baĞiŞiklik sİstemİ

74
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Upload: omana

Post on 19-Mar-2016

58 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ. İnsanoğlunun hastalıklara yakalanmamasını veya kısa bir zamanda iyileşmesini sağlayan vücudun savunma sistemine bağışıklık (immün) sistemi adı verilmektedir. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Page 2: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

İnsanoğlunun hastalıklara yakalanmamasını veya kısa bir zamanda iyileşmesini sağlayan vücudun savunma sistemine bağışıklık (immün) sistemi adı verilmektedir.

Fakat mikropların sebep olduğu her hastalık için bağışıklık sistemimizin her zaman başarılı sonuçlar elde ettiği söylenemez.

Page 3: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Mikropların oluşturduğu bazı hastalıklardan korunmak için en etkin ve en ucuz yöntem kişilerin aşılanmasıdır. Bu konuda belgeye dayanan bilgilerin en eskisi MS 590 yılında Çin’de hafif çiçek geçiren kimselerin yara üzerindeki kabuk tabakasıyla sağlamların aşılandığını göstermektedir.

Page 4: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

11.yüzyıla ait kayıtlardan Hindistan’da Brahman rahibelerinin yaraların kabuk tabakasını topladıkları, kuruttukları ve kıvrık gümüş tüplerle kişilerin burnuna üfleyerek aşıladıkları anlaşılmaktadır. Aşılanan kişilerden kimi hastalığı hafif geçirirken kimi ağır hastalık geçirmiş, ölenler de olmuştur

Page 5: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Voltaire, Osmanlı ve İran sultanlarının haremlerine sunulacak Çerkez kızlarının bir çiçek salgını sırasında hastalanıp güzelliklerinin bozulmaması için aşılandıklarını yazmıştır. (1733)

Page 6: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bir bakteri hastalığına karşı geliştirilen ve kullanılan ilk aşı tavuk kolerasına karşı Pasteur tarafından hazırlanılmıştır.

Yine Pasteur şarbon aşısını hazırlamada kullandığı yöntemler ile kuduz aşısını da hazırlamıştır. Osmanlı döneminde II. Abdülhamit Pasteur’a bağışta bulunmuş bu sayede 1887’de İstanbul’da kuduz aşısı üretilmeye başlanmıştır

Page 7: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1800 lü yıllarda veba, tifo, kolera aşıları 1900 lü yıllarda tüberküloz, kızamık,

kızamıkçık, kabakulak,hepatit, çocuk felci aşıları geliştirilmiştir.

Page 8: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bulaşıcı hastalıkların tedavisinde bağışıklık sistemimize yardımcı olan diğer yöntem ise antibiyotik kullanımıdır. Veba, frengi, çiçek, tüberküloz veya difteri gibi hastalıklar antibiyotiklerin keşfiyle rahatça tedavi edilebilir hale gelmiştir. Antibiyotiklerin keşfinde ilk olarak 19. yüzyılın ortalarında Louis Pasteur’ün “bazı mikroorganizmaların diğerlerini öldürdüğü” şeklindeki gözlemi etkili olmuştur.

Page 9: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Daha sonra 1929 yılında Sir Alexander Fleming bakteriler üzerinde çalışırken küf mantarlarının bakterileri öldürdüğünü görmüş bunun sebebini

ise küf mantarlarınca üretilen ve günümüzde en yaygın antibiyotik olarak kullanılan ‘penisilin’ olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Page 10: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ

ETKİLEYEN BAZI HASTALIKLAR

Page 11: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

GRİP

Page 12: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Birinci Dünya Savaşından sonra ülkemizde İspanyol nezlesi ve daha sonraları grip veya paçavra hastalığı isimleriyle tanınan influenza, eski tarihlerden beri yaptığı büyük salgınlarla dünyanın her tarafında bilinen bir hastalıktır. 1510’dan 1935 yılına kadar dünya yüzünde pandemi denilebilecek ve çoğu Asya’dan başlayan 30 büyük salgının ortaya çıktığı görülmektedir.

Page 13: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bunlardan 1743’de olanı neden olduğu ölümler yüzünden 1918 pandemisiyle aynı karakteri göstermiştir.

