1do

labı

n ka

pakl

arı

Bir Çocuk Tiyatrosuna Gittik, Hala Sırıtıyoruz

Ne zamandır görmek istediğimiz bir oyun-du. Bir türlü gidememiştik. Yeterince iste-yince oluyormuş. Nihayet Tiyatro BeReZe’nin “Kayıp Eşya Bürosu” adlı oyununu izledik. Hâlâ sırıtıyoruz.

Sevim Ak’ın öyküsünden Elif Temuçin ve Fi-ruze Engin tarafından tiyatroya uyarla-nan “Kayıp Eşya Bürosu”, tek perdelik bir oyun. Güray Dinçol, Firuze Engin ve Bilge Gültürk’ün sahne aldığı oyunun başrolleri-ni bir evrak çantası, bir telefon, bir demlik, bir şemsiye, panik ataktan mustarip bir de-met maydanoz ve bir sardunya paylaşıyor. Oyuncular, dekorun sıradan parçaları gibi görünen nesnelere tek tek yaşam veriyorlar.

Adından belli, oyun bir kayıp eşya büro-sunda geçiyor. Oyun boyunca hem eşyala-rın anılarını dinliyoruz, hem de aralarında-ki ilişkiye, dostluklarına, korkularına, yara-mazlıklarına tanık oluyoruz. Odak nokta-mızsa, bir takside unutulduğu için Kayıp

Dikkatimizi çeken bir şey de izleyici çocukla-rın küçük yaş grubu olmasıydı. 3+ yaşa uy-gun olan bu oyundan ilkokul çocuklarının da keyif alacağını düşünüyoruz.

Tiyatro BeReZe’nin “Kayıp Eşya Bürosu” oyu-nunu şiddetle tavsiye ederiz. Bizce bu oyu-nu bütün çocuklar izlesin ama izlemek için çocuklu olmak şart sanılmasın. Bakın, biz hâlâ sırıtıyoruz.

Dolap kapakları Banu&Yıldıray

Eşya Bürosu’na yeni getirilen sardunya.

Sahnede hemen hepsi başrolde bir sürü nes-ne ve sadece üç oyuncu var. Buna karşın, Kayıp Eşya Bürosu’ndaki tüm nesneler sü-rekli hareket halindeymiş gibi geliyor izleyi-ciye. Bu, hem oyunun iyi ayarlanmış trafi-ği, hem de oyuncuların kolayca bir karak-terden diğerine geçebilme becerileri saye-sinde gerçekleşiyor. Oyuncular, oyun sırasın-da müzik ve ses efektlerini de kendileri yapı-yorlar. Zannedersiniz ki, sahnede görünmez koca bir ekip var. Tiyatro BeReZe oyuncuları çok keyifli bir illüzyon yaratıyorlar.

Bizim izlediğimiz seansta çocuk kadar yetiş-kin izleyici de vardı. Nitelikli her çocuk oyu-nunda olduğu gibi, bu oyunda da yetişkin-ler sürekli kıkırdadı. Çocuklar da yetişkinler kadar kolayca havaya girdiler ve kendilerini oyuna kaptırdılar. Çocuklar sahnedeki oyun-cuların her davetine karşılık verdi ve oyuna yorumlarıyla katıldılar. Bana göre, bu, ço-cuk tiyatrosunun sinemayı tuş ettiği andır.

“Kayıp Eşya Bürosu”, çok sık karşılaştığımız şu ders veren, ideali ülkü olarak koyan bas-makalıp çocuk oyunlarından hayli uzak. Oyunun metni iyiyle kötünün, doğruyla yanlışın çatışmasına dayanmıyor. O kadar ferah ki! Sonunda nadide bir vecizeyle ta-nımlanabilecek esaslı bir ders falan da yok. Oyunu izleyen çocuklar bir güzel eğleniyor-lar, eğlenirken bir sürü kavramla tanışıyor-lar, birçok ilişkiye tanıklık ediyorlar. Hepsi-den önemli ve baskın olanı, nesneler dünya-sıyla ilişkilerine yeni bir boyut ekleniyor.

Gelecek Gösterim

Kayıp Eşya BürosuTiyatro Bereze8 Nisan 2012/13:00

Kumbaracı50Kumbaracı Yokuşu No:50 Kat: 2 Beyoğlu0212 243 50 51

2ne

rede

ne

var?

31 Mart Cumartesi EtkinlikleriİSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ“KÜTÜPHANE DEDEKTİFLERİ” EĞİTİM PROGRAMIİstanbul Modern / Karaköyİstanbul Modern Sanat Müzesi, Kütüpha-ne Haftası paralelinde  27 Mart-1 Nisan 2012 tarihleri arasında  9-12 yaş arasındaki çocuklar için “Kütüphane Dedektifleri” adlı ücretsiz bir eğitim programı  düzenliyor.

Hayal ArşiviEtkinlik büyük bir sepetin içine koyulmuş gazete küpürü, davetiye, broşür, el ilanı ve çeşitli nesnelerden oluşan malzemelerin sı-nıflandırılması ile başlıyor. Çocuklar mal-zeme çeşitliliğine göre bu nesneleri sınıf-landırıp, tarih sıralamasına sokup zarflıyor ve numaralandırarak hayal arşivlerini ta-mamlıyorlar. Böylece çocuklar bir arşiv ça-lışmasının temel ilkelerini uygulamalı ve eğ-lenceli bir eğitim programıyla öğreniyorlar.

