' . ı· MARX - ENGELS -LENiN
• • ;) .SENDIKALAR
•• •
UZERINE
I
[YORUM YAYlNLARI]
MARX -ENGELS-LENiN
•
SENDIKALAR •• •
UZERINE
I
[YORUM YAYINLARI ]
Cağaloğlu YokuşuSaadet lşhanı Kat: 2 No: 21 ı
Cağaloğlu/ISTANBUL
Bu kitap ilk kez K. Marx ve F. Engels'in çeşitli eserlerindeki ilgili yazılarından ve V.l. Lenin'In ·on Trade Unlons" adı aıtında derlenmiş yazılarından bir araya getirilerek Sendikalar Üzerine adı lle Bilim Yayınları tarafından bastırılmıştır. Elinizdeki ikincı baskısı ise Nisan 1992 tarihinde Aycan Ajans tarafından Yön Matbaasında bastırılmıştır.
YORUM YAYlNLARI DÜŞÜN DIZISI: 1
Basım Tarihi: Nisan 1992 Kapak: Aycan Ajans Baskı: Yön Matbaası
IÇINDEKILER
K. MARX-F.ENGELS
1. BÖLOM
F. ENGELS - 1844'DE INGILTERE'DE IŞÇI SINIFININ DURU-MU'ndan (1845) .. .... .... . .. ..... ..... .. ... ... . .. .. .. .... .. .. .......... ... .. ... .. . .. .. ll Işçi Hareketleri .. .... .... .......... .... .. .. .... .. .. .. ...... .. ...... .. .. .... .. .. .. ...... .. ll K. MARX. FELSEFENIN SEFALETI'nden (1847) .......................... 47 Grevler ve Işçi Birlikleri ........................ .......... ............. .......... .... 47 K. MARX-F. ENGELS. MANIFESTO'dan (1848) .................... 56
K. MARX'DAN F. ENGELS'E 9 NISAN 1863 TARIHLI MEKTUP'tan 63 K. MARX'DAN F. ENGELS'E 18 ŞUBAT 1865 TARiHLI MEK-TUP'tan ...................................................................................... 65 K. MARX-ÜCRET.FIYAT VEI<AR'dan ................................... 67 Ücretteri YOkseltmek ya da Ücret DüşüşOnO Engellemek Için Teşebbüse Geçllecek Başlıca Durumlar ........................ 67 Sermaye lle Emek Arasındaki Mücadele ve Sonuçları ....... 73 K. MARX -GEÇICI GENEL KONSEY DELEGELERI IÇIN DIREK-TIFLER (1866, CENOVA KONGRESI) ........................................ 80 Sendikalar: Geçmlşlerl. Bugünkü Durumları ve Gelecekleri 80 K. MARX-KAPITAL-1. ClLT'ten (1867) ................................ 82 MOiksOzleşt1rllenlere Karşı Yasalar ......................... ............... ... 82 F. ENGELS -IŞÇI SINIFININ POLITIK EYLEMI (1871) ................ 86 (Londra Konferansı Kararlarında n) ...... .. .... .. .. .. ...... .. .... .. .. .. .... 86 K. MARX'DAN BOLTE'A 23 KASIM 1871 TARIHLI MEKTUP'tan 88 K. MARX - F. ENGELS - ANARŞIZM VE ANARKc-SENDIKALIZM ÜZERINE'den (1872) . .... ........ ............... ........ ....... 92 K. MARX - ANARŞIZM VE ANARKC-SENDIKALIZM ÜZERI-NE'den (1873) .......................................................................... 94 Politikaya Kayıtsızlık . ................. .... .. ... .... .... .. ... .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. . 94
F. ENGELS'DEN BEBEL'E 18-28 MART 1875 TARIHLI MEK-TUP'tan ................... ................................................................... 100 K. MARX -IŞÇI ANKETI'nden (1880) ...................................... 101 F. ENGELS - LABOUR STANDARD'tan MAKALELER (1881) .. 109 Adli Bir �gCınCJ KarşılıQı Adli Bir Ücret .................. .................... 109 Ücret Sistemi ........................................ .................................... 112 Sendikalar ı ............................................................................... 114 Sendikalar ll ............................................................ .................. 118 F. ENGELS'DEN H. SCHLÜTER'E ll OCAK 1890 TARIHLI MEK-TUP'tan ...................................................................................... 122
F. ENGELS'DEN SORGE'A 7 ARALIK 1890 TARIHLI MEKTUP'tan 124
V.l. LENIN
'HALKlN DOSTLARI' KIMLERDIR VE SOSYAL DEMOKRATLAR-LA NASIL SAVAŞlRLAR'dan (1894) .......................................... . SOSYAL-DEMOKRAT PARTI IÇIN BIR PROGRAM TASARlSI VE AÇIKLAMASI'ndan (1895-1896) ............................................ .. Program Tasansı ...................................................................... . Programın Açıklaması ........................................................... .. RUS SOSYAL-DEMOKRATLARI TARAFINDAN BIR PROTEs-TO'dan (1899) ...................................... : .................................. . GREVLER ÜSTÜNE (1899) ........................................................ . NE YAPMALI'dan (1902) ......................................................... . Engels: Teorik MCıcadelenln Oneml üstone ........................ .. KendiiiQinden Kabanşın Başlangıcı ...................................... .. KendiiiQinden Boyun Eğiş - Rabochaya Mysl ................... .. Kendini Kurtarma Grubu ve Rabcheye Dyelo .................... . Politik Ajitasyon ve Ekonomistler Tarafından Sınıriandıniışı .. . Politik Açıl)a Vurmalar -'Devrimci Eylemde El)ltlm' ........ . Ekonomizm ve Terörlım Arasında Ortak Noktalar Nelerdir? Demokrasinin Oncu Savaşçısı: �1 Sınıfı ................. . . ........... . . Işçilerin OrgCıtCJ ve Devrimellerin OrgCıtCJ ............................. .. R.S.D.I.P.'NIN IKINCI KONGRESI IÇIN EKONOMIK MÜCADELE ÜSTÜNE KARAR TASARlSI (1903) ............................................ ..
129
132 132 135
156 159 170 170 174 176 180 189 200 207 210 228
246
ll. BÖLOM
BIR ADlM ILERI IKI ADlM GERI'den (1904) ............................... 247 DEMOKRATIK DEVRIMDE SOSYAL-DEMOKRASININ IKI TAKT� (;;l'nden (1905) ......................................................................... 251 LENIN'DEN GUSEV'E (1905) ......... .......... ................................... 254 M. BORISOY'UN "SENDIKA HAREKETI VE SOSYAL-DEMOKRASININ GÖREVLERI" MAKALESINE NOT (1905) .... .. . 259 ST. PETERSBURG IŞÇI TEMSILCILERI SOWETI YÜRÜTME KOMITESI'NIN 14 (27) KASIM 1905'DE KABUL EDILEN LOKAVTI ÖN-LEMEK IÇIN TEDBIRLERLE ILGILI KARARI .. .. .. .. .. .. .... .... .. .. .. .. .. .. .. 260 SOSYALIST PARTI VE PARTI DIŞI DEVRIMCILIK (1905) ............. 262 R.S.D.I.P.'NIN BIRLEŞME KONGRESI IÇIN BIR TAKTIK PLAT-FORM'dan (11906) ................................................................... 271 Sendikalar Karar Tasansı ......................................................... 271 R.S.D.I.P.'NIN BEŞINCI KONGRESI IÇIN KARAR TASARILARlN-DAN (1907) .. .. . ..... ..... .. . .. .. .... .. ... .. ... .... . .. . .. .. . .. .. .... .. .... . .. . ............ 272 Kitle Yoksullaşmasının ve Ekonomik Mücadelenin Şiddet-lanmasi ... .. . . . ... .. . . . ... . . .. . .. ... . . ... ... . . ... .. ... . . .. ... . . . . . . .. .. . . .. .. . . . . . ... .. . .. .. 272 Partisiz Işçi Örgütleri ve Proletarya Arasında Anarkc-Sendikalist EQIIIm .... .. .. .. . .. ...... .. ...... .. ... .. .. .. .. .. .................. .......... 272 R.S.D.I.P.'NIN ÜÇÜNCÜ KONFERANSI IÇIN KARAR TASARlLA-RI'ndan (1907) .... ............. ..... ........ ..... .................. ... ..... .......... ... 275 Üçüncü Duma Seçimlerine Katılma Sorunu ÜstOne Karar Tasarısı .. ... ..... ........... ............... .......... ................ ..... .......... ... .. ... .. 275 Tüm-Rusya Sanikaiar Kongresi Üstone Karar Tasansı TaslaQı 276 STUTIGART ULUSLARARASI SOSYALIST KONGREsi'nden (1907) ........................................................................................ 277 PARTI'NIN SENDIKALARA KARŞI TAVRI ÜSTÜNE VOINOV'UN (A. V. LUNACHARSKY) BROŞÜRÜNE ÖNSÖZ (1907) .............. 279 SENDIKA TARAFSIZLIGI (1908) ................................................. 283 R.S.D.I.P. ALTINCI (PRAG) TÜM-RUSYA KONFERANSI KARA-RI'ndan ( 1902) .. .. ........ .......... ........ ... .. .......... ...... .. .... .... ... .. .. . .. ... 295 Parti Işterinin Karakter ve Örgütsel Biçimleri .. .. .. .. .. .. .. ...... .. .... 295 Işçilerin Devlet Tarafından Sigorta Edilmesi Için Duma'ya Verilen Kanun Teklifine Karşı Parti'nin Tutumu .. ........ ............. 296 ITALYAN SOSYALIST KONGRESI'nden (1912) ......................... 301 AMERIKA'DA (1912) ................................................................. 303
DENEY Ö�RETIR (1913) .......................................................... .
��TN��ş s;����� <��g������������.� .. ��.�� .. :.�.��.�.�.�� DUBLIN'DE SINIF SAVAŞI (1913) .............................................. . LEGAL DERNEKLERDE ÇALIŞMA (1913 YAZI R.S.D.I.P. MERKEZ KOMITESI VE PARTI GÖREVLILERI ORTAK KONFERANSI KA-RAR TASARlSI) ............................... : .............. . ....... . .................. .. SENDIKA HAREKETINDE NARODNIKLER VE LIKIDATÖRLER (1914) ....................................................................................... . IŞÇI SlNlFI HAREKETININ BIÇIMLERI (LOKA VT VE MARKSIST TAKTIKLER) (1914) ................................................................... .. GÖREVLERIMIZ (1914) ............................................................. · ALMAN Işçi HAREKETININ KOPYA EDILMEMESI GEREKEN Yö-NÜ NEDIR? (1914) ................................................................... . R.S.D.I.P. MERKEZ KOMITESI'NIN BRÜKSEL KONFERANSI'NA RAPORU VE M.K. ELEGASYONUNA YÖNERGE'den (1914) .. KARL MARX'dan (1914) .......................................................... . EMPERYALIZM VE SOSYALIZMDEKI BÖLÜNME'an (1916) .... . ISVIÇRE SOSYAL-DEMOKRAT PARTISINDE SOL ZIMMER\NALD-CILARIN GÖREVLERI'nden (1916) ........................................ .. 1905 DEVRIMI ÜZERINE KONUŞMA'dan (1917) .................... .. RUSYA'DA BIR TARIM IŞÇILERI SENDIKASININ GEREKLlLlGI (1917) ....................................................................................... . Birinci Makale ......................................................................... . Ikinci Makale ................................................................. � ......... . "SOL-KANAr KOMÜNIZM! - BIR ÇOCUKLUK HASTAU-Gl'ndan (1920) ....................................................................... .. Devrimeller Gerici Sendikalarda Çalışmalı mıdırlar? .......... . KA V NA KLAR VE NOTLAR ........................................................ .
305
308 311
316
318
323 327
331
336 338 341
351 352
357 357 359
362 362 373
K. MARX
F.ENGELS
F. ENGELS- 1844'DE INGILTERE'DE IŞÇI SINIFININ DURUMU'ndan (1845)
ltçl Hareketleri
Gercl ayrınt ı larıyle pek sık kanıtlamadım, ancak Ingil iz Işeilerinin bu durumdan hic de hoşhut olmadıklarını herkes kabul edecektir. lclhde bulunduklari durtim ne tek bir in;:;unın . ne de bunlüii toplayan bir sosya l sınıfın lnso..ııca düşünmesine, duymasına ve yaŞamasına olanak tan ımak tadır. O halde ı şe l ler bu dayanılmaz duri.Jmdcin kurtulmaya. toplumda kendilerine daha Iyi , daha lnsancd bir . yer sağlamaya calışmalıdırlar. Bunu da ancak kend i lerin i sömüren burjuvazinin c ıkariarına sald ırarak yapabil irler. Ne var ki, burjuvazi . zenginliğin ve devlet gücünCıiı emrine tahsis ettiği kaynaklarla cıkarlarını koruydcaktır. lşcı bugünkü durumunu de�işti rmeye ne ôlçQde kararlıysa , burjuvazinin o ölçüde açık düşmanlı()ıyla karşılaşa!=aktır.
Dahası . burjuva ların kendisine bir eşya, mülklerin in bir parcası g ibi davranmaları Işeının kafasında unutulmayccak bir biç imde yer etmektedir. Yalnızca bu nedenle bile . lşciler. can düşman ları otarak burjuvazinin karş ıs ına dik i lecek lerdir. Günümüz toplumunda, Işçilerin kendilerine olan saygılarını ancak burjuvaziden nefret ederek ve bu sınıfa karşı ayaklanarak koruyablleceklerinl anlatmak icin yüzlerce örnek verdim, dahasını da verebll lrlm. lşci.ler, egitim düzeyleri ve damarlarındaki ateşli Irianda kanı sayesinde mü lk sahibi sınıfların zulmüna karşı tüm öfkeleriyle dik i lecek güctedlrier. Ingiliz işçisi artık bildl�lmiz Ingiliz vatandaşı değildir; varlikiı kom,usu gibi inceden 1nceye hesaplı b i r paragöz değildir. Duygulan gellşmiştlr: ihtirasla'ının sınırsızca gelişimi sayesinde yerli kuzey l i ağ ı r .. kanl ı l ığını Cızerinden atmıştır. Ingiliz burjuvasının bencillik fH'iilimini !lüclendiren, giderek bu benciii iOI. egemen kılan ve tüm duyguları para h ırsıyla sınırlayan anlayıf 19ciye yabanc ıd ı r. Bu neden le işçinin ihtlrasları bir yabancınınkl
kadar �üçlü ve dizginsizdir; Ingiliz u lusundon olma yanı, bu etkenierin karşısında yenik düşmüştür.
I şeinin kendisine olon saygısını , ancak. zorla kabul ettirilmeye cal ışı lan yaşoma biçimine karşı mücadele ederek koruyobileceğine değinmiştik. Bu nedenle, söz konusu mücadeleye başladığı on, doğal olara k Ingiliz işeisin in en erkekçe, en asi l ve desteğe lôyık olduğu andır. Işeinin tüm enerji ve eyleminin bu mücadelede yoğunloştığ ın ı , hatta genel eğitimini sağlama çaba larının bile burjuvaziya karşı savaşına doğrudon doğruya bağl ı olduğunu göreceğ iz. Gerçi tek tük şiddet ve hatta vohşet örneklerine de rostlonmoktod ı r; ancak ingiltere'de sosyal savaşın tüm şiddetiyle sürdüğünü de unutmamal ıyız. Burjuvazinin cıkarları, bu savaşın ikiyüzlülük silôh ıylo, barış ya do yard ımseverlik maskesi a lt ında yürütülmasin i gerektirir. Bu durumda işçiler icin tek yol . bu maskeyi yırtarak olayların gercek akışını göstermektir. Burjuvaziya ve onun uşaklarına karşı girişilen şiddet hareketleri. burjuvazinin işeilere karşı sürdürdüğü gizl i ve ha ince entrikoloro karşı gösterilen açık , maskesiz misil lernelerden öte bir şey değildir.
Işçilerin boşkold ı rısı. sanayideki ilk gelişmelerden hemt!n sonra başlamış ve çeşitli dönemlerden geçmiştir. Bunların Ingil tere halkı tarihi acısından taşıdıkları önemi vurgulamak ayrı bir cal ışmanın konusu olmal ıd ır. Şimdil i k kendimi, iş�i s ın ı f ın ın durumunu gösteren ç ıp lak gerçeklerle sımrloyocoğ ım.
Suc teşkil eden eylemler, işçilerin burjuvaziya beslediğ i düşmanl ığ ın il k , en kaba ve en az başarılı i fadeleridir. Işçiler, sefaJet ve yoksul l uk içinde yaşarken, başkalo r ının kendilerinden çok daha iyi durumda olduğunu gördüler. lşci, bütün halk içinde cile ceke.nin niçin yanlız ken disi olduğunu kovroyocok yetenekte değildi. Her şey bir yana, topluma, s ırtüstü yatan zenginden daha cok katkıdo bulunuyordu. Sonunda ihtiyaçlar, mülkiyetin kutsal l ığ ına beslediği köklü sayg ıya üstün geldi ve h ı rsızl ığa başlad ı . Sanayi gel iştikce. işlenen sucların nası l a rtığına do-
12
ha önce değinmiştik. Yıllık tutukianma sayısı ile yıllık pamuk balyası tüketimi arasında sürekli bir Ilişki olduğu kanıtlanmıştır.
Bununla birlikte, işçiler. suc işlemenin davalarına yaramadığını çabucak görduler. Suçlular, yaptıkları hırsızlıklarfa. mevcut toplumsal düzeni ancak tek tek bireyler olarak protesto edebillyorlardı. Toplumun tum karşı konulmaz gücleri suc işleyen kişiyi hedef alıyor, üstün kudretleriyle onu eziyordu. üstelik, hırsızlık, protesto biçimlerinin en ilkeli olarak hiçbir zaman işçilerin sanayileşmeye karşı tepkisinin evre!1sel ifadesi olmadı. Buna rağmen, çoğu işci kanuna karşı gelenleri sessizce destekledi. Işciierin bir sınıf olarak burjuvaziya karşı ilk örgutlü direnişi, üretime makinelerin sokulmasına karşı girişilen şiddet hareketleriydi. Bu, Sanayi Devriminin en erken aşamalarında careyan etti. Arkwright ve ötekiler gibi ilk mucitler hücuma uğradı: makineleri tahrip edildi. Bircak makine kırma olayı daha bunu Izledi. Bu eylemler genellikle, 1844 yılında Bohemya'da matbaa Işellerinin hem lşyerlerini, hem de makineleri tahrip ettikleri ayaklanma ile aynı yolu izliyordu.
Bu protesto biçimi de evrensellikten cak uzaktı. Belirli bölgelere sınırlı kalan bu eylemler. günümüzdeki toplumsal düzenin yalnızca bir yönüne karşı direnişi gösteriyordu. Eğer makine kırıcısı aklına ilk geleni, yani makineyi kırmavı gercekleştirirse. savunmasız bir kanun dışı olarak kurulu düzenin tüm gazabına hedef oluyordu. Makine kırıcılar şiddetle cezalandırıldılar. Ve yenı makinelerin üretime sokuluşu durmaksızın devam etti. Hoşnutsuzluklarını ifade için işeilerio yeni bir yöntem bulmalan gerekiyordu.
Yaşlı. yenilenmemlş, oligarşlk ve muhafazakOrların çoğunlukta bulunduğu parlamentonun çıkardığı bir kanun bu işi kolaylaştırdı. Işçilerin birleşmesını yasaklayan hükümleri yürürlükten kaldıran bu kanun, 1832 Reform Kanunundan sonra olsaydı Avam Komaraeından hic gecirilemezdi. lmtiyazlıların bu reformu, burJuvazi ile proletarya arasındaki çatışmayı hukuken tanıvarak burjuvaziyi ege-
13
men sınıf statüsüne yükseltti . B irleşme kanunların ın 1824' de kaldırılması. işçilerin c ıkarlarını korumak a macıyla birleşmelerini yasakloyan tüm hükümleri geçersiz k ıldı . Böylelikle o güne kadar yalnızca burjuvazi ve a ristokrosiye tanınan özgürce dernek kurma hakkın ı işçiler de elde etmiş oldu. Hiç kuşkusuz işçiler ora larında her zaman gizli örgüt ler. dernekler kuragelmişler. ancak bunlarla pek bir şey elde edememişlerdi . Symons. lskoçyo'do bu tür derneklerin bulunduğuna , hottô tô 181 2'de Glosgow!do g izli bir örgütün dokumacı ları genel greve götürdüğüne değin iyor. Benzeri bir grev 1822'de patlak verdi. Bu olayda. birliğe katılmayı reddeden ve d iğerleri tarafından s ın ıfiarına ihanet etmiş sayılan iki işçi. sülf irik asitle kör edildi. 1818' de kömür işeileri birlik lerinden biri , tüm lskoçya'do genel iş b ırok ı lmasın ı sağlayacak kadar g üçlü id i . Bu birlikler, üyelerin i sodakat ve g izlilik yeminleriyle kendilerine bağlıyor. eksiksiz üye defterleri tutuyor. fon biriktiriyor ve düzenli mali raporla rla çalışıyordu. Birl iğe bağlı yerel dalların de kurulmasına rağmen. işlerin gizl i l ik Içerisinde yürütülmesi zorunluluğu gelişimi köstekl iyordu. 1B24'te işeilere özgürce dernek kurma ha kkı tanınır tanınmaz, Ingi l tere'nin her yonında sendika lar manta r g ibi bittiler ve kısa sürede güçlend iler. Sendika ları kuran lar sanayın ın her da lındaki işci lerd i . Amaclarını. her zanaotkôrın, burjuvazinin zulüm ve kayıtsızlı�ına ka rşı korunması olarak Ilan ettiler. Işverenleriyle toplu sözleşmelere g i rerek ücretleri saptamak istiyorlardı.
Ücretler, işverenlerin körları d ikkate alınorak düzenlenmeliydi. Elverişl i b ir durum ortaya çıkar çıkmaz ücretIerin o rtışı icin teşebbüse gececeklerdi. .Pol it ikaları, tüm ülkedeki çeşitli meslek dalla rında eşit ücretierin gerçekleştirilmesine yonelikti. Sonuc olarak, tüm ülke çapında uygulanması g ereken ücret d üzeylerinin belirlenmesi Icin kapitalistlerle paıar:ığa oturdular ve bu düzeyde ücret ödemeyi reddeden her kapitalisli grevle tehdit ettiler. Sendikalar her iş kolundaki çıra kların sayısının s ın ırianmasına çalıştılar. lşgücündeki a rtışa bu şekilde sın ı r koyarak, iş-
14
verenler arasında hünerli işci bı.ılmak Için pir rekabetin doğacağını ve böylelikle de ücretlerırı yQk�� düz«tvct� kalacağını umuyorlarqı. Yenı makln� VfJ qrıJcların pretlrne sokulması gibi delaylı yoJiı:ırJa Ocretıer!n düşQrqımesl teşebbüslerine sendll<alcr şlı:f�etle ��rşı kQY�IJiı:ır. Nlhqyet, işsizler sendikalarından JTlQii yqrdırn Plrnq Pl�ncOına kavuştular .Bu yardım, ya şenglka fQnHnct�ın lş�lylil para �denerek, ya da eline bir kart verilerek ycpılıy�rd�. Bu kqrtta işeinin sendika üyesi olduau bellrtlllyqr, �YIEIIi-kle ülkenin diğer bölgelerinde Iş arqrkan kenı:fj�ittc. .ôte�l sendika üyelerince yardım edillypr, Iş P41PbllfTIEJ§I Için yol g0steriliyord4. Bu düzenl�mf31sre 'gezglnclllk "IStfJnıl! (trqmRing system). iş Qulmak Icin bu düzenleımalerden yararlanan kişilere de 'gezgin' adı ver ll lyor�u. jşjerini yürütıabilmek icin sendikalar cylıklı Iki memuı t4tı.ıvorlardı; başkan ve sekreter. Bu mem4rlcrq Rara qd�nrnttsl zorunluydu; cünkü hicbir iş·.•erenin kendH�rll'lit Iş vernı��l t:)eklenmezdi. Üyelerin hattalık aldatiarını tQplayan v" fonların senı:flka . ' . ' . . . amacları careevesinde kı.ı!lanıjınaaını d«tn�tley�n bir komi-te sendika işlerini yür4tüyorqu. Yarar.
ye ola nal< görüldüğü durumlarda. belirli bir bölgenin hün.erll işçileri, mijmkünse diğer bölgelerdeki ben.z�r sendik�lprja federasyon halindeôirleşmeye çalışırlardı. Bu federaayon muntazaman delege toplantıları düzenlerdi. Belirtl '' kollarındaki sendikaları temsilen uluSfJI ölcekte koRfeı::ferqsyonların gerçekleştirilmesi i�in tej( tOI< çabglarq rcıstlannıaktadır. Ilki 1830'da olmak üzera. tıer �r senqlkadı::ırı gelen delegelerio toplandı�ı ulu�al öl�ekte bir �IUfdlka olutf4rmak amacıyla çeşitli cabalarda pulunuımuşJur. N,_ var ki, bu girişimler genellikle başarısı; SPRucıar vermiş, başıangıctQ işlerin yolunda gittiOi dı.m.,ımlcrqa bil� bu uzun süre devam etmemiştir. Bu tür bir sendlj(alar biri!Ql lJRtıl� koşu lların ola�anüstü boyutlara ulatpn pir ca�kunlu� dalgası yaratması durumunda mümkün Qlqcal<. başarıyQ l.flaşccaktır.
Amaciarına u laşmak icin sendikalar şu yolu i:ılerler: Bir va da daha çok işveren sendikanın istediOI ücreti ödemeyi reddederse. bir işci temsilcisi grubu lşverene ricaya
15
g ider. Ya da bir di lekçe gönderi l i r. Bu tür yöntemler. küçük k ra l l ığ ı içinde Işverenin sahip olduğu mutlak gücün işçilerce de anlaşıldığını gösterir. Bu yöntemlerle hiçbir şey elde edllemezse. sendika. üyel erine işi b ırak ıp evlerine g itmelerin i söyler. Eğer bütün işverenler söz konusu ise grev, genel bir g revdir. I şverenlerin yaln ızca J:>ir bölümü sendikaların istediği ücreti vermeyi reddederse. kısmi g reve gidi l i r. Eğer g rev ihbarı da uygun bir biçimde yap ı lmışsa -çoğu zaman böyle olmuyor- olayların bu gelişimi kanunlara uygundur. Sendika üyesi olmayan, ya do sendikalarını terketmeleri icin burjuvaziden rüşvet a labilecek işçiler bulunobildiği sürece, bu kanuni d ireniş biçimleri etkin olmaktan uzaktır. Özellikle kısmi greve gidi ldiğ i durumlarda işveren « grev k ıncı» denilen, greve rağmen çalışmaya hazır k işileri kolayl ık la bulabilir ve böylel ikle sendikalarına bağ l ı kalan işçilerin direncini sonuçsuz bırakobil ir. Grev sırasında Işbaşı yapan bu kişiler send ikaya bağ l ı üyelerce genel l ik le gözdağı veri l i r, rahatsız edi l ir. dövülür. k ısacası yaptık larından caydırmak icin her şey yapı l ır . Saldırıya uğrayan g rev kır ıcı dôvô a çarsa. üyelerinden biri huzuru bozmakla suclandığ ından sendikanın gücü hemen y ıpran ır. Konunlara uyan burjuvazi, yargı orgonlorın ı do d enetlediğinden, sendikanın yenilgisini sağIoma bağlamış olur.
Sendikacı l ı k tarihi, işçiler icin birçok yeni lg iyi ve yal n ızca tek tük b irkoc zaferi içerir. Sendika ların bütün bu çaba la rın ın . işgücü pazarındaki arz ve tolebe göre ücretleri bel irleyen ekonomik yasayı değiştiremcycceği açıkt ır. Sonuçta, ekonomiyi etki leyen güçlü foktörler karşısında sendika lar coresizdir. Bu yüzden bir ekonomik kriz durumtında. işçiler ya kendi istekleriyle ücret azal ışını kabul edecek. ya do yok olup g ideceklerdir. Aynı şekilde, işgücüne olan talepte önemli bir artış olursa, sendikalar. kopi· talistlerin hün�rli işgücü bulmak icin g iriştikleri serbest rekabet sonucunda bel irlenen ve zaten hak kozonocak·ları ücrot düzeyinden daha yüksek birşey eldo edcmcycceklerd ir. Bunlara karşı lık. sendikalar. ekonomideki daha
16
az önemli, ufak tefek birtakım faktörler üzerinde önemli ölcüdo etkili olabilir. Işverenler, Işellerin örgütlü kitle direnişiyle karşılaşmasalardı. lşcl ücretlerini sOrekli kısarak hep kendi körların ı artıracaklardı. ImalOteriarın kendi aralarında_ki rekabet. her kapltallstl, Işçilerine ödediği ücreti asgari düzeyde tutmaya ltecektl. Olagen dışı durumlar bir yana. işçilerin ortak direnişinin, imaiOtcılar arasındaki d izginsiz rekabetin do�uracaOı zararlı sonucları sın ırladığ ın ı rahat l ık la söyleyebiliriz. Diğerlerı de aynı şeyi yaparken bir imalöteının ücretleri kısması. ekonominin genel durumu bunu gerektirdi�l Icin doğal görülebilir. Ancak. ortada hiçbir ekonomik gerekce yokken bir Işverenin kend i başına ücretleri �ısmaya kalkışması ayrı bir sorundur. Bunu yapan imalötcı grevle karşılaşacağını, sermayesi işlemeyip . makineleri paslanacağından pu grevin kendis ine zarar getireceğin i bilmektedir. Ocretlf)rde bir azalmayı sağlayabi leceğinden emin değildir. Ancak başarıva ulaştığı takdirde rakiplerinin de aynı örneği lzleyeceğinden emindir. Böyle b i r durum gercekleştlğlnde. ürettiği malların fiya tları düşecek, bu düşüş Ise ücret kısıntısından başta sağladığı avantajı silip süpürecektlr. lşcl send ikalar ı . bir kriz döneminden sonra, Işellerin bütünüyle örgütsüz olma ları durumunda sağlanablleceOinden daha cabuk bir. ücret artışı elde edebileceklerdir. Diğer lma lötcıların rekabeti zor lamadıkca. ücretleri artırmak, Işverenin cıkarına deği ld ir . Gerçekte, Iş hayatı canlanır canlanmaz işçilflr dohn ytiltsek ücret isterler ve grev tehdidi altındaki işvereni genellikle buna razı ederler. lmaiOtcı. lşcl bulma sıkıntısı icindeyse. böyle bir lste�e karşı koyamaz. Ancak, dahn önce de işaret ettiğimiz gibi; sendikalar. Işgücü pazorınrlak l rlurumu etkileyen daha Onemli faktörlerin önüne gecemezler. Böyle koşullarda aclık. iseileri adım adım isveren in buyurduau koşullar altında Işbaşı yapmaya zor!ar . Pek az lşci Işbaşı yapsa bile sendikanın gücü kır ılmıştı r. Çünkü burjuvazi. dışarıdan lşcl getfrteblldiğl ve satısa hazır stokları bulunduöu Icin en qüc durumlann bile üstesinden gelebilir. Sendika fonlan Ise. grevdekl Işeilere
F.: Z 17
bol bol dağıt ı l ı rsa hemen tükenir. Küçük dükkôn sahipleri yüksek faizler karşı l ığında veresiye salış yapabilirler, ama yalnızca k ısa bir süre icin. Sonuçta, zorun lu luk lar işçi leri burjuvazinin boyunduruğuna geri dönmeye zorlar. Işçiler, g revierin çoğunun başa rısızl ık la sonuc landığ ın ı görmüşlerdir. Işverenler;. s ık ışmadık la rı sürece, işçi ücret lerini k ısmayı kendi ç ıkarları acıs ından istemeı/llr. (Gerçekte, işveren leri bu tutuma zorlayan işçilerin örgütlü d ireniş id i r.) Iş hayatındak i durum zorunlu k ı ld ığ ı için ücretlerde bir k ıs ıntıya gidilecekse, işçilerin yaşam standartları doğal o larak d üşecektir.
Iş hayatındak i durgunluk nedeniyle ücretlerde düşüş kocın ı lmaz hôle geldiğine göre, işçilerin bunu ön leyeceğiz d iye g reve gitmel erinin nedeni sorulabi l i r. Bunun cevabı basit o lara k şöyledir: Işçi ler hem ücretlerdek i düşüşü, hem de bu düşüşü zorunlu k ı lan koşul ları protesto etmel id i rler. lns_an olduk larına göre, toplumsal koşulların bask ıs ına tesl im o lmayacak ların ı vurgulama l ıd ı rla r. Topl umsal koşul la rın kendi isteklerine uya cak bicimde oluşturul masın ı istemel id irler. Sendika lar protestolar ın ı grev biçiminde vurgulayamazlarsa, sessiz l ik leri . toplumsal koşulların insan mutlu luğuna üstün geld iğ in i on lar ın da kabul ettiği an lamına gelecektir. Bu da, orta sın ıf lara. iş hayatı canland ığ ı zaman işç ileri sömürme, durgunlaşt ığ ı zaman da onları acl ığa terketme hakk ın ın tanınması demek tir. Insanca duyguları tümden y i tirmed ik leri sürece işç i ler, olaylar ın bu ak ış ın ı p rotesto etmel id irler. Bu protesto. g rev biçimini a lacakt ır; çünkü Ingi l iz ler lôftan çok eylemin etk inJipine inanan pratik k isilerdir. lnailiı isr.ileri. pro
testola rı resmen kabul ed i l ip rafa kald ır ı l ı r ka ld ı rılmaz neşeyle yan gel ip yatan Alman teorisyenlerine benzemezler.
Ing i l iz işeilerinin protestolar · • ın a ldığı somut biçim, orta s ın ıf ların OCÇlÖZiülüqüne s ın ır çizi lmesinde ya rd ımcı olmuştur. Kapital ist s ın ıf ın mağrur toplumsal ve politik güclerine karşı i şçi s ınıfı d i renişin i aya kta tutmuştur. Ancak, orta s ın ıf ların gücünü k ırmaktc sendika la rın ve grev-
18
lerin kendi başlarına yeterli olmadıklarını Işçiler kendi pratik deneylerinden ö�renmektedlrler.
Sendikalar ve grevierin gercek önemlerl, kendi aralarındak i rekabete son vermek Icin Işçilerin glrlşti()i i l k cabalar arasında olmalarında yatar. Burjuvazinin lşc i ler üzerindeki hôk imiyetinin bütünüyle Işçilerin kendi aralarındak i rekabete -yani dayanışma yokluauna dayand ı�ı gerçeğinin kavranması sendikaların temelini oluşturur.
sc�dikalar, yaln ızca -belirli bir ölçüye kadar da olsa- işçilerin kendi aralarındak i bu rekabete sık ıca karşı durdukları icin bile, mevcut sosyal düzene karşı büyük bir teh l ike oldukların ı göstermişlerdir. Bu karşıtlık cağdaş toplumun temelini meydana getirmektedir. lşciler. sendikalar kurarak , grevler düzenleyerek, mevcut sosyal yapının ve orta sını fların giydiği zırhın en ac ık noktasını ::��;1-muşlard ı r. Bunu herhangi bir başka yolla gerçei(loştiremezlerdl.
lşciler a rasındak i rekabet son bulup, tüm lşciler orta sınıfların kendi lerini sömürmelerlne müsaade etmemeye karar verdik lerinde mülkiyetin egemen gücü son bulacakt ır . lşciler bugüne dek kendilerine alınıp satılabilen bir mal g ib i davranılmasına ses çıkarmadıkları Icin, ücretler arz ve talep kanununa, Işgücü pazarının belirli bir andakl durumuna bağlı kalmıştır. lşciler kararlarını verip buı:ıdan böyle kuzu kuzu alın ıp satılmaya razı olmayacaklarını ilön eder etmez. cağdaş ekonomik-politik düzenin tümü, ücret kanunu ile birlikte yıkılacaktır. Işeller yalnızca zahmet ceken değil, aynı zamanda düşünen Insanlar gibi davrandık larında, kendi emeklerinin meyvalarından ôdll bir pay almaya karar lı olduklarını gösterdiklerinde (kapitalizm in ) yık ı l ışı saplama ba�lanmış demektir. EOer Işeller sadece kend i aralarındak i rekabeti yok etmekle yetlnlp daha öteye gidemezlerse. ücret konununun sonunda yeniden işlemeye başlayaca()ı gercektlr. Ancak, amacların bu şekilde sınırlanması günümüz sendika l hareketinin ölümü olacak, sonunda işciler arasındaki rekabetin yeniden canlanma-
11
sına yol açacaktır. Böyle bir politika söz konusu değild ir. Zorunlu luk. sendikaları rekabetin ya l n ızca bir yönüne d-:::;:1. tümüne son vermeye itecektir. Bu sonuca ulaşı lacaktır.
Rekabetin kendi lerini nasıl etki lediği işci lerce her geçen gün daha cak anlaşı lmaktad ır. Kendilerini dayan ı lmaz durumlara düşüren tıcarT krizierin de kapita listler arasındaki rekab&tin sonucu olduğunu . işçi ler kapita listlerden bile daha acık olarak görmektedirler. Rekabete son veri lmesi gereğ ini sendika lar da görmektedirler ve pek ya kında bunun nasıl yapı lacağını da öğreneceklerdir.
Kapita l ist s ın ı fa duyulan öfke ve kin in a levlenmesine sendika eylemlerinin büyük ölcüde katkıda bulunduğu açıkt ır. Olagenüstü gergin l ik dönemlerinde sendika üyeleri . l iderlerinin b iLgisi altında ya da onlardan bağ ımsız olarak bazı suclar işlerler. Bu eylemler yaln ızca umutsuzluğun derin l iklerinde fi l izlenen bir nefretle ve dizginlenemeyen h ırsiarın varl ığıyle açık lanabi l ir. Bunda sendika ların yukarıda değindiğ imiz n i te l iğ i büyük rol oynamaktad ı r. Sü l frik asit dökme olayına değinerek bunlara bir örnek vermiştim. Şimdi b irkaç örnek daha vermek istiyorum: Y ı l 1831: işeiter a rasındaki huzursuzluğun .ciddi boyutlara u laştığı bir sırada Manchester yakın larında Hyde'da bir imaiateın ın oğ l u olan gene Thomas Ashton bir gece tarla larda dolaşırken vurularak öldürüldü. Katil hakkında hiçbir ipucu ele gecmedi. Bu cinayetin işel ler tarafından intikam duygusuyla işlendiğine kuşku yok. Bircak kundakcı l ık o layları. imalôthanelerin patlayıcı maddelerle tahribi girişimleri gösterilebi l ir. 29 Eylü l 1843 Cuma günü. Bay Padgin'in Sheffleld . Howard Caddesindeki testere fabrikasındaki bir patlama buraya büyük zarar verdi . Patlamada kulanılan arac. Içine barut dolduru lup ik i ucu kapatı lan bir borudur. Ertesi gün. 30 Eylül 'de benzeri b ir sabotaj eylemine Mr. lbbetson'un · Sheffie ld . Shales Moos'dakl kesici a letleri ve eğe fabrikasında giri�l ldi . M r. lbbetson çeşitli burjuva hareketlerinde öncülük ettiğinden işçiler Icin se-
vimsiz biri olup ç ıkmıştı. Daha da ötesi , düşük ücret ödüyor. sendika l ı işci calıştı rmıyor, Yöksul luk Kanununu (Poor Law) kendi c ıkariarına göre uyguluyordu. 1 842 ticaret bunal ımı sırasında. kendi koşul ların ı kabul etmeyen işç ilerin adlarını Kanun gözlemcilerine {Guardlans) bi ldirerek işeilerini ücretlerdeki azalmayı kabule zorladı. Böylece kend ilerine iş tekl i f edildiği halde cal ışmayan kişi ler kanunun sağ ladığı yard ımdan yararlanamıyorlardı. Patlama Bay lbbetson'un tesislerinde büy(;l. zarara yol açtı. Zararı görmeye gelen lşci ler olaydan duyduk ları üzüntünün yaln ızca tesislerin tümünün havaya ucmamasından do�duğunu bel i rtt i ler. 6. Ek im, 1843 Cuma günü Bol ton'dak i Ainsworth ve Crompton 'a ait tesisiere kundak sokuldu . Hiçbir hasar olmadı. Çok k ısa bir süre Içerisinde, bu fabri kaya karşı g i rişi len ücüncü ya da dördüncü eylerndi bu. 10 Ocak 1844 Çarşamba günü yapı lan toplantıda pol is raportörü Sheffield, Berough Konseyine dökme demirden yapı lmış bir bomba gösteriyordu. Bu bomba , Shef field Earle Caddesinde M r. K i tchen'e ait tesislerde bulunmuştu. Fitil i de bulunan bu bomba iki k i loya takın baru t iceriyordu. Fiti l in ateşlendiği ancak baruta u laşa madan a levin söndü�ü açıkca görül üyordu. 21 Ocak 1 844 Pazar günü Bury, Lancashire da Bentley ve White'a ait hızar a tölyesinde bir patlama oldu. Patlamanın nedeni , büyük hasara yol açacak mikta rda barutun atölye içine saçılması ldl . 1 Şubat 1 844 Perşembe gqnü Sheffield'deki Soho Çark Fabrikaları a teşe verildi, tasisler tamamıyla yok oldu. Bu altı olayın tümü dört ay icerisinde cereyan etmiştir ve bütünüyle işçilerin Işverenlerine karşı besledik leri nefrete dayanmaktadı r. Bunun . sanayi i l işkilerin in Içinde bul undu�u acınacak durumun bir kanıtı olduğunu söylemeye gerek yok. Bu olaylar, Ingi l tere' de sosyal savaşın patlak verd iğ in i , 1843'ün ikinci yarısı g ibi Iş hayatında canlanmanın hüküm sürdü�ü dönemlerde bile, şiddetin durduru lamadığ ın ı göstermektedir. Ve Ingi l iz orta sın ıflarının gözleri olan bitene hôlö kapalıdır. En çarpıcı örneği , 3-1 1 Ocak 1 838 tarih leri a rasında yargı lanan Glas-
gow Thug'ları• vermiştir. Bu duruşmalardan acıkca ortaya çıkıyor ki, en azından 1 81 6'dan beri Glasgow'da olağanüstü örgütlülükte ve güçte bir Pamuk Eğiricileri Sendikası bulunmakta ldl. Üyeler, çoğunluğun kararlarına uymaya yeminllydller. Bütün grevler, k im l iğ i sendika üyelerinin coğu tarafından da bil inmeyen bir g izli komite tarafından denetlenmekteydl. Bu kom ite aynı zamanda sendikanın mali kaynakları üzerinde de sınırsız yetkiye sahipti. Komite, grev kır!cıların ve �i11rllmlş fabrika sahiplerin in başına mükôfat koyuyor, fabrikalara kundak sokuyordu. Yakılmasına karar verilen bir fabrikada, boşalan dokuma tezgahforının başına gecen kadın grev kırıc ılar bulunmaktaydı. Bu kadın Işellerden birin in annesi olan Bayan Mac Pherson öldürüldü. Olayın sorumluları sendikanın parasıyle Amerika'ya kacırıldı. To 1820 'de M'Ouarry adında bir grev k ı rıcı sildhla yaralanmıştı. M 'Ouarry'yl yaralayan , sendika tarafından ıs sterl lnle mükôfa tlandırıld ı . Daha sonra Graham adlı biri öldürüldü, katili 20 sterlin kazandı. Ancak bu kişi daha sonra yakalanarak ömür boyu sürqün cezasına carptırı ldr. Son olarak, Cakbank ve Mile-End (pamuk) fabrikalarındaki grevler ,dolayısıyle 1837 Mayısında Glasgow'da erkan olaylarda b ir düzine elvarında grev kırıcı · sıkı bir dayak yedi. Aynı yıl ın Temmuz ayında yenı catışmalar patlak verdi ve Smith adlı bir grev k ı rıcı yedl�l dayaklar sonucu OldO. Bu kez gizli komıte üyelerı tutuklanarak mahkemeye cıkarı ldılar . Komıtenin başkanı ve bel l i başlı üvelerl. gizl i ôrgOt kurmak. prev k ıncılarını tehdit ve yaralamak, James ve Francis Wood'a ait fabrikayı yakmaktan suclu bulunarak. yedi yıl süroün cezasına carptırıldılar. Bizim Iyi kalpll Almanlarımız bütün bunlara ne diyecekler?
MOik sahibi sınıf, hele hele bu sınıf ın lşcl sınıfıyla d�rudan Il işkide olan fabrika sahiplerı kesimi . sendikalara Şiddetle karşı çıkıyor. Işçileri. sürekli olarak böyle demekierin yararsız olduğuna Inandırmaya calışıyor. Ken-
• Tek l9lerl, ellerine geçen tOm yabancılan öldürmek olon bir ka· bReye verilen aa.
di görüşlerin i desteklemnk üzere kapital istlerin ekonomi bil iminden getirdik leri kanıtıa ra bakı l ırsa, geeerli olmak görü lebi lecek sovlar· kul lan ıyorlar. Ancak görüşleri. ekonomik temele dayandığı için, ya l n ızca bu nedenle, hok ikotin yarısıdır ve işç i ler in somut koşullarına hic oma hic uygulanamozlar. Orta sın ıflar görüşlerini öyle � · coşku içerisinde öne sürüyorlar k i . tek başına bu bi le işei lere verd ikleri nasihatın h iç de fçte!1 o lmad ığ ın ı göstermeye yeter l idir . Bir kere. grevin orta s ın ı fiara zarar verecn(ji ncık t ı r. Oıc yunrfan, fabrika sah ib in i n ccbfne attıOı herşeyin zorun l u olarak işç i lerin cebinden çal ındığı da eşit ölcüde aç ı k t ı r. Sendika lar. işverenler in karş ı l ı k l ı ücret k ı sma yorışıno katılmak ic in duyduk la r ı güçlü eği l imi b i r ölçüde körel tmektedir. Işçi ler bunu Iy ice bilmektedirler. Tam olarak bifmeseydi ler b i le . y ine de salt doğal düşmanlar ı olan fabrika sah iplerine zarar verme umuduyla greve gideceklerd i . Savaşta bir yan ın uÇ)rod ı�ı her kayıp, ötek i yanın yororınadır ve işçi ler le işveren ler orasında gercekten bir savaş durumu olduğuna göre. aralarında düşmanl ık boşgösterince «Büyük Güçlerin• ben imsedlöf pol i t iknn ın avn ıs ın ı i�ci sın ıf ın ın da benimsernesi dopaldır. Orta sınıfIann üyeleri arasında, eski dostumuz Dr. Ure. her tür send ika hareket in in en kudurgan düsmonıdır. Bu ki�i ör-
. cıiitlnnmis i�r. ilnr in en qiiclü kosimf olon pnmıık ocıirir.llcrinin gizli kara r organların ı duyuneo ö fkesinden köpürüyor rve şöyle d iyor :)
i(Gizl i kara r organ lar ına sahip olmak la övünüyorlar . Bu organların em irleriyle, isteklerin i kabul etmeyen her işveren in işyerin i çal ışmaz hale getirebil irler. böylece kendile
rini yı l larca kôrl ı bir Iş kapısı sağlayan k işiyi yıkıma uğratabi lirlermiş.• ( 1 )
Ure: ·ış hayatın ın yaratıcı kafası ve yaşatıcı ka lbinin , sendika ların başıboş ayaktakımın ın el inde esir olduğu .. .' (2) bir cac'jdan hohscdfyor. No yazık ki seviml i doktorurnuz. eski Roma'da Menenius Agrippa 'nın pleblerin gözlerin i
boyaması kadar kolayl ık la yutturamıyar masn i lmın ı Ingil iz işçilerine! Son olarak Dr. Ure aşağıdaki h ikôyeyl onla-
tıyor: Bir seferinde e�irlcller kasten kötü Iplik üreterek güclerini artık dayanılamayacak kadar kötüye kullanmış
lar'. Yüksek ücret almaları, bu kişllerde işverenlerine karşı minnet duygusu yaratmamış, kafalarını gel iştirmelerine de yardım etmemiş. Dr. Ure 'kafaların gelişmesine' de�in irken asıl kastettiği işçilerin kendilerini , işverenlerine cıkar sağlayabilecek zararsız araştırmalara adamoları gerektiğ idir. Ücretierin artışı çoğu durumlarda günahkOrea bir gurura yol acıyormuş. Bu paralar, düzen, disiplin nedir bilmeyen işellerin giriştikleri grevleri desteklemede kullanılıyormuş. Gücterin bu şeklide keyfi olarak kötüye kullonılmasındon. biri ardından öbür milyoner grubu zorara uoramrş. Bir keresinde, bu totsız Ilişkiler Hyde, Duklnfield ve komşu bölgeleri etklleylnce, Fransız. Belçika'lı ve Amerika'lı rakiplerinin kendilerini pazardon sileceğinden korkan tezgöh sah ipleri. Sharp, Roberts ve Ortakları firmasına boşvurarak 'Iş hayatını şu acı escretten ve yok- . laşan yıkımdon kurlarmak Icin 'Bay Roberts'in otomatik bir eğiricl gel iştirmesini rica ettiler . . . .. . Roberts birkoc ay Içerisinde tecrübeli bir işeinin düşünüş. duygu ve maharetine sahip olduğu .görülen bir makine geliştirdi. Bövlece Minerva'nın emriyle Modern Prometheus'umuzun ellerınden (yerinde olarak) Demirden Adam deni len yaratık doğdu -bu yaratığın misyonu calışan sınıflar arasındaki düzeni yen iden kurmak, Büyük Britanya'nın zanaot olanındakl imparatorluğunu tescil etmektir. Bu harika Herkül'ün haberi sendika çevrelerine korku sactr ve daha henüz beşikteyken başıbozukluk Hydra'sını (canavorınr -c-l boğup yoketti (3)' Dr. Ure sözlerine devam ederek. tekstil sanayiindeki dört renk ve beş renkli basma makinelerinln, besmacı (ustaların ın) yarattığı huzursuzluk sonucunda geliştiri ldiğini söylüyor. (4) Ure görüşünü kanıtlamak Icin başka örnekler de veriyor: Dokumacılar kafa tutma belirtileri gösterince. yenı bir dokuma makinesi geliştiri l. miş. Bütün bunları yazan. aynı k itapta k ısa bir süre önce makinelerin işeilere ne kadar yararlı olduğunu anlatmak icin sayfalar horcayan k işidiri Hiç kuşkusuz Dr. Ure sen-
24
dikaları eleştiren tek kişi deği ldir. Fabrikalar Araştırma Komisyonunda tan ık l ı k eden ün lü sanayici Boy (Henr�J Ashworth'un da aralarında bu lunduOu birkoc lmalôtc ı . bü�. tün öfkelerini işçi lerin sendikalaşmasına yöneltmek için
·
h içbir f ırsatı kaçırmadılar. Orta s ın ı fların bu ak ı l l ı temsil ci leri -bir tak ım (gerici) hükümetler gibi- Al lahın belôsı a j i tatörle r. şeytan ruhlu kişi ler, demagoglar, çapulcu reisleri ve dengesiz gençler tara f ından k ışk ırtıldı�ı için bir tür lü akı l erdiremediklerl tüm eylemleri lônetledi ler. Iddialarına göro bütün hu huzursu7.luklar sendikaların pmol ı a jan larınca körük lenmektedir ; çünkü onlar Için ekmek sorıınurlur hıı. Gorcokto Iso. sendikaları bu a jan ları destoklemeyo zorun lu k ı lan hiç kuşkusuz Işverenlerin ta kcrıc..Jileridir; çünkü bur j uvazi onlar ın sanayide bir ekmek kapısı bu lmalarına müsaade etmemektedlr.
Grevierin Inanı lmaz s ık l ığ ı , Ingil tere'de şu anda sürmekte olan sosyal savaşın u laştığ ı boyutların en iyi kanı tıdır. Bir yerde grev po tlamaksız ın bir ha fta -gerçekte bir gün b i le- zor geçmektedir. Bütün bunların çeşitli nedenleri v-ardır: Ücretlerde düşüş, ücret artışı ta lebinin reddedilişi, sendikasız işçi lerin ku l lan ı lması, kötü Iş koşul ları ve yolsuz luk ların a l ıp yürümesi, yeni makinelerin üretime soku lması ve yüzlerce başka neden. Yine de, k imi zaman daha c iddi çatışmalar biç iminde gelişmelerine ·rağmen, bu grevler çoğun luk la sosyal savaşın ufak tefek anlaşmazlıkları olarak ka lmoktadırlar. Ancak yine de, burjuvazi i le proleta rya orasındaki kesin savaşın yaklaşmakta olduğunu kan ı t l ıyor bunlar. Bu g revler sanayi proletaryasının askeri eğit im alan ıdır ve kocın ı lmaz olara k yaklaşan büyük mücadeleye hazırlık teşki l etmektedir. Grevler, sendika l ı işçiler a rasındaki bel ir l i g rupların, ernekcl s ın ı f lar dôvosına olon adanmışlıklar ın ın gösteri lerldir. Işçi hareketın in bütün yönleri üzerind e haber Iceren tek gaicto Northern Star'dır. Bi.J gazeten in bir yıl içerisindeki tüm sayı lar ını lnceleyenler. gerek şehirlerdeki gerekse kırsal kesimlerdeki profeterlerin sendikalarda b irleşt ik l erini ve zaman zaman burjuvazin in zulmüne karşı genel greve gl-
2S
d erek protestoda bulunmaya al ıştık ların ı görecektir. Send ikacı l ık , sosyal savaş Için ideal bir hazırl ıktır. Ingi l iz'. lerin karakteristik cesareti lfadesini en iyi biçimde bu örgütlerde bulmaktadır. Kıta Avrupa'sındaki gözlemel ler Ingi l iz ' lerin -özell ik le Ingi l iz işçilerin in- devrim yürütecek cesarete sahip olmadıkların ı , çünkü işçilerin orta sın ı f egemenl i�in i şikôyetsiz kabul eder göründüklerini l leri sürüyorlar. Diyorlar ki; Fransız'ların tersine. Ingi l iz'ler sürekl i aral ıklarla ayaklanmaya hazır k işiler de�i l lerdir. Bu görüş bütünüyle yan l ıştır. Ingi l iz işçileri d iğer başka bir ü lkenin Işçileri kadar cesurdurlar. Fransızlar kadar mevcut durumdan hoşrıutsuzdurlar; ancak, mücadele yöntemleri değişiktir. Pol itika Fransız işçilerin in kanına Işlemiştir; bu yüzden sosyal güçlük lere karşı pol itik si lôhlarla savaşırlar. Ingil iz Işçileri ise. yaln ızca burjuva toplumunun ç ıkarlarına uygun biçimde oynanan bir oyun olarak gördük leri pol itikadan uzak durmuşlardır. Bu yüzden. Ingi l iz işei leri hükümete karşı savaşacak ları yerde, doğrudon doğruya burjuvazi üzerine yüklen irler ve bugün icin bu mücadele şiddetle değil ancak barışer araciario yürütülebil ir. Fransa'dak i ekonomik durgunluk ve bunun doğurduğu hoşnutsuzluk 1834 yıl ında Lyons Işeilerin in Cumhuriyet lehine si lôhl ı ayak lanmasına yol actı . I ngiltere'de ise 1 842 yı l ında. az cok benzeri koşu l lar, Halk ın Bildirisi (People's Charter) ve ücret artışı icin Manchester işçilerinin genel grevi l le sonuçlandı . Gercekten de. bir grevci icin cesaret, sağlam ve sarsı lmaz bir kararl ı l ı k , ayaklanmaya katı lonlar icin olduğundon daha çok gerekl idir. Sefaletin. karısı ve çocuk la· rıylo bir l ikte aylarca açlık ve çile çekmenin ne demek olduğunu bunca deneyle bilen birin in . bütün bunlara rağ· men davaya sımsıkı bağl ı kalması az şey deği ld ir. Si lôhl ı ayak lanmaya katı lan Fransız Işçisin i ise ölüm ya da kürek cezası beklemektedir. Ancak, acl ığın pencesinde yavaş yavaş eriyen a i lesini hergün gören. kapita l ist boyunduruğu a ltında kendin i ezmeye kararl ı orta sın ıfların öcüne en inde sonunda yakalanacağını bilen Ingi l iz işeisin in durumuyla karşı laşt ırı ld ığ ında bunlar nedir k i? Ingi l iz lşclle-
28
rın ın : uncak ve ancak direnişi sürdürmenin apaçık sonuçsuz ve an la ms ız olduğu durumlarda üstün güçlere boyun eğen sars ı lmaz. yeni lmez ruhuna daha sonra örnek vereceğ iz. Böyle koşul larda sabırla, soğukkan l ı l ı k ve kara rl ı l ı k la, çektiği azaba nasıl katlandığ ın ı gördükçe, Ing i l iz işeis in in n i tel iğ i gercekten sayg ıya hak kazanmaktad ı r. Grevein in sağ laml ığ ı günde yüz kere deneyden gecmektedi r ·ve o hôlô ayaktadır. Bir tek Inatçı fabrika sahibine boyun eğ::: ; ;mek iç in bunca çi leyi çekmeye hazır olan insan. b i r gün gelecek tüm bir burjuvazinin gücünü yer le b ir edebilecektir.
Herşey bir yana. Ing i l iz işeisi cesaretin i yeterin ce s ık kanıtlamıştır. Gerçi 1 842 grevi başarısızl ık la sonuçlanmışt ı r. ancak bu başarıs ız l ığ ın neden lerini kolayca açı klaya b i l i r iz: Mücadele zamanı kötü seci lmişti ; yeri , zamanı gelmeden eyleme geçmeleri Iç in burjuvazinin g i riştiqi k ışk ı rt ıc ı hareketler engellenememişti ; işçi ler, niçin grevde olduk ları hakk ında kendi kafalarında olsun acık bir f i k re sahip deği l lerd i. Ve hepsinden de öte, Işç i ler birleşmiş değ i l lerdi .
· Ancak, bu tür başarısız l ık lar b ir yana , Ing il iz işei lerinin -özel l ik le sosyal amaçları kafalarında netleştird ik lerl zaman- cesaretlerini gösteren bircak örnek vard ı r. Bunun iyi b ir örneğ ini oluşturan 1 839 Gol ayaklanma ların ı bir yana b ırakal ım. Asıl değ inmek Istediğim, Manchester'de (ben de orada bulunduğum bir sır.ada) patlak veren ve g iderek tam bir savaş b iç imin i a ran grevdi r. Paul ing ve Hen frey adl ı boylar Işyerlerinde üreti lmekte olan tuc'jln ların büyüklüğünü art ırmaya karar verdiler. Şimdi tuğla lar daha büyük olacaöından , doğal olarak fiyatı da artırd ı lar. Fakat bu tuğ la ları yapan Işçi lerin ücretlerin i a rtırmad ı lar. ücret artışı Isteği lşverenlerce reddedi ld i . l�ci lcr g reve gitt i ler. Sendikaları da flrmayı kara l isteye alarak iŞei leri destekledi . Bay Pau l ing ve Henfrev büyük b i r çıüclük le Manchester ve c ivarından grev kırıcı bulup getirdiler. Grevci ler; işyerinde cal ısmakta d irenen nmv k ır ır.• lrırı korkutarak kacırtmak Istiyorla rd ı. Bunun Ozerlne, Paul ing
ve Henfrey, hepsi de asker ya da polis esk isi olan, sl lôhl ı 12 adam tuttu. Grevcller, grev k ırıcı ları korkutomayınce daha sert tedbirlere yöneldiler. Bir gece saat onda, bn saftek i lerin in e l lerinde piştovlar bulunan disipl inl i bir işcl grubu, piyade barakalarından sadece 300-400 metre uzakl ı kta o lon Işyerine askeri b ir düzen içerisinde yürüdü. Grevci ler, bekçileri görür görmez ateş actı lor, kurı.ımaları icin açığa serilen yaş tuğlalar üzerinde tepindiler, hozırlan.mış tuğla cuval ların ı darmadağın ettiler. yol larına ne cıkarsa tahrip ettiler. Daha sonra bekçinin evin i basarak karısını dövdüler. mobilyaları tahrip ett i ler. Bu arada muhafızlar. buldukları emin bir siperden greveilere ateş ocmışlard: . Grevciler tuğlalan yaktıkları bir tırın ın çevresinde topland ıklarından yükselen alevler arasında sllüetleri kolayl ı kla seci lebi l iyordu. Bu yüzden muhafıziarın her kurşunu hedefin i bulurken grevcilerin verdiği karşı l ı k bütünüyle etkis iz kaldı . Karşıl ık l ı ateş cephane bltene dek yarım saatten fazla sürdü. Fakat bu süre Içerisinde hücumun amacı -işyerinde tahrip edilebilecek ne varsa tahrip etmek- sağlon"'!ıştı. Askeri kuwetler ortaya çık ınca grevel ler Manchester'den 3 mil ı.ızokta olan Eccles'e doğru çeki ldi ler. Eccles'e varmadan hemen önce numarası okunanın cevap verdiği bir yok lama yapı ld ı . Bundan sonra dağı ld ı lar. fakat bekleni leceği gibi kendilerine her yönden yaklaŞmakta olan polisin el ine düştüler çabucak. Yaralananların sayısı oldukca fazld olma l ı , anca k yaln ızca tutuk lular orasındaki yaral ı ların sayısı bi l in iyor. Işel lerden .biri kalcosından. ba ldırından ve omuzundan olmak üzere üç yerinden yara lanmış. buna rağmen 4 mil yol yürüyebi lmişti. Hic kuşkusuz bu grevciler devrimcilere yaraşır cesarete tümüyle sahip olduklarını ve kurşun yağmurundan korkup kaçmad ıklorını kanıt lamışlordır. Bunlara karş ı l ık 1842 gösterilerinin koşul ları oldu kca fark l ı Id i . Kafa larında h içbir ortak amacı net olarak taşımayerı si lôhsız kalabal ı klar. pazar yerlerini kuşatan bir avuç süvari ve polis tarafından kolayl ık la durduruldular. Kanun ve düzeni temsil eden güçlerin yapacakları tek i� pazar yerine giden birkaç yol u
21
t ıkamaktı. Bu gösteriel ler cesaretten yoksun deği l lerd i ; çünkü burjuvazinin sadık uşa kları ortal ıkta görünmeseydl b i le aynı şekilde davranacaklardı. Işçiler: amaclarını ac ıkca kavramışiarsa h içbir korkaklı k göstermezler. Bunun bir örneği, sonunda topcu kuvvetlerince korunmak zorunda ka l ınan Birley fabrikasında görü lmekted i r.
Burada, s ı rası gelmişken, Ing iltere'de kanun ların kutsal l ığı üzerinde birkoc söz söylemek yararlı olacakt ır. E l bette k i burjuvazi kanunların kutsal l ığ ından yanadır; bu şaş'rrtıc ı değ i l . Kanunları kendileri yaptı lar, kendileri onayl ıyorlar. bu kanunlarca korunu p yine bu kanun lardan yarar sağl ıyorlar. Tek tük bazı h ükümler c ıkarla rını zedelese de, bir bütün olarak kanunlar ın kendi c ıkarlar ın ı korudugunu burjuvazi bi lmekted ir. Burjuvalar, kanunların kutsal l ığ ı i l kesiyle -bu i lke , toplumun bir kesiminin isteğ ine, ötekinin uysa l l ıkla uyması olara k bicimlenlr- sosyal düzen içerisindeki yerlerin in ne kadar sağlam bir kazığa bağ landığ ın ın bütünüyle bi l !ncinded irler. Ingi l iz burjuvazis i kanunlarttıt- -kutsal l ığ ına s ıms ıkı sarıl ır : çünkü kanunlar ın da. tanrı ları gibi , kendi hbyal gücleriyle varl ığa kavuştuğuna inanırlar. Işte bu yüzden, gerçekte kendi s i lôh ları olan polis cobu, onlara göre otoritenin güven verici sembolüdür. Ancak işçi, kanunları doğal olarak çok fark l ı b i r gözle görür. Uzun ve acı deneyler sonunda, kanunun , burjuvazinin kendisine karşı el inde tuttuğu bir sopa olduğunu öğrenmiştir. Işein in kanuna h iç ml hlc It imadı yok tur ve zorlanmadıkca kanuno başvurmaktan kacın ır . In gil iz işeilerinin pol isten korktuk lorını Iddia etmek gülünçtür. Manchester'de polisler her hafta işçilerden dayak yer. Hatta gectiğ1miz yı l işçi ler demir kapı lar ve kepenkler le korunmuş bir karakolu basmaya kalkmışlardı. 1842 grevlerinin doğurduğu olaylarda pol isin kazandığı zafer. daha önce de değindiğim gibi , yalnızca işçilerin kararsızl ığ ından doğmuştur.
·
Işçiler kanuna saygı duymadıkları, ancak bunu değ iştirecek güçte olmayıp, şu anda yalnızca boyun eğd iklerl Icin, yen i kanun önerileri getirmeleri, burjuvazinin ka-
21
nunlorını . emekçi sınıfların konunlorıyla değiştirmeyi omaclamola rı doğaldır. Proletaryanın önerdiğ i bu kanun Halkın Bi ldirisi'dir. Bu bi ldir i , her yönüyle katıksız politik .bir. belgedir ve tom demokratik Avom Kornarası icin çağrıda bulunmaktadır. Chartism. işeileri burjuvazi karşısında sımsıkı birleştiren ortak bir politikanın ifadesidir. Işçilerin burjuvaziya karşı sendikalarda ya da grevierde sürdürdükleri muhalefet yerel ve bölük pörcük n itel iktedir; tek. başına bir işci ya da bir grup işçi tek bir burjuvayo karşı savaşmoktadır. Burjuvoziye karşı savaş genel leşirse, bunun nedeni işçilerin bi l inel i çabaları değild ir. Yer yer görülen genel n itel ikteki direnişierin a ltında ise mutlaka Chartism vardır. Yine de, burjuvaziya karşı girişilen büyük Chartist sald ırının temeli işçi sın ıfıdır. Bu saldırının boş hedefi, burj uvazinin. cıkarların ı korumak üzere dikt iği politik ve hukuk i kalelerdir. Chartist hareketin kökenieri proletaryanın büyümesiyle aynı anda gelişen bir demokratik portinin ortaya çıktığı 1780'1erde bulunabi l ir. Fransız devrimi bu demokratik hareketi, özel l ik le Londra'da h ızlandırdı . 1815 yı l ında Napolyon savaşlarının sona ermesinden sonra -<Jrtık 'Radikal Parti' adını alan- hareket Birmingham ve Manchester'de cok güçlendi . Radikal ler. yenilenmemiş Avam Kamarasına hakim durumda bulunan oligorşin in -gücünü k ırmak ve Reform Kanununun kabul ünü sa�lomak icin l iberal burj uvaziyle lttifaka g irdiler. O zamandan bu yana Radikal örgütler sürekl i olarak gelişti . g iderek sola kaydı ve orta sınıf iara karşı bir işcl sınıfı partisi haline geldi .
1 838'de Wil l inm L awett önderl iqindeki Londra Çal ışonlar Birl i?i i (London Working Mcn's Assor.intion) Halkın Bi ld iris i 'ni hazırladı . Bildiri alt ı maddeden oluşuyordu :
1 ) Akli yetenekleri yerinde olon, h içbir suctan hüküm giymemiş, 21 yaşını geçen her yetişkin erkek oy hakk ına sah ip olmal ıdr,
l l ) Pariömerıto seeimieri her ytl yapı lmal ıd ır, l l l ) Avam Kamarasın ırı en yoksul k işi lere bile açık olabil
mesi icin pariömerıto üyelerine moa� boğlanmahdır.
IV) Rüşveti ve seçmenierin orta sınıflorca tehdidini önlemek icin , parlemento üyelerinin seeimi g izl i oyla yapılmal ıdır,
V) Her parlemento üyesinin eşit sayıda secmenl temsil etmesi icin, eşit secım bölgelerı soptanmolıdır,
VI) Adayların , yı lda 300 sterl in gel ir getirecek kadar toşınmaz mala sah ip olmolarını zorunlu k ı lan -ve etk i l i olmadığı kobul edilen- sınırlama �aldır ı lmol ıdır. Böylel ikle her seçmen, aday alabi lmelid ir. Bu altı noktanın tümü 1a Avom Kamerasının yapısına
i l işk indir. Oldukca masum görünebil irler; oma, gercekleşt i r i ld ik ler i takd irde Kral icenin tahtı ve Lordlar Kamerası dahi l . tüm Ingi l iz Anayasasını yerle bir edecek n i tel iktedi rler. Anayasan ın monarşik ve aristokrat unsurları varl ılo: farın ı sürdürebil iyorlor; çünkü monarş ik ve aristokraf ik düzen görünümünün sürdürü lmesi orta sınıfların işine gel mektedir. Gerçekte ise, bu Ikisi de dış görünüştek i sembol ik yetk i lerden öte bir şeye sah ip de�ildlr. Ancak . komu oyu sağ lam bir biçimde Avom Kamerasın ın ardında yer a l ı r almaz -diğer deyişle Avom Kamerası yalnızca orta sını fların değil tüm halk ı n do Iradesını temsil etmeye boşlar başlamoz-. bu mecl is tüm gücü elinde tu tacak. Kral içe ve Lordlar sembolik yetkilerinin son kal ıntıla rın ı do yit irecek lerdir. Ing i l iz işeısı ne Krc lleeye ne de asii lere hiçbir soyqı beslememektedir: Burjuvazi krallee ve aristokresiyi bo!')tocı edip onlara her şerefi IOyık görmekte. ancak ellerine göstermelik yetki lerden öte pek az şey bırakmaktadır.
Bu d�yimi h ic kullanmamasına ya da cok az kullonrııasına roqmen. Ingi l iz Chortlstl bir cumhurlyetc ldlr. Bütün dünyadak i cumhuriyetel portilere yakınl ık duymasına rağmen . kend in i demokrat olarak tonım.tomoyı yeÇ)Ier. Gerçekte ise. desteklediÇ)I demokrasi yalnızca pol itik demokrasi olmar1ıqı (aynı zamanda sosyal ve ektlnomi�olduğu) icin cumhuriyetcil ikten de ötededir. · ·
Yine de. görülen şudur: 1835'dekl do�uşunda ÇIIQrtism. bır işçi sın ıfı hareketi olmasına rağmen. Radikal
31
küçük burjuvaziden pek de kesin çizgi lerle ayrı lmıyordu. Işç i s ın ıfı radikalizmi, burjuva radikalizmi i le el e le yürüdü. Her Iki grup, y ı l l ı k ulusal kurultaylorında tek bir partiymiş g ibi bir araya gel ip Bi ld iri 'nin maddelerini ortak a macları olarak beni msiyorlardı . Bu dönemde burjuvazinin a l t kesimi Reform Kanununun sonuclarından pek acı bir hayal kır ık l ığ ına uğramış. ayrıca 1837-39 ticari bunal ımından büyük yaralar a lmıştı. Böylece pek keskin ve dövüş� ken bir havaya girerek kendilerini bütün ben l ikleriyle Chartist hareketin icine att ı lar. Almanya'da bu hareketien işin kanlı can l ı . zinde gücünü kimse değerlendirememektedir. Chartlstler, halk ı s i lahlanıp ayak lanmaya teşvik etti ler, Fransız Devrimindeki g ibi m ızrak lar hazırlan-d ı . 1838'de Stephens adında bir Metodist Papazı, Manchester'deki büyük bir lşcl gösterisinde, şiddet ku l lan ı lmasını savundu:
«Hükümetin gücünden korkmanıza hic yer yok� Sizi ezenlerin, s !zlerl tehdit aracıarı olan asker1erden. süngülerden. toptan korkmayın . Sizler bunların tümünden güç lü bir şeye sahipsin iz. Süngülerin ve toplorın. karşısında çaresiz ka laca k ları bir s i lôha sahipsiniz ve on yaşındo bir cocuk dahi bu si lôhı ku l lanabi l ir. Bütün yapacağ ı n ız katrana bulanmış b ir demet saman ve k ibrit bulmakt ır. Ve bu sl lôhı ku l landığ ımız zaman görel im ba kal ım hükümet ve onun yüzlerce. binlerce askerinin el inden ne gel iyorıı
Aynı zamanda, Chartlst hareketin Işçi - sın ıfı yanın ın kara kteristik sosyal bel irti leri de açıkca görü l üyordu. Ayn ı Stephens. Manchester Kersal Moor'da toplanan 200.000 k işiye şöyle hi tap ediyordu:
-
Arkadaşlar; Chartism bütün derdi sizleri sand ık baş ına götürmek olan bir pol i t ik hareket deği ld ir: bir hayat memat sorunudur, aş ekmek sorunudur . Biri gel ir de size chartismdcn ne anladığ ınızı sorOFsa . şu cevabı vereceksiniz : Ül kedeki her cal ı şan k işi s ırtına g iyecek bir ceket. Içerisinde a i lesiyle oturocağı rahat bir ev ve masasında Iyi bir yemek bl!lma hakk ına sahiptir .
.32
Chartismle yak ından i l işk i l i olan diğer iki halk hareketi Yoksul luk Kanununa (Poor Law) karşı ve On Semt Kanunu (Ten Hours Bil l ) lehinde g irişilen hareketlerdir. Bu dönemde Muhafazakör Parti'den Oastler kitle gösterilerinde pek aktift i . Charter'den yana bir di lekce Birmingham'da benimsendi. Bunun yan ısıra, Işçilerin yararına çeş i t l i sosyal reformlar isteyen yüzlerce dilekce dolaşıyordu orta l ıkta . 1 839 yıl ında aj itasyonlar bir önceki y ı l kadar güclüydü. Bununla birlikte 1839'un sonlarına doğru işçi lerin coşkusu sönnıeye yüz tuttu. Bu yüzd::n Bussey, Taylor ve Frost Ingi l tere'nin kuzeyinde, Yerkshira ve Gol· ler'de, aynı anda başlayacak ayaklanmalar planladı lar. Frost'un plan ları ihanete uğradı , ayaklanma · vaktinden önce başladı ve kolayca bastırı ldı . Kuzeyde bulunan di ğerleri Frost'un başarısızl ığını zamanında öğrenerek planların ı iptôl etti ler. ik i ay sonra 1840 Ocak'ında Sheffield ve Bradford'da 'casus ayaklanma ları' adı verilen olaylar pat lak verdi ve bundan sonra da ortal ık yavaş yavaş yatıştı.
