ciislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c35/c350287.pdfsadeft, yonus b. abdüla'la...

2
SADEFT, YOnus b. Abdüla'la literatüründe pek fazla geçmeme- sine rivayet literatüründe ve bil- hassa ve hadis eserlerinde daha çok Dönemin bölgesi otoriteleri da yer alan Sadefi'nin ilme hadis ve konusunda Ebu Bekir Muhammed b. Ali el-Askeri, fii' nin Rebl' b. Süleyman el-Mu- radi ve Sadefi'den rivayet etti (EbG Said Yunus, 458) . Kendisinden der- si alanlar Ahmed b. Muhammed Abdullah b. Rebi' el-Malat1, Mu- hammed b. Rebi' el-Cizi, Huzeyme, Muhammed b. Cer!r et-Taberi gibi alimler yer Ondan hadis rivayet eden- ler ise Müslim b. Haccac, Nesa!, Mace, Ebu Hatim Ebu Zür'a er-Razi, Baki b. Mahled, Ebu Ca'fer et-Ta- havl, Ziyad en-Nisaburi gibi alimler labilir. Sadefi tavsiyesi rultusunda kelam ve daha çok hadis tahsiline önem verdi. Kendisinden yedi ay ilim tahsil eden ha- dis münekkidi Ebu Hatim pek çok ha- dis onu güvenilir ifa- de 27 Reblülahir 264 (6 Ocak 878) tarihinde vefat eden Sadefi, Sadif Mezar- defnedildi. Geç dönem tabakat mü- ellifleri Karare'deki ol- belirtir. : EbO Said Yunus, Tarfl} Abdülfettah Fethi Abdülfettah), Beyrut 1421/2000, I, 10, 18, 23,49,51 , 62,84 , 86 , 118,121 , 131,137 , 194, 236, 429 , 448 , 458 , 463 , 477, 507, 513 , 515, 529; Il, 13, 17, 139, 156, 199, 243; EbO Ha- tim, el-Cerh ve ta'dfl, IX, 243; Tabakatü'l· fukaha', s .. 99; Nevevl, Teh?fbü'l·esma' ve'l-lugat Ali M. Muawaz - Adil Ahmed AbdülmevcOd) , Beyrut 1426/2005, s. 658; Hallikan, Abbas), Beyrut 1994 , VII, 249-254 ; Zehebl, A 'n-nübela', XII, 348-351 , 561 , 599- 605; Sübl<l, Taba!cat (Tanahl). Il, 170-180; Cezerl, Cayetü 'n-nihtiye, II, 406-407; Hacer, Teh?fbü't·Teh?fb, XI, 440-441. L L 394 BiLAL A YBAKAN S ADER ( ) ..\.a) f ) Veda ya da ziyar et ifade et mek için kull amlan t erimi (bk. TAVAF). SADlK EFENDi, Ama (bk. MEHMED SADlK EFENDi). _j _j SADlK (1903-1951) Mo dern L yazar ve çevirmen. _j 17 1903'te Tahran'da Ede- biyat isim bir aileye men- suptur. Hidayet Ku- Han, Hidayet kabilesinin kurucusu Han Hidayet'in torun udur . Hida- yet, ilk Medrese-i ve orta Darülfünun'da tamam- sonra Tahran'daki Saint Louis Li- sesi'nde okudu. 1925'te Belçika'da ve Fransa'da mühendis- okumaya Bu önde gelen Ancak ede- biyata ol an ilgisi onu mühendislikten vaz- geçirdi. 1930'da rak iran'a döndü. Tahran'da Milli Banka, Pars ve süreli görevler 1934'te Mücteba Minovl, Bü- zürg-i Alevi ve Mes'ud-i Ferzad ile " Dört- ler" (Reb'a) olarak bilinen edebiyat toplu - kurdu. 