NUH’UN GEMİSİ VAN ÇOCUKLARI İÇİN KADIKÖY’DEN DEMİR ALIYOR! KadıköySaint-Joseph Fransız Lisesi Doğa Bilimle-ri Merkezi 31 Mart 2012 Cumartesi sabahı, Saat 10:00-13:00 arası okul bahçesine ko-nulmuş içerisinde onlarca, yüzlerce oyun-cak hayvan olan “Nuh’un Gemisi’nin” açı-lışını yapacak. Gemi, Van’a yelken açacak.

Katalog Tarama OyunuBu sanat oyunu, İstanbul Modern’in kütüp-hanesinde yer alan bilgisayarlarda kütüp-hane koleksiyonunda bulunan kitapların taranması, kütüphane raflarındaki yerleri-nin öğrenilmesi ve sonunda kitabın içinde bulunan bir sayfaya ulaşılması aşamaları-nı içeriyor.

Yaş Grubu: 9-12 YaşSaat: 10:00 ve 15:00Süre: 90 dk.

Yaş Grubu: 9-12 YaşSaat: 13:00 ve 15:00Süre: 90 dk.

Bilgi ve Rezervasyon: 0212 334 73 41

İbiş Ve Arkadaşları’nın Maceraları (Kukla Tiyatrosu) Oyuncak Müzesi-Göztepe Geleneksel kukla tiyatrosu İbiş kısa bir aradan sonra tekrar İstanbul Oyuncak Müzesi’nde izleyiciler ile buluşuyor. İbiş ve arkadaşları hem çok güldürecek, hem de düşündürecek. Tarihten günümüze taşınan bu eğlenceli macera çocukları bek-liyor.

Yaş Grubu: 3+Saat: 14:00-15:00Ücret: 15 TL.Bilgi ve Rezervasyon: 0216 359 45 50-51

İbiş Ve Arkadaşları’nın Maceraları

Bilgi: 0216 414 52 60

331 Mart Cumartesi Etkinlikleri

31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÇOCUK FİLMLERİ• CITYLIFE CITY’S AVM • RExx • AKSANAT • NİşANTAşI • MODA • BEYOĞLU

31.İstanbul Film Festivali bünyesinde çocuk-lara yönelik filmlerle oluşturulan Çocuk Menüsü, bu yıl Hollanda–Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 400. Yılı nedeniyle Hollanda yapımı çocuk filmleri sunuyor. Uluslararası çocuk filmi festivallerinde beğeni toplayan, aile boyu izlenebilecek filmlerin en iyi, en sürükleyici, en parlak, en öğretici olanları bu bölümde bir araya geliyor.

ANKARA

Bal Kedi Konuştu Gençlik Parkı Kültür Merkezi

Tel: 0312 309 87 92 Saat: 13:00

Muhteşem Taş Devri Müjdat Gezen Sanat Merkezi

Tel: 0312 491 99 07Saat: 16:15

Neşeli Orman Antares Sanat Merkezi

Tel: 0312 326 94 31Saat: 15:00

nere

de n

e va

r?

Bilgi ve Rezervasyon: 0212 334 07 00

İTÜ BİLİM MERKEZİ’NDE EĞLEN BİLİM HAFTA SONU ATÖLYELERİ BAşLIYORİTÜ-TaşkışlaİTÜ Bilim Merkezi‘nde 4-14 yaş grubu çocuklar için Eğlen Bilim tarafından 31 Mart-26 Mayıs 2012 dönemi boyun-ca her Cumartesi hafta sonu atölyeleri gerçekleştirilecek. Etkinlikler kapsamında; Çılgın Bilim Atölyesi (7-11 yaş ve 4-6 yaş)Saat: Her Cumartesi 10:30-12:00 Elektronik Atölyesi (7-11 yaş) Saat: Her Cumartesi 12:30-14:00Model Uçak Atölyesi (7-14 yaş) Saat: Her Cumartesi 15:00-17:00Bilgi ve Rezervasyon: 0 212 251 60 13 – 0 554 888 89 13

41 Nisan Pazar Etkinlikleri

Pera Müzesi “Genç Ressamlar Elçilerin İzinde“ Çocuk AtölyeleriPera Müzesi - Tepebaşı/BeyoğluKesişen Dünyalar Sergisi paralelinde ger-çekleştirilecek eğitim programında, çocuk-lar sergiyi gözlemlemek üzere görevlendi-rilmiş ressamlar olarak, Osmanlı Devleti’ne gönderilen ve Osmanlı’nın diğer ülkelere yolladığı elçileri, elçilik görevini ve dönemin sosyal yaşamını portre, manzara ve figüra-tif resim örnekleri üzerinden eğlenerek keş-fedecekler.

7-10 Yaş Grubu: Şövale, tuval, palet gibi resim sanatının teknik unsurlarıyla tanışır-ken sergiyi kendi yorumlarıyla canlandıra-caklar.11-14 Yaş Grubu: Resim sanatında kurgu-lamanın, yerleştirmenin ve renk seçiminin önemini, sergi salonunda eskizini aldıkla-rı resimleri tuvale aktararak deneyimleye-cekler.

Kontenjan: 15 KişiÜcret: 30 TLBilgi:  0 212 334 99 00

nere

de n

e va

r?AYşE GÜLDİZ SANAT VE GELİşİM ATÖLYELERİ – ÖZGÜN BASKI Kadıköy/Moda

Sanat Yönetmeni Ayşe Güldiz çocuklar için gerçekleştirdiği birbirinden renkli atölye çalışmalarına Nisan ayı boyunca devam ediyor. Özgün Baskı Atölyesi’nde çocuklara farklı baskı teknikleri ile yaratıcılıklarını ge-liştirme imkanı sunuyor.

