beŞİncİ sinif ortaokul ÖĞrencİlerİ İle anne …. gÜnerİ vd_4265... · aratırma 2016-2017...
TRANSCRIPT
Economicsand Administration, TourismandTourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, FineArts,
Engineering, Architecture, Language, Literature, EducationalSciences, Pedagogy&OtherDisciplines
Kübra ÇALIŞKAN
Erciyes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü, Kayseri / TÜRKİYE,
ORCID: 0000-0002-4396-2109
Doç. Dr. Emine GÜNERİ
Erciyes Üniversitesi, Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü, Kayseri / TÜRKİYE,
ORCID: 0000-0002-3475-8229
Doç. Dr. Oktay BEKTAŞ
Erciyes Üniversitesi, Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü, Kayseri / TÜRKİYE,
ORCID: 0000-0002-2562-2864
ÖZET
Araştırma 2016-2017 eğitim öğretim yılında beşinci sınıfta öğrenim gören öğrencilerin hava, su ve toprak kirliliği konusunda
sahip oldukları kavram yanılgılarında ve yanlış uygulamalarında anne babanın rolünü araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada; nicel araştırma desenlerinden korelasyon deseni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Kayseri Merkez ve
belirli ilçelerinde yer alan seçkisiz olarak belirlenen 204, beşinci sınıf öğrencileri ve anne-babaları oluşturmuştur. Veri toplama
aracı olarak üç aşamalı kavram testi (ÜAKYBT) kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler SPSS 22 programında analiz
edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda beşinci sınıf öğrencilerinin ve anne-babalarının hava, su ve toprak kirliliği konusunda
anlama düzeyleri, kavram yanılgıları ve yanlış uygulamaları belirlenerek, öğrenciler ile anne babalar arasındaki ilişki
incelenmiştir. 5. sınıf öğrencilerinin ve anne-babalarının anlama düzeyleri, kavram yanılgıları ve yanlış uygulamaları arasında
negatif ve anlamlı olmayan bir ilişki tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda fen bilimleri öğretim programını
hazırlayanlar, eğitimciler, öğrenciler ve aileler için çeşitli öneriler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Hava, Su ve Toprak kirliliği, Kavram yanılgısı, Yanlış uygulama, 5. sınıf, Test geliştirme, Aile
ABSTRACT
The research was conducted to investigate the relationship between the misconceptions about the pollution of air, water and
soil of the fifth grade secondary school students and their parents in the 2016-2017 educational year. In the study; correlation
design which is one of the quantitative research methods was used. The research sample was connsisted of 204, 5th grade
students and parents in Kayseri Center and certain districts, which was determined as a non-random. Three-Tier Diagnostic
Test (UAKYBT) was used as a data collection tool. The data collected in the study were analyzed in the SPSS 22 program. As
a result of this study, the level of understanding, misconceptions and misapplications of 5th grade students and their parents
about air, water and soil pollution were determined. Using this information, the negative and nonsignificant relationship
2018
Vol:5 / Issue:30
ArticleArrivalDate (Makale Geliş Tarihi) 22.10.2018
ThePublishedRel. Date (Makale Yayın Kabul Tarihi) 22.12.2018
ThePublishedDate (Yayınlanma Tarihi) 24.12.2018
pp.4265-
4282
BEŞİNCİ SINIF ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİ İLE ANNE-BABALARININ HAVA,
SU VE TOPRAK KİRLİLİĞİ İLE İLGİLİ KAVRAM YANILGILARI
ARASINDAKİ İLİŞKİ
THE RELATIONSHIP BETWEEN THE MISCONCEPTIONS ABOUT THE
POLLUTION OF AIR, WATER AND SOIL OF THE FIFTH GRADE
SECONDARY SCHOOL STUDENTS AND THEIR PARENTS
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4266
between students and parents was determined. In line with the results obtained, various proposals have been presented for the
students, their parents, educators and those who prepare the Science Education Program.
Keywords: Air, Water and Soil Pollution, Misconceptions, Misapplication, Grade 5, Test Development, Family.
1. GİRİŞ
Çevre insanın doğayla ve birbirleriyle etkileşim içerisinde bulunduğu temel unsurlardan biridir. Daştan
(1999); Yıldız, Sipahioğlu ve Yılmaz (2008)’a göre ise çevre insanların ve diğer pek çok canlının
yaşamları boyunca birbirleriyle karşılıklı iletişim içerisinde olduğu biyolojik, sosyal, ekonomik ve
kültürel yönden bütün faaliyetlerini devam ettirdiği ortamdır. Çevresel faktörler hava, su ve toprak gibi
unsurları içerisinde barındırdığı için Türküm (1998), canlıların yaşamında önemli olan havanın
atmosferi oluşturan gazların karışımından meydana geldiğini belirtmiştir. Havanın yanı sıra dünyanın
dörtte üçü, insan vücudunun %75’i sudan oluştuğu için suyun canlıların yaşamındaki önemi de bir hayli
büyüktür. Toprak ise canlılığın devamı ve sürekliliğinde hava ve su ile birlikte önemli olan doğal
kaynaklardan biridir. Bozyiğit ve Karaaslan (1998)’a göre birey, ihtiyacını karşılamak, neslini devam
ettirmek için sürekli bir şeyler üretip tüketmektedir. Bu faaliyetler hava, su ve toprağı olumsuz
etkilemekte ve birtakım kirlenmelerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Uzun ve Sağlam (2005)’a
göre ortaya çıkan çevre sorunlarına çözüm getirecek bireylerin yetiştirilmesi, çevre sorunlarının
çözümünde etkili olacaktır. Başal (2003)’a göre çevre eğitiminde temel amaç; doğal çevrenin korunması
ve kullanımında duyarlılığın artırılması, kişide çevre bilinci oluşturulmasıdır. Öner Armağan, (2006)’a
göre ise çevre eğitimi, doğal veya yapay olarak oluşmuş çevre ile ilgili duyarlı ve yeterli bilgiye sahip
bireyleri geliştirmeyi hedefleyen birçok disiplini kapsayabilen geniş bir çalışma alanıdır. Pooley ve
O’connor (2000) çalışmasında çevre programlarının hedefini genellikle çevre bilgisinin artırılması ile
birlikte çevreye karşı tutumların olumlu yönde değiştirilmesinin sağlanması gerektiğini belirtmiştir.
Dünyada çevre bilinci için çalışmalar ilk kez 1972’de Stockholm’de çevre eğitimi kapsamında
İsviçre’de gerçekleştirilmiştir. 1975’te Belgrad’da Uluslararası Çevre Eğitimi Çalıştayı ve 1978’de
Tiflis bildirgesi yayınlanmıştır. Bildirgede çevre bilinci kazandırılmasında genel amaç; çevre ve çevre
problemlerinin bilinci ile gerekli olan bilgi, beceri, motivasyon ve tutumun oluşması için çözüm ve
yenilikler getiren bir dünya toplumu geliştirmek ilke olarak edinilmiştir. Ayvaz (1998)’a göre
Türkiye’de çevre eğitiminin temeli, çevreyi ve çevresel kaynakları korumaktır. İlköğretimde çevre
eğitimindeki amaç, çocukların teorik bilgiler kazanmasının dışında, çevrenin ve çevrede meydana gelen
sorunların farkına varmalarının sağlanmasıdır. Çocuklarda çevre bilinci geliştirilerek insanların çevre
ve çevrenin problemleri ile ilgili yanlış öğrenmelerinin olduğu kabul edilmelidir. Bozkurt ve Aydoğdu
(2004)’ya göre çocuklarda çevre için gerekli bilincin oluşturulması, bireylerde çevre ve çevre
problemleriyle alakalı yanlış kavramların ne düzeyde olduğunun tespit edilmesi ile yakından ilişkilidir.
Çünkü kavramlar açısından etkili bir çevre eğitimi araştırmalar sonucunda sağlanabilir. Seçgin, Yalvaç
ve Çetin (2010), çevre konusundaki eğitimler ilk ailede başlar ve okul öncesi eğitimiyle devam eder ve
ömür boyu sürecek bir akış içine girdiğini çalışmalarında belirtmişlerdir. Çevre eğitiminin temelinde de
aile ve okul yer almaktadır. Okulda daha sistemli bir hal alan çevre eğitimi, öğretimin her kademesinde
ve sınıfında önemi artan çalışmalardandır ve ilköğretim programlarında her zaman yer almıştır.
Çocuklar günlük yaşamlarında anne-baba, okul ve çevrede bir şeyler öğrenir ve çevreden etkilenirler.
