rİsÂle İ mu’Âlece’ye gÖre xvi. yÜzyil tÜrkÇesİnde tibbİ...

18
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3090 Number: 39 , p. 23-40, Autumn III 2015 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi 09.09.2015 25.10.2015 RİSÂLE-İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ BİTKİ ADLARI MEDICINAL PLANT NAMES IN 16TH CENTURY TURKISH ACCORDING TO RISALA-I MU'ÂLECE Doç. Dr. Gürkan GÜMÜŞATAM Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Özet Türk bilim tarihinin her yönüyle aydınlatılması tıp, astronomi, kimya, farma- koloji, matematik gibi bilim dallarında yazılmış tüm eserlerin incelenmesiyle mümkün olacaktır. İlk yazılı belgeleri XIII. yüzyılda görülen Oğuz Türkleri’nin kendi lehçelerini ölçünlü hâle getirmesi birkaç asır almıştır. Bu süreçte girişilen bilimsel faaliyetler, Tü- rkiye Türkçesinin bilim dili olarak gelişimini de sağlamıştır. On dördüncü yüzyıldan iti- baren meydana getirilen tıp eserleri önce tercüme sürecini yaşamış, tercüme basamağını telif eserlerin yazımı takip etmiştir. Telif eserlerin yazımına kadar devam eden süreçte kullanılan terimler arasında tam bir birlik sağlanamamıştır. Bunda tercüme edilen eser- lere bağlı kalınması da etkili olmuştur. Bu incelemenin amacı, kısmen standartlaşmaya başlayan on altıncı yüzyıldan kalma Risâle-i Muèâlece adlı yazma eserdeki bitki adlarını belirlemektir. Bu hedefle, önce Millî Kütüphane’den alınan metin çözülmüş, dikkatli bir taramadan sonra yazma- da geçen bitki adları tespit edilmiştir. Belirlenen bitki adları, kökenlerine ve yapı özel- liklerine göre değerlendirilmiş, ikili kullanımlarına dikkat çekilmiştir. Türkler’in Anado- lu’ya gelmeden önce de tanıdığı bitkiler belirlenmiş, bunların Oğuz yazı dili oluşmadan evvelki izleri gösterilmiştir. Diğer yandan Arapça, Farsça kökenli bitki adlarının on altıncı yüzyıl Türkçesinde kullanım şekilleri saptanmıştır. Bugünkü yazı dilinde unutulmasına rağmen halk ağzında yaşayan kimi bitki adlarının taranan metinde kullanımına rastlanmıştır. Bu bulgu, halk dilinde kullanılan kelimelerle tarihî metinler arasında bir bağ olduğunu gün yüzüne çıkarmaktadır. Ni- tekim eski tıbbın pratik halk hekimliği yanının olması, önerilen ilaçların halk hekimliği uygulamalarında kullanılması bu fikri doğrulamaktadır. Anahtar Kelimeler: Risâle-i Muèâlece, Bitki Adları, Tıp Yazmaları, Eski Türkiye Türkçesi, Söz Varlığı Abstract Clarification of all aspects of Turkish science history will be possible by study- ing all the written works in all the disciplines such as medicine, astronomy, chemistry, pharmacology and mathematics. It took Oguz Turks, whose first written documents ap-

Upload: others

Post on 16-Jul-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

The Journal of Academic Social Science Studies

International Journal of Social Science

Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3090

Number: 39 , p. 23-40, Autumn III 2015

Yayın Süreci

Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi

09.09.2015 25.10.2015

RİSÂLE-İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE

TIBBİ BİTKİ ADLARI MEDICINAL PLANT NAMES IN 16TH CENTURY TURKISH ACCORDING

TO RISALA-I MU'ÂLECE Doç. Dr. Gürkan GÜMÜŞATAM

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Özet

Türk bilim tarihinin her yönüyle aydınlatılması tıp, astronomi, kimya, farma-

koloji, matematik gibi bilim dallarında yazılmış tüm eserlerin incelenmesiyle mümkün

olacaktır. İlk yazılı belgeleri XIII. yüzyılda görülen Oğuz Türkleri’nin kendi lehçelerini

ölçünlü hâle getirmesi birkaç asır almıştır. Bu süreçte girişilen bilimsel faaliyetler, Tü-

rkiye Türkçesinin bilim dili olarak gelişimini de sağlamıştır. On dördüncü yüzyıldan iti-

baren meydana getirilen tıp eserleri önce tercüme sürecini yaşamış, tercüme basamağını

telif eserlerin yazımı takip etmiştir. Telif eserlerin yazımına kadar devam eden süreçte

kullanılan terimler arasında tam bir birlik sağlanamamıştır. Bunda tercüme edilen eser-

lere bağlı kalınması da etkili olmuştur.

Bu incelemenin amacı, kısmen standartlaşmaya başlayan on altıncı yüzyıldan

kalma Risâle-i Muèâlece adlı yazma eserdeki bitki adlarını belirlemektir. Bu hedefle,

önce Millî Kütüphane’den alınan metin çözülmüş, dikkatli bir taramadan sonra yazma-

da geçen bitki adları tespit edilmiştir. Belirlenen bitki adları, kökenlerine ve yapı özel-

liklerine göre değerlendirilmiş, ikili kullanımlarına dikkat çekilmiştir. Türkler’in Anado-

lu’ya gelmeden önce de tanıdığı bitkiler belirlenmiş, bunların Oğuz yazı dili oluşmadan

evvelki izleri gösterilmiştir. Diğer yandan Arapça, Farsça kökenli bitki adlarının on

altıncı yüzyıl Türkçesinde kullanım şekilleri saptanmıştır.

Bugünkü yazı dilinde unutulmasına rağmen halk ağzında yaşayan kimi bitki

adlarının taranan metinde kullanımına rastlanmıştır. Bu bulgu, halk dilinde kullanılan

kelimelerle tarihî metinler arasında bir bağ olduğunu gün yüzüne çıkarmaktadır. Ni-

tekim eski tıbbın pratik halk hekimliği yanının olması, önerilen ilaçların halk hekimliği

uygulamalarında kullanılması bu fikri doğrulamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Risâle-i Muèâlece, Bitki Adları, Tıp Yazmaları, Eski Türkiye

Türkçesi, Söz Varlığı

Abstract

Clarification of all aspects of Turkish science history will be possible by study-

ing all the written works in all the disciplines such as medicine, astronomy, chemistry,

pharmacology and mathematics. It took Oguz Turks, whose first written documents ap-

Page 2: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

24

Gürkan GÜMÜŞATAM

peared in 13th century, a few centuries to bring their own dialect into a standard case.

The scientific activities undertaken in this process enabled the development of Turkey

Turkish as a language of science. The scientific activities that were undertaken in this pe-

riod enabled the development of Turkish language of Turkey as a scientific language.

The scientific works that had been created since the 14th century, first experienced the

process of translation and this was followed by writing the translated works. There

could not be a coherence between the terms used in the period where the translated

works were being written. Being adhered to the translated works had also been influen-

tial in this.

The aim of this research is to clarify the names of the plants in the work of art

named Risâle-i Muâlece written in the 16th century. With this aim in mind, the text taken

from the National Library was solved, and the names of the plants were determined af-

ter intensive scanning. Specified plant names have been evaluated according to their ori-

gins and structures, and attention was drawn to their dual use. The plants which Turks

have already been familiar with before coming to Anatolia have been identified, and

their forms before Oguz written language have been displayed.

Although it is forgotten in today's written language, the use of colloquial lan-

guage herbs was found in the scanned text. This finding showed that there is a connec-

tion between the words used colloquially and historical texts. Thus, as old medicine has

practical folk medicine, the use of proposed drug in folk medicine practice confirms this

idea.

Keywords: Risâle-i Muâlece, Herbs, Medical Writing, Old Turkey Turkish, Vo-

cabular

GİRİŞ

Oğuz boylarının yoğun şekilde

Anadolu ve civarına gelip yerleştikten son-

ra giriştikleri edebî faaliyetler, kendi lehçe-

leriyle yazma sürecini başlatır. On üçüncü

yüzyılda ilk ürünlerini vermeye başlayan

bu yazı dili tercüme, yarı tercüme –yarı telif

basamaklarının ardından (Canpolat ve Ön-

ler, 2007, s. 9), tümüyle özgün eserlerin

verileceği telif aşamasına ulaşır. Anadolu’da

Türk varlığını kalıcı kılmak üzere önce dinî

– edebî ağırlıklı eserlere ağırlık verilmesine

rağmen, özellikle Beylikler Devri olarak

isimlendirilen ikinci basamakta matematik,

kimya, astronomi, tıp gibi bilim dallarında

da ürünler meydana getirilir. Beyliklerin

başındaki idareciler, Anadolu’da Türk var-

lığını kalıcı kılmak, burada halkın her alan-

da gelişmesini ve birliğini sağlamak ama-

cıyla ilim adamlarının yetişmesine öncülük

yapar; ilmî eserlerin oluşturulması için

birçok ismi teşvik ve himaye eder (Şahin,

2003, s. 71).

On üçüncü yüzyıldan itibaren yazı-

lı kaynaklardan gelişme süreci takip edile-

bilen Oğuz Türkçesinin üstte dile getirilen

nedenlerden dolayı, bir bütün olarak tarihî

dönemlerini anlayabilmek için edebî – dinî

konularda yazılmış eserler kadar, ilmî ko-

nularda meydana getirilen ürünlerini de ele

almak gerekmektedir. Bu incelemenin ama-

cı, Oğuzcanın tarihî süreçte bitki adlarına

ait söz varlığına yönelmektir. Konunun çok

geniş olması sebebiyle, inceleme sadece

tıbbi eserlerde ilaç hammaddesi olarak

kullanılan bitkilerin adlarıyla sınırlandırıl-

mıştır.

Eski Türk tıbbında ilaç yapımı için

ağırlıklı olarak yaşanılan bölge ve yakın

coğrafyanın bitki örtüsünden yararlanılmış-

tır. Bu gelenek sadece eski Türk tıbbının

değil, ona doğrudan kaynaklık eden Arap

tıbbının ve dolaylı şekilde etkilendiği Yu-

nan tıbbının da esasını oluşturmaktaydı.