Saat: 15:00 – 16:15Bilgi ve Rezervasyon: 0535 963 53 09

OYUNCAK MÜZESİ MODEL UÇAK YAPIM ATÖLYESİ / Göztepe

Gültekin Kalay tarafından gerçekleşecek atölye çalışmasında önceden hazırlan-mış uçak kitlerini bir araya getiren çocuk-lar kendi maket uçaklarını yapıyorlar. “Mo-del Uçak Atölyesi” yaratıcılığı ve el becerisi-ni geliştirirken eğlenmeyi de vaat ediyor.

Yaş Grubu: 6-14 YaşSaat: 11:00-12:00 / Ücret: 25 TL.Bilgi ve Rezervasyon: 0216 359 45 50-51

OKUMA SAĞANAKLARI “ÇOCUK” FOTOĞRAF SERGİSİTaksim

48.Kütüphane Haftası paralelinde, “Çocuk ve Kitap” temalı  “Okuma Sağanakları ‘Çocuk’ Fotoğraf Sergisi”, 26 Mart – 15 Nisan 2012 tarihleri arasında Taksim Metrosu  Yürüyen Bantlar Sergi Alanı’nda ziyaretçilerle buluşacak.  

Gönüllü üniversite öğrencileri tarafından kurgusal veya doğaçlama çekilen fotoğraflar arasından yapılan seçkiyle oluşturulan sergide okumaya, kütüphanelere, kitap ve çocuk ilişkisine dikkat çekilecek.

51 Nisan Pazar Etkinlikleri

ANKARA

Düşler Ülkesi Gençlik Parkı Kültür MerkeziTel: 0312 309 87 92 Saat: 13:30

Gök Nineye Konuk Geldi Tiyatro TempoTel: 0312 232 32 92Saat: 13:00

Kırmızı Başlıklı Kız Müzikali Müjdat Gezen Sanat MerkeziTel: 0312 491 99 07Saat: 16:15

STARCITY OUTLET CENTER’DA UZAYA YOLCULUKYenibosna

Gün boyunca belli aralık-larla gösterilecek üç adet (Uzay,Vücudumuzu Tanıyalım, Di-nozorlar) özel planetaryum şovu ziyaretçiler için Türkçe seslendirme-li olacak. Minik ziyaretçiler bu özel keşif küresinde gezegenlere yolcu-luk yapacak, ay üzerinde yürüye-cek, vücudunu tanıyacak, ilk çağa dönerek dinozorlara dokunabile-cekler.

Bilgi: 0212 603 40 40

nere

de n

e va

r?

6sö

yleş

i

“Lili ve Yedi Çocuğu” adlı dizinin ardından yayımlanan “Bir Tanecik Oğlum” adlı kita-bıyla kitaplıklarda yerini pekiştiren yazar Tülin Kozikoğlu, bu kez bir atölye çalışma-sıyla karşımızda. “Okuyorum-Yazıyorum, Çocuklar için Yaratıcı Okuma ve Yazma Atölyesi”, sadece “okur-yazar” değil, “ke-yifle okur-özenle yazar” olmak isteyen tüm çocuklar için ikinci kere düzenleniyor.

Bu atölye fikri nasıl ortaya çıktı? “Lili ve Yedi Çocuğu” okuma etkinlikleri için gittiğim okullarda daha büyük sınıflara da sunum yapmam istendi. Benim kitaplarım okulöncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri için yazılmış kitaplar. Etkinlikleri de onların yaşına uygun olarak tasarlıyorum. Çocuk-lara kitaplarımı dramatizasyonla okuyup, ardından kitapla ilişkili bir elişi çalışması yaptırıyorum. Daha büyük sınıflarla söyleşi

yapmaya gidince okuma yerine yazı çalış-maları yapmaya başladım. Bu çalışmalar hem öğretmenlerin hem de çocukların ho-şuna gitti. Ben de çok keyif aldım ve bunu biraz daha derinleştirmeye karar verdim. Önce konuyla ilişkili bir kaç kitap edin-dim. Ardından ABD’de “Çocuklara Yaratı-cı Yazı Eğitmenliği” eğitimi aldım. Sonra da iki haftalık bir atölye çalışmasına gözlemci olarak katıldım.

Bu projeden beklentiniz nedir?Çocukların keyifle okur- özenle yazar hale gelmesini bekliyorum. Kendini yazıyla etki-li bir şekilde ifade edebilmeyi beceren kişiler hayatta daha iyi yol katediyorlar. Çok oku-yan iyi yazıyor. Dolayısıyla çocukların önce okumayı sevmeleri gerek. Bu sebeple atöl-yeyi hem yazmak, hem okumak üzerine ta-sarladım. İşlediğim konular paralelinde ör-nek kitapları inceliyoruz; yazarın neyi nasıl uyguladığını ve başardığını görüyoruz. Biz-de genellikle kitapların içindeki olay ince-lenir. “Kahraman ne yapmış? Öyle değil de böyle davransa ne olurdu? Nasıl bir ders almış?” Oysa ben olaylara değil, kurguya ve yapıya odaklanıyorum. “Kahraman de-ğil, yazar ne yapmış?” diye soruyorum ço-cuklara. Bu da çocukların kitaba bambaş-ka bir gözle bakmalarını sağlıyor. Oku-dukları öykünün kıymetini arttırıyor. Yaza-ra saygı duymaya, yazmaya heves etme-

ye başlıyorlar. Öyküyü analiz etmek, par-çalara bölüp sonra da tekrardan birleştir-me eylemi aslında; puzzle gibi... ve çocuk-lar puzzle çözmeyi çok sever!

