depreme dayanıkli yapltasariminda … · uzatmak ya da yapının sönümün ... siırtiimneli...

27
inceleme ler DEPREME DAYANıKLI YAPlTASARIMINDA KULLANILABİLİNEN YAPI KONTROL SİSTEMLERİ Araş. Gör. Ercan YOZGAT Doç. Dr. Metin HÜSEM Karadenİz Teknik: Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü ÖZET Topraklarının ve nüfusunun büyük bir kısmı etkin deprem kuşağında bulunan ülkemizde kayıtlara göre 1902 yılı ile 2003 yılları arasında büyüklüğü 4,5 ile 7,4 arasında değişen çok sayıda deprem meydana gelmiştir. Bu depremler, büyük oranda can ve mal kaybına neden olmuştur. Depremlerden doğan zararları en aza indirgemek amacıyla birçok gelişmiş ülkede yapı kontrol sistemleri uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Ülkemizde ise yapı kontrol sistemlerinin uygulamaları henüz yaygınlaşmanuştır.-::Bu nedenle bu çalışmada deprerne dayamklı yapı tasarımında kullamlan yapı kontrol sistemleri ve çalışma .ilkeleri tanıtılmaktadır. ı. GİRİş Topraklanmn ve nüfusunun büyük bir kısnu etkin deprem kuşağında bulunan ülkemizde kayıtlara göre 1902 yılı ile 2003 yılları arasında büyüklüğü 4,5 ile 7,4 arasında değişen 140 adet yıkıcı deprem olmuştur. Bu depremler sonucunda büyük can ve mal kaybı meydana gelmiş, ülkemiz maddi ve manevi büyük zararlar görmüştür. Marmara Bölgesi'nde 1999 yılında olan iki büyük deprem sonrasında da depremler devam etmektedir. 2000 yılında büyüklüğü 3,2 ile 6,1 arasında değişen 64 adet, 2001 yılında büyüklüğü 2,9 ile 5,5 arasında değişen 78 adet, 2002 yılında büyüklüğü 3,0 ile 5,3 arasında değişen 100 adet, 2003 yılında büyüklüğü 2,7 ile 6,3 arasında değişen 126 adet ve 2004 yılında bugüne kadar büyüklüğü 2,2 ile 5,3 arasında değişen yaklaşık 111 adet deprem meydana gelmiştir[1]. Bu da inşa edilen veya edilecek olan yapıların mutlaka deprerne dayanıklı olması gerektiğini göstermektedir . Yapı tasarımında, yapıların oturdukları zemine genellikle tam bağlı olduğu kabulü yapılmakta ve yapı elemanları bu kabule göre yapılan yapısal çözümlemelerden ede edilen kesit etkilerine göre boyutlandırılmaktadır. Geleneksel yapı tasarımı olarak adlandırılabilecek bu yöntemle tasarlanan yapılarda deprem ve benzeri dinamik etkiler yapıya direkt olarak etkimekte, yapı ve/ya da yapı elemanının bu etkilere karşı koyması beklenmektedir. Bilindiği gibi yapı ve/ya da yapı elemanları ya tam sünek davranış yada tamamen rijit bir davranış göstererek söz konusu etkileri güvenli bir şekilde karşılayabilmektedir. Günümüzde yapıların, ideal sünek bir malzemenin olmamasından, tam sünek da vramş gösterecek şekilde inşa edilmesi veya ekonomiklik nedeniyle de tam rijit davranış gösterecek şekilde inşa edilmesi mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle yapılar belirli bir sünekliliği sağlayacak şekilde inşa edilmektedir. Yönetmeliklerde verilen sünekliliği sağlamak gerek inşa aşamasındaki zorluklar gerekse yapılan hatalar nedeniyle bazen mümkün olmamaktadır. Bu nedenle de yapılar .büyük depremlerde beklenenin üzerinde hasar görmektedir. Sözkonusu hasar nedeniyle can kaybı olmasa bile yapı kullanılmaz Hale gelmektedir. Ayrıca yapının uzun süre kullanılamaması nedeniyle işletim maliyeti yönünden yada yapının yıkılıp yeniden yapılmasından dolayı ekonomik açıdan büyük zararların oluşması kaçınılmaz olmaktadır. Depremlerden doğan etkilerin herhangi bir yapıya bir zarar vermesini önlemek amacıyla yapı tasarımında uygun çözümlerin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Genelolarak bir yapıya gelebilecek deprem etkilerini azaltmak için yapının hakim periyodunu uzatmak ya da yapının sönümünü arttırarak göreli yer değiştirmelerini küçültmek gerekmektedir. Bu amaçla . gelişmiş ülkelerde yaklaşık 30 yıldır aktif ve pasif kontrol yöntemleri olarak adlandırılan yapı kontrol sistemleri başarıyla uygulanmaktadır. Özellikle Japonya gibi büyük depremlerin sıkça olduğu ülkelerde uygulanmakta olan yapı kontrol sistemleri, yapılarda istenilen deprem güvenliğini büyük ölçüde sağlamaktadır . Yapı kontrol sistemleri, kullanılan malzeme ve çalışma prensipleri açısından birbirlerine benzer özellikler taşısa da gerek uygulama kolaylığı gerekse maliyet yönünden birbirlerinden ayrılmaktadır. Yapı kontrol sistemlerinin uygulanma şekilleri ve kullarıılacak yapıların özelikleri birçok ülkenin deprem yönetmeliklerinde yer almaktadır (DIN 4025, BS 6472, ENV 1998, AASHTO, EN 1337, CEN TC 340, NEHRP, UBC~97, FEMA273, ATC) [2]. Ancak topraklarımızın % 98'i aktif deprem kuşağında olan ülkemizde yapı kontrol sistemleri bugün yürürlülükte bulunan ilgili yönetmeliklerde yer almamaktadır. Y<ıpı kontrol sistemlerinin en azından birinci derece deprem lMa ızmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 22

Upload: lamdieu

Post on 03-Dec-2018

226 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

inceleme ler

DEPREME DAYANıKLI YAPlTASARIMINDAKULLANILABİLİNEN YAPI KONTROL SİSTEMLERİ

Araş. Gör. Ercan YOZGAT Doç. Dr. Metin HÜSEMKaradenİz Teknik: Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü

ÖZETTopraklarının ve nüfusunun büyük bir kısmı etkin

deprem kuşağında bulunan ülkemizde kayıtlara göre1902 yılı ile 2003 yılları arasında büyüklüğü 4,5 ile 7,4arasında değişen çok sayıda deprem meydana gelmiştir.Bu depremler, büyük oranda can ve mal kaybına nedenolmuştur. Depremlerden doğan zararları en azaindirgemek amacıyla birçok gelişmiş ülkede yapıkontrol sistemleri uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.Ülkemizde ise yapı kontrol sistemlerinin uygulamalarıhenüz yaygınlaşmanuştır.-::Bu nedenle bu çalışmadadeprerne dayamklı yapı tasarımında kullamlan yapıkontrol sistemleri ve çalışma .ilkeleri tanıtılmaktadır.

ı.GİRİş

Topraklanmn ve nüfusunun büyük bir kısnu etkindeprem kuşağında bulunan ülkemizde kayıtlara göre1902 yılı ile 2003 yılları arasında büyüklüğü 4,5 ile 7,4arasında değişen 140 adet yıkıcı deprem olmuştur. Budepremler sonucunda büyük can ve mal kaybı meydanagelmiş, ülkemiz maddi ve manevi büyük zararlargörmüştür. Marmara Bölgesi'nde 1999 yılında olan ikibüyük deprem sonrasında da depremler devametmektedir. 2000 yılında büyüklüğü 3,2 ile 6,1 arasındadeğişen 64 adet, 2001 yılında büyüklüğü 2,9 ile 5,5arasında değişen 78 adet, 2002 yılında büyüklüğü 3,0ile 5,3 arasında değişen 100 adet, 2003 yılındabüyüklüğü 2,7 ile 6,3 arasında değişen 126 adet ve2004 yılında bugüne kadar büyüklüğü 2,2 ile 5,3arasında değişen yaklaşık 111 adet deprem meydanagelmiştir[1]. Bu da inşa edilen veya edilecek olanyapıların mutlaka deprerne dayanıklı olması gerektiğinigöstermektedir .

Yapı tasarımında, yapıların oturdukları zeminegenellikle tam bağlı olduğu kabulü yapılmakta ve yapıelemanları bu kabule göre yapılan yapısalçözümlemelerden ede edilen kesit etkilerine göreboyutlandırılmaktadır. Geleneksel yapı tasarımı olarakadlandırılabilecek bu yöntemle tasarlanan yapılardadeprem ve benzeri dinamik etkiler yapıya direkt olaraketkimekte, yapı ve/ya da yapı elemanının bu etkilerekarşı koyması beklenmektedir. Bilindiği gibi yapı ve/yada yapı elemanları ya tam sünek davranış yadatamamen rijit bir davranış göstererek söz konusu

etkileri güvenli bir şekilde karşılayabilmektedir.Günümüzde yapıların, ideal sünek bir malzemeninolmamasından, tam sünek da vramş gösterecek şekildeinşa edilmesi veya ekonomiklik nedeniyle de tam rijitdavranış gösterecek şekilde inşa edilmesi mümküngözükmemektedir. Bu nedenle yapılar belirli birsünekliliği sağlayacak şekilde inşa edilmektedir.Yönetmeliklerde verilen sünekliliği sağlamak gerekinşa aşamasındaki zorluklar gerekse yapılan hatalarnedeniyle bazen mümkün olmamaktadır. Bu nedenle deyapılar .büyük depremlerde beklenenin üzerinde hasargörmektedir. Sözkonusu hasar nedeniyle can kaybıolmasa bile yapı kullanılmaz Hale gelmektedir. Ayrıcayapının uzun süre kullanılamaması nedeniyle işletimmaliyeti yönünden yada yapının yıkılıp yenidenyapılmasından dolayı ekonomik açıdan büyükzararların oluşması kaçınılmaz olmaktadır.Depremlerden doğan etkilerin herhangi bir yapıya birzarar vermesini önlemek amacıyla yapı tasarımındauygun çözümlerin gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Genelolarak bir yapıya gelebilecek depremetkilerini azaltmak için yapının hakim periyodunuuzatmak ya da yapının sönümünü arttırarak göreli yerdeğiştirmelerini küçültmek gerekmektedir. Bu amaçla

. gelişmiş ülkelerde yaklaşık 30 yıldır aktif ve pasifkontrol yöntemleri olarak adlandırılan yapı kontrolsistemleri başarıyla uygulanmaktadır. ÖzellikleJaponya gibi büyük depremlerin sıkça olduğu ülkelerdeuygulanmakta olan yapı kontrol sistemleri, yapılardaistenilen deprem güvenliğini büyük ölçüdesağlamaktadır .

Yapı kontrol sistemleri, kullanılan malzeme veçalışma prensipleri açısından birbirlerine benzerözellikler taşısa da gerek uygulama kolaylığı gereksemaliyet yönünden birbirlerinden ayrılmaktadır.

Yapı kontrol sistemlerinin uygulanma şekilleri vekullarıılacak yapıların özelikleri birçok ülkenin depremyönetmeliklerinde yer almaktadır (DIN 4025, BS 6472,ENV 1998, AASHTO, EN 1337, CEN TC 340,NEHRP, UBC~97, FEMA273, ATC) [2]. Ancaktopraklarımızın % 98'i aktif deprem kuşağında olanülkemizde yapı kontrol sistemleri bugün yürürlülüktebulunan ilgili yönetmeliklerde yer almamaktadır. Y<ıpıkontrol sistemlerinin en azından birinci derece deprem

lMa ızmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 22

bölgelerindeki önemli yapılarda (hastaneler, değerlicihaz içeren binalar, bilgi işlem merkezleri, köprüler,kriz merkezleri, tarihi yapılar, müzeler, tehlikelikimyasal madde içeren stoklama yapıları)kullamlmasının, büyük can ve mal kaybını önleyeceğigibi, deprem sonrasında çıkabilecek büyük sorunları daazaltacağı açıktır. Bu nedenle bu çalışmada depremedayanıklı yapı tasarımında kullamlan yapı kontrolsistemleri tanıtılarak her birine ait uygulama örnekleriverilmektedir .

2. AKTİF VE PAsİF KONTROLYÖNTEMLERİ

Depreme dayanıklı yapı tasarımında kullanılan yapıkontrol sistemleri aktif ve pasif kontrol sistemleriolmak üzere iki ana grupta toplanabilmektedir (Şekil1).

Sl,milı Konlroıyönlemı.ri

i+

Alılif KDntrol YOnlemler;i+ t --f

AktlfRijiım, Alııif Küıı. Til"ın izol •• yonD.~iılirebi1.n Sönümlc)"ioi Si.temle.i

Si.ı.ınl<r!~ __ S;'_I'_ınl_.r_~~

Tabakah K •• çuk Frensız-ElekfrikM.snet Sistemi Sistemi

t tKurşun Çekirdekli EIlL<ıik-SllılümneJi Taban

Kauçuk Memct Sistemi lzoln,yo. Sisıemi

t tYüksek SOn~m\ü Kauçuk Akıllı Mc"llcr

Meıne~~i'lem ıSüıtünnell Tab.k" Siınümneli

Si,lemi Sarkaç Si«Ol1\

tPa.if KonIrol yönleml.ri

it

En.rji Yılf.ı.ileıı

••Metnlik Visk,ı. SıvıSönumlcyieiler Sönılmlcyicile'

+ ıSiırtiimneli Ay.rh Koıi.'T" sönüntYiCil'"

Vıskuz-EI",lik Ayarlı SıvıSönamleyiciler Söoümlcyicilcr

Şekil 1. Depreme dayanıklı yapı tasarımında kullanılan sismikkontrol sistemleri [3].

Pasif kontrol yöntemleri, deprem etkileri dışındaherhangi bir ilave enerjiye gereksinim duymadançalışmaktadırlar~ Bu sistemler. taban izolasyonsistemleri ve enerji yutan sistemler olarak iki gruptaincelenebilir. Taban İZolasyon sistemleri, deprem

~_:.~.'~."_..'..~....~'.~.~.'~.:._.::'...~:;:~~:nOhıı:ı::ıer ü~~e::;~~r~nio~~::i~~~e :t~~:~~_, önlemektedir. Deprem vb. etkilerin oluşması anında

f"""r..~.~.'.:~'.'...•.·:..,~•.l_~..::..LJ,'l")i ;~~~aE~~~:~~~~l::f:!~. . nedeniyle istenilen miktarda uzatılmakta ve bu sayede~··"·>i de yapıya gelen kuvvetler azalmaktadır. Taban~;~r: izolasyonu için yaygın olarak kullamlan sistemler ilk defa 197Ü'lerin sonlarında Yeni Zelanda'daf,~.5,:.?:1 'kurşun çekirdekli kauçuk mesnet sistem' ve uygulanan kurşun çekirdekli kauçuk mesnet sistemi,n:,; Japonya'da ve Amerika'da birçok yapıda kullanım

1"'S."=:;~:;':;:::::~O:~:':~.~~::~l,,..~,,,~cc~ ••• _~=

2.1. Pasif Kontrol Yöntemleri

incelemeler~, ii

'sürtünmeli sarkaç sistemlerdir'. Taban izolasyonsistemlerinden kauçuk izolatörler ilk defa 1956' daingiltere'de bir köprüde (Pelham Bridge in Lincoln) ısılgenleşmeye karşı kullanılmıştır. [4]. Daha sonra daYugoslavya Skopje' de bir ilkokul binasında kauçukizolatörler kullanılmış ve taban izolasyonuteknolojisine yeni yaklaşımlar getirilmiştir [5]. Buradamesnet sistemi olarak kul1anılankauçuklar arasındatabakalı halde çelik, _.levhalar bulunmadığındanmesnetler yanlafit;~şişmiş ve bu nedenle de düşeyyönde istenilen TiJithk elde edilememiştir. Sistemindüşey yöndeki rijitIiği yaklaşık olarak yatay yöndekirijitliğine eşit olduğundan deprem esnasında yapı yatayyönde salınırken düşey yönde de sıçrayabilmektedir.Sonuçta mesnetleri tabakalandırmak suretiyle düşeyrijitlik büyük oranda arttırılmış ve söz konusu sıçramaproblemi önlenmiştir. Tabakalandırma işleminde,birkaç milimetre kalınlığında rulo biçiminde üretilenkauçuk, daire biçiminde kesilerek ve aralanna birkaçmilimetre .kalınlığında çelik levhalar konularakyapılmaktadır [3].

Kurşun çekirdekli kauçuk mesnet sistemi ise,tabakalı kauçukmesnet sistemine benzemektedir (Şekil2). Ancak kauçuk içindeki kurşun çekirdek, mesneteilave bir rijitlik sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.Kurşun çekirdekli izolatörlerde, enerji \ yutabilmekapasitesinin fazla olması nedeniyle yer değiştirmekapasitesi de azalmaktadır. Ayrıca kurşun çekirdeğinkullanılması ile de deprem hareketinden dolayıoluşabilecek tekrarlı yüklernelerin malzemedeyorulmaya sebep olması engellenmektedir. Bununlabirlikte sistemin en önemli sakıncalardan biri, güçlü yerhareketleri sonucunda kurşun çekirdeğin zarar. görüpgörmediğinin belirlenememesidir.

0.1 çelik plnka Korıo. Çekirdek-izolerör ile üst yepının ..•Enerji değuunınde nluşanblrleşrnesiui ~ağıilr dcplesmaılurı H deprem

•• .-.. ....; •.•• yOklerini üzalür,••• ••••.__ • •••• •• ' -Ruzgar daynmmr .•••.'1~IDr~ ~.... ,....

L:~~~ "1.:ı••••• lIııııııı '"..•. •..

::: Kaıı~uk••• ,ıi- tç t;ııbakalar

•••• -Yıınrıl esneklik auğler

Kau~ul[ kaplılım"-Çelik ebekalen korur •

Alt ~;k plal••-1zı/i.lOr il< elt yepuunhirlC1-:ıni;:sjııisağlar

Çelik tabnk.l ••-Düşey yük taşuıuıkapasiteani urllırır.-Kurşun çekirdeği surar

Şekil 2. Kurşun çekirdekli kauçuk mesnet sisteminin kesi ti [3].

23

alanı bulmuştur [6]. Kauçuk mesnetler kullanılarakyapılan sismik izolasyonun meydana getirebileceği enbüyük sorun ise yapının aşırı derecede yer değiştirmesive yeniden eski yerine gelememesidir. Bu nedenlesözkonusu izolatörler, damperler (viskozsönümleyicilerle),çelik sönümleyieiler yada sürtünmelisarkaç sistemlerle karma olarak kullanılmaktadır (Şekil3). Taban izolatörlerinin birçoğu daha önce inşa edilmişyapılara da uygulanmaktadır. Bu nedenle özellikletarihi yapıların korunumu amacıyla kullanılmaktadır.Bunun yanı sıra deprem yada benzeri sebeplerdendolayı hasar görmüş yapıların onarım vegüçlendirilmesi amacıyla da kullanılabilen izolatörlerledaha güvenilir bir uygulama yapılabilmektedir.

Şekil 3. Kurşun çekirdeklikauçuk mesnetler ve birliktekullanılan sönümleyiciler [7,8]

Sürtünmeli sarkaç sistem, daha önce verilensistemlere göre çok daha yeni bir taban izolasyonsistemidir. Bu tür sarkaç sistemin uygulandığı yapı,deprem hareketine karşı küçük genlikli sarkaç hareketiile tepki verebilmektedir. Sarkaç sistemi kayıcı olupsilindirik iç bükey yüzey üzerinde kayabilen ve yüzeyibir kauçuk mesnet malzemesi ile kaplanan mafsallı birkayıcıdan oluşmaktadır (Şekil 4).

