil Can gibi bir çok değerli araştırmacı ve
sanatkârlar, XX. yüzyıla kadar gelebilen, klâsik Türk mûsikîsinin hâtıralarda ve özel
koleksiyolarda muhâfaza ve tesbit edilebilen eserlerini ses ve yazı şeklinde kayda
geçirmişlerse de, kaynakların çoğunun belirtilmemiş olması çok üzücüdür. Câmî
mûsikîsine âit kayıtlarda da bu eksikliği görüyoruz. Yüzyılın ikinci çeyreğinden sonra
her şeye rağmen İmâm Hatip Okulları, Yüksek İslâm Enstitüleri, İlâhiyât Fakülteleri ve
klâsik Türk mûsikîsi eğitimi yapan konservatuvarlar, çeşitli mûsikî cemiyet ve
dernekleri, Türk din mûsikîsi kültür ve geleneğini, gerek akademik, gerekse amatör
çalışmalarla günümüze taşımayı başarmışlardır.
XX. yüzyılda câmî mûsikîsi sahâsında daha çok Kur'ân kırâatine önem
verilmiştir. Huzur hocalarından ve Süleymâniye dersiâmlarından Hâfız İsmâil Hakkı
Efendi’nin oğlu Hâfız Ahmed Nâfiz Efendi , Üsküdârlı Hoca Fehmi Efendi , Bulgurlulu
Hâfız Hüsnü, Hacı Ahmed Niyâzî Araz, Şekercizâde Hâfız Hayreddin Bilgen, Hâfız
Ahmed Hamdi Yavuz, Abdurrahman Gürses, Ağa Câmii İmâmı Rahmi Şemses,
Üsküdar’da Vâlide Câmii müezzinlerinden Hâfız Mustafâ Efendi, Hâfız Hamdi, Hâfız
İbrâhim; Süleymâniye Câmii müezzinlerinden Hâfız Kemâl, Hâfız Şevket,
Atikalipaşa’da Hâfız Dâim, Hâfız Kerim, Fâtih Câmii imâmlarından Hâfız Bekir
Efendi, Çorumlu Hâfız Yusuf Efendi, Enderunlu Hâfız Ömer Efendi, Musullu bestekâr,
âmâ Hâfız Osman Efendi, Nûruosmâniye İmâmı Hâfız Hasan, Sultanahmed Câmii
İmâmı Hâfız İdris, Lâleli İmâmı Hâfız Necâti, Hâfız Kudsi, Yer altı Câmii İmâmı Hâfız
Ali; Şehlâ Hâfız Osmân, Hâfız Burhân ve özellikle Hâfız Sâmi, güzel ses ve
kırâatleriyle meşhûr usta hâfızlardandır.
1 Oransay, CDTA, c.VI, s. 1496
10
Aksaray Vâlide Câmii müezzinbaşısı Hâfız Cemâl, Arab Câmii müezzinbaşısı
Hâfız Ahmed ve kudümzen Eşref Özkul da câmi na‘tleriyle meşhûrdur.
Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden günümüze kadar, okuyuşlarıyla âdeta
ekol olmuş önemli müezzinler arasında, Süleymâniye Câmii müezzinlerinden Hâfız
Kemâl ve Hâfız Şevket, Üsküdâr Yeni Vâlide Câmii müezzini Aksaraylı Hâfız
Süleyman Efendi, Beyazıd Câmii müezzini Hâfız Kerim (Akşâhin) ve Aksaray Vâlide
Câmii müezzini Aksaraylı Hâfız Cemâl Efendi, Hâfız Sâdeddin Kaynak, Bekir Sıtkı
Sezgin(ö:1996), Yusuf Gebzeli (ö:1998), Kânî Karaca (ö:2004), Fevzi Mısır, Yusuf
Bilgin, Aziz Bahriyeli, İbrâhim Çanakkaleli ve İsmâil Coşar’ı sayabiliriz.1
1932-1950 yılları arasında ezanın orijinal metinleriyle okunması yasaklanmış,
Türkçe’ye tercüme edilmiş hâliyle okunması mecbûriyeti getirilmiştir. Bu dönemde
minârelerden, Tambûrî Dürri Turan’ın (1885-1961), dügâh, hicâz, beyâtî ve rast
makāmında bestelediği Türkçe ezanlar dinlenmiştir.2
Kemâl Batanay (1893-1981), Süleyman Çelebi’nin yıllardır kalıplaşmış bir
ezgisi olmadan okunagelen Mevlid’inin altı yüz kadar beytini çeşitli makām
geçkileriyle bestelemiş; Ali Rıza Avni Tınaz, elimizde sadece Hatip Zâkirî’ye (ö:1623)
âit bir örneği bulunan münâcât türüne, rast makāmında yeni bir eser daha
kazandırmıştır.
1.2.1.2 XX. Yüzyılda Tekke Mûsikîsi
Tekke mûsikîsini, câmî mûsikîsinden ayıran özellik, sazların da icrâda
kullanılabilmesidir.
XX. yüzyılın ilk yarısında tekke mûsikîsinde de fazla bir yenilik göremiyoruz.
Az da olsa, zâkir ve zâkirbaşılar arasından ilâhî besteleyen kişilere rastlamakla birlikte,.
bu dönemde klâsik mûsıkîşinâslarımızdan tekke tarzında ilâhî besteleyenler fazla
değildir. Asrın ilk yarısında bestelenen ilâhîler, pek yaygın değildir. Zâkirler daha çok
1 M. Safâ Yeprem, TCM-GMMM, s. 209, DT, İstanbul, 2004 2 Oransay, CDTA, c.VI, s.1496
11
eski eserlere önem vermişler ve zikir meclislerinde de de bu besteleri okumuşlardır.1
Bütün bunların sebebi ise bu mûsikînin icrâ mekânı olan tekkelerin kapatılmasıdır.
Bu devirde, bir kısım mûsıkîşinâslarımız, güfte seçiminde fazla titiz
davranmamış, edebî değeri olmayan bir takım şiir parçalarını bestelemeyi
yeğlemişlerdir.2
Tekke mûsıkîsi sahâsında da, bu yüzyıldaki en önemli hizmet, nota tesbit ve
tasnif çalışmalarıdır. Bu konuda öncülük, yine İstanbul Konservatuvarı’nındır. Üç cilt
olarak neşredilen İlâhî Külliyâtı’nın, 1931 yılında yayınlanan birinci cildi, 27 tevşihi
içermektedir. Eserin önsözünde, İstanbul Mûsikî Konservatuvarı Tasnif Hey’eti Başkanı
Raûf Yektâ tarafından yazılmış kayıtta: “Türk Mûsıkîsine âit eski ve kıymetli eserlerin
tasnîf ve tesbîti için maârif vekâlet-i celîlesi tarafından bu âcizin riyâseti altında teşkil
buyrulan hey’etin vezâifini mübeyyin vekâlet-i müşârun ileyhâ tâlîm ve terbiye dâiresi
sanâyi-i nefîse kısmının 9/12/926 târih ve 176 numaralı tahrîrâtına leffen İstanbul
Şehremânetine gönderilen tâlimâtnâmenin 1. maddesinde tasnif heyetinin üç zâttan
mürekkeb olacağı zikredildikten sonra, 3. maddesinde de hey’etin vazifesi mahfûzâtı
tesbit etmektir. Bu tesbit faâliyetinde dînî eserler takdîm edilecektir.” 3 denmektedir.
Bu tâlimâtnâme gereğince, başlangıçta hey’ete Raûf Yektâ Bey, Zekâîzâde
Ahmed Irsoy ve İsmâil Hakkı Beyler âzâ olarak seçilmiş, fakat daha sonra İsmâil Hakkı
Bey’in vefâtı üzerine, âzâlığa Ali Rifat Çağatay getirilerek, târihî ve edebî değeri olan
klâsik eserler bir yandan notaya alınmış, bir yandan da neşredilmeye başlanmıştır.4
Bu külliyâtın 1933’te yayınlanan 2. ve 3. cildinde 94 ilâhî notası vardır. Bu
dönemde İstanbul Konservatuvarı tarafından neşredilen ilâhîlerin sayısı 121
civârındadır ve bu miktar hafızâlarda yaşayanlara nazaran çok azdır. Notaya alınan
ilâhîlerin hepsi basılmamış, üstelik sınırlı sayıda bestekârı tesbit edilebilen bu ilâhîlerin
kimlere okutturulduğu kayda geçilmemiştir. Raûf Yektâ Bey, bu konuyla ilgili olarak
sadece “Notalarını neşrettiğimiz tevşihleri en mevsuk ve i‘timâda şâyân menbâlardan
1 Ergun, c.II, s. 635 2 Ergun, c.II, s. 635 3 Ergun, c.II, s. 635 4 Ergun, c.II, s. 636
12
aldık.” demekle yetinmiştir.1 Ne yazık ki kayıtlarda isimlere yer verilmemesi, gereksiz
bir tevâzu ve ilim adına bir kayıptır.
Tekke Mûsikîsinin içerisinde yer alan Mevlevî, Bektâşî, Âşık Mûsikîsi2 ve
diğer tarîkatlerin mûsikîsinin XX. yüzyıldaki seyrini kısaca verelim:
1.2.1.2.1 XX. Yüzyılda Mevlevî Mûsikîsi
Mevlevî mûsikîsi, Âyin-i Şerif ve na‘tlerden oluşur. Âyin sözleri (güfteler)
çoğunlukla Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî’si ve Dîvân-ı Kebîr’inden, bazıları da oğlu Sultân
Veled’in ve Molla Câmî gibi diğer Mevlevî şâirlerinin eserlerinden seçilerek
bestelenmiştir. Mevlevî Âyini; mûsikîsi, enstrümanları, kıyâfetleri ve hareketleriyle
baştan sona sembollerle örülü bir âyindir.3 Mevlevî âyini ve semâ için Mevlânâ
Hazretleri, “muhibbe müstehâb, âşıka hayattır” der. Ahmed Avni Konuk, “…ahkâm-ı
şer’iyyeyi icrâdan sonra yapılan bir aşk meclisidir” diye târif eder4 .
XX. yüzyılın ilk yarısında Mevlevî mûsikîsi’nde fazla bir gelişme olmamıştır.
Ahmed Avni Konuk 3, Zekâîzâde Ahmed Irsoy 2, Raûf Yektâ, Kâzım Uz ve İzmirli
Râkım birer âyin bestelemişlerdir.5
Bu dönemde Mevlevî mûsikîsine en büyük hizmet, âyinlerin notaya alınarak,
İstanbul Konservatuvarı tarafından neşri olmuştur. Fakat maalesef yine, kimlerden tesbit
edildiği belirtilmemiştir. Fakat şu kadarını biliyoruz ki hey’etin başkanı olan Raûf
Yektâ Bey, Yenikapı Mevlevîhânesi’ne mensûbdur. Dergâhda neyzenlik ve
neyzenbaşılık yapmıştır. Zekâîzâde Ahmed Irsoy ise Yenikapı ve Bahâriye
Mevlevîhânelerinde kudümzenbaşılık yapmış ve yıllarca bu âyinleri okumuştur.
İstanbul Konservatuvarının 1934’te yayınlamaya başlayıp 1939’da tamamladığı 718
1 Türk Mûsikîsi Klâsikleri-Mevlût Tevşihleri, İstanbul Konservatuvarı Neşriyâtı, 1931, c.I, s.V 2 Ergun, Tekke Mûsikîsi tasnifine “Âşık Mûsikîsi” ni de ilâve etmiştir. Bkz: Ergun, c.II, s. 638 3 Mevlevî Âyini’nin icrâsı ve ayrıntılı bilgi için bkz: Nuri Özcan, “Mevlevî Âyini”, DİA, c.XXIX, s. 464-466 4 Halil Can, “ Dînî Mûsikî”, Mûsikî Mecmûası, İstanbul, 1975, Sayı 308, s. 26 5 Ergun, c.II, s. 636
13
sayfalık, 38 ayinden oluşan bu değerli külliyât, bu iki mûsikîşinâsın hâfızâlarındaki
eserlerden derlenmiş olmalıdır.1
Ergun, Antoloji’de tesbit edebildiği âyinlerin 65’i bulduğundan ve kayıp
âyinlerden bahsetmektedir.2 Halil Can, 66 âyin bestelendiğinden söz eder.3
S. N. Ergun’un kayıtlarından ve çeşitli kaynaklardan yaptığımız tesbitler
çerçevesinde Mevlevî Âyini bestelerinin yüzyıllara göre bir çizelgesini hazırladık:
Tablo 3: Yüzyıllara Göre Mevlevî Âyini Besteleri
MEVLEVÎ ÂYİNİ BESTELERİ Yüzyılı Bestekârı Makāmı XV-XVI Bestekârı bilinmiyor (Beste-i Kadîm) Dügâh XV-XVI Bestekârı bilinmiyor (Beste-i Kadîm) Hüseynî XV-XVI Bestekârı bilinmiyor (Beste-i Kadîm) Pençgâh XVII Kûçek (Köçek) Derviş Mustafâ Bayâtî XVIII Bursalı Mehmed Sâdık Efendi (ö.1780–1790) Bestenigâr XVIII Hâfız Abdurrahim Şeydâ Dede (ö.1800) Hicâzeyn (kayıp) XVIII Hâfız Abdurrahim Şeydâ Dede Irak XVIII Hâfız Abdurrahim Şeydâ Dede Isfahân (kayıp) XVIII Kutbunnâyî Osmân Dede (ö.1729) Çârgâh XVIII Kutbunnâyî Osmân Dede Hicâz XVIII Kutbunnâyî Osmân Dede Rast XVIII Kutbunnâyî Osmân Dede Uşşâk XVIII Mustafâ Itrî Efendi (ö.1711-1712) Segâh XVIII Vardakosta Ahmed Ağa (ö.1794) Hicâz XVIII Vardakosta Ahmed Ağa Nihâvend XVIII Vardakosta Ahmed Ağa Sabâ (kayıp) XIX Abdülbâki Nâsır Dede ( 1821) Isfahân (kayıp) XIX Abdülbâki Nâsır Dede Acembûselik XIX Ahmed Ârif Hikmetî Dede (ö.1874) Mâhûr (kayıp) XIX Ahmed Avni Konuk (ö.1938) Pûselik (Bûselik)-aşîran XIX Ahmed Hüsâmeddin Dede (ö.1900) Râhatülervâh XIX Ali Aşkî Bey (ö.1892) Hüseynîaşîrân (kayıp) XIX Ali Nutkî Dede (ö:1804 ) Şevkutarâb XIX Bolâhenk Nûri Bey (ö.1910) Bûselik
1 Ergun, c. II, s.637 2Ergun, c. II, s. 638 3 Can, “Dînî Mûsikî”, a.g.e, İstanbul, 1975, sayı 309, s. 26
14
XIX Bolâhenk Nûri Bey Karcığar XIX Derviş Abdülkerim Dede (ö.1820) Yegâh (kayıp) XIX Eyüplü Hüseyin Dede Nühüft XIX Hacı Fâik Bey (ö.1891) Dügâh (kayıp) XIX Hacı Fâik Bey Yegâh (kayıp) XIX Hacı Hâşim Bey (ö.1868) Sûzinâk (kayıp) XIX Hacı Hâşim Bey Şehnâz (kayıp) XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede (ö.1846) Bestenigâr XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Ferahfezâ XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Hüzzâm XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Isfahân (kayıp) XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Nevâ XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Sabâ XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Sabâbûselik XIX Hammâmîzâde İsmâil Dede Şevkutarâb XIX Hüseyin Fahreddin Dede (ö.1911) Acemaşîrân XIX İsmet Ağa (1870) Isfahân (kayıp) XIX İsmet Ağa Müsteâr (kayıp) XIX İsmet Ağa Râhatfezâ (kayıp) XIX Kudümzen Hâfız Ali Dede (ö.1800) Nühüft (kayıp) XIX Künhî Abdürrahim Dede (ö.1831) Nühüft (kayıp) XIX Künhî Abdürrahim Dede Hicâz XIX Manisalı Mustafâ Câzim (ö.1875) Hicâzkâr (kayıp) XIX Mehmed Celâleddin Dede (ö.1908) Dügâh XIX Mustafâ Nakşî Dede (ö.1854) Şeddiarabân XIX Musullu Âmâ Hâfız Osmân (ö.1918) Hüseynî (kayıp) XIX Müezzinbaşı Rifat Bey (ö.1888) Ferahnâk XIX Müezzinbaşı Rifat Bey Neveser XIX Neyzen Sâlih Dede (ö.1888) Şeddiarabân (kayıp) XIX Selânikli Derviş Necîb (ö.1883) Sûzidîl (kayıp) XIX Selânikli Derviş Necîb Sûzinâk XIX Sultân Selim III (ö.1808) Sûzidilârâ XIX Tanbûrî Kâmil Efendi (ö.1875) Yegâh (kayıp) 19 Uzun Arap Ali (ö.?) Kürdîlihicâzkâr (kayıp) 19 Yahyâ Ef. Dergâhı Zâkirbaşısı (ö.?) Isfahân (kayıp) 19 Zekâî Dede (ö.1897) Isfahân 19 Zekâî Dede Mâye XIX Zekâî Dede Sabâzemzeme XIX Zekâî Dede Sûzidîl XIX Zekâî Dede Sûzinâk XX Ahmed Avni Konuk (ö.1938) Bûselikaşîrân XX Ahmed Avni Konuk Dilkeşîde
15
XX Ahmed Avni Konuk Rûy-iırâk XX Ahmed Çalışır (d.1966) Hicâzkâr XX Alâedddîn Yavaşça (d.1926) Acem XX Alâedddîn Yavaşça Segâh XX Bekir Sıtkı Sezgin (ö:1996) Muhayyersünbüle XX Cinuçen Tanrıkorur (ö:2000) Bayâtîarabân XX Cinuçen Tanrıkorur Evcârâ XX Cinuçen Tanrıkorur Nişâburek XX Cinuçen Tanrıkorur Zâvilaşîrân XX Cüneyd Kosal Nişâbûr XX Doğan Ergin (ö.1998) Ferâhnâkaşîrân XX Erol Sayan (d.1936) Eviç XX Fâtih Salgar (d.1954) Hicâz XX Fâtih Salgar Uşşâk XX Fırat Kızıltuğ Hisâr XX Hasan Esen Şehnâz XX Hüseyin Sâdeddin Arel (ö.1955) Acemaşîrân I XX Hüseyin Sâdeddin Arel Acemaşîrân II XX Hüseyin Sâdeddin Arel Acemkürdî I XX Hüseyin Sâdeddin Arel Acemkürdî II XX Hüseyin Sâdeddin Arel Aşk-efzâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Bayâtî XX Hüseyin Sâdeddin Arel Besteısfahân XX Hüseyin Sâdeddin Arel Bestenigâr I XX Hüseyin Sâdeddin Arel Bestenigâr II XX Hüseyin Sâdeddin Arel Bûselik XX Hüseyin Sâdeddin Arel Dilkeşhâverân XX Hüseyin Sâdeddin Arel Eviç XX Hüseyin Sâdeddin Arel Evcârâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Ferâhfezâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Ferâhnâk XX Hüseyin Sâdeddin Arel Ferâhnümâ I XX Hüseyin Sâdeddin Arel Ferâhnümâ II XX Hüseyin Sâdeddin Arel Heftgâh XX Hüseyin Sâdeddin Arel Hicâz XX Hüseyin Sâdeddin Arel Hicâzkâr XX Hüseyin Sâdeddin Arel Hüseynî XX Hüseyin Sâdeddin Arel Hüzzâm XX Hüseyin Sâdeddin Arel Isfahân XX Hüseyin Sâdeddin Arel Karcığar XX Hüseyin Sâdeddin Arel Kürdîlihicâzkâr XX Hüseyin Sâdeddin Arel Lâlegül
16
XX Hüseyin Sâdeddin Arel Mâhûr XX Hüseyin Sâdeddin Arel Müsteâr XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nevâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Neveser XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nihâvend XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nikrîz XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nişâbûr XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nişâbûrek XX Hüseyin Sâdeddin Arel Nühüft XX Hüseyin Sâdeddin Arel Râhatfezâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Râhatülervâh XX Hüseyin Sâdeddin Arel Rast XX Hüseyin Sâdeddin Arel Sabâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Segâh XX Hüseyin Sâdeddin Arel Sultâniyegâh XX Hüseyin Sâdeddin Arel Sûzidîl XX Hüseyin Sâdeddin Arel Sûzinâk XX Hüseyin Sâdeddin Arel Şehnâz XX Hüseyin Sâdeddin Arel Şeddiarabân XX Hüseyin Sâdeddin Arel Şerefnümâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Şevkefzâ XX Hüseyin Sâdeddin Arel Tâhir XX Hüseyin Sâdeddin Arel Uşşâk XX Hüseyin Sâdeddin Arel Uzzâl XX Hüseyin Sâdeddin Arel Yegâh XX İrfan Doğrusöz Mâhûr XX İrfan Doğrusöz Muhayyersünbüle XX İsmet Doğru Hicâz XX İsmet Doğru Sûzinâk XX İzmirli Râkım Elkutlu (ö.1948) Karcığar XX Kâzım Uz (ö.1938) Yegâh XX Kâzım Uz Sultâniyegâh XX Kemâl Batanay (ö: 1981) Nikrîz XX Kemâl Tezergil Nihâvend XX Mutlu Torun Şehnâz XX Necdet Tanlak Nişâburek XX Necdet Tanlak Neveser XX Necdet Tanlak Tâhir XX Raûf Yektâ Bey (ö.1935) Yegâh XX Refik Fersan (ö.1965) Rast XX Refik Fersan Selmek XX Sâdettin Heper (ö.1980) Hisârbûselik
17
XX Sâdun Aksüt Sâzkâr XX Zekâîzâde Ahmed Irsoy (ö.1943) Bayâtîbûselik XX Zekâîzâde Ahmed Irsoy Müsteâr XX Zeki Atkoşar Acemkürdî XX Zeki Atkoşar Dilkeşhâverân XX Zeki Atkoşar Mâhûr XX Zeki Atkoşar Muhayyer XX Zeki Atkoşar Sâzkâr XX Zeki Atkoşar Şehnâzbûselik
Tablo 4 : Mevlevî Âyini Bestelerinin Yüzyıllara Göre Sayısal Cetveli
Hicrî Mîlâdî Âyin Sayısı H.( IX-X) M. (XV-XVI) 3 H. XI M. XVII 1 H. XII M. XVIII 12 H. XIII M. XIX 48 H. XIV M. XX 95 Toplam:159
Yukarıdaki tabloya göre en çok âyin, XX. yüzyılda bestelenmiştir ve en fazla
âyin, 51 âyinle H. Saadeddin Arel’in görünüyor.
XX. yüzyıldan önce bestelenmiş klâsik âyinlere baktığımızda çoğunlukla karar
veya orta bölge seyrini kullanan ısfahân, yegâh, dügâh, hicâz, nühüft, sûznâk, rast,
uşşâk, hüseynî, sabâ, bestenigâr gibi pest makāmların tercih edildiğini görüyoruz.
Bunun sebebi geçmiş yıllarda mansûr, şâh, dâvûd akortlarının kullanılarak âyin boyunca
âyinhanları yormamakla izâh edilebilir. Tekke ve zâviyelerin kapatılmasından sonra
doğan bestekârların, mikrofon kullanılmaya başlanması ve bolâhenk nısfiyesi
akordunun yerleşmesi nedeniyle artık muhayyersünbüle, mâhûr, beyâtîarabân, evcârâ,
şehnâz, muhayyer, hicâzkâr gibi tiz bölge seyirleriyle başlayan makāmları da tercih
ettikleri görülür. Ayrıca XX. yüzyıl âyin bestekârları, başta ve sonda çalınan saz
eserlerini kendileri bestelemezken, 1925’ten sonra doğan âyin bestekârlarının çoğu, saz
eserleri de dâhil olmak üzere âyinlerini baştan sona kendileri bestelemeyi tercih
18
etmişlerdir. Bunu, ruh, uslûp ve makām uyumsuzluklarını ortadan kaldıran olumlu bir
gelişme olarak alabiliriz.1
XX. yüzyılda, klâsik Türk mûsikîsi ve özellikle dînî mûsikî, önceki yüzyıllara
nisbetle ihtişâmını kaybetmiş olmasına ve mûsikîmizin yetkin icrâ merkezleri
diyebileceğimiz tekkelerin kapatılmasına rağmen bu asırda Arel’inkiler de dahil olmak
üzere 90’ın üzerinde âyin bestelenmiştir. Ayrıca Mevlevî semâına başlamadan önce bir
kişi tarafından okunan na‘t türüne Kemâl Batanay, dügâh makāmında bir eser
kazandırmıştır. Mutrıbın na‘tten sonra devr-i kebîr usûlünde icrâ ettiği dînî peşrevler de
Kemâl Batanay, Sâdeddin Heper, Hüseyin Sâdeddin Arel ve başka sanatkârlar
tarafından zenginleştirilmiştir.
1.2.1.2.2 XX. Yüzyılda Bektâşî Mûsikîsi
Bektâşî mûsikîsi, asıl geleneğini Orta Asya Türk geleneklerinin etkisinde
Anadolu’da gelişen Alevîlikten alır. Alevîlikle Bektâşiliğin ayrımını şöyle yapabiliriz:
Alevîlik âileden geçen geleneksel bir kültürdür, sonradan alevî olunmaz. Bektâşîlik ise
bir tarîkat olduğu için böyle bir şey söz konusu değildir. Alevîlik daha ziyade köy ve
kasabalarda etkin olduğu halde, Bektâşîlik ise, eğitim ve kültür seviyesinin yüksek
olduğu şehirlerde yaygınlık göstermiştir. Ayrıca kırsalda yaşanan Bektâşîlikle şehir
Bektâşiliği arasında, dînî törenlerinde, yaşam biçimlerinde, uslûp, tavır ve davranış
biçimleri açısından bir takım farklılıklar görülür. 2
Bektâşî mûsikîsi’nde, Âyin-i Cem, tarîkat mensuplarının birlikte icrâ ettiği bir
âyindir ve semâh yapılır. İkrar âyini ise, tarîkata kabul edilenlerin, “yola giriş”
merâsimidir3. Muharrem ayında yapılan Cem Âyinlerinde semâh dönülmez ve Hz.
Hüseyin ve Kerbelâ üzerine söylenmiş nefes ve mersiyeler okunur. Temcid, münâcât,
ilâhî, durak, salât, tekbir gibi formlara rastlanmaz. Hz. Ali’yi öven Mi’râciyyeler ve
Na‘t-ı Ali’ler, Şah İsmâil’e nisbet edilen ve sazsız icra edilen “Mevlid-i Ali”, Bektâşî
mûsikîsi’nde sık okunan eserlerdendir.
1 Cinuçen Tanrıkorur, Osmanlı Dönemi Türk Mûsikîsi, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2003, s.130 2 Nuri Özcan, “ Bektâşî Mûsikîsi”, DİA, İstanbul, 1992, c.V, s.371, 3 Özcan, “ Bektâşî Mûsikîsi”, DİA, İstanbul, 1993, c.V, s.372
19
Bektâşî mûsikîsi’nin en yaygın türlerinden olan nefesler, Bektâşîliği terennüm
eden ve daha ziyâde âşık mûsikîsi uslûbunda bestelenmiş manzûmelerdir. 6+5=11’li
duraklı veya 8’li, 7’li 5’li duraksız heceyle yazılmıştır. Şehirlerde ve kültür
merkezlerinde okunan nefeslerde ise klâsik Türk mûsikisinin etkisi ile arûzla yazılan
nefesler görülmeye başlanır.1
Nefesler, sadece Bektâşî tekkelerinde değil Anadolu ve Rumeli’nin bir çok
dergâh ve tekkelerinde de okunmuştur. Ayrıca, mevcut nefeslerin şâirlerinin hepsi
Bektâşî değildir. Meselâ, Hacı Bayrâm-ı Velî, Fuzûlî, Vizeli Alâeddin, Gaybî, Şeyh
Gâlib, Emrah, Kâzım Paşa, Yûnus Emre…gibi şâirlerin Bektâşilikle alâkası yoktur.
Fakat bu şâirlerin şiirleri Bektâşîlerce de benimsenmiş ve Bektâşî tekkelerinde nefes
uslûb ve makāmlarında okunmuştur.2
Bektâşî mûsikişinaslarının adlarını gizlemeleri (sırretme) sebebiyle olsa gerek
daha önceki asırlarda olduğu gibi, XX. yüzyılda da elimizde bestekârı belli olan nefes
sayısı oldukça sınırlıdır3. İstanbul Konservatuvarı’nın 1933’te neşrettiği 87 nefes’ten
sadece üç tanesinin bestekârı bilinmektedir. İkisinin güfte ve bestesi, Sâmih Rifat
Poyraz, diğerinin güftesi, Günci Baba adında bir Bektâşî’ye, bestesi ise Nuri Halil’e
âittir4.
Bu yüzyılda Bektâşî mûsikîsi’ne katkı olarak yapılan en güzel çalışmalara
nefeslerin derlendiği antolojileri örnek verebiliriz. S. N. Ergun’un Bektâşî Şâirleri ve
Nefesler-I-II (XIX. Asra kadar) ve Bektâşî-Kızılbaş Alevî Şâirleri ve Nefesleri III (XIX.
Asırdan beri) ; Turgut Koca’nın Bektâşî Nefesleri ve Şâirleri (XIII. yy.’dan XX. yy.’a
kadar), Abdülbâki Gölpınarlı’nın Alevî-Bektâşî Nefesleri adlı eserleri, sahasında yapılan
değerli çalışmalardandır.
1 Özcan, a.g.m, DİA, c.V, s.372 2 Ergun, c.II, s.641 3 Özcan, a.g.m, DİA, c.V, s .372 4 Türk Mûsikîsi Klâsiklerinden Bektâşî Nefesleri , İstanbul Konservatuvarı Neşriyâtı, 1933 c.IV, no, 122,131,144
20
1.2.1.2.3 XX. Yüzyılda Mevlevî ve Bektâşî Tarîkatlerinin Dışındaki Mûsikî
Tekkelerin 1925’te kapatılmasıyla, açıktan icrâ edilen bir çok tarîkat âyinleri
târihe karışmış, fakat tekke mûsikîsi örnekleri özel toplantılarda devâm etmiştir.
Mevlevîlik ve Bektâşîlik dışındaki tarîkatlerin bir kısmı kuûdî, bir kısmı da
kıyâmîdir:
A) Kuûdî Tarîkatler:
Zikir ve âyinler oturarak icrâ edilir. Namâz ve Kur’ân tilâvetinin ardından hep
birlikte genellikle hüseynî makāmında yapılan tevbe-istiğfar, dua, salavât ve kelime-i
tevhîdden sonra bir kişi, na‘t veya durak okur. Ya da bir cumhûr ilâhisi ile ism-i celâle
geçilir. Âyin esnâsında zâkirbaşı ve reîsin aynı kudrette coşkunluk ve uyum içinde
olması gerekir. Âyin, tarîkatınin icâbı diğer ezkârı da icrâ ettikten sonra Kur’ân tilâveti
ile son bulur. 1
B) Kıyâmî Tarîkatler: İkiye ayrılır
a) Ayakta oldukları yerde sağa sola dönerek veyâ sallanarak zikredenler .
b) Devrânîler: Daha ziyâde Halvetîlik ve Kādirîliğin Eşrefî kolunda görülen
devrân zikrinde, dervîşân ayakta iken, kollarını birbirlerinin omuzlarına ve bellerine
atarak bir dâire oluştururlar. Sağ ayak ileri, sol ayak geriye atılarak, düzgün bir tempo
ile sağdan sola doğru yürüyerek devrederler. Devran esnâsında sâdece devrân zikrine
göre bestelenmiş devrân ilâhîleri okunabileceği gibi, diğer tarîkatlerle müşterek ilâhîler
de okunabilir2. Bir zâkirbaşının mahâreti devrân zikrinde belli olur. Zira mâhir bir
zâkirbaşının, ilk girişi sağ ayak temposuna uygun olan ilâhîlerle, bazen sol ayakla
başlamak gerektiren “anakruz” tâbir edilen usûlun ortasından girilerek başlanan ilâhîleri
iyi bilmesi gerekir.
1 Can, “Dînî Mûsikî”, a.g.e, İstanbul, 1976, sayı 316, s.19 2 Can, a.g.e, s.19
21
1.2.1.2.4 XX. Yüzyılda Âşık Mûsikîsi1
Ekserisi bir tarîkat mensûbu (Bektâşî, Kādirî, Nakşibendî vb.) olan basit bilgili
saz şâirlerinin icrâ ettiği, yaşam tarzlarını ve ruh hâllerini yansıtan ve daha ziyâde
Anadolu’da yaygın olan bir mûsikî türüdür. Ergun, Bektâşî nefesleri ile Sünnî
tarîkatlere mensûb saz şâirlerinin âşık mûsikîsi tavrında besteledikleri ilâhîleri, ya Âşık
Mûsikîsi kadrosuna idhâl etmek veyâ Bektâşî Nefesleri ve Âşık İlâhîleri diye ikiye
ayırmak icâb ettiğini söylemiştir. Nitekim İstanbul Konservatuvarının neşrettiği Bektâşî
Nefesleri adlı eserde ayrıca Bektâşîlere âit olmayan bazı âşık ilâhîleri mevcuttur.2
1Bu tasnif , S..Nüzhet Ergun tarafından yapılmıştır. Bkz: Ergun, c.II, s.639 2 Türk Mûsikîsi Klâsiklerinden -Bektâşi Nefesleri I-II, İstanbul Konservatuvarı Neşriyâtı, İstanbul, 1933
22
2-GÜFTE MECMÛASI’NIN İNCELENMESİ
23
2.1 Mecmûa’yı Derleyen el-Hâc Şeref Efendi b. el-Hâc Hasan Efendi
Hakkında Bilgi
El-Hâc Şeref b. Hasan (ö:1947), XX. yüzyılın son zâkirbaşılarındandır. Meşhûr
Balat İmâmı Hâfız Hasan Tahsin ve Yaşar Baba’nın öğrencisidir.
Hacı Şeref Efendi, gençlik yıllarında Kādirî ve Rifâî tarîkatlerine girmiş, daha
sonra Yaşar Baba’ya intisâb ederek Bektâşî olmuştur. 1905’te Balat imâmı Hâfız Hasan
Tahsin Efendi’den icâzet alarak, uzun seneler çeşitli tekkelerde zâkirbaşılık hizmetinde
bulunmuştur. 1921’de de Yaşar Baba'dan zâkirbaşılık icâzeti alan Hacı Şeref Efendi,
O’nun gibi ibâdetlerinde titiz bir Bektâşî idi1. Revnakoğlu, Yaşar Baba adlı
makâlesinde Hacı Şeref’ten: “... eskilerin meclis-ârâ dedikleri, geldiği yere neşe getiren,
konuşkan ve konuşması ile iç açan bir adamdı. Bu sebeble her yerde aranır ve
beklenirdi. Lâtifeci, şakacı, edeb-erkân görmüş terbiyeli bir kalem efendisi, bir şehir
çocuğu olduğu kadar, son derece asabî ve patavatsızdı… Hacı Şeref, tekke mûsikîsinin
yanı sıra şarkı ve semâî de geçmişti. Karagöz oyunlarına mahsûs perde gazellerini de
usûlü ile bilirdi. Ben de nühüft makâmından bir perde gazelini kendisinden geçtim.” 2
diye bahseder.
Aynı zamanda iyi bir dâirezen olan Hacı Şeref’in engin bir folklorik bilgisine
sahip olduğu, İstanbul’un eski hayâtını, hânende ve sâzendelerini, tulumbacılarını ve
temâşa sanatçılarını çok iyi bildiği söylenir. Dergâhların kapatılmasından sonra, açıkta
kalan birçok kimse gibi O da mehter takımında serzilzânlık, gülbankçılık, halîlezenlik
ve tabl-zenlik yapmıştır3. Cemâl Kaygılı İstanbul Argosu ve Çingeneler adlı
kitaplarında kaynak olarak Hacı Şeref Efendi’yi göstermiştir. 1947 yılı Ocak ayında
Karagümrükteki Tahtaminâre Tekkesi bitişiğindeki evinde vefat etmiştir.
Hammâmîzâde İhsan Bey, O’nun vefâtı üzerine şu târihi düşürmüştür:
“Kaldı hemân dergeh-i dehrde bir hoş sadâ
Ola Şeref Hacı’nın hûr ü gılmân yoldaşı
1 C. S. Revnakoğlu, “Yaşar Baba”, Târih Dünyâsı, İstanbul, 1965, c.II, sayı 7, s.252 2 Revnakoğlu, a.g.m, s.252 3Revnakoğlu, “Tekke Dışında Nevbe ve Sazları”, a.g.e, , İstanbul, 1968, c.VIII , sayı 51, s. 3659
24
Cevher târîhin yazdı kalem Hayy deyû
Gitti hemân Hû deyüp cennete zâkirbaşı” 1
2.1.1 Hacı Şeref Efendi’nin Hocaları
2.1.1.1 Balat İmâmı Hâfız Hasan Tahsin Efendi
Ergun, Antoloji’de Balat imâmı Hâfız Hasan Tahsin hakkında şöyle bahseder:
“Son devrin üstâd zâkirbaşılarından biri de Balat İmâmı nâmıyla şöhret kazanan
Hâfız Hasan Efendi’dir. Balat’ta Meydancık imâmı idi. Bay Ali Gerçek diyor ki: Hasan
Efendi birçok zâkire ilâhî ve şuğul meşketmiştir. Ezcümle meşhûr Yaşar Baba, Remlî
şeyhi Hüseyin Hâlis Efendi, Zekâîzâde Şefik Dede, Yeni Câmî müezzini Hâfız Ali
Efendi; Eğrikapulu Hâfız Fahri Efendi, Şehreminli Hâfız Bekir Efendi, Balatlı Emin
Efendi, Kabakulak Tekkesi dervişlerinden Mustafâ Dede, Meydancıklı Ârif Bey2
merhumlarla Zâkir Râşid, Gümrüklü Mehmed, Hacı Şeref 3 ve Celâl Efendiler mumâ
ileyh Hâfız Hasan Efendi’nin yetiştirdiği zâkirlerdendir.
Bu değerli zâkirbaşı, 1 Kânûn-i evvel 1328 (M.03/12/1910) de vefat etmiştir.
Edirnekapı’da Halebî Kabri civârında medfûndur.” der.4
Görülüyor ki Balat imâmı Hâfız Hasan Tahsin, daha sonra Şeref Efendi’nin
hocası olan Yaşar Baba’nın da hocasıdır.
2.1.1.2 Yaşar Baba (Halil Aşkî)
Ergun, Antoloji’de Yaşar Baba hakkında şöyle yazmaktadır:
“Zâkir Yaşar Baba, mersiye okumakla büyük bir şöhret elde etmişti. Önce
Kādiriyye’den Müştakzâde Şeyh Edhem Efendi’ye derviş oldu. Sonra Rıfâiyye’den
Müfti hamamı tekkesi şeyhi Râşid Efendi’ye intisab etti. Daha sonra Çamlıca Bektâşi
Tekkesi Babası Ali Nutki Efendi’den nasib aldı. Bilâhare Eyüp’te Karyağdı Baba
1 Kılıç,a.g.m, s.81 2 Hayatı ve tertib ettiği nevbe için bkz: s.26-30 3 Hacı Şeref, bu güfte mecmûasının müellifidir. 4 Ergun, c.II, s. 490
25
nâmıyla anılan Bektâşî Tekkesi’ne baba oldu. 17 Kānûn-i sâni Ocak) 1934’de Eyüp’te
vefât etti. Eyüp’te Kırkmerdivenler mezarlığına defnedildi.
Başında Bektâşi fahrı olduğu halde İstanbul’un bazı tekkelerinde zâkirbaşılık
eden Yaşar Baba, idâre husûsunda fevkalâde bir kābiliyete sâhipti. Rifâî tekkelerinde
uzun müddet reîslik etmiş olmanın da bunda tesiri vardı. İlâhîleri, Balat Meydancık
imâmı Hâfız Hasan Efendi’den meşk etmişti. Mahfûzâtı pek çok değildi. Mahdûd ilâhî,
durak, şuğul ve nefes bilirdi. Fakat bilhassa kıyâm zikirlerini idârede emsâlsiz bir
kudrete mâlikti. Mersiye okumak husûsunda ise büyük bir muvaffakıyeti vardı.
Muharremlerde, çok tekkelerde ve Vâlide Hanı’nda mersiye okurdu. İran Hükûmeti bu
yüzden kendisine “şir-u hurşid” nişanını vermişti.” 1
1 Ergun, c.II, s. 657
26
2.2 NEVBE USÛLU (Mecmûa’nın Arasından Çıkan)
2.2.1 Nevbe’nin Metni:
27
Mecmûa yaprakları arasından çıkan ve Üsküdârlı meşhur Zâkir Şeyh Ârif Efendi
merhûmun 1312’de [1894] tertib ettiği bu Nevbe Usûlü 6 fasıldan oluşmaktadır.1
2.2.2 Nevbe’nin Okunuşu:
Fasıl 1
Elfü elfü es-salâtu elfü elfü es-selâmu aleyke yâ Rasûlallâh
Elfü elfü es-salâtu elfü elfü es-selâmu aleyke yâ Habîballâh
Elfü elfü es-salâtu elfü elfü es-selâmu aleyke yâ Halîlallâh
Elfü elfü es-salâtu elfü elfü es-selâmu aleyke yâ Nebiyyallâh
Elfü elfü es-salâtu elfü elfü es-selâmu aleyke yâ enbiyâallâh
Ve’l-mürselîn aleynâ ve ve’kbelnâ ve âfînâ âmîn ve’l-hamdu li’llâhi rabbi’l-âlemîn
سالم عليك يا رسول اهللالف الف الصالة الف الف ال
الف الف الصالة الف الف السالم عليك يا حبيب اهللا
الف الف الصالة الف الف السالم عليك يا حليل اهللا
الف الف الصالة الف الف السالم عليك يا نبى اهللا
الف الف الصالة الف الف السالم عليك يا انبيا اهللا
مد هللا رب العالمينوالمرسلين علينا و اقبلناوعافينا آمين والح
Fasıl 2 (Uşşâk)
Destûr!
Şey’en lillâh yâ yâ sâhibe’s-sırrı’l-mübîn yâ ebâ Sâlih el-meded yâ Muhyiddîn
Şey’en lillâh yâ yâ sâhibe’s-sırrı’l-mübîn yâ Rufâî el-meded yâ ebe’l-alemeyn
Şey’en lillâh yâ yâ sâhibe’s-sırrı’l-mübîn yâ Bedevî el-meded yâ ebe’l-leyseyn
Şey’en lillâh yâ yâ sâhibe’s-sırrı’l-mübîn yâ Dessûkî el-meded yâ ebe’l-ayneyn
Şey’en lillâh yâ yâ sâhibe’s-sırrı’l-mübîn yâ Cibâvî el-meded yâ Sa‘deddîn
دستور!
شيئا هللا يا يا صاحب السر المبين يا ابا صالح المدد يا محى الدين
شيئا هللا يا يا صاحب السر المبين يا رفاعى المدد يا ابو العلمين
1 Mecmûa’nın yaprakları arasından çıkan bu Nevbe Usûlu 6 fasıldan oluşmaktadır.
28
شيئا هللا يا يا صاحب السر المبين يا بدوى المدد يا ابو اللثمين
هللا يا يا صاحب السر المبين يا دسوقى المدد يا ابو العينينشيئا
شيئا هللا يا يا صاحب السر المبين يا جباوى المدد يا سعد الدين
Ba‘dehu (Daha Sonra):
Eyâ nahve’l-hâdî lev ennehâ- şebiheke’l-bedru ve sâire
بعده
شهبك البدر و سائرهايا نحوالهادى لو انها
Fasıl 3 (Sabâ)
… saire Abden/ el-îdu’l-ekber/ Allâh rabbunâ/ kad feteha’llâhu ve sâirhâ
قد فتح اهللا و سائرها...اهللا ربنا ...العيد االآبر...عبدا...
Fasıl 4 (Hicâz Kürdî)
Şey’en lillâh (dört kerre) 1… mevâlî Abdülkādir Şerîf bükâesi el-enes ve saire
شيأ اهللا
و موالى عبد القادر شريف بكاءسى باالنس و سائره
Fasıl 5 (Segâh)
مريد الحسينىدمحمدا سها يا خما
مدد مدد يا رفاعى اهللا هو اهللا هو يا عباد اهللا
محمد ابن عبد اهللا آمنا آمنا اهللا اهللا ربنا
...Muhammedâ sehan Yâ hammâd mürîdi’l-Hüseyni
Yâ ibâdallah meded meded yâ Rufâî Allâh Hû Allâh Hû
Allâh Allâh Rabbünâ –Muhammed ibn Abdullah –âmennâ âmennâ
1 Baş tarafı okunamadı.
29
Fasıl 6
Ba‘dedü Selâmnâme (Selâmnâmeden sonra, ayağa kalkarken):
Selâmün aleyküm ve rahmetullâh
م عليكم ورحمت اهللاال س
Diğer Salâtu’n-Nebi:
Sallû alâ Muhammed
صلو على محمد
Diğer Şehâdetü’n-Nebî:
Lâilâhe illallah ve fî kalbike yâ Allâh
ال اله اال اهللا و فى قلبك يا اهللا
Nihâyet
Essalâtu vesselâmu aleyke yâ Rasûlallah (Dört kere)
الصالة و السالم عليك يا رسول اهللا
Essalâtu vesselâmu aleyke yâ Habîballâh (Dört kere)
الصالة و السالم عليك يا حبيب اهللا
Essalâtu vesselâmu aleyke yâ nūra arşillah (Dört kere)
الصالة و السالم عليك يا نور عرش اهللا
Essalâtu vesselâmu aleyke yâ enbiyâ-allâh (Dört kere)
الصالة و السالم عليك يا انبيا اهللا
Son
Ve terâ’l-melâikete hâffîne min havli’l-arşi yüsebbihûne bi-hamdi rabbihim ve kudıye
beynehüm bi’l-hakkı ve kıyle’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn
و ترى الملئكت حافين من حول العرش يسبحون بحمد ربهم و قضى بينهم با الحق و قبل الحمد هللا رب العالمين
(Nihâyet)
30
2.2.3 Nevbe’yi Tertîb Eden Üsküdarlı Zâkir Şeyh Ârif Efendi
Mecmûa içinden çıkan bu nevbe usûlünü tertib eden Şeyh Ârif Efendi hakkında elimizde fazla bilgi mevcut değildir. Fakat edindiğimiz verilere bakarak, bu şahsın, XIX. yüzyılın sonlarıyla XX. yüzyılın başlarında yaşamış olduğu anlaşılıyor. XIX. yüzyılda zâkirbaşılıkla meşhûr olmuştur1. Balat imâmı Hâfız Hasan Tahsin efendinin çıraklarındandır2. Rifâiye’den Toygar Tekkesi postnişîni Hâzım Efendi’nin amcası olan Şeyh Ârif Efendi, aynı zamanda son asrın en iyi nevbezenlerindendi3. Son dönemin değerli zâkirbaşılarından Hattat Hacı Nuri Efendi nâmıyla tanınan Nuri Korman, kendisinden bâzı parçalar geçmiştir4. Ârif Efendi, 1937’de vefât etmiştir. Edirnekapısı mezarlığına defnedilmiştir5.
