ankara Ünİversİtesİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24420/zeynep gÜlsah... · ft-ir foriour...
TRANSCRIPT
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ÇEŞİTLİ KALSİYUM BORATLARIN SENTEZİ, KARAKTERİZASYONU ve
ALEV GECİKTİRİCİ ETKİNLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Zeynep Gülşah DURĞUN
KİMYA ANABİLİM DALI
ANKARA
2010
Her hakkı saklıdır
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
ÇEŞİTLİ KALSİYUM BORATLARIN SENTEZİ, KARAKTERİZASYONU ve ALEV GECİKTİRİCİ
ETKİNLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Zeynep Gülşah DURĞUN
Ankara Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Kimya Anabilim Dalı
Danışman: Prof. Dr. Ali Osman SOLAK
Türkiye sahip olduğu bor rezervleri ve cevherlerinin kalitesi ile dünyanın önde gelen ülkelerinden biri
olmasına rağmen minerallerin çeşitliliği ve işlenebilirliği yetersizdir. Bu nedenle değişik endüstriyel
uygulamalara yönelik sentetik bor bileşiklerinin elde edilmesi önemli bir ihtiyaçtır. Bilinen yaklaşık 230
çeşit bor bileşiği mevcuttur ve bir kalsiyum hekzaborat türevi olan Nobleit de bunlardan bir tanesidir.
Yangınlarda can ve mal kaybını azaltmak için plastik, ahşap ve tekstil ürünleri, boya ve çeşitli inşaat
malzemelerinde yanmayı önleyici/geciktirici ve duman bastırıcı katkı maddesi kullanımının artışı
beklenen bir durumdur. Bu amaçla yaygın olarak kullanılan bor bileşikleri başlıca borik asit, çinko borat,
baryum metaborat, borfosfatlar ve amonyum floroboratlardır. Kalsiyum boratlar ise alev geciktirici
malzeme sektöründe, antifriz bileşiklerinde, metalurjik ergime noktası düşürücülerde ve porselen
üretiminde kullanılan bir diğer borat bileşikleridir. Bu çalışmanın amacı, laboratuvar koşullarında üretilen
ve boya, plastik, sünger gibi ticari önem arz eden ürünlerin içerisine ilave edilen çeşitli sentetik kalsiyum
borat bileşiklerinin karakterizasyonlarının ve alev geciktirici etkilerinin incelenmesidir. Literatürde
verilen sentez yöntemi ve bu yöntemin sıcaklık, karıştırma hızı, kalsiyum oksit kaynağı, reaksiyon süresi,
su miktarı, bor oksit miktarı gibi çeşitli parametrelerinin değiştirilmesiyle, yaş metot prensibine göre başta
Nobleit olmak üzere hidratlı kalsiyum boratların sentezi gerçekleştirilmiş ve ürünler XRD, FT-IR, TGA-
DTA, Raman ve titrimetrik analizler ile karakterize edilmiştir. Daha sonra uygun şartlarda boya, sünger
ve plastik sentezi gerçekleştirilerek bu ürünler içerisine sentetik Nobleit numunesinin katılması
sonucunda aleve karşı dayanım testleri uygulanmış, Nobleit ve diğer kalsiyum borat katkılı ve katkısız
malzemelerde limit oksijen indeksi (LOI) değerleri tespit edilerek, bu değerler hem kendi aralarında hem
de çinko boratlarla kıyaslanmıştır.
Haziran 2010, 149 sayfa Anahtar Kelimeler : Bor, kristal sulu kalsiyum borat, Nobleit, alev geciktiricilik, limit oksijen indeksi, Novalak reçine
ii
ABSTRACT
Master Thesis
SYNTHESIS OF VARIOUS CALCIUM BORATES, CHARACTERIZATION AND
INVESTIGATION OF FLAME RETARDANT EFFICIENCIES
Zeynep Gülşah DURĞUN
Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Chemistry
Supervisor: Prof. Dr. Ali Osman SOLAK
Despite being a leading country for having high quality of boron resevoirs in the world, Turkey suffers
from the machinability and the diversity of minerals. Thus, it is crutial to obtain synthetic boron
compounds for several industrial applications. Approximately 230 types of boron compounds are known
in the world, and Nobleite is a compound of the class of calcium hexaborate. Increasing usage of
additives as a flame retardant or smoke inhibitor in plastics, woods, textile products, dyes, and
construction materials is expected to decrease the loss of life and material in fire disasters. Boric acid,
zinc borate, barium metaborate, boron phosphates and fluoroborates are common boron compounds used
as fire retardants. Calcium borates are another commonly used flame retardant minarals and also used as
antifreeze agents, metallurgical fluxes, and raw materials in ceramic manufacture. The aim of this study is
the characterization and investigation of flame retardant efficiency of various synthetic calcium borates
produced in laboratory scale an used in commercially important products such as dyes, plastics and
foams. We used a wet method reported in literature to synthesize hydrated calcium borates, particularly
Nobleite by modifying the parameters such as temperature, stirring rate, source of calcium oxide, reaction
completion time, amount of water and boron oxide etc, and the products were characterized by XRD, FT-
IR, Raman spectroscopy, TGA-DTA and titrimetric analyses. Then these products were added into dyes,
plastics and foams in the course of production to perform flame retardant tests. Finally, limiting oxygen
index (LOI) values of the products with and without Nobleite and the other calcium borate additives were
compared with each other and zinc borates.
June 2010, 149 pages
Key Words: Boron, hydrated calcium borate, Nobleite, flame retardancy, limitted oxygen index, Novolac resin
iii
TEŞEKKÜR
Öncelikle, yüksek lisans eğitimim boyunca her konuda destek ve bilgilerini benden esirgemeyen, sadece
tez çalışmamda değil, birçok alanda tecrübe edinme fırsatını bana sunan ve güvenen danışman hocam
Sayın Prof. Dr. Ali Osman SOLAK (Ankara Üniversitesi)’a teşekkür ediyor; saygı ve sevgilerimi
sunuyorum. Ayrıca bilgi ve deneyimleriyle bana yol gösteren, hızına ve enerjisine yetişmekte zorlandığım
sevgili hocam Dr. Zafer ÜSTÜNDAĞ (Dumlupınar Üniversitesi)’a yardımları için teşekkür ediyorum.
Tez çalışmamın birçok aşamasında beni yönlendirerek, akademik bilgi ve teknik desteğini sonuna kadar
sunan, Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Sayın Prof. Dr. Metin GÜRÜ
(Gazi Üniversitesi)’ye ve değerli yorumlarıyla bor kimyası konusunda bana ışık tutan Sayın Prof. Dr.
Zeynel KILIÇ (Ankara Üniversitesi)’a, termal analizlerimi gerçekleştirmemi sağlayan Sayın Prof. Dr.
Orhan Atakol ile Dr. Ümit Ergun (Ankara Üniversitesi)’a, XRD ve Raman analizlerim için Eti Maden
İşletmeleri Müdürlüğü dahilinde C. Emrah Çetin’e ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Sarayköy
tesisi çalışanlarına yardımlarından ötürü teşekkürü bir borç bilirim.
Akademik hayatım süresince her gün bir arada çalışmaktan haz ve gurur duyduğum çok değerli ekip
arkadaşlarımdan öncelikle FT-IR analizlerimi gerçekleştirerek değerli yorumlarıyla katkıda bulunan
Haslet EKŞİ’ye, Dr. Remziye GÜZEL’e, Fevziye BÜYÜKKAYA’ya ve Ayça ÇİFTÇİ’ye deneylerimin
her aşamasında verdikleri destek, uzattıkları el ve gösterdikleri kardeşçe sevgiden ötürü teşekkür
ediyorum. Dost sıcaklığıyla manevi desteklerini daima hissettiğim kıymetli arkadaşlarım Damla
KARAKURT ve E. Tuba ESİRGEN’e de ayrıca teşekkür ediyorum.
Son olarak beni bugünlere getiren ve daima gurur duyan ailemin tüm üyelerine, çok sevdiğim babama,
anneme, amcama gösterdikleri sabır, sevgi ve anlayış için teşekkür ediyor ve bu çalışmayı beni büyüten,
ömrünü adayan, canımdan kıymetli babaannem Dilşah DURGUN ve dedem Rüstem DURGUN’a ithaf
ediyorum.
Bu tez çalışması, ‘Nobleit Türü Kalsiyumlu Boratların Sentezi ve Yanmaya Dayanıklı Malzeme
Üretiminde Etkinliğinin İncelenmesi’ konulu BOREN 2008/Ç-0185 kodlu proje ile Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü (BOREN) tarafından desteklenmiştir.
Zeynep Gülşah DURĞUN Ankara, Haziran 2010
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET ................................................................................................................................. i ABSRACT ........................................................................................................................ ii TEŞEKKÜR .................................................................................................................. iii SİMGELER DİZİNİ ...................................................................................................... ix ŞEKİLLER DİZİNİ ........................................................................................................ x ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... xiii 1. GiRiŞ ............................................................................................................................ 1 2. KURAMSAL TEMELLER ........................................................................................ 4 2.1 Bor (B) ........................................................................................................................ 4 2.2 Bor Mineralleri .......................................................................................................... 6 2.2.1 Kristal su içeren bor mineralleri .......................................................................... 6 2.2.2 Bileşik boratlar ....................................................................................................... 7 2.2.3 Borik asit ................................................................................................................. 7 2.2.4 Susuz boratlar ........................................................................................................ 7 2.2.5 Borofluoritler .......................................................................................................... 8 2.2.6 Borosilikat mineralleri ........................................................................................... 8 2.2.7 Turmalin grubu mineraller ................................................................................... 8 2.3 Ticari Bor Mineralleri .............................................................................................. 9 2.4 Bor Ürünlerinin Kullanım Alanları ...................................................................... 10 2.5 Sektörlere Göre Bor Kullanım Alanları ............................................................... 12 2.5.1 Cam sanayii .......................................................................................................... 12 2.5.2 Seramik sanayii .................................................................................................... 12 2.5.3 Temizleme ve beyazlatma sanayii ....................................................................... 14
v
2.5.4 Yanma önleyici (geciktirici) maddeler ............................................................... 14 2.5.5 Selülozik yalıtım ................................................................................................... 15 2.5.6 Plastikler ............................................................................................................... 15 2.5.7 Tekstil .................................................................................................................... 16 2.5.8 Tarım ..................................................................................................................... 16 2.5.9 Gübreler ................................................................................................................ 16 2.5.10 Bitki öldürücüler ................................................................................................ 18 2.5.11 Böcek öldürücüler .............................................................................................. 17 2.5.12 Metalurji ............................................................................................................. 18 2.5.13 Çelik ..................................................................................................................... 18 2.5.14 Borlama ............................................................................................................... 19 2.5.15 Demir dökümler ................................................................................................. 20 2.5.16 Süper alaşımlar .................................................................................................. 20 2.5.17 Alüminyum alaşımlar ........................................................................................ 20 2.5.18 Diğer metal alaşımlar ......................................................................................... 21 2.5.19 Amorf metal alaşımlar ....................................................................................... 21 2.5.20 Flakslama uygulamaları .................................................................................... 22 2.5.21 Elektrokaplama .................................................................................................. 22 2.5.22 Nükleer uygulamalar ......................................................................................... 22 2.5.23 Bor fiberler ......................................................................................................... 22 2.5.24 Uzay ve havacılık ................................................................................................ 23 2.5.25 Bor katkılı hücre yakıtları ................................................................................. 23 2.5.26 Bor katkılı füze/uçuş yakıtları .......................................................................... 23 2.5.27 Sağlık ................................................................................................................... 24
vi
2.6 Borik Asit (H3BO3) .................................................................................................. 25 2.7 Bor Oksit (B2O3) ...................................................................................................... 27 2.8 Boratlar .................................................................................................................... 27 2.9 Kalsiyum Boratlar ................................................................................................... 29 2.9.1 Nobleit (CaO·3B2O3·4H2O) .................................................................................. 29 2.9.2 Goverit (CaO·3B2O3·5H2O) ................................................................................. 31 2.9.3 Hekzahidraborit (Ca[B(OH)4]2·2H2O) ............................................................... 33 2.9.4 Fabianit Ca[B3O5(OH)] ....................................................................................... 34 2.10 Çinko Boratlar ....................................................................................................... 36 2.11 Fenol-Formaldehit Reçineler ............................................................................... 37 2.12 Novalaklar .............................................................................................................. 38 2.13 Süngerler (Poliüretanlar) ..................................................................................... 39 2.14 Boyalar ................................................................................................................... 41 2.14.1 Boya bileşimine giren maddeler ........................................................................ 41 2.14.2 Pigmentler ........................................................................................................... 42 2.15 Yanma Önleyici/Geciktirici Malzemeler............................................................. 43 2.16 Limit (Sınırlayıcı) Oksijen İndeks (LOI) Tayini ................................................ 47 2.17 ASTM D 2863 Standart Testi ............................................................................... 49 3. MATERYAL ve YÖNTEM ...................................................................................... 55 3.1 Kullanılan Kimyasallar .......................................................................................... 55 3.2 Kalsiyum Boratların Sentezi .................................................................................. 55 3.3 Kalsiyum Boratların XRD Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ...................... 57 3.4 Kalsiyum Boratların Infrared (IR) Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ........ 57 3.5 Kalsiyum Boratların Raman Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ................... 58
vii
3.6 Kalsiyum Boratların TGA-DTA ile Termal Analizi ............................................ 58 3.7 Kalsiyum Borat Numunelerinde B2O3 Miktarının Titrimetrik Tayini .............. 59 3.8 Kalsiyum Borat Numunelerinde CaO Miktarının Titrimetrik Tayini .............. 60 3.9 Novalak (fenol-formaldehit) Polimerinin Sentezi ................................................ 61 3.10 Nobleit İçeren Novalak (fenol-formaldehit) Polimerinin Sentezi ..................... 62 3.11 Ahşap Koruyucu Yüksek Sıcaklık Boya Üretimi ............................................... 63 3.12 Nobleit İçeren Ahşap Koruyucu Yüksek Sıcaklık Boya Üretimi ..................... 63 3.13 Sünger (Poliüretan) Sentezi .................................................................................. 64 3.14 Nobleit İçeren Sünger (Poliüretan) Sentezi ........................................................ 64 4. BULGULAR ve TARTIŞMA ................................................................................... 65 4.1 Kalsiyum Boratların XRD Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ...................... 65 4.2 Kalsiyum Boratların Infrared (IR) Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ........ 83 4.3 Kalsiyum Boratların Raman Spektroskopisi ile Karakterizasyonu ................... 99 4.4 Nobleit Türü Kalsiyum Boratların TGA-DTA ile Termal Analizi ................... 105 4.5 Nobleit Türü Kalsiyum Boratların Titrimetrik B2O3 ve CaO Tayinleri ......... 116 4.6 Ahşap Yüzeyi Koruyucu Nobleit İçeren Yüksek Sıcaklık Boyasında Alev Geciktirici Etki Tayini. ......................................................................................... 119 4.7 Nobleit İçeren Novalak Reçinede Alev Geciktirici Etki Tayini ........................ 121 4.8 Nobleit İçeren Novalak (fenol-formaldehit) Polimerinin Sentezi ..................... 125 5. SONUÇ ..................................................................................................................... 128 KAYNAKLAR ............................................................................................................ 131 EKLER ......................................................................................................................... 137 EK 1 Nobleit İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları ........................................................................... 138 EK 2 Kalsiyum Borat Karışımları İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları ........................ 139
viii
EK 3 Novalak ve Nobleit İçeren Novalak Reçine Örneklerinin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları .............................................................. 140 EK 4 Novalak ve Nobleit İçeren Novalak Reçine Örneklerinin LOI Testi Öncesi Fotoğrafları ........................................................................................... 141 EK 5 İŞBİR Sünger Firmasından Alınan Sünger Test Raporları .......................... 142 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 148
ix
SİMGELER DİZİNİ
XRD X-Işını Kırınım Spektroskopisi
TGA Termogravimetrik Analiz
DTA Dferansiyel Termal Analiz
FT-IR Foriour Tranform Infrared Spektroskopisi
LOI Limit Oksijen İndeksi
N-1 Nobleit Türü Kalsiyum Borat Örneği N-1-4 Reaksiyon hızının 2 katına çıkarıldığı Modifiye Nobleit Türü Kalsiyum Borat Örneği N-1-20 Reaksiyon süresinin 20 saat Alındığı Modifiye Nobleit Türü Kalsiyum Borat Örneği N-1-80 Reaksiyon sıcaklığının 80ºC’e çıkarıldığı Modifiye Nobleit Türü Kalsiyum Borat Örneği N-1-CO3 Reaksiyon başlangıç maddesinin CaCO3 olarak Alındığı Modifiye Nobleit Türü Kalsiyum Borat Örneği EX-1 Reaksiyon sıcaklığının 100ºC, Ca(OH)2/H3BO3 oranının ise 0,13 olarak alındığı kalsiyum borat örneği EX-3 Reaksiyon sıcaklığının 180ºC, Ca(OH)2/H3BO3 oranının ise 0,13 olarak alındığı kalsiyum borat örneği AX-05 Reaksiyon sıcaklığının 90ºC, Ca(OH)2/H3BO3 Oranının 0.52; H3BO3/H2O oranın ise 0,09 olarak alındığı kalsiyum borat örneği AZ-05 Reaksiyon sıcaklığının 90ºC, Ca(OH)2/H3BO3 oranının 0.52; H3BO3/H2O oranın ise 0.30 olarak alındığı kalsiyum borat örneği AZ-07 Reaksiyon sıcaklığının 90ºC, Ca(OH)2/H3BO3 oranının 0.18; H3BO3/H2O oranın ise 0.30 olarak alındığı kalsiyum borat örneği ATH Alüminyum trihidroksit MH Magnezyum hidroksit
x
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 2.1 Düzlemsel üçgen geometrisine sahip olan H3BO3 ..................................... 26 Şekil 2.2 Hekzaborat anyon yapısındaki BO3 grupları ve ortaklaşa kullanılan oksijen atomunun halkadaki konumu(a), hekzaborat anyon yapısındaki
BO4 gruplarının düzlemsel konumu (b) ve metal katyonlu koordine olan hekzaborat yapısı (c) ......................................................................... 28 Şekil 2.3 Doğal Nobleit mineralinin görüntüsü (a) ve yapısı (b) ............................. 30 Şekil 2.4 Doğal Goverit minerali .............................................................................. 32 Şekil 2.5 Doğal Hekzahidraborit minerali ................................................................ 33 Şekil 2.6 8-koordinasyonlu Ca atomunu içeren Fabianit polyhedral geometrik yapısı .......................................................................................................... 35 Şekil 2.7 7-koordinasyonlu Ca atomunu içeren sentetik Fabianit polyhedral geometrik Yapısı ....................................................................................... 35 Şekil 2.8 Fenolik-novalak reçine sentezi ................................................................. 38 Şekil 2.9 o-o, o-p ve p-p konumlarından bağlanarak polimerleşen fenolik- Novalak yapısı ............................................................................................ 39 Şekil 2.10 Polimer yüzeyinde oluşan kömürleşmiş tabaka ......................................... 45 Şekil 2.11 Alev geciktirici içeren ve içermeyen malzemelerin aleve maruz bırakıldıkları zamanki davranışları ............................................................ 46 Şekil 3.1 Novalak tipi fenol-formaldehit reçine üretim deney düzeneği .................. 61 Şekil 3.2 Bor içeren novalak polimerik birim yapısı ................................................ 63 Şekil 4.1 N-1 kodlu numunenin XRD spektrumu ................................................... 66 Şekil 4.2 N-1-4 kodlu numunenin XRD spektrumu ............................................... 67 Şekil 4.3 N-1-20 kodlu numunenin XRD spektrumu ............................................. 68 Şekil 4.4 N-1-CO3 kodlu numunenin XRD spektrumu ........................................... 69 Şekil 4.5 N-1-80 kodlu numunenin XRD spektrumu ............................................. 70 Şekil 4.6 EX-1 kodlu numunenin XRD spektrumu ................................................ 71
xi
Şekil 4.7 EX-3 kodlu numunenin XRD spektrumu ................................................ 72 Şekil 4.8 AX-05 kodlu numunenin XRD spektrumu .............................................. 73 Şekil 4.9 AZ-05 kodlu numunenin XRD spektrumu .............................................. 74 Şekil 4.10 AZ-07 kodlu numunenin XRD spektrumu .............................................. 75 Şekil 4.11 N-1 kodlu numunenin d değerlerini gösteren XRD spektrumu ................ 81 Şekil 4.12 AZ-05 kodlu numunenin d değerlerini gösteren XRD spektrumu ........... 82 Şekil 4.13 Halkalı sistemde merkezde ortak kullanılan oksijen atomu (a), Ca atomunun bulunduğu CaB6O10‘ın koordinasyon geometrisi (b) ve CaB6O10’ın asimetrik birim görüntüsündeki atomik etiketleme şeması (c) .................................................................................................. 84 Şekil 4.14 N-1 kodlu numunenin IR spektrumu ......................................................... 88 Şekil 4.15 N-1-4 kodlu numunenin IR spektrumu ...................................................... 89 Şekil 4.16 N-1-20 kodlu numunenin IR spektrumu .................................................... 90 Şekil 4.17 N-1-CO3 kodlu numunenin IR spektrumu ................................................. 91 Şekil 4.18 N-1-80 kodlu numunenin IR spektrumu .................................................... 92 Şekil 4.19 EX-1 kodlu numunenin IR spektrumu ....................................................... 93 Şekil 4.20 EX-3 kodlu numunenin IR spektrumu ....................................................... 94 Şekil 4.21 AZ-05 kodlu numunenin IR spektrumu ..................................................... 95 Şekil 4.22 AZ-07 kodlu numunenin IR spektrumu ..................................................... 96 Şekil 4.23 AX-05 kodlu numunenin IR spektrumu .................................................... 97 Şekil 4.24 N-1 kodlu numunenin Raman spektrumu ................................................ 102 Şekil 4.25 N-1-CO3 kodlu numunenin Raman spektrumu ........................................ 103 Şekil 4.26 N-1-80 kodlu numunenin Raman spektrumu ........................................... 104 Şekil 4.27 N-1 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı ........................................ 109 Şekil 4.28 N-1-20 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı .................................. 110 Şekil 4.29 N-1-CO3 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı ............................... 111
xii
Şekil 4.30 N-1-4 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı .................................... 112 Şekil 4.31 N-1-80 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı .................................. 113 Şekil 4.32 Nobleit’e ait basamaklı su kaybı şeması .................................................. 115 Şekil 4.33 Borik asit-mannitol reaksiyonu ............................................................... 116 Şekil 4.34 Dynisco marka LOI tayin cihazı ve ASTM D 2863 standardına göre çalışma prensibinin şematik gösterimi ..................................................... 119 Şekil 4.35 Ahşap yüzeyinde kalsiyum boratları içeren yüksek sıcaklık boyalarının limit oksijen indeks (LOI) değerleri ......................................................... 120 Şekil 4.36 Novalak ve Nobleit+Novalak polimerik reçinelerin limit oksijen indeks (LOI) değerleri .............................................................................. 122 Şekil 4.37 Novalak reçine IR spektrumu .................................................................. 122 Şekil 4.38 Nobleit içeren novalak reçine IR spektrumu ........................................... 123
xiii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 2.1 Bor elementinin özellikleri ................................................................... 5 Çizelge 2.2 Ticari öneme sahip bor mineralleri ....................................................... 9 Çizelge 2.3 Borik asitin karakteristik özellikleri .................................................... 26 Çizelge 2.4 H3BO3’ün çeşitli sıcaklıklardaki çözünürlüğü .................................... 26 Çizelge 2.5 Nobleit mineralinin karakteristik özellikleri ....................................... 31 Çizelge 2.6 Doğal ve sentetik Nobleit’in bileşenleri ............................................. 31 Çizelge 2.7 Goverit mineralinin karakteristik özellikleri ....................................... 32 Çizelge 2.8 Doğal ve sentetik Goverit’in bileşenleri ............................................. 33 Çizelge 2.9 Hekzahidraborit mineralinin karakteristik özellikleri ......................... 34 Çizelge 2.10 Doğal ve sentetik Hekzahidraborit’in bileşenleri ............................... 34 Çizelge 2.11 Fabianit mineralinin karakteristik özellikleri ...................................... 36 Çizelge 2.12 Doğal ve sentetik Fabianit’in bileşenleri ............................................ 36 Çizelge 2.13 Alev testlerinde incelenen parametreler ve uygulama standartları ..... 47 Çizelge 2.14 LOI’ye göre alev geciktirici sınıflandırması ....................................... 49 Çizelge 3.1 USA Patent 5785939’dan yola çıkılarak elde edilen modifiye metot kalsiyum borat ürünlerinin sentez şartları ........................................... 56 Çizelge 3.2 Alev geciktirici özellikleri incelenen kalsiyum borat numunelerinin kalsiyum borat ürünlerinin sentez şartları ........................................... 57 Çizelge 4.1 Numune analizlerinde elde edilen kalsiyum borat türleri ................... 76 Çizelge 4.2 XRD analizlerinde sentetik numunelerde elde edilen kalsiyum borat türleri ................................................................................................... 79 Çizelge 4.3 Nobleit minerali ile sentezlenen Nobleit ürünün d ve 2-teta değerlerinin karşılaştırılması ............................................................... 80 Çizelge 4.4 Hekzahidraborit minerali ile sentezlenen AZ-05 kodlu ürünün d ve 2-teta değerlerinin karşılaştırılması ..................................................... 80
xiv
Çizelge 4.5 Elde edilen Nobleit türü kalsiyum borat ürünlerinin ve Fabianit türü kalsiyum borat ürününün IR spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bantları ............................................................. 98 Çizelge 4.6 Elde edilen kalsiyum borat ürünlerinin IR spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bantları ............................................... 99 Çizelge 4.7 Elde edilen Nobleit türü kalsiyum borat ürünlerinin ve Fabianit türü kalsiyum borat ürününün Raman spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bantları ............................................................ 105 Çizelge 4.8 TGA-DTA termogramlarından hesaplanan su kaybı miktarları ve gözlendiği sıcaklıklar ......................................................................... 114 Çizelge 4.9 Kalsiyum borat numunelerinde B2O3 miktarları ............................... 117 Çizelge 4.10 Kalsiyum borat numunelerinde bulunan CaO miktarları .................. 118 Çizelge 4.11 ASTM 3574 standardına göre incelenen normal ve Nobleit katkılı Sünger örneklerinin yırtılma mukavemet değerleri ........................... 126 Çizelge 4.12 ISO 1798 standardına göre incelenen normal ve Nobleit katkılı sünger örneklerinin kopma mukavemet değerleri .............................. 126 Çizelge 5.1 Sentezlenen Nobleit türü kalsiyum boratların bileşen oranları .......... 129
1
1. GİRİŞ
Endüstriyel önemi her geçen gün artan bor elementi çok çeşitli alanlarda
kullanılmaktadır. Bor bileşiklerinin üretimi doğadaki bor minerallerinin madencilik,
cevher hazırlama ve metalurjik işlemlerden geçirilmesinden sonra
gerçekleştirilmektedir. Bor mineralleri doğadaki halleriyle ticari önem taşıyabilirler;
ancak farklı tipteki rafine bor bileşiklerinin üretilmesi için bazen saflaştırma veya
teknolojik işlemlere tabi tutulurlar. Bor elementi doğada çoğunlukla borik asit ya da
borat tuzları halinde bulunur (Xu 2008). Boratlar ise B2O3 birimi içeren borik asit tuzları
veya esterleridir. Bu nedenle bor bileşikleri, genelde içerdikleri B2O3 miktarlarına göre
tanımlanmakta, taşıdıkları fiziksel veya kimyasal özelliklerine göre kullanım alanı
bulmaktadır (Kistler 1994). Değişik endüstriyel alanlarında kullanılan bor bileşikleri,
bor içeren cevherlerden elde edilebilmektedir (Kemp 1956).
Bor cevher yataklarının oluşumunun nedeni volkanik olup, volkanik faaliyetler
sırasında uçuculuğu yüksek tüm maddeler buhar fazı olarak dışarı çıkarlar. Çıkan fazlar
içinde yüksek uçuculuğa sahip borik asit kaçınılmaz olarak bulunurken, alkali
metallerin (Na, K, Li) klorür, bromür ve karbonatları buna eşlik ederler. Bu gazın
yoğuşması ile oluşan göller, alkali göller olarak isimlendirilir ve birçok kimyasal
maddenin üretim kaynağını oluştururlar. ABD’de Searles gölü bu oluşumun tipik bir
örneğidir. Göl sularına karışan borik asit alkali bikarbonatlarla reaksiyona girerek alkali
boratları oluşturur. Bu alkali boratların aynı göl sularında mevcut toprak alkali
metallerle reaksiyonu ile genelde yüksek kristal suyu içeren sodyum-kalsiyum,
kalsiyum, magnezyum ve kalsiyum-magnezyum boratlar oluşur. İlk oluşanlar boraks
yanında hemen her zaman Üleksit’tir. Halen canlı yatak olarak tanımlanan Güney
Amerika yatakları temelde bu iki minerali içerir (Bay 2002). Bor doğada genellikle
metal boratlar olarak bulunur. Bunların başlıcaları kalsiyum ve sodyum boratlardır (Sarı
2008).
Kalsiyum boratlar birçok endüstriyel uygulamaya sahiptir. Örneğin fiberglas üretiminde
bor kaynağı olarak oldukça sık kullanılırlar. Ayrıca plastiklerde, süngerde, selülozik
2
malzemelerde ve reçinelerde alev geciktirici olarak kullanışlı bileşiklerdir (US patent
5785939). Birçok farklı kalsiyum borat bileşiğinin hem doğal olarak mevcut olduğu,
hem de sentetik olarak üretildiği bilinmektedir ve çoğunlukla hidratlı bileşik
formundadırlar. Kolemanit, Üleksit, Meyerhofferit ve İnyoit ticari değeri ve eldesi en
fazla olan hidratlı kalsiyum borat bileşikleridir.
Bor bileşikleri başlıca cam, seramik, temizlik ve beyazlatma sanayinde, yanmayı
önleyici (geciktirici) maddeler, ilaç ve sağlık sektörü, kimya, tarım, metalurji, enerji
depolama, arabalardaki hava yastıklarında, atık temizleme işlemleri, pigment ve
kurutucu olarak, nükleer uygulamalar ve ahşap malzeme korunması için kullanılır (Ayar
2007, Anonim 2008, Altuntaş 2008).
Bir kalsiyum hekzaborat tetrahidrat olan CaO·3B2O3·4H2O formül yapısındaki Nobleit,
keşfi 1900’lü yıllara dayanmasına karşın, sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin
California eyaletinde Death Valley bölgesindeki maden yataklarında bulunan bir
mineraldir (Erd 1961) ve ticari olarak işlenebilir miktarlarda bulunamamaktadır.
Nobleit, bu çalışmada kullanılan sentez metodunun haricinde, Meyerhofferit
(2CaO·3B2O3·7H2O)’in borik asit çözeltisi içinde 85ºC’de 8 gün muamele görmesiyle
de elde edilebilmektedir (US patent 3337292).
Sentetik ya da doğal Nobleit mineraline ait literatürde çeşitli kaynaklarda bilgilere
erişilmiş olunsa da tam anlamıyla karakterizasyonu ve bir kalsiyum borat türevi olarak
çeşitli malzemelerde alev geciktirici katkı maddesi olarak etkinliği belirgin bir biçimde
incelenmemiştir. Doğal olarak da bulunan Nobleit mineralinin sentetik formu iki farklı
metot ile üretilmeye çalışılmış ve uygun bulunan metot üzerinde sentez parametrelerinin
değiştirilmesiyle de dört farklı Nobleit ürünü elde edilerek, dünyada önemli bir kaynak
olan borun bir bileşiği olması açısından, kapsamlı karakterizasyonu ve alev geciktirici
malzeme türünde etkinliği incelenmiştir. Temel amacı Nobleit sentezi olan bu
çalışmada, sentez metotlarına göre elde edilen Nobleit dışı yan ürün ya da ana ürün
konumundaki diğer kalsiyum borat türleri de aydınlatılmış; ancak amaca yönelik olarak
sentetik Nobleit ürününün karakterizasyonu ve kullanımı üzerinde durulmuştur.
3
Orijinal ve modifiye metot ürünlerinin, XRD ile karakterizasyonlarının ardından IR,
Raman, TGA-DTA ve titrimetrik analizler aracılığıyla yapı tayinleri gerçekleştirilmiştir.