[:....·..··l:-·····_·iJ~ty~j;..·....·;;·~·Jid~iı-~illrMilf::oıUı .Kayı-

KoruyucuSili<ldir

MC!m,ıM.I.cn",..,.i

Şekil 4. Sürtünmelisarkaç sisteminkesiti[3].

-r: r:«:

Sürtünmeli sarkaç sistemler, diğer izolasyonsistemleri gibi yapının değişik kat seviyelerineuygulanabilmektedir (Şekil 5). Sistemin diğer biruygulama alanları ise köprülerdir (Şekil 6).

Sürtünmeli sarkaç sistemlerinde bulunan koruyucusilindir, yatay yerdeğiştirmelerin engellenmesinde etkili

incelemeler

olmaktadır. Koruyucu silindir tarafından sağlananyerdeğiştirme kontrolü, deprem yüklerinin hesapyüklerini geçmesi durumunda çok önemli bir güvenliksağlamaktadır. Bu tür izolatörler, yapının periyodunundeğiştirilmesinde önemli bir roloynamaktadırlar.

•Şekil 5. Sürtünmeli sarkaç sisteminin uygulaması (İstanbul,Türkiye) [9]

Şekil 6. Sürtünmeli sarkaç sisteminin uygulaması (SanFrancisco, ABD) [9].

Deprem vb. dinamik etkilere dayanıklı yapıtasarımında kullanılabilen pasifkontrol yöntemlerininbir diğeri de enerji sönümleyen sistemlerdir. Busistemlerin temel prensibi yapılarda sözü edilen etkileroluştuğunda meydana gelen yıkıcı enerjiyi ilaveelemanlarla sörıdürrnektir. Sistemler genelolarakyapının sonumunu artırmakta ve göreli yerdeğiştirmesini azaltmaktadır. Bu amaç için sürtünmeesaslı, hidrolik sistemlerden ve ilave kütlelerin farklıperiyotlu hareketlerinden yararlanılmaktadır.Günümüzde yaygın olarak kullamlan enerji yutansistemler, metalik sönürnleyiciler, sürtünrnelisönümleyieiler, viskoz-elastik sönürnleyiciler, viskoz-sıvı sönümleyiciler, ayarlı kütle sönümleyiciler veayarlı sıvı sönümleyiciler olaraksınıflandırılabilmektedir .

tMO İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 24

Metalik sönümleyiciler yapılarda oluşacak yıkıcıenerjiyi söndürrnek için genellikle yumuşak çelikplakalardan üretilmiş sistemlerdir. Bu sistemioluşturmak için çelik plakalar birbirlerine paralelşekilde bağlanmaktadır. Daha sonra bu plakalar Vşeklindeki çelik çubuklar arasına yerleştirilmektedir(Şekil 7).

Sürtünmeli sönümleyiciler ise yapı çerçevesineyerleştirilen sürtünme esaslı ya da hidrolik olarakçalışan cihazlardan oluşmaktadır. En bilinen örneğiı982 ve 1987' de Pall tarafından önerilen sürtünmeesaslı sistemlerdir (Şekil 8).

Bu cihazların yerleştirilmesi kolayancak bakımlarızordur. Metal yüzeyler arasında korozyon sorunları vekayma yüzeyindeki normal yük, güvenli bir şekildekontrol edilemez. Ayrıca yıllar sonra metal yüzeylerarasında gevşeme olabilmektedir. Bu nedenle özelliklesürtünme esaslı metalik enerji yutucu sistemleryapılarda duvar ve benzeri kalıcı kaplamalarlakapatılmazlar. Böylece "istenildiği zaman sistemlerinbakımı kolaylıkla yapılabilir ve gerekirse sistenı1eryenileri ile değiştirilebilinir. =--

.Ar)~I'lyı ••.•••~~---~_t-- '--..,,..,,

-;

Şekil 7. Üçgen plaka1ı metalik enerji yutucu cihazların yapıüzerindeki montaj şekli [3].

Şekil 8. Pall tarafından geliştirilen sürtünrneli sönüm cihazıuygulaması [10].

Viskoz sıvı sönümleyiciler ise viskozitesi yüksekbir sıvının bir kanaldan geçişi ilkesi ile çalışmaktadır.Constantinou tarafından 1992 yılında önerilen bumodern sismik izolasyon sistemi sıkışabilir silikon yağıile doldurulmuş metal bir silindir ve bu silindir içinde.hareket edebilen, ortasında bir boşluk bulunanpaslanmaz çelik bir piston ve akümülatördenoluşmaktadır [3]. Akümülatörün çalışmasınabağlı

incelemeler

olarak kontrol vanaları açılıp kapanır. Bu durumdasilindir içerisindeki pistonunhareketi nedeniyle sıvımnakışı sağlanır. Böylece sıvının sıkışmasından yayhareketine benzer kuvvetler oluşur (Şekil 9 ).

Şekil 9. Viskoz-sıvı sönüm cihazı kesiti [3]

Hidrolik prensibine göre söz konusu cihazlarınözellikleri belirlenmektedir. Sistemin çalışmasınısilindir içerisindeki metal parçaların boyutları ile sıvıbasıncı etkilemektedir. Bu tür sistemlerin yapıyauygulanması ile yapımn kat yer değiştirmelerinde%30-70 arasında bir ~~lma sağlanabilmektedir [3].

Çalışma prensibi ile yapılarınyatayetkilere karşıkontrolü için sürtünme esasına ve hidrolik prensipleregöre çalışan enerji sönünı1eyen sistemlerden başkaayarlı kütle sönünı1eyiciler ve ayarlı sıvı sönümleyicilerözellikle yüksek yapılarda yaygın olarakkullamlmaktadır. Genelolarak bu sistemler yapılarınyer değiştirroelerinin maksimum olduğu en üst katseviyesine yerleştirilen kah ya da sıvı kütlelerdenoluşmaktadır. Yapılar tehlikeli salınımlar yaptığı zamansistemler kendiliğinden devreye girmekte ve yapımnperiyodundan farklı bir periyotta salınım yaparakoluşabilecek yer değiştirmeler azaltmaktadır.

Ayarlı kütle sönünı1eyiciler ile ilgili ilk uygulamaHerman Frahm tarafından gemi makinelerinin yarattığırezonans tehlikesini ortadan kaldırmaya yöneliktir.Frahrn 1911 yılında pa tentini aldığı bu sisteme oyıllarda ayarlı titreşim sönümleyici adı verilmiştir.Genellikle yapının en üstüne yerleştiren bir kütle ile buküt1eyi yapıya bağlayan yaylar ve sönümleyicilerdenoluşan . ayarlı kütle sönümleyicilerin en önemliuygulamalarından birisi, Manhattan şehrinde bulunanCiticorp binasıdır (ŞekillO).

Şekil 10. Citicorp binası ve ayarlı kütle sönümleyicisi [11J

ıuo İzmir Şubesi Şubat-200S Yıl: 20 Sayı: 121 25

incelemeler

.'1;:

Ayarlı sıvı sönümleyiciler ise ilk olarak gemilerdetitreşimi kontrol etmek için uygulamaya konulmuştur.Rijit bir kap içinde bulunan su veya herhangi bir sıvınınbir kütle gibi hareket etmesi ile yerçekimi tarafındanüretilen kuvvetler sonucu bu mekanizma çalışmaktadır.Kap ile içindeki sıvının temas ettiği bölgede (sıvıyüzeyine) ve sıvının hareketindeki türbülanstan dolayıenerji kayıpları olmaktadır. Ayarlı sıvısörıürnleyicisirıin temel prensibi ayarlı kütlesönümleyicilerde olduğu gibi, yapının kinetikenerjisinin yutulmasına dayanmaktadır. Ayarlı sıvısönümleyicilerin kule, köprü v.b. yapılara uygulanışı1988'de Fuji ve Noji, 1989'da Yoneda, 1990'da Yedave 1991'de Wakahara tarafından rapor edilmiştir [12].Ayarlı sıvı sönümleyicilerin kullamrnı ile ilgiliuygulamada bir örnek Şekil 11'de verilmektedir.

Şekil 11. Ayarlı sıvı sönümleyici uygulaması [12].

:. Bu sistem dikdörtgen bir tank içerisineyerleştirilmiş U şeklindeki düzenek ve periyotayarlayabilen bir mekanizmadan oluşmuştur. Yapıyatayolarak hareket ettiğinde tankın içinde bulunan suyapının hareket yönüne ters yönde hareket etmektedir ..Hareket sonucu hava odalarımn birisi içinde bulunanhavanın basıncı artarken diğer hava odasındaki havabasıncı azalmaktadır. Mekanizmadaki valfın, şaftın veyayın hareketi sonucunda, su hareketinden dolayı, Uborusunda basınç değişimi oluşmakta, bu hareketlersonucu yapımn periyodu istenilen değerdeayarlanabilmektedir->

2.2. Aktif Yapı Kontrolü

Son yıllarda özellikle 1990'larda Japonya'dageliştirilen ve akıllı binalar olarak bilinen yeni birkontrol metodu olan aktif kontrol sistemleri, pasif yapıkontrol sistemlerine alternatif bir sistem olaraksunulmuştur. Aktif yapı kontrolünde temel amaç yapıdameydana gelen ivmeleri azaltarak yer değiştirmelerisınırlamak ve yapının güvenliğini sağlamaktır. Bununiçin pasif kontrolden farklı olarak, yapıda sismikharekete karşı koyabilecek kontrol kuvvetleriniüretebilmek için yedekte sürekli bir enerji hazırbulundurulmaktadır. Bu ise, aktif kontrolün birdezavantajı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü

sismik hareket olmadığı zamanlarda da sistemingüvenliği için enerji kaynağına ihtiyaç duyulmaktadır.Diğer bir dezavantaj ise, bu sistemin titreşimleri anındaalgılayarak kontrol kuvvetini üretecek olan aygıtlara(tahrik edicilere) gönderebilecek ve gerekli kontrolkuvvetini üretebilecek çok gelişmiş cihazlara vebilgisayar sistemlerine gereksinim duyulmasıdır.

Aktif kontrol sistemleri, kontrol kuvvetini üretenaygıtlar (verenler) tarafından bilgisayar sistemi aracılığıile verilen sinyallere uygun olarak kontrol sistemininharekete geçirilmesi olarak açıklanabilir. Aktif yapıkontrolünde en yaygın kullanılan sistemler Aktif rijitlikdeğiştirebilen sistemler ve aktif kütle sönümleyicilerdir.Aktif rijitlik değiştirebilen sistemler (AVS) yüksekbinalara uygulanabilmektedir. AVS her kata yerleştirilir(Şekil 12). Böylece, yüksek yapının karmaşıksalımmları bile kontrol edilebilmektedir. AVS ilk defa1990'da Nishi-Chofu'da Rahmen denilen çelik çerçevesistemi ile inşaa edilmiş olan bir yapıda uygulanmıştır[6]. Rijitlik değiştiren sistemde, 'brace' ismi verilenkollada (kavramalar) desteklenen yapıda, kollar arasınave kat kirişlerine paralelolarak rijitlik değiştiricihidrolik aletler yerleştirilmektedir. Sistemde, depremhareketi sensorlar tarafından anında algılanır. Kontrolbilgisayan gerekli dönüştürmeleri yaparak emirlergönderir. Rijitlik değiştiren aletlerin açık ve kapalıdurumda olmaları ile kolların etkinliği değiştirilmekteve yapının rezanans durumuna gelmemesisağlanmaktadır. Yukarıdaki tüm bu işlemlerinyapılması için gerekli zaman saniyenin 5/ıoO'ündendaha az bir zamandır [13].

ilik Dt'4ifUı'h:i :.'n -.:ı

j

Şekil 12. AVS sistemi ve şematik gösterimi [13].

Aktif Kütle Sönümleyici Sistemler ise şiddetlirüzgar ve depremlerin sebep olduğu titreşimlere karşı,bina içine yerleştirilen ilave kütleler ile, titreşime karşıhareketederek titreşimin etkisini azaltabilen bir kontrolsistemidir. Japonya'da Kajima inşaat şirketincegeliştirilen bu sistem çok hassas ve güvenirliği yüksek

lMo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı~ 121 26

bilgisayar sistemleri ile kontrol edildiğinden, deprernekarşı korunmada eşsiz bir kontrol sistemidir [13]. Çokyüksek yapılar, kuleler, rüzgardan kolayetkilenen daryapılar ile planda düzensizliği önlenemeyen bumımalıyapılarda burulma titreşimlerini azaltmak için bu sistemtercih edilmektedir (Şekil 13).

ŞekiınAktif kütle sönümleyici sistemin şematik şekli [13].

Bu sistemde; yapının.orta katlarına, en üst katına(çatıya) ve zemin dahil birçok bölgeye yerleştirilen vetitreşimleri anında algıla-yan cihazlar (sensorlar),yapının bünyesindeki ve zemindeki sarsıntı vetitreşimleri anında algılayarak kontrol bilgisayarınagönderirler. Kontrol bilgisayarı, gelen her bir sinyaliinceler, analiz eder ve kontrol kuvvetini üretecek olantahrik ediciye gönderir. Kontrol kuvvetini üreten tahrikedici verenler, bilgisayar tarafından verilen sinyalleregöre ilave kütleyi harekete geçirir (Şekil 14).

Şekil:14. Aktifkütle sönümleyici sistem uygulamasıj l-l],

'~i;'".

:~.:.~1r.:!'k:,(rX:;'-

~

l-.···-··.i'r;,{:I'':',

ı"y~~. :" ;1'~.'- 'L"":. !r- .. ' ~

3. SONUÇLAR ve Ö~'ERİLER

Bu çalışmada depremedayanıklı yapı tasarımındakullanılan yapı kontrol sistemleri ve bu sistemlerinçalışma ilkeleri verilmiştir. Ülkemizde meydana gelendepremlerin sonuçları ve kontrol sistemlerinin etkinliğigöz önünde bulundurulursa söz konusu sistemlerinöncelikle, yüksek deprem performansı istenen tümyapılara (hastanelere, değerli cihaz içeren binalara,bilgi işlem merkezlerine, köprülere, kriz merkezlerine,tarihi yapılara, müzelere, tehlikeli kimyasal madde:j:~

f::~·{};c~,:t-~İ1l~;~;(i ıuo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yı!, 20 Sayı: 121~~.~.::~-~~>;:.,,~",,~~:,~:;.~-!;.:,-•.,.. ,~~:::::·?lF:-~·7.~_;:~-,i~""jL_'-:"'~.~:"'-~;_~',.:.~-~~2-'.. ' ;~~- 1"'"-:::-~_".:,",:,,:::">' ":"::-':'"0--~';~

incelemeler ii

! iiçeren stoklama yapılarına) uygulanmasıgerekmektedir. Böylece söz konusu yapılarda yüksekcan güvenliği, yapının taşıyıcı sistemi ve mimarielemanlarında minimum deprem hasarı, şiddetli birdepremden sonra bile hemen kullanım, yapının değerlieşya ve cihaz içeriğine etkin koruma, yapının tehlikeliiçeriğine etkin koruma sağlanmış olacaktır.

Depreme dayanıklı yapı tasarımında kullanılan yapıkontrol sitemlerinin, yapı toplam maliyetini %5-10arasında arttırmaktadır. Meydana gelen yıkıcıdepremlerden sonra büyük oranda can ve mal kaybınınoluşması göz önüne alınırsa söz konusu maliyetartışııun hiç de fazla olmadığı açıktır.

Birçok gelişmiş ülkede yaygın olarak kullanılanyapı kontrol sistemlerinin, etkin deprem kuşağındabulunan ülkemizde de kullanılması durumunda depremnedeniyle oluşan zararların büyük ölçüdeönlenebilecektir.

KAYNAKLARURL-, hıtp:(/jeoloji.hypermart.netl "Türkiye' de olmuş deprenrlerin

sismik kayıtları" _09-Eylül-2004

URL-, http://www.tolaymuhendislik-comlsismik.htm "Sismik İzolatörCihazları için Kullanılan Standartlar" 09-Eylül-2004

Yozgat, E. Deprerne Dayanıklı Yapı Tasanınında KullanılabilenSismik Kontrol Yöntemlerinin lncelenmesi , Yüksek Lisans Tezi, KT.Ü.,Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon, 2004.

Soong, T. T. and Constantinou, M. C., Passive and Active StructuralVibration Control in Civil Engineering, CıSM Courses and Lectures, 1994,No. 345, Springer-Verlag, Wien, Newyork.

Kelly, J. M., Aseismic Base Isolation: Reviewand Bibliography, SoilDyııamics and Earthquake Engineering, 1986, VoL. 5, No_ 3, 202-216.

Kelly, J., M., Base Isolaıion; Lİnear Theory and Desing. EarthquakeSpectra, 6,2 (1990) 223-244.

Fujino, Y., Sun, L. and Pacheco, B. M_, Tuned LiquidDamper (TLD)for Sırppressing Horizontal Motion of Structııres, Journal of EngineeringMechanics, 1993, Vol- 118,No.ıO,2017-2030_

URL-,http://www.columbia_edu/cu/gsappIBTI''Base Isolation - RubberBearing Sections" 09-EylüI-2004

URL-, lııtp:l/www_bando.co.jplenlindex2.html. "Base isolation rubberbearings for bııildings" 09-Eylül-2004

URL-, http://www_earthquakeproıection.com .•• FrictionPendulum.fMbearings protect the centerpiece of Istanbul's Internalional Airport" 09-Eylül-2004

URL-, hltp:/lwww.bcee.concordia.ca/pallfriclion.htm "Pall FriclionDarnper' 09-Eylül-2004

Kajirna Corporation, (l99ıd), Minimizing Tremars by ChangingBuilding Stiffness AVS Active Variable Stiffness System, Seismic ResponseControl Series, Technical Panıphlet 9ı-65 E.

Kajima Corparatiorı, (ı99ıb), Control Seismic Motion by Driving ofWeights AMD Active Mass Driver System, Seismic Response ControlSeries, Teehnical Pamphlet 91-63 E.

Kajima Corporation. (1993b), Subslantial Sıructural Response ControlEffecıS Using a Small Weight, TRIGüN Weight-Ddven Hybrid SeismicResponse Control System, Structural Resporise Control Series, TeehnicalPamphIet 93-80 E.

27

incelemeler

YAPıLARıN DEPREM ALTINDAKİDAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

Araş. Gör. Özgür BOZDAG Araş. Gör. Armağan KORKMAZDokuz Eylül Üniversitesi

İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yapı Anabilim Dalı

ÖZET

Birçok yapı şartnamelerinde de yer alan, depremedayanıklı yapı tasarımı anlayışında, sismik şartlara göretasarlanan yapılar; i) orta şiddetteki depremlere yapısalhasar olmadan dayanmalı, 2) büyük: depremlerde isegöçmeden ayakta kalmalıdırlar. Bu tasarım felsefesi,büyük depremleıde yapıların inelastik deformasyonlarınada izin vermektedir. Bundan dolayı inelastik tasarımyöntemleri şartnameleıde yer almaktadır. Bu tasarımyöntemini kolaylaştırmak içii, --Dununlabirlikte. doğrusalolmayan kesme bazlı tasarım yaklaşık olaraközelleştirilmiştir.

