bursa' da dünden bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/d122470/2004/2004_erhanms.pdf · 2012. 11....

16
Bursa' da Dünden Bugüne Tasavvuf Kültürü-3

Upload: others

Post on 11-Nov-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Bursa' da Dünden Bugüne

Tasavvuf Kültürü-3

Page 2: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI

BURSA K.İTAPLIGI:17

Bursa'da Dünden Bugüne TasavvufKültürü-3

ISBN

975-7093-15 -7

Birinci Basım

Ekim2004

Y ayına Hazırlayan

Dr. Hasan Basri Öcalan

Kapak

Hicabi Gülgen

Baskı

F.Özsan Matbaası

İzmirYolu No:22 ı Beşevier-BURSA

Tel: (O 224) 44ı 33 82

e-mail:[email protected]

••

Açıkhava Tiyatrosu Yanı, Kültürpark-Bursa

Tel: (O 224) 234 49 ı2 (3 hat)

Faks. (O 224) 234 49 ı 1

E-posta:[email protected]

Page 3: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

KIYAFETNAME

(TARİKATLERDE SEMBOLLER)

Mehmed S. ERHAN

Kudret eliyle giydirilip ziynetlendirilen yeryuzunun en kıymetli

yaratığı olan ademoğlunun içinden, kendisine teklif edilen "Libas-ı Takva" saygı ve hürmet ifade eden ahlak elbisesiyle manasını giydirmeye cenab-ı hak tarafından muvaffak kılınanlar bulunduğu gibi, bu yüksek manaya uygun olup onun dışa aksi olan zahiri libasını ( elbisesini) de ilham-ı ilahi ile kavmine, milliyetine, mahalli görenek meslek ve mensubiyetine göre seçip vakarla kuşanmalarıyla tanınarak zamanımıza büyük bir medeni miras intikal ettirebilenler de gelmişlerdir.

Bahsimiz olan kisvelerdeki alarnet ve nişanların hak ediş ve kullanışiarına dair incelikler, bu yola ait ahlaki usul ve erkanın tarifıyle, "Ahlak-ı Muhammediye" nin tanınıp, bilinip tatbikini sağlamışlardır.

Mevzumuz olan turilk-ı aliye (yüksek ve kıymetli yollar)ye mensup, meşayih-i kirarn (şeyh efendiler) ve onların izinden gidip terbiyeleri altında yetişen dervişan ve muhibbana mahsus kıyafetlere kaynak olan rivayet şudur ki; Nebiyy-i Muhterem (a.s) efendimize mi'racda cenab-ı hak tarafından

Cibril-i Emin vasıtasiyle "Kisve-i Muhammediyye" tabir eylediğİrniz tae, hulle ve kuşak, asa, na'lin ilisan edilmiştir. Çeşitli tarikierin fütüwetnameleri bu emanetlerin evsafına dair izahlarda bulunmuşlardır.

Resul-u Kibriya (a.s) efendimiz kendilerine verilen bu tae'ın destarını parçalara ayırıp huzurlarında bulunan ashabına hediye ederek imarneleri tepesinde hıfzetınelerini işaret buyurduklarından meşayih-i kirarn hazeratının Tac-ı Şeriflerine düğme ve pul ilave etmeleri bu hadise sebebiyledir.

Ayrıca hediyye eyledikleri bırkaları da parçalara ayırıp, ashabın yakalarma birer parça halinde hıfzen dikmeleri için kendilerine emanet etmişlerdir. Daha sonra gelen meşayih ve dervişan bırkalarının yakalarma hemen hele kadar inecek şekilde imameyn hazeratına atfen ve hürmeten bir remiz olarak on iki sıra dikişle bu sünneti zamanımıza kadar intikal ettirmişlerdir.

41

Page 4: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Yukarıda bahsi geçen kisve, zaman içerisinde müesseseleşip talim terkin farklılıklarıyla çoğalan ve şubelere ayrılan tarlkatlerde, ictihat sahibi mürşitlerin ihdas ettikleri hususlarla birbirinden ayırt edilerek kolayca fark edilebilecek büyük bir zenginlik kazanmışlardır.