Daha sonra saf sentetik Nobleit ürünleri boya, sünger ve novalak (termoset reçine)
içerisine katılarak yanmaya karşı alev geciktirici etkileri incelenmiştir. Bu amaçla
laboratuvar ortamında boya ve reçine sentezleri gerçekleştirilmiş; ardından malzemeler
içerisindeki Nobleit ve diğer kalsiyum borat ürünlerinin limit oksijen indeks (LOI)
değerleri tayin edilerek yorumlanmıştır. Sünger numunesi ve Nobleit katkılı sünger
örneği, İŞBİR Sünger A.Ş. (Ankara) tesis laboratuvarlarında üretilerek alev dayanıklılık
testine tabi tutulmuştur. Deneylerde elde edilen sonuçlar alev geciktirici malzeme
üretiminde sıkça tercih edilen çinko boratlarla karşılaştırılmıştır.
4
2. KURAMSAL TEMELLER
2.1 Bor (B)
Periyodik sistemin üçüncü grubunun başında bulunan ve atom numarası 5 olan bor
elementi, kütle numaraları 10 ve 11 olan iki kararlı izotoptan ibarettir. Borun ilk üç
iyonlaşma enerjileri bu grubun diğer elementlerinin iyonlaşma enerjilerinden büyüktür.
Elementel bor 1808 yılında Fransız Kimyacı Gay-Lussac ile Baron Louis Thenard ve
bağımsız olarak İngiliz kimyacı Sir Humpry Davy tarafından bulunmuştur. İlk
iyonlaşma potansiyeli 8,296 eV olarak oldukça yüksek, sonraki iki değer ise çok daha
fazladır. Böylece B+3 iyonları üretebilmek için gerekli olan toplam enerji, iyonik
bileşiklerin örgü enerjileri veya çözeltide bu çeşit iyonların hidrasyonu tarafından
sağlanabilen enerjiden çok daha fazladır. Sonuç olarak katyon oluşturmak için basit
elektron kaybının bor kimyasında yeri yoktur. Bunun yerine kovalent bağ oluşumu bor
bileşiklerinde daha büyük önem taşır; bu haliyle reaksiyonları ve nitelikleri bakımından,
diğer ametallere özellikle silisyuma benzemektedir. Bor elementinin kimyasal
özellikleri morfolojisine ve tane büyüklüğüne bağlıdır. Mikron ebadındaki amorf bor
kolaylıkla ve bazen şiddetli olarak reaksiyona girerken kristalin bor kolay reaksiyon
vermez. Bor, yüksek sıcaklıkta su ile reaksiyona girerek borik asit ve bazı diğer ürünleri
oluşturur. Mineral asitleri ile reaksiyonu, konsantrasyona ve sıcaklığa bağlı olarak yavaş
veya patlayıcı olabilir ve ana ürün olarak borik asit oluşur. Elementel bor, metaller ve
ametaller arasındaki sınırda bulunur. Yarı iletken olup, kimyasal olarak yarımetal olarak
sınıflandırılır (Durak 2007), (Çizelge 2.1, Anonim 2008).
5
Çizelge 2.1 Bor elementinin özellikleri (Anonim 2008)
Kimyasal olarak ametal olan kristal bor, normal sıcaklıklarda su, hava ve
hidroklorik/hidroflorik asitler ile soy davranışlar göstermekte, sadece yüksek
konsantrasyonlu nitrik asit ile sıcak ortamda borik asite dönüşebilmektedir.
Bor kendisinin oksit olması, ergime ısısının da 2300˚C olması nedeniyle yanmaya karşı
oldukça dayanıklıdır. Bu özelliğinden dolayı yanmayı önleyici ve geciktirici madde
olarak kullanılır veya bu özellikteki maddelerin içerisine değişik oranlarda katılır.
Özellikle, çinko borat, boraks, amonyum florborat ürünleri olan yangın önleyiciler
antimuan trioksit ile birlikte kullanılmakta olup dumanın emilme hızını uzattığı, kor
halindeki ateşi çabuk bastırdığı için daha üstün bir mamuldür. Ancak maliyetleri,
(Alümina trihidrat, magnezyum hidroksit) bileşimli olan yangın önleyicilere nazaran
daha yüksektir. Borik asit ve boratlar selülozik maddelere, ateşe karşı dayanıklılık
sağlarlar. Tutuşma sıcaklığına gelmeden selülozdaki su moleküllerini uzaklaştırırlar ve
ÖZELLİK DEĞERİ
Atom Numarası 5
Elektron Dizilimi 1s22s22p1
Atom Kütlesi (g/mol) 10,811±0,005
Yoğunluk (g/cm3) 2,46
Molar Hacim (cm3) 4,39
Ergime Noktası (ºC) 2190±20
Kaynama Noktası (ºC) 3660
Knoop Sertliği (HK) 2100-2580
Mohs Sertliği (elmas-15) 11
Vicker Sertliği (HV) 5000
Entalpi (kJ/mol) 50,2
Kristal Yapı Hekzagonal
Oksidasyon Sayısı 3
İyonlaşma Enerjisi ( kcal /g atom) 191
6
oluşan kömürün yüzeyini kaplayarak daha ileri bir yanmayı engellerler. Ateşe dayanıklı
madde olarak selülozik yalıtım maddelerinin kullanımı borik asit talebinin artmasına yol
açmıştır. A.B.D.'de kullanılmakla birlikte, son yıllarda çok fazla yaygınlaşmamıştır. Bor
bileşikleri plastiklerde yanmayı önleyici olarak giderek artan oranlarda
kullanılmaktadır. Bu amaç için kulanılan bor bileşiklerinin başında çinko borat, baryum
metaborat, borfosfatlar ve amonyum floroboratlar gelir.
2.2 Bor Mineralleri
2.2.1 Kristal su içeren bor mineralleri
Kernit (Razorit): Na2B407.4H2O
Tinkalkonit: Na2B407.5H2O
Boraks (Tinkal): Na2B407.10H2O
Sborgit: NaB508.5H2O
Eakwrit: Na4 B10017.7H2O
Probertit: NaCaB509.5H2O
Üleksit: NaCaB509.8H2O
Nobleit:CaB6O10.4H2O
Gowerit: CaB6O10.5H2O
Florovit: CaB2O4.4H2O
Kolemanit: Ca2B6O11.5H2O
Meyerhofferit: Ca2B6O11.7H2O
İnyoit : Ca2B6O11.13H2O
Preseit (pandermit): Ca4B10O19.7H2O
Tercit: Ca4B10O19.20H2O
Ginorit: Ca2B14O23.8H2O
Pinnoit: MgB2O4.3H2O
Kaliborit: K2Mg4B24O41.19H2O
Kurnakavit (Inderit): Mg2B6O11.15H2O
Predorazhenskit: Mg6B22O39.9H2O
Hidroborasit: CaMgB6O11.6H2O
7
İnderborit: CaMgB6O11.11H2O
Larderellit: NH4 B5O8.2H2O
Ammonioborit: (NH4)3B15O24.8H2O
Veatçit: Sr4B22O37.7H2O
2.2.2 Bileşik boratlar (Hidroksil ve/veya diğer tuzlar ile)
Teepleit: Na2Cl BO2.2H2O
Bandilit: CuClBO2.2H2O
Hilgardit: Ca2Cl[B5O9]H2O
Borasit: Mg3 B7O13Cl
Fluoborit: Mg3BO3F3
Hambergit: Be4B2O7.H2O
Suseksit: Mn2B2O5.H2O
Szaybelit: Mg2B2O5.H2O
Roveit: Ca2Mn2B4O10.3H2O
Seamanit: Mn3PO4BO3.3H2O
Lüneburgit: Mg3(PO4)2B2O3.8H2O
Kahnit: Ca2BAsO6. 2H2O
Sulfoborit: Mg3SO4B2(OH)9
2.2.3 Borik Asit
Sassolit (doğal borik asit): B(OH)3
2.2.4 Susuz boratlar
Jenemejevit: Al6B5O15F3
Kotoit: Mg3B2O6
Nordenskiöldine: CaSnB2O6
Rodozoit: CsB11Be5Al4O28
Varvikit: (Mg, Fe)3TiB2O8
8
Ludvigit: Mg2FeBO5
Paygeit: Fe2FeBO5
Pinakiolit: Mg2MnBO5
Hulsit: Fe5SnB2O10
2.2.5 Borofluoritler
Avagadrit: (K, Cs)BF4
Ferruksit: NaBF4
2.2.6 Borosilikat mineralleri
Akzinit grubu: (Ca, Mn, Fe, Mg) 3Al2BSi4O15 (OH)
Bakerit: Ca8 B10Si6O35 .5H2O
Kapelenit: BaV6B6 Si3O24F2
Karyoserit: Melanoseritin toryumca zengin türüdür.
Danburit: CaB2Si2O8
Datolit: Ca2B2Si2O9.H2O
Dumortiyerit: Al7O3(BO3)(SiO4)3
Grandidiyerit: (Mg, Fe)Al3 BSiO9
Homilit: (Ca, Fe) 3B2Si2O10
Hovlit: Ca2B5SiO9(OH)5
Hyalotekit: (Pb, Ca, Ba) 4 BSi6O17 (OH, F)
Manondonit: LiAl4 (AlBSi2O10) (OH)8
Melanoserit: Ce4CaBSiO12 (OH)
Safirin: Mg3 , 5Al9Si, 5O2
Searlesit: NaBSi2O6H2O
Serendibit: Ca4(Mg, Fe, Al)6 (Al, Fe)9 (Si,Al)6 3O4
2.2.7. Turmalin grubu mineraller
Tritom: (Ce, La,YTh5(Si, B)3 (O, OH, F)13
9
2.3 Ticari Bor Mineralleri
Doğada 200’ün üzerinde bor bileşiğinin varlığı bilinmekte ve gelişen teknolojiyle
birlikte bu sayının her geçen gün artması beklenmektedir. Ticari öneme sahip bor
mineralleri; kolemanit, tinkal, üleksit kernit, borasit, pandermit, hidroborasit ve
szaybelittir. Bu minerallerin yapısında farklı oranlarda bor oksit (B2O3) bulunmaktadır
(Çizelge 2.2), (Anonim 2008).
Çizelge 2.2 Ticari öneme sahip bor mineralleri Mineral Grubu Mineral Adı Formülü % B2O3 Notlar/Bulunduğu Yer Hidrojen boratlar Sassolit (Doğal Borik
Asit) B(OH)3 56,4 Doğal borik asit. İlk kez İtalya’da üretilmiştir.
Sodyum Boratlar Boraks (Tinkal) Na2B4O7.10H2O 36,5 Türkiye, A.B.D., Arjantin, Bolivya, Hindistan
Orta derecede kullanım
Tinkalkonit(Mohavit) Na2O.2B2O3.5H2O 48,8 oranına sahip veya aksesuar olarak
kullanılmaktadır.
Kernit (Razorit) Na2B4O7.4H2O 50,9 Türkiye, A.B.D., Arjantin, Çin
Sodyum-Kalsiyum Boratlar Üleksit
(Boronatrokalsit) NaCaB5O9.8H2O 43 Türkiye, Arjantin,ABD, Bolivya, Peru ve Şili, Sırbistan, Çin
Propertit(Kramerit) NaCaB5O9.5H2O 49,6 Türkiye, A.B.D,
Kalsiyum Boratlar Inyoit Ca2B6O11. 13H2O 37,6 Kazakistan, Arjantin
Meyerhoffit Ca2B6O11.7H2O 46,7 Kolemanit Ca2B6O11.5H2O 50,8 Türkiye, A.B.D., Arjantin,
Peru, Sırbistan,Meksika Pandermit(Priseit) Ca4B10O19.7H2O 49,8 Türkiye, Peru
Kalsiyum Borosilikatlar Havlit Ca2B5SiO9 (OH)5 44,5 Meksika
Datolit Ca2B2Si2O9.H2O 21,8 Rusya
Danburit CaB2Si2O8 28,3
Magnezyum Boratlar Hidroborasit CaMgB6O11.6H2O 50,5 Türkiye, Arjantin, Kazakistan
Inderit 2MgO 3B2O3 15 H2O 37,3 Kazakistan
Szaybelit(Askarit) Mg2B2O5.H2O 41,4 Kazakistan, Çin
Kurnakovit Mg2B6O11.15H2O 37,3 Borasit Mg3B7O13Cl 62,2 Suanit Mg2B2O5 46,3 Kotoit Mg3B2O6 36,5 Pinnoit MgB2O4.3H2O 42,5 Diğer Boratlar Kahnit Ca2BaSO6. 2H2O 11,7 Vonsenit(paygeit) (FeMg)2FeBO5 10,3 Ludvigit (FeMg) 4FeBO5 17,8 Tünelit SrB6O10.4H2O 52,9
10
2.4 Bor Ürünlerinin Kullanım Alanları
Bor ürünlerinin 500’e yakın kullanım alanı olmakla birlikte başlıca kullanım
alanlarıaşağıda verilmektedir.
Cam sanayii: İzolasyon tipi cam elyafı, tekstil cam elyafı, boro-silikat camları, optik
lifler, cam seramikleri, şişe ve diğer düz camlar ve özel camların hammaddesi olarak
kullanılır.
Seramik sanayii: Emaye ve sır, porselen boyaları gibi malzemelerin içerisnde katkı
maddesi olarak kullanılır.
Nükleer Sanayi: Reaktör kontrol çubuklarında, nükleer kazalarda güvenlik amaçlı ve
nükleer atık depolayıcı olarak olarak kullanılır.
Uzay ve Havacılık Sanayi: Uzay araçları ve uçaklar, helikopterler, zeplinler, radarlar,
uydu vb iletişim araçları, füzelerde (kompozit malzeme-sürtünmeye-aşınmaya ve ısıya
dayanıklı malzemelerin içerisinde kullanılır.
Askeri & Zırhlı Araçlar: Zırh plakaları, tanklar, helikopterler, zırhlı yelekler; portatif
cihazlarda yakıt olarak tercih edilir.
Elektronik-Elektrik ve Bilgisayar Sanayiinde: Bilgisayarların mikro-chiplerinde, CD-
sürücülerinde, bataryalarında, LCD ekranlarda, yarı iletkenler, vakum tüpler, az kayıplı
dieletrik malzemeler, elektrik kondansatörleri, gecikmeli sigortalarda izolasyon amaçlı
kullanılır.
İletişim Araçlarında: Cep telefonları, modemler, televizyonlar, uydular vb. cihazlarda
kullanılan malzemeler arasındadır.
İnşaat-Çimento Sektöründe: İzolasyon ve ses yalıtımı amacıyla; daha sağlam hafif ve
depreme-ısıya dayanıklı binaların yapılmasında ve yalıtımda kullanılır. Binaların cam
bölümlerinde, termal camlarda (borosilikat camlar), çimentoya ve çeliklere mukavemet
artırıcı katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, klinker yapımında önemli oranda
11
enerji tasarrufu sağlanmaktadır.
Metalurji: Paslanmaz–dayanıklı çelik (sertleştirici-korozyon önleyici), sürtünmeye-
aşınmaya karşı dayanıklı malzemeler, metalurjik flaks, refrakterler-refrakter briket
malzemeleri, lehimleme, döküm malzemelerinde katkı maddesi olarak bor alaşımları
kullanılır.
Enerji Sektörü: Güneş enerjisinin depolanması, otomobillerde yakıt hücreleri ve güneş
pillerinde koruyucu vb. amaçlı kullanılmaktadır.
Yüksek Enerji Yakıtı: Roket yakıtı olarak kullanılmakta olup, enerji sektöründe
kullanımı için araştırmalar devam etmektedir.
Isı ve Ses Yalıtımı: İzolasyon amaçlı (binalarda, otomobillerde, makinalarda vb.)
kullanılır.
Otomobil Sanayi: Hidrojenle çalışan arabaların hücre yakıtlarında, arabalardaki hava
yastıklarında, hidroliklerde, plastik aksamda, yağlarda ve metal aksam ile çelik
aksamında, izolasyon vb amaçlı kullanılmaktadır.
Ulaşım Sektörü: Özellikle maglev trenlerin süper ileticileri ile yüksek yoğunluktaki
mıknatıslarında kullanılmaktadır.
Tekstil sektörü: Deri Sanayi (deri renklendirici), tekstil boyaları, suni ipek parlatma
malzemeleri, izolasyon malzemelerinde (ısıya dayanıklı kumaşlar) kullanılır.
İlaç ve Kozmetik Sanayii: Dezenfekte ediciler, antiseptikler, vitaminler de kullanılır.
Bor tabletleri: Tıpta özellikle; ostreoporoz tedavilerinde, alerjik hastalıklarda,
psikiyatride, kemik gelişiminde ve artiritte, menopoz tedavisinde bor
kullanılabilmektedir. Bor, insan vücudu için günlük alınması gereken bir mineraldir.
Kimya Sanayii: Yapıştırıcı, donmayı önleyici-geciktirici, antifriz, fren sıvıları, nişasta
(kola), soğutucu kimyasallar, yangın söndürücü granüle ve sıvı kimyasallar, yanmayı
geciktiriciler, korozyon önleyiciler, mürekkep, boya, böcek öldürücü aerosoller, bitki
öldürücüler, gübre, boya koruma mamulleri, pasta ve cilalar, kibrit, kireç önleyiciler,
12
sentetik yüksek performanslı motor yağları (motor silk), patlayıcı, yüzme havuzu
temizleyici kimyasalları, ağartıcılar, kolonya, bor ve çeşitli rafine bor ürünleri kullanılır
ve diğer birçok alanda kullanılmaktadır.
2.5 Sektörlere Göre Bor Kullanım Alanları
Borun cam sanayi ve diğer endüstrilerdeki kullanımına ilişkin bazı bilgiler aşağıda
özetlenmiştir.
2.5.1 Cam sanayii
Bor oksit özellikle; borosilikat cam, tekstil tipi ve izolasyon tipi cam elyaflarında yoğun
olarak kullanılmaktadır. Düz cam ve cam kaplarda ise bor kullanım oranı düşüktür. Özel
camlarda ise borik asit vazgeçilemeyen bir unsur olup, rafine sulu/susuz boraks, borik
asit veya kolemanit/boraks gibi doğal haliyle kullanılmaktadır. Çok özel durumlarda
potasyum pentaborat ve bor oksitler kullanılmaktadır. Bor, ergimiş haldeki cam ara
mamulüne katıldığında onun akışkanlığını arttırıp, yüzey sertliğini ve dayanıklılığını
yükselttiğinden ısıya karşıizolasyonunun gerekli görüldüğü cam mamüllerine
katılmaktadır. Borlu camların kullanıldığı bazı uygulama alanları ise şu şekilde
verilebilir; sıvı kristal göstergelerinde, özel fırın kaplarında, laboratuvar
malzemelerinde, arabaların far ve sinyal camlarında, cam yününde, tekstil tipi cam
elyafında. Bununla birlikte, bazı bor içeren özel camların da spesifik uygulama alanları
mevcuttur. Örneğin; bazı özel borlu camlar, optik (fiber optikler) ve elektrik
özelliklerinden dolayı uzay sanayiinde, elektronik endüstrisinde (LCD ekranlar) ve
nükleer reaktörlerde kullanılır. Ecza sanayiinde de kan plazması gibi hassas maddeler
daha dengeli olan borosilikat cam kaplarda korunmaktadır.
2.5.2 Seramik sanayi
Bor oksit, boraks, kolemanit ve diğer sodyumlu borlar seramik sırların üretiminde
kullanılmaktadır. Bor oksitin temel fonksiyonu, esas itibarıyla cam ve malzeme arasında
ısısal açıdan uyum sağlamak ve sırrın ısısal genleşme kat sayısını düzenlemektir.
13
Sırlara, bor ilavesinin diğer bir önemli faktörü, ergimenin ilk aşamalarında cam
oluşumunu sağlamaktır. Boratlar, aynı zamanda sırçaların refrakter endeksini artırarak
görünümünü de iyileştirmektedir. Sırra bor eklenmesi mekanik gücü ve çizilme
direncini artırır. Bor ayrıca, kimyasalların ve suyun etkilerine karşı direnci artırır. Diğer
taraftan borlar renklendiricilerin katılımına taban oluştururlar.
Seramik sırlarında kullanılan bor oksit oranı ağırlıkça %8-24 arasında değişir. Mutfak
eşyalarının yapımında kullanılan kurşunlu sırlarda B2O3 miktarı %10-24 arasındayken,
kurşunsuz sırlarda ise %8’dir. Emaye sırlarında ise bor oksit oranı %8-32 arasında
değişir. Örneğin; aside karşı dayanıklı çelik üzerindeki emayeler %10 B2O3 içerirken,
toz halindeki titanyum sırları %32 B2O3 içermektedir. Son 20 yılda, süs sırlarında büyük
artış olmaktadır. Emaye’ye kıyasla bazı sır üretici ülkelerde, borat tüketiminin daha az
olması nedeniyle, bölgeler arasında büyük farklılıklar meydana gelmiştir. Brezilya ve
Avrupa’nın bazı Akdeniz kıyı ülkelerinde olduğu gibi, yerli seramik sanayiinin geliştiği
ülkelerde, ABD’ye göre seramik sektöründe daha fazla borat tüketilmektedir.
Emayelerin akışkanlığını ve doygunlaşma ısısını azaltan bor oksit % 20'ye kadar
kullanılabilmektedir. Özellikle emayeye katılan hammaddelerin %17-32'si bor oksit
olup, sulu boraks tercih edilir. Seramiği çizilmeye karşı dayanıklı kılan bor, %3-24
miktarında kolemanit halinde sırlara katılır. Bazı hallerde bor oksit veya susuz boraks
da kullanılır. Sırlar genelde içerdiği ana maddeye göre sınıflara ayrılmaktadır. Metalle
kaplanan emaye onun paslanmasını önler ve görünüşüne güzellik katar. Çelik,
aluminyum, bakır, altın ve gümüş emaye ile kaplanabilir. Emaye asite karşı
dayanıklılığı arttırır. Mutfak aletlerinin çoğu emaye kaplamalıdır. Seramik sırlar ve
emaye fritler borlar için ana pazarlardan biridir. Tahminlere göre bu pazar dünya bor
tüketiminin %12’sini karşılamaktadır.
Ülkemizde seramik kaplama malzemelerinin başlangıcı Çanakkale Seramik Fab. A.Ş.
ile 1957 yılına dayanmaktadır. Başlangıçta hammadde kaynaklarının yakınlarına
konuşlandırılan fabrikalar (Çan, Söğüt, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Uşak) birçok
konuda olduğu gibi frit konusunda da kendi kendilerine yeterli olacak şekilde
14
yatırımlarını gerçekleştirmişlerdir. Son yıllarda Kale Frit’in yeni yatırımıyla,
Türkiye’nin frit ithalatında düşüş olacağı tahmin edilmektedir.
2.5.3 Temizleme ve beyazlatma sanayii
Sabun ve deterjanlara mikrop öldürücü (jermisit) ve su yumuşatıcı etkisi nedeniyle %10
boraks dekahidrat ve beyazlatıcı etkisini artırmak için toz deterjanlara %10-20 oranında
sodyum perborat (mono veya tetra olarak) katılmaktadır. Sodyum perborat
(NaBO2H2O2.3H2O) aktif bir oksijen kaynağıolduğundan etkili bir ağartıcıdır. Deterjan
sektöründeki ABD bor tüketimi 2003 ve 2004 yılında, toplam bor tüketiminin %4’ü
kadar olup, 2004 yılında 21.000 ton olarak tahmin edilmiştir. Batı Avrupa’da deterjan
sektöründeki bor tüketimi düşerken, ABD’de aynı düzeyde devam ettiği görülmektedir.
2.5.4 Yanmayı önleyici (geciktirici) maddeler
Yangın geciktiricilerde, özellikle alüminyum trihidrat (talebin %50'den fazlasıbu ürünle
karşılamaktadır) ve magnezyum hidroksit (kullanımı artmaktadır) kullanılmaktadır.
Bunların dışında, yanmayı geciktirici maddelerin üretiminde, borların dışında, brom,
klor, antimuan ve fosfor da kullanılmaktadır. Son yıllarda ise bu ürünlerin
kombinasyonları kullanılmaya başlanmıştır. Çinko Borat ve Antimuan Trioksit birlikte
kullanılmaya başlanmış olup, bu iki bileşim; kömürleşmenin-yanmanın-kavrulmanın
halojensiz şeklinde olmasına, yanma sırasında dumanın ve zehirin az olmasına neden
olmaktadır.
Boratlar, çeşitli yangın geciktirici malzemelerde kullanılmaya başlanmışlardır. Borlar,
yanan malzemenin üzerine oksijenle temasını kesecek şekilde kaplayarak yanmayı
bastırır. Çinko boratlar, plastik malzemelerde; borik asit, boraks pentahidrat ve boraks
dekahidrat gibi çözünebilir boratlar ise selülozik malzemelerde kullanılmaktadır. Bu
malzemeler; tahta, kontraplak, özel tahtalar, ağaç fiber, kağıt ve pamuk gibi doğal
fiberlerdir. Son yıllarda, selülozik maddelerdeki bor tüketimleri azalırken, plastiklerde
yangın geciktirici olarak bor kullanımı artmaktadır.
15
2.5.5 Selülozik yalıtım
Ateşe dayanıklı madde olarak selülozik yalıtım maddelerinin kullanımı borik asit
talebinin artmasına yol açmıştır. Avustralya ve ABD'de bu daldaki tüketim oldukça hızlı
bir artış göstermiştir. Bu malzemeler, ABD Yangın Yönetmeliklerine göre
hazırlanmakta olup; kağıt ile boraks pentahidrat ve borik asit, 40:7:2 oranında
kullanılmaktadır. Borik asit, içten yanmayı önlemek için önemli bir malzemedir. Enerji
verimliliğini artırmak ve termal izolasyonu sağlamak için, selülozik yalıtım malzemeleri
cam elyafı izolasyon malzemelerine alternatif olarakda kullanılmış, ancak izole cam
elyafı üreticilerinin kapasitelerini artırmalarıile selülozik malzemelerin kullanımları
azalmıştır. Bununla birlikte, cam elyafının yalnızca duvarın inşası sırasında
kullanılabilmesine rağmen, selülozik yalıtım malzemeleri duvardaki küçük deliklerden
duvar boşluklarına enjekte edilebilmesinden dolayı ABD’de hala önemli bir talebe
sahiptir.
2.5.6 Plastikler
Bor bileşikleri plastiklerde yanmayı önleyici olarak giderek artan oranlarda
kullanılmaktadır. Bu amaç için kullanılan bor bileşiklerinin başında çinko borat, baryum
metaborat, borfosfatlar ve amonyum fluoborat gelir. Plastiklerdeki, bor talebinin %85'
inin yangın geciktiriciler için olduğu tespit edilmiştir. En fazla kullanılan yangın
geciktirici malzeme alümina trihidrattır. Bor ürünleri ise, bu sektördeki talebin çok
küçük bir bölümünü karşılamaktadır.
Çinko borat, yangın geciktirici malzemelerde çok yaygın kullanılan bir üründür.
Özellikle, PVC'lerde kullanılmaktadır. PVC yanarken hidrojen klor açığa çıkmakta ve
bu da uçucu olmayan çinko ve bor bileşikleri ile reaksiyona girmektedir. Amonyum
flouroboratın ise antimon trioksit ile birlikte kullanılması tavsiye edilmektedir. Baryum
boratlarda bazıticari yangın geciktiricilerde kullanılmaktadır. Çinko borat ve antimuan
oksit bileşimi çok etkilidir. Dolayısıyla, çinko borat antimuan oksitin yaklaşık yarısı
oranında kullanılmaktadır. Çinko borat ve alümina hidroksit, dumanın ortaya çıkışını
16
azaltır. İlaveten, çinko borat, silikonlarda alümina trihidratsız olarak kullanılabilmekte
ve etkili bir yangın geciktirici özelliği sağlamaktadır.
2.5.7 Tekstil
Tekstil ve kumaşlar için, boraks ve borik asit faydalı alev geciktiricilerdir. Fakat, suda
çözünebildikleri için, yıkandıkları, temizlendikleri veya havayla temas ettikleri zaman
uygulama sorunlu olabilmektedir. Ancak, bazı özel uygulamalarla bu sorun
çözülebilmektedir. Kumaşlara ekleme oranıise ağırlıkça %10'dur. Alev geciktirici bor
bileşik kombinasyonlarına (borik asit ve boraksa ilaveten) diamonyum fosfat, sodyum
tungsten gibi bileşiklerde eklenmektedir.
2.5.8 Tarım
Bor mineralleri bitki örtüsünün gelişmesini artırmak veya zararlı bitkilerin gelişimini
önlemek veya zararlı böcekleri öldürmek maksadıyla kullanılmaktadır. Diğer bir
ifadeyle bor ürünlerinin tarım sektöründeki tüketim alanları gübre, bitki ve böcek
öldürücü ile emprenye sanayinde ahşap koruyucu olarak olarak karşımıza çıkmaktadır.
2.5.9 Gübreler
Bor, bitkilerin beslenmesi için gerekli olan başlıca elementlerden biridir. Borlar,
gübrelerde bulk olarak kullanımının yanında, mikro besin olarak da kullanılmaya
başlanmıştır. Bor, değişken ölçülerde, birçok bitkinin temel besin maddesidir. Bor
eksikliği görülen bitkiler arasında yumru köklü bitkiler (özellikle şeker pancarı) kaba
yoncalar, meyva ağaçları, armut, zeytin, kahve, tütün ve pamuk sayılmaktadır.
Mikrobesinler, diğer dökme gübrelerle birlikte veya sıvı gübrelerle birlikte toprağa
karıştırılmakta veya yapraklara sprey olarak sıkılmaktadır.
Bor bitkilerin köklerinin ve yapraklarının gelişmesine, çiçek açmasına, polen üretimine,
filizin gelişmesine, tohum ve meyve vermesine yardımcı olur. Bor bakımından zayıf
17
olan topraklarda yetişen ürün; en yüksek verimine, kalitesine ve dayanıklılığına
erişemez.
Boraks dekahidrat ve boraks pentahidrat en çok kullanılan ve tanınan borlu gübreler
olup bunları sodyum pentaborat ile disodyum oktaborat tetrahidrat izlemektedir.
Sodyum boratlar toprağa doğrudan verildiği gibi kolay çözünür olmaları nedeni ile
püskürtülerek de bitkilere başarılışekilde uygulanmaktadır.
Toprağa verilecek bor miktarı; bitkiye, gübrenin verilme şekline, yağış miktarına,
kireçlenme durumuna ve toprağın organik madde kapsamına bağlı olarak değişir.
Genellikle, bor ağırlıkça %0,02 oranında verilmekle birlikte; her gübreye
eklenmektedir. Örneğin, baklagil bitkileri ile yapılan araştırmalarda hektara 1,2-3,2 kg
ve başka bitkilerde ise hektara 0,6-1,2 kg bor yeterli görülmektedir. Mikrobesinlerde,
bor kullanımı optimal olarak 0,06–0,32 g/m2 arasında değişmektedir.
2.5.10 Bitki öldürücüler
Bor, sodyum klorat ve bromosol gibi bileşiklerle birlikte otların temizlenmesi veya
toprağın sterilleştirilmesi gereken durumlarda da kullanılmaktadır. Bor’a, bitkilerin
ihtiyacı olmasına rağmen fazlası zarar vermektedir. Bu toksititisi nedeniyle, borlar bitki
öldürücü olarak da kullanılabilmektedir. Ancak, bu kullanım bitkilerin seçiminin zor
olması nedeniyle fazla uygulanamamaktadır. Bu bitki öldürücüler, boraks ve borik
asitten yapılmakta olup, genellikle sodyum klorat veya diğer kimyasal bitki
öldürücülerle birlikte kullanılmaktadırlar. Hidratlanmış Bakır Metaborat
(CuOB2O32H2O), selülozik malzemelerde ve eşyalarda mantarların temizlenmesi için
kullanılmaktadır.
2.5.11 Böcek öldürücüler
Ahşapları zararlılardan korumak için genellikle boraks, borik asit ve boraks pentahidrat
18
kullanılmaktadır. Ayrıca, ağaçların büyümesi sırasında kullanılan böcek öldürücüler de
çok yararlı sonuçlar vermektedir. Bu bileşikler, ahşap malzemelerde renk ve koku
oluşturmayan ve toksik olmayan maddelerdir. Boratlar, hamamböcekleri ve karıncaları
öldürmek içinde kullanılmaktadır. 1993, yılında EPA(Amerika Çevre Koruma Ajansı),
sodyum boratın evlerdeki selülozik malzemelerde böcek öldürücü olarak
kullanılmasınıonaylamıştır. Kerestelerin, mantar ve böceklerden uzun süreli
korunabilmesinde, disodyum oktaborat tetrahidrat çok başarılı olarak
kullanılabilmektedir. Bu malzeme, özel bir önlem alınmadan; spreyle, boyama veya
basınç yoluyla keresteye çok kolay uygulanabilmektedir.