Araştırmalar 1889-92 de başlamış, 1892’de grip etkeni olarak bakteriler ileri sürülmüştür. Modern bilgiler ise 1933’de Smith, Andrews ve Laidlaw’ın İngiltere’de hasta materyalinden elde ettikleri virüs ile başlamış,

Page 14: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1934’de Francis bu bulguyu doğrulayarak hastalık esnasında bu virüse karşı özel antikorların oluştuğunu göstermiştir. 1940 yılında A ve B tipi, 1949-50’de C tipi bulunmuştur. 1941’de Hirst tarafından antikorların oluştuğu ispatlanmıştır.

Page 15: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

En büyük salgın Herşey 1918′de sıradan bir Mart sabahı

Kansas- Camp Fuston’da başladı. Aşçı Albert Mitchell o gün kendisini kahvaltı hazırlayamayacak kadar bitkin hissediyordu ve ateş, orta derecede boğaz ağrısı ve kas ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle sağlık merkezine gitti. Kendisine yatak istirahatı önerildi. Öğle saatlerinde 107 asker hastaydı. İki gün içinde çoğu ciddi zatürre şeklinde ölümcül olmak üzere 522 kişi hastalanmıştı.48 kişinin kaybedildiği bu gelişmede ölüm nedeni zatürre olarak kayıtlara geçmişti.

Page 16: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Aynı şekilde diğer askeri birlikler de aynı salgının etkisi altına girmişti. Hastalığın sebebi olan virüs Avrupa’ya yayıldı ve daha fazla insanı enfekte etti ve hastalık ölümcül ilerlemesini sürdürdü. I. Dünya Savaşı nedeniyle genç erkeklerin gemiler ve eğitimkamplarında toplanması ile hastalık hızla yayıldı ve askeri gruplardan genel topluma ulaştı.

Page 17: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Daha sonra hastalık Atlantiği geçti. Nisan ayında Fransızlar hastaydı, ayın ortalarında Japonlar ve Çinliler, Mayıs ayında da Afrika ve Güney Amerikalılar hastalığa yakalanmışlardı. Philedelphia da hastalanan her 1000 kişiden 158′i, Baltimore‘da 1000 kişiden 148′i ve Washington D.C.‘deki 1000 kişiden 109‘u hayatını kaybetmişti. Büyük şehirler virüs için hedef noktalarını oluşturmuş; Boston’da 1000, Philedelphia’da 4500 (daha sonra 13000′e çıkmış), San Francisco’da 3500 kişi birkaç ay içinde ölmüştü.

Page 18: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1918 Ekim 22′de San Francisco Board of Supervisors toplu yerlerde maske takma zorunluluğu getiren bir yasayı kabul etti ve San Francisco Chronicle bunu “Maske Takın, Hayatınızı Kurtarın” şeklinde anons etti. Maske influenza’ya karşı % 99 etkiliydi. San Francisco’luların büyük kısmı bu kurala uydu. Kasım ayında influenza aktivitesi azaldı ve vaka sayısı düştü. 21 Kasımda şehirdeki tüm sirenler çaldı ve artık maske takmak gerekmediği bildirildi. Hastalık yenilmiş gibi görünüyordu.

Page 19: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Maske takma zorunluluğunun kalkmasıyla iki hafta sonra grip vakalarının sayısı giderek yeniden artmaya başladı. Maske karşıtları, politikacılar ve halkın bıkkınlığı nedeniyle maske kullanımından vazgeçildi.Amerika 850.000 ölümle hastalıktan en az etkilenen yerdi. Alaska, Nome’daki Eskimo populasyonunun % 60′ı bu hastalıkla birlikte ortadan kayboldu.

Page 20: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

İspanyol gribi, halk toplantılarının yasaklanmasına neden olmuştu. Gripten ölenler için toplu cenaze törenleri yasaklanmıştı. Ölenlerin cenazesine çok yakın aile bireyleri katılabiliyordu.

Bazı bölgelerde ilaç satan yerler ve kasaplar hariç, tüm mağazalar ve salonlar saat 19′dan sonra kapatılıyordu. İnsanlara mağazalar ve sokaklarda toplanmamaları, kalabalık gruplar oluşturmamaları söyleniyordu.

