doğru yaklaşım

4
Söylemin Doğruluğu İçerikten Önemlidir İlk ve en önemli ihtiyacımız samimi olmaktır. İkinci önemli ihtiyacımız, soruna yol açan ilişkiler ağını yani bağlamı ve bu bağlama uygun söylemi doğru belirlemektir. Kanaatimizce bu mevzuda önemli hatalarımızdan biri soruna yol açan Postmodern tüketim kültürünün her şeyi izafileştirici dilini (söylemini), sorunu çözmek için kullanmaya çalışmamızdır.... İlkesizliği ilke edinmiş olan bu kültür değerleri tartışmalı hale getirerek, öze ilişkin teklifte bulunmayan her tür söylemi kendisi için zenginlik sayar ve destekler... Hollandalı Dil bilimci Prof. Teun Van Dijk, şöyle diyor: “…Söylemlerin insanlar üzerindeki etkisini ya da insanların söylemler üzerindeki etkisini anlamak için öncelikle bağlamı anlamak gerekir. Toplumun aklında, üretilen söylemin metni kalmaz, bu metnin temsili etkisi kalır ve bu da bir zihin modeli yaratır.... Zihin modeli ise kişinin tavır ve tutumlarını belirler. Bu durumda söylemlerin zihinleri kontrol edebilme gibi bir yetisi vardır..” " Medya destekli tüketim kültürünün söylemini dikkate almadan yapılan her Medya destekli tüketim kültürünün söylemini dikkate almadan yapılan her türlü eğitim faaliyeti verimsiz kalmaya mahkumdur. Doğru bir enerji türlü eğitim faaliyeti verimsiz kalmaya mahkumdur. Doğru bir enerji tasarrufu bilinci oluşturmak için doğru ve samimi bir söylem şarttır." tasarrufu bilinci oluşturmak için doğru ve samimi bir söylem şarttır." İnsan ihtiyaçlarını sınırsız kabul eden, tüketim olmadığı zaman krize giren, kriz çözmek için tüketimi teşvik eden bir iktisadi zihin modelini anlamadan; İnsanların bilinç altlarına müdahale ederek onların tüketim alışkanlıklarını kontrol etmeyi ilim dalına dönüştürmüş olan reklam ve satış yönetimini anlamadan; Haz merkezli küresel tüketim kültürüne açık hale gelmiş yeni neslimize yoksunluk terbiyesini kazandırmadan enerji tasarrufu sorununu gerçek anlamda çözmemiz bizce mümkün değildir... *** Medyanın İfsat Edici Söylemine Örnekler TV haberlerinden alışık olduğumuz üzere medya bozucu söylemi ile doğruları yanlış, yanlışları doğru gibi gösterebilmektedir. "Bize ait olmasına rağmen elimizin altındaki imkânı canımızın istediği gibi harcayamayacağımızı"; "Maksadımız kadar usulümüzün de doğru olması gerektiğini"; "Gıdanın oyun eğlence aracı yapılmasından sakınılması gerektiğini; kolayca değiştirebilmektedir “Servise kızdı halkın önünde Lamborghini'sini parçalattı” “Servise kızdı halkın önünde Lamborghini'sini parçalattı” "Süt fiyatlarının düşmesini protesto eden Hollandalı ve Alman süt üreticileri 500bin litre "Süt fiyatlarının düşmesini protesto eden Hollandalı ve Alman süt üreticileri 500bin litre sütü tarlaya döktü" sütü tarlaya döktü"

Upload: cesurorhan

Post on 13-Apr-2017

120 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Doğru yaklaşım

Söylemin Doğruluğu İçerikten Önemlidir

İlk ve en önemli ihtiyacımız samimi olmaktır. İkinci önemli ihtiyacımız, soruna yol açan ilişkiler ağını yani bağlamı ve bu bağlama uygun söylemi doğru belirlemektir. Kanaatimizce bu mevzuda önemli hatalarımızdan biri soruna yol açan Postmodern tüketim kültürünün her şeyi izafileştirici dilini (söylemini), sorunu çözmek için kullanmaya çalışmamızdır.... İlkesizliği ilke edinmiş olan bu kültür değerleri tartışmalı hale getirerek, öze ilişkin teklifte bulunmayan her tür söylemi kendisi için zenginlik sayar ve destekler...

