belediyesi kamil urga 2011/2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d02875/2011_8/2011_8_alpery.pdf ·...
TRANSCRIPT
------------------
Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urga
Çankırı Araştırmaları Merkezi Aralık- 2011/2
---------------------- Belgesel Bir Oyun Örneği:" Ilgaz Derbent Şehitleri"
BELGESEL BİR OYUN ÖRNEGİ:" ILGAZ DERBENT ŞEŞİTLERİ" -EXAMPLE OF A DOCUMENTARY GAME: THE MARTYRS OF ILGAZ DERBENT
Yasemin ALPER1
ÖZET
Türk milleti için ölüm kalım savaşı niteliği
taşıyan Kurtuh~Ş:; Savaşında gerek cephede gerek
cephe gerisinde 'tar~ açıdan önemli olan pek çok
olay yaşanmıştır. Bu olaylardan biri de Çankırı
Ilgaz'da Derbend mevkiinde Rum çetesiyle yapı
lan mücadeledir. Ilgazlı emekli öğretmen İhsan
Yılmaz da uzun uğraşlarla bu döneme ışık tuta
cak bilgi ve belgeleri toplamış; bu belgelerdeki
gerçekiere dayanarak literatürde "belgesel oyun"
denilebilecek bir eser kaleme almıştır.
Biz bu çalışmamızda Anadolu insanının
İstihlal Mücadelesi sırasında lojistik hat olarak da
ifade edebileceğimiz kritik güzergahta yaşanan
pek çok olaydan birine ve builiın edebiyata yansımasına değinıneye çalışacağız. ·
Türkçe Anahtar Kelimeler: Ilgaz Dağı, Der
bent Şehitleri, Pontus Çetesi, İstihlal Mahkemesi,
Oyun(piyes)
Abstract
Many milestoıres were experienced du-:-_
ring the· Turkish war of independece which are
of due importnce to the Turkish people. In this
paper we will deal with one specific event among
many others and its reflections to the literature.
İhsan Yılmaz who is a retired teacher from Ilgaz
gathered important documents and put down on
paper which is a kind of documeİıtary play which
is based on reality.
Key words: Mount of Ilgaz, The Martyrs
of Derbent, Pontus Gang, İstihlal Court, Stage
Play
ı • Gaziantep Üniversitesi, T'urk Dili Okutmanı.
GİRİŞ
Batı'daki şekliyle Tanzimat döneminde
kültür ve edebiyatımıza giren Tiyatro, genel anla
mıyla bir gösteri sanatıdır. Bilindiği üzere olayları
oluş halinde gösteren tiyatro, bu yönüyle konuş
ma ve aksiyonu esas alan bir sanat olarak da ta
nımlanabilir. Aynı zamanda tiyatro, bir çoğunluk
sanatı olduğundan bulunduğu çevrenin siyasal ve
kültürel özelliklerine bağlıdır. Halkla iç içe olma
sı, kaynağını durmadan gelişerek hayat olayından
alması tiyatroyu yaşayan bir sanat haline getir
miştir. O halde Tiyatro; seyirciyle var olan, onlara
içinde bulunduğu hayatın gerçeklerini gösteren,
anlatan ve yorumlayan bir yaşam bilimidir.2
İçerik ve gösteri biçimine göre de pek çok
türü olan tiyatro eserleri estetik bir ifade vas ı ta
sıdır. Bu vasıtayla kimi zaman bir ferdin kimi za
man bir ulusun akli ya da hissi boyutlarda serü
veni dile gelmektedir. Bazen de bir yazar, belgeler
ışığında gerçekleştirdiği bir kurguyla belgesel, yö
resel ya da ulusal bir oyun ortaya koyabilmekte
dir. Burada belgesel oyun kavramını hatırlatmak
ta yarar var: Yaşanmış belli bir olayı, olayla ilgili
belgelerden yola çıkarak, bu belgelerin oyunlaştı
rılması biçiminde sergileyen oyun3dur.