1936'da Bombay'da Pehlevi dilini ve Hint felsefesini ertesi iran'a döndü. 1938'de mü- standartiara göre yeniden - zenlemek için kurulan Musiki-i ver'in getirildi. zaman- da Mecelle-i dergisinin edi- törlerinden oldu. 1945'te ve gitti. 1940'tan sonra realist bir üslupla hikaye yazmaya Hikayelerini içeren Seg-i Vilgerd eseri bu dönemin ürünüdür. ikinci dönemindeki eserlerin- de ve her fakat böyle - hakimdir. 1941-1947 ara- siyasi bir muhteva Tudeh Partisi çevresindendi ve dergiler de sol ideolojiyi tem- sil ediyordu. Ancak zamanla sert Hidayet sonra o çevreyle kes- ti. 1950 Paris' e gitti. Dört ay sonra içine psikolojik 9 Nisan 1951 'de evinde in- tihar etti ve Pere Lachaise gö- müldü . Hikayeci, halkbilimci, oyun ya- denemeci, çevirmen ve ressam olan Hidayet, iran'daki ha- gerçekçi bir eserle- rinde ve bir dille toplumun en çok ezilen çekenler, köylüler, çiler, ve insan sev- gisi belirgin özelliklerinden biri olarak onun eserlerinde görülür. Hem hem etkisinde kalan Sa- Hidayet, eserlerini Farsça'ya Çehov Anton Pavloviç ve Franz Edgar Allan Poe, Guy de Maupas- sant ve Dostoyevski'den Do- da ise hikmet dolu veciz ruMllerini oku- ömer en sevilen ve sözü en ölçülü olarak kabul ti r. Hidayet'in dili eserlerinde gösterir ve yer yer Farsça sentaks ku- çevirmenler için sorun ingiliz, Alman, Türk, yan ve Çekoslovak dillerine tercüme edilen eserlerinden seçmeler Rusça'ya çevrilerek iki defa eserleri Gürcü, Ta- cik, Özbek ve Estonya dillerine tir. Hidayet roman ve hi- kayelerini ölümünden ön ce yok Eserleri. Zinde Begur (Tah - ran I 309 tre. Mehmet Kanar, Diri Gö- mülen, istanbul 995); Saye-i MogaJ (Tah- ran 13IO SeKatre Ijun (Tahran Saye-i (Tahran 'Ale- v iyye Ijanum (Tahran Vag- vag-i Sahôb (Tahran I 3 3 Bui-i Kur (Bombay tre. Behçet Necatigil, Kör Bay istanbul I 977) ; Seg-i Vilgerd (Tahran 32 I Velingari (Tahran 1323 Zi ndegi (Tahran 1323 lfa - ci A]fa (Tahran I324 Ferda (Tahran 325 Tup-i Mürvari (Tahran 327 Oyunla n : Pervin Duoter -i Sasan 309 Maziyar (Tahran 3 I 2 ); Ef- sane-i (Paris 325 Eserl er i: ' Ömer Ijayyam (Tahran ve lfayvan (Tah- ran I 303 Merg (Berlin I 305 Fevayid -i GiyahO-Qri (Berlin 306 Ijikdyet-i bd Netice (Tahran I3IO); Cihan (Tahran I (Tahran I 3 2 ); Teraneha- Ijayyam (Tahran 13 I 3 h tre. Meh- met Kanar, Teraneleri, 999); Der Cade-i Nemnak (Tahran 346