Atölye çalışması hangi yaş gruplarını kapsıyor, bir yaş sınırlaması var mı?3., 4. ve 5. sınıflara yönelik bir çalışma bu. Gerçi ilk atölyemizde 6. sınıftan da bir ço-cuk vardı ama o çok uyumlu bir çocuk-tu. 6. sınıf öğrencilerinin önergenlik belir-tileri aynı çalışmadaki küçük çocuklar için atölyenin verimini düşürebilir düşüncesiyle tercih etmiyorum. 2. sınıflar da katılabilir ama okumaya ve yazmaya çok ilgili bir ço-cuk olmalı. Yoksa diğerlerinin yanında yazı çalışmalarında biraz zorlanabilir.

Atölyede çocuklarla neler yapacağınız-dan bahseder misiniz? 6 haftalık bir çalışma yapıyoruz. Adım adım hikayenin hikayesini anlatıyorum ço-cuklara. Bir kitabı okurken sadece kurgu-yu değil, yazarın nerede ne yaptığını far-ketmelerini sağlıyorum. Kelimelerle başlıyo-ruz çünkü doğru kelimeler olmadan doğ-ru cümleler kurulamaz ve doğru cümle-

Okuyorum-Yazıyorum, Çocuklar için Yaratıcı Okuma ve Yazma Atölyesi

“Bizde genellikle kitapların içindeki olay incelenir. (...) Oysa ben olaylara değil kurguya ve yapıya odaklanıyorum”

7

ler olmadan da doğru kurgular yapılamaz. Kelimelerden sonra “İlginç cümle nasıl ku-rulur?” sorusuna cevap bulmaya çalışıyo-ruz. Böylece yazı yazmak için gereken temel malzemeler elimizde hazır olmuş oluyor. Ar-dından “hikaye”nin dört temel bacağını in-celemeye alıyoruz: Karakter, mekan, sorun ve çözüm. Her hafta bir tanesini derinleme-sine çalışıyoruz. Son olarak da “etkili baş-langıçlar” ve “çarpıcı sonlar” nasıl yazılır, ona bakıyoruz. “Çalışma” derken kastetti-ğim çeşitli alıştırmalar ve oyunlar. Bir yan-dan da işlediğimiz konuyla ilgili örnek hi-kayeler okuyup, o kitapta yazarın neyi nasıl kotardığına bakıyoruz.

Yazmanın çocuklardaki etkisi ne? Yaz-mak çocukların ne işine yarar?Yazıyı illa ki yaratıcı yazıyla sınırlandırma-mak gerek. Yazı her an hayatımızın içinde. İş hayatında da çeşitli sebeplerle yazı yaz-

mak gerekiyor. Hele günümüzde yazılan e-postaları düşünürsek, iş hayatındaki iliş-kilerin bir çoğunun yazı üzerinden kuruldu-ğunu görebiliriz. Eskiden telefonla veya yüz-yüze toplantılarda halledilen birçok iş ar-tık e-postalarla çözülüyor. Ne ses tonu ne de mimikler yardımınıza koşabilir e-posta ile iletişim kurarken. Kelimelerle başbaşa-sınız. Kelimelerin efendisi olan kazanıyor! Bu uzun vadedeki etkisi. Kısa vadede ise ço-cukların akademik başarısına olumlu etkisi var. Okuyarak öğrenme ile yazarak öğren-me arasındaki fark biliniyor. Yazarak çalış-tığınızda, okuyarak çalışmanıza göre daha fazlasını hatırlıyorsunuz.

Düzenlediğiniz ilk atölyeye ilişkin gözlem-leriniz neler? Çalışmanın çocuklara nasıl etkileri oldu?Kesinlikle edebiyata saygılarının arttığını düşünüyorum. Gözlerindeki ışıltıdan anlaşı-lıyordu bu. Ders bittiğinde neredeyse hepsi iki saat daha orada kalmaya hazır görünü-yorlardı... Görünmek değil, bunu dile de ge-tiriyorlardı. Bu bana bayıldıkları için değil, orada yaptığımız işe, kitaplara, hikayelere bayıldıkları için oldu. Akademik olarak etki-sini öğretmenlerine sormak lazım. Ama bir tanesi son hafta “Türkçe dersinde sınıftaki en yüksek notu aldım” müjdesiyle geldi. Bir diğerinin yazısı okul dergisine seçilmiş.

Bu atölye çalışması sırasında çok sayıda çocuğun hayal dünyasına temas ediyor, yön veriyorsunuz. Onlardan öğrendiğiniz bir şeyler oldu mu?Çocukların bir kaç haftadır tanıdıkları ya-şıtlarının arasında en derin sırlarını açık et-

meleri beni çok etkiledi. İşte bu “edebiyatın büyüsü”! Her biri iç dünyalarına dönmek-le kalmayıp bunu yüreklice paylaştılar. Ben-ce bunu bu kadar çabuk başarmış olmala-rı çok hoştu. Bu hız, yetişkin dünyası için ol-dukça yabancı bir durum. Zaafları kabul etme yetisi ve bunu açık etme cesareti...İyi yazı yazmanın olmazsa olmazlarından biri.

söyl

eşi

Okuyorum-Yazıyorum, Çocuklar için Yaratıcı Okuma ve Yazma AtölyesiYer: Atölye CeresTarih: 21 Nisan - 26 Mayıs tarihleri arasında, Cumartesi günleri iki ayrı grupSaat: 10:00-12:00 ve 15:00-17:00Adres: Atölye Ceres: Şair Nigar Sokak No: 8, Kat: 2 Nişantaşı-İstanbulTel: 0212 296 41 30

8iy

i cüc

eler

’de

nele

r va

r?