Bu nedenle anne-baba çocuğun eğitiminde önemli bir role sahiptir (Özmen (2003); Atasoy ve Ertürk
(2008); Tezel Şahin ve Özyürek (2011)). Anıl (2009)’a göre de PISA (uluslararası öğrenci başarılarını
değerlendirme programı) sınavlarının sonucunda ülkemizde öğrenim gören öğrencilerin fen alanındaki
başarılarını etkileyen faktörlerin başında anne babanın eğitim düzeyi, ailenin sahip olduğu kültürel
zenginlik ve fen bilimleri derslerine karşı tutum ve görüşlerinin olduğu belirtmiştir. Wilkins (2002)’e
göre de anne-babanın fen bilimlerindeki bilgisinin önemi, gerekliliği ve eğitim düzeyleri fen bilimleri
okuryazarlığı ile belirli bir ilişki içerisindedir. Bu sayede eğitim düzeyi belirli bir seviyenin üstünde, fen
bilimlerine karşı olumlu tutum geliştirmiş bireylerin çocukları fen ile ilgili daha çok araştırma yapmakta,
fen bilimleri ile ilgili kitaplar okuyarak daha çok zaman ayırmakta, fen bilimlerine gereken önemi
vermekte ve fen bilimleri okuryazarlıklarının artmasına katkıda bulunmaktadır. Anne ve babanın fen
bilimleri eğitiminde günlük hayatın rolünün farkına varması, çocuğun da fen bilimleri eğitiminde günlük
hayatın öneminin farkına varmasını sağlayacaktır. Alan yazındaki araştırmalarda bütün sınıflarda ve
eğitim kademelerinde ortaya çıkan kavram yanılgıları, çevre eğitiminde istenilen düzeye gelinmediğini
göstermiştir (Webb ve Boltt (1990); Yücel ve Morgil (1999); Haktanır ve Çabuk (2000); Özkan,
Tekkaya ve Geban (2001)). Çevre konusundaki kavramlarda, ozon tabakasındaki incelmeden dolayı
güneş ışığının daha fazla geçeceğinin ve bunun sonucunda yeryüzünün daha fazla ısınacağının
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4267
düşünüldüğü yönünde yanılgılar tespit edilmiştir (Pawlowski (1996); Boyes ve Stanisstreet (1993;
1997); Summers vd. (2001); Selvi ve Yıldız (2009). Öğrencilerin çevre kavramlarını anlamaları ve
sorunlara çözüm üretmeleri üzerine yapılan bir çalışmada, bilgi düzeylerinin eksik olduğu, çevre
sorunlarına karşı ilgili davranmadıkları gözlenmiştir (Boyes ve Staneisstreet (1993, 1999); Groves ve
Pugh (1999); Gomez ve Cervera (1993); Paraskevopoulos ve diğ. (1998); Bahar ve Aydın (2002), Makki
ve diğ. (2003). Şahin ve diğ. (2004)’e göre öğrencilerinin ozon tabakası, asit yağmurları ve sera etkisi
ile ilgili kavram yanılgıları olduğu belirlenmiştir. Barbas, Paraskevopaulos ve Stamou (2007), çevre
üzerine çalışmalar yürütmüş ve doğa ile ilgili film gösterimlerine ilişkin düşüncelerindeki çevreye karşı
öğrencilerin etki düzeylerini incelemişlerdir. Demirkaya (2006), çevre eğitiminin Türkiye’deki yeri
coğrafya dersleri ve programları içerisindeki çevre eğitimi yaklaşımları almıştır. Erdoğan (2007) ise
proje tabanlı öğrenme yönteminin çevre eğitiminde küresel ısınma konusu öğretilirken yarattığı etkiyi
araştırmıştır. Atasoy ve Ertürk (2008), ilköğretim öğrencilerinin çevre bilgileri ve çevresel tutumları
üzerine bir alan tarama çalışması yapmıştır. Çukur ve Özgüner (2008) ise kent yaşamında büyüyen
çocuklarda çevre bilinci kazandırılırken oyun alanı tasarımlarındaki farklılıkların rolünü
araştırmışlardır. Gökçe (2009), çevre eğitiminde gazetelerden yararlanmanın etkisini incelemiştir.
Yukarıdaki çalışmalar genelde çevre ile ilgili olduğu için oldukça geneldir. Bu çalışmada çevrenin ana
öğeleri olan hava, su ve toprak kirliliğinde öğrencilerin kavram yanılgılarının oluşmasına neden olan
faktörlerden anne-babanın rolü tespit edilerek alan yazına farklı bir bakış açısı kazandırılacaktır.
1.1. Problem Durumu
Danielson (2002)’a göre anne-babalar çocuklarını teşvik etmek için okulda öğrendikleriyle çevredeki
imkânlar arasında bağ kurmada aktif rol üstlenirler. Çocukların eğitimleri ve sosyalleşmeleri açısından
hem ailelerin hem de eğitimcilerin okulda, çocukların öğrenmelerine kaynak oluşturarak üzerlerine
düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Nazlıoğlu (1991) toplum yapısına uygun bir aile yaşamının
sürdürülmesi için çocukların sağlam bir kişiliğe ve özgür düşünceye sahip, toplum ve çevre açısından
yararlı bireyler yetiştirilmesi, çevreyi de göz önünde bulundurarak çalışmaların sürdürülmesi ve bunun
sonucunda çevreye karşı sorumluluklarını benimsemesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla bu
çalışmada çevre bilincinin çocuklar üzerinde oluşturulması için ailenin desteğinin alınması gerekir.
Çalışmada öğrencilerin ve ailelerinin çevre konularında sahip oldukları kavram yanılgıları ve yanlış
uygulamalar üzerinde durulacaktır. Böylece bu çalışma ile eğitimcilere, fen bilimleri öğretmenlerine ve
ailelere kaliteli çevre eğitiminde ışık tutması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda da çalışmanın
araştırma soruları ve alt problemleri aşağıda sunulmuştur:
Araştırma Soruları
Araştırmanın amacından yola çıkılarak aşağıdaki araştırma sorularına cevap aranmıştır:
1. Öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği kavramlarını anlama düzeyleri arasında ilişki
var mıdır?
2. Öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği ile ilgili kavram yanılgıları arasında ilişki var
mıdır?
3. Öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği yanlış uygulamaları arasında ilişki var mıdır?
Alt Problemler
2.1. Öğrencilerin hava, su ve toprak kirliliği konuları hakkındaki sahip oldukları kavram yanılgıları
nelerdir?
2.2. Ailelerin hava, su ve toprak kirliliği konuları hakkındaki sahip oldukları kavram yanılgıları nelerdir?
3.1. Öğrencilerin hava, su ve toprak kirliliği konularında gerçekleştirdiği yanlış uygulamalar nelerdir?
3.2. Ailelerin hava, su ve toprak kirliliği konularında gerçekleştirdiği yanlış uygulamalar nelerdir?
1.2. Araştırmanın Amacı
Alan yazında hava, su ve toprak kirliliği ile ilgili öğrencilerin, öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin
görüşlerini saptamak ve kavram yanılgılarını belirlemek amacıyla birçok çalışma gerçekleştirilmiştir.
Fakat öğrencinin eğitiminde önemli bir paya sahip olan ailesi ve ailesinin kavramları öğrenmeye etkisi
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4268
üzerine yapılmış bir çalışmaya alan yazında rastlanmamıştır. Öğrencinin kavram yanılgılarının
oluşmasına neden olan faktörlerden biri de aile fertlerinin bilgi düzeyi olduğu için bu çalışma öğrenciler
ve onların aileleri üzerinde uygulanacaktır. Her iki gruptan elde edilen veriler karşılaştırılarak
öğrencilerin kavram yanılgıları üzerinde ailelerinin etkisi tespit edilecektir.
Araştırmanın genel amacı, öğrencilerin hava, su ve toprak kirliliği gibi çevre konularında yer alan
kavramları anlama düzeyleri ile ailelerinin kavramları anlama düzeyleri arasındaki ilişkinin
incelenmesidir. Bu kapsamda öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği konularındaki
kavramları anlama düzeylerinin ve sahip oldukları kavram yanılgılarının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Bu amaç doğrultusunda da çalışmanın araştırma soruları, alt problemleri, hipotezleri ve değişkenleri
aşağıda sunulmuştur:
1.3. Araştırmanın Önemi
Okullarda hava, su ve toprak kirliliği konularıyla ilgili eğitimin amacı, çocuklara sadece bilgi
kazandırmak değil, çevrede meydana gelen sorunlara karşı farkındalık da kazandırmaktır. Farkındalığın
devamlı olması için okulda verilen eğitimin ailede de devam etmesi gerekmektedir. Ailenin özellikle
anne-babanın hava, su ve toprak kirliliği konusunda sahip olduğu eksik veya hatalı bilgiler çocuğun
bilgiyi tanımlaması, açıklaması ve tahmin etmesi gereken durumlarda kavram yanılgısına dönüşebilir.
Okullarda hava, su ve toprak kirliliği konularıyla ilgili eğitim süresini kısaltmak ve daha etkili hale
getirmek için anne-babaların konuyla ilgili sahip oldukları kavram yanılgılarının saptanması ve
öğrencinin sahip olduğu kavram yanılgılarına etkisi belirlenmelidir.
Çalışmada kullanılan üç-aşamalı testler ile öğrencilerin düşünceleri saptanarak düşüncelerin arkasında
yatan nedenler daha net ortaya çıkarılabilmektedir. Bu sayede öğrencilerin, kavramları anlama
düzeyleri, bilgi eksiklikleri, kavram yanılgıları ve yanlış uygulamaları saptanabilmektedir. Alan
yazında, çevre ve eğitimi konusunda geliştirilmiş pek çok test olmasına rağmen, araştırmalarda üç-
aşamalı test uygulamaları az sayıdadır. Alan yazında ayrıca öğrencilerin ve ailelerinin kavram
yanılgılarını birlikte tespit etmeye, araştırmaya odaklanmış bir teste rastlanmamıştır. Bu çalışma
kapsamında geliştirilen Üç-Aşamalı Kavram Yanılgısı Belirleme Testi (ÜAKYBT)’ nin alan yazındaki
bu eksikliği gidermesi açısından önemli olduğu düşünülmüştür. Bu test ile öğrencilerin ve ailelerinin
hava, su ve toprak kirliliği konusundaki kavramları anlama düzeyleri, kavram yanılgıları ve
gerçekleştirdikleri yanlış uygulamalar açısından detaylı olarak incelenebilmesi ve araştırmadan elde
edilen bulguların, öğretmenlere ve araştırmacılara bilgiler sağlamasından dolayı önem taşımaktadır.
Öğrencilerin fen başarıları ile çeşitli bilişsel ve duyuşsal değişkenler arasında ilişki olduğu
bilinmektedir. Bu nedenle öğrencilerin fen kavramlarını anlamalarını sağlamak ve fen bilimleri
dersindeki başarılarını artırmak için bilişsel ve duyuşsal özelliklerin dikkate alınması gerekmektedir. Bu
çalışmada, bilişsel değişken olarak öğrencilerin öğrenme düzeyleri, duyuşsal değişken olarak
öğrencilerin fen ile ilgili duyuşsal özellikleri belirlenmiştir. Böylece, öğrencilerin kavramları
anlamalarında bilişsel ve duyuşsal değişkenler açısından bilgiler elde edinilmiş ve önerilerde
bulunulmuştur.
1.4. Sınırlılıklar
1. Araştırma hava, su ve toprak kirliliği konusu ile sınırlıdır.
2. Araştırma 2016-2017 eğitim öğretim yılı ile sınırlıdır.
3. Araştırmanın örneklemi 5. sınıf öğrenci ve aileleri ile sınırlıdır.
4. Araştırmanın gerçekleştirildiği kurumlar Kayseri ili Kocasinan, Melikgazi ve Pınarbaşı ilçesinde yer
alan bazı ortaokullar ile sınırlıdır.
