MEHMET BAŞBUĞ’UN RESİMLERİNDE KADINLAR
Özet
Mehmet Başbuğ, “Türk dünyasının ünlü ressamı” olarak tanınmaktadır. Akademisyen kimliğiyle de öne çıkan sanatçının eserleri resmi ve özel koleksiyonlarda ve müzelerde yer almakta olup yurtiçi ve yurtdışında pek çok kişisel ve karma sergiye katılmış olan Başbuğ’un 17 ödülü bulunmaktadır.
Teknik olarak ters üçgen, açık kompozisyon çalışan ressam, eserlerinde genellikle kırmızı ağırlıklı olmak üzere, sarı ve turuncu gibi sıcak renklerle, gri, beyaz, kahverengi gibi soğuk renklerle karşıtlık kurmuştur. Konularını halkın günlük yaşamından seçen ressamın, Kurtuluş Savaşı’nı yansıttığı büyük boy eserleri ve Atatürk portreleri dikkat çekmektedir.
Yüzlerce esere imza atan ressamın, birçok tablosunda kadınlara özel yer verdiği görülmektedir. Bu bağlamda ressamın eserlerindeki kadınları üç ana grupta incelemek mümkündür: Kurtuluş Savaşında kadınlar, Anadolu kadınları, Orta Asyalı kadınlar. Bu üç gruptaki kadınları, resimlerinde genellikle dış mekânlarda ve görev başında-cephede, tarlada, bahçede, v.b.- çalışan ressamın onları geleneksel ve yöresel giysileriyle boyadığı görülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Mehmet Başbuğ, ressam, resim, kadınlar, Anadolu Kadınları.
WOMEN IN MEHMET BASBUG'S PAINTINGS
Abstract
Mehmet Basbug is known as "the famous painter of Turkish world". The works of the artist, who also stands out with his academic career, are located in official and private collections, and museums. Basbug participated in many personal and group exhibitions and won 17 awards.
Technically, the artist prefers reverse triangle and open composition, and creates a contrast between warm colors such as red followed by yellow and orange and cold colors such as grey, white and brown. The artist illustrates people's daily life in his paintings, his large sized paintings depicting Turkish War of Independence and Ataturk portraits especially stand out.
Women have a special place in the works of the artist who has painted hundreds of works. Within this context, it is possible to study the women in the artist's paintings by dividing them into three main groups: Women in Turkish War of Independence, Anatolian women, and Central Asian women. The artist, who usually paints his subjects in outdoors and on duty (on war front, working in farms and gardens etc.), depicts women in these three groups wearing traditional and regional cloths.
Key Words: Mehmet Başbuğ, painter, painting, womens, Anatolian women
____________________________________
*) Mugla Sitki Kocman University, Faculty of Letters and Humanities, Turkish Language and Literature Department, Mentese-MUGLA
**) Anadolu University Faculty of Fine Arts, Department of Painting 4. Grade student, ESKISEHIR
Giriş
“Türk dünyasının ünlü ressamı” olarak anılan ve yakın tarihte kaybettiğimiz ressam
Mehmet Başbuğ, akademisyen kimliğinin yanı sıra adından söz ettiren başarılı bir ressamdır.
80’e yakın kişisel sergisi bulunan Başbuğ, yurtiçi ve yurtdışında pek çok karma sergiye
katılmıştır, çeşitli yarışmalardan aldığı 17 ödülü bulunmaktadır. Çok sayıda eseri resmi ve
özel koleksiyonlarda ve müzelerde yer almaktadır.
Başbuğ, eserlerinde Anadolu insanını, uğraşlarını, gündelik hayatlarını resmetmiştir.
23. Ocak. 2007’de,Osman Aytekin’le yapmış olduğu bir röportajda1 Başbuğ,“Resimlerimde
Anadolu insanının çilesini, derdini, umudunu, beklentisini gündelik yaşam içinde anlatmaya
çalışıyorum. Tabi ki zaman zaman ele aldığım konular benim yaşadığım çevreden halk
yaşantıları olduğu için anıları gözümde tekrar yaşama imkânı buluyorum.”diyerek
resimlerindeki ve ruh dünyasındaki Anadolu insanın yerini anlatmıştır. Doğum yeri
Diyarbakır olması sebebiyle resimlerinde de özellikle çocukluğundan beri gözlemlediği yöre
insanına ait sahneleri canlandırdığı görülmektedir. Ressam Başbuğ, Kurtuluş savaşını konu
alan eserleri ve Atatürk portreleriyle adından çok söz ettiren bir ressamdır. Bayrağa ve
Atatürk’e verdiği değeri bu eserlerinde en canlı haliyle görmek mümkündür.