Bu arada. orta sınıfların dikkatı daha pratik ve kend i leri icin daha yararlı bir tasarıya cevrl lmlşti. Bu . Tahı l Kanunlarının (Corn Laws) ipta l i idi. Tahı l Kanuniarına Karşı Bir l ik (Anti-Corn Law · League) Manchester'de kuruldu. Bu. burjuvazi . içindeki radikal unsurlarla proletarya arasındaki bağların gevşemesine yol açtı. lşciler, Tahı l Ko· nunlarının kaldır ı lmasından pek az kazançlı cıkacaklar ın ı , bunun büyük ölçüde burjuvazinin yararına olacağ ın ı hemen kavradı lar. O günkü koşullarda emekci sın ıflr1r Tahı l Kanunlarının kaldırı lması Ic in g irişllecek ajitasyonu destekleme durumunda deği l lerdi. Büyük ekonomik sıkıntıların ve sosyal huzursuzluğun h ü küm sürdüOü 1842 yıl ı:ı'da , Tahıl Kanunlarının kaldırılması yolundaki ajitasyon yeni· den caniandı ve 1839'dakl kadar güçlü b ir duruma geldi. Bu sefer hareketi destekleyenl�r. orta sınıfların sanayi i le uğraşan varl ık l ı üyeleriydi. Çünkü bunlar, ticari krizden oldukca büyük zarar görmüşlerdi. Tahıl Kanuniarına Karşı Birl ik -Manchester imalôtcıları tarafından kurulan öz-
F.: 3 33
gün demeklerden türeyen b ir federasyon- artık kesin olarak Radikal ve dövüşken bir tutumu benimsiyordu . Birl iğ in yayın organları ve a jitatörleri içten devrimci bir ha>�aya büründüler. Birl ik l iderlerinin davranışında görü len bu değişikl ik, 1 841 'den beri ( Peel' in) M uhafazakör Hükümet in in iktidarda bulunmasına bağlanabi l ir . Birl ik , b i rkoc yı l önce Chartistlerin yaptığına çok benzeyen bir b iç imde işei leri başkaldırmaya teşvik etti. Bu arada işçi ler de hareketsiz durmuyorlardı. Çünkü . herşey bir yana. 1 842 bunal ımından en çok zarar gören kendi leriyd i . 1 842 y ı l ı nda Chartistlerin 3,5 mi lyon imza l ı bir u lusal d i lekce hazır lamaları bunu göstermektedir. Radikal Part in in işci ve burjuva kanatları arasında bel ir l i bir soğukluğun doğmuş olmasına rağmen, koşul lar bu ik i kanadı 1 842'de b ir araya getirebi ldL Ayn ı yıl 14 Şubat'ta Manchester'de Libera l ler ve Chartistlerin yanyana geldiği b i r toplantı yapı ldı ve ya l n ızca Tahı l Kanununun iptal in i deği l , ayn ı zamanda Bi l d i ri 'n in kaou lünü de iste,yen bir d i lekce metn i üzerinde uzlaşmaya varı ld ı . Ertes i gün .her ik i parti de bu kararı imzolayıp di lekçeyi onayladı lar. 1 842 y ı l ın ın bahar ve yazı büyük huzursuzluk ve sık ınt ı lar içerisinde geçti . Orta s ı n ıflar koşul lar e lverişl i iken -iş hayatında quna l ım , sefalet ve yoyqın huzursuzluk- Tahı l Konun ların ı iptal eden kanunları ç ıkortmaya kararl ı idi ler. Hazır M ı ıha faznk ô rlor ikt idordı iken orta s ın ıf lar konunların kutsa l l ıq ına besled ik leri ola�on sayg ı lar ın ı bir süre icin kenara b ırakt ı lar. Amaciarına devrimci araciario ulaşmak istiyorl a r ve bunun ic in ne ernekcl s ı n ı fları yardıma caqı rıyorl ard ı . Işçi ler . o rta s ın ıfla rı n cıkarları için kestaneleri a teşten cekip kendi parmaklorın ı yokacaklardı . Bazı bölgelerde. Chartistlerin ta 1 839'do önerdik leri plônın yen iden sahneye çı kt ığı görü lüyordu . Bu plan 'Kutsal Ay' adıyla b i l in iyordu ve bu ay içerisinde gen_el greve g idi lecekti . N e var ki . 1 842'de g ıeve g itmek isteyenler işçi ler değ i ld i . Işsiz kalacakların şeh irleri terkedip, k ırsa l bölgelerde toprak sahibi a ristokrasinin mal ına m ülküne üşüşecekleri umuduyla, fabrika lar ın ı kapayıp Işellerine yol verenler Imalatçıların ta kendileriy-
34
di . Fabrika sahipleri bu yol la hükümeti ve Muhafazakô rla rırı· çoğunlukta olduğu parlômentoyu Tahı l Kanunların ı iptale zorlamayı umdular. Eğer uygulansaydı bu plôn h iç kuşkusuz işç i lerin ayaklanmasıyla doruğuna ulaşacakt ı . lmalôtc ı lar kendilerini arka p landa emniyete al ıp planlarının başarıs ın ı beklerneye koyuldular. Bütün işler tersine gitse bi le ödün verenler kendileri olmayacaktı. 1842 Temmuz'unda iş hayatı yoluna g i rmeye başladı; En trikayı yürürlüğe koymanın tam sırasıydı . Iş hayatının gercekten düzelmasine mğmen, Sta lybridge 'uekl üç firma işç i lerin ücretlerin i k ısmak istediler. Bunu kendi gi rişimleriyle mi , yoksa diğer imalôtc ı larla, özel l ik le Tahı l Kanunları Aleyhtarı Bir l ik üyeleriyle an laşarak mı yaptıkları konusunda b irşey söyleyemeyeceğim. Stalybridge işyerlerinden ikisi ücretleri düşürme fikrinden çabucak vazgeçtller. fakat Will iam Bayley ve kardeşleri kararlarına bağlı kaldılar. Işçiler durumdan yak ınmaya geld iklerinde, Işverenin tek l i f inden memnun kalmam ışiarsa 'g idip dışarda birkaç gün oyun oynamalarının iyi olacağı cevabı ile karşı laştılar. Işçi ler bu k inayel i sözleri ciddiye a ld ı lar. Bağırıp çağırarak fabrikayı terkettiler, d iğer işyerierindeki işei leri kendilerine katı lmaya çağırarak Stalybridge'de yürüyüşe geçtiler. B irkoc saat içeris inde kasabadak i bütün işyerleri boşaldı. lşci ler toplan tı icin Mottram Morr'a doğru yürüyüşe geçti ler. Tarih, 5 Ağustos. 8 Ağustos'ta 5 bin kişi S talybridge'den Ashton ve Hyde'a yürüyüşe gectl. Bu, çevredek i tüm fabrikaların ve kömür madenierinin kapanmasına yol actı . Orta sınıfların umduklarının aksine, işçiler gösterilerinde Tahıl Kanunların ın kaldırı lmasını talep etmed i ler. Isted ik leri , 'ôdil bir işgünü karşıl ığında ôdil bir ücret'ti. 9 Ağustos 'ta Manchester'e yürüdüler. Burada, tümü de Libera l olan mahalli yetki l i ler gösterici lerin şehre g irmelerine müsaade ettiler. Göstericilerin girişiyle şehirdeki tüm fabrikalar kapandı. Göstericilere müdahale edi ldiği tek olay 11 Ağustos'ta. göstericiler Stockport'a ulaşınca cereyan etti. Cünkü, burada işçiler, Ingi l iz orta sınıfların:n gözbebeği demek olan fabrlkaya hücum ettiler.
35
Aynı gün. b ircok kargaşa l ık a rasında, Bolton 'da genel greve gidi ldi . Ancak, burada da yetki l i ler gösterici lere mü dahale etmekten kacındı lar. K ısa sürede gösterl ler tüm sanayi bölgelerine yayıld ı . Harman kaldıranlar ın, ya da besin maddeleriyle uğraşanlar ın dışında herkes grevdc Idi . Öfkel i g revci ler büyük lt idal gösterdi ler. Kendi istek ve kararları d ışında bu duru ma i tı lm ışlerdi. B ir tek Manchester'li Muhafazakör Birley (Hugh Hornby) dış ında hiç bir işveren greve karşı tedbir önermedi. Bu da her zamanki tutumlarına tomemiyle ters düşüyordu. Bütün bu işler başladığında I şel lerin kolalarında h içbir be l irl i a mac yoktu . Ancak hlc olmazsa bir noktada birleşmişlerd i : (Tah ı l Kanııniarına karşı) Birl i k tara r ıarı Işverenler Ic in kendilerini feda etmemeye kara rl ıydı lar. B ir bölümü Halk ın Bi l d i risi'n in gercekleşebileceqin i u marken. d iğerleri ic in ü mitlenmenin zamansız olduğunu, 1 840'daki ücretierin e lde edi lmesiyle yetinmeyi düşünüyordu. I şte. ayaklanma bu noktada tamemiyle çözüldü. En başından beri b i l ine l i ve d ikkatl ice düşünülmüş bir işc i ayaklanması n i tel iğ i taş ı saydı muhtemelen başarı kazanacaktı : ancak işç i ler . durumları h iç d ikkate a l ı nmadan . i şverenlerce iplerinden koparı l ıp sokaklara sal ınd ı lar. Kesin çizg i lerle bel i rlenmiş b i r a maçları yoktu ve bu yüzden h içbir şey elde edemezlerdi . ·su a rada. burj uvazi 14 Şubat 1 842 ittifak ın ı uygulomak için parmağını b i le oynatmadı . Işei leri piyon olarak kul lanmanın mümkün olamayacağın ı çabucak gördü, kanun ve düzenin bekçileri pazundan ayrı larak kendi durumunu teh l ikeye soktuğunu fa rketti . BöyiPce hemen bir kere daha kanunların kutsa l l ı ğ ı i l kesin in karar l ı savunucusu olup çıkt ı . Önce k ışkırtıp , sonra sokaklara so ldığı isci lere karşı ş imdi hükümetle itti foka g iriyordu. Burjuva lar, sadık uşakları i le birl ik te özel pol is yeminleri etti ler.
Manchest�r'dek i Alman tücca. ır bi le özel polis k ıya fetinde, a ğızda püro, elde ka l ın copıllr sokaklarda dolaşarak vakit geçirdi ler. Preston'da özel pol is kalabal ığa ateş açtı . Amaçsız isyancı lar b irden karşı larında yaln ızca hükümet kuwetler ln i değ i l , kapita l istlerin yardım ic in topla-
36
yabileceği tüm kaynakları, güc leri buldular. Zaten ortak amacları bulunmayan işçiler yavaş yavaş dağı ldı lar. Ayaklanma da hiçbir ciddi sonuc vermeden yatıştı. Daha sonraları burjuvazi bir utanmazca iş in üstüne ötekini yaparak iyice rezi l leşti. Kitle şiddetinin bu en yeni örneğinden dehşete düşmüş görünerek. kendi pisl iğıni örtmeye ça l ıştı . Burjuvaların bu davranışları, bir süre önce kendilerinin kul landığı coşturucu, a levlend irici dil le hiç de tutarl ı �eğ ildi . Chartistierden cak daha fazla suclu olmaları gerektiği halde ayaklanmayı Chartist 'aj itatörlerin' üzerine yıkt ı lar: bir kere daha kanunlar ın kutsall ığının şamp iyonları
o!arak ortaya ç ıkt ı lar. Bu davranışlordakl akı l almaz yüzsüzlük özel l ik le bel i rgin leşiyor. Gördük ki, Chartistler olayların patlak verişinde pek az role sahiptiler. Durumun sağladığı olanaklardan en cak yararı sağlamaya ça l ışt ı lar yaln ızca. Orta s ın ı flar da olsa aynı şeyi güle oynaya yaparlardı. Sonunda yarg ı lan ıp cezalandırı lanlar Chart istler oldu. Orta sınıflar ise, h içbir zarar görmedikleri gibi , bir ikmiş stok larını tatlı körlar karşı l ığ ında eriterek grevierden yarar sağladı lar.
Bu ayak lanman ın uğradığı başarısızl ık, emekci sın ı flario burjuvazi arasında kesin ayrılığa yol actı. O güne kadar Chartistler amaciarına ulaşabilmek icin devrimci yön temler de dahi l her araca başvurmaya hazır olduklarını saklamaya pek çalışmışlardı. Orta sınıflar ise. şiddet olayla rıyla dolu herhangi bir kargaşalığın kendi durumları ic in taş ıd ıq ı teh l ikeyi düşunerek, bundan böyle 'fiziki kuvvet' kul lanımına karşı cıkıyor. yalnızca akl ı sel lm 'e boşvurorak amaciarına u laşmak istiyorlardı. -Sanki bu. eninde sonunda şu ya da bu biçimde fiziki kuvvet ku l lanma tehdidinden başka bir şeymiş g ibi-. Şimdi Chart istlerle orta sın ıfları iki temel sorun biıbirinden ayırıyor. Bu sorunlardan bir i fiziki güc ve akl ı sellme. karşıl ık l ı meziyetlerine i l işkin. Ancak daha sonra Chartlstler, kendilerin in de fiz iki güc kul lanımına kesinl ikle karşı olduk ların ı i leri sürünce bu konudaki görüş ayrıliğı ortadan kalktı (Chartistler Libera l orta sınıflar kadar sözüne inanıl ır k işiler-
n
dir) . Ik inci ve daha öneml i olan sorun. Tahı l Kanunlarının kald ırı lmasına i l işkindir. I şte burada Chartist hareketin n itel iğ i kendin i katıksız biçimde ortoya koyuyor. Tahı l Kanunlarının iptalinde burjuvazinin doğrudan cıkarı vard ı r. Proletaryanın yoktur. Böylece Chartist ler ik i g ruba ovnl ı yorlar. Pol it ik programların ın kôğıt üzerinde aynı görün mesine rağmen. hareketin bu I k i rakip kesimi gerçekte değişik ve uzlaşmaz amaclar peşindedir.
1 843 Ocak'ında Birminghom'da toplanan U lusol Kuru ltoyda. Radikal Burjuvazinin temsi lcisi Sturqe 'Oi ld ir i ' sözcüğünün tüzükten cıkarı l masın ı önerd i ; neden in i de şöyle açıklad ı : «Geçtiğ imiz y ı l ın ayaklanmaları yüzünden 'Bi ld iri ' şiddet olaylarını a kla getirir olmuştur . . » Biz şunu do ekleyebil i riz: 'Bi ldiri ' gercekten de birkoc yı ldır böyle bir anlama sah iptir; ancak Boy Stu rqe bu konuda konuşmayı bugüne kadar gerekl i görmemişti . lsciler 'Bildiri ' sözcüqünün tüzükten cıkarı lmas ın ı istemediler ve Sturge'nin önerisi reddedi ldi . Bunun üzerine d eqerli Ouoker uzun süred i r unuttuğu sodakat in i b i rdenbire hatırl a d ı , Radika l Burjuvazinin az ın l ık teşkil eden bir böl ümüyle 'Tam Oy Hakkı Birl iği' n i kurmak üzere solondan çeki ld i . Şiddet olaylarını ekı l iarına getirdikçe iyiden iyive rohotı kocan Jokoben Burjuvalar, yaygın «Genel Ov Hakkı» deyimi yerine qü lünç «Tom Oy Haı<k l >> deyimini çıeçirrli l er. lşci ler Ise bii ı ü n bunlara a laycı bir gözle bakıp kendi yolla rında yürüd ii ler.
Bu andan it ibaren Chartism k a tıks ız bi r i şçi s ın ı f ı hareketi o l d u ; burj uva etkisinin tüm köstekleyici l iğ inden a rınd ı . Tam Oy Hakkı B irl iğ in i destek leyen tüm dergi ler - Weekly Dispatch, Weekly Chronicle, Examiner vb. ya vaş yavaş diğer liberal gazetelerin t ip ik öze l l iğ i olan uyuşukluğun içirıe. gömüldülcr. Radikal izm üzerine söyleyecek şeyleri ka l mıyordu giderek; serbest t icareti destekl erlcrkcn. 10 saat kanununa ve emekç i sın ı fiara yarar saö layabi lecek d iğer tüm reformlara sald ırd ı lar. Radikal burjuvazi. Chartism'e sa ld ırmavı Libcra l l e rl e ortak dövôsı olarak gördü. Şimdi gündemlerindeki temel sorun. serbest
38
rekabet sorunu demek olan Tahı l Kanu�larının ka ldır ı l ması idi . Böylece Liberallerin egemenl iQI altına giren Radikal Burjuvazi bugün politika sahnesinde gercekten rezilce bir rol oynama ktadır.
Buna ka rşı l ı k bi ldi ricl l şci ler, proletaryanın burjuvaziya karşı mücadelesini artan bir güçle yeniden başlattı . Bild irgeciler. · işeilere bunca sefaiate môl olan serbest rekabeti lônetl iyor. böylece bu i l ken in savunucuları olan bur juva ların tesci l l i düşmanı haline gel iyorlardı. Rekabet özgürlüğüne h iç bir sınır konmaması işeilere ancak zarar verecel<t ir . Bugüne dek Işçilerin ta lep ettik leri reformlar şunları iceriyordu: On Saat Kanunu. işçi lerin kopltol istlere karşı korunmaları. ôdil ücret. iş garanti3i ve yeni Yoksulluk Kanunu'nun kaldır ı lması. Bütün bu öneriler doğru dan doğruya serbest rekabete ve serbest ticarete karşıd ır ve her bir i '6 madde' kadar Chartlsmin vazgeçi lmez bir parçasıdır. Bu nedenle, serbest rekabet ve serbest ticaretin sağlanıp Tah ı l Kanunla rın ın kaldır ı lması gibi tedbirlerin işçi sın ıfına hiçbir yorar sağlamaması şaşırtıcı olmasa gerek. Işç i ler. Tahıl Kanunlarının kaderine karşı tamomiyle kayıtsızdı rlor: ancak I pta l ini Isteyenlere içtenl ikle düşmandırlar. Burjuvazi. Işçilerin bu sorunlar karşısındaki tavrın ı an lama yeteneQinden yoksundur. Tahı l Kanunları sorunu temel sorundur: bu sorun, proleteryayı burjuvaziden . Chartlstlerl de Radikal lerden ayırır. Burjuvazi bunu an layamaz; çünkü burjuvazi proleteryayı anlayamaz.
Chart ist demokrasi ile burjuva pol itik demokrasisin i n esk i markaları orasındaki fark işte burada yatar; Chartism. özünde sosyal bir harekettir, sınıf hareketidir. Rad ikal burjuvazi ise Bi ldiri 'n in 'altı maddesini' hareketin 'son durağı' olarak görüyordu. Oysa proletarya aynı 'altı madde' yi ya l:ı ızca daha i leri amaçlara ulaşmak icin gerek l i araçlar olarak değerlendiriyor. Bugünlerde Chartlstlerin hayk ı rd ık ları slogan şudur: eSiyasal güc arac. sosyal mut lu luk amactır.:t Rah ip Stephens'in 1838'de sözünü ettiği 'hayat memat meselesi', hareketin amacı olarak o
günlerde Chartistlerin yal nızca bir bölümü tarafından ben imsenmişti. 1 845'te ise hareketin tümünün sloganı oldu. Bugün tek bir Chartist bile ya l n ızca 'alt ı madde' nin pol it ik a macları iç in çabada bu lunmakla yet inmiyor. Chartist lerce ortaya konan sosyal izm anlayışın ın pek de gel işmiş sayılamayacağı gerçektir . Cek i len s ık ın t ı lar ka rşısında Chartistlerin temel önerisi küçük iŞletmecil iktir . Modern sanayinin doğuşuyla kücük işletmeci l ik yok olduğuna göre bu bir anakronizmadır. ' işç in in korunması' isteği g ib i . Chartistler in prat ik öneri ler in in çoğu ilk bakışta geçip g itmiş bir çağ ın koşu l larına dönüş teşebbüsü olarak görülebi l i r. Yine de Chartistle rirı bu öneri leri yüzeyde göründükleri kadar uygulanabi l i rl i k ten uzak deği ld i r . En azından Ing i l iz emekçi s ı n ı fla rın ın karşı laşt ığ ı sorunu netleşt irmekted ir . Proletarya, ya rekabet in gücüne ka rşı savaşmaktan vazgeçip önceki uşa k l ık durumuno dü�ecek. ya da rekabet sistemini bütünüyle yıkacaktır. Telua r edel im. şu anda Chartist hareketin kararsız bir durumcia olduqu kavranmal ıd ır . Chartism kendisine (tek başına) kat ıksız politik bir ha reket gözüyle bakan destek leyici lerin i s i lk ip atmıştır.
·
Bugün Chartism'in bel i rg i n yönü sosyal a maclarında bulunmaktadır ve geiecekte kocın ı lmaz olarak gel işmesi oereken . hareket in işte bu yön üdür. Chort ismin sosynlizme dönüşmesi uzun süremez. Bu, özel l ik le b i r dahaki ticari kriz s ı rasında gerçek leşebi l i r. Sanay i ve t icaretin bugünkü veriml i l ia ine bak ı l ı rsa . bu kriz in bek leneceği en geç tarih olarak 1 847 y ı l ın ı gösterebil i riz . Anca k . ge lecek
yıl ( 1 846) ortoya ç ıkması daha muhtemeldir. Bu kriz in · kapsam ı ve şiddeti daha önceki he�ha ng i bir bunal ımdan çok daha büyük olacaktır . K riz dönemine q i ri l din inrl�. işçi ler öylesine s ık ıntıya düşecekler k i . kat ıks ız po l it ik tcdb i ı ler yerine radika l sosya l reformlar isterneyi i hmal etmeyeceklerd ir . Bu durumda, işçi lerin B i ld ir i ' ler in i elde edecek leri muhakkokt ı r. Ancak şu s ı rada işçi ler in kafaları , b i r kez Bi ld ir i kabul edi ld ikıen sonra ne elde edebilecekleri konusunda h iç de net değ i ld i r. Bu sorun üze rin -
de geniş ölçüde ka fa yoracak zaman ayırmaları keslr ı olarak zorunludur. Bu yol la, pol i t i k gücü elde ettiklerinde, bunu ne yönde k ul lanacakların ı öğreneceklerdir. Sosya l ist a j i tasyon bu arada g iderek i lerleme kaydetmektedir. ş·imd iye kadar. I ng i l iz sosyal izmi üzerinde, yaln ızca işciiN üzerindeki etkileri acısından durduk. Ingi l iz sosyal istleri . 2000 i lô 3000 k işiden oluşan 'Yerel Kolon ilerin irı ' yavaş yavaş yerleşmesini istemektedirler. Bu toplu luk lar hem sanayi hem de tarımla uğraşacaktır. Üyeler eşit hak lara sahip olacaklar , cocukları da aynı eğit imi görecel< lc rrl i r. Sosya l is l ier in di!]er amacları aras ında şunları sayobi l i r iz: Boşanmada kolayl ık , f ikir hü rriye tini tam olarak saçilayan aydın bir hükumet sistem in in getiri lmesi, ceza ların ka l d ı rı larak suc lu lara muamelede daha akla dayenan yol lar bu lunması . . Sosyal istlerin pra t ik önerileri bun lardı r. Şu onda Ing i l iz sosyal izminin teorik i l keleri üzerinde durmuyoruz. Sosya l izmin kurucusu Robert Owen idi. Bir fabrika sahibi olan 0wen 'in teori ler i . işçi ler le orta s ın ı f lar o ra sındak i düşman l ıq ın kavranmasına dayanmakla birl i kte. pra tik öneri leri yine de bur juvaziye daha yatkındı ; profetaryaya uygun öneri ler değ i ld i tam anlamıyla.
Sosyal is llcr sakin tabiat l ı , bütünüyle kanun la ra uyan kişi lerd ir. Ne kadar kötü olsalar da mevcut koşul ları kabul etmekte. kamu oyunu barışçı yollarla ikna d •ş ında h içbir yöntemi benimsememektedirler. Ne var k i kamuoyu h içbir ZCJman sosyal ist önerilerle ikna olunornoyncnk t ı r. Cünkü bu öneriler bugünkü ha l leriyle pek soyut kalmaktadır. Bu arada Ingil iz sosyal istleri toplumun alt tabakalarında görülen mönevi çökün tüye üzülüp duruyorlar . An cak sosyal düzenin çözü lüşünün gerçekte bir i lerleme bel i rt is i olduğunu göremiyorla r. Özel cıkarların ve kapita l ist s ın ı f ların i l< iyüzlülüÇ]ünün ya ra ttığı manevi cöki'ı n t ii . i şçi lerin yonl ı� l ık vn günahlarından cok daha ncıdır . Ing i l iz sosyal istleri tarihsel gel iş imin önemini anlamıyorlar. Sosyalizm amaciarına hemen u laşmak isterken, ancak ve ancak mevcu t sosyal düzenin çözülüşü i le doruğuna u laşan bel ir l i b ir pol i t ikayı izleyerek bu aşamaya ulaşcbllec.ekle-
41"
rini kovroyamıyorlar. Ernekcl sın ıfların n icin orta sın ıfların yeminl i düşmanları olduklorın ı anlamadık ları do bir gercek . Bu düşmanl ık . işcilerin amaciarına yak laşmolarında tek arac oldu(Ju halde cağdoş Ingi l iz sosyal istleri ka lk ıp hümonizmo ve evrensel sevgi gib i pek işe yara-mayan şeyler öğütlüyorlar. r
Sosyal istler, ya ln ızca insanın psikoloj i k gel işimine önem verip · soyut plônda insanlığın gel işmesi, düzelmesi üzerinde duruyorlor. Bu soyut yaklaşım, coğdaş insanın geemiş tarafındon ne ölcüde şek i i lendiri ld iğini h ic dikkate olmaz. Gercekte. tüm dünya ve içinde yaşayanlar tarihi koşul ların ürünüdürler. Demek k i , Ingi l iz sosyal istleri pok en tel lektüel , pok moto fizik dü7eydo kal ıyorlar. Bunun sonucu da elde ett ik leri somut boşarıların yok denecek kadar az olması . Gerçi emekçi sınıf lardon bir ölcüde destek kozonmışlardır; ama proletaryanın yaln ızca kücük bir azınl ığının icine sosyol ist i lkeler işlemiştir. Yine de. bu küçük azınlığın en iyi eğit i lmiş ve en soÇ;Iom karakterl i işeileri içerdiğ in i söylemel iyiz. Bugünkü biçimiyle sosyalizm Ingi ltere'de h icbir zaman işçi lerin haykırd ıkları slogan olamayacaktır. K ısa bir süre icin bi le olsa, sosyal istlerin ayak ları yere basma l ı , somut hedefleri olarak Bi ld iri'yi desteklemel id irler. Buna karşı l ı k , iclerindeki orta sınıf unsurların ı s i l ip atan ve Chartist harekette yerler ini olan gercek işci s ın ıf ı sosyal istleri. cok geçmeden Ingi l iz hal kının polit ik gel işiminde önemli rol oynoyocokJardır . Bugün bi le, cak soyıda işci sınıf ı sosyol ısti vard ır. Bunların bir böl ümü Chortism aracıl ığıyla harekete katı lm ışla rdır. Ing i l iz sosya l izmi, Fransız sosyal izminden daha saqlom bir temele oturmoktodır. Buna karşı l ık Fransız sosya l izmi lnçı i l iz sosyal izminden daha cok i lerleme kaydetmiştir. Ingi l iz sosyal istleri , Fransız yoldaşlarının örneğ inden birsevler öq renmel idir ler ki , sonunda kendi leri de i lerleyebi ls inler. Bu arnrio Fransız sosyol istle-rin in oldukları yerde kalacakları do sanı lmamalıdır.
Proletarya içerisinde d insel inanciarın yok l uğu en ocık bicimde sosyol ist öğretllerde görülür. Ingi l iz işçilerin in
42
pek de uzun boylu düşünmeden gün lük yaşamlarında d i n i reddetti k ler in i , ancak buna rağmen inancsızl ık lar ın ı açığa vurmaya cek indiklerin i gözönüne a l ı rsak bunun büyük önemi açığa c ıkar. -Öyle san ıyoruz k i , somut gerekler işe i leri d ini inanciarın ı b ı rakmaya zorlayacakt ır- Bu inancia rın ya ln ızca proleteryay ı zayı f latmaya, kapita l is t kan emici lere karşı uysal ve sadı k tutmaya yarad ığını her geçen çıün daha iyi anlayacak lardır.
I şçi s ın ı f ı hareketin in , Ch::;rt lstfer ve Sosya l is i ler olorak ik i ana gruba ayr ı ld ığ ı orta ya çıkıyor. Chartis tler, işçi s ın ı f ın ın gercek üyeler i . proleta ryanın gercek temsi lc i ler id ir. Ancak pol it ikaları sosyal istlerink inden cok daha hamd ı r. Buna karş ı l ı k sosyal istler daha uzak görüşlü olup. iş c i s ın ı f ın ın s ık ıntı ianna son vermek ic in prat ik öner i ler getirmektedir ler . Ne yazı k k i sosyal istler, harekete geçtiklerinde. burj uva köken ieri yüzünden proleta rya i le güclerin i b irleşti recek durumda deği l lerd i . Bundan sonra ld adım Sosya l izmle Chart ismi b irleştirmek, Fransız Sosyal izmin in i lkeler ine Ing i l iz e lb isesi g iydirmektir. Emekçi s ı n ı flar. ancak bu sürec tama mlandığında Ing i l tere'de gercekten egemen olacak lard ı r. Bu süreç fceris inde pol i t i k ve sosyal gel iş im de b i r yandan yol a lacak, Chart ismin bu yen i ürününü , yan i yen i partiyi destekleyecektir.
Işçi sınıf ı hareketinin üc yönü üzerinde durduk -; Sendikac ı l ı k , Chartism ve Sosyal izm. Bu üc hareket n i l e l i k acısından büyük fark l ı l ı k lar göstermesine rağmen, üyel i k acısından küçümsenemeyecek cakışmalar bulunmaktad ı r. Hiç kuşkusuz bu üc hareket uygulama konusunda sık s ı k ayrı düşmektedi r. ücü de, üyelerine eğitim olanakları sağlaycb i !mek ic in kendi kaynaklarından yararlanarak okulla r. okuma salonları kurmuşlardır. Hemen hemen tü m Sosyal ist ve Chartist gruplar bu tür eğ it im merkezlerine sahipt ir. B i rçok yerel sendika örgütleri ve işçi ku lüpler i de benzeri or
"anak lar sağlamaktadırlar. Buralarda . cocuk
lar burj uvazin in etki lerinden arınmış gercek b ir proleter eğit imi görürler. Okuma salonlarında, ernekcl s ın ı r ların c ı karları doğru l tusunda o lan lar d ışında pek az k i tap ve ga-
43
zete bulunur. Orta sınıflar ise. doğal olarak, bu kurumlardan paniğe kapılmış ve bunların bir bölümünü işçilerin etk isinden kurtarmak, Mekanik Enstitüleri adı verilen merkezler haline getirmeyi başarm ışlard ır.
Bu yen i kurumlar. orta s ın ı fların organları olup amacları da. 'yararlı bil imlerin' bazı dalla rındaki eğitimi teşvik etmektir. E lbette ki, bu dallar, işçilerin bilgi sahibi olmaları durumunda. burjuvaziye çıkar sağlayacak olanlardır. Mekanik Enstitüleri. bi l imsel a raşt ırmanın işeilerin orta sın ı fiara olan düşmanl ık larını hafif letmesi umulan olonlarında dersler vermektedir. Orta sınıf lar böyle çal ı şmaları teşvik ederşk. ayn ı zamanda , işçi lerin sonunda burjuvaziye kör sağlayacak olan yaratıcı güçlerini dürtüklerneyi umrnaktadırlar. Bugünkü durumda işçiler doğa bi l imleriyle i lg i lenmemektedirler. Büyük şeh i r le rde yaşayıp, günlerinin büyük bölümünü cal ışmakla geçirdiklerinden, doğa hak"ında i lk elden bilgi edinmeye hiç olanaklar ı kalmamaktadır. Mekanik Enstitüleri bunların yanısıra . serbest rekabeti ( Allah sayan cinsten Pol it ik Ekonomi dersleri vermektedir. Bu konunun öğretmenleri . mevcut düze-
. ni değiştirme gücünün işçi lerde bulunmadığ ı öğretis ini yayma�ta, işçilere dırdfr etmeden aç l ığo kctlonmclorı gerektiği söylenmektedir. Mekan ik Enstitü lerinde eğitim gevşektir , ruhsuzdur. Öğrencilere söylenen. mevcut pol i t ik ve sosyal düzene sayg ı l ı olmalarıdır. işeinin duyduğu , yaşomak üzere çağrıld ığı şu hayatta saygı l ı ve uysal davranmasını telk in eden uzun bir voozdon iba rett i r .
H iç kuşkusuz işç i lerin büyük çoğunluğunun bu kurumlarla h içbir i lg is i yoktur. Bunlar . kendi gercek çıkarlarına i l işkin sorun ları tortışabilecekleri gruplara dah i l olmak üzere işçi sınıf ı okuma so lonla r ın ı tercih etmektedirler. Bunu gören orta s ın ıf lar ise 'D ix i et solvov i ' ' duasını mırı ldonırlor. 'sağlam bir eğit imin soğ layocoqı yororlora , kötü ruhlu dcmogogların muhteris gevczcl ik lcr in i tercih
• Tamamı: «Dixl et Salvavl anlmam Meam• d ir: • Konuştum ve ruhu·
mu kurtardım• anlamına gel ir .
44
eden ' işeilere kücümseyerek s ı rtların ı dönerler. Ön ycı rg ı l ı orta s ın ı f öğretmenlerinin yaydı k ları ' i rfan ' l a k i rleti lmediğ i sürece, işçi ler in de sağlam bir eğ i timden yana olduk lor ına kuşku duyu lamaz. Ekonomi üzerine, bil imsel ve estet ik l<anular üzerine özel l ik le sosyal istlerin başında b u l u n duğu işçi dershanelerinde veri len konferansların toplad ığ ı büyük i lg i bunu kanıt lamaktadı r. K im i zaman üstü başı dökülen, ancak jeoloj i . astronomi ve diğer konularda Al man burjuvazis in in eğ it im görmüş herhangi b ir üyesinden daha çok bi lg i sahibi o lan işçilere rastlam ış ımdır. in g i l iz işe i lerinin kend ilerini eğitmeda ne derece başar ı l ı , o lduklarının en iy i örneği şudu r: Felsefe, edebiyat ve pol i t ika üzerine e n önemli çağdaş yapıt lar ya ln ızca proletarya tara fından okunmaktadır . Yaşadık ları ortamın doğurduğu etkenierin esiri o lan burj uvazi i se ön yargı larla körleşmişti r. Gerçekten i lerici n i te l ikte bir şey okuma düşüncesi .):ıl le onları dehşete düşürmektedir. Buna korş ı l ı l< . emekçi sınıflar ın böyle apta lca korkuları yoktur. onlar bu n itel ikteki yapıt la rı yarar sağlayarak , zevkle yutarlor ôdeta . Bu acıdan sosyal ist lerin başarı haneleri çok kaiJa r ık t ı r. Helvetius, Holbach ve Diderot g ibi büyük Fransız materyal ist fi lozofla r ın ın yapıtlar ın ı çevirerek, işç i lerin eğit imlerine katkıda bulunmuşlard ır. Bu kitaplar, diğer b i rçok lnq i l izce k i tap gibi , ucuz baskı larla işçiler arasında yuy ı lm ı �; ı ır. S traus�·un lsa'nın Hayatı ve Proudhon'ı ı rı Mülk ivet üzerine k i tabı da lnçı i ltere'de yaln ızca işç i ler tarafındon okunur. Sh�l lcy ve Byron 'un şiirlerini en iyi b i l�n ler de yine işç i lerd i r. Shel ley' in peygamberce dehası işe i ler in düşüncelerinde yer ederken. Byron da duygu lu coşkusu ve mevcut sosyal düzene yönelttiği acı eleştiri lerle işçi lerin sempatis in i cekmektedir. Buna karşı l ık , burj uvaz i n in k itapi lk iar ında ise, yazar lar ın acımasızca sansüre ı rq ramış 'ai le' baskışı eserleri bu lunmaktadır ya l n ızca. Bu baskı lar . burjuvazinin i k i yüzlü ahlôk standartlarına uyacak biçimde hazır lanmışlard ı r.
Bentham ve Godwin -özell ikle Ikincisi- zamanımızın ayakları yere basan ik i büyük fi lozofudur. Her ik isi de
45
yaln ızca işeller tarafından incelen ir. Benthom'ın burjuva Radikal leri orasında izleyicileri olduğu doğrudur. Ancak yaln ızca aydın işci sınıfı öğrencileri ve Sosyal istler -onun yazılarından ilerici bir öğreti cıkorabilmişlerdir. Ingi l iz emekçi sın ıfları kendi edebiyatlarını işte bu temeller üzerine kurmoktadırlar. Bu edebiyat genell ik le dergilerde, broşürlerde bulunabil ir ve özü olarak orta sınıf edebiyatının tümünden daha üstündür. l leride bu mesele üzerinde tekrar duracağız.
Son olarak, Işçi sınıf ı hareketinin sağlam .çekirdeğin i oluşturanların özell ik le Lancashire pamuklu dokuma bölgelerindeki fabrika işeileri olduğuna değinel im. Manchester ise erı güclü sendikaların bulunduğu merkez, Chartizm'in odak noktası ve sosyal ist hareketin dayanağıdır. Fabrika sistemi zanaatkôr ü retiminin dallarını birer birer dönüştürdükce. daha cok sayıda işçi çeşit l i işçi sınıfı hareketlerine katılacaktır. I şei leri kapital istlerden ayıran ucurum büyüdükçe proleter daha açık sın ıf bi l incine kavuşacaktır. B irminghom'ın küçük, bağımsız zanaot ustolorı , birbirini izleyen ticari bunal ı mlardan işçilerle birl ikte zarar görmelerine rağmen, proletaryanın Chartism'i i le küçük dükkôn sahipterinin rad ikal izmi arasında kararsız durumdodırlar. Bununla birl ikte, genelde. sanayi işçilerinin tümü sermayeye karşı direniş yol larındon bir in i ya da ötek ini destekiernekte ve böylece de kopitol istlere ve burjuvaziya karşı saf tutmaktod ı rlar. Hepsi de kendilerini 'emekçiler' o larak adlandırmakton gurur duyarlar. · Bu, Chart ist toplantı larda yapılan konuşmalardak i olaı�an h itap şeklidir. Işçiler. ayrı bir s ın ıf meydana getird iklerinin, kapital ist mülk sahiplerine karşı kendi ayrı çıkarları . pol it ikaları ve görüşleri o lduğunun bi l incinded i rler. Herşey bir yana, omuzları üzerinde u lusun gercek gücünü ve gelecekteki gel işme umudunu taşıdık larının bi l incindedirler.
K. MARX - FELSEFENIN SEFALETI'nden ( 1 847)
Grevler ve işçi Birlikleri
« Ücretlerdek i her a rtış, m ıs ı rın , şarabın vb. n ın fiya -. tındak i yüksel işten başka bir sonuc vermeyecekt ir. Diğer
deyiş le. sonuc k ıtl ı k olacakt ır. Cünkü. ücretler nedir? M ı s ı rın vb.n ın mal iyet f iyat ıd ır, her metanın bi leşken fiya t ıd ı r. Daha da öteye g ideb i l i riz : Ücretler, serveti ya ra tan unsurlar ın, işci k it leler inin kendi lerin i yeniden üretecek b i ç imde her gün tükett ik leri b i r bölümüdür. Şimdi . ücretleri ik i kat ına � ıkarmak . . . üretici lerin her bir ine kendi ürününden daha büyük pay vermek olur k i bu cel işk i l icl i r . Eğer bu ücret art ışı ya l n ızca az sayıda sanayi da l ın ı kapsarsa . değişirnde genel b i r dengesizl i k . tek kel imeyle kıt l ık ortaya ç ıkar. O halde şunu açıkca söylüyorum : Ücret a rt ış lar ın ın elde ed i ld iğ i grev ierin fiyatlarda genel bir yükseliş yaratmaması olanaksızd ı r. Ik i kere ik in in dört etmesi kadar kesindir bu . ı) ( Proudhon. c i l t 1 . s. 1 1 0-1 1 1 )
I k i kore i k in irreört etmesi d ışında bütün bu iddia ları reddediyoruz.
Bir kere. fiyatlarda genel bir yükseliş doğmaz. Ücretlerle bir l ikte. her şeyin fiyatı Iki kat artarsa fiyat larda hic b i r değiş ik l ik olmaz. tek değ işik l i k terlmlerdedir.
Ayrıca . ücretlerdeki genel bir artış h içbir zaman malların fiyatlarında az çok bir yükselişe yol açmaz. Eğer her sanayi dal ı , sabit sermayeye ya da kul lanı lan a rac ia ra oranla eşit sayıda işcl cal ıştı rırsa. ücretlerdek i genel b i r yüksel iş körlardak i genel bir düşüşe yol acar, mallar ın cüri f iyatları h içbir değişikl iğe uğramaz.
Ancak. düz işci lle sabit sermaye arasındak i bağıntı her sanavi dal ında aynı o lmadığına göre. görecel i olarak daha büyük sermaye k itlesi , buna karşı l ık daha az işcl ku l lanan tüm sanayi dal ları , er gee mal la rın ın fiyatını düşürmek zorunda kalacaktır. Bu yapılmazsa, yani fiyat lar düşürülmeısa kör oranları ortalama düzeyin üzerine çıkacaktı r. Makineler ücretle ca l ışmazlar. Bu yüzden, diğer-
47
lerine oranla daha cok makine, dtJho az işçi kul lanan sanayi dal lan ücret o rtışından daha az etk i len irler. Buna karşı l ık . rekabet her zaman kör oranlarını ayn ı düzeye getirme eğil iminde olduğundan , orta loma düzeyin üzerine çıkan körlar ancak geçici n i tel ikte olabil irler. Işte bu nedenle. birkoc dalgolanma dışında, ücretlerdeki genel yüksel iş, Boy Proudhon 'un dedi� i g ibi fiyatlardaki genel yükselişe deği l . ancak k ısmi bir düşüşe, yani daha çok mok ineler orocı l ı�ıylo üretilen malların cari fiyatlarında kısmi bir düşüşe yol acar.
Kör ve ücretlerdeki artışlar ve azal ışlar, en başta günlük ürün içerisinde sermayedar ve işein in pay oranlarını yansıtırlar. Coğu kez ü rünün fiyatın ı etkilemezler. «Ücret artışlarının elde edi ldiği grevlerin, fiyatlarda genel bir yükselişle. hatta kıt l ıkla sonuçlanması» gibi görüşler ancak anloşı lmamış bir şôirin beyninde fil izlenebil ir .
lngl ltere.'de grevler. düzenl i olarak yen i makinelerin bulunup üretime uygulanmolarına yol açmıştır. Diyebi l ir iz ki . mak ineler ihtisasloşmış emeğin başkald ırısını bastırmak icin kapital istlerce kul lan ılan si lôhtır. Cağdaş sanayinin en büyük buluşu olan otomatik iplik bükme makinası başkald ıran bükücüleri saf dışı bırakt ı . Işçi lerin birleşmeleri ve greve g itmeleri, mekanik dehanın tepkilerini çekmekten başka bir sonuc vermese bi le. sanayinin gel işmesi üzerinde çok büyük etki yaratmaktadır.
Bay Proudhon şöyle devam ediyor: «Leon Faucher tarafından Eylül 1 845'te yazı lan bir makaleden öörendiğlme göre. Ingi l iz işei leri bir süredir b irleşme (combination) o l ışkan l ı9 ın ı bir kenara atmışlar. Bu kesin olarak bir i lerlemedir, bundan dolayı Ingi l iz işeileri kutlan ır ancak. Ama, işçi lerin moral indeki bu yükselme en başta ekonomik eğit imlerin<;len doğar. Bolton mit inq inde ip l ik bükücü işçilerden biri şöyle hoykı rıyordu: «Ücretler imalötcılara bo�l ı deği ldi . Bunal ım dönemlerinde petronlar yaln ızca söz yerindt:yse. zorunlu luqun kul landığı bir k ı rboctır. Is teseler de istemeseler de sağa sola vuracaklard ır bu k ı rbocla. Düzenleyici i l ke, arz ın toleple i l işk is idir. Petronlar ise bunu
·48
bel irleme gücüne sahip deği l lerd i r . . . » Proudhon bunları duyunca «Aferin ! >ı diye haykirıp şöyle dewam ediyor: «Bunla r iyi yetiştir i fm iş işç i lerd ir, örnek işçilerdir vb. vb. Sefafet Ingi l tere'de h ic olmadı. Manş'ı gecip oraya uzanamıyacakt ır. » (Proudhon, ci lt ı . s. 261 ve 262)
Ingi ltere'dek i şeh irler arasında Bolton. radikal izmin en gel işmiş olduğu yerdir. Bolton işçi leri diğerlerinden daha devrimci olarak b i l in i rler. I ng i l tere'de Tah ı l Kanunlar ın ın• kaldır ı lması ic in g i r işi len büyük a j itasyon sırasında Ing i l iz imalötc ı lar ı . ancak işei ler i ön safa dikeıfek toprak sahipleriyle baş edebilecek ler in i düşündüler. Ne var k i , işci leri!1 cıkarlarının imalôtc ı larınk i le re karşıtl ığ ı , imalöteı la rın cıkarlar ının toprak sah iplerln ink ina karşıtl ığ ınnan daha az olmadığı icin. imalötc ı la rın işc i mit inglerinden umduklar ın ı bulamamala rı doğa ldır . lmalôtc ı lar ne yapt ı lar? Zevahir i ku rtarmak icin daha cok ustabaşılardan . kr.ndi lerine sadık az sayıda işeiden ve gercek tıcaret yan lı larından oluşan m it ingler düzenledi ler. Daha sonra gercek işci ler Bol ton ve Manchester'dek i · g ib i protesto a macıyla bu düzmece miting iere katı lmaya calıştık larında. m it ing ln bi letl i miting --ancak çı iriş kartına sah ip o lanlar ın katılabi ldikleri mit ing- olduğu gerekcesiyle geri ccvri ld i ler. Yine de. duvarlara ası lan i lônlarda bu mitingierin herkese acık olduc}u söylen iyordu bir yandan. Ne zornon höylr. h i r mi t ing olsa imalôtcı ların yayın organları , yapı lan konuşmalar hakkında pohpohlayıcı ve ayrıntı l ı b i lg i ler veriyordu. Bu konuşmaları yapanların ustabaşı lar olduğunu söylemeye gerek yok. Londra gazete leri bu konuşmaları kel imesi kelimesine yayın ladı lar . Ustabaşıları sıradan işc i ler sayma şonssızl ığ ına uğrayan Bay Proudhon btın lnra Manş'ı geememelerin i buyurmaktadır.
Eqer. 1 844 ve 1 845 yı l ı g revleri önceki lerden daha az dikkati cckmişse. bunun nedeni 1 844 ve 1 845 yı l lar ının.
• Tahıl Kanunları (1815-1 846) buOday Için ·bır çeşit koruyucu güm
rüktü. Iç piyasadaki bu(jday fiyatı belli bir yüksekiJOe erlşmeden. bu(jday ithal edilemezdl. - ç . •
F.: 4 41
1837'den bu yana Ingil iz sanayiinin kavuştuğu i lk gel işme yı l ları olmasıdır. Yine de sendikalardan hic biri dağılmamıştır.
Şimdi Bolton'lu ustabaşılam kulak verel im. Bunlara göre. imalôtcılar ücretiere hükmedemezler. çünkü ürünlerin fiyatları üzerinde h içbir hükümleri yoktur. Bunun nedeni de dünya pazarına hükmedememeleridir. Işte bu nedenle, petronlardan ücret artışı koparmak için işçilerin birlik kurmasına gerek olmadığını / bil inmesini isterler. Bay Proudhon ise, tersine, sonunda genel bir k ıtl ığa yol açacak olan ücret artışlarını doğurduğu korkusuyla birliklerı reddeder. Ustobaşı lorla Boy Proudhon . orasında bir noktada centilmen anlaşması olduğunu söylemeye gerek yok: ücretlerdeki artış ürünlerin fiyatındaki artışa eşittir.
Bay Proudhon'un garezinin gercek nedeni kıtl ık korkusu mudur? Hayır. Bay Proudhon Bolton'lu ustabaşılara kızmıştır; çünkü, bunlar değeri arz ve talep i le bel i rlemekte ve kurulmuş değeri (constituted value} , yani kurulma aşamasına geçen değeri, değerin kuruluşunu, dahası var: sürekli değişebilirliği (permanent echongeexchangeabil ity} ve d iger tüm Ilişkilerin oransallıkları (proportional ities of relations} i le oransallık ilişkilerine (relations of proportional ity} tanrı do onlardon yana olduğu halde, hiç dikkat etmemektedi rler.
cı lşci grevi kanunsuzdur, yalnızca Ceza Kanununa göre değ i l , ekonomik sisteme. kurulu düzenin gereklerine göre de . . . Her işci kendi kişi l iğ in i . el ler ini keyfine göre kul lanabil i r, bu hoş görülebi l i r, ancak işçi lerin birleşerek tekellere karşı şiddet kul lanmaları toplumun müsaade etmeyeceği birşeyd ir.» (Ci lt ı . . s. 334 ve 335}
Boy Proudhon , burjuva üretim i l işki lerinin zorunlu ve genel bir sonucudur d iye Ceza Konununun bir maddesin i geeiştirrnek istiyor.
Ingiltere'de işçi lere birl ik kurma hakkı porlômento karorıyle tanınmıştır ve parlômentoyu buna zorlayon do ekonomik sistemin kend isidir. 1 825 yıl ında Bakan Huskisson zamanında, porlömento serbest rekabetin doğurduğu ko-
so
şullara Iyice uyması Icin yasayı de!}fştlrmek durumunda kaldığında. işçilerin birlik kurmafarını yasaklayan tüm yasaları da kaldırmak zorundaydı . Sanayi ve rekabet giderek geliştikce birleşmeyi gündeme sokan ve gücfendiren unsurfor da artar ve birleşme ekonomik bir gercek durumuna gel ip her geçen gün g üçlendiğinde, hukuki gerçek f iğe kavuşması uzun sürmez.
Bu yüzden Ceza Kanunundaki madde en fazla modern sanayi ve rekabetin Kurucu Meclis ve Imparatorluk koşul larında henüz yeterince gel işmediğinf kanıtlar.
Ik tisatç ı far ve Sosyal istler• bir noktada anfaşıyorlar: işçi Birlik lerinin veril mesinde. Ancak bu yergl icin her biri ayrı nedene sahiptir. ·
ikt isatçı lar işeilere şöyle derler: Birfeşmeyin. Birleşmekle sanayinin düzen1 i gelişiminf köstekfersiniz. imalatcı ların aldıkları siparişleri karşılarnalarını ön lersiniz. iş hayatın ı altüst edersiniz ve emeğin izi kısmen de olsa yararsız k ı larak . sizleri daha da düşük ücretleri kabul etmeye zorlayacak olan makinelerin yayılmasını hızlandı rırsın ız. Ayrıca. ne ynporsanız yapın, ücretleriniz hep Işeiye olan ta leple işe hazır işçi sayısı a rasındaki Ilişki tarafından beli rlenecektir. Pol it ik ekonominin ebedi yasalarına boşkafdıriTlak tehl ikel i olduğu kadar gülüne bir çabadı r.
Sosyal istler ise şöyle derler: Birleşmeyiiı. Bununla kazanacağınız nedir ki? ücret artışı mı? Iktisatçıfar size açıkça kanı tfayacaklardır ki başarıl ı olduğunuz takdirde kısa bir süre icin kazanaca(l ınız birkaç kuruşu sürekl i bir düşüş izleyecektir. Usta hesapcıfar size gösterecektir k i , birl iklerinizin örgütfenip aya kta tutu lması amacıyla yapıJan masrafları ücret artışı yoluyla karşılayabilmek Için yılfar gerekecektir.
Ve biz Sosyaiistler. para sorunu bir yana, önceki gibi sizlerin işci . patronların da patron olarak kalmaya de-
• O dönemin sosyalistlerı kastedil iyor: Fransa'da Fourlercller. Ingil· tera'de Owenciler (1885 Almanca baskıya F. Engels'In Notu)
vam edeceğini söylüyoruz. Öyleyse birleşme yok ! Siyaset yok! Cünkü işçi birl ik ler ine g irmek siyasetle uğraşmaktan başka nedir k i?
I ktisatçıların i şç ilerden istediği, kendi el k itaplarında sapta nd ığı , imzalanıp damgalandığı biçimde, toplumda kal malarıd ı r.
Sosyal istler ise, bunca öngörüyle, on ları gözeterek hazırladıkları yeni topluma daha iyi g irebi lmeleri icin , işçi lerin eski toplumu tek başlarına terketmelerin i isterler.
Bu ik i gruba rağmen, el k itaplarına ve ütopyalara roğmeı:ı, bir l ik kurma hareketi modern _ sanayinin gelişme ve büyümesine para lel olara k bir an olsun durak lamaksızın I lerlemiş ve buyümüştür. Hareket buqün öyle bir aşamaya varmıştır k i , bu hareketin bel irl i bir ü lkedeki gelişme düzeyi, o ülkenin dünya pazarlarındak i s ıra la mada ald ığ ı yeri açıkca gösteriyor. Sanayide en yüksek · gelişme düzeyine ulaşan Ingi l tere , en büyük ve en iyi örgütlenmiş birl ik lerin bulunduğu yerdir.
Ingiltere'de işçiler. k ısa ö mürlü grevierden başka bir a mac taşımayan ve bu sona er ince kendisi de kaybolan geçici birl iklerle yetln·memişlerd l r. lşverenle olan m ücadelelerinde Işeilere kale vazifesin i gören sürekl i bir l ikler, sendikalar oluşturu lmuştur. Günümüzde bütün bu yerel sendikalar, Birleşik Sendikalar Ulusal Toplulu�u çatıs ı a l t ında bir oraya gelmektedirler. Merkez Komitesi Londra' do olan bu toplu luÇiun üye sayısı ş imdiden BO.OOO'i bulmuştur. Grevlerin , bir l ik lerin ve sendikaların örgütlenmesi , ş imdi Chartistler adı a ltında geniş bir siyasi parti oluşturan işçilerin siyasi m ücadeleleriyle bir l ikte gel işmiştir.
Kendi o ralarında birleşrnek - omocıylo işcilorln başvurdukları lik g i rişimler hep bir i lk ler biçimin i a l ır.
Büyük ölçekl i sanayi . b i rbir lerini ton ı mayan insan y ı q ın lar ın ı tok b ir yere toplar. Rekabet . Işeller oras ında c ı kor ayrı l ık ları doğurur. Ancak , ücretierin korunması . patraniarına karşı bu ortak cıkarları işeileri ortak bir diren iş düşüncesinde birleştirir - birlik kurma . Bu yüzden Işçi birl ik lerı her zaman çifte amac taşırlar; Işçiler arasındak i
52
rekabete son vermek ve. bu sayede kopitollstle topton rekabet etmek. Direnişin i lk amacı yalnızca ücretierin korunması olsa bi le, önceleri birbirinden kopuk olon birl i kler. baskı amacıyla bir oraya gelen kapitalistleri görünce gruplar hal inde birleşirler. Her zaman karşıtarına yekvücut d ik ilen sermayeyi gördükçe, birliklerinin sürdürülmesi, on lar icin. ücretierin korunmasından daha gerekl i bir duruma gel ir . Bu öylesine gercektir ki , Işellerin birlikleri u�runa ücretlerinin önemli bir bölümünden fedokôrlık etmeleri , Ing i l iz ik tisater iarına pek şaşırtıcı gelir. Çünkü bu i k tisatçı ların nazarı nda birlikler yalnızca ücret sorunları ic in k u ru l muşlard ır. Gercek bir ic savaş olan bu mücadelede yaklaşan bir savaşın gerekl i tüm unsurları birleşip gel iş irler. Bir kere bu noktaya ula_ştı� ında. birlik siyasi bir n i tef iğe kavuşur.
Ekonomik koşu l lar i lk önce ülkedeki halk k i tlelerini işçi durumuna getirmişti. Sermayenin birleşmesi bu kit leler icin ortak b ir durum, ortak c ıkarlar yaratmıştır. Bu yüzden bu k i tleler 'bugün bile sermayeye karşı bir sın ıftır. ancak henüz kendisi icin bir sınıf değildir. Birkoc cümleyle . değindiğimiz mücadele içerisinde, bu kitleler birleşir ve kendisi icin sın ı f olma durumuna ulaşır. Artık savunduğu c ıkarlar sınıf c ıkarlorıdır. Ancak sınıfın sınıfa karşı mücadelesi siynsi bir mücadeledir.
Bur j ı ıvaıi ik i ayrı dönemden gecer. Feodalizm ve mutlak monarşi re! iminde kendisin i bir sınıf olarak oluşturdutru rJönem ve bir sınıf oldukton sonra toplumu burjuva tor>lumu yepmak icin feodalizm ve monorşlyl yıktı�ı dönem. Bu dönemlerden i lk i daha uzun sürmüş ve daha büyük cabaları gerektirmiştlr. Bu birincı dönem de feoda l lordlara karşı kurulan geeıcı birl lklerle başlamıştır.
Komünden. bir sınıf oluşturmasına kadar burjuvazin in qcctirji dcci iş ik tarihsel dönemtert izlemek Icin bircak a raştırma varı lmıştır.
Ancak iş : grevler. Işe! birl ikleri ve proletaryanın gözümüziin önünde bir sınıf olarak örgüttenişinin o ld ıijı diqer bicimler üzerinde dört baş ı marnur bir araştırma yap-
53
maya gelince kimilerin in ödü patlamakta, k imi leri de akıl sır ermez bir küçümseme göstermektedi r.
S ın ı f düşmanl ıkları temel ine dayanan her toplumda, ezilen sınıf ın varlığı vazgeçilmez koşuldur. Bu yüzden . ezilen s ın ıfın kurtuluşu zorunlu olarak yeni bir toplumun kuru l ması an lamına gel ir . Ezi len sınıf ın kendi kurtuluşunu sağlayabilmesi icin, mevcut ü retici güçlerle mevcut toplumsal i l işki lerin bundan böyle yanyana varolmamaları gerekl id ir. Tüm üretim aracıarı içinde. en ü retken güç devrimci sınıf ın kendisidir. Devrimc i unsurların bir s ın ıf olarak örgütlenmeleri , esk i top lumun bünyesinde gel işebi lecek tüm üretici güçlerin varl ığ ın ı gerektirir.
Bu, eski toplumun çöküşünden sonra yeni bir siyasi Iktidarla sonuelanan yeni bir s ın ı f hôkimiyet in in doğacağı anlam ına mı gel ir? Hayır.
Nasıl ücüncü imtiyazlı s ın ı f ın , yani burjuvazin in kurtu luşunun koşulu tüm i mtiyazl ı s ın ı f• (estate) ve ta-bakaların kaldırı lmasıysa , işçi sınıf ının kurtu luşu koşulu da tüm s ın ı rıar ın ortadan kaldır ı lmasıdır.
Işçi s ın ı fı gel iş im sürecinde eski toplumun yerine, sın ıfları ve sınıf düşmanl ık ları n ı barındı rmayan bir toplum koyacaktır. Böylece, yerinde olarak siyasi iktidar den ilen şey de ortadan kalkacaktır. Çünkü s-
iyasi i kt idar, toplumdak i düşmanl ık ların tam tam ına resmi i fadesid ir.
Proletarya ve b_u rjuvazi o rasındaki düşmanl ık , s ın ıfın sın ı fa karşı m ücadelesid ir. Öylesine b ir mücadele .k i , en yüksek ifade biçim in i bulduğunda , toptan devrim anlamına gel ir. Gerce�ten de; s ın ı f karşıti ık iarına daya l ı b ir top-
• Burada, Imiiyezir sınır deyimi feodol izmin imiiyezir s ınıfları olarak
tarihi anlamında yani be_l irl i ve sınırlanmış lmı iyozloro sahip sınıf· lar anlamında
_kul lonılma ktad ıf. B ı ırJ uvo dovrlmi hıı lmtiyozlı s ı n ı f·
ları ve imlly�ılarını kaldırmıştır. Burjuva toplumu yalnızca sınıfları tanır. Bu yüzden proleteryayı «dördüncü imt iyazl ı s ınıh olara k to· nımlamok tarihle kesin olarak celişmektedir. ( F . Engels'In 1885 Al·
manco baskıya Notu)
54
lurnun akıbeti kahredıcı çellşkllere, Insanların bo�azlaşmasına varacaksa bunda şaşacak ne var?
Toplumsal hareketin siyasi har�ketl dışarda bıraktığını söylemeyin . Aynı zamanda toplumsal olmayan pol i t ik hareket h içbir zaman olmamıştır . .
Sınıfların ve sın ıf düşmanl ıklarının bulunmadığı, toplumsal oluşumların artık siyasi devrimiere dönüşmediği günler de gelecektir. O gOnler gel inceye kadar toplumun her yeniden düzenienişinde toplum bi l iminin son sözü hep şu olacaktır: «Le combat ou la mort: la lutte sangulnalre ou le neant. C'est ainsi que la questlon est lnvinclblement posee.ı,•
George Sand
• Savaş ya da ölüm; kanlı döOüş ya da yokluk: Sorun, çürütülemeyacek tarzda , işte böyle artaya konablllr.
K. MARX - F. ENGELS - MANIFESTO'dan ( 1848)
. . . Burjuvazi. yani sermaye gel iştiği oranda, proletarya. modern işçi s ın ıf ı da gel işir. işçi s ın ı f ı . ancak iş bulabi i diğinde varlığ ın ı sürdürebi l i r : iş bulabi lmesi ise emegin ın sermayeyi artırmasına bağl ıd ır. Kendilerini parça parça satmak zorunda olan işçi ler. t ıpkı öteki ticaret ncı,neleri gibi b irer metadır . Bu nedenle , rekabetin doğurduğu tüm değişik l ik lere. pazardaki tüm dalgalanmalara ocıktırlor.
Makinelerin yaygın ku l lan ımı ve işbölümü yüzünden proleterlerin yaptı k ları iş tüm bireysel n ite l iğ in i , dolayısıyle işçi için tüm çekic i l iğ in i y i t i rm iştir. Işçi, makinenin b ir porcasıdır a rtı k : kendisinden beklen�. en basit en tekdüze ve edini lmesi en kolay hünerlere sahip olmasıdır. Bu nedenle. bir işeinin üretimin in mal iyeti, hemen hemen tümüyle. yaşaması ve nesi in i sürdürmesi icin gerek l i araclara s ın ır lonmıştır. Oysa b ir mal ın . dolayısıyle emeğin fiyatı do üretim mal iyetine eşitt ir. Bu nedenle, yap ı lan işin kal i tesi d üştükce ücret de düşer. Üste l ik . makine kul lanımı ve işbölümü ne kadar a rtorso cal ışma saatlerin in . bel i rl i b ir süre içerisinde yapı lacak iş in , ya do makinenin hızının art ır ı lmosıyle. kat lan ı lan zahmet de o ölçüde artar.
Modern sanayi , ataerk i l usta n ın küçük o tölyesin i sanayi kapita l ist in in büyük fabr ika sına dör ı üş t ü rmüş t ür . r-obr ikolo rdo dolup taşan işçi y ığ ın la rı . askerler gibi örgütlenmişt ir : sanayi ordusunun e rieri ola rak suhoylardan·. cavuşlordon o l uşan eksiksiz b ir h iyerarş i n i n emrine sokulmu ş lo rd ır. Proleterler, burj uva s ın ı f ın ın ve burj uva devlet in in köle leri o lmo la rı bir yan a . makine tarafından. gözetici tarafındon ve hepsinden de önce burj uva imolôtc ı tara f ından her g ü n , her saat köleleşt ir i lmekted ir. Bu despotl u k . k a zo ne soğ_lo moyı başl ıca amacı olarak ne kadar aç ık b ic imde ortaya koya rsa . oşaqı l ı k . iğrenç ve a cımasız n i tel iğ i de o kadar aç ık ortoya c ıkar.
Hüner ve güc ku l lan ımın ın emek ic indeki öneminin kaybolduğu, yani sanayi modern leştiği ölçüde erkek erne-
56
gının yerini kadın emeği alabilir. Yaş ve cinsiyet farkl ıl ı k ları artık işçi sınıf ı icin ayırdedici bir önem taşımaz. Kullanı l ma mal iyetleri yaşa ve cinsiyete göre değişse bi le son çözümlemede işçi lerin her biri birer emek aracıdır.
Işeinin imalôtcı tarafından sömürülmesi, nakit ücret ödenmesi anlamında bir ölçüde biter bitmez, burjuvazin in dicjer kesimleri , toprak sahibi , dükkôncı, tefeci vb . işçinin başına cörek len i r.
Orta sın ı f ların alt kesimleri ; küçük tüccarlar, dükkôn · c ı la r. genel olarak iş1erinde; ı ayrı lmış ticaret erbabı, zanaat�ôrlar ve köylü ler. ufacık sermayeleri modern sanayin in yü rü tü lclüğO:i ölçek karşısında yetersiz kal ıp büyük sermaye taraf ı ndan rekabet a lan ından si l indiklerinden, ya da uzma n l a ş m ı ş hüner leri yeni üretim yöntemleri tarafından değersiz k ı l ınd ığ ından giderek proleterleşirler. Bu neden l e . proleta rya n ı n kaynağı toplumun tüm sınıflarıdır.
Proleta rya çeşi t l i gelişim aşama larından geçer: orta
ya ç ı k ı ş ıyla bir l ikte burjuvaziya karşı mücade lesi haşlar.
Bnslnrda, mücade leyi yürüten ler fabrikalardaki tek tek işçi lerd i r. daha sonraları sırasıyla fabrikan ın tüm işç i leri . bir sanayi kolunda k i , bö lgesindek i işçiler kendi ler in i doğ rudan sömüren tek tek burjuvaıcra karşı mücadeleye kat ı l ır lo r. Saldırı ların ı , üretimin burjuva koşu l larına değ i l , ü re t i m araç l a rı n a yönelt irler; kendi emekleriyle rekabet eden i thal mal lar ın ı , makineleri tahrip ederler, fabrika fare k u ndak sokarlar . Orta Cağ işçilerin in kaybolan statüsünü zor !t u l l an a ro k geri getirmeye çalışırlar.
B u aşamada işçiler henüz ülkenin tümüne dağı lmıs durumda, aralarındaki rekabet yüzünden kendi iclerinde parcalanm ış bir yığ ın görünümündedirler. Sağda solda doha uyumlu organlar oluşturmak üzere birleşsefer bi le . b ı ı . kendi gir iş imlerinin de�ll. kendi politik amaciarına ulaşmak ic in tüm proJetaryayı seferber etmek zorunde olan ve üstel ik bı ınu b ir süre icin başarabilen burjuvaz in in eylcmiP.rinin sonucudur. Bu nedenle, profeterler bu aşamada düşmaniarına karşı değil , düşmanlarının düşmanıa rına karşı SIJvaşmaktadırlar. Bunlar, mutlak manarşi ka l ıntı-
51
ları , toprak sahipleri, sanayi dışı burjuvazi ve küçük burjuvazidir. Öyleyse, tarihsel hareket bütünüyle burjuvazin in · denet imindedir, bu çercevede kazan ı lan her zafer burjuvazinin zoferidir.
Ancak, sanayin in gel işmesiyle b irl i kte proletarya yaln ız sayıca artmokla kalmaz, daha büyük y ığ ın lar hal inde bir a raya gel ir, gücü artar ve g iderek bu gücün varl ığ ın ı duymaya başlar. Proletaryanın safları arasındaki fark l ı c ıkarlar ve yaşam koşul lar ı . makineler t iim emek farkl ı l ık lor ın ı yok ettiği ve ücretleri hemen hemen her yerde uynı düşük düzeye ind irdiği ölcüde g iderek daha cok eşitlen ir. Burjuvazinin kendi icindeki rekabetin büyümesi ve bunun sonucunda doğan t icari buhranlar, işçi ücretiE. �inde daha büyük dalga lanmalara yol acar. Makinelerin k:�sintisiz olarak gel iştiri lmesi, bu sürecin g iderek hızlanması işçi lerin yaşamın ı daha do gücleştirir; tek tek işçilerle tek tek burjuvalar orasındaki çatışmalar g iderek iki s ın ı f orasındaki bir çatışma durumuna gel ir . Böylece işçiler, burjuva lam karşı b irl ik ler (sendikalar) kurarlar, ücretleri yüksek tutmak a macıyla a ralarında kenetlenirler, muhtemel ayak lanmalar ic in önceden hazırl ı k l ı olmak amacıyle kol ıc ı birl i k ler oluştururlar. I şçilerle burjuvazi arasındok i uyuşmaz l ı k yer yer ayak lanmalara dönüşür.
I şçi ler yer yer zafere u laşabi l i rler, oma ya ln ızca geçici bir süre icin. Yürüttük leri kavganın gercek meyvası , bu kavganın hemen ard ından elde edi len sonueta deği l , işci b ir l ik lerinin g iderek yayg ın laşmasında yatmaktadır. M odern sanayinin yarattığı gel işmiş haberleşme araçları , ayrı ayrı bölgelerdeki işçi ler orasında teması sağlayarak bu bir l ik lerin oluşmasına katkıda bu lunmaktad ır. Hepsi de aynı n itel iğ i taşıyon sayısız yerel mücadeleyi merkezi leştirerek u lusal ölçekte· s ın ıf lar a rası bir mücadele durumuna getirmek iç in gerek l i olan da bu temasın to kendisiydi . Ne var k i . her s ın if mücadelesi s iyasal bir mücadeledir. Orta Çağ şehirl i ler inin, berba.t korayolları yüzünden, ulaşmaları icin yüzyı l lar gerektiren birl i k lcre, modern proletarya , demiryolları sayesinde b irkoc y ı lda ulaşmıştır.
58
ProJeterierin bir sınıf olarak bu biçimde, bunun sonucunda ise siyasal parti b iç iminde örgütlenmeleri, kendi aralarındaki rekabet yüzünden boyuna aksamaktadır. Ancak. prole tarya bir kez daha sllkindl�lnde, bu kez daha güçlü . daha sağlam ve daha pekişmiş bir niteliğe kavuşmaktadır. Burjuvazinin kend i icindeki bölünmelerden ya rarlanı larak. işci sınıf ının c ıkarlarının yasal olarak tanınması sağlanır. Ingi ltere'de 10 saatl ik iş günü yasası böyle ç ıkarı lmıştır.
Eski top lumun sınıfları arasındaki çatışmalar. bütünüyle - a l ındığ ında . proletaryanın gelişimini birçok yoldan h ız ianrlıtır. Burjuvazi kendini sürekl i bir savaş icinc1P. t>ulur . Öne() ar i s tok ras iye knrş ı , daha sonra çıkarları sar ıa yin in gel iş imine ters düşen burjuva kesimleriyle savaşır. Başka ü l keler in burjuvalarıyle Ise her zaman savaş durumundadır. Bu rjuvazi bu savaşların tümünde proleteryaya gider. onun yardımını ister; böylece proleteryayı do siyaset sahnesine çeker. Bu nedenle, burjuvazin in b izzat kendisi proJetaryaya siyasi ve genel eğitim unsurlarını sağlamaktadı r. Başka bir deyişle, burjuvazi. proleteryayı kend isine karşı savaşmak icin gerekl i silôhlorla donatmaktadır .
Ayrıca. daha önce de gördüOümüz gibi , sanayin in gel i şmesiyle erıemen sın ıfların her kesimi icin proletaryanın durumuna düşme tehl ikesi vardır; en azından varl ık ları tehdit altındadır. Bu da proleteryaya yeni aydın lanma ve i lerleme unsurları kazandıran bir etkendir.
Son olarak, sınıf savaşının belirleyici saati gel ip cattığında. eqemen sınıfların içerisinde, hattô esk i toplumun ı iim ıw ııarınrlo gerçekleşen cözülme süreci öylesine şiddet l i ve çarpıcı bir n itel ik kazanır ki, egemen sın ı tı n kücül< hir kesimini ötek ilerden koparır. devrimci sın ı fa , geıcc�qi e l ler inde tutan sınıfa katar. Bu durumda. nasıl dohc önceleri as i l ler in bir bölümü burjuvazi saflarına katı lmışso . ş ir.ıd i de burjuvazin in bir bölümü, özel l ikle tarihsel gel işimi teorik acıdan bütünüyle aniayabi lecek düzeye yük-
59
selmiş burjuva ideologlarının bir bölümü proleterlere kat ı l ı r.
Günümüzde, burjuvaziye karşı olan sınıf lar a rasında. ya ln ızca proletarya gercekten devrimci bir sın ıttır. Öteki s ın ı f lar ise cürümekte, sonunda Modern Sanayin in karşısında yokolup g itmektedir ler. Proletarya, Modern Sanayinin özel ve ayrı lmaz bir parçası, ürünüdür.
Orta sınıf ın a l t kesimi . küçük imalôtcı . dükkôn sah i b i , zanaatkôr ve köylü, bunların tümü. orta sın ıtın k ı rıntıları ola rak varl ık lar ını koruyabi lmek icin burjuvaziye karşı mücadele ederler. Bu nedenle, bunlar devrimci deği l , tutucudurlar. Hattô . ta rihin tekerleğini geriye çevirmeye ca ·ı ışt ık larından gericidirler. K azara '·devrimci olanlar bi le proleterleşmenin cok yakın oluşu sonucu böyle olmuşlard ır; bu rıedenle. o andaki deği l , gelecekteki cıkarlahnın peşinded i rler. proleterlerin görüş acıs ın ı ben i msernek iç in kend i özel görüş acı larını terkederler.
«Tehl ikel i sın ıf» . toplumun döl<üntüleri, esk i top l umun en a l t kesimlerinden kaynak lanan bu çürüyen yığ ın bel k i de proleter devrimiyle yer yer harekete kat ı lab i l i r. Ne var k i . yaşadık ları koşu l lar, bu k iş i leri. gerici entrikaların satı l ık uşakları olmoya daha yatk ın k ı lmaktadır.
Eski toplumun varoluş koşulları , proletaryan ın varoluş koşul ları karşısında daha ş imdiden yokolmuştur. Proleterin mülkü yoktur; karısı ve cocuk larıyle olan i l i şk i lerin in burjuva ai le i l işki leri·tle ortak h içbir yan ı ka lma mışt ır . lng i l tere 'de, Fransa'da, Ameri ka 'da, Almanyo'da . her yerde aynı olan Modern Sanayi işci l iğ i , yan i sermaye kölel iğinin çağdaş biçimi, proleterde u lusal özel lik lerin izini bile bırokmamıştır. Proleter için, hukuk . ah lôk , d in , a rkalarında burj uva cıkar lar ın ın tuzak kurduğu burj uva önyarg ı larından öte şeyler deği ld i r.
Dalıa önce, egemen duruma yükselen her sın ı f , ka · zandığı durumu pekiştirrnek iç in genel olarak toplumu kendi mülk iyet (mü lk edinme: «appropriationı> c- l koşuLlarına bağ l ı k ı lmaya ça l ışm ı şt ı . Proleterler kendi mü lk iyet biçimlerini kurmadıkça, do lay ısıy le daha önceki tüm m ü l-
60
kiyet biçimlerin i ortadan kald ırmadıkca toplumdaki üretici güçlerin denetimin i el lerine o lamazlar. Prole terlerin , g üvenceye a lacakları , pekiştirecekleri h içbir şeyleri yoktur; görevleri, k işisel mül kiyetin eski güvence ve dayanaklar ın ın tümünü ortadan kald ırmaktır.
Bundan önceki ta rihsel hareketlerin tümü ya az ın l ık hareketleri ya da azın l ı k c ıkarlar ı ad ına yürütülen ha reketlerdi. Proleta rya hareketi ise büyük b i r çoğunluğun . bu çoğunluğun cıkarlar ın ın b i l inç l i ve bağımsız hareketidir. Günümüz toplu m unun en alt katında yer alan proletarya resmi toplumun üst tabakalar ın ın tümü havaya ucurulmadan k ımı ldan a maz. hamle edip kalkamaz.
Proletaryan ın burjuvaziya karşı mücadelesi başla r--de. özünde olmasg..b.ile biç imde, ulusal bir n i tel ik ta� ı r. H iç kuşkusuz , · he r ü lkenin prolete ryası i l k önce kendi burjuvazisiyle hesaplaşmal ıd ı r.
Proleta ryan ın gel iş imin in en genel aşamalar ın ı serg i lerken az cok üstü kapal ı b i r iç savaşı izlemiş olduk ; bu iç sa'IOŞ toplumun iç inde sürüp g ider, sonunda öyle bir noktaya gel ir k i tam bir devrime dönüşür, burjuvazinin zorla a laşağı ed i lmesi proleta rya egemenliğinin temel ler in i o luşturur.
Bugüne kadar her toplum biç imi ezen ve ez i len sın ı flar arasındaki düşmanl ık temel ine dayal ıydı. Ancak. bir s ın ı f ı ezebilmek icin hlc olmazsa kölece yaşa m ın ı sürdürülebi ls in diye bu sınıfa bazı gerek l i koşul ları sağlamak gerek ir . Sertlik döneminde serf, kendini komün üyesi yant ımbi lecek kadar yükselmişti. Ayn ı biçimde. fenc ini m ı ı tlak iyetin boyunduruğu a l tındak i küçük burjuva da yüksel ip burjuvalaşmanın yolunu bu lmuştu. lşci ise. tam ter-sine. Modern Sanayinin gelişimiyle yükseleceği yerde battıkca ba tıyor. kendi sınıf ının varoluş koşul ların ın g iderek a lt ına düşüyor. lşci düşkün. yoksul (pauper) duruma gel iyor ve yoksul luk (pauperism) nüfustan ve zengin l ikten daha hızlı artıyor. Ve işte bu noktada burjuvazinin art ık toplumda egemen sınıf o lma, kendi varl ık koşul larını toplumun tümüne kabul ettlrme yeteneğinden yoksuniaşmış
olduğu ortaya çıkıyor. Burjuvazi, yönetecek yetenekte değildir, çünkü kölel ik çerçevesi Içinde bi le kölesinin varl ığını sağlayamamaktadır; çünkü kölesi onu besleyeceı:)i yerde o kölesin i beslemek zorunda kalmakta ve bu duruma care bulamamaktadır. Toplum artık burjuvazinin egemenliği altında yaşayamaz; başka bir deyişle, burjuvazinin varlığı artık toplumla bağdaşmamaktadır.
Burjuva sınıfının varlığı ve egemenliği icin vazgeçilmez koşul. sermayenin oluşması ve büyümesidir. Yani, sermayenin koşulu ücretl i emektir. ücretli emek işçiler aras ındaki rekabete dayanır ya ln ızca. lticil iğini ister istemez burjuvazinin yaptığı sanayideki gelişim, işçilerin rekabetten doğan yaln ızl ık ları yerine omuz omuza vermelerinden doğan birl ikleri koymuştur. Bu nedenle, Modern Sanayinin gelişimi. burjuvazinin üretim yaptığ ı ve mülk sağladığı dayanağı kesip atmaktadır. O halde, burjuvazinin ürettiğ i . en başta. kendi mezar kazıcılarıdır. Burjuvazinin yıkı l ışı, proletaryanın zaferi kadar kaçın ı lmazdır.
MARX'DAN ENGELS'E 9 NISAN 1963 TARiHLi M EKTUP'tan
l tz ig (lasal le) görüşlerin i içeren ik i b roşür yayın la mış bulunuyor. Bereket versin bunları bana göndermedi. Buna karşıl ı k . Leipzig Işçi Kongresi Merkez Konı i lcsi "ne cevap teşkil eden açık mektubunu evvelk i gün bana göndermiş . Tavrı -çok önemli , bizden ald ığ ı cümleleri oraya buraya sacm ış- ôdeta geleceğin işçi d iktetörüne yak ış ı r b i r tavır .. Ücret l i emek i le sermaye arasındaki sorunu «çocuk oyuncağı» gibi çözüyor. Diyor ki ; işçi ler genel oy hakk ı iç in a j i tasyon yapmal ı . sonra kendisi g ib i «b i l imin por layan k ı l ıc ıy laıı s i lôh lanmış k işi ler i meclise gönder me l id i r. Daha sonra, bu kiş i ler devletin sermayesini saülad ıü ı i şç i fabrikaları kuracak, bu fabr ikalar giderek bütün ülkeyi kapsayacak. . . Bu. gercekten şaşırtıcı biçimde yeni bir görüş! . .