2. YÖNTEM
Çalışmanın bu bölümünde, araştırma problemlerinin çözümlenmesinde izlenen bilimsel yöntem yer
almaktadır. Bu amaçla, araştırma modeli, evren ve örneklem, veri toplama araçları, veri toplama süreci
sırasıyla ele alınmıştır.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4269
2.1. Araştırma Modeli
Çalışmanın amaçları doğrultusunda nicel araştırma desenlerinden korelasyon modeli kullanılmıştır.
Korelasyon modelinin kullanılma nedeni; daha önce araştırılmış olan çevre kirliliği konusunda aile
faktörünün çocuğun edindiği bilgiler, kavram yanılgıları ve yanlış uygulamaların aile ve çocuk açısından
karşılıklı ilişkilerine bakılmasındandır.
2.2. Evren ve Örneklem
Araştırmanın ulaşılabilir evrenini, 2016-2017 öğretim yılında Kayseri ilinin Kocasinan, Melikgazi ve
Pınarbaşı ilçelerindeki belirli ortaokullarında öğrenim gören 5. sınıf öğrencileri ve aileleri
oluşturmaktadır. Araştırmada çalışılan ilçelerdeki toplam öğrenci sayısının %10’unun alınması
gerekmektedir. Fakat araştırmacılara uygunluk nedeniyle örneklem bu evrenden seçilen 408 kişi ile
sınırlandırılmıştır. Çalışmada kullanılan veri toplama aracında 19 soru yer aldığı için örneklem 190
kişiyi aşmakta ve bu açıdan gerekli örneklem sayısını sağlamaktadır. Ayrıca bu sayı (408) bulgular
kısmında normal dağılım analizinden de görüleceği üzere yeterlidir. Uygun örneklemenin kulllanıldığı
çalışmada katılımcıların 408’in 204’ü öğrenci, 204’ü aileden oluşmuştur. Çalışma öğrencilere ve ailelere
gönüllülük esasına göre uygulanmıştır. Örneklem amaçlı, kolay ulaşılabilir ve araştırmanın yapılacağı
okullar ve sınıflar, araştırmacının uygunluğuna göre belirlenmiştir. Araştırma, pilot ve ana uygulama
olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Pilot uygulamada, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinden 104 ve
ailelerinden 67 toplamda ise 171 kişi ile çalışılmıştır. Bu uygulama tek bir okulda iki farklı sınıf üzerinde
gerçekleştirilmiştir. Ana uygulamaya üç farklı ilköğretim okulundaki 5. sınıfta öğrenim gören 111 kız
ve 93 erkek öğrenci katılırken, bu öğrencilerin bazılarının annesi (117) bazılarınında babası (93)
çalışmaya katılmıştır.
2.3. Veri Toplama Araçları
Araştırmada verilerin toplanması amacıyla Hava, Su ve Toprak Kirliliği konularıyla ilgili üç aşamalı
kavram yanılgısı belirleme testi (ÜAKYBT) geliştirilmiştir. Geliştirme sürecinde öncelikle konuyla
ilgili alan yazın taraması yapılarak, ulusal ve uluslararası kaynaklar incelenmiştir. Alan yazında,
öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği kavramları ile ilgili kavram yanılgılarını teşhis
etmeye yönelik üç-aşamalı atmosfer ve çevre kirliliği ile ilgili Arslan ve Çiğdemoğlu (2012)’nun
çalışması ile karşılaşılmıştır. Arslan ve Çiğdemoğlu (2012)’nun çalışması lise veya üniversite
öğrencilerin seviyesine uygun sorular içerdiği için testteki sorular 5. sınıf öğrencilerine uygun hale
getirilerek test soruları oluşturulmuştur. Bu oluşturma esnasında testin içeriği ve ortaokul öğrencilerinin
seviyelerine uygunluğu açısından Kaltakçı ve Didiş (2007), Gülbaş (2013), Eryılmaz ve Sürmeli
(2002)’nin çalışmalarındaki öneriler dikkate alınmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ÜAKYBT veri
toplama aracı oluşturulmuştur.
Alan yazında ailenin ve öğrencinin kavram yanılgısını tespit etmeye yönelik üç aşamalı teste ise alan
yazında rastlanmamıştır. Bu nedenle çalışma kapsamında üç-aşamalı test geliştirilmiştir. Test geliştirme
sürecinde öncelikle alan yazında yer alan Gülbaş (2013), Arslan ve Çiğdemoğlu (2012), Kaltakçı ve
Didiş (2007), Eryılmaz ve Sürmeli (2002)’nin veri toplama araçlarından yararlanılarak hava, su ve
toprak kirliliği konusuyla ilgili öğrencilerin yaygın olarak sahip oldukları kavram yanılgılarının bir
listesi çıkarılmıştır. Fen Bilimleri öğretim programında yer alan kazanıma göre kavram yanılgıları da
eklenerek belirtke tablosu oluşturulmuştur. Belirtke tablosundan yararlanılarak veri toplama aracında
yer alan sorular bu kazanımlara göre oluşturulmuş ve kapsam geçerliliği sağlanmıştır. Testteki temel
soruların her birinde hava, su ve toprak kirliliği konusu ile ilgili her sorunun ilk aşamada açıklama
kısmına yer verilmiştir. Testin ikinci aşamasındaki sorularda, birinci aşamadaki soruya verdikleri
cevabın nedeni, üçüncü aşamadaki soruda ise öğrencilere testteki iki-aşamalı sorulara verdikleri
cevaptan emin olup olmadıkları sorulmuştur. Üç-aşamalı testin soruları hazırlanırken konu ile ilgili 5.
sınıf fen öğretim programında yer alan bir kazanım olduğu için kavram yanılgıları sınırlı sayıda
tutulmuştur. Öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarının derinlemesine incelenebilmesi için
çalışmada, 23 kavram yanılgısına yer verilmiştir. Bazı sorular birden fazla kavram yanılgısını içerisinde
barındırmıştır. Testteki sorular hazırlandıktan sonra, testlerin görünüş geçerliği, kapsam geçerliği,
içeriğin doğruluk derecesi ve konuya uygunluğunun değerlendirilmesi için fen eğitimi alanında uzman
iki öğretim üyesi, ölçme-değerlendirme alanında uzman bir öğretim üyesi, iki fen bilimleri öğretmeni
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4270
ve testin Türkçeye uygunluğunun incelenmesi için bir Türkçe öğretmeninin görüşüne başvurulmuş ve
yönlendirmeler doğrultusunda düzeltmeler yapılmıştır. Pilot uygulama olarak hazırlanan ÜAKYBT
Kayseri’nin Melikgazi ilçesindeki bir okulun 5. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Öğrencilere üç-
aşamalı hava, su ve toprak kirliliği testi ilgili ünite işlendikten sonra ailelere ise testte yer alan soruların
günlük hayatla bağlantılı konulardan olması nedeniyle herhangi bir eğitim verilmeden çocuklarla eş
zamanlı olarak uygulanmıştır.
Testin yapı geçerliğini incelemek amacıyla öğrencilerin testten aldıkları doğru cevap puanları
hesaplanarak açımlayıcı faktör analizine tabi tutulmuştur. SPSS programında Barlett testi yapılmış ve
KMO değeri hesaplanmıştır. Analizlerde, Barlett testi sonucunun istatistiksel olarak anlamlı olduğu ve
KMO değerinin .77 olduğu saptanmıştır. Bütün bu bulgular, açımlayıcı faktör analizi için ön koşulların
sağlandığını gösterir. Yapılan analizlerde Total variance explained tablosuna bakıldığında Eigen değeri
1 den büyük olan 6 değer olduğu görülmüştür. Yani sorular 6 faktör üzerinde toplanmıştır. Bu altı faktör
toplam varyansın %54’ünü açıklamaktadır. Scree plot grafiğine bakıldığında ise sorular 3 faktör altında
toplanmıştır. Yani 3 faktör anlamlıdır. Testi oluşturan faktörler incelendiğinde, birinci faktörde kirlilik,
ikinci faktörde küresel ısınma ve sera etkisi, üçüncü faktörde ise çevre ile ilgili soruların toplandığı
görülmüştür. Bu faktörler için Cronbach alfa güvenirlik katsayısı sırasıyla .77, .58 ve .54 olarak
hesaplanmıştır. Testin tümü için Cronbach alfa güvenirlik katsayısı .77 olarak tespit edilmiştir
Pilot çalışmada uygulanan testin her sorusuna ait madde güçlük indeksi (p) ve madde ayırt edicilik
indeksi (r) %27'lik alt-üst gruplar yöntemi (Crocker and Algina, 1986) kullanılarak hesaplanmıştır.
Tablo 2.1.’de soruların doğru cevap puanlarına göre güçlük indeksleri ve ayırt edicilik indeksleri
gösterilmiştir. Tablo 2.1’ye göre, sıcaklık ve iç enerji ile ilgili soruların güçlük indeksleri .21 ile .65,
ayırt edicilik indeksleri ise .22 ile .61 arasında değişmektedir. Testteki 17. sorunun pj’si en düşük ve
değeri 0,18’dir. Bu soru öğrencilere zor gelmiş olabilir. Öğrencilere en kolay gelen soru ise pj değeri
0,70 olan 13. Sorudur. Maddelerin ayırt ediciliğinde ise 4, 8, 17 ve 19. soruların rj değeri 0,2-0,3 arasında
olduğu için sorular düzeltilerek testte yer alabilir. Fakat 8. sorunun güçlük ve ayırt edicilik indeksi düşük
olduğu için testten çıkarılmasına karar verilmiştir. 8. soru testten çıkarıldıktan sonra Cronbach alfa
güvenirlik katsayısı .78 olarak hesaplanmıştır. Diğer soruların ayırt ediciliği 0,3’ten büyük olduğu için
testte değişiklik yapılmadan yer almıştır. Pilot çalışma sonucunda öğrencilerin testteki sorulara
verdikleri cevaplar detaylı olarak incelenmiştir. Yapılan istatistikler neticesinde 8. soru çıkarılmış; 4, 17
ve 19. sorular düzeltilerek test 19 soru olarak son halini almıştır.