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı görevini
yürütürken Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 4 Temmuz 2017 tarihinde yaşamını yitiren
Mehmet Başbuğ, akademisyen kimliğiyle de Kırgızistan’ın yanı sıra Kuveyt, Kazakistan,
Tataristan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi pek çok ülkede kültürel araştırmalar
ve incelemeler yapmış değişik görevlerde bulunmuştur. Çalıştığı bu yörelerdeki insanları,
onların kültürlerini, yaşamlarından yansıyan görselliği tüm renkleriyle tuvaline taşımıştır.
Bozkırdaki Atlar/Desenler2, adlı kitabı, çok sayıda desenlerinin bulunduğu, atlara karşı
duyduğu ilgiyi ve sevgiyi somutlaştıran bir çalışma olmuştur.
Mehmet Başbuğ, Türk resim sanatında çok rastlanmayan alışılmışın dışında bir
kurguyla3, anlatmak istediği olay örgüsünü, imgeleri ters üçgen biçiminde geometrik bir
düzen içinde resimlerine yerleştirmiştir4. Resimlerin pek çoğunda özellikle üçgenin geniş
1Osman Aytekin. Mehmet Başbuğ’la Röportaj. http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=533642Mehmet Başbuğ (2016). Bozkırdaki Atlar/Desenler, Haz. Fatih Başbuğ, Ankara: Art Sürem Bilim Sanat Danışmanlık Bilişim.3Bu metinde kullanılan resim çözümlemeleri ile ilgili terimler; kurgu, kompozisyon, form, yön, renk, ışık, mekân, v.b. için bkz. Leyla Varlık Şentürk (2016), Analitik Resim Çözümlemeleri, İstanbul: -Sanat ve Kuram Dizisi-Ayrıntı Yayınları,s.19-26.4Çağdaş Türk Resim Sanatında Türk Kültürü’nün İzleri ve Mehmet BAŞBUĞ. Film ve Animasyon. Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Anabilim Dalı. (2 Kasım2017
tabanına doğru daha çok açık kompozisyonları tercih ettiği görülmektedir. Üçgenin sivri
kısımlarında merkeze yerleştirilen figürlerin her iki tarafı genellikle boş bırakılarak resmin
nefes alması sağlanmıştır. Büyük boyutlu eserler çalışan sanatçının resimlerinde üçgen
kurgunun geniş kısmına doğru sayıca çok figür çalıştığı görülmektedir. Başbuğ’un renk
paletini, kırmızı ağırlıklı olmak üzere, beyaz, gri, kahverengi renklerin oluşturduğu görülür.
Kırmızı rengini en çok bayrak ve kadın kıyafetlerini resmederken kullandığı görülmektedir.
Kurtuluş Savaşını konu alan resimlerinde ise kırmızı rengin yanı sıra kahverenginin tonları ve
daha çok koyu renklerin hâkimiyeti dikkat çeker. Büyük boy eserlere imza atan sanatçının,
daha çok dış mekânları resmettiği görülmektedir.
Bu çalışmanın konusu “Mehmet Başbuğ’un Resimlerinde Kadınlar” olarak
belirlenmiştir.
Başbuğ’un Resimlerinde Kadınlar
Yüzlerce tabloya imza atan Mehmet Başbuğ’un tuvallerinde kadının yeri hep var
olmuştur. Anadolu’dan Orta Asya’ya tarlada, bahçede, pazarda çalışan emekçi kadınları
resmetmiş, Kurtuluş Savaşımızda canını kanını veren, vermekten çekinmeyen vatanını
korumak için gözünü kırpmadan ölüme giden, her türlü eziyete katlanan, savaşın ağır yükünü
omuzlarında taşıyan kadınları boyamıştır. Genel bir bakış açısıyla tuvallerinde resmettiği
kadınları üç ana grupta toplamak mümkündür: Kurtuluş Savaşı kadınları, Anadolu
kadınları, Orta Asyalı kadınlar. Bu çalışmamızda seçtiğimiz örnekler üzerinden Başbuğ’un
tuvallerdeki kadınların nasıl betimlendiğini, duruşlarını, giyim kuşamlarını, sanatçının
kadınlarla geleneği eserlerine nasıl yansıttığını incelemeye çalışacağız.