2.5.12 Metalurji
Boratlar yüksek sıcaklıklarda düzgün, yapışkan, koruyucu ve temiz, çapaksız bir
sıvıoluşturma özelliği nedeniyle demir dışı metal sanayiinde koruyucu bir cüruf
oluşturucu ve ergitmeyi hızlandırıcımadde olarak kullanılmaktadır. Bor bileşikleri,
elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde de kullanılmaktadırlar. Borik
asit nikel kaplamada, fluoboratlar ve fluoborik asitler ise kalay kurşun, bakır, nikel gibi
demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır.
Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda
ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm bor ilavesi çeliğin
sertleştirilebilme niteliğini geliştirmektedir.
2.5.13 Çelik
Çeliğe borun ilave edilmesi temelde alaşımın sertliğini artırmaktadır. Diğer ilave edilen
ürünlere göre göreceli olarak daha ucuzdur. Çeliğe ilave edilen bor miktarı ise, istenen
sertliğe ulaşılabilme hacmine göre değişmekte olup bor ilavesi sıklıkla
%40’ıaşmamaktadır. Bor, çeliğin sertliğini iyileştirmekle birlikte, düşük-çelik
alaşımlarının mukavemetini artırarak, büzülme direncini de artırmaktadır. Çelik
üreticileri, genellikle bor ürünlerini ferro bor olarak kullanmaktadırlar. Temelde ticari
19
iki ferro-bor bileşiği mevcut olup bunlar %10 ve %17 B2O3 içermektedirler.
Karbon-manganez-Bor(C-Mn-B) çelikleri, diğer alaşım çeliklerine nazaran daha ucuz
ve benzer sertliğe sahip bir alternatif olarak kullanılabilmektedir. Bor, paslanmaz
çeliklere de ilave edilmekte olup, nükleer absorpsiyon için kullanılan çelikler %4’e
kadar (genellikle %0,5-1) bor içerebilmektedirler.
Diğer karbürlerden farklı olarak, borlar çeliği üretim sırasında sertleştirmediği için, onu
işlemek daha kolay olmakta ve dolayısıyla fabrikasyon zaman ve maliyetini
düşürmektedir. Örneğin, otomotiv sektörü için daha kolay şekil alabilmesi amacıyla da
ilave edilmektedir. Diğer bir avantaj ise, bor çelikleri ilave ısı iyileştirme operasyonları
gerektirmez ve böylece daha fazla enerji tasarrufu ve fabrikasyon zamanının daha fazla
azalmasını sağlamaktadır. Dünya ferro bor tüketiminin yaklaşık %10'u Neodmiyum-
Demir-Bor sürekli manyetlerinde yapılır. Dünyada bu endüstri dalında yaklaşık 1.000
ton ferro bor kullanılmaktadır. Ulaşım sektöründe ise ileri teknolojiye sahip maglev
trenlerinin süper iletken ve yüksek yoğunluklu mıknatıslarında kullanılmaktadır.
2.5.14 Borlama (Boriding–Boronozing)
Borlama (Boriding veya boronozing) işleminin, çelik endüstrisindeki uygulamalarıazdır.
Fe2B ve FeB çeliğin yüzeyine yayılarak, karbürlenmiş veya nitrürlenmiş çelikten daha
sert bir çelik elde edilebilmektedir. Borlanmış çelikler, yüksek derecede korozyona ve
aşınma direncine sahiptirler. Özellikle, hidrolik aletlerin ve bazı petrol-kuyusu delme
matkaplarının yüzeylerinin cilalanması gibi uygulamalarda kullanılmaktadır. Ayrıca,
borlama işleminden geçirilmiş malzemeler, otomotiv endüstrisinde sürtünme katsayısını
azaltmak ve hareketli aksamları korumak için kullanılmaktadır.
Borlama işlemi, çok farklı ajanlar kullanılarak yapılabilmektedir. Farklı borlama
işlemleri mevcut olup, borlama için bor flourid veya bor klorit, ferro bor, bor karbür
veya sıvıhaldeki metaborat ve borik asit gibi bor ürünleri kullanılabilmektedir. Bor klor
20
gibi bor halidleri, nitrojen veya oksijen gazları ile birleştirilmekte olup, gazlı borlama
ajanları kullanılmaktadır.
2.5.15 Demir dökümler
Demir döküm alaşımlarında, bor çok yararlı etkilere neden olmaktadır. %0,03 bor
ilavesi aşınma direncini artırmaktadır. %1 bor ilavesi ise sinterlenmiş demirin,
sinterleme sıcaklığını önemli oranda düşürmektedir. Demir döküme, %0,02 -%0,1
oranında bor ilavesi grafitleşmeyi engellemekte ve yüzey sertliğini ve soğuma
derinliğini artırmaktadır. Dövme demir dökümlerine %0,001’lik bor ilavesi demir
dökümlerde tavlanmayıhızlandırmaktadır.
2.5.16 Süper alaşımlar
Bor, Ni-Fe-Co süper alaşımlarda temelli alaşımlarda çok düşük oranda kullanılmakla
birlikte gerekli bir malzemedir. Bu tür alaşımlar hava-motor araçlarının türbin disk ve
tekerlek gibi bileşenlerinde kullanılmaktadır. Bu alaşımlarda bor kullanım oranı %4’e
kadar ulaşabilmektedir.
2.5.17 Alüminyum alaşımları
Alüminyum döküm alaşımlarına, %5 oranına kadar bor ve titanyum ilave edilerek, ince
ve üniform bir tane yapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. İnce tane yapısı, gözenekleri
azaltır, homojenliği artırır ve mekanik özellikler ile yüzeyi iyileştirir. Çok az miktardaki
bor bileşikleri, alüminyum alaşımlarının elektriksel iletkenliğini iyileştirirler.
2.5.18 Diğer metal alaşımları
Dişçilik uygulamalarında, %1 bor ilave edilmiş paladyum alaşımları kullanılmaktadır.
Porselen dişlere ilave edilen bor, alaşımın genişleme katsayısını değiştirmektedir. Bor,
diğer bazı metal alaşımlarında yaygın bir sertleşme sağlamakta ve elektriksel
21
kontaklarda kullanılmaktadır. Bor, bakır alaşımlarında rafinasyon etkisine sahiptir.
Elektronik parçalar için, bakır alaşımlara %3 oranına kadar bor ilave edilmektedir.
Bor, lehimleme alaşımı olan nikel-bakır alaşımlarının ergime noktasını azaltır. Bu tip
kaynak-lehim alaşımları % 6 oranına kadar bor içerirler.
2.5.19 Amorf metal alaşımlar
Amorf metaller (camsı metal veya metalik cam olarak da anılmaktadırlar), kristal yapıya
sahip değildirler. Kristalleşmeyi önleyen teknoloji ile üretilmektedirler. Amorf bor-
gümüş alaşımları, tüm temel metal sistemleri ile uyumlu olup, nikel, kobalt, bakır,
demir alaşımlarında, toz metal işlemlerinde, metal-grafit kompozitleri ve yapıştırılmış
plaketli karbidli takımlarda kullanılmaktadırlar. Amorf metallerin en önemli kullanım
alanı, elektrik iletimidir.
Bor, ferro-bor olarak ilave edilmektedir. Bu malzemeler, elektrik transformerlerinde
standart levhalar olarak kullanılmaya başlanabilir. Bu durumda, borların kullanımı
önemli oranda artabilecektir.
2.5.20 Flakslama uygulamaları
Borik asit ve alkali metal boratlar, çok geniş bir yelpazedeki metalleri çözündürürüler;
bu nedenle metalurjik uygulamalarda boratların flaks olarak kullanımında büyük bir
artış olmuştur. Çelik yapımında, kolemanit ve az oranda üleksit, florite alternatif bir
flaks olarak ABD, Kanada, Almanya ve Japonya’da kullanılmaktadır. Kolemanit kireç
stabilizasyonunu sağlamakta ve böylece erime zamanı azaltılmaktadır. Kolemanit flor
ile karşılaştırıldığında, kolemanitin düşük asiditesi nedeniyle refraktörün kullanım
ömrünü uzatması çok önemli bir avantajdır. Kolemanit flaks olarak, yüksek karbonlu
çeliklerden sülfür ve fosforun elimine edilmesi sırasında çok yararlı bir malzemedir.
Boratlar, bakır alaşımlarının ergitilmesinde kaplama flaks olarak kullanılmakta ve
boraks ise altın analizlerinde ve rafinasyonunda kullanılmaktadır. Potasyum pentaborat
22
paslanmaz çeliğin lehim kaynağı yapılması sırasında flaks olarak, trimetil borat ise gaz
lehimleme flaks’ı olarak kullanılmaktadır. Gümüş-pirinç flaksları, borik asit, potasyum
borat içeren kompleks potasyum flouroborat ve florür içermektedir.
2.5.21 Elektro kaplama
Birçok elektro kaplama uygulamasında, bor kimyasalları temizleyici ve buffer (tampon)
olarak kullanılmaktadır. Borik asit ve flouroboratlar, yatakların gözeneğini ve çukurunu
azaltmak için çok az miktarda kullanılmaktadırlar. Kalay-kaplama tellerinde pickling
işleminde %10 flouroborik asit kullanılmaktadır. Galvanizlemede, flouroboratların
kullanımı son yıllarda metan sulfonik asit (daha çok çevre dostu olduğu
düşünülmektedir) ile rekabet etmektedir.
2.5.22 Nükleer uygulamalar
Atom reaktörlerinde borlu çelikler, bor karbürler ve titanbor alaşımları kullanılır.
Paslanmaz borlu çelik, nötron absorbanı olarak tercih edilmektedir. Yaklaşık her bir bor
atomu bir nötron absorbe etmektedir. Bu nedenle, atom reaktörlerinin kontrol sistemleri
ile soğutma havuzlarında ve reaktörün alarm ile kapatılmasında bor (B10)
kullanılmaktadır. Ayrıca, nükleer atıkların depolanması için kolemanit kullanılmaktadır.
2.5.2.23 Bor fiberler
Bor fiber kompozitleri, bor fiberleri ile güçlendirilmiş polimer reçinelerden
oluşmaktadır. Bor fiber kompozitleri, hava ve uzay araçlarının üretiminde kullanılan ilk
ileri kompozit malzemedir. Bor fiberlerinin yüksek maliyetleri kullanım
alanlarınısınırlamaktadır. Bor fiberleri, spor aletlerinden (balıkçılık, golf, kayak,
bisikletler) uzay ve hava araçlarına kadar birçok alanda kullanılmaktadırlar.
23
2.5.24 Uzay ve havacılık
Borlar, uzay ve havacılık sanayisinin gelişmesine katkı yapmış olan en önemli
minerallerdendir. Radarlar, uçaklar, uydular, iletişim sistemleri, uçuş yakıtları, sürtünme
ve ısıya dayanıklı kompozit malzemeleri başta olmak üzere hemen hemen tüm uzay ve
hava araçlarında, borların birçok kullanım alanı mevcuttur. Askeri hava araçları, füzeler,
helikopterler ve uçakların en önemli ham maddelerinden biridir.
Uçak ve havacılık endüstrisinde bor kullanımı giderek artan bir seyir izlemektedir.
Aerodinamikteki gelişmeler, yüksek hız kanat uygulamaları, yüksek ısıya dayanımlı
gövde, düşük ağırlık yüksek kapasite ve benzeri uygulamalar üzerinde yürütülen tasarım
ve geliştirme çalışmaları havacılık ve uzay sanayinde kompozit malzeme kullanımını
oldukça yaygınlaştırmıştır.
Borun yanıcı fakat tutuşma sıcaklığının yüksek olması, yanma sonucunda kolaylıkla
aktarılabilecek katı ürün vermesi ve çevreyi kirletecek emisyon açığa çıkarmaması
ulaşım araçlarında bir avantaj olarak kabul edilmektedir.
2.5.25 Bor katkılı hücre yakıtları (Fuel Cells)
Sodyum borhidrür güvenli bir hidrojen taşıyıcısıdır. Sodyum borhidürürün kimyasal
bağlarında hidrojen mevcut olup ortamdaki katalizör, hidrojeni açığa çıkarmaktadır. Bu
üretim de temel prensip ise su ile boraksın reaksiyonudur. Bu reaksiyondan üretilen
hidrojen doğrudan içten yanmalı motorlara beslenebilir veya hücre yakıtlarında
kullanılabilir.
2.5.26 Bor katkılı füze / Uçuş yakıtları
Bor kimyasalları özellikle füze yakıtı olarak kullanılmaktadır. Sodyum borhidrür, özel
uygulamalarda yakıt katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Hidrojen diboran (B2H6) ve
hidrojen pentaboran (B5H9) gibi borhidrürler; uçaklarda yüksek performanslı potansiyel
24
yakıt olarak araştırılmışlardır. Özellikle, uçak ve uzay sanayilerine yönelik ağırlıklı
olarak ABD, Avrupa, Rusya ve Japonya’da yapılmakta olan araştırma
uygulamalarıdikkat çekicidir.
1960’larda ABD Hava ve Deniz Kuvvetlerince ortaklaşa yürütülen Zip Yakıtları Projesi
çerçevesinde geliştirilen yakıtlar, yaklaşık aynı tarihlerde üretilen XB-70 Valkyrie
"Boron Bomber" bombardıman uçağı ve SR-71 Blackbird süpersonik stratejik
bombardıman uçaklarında bor katkılı yakıt (pentaboran ve etil boran olarak
isimlendirilen) kullanılarak uçakların hem hızları hem de uçuş mesafeleri artırılmıştır.
Daha sonra geliştirilen F-117 “Stealth Fighter” Meteor (MRAAM) uçakları ve General
Dynamics firması tarafından üretilen BGM -109 Tomahawk, UGM-109 Tomahawk
füzelerinde de bor katkılı yakıtlar kullanılmaktadır.
Bor üzerinde yürütülen araştırmalar sadece ABD ile sınırlı değildir. Örneğin, Avrupa
Uzay Ajansı da aynı zamanda bor ve borlu yakıtlar üzerine çalışma yapan bir başka
kurumdur. Anılan ajans geliştirdiği üç tip borlu yakıtı Avrupa Patent Ofisine tescil
ettirerek Patentini almıştır. Bugün Ariane roketlerinde kullanılan yakıtlar da borlu
yakıtlardır. Ayrıca, sodyum borhidrürün yakıt olarak kullanılması yönündeki çalışmalar,
ABD Hava Kuvvetleri tarafından da desteklemektedir.
2.5.27 Sağlık
BNCT (Boron Neutron Capture Therapy) methodu, kanser tedavisinde kullanılmaktadır.
Özellikle; beyin kanserlerinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesine
yaraması ve sağlıklı hücrelere zarar vermemesinden dolayı tercih nedeni olabilmektedir.
Bor ürünleri son yıllarda akciğer ve prostat kanseri gibi diğer kanser türlerinin
tedavisinde de kullanılmaktadır.
İnsan vücudunda normalde bulunan bor, bazı ülkelerde tabletler şeklinde üretilmeye ve
diğer mineraller ve vitaminlere de ilave edilmeye başlanmıştır. Ayrıca, ostreopoz,
kemik gelişimi, allerji gibi sağlık problemleri için bor mineralleri kullanılmaktadır.
25
Afrika’da yapılan araştırmalarda, bor alan kişilerde artirit oranı %3 iken, büyük
şehirlere taşındıktan sonra artirit’e yakalanma oranı %20’ye çıkmıştır.
Metabolizmadaki bor, kalsiyum, magnezyum ve fosfor dengesini ayarlar.
Sağlıklıkemiklerin oluşumuna, kasların ve beyin fonksiyonlarının gelişimine yardım
eder. Los Angeles Üniversitesi tarafında yapılan araştırmalarda; günlük 2 mg bor alan
erkeklerde; 1 mg bor alan erkeklere göre prostat kanseri görülme sıklığı 1/3 oranında
azalmakta olduğu tespit edilmiştir.
İlaveten, borik asit kozmetikler (pudralar vb.) ve antiseptiklerde (ağız, göz) yaygın
olarak kullanılmaktadır. Organo-borlar kortizon üretiminde kullanılır. Sodyum
borhidrür ise antibiyotikler, analjezik, anti-artiritik ilaçlar vb.nin sentezinde önemli bir
avantaja sahiptir.
2.6 Borik Asit (H3BO3)
Sahip olduğu özellikler çizelge 2.3’te verilmiş olan borik asit (H3BO3), oda sıcaklığında
sudaki çözünürlüğü az olmasına rağmen, sıcaklık yükseldikçe çözünürlüğü de önemli
ölçüde artmaktadır. Bu nedenle sanayide borik asidi kristallendirmek için genellikle
doygun çözeltiyi 80°C’den 40°C’ye soğutmak yeterli olmaktadır. Ortoborik asit olarak
bilinen H3BO3, zayıf bir monobazik olarak davranır ve geometrisi düzlemsel üçgendir
(Şekil 2.1) (Lee 1977). Borik asit, yüksek derişimlerde polimerik metaborat türleri
oluşturur. Bor minerallerinden geniş ölçüde üretilen borik asit başlıca; cam, seramik,
cam yünü sanayinde ve alev geciktirici malzeme türünde vb. birçok alanda
kullanılmaktadır. Yanmayı önleyici maddeler olarak borik asit ve boratlar selülozik
maddelerin, ateşe karşı dayanıklılığını sağlarlar. Tutuşma sıcaklığına gelmeden
selülozdaki su moleküllerini uzaklaştırırlar ve oluşan kömürün yüzeyini kaplayarak
daha ileri bir yanmayı engellerler (Gündoğmaz 2007). Borik asit, bor minerallerinin
genel olarak sülfürik asit ile asitlendirilmesi ile elde edilmektedir. Ülkemiz bor minerali
bakımından dünyada en zengin kaynaklara sahip oldugundan dolayı yeni kullanım
26
alanlarının araştırılması önemli bir husustur. Özellikle borun polimer endüstrisinde
kullanımı ülkemizde çok az olup yaygın hale getirilmelidir (Altuntaş 2008).
BHO OH
OH
Şekil 2.1 Düzlemsel üçgen geometrisine sahip olan H3BO3
Çizelge 2.3 Borik asitin karakteristik özellikleri
Çizelge 2.4 H3BO3’ün çeşitli sıcaklıklardaki çözünürlüğü
Yapısal Formül H3BO3
Molekül Kütlesi 61,83 g/mol
Erime Noktası 169 ºC
Özgül Ağırlığı 1,44 g/cm3
Oluşum Isısı -1089 kJ/mol
Çözünme Isısı +22,2 kJ/mol
Kimyasal Bileşimi %56,3 B2O3, %43,7 H2O
Sıcaklık, T ºC g H3BO3 /100 g H2O
0 2,78
20 4,80
40 8,92
60 14,95
80 23,60
100 38,10
27
2.7 Bor Oksit (B2O3)
Borun temel oksidi bor oksittir (B2O3 e.n: 450 ºC, k.n: 2250ºC). Bor oksit,
kristallenmesi en zor olan maddelerden biridir ve 1937’ye kadar yalnızca camsı hali
bilinirdi. Genellikle borik asidin dehidrasyonuyla hazırlanır. Normal kristal yapısı
(d=2.56 g/cm3) oksijen atomlarının içerisine katılmış BO3 gruplarının üç boyutlu ağını
içerir; fakat 525ºC’de 35 kbar basınç altında yoğun bir formu vardır ve düzensiz iç
bağlantılı tetrahedral BO4’ten yapılanır. Borik asit önce suyunu kaybederek metaborik
aside dönüşür, sonra metaborik asit suyunu kaybederek bor oksidi oluşturur. Bu
dönüşüm esnasında, B2O3’ ün (d=1.83 g/cm3) camsı halindeki 6 üyeli (BO)3 halkasının
hakim olduğu sıralı trigonal BO3 birimli ağ yapısı yüksek sıcaklıklara gittikçe
düzensizleşerek bozulmaya başlar ve 450ºC’nin üzerinde polar –B=O grupları oluşur.
1000ºC üzerindeki sıcaklıklarda buhar tamamen monomerik B2O3 moleküllere içerir.
Cam üretim projesinde, borik asit yerine, bor oksit kullanılması enerji ve hammadde
avantajı sağlamaktadır. Bor oksit porselen sırlarının hazırlanmasında, çeşitli camlarda,
ergitme katalizörüdür. Pek çok bor bileşiğinin elde edilmesinde başlangıç maddesidir ve
çeşitli malzemelerde alev geciktirici bor minrerali olarak kullanılmaktadır (Othmer
1990, Gündoğmaz 2007, Morgan 2009).
2.8 Boratlar Elementel bor atomu ile oksijen atomunun bağlanmasıyla oluşan boratlar, bünyesinde
B-O veya B-OH gruplarını bulunduran yapılardır. Basit boratlarda her bir bor atomu üç
oksijen atomuna bağlanır. Bu nedenle H3BO3 gibi bor türleri yapılarında sadece trigonal
BO33- birimlerini içerirler. BO3
3- birimleri birleşerek çeşitli polimerik zincir ve halka
yapısı oluşturur. Birçok kompleks borat yapılarında BO3 birimlerinin yanı sıra BO4
birimleri de mevcuttur (Lee, 1977) Polimerik borat birimleri, temel yapı blokları (FBB)
olarak adlandırılan belirgin ve tekrarlanan polimerik alt birimleri içerir. Bu temel yapı
bloğu, tekrarlanan birimdeki bor atomunun yukarıda bahsedildiği gibi 3 ya da 4
koordinasyon sayısına göre sınıflandırılır ve zincir, düzlem ya da üç boyutlu ağ yapısı
oluşturmak üzere yönlenirler.
28
Boratlar, hidratlı ve hidratsız boratlar olmak üzere iki şekilde sınıflandırılır. Hidratlı
boratlar, yapısında B-OH gruplarını ve H2O kristal su birimlerini bulundururlar. Bu
nedenle tamamen hidratlı formdaki temel borat birimleri B(OH)3 ve [B(OH)4] – ‘dir. Üç
koordinasyonlu bor atomunun oksijen atomu ile bağlanması sonucu trigonal-BO3 (∆)
grubu, dört koordinasyonlu bor atomunun oksijen atomu ile bağlanması sonucu ise
tetragonal-BO4 (T) grubu meydana gelmektedir.
Hekzaboratlar, yapılarında 3 adet BO3 (∆) ve 3 adet de BO4 (T) grubu içeren borat
türleridir. Sistemdeki metal katyonu ise H2O molekülleri ve OH grupları ile koordinedir
(Weir 1966, Chen 2008). Hekzaborat anyonunu diğer borat anyonlarından ayıran en
önemli özellik, diğer borat anyonlarında oksijen atomu köşelerdeki iki bor atomu
tarafından paylaşılamayıp OH grubu oluşturmak üzere hidrojen atomuna atak yaparken;
hekzaboratlardaki oksijen atomu üç halkanın ortak elemanıdır (Şekil 2.2) (Weir 1966 ve
Pillonen 2005). Ticari olarak en büyük ilgi, mineral ve sentetik boratların hidratlı
formları üzerinedir. Hidratlı borat bileşikleri α MxO·b B2O3·c H2O formülü ile ifade
edilebilir (M2+, dikatyonlar için X=1; M+, monoanyonlar için X =2’dir) (Morgan 2009).
(a) (b) (c)
Şekil 2.2 a. Hekzaborat anyon yapısındaki BO3 grupları ve ortaklaşa kullanılan oksijen atomunun halkadaki konumu b. Hekzaborat anyon yapısındaki BO4 gruplarının düzlemsel konumu c. Metal katyonu ile koordine olan hekzaborat yapısı
29
2.9 Kalsiyum Boratlar
Borun oksijenle bağ kurmaya çok yatkın olmasından dolayı bu bileşiklere genel olarak
borat denilmektedir. Doğada şu ana kadar 230 farklı borat tipi keşfedilmiştir. Gelişen
teknolojinin getirisi olarak daha fazla çeşit boratın keşfedilmesi beklenmektedir.
Doğada bulunan bu boratlar, diğer çeşitli elementlerle bileşik oluşturmuştur. Bunlardan
bir kısmı cam, seramik, porselen, alkali olmayan cam endüstrisinde ve alev geciktirici
malzeme geliştirilmesinde kullanılır. Bir hekzaborat türü olan kolemanit
(2CaO·3B2O3·5H2O), alev geciktirici malzeme alanında kullanılan ve en çok bilinen
kalsiyum borattır. Kolemanit (290ºC-300ºC) hariç tüm kalsiyum boratlar düşük
dehidratasyon sıcaklığına sahiptir ve bu düşük dehidratasyon sıcaklığına sahip sentetik
kalsiyum boratlar yalıtım ve dolgu malzemelerinde alev geciktirici olarak
kullanılmaktadır. CaO·3B2O3·4H2O formül yapısına sahip bir diğer kalsiyum borat türü
de Nobleit mineralidir ( Erd 1961, Gündoğmaz 2007, Morgan 2009).
2.9.1 Nobleit (CaO·3B2O3·4H2O)
Doğal Nobleit, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde Death Valley
bölgesinde Furnace Creek borat maden yataklarında yer alan bir mineraldir ve adını
1909 yılında Dr. Levi F. Noble tarafından almıştır. Nobleit minerali suda çok az
çözünen ancak asit ilavesi ile çözünür hale geçen bir mineraldir. Termal olarak
incelendiğinde 465ºC’de camsılaştığı, 610ºC’de ise tamamen eridiği gözlenmiştir. Bie
hekzaborat çeşidi olması ile kristal yapısı bakımından gowerit (CaO·3B2O3·5H2O ) ve
tunellite (SrO·3B2O3·4H2O ) benzemektedir (tunellit ile anologtur) (Erd 1961, Pillonen
2005).
30
(a) (b) Şekil 2.3 a. Doğal Nobleit mineralinin görüntüsü, b. Doğal Nobleit mineralinin yapısı
Nobleit, sıcak suda kısmen, soğuk suda ve metanolde ise çok az çözünebilen bir
mineraldir. Soğuk derişik asitlerde ve güçlü alkaliler içerisinde hızla çözünür; ancak
%30’luk H2O2 çözeltisi içinde çözünürlüğü daha yavaştır. Nobleit’in derişik sülfürik
asit ile reaksiyonu sonucunda, jips kristalleri ve borik asit elde edilir (Erd 1961).
Nobleit, bor ve oksijen atomlarının bulunduğu 6 üyeli 3 halkanın birleşmesiyle
meydana gelen borat polianyonuna [B6O7(OH)62-] sahip, kristal su içeren bir
hekzaborattır. Karakteristik hekzaborat anyon yapısı, üç adet 3-koordinasyonlu-trigonal
(BO3), üç adet de 4-koordinasyonlu-tetrahedral (BO4) anyonun birleşmesiyle oluşur ve
düzlemler birbirine sadece hidrojen bağlarıyla bağlıdır. Sistemdeki Ca2+ katyonu ise
H2O molekülleri ve OH grupları ile koordinedir (Weir 1966, Pillonen 2005, Chen
2008). Bir başka kalsiyum hekzaborat türevi olan gowerit (CaO·3B2O3·5H2O) ile aynı
oranda bor bulundurmasına karşın daha az kristal su molekülü içermektedir. Hekzaborat
anyonunu diğer borat anyonlarından ayıran en önemli özellik, diğer borat anyonlarında
oksijen atomu köşelerdeki iki bor atomu tarafından paylaşılamayıp OH grubu
oluşturmak üzere hidrojen atomuna atak yaparken; hekzaboratlardaki oksijen atomu üç
halkanın ortak elemanıdır (Weir 1966).
Bir kalsiyum borat türü olan Nobleit, sentetik olarak elde edilebilir ve çeşitli ticari
uygulamaları için üretim prosesi geliştirilebilir (Morgan 2009). Nobleit mineraline ait
karakteristik özellikler çizelge 2.5’te bileşenleri ise çizelge 2.6’da verilmiştir.
31
Çizelge 2.5 Nobleit mineralinin karakteristik özellikleri (Erd 1961)
Çizelge 2.6 Doğal ve sentetik Nobleit’in bileşenleri
2.9.2 Goverit (CaO·3B2O3·5H2O)
Doğal Goverit minerali de Nobleit mineralinde olduğu gibi Amerika Birleşik
Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde Death Valley bölgesindeki Furnace Creek borat
maden yataklarında yer alan bir hidratlı kalsiyum borat çeşitidir ve ilk olarak 1955
yılında keşfedilmiştir.
Kristal Yapısı Monoklinik- psedöhekzagonal
Nokta Grubu 2/m
Kristal Hücre içeriği 4[CaO·3B2O3·4H2O]
Fiziksel özellikleri Beyazımsı, Esnek
Optik özellikleri Transparandır Floresans ya da termolüminesans değil
Yoğunluğu 2,09 g/cm3
Entalpi değeri -5819,09 kJ/mol
Camsılaşma sıcaklığı 465 ºC
İçerik Doğal Nobleit (%) Sentetik Nobleit(%) B2O3 60,80 61,98 Fe2O3 0,15 - CaO 16,96 16,64 SrO 0,11 -
Na2O 0,26 - K2O 0,06 - Li2O 0,02 - H2O+ 20,82 - H2O- 1,02 - H2O 21,38
çözünmeyenler 0,08 -
32
Şekil 2.4 Doğal Goverit minerali
Nobleit minerali ile aynı B2O3/Ca mol oranına sahip olmasına karşın 1 mol daha fazla
kristal suyu içermektedir. Kristal yapı itibariyle 2 adet 6 üyeli B-O halkasına tetrahedral
bor atomunun (BO4) her iki halkaya ortak katılımı ile [B5O8(OH)]2- temel birimi
meydana gelir. Goverit, merkezdeki tetrahedral yapıya 2 adet trigonal B atomlarının
bağlı olduğu bir halka ve de merkezdeki tetrahedral yapıya 1 adet trigonal, 1 adet de
tetragonal bor atomunun bağlı olduğu bir diğer halkadan ibarettir. [B5O8(OH)]2- birimi
oluşan kalın tabakalar içerisinde polimerleşir. Molekülde üç boyutlu yerleşimin bir
sonucu olarak meydana gelen bu tabakalar arasında Ca2+ katyonlarının yerleştiği
boşluklar mevcuttur. Kristal yapıdaki su moleküllerinden bir tanesi ise Ca2+ katyonuna
koordine bir halde tutunurken diğerleri sadece hidrojen bağları ile boşluklarda tutunur
(Konnert 1972). Goverite ait karakteristik özellikler Çizelge 2.7’de tablo halinde
verilmiştir.
Çizelge 2.7 Goverit mineralinin karakteristik özellikleri (Erd 1961)
Kristal Yapısı Monoklinik
Nokta Grubu 2/m
Fiziksel özellikleri Beyazımsı
Optik özellikleri Transparan
Çözünürlük (suda) Az
33
Çizelge 2.8 Doğal ve sentetik Goverit’in bileşenleri
2.9.3 Hekzahidraborit (Ca[B(OH)4]2·2H2O)
Doğal bir mineral olan Hekzahidraborit bir diğer adıyla Ca-monoborat dihidrat, ticari
olarak da kullanılan pentahidroborite mineraline benzer özellikler taşımaktadır. Mineral
yatakları ağırlı olarak Rusya’da yer almaktadır.
Şekil 2.5 Doğal Hekzahidraborit minerali
Oda sıcaklığında suda çözünmez, alkolde ya da seyreltik asitte çözünür. Termal analizi
incelendiğinde 107ºC, 123ºC ve 160ºC’de üç tane güçlü endotermik pik verir. 700ºC’de
ise güçlü bir ekzotermik pik gözlenir. Hekzahidraborite ilişkin özellikler Çizelge 2.9’da
verilmiştir (Fleischer 1978).
İçerik Doğal Goverit (%) Sentetik Goverit (%)
B2O3 58,10 58,83
CaO 15,50 15,80
SrO 0,71 -
H2O 25,76 25,37
34
Çizelge 2.9 Hekzahidraborit mineralinin karakteristik özellikleri
Çizelge 2.10 Doğal ve sentetik Hekzahidraborit’in bileşenleri
2.9.4 Fabianit Ca[B3O5(OH)]
Doğal bir mineral olan Fabianit, bir diğer kalsiyum borat türüdür. Yapı, [B3O5(OH)]n-2n
birimlerini içeren tabakalardan oluşur. Bu tabakalar ise kolamanit benzeri çapraz bağlı
zincirlerden meydana gelir. Yapısında 1 adet BO3 ve 2 adet BO4 gruplarını içeren
dimerik yapıda halkalar bulunmaktadır ve daha çok CaB3O5(OH) formundaki sentetik
haliyle gösterilir (Christ 1960 ve Weir 1966). Fabianit mineralinde, Ca atomu iki
hidroksil iyonu ve altı oksijen atomu ile koordine halde bulunurken, sentetik formunda
altı yerine beş oksijen atomu ile koordine haldedir. Fabianit mineralindeki Ca-koordine
polihedral zincirlerin spektrostkopik çifti görüntüsü şekil 2.6’da verilmiştir.