2.3 Nevbe
Genellikle, Rifâî, Kādirî , Bedevî ve Sâdî tarîkatı tekkelerinde bayram, kandil gün ve gecelerinde, âlât-ı mutrıbe denilen nây (ney), nısfiye, kuddûm, çifte kuddûm, el kuddûmü, mazhar, bendir, kabran, halîle, tabl, zahme, çalpâre gibi nevbe sazlarının toplu olarak ve muayyen bir tarz ile çalınması, arada ilâhî ve şuğuller okunması şeklinde icrâ edilen âyîne denir.
Ramazan bayramlarında çoğunlukla üç kez, kurban bayramlarında iki kez tekrar edilen ve genel olarak üç fasıldan oluşan nevbe merâsiminde tekkenin şeyhi ve misâfir şeyhler ile zâkirbaşı, halîle çalar; dedeler ve zâkirler kudüm; dervişân da mazhar vururlardı. Birkaç saat süren ve ağır ikālı şuğullerle başlayan merasim hafif ikālı şuğullerle sona ererdi. Bu şuğuller arasında özellikle uşşâk ve hicâz makâmlarındaki “şey’en lillâh” nakaratlı iki beste, mûsikî açısından son derece değerli eserlerdir. Beş kısımdan oluşan bu eserin her bölümü arasında, zâkirbaşı, “Aktâb-ı Hamse=Beş Kutup” olarak anılan Abdülkādir Geylânî, Ahmed Rifâî, Ahmed Bedevî, İbrâhim-i Düssûkî, Sa‘deddin-i Cibâvî’yi medh ü senâ eden ve duraklar gibi ayrı bir bestesi olan kasîdeleri okur, zâkirler de hep bir ağızdan ”şey’en lillâh yâ Abde’l-kādir…şey’en lillâh yâ Sa‘deddîn” nakaratlarını okurlardı. Nevbezenleri, zâkirbaşıları idâre ederdi. Zira nevbezenleri idâre etmek mahâret isteyen bir husustu6.
Tekke ve âyinlerin dışında da karşılama ve uğurlama münasebetiyle nevbe vurulduğu olmuştur. Meselâ, Sultan Reşad’ın tahta cülûsundan bir hafta sonra, Üsküdar’a geçerken, karşılama ve uğurlama amacıyla; I. Dünya Savaşı’nda halkın ve askerin moralini yükseltmek maksadıyla; Millî Zafer’den sonra Şükrü Nâilî Paşa’nın ordusunu karşılamak için; yine Millî hükûmetin ilk temsilcisi Refet Paşa’yı karşılamak üzere nevbe vurulmuştur.7
1 Ergun, c.II, s. 480 2 Ergun, c.II, s.662 3 Ergun, c.II, s. 667 4 Ergun, c.II, s. 663 5 Ergun, c.II,s.662 6 Ergun, c.II, s. 666-667; abk: C.Server Revnakoğlu, “İslâmiyette Mûsikî”, Târih Konuşuyor, İstanbul, 1968, c.VII, sayı:49–50–52 ; Revnakoğlu, “Tekke Mûsikîsi’nde Nevbe Vurmak Ne İdi Nasıl Yapılırdı?”, a.g.e, İstanbul, Şubat 1968, c.VIII , sayı: 49, s. 3553–3556; Revnakoğlu, “Tekke Mûsikîsi’nde Nevbe Çıkarma Merâsimi”, a.g.e,İstanbul, 1968, c.VIII , sayı: 50, s. 3613–3616; Revnakoğlu, “Tekke Dışında Nevbe ve Sazlar”, a.g.e, İstanbul, 1968, c.VIII, sayı:51, s. 3659 7 Revnakoğlu, “Tekke Dışında Nevbe ve Sazlar”, a.g.e,İstanbul, 1968, c.VIII, sayı: 51, s. 3659
31
2.3.1 XX. Yüzyılda Meşhûr Nevbezenler Nevbezen: Nevbe âyîninde halîle, kudüm veyâ mazhar gibi nevbe sazlarını çalan kimseye denir.1 Tablo 5: XX. Yüzyıldaki Meşhûr Nevbezenler 2
Abdüssamed Molla İzmit’te Himmetzâde Tekkesi şeyhi, XX. asrın en iyi nevbezenlerindendi
Ali Bey (Sallabaş Ali Bey)
Karagümrük’te Kādiriyye’den Karakulak Tekkesi son postnişîni İsmâil Hakkı Efendi’nin damadı ve halifesi, aynı zamanda zâkirbaşı idi.
Ali Haydar Bey Çemberlitaş’ta Rifâiyye’den Kara Baba-yı Velî Dergâh-ı Şerîfi’nin son postnişîni idi.
Ali Rızâ Şengel Zâkirbaşı Eyyûbî Hoca Rızâ Bey Arap Cemil Efendi Kıyâm reislerinden, zâkirbaşı idi
Bahriyeli Edhem Efendi
Draman’da , Kādiriyye’den Kefevî Dergâh-ı Şerîfi son postnişîni, bestekâr, hânende, (Cemaleddin Server Revnakoğlu, kendisinden birkaç ilâhi meşk ettiğini söyler)
Hattat Hacı Nuri Bey Beşiktaş’ta Nakşîbendiyye’den Yahyâ Efendi Dergâh-ı Şerîfi son zâkirbaşısı Beşiktaşlı (ses sanatkârı Tülin Korman’ın babası)
Hayrullah Tâceddin Bey Üsküdar’da Rifâiyyeden Çarşamba Tekkesi son postnişîni
İbrâhim Edhem Efendi
Çengelköyü Bedevî Tekkesi Şeyhi Ahmed Efendi zâde İbrâhim Edhem Efendi (Zamanının tanınmış usta nevbezenlerindendir. Hakkında “nevbede elini tutacak yoktur” denir. )
İsmâîl Gavsî Bey İstanbul Kādirihânesi’nin son postnişîni (Gavs-ü’l-meşâyih) İsmâil Hakkı Bey Şeyh Hâfız İbrâhim Efendi'nin oğlu ve halifesi muallim hâfız Kemâl Gürses Kasımpaşa’da Kādiriye ve Rifâiyye’den ma‘rûf mevlidhan, hâfız Mehmed Efendi Kastamonulu Turşucu Hâfız Mehmed Efendi Mehmed Şemseddin Efendi (Ulusoy) Bursa’da Mısrî Âsitânesi son postnişîni
Râşid Efendi
Şehremini’nde Kādiriyye’den Remli Dergâh-ı Şerîfi postnişîni ve meşhûr zâkirbaşı Hâfız Hüseyin Hâlis Efendi ve kardeşi meşhûr zâkirbaşı, yorgancı
Şeyh Ârif Efendi
Üsküdar’da Rifâiyye’den Toygar Şeyhi Hâzım Efendi’nin amcası zâkirbaşı ( Mecmûa’nın yaprakları arasında, bu zâtın kendi düzenlediği Nevbe Usûlü bulunmaktadır. Bkz s. 600)
Şeyh Cemâleddin Efendi
Küçük Piyâle Paşa Tekkesi son postnişîni ( Hâfız, bestekâr Sâdeddin Kaynak, Sâdi Hoşses, hâfız Kemâl Batanay, kemânî Reşad Bey, şeyhin talebelerindendi.)
Şeyh Hâfız İbrâhim Efendi Eyyüb’te İslâmbey Bedevî Tekkesi son postnişîni, âlim,müderris. Şeyh Nazmi Efendi Şeyh Sa‘deddin Efendi’nin oğlu ve halifesi Şeyh Ömer Hulûsi Efendi Üsküdar’da Nakşîbendiye’den Çınar Tekkesi şeyhi 1 İlhan Ayverdi, Misâlli Büyük Türkçe Sözlük , Kubbealtı Neşriyâtı, İstanbul, 2005, c.II, s. 2338 2 Revnakoğlu, “Tekke Dışında Nevbe ve Sazları”, a.g.e, c.VIII / 51, İstanbul, 1968, s. 3659
32
Şeyh Sa‘dedin Efendi
Eyüb’de Kādiriyye’den Hâkî Baba Dergâh-ı Şerîfi son postnişîni Şeyh Ceylân ismiyle ma‘rûf (zikirdeki coşkunluğunun yanı sıra kıyâm reisliği ile tanınmış, Eyüplülerin sevgilisi bir halk adamı idi.)
Üsküdarlı Şevki Bey Beşiktaş’ta Nakşîbendiyye’den Yahyâ Efendi Dergâh-ı Şerîfi zâkirbaşılarından –Nuri Bey’den önce-
Zâkirbaşı Defterhâneli Hacı Şeref Bey
Aynı zamanda, üzerinde çalıştığımız bu Mecmûa’nın müellifi olan Karagümrüklü Hacı Şeref, Askerî Müze’nin mehter takımında da serzilzân olarak uzun seneler görev yapmıştır.
Zâkirbaşı Salâhaddin Bey (Salahaddin Gürer) Kādiriyye-i Rûmiyye hulefâsından
2.3.2 Nevbe Merâsimi
Tâhir Olgun, bayram sabahları Merkez Efendi Dergâhı ile Yenikapı Mevlevîhânesi arasında yapılan ve binlerce kişinin seyrettiği bu geleneksel merâsimden şöyle bahseder: “Yenikapı Mevlevîhânesinde sabah namâzı kılındıktan sonra ihvân, şeyh dâiresinin önünde toplanır, şeyh çıkar. Hep birlikte Merkez Efendi Tekkesi’ne giderler. Orada bayram namâzını edâ ederler. Namazdan sonra Mevlevî şeyhi, Hazret-i Merkez’in önünde duâ ve gülbank okur Merkez şeyhi ile bayramlaşır. Evvelce gönderilmiş olan kudümler, iki kişinin omzunda olduğu, arkasında kudümzenler ve neyzenler bulunduğu halde peşrev çalınarak Mevlevîhâne’ye gelinir. Cümle kapısından içeri girilince terennüme hitâm verilir. Şeyh niyâz penceresi önünde duâ eder ve gülbank okur. Ondan sonra hâricden gelmiş olanlar, şeyh dâiresinde şeyh ile bayramlaşırlar. Daha sonra elifi somat kurulur. Orada şeyh ve çilekeş dervîşler bulunur. Kavurma, lokma denilen Mevlevî pilâvı ve pelteden ibâret olan yemek yendikten sonra dervîşler şeyhle bayramlaşırlar. Sonra duâ edilir.”1
Çeşitli tarîkatlerde uygulanan bu tür an’aneler, hicret esnâsında Medînelilerin Hz. Peygamber’i karşılayışını hatırlatmak maksadıyla ihdâs edilmiştir.2
2.4 Mecmûa’nın Şekil ve Muhtevâ Açısından İncelenmesi
Bir zâkirbaşının âyin sırasında veyâ diğer zamanlarda okuyacağı ilâhî, şuğul, âyin, durak tevşih, nefes vb.gibi tekke formlarından eserleri içeren bu mecmûa, 551 sayfadan oluşmaktadır.
Mecmûa’da, 131 şâire âit, 331 şiir bulunmaktadır. Şâiri belli olmayan şiir sayısı ise, 268 olup, toplam 599 şiir vardır. Şiirlerin 239’u şuğuldür. Altı bestekârın adı geçmektedir. Bestekârı belli olan eser sayısı, 12 ’dir. Mecmûa’da 37 farklı makāmdan eser vardır. Makāmları belirtilmeyen eser sayısı, 11’dir. Makāmı bilinen güftelerin sayısı ise 588’dir.
1 Ergun, c.II, s.667 2 Nevbe Merâsimi hakkında detaylı bilgi için bkz: Revnakoğlu, “Tekke Mûsikîsinde Nevbe vurmak Ne İdi Nasıl Yapılırdı?”, Târih Konuşuyor, İstanbul, Şubat 1968, c.VIII, sayı:49, s. 3553-3556; Revnakoğlu, “Tekke Mûsikîsinde Nevbe Çıkarma Merâsimi”, age,İstanbul, 1968, c.VIII, sayı:50, s. 3613-3616; Revnakoğlu, “Tekke Dışında Nevbe ve Sazları”, age, İstanbul, 1968, c.VIII, sayı 51, s. 3659
33
Mecmûanın miklebi’nde “Bu Mecmûa-i Zâkir’in Sâhibi Hacı Şeref Efendi” diye bir kayıt düşülmüştür.
Mecmûa’nın ön kapağının iç kısmına Şeref Efendi’nin tabl-zen iken çekilmiş bir fotoğrafı ve Şeref Efendi’ye hocası Yaşar Baba tarafından verilen icâzet yapıştırılmıştır. Yaşar Baba, kendisi Bektâşî olduğu halde, bu icâzeti 1340/1921 târihinde, Bektâşiyye’den Süleyman Veliyyüddîn Baba’nın XIX. yüzyılın ortalarından sonra Eyüp Bahâriye’deki evinde te’sîs ettiği Hâne-dergâh’da Arapça olarak ve “er-Rifâî” nisbesiyle, imzalâmıştır. Çünkü Bektâşîlik’te devrân zikri ve zâkirbaşılık vazifesi yoktur. Yaşar Baba’nın, bilindiği üzere daha önce Rifâî tarîkatinde kıyâm reisliği ve meydân nakibliği gibi vazîfeleri de icrâ etmiş olması, O’nun hem bu tarîkatten geldiğini, hem de bu konulardaki yetkinliğini gösterir1.
Mecmûa’nın üçüncü sayfasında, Şeref Efendi’ye hocası Hâfız Hasan Tahsin tarafından onaylı izin yazısı vardır. Bu kayıt, bir nevi icâzettir. Ayrıca Mecmûa yaprakları arasında ayrı bir kâğıtta Üsküdarlı meşhûr Zâkir Ârif Efendi’nin 1312 (1894)’te tertîb ettiği “‘Nevbe Usûlü” bulunmaktadır.
Mecmûa’da geçen eserler, durak, ilâhî , şuğul, cumhûr ve kıyâm ilâhîleri, demdeme, ism-i celâl, kasîde, münâcât, nefes, mevlevî âyini, savt, tevşîh formlarında bestelenmiştir.
2.4.1 Mecmûada Adı Geçen Makāmlar
Mecmûa’da 37 makām adı geçmektedir.
Tablo 6 : Mecmûada Geçen Makāmlar ve Kaç Kez Bestelendiğini Gösteren Tablo
Uşşâk 85 Çargâh 5 Rast 80 Nihâvend 5 Hicâz 58 Acemaşirân 3 Hüseynî 53 Ferahnâk 3 Sabâ 48 Karcığar 3 Hüzzâm 35 Sûzinâk 3 Segâh 32 Bûselik 2 Nevâ 27 Nühüft 2 Eviç 26 Hicâzkâr 1 Beyâtî 23 Müsteâr 1 Mâhûr 16 Nişâbûr 1 Muhayyer 14 Pençgâh 1 Acem 11 Rastıcedîd 1 Irâk 12 Rehâvî 1 Bestenigâr 9 Sazkâr 1 Dügâh 8 Şeddiarabân 1 Sûzidil 7 Şevkutarâb 1 Şehnâz 7 Uzzâl 1 Yegâh 1
1 Kılıç, a.g.m, s.81
34
2.4.2 Mecmûada Adı Geçen Bestekârlar
Tablo 7: Mecmûa’da Adı Geçen Bestekârlar ve Bestelerinin Sayısı
Hammâmîzâde Sermüezzin İsmâil Dede 4 Derviş Mustafâ Dede 3 Hoca Zekâî Dede 2 Tarsûsî Şeyhi Mehmed Efendi 1 Hüseyin Fahreddin Dede 1 Hammâmî Osmân Efendi 1
2.4.3 Mecmûa’da Adı Geçen Şâirler
Mecmûa’da adı geçen şâir sayısı 131 ve şairi belli olan şiir sayısı 331’dir.
Tablo 8: Mecmûa’da Adı Geçen Şâirler ve Mecmûa’daki Şiirlerinin Sayısı
Yûnus (Âşık, Dervîş, Emre mahlaslı) 58 Âhî 1Niyâzî-i Mısrî 28 Ahmed Rifâî 1Hüdâî 15 Ahmedî 1Seyyid Seyfullah Nizâmoğlu 15 Ahmedü’l-Bedevî 1Eşrefoğlu Rûmî 13 Aktâbî 1Sezâî 12 Ârif 1Hakkı 7 Azîzî 1Şemsi 7 Bağdâdî 1Zekâî 6 Bayrâm-ı Velî 1Himmet 4 Bilâl-i Habeşî 1Nakşî 4 Burûsî İsmâîl Hakkı Efendi 1Nûrî 4 Câbirî 1Seyyid Nesîmî 4 Derviş Himmet 1Şemsi Tebrizî 4 Dervîş Mûsâ 1Ümmî Sinân 4 Derviş Osmân 1Adlî 3 Ebûbekr-i Sıddîk 1Fuzûlî 3 Emir Sultân 1Hatâyî 3 Enverî 1Kenzî 3 Fazlî Osman 1Nasûhî 3 Fevzî 1Selâmi (Ali Efendi) 3 Fuâdî 1Sünbülî 3 Gülşenî İbrâhîm 1Abdurrahim Tırsî 2 Gülşenî Sezâyî 1Fenâî 2 Halil Nablûsî 1Gafûrî 2 Hamdî 1Hilmi 2 Harâbî 1Izzî 2 Hasan Dede 1Muhyî 2 Hassan 1Nazîm 2 Hâşim Baba 1
35
Recâî 2 Hâşimî 1Rûşenî 2 Hayri 1Sa‘di 2 Himmetzâde Derviş Abdullâh 1Sivaslı Şemsî 2 Hüsnî 1Sultan I. Ahmet 2 III. Selim (Hâlıkî) 1Süleymân 2 İbn Neccâr 1Ulvî 2 İbni Fariz 1Üftâde 2 İbrâhim Hakkı 1Üsküdarlı Osmân Şemsî Bey 2 İkbâlî 1Abdulfettâh 1 Kabûlî 1Abdurrahim 1 Kâhyâzâde Ârif 1Abdülahad Nûrî 1 Kāimî 1Abdüssamed 1 Kâmil 1Kuloğlu 1 Kaygûsuz Abdâl 1Lâî 1 Kul Yûsuf 1Lebîbâ 1 Sıddîk 1Leylâ 1 Sinân Ümmî 1Meftûnî (II. Mustafa Han) 1 Sivaslı Abdulmecit Şeyhî 1Merkezî 1 Sultân Bahâeddîn 1Mevlânâ 1 Sultân Veled 1Muhammed Muhyiddîn 1 Sümbülî Fahri 1Muhtâr 1 Şadi 1Nahîfî 1 Şâkir 1Nazîf (Rif'at Bey) 1 Şemseddîn 1Nazif Dede 1 Şerîfî 1Nazmi 1 Şeyh Cemâlî 1Neccârzâde Rızâ 1 Şeyh Cemâlî Halvetî 1Nedîm 1 Şeyh Gâlib 1Nefes Anbarı Osmân 1 Şeyh İbrâhim Sinânî 1Osman 1 Şeyh Kâmil 1Rızâ 1 Şeyh Mehmed Bekrî 1Sa‘dî 2 Şeyh Vefâ 1Safvet 1 Tâlib 1Sahvî 1 Tarsûsî Şeyh Mehmed Efendi 1Âdile Sultân 1 Yâkūb 1Zâkir 1 Ziyâ 1
2.4.4 Mecmûada Geçen Dînî Mûsikî Formları
Mecmûa’da, şuğul, durak, ilâhî, cumhûr, demdeme, ism-i celâle kalkarken okunan ilâhîler, kasîde, münâcât, nefes, mevlevî âyini, kıyâm ilâhisi, savt, tapu savtı, tevşîh, muharrem ilâhîsi gibi formlardan eserler mevcuttur. Şimdi bu formlar hakkında kısaca bilgi verelim:
Şuğul: Sözleri Türk şâirleri tarafından Arapça olarak yazılıp, Türk mûsikîsi
36
makām ve usûllerine göre bestelenen ilâhîlerdir. Daha çok yürük usûllerde bestelenir. Zekâî Dede’nin 36 şuğul bestelediği yazılıdır1.
Mehmet Emin Altıntop’un Şuğuller adlı yüksek lisans tezi, bu sahada yapılmış kayda değer bir çalışmadır2. Ayrıca Sâdeddin Arel’in arşivinde bulunan şuğul besteleri Yusuf Ömürlü ve Ayşe Başak İlhan tarafından yayına hazırlamaktadırlar. Henüz yayınlanmamış olsa da bu kaynaktan epeyce istifâde ettik.
Durak: Kuûdî veya kıyâmi zikir yapan, Mevlevîlik dışındaki tarîkatlerde, birinci kısmı teşkil eden kelime-i tevhîd zikrinden sonra, ism-i celâle geçmeden önce verilen arada, bir veyâ iki zâkir tarafından okunan, çeşitli makāmlarda bestelenmiş eserlerdir. Allâh’ın yüceliğinden, ve sıfatlarından bahseden bu güfteler, meşhûr mutasavvıfların şiirlerden seçilir. Durak şiirleri, ilâhide olduğu gibi murabba, muhammes, müseddes veya müsemmen, hatta muaşşer olabilir. Duraklarda terennüm yoktur. Fakat istenirse bazı yerlere “Hak dost, dost, âh, Hû yâ Hak” gibi terennüm lafızları ilâve edilebilir. 3
Durakların Türkî darb veyâ durak evferi usûlüyle bestelendiği söyleniyorsa da Türkî darbla bestelenmiş olanına rastlanılmamıştır.4 Duraklar, tasavvufî ağırlıklı, derin ve itinâlı eserlerdir. Ezgi’nin çalışmalarından önce, durakların usûlsüz olduğu sanılıyordu. Oysa duraklar daima durak evferi usûlünün son ölçüsü ile başlar ve irticâli denilebilecek serbestlikte okunurlar. Hatta sıkça puan dorg (point d’orgue) kullanılır. Son dönemlerde tekkelerde okunanlar, bozulmuş ve usûlünü kaybetmiş eserlerdi.
En fazla durak besteleyen, 108 durakla Hüseyin Sâdeddin Arel’dir. Ezgi, Arel’inkiler dışında mevcut duraklardan, 39’unu bir kitap halinde yayınlamıştır.5
İlâhî : Arapça’da “Allâh’a âit” manasına gelir. Tasavvuf Edebiyâtı’ndaki ilâhî türünün kendine özgü bir uslûpla bestelenerek meydana gelen şekline, dînî mûsikîde ilâhî denir6.
Dînî mûsikîde en fazla kullanılan ve sahası en geniş olan formlardandır. Konularına, uslûplarına, yer ve zamanlarına göre bestelenmiş bir çok ilâhî çeşidi vardır. Bazı ilâhîler, belirli bir tarîkata mahsustur. (Kādirî, Rifâî, Nakşbendî, Halvetî, Bektâşî, Gülşenî gibi). Bazı ilâhîler umûmîdir. Her yerde, câmî ve tekkelerde; her tarîkatte okunabilecek mahiyettedir. Ayrıca zikir esnâsında okunan zikir ilâhîlerini; koro halinde icrâ edilen cumhûr ilâhîlerini, Arabî aylara mahsus ilâhîleri (mi‘râciyye, regāibiyye, temcid, ramazan ilâhîleri, kıyâm ilâhîleri vs…) sayabiliriz. İlâhîler küçük usûllerle bestelendiği gibi büyük usûllerle de bestelenir 7.
1 Yılmaz Öztuna, Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, ME.B Yayınları, İstanbul, 1969, c. II, s. 292 2 Altıntop, Mehmet Emin, Türk Din Mûsikîsinde Arapça Güfteli İlâhîler (Şuğuller), (Dnş.Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan), MÜ-SBE (YLT), İstanbul, 1994 3 Öztuna, c.II, s.172 4 Ahmed Avni, Hânende, İstanbul, 1317, s.23 5 Suphi Ezgi, Türk Mûsikîsi Klâsiklerinden-Temcid-Na’t-Salât-Durak, İstanbul Konservatuvarı, İstanbul, 1945 6 Nuri Özcan, Dînî Mûsikî Ders Notları , s.41 7 Öztuna, c.I, s. 296-297
37
Cumhûriyet döneminde ilâhî formuna fazla rağbet edilmemiştir. Fakat bazı şahıslar tesbit edebildikleri ilâhîleri mecmûa adı altında toplamışlardr. Özel koleksiyonlarda ve kütüphânelerde bir çok ilâhî güfte mecmûaları vardır. Çoğunun sahibi belli değildir. Bunlardan en önemlisi, Müstakîmzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’nin mecmûasıdır1. Bu mecmûa üzerinde yüksek lisans tezi yapılmıştır2.
Cumhûr İlâhî: Dînî mûsikîde, teksesli koro için yazılmış ilâhîlerdir.
Demdeme: Demdeme zikri ve nevbe’nin 3. faslı esnâsında okunan ilâhî ve şuğullerdir.
[Demdeme Zikri: Kıyamî zikirlerde, dervişlerin bir kısmının yarı öne diğer bir kısmının da yarı arkaya eğilerek ism-i celâl zikretmelerine “demdeme zikri” denir.
Demdeme Faslı: Nevbe’nin III. faslına, demdeme faslı denir. Kısa aralıklarla ve kesik kesik, “dümdüm” tek tempo ile devâm eden usûlde, bu fasla herkes kolayca iştirak edebilirdi. ]
Kasîde: Dînî içerikli kasîdelerin, solo olarak, o anda tıpkı taksim yapar gibi improvize (doğaçlama) olarak bestelenip okunan şeklidir.
Münâcât: Tasavvuf veya dîvân şâirlerinin, Allâh’a yalvarış, yakarışı dile getiren şiirlerinin, sesi güzel ve mûsikî bilen bir kişi tarafından, bir veyâ birkaç makāmda dolaşarak irticâlen seslendirdiği eserlerdir.
İsm-i Celâl: Tekke mûsikîsinde, kelime-i tevhîdden sonra, her tarîkatin kendine mahsus uslûbuyla kıyâmî veyâ kuûdî olarak, Allâh lafzını zikretmelerine denir. Dervişler, ism-i celâli hangi makām ve tempoda zikrediyorlarsa, zâkirler de aynı makām ve tempoda ilâhiler okurlar.
Kıyâm İlâhîsi: Zikrin ayakta devâmı esnâsında okunan ilâhîlerdir.
Savt: Kādirîlerin, Gülşenîlerin, Celvetîlerin usûl ilâhîsi diye adlandırdıkları savtların, zikrin husûsiyetine göre okuma yeri ve zamanı farklı farklıdır. Tapu savtı, çamaşır savtı, Gülşenî savtı vb. adlarla anılan ilâhîlerin isimlerinin nereden geldiği hakkında fazla bilgi yoktur3.
Tevşîh: Mevlid ve mi‘râciye bahirleri arasında cumhûr tarafından okunmak üzere, Hz. Peygamber’in doğumuna dâir medihleri terennüm eden, Arapça veya Türkçe sözlü, bestelenmiş manzûmelerdir.4
Âyin : Tekkelerde, her tarîkatın kendine mahsus zikir meclislerinde icrâ ettikleri
1 Bkz: Müstakimzâde, Mecmûa-i İlâhiyyât Süleymâniye Ktp. Esad Efendi Yazmaları, no: 3397 2 Şengül Sağman, Müstakimzâde'nin "Mecmûa-i İlâhiyyât" Adlı Güfte Mecmûası, (Dnş.Yrd. Doç. Dr. M.Nuri Uygun), MÜ-SBE (YLT), İstanbul, 2001 3 Özcan, Dînî Mûsikî Ders Notları, s. 39 4 Özcan, a.g.e, s.21
38
besteli eserlerdir. Fakat âyin kelimesi daha çok Mevlevîlikle anılır olmuştur1
Nefes: Daha çok Halk mûsikîsi özelliklerini taşıyan tasavvufî içerikli ve Bektâşî tekkelerinde okunan eserlerdir. Çoğunun bestekârı belli değildir.
Nevbe: Bkz: “Nevbe” bahsi, s.30
Tablo 9: Mecmûada Geçen Formlar ve Sayısı
Cumhur İlâhî 61 Mevlevî Âyinlerinden kısımlar 10
Demdeme 4 Münâcât 4 Durak 17 Nefes 6 İlâhî 209 Tevşîh 27 İsm-i celâl 1 Savt 3 Kasîde 1 Şuğul 239 Kıyâm İlâhîsi 25 Tapu Savtı 1
1 Ayrıntılı bilgi için bkz: Özcan, a.g.e, s. 32-34;
39
3- MECMÛA-İ ŞUĞL U İLÂHÎ VESÂİRE
1
1 Mecmûa’nın adının yazılı olduğu ön kapak.
40
3.1 Yaşar Baba’nın Hacı Şeref Efendi’ye Verdiği Zâkirbaşılık İcâzetnâmesi1
3.1.1 İcâzetin Arapça Metni
1 Mahmut Erol Kılıç, makālesinde bu icâzetnâmenin, Mecmûa’nın ön kapağının iç kısmına Şeref Efendi’nin bir resmi ile birlikte yapıştırılmış olduğundan bahseder. Bkz: Mahmud Erol Kılıç, “Sultân-ı Zâkirân Yaşar Baba ve Bir Zâkirbaşılık İcâzeti”, İstanbullu, İstanbul, Ocak 1999, Sayı 4
41
42
43
3.1.2 İcâzet’in Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdülillâhillezî zâde’l-eşvâka’l-ahbâb, ve şennefe âzâne üli’l-elbâbi bi’l-
eğānî ve’l-elhân, ve nevvera kulûbe’l-âşıkıyn bi-terannümi belâbili hâzihî’l-meydân
ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Seyyidinâ Muhammedini’n-Nebiyyi’l-ümmiyyi’l-arabiyyi’l-
hâşimiyyi’l-kuraşiyyi’l-mekkiyyi’l-medeniyyi ve alâ âlihî ve evlâdihi’l-ahyâri ve ehli
beytihi’l-athâr. Emmâ ba‘dü fe-inne cemîa mâ nukıle an lisânî fî hâzihi’l-icâzeti’ş-
şerîfeti min i‘tâi’l-izni lil-inşâdi fî esnâi’z-zikri ve’t-tevhîdi’l-hafiyyivi’l-kuûdiyyi ve’l-
cehriyyi’l-kıyâmiyyi ve’d-devrâniyyi’l-beyyûmiyyi ve ğayri zâlike mimmâ yetevekkafü
lil-inşâdi min envâi ezkâri rabbi’l-ibâdi lil-veledi’l-kalbiyyi’s-sâlihi’ş-şâbi’l-
muvaffaki’r-râbihi veledinâ’l-ma‘rûf bi’l-hâcci Şerefiddîni’r-Rifâiyyi –sâna’llâhu
savtehû ve zâde li-ehli’l-beyti mehabbetehû lemmâ etkane’l-esvâte ve’l-enğâme ve
etemme usûle’l-mûsıkıyyeti ve’l-ahkâmi. Eceztü lehû bi-riyâseti’z-zâkirîn.-
hafizehu’llâhu min mekri’l-mâkirîn –
Allâhümme’şğal cevârihanâ bi-tâatike ve kulûbenâ bi-ma‘rifetik ve’ş-ğalnâ tûle
hayâtinâ fî leylinâ ve nehârinâ elhıknâ bi’llezîne tekaddemû mine’s-sâlihîn. Ve’r-zuknâ
mâ razaktehüm kün lenâ kemâ künte lehüm. Âmîn. Ve ene’l-fakıyru’l-muhtâcu ilâ
rahmeti rabbina’l-kadîr hâdimi ehli beyti’n-nebiyyi’l-beşîr Halîl Yaşar Baba fî tekyeti
Süleymân Veliyyiddîn Baba karîben min bahâriyyeti tahrîren fî evveli yevmin min
muharrami’l-harâmi li-seneti erbaîne ve sülüse mietin ve elfin min hicreti men lehû’l-
izzu ve’ş-şeref.
Sene 1340 - Ğurre-i Muharremü’l-Harâm Yevmu’l-Ehad / Sene 1337 /-4 Eylül Pazar
Elhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ muhammedin ve âlihî
ecmaîn emmâ ba‘dü fe-hâzihî icâzetün şerîfetün a‘tâhâ şeyhu’z-zâkirîn Halîl Yaşar
Bende-i Âl-i Abâ Es-Seyyid Yaşar Baba
es-Seyyid eş-Şeyh Halîl Yaşar Aşkî er-Rifâî
44
Baba limen kâne lehâ ehlen ağnî el-Hâcce Şerefeddîni’r-Rifâiyyi –zâdellâhu ışkahû ve
kemâ lehû âmîn ve nahnü nusaddiku zâlike va’llâhü alâ mâ nekūlu vekîlün ve
salla’llâhü alâ seyyidinâ muhammedini’n-nebiyyi’l-cemîl. Âmîn.
Allâhümme’rda an mürattibihâ ve kâtibihâ ve mu‘tîhâ ve âhızihâ bi-hürmeti men
erseltehû rahmeten lil-âlemîn
3.1.3 İcâzet’in Tercümesi1
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Seven kimselerin (muhiblerin) şevkini ziyâdeleştiren (arttıran), âhenkli (uyumlu)
sesler ve nağmeler ile akıl sahiplerinin kulaklarını zevklendiren ve bu meydânın
bülbüllerinin terennümleriyle de âşıkların kalblerini nurlandıran Allâh’a hamdolsun.
Salât ve selâm Muhammedü’n-Nebî, el-Ümmî, el-Arabî, el-Hâşimî,el-Kureyşî,
el-Mekkî, el-Medenî efendimiz ve O’nun fazîletli âlinin, evlâdının ve pâk ehl-i beytinin
üzerine olsun.
Bu şerefli icâzette lisânımdan dökülenler Rabb-i ibâdın envâ-ı zikirlerinden
uygun olanlarını hafî, kuûdî, cehrî, kıyâmî, devrânî, beyyûmî ve diğer zikir ve tevhîd
icrâsında inşâd etmesi için veled-i kalbim, sâlih genç, muvaffak faydalı ma‘rûf
evlâdımız Hacı Şerefeddîn er-Rıfâî’yi –Allâh sesini korusun ve ehl-i beyte olan
muhabbetini ziyâde etsin- sesler ve nağmeler üzerinde ustalaşıp mûsıkî ahkâmı ile
usûllerini tamamladığında zâkirlerin reîsi yapma icâzetidir. Allâh O’nu hîlecilerin
oyunlarından korusun.
Ey Allâh’ım! Bütün âzâlarımızı sana tâatle, kalblerimizi de mağrifetinle meşgûl
et. Bütün hayâtımız boyunca gecemizde gündüzümüzde bizi onlarla meşgûl et. Bizleri
Sâlihlerin önde gelenlerine ilhâk et. Onları rızıklandırdığın şeyle bizi rızıklandır. Onlara
olduğun gibi bize ol. Âmîn
Ben kādir olan Rabbimizin merhametine muhtâc, ve beşîr olan peygamberimizin
ehl-i beytinin hâdimi el-fakîr Halil Yaşar Baba, Bahâriye yakınlarındaki Süleymân
Veliyyüddîn Baba Tekkesi’nde hicretin bin üç yüz kırk senesi [1340/1921]
muharremü’l-harâm ayının birinci günü O izzetli ve şerefli kimse için yazdım.
1 İcâzetin tercümesi Mahmut Erol Kılıç’ın makālesinden alınmıştır. Bkz: Mahmud Erol Kılıç, “Sultân-ı Zâkirân Yaşar Baba ve Bir Zâkirbaşılık İcâzeti”, İstanbullu, İstanbul, Ocak 1999, Sayı 4
45
(Burada iki mühür vardır. Soldaki mühür “es-Seyyid eş-Şeyh Halîl Yaşar Aşkî
er-Rifâî” adına, sağdaki ise “bende-i âl-i abâ es-Seyyid Yaşar Baba” adınadır.)
Elhamdülillâhi rabi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Muhammedin ve âlihî
ecmaîn.
Emmâ ba‘d; bu şerefli icâzeti Şeyhu’z-Zâkirîn Halîl Yaşar Baba ehil olan
kimseye yânî el-Hâc Şerefeddîn er-Rifâî ‘ye –Allâh aşkını ve kemâlini ziyâde etsin-
vermiştir. Biz de bunu tasdîk ederiz. Ne söylüyorsak Allâh vekîlimizdir. Ve sallallâhü
alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-cemîl. Âmîn.
Allâhım bu icâzeti terkîb edenden, yazandan ve bu icâzeti verenden ve alandan
âlemlere rahmet olsun diye gönderdiğin zâtın hürmetine râzı ol.
[Bu tasdik hânesi boştur. Herhangi bir mühür yoktur.]
46
3.2 Hâfız Hasan Tahsin Efendi’nin Hacı Şeref Efendi’ye Yazdığı İcâzet 1
İşbu Mecmûa-i Şerîfe El-Hâc Şeref Efendi ibn merhûm El-Hâc Hasan Efendi’ye ezintü2. Mecmûa-i Şerîfe işbu bin üç yüz yirmi üç senesi Muharremü’l-harâmın gurresi târihiyle izin verilip hocası Balât İmâmı Hâfız Hasan Tahsin Efendi ibn El-Hâc Hâfız Mehmed Efendi.
Fî sene 1 Muharrem 13233 Yevm-i Salı
Eddâî Hoca Mühür
1 Bu temellük kaydı, aynı zamanda Şeref Efendi’nin zâkirbaşılığı için bir icâzet niteliği taşır. Bu kayıt Mecmûa’nın üçüncü sayfasında yer alır. 2 Ezintü: “İzin verdim.” 3 Mîlâdî takvim olarak 8 mart 1905-Çarşamba’ya tekābül etmektedir. Bkz: Fâik Reşit Unat, Hicrî Târihleri Mîlâdî Târihe Çevirme Kılavuzu, Ankara, 1974, Türk Târih Kurumu Yayınları, s.90
Hâfız Hasan Sene 1323
47
4-GÜFTELER
48
s. 1
Rast Tevşîh1
Güfte: Hakkı
Beste: ?
Merhabâ ey mevlid-i Peygamberî
Gel berû ey mâh-ı enver gel beri
(meyân)
Meclis-i mevliddedir zevk-i neşât
(Yâ Rasûlallâh)
Dil o mecliste olur gamdan berî
Şerbet-i sükker verir kabz-ı dile
Cân dimâğında olur ûd u anberî
Salli yâ Rabbi alâ hayri’l -verâ
(Yâ Rasûlallâh amân)
Oldu Hakkı’nın bu vird-i ezberi
1 Nalbûrîzâde’nin Rast bestesi için bkz: Ali Rızâ Şengel,Türk Mûsikîsi Klâsikleri –İlâhîler, c.I, s.45–47; Ergun, c.I, s.385
49
s. 2
Dügâh Tevşîh1
Güfte: Fenâî
Beste: ?
Yâ İlâhî âsitânın hasteye dârü’ş-şifâ
Şerbet-i vaslın içenler buldu her derde devâ
(meyân)
Zerre görünmez Fenâî işbu âlem ârife
Bir demine vuslatın iki cihân olmaz bahâ
Ger ziyâ-yi şems-i zâtın ermez ise sâlike
Nice kat‘ ede menâzil kande erişir atâ
1 Hâfız Ahmed Efendi’nin Dügâh bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.64–65; Ali Şîruganî Dede’nin Dügâh bestesi için abk: Türk Mûsikîsi Klâsiklerinden İlâhîler, İstanbul Konservatuvarı Neşriyâtı, İstanbul, 1931, s.5; güftesi için bkz: S. Nüzhet Ergun, Türk Mûsikîsi Antolojisi-Dînî Eserler, İst. Ünv. Yayınları, İstanbul, 1943, c.I, s.194–195
50
s.3
Rast İlâhî1
Güfte: ?
Beste: ?
Milk-i cihân sultânı Abdülkādir Geylânî
Hazreti Hak yârânı Abdülkādir Geylânî
Yâ Hû yâ Hû yâ dâim Allâh yâ Hû yâ dâim
Tal‘atınla nûr eder vâsıl-ı sürûr eder
Cümle gamdan dûr eder Abdülkādir Geylânî
Yâ Hû yâ Hû yâ dâim Allâh yâ Hû yâ dâim
Gel sen de ol halka-i bende kim ola serbülend
Hazreti şâh-ı Nakşbend Abdülkādir Geylânî
Yâ Hû yâ Hû yâ dâim Allâh yâ Hû yâ dâim
Gıbta eder dervişân olduğu çün bendegân
Menba-ı dâru’l-emân Abdülkādir Geylânî
Yâ Hû yâ Hû yâ dâim Allâh yâ Hû yâ dâim
1 Şeyhülislâm Es’ad Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.67
51
s. 4
Rast Cumhûr1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Dolap niçin inilersin derdim vardır inilerim
(meyân)
Ben Mevlâ’ya âşık oldum ânın içün inilerim
Benim adım dertli dolab suyum akar yalab yalab
(meyân)
Böyle yaratmıştır Çalâb ânın içün inilerim
Beni bir dağda buldular kolum kanadım kırdılar
(meyân)
Dolaba lâyık gördüler ânın içün inilerim
Derviş Yûnus eder âhı gözyaşı döker günâhı
(meyân)
Hakk’a âşığım billâh ânın içün inilerim
1 Abdullah Dede’nin Rast Bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.51
52
s. 5
Rast İlâhî1
Güfte: Nûrî
Beste: ?
Aşkınla cihân beste lütfeyle inâyet kıl
Derdinle bu cân hasta lütfeyle inâyet kıl
Ey rahmeti çok Rahmân âlem gözüme zindân
Uçarsa kafesten cân lütfeyle inâyet kıl
Bîçâreleri yâd et vîrân dili âbâd et
Nûrî kulun irşâd et lütfeyle inâyet kıl
1 Dede Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.89; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.59
53
s.6
Rast İlâhî ve Tevşîh1
Güfte: Sa‘dî
Beste: ?
Yâ Rasûlallâh cemâlin keşefe’d-dücâ değil mi?
Habîbâ senin kemâlin2 beleğa’l-ulâ değil mi?
İki bergüzîde adın senin ey Habîb-i Rahmân
(nakarât)
Biri Ahmed (ü) Muhammed biri Mustafâ değil mi?
(Ne acep safâ değil mi!)
1 Nikriz bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.39; Pençgâh bestesi için bkz: Töre, c. IX, s.176 2 Şengel’de “kelâmın” şeklindedir. Bkz: Şengel, c.II, s.39
54
s.7
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ ebhe’l cemâl in‘am bi’l-visâl
Rîkûke’l-atlâl kad fâka’z-zülâl
Yâ nûra’l-uyûn abdüke’l-meftûn
Kadduke’l-mevzûn cealenî mecnûn
Tavruke mahbûb li’n-nâsi merğûb
Hayyâke’l-kulûb sârat leke’l-hâl
Hâleftü’l-mîâd ahraktü’l-fuâd
Efneytü’l-murâd bi’l-kıyl ve’l-kāl
يا ابه الجمال انعم بالوصال
ريقوك االطالل قد فاق الذالل
يا نور العيون عبدك المفتون
قدك الموذون جعلنى مجنون
طوروك محبوب للناس مرغوب
خياك القلوب صار تلك الحال
حالفت الميعاد اخرقت الفوأد
افنيت المراد بالقيل والقال
1 Güftesi için bkz: Mehmed Emin Altıntop,Türk Din Mûsikîsinde Arapça Güfteli İlâhîler (Şuğuller), MÜ-SBE(YLT), İstanbul, 1994, s.177
55
s. 7(devâmı)
Rast Durak1
Güfte: Nazîm
Beste: ?
Âfitâb-ı subh-i mâ evhâ Habîb-i Kibriyâ
Mâh-ı tâb-ı şâm u ev ednâ Habîb-i Kibriyâ
Umarım ma‘zûr ola evzâ-ı küstâhânesi
Bakma noksân-ı Nazîm’e yâ Habîb-i Kibriyâ
1 Hâfız Post’un Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.22 ; M.n: “İşbu yedinci sahifesinde yazılmış olduğundan 481. sahifeye mükerrer olarak sehven kaydedilmiştir”
56
s. 8
Rast Şuğul1
Güfte:?
Beste: ?
Elhamdü lillâhi’llezî sultânuhû na‘tü’l-ezel
El-vâhidü’l-ferdü’llezî gufrânuhû yemhu’z-zelel
Rabbun teâlâ şânuhû amma’l-verâ ihsânuhû
Lâ yenbağî rıdvânuhû illâ bi-ihlâsi’l-amel
El-meded mededü’l-meded yâ Rasûlallâh meded
El-meded mededü’l-meded yâ ricâlallâh meded
Yâ men yerâ mâ fi’s-sudûr
Yessir lenâ hayra’l-umûr
Vessi‘ lenâ dîka’l-kubûr
Ve’r-ham lenâ yevme’l-ecel
El-meded mededü’l-meded yâ Rasûlallâh meded
El-meded mededü’l-meded yâ ricâlallâh meded
Yâ men latîf ve lem yezel
Ultuf binâ fîmâ nezel
Ente’l-kaviyyu neccinâ
An kahrike yevme’l-halel
El-meded mededü’l-meded yâ Rasûlallâh meded
الحمداهللا الذى سلطانه نعت االزل
ى غفرانه يمح الذللالواحد الفرد الذ
رب تعالى شانه عما الورا احسانه
ال ينبغى رضوانه اال با اخالص العمل
المدد يا رسول اهللا مدددالمدد مد
المدد يا رجال اهللا مدددالمدد مد
يا من يرا ما فى الصدور
يسر لنا خيراالمور
وسع لنا ضيق القبور
رحم لنا يوم االجلاو
مددالمدد يا رسول اهللادالمدد مد
المدد يا رجال اهللا مدددالمدد مد
ما بعدى
يا من لطيف و لم يزل
الطف بنا فيما نزل
انت القوى نجنا
عن قهرك يوم الحلل
المدد يا رسول اهللا مدددالمدد مد
المدد يا رجال اهللا مدددالمدد مد
لى خمسة اطف بها
1 Rast bestesi için bkz: M. Ekrem Karadeniz Koleksiyonu (MEKK), 14. Df.,s.; Rehâvî bestesi için bkz: Şuğuller Mecmûası, TRT Müzik Dairesi TSM. Ktp.,no.69, Ankara, s.26 ; güftesi için bkz: Altıntop, s.173
57
s.8 (devâmı)
El-meded mededü’l-meded yâ ricâlallâh meded
Lî hamsetün utfi bihâ
Harra’l-vebâe’l-hâtıme
El-Mustafâ ve’l-Murtazâ
Ve’bnâ hümâ ve’l-Fâtıme
El-meded mededü’l-meded yâ Rasûlallâh meded
El-meded mededü’l-meded yâ ricâlallâh meded
رالوباء الحاطمهخ
المصطفى والمرتضى
و ابناهما والفاطمه
رسول اهللا مددالمدد يا دالمدد مد
المدد يا رجال اهللا مدددالمدد مد
58
s . 9
Mâhûr Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Etânî zemânî bimâ ertedî
Fe-billâhi yâ dehru lâ tenkadî
Eyâ leylete’l-vasli ûdi lenâ
Li- enne’l-habîbe aleynâ râdî
Sekānî bike’si henâ şürbetâ
Feşâhedtü fi’l-ke’si nûran yadî
اتانى زمانى بما ارتضى
دهر ال تنقضىيافباهللا
ايا ليلة الوصل عود لنا
الن الحبيب علينا راضى
هنا شربتا سقانى بكأس
فشاهدت فى ا لكأ س نورا يضى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 133; Mâhûr bestesi için bkz: ŞM, s. 34
59
s. 10
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ Rabbi yâ Settâr bi’l-Mustafâ’l-Arabî
El-Hâşimî el-Muhtâr yâ Nebiyye külle nebî
Estağfirü’llâhe’l-evzâr yâ gāfira’z-zülelî
يا رب يا ستار بالمصطفى العربى
الهاشمى المختار يا نبى آل نبى
استغفر اهللا االوزار يا غافر الذللى
Mâhûr Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Eyâ hammâru bi-hubbillâh ve leyte’n-nâsu bi-sükrî
Ve hâdînâ Rasûlullâh ve sâkıynâ Ebâbekrî
ايا خمار بحب اهللا وليت الناس بسكرى
و هادينا رسول اهللا و ساقينا ابا بكرى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 239; Rast bestesi için bkz: ŞM, s.22 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.135; Mâhûr bestesi için bkz: ŞM, s. 30
60
s. 11
Mâhûr Şuğul
Güfte: Abdülganî
Beste: ?
