ankara barosu baġkanliĞi · ankara barosu baġkanliĞi adliye sarayı b blok kat:5 06251...

18
ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 1 1 DANIġTAY BAġKANLIĞI’NA YÜRÜTMENĠN DURDURULMASI ĠSTEMLĠ ĠPTAL DAVASI DAVACI : ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok 5.Kat 06251 Sıhhıye/ANKARA DAVALI : ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI, ANKARA YAYIM TARĠHĠ : 05.08.2015 tarihli, 29436 sayılı Resmi Gazete. DAVA KONUSU : 05/08/2015 tarih 29436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Toplantı Ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in tamamının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemidir. AÇIKLAMALAR : 05/08/2015 tarih 29436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Toplantı Ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile getirilen düzenleme, Anayasa ile koruma altına alınmıĢ bulunan Toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkı ile ifade özgürlüğünü açıkça ihlal etmektedir. Dava konusu yönetmelik ile getirilen hükümler demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olup, kiĢi ve toplulukların görüĢlerini ifade etmesine ve gösteri hakkına aykırılık teĢkil etmektedir. Ġnsanın toplum içerisinde yaĢamasından kaynaklanan iletiĢim faaliyeti ve buna bağlı olarak da ifade özgürlüğü, düĢündüğünü ifade etmesinde özgür olması bir haktır, özgürlüktür. Yüzyıllardır kabul gören ifade özgürlüğüne 1689 tarihli Haklar Bildirisinde açıkça yer verilmiĢtir. Bugün sahip olunan uluslararası insan hakları belgelerinde de yakın tanımlamalara yer verilerek koruma altına alınan bireysel ya da toplu ifade özgürlüğü, insanın en temel haklarından birisidir. Bu husus Anayasamızda da Ģu Ģekilde koruma altına alınmıĢtır: I-Anayasa’nın 26. Maddesinde; DüĢünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti düzenlenmiĢtir. Buna göre; DüĢünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra

Upload: others

Post on 11-Jan-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 1

1

DANIġTAY BAġKANLIĞI’NA

YÜRÜTMENĠN DURDURULMASI

ĠSTEMLĠ ĠPTAL DAVASI

DAVACI : ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok 5.Kat 06251 Sıhhıye/ANKARA

DAVALI : ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI, ANKARA

YAYIM TARĠHĠ : 05.08.2015 tarihli, 29436 sayılı Resmi Gazete.

DAVA KONUSU : 05/08/2015 tarih 29436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak

yürürlüğe giren “Toplantı Ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair

Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in tamamının yürütmesinin

durdurulması ve iptali istemidir.

AÇIKLAMALAR :

05/08/2015 tarih 29436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Toplantı Ve

Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına

Dair Yönetmelik ile getirilen düzenleme, Anayasa ile koruma altına alınmıĢ bulunan Toplantı

ve gösteri yürüyüĢü hakkı ile ifade özgürlüğünü açıkça ihlal etmektedir. Dava konusu

yönetmelik ile getirilen hükümler demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olup, kiĢi ve

toplulukların görüĢlerini ifade etmesine ve gösteri hakkına aykırılık teĢkil etmektedir.

Ġnsanın toplum içerisinde yaĢamasından kaynaklanan iletiĢim faaliyeti ve buna bağlı olarak da

ifade özgürlüğü, düĢündüğünü ifade etmesinde özgür olması bir haktır, özgürlüktür.

Yüzyıllardır kabul gören ifade özgürlüğüne 1689 tarihli Haklar Bildirisinde açıkça yer

verilmiĢtir. Bugün sahip olunan uluslararası insan hakları belgelerinde de yakın tanımlamalara

yer verilerek koruma altına alınan bireysel ya da toplu ifade özgürlüğü, insanın en temel

haklarından birisidir. Bu husus Anayasamızda da Ģu Ģekilde koruma altına alınmıĢtır:

I-Anayasa’nın 26. Maddesinde; DüĢünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti

düzenlenmiĢtir. Buna göre;

DüĢünceyi açıklama ve yayma hürriyeti

Madde 26 – “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına

veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların

müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra

Page 2: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 2

2

hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir.

Bu hürriyetlerin kullanılması, (Ek ibare: 3/10/2001-4709/9 md.) millî güvenlik, kamu düzeni,

kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez

bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak

usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve

aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama

görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.

(Mülga: 3/10/2001-4709/9 md.)

Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler,

bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin

sınırlanması sayılmaz.

(Ek: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında

uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.‖

II-Ġfade ve eleĢtiri özgürlüğü’nün bir parçası olarak Anayasa’nın 34. Maddesinde

Toplantı ve gösteri yürüyüĢü düzenleme hakkı düzenlenmiĢtir.

Madde 34 – (DeğiĢik: 3/10/2001-4709/13 md.)

“Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme

hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin

önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin

korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve

usuller kanunda gösterilir.”

Anayasanın bu maddeleri göz önüne alınarak, toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkını ihlal eden

yeni düzenlemenin hukuka aykırılıkları aĢağıda ayrıntıları ile izah olunmaktadır.

A-YÖNETMELĠĞĠN ĠLGĠLĠ MADDELERĠNDE GETĠRĠLEN DÜZENLEMELER

YÖNÜNDEN HUKUKA AYKIRILIKLAR:

Dava konusu Yönetmeliğin 2. Maddesi ile önceki Yönetmeliğin 2. Maddesinin birinci

fıkrasına j) bendi eklenmiĢ, bu bent ile ―irtibat kurulu‖: Mahallin güvenlik amirinin

görevlendirdiği bir kolluk görevlisinin baĢkanlığında, düzenleme kurulu baĢkanının

görevlendirdiği en az iki üyeden oluĢan kurul” olarak tanımlanmıĢtır.

Page 3: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 3

3

Oysa ki, Yönetmelik dayanağı 2911 sayılı Kanun’da Ġrtibat Kurulu ile ilgili herhangi

bir düzenleme bulunmamaktadır.

KANUNDA YER ALMAYAN BĠR KURULUN YÖNETMELĠKLE ĠHDAS EDĠLMESĠ

HUKUKA AYKIRIDIR.

Ayrıca 2911 sayılı Kanun hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa

Mahkemesine baĢvurulmuĢ olup, Anayasaya aykırı olduğu iddia olunan bu kanun

dayanak gösterilerek yayımlanan dava konusu yönetmeliğin külliyen iptali

gerekmektedir.

Bir düzenleyici iĢlem olarak YÖNETMELĠK Anayasanın 124’üncü maddesinde Ģöyle

düzenlenmiĢtir:

“Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren

kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,

yönetmelikler çıkarabilirler.

Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunla belirtilir”

Bilindiği üzere Yönetmelikler, BaĢbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kiĢilerinin kendi görev

alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara

aykırı olmamak Ģartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır. Normlar hiyerarĢisi gereği

Yönetmelikler, kendilerinden daha üstte yer alan hukuk normlarına aykırı olamaz;

aykırılık iptallerini gerektirir.