Kurtuluş Savaşında Kadınlar
Başbuğ, Kurtuluş Savaşını konu olan eserlerinin çoğunda kadınları ana merkeze almış,
onları Türk bayrağıyla birlikte boyamıştır. Açık kompozisyon olarak çalışılmış bu eserde
simetrik olarak dengelenmiş iki ayrı mekân dikkati çekmektedir. Resim adeta ikiye bölünmüş,
ön planda evinde uyuyan çocuğunun yanı başında-muhtemelen cepheye gönderdiği erkeği
düşünürken- sol omzunun üzerinden görünen Atatürk resmine doğru başını eğmiş, yüzünden
acı, endişe ve aynı zamanda inanmışlık yansıyan Türk bayrağı diken bir kadın resmedilmiş.
Türk bayrağının kırmızı renginin yansımasıyla ön plandaki figürlerin ve eşyaların buna
kadının giysileri de dâhil arka plana oranla daha parlak ve sıcak renklerle boyanmış olduğu
görülmektedir.
Eser 1. İstiklal Savaşı
Kurtuluş savaşı esnasında cepheye gidemeyen, yardım götüremeyen kadınların da
yuvalarında boş durmadığını, çocuklarını büyütürken, umutlarını da bayrakla ve Atatürk’le
büyüttüklerini yansıtmaktadır. Eserin üst kısmındaki mekân ise cephe yoludur. Cepheye giden
arkaları dönük yönü kadından ve dolayısıyla izleyiciden uzaklaşan pek çok Mehmetçik figürü
toz duman, karanlık bir ters üçgen kurgu içinde eserin üst kısmında detaylandırılmıştır. Eserde
ışığın, ön planda, özellikle bayrak başta olmak üzere, kadın, Atatürk ve yuva imajını yansıtan
ev eşyaları üzerinden verildiği görülmektedir. Kadının da, kırmızı kahve renkli atkı, beyaz
çatkı, koyu mavi yöresel giysisiyle eserin bayraktan sonra gelen en renkli figür olduğu dikkat
çekmektedir. Bu sanatçının Türk bayrağından sonra Türk kadınına verdiği değer göstermesi
açısından önemli bir detaydır. Başbuğ, bu eserdeki konuyu aşağıdaki resimde de görüldüğü
üzere başka eserlerinde de kullanmıştır.
Eser 2. İstiklal Savaşı
Bu eserde bir önceki eserden farklı olarak dikkat çeken detay arka fonda cephedeki
hareketliliktir. Diğerinde cepheye giden askerler resmedilmişken bu resimde cephe
detaylandırılmış. Diğer resimden farklı olarak kırmızı bayrakların varlığı dikkat çekici öndeki
kırmızı bayrakla uyumlu bu detaylandırma kadının kıyafetlerinde, kiliminde, çocuğun
yorganında da fark ediliyor, resimde kırmızı rengin hâkimiyeti ön plana çıkıyor. İsmail
Karakurt, “Günlerin köpüğü 1001: Mehmet Başbuğ’un Günlükleri” başlıklı yazısında şöyle
bir detay verir: “(Başbuğ’un) Anıt eser değerindeki tablosunda Türk bayrağını özenle işleyen
kadın kim diye merak ediyordum. Meğer eşi Aynur Hanımefendi’ymiş (Karakurt 2017:52).”
Eser 3. İstiklal Savaşı
Cephede çatışma esnasında vurulmuş bir kadının ve ona yardım eden bir efenin
resmedildiği bu eser Kurtuluş savaşı esnasında bu milletin kadını erkeği ile omuz omuza
çarpıştığının en güzel kanıtı olmuş. Yine arka planda hareketli bir cephe görüntüsü var.
Renkler konuyu yansıtacak şekilde koyu renklerin ağırlığını taşısa da Başbuğ’un eserlerinde
umut ve umudu yansıtan renkler hep var olmuştur. Özellikle efenin sargısındaki sıcak renkler
kırmızı, sarı ve turuncunun tonları umutlu bir başkaldırının rengi olarak kullanılmış gibi.
Yaralananın kadının şalvarı da koyu kırmızı/bordo, üzerindeki yerel giysilerdeki desenlerde
de çizgisel hareketlilik göze çarpıyor. Her iki figürün yüz ifadesinde de acı ya da korku yok.
Kadının yüzünde huzur, erkeğin yüzünde tevekkül dikkati çekiyor.
Eser 4.
