The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3090
Number: 39 , p. 23-40, Autumn III 2015
Yayın Süreci
Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi
09.09.2015 25.10.2015
RİSÂLE-İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE
TIBBİ BİTKİ ADLARI MEDICINAL PLANT NAMES IN 16TH CENTURY TURKISH ACCORDING
TO RISALA-I MU'ÂLECE Doç. Dr. Gürkan GÜMÜŞATAM
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Özet
Türk bilim tarihinin her yönüyle aydınlatılması tıp, astronomi, kimya, farma-
koloji, matematik gibi bilim dallarında yazılmış tüm eserlerin incelenmesiyle mümkün
olacaktır. İlk yazılı belgeleri XIII. yüzyılda görülen Oğuz Türkleri’nin kendi lehçelerini
ölçünlü hâle getirmesi birkaç asır almıştır. Bu süreçte girişilen bilimsel faaliyetler, Tü-
rkiye Türkçesinin bilim dili olarak gelişimini de sağlamıştır. On dördüncü yüzyıldan iti-
baren meydana getirilen tıp eserleri önce tercüme sürecini yaşamış, tercüme basamağını
telif eserlerin yazımı takip etmiştir. Telif eserlerin yazımına kadar devam eden süreçte
kullanılan terimler arasında tam bir birlik sağlanamamıştır. Bunda tercüme edilen eser-
lere bağlı kalınması da etkili olmuştur.
Bu incelemenin amacı, kısmen standartlaşmaya başlayan on altıncı yüzyıldan
kalma Risâle-i Muèâlece adlı yazma eserdeki bitki adlarını belirlemektir. Bu hedefle,
önce Millî Kütüphane’den alınan metin çözülmüş, dikkatli bir taramadan sonra yazma-
da geçen bitki adları tespit edilmiştir. Belirlenen bitki adları, kökenlerine ve yapı özel-
liklerine göre değerlendirilmiş, ikili kullanımlarına dikkat çekilmiştir. Türkler’in Anado-
lu’ya gelmeden önce de tanıdığı bitkiler belirlenmiş, bunların Oğuz yazı dili oluşmadan
evvelki izleri gösterilmiştir. Diğer yandan Arapça, Farsça kökenli bitki adlarının on
altıncı yüzyıl Türkçesinde kullanım şekilleri saptanmıştır.
Bugünkü yazı dilinde unutulmasına rağmen halk ağzında yaşayan kimi bitki
adlarının taranan metinde kullanımına rastlanmıştır. Bu bulgu, halk dilinde kullanılan
kelimelerle tarihî metinler arasında bir bağ olduğunu gün yüzüne çıkarmaktadır. Ni-
tekim eski tıbbın pratik halk hekimliği yanının olması, önerilen ilaçların halk hekimliği
uygulamalarında kullanılması bu fikri doğrulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Risâle-i Muèâlece, Bitki Adları, Tıp Yazmaları, Eski Türkiye
Türkçesi, Söz Varlığı
Abstract
Clarification of all aspects of Turkish science history will be possible by study-
ing all the written works in all the disciplines such as medicine, astronomy, chemistry,
pharmacology and mathematics. It took Oguz Turks, whose first written documents ap-
24
Gürkan GÜMÜŞATAM
peared in 13th century, a few centuries to bring their own dialect into a standard case.
The scientific activities undertaken in this process enabled the development of Turkey
Turkish as a language of science. The scientific activities that were undertaken in this pe-
riod enabled the development of Turkish language of Turkey as a scientific language.
The scientific works that had been created since the 14th century, first experienced the
process of translation and this was followed by writing the translated works. There
could not be a coherence between the terms used in the period where the translated
works were being written. Being adhered to the translated works had also been influen-
tial in this.
The aim of this research is to clarify the names of the plants in the work of art
named Risâle-i Muâlece written in the 16th century. With this aim in mind, the text taken
from the National Library was solved, and the names of the plants were determined af-
ter intensive scanning. Specified plant names have been evaluated according to their ori-
gins and structures, and attention was drawn to their dual use. The plants which Turks
have already been familiar with before coming to Anatolia have been identified, and
their forms before Oguz written language have been displayed.
Although it is forgotten in today's written language, the use of colloquial lan-
guage herbs was found in the scanned text. This finding showed that there is a connec-
tion between the words used colloquially and historical texts. Thus, as old medicine has
practical folk medicine, the use of proposed drug in folk medicine practice confirms this
idea.
Keywords: Risâle-i Muâlece, Herbs, Medical Writing, Old Turkey Turkish, Vo-
cabular
GİRİŞ
Oğuz boylarının yoğun şekilde
Anadolu ve civarına gelip yerleştikten son-
ra giriştikleri edebî faaliyetler, kendi lehçe-
leriyle yazma sürecini başlatır. On üçüncü
yüzyılda ilk ürünlerini vermeye başlayan
bu yazı dili tercüme, yarı tercüme –yarı telif
basamaklarının ardından (Canpolat ve Ön-
ler, 2007, s. 9), tümüyle özgün eserlerin
verileceği telif aşamasına ulaşır. Anadolu’da
Türk varlığını kalıcı kılmak üzere önce dinî
– edebî ağırlıklı eserlere ağırlık verilmesine
rağmen, özellikle Beylikler Devri olarak
isimlendirilen ikinci basamakta matematik,
kimya, astronomi, tıp gibi bilim dallarında
da ürünler meydana getirilir. Beyliklerin
başındaki idareciler, Anadolu’da Türk var-
lığını kalıcı kılmak, burada halkın her alan-
da gelişmesini ve birliğini sağlamak ama-
cıyla ilim adamlarının yetişmesine öncülük
yapar; ilmî eserlerin oluşturulması için
birçok ismi teşvik ve himaye eder (Şahin,
2003, s. 71).
On üçüncü yüzyıldan itibaren yazı-
lı kaynaklardan gelişme süreci takip edile-
bilen Oğuz Türkçesinin üstte dile getirilen
nedenlerden dolayı, bir bütün olarak tarihî
dönemlerini anlayabilmek için edebî – dinî
konularda yazılmış eserler kadar, ilmî ko-
nularda meydana getirilen ürünlerini de ele
almak gerekmektedir. Bu incelemenin ama-
cı, Oğuzcanın tarihî süreçte bitki adlarına
ait söz varlığına yönelmektir. Konunun çok
geniş olması sebebiyle, inceleme sadece
tıbbi eserlerde ilaç hammaddesi olarak
kullanılan bitkilerin adlarıyla sınırlandırıl-
mıştır.
Eski Türk tıbbında ilaç yapımı için
ağırlıklı olarak yaşanılan bölge ve yakın
coğrafyanın bitki örtüsünden yararlanılmış-
tır. Bu gelenek sadece eski Türk tıbbının
değil, ona doğrudan kaynaklık eden Arap
tıbbının ve dolaylı şekilde etkilendiği Yu-
nan tıbbının da esasını oluşturmaktaydı.
Bitkilerin ilaç yapımında kullanımı bu sa-
yede onları, botanik bilimi yanında birer tıp
ve eczacılık terimi hâline getirmektedir.
Tarihî metinlerde geçen bitki adları botanik,
tıp, eczacılık gibi çeşitli bilim dallarının
konusu olduğu gibi, Türkçenin söz varlığı-
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 25
nı ilgilendirdiği için filoloji ilmini de yakın-
dan alakadar etmektedir (Önler, 2004, s.
274).
Eski tıp alanındaki terminoloji açı-
sından zengin olan metinlerin bilimsel yön-
temlere göre değerlendirilerek yayımlan-
masının önemine değinen Önler, bu sayede
belirlenen söz varlığının Türk dili araştır-
maları ve Türkçenin Tarihsel Sözlüğü için
kıymetli sonuçlar sunacağını vurgular (Ön-
ler, 2004, s. 276). Bu maksatla Millî Kütüp-
hane yazma eserleri arasından belirlenen
Risâle-i Mu’alece içerdiği bitki adları bakı-
mından incelenmiştir. Diğer yandan,
Risâle-i Muèâlece’den belirlenen bitki adla-
rına ilişkin filolojik malzeme tıp, eczacılık
ve botanik gibi dallarla olan yakın bağları
açısından sorgulanmıştır. Bu sayede bilim
tarihi üzerinde çalışmalarını yürüten araş-
tırmacılara yol gösterici bulgular sunula-
caktır.
İncelemeye geçilmeden önce,
Risâle-i Muèâlece hakkında tanıtıcı bilgiler
aktarılmıştır. Devam eden bölümde, eski ve
günümüz Türkiye Türkçesinde bitki adları
üzerinde yapılmış çalışmalar tanıtılarak
değerlendirmelere gidilmiştir. Bitki adları-
nın belirlenme süreci hakkında verilen bil-
gilerin ardından, terimler kökenlerine göre
sıralanmıştır.
I. Risâle-i Muèâlece:
Ankara, Millî Kütüphane El Yaz-
ması Eserler Koleksiyonunda kayıtlı olan
eser (06 Mil Yz 5163), ilaçlarla tedavi konu-
sunu işleyen bir risaledir. Risalede metnin
abadî türü bir kâğıda nesih yazı sitiliyle
yazıldığı görülür. Yazma eser sırtı bordo
meşin, kapakları kâğıt kaplı mukavva bir
cilt içerisindedir. Yazmada söz başları ve
cetveller için kırmızı, ana metin için siyah
renkte mürekkep kullanılmıştır. Toplamda
68 varak olan risalenin sondan birkaç vara-
ğı boştur. Millî Kütüphane’ye 30 Kasım
1983 tarihinde Muharrem Çağlar’dan 5.000
TL karşılığı alındığı bilgisi yine eserin giriş
ve son kısmındaki varaklar üzerine yeni
yazıyla not düşülmüştür.