25 milyon insan öldü. Bu virüs tipi ortaya çıktıktan 18 ay sonra etkisini yitirdi

Page 21: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

HEPATİT

Page 22: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bulaşıcı sarılıklar eskiden beri bilinmekte, özellikle savaşlar esnasında görülen çok sayıda olgular asker hekimlerinin dikkatini çekmekte idi. 1940 yıllarına kadar kataral ikter adıyla anılan bu tip hastalıkların safra yollarının bir nezlesi olduğu, bu yolların mukus ile etkileşmesi sonucunda sarılığın oluştuğu düşünülüyordu.

Page 23: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bununla beraber ölümle sonuçlanan bazı olgularda yapılan incelemeler,olayın safra yollarıyla ilgili olmadığını, karaciğerin harap olmasından ileri geldiğini göstermişti. Ayrıca bazı klinik gözlemlerle bir bölüm sarılıkların iğne ve enjektörlerle bulaşabileceği, bir diyabet kliniğinde saptanmış, yine Güney Amerika’da uygulanan sarı humma aşılarından sonra sarılık olgularının görülmesiyle virüsten kuşkulanılmıştır.

Page 24: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1942’de Almanya’da hastalığın insandan insana ağız yoluyla bulaştığını göstermiştir. Bundan sonraki yıllarda etkenin kan ve dışkıda bulunduğu, dışkının bakteri geçirmeyen süzgeçlerden süzülmesiyle elde edilen materyalin gönüllülere verilmesiyle hastalığın oluşturulabileceği, çeşitli araştırmacıların çalışmaları ile kesin olarak kanıtlanmıştır.

Page 25: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1965 yılında Blumberg ve arkadaşları, Avustralya’da bir yerlinin serumunda antijen görmüştür. Ve buna AuAg adını vermişlerdir. Daha sonra bu antijenin hepatitle ilgili olduğu farkedilmiştir. İsmi de Hepatititis B surface antigen (HBsAg) olarak değiştirilmiştir. Bundan sonra 1973 de Hepatit A (HAV), 1977’de hepatit B (HDV), 1989’da hepatit C (HCV), 1992’de hepatit E (HEV) bulunmuştur.

Page 26: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

KUŞ GRİBİ

Page 27: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Kuş gribi (tavuk vebası), “influenza” adlı virüsün A tipinin yol açtığı, bulaşıcı bir kuş hastalığıdır. Virüsün B ve C tipleri de bulunmakla beraber yalnızca A tipi, kıtalararası salgınlara yol açabilmektedir.

İnfluenza A virüslerinin 16 tane H ve 9 tane N alt tipi bulunmaktadır. Bunlardan H5 ve H7 virüslerinin hastalık oluşturma gücü yüksektir.

Page 28: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Kuş gribi ilk olarak 1878’de İtalya’da virüsün sebep olduğu salgın olarak bilinmektedir. H5N1 influenza virüsü ise ilk kez 1961’de balıkçıllar arasında Güney Afrika’da tanımlanmıştır.

Page 29: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Yapılan araştırmalar, hastalık oluşturma gücü düşük virüslerin kümes hayvanları arasındaki kısa bir dolaşma süresinin ardından hastalık oluşturma gücü yüksek virüslere dönüştürebildiklerini göstermiştir. ABD’de 1983-84 yıllarında ortaya çıkan bir salgın sırasında, H5N5 virüsü başlangıçta az sayıda ölüme yol açmış ama altı ay içerisinde hastalık oluşturma gücü artmış ve ölüm oranı %90’a yaklaşmıştır.

Page 30: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bu salgının denetim altına alınabilmesi için 17 milyondan fazla kanatlı hayvan itlaf edilmiştir. İtalya’da ise, 1999-2001 yıllarındaki bir salgın sırasında, H7N1 virüsü 9 ay içinde hastalık oluşturma gücü yüksek bir biçime dönüşmüş ve 13 milyondan fazla kanatlı hayvan itlaf edilmiştir.

Page 31: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Virüsün bulaştığı çiftliklerin karantinaya alınması ve hastalanmış ya da virüs bulaşma riski taşıyan sürülerin itlaf edilmesi, salgınla mücadelenin standart biçimidir. Fazlasıyla bulaşıcı olan grip virüsleri çiftlikler arasında tarımsal ekipman, araçlar, yemler, kafesler ya da giysiler aracılığıyla bile taşınabilmektedir.