Bu resimdeki iki kadının ters üçgen kurgunun ana merkezdeki kararlı, dimdik
ve güçlü duruşları adeta arka fondaki ters üçgenin geniş kenarına doğru yayılmış diğer
tüm figürleri, arka planda tüm yaşanılanları, savaşın bütün yükünü omuzlarına almış
yüksünmeden taşıdıklarını hissettirmektedir. Kadınların yöresel kıyafetlerindeki
bayrak kırmızısı ile arka plandaki bayrakların kırmızısının uyumu ve ilişkisi, izleyici
gözün kırmızı ile eserin diğer köşelerine ulaşmasını ve eserin tümünü dolaşmasını
sağlamaktadır. Öte yandan sanatçının diğer tablolarında da olduğu gibi kadınların
kırmızı bayrakla özdeşleştirilmesi, İstiklal savaşında bayraklaşan kadınlara ve onların
nezdinde Anadolu’nun güçlü ve yürekli kadınlarına verdiği değeri göstermesi
açısından dikkat çekicidir. Kadınların arasından görünen iki belikli üçüncü kadının
kağnının üzerinde cepheye taşınan teçhizata adeta bir kartal gibi kol kanat gerdiği
görülmektedir. Arka plandaki kırmızı giysili başka kadınların varlığı da kadınların
Kurtuluş Savaşındaki gücünün Başbuğ’un fırçasından tuvale yansımasıyla yeniden
hayat bulduğunu göstermektedir. Eser, Başbuğ’un kurtuluş Savaşı’nı çizdiği ve
boyadığı diğer eserlerinde olduğu gibi hayvancılıkla ve tarımla geçinen Anadolu
kadınlarının, günlük hayatlarında önemli yeri olan besledikleri hayvanlarını da
özellikle kağnılara sürerek onların gücünden yararlanıp cepheye silah ve yiyecek,
giyecek, ilaç taşıdıklarını da canlandırmaktadır.
Eser 5.
Bu eserde, kurgunun ana merkezindeki kadının duruşu, yüz ifadesi, gözlerini kısarak
ileri doğru bakışı, düşünceli hali, yüzündeki gölgeler savaşın insan üzerindeki yıkıcı etkisini
göstermesi açısından çok anlamlıdır. Ancak kadının duruşunda yılgınlık değil, tevekkülün
altına gizlenmiş vakur bir duruş vardır. Arkada savaş bütün hızıyla sürmektedir. Kara bulutlar
göğe doğru yükselmekte, ancak bayraklar dimdik durmakta, kadının yeleğinin kırmızısıyla
arkadaki yaşlı ve hastaların üzerindeki kırmızı renkler eseri kırmızı renk açısından
bütünlemektedir. Bir önceki eserde öküz arabalarıyla cepheye taşınan teçhizatın yerini
cepheden hastaneye ya da köylere taşınan yaralılar ve yaşlılar almıştır.
Eser 6.
Osman Aytekin’in röportajında5 Başbuğ’a sorduğu“Anadolu insanını anlatırken sert ve
dinamik fırça darbelerini; kırmızı-beyaz renklerin ağırlığı ve İstiklal Savaşı tabloları… Sanat
anlayışınızdaki millilik bir Türkiye sevdası olarak yorumlanabilir mi” sorusuna, “Kırmızı
beyaz Türk insanının milli değeri, Bayrak rengidir. Her sanatçının belirli dönemlerde farklı
üslup biçimleri denediği görülmüştür. Örnek vermek gerekirse Picasso’nun “Mavi Dönemi”
gibi… Bende savaş konulu ve diğer özgün çalışmalarda bir dönem kırmızı renk ve tonlarında
resimler yapmıştım. Türk Sanatçısı olarak yaşanan güncel olayları her birey gibi bende takip
ediyorum. Kaynayan Ortadoğu ve iç karışıklıklar beni gelecekle ilgili oldukça düşündürüyor.
Birlik ve beraberliğin herkese faydalı olacağı inancındayım…” diyerek cevaplamıştır.
5http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=53364
Eser 7.
Kurtuluş Savaşı ile ilgili eserlerinde kadının varlığını ve gücünü her zaman hissettiren
ressam, aşağıdaki örneklerde görüldüğü üzere ana merkezde erkeklerin olduğu tablolarında da
arka planda mutlaka kadınları kırmızı, bordu başörtüleri, atkıları ve giysileriyle boyamıştır.
Röportajında da belirttiği üzere sanatçı bir dönem kırmızı rengi ve tonlarını resimlerinde çok
kullanmıştır. Kırmızıyla sadece bayrağı ve kadınları değil erkek figürlerinin de giysilerini ve
sarıklarını boyamıştır.