Klasik tüm eserlerin başında bulu-
nan “Besmele” bu risalede de kısaca uygu-
lanmış; Allah’a, Hazret-i Muhammet ve
diğer din büyüklerine yapılan “hamd ü se-
na” faslının ardından konuya geçilmiştir:
“[2B] (1) Bi’smillÀhi’r-RaómÀni’r-
Raóìm (2) Óamd-ı nÀ-maódÿd u åenÀ-
yı nÀ-maèdÿd ol (3) VÀcibü’l- vucÿd
üzerine olsun ki (4) Úur’Àn-ı èAżìm’i
ve Úur’Àn-ı Kerìm’i nÀs (5) içün
raómet ve şifÀ úıldı.Ve’ã-ãalÀt-ı (6)
mutevÀãılÀt u teslìmÀt-ı mütevvÀliyÀt-ı
(7) Seyyid-i veled-i benì-Àdem olan
Muóammed ãallÀ’llÀhu (8)èaleyhi
ve’s-sellem üzerine olsun ki kÀffe-i (9)
enÀma raómet olmaà içün irsÀl olın-
dı…”
İlaçların yapımına yoğunlaşan risa-
le, hastalıkların insan bünyesine zararları,
teşhisi, türleri gibi konulara gerekli görülen
hâller dışında değinmemekte; hastalığın
tedavisi için doğrudan uygulanacak ma-
cunların, bünyeyi rahatlatıcı ilaç, hap/ kurs
ve yakıların yapımına yer vermektedir.
Böylece sağlıkla ilgili pratik amaçlarla kul-
lanılabilecek reçetelerden oluşan bir risale
oluşturulmuştur. Risalenin bu şekilde dü-
zenlenmiş oluşundan yola çıkarak, eserin
daha geniş bir kesimin istifadesine açılma-
ya çalışıldığı yorumlanabilir:
Hapların/ kursların yapımıyla ilgili:
“ [20 B]…BÀb: (11) Efyÿn üküline
mübtelÀ olan Àdemi menè(12) ėden
óabb beyÀn ol[ın]ur, mücerrebdür.”
“[21B] (7) Yüzde olan abraş[a] úurã
beyÀn ėder:(8) 1 dirhem arpa unı, 1
dirhem baúla unı, 1 dirhem gök ãÿãÀm
köki…”
Macunların yapımıyla ilgili:
“[4A] (1) BÀb1: Maècÿn-ı ÚÀsım Paşa,
àarÀ’ib maècÿnıdur:(2) 7 dirhem
kebÀbe, 11 dirhem ùopalaú, 12 dirhem
1 Kelime 3B ve 4A’da arka arkaya iki kez tekrarlanmış.
26
Gürkan GÜMÜŞATAM
zaèferÀn, 2 dirhem maãùakì, (3) 5 dir-
hem günlük, 12 dirhem piyÀz toòmı, 7
dirhem çörek otı, (4) 12 dirhem hevìc
toòmı, 7 dirhem kerevez toòmı, 7 dir-
hem defne yemişi, (5) 12 dirhem ùurp
tohmı, 20 dirhem keşniş, 12 dirhem
fulful, 20 dirhem zencebìl…”
Yakı ve yağların elde edilmesiyle ilgili:
“[31A] (5) Faãl: Giciyik [ve] ùuzlı
balàam içün yaà beyÀn ėder:(6) 10
dirhem günlük, 10 dirhem mürdeseng,
10 dirhem gümüş ùaşı, (7) 10 dirhem
bÿre, çoàan budaà[ı], 10 dirhem miló-i
enderÀnì, (8) 10 dirhem zernìò, 10 dir-
hem nişÀdur, 10 dirhem çörek otı, 10
dirhem şÀb, (9) 10 dirhem úalay, 10
dirhem bal unı, 10 dirhem beyÀż kü-
kürd…”
Risalenin giriş bölümünde, yazma-
nın insanoğluna şifa dağıtmak üzere mey-
dana getirildiği vurgulanmıştır. Yine de-
vam eden bölümde müellif, risalede yapımı
önerilen birçok ilacın defaten tecrübe edil-
diğini ve iyileştirici etkilerinin gözlemlen-
diğini bildirmektedir: “ [3A] (2) ammÀ baèd[ehu] bilgil ki
bu risÀlede cemè olan(3) fevÀ’id
kerrÀren tecribe olınup nefèi(4)
müşÀhede olınan eşyÀlardur.”
Hekim, reçetelerin verildiği bölüm-
lerde sonuç alınacağını, yapılan ilacın şifa
verici etkilerinin gözlemlendiğini yeniden-
vurgulama ihtiyacı duymuştur: “[4B](9)ve ıssıdan ãovuúdan óÀãıl
olan(10) balàamì öksürügi defè ėder
úarnında(11) ne zaómet var ise cümle-
sine nÀfièdür(12) ãabÀó ve aòşam ikişer
dirhem yėye, (13) mücerrebdür, bi-
èavni’llÀhi teèÀlÀ àaflet olınmaya.”
Risalede genellikle, ‘bâb’ ve ‘faãl’
başlıkları kullanılarak ilaç terkipleri akta-
rılmıştır. Ancak, bu gibi bölümler arasında
düzenli bir sistem yoktur. Bap ve fasıllar
arasındaki düzensizliğe rağmen her bölüm
kendi içinde yapısal bir konu akışı sergile-
mektedir. Sırasıyla terkibe girecek madde-
ler dirhem, miskal gibi türden ölçüleriyle
verilmekte, ilaçların bileşim hâline getiril-
me ve kullanılma süreci açıklanmakta; han-
gi hastalıkların sağaltımında istifade edile-
cekleri bildirilmektedir: “[24A] (11) BÀb: ŞÀhtere müdebbire-
sinüŋ terkìb[in] beyÀn ėder: (12) 1
dirhem şÀhtere, 1 dirhem hindubÀ kö-
ki, 10 dirhem rÀvend,[24B] (1) 20 dir-
hem sinÀmekì, 20 dirhem meyan köki,
20 dirhem besfÀyic, 20 dirhem gül
úurusı, (2) 20 dirhem nìlÿfer varaúı,
10 dirhem temr-i hindì, 10 dirhem
lisÀnü’å-åevr varaúı. (3) Bu õikr olınan
eczÀlaruŋ cümlesin bir tencire (4) içi-
ne úoyup baède bir astÀrdan geçürüp
(5) süzüp üç yüz dirhem miúdÀr[ı]
sükker (6) úatup baède mülÀyimce
úıvÀm vėrüp (7) ãabÀó ve aòşam birer
küçük yekmürdì (8) şerbet ėdüp içeler,
ãafrÀya ve balàama ve sevdÀya
nÀfièdür.”
Risalede, belli bir bitkinin veya
maddenin adıyla anılan macunlar yanında,
belli hastalıklara tedavi için önerilen ilaçlar
da aktarılmakta, bu tür ilaçlar o hastalığın
adından istifade edilerek betimlenmektedir: “[28B] (4) Faãl: Göz perdesi içün ot
beyÀn ėder: (5) 1 dirhem úalem-i
cengÀr, 2 dirhem yumurùa, 1 dirhem
kükürt ãuyı.”
“[33B] (11) BÀb: EyyÀm-ı şitÀda el
yarılmaú içün yaà beyÀn ėder: (12) 20
dirhem tere yaàı, 35 dirhem kÀfÿrì bal
mÿmı, 5 dirhem èaselbend…”
Metinde, belli bir hastalık için ya-
pımı önerilen bileşimin bazen de farklı
rahatsızlıklar için uygulanabileceği, bundan
sonuç alınacağı yönünde uyarılar bulunur: “[29A] (7) Faãl: Frenk zaómetinüŋ
yaàı beyÀn ėder: Úaşı, kirpügi dökile-
ne ve ãulı ùuzlı balàama nÀfièdür2:”
Aynı hastalık için farklı tedavi yön-
temleri bulunuyorsa, bunlar arka arkaya
sıralanmış, ‘diger’, ‘bÀb-ı diger’, ‘faãl-ı diger’
vb. ifadelerin ardından terkibe ait bilgilere
geçilmiştir:
2 “ve”den cümlenin sonuna kadar olan bölüm
derkenara not düşülmüş.
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 27
“ [9B] (3) BÀb-ı diger:BevÀãìr3 içün
maècÿn beyÀn ėder, nÀfièdür: (4) 10
dirhem ãoàan toòmı, 10 dirhem pıraãa
toòmı, 10 dirhem deve dikeni toòmı,
(5) 10 dirhem egir, 10 dirhem ùopalaú.
(6) Bu cümle eczÀları başúa başúa (7)
dögüp yüz elli dirhem èasel ile úarış-
durup (8) maècÿn ėdeler. äabÀó ve
aòşam fınduú (9) úadar yėyeler, àÀyet
nÀfièdür.(10) Faãl-ı diger:BevÀãìr4
içün maècÿn beyÀn ėder: (11) 10 dir-
hem óabb-ı sevdÀ, 10 dirhem pıraãa
toòmı, 12 dirhem deve dikeni
toòmı…”
Mualece risalesini oluştururken
müellif, birçok tıp eserini görmüş ve bun-
lardan istifade etmiştir. Nitekim, uygula-
manın olumlu sonuçlar verdiğini teyit et-
mek üzere Eski Yunan ve İslâm tıbbında
itibar görmüş hekimleri tanık göstermesi,
bu tezi doğrular niteliktedir:
“[42A] (2) Óekìm Meóemmed ve
Óekìm CÀlìnÿs, SoúrÀù (3) ve BuúrÀt
dėmişlerdür ki bedende olan (4) şişlere
ve yelleri sürer, çıúarur ve arúa (5) ve
bel aàrısın ve úulınc daòı(6) defè ėder.
