1
KAT KARġILIĞI ĠNġAAT ĠġLERĠNDE ARSA SAHĠBĠ KURUMLARIN
VERGĠLENDĠRĠLMESĠ
Dr. Ġsmail PAMUK-Yeminli Mali MüĢavir
1-GiriĢ
Kat (arsa payı) karşılığı inşaatlar, ülkemizde sıkça uygulanan bir inşaat yapma şeklidir.
Kat karşılığı inşaat işlerinde; arsa sahibi arsasını inşaat yapmak üzere müteahhide bırakmakta,
müteahhit söz konusu arsa üzerine inşaat yapmakta ve inşa ettiği bağımsız bölümlerin
sözleşmede kararlaştırılan kısmını arsası karşılığında arsa sahibine vermektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kanunda tüm unsurları ile düzenlenmiş bir sözleşme
tipi değildir. Bu nedenle bu tür sözleşmelerin hukuki niteliği üzerinde tartışma mevcuttur. Öte
yandan söz konusu sözleşmelerin hukuki niteliği, tarafların vergilendirilmesini de etkileyen
temel unsurlardandır.
Diğer yandan kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibi kurumların, Kurumlar Vergisi
Kanunu (KVK) m. 5/1-e ile Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) m. 17/4-r hükümlerinde
yer alan istisnalardan yararlanıp yararlanamayacağı önemli ihtilaf konularıdır.
Bu çalışmada öncelikle; kat karşılığı inşaat işlerinin tanımı yapılacak ve kat karşılığı
inşaat sözleşmesinin unsurları ile hukuki niteliği konusunda değerlendirmelere yer
verilecektir. Bunun ardından ise kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahipleri kurumların
vergilendirilmesi açıklanmaya çalışılacaktır.
2-Genel Açıklamalar
2.1-Kavram ve Tanımı
Kat karşılığı inşaat işleri; arsa karşılığı inşaat, arsa payı karşılığı inşaat, arsa payı
karşılığı kat, arsa payı karşılığı yapı gibi çeşitli isimlerle ifade edilebilmektedir. Türk Medeni
Kanunu (TMK) m. 1009’da, arsa payı karşılığı inşaat kavramı kullanılmıştır1. Buna karşılık
30 Seri No.lu Katma Değer Vergisi (KDV) Genel Tebliği ile KDV Genel Uygulama
Tebliğinde ise arsa karşılığı inşaat işleri kavramına yer verilmiştir. Bu işler için yapılan
sözleşmeler uygulamada; kat karşılığı inşaat ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, düzenleme
şeklinde taşınmaz ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gibi
farklı şekilde adlandırılabilmektedir. Kat karşılığı inşaat işleri için yapılan sözleşmeler;
Danıştay tarafından arsa karşılığı inşaat sözleşmesi, Yargıtay tarafından2 arsa payı
1Kavram kargaşasına yol açmamak için TMK m. 1009’da geçen “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” teriminin
tercih edilmesinin doğru olacağı ileri sürülmüş olup konu hakkında bkz. Etem Saba Özmen, Tuba Akçura
Karaman, “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri Konusunda Uygulama Hataları”, Ġstanbul Barosu Dergisi,
Cilt:87, Sayı:1, 2013, s.48. 2Bununla birlikte pek çok Yargıtay kararında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi kavramının kullanıldığı
görülmektedir. Örneğin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/11/2013 tarih ve E.2013/4843, K.2013/6922 sayılı,
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 13/11/2013 tarih ve E.2013/5212, K.2013/7076 sayılı ve Yargıtay 15. Hukuk
Dairesinin 22/03/2012 tarih ve E.2012/15, K.2012/1808 sayılı kararlarında arsa payı karşılığı inşaat yapım
sözleşmesi kavramı kullanılmıştır.
2
karşılığında anahtar teslimi bina yapımı ve taşınmaz satış vaadi esasında bina inşa sözleşmesi
olarak ifade edilmektedir3.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (arsa sahibinin)
arsası üzerinde ve arsadaki belli payların mülkiyetine karşılık bağımsız bölümler inşa etmek
suretiyle bütünlük arz eden bina yapma borcu altına girmekte ve bunlar arasında söz konusu
hususları içeren bir anlaşma yapılmaktadır4. Diğer bir tanıma göre kat karşılığı inşaat
sözleşmesi; arsa sahibi ve müteahhit arasında yapılan, müteahhidin kendisine devredilecek
arsa payları veya bağımsız bölümlere karşılık, arsa üzerine bağımsız bölümler inşa ederek bir
eser meydana getirmeyi ve bunun belirli bir bölümünü arsa sahibine devretmeyi taahhüt ettiği
sözleşmedir5.
2.2-Kat KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmenin Unsurları
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde; arsa sahibi yapılacak inşaat için arsanın bir
bölümünün mülkiyetini müteahhide devretmek, bunun karşılığında müteahhit ise kendisine
devredilecek arsa için bir inşaat yapmak konusunda anlaşmaktadır. Buna göre kat karşılığı
inşaat sözleşmeleri; inşaat yapma (eser meydana getirme), bedel ve anlaşma olmak üzere üç
unsura sahiptir6.
2.3-Kat KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmesinin Hukuki Niteliği
Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, kanunda tüm unsurları ile düzenlenmiş bir sözleşme
olmadığından hukuki niteliği öteden beri tartışma konusu olmuştur7. Kat karşılığı inşaat işleri
hakkında vergi idaresi ile vergi yargısı farklı değerlendirmeler yapmakta olup, literatürde ise
her ikisi yönündeki görüşler yanında, aksine görüşler de bulunmaktadır.