Bitkilerin ilaç yapımında kullanımı bu sa-

yede onları, botanik bilimi yanında birer tıp

ve eczacılık terimi hâline getirmektedir.

Tarihî metinlerde geçen bitki adları botanik,

tıp, eczacılık gibi çeşitli bilim dallarının

konusu olduğu gibi, Türkçenin söz varlığı-

Page 3: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 25

nı ilgilendirdiği için filoloji ilmini de yakın-

dan alakadar etmektedir (Önler, 2004, s.

274).

Eski tıp alanındaki terminoloji açı-

sından zengin olan metinlerin bilimsel yön-

temlere göre değerlendirilerek yayımlan-

masının önemine değinen Önler, bu sayede

belirlenen söz varlığının Türk dili araştır-

maları ve Türkçenin Tarihsel Sözlüğü için

kıymetli sonuçlar sunacağını vurgular (Ön-

ler, 2004, s. 276). Bu maksatla Millî Kütüp-

hane yazma eserleri arasından belirlenen

Risâle-i Mu’alece içerdiği bitki adları bakı-

mından incelenmiştir. Diğer yandan,

Risâle-i Muèâlece’den belirlenen bitki adla-

rına ilişkin filolojik malzeme tıp, eczacılık

ve botanik gibi dallarla olan yakın bağları

açısından sorgulanmıştır. Bu sayede bilim

tarihi üzerinde çalışmalarını yürüten araş-

tırmacılara yol gösterici bulgular sunula-

caktır.

İncelemeye geçilmeden önce,

Risâle-i Muèâlece hakkında tanıtıcı bilgiler

aktarılmıştır. Devam eden bölümde, eski ve

günümüz Türkiye Türkçesinde bitki adları

üzerinde yapılmış çalışmalar tanıtılarak

değerlendirmelere gidilmiştir. Bitki adları-

nın belirlenme süreci hakkında verilen bil-

gilerin ardından, terimler kökenlerine göre

sıralanmıştır.

I. Risâle-i Muèâlece:

Ankara, Millî Kütüphane El Yaz-

ması Eserler Koleksiyonunda kayıtlı olan

eser (06 Mil Yz 5163), ilaçlarla tedavi konu-

sunu işleyen bir risaledir. Risalede metnin

abadî türü bir kâğıda nesih yazı sitiliyle

yazıldığı görülür. Yazma eser sırtı bordo

meşin, kapakları kâğıt kaplı mukavva bir

cilt içerisindedir. Yazmada söz başları ve

cetveller için kırmızı, ana metin için siyah

renkte mürekkep kullanılmıştır. Toplamda

68 varak olan risalenin sondan birkaç vara-

ğı boştur. Millî Kütüphane’ye 30 Kasım

1983 tarihinde Muharrem Çağlar’dan 5.000

TL karşılığı alındığı bilgisi yine eserin giriş

ve son kısmındaki varaklar üzerine yeni

yazıyla not düşülmüştür.

Klasik tüm eserlerin başında bulu-

nan “Besmele” bu risalede de kısaca uygu-

lanmış; Allah’a, Hazret-i Muhammet ve

diğer din büyüklerine yapılan “hamd ü se-

na” faslının ardından konuya geçilmiştir:

“[2B] (1) Bi’smillÀhi’r-RaómÀni’r-

Raóìm (2) Óamd-ı nÀ-maódÿd u åenÀ-

yı nÀ-maèdÿd ol (3) VÀcibü’l- vucÿd

üzerine olsun ki (4) Úur’Àn-ı èAżìm’i

ve Úur’Àn-ı Kerìm’i nÀs (5) içün

raómet ve şifÀ úıldı.Ve’ã-ãalÀt-ı (6)

mutevÀãılÀt u teslìmÀt-ı mütevvÀliyÀt-ı

(7) Seyyid-i veled-i benì-Àdem olan

Muóammed ãallÀ’llÀhu (8)èaleyhi

ve’s-sellem üzerine olsun ki kÀffe-i (9)

enÀma raómet olmaà içün irsÀl olın-

dı…”

İlaçların yapımına yoğunlaşan risa-

le, hastalıkların insan bünyesine zararları,

teşhisi, türleri gibi konulara gerekli görülen

hâller dışında değinmemekte; hastalığın

tedavisi için doğrudan uygulanacak ma-

cunların, bünyeyi rahatlatıcı ilaç, hap/ kurs

ve yakıların yapımına yer vermektedir.

Böylece sağlıkla ilgili pratik amaçlarla kul-

lanılabilecek reçetelerden oluşan bir risale

oluşturulmuştur. Risalenin bu şekilde dü-

zenlenmiş oluşundan yola çıkarak, eserin

daha geniş bir kesimin istifadesine açılma-

ya çalışıldığı yorumlanabilir:

Hapların/ kursların yapımıyla ilgili:

“ [20 B]…BÀb: (11) Efyÿn üküline

mübtelÀ olan Àdemi menè(12) ėden

óabb beyÀn ol[ın]ur, mücerrebdür.”

“[21B] (7) Yüzde olan abraş[a] úurã

beyÀn ėder:(8) 1 dirhem arpa unı, 1

dirhem baúla unı, 1 dirhem gök ãÿãÀm

köki…”

Macunların yapımıyla ilgili:

“[4A] (1) BÀb1: Maècÿn-ı ÚÀsım Paşa,

àarÀ’ib maècÿnıdur:(2) 7 dirhem

kebÀbe, 11 dirhem ùopalaú, 12 dirhem

1 Kelime 3B ve 4A’da arka arkaya iki kez tekrarlanmış.

Page 4: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

26

Gürkan GÜMÜŞATAM

zaèferÀn, 2 dirhem maãùakì, (3) 5 dir-

hem günlük, 12 dirhem piyÀz toòmı, 7

dirhem çörek otı, (4) 12 dirhem hevìc

toòmı, 7 dirhem kerevez toòmı, 7 dir-

hem defne yemişi, (5) 12 dirhem ùurp

tohmı, 20 dirhem keşniş, 12 dirhem

fulful, 20 dirhem zencebìl…”

Yakı ve yağların elde edilmesiyle ilgili:

“[31A] (5) Faãl: Giciyik [ve] ùuzlı

balàam içün yaà beyÀn ėder:(6) 10

dirhem günlük, 10 dirhem mürdeseng,

10 dirhem gümüş ùaşı, (7) 10 dirhem

bÿre, çoàan budaà[ı], 10 dirhem miló-i

enderÀnì, (8) 10 dirhem zernìò, 10 dir-

hem nişÀdur, 10 dirhem çörek otı, 10

dirhem şÀb, (9) 10 dirhem úalay, 10

dirhem bal unı, 10 dirhem beyÀż kü-

kürd…”

Risalenin giriş bölümünde, yazma-

nın insanoğluna şifa dağıtmak üzere mey-

dana getirildiği vurgulanmıştır. Yine de-

vam eden bölümde müellif, risalede yapımı

önerilen birçok ilacın defaten tecrübe edil-

diğini ve iyileştirici etkilerinin gözlemlen-

diğini bildirmektedir: “ [3A] (2) ammÀ baèd[ehu] bilgil ki

bu risÀlede cemè olan(3) fevÀ’id

kerrÀren tecribe olınup nefèi(4)

müşÀhede olınan eşyÀlardur.”

Hekim, reçetelerin verildiği bölüm-

lerde sonuç alınacağını, yapılan ilacın şifa

verici etkilerinin gözlemlendiğini yeniden-

vurgulama ihtiyacı duymuştur: “[4B](9)ve ıssıdan ãovuúdan óÀãıl

olan(10) balàamì öksürügi defè ėder

úarnında(11) ne zaómet var ise cümle-

sine nÀfièdür(12) ãabÀó ve aòşam ikişer

dirhem yėye, (13) mücerrebdür, bi-

èavni’llÀhi teèÀlÀ àaflet olınmaya.”

Risalede genellikle, ‘bâb’ ve ‘faãl’

başlıkları kullanılarak ilaç terkipleri akta-

rılmıştır. Ancak, bu gibi bölümler arasında

düzenli bir sistem yoktur. Bap ve fasıllar

arasındaki düzensizliğe rağmen her bölüm

kendi içinde yapısal bir konu akışı sergile-

mektedir. Sırasıyla terkibe girecek madde-

ler dirhem, miskal gibi türden ölçüleriyle

verilmekte, ilaçların bileşim hâline getiril-

me ve kullanılma süreci açıklanmakta; han-

gi hastalıkların sağaltımında istifade edile-

cekleri bildirilmektedir: “[24A] (11) BÀb: ŞÀhtere müdebbire-

sinüŋ terkìb[in] beyÀn ėder: (12) 1

dirhem şÀhtere, 1 dirhem hindubÀ kö-

ki, 10 dirhem rÀvend,[24B] (1) 20 dir-

hem sinÀmekì, 20 dirhem meyan köki,

20 dirhem besfÀyic, 20 dirhem gül

úurusı, (2) 20 dirhem nìlÿfer varaúı,

10 dirhem temr-i hindì, 10 dirhem

lisÀnü’å-åevr varaúı. (3) Bu õikr olınan

eczÀlaruŋ cümlesin bir tencire (4) içi-

ne úoyup baède bir astÀrdan geçürüp

(5) süzüp üç yüz dirhem miúdÀr[ı]

sükker (6) úatup baède mülÀyimce

úıvÀm vėrüp (7) ãabÀó ve aòşam birer

küçük yekmürdì (8) şerbet ėdüp içeler,

ãafrÀya ve balàama ve sevdÀya

nÀfièdür.”

Risalede, belli bir bitkinin veya

maddenin adıyla anılan macunlar yanında,

belli hastalıklara tedavi için önerilen ilaçlar

da aktarılmakta, bu tür ilaçlar o hastalığın

adından istifade edilerek betimlenmektedir: “[28B] (4) Faãl: Göz perdesi içün ot

beyÀn ėder: (5) 1 dirhem úalem-i

cengÀr, 2 dirhem yumurùa, 1 dirhem

kükürt ãuyı.”