BevÀãire ve mafaãıla5 daòı merÀre-
te(7)nÀfièdür…”
Eski Türk tıbbında tedavi, bedenin
belli bir dengede tutulması esasına dayanı-
yordu. Bunun için insan bünyesi balgamî,
safravî, demevî, sevdavî gibi adlarla sınıflan-
dırılıyor; bir maddenin çokluğu veya azlı-
ğına göre oluşan hastalık tedavi edilmeye
çalışılıyordu. Öte yandan, eski Türk tıbbın-
da birer ilaç hammaddesi olan bitkilerin
insan mizacına göre kullanılması ilke edi-
nilmişti.Her bitkinin sıcak (issi), soğuk
(ãoàuú), nemli (ratb) ve kuru (úurı) özellikten
ikisine sahip olduğu inancı vardı. Hastalık
için yapılacak ilaçta hangi bitkinin kullanı-
lacağı konusunda, bitkinin özelliği ve mizaç
3 Kelime sinle yazılmış. 4 Kelime sinle yazılmış. 5 Kelime “mebaãıl” şeklinde hatalı yazılmış.
arasındaki bağ önemliydi. Hekimler tıp
eserlerinde drogların mizaç özelliklerini
vermekte ve neye yarar sağlayacağına yö-
nelik bilgileri vurgulamaktaydı (Önler,
1998, s. 160). Benzer bir anlayışla hastalıkla-
rın sebebi olarak mizaç görülmesine karşı-
lık, incelenen risalede bitkilerin mizaç özel-
liklerine değinilmemiştir. Buradan hareket-
le, eldeki yazmanın geniş halk kitlesine şifa
dağıtmak üzere yazılmış pratik bir ecza
kitabı olduğu yorumlanabilir. Hekim, bir
taraftan kafa karıştırıcı teorik bilgileri kita-
bın dışında bırakmış, diğer taraftan kolay-
ca uygulanacak ilaç terkiplerini aktarmıştır:
“[37B] (10) …üstübeci yumşaú ėdüp
(11) anı daòı úarışdırup baède yumurùa
aàını (12) úarışdırup merhem ėdeler.
Bu daòı ıssı (13) yaralara, úabarcuú
yaralarına nÀfièdür, mücerrebdür…”
“[4B] (9) …ıssıdan ãovuúdan óÀãıl
olan (10) balàamì öksürügi defè ėder
úarnında (11) ne zaómet var ise cüm-
lesine nÀfièdür…”
II. Eski ve Günümüz
Türkiye Türkçesinde
Bitki Adları
Türkiye’nin değişik bölgelerinde
dokuz bin civarı yabani bitki yetişmektedir.
Bu bitkilere halk arasında verilmiş adların
üç bin civarı TDK Derleme Sözlüğü’ne de
girmiştir. Türkçede Bitki Adları Sözlüğü isimli
yapıtında Turhan Baytop, Türkiye’de yeti-
şen bitki türlerinden üçte birinin adının
Türkçe olduğunu bildirirken, halkın bitkile-
re karşı yoğun ilgisi olduğunu tespit etmek-
tedir (Baytop, 1997, s. 5). Yazı diline geçen
bitki adları yanında, halk ağzında kullanıl-
maya devam eden ve yöreden yöreye deği-
şiklik gösteren bitki adlarıysa henüz tama-
mıyla derlenmiş ve kaynaklarına inilmiş
değildir (Şahin, 2007, s. 571). Günümüzde
bu boşluğu doldurmak üzere yürütülen
çalışmaları iki gruba toplamak gerekmek-
tedir. Birinci kolda yürütülen çalışmalar,
28
Gürkan GÜMÜŞATAM
bölge ağızlarındaki bitki adlarını belirleme-
ye yöneliktir. İkinci basamakta yürütülen
çalışmalarsa, Türkçede kullanılan bitki
adlarının kaynağına inerek ne zaman ve
hangi şekilde dile yerleştiklerini belirlemeyi
amaçlamıştır. Birinci gruptakiler eş zamanlı
yöntemle incelemelerini yürütürken6 ikinci
gruptakiler art zamanlı inceleme yolunu
tutmaktadır. Bu gibi incelemeler halk ağ-
zında kullanılan bitki adlarının kökenini
tarihî metinler aracılığıyla bulmaya çalışır.
Birincil kaynakları tıp ve eczacılık konu-
sunda yazılmış eserlerle tarihî sözlüklerdir.
Anadolu ve civarını yurt edinme-
den önceki dönemlerinden belgeleri günü-
müze ulaşmayan Oğuz Türkleri’nin, bitki
adları konusunda söz varlığını XIII. yy.
öncesi kaynaklarla belgelemek güçtür. Bu-
nun için yegâne tanık DLT’dir. Konu üze-
rinde araştırma yapanlar tematik inceleme-
lerle DLT’deki bitki adlarını değişik bakış
açılarıyla ele almıştır7. Böylece birtakım
bitkilerin XI. yy.da Anadolu’ya gelmeden
önce de Oğuz Türkleri arasında tanındığını
anlıyoruz.
13. yy.da başlayıp İstanbul’un fet-
hine kadar devam eden birinci basamakta
6 Türkiye Türkçesi ağızlarında bitki adları için bk.: M.
Fatih Alkayış (2007), Türkiye Türkçesinde Bitki Adları,
Kayseri: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamış Doktora Tezi; Turhan Baytop (1997),
Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Ankara: TDK; Ahmet
Duran (1998), “Türkçede Bazı Bitki Adlarının Veriliş
Sebepleri”, Türk Dili, Ankara: TDK, S: 555, s. 223-229;
Ingeborg Hauenschild (1989), Türkspracige Wolksnamen
für Kräter und Stauden mit den deutschen, englischen und
russischen Bezeichnungen, Wiesbaden; İlhan Uçar (2012
Güz), “Türkiye Türkçesinde Organ Adlarıyla
Oluşturulmuş Bitki Adları”, TÜBAR, S: XXXII, s. 285 –
306… 7 Sözü edilen incelemeler için bk.: Canan İleri (2007)
“Divân u Lûgâti’t-Türk’te Geçen Meyve-Sebze Adları
ve Türklerin Bunlardan Yararlanma Biçimleri”, Türk
Dili, Ankara: TDK, S: 669, s. 542-572; Engin Çetin
(2005), “Divân u Lûgâti’t-Türk’teki Yiyecek İçecek
Adları ve Bu Adların Türkiye Türkçesindeki
Görünümleri”, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, S: 2, s. 185-
200; Nigar Oturakçı (2012), “Divân u Lûgâti’t-
Türk’teki Botanik Terimlerinin Kazak Türkçesinde ve
Türkiye Türkçesinde Görünümleri”, Karadeniz, S: 13, s.
195-212.
Eski Türkiye Türkçesi, tercüme ve kısmen
telif tıp eserleri verir. Henüz standartlaş-
mamış bu yazı dilinde, aynı bitkinin iki
veya daha fazla adla anıldığı; aynı adın
birkaç ayrı şekilde yazılabildiği gözlemle-
nir. Genel kabule göre Eski Oğuz Türkçe-
sinin en eski telif tıp eseriyse Edviye-i Müf-
rede’dir. Edviye, aynı zamanda devrenin
bitki adları konusunda ilk kaynaklarından-
dır. M. Canpolat ve Z. Önler tarafından
yayımlanan eserde, yazmanın birinci bö-
lümü bitkilere ayrılmıştır. Bu kısım bitkile-
rin Türkçe, Arapça, Farsça gibi dillerdeki
karşılıklarının sıralanmasından sonra, bitki-
lerin mizaç özelliklerinden vb. bahseder. Bu
eserden başlamak üzere, birçok tıp kitabın-
da aynı bitki için adlandırmada birlik sağ-
lanamadığı, bitki adlarının yazımında iki-
liklerin olduğu gözlenir.
Türkçenin söz varlığına yönelen
araştırmacılar gelişim evrelerini görmek
üzere, tıp ve farklı konularda yazılan eser-
leri tarayarak bitki adlarını belirlemeye
çalışmakta, Türkçenin tarihî sözlüğü için
kaynak sunmayı amaçlamaktadır. Bu doğ-
rultuda, Klasik devrenin en önemli tıp eser-
lerinden olan Müntahab-ı Şifa, Zafer Önler
tarafından yayımlanır. Araştırmacı bu eser-
le beraber devrenin tıp literatürüne katkı
yapacak kimi yazma eserlerdeki bitki adla-
rını değerlendirerek konuyu etraflıca de-
ğerlendirir8. Gürlek (2011), èAlâ’im-i
Cerrâhin’deki bitki adlarını sıralarken, De-
mir (1990), Fihrisü’l-Ervâm’daki bitki adla-
rını kökenlerine göre tablolar hâlinde karşı-
laştırır. Küçüker (2010), bir tıp sözlüğü olan
Lugat-i Müşkilât-ı Eczâ’ya yönelir, sözlük-
teki bitki adlarının alfabetik sırayla dökü-
münü verir. Tıp terimlerine yönelen Şahin
Farsçadan Türkçeye tercüme edilen Ca-
mièü’l- Fürs adlı sözlüğün tanıklığında
8 Araştırmacının bitki adları konusunda çalışmaları
için bk. Zafer Önler (1990), “XIV ve XV. Yüzyıl
Anadolu Türkçesi Botanik Terimleri”, Journal of
Turkish Studies, (Fahir İz Armağanı I.) Volume XIV,
Harvard University, s. 357-392; Zafer Önler (2004),
“XIV. ve XV. Yüzyıl Tıp Metinlerinde Türkçe Bitki
Adları”, Kebikeç, S: 14, s. 273- 302.