. . . . Send ikalar ın başındak i Bright tarafından düzen lenen b ir top lantıya katı ld ım. Br ight bir bağımsızı çok faz la andırıyordu . Ne zaman «Birleşik Devletlerde kral lar . piskoposla r yoktur» dese a l k ı ş tu fan ı başlıyordu . Işçi le r in kendi konuşmaları ise fevkalôde. Bu konuşmalarda · burjuvn lüf cambaz l ı k lar ından eser yoktu ve işçi ler kapital istlere olan karşı tl ık ların ı pek az giz l iyorlard ı . (Ak l ı ma gelmişken söyleyeyim. Peder Br ight da kapital istlere saldırd ı . )
Ing i l iz işe i ler i apaçık s ırıtan burjuva mikrobundan kend ilerini ne kadar zamanda kurtaracaklar, bekley ip görmel iyiz. Kitab ındaki (5) temel noktaların değindiği d iğer olaylar 1 844'ten bu yana olan gel işmeler tara fından en u fa k ayrınt ı lara dek doğrulanmıştır. Daha sonrak i dönem ic in a ld ığ ım notfarla k i tabı tekrar karşı laştırd ım. Yaln ızca dünya tarih in i yarda i le ve cgazetedeki en son i lg inç haberler» le ölcen zava l l ı Alman küçük burjuvası böylesine gel işmeler söz konusu olduğunda kalkıp yirmi yı l ın bır gün-
83
den uzun olduğunu düşünebllir. -Ancak i leride Iclerinde yirmi yı l lar bulunduran günler gelebil ir-.
Kitabını okurken, ne kadar yoşlondığ ımızı üzülerek forkettim. Kitabında sorunlar, tereddüte. kuşkulara yer verilmeden, kesin öngörülerle, ne kadar canl ı ve içten ele a l ın ıyor. Ve sonucun, yarın, b i rgün tarihin gün ışığına çıkacağı hayal i . bütün olon bltene bir sıcakl ık, 'neşe katıyor. -Biraz önceki yaşl ı l ık Işi bununla karşılaştırıld ığında, h iç de hoş olmayon bir terslik doğuruyor-.
MARX'DAN ENGELS'E 1 8 ŞUBAT 1865 TARiHLI MEKTUP'tan
Işç i s ın ı f ından doğan sendikala rla kurulacak itt i raklar ya ln ızca işç i s ın ı f ın ı burjuvaziya karşı mücadelede örgü tleme a racı olarak hayati öneme -bu önem bir örnekle gösteri leb i l i r: sağladık ları haklara. cumhuriyete. rağmen. B irleşik Devletler işei leri b i le sendik•Jsız yapamamaktad ı rsahip olmakla kalmaz. Bunun yan ısıra; böyle bir ortak l ı k Prusya ve Almanya 'da pol is ve bürokrasinin egemmı l icj in in yen i lgiye uğrat ı lması . k ırsal kesimde Efendi - Uşak Yasası ve Aristokresi Denetimi'nin" paramparça edi lmesi anlamına gel ir . K ısacası bunla ı . «vasal lar» ın kurtuluşu ic in , i ler ic i Parti 'n in ya da ak l ı başında herhangi bir muhal i f burj uva partis in in Prusya HükOmetinden. hele hele bir B ismarck Hükumetinden cok dah a önce kabul edebi leceği şeylerd i r. Buna karşı l ık koopera tif toplu luklara Prusya Kral ivet Hükumetince sağlanacak destek -Prusya 'n ın koşulları hakkında bi lgisi olan herkes bu desteğ in zorun lu ola rak ne kadar yetersiz kalacağını hemen anlar- ekonomik b i r uygulama olarak h içb i r işe yaramayacaktır. Üste l i k b i r vesayet sistemi yaratacak, işçilerin bir böl ü münü bozacak, hareketi k ısırlaştıracak tı r. Prusya'daki bur juva partisi , «yeni dönemin» başlamasıyle hükOmetin, Prens Regent' in de lütfuyla. kucağına düşeceğine içten inandığı icin kendini rezil ett i . Bugü n k ü caresiz durumuna düştü. Eğer Işçi Partisi de Bismarck döneminde, ya da herhangi b i r başka dönemde, kra l ın lutfuyla a lt ın elmalar ın ağzına düşecey in i sanırsa. kendin i çok daha fazla rezi l etmiş olacakt ı r. Prusya Hükumetinin Sosyal ist müdahalesi üzeri-
• Efendi -Uşak Yasası: Gesindeordnung. Feodai-Aiaerkil nilelikle hüküm ve kurallar. Arislokrasl, kendine baOiı olanlara bunları uygulamakla mutlak güce sahlpll. Arıstokra5i Denetimi: Adolswirl&chart
F.: 5 15
ne Losaile'in beslediği tol ihsiz düşleri, sonunda düş k ırıkl ığının izleyeceği su götürmez. Olayların mantığı yeri geldiğ inde koNJşacaktır. Ancak; I şçi Partisinin şerefi, sacmalıkları henüz deneylerce ortaya çıkarılmadan bu tür hayallerin reddini gerektirir. Işçi sınıfı ya devrimcidir, ya da hiçbir şey değildir.
K. MARX - ÜCRET, FIAT VE KAR'dan
Ücretleri Yükseltmek Ya Da Ücret Dü,ü�ünü Engellemek Için Teşebbüse Geeilecek Başlıca Durumlar
Şimdi , ücretleri yükseltmek, ya da ücret düşüşüne karşı dircnmck iç in teşebbüs� geçilecek başl ıca durumları d i kkatl i b i r biçimde ele a lal ım.
1 . Gördük ki , emek g ücünün değeri, ya da daha yayg ın bir deyimle emeğin değeri, zorun lu ihtiyac maddelerin in dcQcri yu da bunları üretmek için gerek l i ornek r r ı i k tarı ta raf ından bel ir lenmektedir. O halde, bel ir l i b ir ü ll<'ede, işein in gün lük orta lama ihtiyaclar ın ın değer in i 3 şil i n l i k ücre t getiren 6 saatl i k cal ışma bel ir l iyorsa , işç i , günlük yaşam eşdeğerini üretmek ic in günde 6 saat çal ışnlOk zorundad ı r. lşgününün tümü 12 saatse, kapita l ist: işc iyP 3 şi l in ödeyerek emeğin in değerini veıecektir. lşgününün yarısında harcanan emek. ödenmemiş emektir ve kôr oranı % 100'dür. Şimdi , veriml i l ikteki bir düşüş sonucunda aynı miktarda tarımsal ürünü ü retmek icin daha cak emek l<u l lari ı lması gerektiğ in i varsayal ım: böylece ortalama günlük ih tiyaçların fiyatı 3 şilinden 4 şi i i ne ç ıkmış olsun. Bu durumda, emeğin değeri üçte biri kadar yani % 33 1 13 artacakt ır. Esk i yaşa m standardına göre , Işçinin günlük ya-• şam eşdeğerini üretmek için işgününün 8 saa ti gerekl i olacaktır. Bu nedenle, artık emek 6 saatten 4 saate, kôr oranı da % 100'den %50'ye düşecektir. Böylece, ücretin in yükselmesinde israr eden işçi, malın ın mal iyetinin artmasıyle bu artan değeri elde etmeye çal ışan herhangi bir meta satıcısı g ib i , emeğinin artan değerini elde etmeye cal ışıyar olacaktır. Eğer ücretle r yükselmezse. ya da gerekli maddelerin artan değerin i k.a rşılayacak ölçüde yükselmezse, emeğin fiyatı, emeğin değerinin altına düşecek, işçinin yaşam standardı kötüleşecektlr.
Ne var k i . değişiklik karşıt yönde gerçekleşebilir. Emek verim l i l iğ inin artışı sonucunda, aynı miktarda günlük or-
talama Ihtiyaclar 3 şil inden 2 şiiine düşebillr; !!>aşka deyişle bu Ihtiyacların eşdeğerini üretmek icin işgününün 6 saati yerine 4 saati gerekebilir. lşci . bu durumda, eskiden 3 şiiine oldıl}ı ihtiyac mallarını 2 şiiine olabilecektir. -Gerçekte, emeğin değeri düşmüitür; ancak, bu düşmüş değer bile öncekiyle aynı miktarda mal olmaya yetmektedir- böylece, körlar 3 şil inden 4 şiline, kOr oranı da %1 00'den %200'e yükselecektlr. Işeinin mutlak yaşam standardının aynı düzeyde kalmasına karşıl ık, kapitaliste göre. nıspf ücreti ve nıspi toplumsal durumu kötüleşmlştir. lşci n ıspT ücretlerdeki bu düşüşe karşı direnecekse, kendi emeğinin ortan verimlil iğinden pay almakton ve toplumsol basamaklardaki eski n ıspi durumunu korumaktan başka coresl yoktur. Bu nedenle, Tahıl Yasalarının kaldırılmasından sonra, Ingiliz fabrika sahipleri, bu yasalara karşı a j itasyon döneminde verdikleri en sağlam sözleri blle çiğneyerek, genel ücret d üzeyinde % 10'1uk bir kısıntıya g itmişlerdir. Işellerin direnişi başlarda oltedllebllmlşt i ; ancak, şimdi üzerinde duramayocağrm bazı koşullar sonucunda, koybedilen bu % 10'1ar sonunda geri al ındı.
2. Ihtiyac mallarının değerleri dolayısıyle em�ln de· ğeri aynı kalsa do: daha önce paranın değerinde meydana gelen bir değişikl ik sonucunda bunların parasal fiyatıarı değişebilir.
örneğin, daha verimli madenierin keşfl ve benzeri olaylar sonucunda, önceleri bir ons altın üretmek Icin gerekli emek, bu kez 2 ons .altın üretir duruma gelebil ir. Bu durumda altının değeri yarı yarıya, ya da %50'ye düşecektir. Diğer tüm metoların değerleri, eski porasal fiyatlarının iki katını temsil edeceğ ine göre, emeğin değer i de eski porasal fiyatının i� i katını temsil edecektir. Önceleri 6 şil inle ifade edilen . 1 2 sacıtlik ça l ışma, şimdi 1 2 şllinle ifade edilecektir. Işeının ücn� : , 6 şiiine yükselecek yerde 3 şilinde kalırsa, emeğin parasal fiyatı, emeğin değerinin yalnızca yarısına eşıt olacak ve yaşam standardı korkunç bir biçimde kötüleşecektir.- Ücret yükselir, ancak bu . yüksel iş altının değerjndeki düşüşle aynı oranda
olmazsa büyük ya da ufak ölçüde aynı durum doğacakt ır. Böyle bir durumda, ne emeğin veriminde, ne arz ve talepte. ne de değerlerde değiş ik l ik olacaktır. Bu değerlerin para cinsinden adları d ış ında hiçbir şey de(jişmeyecekt ir . I şç in in böyle bir durumla karşı laştığ ında, ücret ierin aynı oranda artması ic in ısrar etmemesi gerektiğ in i söylemek . işçiye, somut varl ık lar yerine adlardan oluşan bir ücretle ve tinmesi gerektiğ in i söylemek demektir. Paranın değerinde � zaman bu biçimde bir düşüş görü l se. kap ita l is tlerin fırsattan yararlar:ıarak işeileri doland ı rmak üzere hazırda bekledik ler in i geemiş tar ih tümüyle kanıt lamaktad ır. Ekonomi po l i tik ekallerinden çoğu, yen i alt ın madenier in in bulunması, gümüş madenierin in daha iyi iş let i lmesi ve daha ucuz cıva arzı üzerine, değer l i ma denlerin değerinde yeniden b ir düşüş olduğunu öne sü rmek tedir ler. [Ju görüş , k ı ta üzerinde ücretierin a r t ış ı ic; i n g irişi len genel ve eşzamanl ı mücadeleyi acıklamaktadır.
3. Şimd iye kadar işgününün bel ir l i sın ırları olduğunu varsaymıştık. Bununla birl ikte, işgünü kend i başına sabit sınırlara sahip deği ld ir. lşgününü fiziksel olarak mümkün olan en uzur süreye cıkarmak sermayen in sürek l i eğ i l imid ir. Cünkü . artık emek ve bunun sonucu o lan kör işgünü uzadıc'jı ölçüde yükselecektır. Sermaye . i�qünlin li ımıtmocin nr. ölciide başarı sarjlarsa, sahip c ıkm:nkl ı ı r ı . başka i r ısnnlı ı rın erneği do o ölcü<Jc artacal< l ı r. 1 7. yütyılda. ha tta 19. yüzy ı l ı n i lk ücte ik i l ik bölümünde 10 saa tl ik işgünü Ing i l tere'nin her yanında görülen olağan bir durumdu . Asl ında, ingi l iz Aristokrasisinin Ingil iz emckci k i tle lerine karşı b ir savaşı olan Jakobinlere karş ı savtJşta, sermaye Baküs şen l ikleri yapıp lşgününü 10 saa tten 1 2 . 1 4 , 18 saate cıkardı . Aşırı duygulu biri sayılamayacak Malthus b i le . 1815 yı l ında yayımladığı bir broşürde, rlurı ı mun höylc devam etmesi hôl inde ulusun yaşam ın ın kökünden sors ı lacağını yazıyordu . Yeni icat makinaların yay gın laşmasından birkaç y ı l önce, 1 765 cıvarı:ıda, ingiltcre'de Tıcaret Üzerine Deneme adl ı bir broşür yayımlandı . işçi sın ıf ın ın can düşmanı bu adı bil inmeyen yazar. i�-
G9
günü sınırlannın genişletilmesinin gereğini savunuyor. Bu a macia sıraladığı öneri ler a rasında, iş evleri kurulması ve bunların cTerör Evleri» gibi işlet i lmesi de var. cTerör Evleri, icin önerdiği işgünü on · Iki saat, bu da 1 832'de kapita l istler, siyasi iktisatçılar ve bakanların 12 yaşından kücük cocuklar icin geeerl i ve zorunlu ilôr.ı ettikleri işgünü süresiydi.
Bu sistemde emek gücünü satmak zorunda olan işcl, bu gücünün kul lanımını , birtakım rasyonel sınırlarda kalmak şartıyle kapital iste devretmektedir. Işçi, emek gücünü yok edilsin diye deği l , doğal yıpranma bir yana, koru· yabilsin diye satar. Işeinin emeğini günlük, haftalık değerine göre satması l lkesinde, bu gücün bir günde, bir haftada, ik i günlük ya da Iki haftal ık yıpranmaya uğratılmayacağı anlayışı yatar. 1 000 sterlin değerinde bir makina düşünel im. Eğer bu makina on yılda esk iyorsa, üretimine katkıda bulunduğu mal ların değerine yılda 100 sterlin ekler. Eğer beş yılda esk iyorsa . yı lda 200 sterl in ekler. yani y ı l l ık yıpranmasının değeri, t üketi ldiği süre i le ters orant ı l ıd ır. Ancak, bir nokta işeiyi makinadon ayırır . Makina, kul lanı l ış oranına tç:ım tamına eşit olarak yıpranmaz. Insan ise, yaptığı Işlerin toplamının gösterdiğinden daha büyük bir oranda cöker.
Işçiler, iş gününü eski rasyonel boyutlarına lndirme cabalarıyla , ya da yasalarla saptanmış normal lşgününe uyulmasını kabul ettiremedikleri yerde, fazla iş yükünün sadece sızdırılan fazla iş süresi oranında değil de, daha yüksek oranda bir ücret artışıyle karşı lanması uğraşılarında hem kendilerine. hem de sın ıfiarına karşı görevlerini yapmakt(]dırlar. Bütün bunları yapmakla sermayenin zorbaca gasplarını s ın ırlayabi l i rler. Zaman insanın gel işme alanıdır. Harcayacak h ic boş vakti olmayan, uyku, yemek vb. fiziksel ihtiyacları g idermeye ayırd ıq ı sü;eler dışındaki tüm zamanı kapita l istler hesabına yaptığ ı iş taraf ından yutu lan insan. b i r yük hayvanından daha aşağıdır. Bu kişi , başkası icin servet üreten bir mal< inodır, bedenen ezi lmiş, insanl ıktan çıkarı lmıştır. Oysa, çağdaş sanayi ta-
70
r ihinin tümü. sermayenin, b ir engelle karşılaşmadı�ı takd irde. bütün işçi sınıfını pervosız ve merhametsizce aşağının en aşağı derecesine Indirmeye cal ıştığını göstermektedir.
Kapita l ist. iş gününü uzatırkan daha yQksek ücretter ödeyebi l ir. fakat ücretlerdeki artış, sızdırılan daha büyük iş miktarını ve böylece ortaya cıkan emek . gücünün daha hızlı cöküşünü karşılayamıyorsa, em�ln deOerlnl düşürmüş olur. Aynı durum başka bir şekilde de yaratı labi l ir. Burjuva istatistikcileri size. örneğin. lşcl a i lelerinin ortoloma ücretlerinin lancosh l re'de arttı!:)ını söyleyeceklerd i r. Ama şunu eklerneyi unutacoklordır: sadece erkeq in. a i le reisin in deq i l , karısının. belk i 3-4 cocu()unun emeği de kapita l izmin dev tekerlek lerı arasına atılmıştır ve ücretlerdek i artış toplamı. al leden sızdırılan emek fazlası toplam ına uymomaktadır.
Fabrikalar yasasıyla bo() l ı bütün sanayi kollarında görü len. işgününün - belir l i s ın ı rları telnde bile. emeğin değerini eski seviyesinde tutabi lmak Icin ücretlerde bir artış gerekl i olab i l i r. Emek yoğunluğunu artırma yoluyla . bir insanın önceden ik i saatte harcadığı hayati gücü bir saatte harcoması sağlanabi l ir. Bu. bir dereceye kadar Fabrikalar Yasasına bağl ı sanayi kollarında makinaların h ızlandırı lması ve tek bir Insanın denetlemasi gereken mak ina sayısının daha arttırı lması l le ortoya çıkarı lmıştır. Emek yoqunluqunun artırı lması. ya do bir saatte harcanan emek miktarının coçıaıtı lması. işgününün kısalmasıyle oldukca orantılı biçimde gellşlyorso, lşcl. yine kazaneli olacaktır. Ama bu sınır fazla aşılacak olursa. lşci bir b l · cimde kozondıqın ı d i�er bicimde kaybeder ve on saatl ik bir işgünü. öncenin on iki saatinden daha yıkıcı olur. Emek yoÇlunludunun artışına uygu n ücret artışları Icin mücadele ederek sermayenin bu eğilimini engel lemeye calışan lşci. sadece emeqinln yıpranmasına, sınıfının durumunun daha kötıive aitmesine karşı d lrenmektedlr.
4. Hepin izin bildiği gibi kapitalist üretim, burada acıklemaya gerek duymadığım bazı süreli devrelerden ge-
71
cer. Bu devreler sırasıyle sükunet. g iderek canlanma. refah. üretimin aşırı artması. bunal ım ve durgunluktur. Metolorın piyasa fiyatları ve piyasa kôr hadleri, bu devreleri bazen orta lamoların a l tına düşerek. bazen de üzerine çıkarak izler. Devrenin tümünü göz önüne o l ırsanız. p iyasa fiyatlarındaki bir sapmanın bir başka sapma ile kopatı l d ığ ın ı ve devrenin ortolaması a l ındığ ında metoların piyasa fiyatlarının onların değerlerine göre düzenlendiğini göreceksiniz. Öyleyse. piyasa fiyatlarının düştüğü buna l ım ve durgunluk dönemlerinde. işci. işinden atı lmodıyso bi le. mutlaka daha düşük bir ücret olacaktır. Aldanmamak icin. i şçi lerin piyasa fiyatlarının düştüğü oevrelerde bi le, kopito l istlerle. ücretlerde ne oranda bir düşüşün gerekl i olduğu konusunda pazarlık etmeleri gereki r. Aşırı kôrlor elde edi len refah dönemlerinde işci . ücret a rtışları icin mücadele etmemişse, herhangi bir sınai dönemin orto laması a l ındığ ında. kendi orta loma ücret in i ya da emeğinin değerini bi le koporamoyocaktır. Devrenin kötü dönemlerinde. ücreti zorunlu olarak zarar görmüş işçinin, devrenin refah dönemlerinde zarar ın ı kurtaracak karşı l ıktan kendini mahrum etmesin i beklemek büyük apta l l ık olur. Genel olarak. bütün metaların değerleri, sürek l i arz ve ta lep dalgalanmalarından· doğan fiyat değişik l ik lerinin birbirin i kopatması i le gerçekleşir. Şimd ik i sistemin temelinde, cmc!) in ele di{jcrlcrl ÇJ ibi hir ınc la oldı ı!iıı i l kosi yo ı or . Doloyıs ıyle. o da değerinin karşı l ığ ı orta lama bir fiyat bulmak ic in aynı dalga lanmalardan gecmek zorundadır. Emeği b ir yandan meto sayıp, öte yondon meta fiyatların ı düzenleyici yasa ların d ışında tutmak socmo olur. Köle, geeimini sağlamak ic in kol ıc ı ve bel ir l i b i r miktar a l ı r. ücretl i isein in durumu ise fark l ıd ı r. B ir d u rumda, değişik bir baŞka durumda karşı loşabi leceği ücret düşüşünü gidermek icin bi le olsa. ücret · a r i , ;; ı koparmaya cal ışması gerek ir. l şci. eğer kapita l istlerin isteği ve d iktas ın ı kal ıc ı ve değ işmez bir ekonomik yasa olarak kabul etmekle yetinseydi , kölenin sahip olduğu güvenl ikten bile yararlonamadan. onun tüm sefafet in i paylaşmış olurdu.
·
72
5. Ele aldığım örneklerin %99'unda ücret artışları icin verilen mücadelenin daha önceki ceğişikllkleri izlemekten ibaret olduğunu ve bunun, üretim miktarında, emeğin verim gücünde, emeğin değerinde, paranın değerinde, sızdırılan emeğin kapsam ve yoğunluğunda, sanayi dönemlerinin çeşitl i devrelerine uyarak beliren arz ve ta lep dolgolonmoiorına bağl ı olon piyasa fiyat dalgalanışlorında daha önce meydana gelmiş değişikliklerin zorunlu bir sonucu olduğunu; k ısacası, sermayenil'! daha önceki eylemlerine karşı işçilerin gösterdikleri tepkiden oluştuğunu gördünüz. ücret a rtışları icin verilen mücadeleyi bütün bu koşullardan ayrı düşünür ve sadece ücret değişikl iklerine bakıp, bunları doğuran diğer bütün değişikl i kleri atlarsanız. yanl ış bir önermeden gidip, yanl ış sonuelara va-rırsınız. XIV. Sermaye lle Emek Araeındakl MOcadele ve Sonuçlan
1 . lşci lerin , ücretierin indlrilmesine karşı gösterdikleri periyodik direnmenin ve ücret artışları elde etmek icin periyodik olarak harcadıkları çabanın ücret sisteminden ayrılmaz olduğunu ve emeğin meta ile aynıtaşması olgusuna göre bel irlendiğ l , dolayısıyle genel fiyat hareketlerini düzenleyen yasalara tabi olduğunu gösterdik: ayrıca ücretlerdeki genel artışın çoğunlukla kOr hadlerini düşüreceğini, fakat metaların ortalama fiyatlarını . ya da değerlerin i etki lemeyeceğlni belirttik. Şimdi de, sermaye i le emek arasındaki bu sürekli mücadelede emeğin başarı ka-
. zanma şansının ne olacağı sorusuna gelelim. Soruyu bir genellema ile cevaplandırarak, di!}er bü
tün metalarınki gibi emeğin piyasa fiyatının da uzun dönemde değerine uyarlanacağını; böylece bütün Iniş ve cık ış lara rağmen ve ne yaparsa yapsın Işeinin ortalama olarak P.meğinin değerini alacağını, emek değerinin aslında emek gücünün değeri olduğunu: emek gücünün ise kendi bakımı ve yen iden üretilmesi Icin zorunlu yaşam ihtiyaclarının değerine göre saptandığını, zorunlu yaşam ihtiyaclarının da bunları üretmek icin Istenen emek miktarına göre düzenlendiğini söyleyeblllrdlm.
73
Ne var ki. emek gücünün değerini, ya do emeğin değerini diğer bütün metoların değerinden ayıran öze l l ik ler vardır. Emek gücünün değeri. bir i sadece f iziksel . diğeri ise tarihsel ya do toplumsa l o lmak üzere ik i unsurdan oluşur. Emek gücünün üst s ın ı rı n ı f iziksel unsur saptar. Yani , kendi bakımı ve üremesi ic in . fiziksel varl ığ ın ı sürdürmek icin. işci sınıf ı . yaşamı ve çoğa lmasın ın vazgeçilmez iht iyaclarının elde etmek zorundadır. Dolayısıyle, bu zorun lu yaşçım ihtiyaclar ın ın değeri, emek değerinin üst s ın ı rın ı oluşturur. D iğer yandan , işgünü uzunluğunun esnek de olsa bir üst s ın ı rı vard ır . En üst s ın ı r emekçinin fiziksel gücü i lc bel i rlen ir. Işeinin hayati gücünün günlük tüketimi bel l i bir noktayı o şarsa. a rtık hergün eskisi kadar güc harcayamaz olur. Ancak , dediği m gibi bu s ın ı r çok esnektir. H ızla birbirinin yerin i dolduran sağl ıksız ve k ısa ömürlü nesi l ler, emek p iyososın ı , güc lü ve uzun ömürlü bir nes i l ler d izisi kadar iyi besleyebi l i r.
Emeğin değeri. bu sadece fiz iksel unsurdan başka, her ülkenin geleneksel yaşam düzeyi i le de belirlenir. Gel eneksel yaşam düzeyi sadece fiziksel yaşam değild ir: insan ların içinde yaşad ık ları ve yetişmiş oldukları toplumsal koşu l lardan doğan bazı istek lerin in doyuru tmasını da içerir . i ngi l iz yaşam düzeyi l rlanda l ı la rınk ine . Alman köyJüsünün yaşam düzeyi Livonya köylüsününk ine indiri lebil i r. Tarihsel geleneğin ve toplumsal a l ışkan l ı k ların bu yönde oynadık ları rolün önemin i Bay Thornton 'un Nüfus Fazlalıöı uzerine yazd ığ ı eserden öğrenebil irsiniz. Yazar eserinde, ingi l tere'nin çeş i t l i tarımsal bölgeler inneki ortalama ücret lerin , bugün bi le . bu bölgelerin toprak kölel iğ inden lserf l ik ten) kurtu lduk ları zaman ic inde bulundukları koşu l lar ın iyi ya da kötü olmasına göre. az ya da cok fark l ı olduğunu gösteriyor.
Emeğin değerine g i ren bu tarihse l , ya da toplumsal unsur genişleti lebi l ir, ya da geriye sadece fizi ksel unsur kalacak biçimde Y<?k edi lebi l i r. Uslanmaz vergi y iyici ve görevsiz maaşl ı George Rose'un deyişiyle, kutsal dinimizin bahşett iği tese l l i leri Fransız kôfirlerinin sa ld ı rı larından
74
korumak icin girişilen Jakobln'lere karşı savaş zamanında, önceki böl ümlerden birinde kendilerinden iy i bir di l le sözettiğ imiz namuslu Ingi l iz çiftçileri, tarım Işeilerin in ücretlerini bu sırf fiziksel sınınn bile al tına indirerek, işçi sınıf ının fiziksel olarak korunması Icin zorunlu şeyleri fakirler icin c ıkarılan yasalarla örtmeye cal ıştı l�r. ücretl i işeiyi köle. Şekspir'in özgü r ve mağrur köylüsünü de. devletçe beslenen bir yoksul durumuna getirmek için parlak bir buluştu bu.
Değişik ülkelerdeki ve bir ü lkenin değişik tarihsel devirlerindeki normal ücretler, yani emeğin değe_rl karşı laştırı ldığında, d iğer bütün meta ların değeri aynı kalsa bi le emek değerinin sabit olmayıp, değişken bir boyuta sah ip olduğu görü lür.
Buna pa ralel bir başka karşılaştırma sadece piyasadaki kar ha<J iorlnln değil , ortalama hadierin de değlşkcn l iğini kanıtlayacaktır.
Karlara gel ince, bunların en alt sınırını septayan bir yasa yoktur. Bunların en son düşme sınırını koyamayız. Bu sın ırı neden saptayamayız? Çünkü, asgari ücretleri saptamak mümkün ise de, en yüksek ücreti bilemeyiz. Sadece şunu söyleyebiliriz: Bel irl i uzunluktaki işgünü sın ırları içinde, -en yüksek kar, ücretierin en alt fizyolojik sınırında gerçek leşir, ücretleri veri olarak alırsak. en yüksek kar işgününün. işeinin fizik gücünün dayanabild iğ i kadar uzatılması biçimindedir. Kôrların en yükseğl , böylece, ücretlerin en alt fiziksel sınırı ve lşgününün fiziksel en üst sınırı ile kısıtlanmıştır. En yüksek kör haddinin bu iki sınırı arasında cok çeşitl i oynamaların olacağı açıktı r. Kôr haddinin taoı olarak tesbiti sermaye ve emek arasındaki sürek l i mücadelede cözümlenir: kapitalist her zaman ücretleri en alt fiziksel sın ırına indirme, lşgününü de en üst f iz iksel sınır ına çıkarma eğil imindedir, Işçi Ise daima ters yönde baskı yapar.
Son durum. mücadele eden iki tarafın gücü ile cözümlenir.
2. Diğer bütün ü lkelerde olduğu gibi , Ing i l tere'de de işgününün sınıriandın iması ancak yasal müdahale i le düzenlenebilmiştir. Emekcilerin d ışarıdan devam l ı baskıları
, olmasaydı , bu müdahale gerçekleşemezdi . Bu sonuc. işçilerle kapitalistler arasındo yapı lacak özel an laşmalarla h içbir şekilde elde edi lemezd i . Işte genel politik eylemin bu gerekl i l iğ i , sermayenin, sadece ekonomik eylemde bile daha g üçlü olduğunun kanıtıdır.
Emek değerinin sınırlarına gel ince, bunların saptanması daima arz ve talebe dayanı r. Yani . kapita l istlerden gelen emek talebi ve işçiler tarafından yapı lan emek a rzın ı kastediyorum. Sömürge ülkelerdeki arz ve talep yasaları emekçinin yararına işler. B i rleşik Devletlerde ücretierin n isbeten yüksel< düzeyde olması bu yüzdendir. Sermaye ne kadar çaba harcosa , ücret l i işçilerin sürek l i olarak. kendi kendilerine yeterl i , bağımsız köylülere dönüşmesiyle sermaye piyasasın ı boşaltmalar ın ı engel leyemez. Ücretl i işçi l ik durumu, Amerikan ha lk ın ın çok büyük bir k ısmı icin k ısa. ya do uzunca bir dönemde terkedeceklerinden emin oldukları geçici bir döncmdir (6) . Babacan ing i l iz Hükümeti . sömürgelerdeki bu durumu düzeltmek amacıyla . çağdaş sömürgeleştirme kuramı olarak bi l inen ve ücret l i işeinin cabucak bağımsız köylüye dönüşmesini engel lemek üzere sömürgelerde toprak fiyatını sun'i olarak yükseltmekten ibaret olan b ir düşünceyi bir süre ben imsedi .
Gelel im sermayenin tüm üretim sürecine egemen ol duğu medeni ülkelere. Örneğ in . 1 849'dan 1 859'a kadar In g i i tere'de tarım işei lerinin ücretlerindeki ortışı e le o la l ım. Bunun sonucları ne o lmuştu r? Çiftçi ler, dostumuz Weston 'un onlara öğütlayeceğ i g ibi ne buğdayın değerin i , ne de piyasa fiyatını ylikseltebi ld i ler. Tersine, bun lar ın düşüşünü kabu l . etmek zorunda ka ld ı lar. Fakat. bu on bir y ı l süresinde ciftci ler. çeşitl i ma k ina ları ku l lanmaya başladılar, daha bi l imsel yöntemler uyguladı lor, ta rıma uygun toprak lordan bir k ısmını meraya dönüştürdü ler. ç i ftl ik ler i n i genişletti ler ve böylece üretim hacmini a rtt ırd ı lar. Ç i ft-
76
ciler, bunlar ve daha başka Işlemlerle · emeOin üretken gücünü arttırarak emeğe olan talebi azalttıklarından. tarımsal işci nüfusunda yeniden bir n lspi fazlal ık meydana getirmiş oldu lar. Işte. durmuş oturmuş ülkelerde, sermayenin ücret artışlarına karşı h ız la, ya da daha yavaş biç imde gösterdiği tepki bu genel yöntem uyarınca olur. Ricardo'nun cak doğru olarak belirttiği gibi. makina emek i le aevamlı rekabet hal indedir ve çoğu kez. ancak emeğin fiyatı bell i bir yüksekl iğe eriştiği zaman kullanılmaya başlanabil ir. Ancak. makina kul lanımı, emeğin üretken gücünü arttırmaya yarayan çeşit l i yöntemlerden sadece bir tanesidir. Düz ernekte n ısbi bir bolluk yaratan bu gel işme, öbür yandan kalifiye emeği basi tleştlrir ve böylece değerini düşürür.
Aynı yasa başka bir biçim de a labi l i r. Emeğin üretken gücündeki gel işme sonucunda cok yüksek ücret hadlerir.e rağmen sermaye birikimi h ızlanır. Buna bakarak. modern sanayiin henüz başlang ıç devresinde yaşamış olan Adam Smith'in düşündüğü gibi, hızlanan sermaye bir ikiminin, emek ta lebinde bir artış sağlamak yoluyla . dengeyi işeiden yana cevireceğ l sonucuna varı labi l ir . Yine bu yüzden, pek cak çağdaş yazar, şu son yirmi yıl süresinde Ingil iz sermayesi Ingil iz nüfusundan cak daha hızl ı biçimde arttığı halde ücretierin daha yükseltllmemesi karşısında hayrete düşmüşlerdlr. Fakat sermaye birik imi i le aynı zamanda sermayenin terkibinde gittikçe artan bir değişme olur. Toplam sermayenin, sabit sermaye, makina. ham madde ve her ceşl t üretim araçlarından oluşan bölümü. emeğin satın al ınması ya da ücretiere harcanqn diğer bölümüne k ıyasla gittikce a rtar. Bu yasa. Bay Barton. Ricardo. Sismondl, Profesör Richard Jones. Profesör Ramsay, Cherbuliez ve diğerleri tarafından oldukca doğru bicimde bel irtil miştir.
Sermayenin bu iki unsuru arasındaki orantı başlang ıçta 1 : 1 iken . sanayideki ilerleme yüzundan daha sonra 5 : 1 vs. olacaktır. SOO'luk bir toplam sermayenin 300'ü gereçlere. ham madde vb., 300'ü de ucretlere yatınlmakta
71
ise. 300 yerine SOO işçi l i k b i r talep yaratmak icin toplam sermayeyi sadece ik i katına cıkarmak yeterl idir. Fakat. SOO'lük bir sermayenin 500'ü makina. ham matlde vs. ye, 1 00'ü de ücretiere yatı rı l mışsa . 300 yerine 600 işçi l ik b ir ta lep yaratmak iç in sermayenin SOO'den 3.600'e cıkarı l ması zorunludur. Demek ki sanayi in gel i şmesinde e meğe duyulan talep, sermaye b ir ik imiyle aynı h ızda g itmez. Bu talep mutlaka a rtacaktır, a ncak sermaye artışına k ıyasla d urmadan azalan oranda a rtacaktır. Şu birkoc acıklarnonın da yeterince gösterd iğ i g ibi , modern sanayiin gel işmesi, teraz inin kefesini işçinin zararına olara k g iderek daha fazla kapital istten yana eğecektir. Kapital ist ü retimin genel eği l imi . orta lama ücret seviyesini yükseltmek deği l , tersine düşürmek, yani . emeğin değerini nerdeyse e n alt sınırına indirmektir. Ancak, bu s istemdeki olguların eği l imi böyledir d iye, işci s ın ıfın ın . sermayenin sald ı rı la rına karşı d i ren işten vazgeçmesi ve d urumunu geçici olarak düzeltmek a macıyla el ine geçen f ırsatları değerlendirmemesi m i gerekir? Işçi s ın ıfı böyle yapacak olursa . kendini kurtul uş umudu ka lmamış ezik b ir yaratık lor k itlesi düzeyine indirecektir. lşci s ın ıf ın ın standard ücretler ıığ runo verd iğ i mücadelenin ücret sistemin in bütününden ayrılmaz olaylar olduğunu. ücretleri yükseltme çabalarının % 99'unun emeğe verilen bel l i bir değerin korunması yolundaki çı i riş imlorden oluştuöunu ve emeklerinin eleğerini kapital istlerle tartışmak ihtiyacın ı n . işç i s ın ı f ın ı kendini b ir meto g ib i satmaya zorlayon koşul larda sa k l ı bulunduğunu gösterd im sanırım . lşci s ın ı f ı , sermaye ile olan günlük çatışmasında taviz verirse. daha büyük hareketlere g i rişrnek olanacından kendini yoksun b ı rakmış ol ur.
Aynı za manda ve ücret s istemin in getirdiği genel köleleştirmenin d ışında olara k , işçi ler, bu günlük mücadele lerinin n iha! sonucların ı a bartmomal ıd ırlar. Sonuclan doğuran nedenl erle deği l de. sadece sonuçlarla mücadele ett ik ler ini . d üşüş hareketini b iraz geciktird ik ler ini a ma yönünü değiştirmedik ler in i , hasta l ığ ı iyi leşti rmeden sadece yatıştır ıcı ca reler uygu lodık lar ın ı unutmamal ıd ırlar. Yani .
78
sermayenin h iç bitmeyen saldırılarından, ya da piyasa dei:)işi k l i k lerinden doğan koc ın ı lmaz küçük savaşlara ken di lerini büsbütün kaptırmamalıdırlar. Şimdiki sistemin onlara zorla yiik lediği bütün sefalete rağmen. bir yandan da ekonomik yönden toplumun yeniden kurulması Icin gerek l i maddi koşulları ve toplumsal biçimleri doğurduğunu işeiler anlamalıdı r lar. Işçi ler bayraklarına tutucu bir deyiş olan: «Adil bir işgününe karşı l ık ôdil ücretler!ıı sözlerini yazacak larına şu devrimci sloganı yazmal ıdırlar: «Ücret sistemi kaldırı lsın !ıı
Bu cok uzun ve korkarım yorucu olan , fakat konuyu doyurucu biçimde acıklayabi lmem Icin mecbur kaldığım serg i lemeden sonra. aşağıdaki kararların kabulünü önererek sözlerim i bağlayacağ ım :
1 . Ücret oranlarında genel b i r artış, genel kôr oranında bir düşüşe yol acar, ama coğunlukla meta fiyatların ı etk ilemez.
2. Kapitalist üretimin genel eğil imi ortalama ücret seviyesin i yükseltmek değil, düşürmektlr.
3. lşci send ikaları, sermaye saldıriarına karşı direniş merkezleri olarak görevlerini yaparlar. Kısmen başarısır olmalarının nedeni , güclerin i akı lsızca kullonmalorındandır. Sendika lar, mevcut sistemin doğurdu�u etkilere karşı küçük küçük çarpışmalardan Ibaret bir savaş yürütmekle yetinip, bunları yaparken aynı andu, sıstemi değiştirmeye u�raşmadık ları . örgütlü güclerini emekcr sın ıfın nihai kurtuluşu. yani ücret sisteminin tümüyle yok edilmesi icin bir maniveld olarak kullanmadıklan zaman genell lkle başarısız olurlar.
K. MARX - GECICI GENEL KONSEV DELEGELERI ICIN DIREKTiFLER (1866, CEN OVA KONGRESI)
Sendikalar: Geçmlşlerl, Bugünkü Durumları ve Gelecekleri
a) Geçmişleri : Emek g ü ctınden başka birşeye sahip olmayan ışçıye
karşı l ı k . sermaye yoğunla şmış bir toplumsal g üçtür. Dolayısıyla, sermaye ve emek orasındaki pazarl ı k hiç bir zaman ôdil koşul larda meydana gel mez. Yaşamın ve emeğin maddi a raçlarını b i r yana. üretimin vazgeçil mez g üçlerini karşı yana veren bir top lum anlayışı ac ısından bi le bu d urum adi l deği ld i r . Işçi lerin tek toplu msal g ücü sayı larıd ı r. Ne var ki , sayı larının gücü de dağın ık l ı k yüzünden k ı rı l mıştır. I şç i lerin dağın ık i iğ ı k endi aralarındaki kaçınılmaz rekabet tarafından yarat ı l ı r ve beslenir.
Sendika ların doğuşu. kendi lerini h iç olmazsa esir durumundan bir parça olsun k u rtaracak pazarl ık koşul larına sahip olabilmek icin işçilerin bu rekabeti yok etmek. ya do en azından sın ır lamak icin başvurduk ları kendi l iğ inden g i rişimlerden kaynaklan ır. Demek ki, sendikoların i lk hedefi. gün lük ihtiyaçlara. sermayenin a rd ı a rkası kesi lmez saldır ı larını engel leme yol l a rıy la, k ısacası ücret ve işgünü uzunluğu sorunlarıyla s ın ır l ı ka lm ıştır. Sendikaların bu eylemi ya ln ızca meşru değ i l , aynı za manda gerekl id ir. Gün ümüzün ü retim sistemi son bulmedıkça bu eylemden vazgeçilemez. Ta m tersine. bu eyl em. tüm ü lkelerde send ikaların kuru lması ve bir leşmesiyle genel leşt i ri lmel id ir. Sendikalar. buna karşı l ık , kendileri de farkına varmadan. ortaçağ belediyeleri ve komünlerinin orta s ın ı fa sağladığ ı cinsten örgütlenme merkezleri oluşturmuşlardır . Sendikalar. emek ve sermaye arasındaki geri l la savaşları bakımından gerek l iyseler, ücretli emek ve sermaye egemenliği düzenini değiştirmenin örgütlü araçları olarak daha da gereklidiri er.
80
b) Bugünkü Durumları : . Sermaye karşısında yerel ve ôcil mücadelelere ken
d i lerini aşır ı ö lçüde sın ırlayan sendikalar, ücret kölel iq l düzenine karşı ç ıkma güclerinin farkına henüz kendi leri de tam olarak va ramamışlard ır. Bu yüzden genel toplu m s a l v e siyasi hareketlerden pek uzakta durmuşlardır. Anca k. gee de olsa uyanmakta, büyük tarihi görevlerinin b il incine varmo ktadırlar. Bunu n bel irti leri, Ingi ltere'de yeni bir siyasi harekete katı l malarındo, Birleşik Devletlerde görevleri konusunda daha geniş bir görüşa u laşmalarında va sendika delegelerinin daha geeenierde Sheffield 'de yapt ık ları büyü k konferansta a l ınan şu kararda görü l mekted ir:
« Enternasyonal in, tüm ü l kelerin emekcilerin i tek bir kardeşl ik bağ ı i le birleştirmeye yönel ik çabalarını bCıtünüyle takdir eden konferansım ız, burada temsi l edi lmekte olan tüm toplu luk lara , tüm emekçi halk ın gelişmesi ve m utluluğu için gerek l i l iğ ine inanarak, Enternasyonale kat ı lma la rını içtenl ik le önerir.ı
c) Gelecekleri : (Sendikalar) özgCın amaclarının yanısıra. artık. daha
büyük C!karları olan tam kurtuluş icin işci sınıf ını örgü tleme merkezleri olarak bi l inele hareket etmeyi öğrenmel idirler. Bu amaca yönelik her toplumsol ve polit ik harokete yard ımcı olmal ıdır lar. (Böylece) kendilerin i tüm işcl s ın ıf ın ın temsi lc i leri ve savunucuları sayarak ve böyle davranarak bir l iğin d ışında kolanları do saflarına kotmoyı boşaracaklardır. Ayrıca l ı koşul lar yüzünden güçsüz lük leri görülen tarım işei leri gibi, en d üşük Cıcretl i işkol lorındakl işç i lerin cıkarlarını d ikkatle sovunmal ıdırlor. Çabaların ın . dar ve bencil o lmayıp, ezilen mi lyonların kurtuluşuno yönel i k olduğuna dünyayı lnondırmal ıdırlor.
K. MARX - KAPITAL · 1. CIL T'den (1867)
M61kaCızlettlrtlenlere Ka,..ı Yncılar
. . . ücretli emekle l igi l i yasolar (bu yasolar Ilk çıktıklorında işçilerin sömürülmesini hedef al ıyordu: daha sonraları. gelıştirildlklerinde de bu nitelikleri koybolmodı, yine lşci düşmonıydılor) l l l . Edward'ın cStotute of Lobourers• 'ı l le başladı. Fransa do 1350 yılında Kral John adına çıkorılan yasa da bunun bir yonsımosıdır. Ingiltere ve Fransadaki bu yasolar birbirine poroleldir. Ikisi de aynı anlamı taşır. Yasalar. işgücünün zorla uzattimesına i l işkin olduklerı sürece burada yeniden ele alınmayacaktır; bu sorun üzerinde daha önce durulmuştu.
cStatute of Lobourers• . Avom Kamerasının sürekli ısrarlorıylo çıkarıldı. Muhafazakarlardon biri safco şöyle diyordu: «Önceleri yoksullar. sonayi ve zenginl iğ i tehdit edecek kadar yüksek ücret Isterdi . Oysa daha sonra, bunların ücretleri o kadar düştü ki, bu durum sanayi ve zenginJ ik Icin eşit ölçüde. belki de daha büyük bir tehdit oldu çıktı; ancak başka bir yoldan.. Şehirler ve k ı rsal bölgelerde, parça başına ç�l ı şma ve günlük ça l ışmaya göre ücretleri septayan çizelgeler yasayla bel irlenmişti. Tarım işçileri emeklerini bir yıl l ıOına satıyordu, şehirdekiler Ise caçık pazarda• . Vasayla saptanandan daha yüksek ücret vermek yasaktı. cezası da hapse atılmaktı. Ancak, yüksek ücret kabul eden, verenden daha sert bir biçimde cezalandırıl ıyordu. El izabeth'in Cırokl ık Vasasının 1 8. ve 19. bölümlerinde, yüksek ücret ödeyene 1 0 gün hapis cezası veril irken. bu ücretleri kabul edenlere veri len ceza 21 gün hopisti. 1360'do çıkarılan bir kararnome cezaları oğ ırloştırdı. Potronloro . gel memekte dire·ıenlere dayak cezası uygulayarak. yasalorco belirlenen (·<:ret düzeyinde zorla rşcl cal ıştırmo yetkisi tanındı. Inşaater ve marangozların kt'ndi aralarında bütünleştiklerl birl i k . sözleşme. yemin vb. nın tümü gecersiz ilan edildi. lşcilerin bir l ik oluşturmolorınu, 14. yüzyıldan sendikaları yasakloyan yasoların kaldı·
82
-rı ldığı 1 825 yıl ına kcidar ağır birsuc gözüyle bakı ld ı . 1 349 lşci Kararnamesinin özü ve icerdiOI hükümler açı kca şı ınu gösteriyor: Devlet. gercekten azami ücretleri saptamak tcr, ancak asgarı ücretıcra I l işkin hlc bir şey yaprnanıc ıktad ı r.
Bi l indiği gibi , 1 6. yüzyılda Işçilerin durumu çok daha kötüleşmişti. Gerçi ücretler artmıştı, ama paranın değer kaybını ve bunun sonucunda fiyat yükselişini etkisiz b ırakacak ölçüde değil . Öyleyse. gerçekte ücretler düşmüştü. ücretleri düşük düzeyde tutan yasalar da yürürlükteydi, hemde «h iç k imsenin Işe almak isttıınediği» k işilerin damgalanması. kulak kesme gibi işlemlerle birl ikte. Cırak-. l ık yasası uyarınca. sulh hakimlerine. ücretleri saptama, mevsime ve fiyatlara göre bu ücretlerde değişikl ik yapma yetkisi veri l iyordu. 1 . James. bu yasaları , dokumacıları , eğiricileri. k ısacası her kategoriden Işç iyi kapsayacak biçimde genişletti. (71 1 . George, işçilerin imalatçı lara karşı birl ik oluşturmalarını yasaklayan yasaların kapsamını genişletti. Manifaktür döneminde kapital ist üretim bicimi, ücretierin yasalarla düzenlenmesini gereksiz olduğu kada r olanaksız da k ı lacak ölçüde güclenmişti; ancak. eqemen sınıflar. buna gerek duyulması d urumunda eski si lahlarından yoksun kalmayı göze alamazlardı. Bu arada l l . George. Londra ve çevresindeki terzı ustalarına. genel yas durumları dışında. 2 şil in 7.5 penlden yüksek günlük ücret ödenmesin i yasakhyordu. l l l . George ipek dokumacı1orının ücretlerinin düzenlenmesini sulh hakimlerine bıraktı. 1 706'da. sulh hakimlerinin ücre tler hakkındaki yargı larının tarım dışında calışanlar Icin de qecerır olup olmadıı'j ın r sonuca bru'jlamak Ic in Iki üst mahkemenin karnrı cır.rr�k 1 -
yordu. 1 7fl9 yıl ında parlnmento. lskoc Işellerinin ücrellr.rinin cırakl ık yasası ve 1 661 ve 1 67 1 de cıkarılan iki yo!'>a tarafınrlan düzenlen mesinin devam edeceölnl karara boqladı. Bıitün bunlar olup biterken. koşullann tıimüvle nnc;ı l deqiştiqi. Avom Kamarasrndo o güne kadar qörıilmemiş hir olavrn gercekleşmesiyle ortaya cıktı. Avam Kamarasr. 400 yıldan uzun süredir. h lcbir blclmde asılmaması aereken azami ücret düzeyi üzerine yasalar çıkarmıştı . 1 796 yı l ın-
da. aynı mecl istEl Whltebread tarım Işeileri icin asgarı ücret septanmasını önerdi . Pltt buna karşı cıktı, ancak cyoksulların durumunun feci• oldul)unu kendisi de kabul etti. Sonunda, 1813 yıl ında. ücretleri sınırlayan yasalar
· kaldı
rı ldı . Bunlar zaten sacmalıktan öte şeyler del)lldi ; çünkü kapital ist, fabrikasını bizzat kendisi yönetiyor, toplanan sadokalario tarım Işeiterinin ücreti zorunlu asgarı düzeye çıkarılabll iyordu: 1� yasalarının patronlo lşcl arasındaki sözleşmelere. Işten çıkarma bildirimi ve benzeri konulara I l işkin hükümleri, sözleşmeyl bozan potrono karşı ancak sulh davası acmo hakkı tanırken. aynı Işi yapan Işeiye karşı ceza davası acılmasına Izin veriyordu. Bu hükümler bugün de (1873) bütünüyle yQrürlüktedir. Birl ikleri hedef olon barborca yasalar, 1 825 yı l ında, proletaryanın korkutucu karorlı l ıAı karşısında geri a l ındı . Kaldırıldı ama. bu ls böICım bölüm percekleştl. Bu yasoların bazı püzel lm bölümleri ancak 1 859'da yok oldu. Sonunda. Parlamentonun 29 Haziran 1871 tarihl i kora rı sendikaları yasal olarak tonıyorok, görüneışte bu yasoların son kalıntı larını do vok ediyordu. Oysa aynı tarihli bir Parlamento korarı (şiddet. tehdit ve tahribe i l işkin cezal hükümleri de�iştiren bir karardı bu) gercekte. �sklyl yeni bir bicim vererek yeniden conlandırıyordu. Böylece. Işellerin herhangi bir prev ya da lokavt s ırasında kullanocakları araclar. her yurttaşın sahip oldu�u haklar arasındon cıkarı torak ceza yasasında belirtilen suclar durumuna petlrlld iler. Bunların yorumu Ise sulh hakimleri olarak petronlara düsüyordu. Oysa Iki yıl önce ayn ı Avam Kamerası ve aynı Gladstone o ünlü dolambocsız tavrıyla işçi sınıf ını hedef alan aşırı n itel ikte tüm cezal m üeyidelerln kaldırılması Icin öneri getirmekteydl . Ancak bu önerinin mecl iste ikinci kez okunmasından öteve gldilemedl . Böylece. « Büyük Liberal Portb sonunda Muhafazakarlarta birleşerek kendini Iktidara getiren proleteryaya
. karşı tavır alma cesaretını gösterineeye kadar sorun sürüncemede bırak ıldı. « Buyük L!t.eral Parti• bu thanetiyle de tatmin olmamıştı ; öteden beri egemen sınıfların sadaketle hizmetinde bulunan hekimlere, dltne• ye karşı eski
yasaları bulup ç ıkararak bunları işçi dayanışmasına uygulama hakkı tan ındı . Görüyoruz k i . Ing i l iz Parlamentosu. sendikalar ve g reviere karşı yasalardan kend i isteğ i dışında ve yığınların baskısı a l t ında vazgecmek zorunda kalmıştır; o da 500 yıl süreyle işei lere karşı kapita l istler in b irl iğ in i hayasız b i r benc i l l i k le temsil ett ikten son ra .
Devrimin henüz i l k patla malar ı duyuluyordu k i , Fransız burjuvazisi . daha yeni e lde ettik leri b i r l ik kurma hakkın ı işçi ler in el inden a l maya kal k ıştı . 14 Haziran 1791 ta ri h l i b ir. kararla işçi b ir l ikleri «özgürl ü ğ e ve Insan Hakları Bi ld irgesine karşı g i r iş imler» olarak i lan edild i ; bunun müeyyidesi de 500 l ivre pa ra cezası i le bir l ikte 1 yıl için vatanda ş l ı k hak larından yoksun bıro kı lma I d i . Kral iyet !J i lcleri değ i ş t i. devrimler oldu a ma, sermaye l le emek arasındak i mücadeleyi devlet zoruyle sermaye için elveriş l i alanla ra s ın ı rlayan bu hüküm değişm_edi . Terör Devri bi le dokunamadı bu hükme. Sonunda. oldu kca yak ın bir zamanda, ceza ya� sasından ç ıkar ı ld ı . Bu burjuva hükümet darbesinin gerekcesinden daha i lg inç bir şey olamaz. Araştı rma Komitesi raportörü Chapel i ler şöyle d iyor: a ücretler bugünkünden biraz daha yüksek olma l ıd ır. : . . öyle bir düzeyde olmal ıd ır k i . ücreti alan k iş i yaşaması Için gerek l i maddeleri temin edebi lmek ic in düştüğü ve hemen hemen köle l ik le aynı olan mutlak bağ ı ml ı l ı ktan ku rtulabi lsin» .. Ancak yine de işci ler. ne kendi cıkarlarını kavrayacak duruma gelmel i . ne rle ortak laşa hareket edip «hemen hemen kôlel ikle aynı olan mutlak bağıml ı l ı ktan» bir parça olsun kurtulmaya cal ışmal ıd ı rlar . . Cünkü, böyle yaparlarsa. «dünkü sah ip lerin in . bugünkü g iriş imci lerininJ özgü rl üğüne zarar vereceklerd ir ; çünkü, patren bir l ik lerinin despo.t lzmine karşı bir leşme -bi l in baka l ım neymiş?- Fransız Anayasasıyla kaldır ılan bir l ik lerin ihyasıdır. ·
Pol itikaya kayıtsızl ığın havarileri görüşlerin i böylesine ocık bir biçimde yansıtsalardı ne olurdu? Hic kuşkusuz, işci sınıfı, savaş a racıarının tümü mevcut toplumdan sağlanıyor d iye, mücadelenin kocın ı l maz koşul lar ı , bu toplum bilimcilerin Özgürlük, Otonomi ve Anarşi adını verdik leri idealist hayal lere [ne yazık ki] uymuyor d iye kendilerine her türlü gercek mücadele yöntemini yasaklayacak kadar aptal ya da saf olan bu burjuva akademisyenlere yol verir, söylediklerinden de pek a l ın ı rdı� Ancak, bugün işçi sınıf ı ha reketi öylesine güçlüdür k i , bu sekter hayırseverler, pol it ik mücadele konusunda durmadan tekrarladıkları büyük gercekleri ekonomik m ücadele icin söylemeye cü ret edememektedirler. Henüz bu gercekleri grevlere. biriikIere ve sendikalara. kadın ve cocuk işcllcrl , iş saatlerinin kısalt ı l masını konu alan yasalara vb. vb. uygulayamayacak kadar tabansızdırlar.
Bakalım bu kez de iyi geleneklere, a lca k gönül lü lüğe, iy i n iyete ve ebedi i lkelere başvuracaklar m ı , göreceğ iz!
Toplumsal koşu l lar henüz işci s ınıfına mi l itan bir ni- . tel ik kazandıraca k kadar gel işmemiş olduğundan, i lk sosyal istler ( Fourier, Owen, Saint-Simon ve ötek i ler) ister istemez geleceq in ideal toplumu düşlerine baqlanmışlar, işçi lerin, durumlarını bir parça olsun düzeltmek icin g irişt ikleri grev, birl i k ve siyasal hareket g ibi eylemleri bir yana ltmişlerdir. Ancak, kimyacı ların . babaları olan ilk k imyacıları (simyacı lar) yadsımaya hakları olmad ığ ı g ibi bizim de bu kişi leri yadsımaya hakkımız olmasa bi le, hiç olmazsa onların hatôlarını tekrarlamaktan kacınabil iriz; cünkü biz de aynı hatôlara düşersek bunun mazereti yoktur.
Ancak, da ha sonraları -1 839'da- işci s ın ıf ın ın pol itik ve ekonomik hareketinin oldukca belirgin bir n itel iğe kavuştuğu Ingi l terade -Owen'in talebelerinden olan ve «mutualismıı i ·Pıoudhon'dan cak önce bulan- Bray, Işçinin Hatö ları ve Işçinin Çözümü adl ı bir kitap yayınladı .
Bu kitabın, günümüzdeki mücadelenin elde etmeyi umduğu tüm çözüm yol ların ın yetersizliğine değinen bir
mülk sahibi s ın ıf lar tarafından kurulmuş bütün eski parti ler d ışında ve on lara karşı, kendi bağımsız pol i t i k por ll sini oluşturmak olduğunu ;
lşcl s ın ı f ın ın b i r siyasal parti hal inde örgütlenmesin in sosyal devrim ve onun n ihQi h edefi olon sın ı flar ın ortadan kald ırı lmasın ı sağ lamak icin zorunlu olduğunu;
lşci s ın ı f ın ın . ek onomik m ücadelede bir leşt ird iği gücünü , aynı zamonda topra k oğaların ın ve kapital ist lerin siyos.:: ; i k t ida rına karşı bir man ivelo gibi kul lanması gerektiğini . gözön ü n e a larak;
Enternasyonal , üyelerine: lşc i s ın ı f ın ın ic inde bulunduğu bu mil iton duru mda
ekonomik hareket le pol i t ik eylemin ayrı lmaz bir bütün olduğunu hatırlat ır.
MARX'DAN BOLTE'A 23 KASIM 1871 TARIHLI MEKTUP'tan
Sosyol ist ya do yarı sosyolist grupcukların yer!n1, Işçi sınıfının gercek mücadele örgütünün olması omoçlanc:rok Enternasyonal kuruldu. Özgün tüzüOü ve açılış konuşması bunu lik bakışta gösteriyor. Ancak, tarihin a kışı sekter ortamı daha önce yerle bir etmemiş olsaydı , Enternasyonalciler tutunamozlordı . Sosyol ist grupcuklar ortamının gelişmesi her zaman gercek işçi sın ıfı hareketinin gelişmesıne ters orantılı olmuştur. Grupcuklar (tarihi olarak) varlıklorını haklı cıkorobll lyorlorso, işçi sınıfı bo�ımsız tarihi eylemi Icin henüz olgunlaşmamış demektir. lşci sınıfı bu olgunlu�a ulaşır uloşmoz bütün grupcuklar zorunlu olarak gerici olurlar. Yine de, tarihin her yerde konıtlodı!)ı , Enternasyonal içinde tekrarlanmıştır: Eskinin kal ıntı ları yeni ulaşılan biçim icarisinde de kendilerini uydurup yaşamaya çalışırlar.
Nitekim, Enternasyonal'in tarih i . Işçi sınıfının gercek hareketine karşı Ehternasyonal'e sızmaya cal ışan grupcuklar ve omatör deneycilere karşı, Genel Konseyce verilen sürekli mücadeleden başka birşey değildir. Bu mücadele Kongrelerde, ancak daha cok Genel Konsey'in tek tek grupcuklarla olan özel görüşmelerinde yürütülmüştür.
Proudhoncular (Mutualistler) Enternasyonal in kurucularından oldukları icin, Paris'te ilk birkoc yıl Icin dizg inleri el lerinde tuttular. Do�al olarak daha sonraları bunlara karşı Kol lektivist, Pozitivist vb. gruplar kuruldu ..
Almanycı'da da Losaile kl l!) i vardı . Şu malum Schweitzer'le kalktım iki yıl mektuplaştım. Losaile'in örgütünün sekter bir örgütten başka birşey olmadığını , böylelikle de Enternasyonal'ce uğraşı verilen gerçek işçi s ın ıfı örgütüne düşman oldu!:junu su götürmez biçimde kanıtladım. Bunu anlamamak Icin kendine göre «nedenleri• vardı Schweltzer'in .
..
1 868'in sonlarında ortaya Rus Bakunin cıktı. «Sosyal Demokrasi ittifakm adı a lt ında , liderliğinl kendisinin yapacağı ikinci Enternasyonal'i kurma amacıyla iç imize g i rdi. Teorik bi lg iden yoksun olan Bakunin, bu ikinci organ la En ternasyonal ' in bilimsel propagandas ın ın yapı lacağı iddiasını ortaya attı . Enternasyonal içindeki bu i kinci Enternasyonal' in özel görevi bu olacaktı . Programı, acemice b ir araya getir i lmiş sağ ve sol f ik ir k ı rın t ı larından ibaretti : S I N I FLARlN EŞiTL IG I ( ! ) , so�i hareketin başlangıç noktası olarak miras hakkının kald ı r ı lması (St. Simoncu saçma l ı k ) . Ateizmin bir dogma o lara k üyelere buyru lması . vb. ve ana dogma olara k da polit ik hareketten kaçınılması. (Proudhoncul u k ) .
B u cocu k a l fabesi , işçi s ın ı fın ın somut koşu l la rın ı n henüz pek az gel iş tiğ i i talya v e lspanya 'dc, (bura larda b i r ö lcüde hôlen tutunmaktad ır) ısviçre'n in Fransız kesimi ve Belçika 'da bulunan b ir avuç işe yaramaz. hırslı ve boş kafa l ı doktriner arasında tarafta r buldu.
Bay Ba kun in 'e göre teori, (Yan i Proudrıon . S t. S imon vb.den a l ın ıp derlenen saçmal ı k ları ikincil b ir olgudur. Yaln ızca Ba kunin ' in kendini ispat etmesine yarayan b i r a ra c. Eğer teorisyen olara k bomboşca, komplocu olara k üstatt ır.
Genel Konsey, y ı l larca bu bal talama ile uğraşmak zorunda kaldı . (Hareket. Fransız Proudhoncularından , özellikle Güney Fransa'dakilerden bir ölçüde destek buluyordul . Son unda Genel Konsey, 1 (2) , 1 (3) . IX, XVl ve XVI I " sayı l ı konferans kara rl arıyla uzun süredir hçızı'rla d ı ğ ı darbeyi vurdu.
• ı (2) v e ı (3) sayı l ı Londra Konferansı kararları bölümlerln, dalların vb. alacakları bütün sekterce adları yasakladı. Yerel bölgeler in in Isimleri eklenerek yalnızca Enternasyonal'In şu bölümü ya da r1nl ı olarak bellrlenmelorl hükme ba�landı. IX. karar, lşcl sınıfının rıolil ik hareketinin qere�ini vurgulayarak. ekonomik hareketin pal i l i k hareketten ayrılamayaca�ını ııan etti. XVI. · karar, Sekreteri Jouko�skl resmen acıkladı!lından. Bakunlncl Sosyal Demokrasi i t t i fakı Orqütünün da�ılmış sayı laca�ını belirtti. XVII . . karar. isvicredekl Jura kesiminin, Jura Federasvonu adını almasını kabul etti, ancak yayın organı Progress'l de kınadı.
Elbette ki, Genel Kurul Avrupa'da savaştıCını Amerika'da destekleyecek de011dir. ı (2) . ı (3) ve IX soyılı korar�ar New York Komitesine, b ütün sekter kliklere ve omatör grupcuktoro son verecek, gerekirse bunları kovacak kanuni silahları vermektedir.
New York Komitesi Genel Kurula göndereceOI resmi bir yazı lle, Konferansta al ınan kararlara bütünüyle katıldıQını ocıklarsa cok Iyi olur.
Bunlardan öte, (Netchaev duruşmasının Egolite'de yayınlanması hakkında) XIV sa,yıl ı kararla Bakunin'in kend isi tehdit altına g irmiştir. Bu kararla Bakunin'in Rusya' daki yakışıksız hareketleri gün ışıQına cıkarılacaOından, Izleyicilerinden geriye kalanların Konfer:�nsa karşı protesto hareketi başlatmalarını saOiamak icin el inden geleni yapıyor.
Bu amaciadır ki Londra ve Canova'daki Fransız siyasi mültecilerinin moralman çökmüş kesimiyle (bunlar sayı olarak zaten çok az) I l işk iye geemiş bulunuyor. Qrtaya atılan slogan, Canova Konseyine Pan-Almanizmin (özell ikle Bismarkcıl ıOın) egemen olduOudur. Bundan kastedilen. benim affedllmez bir gercek olan Almonl ıQım ve Alman Konseyi üzerinde gercekten bel irleyici ölcüde entellektüel etki sahibi olmomdır. (Not: Konseydeki Alman unsurlar sayıca, Ingil iz ya da Fransız unsurlardon ücte Iki daha azdır) Demek k i suc. teori söz konusu olduğunda ( ! ) bu Ingil iz ve Fransız unsurların Alman egemenl i�ine girmesinde ve bu egemenıim. ôrne�in Alman bit imini, cok yararl ı ve vazgeçilmez saymalarındadır.
Canova'da bulunan burıuva bayan Andree Leo (Bu. Lozan Kongresinde Ferre'yi Versay'dak i cel lötlarına Ihbar edecek kadar utanmaz birid ir. ) h imayesinde bir gazete yayınladılar: La Revolution Soclale. Bu gazete, Avrupa'nın en gerıcı gazetesi olan Journal de Geneve l le t ıpatıp aynı ağzı kul lanorak bize karşı görüşler Ileri sürmektedir.
Londro'do; faaliyetlerinden bir ôrneOi . mektubumo ll lştirdiğlm 42 soyıl ı Oul Vlve'de görebileceğin (Fransız sekreterimiz Serrall ler'in bir mektubunu da burada bu-
lacaksını bir Fransız kesimi kurmaya giriştiler. (Bir suru casusu da iceren) yirmi kişiden oluşan bu kesim Genel Konseyimizce tan ınmamış, a ncak sayıları cak daha fazla olan bir başka kesim tanınmıştır.
Bu hainler çetesin in entrikalarına raOmen Fransa'da ve Bakunin'e verilecek değerin bilindl()l, sermaye üzerindeki k itabımın kendi di l lerinde henüz yayınlandığı Rusya' da, büyük bir propaganda calışması yürütmekteylz.
Siyasi hareket hakkında not: lşcl sın ıfının politik hareketinin amacı. hiç kuşkusuz, Işçi sınıfı Için �Iyasi Iktidarın fethedi lmesidir. Bu yüzden, ekonomik mücadelenin ic inden doğan i lk lşcl sınıfı örgütünün belirli bir düzeye kadar gel iştirilmesi doğal zorun luluktur.
Öte yandan, Işçi �ınıfın ın egemen sın ıflar karşısına bir sınıf olarak çık ıp onları sıkıştırdıkları her hareket, apocık pol i t ik bir harekettir. Örneğin, belirl i bir fabrikada. hatta belirl i· bir sanayi dalında grevler vb. aracıl ığıyla kapital isti işgününü k ısa ltmaya zorlama girişimi katıksız ekonomik bir harekettir. Buna karşıl ık, sekiz saatlik Işgünü vb . b ir kanunu cıkartmak Icin girişilen hareket politik bir harekettir. Ve böylece. Işellerin ayrı ayrı ekonomik hareketlerinden her yerde politik bir hareket d�ar. Bu hareket. çıkarların ı . genel b ir biçimde, zorlayıcı nitel ikte genel bir toplumsal gücü Içerir biçimde, elde etmeyi amaclayan sınıfın hareketidir. EOer, bu hareketler, önceden belirli ölçüde örgütlenmiş olmayı gerektlrlyorsa. kendileri de ayn ı şek i lde bu örgütlenmeyl geliştiren araclardır.
lşci sınıfın ın . ortak Iktidara yani egemen sınıfların siyasi i ktidarına karşı kesin bir mücadeleyi yüklanecek kadar örgütlenmede Ileri gldem ed l()l durumlarda bile, işcll er. egemen sın ıfiara ve bunların uygulamalarına karşı a j ite edilerek kesiı:ı mücadele Icin yetlştlrllmelldlrler. Aksi takdirde. Fransa 'da Eylül Devriminin gösterdJOI gibi ve Ingi l tere'de de Gladstone ve şürek�sının tO günümüze dek aynadıklan oyunun kanıtiadıılı g ibi. lşcl sınıfı egemen sın ıfların elinde bir oyuncak olarak kalacaktır.
K. MARX VE ENGELS - ANARŞiZM VE ANARKC SENDIKALIZM ÜZERiNE'den (1 872)
. . . . Proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesindeki i lk dönemin belirgin n itel iğ i sekterl ikt ir. Proletaryanın , bjr s ın ı f gibi davranabi lecek ölçüde gel işmediği b i r dönemde bunu olağan ka rşı lamak gerek . Kimi. düşünürler topl u msal d üşmanl ık ları değerlendirmekle ve gerçekçi olmayan çözümler önermektedirler; işçi y ığ ınlarına ise bu öneri leri benimsemek, yaymak ve uygulamak düşmektedir. Bu kişiler tarafından oluşturulan g ruplar, n itel ik leri gereği . eylem kaçağıd ır. Yani. gercek bir eyleme. pol it ikaya, grevlere, koal isyonlara , k ısacası herhangi b i r bir leşik eyleme yabancıdır . Perletaryanın ezici çoğunluğu ber za man icin bunların propagandal a rına kayıtsız ka l mış ya da karşı c ıkmışt ır . . Bi ldirgeciler (Cha rtistler) ve I ng i l iz sendikacı ları Owenci leri ne kadar gerekl i görüyorsa, Paris ve Lyons işçi leri Saint-S imoncuları , Fou rierci leri , Icarianları o kadar gerekli görmektedir, fazla değ il . Bu g rupcuklar başlarda hareketin düzen leyici leri görünü mündedir; ancak , hareket onları aştığı zaman, a rtık gerici bir duruma düştükleri zaman , hareketin önünde bir engel olup çıkarlar. Ingi ltere ve Fransa'daki grupcu klara, Al manya'da La sa l lecı lar ın son d urumuna ba k ın ; Lasal lecı lar, proleta ryanın örgütünü yı l la rca engel ledikten sonra , pol isin basit piyonlorı o lup c ıkmışlardır . Özetlersek, ş imdi proleta rya hareketinin çocuk luk dönemindeyii:; astrolo j i ve simyanın , b i l imin çocukluk dönemi olması g ibi . Enternasyonal ' in kurulabi l mesi icin proletarya nın böyle bir dönemden geçmesi gerekl iydi. C ı lg ın l ık ve post kavgalarıyle dol u sekter örg ütlerin tersine, Enternasyonal , kapitol istlerP ve toprak sa hiplerine, bunların devlet içerisinde örgütlen miş sınıf iktida rına karşı ortak mücadelelerinde birleşen tüm dünya proleterlerin in gercek ve · mi l itan örgütüdür. Bu nedenle Enternasyona l in yasoları yaln ızca basit • işçi b ir l ik leri, n in sözünü etmek-
92
tedir; bu birl iklerin tümü aynı program çercevesinde aynı a maca yönel iktir. Bu program. proletarya hareketin in genel çizgisini koymakta, bu çizginin teorik ayrıntıların ın bel i rlenmesinl mücadelenin pratik Ihtiyaçlarına ve bölümler a rasındaki görüş al ışverlşlııe bırakmaktadır. Ayrıca bu böl ümler hiçbir sın ırlama koymaksızın. her türden sosyal ist inanca organlarında ve kongrelerinde yer vermektedir.
K. MARX - ANARŞIZM VE ANARKO SENDIKALIZM ÜZERINE'den (1 873)
Polllll:aya Kayıtsızlık
rlşci sın ıfı polit ik bir p a rti oluşturmamalıdır ve hangi koşul lar a ltında olursa olsun politik eyleme g i rişmemelidir, çünkü Devlete savaş acmak Devletin tanınması anlamına gel ir k i bu, ebedi i lkelere a ykırı düşer. Işçiler, greve de g itmemel idirler. çünkü ücretierin artırılması ya da düşmesin i engelleme çabaları Ücretierin Tanınması anlamına gelir ve bu da işçi sınıfının kurtuluşunun ebedi l ikelerine ayk ırı düşer!
c lşc iler, burluva Devletine karşı pol itik mücadeleleri sonucunda ancak ödün koparabil iyorlarsa bu. yine ebedi i lkelere aykırı bir biçimde, ödün verdikleri , uzlaşma yaptıkları anlamına gelir. Öyleyse Amerika l ı ve Ingi l iz i şçilerin pek kötü bir a l ışkanlıkla sürdürdükleri barışer eylemlere dudak bükülmel id ir. Işçi ler, lşgününün yasal yollardan sınırlandırı lması icin h içbir ca bada bulunmamal ıdırlar; çünkü bu, kendilerini önceki g ib i öndört-onaltı saat deği l . ononiki saat sömürecek olan patronlarla uzlaşmaktan başka bir şey değildir. On yaşından kücük cocukların fabrikalarda çal ıştırı l masının yasaklanmasına bile ca l ışmamal ıdırlar; cünkü. böyle yapmakla, on yaşından küçük cocukların sömürülmesine son veremeyecekleri gibi başka bir ödün daha verecek, ebedi i lkelerin saflığını bozacaklardır.
cıAyrıca işçiler, bütçesi işcl sınıfından sağlanan devlet i , cocuk işçiler icin lik öğrenim olanakları sağla maya zorlamamal ıd ır. [Amerlka 'da böyle yaponlar var.) l ik öğrenim. eksik bir öğrenimdir. Erkek ve kadın lşci lerin . bir Devlet okulunun öğretmeni tarafındon e�it i leceklerine, okuma-yazma ve hesap bi lmemeleri daha iyidir. Ebedi i l keler ciğneneceğine. işci sın ıfı cahi l kalsın, onaltı saatl ik işgününün cilelerini ceksin daha Iyidir!
94
bölümünde Bray, politik olsun, ekonomik olsun Ingiliz lşcl sın ıfının giriştiOI tüm eylemleri acımasız bir eleştiriye tabi tutmakta, siyasi hareketi, grevleri, lşgününün· kısaltı lması çabalarını , kadın ve cocuk Işellerin fabrikalarda ca l ıştırı l malarını konu alan tüm yasaları mahkOm etmektedir. Cünkü, Bray'e göre, bütün bunlar, toplumun bugünkü aşamasını geride bırakmamızı saatayacak yerde, bizi bu aşamaya hapsetmekte, düşmaniıkiann kesklnleşmesinden başka bir işe yaramamaktadır.
Şimdi, Bray ve benzerlerının üstadı olan Proudhon 'a gelel im. Gerci üstad kendi mutuallam teorilerine ters düşen tüm ekonomik hareketleri (birleşmeler, grevler vb.) durup din lenmeden mahkOm edecek kadar cesurdur: ancak gerek yazı larıyla gerekse kişisel katılmasıyla işcl sın ı f ının pol itik hareketini teşvik eden de yine kendisidir. Talebelerl de bu harekete acıkca karşı cıkmaya cüret edemiyorlar. 1847'de üstadın baş eseri Systeme des contradlctions economiques. . . ortaya cıktıOında, lşel sınıfı hareketine karşı gösterdiOI soflzml eleştlrmlştlm. Yine de, Fransız işçilerine son derece sınırlı bir biçimde birleşme hakkı tanıyan 1 864 Ollvler Yasasından sonra, Proudhon, «Pol itical Capacitles of the Working Ctasses• (Calışan Sın ıfların Pol i tik Yetenekleri) adlı kltabıyla Işinin başına oturdu: bu kitap ölümünden birkaç gün sonra yayınlandı.
üstadın saldırıları burJuvazinin o denli Işine geliyordu ki. 1866 Londra terziler grevi üzerıne Times Proudhon 'a Ingilizeeye aktarılma şerefini tanıyor, onun sözleriyle grevei leri m6hk0m ediyordu.