Anadolu’da Kadınlar
Başbuğ, kadınları sadece savaşta değil günlük işlerini yaparken tarlada, bahçede,
sokakta, çarşıda ya da göç esnasında da betimlemiştir. “Elazığ’dan Portre” adlı resimde çok
yakın çalışılmış bir Anadolu kadının yüzü ile karşılaşırız. Hayatın yükünü ve yorgunluğunu
yüzünün derin çizgilerinde taşıyan yüz, aslında cefakar, çalışkan, özverili Anadolu
kadınlarının yüzüdür. Kadın olarak, ana olarak Anadolu kadının geçmişten bugüne yaşadığı
tüm zorlukları, sıkıntıları, ıstırapları bu portredeki sımsıkı kapalı o gözlerde bulmak
mümkündür. Sanatçı çok başarılı bir detaylandırmayla bu Anadolu kadının yüzüne adeta tüm
Anadolu’nun dünden bugüne tarihini yüklemiştir. Ana merkezde konumlandırılmış kadının
yanı sıra ters üçgen kurgunun geniş ayaklarında göçebe kültürün yaşamını yansıtan çizimler
mevcuttur. İzleyici göz, kadını ve erkeği ile yola koyulmuş bu göçe arkasını dönmüş kadının
yüzünde gurbet çizgilerinin daha da derinleşeceği duygusunu almaktadır.
Eser 8. Elazığ’dan Portre, Fırat Üniversitesi Koleksiyonu.
Portrede kiremit kırmızısı çatkı ve üzerindeki saçaklı parlak turuncu poşu ile kadının
yüzünü çevreleyenörtüdeki renkler göçün arka planındaki ufkun aldığı renklerle uyumlu.
Kadının yüzündeki acıya rağmen resimdeki sıcak renkler umudun da eksik olmadığını
hissettirmektedir. Mehmet Başbuğ’un genel olarak anatomi çizgilerinin çok dinamik
olduğunu ifade eden Açıkgöz, giysi ve mekan yorumlarının bu çizgileri zenginleştirdiğini ve
sanatçının temel resim anlayışını oluşturduğunu açıklar. Sanatçının Doğu ve Güneydoğu
insanını, kadınlarının ve erkeklerinin başlarına sardıkları örtülerin yöresel zenginliğini çok
etkili bir biçimde resimlerinde yansıttığını yazan Açıkgöz,bu resimlerde insan tiplerinden ve
giysilerinden hareketle folklorik zenginlikleri bir belgesel tadında görmenin mümkün
olduğunu açıklar(Açıkgöz, 2017: 54).
Eser 9.
Başbuğ, ellerini eteğinde kavuşturmuş yönü izleyiciye dönük, başını hayvanlarına
doğru çevirmiş, ilgiyle onlara bakan Anadolu kadının giysilerini parlak turuncu, parlak bordo
ya da kiremit kırmızısı renklerle, ufku da açık turuncundan yeşile doğru boyayarak zeminde
beyaz renk üzerindeki ışık-gölge kontrasını daha görünür kılmıştır. Arka planda arkası
izleyiciye dönük öne doğru eğilmiş turunculu, kırmızı bir başka kadının varlığı da bu renk
uyumunu başka bir açıdan pekiştirmektedir. Sanatçı, pek çok resminde kadınları yakın ya da
arka planda ama çoğu zaman sırtı izleyiciye dönük ya da yan profilden çizer. Genellikle
kadınlar giysilerinin renkliliği ve duruşlarıyla bütünleyici figürler olarak resimlerde yer
alırken kurgunun içinde insana ait yaşam enerjisini de yansıtırlar.
Eser 10. Eser 11.
Başbuğ’un resimlerindeki kadınlar, evde oturan sadece ev işleriyle uğraşan kadınlar
değildirler, neredeyse hemen hepsi erkeklerle birlikte dış mekân kompozisyonlarda yer
almaktadırlar. Örneğin “ Diyarbakır Sipahiler Çarşısı” adlı bu resimde ters üçgen kurgunun
ana merkezine renkli giysileriyle, eğilmiş yan profilden yüzü görülen alışveriş yapan bir kadın
çizilmiştir. Çarşının albenisi ve çok renkliliği kadının renkli duruşunu yutmamıştır, ayrıca
çarşıdaki erkeklerin hepsinin sırtı izleyiciye dönük biçimde kurgulanmıştır. Sanatçı adeta
kompozisyonunda kadını öncelemiştir. Özellikle kadının eteğindeki parlak mavi renk ile
lacivert yeleğinin içindeki mavi dokunuşlar resmin bütününde kadını renk olarak da ön plana
çıkarmıştır.
Eser 12: Sipahiler Çarşısı (Diyarbakır),110x125 cm TÜYB, 2004
Pazarda alışveriş yapanları konu alan aşağıdaki resimde, baskın figürler olarak ön
planda kadınlar görülmektedir. Erkek figür sayısı iki üç kişi ile sınırlı ve hareket kabiliyeti
açısından bakıldığında durağanken, ayakta duran, bağdaş kurmuş oturan, kafa kafaya vermiş,
birbirlerine doğru eğilmiş sohbet eden pek çok kadın resmedilmiştir. Kadınların üzerindeki
kırmızı giysiler, hareketlerine canlılık katmıştır.