“[33B] (11) BÀb: EyyÀm-ı şitÀda el

yarılmaú içün yaà beyÀn ėder: (12) 20

dirhem tere yaàı, 35 dirhem kÀfÿrì bal

mÿmı, 5 dirhem èaselbend…”

Metinde, belli bir hastalık için ya-

pımı önerilen bileşimin bazen de farklı

rahatsızlıklar için uygulanabileceği, bundan

sonuç alınacağı yönünde uyarılar bulunur: “[29A] (7) Faãl: Frenk zaómetinüŋ

yaàı beyÀn ėder: Úaşı, kirpügi dökile-

ne ve ãulı ùuzlı balàama nÀfièdür2:”

Aynı hastalık için farklı tedavi yön-

temleri bulunuyorsa, bunlar arka arkaya

sıralanmış, ‘diger’, ‘bÀb-ı diger’, ‘faãl-ı diger’

vb. ifadelerin ardından terkibe ait bilgilere

geçilmiştir:

2 “ve”den cümlenin sonuna kadar olan bölüm

derkenara not düşülmüş.

Page 5: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 27

“ [9B] (3) BÀb-ı diger:BevÀãìr3 içün

maècÿn beyÀn ėder, nÀfièdür: (4) 10

dirhem ãoàan toòmı, 10 dirhem pıraãa

toòmı, 10 dirhem deve dikeni toòmı,

(5) 10 dirhem egir, 10 dirhem ùopalaú.

(6) Bu cümle eczÀları başúa başúa (7)

dögüp yüz elli dirhem èasel ile úarış-

durup (8) maècÿn ėdeler. äabÀó ve

aòşam fınduú (9) úadar yėyeler, àÀyet

nÀfièdür.(10) Faãl-ı diger:BevÀãìr4

içün maècÿn beyÀn ėder: (11) 10 dir-

hem óabb-ı sevdÀ, 10 dirhem pıraãa

toòmı, 12 dirhem deve dikeni

toòmı…”

Mualece risalesini oluştururken

müellif, birçok tıp eserini görmüş ve bun-

lardan istifade etmiştir. Nitekim, uygula-

manın olumlu sonuçlar verdiğini teyit et-

mek üzere Eski Yunan ve İslâm tıbbında

itibar görmüş hekimleri tanık göstermesi,

bu tezi doğrular niteliktedir:

“[42A] (2) Óekìm Meóemmed ve

Óekìm CÀlìnÿs, SoúrÀù (3) ve BuúrÀt

dėmişlerdür ki bedende olan (4) şişlere

ve yelleri sürer, çıúarur ve arúa (5) ve

bel aàrısın ve úulınc daòı(6) defè ėder.

BevÀãire ve mafaãıla5 daòı merÀre-

te(7)nÀfièdür…”

Eski Türk tıbbında tedavi, bedenin

belli bir dengede tutulması esasına dayanı-

yordu. Bunun için insan bünyesi balgamî,

safravî, demevî, sevdavî gibi adlarla sınıflan-

dırılıyor; bir maddenin çokluğu veya azlı-

ğına göre oluşan hastalık tedavi edilmeye

çalışılıyordu. Öte yandan, eski Türk tıbbın-

da birer ilaç hammaddesi olan bitkilerin

insan mizacına göre kullanılması ilke edi-

nilmişti.Her bitkinin sıcak (issi), soğuk

(ãoàuú), nemli (ratb) ve kuru (úurı) özellikten

ikisine sahip olduğu inancı vardı. Hastalık

için yapılacak ilaçta hangi bitkinin kullanı-

lacağı konusunda, bitkinin özelliği ve mizaç

3 Kelime sinle yazılmış. 4 Kelime sinle yazılmış. 5 Kelime “mebaãıl” şeklinde hatalı yazılmış.

arasındaki bağ önemliydi. Hekimler tıp

eserlerinde drogların mizaç özelliklerini

vermekte ve neye yarar sağlayacağına yö-

nelik bilgileri vurgulamaktaydı (Önler,

1998, s. 160). Benzer bir anlayışla hastalıkla-

rın sebebi olarak mizaç görülmesine karşı-

lık, incelenen risalede bitkilerin mizaç özel-

liklerine değinilmemiştir. Buradan hareket-

le, eldeki yazmanın geniş halk kitlesine şifa

dağıtmak üzere yazılmış pratik bir ecza

kitabı olduğu yorumlanabilir. Hekim, bir

taraftan kafa karıştırıcı teorik bilgileri kita-

bın dışında bırakmış, diğer taraftan kolay-

ca uygulanacak ilaç terkiplerini aktarmıştır:

“[37B] (10) …üstübeci yumşaú ėdüp

(11) anı daòı úarışdırup baède yumurùa

aàını (12) úarışdırup merhem ėdeler.

Bu daòı ıssı (13) yaralara, úabarcuú

yaralarına nÀfièdür, mücerrebdür…”

“[4B] (9) …ıssıdan ãovuúdan óÀãıl

olan (10) balàamì öksürügi defè ėder

úarnında (11) ne zaómet var ise cüm-

lesine nÀfièdür…”

II. Eski ve Günümüz

Türkiye Türkçesinde

Bitki Adları

Türkiye’nin değişik bölgelerinde

dokuz bin civarı yabani bitki yetişmektedir.

Bu bitkilere halk arasında verilmiş adların

üç bin civarı TDK Derleme Sözlüğü’ne de

girmiştir. Türkçede Bitki Adları Sözlüğü isimli

yapıtında Turhan Baytop, Türkiye’de yeti-

şen bitki türlerinden üçte birinin adının

Türkçe olduğunu bildirirken, halkın bitkile-

re karşı yoğun ilgisi olduğunu tespit etmek-

tedir (Baytop, 1997, s. 5). Yazı diline geçen

bitki adları yanında, halk ağzında kullanıl-

maya devam eden ve yöreden yöreye deği-

şiklik gösteren bitki adlarıysa henüz tama-

mıyla derlenmiş ve kaynaklarına inilmiş

değildir (Şahin, 2007, s. 571). Günümüzde

bu boşluğu doldurmak üzere yürütülen

çalışmaları iki gruba toplamak gerekmek-

tedir. Birinci kolda yürütülen çalışmalar,

Page 6: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

28

Gürkan GÜMÜŞATAM

bölge ağızlarındaki bitki adlarını belirleme-

ye yöneliktir. İkinci basamakta yürütülen

çalışmalarsa, Türkçede kullanılan bitki

adlarının kaynağına inerek ne zaman ve

hangi şekilde dile yerleştiklerini belirlemeyi

amaçlamıştır. Birinci gruptakiler eş zamanlı

yöntemle incelemelerini yürütürken6 ikinci

gruptakiler art zamanlı inceleme yolunu

tutmaktadır. Bu gibi incelemeler halk ağ-

zında kullanılan bitki adlarının kökenini

tarihî metinler aracılığıyla bulmaya çalışır.

Birincil kaynakları tıp ve eczacılık konu-

sunda yazılmış eserlerle tarihî sözlüklerdir.

Anadolu ve civarını yurt edinme-

den önceki dönemlerinden belgeleri günü-

müze ulaşmayan Oğuz Türkleri’nin, bitki

adları konusunda söz varlığını XIII. yy.

öncesi kaynaklarla belgelemek güçtür. Bu-

nun için yegâne tanık DLT’dir. Konu üze-

rinde araştırma yapanlar tematik inceleme-

lerle DLT’deki bitki adlarını değişik bakış

açılarıyla ele almıştır7. Böylece birtakım

bitkilerin XI. yy.da Anadolu’ya gelmeden

önce de Oğuz Türkleri arasında tanındığını

anlıyoruz.

13. yy.da başlayıp İstanbul’un fet-

hine kadar devam eden birinci basamakta

6 Türkiye Türkçesi ağızlarında bitki adları için bk.: M.

Fatih Alkayış (2007), Türkiye Türkçesinde Bitki Adları,

Kayseri: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yayımlanmamış Doktora Tezi; Turhan Baytop (1997),

Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Ankara: TDK; Ahmet

Duran (1998), “Türkçede Bazı Bitki Adlarının Veriliş

Sebepleri”, Türk Dili, Ankara: TDK, S: 555, s. 223-229;

Ingeborg Hauenschild (1989), Türkspracige Wolksnamen

für Kräter und Stauden mit den deutschen, englischen und

russischen Bezeichnungen, Wiesbaden; İlhan Uçar (2012

Güz), “Türkiye Türkçesinde Organ Adlarıyla

Oluşturulmuş Bitki Adları”, TÜBAR, S: XXXII, s. 285 –

306… 7 Sözü edilen incelemeler için bk.: Canan İleri (2007)

“Divân u Lûgâti’t-Türk’te Geçen Meyve-Sebze Adları

ve Türklerin Bunlardan Yararlanma Biçimleri”, Türk

Dili, Ankara: TDK, S: 669, s. 542-572; Engin Çetin

(2005), “Divân u Lûgâti’t-Türk’teki Yiyecek İçecek

Adları ve Bu Adların Türkiye Türkçesindeki

Görünümleri”, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, S: 2, s. 185-

200; Nigar Oturakçı (2012), “Divân u Lûgâti’t-

Türk’teki Botanik Terimlerinin Kazak Türkçesinde ve

Türkiye Türkçesinde Görünümleri”, Karadeniz, S: 13, s.

195-212.

Eski Türkiye Türkçesi, tercüme ve kısmen

telif tıp eserleri verir. Henüz standartlaş-

mamış bu yazı dilinde, aynı bitkinin iki

veya daha fazla adla anıldığı; aynı adın

birkaç ayrı şekilde yazılabildiği gözlemle-

nir. Genel kabule göre Eski Oğuz Türkçe-

sinin en eski telif tıp eseriyse Edviye-i Müf-

rede’dir. Edviye, aynı zamanda devrenin

bitki adları konusunda ilk kaynaklarından-

dır. M. Canpolat ve Z. Önler tarafından

yayımlanan eserde, yazmanın birinci bö-

lümü bitkilere ayrılmıştır. Bu kısım bitkile-

rin Türkçe, Arapça, Farsça gibi dillerdeki

karşılıklarının sıralanmasından sonra, bitki-

lerin mizaç özelliklerinden vb. bahseder. Bu

eserden başlamak üzere, birçok tıp kitabın-

da aynı bitki için adlandırmada birlik sağ-

lanamadığı, bitki adlarının yazımında iki-

liklerin olduğu gözlenir.