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 29
XVI. yy.ın bitki isimlerini göstermeye çalı-
şır. Sıralanan bu incelemelerde ortak amaç
yöneldikleri dönemin yazma eserlerinin
tanıklığında bitki adlarına ilişkin söz varlı-
ğının dökümünü yapmak, Türkçenin ge-
lişme evrelerindeki boşlukları doldurmak-
tır.
III. Risâle-i Mu’alece’de Bitki Ad-
ları
III. I. Türkçe Bitki Adla-
rı:
Eski Türk tıbbında ‘otacı’ olarak
isimlendirilen hekimler bu adı otlarla ilaç
yaptıkları için almıştır9. Bitkilerin şifalı etki-
lerini Orta Asya’da yaşadıkları dönemden
beri bilen Türk ulusunun, Arapçadaki ‘ilâc’
sözüne karşılık bir süre ‘ot’u kullanması da
eski gelenekten gelen bilinçli bir tercihin
ürünüdür. Risalede ‘göz otı’, ‘yakı otu’ vb.
şekillerde geçen terimin, tüm bitkileri birer
drog olarak algılayan anlayışla birleştiril-
mesi de Türk tıbbının Arap ve Eski Yunan
tıbbı üzerine inşa edilmesine rağmen, Uy-
gurlar devrinde başlayan tıp geleneğinden
kopmadığına da işaret eder.
İnceleme sırasında, ilk yazılı kayıt-
ları DLT’de belirlenebilen, bugün de kulla-
nımı devam eden ‘arpa ~ arpa’, ‘andız ~
aŋduz’, ‘ayva ~ awya’ gibi bitki adlarına ula-
şılmıştır. Öte yandan, başka dillerden Türk-
çe karşılık üretilen/ tercüme edilen ‘T. sıààır
dili < Ar. lisânü’s-sevr/ èudü’s-sevr’ örnekleri;
Türkçenin söyleyişine uygun hâle getirilen
‘T. uşaú < Ar. vaşaú’ vb. terimleri de eserde
gözlemlemek mümkündür. Bu gibi terim-
ler, Türkçenin söz yapma yollarıyla türetil-
diğinden incelemede Türkçe bitki adları
arasında sıralanmıştır.
Risalede kullanılan birtakım bitki
9 Kaşgârlı ‘otacı’ sözünün ortaya çıkışını ‘ot’ maddesine
dayandırır ve ‘ot’un Türkler arasında bilinen bir
anlamının da ilaç olduğuna işaret eder:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_dltvtb&
arama=kelime&guid=TDK.GTS.55c9c9cd712bb4.59612
412 (11/08/2015).
adları, ölçünlü dilde unutulmasına karşılık,
‘çeşmek’ örneğinde olduğu gibi bölge ağızla-
rında varlığını devam ettirmiştir.
Ölçünlü dile ulaşan birtakım terim-
ler, seslik değişmeler geçirerek bugünkü
hâllerini almıştır. Ancak, bölge ağızlarında
seslik gelişme sürecini daha yavaş sürdüren
bitki adları, risalede kullanılan ara evre
biçimleriyle örtüşen görünümler sergileye-
bilmektedir. Nitekim, ölçünlü dilde-
ki‘çöven’in Küyahya, Çorum, Afyon, Isparta
ve Sivas’a bağlı kimi yörelerdeki‘çoğan’10
şekliyle yaşaması onu on altıncı yüzyıldaki
kullanım evresine götürmektedir.
Metinde, Türkçesiyle beraber başka
dillerden karşılığı bulunan bitki adlarının
kullanılıyor olması, müellifin yararlandığı
farklı kaynaklardaki isimlendirmelere bağlı
kalmasıyla ilgilidir. Diğer yandan bu du-
rum, aynı bitki için değişik yörelerde farklı
isimlendirmelerin oluşuyla da ilişkilendiri-
lerek açıklanabilir.
Eski metinlerde Türkçe bitki adla-
rının Arap/ Fars dillerinden gelen isimlerle
beraber anılması DLT’le başlar. Tarihî sü-
reçte ikili örneklerden kimi kez Türkçesi
kimi kez de yabancı kaynaklı olanı yaygın-
laşır, biri diğerini unutturur. DLT’de Türk-
çe karşılığı bilinmesine rağmen XIII. – XIV.
yüzyıl Oğuz yazı dilinde unutulan böylesi
birçok bitki adı mevcuttur. İncelenen eserde
adını, ‘dâr-ı fulful’a bırakan bitki bunlara
örnektir. Kaşgârlı Mahmud, ‘batmul’ adını
işlerken “karabibere benzer bir bitki, darüfül-
fül” ibaresini kullanmıştır. Buna göre Arap-
ça karşılık bilinmesine rağmen XI. yy.da
Türkçesini unutturacak düzeyde yaygın-
laşmamıştır. Öte taraftan, bugünkü yazı
dilinde ‘oğulotu’ adıyla bilinen bitkinin
Farsça karşılığı ‘badrenebuye/ bazrencbuye’
eski tıp kitaplarında geçmesine (Şahin,
10 Bk. TDK Derleme Sözlüğü, C. 3:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&vi
ew=ttas&kategori1=acikla2&kod=56549 (07/08/2015).
30
Gürkan GÜMÜŞATAM
2007, s. 576) ve incelenen risalede de varlı-
ğını korumasına rağmen sonradan unutu-
lan örneklerdendir.
III.I.I. Tek Kelimeden Oluşan Bit-
ki Adları:
Başlığın altında sıralanan bitki ad-
larının çoğu Türkler’in Anadolu’ya gelme-
den önce de tanıyıp bildiği bitkilerdir. Bu
yüzden sıralanan bitki adlarının bir kısmı
diğer Türk lehçelerinde de varlığını sür-
dürmekte olup ilk yazılı kayıtlarına
DLT’den ulaşılmaktadır. Bu amaçla en eski
şekli belirlenen örnekler, bitki adının açık-
lamasını izleyen kısımda ‘~’ işaretinden
sonra gösterilmiştir.
Verilen bitki adlarının bir kısmı me-
tinde doğrudan kullanılmıştır. Birtakım
bitkilerse şurupların ve diğer malzemelerin
adı anılırken geçtiğinden dolaylı şekilde
belirlenmiştir. Bu gibi hâllerde bitki adının
metinde geçtiği yer ve yapı alt madde şek-
linde şöyle sıralanmıştır:
alma: Elma. ~ [alma/ almıla; DLT IV: 8]
a. 34A/4
a. şarÀbı 25A/5, 25A/5
ùatlu a. -ayı 25A/6
misk a. -sı 34A/1.
anduz: Andız; birleşikgillerden sarı çiçekli, acı ve
kokulu bir ot (İnula). ~ [aŋduz; DLT IV: 9]
a. 46A/7
a. köki 7B/2,14B/3.
arpa: Arpa (Hordeum).~ [arpa; DLT IV: 11]
a. 6A/9
a. unı 20A/7, 21B/8, 31B/1.
ayva: Ayva (Cydonia vulgaris).~ [awya; DLT IV:
13]
a. çekürdegi 49A/3.
boraàu: Hodan otu/ zenbil çiçeği (Boraga officina-
lis).
b. -dan 42b/8.
bögürtler: Böğürtlen (Rubus caesus).
b. budaàı 27B/8.
buàday: Buğdaygillerden bitki (Triticum)
ve bu bitkinin başaktan ayrılan tanesi. ~
[buàday/ budàay; DLT IV: 23]
b. unı 15A/7, 15B/13, 43A/6,
48A/2, 62A/3
b. unını 16B/1-2.
çeşmek: Karaçalı bitkisinin (Paliurus aculeatus)
tohumu; çeşmek.
ç. 48B/7.
çoàan: Çöven otu (Gypsophila strut-
hium).
ç. budaà[ı] 31A/7.
enlik: Enlik otu, havacıva bitkisi (Al-
kanna tinctoria).
e. köki 34B/11
e. merhemin 34B/10.
günlük: Günlük ağacı ve bundan elde edi-
len zamk.
g. 3A/9, 4A/3, 7A/10, 9A/5, 14B/6,
15A/7, 19A/10, 21A/1, 26B/5, 28A/7,
31A/6, 33A/6, 35A/6, 39A/7, 41A/4, 43A/6,
48A/2, 50A/11, 50B/9, 60B/3, 60B/13,
62A/2
aú g. 59B/4 krş. “beyÀż günlük” 41B/8
beyÀż g. (Ak günlük – Boswelia); bk. ‘aú
günlük’.
úabaú (I): Kabak (Cucurbita). ~ [úabaú; DLT IV:
54]
ú. çekürdeginüŋ yaàın 55A/4.
úabuú (à): Kabuk, bir şeyi dış etkilere karşı
korumak üzere kaplayan bölüm.
ú. -ı 18B/9, 19B/7, 26B/5,
26B/5, 28A/6, 49A/1, 48B/8
pelÿùú. -ını 26B/9.
úavun: Kavun (Citrullus melo). ~ [úaàun; DLT IV:
55]
ú. çekürdegi 50A/10.
úızılcuú: Kızılcık (Cornus mas).
ú. çekürdegin 55A/12.
úoruú: Koruk, olgunlaşmamış ekşi üzüm.
úara ú. 18A/12.
úozalaú (à): Kozalak.
selvi ú. -ı 28A/5, 41A/12.
mayana: Anason (Pimpinella anisum)?
m. 23A/9.
meyan: Meyan kökü bitkisi (Glycyrrhize glabra).
m. balı 13B/12, 14A/2, 14B/3.