Upload: others

Post on 18-Jan-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ciislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c35/c350287.pdfSADEFT, YOnus b. Abdüla'la literatüründe adının pek fazla geçmeme sine karşılık rivayet literatüründe ve bil hassa

SADEFT, YOnus b. Abdüla'la

literatüründe adının pek fazla geçmeme­sine karşılık rivayet literatüründe ve bil­hassa menakıb ve hadis eserlerinde daha çok anıldı.

Dönemin Mısır bölgesi otoriteleri arasın­da yer alan Sadefi'nin ilme katkısı kıraat, hadis ve Şafii fıkhı konusunda olmuştur. Ebu Bekir Muhammed b. Ali el-Askeri, Şa­fii' nin kitaplarını Rebl' b. Süleyman el-Mu­radi ve Sadefi'den rivayet etti (EbG Said İbn Yunus, ı, 458) . Kendisinden kıraat der­si alanlar arasında Ahmed b. Muhammed el-Vasıt1, Abdullah b. Rebi' el-Malat1, Mu­hammed b. Rebi' el-Cizi, İbn Huzeyme, Muhammed b. Cer!r et-Taberi gibi alimler yer almaktadır. Ondan hadis rivayet eden­ler arasında ise Müslim b. Haccac, Nesa!, İbn Mace, Ebu Hatim er-Razı. Ebu Zür'a er-Razi, Baki b. Mahled, Ebu Ca'fer et-Ta­havl, İbn Ziyad en-Nisaburi gibi alimler anı­labilir. Sadefi hacası Şafii'nin tavsiyesi doğ­rultusunda kelam tartışmaianna yanaşma­

dı ve daha çok hadis tahsiline önem verdi. Kendisinden yedi ay ilim tahsil eden ha­dis münekkidi İbn Ebu Hatim pek çok ha­dis imamının onu güvenilir bulduğunu ifa­de etmiş , kadılar yıllarca şahitliğine baş­

vurmuştur. 27 Reblülahir 264 (6 Ocak 878) tarihinde vefat eden Sadefi, Sadif Mezar­lığı'na defnedildi. Geç dönem tabakat mü­ellifleri Karare'deki mezarının meşhur ol­duğunu belirtir.

BİBLİYOGRAFYA :

EbO Said İbn Yunus, Tarfl} (n ş r. Abdülfettah Fethi Abdülfettah), Beyrut 1421/ 2000, I, 10, 18, 23,49,51 , 62,84, 86, 118,121 , 131,137, 194, 236, 429, 448, 458, 463, 477 , 507 , 513, 515, 529; Il, 13, 17, 139, 156, 199, 243; İbn EbO Ha­tim, el-Cerh ve ta'dfl, IX, 243; Şlrazl, Tabakatü'l· fukaha', s .. 99; Nevevl, Teh?fbü'l·esma' ve'l-lugat (nşr. Ali M. Muawaz - Adil Ahmed AbdülmevcOd), Beyrut 1426/2005, s . 658; İbn Hallikan, Vefeyfı t ( nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1994, VII, 249-254; Zehebl, A 'lfımü 'n-nübela', XII, 348-351 , 561 , 599-605; Sübl<l, Taba!cat (Tanahl). Il, 170-180; İbnü'l­Cezerl, Cayetü 'n-nihtiye, II, 406-407; İbn Hacer, Teh?fbü't·Teh?fb, XI, 440-441.

L

L

394

~ BiLAL A YBAKAN

S ADER ( ) ..\.a)f )

Veda ya da ziyaret tavafım

ifade etmek için kullamlan fıkıh t erimi

(bk. TAVAF).

SADlK EFENDi, Ama

(bk. MEHMED SADlK EFENDi).

_j

_j

SADlK HİDAYET ( ~f..\A.J,:ıl..o )

(1903-1951)

Modern İran hikayeciliğinin L kurucularından , yazar ve çevirmen. _j

17 Şubat 1903'te Tahran'da doğdu . Ede­biyat alanında isim yapmış bir aileye men­suptur. Babası İ 'tizadü 'l-Mülk Hidayet Ku­lı Han, Hidayet kabilesinin kurucusu Rıza Kulı Han Hidayet'in torun udur. Sadık Hida­yet, ilk öğrenimini Medrese-i İlmiyye'de ve orta öğrenimini Darülfünun'da tamam­ladıktan sonra Tahran'daki Saint Louis Li­sesi'nde okudu. 1925'te gittiği Belçika'da ve ardından Fransa'da inşaat mühendis­liği okumaya başladı. Bu sırada Avrupa'nın

önde gelen aydınlarıyla tanıştı . Ancak ede­biyata olan ilgisi onu mühendislikten vaz­geçirdi. 1930'da öğrenimini yarıda bıraka­rak iran'a döndü. Tahran'da Milli Banka, Pars Ajansı ve bazı şirketlerde kısa süreli görevler aldı . 1934'te Mücteba Minovl, Bü­zürg-i Alevi ve Mes'ud-i Ferzad ile "Dört­ler" (Reb'a) olarak bilinen edebiyat toplu­luğunu kurdu. 1936'da gittiği Bombay'da Pehlevi dilini ve Hint felsefesini öğrendi ,

ertesi yıl iran'a döndü. 1938'de İran mü­ziğini Batılı standartiara göre yeniden dü­zenlemek için kurulan İdare-i Musiki-i Kiş­ver'in sekreterliğine getirildi. Aynı zaman­da Mecelle-i Mus~i dergisinin yayın edi­törlerinden oldu . 1945'te Özbekistan ' ın Taşkent ve diğer bazı şehirlerine gitti.