Türkçenin söz varlığına yönelen

araştırmacılar gelişim evrelerini görmek

üzere, tıp ve farklı konularda yazılan eser-

leri tarayarak bitki adlarını belirlemeye

çalışmakta, Türkçenin tarihî sözlüğü için

kaynak sunmayı amaçlamaktadır. Bu doğ-

rultuda, Klasik devrenin en önemli tıp eser-

lerinden olan Müntahab-ı Şifa, Zafer Önler

tarafından yayımlanır. Araştırmacı bu eser-

le beraber devrenin tıp literatürüne katkı

yapacak kimi yazma eserlerdeki bitki adla-

rını değerlendirerek konuyu etraflıca de-

ğerlendirir8. Gürlek (2011), èAlâ’im-i

Cerrâhin’deki bitki adlarını sıralarken, De-

mir (1990), Fihrisü’l-Ervâm’daki bitki adla-

rını kökenlerine göre tablolar hâlinde karşı-

laştırır. Küçüker (2010), bir tıp sözlüğü olan

Lugat-i Müşkilât-ı Eczâ’ya yönelir, sözlük-

teki bitki adlarının alfabetik sırayla dökü-

münü verir. Tıp terimlerine yönelen Şahin

Farsçadan Türkçeye tercüme edilen Ca-

mièü’l- Fürs adlı sözlüğün tanıklığında

8 Araştırmacının bitki adları konusunda çalışmaları

için bk. Zafer Önler (1990), “XIV ve XV. Yüzyıl

Anadolu Türkçesi Botanik Terimleri”, Journal of

Turkish Studies, (Fahir İz Armağanı I.) Volume XIV,

Harvard University, s. 357-392; Zafer Önler (2004),

“XIV. ve XV. Yüzyıl Tıp Metinlerinde Türkçe Bitki

Adları”, Kebikeç, S: 14, s. 273- 302.

Page 7: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 29

XVI. yy.ın bitki isimlerini göstermeye çalı-

şır. Sıralanan bu incelemelerde ortak amaç

yöneldikleri dönemin yazma eserlerinin

tanıklığında bitki adlarına ilişkin söz varlı-

ğının dökümünü yapmak, Türkçenin ge-

lişme evrelerindeki boşlukları doldurmak-

tır.

III. Risâle-i Mu’alece’de Bitki Ad-

ları

III. I. Türkçe Bitki Adla-

rı:

Eski Türk tıbbında ‘otacı’ olarak

isimlendirilen hekimler bu adı otlarla ilaç

yaptıkları için almıştır9. Bitkilerin şifalı etki-

lerini Orta Asya’da yaşadıkları dönemden

beri bilen Türk ulusunun, Arapçadaki ‘ilâc’

sözüne karşılık bir süre ‘ot’u kullanması da

eski gelenekten gelen bilinçli bir tercihin

ürünüdür. Risalede ‘göz otı’, ‘yakı otu’ vb.

şekillerde geçen terimin, tüm bitkileri birer

drog olarak algılayan anlayışla birleştiril-

mesi de Türk tıbbının Arap ve Eski Yunan

tıbbı üzerine inşa edilmesine rağmen, Uy-

gurlar devrinde başlayan tıp geleneğinden

kopmadığına da işaret eder.

İnceleme sırasında, ilk yazılı kayıt-

ları DLT’de belirlenebilen, bugün de kulla-

nımı devam eden ‘arpa ~ arpa’, ‘andız ~

aŋduz’, ‘ayva ~ awya’ gibi bitki adlarına ula-

şılmıştır. Öte yandan, başka dillerden Türk-

çe karşılık üretilen/ tercüme edilen ‘T. sıààır

dili < Ar. lisânü’s-sevr/ èudü’s-sevr’ örnekleri;

Türkçenin söyleyişine uygun hâle getirilen

‘T. uşaú < Ar. vaşaú’ vb. terimleri de eserde

gözlemlemek mümkündür. Bu gibi terim-

ler, Türkçenin söz yapma yollarıyla türetil-

diğinden incelemede Türkçe bitki adları

arasında sıralanmıştır.

Risalede kullanılan birtakım bitki

9 Kaşgârlı ‘otacı’ sözünün ortaya çıkışını ‘ot’ maddesine

dayandırır ve ‘ot’un Türkler arasında bilinen bir

anlamının da ilaç olduğuna işaret eder:

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_dltvtb&

arama=kelime&guid=TDK.GTS.55c9c9cd712bb4.59612

412 (11/08/2015).

adları, ölçünlü dilde unutulmasına karşılık,

‘çeşmek’ örneğinde olduğu gibi bölge ağızla-

rında varlığını devam ettirmiştir.

Ölçünlü dile ulaşan birtakım terim-

ler, seslik değişmeler geçirerek bugünkü

hâllerini almıştır. Ancak, bölge ağızlarında

seslik gelişme sürecini daha yavaş sürdüren

bitki adları, risalede kullanılan ara evre

biçimleriyle örtüşen görünümler sergileye-

bilmektedir. Nitekim, ölçünlü dilde-

ki‘çöven’in Küyahya, Çorum, Afyon, Isparta

ve Sivas’a bağlı kimi yörelerdeki‘çoğan’10

şekliyle yaşaması onu on altıncı yüzyıldaki

kullanım evresine götürmektedir.

Metinde, Türkçesiyle beraber başka

dillerden karşılığı bulunan bitki adlarının

kullanılıyor olması, müellifin yararlandığı

farklı kaynaklardaki isimlendirmelere bağlı

kalmasıyla ilgilidir. Diğer yandan bu du-

rum, aynı bitki için değişik yörelerde farklı

isimlendirmelerin oluşuyla da ilişkilendiri-

lerek açıklanabilir.

Eski metinlerde Türkçe bitki adla-

rının Arap/ Fars dillerinden gelen isimlerle

beraber anılması DLT’le başlar. Tarihî sü-

reçte ikili örneklerden kimi kez Türkçesi

kimi kez de yabancı kaynaklı olanı yaygın-

laşır, biri diğerini unutturur. DLT’de Türk-

çe karşılığı bilinmesine rağmen XIII. – XIV.

yüzyıl Oğuz yazı dilinde unutulan böylesi

birçok bitki adı mevcuttur. İncelenen eserde

adını, ‘dâr-ı fulful’a bırakan bitki bunlara

örnektir. Kaşgârlı Mahmud, ‘batmul’ adını

işlerken “karabibere benzer bir bitki, darüfül-

fül” ibaresini kullanmıştır. Buna göre Arap-

ça karşılık bilinmesine rağmen XI. yy.da

Türkçesini unutturacak düzeyde yaygın-

laşmamıştır. Öte taraftan, bugünkü yazı

dilinde ‘oğulotu’ adıyla bilinen bitkinin

Farsça karşılığı ‘badrenebuye/ bazrencbuye’

eski tıp kitaplarında geçmesine (Şahin,

10 Bk. TDK Derleme Sözlüğü, C. 3:

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&vi

ew=ttas&kategori1=acikla2&kod=56549 (07/08/2015).

Page 8: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

30

Gürkan GÜMÜŞATAM

2007, s. 576) ve incelenen risalede de varlı-

ğını korumasına rağmen sonradan unutu-

lan örneklerdendir.

III.I.I. Tek Kelimeden Oluşan Bit-

ki Adları:

Başlığın altında sıralanan bitki ad-

larının çoğu Türkler’in Anadolu’ya gelme-

den önce de tanıyıp bildiği bitkilerdir. Bu

yüzden sıralanan bitki adlarının bir kısmı

diğer Türk lehçelerinde de varlığını sür-

dürmekte olup ilk yazılı kayıtlarına

DLT’den ulaşılmaktadır. Bu amaçla en eski

şekli belirlenen örnekler, bitki adının açık-

lamasını izleyen kısımda ‘~’ işaretinden

sonra gösterilmiştir.

Verilen bitki adlarının bir kısmı me-

tinde doğrudan kullanılmıştır. Birtakım

bitkilerse şurupların ve diğer malzemelerin

adı anılırken geçtiğinden dolaylı şekilde

belirlenmiştir. Bu gibi hâllerde bitki adının

metinde geçtiği yer ve yapı alt madde şek-

linde şöyle sıralanmıştır:

alma: Elma. ~ [alma/ almıla; DLT IV: 8]

a. 34A/4

a. şarÀbı 25A/5, 25A/5

ùatlu a. -ayı 25A/6

misk a. -sı 34A/1.

anduz: Andız; birleşikgillerden sarı çiçekli, acı ve

kokulu bir ot (İnula). ~ [aŋduz; DLT IV: 9]

a. 46A/7

a. köki 7B/2,14B/3.

arpa: Arpa (Hordeum).~ [arpa; DLT IV: 11]

a. 6A/9

a. unı 20A/7, 21B/8, 31B/1.

ayva: Ayva (Cydonia vulgaris).~ [awya; DLT IV:

13]

a. çekürdegi 49A/3.

boraàu: Hodan otu/ zenbil çiçeği (Boraga officina-

lis).

b. -dan 42b/8.

bögürtler: Böğürtlen (Rubus caesus).

b. budaàı 27B/8.

buàday: Buğdaygillerden bitki (Triticum)

ve bu bitkinin başaktan ayrılan tanesi. ~

[buàday/ budàay; DLT IV: 23]

b. unı 15A/7, 15B/13, 43A/6,

48A/2, 62A/3

b. unını 16B/1-2.

çeşmek: Karaçalı bitkisinin (Paliurus aculeatus)

tohumu; çeşmek.

ç. 48B/7.

çoàan: Çöven otu (Gypsophila strut-

hium).