Lekad sebâne’l- bân mine’l-hayâ fettân
Heyyim ve salli ve’cma‘ şemlî mâ zâlike min sâdin
Ve kem lehû âşık fî hubbihim sâdık
Fe-leyse yerhamu’l-eytem bi’s-saddi ve’l-hicrân
Yâ ma‘şera’l-uşşâk huzû lenâ meşâk
Velâ tahullû velâ tahullû min cevri hel min sâdin
Ale’n-nebiyyi sallû’l-âl ve’l-ashâb
Mâ dâme Abdülğanî yenkulu hadîse ehli’l-beyân
لقد سبان البان من الحيا فتان
هيم وصل و جمع شملى ما ذالك من صاد
وآم له عاشق فى حبهم صادق
فليس يرحم االيتم باالصد والحجران
يا معشرالعشاق خذ ولنا مشاق
وال تحلوا وال تحلوا من جور هل من صاد
لى النبى صل واآلل واالصحابع
ينقل حديث اهل البيان عبدالغنىما دام
61
s. 11 (devâmı)
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Mâ menne şevkan ilâ diyârî
Raeytü fîhâ cemâle Selmâ
Şeribtü minhâ lemmâ sekānî
Min yedi sâkî şerâbi’l-mâ
Muhammed eşrafu’l-verayâ
Efdalu men rakibe ve mâşî
Yâ Hû yâ Hû yâ Mevlây
Yâ Hû yâ Hû şey’en lillâh
Yâ Hû yâ Hû yâ Allâh
ما من شوقا الى ديارى
رأيت فيها جمال سلما
شربت منها لماسقانى
من يد ساقى شراب الما
محمد اشرف الوريا
افضل من رآب و ماشى
يا هو يا هو يا موالى
يا هو يا هو شيأ اهللا
و يا اهللا يا هو يا ه
62
s. 12
Rast Şuğul 1
Güfte: İbni Fariz2
Beste:?
Şeribnâ alâ zikri’l-habîbi müdâmeten
Sekirnâ bihâ min kabli en yuhleka’l- kermu
Lehâ’l-bedru ke’sü ve hiye şemsun yüdîruhâ
Hilâlün ve kem yebdû izâ müzicet necmü
Velev lâ şezâ hâ ma’htedeyte li-hânihâ
Velev lâ şenâ hâ mâ tesûruhâ ‘l-vehmü
شربنا على زآر الحبيب مدامة
سكرنا بها من قبل ان يخلق الكرمو
لها البدر آأس و هى شمس بديرها
هالل وآم يبدوا اذا مذجت نجموا
ولو ال شذا ها ما اهتديت لحانها
ولو ال شناها ما تصورها الوهم
Rast Şuğul3
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ mâisen el-kadru rıfkan
Kem zâ aleynâ tühayyilû
Dâin nevâ an tevâtuf
Ale’l-hüseyni ve hecrî
يا مائسا القدر رفقا
آم ذا علينا تحيلوا
دائن نوا عن توا طف
على الحسينى و هجرى
1 Ahmed Irsoy’un Hicâz bestesi olduğuna dâir kayıt vardır. bkz: Altıntop, s.87 2Güftesi için bkz: İbni Fâriz Tercemesi (Mütercim: M. Nâzım), Dersaadet- Şemsî Matbaası, h:1330, s.108-111( Osmanlıcadır) 3 Güftesi için bkz: Altıntop, s.169
63
s.13
Rast Şuğul1
Güfte: Hassan2
Beste: ?
Ve ahsene (ü) 3 minke lem tera kattu aynî
Ve ecmele(ü) minke lem telidi’n-nisâ’
(meyân)
Hulıkte müberraen min külli aybin
Ke-enneke kad hulikte kemâ teşâ’
و احسن منك لم ترا قط عينى
و اجمل منك لم تلد النساء
)ميان(
خلقت مبراء من آل عيب
آانك قد خلقت آما تشاء
1 Rast bestesi için bkz: ŞM, s. 3; MEKK, 14.Df. s.27; güftesi için bkz: Dîvân-ı Hassan b.Sâbit El- Ensârî, Dâru Sâdır (Yayınevi) , Beyrût, s.10 2 Hassan’a ait bu güftenin, Şâir ve Hattât Hamza’ya ait Sûznâk makâmında bir bestesi olduğu yazılıdır. Bkz: Ergun, c.II, s.623 3 Her iki şekilde de okunur.
64
s. 14
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ Habîbu… suûlike unzurûnî… tûlike1
Fe hel terâ şebâû leke yâ Muhammed
Hâcî Hâcî yâ Muhammed yehvâna yâ Muhammed
Yâle leyli leyli leyli leyli salli ale’n-Nebiyyi bi-câhi’n-nebiyyi
İn restümûnî teşrabu’l-miyâh ve testefûnî denânir yâh
Fe’l-himmetû şürbe hayâ Yâ Muhammed
Hacî hacî yâ Muhammed yehvânâ yâ Muhammed
Yâle leyli leyli leyli leyli salli ale’n-nebiyyi bi-câhi’n-nebiyyi
Ente şemsun ente bedrun fevka nûrun alâ nûr
Hâcî hâcî yâ Muhammed yehvânâ yâ Muhammed
Yâle leyli leyli leyli leyli salli ale’n-Nebiyyi bi-câhi’n-nebiyyi
سعولك ...يا حبيب طولك ...انظرونى
فهل ترا شباعولك يا محمد
حاجى حاجى يا محمد يهوانا يا محمد
ياله ليل ليل ليل ليل صل على النبى بجاه النبى
ان رستمونى تشرب المياه و تستفونى دنانر ياه
فلهمتموشرب حيا يا محمد
حاجى حاجى يا محمد يهوانا يا محمد
ياله ليل ليل ليل ليل بىصل على النبى بجاه الن
انت شمس انت بدر فوق نور على نور
حاجى حاجى يا محمد يهوانا يا محمد
ياله ليل ليل ليل ليل صل على النبى بجاه النبى
1 Tam olarak okunamamıştır.
65
s. 15
Rast ve Hicâz Şuğul1
Güfte: Nedîm
Beste: ?
Yâ sâki’n-nüdmân illâ ve’s-kıynân
Min sâfi’l-adnân hayyinâ yâ cân
Hamrun fi’l-keûsî tüclâ ke’l-arûsî
Ve tuhyi’n-nufûse ve tervi’z-zam’ân
İşrab yâ nedîm min hamri’l-kadîm
Yâ Allâh yâ Kerîm afveke ve’l-ğufrân
يا ساق الندمان امال والسقينان
من صاف العدنان حينا يا جان
خمر فى الكؤسى تجال ك العروسى
و تحى النفوسى و تروالظمأن
قديماشرب يا نديم من خمر ال
يا اهللا يا آريم عفوك والغفران
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.53; güftesi için bkz: Altıntop, 166
66
s. 16
Mâhûr Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ muhassilu bi’l-hayri şerrafte’l-evtân
İşrab ve’mlâ’ mine’l-ke’si min sâfi’l-adnân
Ene maksûdî minke vemâ bi’l-ihdân
Ba‘dî minhâ nestağfirullâh ed-deyyân
Leallû yecmeu şemlî fî vakti’l-mîzân
Ve’dhul min bâbi’s-selâm ve’hdâ bi’l-ğufrân
يا محصل بالخير شرفت االوطان
اشرب ومالء من الكأس من صاف العدنان
انا مقصودى منك وما باالحضان
بعدى منها نستغفر اهللا الديان
لعلو يجمع شملى فى وقت الميزان
احضا با لغفران وادخل من باب السالم و
67
s. 17
Mâhûr Şuğul 1
Güfte: ?
Beste: ?
İlâhün lâ ilâhünâ sivâhun
Raûfun bi’l-beriyye zümtinâni
Üvahhiduhû bi-ihlâsî ve hamdî
Ve’ş-şükrî bi’d-damîrî ve’l-lisânî
Ve’fteytü’l-hayâte lem uhithâ
Ve za‘tu’l-bitâlete ve’t-tevânî
اله ال اال هنا سواه
رئوف بالبريه ذمتتان
اوحده با خالصى و حمدى
والشكرى بالضميرى واللسانى
لم اختهاوافنيت الحياة
والتوانىلة وزعت البطا
Rast Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Edir yâ tal‘ate’l-bedri lenâ şemsün mine’l-fecrî
Edir mâ beyne’n-nüdmânî bihâ ke’l- encümi’z-zuhrî
Ve ceddî li’l-henâ bestam alâ furuşin mine’z-zuhrî
Ve hâlif uzzâlin fîhâ ve da‘ men lâ terâ yedrî
İlâhî teğaffer evzârî mine’l-eyyâmi ve’d-dehrî
Ve salli an’in-nebiyyi’t-tahrî Muhammedun sâhibu’n-nasrî
ادر يا طلعت البدرى لنا شمس من الفجرى
ما بين الندمانى بهاك االنجم الذخرىادر
و جدى للهنا بسطم على فرش من الظهرى
و خالف عزال فيها ودع من ال ترى يدرى
الهى تقفرا و ذارى من االيام و الدهرى
و صل عن نبى الطهرى محمد صاحب النصرى
1 Mâhûr bestesi için bkz: ŞM,s.29; güftesi için bkz: Altıntop,s.130 2 Rast bestesi için bkz: ŞM, s. 15 ve 17; güftesi için bkz: Altıntop, s.167
68
s.18
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Ah kum yâ Nedîm kum yâ Nedîm imlâ vehim devvir kıdâhî
El-leylü leylü leylü yâ murâdî el-leylü leylü leylü yâ seyyâdî
El-leylü tâl ve’l-hubbu kāl bâne’s-sabâhî
El-leylü leylü leylü yâ murâdî el-leylü leylü leylü seyyâdî
Vâme‘s-sa‘du yuhki’l-budûr ınde’s-sabâ mevlây
El-leylü leylü leylü yâ murâdî el-leylü leylü leylü seyyâdî
Sâle’l-humûli âli’r-Rasûl Zeyne’l-Melâhî el-leylü leylü yâ melâzî
آه قم يا نديم قم يا نديم امال وهم دور قداخى
الليل ليل ليل يا مرادى الليل ليل ليل يا سيادي
الليل طال والحب قال بان الصباحى
الليل ليل ليل سيادى الليل ليل ليل يا مرادى
وام السعد يحكى البدور عند الصبا موالى الليل ليل ليل يا مرادى الليل ليل ليل سيادي
يا مالذى ليلسال الحمول آل الرسول زين المالخى الليل
1 Hicâz bestesi için bkz: ŞM, s.106; güftesi için bkz: Altıntop, s.84
69
s. 18 (devâmı)
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Kum yâ Nedîmî ile’l-müdâmeti v’eskınâ
Hamran tenevver beşeriyyete’l- ervâh
Ev mâ tera’s-sâkî’l- kadîmî yüdîruhâ
Fe-ke-ennemâ minhâ hulletün ve vişâh
Ve kezâlike Nûhun fi’s-sefîneti eskerat
Velehû bi-zâlike innehû ve tevâh
Lemmâ denâ Mûsâ elâ tesmeuhâ
Elkā’l-vasâ ve tekessera’l- elvâh
قم يا نديم الى المدامة واسقنا
حمرا تنور بشريه االرواح
او ما تر الساقى القديم بدرها
فكأنما منها خلة ووشاخ
و آذالك نوح فى السفينة اسكرت
انه و تواح وله بذالك
لما دنا موسى اال تسمعها
القا الوصا وتكثر االلواح
70
s.19
Hicâz Cumhûr1
Güfte: Yûnus Emre
Beste: ?
Rumda acemde âşık olduğum,
Yemen illerinde Veysel Karânî
(meyân)
Allâh’ın habîbi dostum dediği,
Yemen illerinde Veysel Karânî
Muhammed mescidden evine geldi,
Kızım Fâtıma bize geldi
Veys’in kokusunu kapıda duydu,
Yemen illerinde Veysel Karânî
Asâsı var idi hurma dalından,
Hırkası verildi deve yününden
Hiç gözün ayırmadı Kâ‘be yolundan,
Yemen illerinde Veysel Karânî
Yûnus bunda idi kendisi anda,
Arzum kaldı benim ol yerde
Aslını sorarsan Karen köyünde,
Yemen illerinde Veysel Karânî
1 Kazasker M. İzzet Efendi’nin Hümâyûn bestesi için bkz: Şengel, c. IV, s.90; Sûzinâk bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.21; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.289
71
s. 20
Mâhûr İlâhî 1
Güfte: Yûnus Emre
Beste: ?
Acep bu benim cânım âzâd ola mı yâ Rab
Yoksa yedi tamûda kalıp yâne mi yâ Rab
Can hulkuma geldikte Azrâil’i gördükte
Ya cânımı aldıkta âsân ola mı yâ Rab
Acep bu benim hâlim yer altında ahvâlim
Varup yatacak yerim akrep dola mı yâ Rab
Mevlâ olacak kādî bizden ola mı râzı
Yarın mahşer yerinde şâfi‘ ola mı yâ Rab
Yûnus kabre vardıkta münker nekir geldikte
Rabbin kimdir dedikte dilim döne mi yâ Rab
1 Mâhûr notası için bkz: Şengel, c.I, s.143
72
s.21
Nevâ İlâhî1
Güfte: Yûnus Emre
Beste: ?
Acep midir deli olmak, aşk oduna yanan kişi
Aşka yakın yürümesin, iyi adın sanan kişi
Kim sakınır iyi adın, bıraksın elden aşk yâdın
Tezce yoldurur kanadın, daldan dala konan kişi
Gelir geçer sürün sürün, bayram mıdır bilmem düğün
Gelir mi ol yarın bugün, benim gönlüm alan kişi
Şol gözlerim yola bakar, başım döner yaşım akar
Gayri yüze nice bakar, dost cemâlin gören kişi
Şol gözlerim dola dola, beni saldı ırâk yola
Aşk halinden nice bile, yüreği sağ olan kişi
Âşıklar geçmez yârinden, dönmez olur ikrârından
Şimdi ayrılmış yârinden, nâdâna aldanan kişi
Yine doğdu aşk güneşi, Yûnus koydu yola başı
Şol münkirler atar taşı, gelsin kāil olan kişi
1 Isfahân bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s. 7 ;M.n: “Kādirîler bayram haftaları cumhûr olarak okur.”
73
s. 22
Mâhûr İlâhî1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Gül müdür bülbül müdür şol zâr u efgân eyleyen
Ten midir yâ can mıdır hem arşı seyrân eyleyen
Kimini mescidde boyun eğdirip âbid eden
Kimini meyhânede serhoş sekrân eyleyen
Ey Niyâzi kim vucûdun pâk ederse ol dürür
Cümle yüzler içre ol bir yüzü seyrân eyleyen
1 Mâhûr bestesi için bkz: Şengel, c.I, s. 163; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.252
74
s. 23
Rast Tevşîh1
Güfte: Kenzî
Beste: ?
Mefâtihu’l-hüdâ oldu hilâlin (Yâ Rasûlallâh )
Mesâbihu’d-dücâ oldu nûr-i cemâlin (Yâ Rasûlallâh)
Habîbâ nâr-ı firkatle kulu Kenzî harâb oldu
İmâret eyledi îd-i visâlin (Yâ Rasûlallâh)
Diğeri:
Mefâtihu’l-hüdâ oldu hilâlin
Yâ Rasûlallâh yâ Habîballâh
Mesâbihu’d-dücâ oldu nûr-i cemâlin
Yâ Rasûlallâh yâ Habîballâh
Yazıldı kalbime Hakk’ın kitâbı
Beni mest eyledi lâ‘lin şarâbı
Can yanar aşkınla bu Kenzî harâbî
Acep mi her seher nâle edersin
İmâret eyledi îd-i visâlin
Kenzî harâb oldu makālin
1 Buhûrîzâde Mustafa Itrî’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.96; bkz: Ergun, c.I, s.376
75
s. 24
Rast ilâhî ve Sâire 1
Güfte: Yûnus Emre
Beste: ?
Durmaz yanar vücûdum âh etmeyip n’ideyim
Söndüremezem odum âh etmeyip n’ideyim
Mecnûn sever Leylâ’yı ben severim Mevlâ’yı
Kan ağlayı ağlayı dîdârına müştâkım
Halâs eyle nârından ayırma dîdârından
Cennette cemâlinden bizi mahrûm eyleme
Ey bizim İlâhımız dü-cihânda şâhımız
Bağışla günâhımız âh etmeyip n’ideyim
Yûnus gibi düşküne aklı gitmiş şaşkına
Dost Muhammed aşkına bizi mahrûm eyleme
1 M.n: “ Ve Kıyâm İlâhisi olarak okunur.” ; Mîrahor Zâkirbaşısı Arap Sâlih’in Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.74; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.584
76
s.25
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Billâhi kerrir yâ seyyidî kerrir billâhi kerrir eyyühe’l- mutrıbû
Tezkâru kavm yâ seyyidî kavm tezkâru kavm zikrâhum yücîbû
Bi’ş-şarkı illâ yâ seyyidî illâ bi’ş-şarkı illâ rakkāsa’l-mutribû
Yâ Hû yâ hüsne bedrî yâ seyyidî bedrî
Yâ hüsne bedrî zikrâhum yücîbû
Salli ve sellim yâ seyyidî salli ve sellim dâime’t-tıybû
با اهللا آرر يا سيدى آرر با اهللا آرر ايها المطربو
تزآار قوم يا سيدى قوم تزآار قوم ذآراهم يجيبو
بالشرق اال يا سيدى اال بالشرق االرقاصى
المطربو
يا هو يا حسن بدرى يا سيدى بدرى
يا حسن بدرى ذآراهم يجيبو
صل و سلم يا سيدى صل و سلم دائم الطيبو
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.176; Tebriz notası için bkz: ŞM, s.6
77
s.26
Rast Şuğul1
Güfte: Osman
Beste: ?
Hayru’t-teslîmâti min sâbbin sâfî li-melâzi’l-Hâşimî Seyyid el-Hâşimî
Rûhi ’l-Hâşimî men fîhi es‘âdî ve senâün âlî yuhdâ li’l-ğālî
Kasûrât an ğayriküm rûhî an ğayriküm seyyidî an ğayriküm
Gāyâtü a‘mâlî yâ sirâce’l-îmâni yâ bahra’l- irfân
Teîbun fî hubbiküm seyyidî fî hubbiküm rûhî fî hubbiküm
Meftûnuküm Osmân
ن صاب صافىخير التسليمات م
لمالذ الهاشمى سيدى الهاشمى
روحى الهاشمى من فيه اسعادى
و ثناء على يهداللغالى
قصورت عن غيرآم روحى غيرآم
سيدى عن غيرآم غايات اعمالى
يا سراج االيمان يا بحر العرفان
تعيب في حبكم سيدى فى حبكم روحى فى حبكم
عثمان مفتونكم
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.190; Musullu Hâfız’ın Zâvil bestesi için bkz: ŞM, s.33
78
s. 27
Rast ve Nişâbûr (Muharrem İlâhisi)1
Güfte: Sezâî Beste: ?
Ey şehîd-i Kerbelâ’ya ağlayan,
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Nâr-ı hasretle ciğerin dağlayan
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Kimdir ol şâh-ı şehîd-i Kerbelâ
Nûr-i çeşm-i Murtazâ âl-i abâ
Cedd-i pâkîdir Muhammed Mustafâ
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Gece gündüz ey Muhammed ümmeti
Edelim cân-ı Yezîd’e la‘neti
Ger dilersen ol Hakk’ın rahmeti
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Sînede serde gerekdir bir dağ ola
Kanlı yaşın dîdede bir ırmağ ola
Ger dilersen menzilin uçmağ ola
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Her seher sanma şefkatle şeyhi
Anda kan ağlar melekler o demi 2
Âlemi tuttu Hüseyin’in mâtemi
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
Ey Sezâî bilmiş ol şâh-ı Hüseyin
Cümleye sevmektir ânı farz u ayn
Şeksiz ehlu’llâha oldu nûr-ı ayn
Ağla mâtemdir Muharrem’dir bugün
1 M.n:” Muharremde okunur.” ; Edirneli Sâlih Zâde’nin Nişâbur bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.100; güftesi için bkz: Ergun,c.I, s.325-326 2 A.g.e’de “Her seher sanma şafakla şebnemi…” şeklindedir.
79
s. 28
Mâhûr İlâhî1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Habs için geldi gelir ıtlâk için fermân bana
Evveli kahr âhiri ihsân eder sultân bana
Erbaînim çün tamâm oldu dahî on gün geçer
Hatm olur menzil merâtib cân olur cânân bana
“Kābe kavseyn ev ednâ” üç yüz ellidir bilin
Doğdu gün mağribden açtı zulmeti Sübhân bana
Geldi Hak bâtıl firâr etti dolaştı mağribe
Zâhir oldu gizli sırlar verdi Hak etti hemîn
İki bin yüz dahî yetmiş beşte bir kurbân bana
Anladım zebh-i azîme bir beşârettir bu koç
Hem beşârettir gelen Yahyâ ile burhân bana
Halk-ı âlem dediler Îsâ’ya Mısrî bir zaman
Dahî bundan özge “mâ evhâ” dedi Kur’ân bana
1 M.n: “Tahmîs olarak yapılmış diğer defterde mündericdir.” ; Akbaba İmâmı Mehmed Efendi’nin Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.13; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.268-269
80
s.29
Rast Tevşih ve Cumhûr1
Güfte: Nahîfî
Beste: ?
Bu gülşende hezâr-ı bî-nevâyım Yâ Rasûlallâh
Velî âzurde-i hâr-ı cefâyım Yâ Rasûlallâh
N’ola olsam devâ-cûyende-i derû-yi ihsânın
Esîr-i derdi-i aşka mübtelâyım Yâ Rasûlallâh
Nigâh-ı şefkatinden ben garîbi zâr-ı dûr etme
Yolunda bende-i kemter hâk-i pâyim Yâ Rasûlallâh
Meded sendendir ey kân-ı şefaat bendene yoksa
Huzûr-ı Hakk’a mahcûb-ı hatâyım Yâ Rasûlallâh
Yüzüm yok arzuhâl-i arzgâh-ı haşre vardıkta
Günâhkârım, giriftârım, hevâyım Yâ Rasûlallâh
Kerem kıl lütfunla ihsânınla dilşâd et ben zârı
Nahîfi’’yim kapında bir gedâyım Yâ Rasûlallâh
1 Âşık Ahmed Efendi’nin Rast bestesi için bkz.: Şengel, c.I, s.49; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.242
81
s.30
Rast İlâhi ve Durak1:
Güfte: Şeyh Cemâlî
Beste : ?
Tâ ezelden sen benimle ahd u peymân eyledin
Gizlenip ol hûb cemâlin yânî pinhân eyledin
Demedin mi sen beni derdine dermân olayım
Sevdiğim çün arttı derdim bana dermân eyledin
Bir kulunu Kerbelâ’da eyledin susuz şehîd
Bir kulunu kul iken Mısır’a sultân eyledin
Hem kulundur hem Rasûl’un şâh-ı kevneyn Mustafâ
On sekiz bin âlemi içre hâne sultân eyledin
Şeyh Cemâlî ağlamaktan gözlerinden kan saçar
Yeri göğü arşı kürsü dostu seyrân eyledin
1 Fehmi Efendi’nin Bestenigâr bestesi için: Töre, c.IX, s. 74–75; güftesi için bkz: Ergun, c.I, 324
82
s.31
Rast İlâhî1
Güfte: Nesîmî
Beste: ?
Çün ki bildin mü’minin kalbinde Beytullâh var
Niçin izzet etmedin ol evde ki Allâh var
(meyân)
Her ne var âdemde var âdemden iste Hakk’ı sen
Olma iblis gibi şakî âdemde sırru’llâh var
Kimseyi ta‘n etme ey dil sırr-ı Hakk’a mahrem ol
(meyân)
Cümle eşyâ nûr-ı Hak’dır sanma kim gayru’llâh var
Yılda bir kez hacc olubdur Mekke’de ey hâcegân
Gir gönüller Kâ‘besine nice haccu’llâh var
(meyân)
Kenz-i mahfîdir hakîkat ey Nesîmî ebsem ol
Sırrını fa‘ş eyleme âlemde çok gümrâh var
1 Es’ad Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.93
83
s.32
Rast Şuğul1
Güfte: Sultân Bahâeddîn
Beste:?
Muallâ gavs-ı subhânî mukaddes kutb-u Rabbânî
Emîni sırrı yezdânî Abdülkādir el-Geylânî
Alel yâlel yâ seydî yâ aynî alel yâlel yâ rûhî yâ aynî
Yâ Hay yâ Hay yâ Hay yâ Hâdî yâ Hay yâ Hay yâ Hay yâ Hâdî
Zehî simây-ı nûrânî zehî ferhunde pîşânî
Kemâl-i hüsnî insânî Abdülkādir el-Geylânî
Nazm-ı cümle nûrânî kıvâmu çâr-ı erkânî
Çe hurşîd-i felek şânî Abdülkādir Geylânî
Meded yâ şâh Geylânî kerem yâ kutbe Rabbânî
Ki mahrûmem nekerâtı Abdülkādir Geylânî
Alel yâ seyyid yâlel yâ aynî alel yâlel yâ rûhî yâ aynî
Yâ Hay yâ Hay yâ Hay yâ Hâdî yâ Hay yâ Hay yâ Hay yâ Hâdî
معال غوث سبحانى مقدسى قطب ربانى
ر الكيالنىامينى سرى يزدانى عبد القاد
علل يا لل يا سيدى يا عينى علل يا لل يا روحى يا عينى
يا حى يا حى يا حى يا هادى يا حى يا حى يا حى يا هادى
يشانىپذهى سماى نورانى ذهى فرخنده
آمالى حسنى انسانى عبدالقادر الكيالنى
ار ارآانىچنظم جمله نورانى قوام
حرشيد فلك شانى عبدالقادر آيالنىچخ
يا شاه آيالنى آرم يا قطب ربانىمدد
آه محرومم نكراتىعبد القادر آيالنى
علل يا سيد يا لل يا عينى علل يا لل يا روحى يا عينى
يا حى يا حى يا حى يا هادى يا حى يا حى يا حى يا هادى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.170; Rast notası için bkz: ŞM, s.9
84
s. 33
Mâhûr İlâhi ve Durak1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş
Bürhân arardım aslıma, aslım bana bürhân imiş.
Sağım solum gözler idim, dost cemâlin görsem deyû
Ben taşra arardım O cân içinde cân imiş.
Mürşid gerekdir dilden2 Hakk’ı sana Hakka’l-yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri bigân imiş
Her mürşide dil verme yüreği hayrette ağırdır
Mürşid-i kâmil olanın gâyet yolu âsân imiş.
İşit Niyâzî’ nin sözü bir nesne örtmez Hak yüzü
Hak’dan ayân bir nesne yok, gözsüzlere pinhân imiş
1 Mâhûr bestesi için bkz: Dr. Suphi Ezgi, Türk Mûsikîsi, c.II, s.59–60 ; Nühüft bestesi için bkz.: Töre, c.IX, s. 39-40; Acemaşîrân besteleri için: Töre, c.VIII, s.62 ve 72 2 Ergun, c.I, s. 220-221’de “bildire” olarak geçer.
85
s. 34
Rast İlâhi ve Sâire 1
Güfte: Himmet
Beste: ?
Ey âşık-ı sâdıklar gelin Allâh diyelim
Bezm-i Hakk’a lâyıklar gelin Allâh diyelim
Nefsinden kibir gitsin, kalbin nûr ile dolsun
Hak senden râzı olsun gelin Allâh diyelim
Sana derler dîvâne, biz duralım dîvâna
Aşkınla yâne yâne gelin Allâh diyelim
Dinle âşık Himmet’i tutun farzı sünneti
Ey Muhammed ümmeti gelin Allâh diyelim
1 M.n: “Kıyâm İlâhisi olarak da okunur “; Mîrahor Zâkirbaşısı Arap Sâlih’in Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.74; Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.63
86
Rast İlâhî1 s.35
Güfte: Şeyh Kâmil
Beste: ?
Tevbe edelim zenbimize tübtü ilallâh (yâ Allâh)
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Sen etmez isen bizleri kim affeder Allâh (yâ Allâh)
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Böyle gidersek hâlimize kim ede şefkat (yâ Allâh)
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Hep fısk-ı fücûr ehl-i elem bulmada kesret (yâ Allâh)
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Hiç kimsede yok zerre kadar sıdk u sadâkat (yâ Allâh)
Lütfunla bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Şefkatinle bize merhamet eyle aman Allâh (yâ Allâh)
Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh
Ömürlerimiz geçmede isyân ile dâim
Mevt oldu garib biz yine gaflet ile kāim
Bu fânî cihânda acaba kim kala kāim
Lütfunla bize merhamet eyle amân Allâh (yâ Allâh)
Düşmanımıza verme bir fırsat el-amân
Fark etmiyoruz düşmanımızı cümlesi düşmân
İnsan olayım dersen eğer eyle tefekkür
Kâmil bu cihân-ı âlemi eylemekte teğayyür
1 Zekâi Dede Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.87
87
s.36
Mâhûr İlâhî 1
Güfte: Rûşenî
Beste: ?
Çün doğup tuttu cihânı yüzün hüsnün güneşi (yâ Rasûlallâh)
Kim ola sevmeye bu vechile sen mâh-veşi (yâ Rasûlallâh)
Sen Emîre kul olan her ne kadar müdbir ise (yâ Rasûlallâh)
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî (yâ Rasûlallâh)
Parmağından akıtıp âb-ı revân bahş-ı revân (yâ Rasûlallâh)
Nice yüzbin kişiden ref’u sensin âteşi yâ Rasûlallâh
“Ve’d-duhâ” virdine “ve’lleyl” okuram sünbülüne yâ Rasûlallâh
Rûşenî virdi budur “külle gadâtin ve aşî” yâ Rasûlallâh
1 Eyyûbî Ali Rızâ Şengel’in Mâhûr bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.137 ; M.n: ”Her bestesi vardır”
88
s. 37
Mâhûr Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Nesîme’l-vasli hebbe ale’n-nüdâmâ
Fe eskerahüm vemâ şeribe ’l-müdâmâ
Ve-mâlet anhümü’l- ağsânü meylâ
Li-enne kulûbehüm müliet ğarâmâ
Velemmâ şehâdü’s-sâkî tecellâ
Ve eykaza fi’d-dücâ men kâne nâmâ
Ve nâdeyhüm ibâdî lâ tenâmû
Ve hezzî maksûde’l-kavmi’l-kirâmâ
نسيم الوصل هب على الندما
فاسكرهم وما شرب المداما
ومالت عنهم االغصان ميال
ألن قلوبهم ملئت غراما
ولما شهادالساقى تجال
و ايقظ فالدحجا من آان ناما
و ناديهم عبادى ال تناموا
هذى مقصود القوم الكراما
1 Mâhûr bestesi için bkz: ŞM, s.31; güftesi için bkz: Altıntop, s.137
89
s.37 (devâmı)
Mâhûr Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kamerun yetebessemu an durrin ve an misli ikāhî
Ene min hamrati aynin ve an gayri ekāhî
Hasünet kurratü ahmer fâtıru’l-ecfâr
Ed‘acu’l-mukletî kad ğarra velehü küllü’l-melâhî
سم عن ضر و عن مثل اقاحىريتبقم
عين و عن غير اقاحى انا من حمرة
حسنت قرة احمر فاتراالجفار
ادعج المقلتى قد غر وله آل المالحى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.129
90
s. 38
Rehâvî Cumhûr1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Derviş olan kişinin sözleri umrân olur
Sâlik-i Hak olanın râhına pinhân olur
Sanma Niyâzî özün derviş olubdur senin
Derviş olan kişiler şöylece sultân olur
1 Dede Efendi’nin Tebriz Hâverân bestesi için bkz: Şengel, c.I, s. 120; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.243
91
s. 39
Mâhûr Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Allâhümme salli ale’l-Mustafâ
Bedîu’l-cemâli ve bahri’l-vefâ
Ve salli aleyhi kemâ yenbağî
Es-sâdık Muhammed aleyhisselâm
Salâten tedûmu ve teblığ ileyh
Bi-rûhi’l-leyâlî ve devri’z-zemân
اللهم صل على المصطفى
بديع الجمال و بحر الوفا
و صل عليه آما ينبغى
الصادق محمد عليه السالم
صالة تدومو و تبلغ اليه
بروح الليالى و دور الزمان
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.132; Mâhûr notası için bkz: ŞM, s. 32
92
s.40
Mâhûr İlâhî1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Ayırma beni senden Yaradan
Düşüp ölürem dostlar ben bu yaradan
Varam yüz sürem şeyh eşiğine
Bir hırka giyem dostlar yüz bin pâreden
Öldüğüm için gam mı çekerim
Alır canımı bir gün Yaradan
Ağlama derim şol gözlerime
Kan yaş akıttı akdan karadan
Derviş Yûnus’un budur maksûdu
Alıp yârimi dostlar çıkam aradan
1 Mâhûr notası için bkz: Şengel, c.I, s.145
93
s. 41
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Cealûnî fi’l-meâni melekûnî bi’l-ihsânî
Şerrif aleyhim bi’l-lisânî fi’l-medhi tûle’z-zemânî
Zâde garâmî mea eşvâkî sâmerat min lil-ihdâkî
Ve ale’l-arşi bâkî hâifün entüm emânî
جعلونى فى المعانى ملكونى باالحسانى
شرف عليهم با للسانى فى المدح طول الزمانى
ذاد غرامى مع اشواقى سا مرت من لالحداقى
و على عرش باقى حائف انتم امانى
1 Bkz: Altıntop, s. 241
94
s.41(devâmı)
Rast İlâhi1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Ben dost ile dost olmuşam
Kimseler dost olmaz bana
Münkirler bakıp gülüşür
Selâm dahi vermez bana
Derviş Yûnus ben nic’edem
Fâni cihânı terk edem
Yâne yâne dosta gidem
Perde hicâb olmaz bana
1 Tebriz bestesi için bkz: Şengel, c.I, s. 117; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.292–293
95
s. 42
Rast Tevşih1
Güfte: ?
Beste: ?
Bu şeb hurşîd-i evreng-i risâlet geldi dünyâye
Muhammed Mustafâ’nın nûru saldı âleme sâye
Donandı âlem-i bâlâ serâser nûr ile ol şeb
Kadem bastı vücûd iklîmine ol âsman pâye
(Sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ)
Segâh Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
İsma‘ ve cûd yâ yâ münyetî
Yâle lelli lelli lel
Ve-fî uhûdike bâletî
Ve’nzur ve şuf keyfe hâletî
Le-kad sâha cismî adem
اسمع وجود يا يا منيتي
يا له لل لل لل
وفى عهودك با لتى
يف حا لتىوانظر وشف آ
لقد صاح جسمى عدم
1 Drağmân Zâkiri Ahmed Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.56; bu eserde güfte yazarı “Kâtipzâde Mehmed Refî” olarak geçer.; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.344 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.223;A.g.e’de bestekârı olarak, Zekâî Dede kayıtlıdır.
96
Rast-ı Cedîd İlâhî1 s. 43
Güfte: Şemsî
Beste: Hammâmî Osmân Efendi
Ey âşık-ı şeb–zinde seher bülbüle karşu
Nâlân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
Olmaz uyumak âşıka Allâh yoludur bu
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
Aşk ile dil-dîde-i giryân edelim gel
Dil-çâk olarak nây gibi efgân edelim gel
El bağlayarak vecd ile devrân edelim gel
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû (eydan)
Hem kâse olup bâde-i mestâne Hüdâ’ya
Pîre olalım milk-i meylân Hüdâ’ya
Azmedelim bu yüce dîvân-ı Hüdâ’ya
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû (eydan)
Bir mürşide el bağla âna eyle vefâyı
Hizmetle bulup feyz-i gönül anla cefâyı
Her yüzde görüp nûr-i tecellâ-i Hüdâ’yı
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû (eydan)
Mânend-i seher eyleyelim çâke girîbân
Bî-sūret edelim Şemsî gibi gâhîme cevlân
Gâhî dönelim çerhî gibi eyleyüp efgân
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû (eydan)
1 Üsküdârî Hammâmî Osman Efendi’nin Rast-ı Cedîd bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.102–103
97
Rast İlâhî1 s.44
Güfte: Şâkir
Beste: ?
Nedir derdin senin bu mâtemin ne
Gönül n’oldun âh ne oldun ne ağlarsın
Gamın ne ilâcın ne acep ki melhemin ne
Gönül n’oldun âh ne oldun ne ağlarsın
Vatanından ayrı düştün bildiğim bu
Ki feryâdında gûş ettim senin Hû
Acep zülf-ü dilârâ mı yâ ki su
Gönül n’oldun âh ne oldun ne ağlarsın
Seni aşkın komaz elbet tehî dest
Değil uşşâk içinde mertebeğin pest
Meğer hamr-ı elest kılmış seni mest
Gönül n’oldun âh ne oldun ne ağlarsın
Seni senden alan kimdir bilirsin
Seni hicre salan kimdir bilirsin
Bu Şâkir’le kalan kimdir bilirsin
Gönül n’oldun âh ne oldun ne ağlarsın
1 Dede Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.72–73
98
s. 45
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Ârun aleyküm en lâ tücîrû sabbu imâküm bâki’l-uyûnî
Ve kad eteyne’l-hımâ bi-züllin dayyif nezîlen fe-ekrimûnî
Ve yâ kirâme’l-enâmi lutfen veyâ hamânen tedârakûnî
Yâ Allâh in muttû fî hevâküm fî dem‘i aynî fe’ğsilûnî
Ve in muttû yâ sâdetî ğarâmen bi-sevbi züllin fe’l-hidûnî
Muhammedun eşrafu’l-berâyâ efdalu min râkıbin ve mâşî
Sallâ aleyhi ilâhün ve demen mâ sâra rakbu’l- hicâz mâşî
عار عليكم ان ال تجيرو صب أماآم با ك العيونى
نزيال فا آرى مونىو قد اتينا الحما بزل ضيف
االنام لطفا ويا حما نا تدارآونى ويا آرام
يا اهللا ان متو فى هواآم فى د مع عينى فغسلونى
و ان متو يا سا د تى غراما بسوب ذلى فا الحد ونى
محمد اشرف البريا افضل من راآب وما شي
صال عليه اله و دما ما سار رآب الحجاز ما شي
99
s.46
Rast Tevşih1
Güfte: Derviş Yûnus
Beste: ?
Âlemler nûra gark oldu, Muhammed doğduğu gece
Mü’min münâfık fark oldu, Muhammed doğduğu gece
Arşın nûru yere indi, suyun rengi nûra döndü
Hep susuzlar suya gark oldu, Muhammed doğduğu gece
Ana rahminden düştü, kiliseler yere geçti
Küffârlar işitip şaştı, Muhammed doğduğu gece
Hûri kızları geldiler, Muhammed’e yüz sürdüler
Kundağın bile sardılar, Muhammed doğduğu gece
Doğuran ana sevindi, nice küffâr dîne geldi
Ağlayan oğlan avundu, Muhammed doğduğu gece
Derviş Yûnus ey kardeşler, secde kıldı dağlar taşlar
Akar gözden kanlı yaşlar, Muhammed doğduğu gece
1 Çâlâkzâde Şeyh Mustafâ Efendi’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.40–41
100
s. 47
Rast Tevşîh1
Güfte: ?
Beste: ?
Şefîu’l-halk fi’l-mahşer
Muhammed sâhibu’l-minber
Ebûbekir Ömer Osmân
Emîru’l-mü’minîn Haydar
Rıdvânullâhi aleyhim
Hüve’s-sâkî ale’l-kevser
Lâilâhe illallâh
Muhammed Hak Rasûlullâh
شفيع الخلق فى المحشر
محمد صاحب المنبر
ابوبكر عمر عثمان
امير المؤمنين حيدر
رضوان اهللا عليهم
هو الساقى على الكوثر
ال اله اال اهللا
محمد حق رسول اهللا
Sûzinâk Şuğul ve Âyin-i Şerîf 2
Güfte: ?
Beste: Hoca Zekâî Dede
Yâ sâkıye’l-müdâmeti hayye ale’s-salâ
Hey hey hey cân-ı meni hey hey makbûl-i meni
İmlâ zücâcenâ bi-hümeyyâ fe-kad halâ
Hey hey hey cân-ı meni hey hey makbûl-i meni
Eskayten’i’l-müdâmete min tarfike’l-behî
1 Rast bestesi için bkz.: Şengel, c.I, s.18–19 2 Bestesi ve güftesi için bkz: Heper, s.307,524
101
s. 47 (devâmı)
Hey hey hey cân-ı meni hey hey makbûl-i meni
Hattâ celâ fuâdiye min ahseni’l-cilâ
Hey hey hey cân-ı meni hey hey makbûl-i meni
Teâlev küllenâ ze’l-yevmi sekrâ bi-akdâhin tühâmirnâ ve tetrâ
Teâlev inne hâze’l-yevme îdin tecellâ fîhi mâ tercûne cehrâ
El-yevme mine’l-vasli nesîmun ve suûdun el-yevme erâ’l-hubbi ale’l-ahdi kuûdun
Yâ kavmu ilâ’l-aşkı enîbû ve ecîbû lemmâ ketebe’llâhu ale’l-aşkı hulûdun
Kad sabbahana’llâhu bi-îyşin ve melâmin kad ayyedene’l-îdu ve kad temme sıyâm
İmlâ kadehâ ve hâti yâ hayra ğulâm key yesküra nâ sümme ale’d-dehri selâm
يا ساقى المدامة حى على الصالة
هي هي هي جانمنى هى هى مقبولمنى
امال زحاجنا بحميا فقد خال
هي هي هي جانمنى هى هى مقبولمنى
اسقيتنى المدامة من طرف البهى
بولمنىهي هي هي جانمنى هى هى مق
حتى جال فوأدى من احسن الجال
هي هي هي جانمنى هى هى مقبولمنى
تعالو آلنا ذاليوم سكرا باقداح تحامرنا وتترى
تعالو ان هذااليوم عيد تجال فيه ما ترجون جهرا
اليوم من الوصل نسيم و سعود اليوم ارالحب على العهد قعود
على العشق خلوديا قوم الى العشق انيبو و اجيبو لما آتب اهللا
قد صبحان اهللا بعيش و مالم قد عيدنا العيد وقد تم صيام
ثم على الدهر سالم*امال قد خا وهات يا خير غالم آى يشكرى نا
102
s.48
Rast Cumhûr1
Güfte: Fenâî
Beste: ?
Cân u dil şehri ezelden eyledi yağmâ-yı aşk
Ol vecihden düştü bu âlemlere kavgā-yı aşk
Çünki mevcûd nutk imiş âlemde aşk âlî makām
Bize bildirdi Fenâî dehri Mevlâ-yı aşk
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Ve in seelû ani’r-ricâli ve nesebetî
Yekūlu benû şeybâ sâdât-ı Mekketî
Meded dahil yâ Cibâvî meded dahil yâ Sa‘deddîn
Meded dahil yâ eba’l-fütûh meded dahîl meded yâ Şeybânî (eydan)
Mürîdün leke’l-büşrâ mürîdün leke’l-hünâ
Temessek bi-habli’llâhi sümme bi-bey‘atî
Mürîdün temessek lî ve kün bihâ vâsikan
Ene ühibbuke fi’d-dünyâ ve yevmi’l-kıyâmeti
Ene şeyhu Sa‘deddîn ene hâmî cibâ ene şeyhu’l-kurâ ve küllün tarîkatî
و ان سئلو عن الرجال وفنسبتى
يقول بنوشيبا سادات مكتى
مدد دخيل يا جباوى مدد دخيل يا سعد الدين
مدد دخيل يا ابالفتوح مدد دخيل مدد يا شيبانى ايضا
مريد لك البشرا مريد لك الهنا
تمسك بحبل اهللا ثم ببيعتى
مريد تمسك لى و آن بها واسقا
نا احبك فى الدنيا و يوم القيامتىا
انا شيخ سعد الدين انا حامى جبا انا شيخ القرا وآل طريقتى
1 Sahhâf Hâfız Efendi’nin Tebrîz notası için: Şengel, c.I, s.115
103
s. 49
Rast ilahi1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Estağfirullâh el-azîm mürâînin işlerine
Gördü sucûd eylemedi dilberinin kaşlarına
Kerîm Hû Rahîm Hû Mevlâm Hû dâim Hû
Seyyid Nizamoğlu cihân doğdu cemâl-i yâr ile
Görmediler gözler ânı girmedi hiç düşlerine
Kerîm Hû Rahîm Hû Mevlâm Hû dâim Hû
1 Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s. 63–64; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.522–523
104
s. 50
Rast Şuğul
Güfte: Ziyâ
Beste: ?
Silsiletü’s-sadîkı’n-necmi fi’ş-şuyûhi muktedâu’t-tarîkî şeyh …1
Yâ Rabbi aslıh hâlî bi-hürmeti’n-nebiyyi ve sıbti’l-betûlî bi-küllin ve âlin
Bi-ta‘zîmi’s-sadîkî ve fi’l-ğāri rafîkî ve umru’n-nefyi melkabu’l-hatâ
Bi-hâli tilâveti’l-Kur’ân mazlûmu’ş-şehîd Osmânu’l-ma’rûf bi’l-Affân Rasûlu’r-Rahmân
El-Hasanu’l-mesmûm ve’l-Hüseyin el-mazlûm fî Kerbelâi’l- meşhûr min âyâdâ
Nâdâ Ziyâ ve’l-abdu mürtecî bi’r-rıdâi ve bi yevmi’l-hisâbî bi-aliyyin
سلسلت الصديقى النجم فى الشيوحى مقتداء الطريقى شيخ توق
يا رب آصلح حالى بحرمت النبى و سبطه البتولى بكلى و آل
الصديقى وفى الغار الرفيقى و عمرالنفى ملقبه الحطا بتعظيم
لمعروف بالعقاد رسول الرخمان بحال تالوة القرآن مظلوم الشهيد عثمان ا
الحسن المسموم والحسين المظلوم فى آربالءالمشهور من آيادا
والعبد مرتجى بالرضاء وبيوم الحسابى بعلىوضيانادا
1 Okunamadı.
105
s.51
Rast Cumhûr1
Güfte: Hâlıkî
Beste: ?