Belgesel oyunlar, genellikle konusunu
önemli bir tarihsel ya da siyasal olaydan alarak,
araştırma ve soruşturma sürecini bir yöntem gibi
kullanıp bu olayların ardında yatan gerçekleri or
taya çıkarmaya, eleştirmeye, yorumlamaya, top
lumun vicdanını ve adaletini yansıtacak bir şekle
sokmaya çalışır. Belgesel oyunlarda, belgesellik,
bir yazıya dayandırılabileceği gibi, diyalog ve ey-
2 Nutku, Ö~d$ı:nir, "Dünya Tiyatrosu Tarihi" Mitosboyut Yayınlan, Tiyatro Kültür Dizisi 36, İstanbul2000, s. 13
3 Brockett, Oscar G., "Tiyatro Tarihi", Dost Kitabevi Yayınlan, İstanbul, 2000, s. 697
--------------------------- ÇankırıAraştırmalarıDergisi
leme de dayandırılır. Aynı zamanda belgesellik,
röportaj, film, slayt, rapor, fotoğraf, gibi tiyatro
ya uygun araçlarla da sağlanabilir. Bu tür, ilk defa
batı~a politik tiyatro içerisinde yer almıştır. Bir
"olay"ı sergilediği kadar, gerçeklerden de yana çı
kan, izleyici ve toplumu gerçeklerle yüzleştirerek
bilinçlendirmeye çalışan Belgesel oyunlara batıda
şunlar örnek gösterilebilir: Oppenpeimer Olayı,
Saccho ile Vanzetti .. . gibi. Türk Edebiyatında ise
Milli Mücadele'yi belg~sel nitelikte anlatan oyun
larımız arasında Fuat Edip Altan'ın "Tarih Anla
tıyor!': Abay Dağlı'nın "Malazgirt'ten Sakarya'ya':
Ergin Orbey'in " Kurtuluş Savaşından Belgeler",
Özdemir Nutku'nun " Söylev': Tarık Buğ~a'nın "Zafer Gaye Değildir': Turan Oflazoğlu'nun "Mü
tarekeden Büyük Taarruza': Necati Cumalı'nın "
Bağımsızlık ya da Ölüm': Zeki Alan'ın "Kurtuluş
Savaşı ve Atatürk" 4 Tuncer Cücenoğlu'nun "Yeşil
Gece" ve Ali Erkan Güneri'nin " Biz Atatürk'üz"
adlı oyunlarını sayabiliriz. 5
İncelememize konu olan ve yukarıda zik
redildiği gibi yine bir tarihi gerçeklikten yola çı
kılarak kaleme alınmış "İstiklal Yolunda Ilgaz
Derbent Şehitleri" piyesi de "Belgesel Oyun" ni
teliklerine oldukça uyguiı bir eser görünümünde
dir. Öncelikle eserdeki olay, vesikalara göre kısaca
şöyle gelişir:
Cephelerde kurtuluş mücadelesinin veril
diği 1922 yılında Samsun ve Trabzon yörelerin
den toplanarak, batıya doğru harekete geçen 80
-100 kişilik Rum ve Ermenilerden oluşan bir Po n-
,.. tus çetesinin Ilgaz Dağı'na geldiği öğrenilir. Bu is
yancı çetenin, Ilgaz'daki cephaneliği basacağı en
dişesiyle dağa beş kişilik bir jandarma müfrezesi
gönderilir. Fakat, müfreze Pontuslar tarafından
22 Nisan 1922'de pusuya düşürülerek beş erimiz
şehit edilir.
Olaydan sonra kaçmaya çalışan çetecilerin
büyük kısmı Bolu Dağlarında kıstırılarak imha
edj]jr Esir alınanları ise 1922 yılında Kastamonu 4 Şengül, Abdullah, "Cumhuriyet Döneminde Tarihi Tiyatro", Alp Yayınevi,
llnkara,2008,s.288 5 Şener ,Sevda "Oyundan Düşünceye" Gündoğan Yayınları, Ankara, 1993,
s. 209
IL İstihlal Mahkemesi'nde yargılanır. Bu yargıla
ma sonucunda "ihanet, kati ve yağma'' gibi pek
çok suçun sanığı olan failler aynı yıl (20 Haziran
1922) idam edilir.
Derbent Şehitleri adına, öncelikle Ilgaz'da
Çöpler Mezarlığında umumi bir kitabe; daha son
ra 1957 yılında da Ilgaz Dağında olayın gerçekleş
tiği mahalleye yakın bir yerde "Derbent Şehitleri
,Anıtı" yapılmıştır. Ancak her iki kitabede olayın
sehven, 192l'de cereyan ettiği yazılmıştır. Bu ta
rihi hatayı; oyunun yazarı, kişisel araştırmalarıyla
elde ettiği tarihi belgeleri ortaya koyarak düzelt
miştir. Sonraki yıllarda tekrar yapılan mezar ve
aı:ııt kitabelerinde İhsan Yılmaz'ın işaret ettiği tam
tai-ili olan 22 Nisan 1922 olarak yazılmıştır.