Eser 13.
Dünden bugüne kadının rengi her zaman kırmızı olmuştur. Kadın dünyasında kırmızı
renk, adet döngüsünü, doğurganlığı temsil eder. Yakın zamana kadar -hali hazırda bu gelenek
pek çok yerde çeşitli biçimlerde devam etmektedir- Anadolu’da gelinlikler kırmızıydı, bugün
kına gecelerinde gelin kızların yüzü kırmızı örtüyle örtülür, beyaz gelinliklerin üzerine de
kırmızı kuşak bağlanır, lohusa kadınlar başlarına kırmızı kurdele takarlar. Kırmızı sadece
kadının değil, doğanın geçmişi ve geleceğidir. Canlılığa ait her şeyi -kıpkırmızı magmayı-
içinde taşıyan doğa da tıpkı kadın gibi doğurgan olandır. Bu anlamda kırmızı yaşam gücünü,
enerjisini de temsil eder (Deveci 2017: 158-159) Kırmızın ressamı diye anılan Başbuğ,
ağırlıklı olarak parlak kırmızı rengi Türk bayrağının yanı sıra kadınları boyarken kullanmıştır.
“Kırmızının Ressamı Mehmet Başbuğ’un Ardından” adlı yazısında Namık Açıkgöz de
sanatçının kırmızı rengi kullanımındaki tespitlerini şu cümlelerle ifade eder: ,“Başbuğ, kırmızı
(mat kırmızı, turuncu çağrışımlı kiremit kırmızısı), siyah ve beyaz gibi afiş renklerini basite
kaçmadan ve mutlaka tonlandırarak kullanır. Bazı resimlerinde bu kompozisyona sarı renk de
dâhil olur (Açıkgöz, 2017: 54).”
Eser 14.
Açıkgöz, yazısında “Aslen Diyarbakırlı olan Mehmet Başbuğ, tuvaline yöresinin
insanını aktarıyordu. Erkek ağırlıklı bir sokak hayatı vardı resimlerinde. Doğu ve
Güneydoğu’da kürsü diye adlandırılan tabure-oturaklara oturan yaşlı erkekler dikkati çeker
Mehmet Başbuğ’un ilk tablolarında (Açıkgöz, 2017: 54).”ifadesiyle aktardığı tespitlerine
Başbuğ’un resimlerinde kadınları da çizdiğini ve onları da pek çok tablosunda kurgunun ana
merkezine yerleştirdiğini hatta yukarıdaki resimde olduğu gibi bazen erkek figürlere
kadınların arka planında yer verdiğini eklemek doğru olacaktır.
Kadının, analık özelliğinin, şefkatinin vurgulandığı bu resimde kırmızı çizgili
kazağıyla annesinin/ya da nenesinin kucağına gömülmüş bir kız çocuğuyla, hemen yanı
başında kadınla aynı yöne bakan bir erkek çocuk resmedilmiş. Parlak kırmızı, kontrast
oluşturan beyaz ve kahverengi tonlarıyla renklendirilmiş bu resimde bir bekleyişin hakim
olduğu sezilmektedir.
Eser 15.
Başbuğ’un yağlı boya tablolarının yanı sıra kadınları çizdiği pek çok siyah beyaz eskiz
ve desen bulunmaktadır. Tablolarında olduğu gibi bu desenlerinde de kadınları giysilerini,
duruşlarını detaylandırarak günlük yaşamalarından alınmış kareler içinde çizmiş olduğu
görülmektedir.
Eser 16 Eser 17.
Orta Asya’da Kadınlar
Mehmet Başbuğ, yaşamının son yıllarını Orta Asya coğrafyasında geçirmiş, çeşitli
akademik görevlerde bulunmuş, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekanlığı ve aynı fakültede resim bölümü başkanlığını sürdürürken Bişkek’te
rahatsızlanarak yaşamını yitirmiştir. Sanatçı, Orta Asya’da bulunduğu süre içerisinde o yöre
insanını da resimlerine zengin renkler ve detaylarla yansıtmıştır. Resimleri üzerine Başbuğ’la
yapılan bir röportajda “Figür ve motiflerinizde abartısız insan hayatının saf ve çileli
duruşlarını sergiliyorsunuz. Çalışmalarınız “Anadoluluk” olarak yorumlanabilir mi?”
sorusuna Başbuğ şöyle cevap vermiştir: “Çalışmalarımın temel felsefesi, Türk insanı ve
yaşamı üzerine kurulmuş geniş bir dünyadır. Bunun için Türk Dünyasının bütün
coğrafyalarında bulundum. Kırgızlar, Özbekler, Tatarlar, bütün Türk halklarından portre ve
figüratif çalışmalar yaptım. Anadolu’nun çeşitli illerinde bu eserleri sergiledim. Anadolu
insanı ve Türk Dünyası’nın diğer toplum yaşantılarını bu sergilerde bir araya getirdim.