Andelîb olmak dilersen ol güle
Âsitân-ı sünbüle gel sünbüle
Zikr-i Hakk’ı er görem dersen
Âsitân-ı sünbüle gel sünbüle
Hâlıkî’dir hizmetinde bendesi
Olmuş ânın âşık-ı efkendesi
Zâyi‘ olmaz hizmetinin zerresi
Âsitân-ı sünbüle gel sünbüle
1 III. Selim’in Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.50
106
s. 52
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Sultânu’l-evliyâ Ahmede’r-Rufâî
Vârisi’l-enbiyâ Ahmede’r-Rufâî
Kem lehû men âret fî keşfi’l-mühimmât
Kem lehû men ğārat Ahmede’r-Rufâî
Kutbu külli’l-aktâb tâcü tâcu ehli’l-elbâb
Nûr-ı ayni’l-encâb Ahmede’r-Rufâî
Mahbûbu’r-Rasûli selîlu’l betûlî
Minhâcu’l-vusûlî Ahmede’r-Rufâî
Târet lehû’l-kulûb besâiru’l-kulûb
El-melâzu’l- matlûb Ahmede’r-Rufâî
Li-ceddihi’s-selâm ve salâtu’l-alâm
Mâ şâde ümmetühüm Ahmede’r-Rufâî
سلطان االوليا احمد الرفاعى
ث النبيا احمد الرفاعىوار
آم له من عارت فى آشف المهمات
آم له من غارتاحمد ارفاعى
قطب آل االقطاب تاج اهل االلباب
نور عين االنجاب احمد الرفاعى
محبوب الرسول سليل البتولى
منهاج الوصولى احمد الرفاعى
طارت له القلوب بسائر القلوب
المالذ المطلوب احمد الرفاعى
م و صالت العالملجده السال
ما شاد امتهم احمد الرفاعى
107
s. 53
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Min Mekkete ve’l-beyti’l-emced
Lil-Kudus serâ leylen Ahmed
Cibrîlu mea’l- melekeyni etâ
Bi-burâkı’l-ızzi ilâ Ahmed
Ve bi-ibrîkın memlûin mâin
Gasalû bi’l-mâi fuâde Ahmed
Ve bi-taştın memlûin ilmen
Fî kalbike efriğ yâ Ahmed
Yâ Rabbenâ attıf lenâ
Kalbe’r-Rasûli şefîinâ
Levlâke levlâke yâ Muhammed
Mâ halaktu şey’en yâ Ahmed
Allâh Allâh Allâh Allâh
Sâkinu’l-hacer yâ Rasûlallah
Ve Rufâî ve Dessûkî
Ve bi-Abdilkādir ve Ahmed
من مكة والبيت االمجد
للقدس سرا ليال احمد
جبريل مع الملكين اتا
ببراق العز الى احمد
وبا بريق مملوء ماء
غسلو بالماء فوأد احمد
وبطشد مملوء علما
فى قلبك افرغ يا احمد
يا ربنا عطف لنا
فيعنا قلب الرسول ش
لوالك لوالك يا احمد
ما خلقت شيء يا احمد
اهللا اهللا اهللا اهللا
ساآن الحجر يا رسول اهللا
و رفاعى و دسوآى
وبعبد القادر و احمد
108
s. 54
Rast İlâhi1
Güfte: ?
Beste: ?
Mûsâ’nın Tûr’u hakkı içün
İsrâfil’in Sûr’u hakkı içün
Muhammed nûru hakkı içün
Göster bize cemâlini
1 Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.76
109
s. 55
Şuğul 1
Güfte: ?
Beste: ?
Akbele’l-bedru aleynâ vahtefe’t min husni’l-budûr
Misl-u hüsnike mâ raeynâ kattu yâ veche’s-surûr
Ente şemsun ente bedrun ente nûrun fevka nûr
Ente lâ şekkün yâ Muhammed ente miftâhu’s-sudûr
اقبل البدر علينا واحتفت من حسن البدور
مثل حسنك ما راينا قطيا وجه السرور
انت شمس انت بدر انت نور فوق نور
انت ال شك يا محمد انت مفتاح الصدور
1 M.n: “İsm-i Celâle kalkarken okunur.”; Güftesi için Altıntop, s.180; Zekâî Dedenin Tebrîz bestesi için bkz: ŞM, s. 7
110
s.56
Rast İlâhî1
Güfte: Sinân Ümmî
Beste: ?
Meded Allâh sana sundum elimi
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Gayrı kime arz edeyim hâlimi
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Enbiyâ evliyâ çıkar köşküne
Mest olurlar gayr ile miskine
İmâm Hüseyin’in dem`i aşkına
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Sinân Ümmî söyler sözü gümânsız
Ne ederler cesedi içinde cansız
Hûri gılmân gerekmez bana ansız
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
1 Hüseynî bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.93; Zekâî Dede Efendi’nin Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s. 134; İsmâîl Hakkı Bey’in Eviç bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.127; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.556
111
s. 57
Rast Şuğul1
Güfte: ? Beste: ?
Talea‘l- bedru aleynâ min seniyyâti’l-vedâî
Vecebe’ş-şükrü aleynâ mâ deâ li’llâhi dâî
Eyyühe’l-meb’ûsü fînâ ci’te bi’l-emri’l-mutâî
Kû makka kû makka ve’s-semâi merhaben yâ hayra’d-dâî
Akbele’l-bedru aleynâ ve’htefet minhü’l-büdûr
Misle hüsnike mâ raeynâ kattu yâ veche’s-sürûr
Ente şemsun ente bedrun ente nûr
Ente lâ şekke yâ Muhammed ente miftâhu’s-sudûr
Zâdeke’llâhü salâten ve selâmen zâte nûr
Mâ bi-celvâke ‘l-hetûnî mâdihan bi-hüdâ sürûr
طلع البدر علينا من سنيات الوداعى
وجب الشكر علينا ما دعى هللا داعى
ايها المبعوث فينا جئت باالمر المطاعى
قومقه قومقه والسماء مرحبا يا خير الداعى
ر علينا واحتفت منه البدوراقبل البد
مثل حسنك ما راينا قط يا وجه السرور
انت شمس انت بدر انت نور
انت ال شك يا محمد انت مفتاح الصدور
ذادك اهللا صالة وسالما ذات نور
ما بحيلواك الهتون ما دحا بهدى سرور
1 Rızâ Bey’in Sûznâk bestesi İçin bkz: ŞM, s.16; abk: İK, s.66; güftesi için bkz: Altıntop, s. 179
112
s. 58
Rast İlâhi1
Güfte: Sünbülî 2
Beste: ?
Ezelden aşk oduna yâne geldim
Ânın çün tâ ebed mestâne geldim
Serây-ı vahdet olmuşken makāmım
Bu kesret âlemin seyrâna geldim
Çün bellidir Sünbülî ma‘rûf u ârif
Edip da‘vâ ki ben ârifâne geldim
Eğer nûş etmez isen bu meyden
Deme zâhid ki ben îmâna geldim
1 Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.69;güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.278 2 Halvetîliğin Sünbülîlik şu‘besi müessisi, ma‘rûf Sünbül Sinân (ö:936/ M. 1529)
113
s.58 (devâmı)
Sabâ Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ benî’s-sayyâd entüm amedunâ fî külli hâl
Ceddüküm gavsü’l-velberiyyâ ve hüve sultânu’r-ricâl
İnne fî mesketeyn merkad dumme İzzeddin Ahmed
Fîhi nûrun yetevekkad bi-celâlin ve cemâl
Ve salâtullâhi Rabbî li-nebiyyi acem ve Arab
Ve alâ âlihi ve sahbihî feyzan yenbûu’l-kemâl
يا بنى الصياد انتم عمدنى فى آل حا ل
جدآم غوث الوالبريا وهو سلطان الرجا ل
ان فى مثكين مرقد ضم عزالدين احمد
فيه نور يتوقد بجالل وجمال
و صالةاهللا ربى لنبى عجم و عرب
ال وعلى آل وصحبه فيضا ينبوع الكم
114
s. 59
Rast Şuğul1
Güfte: Abdulfettâh
Beste:?
Şeyhu’l-mürîdîn gavsu’s-sâlikîn
Seyyid Sa‘deddîn Cibâvî fekün lî muîn
Mevlâye Mevlâye Mevlâye yâ Mevlâye
Yâ Hû yâ Hû yâ Hû yâ Hû yâ Hû
شيخ المردين غوث السا لكين
سيد سعد الدين جباوى فكن لى معين
ى موالى موالى يا موالىموال
يا هو يا هو يا هو يا هو يا هو
1 Güftesi için bkz:: Altıntop, s. 259
115
s. 60
Mâhûr İlâhî 1
Güfte: Sünbülî
Beste: ?
Yine dosttan haber geldi gel hey gönül şimden gerü
Yedin içtin nefs ağusun kan hey gönül şimden gerü
Kande olur oburluk amel eylemek erlik
Bu kullukta bulur varlık bil hey gönül şimden gerü
Bunca zaman yedin içtin insâf eyle haddin aştın
Sünbülî eydür yeter uçtun kon hey gönül şimden gerü
1 Nâfiz Bey’in Mâhûr notası için bkz: Şengel, c.I, s.157-158
116
s. 61
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Li’s-seyyidi’l- mehdî neyâbetü’n-nebiyyi ve devletü’l-mesâlî an ceddihi Alî
Şemsü’l-kemâli’z-zâhî sultân ehlu’llahi nerâ cemâle’llâhi fî zâlike’l-velî
Zü’l-meşhedi’l-makbûlî ve’l-harîmi’l-meslûlî enmûzecî’r-Rasûlî fî’l-muhdıri’l-kevnî
Kad câe li’l-etbâi bi-eşrefü’l-mesâî an ceddihî’r-Rufâî kum bi-zâke’z-zî
Eşâ‘a fi’l-bilâdi müessîru’s-sayyâdî ve ruknihî fî’l-vâdî bi’l-cânibi’l-ğarbî
Zü’r-râhati’s-seyyâli ve’l-himmeti’l-fa‘âli ebû’r-rûhi’l-cevvâli fi’l-âlemi’l-ulvî
Fe-yeveddehû ke’l-bahri bi külli en terciye kāmet bihî lev tedrî rûh sultânü’l-hayyi
Se-ehtimü salâtî bi-misk rûhu’z-zâtî’n-nakşî sıfâtî bi’l-hâli illâ hamdî
للسيدى المهدى نيابت النبى و دولت المصالى عن جده على
شمس الكمال الزاهى سلطان اهل اللهى نرا جمال اللهى فى ذالك الولى ولى ان موزجى الرسولى فى ل ذوالمشهدالمقبولى والحريم المس
المحضر الكونى
قد جاء لالتباع با اشرف المساعى عن جده الرفاعى قم بذاك الزى
اشاع فى البالد مأسيروالصيادى ورآنه فى الوادى بالجانب الغربى
ذوالراخت السيا ل والهمت الفعا ل ابو الروح الجوال فى العالم العلوى فيوده آا لبخر بكل ان تجرى قا مت به لوتدرى روح سلطان الحى
حمدي لحالى االسأ حتم صال تى بمسك روح الذاتى التنقشى صفا تى با
117
s. 62
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
İn tâle sukmî fi’l-hevâ ve medâ’l-ecel
Ekūlu hâzâ fî muhabbetikümû ezel
Yâ sâlibe’l-akli ve sâile edmuî
Ene mâ selevtu ve ente annî lem tesel
Enkerte ma‘rifetî bî ğayri cinâyetin
Mâ darranî illâ’l-tifâtüke lil-beden
Nakale’l-azûli bi-enne kalbî selâ
Kezebe’l-azûli bi-kavlihî ve bimâ nekal
ان طال سقم فى الهواومضى االجل
اقول هذا فى محبت آمو اذل
يا سالب العقل وسائل ادمعى
لم تسلىان ما سلوت وانت عن
انكرت معرفتى بى غير جنايت
ما ضرنى االالتفا تك للبد ن
نقل العزول بان قلبى سال
آذب العزول بقوله وبما نقل
1Rast bestesi için bkz: ŞM, s.21; güftesi için bkz: Altıntop, s.178
118
s. 63
Rast Şuğul1
Güfte: Abdurrahim
Beste: ?
Yâ râhılîne ilâ minâ bi-kıyâdî
Heyyectümâ yevme’r-râhılî fuâdî
Sirtum ve sâra delîlüküm yâ vahşetî
Eş-şevku aklekanî ve savtu’l-hâdî
Kûlû lehû abdürrahîmu câe muhâcir
Kad yetemme’l atfâle ve’l-evlâdî
Sümme’s-salâtü ale’n-nebiyyi ve âlihi
Mâ sâra rakbun ev teranneme hâdî
Yâ Rabbi salli ale’n-nebiyyi ve âlihi
Mâ sâra ileyhi sümme ceddü’l-hâdî
راحلين الى منا بقيادى يا
هيجتموا يوم الرخيل فوأ دى
سرتم و سار دليلكم يا وحشتى
الشوق اقلقنى و صوت الحادى
قولوا له عبدالرحيم جاء مهاجر
قد يتم الطفال واالوالدى
ثم الصالة على النبى و آله
ما سار رآب او ترنم حادى
يا رب صل على النبى و آله
ما سار اليه ثم جد لهادى
1 Rast bestesi için bkz: ŞM, s.17; güftesi için bkz: Altıntop, s.172
119
s. 64
Rast İlâhî1
Güfte: Sezâî
Beste: ?
Bilürem bende sensin Allâh’ım
Cân ile tende sensin Allâh’ım
Ey derde dermân ey Ganî Sübhân
Geç günâhımdan aman Allâh’ım
Sezâî bak zâhir oldu Hak
Söz budur el-Hak aman Allâh’ım
1 Dellâlzâde’nin Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.90
120
s. 65
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
İn şi’te min ba‘di’d-dalâleti tehtedî
Salli ale’l-hâdî’l-beşerî Muhammedî
Yâ fevze men salle aleyhi fe-innehû
Nahve’l-emân fi’n-niami’s-sermedî
Âh âh âh âh es-sermedî
Âh âh âh âh yâ Muhammedî
Yâ kavmenâ sallû aleyhi fe-tazferû
Bi’l-büşrâ ve’l-aşiyyi’l-heniyyi’l-erğad
Sallû aleyhi ve’r-feû asvâteküm
Yağfir leküm fî yevmiküm kable’l-ğadî
Ve yahussuküm Rabbu’l-en’âm bi-fadlihî
Mâ lâha fi’l-emân necmu’l-ferkad
Sallû aleyhi Allâh celle celâluh
Yâ fâhıle’l-cinân yevme’l-mev‘id
ضاللة تهتدىان شئت من بعد ال
صل على الهادى البشرى محمدى
يا فوز من صل عليه فأنه
نحو االمان فى النعم السرمدى
آه آه آه آه السرمدى
آه آه آه آه يامحمدى
يا قومنا صلو عليه فتظفرو
االرغد باالبشرى والعشي الهينى
صلو عليه وارفعو اصواتكم
يغفر لكم فى يومكم قبل اللغدى
فضلهم باويحصكم رب االن
ماالح فى االقان نجم الفرقد
صلو عليه اهللا جل جالله
يا فاخل الجنان يوم الموعد
1 Sûznâk bestesi için bkz: ŞM, s.5; güftesi için bkz: Altıntop, s.257
121
s. 66
Irâk Cumhûr1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Tâlib-i Hakk’ın devâsı dert dürür sermâyesi
Anın çün âh u zâr oldu hemîn hem-sâyesi
Arz-ı vâsi‘ ister isen kâmilin gir kabzına
Arş ü kürsiden geliştir bir velinin âyesi
Âşıkın ma‘şûk yolunda derdi arttıkça müdâm
Artar ânın dembedem akrân içinde pâyesi
Ârifin gönlünü bilmezem kande halk-ı cihân
Ol ki ankâdır yere düşmez ânın bil pâyesi
Tâatin ihlâsa ermez ilimle a‘mâlle
İzzeti ko zilleti tut oldur ânın mâyesi
Kim ki “mâ zâğa’l-basar” sultânının tıflı ola
Mısrî yâ şol feyz-i akdes nûru oldu dâyesi
1 Şeyh Osman Efendi’nin Irâk bestesi için bkz: Töre, c.VII, s. 52
122
s. 67
Irâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ ze’l-ğârı Sabrî zârı yekfî li’l-metâlik
Min seharî yâ kamerî muğramun fî cemâlik
Tâbe’l-hân bi’n-nudmân efrâhu celâlik
Ale’l-muhtâr yâ gaffâr salli bi’t-tisâlik
Sümme’l-âl ve’l-ashâb eb’î zû nevâlik
يا ذالغارى صبرى ذار يكفى للمطالك
من سحرى يا قمرى مغرم فى جمالك
طاب الحان بالندمان افراخ جاللك
على المحتار يا غفار صل بالتصالك
واالصحاب ابعى ذو نوالكثم اآلل
Rast Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ nuzûle’l-bânî min rubâ necdî
Fî kümû eşcânî heyyecet vecdî
Yâ yâ Mevlâye yâ yâ bedrî
İz hecrî a‘yâ Sabrî yâ yâ bedrî lev tedrî
Künte lî hecrî
Keyfe men yehvâ küm yenbeğî selvâk kalbehu
Yer‘âkum yevme lâ yahvâk (eydan)
Ve salâtu’l-bânî an nebiyyi’l-muhtâr
Sâhibu’l-envârî ma‘deni’l-esrâr (eydan)
يا نزول البانى من ربا نجدى
فيكموا اشجانى هيجت وجدى
يا يا موالى يا يا بدرى
اذ هجرى اعيا صبرى يا يا بدرى لو تدرى
آنت لى هجرى
آيف من يهواآم ينبغى سلواك قلبه
اآم يوم ال يخواك ايضابرع
و صالة البانى عن نبى المحتار
صاحب االانوارى معدن االسرار
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.240 2 Güftesi için bkz: a.g.e., s.184
123
s. 68
Irâk Tevşîh1
Güfte: Nazmi
Beste: ?
Mahbûb-u Hüdâ zât-ı şerefzâr-ı Muhammed
Makbûl-i İlâhî dürür etvâr-ı Muhammed
Hep âlem ü âdem senin çün yaratıldı
Pes illet-i gāiyyedir izhâr-ı Muhammed
Âlemlere rahmet olucak zât-ı şerîfin
Bu ümmete hod mahz-ı keremkâr-ı Muhammed
Ol göz ki şemsü’z-zûl görmeye efgân
Per etmişken âlemi envâr-ı Muhammed
Ef‘‘âlini ahvâlini düstûri’l-amel et
Tâ keşf ola Nazmi sana esrâr-ı Muhammed
1 Irâk bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.50; Beste-Isfahân notası için bkz: Töre, c.VII, s.34; Güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.288
124
s. 69
Irâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ men avvedûne’l-vefâ
Entüm hasbünâ ve kefâ
Ya ehle’l-ma‘rûf
Ve’l-cûdu’l-mevsûf
Abden li’z-zunûbi i‘teraf
Afa’llâhu ammâ selef
Mâlî ğayra ihsâniküm
Kamû rûben ve dâfeküm
Kad râka’l-meşrûb
Ravâke’l-mahbûb
Nâdâ münâdi’ş-şeref
Afa’llâhu ammâ selef
يا من عود ون الوفا
انتم حسبنا و آفى
يا اهل المعروف
والجود الموصوف
عبدا للزنوب اعزف
عفاهللا عما سلف
مالى غير احسانكم
قمو رويا وضافكم
قدراق المشروب
رواق المحبوب
ونادى منادى الشرف
عفااهللا عماسلف
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.251
125
Beyâtî Şuğul1 s. 70
Güfte: Halil Nablûsî
Beste: ?
Allâhümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammed ve’l-âli’l-kirâm
Ebtedî bi’n-nesli fî medhi’l-beşîri men fî ğazvetî bedrî zallelehü’l-ğamâm
Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn alâ fadli’llâhi ihden li’s-selâm
Udhul’il-Medînete ve salli aleyhi kul yâ şâfi‘ fînâ aleyke’s-selâm
Yâ hayra’l-halâyık yâ sırra’l-vücûd yâ kenze’d-demâyık yâ nûra’z-zalâm
Kıf fî bâbi Cibrîl ev bâbı’n- nisâî ev fî bâbi’r-rahmeti ev bâbi’s-selâm
Allâhümme salli ale’l-Mustafâ mürşidunâ Muhammed ibn Abdullâh
Yâ ârif billâh melik bi’l-meyli Yâ Rasûlallâh yâ bedretellâh
Ve salâtullâhi tütlâ külle hînin alâ sırrillâhi tâhâ ve’s-selâm
Halil Nablusî yertemisu’r-rıdâ bi’l-ma‘nâ ve’l- kudüs ve’l-beyti’l-harâm
اللهم صل و سلم على سيدنا محمد واالل الكرام
ابتدى باالنسل فى مدح البشير من فى غزوت بدرى ظلله الغمام
الحمدهللا رب العالمين على فضل اهللا اهدا للسالم
ادخل المدينة وصل عليه قل يا شافع فينا عليك السالم
اليق يا سرالوجود يا آنزالدمايق يا نورالظال ميا خير الخ
قف فى باب جبريل او باب النساء او فى باب الرحمه او باب السالم
اللهم صل على المصطفى مرشدنا محمد ابن عبداهللا
رف باهللا ملك باالميل يا رسول اهللا يا بدراهللاا يا ع
وصالت اهللا تتلى آل حين على سر اهللا طه والسالم
بلسى يرتمس الرضا يا المعنى والقدس والبيت الحرامخليل نا
1 M.n: “Evrâd-ı Şerîf arasında okunur. Cumhur Durak.”
126
s. 71
Irâk İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Benim ol aşk bahresi denizler hayrân bana
Deryâ benim katremdir aşk oldu ummân bana
Şeriat ehli ırâk eremez bu menzile
Ben kuş dilin bilürem söyler Süleymân bana
Çün dosta gider yolum mülke erişti elim
Hak’tan söyler bu dilim ne kul ne sultân bana
Kâf dağı zerrem değil ây u kevneyn bana ne
Hak’dır aslım şek değil mürşiddir Kur'ân bana
Yoğ iken bu bârigâh sen vâr idin ey pâdişâh
Âh bu aşk elinden âh derd oldu dermân bana
Yûnus bu halk içre eksikliğin Hak bilür
Dîvân olmuş çalınur ne kul ne sultân bana
1 Irâk bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.65
127
s. 72
Irâk Cumhûr1
Güfte: Eşrefoğlu Rûmî
Beste: ?
Ey Allâhım beni senden ayırma
İlâhî beni senin cemâlinden ayırma
Benim şeyhim güldür ben ânın yaprağıyam
İlâhî gülü yapraktan ayırma
Eşrefoğlu senin kemter kulundur
İlâhî kulu sultândan ayırma
Seni sevmek benim dîn u îmânım
İlâhî dîn u îmândan ayırma
1 Irâk bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.46
128
s. 73
Irâk İlâhi 1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Aşkın ile âşıklar yansın yâ Rasûlallâh
İçip aşkın şarâbın kansın yâ Rasûlallâh
Şol seni seven kişi verir yoluna başı
İki cihân güneşi sensin yâ Rasûlallâh
Şol seni sevenlere kıl şefâat onlara
Mü’min olan tenlere cansın yâ Rasûlallâh
Âşık oldum dildâre bülbül oldum gülzâre
Seni sevmeyen nâre yansın yâ Rasûlallâh
Derviş Yunus'un cânı ilm ü şefâat kânı
Âlemlerin sultânı sensin yâ Rasûlallâh
1 M.n: “Ve Kıyâm İlâhîsi ve Cihangir Usûlu Tevhîd de okunur.”; Eyyüp Sultan Hatîbi Âşık Hâfız Ahmed Efendi’nin Beste-Isfahân ve Ferahnâk besteleri için bkz: Töre, c.VII, s.38-39,152-153; Hüseyni bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.84; Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.150; Sûznâk bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.23; Humâyûn bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.113; Hûzi bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.147; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.585-586
129
s. 74
Sabâ Durak ve Nevâ İlâhî 1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Açıldı çün bezm-i elest
Devr eyledi peymânesi
Ondan içenler oldu mest
Ayılmadı mestânesi
Aç gözünü hakkıyla bak
Oku Hüdâî’den sebak
Kâmil olurmuş ehl-i Hak
Doğmazdan evvel ânesi
1 Nevâ-Uşşâk bestesi için bkz.: Şengel, c.III, s.151; Aziz Mahmud Hüdâî’nin Nevâ besteleri için bkz: Şengel, c.III, s.165 ve 170; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.61-62
130
s. 75
Sabâ Cumhûr1
Güfte: Ümmî Sinân
Beste: ?
Acep hayrân oldum aşka uyaldan
Yanup püryân oldum aşka uyaldan
Ne ümmî fark ederim ne hûrî zebânî
Gül-i vîrân oldum aşka uyaldan
Uçtu mihnet-i râhat kuş uyandı
Derde dermân oldum aşka uyaldan
Sabredem dersem durmaz bu dilim
Söyler efsâne oldum aşka uyaldan
İlm-i hikmet ile doldu vücûdum
Ayn-ı irfân oldum aşka uyaldan
Kimisi der deli kimisi der uslu
Halka seyrân oldum aşka uyaldan
Sinan Ümmî eydür kalmadı hiç gâm
Özge sultan oldum aşka uyaldan
1 Dügâh bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.72
131
s. 76
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Aynî nazarat ve şebketî
Min aynî yâ aynî âh fi’l-haberi
Lâ yaktulenî illâ sivâ
Li’l-aynî yâ aynî âh fi’l-haberî
Fe kultü limen aşşaktehû
Min aynî yâ aynî âh fi’l-haberi
El-vaslu fe kālenî
Min aynî yâ aynî âh fi’l-haberî
عينى نظرت و شبكتى
من عينى يا عينى آه فى الخبرى
ال يقتلنى اال سوا
للعينى يا عينى آه فى الخبرى
فقلت لمن عشقته
من عينى يا عينى آه فى الخبرى
الوصل فقالنى
يا عينى آه فى الخبرى من عينى
1 Sabâ bestesi için bkz: ŞM, s.50; güftesi için bkz: Altıntop, s. 197
132
s. 77
Dügâh Tevşîh1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Kudûmün rahmet-i zevk u safâdır yâ Rasûlallâh
Zuhûrun derd-i uşşâka devâdır yâ Rasûlallâh
Hüdâî şefâat kıl eğer zâhir eğer bâtın
Kapına intisâb etmiş gedâdır yâ Rasûlallâh
1 Hüdâyî Aziz Mahmûd Efendi’nin Çargâh bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.168; Nevrûz bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.122; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.60–61
133
s. 78
Bestenigâr Cumhûr ve Tevşih1
Güfte: Selâmi
Beste: Selâmî
Bir muazzam pâdişâhsın ki kulundur cümle şâh
Kurb-i “ev ednâ”da vaz‘ oldu senin çün tahtgâh
Nüh felek heft-ü zemin ancak sana bir bârigâh
Emrine mahkûmdur âlem, her sözün vahy-i ilâh
Essalâtü vesselâmü ey hâdi-i râh-ı Hüdâ
Küntü âsî yâ şefîa’l- müznibîn işfa‘ lenâ
Kangı hâke bassa pây-i devletin ol Tûr olur
Cânib-i Hak’dan tecelliyât ile pür-nûr olur
Her nazarda aynına vech-i Hüdâ manzûr olur
Bu Selâmi hizmet-i na‘tin ile mağfûr olur
Essalâtü vesselâmü ey hâdi-i râh-ı Hüdâ
Küntü âsî yâ şefîa’l-müznibîn işfa‘ lenâ
1 M.n:” Bestenigâr-ı Hazreti Selâmi”; Zekâî Dede’nin Canfezâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s. 145; Zekâî Dede’nin Şevk-u Tarâb bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.74–75;
134
Rast Şuğul1 s. 79
Güfte: ? Beste:?
Yâ seyyide’l-kevneyni yâ hâdî yâ kurrate’l-ayneyn
Fî leyleti’l-isneyni nilte’l-makāme’l-âliyâ
Kalbî bi-medâhike tâbe yâ tâhira’l-ensâb
Ercûke yâ vehhâbu teşfe‘ lizenbi âdiyâ
Yâ men rakā’l-emlâke kasdî ene ru’yâk
Celle’l-lezî yâ hâtıme’l-enbiyâ
Ente’llezî cibrîlun bi’l-vahyi ve’t-tenzilî
Yâ hâize’t-tafdîli li’l-hakkı mürşidun hâdiyâ
Yâ men bease rahmeten li-hâzihi’l-ümmeti
Yâ kâşife’l-ğummeti eslıh bi-nazrin hâliyâ
Aleyke salla’llâh yâ hayra halkı’llâh
Mâ dâme zikrullâh tûle’l-müdâmeti âliyâ
Mea âlike illâ’l-emcâd ve’s-sahb zü’l-imdâd
Mâ nüyeşşiku kad inşâ deyru’r-rahâ ve’l-âfiyâ
يا سيد الكونين يا هادى يا قرة العينين
فى ليلت االثنين نلت المقام العاليا
قلبى بمداحك ناب يا طاهر االنساب
ارجوك يا وهاب تشفع لذنب عاديا
يا من رقى االمالك قصدى انا رؤياك
جل الذى يا خاتم االنبيا
انت اللذى جبريل بالوحى والتنزيل
ئز التفضيل للحق مرشد يا خا هاديا
يا من بعث رحمة لهذى االمة
يا آاشف الغمة اصلح بنظر حاليا
عليك صل اهللا يا خير خلق اهللا
ما دام ذآر اهللا طول المدامت عاليا
مع آلك اال مجاد و الصحب ذو االمداد
ما نيشق قد انشا دير الرخى والعافيا
1M.n: “Çargâh da okunur”; Rast bestesi için bkz: ŞM, s.18; güftesi için bkz: Altıntop, s.41
135
s. 80
Bestenigâr Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Libâbek eteytü yâ mevlây
Yâ yâ men yâ yâ men umrî
Müdden min zemân yâ mevlây
Eyâ gāyete’l-maksûd
Terdâ in radîte yâ Mevlây
Ârif yâ ma‘rifete’llâh
Hakka’l-ma‘rifeti yâ Mevlây
Ammâ na‘lem ente’llâh
Ve fî ittifâkın yâ Mevlây
Fi’z-zâhir ve fi’l-bâtın
Lem yezel yerâke yâ Mevlây
لبابك اتيت يا موالى
يا يا من يا يا من عمرى
مدا من زمان يا موالى
ايا غايت المقصود
ترضى ان رضيت يا موالى
عارف يا معرفت اهللا
حق المعرفت يا موالى
عما نعلم انت اهللا
و فى اتفاق يا موالى
فى الظاهر وفى الباطن
لم يزل يراك يا موالى
1 Sabâ notası için bkz: ŞM, s.49; güftesi için bkz: Altıntop, s.207
136
s. 81
Irâk Şuğul 1
Güfte: ?
Beste: ?
Ehderte lene’s-sabâ (m)
Tıybe ıyşen mine’l-habîb (m)
Kalbî lehü’s-sabâ (m)
Leyse’l-ıydü’l-yatıyb (m)
Ehlen ve merhaben sâfu’l-emri bi-rabbin (m)
Aynî taaccuben (m)
Leyse’l-îdü’l-acîb (m)
اهدت لن الصبا
شيا من الحبيبطبيب ع
فلبى له الصبا
ليس االيد اليطيب
اهال و مرحبا صاف اال مربرب
عينى تعجبا
ليس االيد العجيب
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.235
137
s. 82
Çargâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kum bi’d-dücâ ve’ğtenim yâ nâime’s-seharâ
Ve’scüd’il-mevlâ kerîm in lem terâhu yerâ
Muhammedun seyyidu’l-kevneyni ve’s-sekaleyn
Hayru’l-ferîkayni min Urbin ve min Acemin
قم بالدجا واغتنم يا نائم السحرا
والسجد لموال آريم ان لم تراه يرا
محمد سيدالكونين والثقلين
خيرالفريقين من عرب و من عجم
1 Rast bestesi için bkz: ŞM, s.2 ; güftesi için bkz: Altıntop, 44
138
Rast/ Sabâ Şuğul1 s. 83
Güfte: ?
Beste: ?
Nazartu bi-ayni’l-fikrî fîmâ li-hazretî
Âh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
Habîben tecellâ-i lil-kulûbi fehannetî
Âh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
Ve mâ zâle yer‘âni bi-ayni’l-meveddetî
Âh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
Fe ceddî Rasûlullâh a‘nî Muhammeden
Ene Abdülkādirî dâme ızzî ve rif‘atî
Âh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
نظرت بعين الفكرى فيما لحضرتى
آه يا هو يا هو يا هو
خبيبا تجالء للقولوبى فمنتى
آه يا هو يا هو يا هو
وما ذال يرعان بعين المودتى
آه يا هو يا هو يا هو
فجدى رسول اهللا اعنى محمدا
انا عبد القادر دام عزى و رفعتى
آه يا هو يا هو يا هو
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s. 54; güftesi için bkz:: Altıntop, s.28
139
Bestenigâr Şuğul1 s. 84
Güfte: ?
Beste: ?
İn rumte tuhyâ bi-azmi’l-mekînî
Ve teîşu dehran tavîle’l-yemîni
Fe’ slük tarîkaten bâze’l-mesûnî
Şahmi’l-enfâzî menâzil-i beriyyâ
Kutbu’r-Rabbânî samedânî nûrânî
Fe’ksud humâ hüm min külli cânib
Tü’tî efâzî ve terkusü seriyyâ
Bi’l-Ahmediyyâ nucûmu’l-ğayâhib
Kurrat uyûnî ve nedlin mevâhib
انرمت تحيا بعزم المكينى
و تعيش دهرا طويل اليمين
فسلك طريقت باذ المسونى
شخم االنفاذى منازل بريا
قطب الربانى صمدانى نورانى
فقصد هما هم من آل جانب
ترقث سرياتؤتى آواذى و
باالحمديا نجوم الغياهب
قرت عيونى و ندل مواهب
1 Güftesi için bkz::Altıntop, ,s.37
140
s. 85
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Arric yâ hâdî nahve’l-hımâ
Ve’nzil bi’l-vâdî vâdi’l-atîk
Ve’zkür eşvâk inde’l-habîb
Sârat ahbâbu ba‘de’l-işâ
Lâ tes’el bi-enne müz hemmelûn
Fevka’l-atlâli tilke’l-hıyâm
Salli yâ Rabbi ale’n-nebiyyi
Tâhâ men câe bi’l-beyyinât
عرج يا هادى نخو الحما
و نزل باالوادى وادالعتيق
واذآر اشواق عندالحبيب
صارت احباب بعد العشا
ال تسئل بان مزهلمنون
فوق اال طالل تلك الحيام
صل يا رب على النبي
طه من جاء بالبينات
1 Sabâ bestesi için bkz: ŞM, s.42; güftesi için bkz: Altıntop, s.205
141
s. 86
Çargâh/ Hicâz Şuğul 1
Güfte: ?
Beste: ?
Deâni’l-ğarâmu fî ışkıke mesel
Ve zâde fi’l-hiyâmi ve keyfe’l-amel
Yâ hubbe’s-sümer ve yekra’l-veter
Ve şürbe’l-müdâm fî davvi’l-kamer
Ve küllü mevâis ve annî rahal yâ sâhibe’s-sümer ve yekra’l-veter
Ve şürbe’l-müdâm fî davvi’l-kamer
Salâtu’l-kemâlî bi-evfâ selâm li-râdı’l-meâli imâmi’l-kirâm
Misbâhu’z-zalâmi şefîu’l-enâm kāle kirâmun kirâmu’l-beşer
دعان الغرام فى عشفك مثل
وزاد فى الهيام و آيف العمل
يا حب الثمر ويفر الوتر
وشرب المدام فى ضوى القمر
يا صاحب الثمر وبقرالوتروآل موائث و عنى رحل
المدام فى ضوى القمر وشرب
صالة الكمالى يا وفا سالم لراض المعا ل امام الكرام
مصباح الظالم شفيع االنام قال آرام آرام البشر
1 Hümâyûn bestesi için bkz: ŞM, s.97
142
s.86 (devâmı)
Çargâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Lefî rubâ âcil azzâ’l-ehyef sâcirînâ
Nehdû alâ necdî yekün tarîkan ize’s-senâ
Yâ müslimin şümte aleyye ve hakemen min’ed-danâ
Emüt ve lâ yedrî bi-kıssatî ehadün illâ ene
Emseytü fî ışkı’llezî menea dıyka hâdıun zelîl
Ve men âşık yubsır alâ muhibbî sabrun cemîl
Li’llâhi hüve semhun fi’l-bey’i velâ atakanî keyfe’s-sebîl
Avâidü’llâhi’llezî lâ tuhsâ fîhâ’l-münâ
لفى ربا عاجل عزى االهيف ثا جبرنا
نهد و على نجدى يكن طريقا اذ السنا
يا مسلمين شمث على وحكما من الضنا
امت والبدرى يقصتى احد االانا
سيت فى عشق النى منع ضيق حاضع ذليلما
ومن عا شق ببصر على فمبى صبر جميل
ح فى البيع وال تقن آيف السبيللعه هو سم
عوائد اهللا اللذى ال تحصى فيها المنا
1 Bkz: Altıntop, s.47
143
s. 87
Dügâh Tevşîh1
Güfte: Nakşî
Beste: ?
Nûr-i fahr-i âleme bir zerre olmaz âfitâb
Lâ’l-i nâbından numûne gevher-i yektâda tâb
Pâyine yüz sürmeğe müştâk dürür arş-ı berîn
Var kıyâs et kimdir ol peygamberî âlî cenâb
Hamdülilâh ravza-i pâkin ziyâret edeli
Oldu ey Nakşî derûnum mülküne çok feth-i bâb
1 Dede Efendi’nin hüseynî bestesi için bkz:Töre, c.6, s.50-51
144
Sabâ Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Kūlû şey’en lillâh yâ ibne’l-esyâd
Yâ sultân Ahmed yâ şeyhî ceddüke’s-sayyâd
Kālû lî mecnûn kultu’ş-şebû aklî
Ehdim dûnek dûne yâ şeyhî hâsılî imdâd
Kâlû lî tuhtûnî kultu li’l-fukarâ
Ehdim dûnek dûne yâ şeyhî hâsılî imdâd
قولوا شيأ اهللا يا بن االسياد
يا سلطان احمد يا شيخى جدك الصياد
قالو لى مجنون قلت الشبو عقلى
اهدم دونك دون يا شيخى حاصلى امداد
تحبتنى قلت للفقراقالو لى
اهدم دونك دون يا شيخى حاصلى امداد
Sabâ Şuğul s.88
Güfte: ?
Beste: ?
Fe hüve rûh leyse cismen mâ terâ
Min turâbin misli ecsâmi’l-verâ
Lev raâhu’ş-şemsü yevmen ve’l-kamer
Kāle celle’llâh mâ’hteda beşer
Kum ve’ş-hed bedru’l-ehibbâ
Ke’l-ferkad havl-i seriyyâ
Yâ seûlî saydun lî bi’l-vaslî
Kem mislü edhâ aliyyâ
فهو روح ليس جسما ما ترا
من تراب مثل اجسام الورى
لو رعاه الشمس يوما والقمر
قال جل اهللا ما هتدا بشر
قم والشهد بدر االحبا
آالفرقد حول ثريا
د لى الوصلىيا سؤلى حي
آم مثل اضحى علينا
145
Sabâ Şuğul1
Güfte: Ahmed Rifâî
Beste: ?
Fî hâleti’l-bu‘di rûhî küntü ürsilühâ
Takbelu’l-ardu annî ve hiye nâibetî
Ve hâzihî nevbetü’l-eşbâhi kad hadarat
Fe’mdüd yemînek key tahdâ bihâ şefetî
فى حالت العيد روحى آنت ارسلها
نقبل االرض عنى وهى نائبتى
وهذه نوبة االشباح قد حضرت
فامدد بيمينك آى تحضى بها شفتى
Sabâ Şuğul s.89
Güfte: ?
Beste: ?
Ücîru kesîrake yâ münyetî ücîru kesîrake ve bâlâtî
Âmil esîrake yâ sa‘di mân emsâ semîrake yefne’z-zemân
Hubbun şevânâ’l-ene an bedri’l-bânâ eşây rûh
Beşşây rûh bihâ cenâ nâzirûh sitây rûh uzzây rûh
Miskün yefî hubbun âtıruh bi’l-meyli bi’l-meyli min fertı’l-acîbî
اجير آسيرك يا منيتى اجير آسيرك و باالتى
عامل اسيرك يا سعد مان امسا سميرك يفنى الزمان
ا عن بدرالبانا اشاي روححب شوانا االن
بشاى روح بها جنا نا ظروح ستاى روح عذاى روح
مسك يفى حب عا طرح با لميل با لميل من فرط العجيبى
1 Dellâl Osmân’ın ve Hopçuzade Hacı Şâkir Efendi’nin, Bestenigâr besteleri vardır. bkz: Ergun, c.II, s.555; Altıntop, s.40
146
s. 90
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Ercû ehle’llâhi fî şiddetî mevlây
Men habbehüm fî kalbî hallâ ve fî mühcetî
Yâ ze’l-himmetî eğis yâ ceylânî fî kurbetî mevlây
Va‘tıf alâ niami’l-hâdî mevlây
Ale’l-himmetî eğis yâ Geylânî mevlây
Sabbu’l-velehânî yâ ze’l-himmetî mevlây
Tâbe’s-semâî yâ rıfkatî mevlây
Tâbe’s-semâî ve şeyhunâ mevlây
İbne’r-Rufâî ale’l-himmetî
Ebâ ferrâci yâ umdetî mevlây
Ebâ ferrâci ceddün lenâ mevlây
Ve’n-ni‘me’r-râcî yâ ze’l-himmetî
Sir yâ refîkî yâ umdetî mevlây
Sir yâ refîkî ve’ksud hımâ mevlây
Şeyhî ed-Dessûkî ale’l-himmetî
Huz yâ münâî le-mühcetî mevlây
Huz yâ münâî ve şeyhunâ mevlây
Seyyid Sa‘deddîn yâ ze’l-himmetî
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.194
147
s. 90 (devâmı)
ارجو اهل اهللا فى شتتى موالى
من حبهم فى قلب خال وفى مهجتى
يا ذالهمتى اغث يا جيالنى فى آربتى موالى
واعطف على نعم االهادى موالى
تى اغث يا آيالنى موالىعلى الهم
حب الولحانى يا ذالهمتى موالى
طاب السماعىبارفقنى موالى
موالىطاب السماعى وشيخنا
اين الرفاعى على التمنى
ايا فراج يا عمدتى موالى
ايا فراج جدلنا موالى
يا ذالهمتى*والنعم الراحب
سريا رفيقى يا عمدتى موالى
سريا رفيقى و افصد حما موالى
شيخى الدسوقى على الهمتى
حذ يا منائ لمهيمتى موالى
حذ يا منائ وشيخنا موالى
سيد سعدالدين يا ذالهمتى
148
s. 91
Sabâ Cumhûr1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Kandedir cehl ile zulmet nefs-i su‘bânındadır
Kandedir ilimle hikmet bil ânı cânındadır
“Küntü kenz”in sırrını buldunsa sen de Mısrıyâ
“Külle yevmin Hû” yu anla Hû senin şânındadır
1 Sabâ notası için bkz: Şengel, c.II, s.96–97
149
s. 92
Hüzzâm Demdeme 1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
İsm-i sübhân virdin mi var
Bağçelerde yurdun mu var
Bencileyin derdin mi var
Garib garib ötme bülbül
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dert de sen katma bülbül
A bülbülüm uslu musun?
Kafeslerde besli misin?
Bencileyin dertli misin?
Garib garib ötme bülbül
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dert de sen katma bülbül
1 M.n: “Sabâ ilâhî de okunur”; Sabâ notası için bkz: Şengel, c.II, s.130; Süleyman Erguner’in Beyâtî Arabân bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.164
150
s. 93
(Mâba‘di / devâmı))
Yûnus cemâlin pâk derken
Cihânda mislin yok derken
Seher vakti yâ Hâk derken
Bizi de unutma bülbül
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dert de sen katma bülbül
151
s. 94
Sabâ İlâhi /Kıyâm İlâhisi1
Güfte: Derviş Yûnus
Beste: ?
Gelin ey âşıklar gelin (Hû Mevlâm Hû)
Bu menzil uzağa benzer ( Hû Mevlâm Hû)
Nazar kıldım şu dünyaya ((Hû Mevlâm Hû))
Kurulmuş tuzağa benzer (Hû Mevlâm Hû)
Bir pîrin eteğin tuttum (Hû Mevlâm Hû)
Ona velî deyüp gittim (Hû Mevlâm Hû)
Nice yüz bin günâh ettim (Hû Mevlâm Hû)
Her biri bir dağa benzer (Hû Mevlâm Hû)
Çağla Derviş Yûnus çağla (Hû Mevlâm Hû)
Sen özünü Hakk’a bağla (Hû Mevlâm Hû)
Ağlar isen başına ağla (Hû Mevlâm Hû)
Elden vefâ yoğa benzer (Hû Mevlâm Hû)
1 Sabâ besteleri için bkz: Şengel, c.II, s. 105 ve Töre, c.IX, s.202
152
s. 95
Bestenigâr İlâhî1
Güfte: Hakkı
Beste: ?
Yanup derd-i elemlerle
Ağlama gönül ağlama
İnleme gönül inleme
Gelür geçer bu demlerle
Ağlama gönül ağlama
İnleme gönül inleme
Hakkı’yı zebûn eyledi
Ciğerini hûn eyledi
Yaşını ceyhûn eyledi
Ağlama gönül ağlama
İnleme gönül inleme
1 Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.137
153
s. 96
Hicâz Cumhûr1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Esmâ-i İlâhî’de bî-had hünerim var
Her demde semâvât-ı urûca seferim var
Gönlüm göğünün yıldızının hiç adedi yok
Her burçda benim bin güneşim bin kamerim var
Bununla bir oldu dem-i Îsâ ile Mısrî
Gönlüme dahî ne gelirim ne giderim var
1 Zirgüleli Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.122
154
s. 97
Sabâ Durak1
Güfte: Gafûrî
Beste: ?
Sürüp dergâhına rûy-i siyâhım
Umarım affola cürm-ü günâhım
(meyân)
Penâhım Hâlıkım Rabbim İlâhım
Hüdâvendim Efendim Pâdişâhım
Gafûrî’nin edüp derdine tımâr
Cemâlin nûruna eyle sezâvâr
(meyân)
Keremlerle lütuflarla eyle her bâr
Hüdâvendim Efendim Pâdişâhım
1 Güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.262
155
s. 98
Sabâ İlâhi1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Olmayıcak senden atâ kul neylesin yâ Rabbenâ
Dâim işim sehv ü hatâ kul neylesin yâ Rabbenâ
Uçup kafesten andelîb koma Hüdâî’yi garîb
Et gülşen-i vaslın nasip kul neylesin yâ Rabbenâ
1 Sermüezzin Rifat Bey’in Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.125
156
s. 99
Dügâh Tevşîh1
Güfte: Enverî
Beste: ?
Ey şehinşâh-ı serîr-i enbiyâ
Vey sipehsalâr-ı Halîl-i inkıyâd-ı asfiyâ
Ey vücûd-i pâk ey nûr-i musavver pürziyâ
Mevlid-i sultân-ı kevneyn Muhammed Mustafâ
Sabâ Şuğul2
Güfte: ?
Beste:
Linnâsi îdü ve ene indî îdân
Yâ yâ rûhî yâ yâ cismî amân Abdülkādir
şey’en lillâh
Li-enne cismî kafesî mînâ ale’l-îdân
Yâ sâhî bil-leyâlî ve usilnâ îdân
Ve bülbüli’l-kurbi ağnâ lî ale’l-îdân
للناس عيدوانا عندىعيدان
يا يا روحوى يا يا جسمى آمان عبد القادر
شيا اهللا
الن جسمى قفسى منا على العيدان
يا صاحى باليللى و عسلنا عيدان
و بلبل القريب اغنالى على العيدان
1 Yusuf Çelebi’nin Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c. III, s.14 2 Güftesi için bkz:,Altıntop, s.201
157
s. 100
Sabâ İlâhî 1
Güfte: ?
Beste: ?