I-Yönetmeliğin 2. Maddesinin ilk fıkrasının (e) ve (g) bentleri değiĢtirilmiĢ;

Eski Yönetmeliğin 2. Maddesinde;

Tanımlar

Madde 2 — Bu yönetmeliğin uygulanmasında yönetmelikte geçen;

a) Kanun; 6/10/1983 tarih ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanununu,

b) Yönetmelik; bu yönetmeliği,

c) Toplantı yeri; mahallin en büyük mülkî âmiri tarafından önceden tespit ve ilân

edilmiĢ, kanuna uygun bildirimde belirtilmiĢ, yetkililer tarafından yasaklanmamıĢ ve

ertelenmemiĢ kapalı ve açık yer toplantısı ve gösteri yürüyüĢü yapılan mahal ile gösteri

yürüyüĢü yapılan güzergahı,

d) En yakın askerî komutan; valinin istemi üzerine, o il için askerî birlik yardımı

yapmak üzere Genelkurmay BaĢkanlığı tarafından belirlenmiĢ birlik komutanını,

f) Askerî birlik; Kara, Deniz ve Hava Kuvvet Komutanlıklarına bağlı birlikler, mülkî

teĢkilâta tabi olmayan jandarma iç güvenlik birlikleri ile diğer jandarma birliklerini ve Sahil

Güvenlik Komutanlığına bağlı birliklerini,

h) Güvenlik Kuvvetleri; genel kolluk kuvvetleri ile toplantı ve gösteri yürüyüĢlerinin

güvenliğinin sağlanması ile ilgili olarak kendilerine bu yönetmelik esaslarına göre görev

verilen askerî birlikleri,

Page 4: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 4

4

i) Harekât komutası; vazifenin yerine getirilmesi için birliklerin terkibi, tertiplenmesi,

görevlerin verilmesi, hedeflerin belirlenmesi, yönlendirilmesi, kontrol ve koordinesi gibi

iĢlemlerin yerine getirilmesi için verilen yetkiyi, ifade eder.

Ģeklinde iken yeni yönetmelik ile;

Madde 2 – Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (g) bentleri

aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya (i) bendinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki

bentler eklenmiĢtir.

“e) Mahallin en büyük mülkî âmiri; Ġllerde vali, ilçelerde kaymakamı,”

“g) Genel kolluk kuvvetleri; il içinde görevli veya o ilde geçici olarak görevlendirilmiĢ

polis ve jandarma birliklerini,”

“j) Ġrtibat kurulu; Mahallin güvenlik amirinin görevlendirdiği bir kolluk görevlisinin

baĢkanlığında, düzenleme kurulu baĢkanının görevlendirdiği en az iki üyeden oluĢan kurulu,

k) Mahallin güvenlik amiri; Ġllerde il emniyet müdürü ve il jandarma komutanını,

ilçelerde ilçe emniyet müdürü/amiri ve il merkez/ilçe jandarma komutanını,

l) Yetkili kolluk amiri; Mahallin güvenlik amiri tarafından toplantı ya da gösteri

yürüyüĢündeki güvenlik tedbirlerinden sorumlu kılınan en rütbeli emniyet ve jandarma

personelini,”

Görüleceği üzere eski yönetmeliğin (e) bendinde yer alan Askeri Birlikler ifadesi

kaldırılmıĢ ve yerine illerde vali ilçelerde kaymakamlar yetkili kılmıĢtır.

II-Yönetmeliğin 3. Maddesi Ģu Ģekilde değiĢtirilmiĢtir:

Madde 3 — (DeğiĢik:RG-5/8/2015-29436)

Toplantı ve gösteri yürüyüĢleri, tüm il ve ilçe sınırları içerisinde aĢağıdaki hükümlere

uyulmak Ģartıyla her yerde yapılabilir.

a) İl ve ilçelerde toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergâhı, kamu düzenini ve genel

asayişi bozmayacak ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde ve Kanunun

22 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan sınırlamalara uyulması kaydıyla Türkiye Büyük

Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri ile güzergâhın

geçeceği ilçe ve il belediye başkanlarının, en çok üyeye sahip üç sendikanın ve kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşlarının il ve ilçe temsilcilerinin yazılı görüşleri alınarak her yıl

Ocak ayında mahallin en büyük mülki amiri tarafından belirlenir. Kamu düzeni ve genel

asayişin temini bakımından zorunluluk olan hallerde toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve

güzergâhı yıl içerisinde aynı usulle değiştirilebilir. İl ve ilçenin büyüklüğü, gelişmişliği ve

yerleşim özellikleri dikkate alınarak birden fazla toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve

güzergâhı belirlenebilir.

b) Belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergâhı yerel gazeteler ile valilik ve

kaymakamlık internet sitelerinden ilan edilerek halka duyurulur. Ayrıca, kuvvet talep edilecek

askeri birlik komutanlığına da bildirilir.

Page 5: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 5

5

c) Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yer ve güzergâhı hakkında sonradan yapılacak

değişiklikler de aynı yöntemle yapılır. Bu değişiklikler duyurudan on beş gün sonra geçerli

olur.

ç) Birden fazla toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergâhının belirlendiği il ve

ilçelerde düzenleme kurulu, kamu düzenini ve genel asayişi bozmayacak ve vatandaşların

günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde belirlenen yer ve güzergâhlardan birisini tercih

edebilir.

Bu maddede anayasal bir hakkın kullanımı mahallin en büyük mülki amirine verilen yetkiyle

sınırlandırılmaktadır. Buna göre toplantı yeri ve güzergahını en büyük mülki amir

belirleyecektir. Yukarıda da belirtildiği üzere anayasanın 34. Maddesi ve Avrupa Ġnsan

Hakları SözleĢmesinin 11. Maddesine göre Devlet otoritesinin, yönetmeliğin bu hükmünde

belirlendiği Ģekliyle bir kısıtlama kararı alması hukuki değildir.

Anayasa’nın 34. maddesi ile toplantı ve gösteri yürüyüĢü düzenleme hakkının özüne iliĢkin

yasak yerleri belirleme yetkisi kanun koyucuya verilmemiĢtir. Buna rağmen idari bir

yönetmelikle Anayasaya aykırı Ģekilde yetkilendirilme yapılmaktadır.

Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi kararları da bu yöndedir.

Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ―Karatepe ve diğerleri davasında‖ verdiği kararında

(07.04.2009)

“Halka açık bir alanda gerçekleştirilen her türlü gösteri günlük yaşamın akışına

belirli bir ölçüde bozacak bir karışıklığa ve hasmane tepkilere yol açabilir. Ancak, AİHM,

durumun kurallara aykırı olmasının tek başına, toplanma özgürlüğüne müdahaleyi haklı

çıkarmayacağına itibar etmektedir.” Şeklinde bir hükme varmıştır.

―Öllinger v.Avusturya‖ kararında: (29.09.2006)

― Toplanma Özgürlüğü, özel ya da kamusal bir mekanda gerçekleĢtirilen

toplantılar, hareketsiz ya da yürüyüş şeklinde gerçekleştirilen hareketli gösterileri kapsar.

Devletler barıĢçıl toplanma hakkını sadece korumakla değil, ama ayrıca BU HAKKIN

KULLANILMASINA MAKUL OLMAYAN KISITLAMALAR GETĠRMEKTEN

KAÇINMAKLA YÜKÜMLÜDÜRLER‖ Ģeklinde hüküm kurmuĢtur.

Ezelin v. Fransa kararında: ( 26.04.1991)

―KAMUYA AÇIK BĠR YERĠN ĠġGAL EDĠLMESĠ, TOPLANMANIN

MUTLAKA DAĞITILMASINI GEREKTĠRMEZ‖ Ģeklindedir.

Görüleceği üzere AĠHM, hakkın özüne sınırlama getiren, ya da özün kullanılmasına

dönük engel oluĢturan müdahaleleri hukuka aykırı bulmaktadır. ―Güzergah‖ dayatması, tam

da ifade edilen hoĢgörüsüzlüğe, hakkın (barıĢçıl olduğu sürece) kullanılmasına dönük bir

KISITLAMAYA delalet etmektedir.

Yine ayrıca bu hüküm ile aniden oluĢabilecek bir protesto hakkı engellenmeye

çalıĢılmakta, güncel bir olay karĢısında doğabilecek tepkinin eyleme ve protestoya

dönüĢmesine engel olmak adına kısıtlayıcı hükümler getirilmektedir. Oysa ki demokratik bir

toplumda bireyler, her türlü idari karar ve eyleme karĢı ifadesini ortaya koyabilme ve protesto

Page 6: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 6

6

edebilme hakkına sahiptir. Demokratik ve özgür bir toplum düzeni anlayıĢından uzak bu

düzenleme Anayasaya ve bağlı olduğumuz Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesine ve

içtihatlarına külliyen aykırıdır.