Vergi idaresine göre, kat karşılığı inşaat işleri, trampa niteliğindedir. Türk Borçlar
Kanunu (TBK) m. 282 hükmüne göre mal değişim sözleşmesi8, taraflardan birinin diğer
tarafa bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini, diğer tarafın da karşı edim olarak
başka bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini devretmeyi üstlendiği sözleşmedir.
Vergi idaresi tebliğ bazında görüşünü ilk kez 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde açıklamış
ve bugüne kadar da değiştirmemiştir.
3Erdoğan Arslan, “Arsa Karşılığı Kat Yapım Sözleşmelerinin Mahiyeti ve İçeriğinin Vergi Hukuku Karşısındaki
Durumu”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 315, Kasım 2007, s.9. 4Mustafa Alper Gümüş, “Borçlar Hukuku Özel Hükümler”, Cilt-II, Vedat Kitapçılık, 3. Bası, İstanbul, 2014,
s.113; Hasan Erman, “Arsa Payı KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmesi”, Der Yayınları, Gözden Geçirilmiş 3. Basım,
İstanbul, 2010, s.113. 5Osman Oy, Tahsin Emre Haşal, “Kat KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmeleri”, Beta Basım, 1. Baskı, İstanbul, 2014,
s.25. 6Cevdet Yavuz, “Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler)”, Beta Basım, Yenilenmiş 13. Baskı, İstanbul,
2014, s.585; Cengiz Kostakoğlu, “Ġçtihatlı ĠnĢaat Hukuku ve Kat KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmeleri”, Beta
Basım, 7. Baskı, İstanbul, 2010, s.67; Şenol Turut, “Vergisel ve Hukuki Boyutlarıyla Arsa KarĢılığı ĠnĢaat
ĠĢleri”, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara, 2009, s.31. 7Bülent Çağlayan, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Arsa Tesliminin Gelir Vergisi Karşısındaki Durumu”, Vergi
Dünyası Dergisi, Sayı: 290, Ekim 2005, s.132. 8TBK hükümlerinde trampa, mal değişimi adı altında düzenlenmiştir. Trampa ise, 818 sayılı eski Borçlar
Kanunu m. 232’de kullanılmış olan kavramdır. Mezkur düzenlemeye göre, beyi hükümleri trampada da tatbik
olunur. Şöyle ki trampa edenlerden her biri, itasını taahhüt ettiği şeye nazaran bayi ve kendisine verilmesi
taahhüt olunan şeye göre müşteri hükmünde tutulur.
3
Vergi idaresinin görüşünün tersine Danıştay’ın istikrar kazanmış kararlarına göre, kat
karşılığı inşaat işleri trampa niteliği taşımamaktadır. Konuya ilişkin Danıştay kararları tetkik
edildiğinde, aşağıdaki sonuçlara varılmaktadır9:
-Bir kişinin kat edinme karşılığında arsasını müteahhide vermesi ve inşa edilen
binadan kat sahibi olması, hukuki açıdan birçok işlemi içeren ve arsanın değerlendirilmesi
amacına yönelik, Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) hükümlerinin uygulanmasını da gerektiren,
tamamen kendisine özgü bir hukuki muameledir.
-Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, trampa sözleşmesi olarak tanımlanamazlar.
-Kat karşılığı inşaat işleri trampa niteliğinde olmadığından, müteahhidin arsa karşılığı
inşa ettiği bağımsız bölümlerin arsa sahibine teslimini katma değer vergisine tabi tutma
olanağı bulunmamaktadır. Aksi bir düşünce, varsayımla vergi mükellefiyeti yaratılması
sonucunu doğurur ve bu da verginin kanuniliği ilkesi ile bağdaşmaz.
Literatürde ise konuya ilişkin farklı görüşler ileri sürüldüğü ancak vergilendirme
temelinde iki görüşün yaygın olarak savunulduğu görülmektedir. Bunlardan ilki vergi idaresi
ile aynı yönde olup, kat karşılığı inşaat işlerinin trampa olduğunu ileri sürmektedir10
. Bizim de
katıldığımız diğer görüş ağırlıklı görüş olup, kat karşılığı inşaat işlerinin trampa niteliğinde
bulunmadığını, bu işlerde müteahhidin yaptığı işlemin Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK)
uyarınca hizmet olduğunu savunmaktadır11
.
3-Arsa Sahibi Kurumların Kurumlar Vergisi KarĢısındaki Durumu
Vergi idaresine göre, arsa sahibi kurumlar açısından kat karşılığı inşaat işlerinde iki
aşamada kazanç doğması muhtemeldir. Bunlardan ilki arsanın müteahhide teslim edilmesinin
ardından kat karşılığında bağımsız bölümlerin alınması aşamasında, ikincisi ise kat
karşılığında alınan bağımsız bölümlerin satılması aşamasında gerçekleşebilmektedir. Ancak
9Konu hakkında bkz. Danıştay 9. Dairesinin 19/02/2007 tarih ve Esas No:2005/2439, Karar No:2007/468 sayılı
kararı, Danıştay 9. Dairesinin 11/12/2002 tarih ve Esas No:2000/3395, Karar No:2002/5057 sayılı kararı,
Danıştay 7. Dairesinin 05/04/1993 tarih ve Esas No:1989/410, Karar No:1993/1288 sayılı kararı, Danıştay 11.