ãaúız: Sakız; krş. ‘ Ar. maãùakì’.
ã. 18A/12, 25B/5, 41B/7,
62A/1
èAcem ã. -ı 39B/10, 40B/5
ã. -ları 40A/4.
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 31
ãarımãaú (à): Sarımsak (Allium sativum).
ã. 52A/7
ã. ãuyın 56B/1
ã. -ı 52B/1, 57A/3, 57B/2.
siŋirli: Sinirotu, bağa yaprağı bitkisi (Plantago
major).
s. yapraàı toòmı 10A/1.
ãoàan: Soğan (Allium cepa).
ã. 54A/13
ã. ãuyın 52A/2
ã. toòmı 9B/4
ã. -ı 57A/12.
sögüt: Söğüt ağacı (Salix).
s. aàacın 53B/6.
ùopalaú: Kırkboğum, suut kökü (Cyperus rotundus).
ù. 4A/2, 7A/10, 9B/5, 10B/5,
21A/1, 48A/1, 51B/2, 61B/12.
uşaú (II): Çadıruşağı otu (Dorema ammoni-
acum) ve bundan elde edilen zamk; krş. ‘ Ar. va-
şaú’.
u. 21B/9
u. -ı 21B/10.
üzerlik: Yüzerlik bitkisi Peganum (harmala) ve bu
bitkinin susama benzer tohumları; krş. ‘yüzerlik’.
ü. çekürdegi 49A/3
ü. toòmı 10A/7, 58B/6.
üzüm: Üzüm (Vitis vinifera).
ü. 19B/8, 53A/11
úara ü. 43B/11
úara úurı ü. ãuyıyla 61B/2
úızıl ü. 23B/1
úara ü. -i 52A/7.
yarpuz: Yarpuz (Mentha pulegium).
y. -ı 56B/11.
yüzerlik: bk. ‘üzerlik’.
y. 3A/9.
III.I.II. Belirtisiz İsim Tamlaması Kurulu-
şunda Bitki Adları
Türkçenin tamlama sistemine göre oluştu-
rulan bu terimlerden ‘sıàır dili < Ar. lisÀnü’å-åevr’
örneğinde olduğu gibi tercüme; ‘at kesdânesi, deve
dikeni’ örneklerindeki gibi deyim aktarmaları görev
oynamıştır:
at kesdÀnesi: At kestanesi [Aesculus hippocas-
tanum]
a. 51B/2.
ayu odı: Bodur mürver, azı otu (Sambucus Ebulus).
a. 20A/6
çörek otı: Çörek otu bitkisi (Nigella da-
mascena) ve bu bitkinin siyah tohum taneleri.
ç. 4A/3, 31A/8,41B/7, 47B/11
úara ç. 61B/11.
deve dikeni: Deve dikeni (Silyum marianum).
d. toòmı 9B/4, 9B/11.
gelincik çiçegi: Gelincik çiçeği (Papaver rhoeas).
g. - nüŋ dögmesin 55B/11
g. -nüŋ ãuyın 56B/4.
gün çiçegi: Gün çiçeği (Commelina Commu-
nis).
g. 46A/7.
óalvÀcı çögen[i]: < Ar. + T. Helvacı kökü, çöven,
sabun otu (Saponaria officinalis).
ó. 31B/1.
ısıràan tikeni: Isırgan otu ( Urtica dioica).
ı. toòmını 55B/6.
úara baş [otı]: Karabaş otu (Lavandula stoec-
has).
ú. maècÿnı 18A/12
ú. maècÿnın 18B/1-2.
úardaş úanı: Kardeşkanı ağacı (Draceane dra-
co).
ú. 28A/8.
úarnı yaruú [otı]: Karnıyarık otu (Plantago asiati-
ca).
ú. 48B/5.
mercÀn köki: Deniz diplerinde yetişen bir bitki;
mercan kökü.
m. 44A/9.
misk alması: Misk elması.
m. 34A/1
ãıàır dili: Sığırdili, öküzdili bitkisi (Anchu-
32
Gürkan GÜMÜŞATAM
sa officinalis).
ã. 24B/10.
yılan úuyruàı: Baharda biten, yılan kuruğuna
benzer ve sarmaşık gibi uzayan bir tür sarmaşık,
yılankuyruğu.
y. 13A/6.
III.I.III. Sıfat Tamlaması Kuruluşun-
da Bitki Adları
Risalede sıfat tamlaması kuruluşuyla
birçok bitkinin alt türü adlandırılmıştır. alt
türlerin belirlenmesinde genel eğilim devrenin
renk adları içerisinden ‘aú’, ‘beyÀø’, ‘úara’, ‘úı-
zıl’, ‘ãarı/ ãaru’ sıfatlarını kullanarak onları
bitki adından önce, bitki adını niteleyecek
şekilde görevlendirmektir:
aú ~ beyÀż: Ak, beyaz. Risalede, aynı
renk için belli bir tercih gözetilmeksizin Türkçe
renk sıfatı ‘aú’ ve Arapçadan alınan ‘beyÀø’ bir
arada kullanılmış; kimi kez aynı bitkinin alt
türü ikili biçimde adlandırılmıştır:
úara: Kara, siyah. Bu renk adından ya-
rarlanılarak bitki adlarının yapılması konu-
sunda en eski kaynak DLT’dir. Divân’daki
‘úara ot’ [DLT IV: 58], ‘úara úan’ [DLT IV: 58]
gibi bitki adları devam eden bir adlandırma
sürecinin en eski tanıklarıdır. Risalede belirle-
nen örnekleri şöyledir:
Renk Adı Bitki Adı
úara
çörek otı 61B/11
‘aú’ ‘beyÀø’
Renk Adı
Bitki
Adı Renk Adı
Bitki
Adı
aú anõÿrut “bk.
anõÿrut” 54A/7
aú
behmen “bk.
behmen” (Centa-
ura behen) 28A/4
aú
günlük (Ak
günlük –
Boswelia)
59B/4
beyÀø
günlük (Ak
günlük –
Boswelia)
41B/8
aú
úaranful “bk.
úaranful”
11B/7
aú
ãandal “bk.
ãandal” 5A/2,
22A/7,
34A/1.
beyÀø
sÿrincÀn (bk.
sÿrincÀn)33B/6
beyÀø
türbüd/
türbüt (bk. tür-
büt) 8A/7,
10B/3
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 33
úara
helìle 18B/9, 61A/11
úara
úoruú 18A/12
úara
üzüm43B/11,52A/7
úara
üzvÀ 30B/2
úızıl: Kızıl, kırmızı.
Renk Adı Bitki Adı
úızıl
behmen 28A/4
úızıl
gül21A/2, 22A/8, 28A/8,
46B/3
úızıl
ãandal 22A/7 (Pterocar-
pus spinus)
úızıl üzüm 23B/1
ãarı ~ ãaru: Sarı.
Renk Adı Bitki Adı
ãarı
helìle 24A/2, 46B/2
(Terminalia citrina).
ãarı
üzvÀ 30B/2, 33A/7,
48B/9, 52B/5
ãaru
òelìle 18B/9
III.II. Arapça Bitki Adları:
èÀúırúarhÀ: < Ar. Pireotu, nezle otu (Anacyclus
pyrethrum).
èÀ.
6A/2, 10A/7, 15A/6, 21A/4, 33A/6, 43A/6,
45B/3.
èanber: Amber çiçeği, bir mimoza türü (Geum
urbanum).
èa. 6B/2, 13A/7, 13B/2, 48A/9.
èasel-bend:< Ar. (Ar. èasel + Far. bend) Aselbent
ağacı (Styrax benzoin) ve bu ağacın kabuklarından
çıkarılan reçine.
èa. 14B/4, 33B/12, 60B/3, 61A/1.
bÀdam: < Ar. Badem ağacı (Amygladus commu-
nis) ve meyvesi.
b. içi 12B/3, 22B/4
b. úaşrı 58B/6
b. yaàı 10A/7, 10A/10
b. -ı 22B/11.
bÀd
bÀd: < Ar. Kökü yumru şekilde şişkin, Doğu
Anadolu’da yaygın bir bitki; patpat otu (Hyoscya-
mus niger).
34
Gürkan GÜMÜŞATAM
a. t
oòmı 52B/5.
baàla: < bk. ‘ Ar. baúla’.
b. úadar 51A/5.
baúla:< Ar. Bakla (Vicia faba); krş. ‘Ar. baàla’.
bezr-i b. 23A/7
b. unı 21B/8
b. -nuŋ52A/4.
behmen: < Ar. Kuduz otu (Alyssum).
aú b. ‘ak kuduz otu’ (Centaura behen)
28A/4.
belesÀn: < Ar. Pelesenk ağacı (Commiphora
opobalsamum); krş. ‘Ar. pelesÀn’.
óabb-ı b. 17A/8.
belÿù:< Ar. Palamut meşesi, pelit (Quercus aegi-
lops); krş. ‘Ar. pelÿù’.
b. unı 48A/2.
besbÀse: < Ar. Küçük hindistan cevizi (Myristica
fragrans); krş. ‘cevz-i buvÀ’.
b.
5A/4, 7B/2, 10B/5, 21A/4, 44B/10, 45B/1,
50B/6.
besfÀyic: < Ar. Bespaye, çiyan otu (Polypodium
vulgare).
büberiyye: < Ar. Biberiye (Rosmarinus officinalis).
b. varaúı 27B/8.
cevz: < Ar. Ceviz (Juglans regia).
c içini 51B/11.
cevz-i buvÀ: < Ar. Hindistan cevinin küçüğü (My-
ristica fragrans); krş. ‘besbÀse’.
c.
