edİrne ÇeŞmelerİ - sedes mimarliksedesmimarlik.com/edirne-cesmeleri.pdf · edİrne su yollari...
TRANSCRIPT
EDİRNE ÇEŞMELERİ
Dr. Fatma SEDES
Özet
Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan yollar üzerinde kurulmuĢ olan Edirne, tarihin en eski
dönemlerinden beri önemli bir geçiĢ noktası olmuĢ, yüzyıllar boyunca çeĢitli medeniyetlere ev sahipliği
yaparak, zengin bir tarihsel birikim edinmiĢtir.
1361 senesinde Osmanlı Ġmparatorluğu tarafından fethedilen ve daha sonra Osmanlı Devletinin
yaklaĢık doksan yıl baĢkenti olan Edirne, baĢkent olması sebebiyle siyasi ve kültürel açıdan olduğu kadar
anıtsal mimarisi ile de göze çarpan bir merkez olmuĢtur. Osmanlıların kenti almasıyla birlikte kentin imarına
büyük önem verilmiĢ, baĢta Selimiye, Eski, Üç ġerefeli Camiler olmak üzere pek çok anıtsal yapının yanında
su yapıları da inĢa edilmiĢtir. Edirne kenti su ihtiyacını kentin çevresinde bulunan su kaynaklarından
karĢılamaktadır. Bu kaynaklardaki sular kente kemerler, maksemler vasıtasıyla getirilmiĢ, kent içindeki
dağılımları ise çeĢmeler tarafından sağlanmıĢtır. ġehir merkezindeki bu çeĢmeler küçük ölçekli yapılar
olmasına karĢın kentsel dokunun geliĢimi açısından önemli yapılardır. Altı yüz boyunca inĢa edilmeye devam
edilerek, sayıları binleri geçen; ancak günümüzde küçük bir kısmı ayakta kalan bu su yapıları, Ģehrin,
toplumsal ve estetik geliĢimine katkı sağlamıĢtır.
Bu makale su yapılarının Ģehrin kentsel mimarisindeki yerini ifade etmek ve Edirne Ġli, Merkez
Ġlçesi’nde yer alan, yapım tarihleri 16yy ve 18yy aralığında değiĢen on üç adet çeĢme yapısının üzerinde
yapılan inceleme, araĢtırma ve restorasyon çalıĢmaları süreçlerini açıklamayı hedeflemektedir.
Anahtar Kelimeler: Edirne, ÇeĢme, Restorasyon, Su Yapıları
KENT SU MİMARİSİNE GENEL BAKIŞ
Kentin su mimarisi bütünüyle değerlendirildiğinde kendine has bir geliĢime ve uslüba sahip olduğu
farkedilmektedir. Özellikle Mimar Sinan’ın 16yy’dan itibaren yaptığı su yolları ve çeĢmeler bağımsız mimari
karakterleriyle bir değer taĢırlar. Bu çağdan sonra da çeĢme ve sebil mimarisi bir anıt niteliği kazanmıĢtır.
Neredeyse su gereksinimi bir kenara itilmiĢ, çeĢme ve sebil mimarlığı adeta kentte bağımsız bir mimari Ģekle
kavuĢma olanağı bulmuĢtur. Böylece su yapıları Edirne’nin avlu-köĢe-meydan-duvar ve alan gibi kısımlarını
dolduran, süsleyen önemli ve gösteriĢli yapılar olmuĢtur. Su yapıları önceleri Mimar Sinan Stili taĢtan ve üstü
pyramidal çatı ile örtülü Ģekilde çeĢmeler ile baĢlayıp, daha sonraları değiĢik hacimde fakat karakterinde fazla
bir Ģey kaybetmeden yeni bir zevkin uyanıĢı olarak geliĢmiĢ ve devam etmiĢtir. Böylece Ġslâm felsefesinde
suyun kazandığı anlam ve suya atfedilen kutsallık sebebiyle dikilmiĢ bu anıtların Edirne’de sayısı binleri
bulmuĢtur.
ġehrin çeĢitli alanlarını dolduran çeĢmelerin yanında, cami avlularında da Ģadırvanlar inĢa edilmiĢtir.
Çoğunlukla mermer malzemeden yapılmıĢ, yuvarlak veya çokgen tabana oturan, bazen üstü açık bazen de
saçaklı, kubbeli Ģekilde örtülmüĢ avlu Ģadırvanları da dikkat çeken su anıtlarıdır. Edirne’de bu anıtların
baĢında Selimiye Cami Ģadırvanı gelmektedir.
Ayrıca kent içerisinde, alan ve meydanları dolduran havuzlar yapılmıĢtır. Bu havuzlar, taĢ veya
mermerden çokgen Ģekillerde olup, hem bulunduğu bölgenin su gereksinimi karĢılayan, hem de yangın
anında tulumbacılara su deposu görevi gören diğer su yapılarıdır.
Yüzyıllar boyunca kent içinde hemen her bölgede bulunan bu su anıtlarının, devrimizde sayıları
gittikçe azalmıĢ adeta yok denecek dereceye gelmiĢlerdir. Edirne Ģehri, Edirne Salnamesinde (H. 1310 –
M.1894) yer alan ifadelere göre 239 çeĢme ve sebile sahipti. Daha önce Ahmed Badi’ye göre ise bu sayı 550
çeĢme, 11 sebil ve 7 büyük havuza kadar çıkmıĢtı. Ahmet Badi ayrıca; konak ve evlerde 100 havuz, 25 cami
Ģadırvanı, 25 iĢler hamam bulunduğundan söz etmiĢtir. Osman Nuri Peremeci ise 300 umumi çeĢmeden baĢka
1000'den fazla özel çeĢmenin varlığından bahsetmiĢtir. Tarihçi Abdurrahman Hıbri Efendi Edirne’de Üç
ġerefeli Cami haziresi, GülĢeniler Hankahı ve Ali PaĢa çarĢısında akıtılan sıcak su çeĢme ve sebillerini
anlatmaktadır.
Bahsi geçen kaynaklar, Edirne su yapılarının kentsel mimari içerisinde ne derecede önemli bir
konuma sahip olduğuna iĢaret etmektedir.
EDİRNE SU YOLLARI
Edirne Ģehrinin üç tarafı Arda, Tunca ve Meriç nehirleriyle çevrilidir. Onlarca medeniyete ev
sahipl,ğ, yapmıĢ Ģehrin su ihtiyacı büyük oranda bu kaynaklardan sağlanmıĢtır.
Edirne’de, Osmanlı dönemi öncesinde Ģehrin su ihtiyacının nasıl karĢılandığı konusunda kesin
bilgiler bulunmamaktadır. Ancak Osmanlı Ġmparatorluğu’nun Edirne’yi alması ve baĢkent baĢkent yapması
sonrasında Ģehir kısa süre içinde geliĢmiĢ, kale etrafında birçok yeni mahalleler kurulmuĢtur. Aynı zamanda
birçok cami, mescid, hamam, çeĢme vb. yapılar inĢa edilmiĢtir. ġehrin ve inĢa edilen anıtsal yapıların su
gereksinimi, büyük oranda çevresindeki nehirlerden vey akın köylerden karĢılanmıĢtır.
ġehrin büyümesi ve zamanla nüfusun artması su ihtiyacını daha da arttırmıĢ, nehirlerden kanallar ile
çekilen suy ihtiyaca cevap veremez duruma gelmiĢtir. OluĢan yeni ihtiyacı karĢılamak için Kanuni Sultan
Süleyman zamanında (H. 936/ M. 1530) Haseki Hürrem Sultan için Kanuni tarafından su yolları inĢa
ettirilmiĢtir. Bu su yollarının mimarının Mimar Sinan olduğu yazılı kaynaklar tarafından teyit edilmektedir.
Mimar Sinan’ın inĢa ettiği su yollarıyla, 45 km. uzaklıktaki TaĢlı Müsellim’den Ģehre su taĢınmıĢtır.
Günümüzde büyük bir bölümü yok olmuĢ olan bu su yolları iki ana kaynaktan beslenmekteydi. Bu
kaynaklardan birisi Sinanköy( Pravadi) ve diğeri TaĢlı Müsellim köyü kaynaklarıdır. Bu iki kaynaktan alınan
sular güneye doğru ilerleyerek Küçük Döllük Köyü’nün kuzey doğusunda birleĢtikten sonra Ģehir merkezinde
bulunan TaĢlık’taki makseme ulaĢmakta ve bu maskemden de Ģehirdeki hamam ve çeĢme dağıtılmaktaydı.