Dairesinin 15/02/1996 tarih ve Esas No:1995/3744, Karar No:1996/709 sayılı kararı, Danıştay 9. Dairesinin
14/05/1993 tarih ve Esas No:1992/3914, Karar No:1993/2057 sayılı kararı, Danıştay 7. Dairesinin 28/05/1990
tarih ve Esas No:1989/1359, Karar No:1990/1518 sayılı kararı 10
Bekir Bayraktar, “Arsa Karşılığı Teslim Edilen Gayrimenkullerde KDV Matrahının Tespiti”, Vergi Dünyası
Dergisi, Sayı: 228, Ağustos 2000, s.89; Sami Karacan, “Katma Değer Vergisi Açısından Arsa Karşılığı İnşaat
İşlerinin Değerlendirilmesi”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:193, Ocak 2009, s.31; Ümit Saraçoğlu, Gürol Ürel, “Kat
Karşılığı İnşaat İşlerinde Vergileme Sorunları”, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Sayı:96, Aralık 2011, s.242-
243; Barış Birbir, “Kat Karşılığı İnşaatın İki Yüzü”, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:494, Ağustos
2007, s.79; Selman Koç, “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleriyle Arsa Sahiplerine Teslim Edilen Daire ve
İşyerleri”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 342, Şubat 2010, s.42. 11
Mehmet Maç, Şenol Turut, “Arsa Karşılığı İnşaat İşleri ve Hasılat Payı Karşılığı Arsa Satışına İlişkin 60 Seri
No.lu KDV Sirkülerindeki Açıklamalar ve Görüşlerimiz”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:226, Ekim 2011, s.94;
Abdullah Tolu, “Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde KDV”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:91, Temmuz 2000, s.276; Orhan
Kahraman, “Arsa Payı Karşılığında Yapılan Konut İnşaatı İşlerinde Müteahhitlerin KDV Karşısındaki Durumu”,
Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:351, Kasım 2010, s.19; İrfan Çetin, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Ortaya Çıkan
Vergi Kaybı”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:297, Mayıs 2006, s.57; Şaban Işık, “Arsa Payı Karşılığı Bağımsız
Bölüm İnşaat Sözleşmesinin Hukuki Yapısı ve Bu Kapsamda KDV Yükümlülüğü-2”, Maliye ve Sigorta
Yorumları Dergisi, Sayı:337, 1 Şubat 2001, s.31-32; Murat Özgür, “Arsa Payı Karşılığı İnşaat İşleri ve
Vergilendirilmesinde Özellik Arz Eden Hususlar-II”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı:227,
Mayıs 2007, s.115.
4
burada hemen belirtmek gerekir ki, daha önce belirtilen Danıştay kararlarına göre; arsanın
müteahhidin kullanımına terk edilmesi işlemi arsanın değerlendirilmesine yönelik bir
tasarruftur ve arsasını bağımsız bölüm karşılığında müteahhide teslim eden arsa sahibi
yönünden ticari bir muamele mahiyetinde değildir. Dolayısıyla Danıştay’ın süregelen
kararları uyarınca, arsa sahibinin arsasını müteahhide teslimi vergiye tabi bir işlem olarak
değerlendirilmemektedir.
Kat karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahiplerinin arsalarını müteahhitlere devretmeleri
karşılığı bağımsız bölüm almaları aşamasında kazanç ortaya çıkabilir. Örneğin kat karşılığı
müteahhide teslim edilen arsanın 1.000.000,00-TL bedelle satın alınması, bunun karşılığında
müteahhit tarafından kat karşılığı verilen bağımsız bölümlerin bedelinin 3.000.000,00-TL
olması halinde, aradaki fark tutar (2.000.000,00-TL) kurum kazancı olarak
vergilendirilecektir. Bu noktada vergiyi doğuran olayın, arsanın müteahhide teslim tarihinde
mi, yoksa kat karşılığı inşa edilen bağımsız bölümlerin müteahhit tarafından arsa sahibine
bırakıldığı tarihte mi vuku bulduğu sorusuyla karşılaşılmaktadır. Vergiyi doğuran olay,
arsanın müteahhide teslim tarihinde değil, bağımsız bölümlerin müteahhit tarafından arsa
sahibine bırakıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Zira bu tarih itibariyle kazanç elde edilip
edilmediği ortaya çıkmaktadır12
.
Kazanç doğması muhtemel diğer durum, kat karşılığında alınan bağımsız bölümlerin
satılması aşamasında ortaya çıkmaktadır. Yukarıda yer alan örnekte müteahhit tarafından kat
karşılığı verilen bağımsız bölümlerin bedelinin 3.000.000,00-TL olduğu belirtilmiştir. Bu
bağımsız bölümlerin 4.000.000,00-TL satılması halinde, aradaki fark kadar kazanç
oluşmaktadır.
Kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibi kurumların, KVK m. 5/1-e hükmünde yer alan
taşınmaz satış kazancı istisnasından faydalanıp faydalanamayacağı, çok önemli bir tartışma
konusudur. KVK m. 5/1-e hükmüne göre, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer
alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar vergisinden
müstesnadır. İstisnaya ilişkin temel esaslar özet olarak aşağıdaki gibidir.
-Madde gerekçesine göre; istisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik
faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali
bünyelerinin güçlendirilmesidir.