Söyle selâmım ey sabâ oldukça ruhsâr-ı harem
Ol ravza-i pâke olan anda nebiyy-i muhterem
Sallû alâ nûri’l-Hüdâ mahbûb-i Rabbî zü’l-kerem
Sallû alâ bedri’d-dücâ mahbûb-i Rabbî zi’n-niam
Ol nûr-i Enver sadr-i mahbûb-i Zîşân Ahmed
Âyine-i vech-i ahad maksûd-i muhtâr efendim
1 Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.111
158
s. 101
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
El-îdu’l-ekber yâ raşâhî ve’ş-şiyem
Meded ey mevlây sâidûnî yâ Rufâî
Âh lev tezurnî yâ Rufâî
Hiye ve’ş-şiyem meded ey mevlây
العيداالآبر يا رشاهى والشيم
مدوى موالى ساعدونى يا رفاعى
لو تزرنى يا رفاعىآه
هى والشيم مدوى موالى
(Musahhah olarak kaydedilmiştir) 2
El-îdu’l-ekber lev tezurnî yâ raşâ hilve’ş-şiyem
Sâidûnî yâ Rufâî ene kad sabâ cismî adem
El-hevâ adhâ fuâdî vâberâ cismî’s-sekām
Yâ terâ ebluğ murâdî ve şâhidun bedru’t-temâm
Kalle sabrî bi-ihtiyâcî hâkezâ Rabbî hakem
Kad sebânî tarfu lahza hâcibû hattı’l-kalem
العيد اآبر لو تذرنى يا رشاحلوالشيم
ساعدونى يا رفاعى انا قدحا جسمى عدم
الهوى اضخى فوأدى وابرى جسم السقام
يا ترى ابلغ مرادى وشاهد بدرالتمام
قل صبرى باختياجى هكذا ربى حكم
سبانى طرف طرظ حاجبوا حط القلمقد
1 M.n: “Bayramda okunur.” 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.195
159
s. 102
Irâk Tevşîh1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Doğdu ol şâh-ı risâlet bastı arş üzre kadem
Saldı ol nûr-ı nübüvvet pertevin fevka’l-ümem
Çalınıp tabl-ı beşâret geldi şâh-ı enbiyâ
Gulgule doldu cihân kondu ol sâhib-i ilm
Nûr-i vechinden alındı encüm ü şems ü kamer
Bahr-i ilminden bilindi hikmet-i levh ü kalem
Merhabâ yâ Mustafâ ey nûr-i ayn-ı asfiyâ
Merhaba yâ sâhibe’l-mi’râc fî tâci’n-nizâm
Gelmeseydin âleme sen halk olmazdı cihân
Dostluğuyla yaratıldın ey nebiy-yi muhterem
Biz günâhkâr ümmete sen şâhı irsâl eyledi
Hamdülillâh sana ümmet eylemiş ol zî-kerem
Yâ Rasûlallâh şefaat kıl Niyâzî-yi mücrime
Şol zaman kim baş açık yalın ayak kan ağlaram.
1 Nûreddin Dergâhı Zâkirbaşısı Şeyh Münir Efendi’nin Irâk bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.81; Tebrîz bestesi için: Şengel, c.I, s.116; Abdülkādir Bey’in Hüzzâm bestesi için: Töre, c.V, s.136; Seyyid Abdülkādir Bey’in Şevk-u Tarâb bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.82
160
s. 103
Hüzzâm İlâhî1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Bağrımda biten yaşlar Muhammed’in aşkındandır
Du çeşmimden akan yaşlar Muhammed’in aşkındandır
Her şâm u seher yandığım bu âlemden usandığım
Çerh ile semâ döndüğüm Muhammed’in aşkındandır
Dahl edenler devrânıma ermediler seyrânıma
Kıydığım tatlı cânıma Muhammed’in aşkındandır
Yüreğim dağladıklarım su gibi çağladıklarım
Derd ile ağladıklarım Muhammed’in aşkındandır
Görün Seyfullâh’ın kasdın sever Allâh’ın dostun
Sorarlarsa niçin mestsin Muhammed’in aşkındandır
1Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.170–171
161
s. 104
Eviç İlâhî1
Güfte: Meftûnî 2 (II. Mustafa Han)
Beste: ?
Allâh Rabbî lâ yezâl yâ vâhidu yâ zü’l-celâl
Ey pâdişâhî bî zevâl yessir lenâ hayra’l-umûr
Vakt-i seher feryâdımız arşa çıkar efgânımız
Cürm ü hatâdır kârımız yessir lenâ hayra’l-umûr
Senden erişmezse amân olur kamû işler yaman
Yâ vâhidu kevn-i mekân yessir lenâ hayra’l-umûr
Meftûnî âcizdir garîb lütfunden etme bî nasîb
Yâ vâhidu hayyu yâ mucîb yessir lenâ hayra’l-umûr
1 Eviç bestesi için bkz: Töre, c.VII, s.110–111 2 1703’te vefât eden Osmanlı Hükümdârı Sultân II. Mustafâ ,<< İkbâlî>> ve <<Meftûnî>> mahlaslarıyla şiirler yazmıştır.
162
s. 105
Hüseynî İlâhî 1
Güfte: Abdülahad Nûrî
Beste: ?
Yanmaktan usanmazam pervânemiyem bilmem
Hiç sonunu saymazam dîvânemiyem bilmem
Her şâm u seher zârım gûş eylemez ol yârım
Bakmaz bana hünkârım bîgânemiyem bilmem
Dil-hâne harâb oldu yıkıldı türâb oldu
Her cânibi bâb oldu vîrânemiyem bilmem
Kalbimde ocağım var bu sînede dağım var
Ateşte durağım var hep yânemiyem bilmem
Nûrî dem u dehşette bahr-i gam-i firkatte
Ka‘r-ı yem-i hayrette dürdânemiyem bilmem
1 Mn: “Muharremde okunur”; Hüseynî bestesi için bkz.: Töre, c.VI, s.48
163
s. 106
Uşşâk İlâhî
Güfte: Selâmi Ali Efendi
Beste: ?
Emr-i Hakk’ı tutmayan âdem şerîatten çıkar
Râh-ı pîre gitmeyen sâlik tarîkatten çıkar
Felek şer’i bâd-ı himmetle tarîkat bahrine
Girmeyenler dürr-ü mercân-ı hakîkatten çıkar
Çâr-ı bâbı ma‘rifettir ârife fetheylemek
Bulmayan miftâh-ı aynı hikmetten çıkar
Kıble-i ma‘nâda kāim ol sivâdan et vudû
Bilmeyenler kıblesin râh-ı selâmetten çıkar
Noktanın sırrı Selâmî bâ-ı bismillâh’tadır
Dikkat etsen vahdetin ma‘nâsı kesretten çıkar
164
Sabâ Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ gazâlî el-mâsî tehî bi’l-acîbî cânım yâ acîbî hey hey
Ze’l-haşâ mir’atî bi-rif’atî cânım bi-rif’atî
Âh lev tesmeu ze’l-haşâ ve’l-meylî cânım ve’l-meylî
Kâne kasdî anhu Selmâ bi’l-meylî cânım bi’l-meylî
يا غزالى الماسى تهى بالعجيبى جانم يا عجيبى هى هى
والحشا مرأتى يرفقبى جانم يرفعنى
آه لو تسمع ذالحشا والميلى جانم والميلى
االميلى جانم بالميلىآان قصدى عنه سلما ب
Sabâ Şuğul1 s. 107
Güfte: ?
Beste: ?
El-hubbu min sâfi’n-niyye hayru’s-sıfâti’l-merdıyye
Şeribtü min sâfi’l-müdâme min şerâbi’l-bekriyye
Kad lezze li’s-sâfi’l-meşreb min hâbbeti’l-bâzü ve’l-eşheb
Visâlenî ni`me’l-mezheb hecrî sivâ fi’l-külliyye
Mâ hıye zalâmi’t-tahfîfi râkî makāme’l-kudsıyye
Sultânu ehli’t-tahkîk ba‘de’l-imâmi’s-sıddîk
الحب من صاف النيه خير الصفات المرضيه
يه شربت من صاف المدامه من شراب البكر
لمشرب من حابة الباذ واالشهب قد لذ ل الصاف ا
و صالنى نعم المذهب هجرى سوا فى الكليه
ه ما هى ظالم التحفيف راقى مقام القدسي
سلطان اهل التحقيق بعد االمام الصديق
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.208; bestekârı Zekâî Dede olarak kayıtlıdır.
165
s. 108
Sabâ Durak
Güfte: Hakkı
Beste: ?
Her nefeste bir tecelli-i Hüdâ ister gönül
Kendüye bu gurbet içre âşinâ ister gönül
Hakkıyâ mahrem bulunmaz râh-ı aşka şu zamân
Halk-ı âlemde ânın çün ihtifâ ister gönül
Sabâ Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Kad melekte kalbî bedru cemâli
Ve rameyte min lutfike sehme’n-neyâlî
Vâsılnî ve’r-hamnî yâ ze’l-ğazâlî
Ve’s-el annî ehleke yâ safîra’s-sinî
Sârî sârî sâfeynî cerhake’l-mebnî
Hecruke ehramen li-vaslike kātilî bâlî
قد ملكت قلبى بدر جمالى
و رميت من لطقك سهم النيالى
واصلنى وارحمنى يا ذالغزالى
واسئل عنى اهلك يا صفير السنى
صار صار صاقينى جرخك المبنى
الى هجرك احرمن لوصلك قاتلى ب
166
s. 109
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Rîha’s-sabâ in merrayte le-urbi vâdi necdî
Sellim alâ sâdâtî ve’ş-rah lehüm mâ ındî
Indî rasâilü eşvâk kad heyyyecet eşcânî
Ebeytü leyl hiye sehrân
Eşkû limen eblânî
Ercû limen eblânî
رب واد نجدىريح الصبا ان مريت لع
سلم على ساداتى
واشرخ لهم ما عندى
عندى رشائل اشواق قد هيجت اشجانى
اوبيت ليل هي سهران
اشكو لمن ابالنى
النىبارجولمن ا
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.204; Sabâ bestesi için bkz: ŞM, s.47
167
s. 110
Sabâ Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Meded meded yâ Rufâî tâatun leke sibâî
Yâ sâkin ümmü ubeyde aklî fî hubbike zâî
İbnu’r-Rufâî Mansûr şeyhu’l-arca ve’l-meysûr
Yâ şeyhî minke destûr yâ Ahmed yâ Rufâî
Meded meded yâ Rufâî tâatün leke Sibâî
Yâ sâkin ümmü Ubeyd aklî fî hubbike zâî
İbnü’r-Rufâî hayyâ şeyhu’l-urcâ ve’l-miyâ
Yâ şeyhî nazran leyâ edriknâ yâ Rufâî
Meded meded yâ Rufâî tâatun leke sibâî
Yâ sâkin ümmü ubeyde aklî fî hubbike zâî
İbnu’r-Rufâî fi’l-busrâ şeyhu’l-urcâ ve’n-nasrâ
Yâ şeyhî minke nazrâ yâ Ahmed yâ Rufâî
مدد مدد يا رفاعى طاعت لك ثباعى
يا ساآن ام عبيده عقلى فى حبك ضاعى
صور شيخ العرجبا والميسور ابن الرفاعى من
يا شيخى منك دستور يا احمد يا رفاعى
مدد مدد يا رفاعى طاعتلك ثباعى
يا ساآن ام عبيد عقلى فى حبك زاعى
ابن الرفاعى حيا شيخ العرجبا والميا
يا شيخى نظرا ليا ادرآنا يا رفاعى
مدد مدد يا رفاعى طاعت لك ثباعى
ىيا ساآن ام عبيده عقلى فى حبك ضاع
ابن الرفاعى فى البصرا شيخ العرجا والنصر
يا شيخى منك نظرا يا احمد يا رفاعى
168
Sabâ Şuğul1 s.111–112
Güfte: Ebûbekr-i Sıddîk
Cüd bî lutfek yâ ilâhî men lehû zâdun kalîl
Müflisun bi’s -sıdkı ye’tî ınde bâbike yâ celîl
Zenbuhû zenbun azîmun fe’ğfiri’z-zenbe’l-azîm
İnnehû şahsun ğarîbun müznibun abdun ez-zelîl
Minhu isyânun ve nisyânun ve sehvün ba‘de’s-sehvin
Minke ihsânun ve fadlun ba‘de i‘tâi’l-cezîl
Kāle yâ Rabbi zunûbî misle ramlin lâ yuad
Fa‘fu annî külle zenbin ve’sfahî ‘s-safhi’l-cemîl
Keyfe hâlî yâ İlâhî leyse lî hayru’l-amel
Sûu a‘mâlî kesîrun zâdu tâatî kalîl
Âfinî min külli dâin ve’fney annî hâcetî
İnne lî kalben sekîmen ente men yeşfi’l-alîl
Kul nârî ubrudî yâ Rabbi fî hakkı kemâ
Kultü kulnâ yâ nâru kûnî ente fî hakkı’l-Halîl
Ente şâfî‘ ente kâfî fî mühimmâti’l-umûr
Ente Rabbî ente hasbî ente lî ni‘me’l-vekîl
Rabbi heb lî kenze fadlin ente vehhâbun kerîm
A‘tınî mâ fî zamîrî dellenî hayra’d-delîl
Heb lenâ mülken kebîran neccinâ mimmâ nehâf
Rabbenâ iz ente kādî ve’l-munâdî Cebrâîl
Eyne Mûsâ eyne Îsâ eyne Yahyâ eyne Nûh
Ente yâ Sıddîk âsî tüb ile’l-mevle’l-celîl
1 Hacı Fâik Bey’in Sabâ bestesi için bkz: ŞM,s.45; abk: Türk Mûsikîsi Klâsiklerinden- İlâhîler II, İstanbul Konservatuvarı Neşriyâtı, İstanbul 1993, s.114;güftesi için bkz: Altıntop, s.200
169
s.111–112 (Sabâ Şuğul devâmı)
جد بى لتفك يا الهى من له ذاد قليل
يا جليلمفلص بالصدق يأ تى عند با بك
ذنبه ذنب عظيم فاغفر الذنب العظيم
انه شخص غريب مذنب عبد الذليل
من عصيان و نسيان وسهو بعد السهو
منك احسان و فضل بعد اعطاء الجزيل
قال يا ربى ذنوبى مثل لمل ألبعد
فاعف عنى آلذنب واصفح الصفح الجميل
آيف حالى يا الهى ليس لى خير العمل
طاعاتى قليلسوء اعمالى آثير ذاد
عافنى من آل داء و اقضى عنى صاحبتى
ان لى قلبا سقيما انت من يشفى العليل
قل نادى ابروى يا رب فى حقى آما
قلمت قلمنا يا نار آونى انت فى حق الحليل
انت شافع انت آافى فى مهمات االمور
انت ربى انت حسبى انت لى نعم الوآيل
رب هب لى آنزفضل انت وهاب آريم
عطنى ما فى ضميرى دلنى خير الدليلا
هب لنا ملكا آبيرا نجنا محانخاف
ربنا اذانت قاضى والمنادى جبرائيل
اين موسى اين عيسى اين يحيى اين نوح
انت يا صديق عاصى تب الى المول الجليل
170
s. 113
Bestenigâr İlâhî1
Güfte: Sünbülî
Beste: ?
Gel ey sâlik diyem bir söz ki haktır
İşitir Hakk’ı ol kim Hak kulaktır
Hadîs Hak’dır Hak söz hakîkat
Eğerçi söyleyen dildir dudaktır
Şular kim geçmedi cân u cihândan
Ne duydu aşkı vü ne duyacakdır
Sorarsan hânkâh-ı aşkı âbid
Makām-ı alîdir ulu ocakdır
Münevver olunmaz zühd ile zâid
Ânın yeri kavillu bir bucâktır
Kalanlar zühd ü takvâda mukarrer
Sefer ehli değildir oturaktır
Şiâr-ı aşkı benden sorar isen
Cunûnu âh u vâh ağlamaktır
Şerâb-ı aşk içmiş Sünbülî çün
Velâkin mest eden şol son ayaktır
1 Dede Efendi’nin Dügâh bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.58
171
s. 114
Sûzinâk İlâhî / Durak ve Kıyâm İlâhisi1
Güfte: Ümmî Sinân
Beste: ?
Erenlerin sohbeti ele giresi değil
İkrâr ile gelenler mahrûm kalası değil
İkrâr gerek bir ere göz açıp dîdâr göre
Sarrâf gerek cevhere nâdân bilesi değil
Bir pınârın başına bir destiyi koysalar
Kırk yıl anda durursa kendi dolası değil
Ümmî Sinân yol âyân oluptur bellü beyân
Dervişlik yolu hemân tâc u hırkası değil
1 Şeyh Mes’ûd Efendi’nin Sûzinâk bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.14–15 ; M.n: “Ve cihângir usûlünde de okunur”
172
s.115
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kum yâ emîra’l-ğızlân keyfe’t-tarâh
Ve’sma‘ li-savti’l-adnânî fî istıbâh
Ve terakkun billâhi lâ ve alâ tarfü’s-sâh
Ve’l-hubbu kad vefânâ fî vakti’s-sabâh
Lâ hattun şimûse’l-îdân fî ardı’l-hân
Ve’t-tayri fevka’l-ağsân ğanâ ve lâh
قم يا امير الغزالن آيف الطراح
وسمع لصوت العدنان فى اصطباح
وترق بلله ال و على طرف الساح
والحب قد وفانا فى وقت الصباح
ان فى ارض الحانال حت شموس العيد
والطير فوق االغصان غنا والح
1 Rehâvî bestesi için bkz: ŞM, s.24; güftesi için bkz: Altıntop, s.46
173
s. 115 (devâmı)
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kul li-sâika’l-ibili lâ temurru bi’l-aceli inne havlenâ arabun
Yâ mevlây yâ mevlây sâhiratün bi’l-makalî
Yâ ma‘şera’n-nüdemâ ve’s-sâdâti ve’l-kudemâ sâfirun ve a‘lâ necden
Yâ mevlây yâ mevlây misle mâ vecedte ene…
Kad vecednâ kamrî kad fâk ale’l-kadrî ve delelû yüslihû
Yâ mevlâye yâ mevlâye ze’l-asâ mislî ene
Ve salâtun tütlâ alâ men rakâ’l-a‘lâ’l-alâ tâhâ melâzil melâ
Yâ mevlây yâ mevlây ertecî yeşfe‘nâ
قل لصائق االبل التمر بالعمل ان حولنا عرب
يا موالى يا موالى ساهرة بالمقلى
يا معشر الندما والسادات والقدما سافر واعلى نجدا
يا موالى يا موالى مثل ما وجدت انا
قد وجدنا قمرى قد فاق على القدرى ودللو يسلحوا
والى ذالعتا قلبى انايا موالى يا م
و صالة تتلى على من رقى االعلى العال لم مالزل مال
يا موالى يا موالى ارتجى وا شفعنا
1 Güftesi için bkz: : Altıntop, s. 218
174
s.116
Rast Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Mâ aleynâ mâ aleynâ (mükerrer)
İz verandâ vertübiyâ (mükerrer)
Hubbuhû yüclâ aleynâ müzbihî (mükerrer)
Vecden seniyyâ (mükerrer)
Salli yâ Rabbi’l-enâmi
Alâ misbâhi’z-zalâmi
Ve alâ ehli’l-kirâmi
Ve’s-sahâbi’l-ecmeıyyâ
ما علينا ما علينا
اذ وردنا ورتبيا
حبه يجلى علينا مذبه
و جدا سنيا
صل يا رب اال نامى
على مصباح الظالمى
و على اهل الكرامى
و الصحاب االجمعيا
1 Rast bestesi için bkz: ŞM, s.20; güftesi için bkz: Altıntop, s. 42
175
116 (devâmı)
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Lekad bede’tü bismillâhi müftetihan
Ezkâ’l-mehâmidi hamde’llâhi fe-fethan
Musalliyen bi’s-salâti’llâhi ekmeluhâ
Meded meded meded meded meded meded meded
Ale’n-nebiyyi fîhi’s-sübüle’l- hüdâ teduhan
لقد بدأت بسم اهللا مفتتحا
ازآى المحامد حمد اهللا ففتحا
مصليا بالصالة اهللا اآملها
مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد
ضحاعلى النبى فيه السيل الهدا ت
1 Zekâî Dede’nin Sabâ bestesi için bkz: ŞM, s.39 ; güftesi için bkz: Altıntop, s.206
176
Sabâ İlâhî1 s. 117–118
Güfte: Seyfî Beste: ?
Bihamdillâh ki İslâmım delîlim Mustafâ geldi
Emîrim rehberim şâhım Aliyyü’l-Murtazâ geldi
İmâmım ol kerem kânım nice ben sevmeyem ânı
Rasûlun ol kurrate’l-aynı Hasan hulkı’r-rızâ geldi
Fedâ olsun âna cânım ki oldur dînim îmânım
İki âlemde sultânım Hüseyn-i Kerbelâ geldi
Ana ins u melek bende en ednâ bendesi bende
Cihânın kutb u âlemde Ali Zeyne’l-abâ geldi
Muhammed ol Bâkır şâhım imâm Câfer dürür mâhım
Bulardan İmâm Mûsâ ‘l-Kâzım ki nûr-i Hüdâ geldi
Yüzüdür kāf ve’l-Kur’ân göründü Kâ‘be-i irfân
Cihâna rahmet-i Rahmân Ali Mûsâ’r-Rızâ geldi
Takî şâh-ı velâyettir takî nûr-i hidâyettir
Yollar makbûl-ı hazrettir ki bize rehnümâ geldi
İmâm askerî kıblem eşiği taşıdır Kâ‘bem
Yolunda cân u baş vermen bana gâyet safâ geldi
Muhammed Mehdî-i âhır gele ola bir gün zâhir
O vaktin harrâcı münkir bu dergâhtan cüdâ geldi
Behey derviş gözün aç bak cihâna bânler
Buların bastığı toprak gözüme tûtiyâ geldi
Sözün Seyfî ilâhîdir cevâbın nutk-ı şâhîdir
Hakîkat burc-ı mâhıdir bu yola bî- riyâ geldi
1 Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.135
177
s.119
Sabâ Bûselik ve Acem Âyin-i Şerîf1
Güfte: Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Beste: Hammâmîzâde Sermüezzin Hazreti şehriyârî İsmâil Dede
Âteş ne-zened der dili mâ illâ Hû yâ Hû yâ men Hû
Kûteh ne-küned menzili mâ illâ Hû yâ Hû yâ men Hû
Ger âlemiyân cümle tabîbân bâşed yâ Hû yâ men Hû
Hallî ne küned müşkili mâ illâ Hû yâ Hû yâ men Hû
Hey hey ne acâib bezemiş hüsn ile Bârî / Bu sûret-i yâri bu nakş-ı nigârı
Her ehl-i nazar kim göre tahsin ola kârı / Bu çeşm u izârı kalmaya karârı
Uşşâkı katâr eyledi aşk içre Muhammed / Ol şâh-ı mümecced ol matlab-ı maksad
Ey üştür-dil sen ola gör pîş ü katârı / Çek aşk il Bâri bî derd ile hârı
Ben bilmez idim gizli ayân hep sen imişsin / Yâr yâr ma‘bûdum Allâh
Tenlerde vü canlarda nihân hep sen imişsin / Yâr yâr ma‘bûdum Allâh
Senden bu cihân içre nişân ister idim ben / Yâr yâr ma‘bûdum Allâh
Âhir bunu bildim ki cihân hep sen imişsin / Yâr yâr ma‘bûdum Allâh
Dost dost maksûdum Allâh / Âh pîrim destgîrim mahbûb-ı men
1 Hammâmîzâde’nin acem makāmında bestelenmiş bir âyin-i şerîfi yoktur. Fakat Sabâ Bûselik makāmında bir âyin-i şerîfi vardır. ;Sabâ Bûselik âyin-i şerif’in notası için bkz.: Sadeddin Heper, Mevlevî Âyinleri (MA), Konya Turizm Derneği Yayını, 1974, s.227
178
s. 120
Sabâ İlâhi1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Aşkın meyine ben kâne geldim
Şevkin nârına hoş yâne geldim
Allah Hû Mevlâm Hû cevlâne geldim
Ümmi Sinân’ın hâk-i pâyine
Sürmeye yüzüm sultâne geldim
Allah Hû Mevlâm Hû cevlâne geldim
Yâremi bildim yârdan imiş
Bunda Niyâzi Lokmân’e geldim
Allah Hû Mevlâm Hû cevlâne geldim
1 Şevkutarâb bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.78; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.515
179
s. 121
Sabâ İlâhî
Güfte: Nûrî
Beste: ?
Aşkınla cânım tendedir tende
Dile sultânım bendedir bende
Aman Allâhım bende kıl bende
Nûrî ol âşık aşkınla yanık
Dâim ol âşık zindedir zinde
Aman Allâhım bende kıl bende
180
s. 122
Sabâ Cumhûr1
Güfte: Hakkı
Beste: ?
Melekler hâzır olmuştur niçün tevhîde gelmezsin
Kamû ervâhla dolmuştur niçün tevhîde gelmezsin
Bulanlar Hakkıyâ Hakk’ı bulur tevhîd ile şol kim
Ânı bulmaz ne bulmuştur niçün tevhîde gelmezsin
Hızır bunda anlar bunda erbâb-ı safâ bunda
Gelenler cümle gelmiştir niçün tevhîde gelmezsin
1 Şeyh Sâdık Efendi’nin Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.147
181
s. 123
Uşşâk Tevşîh1
Güfte: Neccârzâde Rızâ
Beste: ?
Kıble-i ehl-i safâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
Kâ‘be-i kûy-i vefâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
Sidre oldu kāmet-i tûlinin âvâzesi
Surûr-i tenhâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
Kaygûsuna nişân oldu gümân ebrûleri
Menzil-i garîb-i sır oldu Cenâb-ı Mustafâ
Kasr-ı “mâ evhâ”da gördü Zât-ı vahdeti güllerin
Bülbül-i bâğ-ı likā oldu Cenâb-ı Mustafâ
Leyletü’l-esrâ harâmdan eyleyüp geşt ü güzâr
Zulmet-efrûz-i dücâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
(meyân)
Hâdî-i râh-ı Rızâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
Mustafâ’ya rehnümâ oldu Cenâb-ı Mustafâ
1 Uşşâk bestesi için bkz: Töre, c.IX, s.183; Dügâh-ı Kadîm bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.56; güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.559
182
s. 124
Sabâ İlâhi1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Aşkın aldı beni benden Mevlâm seni (sen) isterem seni
Ben yanarım Allâh dünü günü Mevlâm seni (sen) isterem seni
Eğer beni yandırsalar külüm göğe savursalar
Zerre ve külli çağırsalar Mevlâm seni (sen) isterem seni
Cennet dedikleri birkaç evle birkaç hûri
İsteyenler Allâh vere ânı Mevlâm seni (sen) isterem seni
Âşıklara Allâh dünyâ gerek sâdıklara Allâh ukbâ gerek
Mecnûnlara Allâh Leylâ gerek Mevlâm seni (sen) isterem seni
Dervîş Yûnus benim adım günden güne artar derdim
İki cihânda maksûdum Mevlâm seni (sen) isterem seni
1Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s. 134; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.192–193
183
s. 125
Sabâ İlâhî1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Ben dervişim diyene bir gür edesim gelir
(Lâilâhe illallâh)
Seyredip ensesine varup eresim gelir
Sırât kıldan incedir kılıçtan keskincedir
Varup ânın üstüne evler yapasım gelir
Altında gayyâ vardır içi nâr ile pürdür
Varuben o görgüde biraz yatasım gelir
Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeker bir Molla Kāsım gelir
1 Çârgâh notası için bkz: Şengel, c.II, s.162
184
s. 126
Sabâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
El-kevnü ilâ cemâliküm müştâkū
Ve’l-âlemü küllühâ leküm uşşâkū
Min eyne terâ sâdâtenâ sîmetehû
Mâ ’l-tafühâ tebârake’l-hallâkū
الكون اال جمالكم
مشتاقو
والعالم آلهالكم عشاقو
من ابين ترا ساداتنا
سيمتهو
ما الطفها تبارك الحالقو
Şevk-u Tarâb Âyin-i Şerîf2
Güfte: ?
Beste: İsmâil Dede Efendi
Hey yâr ey hasret-i hûbân cihân rûyi hôşest
Hey yâr hey dost belî yâri men
Vey kıble-i zâhidân dû ebrûyi hôşest
Hey yâr hey dost belî yâri men
Ez-cümle sıfâtı hîş-i uryân keştem
Hey yâr hey dost belî yâri men
Tâ gavta hôrem bürehne der cûyi hôşest
Hey yâr hey dost belî yâri men
هى يار من حسرت خوبان جهان روى خوشست
هى يار هى دوست بلى يار من
وى قبلهء زاهدان دوابروى خوشست
هى يار هى دوست بلى يار من
از جمله صفات خويش عريان آشتم
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.92 2 Heper, s.235
185
s. 126 (devâmı)
Ey Yusuf-i âhir sûyi in Yâ‘kūb-i nâbînâ biyâ
Ey Îsî-yi pinhân şüde ber târimi minâ biyâ
Ey kābe kavseyn mertebet vey devlet-i bâ mekremet
Kes nisti şâhâ mahremet der kurbi ev ednâ biyâ
Mahdûmî cânem şemsidîn ez câmet ey rûhu’l-emîn
Tebrîzi çün arşı mekîn ez Mescid-i Aksâ biyâ
Mahbûb-i men merğûb-i men matlûb-i men makbûl-i men
Ümmîd-i men be fadlî Hüdâvendi ekberest
Hey yâr hey dost belî yâri men cânım
Ârâmı cânı me bestâyi (be senâyi) peyâmber est
Hey yâr hey dost belî yâri men cânım
Fahrem bedân resûl ki nâmeş Muhammed est
Hey yâr hey dost belî yâri men cânım
Rûyeş çü mâhitâb u kadeş çün sanevberest
Hey yâr hey dost belî yâri men cânım
Hâk-ı kademet saâdeti cânımest (eydan)
Hâk ez kademet heme gülü yâsemenest (eydan)
Serta kademet hâki tû ber mirûyed (eydan)
Zân hâki kademet çi rûyi berdaştenest (eydan)
دوست بلى يار منهى يار هى
تا غوطه حقم برهنه درجوى خوشست
هى يار هى دوست بلى يار من
اى يوسف اخر سوى اين يعقوب نابينا بيا
نهان شده بر طارم مينا بياپاى عيسىء
اى قاب قوسين مرتبت وى دولت با مكرمت
آسى نيست شاها محرمت در قرب او ادنابينا
المينمخدوم جانم شمس دين از جامت اى روح ا
عرش مكين ازمسجد اقصا بياچون تبريز
محبوب من مرغوب من مطلوب من مقبول من
اميد من بفضل خداوند اآبرست
هى يار هى دوست بلى يار من جانم
يامبر استپآرام جان ما بستاى
هى يار هى دوست بلى يار من جانم
فخرم بدان رسول آه نامش محمد است
مهى يار هى دوست بلى يار من جان
ون صنو بر استچو ماهتاب و قدش چرويش
هى يار هى دوست بلى يار من جانم
خاك قدمت سعادت جانمست
خاك اذ قدمت همه آل ياسمنست
سرتا قدمت خاك تو بر ميرويد
ه روى برداشتنستچذان خاك قدمت
186
s.126 (devâmı)
187
s. 127
Bestenigâr Cumhûr1
Güfte: Şeyh İbrâhim Sinânî
Beste: ?
Gelmişem vahdet elinden aşk ile cihâna ben
İçmişem câm-ü ezelden olmuşam mestâne ben
Rabbenâ fağfir lenâ zünûbenâ ve’r-ham lenâ (m)
Gönlüme nûr-i tecellî aşk-ı cemâlinden dürür
Şem’ine pervâne oldum aşka yâne ben
Rabbenâ fağfirlenâ zünûbenâ ve’r-ham lenâ (m)
Çünkü bu sevdâyı yazdı dest-i kudret başıma
Âyine-veş sûret oldum cisimle ol câne ben
Rabbenâ fağfirlenâ zünûbenâ ve’r-ham lenâ (m)
Çünkü “kerramnâ benî Âdem” dedi Kur’ân’da Hak
Anın çün karârım yok düşmüşem devrâne ben
Rabbenâ fağfirlenâ zünûbenâ ve’r-ham lenâ (m)
Ey Sinânî aşk makāmın pes rızâ-yı Hak dürür
Pâdişâhın hizmetinde durmuşam dîvâne ben
1 Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.93; Hüseynî bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.14; güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.71
188
s. 128
Bestenigâr İlâhi1
Güfte: Üsküdarlı Osmân Şemsî Bey
Beste: ?
Gel Gülşenî tevhîde şu bülbül gibi yâ Hû
Nâlân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
Giryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
Gözyaşıyla gelip aşka düşelim Hû (Meyân)
Cevlân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
Mânend-i sabâ nefha edip nefha-i Rahmân
Olsun çemen-i dilde mağrifet-i gül-i handân
Bâğ-ı melekûta per açup etmeğe seyrân
Perrân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
Dergâh-ı ilâhîde bende-i fermân
Meydân-ı muhabbette edip zikr ile cevlân
Hüzn ile semâ eyleyelim vecd ile seyrân
Gerdân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
1 Bestenigâr notası için bkz: Töre, c.IX, s.52; güftesi için bkz: Kemâl E. Kürkçüoğlu, Osman Şemsi Efendi Dîvânı’ndan Seçmeler, Kubbealtı Yayınları, İstanbul, 1996, s.64-64
189
s.128 (devâmı)
Bildik ki bekā yok bize bu der-i efnâda
Ahvâl-ı bekāyı görelim râh-ı Hüdâ’da
Bildirmeyelim kimseye esrâr-ı kabâda
Pinhân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
Emrin tutalım eyleyelim terk-i günâhı
Cân gözlerin açıp görelim fevka’l-ulâyı
Her yüzde temâşâ ederek vech-i Hüdâ’yı
Hayrân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
Aşk ile yanıp yanmayalım nâr-ı cahîme
Mevt ayırmadan ol girelim zât-ı naîme
Beyt-i Hak olan zâviye-i kalb-i selîme
Mihmân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
Envâr-ı ilâhîde olup mahv-ı perîşân
Fâni olalım Tûr-i tecellî gibi yeksân
Humhâne-i meyden içip bu bâde-i irfân
Sekrân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
190
s.128 (devâmı)
Bul Şems gibi aşk-ı Muhammed’le delîli
Bil âteş ile sırr-ı gülistân-ı Halîl’i
Mûsâ gibi seyretmeğe envâr-ı Celîli
Püryân olup Allâh diyelim Hû diyelim Hû
(nakarat-eydan)
191
s. 129
Hüseynî İlâhî1
Güfte: Fuâdî
Beste: ?
Şâh Hüseyin’in firkatine ağlayan gelsin beri
Âh u vâhıdır demâdem dinleyen gelsin beri
Âh u Mevlâm dost Hüseynim dost şehîd-i Kerbelâ
Kutb-u âlim şeyh Şa‘bân azîz erkânının
Yevm-i âşûrâyı ihyâ eyleyen gelsin beri
Âh u Mevlâm dost Hüseynim dost şehîd-i Kerbelâ
Hem Muhammed meclisinde çâr-ı yârîlerdeniz
Ey Fuâdî hâline irşâd olan gelsin beri
Âh u Mevlâm dost Hüseynim dost şehîd-i Kerbelâ
1 Hüseynî Subh-i Seher bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.100
192
s. 130
Uşşâk Cumhûr1
Güfte: Himmet
Beste: ?
Sivâdan kalbini pâk et gönül mir’ât-ı Rahmândır
Safâdan sîneni çâk et gönül mir’ât-ı Rahmândır
(meyân)
Bu âlem nusha-i suğrâ nedir bil nusha-i Kübrâ
Çekilmiş tuğrâ-yı ğarrâ gönül mir’ât-ı Rahmândır
Sürersen mâsivallâhı bulursun Hakk’ı billâhi
Taleb kıl vechullâhı gönül mir’ât-ı Rahmândır
(meyân)
Gel ey Himmet şikâr eyle gönülde özge kâr eyle
Bu sırrı âşikâr eyle gönül mir’ât-ı Rahmândır
1Hacı Fâik Bey’in Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.42–43
193
s.131
Uşşâk İlâhi1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Ey enbiyâlar serveri ey evliyâlar rehberi
Ey ins ü cân peygamberi ehlen ve sehlen merhabâ
(Yâ merhabâ dost merhabâ şehru’l-mübârek merhabâ)
Sen canların cânânısın derdlilerin dermânısın
Âlemlerin sultânısın ehlen ve sehlen merhabâ
(Yâ merhabâ dost merhabâ şehru’l-mübârek merhabâ)
Allâhü ekber şânuhû sultânuhû kad câenâ burhânühû
Ehlen ve sehlen merhabâ yâ merhabâ dost merhabâ
(Şehru’l-mübârek merhabâ şehru’s-sıyâm merhabâ)
Sensin ol mahbûb-ı Hüdâ etme şefâatinden cüdâ
Ahmed Muhammed Mustafâ ehlen ve sehlen merhabâ
(Yâ merhabâ dost merhabâ şehru’l-mübârek merhabâ)
Derviş Yûnus söyler sözü sürerler mahşer-i yüzü
Mahşerde tartarsın bizi ehlen ve sehlen merhabâ
(Yâ merhabâ dost merhabâ şehru’l-mübârek merhabâ )
1Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.73 ; “yâ merhabâ” kısmı Ramazanın başında okunur.
194
s. 132
Hicâz Cumhûr1
Güfte: Şemsi Tebrizî
Beste: ?
Yine andım yine gönlüm alanı
Benim gönlüm alıp şeydâ kılanı
Çün aldın gönlümü ver gil
Muradım bu senden göster cemâlini
Gerçi sever Hakk’ı Şemsi Tebrizî
Fedâdır yoluna baş ile cânı
1 Bestenigâr bestesi için bkz: Töre, c.IX, s.65
195
s. 133
Sabâ Cumhûr1
Güfte: Nakşî
Beste:
Maksadı âşıkların menzil-i cânân olur
İsmini yâd eylesem vâlih-i hayrân olur
Hak vere cünbüşlerin afv edelim kem işlerin
Menzili dervişlerin gûşe-i vîrân olur
Kılsa tecellî ezel vuslata erişe er
Kâfire kılsa nazar mazhar-ı îmân olur
Fânî cihânda kesil âyine-i kalbini sil
Arsa-i mahşerde bil bir ulu dîvân olur
Mürşîdi hem kim görür hazreti Hakk’ı görür
İlm-i ledünnü okur sâhib-i irfân olur
Nakşî âşık sana aşk haberin ver bana
Menkıbe-i evliyâ reşk-i gülistân olur
1Sabâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s.121
196
s. 134
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Aşkınla çâk olsa bu ten
Ben yine illallâh direm
Yansa kül olsa bu beden (aman Allâh)
Ben yine illallâh direm
Bağrımda bitse başlarım
Çeşmimden aksa yaşlarım
Âh u zâr işlerim (aman Allâh )
Ben yine illallâh direm
Bin derdini versen bana
Hâlim gören kalsa tana
Yüzüm tutup senden yana
Ben yine illallâh direm
Seyyid Nizamoğlu yine
Ceddiyle haşrolsa bile
Mü’min muvahhidler ile (aman Allâh)
Ben yine illallâh direm
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.58–59
197
s. 135
Hüseynî Cumhûr1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Edelim cevlân kılalım seyrân
Mest olup hayrân şeyh eşiğinde
Aldım himmeti geçtim zulmeti
İçtim hayâtı şeyh eşiğinde
Bıraktım ârı kestim zünnârı
İstedim yâri şeyh eşiğinde
Nice bir ülfet edelim uzlet
Çekelim halvet şeyh eşiğinde
Yûnus’em el-Hak dîdâra müştâk
Âşığım uşşâk-ı şeyh eşiğinde
1 Hüseynî bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.36; Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.105; Nevrûz bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.120
198
Beyâtî İlâhi1 s. 136
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Mecnûna sordular Leylâ nice oldu
Leylâ gitti adı dillerde kaldı
Benim gönlüm şimdi bir Leylâ buldu
Yürü Leylâ yürü Mevlâ’yı buldum
Leylâ Leylâ derken Allâh’ı buldum
Leyla’yı beslerdi kullar dâyeler
Mecnûn’un başında kuşlar yuvalar
Bize mesken oldu dağlar ovalar
Yürü Leylâ yürü Mevlâ’yı buldum
Leylâ Leylâ derken Allâh’ı buldum
Ben niyâz ederken sen nâz ederdin
Semâyı gözleyip pervâz ederdin
Cefâyı çok vefâyı az ederdin
Yürü Leylâ yürü Mevlâ’yı buldum
Leylâ Leylâ derken Allâh’ı buldum
Derviş Yûnus bu sırlardan açılma
Hakk’ın lütfun görüp gayre saçınma
İnâyet-i Hak olan yerden kaçınma
Yürü Leylâ yürü Mevlâ’yı buldum
Leylâ Leylâ derken Allâh’ı buldum
1Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.140
199
s. 137
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Abdulkādir el-geylânî zü’t-tasrîfi ve fi’l-ekvânî
Yâ yâ Mevlâye yâ ferdâ anhu rıdvânâ alâ rıdvânî
El-kutbu’l-veliyyu’l-eşhebü’l-gavsu ‘t-tırâze’l-mezheb
Fe’d-hul li-hımâhü ve’şrab min hamri’l-faddâli’l-hâlî
Lebbeynâhu müz da‘nâ şâhednâ lehû bürhân
Zidnâ bihî ikāne cellellâh ze’l-ihsânî
Yâ rabbi bi-Muhyiddîn ve’l-âli mea’t-temkînî
Itfen li-Bahâeddîni’l-abdi’d-daîfi’l-hâlî
عبد القادر الكيالنى ذالتصريف و فى االآوانى
يا يا موالى يا فرضى رضوانا على رضوانى
الثطب الولى االشهب الغوث الطراذ المذهب
فادخل لخامه والشرب من خمر الفغال الحالى
لبيناه مزد عنا شاهدنا له برهان
ذدنا به ايقانه جل اهللا ذاالحسانى
مكينىيا رب بمحى الدين واآلل مع الت
عطفا لبهاءالدين العبد الضعيف الحالى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.281
200
s. 138
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Lev ennehâ lâ mehad bi’d-dücâ Leylâ Leylâ
Ufkı’z-zalâmî mehâ bi’s-salâ Leylâ
Yâ mukletey emtırî ke’d-dimâ seylâ
An hubbi zâti’l-behâ lâ erâ meylâ
Yâ Rabbi salli alâ men rak Leylâ Leylâ
Li-sidreti’l-müntehâ hâtıbi’l-mevlâ
Mâstu bi a‘tâ fîhâ tensenî meylâ
Men kaddi min ucbihâ sâhibu’z-zeylâ
لو انها ال محد بالدجا ليال ليال
افق الضالمى محابا الصال ليال
يا مقلتي امطرى آدما سيال
عن حب ذات البها ال الرا ميال
رق ليال لياليا رب صل على من
لسدرة المنتها حاطب الموال
ماست باعطى فيها تنسنى ميال
من قد من عجبها صاحب الزيال
1 Uşşâk notası için bkz: ŞM, s.86; güftesi için bkz: Altıntop, s. 271
201
s. 139
Uşşâk İlâhi1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Allâh emrin tutalım rahmetine batalım
Bülbül gibi ötelim Allâh Allâh kerim Allâh
(Rahîm Allâh aman Allâh diyelim yâ Hû )
Allâh âdın dillerde sevgisi gönüllerde
Şol korkulu yerlerde Allâh Allâh kerim Allâh
(Rahîm Allâh aman Allâh diyelim yâ Hû)
Allâh âdın uludur emrin tutan kuludur
Mü’minlerin yoludur Allâh Allâh kerim Allâh
(Rahîm Allâh aman Allâh diyelim yâ Hû)
Ölüp kabre vardıkta münkir nekir geldikte
Rabbin kimdir dedikte Allâh Allâh kerim Allâh
(Rahîm Allâh aman Allâh diyelim yâ Hû )
Yûnus söyler sözünü Hakk’a bağlar özünü
Görmek ister yüzünü Allâh Allâh kerim Allâh
(Rahîm Allâh aman Allâh diyelim yâ Hû )
1Zekâî Dede Efendi’nin Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.69; Mâhûr bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.165; Güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.182
202
s. 140
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Ya benî’s-sayyâdî nazran
İnnenî yâ kavmi damâir
Sırruküm fi’l-kevni sâî
Bâtınen yecrî ve zâhir
Nûru sirrâküm tevekkad
Fî benî’s-sayyâd Ahmed
Fe-hüve fi’l-aktâbi müfred
Kebîran ba‘de’l-ekâbir
Mürtedâküm fî mesâî
Fî Suûdî ve’r-tifâî
Cedduküm şeyhu’r-Rufâî
Seyyidu’l-kavmi’l-ekâbir
يا بنى الصياد نظرا
ى يا قومى ضمائرانن
سرآم في الكون ساعى
باطنا يجرى و ظاهر
نور سراآم توقاد
فى بنى الصياد احمد
فهوفى القطاب مفرد
آبيرا بعد االآابر
مرتضى آم فى مساعى
فى صعود والرتفاعى
جدآم شيخ الرفاعى
سيد القوم االآابر
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.54; Güftesi için bkz: Altıntop, s.280
203
s. 141
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Mâ rûhu’l-âşık yâ seyyidî
Elâ men yehvâke’llâh yu‘tınî
Yâ mevlâye ma‘bûdî Allâh
Yâ seyyide’s-sâdâtî yâ seyyidî
Yâ ğuzze’l-emcâdu’llâh vâfi’l-kevn
Yâ mevlâye maksûdî Allâh
Lâkin elâ vefâtu eşğalte ru’yâk
Hay mâ telkāhu illâ men yehvâk
ما روح العاشق يا سيدى
هواك اهللا يعطنىاالمن ي
يا موالى معبودى اهللا
يا سيد السادات يا سيدى
يا غزى االمجاد اهللا واف الكون
يا موالى مقصودى اهللا
الآن اال وفات اشغيت رؤياك
حى ما تلقاه االمن يهواك
204
s. 142
Beyâtî İlâhî 1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Mevlâm gözüm yaşım akar sel olur
İner engin deryâsına göl olur
Âhım dûdu çıkar arşa yol olur
(nakarât)
Hakk’ı isteyenler tevhîd eylesin
(Lâilâhe illallâh Hû illâ Hû)
Bakın Seyyid Seyfullâh’ın hâline
Bâş u cân koymuş Allâh yoluna
Sakın inanmayın dünya hâline
(nakarât)
Hakk’ı isteyenler tevhîd eylesin
(Lâilâhe illallâh Hû illâ Hû)
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.144–145; M.n:” Cenâzelerde okunur.”
205
Uşşâk Şuğul1 s. 143
Güfte: ?
Beste: ?
