el-muhtasar 646/1249) w. c.el-muhtasar bölümde usul konularının daha iyi anlaşı labilmesi...

4
üzerine kaleme ve belli 1. Dakikul'ld, Tul)ie - tü'l-lebib ii metindeki hükümlerin naslarla ve bilhassa ahkam hadisleriyle ku- Sabri b. Selame Riyad 1420/1999). 2. Kiiayetü '1-aJJ.yar ii l)alli Gö.yeti'l-iJJ.ti- Eserde birçok mesele mezhep literatürüne ya- ele (l-ll, Kahire 350; Kum Abdullah el-Ensart. Bey- rut. ts.; Ali Abdülhamtd Ebü'l-Hayr- Muhammed Ve hbi Süleyma n. Beyr ut 1996) . 3. el-Gazzi, Fet}) u '1-]fa- ribi'l-mücib ii elia?:i't-Ta]frib (el- lfaulü '1- mui)tar fi Metinde yer almayan meselelere pek te- mas etmeyen ve lugavi tahliliere veren bir (Bu la k 27 , 285, 1298; Kah i re 1278, 1279, 285, 289; L. W. C. van den Berg, Leiden 1895, Fran- tercümesiyle birlikte). Bu üze- rine Ahmed b. Ahmed b. Muhammed el-Birmavi (Bulak 1287, Kahire 1298) ve b. Muhammed el-Bacuri (Bulak 1285, 298; Kah i re 1303, 326) 4. Abdüsselam na< ii Ebi Müel- lif bu bi-l)alli el- Ebi ihtisar ll, S. Ha- tib ii l)alli elia?:i Ebi Eserin en çok olup (Kahire 1277, 1306, 1307; Bu- lak 1293; Halep 1412/1991) leri Ahmed b. Ahmed el-Kalyu- bi'nin Süleyman b. Muham- med el-Büceyrimi'nin Tul)ietü'l-l)abib <ala (1-IV, Bulak 284; Ka- hire 1310; Beyrut 1398/ 1978. 1996, 2000) zikredilebilir. 6. el-Abbadl, Fet- l)u'l-Gaftar. 7. Ebü'l-Fazl Veliyyüddin el- Basir, en-Nihaye Zekeriyya Umey- rat. Beyrut 1995) Yahya b. NG- reddin Musa et-Ta]frib'i Nihô- yetü't-tedrib ii na?:mi't-Ta]frib manzum hale (a.g.e., ll, 1191 ; Brockelmann, GAL Suppl., 1, 677). Musta- fa Dib el-Buga da eser üzerine ii edilleti metni'I-Gaye ve't-Ta]frib la bir ( 983, 3. bs) : Dakikul 'id, '1-lebib {f Ta/i:rib Sabri b. Riyad 1420/ 1999, s. 14-15; '?·?unun, ll, 1191 , 1625; Serkis, Mu'cem, 1, 318, 509, 529, 553; ll, 1416; Th. W. Juynboll. Handleiding, Leiden 1930, s. 374-375; Brockelmann, GAL, 1, 492-493; Suppl., I, 676- 677; ll, 447-448; N. P. Aghnides, An Introduction to Mohammedan Law and a Bibliography, Lahare 1981 , s. 188; Salihiyye, el- lll , 360-361; Cl. Gilliot, "Tex- tes arabes anciens edites en Egypte au cours des annees 1994 a 1996". MIDEO, XXIII 997). s. 383; J. Schacht, "Abü Shudja'", EF (ing.) , 150- 151 ; Feramürz Hac MenOçihri, "Ebu ni" , DMBi, V, 594-595; Ahmet Özel. DlA., Xlll, 18. GiJ M. KAMiL r L el-MUHTASAR (ö . 646/1249) usulüne dair eseri. _j '1- ha gibi isimlerle eser, müellifin Sey- feddin el-Amidl'nin ile bunun üzerine ihtisar yine kendisi özetidir Kestr. el-Bidaye, XIII, I 76; Haldun. s. 427; 1, 17; ll, 185 3) . Kita- "usul" birlikte ya- Maliki mezhebinin istikrar döne- minde fürG en temel metinlerden biri olan Camlu'l-ümme- hat edile- bilmesi içindir. olan ilk muhtasar Haldun ta- 'l-ke bir diye Ahmed Cevdet Mukad- dime Tercümesi'nde ve'l-emel ii ve'l-cedel (Mukaddime-i Haldün'un Sadisinin Tercemesi, s. 56). eserin da (Kahire Beyrut 1405/ 1985) bu isim esas Bununla birlikte kaynaklarda da- ha olarak isim Münte- (sü'l) ve'l-emel ii cilmeyi'l- ve'l-cedel'dir (Makkarl, ll, 665; fü'?-?unün, ll, 1625 , 1853-1855; Ha- san Han, lll , 34; Hediyyetü'l-'arifin, 1, 655; Serkts. 72). Müntehe's-su'al deki ise lll, nün, ll, 1857). Mütekellimin metoduna göre usulü olgunluk temsil eden iki önemli eserden biri Arni- di'nin Fahreddin er-Ra- zl'nin Kadi Abdülceb- el- <u med, el- Cüveyni'nin el-Burhan, Ebü'l-Hüseyin el- Basri'nin el-Mu<temed ve Gazzali'nin el- el-MUHTASAR özetleyen ve içer- usul yeni bir sistematik içinde ele alan bu iki eser. daha sonra ge- usulü büyük ölçüde olup bu konuda da önemli Zi- ra Arnidi ile Razi'nin ak- birikimi özetleyen bu kitap, ge- rek mütekellimin metoduna gerekse kar- ma metoda göre kaleme sonraki usulü eserlerince esas son muhtasar kabul edilebilir. Nitekim Hacib'in bilhassa mütekellimin usulü büyük ölçüde ve devam taraftan usulü içeri- sinde özellikle usule dahil edil- mesiyle müteahhirin çizgisi- nin ifa- de görülür Te ymiyye, Mec- mü'u fetaua, 59 ; XX. 403, 408; er-Red s. 418) . Hatta Hacib, dil ilimlerinde gibi usu- da belirleyici konuma için Bu ba- ve Münteha üzerinde Razi etkisinin daha belirgin söylenebilir. hakimiyeti sebebiyle Malikileri da teorik geri nü'l-Hacib'in usulüne dair her iki ese- ri bu çevrede usulünün bir dönüm ( u, s. 21, 64). taraftan nü'l-Kassar ve Ebü'l-Velid el-Bad gibi er- ken dönem usul bir yana- büyük ölçüde ari 1 mütekellimin çizgisinde ge- Maliki usul literatürü içerisinde man- merkezli usul da yine Hacib'in ve ile mümkündür. Zira Ebu Be- kir ve Mazerl gibi daha önceki usulcüleri ilmine ve usulü- ne dahil edilmesine bir söz ko- nusu iken ile birlikte Razi eko- lü ya da müteahhirin metodu Maliki usu- lü içerisinde yeni bir çizgi olarak ortaya (Sa 'd Gurab, s. 18, 21; M. Halid Mes'Gd, s. 66, 100, 144) Eserin konu Arnidi'nin el- paralel biçimde mebadi, sem'l deliller, ictihad ve tercih dört bölüm üzerine tur. Birinci bölüm usulüne nite- temel bilgilerle (mebadl) ilgili- dir. usulünün konusu, ama- 1 ve ilimler da oldukça bilginin bu 67