Tablo 1.1. Pilot Çalışmada Testteki Soruların Güçlük ve Ayırt Edicilik İndeksleri
Madde Güçlük İndeksi (Pj) Ayırt Edicilik İndeksi (Rj)
1 .31 .34
2 .46 .39
3 .37 .43
4 .16 .23
5 .51 .45
6 .63 .50
7 .48 .40
8 .39 .22
9 .26 .44
10 .57 .44
11 .38 .49
12 .52 .47
13 .70 .48
14 .55 .56
15 .41 .58
16 .54 .48
17 .18 .29
18 .65 .54
19 .21 .28
20 .57 .61
Soruların madde analizleri yapıldığında güçlük ve ayırt edicilik indeksi düşük olan bir soru elenmiştir.
Ardından 19 sorudan oluşan üç aşamalı veri toplama aracı alan uzmanları, eğitim bilimcileri ve fen
bilgisi öğretmenlerinin incelemesine sunulmuş, öneriler doğrultusunda veri toplama aracı
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4271
düzenlenmiştir. Testin en son halinde 19 adet birinci aşama sorusu, 19 adet ikinci aşama sorusu ve 19
adet üçüncü aşama sorusu bulunmaktadır. Test, toplam 19 adet üç-aşamalı sorudan oluşmakta ve testin
üç-aşamalı sorularından alınabilecek puanlar 0 ile 6 arasında puanlandırılmıştır. Kayseri ilinde bulunan
üç farklı okulda öğrenim gören 5. sınıf 204 öğrenci ve onların aileleri ile ana çalışma gerçekleştirilmiştir.
Ana çalışmada üç-aşamalı testin yapı geçerliğini incelemek amacıyla öncelikle doğru cevap puanları
için açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Daha sonra, doğru cevap puanları ile güven seviyeleri
arasındaki korelasyon ve kavram yanılgısı puanları ile güven seviyesi puanları arasındaki korelasyon
incelenmiştir. Açımlayıcı faktör analizi yapılmadan önce verilerin faktör analizine uygunluğu
incelenmiştir. Barlett testi yapılmış KMO değeri belirlenmiştir. Analizlerde Barlett testi sonucunun
anlamlı olduğu ve KMO değeri .918 olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, açımlayıcı faktör
analizi için ön koşulların sağlandığını gösterdiği için verilerin açımlayıcı faktör analizi incelemesi için
uygun olduğuna karar verilmiştir. Tablo 2.2.’de testin doğru cevap puanlarına göre testin faktör yük
değerleri belirtilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, testi oluşturan değişkenlerin iki faktör altında
toplandığı ve bu faktörlerin toplam varyansın %43'ünü açıkladığı belirlenmiştir. Testin birinci faktörü
kirlilik, ikinci faktörü küresel ısınma kavramı ile ilgili sorulardan oluşmaktadır. Testi oluşturan bu
faktörlerin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı sırasıyla .85 ve .61 olarak hesaplanmıştır. Üç-aşamalı
testin doğru cevap puanlarına göre Cronbach alfa güvenirlik katsayısı ise .86 olarak tespit edilmiştir.
Ölçme aracı geliştirilirken sadece toplam varyans tablosuna bakılarak testin kaç faktörden oluştuğuna
karar verilemez. “ScreePlot” grafiği de aracın faktör yapısı hakkında bilgi verir (Seçer, 2013). Şekil
2.1’de testin “ScreePlot” grafiği verilmiştir.
Tablo 2.2. Üç-Aşamalı Testin Doğru Cevap Puanlarına Göre Testin Faktör Yük Değerleri
Kavram Soru Numarası Faktör 1 Faktör 2
Kirlilik s17 .701 .229
Kirlilik s12 .693 .272
Kirlilik s9 .660 .220
Kirlilik s7 .626 .106
Kirlilik s13 .613 .240
Kirlilik s14 .610 .013
Kirlilik s15 .565 .230
Kirlilik s11 .556 .202
Kirlilik s6 .533 .320
Kirlilik s10 .463 .390
Kirlilik s19 .456 .145
Kirlilik s16 .431 -.132
Küresel ısınma s1 .018 .675
Küresel ısınma s5 .252 .594
Küresel ısınma s2 .379 .523
Küresel ısınma s4 .130 .447
Şekil 2.1. Üç Aşamalı Testin Scree Plot Grafiği
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4272
Grafiğe bakıldığında eğimin 2. faktörden sonra eğrinin düzleştiği görülmektedir. Buna göre testin
anlamlı olarak iki farklı faktörden oluştuğu söylenebilir.
Testteki üç-aşamalı sorulara ait madde güçlük indeksleri (p) ve madde ayırt edicilik indeksleri (r)
%27'lik alt-üst gruplar yöntemi (Crocker and Algina, 1986) ile hesaplanmıştır. Tablo 2.3’de testteki üç-
aşamalı soruların doğru cevap puanlarına göre güçlük indeksleri ve ayırt edicilik indeksleri
gösterilmiştir. Testteki soruların güçlük indeksleri .20 ile .62; madde ayırt edicilik indeksleri ise .20 ile
.70 arasında değişmektedir. 18. Sorunun madde ayırt edicilik indeksi .20 olduğu için soru üzerinde
düzenleme yapılması gerekir. Hava, su ve toprak kirliliği ile ilgili üç-aşamalı diğer soruların, doğru
cevap puanlarına göre ayırt edicilik indeksleri genel olarak iyidir ve herhangi bir düzeltmeye ihtiyaç
duyulmadan yer alabilir.
Tablo 2.3. Testte Üç-Aşamalı Soruların Doğru Cevap Puanlarına Göre Madde Güçlük ve Madde Ayırt Edicilik
İndeksleri
Kavram Soru Numarası Güçlük indeksi (pj) Ayırt edicilik indeksi (rj)
Kirlilik s17 .62 .70
Kirlilik s12 .61 .65
Kirlilik s9 .44 .58
Kirlilik s7 .47 .60
Kirlilik s13 .56 .68
Kirlilik s14 .33 .54
Kirlilik s15 .55 .63
Kirlilik s11 .52 .57
Kirlilik s6 .52 .59
Kirlilik s10 .36 .63
Kirlilik s19 .60 .53
Kirlilik s16 .42 .43
Küresel Isınma s1 .56 .34
Küresel Isınma s5 .53 .57
Küresel Isınma s2 .59 .54
Küresel Isınma s3 .38 .60
Küresel Isınma s4 .40 .43
Madde analizi sonuçlarına göre kişilerin 18. soruyu doğru cevaplamada zorlandıkları ve bu sorunun
doğru cevap puanlarına göre ayırt ediciliğinin çok düşük olduğu gözlenmiştir. Bu bulgular, kişilerin
ozon tabakası ile ilgili doğru kavramsal anlamalardan ziyade kavram yanılgılarının olduğunu
göstermiştir. Diğer soruların ayırt edicilikleri iyi düzeyde olduğu için düzeltmeye gerek duyulmamıştır.
Testteki 18. sorunun doğru cevap puanlarına göre ayırt ediciliğinin düşük olmasına rağmen, testin,
özellikle kavram yanılgılarının teşhisi için geçerli bir ölçek olduğu düşünülmektedir. Üç-aşamalı testin
güvenirliğine ilişkin kanıtlar sağlamak amacıyla öğrencilerin, testten aldıkları doğru cevap puanları ve
kavram yanılgısı puanları için Cronbach alfa katsayıları hesaplanmıştır. Testin genelinde hesaplanan
Cronbach alfa katsayısı .86 olarak bulunmuştur. Büyüköztürk (2008)’e göre Cronbach-α değeri 0,70 ve
daha üzeri değer aldığında testin güvenirliği için yeterli olarak değerlendirilmektedir.
Araştırmadan elde edilen veriler, Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) programına işlenmiş
ve veriler düzenlenmiştir. Öğrencilerin, test sorularına verdikleri cevaplar cevap anahtarına göre
kodlanarak doğru cevap puanları, kavram yanılgısı seçeneklerini işaretlediklerinde de kavram yanılgısı
puanları elde edilmiştir.
Doğru Cevap Puanları: Öğrenci cevapları, testin üç aşamasındaki puanların toplamı alınarak belirlenir.
Kişiler, testlerin birinci aşama sorusuna doğru cevap vermiş ise 2, yanlış cevap vermiş ise 0 olarak
kodlanır. Eğer öğrenci, birinci aşama sorusunu boş bırakmışsa, cevap eksik veri olarak kodlanır. İkinci
aşamadaki sorular kavram yanılgısını ve yanlış uygulamayı ölçtüğünden 3 puandır. Üçüncü aşamadaki
soruya da yüksek bir güvenle cevap vermişse 1 puan alır. Yani üç aşamayı da doğru yanıtlayan kişi bir
sorudan 6 puan alır. Testte yer alan her soru için bu durum geçerlidir. Eğer kişi, birinci aşamadaki soruya
yanlış cevap verip ikinci ve üçüncü aşamayı doğru cevaplarsa toplam 3 puan alır. Birinci ve ikinci aşama
sorularını yanlış cevaplarsa, son aşamadaki soruya yüksek bir güvenle cevap verse bile sorudan puan
alamaz. Kişilerin, her test maddesinden aldıkları puanlar toplanılarak doğru cevap puanları elde edilir.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4273
Kavram Yanılgısı Puanları: Bu puan türü belirlenirken kişilerin cevapları, iki-aşamalı sorulara göre
incelenir. Eğer kişiler testin ikinci aşamasındaki kavram yanılgısı bulunan seçeneği işaretlemişse 2,
işaretlememiş ise 0 puan alır. Tüm testin ikinci aşamasındaki sorular puanlanıp toplanarak kişilerin
kavram yanılgısı puanları oluşturulur. Bu puan türü ailelerin ve öğrencilerin kavram yanılgıları
arasındaki ilişkinin belirlenmesinde de kullanılacaktır.
Yanlış Uygulama Puanları: Testte kavram yanılgısının dışında günlük hayatta alışkanlık haline gelmiş
uygulamaları içeren soruların kodlaması ve puanlaması yapıldıktan sonra elde edilen puanların
toplanmasıyla oluşturulan puanlardır. Bu puan türü ailelerin ve öğrencilerin yanlış uygulamalarının
arasındaki ilişkinin belirlenmesi için oluşturulmuştur.