Reve-de-Gier madencllerl greve glttıaınde, askerler yetişip işeileri raklı sellme• davet ediyordu.
Proudhon bunu şöyle yorumluyor: cReve-de-Gier madencilerine ateş açan otorite talihaiz bir durumdaydı. Ancak. sonunda. babalık sevgisiyle konsüiiOk gOrevi arasında kcılan Brutus gibi davrandı: Brutus Cumhuriyeti kurtarmak icin cocuklannı kurban vermek zorundaydı ve hiç tereddüt etmedi. Ardından gelen neslller, Brutus'u lönetleme cüretini gOsteremedlleu
F.: 7 rr
Prole.taryanın toplumda varolduğu sürece. burjuvazin in , kendi cıkarlarını kurtarmak icin i şeileri feda etmekten cek indiği tek bir örne k gösteri lemez; no Brutuslerdir şu burjuvalar!
« Hayır efendim. işçi lerin birleşme hakkı yoktur; sahtekörl ık. h ırs ız l ık hakkı, akra balarla c insi münasebet, zina hakkı nasıl yoksa b irleşme hakkı da yoktur.»
Ancak, aptallık hakkının keskinkes olduğunu söylemek gerek.
O halde, üstad a bra kadabra afarozlarını s ıralarken dayandığı ebedi i lkeler nelerdir?
I lki şu: «Ücretler fiyat ları bel i rler.» Ekonomi-pol itik üzerinde en ufak bi lg is i ol mayan ve
büyük burjuva iktisatcısı Ricardo'nun 1 81 7'de yayınlanan Ekonomi Politiğin Ilkeleri adl ı k itabında bu geleneksel yan ı lg ın ın su götürmez biçimde çürütüldüğünden haberdar ol mayanlar bi le Ing i l iz ekonomisinin şu çarp ıcı gerçeğ ini b i l i r ler: Ücretierin başka herhangi b ir Avrupa ü l kesine göre daha yüksek olduğu Ing iltere . mal larını başka ü lkelere göre cok daha düşük fiyatlardan satışa cıkarabi l mektedir.
I k inci ebedi i lke: «Birl ik kurma hakkın ı tan ıyan yasa, gelenekiere aykı
rıd ı r, ekonomiye aykırıdır. her topl uma ve düzene aykırıd ı r.»
Yani tek kel imeyle: «Serbest rekabet hakkına ayk ı rıdır .»
EÇjcr üstad bir parça daha az şoven olaydı , serbest reka bet hakkına böylesine ayk ırı bir yasan ın 40 yı l önce I n g i ltere'de nası l olup da g erçek leştiri ld iğ in i , endüstri ve onunla birl ikte serbest rekabetin gel iş imiyle, her topluma ve düzen� aykır ı düşen bu yasanın bu rjuva devletine bir zorunlu luk ·oiarak kendini nası l kabul ettirdiğini merak ederdi . Sonunda görürdü ki . bu Hak (büyük harf H i le) ancak ve ancak burjuva ekonomi pol itiğ in in l gnoramus (cahi l-ç-) Birederlerince yayınlanan ekonomi el k itap-
98
larında yer almaktadı r. Bu el kitaplarında ayrıca şöyle inei lere rastlarız: «Mülk iyet em�in meyvasıdır» ; «başkalarının emeğinin» demeyi unutmuş olacaklar.
ücüncü ebedi i lke: «Bu nedenle, işçi sınıfını 'toplumsal aşağı l ık' den i len
durumdan kurtarmak bahanesi altında, tüm vatandaşları, ustalar sınıf ın ı . g irişimcileri , patron ları ve burıuvaziyi lônetleme zorunlu luğu doğacaktır. Orta sınıfın bu beş para etmez üyelerine kin ve nefret duyması icin lşcl sınıf ı demokrasisini harekete geçirmek, ticaret ve sanayideki savaşı yasal baskı lara, sınıf düşmanl ığ ın ı da devlet polisine yeğ tutmak gerekecektir.»
Ağababa Proudhon. işci sınıfının toplumsal aşağılık diye bil inen durumdan kurtulmasını engel lemek Için, kend isf gibi hiç tereddütsüz Devlet Polisini sınıf düşmanl ık iarına yeğleyen saygıdeğer patronlara, girişimcilere ve burjuvaıcra sın ı f düşmanl ığ ın ı gösterme amacıyla işeller tarafından oluşturulan birlikleri vermektedir. Iyi kalpli Proudhon. bu sayg ıdeğer sını fı her ne bicimde olursa olsun hoşnutsuz etmemek icin işei lere (kendilerini güc durumda bıro ksa da mutual ist toplum yaratı l ıncaya dek) « tek güvencemiz o lan özgürlük ya" da rekabete» bağl ı kalma nasihatı vermektedir.
Üstadımız. tek güvencemiz olan özgürlü(jü ya da burjuva rekabetin i korumak Icin ekonomiye kayıtsız ka lmnyı savunmaktadır. Öğrencileri ise tek güveneelert olan burjuva özgürlüğünü korumak Icin politikaya kayıtsız kalmayı savunuyorlar. Pol itikaya kayıtsızl ığ ı savunan ilk hıristiyanlar kendilerini ezi lenler durumundan ezenler durumuna getirecek bir imparatorun yardımına gerek düyuyorlardı , aynı biçimde,. pol itikaya kayıts;zl iğın günümüzdeki savunucuları. ebedi i lkelerin. kendilerini , dünya zevklerinden ve burjuva toplumunun fan i imtiyazlarından uzak durmaya zorladığına inanmıyorlar. Ancak , doğrusu ya, fabrika işeilerinin sırt ındaki 1 4-1 6 saatlik calışma azabına, bunları n hı ristiyan martiriere lôyık b i r tahammülle dayanabildiklerini kabul etmek gerek i
ENGELS'DEN BEBEL'E 18-28 MART 1875 TARIHLI MEKTUP'tan
. . . . Beşinci olarak. işci sınıfının sendika lar a racı l ıO ıyla bir sınıf olarak örgütlenmesi üzerine tek bir kel ime yok. Ü'ıfsa bu cok öneml i bir nokta . Çünkü, bu örgütler işçilerin sermayeye karşı günlük m ü cadelelerini yürüttükleri, çatısı a l tında işçilerin kendilerini yetiştird ikleri ve bugünlerde şimşekleri en cok çektikleri halde (Paris'te olduğu g ibi) karşı güçlerin yıka madıkları örgütlerdir. Bu örgütlenmenin Almanya 'da kazandığı önemi düşünü rsek, Programda bunlara değini lmesi bence kesin olarak gerekl idir ve mümkünse parti örgütünde bunlar icin özel bir yer ayrı lmal ıdır.
K. MARX - IŞCI ANKETI'nden (1 880)
1 . Ne iş yaparsın ız? 2. Çal ıştığınız işyeri tek bir sermayedare mı, yoksa bir
anonim orta klığa mı aittir? Patronun, ya do ortaklık yöneticilerinin adları ned i r?
3. Işyerinde koc kişi çal ışır? 4. Işyerinde cal ışanların yoşla!'ını, koçının erkek, kocı
nın kadın olduklarını belirtln. 5. Işyerinde cal ışan cocuklardan (o�lan ya do kız) en
kücük yaşta olanların yaşını bildirin. 6. Düz işciler dışındaki nezaretcilerin ve öteki ca lışan
ların soyısı nedir? 7. Çırak var mı? Koc tane? 8. Genel l ik le ve sürekl i olara k colışonlordon başka bel
li dönemlerde Iş verilen kişiler var mı? 9. Işyerinin üret imi yaln ızca ya do öncel ikle yerel pa
zarlara mı, mi l li pazarlara mı, dış pazarlara mı yöneliktir?
10. Işyeri şehrin içinde mi, dışında mıdır? Bulunduğu yerin adını bi ldirin.
1 ı . Çal ıştığınız iş şehir d ışındayso, sanayideki işiniz gec inmenize yetlyor mu, yoksa ayrıca tarımda do mı çal ışıyorsunuz?
12. Işiniz yalnızca el le ml, makine yardımıyla mı yapı l ı r? 13. Çal ıştığ ınız sanayi dal ındaki iş bölümünü adım adım
bel irtin. 14. Çalıştığ ınız sanayi dalında buhar enerjisinden yorar
lanı l ıyor mu? 1 5. Çal ıştığ ınız sanayi dal ının çeşitli alanlarında faal iyet
gösteren işyerlerinin sayısı nedir? Sizin çal ıştığınız olanın özel l iklerini, yalnızca teknik nitelikleriyle deği l , aynı zamanda, gerekli kıldığı kol ve sinir gücü ve sağl ık üzerindeki genel etkileri üzerine bilgi ler vererek onlotın.
16. Işyerindeki soOl ık �artlarını, calışma yerlerının bOyOklü�ünO. Işçi başına düşen alanı, havalandırma durumunu. duvarların badanalı olup olmadı�ını . helOların durumunu. genel olarak temizl iği, makine gürültülerinin derecesini , metal tozların ın yoQunluOunu, rutubet durumunu, v.s. bildirin.
17. I şyerindeki so�l ık şortları devlet ya da belediye tarafından kontrol edil iyor mu?
1 8. Çal ıştığınız işte. işeller özel hastal ıklara yolacan zararlı dumanların etkisi a ltında kal ı rlar mı?
19. lşyerinizde makineler hareketi zorlaştırocak kadar kolabalık ediyor mu?
20. Makineler. enerj iyi makinelere nakleden mlller. enerji üreten makineler Işellerin kozOya uğromosını engelleyecek şekilde muhafaza icine al ınmış mı?
21 . Doğrudon doğruya kendi başınızdon gecen kozOları sıraıoyın .
22. Modende çalışıyorsanız, patronun. havalandırmanın yeterli olmasını sa�lomak, potlamoları ve öteki tehl ikel i durumları ortadon koldırmak icin oldı�ı tedbirleri belirtin.
23. Kimya sanayiinde, fabrikalarda, metal sanayiinde, ya do özel l i kle tehl ikel i olan herhangi ba şka bir işte cal ışıyorsanız. patronunuzun o ldıQı güvenl ik tedbirlerini bel irtin.
24. Işyeriniz nasıl ış ıklandırı l ı r? 25. Yangın çıktığında kullanılabilecek yeteri kadar cıkış
kapısı var mı? 26. Işveren, kazoya u�raması hal inde işç iye, ya da aile
sine tazminat ödemeye kanunen mecbur mu? 27. Mecbur değ i lse. kendisi n i zengin etmek icin cal ış
maktc iken kazOya uğrayan bu işei lere tazminat verdiği olmuş mu?
28. lşyerin izde bir sağl ık servisi var mı? 29. Eğer _evinizde çal ışıyorsanız. calışma şartlarınızı an
latın. Yaln ızca el Oletleri ml kul lan ırsınız. yoksa küçük çaplı makinelerden de yararlanır mısın ız? Co-
cukları n ız veya (cocuk ya da büyük. kadın ya da erkek) herhang i başka b i r k imse size yardım eder mi? Tek tek müşteri ler ic in mi , yoksa bir mütea h h i t ic in m i ça l ış ı rsın ız? Müteahhitle iş görüyorsan ız . doğrudan doğruya mı. yoksa bir in in ara cı l ığ ıyla mı?
- l l -
30. Günde koc saat. ha ftada koc gün çal ış ırs ın ız? 3 1 . Yıl ic inde>k! ta ti l gün leriniz hangilerid ir? 32. Işgünü iç inde kac ta ne a ra veri lmektedir? 33. Yemek saatleriniz düzenl i mid ir? Yemeklerinizi işye-
rinde mi yersin iz? • 34. Yemek aralar ında ça l ı şt ığ ın ız olur mu? 35. Eğer işyerinizde buha r enerj is i kul lan ı l ıyorsa. ist imin
veri lme ve kesi lme zamanlarını bel irt in iz. 36. l şyerinizde gece vardiyası va r mıdır? 37. Cocu klar ve 16 yaşındon küçükler, g ünde kaç saat •
çal ış ıyor? 38. Işgünü iç inde. genclerle cocukların yer değişti rdr
ği vard iya lar var mıd ır? 39. Çocuk ların istihdamı i le i lg i l i kanunları hükümet mi
yoksa beled iye mi uygular? Işveren sözkonusu kanunlara uyar mt?
40. lşkolunuzda cal ışan geneler ve cocuklar icin okul lar var m ı? Va rsa . okul saa tlerini ve okul larda neler öğreti ld iğ i n i bel irtiniz.
4 1 . I ş 24 saat sürdüğü zaman , vardiyalar nası l ayarlanır? 42. I ş hacmin in h ız la arttığ ı dönemlerde, iş saatlerinde
ki orta lama artış nedi r? 43. Makineleri , bunları ku l lananlar ücretsiz olara k m ı te
mizler yoksa bu iş icin özel olarak Istihdam edi lmiş kişi ler mi var?
44. Gee kalma i le i lg i l i uyul ması gereken esaslar ve cezarar nelerdir? I şgünü kacta başlar? Yemeklerden son ra kacta işbaşı yapıl ı r?
45. Işe g id iş ve dönüşte harcadığınız zamanı belirtin iz.
103
- 1 1 1 -
46. Nasıl bir sözleşmeyle çalışıyorsunuz? Gündelikcl olarak mı, haftalıkcı olarak mı yoksa aylıkcı olarak mı?
47. Işten cıkmak Istediğinizde ya da işten cıkarıldıi)ınızda Ihbar öneileri var mr?
48. Işveren kusurlu olarak pözleşmeyi lhiOI etti!)inde. uygulanacak müeyyideler var mı?
49. E!)er sözleşmenin lhiOilnde Işeinin kusuru varsa, ne ceza uygulanır?
50. EOer çıraklar varsa, bunların sözleşme koşulları nelerdir?
51 . Işiniz sürekli mi yoksa süreksiz ml? 52. E!}er Işiniz mevsimllkse, aradaki zamonda geeiminizi
nasıl saOiorsınız? 53. S ize parça başına mı yoksa zamana göre mi ödeme
yapılır? 54. E!)er zamana göre ödeme yapıl ıyorsa, saat başına
mı yoksa gün başına mı ücret al ırsınız? 55. Fazla mesai Icin ek ödeme yapılır mı? ES}er yapı l ı
yorsa, ne kadardır? 56. Eğer parça bOşına göre ödeme yapıl ıyorsa, ücret
hadleri nasıl tesbit edilmektedir? Eğer parça adedi veya tartı ile ölçülebilen bir işte çalışıyorsan ız (madenlerde olduğu g ibi) , işverenin hakkınızı yemek Icin hileye başvurduğu olur mu?
57. Parça başına ödeme yap ılan durumlarda, ürettiğiniz malların kal itesi bahane edilerek, ücretinizden kesinti yapı l ı r mı?
58. Parça başı veya zamana göre ödemelerde, işin bitiri l işinden ücret alana kadar işverene ne kadar süre tanırsınız? Ödemeler hafta sonu mu, ay sonu mu ya da ne zamanlar yapıl ır?
59� Ücretlerinizin ödenmesindaki gecikmeler, sizi lhtiyaclarınızı karşılamak icin dükkön sahiplerine borçlu duruma getirmiyor mu? Tefecilere yüksek faiz ödemenize yol acmıyor mu? Hiç patronun iflösı yüzün-
den işçilerin ücretlerini a la madığı durumları bil iyor musunuz?
60. Ücretiniz doğrudan Işveren tarafından mı, yoksa ara cılar (müteahhit vb.) eliyle mi ödenmektedir?
61 . ücretierin aracılar el iyle ödenma durumlarında, sözleşmenizin koşulları nelerdir?
62. Gündelik ya da haftal ık nakit ücretiniz ne kadardır? 63. Aynı işyerinde çal ıştığ ınız kadın ve cocuk işçilerin
ücretleri ne kadardır? 64. Geçen o y işyerin izde ödenen en yüksek günde l i k
ücret nekadordı? 65. En yüksek porcayo göre ücret ne idi? 66. Aynı oy içinde ücretiniz ne idi? Eğer varsa, korınız ve
cocukJonnız ın ücretleri ne kadardı? 67. ücretin iz nakit olarak mı yoksa başka biçimde m i
ödenir? 68. Eğer evinizi potrandan kiralomışsonız. k ira koşul ları
nelerdir? Ve k ira ücretinizden mi kesil lr? 69. Aşağıda sayılan ihtiyaç kalemlerinin fiyatlarını bel ir
tin iz. o) EV KIRASI : Kira koşulla rı, oda ve oturanların sa
yıları. onarım ve sigorta, mobilya, ısınma. su. elektrik ve bakım masra rıarı ,
b) GIDA MADDELERI : Ekmek, patates, sebze. et. yumurta, bal ık , zeytinyağı, yemek yağı, tuz, baharat, sigara. vb.
c) GIYECEK MADDELERI : Ana , baba ve cocukların giyim ve temizl ik malzemeleri.
d) DIGER HARCAMALAR: Okul harcamaları. borç lar. faizler, bağış ve a idotlar vb.
e) IŞIN G E REKTIROIGI HARCAMALAR: (Eğer varsoJ f) VERGILER
70. Sizin ve ci len izin yı l l ık ge l i r ve g ider bütçeniz nedir? 71 . Yiyecek ve konut gibi en temel Ihtiyaç maddelerin
deki fiyat artışlarının ücretlerdeki artışlardon daha fazla olduğunu fark etti n iz ml?
72. Bilebi ldiğiniz kadarıyla ücretlerdeki dalgalanmaların boyutları ne olmuştur?
73. Iktisadi durgunluk ve sanayinin buhran gecirdi�i dönemlerde yapılan ücret Indirimlerini bel irtin iz.
74. Iktisadi yükseliş dönemlerindeki ücret artışlarını bel irtiniz.
75. Üretim tekniğinin değişmesinden, özel ve genel buhranlardan doğan işin durması olaylarını belirtiniz. H ic istemiyerek işsiz kaldınız mı?
76. Ü rettiğiniz mal ın veya sunduğunuz h izmetin fiyatını, i şgücünüzün fiyatı i le korşı laşt ı rın ız.
· •
77. Makineleşme veya başka gelişmeler sonucu, bi ldi�ln iz bir topton işten çıkarma olayını on lotınız.
78. Makinelerin gel işmesi ve işgücü veriml i l iğ in in ortmasıyla . calışmanın yoğunluğu ve süresi artmış mıdır yoksa azalmış mıd ır?
79. üretimin artmosının yol açtığı ücret o rtışı gibi bir durum bi l iyor musunuz?
80. El l i yaşında emekl i olup do. ücretl i l ik döneminden edindikleriyle geeinen vosıfsız i şçiler tan ıyor musunuz?
81 . Mesleğ in izde normal sağl ık durumu olon bir işci koc yıl col ışobi l ir?
- JV -82. l şkalunuzda . i şci haklarını koruyon örgütler var mı?
Bunlar nasıl yöneti l ir? ... 83. l şkolunuzda, ca l ışma hayatınız boyuneo koc grev
oldu? 84. Bu grevierin sürelerini bel irtiniz. 85. Bunlar genel mi yoksa k ısmi grevler miydi? 86. Söz konusu grevler aşağıdaki amaclardon hangisini
(hangi lerini) gerçekleştirmek icin yapılmıştı: o ) ücret artışı sağlamak , ·
b) Ücret indirimine karşı koymak, c) lşqününü k ısoltmok, d) Diğer faktörler.
87. Grevierden elde edilen sonuclar ne oldu?
10&
aa. [ Uyuşmazl ık larla i lg i l i h akem kurulları] kararları iç in n e düşünüyorsunuz?
a9. Hic işkolunuzda cal ışa n işçiler, başka işkolla rında cal ışa n la rın grevier ini d estekledi mi?
90. ücreti i i er in yönetiminde, patran taraf ından konulan kura l ve cezalar nelerd ir?
9 1 . Pa tron ların. ücret ind ir imi , çal ışma saa tlerini artırmak, grevleri önlemek ya da istedikleri d iğer şeyleri gerçekleştirmek icin bir leştikleri oldu mu?
92. Hükümet in , devletin güçlerin i , işeiye karş ı ku l lo ı· ı ı i ma k üzere. pa tron ların emrine vermesi g ib i , yetk i ler in i �ötüye ku l landığı durumlar b i l iyor musunuz:?
93. Ayn ı h ü k ü met in , patron lar, işçi lerin hakla rına tecavüz ett ik ler inde ve yasa dış ı yol lardan b irleş t ik lerinde hic işçi lerin cıkarından yan a müdahale ett iğ in i gördü nüz mü?
94. Hükü met. işvereniere karş ı varolan yasa l,or-ı uycı u l uyor m u ? I ş müfettiş leri görevlerini gerektiği g ib i yapıyor mu?
95. I şyeri veya işkolunuzda, kaza, hasta l ı k, yaşl ı l ı k , ö lüm. geçici iş göremez l ik ve benzer durumlar ic in , yard ımla şma örgütleri var m ı? . . .
96. B u örgüt lere üyel i k mecburi mi, ih tiyari mi? Örgüt fon ları yaln ızca işçi ler taraf ından mı kontrol edi l iyor?
97. Aidatia r ın mecburi ve işverenin kontrolü a l tında o l duğu durumlarda. ücretlerden ml kesi lmck tcdir? Aida t iara fa iz öde n mekte midir? Işten çıkt ığı veya cıkarı ld ığ ı zama n. bunlar işeiye geri veri l i r ı;ni? Sermayesi işçi lerin ücretlerinden yapılan kesint i lerle sağlan ıp . ancak işverenlerin kontrolünde o lan . Emekl i Sandığı gibi . kuru m lar ın fonlarından işçi ler in "yararlandığ ı bir durum b i l iyor m usunuz?
9a. lşkolun uzda koopera tifler var mı? Nası l yönet i l i r : er? Kapita l ist işletmelerde olduğu gibi, d ışardan işçi m i ku l lan ırlar? . . .
99. lşkolunuzda, işei lere yapılan ödemelerin, kısmen· ücret. k ısmen de kılra katı l ma yoluyla olduğu işyerleri
107
var mı? Bu işellerin topla m olarak ellerine geçen parayı, kôra katı lma yönteminin uygulonmodıQı yerlerdeki işçilerin aldıkları paroyla karşılaştırınız. Bu yönetimin uygulandı!)ı yerlerdeki Işeilere düşen yükümlülükleri bel irtiniz. Grev yapabil irler mi? Yoksa ancak patronlarına gözü tok olarak hizmet etmeleri-, ne mi Izin veril i r? lşkolunuzdakl kadın ve erkek işçilerin genel fiziki, zlhni ve ahlôki durumu ile i lgil i bi lgi veriniz . . .
F. ENGELS - LABOUR STANDARD'tan MAKALELER ( 1881 )
1) Adli Bir işgunü Karşılığı Adil Bir Ocrat
Son el l i y ı l içerisinde bu söz Ingi l iz işci sınıfı hareketin in parolası o lmuştur. Bu parola şu malu m Birleşme Kanunların ın 1 824'de kaldırı l mas ında n sonra gelişen Sendika hareketleri s ı ras ında oldukca işı:: yaradı . Ingil iz işe i lerin in Avrupa işci s ın ı f ın ın başında yürüdüğü an l ı şanl ı Chartist hareket döneminde ise (bu parola) daha da ya ra rl ıydı . Ne var ki, zaman geçiyor; � I l i y ı l . hatta otuz yıl önce arzu lanan. gerekl i o lan b i r sürü şey, bugün eskimiş, geçersiz duruma gel iyor. Bu yaşl ı , sayg ın parola da bunlara dahi l m i acaba?
Adil bir işgünü karş ı l ı ğ ı ad i l bir ücret? Anca k adi l ücret ned i r. adi l işgünü nedir? Cağdaş toplumun varolduğu ve kendini gel işt ird iğ i kanunlar tarafından nası l bel irlen i rler? Bu soruya cevap bu lacaksak, ahlak. kanu n ve eşitl i k , ya da insanl ık , ada let. insan sevg is i gibi duyguları iş in ic ine h iç katmamal ıyız. Ahlak acıs ından ôdil olan , hatta kanunen adil olan. sosyal acıdan hic de ôd i l olmayabi l i r. Sosyal acıdan neyin ödil olduğu. neyin olmadığı bir tek bi l im tarafından bel irlenir : Bu, ü retim ve değişimin maddi gercekleriyle uğraşan b i l im , diğer dey işle ekonomi pol it ik b i l lmidir.
o halde ekonomi pol itik , adli ücret ve ôdi l işııünü olara k neleri tan ı mlar? Acık pazarda, lşcl ve Işveren arasındaki rekabet tarafından. bel irlenen ücreti ve gün lük cal ışmanın uzun luk ve yoğunluğunu. Öyleyse, bunlar nedir ve nasıl bel i rlen ir ler?
Olağan koşul lar alt ında. ddil ücret. bulunduğu ülkenin ve bölgenin yaşam standar�ına göre işclye, yaşamın ı sürdürebilmesi. kendin i çal ışır d u rumda tutabilmesi ve nesI ini coğaltabi lmesi Icin gerekl i a raciarı sağlamaya yeterli o lan ücrettir. Gercek ücret Ise, iş hayatındaki dalgalan-
101
malara göre. bu ücretin k imi zaman üzerinde, kimi zaman do a ltında olabilir. Ancak olağan koşul larda bütün bu dalgalanmaların ortolaması gerçekleşecektir.
Adil işgünü ise. işçinin günlük emek gücünün tümünü . horcotan. ancak bu arada işeinin ertesi gün ve bunu izleyen günlerde aynı oranda cal ışebi lme yeteneğini zedelemeyen uzunluk ve yoğunlukteki işgünüdür.
Öyleyse bu Işlemi şöyle onlotobi l i riz: lşci kapital iste g ünlük emek gücünün tümünü verir. Bu. aynı işlemin sürek l i olarak tekrarlanabilmesini olanak dışı k ı lmadan işçinin verabiieceği güc miktarıdır. Karşı l ığ ında ise. tam tomına. aynı pazarl ığın hergün tekrarlanabil mesin i sağlamak icin gerekl i yaşam araçların ı karşılayabilecek bir ücret al ır. daha çoğunu deği l . Pazarl ığın nite l iğ inin sonucu olarak, işçi en çoğunu. kapital ist en azını verir. Garip bir adalet doğrusu.
Biz yine de olaya biraz daha derinden bakalım: Pol itik ekonomicilere göre; işgünü ve ücretler rekabet tarafından bel i rlendiğinden . adalet her Iki tarafın do eşit koşullar altında, eşit boşlama noktalarına sahip olmolarını gerektirir. Oysa durum hiç de böyle deği l . Eğer işçi i le an laşomazsa. kapitanstin durumu beklerneye elverişlidir, sermayeden geclnebil ir. Işçi işte bunu yapamaz. Ücretler dışında geçineceği bi rşey yoktur ve bu yüzden nerede. ne zaman ve hangi koşu llar a ltında olursa olsun, iş i kabul etmek zorundadır. Işçi ödil bir başlangıç noktasına sahip deqildir. Acl ık korkutucu biçimde elini ayağ ın ı boqlama ktadır. Ama kapital ist sınıf ın ekonomi pol itiğ ine göre. bu, adaletin to kendisid ir.
F01<.at hic de öyle değildir. Yeni iş koliarına mekanik gücün ve makinelerin uygulanması. bunların zaten uygulanmakta olduğu kol larda ise. uygulamanın genişleti l ip gel iştiri lmesi giderek çok soyıda işeiyi işlerinden etmektedir. Ve bu öylesine bir hızla olmaktadır k i , bostaki 'elier' ü lkenin diğer üretim dal larınca massedilememekte. iş bulamamaktadır. Yerinden edilmiş bu 'el ler' sermayenin kontrolü a ltında gerçek bir yedek sanayi ordusu oluştur-
110
maktadı r. I ş hayatı durgunsa. bunlar oclıktan k ıvranır . d ilenir ya da cal ışma evlerine· g . • erler. Canlanma dönemlerinde ise üretimi genişletmek üzere el al tında hazır bulunurlar. Bu yedekler ordusunun son erke{)l . kadın ı ya da çocuğu iş bulasıya · kadar -bu, ya ln ızca dizginden kurtu lmuş fazla üretim dönemlerinde ·gerçekleşebil ir- bunların rekabeti . ücretleri düşük tutar ve tek başına bu durumun varl ığı emeğe karşı mücadelesinde sermayen in gücüne güc katar. Sermaye i le olan mücadelesinde emek yalnızca engellenmiş de deği ld ir ; ayrıca ayağına percinlenmiş bir gül leyi de sürü klemek zorundadır. Yine . de kapital ist ekonomi politiğe göre bu ôdi ldir.
Şimdi şunu aroştıra l ım: Sermaye. bu pek ôdil ücretIeFi hangi fondan karşı lamaktadır? Sermaye'den el bette. Anca k . sermaye hiçbir de�er üretmez. Topra�ın yan ıs ıra emek zenginl iğ in tek kaynağıd ı r. Sermaye ise kend i başına bir ikt ir i lm iş emek ürününden başka birşey deği ldir. Demek k i . emeğin ücreti ernekten, Işeinin ücreti kendi ürününden öden mekted i r. Bi ldiğ imiz adalet anlayışına göre işeinin ücreti emeğinin ürünü kadar olmal ıd ı r. Oysa ekonomi pol i tiğe göre ôdil olan bu değildir. Tersine . işein in ürett iği kapita l iste g ider ve işein in bundan aldığı pay hayatın kıt kanaat gereklerinden öte bir şey değildir. Ve bu pek kendine özgü biçimde ôdil olan rekabetin sonucu. çal ışanların emeğinin ürünlerin in kocınılmaz olarak calışmayanların el inde birikmesi ve bu el lerde. kendisini üreten insanları köleleştirmede en güclü arac hal ine gelmesid ir .
Adi l b ir işgünü karşı l ığı ddll b ir ücret! Adil f iği tamı tamına · ücretlerinkine uyan Odi l Işgünü Icin de pek cok şey söylenebi l i r. Ancak bunu başka bir safere bırakal ım. Söylediklerimizden acıkca görülüyor ki , eski parola gününü doldurmuştur ve gecerl i l i�inl yitirmişt ir. Toplumu yöneten kanunları bel irlerken, ekonomi bil iminin adaleti hep
• Cevlrenın Noıu: Calışma Evleri (Work housea) Ingiltere'de evsız borksız. işsiz kimselere bokıldı�ı yerler. Bunlar Yoksulluk Kanunu
(Poor Law) gere(jlnce kurulan kamu kurumlandır.
bir yanı tutmaktadır. - Sermayenin yanın ı . Öyleyse eski parolayı a rtık bOtünüyle bir kenara gömel im ve yerine şunu benimseyelim:
CALlŞMA ARACLARI - HAM MADDELER. FABRIKALAR. MAKIN ELER - CALlŞAN HALKIN KENDISIN IN OL-M ALIDIR.
.
ll) Ocret Sistemi
Bundan önceki makalemizde yı l lanmış slogan côdi l bir işgünü karşı l ığında ôdi l b ir ücreb i inceleyerek şu sonuca varmıştık: Bugünkü sosyal koşul lar a l tında, en ôdU ücret zorunlu olarak işein in ürettiğ in in en adaletsiz bölüşümü demektir_ Bu ü rünün daha büyük bölümü kapital istin eecine inerken. i şci ya ln ızca kendini çalışacak durumda tutan ve nesi in i devam etti rmesin i sağlayan bir miktarla vetin mek zorundadır.
Bu b ir ekonomi pol it ik kanunudur. Ya do diğer bir dey işle. toplumun bugünkü ekonomik örgütlen iş in in , yüce Şonsölyel ik Mahkemesin inki ler de dahi l o lmak üzere Ing il tere'nin tüm kanunlarından daha güc lü bir kanunudur. Bir yanda toprak, ham madde ve makineler o lmak üzere tüm üretim araelerını tekellerine alan kapital istler. öte yondo . kendi emek güclerinin d ışında h içbir şeye sah ip olmayan , üretim araciarı üzerindeki her türlü mülk iyet el lerinden al ınon emekçiler olarak toplum iki karşıt s ın ıfa bölünmüştür. Bu toplumsol düzen varoldukca ücret konunu gücünü koruyacak. işein in kapital ist tarafından tekel ine a l ınan kendi emek ürününün k ölesi o lmasın ı sağlayan z incirleri her gün yeniden pekişt i recektir.
Ü lkenin sendikoları hemen hemen 60 yı ld ır bu kanuna karşı mücadele ettiler. Sonuc ne? lşci s ın ıf ın ı sermayen in -yani kendi emeğinin ürününün- bağlarından kurtarmoyı boşard ı lar mı? lşci s ın ı f ın ın tek bir kes imin in olsun ücret köleleri durumundon ç ıkmasını . kendi ham madde, aroc ve makinelerine, yan i kendi üretim a raciarına sahip olmasını . böylece de kendi emeğinin ürününe kendisin in sahip cıkmosını sağlayabi ld i ler mi? Iyice bi l in iyor ki , bunları yapomadıkla rı gibi, yopr:nc-yc çalışmadı lar bi le.
112
B u n ları yapamadılar diye, sendikaların yararsız olduklarını söylemek ak l ımızın ucundan bile gecmez. Tersine. diğer bütün sanayici ü lkelerde oldu�u gibi Ingi ltere'de de, sendikalar. sermayeye karşı mücadelelerinde emekçi sın ı f lar ın iht iyac duyduğu örgütlerdir. Ortalama ücret düzeyi , bel ir l i b ir ü lkede a l ış ı logelen yaşama standardına göre. o ü l kedeki işçi lerin nesil lerini devam ettirebilmelerine yetecek gerekl i l ik lerin toplamına eşittir. Bu yaşama standardı , · değişik işci kategorilerine göre cok de�işik nite l ik ler alab i l i r. Ücretleri yüksek tutma ve lşgününü kısaitme mücadelesinde sendikaların büyük meziyetl , yaşama standardını da düşürmeyip. yüksel ımeye ca l ışmalarıd ır. Londra'da, East End'de öyle işkolları va rd ı r ki. bura lardak i işçi ler ve harcad ık lar ı emek duvarcı ların k i kadar düz ve hünersizd i r . Oysa bu n l a r duvarcıların a ld ık lar ı:-. . . tarısı kadar bi le ücret a lamama ktadır. Nicin? Sırf şu nedenle: Güclü b i r örgü tlenme. bu işçi g ruplarından bir ine nisbeten yüksek yaşama standardı (k i ücretler buna göre ölcülür) sağ larken . örqütsüz ve güçsüz olan diğerleri, Işverenlerinin yalnızca k o ç ı n ı lmaz dcc1i l . aynı zamanda keyfl gasplarına baş eğmek zorundadır lar. Bunların yaşam standartları g iderek d ü şer, alealan ücretlerle yaşamayı öğrenirler ve sonunda ücretler doğal olara k kendilerinin de kıt kanaat yettiğini gördükleri düzeye kadar iner.
Öyleyse. ücret kanunu pek de kesin sın ırlar çizen bir kanun deği ldir. Bel i rl i sın ırlar içerisinde esnektir. (Büyük bunal ım ha riç) her zaman ve her işkolu Icin, iki rak ip arasında k i mücadelenin sonuclarına göre ücretierin oynadığı bel ir l i bir alan vardır. Ücretler her seferinde bir pazarl ı k sonucu belirlen i r. B u pazarl ıktc e n uzun v e en iyi dayanan , payına düşenden daha çoğunu kazanmada en büyük olanağa sahiptir. Eğer. tek başına, desteksiz bir işcl kapi tal istle pazarl ığını sürdürmeye kal karsa. kolayca yenil ip. kayıtsız şartsız tesl im olmaya mecbur kalır. Fakat. bütün bir işkolundaki işçi ler güçlü bir örgüt oluşturur. kendi aralarında gerektiği an işverenlerine karşı durmalarına yarayacak bir fon toplar ve böylece de işverenlerin karşısına bir
F.: 8 113
güc olarak cıkorlorsa . anca k bu durumda, günümüz toplumunun ekonomik yasalarına göre adi l b ir işgünü karş ı l ı ğınde ôdi l b i r ücret' denen o asgari m iktarı koparocak güce ulaşabi l i rler.
Ücret kanunu sendikaların mücal!lelesiyle sarsı l maz. T�rsine, bu mücadele ücret kanununu yürürlüğe sokar. Sendikaların mücadele yol l a rı do o lmasaydı, işci. ücret !;isteminin kural larına göre payına d üşmesi gerekeni bi le o lamazdı. Ancak sendikoların korkusu gözünü bürüdüğünden. kapital ist. işeinin emek gücünün tam pazar değerini vermeye mecbur kal ır. Ispat ister m isiniz? Bir büyük send ika ların üyelerine ödenen ücretiere ba kın , bir de Londra East End'deki şu seta let yuvası sayısız küçük işkolunda ödenenlere.
Bu yüzden, Sendikolar ücret sistemine sa ld ırmomaktodır. Ancak işci sınıf ının ekonomik olarak düşkünleşmesin i meydana getiren ücretierin yüksek l iğ i ya do düşük lüğü deö i ld ir . Bu düşkünleşmenin temelinde. işci sınıf ının. emegi karşıl ığında bu emeğin tüm ü rününü alacak yerde aynı ü rünün ücret adı veri len bir böl ümüyle vetinmek zorunda kolması yatmaktadır. Kapita l ist ü rünün tümünün (buradan işeiye ödeme yaparak) üzerinde otu rur; cünkü iş araciar ının sah ibidir. Işte bu yüzden bütün is o rarlarınn -tonrol<, hammadde. makine- dolayısıyle KENDI EMEGININ ÜRÜNÜNÜN TÜMÜNE sahip o lmadıkça işci s ın ı f ı icin gercek kurtuluş yoktur• lll) Sendikolar 1
Son sayımızda, işvereni e re karşı ücretierin ekonomik kanununu uygulamaları acıs ından Sendikaların eylemleri üzerinde d u rmuştuk. Genel olarak emekçi sını f la rın sımsıkı kavra maları gereken son derece önemli b ir konu olduğu iç in tekrar buna dönüyoruz.
• Ccvırenin notu: Bu metinlerde (Means of production ) . (Means of Work) ve (Means of Labour) olarak üc ayrı terim kullanılmış; 1 . Ürc
ıim aracıarı, 2. Çalışma a roclorı, 3. iş araciarı olarak çevrild i .
114
ücretleri mümkün olduğ u kadar düşürmek. hem tek tek ka p ital istlerin , hem de genel olarak kapita l ist s ın ıf ın c ıkorınadır. Bugün art ık h iç b ir Ingi l iz lşcisinin bunu öğrenmemiş olduğunu sanmıyoruz. David Ricardo'nun su götürmez bicimde kanıt icdığı g ib i , bütün masra flar ç ıkarı l d ı k ta n sonra emeğin ( işcinin) ürünü ik i paya ayrı l ı r . Bunlardan bir i işeinin ücretin i , diğeri · ise ka p ita l ist i n kôr ın ı o l uşturu r. Şimdi , her ayrı durumda, emeğin bu net ürün ü kesin bel ir l i bir miktar olduğuna göre, ücret denilen pey aza l ma d ı k ca. kar denilen pay artamaz. ücretleri düşürmenin k a p ital ist in cı karına o lduğun u reddetme k . kör ın ı n r t t ı rman ın k a pita l istin leh ine olmadıi:jını söylemekle aynı şeyd i r .
Körlar ın gecici olarak artmasına yol açan başka etl<' e n l er in b u l u n d u ğ u n u bi l iyoruz. Ancak bunlar gene l kan u n u değ işt irmed iğ inden burada üzerlerinde durrnamıza gerek yok.
O halde. ücretierin düzeyi sosyal ekonominin başl ı başına ve kesin çizgilerle bel irlenmiş b ir kanunu tara fından hel ir lendiğ ine göre. kapitalist. ücretleri nası l d iisiirP.h; J ö ,? Cıcre tlerin ekonomik kanunu ortadadır ve yadsınamamaktodır. Buna rağmen gördük k i . bu kanun esnektir. Hem de iki şeki lde: Bel ir l i bir Işkolundaki ücretler. ya buradak i isı-i ler i yavaş yavaş daha dü şük bir yaşama standardına al ıştırorak doğrudan doi:jruya , ya da günlük calışma saatl � r i n ! Iyo da aynı iş saatlerinde calışmanın yoöunludunu) ücre tleri yükseltmeden artırarak delayl ı olarak düşürülebi l i r
Her k a p i ta l isti n . ralıştırd •Oı işellerin ücret lerin i düşürerek. körını artırmaktan sağlayacağı cıkar, aynı işkolunc!o"i kapital istlerin kendi ara larındaki rekabetten de teşvik görür. Her kapital ist rakiplerinden daha avantai l ı duruma yükselmeye çal ışır. Ve körlarını gözden cıkarmadıkca. uğ-. raşıp ücretiP.ri düşümıek zorundadır. Böylece, her bir kapita l ist !n cıkarı yüzünden ücretiere yönelen baskı . bunlarır. tümü arasındaki rekabet dolayısıyle on misli daha artar. Daha önce az kôr, cak kör meselesi olan , şimdi artık bir zoru n l u l u k meselesi olur.
Bu sürekli , g iderek ortan baskı karşısında örgütsüz işci hiçbir etkin d ireniş aracına sahip deği ldir. Bu yüzden. işçilerin örgütlenememiş olduğu işkol larında ücretle. sürekl i olarak düşme, Iş saatleri ise yine sürekl i olarak a rtma eği l imindedir. Yavaş, oma sağlam, bu sürec devam eder. Refah dönemleri bu süreci kesintiye uğrotobi l irse de. bunal ım dönemleri bu süreci sonroları daha da hızlondırır. Işçiler daha düşük yaşama standardına a l ışırlar yavaş yavaş. lşgününün uzunluğu giderek maksimumuna yaklaşırken ücretler de giderek mutlak minimumuno ya klaşır. Bu minimum düzeyin alt ında. işci için yaşaması ve nesi ini sürdürmesi kesin olarak imkônsız olur.
lcinde bulunduğumuz yüzyı l ın başında , bu süreete geçici bir istisna görüldü. Buhar ve makine kul lanımındaki hızl ı artış, bunla rın ü rünlerine olan talebin daha hızl ı artışın ı karşılamaya yetmedi. Cal ışma evlerinden i maiateılara sat ı lan çocuklarınk i ler d ışında. bu işkollarındakl ücretler hep yüksek kaldı . Pekçok g erekl i olon hünerl i kol emekçilerinin ücretleri oldukca yüksekti. Kumaş boyacılarının. makin istlerin , ipek kesiciler inin, el qokumacılarının oldıkları ücretler bugün masal g ibi gel ir . Aynı anda yerlerini ma klnelere kaptıron zonaatlor yavaş yavaş ölüme sürüklendilor. /\ncak. yonl bulunan makinaler adım adım bu yüksek ücretli Işçilerin yerlerin i a ld ı . Makine yapan makinc l8r bul undu ve bu öyle bir h ızda gel işti k i , makinelerce üretilen mal ların arzı , talebe yetişmekle kalmayıp, onu geride bıraktı . 1 81 5 yı l ındaki genel durulmo. iş hayatına düzeni geri getirdiğinde. gel işme, fazla ü retim i le panik dönemleri a rasındaki (on yı l l ık) da lgalanmalar başladı . Işçi ler eski refah döneminde sağlayabildikleri . hatta dörtnala giden fazla üretim döneminde ortt ı robl ldik ieri avanta j lar ını şimdi çöküş ve panik dönem inde ellerinden kacı rıyorlord ı. Hemen S(•nr a , - örgütlenmemiş işellerin ücretlerini sürekl i olarak mutlak mlnimumo Iten genel kanuna Ingi l iz üreti� elleri tesl im oldular.
Fakat. bu orada 1 824'de kanunen tonınan Sendikalar sahneye g ird iler. Zaten geç kalmıŞlardı. Kapital istler her
zaman örgütlüdürler. Çoğu durumda resmi derneklere, tüzüklere, görevl i lere vb. gerek duymazlar. Işe i lere k ıyasla sayıca az olmaları, ayrı bir sınıf oluşturmalan ve aralarındaki sürekl i sosyal ve ticari i l işki ler onları ayakta tutar. Ancak daha sonraları Lancashire pamuklu dokuma işkolunda görüldüğü gibi, kapital istler bir bö lgen in üretimini el lerinde bulundurdukları zaman resmi bir Kapital istler Sendikası gerekl i olabil ir. Buna karşı l ık ıŞe l ler ta başından itibaren, s ık ı kura llarla blclmlenen ve yetk i lerin i görevl i lere ve komitelere devredebilen güclü bir örgüte mutlaka gerek duyarla r. l824 Kanunu bu örgütleri tan ıd ı . Bu tarihten itibaren emek - Ingi ltere'de bir güc haline geldi . Kendi iclerinde kendi lerine karşı bölünmüş, çaresiz yığın, bu durumdan kurtuldu. Bir l ik olmadan ve ortak hareket etmeden doğan güce. hemen arkasından, Fransız arkadaşlarımızın yerinde olarak 'direniş parası' adını verdik leri ton ların gücü eklendi. Artık herşey değlşmlştl. Bundan böyle ücretleri düşürmek ya da Iş saatlerin f arttırmak kapita l ist icin riskli bir iş olup ç ıkmıştı .
I şte, bu dönemde kapita l ist sın ıfın sendikalara karşı gösterdiği büyük öfkenin nedeni budur. Bu sınıf caktandır uyguladığı işci sınıf ını ezme iş ini her zaman kazanı lmış bir hak. kanuni bir imtiyaz olarak görmüştür. Işte , şimdi, buna son verilecekti. Bu yüzden. günümüzde Iriandalı toprak sahiplerinin yaptıkları gibi bas bas bağırmalarına ve haklarına. mülklerine saldırı ldığ ını söylemelerine şaşmamak gerek.
60 yı l ın mücadele deneyi onları bir ölçüde kendilerine getirmiştir. Işveren Sendikaları şimdi tan ınan, bilinen kurumlar olmuşlardır ve bun ların ücretierin düzen leyici lerin den biri olarak gösterdikleri faaliyet, fabrikaların, Işyeri kura l la rın ın . Iş saatlerının düzenleyleileri olarak oynadıkları rol kadar benimsenmiştir. Bundan da öte; son zamanlarda Lancashire'll pamuk kral ları , lşcilerln kitabından kopya alarak, Işlerine geldiğinde nasıl grev yapıtaeağını herhangi bir işcl sendikası kadar, belk i de daha Iyi Oğrenm iş lerdir.
117
I şte böylece işci send ika la rı a racı l ığ ıyla ü cret kanunu işvereniere karşı olarak uygulanabi lmekte, iyi örg ütlen miş herhangi b i r işkolundaki işçi ler işverenlerine sattık ları emek gücünün tam değerini . hiç ol mazsa yaklaş ık olarak . o labi lmektedirler. Ve devlet kanunları aracı l ığ ıyla i ş saatl eri , h ic olmazsa emek gücünü zamansız tüketecek olan maksimum uzunluğu çok a şmayacak sınır lar iç inde tutulab i lmektedir. Bugünkü örgütlenmeleriyle sendika la rın elde edebileceklerinin encoğu bunlard ı r. Bunu da yaln ızca sürekl i mücadele ile. büyük ölçüde güç ve para sarfıyla başarabi l ir ler. Bundan sonra , iş hayatındak i dalgalanmalar, en azından on yılda b ir. kazan ılan ları bir anda a l ıp götürür. Böylece aynı mücadele bir kez daha verilmeye başlan ır. Bu icinden çıkış olmayan bir k ıs ır döngüdür. l şci s ın ıf ı o lduğu yerde. Chartist ata lar ımızın söylemeye cekinmedikler i g ib i , ücret köleleri s ın ı f ı olarak ka l ı r. Bunca emeklerin, ferlakör l ık lar ın . acı lar ın sonucu bu mu o laca kt ı r? Bu. daima Ingi l iz işei lerin in en yü ksek a macı olarak mı kalaca ktır? Yn''�O . ü l kenin isr:i sın ıf ı sonunda bu k ısır döngüyü k ı ra ra k , ÜCRET SISTEMIN IN BÜTÜN ÜYLE KALDI R ILMASI hareke-1 inde b ir c ık ış noktası bul maya teşebbüs edecek m id ir? IV) Sendikalar ll
Şimdiye kadar. Sendiko lar ın görevlerin i yaln ızca ücret düzeyinin belir lenmesine kat ı lara k . sermayeye karşı mücadeienin de işeiye hiç ol mazsa bir porca d iren iş aracı sağla malorı\acısından ·ele a l d ık . Ancak sendikalar üzerine söyleyecekterimiz bununla b i tmemektedir.
I şeinin sermayeye · karş ı mücadelesinden bahsett ik . Sermayen ın sovunücuları tersine ne söylerlerse söylesinler. bu mÜdıdele mevcuttur. Ü cretleri düşürme. körı a rtt ı rmanın en emin ve en kolay yolu olara k k a ld ıkca. hatta ücret sisteminin kendisi varl ığ ın ı sürdürdükçe, bu m ücadele de var olaca kt ır. Send ika ların varl ı k lar ı bile tek boşıno bu ·gerceq i yeterince kan ı t lar ; eğer sendikalar sermayenin acgözl ü lüğüne karş ı savaşmak • üzere kuru lmadı larsa . ne · ici� k u ru l muşlord ır? Kem küm etmekte yora r yok. Günü müz toplumunun. birbir ine dü şman ik i büyük temel
1 1 8
sın ıfa ayrı lm ış olduğu katı gerçeğini hicblr k lbar, yumuşak söz gizliyemez. Bu sın ıflar, bir yanda emeOin kul lan ımın ın tüm araç larına sah ip olan kapita l istler, öte yanda kendi emek güçlerinden başka hlcblrşeye sahip olmayan emek· ci lerdir. Bunlardan ik incisin i n (emekçilerin) emeğinin ürünü her ik i sınıf arasında bölüşülmek zorundadır ve sürüp göden mücadele işte bu bölüşüm üzerinedir. Her sınıf mü m kün olan en büyük payı almaya çal ışır. Mücadelenin en i la ;nc yönü de, kendi ürününden ";JY almak Icin mücadele etme'<ten başka birşey yapmayan işci sınıfının sık s ı k ka· p ital ist i soymakla suc lanmas ıd ı r !
Toplumun i k i büyük s ın ıfı arasındaki mücadele zorunlu olara '< pol i t i k b ir mücadele durumunu al ır. Orta (ya da k a p ital ist) sını fla toprak sahibi aristokresi arasında k i savn s nası l polit ik mücadele durumunu a lm ışsa . aynı kapital istlerle işc i sınıf ı arasında k i mücadele de bu durumu o lacaktır . S ın ı f ın . s ınıfa karşı her mücadelesinde uğruna mücadele edilen bir sonra k i herfet siyasi lktldordır. Egemen sın ı f siyasi üstün lüOünü , d iğer deyişle kanun yapıcı oragndak i çoğunluğunu savunur. Egemenl ik altında k i sı
nıf ise. önce iktida rdan pay almak, daha sonra da kendi çıkar ve gerek leri doğrultusunda mevcut kanunları değiştirebilmek üzere. bu iktida rın tümünü almak icin savaşır. Bu yüzden Büyük Britanya isçl sın ıfı bu iktida r ı kendisine verecek olan Halkın Bildirisi'ni kazanmak Icin coşk uyla ve hatta şiddet ku l lanarak yı l larca savoşmışt ı r. Yen ildi ler, ancak mücadele muzaffer orta sınıflar üzerinde öyle b i r etki bıra ktı ki. o zamandon beri emekci halka üst üste ödünler verme pahasına uzun süreli bir ateşkesi kabule mecbur oldu lar.
Sınıfın s ın ı fa karşı pol itik mücade lesinde örgüt en önemli si lôhtır . O ölcüde önemlidir ki . yaln ızca pol itik nitel ikteki y a da Chartist örgütler poramparca olurken. send ika örgü tleri giderek güçlenmiş, dışandakl h icbir işci sınıfı örg ü tünde görü lmeyen bir güç düzeyine ulaşmıştır. Bir ilô iki milyon arasında insanı iceren ve daha k ücük yerel bir l ik lerce desteklenen birkaç büyük sendika, Liberal
111
olsun, Muhafaza ka r olsun h erhangi b i r egemen sın ıf hükümet ince dikkate a l ınması gereken bir gücü temsi l eder.
• • Kuruluş dönemlerinde yerleşen gelenekler ve bu O l kedeki gel iş imleri gereğince bu g üc lü örgütler, bugüne kadar, kendi lerini hemen hemen yaln ızca ücretler ve iş saatlerinin düzenlenmesine kat ı lmak ve işei lere açıkca karşı olan kanunların ka ld ırı lmasını gerçekleştirmek görevlerine s ın ı rlamışlard ır. Daha önce de değindiğimiz g ib i , bu görevleri umdukları kadar etkin b ir b iç i mde yürütmüşlerdir. Ancak, bu a rada da ha do öte b i rşey gercekleştirmişlerdir: Sendika örg ütlerin in gücünü bu örg ütlerin kendi lerinden daha iy i b i len egemen s ın ıf , onlara u mduklarından do öte ödünleri isteye isteye vermiştir. D israel i 'n in Ailelere Oy Hakk ı (Household Suftroge) Kanunu örgütlenmiş işçi s ın ıf ın ın hiç ol mazsa daha geniş b ir kesim ine oy hakk ı tanıd ı . Eğer Disrael i bu yen i secmenlerin kendi i radeler ini ku l lanacaklarını -orta sınıf Liberal Pol i t ikacı lar ın ın peşinden gitmekten vazgeçeceklerin i- hesaplamasaydı bu kanunu önerir miydi? Eğer emekci halk devasa send ikaların yönet iminde, kendi ler in in ida ri ve pol it ik görevler için yeterl i olduklarını kan ıt lamosayd ı , Disrael i bu kanunu mecl islerden geçirebi l i r miyd!?
Bu kanun. işçi s ın ıf ına yeni u mut kapı ları açt ı . Bütün sanayi şeh irlerinde ve Londra'da çoğunluğu onlara verd i v e kendi sın ıflar ından k işi leri parlementoya yol layarak sermayeye karşı mücadelelerine yen i s i lôh larla g irmelerin i mümkün k ı ld ı . Anca k , burada üzülerek şunu söyleyel im: Sendikalar, i şç i s ın ı f ın ın i leri öncüleri olarak görevler in i unuttular. Yeni s i lôh on yı l ı aşkın süredir el ler inde, oma daha k ı l ıf ındon b i le ç ıkarmadı lar. l şci sin ı f ın ın önünde ger-
. cekten yürümedik leri sü rece ş imdik i durumlar ın ı korumaya devam edemeyec·ekler in i b i lmeleri gere:� ıyor. Ing i l iz işçi sınıf ının pa rle mentoya 40-50 emekçi gönderme gücüne sah ip oldukton son ra. hôlô kapi ta l ist ler ya da avukat lar, editörler g ib i onların kôtipleri ta rafından temsil olunmaya rıza göstermeleri hiç de doğal b i rşey deği l .
120
Üstel ik , bu ü lkenin işçi s ın ı fı , b ir süredir yanl ış yolda yürüdüğünün b i l incine va rocak kadar uyanm ışt ır, bunun b ircak örneğ i va r. Yalnızca ücret a rtışını ve iş saatleri n in aza l t ı lmasını hedef a lan ha reketler işçi s ın ı f ın ı ic inden ç ı k ış olmaye n bir k ıs ır döngüye hapsetmekted ir. Ası l kötü lüğün temel inde ücretierin .düşüklüğü değ i l , ücret s isteminin kendisi ya tmak tad ır. Bu bi l ine işçi sınıf ı içeris inde b ir kez yayı ldı mı . Sendikala rın durumu da öneml i ölcüde değ işecekt i r. Art ık işci s ın ı f ın ın tek örgütü o lma ayrıca l ı ğ ından ya rarlanamayaca k lard ır. Çeşitl i işkol larında ki send i kaların yanıs ıra , ya da onla rın üstünde, bir bütün olara k işci s ın ı fı n ın pol i tik örgütü o laca k genel bir sendika yer a lmal ıd ır.
Bu yüzden, işkol larındakl örgütlerin dikkate a lmaları gereken i k i nokta vardır: Bir incisi ; bu ülkenin işçi s ın ı f ı n ı n sarsı lmaz b i r kararl ı l ı kla par lamentoda' temsi l o lunma hak kın ın tamın ı isteyeceğ l g ü n ler h ızla ya k laşma k tad ı r. Ik inci olarak . yüksek ücretler ve kısa işgünü ic in yürü tülen mücadelenin , sendikaların bugün yürütülen tüm eylemlerin in kendi başlarına bir amac olmayıp. da �a yüce bir amacın gerek l i ve etkin bir a racı (çeşit l i a rcc lar iceri sinden b i r tanesi) olduğunu işcl sın ıfının an layacağı (lüriler de h ızla yaklaşmaktadır. Bu yüce amac, ücret sis ten ı l nin tümüyle ka ldır ı l masıdır.
Emeğ in pariemen toda tam olarak temsi l i kadar ücret sisteminin kaldırı lmasına hazır lanmak acısından ayrı ayrı işkol lar ın ın deği l , yekpare bir bütün olarak Işçi sın ı f ın ın örgü tleri zorun lu olacaktır. Bu ne kadar çabuk gerçekleştiri l i rse o kadar iyi olacaktır. Yakvücut örgütlenmiş Ing i l iz işci sın ıfına, birgün olsun, dayanacak güc yoktur yeryüzünde.
121
ENGELS'DEN H. SCHLÜTER'E 11 OCAK 1890 TARIHLI MEKTUP'tan
Hareketin yaz aylarındak i büyük hızı b ir ölçüde kesil·d i . Ve işin en iyi yan ı da şu: burjuva çevrelerin , dok greviyle başlayan işçi hareketine duydukları sempati de azal� dı ve yerin i daha doğal olan kuşku ve sinir l i l iğe terketti. Gaz şirketinin işeileri greve mecbur bıraktığı Güney Londra Gaz Işeileri Grevinde, işeller tüm fl l istenlerce terkedil ip bir kez c�ha yalnız t:iırakı ld ı lar. Bu eok iyi oldu: umarım k i Burns de grevin başında kendisi olmak üzere bir gün böyle bir deney geçirir.
Bu arada, beklen i ldiği gibi , gaz işeileriyle dok işeileri arasında her türden sürtüşme görülüyordu. Ancak . buna karş ı l ı k , yığınlar harekete geemiştir ve artık onları tutmak olanaksızdır. Ak ıntının önündeki engel ne kadar uzun süre kal ı rsa. zamanı geldiğinde akınt ının bu engeli yıkıp geeişi de o kadar şiddetl i olur. Ve bu hünersiz işçi ler, eski sendikalardaki o fosil leşmiş ahbap çavuşlara hiç benzemezler. Örneğin , eski bicimci l iğ in , tekn isyen ayrıcal ığının izlerine bi le rastlanmaz bunların arasında: tam tersine, gördüğümüz. tüm sendikaların tek bir çatı a lt ında örgütlenmesi ve sermaveye karşı doğrudan mücadeleye g i rişi lmesi cağrısıdır. Dak grevin i ele ala l ım ; burada makinelerin başında üç tekn isyen vardı . Kendi leri de birer tekn isyen olan Burns ve Mann (Burns ayrıca, B i rleşik Tekn isyenler Sendikası Yürütme Kurulu üyesiyd i) bu teknisyenleri işlerinin başından ayrılmaya ikna etmekle görevlcndiri ldi . Teknisyenler reddett i . Tekn isyenler Sendikası da işe kanşmadı , böylece de grevin sonu geld i ! Üstel ik , 1 2 haftadır grevde bulunan Si lvertown lôstik tesislerinde de grevi k ıranlar, greve kat ı lmadık ları g ibi bir de kendi sendika kura l larını ç iğneyerek işçilerin görevlerini devre lan teknisyen lerdi ! N için? Bu aptal lar. işçi arzını düşük tutobilmek icin, gerekl i ç ırak l ık döneminden geçmemiş kişi-
le rin sendikaya a l ı nmaması k u ra l ın ı koymuşlard ı r. Böylecc. kendi karşı lar ında u blacklegı. -grev kır ıc ı- eleni ler ı çok sayıda rak ip yaratmış lard ı r. Bu grev k ır ıcı l a r tek n is yen ler kadar h üner l i o l u p send ikaya katı lma istcğ incled i r l e r . Ne v a r k i bugünlerde mantık ların ı iyiden iyiye yi t iren tekn isyen ler. sendikanın kapı lar ın ı kapayarak onla rı grev k ır ıc ı ola rak ka lmaya zorlama ktadır. Teknisyenl er. gerek deklarda gerekse S ilvertown'da g rev k ı rıc ı ların hemen kendi yerlerini kopacaklar ın ı b i ld ik lerinden işlerinin baş ında ka lmış lar ve g revci ler karşıs ında kend i leri grev k ı r ıcı o lup c:kmış la rd ı r. i şte fark b u rada; yen i sendika lar bütünl ü k iç indedir : a m a hiç kuşkusuz tekn isyenler hariç , on l a r hôlô iş lerin in başındadır !
Ancak . bu gurur lu . y ı l lanmış koca sendika l a r '<ısa sürede küçü ler.eklerd i r . . Bunlar ın başl ıca desteğ i olan Londra Sendikalar Konseyinde gide rek yen i sendika lar duruma hô k im olma k tad ı r ve en çok I k i-üç yı l içeris inde Sendika Kongresi de devrimci b i r n itel i k kazanacakt ır. Ha ttô ön ü müzdeki kongrede b i le ıı Broadhurst» !erin hayatla r ı n ı n e n büyük da rbesin i yiyeceklerini söyleyebi l i riz.
Rosenberg ve şürekôsından kurtulman ız. Amerika l ı sosyal ist ler iç indek i yen i leşme n i n en öneml i noktas• . En kötü engel olduğu icin , A lman partisi de bu biçimde y ık ı l ma l ıd ı r . Amerika l ı işçi ler de ha reketlenmeye başladılar, a nca k aynı Ing i l iz ler g ib i on lar da kendi yol lar ın ı izl iyorj ı ı r. Hic kimse teoriyi on l a ra peşinen benimsetemez. Olsa olsa kendi deneyler jyle. sağı solu yoklayara k ve bunun zaror l ı sonuclar ına da ka t lanarak yak ında burunlar ın ı teoriye carpacak lard ı r : o zaman da iş ler yoluna g irecektir.
123
ENGELS'DEN SORGE'A 7 ARALIK 1890 TARIHLI
MEKTUP'tan
Burada, Ingiltere'de ocıkco görülen bir durum var: Halkın kendi yaşam koşul larındon koynaklanan dörtbaşı mornur bir teori olsa, bu teorin in yayıcıları do S.L.P:ninki lerden n ispeten daha yetenekli kişiler olsa bile, büyük bir ulusa bir teoriyi soyut ve dogmatik bir biçimde benimsetma olano�ı yoktur. Hareket sonunda royıno oturmuştur ve öyle san ıyorum ki bu kalıcıdır. Ancak bu hareket co�rudon do�ruyo Sosyol ist bir hareket değildir•• ve teorimizi en iyi kavrayan Ingi l izler de hareketin dışındadır. Örne�in Hyndmon iflôh olmaz ölcüde k ıskonc ve entril<acı, Box do k itap kurdundon öte birşey olmodı�ı icin dışarıda kaldı . Gerci şu anda hareket, bir sendika hareketi , ancak eski sendikolardon , hünerl i işcilerden, lşci aristokresisinden cok oma pek cok fark l ı .
Kişi ler, mücadeleye oldukca farkl ı bir biçimde sarıl ıyorlar. cok daha büyük yı�ınlorı mücadeleye sürüklüyorlar, toplumu cok daha derinden sarsıyorlar ve n ihayet çok daha kapsamlı toiepler ileri sürüyorlar: sekiz saatlik işgünü, tüm örgütlerin genel bir federasyon oluşturması , tam dayanışma gibi . Tussy··• sayesinde Gaz Işeileri ve Genel lşci Sendika larında lik kez kadın kol ları oluşturul du . üstel ik, işci ler. hangi n ihai amaclar Icin cal ıştıkların ı henüz bilmeseler bile Ocl l taleplerini yaln ızca gecicl ta lepler olarak görüyorlar. Ancak, bu bulanık görüş bile öylesine
• Socialist Labour Porty of North Arnerico-Kuzey Amerika Sosyolist
Işçi Part isi . Bu ad. 1874 yıl ında coQunluklo Almanlar taralındon ku
rulan · •Kuzey Amerika Sosyal Demokrat Işçiler Partisit nce 1877'da
benimsenmiştir. • •• Engels. bu mektubundo, 1 899'do Londrolı hüner�ız Işçilerin yü
rüttüOü ve cYeni Sendlkocıl ıOım doOuşuno yol açan büyük ha
rekete deljinmektedlr.
••• Elenar Marx Aveling (1e56-98). Marx'ın en k üçük kızı.
124
köklüdür k i , işçi ler. yalnızca sosyalist oldukları açı kca ortada olan k iş i ler i l iderleri olara k secmektedlr lor. Başkoları g ib i Işçi ler de kendi deney ve hataların ın sonuclar ı a racı l ığ ıyla gerçe{ji öğreneceklerd i r. Ancak, bugünkü sen d ikalar, esk i lerin in ter� ine, ernekle sermayenin c ıkar b i rl iğ in i öne süren her ;ıörüşü kücümseme ve a layla karşıladığ ınCı göre. bu cov uzun sürmeyecektir.
. . . . Buradaki en berbat şey, işçi lerin i l lğ in e işlem i ş o l a n bur juvazin i n ıısaygıdeğer l iğ iJ sorunu. Topl umun, l ıcr b i r i �orgusuz suals iz benimsenen . mağrur olmakla birl i k t o kendinden c iy i lereıı v e �üsttek i lere» saygıda kusur etmeyen sayısız kat ıara ayrı l ış ı öy lesine eski , öylesine köklüdür k i , bu rjuvazi a l tas ın ı henüz kolayca yutturabi lmekted i r. Örnel< vereyim; John Burns. kendi s ın ı fı ic indeki ününden ç o K Kard inc i Manning, Belediye Başka n ı ve genel elerak b u rjuva çevrelerince tan ın ış ından gurur duyuyor olab i l i r. Esk i bir subay olan Champion ise bu rjuvaziyle, öze l l i k le bu s ın ı f ın m u lıa fazakôr unsurla rıyla y ı l larca g iz l i kapak l ı i ş ler yürütmüş, k i l ise top lantı larında rah iplere sosyal ist vaaz lar vermişt ir. Bunlar ın arasında en iyisi olara k gördüğün Tom Mann b i le Belediye Başkan ıyla yemeğe çıkacağını söylerneğe pek mera k l ıd ı r. Bütün bunlar Fransadak i durumla karşı laşt ırı ld ığ ında , devrim in n e g ib i yararları olduğu görü lecek tir. Ama. bazı önderleri ağ iarına düşü rmeyi hoşa rsala r b i le , bur juvazi bundan pek b irşey elde edemeyecekt ir ; çünkü hareket. bu tür durumla rın a l tedi lebi lmesine olanak tan ıyacak ölçüde güclenmiştlr.
125
• •
V. I. LENIN
ıı HALK IN DOSTLARI» KIMLERDIR VE SOSYAL DEMOK RATLARLA NASIL SAVAŞlRLAR'dan ( 1 894)
Sosyal -Demokratların po l it i k eylemi, Rusya 'dak i işçi s ı n ı rı hareket inin geliştir i l mesi v e örgütlenmesinin saylannıasını . bu hareket in , birbirinden ayrı protesto atıl ımları ve yol gös ter ici (yön lendirici) görüşten yoksun grevler ve başkaldırı l a r hiçirn indeld IJI JÇJünkü durumundan, bı r rj ı ıvo rej i m ine karşı yürıel t i l ın i� ; mülksüzleştl rerı lerln miilk siizleşt i ri lmcsi icin ve emekçi ha lk ın ezi l mesine dayanan sosyal düzenin ortrıdon knldır ı l rnosı Için yapılan, BÜTÜN Rus Işç i S lN lFI 'n ın örg ü l lenmiş mücadelesine dönüştüri i l rııesi r ı i · amaçlar. Bu eylemlerin temel i Ise, Marksistlerjn. Rus Işeis in in tüm Rus emekçi ve sömürülen halkının tek ve doğal temsilcisi olcluğı ı yolunda k i ortak inanctır.•
r lşci s ını r ı tüm emekçi ve sömürülen halk ın) docjol tems i lc isid i r : c i in l< i i . SP.rl elwnomis ln in cnn çek işen kal ı r ı l ı la r ı n ı h ir yrıncı hırr ı l< ı rso k . Rur.ya'da emel<c l halkın sürnürüln ıH
si her yerrle kapitalist bir n itelik gös termektedir; nnco k . üret ici k i l lesin in geniş bölümünün sömürütmesi kücii k ö l çek te, da�} ı n ı k ve i lkel kal ı rken. fabtlka proletaryasın ın sil m iirii lmesi biiyük ölçek te. sosyal leşmiş ve yoğunloşmış durumdadır . Bir inci durumda sömürü. h6lô, emekçi halkı ve idAolog lmın ı . emekç i hol l< ı ezen düzenin özii n ü ve düzenden çıkış yolunun nerede ve nasıl bulunabileceğ ini gcir meklen a la koya rı ortocoÇj biç i m ler i , çoşi t l l pol i t i k , yosr ı l , saymaca (conven tional) tuzak lar. oyunlar v e düzenier ic karışm ı ş durıırndodır .
Ik inci durumcin ise. sömü rü, tersine. tam gelişm iş t i r v e akı l karışt ırıcı h içbir ayrıntı olmaksız ın , saf bicimiylo
• Ki'ty l i i �rın.yr ı l l n ıı l r ı l n l� rıı'llldlnrl ' yel rlıı lnrlnıln on onnl? kop'lrı ııuylrı
Ncırorlnikl�r !O). Rusya'da g�leco�ln adamının rnu llk l�r olduğum:, Sowoi · D�mokrcı l lar lr.c. Rusyo'rla çıcleco!)ln adamının lşcil�r oldı ı · !'l ı ın ı ı rlii�.üııiıyoı lorrl ı . Morkslsl görüş yukarıda ki gibi formiiln orli l ·
mnk lnyrl l .
F. : 9 129
ortaya çıkmaktadır. lşcinln, sermaye tarafından ezlldiOinl, m ücadelesinin burjuva sınıfına karşı verlimesi gerektiOinl görmemesine olanak yoktur. Ve onun ôcil ekonomik lhtiyccıarın ın karşı lanmasın ı , yaşamının maddi koşul larının Iyileştiri lmesini amaclayan bu mücadele, kocınılmaz bir biçimde, ışellerin örgütlenmelerini gerektirmekte ve yine kacınılmaz olarak. bireyleri b i r yana b ıra kıp, cal ışan halkı sadece fabrikalarda deği l . her yerde baskı a ltında tutan ve ezen sınıfa karşı b i r savaşa dönüşmektedir. Işte bu nedenle fabrika işcts'i. tüm sömürü len halkın en başta gelen temsl lcisldir. Ve onun örgütlü . sürekli bir mücadelede temsilci Işlevin i yerine getirebilmasi Icin, tvaadlerıe, gayrete getirlimesine hlc gerek yoktur. Bütün gereken şey, onun durumunu anlamasını sağlamak, kendisini ezen düzenin pol itik ve ekonomik yapısın ı ve bu düzendeki sınıf çatışmoto rın ın gerekl i l ik ve kaçınılmazlığın ı an lamasını saoıamaktır. Fabrika ışeisinin genel kapitalist i l işki ler düzentndeki bu yeri . onu. emekçi s ın ıf ın kurtuluşunun tek dövüşcüsü yapar: çünkü kapita l izm in gel iş iminin ancak daha yüksek bir aşaması . büyük ö lçekl i makinataşmış sanayi, bu mucodele Icin gerek l i maddi koşul ları ve sosyal gücleri yaratır. Kapita l ist gel işimin henüz yetersiz kaldığı başka her yerde. bu maddi koşullar yoktur. Ü retim . binlerceküçük gir iş im arasında dağı lmış durumdadır (ve komünal toprak mülkiyetinin en eşitl ikcl biçimleri alt ında bile bunlar. dağın ık girişimler olma n itel iklerini korurlar.) Cünkü, çoğu yerde sömürü lenler. hôlô küçük g iriştmlere sahiptirler ve böylece de mücadele etmeleri gereken burjuva düzenine bağlanm ışlard ı r: Bu durum. kapita l izmi yıkobiiecek sosyal gücterin gel iş imin i geclktirlr ve engeller. Dağın ık . bireysel n itelikteki küçük sömürü emekçi halk ı b i r yöreye bağlar. onları böler. s ın ı f dayanışmasının bi l incine varmalarını önler. bask ın ın bazı bel l i k işi ler yüzünden değil , tüm ekonomik düzen yüzünden olduğunu a nladıkları nda da b i rleşmelerini engel ler. Aksine. büyük öteekli kapitalizm, kaçını lmaz olarak . Işel lerin eski toplumla. belli bir yöreyle ve · bell i b i r sömü rücüyle olan tüm ba!}ların ı koparır; onları bir-
130
leştirlr, düşünmeye zorla r ve örgütlü bir mücadeleye başlamaya elverişli koşulların Içine yerleştirir. Buna uygun olarak Sosyal-Demokratlar, bütün d ikkatlerini ve eylemlerin i işc l sınıfı üstünde yo!:)unlaştırmaktadırlar. Onun Ileri temsi lc i leri bi l imsel sosyal izmin görüşlerin i , Rus Işeis in in tarihsel rolü görüşünü kavradık la rı zaman, bu görüşler yaygınlaştığı ve işçiler arasında, Işellerin bugünkü birbirinden ayrı ekonomik savaşların ı bil ineli sınıf mücadelesine dönüştürecek sa!:)lam örgütler kuruldu!:)u zaman, Rus IŞcısı . bütün demokratik unsurların başına geeerek mutlakiyetci düzeni yıkacak ve RUS PROLETARY ASI'nı (BÜTÜN Ü LK E LER'in proletaryasıyla yan yana) KOMÜNIST DEVRIM 'e giden dümdüz, acık politik mücadele yoluna yöneltecektir.
Collected Works. ciit 1
8. 29�
SOSYAL-DEMOKRAT PARTI ICIN BIR PROGRAM TASARlSI VE ACIKLAMASI'ndan ( 1895 - 1 896)
Program Tasarısı
A. 1 - Rusya'da g iderek artan bir hızla büyük fabrikala r gel işmekte. küçük zanaatkör ve köyl üyü yıkmakta, onları mü lksüz işçiler d urum una geti rmekte ve durmadan artan sayılarda insanı kentlere. fabrika ve sanayi alanlarına, kasabalara sürmektedir.
2 - Kapita l izmin bu gel iş im i . bir avuç fabrika sahibi , tüccar ve toprak sahibi ic in m uazzam bir zengin l iK ve lüks artışı an lamına gel i rken. işçi lere daha büyük bir h ızla o rtan yoksul luk ve baskı lar getirmektedir. Ü retimdeki gel işmeler ve büyük fabri kalam sokulan makineler. sosyal emeğin ü retkenl iğ indeki artışı kolayla ştır ırken, kapital istlerin i şeiler üstündeki gücünü pek işti rmeye, işsiz l iğ i artı rmaya ve böylece işçi lerin savunmasız d urumunu daha da kötüleşt i rmeye h izmet etmekted ir.
3 - Fakat. büyük fabrikalar . emeğin sermaye tarafından ezil iş in i en üst düzeye çıkar ırken. sermayeye karşı b i r m ü cadele yürütebi lecek özel b ir işçi s ın ı f ın ı da yaratmaktadır. Çünkü yaşama koşul larının ta kend isi işel lerin kendi küçük ü retimleriyle a ra larındaki bütün bağlarını kopa rmakta, işçi leri orta k çal ışmada b irleştirerek ve fabrikadan fabrikaya oktaro rak emekçi halk k it :eler in i kaynaştırmaktad ır. Işçi ler. kapita l ist lere karşı mücadeleye başlamaktc ve ara larında yoğun bir b i rleşme dürtüsü kendi n i göstermektedir. Işçi lerin b i rb i ri nden kopuk ba şkald ı r ı lar ından Rus işçi s ın ı f ın ın m ü cadelesi yükselmektedir.
4 - l şci s ın ıf ın ın kapita l ist s ır fa karşı bu mücadelesi . başkalarının cme� iyle f!CCincn bü tün sın ı f iara ve bütün söm ürüye karş·ı b ir m ü cadeledir . Bu mücadele ancak , pol i t ik i ktidarın işçi s ın ıf ın ın e l ine geeişi i le , işçi ler taraf ından üreti len her şeyden ve ü retimdeki bütün i lerlemelerden yine emekçi halk ın yararlana cağı sosyal ist üret imin düzen-
1 32
len mesı Icin, bütün toprakların , a raçların, fabrikaların, makinelerin ve madenierin tüm topturnun eline geçişi ile sona erebi l ir.
5 - Rus işçi sınıfı hareketi, karakteri ve amacı uyarınca, bütün ü lkeler işcl sın ıf ın ın uluslararası (sosyal-demokratik) ha reketinin bir parçasıdı r.