Hâte yâ bâriku’l-yemen
Lî ve kerrir hadîsi men
Ve ene’s-sâbir eşğale’l-hâtır
Lil-hüdâ âmir ve sünen
Âh velev zâdenî ğarâm
Âh kâne men a‘zami’l-münen
Salli yâ Rabbi yâ selâm
Alâ men câena’l-hıtâm
Ahmedü’t-tâhir safvetu’l-kāhir
Lil-hüdâ âmir ve sünen
Âh velev zâdenî ğarâm
Âh kâne men a‘zami’l-münen
هات يا بارق اليمن
لي وآرر حديث من
وانا الصابر اشغل الحاطر
للهدا عامر وسنن
آه ولو ذادنى غرام
آه آان من اغطم المنن
صل يا رب يا سالم
على من جاءنا الحتام
احمد الطاهر
صفوت القاهر
للهدا عامر وسنن
آه لوذادنى غرام
آه آان من اعظم المنن
Diğeri:
Hâte yâ bâriku’l-yemen lî ve kerrir hadîsi men
Ve ene sâbir eşğale’l-hâtır fi’s-sehvi hâir
Nakşun âh lev câde lî vemen kâne men a‘zami’l-münen
Salli yâ Rabbi yâ selâm alâ mâ câena hıtâm
Ahmedü’t-tâhir safvetu’l-kâhir ve’l-mevâ âmir li’s-sünen (eydan)
لى وآرر حديث منيا بارق اليمن هات
و انا صابر اشغل الحاطر فى السهواحائر
تقش آه لو جاء لى و من آان من اعظم المنن
صل يا رب يا سالم على ما جائنا ختام
احمد الطاهر صفوت القاهر والموا آمر للسنن
1 Bayâtî notası için bkz: ŞM, s.70; güftesi için bkz: Altıntop, s.36
206
s. 144
Beyâtî Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ hüveyde’l-îşi mehlâ innenî innenî
Muğramu’l-hâlî inne kalbî fîke aslâ lûatî lûatî harra nîrânî
Fe-terfuk li-muhibbî şakkahû kesratu’l-eşvâk (meyân)
Fe’l-cimû efnâhu hattâ innehû cismuhû fânî
Ve salâtu’llâhi Rabbî dâimen lil-verâ tütlâ
Linebiyyin fâka aslâ sermeden neslü kitâbî
Mustafâ’l-bekrî fîküm muğramen pîrim Rufâî
Fe’l-cevâ efnâhu hattâ innehû cismuhû fânî
يا هو يد العيش مهال اننى اننى
مفرم الحالى ان قلبى فيك اصال لوعتى لو عتى خر نيرانى
(ميان) فترفق لمحيى شقه آثرة االشواق
فانىهلجموا افناه حتى انه جسما ف
وصالة اهللا ربى دائما للورى تتلى
ى فاق اصال سرمدا نسل آتابىلنب
يرم رفاعىپمصطفى البكرى فيكم مغرما
فلجوا افناه حتى انه جسمه فانى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.23
207
s. 145
Beyâtî Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kad tecellet selmâ ve’n-necellet esmâ yâ nüdemâ
Ve bisağri’l-enmâ kem zârat demeân
Zeranî men yehvâ ve şefe’l-belvâ yâ nüdemâ
Ve hadîsun yürvâ anhu bi’l-eşcân
Hayyu vechi’s-sâkî yâ nudemâ
Men zekat etvâk nefhatu’l-îdân
Bedru yâ sâhibeyye minhüm ileyye
Vez fîhi kürbâ yâ sekāhu’l-hân
Bâ safâ evkātî fî safâ zâtî
İnnema’l-hâlâtî hâlâtu’l-îdân
Ve salâten tütlâ ebeden tütlâ
Mea selâmin aslâ zâkiye’l-îdân
Ve ale’l-eshâbi minhümû hubbî
Mea şecâ lil-kurbî şâciyen bi-rayyân
قد تجلت سلما والنجلت اسما يا ندمان
وبصغر االنماآم ذادت دمعان
ذرنى من بحوا وشفل بلوا يا ندما
و حديث يروا عنه يا االشجان
حى وجه الساقى آاشف الساقى ياندما
ذقت اطواق نفخت العيدانمن
بدر يا صاحبى منهم الي
وذ فيه آربى يا سقاه الحان
يا صفا اوقاتى فى صفا ذاتى
انما الحاالتى حاالت العيدان
و صالة تتلى ابدا تتال
مع سالم آصل ازاآى العيدان
و على االصحابى منهموا حبى
مع شجا للقربى شاجيا بريان
1 Beyâtî notası için bkz: ŞM, s.84; güftesi için bkz:Altıntop, s.24
208
s. 146
Beyâtî Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Sirbi ile’l-atlâlî
Âh min cânibi’l-ğarbî
Necdî saddu’l-emân
Âh min hemîni’ş-şu‘bî amân amân
Haysu’r-rızâ minhüm edâ
Ve men kadâ nahve bi’l-kurbî
Billâhi ganiyyun lî yâ eyyühe’ş-şâdî
İz fîhi ta‘lîlî ve fîhi eb’âdî
Haysü’r-rızâ minhüm edâ
Ve mâ’l-kazâ nahve bi’l-kurbî
سرب الى االطاللى
آه من جانب الغربى
نجدى صد االمان
آه من همين الشعبى آمان آمان
حيس الرضا منهم ادا
ومن قضا نحو بالقربى
يا اهللا غنى لى يا ايها د الشادى
اذ فيه تعليلى و فيه ابعادى
حيث الرضا منهم اضا
نحو بالقربىوما لقضا
1 Beyâtî bestesi için bkz: ŞM, s. 85; güftesi için bkz: Altıntop, s. 27
209
s. 147
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Eyyâ nahve’l-hâdî eyyühe’l-ihvânî
Li-hazrati şeyhî sa‘du’l-yemânî
Yâ sa‘du’l-yemânî yâ nûra’z-zemânî
Şeyhake’l-Ceylânî sâhibe’l-burhânî
İzâ medehtuke kutbu’r-Rufâî
Tâbe’l-mükessir sümme’l-efâî
İbnu’r-Rufâî yâ Sultân Ahmed
Men hayru’s-sâî semme’l-efâî
ايا نخوالهادى ايها االخوانى
لحضرت شيخى ساداليمانى
يا ساداليمانى يا نورالزمانى
شيخك الجيالنى صاحب البرهانى
اذا مدختك قطب الرفاعى
طاب المكثر ثم االفاعى
سلطان احمداين الرفاعى يا
من خير الساعى سم االفاعى
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.5; güftesi için bkz: Altıntop, s.266
210
s. 148
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Şeribtü’l-ân min yemîn hamrî Allâh Allâh Allâh
Ve kıbtu fî safâ sükrî fî safâ sükrî
Hellûm yâ zevi’l-fikrî Allâh Allâh Allâh
Li-tedrunâ neş’ete’z-zikrî neş’ete’z-zikrî
Ve şâhednâ ve nâdeynâ felâ şemsun ve bilâ bedrî
Şuhûdî kable nâsûtî bi âlem küntü ceberûtî
Ve ânesnâ cemâlu’llâh Allâh Allâh Allâh
Velâ şemsün velâ bedrun âh velâ bedrun
شربت اآلن من يمين خمرى اهللا اهللا اهللا
فقبت فى صفا سكرى فى صفا سكرى
هلوم يا ذوى الفكرى اهللا اهللا اهللا
لتدرنا نشئت الذآرى نشئت الذآرى
و شاهدنا ونادينا فال شمس وبال بدرى
ى بعالم آنت جبروتىشهودى قبل ناسوت
وانسنا جمال اهللا اهللا اهللا اهللا
وال شمس وال بدر آه وال بدر
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.56; güftesi için bkz: Altıntop, s.282
211
s. 149
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Ebu’l-Abbâs Ahmedu’r-Rufâî
Şedîdu’l-ba’sî Ahmedu’r-Rufâî
Aliyyü’l-câh üstâzu’l-berâyâ
Veliyullâh Ahmedu’r-Rufâî
Ebu’l-ğārât memdûhu’l-mürâyâ
Feta’s-sâdât Ahmedu’r-Rufâî
Azîmu’l-câh burhânu’l-hakîkat
Ebu’l-ef’âl Ahmedu’r-Rufâî
Tavîlu’l-bâ` sultânu’t-tarîkat
Hıme’l-etbâ‘ Ahmedu’r-Rufâî
Lehu’l-esrâr sârat fi’l-avâlim
Gıyâsu’l-câr Ahmedu’r-Rufâî
Lehu’r-rıdvân bahri bi’l-inâye
Mede’l-ezmân Ahmedu’r-Rufâî
Gaden ve’l-yevm misbâhu’l-velâyet
Ve şemsü’l-kavmi Ahmedu’r-Rufâî
ابو العباس احمد الرفاعى
سديد الباسى احمد الرفاعى
ه استاذ البرياعلى الجا
ولى اهللا احمد الرفاعى
ابو الغارات ممدوح المريا
فتى السادات احمد الرفاعى
عظيم الجاه برهان الحقيفه
ابو االنفال احمد الرفاعى
طويل الباع سلطان الطريقه
حمل اتباع احمد الرفاعى
له االسرار سارت فى العوالم
غيث الجار احمد الرفاعى
نايهله الرضوان يجرى بالع
مد االزمان احمد الرفاعى
غدا واليوم مصباح الواليه
و شمس القوم احمد الرفاعى
212
s. 150
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
El-kalbu mine’ş-şevk
Lekad zâde garâmâ
Azze garâmâ
Yezdâdû mine’ş-şevk
İzâ şâbe ve âmâ
Azze ve âmâ
القلب من الشوق
لقد ذاد غراما
ز غراماع
يزداد من الشوق
اذا شاب وعاما
عز و عاما
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.30
213
s. 151
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kefâ’r-Rufâî şerefâ takbilu keffi’l-Mustafâ
Felâ tahid an bâbihi ve huzhu şeyhan ve kefâ
Âyâtuhû fi’l-âlemîne meşhûratun fî külli hîn
Fe-kul li-hizbi’l-câhidîne eya‘terî’ş-şemse hafâ
Hâzâ’r-Rufâiyyu’l-kebîri gavsu’l-muannâ ve’l-fakîr
Zü’l-fadli ve’l-kadri’l-hatîr hârisü rakbu’d-duafâ
Sâde sudûra’l-vâsılîn bi-hulki hayri’l-mürselîn
Ve şânuhû fi’s-sâlihîn yedrî bihî men arafâ
Mevlâ yâ ebâ’l-âlemîn yâ seyidî ya’b-ne’l-Hüseyin
Ve yâ muğîse’s-sekaleyn edrik fe-resmi kad afâ
Evfâ salâtu ve’s-selâm lil-Mustafâ rûhi’l-enâm
Ve’l-âli ve’s-sahbi’l-izâm ve’l-evliyâ ve’l-hulefâ
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 79
214
s. 151(devâmı)
آف المصطفى آفى الرفاعى شرفا تبقيل
فال تحد عن بابه و خذه شيخا و آفى
آياته فى العالمين مشهورة فى آل حين
فقل لجذب الجاهدين ايعتر الشمس حفا
هذى الرفاعى الكبير غوث المعنى والفقير
ذوالفضل والقدر الحاطير حارث رآب الضعفا
ساد صدور الواصلين يحلق خير المرسلين
رى به من عرفاو شانه فى الصالحين يد
موال يا ايا العالمين يا سيدى يابن الحسين
ويا مغيث الثقلين ادرك فرسم قد عفا
او فى صالة و السالم للمصطفى روح االنام
واالل والصحب العظام واال ولياء والحلفا
215
s. 152
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kıf bittılûnî ve aynî tera’l-Gazâle’l-muannâ
Ve’nşud fedâtüke annî fuâde’s-sabâ’l-muannâ
Kad garrahâ dem‘u cufnî kem za’s-tıbâru yâ efnâ
Yâ mâlikü kalbi minnî mâ küllenâ yetemennâ yâ Hû
قف بطولونى و عينى تر الغزال المعنا
و تشد قد انك عنى فؤاد الصبا المعنا
ميان
قد عزها د مع جقنى آم ذالسطبار يا افنا
يا مالك قلب منى ما آلما يتمنا يا هو
1 Uşşâk notası için bkz: ŞM, s.57; güftesi için bkz: Altıntop, s.269
216
s. 153
Bayâtî Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Sâhî sirbînâni’l-hâli nahlet ale’l-ilhâm(n)
Min sülâleti’l-adnân kable tîati’l-ekvân
Mâ hıye lî mâ yeşfî ileyhi lî ğayri min yehvân
Celle min batr reyhân fî hüdeydeke’n-nu‘mân
Ve karra ammuke’l-mir’ân yezderi‘ zeynu’l-bân
ساخى سربينان الحال نخلت على االلحام
العدنان قبل طيعت االآوانمن ساللت
ما هى لى ما يشفى اليه لى غير من يحوان
جل من بطر ريحان فهديدك النعمان
وقرعمك المرعان بذ درع زين البان
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.160; Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.82
217
s. 153 (devâmı)
Sûzidil Durak
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Ayağı tozunu sürme çekeliden gözüme cânım
Görünür vey her gâhî gözüme vech-i cânânım
Nice sevmeye cân ânı ki buldu cânânı
Yıkıldı kal‘a-i fikrim yapıldı dînim îmânım
Çü bildim vech-i cânânı kamûda sezdim Allâh’ı
Fenâyım Hak’da vallâhi ne peykim kaldı ne dânım
Bildim cümle Hak imiş arada gayri yok imiş
Be-külli anda gark imiş ne ben varım ne irfânım
Bulundu bir ten bir cân bu mülkü ettiler seyrân
Niyâzî’den görünen ol ben ancâk âd ile sânım
218
s. 154
Bayâtî İlâhî1
Güfte: Hatâyî
Beste: ?
İbtidâdan yol sorarsan sûfi yol Muhammed Ali’nindir
Yetmiş iki din sorarsan sûfi din Muhammed Ali’nindir
Gece olur gündüz olur cümle âlem dümdüz olur
Gökte kaç bin yıldız olur sûfî ay Muhammed Ali’nindir
Varma Yezid’in yanına sûfî kokusu siner tenine
Lânet Yezid’in canına sûfî cân Muhammed Ali’nindir
Varma Yezid’in meclisine kulak urma her sözüne
Satır Yezid’in ensesine seyf Muhammed Ali’nindir
Al Yezid’in seçilir âleme rahmet saçılır
Ol baharda açılır sûfî gül Muhammed Ali’nindir
Hatâyî hastadır iniler âşıkların gönlün eyler
Nûr olmuş âleme doğar kevn Muhammed Ali’nindir
1 Beyâtî notası için bkz: Şengel, c.III, s.124
219
s. 155
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste : ?
Yâ melîh yâ sâhibe’l-hâli ene abduke fî rıda’l-hâlî
Verdu haddek kad sabâ dâbil yâ mevlây
Akrabu sağrik hâlî salâtunâ âh ve minke
Men yekrabu zi’l-akrab âh ve minke yâ ğazâlî
Hânî lâ tuffâ‘ âh ve minke âh ve minke yâ ğazâlî
Men yakrab zilî akrab (eydan)
Ve salâtun mea Selâmî kad beleğathü’n-nizâmî
Verdu haddek kad sabâ dâbil yâ mevlây
Fehüve mısbâhu amân
Ve’skıni’l-ervâh yâ mevlây âh ve minke âh ve minke
Yâ ğazâlî rûhî ve’n’am lil-mükram âh ve minke
Âh ve minke yâ ğazâlî leyletu’l-hudâ
يا مليخ يا صاحب الحالى انا عبدك فى رضاا لحالىو آرض حدك قد صبا دابل يا موالى
صالتنا آه و منكعقرب صغرك حا لى
من يقرب زيل عقرب آه منك يا غزالى
خاتى ال تفاع آه و منك آه و منك يا غزالى
من يقرب ذلى عقرب
)ايضا )
و صالة مع سالمى قد بلغته الفظامى
ورد حدك قد صبا دابل يا موالى
فهو مصباح آمان
والثقنى االراح يا موالى آه و منك آه و منك لى روحى والنعم للمكرم آه و منك يا غزا
آه و منك يا غزالى ليلة الهدى
1 Beyâtî için abk: ŞM, s. 83;güftesi için bkz: Altıntop, s.22
220
s.156
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ ze’l-meâni ve’l-huneyni üftihi bedran yencelî
Yâ men hevâ ceddü’l-ğazâl ve’l-vechu yahki ke’l-hilâl
Bi’l-kaddi esbeyte’l-avâl sivâke limâ yendelî
Salli aleyhi zü’l-vefâ aleyke limâ ekmelî
يا ذالمعان والحنين افته بدرا ينجلى
يحك آا الحالليا من هو اجد الغزال والوجه
وال سواك لما بندلىبالقد اسبيت الع
صل عليه ذالوفا عليك لما اآملى
Uşşâk Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ men esbânî bi’l-vechi’l-isneyn
Minnî insânî aleyye’l vecheyn
Hecrî yekfânî âmil bi’l-hüseyin
Bu‘duke ğaffânî kad fuk lil-muğnân
يا من اسباتى بالوجه االثنين
منى انسانى على الوجهين
هجرى يكفانى عامل بالحسين
بعدك غفانى قدقق للمغنان
1 Uşşâk notası için bkz: ŞM, s.58; güftesi için bkz: Altıntop, s.273 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.270
221
s. 157
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Aşk bâzergânî sermâye cânı
Bahâdır gördüm câne kıyanı
Vallâhi bahâdır cânı terkin uran
Kılıç mı keser Allâh diyeni
Tez çıkarlar fevka’l-ulâya
Şol Mûsâ gibi dünyâ koyanı
Tez indirir dil tahte’s-serâya
Şol (Kârûn) gibi dünyâ seveni
İlmim var deyü mağrûr olma sen
Merdûd ederler mağrûr olanı
Zühdüm var deyü ta‘n eyleme gel
Hakk’a yor etti kefen soyanı
Hallâc-ı Mansûr benem dedi
Dâra çekerler benem diyeni
Zinhâr ey Yûnus gördüm deme sen
Oda yakarlar gördüm diyeni
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.51
222
s. 158
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Sevdim seni hep vârım yağmadır alan alsun
Gördüm seni efkârım yağmadır alan alsun
Aldın çün beni benden geçtim bu cân u tenden
Aklım dahi hep vârım yağmadır alan alsun
Sen gâibe hâzırsın her hâlime nâzırsın
Ahvâl ile etvârım yağmadır alan alsun
Mısrî’ye vücûd-u imkân bir oldu kamû a‘yân
Tâat ile ezkârım yağmadır alan alsun
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.84
223
s. 159
Uşşâk Şuğul1
Güfte: Bilâl-i Habeşî
Beste: ?
Teyakkazû teyakkazû yâ niyâmû kad hezeme’l-fecru cunûde’z-zalâmû
Ve salli alâ seyyidinâ’l-Mustafâ Ahmedina’l-hâdî aleyhi’s-selâmû
Yâ nâimen an nevmike fe’ntebih leylüke kad esra‘a fi’l-inhizâmû
Yâ ze’llezî istağraka fî nevmihî len tenâmû ve rabbuke lâ yenâmû
Hel tekûlu innenî müznibun müsteğilu’l-leyli bitîbi’l-menâmû
Bi-rabbike yed‘ûke ilâ bâbihî kum ve’s-eli’l-afve bi-ğayri inkısâmû
Ve sallialâ seyyidinâ’l-Mustafâ Ahmedinâ’l-hâdî aleyhi’s-selâmû
تيقظوا تيقظوا يا نيا مو قدهزم الفجر جنود الظالمو
وصل على سيدنا المصطفى احمد نا الهادى عليه السالمو يا نائما عن نومك فنتبه ليلك قد اسرع فى االنهنامو
لذي استغرق فى نومه انت تنامو ربكال ينامويا ذا ل
ل اليل يطيب المتاموهل نقول اننى مذنب مشتغ
بربك يدعوك قم و اسئل العفو الى بابه يفير انقصامو
و صل على سيدنا احمدنا الهادى المصطفى عليه
السالمو
1 Zekâî Dede bu güfteyi Acem makāmında bestelemiştir. Bkz: Ergun, c.II, s.581
224
s. 160
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Emtedih hayra’l-beriyye ahmede’l-hâdî’l-beşîr
Medhu yâ hılli’l-fennî huz minnî ve’nkul annî
Medhu yâ hıllî tûle’z-zemânî
Tayyibu’l-asli zekiyyâ tayyibu’l-asli zekiyyâ
Câenâ hakku’l-beşîr yâ rabbi hakkan annî
Fî tâhâ ve’cma‘ şemlî yâ rabbâhu yâ ğavsâhu ahyâ’z-zülâlî
امتدح خير البريا احمد الهادى البشير
مدخ يا حلل فتى خذ متى ون قل عنى
مدخ يا خلى طول الزمانى
طيب االصل ذآيا طيب االصلذآيا
رب حقا عنىجاءنا حق البشير يا
و جمع شملى يا رباه يا غوثاه فى طه
احى الذاللى
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.52; güftesi için bkz: Altıntop, s.265
225
s. 161
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Allâh yâ Allâh yâ Rabbi heyyi’ lenâ
Allâh Yâ Allâh min emrinâ raşedâ
Allâh yâ Allâh vec’al meûnetek
Allâh yâ Allâh el-hüsnâ lenâ mededâ
اهللا يا اهللا يا رب هيئ لنا
اهللا يا اهللا من امرنا رشدا
اهللا يا اهللا وجعل معونتك
اهللا يا اهللا الحسنا لنا مدد
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 268
226
s. 162
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Ey dervişler ey kardeşler
Ne acep derdim var şu benim
(meyân)
Mecnûn olmuş der görenler
Ne acep derdim zâr var şu benim
Deryânın mevci çağladı
Hasret yüreğim dağladı
Hâlim bilenler ağladı
Ne acep derdim zâr var şu benim
Âşık olan âr eylemez
Derdi olan zâr eylemez
Hekimler tımâr eylemez
Ne acep derdim var şu benim
Derdine düştüm Mevlâ’nın
Âvâresiyim sevdânın
Mevci beklemez deryânın
Ne acep derdim zâr var şu benim
Derviş Yûnus coştu yine
Aşk bahrine düştü yine
Yârdan ayrıldı yine
Ne acep derdim zâr var şu benim
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.13
227
s. 163
Beyâtî Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Üftihî raşâ nemâ ve an leylim kad eş’al
Yâ hubbî li-sabbî mea’l-müneni’l-kalbi yetefettar mine’l-kalbi mütefettar
Min fartı cevâ cemrâtu an leylim kad eş’al
Zer nahvî yâ hubbî li-sabbî mea’l-müneni’l-kalbi mütefettar
Kad atramenî bihi’l-mühcetî leylim kad eş’al
Yâ rabbi kün hasbî abdek hasenün el-kalbu yetefettar mine’l-kalbi mütefettar
نما وعن ليلم قد اشعل افته رشا
يا حبى لصبى مع المننى القلب يتفطر من القلب متفطر
قد اشعلمن فرط جوا جمرات عن ليلم
ذرنحوى يا حبى لصبى مع المننى القلب يتفطر من القلب متفطر
قدا طرمنى به المهجت ليلم قد اشعل
ى عبدك حسن القلب يتفطر من القلب متفطريا ربى آن حسب
1Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.81; güftesi için bkz: Altıntop, s.25
228
(Diğeri) s. 163(devâmı)
Üfdihî raşâ nemâ ve an leyli yetehacceb
Yâ hubbi li-sabbî mea’l-müneni’l-kalbi yetefettar
Min fartı cevâ cemrātu ayn leyli kad eş’al
Yâ hubbî zer nahvî mea’ş-şian el-kalbu yetefettar
Lev yesmea lî yevmen bi-lukyâke a`yânî
Adnânî ve sebânî hâze’l-ğazân
Kad atramenî bihi’l-mehceti leyli kad ahsen
Yâ rabbi kün hasbî abdeke hasenün el-kalbu yetefettar
Mine’l-kalbi yetefettar
افديه رشا نما و عن ليل يتمجب
يا حب للساحبى مع المنن القلب يتفطر
من فرطى ج وا جمرات عين ليلت قد اشعل
نحوى مع الشعن القلب يتفطريا حبى ذر
لو يسمع لى يوما بلغباك اعيانى
افنانى و سيانى هذ التفزات
طرمنى به المهجنى ليل قد احسنقد ا
عبدك حسن القلب يتفطريا رب آن حسبى
من القلب يتفطر
229
s. 164
Beyâtî İlâhi1
Güfte: Seyyid Nizâmoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Yandıklarım şâm u seher senden midir benden midir
(Meyân)
Başımdaki aşkdan eser senden midir benden midir
Seyyid Nizâmoğlu sana benliksiz al senden yana
Sen ben sözü bilmem bana senden midir benden midir
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.130–131
230
s. 165
Uşşâk Şuğul1
Güfte: Ahmedü’l-Bedevî
Beste: ?
Ene’l-mülessemü sel annî ve an himem
(Yâ ebe’l-ferrâc yâ Seyyid yâ Ahmed yâ Hû yâ Bedevî aman yâ Alevî
Yâ şeyhe’l-arab yâ Seyyid yâ Ahmed yâ Hû yâ Bedevî)
Ene’s-sutûhi ve ismi Ahmed el-Bedevî
Fahlu’r-ricâli imâmu’l-kavmi’l-haram
Yümbıke azmi bimâ zâde kultü bi-fem
Beyâtî Durak
Güfte: Sezâî
Beste: ?
Derûnum âteş-i aşkınla yandır yâ Rasûlallâh
Dil teşnem mey-i vaslınla kandır yâ Rasûlallâh
Sezâî derdimendin bâb-ı lutfuna ilticâ eyler
Bilür kim dergâhın dâr-ı amândır yâ Rasûlallâh
ان الملسم سل عنى و عن همم
يا ابو الفرج يا سيد يا احمد يا هو يا بدوى امان يا علوى
يا شيخ العرب يا سيد يا احمد يا ههو يا بدوى
ان الستوح و اسم احمد البدوى
فخل الرجال امام القوم الحرم
يمبيك عزمى بما ذاد قلته بفم
1 Uşşâk bestesi için bkz: ŞM, s.59 ve Rast bestesi için: s.2; güftesi için bkz: Altıntop, s.191
231
s. 166
Uşşâk İlâhî
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Sakın bu dünyâya gönül verme gil
Sen de kurtulamazsın mevtin elinden
Pehlivânım deyü göğsün germe gil
Sen de kurtulamazsın mevtin elinden
Kanı Meryem oğlu Îsâ
Kanı Firavn ile cenk eden Mûsâ
Elinde ejderhâ oldu asâ
Ol da kurtulamadı mevtin elinden
Derviş Yûnus emn ile emân
Kanı tahtın bile götüren Süleymân
Lokmân da bulmadı derdine dermân
Ol da kurtulmadı mevtin elinden
232
Uşşâk İlâhi1 s. 167
Güfte: Yûnus Beste: ?
Hayfâ benim bunca geçen ömrüme
Dervişlik ne güzel sultânlık imiş
Hû dedikçe safâ verir cânıma
Dervişlik ne güzel sultânlık imiş
Dervişin birisi Bayezid-i Bestâm
Dervişlikte buldu derdine dermân
Tâcını tahtını terk etti Edhem
Dervişlik ne güzel sultânlık imiş
Dervişin ayağında nâlini
Giderler cennete salını salını
Allâh bilir dervişlerin hâlini
Dervişlik ne güzel sultânlık imiş
Bakmaz mısın şu dünyânın hâline
Padişâhlar çâre bulmaz ölüme
Var Yûnus sen de şükreyle hâline
Dervişlik ne güzel sultânlık imiş
1 M.n: “Cenâzede okunur.”
233
s. 168
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Can yine bülbül oldu hâr açılıp gül oldu
Göz kulak oldu her yer her ne ki var vâr oldu
Ferhad bugün ben oldum varlık dağını deldim
Şirinime varmağa her cânibim yol oldu
Geç ak ile karadan halkı bırak aradan
Niyâzî dön buradan durmaz sana göl oldu2
Dügâh İlâhî
Güfte:Seyyid Nizâmoğlu (Seyfullâh) Beste: ?
Allâh Allâh Allâh vâhid lâ yezâl kerim rahîm ma‘bûd Allâh
Cemi‘ dertlere dermân Muhammed cihân ten gibi âna can Muhammed
Zemîn ü âsmân olmazdı peydâ senin çün oldu bu eyvân Muhammed
Günâhkâr ümmetine kıl şefâat suâl ettiği vakit Ğufrân Muhammed
Vücûdun mazhar-ı nûr-u İlâhî yüzündür sûret-i Rahmân Muhammed
Senin Seyyid Nizâmoğlu kulundur hiç âzâd eyleme Sultân Muhammed
1 Nevâ-Uşşâk notası için bkz.: Şengel, c.III, s.153; Sâzkâr Mâye bestesi için bkz: Töre,c.VIII, s.158 2 Şengel, c.III, s.153’te “Niyâzî dön buradan durma sana gel oldu” şeklindedir.
234
s. 169–170
Uşşâk İlâhî / Kıyâm İlâhisi1
Güfte: İbrâhim Hakkı
Beste: ?
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bir işi murâd etme
Olursa inâd etme
Haktandır o reddetme
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Dilden gamı dûr eyle
Dinle huzūr ile
Tefvîz-i umûr ile
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hoş sabır cemîldir
…………………….
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her dilde ânın adı
Her canda ânın yâdı
Her kula ver imdâdı
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Nâçâr kalacak yerde
Nâgâh açılır perde
Dermân ol derde
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Gece olalım kāim
Gündüz olalım sâim
Allâh diyeler dâim
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bil elsine-i halkı
Aklâm-ı Hak ey Hakkı
Öğren edebi hulkı
Allâh görelim neyler
Neylerse güzel eyler
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.137; Hüseynî bestesi için bkz: Töre, c.VI, s.6;Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V,s.50;Nevrûz bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.128; Zirgüleli Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.125; Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III,s.137;güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.521-522
235
s. 171
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Lev ennehâ lâmehad bi’d-dücâ Leylâ
Ufkı’z-zalâmî mehâbâ bi’s-salâ Leylâ
Yâ mukletey emtırî keddimâ seylâ
An hubbi zâti’l-behâ lâ erâ Mevlâ
Yâ Rabbi salli alâ men rak Leylâ
Li-sidreti’l-müntehâ hâtibu’l-Mevlâ
لو انها ال محد بالدجا ليال
افق الضالمى محا بالصال ليال
فلنى امطرى آدما سياليا م
عن حب ذات الهبا ال ارا ميال
يا رب صل على من رض ليال
لسدرة المنتها حاطب الموال
1 Uşşâk notası için bkz: ŞM, s.86; güftesi için bkz:Altıntop, s.271
236
s. 172
Uşşâk Cumhûr1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Usûlu: Evsat
Nefse uyup râh-ı Hak’dan taşra çıkmak yol mudur?
Kibr ü ucb ile âdın dervişe takmak yol mudur?
Matlab-ı a‘lâ iken ednâya bakmak yol mudur?
Yâr-i Bâkî var iken ağyâra bakmak yol mudur?
Anladın mı dîni hey kendini bilmeyen kişi
Hep Hakk’ın kullarıdır küçük büyük erkek dişi
Hizmet-i Mevlâ’da olmaktır kul olanın işi
Hâzır iken Hâlık’ın sen gayre bakmak yol mudur?
Nice bin emvârelikte eyleye nefsin karâr
İşitip “Firra ilâ’llâh”ı eder ol yâne firâr
Ey Hüdâî sıdk ile gel Hakk’a eyle i‘tizâr
Her murâdın Hak verirken gayra bakmak yol mudur?
1 Hacı Fâik Bey’in Uşşâk bestesi için bkz.: Şengel, c.III, s.24-25
237
s. 173
Beyâtî İlâhî1
Güfte: Abdulahad Nûrî
Beste: ?
Eser aşkın yeli eshâra karşı
Öter bülbülleri gülzâra karşı
Cemâlin şûlesinden tâbdârım
Yanar pervâneyim ol nâra karşı
Ne sabr u tâkâtım var görmez nesîm
Ne görsem göz duyar envâra karşı
Pîr-i mi’mârı aşkın dâr-ı aşkı
Yakadır dağını dildâre karşı
Bugün yâr olmayan aşkla yârın
Utanır hazreti Gaffâr’a karşı
Sanında dîvâne erse âşık
Durur dal kuşu destâre karşı
Urur inkâr ile ikrârı münker
Sanur inkâr olur ikrâra karşı
Görürsün Nûriyâ âşıklarını
Neler ihsân eder ağyâre karşı
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, 139
238
s. 174
Uşşâk Cumhûr1
Güfte: Eşrefoğlu Rûmî
Beste: ?
Yüreğime dost derdi urdu türlü yâreler
(meyân)
Hiç tabibler ânâ kılmaz ne devâ ne çâreler
Eşrefoğlu Rûmî ger sorsalar dost kandedir
(meyân)
Yeri göğü arşı kürsü hep dolu âreler
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.32–33
239
s. 175
Beyâtî İlâhî 1
Güfte: Kenzî
Beste: ?
Aldın mı safâ ile musaffâ haberin sen
Ol nûr-i Hüdâ vech-i mücellâ haberin sen
(meyân)
Her müddeîye sorma kim aşktan haberin yok
Mecnûn’a suâl eyle o Leylâ haberin sen
Ey zâhid huşk ma‘bedin mescid sanma
Dil Kâ‘be’ne sor o musallâ haberin sen
Sevdâya düşüp yârini sahrâda arama
Cân ehline sor matlab-ı a‘lâ haberin sen
Vâr eyledi hep vârını ene’l-Hak2
Mansûr’a suâl eyle Mevlâ haberin sen
Zâhidlere sormaya görme görelim vuslat-ı Bârî
Âşıklara sor kudret-i bâlâ haberin sen
1 M.n: “Diğer beste, Hüzzâm.” ; Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.125 2 Abk: Ergun, c.I, s.292 ‘de “Mahv eyledi hep vârını esrâr-ı ene’l-Hak” olarak geçmektedir.
240
s. 175 (devâmı)
Fehm eyle yürü âlem-i nâsûtiyle lâhûtî
Al tevhîd ile illâ haberin sen
Ey Kenzî eğip boynunu pâyine yüz sür
Sor şeyhim Alâeddin’e Mevlâ haberin sen
241
s. 176
Uşşâk Cumhûr1
Güfte :Eşrefoğlu Rûmî
Beste: ?
Usûl: Sengin Semâî
Tecellî-i şevk-ı dîdârın beni mest eyledi hayrân
Ene’l-Hak sırrını candan ânın çün kılmazam pinhân
Çürümüş tenlere bir kez eğer dersem bî-izn “kum”
Yalın ayak çû baş açık kamûsu duralar üryân
Benim Mansûr’u dâl eden benim hep vâr eden
Benim ağyârı yâr eden benimledir kamû elvân
Bu yâz u kışlar bu güzler bu geceler bu gündüzler
Bu ây u gün bu yıldızlar benim emrimdedir yeksân
Sanurlar Eşrefoğlu’yam ne Rûmî’yem ne İznikî
Benem ol dâim el-bâkî göründüm sûretâ insân
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.41
242
s. 177
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Nûrî
Beste: ?
Semâda sırr-ı tevhîdi duyan gelsün bu meydâne
Derûn içre bugün Allâh diyen gelsün bu meydâne
Salâdır ehl-i irfâna getürsün cân u kurbâne
Bugün başını meydâne koyan gelsün bu meydâne
Duyanlar nûr-ı Gaffârı uyanlar sırr-ı Settârı
Cihanda şîşe-i ârı kıran gelsün bu meydâne
Geçüp bu ây ile günden dahî cümle heyâkilden
Bu dünyâ nakşını dilden yuyan gelsün bu meydâne
Gönül maksûdunu buldu cihân envâr ile doldu
Bugün Nûrî imâm oldu uyan gelsün bu meydâne
1 Çâlâkzâde Şeyh Mustafâ Efendi’nin Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III ,s.10–11
243
s. 178
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Tevhîd hoşca nesne olur
Tevhîd eden mest olur (Yâ Allâh illallâh)
Allâh ile dost olur
Bile tevhîd edelim (Yâ Allâh illallâh)
Tevhîd etsin dilimiz
Dîdâr görsün gözümüz (Yâ Allâh illallâh)
Dost Muhammed pîrimiz
Bile tevhîd edelim (Yâ Allâh illallâh)
Tevhîd ile varalım
Hakk’a yüzler sürelim
Yûnus yolda duralım
Bile tevhîd edelim (Yâ Allâh illallâh)
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.11–12
244
s. 179
Uşşâk İlâhî1
Güfte: ?
Beste: ?
Şehinşâh-ı cihân bânû risâlet şân (zî ünvân)
Muhammed’dir Muhammed’dir Muhammed’dir
Bu nazmı söyledim ben rüyâda ben âlemlere sultân
Muhammed’dir Muhammed’dir Muhammed’dir
Çehâr-ı yâr Ebûbekir Ömer Osman Ali her gâh
Muhammed’dir Muhammed’dir Muhammed’dir
Hüdâ’nın dört kitâbın vasfını îrâd eder billâh
Halîlullâh Habîbullâh Nebiyyullâh Rasûlullâh
1 Bu eser Zekâi Dede’nin bestelediği son eserdir. Bkz: Ergun, c.II, s.611; Zekâî Dede Efendi’nin Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.56
245
s. 180
Beyâtî İlâhî1
Güfte: Sivaslı Abdulmecit Şeyhî
Beste: ?
Hadden aştı iştiyâkın
Yâ Rasûl göster cemâlin
Yaktı beni iftirâkın
Yâ Rasûl göster cemâlin
Sen saldın beni bu derde
Nazar et kalbime zerre
Nice bin hicâb u perde
Yâ Rasûlallâh göster cemâlin
Ede gör zikrini ânın
Hem dahî şükrünü ânın
Tut elini Şeyhî cânın
Yâ Rasûl göster cemâlin
1 Beyâtî bestesi için bkz.: Töre, c.IX, s. 192
246
s. 181
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Şemsî
Beste: ?
Göster cemâlin şem‘ini yansın oda pervâneler
Devlet değil mi âşıka şem‘ine karşı yâneler
Ol hâli çok a‘lâ güzel yağmaladı gönlüm evi
Pek bağla aşkın zincirin boşanmasın dîvâneler
Mescid ile medreseyi ısmarladık zâhidlere
Hakk’a ibâdet etmeye yeter bize vîrâneler
Ben meğer tevbe etmezem ağyâr elinden içmezem
Kudret eliyle sunmazam dolu dolu peymâneler
Cevr u cefâ etmekle Şemsî seni terk eylemez
Sen sanma ki seni sever senden şehâ usanalar
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.57
247
Uşşâk Şuğul1 s. 182-183
Güfte: ?
Beste: ?
Şebîhuke bedru’l-leyli bel ente enverû
Ve vechuke min mâi’l- melâhati yakturû
Fe-binâ zînete’d-dünyâ ve yâ gāyete’l-münâ
Fe-men zellezî an husni vechike yebsurû
Fe sülüsüke kâfûrun ve rub‘uke anberun
Ve hamsuke yâkūtun ve bâkıke cevherû
Femâ vülidet Havvâ an sulb-i Âdem
Velâ bi-cinâni’l-huldi mislüke ahterû
Selâsete efvâi tüfnâ mine’s-semâi
Ve fî sırr-ı kalbike mislihinne mihverû
Fe evveluhu şemsun ve sânihi kevkebun
Ve sâlis bedrun münîrun medde ve ravâ
Ulûm nucûmu’l-kalbi ve’l-akli şemse
Ve ma‘rifetu’r-Rahmân bedr sanverû
İmâm kitâbu’llâh vemâ leyte kıbletî
Ve dînî mine’l-edyân a‘lâ ve’fhar
Şefî‘î Rasûlullâh vallâhi ğâfirî
Velâ Rabbun illallâh ve’llâhu ekber
Esâbiuhâ hamsun ani’l-hamsi necidû
Ve zâlike bi’l-hasenâti ve’l-akli fe’nzurû
Fe-seyâhatu hadîk ve Fârûk ve’sturû
1 Güftesi için bkz:Altıntop, s.29; Acem bestesi için bkz: ŞM, s.134
248
Yaslâ aleyke’l-vâhidu’l-münkirû s.182-183 (devâmı)
شبيهك بدر الليل بل انت انوروا
لمالحة يقطرواو وجهك من ماء ا
فينا ذينت الدنيا ويا غايت المنا
فمن ناذ اللذى عن حسنى وجهك يبصروا
فثلثك آافور و ربعك عنبر
و خمسك ياقوت و باقيك جوهروا
فما ولدت حواء عن صلب آدم
وال بجنان الخلد مثلك اختروا
ثالثة اخواء تفنى من السماء
وفى سر قلبك مثلهن مصوروا
دوراو ثالث بدر منير م
علوم نجوم القلب والعقل شمس
و معرفت الرمن بدر صوزوا
امم آتاب اهللا و مالبيت قبلتى
و دينى من االديان اعلى وافخر
شفيعى رسول اهللا واهللا غافرى
وال رب اال اللهواهللا اآبر
اصابعها خمسى عن الخمس تجدو
و ذالك بالحسنات والقل فانظروا
فسياحة حديق وفاروف و سطر
ليك الواحد المنكيروا يصلى ع
249
s. 184
Uşşâk İlâhî1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Gelin diyelim şevk ile lâ ilâhe illallâh
Aşkla sıdk u zevk ile lâ ilâhe illallâh
Cennet anınla açılır mü’minlere nûr saçılır
Dost ellerine geçilir lâ ilâhe illallâh
Açılalım güller ile ötelim bülbüller ile
Diyelim pâk diller ile lâ ilâhe illallâh
Kanı bir kalbi uyanık kanı bir ciğeri yanık
Doğru yol isteyen âşık lâ ilâhe illallâh
Cisimden âzâd eder dost yoluna irşâd eder
Gamgin gönüller şâd eder lâ ilâhe illallâh
Dertlilerin dermânıdır tesbihlerin sultânıdır
Hakkın bize ihsânıdır lâ ilâhe illallâh
İster isen hayr-ı ezkâr durma hemen tevhîde var
Hüdâî’ye yol soran yâr lâ ilâhe illallâh
1Zekâî Dede Efendi’nin Uşşâk bestesi için bkz.: Şengel, c. III, s. 65
250
s. 185
Beyâtî İlâhî1
Güfte: Şems
Beste:?
Gönülde buldum esrâr-ı Üveys’i
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
(meyân)
Ki oldum aşkınla Leylâ o Kaysı
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
Hüdâ aşkınla cân-ı tende oldum
Gül-i tevhîdi ol gülşende buldum
Ne buldumsa aradım buldum
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
Melâmetle ayaklarda süründüm
Ki mir’ât-ı terâyâ’da göründüm
Libâs-ı mefhar-ı şer’a büründüm
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
Bulup tecdîd-i dünyâyı bu deynde
Geçip silk-i Nakşîbendi velîden
Göründüm Halvetîden Kādirîden
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
Bulup şer-i Muhammed’dir delîlim
Ki Şems’im âşık-ı aşk delîlim
Cemâlullâh ma‘şûk-ı cemîlim
Üveysîyem Üveysîyem Üveysî
1 Hammâmîzâde Osmân Efendi’nin Beyâtî bestesi için bkz: Şengel c.III, s.116–117
251
s. 186
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ bedru hüsne’l-bedri ayneyhi ayneyhi aynî
Min verâ min vera’l-hasbî
Sel bedra leylî leylî ve’l-aşka leylî leylî
Ve’l-leylu yâ yâ izâ mâlî
Yağteru yâ yâkūtî yâ ayneyhi ayneyhi aynî
Alev lev lev lev b…
Sel bedra leylî leylî ve’l-aşka leylî leylî
Velleylu yâ yâ izâ mâlî
يا بدر حسن البذر عينيه عينيه عينى
من ورا من ورى الحسينى
سل بدر لى لى لى لى والعشق لى لى لى لى
واليل يا يا اذا مالى
عينيه عينىيغتر يا يا فوطى يا عينيه يا
علو لو لو لو برردته بى
سل بدر لى لى لى لى والعشق لى لى لى لى
واليل يا يا اذا مالى
252
s. 187
Uşşâk Şuğul1
Güfte: Şeyh Mehmed Bekrî
Beste: ?
Kad feteha’llâhü bi’l-mevâhib ve câe bi’n-nasri ve’l-meârib
Ve esbaha’l-kalbü fî surûrî ve fî emânin mine’l-metâib
Ve’llâhu a‘tâ fevka’l-mürâcâ ve nûruhû ezhebe’l-ğayâhib
Ve nahnu billâhi lâ bi-zeydin velâ bi-amrin velâ bi-sâhib
Velâ sağîrun velâ kebîrun velâ bicâhin velâ bi-cânib
El-küllü zıllun yezâlu lâkin kāmet bi-ahkâmihi’l-merâtib
Muhammedun eşrafu’l-berâyâ ve kabiltu’l-Hakka li-duâ
Ve yenhüm âcizun fakîran leh ilâ Rabbihî mezâhib
Muhammedî ve Ahmedî senedun lehû dâiman muhâtıb
قد فتح اهللا بالمواهب و جاء بالنصر والمأرب
اعبتو اصبح القلب فى سرورى و فى امان من الم
لباهبلغاواهللا اعطى فوق المراجا و نوره اذهب
و نحن باهللا ال يذيد وال بعمر وال بصاحب
وال صغير وال آبير وال بجاه وال بجانب
Ricâlün sıdkun kāmû bi-Hak min âlin fe-sihrin ve âlin gālib
Ve âli tâhâ salli aleyhi ve selleme’llâhu zü’l-mevâhib
ا حكامه المراتببقامت كن الكل ظل يزال ل
لبرايا و قبلت الحق لدعاءمحمد اشرف ا
و ينهم عاجز فقيرا له الى ربه مذاهب
محمدى و احمدى سذله دائما محاطب
رجال صدق قاموابحق من آل فسهر وآل غالب
و آل طه صل عليه و سلم اهللا ذو المواهب
1 Güftesi için bkz : Altıntop, s.209; a.g.e., s.209’da güfte yazarı Şeyh Mehmed Bekrî olarak kayıtlıdır.
253
s. 188
Beyâtî İlâhî1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Münâdîler nidâ eyler gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
İşiten can fedâ eyler gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Yeter dünyâya rağbet et yeter câha muhabbet et
Hak’ı bulmağa gayret et gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Ki mâl ile işin bitmez kazandığın nene yetmez
Kimi gördün koyup gitmez gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Derûnundan edip âhı koma gāfil sehergâhı
İşit “firrû ilallâh”ı gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Beğim ölmezden evvel öl hayât-ı câvidânı bul
Ola gör bir kapıya kul gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Beğim dünyâya aldanma cihân bâkî kalır sanma
El için âteşe yanma gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
Muhabbet sâğarın nûş et beğim deryâ gibi cûş et
Hüdâî’nin sözün gûş et gel Allâh’a gel Mevlâ’ya
1Eyyup Sultan Hatîbi Âşık Hâfız Ahmed Efendi’nin Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.126–127
254
s. 189
Beyâtî Cumhûr İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Ben bu aşka düşeli Allâh ile bilişeli
Eli yeşil asâlı bize dervişler geldi { bize has kullar geldi }
Üçler yediler kırklar yüzünden balkır nûrlar
Ak sakallı pîrler bize dervişler geldi { bize has kullar geldi }
Bölük bölük dervişler Hakk’ın buyruğun işler
Yûnus eydür: kardaşlar bize dervişler geldi { bize has kullar geldi }
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.106–107
255
s. 190
Beyâtî İlâhî1
Güfte: Sezâî
Beste: ?
Sînen içre bedr olan mâhın nedir
Taht-ı dilden hükmeden şâhın nedir
(meyân)
Saklama benden ki dilhâhın nedir
(nakarât)
Söyle âşık bâis-i âhın nedir
Derd ile azmettiğin râhın nedir
Vâr ise bir yâre mübtelâ
Ki seni vuslattan etmiştir cüdâ
Âşık-ı sâdık isen söyle bana
(nakarât/eydan)
Âteş-i aşka yanar pervânesin
Bâş u câne kalmaya dîvânesin
Gel Sezâî’den bugün uyânesin
Söyle âşık bâis-i âhın nedir
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.128-129
256
s. 191
Uşşâk İlâhî
Güfte: Yûnus
Beste1: ?