Umumiyede meşayihin giyimlerinin en dışta kullandıkları kolları bilekiere kadar ve eteği diz kapak altı ve bazılarında yere kadar uzanan ve genellikle "hırka" tabir edilen libas, çeşit ve farklılıklarına göre ferace, kesa', aba, hulle, bürde ve diğer mahalli kelimelerle isimlendirilmiştir. Kumaşlarda umumiyede yünden olup mensup bulunduğu tarikin alameti olan renklerde tercih edilmişlerdir. Yukarıda bahsi geçen on iki sıralı yaka dikişleri hemen hepsinde çoğunlukla kullanılmıştır. Dahilde giyilen ve yakın zamanın bir dikiş sanatı olan "Şam İşi" denilen daha ince ve pamuklu çeşidinden iki kumaş arasına ince fitil halini alacak şekilde muhtelif desenler vücuda getirilerek imal edilen çeşitleri, ve aynı teknikle hazırlanmış ta'kiyyeleriyle birlikte kullanılmışlardır.

Ayrıca Mevlevilerde kolları daha dar ve bazılarında göbeğe kadar olup semada bir tarafı içeri bağlanan ve diğeri diziere kadar inen bir başka çeşit hırka da "destegül" ismiyle tanınmıştır.

HAYDARİYE: .. \Hemen bütün tankat mensuplarınca kullanılan kolsuz yakasız fakat

omuzlara inen ve küçük parçaları bulunan bel hİzasından aşağı uzun olmayan bir nevi yeleğe verilen addır. Y aka kısmının yanlarından itibaren öne doğru on iki sıra dikiş kemer hizasına kadar hırkada olduğu gibi indirilip, bu dikişlerle ense kısmında ters bir "Lamelif' şekli verilir. Bazen ortaya bir elif ilavesiyle "İl1a" lafzı vücuda getirilerek "Lailaheillallah" a teşbih olunurduj

(Haydariye denmesinin sebebi ise Cafer bin Ebi Talib'in cenk sırasında her iki kolunun kesilerek şehit olmasının hüznüne binaen kardeşi Hazret-i Ali(k.v)'nin hırkasını da iki kolunu keserek kullanmalarının sünneti ve kendi lakaplarının Haydar olmasından dolayıdır.)

Bunların içine ilk devirlerde yakasız olan gömlekler daha soııra önden yaka hizasına doğru birkaç düğmeli açık renk ve tonlarda, bazen muhtelif desenlerde olmak üzere entarilerde kullanılmıştır.

TENNÜRE

Bu entarilerin bir çeşidi Mevlevilerde olup hizmet ve sema tennuresi olarak ikiye ayrılır. Sema tennfıresi vücut kalıbında olup, kollu, etekleri geniş semada düzgün açılması için etek uçları içindeki fitile yün kuşak ilavesi ile hazırlanan çeşididir. Zikrullah ve sema esnasında vücuda gelen nurla tenin birleşmesi manasında tenniıre olarak isimlendirilmiştir.

42

Page 5: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

ELİFNEMEND

Sema tennuresinin beline bağlanan bir kuşak olup, içerisindeki yün parçanın üzerine kaplanan bir kumaşla hazırlanır. Beli saran kısmından sonrası vücudun, eline, diline, beline sahip olmak urodesine atfen üç kere veya yedi kere saracak bir kaytan ile uzunluğu tamamlanırdı.

KEMER

Mensupların kullandığı kemer umumiyede entari üzerine keçeden ve üzeri yün kumaş ile kaplanarak bir buçuk metrelik kısmını hele doladıktan sonra eline, beline, diline hakim olmayı ifade eden üç defa beli saran şerit ve ucunda bir nevi taştan "habbe" ile tamamlanan kuşağa denirdi.

KADİRİ KEMERi

Yukarıda anılanlar gibi kullanılıp beli bir kere saran, Tac-ı Şerif ve hırkalardaki renkli ipliklerle hendesi olarak "b~Q.ahe" tabir edilen üsluplıı yün çuha üzerine işlenen ve müteaddit sıra halinde dörderden onaltı halkası, dört çengeli ve kendisiyle yirmibir parçadan ibaret olan, yirmibir sayısını vücuda getirmesine çeşitli manalar verilen tezyini bir kuşağı ifade ederdi.

ŞEDD

Tarikat mensupları arasında kullanılış biçimindeki farklılıklar dolayısı ile aralarındaki rütbe ve manevi makamları da ifade eden mensup bulunduğu tarikin tercih edilen renklerinde yün iplik ve diğerlerinden işlenen kumaşlar kullanılarak hazırlanan bel kuşağıdır. Son devirlerde şeyh efendiler tarafından ibrişim ve s ırma işleme li, sedef ve benzerleri ile hazırlanan tokalı çeşitlerinin bulunduğu gibi "Şedd:.!_ V e!a" denilen dervişlere ve çeşitli

hizmetlerde bulunan çavuş, nakip unvaniarındaki mensupların çeşitli

manalar ifade edecek şekilde bellerine farklı düğümlerle bağladıkları bel kuşakları olarak bilinir. Buna şedd kuşanmak, şedd vurmak ve sahib-i emanet olmak da denilirdi.