Güven Seviyesi Puanları: Bu puan türü belirlenirken ise kişilerin verdiği cevaplar neticesinde testteki
üçüncü aşamadaki sorular kodlanarak oluşturulur. Soruların üçüncü aşamasındaki sorularda “Eminim”
seçeneği işaretlendiğinde 1, “Emin değilim” işaretlendiğinde 0 puan verilmiştir. Testteki bütün soruların
üçüncü aşamasındaki sorular kodlanıp toplanarak güven seviyesi puanları oluşturulur.
Hasan ve diğ. (1999)’e göre öğrenciler, testin ilk iki aşamasındaki sorulara doğru cevap verip, üçüncü
aşamada cevabından emin değil ise veya testin ikinci aşamasındaki sorulara kavram yanılgısı seçeneği
işaretlenip, üçüncü aşamada cevabından emin değil ise bu öğrencilerin bilgi eksiklikleri olduğunu
belirtmiştir. Bu çalışmada, öğrencilerin hava, su ve toprak kirliliği konusundaki kavramları ile ilgili
doğru kavramsal anlamaları ve kavram yanılgıları incelenirken, bilgi eksikliklerine de dikkat edilmiştir.
Çataloğlu (2002)'na göre öğrencilerin testten aldıkları puanlar ile güven seviyeleri arasında pozitif ve
istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyonun olması, testin yapı geçerliğinin sağlandığını gösterir. Bu
çalışmada testten alınan doğru cevap puanları ile güven seviyeleri puanları arasındaki Pearson
momentler çarpımı korelasyon katsayısı ve kavram yanılgısı puanları ile güven seviyeleri puanları
arasındaki Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı hesaplanmış ve üç-aşamalı testin yapı
geçerliğine ilişkin kanıtlar toplanmıştır. Araştırmanın örneklemine ilişkin özellikleri tasvir etmek için
ise betimsel istatistiklerden yararlanılmıştır. İstatistiklerde araştırmanın değişkenlerine ait ortalama,
standart sapma, basıklık katsayısı, çarpıklık katsayısı, frekans ve yüzdeler belirlenmiştir. Ayrıca
araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkilerin yönünü ve düzeyini incelemek için Pearson momentler
çarpımı korelasyon katsayıları puan türlerine göre hesaplanmıştır.
3. BULGULAR
Öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği konusundaki kavramları anlama düzeylerini
belirlemek için üç-aşamalı Hava, Su ve Toprak Kirliliği testi kullanılmıştır.
Dağılımın normalliğinin hesaplanması için öğrencilerin ve ailelerin kavramları anlama düzeyleri testten
aldıkları doğru cevap puanlarına bağlı olarak incelemeler yapılmıştır. Öğrencilerin doğru cevap
puanlarına ilişkin betimsel istatistikler Tablo 3.1’de gösterilmiştir. Üç-aşamalı testte her bir sorudan
alınabilecek puan 0 ile 6 arasında olup, kişilerin testten aldıkları doğru cevap puanlarının ortalaması
70,99 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca doğru cevap puanları için çarpıklık katsayısı -0,42 olarak
saptanmıştır. Çarpıklık katsayısının -2 ve +2 arasında değer alması durumunda, öğrencilerin aldığı
puanlar normal kabul edilmektedir (Kalaycı, 2009). Doğru cevap puanları için hesaplanan çarpıklık ve
basıklık değerleri belirlenen sınırlar içerisinde yer aldığı için puan dağılımı normal dağılımdan aşırı
sapma göstermemektedir. Doğru cevap puanları için basıklık katsayısı ise -0,63 olarak tespit edilmiştir.
Ortalamanın ortancadan küçük olması negatif çarpıklık, büyük olması da pozitif çarpıklığı gösterir.
Ortalamanın, ortancanın ve modun eşit olması normal dağılımın göstergesidir. Bu çalışmaya göre
dağılım negatif çarpıktır. Çarpıklık (skewness) sayısının standart hatasına bölünmesi ile elde edilen
puanın 1,96 dan küçük çıkması (α=0,05 için) dağılımın normalden aşırı sapmadığı şeklinde yorumlanır
(Büyüköztürk, 2008). Çalışmada bu değer 1,96’dan küçük çıkmıştır (-0,42/0,12=-3,5<1,96). Bu
yöntemlerin beraber değerlendirilmesi sonucunda doğru cevaplara göre kodlamada yapılan analizlere
göre doğru cevap puanları normal dağılım göstermemektedir. Dağılımın histogram grafiği Şeki 4.1’de
verilmiştir.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4274
Şekil 3.1. Öğrenci ve Ailelerin Doğru Cevap Puanları Toplamı Dağılımının Histogram Grafiği
Kişilerin kavramları doğru anladığından emin olabilmek için öğrencilerin ve ailelerin üç-aşamalı testin
ilk iki aşamasındaki soruları doğru yanıtlaması ve verdikleri cevaptan emin olmaları gerekmektedir.
Nihai çalışmaya katılan 408 kişinin Üç-aşamalı testten alınan doğru cevap puanlarına ilişkin betimsel
istatistikler Tablo 3.1’ de gösterilmiştir.
Tablo 3.1. Üç-Aşamalı Testten Alınan Doğru Cevap Puanlarına İlişkin Betimsel İstatistikler
Veri toplama aracı Soru sayısı Puan aralığı Ortalama Standart sapma Çarpıklık Basıklık
ÜAKYBT 19 0-6 70.99 25.13 -0.42 -0.63
Yapılan incelemede, ozon tabakası ile ilgili olan18. soruda grubun sadece %20'si doğru cevap vermiştir.
Bu bulguda 18. sorunun uygulanan gruba zor geldiğini göstermiştir. Testteki üç-aşamalı soruların
tamamına 5 kişi doğru cevap vermiştir. Bunlardan 1’i öğrenci, diğer 4’ü velidir. Bu bulgular, testteki
sorular kapsamında kişilerin büyük bir bölümü hava, su ve toprak kirliliği kavramları ile ilgili doğru
kavramsal anlamalara sahip olmadığını göstermektedir. Tablo 3.2’ de Üç-aşamalı testteki sorulara doğru
cevap verme frekans ve yüzdeleri verilmiştir. Örneklemdeki kişilerin testteki üç-aşamalı sorulara
verdikleri doğru cevapların yüzdelerine göre küresel ısınma faktörü altında toplanan sorulara daha çok
doğru cevap verdikleri belirlenmiştir. Ayrıca sorularda aşama sayısı arttıkça doğru cevaplama yüzdeleri
yani başarı puanlarının azaldığı görülmüştür.
Tablo 3.2. Üç-Aşamalı Testteki Sorulara Doğru Cevap Verme Frekans ve Yüzdeleri
Soru Numarası Frekans(f) Yüzde (%)
1 231 56.6
2 242 59.3
3 155 38
4 164 40.2
5 219 53.7
6 215 52.7
7 195 47.8
8 120 29.4
9 182 44.6
10 150 36.8
11 215 52.7
12 251 61.5
13 231 56.6
14 138 33.8
15 227 55.6
16 173 42.4
17 255 62.5
18 83 20.3
19 246 60.3
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4275
Öğrencilerin kavramları anlama düzeyleri testten aldıkları doğru cevap puanlarına bağlı olarak
incelenmiştir. Öğrencilerin doğru cevap puanlarına ilişkin betimsel istatistikler Tablo 3.3’de
gösterilmiştir. Üç-aşamalı testten alınabilecek puan aralığı 0-6 arasında olup, kişilerin testten aldıkları
doğru cevap puanlarının ortalaması 63.26 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca doğru cevap puanları için
çarpıklık katsayısı -0,22 olarak saptanmıştır. Doğru cevap puanları için hesaplanan çarpıklık katsayısı
belirlenen sınırlar içerisinde yer aldığı için puan dağılımı normal dağılımdan aşırı sapma
göstermemektedir. Doğru cevap puanları için basıklık katsayısı -0,93 olarak bulunmuştur.
Tablo 3.3. Öğrencilerin üç-aşamalı testten alınan doğru cevap puanlarına göre betimsel istatistikleri
Veri toplama aracı Soru sayısı Puan aralığı Ortalama Standart sapma Çarpıklık Basıklık
ÜAKYBT 19 0-6 63.26 25.73 -0.22 -0.93
Ailelerin kavramları anlama düzeyleri testten aldıkları doğru cevap puanlarına bağlı olarak
incelenmiştir. Ailelerin doğru cevap puanlarına ilişkin betimsel istatistikler Tablo 3.4’ de gösterilmiştir.
Üç-aşamalı testten alınabilecek puan aralığı 0-6 arasında olup, kişilerin testten aldıkları doğru cevap
puanlarının ortalaması 78.71 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca doğru cevap puanları için çarpıklık katsayısı
-0,53 olarak saptanmıştır. Doğru cevap puanları için hesaplanan çarpıklık katsayısı belirlenen sınırlar
içerisinde yer aldığı için puan dağılımı normal dağılımdan aşırı sapma göstermemektedir. Doğru cevap
puanları için basıklık katsayısı -0,30 olarak tespit edilmiştir. Yapılan istatistiklerden de anlaşıldığı gibi
aileler öğrencilere göre soruları daha doğru, bilgi eksikliği ve kavram yanılgısına daha az düşerek
cevaplamışlardır. “Hava, Su ve Toprak Kirliliği” testine verilen doğru cevaplara bakıldığında, çevre ile
ilgili tutarlı kavram yapılarına sahip olan öğrencilerin oranının daha düşük olduğu görülmüştür.
Tablo 3.4. Ailelerin üç-aşamalı testten alınan doğru cevap puanlarına ilişkin betimsel istatistikleri
Veri toplama aracı Soru sayısı Puan aralığı Ortalama Standart sapma Çarpıklık Basıklık
ÜAKYBT 19 0-6 78.71 22.02 -0.53 -0.30
Öğrenciler ve ailelerin hava, su ve toprak kirliliği konusundaki kavramları anlama düzeyleri arasındaki
ilişkinin belirlenmesi için üç-aşamalı Hava, Su ve Toprak Kirliliği testi kullanılmıştır. Testte kavram
yanılgısı ve yanlış uygulama soruları tespit edilmiştir. Testteki 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 14., 17.
ve 18. sorular kavram yanılgısı sorularıdır. 11., 12., 13., 15., 16. ve 19. sorular ise yanlış uygulama
sorularıdır. Testteki soruların ayrımı bu şekilde yapıldıktan sonra kavram yanılgısı ve yanlış uygulama
sorularının ortalaması SPSS programında yapılmıştır.