1940'tan sonra realist bir üslupla hikaye yazmaya başladı. Hikayelerini içeren Seg-i Vilgerd adlı eseri bu dönemin ürünüdür. Yazarlığının ikinci dönemindeki eserlerin­de aşk ve mutluluğun her insanın hakkı olduğu, fakat gerçeğin böyle olmadığı dü­şüncesi hakimdir. 1941-1947 yılları ara­sındaki yazıları siyasi bir muhteva taşır. Arkadaşları Tudeh Partisi çevresindendi ve yazı yazdığı dergiler de sol ideolojiyi tem­sil ediyordu. Ancak zamanla yaptığı sert

sadık Hidayet

eleştirilerden sonra o çevreyle ilişkisini kes­ti. 1950 yılı sonlarında Paris' e gitti. Dört ay sonra içine düştüğü psikolojik bunalı­mın ardından 9 Nisan 1951 'de evinde in­t ihar etti ve Pere Lachaise Mezarlığı'na gö­müldü.

Hikayeci, romancı, halkbilimci, oyun ya­zarı, denemeci, araştırmacı , çevirmen ve ressam olan Sadık Hidayet, iran'daki ha­yatı gerçekçi bir görüşle yansıtan eserle­rinde yalın ve ustalıklı bir dille toplumun en çok ezilen insanlarının dramını anlatır.

Kahramanları sıkıntı çekenler, köylüler, iş­çiler, öğretmenler ve kadınlardır. insan sev­gisi belirgin özelliklerinden biri olarak onun eserlerinde açıkça görülür.

Hem Doğu hem Batı etkisinde kalan Sa­dık Hidayet, eserlerini Farsça'ya çevirdiği Çehov Anton Pavloviç ve Franz Kafka'nın yanı sıra Edgar Allan Poe, Guy de Maupas­sant ve Dostoyevski'den etkilenmiştir. Do­ğu' da ise hikmet dolu veciz ruMllerini oku­duğu ömer Hayyam'ı geçmişin en sevilen ve sözü en ölçülü şairi olarak kabul etmiş­tir. Sadık Hidayet'in dili eserlerinde farklı­lık gösterir ve yer yer Farsça sentaks ku­rallarına uymaması çevirmenler için sorun oluşturur. Fransız, ingiliz, Alman, Türk, İtal­yan ve Çekoslovak dillerine tercüme edilen eserlerinden seçmeler Rusça'ya çevrilerek iki defa basılmış , eserleri ayrıca Gürcü, Ta­cik, Özbek ve Estonya dillerine çevrilmiş­tir. Sadık Hidayet basılmamış roman ve hi­kayelerini ölümünden önce yok etmiştir.

Eserleri. Hil~ayeleri: Zinde Begur (Tah­ran I 309 hş. ; tre. Mehmet Kanar, Diri Gö­mülen, istanbul ı 995) ; Saye-i MogaJ (Tah­ran 13IO hş . ); SeKatre Ijun (Tahran I3ı ı hş .) ; Saye-i Ruşen (Tahran ı3ı2 hş. ) ; 'Ale­viyye Ijanum (Tahran ı3ı2 hş . ); Vag­vag-i Sahôb (Tahran I 3 ı 3 hş . ) ; Bui-i Kur (Bombay ı3ı5 hş.; tre. Behçet Necatigil, Kör Bay kuş, istanbul I 977) ; Seg-i Vilgerd (Tahran ı 32 I hş . ) ; Velingari (Tahran 1323

hş .) ; Ab-ı Zindegi (Tahran 1323 hş . ); lfa­ci A]fa (Tahran I324 hş . ); Ferda (Tahran ı 325 hş . ); Tup-i Mürvari (Tahran ı 327 hş.) .