Upload: others

Post on 18-Jan-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: el-MUHTASAR 646/1249) W. C.el-MUHTASAR bölümde usul konularının daha iyi anlaşı labilmesi için gerekli olan mantık, kelam ve dil ilimleriyle ilgili kavram ve meselele rin yanı

el-Mu{J.taşar üzerine kaleme alınmış şerh ve haşiyelerin belli başlıları şunlar­dır: 1. Takıyyüddin İbn Dakikul'ld, Tul)ie­tü'l-lebib ii şerl)i't-Ta]frib. Şerhintemel özelliği, metindeki hükümlerin naslarla ve bilhassa ahkam hadisleriyle irtibatının ku­rulmasıdır (nşr. Sabri b. Selame Şahin. Riyad 1420/1999). 2. Takıyyüddin el-Hısnl,

Kiiayetü '1-aJJ.yar ii l)alli Gö.yeti'l-iJJ.ti­şar. Eserde açıklamaların yanında birçok fıkhl mesele mezhep literatürüne atıf ya­pılarak ele alınmaktadır (l-ll, Kahire ı 350; Kum ı410; nşr. Abdullah el-Ensart. Bey­rut. ts.; nşr. Ali Abdülhamtd Ebü'l-Hayr­Muhammed Vehbi Süleyman. Beyrut 1996). 3. İbn Kasım el-Gazzi, Fet}) u '1-]fa­ribi'l-mücib ii şerl)i elia?:i't-Ta]frib (el­lfaulü '1-mui)tar fi şerf:ıi Gayeti'l-ii)tişar). Metinde yer almayan meselelere pek te­mas etmeyen ve lugavi tahliliere ağırlık veren kısa bir şerhtir (Bu la k ı 27 ı , ı 285,

1298; Kah i re 1278, 1279, ı 285, ı 289; nşr.

L. W. C. van den Berg, Leiden 1895, Fran­sızca tercümesiyle birlikte). Bu şerh üze­rine Ahmed b. Ahmed el-Kalyfıbl, İbrahim b. Muhammed el-Birmavi (Bulak 1287,

ı298; Kahire ı279 , ı287 , 1298) ve İbrahim b. Muhammed el-Bacuri (Bulak ı273 , 1285,

ı 298; Kah i re 1303, ı 326) haşiye yazmış­

tır. 4. İbn Abdüsselam el-Menufı, el-İ]f­na< ii şerl)i Mu{J.taşari Ebi Şüca<. Müel­lif bu şerhini Teşniiü '1-esmiı< bi-l)alli el­Hı?:i Mu{J.taşari Ebi Şüca< adıyla ihtisar etmiştir (Keşfü'?-?unün, ll, ı625) . S. Ha­tib eş-Şirbini, el-İ]fna< ii l)alli elia?:i Ebi Şüca<. Eserin en çok tanınan şerhi olup (Kahire 1277, ı282 , ı284, 1306, 1307; Bu­lak ı291, 1293; Halep 1412/1991) haşiye­

leri arasında Ahmed b. Ahmed el-Kalyu­bi'nin haşiyesiyle Süleyman b. Muham­med el-Büceyrimi'nin Tul)ietü'l-l)abib <ala şerl)i'l-lfatib'i (1-IV, Bulak ı 284; Ka­hire 1310; Beyrut 1398/ 1978. 1996, 2000) zikredilebilir. 6. İbn Kasım el-Abbadl, Fet­l)u'l-Gaftar. 7. Ebü'l-Fazl Veliyyüddin el­Basir, en-Nihaye (nşr. Zekeriyya Umey­rat. Beyrut 1995) Şerefeddin Yahya b. NG­reddin Musa el-İmriti, et-Ta]frib'i Nihô­yetü't-tedrib ii na?:mi't-Ta]frib adıyla manzum hale getirmiştir (a.g.e., ll, 1191 ; Brockelmann, GAL Suppl., 1, 677). Musta­fa Dib el-Buga da eser üzerine et-Teıhib ii edilleti metni'I-Gaye ve't-Ta]frib adıy­la bir çalışma yapmıştır ( Dımaşk ı 983, 3. bs)

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Dakikul 'id, Tuf:ı{etü '1-lebib {f şerf:ı.i't-Ta/i:rib (nşr. Sabri b. seıame Şahi n). Riyad 1420/ 1999, s. 14-15; Keşfü '?·?unun, ll, 1191 , 1625; Serkis, Mu'cem, 1, 318, 509, 529, 553; ll, 1416; Th. W. Juynboll. Handleiding, Leiden 1930, s. 374-375;

Brockelmann, GAL, 1, 492-493; Suppl., I, 676-677; lzaf:ı,u'l-meknün, ll, 447-448; N. P. Aghnides, An Introduction to Mohammedan Law and a Bibliography, Lahare 1981 , s. 188; Salihiyye, el­Mu'cemü 'ş-şamil, lll , 360-361; Cl. Gilliot, "Tex­tes arabes anciens edites en Egypte au cours des annees 1994 a 1996". MIDEO, XXIII (ı 997). s. 383; J. Schacht, "Abü Shudja'", EF (ing.) , ı, 150-151 ; Feramürz Hac MenOçihri, "Ebu Şüca' isfahfı­ni" , DMBi, V, 594-595; Ahmet Özel. "Fıkıh", DlA., Xlll, 18. GiJ

~ M. KAMiL YAŞAROÖLU

r

L

el-MUHTASAR (~f)