Merhaba!En baştan belirtelim; Baharı bahar gibi karşılamak adına biz bu hafta çoook çalışıyoruz!Derleniyoruz, toplanıyoruz, çiçekleniyoruz, süsleni-yoruz... Ayrıca yepyeni planlar ve etkinliklerle Ni-san’ a giriyoruz.Geçen hafta bir ilki gerçekleştirip burada bir cü-cemizin doğum gününü kutladık demiştik. O ka-dar içimize sindi ve hoşumuza gitti ki, oturup bir DOĞUM GÜNÜ CÜCELERİ paketi yaptık. Ne yapıyor-sunuz bu pakette derseniz anlatalım. Önce zaten cici bici olan kitapçımızı doğum günü cücesi için bir güzel süslüyoruz. Sonra sevgili Renkli Fırın bize pek nefis mamalar gönderiyor. Bunların seçimini de tabii ki cücemiz ve ailesiyle yapıyoruz. Sonra ko-caman masamızı hazırlıyor, devlerimizi rahat bir sohbete davet ediyoruz.Biz de miniklerimizi alıp yine doğum günü sahibi-nin istediği birbirinden eğlenceli etkinliklerimizden

birini yapıyoruz. Mesela patlamış mısır ya da ma-karna boyuyoruz, bir kitap okuyup canlandırıyo-ruz veya atık malzemeleri kullanıp yaratıcılığımı-zı ortaya koyuyoruz. Daha daha diye soran olursa tshirt ya da ahşap boyuyoruz, dizi dizi boncuklar-dan kolye yapıyoruz, müzik yok mu diyenlerle ritm tutuyoruz. Diyeceğimiz o ki, pek bir eğleniyoruz.Artık güneşin de yüzünü göstermeye başlamasıy-la, iyi ki doğdun şarkısını ister kocaman masamız-da isterlerse de terasımızda söylüyoruz. Günün so-nunda herkesi gülümseterek buradan uğurlamak istiyoruz. Öte yandan okuma günlerimiz, gelenekselle-şen aktivitelerimiz ve yeni yeni kitaplarımızla İyi Cüceler’de sizlerle keyifli vakit geçirmeye devam ediyoruz .Aklınıza takılan soruları sormak ve bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.Yeni haftada görüşmek üzere,

İyi Cüceler adına Biranda ve Zeynep

“En baştan belirtelim; Baharı bahar gibi karşılamak adına biz bu hafta çoook çalışıyoruz! Derleniyoruz, toplanıyoruz, çiçekleniyoruz, süsleniyoruz...”

İyi Cüceler’de Neler Oluyor?

9iy

i cüc

eler

’de

nele

r va

r?İyi Cüceler’de Bu Hafta (31 Mart-06 Nisan)

3 Nisan Salı Okuma

Popcore Yayınlarından çıkan Mağara Bebeği’ni okuyoruz! Bekleriz.

Saat: 11:00Okuma ve söyleşi etkinliklerimiz ücretsizdir

Bilgi ve rezervasyon için 0216 385 91 11 ve

info@iyicuceler.comFacebook: Iyi CücelerTwitter: @Iyi_Cuceler

01 Nisan Pazar OkumaBu pazarki etkinliğimizde Cücelerimizin seçeceği/evden getireceği 3 kitabı okuyoruz. Haydi cüceler, kitap önerilerinizi bekliyoruz!Saat: 16:00Okuma ve söyleşi etkinliklerimiz ücretsizdir

5 Nisan Perşembe Minik Ellerden Sağlıklı Kurabiyeler

Tam buğday unlu, pekmezli, keçiboynuzlu, zencefilli, tarçınlı kurabiyelerimiz minik cücelerin ellerinde şekilleniyor.

Yaş: 18 ay üstüSaat: 11:00Ücret: 25 TL

01 Nisan Pazar Sabah Müziği: Gitar DinletisiCenk abiyle artık klasikleşen bir etkinlik; cüceler ve devler-le sabah müziği...Repertuarımızı kendimiz oluş-turuyor, hep birlikte söylüyo-ruz. Cüceler gitarın tellerini bile tıngırdatıyorlar... Hatta istersek gitar eşliğinde kendi seçtiğimiz bir kitabı bile oku-yoruz.

Yaş: En küçüklerden en büyüklere...