Anadolu Türk Dünyasının kalbidir. Anadolu’ya hayran olmamak Türk sanatçısı için mümkün
değildir.6” Bu sözlerinden de anlaşılacağı üzere Anadolu’ya aşkla bağlı olan Mehmet Başbuğ,
Orta Asya’yı da Anadolu’dan ayrı görmemektedir. Sanatçı Türklerin yaşadığı kadim
topraklardan Anadolu’ya, Türklerin yurt olarak seçtiği her yeri tablolarında gelenekleri
görenekleriyle yansıtmakla kalmamış, yüreğinde hissettiği değerleri de yüklemiştir.
Eser 18. Ekmekçi Kadın, 60x80 cm TÜYB, 2011
Bir Özbek kadınını yaptığı ekmekleri pazarda satarken resmeden ressam, yine pek çok
resminde karşımıza çıktığı gibi ters üçgen kurgunun ana merkezine kadını ve sattığı ekmekleri
yerleştirmiştir. Arka planda pazaryerinde dolaşan alışveriş yapan kadınlı erkekli, genç yaşlı
birçok figür görülmektedir. Aynı tablo içinde hem geleneksel kıyafetli hem de modern 6http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=53364
giyimli kadınlara yer vermiştir. Tabloda kırmızı ve kırmızının tonları sıcak renklerle, siyah
gölgeli alanlar kontrast oluşturmuştur. Ekmekçi kadının işini yaparken yüzündeki
memnuniyet ve olumlu duruş dikkat çekmektedir.
Eser 19.Sibirya Araştırmaları Dergisi’nin bir sayısında kapak resmi olarak da kullanılan 7 bu
resmin arka planında delici gözlerle bakan büyük bir kurt portresi önünde kopuz çalan Orta Asyalı bir kadın resmedilmiştir. Kurtların Orta Asya’daki ve kadim kültürdeki yeri ve öneminin de boyandığı bu tabloda kadının geleneksel kıyafetindeki kırmızı ve Göktanrı inancına bağlı olarak kutsal kabul gören mavi renkle detaylandırılmış siyah yelek, saçlarına bağlı aşağı doğru uzamış mavi saç bantları dikkat çekmektedir. Yüzündeki ifade kutsal kabulü olan kopuzu çalarken kendinden nasıl geçtiğini ve seslendirdiği destan ya da halk şarkısını nasıl içten okuduğunu yansıtmaktadır. Başbuğ’un, Orta Asya’daki kamları çizdiği pek çok resmi bulunmaktadır.
Sonuç
Mehmet Başbuğ’un desenlerinde, çoğunlukla büyük boy çalıştığı tablolarında kadına ayrı bir değer verdiği birçok resminde kadınları renkli ve açık bir kompozisyonda, oluşturduğu kendine özgü ters üçgen kurgunun ana merkezinde, özellikle dış mekânlarda-cephede, yolda, pazarda, çarşıda, v.b.- çalışırken çizdiği, geleneksel giyimleriyle boyadığı görülmektedir. Başbuğ, Kurtuluş Savaşı Kadınları, Anadolu Kadınları, Orta Asya Kadınları biçiminde üç ana grupta toplayabileceğimiz kadını resmettiği tablolarında, kadını fiziksel ve
7 Sibirya Araştırmaları Dergisi, Cilt 4, Sayı 9, Kış 2016, ISSN: 2147-8104http://www.siberianstudies.org/
ruhsal tüm yönleriyle -kırmızı ağırlıklı- renkli bir biçimde detaylandırmıştır. Özellikle Kurtuluş Savaşı’nı konu aldığı tüm tablolarında mutlaka kadınları resmettiği, bu tablolarının çoğunda da kadınları ön planda çizdiği ve boyadığı, kadınların giysilerindeki kırmızı renkle, Türk bayrağı rengini örtüştürdüğü hatta nerdeyse özdeşleştirdiği görülmektedir. Türk Bayrağının ve şehit kanlarının rengi olarak kabul görmesi sebebiyle kırmızı rengin Türk kültüründe yeri dikkate alındığında sanatçının, kadın ve bayrak birlikteliğine yakıştırdığı bu