Kristal Yapısı Monoklinik
Nokta Grubu 2/m
Fiziksel özellikleri Renksiz
Optik özellikleri Transparan
Çözünürlük (suda) Az
İçerik Doğal
Hekzahidraborit (%)
Sentetik
Hekzahidraborit (%)
B2O3 28,50 29,78
CaO 25,03 23,99
MgO 0,51 -
H2O 45,96 46,23
35
Şekil 2.6 8-koordinasyonlu Ca atomunu içeren Fabianit polyhedral geometrik yapısı
Fabianitin sentetik haline ait bir oksijen eksik, Ca-koordine (7 koordinasyonlu)
polihedral zincirlerin spektroskopik çift görüntüsü şekil 2.7’de verilmiştir.
Şekil 2.7 7-koordinasyonlu Ca atomunu içeren sentetik Fabianit polyhedral geometrik yapısı Sentetik Fabianit, 2CaO·3B2O3·χH2O serisinin bir üyesidir. Kristal yapıdaki simetrisi
monoklinik iken, sentetik formunun simetrisi ortorombiktir. Suda çok az çözünür
(Konnert 1970). Fabianit’e ait karakteristik özellikler Çizelge 2.11’de, bileşenleri ise
Çizelge 2.12’de verilmiştir.
36
Çizelge 2.11 Fabianit mineralinin karakteristik özellikleri
Çizelge 2.12 Doğal ve sentetik Fabianit’in bileşenleri
2.10 Çinko Boratlar
Çinko boratlar, bor içerikli xZnO.yB2O3zH2O yspısındaki alev geciktiricilerdir. PVC,
poliolefinlerde, elostomerlerde, poliamitlerde, epoksi reçinelerde kullanılmaktadır.
Halojen içeren sistemlerde antimon oksitle birlikte kullanılır. Halojen içermeyen
sistemlerde ise ATH (alüminyum trihidroksit) ve MH (Magnezyum hidroksit) ile
birlikte kullanılır. Çinko borat; halojen kaynaklarının bozunmasını hızlandıran çinko
oksi halidler üzerinde etkilidir. Ayrıca borat bileşimi düştükçe daha düşük bir ergime
camı oluşur bu da kavrulmuş parçayı daha dengeli bir hale getirir. Endotermik oluşu
kavrulmuş kısım üzerinde su oluşumunda etkilidir. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalar
alev geciktirici olarak çinko borat içeren malzemelerin yanması sonucu sulu bileşiklerin
oluştuğunu ve kalıntıyı kaplayarak daha da oksitlenmesini engelleyen bir camsı fazın
Kristal Yapısı Monoklinik
Nokta Grubu 2/m
Fiziksel özellikleri Renksiz
Optik özellikleri Yarı transparan
UV altında kahverengi-sarı renk
Çözünürlük (suda) Az
İçerik Doğal Fabianit (%) Sentetik Fabianit (%)
B2O3 57,90 61,61
CaO 32,1 33,08
H2O 5,2 5,31
SO3 2,2 -
Fe2O3 0,6 -
37
kalıntıyı örttüğünü göstermiştir. Diğer taraftan aynı amaçla kullanılan antimon oksidin
(daha çok buhar fazında alev durdurucu olan) malzeme yüzeyini örten camsı faz
oluşumuna çok az etkisi olduğu belirlenmiştir. Klor içeren ürünlerin yanma
ürünlerinden olan ve yangın sonrası bina içindeki metal alaşımın korozyona uğramasına
sebep olan HCl gazı da çinko borat kullanımı ile kontrol altına alınabilmektedir. Oluşan
HCl aşağıdaki reaksiyona göre nötralize edilebilmektedir.
2ZnO.3B2O3 + 12 HCl _ Zn(HO)CI + ZnCI2 + BCI3 + 3HBO2 + H2O
Halojen içermeyen polimerlerde alev geciktirici madde olarak kullanılan malzemelerin
başında 350ºC sıcaklık civarında yanma esnasında endotermik dehidratayon göstermesi
nedeniyle ATH (Al(OH)3, Al2O3. 3H2O) gelmektedir.
Çinko boratlar, beyaz renkte, granüler görünümde, 550ºC civarında ergime noktasına
sahip, 8–20 µm parçacık boyutlu, 7.6 pH’lı malzemelerdir. Çinko boratların alev
geciktirici olarak kullanılmalarının dışında, mantar, böcek öldürücü olarak ahşap
malzemelerin korunmasında, bor silikat ham maddelerinde ve seramik sanayinde ergime
noktası düşürücü (flux) olarak çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.
2.11 Fenol-formaldehit Reçineler
Endüstriyel ürünlerin rekabet edebilir ve ekonomik olmasının yanısıra, çevreye de zarar
vermemesi gerekir. Benzen halkasının hidroksil grubuna orto ve para konumları serbest
olmak koşulu ile fenoller aldehitlerle reaksiyona girer ve kondenzasyon ürünleri
oluştururlar. Reaktifliği nedeniyle en çok kullanılan aldehit, formaldehittir. Fenol ile
formaldehit arasındaki reaksiyon katalizör yokluğunda çok yavaştır. Reaksiyonun
hızlandırılması için hem asitler hem de bazlar katalizör olarak kullanılabilir. Fenol-
formaldehit reçine sentezinde katalizör seçimi oldukça önemlidir; çünkü reaksiyon
ürününün yapısı kullanılan katalizör cinsine bağlıdır (Tihic 2004). Çinko asetat, sülfürik
asit, okzalik asit, hidroklorik asit, dietil sülfat reaksiyon ortamında katalizör olarak
kullanılabilen maddelerdir. Baz katalizörler ile Resole reçineleri, asit katalizörlerle de
Novalak reçineleri elde edilir (Zhang 1997, Gürü 2001, Şahin 2006).
38
Formaldehit, fenolik reçinelerin üretilmesinde kullanılan en önemli aldehit türüdür ve
%30–60 aralığında değişen konsantrasyonlarda sulu çözeltileri kullanılır. Bu çözelti
aynı zamanda formik asit ve metanol de içermektedir. Metanol, fenolik reçine üretimi
sırasında yüksek molekül ağırlıklı polioksimetilenlerin oluşup çökmesini engeller.
Ancak yan reaksiyonların oluşmasını önlemek için metanol konsantrasyonu mümkün
olduğunca düşük tutulmalıdır (Pişkin 2003). Fenolik reçinelerin sentezinde çeşitli zayıf
asit, baz ve baz tuzları kullanılır. Polikondenzasyonda ilk basamak karbonil bileşiğinin
(formaldehitin) sırasıyla fenol molekülünün (asit katalizli durumda) veya fenolik
anyonun (baz katalizli durumda) para ve/veya orto konumuna yaptığı elektrofilik atak
ile başlamaktadır. Bu reaksiyon, fenol ile formaldehitin substitüsyonu ile gerçekleşir.
Hidroksimetil bağlı fenoller fenole göre daha reaktif olduğundan hidroksimetilasyon
kendiliğinden ilerler. Oluşan hidroksimetil bileşenleri asidik ortamda kararsızdır ve
metilen köprüleri kurarak hızla fenolik polimeri oluşturur (Şekil 2.8). Burada olduğu
gibi fenolik hidroksil grupları dışında fonksiyonel gruplar içermeyen fenolik reçineler
novalaklar olarak isimlendirilir (Pişkin 2003).
C
H
H
OC
H
H
C
H
H
n
H2O++H+
(fenol) (formaldehit) novalak polimerik reçine tekrarayan birim
Şekil 2.8 Fenolik-novalak reçine sentezi
2. 12 Novalaklar Fenol ve formaldehitin asitli ortamda kondenzasyonu ile elde edilen reçineye novalak
reçinesi denir. Asidik koşullarda metilolfenollerin kondenzasyonu, sadece metilen
köprüleri içeren yapıların oluşumuna yol açar. Endüstriyel uygulama formaldehit/fenol
39
mol oranı 0,8 olmak ve %1 dolayında okzalik asit, sülfürik asit vb. katalizörler
kullanılarak resole reçinelerinde olduğu gibi elde edilirler. Novalak’ın dehidratasyonu
ile elde edilen çözünür reçine, sertleştirici ve kalıp ayırıcı vb. bileşenlerle karıştırılıp
öğütülerek kalıplama bileşimlerinin hazırlanmasında veya alkolde çözülerek verniklerin
yapımında kullanılır. Fenol ile formaldehitin kondenzasyon tepkimesi ile sentezlenen
polimer, fenol-formaldehit reçinesini meydana getirir (Şekil 2.9).
Şekil 2.9 o-o, o-p ve p-p konumlarından bağlanarak polimerleşen fenolik-Novalak
yapısı (Ottenbourgs 1998)
2.13 Süngerler (poliüretanlar)
Süngerler, döşemecilik, otomotiv, tekstil, mobilya sektörlerinde, yalıtım
malzemelerinde, laminant kaplamalarda birçok amaca yönelik kullanılan ürünlerdir.
İzosiyonat ve poliol türevlerinin katalizör varlığında polimerleşmesiyle elde edilirler.
Süngerler bir diğer adıyla poliüretanlar, rigid ya da esnek olmak üzere iki formda
bulunurlar. Bu malzemelerin kullanıldıkları sektör her ne olursa olsun alev geciktirici
özelliğe sahip olması özellikle günümüzde son derece önem azr etmektedir.
Döşemecilik, mobilya, zemin kaplama ve otomotiv sanayilerinde kullanılan poliüretan
parça ya da kaplamaların yanmaya karşı direçli olması ticari anlamda da talep gören bir
durumdur. Bu amaçla ürün içerisinde kullanılan çeşitli alev geciktiriciler mevcuttur.
Özellikle laminant rigid formdaki poliüretan ya da poliizosiyanür süngerler için, klor ya
da brom ihtiva eden polioller, alev geciktirici malzeme olarak kullanılmaktadırlar.
40
Yine rijid sünger üretiminde halojensiz poliol bileşikleri de alev geciktirici katkı
malzemesi olarak kullanılsa da, dietanolamin, formaldehit ve fenolden üretilen aromatik
halkalı polioller (Mannich Poliolleri), yapısındaki fenolik halkaların yanma esnasında
kömürleşmeyi arttırmasına rağmen, içerdiği azot ve süngerimsi formu oluşturan
polimerleşme reaksiyonuna sağladığı katalitik etki sayesinde alev geciktirici madde
olarak oldukça avantajlıdır.
Ancak rigid poliüretan süngelerde alev geciktirici malzeme olarak kullanılan bor
bileşikleri diğer türlere göre daha az kullanım alanı bulmaktadır. Bunun iki nedeni
vardır. Bor bileşikleri fosfor, klor ve brom içeren malzemeler kadar alev geciktirici
etkinliğe sahip değildir ve çoğu zaman bu etkiyi maksimum yapabilmek için belirgin
miktarda halojen ilavesine ihtiyaç duyarlar. Bir diğer nedeni ise çoğunlukla sıvı halde
olmayan bor bileşiklerinin, katı formda malzeme içinde kullanıldıklarında üründe çeşitli
sorunlar meydana getirmesidir (Hilado 1970).
Esnek süngerlerin kullanımına dair ise en büyük pazar payı mobilya, halı ve otomotiv
sanayilerine aittir. Alüminyum trihidrat (ATH) ise mobilya ve halıların arka yüzlerinde
en sık kullanılan alev geciktirici katkı maddesidir. Genel olarak, alev geciktirici katkı
malzemeleri süngerin tutuşma sıcaklığını arttırarak, alev yayılma hızını azaltırlar (Weil
2004).
Fosfor, halojen ya da her ikisini birlikte içeren plastikleştirici benzeri maddeler, mobilya
sektöründe kullanılan esnek sünger üretiminde en çok tercih edilen alev geciktirici katkı
malzemeleridir. Melamin türevi maddeler ise poliüretan esnek sünger üretimi esnasında
tek başına pek tecih edilmezken, Avrupa pazarında alev geciktirici malzeme sisteminin
bir parçası olarak sıklıkla kullanılmaktadırlar. Bu amaçla daha dayanıklı, rahat yatak ve
mobilyaların üretiminde kullanılan esnek süngerlerin içerisine belirli diol bileşiklerinde
hazırlanan dispers karışımları etkin alev geciktirici malzeme olarak ilave edilir.
Özellikle belirli oranlarda hazırlanan melamin ile amin içeren poliol-izosiyonat
kondenzasyon ürünleri, yüksek alev geciktiricilik özelliği sağlamaktadır.
41
Kalsiyum karbonat veya baryum sülfat gibi alev geciktirici özelliğe sahip olmayan
dolgu maddeleri, esnek sünger içerisine fazla miktarda biriktirilmediği zaman süngerin
alev geciktirici özelliğini azaltmaktadır. Ürün içerisinde çözünmeyen ya da homojen
olarak dağılmayan pigmentler tutuşabilirlikte özellikle içten yanma olayı üzerinde çoğu
zaman olumsuz bir etki meydana gelir. Bu nedenle pigment ilavesi ya da değişimi söz
konusu olduğunda üründeki alev geciktirici etki kontrol edilmelidir. Demir, magnezyum
ya da kalsiyum içeren pigmentler bu konuda şüphe uyandıran örnekler olarak
anılmaktadır.
2.14 Boyalar
Boya dekoratif veya koruyucu amaçlarla çeşitli yüzeylere çeşitli şekilerde uygulanan ve
uygulandığı yüzeylerde ince bir film tabakası bırakan kimyasal maddelerdir. Bu şekilde
tanımlanan boya sözcüğü macun, astar, sonkat, vernik ve benzeri ürünleri kapsayan bir
tanımdır.
2.14.1 Boya bileşimine giren maddeler
Boya üretiminde kullanılan kimyasal maddeler başlıca dört grup altında toplanabilir:
• Bağlayıcı
• Pigment ve dolgu maddeleri
• Çözücü
• Katkı maddeleri
Bağlayıcı: Pigment ve dolgu maddelerinin içinde homojen olarak dagıtıldıgı, boyanın
film olusturan kısmıdır. Boyanın kuruma süresi, yapısma, kimyasal maddelere karsı
direnç gibi fonksiyonel özellikleri büyük oranda bağlayıcı tarafından belirlenir.
Bağlayıcılar çesitli doğal veya yapay polimerlerdir. Bağlayıcılar, film tabakasını bir
arada tutan kohezyonu sağladığı gibi boya filmi uygulandığı yüzeyi bir arada tutan
adhezif kuvvetleri de sağlar. Başlıca bağlayıcı tipleri alkid, akrilik, klor, kauçuk, vinil,
epoksi ve poliüretan esaslıdır.
42
Pigment ve Dolgu Maddeleri: Boyada renk, örtücülük ve parlaklık özelliklerini
sağlayan, bağlayıcı ve çözücülerde çözünmeyen katı maddelere pigment denir. Renk ve
örtücülüğü olmayan fakat boyaya bazı özellikler kazandıran ve ekonomi sağlayan
pigmentlere ise dolgu maddesi denir.
Çözücü: Boyanın uçucu kısmını oluşturan kimyasal maddelerdir. Çözücüler boyanın
çözünürlüğünü, viskozitesi, yoğunluğu ve kuruma hızını belirler. Bu nedenle boya
üretiminde kullanılan çözücülerin seçiminde çözme gücü, buharlaşma hızı, alevlenme
noktası, insan ve çevreye zararlılık derecesi dikkate alınan özelliklerdir. Boya
üretiminde bağlayıcı cinsine göre tek bir çözücü kullanılabileceği gibi çözücüler
karısımı da kullanılabilir. Bu çözücüler karışımına tiner adı verilir. En çok kullanılan
çözücüler alkoller, eterler, ketonlar ve aromatik hidrokarbonlardır.
Katkı Maddeleri: Katkı maddeleri boyaya çok az miktarda ilave edilen ve çok değisik
özellikleri olan kimyasallardır. Bunlar boyanın bazı özelliklerini iyileştirmek,
istenmeyen olumsuz değişimleri önlemek veya hızını yavaşlatmak için kullanılır.
2.14.2 Pigmentler
Pigment karıştırıldığı kimyasal içerisinde çözünmeyen, ancak bu ortamda mekanik
olarak dağıtılarak çözeltinin (boya) rengini ve ısık dağıtma (parlaklık) özelliklerini
değiştiren maddelerdir. Pigmentler seramiklerde birçok dekoratif, koruyucu ve işlevsel
kaplama sisteminin ayrılmaz parçalarıdır. Pigmentlerin ana işlevleri kaplama
tabakasında istenen rengi, örtücülüğü ve diğer görsel özellikleri sağlamaları yanında
sertlik, dayanıklılık ve koruyuculuk gibi özelliklere katkıda bulunmalarıdır. Pigmentler
hammadde ve bileşimlerine bağlı olarak asağıdaki gibi alt gruplara ayrılabilirler.
İnorganik pigmentler
Organik pigmentler
Dağılmış pigmentler
43
Dağılmış pigmentler genellikle inorganik ve organik pigmentleri kapsarlar. Tek farkları
bulundukları ortam içerisinde toz halin dışında çok iyi dağılmış olmalarıdır. Seramik
pigmentin içinde bulunacagı sır, üzerinde bulundugu seramik yapıyla birlikte
pisşirildiğinden, maruz kalacağı yüksek sıcaklık ve aşındırıcı etkiye dayanabilecek
kristal yapıya sahip olması seramik pigmentin kullanılmasının ana nedenidir.
Bu sebeple, boya ve plastiklerde kullanılan pigmentlerden birkaçı seramiklerde de
kullanılabilmektedir. Seramik pigmentler hematit, spinel yada zirkon gibi sır pisirim
sıcaklığında kararlı olan ve sırla etkileşime girmeyen oksit kristallerden oluşurlar.
2.15 Yanmayı Önleyici/Geciktirici Malzemeler
Yangınlarda can ve mal kaybını azaltmak için plastik, ağaç ürünleri, tekstil, kağıt vb
malzemelerin içine yanmayı önleyici/geciktirici ve dumanı bastırıcı mineral katkı
maddelerinin ilavesi günümüzde sürekli artmaktadır. Aleve maruz kalınması durumu
için duman ve ısı detektörleri, pulvarize su püskürtme sistemleri ve daha başka erken
uyarı sistemleri geliştirilmektedir. Fakat tüm sistemler, bu ortamlarda bulunan
malzemelerin güç tutuşurluk kazandırılmış malzemeler olması ile daha verimli hale
gelebileceklerdir. Yanma; ısı, oksijen ve yakıt üçlüsü bir araya geldiğinde gerçeklesen
kimyasal bir olaydır. Bu üç bileşenden ısı, alevlenmeyi başlatan etkendir ve ışık, ateş
gibi çevresel kaynaklardan sağlanır. Yanma için gerekli oksijen atmosferde
bulunmaktadır. Üçüncü bileşen olan yakıt ise malzemenin yapımında kullanılan
maddenin kendisidir. Alev geciktirici ve duman bastırıcı malzemeler, katkı maddeleri ve
reaktifler olarak iki ana gruba ayrılır. Katkı maddeleri genellikle dolgu maddeleri olarak
kullanılıp, reaktif bileşenlerin aksine diğer bileşenlerle reaksiyona girmez. Plastiklerin
bileşiminde polimer dışındaki alev geciktirici katkı mineral miktarı sürekli artmaktadır.
Bu yardımcı malzemeler plastik yapma (karıştırma, çekme veya döküm esnasında
viskozite değiştirici, plastikleştiriciler, döküm kalıbından gevşeticiler vs) ve aynı
zamanda nihai ürüne mukavemet, rijidlik, esneklik ve kullanım şartlarına direnç de
sağlar. Başlıca alev geciktirici katkı maddeleri şöyle sınıflandırılabilir:
halojenli bileşikler,
inorganik hidroksitli bileşikler,
44
fosfor içerikli bileşikler,
azot içerikli bileşikler,
silicon içerikli bileşikler,
bor içerikli bileşiklerdir (Lu 2002 ve Eroğlu 2008).
Alev geciktirme ve duman bastırmada inorganik mineraller/bileşikler önemli rol
oynamaktadır (Mureinik 1998). Bu sistemler aleve karşı davranışı kimyasal ya da
fiziksel olmak üzere iki türlü sergilerler. Kimyasal olarak en iyi işleyen alev
geciktiriciler, gaz fazındaki brom ve klor içeren organik sistemler ya da fosfor ve azot
içeren sistemlerdir. Fiziksel etkileşimle çalışan alev geciktiriciler metal oksitler ya da
metal tuzlarıdır ki etkileri daha zayıftır (Dufton 2003).
Bor içeren yanma önleyiciler; boratlar ve borik asit, özellikle ve halojen-polimer
sistemleriyle, sinerjik etkisi olan yerleşmiş yanma önleyicilerdir. Bor bileşikleri
yoğunlaşma evresinde harekete geçip ayrışma sürecini CO ya da CO2 yerine karbon
oluşumu lehinde yönlendirirler. Aynı zamanda, yanma önleyiciliğin, karbon
oksidasyonunu önlemek için oksijen ulaşımına bir bariyer görevi yapan koruyucu camsı
bir tabaka oluşumuyla ilgili olduğu varsayılmaktadır. Bu koruyucu tabaka oksijenin
yüzeyle temasını engelleyerek karbonun oksitlenmesini önler. Bor içeren yanma
önleyiciler, antimon oksit gibi geleneksel yanma önleyicilere göre daha ucuz ve toksit
özelliği daha az olan alternatif maddelerdir (Lewin 1997, Lu 2002).
Genelde alev geciktiricilerin, öncelikle alev geciktirme etkisine sahip olması ve daha
sonra içine katıldığı ana malzemenin işlenme özelliklerine zarar vermemesi beklenir.
Belli oranlarda ilave edilen alev geciktirici katkı maddeleri, hem kolay yanıcı ana
malzemeyi seyreltmekte hem de ana maddenin oksijen indeksini azaltmaktadır. Oksijen
indeksi ana maddenin yanmasına devam edebilmesi için gerekli olan minimum oksijen
miktarıdır. Etkin bir alev geciktiriciden şu özellikler istenir:
Düşük tutuşma hızı,
Düşük hızda ve miktarda duman meydana gelmesi,
Yanabilen gazları düşük seviyede tutuşabilmeleri ve zehirli olmaması,
45
Kullanım sırasında yanıcılığın şiddetinin azaltılabilmesi,
Belirli kullanım alanı için özelliklerinin ve görünüşlerinin kabul edilebilir olabilmesi,
Ürünün fiyatına etkisinin az olması gereklidir.
Bu katkı malzemeleri, özellikle polimerlerde ateşe maruz kaldıkça yüzey ile alev
arasında zamanla bir bariyer tabaka oluştururlar. Bu kalın, kömürleşmiş tabaka da ürün
içerisine oksijen girişini engellediği için yanmayı geciktirir. Sözü edilen bu oluşum
şekil 2.10 ’da gösterilmistir.
Şekil 2.10 Polimer yüzeyinde oluşan kömürleşmiş tabaka
Bir alev geciktirici, alev ve malzeme arasında bariyer olarak davranan katı bir birikim
oluşumunu sağlaması nedeniyle kullanım kolaylığı oluşturmaktadır. Alev ve duman
yerine katı artığın oluşması hem yangına müdahaleyi kolaylaştırmakta hem de yangının
büyümesini engellemektedir. Alev geciktirici içeren ve içermeyen malzemelerin yangın
anındaki davranışı şekil 2.11 ’de gösterilmiştir.
46
Şekil 2.11 Alev geciktirici içeren ve içermeyen malzemelerin aleve maruz
bırakıldıkları zamanki davranışları
Alev geciktirici ve türevleri çalışma mekanizması, gaz fazında gerçekleşen yanma
prosesinin radikal mekanizmasını durdurmlarına dayanır. Böylece alevde gerçekleşen
ekzotermik olaylar durdurulur bu da sistemin soğumasını ve yanıcı gazların azalmasını
sağlar. Son derece aktif olan HO ve H gaz fazında diğer radikallerle reaksiyona
girebilirler. Yanmanın hızını düşüren daha az aktif radikaller oluşturulur.
Malzemelerin aleve maruz bırakıldıklarında dayanıklılığını belirlemek için çeşitli testler
mevcuttur. Yapılan bu testler gerek malzemenin türü, şekli ve boyutu, gerekse testin
yapıldığı cihaz bakımından birbirinden ayrılmaktadır. Örneğin malzeme (substrat)
olarak ahşap, kağıt kaplamaları, tekstil ürünleri ve polimerlere uygun olan farklı türlerde
test yöntemleri mevcuttur. Bunlar:
1. Tutuşabilirlik testi
2. Alev Yayılım testi (yüzeyin alev alabilirliği)
3. Limit Oksijen İndeksi (LOI)
4. Isı Serbestleşme testi
5. Duman yoğunluğu testi
47
Çizelge 2.13 Alev testlerinde incelenen parametreler ve uygulama standartları (Schmidt 1999)
Ateş Tehlike Kriteri ABD Avrupa
Tutuşma Oksijen İndeksi (ASTM
D2863) EC 332-3 Ek-A
Yayılım Dikey tepsi UL 1581 IEC 332-3
Duman NBS Oda (ASTM E-
662) „
3 metre küp IEC
220(CO) (78)
Zehirlilik New York State
(Pittsburgh University) ISO Rehberi (TR 9122)
Aşındırıcılık ASTM batar ayna testi IEC 754-1
Bu testler arasında LOI, bir O2/N2 gaz karışımında, tutuşma sonrasında yanmanın
devamını sağlayan minimum O2 konsantrasyonunun ölçüldüğü, en sık kullanılan
yanabilirlik testidir. Alev geciktiricilik kızdırma kaybı, LOI ile kontrol edilir. LOI
testleri numunenin yanması için gerekli oksijeni belirler.
2.16 Limit (Sınırlayıcı) Oksijen İndeksi (LOI) Tayini Limit oksijen indeksi, belirli deney şartlarında, dik konumdaki deney numunelerinin
yanmalarının devamı için, azot ve oksijen gaz karışımlarında, bulunması gerekli en
düşük oksijen konsantrasyonu olarak açıklanmaktadır. Sonuçlar, hacimce % oksijen
cinsinden verilmektedir. LOI yöntemi, ASTM D2863 ya da ISO 4589-2 standartlarına
(İŞBİR SÜNGER A.Ş.) uygun olarak gerçekleştirilen deneysel işlemleri kapsamaktadır.
Çeşitli malzeme türleri için önceden belirlenmiş boyutlara sahip deney numunesi,
içerisinden yukarı doğru bir oksijen ve azot karışımı geçen şeffaf bir baca içine düşey
olarak yerleştirilmektedir.
Deney numunesinin üst ucu tutuşturulduktan sonra deney numunesinin yanma davranışı
incelenerek yanmanın devam süresi veya yanan deney numunesi uzunluğu, bu tür bir
yanma için önceden belirlenmiş sınır değerlerle karşılaştırılmaktadır. Farklı oksijen
48
konsantrasyonlarında, bir seri deney numunesi kullanılarak yapılan deneylerle,
yanmanın devam etmesi için gerekli en düşük oksijen konsantrasyonu değeri istatistiki
bir yöntem olan Dixon’ın alt–üst yöntemi kullanılarak hesaplaması yapılmaktadır.
LOI sonuçları, bazı kontrollü laboratuvar şartları altında plastik malzemelerin yanma
özelliklerinin hassas bir ölçümünü sağlamaktadır ve bu bakımdan kalite kontrol amacı
için faydalı olabilmektedir. Elde edilen sonuçlar, deney numunelerinin şekline,
yönlenmesine, yalıtımına ve tutuşturma şartlarına bağlıdır. Farklı kalınlıklarda deney
numuneleri veya farklı tutuşturma işlemleri kullanılarak elde edilen sonuçlar, başka
yangın şartları altındaki tutuşabilirlik özellikleriyle ilişkilendirilemeyebilmektedir.
Ayrıca, standartta verilen yöntemlere göre elde edilen sonuçlar, bir malzeme tipinin
veya şeklinin, gerçek yangın şartları altında arz edeceği yangın tehlikelerini tarif etmek
veya değerlendirmek için kullanılmamalıdır. Ancak, belli bir malzeme için özel bir
uygulama alanı ile ilgili yangın tehlikesi değerlendirilirken, bu standarda göre elde
edilen sonuçlar, yangınla ilgili bütün faktörleri hesaba katan genel bir yaklaşımda,
anlamlı bir katkı sağlayabilmektedir.
Bu amaçla geniş kullanım alanı bulan ahşap boya malzemeleri ve kaplama vb. birçok
alanda rol oynayan polimerik malzemelerin aleve karsı dayanıksızlıkları, düşük termal
ve mekanik özellikleri yanmayı geciktirici çeşitli katkı maddelerinin ilavesiyle
iyileştirilir. Bu katkı malzemeleri boyanın hazırlanmasında ya da polimerlerde
polimerizasyon esnasında pigment olarak ortama ilavesiyle kullanılır.
Örneğin silikon esaslı bağlayıcı ile hazırlanan yüksek sıcaklık boya numunelerinde
aleve karşı duyarlılık testleri uygulanmış, bu amaçla LOI test cihazında ölçümler
yapılmıştır. Silikon esaslı bağlayıcı kullanılarak geliştirilen yüksek sıcaklık boyasında
hem bağlayıcı hem de pigment yüksek sıcaklığa dayanıklı olmaları nedeni ile kompozit
malzeme üretiminde uyumluluk içerisindedirler ve yanmaz boya olarak kullanılabilirler
(Ayar 2007).
49
LOI değeri 25’ten büyük olan materyal havada genelde kendiliğinden sönmekte; 25’ten
küçük olan ise çok kolay yanmaktadır (Kaya 1999).
Çizelge 2.14 LOI’ye göre alev geciktirici sınıflandırması (Schmidt 1999)
< %24 Yanabilir, alev alabilir
%24-28 Sınırlı alev geciktirici
% 29-34 Alev geciktirici
> %34 Ekstra alev geciktirici
2.17 ASTM D 2863 Standart Testi
Aleve karşı cevabın incelendiği bu standartta, ortama verilen oksijen-azot gaz
karışımında alev karşısında tutuşma olayını meydana getiren minimum oksijen
konsantrasyonu ölçülür ve bu değer yüzde hacim cinsinden ifade edilir. Test üç
aşamadan oluşur:
1. Yüzeyin en uç noktasının alev ile tutuşturulması
2. Tutuşmanın yüzeyde yayılması
3. Minimum oksijen indeks değerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi
Test, kalıp, tabaka formundaki ya da selülozik yapıdaki materyaller ve polimerler ile
dikey konumda kendiliğinden destekli durabilen esnek, ince film biçimindeki kalıp veya
tabakaların incelenmesinde uygun bir standarttır.
Bu test motodu, kontrollü koşullar altında materyal, ürün veya parçaların ısı ya da aleve
karşı cevaplarını ölçme ve tanımlamada kullanılır ancak direk ateşe maruz kaldıkları
andaki durumunu kesin olarak belirleyemez.
Standarta göre oksijen-azot gaz karışımı içindeki yüzde hacim cinsinden belirlenen
oksijen indeksi (LO) tayini, 23±2 ºC’de başlatılır.
50
Tutuşma, alev kaynağının dikey konumda numunenin en üst kısmına aşağı doğru teması
ile gerçekleştirilir. Fazla güçlü olmayan sabit miktardaki alev, malzemenin uç kısmında
(gerekirse üst yüzeyi kaplayacak biçimde) sürekli hareket ettirilmek suretiyle, 30 saniye
kadar uygulanır ve her 5 saniyede bir uzaklaştırılarak numunenin kendiliğinden
yanmaya devam edip etmeyeceği gözlenir. Alevin, dikey konumdaki malzemenin yüzey
ya da köşelerine sürekli temas halinde bırakılmaması önemli bir parametredir.
ASTM D standardına göre gerçekleştirilen alev testinde, teste başlamadan önce
malzemenin açık havada yakılarak davranışı incelenir. Eğer ürün hemen yanıyorsa
ölçümdeki baçlangıç oksijen konsantrasyonu yaklaşık %18; eğer içten hafif hafif
yanmaya devam ediyorsa başlangıç oksijen konsantrasyonu yaklaşık %21 ve havada
yanması devam etmiyorsa başlangıç oksijen konsantrasyonu yaklaşık %25 alınır.
Diğer ASTM standartları:
D 618 : Plastik malzemelerin test için koşullara hazırlanmasını amaçlayan işlemleri kapsar.
D 1071: Gaz halindeki yakıt örneklerinin hacimsel ölçümlerini içerir.
D 1622: Rigid selülozik plastik malzemelerin varlığında kullanılır.
D 4802: Poli (metil metakrilat) Akrilik plastik tabakaların tayininde kullanılır.
E 176 : Alev testi standartlarının terminolojisini içerir.