RiDA t İrşada mezun şeyh efendilerin bırkaları üzerine boyunlarından dolayıp

uçlarını öne sarkıtarak kullandıkları, yünden mamul boyun atkısı şeklinde mensubiyeti ifade eden, renkleri olan bir örtüdür. Şeyh olaİlların emanet yükünü boyunlarına asmalarının ifadesidir)

TAC-I ŞERiFLER

,Başlangıçta icat ve kullanılışma sebep olan hadisesine kısaca temas ettiğimiz Tac-ı Şerifler , kullanacak şahsın başında durabilecek ebat ve çaptaki uzunluğa sahip kumaşın 15-20 santim gelecek şekilde ikiye katlanıp dikilerek içine pamuk doldurulup, dairevi şekil aldığı halde yanlarına ustalık

43

Page 6: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

isteyen dengeli bir dikiş atılmasıyla alt ve üst cidardan ip le sıkılıp, uygun ve istenen bir şekil verilerek hazırlanır~

DESTAR

( Destarlar sarılacak ta' cı şerifterin büyüklüğüne göre tercihan 4-7-12 metre uzunluğunda ve bir metreye kadar muhtelif endeki tülbentlerin' 3-4-5 santim eninde katlanarak bir cetvel halini aldıktan sonra sarılacak hale geldiği gibi, " SeHinik Şemlesi" tabir edilen mensubiyeti gösteren renklerde tek kattan ibaret yün kuşaklarda sarılarak kullanılırdı. Umumiyede soldan sağa doğru "Cüneydi" tarzda sarıldığı gibi Nakşi tacı ve Bektaşi fahr'inde, daha ince bir şerit halinde aşağıdan yukarı müsavi aralıklarla daireler halinde ve bilhassa Mevlevi sikkleleri üzerinde kafes-i cüneydi olarak abdestli iken kıbleye müteveccihen destarın her bir devrinde salat ve selarn okunarak sarılırlardı-)

( Beyaz, siyah, nefti, koyu yeşil, vapur dumanı, al kırmızı, kavuniçi, sakızlı~eker renklerinde boyanıp, beyaz olması nur-ı bekaya, siyah olması nur-ı fenaya, yeşil olması Nur-ı Me~h'a işaret kabul edildiği gibi, beyaz olmasının tercihi seyyidü'l-elvan olup, gerektiğinde kefen yerine kullanılabilecek olmasındandı) ..

Destarın muhtelif renklerde olması falır-i kainat efendimizin muhtelif zaman ve yerlerde değişik renk tercih buyurmaları sebebiyledir. Yine kendilerinin ashabına ne şekilde bırakılacağını da ta'lirn etrneleriyle, meşayih taelarındaki destar ucunun bazen kalp veya değişik zenginlikte işlenip, saçaklı hazırlanan uçlarının aşağı bırakılınası haline ''taylesan" tesmiye olunmuştur.

TA YLESAN

Tac-ı şerifterin cüneydi destannın hilal şekillerini alan ön kısmının kullanan şahsın alnı üzerine gelecek şekilde giyinildiğinde, sağ veya sol taraftan destar kısmının alt veya terk kısmı ile üst tarafta birleştiği yerlerden veya tuğ şeklinde önde yer alan hilal halindeki destarın üstünden bir miktar aşağı bırakılan parçasıdır.

(..Taylesanın sağ kulak üzerinden yine sağ omuza bırakılınası "Hal'e", sol omuza inmesi ise "İsm-i Celale", eelvetiye ve Halvetiyenin Şahani kolunda tuğ şeklinde tacın önünde bırakılması ise cemale işaret ederdi. Taytesanın umumiyede meşayih tarafından omuzdan kalp üzerine iner halde bırakılması, şeklen kafa ile kalbi birleştirdİğİ gibi, ruben de birleştirdİğİ kabul edilirdi. Uzun olması alarnet-i peygamberi olup , başlangıçta olan biatlı dervişan, nükaba ve nücaba, bazı tarikatlarda dört parmak uzunluğunda bırakabiliyorlard:ı>

TERKLER,DİL~ER

44

Page 7: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

1.. Tac-ı şerifterin tepelerinde bulunan dilimli taksimata " terk" tabir edilmiştir. Tepe noktasından yaniara destarın sarılan kısmüia kadar genişleyerek inen ve kubbemsi bir şekil alan muhtelif aHiınetlerdir. Bir parçadan 28 parçaya kadar oldukları gibi, bazılarının tepe noktalarında düğmeler, pullar veya gül tabir edilen çeşitli işaretlerde bulunmaktadır. Mensubiyetlerinin, şubelerinin mevki ve derecelerini ifade edecek şekilde destar renkleri de andığımız gibi muhteliftir.')