İbnü'I-Hikib'in (ö. 646/1249)

fıkıh usulüne dair eseri. _j

Mu{J.taşarü '1-uşCıl, el-Mu{J.taşarü '1-uşCıli, Mu{J.taşaru İbni'l-lfacib el-uşCıli (el-aşli, fi'l-uşül), Mu{J.taşarü'l-Münte­

ha gibi isimlerle anılan eser, müellifin Sey­feddin el-Amidl'nin el-İl)kôm'ı ile bunun üzerine yaptığı ihtisar çalışmasının yine kendisi tarafından yapılmış özetidir (İbn

Kestr. el-Bidaye, XIII, I 76; İbn Haldun . s. 427; Keşfü'?-?Unün, 1, 17; ll, 1853) . Kita­bın "usul" kaydıyla birlikte anılması , ya­zarın Maliki mezhebinin istikrar döne­minde fürG alanında yazılmış en temel metinlerden biri olan Camlu'l-ümme­hat adlı diğer muhtasarından ayırt edile­bilmesi içindir. Mu{J.taşarü'l-Müntehô'­nın aslı olan ilk muhtasar İbn Haldun ta­rafından el-Mu{J.taşarü 'l-ke bir diye anı­lırken Ahmed Cevdet Paşa'nın Mukad­dime Tercümesi'nde Müntehe'l-vüşCıl ve'l-emel ii <ilmeyi'l-uşCıl ve'l-cedel şeklinde kaydedilmiş (Mukaddime-i İbn Haldün'un Fasl-ı Sadisinin Tercemesi, s. 56). eserin bazı baskılarında da (Kahire ı326; Beyrut 1405/ 1985) bu isim esas alın­mıştır. Bununla birlikte kaynaklarda da­ha yaygın olarak kullanılan isim Münte­he's-sCıl (sü'l) ve'l-emel ii cilmeyi'l­uşCıl ve'l-cedel'dir (Makkarl, ll, 665; Keş­

fü'?-?unün, ll, 1625, 1853-1855; Sıddlk Ha­san Han, lll , 34; Hediyyetü 'l-'arifin, 1, 655; krş. Serkts. ı. 72). Müntehe's-su'al şeklin­deki adlandırmanın ise (EF!İng.J. lll, 78ı) yanlış olduğu anlaşılmaktadır (Keşfü '?-?u­

nün, ll, 1857).

Mütekellimin metoduna göre yazılmış fıkıh usulü kitaplarının olgunluk aşamasını temsil eden iki önemli eserden biri Arni­di'nin el-İl)kôm'ı, diğeri Fahreddin er-Ra­zl'nin el-Mal)şCıl'üdür. Kadi Abdülceb­bar'ın el-<u med, İmamü'l-Haremeyn el­Cüveyni'nin el-Burhan, Ebü'l-Hüseyin el­Basri'nin el-Mu<temed ve Gazzali'nin el-

el-MUHTASAR

Müstaşia'sını özetleyen ve bunların içer­diği usul konularını yeni bir sistematik içinde ele alan bu iki eser. daha sonra ge­lişen fıkıh usulü edebiyatını büyük ölçüde etkilemiş olup bu konuda Mu{J.taşarü'l­Münteha'nın da önemli katkısı vardır. Zi­ra Arnidi ile Razi'nin sistemleştirerek ak­tardıkları birikimi özetleyen bu kitap, ge­rek mütekellimin metoduna gerekse kar­ma metoda göre kaleme alınan sonraki fıkıh usulü eserlerince esas alınan son muhtasar kabul edilebilir. Nitekim İbnü'l­Hacib'in ardından bilhassa mütekellimin fıkıh usulü edebiyatı artık büyük ölçüde şerh ve haşiyelerle devam etmiştir. Diğer taraftan Eş'ari fıkıh usulü geleneği içeri­sinde özellikle mantığın usule dahil edil­mesiyle belirginleşen müteahhirin çizgisi­nin Razi-Amidi-İbnü'l-Hacib şeklinde ifa­de edildiği görülür (İbn Teymiyye, Mec­mü'u fetaua, xııı. 59; XX. 403, 408; er-Red 'ale'l-manM:ıyyin, s. 418) . Hatta İbnü'l­Hacib, dil ilimlerinde olduğu gibi fıkıh usu­lü alanında da mantığı belirleyici konuma getirdiği için eleştirilmiştir. Bu açıdan ba­kıldığında İbnü'l-Hacib ve Mu{J.taşarü'l­Münteha üzerinde Razi etkisinin daha belirgin olduğu söylenebilir.

Fatımi hakimiyeti sebebiyle öğretim halkaları zayıflayan Mısır Malikileri arasın­da teorik fıkıh çalışmaları geri kalırken İb­nü'l-Hacib'in fıkıh usulüne dair her iki ese­ri bu çevrede fıkıh usulünün gelişimi açı­sından bir dönüm noktası teşkil etmiştir ( Çavuşoğl u, s. 21, 64). Diğer taraftan -İb­nü'l-Kassar ve Ebü'l-Velid el-Bad gibi er­ken dönem usul yazarları bir yana- büyük ölçüde Eş' ari 1 mütekellimin çizgisinde ge­lişen Maliki usul literatürü içerisinde man­tık merkezli usul anlayışını da yine İbnü'l ­Hacib'in el-Müntehô'sı ve el-Mul]taşar'ı ile başlatmak mümkündür. Zira Ebu Be­kir İbnü'l-Arabi ve Mazerl gibi daha önceki Eş'ari-Maliki usulcüleri arasında mantık ilmine ve dolayısıyla mantığın fıkıh usulü­ne dahil edilmesine karşı bir tavır söz ko­nusu iken İbnü'l-Hacib ile birlikte Razi eko­lü ya da müteahhirin metodu Maliki usu­lü içerisinde yeni bir çizgi olarak ortaya çıkmıştır (Sa'd Gurab, s. 18, 21; M. Halid Mes'Gd, s. 66, 100, 144)

Eserin konu sistematiği Arnidi'nin el­İl)kam'ındakine paralel biçimde mebadi, sem'l (şer'l) deliller, ictihad ve tercih başlı­ğını taşıyan dört bölüm üzerine kurulmuş­tur. Birinci bölüm fıkıh usulüne giriş nite­liği taşıyan temel bilgilerle (mebadl) ilgili­dir. Fıkıh usulünün tanımı. konusu, ama­cı 1 faydası ve yararlandığı ilimler hakkın­da oldukça ayrıntılı bilginin verildiği bu