TaĢlı Müsellim kolunun uzunluğu 15 km., Sinanköy kolunun uzunluğu altı km, iki kolun birleĢtikten
sonraki bölümünün uzunluğu ise 20 km. ydi. TaĢlı Müsellim su yolları olarak adlandırılan bu yapıların
toplam uzunluğu ise 45 km.civarındaydı. Sinanköy kolu baĢındaki toplama yapısı bir galeri niteliğinde olup,
TaĢlı Müsellim kolu baĢındaki toplama yapısı ise, farklı tarihlerde yapıldığı sanılan bölümleri içermektedir.
Bu bölümlerden yedigen biçimli kümbet muhtemelen en eski pınar toplama yapısı olup, yumuĢak meyilli
yamaç altındaki yeraltı sularını toplayan yatay galerilerin toplama havuzu niteliğindedir. Dikdörtgen biçimli
büyük kümbetin ise daha sonra yapılmıĢ olacağı düĢünülmektedir. Dere yatağı üzerine taĢlarla inĢa edilmiĢ,
çok alçak bir bağlama niteliğindeki kabartma yapısı, toplanan debiyi artırmak veya kaçakları önlemek
amacıyla su seviyesini yükseltmeye yönelik görünmektedir. Yakınında bulunan küçük kümbetin büyük
dikdörtgen kümbetle bağlantılı olduğu dikkate alınırsa aynı döneme ait olabilecekleri düĢünülmektedir.
TaĢlı Müsellim kolunda dört, Sinanköy kolunda bir, bu iki kolun birleĢmesinden sonraki mecrada ise
yedi adet olmak üzere toplam 12 adet, uzunlukları 20 m. ile 105 m. arasında değiĢen su kemeri
bulunmaktadır. Su kemerlerinin toplam uzunluğu 520 m. civarındadır. Sinanköy kolunda tek kemer, TaĢlı
Müsellim kolunda Hançerli kemer, Ortakçı kemer, Arap kemer ve Satranç kemer bulunmaktadır. Bu iki kolun
birleĢmesinden sonra ise Çifte kemer, Kurt kemeri, Yedigöz kemeri, Hıdırağa kemeri, Üçgöz kemeri, Oğlanlı
kemeri ve Hasanağa kemeri gelmektedir. Arazinin genellikle engebeli olması ve eğimli olmasından dolayı bu
su kemerlerinin çoğu tek açıklıklı ve küçük boyutta inĢa edilmiĢlerdir. Kemerlerden en büyüğü Yedigöz
kemeridir.
TaĢlı Müsellim su yollarında toplam iki tünel bulunmaktadır. Bu iki tünelin uzunluğu yaklaĢık 1.5
km. civarındadır. TaĢınan sular, ilk olarak Ģehir merkezindeki TaĢlık su maksemine ulaĢmaktadır. Buradan da
Muradiye su maksemine ve Yahya Bey su maksemine aktarmaktaydı. Bu maksemlerden de sular su terazileri
vasıtasıyla mahallelere, çeĢmelere ve hamamlara dağıtılmaktaydı. O dönemde Ģehir merkezinde yedi tanesu
terazisi bulunmaktaydı. Bunlar Tophane su terazisi, Zehrimar su terazisi, Atik Ali su terazisi, Kavakaltı su
terazisi, KurĢunlu fırın su terazisi, Üç ġerefeli cami su terazisi ve Eski cami su terazisidir. Bu terazilerden
günümüzde ayakta kalan olmamıĢtır. Ayrıca Ģehirin Kaleiçi mahallesinde, 1903’ ten sonra yaptırılan ve
mimarisi yönünden Türk-Barok stilinde inĢa edilmiĢ olan su terazileri de bulunmaktadır. Bu teraziler dört
adet olup, isimleri Büyük su terazisi, Kule kapı su terazisi, Manyas su terazisi ve Maarif su terazisidir. Bu su
terazilerinden de günümüze sadece Manyas su terazisi ulaĢabilmiĢtir. Günümüze ulaĢan bir digger su terazisi
de Yeni imaret su yolları üzerinde bulunan Bademlik su terazisidir.
Edirne TaĢlı Müsellim su yolları 1530’lu yıllarda inĢa edilmiĢ, özellikle Selimiye Cami’nin yapıldığı
yıllarda gereksinimin artmasıyla beraber eklemeler yapılarak uzatılmıĢ ve geniĢletilmiĢtir.
Edirne Su Yolları Haritası
ÇALIŞMA KAPSAMINDAKİ ÇEŞMELERİN DEĞERLENDİRMESİ
I. KEVSEÇ (KÖSEÇ) BALABAN ÇEŞMESİ
Medrese Ali Bey Mahallesi, Mezarlık sokakta, 1613 numaralı ada ve 11 numaralı parselde yer alır.
Günümüzde AĢiyan Park olarak bilinen yerin kuzeyin bulunan çeĢme bir bakıma cadde ortasına yakın bir
yerdedir. ÇeĢmenin kuzey cephesi önünden yol geçmektedir.
Günümüzde çeĢmenin üzerinde iki satırlık inĢa kitabesi bulunmaktadır. ÇeĢmenin inĢa tarihinin
belirtilmemiĢ olduğu kitabenin son satırı ebced hesabına göre H. 951/ M. 1544 yılını göstermektedir. Yapının
kitabesi O.Onur, Dıjkema ve A.Badi Efendi gibi araĢtırmacıların eserlerinde yayınlanmıĢtır. O.Onur, eserinde
kitabenin resmiyle birlikte sadece okunuĢunu yayınlamıĢtır.
Dıjkema, kitabe hakkında kısa bilgi verdikten sonra metni ve okunuĢunu da yayınlamıĢtır. A.Badi ise
kitabe hakkında bilgi vermeyerek sadece okunuĢunu yayınlamayı uygun bulmuĢtur. Buna göre kitabe Ģu
Ģekildedir:
Ġn ab-ı revan amed Tarihi hoĢ amed
Tarihi yapı günümüzde kullanılmamaktadır. Son yıllarda onarım gördüğü anlaĢılan çeĢmenin bu
doğrultuda taĢ temizliği yapılmıĢ, tüm cepheleri badana ile boyanmıĢtır. Kurnası bulunmayan yapının ayna
taĢı da yerinden sökülmüĢtür. Yapının günümüzdeki yalağı asıl yalağı olmayıp sonradan betonerme
malzemeden yapılmıĢtır. Bugün yol kotunun altında bulunan çeĢmenin etrafına istinat duvarı çekilerek çevre
düzenlemesine kavuĢturulmuĢtur.
Kesme taĢ malzemeden yapılmıĢ, hazneli, tek cepheli, hazne örtüsü piramidal taĢ çatılı bir çeĢmedir.
Kitabesine göre Edirne’de günümüze ulaĢan en eski çeĢmelerden birisi olan Kevseç Balaban çeĢmesi kare
biçimindeki bir kütle üzerine oturmaktadır. Tüm cepheleri oldukça sade olan yapının batı cephesinde yalağı
bulunmaktadır. Yalağın üst kısmında baĢlayan ayna taĢı bölümü yer almaktadır.
Saçağın altında bulunan mermer malzemeden yapılmıĢ iki satır halindeki kitabenin etrafı çerçeve ile
kuĢatılmıĢtır. Kitabenin sağ alt köĢesinde ufak bir parça kırılmıĢtır. ÇeĢmenin doğu cephesinde hazne
örtüsünde ölçülerinde gözetleme açıklığı bulunmaktadır. Bu açıklık günümüzde demir parmaklıkla
kapatılmıĢtır. Yapının kuzey cephesinde son yıllarda açılmıĢ kapı boĢluğu yer alır. Yapının saçak kısmı
cepheden dıĢa doğru çıkıntı yapan iki sıra düz profilli silme ile hareketlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Hazne
örtüsü çeĢitli ebatta blok taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ piramidal taĢ çatılıdır. ĠnĢa tarihi bilinen çeĢmenin en
önemli özelliği piramidal taĢ çatılı hazne örtüsüne sahip olmasıdır. ÇeĢme, günümüzde bir vatandaĢımız
tarafından barınak olarak kullanılmaktadır.
Kevseç Balaban Çeşmesi ön cephesi
II. NAZIR ÇEŞMESİ
Yancıkçı ġahin Mahallesi, TalatpaĢa Asfaltı, E 5 Karayolu üzerinde geniĢ orta refüjde bulunmaktadır.
ÇeĢme, ġehir merkezine giriĢte, karayolu ortasında bulunmasından dolayı Edirne’ye giriĢ yapanların
dikkatlerini fazlasıyla çeken bir yapıdır.
ÇeĢmenin yapım tarihi A. Badi’ye göre H.993/ M.1585’ tir. Yaptıran ise Nazır Mehmed Bey’ dir. ÇeĢme
cephesinde inĢa kitabesi bulunmamaktadır. Cephede sağ üst köĢede yapının 1983 yılında Türkiye Vakıflar
Bankası tarafından tamir gördüğünü belirten Türkçe kitabesi vardır.