III-Yönetmeliğin 4. Maddesi ile eski Yönetmeliğin 9. Maddesinin birinci fıkrasının (e),

(f), (g) ve (j) bentleri değiĢtirilmiĢtir.

Maddenin g bendinde “Halkı suç iĢlemeye özendirici konuĢmaları önlemek” ibaresine

yer verilmektedir: Burada son derece sübjektif ve ucu açık bir görevlendirme söz konusudur.

Toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkı ile topluma ve bireylere tanınan ifade özgürlüğü

kapsamında bireyler ve topluluklar; özgürce düĢüncelerini ifade etme hürriyetine

sahipken, yapacakları gösteri ve yürüyüĢ için sınırlandırma getirmek, üstelik konuĢma

içeriği ile ilgili halkı suç iĢlemeye özendirici bir durum olup olmadığı konusunda takdir

yetkisini ―amir‖e bırakmak, güvence altına alınması amaçlanan hakkın doğasına ters

düĢmektedir. ġayet kiĢi veya topluluk suç unsuru bir eyleme karıĢırsa bu kiĢi veya grup

hakkında zaten hukuk içerisinde cezai müeyyide uygulanacaktır. Ancak daha suç unsuru

oluĢmadan, sadece ifade hürriyetini kullanan kiĢi veya kiĢilerin “engellenmesi”nin hiçbir

hukuki açıklaması bulunamaz.

GÖSTERĠ YÜRÜYÜġÜ HAKKI DOĞASINDA ―PROTESTO‖ HAKKINI

BARINDIRIRKEN, BU HAKKINI KULLANAN GÖSTERĠCĠLERĠN AĞZINDAN

ÇIKACAK SÖZE KET VURMA NĠYETĠ ĠLE YAPILAN DÜZENLEMENĠN ÇAĞDAġ

HUKUKTA YERĠ YOKTUR.

UNUTULMAMASI GEREKĠR KĠ DEMOKRATĠK TOPLUMLARDA BĠREYSEL HAK

VE ÖZGÜRLÜKLER DEVLETĠN DEVAM VE BEKASI ĠÇĠN TEHDĠT OLMADIĞI GĠBĠ

TAM AKSĠNE BĠR GEREKLĠLĠKTĠR.

Dava konusu Yönetmeliğin 8,9 ve 10. Maddeleri ile getirilen düzenleme, kolluk

kuvvetlerine temel bir Anayasal hak kullanımını engelleyecek derecede zor kullanma

yetkisi tanımaktadır.

IV-Yönetmeliğin 4. ve 5. Maddesi ile yapılan değiĢik ile Yönetmeliğin 9. Ve 10.

Maddelerinde yapılan değiĢiklikle ilgili olarak Düzenleme Kuruluna iliĢkin Anayasa ve

hukuka aykırılıklar:

Yukarıda belirtildiği üzere Anayasanın 34. Maddesi ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin

11. Maddesi çerçevesinde barıĢçıl her gösteri ve düĢünce açıklaması için önceden izin alma,

bildirimde bulunma zorunluluğu yoktur. Oysa ki düzenleme kurulu oluĢturulması ve bunun

için belirli bir süre tanzim edilmesi bu hukuka aykırı yükümlülüğü getirmektedir.

Ayrıca 9. Maddenin d, e, f, g,h, i, j bentleri sivil olan düzenleme kuruluna adeta

silahlı kolluk kuvveti görevi vermektedir. Toplantıyı düzenleyen sivil ve silahsız kiĢilerin

belirtilen Ģekilde suçu önleme ve suçluları yakalayabilme olanakları hem hukuken hem de

fiziki-fiili olarak mümkün değildir. Dolayısıyla bu hükümler çerçevesinde imkansız bir görev

verilerek ülkemizde barıĢçıl bir gösteri düzenlemek maksadında olan herkes caydırılmaktadır.

Page 7: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 7

7

BarıĢçıl bir gösteriyi ve katılanlarını korumak en baĢta devletin ve kolluk

güçlerinin görevidir. Bu görevin sivil Ģahıslara yüklenerek tüm sorumluluğun bu kiĢiler

üzerinde bırakılması bir hakkın kullanılmasının tümden engellenmesidir.

Bu konuda Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi'nin Ataman v. Türkiye, 74552/01,

05.12.2006 kararı Ģöyledir:

“AİHM, devletlerin, sadece toplantı yapma hakkını korumakla kalmayıp, bu hakkı

dolaylı yoldan usulsüz bir Ģekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğini not

etmektedir. Son olarak AİHM, 11. madde koruma altındaki hakların kullanılmasında kamu

güçlerinin keyfi müdahalelerine karşı kişiyi koruma amacını içeriyorsa, buna ek olarak bu

hakların etkili bir şekilde kullanılmasını sağlama pozitif yükümlülüğünü de kapsadığına

kanaat getirmektedir …..

AİHM, ulusal mevzuat hükümlerini gözönünde bulundurarak, halka açık gösterilerin

düzenlenmesi için hiçbir izne gerek olmadığını gözlemlemektedir. Olayların meydana

geldiği dönemde, yetkili makamlara yapılacak bildirinin olaydan yetmiĢ iki saat önce

yapılması gerekiyordu. Ġlke olarak benzeri düzenlemeler, AĠHS tarafından korunduğu

Ģekliyle TOPLANTI YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜNE GIZLI BIR ENGEL

OLUSTURMAMALIDIR.

AİHM için, göstericilerin Ģiddet içeren faaliyetlerde bulunmadığında kamu

güçlerinin, AĠHS’nin 11. maddesi tarafından güvence altına alındığı Ģekliyle toplantı

özgürlüğünün geçerli olabilmesi için, barıĢ yanlısı toplanmalara hoĢgörüyle yaklaĢması

önem arz etmektedir.

V-Yönetmeliğin 8. Maddesi ile Eski Yönetmeliğin 16. Maddesinde yapılan değiĢiklikler

ile kiĢilik haklarını ihlal eden düzenlemelere yer verilmektedir:

Yönetmeliğin 8. Maddesinin I bendinde,

―… Toplantı ve gösteri yürüyüĢlerinde katılımcıların ve konuĢmacıların ses ve

görüntüleri kolluk tarafından yapıldığı belli olacak Ģekilde kaydedilebilir.‖ hükmüne yer

vermektedir.

Bir toplantının, teknik ses alma cihazları, fotoğraf, kamera ve sair araçlarla kayıt altına

alınması durumunda, ifade özgürlüğü ile beraber toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkını

kullanmak isteyen kiĢilerin “cezalandırma” yetkisine sahip bir güç veya otorite tarafından

gözetlendiği hissi altında ne kadar özgür olabileceği ve bu hakkını ne kadar kullanabileceği

tartıĢmalıdır. Bu bağlamda Yönetmeliğin ilgili maddesi ile hakkı kullanacak kiĢiler üzerinde

psikolojik baskı oluĢturularak bu yolla hakkın özüne müdahale edilmekte, Anayasanın 13.

Maddesi açıkça ihlal edilmektedir.

Aynı zamanda bu hüküm Anayasanın 20. Maddesine açıkça aykırıdır. KiĢilerin görüntü ve

ses kayıtlarının alınması kiĢilik haklarının ihlalidir.

Anayasanın 20. maddesi 1. fıkrasına göre, herkes kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin

korunması hakkına sahiptir. Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen

meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir…”

Page 8: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 8

8

T.C.K 135. ve devamı maddeleri uyarınca da kiĢisel verilerin hukuka aykırı olarak

kaydedilmesi, 3. kiĢilere verilmesi, yayılması fiilleri yaptırım altına alınmıĢ bulunmaktadır.

Aynı Ģekilde AĠHS 8. Maddesinde herkesin özel ve aile hayatına, meskenine ve

muhaberatına saygı gösterilmesini isteme hakkı olduğu belirtilmiĢtir.