67

Page 2: el-MUHTASAR 646/1249) W. C.el-MUHTASAR bölümde usul konularının daha iyi anlaşı labilmesi için gerekli olan mantık, kelam ve dil ilimleriyle ilgili kavram ve meselele rin yanı

el-MUHTASAR

bölümde usul konularının daha iyi anlaşı­

labilmesi için gerekli olan mantık, kelam ve dil ilimleriyle ilgili kavram ve meselele­rin yanı sıra şer'i hüküm de ele alınmıştır. Kitabın büyük bir kısmını oluşturan ikin­ci bölüm şer'! deliliere ayrılmıştır. İbnü'l­Hacib burada kitap, sünnet, icma, kıyas ve istidlal şeklinde beş şer'i delil üzerinde durur. Amidl, istidlal adı altında yalnızca kendisinin makbul birer delil olarak kabul ettiği mantık! kıyas ve türleriyle istisha­bü'l-halden söz ederken İbnü'l-Hacib şer'u men kablena, mezhebü's-sahabl, istihsan ve mesalih-i mürseleyi de istidlal kapsa­mında ele almıştır. Onun, söz konusu hü­küm kaynağı ve yöntemlerini delil olarak kabul edilip edilmediğine bakmaksızın ni­telikleri itibariyle tasnif ettiği ve nas, ic­ma ve kıyas ( şer'!) dışında kalan bütün akıl yürütme ve hüküm çıkarma yöntemleri­ni istidlal başlığı altında topladığı anlaşıl­maktadır. Mantık! kıyas ve türlerini ise ki­tabın başındaki mebadl bölümünde ele almıştır. Şer'u men kablenayı delil kabul ederek Amidl'ye, dolayısıyla Eş'arl görü­şüne muhalefet eden İbnü'l-Hacib mez­hebü's-sahabl, istihsan ve mesalih-i mür­sele konularında Arnidi ile aynı fıkirdedir. Bu açıdan bakıldığında Mu{].taşarü'l-Mün­teha'nın bir Maliki usulü kitabı olup olma­dığı tartışmalı hale gelmektedir. Zira Ami­dl, mezhebü's-sahablnin delil olduğunu söyleyenler arasında Malik'i de saydığı halde İbnü'l-Hacib buna hiç değinmeksi­zin delil olmadığı görüşünü tercih eder (el­İ/:ıkam, Il, 385-390; Muf)taşarü'l-Münteha, Il, 457) . Şer'i deliller içinde önemli bir ye­ri olduğu konusunda bilhassa Malik'ten ve İbnü'l-Kasım'dan pek çok şey nakledilen ve Malikller arasında ihtilaflı olan istihsa­nın delil olmadığı hususunda Arnidi'yi ay­nen tekrarlayan İbnü'l-Hacib sadece Şa­fil'nin ve Eş'ari-Şafiller'in yaklaşımını özet­lemiş gibidir (el-İ/:ıkam, II , 390-394; Muf)­taşarü 'l-Münteha, II, 457-459). Maslahat-ı mürsele konusunda ise Gazzall ve Razi çizgisine muhalefet eden Arnidi'nin tavrı­nı aynen benimsemiş, bu arada böyle bir delilin Malik'e nisbet edilmesini kesin bir dille reddetmiştir (el-İ/:ıkam, ll. 394-395; Muf)taşarü'l-Münteha, ll, 460). Aslında Malik'in ve Maliki usulcülerin görüşlerine atıfta bulunulmaması , gerek Müntehe's­sul'ün gerekse Mul;].taşarü'l-Münteha'­

nın genelinde dikkat çeken bir husustur. Bunun belki tek istisnası ve İbnü'l-Ha­cib'in Maliki kimliğinin açık bir biçimde ortaya çıktığı yer icma başlığı altında Me­din e icmaının tartışıldığı "mes'ele"dir.

68

Arnidi'nin aksine önce Malik'in Medine ic­maının delil olduğuna dair görüşünü orta­ya koyup çoğunluğun görüşüne karşı sa­vunan İbnü'l-Hacib'in bu konudaki terci­hi, Malikller arasında Medine icmaını sa­dece sahabe icmaı ya da rivayete daya­nan Medine arneliyle sınırlamayıp en ge­niş tutan eğilimden yanadır ( el-İ/:ıkam, ı. 206-209; Muf)taşarü 'l-Münteha, 1, 131-133) . Üçüncü ve dördüncü bölümler oldukça sı­nırlı bir hacme sahip olup ilkinde ictihad, taklid , fetva ve müftl ile ilgili meseleler, ikincisinde nakil ve akli deliller arasındaki tearuz türleri ve tearuzu gidermek için başvurulacak tercih yolları ele alınmakta­dır (Wael b. Hallaq, müellifin üçüncü bö­lümdeki bir ifadesinden fetva ehliyeti ko­nusunda Arnidi'ye nisbetle daha müsa­mahakar düşündüğü sonucunu çıkarmak­tadır, bk. A History of Islamic Legal The­ories, s. 143-145; Authority Continuity, s. 68-69).

İbnü'l-Hacib'in bütün eserlerinde görül­düğü gibi el-Mul;].taşar da oldukça veciz ve kapalı bir üslupla kaleme alınmış olma­sına rağmen (Safedl, IV, 226; Keşfü '?-?U­

nün, ll, 1354) yazarının sağlığında med­reselerde ders kitabı olarak okutulmaya başlanmış ve kısa zamanda Pahreddin er­Razl'nin el-Müntel;].ab 'ının yerini alarak en meşhur fıkıh usulü metinlerinden biri haline gelmiştir (Safedl, XIX, 494) . Önem­li sayıda şerh ve haşiye yanında meşhur

hadis alimlerince yapılmış tahrlc çalışma­larına konu olması bu şöhretin bir göster­gesidir. Vlll-IX. (XIV-XV.) yüzyıllarda belirli ilim dallarında yaygın biçimde okunan ki­taplar arasında İbnü'l-Hacib'in eserlerinin sarf, nahiv ve aruz yanında fıkıh usulü alanında da önemli bir yere sahip oldu­ğu görülmektedir (Kalkaşendl, I, 539-540, 542, 548-549) . Ayrıca Emir es-San'anl'nin kaydettiğine göre Mul;].taşarü'l-Münte­

hd XI-XII. (XVII-XVIII.) yüzyıllarda Zeydller arasında en yaygın fıkıh usulü metinlerin­den biriydi (Tavzf/:ıu 'l-efkar, ll, 227). Sad­rüşşerla'nın Ten]fil:ıu'l-uşul'ü ve Molla Fenari'nin Fuşulü'l-bedayi'i gibi karma metotla yazılmış fıkıh usulü eserlerinin kaynakları arasında bulunan Mu]].taşa­rü'l-Münteha (Keşfü'?-?Unün, ı. 496; ll, 1267), aynı zamanda Osmanlı medresele­rinde okutulan ve Osmanlı fıkıh bilginleri­ni etkileyen başlıca eserler arasında yer alıyordu (Uzunçarş ılı, s. 22; Cici, s. 43-44). Daha çok şerh ve haşiyeleriyle birlikte ba­sılan kitabın müstakil neşirleri de yapıl­mıştır (Kahire 1326, Biharl'nin Müselle­mü 'ş-şübQt' u ile birlikte; nş r. Şa'ban Mu­hammed İsmail, Kahire 1393/1973) .