Mülkiyeti Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait olan eser günümüzde kullanılmamaktadır. Nazır
ÇeĢmesi, çeĢitli onarım ve yenilemeler neticesinde bugün özgün yapısal özelliklerini büyük ölçüde
kaybetmiĢtir. Günümüzde oldukça sağlam olan çeĢme en son onarımını 1983 yılında görmüĢtür. NiĢsiz,
hazneli çeĢmenin 3 gözlü bir su yalağı bulunmaktaydı. Fakat yol yapım çalıĢmaları nedeniyle ortadan
kaldırılan bu yalağın yerini çeĢmenin ön cephesini tamamen kuĢatan muhdes yalak almıĢtır. Ön cephedeki
taĢ malzemede kırılmalar meydana gelmiĢ, kırılan bu yerler beyaz çimento harcıyla kapatılmaya çalıĢılmıĢtır.
Piramidal taĢ çatılı hazne örtüsü çimento harcıyla sıvanmıĢ, örtü üzerine her cepheye üçer tane gelecek
Ģekilde dıĢ bükey yarım daire profilli silme eklenerek örtüye hareketlilik kazandırılmıĢtır.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli, hazne örtüsü piramidal taĢ çatılı bir meydan
çeĢmesidir. Kare Ģeklindeki bir kütleye sahiptir. Güneye bakan çeĢme cephesi oldukça sade tutulmuĢtur.
Cephede ayna taĢının bulunduğu yere bugün büyük bir bölümü kırılmıĢ olan mermer bir pano yerleĢtirilmiĢ
olup üzerinde çeĢmenin 1963 senesinde Edirne Koruma Kurulu tarafından onarıldığını belirten bir yazı
yazılmıĢtır. Cephede sol köĢeye yakın bir yerde taslık bulunmaktadır. Saçağın hemen altına düz mermer
levha yerleĢtirilerek üzerine çeĢmenin yapım tarihi ve yaptıranı belirtilmiĢtir. ÇeĢme saçağı bir sıra düz ve
bir sıra iç bükey silme ile hareketlendirilmiĢtir. DıĢtan piramidal çatılı olan hazne örtüsü içten tuğla tonoz ile
örülmüĢtür. Oldukça sade ve niĢsiz bir meydan çeĢmesi olan yapıda ön cephe haricindeki diğer cepheler sade
tutulmuĢtur. ÇeĢmede hiçbir süsleme unsuru bulunmamaktadır.
ÇeĢme ile ilgili yazılı kaynaklarda bazı bilgiler bulunmaktadır. Bu konuda en açıklayıcı bilgiyi veren A.
Badi, çeĢmenin Aydın’lı Mehmet Bey tarafından inĢa ettirildiğini belirtmektedir. Bu kiĢi Edirne’de Sultan III.
Murad zamanında Kadılık yapmıĢ olup H.933/ M. 1585 senesinde bu çeĢmeyi yaptırmıĢtır. A. Badi, zamanla
su yollarının harap olması ve çeĢmenin akmaması gibi nedenlerden ötürü H. 1279/M. 1862 senesinde
Edirne’de Kadı olan Kenkırı Abdullah Efendi Zade Mevlana Salih Efendi’nin o yıllarda vefat eden kızı
Zeliha Kamile Hanım için bu çeĢmeyi tamir ettirdiğini de ayrıca belirtmektedir.
Nazır Çeşmesi ön cephesi
Nazır Çeşmesi 80’li yıllar
III. YAHYA BEY ÇEŞMESİ
Muradiye Meydan Mahallesi, Kıyık Caddesi’nde, 355 numaralı adada bulunmaktadır. ÇeĢme, Tophane
Bayırı’ndan Kıyık semtine giden yol üzerinde cadde ortasında bulunmaktadır.
Yahya Bey tarafından yaptırılan çeĢmenin yapım tarihi H.988/ M.1580’dir. ÇeĢmenin cephesinde
bulunan kitabesi Ģu Ģekildedir:
Çünki bu ma-i tahuri kıldı Yahya beğ sebil Bi nihayet rahmet etsin ana hay müstean
Vakf-edüp didi bir eksikle anın tarihini ÇeĢme-i ab-ı hayat canfezayı Cavidan sene 988
Mülkiyeti Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Tarihi
çeĢme, Belediye’nin 1980’li yıllardan sonra yaptığı yol düzenleme çalıĢmaları neticesinde cadde ortasında
kalmıĢtır. Bundan dolayı çeĢmenin önünden ve arkasından geçecek Ģekilde taĢ bariyer sistemi kurulmuĢ ve bu
bariyerlerin içi toprakla doldurulmuĢtur. ÇeĢme cephesi zemin seviyesi altında kaldığından yapının su yalağı
hakkında herhangi net bir bilgi vermek mümkün değildir. Günümüze özgün yapısal özelliklerini koruyarak
gelebilen yapının yakın tarihlerde basit bir onarım geçirdiği cephesinde görülen çimento harçlı basit sıva
izlerinden anlaĢılmaktadır.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli, hazne örtüsü piramidal taĢ çatılı bir
çeĢmedir. Özgün mimari yapısıyla Edirne’deki önemli çeĢmelerden birisi olan Yahya Bey çeĢmesi, doğu- batı
doğrultusunda uzanan meyilli bir cadde ortasına kuzey- güney doğrultusunda yerleĢtirilmiĢtir. Kare
Ģeklindeki bir kütle üzerine oturmaktadır. Ayna taĢı ve niĢi bulunmayan çeĢmede cepheyi, ters U biçimindeki
3 bordür çevrelemiĢtir. Yüzeyleri tamamen sade tutulmuĢ olan bu bordürlerden dıĢtan içe doğru yer alan
bölümde birinci ve üçüncü bordürler zeminden içe doğru kademelenmektedir. Her bir bordürün etrafını düz
bir silme çevrelemektedir.
DıĢtan içe doğru birinci bordür içinde mermer kitabe yer almaktadır. Ġki satır halinde sülüs yazıyla
yazılan kitabe dört farklı köĢede bulunan demir çubuklar yardımıyla cepheye monte edilmiĢtir. Yapının
saçak kısmı ön cephede biri düz, diğer ikisi iç bükey ve dıĢ bükey olmak üzere toplam üç sıra silme ile
hareketlendirilirken, diğer cepheler bir sıra düz silme ile cepheden dıĢa taĢırılarak hareketlendirilmiĢtir.
Hazne örtüsü dıĢtan piramidal çatılı, içten tuğla örgü tonoz Ģeklinde oluĢturulmuĢtur. Hazne örtüsünde
doğuya bakan cephede 0.40 m. x 0.40 m. ölçülerinde olan hazne açıklığı dövme demirden yapılan kapak ile
kapatılmıĢtır. Ön cephe dıĢındaki diğer cepheler sade tutulmuĢtur. ÇeĢme, cephe kompozisyonları
bakımından süslemenin ikinci planda kaldığı Edirne ÇeĢmeleri içinde güney cephesini kuĢatan düz profilli
bordürler ile bunların etrafını çevreleyen düz silmeleri ile farklı bir konuma sahiptir. Sultan III. Murat
Dönemi’nin önemli Ģair ve ilim adamlarından birisi olan Yahya Bey tarafında inĢa ettirilen çeĢme özgün
piramidal çatısı ile döneminin sayılı çeĢmelerinden birisidir.
Yahya Bey Çeşmesi ön cephesi
IV. FEYZULLAH PAŞA İMARET ÇEŞMESİ
Abdurrahman Mahallesi, Uzunkaldırım Caddesi, Fazlullah Sokak’ta, 606 numaralı ada da bulunmaktadır.
ÇeĢme, Fazlullah Sokak ile Kalaycı sokağın kesiĢtiği yerde, köĢede bulunmaktadır. ÇeĢmeye ait herhangi bir
kitabe bulunmamaktadır.
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Son yıllarda Edirne Eski
Eserleri Koruma ve YaĢatma Derneği tarafından “ Tarihi ÇeĢmeleri Koruma ve YaĢatma” adı altında
yürütülen proje neticesinde onarıma tabii tutulmuĢtur.
Bu onarım neticesinde çeĢme, bitiĢiğindeki 14 numaralı evin bahçe duvarından kurtarılarak bağımsız hale
getirilmiĢ, yol kotunun zamanla yükselmesi ile zemin seviyesi altında kalan ayna taĢı yeri ortaya çıkarılmıĢtır.