3A/8, 5A/4, 5B/5, 7A/11, 7B/8, 9A/7,
9B/1, 21A/4, 44B/10, 48A/1, 50B/8, 62A/1.
cevz-i çìnì: < Ar. Kalp şeklinde olan bir ceviz türü;
Çin cevizi (Juglans mandschurica).
c. 10B/3.
cevz-i hindì: < Ar. Hint cevizi (Juglans hindsii).
c.
3A/8, 9A/5, 10B/4, 44A/2, 50B/7
çìvìd: < Ar. Çivit otu (Semen ipomea hederaca).
c. 41B/9
ç. toòmı 12B/3; krş. ‘óabbü’n-nìl’.
çöpçìnì: < Ar. Çöpçini bitkisi (Rhizoma chinae,
Uliaceae)
ç.41B/7, 47A/8.
dÀrçìn: <Ar. Tarçın (Cinnamomum).
d.
3A/7, 4A/6, 5A/3, 5B/5, 6B/3, 7B/8,
10B/4, 11B/7, 17A/7, 17B/5, 21A/3, 44B/10,
45B/1, 46A/8, 62A/7.
dÀr-ı fulful: < Ar. – Far. Başbiberi, uzun biber
(Piper longum).
d.
7B/1, 7B/8, 11B/8, 17B/6, 26A/2, 26A/8,
43B/4, 43B/11, 45B/1.
durunc: < Ar. Turunç (Citrus aurantium).
d.-ı èarabì 44A/8.
encübÀr: < Ar. Beşparmak otu (Potentilla erecta).
e. köki 28A/4.
ferfiyÿn: < Ar. Sütleğen otu ve bundan elde edilen
tıbbi bir zamk (Euphorbia officinarum).
f. 6A/3, 10A/7, 32A/10, 32B/3,
59B/5.
fınduú: < Ar. Fındık (Corylus maxima).
f. úadar 9B/8-9, 10A/5
f. miúdÀrı
6A/10-11, 47A/12.
fulful: < Ar. Biber; krş. ‘büber’.
f.
4A/5, 7B/8, 17B/6, 26A/1, 47A/8
f.-ı ebyÀż
11B/8, 41B/8, 45B/2
f. -ı esved 6A/2, 21A/2.
óabb: < Ar. Tane, tohum.
ó. -ı èÀã 11B/9
ó. -ı belesÀn 17A/8
ó. -ü’n-nìl
12B/3 (krş. çìvìd toòmı)
ó. -ı ãaúız 25B/5
ó. -ü’l-àÀr
46B/9 (krş. ‘defne yemişi’).
òardal: < Ar. Yabani hardal otu (Snapis arvensis).
ò. -ı 55B/5.
òaãba:< Ar. Hurma?
ò. 7B/1.
òaşòÀş: < Ar. Haşhaş (Papaver somniferum).
ò. 14B/6, 14B/8, 15A/1.
óaùmì: < Ar. Hatmi (Athaea officinalis).
ó. toòmı 34B/1.
òavlıcÀn: < Ar. < Far. ‘havlencÀn’. Havlican otu
(Galanga officinalis).
ò.
4A/6, 5A/2, 7A/11, 10B/3, 11B/7, 21A/5,
48A/2, 62A/2.
hindubÀ: < Ar. Hindiba, yaban marulu (Cichorium
endiva).
h. köki 24A/12
h. ãuyı 46A/7
h. toòmı 23A/9, 24A/2.
òiyÀr: < Ar. Hıyar, salatalık (Cucumis sativus).
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 35
ò. -ı mıãrì 26B/6.
ò. toòmı 24A/1, 25A/10
ò. toòmın 57A/10-11
ò. toòmını 24A/8-9
ò. toòmından 24A/5.
izòır-ımekkì:< Ar. Mekke ayrığı (Cymbopogon
schoenanthus).
i.21A/5.
úÀèfÿr: < Ar. Kâfurotu (Camphorosma monspelia-
ca).
k.37B/6, 41A/11
k.-ı èırúìya 49A/1
k. -ı 37B/9, 38A/8.
úahve: < Ar. Kahve.
ú. 20A/12, 23B/6, 25B/7.
úÀúÿle: < Ar. Zencefilgillerden bir bitki ve onun
baharat olarak kullanılan tohumu; kakule (Elettaria
cardomomum). ú. 5A/2, 10B/5, 11B/6, 17B/6,
41B/9, 44A/8
ú.-i kebir 21A/3
ú.-i ãaàìr 21A/3.
úaranful:
< Ar. Karanfil (Eugenia caryophyllata) ve
bu bitkinin ilaç yapımında kullanılan siyah tomur-
cuğu.
ú.
3A/7, 4A/6, 5A/2, 9A/6, 10B/4, 17B/5,
21B/2, 26A/2, 34A/3, 41A/11, 44A/8,
44B/10, 45B/2, 46A/8, 48A/8, 48B/7, 50B/8,
62A/7
aú ú. 11B/7.
úaşr:< Ar. Kabuk.
bÀdam ú. -ı58B/6.
kebÀbe:< Ar. Kebabe, kebabiye, kuyruklu biber
(Piper cubepa).
k.
4A/2, 5A/4, 7B/1, 9A/6, 10B/5, 21B/2,
44B/10, 45B/1, 50B/6.
kemmÿn:< Ar. Kimyon (Cuminum cyminum); krş.
‘Ar. kìmyÿn’.
k. 25A/9
k.-ı kirmÀnì 16B/11.
kerevez: < Ar. Kereviz (Apium graveolens); krş. ‘
Ar. kirevez’.
k. toòmı 4A/4.
kettÀn:
< Ar. Ketengillerden bir bitki bitki, keten
(Linumusitatissimum).
k. toòmı 34A/10.
úurfa: < Ar. Seylan tarçını, kurfa (Cinnamomum
zeylnicum); krş. ‘Ar. selìòa’.
ú. 7A/10, 11B/6.
kìmyÿn: bk. ‘Ar. kemmÿn’.
k. 3A/8, 8B/10.
kirevez: bk. ‘Ar. kerevez’.
k. toòmı 48B/5.
lisÀnü’å-åevr:< Ar. Sığırdili bitkisi (Anchusa offici-
nalis); krş. ‘ãıàır dili’.
l. 25A/1
l. ãuyı 6B/5
l. varaúı 8A/6, 24B/2
şarÀb-ı lisÀnü’å-åevr 24B/9
luèÀb:< Ar. Bitki suyu.
l. -ın 34B/5.
maóleb: < Ar. Mahlep, İdris ağacı (Phulus maha-
leb).
m.32B/9
m. -i 32B/10, 32B/12.
maómÿde:< Ar. Mahmudiye otu (Convolvulus
scammonia); krş. ‘Ar. maómÿdiyye’.
m. 12B/4, 17B/7
m.-i óÀliã 8A/8
maómÿdiyye:< Ar. bk.‘Ar.maómÿde’.
m. 17A/8, 18B/9, 41B/9.
mÀmÿrÀn-ı çìnì:< Ar. Kırlangıç otu, büyük helile
(Chelodonium cornicilatum).
k. 4
9A/2.
mÀyaşÀ: < Ar. Mayana?, rezene bitkisi (Foeniculum
vulgare) ?
m.22A/8.
mezdekì: bk. ‘maãùakì’.
m. 48A/1.
muúl:< Ar. Günlük ağacı (Boswellia carteri).
m.39A/7
m.-ı azraú 16B/12.
mürr: < Ar. Mirra adı verilen ve Arabistan’da
yetişen bir ağaç (Comiphora myrra) ve zamkı.
m.-i ãÀfì
14A/1, 14B/6, 19A/9, 20A/6, 21A/1,
27A/4, 39A/8, 43A/5, 43B/4, 44A/1, 46B/9.
nÀne:< Ar. Ballıbabagillerden ıtırlı bitki; nane
(Mentha piperita).
n. 41B/1
36
Gürkan GÜMÜŞATAM
n. -yi 55A/8.
pelesÀn: bk. ‘Ar. belesÀn’.
èÿd-ı p. 11B/9.
pelÿt: bk. ‘Ar. belÿù’.
p. 26B/5 ()
p. úabuàını 26B/9
p. unı 62A/2.
reyhÀn:<Ar. Reyhan (Ocimum basilicum).
r. ãuyın 56A/9
r. toòmı 23A/9.
rummÀn:<Ar. Nar ağacı ve meyvesi.
r. balı 59A/8-9.
ãabr(II):<Ar. Sabırlık otu (Agave americana) ve bu
ottan elde edilen tıbbi zamk.
ã.
16B/12, 17A/8, 18A/12, 18B/9, 46B/2.
ãandal: < Ar. Sandal ağacı (Santalum album).
aúã. 5A/2, 22A/7, 34A/1 (Sandalum al-
büm)
úızıl ã.
22A/7 (Pterocarpus santalinus).
selìòa: < Ar. Yalancı tarçın, kurfa (Cinnamomum
cassia); krş. ‘úurfa’.
s. 11B/6, 17A/7, 20B/5.
sinÀmekì: < Ar. Sinameki bitkisi (Cassia officina-
lis).
s.
8A/6, 8B/9, 11A/6, 23B/1, 24A/1, 24B/1,
25A/9, 42A/1, 52A/9, 58B/5
maècÿn-ı s. 8A/5
s. maècÿnından23B/9.
ãÿãÀm: < Ar. Susam (Sesamum indicum).
gök ã.köki 21B/8.
sünbül-i hindì: < Ar. Hint sümbülü (Nardustachys
jatamansi).
s.
5A/3, 5B/5, 6A/3, 11B/6, 14B/5, 17A/6,
34A/2.