Page 32: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Kuş gribi virüsleri, normalde kuşlar ve domuzlar dışındaki türlere bulaşmaz. Fakat virüslerin insanlara bulaşması ilk olarak 1997 yılında Hong Kong’da kayıtlara geçmiştir. H5N1 virüsü 18 insanda hastalığa yol açtı ve bunların 6’sı ölmüştür. Aynı dönemde Hong Kong’un kümes hayvanları arasında hastalık oluşturma gücü yüksek bir kuş gribi salgını olmuştur.

Page 33: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Yapılan araştırmalar sonucunda hastalığın insanlara bulaşmasının nedeninin, virüsün bulaştığı kümes hayvanlarıyla yakın temas olduğu saptanmıştır. Ayrıca üç gün içinde Hong Kong’taki tüm kümes hayvanlarının itlaf edilmesi insanlara virüs geçişi olasılığını düşürürken olası bir kıtalararası salgını engellemiştir.

Page 34: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

En Tehlikelisi

2004 yılının Ocak ayında, Vietnam’ın kuzeyindeki insanlarda H5N1 virüsünün bulunduğu teyit edilmiştir. Ve H5N1 virüsü en tehlikeli olandır. Bu nedenle 2003yılının Aralık ayında Güney Kore’de ortaya çıkıp diğer Asya ülkelerine yayılan H5N1 büyük tehlike oluşturmuştur. Kıtalararası kuş gribi salgınlarının ne zaman ortaya çıkacağı öngörülmemektedir.

Page 35: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

20.yüzyılın büyük

kuş gribi salgınları

1918-1919 -> H1N1 -> 40-50 milyon kişi 1957-1958 -> H2N2 -> 2 milyon kişi 1968-1969 -> H3N2 -> 1 milyon kişi 1977-1978 -> H1N1 -> kıtalararası salgın

Page 36: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

İsviçre’li ilaç şirketi Roche’nin virüsü ürettiği söylenmektedir. Aslında bu şirket üretmekten çok karını arttırmak için her türlü imkanı kullanmaktadır. Virüs henüz salgın oluşturmamasına rağmen sürekli salgından bahsedilerek panik havası yaratılmış bu da sağlıklı insanların bile ilaç almasına neden olmuştur. Roche, bu durumdan nasibini almış elindeki ilaç (tamiflu) stoklarını tüketmiş yeni siparişler almıştır.

Page 37: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Türkiye’deki Durum Ekim 2005 tarihinde Manyas’ta ilk kez kuş gribinin

tanımlanmasından sonra Tarım Bakanlığı alınması gereken tedbirleri il ve ilçe tarım müdürlüklerine göndermiştir. Ancak 3 ay sonra kuş gribi salgın halini aldığında hiçbir tedbirin alınmadığı farkedilmiştir.

Son 20 yıla kadar kendi aşısını üretebilen Türkiye, Manisa’da Tavuk Hastalıkları ile ilgili enstitünün, hükümet tarafından ödeneksizlik nedeniyle kapatılmasıyla 9 Ocak 2006 yılında bu özelliğini yitirmiştir.

Page 38: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

16 Aralık’ta Doğu beyazıt’ta ortaya çıkan insan vakalarının kuş gribi olduğu ancak 4 Ocak’ta resmi olarak tanınmıştır. 5 Ocak’ta av yasağı bölgesel olarak ilan edilmiştir.

Page 39: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Kuş gribi geri mi dönüyor? 03.05.2012 Bilim adamlarının yaptıkları araştırmada ilginç bulgulara rastlandı.

Yapılan bilimsel araştırmanın sonucu, kuş gribinin mutasyona uğramış bir türünün memeliler arasında da kolay yayılabileceğini ortaya çıkardı. Bilim insanlarının laboratuvar hayvanı olarak kullandığı ve kuş gribi virüsünü insanlar kadar kolay kapan bir tür gelincik üzerinde yaptığı araştırma, ABD'deki Wisconsin Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.

MEMELİLERİ TEHDİT EDEBİLİR Araştırma ekibini yöneten virüs uzmanının açıklamasına göre, kuş

gribinin memelileri tehdit eder hale gelmesi için birkaç değişim geçirmesi yeterli ve bunun için illa ki laboratuvar ortamında uygun şartların oluşturulması gerekmiyor, virüs bu mutasyonları kendi başına da geçirebilir.