Oyunlan : Pervin Duoter -i Sasan (İsfahan ı 309 hş.) ; Maziyar (Tahran ı 3 I 2 hş ); Ef­sane-i Aterineş (Paris ı 325 hş . ) . Diğer Eserler i: Ruba 'iyyat-ı ' Ömer Ijayyam (Tahran ı302 hş. ); İnsan ve lfayvan (Tah­ran I 303 hş . ) ; Destfın-ı Merg (Berlin I305

hş.) ; Fevayid-i GiyahO-Qri (Berlin ı 306

hş .); Ijikdyet-i bd Netice (Tahran I3IO);

İsfahan Nısf-ı Cihan (Tahran I3ı I hş. ); Nirengist~ (Tahran I 3 ı 2 hş ); Teraneha­yı Ijayyam (Tahran 13 I 3 h ş . ; tre. Meh­met Kanar, Hayyam 'ın Teraneleri, İstanbul ı 999); Der Cade-i Nemnak (Tahran ı 346

Page 2: ciislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c35/c350287.pdfSADEFT, YOnus b. Abdüla'la literatüründe adının pek fazla geçmeme sine karşılık rivayet literatüründe ve bil hassa

hş.). Pehlevice'den Tercümeleri: Karna­me-i Erdeşir-i Pabakan (Tahran ı 3 ı 5 hş.); Guceste-i Ebdliş (Tahran ı 3 ı 9); Şehris­tanha-yı Iran (Tahran ı 32 ı h ş.); Güza­reş-i Gürnan Şiken (Tahran ı322 hş.). Sa­dık Hidayet'in Fransızca'dan yaptığı çeviri­ler Farsça dergilerde yayımıanmış, bunun yanında Mecelle-i Musi]si, Peyam-ı Nev ve Sül]an dergilerinde birçok makalesi çık­mıştır (eserleri için ayrıca bk. AryanpGr. s. 421-424)

BİBLİYOGRAFYA :

V. Monteil, Sadeq Hedayat, Tahran 1952; D. Ko­missarov, "Şadı]5 Hidayet Nevisende-i ber-ees­te-i Iran-ı Mu'aşır", Melanges d'Orientalise Of­ferts a Henri Masse, Teheran 1963, s . 63-73; Ra­him Bağdatçi, Sadık-ı Hidayet ve Eserleri, İstan­bul 1970; Abdül Ali Destgayb, Nai):d-ı Aşar-ı Şa­dıl): Hidayet, Tahran 1972; H. Katouzian, Sadeq Hedayat: The Life and Legend of an Iranian Writer, London 1991; a.mlf., "Hedayat, Sadeq" , Elr., XII, 121-135; M. Ca'fer Yahakkl. Çun SebCı­yiTeşne, Tahran 1374 hş . , s. 198-199;YahyaAr­yanpür, Ez l'Ilma ta RCızgar-i Ma, Tahran 1376 hş., s. 333-429; Oğuz Demiralp, Kör Okur: Sadık Hi­dayet Üzerine Kör Baykuş Merkezli Okuma De­nemesi, İstanbul 2001; Hasan-ı Mir Abidini. İran ÖykCı ue Romanının YCız Yılı (tre. Derya Örs). Ankara 2002, 1, 64-86, 139-143, 155-161; M. Mohandessi, "Hedayat and Rilke", Comparative Literature, XXXlll/3, London 1971, s. 209-21 1; D. Lashgari, "Absurdity and eretion in Work of Sadeq Hedayat", Ir.S, XV/1-4 (1982). s. 31-52; M. Simidchieva. "The Nightingale and the Bilind Owl: Sadıq Hidayat and the eıassical Persian Tradition", Edebiyat: The Journal of Middle Eas­tem Literatures, V/2, Amsterdam 1994, s. 247-277; Mehmet Kanar. "Sadık Hidayet ve Ölüm", Adam Öykü, sy. 10, İstanbul 1997, s. 75-77; a.mlf .. "Eserlerinin ışığında Sadık Hidayet", Ki­taplık, sy. 50, İstanbul2001, s. 283-289; Munibur Rahman, "Hidayat, Şadı]5", Ef2 (İng.), lll , 352.