ÇeĢmenin etrafı geniĢletilerek istinat duvarı ile kuĢatılmıĢtır. Tüm cephelerde taĢ temizliği yapılarak taĢ
aralarına ince derz sıvası yapılmıĢtır. Tuğla malzemeden kubbemsi Ģeklinde inĢa edilen hazne örtüsünün
üzerine beton dökülerek piramidallik verilmiĢtir. Piramidal Ģekle dönüĢtürülen hazne örtüsünde dıĢ bükey
yarım daire profilli silmeler bulunmaktadır. ÇeĢmenin bulunduğu platform zemin seviyesinden altta
bulunmasından dolayı platform batı ve doğu cephelerdeki üçer basamaklı merdivenlerle inilmektedir.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli bir köĢe çeĢmesidir. Edirne’deki büyük boyutlu
çeĢmelerden birisi olan Ġmaret ÇeĢmesi yakın bir tarihte geçirmiĢ olduğu onarım neticesinde özgün yapısal
özelliklerini kısmen de olsa kaybetmiĢtir. ÇeĢme kuzey- güney doğrultusunda yerleĢtirilmiĢ olup kare
biçimindeki bir kütle üzerine oturmaktadır. Oldukça sade, niĢsiz bir yapıdır. Yapının ayna taĢı yerinden
sökülmüĢ, yerine günümüzde ölçülerinde mermer bir pano yerleĢtirilmiĢtir. Bu panonun ortasında bulunan
lüle deliği kapatılmıĢtır. ÇeĢmenin saçağı bir sıra düz, bir sıra iç bükey yarım daire profilli silme ile cepheden
dıĢa doğru taĢırılarak hareketlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Hazne örtüsü ise tamamen yenilenmiĢtir. ÇeĢmede
hiçbir süsleme unsuru bulunmamaktadır.
ÇeĢmenin inĢa tarihi hakkında herhangi bir yazılı bilgi bulunmamaktadır. Yapı plan ve mimari yapısı ile
Nazır ÇeĢme (1585) ve Köseç Balaban (1544) ÇeĢmelerine benzemektedir. Bu bakımdan çeĢmenin 16.
yüzyılda inĢa edilmiĢ olabileceği kanaatindeyiz.
Feyzullah Paşa İmaret Çeşmesi ön cephesi
V. EBE ÇEŞMESİ
Abdurrahman Mahallesi, Uzunkaldırım caddesinde, 604 numaralı ada ve 16 numaralı parselde bulunur.
Ana cadde üzerinde bulunan çeĢme kendisiyle aynı adı taĢıyan sokak giriĢinde köĢede bulunmaktadır. ÇeĢme,
konum itibariyle yol seviyesinin altındadır.
ĠnĢa kitabesi bulunmayan yapıda bir tamir kitabesi yer almaktadır. Yapının tamir kitabesi Dıjkema
tarafından yayınlanmıĢtır. Dıjkema, eserin ne zaman inĢa edildiğinin bilinmediğini ve yapının Ebe kadın
çeĢmesi olarak tanındığından bahsetmektedir. Ayrıca, tamir kitabesinin aynı mahallede bulunan Solak Hacı
Ali Ağa ÇeĢmesi ve ġair Hayali ÇeĢmelerinin tamir kitabeleriyle aynı olduğunu vurgulamıĢtır. Kitabenin
metninin okunuĢu Ģu Ģekildedir:
“Edirne eĢrafından Saadetlü Hacı Mustafa beğin validesi - Atiye hanım ve pederi Hacı Muhammed
Efendi, haremi Arife kerimesi Atiye - Kayın validesi Hanife, Kayın pederi Abdulkadir ve mahdumu Ģehid -
Hacı Muhammed Nuri beğin ceddi ruhları içün Fatiha 1324”
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Birkaç yıl öncesine
kadar oldukça bakımsız olduğu, önünden geçen yol seviyesinin yükselmesiyle birlikte yalağının zemin
seviyesi altında kaldığı ve çatısında otlar çıktığı anlaĢılan eserin onarım görerek etrafına istinat duvarı
çekildiği ve çevre düzenlemesine kavuĢturulduğu anlaĢılmaktadır. ÇeĢmenin asıl su yalağı hakkında herhangi
bir bilgiye sahip değiliz. Bugünkü muhdes, kaideli ufak yalak çevre düzenlemesi sırasında ilave edilmiĢtir.
ÇeĢmenin günümüzdeki konumu yol seviyesinin altında kaldığı için çeĢme podyumuna kuzey ve güney
yönden üç basamaklı merdivenle inilmektedir.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli, niĢsiz bir köĢe çeĢmesidir. Oldukça sade bir
görünüĢe sahip olan yapı, kare biçimindeki bir kütle üzerine oturmaktadır. Cephede asıl su yalağının yerine
ilave edilen yalak bir kaide üzerine oturtulmuĢtur. Ön cephede üst kısmı saçağa bitiĢik bir konumda tamir
kitabesi bulunmaktadır. Kitabe, dört satır halinde sülüs yazıyla yazılmıĢtır. Kitabe, sağ ve sol taraftan L
biçimindeki demir iki gergi ile cepheye bağlanmıĢtır. ÇeĢmenin saçağı bir sıra düz ve bir sıra iç bükey yarım
daire profilli iki silmeyle cepheden dıĢa doğru taĢırılarak hareketlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Piramidal taĢ çatılı
hazne örtüsünün güney cephesinde hazne penceresi bulunmaktadır. Cephede ve hazne örtüsünde taĢ
aralarında derz ıslahı yapıldığı gözlemlenmektedir. ÇeĢmede hiçbir süsleme unsuru bulunmamaktadır.
Mevcut tamir kitabesinden H. 1324 /M. 1906 senesinde Edirne EĢrafından Hacı Mustafa Efendi tarafından
onarıldığı anlaĢılan yapının inĢa tarihi bilinmemektedir. Yapının inĢa tarihi hakkında herhangi bir bilgi de
bulunmamaktadır. Eser malzeme, plan ve mimari yapısıyla Nazır ÇeĢme(1585), Köseç Balaban ÇeĢme(1544)
ve Sinan Ağa Cavidan Hanım ÇeĢmeleriyle(1600) benzerlik göstermektedir. Bu bakımdan Ebe çeĢmesinin
16. yüzyılda veya 17. yüzyıl baĢlarında inĢa edilmiĢ olabileceği düĢünülebilir.
Ebe Çeşmesi ön cephesi
VI. ATLAR ÇEŞMESİ
NiĢancı PaĢa Mahallesi, Zincirlikuyu Caddesi, 446 numaralı ada ve 35 numaralı parselde bulunur.
Zincirlikuyu Caddesi’nden Araplar Caddesi’ne giden yol üzerinde, yokuĢun baĢında bulunan çeĢmenin güney
cephesi yola bakar vaziyettedir. ÇeĢmeye ait herhangi bir kitabe bulunmamaktadır.
Mülkiyeti Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Tarihi
yapı, 2005 yılında Edirne Eski Eserleri Koruma ve YaĢatma Derneği tarafından onarılmıĢtır. Bu onarım
doğrultusunda çeĢme cephesindeki taĢ malzemelerin önemli bir bölümü yenilenmiĢtir. Yapının silme taĢları
yeniden monte edilmiĢtir. ÇeĢme çevresi komĢu parsellerden ayrık halde açık durumdadır.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, sivri kemerli, hazneli bir cephe çeĢmesidir. Edirne’deki
büyük boyutlu çeĢmelerden birisi olan Atlar çeĢmesi, eğimli bir arazi üzerinde yatay dikdörtgen bir kütle
üzerine inĢa edilmiĢtir. Ön ve sol yan duvarlar kesme taĢ ile sağ cephe ve arka duvarlar ise moloz taĢ
malzeme ile yeniden kaplanmıĢtır. ÇeĢme niĢinin üzerini örten sivri kemer yanlardaki kesme taĢ malzemeden
yapılmıĢ yığma ayaklar üzerine oturmaktadır. Cephesi oldukça sade olan çeĢmede sivri kemerli niĢ içindeki
ayna taĢı dikkati çeker. Dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıĢ olan ayna taĢının merkezinde sağır kemer gözü
ve iki yanına gövdeleri tahrip edilmiĢ birer selvi motifi iĢlenmiĢtir. Bu selvi gövdelerinin üst kısımları içe
doğru kıvrılmıĢtır. Selvilerin ortasında yıldız çiçeği biçiminde tasarlanmıĢ bir rozet bulunmaktadır. Ayna taĢı
kemer köĢeliklerinde karĢılıklı yerleĢtirilmiĢ birer naturalist yapraklı lale motifi yer almaktadır. Etrafında
hiçbir süsleme unsuru bulunmayan ayna taĢının sağ tarafına sivri kemerli bardaklık konulmuĢtur. Ayrıca
çeĢmede sivri kemerin kilit taĢı üzerinde kabartma olarak iĢlenmiĢ rozet motifi de bulunmaktadır.