1. GİRİş

Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen Notrhridge(1994),Hyogo-Ken Nanbu (Kobe,1995) gibi büyük depremler,mevcut bina yapım yönetmeliklerinin iyileştirilmesi vegeliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu amaçla,büyük depremlerin ivme kayıtları kullamlarak çeşitliyapıların zaman tanım alanında çözümleri yapılınıştır.Yapılan analizlerden, yapıların deprem sırasındagösterdiği tepkiler daha iyi anlaşılmaya çalışılmıştır.

Depremler sonrasında karşılaşılan bir diğer sorun,deprem sırasında hasar gören yapıların onarılması veya

• "'i

yapıların depreme karşı güçlendirilmesi konusu olmuştur.Mevcut bir binamn güçlendirilmesi veya onarılması içinseçilecek yöntem ve güçlendirme stratejisinin doğru veekonomik olacak şekilde belirlenmesi için yapıdavranışının iyi bir biçimde tanımlanması gereklidir. Buamaçla Amerika Birleşik Devletleri'nde yapının depremperformansını hızlı ve doğru biçimde belirlemek içinçalışmalara başlanmıştır. Yapılan çalışmalarda en yaygınolarak kullanılan yöntem _~oğrusal Olmayan StatikAnaliz" (Non-linear Static .Analysis) veya genelolarakbilinen adı ile "Statik İtme .Aicilizi" (Push-OverAnalysis)' dir. Özellikle Amerika BirleşikDevletleri'nin California eyaletinde meydana gelenNotrhridge(1994) depreminden sonra eyaletteki mevcutbinaların güçlendirilmesi için yoğun bir çalışmabaşlatılınıştır. Çalışmalar sonucu, 1996 yılında"Uygulamalı Teknoloji Konseyi" (Applied TechnologyCouncil) tarafından "Betonarme BinalarınSismik Değerlendirilmesi ve Onarımı-ATC 40" isimlirapor yayınlanmıştır. Bu raporda, yapıların sismik açıdandeğerlendirilme yöntemleri ile yapısal ve elemanlar içinperformans kriterleri tanımlanmıştır.

Yapısal Performans Seviyeleri ve SıralanYapısalolmayan

performam·,seviyeleri

S-2Kontrollü Hasar

Bölgesi

-""1-1Hemen

Kullanım Sının

N-A İşlevsel 2-A Tavsiye edilmez Tavsiye edilmez Tavsiye edilmez Tavsiye edilmez

N-BHemen

Kullanım2-B

S-3Can Güvenliği

Sının

S-4Sınırlı Güvenlik

Bölgesi

S-6 Dikkateahnmamış

S-5Göçıİıe Sının

3-B Tavsiye edilmez Tavsiyeedilmez Tavsiye edilmez

ı-c 2-C '--~l i •• ~'.

i "'"

i i _' i ,I '\ '-,

",){

6-cN-C

Can Güvenliği

N-DAzalımşTehlike

N-E DikkateAlmmaınış

2-DTavsiye edilmez

4-C 5-C

3-D 4-D 5-D 6-D

Tavsiye edilmez Tavsiye edilmez Tavsiye edilmez +E-~- - ::-:--- ~

~ , '.' LL: ~ ıf ·1-, 'ı, : l~!~~~_" ~

Iyileştirme yok

TABLü 1. Hedef Performans Seviyeleri ve Bölgeleri (FEMA 356)

tMO İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 2B

2. YAPI PERFORMANS SEVİYELERİ

FEMA 356 ve ATC 40 dokümanlarında yapıpeıformansı, yapısal ve yapısalolmayan performansolarak iki kısma ayrılmıştır. Yapısal ve yapısalolmayanperformans seviyeleri Tablo l' de verilmiştir.

"s" ile belirtilen yapısal performans seviyeleri ve "N"ile belirtilen yapısalolmayan performans seviyeleriFEMA 356'da ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Tablo l'deolası tüm performans durumları gösterilmiştir. Ancak,yapıların hedeflenen performanslannın genellikle l-A(İşlevsel), l-B(Hemen Kullanım), 3-C(Can Güvenliği) ve5-E(Göçmeyi Önleme) ana seviyelerine göre tanımlanır.Diğer performans kombinasyonları özel durumlar içinkullamlabilir.

3. YAPI PERFORMASININ BELİRLENMESİ

Mevcut bir yapının seçilen bir deprerne göreperformansı en doğru olarak doğrusalolmayan zamantamm alamnda çözümle belirlenebilir. Ancak bu yöntemoldukça karışık ve zor biryöntemdir. Bu sebeple, mevcutyapıların performansınırı belirlenmesi için FEMA 356basitleştirilmiş değişik yöntemler önermiştir. Buyöntemlerden en etkili ve en çok tercih edileni "DoğrusalOlmayan Statik Analiz" ya da bilinen adıyla "Statik itmeAnalizi" dir.

Statik İtme Analizinin amacı; seçilen tasarımdepremine göre, yapının dayanım ve deformasyontaleplerinin belirlenerek yapı performansının bulunmasıve bu taleplerin seçilen performans seviyesi kriterlerinisağlayıp sağlamadığımn belirlenmesidir. FEMA 356,yapıya etkiyen yatay yüklerin, yapı için hedeflenendeplasmana _ kadar adını adım arttınlmasınıöngörmektedir. Hedef deplasman, yapımn seçilendeprerne göreyapabileceği en büyük deplasmandır. Yapı.deplasmanının kontrol edileceği nokta olarak, en üst katınağırlık merkezi noktasımn kullanılması önerilmektedir.Statik İtme Analizine başlamadan önce yapıya ilk olarakdüşey yükler yüklenmeli, yatay yükler daha sonra pozitifve negatif yönler için ayrı ayrı etkitilmelidir. Elastikolmayan davranışını tanımlamak için seçilen kesitlerinmoment-eğrilikt Tgibi özellikleri analizden öncetammlannıalıdır.

3.1. Hedef Deplasmamn Belirlenmesi

FEMA 356'da yapının seçilen tasarım depremi içinhedef deplasmanı;

(3.1)

denklemi ile hesaplamr. Burada;

İMO İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121

incelemeler ii. i. i

Co : Çok serbestlik dereceli yapı sisteminin tepenoktasımn yer değiştirmesini, eşdeğer tek serbestlikdereceli sisteminin spektral yer değiştirmesinden eldeetmek için düzeltme faktörü olup;

• Kontrol düğüm noktası seviyesinde birinci modkatılım faktörü

• Hedef yer değiştirmedeki binamn sapmış şeklinebağlı şekil vektörünü kullanarak hesaplanan kontroldüğüm seviyesindeki model katılım faktörü (değişken yükdağılımı için) yöntemlerinden birisi ile belirlenir.

Cı : En büyük elastik olmayan yer değiştirmeleri,doğrusal elastik analizle bulunan yer değiştirme1erdenelde etmek için kullanılan düzeltme sayısı olup

C1= 1.0 (3.2a)

(3.2b)

şeklinde hesaplanır. Fakat Cı, 1.0' dan küçük olamaz.

Te : İncelenen doğrııltuda binamn etkili doğalperiyodu

T. : Tasarım spektrumunun üst kısmındaki sabitbölümünün bitimine karşı gelen periyot

R : Yapımn elastik dayanım talebinin, yapı akmadayanımı na oram olup

R = Sa .CYy IW ın

(3.3)

denklemi ile hesaplanır.

Sa : Etkili periyoda karşı gelen spektral ivme

Vy : Statik itme analizi ile elde edilen yapı akmadayammı

W : Yapı ağırlığı

Cm : m modun etkili kütle oram

Cı :En büyük yer değiştirme tepkisindeki. mukavemet bozulması, rijitlik azalması ve sıkışmış

histeretik şeklin etkisini temsil eden değiştirmekatsayısıdır.Hesaplarda 1.0 alınabilir.

C3 : İkinci mertebe etkilerini dikkate almak içindüzeltme katsayısı olup dayamın eğrisinin akmadansonraki kısmının eğimi pozitif ise 1.0 olarak alınır.

29

3.2. FEMA 356'ya Göre Yatay Yük Dağılımı

Deprem yönetmeliğinde deprem yüklerinin eşdeğerdeprem yükü yönteminde ters üçgen, mod süperpozisyonuyönteminde mod şekillerine bağlı olarak dağıtılmasıöngörülmüştür. Hedef deplasmanım doğru olarak eldeedebilmek için yapıya etkiyecek yatay yük dağılunınındoğru belirlenmesi gerekir. FEMA 356 beş değişik yatayyük dağılımı öngörmüştür. Tüm yapılacak analizlerde bubeş dağılımın en az ikisinin kullamlmasım önermektedir.Seçilen tasarım depremi için hiçbir yük dağılımı tekbaşına atalet kuvvetlerinin dağılımındaki değişimi temsiledemeyeceği için kullanılacak yük dağılımlanmndeğişimdeki sınırlan temsil edecek şekilde seçilmesigerekir.

FEMA 356'da tanımlanan yük dağılımları aşağıdakısaca açıklanmıştır.

3.2.1. Cvx Yük Dağılımı

cv" yük dağılımı aşağıdakibelirlenir.

formülle kolayca

Fx = C~x V (3.4)

(3.5)

Burada;

cv" : Yatay yük dağılım faktörü

k : 2.0 (T.::c 2.5 sn)

1.5 rr s 0.5 sn)

Aradaki "T' değerleri için "k" yı bulmak içindoğrusal enterpolasyon yapılmalıdır.

V : Yapıya etkiyen toplam taban kesme kuvveti

wı : i. katın ağırlığı

Wx : x. katınagırlı~ı

hi : i. katın yerden yüksekliği

h, : x. katın yerden yüksekliği

Bu dağılıımn şekli sabittir ve analiz sırasındadeğişmez. Dağılım şekli yapının kütlesine, yüksekliğineve yapımn temel periyoduna bağlıdır.

3.2.2.Temel Periyoda Göre Moda} Yük Dağılımı

Bu dağılım en fazla kullamlan yatay yük dağılımşeklidir. Bu dağılırnda yatay yükün yapının birinci modşekli ile orantılı olarak dağıldığı kabul edilir. Bu dağılımancak, yapının birinci modunun kütle katılım oramm%75'in üzerinde ise kullamlabilir. Yapının temel titreşimperiyoduna karşı gelen mod şeklini bulmak için, statik

incelemeler

itme analizine başlamadan önce serbest titreşim analiziyapılır. Temel mod şekli belirlendikten soma her katınkütlesi ile o kata karşı gelen moda} deplasman çarpılarakyatay yük dağılıım belirlenir:

s* = mi. $i (3.6)

s* : Yatay yük dağılımı;

mj : i. katın kütlesi;

$i : i. katın moda} deplasmanı

Temel periyoda göre modal yük dağılıım, sabit yükdağıhımdır ve analiz sonuna kadar dağılıımn şeklideğişmez.

3.2.3. Kareleriri Toplaımnın Kare Kökü (SSRS)Kuralına Göre Yatay Yük Dağılımı

Bu dağılımda yatay yükü n, tepki spektrumuanalizinden bulunan birleştirilmiş kat kesmekuvvetlerinin dağılımı ile orantılı olarak dağıldığı kabuledilir. Birleştirrnede di!!:ate alınacak modların kütlekatılım oranlarımn toplamımn _%90' dan fazla olmasıgerekir. Modaltepki kuvvetlerinin birleştirilmesinde"Karelerin Toplamımn Kare Kökü Kuralı" (SSRS) veya"Tam Karesel Birleştirme Kuralı" (CQc) kullanılabilir.Bu dağım da sabit yük dağılımıdır. Ancak, temel periyodagöre moda! yük dağılımından farkı yüksek modlarınetkilerini de içermesidir.

3.2.4. Üniform Yük Dağılımı

Bu dağılırnda yatay yüklerin doğrudan katlarınkütleleri ile orantılı olarak dağıldığı kabul edilmektedir.Bu dağım da sabit yük dağılımıdır.

3.2.5. Değişken Yük Dağıhmı

Bu dağılırnda yatay yüklerin dağılımı yapının yaptığıyerdeğiştirmeye bağlı olarak değişir. Sabit bir yükdağılıım yoktur. Dağılıımn değişimi, ilk adımdakidağılımın değiştirilmesi ile tammlanabileceği gibi ModalStatik itme Analizi(MPA), Artınısal SpektralAnaliz(ARSA) ve benzeri farklı yöntemler dekullamlabilir .

4. YAPI-ZEMİN ETKİLEŞİMİ

Yapı analizinde zemine bağlanan kolonlar, genellikle,sabit veya ankastre mesnetlerle modellenir. Bumodellernede zeminin üst yapıya etkisi tam olarakgözlenemez. Yapı-zemin etkileşimi dikkate alınarakyapılan analizlerde yapı peryodunun ve buna bağlı olarakyapıya etkiyen yatay yüklerin zemin özelliklerine bağlıolarak arttığı görülmüştür. Yapımn temelleri e berabermodellenmesi durumunda yüzeysel ve derin temellerinnasıl modellenmesi gerektiği FEMA 356'da açıklanmıştır.Tekli temellerin yatay düşey ve dönme yayları ilemodellenmesi önerilmektedir(Şekil-l). Yay katsayılanınnbulunmasında kullanılacak formüller ve gömülıne

tuo ızmir Şubesi Şubat-200S Yıl: 20 Sayı: 121 30

etkisinin yay katsayılanın nasıl etkilediği FEMA 356'daaçıklanmıştır.--_.,_., .. , .. ,_., .., .. ,.., ..~.~._--

incelemeleri

! iBÜTÇE UYGULAMA ESASLARI GEREG-İ

2005 YıLıNDA TAHSİL EDİLECEK ÜYELİKÖDENTİLERİ

YIL TAHSlL EDİLECEK TUTAR2000-2005 432.-YTL (432.000.000.-TL)2001-2005 360.-YTL (360.0oo.000.-TL)2002-2005 288.-YTL (288.0oo.000.-TL)2003-2005 216.-YTL (216.000.000.-TL)2004-2005 144.-YTL (144.000.000.-TL)

2005 n.-YTL (72.000.oo0.-TL)

Üyelik ödentileri Borçlar Yasası gereği cari yıl + geriyedönük 5 yılolarak hesaplanmıştır.

Belgelendirilmesi koşuluyla (TMMOB AnaYönetmeliği Madde 109/d) askere alınan üyeler, askerlikgörev süreleri için üyelik ödentisinden muaftır.

Yeni kayıtlarda eski mezunlar için üyelik ödentisibaşlangıç tarihi mezuniyet yılıdır.

İnşaat Mühendisliği alanında lisansüstü öğrenim yapanüyelerimiz, durumlarını belgelemek koşuluyla, Oda üyeliködentilerinin %50'siııde:il muaftır. Ancak bu uygulama 2(iki) yıl için geçerlidir."

Oda' dan herhangi bir belge alınması veya kimlikyenilenmesi halinde yıllık üyelik ödentisinin tamamı tahsiledilir. 2005 yılı belge ücretleri aşağıdaki çizelgedegösterildiği şekliyle uygulanır.

Meslekte 40 yılını dolduran ve bir sosyal güvenlikkuruluşundan emekli olup da mesleklerini icra etmeyenüyelerimizden üyelik ödentisi alınmaz.

2000 öncesi yıllara ait ödenti borçları dikkatealınmayacaktır.

BÜTÇE UYGULAMA ESASLARI GEREG-İ2005 YILINDA UYGULANACAK BELGE

ÜCRETLERİBELGE ÜCRETLERİ

ilk Giriş Kayıt Ücreti 15.-YTL(l5.000JlOO.-TL)Kimlik Yenileme Ücreti 15. -YTL(15 .OOO.OOO.-TL)Üye Oda Kayıt Belaesi 15."YTL( 15.OOO.OOO.-TL)Üye Sicil Durum Belgesi 20.- YTL(20.000.000.-TL)Büro Tescil İlk Başvuru "

Ücreti70.- YTL(70.000.000.-TL)

Büro Tescil Yıllık Yenileme 70.- YTL(70,OOO.OOO.-TL)Ücreti (Ocak.2005sonunakadar)Yurt Dışına Büro Tescil 300.~YTL (300.000.000.-TL)Kayıt BelgesiYabancı Mühendis / 500.-YTL (500.000.oo0.-TL)Geçici ÜyeBağ-Kur Belgesi Ücretsiz(İB Formu) Onaylama

Not : Ödenti tahsilat cetveli ve belge ücretlerine ilişkin butablolar 15 Ocak 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.

Şekil-I.TekilTemelModeli

Sürekli temellerin modellerunesinde Winkleryönteminin kullanılması önerilmektedir, Bu yöntemdedüşey yay katsayılanmn nasıl hesaplanacağı FEMA356'da verilmiştir. Burada önemli nokta, kenarlardakitemel uzunluğunun B/6 kadarlık kısmı ile orta kısımdakidüşey yatak katsayılarinin farklı olmasıdu (Şekil-2).Dönme yaylan ise, temelin dönel rijitliğinin aym yöndekidönel ata1et momentine bölünmesi ile hesaplanır.

..111--------••

xPLAN DüşevRj161r

k S.93 G BAl'Jj(U b 'ON •• ,~," --ı:ı;; ç .",e"ıçn

013 Gk•• ' ""r"'V Ort. LOS •• Çin

KESIT

i. J. '... i.i·... 'i' ·1 "I" 'I

in+!K, ZE1V11NELEMALARı K.

Şekil-2Sürekli TemellerinModellenmesi

KAYNAKLARChopra, A.K. & Goel, R.K.(2001) ; "A Modal PushoverAnalysis

Proeedure to Estimate Seismic Demands for Buildings",PEERReport,Cali torrıia, USA.

AppliedTeclınologyCouncil(1996). " Seismic EvahıationandRetrofitofConereteBuildings-ATC40",USA.

Federal EmergencyManagementAgeney (2000). "PrestandarıandCommentaryfor theseismicRehabilationofBuildings-FEMA356",USA.

AydınağınM.N. (2003);"AnInerementat ResponseSpectruınAnalysisProcedure Based on Inelastic Spectral Displacements for Multi-ModeSeismic PerformanceEvaluation",Bulletin of EarthquakcEngineering,Netherlands

İMa İzmir Şubesi Şubat-200S Yı!:20 Sayı: 121 31

inceleme ler

BETONARME YAPıLARDA TAŞıYıCı SİSTEM SEçİMİ

AlimŞADANİnşaat Mühendisi

alim. [email protected]

1. Giriş:

· Yapılar ınsan emegının ürünleridir. Yapılaraınsanların sanat yeteneklerini de yansıtmalarıgerekmektedir. Sanat yapmak ve güzellikten zevkalmak ise düşünsel bir uğraştır. İtalyan mimar-mühendislerinden Nervi'nin bir sözü bu konuya ışıktutmaktadır. "Güzelolan her yapı ayın zamandaemniyetlidir" [1 ]. . .

Yapımn hangi işlevi göreceği ve bunun için hangiyapısal kriterleri sağlamaşı gerektiği "TeknikŞartname" kapsamı içinde işe başlamadan öncebelirlenir. Teknik şartname öncelikle mimar tarafındanele alınmalıdır. Mimarın yaptığı mimarr- projede,yapının amaçladığı işlev sağlanmaya çalışılır. Mimarında deprerne dayamklı yapı tasarımımn temelsorunlarına vakıf olması gerekir. Mimari projeleridevralan inşaat mühendisi, yapı taşıyıcı sisteminimimarın düşündüğü, miman tasarım ve teknik verile;içinde, taşıyıcı sistemini seçer ya da tasarının yenidendü~e~eıı.m.es~niister: Zaman kaybının olmaması içinçeşıt~ disıplinlerdeki mühendis ve mimar ve diğerteknik. .elemanların birlikte çalışmaları ve bilgialışvenşınde bulunmaları gerekir. Yaşadığımızdepremler bu uyumu sağlamadığımızıgöstermektedir[ i].