(Ayrıca tarik-i Kildiriyede "Tac-ı Özbek" namıyla anılan, dört adet ayrı yün keçe parçadan kalıbı dikilip, üzerine altı renk ibrişim ile "bediihe" denilen tarzda hendesi şekillerin Zikrullah ile ince bir şekilde işlenerek dervişanın alt cidarına, gök dergahına bakmaya mani olan ve edeple önüne bakmayı telkin ve temin eden kirpikleri temsilen "Müjgan" tabir olunan tüylü bir kuşak, şeyh efendilerin ise üzerine ayrıca destar sardıkları ve tepe noktasına mensubiyet ve dereceye göre çeşitli güller ilave ederek kullandıkları başlıklardır. Üzerinde gül olmaksızın bazı çeşitleri Nakşibendiyede de kullanılmıştır.)

(.Anılan bu 4 terkin yanlarına "Ar' ar" tabir edilen servi nakşıyla "Mevt­i Maneviye", kandil nakşedilerek ''Nur-ı Tevhide", seyfi, yani ucu eğri kılıca benzer şekilde iki parçadan hazırlanıp yanlarına Hazreti İmam' a nida eder mahiyette "Ya Ali" ve benzeri yazılar nakşolunarak kullanılanlar ise "Seyf-i Tevhid" ile kat' -ı nefse işaret etmişlerdir.)

(Üç harften mürekkep tae lafzı; ta, tamamlığa elif, doğruluğa cim, cemale işaret ettiği gibi, terklerinin adetli olması pek çok mana ifade etmektedir. Misal olarak tek terkli olanlar Allah'ın tek olup tekleri sevdiğine, on iki terkli olan tae, kelime-i tevhiddeki harflerin adedine ve oniki imama işaret ettiğine alarnet olup daha pek çok rivayet mevcuttur. )

KAniRiTACI

Gavs-ı Geylani (k.s.) Hazretlerinin mahdumu Şeyh Abdürrezzak (k.s) Hazretlerinin 6 veya 142 terkli tae kullandıkları ve yine Abdülkadir Geylani (k.s.) Hazretlerinin torunu Şeyh Ahmet Kebir Hazretlerinin de şeş cihete işaret olmak üzere 6 terkli tae kullandıkları rivayet olunmuştur. Terki beyaz ve hazani renkte olanlar şeyhe, nefti olanlar halifelere mahsustur. Tarik-i kadiriyenin kollarından Eşrefiyye'de Tac-ı Şerif seb'a-i seyyareye ve fatihanın yedi ayetine atfen beyaz keçe üzerine yedi terkli ve nefti destariıdır.

İsmail-i Rumi kolundaki tacın beyaz renkteki sekiz terki üzerinde düğmesi ve yeşil destan mevcuttur.

BAYRAM:i TACI

45

Page 8: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Altı beyaz terkli ve üzerinde üç adet pul ile koyu yeşil destara sahiptir.

Himmed kolu ise bir terklidir.

RIFAİTACI Beyaz terkli olup tepesinde düğmesi ile destan siyahtır. Sekiz, ,oniki,

ondokuz terkli tae kullanan şubeleri de vardır.

GÜLŞENİ TACI

Rivayetlere göre bir veya sekiz beyaz terk ve düğmeye sahip olup

yeşil destarlıdır.

DUSÜKİTACI Düğmeli on iki kavun içi veya açık sarı terkli ve sarı destarlıdır.

BEDEviTACI

Oniki terki ve düğmesi cıl kırmızı olup, destarı koyu yeşildir.

ŞAZELITACI Tek beyaz terkli dairevi, beyaz destarlıdır.

SADITACI ••

Yedi adet sakızlışeker renginde terki ve destarı vardır. Bazı kollarının beş ila sekiz terkli olduğu rivayet edilir.

BEKTAŞi FAHRİ Tek parça beyaz keçe külalım içten dikiş atılarak on iki adet ince

fitille taksim edilip üzerine ibrişimden örme düğmeli ve altta dairevi ince aralıklarla filizi yeşil renkte destan bulunan tacdır. Dilimlerinin adedi ve destarının siyah beyaz renklerde olduğuna dair rivayetler bulunur.