12
Konu hakkında aynı yönde özelgeler de mevcuttur. Örneğin Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü’nün 16/08/2013 tarih ve 64597866-VUK-229-128 sayılı özelgesinde, kat
karşılığı olmak üzere yapılan inşaat işlerinde vergiyi doğuran olayın, müteahhit firmanın arsa karşılığı yapacağı
konutları arsa sahibine teslimiyle gerçekleştiği, bu tarih itibariyle arsa açısından da vergiyi doğuran olay vuku
bulduğu belirtilmiştir. Benzer şekilde arsa karşılığı inşaat işinde arsa sahibi adına kat irtifakı kurulduktan sonra
henüz inşaat tamamlanmadan inşaatın seviyesine göre teminat amaçlı olarak müteahhit adına tapuda yapılacak
devirler için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, fatura düzenlenmesi için bağımsız bölümlerin tamamlanarak
arsa sahibine tesliminin veya tapuda cins tashihinin yapılmasının gerekip gerekmediği hususunda Kayseri Vergi
Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü’nün 06/09/2013 tarih ve 50426076-KDV-20-968-96
sayılı özelgesinde; “Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri
gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşmektedir. Bu tarih itibariyle arsa açısından da vergiyi
doğuran olay vuku bulmaktadır. Taşınmazda teslim kural olarak tapuya tescil ile gerçekleşmekle birlikte, tapuya
tescilden önce bağımsız birimlerin alıcının tasarrufuna terk edilmesi durumunda da vergiyi doğuran olay
gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, arsa sahibinin arsa tesliminin ticari nitelikli olması durumunda arsa için,
müteahhidin ise arsa sahibine teslim ettiği bağımsız birimler için, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih
itibariyle eş zamanlı olarak fatura düzenlemesi gerekmektedir.” şeklinde açıklama yapılmıştır.
5
-İstisnadan, tam ve dar mükellef ayrımı olmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri
faydalanabilecektir.
-Taşınmaz kavramı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 704’te belirtilen; arazi, tapu
kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne
kayıtlı bağımsız bölümleri ifade etmektedir.
-Kanun hükmünde taşınmazın Türkiye’de bulunması gerektiğine yönelik bir
düzenleme bulunmadığından, hem yurt içinde hem de yurt dışında bulunan taşınmazlar için
istisnadan yararlanılabilir13
.
-Taşınmaz satış kazancı istisnasından faydalanabilmek için taşınmazın en az iki tam
yıl, diğer bir ifadeyle 730 gün süreyle kurumların aktifinde yer alması şarttır. Devir veya
bölünme suretiyle devralınan taşınmazların satışında aktifte bulundurma süresinin hesabında,
devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.
-İstisna, satış kazancının % 75’ine ve satışın peşin veya vadeli olup olmadığına
bakılmaksızın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. Kazancın istisnadan yararlanan
kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın
sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Fon hesabına alınan kazanç
tutarının, sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç
tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden
çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi
halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı
cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
-Taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde
bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
-Kanun hükmü uyarınca vadeli satışlarda, satış bedelinin tamamının, satışın yapıldığı
yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şart olup, bu süre içinde tahsil
edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen
vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Öte taraftan Tebliğe
göre, istisna uygulamasında, satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi gerekmektedir. Bunun
dışında satış bedelinin likiditesi yüksek olan altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut
İdaresi tarafından çıkarılan veya İMKB’de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonolar ile de
tahsil edilebilmesi mümkün olup, bu gibi kıymetler en geç iki yıllık tahsil süresinin sonuna
kadar nakde dönüştürülmelidir.
Satış bedelinin yukarıda belirtildiği şekilde nakit olarak tahsil edilmesine ilişkin şarta
bizim de katıldığımız çok önemli bir itiraz mevcuttur14
. İtirazın dayanak noktası, sadece nakit
tahsilatın mali bünyeyi güçlendireceğini varsaymanın tahsil kavramını dar yorumlamak
olduğu, şirket aktiflerinde yaşanacak bir artışın da mali bünyeyi iyileştirebileceğidir.
Taşınmaz satışları veya devirleri sonucu kurumun mali bünyesinde iyileşme meydana
13
Cem Tekin, Emre Kartaloğlu, “Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları”, Maliye ve Hukuk
Yayınları, Ankara, 2007, s.167. 14
Tarık Selcik, “Taşınmaz Satış İstisnasında Tahsil Şartı”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:256, Nisan 2014, s.108.
6
geliyorsa istisnadan yararlanmanın mümkün olması, aksi takdirde ise mümkün olmaması
gerekmektedir.
Söz konusu Tebliğ uyarınca, istisna uygulamasında, taşınmaz satışlarından bir kazanç
elde edilerek kurumun mali yapısında iyileşme amacı bulunduğundan, taşınmazların para
karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
Buna karşılık, taşınmazların mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi
işlemleri ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını artıracağından
istisna uygulaması kapsamında değerlendirilecektir.
Tebliğde yer alan istisna uygulamasında, satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi
gerektiği ve taşınmazların para karşılığı olmaksızın trampası gibi işlemlerin istisna dışı
bırakılması yönünde açıklamalar, kat karşılığı inşaat işlerinin istisnadan yararlanamayacağı
şeklinde sonuç doğurmaktadır.
Konuya ilişkin bir Danıştay kararında15
; şirket aktifine kayıtlı servet unsurunun
(arsanın) biçim değiştirmesi şeklinde gerçekleşen trampa niteliğindeki işlemin (arsa karşılığı
inşaat işleminin), KVK m. 5’te öngörülen kurumun mali yapısını iyileştirme amacına yönelik
doğrudan bir satış olarak kabul edilemeyeceği yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Bize göre kat karşılığı inşaat işlerinde, taşınmaz satış kazancı istisnasından
yararlanılamayacağına yönelik bu görüşler isabetli değildir. İlk olarak belirtilmelidir ki,
istisna uygulamasında, satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi gerektiği yönünde kanuni
bir düzenleme yoktur. Tahsilat nakdi olabileceği gibi, ayni de olabilir. Tebliğde;
“taşınmazların mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri
kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında
değerlendirilecektir.” Borcun kaynağının mal alışı gibi bir işlem olması halinde, bu açıklama
da satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi gerekmediğini göstermektedir.