2. Temel ilkeler:

Betonarme yapılarda taşıyıcı sistemin, yapıgüvenliği açısından seçilebilmesi için gerekli olankriterler aşağıdaki gibi sunulmuştur:- o

• Yeterli Dayamm

• Yeterli Rijitlik

• Yeterli Süneklik

• Yeterli Kararlılık

• Yeterli Sönüm

• Yeterli Uyum

Disiplinler arası bilgilerin ışığında mühendis,tecrübesine dayanarak, en uygun gözüken taşıyıcısistemi seçer. Sistem seçimi, özellikle yurdumuzdamimarlar tarafından belirlenmektedir. Ancak en iyitaşıyıcı sistem seeimi mimar ve mühendisin işbirliği ile

gerçekleşebileceği çalışma sonucu ortaya çıkmaktadır.Tasarım problemine geniş bir açıdan bakmayarak,duyarlı ve ayrıntılı hesabın her şeyolduğunu sananmühendis ,her an büyük ve affedilmez hatalar yapabilir.Oysa yapımn genel yük taşıma özellikleri yaklaşıkyöntemlerin işlemleri içinde çok belirgin şekildeyansıtılmaktadır. Yaklaşık yöntemleri iyi bilenmühendis "yük-şekil değiştirme" ilişkisini kolayca gözönünde canlandırabilir ve affedilmez hatalar yapmaz[1].

Yeterli dayanım, yü!-.veya yük etkileri nedeni iletaşıyıcı sistem elemanları kendilerinde oluşacak kesitetkilerini kırılmadan taşıyabffıfiesidir. 1997 AfetBölgelerinde Yapılacak Yapılar HakkındakiYönetmelik'te, (ABYYHY) dayanımla ilgili olarakkapasite tasarım ilkesi benimsenmiştir. Bundan öncekiyaklaşnnda, eleman, kendisine el:kiyenyükü tek başınakarşılayacak dayamma sahipse yeterli görülmekteydi.Kapasite tasarım ilkesinde, kendisine etkiyen yüktenbağımsız olarak kesit boyutlanna, malzemeözelliklerine, donatı miktar ve konumuna bağlı olarakbelirlenen taşıma gücü momentleri(Mr), kapasitemomentleri (Mp) hesaplanmalıdır.

(ABYYHY~de 1998) getirilen koşullardan ikisiaşağıda sunulmuştur:

• Kolonların kirişlerden daha güçlü olması koşulu.

• Kesme dayamının eğilme dayanımından büyükolması koşulu

Kiriş ve kolonların tasarımı-yapılırken her ikisinintaşıma gücü ve kapasite momentleri birlikte dikkatealınmaktadır [2].

Süneklilik düzeyi yüksek kolonların enine donatıhesabında esas alınacak kesme kuvveti (a) ve (ü) altindisleri kolonun alt ve üst ucunu temsil etmek, (ln)kolonun serbest yüksekliğini göstermek üzere, 1998ABYYHY hükümlerine göre, kolonların kapasitemomentlerinin yaklaşık olarak taşıma gücümomentlerinden hesaplanabileceği belirtilmekte olupbu ilişki aşağıdaki gibi yazılabilir.

Mpa= 1,4Mra

ıuo İzmir Şubesi Şub"t-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 32

Burada, Mra ve Mrü, malzemelerin hesapdayanımları temel alınmak ve donatıdaki pekleşrneihmal edilmek suretiyle hesaplanan taşıma gücümomentleridir. Kesme kuvveti değeri ise aşağıdaki gibihesaplanır:

Ve=(Mpü+Mpa)/1n --> Ve=(1.4Mrü+ l,4Mra)1In (1.1)

ABYYHY hükümlerine göre "Süneklik düzeyiyüksek kirişlerde" enine donatı hesabında dikkatealınacak kesme kuvvetiı Ve) değeri aşağıdaki bağıntıyagöre hesaplanır:

Ve=V dy±(Mpi+Mpj)lln Ve=Vdy±(l.4Mri+ 1.4Mrj)1Lıı (1.2)

Burada, Vdy Kirişin kolon yüzünde düşeyyüklerden oluşan (g ve q için yük katsayısı 1.0) basitkiriş hesap kesme kuvvetidir.(etkiyen düşey yüklerdüzgün yayılı ise aşağıdaki bağıntı kullanılır:

V dy =( g+q)/ln

1997 ABYYHY'de yer alan Mpi = l.4--MriYaklaşık hesap ODTÜ' de _yapılan geniş kapsamlı biranalitik araştırma sonucu oluşturulmuştur. 1998ABYYHY'de, kiriş ve kolonların yük taşımakapasitelerine kesme kırılmaları ile ulaşınalarınıengellemek için bazı koşullar getirilmektedir. Amaçeğilme kapasitesine ulaşan elemanın kesme kırılmasıgibi gevrek bir kırılma tehlikesi olmadan büyükdeformasyon yapabilmesini dolayısı ile yeterli enerjitüketebilmesini sağlamaktır [3].

Bir yapının büyük deprenılerde zarar görmemesiiçin, yapının elastik yük taşıma gücünün çok büyükolması gerekmektedir. Deprem esnasında oluşanenerjinin tamamının yapının elastik davranışıaşamasında tüketilmesi gerekir. Bu da yapı maliyetiniartırmaktadır .

Yapı maliyetini azaltmak ve bir kısım enerjininyapının plastik davranış aşamasında tüketilmesiilkesinin benimsenmesi halinde, yapımn sünek davranışgösterecek şekITd~ davranması gerekir. Betonarrnemalzemesi, belli bir yük düzeyine kadar doğrusalelastik olarak davranır. Daha sonra taşıyıcı elemanayerleştirilen boyuna donatı, enine donatı ve eksenel yükdüzeyine göre kalıcı deformasyon yaparak (çatlayarak),taşıdığı yük düzeyinde önenıli bir azalma olmadan,ancak kalıcı deformasyonu artarak yük taşıma işlevinisürdürebilif .

Bir malzeme, bir eleman, bir kesit veya bir yapınıntaşıma gücünde önemli bir azalma olmadandeformasyon yapabilme ve tekrarlı yükler etkisindeenerji tüketebilme özelliğine o malzemenin, birimin,

'"

:~-

ii i, i

kesitin veya yapının enerji sünekliği denir. Süneklik ! imaksimum malzeme uzamasının, akma uzamasınaoranı olarak tarif edilebilir. Yük-deformasyon eğrisinin I'

altındaki alan yapılan işe eşittir. Bu alan betonarrneelemanın enerji tüketme gücünü gösterir.Bu alan elastikve plastik enerji tüketıne gücü olarak ikiye aynlabilir(şekili) [4].

incelemeler

"Sünek Yapı" deyimi ile depremin enerjisini kalıcıdeformasyon yaparak tüketen fakat yıkılmayan yapıanlaşılmaktadır .

YiJKPıı 'I"ASıWA. QÜCÜ "OKÜP. DONAll"i~N 6KTI", A •.•.ı;ıJlaı(1 VVIıl.

PIIotı ee TOHOA BOY"'" ÇA n. ıi.... TUıı(U

P~ I<ılOR'ıoIIAL lC:ULL4KIW "'ÜI'(O

Pı;, ILK çtı Tı...A"'A. yt,~tı

"p.,

P., r .,.[jıo:'So[~OO'tUNA OO~.e.,~ (1I'l'AMI

Z • ORT A 80 ..•••U •••.e. OOtilA. rı ORb"l's . DÔ::;lil< flOTU~A DO"lllıTI C"'AHI

•• _ l)lJşl'oı< D'O"'UN4 f)OH.6Tı ORA.iN( i'·

M1hlIM'lJU t 'Tttı.,ıt

-- 5. alrı5~"'~ OOI'HLTI~1 .•••• ıı::.TfI'h'ı s ,1(\ .ıı.'iURıP.ıl.ı!l,!'1

OEFOR"'D,SYON

...,ıl-t.e ÇqI1l1.lql_ Da"I";~_n ••••••I!_nt ••.•"'l'lIk-Doıl ••••••••• yon 0-11_

.,.ÜK

PLA:i"~P; ~l1fR•.•'Tüıoı:(.ılJl'E Qljc-(ı

p.>

Şekil- 1. Elastik ve plastik enerji tüketıne gücü(4)

Plastik mafsal, kesitte yük artmadığı halde şekildeğiştirmelerin devam etmesi olarak tanınılanabilir.Deprenılerde yapıya gelen titreşim enerjisi, yapıdakirijit ek yerlerinin çatlayıp hasar görerekmafsa1laşmasına sebep olmaktadır.

3. ABYYHY Hükümlerlne Göre YapıSistemlerinin Süneklik Düzeyi Smıflandmlması;

Süneklik düzeyi normal sistenılerde,daha büyükdeprem kuvvetleri ile hesap yapılmaktadır. Süneklikdüzeyi yüksek sistenılerde elastik deprem yüklerinindaha büyük bir katsayı ile azaltılması yolunagidilmiştir. Sürıeklik düzeyi yüksek olan çerçevelerdenoluşan, yapılarda ve taşıyıcı sisteminden bağımsızolarak bina önem katsayısı 1=1.5 ve 1=1.4 olan tümyapılarda C20 betonu ve daha yüksek dayanımlı betonkullamlmalıdır. Yapının yıkılma nedeni araştırılmasıiçin, en iyisi taşıyıcı sistemin plastik taşıma gücünühesaplamak ve bunu yönetmenlikte öngörülen taşımagücü ile mukayese etmektir[4]. . "

33

Şekil-2'de süneklilik oranı grafikselolaraksunulmuştur... .•

YATAY riiıl:1CA1"IA'flII .

0.4c.. C.vıı,.-ı'DÜKTlLllE 1111. ~/6.p

0.3 !LU" YAPI

önLı'"

0.2 A • E'DEGER EMERJ TOKETlMi

OJ

Şeldll. Süneklik oranı (4)

4. Sünekliği Artıran Hususlar

Yapı sisteminde, kesitler normal kuvvet yerineeğilme momenti tesirine göre kırılmalıdır. Kirişlerdeeğilme momenti tesiri nedeni ile pIastik mafsaIoluşmalıdır. İlk çatlaklar kolonlar yerine kirişlerdemeydana gelmelidir. Ağır yüklü koIonlar gereğindenfazla emniyetli inşa edilerek kırılma ihtimalleriuzaklaştırılmalıdır .

Betonarme yapıda donatı hiçbir zaman gereğindenfazIa konulmamalıdır. Sünek yapıda donatı, gereğindenaz yerleştirilmelidir. Plastik deformasyonların betondanönce çelik malzemesinde başlaması sağlanmalıdır.Bilindiği gibi beton gevrek, çelik sünek bir malzemedir.

Kiriş ve kolonlu düzgün çerçeveli sistemlerinsünekliği, perde duvarlı ve düzgün olmayan çerçevelisistemlerin sünekliğinden daha fazladır. Kirişlerde kirişuçlarında mafsallaşma ve zemin kat kolonlarındatabanda mafsallaşmaolıırsa yapı labil duruma gelir budurum istenmez.

Kolonlarda mafsallaşma ile çok az eneıji tüketilir.Çok az sayıda kolon mafsallaşsa bile yapı labil halegelebilir. Perdeli sistemlerde kmlmalar basınç vekaymadan ileri geldiği halde, moment kapasiteliçerçeveli kırılmalar, eğilme gerilmelerinden ötürümeydana gelir. Perdeli sistemlerde önce perdeleribirbirine bağlıyan bağ kirişIerinin uçlarındamafsallaşma sonra perdede zemin kat alt uçundamafsallaşmalar meydana gelmektedir.

Kolon sargı donatısının rijitliği ne kadar fazlaolursa, deformasyon o kadar azalır. Bunun için koIonboyuna donatısı yeterli sıkılıkta bağlanmalı,ortaya

incelemeler, i. !

igelen donatı bile etriyelerle karşılıklı çubuklar ilebağlanmalıdır. Kolon alt ve üst başlarında ayrıca kirişyüksekliği boyunca etriyeler sıklaştırılmalıdır. Birleşimnoktasının moment aktarına görevini tam yapabilmesisağlanmalıdır .

Betonarmede monolitik çalışma olması için, betonve donatı arasındaki aderans tam olmalıdır. Kesitlerinenerji absarbe edebilmesi kapasitesini, artırmak içinçekme donatısı miktarı sınırlanmalı, kopma uzamasıküçük yüksek mukavemetli çelik kullanılmamalıdır.Çift donatılı dikdörtgen kesitler teşkil edilmemelidir.Plastikleşmenin çekme donatısında başlamasına olanakverecek donatı yüzdeleri ve kesit boyutlan seçilmelidir.

Aderans zayıflamasını önlemek için donatı ekyerleri şaşırtmalı yapılmalı, kalın donatı kaynaklaeklenmeli, inşaat derzlerinin moment sıfır noktalanarasında yapılmasına dikkat ediImelidir.Bir yapıyıABYYHAY hükümlerine göre D",4 (düktilitesi) haizoIacak şekilde projelendirilınek gerekir. Şiddetli birdepremde yapının elastik bölgede kalmasını isterseksüneklilik parametresi D"'ıolmalıdır.

Kolonlarda süneklilik eksenelyüke bağlıdır. Yükartışı iIe süneklilik azalmaktadır. Kolon davranışınıdüktil yapabilmek için, kesit olabildiğince büyükseçilmeli, enine donatı ile boyuna donatı iyicesarılmalıdır.

Aderansta zayıflamayı önlemek için, kenetlerneboyunu sağlamak sık etriye bulundurmak, kesmekırılmasını önlemek için kritik bölgelerde sık ve yeterlietriye bulundurmak gereklidir. Özellikle çekmedonatısının akarak mafsallaşacağı bölgeler çok sıketriye ile donatılmalıdır. Kirişsiz döşemelerde, tekiltemellerde sünek olınayan güç tükenmesi, zımbalamaani oIuşur ve yıkıcıdır. Plaklarda ve tekil sömellerdezımbalama kapasitesi, komşu kesitlerin eğilmekapasitelerinden büyük olmalıdır.

Sünek yapı, kaliteli proje ,kaliteli imalat demektir.Kalıpların değişmeden kullanılmasına imkan verenstandart kiriş ve kolonlu, donatısı nispeten az ve rahatinşa edilen sistemler daha ekonomiktir [5].

s. Yeterli Rijitlik

Yapının yeterli rijitliğe sahip olmasındaki amaç,ikinci mertebe momentlerinin kabul edilir düzeydeolmasını sağIamaktır . Yapı deprem yükleri etkisindehareket ederek salınımlar yapmalıdır. Yapıdeplasmanları belli sınırları aşmamalıdır. Yatay yükleraltında yapı rijitliğinin en önemli ölçütü toplam yerdeğiştirme yerine bir katın alt kata göre yapmış olduğugöreli kat ötelernesidir. ABYYHY hükümlerinde yapırijitliği ile ilgili olarak iki farklı koşul getirilmektedir.Bu koşullar aşağıda sunulmuştur.

lMO lzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 34

I-Herhangi birkolon veya perde için, iki katarasındaki yer değiştirme farkım ifade eden göreli katötelernesi (~i) için getirilmektedir. fu (göreli katötelernesi) di, di-ı (binanın iinci ve (i-ı)'inci katlarındaherhangi bir kolon veya perdenin uçlarında hesaptanelde edilen yatay değiştirmeleri göstermektedir. Budurum aşağıdaki gibi gösterilebilir:

~i= di- di-ı

Her bir deprem doğrultusu için, binanın i'incikatındaki kolon veya perdelerde ~i= di- di-ı ilehesaplanan göreli kat ötelernelerinin kat içindeki enbüyük değeri (~i)max aşağıda verilen koşullarınelverişsiz olanım sağlayacaktır.

(fu)max/ hi ::::0.0035

(6.i)max/ hi < 0.02 IR

verilen koşulun binamn herhangi bir katındasağlanamaması durumunda taşıyıcı sistemin rijitliğiartırılarak deprem hesabı :tekrarlanacaktır. Ancakverilen koşul sağlansa bile, yapısal olmayan gevrekelemanların (cephe elemanları vb) elde edilen göreli katötelerneleri altında kullanahilirliği hesapladoğrulanmalıdır [5].

Yanal göreli kat yer değiştirmesi oram ile hasararasındaki bağıntı aşağıda sunulmuştur.

-.,.k, oi=O,OOl taşıyıcı olmayan elemanlarda muhtemel

hasar

öi=0,002 taşıyıcı olmayan elemanlarda hasar çokmuhtemel

öi=0,007 taşıyıcı olmayan elemanlarda hasar hemenhemen kesin, taşıyıcı elemanlarda muhtemel

8i=O,015 taşıyıcı olmayan elemanlarda hasar kesin,taşıyıcı elemanlarda hasar çok muhtemel

İKİNcİ MERTEBE ETKİLERİ:

Taşıyıcı sistem elemanlarının doğrusal e1astikolmayan davranışım esas alan daha kesin bir hesapyapılmadıkça ikinci mertebe etkileri

N8i= (,1.i)ortai wj / Vihi----------------- < 0.12 göre

J=l

göz önüne alınabilir.

Yukarıdaki koşulu sağlaması halinde ikinci mertebeetkileri yürürlükteki çelik ve betonarme yapıyönetmenliklerine göre değerlendirilir. Sağlamamasıdurumunda taşıyıcı sistemin rijittiği yeterli ölçüdeartırılarak deprem hesabı tekrarlarur [5].

incelemeler

2-Komşu iki katın- ortalama göreli katötelernelerinin oranı ((M)ort / (~i+ l)ort) içingetirilmektedir. Bu koşul yumuşak kattamınlanmasında kullamlır.

Yatay yükler etkisinde yapının ötelenmesininyükseklik boyunca değişimi taşıyıcı sisteme bağlıolmaktadır. Çerçeveli sistem bir yapıda yüksekliklebirlikte göreli kat ötelenmesi azalmakta, betonarrneperdeli sistemde göreli kat ötelenmesi yükseklik artıkçaartmakta. Betonarme taşıyıcı sisteınin perde duvar veçerçeveden oluşması halinde alt katlarda perdeçerçevenin ötelenmesini kısıtlarken üst katlarda çerçeveperdenin ötelenmesini kısıtlar.

Yapının tasarımında zeınin hakim periyodunu .dadikkate alarak yapıyı rezonansa getirecek periyotoluşturacak rijitlik değerlerinden kaçınınak gerekir.Zeınin hakim periyodu yüksek olan zeıninler üzerinderijit yapıların, zemin hakim periyodu küçük olanzeıninler üzerinde ise esnek yapıların, yapılmasırezonans açısından u~n olmaktadır. [2]

KAYNAKLAR[L[Betonarme sistemlerin tasarımı (Cilt 1,2),Ergin Alım tay,

O:D:T:U Inş.Müh ..Bölümü, ,Bizim Büro Basımevi Ankara 2000

[2] Betonarme Yapıların Hesap ve Dayanıım, Doç. Dr .AdemDoğan gün,Birsen Yayınevi Ltd Şti.lstan bul, Ekim 2002

[3] Betonarme, Uğur Ersoy, Gün ay Özcebe O:D:T:Ü İnş.Müh. Bölümü Profesörleri, Bizim Büro Basım Evi Ankara Tenunıız2001

[4] I?epreme Dayanıkh Betonarrne Ve Yığına Yapı Nejat~ayülke Inş.YMülı.Tasarırrn, Minpa Matbaacılık Tic. Ltd. sti,ızmir 2001

[S] Deprem Mühendisliği Depreme Dayanıklı Yapı TasarımıProf. Yük.Müh, Aytaç Mert ol, Halit Genan Mert ol, Kozan OfsetAnkara zo OL

DUYURURusya'da iş yapan Türk Firmalarının

Şantiyelerinde çalışacak, "Rusça" bileninşaat mühendisleri için çeşitli talepler

Şubemize iletilmektedir.Üyelerimizden yeterli talep gelmesi halinde

Nisan ayında RusçaDil Kursu açılmasıdüşünülmektedir .