Şerh ve Haşiyeleri. Ellinin üzerinde şer­hi olan Mul;].taşarü'l-Münteha'yı şerhe­

denler arasında Şemseddin Muhammed b. Muhammed es-Sefakusl, Ebü'l-Abbas Ahmed b. İdrls el-Bical, Yahya b. Musa er­Rahunl, Ahmed b. Ömer b. Ali er-Rabal, Muhammed b. Abdurrahman b. Asker el­Bağdadl, Ebü'l-Abbas Ahmed b. Muham­med el-İskenderl (İbnü't-Tenesl), Behram b. Abdullah ed-Demiri, Ebü'l-Kasım Mu­hibbüddin Muhammed b. Muhammed en­Nüveyrl el-Meymunl ve Bedreddin el-Ka­raf! gibi Malikller de bulunmakla birlikte özellikle Eş'ari-Şafiller'in çokluğu dikkat çekmektedir. 1. Adudüddin el-İci, Şerl).u Mul;].taşari'l-Münteha. Şerhler arasında

en çok tutulanı ve üzerine en fazla haşiye yapılanıdır. Yeterince açık ve anlaşılır ol­madığı için izahına ihtiyaç duyulduğu be­lirtilen (Keşfü'?·?Unün, ll, 1854) bu şerh üzerine yazılmış haşiyelerin en meşhurla­rı Sa'deddin et-Teftazanl ile Seyyid Şerif el-Cürcanl'ye aittir. Düşünce ve eserleriy­le Doğu İslam dünyasının ilim geleneğin­de belirleyici etkileri olan bu alimierin anı­lan çalışmaları Mu]].taşarü'l-Münteha'­nın elde ettiği şöhrette önemli bir paya sahip olmalıdır. Nitekim eser genellikle bu şerh ve haşiyeleriyle birlikte neşredilmiş­tir (l-ll, İstanbul ı307-l3ıO; Bulak ı316-ı 317, Teftazanl, Cürcanl ve Cürcanl'nin hEl­şiyesine Hasan el-Herevl'nin haş iyeleriyle

birlikte; Kah i re 13 ı 9, Teftazanl'nin haşiye­siyle birlikte; nşr. Fadl Nasıf- Tarık Yah­ya, Beyrut ı42l /2000) Adudüddin el-kl'­nin öğrencisi Seyfeddin el-Ebherl (TSMK, lll. Ahmed, nr. 1330; Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 725; Atıf Efendi Ktp., Atıf Efen­di, m 1599), Mirzacan Hablbullah b. Ab­dullah eş-Şirazl (Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, m 317, Şehid Ali Paşa, m 623; Köprülü Ktp ., Fazı! Ahmed Paşa, m 489; Tire ilçe Halk Ktp ., Necib Paşa , nr. 195) ve Celaleddin ed-Dewanl (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi , nr. 693) gibi daha pek çok alim Adudüddin el-İci'nin şerhi üzerine ha­şiye yazmıştır. Seyyid Şerif el-Cürcanl'nin haşiyesi için de Hasan el-Herevl, Molla Hüs­rev (Süleymaniye Ktp., Carullah Efendi, nr. 471 ; Hamidiye, m 424, 437; Damad İb­rahim Paşa , m 229, 453), Hatibzade Muh­yiddin Efendi (Atıf Efendi Ktp., nr. 672; Sü­leymaniye Ktp. , Carullah Efendi. nr. 47ı ,

Esad Efendi, nr. 693; Tire ilçe Halk Ktp ., Necib Paşa , nr. ı 96) ve Muhammed b. Abdülhamld el-Kefevl (Süleymaniye Ktp., Ulleli, nr. 723, 726; Fatih, nr. 1278) gibi alimler haşiye kaleme almıştır (Şemsed­din el-Kirmanl, hocası Adudüddin el-kl'­nin şerh i dışında Muf)taşarü '1-Münteha

Page 3: el-MUHTASAR 646/1249) W. C.el-MUHTASAR bölümde usul konularının daha iyi anlaşı labilmesi için gerekli olan mantık, kelam ve dil ilimleriyle ilgili kavram ve meselele rin yanı

üzerine yazılmış yedi meşhur şerh daha bulunduğunu belirterek şunları zikreder): 2. Kutbüddin-i Şirazi, ŞerlJ-U Mu]]taşa­

ri'1-Münteha (Medine ei-Camiatü'l-isla­miyye'de yüksek lisans tezi olarak bazı bö­lümleri Süveyd Cum·a Meyilnca ve Murad Budaye tarafından neşre hazırlanmıştır. ı 415-

1416/ 1995) 3. Hasan b. Şerefşah, Ija1-lü'l-'a]fd ve'1-'a]f1 ii şerf:ıi Mu]]taşari's­su1 ve'1-eme1 (Süleymaniye Ktp., Karaçe­lebizade Hüsameddin, nr. 85; Şerl:ıu Mui]­taşari'l-Münteha, Beyazıt Devlet Ktp., Ba­yezid, nr. ı 735). 4. İbnü'I-Mutahhar ei-Hil­li, Giiyetü'1-vüşu1 ve izdf:ıu's-sübül ii şerf:ıi Mu]]taşan Müntehe's-su1 ve'l­emel (Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 154; Çarperdl'nin bu şerh üzerine yaz­dığı haşiye için bk. Süleymaniye Ktp., Fa­tih. nr. 1351/ 1 ). s. Mahmud b. Abdurrah­man ei-İsfahani, Beyanü '1-Mu]]taşar (nşr. Muhammed Mazhar Beka, HI. Mek­ke 1406/1986). 6. Şemseddin Muhammed b. Muzaffer ei-Halhall el-Hatlb'i, Şerf:ıu Mu]]taşari'1-Münteha (Köprülü Ktp , Mehmed Asım Bey, nr. 224). 7. Zeynüddin Ali b. Rüzbihiln el-Hunc'i, e1-Mu'teber ii ŞerJ:ıi'l-Mu]]taşar (Şirazl, s. 202; Keşfü '?­