Page 40: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

AİDS

Page 41: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

AİDS İngilizce’de edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu anlamına gelen Acquired Immune Deficiency Syndrome sözcüklerinin baş harfleriyle oluşturulmuş bir hastalık adıdır. “Sendrom” kavramı hastalıkta görülen belirtiler bütününü anlatır; “Bağışıklık yetmezliği” virüslerin saldırısına karşı vücut savunmasının azaldığını anlatır. “Edinilmiş” kavramı ise hastalığın kalıtsal olmadığını, yani genlerle taşınmadığını belirtir.

Page 42: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Aids ilk defa 1981 yılında ABD de homoseksüel erkekler ve damar içi madde bağımlılarında saptanmıştır.

Page 43: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

AİDS’İ başlatan ve organizmanın direncini bu kadar azaltan etkenler nelerdir?

Mayıs 1983′e değin bu konuda birçok varsayım öne sürüldü. Daha sonra Paris’teki Pasteur Enstitüsü’nden Luc Montagnier hastalığa bir virüsün yol açtığını açıkladı ve bu etkeni lenfadenopa-ti virüsü (LAV) olarak adlandırdı.

Page 44: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Aynı dönemde ABD’de Ulusal Kanser Enstitüsü’nden Robert Gallo “insan T hücreli lösemi virüsünü” (HTLV-3) ayrıştırmayı başardı. LAV ve HTLV-3 aynı virüsün iki farklı türüydü; Amerikalı ve Fransız araştırmacılar arasında uzun süren tartışmalar sonunda bu virüs HIV {Human Immune Deficiency Virus-İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) olarak adlandırıldı ve türlerine 1983 yılında HIV-1, ve 1986 yılında HIV-2 denildi.

Page 45: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Virüsün hayvansal kökenli olduğu, Afrika’da yaşayan bir koç ya da maymun türünde konakladığı düşünülmektedir. Bu virüsün küçük değişinimler (mutasyon) geçirerek insan türüne uyum sağladığı ve hastalığa yol açtığı sanılır.

Page 46: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Hastalığın ilk görüldüğü günden günümüze kadar geçen sürede HIV enfeksiyonu özelliklede HIV1 enfeksiyonu tüm dünyada hızla yayılmıştır.2004 yılı verilerinde tüm dünyada 40 milyon HIV ile enfekte olguya ulaşıldığı göze çarpmaktadır.Bu rakamın 25.4 milyonu sahra altında kalan Afrika ülkelerinde yaşamaktadır

Page 47: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Yanlızca 2004 yılında 5 milyon yeni HIV ile enfekte yeni olgu saptanmış,yaklaşık 3 milyon kişi AİDS hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiştir.Hastalığın özellikle kadınlar ve 15-35 yaş arasındaki gençler arasında hızla arttığı gözlenmektedir.

Afrika dışında özellikle Latin Amerika,Doğu Avrupa(Ukrayna,Özbekistan) ve Asya(Çin) hastalığın hızla yayıldığı bölgeler arasında bildirilmektedir.

Page 48: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

SARS

Page 49: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

SARS (Severe acute respiratory syndrome) akut solunum yolu yetersizliği sendromu olarak tanımlanmıştır.

Page 50: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

İLK NEREDE VE NE ZAMAN ? Vietnamın başkenti Hanoi’de 26

şubat 2003 yılında ateş, kuru öksürük, kas güçsüzlüğü ve boğaz ağrısı olan erkek hasta hastaneye yatırılmış.Dört gün sonra solunum zorluğu çekmesi ve vücudundaki trambosit oranının azalması nedeni ile yoğun bakıma kabul edilmiş.    

Page 51: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

 Hastalardan elde edilen klinik örnekler, hastalığın etkeninin yapısı “coronavirus” diye adlandırılan bir aileye ait bir virüs olduğunu gösteriyor. Coronavirus’lar, kışın sıkça salgınlara yol açan ve halk arasında soğuk algınlığı adı verilen hastalıkların üçte birinden sorumlu tutulur.

Page 52: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

2003 yılının Mart ayı başında Dünya Sağlık Örgütü, SARS için Global Alarm verdi. Birkaç ay içinde hastalık seyahat yoluyla yaklaşık 24 ülkeye yayıldı.