Oksijen indeksinin hesaplanması : Yüzde hacim cinsinden hesaplanan oksijen indeksi
(OI) aşağıdaki eşitliğe göre bulunur :
OI=CF+kd (2.1)
CF = Yüzde hacimdeki son oksijen konsantrasyonu
d = Yüzde hacim cinsinden kullanılan oksijen konsantrasyonları arasındaki en az bir ondalık haneye karşılık gelen aralık
k = Ölçüm faktörü
51
Çalışmada yer alan bor ve türevlerine ilişkin literatür çalışmaları şöyle özetlenebilir :
Erd vd. 1961 tarihli yayınlarında, ilk defa 1909 yılında jeolog Dr. Levi F. Noble
tarafından keşfedilerek adını alan Nobleit (CaO·3B2O3·4H2O) mineralinin dünyada
bulunduğu yataklar, sentetik üretimi, karakteristik özellikleri ve kristal yapısı hakkında
geniş bir çalışma sunmuşlardır. Bu yayın doğrultusunda, Nobleit’in dünyada sadece
Kaliforniya’nın Death Valley bölgesinde bulunan, Tunellit minerali ile anolog
(SrO·3B2O3·4H2O) bir mineral olduğu vurgulanmıştır. Doğal ve sentetik Nobleit ürünü
X-ışını kırınım spektroskopisi (XRD) ile karakterize edilmiştir. Daha sonra titrimetrik,
termal, optik, fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenmiştir.
Literatürde Nobleit minerali ile ilgili parça parça bilgilere ulaşılsa da, Erd’in bu
çalışmasından daha kapsamlı bir başka çalışmaya rastlanmamıştır.
Bengelsdorf ve Woods (1966) çalışmalarında organoboron bileşiklerini süngerlerde alev
geciktirici malzeme olarak kullanmış; borik asit ve gliserolden oluşan gliseril borat
bileşimininin, ASTM D 635-531 standardına göre gerçekleştirilen alev dayanım
testlerinde yanma esnasında süngere kendiliğinden sönümlenebilme özelliği
kazandırdığını bulmuşlardır.
Von Bonin (1991) US 5034056 kodlu pantent çalışmasında, aleve karşı dirençli
malzeme üretiminde kullanılan Al(OH)3’e, doğal ya da sentetik kalsiyum borat mineral
veya ürünlerinin ilave edilmesinin alev geciktirici etkiyi arttırdığını ifade etmiştir. Bu
duruma göre kullanılabilen uygun kalsiyum borat türleri, Kolemanit, Nobleit, Fabianit,
Goverit, Pandermit, Meyerhoferit, İnyoit vb’dir. Çalışmaya göre kalsiyum borat türünün
yanı sıra karışımda %35-%60 aralığında Al(OH)3 varlığının alev geciktirici olarak ideal
sonuç vereceği belirtilmiştir.
Jun vd.’nin (1997) çalışmalarında CaO, H3BO3 ve H2O’dan yola çıkarak, Nobleit ve
Goverit’in de içlerinde bulunduğu beş farklı kalsiyum boratın sentezini
gerçekleştirmişlerdir. Termokimyasal çalışmalarından yola çıkarak, reaksiyona giren
52
reaktiflerin stokiyometrileri hakkında bir genellemeye varmışlarıdır. Ardından
kalorimetrik deneylerin gerçekleştirilmesiyle Sentetik Nobleit ve Goverit örneklerinin
molar standart oluşum entalpilerini sırasıyla -5819.09±4.92 kJ/mol ve 6096.38±4.92
kJ/mol olarak tayin etmişlerdir.
Costa vd. (1997) yaptıkları çalışmada fenol kaynağı olarak kullanılan üç farklı
molekülden yola çıkarak elde edilen, fenol formaldehit (PH-F), m-kresol formaldehit
(MC-F) ve p-kresol formaldehit (PC-F) tipi ticari novalak reçine ürünleri ile bu
ürünlerin laboratuar ortamında üretilmesiyle elde edilen sentetik formlarının termal
(TGA-DTA) ve spektroskopik (FT-IR) karakterizasyonlarını gerçekleştirmişlerdir.
Termogravimetrik analizler sonucunda, farklı fenol türlerinden yola çıkılarak
sentezlenen Novolak tipi reçinler arasında, çapraz bağlı olsun ya da olmasın, fenol
formaldehit (PH-F) türü reçinenin en kararlı yapıya sahip olduğu, p-kresol formaldehit
(PC-F) türü reçinenin ise en düşük termal kararlılıktaki Novalak reçine örneği olduğu
tayin edilmiştir.
Yine Jun vd. (1998), yapısında kristal su bulunduran çeşitli lityum boratları
termokimyasal olarak incelemiş ve standart molar oluşum entalpilerini tayin etmişlerdir.
Kalorimetrik deneyler sonucunda reaktiflerin molar entalpi değerlerine göre reaksiyon
oluşum entalpisini tayin ederek türettikleri eşitlikle, monoborattan hekzaborata
anyonuna kadar Nobleit ve Goverit dahil olmak üzere yine birçok hidratlı borat
yapısının oluşum entalpilerini hesaplayabildiklerini görmüşlerdir.
Gao vd. (1999), resol türü fenol formaldehit reçine sentezini borik asit varlığında
gerçekleştirmiş ve bor kaynağının reçineye alev geciktirici etkisini limit oksijen indeks
tayini ile incelemişlerdir. Termal (TGA) ve spektroskopik (FT-IR) karakterizasyonların
yanı sıra borik asit içeren fenol formaldehit reçinenin mekanik ve elektriksel özellikleri
araştırılmıştır. Bunun sonucunda bor katkılı reçinenin daha üstün mekanik ve elektriksel
özelliklere sahip olduğu tespit edilmiştir.
53
Zhihong ve Mancheng (2003), yürüttükleri çalışmada bir hekzaborat olan
MgO·3B2O3·3,5H2O molekülünü sentezlemiş ardından termokimyasal olarak
incelemişlerdir. Sentez, Mg tuzu, H3BO3 ve H2O reaktiflerinin reaktörde üç gün süren
reaksiyonu sonucunda gerçekleştirmiştir. Zhihong ve Mancheng kalorimetrik
çalışmaların yanı sıra örneğe dair alınan FT-IR ve Raman spektrumlarına göre,
MgO·3B2O3·3,5H2O yapısının kendi benzeri olan farklı kristal su içeren örneklerden
[MgO·3B2O3·nH2O (n=7.5,7,6.5)] daha çok Nobleit (CaO·3B2O3·4H2O) yapısına
benzediğini ifade etmişlerdir.
Martin vd.’nin (2006) yapmış oldukları bir çalışmada, bor türevi içeren novalak türü
fenol formaldehit reçinenin alev geciktirici etkinliği incelenmiştir. Ürün, Novalak ve
bis(benzo-1,3,2-dioksaboranil) oksit ve bis (4,4,5,5-tetrametil-1,3,2-dioksaboranil)
oksitten elde edilmiştir. Karakterizasyon, H-NMR, C-NMR, TGA ve LOI ile
gerçekleştirilmiştir. Boş Novalak’a göre bor bileşiği ile modifiye edilmiş reçinenin limit
oksijen indeks (LOI) değerinin %24,6’dan %38,2’e yükseldiği, dolayısıyla alev
geciktirici etkinliğin arttığı, reçinenin daha dayanıklı hale geldiği tespit edilmiştir.
Huang vd. (2009), kalsiyum hekzaborat (Nobleit) ve metalik Mg’den yola çıkarak
yüksek erime noktası, yüksek kimyasal kararlılık, direnç ve elektronik işlevsellik gibi
birçok üstün özelliğe sahip olan toz CaB6 sentezini gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada
Nobleit türü kalsiyum borat, Ca(OH)2, H3BO3 ve H2O’nun 120ºC’de 3 saatlik
reaksiyonu sonucunda üretilmiştir. DSC termal analizi ile Nobleit yapısındaki 4 mol su,
titrimetrik analizler ile de %B2O3 ve %CaO miktarları tayin edilmiştir. CaB6 üretiminde
bor ve kalsiyum kaynağı olarak bir hekzaborat türü olan Nobleit’in seçilme nedeni, B4C
ya da B2O3’e göre daha düşük maliyet, daha az enerji tüketimi ve daha saf ürün elde
edebilme imkanı sunmasıdır.
Zhang vd. (2010) yaptıkları bir çalışmada, polimerik fiber üretiminde kullanılan hızlı
soğutma tekniğinden yararlanılarak, eriyik haldeki Novalak tipi polimerik reçine ile
borik asit, asit katalizörlüğünde formaldehit ile kürleme reaksiyonuna tabi tutulmuş;
54
böylece bor içeren fenolik fiber yapıları sentezlenmiştir. Yapıda oluşan B-O bağları,
metilen köprülerinin karbonile dönüşümüne imkan vererek, ürüne kararlılık sağlamıştır.
55
3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Kullanılan Kimyasallar Deneysel çalışmalarda reatiflere ekstra bir saflaştırma işlemi uygulamaksızın, kalsiyum
borat elde etmek üzere CaO (CaCO3’ın bozunmasından elde edilmiştir), Ca(OH)2
(Merck), H3BO3 (Merck) ve ~18.3 MΩcm dirence sahip (Human Power 1+) ultra saf su
kullanılmıştır. Sentez ürünlerinin titrimetrik olarak karakterizasyonunda %99’luk
etilendiamintetraasetik asit dihidratlı disodyum tuzu-EDTA (Sigma), D-Mannitol
(Merck), NaOH (Merck), HCl (Reidel-de Haën) ile birlikte Eriochrome black-T
(Merck), metil kırmızısı (BDH) ve fenolftalein (Reidel-de Haën) indikatörleri
kullanılmıştır. Elde edilen ürünlerin saflaştırılmasında ise aseton (Reidel-de Haën) ve
etil alkol (Reidel-de Haën) görev almıştır. Novalak türü fenolik reçine sentezi için
%37’lik formaldehit (Merck), fenol (Sigma-Aldrich) ve H2SO4 (Fluka) kullanımı uygun
görülmüştür.
3.2 Kalsiyum Boratların Sentezi
Ca(OH)2 ya da CaCO3, H3BO3 ve H2O ‘nun farklı oranlarda karıştırılmaları ile 70oC ve
100oC arası değişen sıcaklık değerlerinde, 3 saatlik reaksiyon sonucunda EX-1, EX-3,
AX-05, AZ-05 ve AZ-07 kodlu kalsiyum borat örnekleri sentezlenmiştir. Farklı
sıcaklık, süre ve mol oranlarına göre belirlenen sentez şartları çizelge 3.1’de
sunulmuştur.
Ürünler reaksiyon bitiminde süzülerek ve saf su ile yıkanmıştır. AX-05, AZ-05 ve AZ-
07 kodlu numuneler yıkanma işleminin ardından 4 gün süreyle açık havada kurutulmuş;
EX-1 ve EX-3 kodlu örnekler ise 2 saat açık havada kurutulduktan sonra 4 gün süreyle
60ºC’de etüvde kurumaya bırakılmıştır.
56
Çizelge 3.1 USA Patent 5785939’dan yola çıkılarak elde edilen modifiye metot kalsiyum borat ürünlerinin sentez şartları
NUMUNE
KODU
SICAKLIK
(ºC)
Ca(OH)2:H3BO3
(mol)
H3BO3:H2O
(mol)
Reaksiyon
Süresi
(saat)
EX – 1 100 0,13:1 0,33:1 3
EX – 3 100 0,13:1a 0,33:1 3
AX – 05 90 0,52:1 0,09:1 3
AZ – 05 90 0,52:1 0,30:1 3
AZ – 07 90 0,18:1 0,30:1 3
aCaO kaynağı, CaCO3’tır.
İkinci sentez metoduna göre elde edilen N-1, N-1-4, N-1-20, N-1-CO3 ve N-1-80 kodlu
numunelerin sıcaklık, süre, karıştırma hızı ve CaO kaynağındaki değişimlere göre
belirlenerek alınan oranları Çizelge 3.2’de verilmiştir. CaO kaynağı CaCO3’ın
gravimetri fırınında 950ºC’de 3 saat süren bozunma reaksiyonu sonucu elde edilmiştir
(Zhihiong 2005). Sentez ürünleri reaksiyon bitiminde sırasıyla saf su, aseton ve metil
alkol ile yıkanıp vakum pompası yardımıyla süzülmüştür. Ardından ürün 1 saat kadar
açık havada bekletildikten sonra yaklaşık 70°C‘de 5 gün süreyle etüvde kurutulmuştur.
N-1 kodlu ilk sentez ürünün de Nobleit türü kalsiyum borat eldesinin ardından metot
üzerinde çeşitli parametreler değiştirilerek modifiye ürünler elde edilmiştir. Değişen
parametrelere göre oluşturulan sentez şartları Çizelge 3.2’de verilmiştir.
57
Çizelge 3.2 Alev geciktirici özellikleri incelenen kalsiyum borat numunelerinin elde edildiği sentez şartları
Numune
Kodu
Sıcaklık
(ºC)
Reaksiyon
Süresi
(Saat)
Karıştırma
Hızı
(rpm)
CaO
(mol)
H3BO3
(mol)
H2O
(mol)
N – 1 48 30 500 0,03 0,16 1,39
N -1- 4 48 30 1000 0,03 0,16 1,39
N -1- 20 48 20 500 0,03 0,16 1,39
N -1-CO3 48 30 500 *CaCO3
0,016
0,16 1,39
N -1- 80 80 30 500 0,03 0,16 1,39 *CaO kaynağı, CaCO3’tır.
3.3 Kalsiyum Boratların XRD Spektroskopisi ile Karakterizasyonu
Sentezlenen kalsiyum borat numunelerinin XRD analizleri, ETİ Maden İşletmeleri
laboratuvarında Rigaku D-Max–2200 ULTIMAN+/PC marka XRD cihazı ile
gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sonucunda N-1, N-1-4, N-1-20, N-1-CO3 ve N-1-80 kodlu
sentetik numuneler kalsiyum borat olarak karakterize edilmiştir (Erd 1961).
3.4 Kalsiyum Boratların İnfrared (IR) Spektroskopisi ile Karakterizasyonu
Sentezlenen kalsiyum borat bileşiklerinin karakterizasyonunda infrared spektroskopisi
(FT-IR) de kullanılmıştır. Bu analizlerde Harrick marka ATR (attenuated total
reflectance/azaltılmış toplam yansıma) aksesuarı eşliğinde Bruker-Tensor 27 marka FT-
58
IR cihazından yararlanılmıştır. Deneyler, DTGS (Deuterated triglycine sulfate
/döteryumlanmış triglisin sülfat) dedektör ve Ge (Germanyum) kristal kullanılarak oda
sıcaklığında yapılmıştır.
Bu amaçla sentezlenen bileşiklerin 4000-600 cm-1 aralığında ve 64 tarama sayısında IR
spektrumları alınmıştır. IR analizleri sonunda sentezlenen ürünlere karakteristik özellik
kazandıran grup ya da yapılar tespit edilip incelenmiştir. Kalsiyum borat yapısındaki
karakteristik bor-oksijen, bor-oksjen-hidrojen bağları ve kristalize suya ait O-H bağı ile
birlikte H-O-H bağları tespit edilerek yorumlanmıştır.
3.5 Kalsiyum Boratların Raman Spektroskopisi ile Karakterizasyonu
Sentezlenen Nobleit ürünlerinin bir diğer spektroskopik karakterizasyonu Nicolet
Almega Dispersive Raman Spektrometresi, 785 nm laser, 50x objective kullanılarak
gerçekleştirilmiştir. Sentez ürünlerinin Nobleit olması nedeniyle, N-1-80 hariç, sadece
farklılığı görmek açısından iki Nobleit (N-1 ve N-1-CO3) ve N-1-80 örneğine ait Raman
spektrumları alınmış ve bu analizler sonunda sentezlenen ürünlere karakteristik özellik
kazandıran grup ya da yapılar tespit edilip incelenmiştir. Kalsiyum borat yapısındaki
karakteristik bor-oksijen, Ca-oksijen ve hekzaborat anyonuna ait sırasıyla B(3)-O, B(4)-
O, Ca-O ve [B6O7(OH)6 2-] titreşim bantları yorumlanmıştır (Smith 2005).
3.6 Kalsiyum Boratların TGA-DTA ile Termal Analizleri
Proje kapsamında, alev geciktirici etkileri incelenecek olan kalsiyum borat
numunelerinin termal analizleri SHIMADZU marka Thermal Analyzer TA-60 WS /
DTG-60 H Simultaneous DTA-TG Apparatus cihazı ile gerçekleştirilmiştir. Deney azot
atmosferinde, 20 cm3⋅dak-1 gaz akış hızı ve 10°C dak-1 ısıtma hızı ile platin hücre içinde
yapılmıştır. İncelenen termogramlar sonucunda kristal örgü yapısındaki su
moleküllerinin yapıdan ayrıldığı sıcaklık ve enerji değerleri tespit edilmiştir
(Termogramlarda yer alana kırmızı eğri TGA analizini, mavi eğri ise DTA analizini
simgelemektedir) (Erd 1961 ve Huang 2009).
59
3.7 Kalsiyum Borat Numunelerinde B2O3 Miktarının Titrimetik Tayini
CaO (veya CaCO3), H3BO3 ve H2O‘nun farklı oranlarda karıştırılmaları sonucu 48oC ve
80oC sıcaklıklarda sentezlenen kalsiyum borat numunelerinde B2O3 miktar tayini,
boratların kimyasal formüllerinin tespit edilebilmesinde kullanılmak üzere yapılmıştır.
Çeşitli parametrelerin değiştirilmesi suretiyle elde edilen numuneler, yaklaşık 70°C’de
etüvde birkaç gün kurutulmuş ve otomatik titratör yardımıyla B2O3 yüzdesinin
hesaplanması için aşağıdaki işlemlere tabi tutulmuştur (Köklü 2003 ve Çakal 2004).
1. Kalsiyum borat numunelerinden 0,5 gram civarında 0,1 mg hassasiyetle tartılmıştır.
2. Human Power 1+ cihazından elde edilen ultra saf su ile 50 mL hacme seyreltilmiş ve
üzerine 5 mL der. HCl (Riedel) ilave edilmiştir. Böylece numunenin tam çözünmesi
sağlanmıştır.
3. Çözelti, manyetik karıştırıcıda kaynama sıcaklığına kadar ısıtılmıştır. Sıcak çözelti 1
M’lık NaOH (Riedel) ile metil kırmızısı indikatörü (Merck) eşliğinde
nötralleştirilmiştir. Bütün çözeltilerin pH’ları bir pH-metre (Orion 3 Star) ile kontrol
edilmiştir.
4. Oda sıcaklığına kadar soğutulmuş çözeltiye 10 g mannitol (Merck) ilave edilmiştir.
Mannitolün çözünmesinden sonra çözelti, KEM EBU 610-20B marka otomatik titratör
yardımıyla 1,000 mol/L’lik NaOH çözeltisi (Merck) ile titre edilmiştir. Titrasyonun
sonucu her ne kadar otomatik olarak elde edilse de dönüm noktasının gözle takibi için
titrasyon öncesi çözeltiye fenolftalein (Merck) indikatörü de ilave edilmiştir.
5. Titrasyon sonucu harcanan NaOH çözeltisinin hacmi belirlenerek numunelerdeki
borat miktarları aşağıdaki formülden yüzde olarak tespit edilmiştir. S değeri sodyum
hidroksitin hacmi (mL) olmak üzere 3,481 değeri 1,000 M sodyum hidroksite eşdeğer
borat miktarı, m ise numune kütlesidir (g). M, NaOH çözeltisinin molaritesidir (burada
1,000 M) (Köklü 2003).
60
% B2O3 = m
MS 481,3×× (3.1)
Deneyler üçer kez yapılarak metodun ve cihaz kullanımının tekrarlanabilirliği hakkında
bilgi sahibi olunmuştur.
3.8 Kalsiyum Borat Numunelerinde CaO Miktarının Titrimetrik Tayini
Kalsiyum borat numunelerinde CaO tayini B2O3 tayininde olduğu gibi titrimetrik olarak
yapılmıştır. Ca2+ iyonu, tampon çözelti ortamında, EDTA (Na2H2Y·2H2O) ile
kompleksleşme titrasyonu sonucu tayin edilmiştir. Bu amaçla titrasyonda kullanılacak
olan reaktiflerin hazırlanması ve titrasyon aşaması şu şekilde gerçekleştirilmiştir:
1. EDTA çözeltisinin hazırlanması: İlk önce Na2H2Y·2H2O primer standart maddesi
içinde bulundurabileceği nemin uzaklaştırılması için 2 saat kadar 80ºC’de etüvde
tutulmuş ardından desikatöre alınarak nem çekici varlığında soğutulmuştur. Daha sonra
7,4448 g primer standart EDTA tartılıp oda sıcaklığında balon joje içinde 1000 mL’ye
tamamlanmasıyla 0,0200 M titrant hazırlanmıştır.
2. İndikatör çözeltisinin hazırlanması: 0,3 g Eriochorome Black-T (EBT) 50 mL
metanol içerisinde çözülerek indikatör çözeltisi hazırlanmıştır.
3. Tampon çözelti hazırlanması: 560 mL derişik NH3 içerisinde 67 g NH4Cl’ün
çözülmesiyle balon jojede hacim 1 litreye tamamlanmıştır.
4. Daha sonra kalsiyum içeren üründen 0,5 g alınarak yaklaşık 100 mL saf suda
çözülmüştür. Nobleitin suda tamamen çözünmesini sağlamak amacıyla ortama birkaç
damla HCl de ilave edilmiştir.
5. Numune çözeltisinden 50 mL alınarak 250 mL’lik bir erlen içerisine konulmuş,
üzerinde bazik NH3/ NH4Cl tampon çözeltisinden, Ca2+ tayini için EBT
indikatörlüğünde EDTA titrasyonuna uygun olan pH=10 değeri sağlanana kadar ilave
edilmiştir.
61
6. Harcanan mL EDTA değerinden aşağıdaki eşitlik kullanılarak CaO miktarı
hesaplanmıştır. Hesaplamalarda kullanılan eşitlik aşağıdaki gibidir:
%CaO = m
VM ××6,5 (3.2)
Yukarıdaki eşitliğe göre 5,6 değeri milimolgram EDTA’ya karşılık gelen Ca2+ iyon
derişiminden yola çıkılarak sitokiyometrik olarak bulunan CaO miktarına karşılık
gelmektedir. M değeri kullanılan EDTA’nın molaritesi (M), V değeri titrasyonda
harcanan EDTA hacmi (mL) ve m değeri de numune kütlesidir (g) (Gürhan 2005, Ayar
2007).
3.9 Novalak (Fenol-formaldehit) Polimerinin Sentezi
Şekil 3.1 Novalak tipi fenol-formaldehit reçine üretim deney düzeneği
Bir fenol-formaldehit türevi olan novalak termoset polimer reçinesi, şekil 3.1’de
görülen düzenekte geri soğutucu altında sentezlenmiştir. Novalak üretimi için
endüstriyel üretimin aksine (fenol/formaldehit oranı 0,6-0,8) fenol/formaldehit oranı 1,0
alınarak deney asidik ortamda gerçekleştirilmiştir. Gerekli hesaplamalar sonucunda ilk
62
olarak 8 mL %37’lik formaldehit reaksiyon balonuna konulmuş ve üzerine 5 damla
derişik H2SO4 eklenerek sıcaklık 45 ºC’ye gelene kadar karıştırılmıştır. Ardından 10 g
fenol yavaş yavaş reaksiyon ortamına ilave edilerek sıcaklık 65±2ºC’ye getirilmiştir.
Reaksiyon bu sıcaklık değerinde yaklaşık 15 dakika kadar sürekli karıştırılmak suretiyle
kendi haline bırakılmıştır. Bulanık viskoz karışım reaksiyon tamamlandıktan sonra
beyaz renkte belli bir kıvama gelmiş ve hızlı bir şekilde reaksiyon balonundan alınarak,
yüzeyi önceden silikonlanmış bir kalıba dökülmüştür. Hemen sertleşen reçine birkaç
gün açık havada kurumaya bırakılmış son olarak kalıptan çıkarılarak alev geciktiricilik
testlerine tabi tutulmuştur.
3.10 Nobleit İçeren Novalak (fenol-formaldehit) Polimerinin Sentezi
Nobleit içeren novalak reçine sentezi de yukarıdaki düzenekte aynı şarlar altında
gerçekleştirilmiştir. Buna göre yine 8 mL %37’lik formaldehit reaksiyon balonuna
konulmuş ve üzerine 5 damla derişik H2SO4 eklenerek sıcaklık 45 ºC’ye gelene kadar
karışmaya bırakılmıştır. Ardından 10 g fenol reaksiyon ortamına ilave edilerek sıcaklık
65±2 ºC’ye getirilmiştir. Karışımın biraz viskoz hale gelmesiyle birlikte 0,8 g Nobleit
ürünü yavaş yavaş ortama eklenmiştir. Homojen bir karışım sağlanmasının ardından
süre tutulmuştur. Reaksiyon tamamlanınca kalsiyum borat içeren kirli beyaz renkte
novalak ürünü balondan alınarak yüzeyi önceden silikonlanmış kalıba dökülmüş ve
birkaç gün kurumaya bırakılmıştır. Kalıptan çıkartılan sert plastik numune, alev testine
tabi tutularak reçinedeki Nobleit içeriğinin etkinliği incelenmiştir.
Nobleit ile novalak polimerinin reaksiyonu sonucunda literatüre dayanılarak oluşturulan
tahmini yapı (Martin 2006) şekil 3.2’de sunulmuştur.
63
BO
BO
B
O
OO
O
O
BO
OOB
BO
OO
Ca2+
OH
n +
O OH
B
OB
O
BOO
O
O
OB
OO
OB
BO
O
O
Ca2+
m n-m
Novalak Nobleitin CaB6O10 Nobleit içeren Yapısı Novalak Yapısı
Şekil 3.2 Bor içeren novalak polimerinin birim yapısı
3.11 Ahşap Koruyucu Yüksek Sıcaklık Boya Üretimi
Ahşap yüzeylerine aleve karşı dayanıklılık kazandırmak amacıyla sentezlenen yüksek
sıcaklık boyası 6 g silikon, 1,8 g talk pudrası, 2,4 g ksilenin homojen olarak
karıştırılmasıyla elde edilmiştir.
3.12 Nobleit Pigmenti İçeren Ahşap Koruyucu Yüksek Sıcaklık Boya Üretimi
Nobleit içeren ahşap yüzeyi koruyucu yüksek sıcaklık boya üretimi kısım 3.11’de ifade
edildiği gibi 6 g silikon (bağlayıcı malzeme), 1,8 g talk pudrası (kıvamlaştırıcı
malzeme), 2,4 g ksilene (sıvılaştırıcı malzeme) toplam karışımın %15’ine karşılık gelen
1,8 g Nobleit (pigment) ilave edilerek (piyasada sentetik boya üretimine göre pigmen
girdisi %10-%20 arasındadır, Ayar 2007) homojen bir karışımın sağlanmasının
ardından ürün elde edilmiştir. Buna göre ilk önce talk pudra ve Nobleit pigmenti havan
içerisinde iyice öğütülerek karıştırılmıştır. Ardından karışıma silikon ilave edilmiş; son
olarak da ksilen eklenerek homojen karışım elde edildiğinde üretim tamamlanmıştır.
Belirli boyutlarda kesilmiş olan ahşap ürünleri, elde edilen boya ile üç kat boyanarak
kurumaya bırakılmıştır. Son olarak Nobleit içeren yüksek sıcaklık boyası ile yüzeyi
64
kaplanmış olan numuneler LOI testine tabi tutularak, pigmentin boya içerisindeki alev
geciktirici etkinliği incelenmiştir.
3.13 Sünger (poliüretan) Sentezi
Sünger malzeme üretimi İŞBİR Sünger A.Ş. (İstanbul Yolu 17. km Ankara)
laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir. İzosiyonat ve poliol türevi petrol malzemesinden
yola çıkılarak sentezlenen sünger (poliüretan), firmanın kendisine ait ‘kutu modeli
sünger üretim prosesi’ne göre üretilmiştir. 11,5 cc’lik kutu hacmi içerisinde 15-60
dansite aralığında değişen yoğunluklarda ürün elde edilmektedir. Bu çalışmada firmanın
alev geciktirici malzeme katkılı sünger üretimi için daha önceden belirlemiş olduğu
optimum yoğunluk 26 dansite olarak seçilmiş ve uygulamaya geçilmiştir.
3.14 Nobleit İçeren Sünger Üretimi
Nobleit içeren sünger üretimi de Kısım 3.13’te ifade edilen üretime göre
gerçekleştirilmiştir. Bu prosese göre 11,5 cc’lik kutu hacmi içerisinde 1,6 cc’lik bir
hacme karşılık gelen ve kütlece üretimdeki malzeme miktarının ortalama %6’lık kısmını
oluşturan alev geciktirici ürünün (Nobleit) polimerleşme başlamadan önce ortama ilave
edilmesiyle Nobleit içeren sünger üretimi yapılmıştır. Elde edilen ürün ASTM 3574,
ISO 1798, FMVSS 302, ve ASTM 2863 standartlarına uygun olarak karakterizasyon ve
iki ayrı alev geciktirici malzeme testine tabi tutulmuştur. Noleit içeren sünger ürünü
gerek İŞBİR Sünger firmasındaki FMSS 302 standardına göre, gerekse Gazi
Üniversitesi Kimya Mühendisliği laboratuvarlarında ASTM D 2863 standardına göre
gerçekleştirilen alev geciktirici malzeme LOI testini geçememiştir.
65
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Sentezlenen dokuz kalsiyum borat numunesi Kısım 3.2’de açıklananan sentez
metotlarına göre elde edilmiş, yapılan analizler sonucunda N-1, N-1-4, N-1-20 ve N-1-
CO3 kodlu ürünler amaçlandığı üzere sentetik Nobleit türü kalsiyum borat olarak tespit
edilmiştir. EX-1, EX-3, AX-05, AZ-05 ve AZ-07 kodlu örnekler ise çeşitli kalsiyum
borat türlerinin karışımı olarak bulunmuştur. Örneklerin titrimetrik, XRD, IR, Raman ve
termal analizleri (TGA/DTA) sonucunda gerçekleştirilen karakterizasyonları ilgili
kısımlarda açıklanmıştır.
4.1 Kalsiyum Boratların XRD Spektroskopisi ile Karakterizasyonu
Sentezlenen örneklerden Nobleit türü kalsiyum borata ait orjinal metoda uygun olarak
elde edilen N-1 kodlu numune ve modifiye metotlarla üretilen N-1-4, N-1-20 ve N-1-
CO3 kodlu numunelerin hem cihaz arşivine hem de litaratüre uygun olarak XRD’deki
karakteristik d-düzlemler arası uzaklık (Å) ve 2-teta (deg) değerleri, yapısal formülü
CaO·3B2O3·4H2O (veya CaB6O9(OH)2·3H2O) olan doğal Nobleit minerali ile uyumlu
bulunmuştur. Bu türün dışında kalan Goverit, Hekzahidraborit, Fabianit gibi çeşitli
kalsiyum boratların tespit edildiği diğer örneklere ait XRD spektrumları da incelemeye
alınmış; tek bir ürünün gözlendiği hekzahidraborit yapısı için de (AZ-05 kodlu ürün)
XRD’deki karakteristik d-düzlemler arası uzaklık (Å) tayin edilerek literatürle
karşılaştırılmıştır. Sentezlenen ürünlerin XRD spektrumları şekil 4.1-4.12’de verilmiştir.
66
Şekil 4.1 N–1 kodlu numunenin XRD spektrumu
67
Şekil 4.2 N-1-4 kodlu numunenin XRD spektrumu
68
Şekil 4.3 N-1-20 kodlu numunenin XRD spektrumu
69
Şekil 4.4 N-1-CO3 kodlu numunenin XRD spektrumu
70
Şekil 4.5 N-1-80 kodlu numunenin XRD spektrumu
71
Şekil 4.6 EX–1 kodlu numunenin XRD spektrumu
72
Şekil 4.7 EX-3 kodlu numunenin XRD spektrumu
73
Şekil 4.8 AX–05 kodlu numunenin XRD spektrumu
74
Şekil 4.9 AZ–05 kodlu numunenin XRD spektrumu
75
Şekil 4.10 AZ–07 kodlu numunenin XRD spektrumu
76
XRD sonuçlarına göre spektrumlar incelendiğinde başta N-1 kodlu numune başta olmak
üzere, bu sentez metotu (Erd 1961) üzerinde çeşitli parametrelerin değiştirilmesiyle elde
edilen N-1-4, N-1-20 ve N-1-CO3 kodlu örnekler de (N-1-80 kodlu örnek hariç) Nobleit
türü kalsiyum borat olarak tespit edilmiştir. İlk ve temel karakterizasyon metodu olan
XRD spektroskopisi incelemelerine göre sentez ürünlerinin türleri çizelge 4.1‘de
verilmiştir.