Kısaca anlattığımız bu olay çerçevesinde yazar;
eserinde ismen zilerediimiş yer, zaman ve ana
karakterlerine dekbüyükölçüdeyaşamışkişilikleri
ve yaşanmışlıkları temel alınıştır. Yesikalardan
önce bu özelliğiyle oyun, ·tarihi gerçekliklerin
kurgusuna açık bir durum arz etınektedir.
Yazarının elde ettiği bulgularla da oyun tam
anlamıyla belgesel bir kimlik kazanmıştır. Oyun ve tarihi gerçekiere değinmeden
önce piyesin yazarının özgeçmişine değinmekte
yarar görmekteyiz:
Çankın Araştırmaları Dergisi------------,-----------------
--------------------- Belgesel Bir Oyun Örneği:" I/gaz Derbent Şehitleri"
İhsan Yılmaz
"1933 yılında llgaz ilçesinin Güney
Köyü'nde doğdu. Okumaya öğrenmeye çok açık
bir çocuk:tu. Daha okula başlamadan, babasından
okuma-yazmayı öğrendi.
Köyünde 1944 yılında açılan üç sınıflı,
eğitmenli bir okulda üç yıl okudu ve dördüncü
sınıfta komşu köyde bulunan beş sınıflı bir oku
la devam etti: 1949. yılında ilkokulu bitirdi. Aynı yıl Hasanoğlan Köy Enstitüsünün sınavlarını ka
zanarak öğretmen okuluna girdi. 1955 yılında
mezun olarak K~şunlu ilçesinin Dumlupınar
Köyü İlkokuluna öğretmen olarak atandı. Yedi
yıl o köyde öğretmen olarak çalıştı. 1962 yılında
Ilgaz'ın Gaziler Köyü okul müdürlüğüne atandı.
Bu köyde sekiz yıl çalıştıktan sonra Ilgaz-mer
kez Akdevrim (Yavuz Sultan
Selim) ilkokuluna naklen tayin
oldu. 1962 yılında Gazi Eğitim
Enstitüsünde açılan edebiyat
kurslarına katıldı. 1985 yılında
Çankırı'da yılın öğretmeni se
çildi. 1988 yılında Anadolu Üni
versitesi, iki yıllık ön lisans prog
ramını bitirdi.
Bu arada mahalli gaze
telerde eğitim ve çevre ile ilgili
yazılar yazdı. (Çankırı Karatekin,
Ilgaz Doğruyol vb.)
1985 yılında, Ilgaz Dağı Derbent Şehitleri
piyesini yazdı. Bu piyes art arda üç yıl süreyle sah
nelendirildi. Çok büyük ilgiye layık görülen eser
ve yazarı, devlet erkanınca da ödüllendirildi.
"En büyük arzum bu çalışmaların ilerde
yayımlanmasıdır. .. " diyen; evli ve, beş çocuk babası
İhsan Yılmaz, Yavuz Sultan Selim İlköğretim oku
lundan sonra Ilgaz Atatürk ve Ilgaz Fatih Sultan
Mehmet İlköğretim Okulunda Çalıştı. 1989 yı
lında emekli olan Ihsan Yılmaz 2001 yılında vefat
etti.