?Unün, ll, 1854). 8. Bedreddin Muham­med b. Es'ad et-Tüsteri, Mecma'u'd-dü­rer (Brockelmann. GAL Suppl., 1, 537; Zi­rikll, VI. 32). 9. Şemseddin ei-Kirman'i, en­Nu]füd ve'r-rudud. Anılan yedi şerhin yanı sıra diğer bazı şerhlerden daha ya­rarlanarak derleme niteliğinde bir çalış­ma olup (başından fıkhl kuralların sonu­na kadar Muhammed BeşirAdem tarafın­dan el-Camiatü'l-islamiyye'de IMedine 1416/ 1995] yüksek lisans tezi olarak tah­kik edilmiştir) yedi şerhi içerdiği için es­Seb'atü's-seyyare veya el-Kevakibü's­seb'a gibi isimlerle de anılmaktadır (İbn Kadi Şühbe, lll, 180; İbn Hacer ei-Askala­nl, VI, 66-67). Keşfü':v?unun'da bu şerh tanıtılırken müellif adının Ekmeleddin el­Babert'i olarak kaydedilmesi (ll, 1854) muh­temelen onun şerhiyle isim benzerliğinden kaynaklanan bir hatadır. 1 o. Ka di Beyza­v'i, Mirşadü'l-efhdm ii mebddi'i'l-af:ı­

kdm şerf:ıu Mul]taşari'1-Müntehe's-su1 ve'l-eme1 (TSMK, III. Ahmed, nr. 770). 11. Ziyaeddin Abdülaziz b. Muhammed et­TGs!, Kô.şifü'r-rumuz ve muz;hirü'1-kü­nuz şerf:ıu Mul]taşan İbni'1-lfô.cib ti'1-uşu1 (Riyad Muhammed b. Suud Üniver­sitesi'nde İvaz b. Muhammed b. Sa'd ei­Karanl ve Yahya Abdullah ei-Gamidl tara­fından yüksek lisans tezi olarak neşre ha­zırlanmıştır, 1407/ 1987). 12. Taceddin es­Sübki, Ret'u'l-J:ıô.cib 'an Mul]taşan İb­ni'1-Ijô.aib (nşr. Ali Muhammed Muawez-

Adil Ahmed, I-N, Beyrut 1419/ 1999). 13. Ebü'l-Berekat en-Nesefi, el-Vô.ti şerf:ıu Mul]taşari'1-Müntehfı (Süleymaniye Ktp., Fatih, m 1363, Carullah Efendi , nr. 527;

Nuruosmaniye Ktp., nr. 1337; Beyazıt Dev­let Ktp., Bayezid, nr. 1805). 14. Ekmeled­din el-Babert'i, er-Rudud ve'n-nu]füd (nşr. Terhlb b. Reblan ed-Devserl, Medine 1415/

ı 995; ayrıca Dayfull ah b. Salih b. Avn el­ömer! tarafından el-Camiatü' I-İslamiyye'­

de doktora tezi olarak neşre hazırlanmış­tır, 1415/1994) 1S. Makbll'i, Necô.J:ıu't-tô.­lib bi-MuJ:ıtaşarı İbni'l-lfdcib (Mekte­betü'l-Haremi'I-Mekkl. nr. 1534).

İbnü'l-Hacib'in Mul]taşar adında iki ay­rı çalışması bulunmasının zaman zaman karışıklığa yol açtığı ve Mul]taşarü '1-Mün­teha şerhi olarak kaydedilen bazı eserle­rin onun Cô.mi' u '1-ümmehô.t adlı diğer muhtasarı üzerine yapılmış şerhler oldu­ğu anlaşılmaktadır. Halil b. İshak el-Cün­d'i, Muhammed b. Muhammed el-Mak­karİ ve Ebu Yilsir Muhammed b. Arnmar el-Maliki'ye nisbet edilen şerhler böyledir (Keşfü'?-?Unün, II, 1855, 1856; Hediyyetü'l­'arifin, ı, 352; M. Halid Mes'Dd, s. 100).

Öte yandan Mul]taşarü'1-Müntehd şerh­lerinden önemli bir kısmının Bağdatlı is­mail Paşa tarafından Müntehe 's-su1 şer­hi olarak kaydedildiği görülmektedir (He­diyyetü'l-'arifin, I, 7, 151, 157, 273, 308,

389, 505 , 666)

Kaynaklarda İ bnü'l-Hacib'in bu eseri üze­rine yapıldığ ı zikredilen tek ihtisar çalışma­

sı Ca'beri'nin e1-Kitô.bü'1-Mu'teber fi']]­tişô.ri'1-Mu]]taşar'ıdır (Keşfü '?-?Unün, ll , 1856; Hediyyetü'l-'arifin, 1, 7). Abdurrah­man b. ömer el-Bulklni ve Kıvamüddin Muhammed Mehdi el-Kazvini e1-Mu]]ta­şar'ı manzum hale getirmiştir ( Keşfü '?­

?Un ün, ll, 1856; Hediyyetü'l-'arifin, I. 275,

613)

Tahricleri. 1. Ebü'l-Fida İbn Kesir, TuJ:ı­tetü't-tô.lib bi-ma'rifeti ef:ıô.dişi Mu]]ta­şan İbni'1-Ijô.cib (nşr. Abdü lganl b. Hu­meyd b. Mahmud ei-Kübeysl, Mekke 1406/

1986). Eser ayrıca Abdullah b. Abdurrah­man el-Muhaysin tarafından Camiatü'l­İmam Muhammed b. Suud el- İslamiyye'­de (Riyad 1406) yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlanmıştır. 2. İbn Hacer el-Aska­lani, Muvô.fa]fatü '1-]]ubri'l-]]aber ii ta]]­rici ef:ıô.dişi'1-Mul]taşar (nşr. Harndi Ab­dülmecld es-Selefl - Subhl es-Samerral, I-ll, Riyad 1412, 1414/1993) . Eserin bir kıs­mını Abdullah b. Ahmed b. Süleyman el­Hamed Camiatü'l-İslamiyye'de (Medine 1404 ı doktora tezi olarak neşre hazırla­mıştır. 3. Bedreddin ez-Zerkeşi, el-Mu'-

el-MUHTASAR

teber ii ta]]rici ef:ıô.dişi 'l-Minhô.c ve'l­Mu]]taşar (nşr. Harndi Abdülmecld es­Selefl, Küveyt 1404). Kadi Beyzavi'nin Min­hdcü'1-vüşul'ü ile İbnü'l-Hacib'in Mu]]­taşarü '1-Müntehô.'sında bulunan hadis­lerin tahricidir. 4. İbnü'l-Mülakkın, Giiye­tü'1-me'muli'r-rô.gıb ii ma'rifeti ef:ıô.di­şi İbni'l-Ijacib (Süleymaniye Ktp., Da­mad İbrahim Paşa, nr. 396/1). S. Şemsed­

din İbn Abdülhadi (Brockelmann, GAL, I, 373; Müntehe's-sül ve Mui]taşarü'l-Mün­teha üzerine yapılan çalışmalar için bk. Keşfü'?-?Unün, ll, 1853-1857; Abdullah Mu­hammed ei-Habeşl. s. ı 575- ı 590). Bes­sam Ali, İbnü'l-Hacib'in bu kitabından ha­reketle onun usul düşüncesini ortaya koy­mak için e1-Fikrü'l-uşu1i 'inde İbni'1-Ijô.­cib adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamış­tır (1405, Camiatü ümmi'l-kura [Mekke]).