VI-Yönetmeliğin 10. Maddesinde; eski Yönetmeliğin 23. Maddesinde yer alan

“Toplantı veya gösteri yürüyüĢlerinin yasaklamaya veya iki ayı geçmemek üzere ertelemeye

yetkilidir.” ibaresi ―belirli bir toplantıyı bir ayı aĢmamak üzere erteleyebilir veya suç

iĢleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklanabilir.‖ ġeklinde

değiĢtirilmiĢtir.

Tebliğ ġartı Aranmaksızın Toplantının Yasaklanması veya Ertelenmesi Tebliğ ġartı Aranmaksızın Toplantıların Yasaklanması veya Ertelenmesi Halleri

Madde 23 — (DeğiĢik:RG-22/10/2002-24914)

Vali veya kaymakam;

a) Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya

başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla,

b) Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik veya savaş ilanı halinde,

c) Düzenlenen toplantıya ait yasaklama ve erteleme kararının düzenleme kurulu başkanlığına

tebliği imkanı bulunmaması halinde,

d) Düzenleme kurulu başkan ve üyelerinin tamamının veya başkan dahil en az yedisinin toplantı

yerinde hazır bulunmadıklarının tespiti veya toplantı yerine gelmeyeceklerinin kesin olarak

anlaşılması durumunda,

Gerektiğinde, alındı belgesi verilmiş olsa dahi, toplantı başlama saatinden geriye doğru 24

saatlik zaman içerisinde, tebligat şartı aranmaksızın, (DeğiĢik:RG-5/8/2015-29436) belirli bir

toplantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut

olması halinde yasaklayabilir.

Hükmü uyarınca vali ve kaymakamlara tanınan erteleme ve yasaklama yetkisi

antidemokratik uygulamalara açık olup, erteleme yetkisinin idari mercilerin yakın oldukları

görüĢ yanlılarının toplantı ve gösteri yürüyüĢüne izin vermek, benimsemedikleri görüĢlerin

toplantı ve ifadesi için bu özgürlüğü kullandırmama yetkisi vermektedir. Bu da, ayrımcı ve

keyfi uygulamaların yolunu açarak, “herkes” için Anayasal hak olan toplantı ve gösteri

yürüyüĢü hakkını, yerel idareler eli ile kısıtlanması, engellenmesi anlamını taĢır.

ÖZÜ, DÜġÜNCELERĠN ÖZGÜRCE ĠFADE EDĠLMESĠNE DAYANAN

TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġÜ HAKKININ ÖNCEDEN SUÇ OLUġACAĞI

HĠSSĠYATI ĠLE ÖNLENMEYE ÇALIġILMASI HUKUKA AYKIRIDIR.

DEVLETĠN, TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġLERĠNE ĠLĠġKĠN POZĠTĠF

YÜKÜMLÜLÜĞÜ KAPSAMINDA GÖSTERMESĠ GEREKEN HOġGÖRÜ VE

DEMOKRATĠK YAKLAġIMDAN UZAK ELE ALINMIġ OLAN BU DÜZENLEME;

KĠġĠLERĠN ĠFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ, TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġÜ HAKKINI

ENGELLEME AMACI GÜTMEKTEDĠR.

Page 9: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 9

9

Toplumda ifade özgürlüğünün etkin olarak kullanılabilmesi için devletin müdahalesinin asgari

düzeyde ve hukuk çerçevesinde olması mecburidir. Bu anlamda Yönetmeliğin ilgili hükmü,

henüz yapılmamıĢ bir toplantı veya gösteri yürüyüĢünü “açık ve yakın tehlike” gibi muğlak

bir ifade ile erteleme ve yasaklama yetkisi tanınması, demokratik ve anayasal bir hakkı

ortadan kaldırmaktadır.

Demokratik toplumların anayasalarının hiç birisinde yer almayan bu tür hükümlerin serbest

bir toplantı ve yürüyüĢ sistemini son derece zedeleyici ve demokratik toplum gereklerine

aykırı nitelikte oldukları kuĢkusuzdur. Toplantı ve gösteri yürüyüĢlerinin ertelenmesi ve

yasaklanması, bu konudaki özgürlüğün durdurulması anlamına geleceğinden, kural olarak

sadece olağanüstü hallerde mümkün olmalıdır. Bu anlamda toplantı ve gösteri yürüyüĢü

hakkının Anayasal bir hak olarak yapılmasına izin verilmesi ve engel olunmaması gerektiği

gibi, ayrıca, bu hakkı kullanmak isteyen kiĢi ve topluluklara engel olmaya çalıĢanların

müdahalelerinden de korunması esastır. Bu çerçevede, toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkının,

demokratik bir sistemde varoluĢ amacının yerini bulabilmesi için antidemokratik

hükümlerden oluĢan dava konusu Yönetmeliğin iptali gerekmektedir.

Toplumsal gösterilerin, iç hukukunun öngördüğü Ģekilde, yetkili makamlara bildirilmemiĢ

olduğu durumlar için A.Ġ.H.M’nin yorumu Ģu Ģekildedir;

“Spontane bir Ģekilde gösteri düzenleme hakkının ancak güncel bir olaya hemen cevap verme

niteliği taĢıması ve özellikle hemen yapılmadığı takdirde önemini kaybedecek olması gibi

bazı özel koĢullarda, genel kuralların aksine, yetkili makamlara haber verme zorunluluğundan

muaf tutulabileceği”ni hatırlatmaktadır. A.Ġ.H.M, özellikle, yetkililerin düzenlenen

gösteriye son vermekte gösterdikleri sabırsızlığa anlam verememektedir.(Oya Ataman v.

Türkiye, ilgili bölüm prg. 41)

VII- Yönetmeliğin 12. Maddesi ile eski Yönetmeliğin 25. Maddesinde yapılan

değiĢiklikle;

Eski Yönetmeliğin “mahallin en büyük mülki amirliğince toplantının güvenliği için kurum ve

kuruluĢlardan sağlanan araç-gereç ve ilgili personelin toplantı sonuna kadar güvenlik amirinin

emrine gireceği” düzenlemesi muhafaza edilmiĢ, ilaveten kamu kurum ve kuruluĢlarına,

Valinin bu konudaki talimatını yerine getirme zorunluluğu yüklenmiĢ, aksi takdirde valinin

emir ve talimatlarını kolluk aracılığıyla uygulayacağı düzenlemesi getirilmiĢ, bu fıkradaki

yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya geciktirilmesi sebebiyle oluĢan kamu zararı ile

gerçek ve tüzel kiĢilerin Devlet tarafından karĢılanan zararları ilgili idarece genel hükümlere

göre sorumlu kamu görevlilerinden tazmin edileceği hüküm altına alınmıĢtır.

Kamu görevlilerinin, kanunsuz emri uygulamamaya yönelik bu hakları, getirilen Yönetmelik

ile ortadan kaldırılmakta, kamu görevlilerine kanunsuz da olsa vali emrini yerine getirme

zorunluluğu yüklenmektedir. Dayanağı ilgili Kanunda yer almazken Yönetmelik ile böyle bir

zorunluluk ihdas edilmesi hukuka uyarlı değildir. Aynı zamanda, kamu kurum ve

kuruluĢlarına ait araçlardan yararlanılmasının sadece ve sadece valinin inisiyatifine bırakılmıĢ

Page 10: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 10

10

olması da Valinin kanuna aykırı bir Ģekilde emir verme yetkisi ile donatılması anlamına

gelmektedir.