Araştırmanın ana sorularından biri de öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği kavramlarını
anlama düzeyleri arasındaki ilişkinin ne yönde olduğunun saptanmasıdır. Öğrenci ve ailenin anlama
düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenebilmesi için iki grubunda doğru cevap puanlarından yola çıkılarak
anlama düzeyleri arasındaki ilişki tespit edilmiştir. SPSS programından yararlanılarak anlama düzeyleri
arasındaki korelasyona bakılmıştır. Korelasyon incelenirken de doğru cevap puanlarının toplamları ele
alınarak anlama düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. SPSS programında yapılan analiz sonucunda
öğrencilerin ve ailelerin anlama düzeyleri arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Doğru cevap
puanlarının toplamı sonucunda iki grup arasındaki korelasyon değeri -0,030 olarak hesaplanmıştır. Bu
değerle öğrenci ve ailenin kavram yanılgısı puanlarının arasındaki ilişkinin zıt yönde olduğu
görülmüştür. Fakat bu ilişki anlamlı değildir. Tablo 3.5.’de testten elde edilen doğru cevap puanlarının
sonucunda elde edilen anlama düzeyleri ile ilgili öğrenciler ve aileler arasındaki korelasyon değeri
verilmiştir.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4276
Tablo 3.5. Testten Elde Edilen Doğru Cevap Puanlarının Toplamı İle İlgili Öğrenciler Ve Ailelerin Anlama
Düzeyleri Arasındaki Korelasyon Değeri
Korelasyon Öğrenci anlama
düzeyi toplam
puanları
Veli anlama
düzeyi toplam
puanları
Öğrenci anlama düzeyi toplam puanları Pearson correlation 1 -0,03
Sig. (2-tailed) 0,665
N 204 204
Veli anlama düzeyi toplam puanları Pearson correlation -0,03 1
Sig. (2-tailed) 0,665
N 204 204
Genel olarak öğrenciler ve ailelerin hava, su ve toprak kirliliği konusundaki anlama düzeyleri arasındaki
ilişki saptanırken ÜAKYBT’nin 2., 3., 4., 6., 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17. ve 18. sorularında
korelasyonun pozitif yönlü, 1., 5., 7., 8., 9. ve 19. sorularında ise negatif yönlü sonuç çıkmıştır. Konu
bazında korelasyonlar incelendiğinde küresel ısınma, sera etkisi, seracılık, ozon tabakası ve canlıların
çevreye verdiği zararlar ile ilgili öğrenci ve aile arasında negatif korelasyon; geriye kalan küresel ısınma,
geri dönüşüm, atıkların kazandırılması, kimyasal maddelerin toprağa verdiği zararlar ile ilgili öğrenciler
ve aileler arasında korelasyonun pozitif yönde olduğu saptanmıştır. 10. soru hariç diğer soruların
tamamında anlamlı bir ilişki görülmemiştir. Korelasyon değeri sadece 10. soruda anlamlı düzeyde
pozitif bulunmuştur. Bu durum aile ve öğrenci arasında 10. soru dışında anlamlı bir ilişki olmadığını
göstermektedir.
Araştırmanın ana sorularından biri de öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği ile ilgili
kavram yanılgıları arasındaki ilişkinin ne yönde olduğunun saptanmasıdır. Öğrencilerin ve ailelerinin
konu ile ilgili kavram yanılgıları arasındaki ilişkinin detaylı olarak incelenmesi için SPSS programından
yararlanılarak sorular arasındaki korelasyona bakılmıştır. Korelasyon incelenirken de her sorunun
kavram yanılgısı barındıran seçeneğine kavram yanılgısı puanı verilerek kavram yanılgısı puanlarının
toplamı elde edilmiştir. SPSS programında yapılan analiz sonucunda öğrencilerin ve ailelerin kavram
yanılgısı puanları arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Kavram yanılgısı puanlarının toplamı
sonucunda iki grup arasındaki korelasyon değeri -0,09 olarak hesaplanmıştır. Bu değerle öğrenci ve
ailenin kavram yanılgısı puanlarının arasındaki ilişkinin zıt yönde olduğu görülmüştür. Fakat bu ilişki
anlamlı değildir. Tablo 3.6’da testten elde edilen kavram yanılgısı puanlarının toplamı ile ilgili
öğrenciler ve aileler arasındaki korelasyon değeri verilmiştir.
Tablo 2.6 Testten Elde Edilen Kavram Yanılgısı Puanlarının Toplamı İle İlgili Öğrenciler Ve Aileler Arasındaki
Korelasyon Değeri
Korelasyon Öğrenci kavram
yanılgısı toplam
puanları
Veli kavram
yanılgısı toplam
puanları
Öğrenci kavram yanılgısı toplam puanları Pearson correlation 1 -0,09
Sig. (2-tailed) 0,894
N 204 204
Veli kavram yanılgısı toplam puanları Pearson correlation -0,09 1
Sig. (2-tailed) 0,894
N 204 204
Araştırmanın birinci alt problemine göre uygulanan ÜAKYBT’ den yola çıkarak öğrencilerin hava, su
ve toprak kirliliği konularındaki kavram yanılgıları şöyledir:
Testin 3. sorusuna göre; küresel ısınma dünya sıcaklığının ve yağışların artmasına neden olmaz.
Testin 4. sorusuna göre; günlük çöp miktarının artışı karbondioksit gibi zararlı gazların daha
çok yayılmasına neden olmaz.
Testin 7. sorusuna göre; bitkiler, hayvanlar ve insanlar çevreyi kirletir.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4277
Testin 8. sorusuna göre; seracılık sayesinde daha çok bitki yetiştirilerek sera etkisi azaltılabilir.
Testin 10. sorusuna göre; küresel ısınma mikropların, zararlı canlıların artmasına ve çölleşmeye
neden olmaz.
Testin 14. sorusuna göre; bina ve fabrika sayısı insan ihtiyacının karşılanabilmesi için
artırılmalıdır.
Testin 18. sorusuna göre; ozon tabakasındaki incelme Dünyamızın daha çok ısınmasına neden
olur.
Araştırmanın ikinci alt problemine göre uygulanan ÜAKYBT’ den yola çıkarak ailelerin hava, su ve
toprak kirliliği konularındaki kavram yanılgıları şöyledir:
Testin 14. sorusuna göre; bina ve fabrika sayısı insan ihtiyacının karşılanabilmesi için
artırılmalıdır.
Testin 18. sorusuna göre; ozon tabakasındaki incelme Dünyamıza daha çok ısı girmesine neden
olur.
Öğrencilerin ve ailelerin sahip olduğu kavram yanılgıları 14 ve 18. sorularda ortaktır. Bunun dışında
öğrenciler 3, 4, 7, 8 ve 10. sorularda kavram yanılgısına düşmüştür.
Araştırmanın ana sorularından biri de öğrencilerin ve ailelerinin hava, su ve toprak kirliliği ile ilgili
gerçekleştirdikleri yanlış uygulamalar arasındaki ilişkinin ne yönde olduğunun saptanmasıdır.
Öğrencilerin ve ailelerinin konu ile ilgili yanlış uygulamaları arasındaki ilişkinin detaylı olarak
incelenmesi için SPSS programından yararlanılarak sorular arasındaki korelasyona bakılmıştır.
Korelasyon incelenirken yanlış uygulama içeren sorular kavram yanılgısına yer verilen sorulardan
ayrılarak yanlış uygulama soruları puanlandırılmıştır. Elde edilen bu puanlar sonucunda yanlış
uygulama puanlarının toplamına ulaşılmıştır.
SPSS programında yapılan analiz sonucunda öğrencilerin ve ailelerin yanlış uygulama puanları arasında
negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Yanlış uygulama puanlarının toplamı sonucunda iki grup
arasındaki korelasyon değeri -0,044 olarak hesaplanmıştır. Bu ilişki negatif yönlü olmasına rağmen
önem değeri (sig. değeri) 0,536 olduğundan öğrencilerin ve ailelerin bu konudaki yanlış uygulamaları
arasındaki ilişki anlamlı değildir. Bir başka ifadeyle, öğrencilerin bu konudaki yanlış uygulamaları
arttıkça velilerin yanlış uygulamaları azalır şeklinde bir yorum yapılamaz. Öğrenci ve ailenin yanlış
uygulama puanları arasındaki ilişkinin zıt yönde olduğu görülmüştür. Tablo 3.7’ de testten elde edilen
yanlış uygulama puanlarının toplamı ile ilgili öğrenciler ve aileler arasındaki korelasyon değeri
verilmiştir.
Tablo 3.7. Testten Elde Edilen Yanlış Uygulama Puanlarının Toplamı İle İlgili Öğrenciler ve Aileler Arasındaki
Korelasyon Değeri
Korelasyon Öğrenci yanlış
uygulama toplam
puanları
Veli yanlış
uygulama toplam
puanları
Öğrenci yanlış uygulama toplam puanları Pearson correlation 1 -0,044
Sig. (2-tailed) 0,536
N 204 204
Veli yanlış uygulama toplam puanları Pearson correlation -0,044 1
Sig. (2-tailed) 0,536
N 204 204
Araştırmanın üçüncü alt problemine göre uygulanan ÜAKYBT’den yola çıkarak öğrencilerin hava, su
ve toprak kirliliği konularındaki yanlış uygulamaları şöyledir:
Testin 13. sorusuna göre; atık yağlar suya ve toprağa zarar vermeyeceği için bu alanlara
dökülebilir.
Testin 16. sorusuna göre; kâğıt ve yağlar geri dönüştürülebilir, fakat diğerleri atık olarak kalır.