YILMAZ, bir nevi sözlü_tarih uygulaması
diyebileceğimiz Kurtuluş Savaşı hatıralarını dinler. Bu hatıraları zihnin de olay akışı bütünlüğünde
kurgular. Ancak araştırmacı özelliğinin etkisiyle
oyunu kaleme almadan önce ciddi bir arşiv tara
ması yapar. Başbakanlık arşivlerini, İstihlal Mah
kemesi Kararlarını inceler. Kaymakamlık, Nüfus
Müdürlüğü, Askerlik Şubesi kayıtlarından yarar
lanır ve elde ettiği tüm veriler ışığında bir rapor
oluşturur. Belgesel ve milli nitelikleri ön planda
olan "Ilgaz Derbent Şehitleri" piyesinin omur
gasını söz konusu rapor oluşturmaktadır. Rapor
merkez alınarak ve bir takımtanıklıklar değerlen
dirilerek konunun çerçevesi belirlenir. Eserdeki
olaylar da oyun tekniğine göre perde bazında şu
şekilde verilmiştir:
Piyes üç perde ve otuz iki kişilik bir kad
rodan oluşmaktadır. Ayrıca aynı perde içinde
birbirini takip eden farklı salınelere yazar, meclis
adını vermiştir. Sözgelimi 1. per
de 7 meclis, 2. perede 2 meclis,
3. perde de 4 meclisten meydana
gelmiştir. Meclisler, düzenli oyun
akışı içerisinde perde bütünlüğü
nü sağlamaktadırlar. Olay, konu
bütünlüğü ve akıcı üslubuyla
eser, Ömer Seyfettin'in tarzı vaka
hikayelerini de andırmaktadır.
Bu bağlamda;
Birinci perde Halil Ağa,
Eşref ve Hasan'ın aralarındaki
konuşmalarla başlar. Bu konuşmalar bize o döne
min sosyal ve siyasal konuları hakkında bilgi ve
rir. Nitekim esere göre; Çankırı, savaş döneminde
önemli bir konuma sahiptir. Çünkü inebolu'dan
gelen cephaneler Ilgaz'a, Ilgaz'dan Çankırı'ya,
Çankırı'dan da Ankara'ya gönderilmektedir. An
. cak eldeki imkanlar çok kısıtlıdır, cephaneleri ta-
şıyacak özel araç olmadığı için kadın ve yaşlılar ~
gerek öküz arabalarıyla gerekse sırtlarında cep-
haneleri taşımaktadırlar. Türk milleti büyük bir
savaş vermektedir. Ancak milletle savaşın kazanı-
. lacağına olan inanç tamdır. H;alk, Mustafa Kemal
Paşa'nhlÇanakkale cephesindeki başarısını bildiği için, Yun;clııara da dersini vereceğini düşünmektedir. Savaş sadece Yunanlılarla değil, Samsun ve
-------------------------- Çankın AraştırmalanDergisi
Trabzon yörelerinde toplanmış Rum ve Ermeni
lerden oluşan, devlete başkaldırrmş eşkıya sürü
süyle de olmaktadır. Rus ve İngilizler, Trabzon ve
Samsun yörelerinde Rus-Pontus devleti; Ermeni
ler de Ağn Dağı'ndan Toroslara uzanan bir devlet
kurmak istiyorlar. Fakat, şark cephesi komutanı
Kazım Paşa onların bu hesabını bozarak doğuda
Rus ve Ermenileri yurdumuzdan çıkarmıştır. On
lardan kalan silahları Trabzon timanına oradan da
inebolu'ya göndermi~,tir. Ankara'ya ulaştırılmak
istenen silahların çoğu 4a Ermeni silahları dır.
Kastamonu Açıksöz Gazetesinin haberle
rine göre ( 12 Nisan 1922) cephaneleri ele geçirip
Yunan ordusuna katılmaya çalışan Pontus Çetesi
bölgeye doğru ilerlemektedir. Samsun ve Trab
zon havalisinden oldukları anlaşılan 80- _ 100 ci
varındaki Rum ve Ermenilerden oluşan çete önce
Tavşan Dağı'nda belirir, ardından Vezirköprü,
Merzifon'u geçer, Kızılırmak'ın Kargı köprüsünü
geçerek bölgeye doğru ilerler. Geldikleri yerlerde
insanları hem gasp eder hem de katlederler.