Page 53: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

26 Nisan Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre SARS yüzünden Çin, Hong Kong, Kanada, Singapur, Vietnam, Tayland ve Malezya’da 290’ı aşkın kişi öldü. Hastalığa yakalanan kişilerin sayısı ise 5 bini buldu.

Page 54: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Dünya Sağlık Örgütü'nün 7 Ağustos 2003 verilerine göre, toplam 8422 vaka ve 916 ölüm tespit edilmiştir.

Page 55: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Şu anda SARS hastalığının yayılımı durmuş olup, en son 31.12.2003 itibarıyla Çin Halk Cumhuriyeti'nde bir yeni vaka tespit edilmiş fakat oda kontrol altına alınmıştır.

Page 56: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

ŞARBON

Page 57: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Şarbon (Anthrax )Bacillus anthracis adlı mikrop tarafından meydana getirilen bulaşıcı olan, ot ile beslenen hayvanlarda özellikle sığır,koyun ve beygirlerde ani olarak ortaya çıkan ve insanlara da geçebilen bir hastalıktır.

Page 58: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Fransız bilim adamı Louis Pasteur, 1881 yılında şarbon için ilk etkili bir aşı geliştirdi.Şarbonun sıkça görüldüğü ülkelerde hayvan aşılama programları yüzyıl boyunca özellikle Kuzey Amerika,Rusya,Avrupa,Asya da artarak devam etti.

Page 59: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Şarbon hastalığı en sık tarımsal bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Özellikle Güney ve Orta Amerika, Ortadoğu, Asya, Afrika ve Doğu Avrupa şarbon hastalığının en sık görüldüğü bölgelerdir.

Page 60: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

ŞARBON TEKRAR GÜNCEL BİR KONU! Şarbon etkeninin biolojik savaşta

potansiyel bir ajan olarak kullanılabilmesi ve 2001 yılında ABD’de haberleşme sektöründe çalışanlarla kimi medyatik kişilerin aldığı mektup, paketlerle hastalığa yakalanması şarbonu güncel bir konu haline getirmiştir.

Page 61: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

2001 Ekim ayında, ABD'de basın kuruluşları ve politik örgütlere mektupla gönderilen şarbon sporları, ikisi ölümle sonuçlanan 10 şarbon vakasına neden oldu.

Page 62: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

ABD'nin biyolojik silahlar programı en etkin olarak çalıştığı dönemde, Arkansas'taki tesislerinde yılda 900 kilogram kuru şarbon tozu üretiyordu. 1969 yılında ABD yönetimi biyolojik silahlardan vazgeçtiğinde, bu stoklar yok edilmişti.Fakat araştırmacılar saldırıda ölen iki postacının ölümüne sebep olan şarbon virüsüyle ABD’deki geçmiş yıllarda üretilen şarbon stoklarıyla genetiklerinin neredeyse aynı olduğunu ispatladılar.

Page 63: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Şarbonun biyolojik silah olarak kullanımına yönelik çalışmalar 80 yıl öncesine dayanır. Bugün en az 18 ülkenin saldırı amaçlı biyolojik silah programları olduğu bilinmekle birlikte bunların kaçının şarbon ile ilgili olduğu belirlenememiştir. Ancak Irak'ın şarbonu biyolojik silah olarak ürettiği yönünde bilgiler vardır.

Page 64: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1979 yılında eski Sovyetler Birliği’nde yer alan Sverdlovsk'da bir askeri mikrobiyoloji ünitesinde şarbon sporlarının bir kaza sonucu havaya salınmasıyla en az 79 kişi şarbona yakalanmış ve bunlardan 68'i ölmüştür.

Page 65: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Bu salgın havaya saçılan şarbon sporlarının ölümcül gücünü göstermektedir. Sporlar renksiz ve kokusuzdur ayrıca meteorolojik etkenlere bağlı olarak kilometrelerce uzağa ulaşabilirler. 1970 yılında Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı bir uzman grubu teorik olarak 50 kilogram şarbon sporunun bir uçakla 5 milyon nüfuslu bir şehrin üzerine bırakılması durumunda 250.000 kişinin hastalığa yakalanacağını ve bunlardan 100.000'inin tedavi edilemeden öleceğini hesaplamıştır.