Ön müracaatlar için Şubemizle iletişimkurunuz.

Kayıt için: 023246256 55'tenÖzge KARAÇÖL ÖZGÜR

35

incelemeler

YÜKSEK YAPıLAR

ÖzdenÖKTEMİnşaat Mühendisi

Medeniyet beraberinde her zaman dahayükseğe çıkan yapılar getirmiştir ve bundan sonra dateknolojinin gelişimine paralelolarak insanoğlu dahayüksek binalar inşa edecektir. İlk başta kutsalyapıları olabildiğince yüksek inşa eden toplumlar,günümüzde şehirlerdeki yer darlığı, arsa değerlerininartması nedeniyle ofis ve konut amaçlı binaları çokkatlı olarak tasarlarnaktadır. İnşaatın vazgeçilmez5M (Money-finansman, Mashine-makine, Method-metod, Material-malzeme, Management-yönetim)şartının başdöndürücü bir hızla değişimi yapılarınyüksekliğini 1km.sınırına -Yaklaştırmıştır. Özelliklegelişen finansman olanakları ve ileri teknoloji herülkenin başkentinin siluetinirı yüksek yapılarlasüslenmesini sağlamıştır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Yüksek YapılarYönetmeliği'nin tanımma göre yüksek yapı, genelolarak yakın ve uzak çevresini, fıziksel çevre, kentdokusu -ve her türlü kentsel alt yapı yönündenetkileyen bir yapı türüdür. Gerçekten de yüksekyapıyı kat sayısı ve toplam yüksekliğe göredeğerlendirmek yanıltıcıdır. Genelolarak iki katlıbinalardan oluşan bir bölgede 7-8 katlı bir binayüksek yapı olarak tanımlanabilir, ama rakamsal birdeğer vermek gerekirse şehrimiz yönetmeliği son kattavan döşeme kotu 30.8 metreyi veya bodrum katdahil olmak üzere toplam kat adedi 13'ü aşanyapıları yüksek yapı olarak kabul etmektedir.

, Dünyanın çeşitli şehirlerinde en yüksek binasınırlamasını hızla d~iştiren birçok yeni bina inşaedilmektedir (Tablo 1). Ancak şehir siluetinideğiştiren yüksek yapılar, diğer binalardan çok dahafarklı problemleri de beraberinde getirmektedir:

1) Düşey yükteki artış

2) Deprem yükünde artış

3) Rüzgar yükünün de hesaba katılması

4) Yangına karşı daha fazIa önlem alınması

5) Daha gelişmiş bir -asansör ve havalandırmasistemi

Sıralama Yapı adı Şehir Yükseklik

1 Taipei 101 Taipei 509 ın.

2 Petronas Towers Kua!a 452 ın.Lumpur

3 Sears Tower Chicago 442 ın.

4 lin Mao Tower Shangai 421 ın.

5 Two Internatinal HongKong 415m.Finance -~

_._0.

6 CITlCPlaza Guangzhou 391 m.

7 Shun Ring Shenzen 384m.Square

8 Empire State NewYork 381 m.Building City

9 Central Plaza Hong Kong 374m.

LO Bank of China Hong Kong 367m.

Tablo 1. Dünyanın en yüksek on binası

Yapı ağırlığının artışı düşey yükün de artmasıanlamına gelmektedir. Büyükşehir BelediyesiYönetmeliği 75 metreyi geçen yapılarda dinamikhesap zorunluluğu getirmektedir. Yapılaryükseldikçe beraberinde rüzgara karşı dayanımproblemini ortaya çıkarmıştır. Binaların fazla rijitliğideprem açısından risk taşırken, esnekliği de depremesnasında ya da bir fırtınada oluşan rüzgarınsarsıntısında bina içindekilerin olumsuz etkilenmelerisonucunu doğurabilmektedir. Bu sebeplemühendisler, yüksek yapılarda bu ekstra yüklerisönümlemek için özel sistemler kullanmaktadırlar.Örnek olarak New York'taki Citicorp Center'dakullanılan kompleks sistemde hidrolik mekanizmaylakontrol edilen ve binanın üst katlarında bulunan 400tonluk beton ağırlık binaya etki eden rüzgônrıolumsuz etkisi sönüm1enebilmektedir. Birinci derece.deprem böIgesi olan şehrimiz için yapılacak oIan

İMa İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 36._.- -=.""-.':' ._='-"c"'.'~".::-~-<..~.'. _,·~,-~,~","-=c;=-c;-:~ı';-"-':'-·:_-:-:,c'.::·''Ce:-,,"c"C',:,:-;,,;;;;:~ ı

binanın yapım aşaması kadar projesi de çok detaylıbir şekilde denetlenmelidir.

Diğer binalardan farklı olarak, yüksek yapılardaelektrik tesisatına, yangından korunma tedbirlerineve hatta asansör sistemine daha fazla özen göstermekgerekmektedir. Nasıl ki şehir büyüdükçe ulaşımzorlaşıyorsa, trafık baş edilmez bir sorun oluyorsa,iyi bir asansör sistemi de bir yüksek yapı içinsorunsuz bir trafik anlamına gelmektedir.Unutulmamalıdır ki, yüksek yapının başarısı sadeceyapısal stabilitesi, dış ve iç mimari özellikleri iledeğil, binayı kullananların memnuniyetiyle deölçülmektedir.

Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıdansonra yüksek yapıların yangına karşı dayanıklılığıdaha fazla tartışılmaya başlaridı. İ.B.B.Y.Y.Yönetmeliği madde 4.03'göre:

-Yüksek yapılarda.bütün taşıyıcı yapı elemanları,merdivenler, merdiven kovalarının duvarları,döşemeler, kaçış yolları -v.b, yangına dayanıklılıksınıfı en az F90 olan yangına dayanıklı malzeme iletasarlanacak ve yapılacaktır. Zemin altındaki duvarve döşemeler ile yangın dirençli bölüm kapıları içindayanıklılık sınıfı F120 olacaktır. Yeterli direncesahip olmayan elemanlar uygun kaplamalar ilekorunacaktır.

Bu maddede geçen yanmaya dayanıklılık sımfı,bir yapı elemanı ve malzemenin standardına uygunısıtma ve basınç koşullarında yapılan deney sonucubelirlenen yanmaya dayanıklılık süresine bağlı olarakayrıldiğı sınıftır ve TS.1263 ve TS.4065'e göre F90sınıfının dayanıklılık süresi 90 dakikadır.

Dünya Ticaret Merkezi'nin iki kulesinden biriolan güney kule çarpmadan yaklaşık 1 saat sorıraçökerken, kuzey kule 1 saat 40 dakika kadardayanmıştır._ŞI!--inkler sistemi ile yangın söndürmetedbiri alınan Dünya Ticaret Merkezi'nde, suylasöndürme jet yakıtı için etkisiz kalmış, çelik iskeletesahip olan binanın ısıya daha fazla dayanamamasınedeniyle çökmüştür. Çarprnaya karşı ayakta kalanbina, yüksek ısıya dayanamayarak çökmüştür.Betonanne yapıların çelik yapılara oranla yangınakarşı daha dayanıklı oldukları doğrudur, ancakuzmanlar hiçbir gökdelenin yakıt yüklü bir yolcuuçağının çarpınasına dayanıklı olacak şekildetasarlanamayacağı konusunda birleşmektedirler.

Türkiye' de inşa edilen yüksek yapıların genelolarak betonarrne olmasının sebebi daha ekonomikolmasıdır. Ancak buna rağmen yönetmeliklerde

incelemeler! i

yüksek yapılar için minimum beton sınıfının C25 i iolarak gösterilmesi, tüm yapılarda minimum betonsınıfının C30 olması gerektiğinin tartışıldığı sıradaanlamsızdır .

Deprem Yönetmeliğimizde verilen en düşükbeton sınıfı C16-C20 TS-EN 206-1 standardındazararlı yıpratıcı hiçbir etkiye maruz kalmayacak vedonatı korozyon riskinin hiç bulunmadığı yapılardakullanılmasına izin verilen beton sınıfıdır. Birçokdurumda, yıpranma koşulları dikkate alınarakbetonıın su/çimento oranına ve çimento dozajınasınırlama getirilmesi beton sınıfını kendiliğindenC30 düzeyine çekmektedir.l l]

Yapılarda dayanını kadar dayanıklılığın da önemitartışılmazdır. Özellikle önemli miktarda paraharcanarak yapılan yapılar diğer yapılara oranla dahauzun bir süre işlevselliğini korumak mecburiyetindeolduklarından durabilite kavramı yüksek yapılar içindaha önem kazanmaktadır. Bu açıdanyönetmeliklerde betonanne yüksek yapılardaminimum C30 beton sınıfı zorunluluğu getirilmelidir.

Sonuç olarak, yakın zamanda özellikle AlsancakLimanı çevresinda planlanan birçok yüksek yapınınhayata geçirilecek· olması, hem İzmir inşaatpiyasasına hareket kazandıracak, hem de yüksek yapıkonusunda çok az örneğin bulunduğu İzmir içinyüksek katlı binaların oluşturduğu şehirgörüntüsünün başlangıç dönemini oluşturacaktır.Dünya şehirlerinin ve İstanbul'un yüksek yapılardolayısıyla karşılaştığı çevresel sorunlar göz önündebulundurularak bu yapılara izin verilmeli, yüksekyapılar yönetmeliği tekrar gözden geçirilmeli ve buyapıların denetimi bu konuda deneyim sahibifırmalara yaptırılmalıdır.

KAYNAKLARl.Baradan, B.(2003) "Betonarme projelerinrizde en

düşük beton sınıfı neden C30 seçilmeli?" İ.M.O. İzmirŞubesi Bülten S.114

2.İzmir Büyükşehir Belediyesi Yüksek YapılarYönetmeliği

3.Emporis Building Database (2004)

DUYURUEtkinliklerimizin CD kayıtlarınıŞubemizden temin edebilirsiniz.

Müracaat: İMü İzmir Şubesi - 462 5655'tenÖzge KARAÇÖL ÖZGÜR

37

,- i

incelemeler , ii

ESNEK ÜST YAPıLAR ve ASFALT 2004SEMPOZYUMU ÜZERİNE

A. Fuat GÜNAKİnşaat Mühendisi

İnşaat mühendisliği mesleğinin, önemi tamkavranamamış fakat en önemli konulanndan birinioluşturan ulaştırma ana bilim dahmn, ülkemizde veDünyadaki ulaşım sorunları ve bunun yarattığı çevresorunları arttıkça, önemi daha iyi anlaşıhnakta ve kendinidaha çok hissettirrnektedir. Bu kapsamdaki işlerin altyapıyatırım maliyetlerinin yüksek olması ve geri dönüşününolmaması, ihtiyaçların iyi belirlenmesini verilerin dahaiyi değerlendirilmesini, ve bu konuda yapılacakçalışmaların daha titiz yapılmasım gerektiriyor. Konu,özellikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ve ekonomikolanaklan sınırlı ülkeler oluıiöa, "konu daha da bir anlamkazamyor. Bilindiği üzere, ulaştırma biliminin temelini de·Yololuşturmaktadır. 19S0'li yıllarda sonra ülkemizdeizlenen yanlış politikalar sonucu karayolunun öneminiarttığı ve toplam taşımacılığın % 95'inin karayolu ileyapıldığı daha önce defalarca işlendi. Bu konudasöylenecek çok fazla bir şey yok. Bu nedenle,projelendirilmesi, alt yapısı, üst yapısı, yapım teknikleri,gelişme~eri .ve diğer detayları ile karayolu, diğer ulaşımalternatiflenne göre daima ileride oldu. Karayolu deyincede a~a tabi ki yol esnek üst yapısı yani asfalt geliyor.Transıt taşımacılığın en önemli tarafı, zaman, konfor veekonomi sağlamak bakımından sürüş kalitesininsağlanınasım, SÜTÜŞ kalitesinin sağlanması da yol üstyapısımn tekniğine ve ihtiyaca uygun olarak yapılmasınıgerektiriyor.

MÖ 6000 yıllarında asfaltın Sümerler tarafındankullamldığı bilinmektedir. Ancak 1900'lü yılların başındaham petrolün rafine edilerek asfalt elde edilmesikeşfedilmiş ve otomobil üretiminin artması ile yolyapımında asfalta()~ talep giderek artmıştır. Asfalt,karayolu yapımında esnek üstyapı kaplama malzemesiolarak kullanılan ucuz ve tükenmeyen bir malzemedir.Bilindiği gibi bu konuda uygulama ve gelişmeler olaraktek yetkili kuruluş II Şubat 1950 tarihinde kurulanBayındırlık Bakanlığı'na bağlı TC Karayolları GenelMüdürlüğü'dür. Otomotivendüstrisinin düşünüldüğündendaha hızh gelişimi, taşıt trafik yoğunluğunu daha daartırımş ve bu artış yol üst yapısının dizayn edilmesindeyanlışlıklara ve eksik tasarımlara, ayrıca dingil yükIerininhesaplanan yüklerden fazla olması da yol üst yapısındabozulmalara, dağılmalara ve en çok da kalıcıdeformasyonlara, yani hemen hemen tüm yollanmızdagörülen lastik izlerine yani boyuna ondülasyonlara(oluklanma) neden olmaktadır. Bu da sürüş kalitesiniazaltmakta, hatta direksiyon hakimiyetinin kaybolmasına,mal ve can kayıph kazalara neden olmaktadır. Bu şartlar

İMo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 38

karşısında kullanılan klasik yol malzemeleri, yapım vebakım yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Ancak asfaltkonusundaki gelişmeler de ihtiyaç oranında hızla artmaktave bu gelişmeler çok kısa zaınanda laboratuar çalışmalarıyapılarak uygulamaya konulmaktadır.

Bu konuda devamlı araştırma ve gelişim içinde olanKarayollan Genel Müdürlüğü dışında da iki kuruluşumuzdaha mevcut. Birincisi Karayollan Genel Müdürlüğübünyesinde faaliyetini sürdüren ve başkanlığınıKarayolları Genel Müdürünün üstlendiği "Yollar TürkMilli Komitesi" , ikincisi ise yurtiçinde ve yurtdışında Yolve Asfalt yapım şirketlerimizin oluşturduğu AsfaltMüteahhitleri Derneği (ASMÜD:)'dir. Geçmiş yıllardab~cisi, önemli ölçüde yapım kapasitesi ve araştırmaya~ahip Istanbul Büyükşehir Belediyesi Asfalt kuruluşuISFALT A.Ş tarafından düzenlenmiş, daha sonra yapılan2, 3 ve şimdi yapılan 4. sempozyum bu üç kuruluştarafından düzenlenmiştir. Üniversiteler, ilgili kuruluşlar,yerli ve yabancı katılımcıların bildirileri ile konu ile ilgiliyenilikler sektöre iletilmiş ve tartışılımştır. 25 26 Kasım2004 günleri düzenlenen 4. sempozyum da oldukçaverimli geçmiştir. Bu seferki sempozyum diğerlerindenoldukça farklı bir yönünü. belirtıneden geçmemekgerekiyor. Hepimizin boynunu büken ve bizi derindenyaralayan, bu sempozyumlann düzenlenmesinde enöneınli yapıtaşı olan, asfalt ve yol yapım tekniklerikonusunda katkısı çok büyük olan, ülkemiz dışında dadünyamn ~irçok ülkes~.nde kendini kamtlamış yüce insan,Odaımz ızmir Şb. Uyesi, DEÜ İnşaat Mühendisliğiöğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet ULUÇAYLI hocamızınvefatı olmuştur. Sempozyum düzenleme kurulu üyesiolmasına karşın sempozyuma katılmak kısrnet olmamıştır.Saygı ve rahmeti e amyorum.

Daha önceleri sadece sathi kaplama olarak uygulananasfalt kaplamalara, ekspres yollar ve daha sonra daotoyollarla birlikte bitümlü sıcak kanşim kullammıoldukça artımştır. Sathi kaplama, düşük maliyetli veyapıım kolay fakat daha kısa ömürlü olmasına karşın,bitümlü sıcak karışım (beton asfalt); daha pahalı, daha çokmakine ve ekipman gerektiren, yapımı daha çok zamanalan ancak uzun ömürlü kaplamadır. Ancak baştabelirttiğimiz etkenlerden dolayı yoğrularak ötelenmekte,deformasyona uğramakta, uzun olması gereken kaplamaömrü azalmaktadır. Bilindiği gibi asfalt; kalker, bazalt,dolomit, andezit gibi kırılarak elekten geçirilmiş ve bellibir gradasyona sahip AGREGA ve bağlayıcı olarak daASFALT ÇİMENTOSU dediğimiz petrol alt türevi olan

BİTÜM den meydana gelmektedir. Agrega, asfaltplentinde uygun dizayn şartlarında kanştrılarak 165dereceye kadar ısıtılmaktadır. Isıtılan agregaya aynısıcaklıkta bitüm püskürtülerek tam karışım sağlanmaktave imalat yerine nakledilerek asfalt serim makineleri(finişer) ile serilmekte ve silindiraj yapılaraksıkıştırılmakta ve ortam sıcaklığına kadar beklenerekkullanıma açılmaktadır. Asfalt, yol karakterine göreprojelendirilmekte üst yapı kalınlığı buna görebelirlenmektedir. Üst yapı, alt temel, mekanik temel,otoyollarda uygulanan çimento stabilizasyonu, (iki esnektabaka arasına rijit bir tabakanın sıkıştırılması gibi hiçbirteknik açıklaması olmayan tabaka) bitünılü temeltabakası, binder ve aşınma tabakasından meydanagelmektedir. Kısaca ve yüzeyselolarak asfalt imali ve

. yapımından sözettikten sonra, geçmişte yapılansempozyunılarda işlenen konuların büyük kısmınıasfalttaki performans kaybı ve bunun engellenmesi içinyapılan modifikasyonlar ve karışımlarda yapılacakdeğişiklikler oluşturmuştur.

Asfalt tekniği konusunda ülkemizde uygulananşartname, Karayolları Yollar_ Fenni Şartnamesi olup,Amerikan standardı esas alınmıştır. .Birçok şeydeğişmesine karşın pek fazla güncelleme yapılmaksızınkullamlmaktadır. 70'li yılların sonlarına kadar BSK(Bitümlü sıcak karışım) da en yüksek ve en iyi stabiliteyiveren gradasyonun sürekli ve yoğun gradasyon olduğudüşünülmüştür. Amerikan Marshall kriterleri ve Fransa'dakullanılan Duriez karışım dizaynı metotları ile aksinikamtlamak mümkün olmamıştır. Yoğrulmanın en çokgörüldüğü aşınma tabakalarında genellikle min. ve max.dane boyutu 0-20 olarak kullanılmıştır. Daha sonra ABDde (superpave) ve Fransa'da yoğurmalı presle (Gratoryshear pres) dizayn yönteminin (rutting test) geliştirilmesiüzerine yapılan araştırmalar yoğun gradasyonun tekerlekizi oluşumunu (oluklanma) ve kayma ile ilgilideformasyonlar açısından uygun olmadığım ortayakoymuştur. Aynı araştırmalar ayın zamanda agreganınköşeliliğinin önemini göstermiş ve köşelilik (angularity)deneyleri şartnamelere girmiştir. Marshall veya Duriezmetotları ile yapılan kanşım dizaynlarının yeterli olmadığıeskiden beri-öıIfiıınektedir. Marshall'da kullanılantokıııak1amamn Duriez'de kullanılan statiksıkıştırmanın,şantiyede ve yol koşullarında silindirlesıkıştırmayı yansıtmadığı bilinen bir gerçektir. AyrıcaMarshall biriketlerinin sıkıştırma yönüne dik bir düzlemdekırılmasının, gerçeği yansıtmadığı eleştirisi de uzunyıllardır yapılmaktadır.