Binbaşı ve Halil Ağa gelen haberler üze
rine endişe içindedir. Elde ne silah ne de silahı
kullanacak kuvvet vardır. Cephaneliğin ve Kasta
monu yolunun korunması gerekmektedir. Binbaşı
bunun için bir köy muhtarlığına (Köyün adı be
lirtilmemiş) eli silah tutan herkesin Kale Ham'na
gönderilmesi konusunda yazar. Yazıya binaen beş
·asker gelir. Gelen askerler künyelerini okur:
llgaz'ın Kırışlar köyünden Onbaşı Mustafa
oğluAziz
llgaz'ın Yeni Mahallesinden Kethüdaoğul
larından Mustafa oğlu Hakkı
Çankırı Yoğurtçu Mahallesinde Tiftikçio
ğtiııarından Mustafa Fahri oğlu sıra çavuşu Hamit
Çerkeş'in Karalar Mahallesinde Çavuşoğulların
dan Mehmet oğlu Osman \
Kastamonu Kuzyaka köyünden Baltacıoğull~~
dan Abdullah oğlu Şevki
Çankırı Araştırmaları Dergisi---------------,---------------
---------------------- Belgesel Bır uyun urnegı: ııgaz veruem .;ıemııen llllll
Askerlerin görevi Kastamonu'dan gelen
arabaları emniyete almak ve eldeki silahların çe
tenin eline geçmesini önlemektir. Ancak karşıla
rındaki 80- 100 ·kişilik bir çete, kendileri ise sade
ce 5 kişidir. Buna rağmen Binbaşının emrinden
sonra söyledikleri şudur: "Ölürsek şehit, kalırsak
gazi olacağız. Biz sağ oldukça düşmanı buralara sokmayacağız."
İkinci. perqede askerler emredilen yere
llgaz Doruk'a .~id7tler, fakat pusuya düşürülerek
şehit edilirler. Askerler şehit edilmelerine rağmen
Lefter ve Buvan adındaki çeteeller tarafından el
leri kolları ve hacakları kesilir. Bu da yetmezmiş
gibi Şıhat ve BJ.Ivan adındaki çeteeller iki şehidin alnına haç işareti çizerek alay ederler.
Şehit Harnit Çavuş
Bu arada çeteeller kendi aralarında Yeni
Türk Devletinin kurulduğunu, ancak güçsüz ol
duğunu; Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Yunan
ordusu karşısında korkup kaçacaklarından bah
sederler. Pontus Devletinin şimdilik Sinop'tan
Artvin'e kadar olan sahil şeridine kurulacağını;
Anadolu'da Gümüşhane, Sivas, Erzincan, Yozgat,
Çankırı, Çorum, Amasya ve Kastamonu illerinin
katılacağı Mukaddes Rum Pontus Devletinin ha
yallerini kurarlar. Ankara'ya da dışarıdan tek bir
silah gelmesinin mümkün olmadığını, Yunan or
dusu karşısında mağlup olacaklarına dair konuş
malar yaparak yola devam ederler. Bu arada olay
yerine gelen Binbaşı askerlerin şehit olduğunu
görünce fenalık geçirir. Sonra kendini toplayarak
şehitlerin kanlarını yerde bırakmayacağını söyler.
Şehitlerden birinin annesi oğlunu görünce feryat
eder, yine de metanetle "Vatan, millet sağ olsun" der.
Üçüncü perdede Vali ve Albay memleketin
genel durumu hakkında konuşurlar. Askerlerimi
zin çetenin peşinde olduğu, sadece çeteye karşı
değil Yunan ordusuna karşı da zafer ışıklarının
yakında görüleceği şeklinde konuşmalar yaparlar.
Bolu Jandarma Komutanlığı İkinci Takip
Müfrezesi tarafından çetenin imha edildiği habe
ri gelir. Askerlerimizden yaralananlar olmuştur.
Çetecilerden kaçanlar için altı kişilik bir müfreze
takibe gider ve Pontus çetesinin hain komutanları
yakalanır. Vali tarafından Kastamonu'ya İstihlal
mahkemesine yargılanmak üzere gönderilirler.
Piyes böylece sona erer.
Yazar, piyeste 32 kişilik bir kadro belirle
miştir. Buradaki ana kahramanlar gerçekte yaşa
mış kişilerdir. İsim belirtiımemiş olanlar da ola
yın kurgusal gerçekliğine uygun bir şekilde oyun
da var edilmiş karakterlerdir. Yazarın ifadesiyle
oyundaki başkahraman köyde yaşayan Halil Ağa
olarak görünür ancak oyuna yön veren gelişmele
rin genellikle Binbaşı merkezli olduğu da ayrı bir
tespittif. Bu durum bilinçli bir tercih olmalıdır.
Çünkü yazarın da düşüncesine göre millet nez
dinde önde gelen insanlar, aynı zamanda dev-
---------------------------Çankırı AraştırmalanDergisi
!et-millet otoritesine bağlılık içerisindedirler.