ç. budaà[ı] 31A/7.

enlik: Enlik otu, havacıva bitkisi (Al-

kanna tinctoria).

e. köki 34B/11

e. merhemin 34B/10.

günlük: Günlük ağacı ve bundan elde edi-

len zamk.

g. 3A/9, 4A/3, 7A/10, 9A/5, 14B/6,

15A/7, 19A/10, 21A/1, 26B/5, 28A/7,

31A/6, 33A/6, 35A/6, 39A/7, 41A/4, 43A/6,

48A/2, 50A/11, 50B/9, 60B/3, 60B/13,

62A/2

aú g. 59B/4 krş. “beyÀż günlük” 41B/8

beyÀż g. (Ak günlük – Boswelia); bk. ‘aú

günlük’.

úabaú (I): Kabak (Cucurbita). ~ [úabaú; DLT IV:

54]

ú. çekürdeginüŋ yaàın 55A/4.

úabuú (à): Kabuk, bir şeyi dış etkilere karşı

korumak üzere kaplayan bölüm.

ú. -ı 18B/9, 19B/7, 26B/5,

26B/5, 28A/6, 49A/1, 48B/8

pelÿùú. -ını 26B/9.

úavun: Kavun (Citrullus melo). ~ [úaàun; DLT IV:

55]

ú. çekürdegi 50A/10.

úızılcuú: Kızılcık (Cornus mas).

ú. çekürdegin 55A/12.

úoruú: Koruk, olgunlaşmamış ekşi üzüm.

úara ú. 18A/12.

úozalaú (à): Kozalak.

selvi ú. -ı 28A/5, 41A/12.

mayana: Anason (Pimpinella anisum)?

m. 23A/9.

meyan: Meyan kökü bitkisi (Glycyrrhize glabra).

m. balı 13B/12, 14A/2, 14B/3.

ãaúız: Sakız; krş. ‘ Ar. maãùakì’.

ã. 18A/12, 25B/5, 41B/7,

62A/1

èAcem ã. -ı 39B/10, 40B/5

ã. -ları 40A/4.

Page 9: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 31

ãarımãaú (à): Sarımsak (Allium sativum).

ã. 52A/7

ã. ãuyın 56B/1

ã. -ı 52B/1, 57A/3, 57B/2.

siŋirli: Sinirotu, bağa yaprağı bitkisi (Plantago

major).

s. yapraàı toòmı 10A/1.

ãoàan: Soğan (Allium cepa).

ã. 54A/13

ã. ãuyın 52A/2

ã. toòmı 9B/4

ã. -ı 57A/12.

sögüt: Söğüt ağacı (Salix).

s. aàacın 53B/6.

ùopalaú: Kırkboğum, suut kökü (Cyperus rotundus).

ù. 4A/2, 7A/10, 9B/5, 10B/5,

21A/1, 48A/1, 51B/2, 61B/12.

uşaú (II): Çadıruşağı otu (Dorema ammoni-

acum) ve bundan elde edilen zamk; krş. ‘ Ar. va-

şaú’.

u. 21B/9

u. -ı 21B/10.

üzerlik: Yüzerlik bitkisi Peganum (harmala) ve bu

bitkinin susama benzer tohumları; krş. ‘yüzerlik’.

ü. çekürdegi 49A/3

ü. toòmı 10A/7, 58B/6.

üzüm: Üzüm (Vitis vinifera).

ü. 19B/8, 53A/11

úara ü. 43B/11

úara úurı ü. ãuyıyla 61B/2

úızıl ü. 23B/1

úara ü. -i 52A/7.

yarpuz: Yarpuz (Mentha pulegium).

y. -ı 56B/11.

yüzerlik: bk. ‘üzerlik’.

y. 3A/9.

III.I.II. Belirtisiz İsim Tamlaması Kurulu-

şunda Bitki Adları

Türkçenin tamlama sistemine göre oluştu-

rulan bu terimlerden ‘sıàır dili < Ar. lisÀnü’å-åevr’

örneğinde olduğu gibi tercüme; ‘at kesdânesi, deve

dikeni’ örneklerindeki gibi deyim aktarmaları görev

oynamıştır:

at kesdÀnesi: At kestanesi [Aesculus hippocas-

tanum]

a. 51B/2.

ayu odı: Bodur mürver, azı otu (Sambucus Ebulus).

a. 20A/6

çörek otı: Çörek otu bitkisi (Nigella da-

mascena) ve bu bitkinin siyah tohum taneleri.

ç. 4A/3, 31A/8,41B/7, 47B/11

úara ç. 61B/11.

deve dikeni: Deve dikeni (Silyum marianum).

d. toòmı 9B/4, 9B/11.

gelincik çiçegi: Gelincik çiçeği (Papaver rhoeas).

g. - nüŋ dögmesin 55B/11

g. -nüŋ ãuyın 56B/4.

gün çiçegi: Gün çiçeği (Commelina Commu-

nis).

g. 46A/7.

óalvÀcı çögen[i]: < Ar. + T. Helvacı kökü, çöven,

sabun otu (Saponaria officinalis).

ó. 31B/1.

ısıràan tikeni: Isırgan otu ( Urtica dioica).

ı. toòmını 55B/6.

úara baş [otı]: Karabaş otu (Lavandula stoec-

has).

ú. maècÿnı 18A/12

ú. maècÿnın 18B/1-2.

úardaş úanı: Kardeşkanı ağacı (Draceane dra-

co).

ú. 28A/8.

úarnı yaruú [otı]: Karnıyarık otu (Plantago asiati-

ca).

ú. 48B/5.

mercÀn köki: Deniz diplerinde yetişen bir bitki;

mercan kökü.

m. 44A/9.

misk alması: Misk elması.

m. 34A/1

ãıàır dili: Sığırdili, öküzdili bitkisi (Anchu-

Page 10: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

32

Gürkan GÜMÜŞATAM

sa officinalis).

ã. 24B/10.

yılan úuyruàı: Baharda biten, yılan kuruğuna

benzer ve sarmaşık gibi uzayan bir tür sarmaşık,

yılankuyruğu.

y. 13A/6.

III.I.III. Sıfat Tamlaması Kuruluşun-

da Bitki Adları

Risalede sıfat tamlaması kuruluşuyla

birçok bitkinin alt türü adlandırılmıştır. alt

türlerin belirlenmesinde genel eğilim devrenin

renk adları içerisinden ‘aú’, ‘beyÀø’, ‘úara’, ‘úı-

zıl’, ‘ãarı/ ãaru’ sıfatlarını kullanarak onları

bitki adından önce, bitki adını niteleyecek

şekilde görevlendirmektir:

aú ~ beyÀż: Ak, beyaz. Risalede, aynı

renk için belli bir tercih gözetilmeksizin Türkçe

renk sıfatı ‘aú’ ve Arapçadan alınan ‘beyÀø’ bir

arada kullanılmış; kimi kez aynı bitkinin alt

türü ikili biçimde adlandırılmıştır:

úara: Kara, siyah. Bu renk adından ya-

rarlanılarak bitki adlarının yapılması konu-

sunda en eski kaynak DLT’dir. Divân’daki

‘úara ot’ [DLT IV: 58], ‘úara úan’ [DLT IV: 58]

gibi bitki adları devam eden bir adlandırma

sürecinin en eski tanıklarıdır. Risalede belirle-

nen örnekleri şöyledir:

Renk Adı Bitki Adı

úara

çörek otı 61B/11

‘aú’ ‘beyÀø’

Renk Adı

Bitki

Adı Renk Adı

Bitki

Adı

aú anõÿrut “bk.

anõÿrut” 54A/7

behmen “bk.

behmen” (Centa-

ura behen) 28A/4

günlük (Ak

günlük –

Boswelia)

59B/4

beyÀø

günlük (Ak

günlük –

Boswelia)

41B/8

úaranful “bk.

úaranful”

11B/7

ãandal “bk.

ãandal” 5A/2,

22A/7,

34A/1.

beyÀø

sÿrincÀn (bk.

sÿrincÀn)33B/6

beyÀø

türbüd/

türbüt (bk. tür-

büt) 8A/7,

10B/3

Page 11: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 33

úara

helìle 18B/9, 61A/11

úara

úoruú 18A/12

úara

üzüm43B/11,52A/7

úara

üzvÀ 30B/2

úızıl: Kızıl, kırmızı.

Renk Adı Bitki Adı

úızıl

behmen 28A/4

úızıl

gül21A/2, 22A/8, 28A/8,

46B/3

úızıl

ãandal 22A/7 (Pterocar-

pus spinus)

úızıl üzüm 23B/1

ãarı ~ ãaru: Sarı.

Renk Adı Bitki Adı

ãarı

helìle 24A/2, 46B/2

(Terminalia citrina).

ãarı

üzvÀ 30B/2, 33A/7,

48B/9, 52B/5

ãaru

òelìle 18B/9

III.II. Arapça Bitki Adları:

èÀúırúarhÀ: < Ar. Pireotu, nezle otu (Anacyclus

pyrethrum).

èÀ.

6A/2, 10A/7, 15A/6, 21A/4, 33A/6, 43A/6,

45B/3.

èanber: Amber çiçeği, bir mimoza türü (Geum

urbanum).

èa. 6B/2, 13A/7, 13B/2, 48A/9.

èasel-bend:< Ar. (Ar. èasel + Far. bend) Aselbent

ağacı (Styrax benzoin) ve bu ağacın kabuklarından

çıkarılan reçine.

èa. 14B/4, 33B/12, 60B/3, 61A/1.

bÀdam: < Ar. Badem ağacı (Amygladus commu-

nis) ve meyvesi.

b. içi 12B/3, 22B/4

b. úaşrı 58B/6

b. yaàı 10A/7, 10A/10

b. -ı 22B/11.

bÀd

bÀd: < Ar. Kökü yumru şekilde şişkin, Doğu

Anadolu’da yaygın bir bitki; patpat otu (Hyoscya-

mus niger).

Page 12: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

34

Gürkan GÜMÜŞATAM

a. t

oòmı 52B/5.

baàla: < bk. ‘ Ar. baúla’.

b. úadar 51A/5.

baúla:< Ar. Bakla (Vicia faba); krş. ‘Ar. baàla’.

bezr-i b. 23A/7

b. unı 21B/8

b. -nuŋ52A/4.

behmen: < Ar. Kuduz otu (Alyssum).

aú b. ‘ak kuduz otu’ (Centaura behen)

28A/4.

belesÀn: < Ar. Pelesenk ağacı (Commiphora

opobalsamum); krş. ‘Ar. pelesÀn’.