Araştırmanın dördüncü alt problemine göre uygulanan ÜAKYBT’den yola çıkarak ailelerin hava, su ve
toprak kirliliği konularında yanlış uygulamalara rastlanmamıştır. Aileler genel olarak yanlış uygulama
sorularında yanlış cevap vermemişlerdir.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4278
Bu verilerden yola çıkılarak öğrenciler ve aileler arasında bilgi, deneyim ve günlük hayat
uygulamalarıyla ilgili paylaşımlarda problemler olduğu görülmektedir. Aileler çevre ve çevre kirliliği
ile ilgili bilgileri ve uygulamaları çocuklarına aktaramamakta ve öğrencinin okulda edindiği bilgilerin
üzerine yenilerini ekleyememektedir.
4. TARTIŞMA – SONUÇ VE ÖNERİLER
Aile ve çocuk arasında kavram yanılgısı puanlarında ortaya çıkan negatif korelasyon anlamlı düzeyde
değildir. Çıkan sonuca göre çocukta bulunan kavram yanılgıları arttıkça ailenin kavram yanılgılarının
azalacağı tam olarak söylenemese de ailenin ve çocuğun kavram yanılgıları birlikte ele alındığında
birbirini etkileyebileceği düşünülmektedir. Bu durumda aile ve çocuk kavram yanılgısı konusunda
birbirine etkide bulunmamaktadır. Bir başka bakış açısıyla ailede bulunan kavram yanılgıları öğrenci de
oluşmamıştır. Yani öğrenciler okula ailelerinde bulunan yanlış kavramaları almadan fen eğitimine
başlamış olabilir. Aile hava, su ve toprak kirliliği konularında doğru cevap verip doğru uygulamalar
gerçekleştirse de bu bilgilerin çocuğa aktarılmasında eksiklikler bulunmaktadır. Çocuğa okul sonrasında
eksikleri gidermesi için yeterli zamanın ayırmadığını ve bu çalışmadan negatif bir ilişki çıkmasına neden
olduğu görülmektedir. Çalışmada kavram yanılgılarıyla ilgili negatif bir sonuç çıkması aile ve
öğrencinin birbirini negatif yönde fakat anlamlı olmayan bir düzeyde etkilediğini göstermektedir.
Anlamlı olmayan bir sonuç çıkması öğrencinin ailede bulunan kavram yanılgılarını almadan fen
eğitimine başladığını gösterir. Diğer bir açıdan bakıldığında ise öğrenci ve aile birbirinin kavram
yanılgısını giderme konusunda yeterince çaba sarf etmemektedir. Öğrenci ve ailenin çevre konusunda
farklı kavram yanılgıları olduğu görülmektedir. Yani öğrenci ve aile fen konusunda bir arada zaman
geçirmemektedir. Erdoğan ve Demirkasımoğlu (2010) yapmış olduğu çalışmada bu çalışmaya benzer
sonuçlar bulmuştur. Ailelerden az sayıda kişinin çocuğun eğitimi ile ilgilendiğini, geri kalan ailelerin
sadece okuldaki toplantılara katıldığını veya okul ile iletişim kurmadığını belirtmiştir.
Çalışmada anlama düzeyi ile ilgili öğrenci ve aile arasında negatif ve anlamlı olmayan bir ilişki
bulunmuştur. Öğrenci ve aile arasındaki negatif bir ilişkinin kesin olarak bir grubun düzeyinin
artmasıyla diğer grubun düzeyinin azalacağı yönünde düşünülemez. Çünkü iki farklı grup arasındaki
ilişkide anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Öğrenci ve ailesi arasında negatif bir ilişki olması ailenin
çocuğuyla gerekli bilgi alışverişini sağlayamadığını gösterebilir. Bunun nedenleri arasında okulda
çocuklara öğretilen bilgilere yeterince hâkim olmamaları, çocukların eğitim sürecinde pasif kalmaları,
sorumluluk almak istememeleri, aktif bir katılımı gereksiz görmeleri sayılabilir (Crites, 2008;
Christenson, 2004; Mcghee, 2007). Aileler çevre konularında gerekli bilgiye sahip olup olmadıklarından
emin olmadıkları için çocuklarının eğitiminde rol oynamamaktadır. Bu çalışmada da aileler kendilerinde
var olan potansiyeli tam olarak fark edememekten veya zaman kısıtlılığından dolayı bilgilerini
çocuklarına tam olarak yansıtamamışlardır. Çalışma sonucunda elde edilen verilerde iki grup arasındaki
korelasyonun düşük düzeyde ve anlamsız çıkması ailelerin yukarıda belirtilen çeşitli nedenlerde dâhil
olmak üzere test sorularını cevaplandırmaya yeterince zamanlarının olmadığını belirterek soruları
yanıtlamaktan kaçınmışlardır. Bu durum araştırmanın örnekleminde belirtilen sayıya ulaşılmasında
soruna yol açmıştır.
Aile çevre bilincinin oluşmasında ilk faktör olarak yer aldığı için ailenin de anlama düzeyi ve kavram
yanılgısı ile ilgili tespitlerde bulunulmuş ve ailenin çevre eğitimi konusunda bilgisinin çok önemli
olduğuna karar verilmiştir. Nazlıoğlu (1993)’nun yapmış olduğu çalışmada çevre eğitiminde anne
faktörünün babaya göre daha etkin olduğunu tespit etmiştir. Bu çalışmaya toplam 204 aile bireyi
katılmıştır. Bunlardan 117’sinin anne, 87’sinin baba olması Nazlıoğlu (1993)’nun çalışmasında belirttiği
gibi annenin çalışmaya katılımda daha istekli olduğunu göstermiştir. Bu yüzden anne ve babanın çocuk
üzerindeki etkisi ve bilgi aktarımı artırılarak çalışmanın pozitif korelasyona ulaşması sağlanacaktır.
4.1 Öneriler
Bu bölümde, araştırmadan elde edilen bulgular ve sonuçlardan yola çıkılarak alan yazın ışığında benzer
çalışmalar gerçekleştirecek araştırmacılar, öğretmenler ve gelecekte gerçekleştirilecek çalışmalara
yönelik çeşitli öneriler aşağıda belirtilmiştir:
1. Araştırmada, öğrencilerin ve ailelerin hava, su ve toprak kirliliği kavramlarını anlama düzeyleri
arasında negatif bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Bu durumun ortadan kaldırılması için
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4279
eğitimcilerin aile ve çocuğun bir arada yer alabileceği etkinliklere yönlendirilmesi olumlu
sonuçlara ulaştıracaktır.
2. Öğrenciler ve ailelerin güven seviyelerinin artırılması için ise fen öğretiminde kendilerine
güven, teşvik ve cesaret verecek şekilde bilgi ve deneyim aktarımı gerçekleştirilmelidir.
Özellikle öğrencilerin güven seviyesi puanlarının düşük çıkması derslerde kullanılan öğretim
yöntemlerinde çeşitliliğe başvurulması gerektiğini göstermektedir.
3. Bu çalışma 204 öğrenci ve aile üzerinde gerçekleştirilmiştir. Gelecekte yapılacak çalışmalarda,
daha büyük bir örneklem üzerinde çalışılarak araştırma bulguları daha kapsamlı sonuçlar ile
genelleştirilebilir.
4. Çalışmada araştırma bulguları değerlendirilirken öğrencilerin ve ailelerin cinsiyetleri dışında,
yaşı, eğitim olanakları, sosyoekonomik durumları, ailenin eğitim düzeyi gibi çeşitli değişkenler
göz önünde bulundurulmamıştır. Bu değişkenlerde dikkate alınarak çalışmalar
gerçekleştirilerek, araştırma bulguları ve sonuçları detaylandırılabilir.
5. Araştırma kapsamında geliştirilen üç-aşamalı ÜAKYBT’ nin geçerlik ve güvenirliğine ilişkin
olumlu kanıtlar toplanmıştır. Bu nedenle araştırmacılar ve öğretmenler tarafından ilgili testi
kişilerin hava, su ve toprak kirliliği konularındaki kavramsal anlama düzeylerini, kavram
yanılgılarını ve günlük hayatta gerçekleştirdikleri yanlış uygulamaları geçerli ve güvenilir bir
şekilde belirlemek için kullanılabilir.
6. Alan yazında üç-aşamalı testlerin bir-aşamalı ve iki-aşamalı testlere kıyasla, öğrencilerin
kavramsal anlamalarını ve kavram yanılgılarını daha geçerli ölçtüğü sıklıkla belirtilmiştir. Üç-
aşamalı testlerin, diğer testlere kıyasla bireylerin doğru kavramsal anlamalarını daha geçerli
ölçtüğünü ve kavram yanılgılarını bilgi eksikliklerinden ayırt etmede daha üstün olduklarını
destekleyen bulgulara çalışmada da yer verilmiştir. Bu nedenle araştırmacılar fen bilimlerinin
diğer konularında hatta matematik vb. disiplinlerde üç-aşamalı testleri kullanabilirler.
Teşekkür: Bu çalışma Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi
tarafından SYL-2017-7287 proje numarasıyla yüksek lisans tezi olarak desteklenmiştir.
KAYNAKÇA
Anıl, D. (2009). Uluslararası öğrenci başarılarını değerlendirme programı (PISA)’nda türkiye’deki
öğrencilerin fen bilimleri başarılarını etkileyen faktörler. Eğitim ve Bilim, 152(34), 87-100.
Appleton, K.& Kindt, I. (1999). Why teach primary science? influences on beginning teachers’
practices. International Journal of Science Education, 21, 155–168.
Arslan, H. O., Çigdemoglu, C. & Moseley, C. (2012). A three-tier diagnostic test to assess pre-service
teachers’ misconceptions about global warming, greenhouse effect, ozone layer depletion, and
acid rain. International Journal of Science Education, 34(11), 1667-1686.
Atasoy, E.& Ertürk, H. (2008). İlköğretim öğrencilerinin çevresel tutum ve çevre bilgisi üzerine bir alan
araştırması. Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi, 10 (1), 105-122.
Ay Selanik, T. (2010). Sosyal bilgiler dersinde çevre bilinci kazandırmada medya ürünlerinden
yararlanmaya ilişkin öğrenci görüşleri. Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler Dergisi, 1(1), s.76-
93.
Aydın, İ. (2005). Okul çevre ilişkileri. İçinde, Y. Özden (Ed.). Eğitim ve okul yöneticiliği el kitabı. (s.
161-185). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.