İtirazın ikinci dayanak noktası, istisna uygulamasından yararlanmanın temel ölçüt
olarak mali bünyede iyileşme olup olmadığına bakılması gerektiğidir. Zira istisnanın getiriliş
amacı budur. Buna göre kat karşılığı inşaat işlerinde devredilen taşınmaz nedeniyle kurumun
mali yapısında iyileşme meydana gelmesi halinde istisnadan yararlanmak mümkündür ve
hatta aynı durum kat karşılığı alınan bağımsız bölümlerin satışında da geçerlidir.
Diğer bir itiraz noktası kanun gerekçesinde yer alan “Şehrin kenar mahallesinde
bulunan bir binanın satılarak, şehir merkezinde faaliyet göstermek amacıyla merkezde bir
bina alınması durumunda ise, firma faaliyetleri açısından açık bir ekonomik katkı söz konusu
olduğundan istisna uygulamasının amacına uygun bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamaya
dayanmaktadır. Bu açıklamayı, “Şehrin kenar mahallesindeki bir binanın, (bir ihtimal olarak,
bir miktar da para verilmek suretiyle) şehir merkezinde bir bina ile trampa edilmesi halinde
firma faaliyetleri açısından açık bir ekonomik katkı söz konusu olduğundan istisna
uygulamasının amacına uygun bulunmaktadır.” şeklinde okumak da elbette mümkün ve
doğaldır. Bu halde bir miktar bedel ödense bile, en azından trampa edilen kısmın istisnadan
yararlanamayacağını ileri sürmek bize göre isabetli değildir.
15
Danıştay 3. Dairesinin 28/09/2010 tarih ve Esas No:2008/3855, Karar No:2010/2827 sayılı kararı.
http://www.khyk.kazancihukuk.com (Çevrimiçi), e.t: 15 Nisan 2014.
7
Bize göre yukarıda açıklanan nedenlerle, kat karşılığı inşaat işlerinde devredilen arsa
nedeniyle kurumun mali yapısında iyileşme meydana gelmesi halinde istisnadan yararlanmak
mümkündür.
4-Arsa Sahibi Kurumların Katma Değer Vergisi KarĢısındaki Durumu
Çalışmanın önceki bölümlerinde açıklandığı üzere, vergi idaresine göre kat karşılığı
inşaat işleri trampa niteliğindedir. Vergi idaresi tebliğ bazında görüşünü 30 Seri No.lu KDV
Genel Tebliğinde açıklamış ve bugüne kadar da değiştirmemiştir. KDV Genel Uygulama
Tebliğinde de aynı görüş tekrarlanmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğine göre; arsa karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz
konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise
müteahhit tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen konut veya işyeri teslimidir.
Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat
ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide
yapılan bu arsa teslimi katma değer vergisine tabidir. Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde
mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını daire veya işyeri
karşılığında müteahhide tesliminde vergi uygulanmaz.
Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan teslimlerde, emsal
bedel üzerinden KDV uygulanır. Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay,
müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri gibi bağımsız bölümleri arsa sahibine teslimiyle
gerçekleşir. Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını
mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın vuku
bulduğu tarihte, müteahhide yapılan bu arsa teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada arsa
karşılığı alınan bağımsız bölümlerin emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması
gerekmektedir. Arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi
faaliyet olarak arsasını bağımsız birimler karşılığında müteahhide tesliminde ise KDV
uygulanmaz.
08/08/2011 tarih ve KDVK-60/2011-1 sayılı KDV Sirkülerinde de benzer yönde
açıklamalar mevcuttur16
.
16
Söz konusu Sirkülerde yapılan açıklamaların bir bölümü şu şekildedir; “Arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı
teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit
tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine bağımsız birim (konut veya işyeri) teslimidir. Arsa karşılığı
inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri gibi bağımsız birimleri arsa
sahibine teslimiyle gerçekleşmektedir. Bu tarih itibariyle arsa açısından da vergiyi doğuran olay vuku
bulmaktadır. Taşınmazda teslim kural olarak tapuya tescil ile gerçekleşmekle birlikte, tapuya tescilden önce
bağımsız birimlerin alıcının tasarrufuna terk edilmesi durumunda da vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.
Dolayısıyla, arsa sahibinin arsa tesliminin ticari nitelikli olması durumunda arsa için, müteahhidin ise arsa
sahibine teslim ettiği bağımsız birimler için, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih itibariyle eş zamanlı
olarak fatura düzenlemesi gerekmektedir. Buna göre; arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa
sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın
vuku bulduğu tarihte, müteahhide yapılan bu arsa teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada arsa karşılığı alınan
bağımsız birimlerin emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.
Arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi faaliyet olarak arsasını bağımsız
birimler karşılığında müteahhide tesliminde KDV uygulanmayacaktır. Vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
tarihte, müteahhitten arsa sahibine yapılacak bağımsız birim teslimleri için müteahhit tarafından düzenlenecek
8
Konuya ilişkin en önemli mesele, kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibi kurumların
KDVK m. 17/4-r hükmünde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacaklarıdır. KDVK
m. 17/4-r hükmüne göre, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların
satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin
borçlarına karşılık taşınmazların bankalara devir ve teslimleri katma değer vergisinden
müstesna olup, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla
aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların teslimleri ise istisna kapsamı dışındadır.