Yapının arka cephesinde bir hazne açıklığı bulunmaktadır. Hazne örtüsü arkadan öne doğru hafif meyilli
olan yapının saçağı dıĢa doğru çıkıntı yapan bir sıra silme ile hareketlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. ÇeĢmede
süsleme olarak ayna taĢı üzerindeki bitkisel motifler ve kilit taĢındaki kabartma rozet motifi görülmektedir.
Yapının kesin inĢa tarihi belli edecek bir kaynak bulunmamaktadır. Günümüzde onarım geçirmesi nedeniyle
asıl halini kısmen de olsa kaybetmiĢtir. Fakat çeĢmenin ayna taĢı kompozisyonu Edirne’ye yakın bir konumda
olan Ġstanbul Süleymaniye’de bulunan Ali Efendizade Abdullah Ağa ÇeĢmesi (1694), Ortaköy Damat
Ġbrahim PaĢa ÇeĢmesi (1723), ve Taksim’deki Fındıklı Mehmet Ağa ÇeĢmesi (1726) ile benzer özellikler
gösterir. Bu doğrultuda Atlar ÇeĢmesi ayna taĢı kompozisyonu açısından 17. yüzyılın sonları veya 18. yüzyıl
ilk yarısına tarihlendirilebilir.
Atlar Çeşmesi ön cephesi
VII. AMCAZADE HÜSEYİN PAŞA ÇEŞMESİ
ÇeĢme, NiĢancı PaĢa Mahallesi’nde, Kıyık Caddesi Tophane yokuĢunda bulunmaktadır. Amcazade
Hüseyin PaĢa tarafından H. 1113/ M. 1702 tarihinde yaptırılmıĢtır. ÇeĢmenin kuzey cephesinde inĢa kitabesi,
güney cephesinde ise tamir kitabesi bulunmaktadır. Yapının inĢa kitabesi A. Badi, Dıjkema ve O.N.Peremeci
tarafından yayınlanmıĢtır. ĠnĢa kitabesinde Ģunlar yazılıdır: Metin:
رڳ ابله تشنگانڳ اب اتدڳ 1- پاشايه حسين امرايدنجه شاهنشه حکم مبارکپڳ ابن کن چشم بو اجرا ايتدڳ
بخش نشوه عطشانه اولدڳ ابڳ بو گچوردڳ باغلردن 2- طڳ حاتم روح فرماڳ غبطه احسانڳ و لطف که پاشا نيجه
مصرع ايکڳ بو تاريخ ايقا پڳ ه ف اولدڳ بشڳ ليڳ ه يکپار يانند حيوان اب کيم پرور روح عين بر اويله حمڳ
5- شڳ کل ١١١٣ حڳ الما ومن زالل اب بو روحدر ايچنه 4- اندر پڳ
OkunuĢu:
-Etdi icra bu çeĢmenin ab… Hüküm ĢahinĢah mübarek pey Emr edince Hüseyin PaĢaya - Etdi ab-ı teĢnegan-ı
ableri Nice paĢa ki lutf ve ihsanı Gıbta ferma-ı ruh-ı …….. - Bağlardan geçirdi bu ab-ı Oldu atĢane neĢve-
bahs hemi Öyle bir ayn-ı ruh perver kim - Ab-ı hıvan yanında ……… Oldı yekpare faika tarih Bu iki mısrayı
pey- ender – pey - Ġçene ruhdur bu ab-ı zülal - Ve min-el ma-i kül-Ģey hayy 1113
ÇeĢme güney cephesinde bulunan tamir kitabesine göre H. 1321 senesinde Arif PaĢa tarafından
onarılmıĢtır. Kitabe Ģu Ģekildedir:
Metin:
- مشيرڳ حمايون اردوڳ ايکنجڳ و کيلڳ و 2- انرنه شحريارڳ حضرت م والڳ اکر ور يا 1- سنڳ حجر ي سنڳ بر کيرمڳ اوچيوز بيگ
5- اتديريلمشدر اسالڳ صويڳ و تمير 4- طرفندن حظرتلرڳ پاشا عارف دولتلو 3
OkunuĢu:
- Binüçyüzyirmibir sene-i hicriyyesini - Yaver-i Ekrem ……. ġehriyarı Edirne Vali - Vekili ve ikinci orduy-u
hümayun müĢiri - Devletlü Arif PaĢa hazretleri tarafından - Tamir ve suyu isale etdirilmiĢdir
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde akar vaziyettedir. ÇeĢmenin inĢa edildiği
yer bugünkü yerinin 30 m. kadar doğusunda bulunmaktayken 1995 senesinde Ģimdiki yerine nakledilmiĢtir.
Tarihi çeĢme çeĢitli onarımlar ve ilaveler neticesinde özgün yapısal özelliklerini kısmen de olsa kaybetmiĢtir.
ÇeĢmenin lülesi ile suluğun hemen üzerinde bulunan ayna taĢı yerinden sökülmüĢtür. Tüm cephelerde taĢ
örgüler arasında derz ıslahı yapılmıĢ, doğu cephede taĢ malzemelerin büyük bir kısmı yenilenmiĢtir. Güney
cepheye yeni bir su yalağı ve modern bir musluk ilave edilmiĢtir. Edirne Belediyesi tarafından çeĢmenin su
haznesine yeraltı su Ģebekesine bağlı bir boru hattıyla su verilmiĢ ve çeĢme akar hale getirilmiĢtir.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli, sivri kemerli bir çeĢmedir. Edirne’deki
büyük boyutlu çeĢmelerden birisi olan Amcazade Hüseyin ÇeĢmesi doğudan batıya doğru meyilli bir cadde
üzerinde yer almaktadır. Tarihi çeĢme, tek kemerli bağımsız yatay dikdörtgen bir kütle üzerine oturmaktadır.
Kuzeye bakan ön cephede sivri kemerli niĢ ile hareketlendirilmiĢtir. Kemer cepheden içeri alınmıĢtır.
ÇeĢmenin köĢelerini altta aĢağıdan yukarı doğru devam eden, dört yönde dıĢtan içe doğru bir dıĢ bükey, bir iç
bükey ve iki sıra düz silme kuĢatır. Daha geniĢ tutulan dıĢ bükey silme kum saati Ģeklinde kaide ve baĢlıklara
sahiptir. ÇeĢmede sivri kemer yanlardaki ayaklara oturmaktadır. Kemer boĢluğunun merkezinde mermer
malzemeden yapılmıĢ, ayna taĢı yer almaktadır. Dikdörtgen bir çerçeve Ģeklindeki ayna taĢında dilimli sağır
kemer gözünün iki yanına birer selvi motifi iĢlenmiĢtir. Gövdeleri taranmıĢ olan selvilerin uç kısımları dilimli
sağır kemer gözüne kadar devam etmektedir. Selvilerin ortasına göbeği çiçek Ģeklinde geliĢen bir rozet
yerleĢtirilmiĢtir. Rozetin altında selvilerin arasında günümüzde kapatılmıĢ lüle deliği bulunmaktadır. Kemer
köĢeliklerinde kemer tepe noktasına doğru çiçekli dallar uzanır. Hemen üzerinde dikdörtgen bir pano içinde
kenarları dilimli bir kartuĢ iĢlenmiĢtir. Bu kartuĢun üzerinde ise yatay eksende yan yana sıralanan iç içe daire
motifleri sıralanır. Ayna taĢının çevresi süslenmeden boĢ bırakılmıĢtır. Cephede sivri kemerin sol tarafında
suluk bulunmaktadır. Mermerden sekizgen olarak yapılan suluk cepheden dıĢa taĢırılmıĢtır. Bu suluğun
üzerinde mermerden yapılmıĢ bir ayna taĢının yer aldığı eski fotoğraflarından anlaĢılmaktadır. Ayna taĢı
dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıĢ olup dilimli sağır kemer gözüne sahipti.