Bir tahta yaratmışsın hâlim anda yazmışsın
Mevlâ’m ne yazdın âna kullar ânı ne bilsin
O yazının hükmünden Mevlâ’nın kudretinden
Âlimler okuyamaz müftî ânı ne bilsin
Eğer hayır eğer şer eğer avret eğer er
Yazısında gülmeyen sâir yerde ne gülsün
Arşda mîzân kurmuşsun hayrım şerrim tartmaya
Benden hayır sezmezem terâzî ne tartsın
Yedi tamû yarattın kâfirlere va‘d ettin
Âna mü’minler girmez hâzır olanlar girsin
Yüzüm kâre elim boş bağrım yanık gözüm yaş
İnâyet eyle Mevlâm Yûnus cemâlin görsün
1İsmâil Hakkı Bey’in Nevâ-Uşşâk bestesi için bkz.:Şengel, c.III, s. 154
257
s. 192
Sabâ Cumhûr1
Güfte: Kenzî
Beste: ?
Candan âşık oldum vech-i gülüne
Göster cemâlini yâ Rasûlallâh
Düşmüş derdimend âşık el eline (meyân)
Göster cemâlini yâ Rasûlallâh
Âlemin ziyâsı rûy-i verdindir
Dillerde okunan dâima virdimdir
Kenzî kulun senin derdimendindir (meyân)
Göster cemâlini yâ Rasûlallâh
Hüzzâm İlâhî
Güfte: Abdurrahim Tırsî
Beste: ?
Eyâ gönül n’oldu sana
Aşk-ı celîye mi uğradın
Durmaz akar gözyaşı
Tûfân-ı Nûh’a mı uğradın
s. 193
1 Bestenigâr bestesi için bkz.: Töre, c.IX, s. 58
258
s.194
Beyâtî İlâhî
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Kapusu yok bacası yok
(Hû Mevlâm Hû)
Gündüzü yok gecesi yok
Ders alacak hocası yok
Ya ben kime yalvarayım
Kapusu yok varıp bakam
Nice yıllar yalnız yanam
Bacası yok odlar yakam
Ya ben kime yalvarayım
Kabir kurdu ne aç olur
Başımda ottan taç olur
Yalnız yatmak ne güç olur
Ya ben kime yalvarayım
Bır kılı kırka yararlar
Üstüne köprü kurarlar
Ol kuşu senden sorarlar
Ya ben kime yalvarayım
Yûnus kulun sözün çoktur
Âlemi yaradan Hak’dır
Senden başka Allâh yoktur
Ya ben kime yalvarayım
259
s. 195
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Ebu’l-alemeyn tâcu’l-evliyâ ebu’l-alemeyn neslu’l-evliyâ’
Ebu’l-alemeyn aynu’l-asfiyâ ebu’l-alemeyn zu’s-sırrı’d-devâ‘
Ebu’l-alemeyn zu’l-yedi’z-zekiyye ebu’l-alemeyn zu’s-sehmi’l-aliyye
Ebu’l-alemeyn şemsu’l-Fâtıma ebu’l-alemeyn meşkûru’l-mesâ‘
Ebu’l-alemeyn üstâzu’l-ekâbir ebu’l-alemeyn sultânu’d-devâir
Ebu’l-alemeyn huccâcu’l-hatâir ebu’l-alemeyn kudratu külli’d-dâ‘
Ebu’l-alemeyn min âli’l-betûlî ebu’l-alemeyn mahbûbu’r-rasûlî
Ebu’l-alemeyn mi‘râcu’l-vusûlî ebu’l-alemeyn zu’l-emri’l-mutâ‘
ابو العلمين تاج االولياء ابو العلمين نسل االوصياء
ابو العلمين عين االصفياء ابوالعلمين ذو السر الدواع
ابو العلمين ذواليدالذآيه ابو العلمين ذوالسهمم العليه
ابو العلمين شمس الفاطمه ابو العلمين مشكور المساع
ذ االآابر ابو العلمين سلطان الدوائرابو العلمين استا
ابو العلمين حججاج الحطائر ابو العلمين قدوة آل الداع
ابو العلمين من آل البتولى ابو العلمين محبوب الرسولى
ابو العلمين معراج الوصولى ابو العلمين ذواالمر المطاع
260
s.196
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Lâha lî verdün alâ vecneteyhi lâha lî lâha lî
Verdün verdün alâ verdin alâ verdin
Vecneteyhi yâ seyyâdî yâ garâmî
(Meded meded meded meded meded yâ aynî)
Küllemâ edlû ileyhi delû ilâ ilâ küllemâ küllemâ
Edlû edlû ilâ edlû ilâ edlû ileyhi bahzâ
Yâ seyyâdî yâ garâmî
(Meded meded meded meded meded yâ aynî)
لى ورد على وجنتيه الح لى الح لى ال ح
ورد ورد على ورد على ورد على
وجنتيه يا سيادى يا غرامى
مدد مدد مدد مدد مدد يا عينى
آلما ادلو اليه دلو الى الى آلما آلما
ادلو ادلو الى ادلو الى ادلو اليه يهتدا
يا سيادى يا غرامى
دد مدد مدد يا عينىمدد مدد م
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.276
261
s.197
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Tâliu efrâhi yâ emelî
Heyyecet kalbun mine’l-vecelî
Hubbuhû fî kalbin kad sekenâ
Yâ Yûsufe’l-hüsni lem yezelî
طا لع افراه يا املى
هيجت قلب من الوجلى
حيه فى قلب قد سكتا
يا يوسف الحسن لم يزلى
Sûzinâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Eskene’r-rumyâtu mâ fevtu belzâ
Eskene’r-rumyâtu ve’l-aynu sevdâ
Hâlî hâlî hâlî hâlî mine’llâh
Mezece’l-mahbûbu râa’l-kirâmâ
Tebbe ve’n-nübüvvete ente bûniyâ
Hâlî hâlî hâlî hâlî mine’llâh
Fi’l-beyti’l-beyti lemmâ sekkernâ
Fi’l-beyti’l-beyti halîm aleynâ
Hâlî hâlî hâlî hâlî mine’llâh
اسكن الرميا ط ما فوت بلذا
اسكن الرميا ط والعين سودا
حالى حالى حالى حالى من اهللا
مزخ المحبوب راع الكراما
تب والنبوت انت بوني
حالى حالى حالى حالى من اهللا
فى البيت البيت لما سكرنا
علينافى البيت البيت حليم
حالى حالى حالى من اهللا
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.277
262
s. 198
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Mâli’l-hevâ mâlî kad zâde yâ leyâlî
Ve’l-vecdu adnânî yâ Rufâî
Fî hubbin ze’l-hâlî alâ hâlin kad raka uzzzâlî
Yâ müdmeî mâlik eşmete uzzâlik
Vallâhi ene nebeû yâ Rufâî
Mâ küntü bi’l-bâlî yâ leyâlî alâ hâlin kad raka uzzzâlî
Men lî bimen saddük vemâ raâ ahdük
Ve kad nevâ ba‘duk yâ Rufâî
Fe’l-mevtu evlâ lî alâ hâlin kad raka uzzâlî
Eş-şâfiu’l-ekber ve’ş-şâhidu’l- ebher
Fi’n-neşri ve’l-mümşiri yâ Rufâî
Salâtun mevlâhu aleyhi tağşâhu
Mâ şa‘şaate şemsün yâ Rufâî
Ve bedruhû nâlî alâ hâlin kad raka uzzâlî
مال الهوا مالى قد ذاد يا ليالى
والوجد اضنانى يا رفاعى
فى حب ذالحالى على قدرق غزالى
يا مدمعى مالك اشمت عزالك
واهللا ان نبئو يا رفاعى
ما آنت بالبالى على حال قدرق غزالى
هدكمن لى بمن صدك وما رعى ع
و قد نوا بعدك يا رفاعى
فالموت اواللى غلى حال قدرق غزالى
الشافع االآبر والشاهد االهبر
فى النشر والممشر يا رفاعى
مضامه عالى على حال قد رق عزالى
صالة مواله عليه تغشاه
ما شعشعت شمس يا رفاعى
وبدره نالى على حال قدرق عزالى
263
s. 199
Uşşâk İlâhî 1
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Neyleyim dünyâyı bana Allâhım gerek
Gerekmez mâsivâyı bana Allâhım gerek
Ehl-i dünyâ dünyâda ehl-i ukbâ ukbâda
Her biri bir sevdâda bana Allâhım gerek
Beyhûde hevâyı ko Hakk’ı bula gör yâ Hû
Hüdâî’nin sözü bu bana Allâhım gerek
1 M.n: “Hüzzâm ve Acem diğer besteler vardır”; Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.77
264
s. 200
Hüzzâm İlâhî1
Güfte: Eşrefoğlu Rûmî
Beste: ?
Düşeli (cânım) bu aşkın eline
Beni düşürdün bu halkın diline
Akıttı çeşmimden kanlı yaşları
İllâ yaşım dinmez siline
Hoş yaraşır aşklara gözyaşı
Her kim âşık ise gözünden biline
Aşkla geçen bir demi vermezem
Bin yılına bu aşktan bir nefes ayrılmazam
Aşkınla geçen bir demi vermezem
Aşksız geçen ömrümün bin yılına
İsmi resmi Eşrefoğlu Rûmî’nin
Kul olup savruldum aşkın yeline
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.98; M.n: “Diğer beste: muhayyer.”
265
s. 201
Hüzzâm İlâhî
Güfte: ?
Beste: ?
Gir semâya aşk ile gel şem-i vechullâhı bul
Bu vucûdun merkezinde sırr-ı bismillâhı bul
Kıyl-ı nefsinden rehâyâb olmağa bir çâre gör
Sen seni terk et gir dâr-ı ârif billâhı bul
266
s. 202
Hüzzâm İlâhî1
Güfte: Fuzûlî
Beste: ?
Vaslın bana hayât verir firkatin memât
“Sübhâne Hâlıkı haleka’l-mevte ve’l-hayât”
Hicrânına tahammül eden vaslını bulur
“Tûbâ li-men yüsâ‘idühü’s-sabru ve’s-sebât”
Mihrindir iktinâ‘-ı mekâsıd vesilesi
“Mâ şâe men erâde bihi’l- fevzi ve’n-necât”
Dökmüş riyâz-ı tab’ıma bârân-ı şevkını
“Men enzele’l-miyâhu ve ehyâ bihe’n-nebât”
Hak âferînişe sebeb etti vücûdunu
“Evcebte bi’z-zuhûri zuhûri’l-mükevvenât”
Kıldın edâ-yı na’t Fuzûlî tamam kıl
“Kemmelte bi’s-selâmi ve temmemte bi’s-salât”
1 Musullu hâfız Osman Efendi’nin Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.166
267
s. 203
Hüzzâm Tevşîh1
Güfte: Âdile Sultân
Beste: ?
Merhabâ ey fahr-i âlem merhabâ
Merhabâ ey şâh-ı a‘zâm merhabâ
Zât-ı pâkin eylemiş eylemiş Rabbu’l-ulâ
Bâis-i îcâd-ı eşyâ mutlakâ
Hâk-i kabrin çeşm-i câne tûtiyâ
Mesken olsun kıl kabûl rûhundan bana
Âdile mücrimse de afv et şahâ
Ey eba’l-Kāsım Muhammed Mustafâ
Es-salâtu ve’s-selâmü ehl-i beyt-i müctebâ
Es-salâtu ve’s-selâmü ey mahrem-i zât-ı Hüdâ
1 Hacı Fâik Bey’in Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.93
268
s.204
Segâh İlâhî1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Bu aşk bir bahr-i ummandır
Buna hadd-u kenâr olmaz
Delîlim sırr-ı Kur’ân’dır
Bunu bilende âr olmaz
Süregeldik ezelîden
Pîrim Muhammed Ali’den
Şerâb-ı lâ yezâlîden
İçenlere kanar olmaz
Eğer âşık ise yâre
Sakın aldanma ağyâre
Düş İbrâhîm gibi nâre
Bu gülşende yanâr olmaz
Bak şu Mansûr’un işine
Halkı üşürmüş başına
Ene’l-Hak ferhaşına
Düşenlere tımâr olmaz
Kıyamazsan bâş u câne
Irâk olur girme meydâne
Bu meydanda nice başlar
Kesilir hiç soran olmaz
Hak ile Hak olanlara
Kendi özün bilenlere
Dost yolunda olanlara
Kan bahâsı dînâr olmaz
Seyfullâh sözünde mesttir
Şeyhinden aldığı desttir
Dîvânerâ kalemestdir
Ne söylerse de âr olmaz
1 Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.35
269
s. 205
Segâh İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Dervişlik baştadır tacda değildir
Kızdırmak oddadır sacda değildir
Eğer bir mü’minin kalbin yıkarsan
Hakk’a eylediğin secde değildir
Allâh’ı ararsan kalbinde ara
Kudüs’te Mekke’de Hacc’da değil
Kabul et Yûnus’un erkân sözünü
Tizce gelir başa geç de değildir
1 Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s. 44
270
s.206
Uşşâk Cumhûr/ Segâh İlâhî1:
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste ?
Her kaçan anarsam seni karârım kalmaz Allâhım
Senden gayrı gözüm yaşı kimseler silmez Allâhım
Açılır bâğ-ı bostânın okunur dilde destânın
Sen baktığın gülistânın gülleri solmaz Allâhım
Sensin dillerde okunan sensin gönüllerde balkıyan
Senin aşkına dokunan kendini bilmez Allâhım
Derviş Yûnus ister seni lutfeyle cemâlini göster
Cemâlin gören âşıklar ebedî ölmez Allâhım
1 Uşşâk bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.32–33
271
s. 207
Hüzzâm Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
İmlâ ve’s-kînâ yâ ehyef yâ seyyide’l-fadlân
Min sâfi’l-bedîi ğarrâ yerve’z-zam’ân
İmlâ kāsım vechi tâsîm yâ seyyide’l-fadlân
Yâ Habîb Habîb Habîb Habîb
Yâ tabîb tabîb tabîb tabîb
İrham turham âşık muğram hâim bi’z-zam’ân
امال والسقينا يا اهيف يا سيد الفضالن
من صاف البديع غرا يروه الظمأن
امال آا سم وجه طاسيم يا سيد الفضالن
يا حبيب حبيب حبيب حبيب
يا طبيب طبيب طبيب طبيب
ارحم ترحم عاشق مغرم حائم بالظمأن
272
s. 208
Segâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ Rabbî inne zunûbî fi’l-verâ kesurat
Fe-leyse lî hâ amel fî’l-haşri yüncibî
Fe-kad âteytüke mine’t-tevhîdi yüzhibûh
Hubbu’n-nebiyyi ve zâke’l-kadri yekfinî
يا ربى ان ذنوبى فى الورى آثرت
فليس لى حا عمل فى الحشر ينجبى
ميان
آتيتك من بالتوحيد يزهبوهفقد
حب النبى و ذاك القدر يكفينى
Rast Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Beyne’l-bân ve’l-ğızlân ve’s-sultân fîhim ente
Yâ men fâk bi’l-âfâk ve’l-işrâk vechike ente
Yâ mahbûb lil-meslûb ve’l-matlûb yebğî ente
Yâ ze’t-tâci ve’l-mi’râc kul muhtâc yercû ente
Vechike lâhi ve’l-misbâh lil-ervâh nefsî ente
بين البان والغزالن والسلطان فيهم انت
يا من فاق باآلفاق واالشراق وجهك انت
يا محبوب للمسلوب والمطلوب يبغى انت
يا ذالتاج والمعراج قل محتاج يرجوا انت
وجهك الح والمصباح لالرواح نفسى انت
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.220
273
s. 209
Hüzzâm Âyin-i Şerif (Devr-i Revân) 1
Güfte: ?
Beste: İsmâil Dede Efendi
Mâ hest nemî dânem hurşîd-i rûhet yâne
Bu ayrılık oduna nice bir yâne ( âh nice bir yâne)
Sevdâ-yı rûhî leylî şüd hâsılı mâ haylî
Mecnûn gibi vâveylî oldum deli dîvâne âh âh deli dîvâne
Âşık oldum bilmedim yâr özgelerle yâr imiş Allâh Allâh
Âşıka bunca cefâlar vâr imiş yâr yüreğim yâr gör ki neler vâr
Yar yüreğim del ciğerim gör ki neler vâr âh âh yâre haber vâr
Nev-mâh-ı acîbîki misli nedâri beher cilvecanrâ der âteş sipârâ
Be-zülfeyn-i ebrû be çeşmân-ı âhû pey-i dil berubâyî çüşirî şikârî
1 Hüzzâm Âyin-İ Şerîf’in bestesi için bkz: Heper, s.271
274
s. 210
Hüzzâm İlâhî
Güfte: ?
Beste: ?
Aşkın âteşi bu zaîf tenim
Yaka gelir efendim yaka gider
Bu garip başım türlü sevdâyı
Çeke gelir efendim çeke gider
s. 211
Hüzzâm Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Hâzâ ğazâlî mine’l-yemen
Yemenî yemenî ve’ş-şekli’l-hasen
Vechu habîbî in keşefe
Ve’l-tefete inde’s-sütûr
Yâ tal’ati’l-bedri’t-tamâm
Keşşif envâri’l-vucûd
هذاغزالى من اليمن
يمنى يمنى والشكل الحسن
وجه حبيبى ان آشف
ولتفت عنه عند السطور
لتمام يا طلعت البدر ا
1 Tebrîz bestesi için bkz: ŞM, s.22; güftesi için bkz: Altıntop, s.230
275
s. 212
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Es’abu’l-ke’si yâ habîbî Allâh Allâh Hû
Ve’s-skınî sâfi’l-mervâki’l-meded yâ Hû
Salli yâ rabbi ve sellim Allâh Allâh Hû
Ale’n-nebiyyi’l-mükerremi’l-meded yâ Hû
Ve alâ âli’l-muazzam Allâh Allâh Hû
Ve’s-sahâbi’l-ecmaîne’l- meded yâ Hû
اسعب الكأ سى يا حبيبى اهللا اهللا هو
والسقينى صاف المرواق المدد يا هو
صل يا رب و سلم اهللا اهللا هو
على النبى المكرم المدد يا هو
و على آل المعظم اهللا اهللا هو
والصحاب االجمعينا المدد يا هو
276
s. 213
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Eyne bânâtu’r-ravâbî şüfte akmâre’s-seniyye
Âh terakte beyne’t-tısâlî Mevlâ
Hâimun beyne’l-beriyye hâimun ene ğarâmî
Fî hevâhüm ve hıyâmî
Âh lev terâ aslâ sekāmî mevlây
Salli hâdır mâ beyne salli yâ rabbi‘l-enâmî
Alâ misbâhi’z-zalâmî
Ve alâ ehli’l-kirâmi ve’s-sahâbi’l-ecmeînâ
اين بانات الرواي شقت اقمار السنيه
آه ترآت بين التصالى موالى
هائم بين البريه هائم ان غرامى
فى هواهم وحيامى
آه لو ترا اصال سقامى موالى
صل حاضر مابين صل يا رب االانامى
على مصباح الظالمى
وعلى اهل الكرام و الصحاب االجمعينا
277
s. 214
Segâh Durak
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Ben bende buldum çün Hakk’ı şekk ü gümân nemdir benim
(meyân)
Ben dost yüzün görmez isem bu gözlerim nemdir benim
Ol dost bana ümmî demiş hem adımı ümmî komuş
(meyân)
Dilim şeker gövdem kamış bu söyleyen nemdir benim
Yûnus benim ümmî benim dokuz atam dörttür anam
(meyân)
Aşk oduna düşüp yânem sûk u pazar nemdir benim
278
s. 215
Segâh Şuğul1
Güfte: Şâdî
Beste: ?
Zabyun nekā ve’l-merveteyn ekfü’n-nesehâ ve’l-mukleteyn
Mâ hâkezâ fi’le’z-ziyâ ahnun aleynâ yâ Hüseyin
Yâ eyyühe’l-bedru’l-mesûn illâ metâ hicra’l-yekûn
Eskaytenî ke’si’l-menûn zulmetî zulme’l-hüseyn
Salâtu mevle’l-âlemîn ale’n-nebiyyi tâha’l-emîn
Men câe min nûri’l-mübîn edâe minhü’l-hâfıkîn
ضبى نقا والمروتين اآف النسها والمقلتين
سينما هكذا فى لظبا اخنش علينا يا ح
يا ايها البدر المسون اال منا حجر اليكون
اسقيتنى آأسى المنون ظلمتى ظلم الحسين
صالة مول العالمين على النبى طه االمين
من جاء من نور المبين اضاء منه الحافقين
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.219
279
s. 216
Segâh İlâhî1
Güfte: Bağdâdî
Beste: ?
Allâh bize lutfetti şükür elhamdülillâh
Nîmetine garketti şükür elhamdülillâh
Yiyelim nîmetini öksürelim2 rahmetini
Analım hazretini şükür elhamdülillâh
Gönderdi doğru yola kullar kulluk eyleye
Hak bize kulum dedi şükür elhamdülillâh
Harc ederiz vârımız kurbân olsun cânımız
Kur’ândır îmânımız şükür elhamdülillâh
Yoğ iken vâr eyledi arz u dildâr eyledi
Rasûle yâr eyledi şükür elhamdülillâh
Muhammed kadem bastı şefî‘ olmaktır kasdı
Hakk’ın sevgili dostu şükür elhamdülillâh
Ol habîbin yârları cennettedir canları
Sevenleriz anları şükür elhamdülillâh
Bağdâdî’nin bu sözü kabûl eyle niyâzı
Dergâha sürüp yüzü şükür elhamdülillâh
1 Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.69; M.n: “Taamdan sonra okunur” 2 A.g.e.’de “umalım” şeklindedir.
280
s. 217
Segâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Bedâ hilâlün alâ ğazâlen
Ve mâlî cevran aleyye mâl (Allâh Allâh Allâh dâim hay)
İnnî ma‘şûkî ilâ likāhu
Ve inne kalbî illâ mâl (Allâh Allâh Allâh dâim hay)
Yâ rûha rûhî fedâke rûhî
Ve’l-murham li rûhî’l-fecri lâl Allâh Allâh Allâh dâim hay
بدا هالل على غزاال
وما لى جورا على مال اهللا اهللا اهللا دائم حى
انى معشوقى الى لقااه
وان قلبى اال مال اهللا اهللا اهللا دائم حى
يا روح روحى فداك روحى
رحم لروحى االلفجر الل اهللا اهللا اهللا دائم حىمواال
1 Zekâî Dede’nin Humâyûn bestesi için bkz: ŞM, s.90; güftesi için bkz: Altıntop, s.237
281
s. 218
Segâh İlâhî1
Güfte: Sivaslı Şemsî
Beste: ?
Ey gāfil uyan rıhlet-i nâgâh-ı unutma
Yol korkuludur korkusu çok râhı unutma
Hâlıktan utan rızkını halktan sakın umma
Bil Rabbini “Er-rızku ale’llâh”ı unutma amân
Mağrûr oluben devlet-i dünyâya dayanma
Sakın yitirip dinini Allâh’ı unutma
Bu dâr-ı fenâ içre hevâ yolları çoktur
Şemsî yürü sen Hakk’a giden râhı unutma
1 Dede Eefendi’nin Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V,s.57
282
s. 219
Hüzzâm Cumhûr1
Güfte: Hâşim Baba
Beste: ?
Şem’i aşkın zâhidâ pervânesidir gönlümüz
Murğ-i lâhûtî semendin lâlesidir gönlümüz
Mekteb-i sümme denânın hocasından ders alıp
Lima’llâh dersinin dershânesidir gönlümüz
Bahr-i tevhîdi hüvviyettir ânın bir katresi
Bahr-ı zâtın Hâşim râ dürdânesidir gönlümüz
1Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.132
283
s.220
Segâh İlâhî 1
Güfte: Şemsi Tebrizî
Beste: ?
Bihamdillâh direm direm Allâh, alup aklımı fikrullâh
Dilimde zâtın esmâsı bana üns oldu zikrullâh
Bu tevhidden murâd olan cemâl-i zâte ermektir
Görünen kendi zâtıdır değil sanmaki gayrullâh
Gönül âyinesin sûfî eğer eder isen sâfî
Açılır sana bir kapı ayân olur cemâlullâh
Şemsi Tebrîz bunu bilir ehad kalmaz fenâ bulur
Bu âlem külli mahvolur hemân bâkî kalır Allâh
1 M.n: “Diğer beste Sabâdır. Demdeme de okunur”; Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.42
284
s. 221
Hüzzâm Tevşîh ve Cumhûr1
Güfte: Zekâî
Beste: Zekâî Dede
Ey nübüvvet tahtının şâhı Habîb-i Kibriyâ
Vey risâlet evcinin mâhı Habîb-i Kibriyâ
Cilvegâh-ı kurb-i ev ednâ makāmın lâ mekân
Kābe kavseyn-i.şehinşâh-ı Habîb-i Kibriyâ
Da’vet-i Hak erişip vahdet-i serây-ı menzile
Baş gözüyle gördü Allâh’ı Habîb-i Kibriyâ
Bezm-i ev ednâya vardı hil’at-i levlâk ile
Giydi tâc-ı lemîu’llâhı Habîb-i Kibriyâ
Erdi zât-ı Hakk’a hâil olmadı yüz bin hicâb
Kat‘ edip bir demde ol râhı Rasul-i Kibriyâ
Cürmü çok ama Zekâî şüphesiz mağfûr olur
Dile sen Hak’dan o gümrâhı Habîb-i Kibriyâ
1 Hacı Fâik Bey’in Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.126-127
285
Segâh İlâhî1 s. 222
Güfte: Sezâî
Beste: ?
Ey âşık-ı dildâde
Gel nûş edelim bâde
(meyân)
Bir bâde gerek ammâ
Ki içile me’vâde
(Hû cân Allâh cânım sana kurbân Allâh)
Sâkîsi ânın Mevlâ
Ekdâhı ânın esmâ
Bir kere içsen kat’â
Gam görmeye dünyâda
(Hû cân Allâh cânım sana kurbân Allâh)
Bir kez içen âşıktır
Hem âşık u sâdıktır
Aşk anda lâyıktır
Şirin ile Ferhâd’a
(Hû cân Allâh cânım sana kurbân Allâh)
İşit bu Sezâî’den
Ne gördü fenâyîden
(meyân)
Dost vechini gösterdi
Mir’ât-ı mücellâdan
(Hû cân Allâh canlar sana kurban Allâh)
1 Segâh besteleri için bkz: Töre, c.V, s.8,. 62
286
s. 223
Hüzzâm İlâhî (Cumhûr) 1
Güfte: Zekâî
Beste: ?
Usûlü: Yürük Semâî
Gel vücûdum âteş-i aşk-ı habîbullâha bak
Çeşm-i kalbi ol ziyâdan feth edüp Mevlâ’ya bak
Sînen içre nûr-ı zikr ile uyandır bir çerâğ
Ol çerâğın şûlesinden görüne dildâr-ı Hak
Nûr-i Fahr-i âleme eyle teveccüh dâimâ
Mâh-ı kalbi ede engüşt-i inâbet iki şak
Mahrem-i sırr-ı Hüdâ peygamber-i âhır zamân
Gel ehl-i hakîkat andan aldılar sebak
Mu‘cizât-ı subh u sâdık gibi zâhir bâhusûs
Hak’dan Kur’ân’ı inzâl eyledi Rabbu’l-felak
Şems-i Hak’dan erişip nûr-i inâyet bir nefes
Dilerim kalbin Zekâî açıla misl-i şafak
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.140
287
s. 224
Hüzzâm Cumhûr1
Güfte: Ârif
Beste: ?
Kurretu’l-ayn-ı Habîb-i Kibriyâsın yâ Hüseyin
Nûr-i çeşm şâh-ı merdân murtazâsın yâ Hüseyin
Sana gül ile dokunan hiç umar mı mağfiret
Ganîmet-i Gülşen Serây-ı Mustafâ’sın yâ Hüseyin
Rûz-i mahşerde dest-i Haydar’dan içerken kûzî
Sen susuzlukla şehîd-i Kerbelâ’sın yâ Hüseyin
Hem çeker pâre-i Zehrâ Fâtımâ hayru’n-nisâ
Ehl-i beyt-i müctebâ âl-i abâsın yâ Hüseyin
Kıl şefâat Ârif’e ceddin Muhammed aşkına
Arsa-i mahşerde makbûlu’r-recâsın yâ Hüseyin
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.137
288
s. 225
Hüzzâm İlâhî1
Güfte: Gülşenî Sezâyî
Beste: ?
Tennûr-i dile od yakub âh-ı şererimden
Bir özge kebâb mâ-hazar ettim ciğerimden
(meyân)
Derd ehlini nûş etmek için eyledim ihzâr
Bezm-i ğama iki şîşe mey dîdelerimden
Şitâba seher zârım o yâre eser etmez
Lerzîde felek gerçek âh seherimden
Dil beste zülf-ü siyehim âh Sezâî
Sevdâ-yı cünûn gitmedi aslâ bu serimden
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.158
289
s. 226
Rast İlâhî / Kıyâm İlâhisi1
Güfte: Eşrefoğlu Rûmî
Beste: ?
Hep fesâd işlerime estağfirullâh tövbe
Yaman teşvişlerime estağfirullâh tövbe
Bildim suçumu bildim döndüm çalabım döndüm
Geldim kapına geldim estağfirullâh tövbe
Benden suçumu sorma aybım yüzüme vurma
Bizi mahrum görme estağfirullâh tövbe
Settâru’l-uyûb sensin gaffâru’z-zünûb sensin
Fettâhu’l-kulûb sensin estağfirullâh tövbe
Eşrefzâde Rûmî’nin çok günâhlarının
Keffâretidir ânın estağfirullâh tövbe
1 Rast bestesi için bkz: Şengel, c.I, s. 65
290
s. 227
Hüseynî Cumhûr1
Güfte: Nasûhî
Beste: ?
Derdimin dermânı sensin yâ Muhammed Mustafâ yâ Rasûlallâh
Gönlümün sultânı sensin yâ Muhammed Mustafâ yâ Rasûlallâh
Ben kim oldum medhine hayât kıldım ey pâdişâh
Taht-ı levlâk şâhısın sen yâ Muhammed Mustafâ yâ Rasûlallâh
Sırr-ı ev ednâ’yı mâliksin sen eyâ mir’ât-ı Hak
Nûrî sensin mâhî sensin yâ Muhammed Mustafâ yâ Rasûlallâh
Eyledi bağrı günâh kaddin Nasûhî tenâh
El-meded ey çâre sensin yâ Muhammed Mustafâ yâ Rasûlallâh
1 Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s. 31; Tebriz bestesi için bkz: c.IX, s.180
291
Uşşâk İlâhî1 s. 228
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Taştı gönül deryâsı
Gark oldu cümle âsı
Dört kitâbın ma‘nâsı
Lâilâhe illallâh
Kitaplarda yazılıdır
Gönüllerde gizlidir
Söylenecek söz budur
Lâilâhe illallâh
Erenlerin kılıcı
Arşa çıkar bir ucu
Hay ne güzel kesici
Lâilâhe illallâh
Yûnus da bunu dedi
Yanar yürek aşk odu
Mevlâ’nın güzel adı
Lâilâhe illallâh
1 Hûzî bestesi için bkz: Şengel,c.3,s.149; İsmail Hakkı Bey’in Evc bestesi için bkz: Töre, c.7, s.128; Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V,s.49
292
s. 229
Sabâ İlâhî ve Âyîn-i Şerîf
Güfte: Şemsî
Beste: ?
Ey sûfî ehl-i safâ ez cân bigû Allâh Hû 1
Vey âşık-ı aşkı vefâ ez cân bigû Allâh Hû
Hâhî ki cümle cân şevî tâ lâyıkı cânân şevî
Tu herçi hâhi an şevî ez cân bigû Allâh Hû
Tâki be kerdî gûygû ez her sarrâf der cüstcû
Hâhî ki dânâ ….ez cân bigû Allâh Hû
Ey tu nizâm-ı evliyâ ez nesl-i âl-i enbiyâ
Ey meni gedâyi tu gedâ ez cân bigû Allâh Hû
Dünyâ rehâ kün dîn bicû dest ez heme âlem bişû
Ne an bigû în bigû ez cân bigû Allâh Hû
Ey nûr-i Hak Şemseddîn vey âlimü ilmel yakîn
Zât-ı sıfât-ı âlemîn eczân bigû Allâh Hû
1 Segâh âyin’in birinci selâmında geçmektedir. Bkz: Heper, s. 43, 511
293
s. 230
Hicâz İlâhî1
Güfte: Rûşenî
Beste: ?
Çün doğup tuttu cihânı yüzünü hüsnün güneşi yâ Rasûlallâh
Kim ola sevmeye bu vechile sen mâhveşi yâ Rasûlallâh amân
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise yâ Rasûlallâh
Bende-i mukbil olur misl ü Bilâl-i Habeşî yâ Rasûlallâh amân
Parmağından akıtıp âb-ı revân bahş-ı revân yâ Rasûlallâh
Nice yüzbin kişiden ref’ ü sensin âteşi yâ Rasûlallâh amân
“Ve’d-duhâ” virdine “ve’l-leyl” okuram sünbülüne yâ Rasûlallâh amân
Rûşenî virdi budur “külle gadâtin ve aşi” yâ Rasûlallâh
1 Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.64
294
s. 231
Hicâz /Segâh İlâhî 1
Güfte: Yûnus Emre
Beste: ?
Gönül hayrân oluptur aşk elinden
Ciğer püryân oluptur aşk elinden
Niceler tâc u tahtı mâl-ı mülkü
Koyup üryân oluptur aşk elinden
Koyup İbrâhim tâc u tahtı
Yeri künhân oluptur aşk elinden
Yûnus Emre’m bu hasretle bu zâre
Acep mihmân oluptur aşk elinden
1Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.74; a.g.e, s.76’da bu güfte, Hayâlî’ye nisbet edilmiş
295
s. 232
Segâh İlâhî 1
Güfte: Sezâî
Beste: ?
Ey âşık-ı dildâde gel nûş edelim bâde
Bir bâde gerek ammâ kim içile me’vâde
İşit bu Sezâî’den ne gördü Fenâî’den
Dost vechini gösterdi mir’ât-ı mücellâdan
1Segâh besteleri için bkz: Töre, c.V, s. 8 ve c.V, s. 62 ; M.n: “222.sahifede yazıldığı cihetle buraya sehven yazılmıştır”
296
Hüzzâm İlâhî1 s. 233–234
Güfte: Hüdâî
Beste: ?
Yeter oldu fenâ bahrinde nâlân
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Edip tâğûs-i kudsîlerle seyrân
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Gülün rengine aldanma gece olur
Bu kesret-i murg-zârından uça gör
Varıp vahdet şarâbından içe gör
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Gül-i zamâne ki derdine devâdır
Sûy-i hubbi çü beyhûde hevâdır
Ko gayrı maksad aksâ Hüdâdır
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Görüp pervâne andan sebak al
Kûyindir nâr-ı aşka periyle bâl
Mecâzı ko hakîkat bahrine dal
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Gönül verme Hüdâî kâinâta
Geçip fânîden er bâkî hayâta
Safâ bul gark olup envâr-ı zâta
Yürü bülbül yürü dost ellerinde
Yürü âşık yürü cân ellerinde
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s. 143
297
s. 235
Hüzzâm Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Sırru’l-hevâ nâcânî ve hâlühû deânî li-hazreti’r-Rufâî’s-seyyidu’r-rabbânî ebu’l-alemeyn
Şeyhu şuyûhu’l-ümme ve’l-gavsu fi’l-mühimme Sülâletü’l-eimme ve bid’atu’l-adnân
Rabbu’l-yedi’l-beyzâi ve’l-himmeti’l-ka‘sâi ve min hazreti’l-esmâi kad haffe bi’l-bürhân
Etbâahu’l-encâbi eşyâahu’l-ahbâbi hüddâmehu’l-aktâb fî şiddeti’l-irfân
İllet lehü’r-râyâtü ve celleti’l-âyâtü ve kem lehû âdâtü bi’l-gavsi lil-lehfân
Allâhu kad a‘tâhu ve kad hamâ hımâhu ve sâne men nâdâhu biavnihi’r-rahmân
Mevâhibu’l-kerîm bi-hikmeti’l-kadîm sıfatuhû bi’t-tekrîmi ve’l-fazli ve’l-ihsân
Hâza’b-ni tâhâ’l-hâdî muhammedu’l-âbâdî salli aleyhi’l-hâdî ve âlihî’l-a‘yân
سر الهوا ناجانى و حاله دعانى لحضرتى الرفاعى السيد الربانى ابو
العلمين
المهمه ساللت االئمه و بضعت العدنانشيخ شيوح األمه واغوث قى
رب اليد البيضاء والهمة القعساء حضرت االسماء قد حف بالبرهان
اتباعه االنجاب اشياعه االحباب حدامه االقطاب فى سدت العرفان
علت له الرايات و جلت اآليات وآم له عادات باغوث لل لهفان
ه الرحماناهللا قد اعطاه و قد حما حماه وصان من ناداه بعون
مواهب الكريم بحكمة القديم صفته بالتكريم والفضل واالحسان
هذا ابن طه الهادى محمد اآلبادى صل عبيه الهادى و آله االعيان
1 Hüzzâm bestesi için bkz: İK, s.69; güftesi için bkz: Altıntop, s.109
298
s. 236
Segâh Cumhûr
Güfte: Muhyî
Beste: ?
Bilmeyen cân-ı Yûsuf, Ken’ân’ı bilmez kandedir
Öz vücûdu Mısrî’nin sultânı bilmez kandedir
Bilmeyen ilm-i ledünnü dört kitâbı okusa
Zâhirâ âlimdir o Kur’ân’ı bilmez kandedir
İçmeyen rahmet şarâbın yâr elinden her zamân
Benzemez ol mâhîye kim ummânı bilmez kandedir
Mübtelâ-yı aşk her hub cânânını
Derdiyle devrân eder devrânı bilmez kandedir
Can kulağınla işit Muhyî Muhammed nutkunu
Kendi nefsin bilmeyen Allâh bilmez kandedir
299
s. 237
Nihâvend Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ ibâda’llâh vahda’llâh
Erhamu’r-râhimîn seyyid Hayrullâh
Evvel mânendî salli ani’n-nebiyyin
Tâhâ’l-Arabî ibn Abdullâh
Ceddüke Arabî hubbuke fî kalbî
Yâ Allâh yâ Rabbî irham Hayrullâh
Kul yâ murâdî ıhfaz Abdullâh
Hubbuküm seyyâdî min aksâ bilâdî
يا عباد اهللا وحد اهللا
ارحم الرحمن سيد حير اهللا
اول مانندى صل عن نبى
طه العربى اين عبد اهللا
جدك عربى حيك فى قلبى
يا ربى ارحم خير اهللايا اهللا
قل يا مرادى احفظ عبد اهللا
حبكم سيادى من اقصى بالدى
300
s. 238
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Selâmun aleyküm ve rahmetullâhi selâmun aleyküm ve şevkî ileyküm
Fe-akbelû min câniküm hâdıen lillâhi selâmün aleyküm ve şevkî ileyküm
Selâmün aleyküm ve şevkî ileyküm
Selâmün aleyküm ve umrî fedâküm
Ci’nâküm ci’nâküm kasdunâ hımâküm
Kasdunâ kasdunâ raeynâ hımâküm
Uyûnî vedânî ve dem’î medâ lî
Ve tâlî karânî ve kalbî ileyküm
Ci’nâküm yâ sayyâdî min aksâ’l-bilâdî
Li’s-sâdî ve’l-kādî âteynâ hımâküm
Selâmün aleyküm ve rahmetullâh
Selâmün aleyküm ve şevkî ileyküm
سالم عليكم و رحمة اللهى سالم عليكم و شوفى اليكم
اليكم من جانكم حاضعا هللا سالم عليكم و شوفىافاقبلو
سالم عليكم و شوفى اليكم
و عندى لديكم و عمرى فداآم
جئناآم جئناآم قصدنا حماآم
حماآمقصدنا قصدنا رئينا
عيونى ودانى ودمعى مدالى
وطالى قرانى و قلبى اليكم
جئناآم يا صيادى من اقصى اليالدى
للصادى والقادى آتينا حماآم
سالم عليكم و رحمة اهللا
سالم عليكم و شوفى اليكم
301
s. 239
Hüzzâm Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Fî hevâhüm ehle’l-musallâ sâhibenî tezkâr
Ve hüve’ş-şevku aslâ fî fuâd bâr
Âh lev şâhedet aynî hücretü’l-hâdî
Hayru men sâme ve sallâ ve’rham el-ebrâr
فى هوا هم اهل المصال صاحبنى تزآار
وهو الشوق آصال فى فؤاد بار
ت الهادىرآه لو شاهدت عينى هج
خير من صام و صلى والر حم االبرار
Sâzkâr2
Güfte: ?
Beste: ?
Ravzatü’l-ezâhir vechu’s-senî
Kâmilü’l-mehârim lemmâ yensenî
Kad ahrem le-cüfnî tîbu’l-vesenî
Leyte yüvâsıl muğramun fenî
Ev yer’â zimâmi tûle’z-zemâni
Mevlaye Mevlâye Mevlâye Mevlâye
Yâ Hû yâ Hû yâ Hû yâ Hû
روضة االذاهر وجه السنى
لمخارم لما ينسنىآامل ا
قد احرم لجفتى طيب الوسنى
لبة يوامل لواصل مغرم فتى
او يرعى زمامى طول الزمان
موالى موالى موالى موالى
يا هو يا هو يا هو يا هو
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.231 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.48
302
s. 240
Hüzzâm Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Mâlî ğayrî cemâliküm nazîrî harâmû
Meded meded şey’en Allâh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
Yâ Allâh yâ Mevlâye
Mâlî ğayrî kelâmiküm indî kelâmû
Şeyhî fi’l-hakîkati annî devâmû
Meded meded şey’en Allâh yâ Hû yâ Hû yâ Hû
Allâh yâ Hû
مالى غيرى جمالكم نظيرى خرامو
مدد مدد شى اهللا با هو يا هو ياهو
يا اهللا يا موالى
مالى غيرى آالمكم عندى آالمو
بنمى فى الحقيقه عينى دواموش
مدد مدد شي اهللا يا هو يا هو يا هو
اهللا يا هو
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 228
303
s. 241
Hüzzâm Şuğul1
Güfte: Muhammed Hanefî
Beste: ?
Es-subhu bedâ min tal’atihî ve’l-leylü dücâ min vefratih
Fâka’r-rusulâ fadlen ve ülâ ehde’s-sübülâ li-delâletih
Kenzü’l-kerami mevle’n-niami hâdi’l-ümemi’ş-şerîatih
Ezkâ’n-nesebu ale’l-hasebi küllü’l-arabi fî hizmetih
Saati’ş-şeceru nataka’l-haceru şakka’l-kameru bi-işâratih
Cibrîlu etâ leylete’l-esrâ ve’r-Rabbu deâ li-hazratih
Nâle’ş-şerefâ vallâhu afâ ammâ selefâ min ümmetih
Fe-muhammedunâ hüve seyyidunâ fe’l-ızzu lenâ li-icâbetih
الصبح بدا من طلعته واليل دجا من وفرته
فاق الرسال فضال و على اهد السبال لدالة
آنز الكرم مول النعم هادى االمم الشريعة
از آى النسب على الحسب آل العرب فى خدمة
سعت الشجر نطق الحجر شق القمر باشارة
نى ليلت االسرا والرب دعا لحضرةجبريل ا
نال الشرفا واهللا عفا عما سلفا من امة
قمحمدنا هو سيدنا فالعزلنا الجابة
1 Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.184;Segâh bestesi için bkz: ŞM, s.152; güftesi için bkz: Altıntop, s.57
304
s. 242
Segâh İlâhî1
Güfte: Adlî
Beste: ?
Güneş gibi eğerçi serseriyem
Hele kayd ü taalluktan beriyem
O çağın bende bî pâyi serîyem
Nitekim tendedir cânım diriyem
Tarîk-i Halvetî’nin çâkeriyem
Mezâr-ı Sünbülün hâk-i deriyem
Nice mihnet çekip dil ü bahri berde
Akıttı kanlı yaşı rûy-i zerde
Düşüp aşkın ile âteş-i derde
Özün hâk eyledi Adlî o yerde
Tarîk-i Halvetî’nin çâkeriyem
Mezâr-ı Sünbülün hâk-i deriyem
1 Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.46
305
s. 243
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
El-amân el-amân
Yâ habîbu’r-rahmân
Ente şemsu’l-hüdâ
Fî burûci’l-ayân
Leke fi’l-hazreteyn
Savletu’d-devleteyn
Minke fi’n-neş’eteyn
Lâha nûru’l-beyân
A‘zamu’l-mürselîn
Ente fi’l-âlemîn
Dere`a ehlu’l-yakîn
Ente fî külli’l-ân
Dâmetu’l-mu‘cizât
Minke fi’l-kâinât
Ente fi’l-hâdisât
Zehru ins ve cân
Bike necmu’ş-şuhûd
Lisudûri’l-vücûd
Minke fecri’s-suûd
Amme anemu’r-rufân
االمان االمان
يا حبيب الرحمن
انت شمس الهدا
فى بروج العيان
لك فى الحضرتين
دولتينصولت ال
منك فى النشئتين
الح نور البيان
اعظم المرسلين
انت فى العالمين
درع اهل اليقين
انت فى آل اآلن
دامت المعجزات
منك فى الكائنات
انت فى الحادثات
ذخر انس وجان
بك نجم الشهود
لصدور الوجود
منك فجر الصعود
عم عنم الرفان
306
s.243 (devâmı)
Leke faslu’l-hıtâb
Ve azîmu’l-cenâb
Ve bi-yevmi’l-hisâb
Fe aleyke’d-duhât
Bi-meşûın ledeyke
Müzehher annâ ileyke
Fe ‘ssâlatu aleyke
ya sırâtal-emân
لك فصل الحطاب
وعظيم الجناب
و بيوم الحساب
فعليك الضحات
بمشوع لديك
مذهرعنا اليك
فا الصالة عليك
يا صراط االمان
307
s. 244
Uşşâk Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Abdullâhi’l-atîk ve fi’l-ğāri’r-rafîk
Ebûbekri’s-sıddîk sâhibu’l-Mustafâ
Efdalu’l-âlemîn min ba‘di’n-nebiyyin
Es-sâdiku’l-emîn evvelü’l-hulefâ
Ömeru’b-nu’l-hattâb nâtıkun bi’s-sevâb
Ferra minhü’l-vesâb herben ve’htefâ
Eş-şehîd Osmân ze’l-hayâ ve’l-îmân
Ve bî cemea’l-Kur’ân harrara’l-mushafâ
Ve aliyyu’l-kerrâr eyne ummu’l-muhtâr
Seyfuhu zü’l-fikâr lil-adâ etlakâ
El-hasan ve’l-hüseyn kurratu külli ayn
Lâ-yeşân bi-şey’in evlâdu’l-Mustafâ
عبد اهللا العتيق و فى الغار الرفيق
ر الصديق صاحب المصطفىابو بك
لمين من بعد النبينا افضل الع
الصادق االمين اول الخلفا
عمر ابن الحطاب ناطق بالثواب
فر منه الوثاب هربا واحتقا
الشهيد عثمان ذالحيا وااليمان
وبى جمع القرأن خرر المصحفا
و على الكرار ابن عم المختار
سيفه ذو الفقار للعدا اتلقا
قرة آل عينالحسن والحسين
ال يشان بشى اوالد المصطفى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.182; Uşşâk bestesi için bkz: ŞM,s.61
308
s. 245
Segâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Ente nüshatü’l-ekvân fîke sûratü’r-Rahmân
Fe’cma‘ sûratu’l-furkân bismillâh bismillâh
Lâha fi’d-dücâ Hâlık bedrî ve’s-sivâ Hâlik
Telkā nurahû zâlik emrullâh emrullâh
Sâhidâni fî sekri veaze fi’l-hevli uzrî
En leyse fi’s-sırri illallâh illallâh
Tahsenu rabbunâ tezkürü sümme ğayruhû nehcürü
Fe izen lenâ tenzur aynullâh aynullâh
Fîhi ğıbtu an fikrî haysu hazrate’z-zikrî
Ferdun mevridi’l-bekrî hayyallâh hayyallâh
Sümme salli bi’t-teslîmi ve sekā min sâfin terkimin
Men aleyhi bi’t-ta‘zîm sallallâh sallallâh
انت نسخت االآوان فيك صورت الرحمان
فجمع صورت الفرقان بسم اهللا بسم اهللا
الح فى الدجا حالك بدرى والسوا هالك
تلقا نوره ذالك امراهللا امراهللا
سا حدان فى سكر و عند فى الهول عزرى
ليس فى السر اال اهللا االاهللا ان
تحسن ربنا تذآر ثم غيره نهجر
فاذا لنا تنذر عين اهللا عين اهللا
فيه غبت عن فكرى حيث حضرت الذآرى
فرد مورد البكرى حى اهللا حى اهللا
ثم صل بالتسليم و سقى من صاف تكريم
من عليه بالتعظيم صل اللع صل اهللا
1 Segâh bestesi için bkz: ŞM, s. 149; güftesi için bkz: Altıntop, s. 243; Ergun’da bu eseri Zekâî Dede’nin, Hicâz makâmında, Zekâîzâde Ahmed Irsoy’un ise segâh makâmında bestelediği kayıtlıdır. Bkz: Ergun, c.II, s. 696
309
s. 246
Hüzzâm İlâhî
Güfte: Şemsî
Beste: ?