MEVLEVİ TACI

Bal ve açık kahverengi tonlarında, tek veya çift kattan ince cidarı ile mamul keçe külalılar veya dal sikkeler üzerine umumiyetle cüneydi ve şekeraviz kafesi tabir olunan tarzda koyu yeşil, nefti ve vapur dumanı renginde destara sahip tacı şerifle,rdir. Hz.Mevlana soyundan olmayan halifeler ve mesnevihan olanlar beyaz dest~ kullanmışlardır. Daha çok sanduka örfi taelarında gördüğümüz "HattListiva"lı olanlarda ince destar, tacı şerif önünden yukarı sikkeyi tepesinden dolaşıp, arkada yine destar içinde nihayetlenirdi. Bu gün Mevlevi türhelerinde gördüğümüz destarı içine pamuk doldurulup sarılan san~uka cesametiyle nispetli genişçe yüksek ve büyük sarma tarzına "Dolama Orfi" denir.

- -NAKŞIBENDI TACI

46

Page 9: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Yukarıda Kıldiriyede Özbek tacıyla birlikte andığımız Nakşi taeları yüksek olmayan kısa, muhtelif renkte kumaş kaplanan erakiye ile, içten desteklenen zemini ile yedi renk ibrişim kullanılarak bedahe tabir edilen tarzda, hendesi şekillerde hususi mana ifade eden sembollerin nakşolunması ile vücuda gelen kalıba umumiyetle dairevi düz beyaz destar sarılarak tamamlanan dört terkli tacı şeriflerdir.

CELVETİ TACI

Düğmeli, onüç terki ve destan nefti olup, terklerinin ondört veya onsekiz olduğu da mervidir.

HALVETi TACI

Pek çok kol ve şubesi bulunan bu tarikte terk kısmı, ihlas-ı şerif ayetlerinin sonlarındaki beş dal harfınİ temsilen dört terke ayrılmış ve cem'an yirmiye baliğ olmuştur. Dalları· vücuda getiren fıtil şeklindeki dilimler müstakil olarak kırkı bulmaktadır.

Sinani Koln:

Beyaz terki tepeye doğru sivrilen kırk dilimli yeşil destarh tacdır.

Cerrahii Kolu:

Kanarya sarısı terkinde kırk dilim olup yeşil destarlıdır.

Şahani Kolu:

Beyaz terkli, kırk dilimli, siyah destarı önünde taylesanı tuğ şeklinde yukarıdan aşağıya ucu bırakılarak sarılıp hazırlanan tac-ı şeriftir.

Bazı Halveti taelarında terk kısmının kendi zemini üzerinde dikiş ve pamuk daldurulması ile vücuda getirilen çeşitlerine mahsus güller bulunduğu gibi, düğme ilave edilenler de görülmüştür.

Yukarıda anılan tac-ı şerifler meşayih tarafından kullanıldığı gibi, dervişanın da intisablarından itibaren kullandıkları arakiye tabir edilen çeşitli keçe külahiarı mevcut idi. Bunların mensubiyet ve manevi derecelerine göre üzerlerine gül, alt yanlarına "Şemle" tabir ettiğimiz beyaz, yeşil, siyah renklerde tülbent veya yün kumaşları tek katlı olarak sarıp kullanırlardı.

GÜL

Zaman içerisinde içtihatlarla çoğalıp zenginleşen tarikatlerde farklı tac-ı şerifler ortaya çıktığı gibi, üzerlerindeki mühim alametlerden bazıları da düğme, pul ve güllerdir. Gülün zuhuruna ve kullanılıp gelişmesine dair rivayetlerden biri Abdülkadir Geylani (k.s) Hazretlerinin Bağdat şehrini teşriflerinde şehrin alimlerle leb-a leb dolu olduğuna işareten, kendilerine gönderilen su ile dolu tasın içine mevsimin kış olmasına rağmen bırkaları

47

Page 10: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

içinden bir gül çıkarıp bırakarak, bir gül ile taşmayacağını işaret buyurmalarına şahit olanlar, bu şeyh cümlemizin gülüdür diyerek kıyınet ve derecelerini idrak edip, cenab-ı p'irin vasıflarının aHimetini tac-ı şerif tepelerine va'z etmeleri turUk-ı aliyyede gül kullanılmasının başlangıcı

olmuştur.

BAGDATGÜLÜ

Şeyh Hazretlerinin mahzar oldukları "Hayy" ism-i şerifinin nuraniyeti yeşil olduğundan yeşil çuha üzerine iç içe üç beyaz daireden ibarettir. Birinci daire şeriate, ikincisi tarikate, üçüncüsü marifete işarettir. Dairelerin beyaz olması Hazreti Resul (a.s)'a bağlılıklarındandır.