Ön cephede kemer kilit noktasının üzerinde yapının inĢa kitabesi bulunmaktadır. Kitabe mermer üzerine
beĢ satır halinde sülüs yazı ile yazılmıĢtır. Kitabenin alt köĢelerinde birer geometrik rozet iĢlenmiĢtir. Yine
kemer kilit taĢında da kabartma rozet motifi bulunmaktadır. ÇeĢmenin bugünkü yerine taĢındıktan sonra arka
cephesine bir yalak ile üzerine su Ģebekesine bağlı musluk takılmıĢtır. Bu cephede saçağa yakın bir yerde
mermer üzerine beĢ satır halinde yazılmıĢ tamir kitabesi yerleĢtirilmiĢtir. Yapının saçağı bir düz, bir dıĢ
bükey ve iki düz olmak üzere toplam dört silme ve düz bir bordürden oluĢmaktadır. Hazne örtüsü piramidal
külahla örtülmüĢ olup üzeri günümüzde Ģapla kaplanmıĢtır. Sultan II. Mustafa Dönemi’nin sadrazamı olan
Amcazade Hüseyin PaĢa’nın Edirne’deki iki çeĢmesinden birisi olan tarihi yapı H. 1113/ M.1702 senesinde
kendi adına yaptırılmıĢtır. Hüseyin PaĢa’nın diğer çeĢmesi ise günümüze ulaĢamamıĢtır.
Amcazade Hüseyin Paşa Çeşmesi ön cephesi
Amcazade Hüseyin Paşa Çeşmesi 80’li yıllar
VIII. HACI MEHMET AĞA ÇEŞMESİ
MithatpaĢa Mahallesi, Tabakhane Caddesi, 634 numaralı ada ve 1 numaralı parselde bulunmaktadır.
ÇeĢme A. Badi’ye gore Hacı Mehmet Ağa tarafından H.1062 / M.1652’ de yaptırılmıĢtır. ÇeĢmenin
cephesinde bulunmayan ve nerede olduğu hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığımız kitabe, A.Badi ve
O.Onur gibi araĢtırmacıların eserlerinde yer almaktadır. A. Badi, eserinde kitabenin okunuĢunu yayınlayarak
aynı zamanda çeĢmenin bulunduğu yeri de belirtmiĢtir. O. Onur da kitabenin yalnızca okunuĢunu
yayınlamıĢtır. Buna göre kitabenin okunuĢu Ģu Ģekildedir:
- Dila Hacı Mehmet ibn-ül Hac Süleyman
- Eder bin canla hayrata sai ve himmeti hakka
- Acep mi Kabe-i kalbin hüda kar eylese ma’mur
- Cihana zemzem Mustafa eyledi icra
- Görüp bu çeĢmenin tekmiline ey Rindi’yi tarih
- Dedim aĢtan-ı dehr-i içün bu ma-i pak bi perva
1062
Mülkiyeti Edirne Belediyesi’ne ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Özgün yapısal
özelliklerini büyük ölçüde koruyarak günümüze gelen çeĢme, oldukça bakımsız haldedir. ÇeĢme, bulunduğu
mahalledeki plansız yapılaĢma neticesinde bitiĢiğinde bulunan iki numaralı evin bahçe duvarları tarafından
kuĢatılmıĢtır. Cephesinde ve çatısında çıkan otlar, taĢların yerinden oynamasına neden olmuĢ ve bu durum,
yapının yıkılma sürecine girmesinde etkin rol oynamıĢtır. ÇeĢme teknesi neredeyse tamamen kaybolmuĢtur.
Mahalle sakinlerinin, cephelerine çöplerini döktükleri bir yer haline gelen çeĢmenin en kısa zamanda onarım
görmesi ve çevre düzenlemesine kavuĢturulması gerekmektedir.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli ve sivri kemerli bir çeĢmedir. Hacı Mehmet
Ağa ÇeĢmesi, düz bir zemin üzerine doğu-batı doğrultusunda yerleĢtirilmiĢtir. Yapı kare biçimindeki bir plan
üzerine oturmaktadır. Doğu cephesinde sivri kemerle birbirine bağlanan iki ayak bulunmaktadır. ÇeĢme
niĢini örten sivri kemer, yanlardaki bu ayaklar üzerine oturmaktadır. Cepheden içeri alınarak vurgulanan sivri
kemer, cepheye hareketlilik kazandırmıĢtır. Sivri kemer ile saçak arasında kalan kitabe, yerinden
sökülmüĢtür. ÇeĢmenin güney-doğu köĢesinde kesme taĢ malzemelerin içine monte edilen bir mimari
parçanın yerinden söküldüğü anlaĢılmaktadır. Bu bölümde taĢlar arasında hazne içine uzanan ufak bir
açıklığın bulunması, burada bir kuĢ suluğunun bulunduğunu düĢündürmektedir. Edirne’de Çanaklı ÇeĢme,
Sinan Ağa ÇeĢmesi ve Amcazade Hüsyein PaĢa ÇeĢmelerinde aynı köĢelerde sulukların bulunması bu
düĢünceyi kuvvetlendirmektedir. Yapının saçak kısmı cepheden dıĢa doğru çıkıntı yapan bir sıra düz
silmeyle hareketlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. DıĢtan düz çatılı olan hazne örtüsü içten T profil demir putreller ile
desteklenmiĢtir. Güney cephesinde saçağa yakın bir yerde hazne açıklığı bulunmaktadır. Bu açıklık demir
malzemeden yapılmıĢ kapakla kapatılmıĢtır. Aynı cephede hazne açıklığının alt tarafında baĢlayıp zemine
kadar devam eden iç bükey yarım daire profilli bir niĢ bulunmaktadır. Sivri kemerli niĢin merkezinde
bulunan ayna taĢı mermerden yapılmıĢtır. Bugün oldukça tahrip edilen ayna taĢının köĢeleri çimento harcıyla
sıvanmıĢtır. Dikdörtgen bir çerçeve içine alınan ayna taĢının merkezinde bir rozet bulunmaktadır. Ayna
taĢının alt kısmında ise bugün ucuna demir bir boru tutturulmuĢ lüle yeri bulunmaktadır.
H. 1062 senesinde inĢa edildiği belirtilen Hacı Mehmet ÇeĢmesi özgün yapısal özelliklerini büyük ölçüde
koruyarak günümüze ulaĢan önemli çeĢmelerden birisidir.
Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi ön cephesi
Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi 80’li yıllar
IX. SİNAN AĞA (CAVİDAN HATUN) ÇEŞMESİ
Yeni Ġmaret Mahallesi, Palahur sokakta, 966 numaralı ada ve 15 numaralı parselde bulunmaktadır.
Palahur Sokak’tan, Topyolu Caddesi’ne çıkıĢta, MithatpaĢa Ġlköğretim Okulu karĢısında bulunan çeĢme
günümüzde iki numaralı konutun yanında yer alır. ÇeĢme Sinan Ağa tarafından H.1008/ M.1599’ da
yaptırılmıĢtır. ÇeĢme cephesinde üst tarafta bulunan inĢa kitabesi Dijkema tarafından yayınlanmıĢtır. Buna
göre kitabe Ģu Ģekildedir: Metin:
قيطنده اوال مقبول حق دعاسڳ يچون ا روحڳ دعا که ايده کم هر مقبول ايده الخيراتن تمالڳ حق اغا سنان بنت قادن حانڳ
سنه ١٠٠٨ سبيل فڳ خير تاريخنڳ قودڳ بيتدڳ پشمه بو اهللا سبيل فڳ
OkunuĢu:
- Hani kadın bint-i Sinan Ağa Hak Teala el-hayratın ede makbul - Her kim ede ki dua ruhu içün Hak duası
ola katında makbul - Fi- Sebilillah bu çeĢme bitdi Kodu tarihini hayr fi- sebil Sene 1008
ÇeĢme inĢa kitabesinin hemen altına yerleĢtirilen ve Hacı Mustafa Efendi tarafından tamir ettirildiği
anlaĢılan kitabe ise Ģu Ģekildedir: Metin:
. يچون روحلر خانمک ه عطيالفاتحه سڳ والده و افندڳ د م الحاج درلرڳ مح بگک صطفڳ پ م الحاچ اشرافندن ادرنه
OkunuĢu:
- Edirne eĢrafından el-hac Mustafa beğin pederleri el-hac Muhammed - Efendi ve validesi Atiyye hanımın
ruhlarıçün El-Fatiha
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. ÇeĢmenin ön cephesi
haricindeki diğer cepheleri bitiĢiğindeki konutlar tarafından kuĢatıldığı için bu cepheleri görme imkânımız
olmamıĢtır. ÇeĢmenin önünden geçen yol seviyesinin zamanla yükselmesi sonucu yalağı zemin seviyesi
altında kalmıĢtır. ÇeĢme cephesinin boyanması ve kitabelerin bulunduğu bölümün etrafının çimento harcıyla
sıvanması yapıya çirkin bir görünüm kazandırmıĢtır. ÇeĢmenin piramidal çatılı hazne örtüsünde taĢ aralarına
kalın derz izleri yapılmıĢtır.
TaĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli, hazne örtüsü piramidal taĢ çatılı bir çeĢmedir.
Günümüzde sonradan inĢa edilen konutların çatısı altında kalan tarihi çeĢme, doğudan batıya doğru uzanan
bir sokağa kuzey-güney doğrultusunda inĢa edilmiĢtir. Kare Ģeklindeki bir kütle üzerine oturmaktadır.