VIII- Yönetmeliğin 8, 9, 10’uncu Maddeleri ile Eski Yönetmeliğin 16, 17, 18, 19, 20,21 ve

22. Maddelerinde yapılan değiĢikliklerde;

Söz konusu maddeler kolluk kuvvetine temel bir anayasal hakkın kullanımını engelleyecek

derecede zor kullanma yetkisi vermektedir. Bu zor kullanma yetkisinin, toplantı hakkı bir

yana yaĢam hakkına da kast eder Ģekilde kullanılma riski göz ardı edilmemelidir. Yargıtay

kararlarında da boyalı ve basınçlı su ile gaz fiĢeği ―silah‖ niteliğinde değerlendirilmiĢtir. Bu

tür silah niteliğinde olan araçların kullanımının yönetmelikle düzenlenmesi hukuka aykırı

olacaktır. Ayrıca yönetmelikte kimin, hangi koĢullarda, hangi yöntemlerle bu silahları

kullanacağı belirtilmeyerek bir keyfi uygulamanın da önü açılmıĢtır.

Bu madde hükümleriyle “Kanuna aykırı eylem” tanımlaması tamamen kolluk

kuvvetlerine bırakılmakta Anayasa, Uluslararası SözleĢmeler ve Mahkeme kararları hiçe

sayılmaktadır. Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi, kolluk

kuvvetlerinin “kanuna aykırı” saydığı bir çok eylemde yaralanan, yargılanan, gözaltına alınan

vatandaĢlarımız açtığı davalarda Türkiye tazminata mahkûm edilmiĢtir.

2013/2394 baĢvuru numaralı 25/3/2015 tarihli anayasa mahkemesi kararında

(18 Haziran 2015 Tarihli ve 39390 Sayılı R.G);

“BarıĢçıllık” kriteri ön plana çıkarılarak, yasalarda belirtilen Ģekli Ģartların Anayasanın 13.

Maddesinde belirtildiği Ģekliyle temel hak ve hürriyetlerin Anayasanın sözüne ve ruhuna,

demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı

olamayacağı belirtilmiĢtir.

Bu kararında Anayasa Mahkemesi, 2911 sayılı yasada belirtilen toplantı yeri ve

bildirim kurallarına uyulmamasını “yasadıĢı eylem” olarak görmemiĢ, polisin göstericilere

müdahalesini Anayasaya ve demokratik düzene aykırı bulmuĢtur.

B-ULUSLAR ARASI MEVZUAT YÖNÜNDEN HUKUKA AYKIRILIKLAR

Ġnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 20/1. Maddesinde;

“Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğünün

varlığı” düzenlenmiĢtir.

Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi’nin 11. Maddesinde de, Dernek Kurma ve Toplantı

Özgürlüğü düzenlenmiĢtir.

―Madde 11: Dernek kurma ve toplantı özgürlüğü‖

Herkes asayiĢi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için

baĢkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.”

Page 11: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 11

11

Toplanma ve gösteri yapma hakkı, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi (AĠHM) içtihatlarında

da belirtildiği üzere; demokratik toplumda korunan temel haklar arasında yer almakta ve ifade

özgürlüğü ile birlikte demokratik topluma temel teĢkil etmektedir.

Toplanma ve gösteri yapma hakkının güvence altına alınmadığı bir ülkede demokrasiden

bahsedilemez. Bu hak, demokrasinin vazgeçilmez koĢuludur ve onun ayrılmaz bir parçası

olan bu hak sayesinde halk, ülkede uygulanan politik uygulamalar ve projeler üzerinde etkide

bulunma, demokratik taleplerini dile getirme ve eleĢtirme imkanını bulmaktadır.

Toplanma özgürlüğü ve göstericilerin ifade özgürlüklerine yapılan müdahale, demokrasiyi

iĢlevsiz kılar, demokratik toplumun varlığını tehlikeye sokar.

BirleĢmiĢ Milletler ĠĢkence KarĢıtı Komitesi’nin de bu konuda, güvenlik güçleri tarafından

kullanılan orantısız güç ve sonuçlarına dair gözlemleri mevcuttur. BM ĠĢkenceye KarĢı

Komite’nin 1-19 Kasım 2010 tarihli SözleĢmenin 19.maddesine göre taraf devletlerce

sunulan raporların dikkate alınmasını içeren 45. Oturumunda, ĠĢkenceye karĢı Komite sonuç

gözlemlerinin Türkiye’yle ilgili 20 Ocak 2011 tarihli 13. Maddesi Ģu Ģekildedir:

“Taraf devletin temsilcisinin kolluk kuvvetlerince aĢırı güç kullanımını kabul etmesine ve bu

tür uygulamaların ortadan kaldırılması için alınan örneğin polisin gösterilerde kasklarının

üzerine kimlik numaralarının yerleĢtirilmesi gibi önlemler hakkında bilgi vermesine karĢılık

Komite resmi gözaltı yerleri dıĢında aĢırı güç kullanımı ve göstericilere kötü muamelenin artıĢ

gösterdiğine iliĢkin raporlardan kaygı duymaktadır.(…)” (BM ĠĢkence KarĢıtı Komite

Raporu, 38. Bölüm, 30 Nisan-18 Mayıs 2007)

Avrupa Ġnsan hakları Beyannamesi ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi’nde kabul edilen ve

yukarıda yer alan düzenlemeler, ülkemizde de Anayasa’nın 90. Maddesine göre kabul

edilerek yürürlüğe girmiĢtir.

Anayasa’nın 90. Maddesinin 5. Fıkrasına göre;“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş

Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası

ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre

yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların

aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası

andlaşma hükümleri esas alınır.”

Usulüne göre yürürlüğe girmiĢ ve ülkemiz için Kanun hükmünde bağlayıcılığı olan

uluslar arası mevzuata aykırı dava konusu Yönetmelik, hukuka aykırı olması nedeniyle

iptal edilmelidir.

AĠHM’nin, Serguei Kouznetsov/Rusya, n° 10877/04, 23 Ekim 2008 tarihli kararında da

belirtildiği gibi;

Page 12: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 12

12

―TOPLANMA VE GÖSTERĠ YAPMA HAKKI KULLANILIRKEN, ULAġILMAK

ĠSTENEN AMAÇ VE KULLANILAN ĠFADELER NE KADAR RAHATSIZ VE ġOK

EDĠCĠ OLURSA OLSUN, DEVLET MAKAMLARININ BU HAKKA

MÜDAHALEDEN KAÇINMALARI GEREKMEKTEDĠR.‖

Yargı organları tarafından, AĠHM standartlarının iç hukukta yaĢama geçirilmesi, Türkiye’nin

uluslararası hukuktan kaynaklanan bir yükümlülüğü olduğu gibi, Anayasa’nın 90. maddesinin

de bir gereğidir.

AVRUPA KONSEYĠ PARLAMENTERLER MECLĠSĠ TARAFINDAN 690 SAYILI

KARAR ĠLE KABUL EDĠLEN AVRUPA KONSEYĠ KOLLUK BĠLDĠRGESĠ

UYARINCA;

-Yargılamadan adam öldürmek, iĢkence ve diğer insanlık dıĢı veya alçaltıcı ceza veya

muameleye tabi tutmak, durum ve Ģartlar ne olursa olsun YASAKTIR. HER POLĠS BU

EMĠR VE DĠREKTĠFLERĠ UYGULAMAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR.

-Polis görevlerini yaptığı sırada, kararlılıkla ve kanunla zorunlu kılınmıĢ veya müsaade

edilmiĢ bir görevi yerine getirmek için makul olandan fazla bir kuvvet kullanmadan hareket

etmek zorundadır.

-Polislere, silahlarını kullanacakları durumlar ve koĢullar hakkında açık ve kesin talimat

vermek gerekir.

Görüldüğü üzere ifade özgürlüğü kapsamındaki toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkı, sadece iç

hukukumuz değil, uluslararası hukukta ve içtihatlarda sıkı sıkıya koruma altına alınmaktadır.