óabb-ı b. 17A/8.

belÿù:< Ar. Palamut meşesi, pelit (Quercus aegi-

lops); krş. ‘Ar. pelÿù’.

b. unı 48A/2.

besbÀse: < Ar. Küçük hindistan cevizi (Myristica

fragrans); krş. ‘cevz-i buvÀ’.

b.

5A/4, 7B/2, 10B/5, 21A/4, 44B/10, 45B/1,

50B/6.

besfÀyic: < Ar. Bespaye, çiyan otu (Polypodium

vulgare).

büberiyye: < Ar. Biberiye (Rosmarinus officinalis).

b. varaúı 27B/8.

cevz: < Ar. Ceviz (Juglans regia).

c içini 51B/11.

cevz-i buvÀ: < Ar. Hindistan cevinin küçüğü (My-

ristica fragrans); krş. ‘besbÀse’.

c.

3A/8, 5A/4, 5B/5, 7A/11, 7B/8, 9A/7,

9B/1, 21A/4, 44B/10, 48A/1, 50B/8, 62A/1.

cevz-i çìnì: < Ar. Kalp şeklinde olan bir ceviz türü;

Çin cevizi (Juglans mandschurica).

c. 10B/3.

cevz-i hindì: < Ar. Hint cevizi (Juglans hindsii).

c.

3A/8, 9A/5, 10B/4, 44A/2, 50B/7

çìvìd: < Ar. Çivit otu (Semen ipomea hederaca).

c. 41B/9

ç. toòmı 12B/3; krş. ‘óabbü’n-nìl’.

çöpçìnì: < Ar. Çöpçini bitkisi (Rhizoma chinae,

Uliaceae)

ç.41B/7, 47A/8.

dÀrçìn: <Ar. Tarçın (Cinnamomum).

d.

3A/7, 4A/6, 5A/3, 5B/5, 6B/3, 7B/8,

10B/4, 11B/7, 17A/7, 17B/5, 21A/3, 44B/10,

45B/1, 46A/8, 62A/7.

dÀr-ı fulful: < Ar. – Far. Başbiberi, uzun biber

(Piper longum).

d.

7B/1, 7B/8, 11B/8, 17B/6, 26A/2, 26A/8,

43B/4, 43B/11, 45B/1.

durunc: < Ar. Turunç (Citrus aurantium).

d.-ı èarabì 44A/8.

encübÀr: < Ar. Beşparmak otu (Potentilla erecta).

e. köki 28A/4.

ferfiyÿn: < Ar. Sütleğen otu ve bundan elde edilen

tıbbi bir zamk (Euphorbia officinarum).

f. 6A/3, 10A/7, 32A/10, 32B/3,

59B/5.

fınduú: < Ar. Fındık (Corylus maxima).

f. úadar 9B/8-9, 10A/5

f. miúdÀrı

6A/10-11, 47A/12.

fulful: < Ar. Biber; krş. ‘büber’.

f.

4A/5, 7B/8, 17B/6, 26A/1, 47A/8

f.-ı ebyÀż

11B/8, 41B/8, 45B/2

f. -ı esved 6A/2, 21A/2.

óabb: < Ar. Tane, tohum.

ó. -ı èÀã 11B/9

ó. -ı belesÀn 17A/8

ó. -ü’n-nìl

12B/3 (krş. çìvìd toòmı)

ó. -ı ãaúız 25B/5

ó. -ü’l-àÀr

46B/9 (krş. ‘defne yemişi’).

òardal: < Ar. Yabani hardal otu (Snapis arvensis).

ò. -ı 55B/5.

òaãba:< Ar. Hurma?

ò. 7B/1.

òaşòÀş: < Ar. Haşhaş (Papaver somniferum).

ò. 14B/6, 14B/8, 15A/1.

óaùmì: < Ar. Hatmi (Athaea officinalis).

ó. toòmı 34B/1.

òavlıcÀn: < Ar. < Far. ‘havlencÀn’. Havlican otu

(Galanga officinalis).

ò.

4A/6, 5A/2, 7A/11, 10B/3, 11B/7, 21A/5,

48A/2, 62A/2.

hindubÀ: < Ar. Hindiba, yaban marulu (Cichorium

endiva).

h. köki 24A/12

h. ãuyı 46A/7

h. toòmı 23A/9, 24A/2.

òiyÀr: < Ar. Hıyar, salatalık (Cucumis sativus).

Page 13: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 35

ò. -ı mıãrì 26B/6.

ò. toòmı 24A/1, 25A/10

ò. toòmın 57A/10-11

ò. toòmını 24A/8-9

ò. toòmından 24A/5.

izòır-ımekkì:< Ar. Mekke ayrığı (Cymbopogon

schoenanthus).

i.21A/5.

úÀèfÿr: < Ar. Kâfurotu (Camphorosma monspelia-

ca).

k.37B/6, 41A/11

k.-ı èırúìya 49A/1

k. -ı 37B/9, 38A/8.

úahve: < Ar. Kahve.

ú. 20A/12, 23B/6, 25B/7.

úÀúÿle: < Ar. Zencefilgillerden bir bitki ve onun

baharat olarak kullanılan tohumu; kakule (Elettaria

cardomomum). ú. 5A/2, 10B/5, 11B/6, 17B/6,

41B/9, 44A/8

ú.-i kebir 21A/3

ú.-i ãaàìr 21A/3.

úaranful:

< Ar. Karanfil (Eugenia caryophyllata) ve

bu bitkinin ilaç yapımında kullanılan siyah tomur-

cuğu.

ú.

3A/7, 4A/6, 5A/2, 9A/6, 10B/4, 17B/5,

21B/2, 26A/2, 34A/3, 41A/11, 44A/8,

44B/10, 45B/2, 46A/8, 48A/8, 48B/7, 50B/8,

62A/7

aú ú. 11B/7.

úaşr:< Ar. Kabuk.

bÀdam ú. -ı58B/6.

kebÀbe:< Ar. Kebabe, kebabiye, kuyruklu biber

(Piper cubepa).

k.

4A/2, 5A/4, 7B/1, 9A/6, 10B/5, 21B/2,

44B/10, 45B/1, 50B/6.

kemmÿn:< Ar. Kimyon (Cuminum cyminum); krş.

‘Ar. kìmyÿn’.

k. 25A/9

k.-ı kirmÀnì 16B/11.

kerevez: < Ar. Kereviz (Apium graveolens); krş. ‘

Ar. kirevez’.

k. toòmı 4A/4.

kettÀn:

< Ar. Ketengillerden bir bitki bitki, keten

(Linumusitatissimum).

k. toòmı 34A/10.

úurfa: < Ar. Seylan tarçını, kurfa (Cinnamomum

zeylnicum); krş. ‘Ar. selìòa’.

ú. 7A/10, 11B/6.

kìmyÿn: bk. ‘Ar. kemmÿn’.

k. 3A/8, 8B/10.

kirevez: bk. ‘Ar. kerevez’.

k. toòmı 48B/5.

lisÀnü’å-åevr:< Ar. Sığırdili bitkisi (Anchusa offici-

nalis); krş. ‘ãıàır dili’.

l. 25A/1

l. ãuyı 6B/5

l. varaúı 8A/6, 24B/2

şarÀb-ı lisÀnü’å-åevr 24B/9

luèÀb:< Ar. Bitki suyu.

l. -ın 34B/5.

maóleb: < Ar. Mahlep, İdris ağacı (Phulus maha-

leb).

m.32B/9

m. -i 32B/10, 32B/12.

maómÿde:< Ar. Mahmudiye otu (Convolvulus

scammonia); krş. ‘Ar. maómÿdiyye’.

m. 12B/4, 17B/7

m.-i óÀliã 8A/8

maómÿdiyye:< Ar. bk.‘Ar.maómÿde’.

m. 17A/8, 18B/9, 41B/9.

mÀmÿrÀn-ı çìnì:< Ar. Kırlangıç otu, büyük helile

(Chelodonium cornicilatum).

k. 4

9A/2.

mÀyaşÀ: < Ar. Mayana?, rezene bitkisi (Foeniculum

vulgare) ?

m.22A/8.

mezdekì: bk. ‘maãùakì’.

m. 48A/1.

muúl:< Ar. Günlük ağacı (Boswellia carteri).

m.39A/7

m.-ı azraú 16B/12.

mürr: < Ar. Mirra adı verilen ve Arabistan’da

yetişen bir ağaç (Comiphora myrra) ve zamkı.

m.-i ãÀfì

14A/1, 14B/6, 19A/9, 20A/6, 21A/1,

27A/4, 39A/8, 43A/5, 43B/4, 44A/1, 46B/9.

nÀne:< Ar. Ballıbabagillerden ıtırlı bitki; nane

(Mentha piperita).

n. 41B/1

Page 14: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

36

Gürkan GÜMÜŞATAM

n. -yi 55A/8.

pelesÀn: bk. ‘Ar. belesÀn’.

èÿd-ı p. 11B/9.

pelÿt: bk. ‘Ar. belÿù’.

p. 26B/5 ()

p. úabuàını 26B/9

p. unı 62A/2.

reyhÀn:<Ar. Reyhan (Ocimum basilicum).

r. ãuyın 56A/9

r. toòmı 23A/9.

rummÀn:<Ar. Nar ağacı ve meyvesi.

r. balı 59A/8-9.

ãabr(II):<Ar. Sabırlık otu (Agave americana) ve bu

ottan elde edilen tıbbi zamk.

ã.

16B/12, 17A/8, 18A/12, 18B/9, 46B/2.

ãandal: < Ar. Sandal ağacı (Santalum album).

aúã. 5A/2, 22A/7, 34A/1 (Sandalum al-

büm)

úızıl ã.

22A/7 (Pterocarpus santalinus).

selìòa: < Ar. Yalancı tarçın, kurfa (Cinnamomum

cassia); krş. ‘úurfa’.

s. 11B/6, 17A/7, 20B/5.

sinÀmekì: < Ar. Sinameki bitkisi (Cassia officina-

lis).

s.