EŞREFi RiJMİ GÜLÜ

<:Deve yünü keçe üzerine işlenmesi Resuluilah (a.s) Efendimizin V eysel Karani Hazrederine hediye eylerlikleri hırkanın kıyınetine itibar edildiğinin sünneti olup, alttan yukarı sarı, beyaz, kırmızı, siyah dört yapraktan mamuldür. Dört renk ve dört yapraktan mamul olması; "şeriatu akval ve tarikatü efal ve'l-ma'rifeti re'sümal ve'l-hakikatü- hal" kavli şerifinin envarlarına işaretti.ıP Ortasındaki siyah zeminde oniki beyaz nokta oniki esrna-i şerife, onun altındaki beş yapraklı kırm12ı parça islamın beş şartına ve sonraki altı yapraklı beyaz parça imanın altı şartına ve altı

istikamete, ve alttaki yedi yapraklı sarı parça yedi terkli Eşrefi tacına ve fatiha suresinin yedi ayetine işaret olup, en dıştaki yeşil kaytan ismi hayy'ın nuruna işarettir. Ve bu yaprakların tamamı onsekiz olup Hazreti şeyhin mazhariyeti olan Hayy ism-i şerifıne ve Falır-i Enbiya Efendimizin onsekiz bin aleme rahmet ve sultan olduklarına işarettir.

İSMAİL-İ RiJMİ GÜLÜ

(.İsmail-i Rumi Hazretlerinin ilk intisabı Tarik-i Halvetiyye olduğundan, ewelce sahip olukları kırk dilimli halveti tacı tepesine ilidas huyurdukları gülü doğrudan dikerek, tatbik eylemeleri usulü esma ve furü'un işaretine delalettir. İbnşimleri ile yedi renk olması esrna-i seb'anın nurlarına, oniki kat olması oniki esrna-i şerife ve uçları onsekiz tığlı olması hayy ismi şerifinin ebced hesabı ile onsekize baliğ olmasına işarettir. Salikiere verilen onsekiz tığlıdır. Halifeye mahsus olanı ondokuz tığlı olup, besınele-i şerifin ve cennet-ül esmanın harflerinin sayısına eşittir. Ortasında bulunan mühr-i Süleyman altı harf olup meşayih-i kirarn Hazretlerinin altı sıfat üzere mevsuf olduklarına işarettir. Sin; selimü'l-kalb, lam; latifü'l­ahl§.k, ya; ayne'l-yakin, mim; munis, elif; leylde kaim, nun; na'budu ve nestain, yani ibadetten istianeleri Allah (c.c)dır. Ayrıca onsekiz tığlı ve merkezde beşli mühre sahip "havuzlu" ve onsekiz tığlı olmak üzere altı köşelerden vücuda-gelen kı~ülü de mevcuttur.?

48

Page 11: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

RIF AİYE GÜLÜ

a:'arik-i Rıfaiye'de gül ihdasına sebep olan hadise cenab-ı Ahmed er­Rıfai (k. s) Hazretleri Ravza-i Mutahlıarayı bendeganı ile ziyaretlerinde zuhur eden, fevkalade hal üzerine cezbeye gelenlerin sükunet bulmaları için yerdeki kumlar üzerine çizdikleri sevakıtı, fatiha ve celcelutiyye vetkinden aldıkları kumu avuçları ile hazır bulunanlara koklatıp eski hallerine avdetlerini sağlamalarının kerametine binaen bu vefk, beyaz keçe üzeriİıe siyah ibrişimle dikilerek hazırlanmıştır. Benzeri vefkli güller Sadiyye ve Bedeviyyede de kullanılmıştır.>

HALVETİYYE GÜLÜ

Tarik-i Halvetiyyede tacı şerifler üzerindeki terkleri küçültülmüş dilimleri, kufı tarz yazıya benzer şekilde dört adet kelime-i tevhidi ihtiva edecek şekilde çuha üzerine işlenip erakiyelerde kullanılmıştır.

Halvetiyenin kolu olan Mısriyyede yirmidört tığlı olmak üzere Tarik-i Kadiriyenin evsafında bir güle sahiptir.

Ayrıca Agah efendi risalesinde onsekiz tığlı karliri gülüne benzer şekilde Nakşibendi güllerinin de bulunduğu ifade edilmiştir.