A.Ġ.H.M, Devletlerin, yalnızca barıĢçıl toplantı hakkını korumakla değil aynı zamanda, söz

konusu hakka iliĢkin makul ve direkt olmayan kısıtlamalardan kaçınmakla yükümlü olduğunu

belirtmektedir. SözleĢmenin 11. Maddesinin asıl amacının, kiĢiyi yetkili makamların korunan

hakların uygulanmasına keyfi olarak müdahale etmekten koruması olmalıdır ve hatta bu

hakların etkin bir Ģekilde kullanılması için pozitif yükümlülükleri dahi mevcuttur. A.Ġ.H.M,

öncelikle bu ilkelerin kamuya ait alanlarda düzenlenen gösteri ve yürüyüĢlerde

uygulanabileceği kanaatindedir. A.Ġ.H.M, göstericiler, Ģiddet içeren fiiller sergilemedikleri

sürece, A.Ġ.H.S’nin 11.maddesi ile teminat altına alınan toplantı özgürlüğünün esasına bağlı

kalınmak isteniyorsa, resmi makamların barıĢçı toplantılar hususunda belirli derecede

hoĢgörü göstermelerinin önemli olduğu kanısındadır.

DEVLET, BARIġÇIL TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġLERĠNE

MÜDAHALE ETMEME GĠBĠ NEGATĠF BĠR YÜKÜMLÜLÜK ALTINDADIR.

“BarıĢçıl bir gösteri ile ilgili olarak kamu makamlarından beklenen, toplantı ve gösteri

yürüyüĢlerine katılan Ģahıslara ve savundukları görüĢlere saygı duymak ve bu haklarını

kullanma konusunda onlara engeller çıkarmaktan çok, bu haklarını yerine getirebilmeleri için

gerekli tedbirleri almak olmalıdır” (AĠHM, Djavit An/Türkiye kararı)

Page 13: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 13

13

A.Ġ.H.M, polisin Ģiddet içeren müdahalesinin, ölçüsüz olduğu ve A.Ġ.H.S’nin 11.

Maddesinin 2. Paragrafı bağlamında karmaĢanın engellenmesi için gerekli olmadığı

kanaatindedir. Yine bu kapsamda yapılan değerlendirmede A.Ġ.H.S madde 3 : ―Hiç kimse

iĢkenceye, insanlık dıĢı ya da onur kırıcı ceza veya iĢlemlere tabii tutulamaz.‖ hükmü göz

önüne alındığında; bu ilkenin, demokratik toplumların en temel değerlerinden birini

kapsamakta olup hiçbir sınırlamaya tabi olmadığı açıktır, ayrıca 15. Maddenin 2. Paragrafı

uyarınca hiçbir koĢulda istisnası bulunmamaktadır. (Balçık ve diğerleri v. Türkiye

davası (baĢvuru no:25/02, 29.11.2007)

Toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkına iliĢkin olarak A.Ġ.H.M’nin bu konudaki yorumu,

toplantı özgürlüğünün içeriğinin boĢaltılmaması, demokratik toplumun bir gereği olduğu

için, yetkili mercilerin barıĢ yanlısı bu tür toplantılara hoĢgörü ile yaklaĢması büyük önem

arz etmektedir. Toplantı ve gösteri yürüyüĢü hakkına müdahale, mutlaka, A.Ġ.H.S. Madde

11/2’de öngörülen meĢru amaçlardan birisine dayanmak ve orantılı olmak

durumundadır. (Balçık ve diğerleri v. Türkiye, 27.11.2007; Aytaç ve diğerleri v.

Türkiye, 08.12.2009; Biçici v. Türkiye, 27.05.2010)

Yukarıda adı geçen uluslararası mevzuat ve kararlar, Anayasa 90.maddesi uyarınca anayasaya

aykırılıkları da ileri sürülemeyeceğinden kanun üstü norm olup, A.Ġ.H.S 10. ve 11. maddeleri

ile AĠHS uygulaması göstermesi bakımında bağlayıcı olan A.Ġ.H.M kararları çerçevesinde

ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüĢü haklarının korunmasında azami özen

gösterilmesi gerektiği ve sınırlama söz konusu olduğunda dahi, güvenlik güçlerinin silah

kullanması, amaca ulaĢmak için en son çare olmalıdır. Ayrıca kuvvet kullanmanın amacı

hiçbir zaman dağıtılan kalabalığa herhangi bir ceza vermek olamayacağı gibi kullanılan

kuvvet orantısız olmamalıdır. Bu nedenle, toplantı ve gösteri yürüyüĢü özgürlüğü hakkına

müdahale, mutlaka A.Ġ.H.S’nin 11/2. Maddesinde öngörülen meĢru amaçlardan birisine

dayanmak ve orantılı olmak durumundadır; bunun için de acil bir toplumsal gereksinime

dayanması gerekmektedir. Bu kriterler gözetilmeksizin yapılan her türlü müdahale

hukuksuzdur. Bu hukuksuz müdahaleye olanak veren Yönetmelik de hukuksuzdur,

iptali gerekir.

C- DEVLET, BARIġÇIL TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġLERĠNĠN

YAPILABĠLMESĠ ĠÇĠN GEREKLĠ TEDBĠRLERĠ ALMAKLA

MÜKELLEFTĠR/POZĠTĠF YÜKÜMÜLÜLÜĞÜ MEVCUTTUR.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun da bu hususta kararı mevcuttur: (YARGITAY Ceza

Genel Kurulu, E:2004/8-65, K:2004/117, T:11.05.2004 kararı)

“Uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir hukuki sonuca ulaşabilmek için öncelikle bu konudaki

yasal düzenlemelerin ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bir düşünce veya görüşün toplu olarak açıklanmasını ifade eden toplantı ve gösteri

yürüyüşü hakkı, uluslararası sözleşme ve belgeler ile ulusal hukukta ayrıntılı bir şekilde

düzenlenmiştir.

Page 14: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 14

14

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin ( İHEB ) 20. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin

barışçı toplanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni

Haklar Sözleşmesi"nin 21. maddesinde de; "BarıĢçıl bir biçimde" toplanma hakkı hukuk

tarafından tanınır. Bu hakkın kullanılmasına ulusal güvenliği veya kamu güvenliğini, kamu

düzenini ( ordre public ), sağlık veya ahlakı veya başkalarının hak ve özgürlüklerini koruma

amacı taşıyan, demokratik bir toplumda gerekli bulunan ve hukuka uygun olarak getirilen

sınırlamaların dışında başka hiçbir sınırlama konamayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ( AİHS ) 11. maddesinin 1. fıkrasında; "Herkesin

asayişi bozmayan toplantılara" katılma hakkına sahip olduğu, 2. fıkrasında ise, bu hakkın

demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu

emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın

veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak

yasayla sınırlanabileceği belirtilmiştir.

03.10.2001 gün ve 4709 Sayılı Yasanın 13. maddesi ile yeniden düzenlenen Anayasamızın

34. maddesinde ise, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile örtüşecek şekilde;

herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme

hakkına sahip olduğu belirtildikten sonra, bu hakkın ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç

işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve

özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği ve kullanılmasında

uygulanacak şekil, şart ve usullerin kanunda gösterileceği öngörülmüştür.

Toplantı ve gösterinin, bu düzenlemeler ve hakkın genel niteliği dikkate alınarak, Devletin

müdahale etmemesi gereken bir özgürlük olduğu yorumu yapılabilirse de, Devlet bir yandan

geçerli bir neden olmaksızın toplanma özgürlüğünü ihlal etmekten kaçınırken, diğer yandan

da bu hakkın kullanılmasını sağlamak için gereken önlemleri de almak zorundadır”

Dolayısıyla, bir toplantı ve gösteri yürüyüĢünün sağlıklı bir Ģekilde yapılması konusunda

devletin pozitif yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bunun anlamı, bir gösterinin devlet yetkilileri

dıĢında baĢka grup ve/veya Ģahıslar tarafından engellenerek müdahale edilmesi durumunda

devlet yetkililerinin, toplanma özgürlüğünü korumak için gerekli tedbirleri almaları

gerektiğidir.