Diğer taraftan mezkur hüküm uyarınca, istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin
iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen
KDV, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider olarak dikkate alınır. Bahse konu madde uyarınca yapılan teslimlerle ilgili alış
ve giderlere ait KDV nedeniyle, işlemin yapıldığı tarihe kadar indirim yoluyla telafi edilen
kısım için herhangi bir düzeltme yapılması gerekmez. Satış tarihine kadar indirilemeyen kısım
ise “İlave Edilecek KDV” olarak beyan edilir ve teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin
gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi
için kurumların aktiflerinde asgari iki tam yıl kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde
bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. Taşınmazlar açısından
istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapmaktan maksat; taşınmazların mutat olarak
alım satımının yapılması veya kiraya verilmesini ifade etmektedir.
İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlerde uygulanır. Bağış, hibe
şeklinde yapılan devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır.
Bankalara borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmazlarının (müzayede
mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri katma değer vergisinden
istisnadır. Bu istisnanın uygulanabilmesi için taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması
gerekmez. İstisna sadece bankalara olan borca karşılık, bankalara yapılacak devir ve
teslimlerde uygulanır. Borca karşılık banka dışında üçüncü kişilere yapılan satışlar, istisna
kapsamında değerlendirilmez. İstisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu
taşınmazların bankaya borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması gerekir. İstisna,
satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlere uygulanır. Bağış, hibe şeklindeki devir ve
teslimler istisna kapsamı dışındadır.
İstisna hükmünün amacının, kurumların mali yapılarını güçlendirmek ve bankaların
alacaklarının tahsilini hızlandırmak olduğu gerekçesinde belirtilmiştir17
. Bankalara borçlu
olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede
mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri hariç olmak üzere, istisna
kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli olup, gelir vergisi mükellefleri bu istisnadan
yararlanamazlar. Taşınmazların, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık
faturada bağımsız birimin niteliğine göre emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden % 1 veya % 18 oranında
KDV hesaplanması gerekmektedir.”
17
Ender İnelli, “Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışlarında Katma Değer Vergisi İstisnası (KDVK Md. 17/4/R)”,
Vergi Dünyası Dergisi”, Sayı:365, Ocak 2012, s.97.
9
(müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinde iki yıllık süre
şartı aranmamaktadır18
.
Yukarıda yer alan istisna hükmü incelendiğinde esasen, KVK m. 5/1-e hükmündeki
istisna ile birbirini tamamlayan özellik gösterdiği söylenebilir. Hatta bu istisnanın, sermaye
ilave edilme şartı hariç, KVK m. 5/1-e hükmündeki istisna şartları dahilinde uygulanacağı
ileri sürülmüştür19
. Ancak bu görüşün yerinde olduğu söylenemez. Her iki istisna hükmünün
birbirini tamamlayıcı hususiyeti karşısında, çok sayıda farklı özellikleri de bulunmaktadır. Bu
durumun örneğini KDVK m. 17/4-r hükmünde yer alan istisnadan yararlanabilmek için
taşınmaz satışından kazanç elde etmek gerekmezken, KVK m. 5/1-e kapsamında istisnadan
yararlanmak için kazanç elde edilmesi gerektiği hususu oluşturmaktadır20
. Ancak bu noktanın
aydınlatılmaya ihtiyacı vardır. KDVK m. 17/4-r hükmünde istisnadan yararlanmak için
kazanç elde edilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmamakla birlikte, istisnanın
amacının kurumların mali yapılarını güçlendirmek olduğu dikkate alındığında, ortaya bir
çelişki çıkmaktadır. Kazançlı olmayan bir satışın mali yapıyı nasıl güçlendireceği sorusu izah
gerektirmektedir. Bize göre sadece mali yapıyı güçlendiren taşınmaz teslimlerinde istisnadan
yararlanılabilmelidir. Ancak bunun için, kanuni düzenleme yapılması gerekmektedir. Diğer
yandan satış bedelinin tahsil edilme süresi, istisna kazancın pasifte özel bir fonda tutulması ve
belli bir süre içinde işletmeden çekilememesi gibi hususlarda da farklılar mevcuttur. İstisnaya
ilişkin çok sayıda dikkat çekici özelge bulunmaktadır21
.
18
M. Emin Akyol, “Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satışında KDV İstisnası”, Vergi Dünyası Dergisi,
Sayı:311, Temmuz 2007, s.27. 19
Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Ankara, 2007, s.517. 20
Cemal Kılınç, “Taşınmaz (Gayrimenkul) Satışlarında Kurumlar ve Katma Değer Vergisi İstisnası”, Maliye ve
Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:511, 1 Mayıs 2008, s.100. 21
Bir holding şirketin iştirak ettiği başka şirkete ait taşınmazları aktifine geçirerek satması halinde, bu satışların
kurumlar vergisi ve KDV istisnasından yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü’nün 25/02/2015 tarih ve 39044742-KDV.17.4-329 sayılı
özelgesinde; çok sayıda taşınmaz alım ve satımı faaliyetinde bulunulduğunun tespit edildiği, buna göre şirketin
esas faaliyet konusu her ne kadar taşınmaz ticaretinden ziyade başka şirketlere iştirak etmek olsa da, şirketin çok
sayıda taşınmaz alım ve satımı faaliyetiyle uğraşması nedeniyle taşınmaz satışından doğan kazanç için KVK m.