L

Iii SAiME İNAL SA vi

SAnlK MEHMED EFENDi, Sadreddinzade (ö. 1121/1 709)

Osmanlı şeyhülislamı. _j

16 Cemaziyelewel 1040'ta (21 Aralık

ı630) doğdu . IV. Mehmed devri ulemasın­dan Sadreddinzade Feyzullah Efendi'nin

oğludur. Uzun Hasan Efendi ve Kürd İshak Efendi'den ders gördükten sonra Karaçe­lebizade Mahmud Efendi'nin derslerine girdi ve ona intisap ederek mülazemet al­dı. Ardından öğretim hayatına başlayarak

bazı medreselerde ders verdi. 40 akçelik medreseden mazul iken Şaban 1 067'de (Mayıs-Haziran 1657) yeni açılan Ahmed Kethüda Medresesi'ne hariç derecesiyle müderris tayin edildi. Zilkade 1 072'de (Ha­ziran-Temmuz 1662) Kovacık Dede Medre

sesi'ne geçti. Şaban 1074'te (Mart 1664) Papasoğlu, Muharrem 1 07S'te (Ağustos ı 664) Kadı Abdülhalim, Muharrem 1 076'da (Temmuz-Ağustos 1665) Şeyhülisıam Hü­seyin Efendi, Rebiülewel 1 079'da (Ağus­tos 1668) Hafız Paşa, Rebiülahir 1081 'de (Ağustos-Eylül ı670) Hayreddin Paşa med­reselerine ve Zilhicce 1081 'de (Nisan 1671) Sahn-ı Sernan medreselerinden birine mü­derris oldu. Muharrem 1083'te (Mayıs 1672) Beşiktaş Sinan Paşa, Safer 108S'te (Mayı s 1674) Gevherhan Sultan, Şaban 1086'da (Ekim-Kasım ı675) Hakaniyye-i Vefa medreselerine, Şewal 1089'da (Ka­sım-Aralık 1678) Süleymaniye Darülhadi­si'ne tayin edildi.

Daha sonra kadılık mesleğine geçerek Reblülahir 1091 'de (Mayıs ı 680) Halep ka­dılığına gönderildi. Receb 1 092'de (Tem­muz-Ağustos ı 68 ı) bu görevinden ayrıldı. Receb 1096'da (Haziran 1685) Kahire kadı­sı oldu ve bir buçuk yıl burada görev yap­tı. Şewal 1099'da (Ağustos ı688) Edirne payesi ilavesiyle Gemlik ve Bayındır kaza­ları kendisine arpalık verildi. Receb 11 O 1 '­de (Nisan 1690) Mekke-i Mükerreme pa­yesini alarak ikinci defa Kahire kadılığına tayin edildi. Zilkade 11 02'ye (Ağustos 1691) kadar burada bulundu ve mazuliyet dö­neminde Uzuncaova Hasköyü Gümülcine kazası arpalık olarak verildi.

Şaban 1104'te (N isan 1693) Anadolu ka­zaskeri, Şewal 110S'te (Haziran 1694) Ru­meli kazaskeri oldu. 28 Şewal 110S'te (22 Haziran 1694) Ebusaidzade Feyzullah Efen­di'nin yerine şeyhülisla.mlık makamına ge­tirildi. Şeyhülisla.mlığı sırasında ll. Ahmed vefat edip yerine ll. Mustafa padişah olun­ca durumu sarsıldı. Yeni padişah, hocası Seyyid Feyzullah Efendi'yi Edirne'den İstan­bul'a davet edince Feyzullah Efendi'nin şeyhülislam olacağı ve kendisinin nüfu­zunun kırılacağı korkusuna kapılan Sadra­zam Sürmeli Ali Paşa, çeşitli bahaneler ile­ri sürerek Sadık Mehmed Efendi'yi 4 Şa­ban 1106'da (20 Mart 1695) görevden al­dırıp Rumeli Kazaskeri İmam Mehmed Efendi'yi şeyhülislam tayin ettirdi (Raşid, Il, 3ı2-3ı3)