Ayvaz, Z. (1998). Çevre eğitimine giriş. İzmir: Çevre Eğitimi Merkezi Yayınları: 3.
Ayvaz, Z. (1998). Çevre eğitiminde temel kavramlar el kitabı. İzmir: Çevre Koruma ve Araştırma Vakfı,
Çevre Eğitim Merkezi Yayınları No:5.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4280
Bahar, M. & Aydın, F. (2002). Sınıf öğretmenliği öğrencilerinin sera gazları ve global ısınma ile ilgili
anlama düzeyleri ve hatalı kavramlar. V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Kongresinde
sunulmuş Bildiri, Ankara: ODTÜ.
Barbas, A. T., Paraskevopaulos, S. ve Stamou, G. A. (2007). The effect of nature documentaries on
students’ environmental sensitivity: A case study. Learning Media and Technology, 34 (1), 61-
69.
Başal, H. A. (2003). Okul öncesi eğitimde uygulamalı çevre eğitimi. Erken Çocuklukta Gelişim ve
Eğitimde Yeni Yaklaşımlar. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları.
Boyes, E.& Stanisstreet, M. (1993). The “Greenhouse Effect”: Children's perceptions of causes,
consequences and cures. International Journal of Science Education, 15(5), 531–552.
Bozkurt, O. & Aydoğdu, M. (2004). İlköğretim 6.,7. ve 8. sınıf öğrencilerinin "ozon tabakası ve
görevleri" hakkındaki kavram yanılgıları ve oluşturma şekilleri. Kastamonu Eğitim Dergisi,
12(2), 369-376.
Bozyiğit, R. & Karaaslan, T. (1998). Çevre Bilgisi. Nobel Yayınları, Ankara.
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2008). Bilimsel
araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem Yayınları.
Caleon, I.& Subramaniam, R. (2010). Development and application of a three-tier diagnostic test to
assess secondary students’ understanding of waves. International Journal of Science Education,
32(7), 939–961.
Christenson, S. L. (2004). The family-school partnership: An opportunity to promote the learning
competence of all students. School PsychologyReview. 33(1).
Crites, C. V. (2008). Parent and community involvement: A case study (Unpublished Doctoral
Dissertation). Wilmington University, Deleware.
Crocker, L.& Algina, J. (1986). Introduction to classical and modern test theory. Toronto: Holt,
RineHart, and Winston, Inc.
Çamlıbel Çakmak, Ö. (2010). Okul öncesi eğitim kurumlarında aile katılımı. Abant İzzet Baysal
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2010-1(20): 1-18.
Çataloğlu, E. (2002). Development and validation of an achievement test in introductory quantum
mechanics: The quantum mechanics visualization instrument. 08.08.2012 tarihinde
https://etda.libraries.psu.edu/paper/5937/1204-ABD internet sayfasından erişim sağlanmıştır.
Çukur, D. & Özgüner, H. (2008). Kentsel alanda çocuklara doğa bilinci kazandırmada oyun mekânı
tasarımının rolü. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A (2), 177-187.
Daştan, H.(1999). “Çevre Koruma Bilinci ve Duyarlılığının Oluşmasında Eğitimin Yeri ve Önemi
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Erdoğan, G. (2007). “Çevre eğitiminde küresel ısınma konusunun öğrenilmesinde proje tabanlı
öğrenmenin etkisi “(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Zonguldak Karaelmas Üniversitesi,
İstanbul.
Erdoğan, Ç.& Demirkasımoğlu, N. (2010). Ailelerin eğitim sürecine katılımına ilişkin öğretmen ve
yönetici görüşleri. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 16(3), 399-431.
Ergin, D., Y. (1995). Ölçeklerde geçerlik ve güvenirlik. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri
Dergisi,7,125-148
Eryılmaz, A. & Sürmeli E. (2002). “Üç Aşamalı Sorularla Isı ve Sıcaklık Konularındaki Kavram
Yanılgılarının Ölçülmesi”, 5. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Kongresi. ODTÜ, Ankara.
Gomez, G. C. & Cervera, M. S. (1993). Development of conceptual knowledge and attitudes about
energy and the environment. International Journal of Science Education, 15, 553- 565.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4281
Gökçe, N. (2009). Çevre eğitiminde gazetelerden yararlanma. Uluslararası Sosyal Araştırmalar
Dergisi, 2(6), 251-265.
Groves, H.F. & Pugh, F.A. (1999). Elementary pre-service teacher perceptions of greenhouse effect.
Journal of Science Education and Technology, 8, 75-80.
Gülbaş, E. (2013). “Öğrencilerin Isı, Sıcaklık Ve İç Enerji Kavramlarını Anlama Düzeyleri İle Öğrenme
Yönelimleri Ve Bazı Duyuşsal Karakteristikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi.” Yüksek
Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Haktanır, G. & Çabuk, B. (2000). Okul öncesi dönemindeki çocukların çevre algıları. IV. Fen Bilimleri
Eğitimi Kongresi Bildiri Kitabı, 76-82, Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
Hasan, S., Bagayoko, D.& Kelley, E. L. (1999). Misconceptions and the certainty of response index
(CRI). Physics Education, 34(5), 294–299.
Kalaycı, Ş. (2009). SPSS applied multivariate statistical techniques. Ankara: Asil Publishing.
Kaltakçı, D. & Didiş, N. (2007). Identification of pre‐service physics teachers’ misconceptions on
gravity concept: a study with a 3‐tier misconception test. In AIP Conference Proceedings(Vol.
899, No. 1, pp. 499-500). AIP.
Makki, M. H., Abd-El-Khalick, F. & Boujaoude, S. (2003). Lebanese secondary school students
environmental knowledge and attitudes. Environmental Education Research, 9(1), 21-33.
McGhee, C. (2007). A descriptive study of teacher and parental attitudes towards parent involvement at
an elementary school in Delaware. Doctoral Dissertation, Wilmington University UMI
Microform 3292903.
Nazlıoğlu, M. (1993). Sürdürülebilir Kalkınma Açısından Kadın ve Çevre. Kadın Aile ve Çevre Kadın
Dernekleri Federasyonu Türkiye Çevre Vakfı, Ankara, 31.
Öncü H. (1994). Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme. Ankara: Matser Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti.
Öner Armağan, F.Ö. (2006). İlköğretim 7.-8. sınıf öğrencilerinin çevre eğitimi ile ilgili bilgi düzeyleri
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İlköğretim
Ana Bilim Dalı, Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı, Ankara.
Özçelik D. A. (1981). Okullarda Ölçme ve Değerlendirme. Ankara: ÜSYM-Eğitim Yayınları.
Özkan, Ö., Tekkaya, C. & Geban, Ö. (2001). Ekoloji konularındaki kavram yanılgılarının kavramsal
değişim metinleri ile giderilmesi. Yeni Bin Yılın Başında Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu
Bildiriler Kitabı, 191-194. İstanbul.
Özmen, H. (2003). Kimya öğretmen adaylarının asit ve baz kavramlarıyla ilgili bilgilerini günlük
olaylarla ilişkilendirebilme düzeyleri [Chemistry student teachers’ levels of linking their
knowledge with daily life about acid and base concepts]. Kastamonu EğitimDergisi, 11(2),317-
324.
Paraskevopoulos, S., Padeliadu, S. & Zafiropoulos, K. (1998). Environmental knowledge of elementary
school students in greece. Journal of Environmental Education, 29(3), 55- 61.
Pawlowskı, A. (1996). Perception of environmental problems by young people in Poland.
Environmental Education Research, 2(3), 279-285.
Peşman, H.& Eryılmaz, A. (2010). Development of a three-tier test to assess misconceptions about
simple electric circuits. The Journal of Educational Research, 103(3), 208-222.
Pooley, J.A. & O’Connor, M.(2000). Environmental Education and Attitudes: Emotions and beliefs are
what is needed. Environment and Behavior, 32: 711-723.
Shaw, C. A. (2008). “A study of the relationship of parental involvement to student achievement in a
Pennsylvania career and technology center” (UnpublishedDoctoral Dissertation). The
Pennsylvania State University. Pennsylvania, USA.
Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR) 2018 Vol:5 Issue:30 pp:4265-4282
Jshsr.com Journal of Social and Humanities Sciences Research (ISSN:2459-1149) [email protected]
4282
Seçgin, F., Yalvaç, G.& Çetin, T. (2010, November). İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin karikatürler
aracılığıyla çevre sorunlarına ilişkin algıları. In International Conference on New Trends in
Education and Their Implications, 11(13), pp. 391-398.
Selvi, M. & Yıldız, K. (2009). Biyoloji öğretmeni adaylarının sera etkisi ile ilgili algılamaları. Türk
Eğitim Bilimleri Dergisi, 7(4), 813-852.
Summers, M., Kruger, C., Childs, A. & Mant, J. (2001). Understanding the science of environmental
ıssues: development of a subject knowledge guide for primary teacher education. International
Journal of Science Education, 23(1), 33-53.
Şahin, N., Cerrah, L., Saka, A. &Şahin, B. (2004). Yükseköğretimde öğrenci merkezli çevre eğitimi
dersine yönelik bir uygulama. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(3), 113-128.
Tezel Şahin, F.& Özyürek, A. (2011). Anne baba eğitimi ve okul öncesinde aile katılımı. İstanbul: Morpa
Yayınları.
Türküm, A. S. (1998). Çağdaş toplumda çevre sorunları ve çevre bilinci. Anadolu Üniversitesi. G. Can
(Ed.). Çağdaş Yaşam Çağdaş İnsan. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İlköğretim
Öğretmenliği Lisans Tamamlama Programı, Eskişehir, 165-181.
Uzun, N.& Sağlam, N. (2005). Sosyo-Ekonomik durumun çevre bilinci ve çevre akademik balarısı
üzerine etkisi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. (H. U. Journal of Education), 29,
194-202.
Webb, P. & Boltt, G. (1990). Food chain to food web: a natural progression. Journal of Biological
Education, 24(3), 187-191.
Wilkins, A. S. (2002). The evolution of developmental pathways. Sunderland, Massachusetts, USA:
Sinauer Associates Inc.
Yıldız, K., Sipahioğlu, S. &Yılmaz, M.,(2008). Çevre bilimi ve eğitimi, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık:
Ankara.