Saat: 11:30

10dü

şevi

’nde

nel

er v

ar? Çok hareketli bir hafta geçirdik, çok! Haftaya önce

DÜŞEVİ’mizde ufak tefek değişiklikler yaparak baş-ladık. Minik dostlarımız için burayı daha keyifli hale getirmek üzere sıvadık kolları; sepetlerimizi, yastıklarımızı, yaş gruplarını ayıran renkli bant-larımızı ekledik, yeni gelen ürünleri raflara dizdik.Sonra yeni başladığımız “İngilizce Sanat+Oyun Atölyesi”nde ilk misafirlerimizi ağırladık. Hem çok keyifli eserler çıkardılar, hem de çok eğlendiler. Bu-radan ayrılırken yüzlerinde gördüğümüz o gü-lümseme dünyaya bedel.Haftanın en hareketli günü, Bilgi Kozası Ke-merburgaz Okulu’nun miniklerine sevgili Tülin Kozikoğlu’nun Lili ve Yedi Kardeşi kitap dizisini an-lattığı gün oldu. Tülin Hanım’ın bitmek bilmeyen enerjisi karşısında biz bile ağzımız açık dinledik. Bu keyifli etkinliğin ardından çocukların yaptığı “çılgın” dondurmalar ise hepimize parmak ısırt-tı! Sonrasında ise miniklerin Düşevi’nin mini tü-nellerinde ve köprülerinde çılgınca eğlenmesi gör-meye değerdi. Tüm fotoğrafları buraya koymamız mümkün olmadığından Facebook’a ekledik, gö-rünce ne demek istediğimizi daha iyi anlayacak-sınız.Yani bahar tüm enerjisiyle bizi de etkisi altına aldı, yerimizde duramıyoruz. Daha ne gibi etkinlikler, yenilikler, keyifli atölyeler yapsak diye aranıyoruz. Her türlü fikre, öneriye açığız. Bize yazın, fikir ve-rin. Siz isteyin, biz gerçekleştirelim. Düşevi’ni hepi-mizin düş-evi yapalım!

Düşevi Çocukların Kitapçısı

www.dusevikitapevi.wordpress.com Facebook/ düşevi kitapevi Twitter/ dusevikitapevi Tel: 0212 322 92 12 (Göktürk)

DÜşEVİ ATÖLYE PROGRAMI:Deney Atölyesi 31 Mart Cumartesi – Kemikler ve kaslar nasıl çalışır, deneyerek öğrenelim Ücret: 40TL+KDVTasarım Atölyesi *Her Cumartesi 15:30- 16:30 arası (6-12 yaş)Sizin de çocuğunuz yaratıcılığını ortaya koyabileceği değişik materyallerle kendine, bebeğine veya bir arkadaşına kıyafet, aksesu-ar veya süsleme malzemesi yapmaktan zevk alıyorsa, bu atölye tam ona göre. Gelin, tasarım konusunda yaratıcılığını ortaya çıkartmasına destek olalım.Ücret: 40TL+KDVİngilizce Atölyeler:Türkçe/ İngilizce Sanat Atölyesi (2-3 yaş) *Her Pazartesi 10:30- 11:30 arasıGelin miniğiniz hem kesme-yapıştırma çalışma-ları yapsın, hem de farkına bile varmadan İn-gilizce öğrenmeye hazırlık yapsın. Ücret: 40TL+KDVİngilizce Sanat + Oyun Atölyesi: Sadece İngi-lizce konuşan bir öğretmenle 1 saat boyunca çeşitli sanat çalışmaları yapan çocuklar, sonra da kalan yarım saatte grup oyunları oynayıp eğlenceye doyuyorlar ve İngilizceyi doğal orta-mında öğreniyorlar.3-5 yaş Perşembe 16:30-18:00 arası6-8 yaş Cuma 17:00- 18:30 arası Ücret: 50TL+KDV

11se

rbes

t atö

lye

Bolonya İllustrasyonlu Çocuk Kitapları Fuarı

Siz bu satırları okurken Bolonya İllüstrasyonlu Çocuk Kitapla-rı Fuarı bitmiş, teşhir edilen binlerce kitap geri götürülmek üzere kutulara konulmuş olacak. Ama merak etmeyin, neler olup bitti-ğini sizlere anlatmak için gözlerimi dört açtım.

Bolonya İllüstrasyonlu Çocuk Kitapları Fuarı, bu sene 19-22 Mart tarihleri arasında gerçekleşen, dünyanın her yerinden 1500 ya-yınevinin katıldığı, yazarları, illüstratörleri, yayınevlerini ve oku-yucuları birbiriyle buluşturan dev bir organizasyon. Fuar, sade-ce fuar binasında gerçekleşmiyor; kentin her bir noktasında çe-şitli etkinlikler fuar süresince hatta sonrasında devam ediyor. Ço-cuk kitapları ile ilgili çeşitli görseller, mağazalardan tutun da ba-lık pazarındaki tezgahlara kadar her yerde karşınıza çıkıyor. Bi-zim “Beylikdüzü ilinde” gerçekleşen kitap fuarımız kentten ne ka-dar kopuksa, Bologna’daki bu fuar kentle bir o kadar yakın iliş-ki içerisinde.

Benzetme yaparken küçük bir hata yaptım ama bu vesileyle bir

konuya değinmiş olayım. Bu fuar sadece resimli (illüstrasyonlu) çocuk kitaplarını içeriyor. Gözlerimle görmesem bu kadar çok sa-yıda resimli çocuk kitabı olduğuna dünyada inanmazdım. Resim-li kitap eksikliğini, başka yerinde resim olmayan kitapların kapak-larına saatlerce bakarak gidermeye çalışan bir çocuktum ben. Fu-arda gördüklerimin bendeki etkisini biraz arttırıyor bu halim ama şaşırdığım kadar var inanın.

Fuarın ilk günü, yani daha tamamını görmeden ya da gördükle-rimi hazmedemeden yazıyorum. Tamamını gömeyi beklesem bile çok fark olacağını sanmam; burada gördüklerimi hiçbir zaman hazmedemeyeceğim nasıl olsa.

Fuar alanına baştaki fotoğrafta gördüğünüz halıya basarak gir-diğimde, karşıma ilk olarak illüstratörler duvarı çıkıyor. Bu meş-hur duvar, uçağa yetişmeden az önce hazırladığım, üzerinde be-nim Alice’imin yer aldığı kartlarımı yapıştıracağım duvar; boş bir yer bulursam tabi. Genç illüsratörler erken davranmış, duvarda en ufak bir boşluk yok gibi.