Bahsi geçen tac-ı şerifler ve güller turuk-ı aliyye mensuplarınca hayatlarında kullanıldığı gibi, vefatlarında da şahideleri üzerine işlenmiş, hanımiara mahsus kabir taşları içerisine temsili küçük tac-ı şeritler, güller veya tik-ı şe~if terkleri kabartma olarak işlenip kolayca tanınabilmeleri sağlanmıştır.

Turuk-ı Aliyye Mensuplarının Kisvelerini Tamamlayan Eşyalar

TIGBEND

Tarikate girecek şahsın keseceği kurbanın ayaklarına bağlanan ıpı

temsilen aynı kurbanın yününden eğrilip bir parmak ebadında hele bağlanıp, dize inecek uzunluktaki uçlarına akik nev'inden taelar takılarak yeminine bağlı olduğunu ifade eder mahiyette kullanılan bir bel bağıdır.

MENGÜŞ

Umumiyede Bektaşiyede mücerred evlenmemeye kararlı dervişlerin kulaklarına takılan, çeşitli maden veya taşlardan düldülünkine izafeten at nalı şeklindeki bir alamettir.

NEFİR,SUR

Seyyah dervişanın yalnız yolculuklarında üfleyerek çıkartacakları sesten kaçacağı düşünülen malılukata karşı korunmak için yanlarında

49

Page 12: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

bulundurdukarı su sığırı, manda cinsinden hayvanların boynuzlarından imal edilen borulardır.

TESLİMTAŞI

t.Daha çok Bektaşiterin bağlı bulundukları pirlerinden zuhur eden bir kerametin hatırasına hürmeten ve pir evi civarından veya Kerbela taşından oniki uçlu olarak yine oniki imama bağlılığı ve Allah(c.c)'a testirniyeti ifade eden bir nev' i kolyedir:>

HABBE

Yine Bektaşilerde revaç bulmuş olup, akit ve benzeri taşlardan imal edilerek elbisenin iki yakasına zincirle takılarak kullanılırdı. Çeşitli rivayetlerde boş söz sarf etmekten ağza alınmak suretiyle sahibini koruyan bir vasıta olduğu kabul edilmiştir.

PALHENG

Tarik-i Bektaşiyede diğer bir ziynetin ismi olup, bel kemerinin sol tarafına teslim taşı nev'inden ve bazen üzeri farklı taşlarla zenginleştirilmiş tarikat tokasıdır. Tarikatın usUl u erkanına ve ahlaki üstünlüklerine bağlı olmayı ifade etmektedir. ••

KAMBERİYYE

c:_Hazreti İmam Ali (k.v) nin süvar olduğu düldülün ayaklarında kullanılan bağı çıkardığı zaman kölesi kamberin beline dotayarak kullandığı bir bağa izafeten ve anılan şahıslara, sünnetlerine ve ahiaklarına bağlılığı ifade etmek için ibrişimle örülmüş, bir kaytan ile ucuna takılmış çeşitli taşlardan mfunftl bir bel bağıdır)

ASA

Kullanılması peygamberlerin bir sünneti olup, çeşitli ağaçlardan

mfunftl ve kullanan şahsın boyunda madeni veya sadef benzeri kakmalarla ziynetlendirilerek hazırlanan bir nev'i değnektir. Seyyah dervişterin yolculukta kendilerini korumak ve çeşitli ihtiyaçları için bulundurup değişik isimlerle anılan benzerleri de mevcuttur. Sufılerin asa kullanmalarına

"Kadembin" olmak tabir edilir. CeHil ve cemal sıfatları ile vakarla yürümelerini ifade eder.

TEBER VE NİZE -Seyyah ve dervişterin seyahatlerinde yanlarında bulundurdukları bir

nev' i küçük baltalardır.

MÜTTEKA VE MUİN

50

Page 13: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Mürakabe ve Zikrullah ile meşgul iken alnı veya koltuğu ile yardım aldıkları tezyini çeşitleri de olan ahşap veya madeni küçük bastonlardır.

Ayrıca "Şeşber" tabir edilen altı dilimli topuz şeklinde bir harp aleti ve "Destecup" ile "Zerdeste", "Çevgan" tabir ettikleri çeşitli boy ve şekillerde değneklerde mevcuttiır.

CİLBEND

\Bel kemerine takılan ve keçi derisinden mfunfıl, üzeri yazılarla enginleştirilmiş seyahattekullanılan küçük eşyaların taşındığı bir çantadır.)