5/1-e ve KDVK m. 17/4-r hükümlerinde yer alan istisnalardan yararlanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Bizce, esas faaliyet konusu başka şirketlere iştirak etmek olan bir şirketin, birden çok taşınmaz alıp satması,
taşınmaz ticareti yaptığına karine teşkil etmez. Bunun, muvazaalı olduğu ispat edilmedikçe istisnadan
yararlanılmasına engel bir durum yoktur.
Esas faaliyet konusunun holding şirket olarak sermaye şirketlerine iştirak etmek, iştiraklere yönetim hizmeti
vermek ve bu hizmetler ile iştiraklerden gelir elde etmek olan bir holding şirketin; esas faaliyetlerini yerine
getirebilmek ve atıl kaynaklarını değerlendirmek maksadıyla değişik tarihlerde taşınmazlar satın alındığı, bu
suretle elde edilecek yeni kaynakların mevcut iştiraklerin faaliyetlerinin yürütülmesinde veya yeni iştirakler elde
edilmesinde kullanıldığı, iktisap edildikten sonra belirli periyotlarda kiraya verilmiş olan söz konusu
taşınmazların bir kısmının veya tamamının satılması halinde elde edilecek satış kazancı ve satış bedeli için KVK
m. 5/1-e ile KDVK m. 17/4-r hükümlerindeki istisnalardan yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda İzmir
Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü’nün 01/10/2014 tarih ve
84098128-125[5-2012-908]-554 sayılı özelgesinde; bahse konu taşınmazların kiraya verilmek suretiyle
değerlendirilmesi nedeniyle, söz konusu istisnalardan faydalanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak taşınmaz ticareti
ve kiralanmasıyla uğraşmayan kurumların, kiraya verme suretiyle değerlendirdikleri taşınmazların istisnadan
yararlanmayacağına yönelik kanuni düzenlemede bir hüküm bulunmamaktadır.
Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü’nün 16/08/2013 tarih ve 26468226-
130[621-35-2012]-74 sayılı özelgesinde; bir bankanın kendi adına ipotekli olan ve alacağına karşılık olarak ihale
yoluyla satın aldığı bir taşınmazın tesliminin KDVK m. 17/4-r kapsamında katma değer vergisinden istisna
tutulması gerektiği açıklanmıştır.
10
Çalışmanın önceki bölümünde açıklandığı üzere, şahsi kanaatimiz aksi yönde olmakla
beraber 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde kurumlar vergisi mükelleflerince kat
karşılığı verilen arsalar için KVK m. 5/1-e kapsamında istisna hükmünün uygulanmayacağı
belirtilmiştir. Benzer şekilde söz konusu devirlerin KDVK m. 17/4-r hükmünde yer alan
istisnadan yararlanıp yararlanamayacağı da tartışılmaktadır. Konuya ilişkin olumlu yönde
özelgeler22
mevcut olup, şahsi kanaatimiz de bu özelgelerdeki görüşler yönündedir. Bize göre
bu işlemler kurumun mali bünyesinde iyileşme meydana getiriyorsa istisnadan faydalanılması
gerekmektedir.
Buna karşılık, kurumlar vergisi mükelleflerince kat karşılığı müteahhide teslim edilen
arsaların KDVK m. 17/4-r kapsamında istisnadan faydalanamayacağını ileri süren görüşler de
mevcuttur. Bu görüşlerden birinde, kat karşılığı inşaat işlerinde arsa teslimi satış suretiyle
gerçekleştirilmediğinden istisnadan faydalanılamayacağı belirtilmiştir23
. Benzer yönde
sayılabilecek başka bir görüşte, şirket aktifine kayıtlı bulunan bir taşınmazın kat karşılığı
olarak verilmesi işleminin KDVK m. 17/4-r’de düzenlenen istisnanın gerekçesine uygun
olmadığından, bu işlemin istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir24
.
5-Sonuç
Kurumlar aktiflerinde yer alan arsalarını kat karşılığı şeklinde müteahhitlere
devretmeleri sıklıkla karşılaşılan bir uygulamadır. Buna karşılık, söz konusu işlemin
vergilendirilmesiyle ilgili ciddi sorunlar mevcuttur.
Kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibi kurumların vergilendirilmesinde karşılaşılan
temel sorun, bu işlemlerin KVK m. 5/1-e ile KDVK 17/4-r hükümlerinde düzenlenen
istisnalardan yararlanılıp yararlanılamayacağına ilişkindir. 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliğinde, kat karşılığı inşaatların KVK m. 5/1-e’de düzenlenen taşınmaz satış
kazancı istisnasından yararlanamayacağı açıklanmıştır. Bu yönde Danıştay kararı da
mevcuttur. Şahsi kanaatimize göre, bu işler nedeniyle kurumun mali yapısında iyileşme
meydana geliyorsa istisnadan yararlanmak mümkündür. Aynı husus KDVK m. 17/4-r
hükmünde yer alan istisna için de geçerlidir.
22
Konuya ilişkin İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup
Müdürlüğü’nün 15/08/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-766 sayılı özelgesine göre; ana faaliyet
konusu motorlu kara taşıtlarının parçalarının belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda perakende ticareti olan
bir şirketin 1986 ve 1999 yıllarında iktisap ettiği arsaları kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden müteahhide
tesliminde, arsanın en az iki tam yıl aktifte kayıtlı olması, faaliyet konusu ile ilişkilendirilecek şekilde iktisadi
işletmeye dahil olmaması ve arsa alım satımının mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürülmemesi şartlarının
birlikte gerçekleşmesi kaydıyla katma değer vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmaktadır. Yine Rize
Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü’nün 03/04/2014 tarih ve 85550353-KVK-33-5 sayılı özelgesinde de
olumlu yönde görüş verilmiştir. 23
Salim Şen, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Arsa ve Bağımsız Bölümlerin Arsa Sahibi Açısından Maliyet, KDV
ve Muhasebe Uygulaması-I”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:220, Nisan 2011, s.142. 24
Hayreddin Erdem, “Şirket Aktifine Kayıtlı Arsaların Kat Karşılığı Verilmesi İşleminde KDV”, YaklaĢım
Dergisi, Sayı:189, Eylül 2008, s.122.