O yörede kanaat önderi sayılabilecek bir insan
olan Halil Ağa, Binbaşı'ya dolayısıyla otorite
ye gönülden bağlı bir insandır. Halil Ağa'nın
sözü edilen otoriteye gönülden bağlılığı, İhsan
Yılmaz'ın raporları arasında bir anekdot ve re
simle de desteklenmektedir.
\.,
Piyesimizin Baş Kahramanı Halil Ağa Mar eş al Fevzi Çakmak'la
1947 yılında Mareşal Fevzi Çakmak
Kastamonu'ya giderken llgaz Kale Ranı'na uğrar.
Birbirlerini cepheden tanıyan, İstiklal Savaşının
jki kahramanı sohbet ederler. Halil Ağa Mareşal'ı
şu sözlerle karşılamıştır:
"Kalbiyle Seven Millet
Gözüyle Görmek İster
Aziz Mareşalıın''
Mareşal de "Bu handa bir İstiklal savaşı
kahramanı olduğunu biliyordum, ama bir şair ol
duğunu bilmiyordum" der.
Oyundaki şahıslar kadrosu da bir piyese
göre zengincedir. Oyunun başındaki rol dağılımı
da kısaca şöyle tasvir edilmiştir:
HALiL AGA: 50 yaşlarında, sakallı, başında fes,
yelekli köylü.
EŞREF: 45 yaşlarında, fesli, yelekli köylü.
HASAN: 35-40 yaşlarında fesli, yelekli köylü.
NÖBETÇi ER: Tam teçhizatlı Türk askeri.
I. KÖYLÜ: Başında fes, yelekli, köylü.
HAYRİYE: 20 yaşlarında, yoksul kıyafetli köylü
kadını.
YAZlCI ER: Kalpaklı, tabanealı asker.
HAMiT ÇAVUŞ: 25 yaşlarında tam teçhizatlı ça-
. vuş.
ER AZiZ: Tam teçhizatlı asker.
ER HAKKI: Tam teçhizatlı asker.
ER OSMAN: Tam teçhizatlı asker.
ÇankırıAraştırmaları Dergisi--------------------------
---------------------- Belgesel Bir Oyun Örneği:" Ilgaz Derbent Şehitleri"
ER ŞEVKİ: Tam teçhizatlı asker.
BİNBAŞI ENİS: 40 yaşlarında üniformalı zabit.
LEFTER: 25 yaşlarııida, deri ceketli, çizmeli, çe
teci.
BUV AN: 22- 22 yaşlarında, eşkıya kıyafetli çeteci.
ŞIHAT: 40 yaşlarında, eşkıya kıyafetli çeteci.
I. ASKER: Tam teçhizatlı asker.
II. ASKER: Tam teçhizatlı asker.
I. KADlN: Siyah Çarşaflı, orta yaşlı köylü kadın.
II. KADlN: Siyah;çatşaflı, orta yaşlı köylü kadın.
NÖBETÇi ER: .Yanı'· teçhizatlı asker.
ALBAY OSMAN: 50 yaşlarında, üniformalı zabit.
TEGMEN İBRAHiM: 25 yaşlarında, kalpaklı, kı
lıçlı zabit.
BOLU VALiSi: 50 yaşlarında, bıyıklı, Osmanlı
kıyafetli.
I. KÖYLÜ: 35- 40 yaşlarında, yoksul kıyafetli,
köylü ..
II. KÖYLÜ: 35- 40 yaşlarında, yoksul kıyafetli,
köylü.
III. KÖYLÜ: 35- 40 yaşlarınq9-, yoksul kıyafetli,
köylü.
ER SEYFETTİN: Tam teçhizatlı asker.
PAPAZ: Rum Hristiyan papazı kıyafetli.
ERİS: 16- 17 yaşlarında Pontus çetecisi.
YANİ: 16- 17 yaşlarında Pontus çetecisi.
MADAM ROZA: 30 yaşlarında, mantolu, çizme
li, Pontus kadını
Görüldüğü üzere kişiler daha çok üzerle- ·
rindeki layafet ve aksesuarlara göre betimlenmiş.
Bedensel fiziki ayrıntılardan ziyade yerel layafet
ler ön plana çıkarılmıştır. Müslim- gayrımüslim
farkı da bu kıyafetler bağlamında verilmiştir.