6 - Rus işçi sınıfının kurtuluş mücadelestnde temel engel, tam anlamıyla otokratik olan bir hükümet ve onun sorumsuz görevl i leridir. (Hükümet) kendisini toprak sahiplerinin ve kap ita l istlerin ayrıca l ık larına ve onların cıkariarına aşırı bağ l ı l ığa dayayarak, a l t sın ıflardan her hakkı esirger ve böylece de işçi l erin hareketin i enge l ler. Tüm halk ın gel işimin i geciktirir. Işte bu nedenle Rus lşci sınıf ın ın kurtuluş için mücadelesi, zorunlu olarak, otokratik hükOmetin mutlak iktidarına karşı mücadelenin doğmasına yol acar.
B. 1 - Rus Sosya l - Demokratik Partısı. amacın ın, işçi lerin s ın ıf bil inclerinl, örgütlerini gel iştirerek, mücadelenin amac ve hedeflerini göstererek, Rus işçi sınıfının bu mücadelesine yardım etmek olduğunu bildirir.
2 - Rus işci sınıfının kurtuluşu icin mücadelesi pol itik b ir mücadeledir ve i lk amacı politik özgürlüğü sağ lamaktır.
3 - Bu nedenle Rus Sosyal-Demokratik Partisi. kendisin i fşcl sınıfı hareketinden ayırmadan, otokrctik hükümetin mutlak iktidarına karşı, ayrıcalıklı toprak soyluları sın ıfına karşı ve serf l iğe alt her türiO kalıntıya, serbest rekabeti önleyen sosyal ayrıca l ık lar düzenine karşı her sosyal hareketi destek leyecektlr.
4 - Diğer yandan Rus Sosyal-Demokratik Işçi Partisi. emekci sınıf ları mut lak iyetel hükümetin ve görevll ler in in vesayeti a ltına alma yolundakl tOm çabalara. kapita l izmin, buna bağl ı olarak do Işçi sınıfının, geliştmını gec ikUrecek her türlü cabayo karş ı savaşacaktır.
5 - Işç i lerin kurtuluşu, Işçi sınıfının kendi eylemi olmalıdır.
6 - Rus halkının istediği, mutlokiyetci hükümetin ve görevl ilerinin yardımı değil , onun baskısından kurtulmaktır.
C. Rus Sosyal-Demokratik Portisi bu görüşleri başIongre noktası yaparak ôcllen ve ısrarla şunları istemektedir:
1 - Bir onayasa hazırlamak amacıyla bütün vatandaşların temsilcilerinden oluşan bir Zemsky Sobor'un toplanması.
2 - Din, ya da ulusuno bakılmaksızın 21 yaşına bosmış tüm Rus vatandaşları Için genel ve doğrudan oy kullanma hakkı .
3 - Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ve g rev hakkı.
4 - Basın özgürlüğü, 5 - Toplumsol ayrıca l ıkların kaldırı lması ve tüm va
tandaşların yasa önünde tom eşitl iğ i . 6 - Din özgürlüğü ve bütün ulusların eşitl iği . Doğum.
evlenma ve ölüm kayıtla rının bağımsız -yanı polisten bağımsız- sivil görevl i lere veril mesi.
7 - Her vatandaşın herhangi bir memuru, onun üstlerine şikôyet etmeden davO edebil mesi hakkı .
8 - Pasaportla rın kaldırı lması. tam taşın ma ve yerleşme özgürl üğü.
9 - Iş ve meslek özgürlüğü ve loncalorının kaldırı lması .
D. Rus Sosya l -Demokratik Pa rtisi , işçiler icin şunları istemektedir:
1 - Her sanayi dal ında, kapita l istler ve işçiler ara sından eşit sayılarda seeilecek yargıciardan oluşan san o y i mahkemelerinin kurulması.
2 - lşgü.nünün yasalarla O saate indiril mesi. 3 - Gece cal ışmasının ve vardiya larının yasalarla
yasaklanması. 15 yaşındon a şağı cocukların ca l ıştır ı lmalarının yasak lanması.
4 - Ulusal boyramların yasalarla bel irlen mesi.
5 - Fabrika yasaların ın ve fabrika denetımın ın bütün Rusya'dak i tüm sanayiye, hükümet fabrikalarına ve evlerde cal ışan zanaatkOrlara uygulanması.
6 - Fabrika Müfettlşl l()lnln baOımsızlı()ı ve Maliye Bakanl ığı 'n ın emrinde olmaması . . Fabrika yasalarına uyulmasını sağlamakta. sanayi mahkemelerı üyelerinin, Fabrika Müfettişf iği ile eşit hak lara sahip olması.
7 - ücretierin molla ödenmesi usulünün her yerde tam olarak yasak lanması.
8 - ücretierin doğru tesbitlnln, hatal ı malların reddedi lmesin in , birıkmiş para cezalarının harcanmasının ve fabrikaların sahip oldukları işcl meskenlerinin, işcilerce seeilen temsi lc i ler taratından denetlenmesi; Işçilerin ücretlerindeki her kesintlnin, nedeni ne olursa olsun (para cezası . red . vs.) ruble başına toplam 10 kopek' i geemaveceği konusunda bir yasanın kabulü.
9 - Işçiler in uğrayacak ları Iş kazalarından Işverenleri sorumlu tutan . hatanın Işelde oldu()unu Işveren in kanı tlamasını 1orunlu k ı lan bir yasanın kabulü.
10 - lşciler icin okullar ve tıbbi yardım sa�lanmasından işverenleri sorumlu tutan bir yasanın kabulü. Programın Acıkıanmaeı
Program , üc ana bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm, programın diğer bölümlerini n temelini oluşturacak bütün i lkeleri ortaya koymaktadır. Bu bölüm, işci sınıfının çağdaş toplumdak i yerini , Işvereniere karşı mücadelelerinin anlam ve önemini ve Rusya'da işçi sınıfının pol it ik durumunu göstermektedir.
·
Ik inci bölüm. Parti'nin amacını ortaya koymakta ve Parti 'nin Rusya'dak i diğer politik eği l imlerle olan i l işki lerini göstermektedir. Parti'nin ve tüm sınıf bilincine sahip işcilerin �ylemlerinin ve Rus toplumundakl diğer sınıfların cıkaria rına ve uğraşiarına karşı tavırlarının ne olması gerektiqine değinmektedlr.
Ücüncü bölüm. Parti'n in pratik taleplerini Içermektedir. Bu bölüm üc kesime ayriimıştır. Birinci kesim. ülke çapındak i reform taleplerın ı içermektedir. Ik inci kesim,
işçi s ınıfının program ve ta lepl erini bel irtmektedir. ücüncü kesim ise, köylülerin yararına ta lepleri içermektedir. Progra mın pratik böl ü müne girmeden önce. aşağıda, kesimlerle i lgi l i bazı ön a çık lamalar yapı lmıştır:
A. 1 - Program herşeyden önce. büyük fabrikaların hızl ı b üyüyüşüne değinmektedir: çünkü çağdaş Rusya'da bütün eski yaşam koşul la rın ı . özel l ik le emekçi sın ıfın yaşama koşul larını tümüyle değiştiren temel gel iş im budur. Eski koşullar alt ında, p ratik olarak ü lkenin bütün zenginl iğ i . n üfusun coğunluğunu o luşturan küçük m ü l k sahipleri tarafındon üretil iyordu. Halk köylerde hareketsiz bir yaşam sürdürüyordu; üretimlerinin en büyük bölümü ya kend i tüketimleri icin, ya da diğer yakın pazorlorlo az i l işkisi olan komşu köylerdeki küçük pazarlar icin yapı l ıyordu . Bu küçük mülk sahipleri, esasında onları kendi tüketimleri icin ü retmeye zorlayan toprak oğaları icin çal ışıyorlardı . Yerel üretim işlenrnek üzere kendileri de köylerde yaşayan ya da çevre bölgelerde Iş bulmak için dolaşan zanaotkôrlaro veril iyordu .
Fakat köylülerin özgürl ü klerine (9) kavuşmalarındon sonra . k i tlelerin bu yaşoma koşul ları tam bir değ işime uğrad ı : Küçük zanaatkôr kuru luşlar ın ın yerin i olağanüstü b i r hızla büyüyen , büyük fabrikalar o l maya başladı lar; küçük mü lk sahiplerin i ü cretli işç i durumuno soktu lar ve tüm Rusya'da satılan muazza m mikta rlarda mal ü reten yüzlerce ve bin lerce işeiyi b i r o rada çal ışmaya zorlad ı lar.
Köylülerin azot edi l meleri n üfusun ho reketsiz l iğini bozdu ve köylüleri e l lerinde kalan toprak parçalarıyla geçinemiyecek b ir duruma soktu. Halk kit leleri b ir geçim kapısı bu lab i lmek için evlerini terkedip ya fa brika ların yolunu tuttular ya da, Rusya'n ın a yrı köşelerini b irleştiren ve büyük fabrikaların ürünlerin i her yana taşıyan demiryol ları inşaatlcır•rıda iş a ra maya koyuldula r. Halk k itleleri iş bulma k için şehirlere akın etti ler ; fabrika ve ticari binaların inşas ına . fabrikalara yakıt dağ ıt ırnma ve onlara ham madde hazırlanmasına katı ld ı lar. Ve n ihayet bi rçokları da , tesislerini yeteri kadar hızla genlşletemeyen fabrika sahip-
136
leri ve tüccarlar Icin kendi evlerinde çalıştılar. Tarımda da benzer değişimler görüldü. Toprak ağaları satış amacıyla tahı l yetiştirmeye başladılar. köylüter ve tüccarlar a rasından büyük tarımcılar sahneye çıktı ve yüzlerce mityon pood"'luk tahı l . dışa rda satılmaya başlandı. üretim, ücretli işçiler gerektirdi. Yüzbinlerce ve milyonlarca köyl ü kendi küçük toprak parcalarını bırakıp. düzenl i ya da gündelikcl işci olarak pazar icin tahı l yetiştiren yeni efendi lerin hizmetine girdi ler. Işte, büyük fabrikaların kücük zanaatkôrları ve köylüleri ücretli Işeller durumuna çevirerek onları yıkıma uğrattığ ını söyleyen programda tan ımlanan. eski yaşama biçimindeki değişikl iKler bunlard ır. Küçük öteekl i ü retimin yerini her yerde büyük ölçekli ü ret im almaktadı r ve bu büyük öteekl i üretimde işçiler, büyük sermaye sah ibi olan, büyük atölyeler yaptıran büyük miktarla rda mal satın alan ve bir araya getiri len işel lerin bu kit le çapındaki üretimlerin in satışından gelen karta ceplerini dolduran kapitalist tarafındon ücret korşı l ı� ı klralan ı r duruma gelmişlerdir. Üretim , kapita l istleşmiştir ve bütün küçük mülk sahipleri üstünde acımasız ve amansız b i r baskı uygulamakta. onların köylerdeki hareketsiz yaşamlarını bozmakta . onları basit ve vasıfsız Işçiler olarak, iş-güclerirıi sermayeye satarak ü lkenin bir ucundan diğerine dolaşmaya zorlamaktadı r. Halkın durmadan a rtan bir bölümü temel l i olarak kırdan ve tarımdan koparı lmokta ve bunlar özel bir mülksüz sınıf ı , yaln ızca Iş-güclerini satarak yaşayan bir ücretli proletarya sın ıfını yaratarak. kentlerde. fabrika ve sanayi b irimlerinde ve kasabalarda toplanmaktadırlar.
Büyük fabrikaların ülkenin yaşamına getirdiği cak önemli değişikl ik ler bunlardır: kücük ölçekl i üretimin yerini büyük öteekl i üretim a lma kta, kücük mülk sahipleri ücretl i işei lere dönüşmektedir. Öyleyse. emekçi halk ın tümü icin bu değişimin anlamı nedir ve gel işimin yönü nereye
• Pood, bir ağırlık blrlmldır.
doğrudur? Buna p rogramın sonrak i bölümlerinde değini lmektedir.
A. 2 - Küçük ölçekli üretimin yer in i büyük ölçekl i üretimin a lmasın ın yan ısıra , her bir mülk sahibinin e l indeki küçük mal i kaynakların yerini de sermaye olarak ku l lan ı lan çok büyük m i ktarlar o l ma kta, küçük, önemsiz kôrlar ın yerine mi lyonlara varan kôrlar geçmektedir . Işte bu
,yüzden, kapita l izmin gel işmesi, her yerde lüks ve serve�in büyümesine yol acmaktad ı r. Rusya 'da sanayici lere faiz l<arşı l ığ ı borç olarak verilen parasal sermayelerin in gel�riyle geçinen, büyük mali sermaye sahipleri , fabrika saJı ipleri , demiryolu sahipleri, t üccarlar ve bankerlerden olu��an bir sınıf ortaya ç ıkmışt ır. Büyük toprak sah ipleri , köy. l ülere verilen toprak ların büyük yekOn tutan tazminat bedel lerini toplayarak , onla rın toprak ihtiyaclarından yara rlan ıp kiraya verdik ler i toprakların k i ra bedel ler in i a rtırara k, topraklarında geniş şeker pancarı rafineri leri ve dam ıtma tesisleri kurara k zengin leşmişlerdir. Bütün bu varl ı k l ı s ın ıfların lüks ve israfları görü lmemiş boyutlara u laşmış ve büyük kentlerin ana caddelerine prensiere yaraş ır konakları ve lüks sarayla rı s ıra lanmıştır . Fakat kapita l iz m gel iştikce, işçi lerin d u rumu d o durmadan kötü leşmiştir. Bazı yerlerde, köyl ü lerin azot edi lmelerinden son ra kazançlar a rttıysa bile bu, çok az ölçüde ve k ısa bir süre ic in ol muştur. Çünkü köylerden kopup gelen oc insan lar k it lesi , ücretleri düşmeye zorlarken, yiyecek ve gerek l i maddelerin mal iyetle ri durmadan yükselmekteydi ; öyle k i . ü c retleri a rt ın id ığ ında b i le işçi ler, yaşamları icin zoru n lu maddeleri daha az mikta rda e lde edebil iyorlo rd ı . I ş bu l ma, g iderek daha zorlaştı , zenginlerin lüks kono klorıyla yan yana (ya da kentlerin dış mahal le lerinde) . işçi lerin mahzenlerde, rutubetl i ve tıkabasa dolu yerlerde. hatta yeni sanayi ku.ruluşlor ın ın yakın ında. yer a l t ına oyu l muş yerlerde yaşamoya zorlandık ları yoksul mahal leleri türedi . Sermaye, büyüdükçe, işe i leri yoksul laşt ı ra ra k , onlar ı bütün zamanlar ın ı fa brikaya ayı rmaya ve işçi çocukların ı , eşierini de çal ışmaya zorlaya ra k i şçiler üstündeki baskı-
138
. . sını artırdı. Öyleyse, kapital izmin gelişiminin (bizi) sürüklediği i lk değişim şudur: Halk k ltleler.l sadokaya muhtaç duruma sokulurken, bir avuç .kapitalistin kasalarında muazzam zengin l ik ler birlkmektedl r.
Ikinci değişim ise. küçük ölçekl i üretimin yerine büyük öteek l i üretimin geçmesiyle üretimde birçok ileriemelerin sağlanmasından ibarettir. Herşeyden önce, tek başına, kücük atölyelerde ya da evlerde ayrı ayrı yapı lan Iş in yerin i , tek bir fabrikada, tek bir mülk sahibi, tek bir müteahhit icin bir arada çal ışan Işçilerin ortaya koydukları iş almıştır. Ortak emek, bireysel emekten cak daha etk in (üretken) d ir ve mal ları cak daha fazla hız ve kolayl ık la üretmeye olanak verır. Ama bütün bu l lerlemelerden, işeiye hiç denecek kadar az birşey ödeyen ve işellerin birleşik emeklerinden gelen bütün kdrı gaspeden kapita l ist yararlanır. Kapitalist giderek daha da güclenirken. işçi giderek daha gücsüzleşmektedir; çünkü tek bir tür iş yapmaya al ışmıştı r, onun Icin başka bir Işe geçmek, meslek değiştirmek daha zordur.
üretimde, çok daha öneml i bir diğer ilerleme de, kapital ist tara fından makinelerin işe koşulmasıdır. Makinelerin kul lanı lmasıyle emeğin etk in l li:)l kat be kat a rtar; ama kapital ist. bundan doğan tüm yararı işeiye karşı kullan ır. Makinelerin daha az fiziki emek gerektirmesinden yararlanarak. kadın ve cocukları on ların başına geçirir ve bunlara daha az ücret öder. Işveren. makinelerin kul lanı ldıkları yerlerde cak daha az sayıda işçiye ihtiyaç duyulmasından faydalanarak. on ları kitleler hal lnde fabrikadan atar. Artan işsiz l ikten yararlanarak, Işeiyi daha da köleleştlrir; işgününü uzatır; işcly� gece dinlenmesinden yoksun bırakır ve onu makinenin basit bir parcası durumuna sokar. Makinenin yarattıi:)ı ve durmadan artan işsizl ik, şimdi, işeiyi büsbütün savunmasız k ı lar. Becerisi değerini yit ir ir. makineye cabucak alışabi lecek ve daha az ücretle işi seve seve kabul edecek olan basit bir vasıfsız işçiyle kolayl ıkla değiştiri lebil ir. Kapita l istin ortan baskısına. karşı her direniş, ( işten) kovulmaya yol acar. Işçi tek başına
sermayeye karşı caresizdir ve makine on u ezmekle tehdit etmektedir.
A. 3 - önceki noktayı aç ık larken, tek başına işçinin, makineleri ü retime. sokan kapita l iste karşı coresiz ve savunma sız olduğuna . değindi k . Kendis in i savunmak için işç i , her ne pahasına olursa olsun. kapital iste karşı d irenmenin yol ların ı a ramal ıd ır. Ve bu yol ları örgütlenmede bu lur. Tek başına çaresiz olan işçi, yoldaşlarıyla öraütlendiğinde, bir güç durumuna erişir ve kapita l istle mı.icadele ve onun darbelerine d i renme olonağın ı bulur.
Şimdi büyük · sermaye i le karşı karş ıya bu lunan işçi icin örgütlenme bir gerekl i l ik o lmuştur. Fakat, tek bir fabrikada çal ış ıyor olsa lar bi le, b i rb irine yabancı (her b i ri değişik özel l i k gösteren) insan lar k itlesini örgütlernek olanağı var mıd ı r? Program . işçi leri birli'ğe hazırlayan ve onlarda örgütlenme kapasitesi n i ve yeteneğin i gel işti ren koşu l ları göstermektedir. Bu koşul lar şöyledir : 1) Bütün yı l boyunca düzenl i cal ışma gerekti ren makine ü ret imi yapan büyük fabrika. işçiyi ta m bir proleter yaparak . bnun, topra k la . kendi tarlasıyle olan bütün bağların ı koparır. Ken-· d i lerine ait b i r pa rça toprakta çifte i l ik etmeleri işei leri böler ve her b i rine d iğerlerinden ayrı , özel b i r cıkar sağlar . bu yüzden de örgüt lenme icin b ir engeld ir. I şçi lerin topraktan koparı lmaları bu engel leri ortadan ka ld ı rı r . 2) Bundan başka, yüzlerce. bin lerce işçinin b i r a rada çal ışmalar ı . işçi leri ihtiyaçla r ın ı b i r l ikte tartışmaya , b i rl i kte davra nmaya a l ıştırır ve onlara tüm işçi kit lesin in durumunun ve ç ıka rlar ın ın ayn ı o lduğunu açı kça gösterir. 3) Son olara k, işçi lerin du rmadan bir fabrikadan diğerine geçmel eri, on lar ı , fa rk l ı fa brika lardaki koşul ları ve işleri karş ı laştırmaya o l ı şt ır ır ve sömürünün bütün fabrika larda aynı olan n itel iğ in i görmelerine, diğer Işçi lerin kapital istle çatı şmalar ındaki deneyierini kazanmalarına ve böylece de işeilerin dayanışmasının a rtmasına yard ım eder. I şte bütün bu koşul lar yüzünden , büyük fa brikaların ortaya ç ık ış ı , işçi lerin örgütlen melerini de bera berinde getirmiştir . Rus işeileri arasında bir l ik , esas olarak ve en s ık biçimiyle, grev-
140
lerde i fadesin i bulur. (Sendikaların ya da karşı l ı k l ı yard ı m derneklerinin neden işçi lerim iz in imkônları dışında olduğuna i l erde değineceğiz) . Büyü k fabri�alar ne kadar cok gel iş irse. işç i lerin grevleri de o k'adar sık. güçlü ve inatçı o lmaktad ı r. Kapita l izmin bas kıs ı ne kadar büyükse. işe i lerin orta k d i renişlerine duyulan gerek de o kadar artar. Programda bel i rt i ldiği gibi , g revler ve birbirinden kopu k işçi ayak lanmalar ı , şimd i Rus fabrikalarında karşı laşı lan en yaygın o lgudur. Fakat kapi ta l izmin daha da gel i şmesi ve grevierin daha da s ık laşmasıyla bu tür harek e tler in yeters iz l ik ler i ortaya ç ıkmakta dı r. Işverenler onlara karşı b ir l ikte hareket etmekted ir: Ara larında anlaşmalar yapmakta . başka bölgelerden işç i ler getirtmekte ve işç i d i ren iş i n i ezmekte devlet mak ines in i iş letenierin yardımına baş� vurmaktadırlar . Ş imdi . işçi ler karşı larında tek tek her fabr ikanın sa h ib in i değ i l . hükümetin de yardımını alan tüm kaoito l ist sınıf ı görmektedir . Tüm kapital ist sınıf , tüm işçi sınıfına karşı b ir mücadele yü rütmekted ir. Greviere karşı ortak tedbir ler a lmakta . işc i s ın ıf ına karşı yasa lar c ıkarması ic in hükü mete baskı yap m akta. fabrikaları daha sapa yerlere taş ımakta . işleri evlerd e cal ışan insanlara da(jıtma kta ve işei lere karşı daha binbir türlü oyun ve h i leye başvurmaktad ; r. Bir fabrikan ın , hatta bir sanayi da l ın ın işci lerinin örqütlen mesi. tüm kapital ist sın ı fa karşı d i ren işte yetersiz kalma k ta ve tüm işci s ın ı fın ın ortak eylemi . mutla k b i r zorun lu luk olarak ortaya çıkmaktadır. Böylece. işçi lerin birbir inden kopuk ayaklanmalarından. tüm işçi s ı-.. n ı f ın ın mücadelesi doğmakta d ı r. Işçi lerin işvereniere ka rşı mücadelesi bir sınıf mücadelesine dönüşmektedi r. Bütün işveren ler. işe i leri baqıml ı tutmak ve onlara ola bi ld iqince az ücret · ödemek konusunda cıkar birl iğ i etmişlerdir. Ve isverenler. c ı karlarını koruyac a k tek yolun. tüm işveren s ın ı fın ın orta k eyleminde ve d evlet mekanizmasında P- Ik i sah ib i olma k ta yatt ığını görme ktedirler. Işçi ler de bun l ln p ib i . ortak b i r cıkarla baölıd ırl a r: bu ortak cıkar. kendilerin i sermaye tarafından ezilmekte n korumak. kendi yaşam a \l e insanca varolma hakları n ı ayakta tutmaktır. Ve işçi ler
1 41
kendilerinin de birleştnelerlne. bütün bir sınıfın, yani Işçi sınıfının, ortak �yJemine gerek olduğuna ve bu amaca uloş
--mak-- .ic.i.rı.-dt!-devlet mekanizmasında söz sahibi olmanın
zorunluluğuna inanmaktadırlar. A. 4 - Fabrika işçileriyle işverenler orasındaki mü
cadelenin nasıl ve neden emekçi sınıfın (proletaryanın) kapital ist sınıfa (burjuvaziye) karşı verdiği bir sınıf mücadelesi haline geldiğini açıkladık .. Ortoya çıkan soru, bu mücadelenin bütün halk ve bütün emekçi halk icin öneminin ne olduğudur. Yukarda A. ı 'de sözünü ettiğimiz, günümüzün koşulları a ltında . ücretli işçilerin gerçekleşti-rdikleri üretim, giderek küçük üretimin yerini olmaktadır. Ocretli-emekle yaşayan insanların sayısı h ızla a rtmaktadır ve yalnız düzenl i fabrika Işellerinin sayısı artı'nakle kalmomakta . yaşamak icin ücret karşılığında, işçi olarak Iş bulmak zorunda kolon köylülerin sayısı do daha büyük bir hızla a rtmaktadır. Şu onda, ücret karşı l ığı çal ışmak , kapital ist icin .ça l ışmak, emeğin en yaygın biçimi durumuno gel miştir bile. Sermayenin emeğe ka rşı - egemenliği yalnız sanayideki değil aynı zamanda tarımdaki ln:>an kitlelerini de kapsama ktadır. Büyük fabrikaların en yüksek düzeylerde gel iştirdiği ve günümüz toplumunu nitelendiren. ücretl i emeğin bu sömü rülüşüdür. Bütün sanayi dallarındak i bütün kapita listler tarafından kul lanı lan v e Rusya emekçi sınıfın ın k itle olarak zararını çektiği bütün yöntemler, fabrikalarda toplanmış. yoğunlaştırılmış, düzenli kural durumuna sokulmuş ve işeinin cal ışmasının ve ynşamrnrn her yönüne sokulmuştur. Bu (yöntemler) kapital istin az karşıI r k ödsyerek Işçiyi cok col ıştrrabildiğl bütünleşmiş ve yerleşmiş bir sistem yaratmıştır. Bir örnekle gösterel im: Bütün durumlarda ve yerlerde ücret karşıl ığı Iş gören herkes. cevrede bir boyram kutlan ıyorsa işin i bıra k ır, dinlenir. Fabrikada. durum bundan farklıdır. Fabrika idaresi bir kez Işçiyi k ira lodı�ı za man. işeinin a l ışkan l r k larrna. g�leneksel yaşama biçimine, aile durumuna, entellektüel Ihtiyaciarına aldırmaksızın onun h izmetlerinden Istediği gibi yara rlanır. Fabrika, emeğlne gerek duyduğu her zaman ·
142
işeıyı ışe sürer, tüm yaşamını fabrikanın gereklerine uydurmaya , din lenme saatlerini parçalamaya ve eğer vard iyal ıysa . geceleri ve tat i l g ü nleri de çal ışmaya zorlar. Fa brika tara fından i ş saatleri i le i lgi l i her türl ü yolsuzluğa başvurutu r ve fabrika aynı zamanda her işeinin uyması zorun lu olan kendine ait «kura l la r» ve cuygulamalar» koyar. Fa brikadak i işlerin düzeni , kasıtl ı olarak . k i ralanan işciden verabiieceği bütün emeği s ık ıp çıkarmaya, bunu en kısa zamanda sağ lamaya ve sonr::ı onu kovmaya göre aya rlanmışt ır ! Başka bir örnek: Bir işe giren herkes , do(ıal olarak . işverene uymayı , kendisine buyurulan her şeyi yapmayı kabu l lenmiştir . Fakat b i r k imse kendisini geçici bir i ş iç in k i ra larsa , i radesin i tümüyle tesl iı:n etmez: eğer işverenin ta leplerini haksız ve a şı rı bulursa ondan ayr ı l ı r . Öte yandan fabr ika . işe in in iradesini tümüyle tes l im etmes in i qr.mk t irmr.ktedir : fa brika d uvarları arasında kr.ndi rl i s ip l in ini uygu lar, işçiy i z i l çaldı�ı zaman Işe başla moya ya da işi durdur:maya zorl a r, kendisinde işeiyi cezaland ırma hakk ın ı görür ve onu, kendi çizdiği kura l lara her uymoyışı nda ücretten kesme ya da para cezasına carpt ı r ı r . l?ci . koca bir makineler toplu luğunun bir parçası olur . T ıpkr b i r makine g ibi i taat l ı , köleleşmiş ve iradesiz olma l ıd ır.
Bir başka örnek daha: Bir işe giren k imse çoğu zaman işverenden hoşnutsuz olabi l i r ve onu mahkemeye ya da hükümet görevl isine şikôyet edebil i r. Görevl i ler olsun, mahkP.me olsun , uzlaşmazl ıq ı genel l ik le Işverenin yaronna cöz iimler ve onu destek lerler. Fakat bunu yaparken çıenP.I bir yasaya ya da yönetmeli�e göre davranma7lcı r. l şverene karşı sadakatierinden böyle davranmaktadır lar. Görev l i ler ya işvereni tan ıd ık ları icin, ya da cal ışma koşullarındon haberleri olmadı�ı ve Işeiyi anlayamadıkları ic in, çeşit l i zamanlarda işvereni az veya cok koru rlar ve sorunları haksız olarak işverenin yqra rına çözümlerler. Böyle adalets iı l ik lerin her bir i , işverenle işcl a rasındaki söz konusu çatışmanın ve görevl l lerin n itel iklerine bağlıdır. Diğer yandan fabrika öylesine büyük bir i şçi k itlesini bir araya toplar ve baskıyı öylesine artırır ki, her bir olayı ayrı ayrı
1 43
incelemek olonoksızloşır. Genel kurallar konur. Işçilerle işverenler o rasındaki i l işkileri düzenleyen . herkesin uymak zorunda olduğu bir yasa çıkarı l ır. Bu yasoda işverenlerin cıkarları devlet otoritesi torotındon desteklanmiş olur. Görevl ilerin bireysel adaletsiz l iklerinin yerini. yasanın kendi adaletsizliği al ır. Örneğin. aşağıdaki tipte yönetmelikler ortaya cıkar: Eğer işci işe gelmezse ücretini yitirmekle kalmaz. ek olarak da bir para cezası öder; oysa iş olmodığı icin işeiyi evine yollayon işveren h içbir şey ödemez. Işveren sert konuşan işeiyi kovobil irken. benzer bir davronışlo karşılaşan işci. işinden ayrı lamaz. lşverene kendi
· başına para cezası koyma. ücret kesintisi yapma ya do fazla mesai isteme yetkisi veril ir, vs.
Bütün bu örnekler bize fabrikanın. işçilerin sömürülüşünü nasıl yoğunlaştı rdığını ve bu sömürüyü nasıl evrensel bir duruma sokarak, bundan bütün bir «düzen• yaratt ığını göstermektedir. Şimdi işci. ister istemez. yalnız birey olarak işverenle ve onun Istemi ve baskısıyle değil. tüm işveren sınıfının keyfi davranış ·ve baskılarıyle do uğraşmak zorundadır. lşci. kendisine baskı yaponların bel l i bir kapitalist deği l , fakat tüm kopıtol ist sınıfı olduğunu görür: cünkü sömürü düzeni bütün kuru luşlarda aynıdır. Birey olarak kapital istin bu düzenden ayrı lma olonağı yoktur. eğer, örneğin, iş saatlerini ozaltmoyı kafasına koyarso. kendi mollarının mal iyeti. işeilerin i ayn ı ücretle daha cok cal ıştıron komşusunun. bir diğer fabr ika sah ibin in maliyetinden fazla olacaktır. Artık işci . koşul larında bir düzelme sağlamak icin, emeğin sermaye tarafındon sömürül mesin i amaclayan tüm bir sosyal düzenle uqraşmak zorundadır. lşci . bel l i bir görevlinin sebep olduğL• bel l i bir odoletsizlikle deği l . tüm kapital ist s ınıf ı koruyuculuğu alt ına o lon ve herkesin uymak zorunda olduğu. bu sınıfın cıkariarına h izmet eden yasalar cıkoran devlet otoritesin in kendi adaletsizl iğ i i le karşı karşıyadır. Söylece fabrika işeilerinin işvereniere karşı mücadelesi, kocını lmaz olarak , tüm kapitalist sınıfa karşı, emeğin sermaye tarafındon sömürülmesine dayanan tüm sosyal düzene karşı
bir mücadeleye dönüşür. Işte bu nedenle işç i lerin mücadelesi , sosyal b ir önem kazan ı r, tüm emekçi halk ın . başkalar ın ın emeğiy le geeinen tüm sın ıfiara karş ı mücadelesi olur. Işte bu nedenle işç i lerin mücadelesi. Rus tar ih inde yeni b ir dönem açmaktadır ve işçi lerin kurtuluşunun şafağ ı olmaktad ı r.
Kapita l ist s ın ı fın tüm bir emekçi halk kitlesi üstündek i egemenl iğ i neye dayanma ktadır? Bu egemenl ik tüm fa b rikaların , değ:�menler in , madenlerin. makinelerin v e i ş araçların ın kapital istlerin el inde. özel mülk iyetinde olmas ı , on la rın muazzam miktarlarda toprağa sah ip olmaları gerçeğine daya nma ktadır (Avrupa Rusyası 'ndaki bütün topra k lar ın üçte b i r inden fazlası yar ım m ilyonu bulmayan toprak ağaların ın el inded i r) . Işçi ler h içb ir iş aracına ya da malzemesine sahip değ i ldirler ve bu yüzden emek güE:Ierin i , kendi lerine yaln ız yaşarnalarına yetecek kadar ödeme yapan ve emeğin yarattığı tüm artığı ceplerine dolduran k a pi ta l is l lerc satmak zorundad ı rlar. Böylece (kap i la l is l lcr ) ku l landıklar ı iş süresinin karşı l ığ ın ın ancak bir bölümünü ödemekte ve gerisini de gaspetmektedir ler. Işçi k itle ler in in ortak emekler i ya da üretimdeki i lerlemeler ta ra f ından yarat ı lan zengin l ikteki her artış . kapita l ist sın ıfa giderken. kuşaklar boyu zahmet çeken işçiler mülksüz proleterler olarak kal ı rlar. Işte bu yüzden , emeğin sermaye tarat ından sömürülmesini sor.a erdirmek ic in bir tek yol vard ır ve bu da. iş araçları üs tünde özel mülk iyeti kald ırmak ve biitün fabrika la r ı . dcğirmcnleri. madenieri ve bütün l>üy ı ik toprakları vs. toplumun bütününe vermek. Işçilerin kendiler inin yönettiği . ortak sosyal ist üretim i gerçekleşt irme ktir. Emeğin ortak laşa ürettiği şeyler, o zaman emekçi ha l k ın kendi yara rına kul lanı lacak ve yaşamaları ic in gerek l i olan ın üstünde ürettikleri art ı k , işçilerin kendi ih tiyaçla r ı n ı karşı lamolarına. yetenekler in in tam gel işmesine ve bil im i le sanatın gel işmelerinden eşit olarak yararlanma hakkını kazanmalarına hizmet edecektir. Işte bu nr.derı lc program. işçi s ın ı fıyla kapital ist ler arasındaki mücadelenin ancak bu yol la sona erebileceğini bel i rtmektedir. Ama bu-
F.: 10 145
nu başarmak Icin politik Iktidarın, yani devleti yönetme gücünün. kapitalistlerin ve toprak oğalarının etkisi altındaki bir hükümetin ya da doğrudan doğruya kapital istlerin seçilmiş temsilellerinden oluşturulmuş bir hükümetin elinden işcl sınıfının eline geçmesi gerekl idir.
lşcl sınıfının mücadelesinin son a macı işte budur. Onun tam kurtuluşunun koşulları Işte bunlardır. Işte bu, sınıf bırineine erişmiş, örgütlenmiş işellerin peşinden gitmeleri gereken amaçtır. Ama burada. Rusya'da işcller. hOiô. kurtuluşlorı icin mücadelelerinde onları uğraştıron büyük engellerle karşı karşıyodırlar.
A. 5 - Kapltoiist sınıfın egemenliğine karşı savaş, şimdi tüm Avrupa ülkelerinin işeileri ve aynı zamonda Amerika ve Avustralya Işeileri tarafındon yürütülmektedir. lşci sınıfı örgütlenmesı ve dayanışması, bir tek ülke ya da ulusla sınırlanmamıştır: Farklı ülkelerin i�cl partileri, bütün dünya Işellerinin cıkarlarının ve a maclarının aynı oldui)unu yüksek sesle liOn etmektedirler. Ortak kongrelerde bir araya gelmek�e. bütün ü lkelerin kapitalist sınıfIarına karşı ortak talepler öne sürerek, kurtuluşunu oramakta olan tüm örgütlenmiş proletarya Icin uluslararosr bir boyrom (1 Mayıs) kabul ederek. bütün ülkelerin ve ulusların işci sınıflarını büvük bir lsciler ordusunda kaynaştırmaktodırlor. Bütün ülkelerin lşr.ilerinln blrleşmeleri, ls�ller üstünde egemenlik sahibi olon kapitalist sınıfın. eaemenli�lni tek bir ülke l le sınırlamaması gerçe�lnden do
_ğon bir zorunluluktur. Ayrı ülkeler arasındak i tıcari baölar daha sık loşma.kto ve genişlemektedir: sermaye durmodon bir ü lkeden dirierine Qecmekferllr. Sermayeyi bir araya toplayon ve ödünç olarak kopitalistlere veren o koca para deooları. bankalar. ulusal kurumlar olarak Işe boşlarlar ve sonra uluslara rası duruma geçip. bütün ülkelercfPn �P.rmove tonlar ve bunu Avruoo ve Amerika'n ın lc'apitnllstiP.rl arasınrta do�ıtırlar. Tek bir ·il kede rieQII . bircok ülkede birrlP.n kapitalist a lrlslmiAr kurmol< Icin muazzam anonim sırketler kurulmo ktodır: kapitalistlerin uluslorarasr kuruluşları ortaya çıkmaktadır. Kopttalist egemenliği ulus-
arorasıdır. I şte bu nedenle, bütün ü lkelerde işellerin kurtuluşları ic in m ücadelesi, ancak, eğer Işçiler uluslararası sermayeye karşı birl ikte savaşıriarsa başarı l ı olabi l ir:. Bu yüzdendir ki , Rus işeis in in kapita l ist sınıfa karşı savaşında Rus. Polanya ' l ı ve Fransız kapital istleri nası l cinurı düşmanıysala r, Alman işçisi . Polonya işeisi ve Fransız işçisi de onun yoldaşlarıd ır. Son zamanlarda yabancı kapital istler sermayeler in i hevesle Rusya'ya ak ıtmakta. burada şube fabrikalar yaptırmakta ye yeni gir işimleri Işletmek ic in şi rketler kurmaktadırlar. Hükümetin sermaye ic in heryerden daha elverişli ve daha dalkavuk olduğu, Bat ı 'da olduğundan daha az örgütlenmiş ve daha az mücadele yeteneğine sah ip ve yaşoma standortları ve ücretleri cok da.ha düşük işçi ler bulabi ldiklerl bu gene ülkeye. oburca yo\ll lmaktadırlar. Böylece yabancı kapita l istler. kendi ü l kelerindekiyle karşı laştırı lamıyacak ölçüde büyük körlar elde edebi lmektedir ler. Uluslararası sermaye, Rusya'yq şimdiden el uzatmıştır. Rus Işeileri de el lerin i uluslararalı işçi hareketine uzatmaktadırlar.
B. 1 - Bu nokta programın en önemli noktasıdır, çünkü işçi s ın ı f ın ın cıkarlarını savun mada Parti'n in eylemin in . sın ı f bi l incine sahip bütün Işçilerin eyleminin ne olması gerektiğ in i göstermektedir. Sosyalizm icin çaban ın , insan ın insan tarafından çağlar süren sötnürülüşünü ortadan ka ld ırma cabasın ın. büyük ölçekl i fabrikalarca yaratı lan yaşama koşu l lar ının oluşturduğu halk hareketiyle nasıl bağlanması gerektiğini göstermektedi r.
Parti 'n in eylemi, işçilerin s ın ıf mücadelesin i geliştirmeyi icermel id ir. Parti 'n in görevi işei lere yard ı m Icin bazı. modaya uyg11n yol lar bulmak değil , Işçi hareketiyle birleşmek. bu harekete ışık tutma k ve Işçilerin kendi başlatt ıkları mücadelede onlara yol göstermektir". Parti 'nin görevi. işçilerin cıkarlarından yana olmak ve tüm işc i sınıfı hareketinin cıkarlarını temsil etmektir. Öyleyse. işçilere mücadeleleri sırasındak i yol gösterme neleri içerir?
ı• to assist = yol göstermek. yardımcı olmak - çev.)
147
Program, bu yol göstermenin l ik önce işellerin sınıf bilincini geliştirmek olduğunu söylüyor. Işçilerin işverenIere karşı mücadelesinin nasıl , proletaryanın ' burjuvaziya karşı sınıf mücadelesine dönüştüğünü bel irtmiştik.
Işçilerin sınıf bil inci lle n eyin kostedifdiği, bu konu üstüne söylediklerimizden çıkarılabilir. Işçilerin sınıf bilinci, işçilerin, koşulforının iyileşması ve özgürlüklerinin soı}lanması icin tek yolun, kapital ist sınıfa ve büyük fabrikaların yarattığı fabrika sahipleri sın ıfına karşı bir mücadele yürütmek olduğunu anlamoları demektir. Dahası, işçilerin sınıf bil inci, bir ülke işcilerinin, çıkarlarının birbirinin aynı olduğunu, hepsinin, toplumun diğer sınıflarından ayrı, tek bir sınıfı oluşturdukların ı an lamoları demektir. Son olarak do, işçilerin sınıf bi l inci, işellerin amacıarına erişebifmeferi icin, tıpkı kapital istler ve toprak oOolarının yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri gibi , devlet Işlerını etkilerneye cal ışmaları gerek.tiğin l anlamaları demektir.
Işçil er bu bil ince hangi yolfordan erişebif irfer? Bunu. işvereniere karşı başlattıkları . durmadan gel işen. keskinfeşen ve büyük fabrikalar gel iştikes dohc geniş sayıfardo işeiyi iceren mücadelenin kendisinden sürekli olarak deney kazonarak yaparlar. Işçilerin sermayeye karşı düşmonlıkforının. yalnızca, işverenlerine karşı bel i rsiz bir nefrette, üstlerindaki baskıya ve köfefeştirmeye karşı bel irsiz bir bil inete ve kapital istlerden öç alma arzusunda Ifadesfni bulablldiği zamanfor vard ı . O zamanlarda mücadele, Işçiferin binaları yıkma. makineleri k ırma, fabrika yönetiminin üyelerine saidı rma vs. g ibi bütünden kopuk ayaklanmaforında ifadesini bufabi f iyordu. Bu, işci sın ıfı hareketinin lik, başlangıç biçimiydi ve gerekl i bir şeyd i : çünkü her yerde ve her zaman, kapfto f istfere karşı duyulan nefret, Işeller arasında kendilerin i savunma arzusunu uyandıran i lk dürtü olmuştur. Ancak Rus işcf sın ıfı hareketi bu özgün başkaldırı biçiminf a şmıştır bile. Kopital lste karşı bell i belirsiz bir nefret duygusu yerine Işçiler, lşcf sın ıfının ve kapital ist sınıfın cıkarları orasındaki zıtl ığı onlamaya başlamışlardır. Baskıyı, aklı karıştırocak bir biçimde du-
148
yumlamek yerine, sermayenin kendilerini baskı a ltında tutuş yollarını ve biçimlerini ayırt etmeye başlayarak baskının çeşit l i b içim lerine karşı ayaklanmakta, kapita l ist baskıya s ın ırlar koymakta ve kendilerin i kapital istin h ı rs ına karşı korumaktad ı rlar. Kapital istlerden öc almak . yerine, ş imdi , tavizler kopa rma k mücadelesine dönmekte. kapita l ist sınıf ın karşıs ına birbir i ardına gelen talcpfcrlc ç ıkmaya başlama kta , i ş koşu l la rın ın iyi leştirilmesin i . ücretIer in art ın i masını ve cal ışma saatlerinin kısalt ı lmasını istemektedirler. Her grev. işç i lerin bütün dikkat ve çabal a r ını , işçi s ın ı f ın ın a l t ında yaşadığı koşul ların bel l i b ir yönü üzerine yoğun laşt ı r ı r. Her grev. bu koşul lar üstünde tart ışmalar doğ urur ve işçi lere, bunlar ı değerlendirmede, söz konusu sorunda kapita l ist baskın ın ne olduğunu an lamada ve bu baskı i le sava şta hangi yol ların kul lanı labi leceğ in i kavramada yardim eder. Her grev, tüm işçi s ın ı f ın ın deneyimini zeng in leştirir. Eğer grev başarıl ıysa, onlara. işç i
, s ınıf ı b ir l iğ in in ne kadar sağ lam bir güc olduğunu gösterir ve diğerlerini yoldaşların ı n başarısından yara rlanmaya iter. Eğer başarı l ı deği lse, başarısızl ığın nedenleri üstüne ta rt ışmalara ve daha iyi m ücadele yöntemlerinin araştır ı lmasına yol acar. Işçi lerin kendi hayati ihtiyac ları icin sarsılmaz mücadeleye gecişleri. tavizler icin, yaşama koşu l lar ın ın. ücretierin ve cal ışma saatlerinin düzelt i l mesi ic in şimdi Rusya 'nın her yan ında başlamış olan mücadele. Rus işç i lerinin cak büyük i lerleme gösterdik leri anlamına gel ir. Ve işte bu nedenle Sosyal Demokrat ik Parti 'n in ve bütün s ın ı f bi l incine sahip işçilerin d ikkatleri . esas olarak , eu mücadelenin üstünde. onun gel iştirilmesi üstünde toplanmal ıd ır. Işei lere yapılacak yardım. karşı layabi lmek icin savaşmalar ı gereken en hayati ihtiyaclarını gösterme!<, fa rk l ı işci kategori lerinin koşulların ın kötüleşmesinden özel l ik le sorumlu olan faktörleri çözümiemek ve kendilerine, uyul madığ ı zaman (kapitalistlerin oyunlarına ek olarak) işei leri ç ifte soyguna uğratan fabrika yasaların ı ve yönetmel ik leri aç ık lamak şekl inde olmal ıd ır. Yol gösterme. işçi lerin ta leplerini ac ık ve kesin olarak ifade
149
etmeyi, halka duyurmaya, direnme Için en Iyi zamanı ve mücadele yöntemini seçmeyi, Iki zıt taratın durumunu ve gücünü tartışmayı, mücadele yöntemı (doğrudan grev eyleminin salık verilemeyecei;)l zamanlarda. duruma göre. fabrika sahibine bir mektup yollamak ya da mütettişe ya da doktora başvurmak, vs. gibi yöntemler) konusunda daha da iyi bir seeimin yapılıp yapılamayacai:jına Ilişkin tartışmayı lcermelidlr.
Rus işeilerinin böyle bir mücadeleye gecişlerinin. gösterdiklerı çok büyük Ilerlemenın kanıtı oldui;)unu söylemiştik. Bu mücadele. işçi sınıfı hareketini daha üst bir düzeye çıkarmıştır. Ve onun daha Ilerki başarıları Icin kesin bir güvencedir. Calışan halk kitlesi bu mücadeleden. önce. kapitalist sömürü yöntemlerinf nasıl tanıyacaklarını ve onları birer birer nasıl fncefeyeceklerini. onları yasayla. kendi yaşama koşullarıyle ve kapitalist sınıfın cıkarlarıyla nasıl karşılaştıracaklarını ö{ırenirler. lşcller. sömürünün farklı biclm ve örneklerini Inceleyerek. sömürünün tüm olarak özünü ve önemini. emeğin sermaye tarafından sömürülmesine dayanan sosyal düzeni anlamayı ö{ırenlrler. Ikinci olarak, bu mücadele süreci icinde işçiler kendi güclerini .dener. örgütlenmeyi kavrarlor. örgütün önemini ve gereklllii)ini anlamayı öğrenirler. Bu mücadelenin genişlemesi ve çatışmaların sıkloşması. kocınılmaz olarak mücadelenin daha do genişlemesine. bir birl ik duygusunun. bir dayanışma duygusunun -önce bell i bir yörenin işeileri arasında sonra da tüm ülkenin Işçileri, tüm lşcl sınıfı arasında- gelişmesine yol acar. ÜcüneO olarak. bu mücadele. işçilerin politik bil inelerini geliştirir. Emekçi .halkın yaşama koşulları onları öyle bir duruma sokar ki. devlet sorunları üstünde düşünmek Icin ne boş zamanları , ne de fırsatları vardır (olamaz do) . öte yandon işçilerin, günlük ihtiyacları icin fabrika sahiplerine karşı verdikleri mücadele kendil iğ inder. ve kocınılmaz olarak, onları devlet, pol itik sorunlar, Rus devletinin nasıl yönetlldi()l, yasa ve yönetmeilkierin nasıl cıkarıldıOı ve kimin yararına hizmet ettikleri üzerinde düşünmeye lter.
150
Fabrikadaki her çatışma, Işçileri, kocını lmaz olarak yasalarla ve devlet otoritesinin temsllcilerJ lle karşı karşıya getirir. Buna i l işkin olarak Işçiler lik kez cpolitik konuşmalar» dinlerler. Ilk politik konuşmayı, ôrne�ln, fabrika sahibinin onları dolandırmak Icin kullandı(jı oyunun. uygun bir otorite tarafından onaylanan ve işvereni işç i leri dolandırmoda serbest bırakan yönetmeliklerin içeriğine tam olarak uydu�unu, ya da fabrika sahibinin baskı uygulamaların ın tümüyle yasaya uygun oldu�unu. çünkü, kapital istin devlet otoritesi tarafından d&steklenen şu ya da bu yasaya uyarak, sadece haklarından yararianmış oldu�unu işçi lere anlatan fabrika müfettişlerinden dlnlerler. Müfettiş Beylerin politik açıklamalarına bazen, Işçi lere. işçilerin emeklerinden milyonlar kazanan fabrika sahiplerine karşı «H ıristiyan Sevgis i» borçlu olduklarını hatırlatan bakanın, daha .da yararl ı cpo l itik açıklamaları• eklen ir. Daha sonra, devlet otoritesinin temsilci lerin in bu acıklamalarına ve Işç i lerin. bu otoritenin kimin yararına lşledl\linl gösteren gerçeklerle d�rudan do�ruya tan ışmalarına, sosyal istler tarafından veril en bi ldiri ler ve a<:ıklamalar da eklenir. Sonueta işciler. böyle bir grevden pol itik e�itimlerin i tam olarak almış olurlar. Işçi sınıfın ın sadece bell i birtakım cıkarlarını de�ıı. devlet Içindeki özel yerini de anlamayı öğrenirler. Böylece, Sosyal Demokratik Parti'nin işellerin sınıf mücadelesinde yol g6sterlcill01, en hayati ihttyaclorı icin savaşlannda Işeilere omuz vererek, onların sınıf bi l inelerini qel lstlrmek olmalıdır.
Ik inci tip yol göaterfctllk, programın belirtti()! gibi. işçilerin örgütlenmelerini geliştirmek otmatıdır. Şimdi an lattığımız mücadele. işellerin örgütlenmiş olmalarını gerektirmektedir. Örgütlenme, grevierin bOyOk başarıyla yürütüimesini sağlamak, greveileri desteklemek amacıyla para toplamak, işc i lerin karşı l ık l ı yardım demeklerini kurmak ve işciler arasında propaganda, yazı, bi ldiri. manifesto vs. daöıtmak icin gerekl idir. lşcilerln kendilerint polis ve jandarma eziyetterine karşı 80vunma1an, ı,cıterln bütOn lllşki lerin i ve demeklerini onlardan saklamak v� kitap broşür,
gazete vs. dağıtımın ı düzenlemek için. örgütlenme, daha da gerekl id i r. Bütün bunlarda yol göstermek - işte Parti 'n in ikinci görevi budur.
ücüncü (görev) . mücadelenin gercek a macla rın ı göstermek. yani işçilere, emeğin sermaye tara t ından sömürülüşünün neleri icerd iğ in i . neye dayand ığ ın ı . toprağ ın ve iş araçla rın ın özel mülk iyetin in , emekçi k itlelerin yoksul luğuna nasıl yol açtığ ın ı , on ları kapital iste iş-güclerini satmaya nası l zorlad ığ ın ı ve işçi emeğin in , kendi geçimi icin gerekenin üstünde ü rettiği tüm a rt ığ ı nası l karş ı l ıksız olarak (kapita l iste) verd iğ in i açık lamak ve dahası. bu sömü rünün kocın ı lmaz olarak işçi ler ve ka pita l istler arasında sınıf mücadelesine yol açtığ ın ı . bu mücadelenin koşul lar ın ın ve son amaclar ın ın ne olduğunu -bir kel i meyle, bu programda kısaca bel i rt i len şeyleri- anlatmaktır.
B . 2 - Şu sözlerin an lamı nedir : I şç i s ın ıf ın ın mücadelesi pol it ik b i r mücadeled i r? Bunun an lamı , işçi s ı n ı f ın ın . devlet işleri üstünde, devletin yönet imi üstünde. yasa ma üstünde bir etki sağ l amadan özgür lüğü için sa vaşa mıyacağıdır. Rus kapi ta l ist leri uzun za mandan beri böyle bir etkinin gerekl i l iğ in i an lamış bulunuyorla r. Pol is yasa larının içerdiğ i her t ü rlü yasağa rağmen. devlet otoritesini etki lemek icin nasıl b in lerce yol bu lab i ld ik lerin i ve bu otoriten in kapital ist s ın ıf ın c ıkariarına nasıl h izmet ett iğini göstermişt ik . Öyleyse buradan, işçi s ın ı f ın ın da. devlet otoritesin i etki lerneden mücadelesini yürütemiyeceği , kendi payında uzun sürel i b ir iy i leşme bi le sağlayamayacağı ç ıkmaktadır.
Işçi lerin kapita l isliere ka rşı mücadelesin in , kocın ı l maz o larak. hükümetle b ir çat ı şmaya yol açacağ ın ı ve hükümetin kendis in in de, işçi lere. ancak mücadele ve orta k d ireniş yoluyla devlet otorites in i etk i leyebi l ecek ierini kan ı t lamak için her cabayı harcad ığ ın ı söylemişt i k . Bu durum . R usya'da 1 885-86'da yeralan büyük grevler ta raf ın dan kuşkuya yer vermeyen b i r aç ık l ık la göster i lm iştir . Hükümet hemen. işçi lerle i lg i l i yönetmel ik ler hazı rlamaya g i -
1 52
rişmiş. fabrika uygulamalan hakkında hemen yeni yasalar cıkarmış. işçi lerin ısrarlı taleplerini karşılamıştı (örneğin, para cezalarını sınırlayan ve uygun ücret ödenmesin i sağlayan yönetmelikler konmuştu) . Aynı biçimde bugünkü ( 1896) grevler de yine hükümetin hemen müdahale etmesine neden olmuştur. Hükümet şimdiden , tutuklamalar ve sürgünlerle yetini lemlyeceğ inl . fabrika sahiplerin in soylu davranışları üstüne aptalca öğütlerle Işeileri oyalamanın (Mal iye Bakanı Witte 'n in fabrika müfettişlerine 1896 i lkbaharında yoy ıniadığı tamima bakınız) gülü!'!C olduğunu anlamıştır. Hükümet, c örgütlenmiş Işçilerin ' hesaba katılması gereken bir güc olduğu» nu kavramıştır ve · şimdiden fabrika yasasını gözden geçirmekte ve St. Petersburg 'da. iş saatlerinin azalt ı l ması, işeilere caresiz verilecek olan diğer ödünler konularının tartışılması icin Kıdemli Fabrika Müfettişlerı Kongresi'ni toplamaktodır.
Böylece görüyoruz ki, işçi s ınıfın ın kapitalist sınıfa karşı mücadelesi kocını lmaz olarak pol itik bir mücadeledir. Gerçekten , bu mücadele şimdiden devlet otoritesi üstünde etk i l i olmakta. politik önem kazanmaktadır. Fakat işci lerin . sözünü ettiğ im iz. polit ik haklardan mutlak yoksuniuğu ve işç i lerin devlet otoritesini doğrudon doğruya ve acıkco etki lernesinin mutlak olanaksızlığı, Işçi sınıfı hareketi geliştikce daha acık-secik ve keskin biçimde ortaya çıkmakta ve h issed i lmektedir. Işte bu nedenle Işçilerin en ivedi ta lepleri, devlet işleri üstünde Işçi sınıfı etkisinin birinc i ! amacı. politik özgürlüğün gerçekleftlrllmesl, yani , yasa tarafındon (bir onayasa tarafından) güvence altına al ınacak . bütün yurttaşların devletin yönetimine doğrudan katılma hakkı . bütün yurttoşların . serbest toplanma. devlet işlerini tartışma. dernekler ve basın yoluyla devletin işlerini etk ileme hakkının sağlanmasıdır. Politik özgürlü �ün oercekleştirilmesi cı,cııerln hayati görevi• dir; çünkü, bu olmanon işçi ler. devlet Işleri üstünde bir etki sahib i olamazlar: böylece ·de, kocını lmaz olarak, hakkı olmayan. a lcol tılmış, kendi isteklerini ifade edemeyen bir sınıf olarak kal ı rlar. Ve eğer. işçi lerin mücadeleye ve saflarını sık-
153
laştırmaya yeni başlad ıkları şu sıra larda bi le, hükümet hareketin daha da gelişmesini durdurmak icin. işçilere ödünler verme telôşı ic indeyse, işçiler saflarını ta m sıklaştırd ıkları ve tek bir pol itik partinin önderl iğ i al tındq b irleştikleri · zaman, hükümeti tesl im olmaya zarlayabi leceklerine. kendileri ve tüm Rus halk ı icin pol it ik özgürlüğü kazanabileceklerine kuşku d uyulamazı
Progra mın önceki böl ümleri , işci s ın ıf ın ın çağdaş toplumda ve çağdaş devlette kapladığı yeri, işçi s ınıf ın ın mücadelesinin amacını ve işçilerin cıkarlarını temsil eden Part i 'n in görevinin ne olduğunu gösteriyordu. Hükümetin mutlak egemenliği alt ında. Rusya 'da. acıkca işlev gören pol it ik partiler yoktur ve olomazdı da; fakat d iğer sınıf ların c ıkarların ı ifade eden ve kamuoyu i le hükümet üstünde etki sahib i olan pol it ik eğ i l imler vardır. Bu nedenle, Sosyal-Demokratik Part i 'n in durumunu açıkl ığa kavuşturmak Ic in . şimdi, onun Rus toplumundaki d i§er pol i t ik eği l imiere karşı tutumunu açıklamak. böylece de işçi lere. k imlerin, ne dereceye kadar müttefik olabi leceklerini ve düşmanlar ın ın k im olduğunu saptema olanağını vermek gerekl idir. Bu, p rogramın aşağıda k i ik i noktasında bel irt i lm iştir.
B. 3 - Program. işçilerin m üttefik lerin in en önce, otokratik hükümeti" mutlak ikt ida rına karşı ç ıkan tüm sosyal tabakalar olduğunu bi ld irir. Bu mutlak iktidar, işçi lerin özgürlükleri için savaşlarında temel engel olduğu iç in , -doğal olarak, mutlakiyete (mutlak. k ısıtsız demektir; mutlakiyet de hükümetin k ıs ıtsız i ktidarıd ır) karşı her sosyal 'hareketi desteklemek, işçi lerin doğrudan doğruya yararınedır. Kapita l izmin gel işmesi ne kadar güçlü olursa, bu 'bürokratik yönetim i le mülk sahibi s ın ı flar ın, burj uvazin in , .ç ıkarları arasındaki çel işki ler de o kadar derinleşir. Ve 'Sosyal-Demokratik Pa rti, burjuvazin in mutlak hükümete karşı cıkan her taba kn ve kat ın ı destekl iyeceğ i n i b i ld ir i r. ·
Burjuvazinin deviet iş ler in i doğrudan etidlemesi, ş i r n ·di olduğu g ib i sat ı l ı k ve despotik memurlar aracıl ığ ıyla etk i lemesinden son derece daha fazla işçi lerin yararınadır. Burjuvazinin polit ikayı açıkca etkilernesi şimdi olduğu
154
gibi gizli, sözde tüm güce sahip ve cbaOımsızJ hükümet tara fından g iz lenmiş, bir etki kullanmasına göre cok daha işçilerin yararınadır. cTanrı'nın bir lütfUJ diye anılan bu hükümet c lütufların ı• . acı Icindeki, cal ışkan toprak aOa· larına ve ezi len fakir fabrika sahiplerine sunmaktadır. Tüm Rus proletaryasının, Işellerin kimin yararına mücadele ett ik lerin i görebilmelerı ve mücadelenin uygun bir bl· ç imde nasıl yürütüleceOinl kavrayabilmelerl Icin, burjuvazin in entrlkalarının ve hırsiarının grandül'<lerin kabul odalarırrrta , senetör ve bakanların salonlarında, halka yasak bakanl ık ofislerinde glzlenememesl icin, bunların su yüzüne cıkması ve hükümet pol itikasını gerçekte kimlerin esinlendirdiOi ve kapital lstlerle toprak sahiplerinin neyin peşinde oldukları konusunda herkesin gözünQ acmak ic in işçilerin, kapita l ist sın ıfa karşı açık mücadeleye lh· tiyacları vardı r. Bu yüzden. kapital ist sınıfın şimdiki etkisini lônetliyor ve burjuvazin in bürokraslye, bürokratik yönetime karşı, mutlak hükümete karf• çıkan her temsilcisini destekl iyoruz! Fakat. Sosyal-Demokratik Parti, mutlak iyete karşı her sosyal hareketı desteklerken, kendisin i işci sınıfı hareketinden ayırmadıQının farkındadır. Cünkü işcl sın ıf ın ın, bütün diOer sınıfların cıkartarına karşıt özel cıkarları vardır. Politik OzgOrtük Icin mücadelede burJuvazinin bütün temsilcilerini desteklerken, lşciler, mülk sahibi sınıf ların ancak bir süre müttefikleri olabileceklerin i , Işçilerin ve kapitalistlerin c ıkarlarının uzlaştırılamayacağ ın ı , işçilerin . kapitalist sınıfa karşı acık ve yaygın bir mücadele yürü tebiirnek Için hükümetin mutlak egemenl i�inin ka!dırı lmasına Ihtiyaçlan olduCunu hatırlamalıdırlar.
Colı.cted Wortı1. ciit 2
s. 95-98. �107,
108--109, 1 12---121
RUS SOSYAL-DEMOKRATLARI TARAFINDAN BiR PROTESTO'dan ıo ( 1899)
Her şeyden önce Credo'nun yazarla rı , Batı Almanya işçi s ın ı fı hareketi tarihi ü stünde, tümüyle hatal ı b ir kavrayışa sahiptirler. Batı'da işçi s ın ıf ın ın polit ik özgürlük mücadelesine ve pol itik devrimiere katı lmadığ ın ı söylemek doğru deği ld i r. Chartist hareketin (1 1 ) ve 1 848'de Fransa, Almanya ve Avusturya'dak i devrimierin tar ih i , bunun tersin i kanıt lamaktadır. «Marksizmin, yaygın pratiğin, pol i t ik mücadelenin ekonomik mücadeleye
· egemenl iğin in teorik ifa
desi olduğu» nu söylemek, tümüyle yanl ıştır. Tersine, «Marksizm» pol i t ik olmayan sosya l izmin (Owenizm, «Fourierizm» , «gerçek sosya l izm» , vs . ) yaygın olduğu b i r s ı rada ortaya çıkmış ve Komünist Manifesto, pol it ik olmayan sosya l izme karşı hemen si lôha sarı lmıştır. Marksizm'in, teori (Kapita l ) i le tam si lôhlanmrş olarak ortaya çıkt ığı ve ünlü Enternasyonal I şçi Bir l iği ( In ternational Working Men's Association ) 'n in ( 1 2) kurulduğu sıralarda bi le pol itik mücadele hiçbir biçimde yaygın prat ik değ i ldi ( ingi l tere 'de dar sendikacı l ı k , Latin ü l kelerinde anarşizm ve Proudhonculuk) . Almanya'da, Lassai le'n in gördüğü büyük ta rihse! h izmet, işçi s ın ıf ın ın , l iberal burj uvazin in kuyruğu durumundan, bağ ımsız b ir polit ik parti durumuna getiri lmesi olmuştur. Marksizm, işçi s ın ı f ın ın ekonomik ve pol i t i k mücadelesin i tck ve ayrı lmaz bir bütün olarak birleştirmi�tir; ve Credo yazarla r ın ın bu mücadele b iç imler in i ayı rma çabalar ı , onların Marksizm'den en beceriksiz ve acık l ı sapışlarından bir id ir.
Dahası, Credo'nun yazarları , Batı Avrupa işçi s ın ı f ı hareket in in bugünkü durumu ve bu hareketi n , bayrağı a l t ın da yürümekte o lduğu Marksizm teorisi üstünde de tümüyle yan l ış b ir kavrayışa sahipt i rler. ııMarksizm'in bir bunal ım ı n ndan söz etmek, sosyal istler arasındaki her an laşmazl ığı şiddetiandirmek ve bunu sosyal ist parti lerin bölün-
156
mesine dönüştü rmek için ellerinden geleni yapan aşağı l ık burjuva yazarlar ın ın söylediklerini yinelamekten başka b ir şey değ i ldir. N i tel iği malum Bernsteincıl ık (13) -genel olarak halk tarafından ve özel l ik le Credo'nun yazarla rınca anlaşıldığı b iç imiyle-- Marksizm teorisini daraltmak , işçi lerin devrimci partisini bir reformist partiye dönüştürmek için bir atı l ı mdır. Beklen ildiği gibi bu atı l ım, Alman Sosyal-Demokratlarının çoğunluğu tarafından kınanmıştır. Oportünist eğ i l imler kendilerini Alman Sosyai-Demok.rasis in in safları arasında ard arda göstermişler ve her durumda . devrimci uluslara rası Sosyal -Demokrasi'nin i l kelerini bağl ı l ık la koruyan Parti tarafından reddedilmişlerdir. Rusya 'da oportün ist görüşleri yerleştirmek isteyecek her at ı l ımın . Rus Sosyal - Demokratla rının büyük çoğunluğu tarafından eş karar i ı l ı ktc bir diranele karşı laşacağına inan ıyoruz.
Aynı şek i lde, Credo yazarları ne derse desin Batı Avrupa işçi parti lerinin cpratik eylemlerinde köklü bir değ iş ik l ik» önerisi de yapıla maz. Proletaryanın ekonomik mücadelesinin cak büyük öneml ve böyle bir mücadelenin gerek l i l iğ i Marksizm tarafındon to başından beri kabul edi lmiş tir. Daha 1840'1ardo Marx ve Engels, bu mücadelenin önemini yadsıyan Otopyacı sosyal istlere karşı bir polemiğe gi rişmişlerdl .
Yirmi yıl kadar sonra Enternasyonal Işçi Birl iği kurulduqu zaman, sendikaların ve ekonomik mücadelenin önemli sorunu, daha 1 866'da Cenevre'deki l ik kongresinde tartışı lmıştı . Bu kongrede kabul edilen kararda, ekonomik mücadelenin öneml kabul edilmiş ve sosyal istler ile işçi ler. bir yandan, bunun önemlnin abartılmasına (o sırada Ingi l iz işçileri bu e!)il lmdeydi) , dl!)er yandon da. bu önemin ozımsanmas ına (Fransız ve Almanlar. özell ikle Lassal lecılar ( 14) bu e!)il lmdeydl) karşı uyanlmışlordı. Sendikaların. kap ital izmde yalnız do!)ol deOII. aynı zamonda da temel bir olgu oldu!)u benimsenmiş ve bunların. Işçi sın ı fının sermayeye karşı günlük mücadelesinde işçi sınıfın ı örgütlernede ve ücretll-emeOin ortadan kaldırılmosın-
157
da son derece önemli araçlar oldukları kabul edilmişti . Kararda. sendikaların d ikkatlerin i sadece «sermayeye karşı ivedi mücadeleye» adamamaları , işci s ın ıf ın ın genel polit ik ve sosyal hareketinden uzak kalmamaları gerekt iği : «dar» amacların peşinde koşmamaları , tokat baskı a l tındaki m ilyonlarca işein in kurtarılması icin cal ışmaları gerektiği beli rtilmişti .O zamandon beri, çeşitl i ü l kelerdeki işc i parti leri, sorurw -bell i b ir on icin, proletaryanın ekonomik mi yoksa politik mücadelesine ml daha çok ya da daha az önem vermek gerektiğ in i- tart ışmışlard ır ve doğal olarak da, tartışmayı sürdüreceklerd ir. Fakat genel sorun, ya da temeldeki sorun. bugün,
· Marksizm taraf ından ko
nulduğu biçimiyle kalmıştır. Proletaryan ın s ın ı f mücadeles in in , pol itik ve ekonomik m ücadeleyi bölünmez bir bütünde birleştirmesi gerektiğr inancı . Uluslarorası Sosyal Demokrasinin etine ve kanına işlemiştir . Dahası . tarih in deneyleri, politik özgürl ükten yoksun oluşun. ya da proleta ryanın politik haklar ın ın k ısıt lan ışın ın , polit ik mücadeleyi en öne koymayı her zaman gerekl i k ı ld ığ ın ı , tartışılmaz biçimde kanıt lamıştır.
Collected Works, ciit 4
e. 175-n
GREVLER 0ST0NE ( 1899)
Son yı l larda işcl grevleri Rusyer'da son derece sıkloşmıştır. Artık. birkoc grev geç irmem iş tek bir sanayi yöresi ka l ma m ı ştır. Ve büyük kentlerde g revler hiç kesilmemektedir. Bu yüzden. sınıf bi l incine salıip Işçilerin ve sosyal istlerin; grevier in ooemi, bunların yönetım yöntemleri ve bunlara ka tılan sosyalistlerin görevle•·� üstünde giderek daha cok durmalarının gerekl i l lql açıktır.
Bu sorunlar üstündeki görüşlerimizin bazılarını özetlemek istiyoruz. l ik makalemlzde, grevierin Işçi sınıfı horel(eti ic indeki önemi konusuna genel olarak deç:)inmeyl düşünüyoruz; i k incide lmakaledel Rusya'daki greve - karşı yasalara değineceğiz; ücüncüde Ise Rusya 'da grevierin na!'; r l yöneti ldikleri ve yönetilmekte olduklarından ve sınıf bil incine sahip lşcilerln bunlara karşı takınmaları gereken tavırdan söz ede'Ceğlz.
l i k önce grevierin patla ması ve yayılması konusunda bir acıklama yapmal ıyız. Grevterl, kendi deneylerinden, başkalarının anlattıklarından. ya da gazetelerden bi len herkes. bunla rın büyük fabrikaların ortaya çıktığı ve co�aldıa ı her yerde patlak verdiğini ve yayıldığın ı hemen görecektir. Yüzlerce (hatta bazen binlerce) Işçi kullanan en bıiviik fabr ika la r orasında grev geçirmeyen bir ·tanesin i bulmak hemen hemen olanaksızdır. Rusya'da ancak blrk'ac fabrikanın bulunduau sıralarda grevierin sayısı da ozdı. Fakat büyük fabrlkcrlann. hem eski sanayi bölgelerinrlP.. hP.m de yeni ka�aba ve fıcövferde hızfa çoğalmalarmdan beri. grevler daha sıklaşmışnr.
Büyük ölcelcll fabrika üretfmf, neden her zaman grevIere yol acar? Cünkü kapttarızm. zorunlu olarak "cl lerln Işvereniere karşı mücadefesfne yol acacaktır ve üretim büyük ölcekte yapıldrkca yürütürmesi zorunlu olan mücadele de grev biclmtnl atıac:aktır.
Bunu ocık loyol ım. Kapita l izm, toprakların, fabrikaların, araç-gereçlerin,
vb. az sayıdaki toprak sahiplerine ve kapital istlere ait olduğu, buna karşı l ı k ha l k kit lelerinin hic ya da çok az mü lk sah ib i olduğu ve ücret karş ı l ığ ı çal ışmaya zorland ık ları sosyal düzene verilen addı r. Toprak ve fabrika sahipleri işeileri k i ra larlar ve onlara pazarda satt ık ları çeşitl i mal lar ürettiri rler. Fabrika sahipleri işçi lere . ancak kendi lerinin ve a i lelerinin yaşarnalarına yetecek kadar bir ücret öderl er; öte yandan da. bu miktarın üstünde ve ötesinde işçilerin ü rett ik leri her şey, kôr olarak fabrika sah iplerin in ceplerine g i rer. Öyleyse, kapita l ist ekonomide, k i t le olarak halk , başkaların ın ücretl i işcileridir, kendi leri için değ i l , ücret karşı l ığ ında işverenler icin ça l ışır lar. I şveren lerin her zaman ücretleri düşürmeye çal ışma ları doğal b ir şeydir; işeilere ne kadar az öderlerse. körları da o kadar büyük olur. Işçiler. a i lelerine yeterli ve yarar l ı yiyecek sağlayabi lmek icin . iyi evlerde oturmak için ve di lenci g ib i değil de, . başkoların ı:ı giyindiği g ibi g iyinmek için, o labi lecekleri en yüksek ücreti a lmaya çal ışır lar. Bu nedenle. işverenler ve işçiler arasında , ücretler üstüne sürek l i b ir mücadele olagelmektedir. I şveren . hangi işçiyi uygun görürse onu ku l lanmak özgürlüğüne sahiptir; bu nedenle, en ucuz işçiyi arar. I şçi, emeğini di lediği
· lşve
rene satmaktc özgürdür; bu nedenle, en pahal ıs ın ı , kendis ine en çok ödeyecek olanı a rar. I şçi, ister kentte. ister k ı rda çal ışs ın . emeğin i ister b ir toprak ağasına , ister zengin bir köylüye, ister bir müteahhide, ya da fabrika sahibine sats ın . işveren le her zaman . pazar l ık eder, ücreti konus'unda onunla mücadele eder.
Fakat 'tek bir işçin in , kendi başına bir mücadele yürütmesine olanak var mıd ı r? Emekçi ha lkın sayısı artmaktadır : Köylü ler y ık ıma uğramakta vo k ı rlardan şehirlere ya da fabrika lara kocmaktadırlar. Toprak ağaları ve fabrika sahipleri, işçilerin işlerini el inden alan makineler getirtmektedirler. Kentlerde işsizlerin, köylerde ise soda-
1 80
kaya muhtaç yoksul lar ın sayısı giderek artmaktadır. Ac kalan bu kişi ler ücretleri du rmadan düşürmektedirler. Iş ci iç in . işvcrcnc karşı kendi başına savaşmak oloı:ıoks ızlaş rrıak tad ır. Eğer işç i , iy i ücret ister ya da ücre t tek i tJ i r düşüşü kabul lenmcmeye kalkarsa , işveren ona, defolmos ı n ı . düşük ücretle seve seve çal ışacak birçok aç insan ın kapı larda bek!ed iğ in i söyler.
Ha lk ın . ken tlerde ve köylerde büyük soyıda işsizin l ıer zaman bulunabi leceğ i bir ö lçüde yık ıma uğrat ı ld ığ ı . fabr ika sah iplerin in muazzam servetler y ığdık lor ı . buna karş ı l ı k l< ücül< mülk sahiplerinin mi lyonerler tarafındon ez i l i p yokedi ld ik ler i b i r duru mda b i rey olarak işç i , kori r cı l i s r i n karşısında mutlak olarak gücsüzleşir. O zaman kcıpita l ist, işçiyi tamamen ezme. onu, hatta ya ln ız onu değ i l , karısını ve cocuklar ın ı do onunla b ir l i k te köle gibi çal ışt ı rarak ölüme sürme olanağını bu lur. Örneğ in , işç i lerin henüz yasanın koruyucu luğunu kozonamamış oldukları ve korı i ta l iste karşı d iren iş gösteremeyecekleri meslek leri ele
a l ı rsak. bazen 1 7-19 saate kadar c ıkobi len, aş ı rı derecede uzun işgünü i le karşı laşır ız. 5 ya da 6 yaşla rında cocuk lor ın iş başında c i le çekt ik leri . kendilerini b i le l i beri oc olan ve g iderek açl ıkton ölen bir işç iler kuşoqı görli rüz . Örnek: Kapita l ist ler ic in kendi evlerinde ça l ı san işçi le:-. Bundan başka. her işci daha pek cak örne(�i ak la qetireb i l i r ! i şveren ler in keyfi eylemlerini kısıt layan yasaların kazan ı lamadığı , işçi lerin işveren iere karşı direniş göstemmP.dil< leri zaman kapita l izmin emekçi halk üzerindeki baskıs ı . kölel i k ve serfl ik te olduğundan b i le daha korkunçtur.
Ve böylece işçiler, kendi lerin in bu uc noktalara düşürü lmelcrini önlcyeb ilmek ic in amansız bir mücadeleye Qir iş irler. TP.k tek ele a l ınd ık larında bütünüyle güçsüz o l dukların ı ve sermaye baskıs ın ın on ları ezmekle tehdit ctt iq in i gördükçe işçiler. işverenlerine karşı bir l ikte ayaklanmaya başlarlar. işçi grevleri başlar. Başlangıçta. eylemlerinin nedeni hakkında bi l ineten yoksun işçi ler.
F.: 1 1 161
çe>CJu zaman neyi gerçekleştirmeye çalıştıklannı kavrayamazlar; sadece makinelerı k ırorlar, fabrikalan yıkarla.r. Yalnızca, fabrika sahiplerine karşı duydukları öfkeyi göstermek Isterler; durumlarının neden o kadar umutsuz olduı)unu ve neyin peşinde olmalerı gerektiı)ini henüz cnlamodcn, dayanılmaz bir durumdon kurtulmak Için ortak güclerini denemektedirler.