BİBLİYOGRAFYA :

İbnü 'I-Hacib, Mul]taşarü '1-Müntehtı, İstanbul 1307-1 O, 1-11; Seyfeddin ei-Amidl, el-İf:ıkam fi uşCı­li'l-af:ıkam [nşr. İbrahim el-AcGz), Beyrut 1405/ 1985, I, 206-209; II, 361-367 , 376-395; İbn Tey­miyye, MecmCı'u fetaua, XIII, 59; XX, 403, 408; a.mlf .. er-Red 'ale'l-mantı~ıyyfn, Beyrut, ts . [Da­rü'l-ma'rife), s. 418; Sübkl, et-Taba~at [Tanahl), VIII, 16; X, 46; Safedl, el-Vafi, Il, 164; IV, 226; XIX, 494; İbn Keslr, el-Bidaye, XIII, 176; a.mlf., Tuf:ıfetü 't-talib bi-ma'rifeti ef:ıtidfşi Mul]taşarı

İbni'l-f:lacib [nşr. Abdülganl b. Humeyd b. MahmGd ei-Kübeysl), Mekke 1406/1985, neşre­denin girişi , s. 85-86; İbn FerhGn, ed-Dfbacü '1-mü?heb [nşr. Me'mOn b. Muhyiddin), Beyrut 1996, s. 139, 269, 306, 417, 437; Cüneyd-i Şirazl, Şeddü'l-izar (nşr. Muhammed Kazvlnl­ikbal-i Aştiyanl), Tahran 1328 hş. , s. 202, 212-213; İbn Haldun, Mu~addime [nşr. Derviş el-Cü­veydl), Beyrut 1416/1996, s. 422, 427; Kalkaşen­dl. Şubf:ıu'l-a'şa (Şemseddin), I, 539-540, 542, 548-549; İbn Kadi Şühbe, Taba~atü'ş-Şafi'iyye, III, 180; İbn Hacer ei-Askalanl, ed-Dürerü'l-kami­ne [nşr. M. Abdülmuid Han). Haydarabiid 1972, VI, 66-67; Bedreddin ei-Karafi, Teuşfl:ıu'd-Dfbac [nşr. Ahmed eş-Şüteyvi), Beyrut 1403/1983, s. 56, 83, 221-222; Makkarl, Nefl:ıu't-tfb, ll, 665; Keşfü'?-?unCın, I, 17, 496; Il , 1267, 1354, 1625, 1853-1857; Emlr es-San'anl. Tauzf/:ıu'l-efkar [nşr. M. Muhyiddin Abdülhamld), Medine, ts . [ei-Mek­tebetü's-selefiyye), ll, 227; Ahmed Cevdet Paşa .

Mukaddime-i İbn Haldun'un Fasl-ı Sadis'inin Tercemesi, İstanbul 1277, s. 56; Sıddlk Hasan Han, Ebcedü'l-'ulüm (nşr. Abdülcebbar Zekkar), Dımaşk 1978, III, 34, 58; Serkls, Mu'cem, I, 72; Brockelmann, GAL, I, 372-373; Suppl., 1, 537-538; İzaf:ıu 'l-meknCın, ll, 572-573; Hediyyetü'l­'ari{in, ı, 7, 151, 157, 221, 223, 273, 275, 308, 352, 389 , 505, 541, 553, 575, 613, 655, 666, 798; Uzunçarşılı, ilmiye Teşkilatı, s. 22; Abdül­vehhab Hallaf. İslam Hukuk Felsefesi: İlmü usa­li'l-fıkh [tre. Hüseyin Atay), Ankara 1973, tercü­me edenin girişi, s. 106-112; Zirikll. el-A'lam (Fethullah), VI , 32; Sa'd Gurab. İbn 'Arafe ue'l­menzi'u'l-'a~l~ Tunus 1993, s. 18, 21; M. Halid Mes'Gd. İslam Hukuk Teorisi (tre. Muharrem Kı­lı ç), İstanbul 1997, s. 66, 100, 144; Wael b. Hal­laq, A History of lslamic Legal Theories, Cam­bridge 1997, s. 129, 143-145; a.mlf., Authority

69

Page 4: el-MUHTASAR 646/1249) W. C.el-MUHTASAR bölümde usul konularının daha iyi anlaşı labilmesi için gerekli olan mantık, kelam ve dil ilimleriyle ilgili kavram ve meselele rin yanı

el-MUHTASAR

Continuity and Change in lslamic Law, Cam­bridge 2001, s. 68-69; Recep Cici, Osmanlı Dö­nemi İslam Hukuku Çalışmaları: Kuruluştan Fatih Devrinin Sonuna Kadar, Bursa 2001, s. 43-44; Ali Hakan Çavuşoğlu, Irak Maliki Ekolü (doktora tezi, 2004), MÜ Sosyal Bilimler Enstitü­sü, s. 21, 63-64; Abdullah Muhammed ei-Habeşl, Cami'u'ş-şürQI). ve'l-l).avaşr, Ebuzab11425/2004, s. 1575-1590; M. Ben Cheneb, "İbnü'l-Hacib", İA, V/2, s. 857; a.mlf., "Khalil b. IsJ::ıa\5", EF (İng.), IV, 964; H. Fleisch, "Ibn al-I:Iadjib", a.e., lll, 781.

r

L

liJ FERHAT KocA

el-MUHTASAR (~1)

Ebü'l-Fida'nın

(ö. 732/1331) umumi tarih türündeki eseri.