Güneye bakan ön cephede, merkezde ters U biçimindeki iki profilli silme cepheye hareketlilik kazandırmıĢtır.
Silme kuĢaklarının iç kısmında bugün çok fazla belirgin olmayan sağır yuvarlak kemerli niĢ bulunmaktadır.
Cephede saçak ile profilli sime kuĢakları arasında kalan iki adet kitabe bulunmaktadır. Üst taraftaki inĢa
kitabesi mermer üzerine üç satır halinde yazılmıĢtır. Dört köĢesinden demir çubuklarla cepheye bağlanan
kitabenin etrafı aynı zamanda çimento harcıyla da sıvanmıĢtır. Alt tarafta Hacı Mustafa Bey’e ait olduğu
anlaĢılan tamir kitabesi ise mermer üzerine iki satır halinde yazılmıĢtır. Bu kitabe de dört köĢesinden demir
çubuklarla cepheye monte edilmiĢ olup ayrıca sağ ve sol tarafından ikiĢer adet demir kenetlerle de cepheye
monte edilmiĢtir. ÇeĢmenin saçak kısmı bir sıra düz ve iki sıra iç bükey ve dıĢ bükey silmeler ile dıĢa
taĢırılmıĢtır. Piramidal taĢ çatılı hazne örtüsünün tepesinde taĢtan üçgen biçiminde bir kaide oturtulmuĢtur.
Kitabesinden de anlaĢıldığı üzere Sinan Ağa’nın kızı tarafından yaptırılan çeĢmenin en önemli özelliği
Edirne’de bir döneme damgasını vuran piramidal taĢ çatılı hazne örtüsüdür.
Sinan Ağa (Cavidan Hatun) Çeşmesi ön cephesi
Sinan Ağa (Cavidan Hatun) Çeşmesi 80’li yıllar
X. YILDIRIM İBRAHİM ÇEŞMESİ
Yeni Ġmaret Mahallesi, Eski Kapıkule Caddesi’nde, 999 numaralı adada yer almaktadır. ÇeĢme, Yıldırım
Bayezıd Cami yakınlarında bulunmaktadır. ÇeĢme Ġbrahim Bey tarafından H. 1080/ M.1669’da
yaptırılmıĢtır. ÇeĢme üzerinde bulunan kitabe Ģu Ģekildedir: Metin:
2- ربون الشا يستلز منيفا ما بها اجرڳ اذ ابراهيم خير من 1- يبعشو شوابها جاريلوم الواردون يشتيا عين هللا
١٠٨٠ 3- بها يشرب عينا ايرخت ها ما اجرڳ اهللا لوجه ا المقربون لم
OkunuĢu:
- Lillah ayni …… el-varidün ġevabüha …………………
- Min hayri Ġbrahim iza-ecri biha Ma-i ….. ….. El- Ģaribün - Lemma levechillah ecri ma-i ha Er-
rahmet ayne yeĢrabü biha el- mukarrebun
Mülkiyeti Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait olan eser günümüzde akar vaziyettedir. Kesme taĢ
örgülü cephede tamir izleri saptanabilmektedir. Özellikle kuzey ve batı cephelerde yapılan onarımlarda farklı
malzeme kullanımı dikkat çelmektedir. Yine ön cephede derz ıslahı yapılmıĢtır. ÇeĢmede güney cephedeki
ayna taĢı orijinal iken doğu cephedeki ayna taĢı yerinden sökülmüĢ, onun yerine aynı ölçülerde yüzeyi sade
tutulmuĢ mermer bir pano yerleĢtirilmiĢtir.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, iki cepheli, hazneli, sivri kemerli bir meydan çeĢmesidir. Yapı,
kitabesine göre Ġbrahim isimli bir hayırsever tarafından yaptırıldığı için Ġbrahim ÇeĢme olarak bilinmektedir.
Ancak çeĢme Yıldırım Cami’ne yakınlığı nedeniyle mahalle sakinleri tarafından Yıldırım ÇeĢme olarak ta
adlandırılmaktadır. Bağımsız olarak kare Ģeklindeki bir kütle üzerine oturmaktadır. Ġki cepheli olan
çeĢmenin güney ve doğu cephelerinde sivri kemerli birer niĢ bulunmaktadır. ÇeĢmenin kuzey ve batı
cepheleri ise sağırdır. Yapının doğu yöndeki asıl yüzü sivri kemerli bir niĢ Ģeklinde düzenlenmiĢtir. Sivri
kemer yanlardaki ayaklara oturmaktadır. Kemer cepheden çökertilmiĢtir. Sivri kemerli niĢ içinde yüzeyi sade
tutulmuĢ ayna taĢı bulunmaktadır. Ayna taĢının merkezinde modern bir musluk lülesi yer alır. NiĢ boyunca
uzanan su teknesi bulunmaktadır. Yan ayakların ön kısmında ise oturma sekileri görülür.
Sivri kemer kilit taĢının üzerinde bulunan kitabe üç satır halinde mermer üzerine yazılmıĢtır. Kitabenin
iki yanında vazoda çiçekler bulunur. Soldaki vazoda lale ve karanfil çiçekleri varken sağ taraftaki vazoda ise
lale, gül ve tomurcuk Ģeklinde çiçek motifleri yer alır. Sağdaki vazonun yüzeyine nar motifi iĢlenmiĢtir.
Kitabenin etrafını ise iki yapraklı dalın altüst kat geçme yapmasıyla oluĢturulmuĢ, bordür çevrelemektedir.
Yapraklar arasında kalan boĢluklara ise lale motifi yerleĢtirilmiĢtir. Ön cepheyi dıĢtan içe doğru bir dıĢ bükey
ve bir düz olmak üzere toplam iki silme ters U biçiminde çevrelemektedir. ÇeĢmenin güney cephesi de doğu
cephesine benzemektedir. Bu cephede sivri kemer Ģeklinde düzenlenmiĢtir. Derin bir niĢ Ģeklindeki kemer
boĢluğunun merkezine ayna taĢı yerleĢtirilmiĢtir. Ayna taĢının merkezinde dilimli sağır kemer ve bunun iki
yanına ise yapraklı lale motifleri iĢlenmiĢtir. Lalelerin uç kısımları içe doğru kıvrılmıĢtır. Lalelerin ortasına
çiçek Ģeklinde geliĢen bir rozet yerleĢtirilmiĢtir. Rozetin altında lalelerin ortasında bulunan lüle deliği
kapatılmıĢtır. Bugünkü musluk lülesi ise rozetin ortasına takılmıĢtır. Dilimli sağır kemerin hemen üzerinde
ise dikdörtgen bir pano içine kenarları dilimli iki kartuĢ iĢlenmiĢtir. Bu kartuĢların üzerinde ise yatay eksende
yan yana sıralanan iç içe daire motifleri bulunmaktadır. Ayna taĢı önünde niĢ boyunca uzanan su yalağı 0.10
m. derinliktedir. ÇeĢmenin saçak kısmı öne doğru çıkıntı yapan bir sıra düz silmeyle hareketlendirilmeye
çalıĢılmıĢtır. Kubbe biçimindeki hazne örtüsünün üzerinde taĢtan alem bulunmaktadır. ÇeĢmede süsleme
unsuru olarak kitabe çevresindeki kompozisyon ile güney cephede ayna taĢı süslemelerinden bahsedilebilir.
ĠnĢa tarihi bilinen çeĢme, günümüzde Ģehir merkezinde ayakta kalan iki cepheli meydan çeĢmelerinin ender
örneklerindendir.
Yıldırım İbrahim Çeşmesi ön cephesi
XI. VALİDE SULTAN ÇEŞMESİ
Çukurçayır Mahallesi mevkiinde bulunmaktadır. ĠnĢa kitabesinde yazana göre çeĢme, Rabia Gülnus
Emetullah Valide Sultan tarafından yaptırılmıĢtır.
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Kesme taĢ kullanarak inĢa
edilmiĢ ve tek cephelidir. Hazne örtüsü düzdür. NiĢ ile saçak arasında inĢa kitabesi bulunmaktadır. Saçak
kısmı dıĢa doğru düz bir silme ile hareketlendirilmiĢtir. Cephede yayvan kemerli niĢ içinde ayna taĢı
bulunmamaktadır. NiĢ içinde musluğun üstünde, sağ ve solunda hafif sivri kemerli tas koyma yerleri vardır.
Önünde taĢtan yapılmıĢ su tekneleri bulunmaktadır. ÇeĢmenin arka yüzünde yer alan sivri kemer mihrap
vazifesi görmektedir. ÇeĢme namazgahlıdır.