şaúÀúul:< Ar. Yabani havuç, karakök (Pastinaca
sativa).
ş. 45B/2.
taròÿn: < Ar. Tarhun otu (Artemisia dracunculus).
t. -ı 56B/13.
toòm:< Ar. Tohum.
t.-ı kendene 61A/11
t.-ı piyÀz 3A/8.
èunnÀb: < Ar. Kızıliğde, üvez ağacı (Sorbus aucu-
paris).
èu. 23B/1.
üşne: < Ar. (uşnÀ) Ağaç yosunu, ketencik ( Mescus
aboreus).
ü. 26A/2, 44A/9.
varaúü’l- òayÀl:< Ar. Kenevir yaprağı.
v. 5A/6, 5B/6, 6A/3.
vaşaú: < Ar. Çadıruşağı otu (Dorema ammoni-
acum) ve bundan elde edilen zamk; krş. ‘uşaú II’.
v. 39A/7, 40A/7.
verd:< Ar. Gül (Rosa); krş. ‘ Far. gül’.
v.-i aómer 5A/5.
zaèferÀn: < Ar. Safran (Crocus sativus).
z.
4A/2, 5A/6, 5B/5, 6A/2, 9A/7,10B/6,
11B/8, 12A/5, 14B/4, 17A/6, 19A/9, 21A/6,
44A/2, 45B/2, 46B/3, 47B/11, 50B/8, 53A/5,
61B/12
z. ãuyın 51A/3-4
z. -ı 15A/1.
zaèter: < Ar. Zahter bitkisi (Thymus longicaulis)
z. 10B/6.
z. -da 7A/4, 20B/9.
zencebìl:< Ar. Zencefil (Zingiber officinale).
z.
3A/7, 4A/5, 7A/11, 8B/10, 9A/6, 10B/4,
11B/7, 16B/11, 17B/5, 21A/4, 26A/8,
33A/6, 41B/8, 43B/4, 44B/1, 47B/11, 48B/1,
50B/7, 51B/2, 53B/13, 59B/4, 61B/12,
62A/7.
zerÀvend:< Ar. Zeravent, lohusa otu (Aristolochia).
z.-i ùavìl 20A/6, 39A/9, 46B/9.
zeyt: < Ar. Zeytin (Olea europea).
z. yaàı
29A/8, 29B/5, 30B/7, 32A/11, 32B/9,
34A/10, 34B/11, 35A/6, 35B/3, 35B/9,
36A/7, 38B/3, 38B/6, 39A/9, 40A/3,
40A/10, 40B/6, 41A/1, 59B/5
sÀde z. yaàı 41A/1
z. yaàıyla 39B/3
z. yaàın 25B/7
z. yaàını 32B/1, 59B/8
z. yaàına 34B/3, 38B/8
z. yaàından 29A/11, 29B/3.
zÿfÀ: < Ar. Çördük otu, zufa otu (Hyssopus
officinalis).
z. 14B/4.
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 37
III. III. Farsça Bitki Adları:
anõurÿt: < Far. Gözotu (Astragalus sarcocolla).
a.
35B/9, 38A/2, 39B/11, 40B/4
aú a. -ı 54A/7.
bÀzrenc-bÿye:< Far. Kovan otu/ oğul otu (Melissa
officinalis).
b. 5A/5, 6A/2
b. ãuyı 24B/10
b. varaúı 25A/1.
belìle: < Far. Belile otu (Bellerica myrobalan).
b. 61A/11.
benefşe: <Far. Menekşe, mor çiçekli ve kokulu bitki
(Viola tricolor).
b. köki 14B/3, 21A/7
b. varaúı 23A/8.
emlec: < Far. (amÿlÀ) Amlacotu (Phyllanthus
emblica).
e. 61A/11.
emlec: < Far. (amÿlÀ) Amlacotu (Phyllanthus
emblica).
e. 61A/11.
enÀr: < Far. Nar ağacı (Punica granatum) ve
meyvesi.
e. 28A/6
e. çiçegi 20B/4, 28A/6.
encìr: < Far. İncir ağacı (Ficus carica) ve meyve-
si.
e. 23B/1, 25B/4.
gül: < Far. Gül (Rosa canina); krş. ‘Ar. verd’.
g.26B/10
g.úurısı 24B/1, 41B/1
g. merhemin 38B/12
g.ãuyı
6B/4, 13B/8, 18B/2, 19B/11, 20A/9,
20B/7, 21B/4, 22A/10, 22B/1, 22B/5, 29A/2,
30A/6, 37A/5, 49A/9-10, 54B/10, 60B/2,
60B/13
g. varaúı 23A/8
g. yaàı
36B/8, 37A/7, 37A/11, 37A/12, 39A/1,
39A/3, 41A/8
g. yaàıyla 33B/6-7.
helìle: < Far. Helile otu (Terminalia).
h. 34A/10
h. çekürdegin 56A/1
úara h. 18B/9, 61A/11.
hevìc: < Far. Havuç (Daucus carota).
h. toòmı 4A/4, 48A/1, 62A/1
h. toòmın 53B/2
h. -i 53A/11.
kehrubÀr: < Far. Kehribar.
k. 44A/9.
kişniş: < Far. (keşnìc). Kişniş (Coriandrum sati-
vum).
k. 4A/5
k. toòmı 25A/9.
lÀden: < Far. Laden otu (Citris creticus) ve bun-
dan elde edilen zamk.
l. 32B/9, 54B/6.
mÀzì: < Far. Mazı bitkisi (Thuya); krş. ‘mażÿ’.
m.
19B/7, 26B/5, 28A/6, 51B/5.
mercümek:< Far. Mercimek (Lens culinaris)
m. 31B/1
m. úadar
10B/1, 16A/4, 19B/2.
mürver: < Far. Mürver (Sambucus Nigra).
m. toòmı 19B/8.
nÀr: < Far. Nargillerden çiçekli bitki (Punica
granatum) ve bu bitkinin meyvesi; nar.
n. úabuàı 19B/7.
nÀrınc: < Far. Turunç (Citrus aurentium amara).
n. kökinüŋ 49A/1.
nìlÿfer: < Far. Nilüfer çiçeği (Nymphea).
n. varaúı
22A/7, 23A/8, 24B/2.
noòÿd: < Far. Nohut (Cicer arietinum).
n. úadar
16B/5, 17A/2, 18A/1, 20A/1, 20A/10,
43A/8
n. miúdÀrı
14A/5, 17A/10, 19A/1, 20B/8, 21B/4-5,
48B/2
n. ãuyı 34A/3
n. -dan 15A/3, 23A/2.
piyÀz: < Far. Soğan (Allium cepa).
p. toòmı 4A/3.
puzeydÀn: < Far.
‘buõeydÀn’. İtkasırı, tilkitaşağı (Orchis
hircina).
38
Gürkan GÜMÜŞATAM
p. 21B/1.
r. 48B/6.
rÀvend:<Far. İlaç olarak kullanılan bitki kökü.
r.
15A/6, 24A/2, 24A/12, 47A/8, 50B/6,
r.-i çìnì 42A/1, 43A/5.
rÀzyÀne: < Far. Rezene otu (Foenicolum vulgare).
r.25A/9, 51B/2, 54B/2
r. köki 55A/8
r. toòmı 3A/10, 12B/5
r. -yi 55B/2.
sÀdÀc-ı hindì:< Far. Hint sümbülü (Nardustachys
jatamansi).
s. 5A/3.
selvi: < Far. ‘serv’. Servi (Cupressus sempenvires).
s. úozalaàı 28A/5, 41A/12.
semüz otı: Semizotu (Portulaca oleracea).
s. 23A/7.
sÿrincÀn: < Far. Sorıncan ağacı (Colchicum autum-
nale); krş. ‘sÿringÀn’.
s. 8B/9,16B/11, 16B/9, 21A/7,
beyÀż s. 33B/6
maècÿn-ı s. 8B/5
şÀhdÀne: < Far. ‘şehdÀnec’. Kenevir tohumu (Can-
nabis sativa).
ş. 50B/9.
şÀhtere: < Far. Şahtere otu (Fumaria officinalis).
ş.
18B/8, 24A/11, 24A/12, 41B/1, 57B/11
ş. ãuyı 18B/11-12
ş. -yi 49B/5.
şalàam: < Far. Şalgam bitkisi (Brassica rapa).
ş. 57A/1
ş. ãuyıyla 56A/11.
şeftÀlÿ: < Far. Şeftali (Persica vulgaris).
ş. çekürdegi yaàın 54A/10
ş. varaúı 27B/8.
şırlaàÀn: < Far. Şırlağan, susam yağı; krş. ‘şìrÿàan’.
ş. yaàı
31B/4, 34B/11, 35B/10, 37B/5, 37B/7,
38A/3, 40A/3-4, 40B/6
ş. y. -ını 38A/6.
şìrÿàan: bk. ‘şırlaàÀn’.
ş. 60B/10, 61A/2.
temr-ihindi:< Far. Demirhindi bitkisi (Tamarindus
indica).
t. 24A/3, 24B/2.
tere: < Far. Marul, maydanoz benzeri yeşil
sebzeler.
t. toòmı 59B/5.
ùurp (b): < Far. Turp (Raphanus sativus).
ù.ãuyın 57B/13
ù. tohmı 3A/9, 4A/5
ù. -ı 57A/8
eflÀk ù. -ı 62A/7.
turunç: < Far. Turunç (Citrus surentium).
t. -a 49B/12.
türbüd: < Far. Türbit otu (Conculvulus turpethum).
t. 41B/9
beyÀż t. 10B/3
beyÀż t. içi 8A/7.
zerdeçÿb: < Far. Zerdeçal (Cucurma longa).
z. 35B/8, 40A/1, 40B/4.
zurunbÀt: < Far. Zidvar, cedvar bitkisi (Curcuma
zedoaria).
z. 21A/6, 44A/8.