Page 66: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1993 yılında ABD Kongresinde bir komisyon 100 kilogram şarbon sporunun Washington üzerine bırakılması durumunda 130.000 ile 3.000.000 arasında ölüme yol açacağını ve bunun hidrojen bombasının öldürücülüğüne eşdeğer olduğunu ifade etmiştir. ABD’de Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) şarbona yakalanan her 100.000 kişi için 26.2 milyar dolar harcama gerekeceğini hesaplamıştır.

Page 67: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Dünyada her yıl 20-100 bin insanda şarbon görüldüğü tahmin edilmektedir.Avrupa'da 1971-1981 yılları arasında saptanan 10.793 şarbon olgusunın %52'sinin Türkiye'den bildirildiği belirtilmektedir.Ülkemizde endemik olarak görülen bu enfeksiyonun sıklığı giderek azalmaktadır.1960-1973 yılları arasındaki toplam şarbon sayısı 13.835 iken, 1980-1985 yılları arasında 2.595 olgu bildirilmiştir. Son 2-3 yıl içinde ise olgu sayısının yılda 100'ün altına düştüğü tahmin edilmektedir.

Page 68: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Page 69: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

İlk defa İkinci Dünya Savaşı yıllarının (1944-1945) yaz aylarında Kırım’da tarım yapmaya yardımcı olan 200 civarında Sovyet askerinde gelişen ateş ve kanamalarla seyreden bir epidemi dikkati çekmiş ve hastalık “Kırım Kanamalı Ateşi” olarak adlandırılmıştır. Etken olarak da hastaların kanlarında bir virüs bulunmuştur.Daha sonra bu virüsün 1956 yılında Zaire’li ateşli bir hastanın kanında tespit edilen virüs ile antijenik benzerliklerinin aynı olduğunun gösterilmesi üzerine hastalık 1969 yılından itibaren “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)” olarak anılmaya başlanmıştır

Page 70: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

KKKA hastalığı Balkanlar, Asya, Orta Doğu, Hint Yarımadası ve Afrika Kıtası’nda zaman zaman epidemiler şeklinde oldukça geniş bir coğrafyada görülmektedir. 1970'lerden önce olguların çoğunluğu Sovyetler Birliği (Kırım, Astrahan, Rostov, Özbekistan, Kazakistan, Tajikistan),Bulgaristan, ve çok daha fazla olmak üzere Zaire (Congo) ve Uganda’dan bildirilmiştir.

Page 71: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

1975 ve 2000 yılları arasında Güney Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Moritanya Orta Doğu ülkelerinden Irak, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı ve Çin'den önemli sayıda olgu bildirilmiştir. 2000 yılı itibariyle Pakistan, İran, Senegal, Arnavutluk,Bulgaristan, Türkiye, Kenya’dan yeni salgınlar bildirilmiştir.

Page 72: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Türkiye’de ilk defa 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında başta Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinin kuzeyi ile Karadeniz Bölgesinin güney kesimlerini kapsayan geniş bir coğrafi alanda kene temasıyla ateş ve kanama ile seyreden bir salgın dikkati çekmiş, 2003 yılında da hastalığın KKKA olduğu anlaşılmıştır.

Page 73: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

Hastalık her yıl mayıs-eylül ayları arasında görülmektedir.Olgular,aktif çalışma halinde olan ve bu nedenle kene populasyonuna daha çok maruz kalan, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar arasında yoğunlaşmaktadır. Ülkemizin coğrafi ve iklim yapısı, hastalığın bulaşmasında birinci derecede etkin rol oynayan kenelerin yaşamaları için oldukça elverişlidir.Hastalık, özellikle hayvancılığın yapıldığı bölgeler, başta olmak üzere ülkemizin her yerinde görülebilir.

Page 74: BAĞIŞIKLIK    SİSTEMİ

KAYNAKÇA Felak, S. (1997). Sistemik İnfeksiyon Hastalıkları, Nobel Tıp

Kitabevleri Serter, D. (1997). Virüs Riketsiya ve Klamidya Hastalıkları,

Nobel Tıp Kitabevleri Tabak, F. (2003) Enfeksiyon Hastalıkları (2.baskı), Nobel

Tıp Kitabevleri BÜKE,M. (2006) Enfeksiyon Hastalıklarının Hasta Örnekleri

ile Tanımı,İzmir Güven Kitapevi Nalçacı, E. & Çakaloğlu, A. (2006). Kuş Gribi, Nazım Kitaplığı