Çizelge 4.1 Numune analizlerinde elde edilen kalsiyum borat türleri
Num
une
Kod
u
Kalsiyum borat Türü ve Diğer içerikler
Nob
leit
B
or O
ksit
(B2O
3)
Kal
sit
CaC
O3
Fab
iani
t N-1 X
N-1-4 X
N-1-20 X
N-1-CO3 X
N-1-80 X X X
Spektrumlar incelendiğinde N-1, N-1-4, N-1-20 ve N-1-CO3 kodlu örneklerin hepsinin
saf Nobleit çıktığı, sadece pik şiddetlerinde parametrelerin değiştirilmesi sonucu
muhtemel küçük kristal yapı farklılıklarının meydana geldiği gözlenmiştir. Aynı ürüne
ait farklı yollardan elde edilen sentetik ürünlerin XRD spektrumları incelendiğinde,
Nobleit mineraline ait d ve 2-teta değerleri literatür ile uyumlu bulunmuştur. N-1-80
kodlu kalsiyum borat numunesi ise Nobleit olarak gözlenememiş, B2O3 ve CaCO3
kirliliğiyle birlikte Fabianit [CaB3O5(OH)] mineraline (Fleischer 1963, Weir 1966,
Pillonen 2005) benzer bir spektrum vermiştir.
77
Modifiye metotlarla elde edilen Nobleit numunelerinin XRD spektrumları temelde
aynıdır. Gözlenen pik şiddetlerindeki önemsiz bazı farklılıklar, analizde incelenen
numune miktarından, sentez esnasında oluşan hekzaborat anyonunun (polianyon) halka
yapısı içindeki etkileşimlerinden kaynaklanabilmektedir. Ancak XRD
spektrumlarındaki ufak farklılıklar, değiştirilen parametrelerin elde edilen ürün
özelliğine etkisi dolayısıyladır. Spektrumların Nobleit ürününe ulaşılsa da daha
kristalize ya da daha amorf bir örneğe ait gibi görünmesinin nedeni ise ürün sentezinin
ardından üç basamaklı yıkama, süzme ve kurutma işlemleri esnasındaki kristallendirme
aşamaları olabilir. Ürününün sulu fazdan alınan çamur hali vakum pompasında
süzüldükten sonra oda sıcaklığında açık havada kurutulmuştur. Gerek bu kurutma
gerekse yıkama işlemi sırasında kullanılan su ve organik çözücülerden ürünü
uzaklaştırma çalışmaları kristallenme farklılıklarına yol açabilir. Bu farklılıklar da XRD
spektrumunda pik şiddetlerinde ufak değişimler yaratır. Bu durum, orijinal mineral ile
uyumlu 2-teta değerlerine sahip, aynı sentetik Nobleite karşılık gelen örneklerin pik
şiddetinde çok küçük azalma ya da artışlara neden olur. Örneğin N-1-20 ürününde bir-
iki pik farklılaşması gözlenmiştir. Bunun nedeni ürünün Nobleit olmasına karşın, sentez
esnasında reaksiyon süresinin daha kısa tutulmasıyla, hekzaborat polianyon halka
geometrisinde ve kristal örgü sisteminde geçici değişikliklerin meydana gelişidir. Bu
değişikliler BO4 ve BO3 gruplarının veya oksijen atomlarıyla 7 koordinasyonlu
sistemdeki metal katyonu-Ca2+ ’nin düzensiz etkileşimleri sonucunda polianyon halka
yapısına olumsuz etkileri olabilir (Lee 1977, Chen 2008). Ancak safsızlık boyutunda
herhangi bir ürünle karşılaşılmamıştır.
N-1 kodlu ana metot örneğinin modifikasyonuyla sentezlenen numunelerden N-1-4
kodlu örnek için reaksiyon karıştırma hızının 2 katına (1000 rpm) çıkarılmasıyla
sentezin daha düzenli ilerlediği, reaktiflerin daha homojen karışarak polimerik yapıyı
oluşturduğu, Nobleit ile uyumlu kristal örgüye sahip bir ürün elde edildiği XRD
spektrumundaki karakteristik piklerden açıkça gözlenmiştir. Literatürden karıştırma
hızının arttırılmasıyla homojenliğin sağlanmasının, reaktiflerin ürüne dönüşme verimini
arttırdığı ve de daha küçük partikül boyutlarında ürün eldesini sağladığı bilinmektedir
(Çakal 2004 ve Gürhan 2005). Bu durum ileriki aşamalarda alev geciktirici etkisi
78
incelenen örnekler için boya, plastik vb malzemelere daha homojen ve kolay
yayılmasını sağlaması açısından avantaj oluşturmuştur.
Yine N-1-CO3 numunesi için de başlangıç reaktifi olarak, CaCO3’ın bozunmasıyla elde
edilen CaO yerine direk CaCO3’ın kullanılmasının, metot açısından N-1 kodlu Nobleit
örneği ile karşılaştırıldığında bir olumsuzluk oluşturmadığı gözlenmiştir. Son olarak
sıcaklık parametresinin 48°C’den 80°C’e çıkarılmış olması (N-1-80 kodlu örnek)
metoda göre sentezi olumsuz etkilemiş, oluşan ürün Nobleit çıkmamıştır. Cihaz arşivi
ve literatür ile karşılaştırıldığında sentezlenen ürünün Fabianit [CaB3O5(OH)] adı
verilen bir başka hekzaborat yapısına benzer olduğu (Christ 1960) ve bunun dahilinde
B2O3 ile CaCO3 safsızlığı içerdiği tespit edilmiştir.
Bir diğer sentez metodunun (US Patent 5785939) ve bu metodun modifiye hallerinin
uygulanması ile elde edilen EX-1, EX-3, AX-05, AZ-05 ve AZ-07 kodlu diğer kalsiyum
borat ürünlerinin de XRD ile karakterizasyonu gerçekleştirilmiş; ve örneklerin çoğu
safsızlıkla birlikte kalsiyum borat karışımı olarak analiz edilmiştir. Sentez metoduna
göre EX-1 kodlu örneğin sentez şartları (Kısım 3.2) üzerinde CaO kaynağı olarak
Ca(OH)2 yerine CaCO3’ın kullanılması EX-1 kodlu örnekte görülmeyen Nobleit ürün
eldesi sağlamış ancak beraberinde safsızlarda gözlenmiştir. AX-05 kodlu örnek
sıcaklığın 100ºC yerine 90ºC seçildiği başka bir modifiye metot ürünü olup,
Hekzahidraborit türü kalsiyum borat ile birlikte safsızlık içermektedir. AZ-05 ve AZ-07
kodlu numuneler ise AX-05 örneğine ait sentez şartlarından sırasıyla H3BO3:H2O
oranının yaklaşık 3 kat arttırıldığı (AZ-05), Ca(OH)2:H3BO3 oranının ise 1/3 oranında
azaltıldığı (AZ-07) örneklerdir. Borik asit miktarındaki artış AZ-05 kodlu örnekte
Nobleit eldesini sağlamayıp Hekzahidraborit oluşumu olarak izlenmiştir. Ancak CaO
kaynağı miktarında azalmanın yapıldığı AZ-07 kodlu örnekte Nobleit eldesi,
beraberinde çeşitli safsızlık ve yan ürün oluşumuyla birlikte gerçekleşmiştir. Bu
ürünler, içerdikleri türlere göre çizelge 4.2’de verilmiştir.
79
Çizelge 4.2 XRD analizlerinde sentetik numunelerde elde edilen kalsiyum borat türleri
Num
une
Kod
u Kalsiyum borat Türü ve Diğer içerikler
Nob
leit
Fro
lovi
t
Sass
olit
Kal
sit
Gov
erit
Hid
roje
n B
orat
Port
land
it
Pent
ahid
robo
rit
Hek
zahi
drab
orit
İnyo
it
Bor
Oks
it
Kal
siyu
mbi
sbor
at
Nifo
ntov
it
Ura
lbor
it
Vim
sit
EX-1 X X X X X
EX-3 X X X X X
AX-05 X X X X X
AZ-05 X
AZ-07 X X X X X X
Doğal Nobleit minerali (Erd 1961) ve sentez sonucu elde edilen N-1 kodlu Nobleit
ürününün d ve 2–teta değerlerinin (Şekil 4.11) bir kısmı kıyaslamayı göstermek
amacıyla çizelge 4.3 ‘te verilmiştir.
CaO yerine Ca(OH)2’den yola çıkılarak farklı mol oranları ve sıcaklık değerlerinde
sentezlenen diğer kalsiyum borat ürünlerinden AZ-05 kodlu örnek Hekzahidraborit türü
kalsiyum borat olarak tayin edilmiş ve XRD spektrumu sonucunda elde edilen
karakteristik d değerleri (Şekil 4.12) literatürdeki Hekzahidraborit mineraline ait d
değerleri ile karşılaştırılmıştır. Bu kıyaslama ilişkin tablo çizelge 4.4’te sunulmuştur.
80
Çizelge 4.3 Nobleit minerali ve sentezlenen Nobleit ürününün d ve 2-teta değerlerinin karşılaştırılması
Mineral Türü
d- Değerleri (Å)
Nobleit Minerali 6.7900 5.1800 4.5800 3.0060 2.0980 1.9050
Sentezlenen Nobleit (N-1 için) 6.7790 5.1650 4.5950 3.0052 2.0880 1.9050
2-teta (2- θ) Değerleri (deg)
Nobleit Minerali 13.027 17.103 19.364 29.694 43.078 47.698
Sentezlenen Nobleit
(N-1 için)
13.090 17.190 19.310 29.700 43.250 47.698
Çizelge 4.4 Hekzahidraborit minerali ve sentezlenen AZ-05 ürününün d
değerlerinin karşılaştırılması
Mineral Türü
d- Değerleri (Å)
Hekzahidraborit Minerali 7.7300 3.3700 2.7920 2.5500 2.4690 2.2830
Sentezlenen AZ-05 Örneği 7.7270 3.3416 2.7545 2.5191 2.4626 2.2924
81
Şekil 4.11 N-1 kodlu numunenin d değerlerini gösteren XRD spektrumu
82
Şekil 4.12 AZ-05 kodlu numunenin d değerlerini gösteren XRD spektrumu
83
4.2 Kalsiyum Boratların İnfrared (IR) Spektroskopisiyle Karakterizasyonu
Sentezlenen kalsiyum borat bileşiklerinin karakterizasyonunda infrared spektroskopisi
(FT-IR) de kullanılmıştır. Bu analizlerde Harrick marka ATR (attenuated total
reflectance/azaltılmış toplam yansıma) aksesuarı eşliğinde Bruker-Tensor 27 marka FT-
IR cihazından yararlanılmıştır. Deneyler, DTGS (Deuterated triglycine sulfate
/döteryumlanmış triglisin sülfat) dedektör ve Ge (Germanyum) kristal kullanılarak oda
sıcaklığında yapılmıştır.
Nobleit, bor ve oksijen atomlarının bulunduğu 6 üyeli 3 halkanın birleşmesiyle
meydana gelen borat polianyonuna [B6O7(OH)62-] sahip, kristal su içeren bir
hekzaborattır. Karakteristik hekzaborat anyon yapısı, üç adet 3-koordinasyonlu-trigonal
(BO3), üç adet de 4-koordinasyonlu-tetrahedral (BO4) anyonun birleşmesiyle oluşur ve
düzlemler birbirine sadece hidrojen bağlarıyla bağlıdır. Sistemdeki Ca2+ katyonu ise
H2O molekülleri ve OH grupları ile koordinedir (Weir 1966, Pillonen 2005, Chen
2008). Hekzaborat anyonunu diğer borat anyonlarından ayıran en önemli özellik, diğer
borat anyonlarında oksijen atomu köşelerdeki iki bor atomu tarafından paylaşılamayıp
OH grubu oluşturmak üzere hidrojen atomuna atak yaparken; hekzaboratlardaki oksijen
atomu üç halkanın ortak elemanıdır (Şekil 4.13) (Weir 1966). Kristal su içeren
boratların infrared spektrumları susuz boratlara göre daha karmaşıktır. Bunun nedeni de
borat anyonlarının hidrasyonu ve bu anyonlar arasındaki hidrojen bağlarıdır (Weir
1966). IR spektroskopisi, karakteristik grupların tayini açısından son derece destekleyici
bir tekniktir. Bu amaçla sentezlenen bileşiklerin 4000-600 cm-1 aralığında ve 64 tarama
sayısında IR spektrumları alınmıştır. IR analizleri sonunda sentezlenen ürünlere
karakteristik özellik kazandıran grup ya da yapılar tespit edilip incelenmiştir. Kalsiyum
borat yapısındaki karakteristik bor-oksijen, bor-oksjen-hidrojen bağları ve kristalize
suya ait O-H bağı ile birlikte H-O-H bağları tespit edilerek yorumlanmıştır.
84
(a) (b) (c)
Şekil 4.13 a. Halkalı sistemde merkezde ortak kullanılan oksijen atomu b. Ca atomunun bulunduğu CaB6O10‘ın koordinasyon geometrisi c. CaB6O10’ın asimetrik birim görüntüsündeki atomik etiketleme şeması
N-1 numunesinde 3304 cm-1’de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1649 cm-1’de
görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, özellikle O-H bandı ile birlikte gözlenmesi
sentezlenen kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun varlığını işaret etmektedir. 1377
cm-1 ve 1333 cm-1 B(3)-O grubuna ait asimetrik, 977 cm-1 ve 893 cm-1 ise simetrik
eğilme bantlarıdır. 1182 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 741 cm-1
de gözlenen bant ise düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir. Ayrıca 977
cm-1’de B(4)-O tetrahedral grubuna ait karakteristik şiddetli bir bant ve 810 cm -1’de de
yine B(4)-O grubuna ait simetrik eğilme bandı gözlenmiştir (Emeléus 1982 ve
Yongzhong 2000). 700 cm-1’in altındaki bantlar, molekülün zincir yapısı hakkında bilgi
verir (Christ 1960, Weir 1966). Bu bağlamda 686 cm-1‘de görülen bant hekzaborat
anyonuna [B6O7(OH)6 2-] ait karakteristik bir banttır. (B(3)-O ile 3-koordinasyonlu
gruplar, B(4)-O ile de 4-koordinasyonlu gruplar gösterilmiştir.)
N-1-4 numunesinde 3323 cm-1’de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1658 cm-
1’de görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi
sentezlenen kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir.
1372 cm-1 ve 1333 cm-1 B(3)-O grubuna ait asimetrik, 983 cm-1 ve 891 cm-1 ise simetrik
eğilme bantlarıdır.1187 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 739cm-
1’de gözlenen bant da düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir. 983 cm-1’de
gözlenen şiddetli bant aynı zamanda B(4)-O tetrahedral grubuna ait karakteristik bir
85
bant; 804 cm-1’de gözlenen bant ise yine B(4)-O grubuna ait simetrik eğilme bandıdır
(Emeléus 1982, Yongzhong 2000). Karakteristik hekzaborat bandı ise yine 686 cm-1’de
görülmüştür.
N-1-20 numunesinde 3304 cm-1’de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1657 cm-
1’de görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi
sentezlenen kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir.
1365 cm-1 ve 1332 cm-1 B(3)-O grubuna ait asimetrik, 979 cm-1 ve 889 cm-1 ise simetrik
eğilme bantlarıdır. 1195 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 738 cm-
1’de gözlenen bant da düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir. 979 cm-1’de
gözlenen şiddetli bant aynı zamanda B(4)-O tetrahedral grubuna ait karakteristik bir
bant; 808 cm-1’de gözlenen bant ise yine B(4)-O grubuna ait simetrik eğilme bandıdır
(Emeléus 1982, Yongzhong 2000). Karakteristik hekzaborat bandı ise 687 cm-1’de
görülmüştür.
N-1-CO3 numunesinde 3223 cm-1’de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1647cm-
1’de görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi
sentezlenen kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir.
1375 cm-1 ve 1332 cm-1 B(3)-O grubuna ait asimetrik, 977 cm-1 ve 892 cm-1 ise simetrik
eğilme bantlarıdır. 1183 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 741cm-
1’de gözlenen bant da düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir. 977 cm-1’de
gözlenen şiddetli bant aynı zamanda B(4)-O tetrahedral grubuna ait karakteristik bir
bant; 810 cm-1 ve 1033 cm-1’de gözlenen bantlar ise yine B(4)-O grubuna ait sırasıyla
simetrik ve asimetrik eğilme bantlarıdır (Emeléus 1982, Yongzhong 2000).
Karakteristik hekzaborat bandı da 683 cm-1’de görülmüştür.
N-1-80 numunesinde 3203 cm-1’de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1648 cm-
1’de görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi
sentezlenen Fabianit türü kalsiyum borat (2CaO·3B2O3·H2O) örneğinde kristalize suyun
bulunduğunu işaret etmektedir. Fabianit MO:B2O3:H2O=2:3:1 biçimindeki bir borat
bileşiğidir. Hekzaboratlara benzer 6 üyeli bor-oksijen halkaları içerir. Yapıda
86
hekzaboratlardan farklı olarak 1 adet BO3 ve 2 adet de BO4 grubu bulunur. Bu halka
sisteminde oksijen atomu hekzaboratlardaki gibi halkanın ortak elemanı değildir. İki bor
atomu tarafından paylaşılamaz ve –OH grubu oluşturmak üzere hidrojen atomuna atak
yapar (Christ 1960, Weir 1966). Bu bağlamda yapı incelendiğinde 1411 cm-1 ve 1355
cm-1 B(3)-O grubuna ait asimetrik, 962 cm-1 ve 906 cm-1 ise simetrik eğilme bantları
gözlenmiştir. 1258 cm-1 deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 811 cm-1 ve
1021 cm-1’de gözlenen bantlar yine B(4)-O grubuna ait sırasıyla simetrik ve asimetrik
eğilme bantlarıdır (Emeléus 1982, Yongzhong 2000). 764 cm-1’de gözlenen bant da
düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir. Hekzaborat anyon bandı Nobleit
örneklerine göre 666 cm-1’de zayıf bir bant olarak gözlenmiştir.
Goverit türü kalsiyum borat ile birlikte yan ürün ve safsızlık içeren EX–1 numunesinde
3205 cm -1 de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1627 cm-1 de görülen bant H-O-
H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi sentezlenen kalsiyum borat
örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir. 1407 ve 1350 cm-1’de
asimetrik, 962 ve 907 cm-1’de simetrik olmak üzere B(3)-O grubuna ait eğilme bantları
gözlenmiştir. 1197 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 759 cm-1’de
gözlenen bant da düzlem dışı B(3)-O eğilmesine karşılık gelmektedir.
Sasızlıklar ya da yan ürünlerle birlikte Nobleit ağırlı ürün eldesinin gerçekleştiği EX–3
numunesinde 3207 cm-1 de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1647 cm-1’de
görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi sentezlenen
kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir. 1371 cm-1 ve
1339 cm-1’de gözlenen pikler asimetrik B(3)-O eğilme hareketine karşılık gelirken, 892
cm-1 ve 980 cm-1’de B(3)-O gurubuna ait simetrik eğilme bantları gözlenmektedir. 980
cm-1 ayrıca karakteristik B(4)-O grubunun eğilme hareketini de simgelemektedir. 1128
cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 808 cm-1’de B(4)-O grubu
simetrik eğilme hareketi, 689 cm-1’de gözlenen bant ise karakteristik hekzaborat
anyonuna karşılık gelen titreşim hareketidir.
Kalsiyum borat türlerinin karışımı olmasıyla birlikte yapısında safsızlık da içeren AZ-
07 numunesinde 3306 cm-1 de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1646 cm-1 de
87
görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi sentezlenen
kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir. 1371 cm -1 ve
1336 cm-1’de B(3)-O asimetrik eğilme bağ hareketi, 973 cm -1 ve 891 cm-1’de ise B(3)-
O grubu simetrik bağ hareketi gözlenmiştir. 1182 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H
eğilmesine aittir. 812 cm-1’deki bant B(4)-O grubu simetrik bağ hareketini simgelerken,
973 cm-1’deki bant ise bu gruba ait karakteristik bir bağ hareketine karşılık gelmektedir.
Karakteristik hekzaborat anyon bandı 667 cm-1’de, düzlem dışı B(3)-O eğilme hareketi
ise 744 cm-1’de elde edilmiştir.
XRD ile ürün karakterizasyonunda Hekzahidraborit olarak analiz edilen AZ-05
numunesinde 3239 cm-1 de görülen geniş bant O-H gerilmesine aittir. 1660 cm-1 de
görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile birlikte gözlenmesi sentezlenen
kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu işaret etmektedir. 1372 cm-1 ve
1336 cm-1 ile 979 cm-1 ile 892 cm-1’de görülen bantlar B(3)-O grubuna ait sırasıyla
asimetrik ve simetrik eğilme bantlarıdır. 1143 cm-1’deki bant ise düzlem içi B-O-H
eğilmesine aittir. 810 cm-1'de karakteristik B(4)-O eğilme hareketi gözlenirken, 688 cm-
1'de ise hekzaborat anyonuna ait karakteristik bir bant elde edilmiştir.
AX–05 numunesinde 3200-3400 cm-1 aralığında görülen yarılmış geniş bant O-H
gerilmesine aittir. 1689 cm-1’de görülen bant H-O-H eğilmesine ait olup, O-H bandı ile
birlikte gözlenmesi sentezlenen kalsiyum borat örneğinde kristalize suyun bulunduğunu
işaret etmektedir. 1402 cm-1ve 1320 cm-1 ile 879 cm-1’de görülen bantlar B(3)-O
grubuna ait sırasıyla asimetrik ve simetrik eğilme bantlarıdır. 1182 cm-1’deki bant ise
düzlem içi B-O-H eğilmesine aittir. 698 cm-1’de hekzaborat anyonuna ait bağ hareketi
gözlenmiştir.
88
Şekil 4.14 N-1 kodlu numunenin IR spektrumu
89
Şekil 4.15 N-1-4 kodlu numunenin IR spektrumu
90
Şekil 4.16 N-1-20 kodlu numunenin IR spektrumu
91
Şekil 4.17 N-1-CO3 kodlu numunenin IR spektrumu
92
Şekil 4.18 N-1-80 kodlu numunenin IR spektrumu
93
Şekil 4.19 EX-1 kodlu numunenin IR spektrumu
94
Şekil 4.20 EX–3 kodlu numunenin IR spektrumu
95
Şekil 4.21 AZ-05 kodlu numunenin IR spektrumu
96
Şekil 4.22 AZ–07 kodlu numunenin IR spektrumu
97
Şekil 4.23 AX–05 kodlu numunenin IR spektrumu
4000
3000
2000
1000
Wav
enum
ber (
cm-1
)
0.98
0.99
1.00
Transmittance
98
Çizelge 4.5 Elde edilen Nobleit türü kalsiyum borat ürünlerinin ve Fabianit türü kalsiyum borat ürününün IR spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bantları
K
arak
teri
sti
k T
itreş
im
Mod
ları
( c
m-1
)
Ürü
n
K
odu
N-1 N-1-4 N-1-20 N-1-CO3 N-1-80
O-H gerilme bandı 3304 3323 3304 3223 3203
H-O-H eğilme bandı 1649 1658 1657 1647 1648
B(3)-O asimetrik titreşim
bandı
1377 ve
1333
1372 ve
1333
1365 ve
1332
1375 ve
1332
1411
ve
1355
B(3)-O simetrik titreşim bandı 977 ve
893
983 ve
891
979 ve
889
977 ve
892
962 ve
906
B(3)-O düzlem dışı eğilme
bandı 741 739 738 741 764
B-O-H düzlem içi eğilme
bandı 1182 1187 1195 1183 1258
B(4)-O simetrik titreşim bandı 810 804 808 810 811
Karakteristik B(4)-O bandı 977 983 979 977 1021
Karakteristik hekzaborat anyon
[B6O7(OH)6 2-] bandı
686 686 687 683 666
99
Çizelge 4.6 Elde edilen kalsiyum borat ürünlerinin IR spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bantları
K
arak
teri
stik
T
itreş
im
Mod
ları
( c
m-1
)
Ürü
n
K
odu EX-1 EX-3 AX-05 AZ-05 AZ-07
O-H gerilme bandı 3205 3207 ≈3300 3239 3306
H-O-H eğilme bandı 1627 1647 1689 1660 1646
B(3)-O asimetrik titreşim bandı 1407 ve
1350
1371 ve
1339
1402 ve
1320
1372 ve
1336
1372
ve
1336
B(3)-O simetrik titreşim bandı 962 ve
907
892 ve
980 879
979 ve
892
973 ve
891
B(3)-O düzlem dışı eğilme
bandı 759 - - 752 667
B-O-H düzlem içi eğilme bandı 1197 1190 1182 1143 1258
B(4)-O simetrik titreşim bandı 759 808 852 810 812
Karakteristik B(4)-O bandı - 980 - 979 973
Karakteristik hekzaborat anyon
[B6O7(OH)6 2-] bandı
- 689 698 688 667
4.3 Nobleit Türü Kalsiyum Boratların Raman Spektroskopisiyle Karakterizasyonu
Sentezlenen Nobleit ürünlerinin bir diğer spektroskopik karakterizasyonu Nicolet
Almega Dispersive Raman Spektrometresi, 785 nm laser, 50x objective kullanılarak
gerçekleştirilmiştir. Sentez ürünlerinin Nobleit olması nedeniyle, N-1-80 hariç, sadece
farklılığı görmek açısından iki Nobleit (N-1 ve N-1-CO3) ve N-1-80 örneği Raman
spektrumu ile incelenerek yorumlanmıştır.
100
Raman spektroskopisi, borik asit ve borat bileşiklerinin yapılarının aydınlatılmasında,
simetrileri nedeniyle karakteristik raman-aktif titreşimlere sahip olan bu yapılar için
yararlı ve güvenilir bir tekniktir (Yamauchi 2003). İnorganik gruplar ve bu gruplara ait
kristal örgü yapılarının Raman titreşimleri, 650 cm-1’in altında belirgin pikler
oluşturarak karakteristik bir parmak izi bölgesi meydana getirirler. Örgü yapısı yaklaşık
100-225 cm-1’de, metal-oksit pikleri ise yaklaşık 200-450 cm-1’de gözlenir. Sunulan
Raman spektrumlarında özellikle 200 cm-1 civarında gözlenen şiddetli pikler,
monoklinik kristal ağ yapısındaki ve psödohekzagonal istiflenmeye sahip Nobleit
mineralinin karakteristik örgü titreşimleridir (Erd 1961).
N-1 kodlu numunenin Raman sonuçlarına göre 468, 634, 748, 899 ve 1002 cm-1‘de
gözlenen pikler, xCaO.yB2O3 yapısının sentezlendiğini göstermektedir. Maniu ve
arkadaşlarının (2003), CaO.B2O3 numunelerinde Raman spektroskopisi ile yapmış
oldukları çalışmada yukarıda verilen piklerin bu tür bileşiklerde gözlendiği, ancak CaO
miktarına bağlı olarak belirtilen dalga sayısında kaymalar meydana geldiğini
belirtilmiştir. 1002 cm-1 ve 874 cm-1‘de gözlenen pikler sırasıyla asimetrik ve simetrik
B(4)-O bağ titreşimleridir. Karakteristik hekzaborat piki 634 cm-1’de gözlenmiştir
(Zhihong 2003). 748 cm-1’de gözlenen pik düzlem dışı B(3)-O eğilme hareketine
karşılık gelmektedir. Özellikle inorganik gruplar ve bu gruplara ait kristal örgü
yapılarının Raman titreşimleri, 650 cm-1’in altında belirgin pikler oluşturarak
karakteristik bir parmak izi bölgesi meydana getirirler. Örgü yapısı yaklaşık 100-225
cm-1’de, metal-oksit pikleri ise yaklaşık 200-450 cm-1’de gözlenir. Bu bağlamda
monoklinik kristal yapıya ve pseudohekzagonal istiflenmeye sahip N-1 kodlu Nobleit
örneğinde, 198 cm-1’de gözlenen şiddetli pik hekzaborat polianyonunun örgü yapısına
ait titreşime karşılık gelir. Karakteristik Ca-O (metal oksit) bağ titreşimi ise 248 cm-1’de
simetrik, 458 cm-1’de ise asimetrik olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmıştır (Smith
2005). 527 cm-1’eki pik B(3)-O/B(4)-O birlikte bağ titreşimlerini göstermektedir. 372
cm-1‘de ise B(4)-O grubuna ait bir başka bağ hareketi gözlenmiştir. 660 cm-1’de
herhangi bir pik gözlenmemesiyle birlikte 750 cm-1 civarında bir pikin varlığı,
hekzaborat anyon yapısına ait BO3 ve BO4 gruplarının her ikisinin de bulunduğunu
kanıtlamaktadır.
101
N-1-CO3 kodlu numunenin Raman sonuçlarına göre 467, 633, 748, 876 ve 1000 cm-1’de
gözlenen pikler, xCaO.yB2O3 yapısının sentezlendiğini gösteren değerler arasındadır
(Maniu 2003). 1000 ve 876 cm-1’de gözlenen pikler sırasıyla asimetrik ve simetrik B(4)-
O bağ titreşim hareketidir. Karakteristik hekzaborat piki 633 cm-1’de gözlenmiştir
(Zhihong 2003). 748 cm-1’de gözlenen pik düzlem dışı B(3)-O eğilme hareketine
karşılık gelmektedir. Yine bir Nobleit olan N-1-CO3 ürünü için ise 195 cm-1’de
gözlenen şiddetli pik hekzaborat polianyonunun örgü yapısına ait titreşime karşılık
gelir. Karakteristik Ca-O (metal oksit) bağ titreşimi de 249 cm-1’de simetrik, 463 cm-
1’de ise asimetrik olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmıştır (Emeléus 1982, Yongzhong
2000). 376 cm-1’de ise B(4)-O grubuna ait bir başka bağ titreşim hareketi gözlenmiştir.
N-1-80 kodlu numunenin Raman sonuçlarına göre xCaO.yB2O3 grubu için bir inceleme
söz konusu değildir. Fabianit yapısı [CaB3O5(OH)] hekzaborat polianyonuna benzer
BO3 ve BO4 grupları taşımaktadır ancak halka şekli biçimi ve bu trigonal ve tetragonal
grupların sayıları Nobleit türü ile aynı değildir. N-1-80 örneğinin yapısında 1 adet BO3
ve 2 adet BO4 içeren dimerik yapıda halkalar bulunmaktadır ve daha çok CaB3O5(OH)
formunda gösterilir (Christ 1960, Weir 1966). Bu bilgiler ışığında yapı incelendiğinde,
952 cm-1‘de gözlenen pik simetrik B(3)-O bağ hareketidir. 762 cm-1‘de gözlenen pik
düzlem dışı B(3)-O eğilme hareketine karşılık gelmektedir. Monoklinik kristal
yapısındaki Fabianit benzeri N-1-80 ürününde 197 cm-1’de gözlenen şiddetli pik
hekzaborat polianyonunun örgü yapısına ait titreşime karşılık gelir. Karakteristik Ca-O
(metal-oksit) bağ hareketi 252 cm-1’de simetrik, 456 cm-1’de ise asimetrik olmak üzere
iki şekilde ortaya çıkmıştır (Smith 2005). 351 ve 474 cm-1’de ise B(4)-O grubuna ait
başka bağ hareketleri gözlenmiştir.
102
Şekil 4.24 N-1 kodlu numunenin Raman spektrumu
103
Şekil 4.25 N-1-CO3 kodlu numunenin Raman spektrumu
104
Şekil 4.26 N-1-80 kodlu numunenin Raman spektrumu
105
Çizelge 4.7 Elde edilen Nobleit türü kalsiyum borat ürünlerinin ve Fabianit türü kalsiyum borat ürününün Raman spektroskopisinde gözlenen karakteristik titreşim bandları
Kar
akte
rist
ik
Titr
eşim
M
odla
rı
( cm
-1 )
Ü
rün
Kod
u
N-1 N-1-CO3 N-1-80
B(3)-O düzlem dışı eğilme bandı 748 748 762
B(4)-O asimetrik titreşim bandı 1002 1000 952
B(4)-O simetrik titreşim bandı 874 876 900
Karakteristik hekzaborat anyon
[B6O7(OH)6 2-] bandı
634 633 -
Ca-O grubuna ait asimetrik titreşim
bandı 458 463 456
Ca-O grubuna ait simetrik titreşim
bandı 248 249 252
Hekzaborat[B6O7(OH)62-
anyonunun kristal örgü yapısına ait
karakteristik titreşim bandı
198 195 197
4.4 Nobleit Türü Kalsiyum Boratların TGA-DTA ile Termal Analizi Proje kapsamında, alev geciktirici etkileri incelenecek olan kalsiyum borat
numunelerinin termal analizleri SHIMADZU marka Thermal Analyzer TA-60
WS/DTG-60 H Simultaneous DTA-TG Apparatus cihazı ile gerçekleştirilmiştir. Deney
azot atmosferinde, 20 cm3⋅dak-1 gaz akış hızı ve 10°C dak-1 ısıtma hızı ile platin hücre
içinde yapılmıştır.