III.IV. Grekçe Bitki Adları:
Arap tıbbının oluşum aşamasında ona
Eski Yunan tıbbı kaynak olur. Bundan dolayı
tercüme edilen Grekçe eserler kanalıyla birçok
bitki adı Arapçaya, Arapça kanalıyla da Türk-
çeye geçer. İncelenen eserde Grekçe bitki adla-
rının Arapçadaki şekilleriyle Türkçeye yerleş-
mesinin ana nedeni Türk tıbbının Yunan tıbbı-
nı Arapça tıp eserleri kanalıyla tanımış olma-
sıdır. Metinden belirlenen bu gruptaki terimler
şöyledir:
aúÀúiyÀ: < Gr. Akasya ağacı (Acacia).
a. 20B/4, 41A/4.
anìsÿn: < Grk. Anason (Pimpinella anisum).
a. 10B/6, 12B/5, 23A/10,
25A/10.
asÀrÿn: < Grk. Kediotu (Asarum europaeum).
a. 8B/9, 12A/1, 17A/7,
21A/5.
bÀsìliúÿn: < Grk. Fesleğen (Ocimum basili-
cum).
b. lÀfô- ı b.
25B/10
büber: < Grk. Biber (Peper); krş. ‘Ar. fulful’.
b. 7A/11
Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 39
b. -den 15B/3.
defne: < Grk. Defne ağacı (Laurus nobilis).
d. varaúı 41B/1
d. yemişi 4A/4; krş. ‘óabbü’l-àÀr’.
efyÿn:< Grk. Haşhaş bitkisinden elde edilen uyuştu-
rucu bir madde, afyon.
e. 4A/6, 9A/6, 10A/7,
14A/1, 14B/5, 19A/9, 19B/9, 19B/11, 20B/4,
20B/11, 21A/7, 44A/1, 50B/8, 51A/3,
52B/1, 53A/5
e. -ı 14B/9.
eftìmÿn: < Grk. Bağboğan, serent (Cuscuta epythi-
mum).
e. 8A/7.
egir: < Grk. (akaron) Eğir otu, kasıkotu, azakeğeri
(Acorus calamus).
e. 7A/10, 9A/5, 9B/5,
11B/8, 12B/5, 19A/10, 47B/11, 50B/7,
51B/2, 61B/12.
eftìmÿn: < Grk. Bağboğan, serent (Cuscuta epythi-
mum).
e. 8A/7.
kesdÀne: < Grk. Kestane (Castanea sativa).
at k. -si (At kestanesi [Aesculus
hippocastanum]) 51B/2.
köknÀr: < Grk. Köknar ağacı (Abies).
k. 50A/10.
k. ãuyı 15A/10, 15B/2, 16A/2, 16B/2,
43A/6.
lìmÿn: < Grk. Limon (Citrus limonum).
l. 34A/1, 34A/5
marul: < Grk. Marul (Lactuca sativa).
m. 56B/10.
m. toòmını 54A/2-3.
mersin: < Grk. Mersin ağacı (Myrtus communis) ve
yemişi.
m. 41A/12
m.úurusı 28A/5
m. ãuyı 54B/7-8.
pıraãa: < Grk. Pırasa (Allium Porrum).
p. toòmı 9B/4, 9B/11.
saàmÿniyÀ: < Grk. Bingöz otu, mahmudiye otu
(Convolvulus scammonia).
s. 46B/3.
ustuóuùÿs: < Grk. Karabaş otu (Lavandula stoec-
has).
u. 23A/10.
SONUÇ
İnceleme sonucunda Risâle-i
Muèâlece’den belirlenen Türkçe, Arpça,
Farsça ve Grekçe bitki adlarının dökümü
yapılmış, günümüz Türkçesi ve Latince
karşılıkları gösterilmiştir. İncelemede belir-
lenen Türkçe bitki adlarından bir kısmının
XIII. yy. öncesine ait olduğu DLT’deki ka-
yıtlardan anlaşılmaktadır. Belirtisiz isim
tamlaması kuruluşundaki bitki adlarının
oluşumunda yapıca Türkçenin söz yapma
yollarına uyulduğu gibi, deyim aktarmala-
rına müracaat edilmesi de Türkçenin ilgili
evrede söz yapma çeşitliliğine işaret eder.
Renk adlarınınsa bitkilerin alt türlerini be-
timlemede kullanılması Türkçede terimleş-
tirmenin bir diğer boyutuna örnektir.
Arapça bitki adlarının çoğunlukta
olması, Türkler’in coğrafya değiştirmesi, tıp
konusunda kaynak edindikleri Arap tıbbı-
nın söz varlığından yararlanmaları ile doğ-
rudan bağlantılıdır. Arapçadan alınan bitki
adları içinde bugün de seslik değişmelerle
kullanılanlar yanında, unutulan birçok
terim de bulunmaktadır. Grekçe bitki adları
genellikle Arapça kanalıyla ve Arapçadaki
şekillenmeden sonra Türkçenin söz varlığı-
na yerleşmiştir.
KISALTMALAR
Ar.: Arapça
bk.: Bakınız
DLT: Divân u Lugâti’t-Türk
Far. Farsça
Grk.: Grekçe
krş.: Karşılaştırınız
s.: Sayfa
S: Sayı
KAYNAKÇA
Alkayış, M. F. (2007). Türkiye Türkçesinde
Bitki Adları. Kayseri: Erciyes Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamış Doktora Tezi.
40
Gürkan GÜMÜŞATAM
Atalay, B. (1985). Divan u Lugat-it-Türk
Tercemesi, Ankara: TDK.
Bayat, A. H. (2003). Tıp Tarihi. İzmir: Sade
Matbaa.
Baytop, T. (1997). Türkçe Bitki Adları Söz-
lüğü. Ankara: TDK.
Canpolat M. ve Zafer Önler (2007). Edviye-i
Müfrede. Ankara: TDK.
Çetin, E. (2005). “Divân u Lûgâti’t-Türk’teki
Yiyecek İçecek Adları ve Bu Adla-
rın Türkiye Türkçesindeki Görü-
nümleri”. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Der-
gisi. S: 2, s. 185-200.
Demir, E. (2012). “Hezârfen Hüseyin B.
Cafer İstanköyî’nin Fihrîsü’l Ervâm
Adlı Eserinde Geçen Bitki Adları”.
Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, S:
46, s. 1-28.
Duran, A. (1998). “Türkçede Bazı Bitki Ad-
larının Veriliş Sebepleri”. Türk Dili.
Ankara: TDK, S: 555, s. 223-229.
Gürlek, M. (2011). “‘Alâ’im-i Cerrâhîn’de
Geçen Bitki Adları”. Adıyaman
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi.
S: 7, s. 123 – 145.
Hauenschild, I. (1989). Türkspracige
Wolksnamen für Kräter und Stau-
den mit den deutschen, englischen
und russischen Bezeichnungen.
Wiesbaden.
İleri, C. (2007). “Divân u Lûgâti’t-Türk’te
Geçen Meyve-Sebze Adları ve
Türklerin Bunlardan Yararlanma
Biçimleri”. Türk Dili. Ankara: TDK,
S: 669, s. 542-572.
Kahya, E. (2003/1). “On Beşinci Yüzyılda
Osmanlılarda Bilimsel Faaliyetlerin
Kısa Bir Değerlendirmesi”. Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, S: 1,
s.11-19.
Kahya, E. (2002). “Anadolu Selçuklularının
Bilimsel Faaliyetlerinin Genel Bir
Değerlendirmesi”. III. Uluslararası Mevlana
Kongresi Bildirileri, s.245-252.
Küçüker, P. (2010). “Lügat-i Müşkilât-ı
Eczâ’da Türkçe Bitki Adları”. Ulus-
lararası Sosyal Araştırmalar Dergi-
si, V: 3/11, s. 401 – 415.
Oturakçı, N. (2012). “Divân u Lûgâti’t-
Türk’teki Botanik Terimlerinin Ka-
zak Türkçesinde ve Türkiye Türk-
çesinde Görünümleri”. Karadeniz.
S: 13, s. 195-212.
Önler, Z. (1990). “XIV ve XV. Yüzyıl Ana-
dolu Türkçesi Botanik Terimleri”,
Journal of Turkish Studies, (Fahir İz
Armağanı I.) V. XIV, Harvard Uni-
versity, s. 357-392.
Önler, Z. (1999). Celalüddin Hızır (Hacı
Pasa) Müntahab-ı Sifâ II Sözlük. İs-
tanbul: Simurg.
Önler, Z. (2004). “XIV. ve XV. Yüzyıl Tıp
Metinlerinde Türkçe Bitki Adları”.
Kebikeç. S: 14, s. 273- 302.
Şahin, H. (2003). Eski Anadolu Türkçesi.
Ankara: Akçağ.
Şahin, H. (2007).“Câmièü’l- Fürs Örneğinde
XVI. Yüzyıl Bitki İsimleri”. Turkish
Studies, V: 2/2, s. 570 – 602.
Telli, B. (2015). “Kenzü’s-Sıhhatü’l Eb-
dâniyye Eser-i Mürşîd-i Osmâniy-
ye’de Bitki Adları”, Kesit Akademi
Dergisi, Yıl:1, Sayı:1, Eylül, ss. 96-
116.
Uçar, İ. (2012 Güz). “Türkiye Türkçesinde
Organ Adlarıyla Oluşturulmuş Bit-
ki Adları”. TÜBAR, S: XXXII, s. 285
– 306.