_j

Tam adı el-Mu{ıtaşar ii a{ıbdri'l-beşer (el-Mul].taşar fi tarf!;i'l-beşer, Tarfl].u Ebi'l­Fida) olan eserin mukaddimesinde müel­lif kaynaklarını açıkladıktan sonra tarihçi­ler arasındaki ihtilaflara temas eder. Bu arada Tevrat nüshaları hakkında bilgi ve­rir. Ayrıca meşhur tarih kitaplarından der­lediğini söylediği, peygamberler arasında­ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko­yar. İki bölümden oluşan eserin beş kıs­ma ayrılan birinci bölümü Hz. Adem'den itibaren peygamberler tarihi, İslam önce­si dönemde yaşamış çeşitli diniere men­sup kavimler, milletler ve devletlerle Arap kabilelerine dair bilgi ihtiva eder. Bu kısım Resül-i Ekrem'in ataları ve Fil Vak'ası ile ni­hayete erer. Hz. Peygamber'in doğumuy­la başlayan ikinci kısımda 729 yılı sonuna (Ekim ı 329) kadar meydana gelen hadise­ler ve bu dönemde kurulan devletler kro­nolojik sırayla ele alınır. 730-7 49 ( 1330-1348) yılları arasında cereyan eden olay­lar, naşirler tarafından İbnü'I-Verdl'nin Te­timmetü'l-mu{ıtaşar'ından iktibas edile­rek esere eklenmiştir.

Ebü'I-Fida, el-Mu{ıtaşar'ın 628 (1231) yılına kadar olan kısmında İzzeddin İb­nü'I-Eslr'in el-Kamil ti't-tarfb.'ini özetie­yerek kitabına almıştır. Bunun dışında Ebu Isa Ahmed b. Ali ei-Müneccim'in Kitabü'l­beyan 'an tdrfb.i sini zamani'l-'dlem 'ala sebili'l-]Jücce ve'l-burhdn, Hamza ei-İs­fahfınl'nin Tari{ıu sini müluki'l-arz ve'l­enbiya', Blrunl'nin el-~anunü'l-Mes'udi, el-Aşarü'l-bd]fıye, TaMi/fu ma li'l-Hind, Said ei-Endelüsl'nin Taba]fatü'l-ümem, İbn Miskeveyh'in Tecaribü'l-ümem, Uma­re el-Yemeni'nin Tari{ıu '1-Yemen, Abdü­lazlz b. Şeddad es-Sanhacl'nin el-Cem' ve'l-beyan ii a{ıbdri'l-~ayrevan (Tarr­l;u'l-JSayrevan), Ali b. Zafir'in ed-Düve-

70

lü'l-mün]fatı'a, İbn Münkız'ın Kitdbü'l­İ'tibdr, Şehristanl'nin el-Milel ve'n-ni­]Jal, İbn Said ei-Mağribl'nin el-Mugrib ii ]Jule'l-Magrib, İbn Vasıl'ın Müterricü'l­kürub, İbnü'I-Adlm'in Bugyetü't-taleb ii tari{ıi Ifaleb ve İbn Ebü'd-Dem'in et-Ta­ri{ıu'l-kebir'inden (et-Taril;u'l-MU?afferf) istifade etmiş, bunlardan bazısını eserin mukaddimesinde açıklamıştır. Müellifin günümüze ulaşmayan bazı kitapları da kaynak olarak kullandığı anlaşılmaktadır.

Sade bir üslupla yazılan el-Muljtaşar'ın Ebü'I-Fida'nın bizzat katıldığı veya gördü­ğü olayları anlattığı kısımları Eyyubller ve Memlükler tarihi açısından birinci dere­cede kaynak durumundadır. Müellif kay­naklardaki bilgileri tahkik ve teyit etme­den kullanmamış, bu arada kendi sahala­rında uzman kişilerin eserlerine başvur­mayı da ihmal etmemiştir. Nitekim onun Firavunlar ve Mısır tarihi konusunda İbn Hannun et-Taberl'nin, Yunan filozofları hakkında Şehristanl ve İbnü'I-Kıftl'nin, Mo­ğollar ve Harizmliler hakkında Nesevl'nin, Halep tarihi konusunda İbnü'I-Adlm'in eserlerini kaynak olarak kullandığı görül­mektedir. öte yandan doğruyu yanlıştan, gerçeği hurafe ve efsaneden ayırt etmek için özen göstermiş, hurafelerin nasıl or­taya çıktığını anlatarak okuyucuyu uyar­mış, olayları o güne ve geleceğe etkisi açı­sından değerlendirmiştir.

Kısas-ı enbiya konusunda verdiği bilgi­lerde Ebü'I-Fida da diğer tarihçiler gibi Ki­tab-ı Mu(5.addes'e dayanmıştır. Tevrat'­tan bilgi naklederken Tevrat'ın İbranice, Grekçe ve Samirlee nüshaları arasında bu­lunan farklılıklara işaret etmesi ve Grek­çe Tevrat'ın daha doğru olduğunu söyle­mesi müellifin bu konuda da bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. Eser ayrıca Hintliler, Yunanlılar, Çinliler gibi milletie­rin özellikleri, ilim ve sanatları hakkında malumat içermektedir. Kitapta dini, ede­bi, ilmi. içtimal ve siyasi hareketlerin ya­nı sıra Ebu Bekir er-Razi, Farabl, İbn SI­na. Naslrüddln-i Tusl. İmam Şafii. Slbe­veyhi, Yahya b. Ziyad ei-Ferra, Cahiz, Mu­hammed b. Cerlr et-Taberl. İzzeddin İb­nü'I-Eslr ve Fahreddin er-Razi gibi alim ve filozoflar hakkında da değerli bilgiler bulunmaktadır. Ebü'I-Fida, olayları diğer umumi tarihçiler gibi hicretten itibaren kronolojik bir sırayla kaydettikten sonra o yıl vefat eden meşhur şahısların haya­tına dair malumat vermiş, özellikle lugat ve edebiyat alimleri, şairler, tabipler, mü­hendisler ve filozofların hayatını çok sa­natlı ifadelerle anlatmıştır.

Zeynüddin İbnü'I-Verdl Tetimmetü'l­Muljtaşar ii a{ıbdri'l-beşer (Tarfl;u İb­ni'l-Verdi), İbn Hablb ei-Halebl el-Feva'i­dü'l-münte]fah min tari{ıi şa]Jibi lfa­ma Ebi'l-Fida, Ebü'I-Velld İbnü'ş-Şıhne

Ebü'I-Fida'nrn el-Muf:ıtaşar fi af:ıbari'l-beşer adir eserinin ilk iki sayfası (Süleymaniye Ktp., Beşir Aga, nr. 491)