Kısaca araştırmalar uygun gradasyon seçmek ,mümkün olduğu oranda sert bitüm seçerek, karışımdizaymm yoğurmalı presle yapmak suretiyle klasik asfaltbetonuna kıyasla oluklanmaya daha çok mukavimkarışımlar yapmanın mümkün olduğunu göstermiştir.ABD ve Avrupa'da ki 10-20 yıllık uygulama, araştırmasonuçlarını doğrularmştır.

"- '

lMo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121 39

incelemeler

Asfalt çimentosu dediğimiz bitümle ilgili olarak dayapılan çalışmalar çok daha ileridedir. Şu anda tüm BSKda ku1lamlan AC 60-70 penetrasyon bitüm ve Satlıikaplanıada kullanılan AC 120-150 veya AC 150-200penetrasyon bitüm, sadece Tüpraş tarafından üretilmekteve bu konuda tekelolma özelliğini korumaktadır.Rakipsiz ve denetimden yoksun olmanın etkilerinin yolayansıdığı da sanırım yadsınamaz. AC 60-70 bitümün 55-65 olan yumuşama sıcaklığı ve buna bağlı yoğrulmalarakarşı yapılan bitüm modifikasyonları olunılu sonuçlarvermektedir. Çeşitli kimyasal katkılarla elde edilenmodifiye bitünıle yapılan BSK, karışıma katılan düşükyoğunluklu polletilen katkılarla yapılan BSK'nınperformanları ve durunıları geçtiğimiz sempozyumlardadeğerlendirildi ve anlatıldı. Beni asıl düşündüren buuygulamaların tam olarak uygulanabilmesi vedenetlenebilmesi. Bitüm modifikasyonunda bizde en çokKraton ~ D isimli SBS katkı ve karışım katkısı olarak daPR Plast polietilen katkı kullanılmaktadır. Hazırlık vedepolama koşullarının tam oluşmaması, uygun hava veyol koşulları dışında imalat yapılması da sonucu olumsuzetkilemektedir. ~

Bitimün modifiye edilmesindeki amaç:

• Çalışma sıcaklık aralığı genişlemekte, yumuşama noktasıyükselmekte, fraass kırılganlık noktası düşmektedir.

• Bitümün sıcaklık değişmelerine karşı hassasiyetiazalmakta, yani penetrasyon indeksi yükselmektedir.

• Mütemadi çizgisel yük altında dayanımı artmaktadır

• Asfalt çimentosunun mekanik ve reolojik özelliklerideğişmektedir. Geniş sıcaklık ve yükleme hızıaralıklarında kalıcı deforrnasyona ve kırılmaya karşımııkavemeti artmaktadır.

• Yaşlanma oldukça yavaşlamaktadır. (Oksidasyon vediğer sebeplerden dolayı zaman içinde bitümünözelliğini kaybetmesi) Çünkü modifiye edilmişbitümün yüksek viskositesi, agrega etrafındaki bitümfilminin kalınlaşmasını sağlamaktadır.

Modifiye bitüm kullanımının veya karışımmodifikasyonunun uygun yol ve hava şartlarındauygulandığı taktirde gerek laboratuvar, gerekse yapı mkoşullarında yukarıdaki şartları sağladığı kesindir. Ancakuygun yol, hava şartları mutlak oluşmalıdır. Modifiyebitüm Ülkemizde uzun zamandan beri kullanılmakta veAşınma tabakaları modifiye bitünıle yapılmakta, yoğrulanAşınma tabakaları kazınarak, Modifiye Aşınma tabakaları

. ile değiştirilmektedir. 2003-2004 yıllarında ürettiğimizmodifiye bitüm miktarı 5.000 ton cıvarındadır. Bumiktardaki bitümle 100.000 ton asfalt üretilmesigerekirken, aynı süre içinde yapılan ve değiştirilenAşınma tabakası imalatları bu miktarda çok daha fazladır.(8-10 katı) Değişen aşınma tabakalarımn tekraryoğrulması, veya yeni yapılan aşınma tabakalannınbeklenen modifiye bitümlü asfalt performansım

gösterememesinin nedeni galiba burada yatıyor. Bukonuda Gerekli laboratuvar ve yapım denetimleri daha iyive daha sıkı yapılmalıdır.

Önemli olduğunu düşündüğüm bir başka nokta damodifiye asfalt kullamnumn yeterince yaygın olmayışıdır.Tüpraş' ın yıllık ürettiği bitüm miktan yaklaşık olarak1.400.000 ton cıvarındadır. Bu miktarın yaklaşık olarak %90 oranındaki kısmı karayolu yapımında, kalan miktar daizolasyon ve diğer yan ürünler olarak tüketilmektedir.Özellikle büyük şehirlerde metropol dahilindeki ekspresyollar karayolları ağından çıkarılıp belediyeleredevredilmektedir. Bu yolların trafik yoğunluğu ve dingilyüklerinin durumu dikkate alındığında yoğrulma vedolayısıyla modifiye asfalt kullanımı zorunluluğu giderekartmaktadrr. Ne yazık ki İstanbul BB İsfalt A.Ş'nindışında diğer hiçbir belediyenin çabası yoktur. Yani seçimasfaltı anlayışımız hala devam etmekte ve büyük paralaryollara serilip kısa sürede sökülüp atılmaktadır.

Sempozyum konusu bildiriler çoğunlukla akademikaraştırina niteliğinde olduğu _ için üzerinde fazlacadurmamn doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü herbildiri ayrı bir araştırma ve tartışma konusu. Çoğunluğuda laboratuvar koşullarındadeneylere dayali. İlginçolduğunu düşündüğüm bir bildiriden söz etmek istiyorum.Kazakistan'da modifiye bitüm SBS uygulaması - 40derecede uygulanan SBS nin yararlı olacağını kanaatindedeğilim. Olabilecek max. oranda kullanılacak SBS ilebitüm modifikasyonu ile yapılacak asfaltın, bu iklim vedoğal koşullarında fraass kırılma noktasım yeterinceaşağıya çekeceğini düşünmek oldukça zor. Kısacasıkonunum ticari boyutunu da samrım gözardı etmemekgerekiyor.

Her konuda olduğu gibi asfalt ve uygulamalarıkonusunda da AB kriterleri konusu gündeme geliyor. ABile Türkiye arasında imzalanan 6 Mart 1995 tarihli ve1195 sayılı, AB-Türkiye Ortaklık Kararının kabulü ile ABile ilişkilerimizde yeni bir döneme girilmiştir. 1996 yılıitibariyle Gümrük Birliği anlaşması oluşurken, TürkiyeAB'ye katılım süreci yolunda AB tekııik mevzuatınıntümünü kendi hukukuna aktaracağım taahhüt etmiş ve bukapsamda AB standartlarına uyum yükümlülüğünü deüstlenmiştir. Uyumlaştırılacak olan Tekııik Mevzuatıntemelini oluşturan ve Çerçeve Kanun olarak bilinen 4703sayılı "Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasıve Uygulanmasına Dair Kanun" adı altında 11 Temmuz2001 tarihinde resmi gazetede yayınlanmıştır. 11 Ocak2002'de yürürlüğe giren sözkonusu kanunla birlikte CEişaretinin ülkemizde uygulamaya konması konusu önemkazanmış olup, bu kanun CE işareti ile uygunlukdeğerlendirmesi yapacak kuruluşlar belirlenmiştir. Bukapsamda yapılan çalışmalarla ilgili olarak gereklideğişikli ve düzenlemeler Bayındırlık ve İskan Bakanlığıtarafından yürütülmekte olup, bu konularda Yapı ÜrünleriDaire Başkanlığı ve TSE tarafından yoğun bir şekildesürdürülmektedir. Bu standartların belirlenmesindegörevli kuruluş Avrupa Standardizasyon Kuruluşu CEN'

incelemeler

dir. Hedeflenen süre sonunda Ulusal standartlar ortadankalkacak CEN' in hazırladığı standartlar yürürlüğegirecektir.

Avrupa Standardizasyon Kuruluşu CEN'inhazırladığı, Yol yapımında kullamlan Kaplama sınıfıbitümler ve asfalt standartları çalışmaları.

• 1996 yılımn başında "Kaplama Sımfı Bitümler"(AsfaltÇimentoları) için EN 12591 'i oluşturulmuş ve 1999 dayayınlanmıştır ve yeni standart hazırlık çalışmalansürmektedir.

• Bitümlü karışımların CPD (Yapı MalzemeleriYönetmeliği) kapsamında olması ve bu kapsamda yeralan ve ANA gereklere göre değerlendirilmesi amacıylaaşağıdaki Bitümlü Karışımlar standartlan hazırlanmıştır;

prEN 13 108 - 01 Asfalt Betonu

prEN 13 108 - 02 Çok İnce Tabakalar İçin AsfaltÇimentoları

prEN 13 108 - 03 Yumuşak Asfalt

prEN 13 108 - 04 Sıcak Silin<!!rl~nmiş Asfalt

prEN 13 108 - 05 Stone Mastik Asfalt

prEN 13 108 - 06 Mastik Asfalt

prEN 13 108 - 07 Poroz Asfalt

prEN 13 108 - 08 İşlenmiş Asfalt

prEN 13 108 - 20 Tip Testler

prEN 13 108 - 21 Fabrika Üretim Kontrolu

olmak üzere, 8 farklı Ürün Standardı ile 2 KaliteStandardına ait toplam 10 adet standart hazırlanmış veçalışmalar devam etmektedir.

Görüldüğü gibi asfalt ve bitümlü kaplamalar ile ilgili,şu anda en önemli konu AB uyum çalışmaları ve CEstandartlanrnn yerleştirilmesi. Gelenekçi bir toplumolarak, her konuda olduğu gibi bu konuda da uyum ve CEişareti uygunluğunu yakalamanuz pek kolayolmayacak.İnamyorum ki sözkonusu yenilik ve değişiklikleri içimizesindirirken öncelikle gelenekçi yapımızı kırma konusundakendimizle mücadelemiz, galiba daha ön plana çıkmasıgerekecek.

DUYURUUsta ve Kalfaların

Meslek İçi Kursları devam etmektedir.Her 20 kişilik gruplar için

Ustalık ve Kalfahk Kursuaçılmaktadır .

Müracaat İMü İzmir Şubesi0232462 5655'ten

Vedat YORULMAZEL

tMO İzmir Şubesi Şubat-100S Yıl: lO Sayı: 121 40

incelemeler

COGRAFİ BİLGİ SİSTKMLERİ

Prof. Dr. YaLçınARISOYDokuz Eylül Üniversitesi

Mühendislik Fakültesiİnşaat Mühendisliği Bölümü

ÖZET

Coğrafi Bilgi Sistemleri son yirmi yıl içinde bilgisayarteknolojindeki gelişmelerin bir ürünü olarak: ortayaçıkmış; veri, bilgisayar donanım ve yazılımları ileuzmanlaşmış insan gücünün oluşturduğu sistemlerdir.Veri toplama, derleme ve sunum yöntemlerinde yaşanangelişmeler sonucunda planlama, projelendirme ve işletmealanlarında mühendislere çalışmalarını dahadaetkinleştirecek yeni olanaklar doğmuştur. Bugelişmelerden biri olan .Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS),mekana bağlı tüm bilgilerin haritalarla ilişkilendirilmesinive bu verilerin bilgi sistemi içerisinde. sorgularnalarım veanalizini sağlayan bütünleşik sistemlerdir. CBSulaşımdan, akarsu havzalarının yönetimine kadar hemenhemen her konuda uygulama alanı bulmuştur. CBS'ninözel bir uygulama alanı olan Kent Bilgi Sistemlerigünümüzde kent planlanıası ve yönetiminin vazgeçilmezunsurlarından biri konumuna gelmiştir.

1. Coğrafi Bilgi Sistemi Nedir?

CBS ise grafik ve grafik olmayan bilgilerintoplanması, çeşitli biçimlerde saklanması, işlenmesi vekullamcıya sunulmasım sağlayan donamm, yazılım,veriler ve çeşitli düzeylerdeki kullanıcılardan oluşmuşbilgisayar destekli sistemlerdir.

CBS yada uluslararası kısaltması ile aıs teknolojisi,coğrafi verilerin daha kolay saklanmasım ve coğrafideğişkenler arasında ilgi kurma yeteneği sayesinde bubilgilerin birbiri ile ilişkilendirilmesini temin eder.Uzaysal bilgi niteliğindeki her türlü bilgi (örneğinakarsular, -ormanler; şehirler, yollar vs) farklı katmanlarhalinde tasarlamp ayrı ayn görüntüIenebildiği gibisistemdeki katmanlardan seçilenler birliktegörüntülenebilir veya konumsal bir analize tabi tutulabilir(Şekilı).

CBS konumsal verilerin analiz edilmesini sağlamasınedeniyle ulaşımdan su kayna:klarımn planlamasına kadarinşaat mühendisliğinin tüm dallarında uygulama alanıbulmuştur. Doğalolarak yerleşim yerlerinin planlaması vebelediye hizmetlerinin yürütülmesinde bu sisteme ihtiyaçkaçınılmazdır. Nitekim günümüzde hemen hemen herbüyük kent (gelişmiş ülkelerde küçük kasabalarda bile)CBS teşkiline başlamlmış olması bu durumu teyitetmektedir .

tuo ızmir Şubesi Şubat-200S Yıl: 20 Sayı: 121

Şekil 1. CBS farklı katmanların ayn ayrı veya birliktegörüntülenebilmesi olanağım sağladığı gibi kullanıcıya bu

katmanlar iırasında uzaysal-sorgulama (spatial query) olanağımdasunar.

CBS'nin bu derece yaygınlaşmasında bu sisteminyararlı olacağına olan inancın yanında bu konuda çalışanşirketlerin reklam ve proje önerilerinin de kuşkusuzkatkısı vardır. CBS temelde sayısal haritalar ile buharitalardaki unsurlara ait grafik olmayan bilgiler arasında"Iink" yaratmak gibi basit bir tekniğe dayanmakla birlikte,uygulamadaki detaylar nedeniyle karınaşık ve verimsizhale dönüşebilmekte veya birbirinden bağımsız hazırlanansistemlerin birbiriyle iletişiminde güçlükleryaşanabilmektedir. Nitekim bugün hemen hemen herülkede başarısız olmuş; ya da istenilen verimi sağlamayanCBS girişimleri mevcuttur.

Küçük bütçeli akademik bir araştırma projesınınbaşarısız olması birkaç kişiyi etkilemektedir. Ancakbirkaç milyon dolarlık bir CBS'nin başarısız olması yanlışplanlama veya yönetimin ötesinde topluma aitkaynakların ziyan edilmesi açısından da kritiktir. CBS'ninbaşarısız olnıası, ancak: .proje karakteristiklerininolabildiğince doğru olarak: önceden belirlenmesiyleönlenebilir.

2. Coğrafi Bilgi Sisteminin Oluşturulması

CBS oluşturulmasında bir çok aşama bulunmaktadır.UygUıanıa alanından projenin büyüklüğüne kadar birçokdeğişkene bağlı olarak: değişmekle birlikte bir CBS

. Projesinde bazı ortak aşamalar bulunmaktadır. Buaşamalar, proje amaç ve kapsamımn, proje standartlanınn,proje kapsamına uygun veri ihtiyaçlannın belirlenmesi,verilerin toplanması, mevcut verilerin organizasyonu,kullanılacak: sayısal haritanın elde edilmesi veyaoluşturulması, veri ve sayısal haritaların entegrasyonu,sistemin test edilmesi, geliştirilen sistemin kullamçılaratamtılması, kullanıcılar için destek programlarının

41

.rl;0.

geliştirilmesi ve sistemin güncelleştirme planınınhazırlanmasıdır .

Yukarıda verilen proje aşamaları doğalolarakprojeden projeye değişecektir. Örneğin, oluşturulacakprojenin projeyi gerçekleştirecek kurum içi~~eyürütülmesi durumunda "Projeyi yürütecek ekibınbelirlenmesi" ve dolayısıyla "Proje ekibinin eğitimi" debirer proje aşamasına dönüşecektir. Projenin kurumdışında bir ekibe verilmesi durumunda ise bu ekibin veyaşirketin seçilmesi başlı başına bir proje aşaması olacaktır.Aynca yukarıda tanımlanan proje adımları birbirleriylesıkı sıkıya ilişkilidir. Özellikle proje a~!1cı ve kapsamıdiğer bütün aşamaları etkilemektedir. Orneğin, sadeceplanlama ve analiz amaçlı bir CBS'nde haritalara ait yataykonum duyarlılığı çok önemli olmaz iken (yani metremertebesinde doğruluk yeterli olabilir iken) altyapısistemlerini de içerecek bir CBS'nde tath -su borusu ilekanalizasyon hattı arasındaki mesafe "cm" mertebesindedoğru olarak bilinmelidir.

Küçük bir yerleşim blfimi için geliştirilecek birCBS'nde kentin tamamını kapsayacak şekilde projeyebaşlanabilir. Büyük bir kette isebir "pilot" bölge seçilipprojenin önce bu bölge için tamamlanmasında yararvardır. Burada "pilot" bölge için seçilecek alanınbüyüklüğü ve zorluk derecesi çok önemli olmak~a~.Küçük ve kolay bir alan seçmek projenınbaşarılabileceğini karar verici üst makamlara gösterr~ek,dolayısıyla projenin tüm kenti kapsayacak şekildegenişletilmesi için gerekli izni alabilmek ve cesaretkazanmak açısından uygun olmakla birlikte. projenindevamında "pilot" çalışmada görülemeyen bir aksaklık veproblemin ortaya çıkması açısından uygun olmamaktadır.Örneğin. yazarın yönetiminde bulunduğu Detroit CBSprojesinde "pilot" alan olarak kentin en zor 1/3'lük birkesimi seçilmiş, bunun sonucunda bir çok problem veaksakhklar görüldüğü için "pilot" proje aşamasında bazıyöntem değişikliklerine gidilmiştir. Bir çok probleminpilot projede ortaya çıkması projenin devamının daharahat tamamlanmasım sağlamıştır (Arısoy, 200Ia).