Termogravimetrik analiz (TGA) ve diferansiyel termal analiz (DTA) yöntemiyle,
sentezlenen ürünlerin ısınma sonucu camsılaşmalarının ardından bu camsı yapılarının
106
ısıtmaya devam edildikçe yaklaşık 580°C’de yumuşamaya başladığı ve 610°C’de ise
tamamen eridiği literatürden bilinmektedir (Erd 1961). 30 – 900°C arasında sıcaklık
taraması ile gerçekleştirilen termal analizde sentetik Nobleit ürününün yapısındaki
kristal suyun tamamını yaklaşık 380°C’de kaybettiği gözlenmiştir. Eşzamanlı TGA-
DTA analizlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda da bu su kaybının yine yaklaşık
140°C, 260°C ve 380°C olmak üzere 3 basamakta gerçekleştiği tespit edilmiştir
(Termogramlarda yer alana kırmızı eğri TGA analizini, mavi eğri ise DTA analizini
simgelemektedir).
TGA ve DTA analizlerinde yaklaşık 3-5 mg kadar tartılan N-1 numunesi için ilk su
kaybı 145°C civarında % 4,974’lük bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem
de DTA eğrisindeki endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık
gelen su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 1 mol kadar bulunmuştur. Numunenin
ikinci su kaybı yaklaşık 257°C civarında % 14,476’lık bir kütle kaybıyla yine TG
eğrisindeki azalma ve DTA eğrisindeki ikinci endotermik pik ile gözlenmektedir. Bu
yüzde kütle kaybına karşılık gelen su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 2,5 mol
olarak bulunmuştur. Üçüncü basamakta ise numune son ve tüm su kaybı yaklaşık 374°C
civarında toplam % 22,284’lük bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de
DTA eğrisindeki son endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık
gelen su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 4 mol kadar bulunmuştur. Yani sentetik
Nobleit örneği yapısındaki kristal suyun ilk basamakta 1 molünü, ikinci basamakta 1,5
molünü yine son basamakta da kalan 1,5 molünü kaybetmiştir. Böylece Nobleitin
formül yapısında gördüğümüz toplam 4 mol (CaO·3B2O3·4H2O) suyun varlığı termal
yolla incelen kütle kayıpları sonucunda teyit edilmiştir (Erd 1961, Huang 2009).
N-1-20 numunesi için yaklaşık 3-5 mg kadar tartılan örnekte ilk su kaybı 138°C
civarında % 3,488’lik bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen su
miktarı hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 0,5 mol kadar bulunmuştur. Numunenin
ikinci su kaybı 259°C civarında % 13,313’lük bir kütle kaybıyla yine TG eğrisindeki
azalma ve DTA eğrisindeki ikinci endotermik pik ile gözlenmektedir. Bu yüzde kütle
107
kaybına karşılık gelen su miktarı hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 2,5 mol kadar
bulunmuştur. Üçüncü basamakta ise numune son ve tüm su kaybı 377°C civarında
toplam % 20,473’lük bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki son endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen
su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 4 mol kadar bulunmuştur. Yani sentetik Nobleit
örneği yapısındaki kristal suyun ilk basamakta 0,5 molünü, ikinci basamakta yaklaşık 2
molünü yine son basamakta da kalan 1,5 molünü kaybetmiştir. Böylece Nobleitin
formül yapısında gördüğümüz toplam 4 mol (CaO·3B2O3·4H2O) suyun varlığı termal
yolla incelenen kütle kayıpları sonucunda bu numune için de teyit edilmiştir (Erd 1961,
Huang 2009).
Yine yaklaşık 3-5 mg kadar tartılan N-1-CO3 numunesi için ilk su kaybı 166°C
civarında % 6,297’lik bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen su
miktarı hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 1 mol kadar bulunmuştur. Numunenin
ikinci su kaybı 268°C civarında % 15,161’lik bir kütle kaybıyla yine TG eğrisindeki
azalma ve DTA eğrisindeki ikinci endotermik pik ile gözlenmektedir. Bu yüzde kütle
kaybına karşılık gelen su miktarı da hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 2,5 mol kadar
bulunmuştur. Üçüncü basamakta ise numune son ve tüm su kaybını 397°C civarında
toplam % 22,576’lık bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki son endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen
su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 4 mol kadar bulunmuştur. Yani sentetik Nobleit
örneği yapısındaki kristal suyun, ilk basamakta 1 molünü, ikinci basamakta yaklaşık 1,5
molünü yine son basamakta da kalan 1,5 molünü kaybetmiştir. Böylece Nobleitin
formül yapısında gördüğümüz toplam 4 mol (CaO·3B2O3·4H2O) suyun varlığı termal
yolla incelen kütle kayıpları sonucunda bu numune için de teyit edilmiştir (Erd 1961,
Huang 2009).
N-1-4 numunesinden de yaklaşık 3-5 mg kadar tartılan örnekte ilk su kaybı 146°C
civarında % 5,224’lik bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen su
108
miktarı hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 1 mol kadar bulunmuştur. Numunenin
ikinci su kaybı 252°C civarında % 14,448’lik bir kütle kaybıyla yine TG eğrisindeki
azalma ve DTA eğrisindeki ikinci endotermik pik ile gözlenmektedir. Bu yüzde kütle
kaybına karşılık gelen su miktarı da hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 2,5 mol kadar
bulunmuştur. Üçüncü basamakta ise numune son ve tüm su kaybı 377°C civarında
toplam % 22,673’lık bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA
eğrisindeki son endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen
su miktarı hesaplamalar doğrultusunda 4 mol kadar bulunmuştur. Yani sentetik Nobleit
örneği yapısındaki kristal suyun, ilk basamakta 1 molünü, ikinci basamakta yaklaşık 1,5
molünü yine son basamakta da kalan 1,5 molünü kaybetmiştir. Böylece Nobleitin
formül yapısında gördüğümüz toplam 4 mol (CaO·3B2O3·4H2O) suyun varlığı termal
yolla incelen kütle kayıpları sonucunda bu numune için de teyit edilmiştir (Erd 1961,
Huang 2009).
Yaklaşık 3-5 mg kadar tartılan N-1-80 numunesi için de ilk su kaybı 161°C civarında %
6,288’lik bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA eğrisindeki
endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen su miktarı
hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 0,5 mol kadar bulunmuştur. Numunenin ikinci su
kaybı 274°C civarında % 16,291’lik bir kütle kaybıyla yine TG eğrisindeki azalma ve
DTA eğrisindeki ikinci endotermik pik ile gözlenmektedir. Bu yüzde kütle kaybına
karşılık gelen su miktarı hesaplamalar doğrultusunda yaklaşık 2 mol kadar bulunmuştur.
Üçüncü basamakta ise numune son ve tüm su kaybını 380°C civarında toplam %
20,847’lik bir kütle kaybı ile hem TG eğrisindeki azalma hem de DTA eğrisindeki son
endotermik pik ile görülmektedir. Bu yüzde kütle kaybına karşılık gelen su miktarı
hesaplamalar doğrultusunda 2,5 mol kadar bulunmuştur. Yani sentetik Fabianit örneği
yapısındaki kristal suyun ilk basamakta 0,5 molünü, ikinci basamakta yaklaşık 1,5
molünü yine son basamakta da kalan 0,5 molünü kaybetmiştir. Böylece Fabianitin
dimerik formül yapısında gördüğümüz (2CaO·3B2O3·H2O) kristal suyun varlığı ve bağıl
nem içeriği termal yolla incelen kütle kayıpları sonucunda teyit edilmiştir (Erd 1961,
Huang 2009).
109
Şekil 4.27 N-1 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı
110
Şekil 4.28 N-1-20 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı
111
Şekil 4.29 N-1-CO3 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı
112
Şekil 4.30 N-1-4 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı
113
Şekil 4.31 N-1-80 kodlu numunenin TGA-DTA termogramı
114
Çizelge 4.8 TGA-DTA termogramlarından hesaplanan su kaybı miktarları ve gözlendiği sıcaklıklar Numune Kodu Su Ayrışma Basamağı ve Sıcaklığı
N-1 N-1-CO3 N-1-4 N-1-80
Birinci Basamak 145°C
1 mol
166°C
1 mol
146°C
1 mol
161°C
0,5 mol
İkinci Basamak 257°C
1,5 mol
268°C
1,5 mol
252°C
1,5 mol
274°C
1,5 mol
Üçüncü Basamak 374°C
1,5 mol
397°C
1,5 mol
377°C
1,5 mol
380°C
0,5 mol
Toplam Su Kaybı 4 mol 4 mol 4 mol 2,5 mol
TGA-DTA termogramları incelendiğinde, Nobleit yapısında yer alan hekzaborat
anyonlarının bor atomuna özgü olarak polimerik halde bulunmaları nedeniyle, yapıdaki
kristal su tek seferde değil aşamalı olarak ayrılmıştır. Yapıdaki 4 mol su, polimerik
yapının parçalanması sonucu birkaç basamakta kristal örgüden ayrılmıştır. Nobleit
minerali, polihedral iskeleti oluşturan altı tane bor atomunun yer aldığı, 3
koordinasyonlu-trigonal (BO3) ve dört koordinasyonlu-tetrahedral (BO4) yapıların
bütünleşmesi sonucu meydana gelen hekzaborat anyonunu [B6O7(OH)62-] içermektedir
Erd 1961, Emeléus 1982 ve Jun 1998). Bu koordinasyon sistemi nedeniyle yapıya
bağlanan su molekülü, kristal suyu olarak yapıdan kolay ayrılmaz. Örgü yapısındaki bu
birimlerin yapıdan kopması için yüksek bir enerji gerekmektedir. Bor elementinin
yüksek ergime sıcaklıklarına sahip olmasının (2190±20°C) sağladığı avantaj (bor içeren
bileşik ve bor polimerleri yanmaya son derece dayanıklıdır, Fontain 2008) ile su
molekülü yüksek sıcaklıklarda yapıdan ayrılır. Bu özellik alev geciktirici malzeme
üretimi üzerine çalışmalarda son derece önemlidir. Moleküldeki kristal su ne kadar
115
yüksek sıcaklıklarda yapıda tutulabilirse, ürünün katkı maddesi olarak uygulanacağı
malzeme de yanmaya karşı o kadar dayanıklı olur. Termogramlardan da görüleceği gibi
sentetik Nobleit ürünü yaklaşık 350-400°C’e kadar yapısındaki suyu muhafaza etmiştir.
DTA pikleri bir reaksiyonun en maksimum seviyede cereyan ettiği noktayı gösterir. Pik
şiddeti ne kadar keskin ve kuvvetliyse reaksiyon da o kadar şiddetli gerçekleşiyor
demektir. Örneğin N-1-20 kodlu numunenin termogramı incelendiğinde 2. basamaktaki
su kaybının yapıdan ayrılışını gösteren şiddetli bir pik mevcuttur.
DTA pikleri üzerinden hesaplanan enerji değerlerinden yola çıkılarak Nobleit
ürünündeki kristal suyun yapıdan ayrılışına ilişkin termokimyasal çevrim, sentezlenen
N-1 kodlu Nobleit ürünü için örnek olarak aşağıda verilmiştir. Hesaplanan entalpi
değerleri ise termogramlar üzerinde J/g cinsinden yer almaktadır (Huang 2009).
CaB6O10·4H2O (303,15 K)
CaB6O10 (621,21 K) + 4H2O (621,21 K)
CaB6O10·3H2O (379,77 K) + H2O (379,77 K)
DSC
CaB6O10·1,5H2O (488,28 K) + 2,5H2O (488,28 K)H3
H2
H1
DSC
CaB6O10 (303,15 K) + 4H2O (303,15 K)
+
+
+- H4 soguma
DSC
Şekil 4.32 Nobleit’e ait basamaklı su kaybı şeması
Yapıdaki 4 mol suyun ayrılması ile kalan susuz kalsiyum borat maddesinin soğuma
sonrası analiz sonunda camsılaşarak numune kabına yapıştığı gözlenmiştir. Literatürden
Nobleit mineralinin fırında ısıtma sonucu yaklaşık 500°C civarında camsılaştığı,
600°C’nin üzerinde de tamamen eridiği bilinmektedir (Erd 1961). Bor mineralinin
yüksek sıcaklıktaki bu camsılaşma özelliği, alev geciktirici katkı maddesi olarak
kullanıldığı malzeme üzerinde koruyucu, camsı bir tabaka oluşturarak oksijenin ürüne
erişimini engeller; dolayısıyla da alevin yüzeyle temasını geciktirir (Lewin 1997, Lu
2002).
116
N-1-80 kodlu numune bir Nobleit örneği olmayıp, daha önce de belirtildiği gibi Nobleit
sentezi parametrelerinden sıcaklığın değiştirilmesi sonucu elde edilmiş, literatüre göre
Fabianit mineraline benzer yapılar taşıyan bir modifiye metot ürünüdür. Bu ürünün
literatürde verilen kimyasal yapısında 1 mol kristal su bulunmasına karşın, elde edilen
ürünün termal analizleri sonucunda yaklaşık 2,5 mol kadar su molekülü tespit edilmesi
sentezlenen ürünün saf Fabianit olmamasından kaynaklanabilir. Bu durum, verilen
orijinal sentetik Nobleit üretim metoduna göre 48°C olan sıcaklığın 80°C’ye
çıkarılması, saf Nobleit üretimi için uygun bulunmamıştır.
4.5 Nobleit Türü Kalsiyum Boratların Titrimetrik B2O3 ve CaO Tayinleri
Sentezlenen kalsiyum borat numunelerine ait B2O3 tayinleri, KEM EBU 610-20B marka
otomatik titratör yardımıyla 1,000 mol/L’lik NaOH çözeltisi (Merck) kullanılarak
titrimetrik olarak gerçekleştirilmiştir (Köklü 2003, Çakal 2004). Sentez ürünlerinin CaO
tayinleri ise tampon çözelti ortamında, EDTA (Na2H2Y·2H2O) ile kompleksleşme
titrasyonu sonucu tayin edilmiştir (Gürhan 2005, Ayar 2007).
B2O3 tayininde bir asit-baz reaksiyonuna göre yapılan analiz, Şekil 4.33’te görülen teori
temel alınarak gerçekleştirilir. Buna göre bir şeker türevi olan mannitol ile (burada aynı
görevi üstlenen başka diollerde olabilir) borik reaksiyona girer ve kompleksleşen
ürünün dışında ortama bir adet H+ iyonu verilir. Açığa çıkan H+ iyonu, birebir B2O3
miktarına denk geldiği için NaOH ile tayin edilerek yüzde B2O3 miktarı hesaplanır.
B
HO OH
OH
CH
CH
+ 2
HC
HC
O
OO
O
B
CH
CH
+ H + 4H2O
Borik Asit Mannitol Kompleks Borik Asit
HO
HOHO
Şekil 4.33 Borik asit-mannitol reaksiyonu
117
Örneklere ait titrimetrik olarak bulunan B2O3 ve CaO miktarları sırasıyla çizelge 4.9 ve
çizelge 4.10’da sunulmuştur.
Çizelge 4.9 Kalsiyum borat numunelerinde B2O3 miktarları
Numune Kodu % B2O3
Nobleit 60,80(*) ve 61,98 (**)
N-1 62,49 ± 0,28
N-1-4 61,51 ± 0,29
N-1-20 61,99 ± 0,25
N-1-CO3 61,43 ± 0,37
N-1-80 59,70 ± 0,15
EX-1 64,80 ± 0,19
EX-3 64,10± 0,43
AX-05 28,93 ± 0,61
AZ-05 30,31 ± 0,22
AZ-07 49,53 ± 0,36
(*) Doğal Nobleit mineralinin içerdiği B2O3 miktarını gösterir (Erd 1961). (**) Sentetik numune için hesaplanan B2O3 değerini gösterir (doğal mineral yapısındaki safsızlıklar hariç, sadece B2O3, CaO ve H2O içeren) (Erd 1961).
Titrasyon analiz sonuçları incelendiğinde, bütün Nobleit ürünlerinin (Fabianit ürünü de
dahil), yaklaşık % 60 civarında B2O3 içerdiği görülmüştür. Bilindiği gibi elementel
borun ergime sıcaklığı oldukça yüksektir (2190±20°C). Bu nedenle sentezlenen
üründeki B2O3 miktarı önemli bir parametredir. Uygulanan metotla sentezlenen Nobleit
ürünlerinin B2O3 miktarı, diğer alev geciktirici ürünlerin içerdiği B2O3 miktarı (Gürhan
2005, Ayar 2007) ile karşılaştırıldığında daha yüksek bir değerde elde edilmiştir. Bor
içeren bileşik ve bor polimerleri yanmaya oldukça dayanıklıdır. Alev geciktirici
malzeme üretiminde bor bileşiği içeriği ve kristal su molekülünün muhafaza edilebildiği
sıcaklık son derece önemlidir.
118
Çizelge 4.10 Kalsiyum borat numunelerinde bulunan CaO miktarı
Numune Kodu % CaO
Nobleit 16,96(*) ve 16,64(**)
N-1 17,50
N-1-4 17,39
N-1-20 18,00
N-1-CO3 14,48
N-1-80 30,97
EX-1 12,85
EX-3 18,13
AX-05 38,82
AZ-05 29,26
AZ-07 28,64
(*) Doğal Nobleit mineralinin içerdiği CaO miktarını gösterir (Erd 1961). (**) Sentetik numune için hesaplanan CaO değerini gösterir (doğal mineral yapısındaki safsızlıklar hariç, sadece B2O3, CaO ve H2O içeren) (Erd 1961).
EDTA ile yapılan titrimetrik analiz sonuçları incelendiğinde ise % CaO değerleri
literatürdeki sonuçlara yakın elde edilmiştir (Erd 1961 ve Pillonen 2005). Nobleit
örneklerinden N-1, N-1-4, N-1-20 için yaklaşık % 17-18, N-1-CO3 kodlu örnek için ise
yaklaşık % 14,5 oranında CaO bulunmuştur. N-1-CO3 numunesi için biraz daha az bir
değer bulunması başlangıç reaktifi kalsiyum oksit kaynağı olarak doğrudan CaCO3’ın
kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu değerler kalsiyum oksit kaynağının
farklılığına göre literatürde de farklılıklar göstermektedir; ancak buradaki ufak
farklılıkların Nobleit ürün oluşumuna olumsuz bir etkisi söz konusu değildir.
119
4.6 Ahşap Yüzeyi Koruyucu, Kalsiyum Borat İçeren Yüksek Sıcaklık Boyasında Alev Geciktirici Etki Tayini
Ahşap yüzeyi koruyucu sentetik boya üretiminin ardından Şekil 4.34’te verilen Dynisco
marka LOI tayin cihazı numune bölmesine uygun olarak, belirli ölçüde ve aynı kesitte
alınmış ahşap örnekleri kalsiyum borat içeren silikon esaslı boya bir fırça yardımıyla
homojen bir biçimde boyanıp kurumaya bırakılmıştır. Her bir numune için boyama
işlemi kuruduktan sonra üçer defa tekrarlanmıştır. Böylece yüzeyi üç kat boya ile
kaplanmış olan ahşap numune alev testi uygulamaları için hazır hale getirilmiştir.
Numuneler ASTM D2863 standardına uygun olarak oksijen ve azot gazları
atmosferinde yakılmıştır. Numuneler standarda uygun olarak, Şekil 4.34’te verilen
düzenekte cam fanus içindeki özel bölmeye yerleştirildikten sonra O2 ve N2 gazlarının
belirlenen oranlarda ortama aşağıdan verilmesiyle bütan gazı kaynaklı alev ile
tutuşturularak yakılmıştır. Alev, numune yüzeyinde 30 saniye boyunca her beş saniyede
bir konum değiştirilerek sürekli hareket ettirilmiştir. Amaç numune yüzeyinin her
tarafında mümkün olduğunca homojen bir alev ortamı sağlamaktır. Orijinal sentez
metoduna göre elde edilen ve yöntem üzerinde çeşitli parametrelerin değiştirilmesiyle
elde edilen diğer Nobleit ürünleri de kıyaslamak açısından teste tabi tutulmuştur.
(a) (b)
Şekil 4.34 Dynisco marka LOI tayin cihazı ve ASTM D 2863 standardına göre çalışma prensibinin şematik gösterimi
120
Nobleit ürününü silikon esaslı bağlayıcı ile yüksek sıcaklık boyası sentezi içine
katılarak ahşap yüzeyini, poliüretan sünger içine katılarak otomotiv ve döşeme
sanayilerinde kullanılan süngeri ve de fenol-formaldehit termoset reçine türevi olan
novalağa sentez esnasında ilave edilerek aleve karşı dayanma ya da geciktirme testlerine
tabi tutulmuştur. Bu noktada boya içerisinde tüm Nobleit numuneleri denenmiş, en
yüksek LOI değerinin N-1-4 kodlu Nobleit örneğinde elde edilmesiyle beraber sünger
ve novalak reçine üretimlerinde alev geciktirici olarak bu örnek kullanılmıştır.
Buna göre EX-1, EX-3, AX-05, AZ-05, AZ-07, N-1, N-1-4, N-1-20, N-1-CO3 ve N-1-
80 kodlu örneklerin sırasıyla yüzde limit oksijen indeks (LOI) değerleri %55, %55,
%55, %35, %40, %30, %40, %35, %30 ve %55 olarak tayin edilmiş ve bu değerler
grafiksel olarak şekil 4.35’te sunulmuştur.
Şekil 4.35 Ahşap yüzeyinde kalsiyum boratları içeren yüksek sıcaklık boyalarının limit oksijen indeks (LOI) değerleri
Örneklerin literatüre göre alev geciktirici olabilme sınırı olan %26-28 LOI değerini
aştığı için ahşap malzemelerde yüzey boyası içerisinde aleve bir miktar dayanıklılık
sağlayarak alevi geciktirebildiği izlenmiştir. Ancak bu durum çinko boratlarla
karşılaştırıldığında daha etkin bir sonuç elde edilemediği gözlenmiştir. Benzer bir işlem
Kimetsan Kimya Mad. Met. End. İç ve Dış. Tic. Müh. Müş. Ltd. Şti. ticari boya
fabrikasında endüstriyel olarak denenerek, nanoboyuta indirgenmiş Nobleit tanecikleri
0
20
40
60
% L
OI d
eğer
i
Numune Adı
EX-1EX-3AX-05AZ-05AZ-07N-1N-1-4N-1-20N-1-CO3N-1-80
Seri 1 55 55 55 35 40 30 40 35 30 55
EX-1 EX-3 AX-05 AZ-05 AZ-07 N-1 N-1-4 N-1-20 N-1- N-1-80
121
boya malzemesi içerisine katılmış ve alev geciktiriciliği incelenmiştir. Elde edilen
sonuçlar, firmanın alev geciktirici malzeme olarak kullandığı çinko borat türleriyle
karşılaştırılmış ve alev geciktirici katkı maddesi etkinlikleri yaklaşık olarak, %8
Nobleit = %1 Çinko Borat denkliği olarak bulunmuştur.
Bilindiği gibi çinko boratlar özellikle ATH ile birlikte kullanıldıklarında son derece
etkili olan alev geciktirici malzemelerdir. Daha önce yapılmış olan çalışmalarda yüksek
sıcaklık boyaları içerisinde alev geciktirici ve duman bastırıcı pigment olarak rol
oynayan çinko boratların LOI değerleri %55 maksimum seviyede tespit edilmiştir (Ayar
2007). Sentetik Nobleit ilavesi ile malzemelerde bu değer elde edilememiştir. Ancak
LOI test sonuçları incelendiğinde EX-1, EX-3, AX-05 ve N-1-80 kodlu kalsiyum borat
ürün karışımlarının mevcut olduğu örneklerde LOI indeksinin çinko boratlardaki gibi
maksimum seviyeye (%55) ulaştığı gözlenmiştir. Buradan Nobleit ürünün tek başına
kullanıldığında alev geciktirici etkisinin diğer güçlü alev geciktiriciler (fosforlu ve
halojenli bileşikler, çinko borat, ATH vb) kadar etkin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Kalsiyum borat ürün karışımının kullanımı daha avantajlı bir durum oluştursa da bu
çalışmada, doğada mineral olarak çok az bulanan ama işlenir hali mevcut olmayan bu
mineralin saf sentetik forumu sentezleyerek tek başına alev geciktirici etkinliğini
inclemek amaçlanmıştır.
4.7 Nobleit İçeren Novalak Reçinede Alev Geciktirici Etki Tayini
Novalak reçinenin sentezlenmesinin ardından ahşap boyalarında olduğu gibi boş
novalak ve boya ürünlerinde saf Nobleit türü kalsiyum borat numunelerinin içerisinde
en iyi sonucun alındığı N-1-4 kodlu örneği içeren novalak, ASTM D2863 stardardına
uygun olarak LOI testine tabi tutulmuştur. Buna göre örneklerin LOI değerleri şekil
4.36’da verilmiştir.
122
Şekil 4.36 Novalak ve Nobleit+Novalak polimerik reçinelerin limit oksijen indeks
(LOI) değerleri
Ayrıca sentezlenen novalak ve Nobleit içeren novalak reçinenin FT-IR ile
karakterizasyonu da gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.37-Şekil 4.38).
Şekil 4.37 Novalak reçine IR spektrumu
Buna göre literatürdeki fenol/formaldehit oranı ≥1 koşulunu sağlayan ticari ya da
sentetik novalak reçinelere ait FT-IR spekturumlarından yararlanılarak
fenol/formaldehit oranı 1 olarak sentezlenen novalak reçinesinde (Şekil 4.37) yaklaşık
32
34
36
38
40
% L
OI d
eğer
iNunume Adı
NovalakNovalak+Nobleit
35 40
Novalak Novalak+N
123
3392 cm-1’de gözlenen şiddetli, yayvan bant fenolik O-H gerilme titreşimine karşılık
gelmektedir. 2963 cm-1’de metilen köprülerindeki alifatik CH2 grubuna ait asimetrik
titreşim bandı mevcuttur. 1641 cm-1’de gözlenen bant formaldehitten kaynaklı C=O
grubuna karşılık gelen gerilme titreşimine aittir (Poljansek 2005). 1511 cm-1’deki bant
novalağın yapısındaki yarı halka modelinin C=C gerilme titreşimini göstermektedir
(Costa 1997) ve bu bant novalak için karakteristik özellik taşımaktadır (Zhi 2003).
Metilen köprüsünde yer alan CH2 grubuna ait makaslama titreşim hareketi 1441 cm-1’de
gözlenmiştir (Costa 1997). Fenolik C-C-O gerilme titreşimine karşılık gelen bant 1259
cm-1’de gözlenmiştir. 1198 cm-1, alkil fenol yapısına ait C-O gerilme titreşim bandını
göstermektedir (Martin 2006 ve Pan 2009). Aromatik C-H düzlem içi gerilme titreşimi
1091 cm-1’de görülmüştür. Yine novalak yapısındaki fenol halkasına ait C-OH grubu
gerilme titreşimi 1017 cm-1’de elde edilmiştir (Poljansek 2005). 872 cm-1’de gözlenen
pik, novolak polimerinin yapısındaki 1,2,4,6 tetra sübstitüye benzen halkalarına ait
titreşim hareketidir (Huang 2005). 797 cm-1’deki şiddetli bant, novolak polimerinin
yapısındaki 1,2,4 tri sübstitüye benzen halkalarına karşılık gelen titreşim hareketini, 696
cm-1’de elde ettiğimiz pik ise aromatik C-H düzlem dışı gerilme titreşimini ifade
etmektedir (Huang 2005).
Şekil 4.38 Nobleit içeren Novalak reçine IR spektrumu
124
Sentezlenen Nobleit katkılı novalak reçineye ait FT-IR spektrumu incelenecek olursa
(Şekil 4.38), fenolik O-H grubuna ait titreşim hareketi, katkısız novalak reçinedeki O-H
bandına göre şiddeti biraz daha azalmış ve yayvanlaşmış olarak 3330 cm-1’de
gözlenmiştir. Şiddetteki düşüşün, fenolik O-H grubundaki oksijen atomundan, Nobleit
yapısının bağlanması nedeniyle yarı halkadaki O-H grupları hariç, serbest fenolik O-H
grubu sayısındaki azalmadan kaynaklandığı, dalga sayısının 3392’den 3330 cm-1’e
düşmesinin ise yapıda artık fenolik O-H grubundan daha çok, Nobleit yapısındaki O-H
grubunun bulunuşundan kaynaklandığı düşünülmektedir. 1596 cm-1’de aromatik C=C
gerilme titreşim hareketi, 1509 cm-1’de ise novalağın yapısındaki yarı halka modelinin
C=C gerilme titreşimi görülmektedir ve bu bant novalak için karakteristik özellik
taşımaktadır (Zhi 2003). 1432 cm-1’deki şiddetli genişlemiş bant, B(3)-O gerilme
titreşim hareketine (Zhihong 2003, Martin 2006) ve alifatik CH2 makaslama hareketine
(Pan 2009) karşılık gelmektedir. Çakışma, bandın sağ tarafındaki omuzdan da
anlaşılmaktadır. Yine 1258 cm-1’de fenolik C-C-O titreşim hareketi ve 1230 cm-1’de ise
B-O-H eğilme hareketi (Yongzhong 2000) gözlenmiştir. B(4)-O grubuna ait asimetrik
titreşim bağ hareketi 1100 cm-1’de elde edilmiştir (Yongzhong 2000, Zhihong 2003).
1018 cm-1’de fenolik C-OH grubu gerilme titreşimi, 875 cm-1’de ise novolak
polimerinin yapısındaki 1,2,4,6 tetra sübstitüye benzen halkalarına ait titreşim hareketi
izlenmiştir (Huang 2005). Simetrik B(4)-O bağ hareketi 805 cm-1’de gözlenirken,
aromatik halka C-H grubuna ait düzlem dışı eğilme hareketi 693 cm-1’de elde edilmiştir.
756 cm-1 ve 661 cm-1’deki bantlar ise düzlem dışı B(3)-O bağ hareketine karşılık
gelmektedir (Gao 1999).
Asidik ortamda fenol ile formaldehitin kondenzasyon tepkimesi sonucunda oluşan
termoset novalak reçinesi Nobleit katkılı olarak sentezlendiğinde, hem polimerleşme
reaksiyon süresinde bir artış, hem de bor içeren bileşiklerin polimere mukavemet
arttırıcı özellik kazandırması bilgisinin aksine, son ürün reçinede bir miktar
yumuşamaya neden olmuştur. Bu durum sentez esnasında reçine içerisine ilave edilen
Nobleit miktarı arttıkça daha yumuşak reçine eldesinin gözlenmesi ile teyit edilmiştir.
Literatüre göre fenol/formaldehit oranında yaklaşık 0,8 mol olarak alınan ve bor bileşiği
olarak H3BO3’ün kullanıldığı (≈0,8 mol) deneysel şartlar aynı miktardaki Nobleit ürünü
için uygulanamamıştır (Gao 1999, Altuntaş 2008). 0,2 g Nobleit için gerçekleştirilen
125
deneyde reçine sentezlenmiş ancak bor içeriğinin yeterli olmadığı, IR karakterizasyonu
sonucunda novalak pikleri tarafından bor piklerinin örtülmesiyle anlaşılmıştır. Birkaç
miktar denemesinin ardından bor katkılı novalak reçine eldesi, 0,8 g (≈0,002 mol) ile en
az Nobleit ilavesi sonucunda polimerizasyonu bozmadan gerçekleşmiştir. Ancak
Nobleit, ASTM D2863 standardına göre LOI indeksi incelendiğinde novalak reçine için
bir miktar dayanıklılık sağlayarak, malzemenin alev geciktiricilikteki LOI değeri % 35
iken %40’a çıkarmıştır. Literatür incelendiğinde çinko boratların haricinde bor
türevlerinin alev geciktirici olarak kullanılmasında tercih edilen ilk malzeme H3BO3
(Zhang 2010 ve Gao 1999) ve organik aromatik bor çeşitleridir (Martin 2006 ve Lu
2002) ve literatürde üretilen fenolik novalak reçinenin sentez oranlarına dayalı olarak
farklı yüzdelerde LOI değerleri bulunmuştur.
4.8 Nobleit İçeren Poliüretan Süngerde Alev Geciktirici Etki Tayini
Amonyum polifosfat, fosfat tuzları ve organik fosfatlı bileşikler, sünger ve ahşap
malzemelere dayanıklılık sağlamak amacıyla yaygın olarak kullanılan alev geciktirici
katkı maddeleridir (Weil 2004, Stevens 2006). Ancak fosfat tuzlarının alev geciktirici
etki süresi kısa ömürlüdür. Bunun sonucu olarak da malzemenin ateşe maruz kaldığı
süre arttıkça alev geciktirme etkisi azalmaktadır. En yaygın ve eski fosforlu alev
geciktiriciler, fosfororik asit ve mono/diamonyum polifosfat tuzlarıdır. Diğer fosforlu
sistemler azot içeren organik bileşiklerin fosfat tuzlarıdır (üre, melamin vb) (Stevens
2006).