Hollandalı Dil bilimci Prof. Teun Van Dijk, şöyle diyor:

“…Söylemlerin insanlar üzerindeki etkisini ya da insanların söylemler üzerindeki etkisini anlamak için öncelikle bağlamı anlamak gerekir. Toplumun aklında, üretilen söylemin metni kalmaz, bu metnin temsili etkisi kalır ve bu da bir zihin modeli yaratır.... Zihin modeli ise kişinin tavır ve tutumlarını belirler. Bu durumda söylemlerin zihinleri kontrol edebilme gibi bir yetisi vardır..”

""Medya destekli tüketim kültürünün söylemini dikkate almadan yapılan her türlü eğitim faaliyeti verimsizMedya destekli tüketim kültürünün söylemini dikkate almadan yapılan her türlü eğitim faaliyeti verimsiz kalmaya mahkumdur. Doğru bir enerji tasarrufu bilinci oluşturmak için doğru ve samimi bir söylem şarttır."kalmaya mahkumdur. Doğru bir enerji tasarrufu bilinci oluşturmak için doğru ve samimi bir söylem şarttır."

İnsan ihtiyaçlarını sınırsız kabul eden, tüketim olmadığı zaman krize giren, kriz çözmek için tüketimi teşvik eden bir iktisadi zihin modelini anlamadan; İnsanların bilinç altlarına müdahale ederek onların tüketim alışkanlıklarını kontrol etmeyi ilim dalına dönüştürmüş olan reklam ve satış yönetimini anlamadan; Haz merkezli küresel tüketim kültürüne açık hale gelmiş yeni neslimize yoksunluk terbiyesini kazandırmadan enerji tasarrufu sorununu gerçek anlamda çözmemiz bizce mümkün değildir...

***

Medyanın İfsat Edici Söylemine Örnekler

TV haberlerinden alışık olduğumuz üzere medya bozucu söylemi ile doğruları yanlış, yanlışları doğru gibi gösterebilmektedir. "Bize ait olmasına rağmen elimizin altındaki imkânı canımızın istediği gibi harcayamayacağımızı"; "Maksadımız kadar usulümüzün de doğru olması gerektiğini"; "Gıdanın oyun eğlence aracı yapılmasından sakınılması gerektiğini; kolayca değiştirebilmektedir

“Servise kızdı halkın önünde Lamborghini'sini parçalattı”“Servise kızdı halkın önünde Lamborghini'sini parçalattı”"Süt fiyatlarının düşmesini protesto eden Hollandalı ve Alman süt üreticileri 500bin litre sütü tarlaya"Süt fiyatlarının düşmesini protesto eden Hollandalı ve Alman süt üreticileri 500bin litre sütü tarlaya döktü"döktü"“Süt Üreticileri Düşük Süt Fiyatlarını Protesto Etmek Amacıyla 2 Tank Sütü Boşa Akıttı.”“Süt Üreticileri Düşük Süt Fiyatlarını Protesto Etmek Amacıyla 2 Tank Sütü Boşa Akıttı.”"İspanya Domates Festivali!""İspanya Domates Festivali!"

Mal ve İmkânların sorumsuzca israf edilmesi tarzındaki haberleri veren bir sunucunun hiçbir eleştiride bulunmaması, hatta haberi magazinleştirerek sunması ve bu haberleri izleyenlerin de olayı yine magazine uygun bir ilgiyle karşılaması, değerler sistemimiz üzerinden nasıl bir silindirin geçtiğini ele vermektedir…

Page 2: Doğru yaklaşım

******

Haklı başarılar elde etmek için amacınızın doğru olması yetmez, usulünüzün değerlere dayalı veHaklı başarılar elde etmek için amacınızın doğru olması yetmez, usulünüzün değerlere dayalı ve üslubunuzun yani söyleminizin bağlama uygun olması gerekirüslubunuzun yani söyleminizin bağlama uygun olması gerekir..

Söylem, kendine mahsus kavram tanımlamaları olan, ifade ettiği görüşleri ile bir bütünlük oluşturanSöylem, kendine mahsus kavram tanımlamaları olan, ifade ettiği görüşleri ile bir bütünlük oluşturan anlatım tarzı demektir.anlatım tarzı demektir.

"Kültür endüstrisi, tüketicilerin gereksinimlerine uygun ürünler ürettiğini savunur ama asıl amacı, üretimin tüketilmesi için tüketicide (müşteride) “yanlış” gereksinimler uyandırmaktır. Böylece ekonomi, tüketicide tüketime yönelik yaşam biçimleri ve dolayısıyla yanlış gereksinimler yaratmak amacıyla kültürü araçsallaştırır."