Demokratik bir hukuk devletinde güvenlik hizmetlerinde nihai hedef sadece her ne pahasına

olursa olsun suçları önlemek değil bu görevlerin makul bir ekonomik yasal ve sosyal maliyet

ile yerine getirerek TOPLUMSAL HAYATIN NORMAL AKIġINI SAĞLAMAKTIR.

SÖZ KONUSU YÖNETMELĠK ĠLE “SUÇU ÖNLEMEK” ADINA ALINAN TEDBĠRLER

GÜNLÜK HAYATIN DOĞAL AKIġINI AKSATARAK “ÖNLEMEYE ÇALIġTIĞI”

SUÇLARDAN DAHA FAZLA TOPLUMSAL GERGĠNLĠĞE NEDEN OLARAK

ĠNSANLARIN ĠFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TEHDĠT ETMEKTEDĠR.

BU ANLAMDA ÖZGÜRLÜK-GÜVENLĠK DENGESĠ DOĞRU KURULMALI,

TOPLUMSAL HUZUR VE GÜVENLĠĞĠ KORUMA ADI ALTINDA BĠREYSEL VE

TOPLUMSAL HAYATI GEREN DÜZENLEME VE UYGULAMALARDAN

KAÇINILMALIDIR.

Page 15: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 15

15

MASUMĠYET KARĠNESĠ IġIĞINDA TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġÜ HAKKINI

KULLANAN TOPLULUKLARA KARġI BU DERECE ÖNYARGILI VE HUKUKUN

GENEL PRENSĠPLERĠNDEN UZAK HAZIRLANMIġ OLAN DAVA KONUSU

YÖNETMELĠĞĠN ĠVEDĠLĠKLE YÜRÜTMESĠNĠN DURDURULMASI VE ĠPTALĠ

GEREKMEKTEDĠR.

Kamu BaĢdenetçiliği Tavsiye Kararı da Yönetmeliğin ne derece hukuka aykırı ve

antidemokratik bir düzenleme olduğunu göstermektedir.

KAMU BAġDENETÇĠLĠĞĠ TAVSĠYE KARARI Ģu Ģekildedir:

―Ġfadeyi açıklama ve toplanma özgürlüklerini düzenleyen mevzuatın çağın gerekleri

karĢısında gözden geçirilmesi:

6 Ekim 1983 tarihinde kabul edilen, 8 Ekim 1983 tarih ve 18185 sayılı Resmî Gazetede

yayımlanarak yürürlüğe giren 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, zaman

içerisinde müteaddit defalar değişikliğe uğramıştır. Bununla birlikte Kanunun lafzı ve ruhu

hala, çıkarıldığı dönemin kimliğinden sıyrılamamıĢtır.

Burada söz konusu Kanunun hukukî analizi yapılamayacaktır. Ancak şunu belirtmek gerekir

ki konunun uzmanları, eğer söz konusu Kanun lafzi anlamda yorumlanacak olursa, bugün

Türkiye’de ifade açıklaması ve toplanma özgürlüğü kullanımlarının büyük kısmının,

yasanın izin verdiği sınırların dıĢına çıkma riski ile karĢı karĢıya olduğunu

belirtmektedirler.

Özellikle söz konusu Kanun, kolluğun müdahale zorunluluğunu belirleyen göstericilerin

―direnme‖si koĢulunu çok geniĢ tanımlamıĢtır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet

Kanununun polise yüklemiş olduğu “direnenlere” müdahalede bulunma sorumluluğu göz

önünde bulundurulduğunda, TÜRKĠYE’DEKĠ TOPLUMSAL GÖSTERĠLERĠN BĠR

POLĠS MÜDAHALESĠ OLMAKSIZIN GERÇEKLEġTĠRĠLEBĠLMESĠNĠN ÖNÜ

NEREDEYSE KAPANMAKTADIR.

Zira 2559 sayılı ve 2911 sayılı Kanunların sarih hükümleri, bir ifadeyi açıklama ve toplanma

özgürlüğünün kullanılmasına müdahale şartını, katılımcıların “direnme” göstermeleri

noktasında oluşturmaktadır. 2911 sayılı Kanun ise direnmenin temel şartını, “kanuna aykırı

toplantı ve gösteri yürüyüşleri” noktasına inhisar etmektedir. Aynı Kanunun, KANUNA

AYKIRI TOPLANTI VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġLERĠNĠ TANIMLANDIĞI 22 VE

23’ÜNCÜ MADDELERĠNDE ĠSE SÖZ KONUSU TOPLUMSAL OLAYLARI

EYLEMLERĠN KULLANILIġINI, YER, ZAMAN VE ġEKĠL AÇISINDAN DENGESĠZ

VE AġIRI BĠR ġEKĠLDE KISITLAMAKTADIR.

Bu durumda, 2559 sayılı Kanun gereği, polisin “direnme” gösteren göstericilere müdahale

etme zorunluluğu ve 2911 SAYILI KANUNUN OLUR OLMAZ HER DURUMU

―DĠRENME‖ OLARAK KABUL EDEN SINIRLAYICI NĠTELĠĞĠ, TÜRKĠYE’DE ĠFADE

AÇIKLAMASI VE TOPLANMA ÖZGÜRLÜKLERĠNĠN KANUNA UYGUN ġEKĠLDE

KULLANIMINI AġIRI SINIRLAMAKTADIR.

Özgürlükçü ve bireyci bakış açısından ve insan haklarının öneminden kuvvet alan modern

devlet anlayışı gerekleri ve günümüz modern bilgi çağı toplumunun demokratik talepleri ve

Page 16: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 16

16

beklentileri karşısında, 1983 yılında kabul edilmiĢ bulunan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

YürüyüĢleri Kanununun lafzı ve ruhu yetersiz kalmaktadır.

İçişleri Bakanlığı 2911 sayılı Kanunun özgürlükleri daraltıcı mahiyetini göz önünde

bulundurarak 2000’li yılların ortalarına doğru bir dizi Genelge ile “basın açıklaması” gibi

bir grup toplumsal gösterileri 2911 sayılı Kanunun kapsamından çıkartmıştır. Bu olumlu bir

adım olmakla beraber, kalıcı bir çözüm değildir.

Asıl çözüm, modern, geliĢmiĢ, ilerlemeci günümüz toplumunun beklentilerine cevap

verecek bir yeni Kanunun ve alt düzenlemelerinin oluĢturulmasında yatmaktadır.‖

D- ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ VE LEX POSTERIOR DEROGAT LEGI PRIORI

Anayasa’nın 34/1 maddesinde;

―HERKES, ÖNCEDEN ĠZĠN ALMADAN, SĠLAHSIZ VE SALDIRISIZ TOPLANTI

VE GÖSTERĠ YÜRÜYÜġÜ DÜZENLEME HAKKINA SAHĠPTĠR‖ denmiĢtir.

BU ĠBARE ANAYASA’YA 2001 YILINDA EKLENMĠġTĠR. 2001 yılına kadar, izinsiz

toplantı gösteri yürüyüĢü hakkın anayasamızda tanımlanmıĢ değildi ne yazık ki. ĠĢbu 2001

yılı temel nitelik değiĢikliği -silahsız-saldırısız olarak tabir edilen barıĢçıl eylemlere izin

almanın gerekmemesi- HAKKIN HUKUKĠ MUHTEVASINA YENĠ BĠR UFUK VE

DAHĠ YENĠ BĠR UNSUR KATMIġTIR.