Derdinle behey âşık bîçâre neden oldun
Bir yerde karârın yok âvâre neden oldun
Pâ mâl muhabbetin yoktur başına çâre
Çâre yoktur ey Şemsî sad pâre neden oldun
310
s. 247
Segâh Şuğul1
Güfte: ? Beste: ?
Râkasa’l-kevnu ve ğannâ taraben
Sıhhatü‘l-ervâh yâ Mevlâye
Merhaban yâ yâ merhaban yâ merhaban
Bedrunâ kad lâha yâ mevlâye
Lâha bedrun sümme min ba‘di’l-mukîb
El-muğîbu ve bede-e sâkî
Nâtıku’l-ke’sî ve nâdâ
Yâ habîbu eyne âşık
وغنا طرباراقص الكون
صحت االرواح يا موالى
مرحبا يا يا مرحبا يا مرحبا
بدرنا قد الح يا موالى
الح بدر ثم من بعد الميب
المغبب وبدأ سا قى
نا طق الكأ سى ونا دا
يا حبيب اين عا شق
Segâh Şuğul2
Güfte: ? Beste: ?
Muhammedun eyyüha’l-müfter hel emîn
Men hevâ külle’l-kemâl
Muhammedun şakkahu min ecli’l-kamer
Min nûri’l-cemîl ihtevâ davvi’l-hilâl
Muhammed ve sallâ na‘lu’l-hacer
Sebbeha sümme ‘l-cemâl
محمد ايهااالمفتر هل امين
من هوا آل الكمال
محمد شقه من اجل القمر
من نورالجميل احتوا ضوى الحالل
حمد و صال نعل الحجرم
صبح ثم الجما ل
1 Segah bestesi için bkz: ŞM,s.146; güftesi için bkz: Altıntop, s.238 2 Notası için bkz: ŞM,s.148;güftesi için bkz: Altıntop, s.227
311
s. 248
Hüzzâm Cumhûr1
Güfte: Zekâî
Beste: ?
Gel vücûdun âteş-i aşk-ı habîbullâha bak
Çeşm-i kalbin ol ziyâda fethedip Mevlâya bak
Sînen içre nûr-i zikr ile uyandır bir çerâğ
Ol çerâğın şûlesinden görüne dîdâr-ı Hak
Nûr-i fahr-i âleme eyle teveccüh dâimâ
Mâh-ı kalbi ede engüşt-i inâyet iki şak
Mahrem-i sırr-ı Hüdâ peygamber-i âhir zamân
Kümmel-i ehl-i hakîkat andan aldılar sebak
Şems-i Hak’dan erişip nûr-i inâyet bir nefes
Dilerim kalb-i Zekâî açıla misl-i şafak
1M.n:”223. sahifesinde yazılmış olduğundan mükerreren buraya yazılmıştır”; Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.140
312
s. 249
Nevâ Cumhûr1
Güfte: Adlî
Beste: ?
Levh-u dilden okuyan ilm-i İlâhî’den sebak
Zerrece yanında kalmaz mahvolur hep mâ sebak
Can u baş terkini ur Hakk’ı seversen ey gönül
“Len tenâlü’l-birra hattâ tunfikû” dedi çün Hak
Nûr-i Hak kalbinin münevver eylesin rîş-ü dîlâ
Âteş-i tevhîd ile gel mâsivâyı oda yak
Çün ledün ilmi demâdem kalbine ilhâm olur
Neyler ey dil ârif-i billâh yazmak okumak
Kıyl u kāli terk edip dilden traş et hubbunu
Adliyâ yeter okursan bâb-ı aşktan varak
1 Beyâtî bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.98
313
s. 250
Nevâ İlâhî1
Güfte: Himmet
Beste: ?
Vakt-i seherde açılır perde
Düştüğüm yerde dermân sendedir
İhsân sendedir
Düşmüşem kaldır mihneti buldur
Ağlatma güldür dermân sendedir
İhsân sendedir
Benem bîçâre kaldım âvâre
Yürek pür yâre dermân sendedir
İhsan sendedir
Derviş Himmet’e çâre vuslata
Derd-i firkatle dermân sendedir
İhsan sendedir
1 Nevâ bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.168
314
s. 251
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Melektüm fuâdî fesâra’l-hevâ
Aleyküm rakîbun rakîbun rakîbun
Fe-lâ taktulûnî kezâ abkîr
Liennî ğarîbun ğarîbun ğarîbun
Fe-in kâne el-a`büdu fe-in katelenî
Fe hâzâ acîbun acîbun acîbun
Ve salli yâ rabbi ale’l-vaksinâ
Ve âli mücîbun mücîbun mücîbun
ملكتم فوأدى فصارالهوا
عليكم رقيب رقيب رقيب
فال تقتلونى آذا عبكير
النى غريب غريب غريب
فان آان االعبد ظان قتلنى
فهذا عجيب عجيب عجيب
يا رب على وقسنا و صل
وآل مجيب مجيب مجيب
1 Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.72; güftesi için bkz: Altıntop, 154
315
s. 252
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
An ğarâmî ve lûatî
Şâî harrak mine’l-ğarâm
Yâ Mevlâye yâ Mevlâye Allâhu yâ Mevlâye
Şâî harrak mine’l-ğarâmi yâ Hû
Min lehîbî fî lemhatî
Zâdenî gāyetu’l-merâm
Yâ Mevlâye yâ Mevlâye Allâhu yâ Mevlâye
Zâdenî gāyetu’l-ğarâm yâ Hû
Mümtenî fîke fetünbitî selvetî fi’l-hevâ harâm
Mâ füten haddeftenî âsidûnâ bilâ kelâm
Yâ Mevlâye yâ Mevlâye Allâhu yâ Mevlâye
Kâsidûnâ bilâ kelâm Hû
عن غرامى ولوعتى
شائى خرك من الغرام
موالى يا موالى اهللا يا موالىيا
شائى خرك من الغرام يا هو
من لهيبى لمختى
ذادنى غايت المرام
يا موالى يا موالى اهللا يا موالى
يت المرام يا هو ذادنى غا
ممتنى فيك فتنبتى سلوتى فى الهوا حرام
ما فتن حد فتتى قا صدونا بال آالم
يا موالى يا موالى اهللا يا موالى
بال آالم يا هو قا صدونا
1 Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.77; güftesi için bkz: Altıntop, s. 150
316
s. 253
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ hılve’llemâ ve’l-mebsem yâ müzide’l-ağdâni’l-ağdân
Ve’rham li’l-muannâ terham ven’im ve’llikāi ve’l-ihsân
Yâ hılve’llemâ ve’l-mebsem yâ müzide’l-ağdâni’l-ağdân
Men yuzlem bi-hukmihî tuzlem yâ men bi’l-meclisi sultân
Yâ hılve’llemâ ve’l-mebsem yâ müzide’l-ağdâni’l-ağdân
يا خل وللما والمبسم يا مز راالغدان االغدان
والرخم للمعنا ترحم والنعم ياللقاء واالخسان
يا خل وللما والمبسم يا مزاالغدان االغدان
من يظلم بحكمه تظلم يا من باالمجلس سلطان
لما والمبسم يا مزر االغدان االغدانيا خل ول
1 Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.75; güftesi için bkz: Altıntop, s. 162
317
s. 254
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Yâ Rasûlallâh ente’l-maksadû
Ente li’r-râcîn fe-ni‘me’l-mesnedû
Küllü hayrin fehüve mecmûun ledeyk
Beyne cemîı’r-rusul ente’l-müfredû
Fedânî müsteğfiran müsteşfian
Abdu’l-miskîn hâzâ hâzâ is’adû
Salli yâ rabbi alâ fahri’l-verâ
Ve ardî an âlin ve eshâbihim
Bi-salâtin sermeden lâ tenfizû
El-âbidûne’r-râkiûne’s-sucûd
مقصدواليا رسول اهللا انت
انت للراجين فنعم المسندو
آل خير فهو مجموع لديك
بين جمع المرسل انت المعزرو
سشغعافدانى مستغفر م
عيدالمسكين هذا اسعدو
صل يا رب على فخرالورى
وارضى عن آل و اصحابهم
بصلوة سرمدا ال تتفذو
العابدون الراآعون السجدو
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 149; a.g.e’de güftenin şâiri Es’ad olarak kayıtlıdır.
318
s. 255
Nevâ Şuğul1
Güfte: ? Beste: ?
Lâiben zabyun bi-akli fes‘ifûnî yâ ricâl
Yâ Hû yâ mevlâye Allâh yâ mevlâye fes`ifûnî yâ ricâl
Ve bî lahza selle katlî şâzinû fâka’l-hilâl
Yâ Hû yâ mevlâye Allâh yâ yâ mevlâye Şâzenû fâku’l-hlâli
العبا ظبى بعقل فسعفونى يا رجال
با هو يا موالى اهللا با يا موالى فسعفونى يا رجال
ق الحاللو بى لحظه سل قتنى شاذنو فا
يا هو يا موالى اهللا يا يا موالى شاذنو فاق الحالل
Segâh Şuğul2
Güfte: ? Beste: ?
Essalâtu ale’l-muzallel bi’l-ğamâmâ
Hayru halkı’llâhi şerrafe arda hâmâ
Yâ nedâmâ mâ fuâdi ındeküm
Mâ fealtüm bifuâdî yâ nedâmâ
Yâ eba’l-kāsım yâ Ahmed
Behcetü’l-mahşeri câhâ ve makāmâ
Cüd ale’l-abdurrahimi’l-mültecî
Bihimâ izzuke yâ ğavse’l-yetâmâ
اصالة على مظلل با لغماما
خير خلق اهللا شرف ارضى حاما
يا نداما فوأد عندآم
ما فعلتم بفوأد يا نداما
يا ابا القاسم يا احمد
بهجة المحشر جا ها ومقاما
العبد الرحيم الملتجىجد على
بهما غرك يا غوث اليتاما
1 Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s. 73; güftesi için bkz: Altıntop, s.152 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.229
319
s. 256
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Şâzenû sâd kulûbi’l-ümemî
Ve şerâbî halfe surihat vâdi selemî
Beyne vechi ve nümîtu
شاذنو صاد قلوب االممى
و شرابى خلف صرحت واد سلمو
بين وجه و نميت
Çârgâh Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Hasebûnâ fedakkakū sümme mennû fe-a‘takū
Hâkezâ sîmetü’l-mülûki fi’l-memâliki yüraffekū
İnne kalbî yekūlu lî ve’l-lisâni yüsaddikū
Küllemâ mâte müslimen hâşâ fî’n-nâri yuhrakū
حسبونا فدفقوا ثم منوا فاعنقوا
هكذا سيمة الملوك فى المما لك يرفقوا
قلبى يقو ل لى واللسان يصدقواان
آلما مات مسلما حا شا فى النا ر يحرقوا
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.159 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.43
320
s. 257
Nevâ Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Ve sallûnî ba’de bu‘dî veraû sâlife ahdî
Cânım ve alâ keyde’l-hasûdî encezû bi’l-vasli va‘dî
Yâ surûrî bi’t-tihâzî hâmun kalbî ve sa‘dî
Cânım fe’ctemi‘ yâ nûra aynî ve’nkatı‘ yâ nûra vaktî
و صلونى بعد بعدى ورعو سالف عهدى
جانم و على آيد الحسودى انجزو بالوصل وعدى
يا سرورى باتخاذى هام قلبى وسعدى
جانم فاجتمع با نور عينى والتقطع يا نور وقتى
Uşşâk Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
El-hamru denâ dûne’l- hamri reyhânî
Ve meclîsi’z-zikrî nesîmî ve karânî
الحمر دنى ودن الحمر رهانى
ومجليس الذآرى نسيمى و قرانى
1 Nevâ bestesi için bkz: ŞM, s.74; Güftesi için bkz: Altıntop, s.157
321
s. 258
Nevâ Şuğul1
Güfte: ? Beste: ?
Eyâ nesîme’s-sabâ
İn cüste arda’l-habîb
Yâ Hû yâ Hû Hû Allâh Allâh vâhid yâ mevlây
Belliğhu ani’s-selâm
Ve kul lehû mudnâke’s-sabâ
Mudnâ ve hâluhû’l-acîb
Yâ Hû yâ Hû yâ Hû Allâh Allâh vâhid yâ mevlây
Ve kad berrâhu’s-sekām
ايا نسيم الصبا ان جست آرض الحبيب
موالىيا هو يا هو يا هو اهللا اهللا واحد يا
بلغه عن السالم وقل له مضناك الصبا مضنا و حال العجيبيا هو يا هو يا هو اهللا اهللا واحد يا موالى
وقد براه السقام
Uşşâk Şuğul2
Güfte: Şadi Beste: ?
Yâ sâhibe’l-envâr yâ ze’l-livâ ve’l-maksûd
Yâ sıfatu’l-cebbâr yâ ze’t-tekā ve’l-cûd
Levlâke yâ ze’ş-şân mea sârat er-rukbân
(meyân)
Nûdiyte (nuvvarte) bi’l-muhtâr ve’l- Mustafâ’l-Mahmûd
يا صاحب االنوار يا ذاللوى والمقصود
يا صفت الجبار يا ذالتقى والجود
لوالك يا ذالشان مع سارت الروآبان
تار والمصطفى المحمودنوديت بالمم
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.156 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.272
322
Nevâ Şuğul1
Güfte: ? Beste: ?
Yâ bedra fî cünhi’l-ğalasî
Sultân cemâlek müfterasî
Arric rikâbeke ve’n-nuasî
Ve leke kavâm yâ ze’l-ulâm
Fîke’l-elâm
Ermeteynî yâ leyli kusî min sârimi’l-haddâk
Kūlû’l-hubbî yerfuk bî
يا بدر فى جنح الغلسى
سلطان جمالك فعترسى
عرج رآابك والنعسى
ولك قوامو يا ذالعالم
فيك االآلم
ارقينى با ليل فى من سارام الحداق
قولو الخبى برفعتى
Sabâ Şuğul2 s.259
Güfte: ? Beste: ?
Kum yâ nedîmi ve imle lî ke’se’t-tılâ
Yâ tılâ min sarfi râhî
Kum yâ murâdî vâsılnî evfi
Lehû yâ habîbi hâcirnî meded meded yâ hâdî yâ Allâh
Tâbetu’l-efrâhi yâ rîme’l-fellâh
Yâ fellâhî devir kıdâhî
قم يا نديمى و امل لى آأ سى الطال
يا طال من صرف راهى
رادى و اصلنى اوفقم يا م
له يا حبيب ها جر نى مدد مدد يا ها د يا اهللا
طا يت اال فراح يا ديم الفالح
يا فالحى دور قداحى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.155 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.196
323
s. 260
Nevâ İlâhî1
Güfte: Süleymân
Beste: ?
Yandım yakıldım ben nâr-ı aşka
Andelîb oldum gülzâr-ı aşka
Hizmet-i şeyhe kulluk ede gör
Mahrem olursun esrâr-ı aşka
Nice Süleymân geldi cihâna
Ben Süleymân’ım serdâr-ı aşka
Bestenigâr Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Küm ve küm ve’s-sudûd yâ imlâ yâlel
Dâ‘ Sabrî ve kalemmû hatmelî
Da‘ mâ kāle’l-azûli ve’l-azlî
Ve’skınî min ruhâbeke’l-amelî
El-amân el-amân min muklek
Yâ selîkâ ale’l-mellâh selek
Seyfu’l-hattıke lil-kulûb helek
Ve esbânî kavvâmeke’l-eselî
آم و آم والصدود يا املى يا لل
ضاع حبرى و قلموا حتملى
دع ما قال العزول والغرلى
واسقنى من رخابك العسلى
االمان االمان من مقلك
يا مليكا على المالح سلك
ظك للقلوب هلكسيف لح
و اسبانى قوامك اال سلى
1 Nevâ bestesi için bkz: Töre,c.IX, s.197
324
s. 261
Nühüft Cumhûr1
Güfte: ?
Beste: ?
Gel beru ey tâlib-i Hak matlab-ı a‘lâyı gör
Cümle varlıktan geçip ol zât-ı rabbi hemtâyı gör
Kendidir kendini bilen çünki ey Îsî Nebî
Berzah-i irfanda kalma sırr-ı ev ednâyı gör
Nevâ Şuğul2
Güfte: ?
Beste: ?
Hayyâ binâ edir lenâ yâ eyyühe’s-sâkî
Ke’set-tilâ min beyne’l-azlâ mine’l-kadîmi’l-bâkî
Et-tayru adhâ mu‘linâ yervî yercûne lenâ
Haylü’l-beriyyâ seyyidu’s-sabâ ihram müzniben tegaffer lenâ
ا ايها الساقىحيا بنا ادر لنا ي
آأ سطالم بين االطال من القديم الباقى
الطير اضحى معلنا يروى يرجون لنا
خيل البريا سيد العبا ارحم مذنبا تغفر لنا
1 Nühüft bestesi için bkz: Töre, c.IX,s.32 2 Güftesi için bkz: Altıntop, s.153
325
s. 262
Nevâ İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Ben yürürüm yâne yâne
Aşk boyadı beni kāne
Ne âkılem ne dîvâne
Gel gör beni aşk neyledi
Ben Yûnus’em bîçâreye
Baştan ayağı yâreye
Aşk yolundan âvâreye
Gel gör beni aşk neyledi
1 Acemaşîran bestesi için bkz: Töre, c,VIII,s.34;Acembûselik bestesi için bkz: Töre, c.VIII, s.113;Dede’nin Arazbar bestesi için bkz: Töre, c.VIII,s.146-147;Şevkefzâ bestesi için bkz: Töre, c.VIII,s.91
326
s. 263
Nevâ İlâhî1
Güfte: Muhyî
Beste: ?
Zâhid bize ta‘n eyleme
Hak ismin okur dilimiz
Sakın efsâne söyleme
Hazrete varır yolumuz
Halvetî yolun gözetiriz
Çekilip Hakk’a gideriz
Gazâ-yı ekber ederiz
Hazreti Ali’dir ulumuz
Her kim bu tarîke gitti
Hasan Basrî’ye erdi
Her seher okunur virdi
Seyyid Yahyâ’dır pîrimiz
Erenlerin çoktur yolu
Cümlesine dedik belî
Ko desinler bize deli
Usludan yekdir dilimiz
Tevhîd eden deli olmaz
Allâh diyen mahrûm olmaz
Her seher açılır solmaz
Bahara erer gülümüz
Sayılmaz parmak ile
Tükenmez kırmağ ile
Taşramızdan sormağ ile
Kimse bilmez ahvâlimiz
Muhyî sana olan himmet
Âşık isen cana minnet
Elif Allâh mim Muhammed
Kisvemizdedir dalımız
1 M.n: “Diğer beste Nihâvend. Mâhûr bestesi de vardır.”;Yegâh bestesi için bkz: Töre, c.IX,s.11; Isfahan bestesi için bkz:Şengel, c.IV,s.19
327
s. 264
Nevâ İlâhî1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Yüz bin cefâ kılsan bana
Senden yüzüm döndürmezem
Cânım dahî alırsan
Senden yüzüm döndürmezem
s. 265
Nevâ İlâhî2
Güfte: Yûnus
Beste: ?
Yar yüreğim yar gör ki neler var
Bu halk içinde bize gülen var
Gülenler gülsün dost bizim olsun
Nâdân ne bilsin bizi bilen var
Bu yol ıraktır menzili çoktur
Geçdiği yoktur derin sular var
Yûnus sen bunda meydan isteme
Meydân içinde merdâneler var
1 Nevâ bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.175 2 Hacı Nâfiz Bey’in Mâhûr bestesi için bkz: Şengel, c.I,s.167;Zâvil bestesi için bkz: Şengel,c.I,s.171
328
s. 266
Nevâ İlâhî1
Güfte: Bayrâm-ı Velî
Beste: ?
N’oldu bu gönlüm derd-i gamınla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yanmada safâ buldu bu gönlüm
Gerçeğe yandı rengine aşkın boyandı
Kendide buldu matlabın hoş buldu gönlüm
Bayrâmi’yem velî bayrâm edersin yâr ile şimdi
Hamdü senâlar dost ile bayrâm etti bu gönlüm
1Nevâ bestesi için bkz: Şengel, c.III, s.171
329
s. 267
Hüseynî İlâhî1
Güfte: Şemsi Tebrizî
Beste: ?
1 M.n: “Kıyâmda okunur”
Mâlikü’l-mülk lâ şerîke lehû
Vahdehû lâ ilâhe illâ Hû
Âsumân bî-sutûn muallâ geşt
Kudretî lâ ilâhe illâ Hû
Bustân-ı hil’at zümrüd-ü yâkūt
San’atî lâ ilâhe İllâ Hû
Şemsi Tebrizî’ye ger Hüdâ talebi
Hoş bîgû lâ ilâhe illâ Hû
مالك الملك ال شريك له
وحده ال اله اال هو
آسمان بى ستون معال آشت
قدرتى ال اله اال هو
بو ستان خلعت ذمرد ياقوت
صنعتى ال اله اال هو
شمسى تبريزئه آرخدا طلبى
هو خوش بى آو ال االه اال
330
s. 268
Nevâ İlâhî1
Güfte: Adlî
Beste: ?
Gülşen-i vahdette dâim rûz-u şebdir bülbülü
İr görür eflâke feryâd-u figânım gulgulü
Himmetî bu cân u dilden açıla vahdet gülü
Sünbüllîyem Sünbülîyem Sünbülîyem Sünbülî
Sünbülî Ya‘kūb Merkez hem dahî şeyhim Hasan
Adlîyâ boynuma taktılar benim bir hoş resen
Sünbülün kime irer deyü sorarsan bana sen
Sünbülîyem Sünbülîyem Sünbülîyem Sünbülî
1 Şikârizâde Ahmed Efendi’nin Nevâ bestesi için bkz: Şengel, c.II, s. 81,82,83
331
s. 269
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
El-ferdu’l-hüseynî ğavsü’s-sekaleyn Mevlânâ’r-Rufâî ebu’l-alemeyn
Küllü men nâdâhu hâlian libâhu rabbuhu a‘tâhu sırra’l-hazrateyn
Yenvi’s-surra ulvi’l-kadri fîhi damenu’l-emri eris sâni’s-neyn
Bâriku’l-işârihi fî levhi’s-serârihî bâhiru’l-ibârihî şeyhe’l-menheceyn
Fadluhû ve’l-cûdu ve’l-hedyu’l-meşhûdu sabbetu’l-mahmûd sâra fi’l-kevneyn
Zu’t-tevâli’l-me’lûfi ve’l-kemâli’l-ma‘rûfi kem eğāse’l-melhûf kable’l-alemeyn
Celletü’l-aktâb minke fi’l-ebvâb ve ale’l-i’tâbi şûyi’l-askerayn
Zü’l-yedi’l-beyzâi ma‘dûdu’l-vâi beyne’l-evliyâi râi’r-râtibeyn
Ahmedun ve ahmedun li’d-daîfi’l-mesnedi nahnu yevme’l-meşhed beyne’l-Ahmedeyn
Men nâdâhu’l-mehdî abduhû yestecidî damenun tilke’l-yedi mültekā’l-bahrayn
Ve salâtu’llâhi li-arîdi’l-câhi ve’l-ehli ve’l-ferdi’l-hüseyin
الفرد الحسينى غوث الثقلين موالنا الرفاعى ايواالعلمين
اداه حا لصا لباه رباه اعطاه سر الحضرتينآل من ن
نبوى السر علوى القدر فيه ضمن االمارث ثانى اثنين
يا رمن اال شاره فى لوح السراره يا هو العباره شيخ المهنجين
فضله والجود والهدى المشهود ضين المحمود سار فى الكونين
علمينذوالتوال المألوف والكمال المعروف آم اغاث الملهوف قبل ال
جلت االقطاب منك فى االبواب و على االعتاب شوسى العسكرين
ذواليدالبيضاء معضود الواء بين االولياء راعى الرابتين
332
s.269 (devâmı)
احمد واحمد للضعيف المسند نحن يوم المشهد بين االحمدين
من ناداه المهدى عبده يستجدى صخن تلك اليد ملتقى البحرين
وال هل والفرد الحسين و صالة اهللا لعريض الجاه
333
s. 270
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Edriknâ yâ Rufâî yâ sultâne’l-evliyâ
Yâ şerîfe’l-mesâî yâ vârise’l-enbiyâ
Yâ sâhibe’t-tarîkat yâ muhîta’l-vâridât
Kad lâha fi’l-kâinât lil-kavmi minke’z-ziyâ
Fe-ente rabbü’l-yed ve melceü’l- muğzâ
Ve feyzuke’l-Ahmedî minhu istiâru’l-hayâ
Yâ kevkebu’l-ârifîn yâ huccetü’l-vâsılîn
Hulıkte fi’l-âlemîn ecdâduke el-evsıyâ
Femevtü levsu’ş-şukûke ve’l-kavmu kad kaddimûke
Ve minke bessü’s-sülûke etbâuke el-etkıyâ
Yâ şeyhu ehle’l-kemâlî ve rûhu cismi’l-cemâl
Yâ ra’sî zehra’r-ricâli fi’l-halası’l-asfiyâ
Şekā’l-kulûb ileyke fe-tilke beyne yedeyke
Rahvân rabbî aleyke yâ seyyidu’l- evliyâ
ادرآنا يا رفاعى يا سلطان االولياء
بياءيا شريف المساعى يا وارث االن
يا صاحب الطريقة يا محيط الواردات
قد الح فى الكائنات للقوم منك الضياء
فانت رب اليد و ملجأ المغذى
و فيضك االحمدى منه استعار الحياء
يا آوآب العارفين يا حجة الواصلين
خلقت فى العالمين اجدادك االوصياء
فموت لوث الشكوك والقوم قد قدموك
التقيااءو منك بث السلوك اتباعك ا
يا شيخ اهل الكمال و روح جسم الجمال
يا رأس ذهرا الرجال فى الخلصى االصفياء
شقا القلوب اليك فتلك بين يديك
رخوان ربى عليك يا سيد االولياء
334
s. 271
Segâh Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Edrik edriknâ yâ seyyid yâ Rufâî
Ve yâ muğîse’s-sekaleyn ve yâ mücîbe’d-dâî
Fî hâleti’l-bu`di rûhî küntü ürsilühâ
Tükabbilu’l-arda annî ve hiye nâibetî
Erdik edriknâ yâ seyyid yâ Rufâî
Ve yâ muğîse’s-sekaleyn ve yâ mücîbe’d-dâî
Ve hâzihî nevbetü’l-eşbâhî kad hadarat
Fe’mdüd yemîneke key tahdâ bihâ şefetî
Erdik edriknâ yâ seyyid yâ Rufâî
Ve yâ muğîse’s-sekaleyn ve yâ mücîbe’d-dâî
ادرك ادرآنا يا سيد يا رفاعى
و يا مغيث الثقتين و يا مجيب الداعى
فى خالت العبد روحى آنت ارسلها
تقبل االرض عنى و هى نا ئبتى
ادرك ادرآنا يا سيد يا رفاعى
و يا مغيث الثقلين و يا مجيب الداعى
االشباهى قد حضرتو هذه نوبت
فمدد يمينك آى تحضى بها شفتى
ادرك ادرآنا يا سيد يا رفاعى
و يا مغيث الثقلين و يا مجيب الداعى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s. 255
335
s. 272
Nevâ İlâhî1
Güfte: Kāimî
Beste: ?
Bir ilâhî devrân olsun bu gece
Hâneler nûr ile dolsun bu gece
Döne döne neş’elensin âşıkân
(meyân)
Ehl-i tevhîd cûşa gelsin bu gece
Ehl-i irfân şevke gelsin bu gece
Kāimî eydür cism u cânım ey püser
Hayât-ı âb ile dolsun serteser
Bülbül gonca gülüne ermek ister
(meyân)
Ehl-i tevhîd cûşa gelsin bu gece
Ehl-i irfân şevke gelsin bu gece
1 Isfahan bestesi için bkz:Şengel,c.IV,s.16
336
s. 273
Rast Tevşîh1
Güfte: Niyâzî-i Mısrî
Beste: ?
Doğdu ol sadr-ı risâlet bastı arş üzre kadem
Geldi ol nûr-i pertevin fevka’l-ümem
Çalınıp tabl-ı beşâret geldi şâh-ı enbiyâ
Gulgule doldu cihâna kondu ol sâhib-i ilm
Nûr-i vechinden aldı encüm ü şems ü kamer
Bahr-i ilminden bilindi hikmet-i levh-i kalem
Merhaba yâ Mustafâ ey nûr-i ayn-i asfiyâ
Merhabâ yâ sâhibe’l-meâric-i fi’t-tâci’z-zalem
Gelmeyeydin âleme sen halk olunmazdı cihân
Dostluğuna pârelendi ey nebiyye’l-muhterem
Yâ Rasûlallâh şefâat kıl Niyâzî bendene
Şol zaman kim baş açık yalın ayak kan ağlaram
1 Güftesi için bkz: Ergun, c.I, s.231; Tebriz bestesi için bkz: Şengel, c.I, s.116;Abdülkādir Bey’in Hüzzâm bestesi için bkz: Töre, c.V, s.136
337
s. 274
Hicâz Tevşîh ve Cumhûr1
Güfte: Abdüssamed
Beste: ?
Tende cânım canda cânânım Muhammed Mustafâ
Milk-i dil tahtında sultânım Muhammed Mustafâ
Muntazırdır çün cemâlin görmeğe âşıkların
Gel tulûğ et mâh-ı tâbânım Muhammed Mustafâ
Cilvegerdir dâimâ nakş-ı cemâlin sînede
Hâne-i kalbimde mihmânım Muhammed Mustafâ
Her kelâmın mûcize her kârın hasendır bize
Cânib-i Hak’tan atâsın Yâ Muhammed Mustafâ
Yâ Rasûlallâh garîbindir senin Abdüssamed
Kıl şefâat ey keremkânım Muhammed Mustafâ
1 Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV,s.29
338
s. 275
Hicâz İlâhî 1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Şehidlerin ser-çeşmesi Hasan ile Hüseyin’dir
Erenlerin bağrı başı Hasan ile Hüseyin’dir
Kerbelâ’nın tâ içinde nûr balkır siyâh saçında
Yatur al kanlar içinde Hasan ile Hüseyin’dir
Kerbelâ’nın yazıları şehîd olmuş gâzîleri
Fâtımâ ana kuzuları Hasan ile Hüseyin’dir
Muhammed’dir dedeleri Hazreti Ali babaları
Arşın çifte küpeleri Hasan ile Hüseyin’dir
Dedesiyle bile varan kevser ırmağında duran
Susuz ümmete su veren Hasan ile Hüseyin’dir
Derviş Yûnus dünyâ fânî bizden evvel gelen kânî
Sekiz cennetin sultânı Hasan ile Hüseyin’dir
1 M.n: “Diğer beste: Segâh.” ; Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.67
339
s. 276
Hicâz İlâhî1
Güfte: Azîzî
Beste: ?
Aşkın meyine kandım n’oldun âh gönlüm n’oldun
Yaktın âh beni yandırdın n’oldun âh gönlüm n’oldun
Uçtun âh gönlüm uçtun deniz deryâlar aştın
Gurbet ellere düştün n’oldun âh gönlüm n’oldun
Hiçbir yerde karâr etmez hiç kimseden âr etmez
Hekimler tımâr etmez n’oldun âh gönlüm n’oldun
Gel imdi ey Azîzî sırrın deme ol ebsem
Esrâra olup mahrem n’oldun âh gönlüm n’oldun
1 Hicâz bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s, 70
340
s. 277
Şehnâz Cumhûr1
Güfte: Dervîş Yûnus
Beste: ?
Yürük değirmenler gibi dönerler
El ele vermişler Hakk’a giderler
Gönül Kâ‘be’sini Tavaf ederler
Muhammed’in kösü çalınır bunda
Ol sultânın demi sürülür bunda
Derviş Yûnus eydür n’oldu bana
Aşkın muhabbeti dokunur cana
Aklını başına devşir divâne
Muhammedin kösü çalınır bunda
Ol sultânın demi sürülür bunda
1 Güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.540;Şehnâz bestesi için bkz: Töre, c.IX, s.116-117
341
s. 278
Nişâbûr Cumhûr 1
Güfte: Seyyid Nizamoğlu (Seyfullâh)
Beste: ?
Yâ Rasûlallâh bize gör n’etti âsî ümmetin yâ Rasûlallâh
Görmeye anlar dahî rûz-i kıyâmet şefkatin yâ Rasûlallâh
Kerbelâ’da yâ Muhammed ger göreydin hâlimiz yâ Rasûlallâh
Tâ kıyâmet sâkin olmazdı bizim çün firkatin yâ Rasûlallâh
Şâh Hüseyin’i ettiler hâke Kerbela’da cismini yâ Rasûlallâh
Kılmadılar ol münâfıklar senin çün hürmetin yâ Rasûlallâh
Biz muhibb-i hânedân-ı Mustafâ’yız Seyfiyâ yâ Rasûlallâh
Rûz u şeb nesl-i Rasûlullah olsun midhatin yâ Rasûlallâh
Essalâtü ve’s-selâmü ey hâdiü râh-ı Hudâ
1 M.n: “Muharrem’de okunur.” ;güftesi için bkz: Ergun, c.II, s.520; Şikârîzâde Ahmed Efendi’nin Hümâyûn bestesi için bkz: Şngel, c.IV, s.92-93
342
s. 279
Hicâz Savt İlâhî 1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
(Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh
Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh)
A sultânım sen vâr iken ya ben kime yalvarayım
İsmin ganî settâr iken ya ben kime yalvarayım
Ben bu aşkı bilmez idim bu bir acep sevdâ imiş
Bir zeresi ây u güneş bir katresi deryâ imiş
Gâh eserim yeller gibi gâh tozarım yollar gibi
Taşkın akan seller gibi gel gör beni aşk neyledi
Sencileyin gül bitmedi sevdan başımdan gitmedi
Gönlüm seni terk etmedi yârin cemâlidir beni
Her dem abâ pûş eyleyen türlü derde dûş eyleyen
Yûnus’u bî-hûş eyleyen yârin cemâlidir beni
1 M.n: “Her bestesi vardır.”; Isfahân bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.18; Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.55; Acemaşîran bestesi için bkz:Töre, c.VIII,s.67; Sabâ besteleri için bkz: Şengel, c.2, s. 115,140
343
s. 280
Savt1
Güfte: Yûnus
Beste: ?
A sultânım sen vâr iken ya ben kime yalvarayım
İsmin ganî settâr iken ya ben kime yalvarayım
Sencileyin gül bitmedi sevdan başımdan gitmedi
Gönlüm seni terk etmedi a gönlümün eğlencesi
Aklımı başımdan alan beni bu sevdâya salan
Bir mürşide bende kılan yârin cemâlidir beni
Ben bu aşkı bilmez idim bu bir acep sevdâ imiş
Bir zeresi ây u güneş bir katresi deryâ imiş
Yûnus eydür sözüm çoktur âlemi yaradan Hak’dır
Senden gayrı tanrı yoktur ya ben kime yalvarayım
1 Isfahân bestesi için bkz: Şengel, c.IV, s.18; Segâh bestesi için bkz: Töre, c.V, s.55; Acemaşîran bestesi için bkz:Töre, c.VIII,s.67; Sabâ besteleri için bkz: Şengel, c.2, s. 115,140
344
s. 281
Hicâz Şuğul
Güfte: ? Beste: ?
Yâ leylü yâ leylü tûle aleynâ
Nahnu’l-muhibbî kemâ salleynâ
Rûhunâ ve ci’nâ nahve’l-medhinâ
Enveru Muhammed teşrîf aleynâ
Yâ berku’ş-şâmî belliğ Selâmî
Alâ Muhammed hayru’l-enâmî
Yâ berku lem lem min fevkı zemzem
Sallâ ve sellem ale’n-nemmâmî
Yâ berku ebrak fi’l-leyli ve’ş-şark
Allâh yefruk… hâmî
Yâ berku atlı‘ fi’l-leyli ve elmi‘
Şâfi‘ müşeffi‘ yevme’z-zihâmî
Kasdî ezûrû ve ahdâbî nûrû
Kâsıd attırû miskü’l-hıtâmî
Kasdî erâ Hû ve’dhil hümâ Hû
Yâ rabbî eyâ Hû tera’l-makāmî
Yâ sükkân şâmî vâsıl cibâvî
Sultan Sa‘deddîn yâ sâhibu’l-hâlî
يا ليل يا ليل طول علينا
حن المحبى آما صلينان
روحنا و حبئنا نحو المدحنا
انور محمد تشريف علينا
يا برق الشا مى بلغ سالمى
على محمد خيراالنا مى
يا برق لم لم من فوق زمزم
صال و سلم على التما مى
يا برق ابرق فى اليل و الشرق
حامى***اهللا بفرق
يا برق اطلع فى الليل والمع
شافع مشفع يوم الزحامى
قصدى ازورو و اخدا بى نورو
قاصد عطرو مسك الحتا مى
قصدى اراهو و الدخل هما هو
يا ربى ايا هو ترى المقا مى
يا سكا ن شا مى واحل جبا وى
سلطا ن سعد الدين يا صاحب الحا لى
345
s. 282
Hicâz Şuğul
Güfte: ? Beste: ?
Cânî yâ seyyid cânî cânî ve’l-muannân
Canî ve hezzi’l-âlimûn bi’s-sırri ve’l-burhânî
Seyyid Ahmed el-Basrâ Câbir fe-lübbüke münkesirî
Yâ sâkin bâbu’n-nasrâ edriknâ bi’r-Rufâî
Abdulkādir fi’l-hadrâ İsmâîl kavlu’l-fakrâ
Yâ rabbi minke nazrâ edriknâ bi’l-Ceylânî
Sa‘deddîn el-cibâvî şuğlun alâ dâvî
Şeyh ene nahlâvî yâ sâhibu’l-burhânî
Seyyid Ahmed et-Tantâvî edhıl hamâhü hâvî
Şeyhu ene na`lâdî yâ sâhibu’l-imdâdî
Sayyâd hâmu’l-mekkeyn sâhib meded mea temkîn
Yâ ilâhe’l-âlemîn iğfir li-abdin cânî
Salâtün mevle’r-rahmeti alâ şefîi‘l-ümmihî
Tâhâ sırâci’l-ümmeti min şerefi’l-ekvânî
Ve’l-âli sümme’s-subhî ehli’l-münâdi’l-ğarbî
Mâ gannâ şâde’l-hay nestevdu’l-emâlî
جانى يا سيد جانى جانى والمعنان
جانى و هز العالمون بالسر والبرهانى
سيد احمد البصرا جاير فلبك منكثرى
ا بالرفاعىيا ساآن باب النصرا ادرآن
عبد القادر فى الخمراى اسمعل قول الفقرا
يا رب منك نظرا ادرآنا يا الجيالنى
سعد الدين الجباوى مشغل على داوى
شيخ انا نخالوى يا صاحب البرهانى
سيد احمد النطنطاوى ادخل خماه حاوى
شيخ انا نعالوى يا صاحب االمدادى
صادحام المكين صاحب مدد مع تمكين
المين اغفر لعبد جانىيا اله الع
صالة مولى الرحمة على شفيع االمه
طه سراج الظلمة من شرف اال آوانى
واآلل ثم الصبحى اهل المنا والقربى
ما غنى شاد الحى تستود االمالى
346
s. 283
Hicâz Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Şeddû alâ hayri’l-verâ sûde’l-hevâcib ve’s-sivâ
Ve esbahtu mecrûha’l-hevâ sekrâne min dûdi’s-seher
Sallû alâ atri’l- verâ sellim alâ şakki’l-kamer
Vallâhü yâ men kad kevâ kalbî ve annî kad nefer
Mâ ceddü ve aslî ve’l-kavâ illâ firâkun yâ Ömer yâ Ömer
شدو على خير الورى سود الهواجب والسوا
مجروح الهوا سكران من دود السحرو اصبحت
صلو على عطر الورى سلم على شق القمر
واهللا يا من قد آوا قلب و عنى قد نفر
ماجد و اصلى والقوا الفراق يا عمر يا عمر
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.117
347
s. 283 (devâmı)
Segâh Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Zehruna ınde’d-devâî ilmu’ş-şarkı’r-Rufâî
Seyyidu’l-aktâb tarra‘an nâcehüm fî külli fâî
Yedühü’l-beydâu tezekker velezikrullâhi ekber
Lâhan aleyyâhu muhzar hâye dehemi’l-efâî
Fe-hüve sultânu’l-hakîkati muktedâ ehlu’t-tarîkati
Anhu lil-kavmi ve sebak eşrafte bi’l-intifâî
Cedduhû fi’l-enbiyâ şemsuhum dûne efrâî
Ve hüve beyne’l-evliyâ ra’sühüm lil-etbâ‘
Yâ eba’l-abbâsi innî medehaküm şuğlî ve fennî
Fe’kşüfi’l-ahzân annî bi’l-eğâsâti’s-serî‘
Ente râî’l-alemeyn Kamerun âli’l-Hüseyin
Ente gavsu’s-sekaleyn li-bid’ati’l-hâdî’l-mutâî
Virdu ehli’l-hâlî hâlen li’n-nidâî ve mâlen
Rahmetullâhi teâlâ anke ya’bne’r-Rufâî
ذخرنا عند الدواعى علم الشرق الرفاعى
سيد االقطاب طرا ناجهم فى آل فاعى
يده البيضاء تذآرولذآراهللا اآبر
الح ن علياه مهظر هايه دهم االفاعى
فهو سلطان الحقيقه مقتدا اهل الطريقه
فت با النتفاععنه للقوم و سبق اشر
جده فى االنبياء شمسهم دون افرائى
وهو بين االولياء رأسهم لل اتباع
يا ابا العباس انى مدحكم شغلى و فنى
فاآشف االخزان عنى باالغاثات السريع
انت راعى العلمين قمر آل الحسين
انت غوث الثقلين لبضعة الهادى المطاعى
ورد اهل الحال خاال للندائى و ماال
رحمة اهللا تعالى عنك يا ابن الرفاعى
348
s. 284
Hicâz Şuğul
Güfte: ?
Beste: ?
Müz bedâ bedrî tîbe’n-neşrî
Fehnümâ sekrî âh velev tedrî
Merrayte’l-ibhâme le-şecea muğram
Kad ğarranî muğram demeahû yercî
Tâlibün bimâ cefâ li’t-tabîbi vefâ
Yerav li’s-safâ yefîlu’l-uzrî
Salli yâ ğaffâr an nebiyyi’l-muhtâr
Ma‘deni’l-esrâr leyte’l-kaderî
مز بدا بدرى طيب النشرى
فهنما سكرى آه ولو تدرى
مريت االبهام لشجع مغرم
قد غرنى مغرم دمعه يجرى
طالب بما جفا للطبيب وفا
يرو للصفا يفيل العزرى
المختارصل يا غفار عن نبى
معدن االسرار ليت القدرى
349
s. 285
Hicâz Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Abdulkādir yâ kādir yâ Geylânî
Yâ ze’l-fadli ve’l-ihsânî ve’l-geylânî
Meded meded meded meded meded meded meded meded
Yâ Rasûllalâh yâ habîballâh
Ene abduke ve dervîşük min ihsânik lâ tensânî
Meded meded meded meded meded meded meded meded
Yâ Rasûllalâh yâ nebiyyallâh
Ente şeyhî yâ şeyhî ve üstâzî
Ve melâzi fi’z-zilhâlî ve’l-Geylânî
Meded meded meded meded meded meded meded meded
Yâ Rasûllalâh yâ safiyyallâh
قادر يا آيالنىعبد القادر يا
يا ذالفضل واالحسانى والكيالنى
مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد
يا رسول اهللا يا حبيب اهللا
ان عبدك ودرويشك
من احسانك يا شيخى التنصانى
مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد
يا رسول اهللا يا نبى اهللا
انت شيخى يا شيخى واستاذى
ىومالذ فى الذلحالى والكيالن
مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد مدد
يا رسول اهللا يا صفى اهللا
1 Hicâz bestesi için bkz: ŞM, s.110; İK,s.68; güftesi için bkz: Altıntop, s. 119
350
s. 286
Hicâz Şuğul1
Güfte: ?
Beste: ?
Kad halâlî azbu’l-makālî
Fî meânî şemsü’l-kemâlî bâzü’l-eşheb kutbu’r-ricâlî (mevlây)
Haysü hayyâ bi’l-kādiriyyâ
Ke-süreyyâ adhâ bilâlî bâze’l-eşheb kutbu’r-ricâlî (mevlây)
Abdulkādir ke’l-bahri zâhir
Fe-hüve hâzır fî-külli ânin bâze’l-eşheb kutbu’r-ricâlî (mevlây)
Erdik erdik meddâhu âciz
Câe hâir burcu’n-nevâlî bâze’l-eşheb kutbu’r-ricâlî (mevlây)
Salli ale’t-tihâmî câe hâmî münce’l-ğazâlî bâze’l-eşheb kutbu’r-ricâlî
قد خاللى عذب المقالى فى معانى شمس الكمالى
يا ذاالشهب قطب الرجالى موالى
حيث حيا بالقادريا آثريا اضحى باللى
باذ االشهب قطب الرجالى موالى
عبدالقادر آا البحر ظاهر فهو حاضر
فى آل آن
باذاالشهب قطب الرجالى موالى
برجادرك ادرك مداح عاجز جاء جائر
النوالى
باذاالشهب قطب الرجالى موالى
صل على التهامى جاء حامى
الغزالى منج
باذاالشهب قطب الرجالى
1 Güftesi için bkz: Altıntop, s.73
top related