Sadık Mehmed Efendi, kısa süren bu ilk şeyhülislamlığının ardından kendisine tah­sis edilen arpalıklarıyla geçindi. Bafra, Mi­dilli ve Kuşadası kazaları, ardından Midilli yerine İslimye kazası verildi. İslimye daha sonra İstanköy'e çevrildi. 170S'te burası Tatarpazarı kazası arpalığı ile değiştirildi. On iki yıl kadar Fındıklı'daki evinde uzlete çekilen Sadık Efendi, yaşlılığını ileri sürüp mazeret bildirmesine rağmen 27 Şewal

1118'de (ı Şubat ı 707) yetmiş sekiz yaşın-

SADlK MEHMED EFENDi, Sakız!

da iken lll. Ahmed tarafından ikinci defa şeyhülislamlığa getirildi. Reblülewel 1119'­da (Haziran ı 707) kendisine Manisa kaza­sı arpalığı tahsis edildi. Yaşlılığı sebebiyle bu ikinci görevinde herhangi bir iş göre­medi. III. Ahmed'in kızı Hatice Sultan'ın cenaze namazını yanlışlıkla bayram na­mazı gibi her tekbirde ellerini kaldırıp kıl­dırması bahane edilerek 2 Zilkade 1119'­da (25 Ocak I 708) aziedildi (a.g .e., III, 238). 8 Ramazan 1121 ( 11 Kasım 1709) tarihin­de vefat etti (a.g.e., III, 307-308) ve Fındık­lı Camii haziresine defnedildi. Osmanzade Ahmed Taib ölümüne, "Cennetü'l-me'va ola Sadık Efendi'ye makam" (ı ı 2 ı) mıs­raını tarih düşürmüştür. Bilgili, ilim adam­larıyla sohbete önem veren, tarikata me­yilli bir alim olup üç dilde şiir yazdığı belir­tilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Şeyhi, Vekayiu'l-fuzalii, ll, 313-315; Raşid, Ta­rih, ll, 254, 312-313; lll, 238, 307-308; Devhatü'l­meşayih, s. 77-78; İlmiyye Salnamesi, s. 495; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, 111/2, s. 488; IV /2, s. 457, 458; Danişmend. KronolojF, V, 132, 135.

Iii MEHMET İPŞİRLİ

ı ı

L

SADlK MEHMED EFENDi, Sakızi (ö. 1059/1649'dan sonra)

Osmanlı alimi. _j

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Ba­basının adı Ali olup nisbesinden Sakız ada­sında doğduğu anlaşılmaktadır. Şurretü 'l­

fetdva adlı eserinde verdiği bilgiye göre Sakız Mahkemesi'nde katiplik (Furat, sy. 13 [20061. s. 136) ve Kütahya'da kadılık (Özen, Ill/5 [20051. s. 366) yaptı. Kendisi­ne nisbet edilen en-Nevadirü'l-fı]shiyye'­yi Kudüs kadılığı esnasında telif ettiği be­lirtilirse de mukaddimede yer alan ifadele­re göre bu eser isim benzerliği bulunan bir başka müellife aittir (aş.bk) Sadık Meh­med Efendi'nin vefat tarihi de kesin şekil­de bilinmemekte, Şurretü'l-tetdva'yı yaz­dığı 1 OS9 ( 1649) yılını bazı kaynaklar ölüm tarihi olarak vermektedir. Cari Brockel­mann ile Sursalı Mehmed Tahir ise vefat tarihini 1099 (1688) diye kaydeder. Ancak 1 OS9'un eserin ferağ tarihi ve 1 099'un is­tinsah tarihi olduğu, bunların ölüm tarihiy­le karıştınldığı anlaşılmaktadır (Furat , sy ı3 [2006J. S. 135)

Şurretü'l-fetdva Hanefi fıkıh kitapların­dan derlenen, fıkıh meselelerinin nakille­riyle birlikte aktanldığı bir fetva mecmua­sıdır. Müellif eserin mukaddimesinde genç­lik yıllarından itibaren fıkıhla meşgul oldu­ğunu, hakimiere kolaylık sağlamak ve hal-

395