"Kültür endüstrisi, tüketiciyi düşünceye yöneltmez, tersine ona dünyanın hazır yorumlarını sunar. Kültür tüketicisi bu durumu kolayca kabullenir. Çünkü artık kendisi de kitle kültürünün nesnesi olmuş ve yorum yapma yeteneğini yitirmiştir."

Kaynak: http://www.aymavisi.org/makale/Kitle%20Kulturu%20Elestirisi.html

******

Bizi doğru bir tasarruf söyleminden ve bilincinden uzaklaştıran nedenleri üç ana başlıkta toplayabiliriz:

Tüketime Dayalı Yaşam (Konforizm) Tasavvurumuzda Oluşan Tahribatlar Ve Eşya İle Kurduğumuz Sahiplik İlişkisi Enerji Ve Verimliliğe Dair Bilinç Eksikliği

******

Tüketime Dayalı Yaşam (Konforizm)

Günden güne hayatımıza giren teknoloji ürünleri bir yandan hayatı bizim için kolaylaştırırken diğer yandan yeni yaşama biçimleri üretmekte ve bunu da insanlara kolayca dayatmaktadır.

Sınırlı bir varlık olan insanın ihtiyaçlarını sınırsız kabul eden bir iktisadi kafa yapısı bugünkü tüketim kültürünü ve konforuna düşkün tüketici toplumu üretmiştir. Bu süreçte “Müşteri” kelimesinin “Tüketici”ye evrilmesi de çok manidardır. Dilin insan tasavvuru ve dolayısı ile davranışı üzerindeki dönüştürücü etkisini burada da görebiliriz…

Page 3: Doğru yaklaşım

Tasavvurumuzda Oluşan Tahribatlar Ve Eşya İle Kurduğumuz Sahiplik İlişkisi

Tasavvur (imagination): gerçekliğe dair, hayal, imge, imaj. Gerçekliğin zihindeki tasarımı, zihin modelidir. Şayet bu tasarım bozuk olursa, gerçekliğe uymazsa bu tasarımın kurduğu akıl yanlış çalışır ve sahibine yanlış işler yaptırır. Tasavvurları tartışmadan eylemleri tartışmak yersizdir. Ve insanın tasavvurunu düzeltmeden eylemini düzeltmeye kalkışmak havanda su dövmektir.

Yoksunluk terbiyesi almamış bir nesil, İsraf bilinci aşınmış bir nesil, Eşya ile sadece sahiplik ilişkisi kuran bir nesil, Enerji tasarrufu bilincinin de önündeki en önemli engeldir.

Buddha nın dediği gibi: “Günahı alt etmek için her günahın kökeninde kötü bir düşüncenin yer aldığını kabul etmelisiniz. Bizler düşüncelerimizin sonuçlarından başka bir şey değiliz.”

Eşya ile kurulan sahiplik ilişkisini emanet ilişkisine dönüştürmeden gerçek bir tasarruf bilincine ulaşılamaz. İhtiyaçların sınırsız kabul edilmesi ve harcamaların sadece kaynaklarla sınırlanması gerçek bir tasarruf bilincine engeldir. Yine, her çoğun azdan meydana geldiğine dair bilinç oluşturamazsak gerçek bir tasarruf bilincine ulaşamayız.

Kemiyetten çok keyfiyete önem verirsek, kurumsal asabiyet yüzünden kişisel gayretlerin önemini ıskalamazsak, "Küçük ve Önemsiz Şeylerin" hayatı ve hayatımızı nasıl inşaa ettiğini kolayca fark ederiz.

Bir mıh , bir nalı kurtarır, bir nal, bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, Ve bir ordu bir ülkeyi kurtarır.

Başarı, ayrıntılarda saklıdır… Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım, ister fakir, her türlü mal ve hizmetin kullanımında hepimiz çok dikkatli ve ölçülü olmak zorundayız. Bunda parayı, maddiyatı aşan büyük bir edep ve incelik vardır. Ölçüsü kaçırılmış, hedefinden sapmış dolayısı ile israfa yol açan her türlü mal ve hizmet kullanımı bir şekilde enerji israfı manasına gelmektedir

Enerji ve Verimliliğe Dair Bilinç Eksikliği

Onca eğitim sürecine rağmen insanımızın önemli bir kısmı enerji hakkında doğru bilgi ve tutumun sahibi değildir. Otomobilindeki elektrik enerjisinin yakıtından geldiğini dolayısı ile daha çok elektrik kullanmanın yakıt masraflarını artırdığını bilmeyen şoför sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Aynı şekilde enerji dönüşümünde verimin ne olup ne olmadığını yeterince içselleştirdiğimiz söylenemez