Fuar alanında üç ana toplanma yeri var: “İllüstratör kafe”, “Ya-zar kafe” ve “Dijital kafe”. En başından belli ki ben, İllüstratör kafenin müdavi-mi olacağım ama Dijital kafe de çok önemli. Tek-nolojinin çocuk ki-tapları dünya-sına nasıl uyum sağladığını gör-meyi çok istiyo-rum. Artık masal-lar neredeyse ço-cuklar tarafından

12se

rbes

t atö

lye

oluşturuluyor, teknoloji çocukları parmaklarından çekip kitabın içine alıveriyor. “Kim bu teklife hayır diyebilir ki?” diyorum ve ko-şarak “Eyes Wide Open” isimli bir sunuma yetişiyorum. Birbirin-den yetenekli üç illüstratör yazar, çocuk kitabı üzerine yaklaşımla-rını anlatıyorlar. 2010 yılında dünyanın en yüksek miktarlı çocuk kitabı ödülünü (Astrid Lindgren Memorial Award) kazanmış olan Kitty Crowter, mütevazılığı ve utangaçlığıyla beni şaşırtıyor. Re-simli çocuk kitapları üzerine şimdiye kadar hiç duymadığım şey-ler anlatıyor.

Ve Suzy Lee; yazısız çocuk ki-taplarıyla büyük hikayeler anlatan, yaş sınırı olmayan çizer alıyor mikrofonu eline. O, Kitty kadar utangaç değil. Kitabı sadece içindekiler ile değil tüm varlığıyla ele alıyor Suzy Lee. Onu tutuşunuz, ka-pağın açılış şekli bile önem-li hale geliyor. Aynı boyutta

olan Mirror, Shadow ve Wave isimli kitaplarını anlatıyor. Tek bir satır yazısı olmasa da, “Wave”, kırk sayfada tüm yaşamı anlatı-yor. Suzy Lee’ye fuar dışında da rastlıyorum daha sonra. Kent her yerinde kitap fuarını yaşıyor demiştim ya, kentin ana meydanı Pi-azza Maggiore’deki kütüphanede Suzy Lee’nin bu saydığım kitap-larını ve bakış açısını anlattığı bir sergi var. Sırf bu sergi için kitap-çıklar tasarlamış Suzy Lee. Sergi sayesinde bir yazarı tekrar tekrar keşfetmiş oluyorum. Kitaplardaki şu iki sayfayı birleştiren (ya da ayıran) çizgi benim için artık ne kadar anlamlı bir bilseniz.

Fuarın bu seneki onur konuğu Portekizli illüstratörlerden bahset-meden olmaz; ama “Hep illüstratörden bahsettin, hani yazarlar?” diyeceğinizi tahmin ediyorum. Bu durum bu seneki fuarın en ateş-li tartışmalarından biriydi aslında. Resimlerin hikayenin önüne ge-çişi bazı otoritelere göre olumsuz bir durum olarak tanımlansa da, bu fuarın ödüllü kitaplarına baktığımızda neredeyse bir sanat eseri niteliğindeki illüstrasyonlarla bezeli kitapları görüyoruz hep. “Sözcükler, gittikçe daha fazla görselleşen dünyada güçlerini kay-bediyorlar mı acaba?” sorusu takılıyor insanın aklına.

Fuarın ilk gününün ilk birkaç saatini anlattığımı ve bu anlattıkla-rımı yüzle çarpmanız gerektiğini söylersem, fuarın kapsamını gös-termiş olurum diye umuyorum. Şemsiyeniz olmasa bile ıslanma-yacağınız tek şehir Bolonya’dan sevgilerimi gönderiyorum.

Beyhan İslam

13

Sevgili okur, bu hafta çok eğlenceli bir ko-nuya, evde parti hazırlamanın kolay yolla-rına bakacağız. Ama önce şunu belirtelim; evde çocuklarla birlikte eğlenmek ve par-ti hazırlamak için bir sebep beklemeyin. Ba-zen çocukları oyalamanın ve neşelenmenin bir yolu olarak kutlamaların önemli olduğu-nu unutmayın. Yani çocuğunuzun doğum günü için bir parti hazırlayabileceğiniz gibi, hafta sonları için de böyle bir hazırlık yapa-bilirsiniz. Böylece çocuğunuzla eğlenerek ni-telikli zaman geçirmiş de olursunuz.

Dekorasyon ve süsleme…Bir partinin olmazsa olmazı mekanın süs-lenmesidir. Bunu yapmak sanıldığı kadar zor değil. Örneğin hepimizin ilkokulda kra-pon kağıdı ile yaptığı kedi merdivenlerini ço-cuklara da öğretmek için ev partileri ideal-dir. Bunun yanı sıra balonlar mutlaka yer al-ması gereken süs malzemeleri arasındadır. Balonları şişirdikten sonra keçeli kalemlerle üzerlerine çeşitli desenler çizerek süsleme işi-

nin eğlencesini artırabilirsiniz. Dekorasyon-da küçük parçalar halinde süs malzemeleri kullanmamanızı öneririz. Böylece parti son-rası evinizi toplamanız daha kolay olur.