Olayın geçtiği yer llgaz ve llgaz'a bağlı ci
var köylerdir. Ancak haberciler ye gazeteler va
sıtasıyla ülkenin diğer bölgelerinden de llgaz'a
haberler ulaşır. Piyes yazarı, belgelere o kadar
sadıktır ki o dönemde yazılan ''Açıksöz" gazetesi
nin haberlerini kahramanlardan birine okutturur.
Oyunda bu şekilde Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa
Trabzon, Samsun, Kastamonu, Çankırı gibi yer
adları geçmektedir.
"İstiklal Yolunda llgaz Derbent ·Şehitleri"
oyunu salınelenrnek amacıyla kaleme alınmış bir
piyestir. Metin, yalnızca okunduğunda dahi olay
akışının sürükleyiciliği ve tarihi belgelerin konu
bütünlüğü içinde tutarlı bir biçimde yerleştiril
mesi ve güçlendirilmesiyle sağlam bir yapıdadır.
Yazar, oyunun tarihi gerçekliğini vurgulamak için
olaylara vakıf olan bazı insanların şahitliklerini
tescillemiştir:
"Piyesimiz milli bir belgesel piyes olduğundan beyanda bulunan şahıslar:
1. Nurettin Peker.(Olay tarihinde görevli
subay)
2. Semiha Tanrıöver. (Şehit Harnit
Çavuş'un kız kardeşi)
3. Servet Yılmaz. (llgaz Başdibek Köyün
den çiftçi)
4. H. İsmail Çelik. (llgaz'ın Çomar Köyü' nden,
olay günü şehirlerin başında bulunan nöbetçi.)
5. Zeliha Çiğdem. (Şehit Hakkı'nın karısı.)
Bununla da yetinmeyen yazar, olayın kur
gusunu oluşturan kaynakları da eserin sonunda
aşağıdaki gibi vermiştir:
KAYNAKLAR
6. Açıksöz Gazetesi. (1921-1922 baskıları)
7. İskiklal Savaşında Kastamonu. (Nuret
tin Pe~er)
8. Tarihte Ermeni Mezalimi (Mehmet Ho
caoğlu)
9. Milli Savunma Bakanlığı Ludumlu arşi
vi.(64323-10 nolu dosya)
10. llgaz Nüfus Dairesi kütük ve Aş.İcra
defterleri.
Oyunda, milli duygular ve milletin önem
verdiği değerler tarihi olgularla birlikte verilmiş
tir. Oyunun temposu son sahneye doğru giderek
artmaktadır. Askerlerin şehit edildiği bölümde
oluşan dramatik gergin hava, eşkıya sürüsünün
kıstırılarak imha edildiği bölümde bir nevi inti-r·-
kam ~~_psikolojisiyle birnebze olsun rahatla-
maya dönüşür.
-------------------------- ÇankırıAraştırmalarıDergisi
Bir tiyatro eserinde olması gereken en önemli unsur vereceği iletidir. Eğer bir eserde insanlara vereceği iletide moral unsuru yoksa bu oyun estetik ve sanat bakımından kusurlu demektir. Günümüz eleştiri yöntemlerinin neredeyse tamamında dikkat edilen en önemli husus, olumlu olması gereken mo
ral ve değerlerin yüceltilmesidir. 6
Esere bu açıdan bakıldığında eserin ge
nelinde, Cumhuriyetin değerlerine gönül vermiş
her aydın- yazarda ol~uğu gibi Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren göri,p.en, yedi düvele karşı ka
zanılmış olan zaferin, haklı duygusal hamasi ha
vası, oyunun yazıldığı zamandan geçmişe bakış
açısıyla, incelediğimiz eserde de göze çarpmak
tadır. Bu durum oyunu doğal olarak bir devinim
içinde göstermektedir. Ancak bu duygusallık ve
hamaset her zaman kontrol altındadır. Oyunun
sonunda imha edilen çeteden arta kalan ve teslim
olan Pontusçular için (''Bizi Ilgaz'a göndermeyin!,
Bizi Ilgaz'a göndermeyin! Burada öldürün diye bir ağızdan bağıran çetecilere")
V ALİ - Hayır cezanızı orada çekeceksi
niz. Bunları bağlayın. Bir arabayla Kastamonu'ya
götürün. llgaz'dan geçerken dikkatli olun. Halk
duyarsa hepsini linç ed~r. Kastamonu'da İstiklal
Mahkemesinde yargılanacaklar. işledikleri cina-, yetlerin,· döktükleri bunca kanın hesabını ora
da versinler. (Sanıkların elleri bağlanarak dışarı
çıkartılırlar. Sahnede kalanlar sahnenin önünde düzenli sıra olup "İstiklal Savaşı" adlı şiiri (Asker
Koşmasını) yüksek sesle okurlar) Sözlerini söyler. Yapılan onca zulümlere rağmen
• ihanet edip kan döken suçlular, lince değilde ada
lete teslim edilirler.