renkle ortak bir uyum tasarladığı ve böylelikle bayrağa ve kadına verdiği değeri yansıttığı söylenebilir. Anadolu kadınlarını da özellikle doğup büyüdüğü Güneydoğu Anadolu bölgesine ait yöresel giyimleriyle ve renkleriyle günlük yaşamları içinde yansıtan ressam, konargöçerlere de tablolarında ayrı bir yer vermiş, obalarıyla birlikte göç eden kadınları yola koyulmuş giderken hayvanları, at arabaları ve yükleriyle resmetmiştir. Orta Asyalı kadınları da tipik yüz hatları, yöreye özgü giysileriyle boyayan ressam eski Türk inanç gelenek ve göreneklerini yaşatmaya devam eden bu coğrafyanın insanlarını kurt, kopuz, kam gibi değerlerini yansıtacak biçimde detaylandırmıştır. Sadece erkek kamlara değil, kadın kamlara da kopuzlarıyla resimlerinde yer vermiştir. Genç yaşta kaybettiğimiz Mehmet Başbuğ, dolayısıyla “Türk dünyasının ünlü ressamı” adlandırmasını tümüyle hak etmiş bir ressamımızdır. Ruhu şad olsun.
Kaynakça
Açıkgöz, Namık. “Kırmızının Ressamı Mehmet Başbuğ’un Ardından”,Türk Edebiyatı (Aylık
Fikir ve Sanat) Dergisi 526 (Ağustos 2017)
Aytekin, Osman. Mehmet Başbuğ’la Röportaj. (23 Ocak 2007) 19.11.2017.
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=53364
Başbuğ, Mehmet. Bozkırdaki Atlar/Desenler, Haz. Fatih Başbuğ, Ankara: Art Sürem Bilim
Sanat Danışmanlık Bilişim, 2016.
Başbuğ, Mehmet. Prof. Dr. Mehmet Başbuğ’un Kişisel Sitesi.
http://mehmetbasbug.com.tr/ozgecmis/ 10.11.2017.
Deveci, Ümral. Dede Korkut Anlatılarında Doğa ve Kültür. Atatürk Kültür Merkezi
Başkanlığı Yayınları, 2017.
Eser 1. http://www.aydin24haber.com/unesconun-2016-hoca-ahmet-yesevi-yili-anisina-63-
isimli-portre-resmedildi-215948h 10.11.2017.
Eser 2. https://tr.pinterest.com/pin/561683384750379466/?lp=true 10.11.2017.
Eser 3. https://tr.pinterest.com/pin/561683384750379439/?lp=true 10.11.2017.
Eser 4, 9, 10. http://www.biyografya.com/biyografi/5244 10.11.2017.
Eser 5. http://www.eurovizyon.co.uk/kultur-sanat/unlu-ressam-basbug-vefat-etti-h51773.html
10.11.2017.
Eser 6. http://www.eskimeyendostlar.net/album/mehmet-basbug/152 10.11.2017.
Eser 16, 17. http://www.resimsanati.com/displayimage-11-3731.html 10.11.2017.
Eser 19. Sibirya Araştırmaları Dergisi, Cilt 4, Sayı 9, Kış 2016, ISSN: 2147-8104 (Kapak resmi) http://www.siberianstudies.org/ Eser 7. https://tr.pinterest.com/pin/561683384750379454/?lp=true 10.11.2017.
Eser 8, 12, 18. http://mehmetbasbug.com.tr/resimler/ 10.11.2017.
Eser 11, 13. http://tr-art.blogspot.com.tr/2013/01/mehmet-basbug.html 10.11.2017.
Eser 14, 15. http://www.liderler.net/haberler/35606/profdrmehmet_basbug_biyografisi.html
10.11.2017.
Çağdaş Türk Resim Sanatında Türk Kültürü’nün İzleri ve Mehmet BAŞBUĞ. Film ve
Animasyon. Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Anabilim Dalı. (2 Kasım2017)
https://www.youtube.com/watch?v=u49dVcA688o 19.11.2017.
Karakurt, İsmail. “Günlerin Köpüğü 1001: Mehmet Başbuğ’un Günlükleri”.Türk Edebiyatı
(Aylık Fikir ve Sanat) Dergisi 526 (Ağustos 2017).
Varlık Şentürk, Leyla. Analitik Resim Çözümlemeleri. İstanbul: -Sanat ve Kuram Dizisi-
Ayrıntı Yayınları, 2016.