Menü hazırlama!Çocukların sağlığı için yapay ürünlerden ve fazla şekerli yiyeceklerden sakınmanız yerin-de olur. Parti hazırlıklarını daha eğlenceli bir hale getirmek için yiyecekleri çocuğunuz-la birlikte hazırlamaya ne dersiniz? Çocuğu-nuz için parti önceden başlamış olur. Ayrı-ca çocuğunuzun damak zevkine uyan yiye-ceklerin diğer çocukların da iştahını açaca-ğını varsayabiliriz. Eğer parti çok kalabalık olmayacaksa, bazı pratik tarifleri misafirler-le birlikte uygulamanız da eğlenceyi artıra-bilir. İşte kolay bir tarif:

Mini Mini Kek ToplarıÖnceden kalmış bir miktar keki ufalayarak parçalayın.

İçerisine öğütülmüş fındık ya da ceviz ekleyin.Bir miktar kuru meyveyi küçük parçalar ha-linde keserek ekleyin.Bu karışımı bir miktar süt ya da sulandırıl-mış bal ile ıslatın.Elde ettiğiniz malzemeyi yoğurarak birbiri-ne yedirin.Daha sonra küçük parçalar halinde yuvar-layarak bir tepsiye dizin.

Ayrı bir kapta puding hazırlayın. Bu iki kabı masada yan yana koyarsanız, çocuklar mi-nik kek toplarını pudinge batırarak yiyebilir-ler. İsterseniz bir başka kapta Hindistan ce-vizi de bulundurabilirsiniz. İsteyen çocuklar pudingten sonra Hindistan cevizine batıra-bilirler kek toplarını…

Parti oyunları ve sürprizler…Kuşkusuz ev partilerinde çocuklar sıkılma-malı. Parti hazırlıklarınıza bazı oyunları da eklemeniz iyi olur. Çocukların yaş grubuna

En Güzel Eğlence Ev Partsi! Ama Nasıl?

ev e

ditö

rü

Um

ut

Ka

an

Özd

emir

14

uygun oyunlar belirlemeniz önemli. İşte size bir oyun önerisi!

Tenceredeki Hazine (4 - 8 yaş)Malzemeler1 orta boy tencere1 kaşık(biraz büyükçe bir tahta kaşık olabilir)Gözleri bağlamak için bir eşarpHer çocuk için küçük bir sürpriz (birer şeker ya da gofret, sticker, kalem, silgi)

Nasıl Oynanır?Ebenin gözleri bağlanır ve eline bir kaşık ve-rilir. Tencere, sürpriz altında kalacak biçim-de, ters çevrilerek yere konulur. Ebe, dör-tayak üzerinde, elinde kaşıkla yere vurarak tencereyi bulmaya çalışır. Diğer çocuklar sı-cak - soğuk diyerek hazineyi arayan çocuğu yönlendirir. Hazine avcısı kaşıkla tencereye vurup ses çıkarmayı başardığında tencere-nin altındaki hazineyi almaya hak kazanır. (Kaynak: http://esin-ti.blogspot.com)Bu tür oyunların yanı sıra, çocuklar için mutlaka küçük sürprizleriniz olsun. Çocuklar sürprizleri çok sever. Örneğin, küçük paket-ler içerisinde hazırlayacağınız boya kalem-leri, çocukların bir süre boyama yapması-

nı da sağlayacağı için, size nefes aldıracak-tır. Ama burada dikkat etmeniz gereken en önemli konu, bu tür paketlerin üzerine mut-laka ayrı ayrı çocukların isimlerini yazmak. Hediyeleri dağıtırken karışıklık ve can sıkın-tısı yaşanmasının önüne geçmiş olursunuz.

Hayat kurtaran ayrıntılar!Her partide, her zaman bir tıkanma anı ola-bilir. Panik yapmayın. Bunları önceden dü-şünürseniz, çocukların sıkılmasına fırsat ver-meden bu sorunu çözebilirsiniz. Her ihtima-le karşı çocuklara izletebileceğiniz bir çizgi filmi hazırda tutun. Eğlenceli bir hikaye ki-tabını onlara okuyarak da vakit kazanabi-lirsiniz. Yapmamanız gereken ise; ne kadar çok sayı ve çeşitte olursa olsun, çocuklara oyuncak vermektir. Mutlaka biri bir diğeri-nin oynadığı oyuncağı isteyecektir. Çözüm-süz sorunlar istemezsiniz, değil mi?Burada bahsettiğimiz küçük tüyolardan yola çıkarak çocuklarla birlikte eğlendiğiniz kurtarılmış zamanlar yaratabilirsiniz. Son önerimiz, bu eğlenceli anların fotoğrafları-nı çekmeyi unutmamanız…

ev e

ditö

rü

“Her partide, her zaman bir tıkanma anı olabilir. Panik yapmayın. Bunları önceden düşünürseniz, çocukların sıkılmasına fırsat vermeden bu sorunu çözebilirsiniz.”

Yayıncı: Bir Dolap Kitap

Editör: Umut Kaan Özdemir

Grafik Tasarım: Gökay Cesur

Uygulama: Cihan Mutlu

Katkıda bulunanlar: Beyhan İslam, M. Banu Aksoy, Yıldıray Karakiya

COPYRIGHT/TÜM HAKLARI SAKLIDIR.©

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan doğan tüm tüm haklarımız saklıdır. Bu yayının hiç bir bölümü, Bir Dol-ap Kitabın ve yazarının önceden yazılı izni olmaksızın me-kanik olarak, fotokopi yoluyla veya başka herhangi bir şekilde kopyalanamaz,çoğaltılamaz; başka bir imzayla ve kaynak göster-meden yayınlanamaz.

Yayımlanan yazılardan yazarları sorumludur.