3. Coğrafi BiI~ Si~teminin Bileşenleri

3.1 Veri Tabam

Coğrafi Bilgi Sistemlerini oluşturan unsurlarınbaşında veritabanı gelmektedir. Veritabanı doğalolarakbilgi sisteminin amacına bağlı olarak çok farklı yapıyasahip olacaktır. Kent planlamasından bele~yecilikuygulamalarına kadar geniş bir alanı kapsayan bır KentBilgi Sisteminde parsel ve bina bilgilerinden (sokaknumaraları ve isimleri, adresleri, sahipleri, binalar içinbina tipleri, kat sayıları, imar izni vs bilgilerden) su,elektrik, çöp vs alt yapı hizmetleri için kullanılan abonenumaralarına kadar yüzlerce farklı türde bilgi yeralacaktır.Bu verilerin organizasyonu hem geliştirilecek sisteminetkinliği hemde verilerin depolanmasında harcanaca~bellek miktarının en aza indirilmesi açısından çok önemlıolmaktadır.

lMO İzmir Şubesi Şu&at-2005 Yıl: 20 Sayı: 121

incelemeler

Geniş kapsamlı verilerin "ilişkisel veritabanı(relational database)" sistemine göre tasarlanması doğalolarak daha uygun olacaktır. Bu yolla hem veriler içindaha az bellek harcanmış olacak, hemde verilerinhazırlanmasından güncelleştirilmesine kadar ol~ tümişlemler sistematik bir biçime dönüşecektir. I.lişkise!veritabanlarında temel prensip, büyük bir tablo yerıne çoksayıda daha küçük tablolar kullanarak veritabanınıoluşturmaktır; böylece büyük bir tabloda oluşmasımuhtemel bilgi tekrarından ve muhtemel boş alanlardan(null) kaçınılmış olunmaktadır.

3.2 Sayısal Haritalar ve Koordinat Sistemi

CBS tasarımında ikinci önemli adım sayısalharitaların temini veya geliştirilmesidir. Sayısal haritalardoğrudan satınalma yoluna gidilmediği takdirde çeşitlikaynaklar kullanılarak mevcut kağıt haritalar üzerindengeliştirilebilir. CBS haritalarımn diğer sıradan sayısalharitalardan farkı bu haritaların bir harita projeksiyonsistemine bağlı olmalarıdır. Bu nedenle Coğrafi BilgiSistemlerinin oluşturulmasında diğer önemli bir hususcoğrafık elemanların bul~cağı haritalarda kuIlamlacakprojeksiyon sisteminin seçimi ve~"koordirıat sistemininoluşturulmasıdır. Haritalardaki coğrafik elemanlararasındaki mesafelerin yada alanların miktarı kuIlamlanprojeksiyon sistemine bağlı olarak değişebilmektedir.

Haritalar yeryüzeyinin düzlemsel bir ortamdagösteri m biçimidir; çift eğrilikli bir yüzeyin kesilerekdüzgün bir yüzeye dönüştürülmesi teorik olarak mü~~olmadığından bu işlem harita projeksiyonlannın temehnıoluşturan bazı kabuller çerçevesinde yapılmaktadır. Enbasit yaklaşım x-y gibi iki boyutlu bir koordinat siste~nebaz olacak.· kullamlacak bölge merkezinde yeryüzeyıneteğet olan bir düzlemsel yüzey kabulüdür. Yeryüzeyi~dekigerçek noktaların bu yüzey üzerindeki izdüşüml~~n~enoluşan, genellikle "standart olmayan (non-earth) diyebilinen bu sistem ancak 50 km' den daha küçük çaplıyöreseİ (local) alanlar içinde kabul edilebi~ir hat~ pa~y~akullanılabilir. Küçük bir yerleşim merkezı ve cıvarı ıçınharitaların kolayca oluşturulması açısından standartolmayan böyle bir koordinat sistemi tercih edilebilir.Ancak standart olmayan bir sistemin kullanılmasısistemler arasındaki iletişim (bir sistemden diğer sistemebilgi transferi) açısından önem taşımaktadır. Bu. tür birkoordinat sisteminin kullanılması durumunda bu sıstemdehazırlanmış haritaların başka bir sisteme transferindegüçlükler yaşanmaktadır.

Günümüzde standart olmayan sistemler ile diğersistemler arasında koordinat dönüşümü için çeşitliteknikler geliştirilmiş (Arısoy, 200Ib); bazı CBSprogramlarına bu güçlüğü aşmak üzere araçlar (tools)ilave edilmiştir. Bütün bu kolaylıklara rağmen daha çokküçük alanlar için kullamlan yöresel koordin~t .sistemler~yerine; ülke, kıta gibi daha büyük alanlar ıçın geçerliherhangi bir harita projeksiyonuna göre oluşturulmuşstandart sistemler tercih edilmelidir.

42

Tarihçeleri yaklaşık iki bin yıl öneeye kadar gidenharita projeksiyonları bazı kabullerden yola çıkarakgeliştirilmiştir; her açıdan mükemmel bir sistem mevcutdeğildir ve yapılan varsayımlara göre her sistem bir hataiçerir. Hangi projeksiyonun daha uygun olduğu bulunulanyere, kullanılacak bölgenin genişliğine ve koordinatsisteminin kullamm amacına bağlı olarak değişmektedir.Örneğin denizcilik açısından yön ve mesafenin doğruluğuönemliyken, kadastral bir çalışma açısından alanlarındoğruluğu daha önemlidir. Yerkürenin hiçbir geometrikforrna uymayan biçimi (geoid) nedeniyle herhangi birbölge için yapılmış kabuller ("datum" diye tanımlanan bukabulde yerküre bir elipsoid' e benzetilir) diğer bir bölgeiçin hatalı sonuçlar vermektedir. Diğer bir deyişle,herhangi bir projeksiyon sistemi aynı enlernler arasındafakat değişik boylamlarda bulunan iki bölge için farklısonuçlar üretebilmektedir. Azimııthal Equidistant,Lambert Azimuthal Equal-area, Mercator, TransverseMercator, Miller Cylindrical, Sinusoidal Equal Area,Albers Equal Area Conic ve Lambert Conformal Conicçok tercih edilen harita pföjeksiyonlandır (Bugayeyskiy,and Snyder, 1995). -

Birçok ülke standart projeksiyonları kendi coğrafikoşullarına göre değiştirerek ulusal projeksiyonsistemlerini geliştirmiştir. Global ölçekte yaygın olarakkullanılan UTM (Universal Transverse Mercator)sisteminde yerküre her birinde 6 meridyen bulunandilimlere (zone) ayrılmıştır. Her dilimde kutuplara vedilim kenarlarına gidildikçe hatalar artmaktadır. Türkiyebu sistemde dilim orta meridyenleri 27°, 30°, 33°, 36°,39° ,42° ve 45° olan dilimlerle temsil edilmektedir.Ülkemizde CBS uygulamalarımn yaygınlaşması nedeniyleUTM ve Lambert projeksiyon sistemleri "TurkishCoordinate System" adı altında mevcut CBSyazılımlarının yeni ürünlerinde yer almaya başlamıştır. Bugelişme ülkemizdeki CBS çalışmalarına olumlu katkısağlayacak niteliktedir.

Yukarıda verilen bilgi ve değerlendirmelerçerçevesinde, geliştirilecek CBS'nde çok zorunlu birneden olmadığı sürece lokal koordinat sistemikullanılmaması;--bölgesel bir projede UTM; tümAnadolu'yu kapsayan bir projede ise Lambertprojeksiyonun tercih edilmesi uygun görülmektedir.Harita projeksiyonlarımn taşıdıkları teorik hata miktarlan(absolute horizontal errors), yanlış ölçümler ve çizimlersonucunda haritalarda ortaya çıkan coğrafik elemanlarınbirbirlerine göre konumlarındaki hatalar (relativehorizontal errors) yanında çok daha küçük mertebelerdeolmaktadır. Küçük ölçekli haritalarda ince bir çizgikalınlığı bile onlarca metreye karşılık gelmektedir. Bunedenle, herhangi bir bölgesel haritanındeğerlendirilmesinde; projeksiyon sisteminin seçimindenziyade, bu haritanın oluşturulması esnasında kullanılanölçüm ve çizim tekniklerinin güvenilirliği çok dahaönemli kriter olmaktadır.

incelemeler

3.3 eBS Programları

Son on yıl içinde CBS programlarında büyükgelişmeler yaşanmış, piyasaya yeni ürünler çıkmış, bazıfarklılıklar içermekle birlikte daha fazla kullanıcıya hitapedebilmek gayesiyle "kullanım kolaylığı" ve "diğerprogramlarla uyum" gibi unsurların dikkate alınmasısonucunda farklı ürünler benzer programlaradönüşmüştür. Şu anda markette yeralan ve yaygın olarakkullamlan CBS programları: ESRI'den Arclnfo, ArcView,ArcMap, ArcPad; Intergraph' dan MGE, GeoMedia; firmaile ayın ismi taşıyan Maplnfo; Autodesk'tenAutodeskMap'dir. Teknik bir değerlendirmeyedayanmayan genel kullanıcı tercihi daha çok "lisansücreti", "ilk tanışılan program" gibi teknik olmayannedenlerden olmaktadır. Kaynak sorunu olmayankurumlar CBS ile ilgili teknik gelişmeleri sürekliizleyebilmek ve test etmek amacıyla farklı ürünlerini satınalabilmektedir. Ancak, bazı firmaların eğitim kurumlarıiçin indirimli lisans ücretleri bulurunasına rağmen, kısıtlıparasalolanakları olan üniversitelerde bu programların yaücretsiz eski versiyonları yada geçici deneme versiyonJankullanılmaktadır. Teknık açıdan çok kapsamlı ve karmaşıkolmayan küçük yerleşim ~liirimlerinde yukarıdakiprogramlardan herhangi biri kullamlarak Coğrafi BilgiSistemi gerçekleştirilebilir. Ayrıca, günümüzde CBSprogramlarının birbirlerinin formatlarım okuyabilecekyönde gelişme göstermesi nedeniyle farklı programlararasında iletişim giderek daha sorunsuz bir halegelmektedir .

4. Dünyadave Türkiye'de Coğrafi Bilgi SistemiUygulamaları

Günümüzde dünyadaki tüm büyük kentlerde CoğrafiBilgi Sistemleri oluşturulmaya başlamnıştır. Bir çokbüyük metropolde önce üniversitelerde araştırma projesiolarak atılan adımlar daha sonra zengin parasal olanaklarasahip belediyelerin desteği veya işbirliği sonucundagerçek uygulama projelerine dönüşmüştür. Bazı kentlerdebelediyelerin farklı birimlerinde ayrı ayrıCoğrafi BilgiSistemlerine başlanılmış, ancak bir süre sonra bununsakıncaları görüldüğü için bu çalışmalann birkoordinasyon merkezi altında birleştirilmesi yoluna'gidilmiştir. Günümüzde CBS konusunda başarılı kentlereörnek olarak Philadelphia ve Sidney gösterilmektedir.

CBS'nin önemi 1980'li yılların sonuna doğruTürki ye' de de kavranmış, başta üniversitelerdekiaraştırma projeleri olmak üzere bir çok büyük kentimizdebu konuda çalışmalara başlannnştır (Şekil 2). 2002 yılınaait bir değerlendirme Türkiye' de 600 milyon dolarlık birCBS marketi olduğunu belirtmektedir(www.tradeport.org). Bazı kentlerimizde "pilot"çalışmalara başlamlmıştır (Yomrahoğlu, 2002; çete, M.,Yomralıoğlu, 2002). Örneğin İzmir'de Konak Belediyesive IZSU önderliğinde "Yunus Emre" mahallesinikapsayan başarılı bir "pilot" çalışma gerçekleştirilmiştir.Coğrafi Bilgi Sistemleri konusunda tecrübelerini"Municipal GlS Development and 118 Potential Problems"

i

i i

43

isimli bildiride (Arısoy vd, 2003) sunan Y. Ansoy,ülkemizde geliştirilecek CBS'nin Sistemlerinin başarılıolabilmesi için kurumlar arasında işbirliğinin zorunluolduğu inancındadır.

Şekil 2. İzmir Körfezindeki Balıkçı Barınaklan ve Etkili Av .Alanları

(EGE-BBBS: Ege Bölgesi Balıkçı Barınaklan Bilgi-Sistemi,DEÜ Araştırma Projesi)

-5. Sonuç ve Öneriler

Mekana bağlı tüm bilgilerin haritalarlailişkilendirilmesini ve bu verilerin bilgi sistemi içerisindesorgulamalarım ve analizini sağlayan bütünleşik sistemlerolan CBS günümüzde ulaşımdan, akarsu havzalarının

~1~yönetimine kadar hemen hemen her konuda uygulama~?{{alam b~~uş.tur. CB~:nin ~z~l ~ir uygulama alanı olan'C,: Kent Bilgı Sıstemlerı ıse gunumuzde kent planlaması ve'.~: yönetiminin vazgeçilmez unsurlarından biri konumuna~.:.gelmiştir. Teknik .ol~rak C~S. ol~ştm:ulmasında bir. ~çü.k~ bulunmamakla bırlikte etkilı bır sıstem ancak ıyı bırt~:organizasyonla gerçekleştirilebilmektedir. Kentsel CBS~,'projesi hazırlayacak olan şehir plancılarına, mühendislere.~-ve belediye çalışanlarına bu konuda tecrübesi olanlar._~;tarafından yapılabilecek öneriler şu şekilde özetlenebilir.~"~i{~ • Kısa ve uzun-rdônem amaçların ve mevcutW'A8Potansiyelin ıyı belirlenmesi, ona göre projenintJjjtasarlanması gerekmektedir. Benzer kentlerde ön~~}!.araştırma elbetteki çok yararlı, ancak her şehir kendinei~j~:özgü coğrafi karakter taşıyacağından başka bir projeninl~i;falınıpaynen uygulanması gerçekçi gibi görülmemektedir.~),;-r~jj: • Projenin kurum bünyesinde gerçekleştirilememesii.'!i' durumunda, üniversiteler ve sanat okulları gibi diğerr!İgyöresel teknik okullarla işbirliği ciddi bir seçenek olarakc_~ düşünülmelidir. Bu tür işbirliğinin farklı açılardan çokk';~:sayıda yararı vardır.'::;:.s,"1-'-,·'

:.:.- • Planlama safhasında çok iyi tasarlanmış olsada,,'\~_ldetaylaryüzünden uygulama sırasında bazı aksaklıklar~';)ortaya çıkmaktadır. Bu problemleri en aza indirecek bazıt~trogramlar geli§tirmPk çok yarab olmaktadır. Örnek;n

?:<,j,.-':~--1hKrı. t•...........:...c .•,l. ..•..•,; .:out. ...•.f. '1f1n~._ .•,.~ l., ...•.n.__l:!.-., __ •.•..0-..•..__.,..., .•__.•.__U'_~.~ ~7~··

incelemeler ii i. i

Coğrafi Bilgi Sistemleri birçok işlemi adreslere dayalıolarak gerçekleştirmektedir. Çeşitli nedenlerden dolayısisteme hatalı girilmiş adresler sistemin verimini olumsuzyönde etkilemektedir. Sisteme veri girişinde bir adresfiltreleme programıyla adresleri kontrol etmek sisteminverimliliğini artırmaktadır. Özellikle ülkemiz açısındanönemli bir husus olan, hızlı kentleşmenin getirdiğideğişiklikleri (üstelik bir kısmı kayıtlarda görülmeyendeğişiklikleri) sisteme doğru ve hızlı şekilde yansıtmanınçareleri önceden iyi planlanmalıdır.

• Daha iyi hizmet üretebilmek; için hizmet edilendiğer birimlerden ve vatandaşlardan sunulan hizmetlerleilgili görüşlerini toplayıp değerlendirmek gerekmektedir.Gerek CBS'nin oluşturulması aşamasında veri toplamaktagerekse sistemden daha fazla sayıda kullanıcınınyararlanmasını sağlamakta yaygın ve etkin bir iletişimaracına ihtiyaç vardır. Internete dayalı, diğer bir tanımlaInternete entegre Coğrafi Bilgi Sistemleri bu amacı en iyigerçekleştirecek araçlardır. Bir CBS çalışmasında,verilerin doğrudan yansıtılmasıyla veya bir işlemsonucunda elde edilen .harita; grafik, tablo, rapor gibiçıktıların tertibi dikkat edilmesi- gerekli bir husustur.Başarılı bir çalışma sonucunda-ortaya çıkan nihai ürününbasit bazı kurallara uyulmaması nedeniyle başarısızgörülmesi muhtemeldir. Renklerin, çizgi kalınlıkları, yazıtipleri ve boyutlarının, hatta birbirleri üzerine binenelemanlarda görüntüleme sırasının seçimi bile özellikleharitalarda görsel açıdan sonuçu oldukça etkilemektedir.Kuzey yön işareti, ölçek vs. gibi lejant bilgileriharitaların daha iyi görüntülenmesini, dolayısıyla dahaiyi okunmasını sağlayan unsurlardır. Bunların uygunşekilde kullanılması yani "Görsel Düzenleme(Y~sualization)" diye tanımlanan düzenlemeler CBS'ninbaşarılı olaması (en azından başarılı gözükmesi)açısından önemlidir.

KaynaklarArısoy, Y., City of Detroit Geographic Information Systems i

Pareel Project, The City of Detroit ITS's Annnal GlS DayConference, Detroit, Michigan, USA, 2DD1a.

Arısoy, Y., "Coordinate Conversion in a GIS Environment:Case - Study of User-Defined Coordinate Conversion for RegionalDetroit", Journal of GIM International, October 2DD1b, v, 15, no.10, pp.34-37.

Arısoy, Y.; Alkan, A.; Kaya, B. , Municipal GlS Developmentand Its Potential Problems. Proceeding of the Technical Congres onKüçükçekmece and Its Periphery: Earthquake and Urban Planning,2003, Volume I, p.183-193.

Bugayevskiy, L.M. and Snyder, ı.p., Map Projections: AReference Manua1. Taylor and Francis, 1995.

çete, M., Yomralıoğlu, T., Belde Bilgi Sistemi Tasarımı veUygulaması, Haritacılıkta 3D. Yıl Sernpozyumu, SelçukÜniversitesi, Konya, 20D2.

Yomralıoğlu, T., GIS Activities in Turkey. InternationalSyınposium on GlS, Istanbul, 2002.

(www. tradeport.org)

- --=---_.- ._..:....:....;._--- '-_._--, - - ..---'- -_.,.

- iincelemeler ! i

i

! iTÜRK MÜHENDİSLİK GÜCÜNÜN OLUŞTURULMASı

Hayati SOYKANMakine Yüksek Mühendisi

TMMOB, İMo ve MMO ile, bu iki Odarnn:

Adana, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir ve KayseriŞubeleri Başkanlıklarına:

Gelecekte daha ileri gidebilmek, geçmişteki hatalarıinceleyerek çareler aramakla mümkün olduğundan, buamaç yönünde, GEÇMİş 50 YlLıNMUHASEBESİ'nisizlere sunmaktayım: -

Ülke ve meslektaş menfaatlerini korumak amaciyle1950'lerde kurulan Türk Mimar ve MühendisFederasyonu, 1954'te Türk Mimar-Mühendis OdalarıBirliği adı ile günümüze kadar.geldi. TMMOB rümuzlubu ana kuruma bağlı Meslek Odaları -ve bunlarınşubeleri veya temsilcilikleri oluştu.

Anılan Mimar-Müh. (Kısaca: M-M)'likFederasyonunun 50'li yılları, Türkiye'de, o zamanakadar görülmemiş sayılarda ve büyüklüklerdeBarajların, HES'lerinin, Termik santrallerin ve dahabirçok altyapı ve endüstri tesislerinin de kurulmayabaşlandığı yıllar oluyor. Bu büyük tesislerimizdenbazıları şunlar oluyor: Salıpazarı, H. Paşa, İzmir-Alsancak, Mersin, İskenderun Limanları ve vinçleri;Çatalağzı (ll), Soma, Sarıyer, Hirfanh, Kemer,Dıköprü. Altınkaya, Kesikköprü, Keban, Karakaya..Atatürk ve Birecik Barajları+HES'ları; Erdemir,Karadeniz, Bakır, Seydişehir ve İskenderun D.çelikMetalürji Tesisleri; Ataş, İpraş, Aliağa ve Orta AnadoluRafinerleri; 1. ve 2. Boğaz Köprüleri; İstanbul AnkaraDoğalgaz Şebekeleri ve bu kentlerin Metro tesisleri.