İstiklal Mahkemesi Kararları
Yazarın bir takım şiir parçalarıyla ya da
şiirsel ifadelerle eserde oluşturduğu duygusal
hamasi söylemi son olarak da asker koşmasıyla
bir kıvama getirir ve oyun bu şekilde sona erer.
Aşağıda piyesin kapanış kısmında okunan koşma
verilmiştir:
6 Yalçın, Alemdar; Aytaş, Gıyasettin, "Tiyatro ve Canlandırma~ Akçağ Yayınları, Ankara, 2002, s. 78-79
ASKER KOŞMASI
İstiklal Savaşı gençleriyiz biz
Tarihe Koç Türkler diye şan verdik.
Yurdumuz azizdir çiğnetmeyiz biz
Uğruna bu kadar kahraman verdik.
Aç çıplak savaştık tipide karda
Kartallar avladık sarp kayalarda
Sakarya önündü, Dumlupınar'da Ulu Gazi'mize-Gntihan verdik.
Soğııklar zalimdir, kışlar amansız
Kuşlar yuvalardan düşerdi cansız.
Vuruştuk yaralı, hasta, de!mansız,
Ne aman istedik, ne aman verdik.
Yıllarca ufukta yedi renk bayrak,
Saliandı bizimdir diye bu toprak.
Hepsini allara boyadı şafak,
Yerlerin içtiği kadar kan verdik.
Kılıç kınlarından süzüldü kanlar,
Al döndü akınlar, kır ~eylanlar.
Açtı baharımız, hep erguvanlar,
Dağlara, çiçeklere armağan verdik.
Murat Dağı'ndan indik aşağı,
Göründü uzaktan Gediz ırmağı.
Kuruldu İzmir'e Türkün otağı,
Vatana yeniden bir vatan verdik.
\
SemihRIFAT
Sonuç olarak milliyetçi- devletçi çizgide
kaleme alınan "İstiklal Yolunda llgaz Derbent
Şehitleri" adlı bu piyes; eğitimci-yazar İhsan
Yılmaz'ın yazarlığının yanında, tarihi konuları
belgelere dayandırarak açıklığa kavuşturma has
sasiyetini de gözler önüne sermektedir. Yılmaz,
tarihi gerçekleri ortaya çıkarınakla da yetinmez,
günümüzde, eğitimde önemi her geçen gün artan
"görselleştirme, canlandırma'' etkinlikleriyle de
söz konusu olayı hem oynayanların hem de izle-
ÇankırıAraştırmaları Dergisi---------------------------
---------------------------- Belgesel Bir Oyun Örneği: "Ilgaz Derbent Şehitleri"
yenierin gözü önünde ete kemiğe büründürerek
milli benlik ve hafızaya katkıda bulunma gayesi
gütmüştür.
KAYNAKÇA
AKl, Niyazi, "Çağdaş Türk Tiyatrosuna Toplu Bakış': Anka
ra 1968
AND, Metin, "Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu", (1923-
1983)
YALÇIN, Alemd~, " Tiyp.tro': Gazi Üniversitesi Yayınları, Ankara 1987 .,
NUTKU, Özdemir, "Dünya Tiyatrosu Tarihi" "Mitosboyut
Yayınları, Tiyatro Kültür Dizisi 36, İstanbul2000
ŞEN GÜL, Abdullah, ·:cumhuriyet Döneminde Tarihi Tiyat
ro", Alp Yayınevi, Ankara 2008
ŞENER, Sevda "Oyundan Düşünceye" Gündoğan Yayınları,
Ankara 1993
ŞENER, Sevda "Çağdaş Türk Tiyatrosunda İnsan': (1923-
1972), Ankara
YALÇIN, Alemdar; AYTAŞ, Gıyasettin, "Tiyatro ve Canlandırma': Akçağ Yayınları, Ankara 2002
------------------------------------ ÇankırıAraştırmaları Dergisi