Valide Sultan Çeşmesi ön cephesi
XII. GÜRCÜ ALİ BABA ÇEŞMESİ
Tayahatun Mahallesi, 298 numaralı ada 12 numaralı parselde yer almaktadır. KomĢu konutun köĢesine
bitiĢik vaziyettedir.
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Yanındaki konut ile
bütünleĢmiĢ vaziyette olması çeĢmenin insanlar tarafından fark edilmesini zorlaĢtırmıĢtır. ÇeĢmenin önünden
geçen yol kotunun yükselmesi ve kaldırım döĢemesinin bulunması yapının toprak latında kalmasına sebep
olmuĢtur.
Kesme taĢ malzemeden inĢa edilmiĢ, tek cepheli, hazneli bir çeĢmedir. Tarihi çeĢme doğudan batıya
meyilli bir sokak üzerine inĢa edilmiĢtir. Oldukça sade ve niĢsiz bir yapı olan çeĢme kare Ģeklindeki bir kütle
üzerine oturmaktadır. Yapının saçağı cepheden dıĢa doğru taĢırılmıĢ bir sıra düz silme ile hareketlendirilmeye
çalıĢılmıĢtır. Hazne örtüsü ise düzdür. Yapıda hiçbir süsleme unsuru bulunmamaktadır. Günümüzde ön
cephesindeki bok taĢlardan bazılarının da yerinde bulunmadığı haliyle, özgün yapısal özelliklerini büyük
ölçüde kaybetmiĢtir. Sade ve gösteriĢsiz bir yapıdır. ÇeĢme yapım tarihi hakkında net bir veri bulunmaktadır.
O.Onur'un tarihlendirmesini yaptığı Hacer Hanım (1912) çeĢmesi ile yapısal ve görünüm benzerlikleri
sebebiyle 20. yüzyılda inĢa edildiği düĢünülmektedir.
Gürcü Ali Baba Çeşmesi ön cephesi
Gürcü Ali Baba Çeşmesi 80’li yıllar
XIII. SÜLÜKLÜ ÇEŞME
Bir menzil çeĢmesi olan Sülüklü ÇeĢme Kırklareli'ne giden eski Ģehirler arası yol Huzurevi'nin önünden
geçmekte iken o yol üzerinde bulunmaktaydı. Yol kullanıma kapatılınca çeĢme de daha önce Ģehir dıĢında
bulunan konumundan taĢınarak bu günkü yerine nakledilmiĢtir.
Mülkiyeti Edirne Belediyesine ait olan çeĢme günümüzde kullanılmamaktadır. Dijkema, O. Onur ve
Ahmet Badi Efendi'nin çalıĢmalarında çeĢmeye iliĢkin herhangi bir bilgi yer almamaktadır. ÇeĢme hakkında
herhangi bir kaynakta bilgi bulunmamaktadır.
Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu arĢivinde, uygun bulunmuĢ olmamasına ragmen,
taĢındığı esnada hazırlanmıĢ 09.01.1997 tarihli bir rölöve çizimi ve yapıya ait eski fotoğraflar bulunmaktadır.
Bu çizim ve fotoğraflar restorasyon çalıĢmalarında kaynak olarak kullanılmıĢtır.
Sülüklü Çeşme ön cephesi
SONUÇ
Bir kavĢak noktası olarak yüzyıllardır çeĢitli medeniyetlerin yaĢam alanı olmuĢ olan Edirne Ģehrimiz, önemli
bir tarihsel mimari mirasa sahiptir. Bu mirasın bir parçası olan su yapılarının da kentsel mimariye katkısı
yadsınamazdır. Bir dönem sayıları binin üzerinde ifade edilen bu yapılardan, günümüzde sadece iki yüz
kadarı mevcudiyetini devam ettirmektedir. Kendine has mimari bir karakter taĢıyan Edirne ÇeĢmeleri’nin
kültürel mirasımızın bir parçası olarak yaĢatılması gerekmektedir. Bu amaçla; çalıĢmamız kapsamında yer
alan çeĢmelerin tarihsel kökenleri, yapım sistemleri ve üslupları ayrıntılı olarak incelenmiĢ olup, üzerlerinde
rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalıĢmaları gerçekleĢtirilmiĢ, gelecekte varlıklarını devam ettirmeleri için
gerekli projeleri tarafımızdan üretilmiĢtir. Kentsel mimari ölçeğinde Ģehrin mobilyalarına benzetebileceğimiz
bu yapıların, hayatını devam ettirmesi büyük önem taĢımaktadır.
KAYNAKLAR
[1] AĞIRAN, Ö., Dünden Bugüne Edirne Ġsimler Sözlüğü, Edirne, 2004
[2] ARSEVEN, C.E., “ÇeĢme”, Sanat Ansiklopedisi, Cilt:1, Ġstanbul,1983, s.389-390
[3] ASLANAPA, O., Edirne’de Osmanlı Devri Abideleri, Ġstanbul, 1949
[4] BADĠ, A., (Çev. R. Kazancıgil) Riyaz-ı Belde-i Edirne,( Edirne ġehri Tarihi), Cilt.1, Ġstanbul, 1999
[5] BAYKAL, B.S., Edirne’nin UğramıĢ Olduğu Ġstilalar”, Edirne Edirne’nin 600. Fethi Yıldönümü
Armağan Kitabı, Ankara, 1965, s.179-194
[6] BURNOV, A., ( Çev. H. Eren) “Türkler Edirne’yi Ne Vakit Aldılar”, Belleten, VIII / 49, Ġstanbul,1949,
s.106
[7] CANIM, R., “Osmanlı Medeniyeti’nde MuhteĢem Bir Payitaht ve Bir Kültür ġehri Olarak Edirne”,
Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 12, Ankara, 2002, s. 40
[8] DĠJKEMA, F.TH., The Ottoman Historical and Monumantae Inscripliono in Edirne, Leiden, 1977
[9] EYĠCE, S., “Bizans Devrinde Edirne ve Bu Devire Ait Eserler”, Edirne Edirne’nin 600. Fethi Yıldönümü
Armağan Kitabı, Ankara,1965, s.41-43
[10] GÜNER, S.; PEKġĠRĠN, A.; ÇITAK, A., Edirne, Ġstanbul, 2005
[11] HĠBRĠ, A., (Çev.R. Kazancıgil) Enisü-l Müsamirin, Edirne Tarihi (1360-1650), Ġstanbul,1999
[12] ĠNALCIK, H., “Edirne’nin Fethi (1361)”, Edirne Edirne’nin 600. Fethi Yıldönümü Armağan Kitabı,
Ankara,1965, s.158-159
[13] KANSU, ġ.A., “ Edirne’nin Tarih Öncesine Ait AraĢtırmalar”, Edirne Edirne’nin 600. Fethi Yıldönümü
Armağan Kitabı, Ankara,1965, s.14-17
[14] KAZANCIGĠL, R., Edirne Mahalleleri Tarihçesi, Ġstanbul, 1992
[15] KAZANCIGĠL, R., Edirne ġehir Tarihi Kronolojisi (1300-1994), Ġstanbul,1995
[16] KAZANCIGĠL, R., TUĞRUL,H.M., Edirne ve Osmanlı PadiĢahları, Edirne, 2001
[17] KORKUT, A., Edirne Ġli Yakın Çevre Ġncelemeleri, Ġstanbul, 1972
[18] KÖYLÜOĞLU, N.M., Edirne’de Osmanlı’dan Günümüze Su Yapıları, Edirne, 2001
[19] MERĠÇ, R.M., “ Edirne’nin Tarihi ve Mimari Eserleri Hakkında”, Türk Sanatı Tarihi AraĢtırma ve
Ġncelemeleri, I, Ġstanbul, 1963
[20] ONUR, O., Edirne Türk Tarihi Vesikalarından Kitabeler, Ġstanbul, 1972 ONUR, O., Edirne Su Kültürü,
Edirne, 1978
[21] ONUR,O., Edirne Kadıları Kasr-ı Adl, Ġstanbul, 1999
[22] ÖZĠġ,Ü., ARISOY, Y., Mimar Sinan’ın Su Yolları, Ġzmir, 1987
[23] PARMAKSIZOĞLU, Ġ., “Edirne”, Türk Ansiklopedisi, Cilt:14, Ankara, 1996, s.336-344
[24] PEREMECĠ, O.N., Edirne Tarihi, Ġstanbul,1939
[25] TOSYAVĠZADE, R.O., (Yay. R.Kazancıgil) Edirne Rehnüması (Edirne ġehir Kılavuzu), Edirne, 1994
[26] TUNCA, A., Edirne’de ÇeĢmeler ve Su ÇalıĢmaları, Edirne, 2005