8A/6, 8B/9, 11A/6, 23B/1, 24A/1, 24B/1,

25A/9, 42A/1, 52A/9, 58B/5

maècÿn-ı s. 8A/5

s. maècÿnından23B/9.

ãÿãÀm: < Ar. Susam (Sesamum indicum).

gök ã.köki 21B/8.

sünbül-i hindì: < Ar. Hint sümbülü (Nardustachys

jatamansi).

s.

5A/3, 5B/5, 6A/3, 11B/6, 14B/5, 17A/6,

34A/2.

şaúÀúul:< Ar. Yabani havuç, karakök (Pastinaca

sativa).

ş. 45B/2.

taròÿn: < Ar. Tarhun otu (Artemisia dracunculus).

t. -ı 56B/13.

toòm:< Ar. Tohum.

t.-ı kendene 61A/11

t.-ı piyÀz 3A/8.

èunnÀb: < Ar. Kızıliğde, üvez ağacı (Sorbus aucu-

paris).

èu. 23B/1.

üşne: < Ar. (uşnÀ) Ağaç yosunu, ketencik ( Mescus

aboreus).

ü. 26A/2, 44A/9.

varaúü’l- òayÀl:< Ar. Kenevir yaprağı.

v. 5A/6, 5B/6, 6A/3.

vaşaú: < Ar. Çadıruşağı otu (Dorema ammoni-

acum) ve bundan elde edilen zamk; krş. ‘uşaú II’.

v. 39A/7, 40A/7.

verd:< Ar. Gül (Rosa); krş. ‘ Far. gül’.

v.-i aómer 5A/5.

zaèferÀn: < Ar. Safran (Crocus sativus).

z.

4A/2, 5A/6, 5B/5, 6A/2, 9A/7,10B/6,

11B/8, 12A/5, 14B/4, 17A/6, 19A/9, 21A/6,

44A/2, 45B/2, 46B/3, 47B/11, 50B/8, 53A/5,

61B/12

z. ãuyın 51A/3-4

z. -ı 15A/1.

zaèter: < Ar. Zahter bitkisi (Thymus longicaulis)

z. 10B/6.

z. -da 7A/4, 20B/9.

zencebìl:< Ar. Zencefil (Zingiber officinale).

z.

3A/7, 4A/5, 7A/11, 8B/10, 9A/6, 10B/4,

11B/7, 16B/11, 17B/5, 21A/4, 26A/8,

33A/6, 41B/8, 43B/4, 44B/1, 47B/11, 48B/1,

50B/7, 51B/2, 53B/13, 59B/4, 61B/12,

62A/7.

zerÀvend:< Ar. Zeravent, lohusa otu (Aristolochia).

z.-i ùavìl 20A/6, 39A/9, 46B/9.

zeyt: < Ar. Zeytin (Olea europea).

z. yaàı

29A/8, 29B/5, 30B/7, 32A/11, 32B/9,

34A/10, 34B/11, 35A/6, 35B/3, 35B/9,

36A/7, 38B/3, 38B/6, 39A/9, 40A/3,

40A/10, 40B/6, 41A/1, 59B/5

sÀde z. yaàı 41A/1

z. yaàıyla 39B/3

z. yaàın 25B/7

z. yaàını 32B/1, 59B/8

z. yaàına 34B/3, 38B/8

z. yaàından 29A/11, 29B/3.

zÿfÀ: < Ar. Çördük otu, zufa otu (Hyssopus

officinalis).

z. 14B/4.

Page 15: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 37

III. III. Farsça Bitki Adları:

anõurÿt: < Far. Gözotu (Astragalus sarcocolla).

a.

35B/9, 38A/2, 39B/11, 40B/4

aú a. -ı 54A/7.

bÀzrenc-bÿye:< Far. Kovan otu/ oğul otu (Melissa

officinalis).

b. 5A/5, 6A/2

b. ãuyı 24B/10

b. varaúı 25A/1.

belìle: < Far. Belile otu (Bellerica myrobalan).

b. 61A/11.

benefşe: <Far. Menekşe, mor çiçekli ve kokulu bitki

(Viola tricolor).

b. köki 14B/3, 21A/7

b. varaúı 23A/8.

emlec: < Far. (amÿlÀ) Amlacotu (Phyllanthus

emblica).

e. 61A/11.

emlec: < Far. (amÿlÀ) Amlacotu (Phyllanthus

emblica).

e. 61A/11.

enÀr: < Far. Nar ağacı (Punica granatum) ve

meyvesi.

e. 28A/6

e. çiçegi 20B/4, 28A/6.

encìr: < Far. İncir ağacı (Ficus carica) ve meyve-

si.

e. 23B/1, 25B/4.

gül: < Far. Gül (Rosa canina); krş. ‘Ar. verd’.

g.26B/10

g.úurısı 24B/1, 41B/1

g. merhemin 38B/12

g.ãuyı

6B/4, 13B/8, 18B/2, 19B/11, 20A/9,

20B/7, 21B/4, 22A/10, 22B/1, 22B/5, 29A/2,

30A/6, 37A/5, 49A/9-10, 54B/10, 60B/2,

60B/13

g. varaúı 23A/8

g. yaàı

36B/8, 37A/7, 37A/11, 37A/12, 39A/1,

39A/3, 41A/8

g. yaàıyla 33B/6-7.

helìle: < Far. Helile otu (Terminalia).

h. 34A/10

h. çekürdegin 56A/1

úara h. 18B/9, 61A/11.

hevìc: < Far. Havuç (Daucus carota).

h. toòmı 4A/4, 48A/1, 62A/1

h. toòmın 53B/2

h. -i 53A/11.

kehrubÀr: < Far. Kehribar.

k. 44A/9.

kişniş: < Far. (keşnìc). Kişniş (Coriandrum sati-

vum).

k. 4A/5

k. toòmı 25A/9.

lÀden: < Far. Laden otu (Citris creticus) ve bun-

dan elde edilen zamk.

l. 32B/9, 54B/6.

mÀzì: < Far. Mazı bitkisi (Thuya); krş. ‘mażÿ’.

m.

19B/7, 26B/5, 28A/6, 51B/5.

mercümek:< Far. Mercimek (Lens culinaris)

m. 31B/1

m. úadar

10B/1, 16A/4, 19B/2.

mürver: < Far. Mürver (Sambucus Nigra).

m. toòmı 19B/8.

nÀr: < Far. Nargillerden çiçekli bitki (Punica

granatum) ve bu bitkinin meyvesi; nar.

n. úabuàı 19B/7.

nÀrınc: < Far. Turunç (Citrus aurentium amara).

n. kökinüŋ 49A/1.

nìlÿfer: < Far. Nilüfer çiçeği (Nymphea).

n. varaúı

22A/7, 23A/8, 24B/2.

noòÿd: < Far. Nohut (Cicer arietinum).

n. úadar

16B/5, 17A/2, 18A/1, 20A/1, 20A/10,

43A/8

n. miúdÀrı

14A/5, 17A/10, 19A/1, 20B/8, 21B/4-5,

48B/2

n. ãuyı 34A/3

n. -dan 15A/3, 23A/2.

piyÀz: < Far. Soğan (Allium cepa).

p. toòmı 4A/3.

puzeydÀn: < Far.

‘buõeydÀn’. İtkasırı, tilkitaşağı (Orchis

hircina).

Page 16: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

38

Gürkan GÜMÜŞATAM

p. 21B/1.

r. 48B/6.

rÀvend:<Far. İlaç olarak kullanılan bitki kökü.

r.

15A/6, 24A/2, 24A/12, 47A/8, 50B/6,

r.-i çìnì 42A/1, 43A/5.

rÀzyÀne: < Far. Rezene otu (Foenicolum vulgare).

r.25A/9, 51B/2, 54B/2

r. köki 55A/8

r. toòmı 3A/10, 12B/5

r. -yi 55B/2.

sÀdÀc-ı hindì:< Far. Hint sümbülü (Nardustachys

jatamansi).

s. 5A/3.

selvi: < Far. ‘serv’. Servi (Cupressus sempenvires).

s. úozalaàı 28A/5, 41A/12.

semüz otı: Semizotu (Portulaca oleracea).

s. 23A/7.

sÿrincÀn: < Far. Sorıncan ağacı (Colchicum autum-

nale); krş. ‘sÿringÀn’.

s. 8B/9,16B/11, 16B/9, 21A/7,

beyÀż s. 33B/6

maècÿn-ı s. 8B/5

şÀhdÀne: < Far. ‘şehdÀnec’. Kenevir tohumu (Can-

nabis sativa).

ş. 50B/9.

şÀhtere: < Far. Şahtere otu (Fumaria officinalis).

ş.

18B/8, 24A/11, 24A/12, 41B/1, 57B/11

ş. ãuyı 18B/11-12

ş. -yi 49B/5.

şalàam: < Far. Şalgam bitkisi (Brassica rapa).

ş. 57A/1

ş. ãuyıyla 56A/11.

şeftÀlÿ: < Far. Şeftali (Persica vulgaris).

ş. çekürdegi yaàın 54A/10

ş. varaúı 27B/8.

şırlaàÀn: < Far. Şırlağan, susam yağı; krş. ‘şìrÿàan’.

ş. yaàı

31B/4, 34B/11, 35B/10, 37B/5, 37B/7,

38A/3, 40A/3-4, 40B/6

ş. y. -ını 38A/6.

şìrÿàan: bk. ‘şırlaàÀn’.

ş. 60B/10, 61A/2.

temr-ihindi:< Far. Demirhindi bitkisi (Tamarindus

indica).

t. 24A/3, 24B/2.

tere: < Far. Marul, maydanoz benzeri yeşil

sebzeler.

t. toòmı 59B/5.

ùurp (b): < Far. Turp (Raphanus sativus).

ù.ãuyın 57B/13

ù. tohmı 3A/9, 4A/5

ù. -ı 57A/8

eflÀk ù. -ı 62A/7.

turunç: < Far. Turunç (Citrus surentium).

t. -a 49B/12.

türbüd: < Far. Türbit otu (Conculvulus turpethum).

t. 41B/9

beyÀż t. 10B/3

beyÀż t. içi 8A/7.

zerdeçÿb: < Far. Zerdeçal (Cucurma longa).

z. 35B/8, 40A/1, 40B/4.

zurunbÀt: < Far. Zidvar, cedvar bitkisi (Curcuma

zedoaria).

z. 21A/6, 44A/8.