Sayılan buıesislerimizin ve benzerlerinin (M-M)'lik hizmetleri bakımından taşıdıkları büyük önem:bunların, topraktan itibaren kurulabilmeleriningerektirdiği tasarım işlerinin, daha net olarak: Avan +Detay Projelendirme işlerinin, her tesis için ayrı ayrı veyeni baştan yapılması zoruııluluğudur. O nedenle, busınıftaki tesislere: "(M-M)' lik-Yoğun Tesisler" demekgerekir. Avan + Detay Projelendirme ve bunlarlabirlikte yapılan Hesaplanıa işlerinin tamamırnn doğruolarak yapılabilmesinde şu dokümanlar kullamlmıştır:

- Öğrencilik yıllarında okunan kitaplar ve buıılarındaha üst düzeyde olanları,

lMo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121

- Sanayi Dokümanları veya (M-M)'lik dokümanlandenen: Standartlar, Normlar, Kodlar, Bilimsel KongreKararları,

-Kendi ülkelerinde ve rakip ülkelerdekiyıkılmaların ve harabiyetlerin incelenmesinden edinilenbilgiler ve

-Rakip ülkelerde ve kendi ülkelerindeki AR-GE'lerden elde edilen sonuçlar.

Sayılan bu tesislerimizi ve benzerlerini başarı ilekurup üretime başlatan (M-M)'lik güçleri, adına (M-M)'lik tecrübeleri denen, çok değerli beceriler eldeettiler. Bu sayede, mesela konvansiyonel(=alışılagelmiş) enerji santralleri teknolojisini aşarak,nükleer santrak kurma becerisine ulaştılar. Bunailaveten, yüksek matematik ve (M-M)'lik bilimleriniuygulamak suretiyle, madde ve enerjinin (doğadaki)insan yararına dönüştürülmesi şeklinde tarif edilençabaları uygulamak suretiyle, çok büyük endüstriyelüretim yapmak suretiyle, ülkelerinin ekonomilerine çokbüyük katkılar yapıyorlar. Bu durum, İngiliz FinancialTimes gazetesinde Dünya Mühendisliği başlıklı genişbir araştırma yazısında şöyle belirtiliyor: 1

"Mühendislikte üretilen sanayi ürünleri, GelişmişÜlkelerin çoğunda, Ülke İmalat Sanayisi Ürünlerinin%50'sine varan bir büyüklükte bulunuyor." 15 ABülkesi için, bir Alman araştırma firması tarafındayapılan, 1994 yılı içindeki üretimleri göz önüne alanaraştırmadan, sadece makine mühendisliği üretiminden,kişi başına 500 ila 1000 ECU (yılda) gelir eldeedildiği, bütün (M-M)'lik sahasında ise, yıllık 3000 ila6000 ECU gelir elde edildiği anlaşılıyor. 2

Hemen belirtmek gerekir ki, biz, Türk (M-M)'likalemimizin, toplumumuza kazandırdığı herhangi ciddibir gelir olmadı ve halen de olmamaktadır. Zirayukarıda belirtilen büyük Türk tesislerinin tamamı,yabancı (M-M)'lik güçleri tarafından kuruldu; halenyürürlüğe konan YI ve YLD yolları ile bu işlerin

. yabancı güçlerin eline geçmesi kolaylaştırıldı. Türk (M-M)'liği, geçen 50 yılda ve de şimdilerde, tamamendışlandı ve dışlanmakta. Sonuçta, yaşımıza yaş katıldı,saçlarımız ağardı, fakat AB ve diğer gelişmiş

1 FinancialTimes,Haz. 24,94- WorldEngineering-SURVEY2 İFü Report, 1994-EuropeanMech.Eng. İn Int'lCompetition

45

ülkelerdeki kazanımları edinemedik; yani bizler, ülkeyeçok cılız bir fayda sağlayan, 280.000 Boştagezer'iz. Budurum, TMMOB VE MMO tarafından tertiplenen 1987Türkiye Sanayi Kongresi'ne sunulan Türkiye'deMühendislik Hizmetleri adlı bildiride şöyle anlatılıyor:

Aşağıdaki tabloda, sanayi ülkeleri müh.likgüçlerinin yer alıp çalıştığı alan gösterilmekte ve fakatTürkiye' de mevcut müh.lik hizmeti üreten 8-9 bindolayındaki proje firmasının %95'i EV VE BiNA

. . - . 3PROJBCILlGI yapmaktadır. Yani bizler, çok dar biralanda varız. Bu çok vahim durumdan kurtulmamnçaresi, YI ve YID'yi terk ederek; Fransız KamuKurumu, Elecricite de France, ABD Kurumları: USBRve Corps of Engineers, Polonya-Elektrim, Rus ve Çin,Hindistan ve Mühendislik kurumlarının kuruluşyasalarını inceleyerek, Türkiye şartlarına en uygunDevlet (M-M)lik Kurumunu oluşturup, ülke (M-M)'likişlerinin bu kurum tarafından yapılmasına, vakitgeçirmeksizin başlanmasıdır r- -Bu yolu yadsıyıp, halenmevcut, yabancı (M-M)'lik güçlerinin yukarıdaanlatılan hakimiyetine tepki.ı.göstermernek demek,gaflet ve dalalet içinde bulunmak anlamını taşır.

...•...~

SANAYİLEŞMİş ÜLKELERDE MÜHENDİSLİKHİZMETLERİNDE TEMEL UZMANLAŞMA

ALANLARI1.Akustik2.Asansörler3.Askeri Tesisler4.Arazi Geliştirme Çalışmalan5.BÖlge Planlaması6.Bilgisayar Hizmetleri Müşavirliği7.Birim Fiyat Analizleri8.Baraj ve Göletler9.Boru Hatlar (Sıvı,Gaz,Katı)1O.Balıçe,Park Düzenlemel l.Binalarl2.Çevre Mühendisliğin.Çevre Planlaması14.Çöp yok etme tesisleri

r 15.Cevher İşletme ve zenginleştirme tesisleri16.Çimento tesisleri17.Drenaj Çalişmalaıı-18.Demiryollan19.Deınirçelik tesi20.EndÜstride elektronik mekanizma uygulamalan21.Endüstriyel Tes.22.Endüstride YazılıınUygularnarı23.Emniyet Tesisleri24.Elektrik Santralleri25.Ekonomİk Fizibilite Çalışmalan26 .Elektrik Mühendisliği27.Endüstri Mühendisliği28 .Elektronik Mühendisliği29.Gemİ İnşa Mühendisliği30.GÜneş Enerji Sistemleri31.Gıda İşletme Tesisleri

3 Türkiye' de Müh.lik Hizmetleri; Y. İnş. Müh. AlganHacaloğlu, DPT Uzmanı

tMO İzmir Şubesi Şubat-1005 Yıl: 20 Sayı: III

incelemeler ~, i

32.GÜbre Tesisleri33.Hava Meydanlan34.Haberleşrne Sistemleri35.Haslane ve Sağlık Tesisleri36.Hidrolik Yapılar37.Hava Kirliliği Kontrol Sistemleri38.lsıtma-Havalandınna-Soğuıma Tes.39.İç Mimari-Dekorasyon40.İnşaat Yöntemi41.Jeoloji Mühendisliği42.Kentsel Planlama43.Karayollan44.Kaldımıa Sistmeleri45.Konut Toplu Konut46.Köprüler, Viyadükler47.Kimya Tesisleri-Rafineliler48.Laboratuvar Ekipmanlan49.Makine ve Ekipman Tasarımı50.Makine Tes., Limanlar, Rıhtımlar51.Mekanik Sistemler52.Mikrometrik makinelar53.Mimari54.Maden Mühendisliği55.Metalurji Mühendisliği56.Nanoteknoloji

- 57.Navigasyon Ekipmanlan58·.Otomatik Sulama Sistemleri59.0teller, Dinlenme Tesisleri60.0ditoryumlar61.0topark Yapılan62.0fis ve Hizmet Binaları63.Proje Planlaması ve Yönetimi64.Pis Su Tavsiye Sistemleri65.Su Temizleme Sistemleri66.Silolar67.Su altı Tesisleri68.Su ve Kanalizasyon Sistemleri69.Sutaşman Kontrolü7Q.Şehir Planlaması71.Su Kirliliği Koruma ve Kontrol Hiz.n.Sulama Tesisleri73.Robonar,74.Topografya-Fotogometri75.Telekomünikasyon76.Test Ekipmanlan77.Trafik78.Tüneller79.Teknik Eğitim Danışmanlığı80.Teklif Değerlendirme81.Temeller82.Turistik Tesisler83.Teşhir ve Fuar Düzenleme Hizmetleri84.Transit Taşıma Tesisleri85.Uzay Ekipmanlan86.Yenilenebilir Enerjiler87.Yüksek Gerilim ve İletim Hallan88.Yükleme, Boşaltma ve Depolama Tesis.89.Yangından Korunma Sistemleri90.Yapı Statiği91.YüksekYapılar92.ZelzeleTasanmı93.ziraiTesisleri94.ziraat Mühendisliği

Not: Oıjinallistede alan sayısı 88 olup son yıllardaki gelişmelerleoluşan 6 yeni alan listedeki uygun yerlerine Hayati Soykantarafından ilave edilmiştir.

46

incelemeler

SWOT SMART VE ANALİzLERİİLE STRATEJİK PLANLAMA

EmrahAKSİNİnşaat Mühendisi

Swot ve smart analizleri ile stratejik düşünme yöntemi;

A ) Şu an nerede olduğumuz,

B ) Nereye gitmek istediğimiz,

C ) Buraya en iyi nasıl gidebileceğimize ilişkin kararverme sürecini kolaylaştıran bir yöntemdir.

Bu yöntem sonunda faaliyetler için "NE, NEREDE,NE ZAMAN, NASu', KİM TARAFINDAN ... " sorularıcevaplanmalıdır.

SWOT: Strong -Weak-Opportıınity-Threats (Güçlü-Zayıf-Fırsat -Tehdit)

Güçlü ve zayıf yönler (S&W): Kurumun iç faktörleriarasında değerlendirme yapılarak- güçlü ve zayıf yönlerbelirlenir. (Üyelerin özellikleri, Kurumsal yapı, Finansalkaynaklar,Sahip olunan teknik donanım,Reklammateryalleri,İç ve dış iletişim olanaklan ,vs)

Fırsat ve tehditler (O&T) : Kurumun dış faktörleriarasında değerlendirme yapılarak fırsat ve tehtitler belirlenir.Fırsat ve tehditler planlamayı yapan kurumun kontrolüdışındadır. (Hedef kitlenin genel yapısı, demokratik kültür,sivil toplum kültürü, şehir olanakları, farklı kurumlarla olanilişkiler, ülkenin genel ekonomik yapısı, vs)

SWOT analizi belli bir konu ile ilgili, var olan vepotansiyel güçlü, zayıf yönler ile, olanak ve tehditleriinceleme sürecidir. Varolan durumu ve üzerinde durulmasıgereken sorunları tanımlayarak amaç ve stratejiye kararvermeye yardımcı olur

Çalışma planı

BurunlAualizi(~'wo(Analiı.ij

H,xkllcr(liMARTAııali7.i)

EylfmHaıı:kd~ geçm~I'eriodik ])egerl~ıdiııneR~I'lZ}1ln

S1ll1tr;~Nl\\d?

Kiıııleı"ie?HlIJlgiTl'Irnikblc'1

L EyiemriımıKinı-:-ıc ZlUIlIID·Ncrcoc·MiIJI1i)iJl

lMo İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı: 121

Stratejik planlama sürecinde ilk etapta organizasyonugerçekleştirecek kuruluşun ana hedef doğrultusunda SWOTanalizi yapılarak kurum ile ilgili mevcut durum (güçlü vezayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri) ortaya konulur. Buradabelirlenen zayıf yönler ve tehditleriri önem-etki tablosunayerleştirilmesi ile Sınart analizi için kullanılacak ara hedeflerbelirlenir.

ÖRNEKAna Hedef: 2004-2005 Eğitim Öğretim yılı sonunda

Genç İmo'da 500 kayıtlı üyeye ulaşmak (Ana hedefin belirlibir zaman kısıtının olması ve bu süreç sonunda başarı yadabaşarısızlığının ölçülebilmesi gerekmektedir.)

Ana hedef doğrultusunda.GENÇ-İMO'nun swot analizi:

Genç"İmo'nun Güçlü Yönleri: ı=-.~Genç İmo'nun Zayıf Yönleri:

Gl) Ofis-bilgisayar- tel-faks ımkanları Zl) Ulaşım zorluğu

G2) Data show ve sinema sistemi Z2) FuUtime çalıpcak kimseninbulunmayışı

G3)Üyeler arasında belirli bır yakınlığın Z3) misin düzenleomemiş oluşuolması

04) Hedef kitlenin belli olması Z4) Mühendislik eğiliminin ağıroluşu sonunda aktif üyelerin dahizaman sorunun yaşarnası

GS) Farklı illerde teşkiliitlanma ZS) Aktif üye sayısının azlığı

06) Bültende bir köşesinin olması Z6) Üniversite kulüpleri ile etkinbir bağlaramm olmaması

G7)İMO Z7) Proje üretiminin olmayışı

·08) Geçmiş organizasyonlardan edinilen Z8) Süreli bir yayınımn olmayışıtecrübeler

Z9)Orafiker ve tasanıncı üyelerinolmayışı

ZlO)Sonımluluk ve işbölümüeksikliği

)':1 I)Üye envanterinin etkinkullamlmaması

Zl2)lntemet sitesindeki sayfanınboş oluşu

Fırsaııar: Tehditler:

FI)Yeni mezun öğrenci sayısının fazlalığı Tl) Ağır ve ezberci eğitim

F2) Şehirde tüm teknolojik imkanların T2) Yeni mezun üyelerin yaşadığımevcut oluşu. ekonomik sorunlar ve ağır çalışma

şartlan

F3) Yerel medyanın ~arlığı 13) Öğrenci üyelerin yaşadığıekonomik sorunlar

1'4) Üniversitelerden destek alınabilir T4) Şehirde sponsorluk bilincinindurumda olunuşu yelerince gelişmemiş olması

1'5) Üniversitelerin sosyal anlamda TS) Kurumun belediye ve diğergelişmiş olması resmi kuruluşlarla yeterli ilişkisin

olmayışı ,-

47

'.~ -,--- - , .....

Görüldüğü gibi güçlü ve zayıf yönler Genç İmo'nun içdinamikleri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Bunakarşılık fırsat ve tehditler belirlenirken Genç-İmo dışındakidinamikler göz önüne alınmıştır. Burada yer alan faktörlerartırılabilir.

Bu tablonun oluşturulmasındaki amaç, zayıf yönlerin vetehditlerin güçlü yönler ve fırsatlar kullanılarak ortadankaldırılmasıdır. Tehditlerin ortadan kaldırılması uzunzamanlı bir planlamayı gerektirir. Bu örnekte, planlamasadece zayıf yönler ele alınarak devam edecektir.

Zayıf yönler arasında yer alan Zl ve z4 numaralıdurumlar çözümü zor ve uzun zamanlı olduğundan 2. adımolan önem-etki tablosuna alınmayacaktır.

düşük

i~lızr

ZJO Z5

27 / ~-, /ZLL Z9"----'Zl2 zs

L ~yüksek

dUşlik

"Önem-Etki" tablosundan görüldüğü üzere, eylemplanının hazırlanmasında hedefler sol üst köşedenbaşlanarak aşağı doğru sıralandığında Z2-Z8-ZlO-Z5-Z7noktalarının öncelikli olarak iyileştirilmesi ya da çözülmesigerekmektedir.

Bu noktaların her biri artık tali hedef olarak anılacak veaynı swot analizinde olduğu gibi tekrar analiz yapılacaktır.Buikinci analize smart analizi adı verilir. Bu tali hedeflerin

. analizi sırasında, ana hedefin analizinde ortaya çıkan güçlüv,e zayıf yönlere göre daha belirgin sonuçlar ortayaçıkacaktır. Sonuçta, elde edilen zayıf yönlerin nasıl kimlerleve hangi tekniklerle çoiüleceği daha belirgin olacaktır. Budurumda eylem planı yapmak daha akıllıca olacak, çözümegiden yol daha net bir biçimde ortaya çıkacaktır. Örnekolarak en önemli zayıflık olarak belirlenen "sürekli çalışacakbir üyenin genç imo çalışmalarına kanalize edilmesi"

. konusundaki smart analizinihazırlayalım:

Smart analizi

(HedefKoyma)

(Spesific- Measurable-Money costed)

Achivable-Realistic- Time

Spesific/ belirli: somut bir hedef belirlenmelidir.

Measurablelölçülebilir:Koyulan hedefin başarılı olupolmadığı belirlenebilir olmalıdır.

incelemeler, i. i

iAchievable/ulaşılabilir: Koyulan hedef ulaşılabilirolmalıdır.

Realisticlgerçekçi : Swot analizindeki sonuçlara bağlıkalınmalı,güçlü yönler göz önüne alınmalıdır.

Time-money costed/ zaman-para maliyeti: Hedefinkaynaklar nedeni ile değiştirilebilirlik riskinin olmamasıönemlidir.

L.Tali Hedef (Z2) : 2 ay içerisinde Genç İmo için tümgün çalışacak bir üyenin bulunması

Güçlü Yönler: Zayıf Yönler:

Gl)Genç İmo'nun adadakien ZI)Hizınetkarşılığıbursuntamaktif komisyonlardanbiri oluşu içeriğiniuaraştırılmamışoluşu

G2)Hizınetkarşılığıburs Z2)Hizmetkarşılığıburssistemi sistemiveyaprofesyonel

elemanalımıile ilgili olarakyönetimkuruluile görüşmeyapılmamışolması

G3)Kendiüyelerimizinnitelikli Z3)Aııkara'dakidurumuntespitolmalan -~ edilmemişolması

G4)Ankara'daGençİmoiçin Z4)Uye- aidatıyadareklamprofesyoneleleman gelirlerigibigelirlerinbelirliveuygulamasımnbaşlamışolması sürekliolmayışı(Maddi

yetersizlik)

GS)İmo'nun maddidesteği

Fırsatlar: Tehditler:

Ülkeninmevcutkoşullannda Bu hedefleilgili tehditniteliklielemanistihtam Çılabilecekbir dış faktöretmeninmaliyetinindüşük tanunlanamamıştır.olması.

Smart analizinde elde edilen sonuçlara baktığımızda;zayıf yönlerin çözümü için sorulacak olan "Nasıl?", "Kimtarafından?" ve "Ne şekilde?" sorularına rahatlıkla yanıtverilebilir olduğunu görebiliriz. (Z4 olarak numaralandırılmışolan 4. zayıflık noktasının çözümü için tekrar bir analizegitmek gereklidir ancak buradaki örnekte bu durum gözönüne alınmayacaktır.) Bu soruların yanıtları belirlendiktensonra eylem planının hazırlanması gayet basit olacaktır.Eylem sürecinde ise sürekli olarak kontroller yapılmalıgerektiğinde revizyona gidilmelidir.

tn başta yapmış olduğumuz swot analizi sonuçlarındanelde edilen ve önem-etki tablosunda sıralanan diğer zayıfnoktalar (ZS-ZlO-ZS-Z7) içinde yine yukarıda olduğu gibismart analizleri yapılmalı ve eylem planları oluşturularakhayata geçirilmelidir.

İMO İzmir Şubesi Şubat-2005 Yıl: 20 Sayı; 121 48