Bütün ülkelerde işellerin öfkesi. ilk önce, birbirinden kopuk cyaklanmclcr biçiminde gösterir kendini - Rusya• da fabrika sahiplerı ve polis bunlara « isyan• adını vermektedirler. Bütün ülkelerde birbirinden kopuk bu ayaklcnmclar, bir yandan, ez cok barışcı grevleri doğururken, diğer yandon da, işçi sınıfının kurtuluşu icin dört başı memur mücadeleyi doğururlcr.
' lşci sınıfının mücadelesi icin grevierin (ya do işi dur
durmclcnn) önemi nedir? Bu soruya cevap vermek icin, önce. grevler üstünde tom bir görüşe sahip olmal ıyız. Gördüı)ümüz tı lbi, bir işeinin öcreti işverenle işci arasındaki bir anlaşmayla saptanır ve eı)er bu koşullarda tek başına lşci tümüyle gücsüz ise , işellerin talepieri icin birlikte sovoşmoları gereı)i açıktır. Işeiter ya işverenlerin ücretleri düşürmesini önlemek, ya do dohc yüksek ücret elde etmek Icin grevler düzenlemek zorundadırlar. Kapitalist sistemin olduı)u her yerde, işçi grevlerinin de olduı)u bir gerçektir. Her yerde, bütün Avrupa ülkelerinde ve Amerllı'a' da. birleşmemiş durumda olduklerı zaman lşcller, kendilerini güçsüz bulurlar; işverene karşı ancak birlik olarak, grevle ya do grev tehdidi l le direnebil irler. Kapitalizm gel iştikce. büyük fabrikalar artan bir h ızla ocıldıkcc. küçük kapital istler, büyük kapitalistler tarafından giderek daha çok sahneden sll lndikce Işe l lerin ortak direnişlerine duyulan Ihtiyac daha da ıvedlleşlr. Cünkü, Işsizlik artmakto, mallarını en ucuza elde etme peşinde olan kapitalistler orasındaki rekabet kesklnleşmekte (bunun icin işeilere olablldii:)ince az Ocret 6demek zorundadırlar) ve sanayi-
de dalgalanmalar daha şiddetlenmekte, bunal ımlar• daha korkulu b ir duruma g irmektedir. Sanayi gel iştikce fabrika sahipleri büyük körlar elde ederler; ama bunları işcilerle paylaşmayı düşünmezler. Fakat ne zaman bir bunal ım ortaya c ıkarsa . fabrika sahipleri zararların ı işçilere yüklerneye ça l ış ırlar. Kapita l ist toplumda grevierin gerekl i l iğ i , Avrupa ü lkelerinde herkes tarafından o dereceye kadar kabul ed i lm işt ir k i . bu ü lkelerde yasalar grevleri yasaklamazlar; Y•"" ' nız Rusya'da , g reviere karşı barbar yasalar hôlô yürürlüktedir. (Başka bir f ırsatta bu yasalardan ve uygulamalarından söz edeceğ iz.)
Bununla b ir l ikte. kapita l ist toplumun kendi yapısından doğan grevler. işçi s ın ı f ın ın bu top lum düzen ine karşı mücadeles in in başlangıcını ifade eder. Zeng in kapital istler mülksüz işçilerle b irey olarak karşı karşıya geldiklerinde. bu. işç i ler in tam ·köleleştiri lmelerl anlam ına gel i r. Fakat bu mülksüz işel ler b ir leş tik lerinde durum değ iş i r. Eğer kapita l istler, işgüçlerin i kapita l istlere a i t araciara ve madde1ere uygulamaya ve yeni zeng in l i k yaratmaya gönü l lü işçi ler bulamazlarsa, yarar sağ layabi lecekleri b i r zengin l ik ler i yok demektir. Işçi ler, kapita l lstlerle bireysel temeller üzerinde uğraşmak zorunda kaldık la rı sürece. bir ekmek kabuğu elde edebi lmek icin surek l i olarak başkalar ın ın yararına calışan. yumuşak baş l ı , sesi ç ıkmayan uşaklar olarak . gercek köleler olarak kalırlar. Fakat taleplerin i b irl ik te ortaya koydukla rı ve para tarbalarına boyun eğmeyi· reddettik leri zaman kölel ikten ç ıkmış olurlar, insan olurlar; emeklerinin, yaln ız bir avuç cal ışmayan
• Sanayideki bunalımlar ve bunların Işçiler açısından önemine daha ayrınıılı olarak başka bir yerde de�lnece!)lz. Burada sadece şunu not edelim: Son yıllarda Rusva sanaylinde Işler ıvı gidiyor. sonayi •gellşiyon du: lokat şimdi (1899'un sonunda), bu •gelişme• nin bir bunalımla bileceı:)lnln açık lşarellerl görülmeye başlamıştır: Mal pn
zorlomodakl zorluklar. fabrika sahiplerinin ltlöslan, küçük mülk sahiplerinin yıkıma uQramalan ve Işçiler Icin korkunç belölar (Işsizlik, ücretler in - düşüşü, vs.) gibi.
adamın zenginleşmesine de�il. cal ışanların da insanca yeşayabilmesine h izmet etmesini isterler. Köleler, efendi o lmak yolundaki ta leplerini i leri sürmeye boşlarlor, toprak oğaların ın ve kapital istlerin istedikleri g ibi
deği l , çal ışan insanların kendi isted ikleri gibi ça l ışmayı ve yaşamayı isterler. Öyleyse grevler, kopitol ist lere her zaman korku verirler, çünkü onların egemenl iklerini tehd ide boşlorlar. Bir Alman işci şarkısı işçi sınıfı icin rEğer g üçlü kolun isterse bütün çarklar durur» der. Ve gercekte de bu böyledir: Fabrikalar, aQoların toprakları , maklneler, demi ryol ları, vs., vs., hepsi de devasa bir makinedeki -ceşitli ürünleri çıkaran, bunları işleyen ve varocakları yerlere dağıtan bir mokinedeki- çarklara benzerler. Bu makinenin bütünü, toprağı işleyen, madeni cıkarton, fabrikalarda malları yapan, evler, atelyeler, demiryol ları inşa eden işçi taratındon harekete geçiri l ir. Işc iler çal ışmayı reddettikleri zaman tüm makine du rma tehl ikesi korşısındodır. Her grev kopito l ıstlere. gercek efendi lerin kendileri değil , işçiler -gittikçe daha yüksek sesle haklar ın ı isteyen işçiler- olduğunu hatırlatır. Her grev işel lere, durumlarının umutsuz olmadığın ı , yalnız olmadıklorını hatırlatır. Grevlerin , ya ln ız grevcilerin kendi üzerle· rinde deği l . komşu veya yakın fabrikaların ya do aynı san e v i dalındaki fabrikaların işeileri üzerinde bıraktıkları � tK ın in ne kadar büyük olduğuna bakınız. Olağan, barışçı zaman larda işçi işini sesini cıkormodan yapar, lşverene k a rş: gelmez vo kendi durumunu tartışmaz. Grev zamanlarında taleplerin i yüksek sesle bi ldirir, işverene bütün kötü davran ışlarını hatırlatır, haklarını ister, ya ln ız kendini ve ücretini deği l , kendisiyle birl ikte el lerindeki aracları bırakan ve hiçbir sıkıntıdon k"rkmadan işçilerin davası icin dik i len bütün iş a rkadaş rını da düşünür. Her grev, işçi ler icin bi rçok sıkıntılar, a ı ıcok savaşın belôlarıyla korşılaştı rı lobilecek, korkunç sıkınt ı lar demektir - oc a ileler. ücreti yitirme, sık sık tutuklonmalar, evlerinin ve işlerinin bulunduğu kentlerden sürülmeler. Bütün bu sık ıntı lara rağmen işçiler, işçi a rkadaşlarını terkedenleri ve
i şveren ler le an laşan ları horlarlar. Grevierin get ird ik ler i bütün bu s ık ıntı lara rağmen , komşu fabrikala rın işei leri arkadaşlar ın ın mücadeleye g i riştiklerini görünce , taze b i r cesaret kaza n ı rl a r. Sosyal izmin büyük öğretmenie r inel e n biri . Enge ls . in g i l iz işeilerin in grevlerinden sözederken. <e tek bir burjuvaya boyun eğdirmek ic in böylesine dava nab ilen insa n l a r, tüm burjuvazinin gücünü de k ı rabi lecekt i r ı) demişti . Çoğu zaman , tek bir fabrikan ın g reve başlaması cok sayıda fabrikada gre�lerin hemen be şiaması ic in yeterl i d i r. Grevierin ne büyük bir mora l etk is i vard ır ; arkadaşl a n n ı n kö le olmakta n ç ıkt ık ların ı , ya l n ı z o a n i ç in b i le olsa . zeng in le eşit düzeyde insan lar oldukla r ı n ı görmek işe i leri ne kadar e tk i ler! Her grev . cak gücl ü b iç i mde. sosya l izm düşüncelerin i , tüm işci s ın ı f ın ın sermayen in bask ıs ından kurtu luş mücadelesinin düşünceler ini işçi ler in ak l ına getiri r. Büyük bir grevden ön ce, b e l l i b i r fnbri kon ın . be l ! i bir sanayi d a l ı n ı n y a d a bel l i h i r k0rı t in i�çi l�r in in sosya l i z m hak k ında hemen hiçbir şey n i l mcd ik le r i ve pek a z düşünd ü k leri , fakat g revden sorı riJ bun la r arasında cal ışma grupların ın ve dernek le rin cok daha fazla yayg ın laşt ığ ı ve gittikce daha cok işein in sosyal ist olduğu sık sık gö rülmüştür.
Bir grev işc i lcre , işveren lerin ve işçilerin güclerin in nele;don ibaret olduğunu an lamayı öğretir. On lara ya ln ız kendi işveren lerini ve yalnız kendi iş arkadaşlar ın ı değ i l , t ü m iGverenleri . t ü m kapital ist sın ıfı ve tüm işçi sın ı f ı n ı düşünf"l"!ey i öğr� tir . Birkoc işci kuşağının emeklerinden m i l yonlar top la m ış o lan bir fabrika sahibi ücret lerde u fa k b i r artış ı reddettiğ i , hatta ücretleri daha da aşağı b i r düzeye düşürmeye ça l ıştığ ı ve işçiler direndiğinde bin lerce oc ai leyi sokağa attığ ı zaman, işçiler, tüm işci s ın ı f ın ı n düşmanın ın bütün olara k kapital ist sınıf olduğunu ve ancak kendilerine ve birleşik eylemlerine güvenebilecek ler i n i aç ık secik görü rler. Çoğu zaman b ir fabrika sah ib i i ş ç ileri aldatmak, vel in imet pazuna bürünmek icin , bazı l< ü oük lokma l a r v e yalan vaadlerle işeileri söm ürüşün ü
163
gizlemek Icin elinden geleni yapar. Bir grev Işçilere, •vel inimeu lerinin kuzu postuna bürünmüş bir kurt olduOunu göstererek bu aldatmacayı yerle bir eder.
DÇJhası, bir grev, Işellerin gözlerini, sadece kapital istlerin değil , hükümetin ve yasaların n iteliği konusunda da acar. Fabrika sahiplerinin lşci sınıfının vel inimetleri pozuna bürünmeleri gibi, hükümet görevli leri ve onların dalkavukları da, carın ve çar hükümetinin, adaletin gereği olarak, hem fabrika sahiplerini hem de işeileri eşit ola· rak kolladığına. işeileti inandırmaya çal ışırlar. Işçi, yasaları bi lmez, hükümet görevli leriyle, özell ikle üst mokomlardokilerle bir il işkisi yoktur ve bu nedenle de. co· ğu zaman bütün bunlara inanır. Sonra grev gelir. Savcı, fabrika müfettişi, polis ve Çoğu zaman askeri birtıkler fabrikalarda görünürler. Işçiler yasaya karşı geldiklerini öğrenirler: Işverenlerin bir araya gelmelerine ve işellerin ücretlerini düşürmek icin açıkca tortışmolorına jzin veril· mekte. fakat eğer işeller ortak bir anlaşmaya varırlorso suçlu sayılmaktodırlar! Işeller evlerinden çıkorı l ı rlor, polis işçilerin veresiye yiyecek alabilecekleri dükkönları kapa· tır ve işçiler sessiz sedasız do"vransolor bi le, askerler onlara karşı kışkırtı lm
'oyo calışıl ır. Işeilere ateş etmeleri icin
askerlere emir bile verilir ve kocan kalabal ığa arkadan ateş edip silôhsız işeileri öldürdükleri zaman, car onlara, şükranlarını ifade eder (1895'de Yarasiavi'da grevci Işeileri öldüren biriikiere çar böyle teşekkür etmişti) . ( 15) Her lşcl Icin, en kötü düşmanla rının car hükümeti olduğu apocık ortoya cıkar. çünkü o kapital istleri savunmakta ve işçilerin e l lerini ayaklarını bağlamaktadır. Işçiler, yasaların yalnız zenginlerin cıkarına yapıldığ ın ı , hükümet görevl l lerinin bu cıkarları koruduğunu, emekçi halkın susturulduğunu, ihtiyaclarını belirtmasine izin veri lmediğin i . işçi sınıfın ın , grev hakkını . işçi gazeteleri yayınlama hakkını. y'lsa cıkaran ve bunlara uyulmasını denetleyen ulusal meclise katılma hakkını kazanması gerektiğini anlamaya başlarlar. Grevierin Işellerin gözlerini açtığını hükümet de cok iyi bi lmektedir ve bu yüzden de grevierden
böylesine korkmaktc ve grevleri, olabildiğ ince çabuk luk la durdurmaya çal ışmaktadır. Sosyal isliere ve s ın ı f b i l inc i ne sahip işe i lere eziye t etmekle ünlü bir Alman Içişleri Bakanı . halk temsi lc i leri önünde «her grevin ardında, devrim h id ı a 'sı (canavar) pusuya ya tm ıştır,ıı ( 16) demişti . Her grev. işci lerde, hükümetin düşmanları olduğu ve işci sın ı f ın ın , ha lk ın hak ları ic in hükümete karşı mücadeleye hazır olması gerektiği düşüncesini güçlendirip ge l i ş t i r i r .
EJu neden le . grevler işçilere. b i r leşmeyi ö(ı rc t ! r lcr.
Onlara . ancak birleştik leri zaman kapital isılere karşı mücadele edebi l eceklerini gös terirler. Grevler Işç i lere . ı ü rn işci s ın ı fın ın tüm fabrika sahipleri sın ı f ına karşı ve keyfi pol is hükümet ine karşı mücadelesi üstünde düşünmeyi öğ retir ler. Sosya l istleri n , grevleri «b ir savaş okulu ıı olarak . tüm halk ı n , çal ışen herkesin. h ü k ümet görev l i l er i ve
sermayen in boyunduruğundan kurtarılmas ı ic in, işç i ler in düşmanla savaşmayı öğrend iğ i b ir okul olarak adland ı rmalar ın ın nedeni budur.
Faka t «b i r savaş okuluı, , savaşın kendisi değ i ld i r. Grevler işçi ler arasında yayg ın laştığ ı zaman işçilerin baz ı ları (bazı sosya l ist ler de dah i l ) , işci sınıfın ın kendisin i ya ln ız grevler le, g rev fon larıyle y a d a grev dernekleriyle s ın ı rlayabi leceğ ine. işc i s ın ı fı n ın . koşul larındaki önem l i b ir düze lmeyi , ha tta kurtuluşunu yaln ız grevlerle sağlayabi lcceğ ine inanmaya başlarlar. Birleşmiş bir işçi s ın ı f ın ın :<iicül< g revierde bile ne kadar güclü olduğunu gördük leri zaman . bazı lar ı . işç i lerin istedikleri herşeyi kapita l ist l�rden ve hükümetten alabi lmeleri icin, yalnızca . ü lke çapında b i r genel greve g irişmaleri gerektiğini san ırlar. lşci sın ıfı hareketi daha i lk dönem lerinde iken ve işc i ler henüz pek tecrübesizken bu düşünce diğer ü lkelerin işei leri tarafından da ortaya atı lm ışt ır . Bu, yan lış bir düşüncedir. Grevler. işci sın ıf ın ın kurtu luşu icin mücadele ettiqi yollardon biridir: fakat tek yol deği ldir. Ve eğer, işc i ler mücadeleyi yürütmenin diğer yollarına da önem vermcz lerr.o , işçi s ın ı fın ın gel iş imini ve başarılarını yavaşlatmış olurlar. Eğer grevler başarı l ı olaca�larsa, işei leri grev boyu
167
ayakta tutmak icin fonların gerekl i olduğu doğrudur. Böy· le işci fonları (genel l ik le ayrı sanayi dal larındaki , meslek· lerdeki ya da atelyelerdeki işçilerin tonları) bütün ülkel erde vardır. Fakat bu. Rusya'da özel l ik le zordur, çünkü pol is bunların izin i 'bulmakta. paraya el koymakta ve iş· cileri tutuklamaktadır. Şüphesiz. işçiler pol isten saklana· bi l irler. Böyle fonların biriktiri lmesi doğal olara k değerl i bir şeydir ve işeilere bunlara karşı olmalarını önerecek deği l iz. Fakat kanun taratından yasaklandıkları zaman. işçi taniarına cak sayıda kişinin katkısının sağlanabileceği sanı l mamalıdır. Böyle örgütlere üye olanlar az olacağı icin, işçi fonları pek büyük bır işe yaramayacaktır. Dahası . işçi sendikalarının acık olarak varolduğu ve el lerinde büyük fonlar bulundurdukları ü lkelerde bi le işçi sın ıfı kendisini, bir mücadele aracı olarak yalnız grevlerle sınırlayomaz. Fabrika sahipleri, sanayi olonında bir aksame (bugün Rusya'da yak laşmakta olana benzer bir bunal ım) hal inde. işin bir süre durması ve işci fonlarının tükenmesi kendi yarariarına olduğu ic in . kasıtlı olarak. grevierin cıkmasını teşvik b i le edebi l irler. Bu yüzden işçi ler. h içbir koşul a ltında kendilerini yalnız grev eylemleri ve grev dem'ekleriyle kısı tlayamazlar. I kinci olarak. grevler, ancak işçilerin yeter derecede sınıf bi l incine sahip ve grev icin uygun zamanı seeebi lecek yetenekte olduk ları . taleplerini nasıl ortaya koyacakların ı b i ldikleri ve sosyal istlerle I l işk i l i oldukları. onla rdan bi ld iri ler, broşür· ler sağlayabilecekleri yerlerde b.oşarı l ı olabil ir. Böyle işeiler Rusya'da halô az soyıdadır ve işci sınıfı davosını işçi k itlelerine duyu:abil mek ve onları sosyal izm ve işçi s ınıf ı mücadelesinden haberdar edebi lmek icin böyle işeilerin sayısını artırocak her caba harcanmal ıdır. Bu. sosyal istlerin ve sınıf bi l incine sahip işç i lerin, bu a maçla bir sosyal ist . işçi sın ıfı partisi kurarak ortak olarak yüklenmeleri gereken bir görevdir. ücüncü olarak, gördü!}ümüz g ibi grevler. işeilere hükümetin düşmanları olduğunu ve hükümete karşı bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini gösterir. Gerçekten. işçi sınıfına. işçilerin ve bir bütün
168
olarak halk ın hak la rı iç in hükümete karşı mücadele et
meyi yavaş yavaş öğreten, grevlerd i r. Söylediğimiz g ib i bu mücadeleyi, işç i ler o rasında işc i s ın ıf ın ın davası v e
hükümet hakk ında doğru b ir kavrayışı yayarak, ancul< işçi lerin bir sosyal is t portisi yürütebi l i r. Rusya'da grevier in nası l yöneti ld iğ in i ve sın ı f b i l incine sahip işç i lerin bunlardon nası l yararlan malan gerektiğini başka b ir f ı rsa t t a tartışacoğız. Burada, grevlerin , önceden d e bel irttiğ im iz g i b i «b i r savaş okulu>) oldukla rına. fakat savaşın kend is i olmadık larına, grevierin sadece bir mücadele b iç imi , i ş çi sın ıf ı hareket in in sadece b i r yanı olduklar ına d ikkati cekmel iyiz. Işçi ler za ten yapt ık ları g ibi, tek tek grevlerden. çal ışan bütün insanla rın kurtul uşu için tüm işçi sını f ın ın mücadelesine geçebil i r ve gecmel id irler. Bü tün sınıf b i l incine sahip işçiler sosyo l ist oldl!klorı , yan i . kurtuluşun peşinde koşlukları zaman, sosyalizmi işç i ler a ra� ındo yaymak ic in işei lere bütün mücadele yol lar ın ı öüretmek amacıyla, bütün ül kede birleştikleri, tüm hal lun hükümet bask ısından ve tüm emekçi s ın ı fın sermaye bos kısındon kurtarı l ması için ça l ışan! işçi s ın ıfın ın sosya l i s t partis in i kurdukları zaman --ancak o zaman-, işçi s ın ı fı. üstünde «bütün ül kelerin işçi leri, birleşin-» yazı l ı bayrağı yükselten ve bütün işei ler i birleştiren, bütün ü l keler işei lerin in o yüce hareketin in kopmaz b ir parçası olur.
Collected Works, CIIt il.
9. 310-19
NE VAPMAU'dan (1902)
ı. d. - Engels: Teorik Mücadelenin Öneml Ostüne
( . . . . . . . . . )
Böylece, düşüncenin katılaşmasına vb. karşı tantonal ı cümlelerin, teorik düşüncenin gelişimi acısından kayıtsızl ık ve coresizliı:il gizledik lerini görmekteyiz. Rus Sosyal-Demokratlarının durumu. (Alman Marksistleri tarafındon cok önce belirti lmiş ·oıan) Avrupa'daki genel olguyu, çok övülen eleştiri özgürlü!}ünün bir teorinin yerine di!}erinin konması anlamına gelmedi!}inl , işlenmiş ve bütünlüğü olan teoriden özgür oluş, secmeci l ik ve i lke yoksuniuğu demek olduğunu aç ıkca göstermektedir. Hareketimizin gercek durumu hakk ında en küçük bir bi lgisi olonlar bile, Marksizmin geniş çapta yayıl ışın ın . teorik düzeyde bel l i bir düşrne ile birl ikte olduğunu görmekten k end ilerini olamazlar. Teorik eğiti mleri cok az, hatta hic olmoyan birçok insan, harekete, pratik önemi ve pratik boşarıları yüzünden katı lmışım:d ır . Bundan, Marx'ın «Gercek hareketin her adımı , bir düzine progra mdan daha önemlidir» ( 17) cümlesini bir zafer havası iç inde oktardığı zaman Rabocheye Dyelo'nun ne kadar potovotsızl ık ett iğini anloyobil i riz. Bir teorik kargaşa döneminde bu sözü yinelemek, bir cenazedeki yaşl l lara «daha böyle mutlu birçok günler!• d i lemeye benzer. Üstel ik bu söz, Marx'ın, I lkelerin formül leştirilmesinde secmeci l iğ i sert bir biçimde kınadığı , Gotho programı üstüne yazdığı mektubundon a l ınmıştır. Marx, parti önderlerine. eğer birleşmeniz gerekiyorsa, hareketin pratik amaclarını yerine getirmek için onlaşmolar yapın, fakat i lkeler üstünde hicbir pazarl ığa Izin vermeyin, teorik «ödünlerdeıı bulunmayın diye yazmıştı . Marx' ın görüşü bu id i ve buna rağmen aramızda . teorinin önemini --onun adın ı kullanarak- küçümserneye çal ışanlar var!
170
Devrimci teori olmadan h içbir devrimci hareket alamaz. Oportünizmin yaygın vaazlarının, pratik faaliyetin en dar biçimlerine sarı lma l le elele yürOdüOü bir zamanda. bu düşünce üstünde cok güçlü olarak durulamaz. Yine de Rus Sosyal -Demokratları Icin teorinin önemi, sık sık unutulan üç başka durum yüzünden artmaktadır: birincisi , Partimizin ancak kuruluş süreci içinde bulunuşu. özel l i k lerinin daha yeni belirlenmekte oluşu ve hareketi doğru yoldan septırma tehl ikesi gösteren diğer devrimci düşünce eği l imleri i le henüz hesaplaşmamış oluşudur. Tersine, cok yakın geçmişte, Sosyal-Demokrat olmayan devrimci eğil imlerin yeniden canlanışı görü ldü. (Bunun böyle olacağın ı Axelrod cek önceleri Ekonomistlere ihtar etmişti) . Bu koşul lar altında, ilk bakışta «ÖnemsiZ» g ibi görünen bir yanı lg ı , en acıklı sonuelara yol açabi l i r ve ancak uzağı göremeyen kişiler. hlzip çatışmaların ı ve en küçük düşünce ayrı l ıklarının bile kesin l ik le bel irlenmesin i . zamansız ve gereksiz bulabl l lrler. Cnümüzdek i bircak yıl boyunca Rus Sosyal -Demokrasisinin kaderi. bu «ayrı l ı k lardant hangisinin gücleneceğine bağlı olabi l ir.
Ik incisi . Sosyal-Demokrat hareket, özünde, enternasyonal bir harekettir. Bunun anlamı. salt ulusal şovenizmle savaşmamız gerektiğ i değil . aynı zamanda. gene bir ülkede yen i başlayan bir hareketin, ancak başka ü l kelerin deneyinden yarorlanırsa başarıva ulaşabileceğid ir. Bu deneylerden yararlanabilmek için bunlar hakkında yaln ız bi lgi sahibi olmak ya da en son kararları kopye etmek yetmez. Gerekli olan, bu deneyiere eleştirici bir gözle bakabi lme ve bunları bağımsız olarak sınayabilme yeteneğidir. Modern işci sınıfı hareketinin ne muazzam büyüyüp , dql budak saldığını kavrayabilen kimse, bu görevi yerine getirmek icin ne kadar bilyük teorik güçlere ve pol i tik (hem de devrimci) deneye gerek olduğunu anlayacaktır.
Üçüncüsü, Rus Sosyal-Demokrasisinin ulusal görevleri, dünyada başka herhangi bir sosyal ist partinin karşı-
171
loşmadığı kadar değişiktir. l lerde, tüm halk ın otokrcsin in boyunduruğundan kurtar ı lması görevin in b ize yüklediği pol it ik ve örgütsel ödevlere d eğ inme olanağ ın ı bulacağız. Bu noktada sadece, öncü savaşçı rolünün ancak en ileri teori ile yönlendirilen bir parti tarafından yerine getirilebl leceğini bel i rtmek istiyoruz. Bunun on lamın ı sağlam b ir biç imde kavrayabi lmesi iç in okuyucu, Rus Sosyal -Demokrasisin in Herzen . Bel inski , Cemişevski g ib i i lk öncüleri n i ve binsekizyüzyetmişlerin o parlak devrimci ler in i an ımsasın ; Rus edebiyatının ş imd i d ünya çapında kaza nmaktc olduğu önemi düşünsün . . . a ma bu kadarı yets in .
Sosyal-Demokrat harekette teorin in önemi üstüne Engels' in 1 874'de söylediklerini a ktara l ım. Engels, Sosyal -Demokrasinin büyük ·mücadelesin in , b iz im a ramızda pek yaygın olduğu g ibi iki b içimi değil (pol it ik ve ekonomik) , fakat teorik mücadeleyi ilk ikisiyle eşit tutarak, üç m ücadele biçimi olduğunu söylüyor. Hem pra t ik , hem de pol it ik olarak güc kozanan Alman işçi s ın ı f ı hareket ine verd iği öğütler bugünün sorunları ve ta rt ışmaları ac ıs ından öylesine öğreticidir k i . uzun zamandon beri çok seyrek olarak kaynaklon ı labi len Der Deutsche Bouernkrig 'in ( 1 8) önsözündeki uzun bir pasa j ın ı bu raya a ktard ığ ımız iç in okuyucunun bize kızmayacağı n ı umuyoruz.
«Alman işçileri . diğer Avrupa ül kelerindeki lere göre iki üstünlüğe sahiptirler. B irincis i , Avrupa 'n ın en teorik ha lk ın ın bir parçasıd ır lar ve Al manya 'nın sözde «eÇj i t i m görmüş» sın ıf lar ın ın hemen hemen tümüy:e yit irmiş ol dukları bu teori duyusunu koruyabi lmişlerd i r. Alman bil imsel sosya l izmi -şimdiye kadar varolan tek b i l imsel sosya l izm- kendinden önceki Alman felsefesi, öze l l i k le Hegel felsefesi olmadan hiçbir zaman ortoya cıkamazdı . Işçi ler arasında bir teori duyusu olmasaydı bu b i l imsel sosya l izm şimdi olduğu kadar işçi lerin i l ik lerine iş leycmezdi . Bunun ne kadar büyük b i r üstü n lük olduğu, bir yandan, ayrı ayrı send ika örgütlenişler in in mükemmel olmasına rağmen Ing i l iz işçi s ın ıfı hareketin in çok yavaş i lerleyişinin temel nedenlerinden biri o lan , teoriye karşı
1 72
kayrtsrzl rkta. diğer yandan do. özgün biçimiyle Proudhonculuğun. Fransızlar ve Belcikolı lar'da ve daha sonra Bakunin tarafından karikatürlze edilmiş biçimiyle, lspanyol ve l ta lyanlar arasında yarattığı kargaşal ık ve zararda gözleneb i l i r.
� Ikinci üstünlük, Almanların lşci hareketine kronolo j ik acıdan en s o n katı lanlar olmalarıdır. Alman teorik sosyal izmi. Saint-Simo n . Fourier ve Owen'ln �ütün düşsel tasarrm lar r na ve bütün ütopyacı l ık larına rağmen . bütün zamanla r ın en seekin düşünürler! arasında yerlerin ! a lmış bulunan v e dogruluğu ş imdi bi l imsel olarak tarafımızdan k a n r tlanan birçok şeyi, dehala rıyla önceden sezmiş bu üc ada m ı n- omuzları üstünde durmakta olduğunu hiçbir zaman u n u tmayacağı gibi . Almanya'daki prat ik işci ha reketi de. In g i l iz ve Fransız hareketlerinin omuzları üstünde gel i ştiğ i n i . bu hareketlerin cok pahal ıya edindiği deneylerden yararlandığını ve zaman ında bu hareketlerin çoğ u n l u k la kocın ı lmaz olan yan l ı şlarından şimdi kaçınabi ld iğ in i unutmamalıdır. Ing i l iz sendikalarının ve Fransız işeilerinin politik mücadeleler in in örneği olmasaydı , özell ikle Paris Komünü'nün verdiği o büyük Itici güc olmasaydı . şimdi nerelerde olurduk?
<<Alman işei lerinin hakk ın ı vermek icin de, ender görülen bir anlayışla durumla rın ın üstünlüğünden yararlandık:arr bel irti lmel idi r. lşci hareketlerin in başlangıcından beri i lk kez mücadele üc yönüyle -teorik, pol itik ve prat ik-ekonom i k (kapital istlere karşı direniş)- uyum icinde. aralarındak i i l işki ler gözet i lerek ve düzenl i bir biçimde yürütü lme ktedir. Işte . Alman hareketin in gücü ve yeni lmezl iği , bu tek merkezli çabalarda yatar.
«Bir yandan bu elverişl i durumları yüzünden. d iğer yandan da. Ingi l iz hareketin in kendine özgü özel l ik leri ve Fransız hareketin in de şiddet yoluyla bastırı lmış bulunması yüzünden Alman lşcllerl, şu anda. proletarya mücadelesinin öncüleri durumuı:ıa gelmişlerdir. Bu onurlu gôrevde kalmalarına olaylar daha ne kadar Izin verecektir, b i l inmez. Fakat, bu görevde kaldıkları sürece, görevin ge-
173
rek lerini uygun bir biçimde yerine getireceklerini umal ım. Bu, mücadelenin ve a j itasyonun her a lanında, Iki kat cabo gerektirmektedir. Özel l ik le , tüm teorik sorunlarda daha acı l< b ir görüş kazanmaları , eski dünya görüşünden miras kalan geleneksel k l i şelerin etk isinden kendilerin i g iderel� daha çok !-{urtarma ları ve sosyal izmin, bir b i l im n itel iğ i kazandığı iç in , bir b i l im olarak ele a l ınması. yani incelenmesi gerektiğini a kı ldan çıkarmamaları. önderlerin görevi olacaktır. Görev, böylece elde edilen daha açık kavrayışı . Işçi k itleleri arasında g iderek artan bir coşkuyla yaymak, hem partin in , hem de sendikaların örgütlenişini daha s ık ı bir biçimde kaynaştırmak olacaktır . . .
cıEğer Alman işçi leri b u yolda i lerlerlerse, tam olara k hareketin başında yürüyor sayıl mazlar -bel l i bir ü lke işçi lerinin hareketin başında yürümeleri hareketin hiç de yararına deği ldir- fakat savaş hattında onurlu bir yer a lmış ve beklenmedik çetin sınavlar ve öneml i olaylar. onlardan daha büyük yürek l i l i k , daha büyük korarl ı l ı k ve enerj i isted iğ i zaman silôh hazır bek l iyor olurlar.» ( 19) ( . . . )
ll . a. - Kendlll�lnden Kabarışın Başlangıcı
Bundan önceki bölümde, binseldıyüz doksanların ortalarında Rusya aydın genel iğ inin tümüyle Marksizm teorilerine nası l sorı ld ığını gösterdik . Ayn ı dönemde, ün lü 1896 St . Petersburg (20) sanayi savaşını izleyen grevler. buna benzer bir genel n itel i k taşıyordu . Grevierin tüm Rusya'ya yayı l ışları , yeni uyanan halk hareketinin derinl iğ in i gösteriyordu ve eğer ıı kendi l iğ inden gelme unsur» don söz edeceksek herşeyden önce bu grev hareketi. kendi l iğ inden gelme olarak kabul edi lmel id ir. Fakat kendi l iğ indenlik tür lü türl üdür. Rusyo 'da . binsek izyüz yetmişlerde· ve a ltmışlarda (hatta ondokuzuncu yüzyı l ın ilk yarısını:'tJ bile) g r.evler olmuştur ve beraberlerinde makinaların «kendil iğ inden» imha edi lmesini vb. getirmişlerd ir. Bu «ayoklanmalorıı la karş ı laştır ı ldığ inda doksanlorda kl grevler. Işçi sınıf ı hareketin in bu dönemde kaydattiği i lerlemeyi gösterdi�leri oranda, «bi l inçl i» grevler olara k bi-
174
le tanımlanabil irler. Bu da gösterir ki ckendll lğlnden unsuru» , özünde, fi lizlan me durumundakl bilineten başka bir şeyi temsil etmez. I lkel ayaklanmalar bile bilincin bell i bir oranda uyanışını ifade etmişlerdir. Işçiler, kendilerini ezen düzenin değişmezliğ i üstuna çağlar boyu taşıdıkları inancı yitiriyorlar ve kollektif d irenişin, otoriteye kölece boyun eğmekten kesinl ikle vazgeçmenin gerekl i l iğ in i . . . anlamaya demiyeceğim ama, duymaya başlıyorlardı. Fakat bu, yine de, mücadeleden çok, umutsuzluk ve öc almadan doğan patlamalar nlteJiaindeydi. Doksanlardaki grevler, bi Jinede cok daha buyuk parlayışları ortaya çıkard ı : kesin talepler öne suruldü, grevierin zamanı d ikkatle planlandı , başka yerler hakkında bilinen durum ve olaylar tartışı ldı vb. Ayaklanmalar ezilenlerin d iren işinden başka birşey değildi, fakat düzen l i grevler, fi l izlenr'ne. ama yalnız filtzlenme durumundaki, sınıf mucadelesini temsil ediyordu. Tek başlarına ele alındıklarında bu grevler. yalnız sendika mücadelelerlydl, henuz Sosyal Demokrat mücadele d�ildiler. Grevler, Işçilerle işverenler arasında uyanmaktc otan çelişkiyi gösteriyor· lardı ; fakat işçiler, kendi cıkorlarıylo modem politik ve sosyal düzenin bütunü arasındaki uzlaşmaz çelişkinin bil i ncinde değildiler, olamazlardt ; yoni, daha henuz Sosyal Demokrat bilince sahip değ illerdf. Su bakımdan doksanlardaki grevter, cayoklanma lan la l<arşıfaştırıldık larında . temsil ettikleri muazzam ileı1eylşe r<Jğmeın, salt kendil iğ inden hareketler olar<Jk kal�lar.
lşciler arasında Sos'f(JI-Demokrat bmnç olamazdi dedik. Bu biline onlara dışardan verilmellydl. Sütun ülkelerin tarihi, işci sınıfınm. salt kendi çabalcırıyla yalnız sendika bil incini, yani. sendikalarda blrle�mtenln, Işverenlerle savaşmanın ve hükümeti gereldJ ışe� vasalarını cıkarmaya zorlamaya çolışmanm geırekUliOtne vb. duyulan inancı geliştirebileceğini göşterlr. Oysa sosyalizm teorisi,
175
mülk sahibi s ınıfların eğitim görmüş temsi lc i leri , aydınlar tarafından gel iştiri len felsefi, tarihsel ve ekonomik teori lerden ortaya çıkmıştır. Sosyal durumları bakırnındon modern bi l imsel sosyal izmin kurucuları olan Marx ve Engels de burjuva aydın lar zümresine dahi ld i ler. Aynı b i ç imde, Sosyal-Demokrasinin teorik doktrin i Rusya'da i şçi sın ıf ı hareketin in kendi l iğ inden büyüyüşünden bağımsız olarak gelişti; devrimci sosyalist aydın lar a rasında düşünce gel iş iminin doğal ve kocın ı lmaz b i r sonucu olara k ·ortaya çıktı• ( . . . . )
11. b. - Kendiliğindenliğe Boyun Eğlş - Rabochaya Mysl
( . . . . . . . . . . . . ) Ik incisi , Ekonomizmin yayın alanındaki i l k ifadesinde,
bugünün Sosyal -Demokratları arasındaki tüm görüş ayrıl ıklarını kavrayabi lmek icin çok karakteristik ve son derece i lginç bir olguyu gözl üyoruz: «Salt ve basit işçi harel<etiıı n i savunanlar, proletarya mücadelesi i le en s ık ı ((organik>> i l işk i lere (Robocheye Dyelo'nun deyimi) tapınanlar . işçi olmayan her aydına (sosyal ist bir aydın olsa b i le) ka rşı olanlar, kendi durumlar ın ı savunmak ic in , burjuva «salt sendikac ı lar ımı kanı tlar ır.a başvurmak zorunda kalmışlardır . Bu , Rabochoyo Mysl ' ın , ta başından -bi l inçsiz o larak- Credo'nun progra mın ı uygulamaya başlad ığ ın ı gösterir. Bu , (Robocheye Dyelo'nun b ir türlü kavrayamadığ ı b i r şeyi) . işci . s ın ı f ı hareketinin kendi l iğ inden l iğine tüm tapınmalar ın , «b i l inçl i unsurunıı rolünü , Sosyal-Demokrasinin rolünü kücümsemelerin, bu ro lü küçümseyen
ler bunu isteseler de istemeseler de, burjuva ideolojisin in
• Gazrıorının sond_rü • �ibi sonuikoiizm •pol i l ikoyı• tümüyle rcductmcz.
Sondikolar her zornon bazı pol i t ik ( !akat Sosyui · Domokrot deği l )
a jitasyon ve mücadele yürütmüşlerdir. Sendika pol i t ikası l le Sos·
yol - Demokrat poli t ika orasında farko, bundan sonraki böl ümde do
ğinecc�iz.
176
işçiler üstünde etk isinin güçlenmesi demek olduğunu gösterir. c ldeolojinin önemlnin abartılmasından• (21 ) , bil inçli unsurun rolünün abartılmasından söz edenler (22) , vb., salt ve basit işçi hareketinin, eğer Işçiler ekaderlerini önderlerin ellerinden kopara bil irlerset . kendileri icin bağımsız bir ideoloj i gel iştirebileceğlnl ve gellştireceğini sanıyorlar-. Ama bu pek büyük bir yanılgıdır. Yukarda söyled iklerimizi tamamlamak icin, Karl Kautsky'nin, Avusturya Sosyal-Demokrat Partisi'nin yeni program tasarısı üzerine yazdığı şu cak doyru ve önemli sözlerı aKtaracağız: (23) .
•Revizyonist eleştirlcllerlmlzden co(lu, Marx'ın, ekonomik gel işmenin ve sınıf mücadelesin in sadece sosyalist üretimin koşulları nı değil. fakat aynı zamanda ve doOrudan do�ruya, bunun gerekilliğinin bilincini de (K.K.'nın ital lk leri) (arattı(lını Iddia ettl(llne Inan ırlar. Ve
bu eleştirieller kapitalist acıdan en gelişmiş ülke olan lng l ltere 'n in , diğer ülkelere göre bu bilineten daha uzakta olduCunu Ileri sürerler.
Tasarıyı inceleyen bir kişi, böylece yodsınmış olan, bu sözde orto
doks Marksist görüşün, Avusturya programını tasarlayan komite !ara·
tından da paylaşı ldı(lını varsayablllr. Program tasiaCında şöyle denl· liyor: 'Kapitalist gelişim proleter nüfusu ne kadar arttırırsa, proletarya
da o oranda kapitalizme karşı savaşmaya zorlanır ve buna uygun bir duruma girer. Proletarya, sosyalizmin olasılık ve gerekliliğinin bl· l ıncine' erer. Bu bakımdan sosyalist bilinç, proleter sınıf mücadelesı
nin doğrudan·
ve gerekli sonucu olarak ortaya cıkar. Fakat bu, tü· müyle yanlıştır. Elbette bir doktrln olarak sosyalizm, tıpkı proletaryanın sınıf mücade les i gibi. modern ekonomik Ilişkilere dayanan kök· ıere sahipt ir ve yine proletaryanın sınıf mücadelesi gibi, kapitalizmin yaraıııoı kitlelerin yoksulluk ve setaletine karşı mücadeleden do(!· maktadır. Fakat sosyalizm ve sınıf mücadelesi birbiriyle yan yana ortaya cıkar ve biri diğerinden doCmaz: her biri d�lşlk koşulların !iO·
nucudur. Modern sosyalist blllnc, ancak derın bir bilimsel bilgi temeli üstünde yükselebillr. Gerçekten, modem ekonomı bilimi, sosyalist üretım ıcın, örne(lin modern teknoloJI kadar gereklidir ve proletarya ne kadar Isterse Istesin, ne birini ne de dl(lerlnt yoratomaz: her ikisi de modern sosyal süreçten d�arlor. Billmin taşrtı proletarya
F.: 12
deOII. buftuvci aydırilar zümre51dlr (K.K.'nın ltallklerl): modem sos
yalizm. bu tabakanın bireysel üyelerinin kofolarındon kaynaklanmış
tır ve bunu kafa yapısı bakımından daha gelişmiş d urumda olan pro
lotorlore lleten de bunlar olmuşlardır; bu proleterler de bunu, koşul
lar elverdiOi zamanlarda, proleter sınıf mücadelesine sokorlor. Böy
lece, sosyolist bllinc:. proleter sınıf mücadelesine dışardan sokulan
(Von Aussen Hlnelngetragenes) ve onun icinde kandiliCinden (urwüchsig) gelişmeyen bir şey olmaktadır. Bundan dolayı eski Hein
feld programı. Sosyal-Demokrasin in görevinin. proleteryayı kendi durumunun billnciyle ve görevinin bilinciyle doldurmak (proleteryayı
doyurmak) olduğunu haklı olarak belirtmektedir. Eğer bilinc:. s ınıf mücadelesinden kendi başına doğsaydı. buna gerek kalmazdı . Yeni
tasarı. bu öneriyi eski programdon kopya etmiş ve buna yukarda sö
zü edilen öneriyi eklemiştir. Fakat bu, düşünce silsilesini tümüyle
bozmuştur . . . . • (24)
Hareketlerinin süreci Içinde işçi k i tlelerinin kendilerince formülleştiri len bağımsız bir ideolojiden söz edilemeyeceğine göre• . yapı labi lecek tek seçim, ya burjuva , ya da sosyal ist ideoloj id i r. Orta yol yoktur (çünkü insanl ı k , <Cüçüncüıı bir ideoloji yaratmomıştır ve üste l ik sınıf
• Bu. elbete k i . böyle b ir ideolojinin yaratılışında işçilerin· hiçbir rol
lerinin olmcldığı anlamına gelmez. Ama. lşciler olarak değil, sosyalisi teorisyenler, Proudhonlor ve Weitlingler olarak rol oynarlar: başka deyiŞ le. iş_ciler, cağiarının bilgilerini edindikleri ve bu bil
giyi geliştirdikleri zama n vo bunu yopablldi�lerl ölcüde kotıl ırlar. Fokal işellerin bunu daha sık boşarabllmelerl icin onların genel olarak biline düzeylerini yükseltmek a macıyla elden gelen ya pılmalı
d ır: işçilerin kendilerini ctlşcller Icin yazılar» ın yapma dar s ın ırları
icine hopsetmemelerl, genel yazıları giderek daha iyi kavroyab:ı
molcrl gereklidir. Burada belki do, 'kendilerini hopsctmemelihm
yerine cchapsedilmemelldlrlerı demek c Jhc: doğru olur, çünkü lşci· lcrin kendi leri, aydınlar zümresi Icin yazılan hor şeyi okumak iste·
mekte ve okumaktadır ve ancak birkoc (kulü) aydın: «işçiler icinı
fabrika koşulları hakkında birkoc şey söylemenin ve caktondır bilinen şeyleri onlara yineleyip d urmonın yeteceğine inonmoktodır.
'f.7ıi
zıtloşmolorıyla bölünmüş bir toplumda sınıfsız ya da sınıf üstü bir ideoloji olamaz) . Bu yüzden, herhangi bir biçimde sosyol ist ideolojiyi küçümsemek, bundan azıcık olsun yan çizmek, burjuva ideolojisini güçlendirmek anlamına gel ir. Kendi l iğ indenl ikten cok söz edil iyor. Fakat lşcl sınıfı hareketin in kendiliğ inden ' gelişimi, onun burluva ldeolal isine bağıml ı olmasına, Credo programının çlzdiOI yolda gel işmesine yol acmoktod ı r; cünkü kendiiiOinden Işçi sını fı hareketi, sendikacıl ıktır, Nur-Gewerkschaftlerel'drr ve sendikacı l ık . işçi lerin burjuvqzi tarafından Ideolojik olarak köleleştiri lme leri demektir. Bu yüzden, görevimlz, Sosyal-Demokrasin in görevi, kendlllğlndenllkle savaşmak, işci sınıfı hareketin i , burjuvazinin kanadı altına girmek yolundak i bu kendi l iğ inden . sendikacı arayışton ayırmak ve onu devrimci Sosyal-Demokrasinin konadı altına sokmoktır. ( . . . . )
Almanya örneğin i hatırlayalım. Lassai le'nin Alman Işçi sın ıfı hareketine yaptığ ı tarihsel hizmet ne idi? (SchulzeDelitzsch ve benzerlerinin Iyi kalpll yardımıyla} hareketin kendi l iğ inden yöneldiği ilerici sendikacıl ık ve kooperotifci l ik yolundan çevirdi. Böyle bir görevi yerine getirmek icin . kendil iOinden unsurunu küçümsemekten, süreç olarak toktikten. unsurlorla cevre arasındaki karşılıklı Ilişkilerden vb. söz etmek değil de, daha başka bir şeyler gerekiyordu. Kendiliğ indenliğe karşı çetin bir i'nOcadele gerekiyordu ve ancak bircak yıl süren böyle bir mOcadeleden sonra. örneğin, Berlin ernekcl halkını, Ilerici partinin dayanağı olmakton cıkarıp, Sosyal-Demokrasinin en iyi kalelerinden biııi durumuna sokmak, mümkün oldu. Bu mücadele bugün b i le. hiçbir biçimde sona ermemlştlr (Alman hareketi tarihini Prokopovlç'den ve felsefesini de Struve' den öğrenenler bunun tersini sanabil irlerı . Bugün bile AJmon işci sın ıfı, deyim yerindeyse, birçok ldeolaliier arasında porcalanmış durumdadır. Işçilerin bir kesimi KatoI lk ve monorşist sendikalarda, bir diğer kesimi, Ingiliz sendikacıl ığının burjuva hayranlan tarafından kurulmuş olcin
179
Mirsch-Duncker sendikaları_nda (25) ücüncü bir kesim ise Sosya l-Demokrat sendikalarda örgütlenmişlerdir. Bu sor , ı cu grup, diğerlerinden ölcülemeyecek kadar daha kaı . • . ; i i ktır. fakat Sosyai�Demokrat ideoloji , bu üstünlüğünü. t ij ıtı diğer ideolojilere ka rşı .. a�cak amansıt bir mücadele lle sağlayabildi ve ancak böyle bir mücadeleyle koruyabilecektir.
Ama okuyucu , kendi l iğinden hareketin. hareketin en az d ireniş çizg isi boyunca neden burjuva ideolojisinin egemenl iğine yol açtığın ı . soracaktır. Şu basit nedenle ki . bur- : juva ideolojisi köken bakımından sosyalist Ideolojiden çok daha eskidir. cak daha fazla gel işmiştir ve e l inde, öJçülemeyecek kadar daha fazla yayı lma olanakları vardır· . Ve bel l i bir ülkede sosyal i st hareket ne kadar gençse. sosyal ist o lmayan ideoloj iyi yerleştirme çabalarına karşı, o oranda çet in bir mücadele vermeli ve işçiler o oranda bir kararl ı l ıkla «bil inçl i unsurların obortı l mosınaıı karşı yay-goro koparan kötü öğütçülere karşı uyarı lmal ıdır. ( . . . . . . )
11. c - Kendini Kurtarma Grubu ve Rabocheye Dyelo
( . . . .. . . . ..... ) Fakat Rabocheye Dyelo, Ekonomistleri «savunmak»
i : ·J i r <; - · !Ş , kendisi de sürekl i olarak , onların temel ya,- . . o; ı .:; " • ' üşmüştiir. O u f ikir kargaşasının kaynağı ,
• ;şcı s · r ı r ! ı . ı rn kendiliğinden sosyoli7.me gittiili sık s ı k söyleniyor . B u .
sosya l ist teori n i n . işcl s ın ıfının se lalelin in nodonlori n i b ü t ü n teo
r i lerden daha derin ve doğru olarak örtoya cıkarması 've bu neden
le. onu bu kadar kolay özümleyebilmclcri anlamında, tom oiorok
doğrudur. Tabii eğer, bu teori kendisini kend i l iğ inden l iğe tes l im et
rnlyorso, kcndll l(ılndonli(JI kondislno bo(ıımlı kı l ıyorso do!ırudur. Go
nel l ik lo bu olduğu .gibi kabul edi l ir, fokal Raoocheye Dye;o·r.un
unutıuğu ya do tahrif eıtiQI de budur Işte. lşcl s ınıfı kendi l iğinden
sosyalizme gitmektedir; o ma , en yaygın (sürekli ve çeşitli bicimde
conlandırı lan) burjuva ideoloJisi de kendisini. dohc büyük bir oranda, lşci s ınıfı üstüne kendil iğinden empoze etmektedir.
Rabocheye Dyelo programın ın aşağıdaki tezinin yorumlan rşındaki bel irs iz l ikt ir: <<Rus yaşamında en önemli olguyu, Sendika'nın görevlerini ve yayın eyleminin karakterini esas olarak saptayocak ( ita l ik ler b iz im) olan olguyu, son y ı l larda ortaya e rkan işçi sınıfı kitle eylemi (Rabocheye Dyelo'nun i tal ikleri ) olarak kabul ediyoruz.» Kit le hareketinin en öneml i olgu olduğu tart ış ı lmaz bir gerçektir . Ama sorunun özü , işçi s ın ı f ı k it le hareketinin «görevleri saptayacağı ıı i fodesinin nası l an laş r lacağrdrr. Bu. ik i biç·imde yorumlanabi l i r. Ya, hareket in kendi l iğindenl iğine boyun eğ i l mesi. yani Sosyal -Demokrasin in rol ünün işçi s ın ı fı hareketine bağ ıml ı b ir duruma ind i rgenmesi (Rabochaya Mysl , :<endin i Ku rtarma Gru bu ve d iğer Ekonomist ler in yorumu) . ya da k i t le hareket in in , ortaya cıkışından önce bizi ta tmin edebi len görevlerden çok daha karmaşık yeni teorik . pol i t ik ve örgütsel görevleri önümüze getird iğ i anlamına gelir . Rabocheye Dyelo, b i rinci yoruma ya tk ın l ı k göstermiştir ve hôlô da gös te rmektedir, çünkü herhangi bir yen i görev üstüne be l ir l i h içbir şey söylememiş ve san k i « k i t le hareketi)) . önümüze k oyduğu görevleri açıkca a n lamak v e yerine getirmek gereğinden bizi kurtarıyormuş gib i ta rtışmasın ı durmadan sürdürmüştür. Sadece. Rabocheye Dyelo 'nun. işçi sın ı fı k i t le hareketinin i lk görevi olarak otokrcsin in devri lmesin i olanaksız gördüğünü ''e bu görevi Ik it ic hareketi adına) . k ısa vadel i aci l pol i t ik rolerıler mücadeles in in düzeyine indird iğ in i bel lrtmemi7. yeter.
Rabocheye Dyelo'nun başyazarı B. Kricevsk i 'n in . bu gazetenin 7. sayısında bası lan «Rus Hareketinde Ekonomik ve Pol i t ik Mücadeleıı baş l ığ ın ı taşıyan ve aynı yanı l g ı ları • yinel iyen yazısın ın üstünde durmayacak ve doğru-
• Aıı ynm1o. örno(jın «aşr.malar toorlsit ya da cürkek zlçp:aalnr• teorisi şöyle acıklonmaktadır: «Karakterlorl bakımından tüm Rıı!>ya'du
ortak olan pol i t ik talepler. yine de lik olarak (bunlar 1 900 Ağusıosunda yazılmış !). bel irli işçiler tabakasının [aynen böyle) ekonomik mücadelede kazandığı tecrübeye değgin olmalıdır. Ancak ( ı) bu
181
dan doğruya, Rabocheye Dyelo'nun ı o. sayısına geçeceğiz. Elbette, Kricevski ve Mortinov'un, Zarya ve lskra'yo yönelttikleri çeşitli itirazların ayrıntılarına girmeyeceğiz. Burada yalnızca, Rabocheye Dyelo'nun onurıcu sayısında dayandığı Ilkelerin temeli ile l lglleneceğiz. Bu nedenle, Rabocheye Dyelo 'nun, aşağıdaki iki önerge orasında «taban tabono bir zıtlık» buluşu g ibi garip bir durumu do incelemiyeceğiz:
•Sosyal-Demokrasi ellerini boQiomoz. eylemlerini önceden tasorlonmış bir planla ya do politik mücadele yöntemiyle kısıtlomoz; Parti'nin elindeki güçlere uygun düştüOü sürece her mücadele yolunu kabul eder.• vb. (lskra No: 1 ) . (26)
Ve bir de şu önerge:
tecrübeye dayanılarak pol itik ojitosyono girişilebilir ve girişilmelidir.• vb. (s. 1 1 ) . Dördüncü sayfada. yazar. Ekonomist sapmanın tümüyle temelsiz bulduı}u suçlomolorıno karşı. ocıklı bir biçimde haykırıyor: •Marx ve Engels'in teorilerine uygun olarak, belli sınıfların ekonomik çıkarlarının tarihte belirleyici bir rol oynadıklorını ve bunun sonucu olarak do, proletaryanın kendi ekonomik çıkorları icin mücadelesinin. kendi sınıf gelişiminde ve kurtuluş mücodoleslndo çok buyük önem toşıdıi:jını hangi Sosyal-Demokrat bilmez?• (itollkler bizim) buradaki ebunun sonucu olarak d�• cümlecii:jinin hlc yarı yoktur. Ekonomik cıkarların bollrloylcl b.lr rol oynamaları gercei:ji, hiç de, ekonomik (yani sendikal) mücadelenin esas önem toşıdıı}ı anlamına gelmez; cünkü en tomel . •belirleyici• sınıf cıkarları genel olarak ancak radikoi politik del'jişlmlerle karşılanabilir. Özel l ikle. proletaryanın temel ekonomik cıkorları. ancak, burjuvazinin diktatörlüOü yerine proletarya diktotörlüı}ünü koyocak bir po litik devrimle karşılanabilir. Kriçevski, •Rus Sosyal-Demokrasisinin V.V.'Ieri• (yani politika ekonomiden sonra gelir. vb.) tozlerini ve Alrrıan Sosyal-Demokrasisinin Bernstelncılorının görüşlerini (örneQin benzer iddiolario Woltmonn. Işçilerin her şeyden önce. politik dev
rimi düşünmeden önce cekonomik güc• kazanmaları gerekilOini kanıtlamaya colışırdı) yineleylp durmaktadır.
182
cHer tür koşullarda ve her zaman politik mücadele yürütebilecek yetenekte güclü bir örgüt olmadan, soOlam Ilkelerle aydınlanmış ve inatla yürütülen ve toklik adı verilmeye lôyık o sistemli eylem pla nından söz edilemez.» (lskra No. 4) (27)
i lke olarak tüm mücadele yol larını, tüm plan ve yön temleri , yerinde olmak koşuluyla, kabul etmeyi, bel l i b ir polit ik anda, sık ı s ık ıya uyulan b ir p lana göre hareket e tmek isteğiyle b irbir ine karışt ırmak, eğer taktik söz konusuysa. t ıp b i l im i tarafından hasta l ık ları tedavi iç in çeşit l i yöntemler in kabul edilmesi i le bel l i b ir hasta l ığ ın tedavis i iç in bel l i b ir yöntemi uygula ma gereğini birbir ine kar ışt ır ma!< gibi b i r şeydir. Ama öneml i olan, Rabocheye Dyelo' nun kendis in in . kendi l iğ inden l iğe boyun eğme adını verd i ğim iz hasta l ı ğ ın kurbanı o lması ve bu hasta l ık iç in her te davi «yön temin i » reddetmesid ir. Bu yüzden. « ta k t i k p lan ın Marksizmin temel ruhuyla çel iştiğ i» taktiğ in , << Pa�tiyle b irl ikte büyÜ'fen , Parti görevlerinin, bir büyüme süreci>� o ldu
ğu ( l ta l ik ler Robocheye Dyelo'nun) yolundak i hayret ver i · c i buluşunu yapmıştı r. Bu sözler, ünlü bir vecize, Roboch eye Dyelo <<eği l imi>� n in kalıcı bir onıtı olmak için çok büyük şansa sahiptir ler. Bu önemli yayın organı , <<nereye?>� sorusuna şu cevabı veriyor: Hareket. başlangıç noktasıy
la , bundan ;,onra gelen nokta lar arasındaki uzak l ıq ı dr.ç) iş t irme sürecid i r. Bu eşi bulunmaz derin görüşlü lük örneği sadece bir gar ip l ik deği ldir (eğer öyle olsaydı , uzun uzad ıya üstünde durmaya gerek kalmazdı ) . fakat. tüm b ir eğil imin progromıdır; R. M.'nin (Rabochaya Mysl'ın « i lôveıı sinde) şu sözlerle i fade ettiğ i programın ta kendisid i r: Arzu edilen mücadele, olas ı l ı mücadeledir ve olası l ı mücadele de o anda yürümekte o lan mücadeledir. Bu, kend i l iö indenl iğe pasi fce uyan sın ırsız oportünizmin ta kendisidir.
<<Taktik p lan. Marksizmin özüyle celişi r!ıı Fakat bu , Marksizme kara sürmekt ir; Marksizmi, Narodniklerin bize karşı mücadelelerinde kul landık ları kariketüre cevirmektir. S ın ı f bi l incı ı sahip savaşçı lar ın inisiyatif ve enerj i lerin i
183
küçümsemek demektir. Oysa Marksizm. tam tersine. Sosyal -Demokratların inisiyatif ve enerj i lerine büyük bir h ız kazandırır. onlara en geniş perspektifler sunar ve (eğer böyle ifade edi lebil irsel «kendil iğ inden• mücadeleye girişen milyonlarca işeinin yüce gücünü onların emrine verir. Uluslararası Sosyal-Demokrasinin tüm tarihi , bazan şu. bazan da bir başka politik önderin öne sürdüğO. bazıları �'aratıcısın ın uzak görüşlülüğüne ve doğru pol itik ve örgütsel görüşlerine uyan. d iğerleri ise yaratıcı larının kısa görüşlü lüklerini ve politik yanılgı ların ı ortaya cıkaran plan larla doludur. Almanya, tarihinin öneml i dönüm noktalarından birini yaşadığı s ıroda -Imparatorluğun kuruluşu . Reischstag'ın acı l ışı ve genel oy hakkının tan ınması- Liebknecht' in. genel olarak Sosyal -Demokrat pol itika ve cal ışmalar için b i r planı Schweitzer'in de başka bir planı vard ı . Anti-sosyal ist yasa (28) . Alman sosyalistlerinin tı=!pesine indiği zaman . Most ve Hasselman ' ırı bir planları vardı -hemen şiddete başvurulması ; Höchberg. Schramm ve (k ısmen) Bernstein' ın da bir başka planları vardı- Sosyai -Demokratlara. aşırı derecede katı ve devrimci oldukları icin bu yoc;anın cıkmasına neden oldukların ı ve simc1i de örnek davranışlarla hoQışlanmalorını sağlamaları gerektiğini öğütlerneye başladı lar. I l legol bir organın yayımianmasını hazırlayan (29) ve yürütenierin önerdik leri bir ücüncü plan daha vardı . Geriye bakarak, izlenecek yolun seeimi mücadelesinden yı l lar sonra ve tarih . seei len yolun uygun olup olmadığı konusunda hükmünü verdikten sonra, Parti i le birl ikte büyüyen Parti görevlerinin büyümesi üstüne derin veeizeler düzrnek elbette kolayd ır . Fakat. Rm: «eleştiricilerin im ve Ekonomislierin Sosyal -Demokrasiyi sendikacı l ık düzeyine düşürdükleri ve terörist lerin . eski yanl ış ları yineleyen plan, taktiği şiddetle savundukları bir kargaşa döneminde. (30) bu tür derin lôflarla yetir.ii1ek, kendi kendine «yoksul luk belgesi» vermek demektir. Bircak Rus Sosyal-Demokratın , in isiyatif ve enerji yoksunluğunun, yetersiz bir c<pol itik propaganda,
184
a j i tasyon ve örgütleme alanı» n ı n (31 ) . devrimci eylemin daha geniş örgütlenmesi için «p lan» vokluğunun acısını çektikleri b ir zamanda, « taktik-p lanın Marksizmin özü i le çel iştiğ ini» öne sürmek, ya ln ız Marksizmi teori a lan ında bayağı laşt ırmak deği l , Partiyi de pratikte geriye sürüklemek anlamına gel i r.
Rabocheye Dyelo vaazını sürdürür: «Devrimci Sosyal -Demokra t ı n görevi, sadece, bilineli ca l ışmayle
nesnel gel işimi h ızlandırmaktır. bu gel işimin önünü a:r .. .:ık. ya da ken
d i öznel planlarını bu gel işimin yerine koyma k deOildir. ıskra, bütün
bunları ıeori olarak bilmektedir; fakat Marksizmin bilineli devrimci ey
leme hakl ı olara'< vcrdlc.'ji büyük önem. onu. pratikte. doktrinor tal; t i k
görüşü y üzünden. gel iş imin nosn·.ll y a da kendiliğinden unsurunun
önemini k üçümserneye yönel tmekted ir• (s. 18)
Bay V.V. ve dostlarına lôyık olağanüstü teorik kargaşal ığ ın işte b i r d iğer örneği . Filozofumuza sorarız: öznel planlar tasarlayan biris i . nesnel gel işimi nası l cı küçümseyebi l inı ? Bunu ancak, nesnel ge l iş imin bel l i sınıf ları , tabakaları ya da grupla rı . bel l i u lus ları ve bel l i ulus grupların ı vb . , yara ttığı ya da güçlendirdiği , yokettiği ya da zay ı fla t t ığ ı qercc(j ini gözden kocı rarak ve böylece nesnel gel iş imin . gücler arasındaki bel l i b ir u luslararası pol i t ik konumun ya da devrimci partil e rce benimsenen yerin saptanmasına h izmet ett iğini görmeyerak yapabi l i r. Eğer plan tasarlayan bir isi böyle yaptıysa, onun sucu. kend i l iğ inden unsurunu değ i l , fakat tersine, bilineli unsuru kücümsemesidir; çünkü o zaman nesne l gel iş imi aniayabi lecek cc bil inc» den yoksun olduğunu göstermiş olacaktı r. Bu yüzden, kend i l iğ indenl iğin ve bi l incin «görece önemini ö lçmek» lô fları (Rabocheye Dye lo'nun ita l i k leri) , tam bir cı b i l inc» yoksunluğunu açığa çıkarmaktadır. Eğer cıgel işiminıı bell i bazı «kendiliğinden unsurları» insan kavrayışına sığabil iyorsa. o zaman . bunun yan l ı ş olara k ölçülmesi : ab i l ine l i unsuru küçümsemek» an lamına gelecektir. Eğer 6un la r kavranamıyorsa . o zaman . on ları b i lmiyoruz demektir ve bu nedenle de onla,rdan söz edemeyiz. Kricevski 'n in ta r-
185
tıştığı nedir öyleyse? Eğer lskra'nın «öznel planlam nı yanlış buluyarsa (gerçekten de böyle söylüyor) hangi nesnel gercekleri ihmal ettiklerin i göstermiş olması ve ancak ondan sonra lskra'yı bunları gözden kacırdığı icin politik bilinçden yoksun olmakla, kendi deyimiyle «bil inç unsurunu kücümsemek le» suclamal ıdır. Ama eğer öznel planlar hoşuno gitmiyorsa, «kendil iğinden unsurunu küçümsemek» ( !) 'ten öte hiçbir sav öne süremez, sadece şunu gösterebil ir: ( 1 ) teorik olarak. M arks izmi, Beltav taratından yeterince a laya al ınan Kareyev ve Mikhai lovski tarzırıda an lamaktodır; ve (2) pratik olarak, yasal Marksistlerimizi Bernsteincılığo ve Sosyai-Demokratlarımızı Ekonomizme sürükleyen ccgelişimin kendi l iğ inden unsuru» ile büyü'k ölçüde tatmin olmaktadır ve her ne pahasına olursa olsun Rus Sosyal-Demokrasisini «kendil iğinden>> gel i şim yolundan ayırmaya karar l ı olanlara karşı «öfke ile dolu» dur.
Sıra, gercekten gülüne şeylere geldi . «Tıpkı insanoğlunun. doğa bi l imlerindeki tüm bulgulara rağmen nesi ini yine eski biçimde yeni lernesi gibi , yeni bir sosyal düzenin doğuşu. gelecekte de. sosyal bi l imlerdeki tüm bulgulara ve bi l inel i savaşçıların çoğa imalarına rağmen. esas olarak i lkel potlamaların bir sonucu olarak gerçekleşecektir. >> Tıpkı büyükbabalarımızın o eski moda bilgel ikleriyle, herkes cocuk dünyaya getirebi l ir. dedikleri gibi , bugün (Nurtsis Tuporilov tarzında) (32) «modern sosyal istler» kendi bi lgelik leriyle. yen i bir sosyal düzenin kendil iğinden doğuşuna herkes katı labil i r, demektedirler. Biz de herkesin bunu yapabileceğini sovunuyoruz .. Bu tür bir kat ı lma icin gereken tek şey, Ekonomizm egemen olduğunda Ekonomizme. terörizm yükseldiğinde terörizme teslim olmaktır. N i tekim bu yıl ın i lkbaharında Robocheye Oyelo, terörizmin etk isinde kalma tehl ikesine karşı bir uyarıda bulunmanın o kadar önem taşıdığı bir onda. kendisi icin «yen i ıı olan bu sorun l<orşısınrla şaşırıp kaldı. Ve ş imdi, alt ı oy sonra. sorunun önemini az cok yitirdiği şu sıroda bize şöyle bir bi ldiri sunuyor: «Biz terörist duyguların yük-
186
selmesine karşı ç ıkmanın Sosyal -Demokrasinin görevi olmadığını vo olmaması gorektlğ ln l düşünüyoruz>, (Rabocheye Dyelo, sayı 10, s. 23) .
Bu b i ld i riyle aynı zamanda çıkan Konferans kararı da şöy le : «Konferans, sisteml i ve saldırgan terörün zamansız olduğu görüşündedi rı, ( iki Konferans , s. 1 8) . Tüm bunlar ne kadar güzel b i r berrakl ı k ve tutarl ı l ık iç inde! Karş ı cıkmamak. fakat gereksiz i lôn etmek ve bu i lôn ı öyle b i r b iç imde yapmak k i , sisteml i olmayan ve savunucu terör, «karar» ın kapsa mına g i rmesin . Böyle bir kararın . son derece emin ve kendisini yanı lg ıya karşı ' s igortalayan bir karar olduğu kabul edi lmel idir ; t ıpk ı . konuşan ama h içbir şey söylemeyen b i r insanın yanı lg ıya karş ı kendisin i sigorta laması g ib i . Böyle bir karar ı b ic imlendirmek ic in gereken tek şey, hareket in kuyruğun da gidebi lme yeteneğidir. lskra, Rabocheye Dyelo 'yu , terör sorununu yeni bir sorun olarak i lan ettiğ i için a laya a ldığı zaman (33) . bu gaze te lskra 'yı öfkeyle, « 15 yı l ı aşan bir süre önce. bir göçmen yazarlar grubu tara fından öneri len takt ik sorun larla i lg i l i çözüm yol ların ı Parti örgütüne zorla kabul ett irmek g i bi inanı lmaz bir küstahl ık» la suç ladı . Gercekten küs tah
l ı k ve de bil ine unsurunu ne kadar büyük b i r önemseme, önce sorun ları teorik olarak çözmek ve sonra da. örgütü , Parti 'yi ve k it leleri bu .çözümün doğruluğuna inandırmaya çal ışmak! " Oysa. bunun yerine unsurları yine leyip durmak ve hiçbir şeyi k imseye «zorla kabul ettirmeden» . her döncmeçtc, bir Ekonomizm. b ir terörlzm arasında sal lan ıp durmak , ne kadar daha Iy i o lurdu . Hatta. Rabocheye Dyelo , bu büyük bilgelik kuralını da· genelleştirmekte ve lskra i le Zarya'yı, «bicimsiz kaos üstünde dolaşan bir ruh g ib i . programlarını hareketin karşısına dikmekleıı suclamaktadır. Ama Sosyal-Demokrasinin rolü, kendi l iğ inden
• Şunu unuımamak gerekir ki , EmeOin Kurtuluşu grubu torör soru
nunu « lcorik• olarak cözümlerken daha önceki devrimci harokclln
deneyini genelleştlrlyordu.
187
hareketin üzerinde dolaşan bir « ruh» olmak ve bununla da kalmayıp bu hareketi, erkendi programı» düzeyine yükseltmek deği l de ned i r? Onun görevi, elbette ki hareketin kuyruğunda sürüklenmek deği ld ir. Bu. en iyi durumda, harekete h içbir şey kazandı rmaz; en kötü durumda da. hareket icin son derece zararl ı olur. Fakat Rabocheye Dyelo, bu «taktik-süreci» izlemekle kalmamakta. bunu bir Ilke düzeyine çıkarmaktadır, bu yüzden onun bu eği l imini . oportün izm olarak değil de (kuyruk sözcüğünden türeterek) kuyrukçuluk olarak tanımlamak daha doğru düşer. Ve şu da kabul edi lmel id ir k i , hareketi her zaman arkadan izlemeye ve onun kuyruğu olmaya kararl ı olanlar, «hareketin kendi l iğ inden unsurunu kücümsemeyeıı karşı kesinl ikle ve sonsuz olarak güvence a ltındodırlar .
.. .. . Ve böylece, Rus Sosyal-Demokrasisindeki «yeni eği
l im» ta rafından işlenen temel yanı lg ın ın . kend i l iğ indenl iğe boyun eğişi ve k itlelerin kendi l iğ indenl iğ in in , biz SosyalDemokratlarda yüksek bir bi l inç düzeyi gerekti rd iğ in i kavrayamayışlorı olduğunu onlomış bulunuyoruz. Kitlelerin kendi l iğ inden koborışı ne kadar büyük olursa ve hareket ne kadar yoyı l ır. hızlon ı rsa , Sosya l -Demokrasinin teorik , pol i t ik ve örgütsel görevlerinde sahip olması gereken bil ine düzeyi de o oranda yüksel ir.
Rusya'da k itlelerin kendi l iğ inden kobo rışı öylesine hızlo gelişmiştir (ve gel işmektedir) ki , gene Sosyal -Demokratların. bu dev görevleri yerine getirmek için hazırl ıksız oldukları ortoya çıkmışt ır. Bu hozırl ı ksızl ı k , bizim, tüm Rus Sosyal-Demokratlarının ortak kötü koderleridir . K itlelerin kobor ış ı . kesintisiz bir sürek i i l ikle gelişti ve yayı ld ı . Yalnız başladığı yerlerde sürmekle kalmadı, yeni bölgelere ve halkın yeni tobokalorına do yayıldı ( işci sınıf ı hareketinin etkisi a l tında. öğrenci genelik arasında , genel olarak aydınlar arasında ve hatta köylü ler orasında yeniden bir coşkunluk bel i rd i ) . Yine de devrimciler, bu koborışın hem «teorileriyle» hem de eylemleriyle gerisinde kaldılar; tüm
1 88
hareketi yönlendirebilecek yetenekte kal ıcı ve sürekl i b i r örgüt kurmayı başaramadı lar. ( . . . . . . ) lll. o - Politık Alltasyon ve Ekonomistler Tarafından Sınırlandırılışı
Rus· işçilerin in ekonomi k mücadelesinin " , ekonomik ( fabrika ve meslek) koşulları açığa cıkaran «yayınlar ın» başlamasıyla eş zamanl ı o lara k yaygın geliş imin i sağladığını ve sağlamlaştığın ı herkes bi l ir. aBroşürler» . esas olarGı.. . fübiika düzen in i açığa çıkarmayı amaçf ıyordu ve çok geçmeden işçi ler arasında, gercek bir açığa cı!<orma tutkusu uyandır ı ld ı . Işçiler. Sosyal-Demokrat calışma g ruplar ının kendi lerine, sefi l yaşayış ları , çalışmalar ın ın dayan ı lmaz zorluğu ve haklardan yoksun oluşları l ıakk ında bütün gerçeği an latan yeni tür b i r broşür sunmayı isted ik ferini ve sunabi leceklerini an lar an lamaz, b iz i , fabrikalardan ve otelyelerden mektup yağmuruna tuttular. Bu ccacığa çıkarma edebiyatı» , ya ln ız bel l i b ir broşürde sözü edi len fabrikada değ i l , ortaya c ıka rı lan gereekierin yayılab i ld iğ i bütün fabrika larda çok büyük b ir heyecan doğurdu. Ve çeşi t l i işyerierindeki ve mesleklerdeki işçi ler a rasında. yoksul luk ve ih tiyac büyük . ölçüde aynı alduğu iç in , « işçiler in yaşamı i le i lg i l i gerçekler» herkesi heyecanlandırı yordu. En geri kalmış işçi ler arasında bi le gercek b i r ccbasında sözü edi lme» tutkusu -soyguna ve bask ıya da yanan mevcut sosyal düzenin bütününe karşı bu i lke l savaş biçimine duyulan soylu bir tutku- uyandı . Ve pek çok durumda «broşürferıı gercekte:ı. bir savaş i lnn ı icl i ler. çünkü bu açığa ç ıkarmafar i şeileri harekete getiriyor, en göze çarpan haksız l ık ların ortadan kaldırı lması ic in ortak taleplerde bulunmalarına yol açıyor ve ta lepler ini grev-
• Yanlış anlamayı önlemek icin. burada ve bu kltupc:k boyunca. eko
nomik m ü cadclo (aramızda kabul odllon anlamında) l lo. Enqnls'irı
yukarda a k larılan bir pasajında «kapltallstlore karşı direnme" ola
rak ıonımladığı ve özgur ü l kelerde örgütlu işcı, ':'" da sP.ndika m ü
cadelesi denilon «pra tik ekonomik mücadeleyi» kaste ltlğ im iz i be
lirtmeliyiz.
lerle desteklemelerinde kararl ı l ık aşıl ıyordu. Sonunda Işverenler de, broşurlerin b irer savaş ilônı olarak bu önemını kabul etmek zorunda kaldılar. Öyle ki b irçok durumda, düşmanl ıkların ortaya cıkmasını bile beklemediler. Her zaman olduğu gibi, bu açığa vuruşların yalnız . yayınlanması bile etkili oluyor ve broşürler güçlü bir moral etki önemi kazanıyordu. Birçok durumlarda bir: broşürün sadece ortaya çıkması . öne sürülen ta leplerin tümünün ycı da bir kısmının yerine getirilmesi Için yeterli oldu. Tek kel imeyle, ekonomik (fabrika) açıklamalar. ekonomik mücadelede öneml i bir araçtı ve hôlô da böyledir. Ve bu önemini , işeileri kendilerini korumak zorunda bırakan kapital izm surdükçe koruyacaktır. Avrupa'nın en i leri ülkelerinde bile, geri bir meslek ya da unutulmuş bir ev sanayii dal ındaki haksızlıkların açığa vurulmasının, sınıf bil incin in uyarılması, bir sendika mücadelesinin başlatı lması ve sosyal izmin yayı lması icin* bir başlangıç ·noktası olduğu hôlô görülebil ir.