III.IV. Grekçe Bitki Adları:

Arap tıbbının oluşum aşamasında ona

Eski Yunan tıbbı kaynak olur. Bundan dolayı

tercüme edilen Grekçe eserler kanalıyla birçok

bitki adı Arapçaya, Arapça kanalıyla da Türk-

çeye geçer. İncelenen eserde Grekçe bitki adla-

rının Arapçadaki şekilleriyle Türkçeye yerleş-

mesinin ana nedeni Türk tıbbının Yunan tıbbı-

nı Arapça tıp eserleri kanalıyla tanımış olma-

sıdır. Metinden belirlenen bu gruptaki terimler

şöyledir:

aúÀúiyÀ: < Gr. Akasya ağacı (Acacia).

a. 20B/4, 41A/4.

anìsÿn: < Grk. Anason (Pimpinella anisum).

a. 10B/6, 12B/5, 23A/10,

25A/10.

asÀrÿn: < Grk. Kediotu (Asarum europaeum).

a. 8B/9, 12A/1, 17A/7,

21A/5.

bÀsìliúÿn: < Grk. Fesleğen (Ocimum basili-

cum).

b. lÀfô- ı b.

25B/10

büber: < Grk. Biber (Peper); krş. ‘Ar. fulful’.

b. 7A/11

Page 17: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

Risâle-i Mu’âlece’ye Göre XVI. Yüzyıl Türkçesinde Tıbbi Bitki Adları 39

b. -den 15B/3.

defne: < Grk. Defne ağacı (Laurus nobilis).

d. varaúı 41B/1

d. yemişi 4A/4; krş. ‘óabbü’l-àÀr’.

efyÿn:< Grk. Haşhaş bitkisinden elde edilen uyuştu-

rucu bir madde, afyon.

e. 4A/6, 9A/6, 10A/7,

14A/1, 14B/5, 19A/9, 19B/9, 19B/11, 20B/4,

20B/11, 21A/7, 44A/1, 50B/8, 51A/3,

52B/1, 53A/5

e. -ı 14B/9.

eftìmÿn: < Grk. Bağboğan, serent (Cuscuta epythi-

mum).

e. 8A/7.

egir: < Grk. (akaron) Eğir otu, kasıkotu, azakeğeri

(Acorus calamus).

e. 7A/10, 9A/5, 9B/5,

11B/8, 12B/5, 19A/10, 47B/11, 50B/7,

51B/2, 61B/12.

eftìmÿn: < Grk. Bağboğan, serent (Cuscuta epythi-

mum).

e. 8A/7.

kesdÀne: < Grk. Kestane (Castanea sativa).

at k. -si (At kestanesi [Aesculus

hippocastanum]) 51B/2.

köknÀr: < Grk. Köknar ağacı (Abies).

k. 50A/10.

k. ãuyı 15A/10, 15B/2, 16A/2, 16B/2,

43A/6.

lìmÿn: < Grk. Limon (Citrus limonum).

l. 34A/1, 34A/5

marul: < Grk. Marul (Lactuca sativa).

m. 56B/10.

m. toòmını 54A/2-3.

mersin: < Grk. Mersin ağacı (Myrtus communis) ve

yemişi.

m. 41A/12

m.úurusı 28A/5

m. ãuyı 54B/7-8.

pıraãa: < Grk. Pırasa (Allium Porrum).

p. toòmı 9B/4, 9B/11.

saàmÿniyÀ: < Grk. Bingöz otu, mahmudiye otu

(Convolvulus scammonia).

s. 46B/3.

ustuóuùÿs: < Grk. Karabaş otu (Lavandula stoec-

has).

u. 23A/10.

SONUÇ

İnceleme sonucunda Risâle-i

Muèâlece’den belirlenen Türkçe, Arpça,

Farsça ve Grekçe bitki adlarının dökümü

yapılmış, günümüz Türkçesi ve Latince

karşılıkları gösterilmiştir. İncelemede belir-

lenen Türkçe bitki adlarından bir kısmının

XIII. yy. öncesine ait olduğu DLT’deki ka-

yıtlardan anlaşılmaktadır. Belirtisiz isim

tamlaması kuruluşundaki bitki adlarının

oluşumunda yapıca Türkçenin söz yapma

yollarına uyulduğu gibi, deyim aktarmala-

rına müracaat edilmesi de Türkçenin ilgili

evrede söz yapma çeşitliliğine işaret eder.

Renk adlarınınsa bitkilerin alt türlerini be-

timlemede kullanılması Türkçede terimleş-

tirmenin bir diğer boyutuna örnektir.

Arapça bitki adlarının çoğunlukta

olması, Türkler’in coğrafya değiştirmesi, tıp

konusunda kaynak edindikleri Arap tıbbı-

nın söz varlığından yararlanmaları ile doğ-

rudan bağlantılıdır. Arapçadan alınan bitki

adları içinde bugün de seslik değişmelerle

kullanılanlar yanında, unutulan birçok

terim de bulunmaktadır. Grekçe bitki adları

genellikle Arapça kanalıyla ve Arapçadaki

şekillenmeden sonra Türkçenin söz varlığı-

na yerleşmiştir.

KISALTMALAR

Ar.: Arapça

bk.: Bakınız

DLT: Divân u Lugâti’t-Türk

Far. Farsça

Grk.: Grekçe

krş.: Karşılaştırınız

s.: Sayfa

S: Sayı

KAYNAKÇA

Alkayış, M. F. (2007). Türkiye Türkçesinde

Bitki Adları. Kayseri: Erciyes Üni-

versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yayımlanmamış Doktora Tezi.

Page 18: RİSÂLE İ MU’ÂLECE’YE GÖRE XVI. YÜZYIL TÜRKÇESİNDE TIBBİ ...isamveri.org/pdfdrg/D03989/2015_39/2015_39_GUMUSATAMG.pdf · Eski tıp alanındaki terminoloji açı-sından

40

Gürkan GÜMÜŞATAM

Atalay, B. (1985). Divan u Lugat-it-Türk

Tercemesi, Ankara: TDK.

Bayat, A. H. (2003). Tıp Tarihi. İzmir: Sade

Matbaa.

Baytop, T. (1997). Türkçe Bitki Adları Söz-

lüğü. Ankara: TDK.

Canpolat M. ve Zafer Önler (2007). Edviye-i

Müfrede. Ankara: TDK.

Çetin, E. (2005). “Divân u Lûgâti’t-Türk’teki

Yiyecek İçecek Adları ve Bu Adla-

rın Türkiye Türkçesindeki Görü-

nümleri”. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Der-

gisi. S: 2, s. 185-200.

Demir, E. (2012). “Hezârfen Hüseyin B.

Cafer İstanköyî’nin Fihrîsü’l Ervâm

Adlı Eserinde Geçen Bitki Adları”.

Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, S:

46, s. 1-28.

Duran, A. (1998). “Türkçede Bazı Bitki Ad-

larının Veriliş Sebepleri”. Türk Dili.

Ankara: TDK, S: 555, s. 223-229.

Gürlek, M. (2011). “‘Alâ’im-i Cerrâhîn’de

Geçen Bitki Adları”. Adıyaman

Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi.

S: 7, s. 123 – 145.

Hauenschild, I. (1989). Türkspracige

Wolksnamen für Kräter und Stau-

den mit den deutschen, englischen

und russischen Bezeichnungen.

Wiesbaden.

İleri, C. (2007). “Divân u Lûgâti’t-Türk’te

Geçen Meyve-Sebze Adları ve

Türklerin Bunlardan Yararlanma

Biçimleri”. Türk Dili. Ankara: TDK,

S: 669, s. 542-572.

Kahya, E. (2003/1). “On Beşinci Yüzyılda

Osmanlılarda Bilimsel Faaliyetlerin

Kısa Bir Değerlendirmesi”. Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, S: 1,

s.11-19.

Kahya, E. (2002). “Anadolu Selçuklularının

Bilimsel Faaliyetlerinin Genel Bir

Değerlendirmesi”. III. Uluslararası Mevlana

Kongresi Bildirileri, s.245-252.

Küçüker, P. (2010). “Lügat-i Müşkilât-ı

Eczâ’da Türkçe Bitki Adları”. Ulus-

lararası Sosyal Araştırmalar Dergi-

si, V: 3/11, s. 401 – 415.

Oturakçı, N. (2012). “Divân u Lûgâti’t-

Türk’teki Botanik Terimlerinin Ka-

zak Türkçesinde ve Türkiye Türk-

çesinde Görünümleri”. Karadeniz.

S: 13, s. 195-212.

Önler, Z. (1990). “XIV ve XV. Yüzyıl Ana-

dolu Türkçesi Botanik Terimleri”,

Journal of Turkish Studies, (Fahir İz

Armağanı I.) V. XIV, Harvard Uni-

versity, s. 357-392.

Önler, Z. (1999). Celalüddin Hızır (Hacı

Pasa) Müntahab-ı Sifâ II Sözlük. İs-

tanbul: Simurg.

Önler, Z. (2004). “XIV. ve XV. Yüzyıl Tıp

Metinlerinde Türkçe Bitki Adları”.

Kebikeç. S: 14, s. 273- 302.

Şahin, H. (2003). Eski Anadolu Türkçesi.

Ankara: Akçağ.

Şahin, H. (2007).“Câmièü’l- Fürs Örneğinde

XVI. Yüzyıl Bitki İsimleri”. Turkish

Studies, V: 2/2, s. 570 – 602.

Telli, B. (2015). “Kenzü’s-Sıhhatü’l Eb-

dâniyye Eser-i Mürşîd-i Osmâniy-

ye’de Bitki Adları”, Kesit Akademi

Dergisi, Yıl:1, Sayı:1, Eylül, ss. 96-

116.

Uçar, İ. (2012 Güz). “Türkiye Türkçesinde

Organ Adlarıyla Oluşturulmuş Bit-

ki Adları”. TÜBAR, S: XXXII, s. 285

– 306.