11
Kaynakça
Akyol M. Emin, “Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satışında KDV İstisnası”, Vergi
Dünyası Dergisi, Sayı:311, Temmuz 2007.
Arslan Erdoğan, “Arsa Karşılığı Kat Yapım Sözleşmelerinin Mahiyeti ve İçeriğinin
Vergi Hukuku Karşısındaki Durumu”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 315, Kasım 2007.
Bayraktar Bekir, “Arsa Karşılığı Teslim Edilen Gayrimenkullerde KDV Matrahının
Tespiti”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 228, Ağustos 2000.
Birbir Barış, “Kat Karşılığı İnşaatın İki Yüzü”, Maliye ve Sigorta Yorumları
Dergisi, Sayı:494, Ağustos 2007.
Çağlayan Bülent, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Arsa Tesliminin Gelir Vergisi
Karşısındaki Durumu”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 290, Ekim 2005.
Çetin İrfan, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Ortaya Çıkan Vergi Kaybı”, Vergi
Dünyası Dergisi, Sayı:297, Mayıs 2006.
Erdem Hayreddin, “Şirket Aktifine Kayıtlı Arsaların Kat Karşılığı Verilmesi
İşleminde KDV”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:189, Eylül 2008.
Erman Hasan, “Arsa Payı KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmesi”, Der Yayınları, Gözden
Geçirilmiş 3. Basım, İstanbul, 2010.
Gümüş Mustafa Alper, “Borçlar Hukuku Özel Hükümler”, Cilt-II, Vedat Kitapçılık,
3. Bası, İstanbul, 2014.
Işık Şaban, “Arsa Payı Karşılığı Bağımsız Bölüm İnşaat Sözleşmesinin Hukuki Yapısı
ve Bu Kapsamda KDV Yükümlülüğü-2”, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:337, 1
Şubat 2001.
İnelli Ender, “Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışlarında Katma Değer Vergisi İstisnası
(KDVK Md. 17/4/R)”, Vergi Dünyası Dergisi”, Sayı:365, Ocak 2012.
Kahraman Orhan, “Arsa Payı Karşılığında Yapılan Konut İnşaatı İşlerinde
Müteahhitlerin KDV Karşısındaki Durumu”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:351, Kasım 2010.
Karacan Sami, “Katma Değer Vergisi Açısından Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinin
Değerlendirilmesi”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:193, Ocak 2009.
Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Ankara,
2007.
Kılınç Cemal, “Taşınmaz (Gayrimenkul) Satışlarında Kurumlar ve Katma Değer
Vergisi İstisnası”, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:511, 1 Mayıs 2008.
12
Koç Selman, “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleriyle Arsa Sahiplerine Teslim Edilen
Daire ve İşyerleri”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 342, Şubat 2010.
Kostakoğlu Cengiz, “Ġçtihatlı ĠnĢaat Hukuku ve Kat KarĢılığı ĠnĢaat
SözleĢmeleri”, Beta Basım, 7. Baskı, İstanbul, 2010.
Maç Mehmet, Turut Şenol, “Arsa Karşılığı İnşaat İşleri ve Hasılat Payı Karşılığı Arsa
Satışına İlişkin 60 Seri No.lu KDV Sirkülerindeki Açıklamalar ve Görüşlerimiz”, YaklaĢım
Dergisi, Sayı:226, Ekim 2011.
Oy Osman, Haşal Tahsin Emre, “Kat KarĢılığı ĠnĢaat SözleĢmeleri”, Beta Basım, 1.
Baskı, İstanbul, 2014.
Özgür Murat, “Arsa Payı Karşılığı İnşaat İşleri ve Vergilendirilmesinde Özellik Arz
Eden Hususlar-II”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı:227, Mayıs 2007.
Özmen Etem Saba, Akçura Karaman Tuba: “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri
Konusunda Uygulama Hataları”, Ġstanbul Barosu Dergisi, Cilt:87, Sayı:1, 2013.
Saraçoğlu Ümit, Ürel Gürol, “Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde Vergileme Sorunları”,
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Sayı:96, Aralık 2011.
Selcik Tarık, “Taşınmaz Satış İstisnasında Tahsil Şartı”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:256,
Nisan 2014.
Şen Salim, “Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Arsa ve Bağımsız Bölümlerin Arsa Sahibi
Açısından Maliyet, KDV ve Muhasebe Uygulaması-I”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:220, Nisan
2011.
Tekin Cem, Kartaloğlu Emre, “Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve
Açıklamaları”, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2007.
Tolu Abdullah, “Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde KDV”, YaklaĢım Dergisi, Sayı:91,
Temmuz 2000.
Turut Şenol, “Vergisel ve Hukuki Boyutlarıyla Arsa KarĢılığı ĠnĢaat ĠĢleri”,
Yaklaşım Yayıncılık, Ankara, 2009.
Yavuz Cevdet, “Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler)”, Beta Basım,
Yenilenmiş 13. Baskı, İstanbul, 2014.