• Bu bölümde. yalnız. geniş ve dar anlamıyla politik mücadeleye deOiniyoruz. Bu yüzden. geçerken, sadece ilginç bir şey olduı)u Için. Rabocheye Dyelo'nun lskra'yı ekonomik mücadele konusunda oçekingenlik• le suçlodıOını belirtelim (Iki Konferans, s. 27. Mortinov tarafından, Demokrasi ve lşc:l Sınıfı adlı broşürde yinelenmiştir) . E(inr bu suclnyıcılor, (rıok hoşlandıkları glhl) lskra'nın bir yıl lclndo ekonomik tortışmoloro ayırdıı)ı soyfalarını kiloyla yo do top olarak hesaplasolardı ve bunu Rabochaye Dyelo l le Rabochaya Mysl'ın birlikte bu konuya ayırdıkiarı soyfolorlo korşıloştırsolordı . bu lkinelierin ou acıdon do geride kaldıklorını kolaylıkla görebl l lrlerdl. Acıkco görülüyor ki , bu basıt gerceOin kabulü, onları, şaşkınlıklarını oçıı)o cıkoran iddiolara bo;,o1urmoyo zorlomoktodır. clskra• diye yazıyorlar, cister istemez (!) yaşamın emredlci gereklerine boyun eOmeye ve hiç dcOIIse ( ! 1 ) işçi sınıf ı hareketi hakkında mektupları yayınlamoya zorlonmokıodın (iki Konferans. s . 27) Işte bu, gerçekten çürütülemeyecek bir iddiodır!
Rus Sosyal-Demokratlarının bQyQk ço�unlu�u. son zamanlarda hemen hemen tümüyle, bu fabrika koşul larının ac ığa vurulması işiyle u�raşmaktadırlar. Ne dereceye kadar bu işle uğraştıkların ı anlamak Için Rabochaya Mysl'ı hatırlamak yeter. o kadar ki, bunun, tek başına alındığında esas olarak yine de bir Sosyal-Demokrat çaba olmadığ ını . ancak bir sendika cabası olduğunu unutmaktaydı lar. Asl ında acığa vurmalar, belli bir meslekteki işcilerle işverenler arasındaki l l lşkl lerle I lgi l iydi ve bütün başardıkları , işgücü satanların «mal» larını daha iyi koşullarda satmavı ve bu salt ticari Işte. al ıcılarla mücadele etmeyi öğrenmeleri oldu. ( Eğer bir devrimeller örgütü tara fından gereği gibi kul lanı labi lseydi) bu acığa vurmalar. Sosyal -Demokrat eylemin bir başlangıcı ve bir parcası olabil i rd i ; ama diğer yandan bu acığa vurmalar. «sa f send ikaıı mücadelesine ve Sosyal-Demokrat olmayan lşci s ın ı fı hareketine de yol acabi l i rdi (ve kendiliğindenl iğe tapınmac ı tutumu veri a l ı rsak böyle olmak zorundaydı lar) . Sosyal -Demokrasi. sadece Işç ilerin iş-gücleri� l daha iyi koşu llarda satmaları icin deği l , mülksüzler!, kendilerini zengin lere satmaya zorlayan sosyal düzenin ortadan kaldırı lması icin de işçi sınıf ının mücadelesini yönetir. SosyalDemokrasi yaln ız bel l i bir işveren grubuyle olan i l işk i lerin de deq i l , modern toplumun tüm sınıflarıyle ve örgütlü bir polit ik güc ola rak devletle olan i l işk ilerinde de işci sınıfın ı temsil eder. Bu yüzden Sosyal-Demokratlar yalnız ekonomik mücadele l le yetlnmemekle kalmayıp, ekonomik acığa vurmaların . eylemlerin in ağır basan bir bölümü olmosına da izin vermemelidirler. lşcl ·sınıfının pol itik eğit imini ve pol it ik b i l incin in gel lştiri lmesln i aktif b ir biçimde ele almal ıyız. Şimdi, Zarya ve lskra, Ekonomlzme l ik hücumlarını yaptılar ve bu konuda «herkes görüş birl iğineıı vardı (b iraz sonra göreceğimiz gibi her ne kadar bazıları yalnız lôfta bu qörüşe katı l ıyorsa da) .
Ş u soru ortaya cıkıyor: politik eğitim nelerden oluşur? Otokrasiye karşı işci sınıfı düşmanlığının propagandasıy-
191
lo s ın ı rlondırı lobl l i r mi? Elbette hayır! IŞçi lere. pol it ik olarak baskı a ltında bulunduklorını an latmak yetmez (kendi ç ıkarlar ın ın işverenlerin cıkariarına zıt olduğunu açıklamonın do yetmeyeceği g ibi) . Aj itasyon bu baskının bütün somut örnekleri ele a l ınorak yürütü l mel id ir. (Ekonomik baskının somut örnekleri çevresinde a j itasyon yürüttüğümüz gibi) . Mademki bu baskı , topl umun çeşitl i sınıf larını etkilemektedir, modem k i kendisini yaşamın ve eylemin çeşit l i o lonlarında -mesleki, kamusa l . a i le, kişisel , d insel . bi l imsel, vb . . vb . . - göstermektedir. otokrasiyi politik olarak açığa vurmayı tüm yönleriyle örgütlerneye girişmezsek, işçilerin politik b i l inelerin i gel iştirme görevımızı yerine getirmemiş olacağımız bel l i deği l mid ir? Baskının somut örnekleri çevresinde aj itasyonu yürütmek için bu bel i rtiler açığa vurulmal ıd ır (tıpkı, ekonomi k a j itasyonu yürüteb i lmek icin fabrikalardaki ha ksızl ı k ların açığa vuru lması gerektiği .g ibi) .
Bunun yeterince açık l ığa kavuştuğu düşünü leb i l ir. Ama şu da var k i , pol i t ik b i l incin gel iştir i lmesinin gerek l i l iğ i üstünde «herkesıi ancak lafta görüş b i rl iğine varmıştır . Örneğin Rabocheye Dye lo , geniş kapsaml ı pol it ik açığa vurmaları örgüt lendirme görevine sa rı lmış {ya da örgütlemeye başlamış) o i!Tlaktan cok uzaktır. hatta bu görevi yük lenen lskro 'y ı bundan uzaklaştırmaya çal ışmaktadır . Şunları d in leyin iz : « I şçi sın ı f ın ın pol it ik mücadelesi ekonomik mücadelen in sadece (tab i i hiç de cc sadeceıı deği l ) en gel işmiş , geniş ve etk i l i biçimidir .» (Rabocheye Dyelo program ı , sayı 1 , s. 3) . «Sosyal -Demokrat lar, şu s ı ra la rda, ekonomik mücadel enin kendisine mümkün olduğu kadar pol i t ik b i r karakter kazandırma göreviyle karşı karşıyadır lanı ( Mo rt incv , Rabocheye Dyelo, sıJ y ı 1 0 , s. 42) . cc Ekonc .. r ı i k mücadele, k i t leleı i akt i f pol it ik mücadeleye çekmek icin en geniş uygu lama a lan ına sahip yoldurıı . (Yurt Dışı Bir l iğ i Konferansı 'n ın a ld ığ ı karar ve bu kararda yapı lan «düzeltmelerıı , iki Konferans, s. 1 1 ve 1 7) . Okuyucunun görebi leceği g ibi , i l k sayısından. en son «Ya-
1 92
yımcılara Talimat» o kadar bu tezler Rabocheye Dyelo'yu her zaman sarm ıştır ve bütün bunlar. apocık bir biçimde, pol itik ajitasyonla pol itik mücadele konusunda tek bir görüşü ifade etmektedir. Bu görüşü. Ekonomistler arasında yaygın olan. pol itik aj ltasyonun, ekonomik a j itasyonu iz lemesi gerektiğ i yolundakl görüş acısından inceliyellm. Ekonomik mücadelen in , genel olarak• kitleleri pol itik mücadeleye sürü kleyebi lecek cen geniş uygularima olanağına sahip yol» olduğu doğru mudur? Tümüylft yanl ıştır. Pol is zu l mün ün ve otokrasi k ıyıcı l ığ1nın, sadece ekonom i k mücadeleye i l işkin olan bel irtileri değil , bütün bel irti leri. kitleleri «cekmek icin» hiç qe daha az bir cuygulama olanağ ı » na sahip değildirler. Kırrııezaretcileri (Zemshiye naçalkini) (34) ve köylülerin kırboclanmaları, memurların yol suzluklar ı ve pol isin kentlerde «halka• karşı davranışı, kıtl ığ ın yolaçt ığı acl ıga karşı savaş ve halkın aydınlanma ve bilgi arayışının önlenmesi. zorla vergi toplamalar ve dini mezheplerin ezilmesi. askerlere karşı alealtıcı davran ışlar ve öğrencilerle l ibera l aydınlara kışla yöntemlerinin uygula nması, bütün bunlar ve bunlar gibi binlerce zu lüm belirtisi «ekonomik» mücadele i le doğrudan i lgil i olmasa bi le. pol itik a j i tasyon ve kitleleri politik mücadeleye cek
rnek icin daha mı az «uygulama olanağına• sahiptirler?
• •Genel olarak• . d iyoruz çünkü Raboctıeye Dyelo, bir bütün olarak
rnrt i 'n ın qeno l i lkeforinden ve genel görevlerinden söz etmflkle
rlir. Kw.: l<u yok lur ki. pratikte, politikanın gerçekten ekonomıyı Iz
lernesinın gerektiği durumlar olabilir, ama bunun tüm Rusya'yı kap
soyon bir kural olduğunu ancak Ekonomistler söyleyebl llrler. Yine,
1doha başından•. «yalnız ekonomik temelde• politik a(ltasyon yü
rüımcnin gerek tiği durumlar olabilir, ama Rabocheye Dyelo, bunun.
·• h ic gerekmediği• sonucuna varmıştır (Iki Konferana, s. 1 1 ) . Bundan
sonrnk i bölümde. •r:ıolltlkacılarınt ve devrimellerin taktl!)lnln Sos
yal - Demokrasinin sendikal görevlerini sadece küçümsernemekle
kalmayıp, tersine. bu görevlerin tutarlı bir biçimde yerine getirll
mcsini de sağlayablleceğlnl gösterecet:ıiz.
F.: 13 193
Doğru olan, bunun tam tersidir. Işeinin (kendisinin ya da yakınlarının hesabına) , zulmün, zorbal ı�ın. haklardan yoksun oluşun acısını çektiği olayla rın hepsi içinde, kuşkusuz. a ncak kücük bir azın l ık , sendika mücadelesi Icindeki pol is zu lmü olayların ı temsil eder. Öyleyse neden, Sosyal -Demokratların genel olarak daha az «geniş uygulanma olanağına sahip>> olmayan başka aracıarı da el lerinde bulundurmaları gereki rken, önümüzdeki a racıardan yalnız birini «en geniş uygulama alanına sahip a rac» olarak ilôn edip polit ik a j itasyonun kapsamın ı sınırlayalım?
Bulanık ve uzun geçmişte {tam bir yı l önce ! . . . ) Rabocheye Dyelo şunları yazmışt ı : «Kitleler bir grevden sonra , y a da her halde, birkoc grevden sonra, hükümet, pol is ve jandarmavı karşıianna ç ıkarı r ç ıkarmaz. ivedi pol it ik ta lepleri kavramaya . başlarlanı (August, no. 7 1 900, s. 1 5) Bu oportünist aşama teorisi Yurtdışı Birl iği ta rafından, bize ödün veren şu bi ldiri leriyle reddedi lmiştir: «Pol itik a j itasyonu daha başlangıcından yalnız ekonomik bir temele göre yapmaya hiçbir gerek yoktur» {Iki Konferans, s . 1 1 ) . Birl iğ in , eski yan ı lg ı la rın ın bir k ısmından böyle dön mesi, gelecekte Rus Sosya l -Demokrasisinin tarih in i yazacaklara . b i r sürü kan ıtdan daha açık olarak , Ekonomistlerimizin sosya l izmi ne derecede a lea l tt ık ların ı gösterecektir! Fakat Yurt Dışı Birl iğ i , pol itikayı s ın ırlandırmanın bir biç imin in terkedilmesin in b iz i başka bir b iç imi benimsemeye zorloyacağ ın ı sanmakla - saf l ık etmektedir. Burada da, ekonomik mücadelenin mümkün olan en geniş temelde yürütülmesi , her zaman politik a j itasyon icin ku l lan ı lması gerekt iğini . fa kat ekonomik mücadeleye, k it le ler i aktif polit ik mücadeleye sokmak icin en geniş uyg ulanma olanağına sahip araç olara k bakmaya «h içbir gerek olmadığ ın ı » söylemek mantığa daha uygun değil midir?
Yurt Dışı Birl iği . Yahudi Işçiler Bir l iği 'nin {Bund) {35) Dördüncü Kongreslnd�ki kararlardon birinde ku l lan ı lan «en iyi araçlar» Ifadesi yerine: · 1en geniş uygulanma olonağına sahip a racianı ifadesini kul lanmış olmasına pek önem veriyor. Bu kororlardan hongisinin daha iyi olduğunu söy-
!ernekte güçlük çektiğimizi ltiraf ederiz. B ıze göre. Ik isi de birbirinden kötüdür. Hem Yurt Dışı Blrll�i. hem de Bund. (belk i kısmen, geleneğin etkisi altında bilinesiz olarak) pol it ikaya Ekonomist. sendikacı bir yorum getirmek yanl ış ını yapmışlard ır. Bunun. «en iyi• ya da «en eok uygulanma olanağına sahip» sözlerini kullanarak yı.1pılmış olması pek bir şey değiştirmez. Eğer Yurt DıŞ! Birliği «ekonomik temel üzerindeki pol itik propagandanın• . en geniş biçimde uygulanan ( «uygulanabilen• değil) araç olduğunu söylesevdi . Sosyal -Demokrat hareketimizin gellşlm_lnln bel l i bir dönemi iç in doğru söylemiş olurdu. Ve bu, Ekonomlstlerle. 1898-1901 döneminin birçok eylemci Işeisi (çoğunluğunun deği lse bi le) acısından doğru olurdu, çünkü bu eylemci Ekonomistler, pol it ik a l itasyonu (eğer birazcık uyguladı larsal hemen hemen salt ekonomik bir temel üzerinde uygularnışlardır. Böyle b ir çizgiye uyan politik aj itasyon. Rabochaya Mysl ve Kendini Kurtarma Grubu tarafından kabul edi lmiş ve hatta, gördüğümüz gibi . sal ık verilmiştir. Rabocheye Dyelo yararlı ekonomik aj itasyon çalışmalarının. pol it ik aj itasyonun zararlı bir blcimde sınıriandırması i le birl ikte yürütülmesini şiddetle kınamalıyd ı ; oysa bunun yerine. (Ekonomistlerce) en gen iş biçimde uygulanan aracın. en geniş uygulanma olana(iına sahip araç olduğunu i lôn etmektedir! Bu durumda, bu k iş ileri Ekonomist ola rak adlandırd ığ ımız zaman. her yol la bize saldırmalarr. b izi «uyutucu» . «bozguncu• . c Pa pa elc llerf1 ve c Ift irac ı lar» • olarak adlandırmalan. onları co k gQcend lrdiğim lzl söyleyerek tüm dünya OnOnde yakınmalan ve nerdeyse yemin ederek «ŞU anda ekonomlzmle tekelenmiş tek bir Sosyal-Demokrat örgüt yoktuD (36) gibi beyanlan şaşırtıcı deği ld ir. Ah şu kötü yQrekll Iftiracı pol itikacılar yok mu! Şu Ekonomizm denen şeyi, sırf insanlı�a karşı duydukları nefretten dolayı. diOer Insanlara amansız hakaret etmek Icin yaratmış olmahlar.
• Bunlar Iki Konterane'da kullanılmı, olan Ifadelerdir (S. 31, 32, 28
ve 30).
Sosya l-Demokrasinin önüne «ekonomik mücadelenin kendisine politik bir nite l ik kazandırmakıı görevini sürdüğü zaman Martınev'un söz lerin in somut anlamı nedir? Ekonomik mücadele, işçi ler in iş-güçlerini daha elveriş l i koşul larda satmaK. daha iy i yaşam ve çal ışma koşul l a rı elde etmek için işvereniere karşı açtık ları toplu mücadeledir. Bu mücadele zorunlu olarak b ir sendika mücadelesidir , çünkü ayrı ayrı mesleklerde ça l ışma koşu l ları çok fark l ıd ı r ve bu yüzden de bu koşul la rı düzeltme mücadelesi , ancak meslek örgütlerine dayanı larak yü rütü lebi l i r (Batı ü lke lerinde sendi ka lar yol uyla; Rusya'da geçici meslek bir l ikler i ve broşürler vb. yoluyla ) . «Ekonomik mücadelenin kendisine pol it ik bir nite l ik )) kozandırma k , öyleyse. bu m' sleki taleplerin korşı lonmosını sağ lamak , «yasama ve ' netim önlemleri (tedbi rleri ) )) i le her meslekteki çal ışma 1\0Şu l lar ın ı düzeltmek an lamına gel ir (Mort inov'un yoz :s ın ın bir ·sonrak i sayfasında bel i rttiği g ibi) . işte, işçi send ika lar ın ın her zaman yapmış ve yapmakta olduğu da budur. Cok bi l imsel (ve «cak)> oportün ist) Bay ve Bayan Webb ' leri okursan ız göreceksiniz ki, Ing i l iz işçi sendikoları uzun zamandan beri ecekonomik mücadelenin kendisine pol it i l� bir n itel i k kazandırma)) görevini kabul etm işlerdi r ve yerine getirmekted i rl er; uzun zamandan beri grev hakk ı ic in , kooperat i f ve sendika hareketlerin in önür ı dek i her tür lü yasal engel lerin ortadon ka ld ı r ı lması iç in , kadın ları n ve cocukla rın korunması a macıyla gerek l i yasa ların c ıkar ı lması ic in ve sağ l ı k ve fabrika , vs . kqnular ında c ıkarı lacak yasalarla ça l ışma koşul lar ın ın düzel t i l mesi iç in uzun süredir mücadele etmek ted ir ler .
Böylece. cc korkunc)) derecede derin ve �.·�vrimci ve görkeml i «ekonomik mücadelen in k �. ndisine pol i t ık b ir n i tel i k kazandırmakıl iba resi as l ında Sosya l -DemoKrat pol i t ikayı sendika pol it ikası düzeyine düşürmek amacındaki geleneksel cabayı gizlemek ic in bir perde yerine geçmektedir . «Tümüyle yaşamı değişti rmektense dogmayı değiş-
t irmeyhı • üstü n tuttuğunu iddia ettikleri Jskra'n ın tek yan l ı l ığ ın ı düzeltmek bahanesiyle ekonomik reformlar uğruna mücadeleyi yepyeni bir şeymiş gibi önümüze sQrüyorlar. Gerçekte. «ekonom ik mücadelenin kendisine pol itik bir n i tel ik kazandırma" ibaresi, ekonomik reformlar mücadelesinden başka bir anlama gelmez. Eğer kendi sözlerin in , 'emi üstünde düşünmüş olsaydı Martinev da bu basit soı . Jca va rırd ı . En ağır si ldhlarını lskra üstünde deneyerek . << Pa rt im in · d iyor «ekonomi k sömürüye, işsizl iğe , kıtl ığa, vh. karşı yasama ve yönetim önlemlerı (tedbirleri) icin h ü ı-.. ··ı mete somut ta lepler sunabii ird i ve sunmalıyd ı ıı . (Raboche •e Dyelo. Sayı 10, s. 42-43) . On lem ler icin sornut ta l ep ler -bunun anlamı sosyal reform ta lepleri de · ğ i i m idir? Ta ra fsız okuyucuya bir daha soruyoruz: Rabocheye Dyelo'cular (bu yaygın ve biraz pecerik sizce
ediand ı r ış ı bcğ ış layın ız) . Jskra ile aralarındaki görüş ayrıl ı k lar ı olnra k . ekonom ik reformlar uğruna mücacJelen in gerek l i l ig in i savunan tezlerin i öne sürdüklerl icin onlara maske l i Bernstein 'cı lar dediğim izde Iftira mı ediyoruz?
Devrim c i Sosyal-Demokrasi , reformlar uğruna müca
deleyi her za man eylemlerinin bir parcası olarak görmüştür. Fakn t " ekonomik» aj itasyonu, hükümete, sadece h�r
tur önlem talepler ini sunmak Icin değil , fakat aynı zamon do (ve esas ola rak ) otokratik bir hükümet olmayı b ıra k ması ta lehini de 5unmak icin kul lanır. üstelik bu ta lebi h ü
k l'ı mete. yalnız ekonomik mücadeleye değil, fakat kamuso l ve pol i t ik yaşam ın genel olarak her bel irtisine daya norak sunar. K ısacası , bütünün bir parcası olarak reformlar uğruna mücadeleyi, özgürlük ve sosyal izm ıcın ver ı fen mücadeleye bağıml ı kı lar. Oysa Mortinov, aşamalar --------• Rabocheye Dyclo. No. 10. s. 60. Bu. Martlnov'un, yukardo niteled i ·
Qimiz •gcrcck hareketin her bir adımı. bir dOzine programdan daha
cinem'lid irP volundeki tezi. hareketimizin bugQnkQ korgaşalı duru
muno uyguloyı:;;ıdır. Gerçekte ise bu, Bernstein'ın üniQ scizı.i olon şu cümlenin Rusçoya çevrillşidlr: •Hareket her şevdlr. son amac hiçbir şey!•
1 97
teorisini yeni bir biçimde dir i ltiyor ve pol itik mücadele için salt e konomik b i r gel işme yolu sal ı k veriyor. Devrimci hareketin yükseldiği şu dönemde, reformlar iç in mücadeleyi sözde özel b i r «görevıı g ibi öne sürmekle, Parti 'yi geriye sürük lemekte, hem ((Ekonomist» terin, hem de l i beral oportünistlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Devam edelim. M a rtinov, reformlar uğruna mücadeleyi, «ekonomik mücadelen in kendisine politik bir n itel i k kazandırmaıı yolundak i gösteriş l i tezin a rkasına utangoçca g izledikten sonra sank i çok özel b i r noktaymış g ibi salt ekonomik reformları (hatta yalnız fabrika reformlarını) ortaya atmıştır. Bunu n eden yaptığın ı b i lmiyoruz. Dikkatsiz l ik m i acaba? Fakat, eğer ufabrikaıı reformlarından başka bir şeyi düşünüyorduysa. o zaman da yukarıda aktardığımız tezi , tüm a n lamın ı yitirir. Bunu belk i de. hükümetin ancak ekonomik a landa ödün ler vermesine olanak ve olası l ı k bulunduğunu sandığı iç in yapmıştır." Eğer böyl eyse, bu garip bir yon ı lmodır. Kırbaç cezası . seyahat özgürl üğü, eski serflere ver i len topraklar için yapı lan ödemeler, mezhepier, sansür vb., vb. g ib i a lan larda da ödünler koporı labi l ı r ve koparı lmaktadır. Hükümet acısından en u cuz ve elverişli ödün ler e lbette (<ekonomikıı ödünlerdir (ya da sözde ödür ' e r) . çünkü bunla rla hükümet işçi s ı n ıf ın ın güvenini kazonocağın ı u mar. işte bu nedenle biz Sosya l -Demokratlar h ıçbir koşul a l t ında ve h içbir b iç imde ekonomik reformlara daha büyük önem verdiğimiz ya da bunla rın özel b i r onemleri olduğunu sondığımız vb . inancına (ya da yan l ış an layışına) yol açacak b ir devra n ışte bu lunmamal ıyız. Mortinov, yukarda bel irt i len yasama ve yönetim önlemlerinden söz ederek «bu tür toleplerıı d i yor, «sadece kof b i r seda o larak kalmazlar, çünkü bazı elle tutu lur sonuçlar vadettik leri için emekçi kitleler tarafından aktif bir biç imde de desteklenebi l ir ler . . . ıı Hayır,
• s . tı3. « işçilere. h ü kümoıc bazı ekonomik ıaloplcr sunmalarını
öğüliediğimiz zaman bunu elbelle otokrcl ik hükümelin ekonomik
ala nda bazı ödünler vormoyo hazır olmasından dolayı ycnıyoruz.»
198
biz Ekonomist değil iz ! Biz sadece, Bernstelnlar, Prokopoviçler, Struve'ler, R.M.'Ier ve daha kimler varsa, hepsinin yaptıkları g ibi. somut sonucların celle tutulurlu�u,
önünde köle g ibi eOil lrlz. Ancak biz, (Nartsls Tuporl lovla bir l ik te) «el le tutulur sonuclar vaad etmeyeni her şeyin ır kof bir seda» dan başka bir şey olmadıOının anlaşı lmasın ı isteriz! B i r an icin. emekçi yıO ınların hiç bir alla tutulur sonuçlar vadetmese bile otokraslye karşı her protestoyu destekleyecek yetenekten yoksun oldu�unu varsayıyoruz. kendi fil istenl i klerlni onlara yaku�tıranlar karş ısında bu yeteneklerini henüz kanıtlamamış olduklarını varsayıyoruz ve tartışmayı bu varsayım üzerinden sürdürüyoruz.
ÖrneO in . işsizliğe ve açlrğa karşı Martinov'un kend isinin önerd iği , «önlemleri» ele alal ım. Vaadett ik lerine bakarak . Rabocheye Dyelo , «yasama ve yönetim önlemleri icin el le tu tu lur sonuclar vaadeden somut (kanun tasarıları biçiminde?) ta leplerin» bir programın ı hazırlamakla uğraşırken. <<dogmanrn tamamen değiştiri lmesini, yaşa m ın tamamen değiştiri lmesine sürekli olarak üstün tutan» lskra . işsiz l i k le tüm kapitalist düzen arasındak i ayrı lmaz bağı acık lamaya çalışmış, cacl ığ ın yaklaşmakta olduğu>� konusunda uyarıda bulunmuş, polisin caclara karşı savaşını» ve çirk in «gecici ağır hapis yönetmel ikleri• ni açığa vurmuştur ve Zarya, ele Durumun Gözden Geclrl l işl» başl ığ ı alt ında açl ı k sorununa eğilen bölümünü bir propaganda broşürü biçiminde özel olarak yeniden basm ışt ır. (37) Hey Tanr ım! Bu yola gelmez dar kafalı ve bağnaz daktrinerler ne kadar «tek yanl ı• idi ler, eyaşornın ta kendisinin» çağrıs ına karşı ne kadar da sağırdılar! Makalelerinde -aman Tanrım!- «elle ttJtu lur sonuclar vaadeden ' tek bir -düşünebil lyor musunuz?- csomut talep• yoktu ! Zaval l ı doktrinerler! TaktiO in bir büyüme süreci. büyüyen şeyin süreci, vb. olduğunu ve ekonomik mücade lenin kendisine pol itik nitel ik verlimesine gerek oldu�unu öğrenmeleri için Kricevsk i'ye ve Martlnov'a yollanmalıyd ı lar!
cdşverenlere ve hükümete karşı, işçilerin ekonomik mücadelesinin ( «hükümete karşı ekonomik mücadele» !) doğrudon devrimci e k olarak, b ir önemi daha vard ı r: devaml ı olarak pol it ik haklardan yoksun bulundukları gerçeğin i işeilere hatı rlatır» (Martinov. s. 44) . Bu posoj ı , sadece, yukarda söylenenleri yüzüncü. bin inci kez yinelernek icin değ i l , bu parlak yeni formül icin Mortinov'o minnettar l ığ ımızı ifade etmel< ic in o ktardık : << işçilerin işverenIere ve hükümete karşı ekonomik mücadeles i » . Ne değerli bir inc i ! Ekonomistler orasındak i bütün küçük görüş oyr ı l ık lar ın ı . bütün nüansları ortadan l<a ldıran o eşsiz beceri ve ustal ığıyla bu k ısa ve açık cümlecik , ası l , «bütün işç i lerin koşul larının düzelt i lmesi icin, genel ç ıkar uğ runa yürüıtü ideri polit ik mücadele» ye (38) işçi leri yöneiten çogrıdaıı başlayıp, aşamalar teorisiyle süren ve Kongrenin <<en geniş uygul:::ımo olanağına sahip araçıı vb. hakk ındaki l{orarıyla sona eren Elwnomizmi özetleyan simgeyi i fade etmektedir. <<Hükümete karşı ekonomik mücadele» sondıkacı pol i t ikanın to kendisid ir ve bu do sosya l -demokrat pol it ikadan çok uzak bir pol it ikaq ı r. ( . . . . )
lll. c - Politik Açığa Vurmalar «Devrimci Eylemde Eğitim»
,Mart inov, lskra'nın karşısına . «emekçi k i tleler in eylemin i a rtırmaıı teorisini koyarken · gerçekte. bu ha reketi küçümseme eği l imin i ortaya koyma ktadır. çünkü , bütün ekonomistlerin önünde egi ld ik leri ekonomi!< mücadelenin kend is in i , bu eylemi a rtırmak için öze l l ik le öneml i , ve «en gen iş uygulama olanağ ın:::ı sahip» bir maç ve bunun en geniş a lan ı olara k i lôn etmiştir . Bu h içbir biçimde Mart i nov'a özgü olmadığı iç in t ip ik b ir yanılg ıd ır. Gerçekte. «emekçi k itlelerin eyiemini artı rmakıı ancak bu eylem. «e!wnomik temele daya l ı pol it ik a j itasyonıı l o sınıriandırıimadığı za man olası l ıd ır . Pol it ik a j itasyonun gerek l i olan gen işlemesi içiı'l temel b i r koşul , kapsamlı pol i t i k açıga vurmaların örgütlenmesid i r. Bu tür açığa vurmalar d ışındo başka hiçbir biçimde k i t leler pol i t ik bi l inç ve devr imci eylerrı yolunda eğ iti lemezler. Bu yüzden bu tür b i r eylem.
200
b,\ r bütün olaral< u luslara rası Sosya l-Demokrasinin e n ö n e m l i görevler inden b iridir, çünkü pol itik özgüriCı k bi le h içb ir biç imde pol itik açığa vurmaların gerekl i l iğ in i orta dan l<a ld ı ramaz. ancak bunlar ın yöneldikleri a lanı değişti rir. Böylece Alman partisi. tükenmez bir enerj iy le yijrüttüğü pol i t i l< açığa vurma kampanyası sayesinde duru mumı özel l i lde güçl end irmekte v e e tk isini yaymak tad ır . işçi s ın ı f ı b i l inci , işç i ler. -hangi sınıfı etkilerse etk i les inher türlü zu l me . bask ıya , ş iddete ve zorbal ığa ka rş ı koy mak ic in eği t i lmedi l<ce gercek b i r pol it ik bi l ine olamazüste l i k . bu ka rşı koyuş da yaln ız Sosyal-Demokrat acıdon olma l ıd ı r. işçi k it le lerin in b i l inc i , işciler, diğer bütün sın ı fla r ı . entel lektüel . moral ve po l itik yaşa!TTia rındoki bütün be l i r t i le ri ile, somut olarak ve hepsinden önce gü nce l po
l i t i k ge rceklerden ve olaylardan yararlanarak gözlerneyi öğ rcnmedikce. tüm sını f ların , tabakaların ve grupların ın
yaşom ve eylemlerin in tüm yön lerine materya l is t a ııa l i i.: i ve ma terya l ist ölçü t leri (1ra tik rı larak uygu lamayı öğr0n medikçe gercek b i r s ın ı f bi l inc i olamaz. Işçi s ın ı f : n ı n dik katin i . gözlemci f iğ i n i ve bi l incin i . ya l nız işçi s ın ıf ı üzerin 8 , hatta esas o larak işçi üzerine çekenler. Sosyal -Demokra t değ i ld i r ler . cünkü işç i sınıf ının kendi n i ton ıyabi lmesi. çağdaş toplumun tüm sın ı fları arası n dak i karşı l ık l ı i l işk i leri , yaln ız tam b i r teorik arı lay ış :a değ i l --ha tta daha doğrusu . teorik olmak tan çok . politi k yaşa mın deneyle r iyle elde edi len . pra tik bir anlayışla- b i l mesine zorun lu o larak bağ l ıd ır. Bu nedenle. ekonomik mücadeleyi . k it leleri pol i t ik eyleme cekrnek ic in -biz im eko
nomis r ierin c h k ô m kestik leri gib i- en gen iş uygulama olanağına sahip a raç olarak görmek. son dereec zarm l ı ve gP.rici prat ik sonuclar ver ir. Bir Sosyal-Demok rat ol
mak ic in işçi, büyük toprak sah ib i i le papazın. yüksek devlet memuru i le köylünün ve öğrenci i le serserinin ekonom i k n itel ikleri ve pol i tik özel l ik leri hakk ında acık seçik bir fi k i r sahibi olma l ıd ı r; bun ların güçlü ve zayıf nokta ların ı bil melidir: her s ın ı f ve tabakanın kendi benci l a macların ı
kamufle etmek icin kul landığ ı parlak ve aldatmaca sözle-
201
rin; belli kurum ve yasoların hangi cıkarları nasıl yonsıttıOını onlomolıdır. Fakat bu •ocık seçik tablo» hiç bir kitoptan edinllemez. Bu. anca k. canlı örneklerden. belli bir onda çevramizde olup bitenlerden. fısıltıylo da olsa tortışmolardon. şu veya bu lstatistiklerde. şu veya bu mahkeme kararlarında. v.b. ifadesin i bulan şeylerden koynaklonon açığa vurmalarıo edinllebil ir. Bu kapsamlı politik açığa vurmolor, kitlelerin devrimci eylem içinde eğitllmelerinin esas ve temel koşuludur.
Neden Rus işçileri. pol isin halka zorbocc dovronışlarınc. dinsel mezheplerin zulme uğromasıno, köylülerin k ırbacıanmasıno. insafsız sansüre. eriere işkence edilmesine, en masum kültür girişimlerinin bastırılmosına. v.b. karşı hôlö cok az bir devrimci eylem göstermektedir, «ekonomik mücadele» onları buna « itmediği» , bu tür eylem celle tutulur sonuclanı vaodetmediği . pek fazla «olumlu• bir şey yaratmodığı Icin ml? Böyle bir görüşü kabul etmek, yine söylüyoruz, suçla mayı, ait olmadığı yere yöneltmek k işinin kendi boyoğı l ık lorını 1 ya do Bernstelncıl ıkları 1 işci k itleler.ine yüklemek olur. Kitle hareketin in gerisinde kcl ıyorsok . hôlö yeterince geniş, çarpıcı ve çabuk bir bicimde. tüm utanılacak haksızlıkları açığa vurmavı örgütleyememiş olduğumuz icin kendimizi suclamal ıyız. Bu işleri başardığımız zaman /bcşarmalıyız ve başarabil iriz/ en geri işci bile öğrencilere ve mezheplere. köylü lere ve yazariara zulmedenlerin, işçileri. yaşamlarının her anında bask ı altında tutan ve ezen aynı karanl ık gücler olduklarını anlayocak, ya da hlssedecektlr. Bunu duyunca da . onun icini de karşı konulmaz bir tepki isteği dolduracak ve bir gün sar:ısürcüleri nasıl yuhalayacağın ı , öbür gün, bir köylü ayaklanmasını zal imce bastıran valinin evin in önünde nasıl gösteri yapacağını . başka bir gün de. engizlsyoncu kesilmiş. papaz cüppel i jondarmaloro nasıl ders vereceğini , vb. b i lecektir. Mümkün olon bütün konularda. anında açığa vurmalerı Işçi kitleleri önüne getirmek icin şimdiye keder cok az şey, hiç denecek kader az şey
202
yaptık . Aramızdan b irçokları henüz bunu zorunlu görevimiz
olarak kabul etmemekte. fakat fabrika yaşamın ın dar s ı n ı rları içerisinde «her günkü can sıkıcı mücadelen in» k uyruğunda kend i l iğ inden sürük lenmektedirler. Durum böyle olunca, « lskra, her günkü can s ık ıc ı mücadelenin önemini aza l tmak ve buna karşı l ı k par lak ve tamamlanmış f i k i rlerin. propagandasını yapma eğ i l imin i taşırnektadını {Marti· nov, s . 61 ) demek, Parti'yi geri letmek, hazır l ıksız l ığ ımız ı , gee kal ışım ızı savunmak ve övmek demektir.
K i tleleri eyleme çağırmaya gel ince, enerj ik pol i ti k a j i tasyon. can l ı ve çarpıcı açığa vurmala rio bir l i kte, bu da kendi l iğ inden gelecektir . B ir suçluyu sucüstü yakalamak ve onu ha l k ın önünde. her yerde teşhir etmek, b i r sürü «cağrı» dan çok daha etk i l id i r ; ve etkisi coğu zaman öyled ir k i , k imin k i tlelere çağrıda bulunduğu ve şu ya da bu gösteri p lan ın ı k imin önerd iğ in i söylemek olanaksızlaşır . Gene l o larak değ i l somut o larak eylem çağrılan . ancak ey lem yer inde an lam taşır. böyle çağrı ları ancak kendi leri de hemen eyleme katı lan lar yapabi l i rler. Sosya l -Demok rat yazarlar olarak bizim iş imiz. pol i t ik açığa vurmalan ve pol i t ik a j i tasyonu derin leştirmek , genişletmek ve yoğunlaştırmakt ır.
Gecerken «eylem cağrı l a rı ıı na da değ inel im . i l kbahar olaylarından önce, işç i ler icin h iç b ir b iç imde elle tutulur
sonuclar vadetmediğine kuşku olmayan b ir sorunda . yan i , ö�) renci lerin askere a l ınmaları sorununda, işei leri ok t i f müdahaleye cağ ı ran t e k gazete lskra idi. « 1 83 öğrenc in in askere a l ınması» na i l işk in 1 1 Ocak tarih l i emrin yayın lan ış ı n ın hemen ardından lskra, (2 no . lu şubat sayıs ında) bu konuda b i r yazı yayın ladı ve daha hiç b ir gösteri baş lamadan önce işei leri «öğrenci lerin yardımına koşmayaıı ve «ha lk ı ıı da, hükümetin bu k üstahca meydan okuyuşuna karşı c ıkmaya çağırdı. Soruyoruz: Martinov'un «eylem çağrı larındamı bu kadar söz etmesine ve ,üstel i k eylehı çağrıs ın ın özel bir eylem biçimi o lduğunu öne sürmesine rağ men . b u çağrı hakk ında tek b i r söz söylememesin i nası l aç ık lamak gerek i r? Bundan sonra, «el le tutu lu r sonuclar
Z03
vaadeden» talepler uğruna mücadele için yeterince cçağm yayınlamadığı icin lskra'nın tek yanlı oldu�unu iddia etmesi, Martinov hesabına katıksız boyağıl ık değil midir?
Rabocheye Dyelo dahil , bizim Ekonomistler, kendilerini, geri işeilere uydurdukları için başarıl ıydılar. Fakat Sosyal-Demokrat işçi, devrimci işçi (ki bunların sayıları artmaktadır) , bütün bu, c elle tutulur sonuclar vaadeden» talepler v.s. uğruna mücadele löflarını nefretle reddedecektir, çünkü bunun, eski türküdeki, bir rubleye bir kopek daha eklemenin bir çeşidi olduğunu anlayacaktır. Böyle bir işçi, Rabochaya Mysl ve Rabocheye Dyelo'daki ak ı l hocalarına şöyle d iyecektir: Kendinizi boşa yoruyorsunuz baylar, ve bizim de pek iyi başarabiieceği miz bir · iş için böyle aşırı bir gayret göstererek asıl görevlerinizden kacıyorsunuz. Sosyal-Demokratların görevının. ekonomik mücadelenin kendisine pol itik bir n itel ik kazandırmak olduğu iddianız hiç de akı l l ıca bir şey deği l . bu sadece başlangıctır, Sosyal-Demokratların asıl görevi deği l . Çünkü, Rusya dahil . tüm dünyada , ekonomik mücadeleye polit ik bir n itelik kazandırmoda çoğu zaman polisin kendisi insiyatifi eli.ne almaktadır, ve işçiler de. hükümetin k imi desteklediğini öğrenmektedirler." Yeni bir Amerika keşfetmiş
• • Ekonomik rnücodelayo politik bir nitelik kazandırma• talebi poli· lik eylem olonında kendlllğlndenlll)e boyun eğlfl cok corpıcı bir bieimde Ifade etmektedir. Ekonomik mücadele eoğu zaman «Devrimci bosil'in -oydınlorın• . sınıf bi l incine sahip Sosya l · Demokratların müdohalesi olmadon kendiliğinden pal i l ik nitel ik kazanır. Örneğin, ingiliz işellerinin ekonomik mücadelesi de · sosyalistlerin bir müdohalesi olmadon politik bir nitelik kazanmıştır. Arno Sosyal-Demokratların görevi. ekonomik tcmelc doynlı pol i t ik oi i · tosyonlo bitmez: Sosyal-Demokratların görevi sendikacı politikayı Sosyal-Demokrat mücadeleye dönüflünnel:, ekonomik müccidclenin, işeiler orasında yorottı{Jı politik biline kıvılcımlorını , işellerin Sosyal-Demokrat politik biline d üzeyine yüksel t i lmelcri amacıyla kullanmaktadır. Fakat Mortinovlor. işeilerio kcndi l i� inden uyanan
204
;;ı ib i böylesine övdüğümüz « işçi lerin lşverene ve hükümete karşı ekonomik mücadelesi» bugün Rusya'nın heryerin
de. en uzak yerlerinde bi le, g revierden sözedi ld iB in i cl ı ıymuş. ama sosyal izm hakkında hemen hemen hic b ir şey duymamış olan işçi lerin kendileri tarafından yürütü lmekted ir. B iz işçi ler arasında, e l le tutu lur sonuclar vaadeden ta lepler öne sürerek canlandırmak istediğiniz «eyle ın i >ı za ten . her günkü sınır l ı sendika cal ışmalarımızda yerine get i r iyoruz. Bu somut talepleri . çoğu zaman. aydınlardan hiç b ir yard ım görmeden öne sürüyoruz. Fakat biz im iç in
bu tür eylem yetmez; biz azıcık «ekonomik» pol i t ika lopa
sıy ia dayocak çocuklar değ i l iz. D iğerlerinin bi ld iğ i her �eyi b i lmek pol i ti k yaşamın tüm yanların ın ayrınt ı lar ını öğ r e n
mek ve her p o l i t i k olaya aktif olarak katı lmak istiyoruz. Bunu yapabi lmemiz için ayd ın lar bize. zaten bi ld iğ im iz şey
lerden daha az• fakat henüz b i lmediğimiz ve fabrikoya
pol i t ik b i l inele r in i artırmak ve canland ırmak yerine. keııc!i liğinden
liğo boyun cgmekte vo ekonomik mücodolonln, lşcilcri. pol i t ik l ı ı ı k
lardon yoksu n oluşların ın bil incine varmaya rzorlodığın ı» nı ido
bulandır ıncayo kadar yinelemekted irler. Kendlli(jlndcn uyanan :;cn
dika pol i t ik bi l inel i l iğinin sizi Sosyal-Demokrat görevlerin izi anlamoya «zor» lamaması üzücüdür baylar.
• Bir işeinin bir Ekonomis tle yoptıgı bu hayali konuşmanın gerç() k
lcrn da •tond ıij ın ı kanıt lamak ic in işc l sınıfı hareketi hakimula doqruda n doyruya bilgi :>ahibi olduklarına kuşku bulunmayon vr l ı lz
�doktrinerlcri• tutmaya en az eği l imf olan iki tanıcja boşvurıır.a
(jız: tan ı ldardan bir i (Raboçheya Dyelo'yu bir pol i t ik orqı ı r ı alc ı rak
gören) bir Ekonomist , diğeri da bir teröristtlr. B ir inc i ıonık. «St .
Petersburç işci Sınıf ı Hareketi ve Sosyal-Demokrasin in Pra t i k Gö
revleri» adını taşıyan. Rabocheye Dyelo'nun 6. sayıs ında yoyıı ı la
nan d ik ko l i cekecek ölçüde gercr.k lik ;e canlılık taşıyon bir ma
kalenin yozarıdır. iş-elleri . şu ka tegorilere oyrrıyor: ( 1 ) � ın ır l ı i ! i ı ı
cine sahip devrimciler; (2) ara tabaka; (3) geriye kalan k itleler.
Ara tabakalar coğu zaman doğrudan ekonomik cıkarla rındon cak
alt ya da cekonomlk» deneyiarimizden öğrenmemize olanak olmayan şeylerden, yanı pol itik bilgiden daha çok söz etmelldirler. (39) Siz aydınlar bu bilgiyi edlnebil irsiniz ve bugüne kadar yaptığınızdan yüz kere. bin kere daha büyük ölçüde bunları bize iletmek görevlnlzdlr: ve bize bu bilgiyi, yalnız tartışmalar, broşürler ve makaleler (ki -acık sözlülüğümüzü bağışlayın- çoğu zaman sıkıcıdırlar) blclmlnde değ il , hükümetimizin ve yönetici sınıflarımızın yaşamın bütün alanlarında şu anda neler yaptıklarını canlı bir biçimde açığa vurarak da lletlnlz. Bu görevi yerine getirmek Icin daha çok gayret ediniz ve c_lşçl kitlelerinin eylemlerini yükseltmekilten daha az söz ediniz. Sizin sandığınızdan cok daha e ktifiz ve «elle tutulur son uclorıı voodetmiyen talepleri bile, ocık sokak savaşları i le savunobilecek gücteyiz. Bizim eylemimizi «yükseltmekt size düşmez cünkü sizin kendinizde bulunmayan şey, eylemin ta kendisidir. Kendi l i!) lndenl iğin karşısında boynunuzu daha az eğin ve kendi eyleminizi yükseltmeyi daha cok d üşünün boylor!
politik yaşam sorunıçırıyıo Ilglieniyor ve bu�ıorın orasındaki boCIontıyı ve genel sosyal koşulları çekton onlomış bulunuyor diye
.,yazıyor ... Robochaya Mysl ekaskince eleştirll lyora ; coynı şeyi, uzun zamandır blldll)lmlz, çok önce okuduQumuz f18YI durmadan ylnel iyor.a cPollllko bölümünde yine bir şey yokb (s. 30 ve 311. Fakat 3. tobokc bile, clşçllerln meyhone ve klise tarafınden dcho az yozloştırılmış, politik yazıları edinmek ıcın hemen hlc olonokları bulunmayan. daha genç ve daha duyarlı kesimi, öl)rencl ayak· lanmaları vb. hakkında kendilerine ulaşan kırık-dökük haberler üs-
tüne d üşünüp dol)ınık bir biçimde tartışıyorlar.• Terörist Ise şöyle yazıyor: c ... Kendi kosobolorındokl deOII de, bir başka kosobedoki fabrika yaşamı üs!Aine en kuçOk ayrıntıları, bir Iki kere okuyarlar ve sonro bir daha okumuyorlor ... aıkıcı buluyorlor ... Bir ı,cı oozeteıılnde hükumetten söz etmemek ... Işçileri kücCık cocuklar gibi gOr· mektlr ... Işeller kOcLik çocuk del)lldln (SYoboda, Devrimci-Sosyo· list Grup tarafındon yayınlonmıttır. se. 6�70)
l l l . d. - Ekonomizm ve Terörlım Arasında Ortak Noktalar Nclerdir?
Son dip notta. rasiantı o la rak aynı görüşü payl(] ş t ı k l a r ı an laşı lan b i r Ekonomistin ve Sosya l -Demokrat olmoyan b i r teröris tin fikfrlorinl aktardık. Fakat genel ola r r ı k konuşursak, b u ik is i arasında rasıantısal deği l zorun lu b i r bağ ın tı vardı r. Buna daha i leride değinmemiz gerekecek, faka t burada da devrimci ey lem ic in eğitim konusuna i l işk in olarak değ inmel iyiz. Ekonomistlerin ve zamane terörist lerin in ortak b ir kökleri vardır, bu da önceki bölümde genel b ir o lgu olara k değindiğ imiz ve şimdi de pol i t i k eylem v e pol i ti k mücadele üzerindeki etkisine i l işk in o larak inceleyeceğ im iz kendi l iğ inden l iğe boyun eğmedir. i l k bak ışta b u idd iamız çel işk i l i g ib i görünür, çünk ü . rdı c r
günkü cans ık ıc ı mücadeleıı ye önem verenlerle, b ireyler in en büyük fedakôrl ı kla rla yürü tecekleri mücadeleyi is teyenler arasındaki fark öyles ine büyüktür ki . Fakat bu çe l işk i l i değ i ld i r. Ekonomist ler ve teröristler. kendi l iğ indenl i�) i n ayrı kutuplarına boyun eğmekted irler: Ekonomistlnr «sn l t ve bas i t işci hareketi ıı n in kendi l iğindenliğine boyun eğcrlerken . teröristler. devrimci mücadele i le lşc i s ın ı f ı harP.ketin i , b i rb i rin i tamamlayan bir bütün içinde b irleş t i rem i yen ya da buna olanak bulamayan aydın ların tutku lu ö fkelerin in kend i l iğ indenl iğine boyun eğmektedirler. Bunun olabi leceğ ine inançlarını yitirmiş olanların ya da h iç inan mamış olan la rın . öfkeleri ve devrimci enerji leri i ç i n terörizmden başka ç ık ış yolu bulmalar
'ı zordu r. Böylece. ken
d i l iğ indenl iğe boyun eğişin ik i b iç imi de, ünlü Credo pro9-ramın ın uygulanmaya başlamasından başka bir şey deği l dir : Işçiler. « işverenlere ve hükümete karşı ekonom i k mü
cadelelerini» yürütsünler. (Credo yazarından görüşler in i Martinov'un sözleri l le i fade ettiğ imiz Için özür di l e r iz . Credo da , ekonpmik mücade lede işçilerin «pol it ik rej imle karşı karşıya geldikleriniıt söylediği ic in bunu yapmak ta hakl ı olduğumuzu sanıyoruz) aydınlar da pol i tik mücadeleyi kendi cabalarıyla yürütsünler -elbette terör yardımıyla! Bu kesin olarak mantığa uygun ve kocını lmaz bir
207
sonuçtur ve bu programı uygulamaya başlayanların kendilerinin, bunun kacınılmazl ı�ını henüz anlamamalarına rağmen üstünde direnilmesi gerekir. Politik eylem, en iyi amaciario da olsa , ya teröre ya da ekonomik mücadelenin kendisine pol itik bir n itel ik kazandırmaya cağı ranların bil inclerinden ayrı olarak. kendi mantığına sahiptir. Cehennemin yolunu iyi n iyetler acmaktadır ve bu durumda iyi n iyet. insanın, kendil iğinden «en az d iren me çizgisine• . salt burjuva Credo programı çizgisine sürüklenmesine engel olamaz. Elbette bir cok Rus l iberal inin -llbera l l iği acıkca benimsiyenlerin ve Marksizm maskesi takan l ibera l lerin- teröre karşı yürekten eği l im göstermeleri ve bugün ortalığı sarmış bulunan terör havasını k ışk ırtmeları rastlantı değildir.
Kendisine, i şci sınıfı hareketine mümkün olan her yolla yardım etmeyi amac olarak koyan fakat programına terörü ve -deyim yerindeyse-- Sosyal-Demokrasiden kurtuluşu da sokan Devrimci-Sosyal ist Svoboda Grubunun kuruluşu, daha 1 897 sonlarında Sosyal-Demokrasideki dalgalanmaların bu sonucur.u, ünlü «iki perspekti fıı in i tasarlarken P.B. Axelrod'un kelimesi kelimesine bel irtişindeki (Bugünün Görevleri ve Taktiği) keskin görüşl ü lüğünü bir kez daha doğrulamaktadır. Rus Sosyal-Demokratları arasında sonradan meydana gelen tüm çatışma ve anlaşmazl ıklar, tıpkı daha tohum hal indeki bir bitki gibi bu Iki perspekti fle vardır." ·
• Martinov. daha gercekci başka bir ik ilem (?) tosovvur etmektedir .
(Sosyal-Demokrasi ve işçi Sınıfı, s . 1 9) •Ya proletaryanın ekonomik
mücadelesinin doğrudon doğruya önderl il}ini Sosyal-Demokrasi üıe
rinıı alır ve bununla (!) ekonomık müconeıey: devrimci bir s ı n ı ı mü
cadelesine dönüştürür . . . • •Bununloz yani ocıkcosı, ekonomik mü
cadelenin dn�rudon doğruya önderlil}i Ilc. acaba Morlinav sadece
sendika mücadelesine önderlik etmenin, bir sendika hareketini
devrimci bir sınıf hareketine dönüştürmeda boşorıyo ulaştıl}ı bir
örnek gösterilebilir ml? Böyle bir obicim del}iştirme•yi gercek-
208
Bu acıdan bakı ld ığ ı zaman , Ekonomizmin kend i l iğ in denl iğine dayanamayan Rabocheye Oyelo 'nun neden, oyn ı biçimde, terörizmin kendi l iğ indenl iğine dayanamadığ ı acığa cıkmış oluyor. Burada, Svoboda'nın terörizmi savunmak ic in öne sürdüğü özel iddiaları da bel i rtmek çok i lg inc olacak. Terörizmin engel leyici rolünü «tümüyle reddediyor.ıı (Devrimciliğin Yeniden Ooğ;.ışu, s . 64) . fakat bunun yerine terörizmin «heyecanlandırıcı önemin iıı vurgu luyor. Bu herşeyden önce, terörizmde inat eden geleneksel (Sosyal -Demokrasi öncesi) düşünceler döngüsünün dağı l ıp cökmesi aşamalarından bir ini temsi l ett iği ic in karakteristiktir. Hükümetin şu s ı ra larda terörle «yı ldır ı l a mayacağın ın ıı bu yüzden de porcalanamayacağın ın kabu� edi lmesi . programla onaylanmış b ir eylem alanı olan terörün bir mücadele yöntemi o larak mahküm edi l mesiy le ayn ı anlama gel i r. Ik inci ola ra k , bu , yine, «devrimci r:ylem icin cçjit imıı acısından lvedi görevlerimizl kavrayanıumış olmanın bir örneği olara k cak daha karakteristik t i r. Svoboda, işçi s ın ı fı hareketini cc heyecanlandırmakıı ve ona «güçlü bir itic i ıı sağlamak icin terörü bir arac olara k öne sürüyor. Kendisini bundan daha iyi reddeden bir iddia düşünmek zordur. Rus yaşamında, özel cc heyecan landırı c ı larıı keşfetmeye gerek bıra kmayacak kadar bol insafs ız l ık lar. edepsiz l i k ler yok mudur? Diğer yandan Rus zulmüyle bi le heyecan lanmayan ve heyecanlandırı lamoyan lar ın . kol larını kavuşturup, hü�ü metle tek başına savaşan
leştirebilmek icin her yönü olan politik al ilasyanun adoğrudon drıij
ruya önder l iğini� üstümüze almamız gerektiğini anlayamıyor mu?. '
•Ya da diğer perspektif: Sosyal-Oemokrasi işçilerin ekonom ik mü
cadelesinde önderliği üstüne almaktan kocınır ve böylece . . . kcncli
kanatlarını kırpmış olur .. . • yukarıda aktardığımız Rabochoyo Dyr.lo' nun görüşüno bakıl ırsa �Kacrnan• lskra'dır. Ama lskra'nrrı, okano
mik mücadel�yi yöneltmek icin Rabocheye Dyelo'dan çok daha fazla şeyler yapmış olduğunu ve üstel ik bununla yelinmediğini va lıı ı n u n hatırı i c i n polit ik görevlerini daroiimadığını gördük.
F.: 14 209
bir ovuc· teröristi bir kenardan seyredeceklerı besbell i deği l midir? Gercek şudur k i , işci kitleleri Rus yaşamındaki sosyal kötülüklerle heyecan la rının en üst düzeyine cıkmışlardır. fakat biz, eğer deyiş yerindeyse. Rus yaşam koşulları tarafından sandığımızdon cok daha geniş ölçüde meydana getirilen halk öfkes in in damlolarını ve dereciklerini biroraya getirip tek bir dev sel durumuno sokomıyoruz. Bunun gercekleşebi l i rl iğ i , işci sınıf ı hareketindeki muazzam büyüme ile ve yukarıda değindiğimiz, işei lerdeki pol it ik yazı lara karşı duyulan susuzluklo, karşı konulmaz bir bicimdc kon ıtlonmıı;:tır. Di(JN yandon torör ca�rıları ve ekonomik mücadelenin kendisine pol itik bir n itel ik kozandırma coğrı lorı . şimdi Rus Devrimcilerinin üstünde bulunon en ivedi görevden, yan i . kapsaml ı bir pol itik a j i tosyonun örgütlenmesi görevinden koçışın ik i ayrı biçiminden başka birşey deği ldir. Svoboda ocıkco (< kitleler arasında yoğun ve güçlü bir a j itasyon boşlar başlomoz. terörün heyeconlandırıcı işlevi sona eren d iyerek o j itosyonun yerine terörü koymak istemektedir. (Devrimciliğin Yeniden Doğuşu, s. 68) . Bu hem teröristlerin , hem Ekonomistlerin, i lkbaharda ortoya çıkan olayla rın• corpıcı tan ık l ığına rağmen , k itlelerin devrimci eylemini kücümsediklerini ocıkca konıtlomoktodır. Bir grup, yapay «heyeconlondırıcılorıı ererken , d iğer grup do «somut toleplerııden söz etmekted ir. Fakat her Ik is i de, politik a j l tosyondo ve pol it ik ocığo vurmaların örgütlenmesinde kendi eylemlerinin gelişimine yeterince dikkat etrnemektedirler. v� başka h icbir çalışma. ne şimdi no de başka bir zaman, bu görevin yerine geçemez.
lll. e - Demokrasinin Öncü Savaşçısı: J,çı Sınıfı
En geniş pol ıt ik o j i tosyonun ·e her yönü olan pol i t ik ocığo vurmaların yöneti lmesinin, eylemimizin, eğer bu
• 1901 ilkbaharında başlayon büyük sokak gösterileri ( 1907 baskısıno yazarın notu-Ed.)
210
eylem gercekten Sosyal-Demokrat bir eylem alacaksa. mutlak gerek l i l iğe sahip, en önemli görevi olduğunu gördük . Bu sonuca . sadece, Jşcl sınıfının politik bilg iye ve pol i t ik eği l ime duyduğu lvedl ihtiyaca dayanarak vardık . Fakat sorunun böyle ortaya konması , Sosyal-Demokrasin in , özel l ik le bugünkü Rus Sosyal-Demokrasisinin genel demokrat ik görevlerini ihmal ettiği Icin cok. dar ka l mak tadır. Sorunu daha somut b i r biçimde açıklamak icin konuya E konomistlere «en yakın, bir acıdan yani, pratik ncısıminn yok loşacağız. Işe! sınıf ının pol itik bi l incini gel i ş t i rmek gerek tiğ i konusunda «herkes görüş birliğine varmışt ır .» Sorun bu işin ·nasıl yapılacağı ve bunu yapmak için gerekenier in neler olduğudur. Ekonomik mücadele işçi leri . sadece hükümetin işci sınıfına karşı tutumunu kavramaya «yöneltir» . Bu nedenle «ekonomik mücadelenin kendisine pol i tik bir n i tel i k kazandırmakıl icin ne kadar
çalışırsak ca l ışal ım , ekonomik mücadelenin çerçevesi Icin .. de kaldı kca ve bu çerçeve de çok dar olduğu icin, işeilerin pol i t ik b i l incini (Sosyal-Demokrat pol itik biline düzeyine) yüksel tmeyi hiçbir zaman ba,aramayız. Martinev formülünün bizim icin bel l i bir değeri vardır. fakat Martinev'un sorunları birbirine karıştırma yeteneğini açığa çıkardığı icin deği l de, bütün Ekonomistlerin düştükleri temel yanı lgıyı . yani lşcilerln sınıfsal politik bilincini, deyim yerindeyse. içerden, işçi lerin ekonomik mücadelesinden, vcıni bu mücadeleyi tek (ya da en azından başlıca) başlangıç noktası sayarak. onu gell�tlrmeye olanak bulunduğu yanı lg ısını apocık bir biçimde artaya koyduğu Icin değerl idir. Böyle bir görüş kökünden yanlıştır. Kendilerine karşı giriştiğimiz pelemikten alınan Ekonomistler bu görüş ayrı l ıklarının kökeni üstüne derin derin düşünmeyi reddediyor, sonuc olarak da birbirimizi anlayamıyoruz. Sanki ayrı d i l ler konuşuyormuşuz gibi.
Işeilere sınıfsal pol itik bi l ine ancak dışandan, yan i ekonomik mücadelenin dışından , Işçilerle Işverenler a ra·
211
sındaki i l işk i ler alanının dışından getir i lebi l i r. Bu b i lg in in e lde edi lebileceği tek a lan , tüm s ın ıf ve tabaka ların devlet ve hükümetle olan i l işki leri a l an ıdır. bütün sın ıf la r arasındaki karş ı l ık l ı i l işk i ler a lan ıd ır. Bu nedenle, işçi lere pol i t ik b i l ine getirmek iç in ne yapmal ı sorusunun yanıt ı . eylemci i şçi lerin ve özel l ik le Ekonomizme yatkın olan ların çoğu zaman hoşnut olduk ları yan ı t, yani << işçi ler arasına g id i l mel id ir» yan ıtı olamaz sadece. Işeilere pol it i k b i l inç get irmek için Sosyal-Demokratlar, halkın tüm sınıfları arasına gitme
'mtirler; ordular ın ın b i rl ik lerin i her yöne doğı tmalı
dırlar.
Bu kaba formülü kasden seçtik , kendimizi bu çok bas itleştiri lmiş yolla kasten ifade ettik ama bunun nedeni paradokslara düşkünlüğümüz değ i l , fakat Ekonomistleri , şimdiye dek bağışlanmoz bir biçimde görmezden geldikleri görevlerini kabul e tmeye <<zorlamak» . Sosyal -Demokra t pol it ika l l e sendikacı politika arasındaki , anlamayı reddett ik leri fark ı onlara güçlü bir b içimde göstermekti . Bu nedenle okuyucudan sabırsızlanmamasını . b iz i sonuno kadar sabırla d in lemesini r ica ediyoruz.
Geçen b i rkaç yı lda çok yayı lan Sosya l -Demokrat çal ışma g rupları tipini ele a la l ım ve çal ışmosın ı inceleyel im. Böyle b i r grubun << işçi lerle teması» vard ır ve fabrikalardo k i odoletsiz l ik leri . hükümetin kapita l istlerden yana oluşunu ve pol is zorbal ığ ın ı şiddetle k ınayan b i ld i ri ler c ıkararak bununla yetinmektedir. I şçi toplant ı larında konular . bu konu la rın h içbir zaman dışına ç ıkmaz, ya da çok ender olarak cıkar. Devrimci hareket in tari h i , hükümetin iç ve d ış polit ikası . Rusya 'nın ve Avrupa'n ın ekonomik evrim sorun lar ı , modern toplu mdaki çeşit l i s ın ıf ların konumları üzerine vb . konferanslar ve tartışmalar son derece azdır. Toplumdaki diğer s ın ıflario temasa geçmeye ve bunu genişletmeye gel ince. k imse bunu hayal b i le etmez. Gerçekten, böyle ccvrelere üye olanların çoğun luğu tarafından tasarlanan ideal önder. sosyal ist b i r pol i t ik önderden çok b i r sendika sekreteri n ite l iğ indedir. Çünkü, hangi send ika olursa
212
olsun. (örneğin bir Ingil iz sendikasını alalım) sendika sekreteri ekonomik mücadeleyi yürütmekle, fabrikadaki haksızl ık ları açığa cıkarmakla Işeilere yardım eder; grev ve grev gözcülüğünü enge l leyen yasa ve tedbirlerin ada le tsizliğini açık lar. (Yani bel l i bir fabrikada grev olduOunu herkese duyurur) ; burjuva sınıflarından olan hakeml i k mahkemeleri yargıciarının taraf tuttuklannı açıklar. vb., vb. Kısacası , her sendika sekreteri clşveren'ıere ve hükümete karşı ekonom ik mücadele»yl yürütür ve yürütü lmesine yard ım eder. Bunun hala Sosyal-Demokrasi olma· dığı, Sosyal -Demokratların ideallnin sendika sekreteri ol· madığı . fakat. her zulüm ve baskı belirtlsine karşı. nere· de ortaya cıkarsa çıksın . hangi sın ıfı ya da tabakayı etkilerse etkilesin tepk i göstereb i lecek : bütün bu belirtlleri genelleştirip, pol is zorbal ıOının ve kapitalist sömürünün tek bir tablosunu c izeb i lecek : ne kadar küçük olursa olsun bütün olay lardan. kendi sosyalist Inanetarını ve demokrati k ta leplerin i herkesin önünde ortaya koymak Için, proletaryanın kurtu luş mücadelesinin dünya çapındaki tarihsel önemini herkese apaçık anlatmak için yararlanabi lecek yetenekte b ir halk önderi olduOu üzerinde çok fazla açıklama yapmaya gerek yok. Orneğln Robert Knlght ( lngi l tere'de en önemli sendikalardan biri olan Kazan Yapıcı ları Sendikas ın ının üniQ önderi) g ibi bir önderle Wilhelm liebknecht'l karşılaştırınız ve bunlara Martınev'un lskra i le tart ışmas ında çizdiği zıtlıklan uygulamaya çal ışın ız. Robert Knlght' ın (Martlnov'un yazısını göz önünde bulunduruyorum) daha cok «kitleleri bel l i somut eylemIere cağı rmasına» karşıl ık (Martlnov. aynı yazı. s. 39) Wilhelm Liebknecht'in . daha çok ebugünkü düzenin tümü
nün ya da kısmi belirtllerin in devrimci açıdan aydınlatılmasııı na önem verdiğini (s. 38-39) . Robert Knight'ın cproletaryanın ivedi taleplerini formülleştirdiğini ve bunları elde e tme yol larını gösterdiO in l• (s. 41) · Wilhelm Liebknecht' in ise. bir yandan bunu yaparken. cçeşltll zıt tabakaların eylemlerine de aynı zamanda kılavuzluk etmekten• . canIara olumlu bir ortak eylem programı dikte etmekten»
213
geri durmadığını• (s. 4 1 ) : Robert Knight'ın «ekonomik mücadelenin kendisine pol itik b ir n itel ik kazandırmokıı ıcın coba lodığını (s. 42) ve cchükümete elle tutulur sonuclar vaadeden somut talepler sunmayt» cok iyi başardığını (s. 43) ; Liebknecht'in ise, cok daha büyük b i r oranda eetek yanl l >> ıcacığa vurmalarlaıı uğraştığ ın ı (s. 40) Robert Knight'ın cchergünkü sık ıc ı mücadelenin i lerlemesi» ne daha büyük bir önem verdiğini (s. 61 ) , L ieb knecht 'in ise cıparlak ve tomamlanmış f ikirl erin p ropogandosına» daha büyük bir önem verdiğini (s. 61 ) ; Liebknecht'in yönettiği gazeteyi, cc ü l kemizdeki durumu. özel l ik le halk ın çeşitli tabakalarını etk i lediği sürece pol it ik devlet işlerini açığa vuran devrimci muhalefetin bir organı» biçimine döndürdüğünü (s. 63) . oysa Robert Kn ight' ın . ccproletarya mücadelesiyle yak ın bir organ i k bağlantı içinde işçi s ın ı f ın ın davas ı uğ runa co l ışt ığ ı n ı ıı (s . 63) -eğer ccyakın ve organik bağ» i le . yu ka rda Kricevsl<i ve Martinov örnekleri i le incelediğimiz, kendil iğ indenl iğe boyun cğme kastcdi l iyorsa- ve t ıpkı Mart i nev g ib i , ccböyle yapma kla etk isin i derinleştirdiğin i» sa n ı rken ccetk i a lan ın ı s ın ı r land ırd ığ ın ı» (s . 63) göreceks iniz .
Kısacası, Martinov'un . sosyal izmi fi i len send ika c ı l ık düzeyine düşürdüğ'ünü göreceksiniz. fa kat banu. Sosyal -Demokrasin in iy i l iğ in i istemediğinden değ i l de, sadece Pleho nov'u an lama zahmetini göze alacağı yerde. onu der in�eştirmek telôşı içinde bul unduğu iç in yapıyor.
Ama biz kendi tczimizc dönel im. Eğer p roleta ryan ın pol it ik bi l incini kapsa ml ı olarak geniş letmen in gercl� l i ! iğ i ne gercekten inan ıyorsa. b ir Sosya l - Demok rat ın cctoplumdak i her s ın ı f ın a rasına gitmesi» gerektiğini söylemiştik. Bu. şu soruları doğurur: bu nası l yapı lacaktır. bunu ya po bi lecek kadar gücümüz va r mı . tüm diğer s ın ı flar arasında böyle bir çal ışma için temel var mıd ır. bu, sınıf ac ıs ın-
• Örneğin Frensa-Prusya Savaşı sırasında Licbknccht demokrasinin
tümü Için bir eylem programı hazırlamıştı. Aynı �eyi Marx ve En
gels daha da büyük bir ölçüde 1 848'de yapmıştı.
214
dan bir geri leme anlamına gelmez. ya da geri lerneye yol açmaz mı? Bu soru lara deOinellm.
«Toplumdaki tüm sınıfların arasına1 teorisyenler. proJllllgandacı lar. a j i tatörler ve örgütcüler olarak gltmel lyiz. Sosyal -Demokratların teorik çal ışmalarının, çeşitl i sınıf ların sosyal ve pol it i k koşul larının tüm özell iklerini incelerneyi amaclaması gerektl!:)lne k imsenin kuşkusu yoktur. Fa kat. fabr ika yaşamının özel yan larını Incelemeye harcanan çabala rla karŞ ı laştı r ı ldığında, bu a landa son derece az şey yap ı lm ıştır . Komitelerde ve calışma-inceleme g rupla rında. me ta l endüstris in in özel bir kolunu bi le in celemeye bütün zama n ı n ı ay ı ran k işilere rastlanabi l i r; fak a t ü l kemiz in sosya l ve pol i t ik yaşamına i l işkin ivedi bir
so r un üzer inde. topl u m u n d iğer tabakaları aras ında Sosya l - Demokrat cal ışmaları yü rütmeye yarayabilecek materyal leri top lamakla uğraşan (çoğu zaman , şu ya da bu nedenle pra t i k eylemi bırakmak zorunda kalmış) örgüt üyelerine pek rastlanamaz. Bugünkü işçi s ın ıf ı hareketi önderlerinin çoğunluğunun eği timden yoksun bulunduklar ın ın üstünde dururken, bu acıdan da eğitimden söz etmek ten kacınamayız. cünkü bu da, << Ekonomistlerinıı , «proletarya mücadelesi i le yakın organik bağlar kurma» knvro mlarıylcı i l in t i l id lr. Tab ı i . temel sorun, halk ın tüm taba kala rı arasında propaganda ve afitasyondur. Bu acıdan Batı-Avrupa Sosya l Demokratlarının işleri. herkesin katı l moktc öznür olduqu miting ler ve gösteri lerle, parlamentoda bütün s ın ı fların temsilci lerine hitap edebi lmeleri i le kolaylaşmak tad ;r. Bizim ne parlamentomuz, ne de toplan t ı özgürlüğümüz var; yine de bir Sosyai-Demokratı dinlemek isteyen işçi lerle toplantı lar düzenl lyebil iyoruz. Bir demokratı d in lemek isteyen tüm sosyal sınıfların temsi l c i leri i le de toplantı lar yapmanın yol larını bulmal ıyız: cünIH J pra t ik te. ıı Komünlstlerln her devrimci hareketi destek ledik lerini» (40) . bu nedenle sosyal ist inanclarımızı bir an bi le gizlemeden. tüm halk önünde demokratik görevlerimizi savunmak zorunda olduğumuzu unutan kimse, Sos-
215
yol-Demokrat deği ld ir. Pratikte, her genel demokratik sorunun ortaya çıkar ı lmasında, vurgulanmasında ve çözülmesinde herkesin önünde olma zorunda olduğunu unutan l<imse Sosya l-Demokrat deği ld ir.
Fakat sabırsız okuyucu «ama bunu herkes kabul eder!» diyecektir ve Yurt Dışı B i rl iğ in in son konferansın ın , Rabocheye Dyelo Yazı Kurulu icin kabul ettiği yeni yönerge, kesin l ikte şöyle demektedir: <cProletaryayı ya doğrudan doğruya özel bir s ın ı f olarak , ya da özgürlük mücadelesindeki tüm devrimci güçlerin öncüsü olarak etki l eyen . sosyal ve pol it ik yaşamın tüm olayları , politik propaganda ve a j itasyon ic in b ire r konu olmal ıd ır.» ( Ik i Konferans. s. 17 , i ta l ik ler bizi m) . Evet bütün bunlar, cok iyi , cok doğru sözler ve eğer Rabocheye Dyelo bunları anlamış olsaydı ve hemen ardından bunlara ters düşen şeyleri söylemekten kaçınsaydı ta mamen tatmin a lacakt ık . Çünkü kendimize «Öncü » . öncü b ir l ik adı vermek yeterl i deği ld ir ; öyle bir b içimde davranJ'!1al ıyız k i tüm diğer bir l ik ler b iz im önde yürüdüğ ümüzü kabul etsinler ve kabul etmek zorunda ka ls ın lar. Ve okuyucuya soruyoruz : diğer <cb ir l ik ler inıı temsi lc i leri , b iz cıöncüyüz» dediğimiz za man, bunu kabul edecek kadar saf mıd ı rlar? Şunu gözünüzün önünde canlandır ın : b ir Sosya l -Demokrat . eğitim görm ü ş Rus radika l leri ya da l iberal Anayasacı lar <cbirl iğ ine» gelecek ve öncü biziz d iyecek: cış imdi ön ümüzdeki görev, ekonomik mücadelenin kendisine mümkün olduğu kadar pol it ik bir n i te l i k kazandı rmaktı r,» d iyecek.
Radika l ya da anayasacı . eğer birazcık ak l ı va rsa ( k i Rus radika l leri ve anayasacı ları a rasında birçok zeki ada m vard ı r) , bu konuşmaya karşı sadece g ü l ümseyecek ve (çoğu zaman tecrübel i bir diplomat olduğu ic in , ic inden) ıısizin öncü 'b irl iğ in iz' budalalardan iba ret ol mal ı . Işçi lerin ekonomik mücadelesinin kendisine polit ik b ir n i tcl i k vermenin b iz im görevi miz, bur juva demokrasisinin i ler ic i temsi lci lerinin görevi olduğunu bi le an lamıyorla r. Biz de Batı Avrupa bur j uvazisi g ib i işei leri pol i tikaya , fakat sa-
21 6
dece sendikacı politikaya (Soeyai-Demokrat politikaya değil) sokmak istiyoruz! lşcl sınıfının sendikacı polit ikası. işci sınıfının burjuva politikasının ta kendisidir ve bu 'öncünün' kendi görevini formülleştlrişl. sendikacı pol itikanın formül leştiril işidir! Kendi kendilerine varsın SosyalDemokrat deyip sevinsinler, ben yakıştırmalara bakıp heyecanlanacak bir cocuk deOi l lm. Fakat bunl�r. o zararl ı , katı doktrinci lerin etkisine düşmemel ller, bil inesiz olarak Sosyal Demokrasiyi sendikacı kanallara sürükleyenler Icin varsın eleştiri özgürlüğü istesinlan diyecektir.
Ve anayasacımızın belirsiz gülümseyişi, Sosyal Demokrasinin öncülüğünden söz eden Sosyal-Demokratlar ın . kendi l iğindenliğin hereketimize hemen tümüyle egemen olduğu şu sıralarda herşeyden cok «kendil iğ inden unsurun kücümsenmesiıı nden, «parlak ve tamamlanmış fik irlerin propogandasıyla karşılaştırıldığında, hergünkü tekdüze mücadelenin i lerlemesinin önemlnin kücümsenmesindenıı . vb., vb. korktukleırın ı öğrendiOI zaman koca bir kahkahaya dönecektir. Bif incln. kendillğindenl iğ l geride bırakmasından korkan. görüştarimize katılmayanlar ara sında bile gücümüzün kabul edilmesını zorlayacak olan yürel< l i bir «planııı öne sürmekten korkan bir cöncüı ! «Öncü• ile «artç ı ıı yı birbirine karıştırmıyorlar mı?