KEŞKÜL

Hz. İbrahim'in kurban ettiği hayvanın işkembesinin şeklinde ve rivayete göre bir kuş tarafından naklolunduğu zeminden çıkan Hindistan cevizi ağacının kabuklarından, üzeri işlenerek veya kakma tekniği yazılarla kıymetlendirilerek imal edilen, seyyah dervişlerin üzerlerine zincirle astıkları veya ellerinde yiyecek v.s. için taşıdıkları kaptır. Selman-ı Farisi nam sahabinin sünnetine uygun olarak kullanılışma dair pek çok ahlaki kaideleri vardır.

SOFRA

Yemek için yere serildiği halde kenarlarındaki halkalardan geçirilmiş iple büzülüp içindeki yiyecekleri taşımaya yarayan dairevi meşin bir torbadır.

Zamanımızda, yukarıda anlatılan kisve ve eşyayı kullananlar üzerinde teşhisle tanıma İnıkanı bulunmadığından, müzelerde kalabilmiş örneklerden bazı resimler ile istifade ettiğimiz eserlerin listesini verip, sizlere kısa tariflerini takdim ile kifayet etmekteyiz.

(Fotoğraflar ve Belgeler Bölümüne Bk.)

ESERLER

ı-Mecmuatü'z-Zeraif Sandukatü'l-Ma'arif, 132211904 yılları Şeyh

Yahya Agah Efendi (Süleymaniye Kütüphanesi)

2-Risale-i Gül-i Abad, ı ı 84/1770, Derviş İbrahim el-Eşrefi Efendi

3-Risale-i Taeiye ı293/ı876, Mehmet Rifat Efendi

4-Tac-ı Çehar Terk-i Kelam-ı Kadim, Müstekimzade Süleyman Sa'dettin Efendi, Vefatı ı2021ı 787

S-Yukarıda anılan yazma eserlerle birlikte diğerlerinden istifade ile Nurhan Atasoy tarafından DERVİŞ ÇEYİZİ namında tafsilatlı bir eser

Page 14: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

hazırlanmış olup 2000 yılında T.C. Kültür Bakanlığı tarafından bastırılan eserden de faydalanılmıştır.

6-Tarikat Kıyafetlerinde Sembolizm. Ocak Yayıncılık 2002. (Şeyh Yahya Agah Efendi'nin Mecmuatü'z-Zeraif Sandukatü'l-Ma'arif isimli yazma çizme risalesinin sadeleştiriimiş baskısı). '

••

52

Page 15: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Mehmed S. ERHAN, KIYAFETNAME (TARIKATLERDE SEMBOLLER)

Üzerinlerinde giyimli olarak Mısri Tac­ı Şerlfi siyah Feracesi içerisinde beyaz göleği ve kemeri ile Bursa'da Tarik-i Mısri asitanesinin son Şeyhi Müverrih Mehmed Şemeddin Ulusoy Efendi Vefatı :1936

Üzerinlerinde Haydariyasi ile Fatihin hacası Mulihiddin Efendinin kabri yanında Tarlk-i Sadiyye den Kara Abdurrazık Dergahı son post­nişini ismail Hakkı Elal (Evliya Dede) Vefat: 1950

Üzerlerinde Müjganlı Özbek Tac­ı ve Bedahe işlemeli hırkasıyla Tarlk-i Kaadiriye ve Rıfaiyye den Merhum Şeyh Muhiddi.Q Ensari Efendi Vefat: 1979

320

Page 16: Bursa' da Dünden Bugünektp.isam.org.tr/pdfdrg/D122470/2004/2004_ERHANMS.pdf · 2012. 11. 28. · BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA K.İTAPLIGI:17 Bursa'da

Tarlk-i Kaadiriyeden sağda Müjganlı Seyfi, solda üzerinde gülü ile Müjganlı ve Şemleli Özbek Tacları.

Yedi beyaz terki ve yeşil destan ile sol üstten taylesanı bırakılmış Tarlk-i Kaadiriyenin Eşrefi koluna mensup meşayihe mahsus Tac-ı Şerif.

Üzerinde yirmidört tığlı gülü beyaz terki ve yeşil destan ile taylesanını üstten gördüğümüz Mısrl Tac-ı Şerifi.

..

Mevlevi türbelerindeki sandukalarda kullanılan büyük dal sikkesi üzerine içine pamuk doldurulmuş destarla Örfl Cuneydi tarzda sarılmış bir Tac-ı Şerif.

Tarik-i Kaadiriyenin onsekiz tığlı ve yapraklı olan çeşitleriyle Eşrefi şubesine mensup bulunanların kullandıkları güller.

Üzerinde CelceiOtiye vefkleri ile bir Rufal gülü.

321