Oysa bu değiĢikliğe rağmen, değiĢiklikten 18 sene önce. 6.10.1983 yılında yürürlüğe giren

2911 sayılı yasanın maddeleri, sanki Anayasadaki temel tarif ve unsur değiĢikliği olmamıĢ

gibi sokakta uygulama bulmaktadır. Yasada geçen ―bildirim‖ Ģartı ve bildirimsizliği kanuna

aykırılık hali sayan 23/h, 20 ve bunlara gönderme yapan sevk maddesi 32. Madde düzenleme

ve uygulamalarıyla, ―bildirim‖ fiilen ―izin‖ olarak uygulanmaktadır. Bir yandan Anayasa

barıĢçıl gösteriler için izine gerek olmadığını kurala bağlamıĢken, diğer yandan 2911 s.y.nın

anılan maddelerinin bildirimsizliği kanuna aykırılık hali olarak addetmesi, bağdaĢabilir

durumda değildir.

Dolayısıyla bu anayasal değiĢikliğe uyarlı olmayıp yalnızca alt norma bakan yönetmelik,

bu sebeple de hukuka aykırıdır, zira yönetmelik, doğrudan Anayasaya aykırıdır.

E- Dayanak Kanun maddeleri Anayasaya Aykırılık incelemesi çerçevesinde ĠPTAL

TALEBĠYLE ANAYASA MAHKEMESĠNE TAġINMIġTIR.

Temel bir insan hakkını, Anayasa ve Uluslararası SözleĢmelere aykırı Ģekilde

kısıtlayan 2911 Sayılı Yasanın BM Evrensel SözleĢme ve AĠHS’in barıĢçıllık kriterlerini

gözetmeyen, toplanma ve protesto hakkının özünü Ģekli sebeplerle kullanılamaz hale getiren

maddeleri, Baromuz TOMAK Kurulunun çalıĢmalarıyla “itiraz” yoluyla Marmaris 2. Asliye

Ceza Mahkemesi aracılığıyla Anayasa mahkemesi önüne taĢınmıĢtır. Marmaris 2. Asliye

Ceza Mahkemesi, 2911 Sayılı Kanun’un, gösteri ve yürüyüĢlerin kanuna aykırılık hallerini

düzenleyen barıĢçıl bile olsa sekli sebeplerle gösterileri kanunsuz addeden 23. maddesi,

güzergah sınırlamasını ve bu sınırlama yetkisini mülki amirliğe bırakan 6. maddesi, zaman

sınırlaması getiren 7. maddesi, bildirim Ģartı getiren 10. maddesi, vali ve kaymakama

yasaklama/erteleme yetkisi veren 20. Maddesi ile ilgili yapılan itirazı haklı bulmuĢ ve bu

itirazı Anayasa Mahkemesi önüne taĢımıĢtır. 2911 Sayılı Yasanın 6, 10, 20, 22’inci

maddeleriyle 23’üncü maddesinin a, c, d ve e bentlerinin Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle

Page 17: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 17

17

iptali istemi Ģu anda Anayasa Mahkemesi incelemesindedir ve henüz karar verilmemiĢtir.

(EK-de mübrez)

Yalnızca bu durum bile söz konusu yönetmeliği hukuksuz kılmaktadır. Zira Anayasanın

138’inci maddesinde korunan “Mahkemelerin Bağımsızlığı” ilkesi bu yönetmeliğin

yayımlanmasıyla ihlal edilmiĢtir. Bu anayasal kurala göre GÖRÜLMEKTE OLAN BĠR

DAVA HAKKINDA YASAMA ORGANINDA BĠLE GÖRÜġME YAPILAMAZKEN,

GÖRÜġ BĠLDĠRĠLEMEZKEN, idare bu iĢlemiyle Anayasa Mahkemesi önündeki bir

dosyayı-davayı görmezden gelmiĢtir. HUKUKA UYGUN BĠR ĠDARE, ANAYASA

MAHKEMESĠNĠN KANUNU ANAYASALLIK DEĞERLENDĠRMESĠ

SONUÇLANMADAN, BU KANUNA DAYANAN YÖNETMELĠK

ÇIKARAMAMALIDIR. ANAYASA MAHKEMESĠNĠN KARARINI BEKLEMEDEN

ÇIKARILAN YÖNETMELĠĞĠN BU NEDENLE DE YÜRÜTMESĠ ĠVEDĠLĠKLE

DURDURULMALIDIR

F-YÜRÜTMENĠN DURDURULMASI TALEBĠMĠZ YÖNÜNDEN:

Ġptalini talep ettiğimiz yönetmelik, yukarıda açıklanan nedenlerle hukuka ve bahsedilen üst

normlar itibariyle normlar hiyerarĢisine, temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğundan,

toplumsal alanda Yönetmelik’in uygulanması ile büyük sosyal sıkıntıların doğacağı, telafisi

güç veya imkânsız zararların meydana geleceği kaçınılmazdır. Bu nedenle yürütmenin

durdurulması talebinde bulunmak zorunlu olmuĢtur.

G-EHLĠYET YÖNÜNDEN:

Ankara Barosu, hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kiĢilerin yararlanmasına

tahsis eden avukatları temsil eden kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluĢudur. Barolar

hukukun üstünlüğünü koruma yetkisi ile donatılmıĢ meslek kuruluĢlarıdır. Barolara bu yetki

1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile açıkça tanınmıĢtır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun, Baroların KuruluĢ ve Nitelikleri baĢlığı altında

düzenlenen 76. maddesinde;

Baroların görevinin, meslek mensupları arasında dürüstlük ve meslek düzenini korumakla

birlikte, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak ve sağlamak olduğu açık Ģekilde

düzenlenmektedir.

Ankara Barosu BaĢkanlığı da Avukatlık Kanunu madde 76’daki görevin yerine getirilmesi,

hukukun üstünlüğü kavramına iĢlerlik kazandırılması amacıyla iĢ bu davayı açmaktadır.

BaĢka bir deyiĢle, Baromuz açtığı bu davayla, idari iĢlemin etkin ve yaygın bir biçimde

hukuka uygunluk denetiminin sağlanması, Anayasal ilkelere uygunluğunun tartıĢılması

amacıyla idari yargıyı harekete geçirmekte, dolayısıyla, hukukun üstünlüğüne iĢlerlik

kazandırmaktadır.

Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesinde de açıkça ifade edildiği gibi Barolar, kendi özel

Kanununu ile meslek kuruluĢu olmanın ötesinde hukukun üstünlüğünü korumakla

görevlendirilmiĢ kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluĢlarıdır. “Baroların mesleki bir

örgütü olmanın ötesinde, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak gibi

Page 18: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI · ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37 Web:  e-mail

ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara Tel: 416 72 00 Faks:(0312) 309 22 37

Web: http://www.ankarabarosu.org.tr e-mail: [email protected]. Sayfa 18

18

bir iĢlev yüklenmesi nedeniyle diğer meslek örgütlerinden farklı bir konumda olduğu açıktır.”

(DĠDDGK 2003/417 E.2005/234 K. sayılı kararı)

Avukatlık Kanunu’nun, 4667 sayılı Yasa ile değiĢik 95. Maddesinin 21. Fıkrasında da

―hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara

iĢlerlik kazandırmak ― Baro Yönetim Kurullarına verilen görevlerdendir.

Davalı idare iĢleminin uygulanması halinde çok açık menfaat ihlallerinin söz konusu olacağı

gerçeği karĢısında; dava konusu Yönetmeliğin iptali amacı ile iĢbu davanın açılması

zorunluluğu doğmuĢtur.

Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu Yönetmelik hukuka aykırı olmakla uygulanması

halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğacağı sabit olduğundan yürütmenin

durdurulması kararı verilmesi gerekmektedir.

S O N U Ç :Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-) 05/08/2015 tarih 29436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Toplantı

Ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına

Dair Yönetmelik”in tamamının yürütmesinin durdurulması ve iptaline,

2-) Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar

verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı

Ankara Barosu BaĢkanlığı

Ekleri :

1-Anayasa Mahkemesi’nin dava konusu yönetmeliğin dayanak yasal maddelerini incelemeye

alma kararı

2-Dava konusu Yönetmelik

3-Vekaletname sureti ve yetki belgesi