Gerçekten . Martinev'un aşa�ıdakl akıl yOrütüşunü yakından inceleyelim. 40. sayfada, lskra'nın, haksızl ıkları acığa vurma taktiğinin tek yanlı olduOunu, chOkümete karşı ne kadar nefret ve güvensizlik yayarsak yayal ım. onu devirmek için yeterli akt if sosyal enerjiyi geliştirmeyi beceremedikce amacımıza erlŞemeyeceğlmizl• söylüyor. Parantez içinde bunun. şimdiye kadar cok öme�l görülen . ·k itlelerin hareketlendirilmesi örne�lyle beraber görülen kendi eylemini s ınırlandırma cabası olduğu söylenebil ir. Fakat şu an icin esas nokta bu deOIIdlr. Martinev burada. bütün bunlara uygun olara�. ( cdevlrmek Için•) devrimci eylemden söz etmektedir. Ve vardıOı sonuç nedir? Olağan zamanlarda . çeşitli sosyal tabakalar ayn ayrı yürü-
217
dükleri için , cıbiz Sosyal-Demokratların. düzene ko�şı çeşit l i tabakaların eylemlerini aynı zamonda yönlendiremeyeceğimiz, on lara olumlu bir eylem programı kabul etti rem iyeceğimiz . kendi cıkarları için günlük mücadeleyi hangi b içimde yürüteceklerini gösteremeyeceğ imiz apoçık ortadadır . . . Liberal tabakalar. kendi ivedi cıkarları uğruna faal mücadeleyi, onları pol itik re j imimiıle karşı karşıya getirecek mücadeleyi kendile ri yürüteceklerdir.» (s. 41 ) . Böylece. devrimci enerjiden, otokrcsinin devril mesi iç in faal m ücadeleden söz ederek başlayan M a rtinov. hemen sendikal enerj iye ve doğrudan cıkarlar uğruna faal mücadeleye dön mektedir! Öğrenci ler in. J ibera l lerin vs . kendi «doğrudan çıkarları» uğruna mücadelelerini yönlendiremeyeceğ im ize kuşku yoktu r. fakat esas sorun bu değ i ldir . değerli Ekonomist! Tartıştığ ı mı7. sorun . çeş i t l i sosyal tabakalar ın. otokrcsinin devri l mesine olası l ı ve gerek l i katı l ış iarı id i ; ve eğer öncü olmak ist iyorsak «düzene karşı çeşi t l i tabakaların eylemlerin i ıı bu yönlendir iş i , hem b ecereb il i
r iz hem de bu bizim zorunlu görevimizdir . Öğrenci lerimiz ve l iberal ler imiz vb . « pol it ik re j im imiıle ka rşı l<a rşıyr:ı gel me mücadelesin i» ya ln ız kendi leri yü rütemeyecek lerdi r ; otokratik hükümetin pol isi ve memurları da bunun iç in el lerinden geleni yapaca l< lardır . Fakat eğer «b iz » . ön safl a rdaki demokratlar ol mayı istiyorsak , şu sırada yaln ız ün iversitedeki ya da Zemstvo'da k i vb. koşu l lardan hoşnutsuz olanların düşünceler in i tüm pol iti k düzE'nin değersiz olduğu f ikr ine do(j ru yöneitmeyi iş edinmel iy iz . Part imizin önderl iğ i a l t ında geniş b i r pol i t ik mücadeleyi ve Partimizi tüm olara k destekl emelerini sağlayacak bir b i ç imde örg ütlemeyi , ltendimize görev b i lmel iy iz . Biz, Sosya l -Demokrat eylemci işçi l er imizi . bu çok yön l ü miic::ıceJenin her tür belirt isini yöneltehi lecel< . cyo k l o n a n öqrenciler icin, hoşnutsuz Zemstvo üyeleri icin (4 1 ) . dargın d inse l mezhepler için, gücendiri lmiş öğretmenler ic in vb. vb. zamanında «Olumlu bir eylem progra mı d ikte» edebilecek
· yetenekte politik önderler olarak yetiştirmeHyiz.
218
Bu neqenle Martinov'un, «bu konularda, sadece haksızl ık ları ortaya cıkaranların olumsuz rollerini oynayablllriz. . . ancak, ceşitl i hükümet komisyonlanna ba!:jladı kları umutlarını dağı tabi l iriz» (ita l ik ler bizim) demesi tümüyle yanlıştır. Bunu söylemekle Martinov devrimci cöncü» nün gerçekten aynaması gereken rolü hiç anlayamadığını göstermiş ol uyor. Eğer okuyucu bunları ·a�Jında tutarsa Martinov'un şu son cümlelerinin gerc;ek anlamını apaçık görecekt ir: cdskra, ülkemizdeki durumu. özell i k le, hal k ı n en gen iş çeş i tl i l i k te tabakalarını etki ledi!:jl sürece pol it ik devle t iş ler ini açığa vuran devrimci muhalefetin organıd ır. Fa ka t biz, proletarya mücadelesi i le yakın organik bağlantı içinde işci s ın ı f ın ın davası icin çal ışıyoruz ve cal ışa ccğ ız . Akt i f c t !< im iz in alan ın ı sınırlayorak bu etkiyi derinlcşt i riyoruzıı (s. 63) . Bu sonucun gercek anlamı şudur: Jskra işç i s ın ı f ın ın sendikacı politikasını (ki eylemci işeiINimiz yanl ı ş anlama. eğitim yoksuniuğu ya da inanciarı yiiiündcn bunun la yetin irler) Sosyal-Demokrat politika ck11cy inc yükseltmek is temektedir. Oysa Rabocheye Dyelo, Sosya l - Demokra t pol it ikayı sendikacı pol itika düzeyine ind irmek istemektedir. üstel i k bu iki tutumun. «orto k dava içinde tamamen bağdaşabileceğine» dünyanın inanmasını is tiyor (s . 63) . O, Saneta simpllcitas!
Devam edel im . Propaganda ve aj i tasyonumuzu tüm sosya l sınıf lar arasında yönetmeye yeterli gücümüz var
· m ı ? Elhc ıe. s ı k sık bunu yadsıma eği l imi gösteren Eko
nom i s tlcrimiz . hareketimizin (yak laşık olarak) 1894'ten 1801 'e kadar yapmış olduğu dev ilerleyişl gözden kacırırlar. Gercek <Ckuyrukculan gibi, hareketimizin başlangıcının çoktan geride kalm ış aşamalarında yaşamaktadı rlar. l ı k dönemde, gercekten şaşılacak derecede az güc sahibiydik ve kendimizi yalnız işçi ler arasında eyleme adamamız ve bu yoldan her sapmayı şiddetle kınamamız çok doğaldır. O zaman icin bütün görev, işçi sınıfı icindeki durumumuzu sağlamlaştırmak idi. Ama şu sıralarda dev gibi gücler harekete kazandırı lmıştır. Eğitilm iş sın ıfların
gene kuşaklarının en iyi temsi lci lerı bize katı l ıyorlar. t:yu letlerin her yerinde, orada yaşamak zorunda olup, harekete ş imdiden katı lmış bulunan ya do katı lmak isteyen ve Sosyal-Demokrasiye yönelen insanlar var (oysa 1 894'te . Sosyal-Demokratlar parmak la sayı l ı rdı) . Hareketimizin temel b ir pol itik ve örgütsel yetersizl iğ i , bütün bu güclerden yararlanmaktc ve onlara uygun iş vermekteki yetersizliğimizdir. (Bir sonrak i bölümde buna ayrıntı l ı o lara k değineceğiz) . Bu güçlerin büyük çoğunluğu «işçi ler a rasına g itme» olanağından tümüyle yoksundurlar, bu yüzden de güçleri , esas iş imizden ayırmış olmaktan korkmak icin bir neden yoktur. I şei lere gerçek. kapsamlı ve canl ı pol it ik bi lg i sağlayabi lmek icin. her yerde, her sosyal tabakada ve her mevkide kendi lerinden devlet mekanizmasın ın çarklarını öğrenebileceğimiz ccadamlarımızıı . Sosyal Demokratlar bulunmal ıd ı r. Böyle insan lar, sadece propaganda ve aj itasyon icin değ i l . fakat daha cak. örgütlenme icin gerekl idir.
Toplumun bütün sın ıfları arasında eylem icin b ir temel var mıdır? Buna kuşku d uyan k imse, b i l ine düzeyi bak ımından, kit lelerin kendi l iğ inden uyan ış ın ın gerisinde kal ıyor demektir . l şci s ınıf ı hareketi , bazı larında hoşnutsuzluk , bazılarında da muhalefeti desteklemek icin umut ve y ine bazı larında . atakresiye - katlanı lamayacağın ın ve kaçın ı lmaz olarak düşeceğinin bi l incini uyand ı rmış ve uyand ı rmaktadır. Eğer görevimizin , her hoşnutsuzluk bel irt is inden yararlanmak . ne kada r küçük olursa olsun her karşı c ık ış ı topariomak ve en iyi yolda ku l lanmak olduğunu an lamaktc kusur ediyorsak sadece ad olara k ic pol it ikacı ıı ve Sosyal -Demokrat oluruz (bu da gerçekte sık sık görü lmektedir) . M i lyonlarca ve m ilyonlarca emekçi köylünün, küçük -:zanaatçın ın vb. biraz yetenekl i bir Sosyal Demokratın propogandasını büyük b i r istekle her zaman d in lemeye hazır oluşu da caba. Gerçekten. hak lardan yoksun oluştan, zulümden hoşnutsuz ve bu nedenle de en ivedi genel demokrat ik ihtiyacların sözcüleri olarak Sos-
220
yol-Demokratların propogandalarına inanabilecek bireyleri , grupları ya da çevreleri bulunmayen tek bir sosyal sınıf var mıd ır? Toplumun tüm sınıfları ve tabakaları e rasında bir Sosyal-Demokratın · politik ci itasyonunun ne g ibi b ir şey olacağı konusunda acık bir fikir edinmek Isteyenler icin , bu aj itasyonun esas (elbetekl tek değil) biçimi olarak. sözcüğün en geniş anlamıyla politik açıAa vurmaları gösterebil iriz.
ireride daha ayrıntılı olarak deOineceOim, 'Nereden Başlamal ı ' (l1kra Mayıs, No. 4, 1901) botl ıkl ı yazımda şöyle demişllm: •Az da olsa politik billnce erişmiş tum hal k kesimlerinde, palilik ac:ı�a vurma tutkusunu uyandırmalıyızl Palilik ac:ıOa vurmalann seeının bugun bu kadar zayıf. ürkek ve ender rasla nır olutu gerc:eOI cesaretimizi k ırmamalı . Bu. polis despolluOuna topluca boyun eOIIdlı')l Icin do�il.
ocıOo vurmaları yapobiiecek durumda olanlar konuşabilecek bir plotform bulamadıkları icin, kend ıterın ı dinlemeye Istekli ve onları yü
rek lendiren bir dinleyici ki tlesi bulamadıkları Için, halk orasında •Her şoye kadlr• Rus Hukumetl hakkında yakınmalarını yönf!ltmove deOecek o gücü hicbir yerde göremedlklerl Icin b6ylecllr ... Şimdi biz. Cor Hükumetini ulus copında ocıOa vurmak Icin bir platform bulo
bill!cok durumrloyız vn bunu yapmak bizim gOrevimildir Bu '""· Sn-;yoi-Demokrot bir gazete olmalıdır.• (42)
Pol itik acığa vurmalar icin Ideal dinleyici, bütün alanlarda canlı politik b ilgiye herkesten çok Ihtiyacı olan ve �elle tutulur sonuclan vaadetmediği zaman bile bu bi lgiyi aktif mücadeleye dönüştürmede, herkesten daha yetenekl i olan işci s ın ıfıdır. Ancak bir Tüm-Rusya gazetesi Ulus çapında acığa vurmalar Icin bir kürsü olabi l ir. «Bir pol itik organ ı olmadan, adına IOy ık bir politik hareket. bugünün Avrupasında düşünüleı:nez, : bu acıdan Rusya, elbetteki bugünün Avrupa'sına dahil edilmelidir. Ül kemizde basın . cok zaman önce, bir güç durumuna gelmiştir, öyle olmasaydı , hükümet basını satın almak ve Katkovları, Meşcerski leri desteklemek icin onbinlerce ruble harcamazdı . Ve otokratik Rusya'cia yeraltı basının sansür duvarını delip gecmesl, legal ve tutucu basını kendisinden
221
söz etmeye zorlaması da yen i birşey değildir. Yetmişlerde, hatta ell ilerde durum böyle idi. Bugün illegol yeraltı basınını okumak isteyen ve ondan. bir işeinin lskra'ya yolladığı mektuptaki deyimiyle, <<yaşamayı ve ölmeyi» öğrenmek isteyen (No. 7) (43) halk kesimleri ne kadar daha genişlemiş ve derinleşmiştir . Nasıl ekonomik açığa vurmolar fabrika sahiplerine karşı bir savaş i lônı yerine geçiyorlarsc. politik açığa vurmalar da. bunun gibi . hükümete karşı birer savaş ilônıdırlor. Bu savaş i lônının moral önemi, açıfia vurma kampanyası ne kadar geniş ve güçlü olursa. sava�ı başlatmak Için savaş ilôn eden sosyal sınıf ne kadar kalabal ık ve kararl ı olursa . o kadar büyük olacaktır. Bu yüzden kendi başlarına pol itik oçıqo vurmalar. karşı koyduğumuz düzeni parcalamak, düşmanın geçici ve sürekl i müttefiklerini ondan ayırmak. otokrcsinin sürekl i üyeıleri orasında dı"ışmanl ık ve güvensiz l ik yaymak icin güçlü birer oroctırlor.
Zamanımııda ancak. gercekten u lus ölçüsünde açığa vurmalar düzenieyebilecek bir parti. devrimci güçlerin öncüsü olabil i r. «U lus ölçüsünde» deyiminin cok derin bir anlamı var. Işçi olrnoyan açığa vurucuların çok büyük çoğunluğu (öncü olmak için diğer sını fları kendimize cekmem iz gereği hatıriansını , ak l ı başında politikacılar ve dengeli, pratik adamlardır. «Her şeye kadin Rus Hükümetinden «yokınmokıı bir yana . küçük bir memurdan bile yakınmanın ne kadar sakıncalı olduğunu çok iyi bi l i rler. Ve. yakınmalorının gercekten bir etk isi olacağın ı ve bizim bir politik gücü temsil ettiğimizi görünce. yakınmak icin bize geleceklerdir. Başkalarının gözünde öyle bir güc durumuno gelebilmek icin . bi l inc imiz i . insiyatifimizi ve enerj imizi yükseltmek için cak çal ışmamız. inatla çal ışmamız gerekir. Artcı teori ve prat iğe «öncü» etiketi asmok bu Işe yetmez.
Fakat, hükümetin ge:-çekten ulus ölçüsünde ocığa vurulmasını üstlenmemiz gerekiyorsa . o zaman , hareketim izin sınıfsol karakteri hangi yolla ifade edilecek? - cpro-
222
letarya mücadelesi i le yakın organik temas• merak l ısı bi ze bunu soracakt ır. gercekten de sormaktadır. Yan ı t ı cok yön lüdür: Bu ulus ölçüsünde acığa vurmaları biz Sosya lDemokratlar düzenleyeceğ lz: aı t tasyonun ortaya cıkardın ı tüm sorular Marksizmden bile rek ya da bilmeden sapmak sız ın , ödün vermeden, tutar l ı bir Sosyal-Demokrat ruh içinde yan ı tlanacaktır ; bütün alanları kapsayan pol i t i k a j i tasyon , tüm ha l k adına hükü mete karşı hücumu, proleta r yanın devrimci eq it im i n l ve pol i tik bağ ımsız l ığ ın ın korı ı n masın ı . işci s ın ı f ın ın ekonomik mücadeles ine k ı lavuzluc] u ve g iderek artan sayıda proJeteri b i l inciend iren ve sa f ln r ımmı cı c t i r�n. i �c i s ın ı fıyla sömlirücülerl arosınciı ı l< i k ı · rı d i l iğ inden sü rtüsmelerden yararlanmayı ayr ı lmaz b i r bü tün iç inde bir leşt iren bir Pa rti tarafından yönelt i l�ce·k t i r .
Fakat Ekonomizmin en kara kteristik b i r özel l iğ i pro
letmya n ın en ivedi , ihtiyacı ile (yan i pol it ik aj itasyon ve pol i t ik acığa vurma yoluy la geniş kapsaml ı bir pol i t ik e(jit im) . rlemokrat ik hareketin tümünün ihtiyacları arnsında k i b u bnğ ı . b u özdeşl iği anlayamamış olmasıdır. B u anlav ış yoksunluqu sadece « Martinav varl» cümlelerle değ i l , fakat bu cümlelerle eş anlam taşıyan bir sözde sın ı f görüş acıs ına yapı lan atıflarla da Ifade edilmektedir. Böylece lskra'n :n 1 2. say ıs ında k i « Ekonomist» mektub u n · yazarları şöyle d iyorla r: « lskra'nın bu temel eksikliği [ ideolojin in abart ı lması ) aynı zamanda , Sosyal-Demokrasin in çeş i t l i sosyal sınıf lar ve eği l imler karşısındaki tutumu sorun ı ı n dak i tutars ız l ıq ın ın da neden idir. Teorik ak ı l -yüri itme i le
• Yer darlr�ı yüzünden ekonomistler Icin cok karakterist ik olan b u mekıubo lskra'da ayrıntılarıyla cevap veremedik. B u mektubun gelmesine cok memnun olduk, cünkü lakra'nın tutarlı bir sınıf görüşünü korumadıÇ)ı iddiaları cak daha önce çeşitli kaynaklardon kula�ımıza gelmişti ve bu pek tutulan suclamaya cevap vermek Icin. uygun bir fırsat ya da bunun formülleştlrllerek Ifade edilmeglnl bokllyarduk. Dahası, saldırılara karşı savunmaya doı,ıı, krı rşı
saldırıya gecmek alışkanlıOımız var.
223
\
[c Parti l le birl ikte büyüyen, Parti görevlerinin büyümesiyle• deS}II] , lakra, mutlakiyetçil iS}e karşı mücadeleye hemen geçiş sorununu çözüme baQiamrştrr. Bu gazete büyük bir -olası l ıkla böyle bir görevin bugünkü durumda · !şcllet�cln zor olacaS}rnr sezmektedlr [sadece sezmek deQI I , lskra bu görevi, işçilere, onlara bebek muamelesi yapan rEkonomisb aydınlara geldiCinden daha az zor geleceOinl çok Iyi bi lmektedir, çünkü Işçiler, o hlc unutulmayacak Martinov' un dil ini kullanrrsa, relle tutulur sonuclar vaad• etmeyen talepler Için bile savaşmaya hazrrdrrlar] , fakat Işellerin bu mücadele icin yeterince güclenmelerin l bekleyecek sabrı olmodıOr Icin, lakra, liberal ve. aydın saflarında müttefikler aramaya başlamıştır.»
Evet, gerçekten de, Ekonomistlerin kendi geriliklerinin sucunu işeilere yükleme kten vazgececekleri , kendi enerji yoksulluklarınr , Işçilerin gücten yoksun bulunuşları bahanesiyle haklı göstermekten vaz gececekleri. her tür ruzlaştırıcıların» bize uzun zamondan beri söz verdikleri o kutlu zamanı beklemekten rsabrrmrn tükendl. Ekonomistlerimize soruyoruz: «mücadele icin Işçi sınıfı gücünün toplanması• lle neyi kastediyorlar? Bunun, iğrenç otokrasimizin 'bütün yönlerini açıkca gözler önüne sererek işellerin pol itik eğitimleri anlamına geldiği apoerk birşey deS}il midir? Ve, asıl bu Iş Için, Zemstvo üyelerine, öl}retmenlere, lstatistikcilere, öğrencilere , v.s. karşı politik saldrnlarla i lgi l i acıOa vurmalarda bize katılmaya hazır d iberal ve aydın satlarında müttefiklereli ihtiyacımız olduOu besbell i değil midir? Bu şaşılacak derecede «karışık mekanizma» gercekten bu kadar güc mü anlaşıl ıyor? P.B. Axelrod 1897'den beri sürekl i olarak, « Rus Sosyoi-Demokratlarının önündeki, proleter olmayan sınıflar arasında toraftar ve doğrudan ya da dalaylı müttefik bulma görevinin, i lk ve esas olarak, proletaryanın kendi içinde yürütülen propagandist eylemlerin niteliği ile çözüleceği»n i yineleyip durmadı mı? Fakat Martinovla r ve diğer Ekonomistler işellerin önce c işverenlere ve hükümete karşı eko.-
224
nomik mücadele ıı i le güç toplayacaklarını (sendikacı po l i t ika icin) ve sonra da herhalde sendikacı eylem icin eğ i timden olacak- Sosyal -Demokra t eyleme ccgececeklerin i ıı sanmaya devam ediyorlar !
c . . . Bu soruşturmada,ıı diye devam ediyor Ekonom istler, cc lskra, pek de seyrek olmamak üzere, s ın ıf görüş acısından ayrı lmakta, s ın ı f zıt laşmalarına gölge düşürmekte ve hükümete karşı hoşnutsuzluklarının ortak n i tel iğ ini , bu hoşnutsuzluğun nedeni ve derecesin in cmüttefiklerıı arasında cak değişik olmasına rağmen, ön plana koymaktadır. lskra'nın, örneğin, Zemstvo'ya karşı tutumu böyledir . . . » Iddia ediyorla r k i lskra cı hükümetin verd iği lokmalardan hoşnut olmayan soylulara , işçi sınıfın ın yard ımın ı vaadetmekte, fakat, bu sosyal tabakalar a ra�ında varolan sınıf çe l işk i leri hakkında tek IOf etmeme k ted ir . ıı Okuyucu büyük bir olası l ık la mektubun yazarların ın at ıfta bulundukları «otokrasl ve Zemstvo1 adl ı yazılma l lskra, sayı 2 ve 4) bakacak olursa, bu yazı ların (441 , hükümetin cı so�yal sın ıfia ra dayal ı bürokra tik Zems ı vo'n ı ı n
ı l ım l ı a j i tasyonunaıı karşı ve ccmü lk sahibi sın ı fların b i le bağımsız eylemineı> karşı tutumunu e le aldıklarını göre ceklerdir. Mokalede. hükümet Zemstvo'ya karşı b i r mücadele yürütürken işçi lerin seyirci kalamıyacakları bel irti l mekte. Zemstvolar da . Devrimci Sosyal-Demokrasi bütCı n gücüyle hükümete karşı ç ıkt ığ ı zaman, ı l ım l ı söylevler ver-
. meyi bırakıp sağlam ve kararlı bir biçimde davranmaya cağrı lmaktadır lar. Mektubu yazanların burada neyi l<ahul etmedik leri acık değild ir. lşc ilerin «mülk sah ihi s ın ıf ları> ve esasyol sın ıf iara dayal ı bürokratik Zemstvon i fadelerin i a:anlamayacak larını» mı sanıyorlar? Zemstvo'yu ı l ıml ı konuşmalar yapmayı b ı rak ıp , sağlam konuşmaya zorlamanın, « ideolojiyi abartmak» olduğunu mu sanıyorlnr? Işçilerin eğer otokrcsinin Zemstvr:ılara karşı tutumu hak kında da hiçbir şey bi lmezlerse «güc toplayabilecelderiniıı mi sanıyorlar? Bütün bunlar da aniaşılmadan ortada kal ıyor. Yalnız b ir tek şey açıktır k i o da, mektubu yazan-
ların. Sosyal-Demokrasinin politik görevlerinin neler oldu{lu hakl<ında pek havada kalan bir bilgileri oldu{ludur. Şu sözleri lle bu nokta daha da açığa çıkıyor: , �lstmi'nm. öOrencl hareketine karşı tutumu da böyledir» (yanı. ıısınıf zıtilkiarına gölge düşürmektedln ) . Işçileri sınırsız zorbal ık. kargaşalık ve saldırının kaynağının üniversite gençl iği olmayıp Rus Hükümeti olduğunu, halk gösterileri ile ilôn etmeye çağıracaOımıza (lskra sayı 2) (45) . belki de Rabochaya Mysl ta�ı Iddialar öne sürmeliydik ! Bu tür fikirler Sosyal Demokratlar tarafındon 1 901 sonbaharında. Şubat ve Mart olaylarından sonra, yeni ve taze bir öl}rencl hareketinin hemen öncesinde Ifade ed ilm iştir; bu da gösterir ki bu alanda bile otokrasiye karşı cckendll iı)inden» protesto hareketleri, hareketin bi l inçl i Sosyal Demokrat önderl iğini geride bırakmaktadır.
Polisin ve kazakların sald ırısına uğrayan öğrencileri savunmak icin Işçilerin kendiliğinden cobcilorı, Sosyal Demokrat örgütün bi l inçl i eylemini aşmıştır!
•Ve yine başka yazılarda• diyorlar mektubun yazarları , •lskra tüm uzla�mo lorı şiddetle kınomaktc ve örneğin, Guesde'cilerin hoşgörüsüz davranışlarını savunmaktadır.• (46) Sosyal-Demokratlar arasındaki bugünkü onloşmazlıkların önemsiz oldul}unu ve bir bölünmeyi haklı göstermeyeceğini k ibirle iddia edenlere. bu sözler üstünde iyice düşünmelerini öğütıüyoruz. Bozılarının otokrcsinin çeşitli sını fiara düşmanl ığını ve ceşitl l sosyal tabokaların otokrosiye karşı çıkışını Işçilere açıklamak için son derece az şeyler yaptığ ımızı iddia ettikleri, bazı larının da bu aydınlatma cal ışmasında bir cıuzlaşmoıı ( « işverenlere ve hükümete karşı ekonomik mücadele» teorisi l le bir uzlaşma olsa gerek) gördükleri bir örgütte bu insanların birlikte cal ışmo larına olanak var mıdır?
Köylülerin azot edilmelerinin kırk ıncı y ı ldönümü dolayısıyla, sınıf mücadelesinin k ırsa l bölgelere taşınması gerektiğini belirtik (Sayı 3) (47) ve Witte'nin Gizli Memortındum'u ile i lgi l i olarak (sayı 4) yerel hükümet kuruluş-
226
lar ın ın ve otokrcsinin uzlaşmazlığından söz ett i l< . yeni yasaya i l işk in olarak feodal toprak ağalarına ve onlara hizmet eden hükümete saldırdık (Sayı 8) (48) ve i l lego l Zemstvo kongresini iyi karşı ladık. Zemstvo'yu miskin d i l ekeeleri b ırak ı p (Sayı 8) (49) mücadeleye geçmeye cağ ı rd ı k . Pol i tik mücadelenin gerekl i l iğini anlamaya ve hu mücadeleyi üstlenmeye başlayan öğrencileri yürek lend i rd ik (Sayı 3) . bu arada da, öğrencileri sokak gösterilcrine katı lmak tan kaçınmaya cağıran «salt öğ renc iıı hareketi taraftarlar ın ın gösterdik leri «rezllce ldraksiz l i(j i ıı aqır söz lerle yerd ik (Sayı 3, 25 Şubatta, Moskova Öğ renc i l eri Yürütme Kom itesi'nin çıkard ığ ı manifesto i le i l g i l i olarak ) . B ir yandan zindancı - hükümetin «barışçı yazar. lam. yaş l ı profcsörlere, b i l im ada m larına nasıl ;orbor.a davrandığ ın ı bel i rt irken . (Sayı 5, ıc Edeblyata Pol is Sald ı rıs ı» ) . diğer yandan da . Rosslya 'n ın (50) kurnaz l i bera l lerin in «an lamsız düşıı lerin l v e yalancı ikiyüzlü lük lerin i açığa vurduk (Sayı 5) . ({ Işçilerin yaşama koşul lar ın ın <1üze l t i lmes inde devletin koruyuculuğuıı program ı n ın gercek an lamın ı açığa vurdu_k ve «yukardan reformlar sağ layarak . aşağıdan reform taleplerini engellemenin . btı taleplerin i leri sürü lmasini beklemekten daha Iyi olduğu,. yolundaki «değerl i kabul len lşl• seldmladık (Sayı 6) (5 1 ) . protesto hareketine girişen Istatistikelleri yüreklend ir<1 i k (Sayı 7 1 ve grev k ı rıcı istatisti kel leri kınadık (Sayı 9) . Bu tak tik lerde. proletaryanın sınıf bi l incine bir gölge düşürüş ve llberallzmle bir uzlaşma gören kişi, Credo'nu n programının gercek anla mını hiç anlayamamış olduğunu ve onu ne kadar reddederse etsin , gerc:ekte bu programı yürütmekte olduğunu ortaya koyar. Çünkü böyle bir yak laşım
ra, Sosyal-Demokrasiyi « lşverenlere ve hükümetP. karşı ekonom ik mücadcleıı ye sürüklemiş olur ve l lberalizme tesl im olur, her cdiberal» soruna aktif olarak müdaha le etme ve sorunda kendi Sosyal-Demokrat tutumunu sa p ta ma görevini b ir yana bırakmış olur . ( . . . . )
727
IV. c. - lfçllerln Örgütü ve Devrimellerin Örgutü
Pol itik mücadele anlayışı. «işverenlere ve hükümete karşı ekonomik mücadele» anlayışına uyan bir Sosyal-Demokrat için, «devrimciler örgütü» nün az çok « işçilerin örg ütü» ne uygun düşmesini beklemek doğald ır. Asl ında . gerçekte olan da budur; öyle k i , örgütten söz ettiğimizde. tam anlamıyla ayrı di l lerde konuşmuş oluyoruz. örneğin. önceden tanımadığım oldukca tutarlı bir Ekonomistle bir zamanlar yaptığım konuşmayı çok iyi hatırl ıyorum. Politik Devrimi Kim Gerçekleştirecek? adlı k itapçığı tartışıyorduk ve cok geçmeden. bu k itapcıkteki temel eksik l iğin, örgüt sorununu gözden kacırışı olduğu görüşüne vard ık. Aramızda tam bir görüşbirl iğ i olduğunu sanmaya başlamıştık ki konuşma i lerledikçe, ayrı şeylerden söz ettiğ imiz ortaya çıktı . Konuştuğum kişi. yazarı . grev tonlarını. karşı l ık l ı yardım derneklerini . vs. göz önüne almamak la suclarken. ben im kafamda da. politik devrimi cgercekleştirmekıı için temel bir etmen olarak bir devrimciler örgütü vardı . Anlaşmazl ık ortaya cıkar çıkmaz. hatırladığ ıma göre. Ekonomistle görüş birl iğinde olduğum hemen hemer. tek bir i l kenin bile· kalmadığı bel l i oldu .
Anlaşılmazlığın kaynağı neydi? Hem örgüt. hem po· l itika sorunlarında. Ekonom istlerin gitgide. Sosyal-Demokrasiden sendikocı l ığa kaym·akta oluşları gerçeği idi . Sosyal-Demokrasinin pul itik mücade lesi . işçilerin işverenIere ve hükümete karşı ekonomik mücadelelerinden cok daha kapsaml ı ve kormaşıkt ır.
Bunun gibi (aslında bu nedenle) devrimci Sosyal-Demokrat Part inin örgütü. bu mücadele icin tasarlanmış işç i ler örgütünden , koçın ı lmaz olarak , bir başka türlü olm::Jk zorundadır. I şçi lerin örgütü i lk :)nce. bir sendika örgütü olmal ıdır; ik inci olarak . olab. 1 iğince geniş olmal ı d ı r; ve üçüncü olarak. koşulların el ve ı diğince herkese aç ık olmal ıdır (burada ve bundan sonra. tabii yalnızca mutlak iyetci Rusya'dan söz ed iyoru m) . Öte yandan. devrimciler örgütü . her şeyden önce devrimci eylemi meslek edi -
228
nanlerden oluşmalıdır (bu neden le, devrimciler örgüti inden söz ederken. Devrimci Sosyal-Demokratları kasted i yorum) . Böyle b ir ö rgütün üyelerinin bu ortak n i telik leri gereği , değ i l ayrı ayrı meslekler, işçilerle aydınlar orasındakl her türlü ayırım kesin olarak silinmelidlr. Böyle bir örgüt cok geniş olmamak ve ola b i ld iğ ince gizl i olmak zorunda d ı r. Bu üclü ayırım üstünde duralım.
Pol i tik özgürlüğün varolduğu ülkelerde, sendika örg ü t ü i le pol it ik örgüt a rasındaki ayırım gibi sendikalarla Sosyal -Demokrasi arasındaki ayırım da yeterince acı k t ır. Sosyn i -Domokrasl l le sendikalar arasındaki l l lşk l lr.r doğa l olarak ü l keden ü l keye, tarihse l . yasal ve diğer koşu l lara göre değ işec ek t i r : daha az ya da daha cak sık ı , daha az
ya da daha cak karmaş ık , vb. olabi l i rler (bize göre. ola b i l d i ğ ince s ı k ı ve az karmaşık o lmal ıd ırlar) ; fakat özgür ü l k e l e rde send ika örgütünün, Sosyal -Demokrat Pa rti 'n in örq u tü i le ayn ı şey olması diye bir sorun olamaz. Oysa Rusya 'da . i l k bakışta . bütün işci dernekleri ve ca l ı şma grupla r ı yasaklandığ ı . ic in ve işçilerin ekonomik m ü cadele le
r ı n i n teme l bel i rt isi ve si lôhı olan grev bir suc olarak (•Je bazen de po l i t i k suc olarak) kabul ed i ld iğ i ic i n . Sosvcı i Demok ra t örgü t i l e . işe i dernek leri arasındaki b ü tün cıy ı r ı m la r . otokrasi boyunduruğu ta rafından s i l inm iş q ib i gör ü l ü r. Bu yüzden ü lkemizin koşul ları bir yandan ekonomik mücadeleyle uqraşan işei leri polit ik sorunlarla i l g i i P.nmP.ye rı zorlarkP.n ıı . d iğer yandan da, Sosyai-Demokrn t ln r ı . serı rl ik ac ı l ı klo Sosyal -Demokrasiyi birbirine karış t ı rmaya ı i t
mel< ted inı (ve bizim Kricevsk iler. Martinovlar ve ben l e rl e r i bir inci türden «zorlamayı» bıkmadan tartışır larken, i k i n c i türün farkına bile varmamaktadırlar) . Gerçek ten. vüzde dok san dokuz <ı işveren lere ve hükümete karşı ekonomik mücadeleıı ye gömülmüş insan ları gözünüzün önün e ge tir in. Bazı ları , tüm eylemleri boyunca (dört i lô n l t ı ny) . rlaha karmaşık bir devrimeller örgütünün gcrr. k l i i iğ i n i d üşünmeye as la it i lmeyeceklerdlr. Diğerleri ise be l k i , epey rı�niş b ir oranda dağıtı lan Bernstelncı yazılarlfl ka rşı kar-
229
şıya gelecek ve bunlarla. «hergünkü tekdüze mücadeleninıı derin önemine inonocaklar. B i r d iğerleri de. belk i dünyaya «proletaryanın mücadelesiyle sık ı organik bağlar kurmoıı . sendikal hareketle Sosyal-Demokrat fıqreket anısında bağlar kurmanın yeni örneğini vermek gibi ayartıcı fikirler tarafından sürüklenip gideceklerdir . Bu tür insanlar. bir ü l ke kapital izme. bu nedenle de işçi sın ıf ı hareketine ne kadar gee g irerse. o ülkedeki sosyal istlerin sendikal hareketlere o kadar cak katılabileceklerin i ve destekieyebileceklerini ve Sosyoi-Demokrat olmayan sendiko iarın varolmaları ic in de o kadar az neden bulunacağ ın ı iddia edebil ir ler. Buraya kadar iddia tümüyle doğrudur; ama ne yazık k i . bazıla rı daha i leri lere gitmekte ve Sosyal-Demokrasiyle sendikacı l ığ ın tamamen kaynaşmasını düşiemektedirler. Bu düşlerin. örgüt plcnlarımız için ne kadar zorarlı etki leri olduğunu St. Petersburg Mücadele Bir l iği Kararları örneği ile b iraz sonra göreceğiz.
Ekonomik mücoc1ele iç in işçi örgütleri . send i ko ör· gütleri olmal ıdır. Her Sosyal -Demokrat isçi . bu örgütlere edebildiğince ya rd ı m etmel i ve kotı lmalıdır . Bu doğru olmakla beraber. bu «meslekı) örgütleri üyel i k lerine yaln ız Sosyal-Demokratların seeilebil mesini istemek. elbette bizim yararımıza deği ld i r . çünk ü bu ancak k itleler aresında k i etkimizin kopsamın ın daralmasına yol acar. işvereniere ve hükümete karşı mücadele icin bir leşme gereğin i kavrayan her işci . b ırak ın ız sendikalara kat ı ls ın . Eğer. en az ın · don hu temel kavrayışı edinmiş ola n lar ın tümii birleşmezlcrse. eğer sendikolar çok geniş örgütler olrnoz la rsc . sendikoların esas a ma c l a rın ın gerceldeşmesine ola n a k kalmaz. Bu örgütler ne kadar gen iş olurlarsa . o n la r üst ü ndeki etkimiz de o kadar geniş olcıcakt ı r- bu e t k i yol n ı z ekonom i!< m ü cadelenin << k en d i l i ğ inden ;> gel işmesi yii zünder. değ i l . sosyal ist sendika üyelerin in a rkada ş l e r ı n ı etki lemede gösterdik ler i doğ rud on doğruya ve bi l inç l i ça
balar yüzündendir. Fo kct ger.iş bir örgüt. s ık ı gizl i l ik von tamlerini uvc;ulayamoı (çünkü bu, ekonom i k mücadele
230
ic in gerekenden cok daha fazla bir eğitim gerektirir) . Ge: n iş sayıda üye gerekl i l iğ i i l e sıkı gizl i l ik yön tem lerin in gerek l i l iğ i arasında çelişki nasıl uzlaştırı lacaktır? Sendikalan. olabildiğ ince herkese acık bir duruma nasıl getireceq iz? Genel olarak söylersek. bu amaca uygun yaln ız i k i yol olabi l i r : va sendikalar yasal b i r durum kazanacaklar (bazı ülk�lerde bu, sosyal ist ve politik b i rl i k lerin legal n i te l ik kaza n ma l a rından önce gelmiştir) , ya da örgüt g iz l i t:.Jtulaci"Jk , faka t öylesine bel l i b i r kal ıptan · uzak ve «özgürıt. Almanların dedikleri gibi lose•. olacaktır l<i . tlyeler k i t lesi bak ım ından, gizl i l ik yöntemlerine duyulan ihtiyac hemen hemen s ı f ı ra inecektir.
· Rusya'da sosya l ist olmayan ve pol i t ik olmayan sen d ikaların yasal laşmaları başlamıştır ve bizim hızla büyü yen Sosyal -Demokrat işçi s ınıfı hareketimizin attığı her adımın, yasal laşma atı l ımlarını ._çoğunluk la varolan düzen i destek lr.yenlerden gelen. fakat bazan da işçilerin kendilerinden ve l iberal aydın la rdan gelen atı l ımlorı- yü · reklendirece<J ine ve coğaltacağına kuşku yoktur. Yasal l ı k bayrağın ı daha şimdiden Vasi l lyevler ve Zubatovlar cekmiş bulunuyorlar. Ozerovlar ve Wormslar bunları desteklemeye söz vermişlerdir ve şimdi bu yeni eğ i l imi dcstek leyenler. işçi ler arasında da bulunmaktadır. Bundan sonra bu eğ i l imi de hesaba katmaktan başka bir şey yarıamayız. Bunu nasıl hesaba katacağımız konusuncia Sosyn l - Demrıkra t l a r arasında iki görüş olamaz . .f3u hamkPtte Zubatovların ve Vasi lyevlerln , jandarmaların ve papazlar :n aynadık ları her oyunu inatla açığa vurmal ı ve bu k i? i lerin g ercel< amaçlarını işei lere acıklamalıyız. Ayn ı zamanda. ��asal işci mitinglerinde, l iberal politikacıların söylevlerinde duyu l acak bütün uzlaşıcı ve «ahenkl i» notolar ın gercek an lamlarını do açığa vurmal ıyız. Bu gihi söylevlerirı. barışçı bir sınıf işbirl iğinin arzu edi l ir bir şey olduğuna duyulan içten inancıa ver i lmiş olması . iktidnrlcıra
Loso (Aımonr.nJ · Gevo;ak. başıboş, da�ınık - Ed.
231
ya lıaklanmak istet:)iyle ya do bir beceriksizl ik sonucu ya pılmış olması bir şey değiştirmez. Son olarak, cot:)u zaman açık mitinglerde ve iz in veri lmiş derneklerde. cateşl hı olanları septayan ve kendi ajan provakatörlerlnl il lego l örgütlere sokmak icin legol örgütlerden yara rionon pol is torotındon hazırlanan tuzaklara karşı işe i leri uyormalıyız.
Bütün bunlcirı yapmak demek . işci s ınıfı hareketinin yasallaşmasının uzun dönemde Zubotov'lorın değil biz im yararım ıza olocot:) ın ı unutma k demek değildir. Tom tersine. yaban otlarını buğdaydon ayıklamoya yardım edecek olan bizim acığo vurmalar kamponyamızdır. Yaban otla rın ın n e olduklarını zaten bel i rtm işt i k . Buğdayla da. e n geri kalmış olan ları da dahil , i şçi lerin g iderek daha çok soyı larda sosyal ve pol iti k sorun lara çeki lmelerini ve biz devrimcilerin , özünde yasal olan ve gel işmesiyle bize a j itasyonumuz icin g iderek daha bol materyel sağlayocak olan işlevlerden (yasal k itapların dağıt ımı . karşı l ı k l ı yard ım . vs.) kendimizi kurto rmamızı kastediyoruz. Bu ac ı · dan , Zubatovlara ve Ozerovla ra şunu söyleyebi l ir ve söy· lemel iyiz: Deva m ediniz baylar! E l in izden geleni ard ın ıza koymayın ' lşcilcrin yolu iizerine ne zaman bir tuzak ku ra rsanız ( ister doğrudan provokasyon yoluyla . ister c;Struve'ci l iğ inıı 152) yard ım ıy la işçi lerin mora l lerini «dürüstceıı bozarak) sizin a c ığa vurulmanız ı sağlayacoğız .
Fakat ne zaman gercel< bir i leri adım atarsan ız . bıı ne kadar eece k ingen bir z igzagıı olursa olsun. şunu söy· leyeceğ iz : Lütfen dEwa m ed in ! Ve. gercek bir i leri ad ım olabi lecek tek ad ım. işçi lerin eylem a lan ların ın . a z do olsa . gercek olara k geniş let i lmesidir . Böyle her genişle me b iz im ya ra rımıza olacak ve ajan provakatörlerin sos· yal istleri aviarnası yerine, sosya l istlerin yandaş kazana cak lar ı türden legol dernek lerin kurulmasını hız landıra cakt ır . Kısacas ı , b iz im ç.ıörevimiz yaban otla rı i le mücadele etmektir. Buğdayı seksıda yetiştirme biz im işimiz de· qi lrl ir . Yaban otlar ın ı yolara k , topraqı buğday icin temizleriz. Ve Atanasin Ivanavie ler ve Pukheryo lvanovnalar (53)
232
saksıdak i ekinlerine bakarlarken. biz. yalnız bu günün yaban otla rını ayıklamek icin de!:)il yarının bu�dayını da bicmek icin orakcı larımızı hazırlamal ıyız•.
Böylece. olabildiğince az g iz l i ve olabildiğince geniş bir sendika örgütü yaratma sorununu, yasallaştı rma yoluyla çözemeyiz (fakat eğer Zubatovlar ve Ozerovların. bu olanağı , kısmen de olsa bize vermelerinden dolayı büyük memnunluk duyacağız; onun icin onlara 'karşı olanca gücümüzle savaşmcmız gerek iyor) . Geriye gizli sendika örgütleri kal ıyor ve (kesinl ik le bi ld iğ imiz gibi) bu yolu tut· muş olan işei lere edebildiğimiz yardımı etmeliyiz. Sendik a örgütleri. ya ln ız ekonomik mücadelenin geliştirilmesi ve sağlamlaştırı lmasında büyük değer taşımakla kalmazl a r . aynı zamanda. pol it ik a j i tasyon ve devrimci örgütlenme için çok öneml i bir yardımcı da olabi l i rler. Bu amaca varmak ic in ve doğmakta olan sendika hareketini . SosyalDemokrasinin istediği kanal lara sokmak icin, herşeyden önce. S t. Petersburg Ekonomistlerinin hemen hemen beş yı ldan beri sahip cıktık ları örgütlenme planının sacmal ı q ı n ı ivice anlamal ıyız. Bu plan Temmuz 1897 tarih l i c işcil e r i n Karşı l ı k l ı Yardımlaşma Sandığı Tüzüğü» nde ( «Listokıı Rubotniko, sayı 9-10. s. 46. Rabochaya Mysl, sayı 1 'den
a l ı n m ışt ır ) ve Ekim 1900 tarih l i « Işçi Sendikası Tüzü-
· · ıskra'nın '/Oban otlorıno karşı ocııOı kampanyaya Aabocheye
D vola'ı1CJ nşoıjıdok i parlamoya yol acıı: tlskra icin. zamonların bo ·
r i ı ı i iNi. ( i l k bahnrı1nkıl büyük olaylardan cok. Zubatov alanlarının
i�ç.' sın ıfı hareket ı n ı •vosallaştırma• yolundoki setu çabalarında vn ·
tıvor. ıskro bu gerçeklerin, bunun tersini söyledıl)lni göremıvor: bu
yerçekler. işci hareketinin, hükümetin gözünde korkunç boyutlara
Jıo;;ıı�ını kanıt i ıyon (iki Konferans, s. 27). Bütün bunlar icin, •yo
�amın zorunlu taleplerini duymak istemeyen• ortodoksları sucln · rnu:-n ız gerekiyor. Bir metre boyundaki buOdoyı görmeyi inatla red· dedıo. ı k ı pormak boyundak i yaban ollarıyla mücadele ediyorlar ( 1 ) . B u . •R• ıııyo işc i sınılı hareketi bakımından yanlış bir perspektif dı ı ·,usunu• çıöstermiyor m u ? (aynı eser, s. 27).
233
ğüıı nde (St. Petersburg'da basılan ve lskro'nın ı . sayısında değinilen özel bi ldiri) sunulmuştur. Bu iki kurallar topluluğunun temel bir eksikliği vardır: geniş işçi örgütünü. katıca bel irlenmiş bir yapıda kurmaktadırlar ve bunu devrimcilerin örgütüyle karıştırmaktadırlar. Daha ayrıntı l ı olarak hazırlandığı icin ikinci tüzüğü ele alal ım . Tüzüğün bütünü ell i iki paragraftan oluşmaktadır. Bunlardan yirn:ıi ücü. her fabrikada örgütrenecek olan (en cok el l i k i şi l ik) ve «merkez ( fabrika) g rupları» n ı seeecek olan « işçi çevreleri» nin yapısına. işleyiş \'Öntemlerine ve yetk ilerine değin iyor. Poragrof 2'de « merkez grubu, kendi fabrikasında ya do otelyesinde olup biten her şeyi gözler ve olayların kaydını tutarı> denil iyor. (< Merkez grubu , ödenek verenlere her ay mali rapor sunar>> ( par. 17) . vb. On paragraf . (<böl ge örgütü» ne ve ondokuz paragraf. Işçiler Örgütü Kom itesi l le St. Potersburg Mücadele Birl iği (her bölgen in ve «yürütme grubuı, nun -propagandistler g rupla rı , eyaIetler ve yurt d ışı örg'ütleri i le i l işk i ler kurma g rupları . mağaza ların . yayınların ve fonların yönetim g rupları- seçimle saptanan temsi lci leri) arasındaki karmaşık i l işk i le re ayrılmıştır.
· işç i lerin e'<onomik mücadeleleri açısından , Sosyol Oemokras i <'yürütme g rupları» ! Ekonomislierin Sosya l Demokrasiden send ikocı l ığa nasıl kaydık larını ve bir Sosyal -Demokra t ın , herşeyden önce. proletaryanın kurtu luş mücadelesinin Himünü yönetebilecek yetcnckte b i r devrimciler örgütü i le i lg i lenmes i gerektiği f ikrin!n bunloru ne kadar yabancı olduqunu daha parlak bir biçimde göstermek zor olurdu . a lşci sınıf ının pol i t i k k urtu l uşuncianıt ve «car despotizmi» ne l<a rşı mücadeleden söz etmek ve oyn ı zamanda , yukardakiler gibi tüzükler tasarlamak, Sos ya l - Demokras in in gerçek po l it ik görevleri hakk ıncia h iç b i r f ik ir sah ibi olmamak clnmckt i r. E l l i küsı ır porarı m t ın h iç:hlri, k i tlekr a rasındo müm.kün olduÇju korlar qP.niş b i r pol itik aj i tasyon yürütmen in, Rus mutlak iyet in in bütun yön lerin i , Rusya 'da ki çeşitl i sosyal sın ıf ların gercek yüz -
lerini aydınlatan bir a j i tasyon Yıürütmenin gereğinin anlaşı ldığını gösteren en küçük bir belirtl vermiyor. Böyle tüzükler, politik amaclar bir yana, sendikal amacıann gercekleştiri lmesi icin bi le yararsızdırlar, çünkü sendikalar mesleğe göre örgütlenirler k i burada hiç söz edi lmemekted i r.
Fakat belk i en karakteristik olan, her bir fabrikayı ve komitesin i . tek düze ve gü lüne derecede ayrıntı l ı kura l l a r ı n süre k l i d izisiyle ve üç dereceli b i r seçim sistemiyle bağlamn�'a gayret eden «sistemin» tümünün ağırl ığ ıd ır. Ekonomizmin dar ufuk ları arasına sıkışan akı l , keskin bir k ı rtasiyec i l i k ve bürokrasi kokan ayrıntı lar içinde kaybolma kta d ı r. Elbette pra tikte bu maddelerin dörtte üçü h ic b i r zaman uyg u l anma maktadır; d iğer yandan, bu tür bir « g iz l i» örgüt, her fabrikada k i merkez grubuyla, jandarma r a rın g e n i ş capl ı bask ın lar yapmalarını cek kolaylaşt ı rı r. Polenyal ı yo ldaşlarımız. hareketlerinin gelişimi sıras ında. herkesin işçi yardım sandıklarını geniş ölqüde örgü tlerneye hevesli olduğu, buna benzer bir dönem geçird i l e r fakat böyle örgütlerin jandarmalar icin bereketli ha5atlor sağladık ların ı görünce bu fikri cek çabuk bırak· t ı lar. Eğer kafamızda geniş çapl ı tutuklamalar değil de q e n i s işçi örgütleri varsa . jandarmaları memnun etmek istemiyorsak. bu örgütlerin h içbir katı yapıya sahip olma m a l a rın ı saqlamal ıyız. Fakat o zaman da bu örgütler işl eyebi l i r mi?
Ö rqütün işlevlerin in ne olduğuna bir bakal ım: « . . . Fab· r i kada olan bite n herşeyi gözlernek ve olayları kaydetmek» ( Tüzüğün 2. para g raf ı ) . Bu amac icin gerçekten, resmen k u ru l m u ş bir g ru ba ihtiyacı m ız var mı? Bu amac. özel bir grup kurmadan , i l legol gazetelerce yürütülen bir haber. leş me yoluyla daha iyi sağlanamaz mı? « . . . Işçi lerin , otel · ye koşul ların ın düzelt i l mesi uğruna mücadelelerini yöneltmekıı (par. 3) . Bu da. hiçbir kurulu örgütsel blclm gerek t i rmez. Her akl ı başında ajitatör, alelôde konuşmalarda. işçi lerin istek lerin in neler olduğunu kavrayabil i r ve bun-
235
ları. bir bi ldiride ifade edilmek üzere dar -geniş değilbir devrimciler örgütüne lletebil ir. c . . . Ruble başına• Iki kopek ödenek verilecek bir sandık kurmakıt (par. 9) -sonra da ödenek verenlere aylık bir mali rapor sunmak (por . 17) . ödeneklerin i vermeyen iiyeleri cıkartmak (par. 1 0) ve buna benzer şeyler. Işte, polis ic in cennetin to kendisi; çünkü onlar icin bir cmerkezi fabrika sandığı» nın bu tür g izl i l iğ i içine g irmek, poraya el koymak ve en iyi k işileri tutuklamaktan daha kolay bir şey yoktur. Ünlü (çok dar ve çok g izl i) bir örgütün resmi damgasını taşı yan birer ya do ikişer kopeklik kuponlar çıkarmak, ya da h içbir kupon olmadan poro toplamak ve ortak bir şifre ile i l l egol bir gazetede rapor yayınlamek daha kolay değil midir? Aynı amaca böyle de ulaşılabll inir fakat jandarmonın lpucu ele geeirmesi de yüz kere zorloşmış ol ur .
Tüzüğü incelerneyi sürdürebil i rd im , fakat söylenenler in yeteceğin l san ıyorum. En güveni l ir. en fazla deney sa h ibi ve en çel ik leşmiş işçi lerden oluşan . başl ıca bölgelerde soru mlu temsilc i leri o lon ve sık ı g izl i l ik kura l larıy la devrimci ler örg ütüne bağl ı bulunan küçük ve sıkı bir i şçi cek i rdeğ i . k it le lerin en geniş desteğ iyle ve h içbir b iç imsel örgütü o lmadan. bir send ika örgütünü n tüm işlevlerin i görebi l i r . ü stel ik Sosyal-Demokrasi icin elverişl i b ir bi çimde. Anca k bu yol la . bütün jondo rmo laro rağ men bir Sosyal-Demokrat sendikal hareketin sağlarnlaşmasını ve çı c lişme s i n i sağ layab i l ir iz .
Bel i r l i b i r biç imi , kayıt l ı üyeleri bi le bulunmayacak kadar losc bi r örgüte örgüt denemeyeceğ i it irazı gelebi l i r . Belki . öyledir de. Veri len ad önem l i değ i l . Önem l i olon bu c� üyesiz örgüt» ün gereken herşeyi yapocağı ve ta başından, gelecekteki sendikalar ımızla sosya l izm o rasında sık ı bir bağın· kuru l masını soğlayocoğ_ıd ır . Otokrosi döneminde or.cok yola gel mez bir ütopyocı , seçimleriyle . ro -
• Kozonelan ücrellerden · c .
236
porlarıyla, üyelerin in oy hakkıyla, vb. genış· bir örgüt is teyebil ir.
Bundan cıkarılacak ders basittlr. Eğer güclü bir devrimciler örgütünün sa�lam temelini kurmakle Işe başlar sak, hareketin b i r bütün olarak istikrarını sağlayabi l ir iz ve hem Sosyal - Demokrasinin hem de asıl sendikacil ığın amaclarını gercekleştirmlş oluruz. Fakat eOer Işe, kit lelerin kolayca «erişeceğiJ (fakat aslında fandarmaların daha cok erişeblldlk lerl ve devrımelleri polis Icin en eriş i lebi l ir yapan) geniş bir işcl örgütüyle başlarsak, ne şu no de bu amacı gorcekleştlremeylz; babadan kalma yön temlerimizden kurtulamayız, dağılacaOımız ve güclerimiz pol is tarafından sürekl i olarak kırı lacağı ıçın, sadece. Zubatov ve Ozerov tipi sendika ları kitlelere daha çok ulaşabi l i r duruma getiririz.
Aslında devrimciler örgütijnün işlevleri neler olmal ı d ı r? B u soruna ayrın tı l ı olarak değineceğiz. Ama önce. bu konuda da Ekonomistin kapı dibi komşusu olan teröristi m izin (kadersizl ik !) çok tipik b ir iddiasını Inceleyel im. Işci ier için cıkarı lan bir gazete olan Svoboda'nın i lk sayısında , yazarın ın. arkadaşlarını. (yani) lvanova-Veznesensk'in Ekonomist işe i lerin i savunmaya çal ıştığı cÖrgüb başlık l ı b i r yazı cıktı . Bu yazar şöyle diyor:
• Kitlelerin dilsiz ve karanlıkta oluşu. hareketin tabondan gelmemesi kötüdür. Örnegin, bir üniversite ken1tinin öOrencileri yaz 'le di
ger tatillerde evlerine giderler ve lşcl hareketi hemen durgun laşır. Dışardan itilmek zorunda olan bir Işçi hareketi gercek bir güc ola
bıl ir mı? Hayır. hlc do(lil ... Henüz yürümesını öOrenmodl. hOIO tutun
mak zorundadır. Di�er konularda da durum böyledir. O�renciler giderler ve herşey durur. E., ·teteneklller yakalanır; kaymak alınır -ve sut ekşir. E�er 'komite' tutuklan ı rsa. bir yenisi kuruluncaya kadar herşov durur. Ve bu i k incinin ne bic im bir komıte oıacaOını kimse
bilmez- i lk ine hic cenzemeyeblllr. l�ıncl, likinin aöyledlj)l bir şeyın. tam tersini soyleyebillr. Dünle yann arasındaki süreklilik kırı lmış olur,
gocmlşln deneyi golecej)e kılavuzluk edemez duruma gelir. Ve bütün
bunlann nedeni, hareketin kitleler arasında derin kökler salmamış ol-
237
rrıa9ıdır: hareketı yüz ıone budala deOII bir düzine akıllı yürütür Bir
düzine akıllı adam ıuzoOo düşurüleblllr, fokal bir örgüt kitlelerı kop
sodıOı zaman. herşey onlardon geldiOI zaman, hiç kimse. ne kader
cobolorso cobolosın. davayı kıramon (s. 63).
Gercekler doğru olarak konmuş. Amatörlüğümüzün tablosu iyi çizi lmiş. Fakat cıkarılan sonuçlar, hem budololığı. hem de pol itik i ncel iği bak ı mından tam Rabochaya
Mysl'e layık. Bu sonuclar budalalığın zirvesini temsil ed i yorlar. çünkü yazar, hareketin « kökleri» n i n «derinliği» n in felsefik ve sosyal -tarihsel sorununu. j ondarmolorlo müc.cdelcnln en Iyi yönteminin teknik ve örgütsel sorununu birbirine korıştırıyor. Bu sonuclar pol itik kabal ığ ın z irvesini temsil ediyorlar, çünkü, kötü önderlerden iyi önderIere yakınocağı yerde, yazar. genel olarak önderlerden «k i tlelere» yokınıyor. Bu. heyecanlandırıcı terörizmin pol i t ik aj itasyonun yerine konması f ikrinin b iz i politik yönden geriletmesi g ibi . örgütsel bak ımdon bizi geri lere sürüklemek için gösterilen bir çabadır. Gerçekten. bir emborras
de richesse (zengin l ik kararsızi iğı - çev.) içindeyim ve Svobodn'nın sunduğu karma karışık l ığ ı çözmek icin nereden boşlayocoğımı pek b i lemiyorum. Acık olması icin, bir örnek vererek boşlayoyım. Almanları ele olal ım. Almanların bir k itle örgütüne sahip oldukları . Al manya'da her şeyin k itlelerden geldiği , oradaki işci s ın ıfı hareketin in yü rümeyi öğrenmiş bulunduğu umarım ki yadsınmaz. Buna ro!}men bu m ilyonlar ın . « bir d üzine» denenmiş pol it ik ön derlerine nasıl değer verdik lerine. on lara nası l sımsıkı sarı ld ıklarına bir bak ın . Parlamentodak i düşman parti lerin üyeleri sık sık sosyal istlerle şu sözlerle alay etmektedirler: «Gerçekten sık ı demokratlarsın ız! Sizinki yalnız sö;zde bir işçi sınıf ı hareketidir; gerçekte hep aynı önderler k l i ğ i , aynı Bebel . cvnı Liebknecht, yıl lar boyu hep bunlar ortal ıkta! Sizin sözde seçil m iş işci mi l letveki l leri . lmporatorun o tadı�ı mornuria rdan daha sürek l i ! » Fakat Almanlar , «k it leleri » (ıönderlereıı ka rşı çevirmek, kit lelerde kötü ve h ırsl ı tepkiler uyandırmak ve «bir düzine ak ı l l ı adamaıı
238
karşı k itlelerin güvenin f sarsarak hareketin saaıamlık ve istikrarl ı l ığını ba rtalamak amacındaki böyle demegojik cabalara 'sadece tiksinerek gülümsemişlerdlr. Almanlar arasında pol it ik düşünce yeterince gelişmiştir ve profesyonel olarak eğ itil miş , uzun deneyler edinmiş ve tam bir uyum içinde calışan, denennılş ve yetenekli (yetenekl i insanlar yüzlerce doğmazlar) cbir düzlneJ önder olmadan. modern toplumdaki h icbir sın ı fın kararlı bir mücadele yürütcmiyeceğin i anlamaya yetecek kadar jJalitik deney edinmişlerd ir . Almanlar safla rı arasında da, cyüz budala" ya yağcı l ık eden ve onları «bir düzlneJ adamın üstüne çıkaran, k i tlelerin ımasırrı el lerini» öven ve (Most ve Hasselman gibi ) bu kitlelerı pervasız «devrimci• hareke te sürük leyen sağlam ve güveni l ir önderiere karş ı güvens iz l ik tohum ları eken demagoglar olmuştur. Alman sosya l izmi ancak, sosya l ist hareket icindeki bütün demegoj ik unsurlarla inatla ve amansızca savaşarak büyüyebi lmiş ve hugün olduğu kadar güclenebilmiştir. Ama, Rus Sosyo i -Demokrasisinin, tamamen . kitlelerin kend i l iğinden uyanı�ların ı yöneltmek icin yeterince eğ iti lmiş, gelişmiş ve de ney sah ibi önder yokluğunun yol actığı bir bunalım gccirdiği bir sırada. bizim akıl l ı la r, bir budalanın derin •fikirIi i ini i le. «hareketin tabandan gelmemesi kötüdür» di yorlar.
· «Bir öğrenciler komitesinin yararı yoktur; Istikrarl ı dr.Çj i ldir.» Cak doğru. Fakat bundan cıkarılacak sonuc, biz im bir profesyonel devrimeller komitesine sahip olmamız gerektiğ idir ve bir öğrencinin mi yoksa bir işeinin mi profesyonel bir devrimci olabileceği hic önemli değildir. Ama sizin cıkardığınız sonuc. işcl sınıfı hareketinin dışardan itilmemesi gerektiğl l Politik masumlu(junuz icinde, Ekonomistlerin ekmeğlne ya� sürdüğünü:z)jn ve amatörlüğümüzü beslediğin izin farkına varmıyorsunuz. Bizim ö(jrencilerin, işcilerimizl hangi bakımdan clttlklerlniıt sorabi l i r m iyim? Öğrencin in kendi sahip oldu(ju pol itik bi l· gi parcalarını , edinebildiği sosyalist düşünce k ırıntılarını
238
(cünkü bugünün öğrencisinin başl ıca entellektüel besini olan yasal Marksizm. ona a ncak ilkel. bölük pörcük bi l giler sağlayabi l ir) işeiye götürmesi anlamında. Bu tür «dışa rdan itmelenı hiçbir zaman pek fazla olmamıştı r ; tersine, hereketim izde şimdiye kadar cak az rastlan mıştır, cünku biz cak büyük bir gayretle . kendi suyumuzla pişmekteyiz; c işcllerin işverene ve hükümete karşı ekonomik mücadelesi» likesine cak kölece boyun eğmekteyiz. Biz profesyonel devrimciler. bu tür « itme» i le. şimdiye kadar olduğundan yüz kere daha güclü b ir b içimde uğraş mayı kendimize iş edinmeliyiz. Fakat «d ıştan itme• g i bi Iğrenç bir ifadeyi - dışa rdan pol itik bi lg i ve devrimci tecrübe getiren herkese karşı işe l ler arasında (en azından sizin kadar karanl ıkteki işçiler arasında) güvensizl i k d uygusu dağurab i lecek olan, onlarda. bu kişi lere karşı icgüdüsel b ir d irenme d uygusu dağurabi lecek olan bir i fade yi ku l lanmanız demagog olduğunuzu kanıt lar ve dema · goglar. işçi s ın ı f ın ın en kötü düşmanlarıdır .
Ve lütfen ben im ı•yoldaşça olmoyanıı ta rtışma ayöntemim» ha kk ında acele feryat etmeyin . Amacları n ız ın sa l l ığ ından kuşkulanmaya hic n iyetim yok. Dediğ im g ib i . b i r insan. sal t pol it ik masumluk yüzünden de bir demagog olabil ir. Fakat �izin demogog durumuno d üştiiğ ünüzü gösterdim ve demogoglar ın işçi s ınıf ının crı kötü d üşmanla rı olduğunu d urmadan söylemekten hiç yorulmam. En kötü düşma n la rıd ı r. çünkü k it lelerde bayağ ı içgüdüler uyandırır lar. cünkü aydın lanmamış Işçi ler. kendi lerini , bazen içten l ik le . dost olarak tan ıtan insanlar arasından düşmanları n ı tan ıyamazlar. En kötü düşman larıd ı r, çünkü . hareketimizin bicimlenmeye yen i başladığ ı , dağ ın ık l ı k ve salIant ı dönemi�de. yan ı lg ı ların ı sonradan acı deneyieric an layacok o lan kit le leri demogojii\ yöntemlerle a ldatmaktan daha kolay bir şey yoktur. Bu yüzden Rus Sosyo i Demokratı icin günür: slogan ı , ik isi de demagoji d üzeyine batmış Svoboda ve Robocheye Dyelo 'ya karşı karar l ı bir
240
m ücadele olmal ıdır. Buna llerde daha aynntılı olarak değineceğiz•.
eSir düzine akı l l ı . yüz tane budaladan daha kolay yok edilebi l i r.• Bu harika gercek (k i bunun Için yüz budala sizi her zaman alkışlayacaktır) , akı l yürütmenizin ortasında bir sorundan diğerine atladığınız Icin size apocık gel iyor. c Komite» nin , rörgübün acığa çıkarılmasından söze başladınız ve sürdürdünüz, şimdi de hareketin ckökleri• nin «derinl ik lerinden• acığa cıkarılması sorununa atladın ız. Elbetteki işin asl ı . hareketimizin acığa cıkarılamayacağıdır. çünkü k itleler a rasında binlerce ve binlerce sayısız köke sahiptir; ama buradaki sorun bu değil . cOerin kökler)) söz konusu olduğunda, bütün amatörlüğümüze rağmen şimdi bile racığa cıkarı lma•mız olanaksızdır, ama yine de. «örgütlerin• acığa cıkarıldığından ve bu yüzden de hareketin sürekl i l iğ in i korumanın olanaksızlaşmasından hepimiı yakın ıyoruz ve yakınmamak elimizden gelmez. Fakat siz, örgütlerin acıöa cıkanlmaları sorununu ortaya attığınız ve bunda direndiğiniz icin. ben de. bir düzine akı l l ı adamı acığa c ıkarmanın. yüz tane budalayı acığa cıkarmaktan cek daha zor olduğunu iddia ediyorum. Kitleleri. benim «ontidemokratik• vb. görüşlerim yüzünden bana karşı ne kadar kışkırtırsanız kışkırtın, bu görüşümü savunacağım. Durmadan söylediğim gibi , örgütlere i l işkin olarak «akı l l ı adamlar• dediğim zaman profesyonel devrimcileri kastediyorum, bunlar ister öğrenciler rırasından. ister işciler arasından gelsin hlc önemi yok. Iddia ediyorum: 1) süreklil iğ i koruyan, istikrarlı bir öndMier örgütü olmadan hicbir devrimci hareket ayak-
• Şu an icin, •dışardan Itme• konusunda ve Svotıoda'nın örgüllenma
konusuna ilişkin olarak söylediklerimizin tümünün, Rabocheye
Dyelo'vu de!llekıeyenler dahil, bütün Ekonomisiler Icin de gecertl
oldul)unu söyloynllm; cünkü bunlardan boztları bu tGr örgüt g(ırüt
ıerını aklir bir biclmde öOütler ve savunurtarken, diOerlerl de bu
nörıişlnro doOru sürüklenmlolerdlr.
F.: 11 241
ta kala:-nc:- ; 2) hareketin temelini oluşturan ve ona katılan k itleler, mücadeleye kendi l ik lerinden ne kadar büyük sayıda sürüklenirse. böyle bir örgüte duyulan gerek de o kadar ivedi bir durum alır ve bu örgüt, o kadar sıkı ol mak zorundadır (çünkü her tür demagog icin , k itlelerin bi l inesiz tabakalarını peşlerinden sürü klemek cok daha kolaydır) ; 3) böyle bir örgüt esas olarak devrimci eylemle profesyonel olarak uğraşan insanlardan oluşmalıdır; 4) otokratik bir devlette, böyle bir örgütün üyelerini devrimci eylemle profesyonel ola rak uğraşan ve siyasi polisle mücadele sanetinda profesyonel ola rak eğ itil miş bulunan kişi lerle ne kadar sınırlarsak, örgütü ocığa cıkarmak de o kadar güc olacaktır: ve 5) harekete katılabilen ve harP-ketin icinde aktif olarak. cal ışan işci sın ıfından gelme insanların sayısı da o kader artacaktır.
Bizim Ekonomistleri, teröristleri ve ııEkonomistteröristleriıı " bu tezleri cürütmeye çağ ırıyorum. Şu anda . sadece son ik i noktaya değ ineceğim. ıı Bir düzine ak ı l l ı ıı nın m ı yoksa «yüz budalanımı mı daha kolay avionabiieceğ i sorunu, yukarda değ in i len . sıkı g iz l i l iğin öneml i olduğu bir s ı rada bir k itle örgütüne sa hip ol maya olanak var mı -
• Bu ıerim belki. Ekonomislierden cok Svoboda'yo uygundur. cünkü
«Devrimcili�in Yeniden Do�uşu• !:ıoşlıklı bir vazısında terörizmi
savunurken, şimdi eleşlirmekle oldu�umuz yazısında Ekonomizmi
savunuyor. Svot-odı:ı icin «yopobilseydi yopord ı . oma yapomıvort
denebil ir . isıek ieri ve r.iyetleri pek ı;C:ze!-omo son u c tom bir kar
gaş('ll ık ; bun�ıı; ona r.edeni. Svobodc'r.m, bir yo ndon örrC:C:r. sü
rekl i l iğ in i isterken. diğer yendon d :ı devrimci dii5Cı'1ı:enir. ve s�s
yoi-Demnkro• teorinin s ürP.kii l i� in i yodsırrnkto oluşudı;r . PrcfP.s•:o·
nel devrimeiyi ( « Dnvri m c i ! i ğ i n Yenider. Doöu ş u » } conir. n rl ı � m cı k i �
temekıe ve b u omacia d a . önce hevec. ., ı a n d ı r ı c ı terö� iımi . �onro
do •d ışardan itilme olası l ı ğ ı . daha az olnn «bir va!:.Ot iSç i ter nrrıt ! ·
t ['u r ıti önerme�ıc:1ir . {Svobodo, sayı 1 . s . &S ve devnrr. ı ; Bc:;;�n · bir
deyişle. ev i ısıtmek ic in evi y ı�moyı v e kf'!•CFTP3in: kullanrr:uyı öneriyo r .
242
dır sorusuyla aynı kapıya cıkar. Gizl i l ik olmadan hükılmete karşı inatcı ve sürekli bir mücadele vermek aOz konusu olamaz ve b i r kitle örgütOne h lcblr zaman bu derecede g iz l i l ik veremeyiz. Tüm gizli Işlevleri olablldiO ince az soyıda profesyonel devrimcinin ellerinde toplamak, bunların «herkes icin düşüneceklerb ve tabanın harekete aktif olarak katılmayacağı anlamına gelmez. Tersine, taban giderek artı:ın sayı larda profesyonel devrimeiyi saflanndan yetiştirecektir: cünkü birkoc öğrenc inin ve ekonomıle müca deleyi yürütmekte olan birkoc işeinin bir «komite• kurmak icin toplanmalarının yetmedlğlnl , fakat profesyonel devr imci olmak ic in kendin i eğitmenin yıllar aldığını bilecektir: ve taban yaln ız amatörce yöntemleri deOII. böyle bir eğ it imi de ı<düşünecektlr» . Örgütün gizli Işlevlerinin merkezileşmesi, h içbir biçimde , hareketin tOm Işlevlerin in merkezileşmesi an lamına gelmez. I l legol basına en geniş kitlelerin aktif o lara k katı lmaları . bir «düzine• profesyonel devrimcinin bu Işe l l lşk in Işlevleri merkezlleştlrmelerl yüzünden azalmayacak. tam tersine, on kat artacaktır. Bu yolla ve yaln ız bu yol la . il lego l basını okumanın, ona yazı yazmanın ve b i r ö lçüde onun dağıtılmasının hemen hemen gizli bir calışma olmaktan cıkmasını sağlayaca�ız, cOnkü polis. binlerle dağıtılan bir yayın ın her kopyası Icin yargısal ve yönet i m k ırtaslyecll lğ ln in uygu lanmasının olanaksız ve budalaca olduğunu cak gecmeden anlayacaktır. Bu ya lnız basın ic in de�il . hareketin her işlevi Icin , hatta gösteriler icin b i le doğrudur. Kitlelerin aktif ve geniş katıl ımı bir zarar görmiyecektlr; tam tersine. en az polis kadar profesyonel eğit im görmüş, deney sahibi bir cdüzlne• devrimcinin . calışma la rın -broşürler hazırlanması. kabataslak plan lar düzenlenmesi . her kent bölgesi Icin, her fabrika icin ve her eğiti m kurumu. vb. Icin önder gruplarının atanması cal ışmaların ın- tüm gizl i yanlarını merkezneştirmesinden yararlanacaktır. (Bu «demokratik olmayan• görüşlerimden ötürü iti raza uğrayacağımı bi l lyorum ama ak ı l l ıca _J\naktan uzak olan bu itiraza aşağıda cevap ve-
243
rece�im) . En g izl i işlevierin bir devrimciler örgütünde m� 'lu�zlleştirilmesi, geniş kitleler Icin kurulmuş olan. bu ne.Jenle de olabildiğince gevşek ve gizlil ikten uzak olması gereken. işci sendikaları , e�itim çevreleri ve i l legol yayınları okuma grupları gibi. sosyal ist ve demokratik gruplar, halkın di�er bütün kesimleri iclnde kurulacak olan gruplar, vb. vb. cok sayıda başka örgütlerin eylem alanını genişletecek ve kalitesini yükseltecektir. Böyle gruplara sendikalara ve örgütlere her yerde, olabildiğince çok sa yıda ve en geniş işlevlerle sahip olmak zorundayız: fakat bunları, devrimciler örgütüyle karıştırmak, aralarındaki sınır çizgisini silmek. kıtleler orasında daha şimdiden cok zayıf olon, kitle hareketine cıhizmet edebilmek• icin kendilerini özell ikle ve t\:i:-nüyle Sosyal-Demokrat eyleme odayanlar ve sabırla, inatla profesyonel devrimci olmak icin kendilerini eğiten kişiler gerektiği gerçeğinin aniaşılmasını daha da bulanık hôle getirmek saçma ve zararlıdır.
Evet bu kavrayış. son derece zayıf bir durumdadır. Örgütle i l işkin olarak en büyük günahımız. l lkelliğimizle, Rusya'da devrimcilerin prestijini düşürmüş olmamızdır. Teori sorunlorındo . gevşek ve ü rkek olon. dar bir görüş tJ' =::ı c,lr.ı rı . kendi horcketsizl i�ini kitleler in kendi l iğ inden h :ırek�·i·rl.-ı haklı göstermeye calışan ; bir halk sözcüsünden '!�'•'< =. ı� sendika sekreterine benzeyen . düşmanların bile sa v T ·. ı ı ı ko7anon peniş ve yürek!! bir plan sunma yeteneğinden yoksun. kendi profesyonel sonatında -siyasi pol isle mücadele sanatında- tecrübesiz ve hantalco davranan bir devrimci değil, sefil bir omotördür!
Bu sert sözlerden dolayı hicbir eylemci işci gücenmesin, çünkü yetersiz eğitim söz konusu olduğunda, bun ları herkesten önce kendime uygulanm. Kendisine cok geniş, herşeyi kapsoyon görevler koycn bir cal ışma - inceleme grubunda" ca lışmıştım; ve bu grubun üyeleri hepimiz. iinlü bir ifadeyi deği"'tirerek cı8ize bir devrimciler ör-
• (1893-85 arasında. St. Petersburg'daki devrimci eyleml sıra.sındı-.ı
gütü veriniz, tüm Rusya'yı a lt-üst edelim, , dlyeblleceOimlz tarihi bir anda, amatörler gibi davrandıOımızı kavradıOımızdan ötürü cok acı ceklyorduk. O zaman duyduğum utanc duygusunu ne kadar hatırlasam. vaazları, cdevrimci adını lekeleyen. ve görevim izin devrimeiyi bir amatör düzeyine düşürmek değil amatörleri devrimeller düzeyine yükseltmek olduğunu onlayamayan sahte Sosyai-Demokratlaro karşı duygularım o kadar acılaşıyor.
Collected Worb, :nt 5,
s. 373--408, 412--417,
421-ı38, 451-ı87.
R.S.O.I.P.'NIN IKINCI KONGRESI ICIN EKONOMIK.
MÜCADELE ÜSTONE KARAR TASARlSI (1903)
Kongre. işçilerin ve onların sendikaların ın (başl ıca tüm Rusya sendikaların ın) ekonomik mü·cadelelerini. her durumda desteklerneyi · ve her yönüyle geliştirmeyi ve Rusya'daki ekonomik mücadelenın ve sendika hareketinin başlangıcından itibaren , Sosyal-Demokratik nitelikte olmasını sağlamayı vazgeçilmez bir temel saymaktadır.
·
Collected Works, ciit 5
s. 473
..:
··5 ÖZGÜR 'J KITAP • ;�ifıTASJYE