Nobleit içeren sünger örneği, FMSS 302 alev dayanıklık testini geçen alev geciktirici
fosfat türevlerinin kullanıldığı İŞBİR Sünger fabrikasında üretilen poliüretan süngere
katılarak yanmaya karşı bir dayanıklılığı incelenmiştir. Firma tarafından alev geciktirici
etkisinin yanı sıra sünger malzemenin kopma (ISO 1798 standardına göre) ve yırtılma
(ASTM 3574 standardına göre) mukavemetlerine etkisi de incelenerek (Çizelge 4.11-
Çizelge 4.12) ek raporda sunulmuştur. Üretim esnasında polimerizasyon ortamına
Nobleit’in ilavesi topaklanmaya neden olarak polimerizasyonu olumsuz yönde
etkilemiştir. Elde edilen süngerde homojen bir dağılım oluşturamamış ve sünger
yüzeyinde belli bölgelerde boşluklar oluşturmuştur. Nobleit, FMSS 302 standardına
126
göre ürüne yanmazlık ya da alev geciktirici bir özellik kazandıramadığı gibi, üretim
verimini azaltarak kopma ve yırtılma mukavemetleri düşürmüştür. Firmanın
kullanmakta olduğu fosfat türü alev geciktirici malzeme bir kalsiyum borat türü olan
Nobleitten daha etkin çıkmıştır.
Çizelge 4.11 ASTM 3574 Standardına Göre İncelenen Normal ve Nobleit Katkılı Sünger Örneklerinin Yırtılma Mukavemet Değerleri
Normal Sünger Nobleit Katkılı Sünger
Örnek
No
Yırtılma Mukavemeti
(N/cm) Örnek No
Yırtılma Mukavemeti
(N/cm)
1 4,38 1 3,62
2 3,73 2 3,30
3 4,24 3 3,41
Çizelge 4.12 ISO 1798 Standardına Göre İncelenen Normal ve Nobleit Katkılı Sünger
Örneklerinin Kopma Mukavemet Değerleri
Normal Sünger Nobleit Katkılı Sünger
Örnek
No
Kopma
Mukavemeti
(N/mm2)
Kopma
Uzaması (%)
Örnek
No
Kopma
Mukavemeti
(N/mm2)
Kopma
Uzaması (%)
1 0,10 263,26 1 0,09 188,27
2 0,10 243,27 2 0,10 197,60
3 0,11 266,43 3 0,10 207,43
4 0,11 279,77 4 0,09 184,60
5 0,09 224,10 5 0,09 192,10
127
5. SONUÇ Sunulan tez çalışması amaca yönelik olarak, ilk etapta literatürde verilen sentez yöntemi
ve bu yöntemin sıcaklık, karıştırma hızı, kalsiyum oksit kaynağı, reaksiyon süresi, su
miktarı, bor oksit miktarı gibi çeşitli parametrelerinin değiştirilmesiyle, yaş metot
prensibine göre başta Nobleit olmak üzere hidratlı kalsiyum borat sentezlenmesi;
ardından sentezlenen ürünlerin XRD, FT-IR, TGA-DTA, Raman ve titrimetrik analizler
ile karakterizasyonlarının gerçekleştirilmesi; daha sonra uygun şartlarda kalsiyum borat
katkılı ve katkısız boya, sünger ve reçine üretimlerinin yapılması ve son olarak da elde
edilen ürünlerin limit oksijen indeks (LOI) testine tabi tutularak, alev geciktirici
etkinliklerinin incelenmesi ile dört aşamada tamamlanmıştır.
İlk olarak ürün tanımlamasının yapılabilmesi için XRD spektroskopisi ile
gerçekleştirilen karakterizasyonda, modifiye metotlarla elde edilen kalsiyum borat
numunelerinin XRD spektrumları incelenmiş ve Nobleit türü kalsiyum boratların saf
ürün olarak sentezlendiği beklenen karakteristik piklerin gözlenmesi ile teyit edilmiştir.
Bu tespite göre sentezi amaçlanan Nobleit’in elde edildiği saf örnekler (Erd 1961), daha
kapsamlı bir karakterizasyon işlemine tabi tutularak incelenmiş ve sünger, boya,
novalak termoset reçine gibi malzemelere katılarak alev geciktirici etkinlikleri
araştırılmıştır. Diğer patentli yöntemin (US Patent 5785939) modifiye edilmesiyle elde
edilen kalsiyum borat örnekleri ise XRD analizleri sonucunda saf Nobleit ürününü teşkil
etmedikleri için sadece titrimetrik (%B2O3, %CaO) ve spektroskopik (XRD, FT-IR)
olarak karakterize edilmiş ve bu ürün karışımları yalnızca ahşap koruyucu yüksek
sıcaklık boyası içerisine katılarak, Nobleit türü kalsiyum boratların alev geciktirici
etkileriyle kıyaslamak amacıyla limit oksijen indeksi (LOI) testine tabi tutulmuştur.
Analizde kullanılan numune miktarının, sentez parametrelerindeki değişikliklerin,
anyon yapısındaki etkileşimlerin ya da ürün saflaştırma ve kristallendirme aşamalarının
XRD spektrumundaki pik şiddetlerinde Nobleit karakterizasyonuna olumsuzluk
yaratmaksızın yalnızca ufak farklılıklara neden olduğu gözlenmiştir. Bir diğer Nobleit
sentez metodundan yola çıkılarak üretilen kalsiyum borat örneklerinde ise amaçlanan
saf Nobleit eldesinin gerçekleştirilemediği gözlenmiştir.
128
Titrasyon analiz sonuçları incelendiğinde, Fabianit, saf Nobleit ve Nobleit içeren
kalsiyum borat örneklerinde yaklaşık % 60 civarında B2O3 bulunurken, Hekzahidroborit
ve diğer kalsiyum boratları içeren örneklerde ise yaklaşık %30 civarında B2O3 varlığı
tespit edilmiştir. Ancak saf ürünler dışındaki örneklerde bulunan B2O3 değerleri
safsızlıklarla birlikte bulunduğundan (B2O3) değerlendirilmemişlerdir. Yapısındaki bor
bileşiği (B2O3), bir diğer alev geciktirici malzeme olan çinko boratlardakine göre biraz
daha fazla olsa da, bu içerik, alev testlerinde (LOI) anlamlı bir farklılık sağlamamıştır.
EDTA ile yapılan titrimetrik analiz sonuçları incelendiğinde ise kullanılan CaO
kaynağına göre değişiklik gösteren % CaO değerleri, literatürdeki sonuçlara oldukça
yakın elde edilmiştir.
Sentezlenen ürünlerin XRD spektroskopisi ile karakterizasyonlarının ardından, FT-IR
ve Raman spektroskopileri ile yapıları aydınlatılmış ve taşıdıkları fonksiyonel grupların
varlığı elde edilen spektrumlardaki karakteristik piklerin gözlenmesi ile teyit edilmiştir.
XRD ile ürün çeşidinin belirlenmesinin ardından, FT-IR spektroskopisi ile O-H, H-O-H
ve B-O gruplarına ait karakteristik bantlar yorumlanmış ve bu spektroskopi analizi ile
gözlenemeyen kalsiyum borat yapısındaki metal-oksit (Ca-O) bağ titreşim hareketleri ve
karakteristik hekzaborat anyonunun örgü yapısına ait titreşim hareketi Raman
spektroskopisi ile gözlenmiştir.
TGA-DTA termogramları incelendiğinde, Nobleit yapısındaki 4 mol suyun, polimerik
yapının parçalanması sonucunda basamaklı olarak ayrıldığı gözlenmiştir. Termal
analizler ile örneklerin alev geciktirici etkide son derece önem arz eden yapılarında
bulundurdukları su miktarı ve bu kristal suyu hangi sıcaklığa kadar örgü yapısında
tutabildiği araştırılmıştır. Toplam su miktarları, birinci basamakta rutubet olarak daha
düşük bir sıcaklık değerinde, ikinci basamakta kristal su molekülü olarak daha yüksek
bir sıcaklıkta, son basamakta ise OH gruplarnın yapıdan ayrılması olarak çok daha
yüksek bir sıcaklık değerindeki kütle kayıplarıyla meydana gelmiştir. Buna göre
yaklaşık %20 civarında H2O içeren Nobleit’in yapısındaki kristal suyu yaklaşık
375ºC’de bıraktığı tespit edilmiştir. Saf Nobleit ürünü olmayan kalsiyum boratlardan
129
sadece Fabianit içeren N-1-80 kodlu örneğin termal analizi gerçekleştirilmiş; ancak
muhtemel sentez parametrelerinin değiştirilmesinden kaynaklı saf elde edilemeyen ürün
için, bulunması gereken kristal su miktarına ulaşılamamıştır. Bu nedenle parametre
değişikliği ve kristallendirme aşamasındaki farklılıklardan ötürü ideal su miktarından
sapan örnekler termal açıdan incelenmemiştir.
Gerçekleştirilen tüm karakterizasyon basamakları sonucunda sentezi amaçlanan Nobleit
ürününün bileşen oranları çizelge 5.1’de sunulmuştur.
Çizelge 5.1 Sentezlenen Nobleit türü kalsiyum boratların bileşen oranları
Numune
Kodu % B2O3 % CaO % H2O
N-1 62,49 17,50 22,284
N-1-4 61,51 17,39 22,673
N-1-20 61,99 18,00 20,842
N-1-CO3 61,43 14,48 22,576
Son olarak karakterize edilen Nobleit ve diğer kalsiyum borat ürünlerinin alev
geciktirici malzeme etkinlikleri araştırılmış; bu amaçla da ilk önce silikon esaslı
bağlayıcı ile ahşap koruyucu yüksek sıcaklık boyası içerisine ilave edilerek limit oksijen
indeks (LOI) testine tabi tutulmuşlardır. Bu teste göre saf Nobleit ürünleri arasında N-
1-4 kodlu örneğin %40 LOI değeri ile en yüksek alev geciktirici etkiye sahip olduğu,
çeşitli kalsiyum borat ürünler karışımı olan ve safsızlık içeren diğer örneklerde ise
ürünler karışımının alev geciktirici etkiyi arttırarak %55 LOI maksimum değerine
ulaştırdığı gözlenmiştir. Ancak tezin amacı doğrultusunda saf Nobleit ürünleri
içerisinden en homojen yapıya sahip olduğu sonucuna varılan ve yüksek karıştırma
hızında sentezlenen N-1-4 kodlu Nobleit türü kalsiyum borat örneği seçilerek,
130
poliüretan sünger ve novalak türü termoset reçine içerisinde alev geciktirici katkı
maddesi olarak kullanılmıştır.
Buna göre Nobleit ürünü İŞBİR Sünger A.Ş. tesislerinde üretilen poliüretan süngere
katılarak alev geciktirici etki kazandırmamış; aynı zamanda ürün oluşumunu olumsuz
yönde etkileyerek malzemede boşluklara neden olmuştur. Bunun sebebi sünger eldesi
sırasında katı Nobleit mineralinin ortamdaki reaktiflerde çözünmeyerek homojen
dağılamaması sonucunda polimerizasyonu bozmasıdır.
Novalak reçine içerisinde ise bir miktar alev geciktirici etkiye sahip olmuş; ancak
malzeme içerisindeki miktarı arttıkça reçinenin mukavemetini düşürerek yumuşamasına
neden olmuştur.
Bu sonuçlar incelendiğinde alev geciktirici malzemeler konusunda önem arz eden
kristal suyu yaklaşık 350-400 ºC’de yapıdan bırakan Nobleit ürünü boya ve polimerik
reçine içerisinde bir miktar alev geciktirici etki göstermiştir. Ancak homojen dağılımı ve
alev karşısındaki davranışı açısından boya malzemesi içinde daha etkin bir kullanıma
sahip olduğu gözlenmiştir.
Bu doğrultuda ileriki çalışmalarda, Nobleit ürünü içerisine alev geciktirici olarak toksik
özelliğe sahip halojenli bileşiklerin dışında kalan, çinko borat ve fosfat türleri
karıştırılarak Nobleit’in etkinliliği arttırılabilir ya da Nobleit ilavesi ile malzemeye
katılan çinko borat ve fosfat bileşiklerinin sinerjik etkileri incelenebilir. Novalak reçine
sentezi sırasında ortama ilave edilen Nobleit ürününün miktarındaki artışın malzemeyi
yumaşatmasından yola çıkılarak, laminant ve parke üretim sektöründe yapıştırıcı ya da
yüzey kaplayıcı tutkal işlevi gören termoset reçinenin istenen viskoz kıvamdaki üretimi
gerçekleştirilebilir.
Alev geciktirici etkinlikleri incelenmiş olan Nobleit ürünlerine ait test fotoğrafları
EKLER kısmında yer almaktadır.
131
KAYNAKLAR
Anonim. 1995. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Kimya Sanayii Ham Maddeleri Çalışma Grubu Raporu, Ankara.
Anonim. 2008. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, 9. Kalkınma
Planı, Kimya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu, Bor-Soda Külü-Krom Kimyasalları Çalışma Grubu Raporu, Ankara.
Altuntaş, E. 2008. Borlu Polimer-Odun Kompozitleri. Yüksek Lisans Tezi,
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 99 s, Kahramanmaraş. Agathopoulos, S., Tulyaganov, D.U., Ventura, J.M.G., Kanan, S., Saranti, A.,
Karakassides, M.A. and Ferreira, J.M.F. 2006. Structural analysis and devitrification of glasses based on the CaO–MgO–SiO2 system with B2O3, Na2O, CaF2 and P2O5 additives. Journal of Non-Crystalline Solids, 352; 322-328.
Ayar, B. 2007. Çinko Borat Sentezi ve Yüksek Sıcaklıkta Pigment Olarak
Kullanılabilirliği. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, 114 s, Ankara. Bay, K. 2002. Kolemanitten Zayıf Asitlerle Borik Asit Üretimi. Yüksek Lisans Tezi.
İstanbul Teknik Üniversitesi, 53 s, İstanbul. Chen, X., Li, M., Chang, X., Zang, H. and Xiao, W. 2008. Synthesis and crystal
structure of a new calcium borate, CaB6O10. Journal of Alloys and Compounds, 464; 332-336.
Christ, C.L. 1960. Crystal Chemistry And Systematic Classification Of Hydrated Borate Minerals. American Mineralogist, 45; 334-340. Costa, L.1997. Montelera, R., Camino, G., Weil, E.D., Pearce, E.M., Structure-charring relationship in phenol-formaldehyde type resins. Polymer Degradation and Stability, 56; 23-25. Demir, H., 2004. Doğal zeolitlerin alev geciktiricilere sinerjik etkisi. Yüksek Lisans
Tezi. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, 110 s, Ankara. Dodd, J.W. and Tonge, K.H. 2003. Termal Yöntemler, Ankara. Dufton, P. 2003. Flame Retardants For Plastics. Rapra Technology Limeted, 10-16, UK. Durak, D. 2007. Bazı Metal Boratların Sentezi ve Karakterizasyonu. Yüksek Lisans
Tezi. Kırıkkale Üniversitesi, 109 s, Kırıkkale.
132
Emeléus, H.J., Sharpe, A.G. and Farmer, J.B. 1982. Advanced in Inorganic Chemistry and Radiochemistry. New York, 25; 187-219, USA.
Eppler, D.R. and Epller R.A. 1997. The Relative Stability of Ceramic Pigments.
Ceramic Engineering Science Proceedings, 18; 139-149. Erd, R.C., McAllister, J.F. and Vlisidis, A.C. 1961. Nobleite, Another New Hydrous Calcium Borate From The Death Valley Region, California. American Mineralogist, 46; 560-571. Erdoğdu, A., Çakal, G.Ö. and Eroğlu, İ. 2004. The Effect Of Stirring Rate on
Dissolution of Colemanite and Particle Size of Gypsum Crystals During Boric Acid Production in a Batch Reactor. II. Uluslararası Bor Sempozyumu, 319-325.
Eroğlu, D. 2008. Poli(Metilsilin) Polimerinin Elektrokimyasal Sentezi ve Silikon Bazlı
Preseramik Polimerlerin Polipropilen Bazlı Kompozitlerin Özelliklerine Etkileri. Yüksek Lisans Tezi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 233 s, Ankara.
Fleischer, M. 1963. New Mineral Names. American Mineralogist, 48; 209-217. Fleischer, M. 1978. New Mineral Names. American Mineralogist, 63; 1289-1291. Fontain, G., Bourbigot, S. and Duguesne, S. 2008. Neutralized flame retardant
phosphorus agent: Facilesynthesis, reaction to fire in PP and synergy with zinc borate. Polymer Degradation and Stability, 93; 68-76.
Gao, J., Liu, Y. and Yang, L. 1999. Thermal stability of boron-containing phenol
formaldehyde resin. Polymer Degradation and Stability, 63; 19-22. Gao, Y.H., Liu, Z.H. and Wang, X.L. 2009. Hydrothermal synthesis and
thermodynamic properties of 2ZnO· 3B2O3·3H2O. Chem. Thermodynamics, 41; 775-77.
Genovese, A. and Shanks, R.A. 2007. Structural and thermal interpretation of the
synergy and interactions between the fire retardants magnesium hydroxide and zinc borate. Polymer Degradation and Stability, 92; 2-13.
Gui, H., Zhang, X., Liu, Y., Dong, W., Gao, J., Song, Z., Lai, J. and Qiao, J. 2007.
Effect of dispersion of nano-magnesium hydroxide on the flammability of flame retardant ternary composites. Composite Science and Thecnology, 67; 974-980.
Gürhan, D. 2005. Kesikli Sistemde Çinko Borat Üretimi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, Yüksek Lisans Tezi, 113 s, Ankara. Gündoğmaz, G. 2007. Bazı Bor İçeren Apatit Malzemelerin Sentezi ve
Karakterizasyonu. Doktora Tezi. Balıkesir Üniversitesi, 193 s, Balıkesir.
133
Gürü, M. 2001. Uçucu Kül ve Pirinadan Plastik Kompozit Malzeme Üretimi. Politeknik Dergisi, 4(1); 35-38.
Hilado, C.J. and Kuryla, W.C. 1970. Journal of Cellular Plastics, 6, 5; 215-220. Huang, J., Xu, M., Ge, Q., Lin, M., Lin, Q., Chen, Y., Chu, J., Dai, L. and Zou, Y. 2005.
Controlled Synthesis of High-Ortho-Substitution Phenol– Formaldehyde Resins. Journal of Applied Polymer Science, 97; 652-658.
Huang, X., Zhong, J., Dou, L. and Wang, K. 2009. Combustion synthesis of CaB6
powder from calcium hexaborate and Mg. Int. Journal of Reractory Metals & Hard Materials, in press.
Jun, L., Bing, L. and Shiyang, G. 1998. Thermochemistry of hydrated lithium borates. J.
Chem. Thermodynamics, 30; 681-688. Kaya, M. and Oz, D. 1999. Mineral Esaslı Alev Geciktirici ve Duman Bastına Katkı
Maddeleri. 3.Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu, İzmir, Türkiye. Kemp, H.P. 1956. The Chemistry of Borates: Part I. Borax Consolidated Ltd.,London Kistler, R.B. and Helvacı, C. 1994. Boron and Borates. in: Industrial Minerals and
Rocks (Donald D. Carr editor) 6th Edition. Society of Mining, Metalurgy and Exploration, Inc., 171-186.
Kocakusak, S., Akçay, K., Ayok, T. , Köroglu, J.,Savasçı, T. ve Tolun, R. 1998.
Akışkan Yatakta Bor Oksit Üretim Teknolojisinin Geliştirilmesi. Tübitak Araştırma Merkezi, Rapor No:KM 323.
Konnert, J.A., Clark, J.R. and Christ, C.L. 1970. Zeitschrift fUr Kristallographie, Bd.
132, S. 241-254. Konnert, J.A. Clark, J.R. and Christ, C.L. 1972. Gowerite, CaB5O8(OH)·B(OH)3·3H2O:
Crystal structure and comparison with related borates. American Mineralogist, 57; 381-396.
Köklü, M., Özyetiş, Ö., Maraşlıoğlu, D., Yavuklu, E., Çelen, B., Tufan, T. and Gündüz,
M. 2003. Kalsiyum Borat Analizlerinde Gelişmeler. 18. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi- IMCET, 141-146.
Lee, J.D. 1977. A New Concise İnorganic Chemistry. 3th Ed., 154-165. Lewin, M. 1997. Flame Retardancy of Polymeric Materials, Chem Oggi – Chem Today,
6–7; 15-41. Li, J., Gao, S., Xia, S. and Li, B. 1997. Thermochemistry of hydrated calcium borates. J.
Chem. Thermodyn. 29; 1071–1075.
134
Liu, Z., Li, S. and Zuo, C. 2005. Standard molar enthalpy of formation of Ca2[B4O7(OH)2]. Thermochimica Acta, 433; 196-199.
Liu, Z.H., Zuo, C.F. and Li, S.Y. 2004. Synthesis and thermochemistry of
2CaO·B2O3·H2O, Thermochimica Acta, 424; 59-62. Lu, S.-Y. and Hamerton, I. 2002. Recent developments in the chemistry of halogen-free
flame retardant polymers, Prog. Polym. Sci. 27; 1661–1712. Maniu, D., Iliescu, T., Ardelean, I., Cinta-Pinzaru, S., Tarcea, N. and Kiefer, W. 2003.
Raman study on B2O3–CaO glasses. Journal of Moleculer Structure, 651-653; 485-488.
Martin, C., Ronda, J.C. and Cadiz, V. 2006. Boron-containing novolac resins as flame
retardant materials. Polymer Degradation and Stability, 91; 747-754. Martin, C., Ronda, J.C. and Cadiz, V. 2006. Development of Novel Flame Retardant
Thermosets Based on Boron-Modified Phenol–Formaldehyde Resins. Journal of Polymer Science: Part A: Polymer Chemistry, 44; 3503-3512.
Mureinik, R.J. 1998. Flame Retardants. Industrial Minerals, 364; 45-49. Othmer, K. 1998. Amino Resins and Plastics. Encylopedia of Chemical Technology 2nd
Ed, 237-559. Othmer, K. and Smith, R. 1990. Boric Oxide, Boric Acid, and Borates. Encyclopedia of
Chemical Technology., 1, 4. Ottenbourgs, B., Adriaensens P., Carleer, R., Vanderzande, D. and Gelan, J. 1998.
Quantitative carbon-13 solid-state n.m.r. and FT-Raman spectroscopy in novolac resins. Polymer, 39(22); 5293- 5300.
Pan, H., Shupe, F.T. and Hse, C-Y. 2009. Characterization of novolac type liquefied
wood/phenol/formaldehyde (LWPF) resin. Eur. J. Wood Prod., 67; 427-437. Paul, S. 1996. Surface Coatings Science and Thecnology. John Willey & Sons, USA, 5-
19. Pillonen, P.C., Ercit, T.S. and Roberts, A.C. 2005. New Mineral Names. American
Mineralogist, 90; 768-773. Pişkin, E. 2003. Polimer–II Mühendislik Polimerleri. 2. Baskı, Pagev Yayınları,
İstanbul, 67-81; 125-132. Poljansek, I. and Krajnc, M. 2005. Characterization of Phenol-Formaldehyde
Prepolymer Resins by In Line FT-IR Spectroscopy. Acta Chim. Slov., 52; 238-244.
135
Roesky, H.W. and Atwood, D.A. 2003. Structure&Bonding Group 13 Chemistry III: Industrial Applications. Springer-Verlag Berlin Heidelberg, Germany, p: 4-17
Sarı, M. 2008. Değişik Minerallerin Borik Asit Çözeltilerinde Çözünme Kinetiği.
Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Teknik Üniversitesi, 64 s, Ankara. Sarıalioğlu, Ü.B. 2005. Kalsiyum Boratlardan Sodyum Borhidrür Üretimi ve Üretimi
Etkileyen Parametrelerin İncelenmesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisliği, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Schmidt, R. 1999. In the Line of Fire-Flame Retardants Overview. Industrial Minerals,
37-41. Schubert, D.M. 1998. US Patent 5785939, Method for Producing Calcium Borate. Los
Angeles,CA, USA. Smith, W.E. and Dent, G. 2005. Modern Raman Spectroscopy-A Practical Appoach.
Chapter 1, Introduction Basic Theory and Priciples, John Wiley & Sons, 1-21.
Stevens, R., Es, D.S., Bezemer, R. and Kranenbarg, A. 2006. The structureeactivity
relationship of fire retardant phosphorus compounds in wood. Polymer Degradation and Stability, 91; 832-841.
Şahin, M. 2006. Antep Fıstığı Kabuklarından Polimer Kompozit Malzeme Üretimi Ve
Özelliklerinin Geliştirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, 52 s, Ankara.
Tektaş, E. ve Mergen, A. 2003. Çinko Borat Üretimi Ön Fizibilite Etüdü. Eti Holding
A.Ş. Genel Müdürlüğü Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığı, Türkiye. Tihic, A. 2004. Flexibilizition of phenolic resin, The Technical University of Denmark,
MSc Thesis, Denmark. Weil, E.D. and Levchik, S.V. 2004. Commercial Flame Retardancy of Polyurethanes.
Journal of Fire Sciences, 22; 183-210. Weir, C.E. 1966. Infrared Spectra of the Hydrated Borates. A. Physics and Chemistry,
70A (2); 153-164. Wieder, H.H., Clawson, A.R., and Parkerson, C.R. 1967. US patent 3337292. Wilkie, C.A. and Morgan, A.B. 2009. Fire Retandancy of Polymeric Materials. 2nd Ed.,
CRC Press, USA, 1-349. Yamauchi, S. and Doi, S. 2003. Raman spectroscopic study on the behavior of boric
acid in wood. J. Wood Sci., 49; 227-234.
136
Yonglan, X. 2008. Technologies for Boron Removal. Ind. Eng. Chem. Res., 47; 16-24. Yongzhong J., Shiyang G., Shupinh X. and Jun L. 2000. FT-IR spectroscopy of
supersaturated aqueous solutions of magnesium borate. Spectrochimica Acta Part A (56); 1291-1297.
Yücel Çakal, G.Ö. 2004. Borik Asit Üretiminde Kullanılan Sürekli Akışlı Karıştırmalı
Çamur Reaktörlerinin Dinamik Davranışı. Doktora Tezi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi, 242 s, Ankara.
Zhang, H. 2004. Fire safe polymers and polymer composites. Final Report, DOT-FAA-
AR-04-11. Zhang, X., Looney, M.G. and Solomon, D.H. 1997. The chemistry of novolac resins: 3.
13C and l5N n.m.r, studies of curing with hexamethylenetetramine. Polymer, 38, 23; 5835-5848.
Zhang, W.-F., Liu C.-L., Ying, Y.-G. and Dong, W.-S. 2010. The preparation and
characterization of boron-containing phenolic fibers. Materials Chemistry and Physics, in press.
Zhihong, L., Chuanfeng, Z. and Mancheng, H. 2005. Hydrothermal Synthesis,
Characterization and Thermochemistry of Ca2[B2O4(OH)2]·0.5H2O. Thermochimica Acta, 435; 168-171.
Zhihong, L. and Mancheng, H. 2003. Synthesis and thermochemistry of
MgO·3B2O3·3.5H2O. Thermochimica Acta, 43; 181-184. Zhi, J.L., Han, B., Zhao, T., Zhao, Y.Y. and Wang, H.S. 2003. Modification of
Montmorillonite through Intercalative Polymerization. Chinese Chemical Letters, 14 (1); 108–110.
137
EKLER
EK 1 Nobleit İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları EK 2 Kalsiyum Borat Karışımları İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi Fotoğrafları EK 3 Novalak ve Nobleit İçeren Novalak Reçine Örneklerinin LOI Testi Öncesi Fotoğrafları EK 4 Sünger ve Nobleit İçeren Sünger Örneklerinin LOI Testi Öncesi Fotoğrafları EK 5 İşbir Sünger Resmi Test Sonuçları
138
EK 1 Nobleit İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları
N-1 N-1-20 N-1-4 N-1-CO3
139
EK 2 Kalsiyum Borat Karışımları İçeren Ahşap Koruyucu Boya Kaplı Örneklerin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları
140
EK 3 Novalak ve Nobleit İçeren Novalak Reçine Örneklerinin LOI Testi Öncesi ve Sonrasına Ait Fotoğrafları
141
EK 4 Sünger ve Nobleit İçeren Sünger Örneklerinin LOI Testi Öncesi Fotoğrafları
NOT: Alev testlerine tabi tutulan sünger numuneleri testleri geçemeyerek eridiği için fotoğraf çekilememiştir.
142
EK 5 İşbir Sünger Resmi Test Sonuçları EK 5.1 Nobleit İçerikli Numune Sonuç-1
143
EK 5.2 Nobleit İçerikli Numune Sonuç-2
EK 5.3 Nobleit İçerikli Numune Sonuç-3
144
EK 5.3 Nobleit İçerikli Numune Sonuç-3
EK 5.4 Fosfat Türü Alev Geciktirici İçerikli Numune Sonuç-1
145
EK 5.4 Fosfat Türü Alev Geciktirici Numune Sonuç-1
EK 5.5 Fosfat Türü Alev Geciktirici İçerikli Numune Sonuç-2
146
EK 5.5 Fosfat Türü Alev Geciktirici İçerikli Numune Sonuç-2
147
EK 5.6 Fosfat Türü Alev Geciktirici İçerikli Numune Sonuç-3
148
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Zeynep Gülşah DURĞUN
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 03.07.1984
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu
Lise : Çankaya İncesu Anadolu Lisesi (2002)
Lisans : Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya A.B.D. (2008)
Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya A.B.D. (Eylül 2008-Haziran 2010)
Çalıştığı Kurumlar
1. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Gönüllü Öğretmenlik, İngilizce-Fen Bilgisi (2004-2005)
2. MTA Genel Müdürlüğü, MAT Dairesi, Elektrokimya Araştırma Laboratuarı, Stajyer Kimyager (2008)
Ulusal ve Uluslararası Bildiriler
1. Durgun, Z.G., Üstündağ, Z., Büyükkaya, F., Solak, A.O., Çeşitli Kalsiyum Boratların Sentezi, Spektroskopik Karakterizasyonu ve Alev Geciktirici Özelliklerinin İncelenmesi (POSTER), XI. Ulusal Spektroskopi Kongresi 2009, Ankara/Türkiye
149
2. Avseven Çiftçi A., Üstündağ, Z., Durgun, Z.G., Güzel, R., Deletioğlu, D., Taner, B., Solak, A.O., Elektrokimyasal Yöntemlerle Hazırlanan Yüzey Filmlerinin XPS ile Karakterizasyonu (POSTER), XI. Ulusal Spektroskopi Kongresi 2009, Ankara/Türkiye
3. Güzel, R., Üstündağ, Z., Ekşi, H., Keskin, S., Taner, B., Durgun, Z.G., Solak,
A.O.,Effect of Au@Ag core-shell bridged gold nanoparticles on the SERS (POSTER) VIII. Uluslar arası Elektrokimya Kongresi 2009, Antalya/Türkiye
4. Deveci, P., Özcan E., Güzel, R., Durgun, Z.G., Büyükkaya, F., Surface Modification
of Glassy Carbon Electrodes with N-phenyldiethanolamine in Different Concentrations and Temperatures (POSTER), VIII. Uluslar arası Elektrokimya Kongresi 2009, Antalya/Türkiye
5. Durgun, Z.G., Üstündağ, Z., Solak, A.O., Nobleit Türü Kalsiyum Boratların Sentezi,
Karakterizasyonu ve Alev Geciktirici Malzeme Olarak Kullanımı (POSTER), V. Ulusal Analitik Kimya Kongresi 2010, Erzurum/Türkiye
Araştırma Projeleri
1. Prof. Dr. Ali Osman Solak, Dr. Zafer Üstündağ, Zeynep Gülşah Durgun,
Nobleit Türü Kalsiyum Boratların Sentezi ve Yanmaya Dayanıklı Malzeme Üretiminde
Etkinliğinin İncelenmesi, BOREN, 2008
2. Prof. Dr. Ali Osman Solak, Dr. Zafer Üstündağ, Dr. Remziye Güzel, Haslet
Ekşi, Zeynep Gülşah Durgun, Hidrojel Kaplı Bimetalik Nanoparçacıkların
Sentezenlenmesi, Karakterizastonu ve Uygulama Alanlarının Araştırılması, Ankara
Üniversitesi, BAP, 2009 (Halen devam ediyor)